özgüvenle alakalı ama tam olarak da değil; muhtemelen eleştrilerin çok koyduğu kadar, takdirler de bulutların üstüne çıkartıyordur seni. buradaki mevzu çok "onay bağımlı" bir anlayış yürütmen. onun yerine dışsal onay ve tenkitlere karşı biraz duyarsızlaşırken, örn en kötü durum senaryolarını hayal edersin veya yaratırsın, bir yandan da içeride kendi realiteni yaratıp, düşüncelerinin önemi bağlamında da en önemli referansı kendinden alacağına ikna olmalısın.
bu çok yaygın bir problem, özellikle türkiye gibi mahalle baskısının, başkası ne derciliğin muazzam işlediği bir toplumda, annelerimiz babalarımız da öyle insanlarken, bizleri daha farklı yetiştiremiyorlar ne yazık, bizler de sürekli onay arayan, bağımlı insanlar oluyoruz.
mesele işte dışarıdan alacağın zarar veya faydayı realize etmen. örneğin şu ortamda çok fena aşağılansan, reddedilsen vs vs. en kötü ne olabilir, bunu düşünmen, buna karşı hislerini biraz sönümlendirmen, gerçekte o kadar da siklenecek birşey olmadığı farketmen ... gibi.
örnekleri vs. çok ama uzatmayayım, kendine diyeceğin şu "her insan kendinin annesi babasıdır, kimseden ne alacak faydam ne görecek zararım yok, kendi yağımda kavrulurum, diğer insanlarn görüşlerine de önem veriyorum, ve hayatımda benim için en önemli en saygı duyduğum insan kendimim"
işte bir döngüye girer bu sayede öz değerini de gözünde yükseltirsen siklememe gücüne erişirsin.
0