Yaptırıp satardım ben olsam.

İlanlara bakmayın, yani fikir almak için bakın tabii ama oradaki fiyatların tamamına yakını ‘ya tutarsa/benim arabam daha temiz/bir enayi buluruz” kafasıyla belirleniyor. Basit finansal matematik, fırsat maliyeti falan da bilmiyorlar. O yüzden ciddiye almayın.

Ben olsam aracın kasko değerini referans alırdım. 2011 modeli 340 bin görünüyor. Hasar/boya olduğuna göre bakımı yapıldıktan sonra olsa olsa maks 300 diyorum ben. Yani alıcı olsam maksimum teklifim bu olurdu. Bu şekilde fiyat belirlerseniz aynı araca 430 isteyen uyanıkları atlatıp çok daha hızlı satarsınız. İlan açıklamasını düzgün yazmak kaydıyla tabii.

5 ilanla ortalama fiyat belirlemek kolay olmadığından 1.2 motorlu tüm i20 troy'lara baktım. yılı yazmamışsın ama 2011-2012 modeller var sadece. km 100k-200k aralığı yaptım, ağır hasar kayıtlı olmayanları listeledim. benzin veya benzin&lpg çok önemi yok hatta bu fiyat bandında lpg olması daha iyi.

bu filtrelerde toplam 64 ilan çıktı tüm donanım paketlerinde. en düşük fiyat 389.000 tl. ortalama 470-480 bin civarı duruyor ama senin motor dohc motor değil ve donanımı düşük olduğu için en düşüğe bakmak lazım. ben olsam 430'dan koyardım 2-3 gün içinde satamazsam 400'lere doğru indirirdim. son çare 375'lere kadar düşülebilir bence.

ağır bakımı yaptırıp satmak doğru olanı ama alıcıların hiçbiri "sen bunun ağır bakımına 20k vermişsin" deyip sana fazladan 20k vermeyecek. tamamen havaya gidecek o para. o yüzden ben olsam yaptırmayıp o ağır bakımları pazarlıkta indirim için kullanırdım. "triger, v kayışı değişecek 15-20bin düşeyim" derim, alıcı da kendi ustasına yaptırır daha güvenle biner. 400 bine satılan arabaların herhangi birini alınca zaten trigeri değiştirmek gerekiyor.

@orient blue'nun fikrine saygı duyuyorum, haklı olduğu noktalar var ama kasko değeri ikinci el araç piyasasında referans alınacak bir değer değil. özellikle düşük fiyat bandında kasko değerinin çok üzerinde piyasa değerleri var. 300 bin tl'ye 2011 model 150.000 km'de araç bulmak imkansız, 1999-2000 model araç veriyorlar o paralara.

@duguit araç 2011 model ruhsat ve sigortada "i20 troy 1.2 dohc start"" yazıyor. kaskoda " i20 troy 1.2 start(y) " yazıyor. sitede dohc olanlara baktığımda start paketi görünmüyordu acaba ruhsat yazımı mı baştan yanlış olmuş olabilir. dohc motorlu olması bir anlam ifade eder mi, motorun dohc olup olmadığını her usta bilir mi?

@ete modelle ilgili çok bilgim yok açıkçası ama dohc olanlar 84 beygir gibi anladım, dohc olmayanlar 70 beygir falan sanırım. dohc ise daha iyi.

Muhtemelen yanlış hesaplıyor. Direkt %20 maktu vergi hesaplamış ama muhtemelen çok çok çok daha fazlası çıkar. Hatta büyük ihtimalle siparişi iptal ederler.

hayır, ben amazon’la alışverişlerimde nasılsa amazon hesaplıyor diye rahattım ama öyle olmuyor. gümrüğe takılıyor ve gümrükten aşırı aşırı yüksek vergi talep ediyorlar. neyse ki iadede sorun olmuyor, amazon olmadığında nedense (!) iadeler de firmaya geri dönmüyordu ve iade alamadım bu yüzden 1-2 yerden. neyse çok uzattım özetle: vergi var, kaç.

Houston.

hangi vizeyle amerika'ya geliyorsun? kalici olmak gibi bir amacin var mi? izmir'de ev var mi? para kazanmak ne kadar onemli gibi ekstra bilgilere ihtiyacimiz var. ne yapmak istedigine bagli yani.

Nasıl gidileceğine göre değişir +1

Greenin vardır işten atılsan da kafan rahat olur. ABD'de kalıcı olma olmama stresi falan olmaz. O zaman 1dk bekleme git.

Diğer yol olan h1b vizesi çok sakat. Abd'nin köleliği kaldırdıktan sonra yerine getirdiği yasal kölelik sistemi. İşten atılırsan abd yi terk edersin. Ayrıca h1b yi almak çok da zordur. Sürdürmek de ayrı bir zorluktur.

Genel olarak akademik kariyer dışında abd'ye gitmek green yoksa pek anlamlı değil.

texas'a arada is icin gidip geliyorum.
coluk cocuk ile orada net 6k ile sikinti cekersin, yetmez.

vize l1b direkt şirket içi transfer. seneye transfer edecekler buradan.

kalıcı olunabilir çocuğun eğitimi için.

burada tek maaş ama orada 2 maaşta olabilir.

L1B vize ile gidip 2022-2024 arasi Amerika'nin ucuz bir eyaletinde yasadim ben net 6800 dolara. Tek kisi oldugum icin masrafim yoktu. Iyi bir rezidansta kalip son model araba taksidini oderken kenara 2000-3000 dolar arasi para atabildim. Houston daha pahalidir bu kadar kenara atilmaz.

Sonra sirket kuculmeye gitti ve isten cikarttilar. Tipis tipis geri donmek zorunda kaldim Turkiye'ye. Kimse sponsor olmuyor. O yuzden vize durumu onemli+1.

Su an bu secenegi sunsalar 200bin Izmir'i gozum kapali kabul ederim.

Kalici olunabilir derken altini doldurabileceginiz bir planiniz olsun. Geri donmek koymuyor ama tasinmak yorucu bir surec.

Kalıcı olma olasılığı yüksek değil çünkü non immigrant visa. Geri dönüşte mevcut koşulları bulabileceksen gidilir.

6k ile çocuğa iyi bir gelecek sunamazsın. Ciddi birikim yapamazsın. Sağlık giderleri abd de yüksek. Green olmadığı için ileride çocuk in state ücret ile okul okuyamayacak. Bunlara rağmen l1b olduğu için gidilir.

Bir de abd nin kalıcı olma olayı kaymaklı yönü evlilik yapmakta. Her kapıyı açıyor. Evli olsam durup düşünürdüm. Bunlardan mahrum olacaksın

Birkaç sene önce olsa Amerika derdim muhtemelen ama şu an izmir diyorum.

Edit: çocuk olmasa yine de gidin, şansınızı deneyin derdim ama çocukla ben o riski almazdım.

ev eşyalarını burdaki evde bırakırız. O yüzden geri dönmek yorucu olmayabilir. Geri dönüldüğünde tecrübe daha da artmış olacağından şimdiki gelire göre daha rahat imkanlar bile olabilir.

Ordakilerle konuştuğumda Houston'da 2.5 3k civarı ev kredisi ve 1k kredi ile iyi 2 araba alabileceğimi söylediler. Çocuğun okulu da 1k civarıymış. bize geçinmek için aylık maks 2k ve yıllık 1 maaş prim kalıyor en kötü.

Matematik zayıf mı abi? Dolar olarak birbirine yakın. Düzenimiz var kurulusundan diyip izmir'de takılman çok daha iyi olacaktır bence.

Hocam donem ortasinda isten cikartildiniz diyelim. Cocuk bir anda okulu yarida birakip Turkiye'ye donecek ve tekrar baslamak icin bir dahaki donemi beklemek zorunda kalacak. Ev almayi planliyormussunuz. Isten cikartildiginizda o evin odemeleri ne olacak? Gelirken kiraya vermek isterseniz uzaktan o evle nasil ilgileneceksiniz? Onun yaninda sirketin iyi bir saglik sigortasi sagladigindan emin olun. Sigorta varsa saglik harcamalari dert degil. Relocation pakedi veriyorlar mi mesela, o da onemli. Ben giderken ucak bileti + 1 aylik kalacak yer + ekstradan 12 bin dolar odeme yapmislardi. Bekar oldugum icin (mobilitem yuksek) ve cebimden pek bir sey cikmayacagi icin gitmistim ben. Bu detaylar onemli.

Cocugunuz yok ve gidip cocuk yapacak olsaniz Amerikan vatandasligi almak icin gidin diyecegim ama o da yok. Esiniz ne is yapacak, is bulmasi kolay bir sektorde mi calisiyor? Cok fazla soru isareti var. Ben cocuklu bir aile olarak bu paraya Amerika'ya tasinmazdim.

Bence git tecrube olsun, dilini ilerlet, yeni seyler ogren vs vs. Ben olsam giderdim yani. En kotu ihtimalle geri donersin. Tabi biri Turkiye'de 5.25K/month digeri 6K ABD'de, maddi anlamda cok buyuk bir dusus olacak, tartismasiz. Kalici olamadiktan sonra da cocuk icin Houston'in (oyle iyi bir yer degil bu arada bu gelir skalasinda) neden iyi oldugunu pek anlamdim.

30 yaşın altında olsam giderdim. şu an kolumu kıpırdatasım yok. houston olmasa yine bir düşünürdüm de houston? ı ıh. ama gitmek istiyorsun bence, yazdıkların açıkça gitmek istediğini gösteriyor: gidin. eşin de çalışır. çoçuk ingilizce öğrenir. olmazsa da geri dönersiniz, en kötü senaryoda ne olabilir ki?

izmirdeki daha doğrusu trdeki döviz bazlı maaşlar fiktif. yani balon yani gecici.
ayrıca hesabı maddiyata göre değil gelecekte sen ve ailenin nerede olmasını istediğine göre yapmanı tavsiye ederim.

bence houston, diyelim geri dönmek zorunda kaldınız hiç bir şey olmasa ileride anlatacak bir deneyiminiz olur.
dede gençken ne yaptın? c: 30 yıl izmirde aynı sektörde çalıştım :)

para dışında, eşin ne diyor? Eşin yılda 1 veya 2 kez, 10 küsur saat uçarak TR'ye dönmeye okey mi? Her gün 8 saat fark sebebiyle ebeveyn ve arkadaşlarından uzak kalmak psikolojisine nasıl gelecek? Tam gitmeden anlaşılacak şeyler değil ama, benim eşim İngiltere'ye geldiğimizde iyi ki buraya geldik Kanada'ya gitseydik ilk ay geri dönerdim dedi :D (daha önce Kanada planımız vardı) Kadınlar daha duygusal bakıp daha sert etkileniyor gördüğüm kadarıyla. Hele çalışmayacaksa adapte olması daha da zor olabilir.

Ev-araba kredisi olarak her şey güllük gülistanlık olmayabilir. Kredi skorun oluşup iyi hale gelene kadar o kredileri alabilecek misin, çeşitli başka zorluklar var mı çok iyi araştırman lazım.

Buradaki evi olduğu gibi bırakabiliyorsanız, yani dönmeniz gerektiğinde burada hayata kaldığınız yerden devam edecekseniz, gidin abi.

6k Houston'da bekar adami orta gelir grubunda mutlu eder. Bir aileyi süründürür. İzmir'de 200k alabilecek kişinin, Houstan'da 6k alması için bir sebep göremiyorum.

transferi l1a'den yapip yapamayacaklarini sor. sonra eb-1 ile hizli green card alabilirsin. gerci o maasa olmayabilir. muhtemelen brut 100 civari bir sey onermisler. isin guzel yani esin l2 ile calisabilir. gerci su anda is piyasasi kotu ama iyi kotu bir yerde calisip ekstra gelir saglayabilir.

6k net ile yasanir ama turkiye'deki kadar para biriktirilmez. en buyuk kalem ev kirasidir ama houston'da ucuza ev bulunur. araba zaten cocuk oyuncagi birikmis $10k ile idare eder bir araba alinir. houston zaten ucuz yer. havasi sicak ve nemlidir ama kozmopolittir. kulturel olarak cok yormaz yani abd'ye en kolay giris yapilabilecek sehirlerden.

abd'de ivir zivir gizli giderler cok oluyor. bir de cocuk pahali bir sey abd'de. sonuc olarak esinin calisacagini dusunursek maddi olarak bir sey degistirmez. calismazsa daha az kenara atabilirsin. l1 ile isten cikarilirsan alternatifin olmuyor o nedenle sirkete hemen green card basvurusu istedigini soyle. hatta bunu pazarlik konusu yap. green card almak 4 yil falan surecektir, disimi sikarim dersen. ama su anda abd is piyasasi cok stresli. herkes diken ustunde isten cikarmalar yuzunden.

bir de relocation konusu genelde pazarliga acik olur. evimi tasiyacagim diyip nakit bulk odeme alabilirsin. kolay gelsin.

izmir

Numbeo'cu geldi. Bu siteye gore sizin Turkiye'deki 200k'nin Houston karsiligi 11k dolar civarinda, ufak tefek hatalar olabilir, hayatin nasil yasandigina gore de degisir tabii ama kabaca fikir verir.

www.numbeo.com

Ayrica nuisance2 +1 ama siz sanirim zaten Houston'daki sirkete freelance calisarak bu parayi aliyorsunuz. Turkiye'de bir sirketten maas aliyor olsaniz bir anda bu 6k dolar eden maas 3k-4k civarlarina dusmus olabilir.

valla texas republican state, 2 yasindaki cocugum olsa paradan ziyade egitim bakanliginin kaldirildigi ve okullarda silahli saldirilarin fazla yasandigi bir eyalete gitmek ister miyim diye dusunurdum herhalde. turkiye'de ozel dersle filan dogru duzgun bir egitim verilir yine de abd'de o zor. abd'de biriktiremeyeceginiz parayi turkiye'de biriktirip liseden sonra yurtdisina gondermek de bir secenek.

detayları okumadım. bence git. tecrübe olur. dönmene engel bir durum yok ama kalırsan tekrar gitmek için düzenini bu kez daha zor değiştireceksin. dönersen üstüne abd kalifikasyonu eklemiş olacaksın. go

Elektrikli araba size uyuyorsa hibrit falan bakmak bence anlamsız. Hibrit alırken pahalı, mtv’si çok daha yüksek, bakımı vs. daha pahalı, sorun çıkarırsa tamiri de çok daha masraflı olur, ekonomik falan değil yani.

Avenger ve Fiat 600 teknik ikiz, ona da bakabilirsiniz. Ne sorunu varmış bunların? Mokka elektrik artık gelmiyor olmalı. Togg sorunları malum, ben almam. Mini fiyat seviyesine çıkınca da Tesla alınır. Biraz karışık yani konu :)

Belli bir fiyatın üstüne çıkınca tek alternatif bence Tesla. Onun altındaki modellerin fiyat farkı da az olduğu için mantığım en ucuza yönel diyor. Dolayısıyla en ucuz EV ve Tesla arasındaki tüm modeller ölü doğmuş oluyor (bence tabii).

Edit: gerçi ucuz Tesla Y artık yok galiba. O halde beğendiğiniz alınır.

Edit 2: mirafiori'nin dediği gibi Opel, Peugeot, Fiat ve Citroen'de birçok araç aynı platformu kullanıyor, donanım, yazılım hemen her şey ortak, sadece kabuk farklı. Takip ettiğim kadarıyla genel olarak sorunsuz araçlar. Ben de e-208 kullanıyorum ve çok memnunum.

Toyota C-hr

Bütçe 2.5 milyon mu?

Sadece fiat 600 degil, Citroën C4 , DS 3 Crossback, Opel Corsa & Mokka, Peugeot 208 & 2008 ve Alfa Junior de bu aracin teknik ikizlerinden.

Avenger fena degil bence, cok fazla goruyorum sokakta belki algida seciciliktir, kuponla dagitilmis gibi. Bir tanidigim aldi, direksiyonla ilgili bir problemden dolayi geri cagirma yaptilar, 1 ayda falan degistiler.

Menzil takintisi yoksa honda-e 'yi begeniyorum ben, farkli bir klasman tabi.

Piyasadaki birçok elektrikli aracı kullandım, kendim de elektrikli araç sahibiyim.

Jeep Avenger teoride Jeep, pratikte elektrikli Egea Hatchback.

Mokka çok düşük menzilli.

Togg finansmanı çok iyi ancak araçla ilgili kronik sorunlar kaplumbağa hızında çözülüyor.

Countryman'i kullanmadım henüz.

HRV multimedya ve iç donanım olarak genel Honda geri kalmışlığını yansıtıyor. Aracı kullanmasam da birkaç kez içinde bulundum. Performans olarak da tatmin etmez.

Şöyle 5-10 bin km'de Renault Megane e-tech de bakabilirsiniz. Sıfırı gereksiz pahalı ama hatasız düşük kilometrelisi donanım/fiyat olarak en mantıklı araçlardan biri şu an. Ayrıca kadınların da tercih edeceği bir tasarımı var. Countryman ve CHR gibi.

Bana sorarsanız 2 milyona dayanan bütçe ile temizinden bir Tesla Model Y standart range alıp geçerim. Ancak şehir içinde dar yerlerden geçmelik, ufak tefek şekilli bir model arayışındaysanız çok uygun değil.

Daha da detay mevcutsa yardımcı olabilirim.

Edit: Bu arada evde şarj imkanınız mevcutsa sadece elektrikli bakmak +1 Hatta evde şarj imkanınız yoksa hiç elektrikliye girişmeyin diye de ekleyeyim.

Jeep avenger euroncap 3 yıldız alabilmis bir araba. Yani euroncapa bu kadar kafa takmam da o kadar para verilen araba böyle olmamalı.
www.euroncap.com

Buna ek olarak carwow test yaparken 4 kere arıza verdi araç:) ve yayından kalktı sonra video.
www.autoevolution.com

once bir karar vermeniz lazim, hibrit mi elektrikli mi? ikisi birbiriyle alakasiz cunku.

elektrikli - tesla bakardim kesinlikle. jeep ve mini buyuk hata olur. Togg mevzusuna hakim degilim.

hybrid -japon bakarim, honda/toyota

Hybrit alacaksam eger tercihim toyota olurdu. Jeep kesinlikle pismanlik bence.

Elektriklide de kendi jarj yeriniz yoksa hic bulasmayin

Toyota chr demissiniz ama toyota corolla hatchback var. Hybrid. Dusunmez misiniz? Sorunsuz, az yakan, gercekten hybrid bir araba. Bu arada sedan kasa bir arac istemediginizi dusunerek yaziyorum. Yoksa toyoto corolla hybrid sedan on numara araba. Bence tabi.

Bizzat kullandığım araçlar değil fakat id.4 ile ilgili çokça problem okumuştum özellikle reddit’te. Bence iyice bir karıştırın Reddit ve forumları. Benim oyum hyundai’den yana olur herhalde.

ID.4

Amazon Amerika ve Fransa’da var.

hayırsever arkadaşlar amazondan alıp torrent sitelerine yüklememiş mi? :)

Corolla cross ya da sedan hibrit olabilir.

kullanilacak güzergah,
Yıllık km,
Bütçe vs.ayrinti belirtmelisiniz

@designer

Araç kiralık- şirket aracı olacak. Bütçe ve yıllık km detayı o yüzden önemsiz. Aracın zaten tüm giderleri şirket tarafından karşılanıyor sadece şehir dışı kullanımda yakıtı karşılamıyor, dolayısıyla hafta sonu gezileri benim cebimden çıkacak.Bu nedenle tek kriterim aracın mümkün olduğunca az yakması.

Corolla 1.8 mtv 18bin TL
Corolla 1.5 mtv 10bin.TL
Octavia 1.5 mtv 10bin TL
Octavia 1.0 mtv 6 bin TL

otoyol kullaniminda hepsi asagi yukari ayni yakar,

octavia 1.5 olabilir,

1.5 dci icon megane, uzun yolda sakin kullanımda 3.5-4 lt arasında kalırsınız, agresif kullanımda da 4.5 lt civarına gelir.

zaten kafada bitirmişsiniz, araştırmışsınız, size uygun olduguna kanaat getirmişsiniz. bu senaryoda alınır. ben de alsam mı diyorum benzer bir senaryoda. rahatça evde şarj edebilecekseniz her türlü olur ama ben olsam ikinci el alırdım.

şartlar (hem ihtiyaç hem imkan açısından) uygunsa eşsiz bir araç bence.

insanın rahatından daha pahalı bir şey yok. alın gitsin.

almışsınız zaten hayırlı olsun. ben olsam sadece topolino ve ami için bir test sürüşü yaparım.

Benim arkadaşımda var, şartları aşağı yukarı sizinkiyle aynı. Esas arabasını hiç kullanmadığı için satmayı düşünüyor. Çok memnun.

kullanmadım ama sizin durumunuzda olsam kesin alırdım. küçük bir yerde yaşıyorsunuz anladığım kadarıyla. kesinlikle alınır. ama topolino daha çok hoşuma gitti. fiyatı da biraz daha fazla ama ikisi de aynı platform araç. hayırlı olsun.

Garantisi devam eden ikinci el alsan, satma durumunda zararın minimuma iner.

ami yi öyle kolay satamazsanız, elektrikli araçların ikinci el piyasası neredeyse yok gibi bir de ami gibi bir aracı satmaya çalışmak maddi olarak zarar ettirir.

iki kapılı benzinli fiat 500 öneririm. şarj derdi de yok.
Smart Fortwo da olabilir bu neredeyse ami ile aynı uzunlukta

Yerinizde olsam temiz 2. el ile sıfırın fiyat farkına bakar, karar veririm.

Ama kesin olarak alırım.

kesinlikle düşünmeyin SATAMAZSINIZ.Açıkça söyleyim hem satamazsınız hem batarya performansı çok çabuk düşer önünü alamazsınız..Elinizde patlar.Bakım+batarya size 2 araba masraf ettirir

2023 modelden itibaren yeni batarya cep telefonu veya jel akülü Çin araçları gibi üç dört senede bitmiyor, 10 yıl sonra bile %80 performansla kullanılır diyorlar. bu aracı en fazla birkaç yıl kullanacağız, ayrıca takip ettiğim kadarıyla satışa çıkan araçlar satılıyor, her gün sarı siteyi ve WhatsApp gruplarını kontrol ediyorum. bilemedim.


benim senaryomda aracı günde 10 km kullanırsam, 10 yıl sonra LFP batarya yaklaşık %80 kapasiteyle çalışmaya devam eder, menzil 75 km'den 60 km'ye düşebilir ama hız ve şarj süresi büyük ölçüde korunur diye öğrendim.

ami arkadaşta var, yaklaşık bir seneden beri satmaya çalışıyor.

Olur tabii ama buhar gelmemesi lazım. Kameradan daha önemlisi de ışık. Bu aksiyon kameraları bol ışık istiyor, onu çözerseniz olur. Fakat çözünürlüğü çok yüksek tutmayın, alet zaten ısınıyor bir de ocağın sıcaklığı ve kameranın sabit durması bir araya gelince fazla ısınabilir.

janta uyum sağlar. yanağı büyütmüş oluyorsunuz dolayısıyla konfora olumlu etkisi olur, araç yerden biraz yükselir, bozuk yolda konfor/yol tutuş artar fakat; hız göstergesi yanlış gösterir, fren mesafesi uzar, düzgün yollarda yol tutuş (viraj açısından) olumsuz etkilenir, tüketim artar, ivmelenmede performans kaybı olur, bir ihtimal lastik davlumbaza sürtebilir.

tabii bunların birçoğu hissetmesi zor etkiler ama pratikte konfor dışında pek bir olumlu/olumsuz etki hissedilmez diye tahmin ediyorum. 14 inç jant olduğuna göre küçük/eski bir araç olmalı. süspansiyon ve yol tutuşu iyileştirmek için bence orijinal ölçüde iyi bir lastik ve belki de daha iyi bir süspansiyon taktırmak çok daha etkili olacaktır ama maliyetine katlanmaya değer mi tartışılır.

lastiğinizin yanak kalınlığı 10,725cm'den 11,55cm'ye çıkar. herhangi bir sorun olmaz yapmak istiyorsanız yapabilirsiniz. daha az yol sesi, daha yumuşak bir arabanız olur. yol tutuş kabiliyeti azalır ama yaptığınız değişiklik çok az miktarda olduğu için siz bu değişiklikleri ne kadar hissedersiniz ona bir şey diyemem.

yol tutuşu arttırmak istiyorsanız yanak ölçüsünü küçültmeniz lazım büyütmeniz değil.

Araç 2012 i20.

Bilgiler için çok teşekkürler

Yanak az da olsa kalınlaşacağı için yol tutuş başta olmak üzere sürüş dinamikleri zayıflarken konfor artar.

Arabanız görece eski ve alt segmentte (B) yer alıyor. Bu arabanın yol tutuşunu iyileştirmek pratikte mümkün olsa da hissedilir bir fark için gerçekten anlamsız bir para harcamanız gerekecek, özetle değmeyecektir.

Aracınızın motorunu yazmamışsınız ama muhtemelen 1.2 ya da 1.4 motorlu, düşük güce sahip bir araba. Arabanızın lastik genişliğini ciddi oranda arttırmanız durumunda hem performans hem de yakıt tüketimi hissedilir şekilde olumsuz etkilenecektir. Ufak değişiklikler ise istediğiniz sonucu vermeyecektir.

Yerinizde olsam aracın bakımlarını eksiksiz yaptırır, özellikle yürüyen aksamı elden geçirir, kaliteli ve taze lastik kullanır (Bu ebatta özellikle kaliteli lastik opsiyonunuzun çok olmadığının farkındayım), arabayı olduğu gibi kabul ederek hayatıma devam ederdim. Arabayı değiştireceğiniz zaman yol tutuşuyla öne çıkan alternatifleri değerlendirmenizi öneririm. Bu arabaya hissedilir fark için harcayacağınız para anlamsız olacaktır.

Kopan ne? Cihazların routerla olan bağlantısı mı kopuyor yoksa internet bağlantısı mı? İlkiyse kanal değiştirmeyi deneyebilirsiniz (bant genişliği değil, zaten onu değiştiremezsiniz). İkincisinin de 5ghz ile alakası yok.

@orient blue

İnternete bağlı gözüküyor yani full çekiyor wifi ama internet yok. Hicbir siteye girmiyor, twitter-instagram-youtube akış olmuyor.

Son hafta devletlumuz tarafından yapilan yavaşlatmayla ilgili olabilir. Pc'nin driver'ini guncelleyin. 2.4 ya da kablolu da aynı anda problem olmadığını teyit edebiliyor musunuz

Bu sorun bende de vardı, 5ghz yi modem 160mhz den yayınlıyorsa 80mhz'e düşür. 160mhz elektronik gürültüden çok etkileniyor. 80mhz de etkileniyor fakat 160 kadar değil. Ön ayar olarak çoğu 5ghz modem 36. kanaldan yayın yapıyor, alıcıların el verdiği ölçüde modeme yüksek kanaldan yayın yaptır. Direk 100. kanaldan filan yayın yaptırma belki alıcın 100. kanalı desteklemiyordur, bağlantın tamamen gider.

Çelik. Sağlam, temizlemesi kolay.

Çelinnkkk tabi ki, cam kirilir. Celigin saglik acisindan bir sikintisi yok.

su lekesi olmaz mı camda, böyle damla damla:/

cam kırılıyor sonra yedeği bulunmuyor, yenisini almak gerekiyor. çelik alın, dışını tellemek mümkün,içini limon tuzuyla bekletmek mis gibi yapıyor. çelik candır

kendim dahil + 2 kisiye camli modeli aldirdim. yillardir kullaniyorlar. hicbiri kirilmadi.

icini fircalamak, ovalamak falan da gerek yok. kirec cozucu tozlar var icine atiyorsun piril piril yapiyor.

ozetle: cam.

Cam kırılır diyenler, çayı şu askerlerin kullandığı çelik kupalarda mı içiyor?

Camın sıcak, soğuk olayından etkileneceği düşünülüyorsa öyle birşey yok. 4 yıldır kullanıyorum. Garantisi de 4 yılmış.

www.hepsiburada.com

Uzun zamandir cam kullaniyorum hic catlama vs olmadi. Celik kullanan ailem geldiginde celige gore camda cayin tazeliginin cok daha uzun surdugunu, celikle birkac bardak sonra bayatlamaya basladigini soyluyorlar ayrica

merhaba. çayocağı işletiyo olsam çelik derdim. mutfak tezgahı üzerinde sabit duran, gün içinde maksimum 5 defa tuşuna dokunduğum cam su ısıtıcısının her an kırılması tehlikesinden bahseden arkadaşların evlerinde yaşanan potansiyel tehlike unsurları benim evimde yok. cam güzel, temiz gözüküyor.

Denemeden bilemezsiniz, öyle bir alet. Bence eğlenceli. Kimisi çocukça buluyor, kimisi tapıyor.

chipliyse dadından yenmez. diğer türlü oyunlar aşırı pahalı.

Bizim evde once wii vardı,sonra switch geldi.bizim için fazlasıyla eğlenceli.şimdi switch2 çıkıyor,onu bekliyoruz.

Tv ekranında kendi joyconuyla oynamak zor. Çok küçükler.
Switch’in benim için güzelliği koltukta fifa oynarken sızmak:)
Bence bireysel kullanım için uygun ve aşırı keyifli. Ailecek oynayacaksanız ps veya xbox.

playstation'ımı satıp nintendo switch aldım çok pişmanım. oyunları çok pahalı. seçenekler xbox ve ps'e göre çok daha az. fifa gibi çok bir grafik esprisi olmayan oyunlar bile çok ciddi downgrade yiyor, üstüne fps düşüşü yaşıyor. 6 ayda bir açıp yarım saat sports oynuyoruz.

iyi biliriz. en iyi konsol bence. handikapi oyunlarin pahali olmasi. gamestop olsa turkiye'de cok guzel oynanir ucuza.

Hafıza yetersiz olduğundan değil yazma hızı yetersiz olduğundan gibi duruyor. Telefonun teknik özelliklerine bakın, çektiğiniz çözünürlükte yazma hızı ne ise ondan daha hızlı bir kart alın ya da daha düşük çözünürlükte kayıt yapın. Dahili yazma hızını değiştiremeyeceğiniz için çözünürlük düşürmek dışında bir çözüm yok karta kaydetmediğiniz sürece.

Telefonlara ssd takılabiliyor, marka+model+ssd diye bir araştırın bence.

33 dakikalık videonun boyutu ne kadar? 20 dakikalık videoların boyuıtu ne kadar?

chatgpt'ye sordum, mukavemet hesabı yapabilirim dedi. ahşap cinsi, taşınacak ağırlık vs. bazı bilgileri verirseniz yapar yani.

8×8cm ayaklar, 5×10cm ise iskelet yapman için gereken kalaslar. Silinmiş alırsan düzgün olurlar.

Bunları birleştirmek için 4, 4,5mm kafa çapında t25 ya da pz2, 7, 8, 10 mm uzunlukta vida, 8mm kavela, tutkal, 10x5cm düz plaka, 5x5cm ağır yük L köşebent, ranza esnemesin diye çapraz gergi gerek. Şarjlı matkap ve vidalama, gönye, testere....
Emin misin?

www.dimensions.com

Bu sitede her tür mobilya için örnek tasarımlar ve ölçülerini bulabilirsin. "bunk bed" diye arama yaparsan ranza modellerini görebilirsin.

Örneğin şu model, alt tarafı çalışma masası olan, üst tarafı yatak olan bol çekmeceli, dolaplı, güzel bir tasarım;

www.dimensions.com

Çocuk odaları için ranza modelleri, alan tasarrufu sağlarken aynı zamanda eğlenceli bir ortam sunar. Özellikle küçük odalarda, ranza kullanımı iki çocuğun aynı odayı paylaşmasını kolaylaştırır. Modern ranza modelleri, güvenlik korkulukları, çekmece ve dolap gibi depolama çözümleriyle işlevselliği artırır.
www.moderniya.com.tr

Satış kuru baz alınır ama sizin satışınız değil, bankanın (TCMB) satışı. Devletin komisyonu diye bir şey de yok, ne kastettiniz anlamadım.

@orient blue

1 Euro alabilmek için ne kadar Türk Lirası gerekli diye anladım.

İnternetteki endekslerde canlı izlediğiniz tutarlar piyasa ortalamasına göre belirleniyor. Siz bir bankaya gittiğinizde o bankanın size teklifini görüyorsunuz. A bankası farklı söyler, B bankası farklı söyler. A döviz bürosu farklı söyler, B farklı söyler. Neticede ortada ortalama bir fiyat oluşur.

Serbest piyasa denilen şey bu zaten, belirlenmiş bir değerden satmanız ya da almanız gerekmiyor. Elinizde yeterince döviz varsa siz de kendi pazarlığınızı yapabilirsiniz. Endeksler piyasadaki alış ve satışların kaçtan yapıldığını izleyerek hepsinin bir ortalamasını gösteriyor sadece.

Ekrandaki alış ve satış fiyatları da size satış ve sizden alış fiyatları. Bankaya gittiniz, alış'ta kaç yazıyorsa banka size "Senden bu kadara alırım" demek istiyor. Satışta kaç yazıyorsa banka size "Bu kadardan satıyorum, işine gelirse" diyor.

Devletin komisyonu dediğiniz şey sanırım kambiyo vergisi.

Kısacası sizin elinize geçen miktar gittiğiniz yerde gördüğünüz alış fiyatından çevrim yapıldıktan sonra vergi giderleri kesildikten sonraki miktar olur.

cevaplar icin tskler. aslinda tam olarak ogrenmek istedigim:

diyelim arkadaslarla muhabbet ediyorsunuz. bir tanesi cikip. oha dolar 40 lira olmus dedi.

simdi o 40 lira bilgisi hangisine ait?

alis?
satis?
merkez bankasi?
yapi kredi?

cunku cok fazla degisken var. sokakta, tvde vs.. kur muhabbeti yaparken miktar bilgisi icin hangisi referans aliniyor?

sadece merkez bankasi satis kurunu baz almak kafama oturmuyor. mesela benim euro birikimim var. hicbir zaman euro almiycam sadece satabilirim. bu durumda alis'i referans almam gerekmez mi? biraz ondan kafam karisiyor. o yuzden sordum.

Şöyle;

O dolar 40 lira olduğu bilgisi internette ve çeşitli yerlerde gördüğünüz dolar/tl endekslerine dayanarak söyleniyor.

Bu endeksler piyasada doların kaç liradan alınıp satıldığının bir ortalaması baz alınarak güncelleniyor. Aslında ne alış ne da satış fiyatı değiller, çünkü alış ve satış fiyatları genellikle o değerden satışta daha yüksek, alışta daha düşük gerçekleşir. O değer ortalamadır. Stabil bir ekonomide gerçekten de alış ve satışlar bu ortalamaya çok daha yakın olur. İniş çıkışların yüksek olduğu bir ortamda ise alış satış değerleri endekste gördüğünüz ortalama değerden uzaklaşır.

Piyasada bankalar, döviz büroları, devletler arasındaki alışveriş, yerli yabancı insanların alışverişi ve çeşitli diğer tüm döviz alışverişi neticesinde gerçekleşen pazarlıklarla arz talep dengesi oluşur ve dövize değer bir verilir. Bireysel olarak biz bu dengeyi tek bir alışverişte değiştirecek güçte değiliz, elimizde pazarlık kozu yok. Kafanızı biraz bu karıştırıyor olmalı. Ancak çok büyük alışverişler gerçekleşiyor ve kurumlar arasında gerçekten pazarlıklar yapılıyor.

Alış ve satış kavramlarının anlamını teklifi yapan kişi veya kurumun konumu belirliyor. Eğer alış ve satış miktarından bahseden bir bankaysa orada alış bankanın sizden elinizdeki dövizi kaçtan almaya gönüllü olduğunu, satış ise size kaçtan satmaya gönüllü olduğunu söyler.

Merkez bankası satış rakamı, merkez bankasının, talep edenlere elindeki doları kaçtan verdiğini belirtir.

Evet siz de Euro satacaksanız, satmak istediğiniz yerin sizden elinizdeki Euroyu kaçtan satın almak istediğine bakarsınız, yani alış değerini baz alırsınız. Ancak bu alış değeri bankadan bankaya değişeceğinden somut bir dayanak olması açısından yine de endekslerde görülen değer neyse "euro şu kadar olmuş" dersiniz.

Ayrıca endeks değeri size pazarlık şansı da verir. Örneğin endeks euro 40 lira diyorsa ancak banka alış değeri 35 liraysa, siz daha yüksek bir değer önerebilir veya başka bir bankaya gidebilirsiniz. Bu size bir dayanak olur. Piyasa ortalamasını görüp, ortalamanın ne kadar aşağısına razı olabileceğinizi planlayabilirsiniz. Ya da olmaz ama, ortalamanın daha üstüne euro alan bir yere denk gelip hiç kafa yormadan orada işlem yapabilirsiniz. Bir gösterge, bir kıyas yapma aracı olur sizin için.

Baz alinan kur alim-satim isleminin gerceklestigi kurdur.Eger alim satim gerceklesmemisse oyle bir kur yoktur.ALim satim islemi gerceklestigi kur belirlendikten sonra her bir ticari kurum kar payini da ekleyerek bu baz kurdan biraz yuksek ve biraz dusuk noktada kendi alim satim noktalarini ilan eder.

Fiyat farkı az olduğu için 16 ama aslında 16e daha mantıklı. Eskiden olsa sırf 120hz için pro alınır derdim ama bu fiyatlarla olacak iş değil. 16e yeter de artar.

hangisi alırsan al pro al.

Eskiden kavurup suyunu çektirerek yapardım ama hem daha zararlı deniyor (arsenik) hem de makarna gibi haşlayınca (basmati olacak ama) daha lezzetli olduğunu farkettim, artık bu şekilde yapıyorum. Haşlandıktan sonra çok az tereyağı ekliyorum.

Bakliyatlar %95 zeytinyağı, %5 tereyağı ile (lezzet vermesi için sadece).

Pirinci kavurmuyorum uzak doğu pilavı kıvamında pişirmeyi seviyorum. Bulguru kavururum ama. Bakliyatları da zeytinyağı ile pişiriyorum (kurudan alınca topluca pişirip porsiyonlara bölerek buzluğa atıyorum, bu pişirme dediğim buzluktan çıkarınca). Evde tereyağı var aslında ama hiç açılmadı tarihi geçmiş de olabilir. Tek başıma yaşadığım için açarsam bitiremem ve bozulur diye paketi açamadım bir türlü. Zeytinyağı ve sıvı yağdan devam ediyorum.

Erişte tereyağında kavurup su ekleyince daha güzel oluyor diğerleri haşlanabilir.

Bakliyatlar zeytinyağı sıvı yağlar biz egeliyiz et ve tereyağı karışmaz bizim yemeklere.

Et yemeklerinde de yağlı kısımlar yok tercih etmiyoruz.

Once haslayip sonra kavurman lazim, usül böyle.

bakliyat zeytinyagi.

eriste yemeyeli uzun zaman oldu. pirinc pilavi yaparken tereyagi ve zeytinyagi ile kavurup ardindan su eklenir.

Zeytinyağı dışından yağ kullanmıyorum.
Pirinci 15 dakika sıcak suda bekletip süzerim. Sonra kavurup suyunu eklerim. Çok beğeniliyor.

tüm yemeklerde genellikle zeytinyağı, nadiren tereyağı + zeytinyağı.

pirinci kavurup su ekliyorum. bulguru kavurmadan suya ekliyorum. ikisini de suyunu çektirerek pişiriyorum.

Pirinç ve bulguru ayçiçek yağında kavurup sonradan su ekleyerek pişiriyorum. Sağlıkla ilgili bi takıntım yok hatta arsenik falan olayını şimdi duydum. Sadece evde varsa tavuk suyu ile yapmayı tercih ediyorum tereyağı falan koymuyorum.

Ama basmati pirinci öyle değilmiş makarma gibi yapılıyormuş ve birkaç damla limon sıkılıyomuş sanırım bi denemeyi düşünüyorum.

Eriste hiç yapmadığım için bilmiyorum.

Pratikte iPhone X ve 16 arasında fark olmadığından ben olsam iPhone 13 falan alırdım. O paraya alacağınız herhangi bir android cihazdan daha uzun ömürlü olacağı ve ikinci elde daha az değer kaybedeceği kesin. Daha güvenli olması da cabası.

6 yil guncelleme alan android yok. f/p androidi hic yok.

Samsung S25, S24, S23'ten birini alsan 3-4 yıl rahat edersin. Fiyat performans telefonu ucuz olan değil, amiral gemisi olup uzun yıllar üzmeyecek telefondur. Samsung artık uzun süre destek veriyor ama 6 yıl vermez tahminen. 4 yıl mı 4 android sürümü mü neydi.

Samsung s serisi telefonlarda 7 yıl a serisi orta seviye telefonlarda 6 yıl güncelleme vermeye başladı

lineageos gibi custom rom'larla uzun süre güncel tutmak mümkün telefonu.

(desteklenen modeller arasındaysa)

Samsung Galaxy s35 plus öneririm ben. 7 yıl güncelleme alacak. İşlemcisi çok çok iyi. Batarya kapasitesi yüksek. Ekran harika. Yapay zeka destekli. S25 ultra kadar büyük ve kaba değil. Ve de gayet hafif.

Edit; s25 plus olacak.

S23 ultra 512 amazonda 49bin. Bu paraya alacağınız her türlü iphoneu 3e katlar. Telefondan sıkılana kadar da bana mısın demez.

isopropyl alkolle sökebilirsiniz. aslında bunları yapıştırmaya da gerek yok. Hgs plakadan okuyor zaten, yine de site giriş etiketiyle birlikte güneşliğe sıkıştırın, torpidodan bile okuyordu bizimki. avukat/doktor gibi etiketleri de basit bir selobant ile ya da A sütununa sıkıştırarak tutturabilirsiniz bir sonraki araçta.

asetonla çıkarabilirsiniz. sökersin de çoğu tekrar düzgün yapışmaz. bunun için ben bu tarz etiketleri iki yapışkan jelatin arasına yapıştırıp araca öyle yapıştırıyorum ki rahatça söküp takabileyim.

saat şık, güzel fakat 34 bin lirasını marka alıyor, 726 lirasını saatin kendisi hakediyor. siz bilirsiniz tabii. teknik anlamda basit bir saat.

Yani daha farklı ve uygun bir şey de bakılabilir , görsel olarak beğenilip beğenilmediğini merak ediyorum aslında

Kordon ve kasa modeli ile rengi güzel ama mekanizmanın üzerindeki arma saati basitleştirmiş bence. Bir de modacı markalardan saat almaktansa saat markalarından bakmak daha fiyat/performans odaklı oluyor sanki. Marka konusunda orient blue'ya katılıyorum.

üzerinde versace yazmasa 726 liralık saat bu.
hediye ise parasını ve kalitesini hak eden bir saat bulmalısın bence. Zaten koyu renk giyen birinin üzerinde sırıtır bu renk.

aslında sadece içindeki rölyefi beğenmiştim. bu tarz tam kadranın ortasında küçük bir kabartması bulunan saatlere bakıyorum genel olarak. kötü duruyor mu diye.

Renk çok kötü, yani bi' erkek olarak 30 yaşlarında sarışın bi' hanımda görsem niye bilmiyorum ama olumsuz bi' önyargı oluşur aklımda, tabi dediğim gibi önyargı bu.

Sarışın bi' hanım bu kadar para verip saat alacak olsa Tissot öneririm, özellikle lacivert kayışlı çok güzel, kibar, estetik modelleri var bence.

samiwatches.com

samiwatches.com

samiwatches.com

samiwatches.com

Dediğiniz gibi suistimale açık. Ben elden satardım ya da önce eft sonra kargo şeklinde.

bu sistem alıcıyı koruyan bir sistem. benim de pahada kıymetli ürünlerim var sahibindende. bu şekilde almak isteyen kimseye güvenemiyorum.

2-3 kere bir şey sattım, çok pahalı ürünler değildi bir de telefonda güven vermişti konuştuğum kişiler.

son güncellemeden sonra satıcıdan da komisyon almaya başladı get sistemi. böyle olunca komple kapattım o seçeneği. yüzde 15 benden alıyor, yüzde 15 karşıdan... ulan geriye ne kaldı zaten.

Durduğunuz kabahat.

hemen sar bir tane bence de.

dediğiniz şartlarda ben olsam elektrikli alırdım. ama tesla almam.

Tesla al.

elektrikli araçlar tam bir soru işareti. 10 yıl sonra batarya bitince ne yapacağınızı düşündünüz mü?

@kanasla intihar eden adam

10 yıl sonrası bana çok uzak. araç sahiplik ortalamam 3 yıl civarı.

bu arabalar senin icin yapilmis hocam kesinlikle :)

1. Evden/işten uygun fiyata şarj imkanı varsa
2. Şehirler arası yolculuk için alternatifiniz varsa
Hiç durmayın.

evet uygunsuzunuz ama ben olsam tesla’nın yeni modelinin gelmesini beklerim.

yeni tesla +1

countryman alma dert sahibi olursun.
yeni kasa tesla +1

İkinci el piyasası ölü. Zarar edersin

wifi enxtender. ama mesh sistemi alsanız daha iyi bence. ben şu modelden memnunum mesela. www.amazon.com.tr

Ücretsiz çözüm: WiFi bağlantınızı 2.4 GHz olacak şekilde yapın.

5 Ghz olursa aynı odada olmanız lazım. 2.4 GHz sinyal iki duvardan geçer. Eğer zaten 2.4 Ghz ise WiFi zimbırtısının yerini değiştirin.

Bunların hiçbiri olmuyorsa, Mesh destekli bir extender-veya-repeater satın alırsınız.

powerline

Ucuz ve dandik çözüm; wifi extender.
Orta şeker çözüm powerline.
Future proof, kablosuz ve genişletilebilir kesin çözüm mesh.

Tavsiyem mesh.

Tek ve en iyi cozumu soyluyorum
Ana modemi ev ortasina kur ve 2.4 yap

İkinci bir pahali olmayan modem al ve bunu router olarak kullanicaksin bunu varsa 5g yap cekmeyen yere koy

Ethernet kablosuyla bagla birbirine

Youtubeda cok video var ben oyle yaptim

Telefonla iki modemede baglan kaydet sen oda degisince otomatik en yakin modeme ziplamasi gerek


Geçmiş olsun ayrica bu yontemle maximum hiz alir herkes

Kamera kaskın çene bölümüne monte ediliyor, en iyi seçenekler malum Gopro ve DJI. Her ne kadar rüzgar serinletse de Gopro ısındığı için ben olsam DJI tercih ederdim. Görüntü işin nispeten kolay kısmı ama "temiz" ses almak rüzgar yüzünden güç. Gopro ya da DJI'ın dahili mikrofonları iyi olsa da rüzgarda böyle temiz ses alamazsınız. Örneğin Gopro'nun media mod'unu alıp mikrofon üstündeki süngeri "deadcat" ile değiştirirseniz kabul edilebilir ses alınır ama yine de çok patlıyor.

Ucuz çözüm kablolu bir yaka mikrofonunu kaskın içine (nefes sesinizi ve rüzgarı almayacak bir noktaya) yerleştirmek. Pahalı çözüm de aynı şeyi kablosuz mikrofon ile yapmak. Kablosuz olunca daha serbest hareket edebilir ve mikrofonu özgürce yerleştirebilirsiniz.

Orta maliyette ama verimli bir çözüm ise harici ses kayıt cihazı alıp güzelce yalıttıktan sonra sele altına vs. uygun bir yere koyup sesi kurguda görüntüyle birleştirmek. Bu da biraz zahmetli. Ben olsam yaka mikrofonu + kask kombosunu seçerdim. Mikrofon olarak da Rode'nin görece uygun fiyatlı lavalier mikrofonlarından biri olabilir fakat omnidirectional olmaması lazım yoksa her yönden gelen sesi alır, doğrusal bir mikrofon olmalı, güzelce yalıtmalısınız (rüzgarı kesmek için).

portal.tnb.org.tr
Madde 9 - Defterlerin açılış onaylamasından, yüz sayfaya kadar olanlardan (yüz sayfa dahil) 19,10 TL, yüz sayfadan yukarı her yüz sayfadan da 7,16 TL onaylama ücreti alınır. Yüz sayfadan fazla olan defterlerin küsuratı elli sayfaya kadar olursa ücret alınmaz. Elli ve daha fazla olursa 7,16 TL ücret alınır.

Defter de 150 lira deseniz, 200 lira etmiyor.

Bu arada konuyla dolaylı ilgili; 8’den az daire varsa yönetici zorunlu değil.

Katı sabunlarını denemedim ama sıvıları baya iyi. Bir deneyin bakalım.

www.olivos.com.tr

Ayyy lush türkiye den çekildi diye hala ara ara üzülürüm, aklıma gelir.

Henüz denemedim ama trendyolda agarta diye bir marka var. Hatta geçen gün bir şampuan sorusunda birisi önermişti bu markayı, meraktan baktım ben de. Sabunları görüp beğenip aldım. Kullanamadım ama daha sıra gelmedi

www.kocamaar.com

haci sakir lavanta, en kral sabun valla..

Agarta demeye gelmiştim. @ kullanicadi benden önce davranmış.
Kendi sitesinden aldım geçen hafta.

Bu arada, bir sabun ne kadar kokuluysa o kadar kimyasal barındırıyordur. O da cildi kurutur.

www.kalenaturelsabun.com

Fiat 500x’in teknik ikizi. Genel olarak sorunsuz bir araç olmalı, motor bildiğimiz Fiat multijet zaten, güzel motordur. Yağı suyu bakımı eksik edilmediyse yıllarca hizmet eder. Ben 7 sene 500x kullandım (benzinli) ve hiç sorun yaşamadım, çok da severdim. Yalnız 1,6 dizel biraz yakar, bakımlar üzmez, servisi zaten Fiat servislerinde yapılıyor, herhalde en yaygın servis Renault ve fiat’tadır.

Yalnız bu bir cip değil, crossover, adına aldanmayın yani.

Jeep fiat’ın. Yani jeep alıyorsunuz ama aslında fiat. Hatta iç dizayn nerdeyse egea ile aynı. Bunu muhtemelen bilmiyorsunuzdur diye belirttim. Açıp bakın.

Multijet çok yakmaz. Maks 6-7lt/100km yakarsınız. Sağlam uzun ömürlü motordur.

2.elleri renegade için canlı diyebiliriz. Compass daha zor gider.

Rutin bakımları üzmez. Fiat egea neyse onun 1,5 katı falandır. Bi bmw merso seviyesinde değildir.

Servis konusunda yaygın. Yetkili servise gidecekseniz otokoç-fiat yetkili servisleri her yerde bolca var.

Ben amerikan markası sanıyordum.. haklısınız bilmiyordum. ablamda egeacross var ve sevmiyorum içini.

Jeep bakacaksan 2010 ve öncesi olmalı

Jeep ama fiat.

Fiat'ın tutunamayanları. Jeep'likleri nerde? Mesela süspansiyonda - bence iyi de. Şasi keza. O marka boş yere yok ama izler fiat.

marka olarak "jeep" pek kaliteli araclar ureten bir firma degildir malesef.
retro wrangler/rubicon araclar fena degildir, gerisi dandiktir, uzun omurlu olmaz.

LA, San Francisco, Zürih.

LA suc orani cok yüksek ama olsun. senin basina bir is gelmedigi sürece senin basina gelme orani 0% :)

amsterdam.

Ankara galp ben

Sübjektif olarak Londra diyorum.

Barcelona

bunlarin hepsinin bir arada oldugu buyuk sehir yok, belki eskiden vardi ama kalmadi. benim deneyimim soyle:

yasanilacak sehirlerde gelir/maliyet dengesi dagilmis durumda.
para olan yerlerde de altyapi, kultur, sosyal hayat yok.

saydığın kriterler güvenlikle ters orantılı oluyor genelde. dünyada tüm bu kriterleri karşılayan bir şehir olduğunu sanmıyorum.

bana göre dünyanın en büyük üç şehri londra, paris ne new york'tur.

Singapur

Biraz daha pahalı ama Samsung m5-7 alirdim ben olsam. Tv değil aslında, akıllı monitör. Ben ikinci tv olarak kullanıyorum, çok memnunum.

Tlc al verimli.

Televizyondan memnunsanız, tek sorun Netflix'e girmemesi ise televizyonu değiştirmek yerine akıllı TV kutusu/çubuğu almanızı tavsiye ederim. Çok daha ucuza sorunu çözmüş olursunuz.

Bir dünya marka var ama yerinizde olsam Xiaomi bakardım. Daha az paraya daha iyi donanım veren cihazlar mevcut ama amaç sadece Netflix ve benzeri uygulamaları çalıştırmak ise aşırı yüksek donanıma ihtiyacınız yok. Bilindik markaların yazılım destekleri daha iyi oluyor. Örnek cihazlar şöyle:

www.akakce.com
www.akakce.com

google tv olmadığı sürece tvlerden bağlanmak hep dertli.

bende de 13 yıllık bir plazma tv var, görüntü kalitesi şu an satılan tvlerin yüzde doksanından iyi diyebilirim.

sadece akılsız idi, mi box ile kaç senedir yardırıyoruz.

tv dursun, ekstra kutu alın.

Mi box

Moms green kullanıyorum. Tek tablet. Memnunum. Kırmakla falan uğraşmam hiç. Koku da olmuyor organik olduğu için

koku nasıl bir koku? makineyi düzenli aralıklarla temizleyici kimyasallarla (Quick'n shine öneririm) temizlemek lazım. Ayrıca giderini de temiz tutup tuzunu eksik etmemelisiniz. muhtemelen bunlardan kaynaklanıyordur. ben fairy kullanıyorum, gayet güzel.

Deterjan kokusunu diyorum. Makineyi temizliyorum.

finish powerball quantum/ultimate. arada bir de pril in tablet makine temizleyicisini kullanıyorum, çoğu temizleyici gibi boş makinede kullanmak gerekmiyor.

makinenin giderini de temizleyin sık sık.

Fairy tablet kullaninca oldu bizde o koku. Sonra baska markaya degistirdim. Bir alternatif olarak sivi deterjan da kullanabilirsin. Dozaji kendin ayarlayabiliyorsun.

Bu durum filtrelik bir sey degil. Benim makinem yepisyeniydi ben bu problemi yasasigimda. Makineyi ilk kullanmaya basladigimda fairy tablet vardi evde. asiri kimyasal deterjan kokusundan rahatsiz olup baska markaya degistirdigim an o koku gitti. Elimde kalan 5-10 fairy tableti sonra ne zaman kullanmak istesem o koku hep geri döndü. Kirli filtreli makinede koku da kötü oluyor. Bu bahsedilen temiz ama yogun bir kimyasal kokusu.

makinenin alt tabanında filtreleri söküp temizlemeniz lazım.

genelde fairy platinum ve finish parlatıcı kullanırım, green clean tablet de kullanmıştım, hiç koku olmadı.

şununla da makina temizliğini yapıyorum:
www.amazon.com.tr

kenarlardaki lastikleri de hafif bir temizleyiciyle siliyorum.

finish ultimate plus.

bi koku almadım ben baya güzel temizliyor da.

Moms green +1

Deterjan kokusundan ben de çok rahatsız oluyorum. Şu ikisi de parfümsüz, çok memnunum:
www.rossmann.com.tr
www.rossmann.com.tr

Şu da parfümsüz elde yıkama deterjanı:
www.rossmann.com.tr

Geçen gün bir üç harfli markette kasa bası muhabbeti yapan 10-15 ev hanımı, piyasaya yeni çıkan sparks marka tabletlerin piyasanın açık ara en iyisi olduğunu söylüyorlardı.
İnandım, denedim, hemfikir oldum.

goingzeero.com

marketlerde hangisinde indirim varsa onu alıyorum tablet olarak. balık gibi ağır yemekler veya makine tam dolu olduğunda tablet kullanıyorum.

gz'nun tek sıkıntısı tavsiye edilen bir kaşıktan fazla ürün koyunca bardaklar matlaşıyor. onun da çaresi limonla sırçaları silmek.

Aynı kokudan ben de muzdaribim. Özellikle Fairy aşırı kokuyor bence. Frosch kullanmaya başladıki memnunuz.

ANC özelliği olan AirPods'lar yapıyor.

support.apple.com

sadece bu kulaklığı kullandığım için diğerlerini bilmiyorum

sony mx 1000xm4, ambience mode (ortam sesi modu var) kulaklık üzerindeki tuşla noise cancellingden o moda geçebiliyorsunuz. ama müzik otomatik durmuyor. sağ kulaklığa iki tık yapıp durdurabilirsiniz dokunmatik.

birde uygulama üzerinden ayarlarsanız speak to chat mode var. siz müzik dinlerken konuşmaya başlarsanız müziği kesip ortam sesi moduna geçiyor.

airpods pro mis.

QCY HT05 modeli var bende 6-7 ay önce 800 liraya falan almıştım. ANC özelliği var, aynı zaman transparency dediği dışarıdan gelen sesi iyice arttıran modu da var.

Sağ kulaklığa 2 defa tıkladığım zaman bu modlar arasında geçiş yapabiliyorum. Uygulama üzerinden hangi kulaklığa kaç defa dokunduğunzuda ne yapılacağını özelleştirebiiyorsunuz aynı zamanda.

ANC olan bütün kulaklıklarda yapılıyor olması lazım. Galaxy Buds'tan bildiriyorum. Üç ayarı var. Gürültü engelleme, normal ve dış sesi arttırma.

Öyle demişse çalışmaz zaten. Jailbreak oluyor mu o da ayrı bir konu. Sırf WhatsApp için ben olsam jailbreak yapmazdım. WhatsApp en düşük iOS 15.1 istiyor, yani iPhone 6 bu açıdan ömrünü doldurdu maalesef.

metre
lazer metre
iphone uygulamaları
google street verileri

En doğru şekilde takeometre ile ölçebilirsiniz.

tr.wikipedia.org

google earth uygulamasında uzunluk ve alan ölçümü var.

tkgm parsel sorgulamada bu özellik mevcut. sık sık kullanıyorum. tüm detayları kendiniz belirleyebiliyorsunuz. aynı menüde uzunluk da mevcut.

support.google.com

Bu adımları eksik/yanlış yapmış olabilirsin.

Mangalı aynı zamanda şömine niyetine kullanıp görselliğinden istifade edeceğim, odun yarmayı, kesmeyi, odunu mangala hazır hale getirmeyi bilirim, külfetinden de gocunmam diyorsan olur tabii.

Ama en büyük konu meşeyi nerede bulacaksın? Başka odunla çok bir oluru yok. Piyasada sadece çam vardır genelde ve çamla olmaz o iş.

Bence ikisi de değil, almanız gereken meşe odunu kömürü. Ben şundan kullanıyorum;

www.meatycheesy.com.tr

Çam degil, hazir kesilmis mangallik mese buldum.

Yemekten sonra odun atmaya devam edeyim yanda dursun yanmaya devan etsin diye de düşünmedim değil de mangal yüksekte biraz. Önceliğim o değil.

Çam kokar, eti kokutur kötü yapar mangalı da meşe bulduysan olur. Odunlar hepsi aynı büyüklükte olmalı ki aynı anda yansın aynı anda kömür olsun. Ya da yan tarafta ateşi yakacaksın, ateşin odunları kömürleştikçe aynı yere ya da mangala alacaksın. Bir yandan ateşin yanarken ayırdığın közle mangala devam edeceksin.

Kampçı keyfi bu da. Ama ateş kovası kullanmak lazım. Toprak üzerinde yanan ateş o toprağı öldürüyor. Yazık. Doğa katliamı.

Hattı devretmek gerekebilir ama emin değilim.

e-devlete baktınız mı?

@orientblue hattı devretme şansım pek yok
@co2s2 baktım ama herhangi bir menü göremedim buna yönelik.

Ben olsam foto/videoları buluta atar (Google photos), web’den erişebildiğim tüm servislerin uygulamasını siler (instagram’dır, yemeksepeti’dir) aynı telefonu kullanmaya devam ederim.

Dolu durmalı diye biliyorum, akü boş kaldıkça yapısı bozuluyordu diye okumuştum. Kaynağı bulamadım ama.

uzun sureli saklama icin genelde yari dolu tutulmasi tavsiye ediliyor. kullanim kilavuzunda da yaziyordur muhtemelen bu.

batarya tipine göre değişir fakat hemen hemen tüm piller için ideal saklama seviyesi %40 diyebiliriz. tamamen boş ya da dolu saklamaktan kaçının. %20'nin altına düşürmemeye, %80'in üstüne de çıkarmamaya çalışın. şarjdan sonra hemen kullanacaksanız %100 yapabilirsiniz.

Dolu durmalı.
Hiç kullanılmayacak piller bataryalar bile en az 2-3 ayda bir şarj edilmeli.

dolu ya da doluya yakın durmalı

ve ara ara boşaltıp tekrar doldurulmalı

Markalı düzgün bir ürün ise online manual/kullanım kılavuzuna ulaşabilirsiniz. Mutlaka soğuk depolama için bir tavsiyesi vardır.

Yılına göre değişir batarya nicad da çıkabilir lion da ona göre ayrı bir saklama koşulu belirtebilirler.

Aküler kendi kendiler zamanlar şarj seviyesi kaybediyor. Belli bir şarj miktarının altına düşünce de artık şarj edilemez/kurtarılamaz oluyorlar.
O yüzden düşük şarjda bırakırsanız bu seviyenin altına düşme ihtimalini arttırıyorsunuz.

shorturl.at
taksi-ucreti.hesaplama.net

buradan hesaplayabilirsiniz. yaklaşık 8 km.

taksi-ucreti.hesaplama.net
185 diyor 6 km mesafe için.
200 diyebilinir sanırım.

min. 350 diyorum 200 tl imkansız. gar nere atakule nere. kızılay'dan bile 200'den fazla yazar.

uber' girdim verileri gar-atakule arası 180-230 çıktı

eski gar tarafına geçip oradan dışarı çıkın. atakule'ye gidiş yolunuz daha düz, daha kısa olur. ilk kavşaktan sağa dönüp bulvara çıkarsınız, sonrası dümdüz yol.

yht tarafından çıkarsanız bulvara çıkmak için dolaşmanız lazım.

scooter tarzını pek sevmiyorum demişsiniz ancak binmeden konforunu yaşamadan belli olmaz o iş. hayatta binmem dediğim chopperlardan birini kullandım 6-7 ay nefret ettim diğerini kullandım aşık oldum. Bu iş motordan motora değişebilir kısacası.
xmax250 derim ben hem konforu hem rahatlığı ve kolaylığı açısından mesafeye falan da bakarsak fazlasıyla iş görür. elbette bot kilo durumunuza göre vespaları da tercih edebilirsiniz, çok keyiflidir.
yani o kadar kısa mesafede bir sürüş için vitessiz turing ne bileyim aklıma yatmadı, yorar sizi.

o bütçe ile alınabilecek otomatik motosiklet sınırlı, hatta sanırım bir tane var, o da honda nc750x. çok da güzel motordur fakat 7 km için gereksiz büyük, pahalı, başlangıç için fazla güçlü.

hevesinizi anlıyorum fakat keyfi sürüşler dışında sadece bir noktaya ulaşmak için alınabilecek en iyi motosiklet scooter. şimdi nc750x alsanız onun bakımı, kaskosu da daha pahalı olacak. kasko yapmasanız aklınız motorda kalacak. belirli aralıklarla zincirini temizlemeniz gerekecek, bunun için bir yere de ihtiyacınız olacak. toz pembe değil yani.

ben olsam 7 km mesafede gidip gelmek için honda forza/yamaha nmax'tan (ya da xmax) birini alır geçerdim. bu motorları zamanı geldiğinde çok daha rahat elden çıkarırsınız. pahalı motosikleti ise çok daha zor satarsınız. motosiklet ruhundan biraz uzak olsa da sadece iş görmesi için elektrikli scooter bile alınabilir bu mesafe için.

@ orient blue söylenmesi gereken her şeyi söylemiş. Scooter bahsedilen mesafeler için en rahat ve en akılcı çözüm. Ama scooter kesinlikle olmaz hiç hoşlanmıyorum diyorsanız, o zaman vitesli motosiklete alışma sürecine girip çok daha geniş yelpazeden bir motosiklet seçmenizi tavsiye ederim. Sandığınız kadar zor değil alışma süreci. Bence ehliyetten sonra bir hakimiyet eğitimi de alırsanız kendinize güveniniz yerine gelir ve tercihleriniz netleşir.

nc700-750 gibi torku iyi gücü düşük motorlar var, dct modeli de olması lazım.
hatta nc700 integra isimli yarı scooter modeli de var.

700cc 50bg.

www.youtube.com

Bence yolu sadece 7km olarak düşünmeyin, motosikletten zevk almaya başlayınca devamı gelecektir, zıttını yaşayanı görmedim.

chopper tarzı bir motor tavsiye ederim, scooter gibi çok fazla aralara giremiyorsun, ani hızlanma yapmıyor ve ani manevralara izin vermiyor, biraz daha araba gibi sürüyorsun ve sürüş pozisyonu nedeni ile çok yüksek hızlara çıkamıyorsun.

hırsızların o kadar ilgisini çekmiyor. şehir içinde bir scooter pratikliği vermiyor ancak derdin zirzopluk değil ama içinden gelebilir diye korkuyorsun madem en iyi alternatif chopper. uzun süreli sürüşlerde konforlu, yormuyor. zincirli olmadığı için zincir bakımı, temizliği ile uğraşmıyorsun. bütçene göre çok güzel motorlar bulabilirsin.

chopper harici, nc'ler yakıtı kokluyor resmen, nc derim bende.

Live, heif falan çekiyorsanız ondan yapiyordur. Ayarlardan yüksek uyumluluk seçerseniz jpeg kaydeder. Ama iCloud photos kullanirsaniz formattan bagimsiz hepsi derli toplu görünür. Ben iCloud kullanıyorum. Hem güvenli hem pratik. Telefondaki kopyaları silerseniz her yerden silinir, ona dikkat edin. Aslında bir backup servisi değil, senkronizasyon servisi çünkü.

Google tasks var mesela. ticktick ya da todoist de olabilir.

microsoft'un planner'i var. yakin zamanda trello kullandim. browser üzerinden kullaniyorum ama ben pek begendim.

maksimum verim almak istiyorsan baska uygulamalari bosver. apple ekosisteminde kal. sihirli formulu veriyorum.

alarm icin: clocks
etkinlikler icin: calendar
hatirlaticilar icin: reminders
diger hersey icin: notes
gunluk icin: gunluk
klasor, arsivleme icin: files

Yeni altın, bu sene tarihli oluyor. Eskisi de diğerleri. Eskisinin ne kadar yıllık olduğunun fiyatta bir farkı yok. Eskidikçe ucuzlamıyor yani.

@78 yılına ait altın olması normal mi peki mirket bey

1935 yılının da olabilirdi. Farketmez yani. Fiyatta farkı yok.
Şimdi yeni tarihli bir altın alsan, seneye o da eski olacak ve elindeki altınla aynı fiyatta olacak.

altın altındır yav. yeni eski olması da zaten 100 150 farkediyor.

2000 öncesi çeyrek altını bozdururken 22 ayar hurda fiyatından işlem görür. En az 2000 sonrası alın.

götür yeni tarihli al, cimrilik yapma

Altın paslanmaz, eskimez.
Milattan önceye aitte olsa insanları arkasından koşturur .

Teknik olarak hepsi 13 milyar yaşında falan zaten, sadece işleniyor. 150 lira için gidip gelmeye değmez bence ama siz bilirsiniz.

20 yıl daha sakla, antika diye satarsın

Eski metalcilerden kim kaldı :) Abuk subuk tişörtleri utanmadan giyebiliyorum, orta parmak çeken rick&morty tişörtüyle veya "tripping" yazan mantarlı tişörtle gezebiliyorum, öneririm. Aynı nesilden birisinde metalci tişörtü görsem gülümser selam verir geçerim.

Sen beğendikten sonra elbette giyilir.

Yazın Black Sabbath tekrar toplanıyor ve diğer grupların da katılımıyla bir festival olacak, bunun şerefine patlat bi tişört kendine

cdn-p.smehost.net

Herkesin hayatına kimse karışmaz.

linkini atsana biz de alalım.

Kancanın gövdeye girdiği yerde kanca ile aynı renkte bir parça var, kilit açıkken gövdeye doğru girmiş gibi görünüyor. Muhtemelen o parçaya basılı tutarak şifre belirleniyordur. Biraz kurcalayın bakalım.

olmadı malesef. neredeyse her yerine bastırıp denedim. açıkken rakamları seçtirmiyor. ilk gördüğüm anahtarcıya soracağım.

Şurada anlatmış sistemi, herhalde bununla alakalı bir entegrasyon problemi var. Duzelecektir.

ticaret.gov.tr

Auto’nun altındaki park lambaları. Onun altında soldaki kısa, sağdaki de uzun var. Siz auto’da kullanmaya devam edin ama far yükseklik ayarı manuel ise yüksekliği de sıfıra getirin. Belli ki şu an fazla yukarı bakıyor farlarınız, kısa yanarken dahi karşı tarafın gözünü alıyor. Yükseklik ayarı sıfırdayken (yani farlar en aşağı bakar pozisyondayken) de göz alıyorsa fark yükseklik ayarı yaptırın serviste (elinizden geliyorsa kendiniz de yapabilirsiniz muhtemelen, biraz da arabaya bağlı).

kısa farlar yanıkken o kolu kendine çektiğinde veya ileri doğru ittiğinde uzun farlar yanar. auto'da da olsa, en aşağıdakine de getirsen bu aynıdır.

muhtemelen o kolu çektin veya ittin, uzunları yaktın, sonra da eski haline getirmedin, ondan kızdılar.

Fiat glb. Ekranda mavi işaret mi var yeşil mi

Yesilse far yükseklik ayarını 0 ya da 1 yap +7

Ampul düzgün oturmamış olabilir

auto'da kalsın zaten o sıkıntı değil. Uzun kısa ayarı oradan olmuyor. Orada hiç bir şey değiştirme. Attığın fotoğrafın en sağında ileri geri işareti ve uzun far işareti var. Kol ileride yani uzunda takılmış olabilir, oturduğunda ileri geri yap anlarsın, onu kendine yakın pozisyona al.
Ayrıca
far yükseklik ayarını kontrol et +1
Far ampulü arabanın orjinal ampulü mü yoksa xenon falan mı takılmış kontrol et +1
Far ampulünün doğru takıldığına emin ol +1

Buna o parayı verene kadar bütün evi tp link deco mesh ağı ile örersiniz ve hangi tip bağlantı kullanırsanız kullanın future proof olur. Deco mesh alın yani. 2’li set yeter o eve.

O zaman şu anki senaryoda sanırım en iyisi wifi mesh alıp, modem/router'dan kabloyu mesh'e çekip, TV ve PS5'i direkt görecek bir konuma yerleştirmek (böyle bir imkanım var) ve 5ghz kullanmak. Doğru mu?

Bu durumda modemi değiştirmem gerekir mi? Yani mesh uyumunda sorun yaşar mıyım? Aslında yan dairede de annem oturuyor, o da benden wifi kullanıyor. Eğer çekim gücü benimkinden daha iyi bir modem varsa onu da alabilirim.

Doğru. 2.4 ve 5 ghz aynı anda ve aynı ssid ile aktif oluyor mesh’te, zaten esprisi de o. Eski yeni tüm cihazlar uyum içinde aynı ağda oluyorlar. Yan evden de bağlanırsınız, eğer sinyal zayıf olursa (sanmıyorum) yan eve bir deco ünitesi daha alırsınız.

Routerdan deco’ya kablo çekmeyin bence, ana deco ünitesini direkt router’in yanına koyup kutusundan çıkan kısa/ince ethernet kablosuyla bağlayın (routerin kendi wifi ağını kapatın), kablo kirliliği olmasın yani. Diğer deco’yu da tv’nin altına/arkasına koyarsınız. Hatta en ucuzundan tp link gigabit switch alır tv’nin yanındaki deco’ya bağlarsınız, tv ve ps5’i de switche bağlar sanki routera ethernet ile bağlıymış gibi düşük pingle kullanırsınız. Ben de bu şekilde kullanıyorum.

Yazdıklarından, evinde bir ethernet altyapısı olmadığını farz ediyorum. Deco alacaksan Powerline Deco al. Kablosuz bağlanan Deco'larda çok büyük ping problemi var, PS5 falan oynayamazsın...

imkanlar dahilinde midir bilmiyorum ama ben olsam ps5 ve tv için modemden kablo çekerdim veya ek bir router daha alıp tv yanına konuşlandırıp ap modunda kullanırım. portlarından da tv ve ps5e doğrudan bağlantı veririm. eğer salonunuz da yan daireye yakınsa onlar da bu durumdan faydalanabilirler.

mesh cihazlar maalesef iyi paralar verilmediği sürece iyi performans sağlamıyorlar.

@orient blue, hocam yanlış ifade ettim sanırım. kablo derken ethernet'ten bahsettim ben de. şu iki ürünü aldım.

Archer VX1800v: modem/router www.amazon.com.tr

Deco X60 1 adet: www.amazon.com.tr

duvardan gelen dsl kablosunu (duvara monte yapmış salaklar, uzatma yok, kablo 50 cm falan) modem/router'a bağlıyorum şu anda olduğu gibi. sonra ethernet kablosuyla modemden deco'ya uzatma çekiyorum. deco'yu koridora konumlandıracağım tv/ps5'i direkt görecek bir şekilde... sanırım bu şekilde verimli olur.

şu anki modemim de yan daireden çekiyor aslında ama biraz verimsiz. yeni modemle biraz daha güçlense kafii. olmazsa oraya da bir deco alırım sonra.

@malherios, hocam direkt prize takılan modeller, priz sıkıntısından dolayı bana uymuyor. prizden cihaza uzatma yapmam lazım. X60'a modem üzerinden ethernet ile bağlandığımda sanırım ping problemi yaşamam.

@bravoteam, aslında en güzeli o gerçekten ancak bu sefer ev içinde fazla kablo dolaşmış olacak. şu an yapacağım şey de sizin diğer senaryo gibi aslında.

zaten modem ve ana deco arasında kablo bağlantısı yapman şart, öyle çalışıyor. benim demek istediğim, salona koyacağın deco ile ana deco arasında büyük ping olacak, 5sn'lere kadar, alınca görürsün.

@malherios, hocam deco 1 tane olacak, 2 tane değil. modem+deco. o 1 deco da ps5'in 2 metre uzağında olacak arada duvar olmadan. bu şekilde ne gibi bir sıkıntı olur?

anladım. tek deco ise sıkıntı olmaz.

Bence değişmezdi, zira sesin kiloyla bir ilgisi yok. Opera sanatçıları şişman olur algısı sanırım Pavarotti nedeniyle var ama dikkat edersen Pavarotti'nin çağdaşları olsun günümüz opera sanatçıları olsun büyük bir kısmı fit ya da normal vücut ölçülerinde sanatçılar, Pavarotti çok popüler olduğu için öyle bir algı olabilir, yoksa ses genişliğinin şişmanlıkla bir ilgisi yok. Yani bakıyorsun Jose Carreras Placido Domingo Andrea Bocelli Roberto Alagna falan normal vücut ölçülerinde insanlar sesleri de hayvan gibi, yani aralarında illa şişman olanlar da vardır ama onlar da normal bir insan neden şişmansa o nedenle şişmanlardır sesleri nedeniyle değil.

adel'in sesi kilo verince degisti mi?
cevap hyr.

Kısa cevap hayır.

Özellikle kilo almak için uğraşmıyorlar çünkü alakası yok. Sesin rengini belirleyen şey gırtlak yapısı, ses tellerinin uzunluğu gibi genetik faktörler. Ama belli belirsiz farklar muhakkak olacaktır akciğer ve diyagram kapasitesi sebebiyle ama farkı işitmek için de pavarotti olmak gerekebilir.

değişmez diye bir şey yok bence.

örnek olarak o ses türkiye hasan doğru yazarsan cevabı bulabilirsin :)

önceki hali :www.youtube.com
sonraki hali : www.youtube.com

en.wikipedia.org

bu sayfada kilo kaybının sesini olumsuz anlamda etkilediğine dair bilgiler var. ama net bilimsel bi dayanağı yok sanırım bu bilginin.

ama kadın başta kiloluymuş. pavarotti de aynı şekilde sanırım. yani ses için kilo almamışlar, zaten kilolularmış.