Giriş
(8)

Geri Dönüşüm Amacına Ulaşıyor mu?

Bluesque
Her zamanki gibi atıkları didim didik ayrıştırıp Belediye'nin dönüşüm kutusuna attıktan sonra bildiriyorum:) Bir arkadaşım o kadar ayırmana gerek yok, Belediyeler hepsini aynı yerde topluyorlar deyince içime bir kurt düştü. Bilginiz var mı bu konuda, belediyeler layıkıyla bu işi yapıyor mu sizce, ha
Her zamanki gibi atıkları didim didik ayrıştırıp Belediye'nin dönüşüm kutusuna attıktan sonra bildiriyorum:) Bir arkadaşım o kadar ayırmana gerek yok, Belediyeler hepsini aynı yerde topluyorlar deyince içime bir kurt düştü. Bilginiz var mı bu konuda, belediyeler layıkıyla bu işi yapıyor mu sizce, havanda su mu dövüyoruz?

Teşekkürler
0
Bluesque
(16.08.24)
geri dönüşüm dünyanın anasını belleyenler tarafından uydurulmuş bir saçmalıktan başka şey değil.

ben kendi adıma dünyaya, doğaya elimden geldiğince faydalı olmaya çalışıyorum, orası ayrı... ama bir fabrikanın sadece bir günde yaptığı atık herhalde koskoca şehirlerin senelik sarfiyatına denk geliyordur. bunlar tamamen sorumluluğu "sıradan vatandaş"a yükleme çabasının sonucu. ben cebime 20-25 bin lira girerken doğayı düşüneceğim ama affedersin zıçmaya bile özel jetiyle giden, yatlarıyla gezen zenginler hiçbir şey yapmayacak?? bu iş böyle. umrumda bile değil.
0
mark greg sputnik
(16.08.24)
Bazı plastikler geri donüşebilir, gerisi çöp. Cam ve metal dönüşür. Kağıt kısmen ve belirli ölçüde dönüşür. En mükemmel planlamada bile total geri dönüşüm oranı yüzde 30'dur diyorum (biyolojik atıktan enerji elde etme dahil). Ama bu geri dönüşümü çöpe atmak için geçerli bir sebep değil. Yine de şöyle diyelim: environmentalism without anti-capitalism is just gardening. Biz bireysel çabamızla kısmen ekolojik fayda sağlayabilsek de endüstriyle üretimi radikal biçimde dönüştürmeden kıyameti öteleyemeyiz.
0
prole
(16.08.24)
Bazı metaller ve cam çatır çatır dönüşüyor. Plastikler bazıları kısmen dönüşüyor. Yağlardan biodizel üretiyorlar zaten. Gerisi elektrikli araçlar, badem sütü ve biraz da güneş panelleri gibi toplum duygularını sömüren yeşil kapitalizm hikayesi. Ambalaj üreten firmaların o atıkları toplama sorumlulukları var. Geri dönüşüm, tekerlekli sandalye vs. adı altında sana toplatıyorlar.
0
nawar
(16.08.24)
ayrıştırmak en azından çöpe çıkanlar için kolaylık oluyor, poşetleri parçalamadan alacaklarını alıyorlar. sokakların çöp içinde olmasının iki nedeni var, birincisi çöpe çıkanlar, ikincisi kediler. poşetler parçalanıyor, sonra rüzgarda içindekiler uçuyor.

en başta tüketmemek (ki bu nerede ise imkansız) yeniden kullanmak veya yeniden değerlendirmek (başka bir amaç için kullanmak, kola şişesini su şişesi yapmak gibi) daha önemli, poşetler parayla olmadan önce dahi ben aynı poşetleri defalarca kullanıyordum, hala da öyleyim.

markette paketli/dilimli peynir almak yerine, şarküteri reyonundan almak dahi 1 parça daha az plastik tüketilmesine neden oluyor (bir peynirin poşeti, bir plastik kap), eskisini yıkayıp (yada en azından biraz daha dayanıklı buzdolabı poşeti ile gitmek) götürmek, bakliyatları paketli ürün olarak değil açık olanlardan almak (kendi poşetin/torban ile gideceksin) vs. gibi önlemlerle tüketimi azaltmak önemli.

sadece elindekileri bir defa daha kullansan tüm tüketimin %50 azalıyor ki bu çok muazzam bir rakam.

pek çok şey geri dönüştürülebilinir malzemeden üretilse dahi, kullanıldıktan sonra temizlenmediği sürece geri dönüşümü çok maliyetli.

bir de dayanıklı malzemeler var, evet dayanıklılar ancak kullanım süresi arttıkça, geri dönüşümü de zorlaşıyor, kimi plastik türleri değerli olmasına rağmen açık alanda olduklarından temizlenmesi/arındırılması çok zor yada maliyetli oluyor. örn: araç içi plastikler. dayanıklı ve değerli malzeme, ancak işi bittikten sonra dönüştürmek için tozdan pislikten arındırılması çok zor. arındırılamadığı için tekrar kullanımı düşük.

geri dönüşüm/yeniden kullanım, ancak ve ancak sen yaparsan yüksek verimli oluyor.

bir ara 0 plastik konusunu kafaya takmıştım, bir nevi test etmek istedim kendimi ancak 2 nci gün yalan oldu, plastiksiz bir şey bulabilmek nerede ise imkansız.
0
selam
(17.08.24)
Belediyeler bu işi hakkıyla yapmıyorlarsa bu onların sorunu. Bizim yapmamız gereken çöpleri doğru düzgün ayrıştırmak.

Mesela ıslak çöplere streç film, alüminyum folyo, kağıt, naylon ambalaj, plastik, mika ve daha pek çok doğal olmayan çöpleri asla karıştırmam.

Bana göre özellikle streç film ve benzeri "geri dönüştürülemediği" iddia edilen atıklar tamamen plastikler naylonlar kategorisinde toplanmalı, belki de özel bir biriktirme yordamı kullanarak biriktirip geri dönüşüme gönderilmeli. Ama hiç değilse ıslak çöplere (yiyecek atıkları) ve diğer geri dönüştürülebilir atıklara karışması önlenmeli. Bunu çok önemsiyorum.

Belediyeler işini yapsın. Belediyeleri halk kendi denetlemeli belki de.
0
muhayyer divan
(17.08.24)
unuttum, birde tür ayırmak gerekiyor, pet şişenin kimyasal yapısı ile, poşetin kimyasal yapısı bir değil, sen plastikler plastiklere diye ayırıyorsun ama bunların da kendi içlerinde yeniden ayrışması gerekiyor.

pet şişeyi eritirken, pazar poşetinide eritirsen pet'in özelliği gidiyor.

ve tabii her plastik üretici aynı oranlarla, aynı renk/kimya yapısı ile üretim de yapmıyor, bunlarda ap ayrı sorunlar.

son olarak; arkadaşının dediği doğru ama senin yaptığın daha doğru.
0
selam
(17.08.24)
Geri dönüşümü organik çöpten ayrı tutuyorlar.
Geri dönüşümü plastik, kağıt, cam vs diye kategırize edip ayrı ayrı atman şart değil. Geri dönüşüm tesisinde kategorilerune göre ayırıyorlar.
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(17.08.24)
"8. kıta" diye bir mevzu var, internette araştır derim.
0
Yourcousinmarvinberry
(17.08.24)
(5)

bireysel sözlük

rhan
Ekşinin bir benzerini bireysel olarak kullanabilir miyiz?Sadece kendim yazayım, önemli gün vs, başlıklar olsun.Mobil olsun, çok pahalı olmasın, verilerim güvende olsun.
Ekşinin bir benzerini bireysel olarak kullanabilir miyiz?
Sadece kendim yazayım, önemli gün vs, başlıklar olsun.
Mobil olsun, çok pahalı olmasın, verilerim güvende olsun.
0
rhan
(16.08.24)
Öyle bişey olursa ben de edinmek isterim. Şahane bir fikrim var çünkü.
0
muhayyer divan
(16.08.24)
eskiden öyle bişi vardı, hub gibi, hesap açıyordun hebelup.sozluk.com gibi bir domain de çalışıyordu, hala var mı bilmiyorum.

eksisozluk clone diye aratın çıkar bişiyler
0
selam
(16.08.24)
sozlukspot diye bir yer vardı öyle.
0
tabudeviren
(16.08.24)
İlla sözlük olmasi gerekmiyorsa redditte private bi subreddit açıp orada da kendi kendine takılabilirsin.
0
hububrad
(16.08.24)
Eskiden vardı hatta ben açmıştım bir tane adını bile unuttum şimdi.
0
rodeocu
(17.08.24)
(5)

çin ve kültürel emperyalizm

WithWorth
çin'in kültürel emperyalizm adına yaptığı/yapabildiği bir şey var mı ?dizi/müzik/film/sanat/komedyen, vs ...süper güç adayı olarak konuşulan ve gösterilen bir ülkenin bu hedefine kültürel emparyalizm olmadan yalnızca ekonomi ve askeri güç ile ilerlemesi mümkün mü ?kore'nin bile kpop'undan ve korece
çin'in kültürel emperyalizm adına yaptığı/yapabildiği bir şey var mı ?

dizi/müzik/film/sanat/komedyen, vs ...
süper güç adayı olarak konuşulan ve gösterilen bir ülkenin bu hedefine kültürel emparyalizm olmadan yalnızca ekonomi ve askeri güç ile ilerlemesi mümkün mü ?

kore'nin bile kpop'undan ve korece öğrenen, kore dizileri izleyen bir sürü hayran kitlesi var. çin süper güç adayı olarak bir kore bile olamadı mı ?

@muhayyer tr.wikipedia.org
0
WithWorth
(16.08.24)
Çin budistti sanırım. Din kültürlerini pazarlıyorlar gayet. Ayrıca Çin mutfağı var.
0
muhayyer divan
(16.08.24)
Bahaettiğiniz anlamda yok hayır. Çin kültürü tanınan bir kültür, ancak çin kültürü olarak tanınıyor. Öyle dünyanın geneline yayılan sistematik bir etkisi yok. Ticari ilişkilerden dolayı ithal eskiden ithal edilip genel kabul görmüş ürünleri var çay, porselen vs. gibi. Günümüzde de çin yemekleri geniş çapta biliniyor. Ancak bunlar hep "çinli" unsurlar.

Örneğin bir hamburger amerikan yemeği olarak bilinmiyor, bir kola amerikan gazozu olarak bilinmiyor. Hamburger hamburgerdir, kola koladır. Dünyanın birçok yerine yerleşip kültürlere işlemiş. Sadece yemek de değil, birçok şey var böyle.

Yukarda budizm'den bahsedilmiş budizm de bir "uzakdoğu öğretisi" olarak ele alınıyor. Bu bahsedilen durumdan farklı bir şey.

Çin'in şu aşamada böyle biretkiye sahip olması da beklenemez ama, bu etkiler organik gelişiyor. Bir ülke dünyada en etkili konuma geldiğinde insanlar kendisi bu kültürü talep ediyor zaten. Sadece yakın tarihte değil, tüm dünya tarihi boyunca böyle bu durum.
0
akhenaten
(16.08.24)
Kültürel olarak bilmiyorum.
Ama siyasi, iktisadi ve teknolojik yayılma içinde oldupu kesin

Söylenen o ki imf veya dünya bankasına göre diğer devletlere daha hızlı kredi veriyor. Ama borç ödemede sıkıntı olduğunda o devletlerin limanları gibi önemli noktalarını kullanım hakkı elde edebiliyor. Borç verme stratejisi böyle.

Diğer yandan teknolojik ürün, iletişim gibi bir çok alanda kendi standatlarını yayma çabası da net olarak ortada.
İnsanı takip etmeye, davranışlarından dolayı onu puanlamaya ve robotlaştırmaya dayalı bir sistemin emperyalizmi de sadece bunu dünyaya yaymak istemek olur.

İlerleyen zamanda ise Çin'in , İngiltere ve Fransa'dan geçmişte kendi topraklarında yaptıkları sebebiyle (afyon savaşları gibi ) intikam alma planı da bazı videolarda söylenenler arasında.
0
diyecevaplandı
(16.08.24)
Çin dizileri (özellike wuxia) izleyen ciddi bir kitle var, en azından benim gözlemleyebildiğim kadarıyla.
0
peki madem
(16.08.24)
kore derken guney kore diyorsunuz. neden bunu vurguluyorum? cunku guney kore bati dunyasi tarafindan destekleniyor. kullandiginiz "kpop" terimi bile amerikan uretimi, yani korelilerin buldugu bir sey degil. bunun yani sira ingilizce sarki sozu/ismi, sahne ismi vs kullandilar. dolayisiyla kultur endustrisi dunya capinda bir basari elde etti. cin karsiti olan her asya ulkesi bir sekilde bati'dan destek goruyor. japonya da oyle mesela.

burada epey bir aciklanmis: en.wikipedia.org
0
Sour
(16.08.24)
(8)

İzmir'deki yangın

muhayyer divan
Ne haldesiniz nasılsınız vaziyet nedirÇok geçmiş olsun dilerim bir an önce sönüversin hepsi.
Ne haldesiniz nasılsınız vaziyet nedir

Çok geçmiş olsun dilerim bir an önce sönüversin hepsi.
0
muhayyer divan
(16.08.24)
İzmir'den bildiriyorum. Bayraklı ve Karşıyaka'nın üst taraflarındaki sitelerde yaşayan tanıdıklarımızın ya siteleri tahliye edildi ya da tahliyeye kalmadan gidip çocuklarını, hayvanlarını, 3-5 eşyalarını alıp çıktılar. Apartmanların dibine kadar ulaşan yangın görüntüleri geldi.

Şu an tepemden (Karşıyaka'nın karşı tarafındayım ben) helikopter geçiyor, söndürme çalışmaları sürüyor sanırım. Ama havadaki pus hafifledi, karşıdan kapkara duman yükselmeyi bıraktı, yangının da küçüldüğünü umuyorum.
0
kobuzchu kiz
(16.08.24)
Çok dua ediyoruz, elimizden başka ne gelebilir bilemiyorum.
0
🌸muhayyer divan
(16.08.24)
Offf Allah korusun. Dilerim herkes kendine ve birbirine, belediyeler ve devlet de halkın canına ve malına sahip çıkar.
0
🌸muhayyer divan
(16.08.24)
Örnekköy tarafındayım. İşten apar topar eve geldim apartman grubunda video yayınlanınca. İs kokusu ve kül olmuş ev biraz kapı pencere açık olunca ama şükür sıkıntı yok. Bir yarım saat önce bir miktar kontrol altına alındı bu taraf ama diğer noktalarda duman hala çok yoğun maalesef. Çok öfkeliyim ya, çok severdim o yanan yeşil alanları...
0
Phoebe
(16.08.24)
Çok geçmişler olsun, dua ediyorum... Umarım en kısa zamanda bütün yangınlar sönsün ferahlık iyilik olsun.
0
🌸muhayyer divan
(16.08.24)
Güncel cevap veriyorum, galiba, kesinlikle emin değilim, Urla'ya doğru, körfezin güney batısında bir yerler de yanıyor.

Evden Karşıyaka tarafını göremiyorum ama havadaki is kokusu ve duman arttı, ay kıpkırmızı gözüküyor ve bahsettiğim tarafta görebildiğimiz tepelerin arkasında (yangın olmadığını umduğumuz) bir aydınlık var.

Edit: hayır oralar yanmıyor, o tuhaf ışık kayboldu.

Tekrar edit: Bayraklının tepelerinde oturan arkadaşlardan biri evine dönmüş çünkü orada yanacak bir şey kalmamış, sönmüş. Ama doğalgaz, elektrik vs olmadığı için yine evde kalamamışlar. Bir de yangın Bornova'nın üstlerine doğru ilerlemiş.
0
kobuzchu kiz
(16.08.24)
Söylecek o kadar şey var ve tüm o söylenecekler o kadar gereksiz ki
0
izmirduyuru
(16.08.24)
şu an alsancak'tayım. yangın kimsenin umrumda değil.
0
HellKeePer
(16.08.24)
(2)

Güneş enerjili powerbank

muhayyer divan
Diye bir şey var birkaç yıldır. Uygun fiyatlı ama bana hiç de güvenilir gelmiyor. Ne dersiniz nasıl bir şey bu? Gerçekten sağlam donanımlı, mesela hızlı şarj olabilen ve hızlı şarj edebilen bişeyler var mı? Nasıl bilirsiniz?
Diye bir şey var birkaç yıldır. Uygun fiyatlı ama bana hiç de güvenilir gelmiyor. Ne dersiniz nasıl bir şey bu? Gerçekten sağlam donanımlı, mesela hızlı şarj olabilen ve hızlı şarj edebilen bişeyler var mı? Nasıl bilirsiniz?
0
muhayyer divan
(16.08.24)
neyi güvenilir gelmiyor anlamadım ama bu aletler eğer kendi dahili pilleri varsa o pili çok yavaş şarj edip sonrasında bağlı cihazları hızlı şarj edebilir teknik olarak. dahili pili yoksa yani güneşten aldığı enerjiyi direkt olarak telefona veriyorsa yavaş olmak zorunda. hızlı olması için kamyon kadar güneş paneliyle ve çevirici cihazla gezmeniz lazım.

dağ başında şebekeden uzakta 15 gün kamp yapmıyorsanız gereksiz cihazlar.
0
orient blue
(16.08.24)
@orient blue

Teknolojilerini bilmediğim için güvenilmez geliyormuş demek ki. Teknik bilgisi olmayan milyarlarca insandan biri olarak bu bilgileri kaynağından edinsem bile nasıl anlayacağımı bilmediğim için buraya sordum.
0
🌸muhayyer divan
(16.08.24)
(4)

Makyaj malzemelerindeki son kullanma tarihine ne kadar uyuyorsunuz?

hiçmiyok
Mesela bende 10 yıllık far bile var. Çok sık far kullanmadığım için bitmiyor bir türlü. Sadece far da değil göz kalemi, ruj gibi gibi. Kokuları, renkleri bile değişmiyor. Kıyamıyorum atmaya öyle makyaj malzemeleri arasında duruyor.Baksan üzerinde 6 ya da 12 aylık bir son kullanma tarihi var. Sizler
Mesela bende 10 yıllık far bile var. Çok sık far kullanmadığım için bitmiyor bir türlü. Sadece far da değil göz kalemi, ruj gibi gibi. Kokuları, renkleri bile değişmiyor. Kıyamıyorum atmaya öyle makyaj malzemeleri arasında duruyor.

Baksan üzerinde 6 ya da 12 aylık bir son kullanma tarihi var. Sizler buna ne kadar dikkat ediyorsunuz ya da son kullanma tarihinden 3-5 ay geçse bir şey olmaz da 5 yıllık olanı kullanmam çöpe atarım mı diyorsunuz?

Çöpe mi atayım ne yapayım, yani yenisi alınsın diye satış politikası mı bu yoksa cildime çok zarar verir mi gerçekten?
0
hiçmiyok
(16.08.24)
kullanıyorum. ama muhtemelen kullanmamak gerekiyordur.
0
elorelia
(16.08.24)
Kullanma, içlerinde çeşitli yağlar vardır, çeşitli doğal ve yapay kimyasallar vardır ve ısıdan nemden 10 yıl içinde mutlaka olumsuz etkilenmişlerdir. Ben şu yolu buldum, ufak düz etiketlerden alıp üzerine yapıştırıp aldığım tarihi ve açtığım tarihi yazıyorum. Ona göre kullanıyorum veya atıyorum. Nihayet cildimiz de ciddi bir emici.
0
muhayyer divan
(16.08.24)
Ben rujları kullanıyorum- zaten üstünde son kullanma tarihi yazmıyor :) Diğer ürünlerde de kokusuna, renk değişimi var mı diye bakıyorum. Cilt ürünleri belki biraz daha riskli olabilir, onların çoğu açıldıktan sonra 6M/12M tüketilme süresinde. ona uymaya çalışıyorum. Eğer ürünler hiç açılmadıysa bence sorun yok :) YTD :)
0
Bluesque
(16.08.24)
Kokusu/dokusu değişmedikçe kullananlardanım ben de. Ama bu yıl izopropil alkol aldım, eski ama atmak istemediğim bütün makyaj malzemelerini alkolle temizledim. Ruj, far, sıvı ürünler vs nasıl temizleneceğini internette bulursunuz.
0
kobuzchu kiz
(16.08.24)
(5)

Yatırım amaçlı bilezik almak mantıklı mı?

dedeminhirkasi
Kenarda işime yaramayacak 30 bin var. 10 gr burma almak mantıklı mı? Borsaya yatırmak istemiyorum bu aralar yeteri kadar lot aldım.
Kenarda işime yaramayacak 30 bin var. 10 gr burma almak mantıklı mı? Borsaya yatırmak istemiyorum bu aralar yeteri kadar lot aldım.
0
dedeminhirkasi
(16.08.24)
altına yatırmak istiyorsan borsada altıns1 var spot tarafta.
0
lazpalle
(16.08.24)
altin alacaksan gram alacaksin. neden iscilik ödüyorsunuz?
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(16.08.24)
işçiliksiz bilezik diye bi' şey yok maalesef.

Gram altın alabilirsiniz amaç yatırımsa.
0
kumandanim
(16.08.24)
Kibrit çöpü dedikleri işçiliksiz incecik düz bilezikler var. Teyzem almış bir tane takmış. Bence alınabilir.
0
muhayyer divan
(16.08.24)
Bilezikten ziyade 24 ayar gram altın almanızı onerırım.
0
poncikkurabiye
(17.08.24)
(12)

Şimdi ne olacak: Devamlı soğuk algınlığı/grip geçirmek

orangesandsea
Efendim ben yıllardır çok çabuk grip/soğuk algınlığı kapan/olan/yakalanan biriydim ama COVID dönemi eve kapandığımızda ben ayda bir "COVID" oldum paniğiyle hastanelere taşındım. Pratikte neredeyse imkansız birşeydi, zaten evden çalışıyorum, COVID'den korktuğum için kimseyle görüşmüyorum vs. Ve hep b
Efendim ben yıllardır çok çabuk grip/soğuk algınlığı kapan/olan/yakalanan biriydim ama COVID dönemi eve kapandığımızda ben ayda bir "COVID" oldum paniğiyle hastanelere taşındım.

Pratikte neredeyse imkansız birşeydi, zaten evden çalışıyorum, COVID'den korktuğum için kimseyle görüşmüyorum vs. Ve hep boğazda şişlik, ateş, yorgunluk, baş ağrısı gibi gittiğim şikayetlerden, COVID negatif test sonucum ve faranjit tanımla eve geri döndüm.

Baktım son 3 yıldır benim evimde rapid test var, en az ayda bir kendime test yapıyorum hapşurmaktan, terlemekten ve boğaz ağrısından, burun akıntısından ve bazen çok ciddi de hastalanıyorum (öksürüğe ve nefes darlığına dönüyor), bağışıklığım mı düşük acaba diye doktora gittim. Bağışıklığım düşük çıkmadı. O zaman alerji mi dedik, test yapıldı, alerji de çıkmadı.

Ben şimdi ne yapayım?
0
orangesandsea
(16.08.24)
alanında uzman bir psikologa görünmeniz lazım. insan bazen kendisindeki anomaliyi göremeyebilir ama 1 paragraf yazınızdan çok sıkıntıda olduğunuzu hissettim.
0
gitdaddy
(16.08.24)
COVID-19 bir virüs ve insan bünyesinde kalıcı hasarlar bırakan bir virüs. COVID aynı zamanda long COVID olarak bilinen ve insanları hayati fonksiyonlarını yapmaktan alı koyan ve tedavisi de bilinmeyen bir duruma da itebiliyor. Bakın prevention var, treatment yok: www.cdc.gov

Aşı karşıtlarının kol gezdiği bir ülkede, sürekli evrilen bir virüsten tabiiki korkacağım.

Ayrıca tabii çözümü kendim arayacağım, hastalık geçmişimi ve yaşadıklarımı ben biliyorum. KBB farenjit dedi bıraktı. Ben en az 3 yıldır her ay ya grip olma tehlikesini ya da gerçek gribi geçiriyorum.

Ayrıca antibiyotik öyle parol gibi yazılan/yazılması gereken bir ilaç değil.
0
🌸orangesandsea
(16.08.24)
Korkuyu bu kadar zaman sündürüp uzattığın için vücudun buna bürünmüş durumda. İlla ki gerçekleşmesi gerekiyor çünkü buna çok yoğunlaştın. Şimdi de iyiliğe yoğunlaş, iyilik sağlıklılık halini sündürp alabildiğine uzatmaya odaklan bakalım ne olacak.

Sonuçta bu kadar tahlil muayene ve kontrol sana hiçbir şeyin yok diyorsa tek görünen sebep budur.
0
muhayyer divan
(16.08.24)
Şimdi hızlı mı okuyorsunuz bilmiyorum da, kimse bana hiçbir şeyin yok demiyor, sadece çok sık hastalanıyorum, hastalık belirtilerim doğrulanıyor, ilaç veriliyor ama sıklığının neden olduğunu bulamıyoruz.
0
🌸orangesandsea
(16.08.24)
hastalık hastalığı olan ve hastane hastane gezen insanlara da kimse "hiçbir şeyin yok" demiyor zaten. en son bir doktor, geçmişinize bakıp 10 tane branşa 20 tane doktora gittiğinizi görünce psikiyatriye yönlendiriyor.

yaşadığınız semptomlar, hastalıklarla ilgili anksiyeteleri olan (sizin normun dışında bir kaygınız olduğu çok belli) insanlarda çok sık rastlanan semptomlar.

şu haliyle muhtemelen psikolojik temellerle yaşadığınız sıkıntılar için gereksiz yere hastanelere gidip, gereksiz ilaçlar alıyorsunuz.

faranjit belirtilerinde olduğu gibi bağırsak-mide problemlerinde de bu olay sık yaşanır. hastalık hastası kişi sürekli mide ağrısı, yanması, bulantısı vs. şikayetiyle doktor doktor gezer. gerçekten bu problemi yaşıyordur. endoskopi yapılır, ultrasonla bakılır, kan-idrar-dışkı testleri yapılır, bazı deneme/yanılma ilaçları verilir ve günün sonunda bir şey bulunmaz. hasta, tıptan umudunu keser, alternatif ortamlarda çözüm aramaya başlar. oysa çözümü psikiyatridedir.
0
gitdaddy
(16.08.24)
Sıklığının sebebi "yıllardır çok çabuk grip/soğuk algınlığı kapan/olan/yakalanan biri" iken üzerine covid sürecinin toslaması ve iyice bunalman ve iyice hassaslaşman. Onu diyorum.

Yani zaten bünye olarak da hassasmışsın, bu seni zihnen bu konuya karşı daha da hassaslaştırmış, bir de üstüne covid gelince iyice savunma mekanizması çalıştırır olmuş beynin.

Sen zaten normalde çabucak grip olan biri iken yani vücudun sürekli savaşa hazır durumdayken korona patlayınca beynin çok büyük bir dünya savaşı başladı sanarak sıklıkla cephe açmış sana. Öyle düşün. Tamam bir şeyin yok, bağışıklığın yerine vs ama sen zaten sürekli savaşa hazır bekliyordun tetikteydin ve pandemi diye acaip bir şeye sadece sen de değil dünya tutuldu. Beynin napsın seni korumak için "bak ben uyanığım seni her türlü tehlikeden koruyorum" diyebilmek için sürekli bişeyler çıkarıyor başına. Bağışıklığın güçlü olduğu halde.

Hem bu iş sadece bağışıklık meselesi değil. Bağışıklık da psikolojik sebeplerle değişebilen bir şey, hastalıklar da öyle. Dikkat et bak çocukken okula gitmek istemediğimizde karnım ağrıyoooo deyip ağlayınca bir süre sonra karnımız ağrırdı, hiç değilse halsizleşirdik vs. Oradan pay biç. İnsan kendini inandırdığında vücut söz dinliyor. Mesela uykuya dalmakta çok zorlandığı zamanlarda hemen "o kadar derin uyuyormuşum ki odama sevgilimin geldiğini ve beni öptüğünü hiç duymamışım" hayali kuruyorum ve o çok derin uykuyu yaşayarak kuruyorum o hayali. Derin nefes alıp verirken nefes sesimi dinliyorum hooop uyuyorum. Çünkü beynim uykuya, uyuduğuna ikna oldu.

Bu da böyle. Belki senin kendini hasta etmenden fayda sağlıyor. Belki yalnızca hastalandığında ilgi ya da şefkat ya da merhamet ya da sevgi görüyorsun veya sözün ciddiye alınıyor ya da anlaşıldığını hissedebileceğin şekilde davranılıyor vs. Bunu düşün.

Bünyen iyi, vücudun sağlam. Bazen insan psikosomatik şekilde hasta olur, plaseboyla da iyileşir düşünce gücüyle de.

Kendine randevu ver, şu gün şu saatte seninle şurada buluşacaz de, en sevdiğin yeri seç, senin dediğin olsun. Ya da sen kendinin en sevdiği yere git. Orada güzelce yerleşin oturun ve şöyle keyifli keyifli bir sohbet edin. Sor söyle, sorsun söylesin... Arada merak ettiklerini sor. De ki acaba bu kadar hastalık nerden çıkıyor? Bunlar benim hayat denizinde yüzerken taktığım kolluklar mı ne dersin?

En doğru cevapları verecek, emin ol. Yap bunu. Çok büyük bir manevî tatmin duyacak çok iyi hissedeceksin.
0
muhayyer divan
(16.08.24)
@gitdaddy Ben üç senedir ülkenin en iyi psikiyatrist ve psikologlarından tedavi alıyorum. Sizin bilip onların bilmediği bir şey olduğunu düşünmüyorum ama yine de teşekkürler asdfg
0
🌸orangesandsea
(16.08.24)
İnsanların seni ciddiye alıp cevap vermeleri karşısında dalga geçmeni de ayrıca sor kendine. Bir kötü huyunun sebebini çözmüş olursun. (Bunu yazmama sebep olan şey bundan önceki cevabını genele hitaben yazmış olmandı. Sonradan değiştirip @gitdaddy'e hitap ettin, belirteyim).
0
muhayyer divan
(16.08.24)
Ben insanların kendini bu alanda uzman zannetmesine güldüm daha çok. Yahu tıp öyle bir alan ki, herkes mükemmel kesin konuşabiliyor ama kimse doktor, alanda uzman değil.

Ben bana birisi ne yapayım diye sorsa ben de doktor, psikolog değilsem, psikiyatrist değilsem, gereksiz ilaçlar alıp durma demezdim kimseye. mesela.
0
🌸orangesandsea
(16.08.24)
eğer karşınızda spesifik bir sağlık problemi için, uzun zamandır pek çok kez doktora gitmiş ve hala bir netice alamamış olan ve günün sonunda bunu ekşi duyuru gibi bir yerde soruşturan birisi varsa, diyebileceğiniz yegane şey psikolojik bir destek alması olacaktır.

ne bekliyorsunuz anlamadım ki? gittiğiniz uzman doktorlardan daha da uzman, doçent profesör birisinin burda çıkıp, yazdığınız 5 cümleden "hııı sizin probleminiz x sendromu, milyonda bir görülür" falan deyip bir yere yönlendirmesini mi?

zaten doktor doktor gezmişsiniz, belli ki tıp doktoru görüşü beklemiyorsunuz. benzer deneyimler yaşayan insanların yorumlarını bekliyorsunuz. insanlar da burda bu işten hiçbir kazançları yokken oturup zaman ayırıp yardımcı olmaya çalışıyorlar. çocuk gibi laubali tavırlar takınıyorsunuz.

ne diyeyim yani. 3 yıldır destek alıyormuşsunuz zaten, güzel. belki çıtlatmışsınızdır ama yine de bu hastane hastane gezip çözemediğiniz sağlık probleminden ve çevrenizde bunun "psikolojik olabilir mi acaba ya" yorumundan psikolog/psikiyatrinize bahsedin bari.

geçmiş olsun.
0
gitdaddy
(16.08.24)
Tıp doktoru görüşü beklemiyordum ama tıp doktoru görüşü aldım, teşhisten tut da, hangi ilacı kullanıp kullanmamam gerektiği. Mesele burada.

Ne bekliyordum, sanırım aynı şeyi tecrübe etmiş ve çözümü bulmuş birini veya daha bilimle tutarlı, atıyorum, odadaki nem miktarı, burundaki et vs. birisinin başka bir nedenle hastalığın tekrar etme olasılığını bulduğunu, o ihtimalin değerlendirilebileceğini.

Bu arada COVID salgını var, biraz haberlere bakınca öğremek zor olmuyor.

Bu duyuruyu açıp sizin de kendimin de sinirlerini bozduğum için hepimizden özür dilerim ya. Çok ciddiyim. Üzüldük durduk yere.
0
🌸orangesandsea
(16.08.24)
O dediğin ihtimalleri doktor değerlendiriyor işte, biz değil. Bunlar malum kimya ve biyoloji bilgisidir herkeste bulunmaz, fizyoloji olarak incelemesini de anca doktorlar bilir.

Buradan görünen "benim niye bu kadar sık hastalandığımı hiçbir doktor anlayamıyor neden?" Sorusu. Hayatımda böyle bir soru ilk kez gördüm burada, herkes iyi niyetle sana yazmış, destek olmak istemiş, gittikçe öfkelenmen çaresizlik duygunun çok fazla baskın geldiğini gösteriyor. Yani gerçekten psikolojik yardıma ihtiyacın var. Bu sadece bir dost bile olabilir, bir sevgili de olabilir, bir iş değişikliği de olabilir mekan değişikliği bile olabilir, illa psikoloğa gitmen gerekmeyebilir. Onun için kendinle ilgilen demiştim mesela.
0
muhayyer divan
(16.08.24)
(5)

baldir agrisi

robert bosch
baldirlar neden agrir?özellikle seyahat ederken cok agriyor. masajla azaliyor ama sonra yine devam ediyor. ciddi anlamda her gün bu aciyi cekiyorum.sizde neden olabilir?
baldirlar neden agrir?

özellikle seyahat ederken cok agriyor. masajla azaliyor ama sonra yine devam ediyor. ciddi anlamda her gün bu aciyi cekiyorum.

sizde neden olabilir?
0
robert bosch
(15.08.24)
Baldırda kalf kası bulunur, kalf kası koşma yürüme hoplama zıplama gibi tüm hareket modellerinde ileri hareket edebilmek için topuğu yukarı çeken kas grubudur, ağrı burada oluyorsa muhtemelen ters bir hareket yapıp bu kası zedelemiş olabilirsiz diye tahmin ediyorum zira kalf kası normalde çok fazla strese maruz kalan ama buna rağmen güçlenme potansiyeli en düşük kas gruplarındadır, o nedenle çok kolay sıkıntı çıkarabilir.

Bu arada baldır derken dizle topuk arasında olan bölgeyi söylediğini kabul ederek cevap verdim çünkü insanlar genelde quad ve hamstring bölgesine baldır diyor ama orası baldır değil.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(15.08.24)
Kas krampları yaşıyor musun zaman zaman? Evet ise magnezyum eksikliği ihtimali çok yüksek diye düşünüyorum. Doğru magnezyum formunu bir süre alırsan ağrıların azalacaktır. Bir de D vitamini ve OMEGA 3 ve d vitamini eksikliğini tamamlamak iyi olacaktır.
0
muhayyer divan
(16.08.24)
(bkz: düztaban) olabilir.
0
goodz
(16.08.24)
@mirket, hayir sadece masaj rahatlatiyor.
@muhayyer, evet tesekkür ederim.
0
🌸robert bosch
(16.08.24)
@goodz

Düztabanlığı ben yaşıyorum, baldır ağrısı çok nadir olur, çoğunlukla tabanlar çok ağrır, krampa yakın ağrılar sonunda da kramp gerçekleşir. Baldır ağrısı kas ağrısı olduğu için magnezyum eksikliği daha yüksek ihtimal gibi göründü.
0
muhayyer divan
(16.08.24)
(35)

Covid 19 un bilinçli yapılması

ananiyimioguz
Selam arkadaşlar. Bugüne kadar pandemik virüslerin evrimin bir parçası olduğunu ve zaman zaman vuku bulabileceğini savunuyordum.O yüzden yok işte virüsü bilinçli çıkarmışlar da aşılar da zararlıymış da falan bir tarafımla gülüyordum.Ancak geçenlerde genetik mühendisi bir arkadaş denk geldi eşimin iş
Selam arkadaşlar. Bugüne kadar pandemik virüslerin evrimin bir parçası olduğunu ve zaman zaman vuku bulabileceğini savunuyordum.

O yüzden yok işte virüsü bilinçli çıkarmışlar da aşılar da zararlıymış da falan bir tarafımla gülüyordum.

Ancak geçenlerde genetik mühendisi bir arkadaş denk geldi eşimin iş yerine onunla sohbet ettik.

Biz şuan biliyoruz dedi o virüsün doğal yollarla değil de laboratuvar ortamında hazırlandığını dedi.

Nasıl ya ciddi misin dedim?

Şöyle açıklıyor, her ülke kendi patlayıcı silahlarını üretmeye çalıştığı gibi kapalı kapılar ardında biyolojik silah da üretiyormuş.

2015te bunun için wuhanda bir lab kurulmuş. Tabi öyle denmemiş araştırma labı altında kurulmuş. Adını falan unuttum az önce chat gpt ile konuştum şöyle diyor;

"2015 yılında Çin'deki ilk Biyogüvenlik Düzey 4 (BSL-4) laboratuvarını açmıştır. Bu laboratuvar, dünyanın en tehlikeli ve bulaşıcı patojenlerini araştırmak için tasarlanmıştır ve en yüksek güvenlik standartlarına sahiptir. BSL-4 laboratuvarı, özellikle koronavirüsler gibi yüksek riskli virüslerin incelenmesinde kullanılan bir tesis olarak bilinmektedir."

Şimdi bu lab her ne kadar araştırma yeri gibi gözükse de gizli olarak çin hükümeti tarafından biyolojik silah geliştirildiği abd nin kulağına gitmiş. Artık içeride ajanı mı var ne var bilmiyorum.

Abd bunu öğrenince bu virüsü lab dışına çıkarılmasını sağlamış ve onları kendi silahı ile vurmak istemiş.

Ancak virüsun bu denli hızla yayılacağını hatta kendilerine bile dokunacağını tahmin edemediler bence diyor bu arkadaş.

Peki dedim çin kendi nüfusunu azaltmak için kendi kendine yapmış olabilir mi dedim? Ona bir şey diyemiyor.

Abd genel dünya nüfusunu azaltmak için yapmış olamaz mı diyorum? Ona da bir şey diyemiyor.

Tek bildiği su testisinin su yolunda kırıldığı.

Ne diyorsunuz? Serin hikaye değil mi? Ben yine de buraya sormak istedim bu aslında popüler dönen bir konu da arkadaş beni mi yiyor komplo teorisi ile yoksa benzer bulgulara ulaşanınız oldu mu?
0
ananiyimioguz
(15.08.24)
Bana şunu söyle sadece:

AIDS hastalığını yapan virüs yapay olarak geliştirildi mi geliştirilmedi mi? Sadece buna cevap vermek bile her şeyi aydınlatır.
0
muhayyer divan
(15.08.24)
@ muhayyer divan, geçmişte, özellikle de teknolojini t si yokken çıkan virüsler lab ortamında gelişmedi, şempanzelerden geldi diye bundan sonra olacaklar doğal yollardan olmalıdır diye bir kaide mi var ki?

cevabı bilmiyorum. bildiğim şeyi yukarıda yazdım. ama günümüz teknolojisinde bence her virüs lab ortamında geliştirilebilir. ilk çıktığı zaman tabii ki lab falan yoktu ortada.
0
🌸ananiyimioguz
(15.08.24)
soru çok uzun, okumadım.
lamı cimi yok, nüfus düşmeli, düşecek.
0
pavlis
(15.08.24)
@ananiyimioguz

Kendileri dahi kabul ediyorlar kendimiz geliştirdik ve amacımız siyahileri ülkeden yok etmekti diye. Cevabın komik.
0
muhayyer divan
(15.08.24)
Bu sorunun günümüzde bilimsel olarak kabul edilen cevabı şu;

"Olasılık dahilinde ama çok çok düşük bir ihtimal"

Yani başta WHO olmak üzere, diğer bilimsel otoriteler bu ihtimali kesin olarak dışlamamakla beraber çok düşük bir ihtimal olduğunu söylüyor. İnanıp inanmamak size kalmış sonuçta aramızda HIV'in siyahileri öldürmek için üretildiğine inanan beyni yıkanmış arkadaşlar da var. Herkes her şeye inanabiliyor yani görüldüğü üzere. Ben bilimsel kabul edilene itimat etmeyi seçiyorum.
0
nundu
(15.08.24)
Ben arkadışını haklı görüyorum.
Çünkü o dönemden sonra da bazı araştırmacılar belirtti
"Komplo teorisyenleri" olarak etiketlendiler hemen ama zamanla haklı da çıktılar. Çin'den çıkmış gibi olsa da o laboratuvarın batı destekli olduğu ortada
Covid salgınından biraz öncesinde (2018-2019 gibi) ise ABD tarafından yapılan bir salgının ne kadar etkili olacağı ile ilgili bazı hazırlıklar senaryolar yapılmış raporlar sunulmuş. Ve sonrasında da beklenen (planlanan) salgın çıktı.

Asker, silah, yığınak bu zamanda devletler için zor, uzun ve maliyetli iş. Kimyasal nükleer silahların kullanımı ise ayrı ve başka bir sorun. sonuçta dünyayı karşına almak, tazminat, yargılanma vs var.

Devletler arası savaş bu kez bilimsel mikro biyolojik bir alan üstünden yürütülüyor. Geçmişte de bazı virüslerle denemeleri olan bir husus.
ABD deki Anthony Fauci bu konuda karanlık yönü olan yine kilit isimlerden birisi olarak gösteriliyor. Hakkındaki haberlere bakın.

Arkadaşınızın diğer soruları yanıtlamaması ise alanı dışından olduğu için olmalı. sorularınızın siyasi strateji yönleri var
0
diyecevaplandı
(15.08.24)
@ muhayyer divan, aynen sen gül diye yazdım.

te allahım bir bilgim yok diyorum fikrimi söylüyorum kendin sorup kendin cevaplıyorsun.

www.youtube.com
0
🌸ananiyimioguz
(15.08.24)
@nundu güzel söylemiş, kesin olarak bilemicez ama lakin ki öyle değildir.


ama amerika ve çin in sakladığı sırları şakkadanak deşifre ettiğini düşünmek hangi özgüven seviyesi bilmiyorum. bi de baturay özdemir'indi sanırım şu minvalde bi sözü vardı "diyelim aşı gerçekten öldürüyo ve aşı olmayanlar hayatta kaldı :) o dünyayı bi gözünün önüne getir. öliyim daha iyi"
0
abuzer
(15.08.24)
Abuzer + nundu + mirket+1

Aşı kısır yapacak diye beklemekten senelerdir kısır yiyemedik :(

Global komployu bozdular ya her şey ortaya çıktı. Çok enteresan ki birbiri ile kanlı bıçaklı bütün ülkeler covid olunca kankilermis, beraber komplo yapmislar. Bunun bir diğeri de abd aya ayak basmadi. Kanli bıçaklı ülkeler böyle global komplo oldu mu hiçbir mantığı olmasa da anlasiyorlar çok enteresan...
0
logisticsmanager
(15.08.24)
Ben gerçekten anlamıyorum. Siz birçok alanda dehşet verici gücü olan bir yapı ya da kişi olsanız ve amacınız dünyayı bizzat sizin kontrolünüz altına almak olsa, bunu en kolay ve garanti şekilde nasıl yaparsınız?

Şahıslar sağlık sektörünü seçtiler ve kimyasal/biyolojik silah kullandılar. Kötüler, bunu anlamak bu kadar zor mu?

Dünyanın nüfusu çok fazla azaltılmalı diyen arkadaş herhalde en önce kendisi bağışlayacak canını. Bu kadar inanıp kabul ettiğine göre... Ama sorsam insan haklarından falan da bahseder.

Bu kadar söylüyorum. Siz her tıp eğitimi alanı doktor, her doktoru da tamamen iyi insan sanmakla büyük bir yanılgı yaşıyorsunuz ama farkına varmamak için de neredeyse bilinçli çaba harcıyorsunuz. Yazık.
0
muhayyer divan
(15.08.24)
Bana göre muhayyer divan reptiliandır ve bunun farkına varamamak nasıl bu kadar zor olabilir anlamıyorum.
Yazık.
0
logisticsmanager
(15.08.24)
Serin hikaye kardeş.

Yani

"Abd bunu öğrenince bu virüsü lab dışına çıkarılmasını sağlamış ve onları kendi silahı ile vurmak istemiş." ve "Ancak virüsun bu denli hızla yayılacağını hatta kendilerine bile dokunacağını tahmin edemediler bence diyor bu arkadaş." ikilisi tam kıraathane ve facebook üretimi bir fikir. Damlacık yolu ile bulaşan ve 24 saatten uzun süreli kuluçka süresi olan hastalığın Çin'de kalacağını sandığına gerçekten inanmışlar mı? Orada hastalığa yakalananların Dünya'daki 115215 şehirden birine gideceği oradan da Dünya'ya yayılacağını gerçekten düşünemeyecek zeka seviyesi çok "dayılar" seviyesi.

Bu arada Türkiye'de herhangi bir şey mühendisi ya da uzmanı olmak inanılmaz kolay bir şey. Önemli olan hangi üniversiteden mezun olup hangi firmada çalıştığı. Gerçi hangi firmada çalıştığı kısmı da Toprilye ülkesinde kolay ya neyse.

Sars-Cov-2 SARS temelli ilk virüs değil. Laboratuvar ortamında yapılmış da olabilir ama bahsedilenler serin hikaye.

Ayrıca @mirket +3 milyar yedi yüz elli milyon milyar

Şu her boku kapitalizme bağlama liseliliği baydı. Kapitalizm ucuza çalıştırmak için çok işçi, satın alması için çok alıcı ihtiyacı duyar. Nüfusu azaltmak hiç işine gelmez. Öyle aşıyla kısırlaştıracaklarmış, Dünya'yı 5 tane lizard ailesi yönetiyormuş, aşıda çip varmış, aşı olanlar ölecekmiş falan. Bir bitsin artık. Bak, ölmedik buradayız. Şüpheye düştüğünüzde "sen ağa ben ağa inekleri kim sağa" deyin.

Ayrıca ABD başta olmak üzere, her ülkenin kriz ile mücadele planları var. Bunların arasında nükleer saldırı, biyolojik saldırı, doğal afetler cart curt da var. Türkiye Afet Müdahale Planı 2014'ten beri yürürlükte. 2015 yılında Zika ve H1N1 salgını yaşandı. Pakistanlılar da "Türkiye'nin işi olduğu bariz" diyor mudur mesela? :D

@logisticsmanager +1 ve arttırıyorum. muhayyer kesin illuminati ajanı bir reptilian. Konuyu başkalarının üstüne çekmeye çalışıyor.
0
nawar
(15.08.24)
@logistics ve nawar +1

Ayrıca muhayyer chemtrailları uçaklardan salan kişidir, aksini iddia edenlere tek sözüm yazık.
0
nundu
(15.08.24)
@ nawar, hikaye belki öyledir ama genomlarını incelemişler, yapısında müdahale olduğunu söyledi yani normalde doğal yollarla evrimleşen virüslerde belli bir dizilim zincirini takip edebiliyorlarmış geriye dönük ama bunda bir öncekilerde olmayan şekilde mutasyon tespit etmişler yani dışarıdan bir müdahale söz konusuymuş.

Edit: isim vermeyeyim ama istanbulda tıp alanında köklü bir uni mezunu ve dediğine göre bu işler için sayılı, donanımlı bir labda çalışıyormuş.

biliyorum böyle anlatınca biraz berber muhabbeti gibi oldu ben de zaten zaman mekan karmaşası yaşadım ne anlatıyor bu mk daha geçen berber niyazi anlatıyordu aynısını diye ama böyle anlattı valla ne diyeyim :(
0
🌸ananiyimioguz
(15.08.24)
ek olarak konudan bağımsız, arkadaşlar kızmasın ama bana biraz

muhayyer divan ve mesela bir de kahvedesu da aynı izlenimi almıştım,

böyle çok zeki değil ama hırslı arkadaşlar vardır ya o şekilde çok çalışarak tırmanmışlar bir yerleri ama çoğu şeyi de ıskalamışlar hayatta. bazı tecrübeleri edinememişler hatta biraz alıklaşmış veya sıyırmış olabilirler. özel sektörde yükselip enerji menerji çakra falan diye rahatlıkla kafayı bulan kişilerdenmişler veya her an olabilirlermiş gibi geliyor.

yani bu benim düşüncem, sizleri tanımıyorum, hislerimde yanılıyor olabilirim.
0
🌸ananiyimioguz
(15.08.24)
@ananiyimioguz @nundu @nawar @logisticmanager

Bunlar bana kızmasın ama bana biraz farklı açılardan düşünmeyi çok zekî olmakla karıştıran ve kendilerinden başka kötü olamayacağına inanan hayatsızlardır gibi geliyor. Kendilerini tanımıyorum, gözlerimle gördüklerimde yanılıyor olabilirim.
0
muhayyer divan
(15.08.24)
Doğru olsa bile ispatsız bilgiye inanıp o fikri benimserseniz gelecekte tamamen deli saçması komplo teorilerine inanmak için zihninizin kapısını da açmış oluyorsunuz. Bu insanın saygınlığını çok ciddi zedeleyen bir durum.

Ben, siz, buradaki herkes ve örnek verdiğiniz genetik mühendisi arkadaşınız da dahil olmak üzere bu bilgiyi ispatlamak bizim elimizde değil. Bu gerçekse bile ortada bir kanıtı yok. Bu tarz durumlar sizi kötü etkiler. Bakın örneğin mesleğinden dolayı genetik mühendisi bir arkadaşınızın söylediklerini örnek vermişsiniz ancak söylediği şeylerin hiçbirinin genetik mühendisliğiyle bir alakası yok. Gizli kurumlar ve uluslararası istibarat ağlarından bahsetmiş. Bu düşünce akışıyla bir kanıya varılamaz.

Böyle bir durum varsa doğru olan yaklaşım insanların devlet otoritelerine bu durumun aydınlatılması için baskı kurup kurulacak komisyonlarda bir usülsüzlük yapılmadan olayın araştırılıp araştırılmadığının denetlenmesi olur. Ancak böyle somut bir sonuca ulaşılır. Gerisi üstüne kafa yormak sadece size zarar verir. Etrafınıza bakın, komplolardan kafayı sıyırmış insan kaynıyor ortalık, gözleri bile bir acayip bakıyor çoğunun. O noktaya giden yol böyle şeylerden geçiyor işte.
0
akhenaten
(15.08.24)
İnsanlar maalesef başlarına gelen kötü şeylerin onlardan daha büyük bir güç tarafından yapıldığını inanmaya çok yatkınlar. Ben pek ihtimal vermiyorum açıkcası.

Kovid ilk çıktığı dönemlerde de bu konu baya aktifti ve o sırada bu hastalığın yarasadan insanlara bulaşıp bir pandemiye neden olabileceği 10 senedir bilindiğini söyleyen kaynaklar da vardı.

Hatırladığım kadarıyla;
2010ların başında bir araştırma laboratuvarı o dönem henüz insanlara bulaşmamış ama insanlara bulaşma ihtimali olan ve insanlığı tehdit edebilecek hayvan hastalıklarını araştırıyordu. bu kovid 19 diye adlandırdığımız virüsde onların bu araştırmalarının sonucunda insanlığa bulaşması çok olası olarak belirlenmişti.
Sadece çok minimal bir mutasyon sonrasında insanlara da rahatlıkla bulaşabileceğini belirlemişler. Ki virüsler mutasyon geçiren varlıklar.

O dönem tabi ki bu ses çok yankılanamadı. Çünkü sıkıcı bi fikir. Büyük güçlerin etkisi yok falan. Ben konuyla alakalı bulduğum kaynakları araştırıp doğruluğuna inanmıştım bu görüşün. Eski tarifli makale falan da paylaşılmıştı.
Ama artık bulmak imkansız tabi. İnternet bir covid çöplüğü.
0
zimbirik
(15.08.24)
@zimbirik; evet ben de ilk günlerinden çok net hatırlıyorum. Ki biraz arastirilsa aslında bu tarz arastirmalar vs hep vardi.
Bak sıkıcı fikir demissin;
www.politico.com

2018 yılında wuhan labini gören us diplomatlari "bunlar çok dandik kosullarda yarasa virusleri üzerinde çalışıyor" diye uyarmis ama kimse iplememis Amerika'da. Çünkü sıkıcı bir düşünce yani bununla uğraşmak.

Virüs belki hayvandan bulasti, belki bu virüsler üzerinde calisilan labdan kaçtı. De bunun global güçlerin planı olması falan filan...
0
logisticsmanager
(15.08.24)
burda dönen tartışmadan bağımsız, global çaptaki pandeminin tam 1 sene öncesinden ekşide yazılması hakkında ne düşünüyorsunuz acaba? hani 2020 başında çıkan the economist kapağından pandemiyi tahmin edenler vardı da 2019 nisanında bunu bu kadar detayıyla dile getirmek ya çok büyük tesadüf ya da zaten hazırlığı yapılıp ortamlarda dedikodusu dönen bir şeydi sanki.

eksisozluk.com
0
lifeisopeth
(15.08.24)
Hocam ben de senin gibi septik bir insanım ve senin dediğini doğru kabul edelim, peki bu pandemi sonucunda nüfusta değer miktarda bir azalma oldu mu yerel ya da global anlamda, yani Çinliler ya da Amerikalılar "ulan verdik virüsü verdik virüsü yemin ediyorum nefes aldık neydi lan o öyle milyonlarca insan" şeklinde bir fark yarattı mı pandemi nedeniyle yaşanan ölümler yoksa mültecilerim hızlı üreme süreci ile bu açık kapandı mı, ne diyorsun?
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(15.08.24)
@kaleci,

bu virüsün birileri tarafından planlı şekilde üretildiğini ve nihai amacın nüfus azaltılması olduğunu kabul edersek bunun kesin ve tek seferde yapılmak istendiğine inanmak şart değil. tam tersine böyle bir amaç varsa bunun aşama aşama yapılması ve covid'in bu yoldaki ilk deneme olduğu, dünya çapında insanların tepkilerini ölçmek ve söylenecek yalanlara kimin direkt inanacağı, kimin karşı çıkacağını tespit etmek, covid sonrası ortaya çıkacak asıl büyük pandemide bu verilerden hareketle daha etkili bir stratejiyle hareket ederek öldürücü darbenin vurulacağını düşünmek daha rasyonel sanki.
0
lifeisopeth
(15.08.24)
@lifeisopeth

Davos toplantılarından birinden sonra 2019 yılı Eylül ayında t.c. hükümetinin imzaladığı hatta burada yapılan bir pandemi toplantısı ve sözleşmesi dahi var. Bu belgeyi çarşaf çarşaf paylaşmışlardı, indirmiştim.

Önceden planlanmış bir pandemiydi yani, ilan edileceği biliniyordu, hazırlıkları vardı. Hükümetler arası bir anlaşması vardı, hatta ismini şimdi hatırlayamadığım üç veya dört ülkenin başkanına bu gündeme katılmaları şart koşuldu, biri kabul etmediği için öldürüldü. Bunları kimse görmüyor nedense.
0
muhayyer divan
(15.08.24)
Yazmayayım diyordum duramadım.
Gemiciler bilir. Sık sık gemi yangın ve gemi terk tatbikatı yapılır. Yangın ve batma senaryoları vardır. Nerde yangın çıkınca kimin ne yapacağı tek tek belirlenmiştir.
Askerlerin savaş, baskın planları vardır.
Okulların deprem, yangın plan ve tatbikatları vardır.
Dünya sağlık örgütünün ve ülkelerin de pandemi planları var.

Bu planların ülkeler arası anlaşma gerektirdiğini herkes idrak ediyordur. Bu plana bakıp da 'Aha pandemiyi biliyorlardı' demek için şizofreniye bağlamak gerek.

Maraş depreminden bir yıl önce İçişleri bakanlığı organizesinde ve olan depremle neredeyse birebir aynı tatbikat yapıldı bu ülkede. Aha biliyorlardı mı diyeceksiniz diyeceğim de siz onu da tutar bizdeki depremleri zaten Amerikan gemisi yapıyor dersiniz.
0
Mirket
(15.08.24)
@ Mirket, uzun zamandır ülke genelinde yapılmayıp da depremden önce tatbikat yapılıp, sonra deprem olunca birileri yaptırdı demem ama depremin yakın zamanda olacağına dair ciddi bilgiler ellerine geçmiş demek ki derim. Çünkü deprem az da olsa kestirilebiliyor ve şuan günümüz teknolojisi ile suni deprem yaratamıyoruz.

Ancak dso pandemi öncesi bir aksiyon alınca işkillenmek illa komplo seviciliği demek değildir bence. Çünkü virüs bilinçli de yaydırılabilir gayet.
0
🌸ananiyimioguz
(15.08.24)
hadi ya demek savaş, deprem, felaket gibi durumların tatbikatları oluyormuş. şu yaşımda ilk defa duydum, thank you captain obvious.

tabi bazı şeylerin tatbikatının olması o şeylerin planlanarak da yapılabiliyor oluşunu nasıl engelliyor, orası belli değil. burada kimsenin pandemi yüzde yüz planlanarak yapıldı dediğini zannetmiyorum. öte yandan pandemi kesinlikle planlanmış olamaz. ancak doğal yollarla oluşmuş olabilir demekteki kendini aydınlanmış sayan özgüvenin hastasıyım ama.
0
lifeisopeth
(15.08.24)
lifeisopeth ananiyimioguz'un alter hesabı bence; kendi hesabından çizgisini bozmadan cevap veriyor lifeisopeth hesabından da laf sokuyor :)
0
Bir ben var benden şurada
(15.08.24)
@lifeisopeth.
Birinci paragrafta söylediğinde ciddi olamazsın. Onu geçtik de.

İkinci paragrafta söylediğin 'hiçkimsenin yüzde yüz planlanarak yapıldı dediğini zannetmiyorum.' sözü için de benim iki üstümdeki cevabı bir oku. Sonra söyle '
0
Mirket
(15.08.24)
yüzde yüz planlı bir şeydi diyene diyorsan bir şey diyemem de. yazdığından sanki planlanmış olma ihtimalini olası görenleri de kast etmiş olabileceğin anlamı çıkıyor. yaşadığımız dünyada herhangi bir konuyu tek ihtimalli kabul edenleri çok ciddiye alamıyorum. yaygın kabul edilenin aksine şu ihtimal de var diyenleri direkt komplo teorisyeni sayanları da aynı şekilde. sen öyle değilsen sıkıntı yok.
0
lifeisopeth
(15.08.24)
Tamam. Sıkıntı sebebi olmadığıma sevindim efendim.
0
Mirket
(15.08.24)
çok bariz ironileri ya da genel geçer kalıpları fark edememe, düz anlamlarıyla algılama gibi bir sıkıntı sezdim ama. orayı da halledersek mükemmel olacak :)
0
lifeisopeth
(15.08.24)
@ Bir ben var benden şurada, ikinizin de nickini ilk defa görüyorum hakaret edecekseniz mesajla sövün daha iyi böyle çok daha ağır oluyor.

www.youtube.com
0
🌸ananiyimioguz
(15.08.24)
Şurada 2004 yılından bu yana pandemiyle ilgili planlar ve çalışmalar yapıldığı, uluslararası işbirliği ve anlaşmaların olduğu anlatılıyor. DSÖ o yıllarda da devrede. O yıllarda tehdit influanza'dan beklendiği için planlarda influanzadan bahsediyor ama pandemi pandemidir.

grip.saglik.gov.tr
0
Mirket
(15.08.24)
Hadi buyur: kibrisgazetesi.com
0
🌸ananiyimioguz
(01.02.25)
göğüs hastalıkları alanında türkiyedeki sayılı prof.lardan biriyle konuşmuştum. covid-19 ile ilgili "covid-19 virüsü diğer covid ailesindeki diğer virüslere benzemiyor. kendi başına başkalaşım geçirerek bu hale gelmesi imkansız. dışarıdan müdahale ile bu hale getirildiği bariz" demişti. diğer covid ailesi virüslerinden farklılıklarını ve bu farklılıkların kendiliğinden niçin olamayacağını vs. anlatmıştı.
0
yemrem
(01.02.25)
(6)

Denizden yosun temizletmek

muhayyer divan
SelamGeçenlerde duydum ki bir belediye bir tesise denizden yosunları temizletti diye para cezası kesmiş. Sebebi de yosunları denizi temizlemesiymiş vs. Bir de şöyle bir afiş geçti elime: [https://hizliresim.com/8ht9hsa görsel]Her yosun için değil de belli türler için geçerli diye anlıyorum. Bu doğru
Selam

Geçenlerde duydum ki bir belediye bir tesise denizden yosunları temizletti diye para cezası kesmiş. Sebebi de yosunları denizi temizlemesiymiş vs.

Bir de şöyle bir afiş geçti elime: görsel
Her yosun için değil de belli türler için geçerli diye anlıyorum.

Bu doğru mu? Her yosun için geçerli mi? Neden?
0
muhayyer divan
(14.08.24)
Bizim yosun dediğimiz, o senin huylandığın şeyin adı deniz çayırı.

Onlar da su altının ağaçları, ormanı. Karadaki ağaçlar, ormanlar hava için ne ise, sudaki ormanlar da su için aynı şey. Ağaç kesmekten farkı yok.
0
kibritsuyu
(14.08.24)
deniz çayırı hepsini kapsıyor yanlış anlamadıysam hepsi için geçerli.

tudav.org
0
jülsezar
(14.08.24)
Su yosunları yapıları itibariyle bitkilerden çok deniz canlılarına yakın gruplardır; denizdeki karbondan oksijen üretmekten tut da deniz canlılarına barınma ve besin üretme gibi birçok işlevi var, ölüleri bile deniz altındaki kayaç yapılara yapışıp deniz altı yapısını sağlamlaştırır, birçok farklı sınıfı var hepsinin de farklı farklı işlevleri var.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(14.08.24)
Yani onlara niye yosun denmiş zaten anlamadım, yosun karada ağaç diplerinde falan olur.

Bunların genel adı deniz çayırı. O erişte gibi olanlar posedonia oceanica mesela, türkçesi de erişte zaten.

Su altının bitki örtüsü neticede. Karadaki ağaç neyse, denizdeki çayır da o. Karadaki ağacı kesmenin zararı neyse, sudaki çayırı kesmenin zararı da o.
0
kibritsuyu
(14.08.24)
Peki SORU EKLİYORUM:

Denizlerde kıyıya vuran ve bataklık görüntüsü oluşturan yosunlar ne olacak, onlar temizlenmeyecek mi? Bunların oluşma sebebi ne?
0
🌸muhayyer divan
(14.08.24)
Onlar ölü yosunlar, büyük bir kısmı deniz dibine çöküyor normalde ama akıntı vs nedeniyle bazıları kıyıya vuruyor, onların bir işlevi yok toplanması gerekenler onlar canlı olanlar değil.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(14.08.24)
(7)

Böyle mi gerçekten?

Mirket
Hep mi böyle?https://x.com/Kedilendikk/status/1823438899550507091
Hep mi böyle?

x.com
0
Mirket
(13.08.24)
Genelleme yapmamak lazım.

Yaşadığı yere, ırkına ve tüy döküm dönemine göre değişkenlik gösterebilir.
0
ananiyimioguz
(13.08.24)
Geneli böyle evet :)
0
muhayyer divan
(13.08.24)
Yani aşağı yukarı böyle. O yüzden kedileri çitilemiyoruz, düzenli tarıyoruz. Düz insanı böyle çitilesek ondan da kıl çıkar.
0
prole
(13.08.24)
Galiba böyle. Eve girdiğim anda her yer tüy. Haftada 1 temizlikçi bile yetmiyor yaz aylarında.
0
numlock
(13.08.24)
Russian Blue var dökmüyor gibi bir şey. Her gün tarıyorum, bazen artıyor çıkan tüy bazen azalıyor ama yürüdüğü, yattığı yer kıl tüy olsun gibi bir şey yok.

Tarandıktan hemen sonra sakin sakin yürürken ardında uçuşan tüyler bırakan kedi de gördüm ama.
0
hedep
(13.08.24)
Yazın böyle.
0
auroraaurora
(14.08.24)
(12)

ayriliktan sonra...

robert bosch
aslinda o kadar da sevmemisim mi diyorsunuz yoksa cok asiktim ama bitti mi?
aslinda o kadar da sevmemisim mi diyorsunuz yoksa cok asiktim ama bitti mi?
0
robert bosch
(13.08.24)
Çok âşıktım ama bitti. Bitmesiiiiiinnnn niye bitsin kiiiiiii bitmesiiiiiiiinnnn ama bitti.
0
muhayyer divan
(13.08.24)
Hayatımda “aslında o kadar da sevmemişim” demedim. Hep çok sevdim.
0
gabe h coud
(13.08.24)
kişisine göre.

ona ulaşamazdım zaten de dedim, onunla olmayacaktı zaten dedim, o kadar sevmemiştim de dedim, ölüyorum canım acıyor da dedim hatta demekle yetinmeyip ‘köpek gibi özlüyorum seni, çık gel’ de dedim. gelmediği de oldu, geldiği de.

sonuç mu? simulasyona yalnız devam ediyorum. denemekten asla vazgeçmem.
0
baldan kaymak
(13.08.24)
İnsan bence bir kere sever. Yıllar oldu, aylar geçti, günler bitti. Ama hala vesikalığı cüzdanımda. Her açtığımda görüyorum, unutamıyorum, unutmak istemiyorum.
0
numlock
(13.08.24)
Çok sevdim ama zamanla geçecek ve sıradanlaşacak , yabancılaşacak diyor ve sabrediyorum.
0
loch ness
(14.08.24)
ben kendime zor itiraf ederdim ama seks yapmak için vakit eğlendirmek için güzel gidiyordu. ayrılınca bir boşlukta kaldım.
0
OgutucuRecep
(14.08.24)
Karisik, insanoglu hep yeni seyler kesfetmek ister. Ama bunu dogru yere kanalize etmek lazim bi noktsda. O yuzden bazen pismanim bazen dwgilim ayrildigima. Su an sadece iyi bi hayati olsun isterim onun adina
0
lapaz
(14.08.24)
zamanında sevmiştim ve gözüm başkasını görmüyordu ama zamanla katlanılamayacak yanları ortaya çıktıkça sevgiyi azalttı. tüm olumsuz şeylerin yanında sevginin pek bir önemi kalmadı maalesef.
0
sweet child o mine
(14.08.24)
hiç aşık olmadım ama, iyi ki ayrılmışım dedim hep. aksi asla olmadı. "uygun değilmişiz, denedik, olmadı"
0
mizore
(14.08.24)
ilişkiye ve yaşananlara göre değişiyor elbette...
0
sweetoffice
(14.08.24)
çok sevmişim ama dosdoğru sevememişim diyelim söylenecek bir kötü söz veya bir anlık sinir bütün doğrularını yıkar geçermiş. O sevmemiş o kadar aslında diyebilirim.
0
Efespilsen
(16.08.24)
belki hepsinde terk edilmiş olmamın etkisidir ama her ilişkimden sonra "çok aşıktım ama bitti" dedim. hiçbirinde bitmesini isteyen, memnun olmayan taraf ben değildim açıkçası. son "terk ediliş"imin üstünden neredeyse dört yıl geçti. kimseye dokunmadım, kimseyle münasebetim olmadı, onu karşımda görsem hala dizlerim titrer muhtemelen. ama aşk çift taraflı yürüyor, yapacak bir şey yok.
0
mark greg sputnik
(16.08.24)
(4)

Sinek Ilaci

krmzbvl
Internette okumuştum. Bi kişi sineklerden korunmak için kollarına bacaklarına sinek ilacı sıkmış ve onu gören bi köpek gelip oyun oynamak için kollarını bacaklarını yalamış. Köpeğin zehirlenmiş olmasından, ve bundan dolayı olmuş olmasından korkusunu ve üzüntüsünü dile getiriyordu.Okuduğumda aklıma t
Internette okumuştum. Bi kişi sineklerden korunmak için kollarına bacaklarına sinek ilacı sıkmış ve onu gören bi köpek gelip oyun oynamak için kollarını bacaklarını yalamış. Köpeğin zehirlenmiş olmasından, ve bundan dolayı olmuş olmasından korkusunu ve üzüntüsünü dile getiriyordu.

Okuduğumda aklıma takıldı. Sinek ilacı sinekleri öldürmek için kullanılan bi sey. Sinekler de köpekler gibi canlı nihayetinde. Sineklerin ölümü neden bizleri rahatsız etmiyor. Tamam köpeklerle bi sekilde bağ kuruyoruz ama sineklerle hiç bir duygusal bağımız oluşmuyor. Bağımız olmayan her canlıyı düşünmeden öldürebilir miyiz? Sizin düşünceleriniz nedir? Bu soylediklerimin saçmalıktan ote bir anlamı var mi?
0
krmzbvl
(13.08.24)
Bro ben sokakta ölmüş bir insan görsem 1 gram umurumda olmaz, geçen malın biri yüzme bilmeden açılmış denizde az kalsın boğuluyordu ben görmezden geldim aklı var mantığı var açılmasın dedim, ben kurtarmaya çalışsam beni de boğar diye de endişe ettim biraz ama biri benim sokakta beslediğim köpeğe zarar vermeye çalışsa onun kolu koparır kendisine tekrar monte ederim, gördüğün gibi sorun sineklerde değil köpekleri daha çok seviyoruz sadece yapacak bir şey yok.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(13.08.24)
Yok. Bu söylediklerinin saçmalıktan öte bir anlamı yok.
0
muhayyer divan
(13.08.24)
sineklere gelene kadar ineklere baksak?

insanlar kendine sagladigi faydaya gore degerlendiriyor, yasam hakki olsaydi konu herkes vegan olurdu.
sinek isirir kasindirir hatta baska turlu hastaliklara tasima ihtimali var. bu yuzden istenmeez.
inekler, koyun ve kuzular kesilip sise takilabilir cunku lezzetli ve karin doyuruyor.

kopek yemiyorlar, kendilerine bir zarari da yok. (isirma ihtimali var, ama bu sadece bir ihtimal, her kopek isirir diye bir kaide yok ama her sinek isirir)

ama dendigi gibi bu ilaclar sinek gelmesin diye, yalayip olsun diye degil.
0
supergirl
(13.08.24)
sayı hocam, sayı ile ilgili bu dediğin, dünya da hiç sinek kalmasa onları da korumaya alırız, kurbağalar yiyecek, kertenkeleler yiyecek vs. diye.

sevgiden çok karşılıklı fayda meselesi birazda. kurdu, tilkiyi de öldürüyoruz, domuzu da.

sineklerin istisnasız hemen hemen hepsi sana ve etrafındaki diğer canlılara (kedilere, ineklere, atlara ) rahatsızlık veren bir canlı, sinek yüzünden sütü azalıyor ineğin, sinekten kurtulmak istiyorsun ki daha çok süt alasın gibi gibi.

kültürel şeylerde var bu arada, bir bölgede de fareleri besliyorlardı (hindistanda bir yer sanırım)
0
selam
(13.08.24)
(10)

[Kızlar] Günlük hayatınızda takı seviyor ve kullanıyor musunuz?

ms brownstone
Ne tür takıları kullanıyorsunuz ve nasıl kombinliyorsunuz? Mesela gold ve silver takıları aynı anda kullanıyor musunuz? Asıl sorum da bu takılarınızı nereden aldığınız. Ben küpe ve kolye çok fazla kullanıyorum. Bir süredir saat ve bileklik de sevmeye başladım. Kolyede üst üste takılan fazla sayıda k
Ne tür takıları kullanıyorsunuz ve nasıl kombinliyorsunuz? Mesela gold ve silver takıları aynı anda kullanıyor musunuz?

Asıl sorum da bu takılarınızı nereden aldığınız. Ben küpe ve kolye çok fazla kullanıyorum. Bir süredir saat ve bileklik de sevmeye başladım. Kolyede üst üste takılan fazla sayıda kolyeleri minimal kolyelerden daha çok seviyorum ama aradığım tarzı tam olarak bulamıyorum. Bir markanın tasarımları çok hoşuma gitmişti ama almaya kalkınca emin olamayıp vazgeçtim. Linkini ekliyorum belki markayla ilgili fikriniz vardır ya da kolyelere bir yorum yaparsınız diye.

www.lafetejewellery.com

Buyrun takıya dair ne varsa bu duyuruda konuşalım…
0
ms brownstone
(13.08.24)
Reklam kokan hareketler ms. brownstone ❤️
0
gabe h coud
(13.08.24)
@gabe, hahaha keşke öyle olsa. Hiç alakam yok ve ben de bir zincire 90 bin lira verilir mi diye sorgulayarak vazgeçtim zaten almaktan… Belki bu tarza yakın ve daha uygun fiyatlı marka bilen vardır diye ekledim.
0
🌸ms brownstone
(13.08.24)
Hocam çoğunluk internette instagramda satılan 300-500 liralık altın renkli, çelik, zirkon taşlı kolye bileklik küpe vs takılardan kullanıyor nefsini köreltiyor değişik değişik satın alıyor

Ucuzları çabuk kararıyor lekeleniyor, 1000 lira civarı olanları daha uzun ömürlü kararmıyor ya da kararana kadar alan kişi modelden sıkılmış oluyor
0
grimavi
(13.08.24)
Aaaa bu benim diyetisyenimin markası, güvenilir kesinlikle. Atasay da Monaco chain satıyor, belki oraya da bakabilirsiniz.

Ben altın kadınıyım. Ginza Jewellery, Piano Jewellery, Foen Jewellery, Atasay ve Değerli Kuyumculuk sıklıkla alışveriş yaptığım yerler. Reis Kuyumculuk modellerini de beğeniyorum ama hiç alışveriş yapmadığım için yorum yapmak istemem.
0
marla is in my head
(13.08.24)
Takı zevkim şöyle ilerledi:
25'e kadar bakır, etnik tasarımlar renkli boncuklu kolyeler
25-30 gümüş
30 ile altına döndü. Bu saatten sonra alacağım takılar büyük ölçüde altın olur. Her zaman kulağımda olan halka altın kupelerim var. Onun dışında kıyafete göre kullandığım gümüş kolyeler oluyor ama nadir.

Bileklik sevmiyorum masa başında çalışırken rahatsız ediyor. Kolye, küpe ve halhal tercih ediyorum.
0
Amaranta ursula
(13.08.24)
Teoride pek severim takı takmayı ama 12 saat dolmadan fena halde gına gelir hepsini atarım bir yere. Gümüş çok severim ama şekli hali tavrı rengi güzelse metalmiş plastikmiş hiç umursama alırım. Güzellik önemli önce. Sonra gümüş severim. Bakır çok severim ama yara yaptığı için kullanamam.
0
muhayyer divan
(13.08.24)
Biliyorum bu markayı. Gereksiz pahalı bence :/

Ben sarı ve beyaz altın bir arada modelleri seviyorum. Sırf sarı gözüme fazla geliyor, sadece gümüş rengi de çok soğuk. Çıkarmadığım zincir bilekliğimin bazı halkaları sarı bazıları beyaz mesela. Yine çıkarmadığım dorika altım zincirim üç renkli.
0
visnebahcesi
(13.08.24)
Takı takmak ve takı almak konusunda kendimi dizginleyemiyorum o derece seviyorum.

Renk olarak gümüş ve altını yan yana hiç sevmiyorum. Sadece visnebahçesi’nin tarif ettiği gibi hep taktığım bir bilekliğim var, o iki sıra altın 1 sıra beyaz altın. Tek istisna o.
Ben kendi ten rengime gümüş rengi yakıştırmadığım için pek takmıyorum. 1-2 tane beyaz altın var, o kadar. Onları da yılda bir kez falan takıyorumdur sanırım.

Verdiğin linke baktım, o kolyenin ederi 30binden fazla olmamalı. Fiyatı da geçtim 14 ayar altın dediğimiz şey o kadar yumuşak ki, tırnağınla sertçe bastırsan izi çıkar. O yüzden içi boş olan modellerde 14 ayar kesinlikle tercih etmemek lazım.

Ben senin yerinde olsam şöyle yapardım. Beğendiğim kolye kombinlerinin ekran görüntüsünü alırdım. Sonra da vakit buldukça, yol üzerinde denk geldikçe de kuyumculara girerdim. Artık mahalle arası kuyumcularda bile çok güzel modeller var. Böyle böyle satın aldıkça zaten, kendi içinde takılarını kombinlemeye başlarsın. Altın gram fiyatı + işçilik fiyatından daha fazla verme. Markayı değil ürünü satın al yani.

Ben takı alırken materyale dikkat ediyorum çünkü alerjim var bir de gümüşün kararmasıyla bakımıyla uğraşmayı sevmiyorum. O yüzden gümüş alırken de altın kaplama olanlardan alıyorum.
Gümüş konusunda sponsorum ise Blatta Hiberna <3 Bağdat Caddesi Mine Gümüş ve Melek Gümüş’ten hediye almıştı bana. Hepsi taş gibi.
Altında ise marka gözetmiyorum. Yerinde görüp, beğenip alıyorum.
0
irene
(13.08.24)
Akarsu diye bir firma var. Ondaki model ve iscilikler hiçbir yerde yoktur ama toptan satışları var sadece. Orjinal rodyum çalışıyorlar. Ürünlerini satan biyer bulursanız aklınızı kacirabilirsiniz modelleri görünce.
0
alimcgraw
(13.08.24)
Gereksiz pahalı buldum.

Takı takmayı da satın almayı da çok severim. Her gün her yerime üçer beşer takıştırırım, öyle söyleyeyim.

Ben genelde sadece altın ve gümüş renginde çelik kullanıyorum. Altın renklileri sadece altın renkli olanlarla, gümüş renklileri de kendi renkleriyle takıyorum. Öbür türlü uyumsuz olduğunu düşünüyorum, görünce elim ayağım titriyor.

Bu çelikler fiyat olarak en fazla 300-400 liralık oluyor ki geneli 200 civarı, çabuk sıkılıp her hafta beş on yeni takı aldığım için uçuk fiyatlılara yanaşmıyorum ve pahalıya gerek olduğunu da düşünmüyorum açıkçası.

Zaman zaman doğal taş kolye, yüzük ve bileklikler de takıyorum ama daha hafif ve salaş yaz kombinlerinde. Bakır ve etnik desenli de çok nadirdir, ancak kombinime uyarsa.

Takıda pahalı ürünler almayı ve hatta buna yatırım gözüyle bakmayı biraz garipsiyorum, dürüst olayım. Altın modellerinin her birinin neredeyse aynısı çelik olarak var zaten. :/
0
moonie
(13.08.24)
(12)

Sinek kovucu köpeği öldürür mü

muhayyer divan
SelamDün sabahın köründe kalktım güneş ne güzel doğuyor izleyeyim diye balkona çıktım baktım sivriler beni keşfedip bütün koloniyi haberdar ettiler sinek kovucu sürdüm kollarına bacaklarıma. :(Sahile gideyim diye aşağı indim, buralarda çok neşeli çok hareketli bir siyah köpek var o beni buldu, üstüm
Selam

Dün sabahın köründe kalktım güneş ne güzel doğuyor izleyeyim diye balkona çıktım baktım sivriler beni keşfedip bütün koloniyi haberdar ettiler sinek kovucu sürdüm kollarına bacaklarıma. :(

Sahile gideyim diye aşağı indim, buralarda çok neşeli çok hareketli bir siyah köpek var o beni buldu, üstüme atladı kollarımı yüzümü yaladı :( nolur yalama sinek ilacı sürdüm yalama çocuum diye ittirdim ama nafile, az yalamadı beni :((

Öğleden sonra ise o köpeği bir ağacın insanların göremeyeceği yönüne kıvrılıp uyumuş gördüm beni görünce yavaş hareketlerle kalktı, eski neşesi yoktu, halsizdi, hareketi çok azalmıştı...

Nolur bişey deyin benim yüzümden köpeğin başına bir hal mi geldi noldu, bugün de sabahtan beri ortalarda yok... :'(((
0
muhayyer divan
(13.08.24)
İkna olmadım :'(
0
🌸muhayyer divan
(13.08.24)
buradaki sikinti insanlar icin toksik olmayan bir maddenin köpekler icin toksik olabilme ihtimali. maalesef sadece memeli olmakla alakasi yok durumun.
ben köpegin zehirlendigini düsünmüyorum bu arada. sicaktan mayismistir. bundan böyle yalamasa daha iyi tabii.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(13.08.24)
@Mirket

İnşallah yazık olmamıştır hayvana, kıyamam nasıl tatlıydı var ya, hayatımda ilk kez bir köpek bana sarılmıştı :'(

@konusma

Bence insanlar bu tarz şeyler sürmemeli, bildiğin sinek ilacı sürüyoruz cildimize, bize dahi çok zararlı bence. Hayvanın beni yalayacağını bilemezdim ya çok üzüldüm :'(
0
🌸muhayyer divan
(13.08.24)
deri üzerinden yalama ile zehirlememiştir o kadar az miktar hayvanı birde büyük köpekse sıcaktandır diyorum.
0
eja
(13.08.24)
@eja

Umarım öyledir umarım...
0
🌸muhayyer divan
(13.08.24)
sinek dediğin şey minicik bişi, sineği öldüren maddenin (hele birde bilmem ne kadar seyreltikten sonra) bilmem kaç milyon katı büyüklükteki bir canlıyı öldürebilmesi pek mümkün değil, hali hazırda o sıvıların içindeki şeyler zaten seyreltiliyor. kafaya dikip içmedikten sonra zarar vereceğini sanmam.

seni yılan soksa sersemler bayılır ama yaşarsın, aynı dozaj bir çocuğu öldürebilir.

toksiklik + miktar önemli.
0
selam
(13.08.24)
@selam

Çok teşekkürler. Mantıklı... Ne bileyim korktum...
0
🌸muhayyer divan
(13.08.24)
Zehrin etkili olup olmadığını belirleyen dozu, biz de mesela tarım ilacı bulaşmış meyve sebze yiyoruz ama yıkamayla ne kadar arınıyordur allah bilir ama ölmüyoruz, kupeg de o kadar zehri emcükledi diye ölmez biraz canı sıkılır belki ama o da olmaz, hava sıcak diye öyle olmuştur ya da duygu sömürüsü yapıp besin almaya çalışıyordur genelde öyle yapabiliyorlar çünkü.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(13.08.24)
Öyle yapıyorsa fena mıncıklarım o bebeyi, eşşek sıpası gelip bana sarılırken iyiydi :)
0
🌸muhayyer divan
(13.08.24)
Tutup bogazina yogun bi sekilde sikmadigin muddetce oldüreceğini hiç sanmam.
0
krmzbvl
(13.08.24)
Birşey olmaz rahat olun.
0
komando kani var bende
(13.08.24)
Merak etmeyin şişeyle yutsa anca o kadar etkiler, çoğu çoğu en fazla halsizlik yapar. Bizim köpeğin yutmadığı kalmadı hırsız terbiye edemedik, ilk başlarda çok korkuyordum artık bokunda görünce seviniyoruz :)
0
koskoca kirpi
(13.08.24)
(5)

Delirium

kararsızataletfilozofu
23 temmuzda babam hastaneye yattı1 ağustosta mide ameliyatı oldu11 ağustosa kadar uykulu halini açıp yürütmeye çalıştık.11 ağustos akşamı gözleri bir açtı kapatmak bilmiyor sağa sola dönüyor bir enerji geldiFakat çok şiddetli itiraz ediyor içmediği haplar için yemin ediyor içtim diyor.Sürekli halisü
23 temmuzda babam hastaneye yattı
1 ağustosta mide ameliyatı oldu
11 ağustosa kadar uykulu halini açıp yürütmeye çalıştık.

11 ağustos akşamı gözleri bir açtı kapatmak bilmiyor sağa sola dönüyor bir enerji geldi
Fakat çok şiddetli itiraz ediyor içmediği haplar için yemin ediyor içtim diyor.
Sürekli halisünasyon ve geçmiş anıları görüyor konuşuyor.

Doktor tomografi veya mr istedi bugün fakat büyük ihtimal delirium gibi gözüküyor dedi.

Başından böyle bir süreç geçiren var mı, ne yapmalıyız ?
0
kararsızataletfilozofu
(12.08.24)
Evvelki sene annemi üç gün hastanede alıkoydular safra kesesi mi böbrek mi bel mi anlamak için, o dönemde 3 kişilik odadaydı, yandaki hasta yaşlıydı, ağır bir mide ameliyatı geçirmişti ve tam olarak delirium atağı yaşadı.

Anlatılmaz yaşanır, o hemşirelere etmediği laf, küfür, hakaret kalmadı. Yeminle söylüyorum kızın namusuna iffetine karakterine... Hiçbir şey bırakmadı hiçbir şey. Bütün servse kök söktürdü bırak odayı. Ama kök söktürmek ifadesi devede kulak kalır, oradan kaçıp bir köşeye çekilip hüngür hüngür ağladım, ancak kendime gelebildim. O derece.

Delirium özellikle de yaşlı ve ağır ameliyat geçiren hastalarda oluyor demişlerdi. Lütfen kendini tunçtan yapılmış bir robot olarak düşün, geçici bir süre için bir robotsun. Hiç ama hiç yumuşamak yok, ilaç içmedi ise içirilecek, o kadar. Anlatabildim mi bilmiyorum.
0
muhayyer divan
(12.08.24)
uzun süreli hastanede yatanlarda olması normal. biz de babamda yaşamıştık. hatta bizi tanımadığı bile olmuştu. doktorlar sadece yatıştırıcı verdiler biraz. hastaneden çıkınca falan anca düzeldi tam.

katlanmak zorundasınız gibi.
0
jelly bear
(12.08.24)
Babam iki kez uzun dönem hastaneye yattı, biri 9 diğeri 3 ay. İkisinde de psikolojisi değişti kendisinden beklemediğimiz hareketleri oldu. Çocuk gibi de oldu bizi tanımadığı da oldu ancak eve çıktıktan sonra uykuları yerine gelmeye başlayınca normale yakın hale geldi. Yapacağınız tek şey sabırla yanında olmanız, şu an muhtemelen korkuyor mümkün mertebe terslemeyin, ortamı sakin tutun zamanla düzelecektir.
0
mirty
(12.08.24)
psikiyatri bölümüne danışabilirsiniz. Yüksek ihtimalle yatıştırıcı bir şeyler verirler.
0
new day new life
(13.08.24)
Oncelikle deliryum akut beyin yetmezligi denebilecek, onemli tibbi durumlar sonrasinda beyindeki onemli kimyasal degisiklikler neticesinde olusan gecici bir durumdur, dolayisiyla bunun kalici olmayacagini, akil hastaligi veya bunamaya vs donusmeyecegini bilip telaslanmamakta fayda var.

Deliryum hemen hemen tamamen medikal olarak tedavi edilmesi gereken bir durum oldugundan isi biraz doktora birakmak gerekiyor; altta yatan etkenin duzeltilmesi ve bazi antipsikotik ilaclarla kontrol edilmesi gerekir.

Sizin icin oncelikle sabir gerektiren bir surec oldugunu soyleyebilirim. Takip altinda olmasi, kendine cevreye zarar vermeyecek sekilde guvenliginin saglanmasi, gercek disi soylemleriyle tartismaya girip aksinin kanktlanmaya calisilmamasi gerekir. Oryantasyon vermek cok onemli; yani sık sık nerede oldugunu, neden orada oldugunu ona sormak ve hatirlatmak, etrafindaki kisilerin kim olduklarini da hatirlatmak gerekir. Ozellikle zamani cok karistirdiklari icin onune saat takvim vs de koyabilirsiniz. Sizi de tanimayabilir, telaslanmayin, unutmayin ki gecici bir yetmezlik yasiyor.

Gecmis olsun
0
gibicibicis
(13.08.24)
(2)

Ayak ağrısı

muhayyer divan
Selam :(3-4 gündür ayaklarım zaten ağrıyordu ama bugün şu resmdeki lateral plantar fascia denen kas çok ağrıyor, sağ ayağım. Bu neden olur? Mevcut terlik ve ayakkabılar çok acıttığı için yeni terlik almıştım onu giydiğimden beri böyle oldu. Ayağın kemik yapısına aykırı bir taban mı giydim naptım ya
Selam :(

3-4 gündür ayaklarım zaten ağrıyordu ama bugün şu resmdeki lateral plantar fascia denen kas çok ağrıyor, sağ ayağım.

Bu neden olur? Mevcut terlik ve ayakkabılar çok acıttığı için yeni terlik almıştım onu giydiğimden beri böyle oldu. Ayağın kemik yapısına aykırı bir taban mı giydim naptım ya :'(((
0
muhayyer divan
(12.08.24)
🌸muhayyer divan
(12.08.24)
Ayakkabı ve terliklerin acıtıyormuş, 3-4 günden beri de ayak ağrısı çekiyormuşsun.
Demek ki basit bir şey olmayabilir zira geçmiyor.
Ortopedist bile buradan bişi demek istemez sana, bu işin kilosu var boyu var yaşı var kas kemik yapısı var.
0
Bruce
(12.08.24)
(4)

185 TL diye reklam edilen paket niye 399 TL?

muhayyer divan
Selam, [https://hizliresim.com/js7g9kl görsel]Turkcell bu görselin en başında 10 GB'lık paketi 185 TL diye reklam ediyor ama aşağıda göreceğiniz üzere paketin ücreti şusu busu toplam 399 TL diyor. Bu nasıl oluyor, niye reklam ederken 185 TL de açıklamalar 399 TL? Ben ne anlayacak bundan?
Selam,

görsel

Turkcell bu görselin en başında 10 GB'lık paketi 185 TL diye reklam ediyor ama aşağıda göreceğiniz üzere paketin ücreti şusu busu toplam 399 TL diyor.

Bu nasıl oluyor, niye reklam ederken 185 TL de açıklamalar 399 TL? Ben ne anlayacak bundan?
0
muhayyer divan
(12.08.24)
Yıllık abonelikte 185 TL, taahhüt mevzusu yani, taahüt bozarsan 399dan hesaplaşırız diyor.
0
atom karincanin torunu
(12.08.24)
399 yazan alt kısımda aylık abonelik seçili, orayı da yıllığa getirip bir bakın.

Keşke vergiler hariç fiyat yazılsa ama her yerde. Vergi dahil fiyatlar sayesinde yavaş yavaş ısındı suyumuz. Neye ne kadar vergi verdiğini bilse sinirden çılgına döner çoğu insan.
0
akhenaten
(12.08.24)
Aa tamam çok teşekkürler.
0
🌸muhayyer divan
(12.08.24)
(12)

Şöyle bir olayı nasıl şikayet edebiliriz?

respect
Restorandasınız sipariş vereceksiniz ama garsonun burnu havalarda, triplerde sipariş veriyorsunuz duymamazlıktan geliyor falan dükkan sahibi de oralarda az çok farkındadır yaniDükkan sahibine şikayet edemeyeceğimize göre ne yapabiliriz?Ya da edemez miyiz?
Restorandasınız sipariş vereceksiniz ama garsonun burnu havalarda, triplerde sipariş veriyorsunuz duymamazlıktan geliyor falan dükkan sahibi de oralarda az çok farkındadır yani

Dükkan sahibine şikayet edemeyeceğimize göre ne yapabiliriz?

Ya da edemez miyiz?
0
respect
(12.08.24)
Adamın kendi mekanı neticede ne yaparsanız nereye şikayet edersiniz edin hiç bir sonuç alamazsınız.
0
limonlu eksi
(12.08.24)
Siz şikayet edin. Onun ilk hatası değildir ne de olsa daha önce de benzer şikayetler olmuştur.
Sizin şikayet, onun adına bardağı taşıran son damla da olabilir.

Ayrıca o garsonun gözünün önünde başka bir garsona bahşiş verin.
0
diyecevaplandı
(12.08.24)
Sipariş vermeden kalkar giderim. Herkes yaparsa görürüm havalarını.
0
kimlanbu
(12.08.24)
Sikayet et patrona sonra senaryoyu yaz iste biz surekli geliyoruz artik gelemeyecegiz cunku acayip rahatsiz olduk falan adam cok saygisiz nasil calistiriyorsunuz fln abart kökle. Ona ayar cekerler
0
Zetnikov
(12.08.24)
Haftada bir gittigimiz bir kebapci vardi. Disardaki masalara garsonu cagirmak dert oluyordu. En son bir keresinde tek gittim, patron da disarda oturuyordu, benim cabalarimi gordugu halde hic mudahale etmedi, artik nasil dinamikler varsa bilmiyorum. Velhasil dogal olarak kalktim gittim.
0
mbond
(12.08.24)
mekan mi yok yemek yiyecek? kimsenin ego sisirmek icin embesil tavirlarini cekemem. kalkar giderim.
yemegim vakitlice gelmiyorsa ve serviste baya sikinti görüyorsam (mesela kirk dk oldu siparis vereli ama yemek yok ortada, sikayet edip söylenince garsonlar hala orali bile olmuyorlar) gene kalkar giderim. para falan da ödemem.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(12.08.24)
Patron durumun farkında degilse, geri planda o dükkandan hayır gelmez. Temizlik malzeme kalitesi vs vs.

Böyle bir tavır hissedersem kalkarım hiç umrumda olmaz, bir daha da ugramamam. Para veren benim tercih hakkı benim sonuçta.
0
Fritz-X
(12.08.24)
ne şikayet edeceğim ya basar giderim
0
sizofren06
(12.08.24)
kalkar giderim hiç muhattap olmam.
0
orpheus
(12.08.24)
Ben bunu şikayet etmem anlayacakları dilden konuşurum. O da sökmezse kalkar gider ve Google'da, o işletmenin sosyal medyasında ve aklıma gelen her yerde de kötülerim.
0
muhayyer divan
(12.08.24)
google haritalarda yorumla, ek$ide başlığı varsa altına yorumla. $ikayet konusunu da çok da kaale alacaklarına inanmıyorum ama, etkiye tepki vermek en mantıklısı olur.
0
gneral
(12.08.24)
muhattap olmadan kalkar gider sonra da google'dan 1 yıldız veririm.
0
birmilyonunvarmi
(12.08.24)
(16)

evinde hiç elektrik süpürgesi bulunmayan birisi için robot süpürge yeterli

carpikbacaklibasketbolcu
olur mu? ve hangi model robot süpürgeyi tavsiye edersiniz?olumlu/olumsuz düşüncelerinizi de dinlemek isterim.
olur mu? ve hangi model robot süpürgeyi tavsiye edersiniz?
olumlu/olumsuz düşüncelerinizi de dinlemek isterim.
0
carpikbacaklibasketbolcu
(11.08.24)
Elektrik süpürgesiyle evi süpürdüğünde hissettiğin "evi de süper temizledim he" hissini vermiyor robot süpürge.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(11.08.24)
Hocam başlıkta tespit mi yapmışsın "yeterli" diyerek anlamadım ama tespit ise yanlış olduğunu düşünüyorum. Bende xiaomi s10t var, robottan çok normal elektrikli süpürge ile temizlik yapıyorum. Erkeğim, tembelim.
0
prole
(11.08.24)
yetmez, bunun yerine dyson v9 türevi şarjlı süpürgelerden almak çok daha mantıklı olur.
şarjlı süpürgenin toz hanesi 1 avuç artı çekiş gücü çok düşük.
0
orpheus
(11.08.24)
Ayyy benim bi tane aşkütüm vardı buralarda, geçen evlenme teklif ettiydim, @grimavi nerde acaba. Bana robot süpürge almasın onu diyecektim de. :Pp

Cevap: elektrik süpürgeleri farklı kalitekerde, farklı tekniklere sahip. Kimi vakumlama gücüyle kimi döner fırçasıyla döve döve temizliyor. Robot süpürgeler ise normal elektrikli süpürgelerin hepsinden daha az temizler çünkü normal olanlaro her köşeye sokarsın, kalorifer aralarını bile alırsın onunla ama robot süpürgelerle anca görünen zeminlerin şöyle bir tozunu alırsın o kadar. Halı süpüreni de varmış ama dip köşe temizlemiyor işte, sana fazladan iş çıktıktan sonra o cihaza ne gerek var dimi?

Grimaviciğim bana robot süpürge alma tadlım.
0
muhayyer divan
(11.08.24)
evime tasindigimda aldigim alinabilecek en ucuz elektrik supurgesi var 8 yildir.
sarjli el supurgem var.
yatak supurgem var.
en son bir gun arkadasim kanima girdi, robot aldim. (xiaomi s10)

bu kadar makineden titiz oldugum dusunulebilir ama hic degilim. bir sonraki paragrafta neyin ne oldugunu anlayacaksiniz. yatak supurgesi guzel bi alet, cok pahali da degil. is goruyor. sarjlilar zaten genel olarak guzel ama pilleri bitiyor ve son kullanici degistiremiyor.

gelelim ev temizligi konusuna. temizlik, soz konusu ev olunca bana zaman kaybi gibi geliyor. ama tabi ciplak ayagima gelenlerden mutlu degilim. bu sebeple odalardan mopla ne var yok cektirip makinenin oldugu yere getiriyor orda cekiyordum tum tozu kiri. hadi bu sefer gercekten supureyim dedigimde bile koltuk altlarina dip koseye pek girmiyordum.

gecen sene arkadasimin gazina gelip robot aldim. ALLAHIM! bu nasil bir rahatliktir! aciyorsun., 10 dakkada fiti fiti temizliyor bir odayi turbo modda. istersen siliyor da. gercekten temiz hissediyorsun evi. oteki supurgeyi su an sadece robotun filtresini temizlemek icin kullaniyorum.

ve 2-3 gun sonra yeniden ayni odada calistiriyorum, yine bi suru sac tuy cekiyor. resmen tozun icinde oturuyormusum eskiden. en guzel yani, yatagin altina giriyor!

normal supurgenin gerekecegi durumlar illaki olur, ornegin bir filtreyi, klimayi vb cekmek, poset vakumlamak vb... ama belki ben gibi ucuz yollu bir sey alabilirsiniz sonra.

benim robot bilinmedik markalari saymazsak, en ucuzdan bir pahali olandi. 200 euroya aldim yasadigim yerde. 500-600 euro olanlar var, eminim daha iyidir ama bu su anda benim icin gayet yeterli.

ha bu arada pilini veyahut diger parcalarini kendiniz degistirebiliyor olmaniz bir avantaj. henuz hicbirisinin degismesi gerekmedi ama yine de not edeyim dedim.
0
supergirl
(11.08.24)
Yetmez. Aralara girmiyor.capi kadar alana giriyor. Dolapla duvar arasini temizleyemezsin mesela.
0
sonsuz
(11.08.24)
net olarak hayır.
en önemlisi dip köşe temizlenmiyor.

not: evde robot, dyson ve klasik ev süpürgesi var. en memnun kaldığım dyson.
0
nuisance2
(11.08.24)
Robot süpürge evi evi temizlerken evin düzeni hususunda da yönlendirme yapar.
- Ay robot şurayı iyi almadı, buraya rahat ulaşsın.. diye diye o eşyayı ileri çek beri çek derken evin iç düzeni başka bir hal alır zamanla.
Airfryer gibi gereksiz bir şey.
0
diyecevaplandı
(11.08.24)
evde hiç elektrik süpürgesi olmayan birine bence alınabiliinecek tek şey flamethowerdır. bu ne arkadaş tarım ve hayvancılk bakanlığı teşvikiyle mite yetiştirme çiftliği mi kurdunuz?
0
Fodera
(11.08.24)
Yetmez. Aralara girmiyor.capi kadar alana giriyor. Dolapla duvar arasini temizleyemezsin mesela.
0
sonsuz
(11.08.24)
robot süpürge toz alıyor evi temizlemiyor.
0
mikahakkinen
(11.08.24)
Sürobot pürge çok rahat çok pratik aynı zamanda silme de yapıyor normal günlük kullanabilirsin ya da haftalık temizliğinde Haftada iki kere sil süpür yaptırabilirsin Ama evde kesinlikle normal bir süpürge olmalı Çünkü kapı arkasına girmiyor ya da kenarları köşelere girmediği için robot süpürge evde tek olacaksa normal süpürge daha iyi şarjlılardan da bahsetmiyorum onlarla açıkçası uğraşmaya değmez klasik süpürge al gitsin dysonlar falan kullanılmaması gereken yerler/durumlar var
0
eja
(11.08.24)
:) olmaz
0
ananiyimioguz
(12.08.24)
Yetmez. Robot süpürge tek başına yeten bir şey degil. Örnek kanepenin üstü köşeler yapı arkaları
0
limonlu eksi
(12.08.24)
bir robot, bir şarjlı şart.
0
elorelia
(12.08.24)
Robot süpürgeyi günlük süpürüp silme konusunda kullanıyorum, gayet işlevli. Memnunum.
Ama genel bir temizlik yapılacaksa normal süpürge tercih ederim, hem daha güçlü çekiyor hem derinlere giriyor hem de birebir gördüğünüz için içiniz daha ferah oluyor.
0
mutekebbir
(12.08.24)
(5)

idrarda yağsı tabaka

ikilem
Hastane fobisi olan yakınım bir türlü kendini toplayıp doktora gidemiyor. Ha gittim ha gidicem derken üç ay olmuştur. İdrarında yağsı bir tabaka var. Sanki suyun üzerine yağ dökülmüş gibi idrarın üzerinde ayrışıyor. Bu ne olabilir?
Hastane fobisi olan yakınım bir türlü kendini toplayıp doktora gidemiyor. Ha gittim ha gidicem derken üç ay olmuştur. İdrarında yağsı bir tabaka var. Sanki suyun üzerine yağ dökülmüş gibi idrarın üzerinde ayrışıyor. Bu ne olabilir?
0
ikilem
(11.08.24)
Kafayı yedirmesin insana, acilen pılını pırtını toplasın dahiliyeye gitsin noluyor diye sorsun. Allah korusun insan yamulabilir.

Ben böbrekten ve kan yağlarından şüphelendim.
0
muhayyer divan
(11.08.24)
Dahiliyeye mi, ürolojiye mi gitsin?
0
🌸ikilem
(11.08.24)
Önce dahiliye, ne olduğu belli olsun, çözemezlerse de ilgili birim belirlenmiş olur, sevk ederler.
0
muhayyer divan
(11.08.24)
Belli ki suyu az tüketiyor üre ve ürik asit yağlı bir görünüme sahiptir kesin o çişin rengi de koyu sarıdır. İyi bir böbrek filtrasyonu için Günde 2.5 - 3lt su içmeyi deneyebilir çıkan idrarın rengi suya yakın olmalı bir de öyle gözlemlesin
0
apocalipy
(12.08.24)
Suya biz de yorduk, suyu çok içmeye başladıktan sonra da değişmedi.
0
🌸ikilem
(13.08.24)
(3)

Bu terlik neyle giyilir

regina phalange
https://www.manijero.co/manijero-zeta-kadin-hakiki-deri-kemerli-tokali-koyu-kahve--oksit-terlik-1281Seviyorum bu tarzı ama yazın bu havada etek altına şort altına giyilir mi mesela? Ya da neyle giyilir?
www.manijero.co

Seviyorum bu tarzı ama yazın bu havada etek altına şort altına giyilir mi mesela? Ya da neyle giyilir?
0
regina phalange
(11.08.24)
Dün metroda giyeni gördüm. Tişört ve kot altına, beyaz çorapla aynısını giymişti bir hanımefendi. Açıkçası kötü görünüyordu. Bana kalırsa ev terliğini andırıyor. Etek için eh diyebilirim ama keten ve kot şort veya pantolon altına fena olmaz gibi yine de.
0
moonie
(11.08.24)
corapsiz giyildigi takdirde sort veya etekle olur bence. genel anlamda bileklerin gorunecegi bir kiyafetle olur sanki.
0
in vino veritas
(11.08.24)
Bu sıcakta yanmaz mısın? Ayakların terliyorsa yazın giyme.
0
muhayyer divan
(11.08.24)
(1)

Sosyal medya arkadaşlığı yalansa neden insanlar birbirini ekliyor?

komando kani var bende
İş için ve buradan ekmek yiyen insanları tenzih ediyorum. Hep derler ya sosyal medya arkadaşlığı yalan başınız sıkıştığınızda yardım isterseniz kimse yardım etmez diye. Sosyal medya arkadaşalığı yalansa insanlar neden sosyal medyadan insanlar birbirini ekliyor? Zaten yüzde 90'ının bir yararı yok.
İş için ve buradan ekmek yiyen insanları tenzih ediyorum. Hep derler ya sosyal medya arkadaşlığı yalan başınız sıkıştığınızda yardım isterseniz kimse yardım etmez diye. Sosyal medya arkadaşalığı yalansa insanlar neden sosyal medyadan insanlar birbirini ekliyor? Zaten yüzde 90'ının bir yararı yok.
0
komando kani var bende
(10.08.24)
Duygusal veya egosal tatmin. Vcdan mastürbasyonu. İnsanlara olan vefa borcunu ödediğini hissedecek bir şey yapmak.

Bence...
0
muhayyer divan
(10.08.24)
(18)

güzel bir kadının çirkin olduğunu söylemesi

deartheodosia
diyelim ki bir kadın var ve güzellik standartlarına göre açık bir şekilde güzel. ama kendisini beğenmiyor ve çekici görmüyor. ilişkide bunu erkeğe söylemesi erkekler için ne kadar dezavantajlı? güzel bir kadın bunu söyledikçe erkeğin kadına bakış açısı da değişir mi, değişiyor mu?kendim için sormuyo
diyelim ki bir kadın var ve güzellik standartlarına göre açık bir şekilde güzel. ama kendisini beğenmiyor ve çekici görmüyor. ilişkide bunu erkeğe söylemesi erkekler için ne kadar dezavantajlı? güzel bir kadın bunu söyledikçe erkeğin kadına bakış açısı da değişir mi, değişiyor mu?
kendim için sormuyorum elbette.
0
deartheodosia
(10.08.24)
Pick me girl. İçten pazarlıklı. Bunların modası geçti çoktan diye düşünürdüm.
0
ruhen hastayim ben
(10.08.24)
Kendisini begenmiyorsa ileride sacma sapan hareketler yapabilme potansiyeli yuksek

Bknz asiri makyaj yada botox estetik vs.

Ben olsam konusurduk hala ayniysa gelecegime katmazdim onu sorry kardes
0
Zetnikov
(10.08.24)
Aklıma bir Yiğit Özgür karikatürü geldi, nette bulamadım. Bayağı güzel, çekici, seksi bir kadın karşısındaki adama "Kendimi güzel bulmuyorum." diyordu, adam da kadının göğüslerine şaplak atıp "Bunlar ne lan, o zaman?" diyordu. Şimdi çizse o karikatürü sağlam zorbalanırmıs bu arada. :)

Kendini cidden güzel bulmayan güzel kadın başkalarını da buna ikna eder. Gerçek göreceli bir yerden sonra.
0
sekizdokuzon
(10.08.24)
ya ben pick me girl olup olmadığını sormuyorum ki. kendini gerçekten beğenmeyen ve kusurlarını büyüten kadının bunu paylaştıkça erkeğin bakış açısının da değişip değişmeyeceğini soruyorum. hani bi insan atıyorum ben çok inatçıyım der ve buna işaret edince karşı taraf da hmm inatçı gibi aklında kodlar ya.
0
🌸deartheodosia
(10.08.24)
insanlardan "yaaa hayır, sen çok güzelsin" lafını duymak istediği için böyle diyor olabilir.

kadına bakış açım değişir, güzel bulmaya devam eder miyim etmez miyim bilemiyorum ama sürekli "çirkinim" diye dolaşan insandan soğurum.

not: erkek.
0
ahm1
(10.08.24)
Kadınlar iyi hissetmek için kendilerini güzel olduklarına inandırırlar. Ancak duygusal olarak birine açıldıklarında, onaylanma ve ilgi açlığı nedeniyle "kendimi beğenmiyorum" gibi ifadeler kullanarak ters psikoloji ile iltifat beklerler.

Çok üzerinde düşünme derim. Yaradılışları böyle.
0
plastic_angel
(10.08.24)
Bence bakış değişmesi dışında kendini sürekli herhangi bir nedenden aşağılayan insanlar karşısındaki kişiye yorucu geliyor. Sürekli birisini telkin etmeye uğraşmak zorunda olmak bir süre sonra batmaya başlıyor. Bu ben çirkinim de olabilir, ben aptalım da, tembelim de vb. örnekleri çoğaltmak mümkün. Tabi hatalarımızı hiç görmeyelim ve her durumda en doğrusu biz olduğuma inanalım demiyorum ama bu tür düşüncelerin daha sağlıklı ve verimli şekilde üstesinden gelmenin yolunu bulmak lazım.
0
peki madem
(10.08.24)
İlk başta yürüme fırsatı olarak kullandığı için erkeğin biraz işine geliyor ama bir yerden sonra yoruyor ve sıkıyor. Övgü/ilgi kovalayıp tekrara düşüyor sürekli.

@8910 ibb.co

Bu, "hayır" denildiğinde ya da reddedildiğinde karşı taraf o cevaba göre hareket edince beni kovalamadı ikna etmeye çalışmadı diye tribe girme, 20 yaşını geçtiği halde fikrini insan gibi belli etmek yerine imayı bile dolaylı yolda yapıp sonra neden istediği olmadı karşı taraf anlamadı diye iletişim bozukluklarını tedavi etmesi gereken kişiler normali buymuş da "erkekler/kadınlar çok rerörerö" diye geziyorlar.

Geçen gün de bir duyuru vardı bu paragraftaki gibi iletişim sorunlu. Ondan sonra "Neden kimse ilişki istemiyor?" İnsanlar, ilişki yürüttükleri insanları yormasın artık.
0
nawar
(10.08.24)
gunes balcikla sivanmaz
0
foster
(10.08.24)
İlgi çekmek için bunu yapanlar dışında gerçekte böyle hisseden birinde özgüven eksikliği, değersizlik, beden imgesinde sorun vs vardır. Evet, karşıdakini de etkiler. Erkek ilk başta ilgisini korur, sonrasında yorulabilir, verdiği değeri azaltır, eleştirel olabilir gibi. Tek güzellik için değil, kişi iyi bir özelliğinden şüphe edince çevre de ediyor, ona göre davranıyor.
0
asteriks
(10.08.24)
Değersizlik hissi.

Erkeğe söylemesi yanlış çünkü erkek de bir zaman sonra onun çirkin olduğunu kabullenecek.
0
cemallamec
(10.08.24)
Güzel ama çirkin bir kadın olarak söylüyorum,

Bazı kadınlar güzel olduklarını gerçekten bilmiyorlar ya da bir türlü güzel bulamıyorlar kendilerini. Çünkü yetişirken annelerinden güzellikleri hakkında geri bildirim almamış oluyorlar, babalarından almamış oluyorlar, anneleri bakımsız biri oluyor, sosyal çevre içinde büyümüyorlar, kendine bakmasını söyleyen olunca ne demek istendiğini kavrayamıyorlar vs.

Güzel olduklarına inanacakları tutunca da, mesela benim gibi çok kilolularsa hemen saklanma ihtiyacı duyuyorlar çünkü güzel olmak suçmuş gibi gelebiliyor, güzel olmaya alışkın olmadıkları için ne yapacaklarını nasıl davranacaklarını bilemiyorlar, bazen de savunma mekanizması olarak ben çirkinim diyorlar. Başkaları demesin diye, ya da birileri onlara musallat olmasın diye, bir erkekten alabildiğine kaçmak için vs vs.

Sebebi çok olabilir yani. Ama erkeklerin kadınların kendileri hakkındaki görüşlerini blinçaltı seviyesinde hissedip kabul ettiklerini düşünüyorum. Normalde de böyledir, kişi kendini ne kadar değerli hissediyorsa o hisleri davranışlarına ve sözlerine yansıdığı için çevresi de onu o değerle kabul edip ona o değeri veriyor. Aynı şey karşı cins ilişkileri için de geçerli sanırım.

42 yaş bitiyor, hayat tecrübemin öğrettiği bu.
0
muhayyer divan
(10.08.24)
ben böyle kadınlara saygı duyuyor ve daha çok begeniyorum. buradaki cevaplara şaşırdım. türk insanı böbürlenmeyi marifet sanıyor aksini düşünemiyor bile. hayret.
0
abelardo
(10.08.24)
diger bir ihtimal de zarf atiyordur. ilgi manyagi kendini ovdurmeyi bekliyordur. oyleyse surekli problem cikarir. arkana bakmadan kac.
0
buenosdias
(10.08.24)
Bir süre sonra hayır olur mu öyle şey sen ne kadar güzelsin diyen başka birini arayışa çıkar, gibi gelirdi bana.
0
encokbenisevinnolur
(11.08.24)
erkeğe göre değişir bu. her erkek farklı. karşı tarafla ilişkisi de farklı. yani kimi adam her gördüğüne karısı gözüyle bakıyor, kimisi çok affedersin vurup geçeyim kafasında. belli olmaz.

ama ben güzel olduğu halde çirkin olduğunu söyleyen birine pek enerji harcayamazdım ya açıkçası, uğraşamam. her insanın kendi sorunları, güvensizlikleri olur filan ama bariz biçimde güzel olduğu halde "güzel değilim" diyen birinin psikolojisi sağlam değildir diye düşünüyorum, onun tribiyle uğraşamam açıkçası ben kendi kafamı zor idare ediyorum
0
mark greg sputnik
(11.08.24)
erkeğin bakış açısı şöyle değişebilir; güzel bir kadın kendini gerçekten beğenmiyor ise ortada hem cazip hem de kolay bir av olarak dolaşıyor diye bakılır bu kadına. ortalama bir erkeğin gözünde uzun vadeli ilişki düşünülmeyecek kadınların başında kolay ve cazip av görünümlü kadınlar geliyor. onların akılları kolayca karıştırılabilir , kendi flört ve ilişki ligini bilemedikleri düşünülürse her ligden güvenli bağlanan veya vur-kaççı erkeklerin radarına girer. bence hiçbir erkek, çok sayıda erkeğin radarındaki bir kadına tam manasıyla güvenemez.
0
loch ness
(12.08.24)
ben kendimizle ilgili eksik bulduğumuz yanları karşı tarafa sürekli olarak aktarmama taraftarıyım. bir kere veya iki kere söylenir, "ben kendimde şu eksikliği görüyorum", ya da "şurayla ilgili sıkıntım var" diye, kendini anlatma amacıyla. ama sürekli olarak bunu karşıya yansıtmak bu eksikliği karşı tarafın doldurmasını bekleme eğiliminin belirtisi olabiliyor. ondan bu konuyla ilgili güvence alma isteği; bu da karşıdaki insanı çok yorar. ve hatta, eğer tam güvenmediğiniz ya da yanlış tanıdığınız biriyse, ileride bunu kullanma ortamı doğurur.

eğer bir konuda eksiğim varsa, bunu dile getirmek yerine "bununla ilgili ne yapabilirim?"e odaklanmalı. güzel görmediğim tarafları düzeltebilirim mesela, eğer yapamıyorsam, bakış açımı düzeltmem lazım gibi (ben de yapmaya çalışıyorum bunu)
0
mizore
(14.08.24)
(11)

Yakın arkadaş

muhayyer divan
SelamAilenizden biri veya birkaçı hakkındaki sıkıntıları üzüntüleri yakın arkadaşla konuşmak gerekir, her arkadaşla konuşulmaz, doğru mu? Peki ben neden şimdilerde yaşadığım problemleri mesajlaşarak da olsa konuşacak arkadaş bulamıyorum?
Selam

Ailenizden biri veya birkaçı hakkındaki sıkıntıları üzüntüleri yakın arkadaşla konuşmak gerekir, her arkadaşla konuşulmaz, doğru mu?

Peki ben neden şimdilerde yaşadığım problemleri mesajlaşarak da olsa konuşacak arkadaş bulamıyorum?
0
muhayyer divan
(10.08.24)
Burdan olmaz.
0
🌸muhayyer divan
(10.08.24)
@Mehmettheslim,

O senin kendi görüşün.
0
🌸muhayyer divan
(10.08.24)
@Mehmet: muhayyer hindistan cevizi gibidir; dışı sert içi yumuşacık ve tatlı.
0
sekizdokuzon
(10.08.24)
Bazen her şeyi herkese anlatamayız. Yakın arkadaşlarımız olsa bile insanın kendini açması kolay bir şey değil.
Bazen ben de kendimi kötü hissederim en yakınlarımın her şeylerini biliyor olmama rağmen ben onlar kadar açık olamıyorum birçok konuda.

Bazen bazı şeylerin yeri gelir kendini hazır hissedersin ve anlatırsın bazen de anlatmak istemezsin bunlar normal şeyler fazla takılmayın.

Ayrıca;
Yalnız olmak kötü bir şey değildir.
0
mutekebbir
(10.08.24)
Gündendik dertleri anlatabileceğim birkaç arkadaşım var, ama daha derin konuları bazen terapistimle konuşmakta bile zorluk yaşıyorum.
0
auroraaurora
(10.08.24)
Bence aileyle ilgili sıkıntılar kimseye anlatılmamalı. Ben de anlattım zamanında, iyi arkadaşlarımmış anlattıklarım ki ilerde onların aileme veya bana bakış açısını etkilemedi anlattıklarım.
Ne olursa olsun o aileyle devam ediyorsun ölene kadar, ve değiştiremezsin, artık bu aileyle bağımı koparıyorum diyemezsin… bu yüzden arkadaşlara da dert doldurmaya gerek yok çünkü çözümsüz işler diye düşünüyorum. Terapiste anlat daha iyi, en azından bi farkındalık uyandırabilir, çıkış yolu görmeni sağlayabilir.
0
megalomaniac
(10.08.24)
@aurora

Bunun böyle olabileceğini bildiğim için elimden geldiğince hiç tanımadığım ve beni tanımayan insanların bana yazmalarını teşvik ederim, bazen öyle daha iyi oluyor. Çok teşekkürler.
0
🌸muhayyer divan
(10.08.24)
bende de yok. bir kisi var, anlatsam sıkıntı olmaz ama o da bana anlatmadigi icin ben anlatmaktan cekiniyorum. eskiden isyerindeki yakin oldugumu dusundugum bir iki kisiye anlatiyordum ama sonradan fark ettim ki bunlari bana karsi kullaniyorlar. o yuzden bir daha asla isyerinde ozel hayatimi anlatmama karari aldim.

reddit r/relationships tek dostum...
0
mizore
(10.08.24)
Arkadaş bulsanız ne olacak umursamaycaklardır sizi. terapist +1 diyorum bende.
0
komando kani var bende
(10.08.24)
bizim neslimiz boktan da ondan. tek bildikleri alay etmek.

şu an arkadaşlarımın tamamı z kuşağı, eskilerle okul mokul asla görüşmüyorum. iş yerim de komple z kuşağı. sosyal medyayla büyüdüklerinden belki, empati yetenekleri çok yüksek biz mal y kuşağına kıyasla. bizse okan bayülgen izleyerek büyüdüğümüz için tek bildiğimiz başkalarının açığını bulduğumuz anda kullanmak dalga geçmek. güvenecek insan bulamadığın için kendini suçlama, çünkü gerçekten az.
0
titanyum22
(10.08.24)
@titanyum22 canımın içi deme deme öyle deme bizim bizden başka kimimiz var yine de... <3
0
🌸muhayyer divan
(10.08.24)
(12)

Yeterince karpuz yiyemedim hissi

Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
Bu yaz benim de yaşadığım bir his bu, genel olarak da böyle bir şey olabiliyormuş galiba. Ben yaza girdiğimizden beri sürekli karpuz yemeye çalıştım ama bazen bir hafta falan karpuz yemediğim oldu, bir hafta karpuz yememek önemsiz gibi gözükse de neticede güzel ve lezzetli karpuzu yılın sadece birka
Bu yaz benim de yaşadığım bir his bu, genel olarak da böyle bir şey olabiliyormuş galiba. Ben yaza girdiğimizden beri sürekli karpuz yemeye çalıştım ama bazen bir hafta falan karpuz yemediğim oldu, bir hafta karpuz yememek önemsiz gibi gözükse de neticede güzel ve lezzetli karpuzu yılın sadece birkaç ayı yiyebiliyoruz, bu birkaç aylık süreç içinde 1 hafta yabana atılmaması gereken bir süre gibi geliyor bana, yani düşünüyorum da bazen günde bir kez karpuz yedim ama 2 kez yeseydim mesela o 1 haftalık açığı kapatabilirdim belki de bilmiyorum. Misal dün aldığım karpuz biraz tatsız çıktı, herhalde dedim karpuz mevsimi geçiyor, öyle olunca gönlüm biraz daha karardı karpuzun en şaşalı çıktığı süreçte yeteri kadar karpuz yiyememenin hüznüyle, size de böyle oluyor mu yoksa normal bir insan olduğunuz için olmuyor mu? Ben baya karamsar gibiym şu an.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(10.08.24)
Oluyor :)
Sabah düşündüm, karpuzlu bir video gördüm. Bir çift karpuz kesip ineklere yedirdi. Nasıl kırmızı güzel.
Lan yiyemedim böyle dedim kendi kendime
0
kisa
(10.08.24)
Abi biz senle akraba çıkabiliriz. Geçen hafta alamadiydim nasıl kötü oldum. Bugün spora giderken dönüşte alacağım bir tane gene. Haftada 1.5-2 karpuz alıyorum tek başıma.

Ben de fiyat artışı sonrası "lan mevsim mi geçiyor " dedim :(
0
logisticsmanager
(10.08.24)
Evet abi fiyatı da baya düşmüş bu fiyatın 3 katına falan aldığımı biliyorum, normalde fiyatı düşünce mutlu olmak lazım fiyatın düşmesi bir yerde akşam pazarı hissiyatı yaratıyor "hadi bunlar son karpuzlar dükkanı kapatıyoruz" gibi, elde kalanı satmaya çalışıyorlar adeta, sonra yaz bitecek karpuz kalmayacak :(
0
🌸Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(10.08.24)
Ben bu yıl da geçen yıl da, muhtemelen önceki yıl da kiraz yiyemedim ve hemen mevsimi geçti. Senin kadar eksiklik duymuyorum, en çok sevdiğim meyve olduğu halde. Şimdi ben hissiz miyim?
0
muhayyer divan
(10.08.24)
Hayır, normal bir insansın.
0
🌸Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(10.08.24)
O kadar haklısın ki. Birazdan karpuz almaya çıkacağım. Yalnız yaşadığım için şu kesilmiş çeyrek karpuzlardan alıyorum. Hem içini görebiliyorsun, kesmek zor olmuyor hem de iki güne bitiyor hop hemen tazesini alıyorsun. Müthiş bir şey.
0
ruhen hastayim ben
(10.08.24)
Hem de nasıl oluyor. Kendimden geçiyorum. Taze nane serpiştiriyorum bu sıralar doğrayıp dolaba koymadan önce aralarına. Ayrı bir ferahlık veriyor.
0
lüzumsuz adam
(10.08.24)
Eskisi kadar güzel karpuz bulamıyorum ne kadar yesem az geliyor bana o yüzden. Şöyle hem kütür kütür hem tadı yerinde karpuz bulmak zorlaştı. @lüzumsuz fesleğen de güzel oluyor ben de arada öyle yiyorum
0
yazdonumu
(10.08.24)
Karpuzzzzz
Ohh
0
kisa
(10.08.24)
Az önce gidip aldım. Sirkette de karpuz seven adam olarak taniniyorum.
0
logisticsmanager
(10.08.24)
Meyvelerle zaten pek aram yok da karpuz en sevmediğim meyve. En son 5-6 yaşında falan yedim hatta. O yüzden bende olmuyor bu his
0
nundu
(23.08.24)
Geçen sene aşırı derecede karpuz yedim. Günde 1 karpuz yiyordum. Markete her gidişimde elimde bir karpuzla dönüyordum. Hatta mutfaktaki dolaplardan birini karpuz dolabı yapmaya kalktım, karpuzla doldurup kışın da yemek için :)

Bu sene hiç yemedim.
0
rock n roll
(23.08.24)
(5)

Ataletten kurtulmak

kararsızataletfilozofu
Ben hep kendim için çok atalet halindeyim hareket etmek istemiyorum uyumak istiyorum diyordum.Fakat bu sefer babam (79) mide ameliyatından çıktı 9 gün oldu hala yürümekte zorlanıyor uyku haline geçiyor ayaklarını kuvvetli şekilde basmıyor.Doktor her saat başı yürümesi, sulu şeyler yemesi lazım diyor
Ben hep kendim için çok atalet halindeyim hareket etmek istemiyorum uyumak istiyorum diyordum.
Fakat bu sefer babam (79) mide ameliyatından çıktı 9 gün oldu hala yürümekte zorlanıyor uyku haline geçiyor ayaklarını kuvvetli şekilde basmıyor.
Doktor her saat başı yürümesi, sulu şeyler yemesi lazım diyor.
Sadece uyumak istiyor, yemek istemiyor, yürümek istemiyor, üfleme egzersizi triflo bile zor geliyor.

Oldukça zorluyorum ama çok yavaş gelişme kat ediyoruz.
Önerebileceğiniz yöntemler varsa yeni fikirlere açığım.
0
kararsızataletfilozofu
(10.08.24)
Baban genç değil, yetişkin bile değil, yaşlı artık. İlerleme çabuk olmaz, kolay da olmaz. Triflo zaten ameliyat sonrası çok zor gelen bir şey, hiç ameliyat oldun mu bilmiyorum ama olanlar bilir.

Sabır biraz. Her insanın yaşam enerjisi yeterli seviyede olmuyor, sabır. Çok geçmiş olsun.
0
muhayyer divan
(10.08.24)
ufak hinliklerle "yapman lazim" eylemlerini "yapmasak problem olur"a donusturmeniz lazim. atiyorum. posta gelmis postaneye gitmemiz lazim. sadece senin adina oluyor. bankadan cagiriyorlar vs..

ayrica senin de bakis acini degistirmen lazim hem fiziksel hem psikolojik olarak empati yapman lazim. bu yas da kolay degil bu yasta operasyon da...ben bile 40'imda cok hareket edince bi yerlerim agriyor. yada eskisi kadar anlayisli, makul degilim. 80'de nasil olucaz sen tahmin et.
0
buenosdias
(10.08.24)
doktora belirtip destekleyici takviyeler sordunuz mu acaba? glutamin filan gibi şeyler ya da medikal mamalar verebiliyorlar böyle durumlarda.
0
inawen
(10.08.24)
Her gelen doktor yaş filan dinlemiyor her saat yürüteceksiniz diyor. Onlarda bu kadar salacağını düşünmüyorduk dedi.
Ve yakın yaşta olanlar bile burun kıvırmadan bakıyorum yürüyor.
Babam Gece zaten 12-13 saat uyuyor gün içinde de yürüdükten sonra dinlenip uyuyor.

Hiç çaba göstermiyor ayaklarını sürüyor resmen,
Su içerken bile soğuk olsun istiyor ılık içmiyor.
Yiyeceği şeyleri zorla yediriyoruz. Hiç yemek istemiyor. 10.gün olacak hala bez ile tuvaleti hallediyoruz.

Malesefki süreç ameliyatla bitmedi kemoterapi görecek bu süreci bile zor geçiriyor kemoterapi sürecinde nasıl yiyecek, yürüyecek onları düşünüyorum.

Hazır mama vermişlerdi hiç yemedi daha ama kemoterapi sürecinde onları yedirmemiz gerekecek kendi haline bırakırsak doğru düzgün beslenemeyecek.

Psikolog yada psikiyatri yardımcı olur mu bu durumda acaba
0
🌸kararsızataletfilozofu
(10.08.24)
Geçen sene babam 57 yaşındayken 9 aylık bir hastane sürecimiz oldu ve bahsettiğiniz şeyleri neredeyse tüm süreç boyunca yaşadık.

Babamı kaybedeli 1 sene oluyor. Hala bazen keşke o kadar üstüne gitmeseydim bunlar için diyorum, bazen de keşke daha çok üsteleseydim yemesi için, bu hareketleri yapması için, belki o sayede toparlar kurtarırdık diyorum...

Bu işin net bir cevabı yok yani. Ne yaparsanız yapın birbirinizi kırmadan, incitmeden yapın yeterli.
0
new day new life
(11.08.24)
(3)

Eşya için depo kiralamak

axl
Merhaba, eşyalarını saklamak için daha önce depo kiralayan var mı? Dikkat edilmesi gereken noktalar ne? Tecrübesi olan var mı?
Merhaba, eşyalarını saklamak için daha önce depo kiralayan var mı? Dikkat edilmesi gereken noktalar ne? Tecrübesi olan var mı?
0
axl
(10.08.24)
Dün öyle bir deponun önünden geçerken:
'Neme,
Fareye
Ve hırsıza ne tür önlem almışlardır acaba' diye düşündüm.

'Rutubet ölçümü yapıyor musunuz, Bu konuda ne tür bir tedbiriniz var, Görebilir miyim?'' diye sorarak işe başlardım ben olsam.
0
Mirket
(10.08.24)
Instagram açıkken şahsa mahsus kilitli ve çok temiz depo reklamı görüyordum. Adını hatırlamam şimdi ama.
0
muhayyer divan
(10.08.24)
www.instagram.com

Bu tarz videolar çok görüyorum.
0
muhayyer divan
(12.08.24)
(13)

Bir yüzme sorusu da benden

muhayyer divan
SelamŞu günlerde enteresan bir şekilde tatile gelmiş bulundum. Deniz var, gayet de munis bir deniz Karadeniz gibi hırçın değil. Fakat çok yosun var. Yosunlar dalgaların kıyıyı öptüğü yerde çöpmüşcesine birikmiş, ölü balık gibi kıyıya vuruyor filan, biraz da kirlilik var gibi yani.Bense yosundan deli
Selam

Şu günlerde enteresan bir şekilde tatile gelmiş bulundum. Deniz var, gayet de munis bir deniz Karadeniz gibi hırçın değil. Fakat çok yosun var.

Yosunlar dalgaların kıyıyı öptüğü yerde çöpmüşcesine birikmiş, ölü balık gibi kıyıya vuruyor filan, biraz da kirlilik var gibi yani.

Bense yosundan deli gibi huylanıyorum çok rahatsız oluyorum, taş yosun hayvan olan denize mümkünü yok giremem ama girmem lazım sağlığım için.

Bu huylanmalardan korkulardan kurtulma yolu bilen var mı, tavsiyeleriniz olur mu?
0
muhayyer divan
(09.08.24)
bukadar kısa süre için bence denenebilecek tek şey aşırı maruziyet
0
kisa
(09.08.24)
Travma diyosun yani... Mümkünü yok.
0
🌸muhayyer divan
(09.08.24)
Kendi kendine telkin, yosun dediğin şey denizde yetişen marul gibi düşün, yüzerken koluna ayağına değen maruldan başka bir şey değil ama beynin denizde farklı çalışıyor

Bence aşmanın yolu üzerine gitmek kıyıya vurmuş yosunlara dokun kollarına bacaklarına koy avcunun içinde sık böylece beynin eşitlenecek ve denizde yüzerken kesintiye uğramayacaksın
0
grimavi
(09.08.24)
@grimavi

Galiba ben sana evlenme teklif etmiştim ya, öyle hatırlıyorum, noldu o iş?? :))

Fikrin çok mantıklı, çok beğendim. Teşekkür ederim.
0
🌸muhayyer divan
(09.08.24)
aynı şeyi söyledik işte grimavi ile. aşırı maruz kalarak alışma.
0
kisa
(09.08.24)
yosunun olduğu suya bakarken bile içim dönüyor bırak girmeyi. maruz kalma olayını da bir kere yaşadım ama inan iyisi olmadı. vucuduma degen yosunlar üzerinden 20 yıl geçmesine ragmen hatırlıyorum hala. tatile gidip yosunlu denizze denk geldiğim için ayagımı sokmadan geldiğimi biliyorum. kolaylıklar. iyi tatiller
0
delidiyorum
(09.08.24)
yok kardeşim kurtulunmuyor ondan
iskele falan bulup atlican
0
neira
(09.08.24)
@kisa

Ben o dediğini travma olarak algıladım, aşırı maruziyet sözü bana kontrol dışı irade dışı ve ani bir şey gibi geldi. Kendi iradem olmadan mümkünü yok olmaz.
0
🌸muhayyer divan
(09.08.24)
daha açıklarda pek yosun olmaz genelde. ben olsam ayağıma deniz ayakkabısı giyer, denize hızlıca atlar açıklara kulaçlardım. deniz ayakkabısı da yanlışlıkla yosunlara basmayayım diye.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(09.08.24)
Açıklar da derin olur, benim derinle de hiç aram yok. 8 yaşımdayken Karadeniz'de akıntıya kapılıp kıyıdan çok uzaklaşmışım, kimse fark etmemiş, nasıl çabaladığımı, derinlerde olduğumu anlayınca nasıl korktuğumu, yosunlara dokununca nasıl çıldırdığımı anlatamam.

Bunu aşmak lazım ama derinlerle değil.
0
🌸muhayyer divan
(09.08.24)
Yüzme hocasının önerisiyle gözlük ve şnorkel kullanarak aştım yosun tiksinti/fobimi. Görmediğin, bilmediğin şeylerden korkarsın, gör, incele, anla, oku, araştır diye diye motive etti beni. Artık deniz ayakkabısı bile kullanmıyorum.
0
Phoebe
(09.08.24)
Plaj ayakkabısı bu konuda işe yarayışlı bir şey.
Giyip yürüyerek boyunu aşan yere gidiyorsun ve orada yosun yok.
Temas minimum.

Ha 'Ben boyumu aşan yere gidemem. Yüzmüyorum, çimiyorum.' dersen, onu bilemem.
0
Mirket
(09.08.24)
Ben yüzme biliyorum ama boyumu aşan yerde yüzemem. Yön duygum zayıf çünkü, kendime güvenemiyorum. Hele bu kadar korkuyla mümkünü yok.
0
🌸muhayyer divan
(09.08.24)
(7)

Allah çarpsın

muhayyer divan
Merhaba,Az önce bu lafın kullanıldığını işitince aklıma geldi, Allah çarpması ne demek, nasıl oluyor Allah'ın insanı çarpması? Sizce?
Merhaba,

Az önce bu lafın kullanıldığını işitince aklıma geldi, Allah çarpması ne demek, nasıl oluyor Allah'ın insanı çarpması? Sizce?
0
muhayyer divan
(06.08.24)
Cin çarpmasının bi değişiği. Şiddetlisi.
0
Bruce
(06.08.24)
Premium çarpılma gibi.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(06.08.24)
Ben hep inme, felç olarak düşündüm bunu.
0
gabe h coud
(06.08.24)
İki yakası bir araya gelmemek gibi olabilir.
0
rock n roll
(06.08.24)
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(06.08.24)
Olmayan birşey nasıl çarpsın
0
my fault
(07.08.24)
En beğendiğim cevap, geyik kategorisinde @Kaleci, ciddiyet kategorisinde @rock

Çok teşekkürler gençler.

Cevaba devam etmek isteyen buyursun.
0
🌸muhayyer divan
(07.08.24)
(30)

Bir arkadaşlık sorusu da benden

rock n roll
Duyuru ya da sözlükten arkadaşınız var mı? Gerçekten arkadaş edinilebiliyor mu duyuru ve sözlükten? Şu anda bu iki platformdan edindiğiniz ve görüştüğünüz ya da ilişkilerinizin koptuğu kişiler var mı?
Duyuru ya da sözlükten arkadaşınız var mı? Gerçekten arkadaş edinilebiliyor mu duyuru ve sözlükten? Şu anda bu iki platformdan edindiğiniz ve görüştüğünüz ya da ilişkilerinizin koptuğu kişiler var mı?
0
rock n roll
(05.08.24)
Duyurudan arkadaşım var.
Sözlükten hem arkadaşım hem sevgilim oldu, ayrıldık sonra.
Yani edinilebiliyor
0
kisa
(05.08.24)
Yüz yüze düzenli görüştüğüm yok ama uzaktan arada sohbet ettiğim var.
0
Bruce
(05.08.24)
insanın olduğu ve iletişime geçebildiği her yerde sosyal ilişkiler olur.

şu an sözlükten aktif görüştüğüm birisi yok ama geçmişte görüşüp samimileştiğim, ara sıra takıldığım insanlar oldu.
0
gitdaddy
(05.08.24)
Sözlükten sadece bir tane var.
Bir mucize aslında.
Bunca yılda, cıvıtmadan sohbet edilip tanışılan ve hâlâ cıvımayan birinin çıkması tam bir mucize.
0
pro9it9is9
(05.08.24)
Ben 17 yaşındayken duyurudan biriyle birkaç kez takılmıştık. En son da 2020-2021 arası duyurudan bir sevgilim olmuştu. Hediyeleştiğim insanlar oldu. Bir kişinin de dava dosyasını almıştım. Öyle düzenli görüştüğüm bir arkadaşım olmadı ama.
0
vedatchilipeppers
(05.08.24)
Duyurudakiler genelde sanalla sınırlı kaldı, fiziksel mesafelerden dolayı. Sözlükten ise mektup arkadaşım var. 11 sene önce tanıştık, 2-3 sene birbirimizi hiç görmeden mektuplastik. Sonra birbirimizin şehrine evine vs gittik geldik. Hâlâ devam ediyor.
0
Amaranta ursula
(05.08.24)
kimse yok.
0
deartheodosia
(05.08.24)
Safî arkadaşım yok.
Yeni tanisip arkadas oldugum insanlar komsum olabilir sadece. Ayni sehirde bile yürüyerek evine gidemedigim biriyle arkadas olmam. Emek vermem, duygusal yatirim yapmam.
Yasliyim ve zamanim yok. Ilgilenmiyorum da zaten yurt disinda yasadigim icin burada cevre yapmak yeterince yoruyor.
0
sonsuz
(05.08.24)
2 sevgilim oldu buradan. fiziksel olarak görüştüğüm arkadaşım olmadı ama internetten de olsa çok samimi olduğum arkadaşım oldu. neden bitti, tam bilmiyorum.
0
gabe h coud
(05.08.24)
20 yıldır sözlükte, 18 yıldır duyuru'dayım. İkisinden de görüştüğüm arkadaşım yok, olmadı. Lanet biriyim galiba.
0
kibritsuyu
(05.08.24)
Sözlükten 2003-2004'ten beri tanıdığım, düzenli olmasa da hâlâ iletişimde olduğum ve çok sevdiğim arkadaşlarım var. Eşimin sözlükten benden daha fazla arkadaşı var, düzenli olamasa da görüşüyoruz. Yirmi seneden sonra herkes farklı şehirlerde, ülkelerde, çoluklu çocuklu olunca arkadaşlıklar değişiyor.

Buradan daha az sayıda arkadaş edindim, hem burası üzerinden hem diğer sosyal mecralardan konuşup hikaye falan beğeniyoruz. Biri yurtdışında yaşıyor zaten (buradan arkadaşım G'ye el sallıyorum...) o İstanbul'a geldiğinde görüşebildik bir kez.

@kibritsuyu, sırf bunu dediğin için Ankara'ya gelince sana haber vericem, maaile görüşüp bu laneti kıralım. Ayıp yahu, çocuğunun doğumunu biliyorum senin :))
0
kobuzchu kiz
(05.08.24)
Benim de buradan hiç arkadaşım olmadı. Sözlük yazarı olmadığım için oradan da olmadı.

Şimdilerde çok aktif olmasam da eskiden çok aktif kullanıyordum burayı ona rağmen olmadı. Normalde arkadaşlarım buradan olmalıydı :))

E hadi o zaman arkadaş olalım :'))
0
🌸rock n roll
(05.08.24)
Benim sözlükten de duyurudan da hiç arkadaşım/sevgilim olmadı ama bir arkadaşımın yıllardır görüştüğü arkadaşları var sözlükten.

Sözlükte pek yazmıyorum buraya da aklıma estikçe giriyorum o yüzden arkadaşlık kurma ihtimalim düşük sanırım.

Edit: 25-35 arası Ankara people ile arkadaş olabiliriz.
0
sparky
(05.08.24)
@ geveze yazar; hadi arkadaş olalım derken espri yapıyorum zaten :)
0
🌸rock n roll
(05.08.24)
Ekşi'den arkadaşım var. Duyuru'dan yok.
0
muhayyer divan
(05.08.24)
duyurudan da sozlukten de arkadaslarim oldu. duyurudan hala aktif gorustugum en eski arkadasim 5 yillik herhalde. daha eskiden duyurudan tanistigim bir arkadasimla ispanya-portekiz seyahati yapmisligimiz var, mukemmel bir arkadasti ama maalesef koptuk bir sure once, gorusemedigimize uzulurum hala. yine duyurudan tanistigim baska bir arkadasimi viyana'ya ziyarete gitmisligim var, o da istanbul'a geldiginde gorusurduk fakat onunla da cok nadir haberlesiyoruz artik.

sozlukten ise hala her gun gorustugum en eski arkadasimla gecenlerde 12. yilimiz bitti, ondan once osmanogullari beyligi vardi zaten herhalde :) velhasil, duyuruda da sozlukte de cok iyi insanlar vardi, hala da var. iyi ki de varlar :) seviyorum hepsini.
0
in vino veritas
(05.08.24)
Buradan tanışıp yıllarca görüştüğüm bi arkadaşım olmuştu artık görüşmüyoruz, koptuk zamanla. Birkaç kişiyle daha görüşmüştüm hatta erkek arkadaşım bile oldu duyurudan, eskiden insan seviyormuşum :)
0
blueprints and cigarettes
(05.08.24)
Duyurudan ya da sözlükten tanışıp hala görüştüğüm kimse yok. Yani bir iki kişi var arada Instagram'dan mesajlaştığımız ama yakınlığımız o kadar.
0
sekizdokuzon
(05.08.24)
Duyurudan 2 sevgilim oldu. Bir tane takıldığım biri. İlişkilerim bitti. Belki bir sonraki iliskimde burdan olur bilmiyorum.


Bir tane de arkadaşım vardı,koptuk sonra.
0
ırene adler
(05.08.24)
gitdaddy +1

insanların bir araya gelip iletişim kurduğu her yerde bu tür ilişkilerin oluşması doğaldır. ben mesela 10 yaşımdan beri internet faresi olmama rağmen insanlar nasıl instagram'dan tanışıyor hala anlayabilmiş değilim ama yapıyorlar demek ki.

duyurudan sevgilim bile oldu. yine de 10 küsür yıldır burada çok aktif olan birisi için şaşılacak derecede az arkadaşım/rabıtam oldu duyurucularla aslında. bi süre konuştuğum çok insan oldu (ki bunlar da abi/abla gördüğüm, genelde bana yol gösteren insanlardaki "kankito"dan ziyade) ama şu an duyurudan tanışıp düzenli görüştüğüm kimse yok galiba.

eski sevgilim daha sonra arkadaşım olmuştu, geçmişe sünger çekip aslında çok tatlı bi arkadaşlık ilişkimiz olabileceğini düşünmüştük ama onu da yapamadık. olsa onu sayardım.
0
mark greg sputnik
(05.08.24)
Peki iletişiminizin koptuğu arkadaşlarınıza ulaşmaya çalışıyor musunuz? Arkadaşlığınız belki devam eder.
0
🌸rock n roll
(05.08.24)
duyurudan arkadaşım: 0.
yazıştığım bile yok.

sözlükten arkadaşım: çok eskiden tanışıklığım olan birkaç insan var, çok eskiden birkaç zirveye gitmiştim. beni unutmuşlardır çoktan.

şu anda görüştüğüm yazistigim biri yok.

duyurudan tanışan/görüşen insanlar olduğunu öğrenince bayağı şaşırmıştım.

kibritsuyu +1
kara büyü var üzerimde galiba :D
0
tabudeviren
(05.08.24)
En yakın dostlarımdan biriyle burada tanıştım.
Neredeyse 7 yıl oldu hala çok yakınız hiç kopmadık.
Şu an farklı ülkelerde yaşıyor olmamıza rağmen en kötü birlikte tatil planlayıp görüşüyoruz.

Sözlükte, instagramdan takipleşecek kadar muhabbeti ilerlettiğimiz tatlı biri var öyle çok konuşmuyoruz ama sevip saydığım iyi biri.

Bu iki kişi dışında iki platformda da arada sohbet ilerledikçe görüşüp zamanla koptuğumuz bazı insanlar oldu uzun zamandır isimlerini görmüyorum, ya başka üyelik açtılar ya da gittiler buralardan :)
0
mutekebbir
(05.08.24)
sözlüğün eski zamanlarında 2008-2015 çok arkadaş edinmiştim. duyurudan da vakit geçirdiğim insanlar oldu. ancak pandemi sonra son 5 yıldır ne sözlük ne de duyurudan hiçkimse ile arkadaşlık kurmadım.
0
orpheus
(05.08.24)
On yıl önce sözlüğe düzenli yazarken birkaç arkadaşım olmuştu, çoğuyla yıllar içinde koptuk. Görüşmeye devam ettiğim bir tane kaldı.

Duyurudan da var ama mesafe yüzünden uzaktan uzağa sohbetle sınırlı.
0
juliette
(05.08.24)
Sözlükten 2 tane arkadaşım oldu.

duyurudan hiç arkadaşım olmadı.
0
komando kani var bende
(05.08.24)
Sözlük benim için dipsiz kuyu valla, sayi bile veremem, daha geçen hafta birisiyle bulustum disarida.

Duyuruya gelince, burdan evlenenler bile var bulusanlar neden olmasin. Burdan iki kisiyle reelde görüstüm ki birisi burda yazdiklariyla tamamen zit, çirkin bir kizdi.

Bu arada tanistigim, konustugum, iliski yasadiklarim(haliyle) hep karsi cinsten.
0
Yourcousinmarvinberry
(05.08.24)
Olmadı. Yurtdışında olduğum için olabilir.
Ama arkadaş olabileceğim üç dört yazar vardı duyuruda. şimdi yoklar. Onlar da olmak isterdi
as…, mega…, vel…, fas….
0
benaslindayohum
(06.08.24)
Duyurudan çok var ekşiden hiç yok
0
basond
(06.08.24)
Ekşiden oldu. Ama belli bir konu için telegram grubu vardı. Orda aynı şehirden olunca ve anlaşınca arkadaş olduk.

Bulunduğum şehre geldiğinde görüşüyoruz bazen. İlk zamanlar çok konuşuyorduk şimdi azaldı. Çok da sevdiğim bir insan aslında ama görüşemiyoruz.
Böyle sorunca üzüldüm valla :(
0
sevilen progressive türkücü
(06.08.24)
(12)

okuduğunuz pratik yararı en yüksek kitap

duyurukullanıcısı
akışkanlar mekaniği olabilir, bir tıp kitabı olabilir, hukuk kitabı olabilir, suç ve ceza olabilir, felsefe kitabı olabilir, arabanızın kullanma klavuzu bile olabilir fark etmezşu ana kadar okuduğunuz ve pratik yararı en yüksek kitap ne idi?
akışkanlar mekaniği olabilir, bir tıp kitabı olabilir, hukuk kitabı olabilir, suç ve ceza olabilir, felsefe kitabı olabilir, arabanızın kullanma klavuzu bile olabilir

fark etmez

şu ana kadar okuduğunuz ve pratik yararı en yüksek kitap ne idi?
0
duyurukullanıcısı
(04.08.24)
How to Make Friends and Influence People - Dale Carnegie
0
michael_knight
(04.08.24)
Bağlanma
0
abuzer
(04.08.24)
İyi psikopatın yaşam kılavuzu
0
komando kani var bende
(04.08.24)
Scrum: The Art of Doing Twice the Work in Half the Time
Addictive Thinking: Understanding Self-Deception
Thinking, Fast and Slow
0
salihdt
(04.08.24)
@geveze yazar +1 kişisel gelişim kitaplarını sevmememe rağmen bu bambaşka bir kitap. kaç kez okudum bilmiyorum. Bir çok arkadaşıma da hediye ettim. Ne zaman işler boka sarsa okuyup telkinleri tekrar edip rahatlıyorum.
0
pervasiz kedi
(04.08.24)
tongue fu
0
titanyum22
(04.08.24)
David Burns İyi Hissetmek
0
muhayyer divan
(04.08.24)
Kuran. Okumasaydım mazallah müslüman olabilirdim.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(04.08.24)
@konuşma
Sesli güldüm.
Ben OK’im, Sen OK’sin.
Herkesin okuması lazım. Henüz yarısına bile gelmedim, ama başucu kitabım olacağına eminim.
0
auroraaurora
(04.08.24)
White, T. D., & Folkens, P. A. (2005). The Human Bone Manual. Elsevier.
0
akhenaten
(04.08.24)
Şimdilik Atomik Alışkanlıklar.

Gerçi daha bitmedi ama olsun.
0
put it in your appropriate place
(04.08.24)
Tembellik hakkı, bakış açımı değiştirmişti.
0
Gradient_tabanlı_mor
(05.08.24)
(8)

Nereye kadar kaçabiliriz?

ananiyimioguz
Önce mahallemiz bozdu, mahalle değiştirdik.Sonra şehir bozdu şehir değiştirdik.Sonra bölge değiştirdik. Yetmedi, yapabilenimiz ülke bozdu dedi ülke değiştirdik, kıta değiştirdik.Atalarımız gibi göçebe mi yaşayacağız?Nasıl bir yere ait hissedecegiz böyle yaşayarak?Dünya bozdu artık dedigimiz noktada
Önce mahallemiz bozdu, mahalle değiştirdik.

Sonra şehir bozdu şehir değiştirdik.

Sonra bölge değiştirdik. Yetmedi, yapabilenimiz ülke bozdu dedi ülke değiştirdik, kıta değiştirdik.

Atalarımız gibi göçebe mi yaşayacağız?

Nasıl bir yere ait hissedecegiz böyle yaşayarak?

Dünya bozdu artık dedigimiz noktada ne yapacağız? Mars planları yapıyor yolculuk oraya mı?

Gelecek planınızı nasıl yapıyorsunuz bu gidişat doğrultusunda?

Çünkü X bir yer, bu yurt disinda gelismis bir ulke bile olsa, bir onceki yillara göre yine "bozmuş" olmuyor mu orada yasayan icin? Tabi finlandiya norvec falan belki bu dedigimin disindadir oralarin degisiml konusunda bir bilgim yok.
0
ananiyimioguz
(03.08.24)
valla bence her yerde sıkıntı var. afgan, paki, bangladeşli, hintli gittiği yeri mahvediyor.
0
ferenc
(03.08.24)
Avrupa hatta dünya şu an üçüncü dünya ülkelerinden göçmen saldırısı altında. Nereye gidersen git o aradığını bulmayacaksın. Zaten aitlik hissi aramak asıl sıkıntı, boş bir umudun peşinden koşturmaktan farksız.
0
sincap ve mavi tuborg
(03.08.24)
Arkadasim zurihe mi ne gitmisti
Sok olmus hoc multeci yokmus
Ve asiri pahaliymis

Ama kaldirimlari bile cilalamislar falan diyordu mukemmel falan

Oraya salca olunabilir bi arastir
0
Zetnikov
(03.08.24)
Çok kötü avrupa aynen sakın kimse gelmesin, çok kötüyüz de kurulu düzenden gelemiyoruz.
0
logisticsmanager
(03.08.24)
@zetnikov

çok net hatırladığım bir olay var ama hayatta araştırıp bulamam. isviçre olduğuna eminim ama zürih mi bilmiyorum. türkün teki fener formasıyla gezerken hevaller bunu kovalıyor, isviçre kürtlerindir türkler defolsun burdan diye.
0
titanyum22
(03.08.24)
Ben bu kaçma gitme işini doğru bulmuyorum, her ne kadar bir şey diyemesem de... Ama geri geliniyor ve gelince de eski tas eski hamam devam ediyorlar ya, hiçbir şey öğrenmeden hiçbir ufukları açılmadan... İşte ona çok ayar oluyorum. Bir şey kat şu memleketin yaşantısına ne, bir iyiliğin olsun. Plastikleri ıslak çöplerle atma ayır öyle at mesela. Bişey yap. Yok. Sonra herkes değişimi başkasından bekliyor.
0
muhayyer divan
(04.08.24)
avrupa'yı çok idolize (ya da idealize, bilemedim) ederdim eskiden. ukrayna savaşından beri fikirlerim fazlasıyla değişti. farkındayım haberler veya politikacılar ile ülkenin yaşam koşulları, halkın refah düzeyi veya tepkileri arasında doğrudan ilişki yok elbette ama çok soğudum. eskisi kadar sevmiyorum.

biraz da yaşlandığım için galiba ben açıkçası pes ettim, çocuğum filan olmadığı sürece çok düşünmem üzerinde.

şöyle düşün yani koca insanlık tarihi zaten savaşlarla ve felaketlerle dolu. bugün perişan olmuş afganistan, ırak, suriye gibi yerlerde dahi milyonlarca insan HÂLÂ yaşıyor.

madem bize bu denk gelmiş, olabildiği en iyi şekilde yaşamaya gayret ediyorum. kolay değil elbet. insan bıkıyor, üzülüyor vs. ama yapacak daha iyi bir şey var mı? bilmiyorum.

"avrupa bitmiş yeğenim" diye söylemiyorum bunu ama mesela sunderland, leeds, southport vs. karıştı. sokaklarda aşırı sağcılarla vatandaş karşı karşıya geldi. neblim mültecilerden rahatsız olup isveç'e taşınsan orada bir mültecinin kafanı kesmesi ihtimali sıfır değil (hatırlıyorum benzer bi olay olmuştu geçen yıllarda, göçmen değil de oralı bir kızcağızı öldürmüşlerdi).

dünyada hiçbir zaman hiçbir şeyin garantisi yok. biz galiba sosyal medyayla büyüdüğümüz, stabil yaşam gördüğümüz için en ufak terslikte çok fazla panikliyoruz, herhalde 50-60 yaş altındaki çoğu insan bu gruba dahil edilebilir.

ya mesela 69 sonunda abd'de yaşıyor olsan çat diye kendini vietnam'da korkunç bir savaşın içinde bulabilirdin. 90'larda balkanlarda olsaydın keza. savaştan, toplumsal hareketlerden, düzenin bozulmasından, mülteciden, ekonomik krizden vs. kaçış kolay değil. biraz da şans işi bence.

o yüzden ben hayatımın geri kalanında ucuz avrupa marketi fişi videosu çekemediğim için kahrolmak yerine elimde olana odaklanmaya çalışıyorum şahsen, yoksa kafayı yer zaten insan. ne olursa olur, ben kendi hayatımı en iyi şekilde yaşamaya gayret edeceğim, gittiği yere ve olduğu kadar. bi kere geldim dünyaya, "vay neden norveç'te doğmadım" diye üzülerek yaşamak istemiyorum artık.
0
mark greg sputnik
(04.08.24)
cevrenizde biseyler bozulunca hemen kacmak yerine belki bir yere ait olmayi, anlamli iliskliler/arkadasliklar kurmayi deneyebilirsiniz belki. bozulan seylere karsi savasmayi, veya bozulmalari cok kafaya takmamayi, akisina birakip gitmeyi deneyebilirsiniz.

her yerde basiniza her turlu sacmalik gelebilir, ama birlikte vakit gecirmeyi sevdiginiz insanlarla keyifli bir yemek yerken akliniza gelmeyebilir dertler tasalar. ters giden seylere odaklanmak yerine ufak basarilara odaklanmayi tercih edebilir, cevrenizi genisletmek icin yeni hobiler edinmeye calisabilir boylece daha farkli dertler edinebilirsiniz (ne olacak bu ulkenin hali vs. yeni hali saha ayakkabim ne kadar da sahane). mutlu olmak cogunlukla kafa yapisiyla ilgili bisey.

bunlari 5 yil once kanadaya tasinmis biri olarak soyluyorum, evet burdaki hayat kalitem istanbuldakinden daha iyi ama mutluluk seviyem asagi yukari ayni. istanbulda en keyifli hatirladigim anilari burda da yaratabiliyorum. ya da istanbulda mizmizlandigim zamanlar ile simdi arasinda cok bir fark yok, icerik farkli ama his ayni.

1 tanecik hayatimiz var, zaman cok suursuzca akip geciyor. bizim icin onemli olan seyleri belirleyip onlara odaklanmaya baslamak gerekiyor bir an once. aksi takdirde geriye donup ‘ulan ne kadar da bombos yasayip gitmisim’ dememiz kacinilmaz.
0
taurina
(04.08.24)
(6)

Sabah kahvaltıda yulaf yerine ne yenir?

1837837
Yulaf gibi pratik, paketi açıp yıkama falan olmadan süte karıştır ye türünde ne var?
Yulaf gibi pratik, paketi açıp yıkama falan olmadan süte karıştır ye türünde ne var?
0
1837837
(03.08.24)
Mısır gevrekleri var hiç tavsiye edilmez. İlla karbonhidrat yiyeceksen bunu birkaç kabuklu ceviz yemek olarak düşün.

Babam geçen hesaplamış 3 tane kabuklu ceviz 42 gram geliyormuş, 5 lira küsurat tutuyormuş. Ekmek yiyeceğime ceviz fındık fıstık yerim diyordu, aklında bulunsun.

Ekşi mayalı tam buğday ekmekleri var ama ısıtmadan yemek daha zor ve sindirimi de daha geç oluyor. Yine de insanı çok yok tutuyor, kersendüz diye bir marka.
0
muhayyer divan
(03.08.24)
ben yogurtla 1 kasik kuru dut 1 kasik yulaf 5 6 badem karistiriyordum. keyfime gore biraz da tarcin. guzel bir ogun oluyor.
0
in vino veritas
(03.08.24)
Eğer aradığın şey pratiklik ve hız ise ki yazdıklarından bu anlaşılıyor, işlenmiş olmamasının imkanı yok maalesef. İsteğine göre paketli bir ürün alman gerekiyor. Bu da seni yine paketli ürünler arasında en sağlıklısı diyebileceğimiz yulafa götürüyor. Diğer seçenekler granola vs gibi şekerli ve yulafa göre zararlı yiyecekler kalıyor.
0
dedeminhirkasi
(03.08.24)
Cream of Rice.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(03.08.24)
Şekere karşı değilseniz, buğday artı şeker, veya buğday artı ceviz.

buğdayı 3 dakika kaynatın, soğuk sudan geçirin, 5 dakika tekrar kaynatın, suyunu süzüp atın dolaba.

yiyeceğiniz zaman buğdayı birkaç damla suyla ıslatıp mikrodalgada ısıtın. üzerine şeker veya ceviz. sade olarak bile seversiniz. korkunç besleyici ve doyurucudur. yulafı eskiden atlara verirlerdi aklınızda olsun :)
0
alfired
(04.08.24)
Karabuğday patlağı üzerine fıstık ezmesi+muz ya da karabuğday patlağı üzerine tahin (tahin oranı çok pekmez oranı az olmalı sağlıklı olması için) üstüne yarım muz doğrarım 11 12 gibi yerim akşam 5e kadar tok tutar. Hem sağlıklı tatlı ihtiyacı hem yazın prqtik kahvaltı. Birkaç aydır böyleyim. Arada omlet yaparım. Karabuğday sayesinde ekmek bağımlılığımdan kurtuldum. Spor 2 öğün beslenme ve ekmeği kesince 58den 48e düştüm 1 senede
0
Semi
(11.08.24)
(8)

Diş teli, yaş 37

va
Taktırayım mı ne dersiniz? Daha önce bu yaşlarda bu deneyimi yaşayan oldu mu?Peki fiyatlar nasıl, 70 binden zorlayarak peşin 60 bine indirdim. Bir de ön işlemler için 20 bin maliyet çıktı, dolgu vb.
Taktırayım mı ne dersiniz? Daha önce bu yaşlarda bu deneyimi yaşayan oldu mu?

Peki fiyatlar nasıl, 70 binden zorlayarak peşin 60 bine indirdim. Bir de ön işlemler için 20 bin maliyet çıktı, dolgu vb.
0
va
(03.08.24)
Ben taktırdığımda 37-38 yaşındaydım, 1.5 sene sürmesi planlanmıştı pandemi girince 3 senede bitti. Tanıdık vasıtasıyla bulduğum bir hekime o zamanın parasıyla 5000 TL ödemiştim, şimdi yaş 42. Ön işlem filan da yoktu.

İstanbul'da isen bizzat arkadaşım olan bir diş hekimi tavsiye edebilirim ama ücret konusunda ikramda bulunur mu bilemem, İstanbul başka arkadaşlık başka nihayet...
0
muhayyer divan
(03.08.24)
Bence taktır. Ben de şeffaf plak tedavisine başlıyorum çok heyecanlıyım. 40 yaşındayım ben de.

Sana söylenen fiyatlar hakkında bir fikrim yok.
0
rock n roll
(03.08.24)
Fiyat çok pahalı. Esim yaptiriyor şuanda 38 yaşinda
0
Fritz-X
(03.08.24)
37 yasimdayken seffaf plak tedavisine basladim ben de. takriben bi bu kadar daha yasamayi dusunuyorum ve kalan omrumde dislerimin mumkun oldukca saglikli olmasini istiyorum. o nedenle baslamistim. aslinda tel yaptiracaktim ama istedigin zaman cikarabilme (ve dolayisiyla bogazindan kesmek zorunda olmama :) ) luksu beni cezbetmisti. 1 yili gececek bir sure kuruyemis, patlamis misir vs. yiyemeyecek olmak istemedim :) yani kesinlikle yaptirilir, bu tur gelecege uzun vadeli yatirimlardan kacmamak ileri yaslarda cok rahatlatiyor insani. ben baslayali 1,5 yil oldu ve son 1 ayim kaldi. dislerim su an bile cok iyi durumda iyi ki yaptirmisim diyorum. fiyatlar konusunda bilgim yok ama.
0
in vino veritas
(03.08.24)
ben de o yaşlarda taktırmıştım araya pandemi girdiği için 2 senede bitecek tedavi 4 senede bitti, diş hekimi yurt dışındaydı. bence taktır gitsin, başta insan yadırgıyor ama şimdi gayet mutluyum. fiyatlar da senin yazdığın şekilde sanırım şu anda, 17 yaşındaki yeğenim taktırdı yeni 60 bine o da. sadece teller de çeşit çeşit, bana taktığı tel gerçekten enteresan bi şekilde çok belli olmuyordu.
0
euteamo
(03.08.24)
Taktır. Genç hissettirir. Kendine değer verdiğini gösterir
0
jackyr
(03.08.24)
Fiyat çok pahalı diyenlere aldırma. Normal.

Yaşınız genç. Kesin yaptırın. Çok insan var o yaşlarda tedavi olan. Eskiden çocuklarda yaygındı, şimdi yetişkinlerde de yaygın.
0
bir ileti paylastim
(03.08.24)
tedaviye evet, mümkünse tele hayır, şeffaf plak olayına bi bak sor.(invisalign veya başka marka)

Ön işlem dediğin dişlerin sıkıntılarının giderilmesi herhalde, tel taktırmayacaksan bile onları yaptır zaten.
0
nhk ni youkosu
(03.08.24)
(4)

yeni evlenen arkadaşa hediye

in vino veritas
işyerinden çok sevdiğim bir arkadaşım evleniyor, ofisçe para toplandı ortak bir hediye alınacak, ona katkıda bulundum. ama benim ekstra samimiyetim olduğu için kendim de bir hediye almak istiyorum. takı vs. gibi değil de daha manevi değeri olacak bir şey olsun isterim ama aklıma pek de bir şey gelmi
işyerinden çok sevdiğim bir arkadaşım evleniyor, ofisçe para toplandı ortak bir hediye alınacak, ona katkıda bulundum. ama benim ekstra samimiyetim olduğu için kendim de bir hediye almak istiyorum. takı vs. gibi değil de daha manevi değeri olacak bir şey olsun isterim ama aklıma pek de bir şey gelmiyor. biraz fikir verebilirseniz belki bir ışık yakar bende de. cinsiyetler kadın ikimizin de.
0
in vino veritas
(02.08.24)
Şöyle güzel zarif bir saat olabilir. Özellikli bişey mesela...
0
muhayyer divan
(03.08.24)
Tabii ki güzel bir orjinal resim. Mezatlarda ressamların orjinal tabloloları satılıyor takip edip alabilirsiniz evinin duvarına onun da seveceğini düşündüğünüz bir resmi.
0
Kediyi üzdün
(03.08.24)
Yukaridaki oneriler guzel.
Ben senin durumunda pasabahceden turk kahvesi fincan seti almistim. Ama benim arkadas oyle saat maat yuksek fiyatli bi urunden rahatsiz olurdu.
0
Kittie
(03.08.24)
@michael_knight, evine yakin zamanda gitmeyecegim cunku baska bir ulkede yasiyor. onun yasadigi sehre is seyahatim olacak (zamani belirsiz) o da dugun hediyesi icin gec olmus olacak.
0
🌸in vino veritas
(03.08.24)
(5)

40 veya 40 yaş üstü olup evlenmeyenler üzgün müsünüz?

komando kani var bende
40 ve 40 yaştı üstü olup evli olmayan duyuru sakinleri. çevrenizde çocuklu çiftler gördüğünüzde "keşke benimde ailem olsaydı." diye düşünüp üzülüyor musunuz?
40 ve 40 yaştı üstü olup evli olmayan duyuru sakinleri. çevrenizde çocuklu çiftler gördüğünüzde "keşke benimde ailem olsaydı." diye düşünüp üzülüyor musunuz?
0
komando kani var bende
(02.08.24)
hayır üzülmüyorum. benim ailem var zaten, annem , babam, kardeşlerim ve yeğenim. çocuk sahibi olmadığım için gayet mutluyum. 43 yaşındayım, ilerleyen yaşlarda kendimi maddi ve manevi olarak hazır hisseder ve çocuğum olsun istersem evlat edinme işlerini değerlendirebilirim. ancak şimdilik öyle bir planım ya da isteğim de yok.

evli olmak, çocuk sahibi olmak muhakkak muhteşem ve asla anlayamayacağım duygulardır ama bence herkese göre şeyler değil. böyle bir tercih yaptığında en iyi şekilde yapmalısın. ben sabır, sorumluluk duygusu, maddi manevi güç vs. sebeplerle o yeterlilikte biri olduğumu düşünmüyorum.
0
hypathia
(02.08.24)
Eskiden böyle bir seçenek yokmuş ya da yok denecek kadar azmış, 40li yaşlara kadar evlenmemek, çocuk sahibi olmamak seçeneklerde değilmiş. Artık bunlar da birer ihtimal ve insanlar bunu da seçiyorlar.
Daha da normalleşecek.
0
kumandanim
(02.08.24)
hayır
0
phonex
(02.08.24)
Üzülüyorum çünkü ömrüm evlilik istemekle geçti. Neyse detaylandırmaya gerek yok, üzülüyorum. Ama belki evlenseydim çok ağır şeyler yaşayacaktı deyip üzüntümü azaltmaya çalışıyorum.
0
muhayyer divan
(02.08.24)
39 yaştan bildiriyorum zerre pişmanlık yok, hatta gençliğimde bir dönem evliliğin çok yakınındayken bir vesile evlenmedim. Ne zaman aklıma gelse iyi ki evlenmemişim diyorum.
0
koskoca kirpi
(02.08.24)
(26)

Bu şartlarda villada oturur musunuz?

bilgekarasu
Lokasyon: İstanbul 66 m2 bir evden 20k Şehir dışındaki bir evden 9 k kira gelirim var.50k kiraya bir villada oturabiliyorum. Çok büyük bahçeli. Havuzlu bir villa sitesi.Bir yanım ver üstüne 20k insan gibi yaşa diyor. Diğer yanım 20 k çok30 k ya 3+1 bi eve çık fark ödeme diyor.Aylık gelir: 120kSiz ne
Lokasyon: İstanbul
66 m2 bir evden 20k Şehir dışındaki bir evden 9 k kira gelirim var.

50k kiraya bir villada oturabiliyorum. Çok büyük bahçeli. Havuzlu bir villa sitesi.

Bir yanım ver üstüne 20k insan gibi yaşa diyor. Diğer yanım 20 k çok
30 k ya 3+1 bi eve çık fark ödeme diyor.

Aylık gelir: 120k

Siz ne yapardınız
0
bilgekarasu
(02.08.24)
villa nerede?
0
gabe h coud
(02.08.24)
Sarıyer
0
🌸bilgekarasu
(02.08.24)
kac kisi yasayacak evde?
evden calisma gibi durum var mi ?
yas kac?

bir cok parametre lazim aslinda
0
foster
(02.08.24)
3 kişilik çekirdek aile.
Evden çalışma yok ama bol tatili olan bir mesleğim var.
0
🌸bilgekarasu
(02.08.24)
benim görüşüm; kira en fazla %30-33 olmalı, o da böyle villa gibi durumlarda. villaya geçerdim.
0
gabe h coud
(02.08.24)
toplam gelir 149k sanırım 120+20+9 topladıgımda.
şimdi derler ki barınma giderinin toplam gelirin %30 unu aşmaması idealdir.
bu hesapta kafa kafaya ama bir yandan ek masraflar da olacaktır. aidat, havuz bakımı, özel bahce varsa bahce bakımı ne kadar. su an en normal sitede bile 5-6k verdiğimizi düşünürsek bence 10k üzeri ek masraf çıkarsa kiraya o zaman dengeniz şaşabilir.

ek olarak sarıyer uzak, şehirle çok sık bağlantınız varsa zorlanırsını tabi su an nerede oturdugunuzu bilmeden bu yorumu yapıyorum.
0
delidiyorum
(02.08.24)
istanbul'da 30bine oturulabilecek düzeyde 3+1 ev var mı?
0
elorelia
(02.08.24)
birikim yapma ihtiyacınız yoksa neden olmasın. ama belirli hedefler varsa mantıksız.
0
xrated
(02.08.24)
30k ya oturulabilecek ev var. Ulaşım sorunum da yok. Tercihler ikiye bölünmüş durumda.
0
🌸bilgekarasu
(02.08.24)
hayali güzel oluyor ama yaşayınca iş değişiyor. aidatları, bakım giderleri derken insanı biraz sıkmaya başlıyor.
her şeyi geçtim, eğer villa da biraz büyükse, yani tüm alanların ve odalarını kullanmayacaksanız, bir yerden sonra buna ne gerek vardı yahu demeye başlıyorsunuz.

ferah, samimi, kullanışlı bir 3+1 daire beni daha mutlu ederdi.
hem gereksiz yere harcama yapmış olmaz, hem az temizlik ve az giderle daha mutlu olurdum.
0
MtKrt
(02.08.24)
50bine sariyerde villa mi var? Sariyeri hic bilmiyorum desem yeri ama villa yenikoyde degil herhalde. Sariyerin de mi varoslari var ve villa gelismemis bi bolgede mi?

3 arti 1 30k bulacagin ev mekan olarak daha iyi olur sanki.

Genel olarak ben villa sevmiyorum. Her halukarda apartman dairesi derdim gerci.
0
Kittie
(02.08.24)
Villa elit bir sitede. Varoş bölge değil.
0
🌸bilgekarasu
(02.08.24)
Villa, kesin, net...
0
abuzer
(02.08.24)
bekarsan rezidans ve sehir merkezi iyi
cocuk varken bahceli ev daha iyi

bence denenebilinir hocam

cocuk guzel bahceli bi yerde kosup oynayacaksa, mutlu anilarla dolu bi cocukluk icin ayda 20 bin fazla odemeye deger
0
foster
(02.08.24)
Bu sene 150 fide fesleğen yetiştirdim bahçede.

Maslak a 21 dakikada gidebiliyorum.

Şehre dönmem daha
0
nop
(02.08.24)
Çocuk olduğu için villa. Yoksa merkezi yerde daire derdim.
0
ruhen hastayim ben
(02.08.24)
toplam gelirin 149 olduğunu düşünerek ben villa diyorum o zaman. ama tabi ek masrafları karşılayabileceğinizi düşünerek. bahçe demek masraf demek çünkü. böcek vs sorunu olacak, ilaçlama gerekecek. sulama ve bakım gerekecek. havuz da aynı şekilde. evin temizliği için de ekstra çalışma gerekecek. yani tüm bunlar göze alınabiliyorsa bence villa. hele hele çocuk varsa çok iyi olur.

ama şu var. elde biraz birikmiş, araba vs varsa ben olsam ev almaya çalışırdım.
0
elorelia
(02.08.24)
120 bin TL ile nerede oturacağını bilememe olayına 3'te 1 maaşla kendi hayatını kuramama olayından selamlar sevgiler gönderiyorum. Maalesef çözüm öneremiyorum, kusura kalmayın.
0
muhayyer divan
(02.08.24)
Bence kirada max oran 0.3 olmalı. Hatta ideali 0.2

Bu gelirle o eve çıkmanız yaşam standartınızı düşürür. Ben olsam çıkmazdım.
0
nuevo
(02.08.24)
elorelia +1

Olay sadece kira ile bitmeyecek, aidatı farklı olacak, ev büyüyünce faturalar artacak, bakımı masrafları artacak, bahçesiyle uğraşılacak, havuzunun derdi çıkacak.

Bütün bu detayları düşünerek hareket etmek lazım aa bu villa bütçeme uygun diye daldığımızda gelen sürpriz sıkıntılar modumuzu düşürebilir.

Her detayıyla düşünüp altından kalkarım diyorsanız (altından kalkmak sadece maddi olarak kullanılmadı) mantıklı olabilir.

Ben olsam ciddi düşünürdüm bunu, çünkü evle ilgili çıkabilecek detaylarda bana yardımcı olacak bir ailem var atıyorum bahçe düşünmezdim annem hallederdi gibi.
0
mutekebbir
(02.08.24)
50k sarıyer villası için çok iyi fiyat hiç durmam.
daha insani ilçede yaşamak için 4 saat yol çekiyorum her gün, insanın huzuru evde başlıyor.
0
eja
(02.08.24)
ben olsam müstakil eve krediyle satin alarak gecerdim. büyük evin masraflarinin da daha fazla olacagini bilerek.

kirada oturdugum sürece ucuz bir yerde otururum. elalemin evine para bayilmaya gerek yok. bu benim görüsüm.
0
robert bosch
(02.08.24)
Yarın ev sahibi %60 zam istediğinde verebilecek misin geleceği de düşünmek lazım.

Zekeriyaköy tarafında falan mı? Bir tanıdığımın orada evi var ama uzak izole bir yer ya. Ben sevmezdim, ama deprem vb açısından çok iyi aslında.
0
nhk ni youkosu
(02.08.24)
villam var sıkıntısı derdi bitmez deyip kısa keseyim.
0
jamswety
(02.08.24)
villada oturmak problem değil temizliği problem ben olsam otururum.
0
mikahakkinen
(02.08.24)
Fesleğen yetiştirdim filan yazdım da,

Müstakil evde oturmak baya masraflı bir şey aslında. Sitede havuz varsa aidatlar bazı sitelerde, şehirdeki daire kirası gibi aidatlar olabiliyor.

Yazın en alt katta sürekli nem alma cihazı çalıştırmak gerekir yüksek ihtimalle. Zekeriyaköy tarafında zeminden katta nem sorunu çok yaygın.


Ev sahibi çok önemli. Çatı akar, duvar kabarır, bahçeye lağım geri basar, bunlar hep masraf.

Kalorifer peteklerini temizletmiştim, petek başına bir paraya anlaştık, evde 17 tane petek var, çarpınca iyi para çıktı. Evi çıkarken boyatayım deseniz bir kira tutabilir.

Benden önce hep kiracı oturmuş baya katı madde aktı tesisattan.

Müstakil ev bir süre boş kalmişsa, ev sahibi olan birisi uzun süredir oturmamışsa baya sorunlara açık.

Sürekli masraf ediyorum, bence değiyor. Ama kiracı için kimse bu kadar masraf edip özenmez.

Ev sahibinin yeni çıktığı evlere bakardım.
0
nop
(02.08.24)
(11)

Birini elle çağırmak ayıp mı?

teminki
bir kişiyi elle veya parmakla gel gel yaparak çağırmak objektif olarak ayıp mıdır? kişinin yakınlığı, ortamın durumu gibi istisnai durumları hesaba katmadan bir genelleme yaparsak ayıp mıdır değil midir?
bir kişiyi elle veya parmakla gel gel yaparak çağırmak objektif olarak ayıp mıdır? kişinin yakınlığı, ortamın durumu gibi istisnai durumları hesaba katmadan bir genelleme yaparsak ayıp mıdır değil midir?
0
teminki
(02.08.24)
Ayip
0
abuzer
(02.08.24)
Ayıptır
0
kisa
(02.08.24)
evet en sinir olduğum şey değnekçi misin mübarek
0
Hallegadola
(02.08.24)
Ayıp.

Bunu yapan kişi de en temel insan ilişkileri konusunda bile yetersizdir.
0
rock n roll
(02.08.24)
Parayla hizmet aldığın insana bile yapmak ayıptır bunu, garsonu bile elle çağırmazsın.
0
Bruce
(02.08.24)
Ayıp olması için kriter ne olmalı? Değerini düşürücü, alçaltıcı vs mi?

El etmek neden alçaltıcı olsun anlamadım, sadece mantığı çözmeye çalışıyorum bu arada.
0
muhayyer divan
(02.08.24)
Bence değil çünkü elini nasıl kullandığına bağlı :D Köpek çağırır gibi yaparsan ayıp ama içten bi şekilde hani tüm koluyla birlikte elini oynatıp "gel gel" yapanlar var, o zaman değil.

Aynı şekilde kelimeleri ne tonla ağzından çıkardığında anlamı değişmesi gibi :)
0
truf
(02.08.24)
Birine gel demek ayıptır, gelir misiniz demek ayıp değildir.
El ile çağırırken komut vermiş oluyorsun.. Gel gibi.

Birine benziyor el ile yol göstermek ayıp değildir. Çünkü kendin için çağırmıyor, karşındakine yol gösterip yardımcı oluyorsun.

Mantık basit, normal sosyal ilişkilerde kimseye komut veremezsiniz.
0
kisa
(02.08.24)
Dürtmekten farkı yok. Sözlü iletişim daha etkili.
0
hasmetizm 2046
(02.08.24)
bu biraz duruma göre değişir, çok genellenebilir gibi gelmiyor. genellersek evet ayıptır.

yani koltuğa kaykılmış, kibirli bir surat ifadesi ile 5 metre ötedeki garsonu elle gel gel yaparak çağırıyorsan ayıbın daniskasıdır.

ama sahildeni 100 metre ötede yüzen arkadaşını çağırmak için herkesin içinde aaahhmeeeeeaaaat geeellll diye böğürmek yerine el sallayarak kendini gösterdikten sonra elinle gel gel çabuk gel demenin ayıp bir tarafı yok.

ya da sesini duyurabileceğin mesafede bile olsa, kibirle koltuğa yayılmış değil de heyecanlı, neşeli bir yüz ifadesi ve mimiklerle destekleyerek gel koş çabuk gel anlamında çağırmanın da ayıp tarafı yok. herkesin içinde "ahmeet koş eski sevgilin arıyo" demek yerine heyecanlı mimikler yaparak elle koş gel gel koş yapmak niye ayıp olsun?
0
kibritsuyu
(02.08.24)
Ayıp, elle çağırmanın iki geçerli yolu var birincisi çok gürültülü bir ortam ikincisi çok uzak mesafe.
0
akhenaten
(02.08.24)
(10)

Arıtmadan gelen su bembeyaz?

muhayyer divan
SelamArtımadan gelen su bembeyaz. Filtreleri 2 gün önce değişti, bakımı yapıldı. İçemedim içime sinmedi ben de çeşmeden (mutfak çeşmesi) bir bardak su aldım gayet berrak, ama içtiğim gibi de ishal oldum söylemesi ayıp. 1. Arıtmadan gelen suyun bembeyaz olması normal mi, hani şehir şebeke suyunu klor
Selam

Artımadan gelen su bembeyaz. Filtreleri 2 gün önce değişti, bakımı yapıldı. İçemedim içime sinmedi ben de çeşmeden (mutfak çeşmesi) bir bardak su aldım gayet berrak, ama içtiğim gibi de ishal oldum söylemesi ayıp.

1. Arıtmadan gelen suyun bembeyaz olması normal mi, hani şehir şebeke suyunu klorluyorlar filan ama... Bana normal gelmedi

2. Şehir şebeke suyunu içer içmez ishal olunur mu, kedi miyim ben? Niye böyle oldu ya...
0
muhayyer divan
(02.08.24)
filtreler değiştikten sonra 1-1 buçuk saat açık boşa akıttırıyor bizim servis.

onun yaptınız mı?

şayet yaptıysanız belediye klor atmıştır sulara. arıtma olmayan çeşme normale dönmüştür fakat diğeri daha önceden bekleyen su olduğu için içinde kalmıştır deposunun. su yenilendikçe düzelir.
0
adivar
(02.08.24)
arıtmadan gelen su berrak olsa bile arıtma var arıtma var. içinde gözle göremeyeceğiniz bir sürü şey olabilir. o sebeple arıtmanın iyi bir marka olması gerekiyor. ihlas falan almayın.
arıtmanın suyu rakı gibi çıkarması da normal değil.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(02.08.24)
Rakıya yakın evet.

Rainbow diye bir elektrikli süpürge markası vardı, bir şekilde bulaşmıştık, annem sağ olsun bulaşmaya devam etti. Sonuç onun ürettiği arıtmayı kullanıyoruz. Falan filan. Çok rahatsız oldum ama bu markadan saçmalık beklemiyorum. Çok kaliteli ürünleri vardı, kaliteyi düşürdüğünü sanmıyorum. Sağ ol.
0
🌸muhayyer divan
(02.08.24)
Rainbow'un süpürgeleri inanılmaz güzel. İyi ki bulaşmışsınız öncelikle :D Annem 35 yıldır kullanır onları ve galiba onsuz bir temizlik düşünemez.
Arıtmalarını inanın bilmiyorum. Bir araştırın bence özellikle yabancı forumlarda.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(02.08.24)
1-1,5 saat boşa mı akıyor? Nasıl bir israf bu yahu? İnşallah o suyu kovaya doldurup banyo yapıyorsunuzdur.

Cevap değil, şaşkınlık belirtisidir. İstanbul'da 100bin hanede arıtma olsa, her filtre değişiminde 1 saatte 500 litre su boşa aksa, her filtre değişiminde 50bin ton su boşa akıyor demektir. İnanılmaz. Ayrıca bu kadar suyun akıtılması da garip. Filtreler temiz mi değilmiş?

Damacanaspor
0
prole
(02.08.24)
Damacanalara da ben güvenemiyorum ya, kaç kez güneşin altında saatlerce beklediklerini gördüm, bunun yıpranmış damacanası var bişeysi var... Yapım da titiz, kıl... Çok bunaldım bu konudan. Ama 1.5 saat boşa akıtma konusuna ben de inanamadım.

Kloru arıtmayan arıtma cihazı da ne bileyim...
0
🌸muhayyer divan
(02.08.24)
Kloru arıtmayan değil, suyu klordan arıtmayan olacaktı, özür.
0
🌸muhayyer divan
(02.08.24)
@prole 500 lt suyu boşa akıtmayız merak etme. filtreler değiştiğinde ip gibi az geliyor. mak 15-20 lt akmaz yani, evet temizliğe kullanıyorum boşa akan suyu.
0
adivar
(02.08.24)
@adivar 》 kalp
0
prole
(02.08.24)
Filtre değişimi sonrası normal, bir süre sonra düzelecektir. Geçiş sürecinde bardağa değil şişeye alıp bekletebilirsiniz, kısa süre içinde berraklaşır muhtemelen. En azından benim deneyimim bu şekildeydi.
0
cinsi kisi
(02.08.24)
(8)

arabayı satsam mı?

baldan kaymak
ön edit: özelden soranlar olmuş. 2016 fiat egea hb, otomatik, 112k km’de ikinci sahibiyim. tek parça değişeninden 2k tl bi kaydı var. orjinal temiz bir araç. hafta sonu karar verip ilana koyarım. urban plus ama bütün modları aktif. ilgilenen arkadaşlar dm atmasınlar, ilanı yok şu an yoruldum yazmakt
ön edit: özelden soranlar olmuş. 2016 fiat egea hb, otomatik, 112k km’de ikinci sahibiyim. tek parça değişeninden 2k tl bi kaydı var. orjinal temiz bir araç. hafta sonu karar verip ilana koyarım. urban plus ama bütün modları aktif. ilgilenen arkadaşlar dm atmasınlar, ilanı yok şu an yoruldum yazmaktan :d

bir anlık hevesle 2 ay önce araba aldım.

ancak ne işe giderken kullanabiliyorum ne özel hayatta.
her yere metro ile işe şirket servisi ile gidiyorum.
aileyi yemeğe götürmek (dışarı çıkarsak akşam) ya da köyden gelen anne babayı almak dışında kullanmadım.

toplasanız 20 kez direksiyona oturmamışımdır. sadece 1000 km yaptım ve 600 km si aracı alıp gelmem.

ne yapsam? satsam mı bu aracı ben? zararım yok bi.

bugün 2 saat trafikte kaldım otobüste. araba olsa da aynı olacaktı. başka araç gelmiyor 3 metro yapsam daha hızlı gelebilirdim. motosiklet olsa 25 dk max.

gözüme batmaya başladı iyice.

not: istanbul, erkek, 30 (önemli mi bilmiyorum ama soran olursa)

aklımdaki: arabayı sat, bu şartlarda arabanın faydalı olmadığını kabullen
ya motosiklet al (5 senedir a ehliyetle yollardayım şehirlerarası falan da gittim ekipman tecrübe tam)
ya da motosiklet alma metroyla devam
0
baldan kaymak
(01.08.24)
2 ay çok erken. Siz daha ulaşabildiğiniz kapsamı genişletmemişsiniz.
Hele bi tatillere gidin, haftasonu günü birlik ya da 2 günlük yakın yerlere kaçın. Hava limanına falan gidin gelin sonra anlatsınız kıymetini.

Aynı durumda ben arabayı senelerce tuttum mesela. Hiç de pişman olmadım.
0
zimbirik
(01.08.24)
2 ayda 20 kere kullanmak iyiymiş, ben de hiç kullanmadım sandım. Bence dursun şimdilik.
0
muhayyer divan
(01.08.24)
2 ayda 20 kere kullanmak cidden iyiymiş, zaten şu an arabayı 2 ay önce aldığınız fiyata satmanıza imkan ihtimal yok komple zarar.

Diğer yandan; ben babamım zoruyla 2016 yılında 2015 model hyundai i30 almıştım, yemin ederim 8 senede 30 kere kullanmamışımdır, çoğu da uzun yol, dördü de araç muayene git gel )) Sırf 2 kere aküsünü değiştim, öyle yattı otoparkta. Bu sene başında 24 bin kilometrede sattım arabayı, şimdiki aklım olsa ilk sene satardım. Kullanılmıyorsa komple masraf.
0
koskoca kirpi
(01.08.24)
''bugün 2 saat trafikte kaldım otobüste'' bu konuda özellikle görüşüm belli. Kendi arabam olsa 5 saat kalsam dert etmem ama otobüste onlarca kişiyle belki ayakta kalmak korkunç bir şey bence.

arabam olsa en azından oturarak, klimamla rahat bir sıkışıklık yaşarım derim hep.

bence dursun.
0
orta buyuklukte bir ulkenin krali
(02.08.24)
Kalsın boşver. Hiç işine yaramıyorsa ver Bi galeriye kiralasınlar.
0
numlock
(02.08.24)
Garaj varsa çek dursun, şu an acil bir ihtiyaç yoksa araç satma dönemi değil. Haftada 1 çalıştır biraz dolaş. Sakın galeriye kiraya falan verme aracın içine ederler.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(02.08.24)
Tabii ki hayir. Dursun kenarda bakarsin bi daha alamazsin. Icinde bulundugumuz berbat duzen bana bunu dusunduruyor. Bi mal almissin, odemesinde de zorlanmiyorsan (veya belki direkt aldin borcu bile yok) tabii ki satma oyle hemen.

Otobusle kendi aracin bir mi ayrica ya. Motorsiklet desen daha tehlikeli arabadan. Araba gibisi yok. Benim arabam yok ve maddiyatci biri de hic degilim ama keske arabam olsa en cok istedigim maddi sey hayattaki. Baska seyi bu kadar arzulamiyorum. Hani evim de yok ama arabayi tercih ederim. Buyuk ihtiyac. Saskinim su an nasi gormezsin bu ihtiyaci diye
0
Kittie
(02.08.24)
almışken satmayın.

duran arabanın aylık ortalama 3-5bin masrafı var.
hiç kullanmasanız da bunu ödeyeceksiniz (sigorta, kasko, vergi vs)

o yüzden almamak daha iyi bi seçenek olurdu ama almışsınız, satmayın bence.
elden çıkarınca yenisini koymak zor oluyor.

2 ayda 20 kez çok iyi.
her gün kullanacak değilsiniz ya. üç-dört günde bir, haftada iki. daha ne.

ben de ayda yılda bir kullanıcam diye araba almıyorum, lazım olunca araba kiralıyorum ancak yıl içindeki araba kiralama masrafım duran arabanın yıllık masrafına erişir oldu.

satarken zarar etmiyorum diyorsanız düşünülebilir ama zararlı çıkarsınız bence.
0
biseysorcaktim
(02.08.24)
(9)

Diyetteyken ayran, yoğurt vs neden tuketilmez.

dedeminhirkasi
S.b
S.b
0
dedeminhirkasi
(01.08.24)
yağlı olduğu için diye biliyorum.
0
mikahakkinen
(01.08.24)
Tüketilir ya. Bağırsak için iyidir
0
numlock
(01.08.24)
Öyle bir kural yok diyet yapacağım diye hayatı bu kadar zorlaştırmak saçma.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(01.08.24)
Candida mantarını besliyormuş bazı görüşlere (candida diyeti diye yeni çıkmış bir akıma) göre. Kesinlikle inanmıyorum.
0
muhayyer divan
(01.08.24)
Neden tüketilmesin? Yağsız yoğurt özellikle tüketiliyor hatta.
0
akhenaten
(01.08.24)
Su tutuyormus gobekte falan diye biliyorum
0
Zetnikov
(01.08.24)
Süt ürünlerinde laktoz olduğu düşünülerek tüketilmiyor ama süt ürünleri fermante olurken laktoz parçalanıp bakteri gıdası oluyor laktozu kalmıyor, bunların dışında süt ürünlerini asıl besleyici yapan makrosu yağdır, yağı azaltılmış süt ürünlerinin pek bir besin değeri olmuyor.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(01.08.24)
Böyle şeyler biraz diyetisyenle alakalı galiba.
Bana süt ürünlerini tamamen yasaklayan diyetisyen de oldu,
Hemen hemen her öğünüme bunları veren de oldu (peynir, yoğurt).
Meyve mutlaka veren oldu ilk birkaç hafta asla tüketmeyelim diyen de oldu.

Bakıldığında hepsi testlerime bakıp ona göre bir yol aldılar ama sonuçta bütün diyetisyenlerin tekniği farklıdır, herkesin kendince inançları vardır.

Not: Yazılan programa harfiyen uyduğumda hepsinden verim aldım.
"Böyle diyenin tekniği işe yaramadı" gibi durumum olmadı mesela.
0
mutekebbir
(01.08.24)
6 aydır diyetteyim, neredeyse her gün ya yoğurt ya da ayran mutlaka tüketmişimdir. peynir de vazgeçilmezlerimden. 12 kg verdim, yağ oranım %25'den 19'a geriledi. beyaz ekmek 0, makarna minumumda. onun dışında protein ağırlık beslenmeye çalışıyorum. ki şu 6 ayda belki 25-30 gün diyet bozmuşumdur. pastalar, alkoller, pizzalar, dürümler, börekler. ki şu an yaptığıma da diyet demiyorum ben aslında. haftanın minumum 5 günü kalori sayıp, hedeflediğim kalori açığını yaratıyorum, 4 gün spor yapıyorum. onun dışında da haftada 1-2 gün istediğimi yiyorum. ideali budur demiyorum, biraz yavaş bir hızda kilo verdim ama ben bunu sürdürebiliyorum ve ömür boyu da sürdürebilirim şu anki düzenimi. çünkü hiçbir şeyi sıfırlamadım nerdeyse. belli başlı etmenlere dikkat ederseniz bu kadar da kasmaya gerek kalmıyor bence.
0
furry burns
(01.08.24)
(15)

Çocuk sahibi olmak

aykaranlık
Selamlar,Anonim bir ortamda daha rahat konuşulur diye düşündüm, tanıdığım insanlar bana ne kadar dürüst oluyorlar bilmiyorum. Soru bir süre sonra kendini imha edebilir belki. Çok istemesine rağmen çocuk sahibi olup pişman olan (ya da pişman demeyelim de "olmasa da ok'muş" diyen) ya da çocuk istememi
Selamlar,

Anonim bir ortamda daha rahat konuşulur diye düşündüm, tanıdığım insanlar bana ne kadar dürüst oluyorlar bilmiyorum. Soru bir süre sonra kendini imha edebilir belki.

Çok istemesine rağmen çocuk sahibi olup pişman olan (ya da pişman demeyelim de "olmasa da ok'muş" diyen) ya da çocuk istememiş ama sonrasında keşke olsaydı diyenleriniz var mı? Varsa nedenleriniz neler?
0
aykaranlık
(31.07.24)
Ben hayatım boyunca çocuklara hiç bayılmadım. Ay hamile olsam da bebeğim olsa şöyle yapsak böyle yapsak hiç demedim, hiç içimden gelmedi. Ailem ve çevrenim %70'i öğretmen olduğu için sürekli bir çocuk eğitimi ve sorumluluk vurgusu vardı, kendim de çok benimsediğini hissedememiş bir çocuğum, sürekli ikaz edilmek düzeltilmek eleştirilmek yüzünden.

Yaşım 42, evlilik bile olamadı (çok istediğim halde), bu saatten sonra evlilik dahi olacağını sanmıyorum ama olsa bile çocuk istemiyorum...

Ama bugünlerde tatlı güzel aileler, çocuklarıyla ilgilenen anneler babalar gördükçe gözlerim doluyor, içim acıyor. Elimde değil, yönetemiyorum da.

Bu biraz bünye meselesi, içgüdüsel bir şey sanırım.
0
muhayyer divan
(31.07.24)
Hic cocuk istemedim. Artik cocugum olmasi icin son demlerdeyim. Baba adayi da yok hayatimda. Biri olacak da, cocuk yapacagim da zor artik. Tik tak tik tak...

Muhayyer divan gibi bebekli, kucuk cocuklu yasitlarimi gorunce bi ic geciriyorum ama sonra dusunuyorum bi aile kurmus olmalarini begeniyorum. Evlenmek istiyorum cunku ama cocuk sorumlulugunu almak istemiyorum. Disaridan o ciftler tatli geliyor bana ama cocuk fikri o kadar tatli gelmiyor. Bazen hele sokakta olur olmadik bi seye aglayan, mizmizlanan cocuklar goruyorum ve ohh iyi ki cocugum yok diyorum. Benim gozumde buyur gibime geliyor. Bazilari cok sevdigin biri olunca cocuk istersin diyorlar acaba diyorum ve yasimin gectigini fark ediyorum yavastan bu sefer de uzuluyorum.

Sonra kuzenimi goruyorum. Ard arda iki cocuk dogurdu. Neymis birlikte buyurlermis. Cildiriyor su an. Psikologa gitmeye basladi cok bunaldigi icin.

Bi de sakat dogan cocuklar var. Hem onlara hem ailelerine uzuluyorum. Bende anaclik degil de, cocuga karsi gosterebilecegim bi tolerans yok. Arada kaliyorum yani ama o kadar da arada degilim galiba.
0
Kittie
(31.07.24)
Valla ben varım. Eski hayatımı özlüyorum. Ne para kalıyor ne vakit. Bi yandan da iki saat görmezsem özlüyorum. Heralde imkânım olsa zamanı geri alırdım.
0
mirty
(31.07.24)
Reddit kullanıyorsanız r/regretfulparents var, pişman ebeveyn hikayeleri ilginizi çekebilir. www.reddit.com

Çocuk istemeyen (ve 40 yaşında) biri olarak kendi tercihiyle çocuk yapmamış, benden büyük insanlarla konuştuğumda hiç pişman olan görmedim, biri bile "ben ettim sen etme, geç olmadan çocuk yap" demedi. On sene sonra keşke der miyim bilmiyorum ama evli ve çocuksuz hayattan çok memnunum.

Edit: r/childfree cidden toksik bir yer, aklı başında tartışmalar bulana kadar çabalamak gerekiyor. r/truechildfree daha az kalabalık ama daha makul insanlar bulunan bir subreddit.
0
kobuzchu kiz
(31.07.24)
Yine redditte childfree diye bir sub daha var
0
grimavi
(31.07.24)
cocuk evliligin dinamiklerini bastan asagi degistiriyor.

cocuk ile baglantili olarak ciddi problemler yasamis ve yasamaya devam eden birisi olarak olmasada OK'mis diyemem, bir gulumsemesi bana yetiyor. Butun bu cikacak problemleri bastan bilseydim de yinede cocuk yapmaktan kacinmazdim.

cocuk sahibi olmak benim aklimdaki ideal cocuk sayisini degistirdi. Ben hep aralari max. 2ser sene olan 3 cocuk sahibi olmak isterdim. Ama maddi manevi kulfetini gorunce, tek cocukta jubilemi yaptim. 3+ cocugu olup maddi manevi hakkini vererek buyutene helal derim.
0
cooperr
(01.08.24)
Sonunu düşünen kahraman olamaz.
hayat tercihlerden ibarettir. yaşadığımız her şey yaptığımız tercihlerin bir sonucudur.
bu sebeple keşkelerin, pişmanlıkların hiç bir anlamı olmadığını düşünüyorum.
çocuk sahibi biri olarak pişmanım demeyi bırakın bunu demeyi aklımın ucundan geçirmeyi bile hak görmüyorum kendimde.
zira bu benim ve tabii eşimin tercihiydi.
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(01.08.24)
çocuk aslında çoğu insanın bilmediği ve sorumluluğunu alamadığı bir konu. geç yaşta çocuk sahibi olan ebeveynler olarak biz halen zorlanıyoruz. benim yaşım 38 eşim 36 yaşında. çocuğu isteyerek yaptık. avantajları tatlı olması, zorunlu sosyalleştirme yönlendirmesi vb. dezavantajları zamanını ve kararlarını çocuk belirliyor. tamamen kendi adıma olan düşüncelerim şöyle ben çocuk doğana kadar özgür bir bireymişim hayatın ne olduğunu çocuk olunca anladım. ekstra sorumluluk,tedirginlik,zamansızlık vb.ayrıca yeni nesil ebeveynlik çok zor. çocuğun doğduğu anda itibaren onu yemesin, şunu izlemesin, aman şu kursa gitsin vs. ana baba yıpranıyor.
şöylede bir durum var, çocuğu görünce sana sarılınca o kızgınlıklarını ve pişmanlıklarını bir süre unutuyorsun. çocuk olmasın demedim ama çocuk olduktan sonra kendi ebevynlerimiz keşke daha yardımcı olabilselerdi diyorum halen.
0
mikahakkinen
(01.08.24)
Çocuk sahibi olup bundan pişman olanlar, pişmanlığını çocuk üzerinden belirtmezler. Bu, genelde evlilik üzerinden aynalanarak ifade edilir. Pişman olunan olunan şey çocuk sahibi olmak değil, kötü giden evliliktir onlara göre. Çünkü çocuk sahibi olmak son derece kutsal bir yere konulduğu, bazen evliliğin amacı olarak tanımlandığı için pişman olunsa bile bununla yüzleşilmez. Mevcut pişmanlığın getirdiği sorunlar hızla büyüyerek evliliğin birçok yerine metastas yapar ve finalde siz bunu kötü giden evlilik olarak duyarsınız.

Şu sözü pek çok kez duymuşsunuzdur; " ben yirmilerimin başındayken sabaha kadar festivallerde içip eğleniyor ertesi gün de hiçbir şey olmamış gibi okula/işe gidiyordum. Şimdi ne içebiliyorum ne de kafam o müzikleri kaldırıyor."

Çünkü evrimsel olarak o enerji sende çocuk büyütebil diye vardı güzel kardeşim ama sen onu festivalde, seyahatlerde, partilerde harcadın. Bunu eleştirmek için söylemiyorum asla. Sadece evrimsel süreçteki durumu açıklıyorum. Kadının en doğurgan ve sağlıklı olduğu, erkeğin sperm kalitesinin en yüksek olduğu dönem yirmilerinin başı. İnsanlık tarihi boyunca döngü bu şekilde gerçekleşmiş. Dolayısıyla o yaşlarda sahip olunan yüksek enerjinin bir sebebi de çocuk büyütebilmek.

35'lerden sonra çocuk sahibi olmak elbette biyolojik olarak mümkün ancak maalesef çocuk büyütmek için gerekli olan enerji, tolerans seviyesi de o yaşlarda düşmüş oluyor. Bu da bir başka biyolojik gerçek. Sanayi devriminden sonra insan hayatı ve gündelik yaşayışın önceki yüzyıllara göre farklı şekillenmeye başlaması ve insan ömrünün de uzamasıyla birlikte geç yaşta çocuk sahibi olmak da yaygınlaştı. Ancak 300 bin yılda şekillenen biyolojik saatimiz öyle 150-200 sene ile değişmez maalesef. Tüm bunlar da günümüzde var olan ama aslında pek de dillendirilemeyen çocuk sahibi olmaktan pişman olmayı ya da hiç çocuk sahibi olmak istememeyi tetikleyen şeyler.
0
thracia
(01.08.24)
Evlenmedim evlensemde cocuk dusunmem yuzde 99

Cevremde goruyorum muthis bir fedakarlik yapman gerek

Full masraf

Belki inanilmaz bir tatile gideceksin senelik stressin kalmayacak ama cocugun okulu bakimi yemegi kurslari bilgisayari vs para kalmayacak derken memlekete gidip dagda cay icicen sadece bi sure

Cok basit ornek verdim dedigim gibi full fedakarlik yaoman lazim grce uykusuzluk var yok cocugun basina bisi geldi faoan cekilmez cile bence
0
Zetnikov
(01.08.24)
Herkes pişman
0
numlock
(01.08.24)
kesinlikle dünyanın hem en güzel şeyi hem de en zor şeyi çocuk sahibi olmak :)
0
sweetoffice
(01.08.24)
bu çok öznel bir konu. ayrıca cinsiyete göre de değişir.
çocuk sahibi olup da pişman olan kadın nadirdir. malum hormonlar vb.
0
parka
(01.08.24)
bunun uzerine cok sey yazilir da gecen olani yaziyim sadece.
aksam yuruyuse cikmistim elinde scooter parka giden ebeveynler gordum, sonra dedim ki lan cocugum olsa her aksam alip parka falan goturmem lazim hava guzelse, degilse baska bir sey icin yine cikacagim edecegim. su an kendi kafama gore ciktim yuruyorum istemesem yurumezdim evde otururdum ne guzel diye dusundum icimden.

genel olarak da cocuklari sevmiyorum, hele ki erkek cocuklarini.
0
bay b
(01.08.24)
planlı yapılan bi çocuktan insan neden pişman olur anlamıyorum. sonuçta dünyadaki ilk bebek o olmayacak. bebek bakmanın ne denli zor olduğu, insanın hayatını çok değiştirdiği, eski hayatın neredeyse ortadan kalktığı, yeni sorumluluklar yükleyeceği, yeni masraflar çıkaracağı belli.

off ben bu çocuğu yaptım ama çok masraflıymış, bilememişim demez kimse. dememeli de zaten çünkü böyle olacağı belli bir şey. sorumluluk, zorluk, zamansızlık, uykusuzluk vs için de aynı şey geçerli.

ayrıca yeterli imkanlara sahip olur yeterli desteği alanlar da pişman olmaz. içten içe pişman olanlar b.ktan kocalarının b.ktan baba olacağını düşünmeden çocuk yapanlardır. ya da yeterli maddi gücü yoktur, sürekli kendisinden kısıp çocuğa veriyordur. o yüzden pişman olur.

mutlu bi evlilik varsa, baba gerçekten babalık yapıyorsa, eşlerin anne babası yardımcı oluyorsa insan çocuktan neden pişman olsun ki?

kendi adıma konuşuyorum. başlarda çoook zorlandığım zamanlar oldu. keşke yapmasaydık diye düşündüğüm zamanlar da oldu. ama kadınların hormonları şusu busu anca kendine geliyor. tabi ki gerçekte pişman değildim ama yenidoğan döneminde ne kadar destek olursa olsun insan biraz kafayı yiyor bebek anneye tam bağımlı olduğu için. ama o dönem harici asla pişman olmadım.

çoook geç evlenmiş bi kuzenim var. eşi de yaşlıydı. o söylemişti mesela pişmanlığını.

ha anne olup da keşke yapmasaydım diyen kadını toplumda taşlarlar. tabi ki fikrini samimiyetle dile getiremez. ama pişmanım diyebilmek için de insanın önce kendisine bakması lazım. yeterince şartlar uygun muymuş da bu işe kalkışmış.

bu çocuk mevzusu da bu ara duyurunun popüler konusu.
0
elorelia
(01.08.24)
(19)

Bazı insanların aşırı şanslı ve haketmedikleri hayatı yaşanması

Mcfly
Sizin de sinirinizi bozmuyor mu ? Nasıl başa çıkıyorsunuz ? Mesela tanıdığım biri hiç bir vasfı yok bu devirde İngilizce bile bilmiyor yazamıyor dahil. şansa bi is buldu brüt istediği maaşı karşı taraf net anlayıp kabul etmiş 3 haneli maaş alıp hiç çalışmıyor. Ben gotumu yırtıyorum onun kadar alamiy
Sizin de sinirinizi bozmuyor mu ? Nasıl başa çıkıyorsunuz ?

Mesela tanıdığım biri hiç bir vasfı yok bu devirde İngilizce bile bilmiyor yazamıyor dahil. şansa bi is buldu brüt istediği maaşı karşı taraf net anlayıp kabul etmiş 3 haneli maaş alıp hiç çalışmıyor.

Ben gotumu yırtıyorum onun kadar alamiyorum.
0
Mcfly
(31.07.24)
İstisnaları dikkate almıyorum. Genel olarak da kıyaslama yapmam. Benim hayatım da benzer şekilde. Eski işimde canım çıkardı, insomnia, anksiyete, depresyon gelişti. Şimdiki işim inanılmaz rahat, çok daha fazla kazanıyorum. O zamanki kendime göre şu anki kendim hak etmiyor mu? Hayır.
0
gabe h coud
(31.07.24)
Hiç kasmaz beni başkasının ekonomik durumu, kendi durumuma bakarım. Beyaz yakalı herhangi birini kıskanamam sanırım CEO vs dahil. Her gün işe geliyor bizim Türkiye’deki CEO neyini kıskanacağım :)
0
vedatchilipeppers
(31.07.24)
Yapmayın.
Sürekli kendimizi böyle başkalarıyla kıyaslarsak yaşayamayız.
Kendimize bakacağız, olabilecek en iyi seviyeye gelmek için uğraşacağız.
Evet bazı insanlar şanslıdır ama yapacak bir şey yok.
Çözümü olmayan şeyler için kendimizi üzmeyelim.
0
mutekebbir
(31.07.24)
Kendini başkalarıyla değil kendi geçmişinle kıyasla.
O kendi payına düşeni alıyor sadece.
Başkalarının kazandığını/hayatını düşünmekle boşa zaman harcamamalısın.

Benim sinirimi daha çok liyakatsiz kişilerin çok maaş alması değil de iş bilmemezlikleri, bilgiye dayalı değil de hisse dayalı aldıkları ani kararlar yüzünden çalışma ortamında işlerin uzaması, sonuç almanın imkansızlaşması, üst üste hataların yapılması ve diğer 3. şahısların alınan bu yanlış kararlar yüzünden zaman kaybı yaşamaları ve zarar görmesi bozar.

Bir de bu tiplerin yakınlarında kendilerinin bu zaafiyetini bilen fırsatçı kişilerden akıl almaları işin tuzu biberi olur.

Alınan para, kağıt üstünde aslında çalışmanın karşılığı olarak bilinir.
Uygulamada ise o sadece makam/konumda olmanın karşılığı olmuş durumda.
0
diyecevaplandı
(31.07.24)
kişisel gelişim lafları ("takma kendine bak" gibi) çok da geçerli değil bence.

Maymunlar arasıda yapılan testlerde bile birine bişey verilip öbürüne verilmeyince verilmeyen sinirleniyor. İnsanlara yapılan anketlerde de "senin maaşını 2x yapıcaz ama hak etmeyen arkadaşınınki 3x olacak" veya "seni %50 artırıp ona hiç zam yapmayacağız" diyince insanlar %50 zammı seçmek gibi aslında mantıksız ama kendilerince hakkaniyetli olan tercihe gidiyorlar. İnsan sosyal bi varlık işte. Fakat yapacak bişey de yok, hayat böyle.
0
nhk ni youkosu
(31.07.24)
Bence onların başka alanlarda sınavları var bu dünyada. Kolayca zengin oluyorlarsa veya kolaycacık kazanıveriyorlarsa bence bunu ihtiyaçlılarla paylaşmayı öğrenmeleri gerekiyor, kazanç dengesi oluşturmaya katkı sağlamaları lazım. Bu örnek için böyle düşünüyorum.
0
muhayyer divan
(31.07.24)
Türkiye'de kimseye özenmiyorum. Muhatap olduğun insan belli hangi pozisyonda olursan ol. Özellikle Türkiye özel sektörü leş gibi. Özelde çok kaymak işleri herkese yedirmezler. Git plazalara bir sürü taşra üniversiteli görürsün.

İlla birine özeneceksem odasının kapısını çekip pc'de oyun oynayan devlet memuruna özenirim.

Ayrıca 3 haneli rakam artık normal. Kamu'da öğretmenler 50binden fazla alıyor. Bunlar 3 ay yaz tatilinde çalışmıyorlar. Yıl içi tatillerle yılda 4 ayları full boş. Özel sektör beyaz yakası mülayim sert modunda
0
ferenc
(31.07.24)
kıskanç bir insan olmadıgım için sinirimi bozmuyor
0
abelardo
(31.07.24)
peşine düşersen sonu gelmeyecek bir düşünce bu, o yüzden en başta hiç üzerinde durmayıp kendime odaklanmaya çalışıyorum. hayat çocukken duyduğumuz masallardaki gibi değil. neredeyse her şey denk güçlerin kendi arasında "anlaşması" üzerine oluşur; güç dengesi bozulduğunda da güçlü olanın borusu öter. demek istediğim şu: sen bu akşam evinde rahat oturuyorsan, birisinin kapını kırıp seni öldürmek istemeyeceğini biliyorsan bunun sebebi toplumca yapılmış sessiz bir anlaşmadır, insanların ortak güvenlik ve sakinlik ihtiyacıdır. benzer şekilde adalet, hukuk, adliye vb. kavramların hayatımızda yer ediyor oluşunun başlıca sebebi biz "sıradan"ların yaşamlarının düzenlenmesi gerekliliğidir. gücü elinde bulunduranın, çok zenginin bunlara ihtiyacı olmaz; onlar bir sorun varsa kendi aralarında çözerler mesela, çağlayan'a gitmezler bunun için.

hayat çok fazla rastgelelikle dolu. dün belki bir alt sokaktan geçmiş olsaydın kafana kiremit düşecekti, felç geçirecektin. ne bileyim üç sene sonra belki bir karar alacaksın ve onunla hayatın tamamen değişecek.

haliyle "hak etmek" bence ucu çok açık bir kavram. kime göre, neye göre? hangi hayat iyidir, hangi hayat kötüdür? kim ne kadar şanslıdır? mesela oğlu 22 yaşında uyuşturucudan ölen bir holding sahibi senden daha şanslı birisi mi? adaleti, şansı sorgulamak çok spesifik olay ve örnekler dışında sana asla hiçbir şey kazandırmayacak ama seni üzecek, yere çalacak bir şey...

ben o yüzden olabildiğince uzak kalmaya çalışıyorum. bana bu el verilmiş, bunu en güzel nasıl oynarım sorusuna odaklanmaya çabalıyorum. "reva mı lan bu?" sorusu tabii ki çok doğal ve insani bir refleks ama bunu soran bazı adamlar devrim yaparken diğerleri (benim gibi) tımarhanelik olabilir. o yüzden insan kendi dengesini iyi ayarlamalı. ben bu işlerin bana fazla geldiğine kani oldum, kendime yönelmeye çalıştım o sebeple. söylemesi kolay elbet ama sana da onu tavsiye edeceğim. yoksa bu hesapların içinde boğulmak, moralini ve motivasyonunu tamamen yitirmek, amiyane tabirle kafayı yemek işten bile değil. peki bu dünyayı daha iyi, adil, şanslı mı yapacak senin için? hayır. o zaman ne ki?
0
mark greg sputnik
(31.07.24)
Peki aileden ev araba yazlik ve is yeri kalanlari izlemeside ayri bi zevk

Arkadasimin yazligi bodrumda mesela adam gitmiyor sıkıldim diyor agzina tekmeyi vurasim geliyor 40 derece sicaklikta

Hak veriyorum sana ve burada uyuz olmuyorum diyenler yalan konusuyor

Sirf amcasinin yaninda calisiyor diye mudur olup tek isi masada oturup beklemek olan 50bindennfazla maas alanlar var
0
Zetnikov
(31.07.24)
bu tarz hikaye duyduğum zaman hemen heyecanlanırım ve acaba ben nasıl girerim öyle bir işe diye yollar ararım. hiç sinir olmam çok mutlu olurum demek ki o yapıyor ben de yapabilirim.

baskasının başarısına mutsuz olan birinin bence bu hayatta başarıya kavuşması çok zor, bir kere enerjisi düşük. hemen kıskançlık ve yetersizlik duygularına çalışmaya başlaması lazım, hayat çok kısa.
0
kurcalamabozarsin
(01.08.24)
Ben de şeyi anlamıyorum, dünyada bakkal bile emanet etmeyeceğimiz adamlar milyar dolarları götürüyorlar resmen oyunda para hilesi yazmış gibi takılıyorlar gerçek dünyada. Onların çocukları torunları 7 sülalesi spor arabalarda koko partilerinde keyif yapıyorken

Onlar kimsenin umrumda değil, ama etrafınızdaki dötü poklu birkaç kişinin haksız bir şeyler kazanması zorunuza mı gidiyor gerçekten? Sana giren çıkan yoksa boşver kim nereye geliyorsa gelsin ne kazanıyorsa kazansın ama onlara kurulacağına insan kendi geleceğine etki edenlere kurulmalı bence.

Normalde eskiden en küçük haksızlığa bile sinirlenirdim. Ama haksızlık çıtasını o kadar yukarıya taşıdılar ki çoğu şey önemsiz geliyor artık.
0
ananiyimioguz
(01.08.24)
yaş ilerledikçe bu durum sinirimi bozmaya basladı.

onceden sanırım onlar boyle ama ben de emeğimle başarılı olucam diye saftiriklik vardı.

öyle olmadığını anlayınca insan daha zor hazmediyor.
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(01.08.24)
o kadar çok var ki. ayrıca potansiyelli olup potansiyelini kullanamadan ortalama olarak yaşadıklarını da gördüğümde var. artık yeni dünya sindirme dünyası, kefir ve soda yardımcı oluyor.
0
mikahakkinen
(01.08.24)
Zenginliğin üst sınırı yok. Fakirliğin de alt sınırı yok. Hayatın size verdiklerine Şükretmek, memnuniyet duymak aradığınız huzuru verir. Kıskançlığa düşerseniz çok fazla insan bulabilirsiniz kıskanacak. Haset size can sıkıntısı kazandırır sadece. Elinizdeki ile de mutlu olabilirsiniz.
0
hasmetizm 2046
(01.08.24)
Çok güzel yorumlar var sağolun ancak bazıları “kıskançlık yapmam ben” sığlığında maalesef

Benim başarılı, donanımlı insanların başarısı ya da zenginliğiyle bi derdim yok aksine ilham veriyor. Buradaki kastım hiç bir vasfı olmadan şansa veya torpile dayalı bi yerlere gelen insanlara karşı öfke.
0
🌸Mcfly
(01.08.24)
Ben erkeğim çevremde bazı hemcinslerim var bazıları şerefsizin teki, kötü kalpli, yalancı, ikiyüzlü ama gel gelelim evlendikleri kadınlara bakıyorum dünya iyisi. hepsi kocalarına aşık, uyumlu, feminen, kötülük nedir bilmeyen hani derler her yönden dört dörtlük kadın diye işte onlardan.
bu adamlara nasıl aşık oldular bu adamlarla nasıl evlendiler anlayamıyorum
birde çok iyiler ticaret yapıyorlar. çalışanlarının paralarını vermez, sigortasını yatırmaz her türlü çakallığı yapıyorlar ona rağmen zenginler.

bunların bi eğitimide yok çoğu ilkokul mezunu konuşmasını bilmez.

Ben kıskanıyorum kardeşim yalan yok. hem zengin oldular hem de iyi kadınlarla evlendiler.

birde derler ya kalbin temiz olsun dünya ayağına gelir yalan amk.
0
komando kani var bende
(01.08.24)
Hissettin şey öfke ise eğer yaptığın şey kıskançlık olmasa da karşılaştırma yapmak oluyor. İsyan etmek oluyor dağlara taşlara. Bu öfkeyi adamın yüzüne vursan ne değişecek, o adam kumarda tüm parasını kaybedip hayatını mahvetse ne değişecek senin için? Eşit mi hissedeceksin? Adaletin sağlandığını mı düşüneceksin. Öfkelisin çünkü öfkelenmekte haklı görüyorsun kendini, çünkü tembel, çünkü şanslı çünkü vb. Başka insanlarla kendini karşılaştırmak kıskanmaktan çok da farklı değil senin üzerindeki etkisine baktığımızda. Tavsiye istersen eğer, hayatının sorumluluğunu eline almandır. Çok çalışıyorum ama hiç bir şeyim yok diyorsan neyi niye istediğini fark etme vaktin gelmiştir. Dinlemek mi istiyorsun? Tatil mi? Villa mı, spor araba mı? Bunlar hayatında ne değiştirecek sahip olsan? Başka insanlara öfke duymayı bırakıp kendine sorular sormaya başladığında netlik kazanır ve huzuru bulursun ancak.
0
hasmetizm 2046
(02.08.24)
o işlere girerseniz kendiniz için çok büyük kötülük yapmış olursunuz :) her zaman için sizden şanslılar da olacak şanssızlar da. ne taraftan bakmak istediğinize bağlı
0
sweetoffice
(02.08.24)
(1)

Türklerin İslamiyet öncesini anlatan kitap tavsiyesi verebilir misiniz?

komando kani var bende
Var mı böyle kitaplar. Hunların, Göktürklerin dönemini anlatan kitaplar var mı bildiğiniz?
Var mı böyle kitaplar. Hunların, Göktürklerin dönemini anlatan kitaplar var mı bildiğiniz?
0
komando kani var bende
(31.07.24)
Bahaeddin Ögel Türk Tarihine Giriş.

9 cilt.
0
muhayyer divan
(31.07.24)
(3)

Gibi izlemek istiyorum

muhayyer divan
Ama sırf Gibi için üyelik açmak istemiyorum çünkü hiç işim olmuyor aslında. Az önce bir takım telegram grubu üyeliklerine geldiğim için orada yabancılaşmakmüzereyim, izleyeyim dedim. Acaba exxen üyeliğinden geçici bir süre için faydalandırmak isteyen çıkar mı? Nasıl oluyor bilmiyorum ama...
Ama sırf Gibi için üyelik açmak istemiyorum çünkü hiç işim olmuyor aslında.

Az önce bir takım telegram grubu üyeliklerine geldiğim için orada yabancılaşmakmüzereyim, izleyeyim dedim.

Acaba exxen üyeliğinden geçici bir süre için faydalandırmak isteyen çıkar mı? Nasıl oluyor bilmiyorum ama...
0
muhayyer divan
(31.07.24)
neden netten izlemiyorsun? başka sıkıntı varsa bilemem ama adres lazımsa mesaj atabilirsin
0
respect
(31.07.24)
Bilmiyordum izleyebileceğimi :))
0
🌸muhayyer divan
(31.07.24)
Seni dinlemedim ama bence haksızsın ilkkan.

Vereyim üyeliğimi :)
0
numlock
(31.07.24)
(15)

Ana babanın bedduası tutarmış diyolaa

respect
Bugün dayımlara gittim sohbet muhabbet derken oğluna beddua ettiğini öğrendim. çocuğun iki yakası bir araya gelmiyormuş falan bir de bugün arabayla kaza yapmasın mı? ben şok, ben iptal.Çünkü benim pederin de bana beddua etme ihtimali çok yüksek. son zamanlarda beni mutlu eden hiçbir şey yok. Ulan de
Bugün dayımlara gittim sohbet muhabbet derken oğluna beddua ettiğini öğrendim. çocuğun iki yakası bir araya gelmiyormuş falan bir de bugün arabayla kaza yapmasın mı? ben şok, ben iptal.

Çünkü benim pederin de bana beddua etme ihtimali çok yüksek. son zamanlarda beni mutlu eden hiçbir şey yok. Ulan dedim yoksa?

Ne diyorsunuz?

Not: ben böyle şeylere inanmam ama işte :/
0
respect
(31.07.24)
Ana baba haksız yere beddua ettiyse tutmaz, onlar Allah'ın kulu da evlat kişisi değil mi?

Ama o bedduayı almak için tırmaladıysa tutar tabi. Benim de öyle bildiğim çok insan var.
0
muhayyer divan
(31.07.24)
baba bedduası tutsa ben yirmi yıl önce tahtalı köyü boylamıştım. adam hacı falan bi de lol bişey olmaz devamkeee
0
titanyum22
(31.07.24)
hurafe ayol
0
nolmus yani
(31.07.24)
Anne baba bir araya geldi sen dünyaya geldin.
Her türlü hakları var ve ödenmez.
Hakkında söylediklerini hafife alma.
Ve bedduaya inanmak için başa bir belanın gelmesini beklemek, acaba demek olmaz.

@titanyun22
20 yıldır bedduanın tutmamasıyla övünmek yerine, yarın gönüllerini alacak bir şey yapmalısın aslında. Dua veya beddua hemen anında tutar diye bir şey yok.
Kabul olmama veya kabul olma sebepleri, şartları var.

Hayat yaşıyoruz ve iyilik kötülükler bir arada bu dünyada.
Herkes kendince nasibini yaşıyor.

Yarınlar için kendimizce temenni ve umutlarımız var ama tehlike ve riskler hatta ölüm bizden çok uzak diyemeyiz.
0
diyecevaplandı
(31.07.24)
@diye dayı ne diyon allasen hemen hain evlat ökkeş yaptın beni. anne babanın zaten en başta kendi yetiştirip büyüttüğü evladına beddua etmemesi lazım. oradan pay biç benimkinin babalığını.

her evlat iyi olmadığı gibi her ana baba da melaike değil, oturup sana anlatacak değilim.
0
titanyum22
(31.07.24)
Yok öyle bir şey, dediğiniz şey "Ben Ford Focus almayı düşünmeye başladığımdan beri her yerde Ford Focus görüyorum" gibi bir şey, bir nevi seçici algı. Herkesin başına bir sürü iyi, kötü olay geliyor bedduadan bağımsız. Yaradanın işi yok insanların oturup konuşarak çözemedikleri sorunların fedaisi olup orada burada "Ölmesin ama sürünsün" şeklinde verilen reçetelerin peşinde koşacak, milletin hayatına müdahale edecek...
0
salihdt
(31.07.24)
Aile insan için önemli bir destek, bu kişinin ailesiyle arası bozuksa bu hem maddi hem psikolojik olarak kişiyi geri düşürür. Ailesiyle arası iyi olan insanlara göre az ya da çok daha fazla sorunla uğraşmasına sebep olur. Haliyle kötü bir durumla karşılaşma şansı da yükselir. İyi aile ilişkileri menfaat anlamında hiçbir şeye yaramasa bile en azından kişi bunaldığı zaman ailesinden manevi destek bulabilir.

Sizin karşılaştığınız durum da öyle mi bilmiyorum ancak bazı aileler çocukları kendi istedikleri gibi davranmayınca destek sağlamayı kesiyor, burnu sürtsün vs. istiyor. Yardımcı olabilecekleri konularda geri durmayı seçiyorlar. "yola getirmeye" çalışıyorlar. "Bak kafana göre hareket ettin ve içine ettin, ben demiştim" demek için fırsat kolluyorlar. Neticede hayatı kısıtlanıyor kişinin. Evlilikten tutun, okul, iş konusuna kadar böyle. Aileden ayrı yaşasanız bile bu insanlar hayatınızda etkili figürler sonuçta.

Yani bedduayla ilişkisi yok. Beddua sadece bu kişinin ailesiyle arasının kötü olduğunu gösteren bir detay.
0
akhenaten
(31.07.24)
Barajlarda su azalıyor, yağmur duasına çık diyorum.
0
prole
(31.07.24)
İnanma öyle şeylere
0
abuzer
(31.07.24)
ben inanırım öyle şeylere.

genel kanı anne/babanın değil, babanın bedduası tutar şeklinde.
ana'lar çocuklarını çok sever ve içten beddua edemezler, ne olursa olsun düzelmelerini isterler derler. babalar ise anneler kadar bağlanmazmış çocuklarına, o yüzden bedduaları tutarmış.

ben ana/baba bedduasından öte, biri bedduayı hakediyorsa kim derse desin bi noktada tutacağına inanıyorum.
0
biseysorcaktim
(31.07.24)
Hatta babaya kalkan el de taş olurmuş. Videoyu açarsanız gerçek olduğunu göreceksiniz. youtu.be
0
boray eris
(31.07.24)
Hocam sana kitleme buyusu yapmislar hemen sakalli bi hoca bul nefesi kuvvetli ver kurtul
0
Zetnikov
(31.07.24)
Anne baba bedduasını bilmem ama benim her bedduam tutuyor. Bir anda celallenip ağzıma geleni söylüyorum ve söylediğim gibi oluyor. Bu yüzden artık gerçekten dikkat ediyorum, kendimi böyle anlarda frenliyorum. İnanıp inanmamak kişiye kalmış ama durum bu )
0
koskoca kirpi
(31.07.24)
Kendi çocuğuna tecavüz eden babalar buna sesini çıkarmayan anneler var, böyle bir ortamda bu çok iddialı bir söylem olur.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(31.07.24)
haksız insanın bedduası tutmaz. ana baba olsun evlat olsun.
düzgün insan olmaya bakıp sonrasında da böyle şeyleri korkup çağırmamak lazım.
0
kurcalamabozarsin
(01.08.24)
(19)

Sokak hayvanlarına yönelik yasa

buff
Malesef süreci ve prosedürü net olarak bilmedigimden soruyorum, bu noktadan sonra geri dönebilir mi? Yoksa resmi gazetede yayınlanacak vw yürürlüğe girecek ve bitti mi?
Malesef süreci ve prosedürü net olarak bilmedigimden soruyorum, bu noktadan sonra geri dönebilir mi? Yoksa resmi gazetede yayınlanacak vw yürürlüğe girecek ve bitti mi?
0
buff
(30.07.24)
Onaylandı bitti. Geçmiş olsun.

Milletvekilleri tatlı yiyerek
kutladı, mutlu bir şekilde
tatile çıktı, meclis Ekim'e kadar kapandı.
0
alfired
(30.07.24)
Yürütmeyi durdurma kararı aldıramaz mıyız? Bu savcılarla hakimlerle çok zor ama...
0
muhayyer divan
(30.07.24)
durdurmaya kalkan olursa halkın gazabından korksun bu saatten sonra. derdi gerçekten köpek olanların bir an önce etrafındaki hayvanları sahiplendirmesi gerekiyor.
0
titanyum22
(30.07.24)
Titanyum artı1
Sokakta köpek istemiyorum. Meraklısı sahiplendirsin
0
Cezcez
(30.07.24)
CHP, AYM'ye başvuracaktı en son. Bir sonuç çıkmaz ama, bu ülkenin adaleti ne zaman gariban ve mazlumun yanında olmuş ki?

İktidar ve yandaşlarının ne olduğu belli de muhalefetin yetersizliği gözlerimi yaşarttı yine. İYİ Parti ve DEM Partili birçok isim günlerdir tweetti, açık oturumdu, söyleşiydi, yürüyüştü derken desteklerini açıkladı ve tarihte eşi benzeri görülmemiş bir şekilde yasaya karşı çıkacaklarını belirtti. İbrahim Akın başta olmak üzere, gece oylamaya gitmemiş bile çoğu. Sayelerinde yasa geçti gitti. Basiretsiz, niteliksiz muhalefetten ne beklenir zaten? Bunlar anca tweet atsın. Türkiye'nin kocaman bir RTE ülkesine dönüşmesinin sebebi de bunlar. Çok öfkeliyim.

x.com
0
moonie
(30.07.24)
Geri dönülemez. Ancak bireysel çözümler mümkün.

Türkiye'de sokak hayvanı açısından çok hassas bireyler var. Bu kişiler 3-4 köpek sahiplenip evinde tutarak sorunun çözümüne bireysel katkıda bulunabilirler.

İş devlete kaldı mı herkes vergi ödüyor. Suriyeliye bedava sağlık-eğitim, sokak köpeğine bakım masrafı gibi harcamalara vergi ödeyen herkes karşı çıkabilir. Türkiye'de sokak köpeği, LGBT'clik, göçmen övücülüğü ile hayat süren bir kitle var malesef. Çalışan vergi ödeyen insanların emeklerini hunharca israf ediyorlar.

Çözüm devlette değil, bireyde. Evinize 5 köpek alarak kendinizce gerekeni yapmış olacaksınız..fazlasıyla
0
ferenc
(30.07.24)
Kurtulacağız resmi gazete kaldı.
0
pavlis
(30.07.24)
Yani kurtulmak için destekliyosanız da bu yöntem işe yaramayacak. Hayvanları öldürmek insani olup olmamasının ötesinde bilimsel bir çözüm değil. Popülasyon artışına ve hastalıkların yayılmasına da yol açabiliyor. Ama neyse bunu da deneyelim görelim çok istediniz belki mutlu olursunuz
0
nundu
(30.07.24)
Cevap veren herkese tik atıyorum düşüncelerini paylaştıkları için ama tabi ki desteklemiyorum, o sebeple geri dönüş olabilir mi diye sordum
0
🌸buff
(30.07.24)
olayın saldırı yönünden ziyade ekonomik yönü hatta ekonomik YÜKÜ var.

Örneği kuduz aşısı, ısırılanların tedavisi, çevre sorunları, barınak bakım masrafları... bunların hepsi bir yüktür. Bu paralar vatandaşın cebinden çıkıyor. Amerika'da Obama bedava sağlık sistemi getirmek istedi. ABD'liler biz asalak bakamayız, benim vergimle başkasının hizmet almasının istemem diye reddeddiler. Olay budur.

Türkiye niye fakir?? Niye ekonomik kriz var. Neden kronik fakirlik var. Cevap burada işte.

"Bir şey bedava gibi görünüyorsa onun parasını veren birileri muhakkak vardır" kapitalist ekonomilerin mottosudur
0
ferenc
(30.07.24)
sonuç değişmeyecek diyenler olmuş. hala birileri bağış toplama adı altında olmadık yerlere öbek öbek mama dökerse olmaz tabii. halka başka çare bırakmadıktan sonra hala aynı kafa devam ederlerse görecekleri de var. bezmiş halkın da eli armut toplamayacak bundan sonra. kadın oldukları için kimse bir şey yapamaz sanıp bağırıp çağırıyorlardı o devir bitti. gerekirse dinsizin hakkından imansız olarak geleceğiz.

gereksiz edit: ben de kadınım, sesim gür çıkar.
0
titanyum22
(30.07.24)
@titanyum22

yapmanız gereken şey köpekler için bireysel bir efor göstermek. sizin gibi 100 bin insan vardır bu ülkede. bir dernek kurun ve aylık 2000 TL bireysel bağışlarınızla köpeklere bir yaşam imkanı sağlayın. Buna hiç kimse karışamaz. Ama 80 yaşında emekli kişini vergisiyle bu işi yapamazsın
0
ferenc
(30.07.24)
ferenc kardeşim aynı şeyi söylüyoruz yanlış kişiye yazıyorsun bunu
0
titanyum22
(30.07.24)
Şikayetler köpekler özelinde var ama yasa kedileri de kapsıyor yanlış anlamadıysam. Kedilerden ne istiyorsunuz be putkalar?
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(30.07.24)
breederlar yasaklanmamisken cozulecegine inanmak ya saflik, ya iki yuzluluk. burada karsi olanlarin da breederlara pet shoplara seslerinin cikmadigina eminim.
0
aguen
(30.07.24)
Kısırlaştırma para ayırmayan devlet uyutmaya para ayıracak yani, bu mu geçti?

Umarım buna da para ayırmazlar.
0
muhayyer divan
(31.07.24)
Ben engelliyim ve bazı sokaklarda akülü aracımla dolaşmaya korkuyorum. Çete halindeki köpekler agresif şekilde havlayıp peşimden koşuyor. Yanımda başka insan olmasa beni de hüpletebilirler.

Sokakta hayvan olmaz. Burası Hindistan değil.
0
boray eris
(31.07.24)
geri dönülmez. umarım ivedilikle uygulanır. vahşi hayvanların insanın yaşam alanında ne işi var. tam bir ilkellik. ayrıca bu popülasyona ulaşmasının sebebi de yine kontrolsüz besleme.
0
xrated
(31.07.24)
Bu bizim vergimizle buna para ayıramazsın insanları beni bitiriyor. İyi abi ben de benim vergimle sabah akşam benim gibi insanlara sapkın diyen diyanete para verilmesini istemiyorum. Bana faydası dokunmamayı bırak aktif olarak zarar veren bir kurumu finanse etmek istemiyorum. Benden tek kuruş diyanete gitmeyecek desinler iki katı vergi veririm. Gerçi burada LGBTci(!) olduğum için zaten beni ciddiye almayacak insanlara dert anlatmaya çalışmanın ne anlamı var. Hepimiz vergi veriyoruz. Hepimiz halkız, siz gerçek halksınız da ben dış kapının mandalı değilim.

Buna para ayırmayacaklar zaten. Ya barınakta birbirlerini parçalayacak hayvanlar, ya hastalık kapıp ölecekler, ya da işte döverek, silahla, damarına çamaşır suyu enjekte edecekler. O ilaca para verilmeyecek asla.
0
peki madem
(31.07.24)
(21)

Uzun ilişkilere inanıyor musunuz

sekizdokuzon
Bahsettiğim 10+ senelik ilişkiler. Bayağı insan üstü bir çaba gerektirmiyor mu sizce de? Belki aynı eve girmek, çocuk yapmak, ailelerin birbirini tanıması ilişkiyi sağlamlaştırır ama ne bileyim, bugünkü benle 5-10 sene sonraki ben bambaşka insanlar, keza eşiniz için de bu böyle. Bu nasıl bir toplums
Bahsettiğim 10+ senelik ilişkiler. Bayağı insan üstü bir çaba gerektirmiyor mu sizce de? Belki aynı eve girmek, çocuk yapmak, ailelerin birbirini tanıması ilişkiyi sağlamlaştırır ama ne bileyim, bugünkü benle 5-10 sene sonraki ben bambaşka insanlar, keza eşiniz için de bu böyle. Bu nasıl bir toplumsal sözleşme ya da ne tarz bir divaneliktir ki bir insanla hayatının uzun bir döneminde ayrı alanda hizalanip birlikte hareket etmeyi becerebiliyorsun? Hala seviyor, değer veriyorsun? İki sene önce beğendiğim insanların büyük çoğunluğunu şu an beğenmiyorum. Ya onlar benden ileri gitmiş oluyor ya ben onlardan. Çiftler bu senkronizasyonu nasıl sağlıyor? Aşırı zahmetli bir iş değil mi?

Teşekkür ederim.
0
sekizdokuzon
(30.07.24)
Uzun ilişkilere inanmak için önce sevgiyi ve saygıyı bilmek ve bunlara inanmak lazım. Biliyorsam da benim inancım kalmadı, menfaatperestlikten başka bir şey göremiyorum.
0
muhayyer divan
(30.07.24)
inanırım. değer bilen insanla yapılır.
0
gabe h coud
(30.07.24)
Tamamen tahmin, o kadar zamanı beraber geçirip o kadar şeyi birlikte yaşayınca bir yatırım yapmış oluyorsun. İlişkiyi bitirmek, o sarf edilen zamanı gözden çıkarmak demek. Bu da etkili olsa gerek.
0
encokbenisevinnolur
(30.07.24)
Bence bir ilişkiye uzun süre ikna olmak için bayağı diplomatik olmak gerekiyor. Ya da karşındaki insan o kadar büyük bir cevher olacak ki kaz kaz bitmeyecek yani. Bayağı zor bir mesele değil mi bakınca?
0
🌸sekizdokuzon
(30.07.24)
30-35ten sonra degismeyiz gibimsi.. o yaşlardan sonra evlenmek lazım. Tşk
0
abuzer
(30.07.24)
İnanıyorum.

Karakter, kişilik belli bir yaştan sonra zaten oturmuş oluyor. Ne istediğini ya da ne istemediğini biliyorsun. Karşındaki insanı tanıyorsun ve o da seni tanıyor yuvarlanıp gidiyorsunuz. Beklentiler, istekler çok değişmiyor olgunlaştıkça. Sadakat, aynı insana bağlı olmak güzel bir şey.
0
rock n roll
(30.07.24)
Diplomasi uygulayabilmek için sevmek lazım işte. Kendini ona ya da onu kendine ait hissedebilmek lazım, güvenmek lazım, güvenilir olması lazım. Bence bu biraz sevme kültürü olan, biz bilinci olan toplumlarda mümkün. Bizde eskiden mümkündü, şimdi gittikçe azalıyor bu ihtimal, hayvandan aşağı bir hale geliyoruz. Sevginin sorumluluğunu almak bu derece zor geliyorsa ortada çok ciddi sorunlar var demektir.
0
muhayyer divan
(30.07.24)
Bence insan ölene kadar nonstop değişiyor:/
0
🌸sekizdokuzon
(30.07.24)
Herkes değişiyor, kimse buna engel olamaz ama değerlerini yaşamak ve yaşatmak ilkesi değişmez bence. Değerleri de değişebilir, bilinç ve niyet önemli. İlişkiler de buna göre değişebilir, yine de sevgi ve saygı, ortak değerler varsa gelişiyor ve devam ediyor.
0
muhayyer divan
(30.07.24)
@sekizdokuzon; öyle aman aman bir değişim olmaz bence.

Ben mesela dizlerimizin üstüne battaniye örtüp balkonda ıhlamur içeceğim kadar uzun birliktelik isterim. Ölünce aynı mezara gömülmek isterim. Orada da rahat vermemem lazım çünkü :)
0
rock n roll
(30.07.24)
İşte kendindeki değişimleri zar zor takip edebiliyorken bir de başka bir insanın neler yaşadığı, sana ne kadar yakın ya da uzak bir noktada konuşlandigina kafa yormaya gönüllü oluyorsun. Bir noktada hiç doğal gelmiyor, ne yalan söyleyeyim. En basitinden işini değiştirdiğinde bile gündelik pratiklerin değişir, seni akşamdan akşama gören biri bunları nasıl takip etsin? Hâlbuki o an seninle aynı frekansta titresen, seni algılanmak istediğin gibi algılayan başka onlarca insanla karşılaşıyorsun. Tabii işin kötüsü mevcut eşini terkedip onlardan biriyle devam etsen onunla da uzun vadede farklı akıntılara sürüklenecegini biliyorsun. Tutunduğun kişiye neden tutunursun o zaman mesela? Yabancıların içinde en zararsızı, en laf anlayanı ya da zarar verme potansiyeli en az olanı mıdır?
0
🌸sekizdokuzon
(30.07.24)
Vallaha bizim 10 yil oldu. Ilk yıllardan daha güzel bence. Esimle gördüğümüz şeylere verdiğimiz tepkiler, bir şey görünce ikimizin de aklına gelenler falan aynı oluyor bazen, garip oluyor. Misal o bazi konularda torpulendi, daha orta yolcu. Ben de bazi konularda torpulendim. Örnek feminizm misal. O çok ilerideydi, ben de bazı konularda onun bakış açısını goremezdim. Şu an ikimiz de çok ortak bir noktadayiz misal.
Bu sebepten çok da efor gerekmiyor günlük hayatta.
Bence uzun ilişki çok güzel yani, hayatta yalnız olmak zor.
0
logisticsmanager
(30.07.24)
21’de başladık, 10+ yıldır devam eden şu an boşanma aşamasında bir ilişki. bence de 35’ten sonra evlenilmesi daha uygun, zaten ortalama yaşam süresi çok artmış eski zamanlardaki gibi değil ve erken evlenince erkeklerde “daha iyilerini mi kaçırdım” fikri oluyor BENCE sosyal medya etkisiyle vs/
0
deartheodosia
(30.07.24)
çok haklısın, zaten o 5- 10 sene sonraki bambaşka iki insanın değişimi sonrasında halen birbirlerine yakın olabiliyorsa ilişki yürüyor, yakın olamıyorsa boşanıyorlar.

buradaki anahtar kelime saygı. her canlı zaman içinde değişir, huyları değişir, düşünceleri değişir, duyguları değişir, tepkileri değişir. değişimi kabul etmelisin. ortak hedefler de ilişkiyi dengeler.
0
selam
(30.07.24)
İnanmak istiyorum.
0
Amaranta ursula
(30.07.24)
@Amaranta: ibb.co
0
🌸sekizdokuzon
(30.07.24)
Uzun ilişki romantik değil politik ve stratejik bir birliktelik gerektiriyor.
Elbet işin içinde sevgi var ama düzenli bir ilişkiyi sürdürebilmek için tarafların belirli konularda özveri ve fedakarlık göstermesi gerekiyor.

Sevdiğin insanla ölene kadar beraber olmak mı istiyorsun? Karşılığında vazgeçmen, sürdürmen, katlanman gereken ciddi meseleler var. Denklem basit aslında. Kimileri bu uyumluluğu aşk sevgi kılıfıyla süsleyip romantize ediyor ama günün sonunda insanlar yalnız kalmaktan ve yalnız ölmekten korkuyor; bunun için de seve seve asgari müşterekte kalmak için uğraşacaksın.
0
Bruce
(30.07.24)
O kadar caba harcanan bir sey olsa yurumesi zor gerçekten ama degisim kendiliginden oluyor birbirine gore şekil aliyorsun. Yalnizlik ya da surekli baska insanlar taniyip kafa dengi birilerini aramak daha zahmetli degil mi?
0
passive aggressive
(30.07.24)
güvenli baglanabilen insanlar icin güzel olmali.
0
robert bosch
(30.07.24)
İnsanlar sürekli değişir bazen bazı ilişkilerde yanındakine göre değişirsin onunla birlikte şekillenirsin. Maalesef bu bizim için daha çok kendinden taviz vermek yanındakine uyumlanmak oluyor.

İnanması çok güç benim için, ben bu tür durumlarda hep tembellikten, alışkanlıktan, çaresizlikten devam ettiğine inanırım.

Bu kadar uzun süreler aşk için sevgi için fazla çok çok fazla.
Yorulursun yıpranırsın bu yüzden tek eşliliğe inanmıyorum galiba bilmiyorum şimdi farklı iki soruyu birleştirmek istemiyorum kısa kesiyorum.
0
mutekebbir
(30.07.24)
10 yıldır tanışıyoruz
halen sevgili olmak devamının gelmesini istiyor
5,5 yıldır reddediyorum

devam etseydik fazla derdim
ne aşkı ne sevgisi bunca yıla
0
baldan kaymak
(30.07.24)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.