Giriş
(7)

Bu ahlaksizlik mi ?

WithWorth
https://eksisozluk.com/entry/171430790?debe=trueBen evimi 3000tl raiç bedelden kiraya koyuyorum.Deprem oluyor.10.000 tane depremzede olusuyor bir anda.Bu depremzedelerin 1000 tanesi üst seviye gelir gurubuna mensub!Ben de evimi üst gelir seviyesine sahip bu 1000 depremzedeye vermek istiyorum!Pazarda
eksisozluk.com

Ben evimi 3000tl raiç bedelden kiraya koyuyorum.
Deprem oluyor.
10.000 tane depremzede olusuyor bir anda.
Bu depremzedelerin 1000 tanesi üst seviye gelir gurubuna mensub!
Ben de evimi üst gelir seviyesine sahip bu 1000 depremzedeye vermek istiyorum!
Pazarda diğer ev sahipleri ile beraber önce o 1000 kişiyi kapışacağız!
Sonra pazar yine dengesini bula bula diğerlerine inecek.
Zenginin fakirden önce ev bulması ise dünyanın tabiatında her zaman varolmuş olan bir sıkıntı.
Benlik bir şey yok.

halk ne bekliyor ?
devletten, kizilaydan, yardim kuruluşundan beklenecek şeyi vatandaştan beklemek degil mi bu ?
0
WithWorth
(30.12.24)
Ahlaksızlık
0
gabe h coud
(30.12.24)
Sen piyasanın dengeye gelmesini kendi çıkarına olacak şekilde yorumlamışsın. Serbest piyasada zamanla oluşur fiyatlar. Talep gelir, mevcut evler biter sonrasında bir miktar yükselen fiyatları gören ev sahipleri taşınır veya diğer evine geçip mevcut evlerini yüksekten kiraya verir. Böylece piyasada denge oluşur kendi fiyatını oluşturur. Yani 1 günde max fiyata çıksın sonra zamanla düşer dengesini bulur, türkiye iran lübnan gibi şark kurnazı işleridir. Ama daha depremde millet enkazdan çıkarılmamışken “oo millet evsiz kaldı kiralar uçar 3binlik ilanı yap bakalım 10bin” demek ahlaksızlığın dik alasıdır.

Zamanında ingilterede yaşadığım dönemde 3 arkadaş müstakil 2 katlı bir evi tutacaktık 700£’a emlakçı bizle beraber 2 kişiyi daha randevuya çağırdı gezdirdi vs çok beğendik. Alabilmek için kendi aramızda konuşup “olm 800 verelim biz alalım kaçırmayalım” deyip adama teklif ettik, “iyi de ev 700£ herkes bu fiyat için geldi neden 800’e vereyim” dedi. Bu örnekle türkiye’deki örnekleri kıyaslarsanız, ahlak, şark kurnazlığı, çıkarcılık gibi kavramları çok net anlarsınız.

İnsanlar kendi çıkarlarına göre hareket ettikçe bunların olması normal. Arkadaşımın da kiracısı yapacağı %60 civarı zammı kabul etmedi mesela “sen enflasyon %80’ken 0,69’dan kredi çektin diye kimse bişey demedi de şimdi mi enflasyona bakmak aklınıza geldi” deyip yarı fiyata anlaştılar :) haksız mı? Siz kiracı olsanız siz de böyle demez misiniz? Ev sahibi olsanız buna sinirlenmez misiniz? Toplumsal ahlak yerine kendi çıkarlarımıza göre hareket ediyoruz maalesef
0
avatar is back
(30.12.24)
Gemi batmış, adamlar denize dökülmüş, motorla olay yerine gidip denizdeki adamlara can yeleği satıyorsun.
0
Mirket
(30.12.24)
ahlak toplumda oluşur. toplum ahlaksız diye sen de ahlaksız olmak zorunda değilsin. @mirket +1
0
mikahakkinen
(30.12.24)
mirket +1

biz galiba bu yüzden kaybediyoruz
0
gilbeys
(30.12.24)
Klasik bir fırsatçılık örneği ancak kapitalist sistemin farklı farklı süreçlerine bakarsanız bir sürü işlemde belki daha küçük ölçekte ama buna benzer durum yaşandığını görürsünüz.

Açıkçası ortada bir X birey açısından etik bir problem olsa da ortaya çıkan barınma sorununa "Ahlaksızlık" kaynaklı demek istemiyorum zira bu direkt olarak ortadaki sorunu bir grup insana atıp, sanki sorunun nedeni o gruba özel bir şeymiş izlenimi yaratıyor. Bu tür "Bir grup insan ortada bir örgütlenme yokken, birbirlerinden bağımsız bir şekilde şahsi çıkarlarına aykırı davransınlar ve toplumsal bir sorun bu şekilde çözülsün" sık sık karşımıza çıkan çok çocuksu bir düşünce bence. Sizin örnekte belki bazı ev sahipleri kendilerince doğru yolu seçip fiyatlarını değiştirmeyebilirler ancak işin içinde başka bir şey olmadan (Mesela devlet müdahalesi) kiralar yine basit arz-talep sürecine uygun olacak yükselecektir.
0
salihdt
(30.12.24)
Mirket +1

Annen/baban hasta, kan lazım. Kan verecek kişi senden para istiyor.
Sular kesildi, bakkal suyu 5 katı fiyatına satiyor.
Deprem bölgesine yardım olarak yollanabilecek şeyleri fiyatlarini artiriyorsun, sonuçta talep artacak.

Böyle şeyler bir sürü bulunur. Bunlara tenezzül edecek insanlardan olup olmamak kişinin kendi seçimi. Her şey paraysa misal insülin ilacı yapan firmayı alip sonra fiyatini 13$dan 750$ cikaran abi de serbest piyasa. Sonuçta insanlar ölsün banane...
0
logisticsmanager
(30.12.24)
(12)

Gassal Olayı

messor
Bu gassal dizisi ile ilgili ne düşünüyorsunuz ? Resmen bu "hype" denilen olayın dibine vurdular. Bunun akp projesi olduğunu düşünüyor musunuz ? Çünkü nerde akpli varsa vatanı savunur gibi bu diziyi savunuyor. Ben de bu diziyi bunların bir türlü yıkamadıkları ve hep dile getirdikleri o kültürel hegem
Bu gassal dizisi ile ilgili ne düşünüyorsunuz ? Resmen bu "hype" denilen olayın dibine vurdular. Bunun akp projesi olduğunu düşünüyor musunuz ? Çünkü nerde akpli varsa vatanı savunur gibi bu diziyi savunuyor. Ben de bu diziyi bunların bir türlü yıkamadıkları ve hep dile getirdikleri o kültürel hegemonya olayını yıkmak için attıkları bir adım olarak görüyorum. Kültür-sanatta bir türlü gelişemedikleri için ilk defa elle tutulur bir iş yapınca dört elle sarıldılar.
0
messor
(30.12.24)
akpli olmayan arkadaşım da diziyi sevdiğini söylüyor. her seven akpli değil. trt gerçekten de güzel bi iş yapmış olabilir.
0
jelly bear
(30.12.24)
Sadece şunu düşünmek lazım başka bir platform sürekli intihar haberleriyle anılan metro istasyonlarına insanları gerçekten etkileyebilecek "ölünce seni kim yıkayacak" gibi bir slogan asmış olsaydı kendileri ne yapardı?
Bu iki yüzlülük bile bu işi izlememek için yeterli (benim için).

İyi bir iş olmuş olabilir orasını bilemem izlemedim izlemeyi de düşünmüyorum.

Bu kadar üzerine düşme sebepleri de insanların haklı sebeplerle diziyi eleştirmeleri, daha normal bir şekilde gelmiş olsaydı sadece belli bir kesim tarafından anılırdı, şu an hepsi sevse de sevmese de övüp duruyor, bunların işi bu.

Sevilebilir, beğenilebilir buna asla lafım yok yönetmenin de maalesef ki başrol oyuncusunun da geçmişte gayet sevip beğendiğim işleri oldu, o açıdan bakmıyorum dediğim gibi seveni beğeneni mutlaka çoktur ama beğenmese de savunan çoktur.
0
mutekebbir
(30.12.24)
Ben çok beğendim. nerde yayınlandığıyla ilgilenmiyorum
Selçuk aydemir ve ahmet kural, bu ikili gerçekten kaliteli işler yapıyor.
0
gilbeys
(30.12.24)
Siyasi bir arka planı yok, tabii platformunda yayınlanınca herkes öyle saçma salak yorumlar izledi. Çok hype var doğru. Bu kadar hype olmasaydı son yıllarda izlediğim en iyi yerli dizi derdim ama hype işini abartanlar da var o kadar da değil tabi. Gayette izlenir güzel proje, yarım saatlik iş yapınca oluyormuş demek dedirtti
0
avatar is back
(30.12.24)
ben şahsen beğendim. konusu işlenişi hiçte fena değil. eksiklikleri, olmamış yanları baya bir var ama yinede izlenir.
ahmet kuralı sevmem ama bence iyi bir iş çıkarmış.
yalnız bunu trt dışında bir platform yapsaydı veya senaristi kendilerinden, sıkma başlı olmamış olsaydı şuan sabah akşam öven kitleler ayaklanmıştı. rtük anında harekete geçmişti. dini değerleri aşağılama diye. olmasa bile oldu derlerdi.

ayrıca son dönemde tabii fena işler yapmıyor değil. geçen çırak diye bir dizisi denk geldi. onun konusuda fena değildi.
platformda gırla propaganda dizileri ve filmleri dolu orası ayrı.
0
my fault
(30.12.24)
Turkiye'de siyaset her yerde. siyasi yonden bakarsak trt'de yayinlanan seylere onyargim var benim de. hepsinin siyasi bir ajandasi var. ote yandan ahmet kural'in daha once yasadigi aile ici siddet taraflari da var. bunlari dusununce durus olarak izlememek bir secenek. ben leyla ile mecnun'dan beri trt'de bir sey izlemiyorum.

internette cok fazla ovuldu dizi. o yuzden eger siyasi konulari, yayinlandigi platformu ve ahmet kural'i kenara koyup dizipal'den izledim ve baya begendim. sanatsal yonunu vs bilmem. normalde dram dizileri izleyemem ama akti gitti, 1-2 gunde bitirdim tum diziyi ki daha once cok cok az seyde bu kadar kisa surede bu kadar fazla bolum izlemisimdir. bi tek son sahnelerini begenmedim, cok hizli gerceklesti her sey.

togg gibi siyasallasti dizi de, sebebi de yayinlandigi platform bana kalirsa. o yuzden insanlar kutuplasti dizi cevresinde. normaldir Turkiye icin. ulkeyi cumhur ve millet ittifaki olarak ikiye bolersek, herhangi bir tarafin yaptigini kendi taraftarlari her turlu desteklerken(veya hoslarina gitmiyorsa gormezden gelirken) diger taraf hep elestiriyor. sasirmamak lazim o yuzden.

not: mahalle baskisindan oturu eksideki basligina bir sey yazamadim :) ovecektim ama rende binasi vs diye yaftalanmamak icin yazmadim bir sey. keske para verseler de yazsam xD
0
fakyoras
(30.12.24)
Diziyi seyretmedim
İyi ya da kötü olabilir.
Ama trt akp'nin propaganda aygıtı.
Rastgele iş yapmıyorlar. Herşeyde alttan üstten ideolojiyi veriyorlar.
0
parka
(30.12.24)
Ödediğin elektrik faturasından satın aldığın cep telefonuna kadar saymakla bitmeyecek kalemden trt adı altında senden vergi toplayacaklar.

Sonra senden topladıkları bu vergilerle, trt'ye doldurdukları akrabalarını, yandaşlarını finanse ettikleri yetmemiş gibi kendi ideoloji ve siyasetlerinin propagandasını yapan soytarıları televizyona çıkaracaklar, program, dizi artık ne varsa kucak kucak para saçacaklar.

Ama o da yetmezmiş gibi üstüne senin paranla platform kurup yine sana satmaya çalışacaklar. Ve sen de çıkıp bunun neresi siyasi, negzel dizi yapmışlar diyeceksin.

Tebrik ederim, ideal seçmen ödüllerinde dereceye girdiniz.

Yeri gelmişken bir kez daha; uçarken gölgesi bu iktidardan yana düşmüş kuşun kanadını...
0
thracia
(30.12.24)
ne muhafazakarım ne akpliyim. ahmet kuralın oyunculuğunu seviyorum. herkes ölecek düşüncesi önce muhafazakarları korkutsun, şu an en çok malı mülkü olanlar bu kesim. ölü yıkama sahnesi eskiden olsa çok tartışılırdı, şu anda o kesimde sekülerleşiyor. ki dizi de dincileri rahatsız edecek yerlerde var. bu kadar reklam yapılmasının sebebi trtninde bu dijital platform olayında yemek yemek istemesi olabilir.

diziyi izledim muhafazakarlıktan çok sorgulayıcı bir dizi. ahmet kural için iyi bir fırsat. çok da her şeyi kafaya takmamak lazım.
0
mikahakkinen
(30.12.24)
İtici bir reklam çalışması ve tabii platformunda türüne "dram, komedi" yazılmasından kaynaklı ön yargılar ve beklentiler oluştu.

Düşün ki kanser hastası biri her yerde "ölünce beni kim yıkayacak" yazısı görüyor, saçmalık.

ben başlarken Selçuk Aydemir ve Ahmet Kuralı görünce deli gibi gülerim sandım 3 bölüm sıkıla sıkıla izledim sonradan farklı bir şey izlediğimi anladım.

konunun akp ile ne alakası var anlamadım.
0
durbidakka
(30.12.24)
tabii ye futbol maçları için üyeyim. avrupa ligi, konferans ligi vs maçları yayınlanıyor.
çok gündem olduğu için izledim 3-4 bölüm. açıkçası genelin aksine beğenmedim. ama beğenmeme sebebim trt'nin paralı platformunda yayınlanmasından değil. muhalif bir mecrada yayınlansa da beğenmedim derdim. yani içerikten bağımsız politik bir duruş kaynaklı değil negatif yaklaşma sebebim.

sürekli ama sürekli aforizma kasılan, derinliksiz bir hikaye gibi geldi bana. genel olarak sürekli hayata dair hikmetli bir söz/aforizma paylaşma çabasındaki yapımları sevmiyorum. kurgu evreni bambaşka olsa da ezel dizisini de benzer dürtü ile sevememiştim.

yani izlediğim bölümler kadarıyla söyleyeyim, bu dizinin vermeye çalıştığı yalnızlık/hayat/ölüm/varoluş sorgulamalarını kafka, dostoyevski okuyarak çok çok daha leziz, keyifli ve derinlikli alabilirim.

bir de bazı sahneler, diyaloglar çok kör göze parmak basitliğinde geldi bana. ölülerden korkma dirilerden kork vs. çok klişe laflar.

olay akışı aşırı derecede tahmin edilebilir düzeyde. normalde buna çok takılmam, eğer mesaj yeterince çarpıcı ise olay örgüsü ikinci plandadır benim için ama hem derinliksiz hem de olay akışı çok basit olunca daha fazla dayanamayıp bıraktım.
0
wilhelmwasmuss
(30.12.24)
allah kimseye acı vermesin, kimse de o zor durumlarla karşılaştırmasın ama şu "x'ler bu reklamı görünce ne düşünüyorlar, hiç mi kimsenin umurunda değil?" hassasiyeti anneler günü/babalar günü/dünya kız çocukları günü gibi önemli günlerde "anneleri/babaları/çocukları olmayanları hiç mi düşünmüyorsunuz?" hassasiyetiyle aynı. hatta bu hassasiyeti normalleştirirsek "kanser çocuklarının morallerini bozduğu için şampuan reklamlarını yasaklayalım!" bile diyebilir, vegan/vejetaryen dostlarımızın hassasiyetini çiğnememek adına kurban bayramı kutlama afişlerini, mesajlarını, reklamlarını kaldırtabiliriz.

ben epeydir bu reklamı sağda solda gördüm, epey de merak ettim, ben de google'a sordum çoğu kişi gibi. diziyi izlemedim ama sonradan ortaya çıkan reklamlarına bakınca da çok olağan bir şey olduğunu gördüm. dizinin adı gassal, GASSAL, G-A-S-S-A-L. nasıl bir reklam yapılabilirdi?
0
m e b
(30.12.24)
(19)

Astrolojiye inanıyor musunuz?

tahirkemalbozoglu
Isyerindeki kadınlar sabahtan akşama kadar astrolog dinleyip kahve içiyor ve herkesin kendilerini kıskandığını, kötü enerji yaydiklarini düşünerek tütsü yakıyorlar. Buna nasıl inanıyorlar anlattıklarını duysanız kicinizla gülersiniz. "Bu aralar boğa burcu baş ağrısı yaşayabilir" diyor mesela hemen "
Isyerindeki kadınlar sabahtan akşama kadar astrolog dinleyip kahve içiyor ve herkesin kendilerini kıskandığını, kötü enerji yaydiklarini düşünerek tütsü yakıyorlar. Buna nasıl inanıyorlar anlattıklarını duysanız kicinizla gülersiniz. "Bu aralar boğa burcu baş ağrısı yaşayabilir" diyor mesela hemen "AA evet başım ağrımıştı gerçekten de geçen gün" diyor. Mal mısın lan sen?
Siz ne diyorsunuz?
0
tahirkemalbozoglu
(30.12.24)
Malsf var böyle insanlar :( üzücü
0
abuzer
(30.12.24)
muabbetine konuşuyorum ancak inanmıyorum. ortak nokta bulunacak konu olmayınca olay burçlara geliyor. genel olarak konu açma dertleşme aracı burçlar. yoksa inanma falan çok saçma.

yükselen alçalan, yok parayı ona göre ayarlama sevgiliyi buna göre seçme. çok saçma.
0
mikahakkinen
(30.12.24)
@sanem tereyaginin tadi cok guzel cunku. Hala gelecek varsa yardimlarini bekliyorum.
0
🌸tahirkemalbozoglu
(30.12.24)
Astrolojiye ciddi ciddi inanan insanların burçlarını dikkate alıyorum. Yani birisi sabahtan akşama kadar ben başak burcuyum başak burcu şöyledir diye dolanıyorsa başak burcu tanımına bakıp onun karakteri hakkında yorum yapabilmek mümkün oluyor genelde. Bu kişi bağdaştırmış kendini çünkü, daha önce öyle değildiyse bile yıllar boyu gerçekten başak burcu neyse o olmuş.

Onun dışında kişinin doğduğu anda bazı gök cisimlerinin konumuna göre bir karaktere sahip olduğuna bizzat kendim inanmıyorum.
0
akhenaten
(30.12.24)
"bugün yayları büyük bir sürpriz bekliyor, boğalar ise kendilerine sağlık yönünden dikkat etmeli. gelecek hafta oğlakların kapısını büyük bir iş fırsatı çalacak, teraziler ise kalp kırıklığı yaşayabilir." şeklinde günlük-haftalık-aylık-yıllık "öngörü"lere hiç inanmam, bunları dikkate almam. keza "yay erkeği, akrep kadını ile asla uyumlu değildir.", "boğa kadınları etrafında kova erkeği gördükleri an arkalarına bakmadan kaçmalıdır." gibi yönlendirmeleri de buna uyan kişileri de saçma buluyorum.

ama daha yumuşak biçimde "yaylar mükemmeldir, oğlaklar tırttır, kovalar candır, başaklar fıstır, ikizler fasa fisodur." şeklinde genel yorumları okumak hoşuma gidiyor her ne kadar barnum etkisi olduğunu bilsem de. işin garibi, bu burçlardan haberdar olmayanlar bile bu genel kalıplara uyuyor gibi.
0
m e b
(30.12.24)
İnanmam, aşırı inanıp her şeyini burçlara göre yaşayan, venüsü şu evdeymiş falan diye flört analizi edecek kadar kafayı bozmuş kişilere de mesafe koyarım.

Ama yani arada bir kafayı yememiş derecede inanan biriyle burç muhabbeti yapmayı seviyorum. Kökenleri mitolojiden geldiği için az buçuk yunan mitolojisi bilgisiyle doğru(!) yorumlar yapılabiliyor. Geyik yapması, arkasındaki mitosu incelemesi falan eğlenceli.
0
nundu
(30.12.24)
Biriyle kısa bir sohbetten sonra burcunu doğru tahmin eden insanlara çok şaşırmakla birlikte inanmıyorum.
Burcumu ve yükselenimi biliyorum sorulunca söylerim o kadar. Karşımdaki burcunu söylediğinde herhangi bir burçla ilgili bir şey dendiğinde falan kalıyorum öyle mal gibi. Sıfır bilgi.
Bir de doğum tarihini söylediğin an burcunu anında söyleyenlere hayranım :D

Bu işe gerçekten mesai harcıyor insanlar inanılmaz.
0
mutekebbir
(30.12.24)
çok saçma. bunu eğlenmek 2 kıkırdamak için yapsalar neyse ama ciddi ciddi ciddi inananlar var. ben asla inanmam. burçların özelliklerini de bilmem. kendi burcum da bana uymuyor zaten.

burç falıymış, enerjiymiş bunlar aşırı uydurma şeyler.
0
art cat chocolate
(30.12.24)
Ben varim. Anlamam ama inanirim. Tarot bilen varsa dm lütfen.
0
Kahvedesu
(30.12.24)
astrolojiye inanan insanın rasyonel kararlar verebileceğini düşünmüyorum, bu insanlar kolay kontrol edilebilir. düşünmeye değil inanmaya meyilli oluyorlar.

ayrıca:(bkz: barnum etkisi)
0
orpheus
(30.12.24)
Tabii ki hayır. Tanrısız kalıp spiritüel ihtiyaç doyurmaya çalışanlar bin bir zırva ile tokatlanıyor, kendi hayatında ve başarılarında tatminsizlik yaşayanlar da fallar, burçlar, manifestler ve tarotlar ile ümit arıyor. Böyle bir çöküş sürecindeyiz. Bir agnostik olarak tanrıdan uzaklaşma konusunda sorun yok da yerine doldurmak istedikleri tam bir beyaz yaka tokatlama kapısı.
0
nawar
(30.12.24)
ben inaniyorum. inananlar inanmayanlara mal demiyor ama inanmayanlar diyor nedense.
kiskanmayin siz de inanin.
0
sonsuz
(30.12.24)
Burçlar var ama bunun kaderinize, karakterinize bir etkisi yok.

Bunun psikolojik bir adı var sanırım. Birine rastgele bir burçtan, bir şey okuyorsun. "aa aynı ben" diyor. Başka burcu okuyorsun, "bu benim" diyor :) Herkese uyuyor yani bu yorumlar.

Eğlencesine bakıyorsanız neyse ama ciddi inanmak sıkıntılı bence.


.
0
kartallar yuksek ucar
(30.12.24)
@kartallar yuksek ucar: zaten ben ve @orpheus ondan bahsetmişiz :))
0
m e b
(30.12.24)
İnanmıyorum. "Malca" diyemem ama bir insanın hayatının yönünü kendi doğduğu gün ve saate göre gezegenler tarafından tayin edildiğine inanması en hafif ifadeyle çocuksu geliyor.
0
salihdt
(30.12.24)
Sorudan bağımsız, burçlara ölümüne inanan ya da hiç inanmayan insanlar inanılmaz sıkıcı geliyor bana. Ortası güzel. Olması gereken o gibi.
0
sekizdokuzon
(30.12.24)
hiç bir şekilde bu tür şeylere inanmıyorum. insanların gerçek hayattan kaçmak için sığındıkları bir alan olduğunu düşünüyorum. örneğin sürekli kararsız kararsız ortada dolaşıyor, ben eşek kadar oldum ama kendimi geliştirip muhakeme bilincine ulaşamadım demiyor da ikizlerim ya ondan kararsızım, bi dediğim diğerini tutmuyor ehi ehi diyor. ya da götünü kaldırmamış tüm yıl, yatmış yuvarlanmış yemiş içmiş, ataletten zihnen bitlenmiş, böyle demiyor da bilmem venüsün kıçı ters açıyla retroyla çarpıştı o nedenle 2024 yay burçları için çok kötüydü diyor. gibi gibi örnekler çoğaltılabilir.

tabi ki örnekleri keskinleştirdim biraz ama bu konulara kendilerini çok kaptıranları kastettiğim anlaşılmıştır diye düşünüyorum.

bu arada salt kadınlar böyle değil, gayet çok sayıda erkek var ortada kendini burcu üzerinden tanımlayan.
0
Phoebe
(30.12.24)
hızımı alamadım sizinle de paylaşayım.

neden bazen yediğin bir şey çok lezzetli gelirken bir daha aynısı olmuyor? bir kere başka bir şehirde tanıştığım adam beni ziyarete geldi ve sevişmeye karar verdik. öyle bir saat buldum ki, ikimiz de ne olduğunu şaşırdık. karşılıklı saplantı oldu o sevişmeler. ben böyle bir şey yaşamamıştım. sonraki görüşmelerimizde o kadar yoğun olmadı mesela...

mesela bu gece 00:27'de başlamak istediğiniz ilaç takviyesi varsa alın. faydasını yükseltir.
0
mathilda.may
(30.12.24)
anteelope_
(01.01.25)
(13)

Baby shower olayı

kondansator
eşim 7 aylık hamile, etrafında baby shower organize edecek arkadaşı yok. Şimdi bu olay bir mecburiyet mi? Yani canımı sıkar mı? Benim ofisten tanıdığı kızları, kendisini bir iki arkadaşı ve annesini çağırıp ben bir cafede bir şey ayarlasam mı diyorum ? Ne dersiniz
eşim 7 aylık hamile, etrafında baby shower organize edecek arkadaşı yok. Şimdi bu olay bir mecburiyet mi? Yani canımı sıkar mı? Benim ofisten tanıdığı kızları, kendisini bir iki arkadaşı ve annesini çağırıp ben bir cafede bir şey ayarlasam mı diyorum ? Ne dersiniz
0
kondansator
(30.12.24)
maddi bir ihtiyacın yoksa hiç girme. yakın bir bağ yoksa kimse bir bebeğin partisine gitmeye ve hediye almaya hevesli olmaz.
0
buenosdias
(30.12.24)
ben baby shower gibi seyleri asiri gereksiz, özenti ve cringe buluyorum ama bunun derdine esiniz icin düsmeniz asiri tatli bir davranis.
bence esinize bir sorun.
belki kendisi de istemiyordur. belki de bir yerde görmüs özenmistir. insan hamileyken karar degistirebiliyor, hem de cok hizli.
bir sorun, o ne derse ona göre yaparsiniz. heves edebilir yani kadin, ilk bebegiyse hele.
0
alice in potatoland
(30.12.24)
tr'de babyshower hediye icin mi yapiliyor, yok artik!
babyshowerda oyun oynaniyor, komik kiyafetler giyiliyor falan. hediye alinmaz. hediye partinin organizasyonu oluyor.
bir erkek olarak yapma derim, cok kadinlara hitap eden bir olay. ya da birlikte organize ederek yapin kadin erkek herkesin olacagi sekilde yapin.
0
sonsuz
(30.12.24)
mecburiyet değil. yeni yeni ithal adetlerden yalnızca biri.
0
m e b
(30.12.24)
@sonsuz, Yıllar önce ilk duyduğumda "bebek doğacak ya önceden lazım olan şeyler hediye ediliyor aileye yardımcı olunuyor" diye mantıklılaştırıyorlardı. Hatta ABD'de falan anne Amazon.com listesi yapıyormuş isteyen oradan sipariş verip alıyormuş.

eksisozluk.com
0
nhk ni youkosu
(30.12.24)
@nhk ni youkosu'nun dedigi olay dogru ama tam olarak söyle: aslen babyshower'in amaci anneye hediye almakti ama türkiye'de bebege hediye sekline evrildi.
sadece abd'de degil, baya baya türkiye'de de kadinlar liste yapip arkadaslarina dagitiyorlar, su markanin su hedesini istiyorum diye. Isteyen listeden bir sey secip aliyor.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(30.12.24)
eşinizin böyle bir beklentisi mi var? yoksa gereksiz. yani babyshover, gelin ertesi, kına gecesi, gelin alma bunlar artık çok gereksiz şeyler. tabii ki subjektif bir yorum. zaten eşinizin çevresinde yapacak birileri yoksa bir kaç insan bulup yapmak samimi olmaz.
0
mikahakkinen
(30.12.24)
baby shower denilen sey zaten hediye etrafinda kuruludur. cocugun veya annenin ihtiyaci olacak seyleri alip getirir diger kadinlar. sonra anne de bu hediyeleri tek tek acar eglenirler.

bizde komsularin patik hediye etmesinin bati versiyonu.
0
antikadimag
(30.12.24)
3-4 sene önce hayatımızda olmayan bir şey bu:) Must mı sorusunun cevabı.

Bizde zaten baby shower gibi adetler var fazlasıyla.

Gereksiz.

Ama tabii eşiniz hamile, hassasiyeti olur alınganlığı olur.

Ona göre siz karar verin.
0
anten
(30.12.24)
genellikle kadın tarafının kız arkadaşları ve ailesi etrafında şekillenir, eşinizin böyle bir isteği planı v.s. varsa yapar siz karışmayın sadece destek olun.
0
nuisance2
(30.12.24)
hayır ya. böyle bir şeyi organize edecek arkadaşı yoksa hediye açgözlüsü gibi algılanırsınız siz yaparsanız. isteyen zaten hediyesini alır.
0
elorelia
(30.12.24)
Hayır tabi ki bunun olayı annenin samimi arkadaşlarının süprizi yapması. Sizin iş arkadaşlarınız ne alaka yahu ne gerek var. Bizim de yaşadığımız yerde arkadaşım yoktu böyle bir şey yapmadık eksik de olmadı. İlla ki bebekten önce bir şey yapmak istiyorsanız “babymoon” yapın yani bebek doğmadan önce anne babanın 2 gece bir yerlere gidip güzel bir kaçamak yapması.
0
iwillsee
(30.12.24)
hediyesiymiş, arkadaşlarının dahil olmasıymış, zaten bilgim olmadığı için sizlerin fikirlerine ihtiyaç duydum. zahmet edip düşüncesini paylaşan herkese çok teşekkürler
0
🌸kondansator
(30.12.24)
(5)

Güncel bilgi olarak hangi TAVUK markası

muhayyer divan
SelamlarMarketten tavuk almak istiyorum, en sağlıklı oldupunu düşündüğünüz veya bildiğiniz tavuk markalarını yazmanızı rica ediyorum. Baget but ve diğer her şey için olabilir. Teşekkürler
Selamlar

Marketten tavuk almak istiyorum, en sağlıklı oldupunu düşündüğünüz veya bildiğiniz tavuk markalarını yazmanızı rica ediyorum.

Baget but ve diğer her şey için olabilir.
Teşekkürler
0
muhayyer divan
(29.12.24)
Orvital
Erpiliç
0
gabe h coud
(29.12.24)
En çok tükettiğimiz hayvanmış.

x.com

Banvit diyorum ben.
0
Mirket
(29.12.24)
Banvit
0
primetime
(29.12.24)
Dusunce olarak ben de Orvital diyecegim, birsey bildigimden degil, neticede organik oldugu icin bazi standartlari karsilamalari gerekiyor. Bunlarin yalan dolan oldugunu, organik sertifikasini parayi basanin aldigini iddia edenler de var ancak cok da dikkate almiyorum. TKK marketlerinde de gene organik varsa degerlendirilebilir. Ben sahsen tavuk ticaretine tamamen cansiz birsey uretiliyormus gibi yaklasildigi icin tamamen uzak durma taraftariyim. Kirmizi et nispeten daha normal kosullarda da yetistirilebiliyor.
0
mbond
(29.12.24)
Orvital bolez
0
mikahakkinen
(29.12.24)
(8)

Araba yağ akıtıyor

denemeyanilma
merhaba arkadaşlar, toyota auris 1.33 benzinli var. iki ay kadar önce yağ değişimi yaptım, iki gün önce yağ değişimi yaptım, 50 bin km kadar kullandım hiç yağ eksiltmedi, ama bir baktım motorda yağ kalmamış, 1,5 yağ koydum ve çubuğu ortaladım. bugün baktım yerde yine epey yağ var, sizde ne olmuş ola
merhaba arkadaşlar, toyota auris 1.33 benzinli var. iki ay kadar önce yağ değişimi yaptım, iki gün önce yağ değişimi yaptım, 50 bin km kadar kullandım hiç yağ eksiltmedi, ama bir baktım motorda yağ kalmamış, 1,5 yağ koydum ve çubuğu ortaladım. bugün baktım yerde yine epey yağ var, sizde ne olmuş olabilir? arabanın altında motor koruma olduğu için doğrudan göremiyorum da, ama motor koruma da yağ olmuş.
0
denemeyanilma
(29.12.24)
gidişte bir sorun, tekleme vs yoksa yağ filtresi olabilir
0
mutlu yillar sana
(29.12.24)
Bir kaç ustaya göster ama hemen inanma motoru açalım derlerse hemen he deme. Orjinal servise göster. @mutlu yillar sana +1 filtreyse kolay. Otomatik şanzıman mı araç?
0
mikahakkinen
(29.12.24)
Kartel tıpası kaçırıyor büyük ihtimal, son değiştirdiğin yerde sıkmadan önce contayı takmayı unutmuş olabilirler. O kadar yağ yanmayla eksilmez çünkü. Bi ihtimal kartel de çatlamış derdim ama arabanın altını vurmuş olman lazım, öyle bi durumda farkederdin zaten.

Motoru açmalık bi durum yok. Motor soğutma suyun temizse motorluk bi durum yok. Yaptırana kadar her yola çıkmadan yağına bak. Yağsız kullanırsan yatak sarar, masrafın altından kalkamazsın.
0
antihero
(29.12.24)
Antihero+1
0
primetime
(29.12.24)
Yağ filtresini yan sanayi koyunca patlamış veya sızdırıyor olabilir.

Kartelden olsa bir anda biter yağ, arabanın altı göl olur.

Motordan olsa, motorun her tarafı yağ kaplanır, bakınca görürsünüz.

Şöyle bir göz kontrolü yapın belli olur. En kolayı, Bosch servisler var her yerde, birine ayaküstü gösterin.
0
alfired
(29.12.24)
Motor değil karter tapası, krank keçesi bunlardan kaçırabilir.

Özel serviste yaptırdıysan aynı yere gitme. Başında durup ustayla beraber bakabileceğin başka bir yerde tespit ettir.
0
hebanon
(29.12.24)
genelde yağ filtresi veya karter tapası olur.

aracın yağ seviyesini her zaman düz zeminde ve motor 2-3 saat kapalı kalıp tüm yağ kartere süzüldükten sonra ölçmelisin. aksi halde stop ettiğin an ölçersen en az 2 çizgi eksik çıkar seni yanıltır. fazla yağ koyarsan da bir yerlerden patlatma riski var.
0
orpheus
(29.12.24)
yağ filtresi o zaman, çünkü yağ filtresi bosch yoktu parçacıda ve yerli bir marka taktık. tıpa olsa 1.5 litre değil daha fazla sızardı diye düşünüyorum.
hayırlısı artık. toyota ustasına götüreyim

yağ ölçümünü sabah hiç çalıştırmadan yaptım. yerin düzlüğü konusunda sorun yok

teşekkürler herkese
0
🌸denemeyanilma
(30.12.24)
(11)

Bir evropa ulkesine gidecek olsaniz ilk nereyi secerdiniz?

narod
Minik bir seyahat planliyorum. Aklimda ilk olan yerler Almanya, Hollanda ve Cekya. Hepsine ilk defa gidecegim. 2-3 gunluk olacak. Sizce ilk hangi ulkeye ve hatta hangi sehre/havalimanina inmeliyim? Ulkeyi, sehri kesfetmek istemekle birlikte vizyonsuzlugumu mazur gorun ama bu biraz da alisveris seyah
Minik bir seyahat planliyorum. Aklimda ilk olan yerler Almanya, Hollanda ve Cekya. Hepsine ilk defa gidecegim. 2-3 gunluk olacak. Sizce ilk hangi ulkeye ve hatta hangi sehre/havalimanina inmeliyim? Ulkeyi, sehri kesfetmek istemekle birlikte vizyonsuzlugumu mazur gorun ama bu biraz da alisveris seyahati olacak. Outletlerin yakin oldugu, bizde olmayan ya da anormal fiyatlara satilan markalarin oldugu bir şehre inmek beni mutlu edebilir.

Tavsiyelerinizi bekliyorum, thank youuu
0
narod
(28.12.24)
Outlet mutlaka olmalıysa Roma ya da Barcelona.

Outletten bağımsız Avrupa’da mutlaka görülmesi gereken şehirler siralamayla;

Paris
Roma
Londra
Viyana
0
Mcfly
(28.12.24)
Italya, Fransa ve Ingiltere ilk onceligim degil aslinda
0
🌸narod
(28.12.24)
outletler almanya da sanırım
gezmek için italya
0
bir soru sorcam
(28.12.24)
2 3 günlük uçak yolculuğu 5 gün demek. 2 gün yola gider eğer yol içinde 2 3 se değmez. 2 3 güne roma, münih, berlin, amsterdamdan seçilir.
0
mikahakkinen
(28.12.24)
Sehirde ne aradiginiza.gore.degisir. ben gezmek.icin prag ve berlini secerdim. Hollanda asiri pahali ve cok da.gorecek bir sey yok. Ben olsam prag budapeste berlin yapardim. Outletler.hayal.kirikligina ugratabilir ama berlin ve pragtaki ikinci el.dukkanlarindan ve bit pazarlarindan harika seyleri cok.ucuza almisligim vardir.
0
deckard
(28.12.24)
Laponya
0
mythralioz
(28.12.24)
hiçbir yeri tanımadığım için ingiltere'ye giderdim çünkü tek yabancı dilim a2 ingilizce.
0
ya ben lan neyse
(29.12.24)
Soğuk bir yere gitmezdim, net.
0
wd40
(29.12.24)
milano'da unlulerin gittigi bir outlet varmis ama ben gitmedim, milano, oradan munih oradan da baska bir sehre gidersin ama tavsiyem internetten bakip, magazadan al yapman, hersey olmuyor cunku.
0
wishmaythşngs
(29.12.24)
Finlandiya. Hele de yılın bu zamanı offf...
0
feastofthedamned
(29.12.24)
Ilk defa gidiyorsan vizede sikinti cikarmasinlar bu tur ulkelere
0
Zetnikov
(29.12.24)
(11)

tam otomatik kahve makinesi

logisticsmanager
Çok kahve içen insanlarız ama hep filtre. Hanım da sütlü çok sever normalde.Dedim bir tane tam otomatik alayim (evet manualler falan daha iyi ama ugrasamayiz).Şimdi bakmaya başladım ama delonghi magnifica ideal gibi ama bunun da trilyon modeli var.Bizim için önemli olan;Doppio yapsa iyi olur gibi bi
Çok kahve içen insanlarız ama hep filtre. Hanım da sütlü çok sever normalde.
Dedim bir tane tam otomatik alayim (evet manualler falan daha iyi ama ugrasamayiz).
Şimdi bakmaya başladım ama delonghi magnifica ideal gibi ama bunun da trilyon modeli var.
Bizim için önemli olan;
Doppio yapsa iyi olur gibi bir de long
Latte ve cappuccino olsun (illa dokunmatik ekrandan latte vs seçmeye gerek yok hatta tuşlu espresso yapıp sütü kendimiz de katabiliriz, hatta tuşlu tercih sebebi bence dayanıklılık olarak)

Onun dışında temizliği, bakımı kolay olsun.
Bu noktada magnifica s var, en basic hali gibi. Iyi midir sizce?
0
logisticsmanager
(27.12.24)
2 arkadaşımda var. Makinenin yıllık bakımı vs. Var. Temiz kullanmak lazım. Hassas alet, o kadar para verip bozulursa üzülünür. Size kapsül makine lazım.
0
mikahakkinen
(27.12.24)
Abi yanlış anlama ama hep filtre içiyorum diyorsun, ama yazdığın makineler espresso makinesi. Tam otomatik olsun uğraşmayalım diyorsun, ama latte-kapuçino manuel olabilir diyorsun...
0
malheiros
(27.12.24)
@mika; abi kapsül sevmiyorum. Hep konsept olarak sevmiyorum hem de tad olarak. Çok iciyoruz zaten, bize kapsül dayanmaz.
0
🌸logisticsmanager
(27.12.24)
@malherios; yok ya manual dediğim tuşlu:) yanlış anlaşılma olmuş. Dokunmatik modeller çıkmış çok ama güvenemiyorum pek onlara. Ondan tuslu daha iyi olur diye dedim ama manual demeseymisim iyiymis.
0
🌸logisticsmanager
(27.12.24)
Philips ep2220/10 aldım oldukça memnunum.

kendi süt haznesi olmaması, otomatik kahveyi çekirdekten alıp bardağa koyması, süt köpürtücüsü olması hepsi benim için artı şeyler.

süt haznesi ilerde sütten dolayı kokma yapıyor o yüzden bu şekilde bir seçim yapmadım. makine seçerken aklınızda olsun. daha iyi makineler var ama bu fiyat performans olarak benim için yeterli.
0
ruhlardan esinlenen karga
(27.12.24)
Biz ofis alırken çok araştırdık gezdik baktık ve temizliği en kolay olan (suda yıkanıyor tüm parçaları bazı modeller yağla çalışıyormuş bakımı zormuş) tchibo otomatik espresso makinesini 13k fiyata aldık geçen sene. Genel olarak memnunuz ama süt köpürtmesinde ayar maks olmasına rağmen son zamanlarda fazla köpürtmüyor nedenini henüz sorgulamadım sütü az kullanıyoruz. Bir bakın derim.
0
Kediyi üzdün
(27.12.24)
süt kabı temizliği zahmetli
gerek lezzet olarak gerek üşengeçlikten türk kahvesi içer gibi fincanda zift gibi espersso içmek daha makul hala geliyor tadı da güzel üstelik

şimdi tam otomatik alınca da yine temizlik çilesi var

o yüzden manuel + öğütücü almak daha mantıklı hale geliyor

ya da madem paraya kıyacaksan şöyle bi şey
www.hepsiburada.com

bana sorarsan delonghi manuel al geç şunlardan daha kolay temizlemesi zaten kahve yapması içmek kadar keyifli
0
bir soru sorcam
(27.12.24)
@bir soru sorcam; abi arastirdim. 14 kahvede bir falan makineyi temizlemek lazım. Bunun temizliği ile her yaptığında temizlemek gereken makine aynı değil ki daha kahve ayarlaması falan var. Ben kahve yapmakla uğraşmak istemiyorum ya.

@kediyi üzdün ; Fransa'da yokmus Tchibo:/

Delonghi magnifica s smart alicam gibi, cappuccino yapicisi sebebiyle.
0
🌸logisticsmanager
(27.12.24)
iç üniteyi haftada 1 temizliyorsun, yıkıyorsun ama posa kabı filan temizlemen gerekiyor
plastik parçalar zaten mekanizması huylanıyorsun sağlık açısından

Philips ep2220/10 evet pratik ama kullandıkça anlarsın ne demek istediğimi
bu işin sonu yok zaten ben sattım kurtuldum manuel de vardı otomatik de

dediğin gibi manuel uğraştırıyor ona katılırım yere dökülüyor kahve filan
öğütücüden alıp basmak gerekiyor
0
bir soru sorcam
(27.12.24)
Abi temizlemeden olmuyor zaten. Filtre makinesi de bu makine de hepsi temizleniyor. Ama her kahvede temizlemek var, günde ya da iki günde bir temizlemek var. Biz çünkü günde iki tane icmeyecegiz, tahminen günde kişi başı 4 espresso gider rahat ki daha fazla da olabilir. Bir de zaten espresso makinesi alsam, kahve öğütücü alicam, yanına süt köpurtme alicam, öğütücüye gramla koyucam oradan diğerine koyucam falan uzun. Ondan otomatik bakıyorum.
0
🌸logisticsmanager
(27.12.24)
temizliği minimuma indirmek için yarı-otomatik makinelere bakabilirsin. süt haznesi olmayanı söylemiş zaten arkadaşlar. bence değirmeni de olmasın makinenin. sen ayrıca değirmende çek kahveyi. sonra porta filtreye koy yap espressonu. bu sayede posa mosa derdiyle makinenin temizliğiyle uğraşmassın.

birde bu philips delonghi arçelik falan hepsi aynı üreticilerden alıyor pompayı parçaları. gerisi tasarım işi. o yüzden ben sana grundig f/p önereceğim. senin geçtiğin yollardan 5 ay önce geçmiş birisi olarak. çok daha pahalı pro makineler var ama baslangıç için bu yeterli.

www.grundig.com.tr
0
archmeister8
(28.12.24)
(17)

Nedir bu çok yoğunum, çok işim var muabbeti?

mikahakkinen
38 yaşında bir y kuşağıyım. Ne zaman kardeşimi,benden küçük kuzenimi arasam abi çok yoğunum, çok yorgunum vb. Ulan akşama kadar kendini kesen, uyuşturucu için her türlü zirzopla uğraşan ben. Bir kere bile ağlanmadım.Kardeşim 90lı kuzen 93lü. Ben 90 2000 arası doğan y kuşağının pragmatist ve çıkarcı
38 yaşında bir y kuşağıyım. Ne zaman kardeşimi,benden küçük kuzenimi arasam abi çok yoğunum, çok yorgunum vb. Ulan akşama kadar kendini kesen, uyuşturucu için her türlü zirzopla uğraşan ben. Bir kere bile ağlanmadım.
Kardeşim 90lı kuzen 93lü. Ben 90 2000 arası doğan y kuşağının pragmatist ve çıkarcı olduğunu düşünüyorum.
Fazla etiketlemeli ve önyargılı oldu ama azcık doğru değil mi?
0
mikahakkinen
(27.12.24)
Yazdığınız kadarıyla buradan bakınca siz de onlar gibi duruyorsunuz aslında, yani iş hayatınızdan şikayetçi gibisiniz. Sadece bunu çevrenize çok açık etmiyormuşsunuz.

Olay ne bilmiyorum ancak birinin iş hayatından çok da mutlu olmadığını, yorulduğunu söylemesi çıkarcılık ve pragmatizmle çok ilgili durmuyor. Bir şeyler anlatmak istemişsiniz ama tam açıklayamamışsınız gibi.
0
akhenaten
(27.12.24)
Yakın geçmişte 23 yıldır kanka dediğim şahıs bana kaç defadır attığım mesajlara en ufak bir etkileşim dahi vermemesini bahsettiğin yoğunluk, mobbing ve hastalık ile açıkladı.

Tuvalete giderken eline telefonu alamazmış, iki satır mesaj yazamazmış, çok yoruluyormuş mesaj yazmaktan. Sesli mesaj da gönderemezmiş, yoğunmuş. Bu 81'li.

Yoğunlarmış baksana. Ülkeyi kurtarıyorlar, her biri birer Salih Bozok, birer Kazım Karabekir.
0
muhayyer divan
(27.12.24)
@akhnaten çok detaylı yazmak istesem yazardım benim işle alakalı bir sorunum yok, olsa verirdim. Siz de 90 sonrası doğumlusunuz galiba. Anlatmak istediğim @muhayyer divanın anlattığı herhangi bir durumda her şeye bir mazeret bulmaları.
0
🌸mikahakkinen
(27.12.24)
yoğun/yorgun diye şikayet etmekle pragmatist/çıkarcı olmak çok korele gelmedi bana. Keyif pezevengi, tembel, rahatına düşkün diye şikayet etseniz haklılığınız tartışılabilirdi de bu iki olgu arasında bir ilişki göremedim.

Bu tarz şeyleri nesle bağlamak da bana çok makul gelmiyor. Herkes benzer oranda çıkarcı bana kalırsa.

Ayrıca insanları niye durduk yere sohbet için arıyorsunuz? Öncesinde mesaj atıp müsait misin diyor musunuz? Aile üyesi de olsa birini sohbet/muhabbet için aramadan önce mesaj atmak lazım bence müsait mi değil mi diye? Ha arayıp bi şey rica ediyorsanız da o sırada gerçekten yoğunlardır yapamıyorlardır belki sizin ricanızı. Bağlamı bu açıdan da anlamadım.
0
nundu
(27.12.24)
Abi jenerasyon eleştirisi dünyanın her ülkesinde her jenerasyon tarafından yapilir. Yüzde yüz eminim ki senden önceki jenerasyon da seninki için aynısını dedi.

Ahanda taa milattan önce hesiod;
I see no hope for the future of our people if they are dependent on frivolous youth of today, for certainly all youth are reckless beyond words.

Kısacası böyle düşünen ne ilk ne sonsun abi. Senin üst jenerasyon da aynısını seninki için dedi, ondan önceki de onlar için.
0
logisticsmanager
(27.12.24)
Bu arada şunu da ekleyeceğim; isinizin zorluğunu söyleyip ben hiç sikayet etmem diyorsunuz.

Abi bu muhabbete girersen zaten kimse şikayet edemez. Misal maden işçisi edebilir mi? Itfaiyeci? Peki misal bim'de çalışan asgari ücretli? Yani kimin neye göre şikayet edip, yorgun olup olmayacağını kim belirliyor?

Ayni anda hem jenerasyon eleştirisi hem de kişilerin işinin aslında o kadar şikayet edilmeyi gerektirmeyen işler olduğu belirtmissiniz. Bu muhabbeti sosyal medyada falan trilyon kere görüyoruz.

Misal benim işimi söylesem ona da şikayet etmeye hakkın yok dersiniz kesin. Jenerasyon olarak da sizin bahsettiğiniz jenerasyondanim.

Bu arada Türkiye'de çalışan gençlerin hakki var +1. Üç kuruş paraya hiçbir gelecek umudu olmadan, bir konsol almak için 1 aylık maaş verecek hale gelmiş kişilerin, tazminatlari falan üç kuruş olmuş kişilerin hakkı var yani.

Anneme de misal yorgunum diyemem çünkü anlamıyor. Aksine buradaki neredeyse annem yaşındaki çalışma arkadaslarimsa çok çalışıyorsun bak dikkat falan şeyinde. Çünkü yetiştikleri ortam, ülke farklı. Yani bu tam jenerasyon işi de değil yetişme olayı. Türkiye'nin güzel zamanını görüp şimdi yetişkin olanlar "bu ne lan" diyor. Türkiye'nin rezil zamanını görüp sonra iyi zamanında kendine ev, araba alanlar "şikayet etmeyin lan tembeller" diyor.
0
logisticsmanager
(27.12.24)
Erkek arkadasım komiser ama allahtan halden anlayan insanmıs diyorum simdi.

Herkesin işi, hayatı kendine göre yoğun ve stresli. Bunu bir şeye göre mukayese edemezsiniz.
0
jazzabel
(27.12.24)
Ben de bağlamı anlamadım. Aradığınızda nasıl bir konuşma geçiyor ki aranızda? Niye onların aramadığını mı soruyorsunuz? Birlikte bir şey yapmak mı istiyorunuz? Ben telefonda laklak sevmem mesela. Topla çantanı İstanbul'dan Kars'a yürüyeceğiz deseniz tamam derim; ama telefonda niye arayıp sormuyorsun muhabbetini hiç çekemem. Sohbet etmek isteyen zaman ayırıp yüz yüze görüşmek için fırsat yaratsın bir zahmet.
Sizden 'yaşlıyım.'
0
auroraaurora
(27.12.24)
Sana katılıyorum.

Öncelikleri başka olan insanların kıçından uydurduğu bahane
0
gilbeys
(27.12.24)
Çoğu kişiyle yan yana olsakta gerçekte onlarla bir iletişimimiz kalmamıştır.

Evet, bir nesil var ki nefslerinin istediği her şeyi tatlı/hoş sanıyorlar. Alış verişlerindeki dengesizlikler, israf, günlük yaşama, - bana ne yaae gibi sözler ...
onları en iyi anlatan örneklerden .
0
diyecevaplandı
(27.12.24)
Yoğunum diyorsa aklına başka bahane gelmemiştir.
Sizinle görüşmek istemiyorlardır.
hele mesaja cevap yazamayacak kadar yoğunum diyorsa, görüşmemeyi yüzünüze söylemek istemediği için diyordur.
0
durbidakka
(27.12.24)
genc onlar ya :)
0
sonsuz
(27.12.24)
İnsanları bu şekilde değerlendirmemeliyiz bence.
Bana göre 5 birimlik bir iş basit hemen çözülüp devam edilebilecek bir işken başka biri bu 5 birimlik işi çok yoğun yaşayabilir, üzerindeki etkisi daha farklı olabilir.
Bize daha basit gelen şeyler başkalarına ağır gelebilir.
Bir işle uğraşırken sadece ona konsantre olmak isteyebilirler.
Belki de o an sizinle konuşmak için havasında değildir ve yoğunum deyip geçiştiriyordur bu da olabilir.

Bir de insanlarda maalesef "en yoğun benim", "benim işim en zor" gibi bir algı var. Böyle bir şey yok size öyle geliyor sadece.
Bana da sorsan ben olmasam dükkan batar öyle önemli iş yapıyorum :) Ama gerçeğe bakarsan benden önce de var olan ben gitsem de bir şekilde var olabilecek bir şirketteyim yani yok öyle bir dünya.
0
mutekebbir
(27.12.24)
92liyim ve dün bütün işlerimin yanı sıra, bir butonun rengini 70 kere değiştirten bir patronun hem istediklerini yapmakla, hem de kendisine laf anlatmaya çalışmakla geçti bütün günüm. Mesai bittiğinde fiziksel bir iş yapmış olmamama rağmen pertim çıkmış durumdaydı.
Aldığım maaşın yarısından fazlası, beni istediği zaman evden çıkarabilecek ya da en azından bunun için uğraşabilecek bir başka insanın evine kira ödemeye gidiyor. Para biriktirip ev, araba almak gibi bir şansım yok.
Tırto bir yıllık izne çıkmak için bile yasal hakkımı kullanmak istediğimde "5 gün üstüste izin yapmak biraz fazla ama ne yapalım ya neyse :s" diye trip vari bir karşılık alıyorum. Bir tatile çıkarsam önümüzdeki 3 ay boyunca ekonomik olarak düzelemeyeceğimi bildiğim için bu beş günü evde geçireceğim.

Ne yapacağım mesela biliyor musun? Evde boş boş yatacağım. Tavanı izleyeceğim. Ekran görmek istemiyorum, telefon dahi almayacağım elime. Boş beleş mevzular için arayanlara da yoğunum, çok yorgunum diye ağlanacağım. Ve bu beni çıkarcı ya da pragmatist yapmayacak. Emekli olduğunda alacağı maaşla hayatta kalamayacağını bilen, hayata karşı umudunu çoktan kaybetmiş depresif, mutsuz, anlaşılmayan bir insan yapacak.
0
nolmus yani
(27.12.24)
biriyle konusmak veya bulusmak konusunda cok istekli olmadiginda soylenecek en mantikli sey cok mesgulum zamanim yok falandir. bunu drama queen'lige baglamaya gerek yok. hele ki kusaklarla hicbir ilgisi yok.
0
bohr atom modeli
(27.12.24)
Yaw yalan inanma 24 saat ellerinde telefon var. Benimde cevremde boyle tip cok hatta en son bi arkadasim vardi cok yogunum falan diyen sana suprizim var dedim kamera ac meraktan acti bi baktim oyun oynuyor yalanini s....ktigim.

Inanma yalanci hepsi bu tipler isi dusmeden de aramazlar.

Sor bakalim wc ye gitmiyor mu tv izlemiyor mu yemek yemiyor mu ne yogunuymus seninle gorusmek istemiyorlar iste
0
Zetnikov
(27.12.24)
sorun yoğunluk oladabilir olmayadabilir ama asıl sorun sosyal pil. hem de telefonla iletişim aşırı zor. diyalog kurmak yerine reels linki atma iletişimini tercih ediyoruz
0
ala09
(28.12.24)
(13)

Hangi robot süpürgeyi kullanıyorsunuz ?

denizmaniaherif
Marka ve tercih sebebinizi yazar mısınız ? Bir kaç saat sonra Mi store'a gidip S20Plus almayı planlıyorum ya da yükselen burcum ikizler etkisiyle bambaşka bir şey alıp da eve geçebilirim..kullananlar yeşillendirirse sevinirim.. az bir para değil.
Marka ve tercih sebebinizi yazar mısınız ? Bir kaç saat sonra Mi store'a gidip S20Plus almayı planlıyorum ya da yükselen burcum ikizler etkisiyle bambaşka bir şey alıp da eve geçebilirim..

kullananlar yeşillendirirse sevinirim.. az bir para değil.
0
denizmaniaherif
(26.12.24)
mi vardı ilk aldığımdan beri hep bi kafası gidikti. şimdi bunu aldım çok memnunum;

www.hepsiburada.com
0
entropik
(26.12.24)
2019 dan beri roboroxk s5 kullanıyoruz neredeyse her gün, halen problemsiz çalışıyor. Dolayısıyla yeni modelini tavsiye ederim
0
mirty
(26.12.24)
roborock q7max
0
alaimisema
(26.12.24)
TCL alma, olur da gittiğin yerde bu markaya yönlendirirlerse alma.
0
lamborcini
(26.12.24)
Xiaomi mija c1. İlk çıktığında aldım 2 kez servise gitti. Bataryasını değiştirdim. Neyi süpürdüğü belli değil. En kralının ömrü beş sene batarya muabbeti çözülmeden pahalısını almak mantıksız. Alınacaksa irobotun orta modelleri alnabilir. Alırken satıcıya dikkat etmek lazım.
0
mikahakkinen
(26.12.24)
bütçe varsa roborock s8 ultra pro max olan hedesi, altında 2 döner fırça olması önemli yabancı forumlarda karşılaştırmaları izle birde mopu kendi yıkıyor kirlenince evde temizlik yapmaya bile gerek yok resmen.
0
eja
(26.12.24)
Grundig. Yıllardır her gün çalıştırılır. Bana mısın demiyor.
0
antihero
(26.12.24)
roborock. baya memnunuz.
0
archmeister8
(26.12.24)
Son bir iki yıldır üretilen cihazların kuru temizliğinin birbirine benzer performans gösterdiğini söylüyorlar.

Fiyat farkı;
-Malzeme kalitesi
-Haritalama kalitesi
-Mob performansı (döner mob, sonic mob, halı tanıyıp mobu yükseltme vs.)
-Kullanım kolaylığı (kendi tozunu boşaltabilmesi, mobunu temizleyip kurutabilmesi, fırçasına kıl dolanmaması vs.)

vs.

Burada konuyla ilgili konuşanlar var:
forum.donanimhaber.com
0
iustitia omnibus
(26.12.24)
roborock s7 kullanıyorum memnunum
0
king lizard
(26.12.24)
Hocam önce almayacağını söyleyelim karcher rcv5 ya da 3 bunlar özünde iyi makina ama servis vs berbat. Xiaomi gayet iyi alt dönen zimbirtisi kötü. Yukarıda bahsedilen grundig çok iyi. Çok ta ucuz. Ama hangisini alayım dersen; dreamer l10 efsane
0
primetime
(26.12.24)
Roborock s5 max. 2,5 yıldır çiçek gibi çalışıyor çok memnunum
0
fildirfildir
(26.12.24)
dün gidip s20 plus aldım. 6000 emiş gücü sanırım baskın geldi. 25 binlik roborock S8 ile muadil özelliklerdeydi. herkese teşekkürler cevaplar için.
0
🌸denizmaniaherif
(27.12.24)
(4)

kamu misafirhaneleri

denizzz
memnun kaldığınız kamu misafirhaneleri var mı? temiz oluyorlar mı?
memnun kaldığınız kamu misafirhaneleri var mı? temiz oluyorlar mı?
0
denizzz
(26.12.24)
Dsi ve karayollari misafirhaneleri genelde iyi olur. Universite.misafirhaneleri de ortqlama ustudur. Ogretmenevlerinden uzak duralim
0
deckard
(26.12.24)
İzmirde sgk misafirhanesi denize sıfır ama hizmet kalitesi öğretmen eviyle aynı.
0
mikahakkinen
(26.12.24)
SGK misafirhaneleri demeye gelmiştim. İzmir'dekinde birkaç defa kalmıştım. Konumu çok iyiydi. Temizlik, eşyalar vs gayet iyiydi. Üsküdar misafirhanesi de boğaz kenarında. Digerlerine nazaran biraz pahalılar.
0
zihua
(26.12.24)
Kamu kurumundan ziyade şehirden şehire de değişiyor bence hizmet. Örneğin tarım müdürlüğünün Adana’daki misafirhanesi çok iyiyken Kars’ta kaldığım misafirhane hayatımda gördüğüm en kötü misafirhaneydi.

Gideceğiniz şehre göre araştırın derim
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(26.12.24)
(9)

Bu kadının yüzünde bir gariplik var mı sizce?

duygusalatasi
Fotoğraflarda pek değil de yüzünde özellikle videolarda fark ettiğim bir gariplik var sanki ama çözemiyorum.https://www.instagram.com/dilaraaksuyek_/https://www.youtube.com/watch?v=GwCPpeqDaAEhttps://www.youtube.com/watch?v=i7wLJVkjh0E
Fotoğraflarda pek değil de yüzünde özellikle videolarda fark ettiğim bir gariplik var sanki ama çözemiyorum.

www.instagram.com

www.youtube.com
www.youtube.com
0
duygusalatasi
(25.12.24)
Yok valla, baktım baktım ama bulamadım. Varsa da o kadarı herkeste vardır heralde. Gayet normal geldi bana.
0
akhenaten
(25.12.24)
Bana hep şuursuzca elmacık kemiği ameliyatı geçirmiş biri gibi geliyor. Bi tek o rahatsız ediyor yüzüne bakınca.
0
truf
(25.12.24)
yuzune gore disleri ve agiz yapisi oturmuyor. mimik yaparken asiri geriliyor/ice dogru cokuyor dis ve agiz bolgesi.
0
birnevibahar
(25.12.24)
İlk yotube videosunu 37. saniyede durdurursanız bariz görünüyor. Sağ yanakta bir problem var.
0
Mirket
(25.12.24)
Burnunu fazla küçük yaptırmış. Ağız ve dişler çeneyi törpülettiği için yüze büyük kalmış. Elmacıklar fazla şişkin ve yanaktan yağ aldırma da var. Merhamet dizisinde oynarken pek estetiği yoktu, çok daha iyi görünüyordu.
0
seni tanıdığım güne lanet olsun
(25.12.24)
Üst diş bloğu önde çene dışarda.
0
mikahakkinen
(26.12.24)
Kaşlarını değiştirmiş ve sanırım çeneleri az daha inceltmiş. Burnu öteden beri çok küçük gelir gözüme, bu sefer öyle gelmedi, eklemeler yapılmış gibi sanki. Bilmiyorum, kaşlar dikkatimi çekti.
0
muhayyer divan
(26.12.24)
valla yanaktan veya kaştan mıdır bilmem de bana da sağ gözü hafif daha aşağıda gibi geldi. Belki de hafif şaşıdır veya fiziksel olarak tam simetrik değildir vs.
0
nhk ni youkosu
(26.12.24)
Dudaklarında "Cupid's Bow" denen şey yok. "Overbite" denen ortodonti sorunu var ama ciddi bir seviyede değil. Elmacık kemikleri ve çenesi de belirgin. Bir de yüzüne her ne yaptırdıysa (şimdi ben x diyeceğim, biri çıkıp "x yok, y o" diyecek) onun yüzünden mimikler gitmiş. Yüzün üst kısmı oynamıyor. Onlara takılıyor da olabilirsin bir de her fotoğrafta ağzının açık olmasına da.

Yüzün üst yarısının hareketsizliği dışında beni çok rahatsız eden bir şey olmadı. Burun estetiği dışındaki yüz operasyonları eğer çok gerekli değilse bir an önce bitse çok iyi olur. Şu çene ve elmacık kemiği olayı ne kadar hızlı bitse güzel kadın sayısını o kadar korumuş olacağız bence ama en azından bu kadında adam bıçaklayacak seviyede öne çıkarılmamış.

Şu açık ağızlı fotoğraf olayı bitsin. Her fotoğrafta ağızlar hafif açık ya da asabi bakış. Birileri kadınlara bunun güzel ya da seksi olduğunu söylemiş. Bu pozdan ayrılamıyorlar. Araya dereye kol saatini sıkıştırmaya çalışan ya da uzağa bakan erkekler gibi.
0
nawar
(26.12.24)
(4)

Halıdaki çay lekesi nasıl çıkar

benaslindayohum
Bambu halı deniliyormuşBir ay önceden kurumuş çay lekesi
Bambu halı deniliyormuş
Bir ay önceden kurumuş çay lekesi
0
benaslindayohum
(25.12.24)
Islak mendil ile çıkarmayı başarmıştım bir keresinde
0
primetime
(25.12.24)
Bulaşık makinesi parlatıcısı
0
mikahakkinen
(26.12.24)
Sok magazasinsan bu ueunu aldik 45tl bizim halidan cikti istersen bi dene

www.sokmarket.com.tr
0
Zetnikov
(26.12.24)
Güçlü leke çıkarıcılar bambu halılarda renk açılmalarına sebep olabiliyor, bu yüzden leke çıkarıcıyı kullanmadan önce dikkatli olmalısın. Benim önerim halıyı aldığınız yere sormanız onlar muhakkak bu tür sorunlarla daha önceden karşılaşmıştır.

Sadece lekeli olan yeri temizlediğinizde o bölgenin dokusunda deforme meydana geliyor ve leke çıksa dahi rahatsız edici bir görüntü kalabiliyor. Bu durumda da halının tamamının profesyonel yıkamacılar tarafından yıkanması gerekiyor. son olarak eko halının halı bakımı sayfasına göz atabilirsin.

www.ekohali.com
0
alpergoker
(26.12.24)
(5)

Araba önerisi

thewhitewolf
Günde 100 km işe git gel için kullanılacak. Genelde 2 kişi kullanacağız ama ilerde çocuk olursa diye b hatchback düşünmüyorum. Az yakan, 2020 ve daha yeni ve olabildiğince düşük km araba bakıyorum. 0 da olabilir ikinci el de olabilir. Önerilerinizi bekliyorum.
Günde 100 km işe git gel için kullanılacak. Genelde 2 kişi kullanacağız ama ilerde çocuk olursa diye b hatchback düşünmüyorum. Az yakan, 2020 ve daha yeni ve olabildiğince düşük km araba bakıyorum. 0 da olabilir ikinci el de olabilir. Önerilerinizi bekliyorum.
0
thewhitewolf
(25.12.24)
ilerde çocuk olacak, b hatchback düşünmüyorum

Kendini yavaş yavaş egea sedan ya da corolla sedana alıştırmaya başla temiz megane da olur
0
grimavi
(25.12.24)
Volvo s90 t8 tabiki de. 100 km’de yakıt sarfiyatı 2 litrenin bile altında. Konforuna diyecek bir şey yok müthiş, çocuk olursa da geniş ferah araç zaten.
0
avatar is back
(25.12.24)
Bütçeniz belirleyici olacaktır fakat uygun fiyatlı ve geniş araç alacak olsam egea cross wagon düşünürdüm.

marka olarak citroen/pejo grubunu tavsiye etmiyorum.
0
durbidakka
(25.12.24)
skoda scala kullanıyorum. uzun yol yakıt 5lt civarında. güvenlik puanları yüksek. 470lt bagajı var. çocuklu aile için öneririm.
0
brakgn
(25.12.24)
En önemli etken bütçe.ilerde çocuk olur diyorsan suv bakmalısın o da c suv olsun. Çünkü çocuk olunca masraflar artıyor ve araba almak zorlaşıyor.
0
mikahakkinen
(26.12.24)
(7)

Araba anahtarını denize düşürdüm :(

Bir ben var benden şurada
Anahtarı ne yazık ki denize düşürmek sureti ile kaybettim, yedek anahtar var ama tek anahtar olması haliyle tedirgin ediyor, bunun yenisini nasıl çıkarırız maliyeti ne olur acaba? Birkaç foruma baktım tüm kilit sistemini değiştiriyorlar falan diyorlar ama birinin denizden benim anahtarı çıkarıp arab
Anahtarı ne yazık ki denize düşürmek sureti ile kaybettim, yedek anahtar var ama tek anahtar olması haliyle tedirgin ediyor, bunun yenisini nasıl çıkarırız maliyeti ne olur acaba? Birkaç foruma baktım tüm kilit sistemini değiştiriyorlar falan diyorlar ama birinin denizden benim anahtarı çıkarıp arabayı bulup götürebileceğini sanmıyorum, yine de bu işlem uygulanıyor mu nasıl yaparız?
0
Bir ben var benden şurada
(24.12.24)
Kaskonuz var mı? Kaskonuz anahtarı karşılıyor olabilir. Benimki karşılıyor. Diğer sorular için anahtarcıya ya da servise gidin :D tüm kilit sisteminin değişeceğini falan asla sanmıyorum
0
glamdr1ng
(24.12.24)
yedek varsa iyi para verilen anahtarcılar çipten kopyalama yapıyorlar, babam bi 10 sene önce yaptırmıştı toyota corollaya
0
eja
(24.12.24)
kilit sistemini değiştirmeye gerek yok. orijinal istiyorsan yetkili serviste çıkarırlar. kaskon bir kısmını karşılar hatta. ama tramere işliyor gerçi gözükür anahtar kaybolması diye.

çakma istiyorsan da yapanlar var.
0
jelly bear
(24.12.24)
Sıpsıfır araba değilse klonluyorlar gayet güzel. Bir kaç opsiyon sunuyorlar geçen sene 2 bin liraya renault yaptırdım ben. Adam yan sanayi de var orijinal de var dedi. Orijinalin orijinalliğine pek ihtimal vermeden yaptırdım.

Orijinal anahtar ile karşılaştırdım ayırt edemem, çalışmasında da bi sıkıntı yok.
0
hedep
(24.12.24)
Tüm kilit sistemi değiştirmeye gerek yok. Önce servise danışın, kasko birazını karşılıyor.
0
mikahakkinen
(24.12.24)
Yetkili serviste yaptırmanın artısı,onlar orjinal servis yazılımı ile immobilizer beyninden kaybettiğiniz anahtarı silip yeni anahtarı kodluyorlar.Yani o anahtar denizden çıkıp, çalışsa bile arabayı çalıştırmıyor.
0
arenas
(25.12.24)
yetkili serviste diğer anahtarı sildirin. çok basit bir işlem.
0
ground
(25.12.24)
(6)

Bu ne sembolü?

kobuzchu kiz
Yavaş ilerleyen trafikte önümüzdeki arabanın fotoğrafını çektim ama ne olduğu anlaşılacak kadar net sanırım. Çok feci meraklandık ailecek, bu bir ne sembolü?https://imgur.com/a/GM5OA1J
Yavaş ilerleyen trafikte önümüzdeki arabanın fotoğrafını çektim ama ne olduğu anlaşılacak kadar net sanırım. Çok feci meraklandık ailecek, bu bir ne sembolü?

imgur.com
0
kobuzchu kiz
(24.12.24)
onemoremile
(24.12.24)
Sözde bütün dinler birleştirilmiş.
Dinlerarası diyalog temasının işlendiği bir simgeyi andırıyor.
0
diyecevaplandı
(24.12.24)
İnsan arka camı bu kadar kapatacak bir şeyi neden yapıştırır. Türklükle kafayı bozmuş bozkurt bir abi.
0
mikahakkinen
(24.12.24)
@mikahakkinen biz de aynı yorumla beraber aynı çıkarıma vardık. Ama yine de belki o üstteki kısmın çok sembolik çok gizli çok acayip anlamları vardır belki, bi bakalım dedik :)
0
🌸kobuzchu kiz
(24.12.24)
Tuğun üstünde bulunan yuvarlak içine çizgiler Kırgızistan bayrağında da bulunan, yurt çadırının kubbesindeki tasarımı gösteriyor.(Tam hatırlamıyorum, ama çizgilerin anlamları vardı.) Bu tuğun üstüne iki tane bozkurt dikilmiş. Altta hilal ve en altta da pençe var. Tasarım olarak kam (şaman) davuluna benzetilmeye çalışılmış gibi ama olmamış. (Atatürk ve Atsız düşünce bakımından şaman davuluna girecek kişiler değiller. Şaman davulu üzerindeki simgeler, kişilerin ve ideolojilerin üstündedir.) Nihayetinde ortaya çorba gibi bir tasarım çıkmış. Ne deveye benziyor ne kuşa benziyor.
0
emirleblebikemir
(25.12.24)
arkada şu çalsa iyi olur
barış manço nazar eyle
0
mathilda.may
(25.12.24)
(9)

Ani baş dönmesi ve mide bulantısı? Lütfen yardım.

mikahakkinen
Kalktığım gibi sonra midem çok ağrıdı. Ani terledim. Halsizim ve karnım ağrıyor. Kusamadım. Üşüttüm mü zehirlendin mi? Halsizim doktora gidecek gücüm yok. Yardım.
Kalktığım gibi sonra midem çok ağrıdı. Ani terledim. Halsizim ve karnım ağrıyor. Kusamadım. Üşüttüm mü zehirlendin mi? Halsizim doktora gidecek gücüm yok. Yardım.
0
mikahakkinen
(23.12.24)
Tansiyonun düşmüş. Çok mu hızlı kalktın?
0
nolmus yani
(23.12.24)
Acil'e gitmende fayda var dostum.
Geçmiş olsun.
0
Mirket
(23.12.24)
@nolmus yani ani kalktım evet. Ama 2 saattir yatıyorum mide ağrım var. Başımda her kalktığımda dönüyor.
0
🌸mikahakkinen
(23.12.24)
Mide ağrısı ve terleme kalp sorununa da işaret edebilir. Ailede böyle bir sorun varsa, doktora gorunmenden fayda olabilir.
0
dedeminhirkasi
(23.12.24)
Çok yemek yemişin de miden doluymuş gibi bir his de var mı?
0
Mirket
(23.12.24)
Kalp krizi şüphesi uyandırıyor bu yaziyi okuyabiliyorsan değildir ya da gecmistir
0
sonhakan
(23.12.24)
son 3 gunluk aktivite ve beslenmede dikkate deger bir farklilik oldu mu?
0
buenosdias
(23.12.24)
Geçen gün bana da oldu acil+1 diyorum. Serum takarlar en azından kendinize gelirsiniz.
0
peki madem
(23.12.24)
@mirket doluymuş hissi var. Büyük ihtimal yediğim yemek dokundu. Gıda zehirlenmesi böyle mi oluyor?
0
🌸mikahakkinen
(23.12.24)
(3)

Minibuste 20 kisinin ucret vermemesi

speedy
Su videoda gordum https://www.youtube.com/watch?v=RpCehRMMDyY, aklim hafsalam almiyor:) Minibuste 20 kisi nasil ucret vermez ya. Hadi ekstra bir durum olur, konser, mac cikisi serseri taraftar grubu falan anlarim ama sabah minibuste 20 kisi nasil ucret vermez abi. Pınar Mahallesi-Zincirlikuyu Metrob
Su videoda gordum www.youtube.com aklim hafsalam almiyor:) Minibuste 20 kisi nasil ucret vermez ya. Hadi ekstra bir durum olur, konser, mac cikisi serseri taraftar grubu falan anlarim ama sabah minibuste 20 kisi nasil ucret vermez abi. Pınar Mahallesi-Zincirlikuyu Metrobüs hattı minibusuymus bu arada
0
speedy
(21.12.24)
Ya nasıl utanmazlar ki adam bağırıp çağırdıktan sonra vermeye başlıyorlar. Semtin sosyokültürel ve ekonomik özelliklerine bakmak lazım. Adam kaç gündür böyle olduğunu söylüyor. İst.da yaşamadığım için güzergah için bir şey diyemem ama bana öyle geliyor ki semtin insanından kaynaklı.
0
cemallamec
(21.12.24)
fakirlik ve dolandiricilik ic ice gecmis sanki. adamlar ondan bile kar etmenin pesinde
0
baldur2
(22.12.24)
Bunun geçim derdiyle falan alakası yok ahlaksızlık bu. Bu artık oturdu toplumda. Devlette torpilsiz adam o kadar az ki sen kimden torpillisin muabbeti dönüyor. Ha dolmuş parası ödememe ha minibüs ücreti ödememe. Ahlak ailede başlar. O bölgede geleneksel olmuş olabilir ödememek.
0
mikahakkinen
(22.12.24)
(8)

30 yaş üstü hayatın anlamını sorguladığınız bir dönem oldu mu?

psmstc
9-5 mesai, trafik, büyük şehir yaşamı, aynı rutinler, bu hayatın ya da hayatımın anlamı nedir diye sorduğunuz bir zaman oldu mu? Bir yandan yaşlandığının farkındalığı, pek çok duygudan ve histen yana tükenmişlik, kendine ayıracak zamanın azlığı çoluk çocuk derken hayat geçiyor ve ne için yaşadım yaş
9-5 mesai, trafik, büyük şehir yaşamı, aynı rutinler, bu hayatın ya da hayatımın anlamı nedir diye sorduğunuz bir zaman oldu mu?

Bir yandan yaşlandığının farkındalığı, pek çok duygudan ve histen yana tükenmişlik, kendine ayıracak zamanın azlığı çoluk çocuk derken hayat geçiyor ve ne için yaşadım yaşıyorum diye soruyorum kendi kendime.

Benzer sorgulamalarınız oldu mu? Bu tarz ortayaş sorgulamalarını nasıl daha iyi anlamlandırabildiniz, bir yere oturtabildiniz?
0
psmstc
(21.12.24)
nickin hakkini vermissin :)

29 yasindayim. kendi yasamimdan sikayet etmek yerine dünyadaki savasa, siddete, yoksulluga kahroluyorum ve hayatimi hak etmedigimi düsünüyorum acikcasi.

sizin hayatinizda eksik olan sey sükretmek. senin o rutin diye sikayet ettigin hayat bir baskasinin hayali. bunu görmek bu kadar mi zor?

ayrica cok siradisi bir hayat da yasayabilirsin ama sen sürekli o siradisiligi yasadigin icin sana siradan gelebilir.
0
sonsuz
(21.12.24)
Diger kolelere bakip gulumsuyorum
0
lapaz
(21.12.24)
Ev lazim, omur boyu kira odeme fikri beni cildirtiyor
0
Zetnikov
(21.12.24)
anlamsız olduğu kanaatine varalı çok oluyor. hayattan beklentimi güvenlik, beslenme, barınma gibi temel ihtiyaçları sağlayabilmek gibi konularla sınırlandırdım. uzun vadeli plan yapmıyorum. kontrolüm dışındaki faktörler yüzünden hayatımın kötüye evrileceğini öngörsem de dayanıklı olduğumu ve başıma gelecek zorluklarla bir şekilde baş edebileceğimi biliyorum.
0
zgrydn
(21.12.24)
Bunu sorgulamayana asam akşam yemeğini yedikten sonra duzlu fıstıkla meyve yiyip ulusal kanalları gezenler. Hayatın bir anlamı yok zaten. Çocuk oluncada o büyüsün diye bekleyip sonrada ölüyorsun.
0
mikahakkinen
(21.12.24)
ben ilk lisede bu sorgulamaya girdim. o zamanlar muslumandim tabi kurani okuyup insanlarla tartisiyordum ateistforum vardi o zamanlar. hatta oss'ye hazirlanamadim bu yuzden az kalsin hayatim kayiyordu. simdi 30 yasin uzerindeyim. ulastigim sonuclar ektedir.

hayatin birey icin bir anlami yok. bireyler doguyor, buyuyor, oluyor. bireyin kendisinin hicbir ehemmiyeti yok. yarin bir anevrizma, veya acik yaradan vucuduna giren bir tur amip sayesinde essek cennetini boylayabiliriz. ancak biz olsek de burada kalan seyler var. dil gibi, kultur gibi, sanat eserleri gibi, idealler ve anlamlar gibi. bireyden ziyade bunlarin onemli oldugunu dusunuyorum. insan bu askin mevzulara yoneldigi surece tatmin olabiliyor. yoksa hayvani gudulerin tatmin edilmesi insani bir yere goturmuyor. biz o sinifi gectik, bizim odev artik baska. hala gectigimiz sinifin sorularini cozmeye calismak enteresan bir hata.

nedir o gectigimiz sinif? bireyin hayvansal arzu ve istekleri var. bunlarin tatmin edilmesiyle mutlu oluyor :), eksikligini cekerse uzuluyor :( yemek, seks, sosyallesme vb gibi. ancak bu durtuler ne kadar tatmin edilirse edilsin geri geliyor. o yuzden bunlari tatmin etmek herhangi bir yere goturmuyor. dan bilzerian'in bir videosu vardi. dunyanin en guzel kadinlariyla sevisiyorum ama bu insani tatmin etmiyor diye agliyordu :) kendisi poker masasinda $1 milyon kaybedip ertesi gun hayatina devam edebilecek kadar da zengin. demek ki hedonizmin doruklarinda yasasan bile bir seyler rahatsiz ediyor. o yuzden bosuna buraya dogru gitmeye gerek yok.

demek ki askin bir mevzu bulup benligimizi orada eritecegiz. yasadigimiz cagin handikapi gecmiste insanlarin ugrunda yasadigi seylerin artik kalmamis olmasi. yani 100 yil once insanlar at sirtinda ac karna savasirken boyle anlam kaygilari yoktu. cunku bir sekilde dogru veya yanlis bir ideal ugrunda yasiyorlardi. veya 70'lerdeki ogrenci olaylarini dusun. daha iyi bir toplum ugruna kendilerini dusunmeden mucadele ediyordu insanlar. ancak simdi kapitalizm bizi tekrar herkesin kendi kicini kurtarmaya calistigi, bireyin on planda oldugu bombok bir kulture goturdu. amerika'da ozellikle cok goruyorum boyle milyon dolarlik ama hayattan keyif alamayan, ne icin yasadigini bilmeyen insanlar. adamin kagit ustunde her seyi var ama asil onemli seyin eksikligini sezebiliyor ve ici huzursuz bu yuzden.

ha sen kendi anlamini bulabildin mi dersen ben de hala gecim derdindeyim. hala hayatimi duzene koymaya calisiyorum. bu nedenle artik bu sorgulamalara cok giremiyorum cunku aksiyon halindeyim. hala sener sen kosusuyla bir yerlere ulasmaya cabaliyorum. bu kosusturma istedigim tatmini ve huzuru saglamasa da en azindan beni oyaliyor.
0
antikadimag
(22.12.24)
ya şimdi söylicem de b-k atacaksınız.

28-30 sürecinde satürn satürn kavuşumu

36 - 60 plüto - plüto karesi. eğer yaşam amacını gerçekleştirmişsen sana dokunmaz bu süreç pek.
gerçekleştirmediysen seni sıkar, boğar, hayatını alt üst eder ki değiştirebil artık.
www.facebook.com

hala yapmadın 42'de patlatır.
www.facebook.com

hala yapmadın, öldürür.
0
mathilda.may
(22.12.24)
oldu.

hayat rutinimi, iş düzenimi, hayata bakış açımı değiştirdim. rahatladım.

önceden daha çok kazanayım, o işi de ben yapayım, daha çok fatura keseyim falan kafasında hırslı bir beyaz yaka insanıydım. bu sorgulamadan sonra günde 5-6 saat çalışan, evden çalışma düzenine geçmiş, her gün sporunu falan yapıp mahalleden çıkmayan bir insana dönüştüm.

çok da güzel oldu.
0
babilfish
(23.12.24)
(20)

bu tarz duyurular gerçek mi sizce?

m e b
selam.bazen siz de şu tarz duyurulara denk gelmişsinizdir. mesela "mevcut işimde kazancım 5800 dolar, hiçbir yoğunluğum yok ama kendimi geliştirebileceğim yer değil. ama 7800 dolar maaş veren bir yer var, orada ise nadiren de olsa mesai durumu var ve işler daha yoğun olacak ama kendimi geliştirebile
selam.

bazen siz de şu tarz duyurulara denk gelmişsinizdir. mesela "mevcut işimde kazancım 5800 dolar, hiçbir yoğunluğum yok ama kendimi geliştirebileceğim yer değil. ama 7800 dolar maaş veren bir yer var, orada ise nadiren de olsa mesai durumu var ve işler daha yoğun olacak ama kendimi geliştirebileceğim. işimi değiştireyim mi?", "hesabımda 325 milyor tl'm var. sizce hydundai i20 mi alayım, yoksa mercedes g63 mü? g63 çok yakıyormuş.", "eve taşınmam gerek. suadiye'den sahile yürüme mesafesinde 10 yaşında bir apartman dairesi mi alayım yoksa bostancı merkezinde ama denize yürüme mesafesinde olmayan sıfır bir daire mi?", "hesabımda 54544445 milyonum var, bunu altına mı yoksa dövize mi yatırayım?" gibi sorular soruluyor.

bunlar sizce gerçek ve ecnebilerin "champagne problems" dediği türden dertler mi yoksa gerçekle alakası yok mudur?
0
m e b
(19.12.24)
gerçek olanı kadar olmayanı da vardır illaki.

örnek olması için bir yıl önce falan yine burada 1,8-2m arasında değeri olan birkaç araba modeli arasında kalmıştım. ve birçok insan beni o kadar param olmadığıyla suçlamıştı, şimdi o arabaya biniyorum hala. 1-2 seneye değiştireceğim yine benzer konular olacak muhtemelen.

ama bunu trollük olsun diye yapanlar da vardır illaki.
0
reanarchy
(19.12.24)
Hiç görmedim cidden ama show off diye düşünürüm görsem. Samimi ve ciddi gelmez bana.
0
norek
(19.12.24)
benim o kadar param olsa buralara girip soru sormam. ama bu subjektif bir yorum. belki de gerçekten yazan vardır.
0
mikahakkinen
(19.12.24)
cogunlugu gercektir neden gercek olmasin. su kadar param var napayim diye cok yakin 1-2 kisi haric konusamazsin. e bankaciya gitsen maasli calisan yani. ekstra görüs alabilecegin kimse pek yoksa etrafinda burada ya da redditte sormak mantikli bence.

araba almak, ev almak icin cok büyük para veriyorsun. sen 500k TL bir baskasi 1m TL veriyor diye onun o 1 milyonu kolay mi kazandigini saniyorsun.
ya da miras kaliyor mesela onu napayim diye soruyor. bu da bir kere iki kere olabilecek bir sey. kendi parasi olmasa bile kim car cur etmek ister ki?

tatile nereye gideyim duyurlari mesela champagne problems.
0
sonsuz
(19.12.24)
%99 gercek. insanlarin durumlarinin iyi olmasi burada soru sormalarina engel degil ki, olmamali da. insan ne kadar iyi durumda olsa da bu normallesiyor ve daha iyisini ariyor. daha kotu durumdaki insanlara bu dertler/sorular onemsiz gorunebilir ama oyle degil. hem burada cok farkli kisilerden farkli gorusler alinabiliyor. zengin eksi duyurusu mu acsinlar bunun icin?
0
lemmiwinks
(19.12.24)
5000 dolar ya da 7000 dolar kazananlar ekşi duyuru'ya giremez mi? onlar da insan sonuçta!! bir de bu paraları kazanmak zor değil ve zannettiğinizden daha fazla kişi bu paraları kazanıyor.
0
co2s2
(19.12.24)
Gerçeği de vardır kolpası da. Ama çoğunun amacı belli: ego tatmini. Zaten burada birkaç tip var, sabah akşam kendisini övüyor.
0
nothing in my way
(19.12.24)
aynı anda gerçek ve gösteriş amaçlı olabilir. geneli böyle oluyor.

bazı insanlar da ülke şartlarının veya bulundukları ortamdaki genel vaziyetin farkında olmayabiliyorlar. yani burada tamamen iyi niyetle 5 milyon doları nasıl değerlendirebileceğini soran biri de çıkabilir. "bunlar hayatında o kadar parayı bi arada mı görmüş" diye düşünmüyorlar. etraflarında rehber olmayabilir, güvenebilecekleri biri olmayabilir vs. farklı sebepleri olabilir.

troll duyurular genelde çok daha basit içerikler oluyor, o açıdan ben burada "bir milyon lirayı nasıl değerlendireyim" gibisinden şeyler görürsem gerçek olduklarını varsayıyorum. dediğim gibi gösteriş amaçlı öylesine sorulmuş da olabilirler gerçekten fikir ihtiyacından da. ona bir şey diyemem.

şimdi mesela ben 500 bin lirayı bile çok büyük görüyorum ama anası babası memur olup iyi eğitim görmüş, mühendis olup ayda 100 bin kazanacak noktaya gelmiş, tek çocuk, dedesinden babasından vs. 3-5 tane dükkan/arsa kalmış birisi en az 20-30 milyonluk malın üstünde oturduğu halde "zengin" gibi yaşamıyor veya bununla ne yapacağını bilemiyor olabilir. bu adamla arkadaş olup aynı ortamlarda takılabilirsin. işinde gücünde, büyük harcaması olmayan, standart vatandaş gibidir. böyle birinin bir gün "ya ben işimde gücümdeyim bi ihtiyacım da yok ama böyle şeyler var bizde, bunlarla ne yapabilirim?" diye sorması bana çok uzak ihtimal gelmiyor... illaki gösteriş veya champagne problem olmak zorunda değil. öte yandan benim böyle bir duyuru görünce kahkaha atmam da tuhaf karşılanmaz sanırım "yuh ne dertler var" diye.
0
mark greg sputnik
(19.12.24)
gerçeği de var yalanı da.
bir de şu lafa hastayım "bu kadar param olsa buraya sormam / burada yazmam"
bunu yazan adam hiç zengin tanımamıştır kesin.
nereye sorarsın mesela?
ayrıca buraya soran adam burada verilen cevabı harfiyen yapacak değil.
her yerden görüş alır, bildiğini yapar.
gidip eşe dosta sorsa herkes o paraya göz koyar.
anonim kalmak daha iyi.
0
abelardo
(19.12.24)
bence değil ama ruhum işsiz olduğu için cevap yazıyorum. bu sitenin olayı da bu değil mi zaten?
0
titanyum22
(19.12.24)
bence çok büyük çoğunluğu gerçek.
herkes bizimle aynı segmentte değil. olmak zorunda da değil.
az önce kanyon istanbul'un kiralarına baktım, onlarca daire.
ve dedim "bu kiraları kim ödüyor olabilir ki ? bu imkansız!"
imkansız değil.
gelip buraya akıl danışmasıda bana makul geliyor.
ben de çok fazla şey danışıyorum.
0
WithWorth
(19.12.24)
Kusura bakmayın lütfen ama çekememezlik ve veya eziklik psikolojisi bu tarz düşünceler. Sözlük’te çalışılan pozisyonlar ve maaşlar başlığına herkes 100k alıyor nerede bu fakirler diyenlerle aynı kafa
0
gabe h coud
(19.12.24)
Gözümüze sokmaya çalışmayıp, rastgele bir yerde konusu geçtigi için bahseden olursa inanabilirim. Ama her gün x markadan don aldım diye anlatanlar inandirici gelmiyor ya da gerçekse bile muteahhitlikle para bulan ilkokul mezunu görgüsüz keko profili çiziyor. Parası gerçekten varsa bile ciddiye alinmayacak kişiler

Evet 10 milyon dolarım olsa girmem abi siteye, gayet de mantıklı bir arguman. Nesini begenmiyorsunuz
0
abuzer
(19.12.24)
Duyuruya hos geldin.

Ben senin dikkatini çeken bu tarz yorumlari yillar önce dile getirmistim. Buranin popülasyonu gerçekten bizim alistigimiz profilden çok uzak.

Mesela birisi vardi, tek sorun ettigi sey Amerika'ya gitmesi durumunda yeni bir araba alip almayacagina deger mi sorusuydu.

Bahsettigin tipler lokasyon olarak yurt disinda olmasina ragmen beyin olarak hâlâ göç edememis kisiler.
0
feastofthedamned
(19.12.24)
Gerçek olmama ihtimali olma ihtimalinden yüksek. Amerikada yaşıyorum. 5800 dolar, 7800 dolar gibi rakamlara toplumun %25'i falan ulaşabiliyordur. Daha ilgincini söyleyim, arabası olmayan çok insan var.

Türkiye'nin %70'i memur ve asgari ücretliden oluşuyordur. Ama torpille iyi işlere giren ve iyi kazanan çok var. Liyakatli azınlık da var ama sistem onlara bir şey yapmaya izin vermiyor.

Gerçek hayat ve sosyal medya arasında uçurum var. Ben bizzat gözlemliyorum. Özellikle yurtdışı göç video içerikleri kolpa.
0
wd40
(19.12.24)
Bundan 4 sene önce çalıştığım işyerinde şimdi düşününce komik denebilecek paralara çalışıyordum.

O zamanlar ilgili sorulara ve sözlükteki başlıklara bakınca aynı şekilde lan maaşlı çalışan olarak nasıl böyle paralar kazanılabilir diyordum.

Biraz şansın yardımıyla işinizde iyiyseniz olabiliyor.
0
kimlanbu
(20.12.24)
10 tanesinden 9unun yalan olduğunu düşünüyorum. O duyurularda bahsedildiği kadar param olsa bir internet sitesinde asla vakit kaybetmem, ki maddi durumumun nispeten iyi olduğu zamanlarda sozlukmus, sosyal medyaymis açıp bakmıyorum bile, gezmekten, alışveriş yapmaktan etc.
0
sanguine
(20.12.24)
Duyuru'da, sözlükte her türden insan var olabilir. Geçen bordo bereli bir sözlük yazarı ile mesajlaştım sözlükte.
0
komando kani var bende
(21.12.24)
Benim dramlarım sahte gibi duruyor ama gerçek.
0
Kahvedesu
(21.12.24)
paranın kimde olduğu belli olmaz diye boşuna demiyorlar.

ekipte bir tane junior var.
geçen kolunda rolex ile gelmiş(orjinal)
adamı tanımasak sahte deriz fakat aileden durumu iyi.
0
nuisance2
(21.12.24)
(8)

Bu araçlar nasıl? alınır mı?

avatar is back
https://www.sahibinden.com/ilan/vasita-otomobil-skoda-vade-pluskredi-plusilk-sahibinden-plusotomatik-plus155.000km-plus36-ay-taksit-imkani-1217527186/detay/https://www.sahibinden.com/ilan/vasita-otomobil-skoda-105-bin-km-de-2016-model-skoda-rapid-sedan-1.4-dizel-otomatik-1216415913/detayhttps://www.
www.sahibinden.com

www.sahibinden.com

www.sahibinden.com

www.sahibinden.com

hepsine de pazarlık yapmayı düşünüyorum. skoda, honda, toyota. bilginiz var mı bu modeller hakkında. veya 650-750 bandına otomatik başka ne önerebilirsiniz?
0
avatar is back
(18.12.24)
hepsi galeriden. alırken 3 defa düşünmek gerek. özel bir sebep yoksa (tanıdıklık, taksit vs) galeriden araç almam. en az 40-50k pahalı hem de sahibindene kıyasla risk katsayısı çok daha yüksek olur.

650-700 bandında otomatik dizel C4 1.6 blue hdi bakabilirsiniz.
gene 750-850 bandında fiat 500x olabilir. hafif suv görünümlü bir crossover.

çok piyasa araçların (octavia, jazz vs) iyisini ucuza alamazsınız.
0
orpheus
(18.12.24)
Arabanın neredeyse boyanmadık parçası kalmamış, sağda 3.5, solda 1,5, kaputta uç boyalı açıklamasıyla yumuşatılıyor iki ilanda. Zaten yanlar toplamda dört parça, kaput ta boyanınca bi bagaj, bi tavan kalıyor. İlk Octavia ve Corolla ilanlarının sahibinden değil araba su bile almazdım.

Hında Jazz sınıf olarak diğer paylaştığınız araçlardan farklı, birebir karşılaştırmamak lazım.

Şahsi fikrim o bütçelere temiz bir Octavia bulup almak olurdu ama mevcut piyasada muhtemelen samanlıkta ipne aramak gibi olur.
0
en bi orijinal
(18.12.24)
galericilerden neden uzak duralım peki? pertleri yaptırıp sattıkları için falan mı?
0
🌸avatar is back
(18.12.24)
ulkedeki en guvenilmez meslek gruplari siralamasinda ilk 3de olduklari icin.
0
buenosdias
(18.12.24)
galericilerden uzak durmak gerekiyor çünkü sabah dükkanı açarken yalan söylemeye başlıyorlar, akşam kapatırken söyleyecek yalanları bitmiyor. daha önce sözlüğe yazdığım bir entry'nin bir bölümünü copy/paste yapıyorum:

"hanıma araba bakıyoruz. istediğimiz modellerden kesemize göre olanları bulduk, cumartesi tüm günü buna ayırdık, 5 tane araba bakacağız. evden (kartal'dan) çıktık, önce gebze'ye gittik. oradan da esenyurt'a gideceğiz. ilanında "hatasız boyasız" yazan bir araba var, ona bakacağız. bir galericide. adamlara sordum, arabanın orada olup olmadığını, showroom'da olduğunu söylediler. tam 1.5 saat yol gittik, o da ne? araba showroom'da değil. ee araba nerede? kaportacıda. ee hani araba "hatasız boyasız"dı? yok işte bilmemneresinde çok ufak bir boya varmış da, öyleymiş de falanmış da filanmış da. tamam da arabanın her yeri darma duman? kapılardan birinde göçük var. iki tampon da kırık. her yer çizik. daha da kötüsü, aracın sigorta kutusu darmaduman olmuş, her kablo bantlanmış, kesilmiş eklenmiş. üstüne ön koltukların altından arka tarafa hava üfleyen havalandırma kanallarından birisi yok. ee hani arabada hata yoktu? ya bunlar hep olurmuş, yıkarken çıkartılırmış."
0
co2s2
(18.12.24)
+1 galericilerden uzak dur

ayrıca bu araçların hasarları ciddi olabilir. satmak istersen satışı zaten zor olur.
0
HellKeePer
(18.12.24)
galerici normal araç satışından pek kar edemez. şöyle düşün bir yanda evinde otururken aracını ilana koyan çok da kar derdi olmayan milyonlarca satıcı var. bir yanda da dükkan işleten bu meslekten geçinen galericiler var.

high end mercedes-ferrari-range rover vs. satan marka galeriler var onları hariç tutuyorum. diğer galericinin para kazanabilmesi için aracı ucuza alması lazım. kimse durduk yere derli toplu aracını ucuza vermez bu yüzden galerinin elinde en fazla hor kullanılmış ama muhtemelen canı çıkmış araçlar olur.

galericilerin anlaşmalı kaporta-boya, kuaför ve fotoğrafçıları olur. araç anında allanır, pullanır, parlatılır, görseli abartılır kmsi düşürülür ve bir anda piyasa değeri yükseltilir. asıl para da buradan kazanılır. ya da araca çok ihtiyacı olan ama kredi çıkmayan birine senetle daha da güzel karla itelenir.

bu galeri işinin bir istisnası var dod, otokoç, toyota ikinci el gibi kurumsal ve asıl derdi ikinci el araç al sat değil de. sıfır araç satarken takasa gelen araçları elinden çıkarmak olan kurumsal firmalar var. buralardan araç bakılabilir.
0
orpheus
(18.12.24)
dsg otomatik ve dizel 100bin sonrası için bir bilene danışarak alınmalı. jazz ve auris daha sıkıntısızdır. ancak konfor olarak skoda daha iyidir. türkiyede 2. el piyasası çok kirli. yanlış yönlendirme olmasın ancak 0 a yakın bu fiyatlardaki araçlar daha riksiz olur.
0
mikahakkinen
(19.12.24)
(26)

100 yaşına kadar yaşamak ister miydiniz? cevap hayırsa...

tabudeviren
kaç yaşında ölmek isterdiniz?şu videoya denk gelince merak ettim, sorayım dedim:https://www.instagram.com/share/reel/_tZPQVz_E
kaç yaşında ölmek isterdiniz?

şu videoya denk gelince merak ettim, sorayım dedim:

www.instagram.com
0
tabudeviren
(17.12.24)
70 iyidir
0
Bruce
(17.12.24)
saglik varsa kesinlikle evet. 200 de olur.
0
sonsuz
(17.12.24)
En az 90'ı görmek isterim.
0
Bir ben var benden şurada
(17.12.24)
İstemem. 50-55 yeter.
0
Amaranta ursula
(17.12.24)
Videodakilerin hemen hepsinin,

Arada altına kaçırdığını,
Çok küçücük kalmış konfor alanlarından asla çıkamadıklarını,
Sabah tutukluğunun nirvanasını yaşadıklarını

ve daha bir çok şeyi iddia edebilirim.

Her şeyi tadında bırakmak, abartmamak lazım.
0
Mirket
(17.12.24)
Neyse ki çoluğumuz çocuğumuz yok olan kerizler düşünsün.
0
Bir ben var benden şurada
(17.12.24)
Sağlık yoksa 15 yasinda bile olsan faydasız bu yuzden saglik lazim once
0
Zetnikov
(18.12.24)
tamamen içinde bulunulan fiziksel ve zihinsel sağlıkla ilgili, bana kalsa 100'ümde her ikisine de sahip olmak ve hala bir şeyleri keşfetmek isterdim. pek gerçekçi olmasa da :/
0
Sumashi
(18.12.24)
Ben görürüm :)
0
gabe h coud
(18.12.24)
grimavi
(18.12.24)
Bir na önce ölsem çok iyi olur. Maalesef yüce Yaradan'ın işlerine karışamıyoruz...
0
muhayyer divan
(18.12.24)
82-83 yaşında sağlığı yerinde hareketli haftada 2-3 gün işine giden. boş vaktinde dünyayı gezen tanıdıklarım var. hayatı sınırlamayan böyle bir yaşlılık olacaksa isterim.80-85 yaşları ideal 90'dan sonra bedensel ve zihinsel olarak sağlıklı kalabilen pek görmedim.
ancak önümüzdeki 40-50 yılda tıp ilerleyip o yaşlarda bile hala hareketli ve sağlıklı kalmamızı sağlayabilir.
0
orpheus
(18.12.24)
22 yaşındayım ve gerçekten merak etmiyorum devamını
0
substituent
(18.12.24)
Bugunden dusununce istemem gibi geliyor ama o yaslara gelirsem, sagligim da yerinde olsa olmek isteyecegimi sanmiyorum, videodaki ortam iyiymis:)
0
(18.12.24)
bence 80'i kafa yerinde gorebilmek buyuk sans. 80'i akli basinda gorsem mutlu olurum, iyi yasadim derim.
0
cooperr
(18.12.24)
Akıl sağlığımı ve fiziksel sağlığımı kaybettiğim an ölmek isterim. Bunlar bugün olursa bugün. Kimseye yük olmak istemem. Birileri bana bakmak zorunda hissettiği için kendini, kendi yapmak istediği şeyleri ertelemesini ya da vazgeçmesini istemem. Herkesin sadece bir tane hayatı var.

Bir de yaşamak sadece yaşamak değil, yaşadığını hissetmek demek benim için. Yaşadığımı hissetmiyorsam ya da farkında olamıyorsam artık ölmeyi tercih ederim. Zaten çok yaşama heveslisi olmadım hiçbir zaman.
0
rock n roll
(18.12.24)
bir bardak su içmenin zor olduğu ve birilerine muhtaç olduğun zaman artık gitme vakti gelmiştir.
0
mikahakkinen
(18.12.24)
İstemem. Dedem 101 yaşında vefat etti, çocuğunun, torununun ve tüm arkadaşlarının ölümünü gördü bence çok zor. Elden ayaktan düşmeden 70 iyidir.
0
mirty
(18.12.24)
Teknoloji ve tıpta gelişim ile en kötü 50 yaş dinçliği ile yaşayacaksam 5000 de yaşamak isterim. Yok, yaşlandıkça yaşlılık etkenleri kendini gösterecekse gerek yok. Onu yeme, bunu yapma, şu saatte güneş varken çıkma diye başlayan sürecin yataktan desteksiz çıkama, yemeğini yapama, yetişkin bezi ile gez falan gibi bir hayat istemem ama çoğu evlat gibi ailemin yaşlansa da yaşamasını isterim. Ben bakarım sıkıntı yok.
0
nawar
(18.12.24)
yakınım neredeyse 100 yaşında.
hala kendi işini görebilse de, bir kaç seneye elden ayaktan düşmekten çok korkuyor. aklı çoğunlukla yerinde. bazen gidiyor mu, şaka mı yapıyor anlamıyoruz.
ilaçlarını içmezse başı dönüyor ya da astım krizine benzer bir şey yaşıyor.
ben onu tanıyalı beri hep ölmek istiyor. "geberemedik kaldık, daha ne kadar yaşayacağız" diyor. çoğunlukla güleç biri ama yaşlılığın getirdiği rahatsızlıklar, birilerine muhtaç kalma korkusu yüzünden ölmek istiyor.

bunu gören diğer yakınlarım da 70'lerde ölmek istiyor. sağ salim gideyim diyor.
elden ayaktan düşmeyim, kimseye rahatsızlık vermeyim, yük olmayım.

belli bi yaştan sonra demek ki yük olma düşüncesi oluyor.

o yüzden ben de sağlıklı olduğum sürece 80+lere gelmeyi (ama tek başıma her işimi halledebilecek kadar dinç olmak şartıyla) isterim. yoksa 70'ler iyi.
0
biseysorcaktim
(18.12.24)
sağlıklı olacaksam kendi işimi kendim görür durumda olacaksam 80'i görmek isterim en az.
onun dışında bir şey demek istemiyorum evrene yanlış mesaj gitmesin :)
0
matilda
(18.12.24)
şu an ölmek isterim.
0
patronaj1
(18.12.24)
102 buçuk en ideali bence.
0
akhenaten
(18.12.24)
çok zor soru valla. iyi ki bana bırakılmamış bu karar diye sevindim şu an.
ama akıl baştayken gitmek en güzeli. Allah canımı almadan aklımı alma diye dua eden bir tanıdığım vardı, ne haklı. babanda alzheimer belirtileri fark ettiğim şu günlerde enteresan bir duyuru oldu.
0
titanyum22
(18.12.24)
@titanyum22, hangi belirtileri fark ettin özel degilse
0
sonsuz
(18.12.24)
33 yaşta kalarak 33 ü 10 sene kadar yaşayıp ölmek isterdim
0
9kuyruklukedi
(18.12.24)
(10)

arkadaşlık hk

melodi
yaş oldu 38 bütün çocukluğum memur anne-babayla bi orda bi burda geçti. çocukluk arkadaşı kavramım hiç olmadı, hep okula yeni gelen ve görece üst düzey memur olan babamın mesleğiyle tanındığım lojmanlarda geçen bir çocukluk. özel üniversite de maddi durumlar zorlanarak okunmuş bu ve başka sebeplerle
yaş oldu 38 bütün çocukluğum memur anne-babayla bi orda bi burda geçti. çocukluk arkadaşı kavramım hiç olmadı, hep okula yeni gelen ve görece üst düzey memur olan babamın mesleğiyle tanındığım lojmanlarda geçen bir çocukluk.

özel üniversite de maddi durumlar zorlanarak okunmuş bu ve başka sebeplerle neredeyse 0 arkadaşla bitmiş bir üniversite hayatı.

sonrası evlilik yine bir memurla. abuk subuk ilçeler, şehirler, 30 yıllık hayatımda karşılaşmadığım insanlar. (babamın mesleğinden kaynaklı ister istemez fazla rafine ve korunaklı büyüdüm) bu süreçte şahit olduğum insanlar ve olaylar sonrası aileme sürekli tepki gösterdim beni bu kadar saf yetiştirmeseydiniz diye)
din temelli, giyimim, sürdüğüm ojeden kaynaklı yargılandığım eşimin saçma çevresiyle geçen 7 sene.

ve bugün eşimden başka en ufak bir sıkıntımı paylaşabileceğim bir arkadaşım yok.

konumuza gelirsek evlenip 8 sene önce en yakınım dediğim(25yıldır tanıdığım) insanında yaşadığı istanbuldan ayrıldım. bu geçen 8 sene de mütemadiyen düzenim değişti tayinler, işsizlik vs. bi kere de ya nasılsın demedi. hep rutin diyaloglar, sen seçtin cümleleri. 12 yıllık evlilikte asla çocuk istemiyorken hamile kaldı mart ayında. 25yıldır ilk defa doğum günümü kutlamadı. marttan eylüle kadar arada bi nasılsın vs sordum. temmuzda yine tayin olduk taşındık vs üstünden geçmiş 3 ay mesaj attı taşındınız mı falan diye. açıkcası bu süreçte hep benim ittirmemle görüştüğümüz için artık ben de kimse için kendimi zorlamayacağım diye düşünüp eylülden beri hiç arayıp sormuyorum. sanırım artık ben çaba sarfetmekten, herkes beni sevsin diye uğraşmaktan yoruldum. ama doğum yaptı bu ara eminim rüyamda gördüm ama hiç içimden aramak gelmiyor. eminim beni bu hamilelik sürecimde aramadın falan falan diye trip atıcak. anlıyorum hamilelik, analık okey de bu bi insanın aranması için bir sebep mi? yani ben ömrüm boyunca doğurmazsam beni kimse aramayacak mı? neden herkes bu kadar bencil. ya benimde dertlerim var 8 senedir çalışmıyorum, sürekli ev taşıyorum, sürekli yeni insanlar, yeni çevre, kendini kabul ettirme hem de tam 36 senedir…
0
melodi
(17.12.24)
En yakınım dediğin insanın "nasılsın" demesi çok da gerekmeyebilirdi aslında. Sen direkt "şöyle böyle oldu, canım sıkkın" diye anlatabilirsin sonuçta. Önemli olan buna dönüşü, sanırım o dönüşler de seni tatmin etmemiş.

Ben rutin iletisimin devam etmesini, sürekli yeni baştan "nasılsın, ne var ne yok" denmesine tercih ederim. Daha samimi, hiç ayrilmamisiz ilişkimiz kaldii yerden her gün devam ediyor gibi...

Hamilelik, annelik tabii ki aranması gereken bir şey ağğbi. Bizim için önemli olmayabilir ama bir insanın hayatında 3-5 önemli olay vardır. Düğün, cenaze, doğum vs. E bunları diğer günlerden ayırt eden bir aksiyon alinmasi tabii ki beklenir.
0
abuzer
(17.12.24)
Evet normal şartlarda doğum aranması gereken bir durum olabilir ama bir şeyler koptuysa o iş pek öyle değil. Doğurmuşsun hayırlı olsun, evet teşekkürler. Doğumunda aradım demek için. Yani bu yüzeysellik seviyesine gelindiğinde zaten o en yakın arkadaşlıktan bişey kalmamış oluyor. Benzer bir durum yaşadım ve aramadım. İyi olduğunun haberi yetti.
Sadece eşle arkadaş olunabilir. Şartlar öyle gerektirir vs. İnsanlar kopar birbirinden, etrafında kimse kalmayabilir. Çocukluktan da gelebilir. Ama bu sizi rahatsız ettiğine göre kendinize bir alan yaratmanız iyi olur derim. İlla ki sosyal çevre yaratmayabilir bu alan.
0
sibertenik
(17.12.24)
yaş 38 er kişi. biz sabit durdukta ne oldu. 2 tane arkadaşım kaldı biri 500km uzakta diğerinin 2 çocuğu var görüşemiyoruz. eşimin sadece üniden 2 arkadaşı var onlarda 500km uzakta. biz de aynı durumdayız kafana takma. artık kimse kimsenin derdini dinlemek istemiyor. herkes bencil artık ben aramazsam kimse aramıyor.
0
mikahakkinen
(17.12.24)
Babanin meslegi neydi ?
0
feastofthedamned
(17.12.24)
mikahakkinen +1

ya benim de arkadaşım yok. kimisi ile ben görüşmek istemedim, aramız koptu, kimisi de benimle görüşmek istemedi yine koptu. Yani öyle sosyal kelebek 500 tane arkadaşı olan insanlara ben de şaşırıyorum, o insanlar çok az sayıdalar. Bi de yüzeysel ve pragmatik arkadaşlıklar kuranların daha çok arkadaşı oluyor. ama böyle gerçek dostluk ararsan bende de yok şahsen. kaldı ki ben de istemiyorum kimseyle arkadaş olmak. ben tek başıma daha mutluyum, en azından kimse beni yargılamıyor bu şekilde kendimi daha korunaklı hissediyorum sanırım.

diğer konuya gelirsek, gözden ırak olan gönülden de ırak olur bu bir gerçek. benim de çok sevdiğim 15 yıllık arkadaşım şu an eşi hakim olduğu için uzak bir şehirde yaşıyor, bebeği oldu şimdi. açıkçası ben de çok aramıyorum, arada bir mesaj atıp nasılsın bebiş iyi mi diye soruyorum kısa bir muhabbet oluyor ama sürekli olup devamı gelemez, yüzyüze görüşmeyince anlatılacak şeyler de kısıtlı oluyor.

senin yaşadığın iç sıkıntısına gelince de, bu kadar üzülüyosan sen ara ya da mesaj at. bu tür şeylerde gurur olmaz. onun bebeği var şimdi tüm dünyası değişti. mesela ben o bahsettiğim arkadaşı hamileyken bi 10 gün aramamıştım, o arada başına gelmeyen kalmamış, bebeği sezaryenle almışlar, 2 hafta yoğun bakımda yatırdılar vs vs olaylar olmuştu, zor bi dönem geçirmişti. belki de arkadaşın şimdi senin hakkında bak neler yaşadım hiç aramadı diye düşünüyodur. mesaj at bence ne yapıyon sesin çıkmıyo diye sor.
0
turuncu tonlarda
(17.12.24)
anne disinda insan iliskileri hep karsilikli cikar uzerinedir. muhtemelen esiniz de ayni dertten muzdarip; ama kalkip bu saatten sonra neden boyle davrandi demek bana biraz kolaycilik, tum sorumlulugu karsi tarafa atmak gibi geliyor. 15 yilda hayat kalitenizi dusurecek o kadar cok sey olmus ki(sagliksiz iletisim, asosyallik, rutinler) su an ki durum gayet dogal bir surec haline gelmis. sad but true.
0
buenosdias
(17.12.24)
Çok arkadaşı olanlarda çoğu zaman samimiyetsizlik ve yüzeysellik baskın oluyor. Samimiyetsizce eğlenebiliyor insanlar, yüzeysellikten çok memnun olanlar çok mesela. Ben biraz dip balığıyımdır, arkadaşlıkların çoğu zaman kısa sürer, menfaati olmadığında gidenler çok fazla çünkü.

Duygusal ilişkilerde bile böyle. Sevişmeyeceksek bir arada olmayalım diyor mesela, ne sevgisi diyor ya da çocuk yapmayacak kadını niye evlenerek kendime yük edeyim diyor. Menfaat yoksa evlenmiyor falan.

Bugünün insanı çoğunlukla böyle oldu. Arkadaşlık kursan da bunlarla karşılaşacaksın. Karşılaşmışsındır bile. Evet çok acı verici. Belki de yalnızca kendimizi (varsa elimizi) yaşamamız gerekiyordur. Tanrı hiçbir şeyi boşuna yaşatmıyor.
0
muhayyer divan
(17.12.24)
Guzel haberi vereyim
Yalniz degilsin

Ben sabit yerde 38 yildir yasiyorum

30 yasina kadar hep aranirdim sonrasinda insanlar cok degisti kimse pek arayip sormuyor

Hayat boyle az bucuk
0
Zetnikov
(17.12.24)
Çok abartılı seviyede içli dışlı olmaktan bıktık yetişkinlil döneminde. hayatı sarpa sarınca arkadaş arayan insanlardan sıkılıyoruz. Ben sürekli bana dert anlatan bütün arkadaşlarımdan uzak durmaya çalışıyorum hatta iletişimi kestim şöyle buluşmak için 40 Takla atmadığın, zorlama ilişkilerden ziyade akıcı ,ortak noktaları olan insanlarla bir araya gelmenin daha mantıklı olduğunu düşünüyorum Gurbetçi yakınlarımdan da düşündüğüm kadarıyla eğer uzak bir ilişkiyi korumak istiyorsan onun bulunduğu şehre gittiğinde bir hediyenle beraber görüşmen güzel olabilirdi. 8 seneedir görüşme seviyeniz ne? Belki dostluk dediğin yakınlığı kurdunuz ama Artık belli ki değilsiniz buna göre beklenti belirleyebilirsin. Bir arkadaştan beklentin ne gerçekten onunla görüşmek mi yoksa telefonda ben çok sıkıldım diye aramak mı? miyadı doldurmuş bir ilişkiye değil sana benzer insanlarla ortak noktada buluşabileceğini inandığın ortamlara girmeye çalışmanı tavsiye ederim. rüyada gördüğün için değil onun durumunu merak ediyorsan da araman da gayet hoş olur
0
ala09
(17.12.24)
@ala09 ailemle onun evinin arası 5 dakika. neredeyse istanbul’a her geldiğimde hatta gelmeden önce (ki bu son 4 senedir 2 haftada bir) hep haber verdim. ama 1 kere falan zaman ayırdı onda da ben hep darladım. karakter olarak hep soğuktur ama son zamanlarda görüyorum ki sıcak olmak istediklerine baya sıcak. bugüne kadar hiç bir arkadaşımı dert anlatmak içi aramadım, derdim dertlerimi anlatmakta olmadı hiç bir zaman. şöyle yoğun böyle çalışıyorum diye dakikalarca yazdıktan yâda söyledikten sonra “sen nasılsın?” sorusunu duymak istiyor.
0
🌸melodi
(17.12.24)
(20)

turkiye'de camasir kurutma makinasi yaygin mi ki? neden?

fevzi123
selamlar,bildigim kadariyla turkiye'deki cogu evin/dairenin/konutun aman aman bir yer kaygisi yok camasir kurutmak icin? camasir kurutma makinasi nasil yayginlasti ki turkiye'de? sosyolojik bir karsiligi yok gibi sanki ama ben bir seyleri kaciriyorum heralde.haftada 1-2 camasir yikamiyor mu en plaza
selamlar,

bildigim kadariyla turkiye'deki cogu evin/dairenin/konutun aman aman bir yer kaygisi yok camasir kurutmak icin?

camasir kurutma makinasi nasil yayginlasti ki turkiye'de? sosyolojik bir karsiligi yok gibi sanki ama ben bir seyleri kaciriyorum heralde.

haftada 1-2 camasir yikamiyor mu en plaza calisani buyuksehirli bile? onlarin da haftada 10*2 dakika camasir asacak vakti yok mu? camasiri dogal yollardan kurutmanin daha iyi oldugu duyari twitter'da kasilmadi mi?

vs vs vs

kurutma makinaniz var mi? neden var? ihtiyac mi? neden?

tesekkurs'n'sevgilerden bir demet
0
fevzi123
(16.12.24)
yaygın değil. elektrik pahalı. kurutma makinaları pahalı
0
wd40
(16.12.24)
Baştan aşağı hatalı tespitler;

“bildigim kadariyla turkiye'deki cogu evin/dairenin/konutun aman aman bir yer kaygisi yok“

türkiye’de özellikle büyükşehirde 2+1 balkonsuz evlere tıkılan milyonlarca kişinin yer sıkıntısı var

“haftada 1-2 camasir yikamiyor mu en plaza calisani buyuksehirli“

Ben nerdeyse her gün yıkıyorum spordan sonra spor kıyafetlerimi.

ben kurutmalı makine kullanıyorum.
0
rentts
(16.12.24)
@rentts

tesekkur ederim cevaplarin icin de biraz daha acarsan sevinirim acikcasi. ben sahsen uzun zamandir istanbul hayatindan uzagim ve anlamak icin sordum.

mesela kurutmai makina dedigin sey, kurutma ozelligi olan cam makinasi mi yoksa ayrica bir kurutma makinan mi var?

bi gunluk hayatin bir parcasi mi yoksa luksu mu?

istanbul hayatinda kurutma makinasinin yeri temali bir tezin yuzde 1 niteligini tasiyan bi tez sorusu gibi cevaplarsan cidden seviniriz arkadsaim ya.
0
🌸fevzi123
(16.12.24)
Artık yeni yapılan evlerde çamaşır asılacak yer yok. Evin içine koysan çamaşırların nemi havayı bozuyor rutubet yapıyor. Bu yüzden mecburiyetten kurutma makinesi alıyorlar

Onun dışında çok cocugu olan ailelerde genelde çamaşır makinesi hergün çalışır. Kış vakti o çamaşırlar dışarıda yerin olsa bile yetişmiyor. O sebeple bir tane kurutucu alıyorsun 1 saat sonra kuru çamaşırlara sahipsin
0
limonlu eksi
(16.12.24)
çocuğa kreşten her gün 3 alt üst kıyafet artı iç çamaşırı istiyorlar. artı anne baba çalışıyorsa, her gün kıyafet değişiyorsa bu soğukta nasıl kurutacaksın? bunu soran adam bunları bilmez ondan sorar. işte bu sebepten almak zorunda kaldık.
0
mikahakkinen
(16.12.24)
2007den beri kurutma makinesi kullanıyorum. Alerjik astım sebebiyle aldım, sonra deniz kenarına taşındım ki burada kışın klima ile çamaşır kurtulmaz nemden. Yıllardır elim ayağım, çok da pratik bir şey.
0
strawberry first
(16.12.24)
tozu, tüyü çok güzel temizliyor, hızlı sonuç, pahalı değil, yazın sıcakta çabuk kurabiliyor ama güneşte kalırsa da çamaşırlar zarar görebiliyor kışın sogukta zaten iki gün o çamaşırın kurumasını bekliyorsun. Sık sık yatılı misafirler için nevresimler yıkanıp kurutuluyor ben de en az iki günde bir çamaşır yıkıyorum tek başıma olduğum halde gerçekten baştan aşağı yanlış tespit. Yeni evlerde kurutmak için alan olmaması ayrı bir sebep ama İstanbul'da çamaşır kurutmak her zaman kolay değil zaten ben şu olayı sevmiyorum asıl çamaşırı tek tek asılıp tek tek toplamak bir de onun süresini beklemek falan çok uzun bir iş
0
ala09
(16.12.24)
Çevremde neredeyse herkes kullanıyor. Elim ayağım resmen, neden daha erken almamışım diye her akşam kafamı duvarlara vuruyorum. Kışın evde çamaşır kurutmak iyi olmuyor, evde alerjik astımı olan varsa rahatsız oluyor. Bir kişinin çamaşırı söz konusu olsa neyse hadi olmasa da olur derim belki ama 4 kişilik bir aile için şart. Havlular kurutucudan çok güzel çıkıyor bir de yumuş yumuş
0
kullanicadi
(16.12.24)
iki kişi yaşıyoruz. 70m2

bir yatak odası, bir oturma odası bir de depo ve ofis olarak kullandığım çalışma odam var.

kız arkadaşım sürekli çamaşıur yıkar. bence bir günde kuruyor ama ona göre nemli kalıyormuş ve üç boyunca duruyor çamaşırlar. ama her gün değilse gün aşırı yıkanıyorlar çamaşırlar. yatak odasında sürekli bir askılık var.

bir de bazen üstüne eşya atılıyor, hani sandalyeye attığımız ne çok temiz ne de kirli olan arafta kalmış çamaşırlar.

o kadar mutsuz ediyor ki beni çamaşırlar, kirli giymeyi tercih ederim kurutma problemi yüzünden.

kurutma makinesi çamaşırları yıpratıyor diye duydum, almadım.
çamaşır makinemi değiştirdiğimde kurutma özellikli bir tane almak istiyorum.

balkon ya da boş oda olmadıkça, çamaşırları oda içinde kurutmak tam anlamıyla dağınıklık.

bir de geçen yıllardan biliyorum; kuruturdum ama toplamazdım çamaşırlarımı. oradan alır giyer makineye atardım, bazı kıyafetler günlerce askılıkta kalırdı da pis olduğunu düşünür tekrar yıkardım. burası benim tembelliğimdendi, ama üstte yazdıklarım bir çoklarının ortak sorunu.

türkiye'deki çoğu ev müsait derken yeni yapılan evlerin çoğu 2+1 70 metrekare civarı. istanbulda çok daha küçükleri bile yaygın artık. 1+1 ülkenin yeni gerçeği oldu, 2+1'e şükrederiz.
0
biseysorcaktim
(16.12.24)
Kendi cevreme bakinca pek yaygin degil olarak gormuyorum ama bu artik uygulanabilir bir opsiyon olarak degerlendiriliyor. Evine girip ciktigim kisilerde, sadece bir evde gordum. Yalniz benim cevre eksiduyuru cevresinden farklidir, tahminim en iyi ihtimal 2006 yilina kadar cevremdeki bir evde bile bulasik makinesi yoktu. Biraz geriden geliyoruz yani.

Bu arada bizde de yok. Olacagini da sanmam. Camasir makinesinin ve bir askiligin sigabilecegi ufak bir alan yapmislar. Eve ait isitma sistemleri de o kucuk yerde, oraya asiyoruz, zaten nispeten sicak oluyor cogu zaman, evi etkilemeden kuruyor.
0
mbond
(16.12.24)
Kurutma makinesi koyacak yer bulmak bence daha büyük sorun çamaşır kurutacak yer bulmaktan. Ben tek yaşadığım için salonun ortasında kurutma telinde kurutmak beni rahatsız etmiyor. Haftada 2-3 makine yıkıyorum zaten çok sorun olmuyor, salonda kalorifer de açık olduğundan hızlı kuruyor.

Ama mesela kurutma makinesi alayım desem nereye koyacağım bilmiyorum. Çamaşır makinesi banyoda ama orada kurutma makinesi koyabilecek herhangi bir alan yok. Başka bir yere koymak da mantıklı gelmiyor. Ülkece banyolarımız küçük yani bence. Bi de her çamaşırın atılamaması=hiçbir çamaşırın atılamaması demek benim için. Bu makinede kurur mu diye düşünmek hoşuma gitmez
0
nundu
(16.12.24)
Robot süpürgeden sonra ekşicilerin ikinci kutsalını eleştirmişsin hocam. Çok laf yersin şimdi:)
0
nothing in my way
(16.12.24)
sebeplerini bilemem, buna yorum yapacak sosyo-eko-kültürel bir birikimim yok. ama bizim aileden örnek vereyim madem. beş kişilik bir aileyiz, annem de dahil herkes çalışıyor. çamaşır makinesi günde en az bir, en çok iki kere çalışıyor. her ne kadar bu kadar sıklığa karşı olsam da günlük kıyafet değiştiriyoruz, çamaşırlar birikiyor.

neyse. hal böyle olunca kısa programda olsa bile bu kıyafetlerin yıkanması + asması + kuruyunca toplanıp yerlerine yerleştirilmesi vs uzun bir zaman alıyor. bunun bir de kışı var. haliyle kurutma makinesi de şart gibi bir şey oldu diye eve kurutma makinesi aldım. anneme göre bu makine şu an çok iyi, kolaylık sağlayan bir eşya.
0
m e b
(16.12.24)
hiç de yaygın değil.

çamaşır kurutmak dediğiniz, çamaşırı bir yere serip beklemek. tamamen ücretsiz.

hiç bir çaba sarf etmediğiniz ve tamamen ücretsiz olan bir şey yerine para verip makine almak, hatta makineyi işletmek için elektriğe de para vermek Türk halkına hiç mantıklı gelmediğinden, kurutma makinesi o kadar yaygın değil Türkiye'de.
0
co2s2
(16.12.24)
bende yaygın değil zannediyordum ama artık çalışan y kuşağının çoğunda var, bizim karşı apartmanda hep balkonda kurutmalar neredeyse sadece 2-3 dairenin yok kurtuması.
birde kedi köpekli evlerde çok kullanılıyor artık. 196-70 kuşağının alışık olmadığı bişey, maddi durum iyiyse ancak alırlar o yüzden çoğu hala kullanmıyordur.

ben kedi yüzünden aldım, koltuklara serilen örtülerde, kıyafetteki kıllarla uğraşmaktan bıktığım için ama sonra anladım ki ciddi zaman tasarrufuda asma toplama derdi yok.

robot süpürge denmiş, o da çok yararlı şimdiye kadar almadığıma ve mopunu yıkamalı model almadığıma çok pişmanım.
0
eja
(16.12.24)
1- Yalnız yaşayan insan oranı arttı.
2- Evli çiftlerin her ikisinin de çalıştığı hane sayısı arttı.
3- Haftasonu çalışma yaygın
4- Çalışma saatleri insanların her işini görebileceği şekilde rahat değil.

Sabah 08.00 - 09.00 arası işbaşı yapıp akşam 18:30 - 19:00 gibi evde oluyorsanız yemek yapmak, çocukla ilgilenmek, ev temizliği yapmak, kişisel bakımınızla ilgilenmek gibi işlerin hepsini haftanın 6 günü 18:30 - 23:00 arasındaki 4,5 saatlik zamana sığdırmanız gerekiyor. Kafa dağıtıp koltuğa serilecek vakit yaratabiliyorsanız ne mutlu. Bu süre yeterli bir süre değil. Pazar gününü de bu işlere ayırmak istemezsiniz. Örneğin cuma akşamı eve gelir gelmez çamaşırları yıkarsanız gece yatmadan önce kuru çamaşırları katlayıp koyar haftasonu bunla alakalı hiç düşünmezsiniz.

Özellikle kış aylarında çamaşırların içerde ve dışarda kuruma süresi uzuyor. İçerde serili çamaşırlar kalabalık ve nemli bir ortama sebebiyet veriyor. Dışarda çamaşır sermekse hem kışın işlevsel değil hem de gittikçe önüne geçilmeye çalışılan bir olay, çevresel sebeplerden ötürü. Kurutma makinası denkleme girdiği zaman öngörülebilir belirli bir süre içinde çamaşırlar kuruyup dolaba giriyor ve aynı gün giymeye hazır hale geliyor. Bu özellikle de tek yaşayan ve çalışan çiftler için çok faydalı bir durum. Daha az planlama, daha az zahmet. Ütü konusunda da çok katkı sağlıyor, ütü gereksinimini büyük oranda azaltıyor.

Elinizin altında bir çamaşır kurutma makinası varsa neden kullanmayasınız sadece soruyorum?

Çamaşırla uğraşmak bir hobi değil, bir gereklilik, zorunluluk. Haliyle bunda sizin payınızı azaltan bir teknoloji varsa bu yayılır. Çok derinlemesine incelemeye gerek yok aslında. Türkiye'de henüz "yaygın" değil, ancak "yayılıyor." ilerde yaygın hale gelmesi büyük ihtimal. Sadece şu anda yaygın değil.

Faydaları şöyle özetleyeyim

- Çamaşırlar birkaç saat içinde yıkanıp kuruyup giymeye hazır hale geliyor.
- Ütü gereksinimi büyük oranda azalıyor.
- Çamaşır serme konusu ortadan kalkıyor. Serili çamaşırın yarattığı kalabalık ortadan kalkıyor.
- Yağmurlu, soğuk ve nemli günlerde çamaşır sermeyle ilgili her türlü sıkıntı ortadan kalkıyor. İklim, nem, gece gündüz durumu tamamen denklemden çıkıyor.
0
akhenaten
(16.12.24)
bizde de var. Artık ihtiyaç haline geldi. Bu kadar kentleşirsen, hava girmiyor.
0
baldan kaymak
(16.12.24)
kurutma makinesi bende var. almadan önce çamaşırları yıka, as kurumasını bekle, topla, ütüle toplamda iki güne yakın zaman gidiyordu. şimdi çamaşırları sabahtan makineye atıyorum. aynı gün öğleden sonra ütü işi dahil herşeyi bitmiş oluyor (uzun eko programda yıkıyorum, yoksa daha kısa da sürebilir.) bunun bir de havlusu, nevresimi vs. var. kurutma makinesi ile 5-6 saate her şeyi bitmiş oluyor.

kardeşimde iki çocuk var, kurutma makinesi yok. salonda her zaman bir çamaşır askısı var ve hiç boş olmuyor. evde koyacak yer olsa ilk alacağım şey kurutma makinesi diyor.
0
inheritance
(16.12.24)
@all

yuh arkadaslar ben bu konuda hicbir sey bilmiyormusum. ben cok geride kalmisim. :)
0
🌸fevzi123
(17.12.24)
amerika'da her evde var. mukemmel pratik. camasir yikadiktan sonra tek tek asmakla ugrasmiyorsun hepsini oldugu gibi kurutmaya alip sonra katliyorsun.

tek handikapi kumaslari kucultmesi olabilir. cunku yikamayi serin suda yapabiliyorsun ama kurutmada illa ki sicak hava ufleniyor.
0
antikadimag
(17.12.24)
(30)

Ehliyetinizi kaç yaşınızda aldınız?

hain kostokk
SbEdit: B sınıfı dışında ehliyetiniz var mı?
Sb
Edit: B sınıfı dışında ehliyetiniz var mı?
0
hain kostokk
(15.12.24)
19
0
jelly bear
(15.12.24)
18
0
yadigar
(15.12.24)
19
0
kullanicadi
(15.12.24)
18
0
false pretension
(15.12.24)
23
0
sonsuz
(15.12.24)
21
0
sey mi dostum
(15.12.24)
26.
0
Cesario
(15.12.24)
25. e sınıfı almıştım.
0
tabudeviren
(15.12.24)
18
0
king lizard
(15.12.24)
26 A
36 B
0
hedep
(15.12.24)
34
0
mark greg sputnik
(15.12.24)
18 girer girmez.
0
benibulmanlazim
(15.12.24)
30
0
Amaranta ursula
(15.12.24)
18.
0
logisticsmanager
(15.12.24)
32 yaeşında aldım 40 yaşında aktif olarak kullanmaya başladım :/
0
strawberry first
(15.12.24)
27. Ama 18de alinmali. Araba olmasa da bilmek lazim
0
Kittie
(16.12.24)
31 yaşındayım, daha yeni kursa yazıldım:)
0
nothing in my way
(16.12.24)
24
yok ama a almayı düşünüyorum.
0
belkider
(16.12.24)
26
kahrolsun patriyarka
başka ehliyetim yok almayı da düşünmüyorum
0
titanyum22
(16.12.24)
18 girer girmez aldım

Bir de motosiklet (a sınıfı) var
0
baldan kaymak
(16.12.24)
19 yaşında aldım. B sınıfı, başka yok. 26 yıldır aktif olarak kullanıyorum.
0
kibritsuyu
(16.12.24)
27, aktif kullanıyorum.
0
dejame
(16.12.24)
18 yaşında B sinifi aldım. 28 yaşında A almak için kursa başvurdum, kadın olduğum ve henüz motor kullanmayi bilmediğim için bu hizmeti veremeyeceklerini soylediler :)))) çok tatlı değil mi...

Şimdi aklıma geldi şikayet etmeliydim aslında di mi? Sürücü kursuysa nasıl "ben ogretemem" diyebilir -_-
0
abuzer
(16.12.24)
18
0
mikahakkinen
(16.12.24)
21 yaşında ailemin git al artık zorlamasıyla aldım. Direksiyon sınavından sonra da elimi sürmedim
0
nundu
(16.12.24)
29 yaşında B sınıfı aldım, araba kullanmayı bilmiyorum. Arabalar ve araba kullanmak zerre ilgimi çekmiyor. Kullanmayı öğrenmem lazım.
0
kumandanim
(16.12.24)
18 b
30 a

kamyon, tır falan sürmek istiyorum. sırf meraktan, eğer karşılanabilir bir tutarsa, bu ehliyetleri de almak istiyorum.
0
biseysorcaktim
(16.12.24)
18 b
20 a2

20 yıldır aktif araç ve motosiklet kullanıyorum, yaşlanmışım :')
0
mirty
(16.12.24)
18
0
isiaha
(16.12.24)
Ben cok acele etmedim evin dibinde metro vardi. Arabamiz da vardi ama istanbul trafiginde eziyetten baska bisey değil.

Araba ehliyetini 21 yasimda aldim, motoru 28
0
ananiyimioguz
(16.12.24)
(5)

Hangi klima?

silver apple
90 m2 ev. hangi klima iyidir? hangisinden uzak durayım?
90 m2 ev. hangi klima iyidir? hangisinden uzak durayım?
0
silver apple
(13.12.24)
vestelden uzak dur. gree weismann samsung olur. yok daha sağlam dersen mitsubishi daikin.
0
mikahakkinen
(13.12.24)
ev 90m2 de takacağın oda önemli. odanın m2sine göre klima almalısın.

klima alırken servis ağına bak. sorun çıkarsa ne kadar sürede gelirler o önemli. yazın millet samsungdan çok şikayet ediyordu klima aldık taktıramıyoruz diye.
0
jelly bear
(13.12.24)
Mitsubishi Electric marka klima aşırı tavsiye eden tanıdıklarım var. Kendileri de kullanıyorlar cidden güzel aletler. Düz mitsubishi değilmiş ama electric olacakmış, inverter olacakmış.
0
hedep
(13.12.24)
servis önemli. kurulumda vakum işlemi önemli... ilk kurulum sonrası servise pek işin düşmez belki ama vakumsuz montaj türkiyede yaygın ne yazıkki... o ilk kurulumu sorunsuz atlatmak önemli olan.

yasal hakkın, bu durumda dış ünite değişimi talep edebiliyorsun. ama birkaç yerde değişim sonrası gelen yeni dış ünitenin de vakumsuz montaj yüzünden iade edilen ürünlerden olabildiği konusunda paylaşımlar gördüm.

vestel ve türevlerini direkt ele, bulaşma. ben şahsen arçelik ve lg de düşünmem, arçelikler zaten kötü, tr piyasasındaki lgler de arçelik tesislerinde türkiyede üretiliyor.

mitsubishi, daikin, toshiba vs. en iyiler ama biraz gereksiz pahalılar denebilir. bütçeni aşıyorlarsa bunları da eleyebilirsin. ama bütçen varsa alınabilir...

bunlar dışında kalan ürünlerin tamamına yakını midea, gree ve haier üretimidir. bu üç üreticinin ürünleri de kolay kolay üzmez. bölgendeki servisin kalitesine ve fiyata göre seçim yapabilirsin. mesela airfel&kaira daikin'in markalarıdır, ürünlerin üreticisi midea servisi daikin oluyor. sigma'nın güncel üreticisi haier, servisi iklimsa.

üstündeki markaya para vermeye çok gerek yok... örnek vereyim, airfel de kaira da bosch(cl2000u modeli) da aynı klima. midea prime asıl model. hatta daha kumtel, daylux gibi markalar da var. hepsi aslında aynı ürün.
0
konetsu
(13.12.24)
Mitsubishi dakin fuji gree. Öncelik bu. Vestel ve fujiplus asla.
0
luluki
(14.12.24)
(22)

Isi birakmak ve aile parasi yemek hakkinda bir soru

Sebastian
Aylik 6k dolar net maas. Ozel sektor, stresli is.150k dolar birikimAilem aylik bana net 3k dolar veriyor. Paralari var. Bunu kesmeyecekler de, hep devam edecek oyle dusunun.Ev, araba var.Coluk cocuk es yok. Olmasi da pek mumkun gozukmuyor.Konum istanbul.Yas 32 erkek istanbulBu durumda isi birakip sa
Aylik 6k dolar net maas. Ozel sektor, stresli is.
150k dolar birikim
Ailem aylik bana net 3k dolar veriyor. Paralari var. Bunu kesmeyecekler de, hep devam edecek oyle dusunun.
Ev, araba var.
Coluk cocuk es yok. Olmasi da pek mumkun gozukmuyor.
Konum istanbul.
Yas 32 erkek istanbul

Bu durumda isi birakip sadece ailemden aldigim aylik parayla, uc bes hobiyle zaman gecirmek istiyorum. Isimden bunaldim, yorucu bir is. Guzel para kazaniyorum, iyi bir sektor kariyer yapiyorum falan filan ama sonu yok gibi geliyor. Bundan onceki 10 yilda da ayni seyi diyordum sanki hep bir seyleri basarmak icin omrumu yiyormusum hissiyati gelmeye basladi. Yok iyi okul yok prestijli is yok iyi maas. Sonunda kara toprak:) bu durumda isi birakip biraz nadasa cekilmek sizce nasil bir fikir?
0
Sebastian
(13.12.24)
Yatırım yapmaya uygun bir maaşınız var. Birikiminizin üzerine ekleyerek düzenli gelir oluşturacak bir yatırım yapın. Emlak vb. Ailenizin verdiği paraya ek bir geliriniz daha olsun mutlaka bence. Ne olur ne olmaz belli bir yaştan sonra hadi işe döneyim desen dönülmüyor. Ufak da olsa bir de sabit gelir eklerseniz ben olsam ben de işi bırakırdım :)
0
alaimisema
(13.12.24)
Birikiminiz az, Fire subredditini okuyup mantıklı bir finansal özgürlük yolu çıkartabilirsiniz kendinize. Tek gelir kaynağının aile olması aileye karşı çıkamamak anlamına da gelebilir, buna hazır mısınız? Allah korusun vefat durumunda yine zor durumda kalabilirsiniz. Diğer yorumda söylendiği gibi birkaç yıl ara verip işe dönmek de hiç kolay değil. Ben olsam mantıklı bir Fire planı oluşturup o noktaya gelince bırakırdım işi, böylece aile yanında kendi düzenli geliriniz de olur. 40 yaşında emeklilik bile müthiş bir plan.
0
montreal
(13.12.24)
150k dolar birikimim olsa 1 saniye bile çalışmam. çoluğum çocuğum da olsa ki senin yok aşırı rahat bir hayat yaşatırım o parayla hepsine. senin hiç kesilmeyecek ekstra gelirin de var. yani daha ne olması lazım kölelikten kurtulman için?
0
yazar yazmaz yazan yazar
(13.12.24)
Hobiyle sporla gezmekle günün 10 da 1 i gecer. Kısa vadade bıkarsın zaten. İş şart. Oyalanacak bişey lazım. Aynı dertteyim. Çıkış bulamıyorum.
0
luluki
(13.12.24)
ne kadara şanslı insanlar var demeye geldim. kıskanmıyorum ama derdinde böylesini isterdim.
0
mikahakkinen
(13.12.24)
yalan dünya başlıklarda bugün.

bunların yarısı gerçekse yenilikçi bir iş fikriyle startup kurup globale açıl. tatmin olursun.
0
kveldulv
(13.12.24)
işteki sorumluluklarını azalt, gerekirse rolantiye al devam et.
0
nuisance2
(13.12.24)
bu sartlarda ayda $3k pasif gelir, aileden varlik varsa neden istemedigin isi yapiyorsun ki?

evin varsa 3k dolar da varsa zaten milletin emeklilik icin ulasmaya calistigi sartlar. sen yaslaninca miras da gelir hicbir sekilde maddi kaygin olmaz.
0
antikadimag
(13.12.24)
Biraz nadasa çekildiğinde hareketsizlik çabasızlığa alışmak ve bir daha çalışamamak ihtimali var. Hazıra dağ dayanmaz, memleketin durumu ortada, ne kadar param var da desen onu yok hükmüne getirebilirler her an.

Bence madem paran var, kendine daha stressiz ve daha anlamlı bulduğun bir iş kurabilirsin. Portföyünü oluşturmak için de o parayı kullanabilirsin. Ailenin parası varsa bu 3000 doları sana 5000 dolar yapsınlar bir süre için. Destek anlamında. Sonra devam edersin yine.

Meşhur bir hikaye var, İsveç mi nerede bir yerde devlet halka demiş ki, bugünden itibaren 2 yıl boyunca hiç kimse çalışmasa da çoookk rahatlıkla yetecek kadar paramız var, isterseniz çalışmayabilirsiniz. Halk bunu reddetmiş, çalışmayı bırakırsak tembelliğe alışır hayat standartlarımızdan oluruz, çalışmak isteriz demişler.

Ülke neresiyle tam emin değilim, bu tarz bir yer. Çöplerini bile yok etmiş dışarıdan çöp kabul ederken para da alan bir ülkeden bahsediyorum.

Sosyal sorumluluk projelerinin gerçekleşmesine destek olacak bir iş de kurabilirsin mesela. Bu çöp lafı aklıma geldi oradan ilhamla söyledim. Evet çalışmaktan ve iş stresinden çok yorulmuşsundur haklısın ama kontrolü bırakmamak lazım diye düşünüyorum.
0
muhayyer divan
(13.12.24)
çalışmak zorunda olmayan biri neden çalışsın ben destekliyorum çalışmamayı
0
9kuyruklukedi
(13.12.24)
Kendinize yabancı birine uzaktan bakar gibi baktığınızda kendinizi begeniyorsaniz işi bırakabilirsiniz. Kafanızı toplar ne istediğinize daha iyi karar verebilirsiniz. Öncelikle işinizi sürdürürken hobilerinizi yapamiyorsaniz şunun cevabını verin. Zamanınızı iyi kullanıp disipline ettiğinizde yapamayacak misiniz?? Acaba mesele iş değil de kendiniz misiniz? Çünkü genç yaşta ülke yöneten başbakanlar bile var. Herkes yapabiliyorsa neden siz yapamayasiniz? Bir de kendinize uazktan baktiginizda bana parası ile yaşayan birini gördüğünüzde onun hakkında ne düşünüyorsunuz? Çünkü toplum sizi öyle görünce öyle de davranacak ve belki sizi çok dikkate almayacak. Bu size sorun olur mu? İşi biraktiginizda daha verimli ve donanımlı biri olacak mısınız? Size kazanımı ne olacak? Yani ben kendime bunları sorardım. Birinin sizi biraz zorlaması gerekiyor sanki.
0
aslagülümseyenbirkediyegüvenme
(13.12.24)
nihai bir karar vermek zorunda değilsiniz neticede. bana bu kısmı hep rahatlatıcı geliyor yeni kararlar verirken. örneğin 6 aylık 1 senelik bir deneme gibi düşünürdüm ben. bu şekilde mutlu oluyor muyum, yeni üretimler istiyor muyum, kendimi güvende ve rahat hissediyor muyum, zamanımı kendim için faydalı bir şekilde geçirebiliyor muyum, kendimi eğlendirebiliyor muyum, yoksa yeni korkular ediniyor muyum vs. ondan sonra da sonraki süreç için buna göre yönümü çizerdim. keşke yapıyor olsaymışım:))
0
red g
(13.12.24)
Kardeş lazım mı?
0
Kahvedesu
(13.12.24)
canın sıkılır, 3-5 hobi ile uğraşmak bir iş değil, adı üstünde hobi, istemezsen yapmazsın, niye yapmıyorsun diyene canım istemiyor diyerek susturursun. asalak bir hayata geçiş gibi geldi bana bu dediğin.

şunu diyebiliyorsan o ayrı, kendi işimi yapmak istiyorum, bir tekel açayım, bir market açayım, bir macera yaşayayım tam destek, ancak işten ayrılayım yan gelip yatayım iyi bir şey değil. amacın yoksa olduğun yerde kalırsın.

işinin stressini azaltmaya çalışabilirsin, 6K usd maaşın varsa 2K si ile stressini azaltacak birini çalıştırabilirsin.

yatırımcı arıyorum, yatırımcım ol :D
0
selam
(13.12.24)
bence sen isten bunalmissin sadece. daha stressiz sekilde calis. psikolojini yönet yani. ayrica firsatini buldugunda hep izin al. eger sirkette toksik bir yapi varsa sirketini degistir. ama sadece is stresliyse buna yapacak bir sey yok. meslegin böyle yani.

isini birakma. kirada ev falan yok mu? bunu hedefleyebilirsin. su an giderin de fazla gibi geldi. 150k usd bankada vaadede mi duruyor?

nadasa cekilme. evlen cocuk yap. o zaman cekil nadasa. su an calisma zamani.
0
sonsuz
(13.12.24)
ben de marttan beri issizim duzenli gelirim yok. birikimden yiyorum huzurluyum. yine erken uyaniyorum bosa vaktim yok. ev duzenleme araba temizleme vs cok sey var daha yapamadigim. benim tekrar ise girmem lazim cunku birikim 5 yili gormeden bitecek ama huzurluyum. 10 milyon tl civari birikime ulassam birakirim her seyi
0
ShadowOfMoon
(13.12.24)
ev araba varken 3k dolar şahane geçinilir.
tabi sizin aylık harcamanız nedir, lükse alıştıysanız yetmeyebilir ama minimalist bir yaşam ile ortalamanın üstünde bir refah ile yaşanır o para ile.

bence siz işi bırakın, başka bir iş bulun.
aileden gelen 3k üstüne, çok strese girmeden çalışacağınız 3k dolar ile fevkalade yaşanır. iş bulun deme sebebim aylaklık insanı üzer. sıkılınca basıp gidebilme imkanına sahip olmak çok büyük rahatlık.

kenardaki 150k'yı da yatırıma yönlendirin farklı sepetlerle. o da güvenlik sübabı olsun.
0
biseysorcaktim
(13.12.24)
Maddi olarak sorun yok ama sadece para için çalıştığımızı düşünmüyorum. Hobiler, gezmek vs iyidir ama nereye kadar idare edecek? İnsan hayatta belli ölçüde zorluklar yaşayıp çözmeye çalışmalı bence. İş hayatı iyi kötü bunu sağlıyor. Günde 15 saat çalışıp kendimizi tüketelim demiyorum ama dengeyi bulmak lazım bence. Teoman da geçenlerde benzer bir şey demişti: "Çalışmak manasız geliyor. Çalışmayınca da insan çok sıkılıyor. Arasını bulmak lazım."

Milyonlarca hatta milyar dolar serveti olan insanlar bile çalışıp bir şeyler kovalıyor. Parayla elde edilecek şeylerin sınırı var.
0
duguit
(13.12.24)
Ne iş yapıyorsun çok merak ettim
0
turuncu tonlarda
(13.12.24)
3000 USD pasif gelir iyi para. Dünyanın her yeri için iyi para. Bir idealin yoksa çalışma.
Ayrıca o pasif gelir ev evli çocuklu biri için bile fena değil. Türkiye'de çoğu kişi 20k maaşla tek maaş yaşayıp kira falan ödüyor
0
wd40
(13.12.24)
karakter meselesi. bazı insanın hırsları yoktur, uğraşmayı sevmez, azla yetinir. ama sen azla yetinen bir insan olsaydın 6k dolarlık maaş kazanacak kadar yükselmezdin diye düşünüyorum. o yüzden 40a kadar devam, sonrasına bakarsın diyorum.
0
titanyum22
(13.12.24)
kendim için söylersem para için çalışmıyorum. benim konumumdaki insanların aldığı ücretlerin yarısı gibi bi ücret almama rağmen ve emekli olmama rağmen (eyt) çalışıyorum. ve planım ölene kadar çalışmak sağlığım müsaade ederse. işim rahat pozisyonum güzel saygın bir pozisyon. kendi işim gibi izin almadan çıkıp gidip geliyorum. sosyal olmak yaşlanmayı yavaşlatmak ve en önemlisi işe yaradığını bilmek paradan önemli.

ben daha az stresli bir işte düzenli çalışma taraftarıyım. önerim de bu yönde olurdu.
0
naksidil
(13.12.24)
(42)

Sisli havada dörtlüleri yakmak

birmilyonunvarmi
Mantıklı mı?
Mantıklı mı?
0
birmilyonunvarmi
(12.12.24)
Gorulmeyeceginizi dusundugunuz, diger suruculeri potansiyel bir tehlike sebebiy uyarmaniz gereken her anda 4 luleri yakmak mantikli. Cok yogun yagmur, sis, ani yavaslama bunlar hep sebep olabilir. Amac sizin gormeniz degil gorulmeniz.
0
wallcan
(12.12.24)
evet tabiki, arkadan gelen araba beni görsün isterim
0
benaslinda
(12.12.24)
Sisli havada seyir halindeyken dörtlüleri açarsan kimse senin "diğer araçlar beni görsün diye açtım" dediğini düşünmez yolda bir kaza vs bir şeyler olduğunu düşünür, havada sis varsa sis farı açılır dörtlüler dörtlülerin açılması dışında kullanılıyorsa trafikte kargaşaya neden olur.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(12.12.24)
ben çok sis varsa 4lü yakarım. görünür olmak lazım.
0
mikahakkinen
(12.12.24)
Kaleciye ilk -1 imizi verelim ;) her arabada sis farı yok. Dörtlü yakmak mantıklı ve kullanılan da bir yöntem. Sisli havada dortlunun amacının "fark edilmek" olduğunu herkessss bilir ;)))

Edit: tx'lerde fln her arabada var mı, bilmiyodum? Sadece arkadan gelen değil karşıdan gelen için de işlevsel.
0
abuzer
(12.12.24)
O dörtlülere boşuna "hazard lights" demiyor adamlar. Boşuna turuncu değil o renkler. Bunlar sis için değil ama sis için de kullanımında sorun yok. Dörtlüler "istediğim yere park ederim" ışıkları değil, arıza, tehlike ve uyarı bildirim ışıkları.

Özellikle Bolu'da inen sislerde görünürlüğü arttırmak için kullanılabilir. Sis farı sizi muazzam bir farkla görünür kılmaz, dörtlüleri yakmak da görüşünüzü ciddi bir oranda iyileştirmez. Kullanımında bir sorun yok. Özellikle araçlar sis sebebi ile yavaşladığında takip mesafesi için de uyarmış olursun.
0
nawar
(12.12.24)
Abuzer arka sis farı fabrika çıkışlı zorunlu bir donanım, olmaması mümkün değil, seni görmesini istediğin sürücü de arkadan gelen sürücü zaten, -1'i geri almanı rica edeceğim.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(12.12.24)
sisli havada dörtlüleri yakanları gördüğümde: "a aa niye herkes dörtlüleri yakmış? galiba herkesin aracı aynı anda arıza yapmış." diye düşünürüm.

amacı bu olmasa bile "sis var dikkatli ol" anlamına geldiğini asla düşünemem. kapasitem bu kadar.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(12.12.24)
Sisli havada dörtlüleri yakmak bir kural değildir.
Kişinin kendini koruma yöntemidir.

Sisli havada ben yavaş giderim fakat arkamdan hızlı gelen araç benim yavaş gittiğimi ancak yaklaşınca anlayabilir. eğer dörtlüler yanıyorsa arkadan gelen araç benim yavaş gittiğimi anlar ve önceden tepki verir.

Sisli havadan dörtlü açmakta bence fayda var.
0
durbidakka
(12.12.24)
ya normalde yakılmaması lazım sis farlarının yakılması lazım ama dörtlü olunca yanıp sönünce insanlar daha dikkatli türkiye'de.
o yüzden yakmakta fayda var.
yanıp sönünce dikkat çekiyor.
0
OgutucuRecep
(12.12.24)
@kaleci

belirli bir hızda seyrederken öndeki trafik aniden tıkanınca, frene basarken aynı anda dörtlüleri de yakıyorum, arkadan gelen kişinin dikkatini daha fazla çekebilmek için. arabada standart ve zorunlu donanım olarak sağda, solda ve ortada stop lambası var, frene basınca otomatik yanıyor. onu da kullanıyorum. ama onlar frene dokunduğun anda yanıyor. ben arkadakine "ileride trafik duruyor, stop lambalarım pedala dokunduğum için değil, aniden durduğum için yanıyor, önüne bak dikkat et" demek istiyorum ve dörtlüleri yakıyorum. hatta bazı araçlarda bunu özelliğe eklemişler, sert frende kendi kendine yanıyor.

yani standart donanımı kullanma demiyoruz, onu da kullan, ama dikkat çekmek istiyorsan dörtlüyü de yak ne zararı var ki? arıza yapıp kenara çekmiş zannederlerse etsinler. zaten amaç bana dikkat etmesini sağlamak değil mi? ha sisten dolayı yakmış olayım, ha arızadan dolayı, ne fark eder? arıza yapmış zannediyorsa da yanımdan dikkatlice geçmek isteyecek, benim de yürüdüğümü fark edince gerizekalı değilse anlayacak haa sisten dolayı yakmış diye. dikkat çektiysem gerisi teferruat.
0
kibritsuyu
(12.12.24)
sisli havada sis lambası yakılır. dörtlünün olayla bir alakası yok.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(12.12.24)
buna mantikli diyenler herhalde trafik kurallarini ve arac donanimlarini yetersiz buluyor. araclarda arka sis farklari zorunlu guvenlik donanimi olarak bulunur. sis farinin gorunumu diger farlardan farkli olarak daha belirgindir. bunun nedeni isigi daha alcaktan ve genis yaymasidir. trafikte hangi donanimin hangi durumda kullanilacagi acik ve net sekilde belirlenmistir. bence bunun nedenleri oldukca basit.

1 - 4lu flasor yani ikaz lambalari herhangi bir sebeble trafikte durmaniz gerektiginde ya da ani yavaslamalarda kullanilir. ariza, kaza vb bir durum yoksa 4lu kullanimi gereksizdir.
2 - Siz 4lu yaktiginiz icin arkanizdaki arac aniden trafigin duracagini, kaza oldugunu vs dusunebilir panik manevrasi yapabilir ve kazaya sebeb olabilirsiniz.
3 - Gereksiz 4lu kullanarak yon belirsizligine neden olur serit degisikligi yaparken kullanicilari zor durumda birabilirsiniz.

gereksiz sekilde 4lu kullananlar, sis olmayan havada sis fari acanlar ve sag seridi bosken sol seritten gidenler ayni kisiler gibi geliyor bana.
0
tahtakafa
(12.12.24)
hem sis var hem de trafik yavaş hatta dur kalk şeklinde ilerliyorsa dörtlü yakarım. arka sis farları yeteri kadar görünür olmuyor.

sadece sis var ve trafik cayır cayır akıyorsa dörtlü yakmam.
0
scudman1
(12.12.24)
Kibritsuyu, abi siz sis lambasının yeterli gelmediğini düşünüp gereksiz stres yaptığınız için böyle bir kaygı hissediyorsunuz anlayabiliyorum ama sisli havada sis lambaları gayet yeterli bir uyarı sağlıyor, daha çok dikkat etsinler deyip dörtlüleri açmanın bir anlamı var mı bilemiyorum, bence yok.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(12.12.24)
Mantikli degil, oyle bir kuralda yok zaten, herkes birbirinden gorup yapiyor, kullanim amaci disinda. Sis olmasi bir acil durum degil arkadaslar, araciniz hala seyir halinde, yalnizca daha dikkatli surmesi gerekiyor herkesin. Ulkede hicbir sey tam olmadigindan, surus egitimi de verilmedigi icin dogru duzgun bilmiyor kimse, kulaktan dolma bilgiler dogruymus gibi savunuluyor ne yazik ki.
0
bosver nicki
(12.12.24)
ben yakarım bana göre mantıklı
0
gilbeys
(12.12.24)
bir zararı yok. arkanızdaki kişi sis dolayısıyla dörtlüleri yaktığınızı, aynı ortamda seyrettiği için anlar. ekstra görülebilir olmak da böyle bir ortamda avantajdır.
0
zgrydn
(12.12.24)
hatali hareket, 4luler durulmamasi gereken bir yerde durman gerekirse yakilir.
mesela onunde kaza vardir, anayolda trafik tikanmistir millet arkadan basmis geliyordur yakarsin.
Hareket halinde iken dortluleri yakmak hatali.
Zaten eger olmasi gereken bu olsaydi araclar arka sis lambalari olmazdi.
Yogun sis var ise on arka sisleri acip, kontrollu sekilde yoluna devam edeceksin.
0
cooperr
(12.12.24)
dortlu lambalar kulturel bir muamma.

TR de "istedig9m yerde dururum" anlamina gelir eger araba park halindeyse.

Birlesik Kralligin irlanda taraflarinda eger diger arabaya onunuze gecsin diye yol vermisseniz, ondeki araba tarafindan size tesekkur etmek icin yakilir.,, uc kere click click click.
0
parcxerox
(12.12.24)
Her sisli havada kullanmam ama ekstrem seviyedeyse kullanirim. Cunku o durumda da ozellikle akici yollarda hiz beklenmedik sekilde yavaslayabiliyor. Sis falan umursamayip cilginca arkadan gelenler de olabiliyor. Mantikli bir tedbir bence. Ayni durum yagmurda da gecerli, genelde Sakarya civarlarinda denk geldim hep, normal siddetli yagmurdan bahsetmiyorum, butun otoban 70'e falan dusuyor o derece bir yagmur.
0
mbond
(12.12.24)
Sisli havada dörtlülüler yakılır. Dörtlünün olayı zaten dikkatli ol demektir. Aşırı sis varsa her an fren yapabilir, yoldan çıkabilir, sorun yaşayabilirsin. Arkadan gelen kişinin bunu bilmesinde fayda var.
Ayrıca gayet de faydalı.

Yakmak kural mıdır bilmiyorum ancak kuraldışı değil. Gayet tabii bir durum. Hatta kural değilse bile racon budur diyebiliriz
0
biseysorcaktim
(12.12.24)
dörtlüler yakılır. Sis farı yakılır diyenler sadece kendi görmek istediklerinin derdindeler. Millet beni görsün, dikkat etsin anlamında yakılır dörtlüler
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(13.12.24)
Benim arabamda sis farı yok. Dörtlüyü yakıyorum. Bunun da nesine itiraz ediliyor anlamadım. "Şu ya da bu nedenle sıkıntı var, dikkat edin" demiş oluyoruz.
0
firez
(13.12.24)
Dün istanbul İzmir arası gidip geldim ve yollarda baya sis vardı, görüş mesafesi düşüktü ve ben dahil etrafımdaki dötlüleri yakan araclarla uyum içinde ilerledik. Direk anlaşılır kılıyor ışıkların yanıp sönmesi çevredeki araçları.
Bir de yakmayanlar vardı, onlar biraz güven vermiyordu falan.

Bana göre son derece faydalı ve yapılması gereken bir birşey.
0
va
(13.12.24)
yorumları okuyunca bu kadar insanın yanlışı savunması karşısında hayrete düştüm. "dörtlüler tehlikeli durumlar için uyarı amacıyla yakılır siste görüş mesafesinin düşmesi de tehlikeli bir durumdur ne var bunda" gibi bir mantık yürütülmüş de tam da bu duruma özel spesifik olarak üretilip arabalara konulmuş bir donanım olan sis farı varken onu kullanmak teoride de pratikte de doğru ve mantıklı olanken bunu reddetmek çok ilginç. dörtlüler açıkken sinyal vermek sıkıntı bir kere. bir de sis dışında bir uyarı amacıyla yakan da olabilir o sebeple karmaşa oluşabilir. belki adamın arabası arızalandı duruyor yolun ortasında sen de sisten dolayı yakıyor diye başta önemsemedin durduğunu geç fark ettin ani kırıp yan şeritteki araca çarptın falan kafadan bir gereksiz kaza senaryosu size. bence sis farı çok gereken bir şey olmadığı için insanlar bilmiyor ya da unutuyor o yüzden dörtlü yakıyorlar bile bile yanlışı yaptığını sanmıyorum kimsenin.
0
semaforo de medianoche
(13.12.24)
sis farı yeterli diyen arkadaşlar aynı zamanda, dörtlüler ani yavaşlamalarda yakılır yazmış.

frene basınca birkaç milisaniye içinde yanan ve standart donanımda tam üç tane birden bulunan stop lambaları yetersiz mi? demek ki standart donanımın yetersiz olduğunu düşünüyor ve dörtlü yakma ihtiyacı hissediyorsunuz. yani ben sis varken sis lambasının yetersiz olduğunu düşünüp dörtlü yakınca stres yapmış oluyorum, ama aniden tıkanan trafikte frene basınca anında yanan stop lambasının yetersiz olduğunu düşünüp elle dörtlü yakınca siz stres olmamış mı oluyorsunuz?

neticede neymiş? arabanın standart donanımının yetersiz olduğunu düşünerek kendini ve trafiği güvene almak istediğin her durumda yakabilirmişsin.

ayrıca dörtlüyü yakınca "galiba önümde ani fren yapıyorlar" diye panik yapıp kaza yapacak kadar acemi sürücü, sis farını da stop lambası zanneder, fren yapıyorlar diyip kaza yapar. o denli acemiden bu da beklenir.
0
kibritsuyu
(13.12.24)
Abi bu araçların mühendisleri ar-ge çalışanları her türlü hava koşulu için sayısız defa test ediyorlar bu araçları o yetmiyor bağımsız kuruluşlar ayrıca test edip en güvenli şekilde trafiğe çıkmaları için okey veriyorlar, siz bu araçların sdandart donanımının tüm bunlara rağmen yetmeyeceğini kendinizi de sisli havada Sevimli Hayalet Casper gibi görünmez olduğunuzu düşünüp illa dörtlüleri de yakacam kardeşim bana ne diyorsanız ekstra olarak dörtlüleri de açın tabii ne olacak usta sürücü böyle yapmalı :)
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(13.12.24)
bak mesela o arge çalışmasnı yapan mühendisler, ani bir frenleme durumunda dörtlülerin de otomatik yanmasını sisteme eklediler. ani frende stop lambalarıyla birlikte dörtlüler de yanıyor.

yarın bir gün sis yoğunluğunu ölçen bir sensör koyup, fazla siste dörtlüleri otomatik yakmayacaklarının bir garantisi yok. bunlar hep arge. iki gün sonra bunu da görürsek utanacak mıyız? olmaz diyebilir misiniz? 5-10 yıl önce frene ani basınca dörtlüler de yanacak desen ona da gülerlerdi. hatta chery'lerde arkaya da sensör koymuşlar, belirli bir hız üstüne arkadaki araç fazla yaklaşırsa da dörtlü yanıyor gelmee gelmeee diye. trafikte oyuncak etmişler, dibine girip girip yaktırıp eğleniyorlar.

hepsinde amaç aynı, fark edilmeyi arttırmak. sis farı yeter diyorsan yakma, tedirgin hissediyor, yetmez daha çok dikkat çekeyim diyorsan yak. bu tamamen kullanıcı tercihi artık. yakılır diye bir kural da yok, yakılmaz diye bir kural da yok.

yok kenara çekmiş zanneder, yok ani fren yapıyor zannedip panikler kaza yapar falan bunlar komik bahaneler. azıcık trafiği okusun, zannetmesin.
0
kibritsuyu
(13.12.24)
Yoğun siste açılır dörtlüler hocam. Teamül böyle. Yanlış bir şey de değil. Görünürlüğü her türlü arttırmak lazım öyle durumlarda. Arabada çakar (turuncu), hatta pavyon ışıkları olsa onlar dahi açılır.

Şehir içi dip dibe dur kalk trafikte yahut az/normal siste açılmaz.
0
yadigar
(14.12.24)
"ani frende stop lambalarıyla birlikte dörtlüler de yanıyor" kaza aninda dortluler yanabiliyor, dogru. ama ani frende yanan dortlu gormedim, hatta bu buyuk ihtimal eli yuzu duzgun ulkelerde yasal bile degildir.

4luler yogun siste gorunurlugunuzu falan arttirmaz, cunku sinyallerin icinde dandik bir tane led yada ampul var.

araclarda on sis farlari opsiyonel olabilir, ama arka sisler opsiyonel degil. arka sisler acin, gecin aracin arkasina, sislere bakmakta zorlanirsiniz, cunku oldukca kuvvetlidir. sinyaller ile arasinda kuvvet olarak ciddi fark var.

ezcumle, yogun siste 4lu yakmak kurallardan ve teknikten bir haber ortadogu insani hareketi, uzgunum ama boyle.
0
cooperr
(15.12.24)
Ortadoğu: ben nalaka

Hep otobanda sürüyorsunuz glb.. tek şeritli ucurumlu dağ yolunda yoğun sise yakalanmamis kimse

ve madem standart donanim olan arka sisler yeterli, ön sis opsiyonu neden var? Tüm mühendisler ortadogulu mu diyosun

Dörtlü yakıldı diye eli ayağına dolasip kaza yapacak kisi zaten net araba kullanamiyordur +7 yoğun siste kaza yapmama ihtimali yok, bari kendimizi kurtaralim
0
abuzer
(15.12.24)
yağmur sis görüş mesafesi düştüğünde dörtlüleri yakarım. çok faydalı
0
duyurukullanıcısı
(15.12.24)
"Sisli havada dortlunun amacının "fark edilmek" olduğunu herkessss bilir" diyen arkadas, aynen dedigin gibi on sis farklarinin senin farkedilmede pek etkisi yok, onemli olan arkadan gelen birinin sana gommemesi.

O yuzden onler opsiyonel ki bazi modern araclarda opsiyonal bile degil artik. Arkalar ise bildigim kadariyla her aracta var, yanlisim varsa buyrun duzeltin. Mesela bendeki 2021 model f segment SUV aracta on sis farlari opsiyonel olarak bile yok, arkalar standart.

tekrar ediyorum, yogun siste 4luler sizin normal stop lambalariniz kadar bile gozukmuyor olabilir cunku yaktiginiz lambanin kuvveti belli, o yuzden pek ise yaramayan bir aktivite. 4lu yerine bir zahmet sislerinizi yakin, devam edin.

ortada tartisacak bisey yok aslinda, insan hayret ediyor :D
0
cooperr
(16.12.24)
ne bulursam yakarım, ara ara da korna çalarım. yolda uyuyan eden çok. çarpacaklarına sinir olsunlar.
0
titanyum22
(16.12.24)
Arkadaşlar ar-ge ve mühendislik böyle çalışmaz. Yani sen su altında da sorunsuz bir şekilde hayat kurtaracak bir sistemi ya da önünün belli olmadığı kadar sisli yollarda da görüşü sorunsuz bir şekilde sağlayacak far üretebilirsin. işin bu kısmında sorun yok. Yalnız mühendislik burada bitmiyor. Basit tabir ile attığın taşın ürküttüğün kuşa değmesi lazım. Yılda iki kere denk geleceğin yoğunluktaki sis için hiçbir firma standart donanıma bu kadar maliyetli yatırım yapmaz. Görülme sis yoğunluğunun görüş azaltma oranına bakarak görülme sıklığı yüksek olan sis için önlem standart üretilir. Örneğin arazi araçlarındaki sis farları ve standart bir şehir içi aracındakiler de aynı değil. Neden? Çünkü en başta ihtiyaç sıklığı sebepli olan arz-talep konusuna geri dönüyoruz.

"bunlar hep arge. iki gün sonra bunu da görürsek utanacak mıyız? olmaz diyebilir misiniz?" @kibritsuyu ve gelişim süreci tespiti doğru. Yan aynalar, silecekler, emniyet kemerleri, hava yastıkları vs. hep ihtiyaca bağlı olarak kullanıma göre artan konular.

Ayrıca yoğun siste dörtlüleri yakıp yavaşlayan aracın makas atarak gitme ihtimali sebebiyle trafikte kaos yaratması, öndeki aracın fren lambası yanmadığı halde dörtlüleri gördüğü için başka şeride aniden direksiyonu kırması gibi şeylerin parçası olacak kişiler trafiğe çıkmasın zaten +1500 Dandik ledleri yüzünden görünürlüğü arttırmadığı halde mucizevi bir şekilde şerit değiştirirken sizi görünür kılacak olan sinyal lambaları gibi fikirleriniz de şahaneymiş. Bu konu neden bu kadar uzadı diye merak ettim, gereksiz Ekşi Duyuru gerginliği yaşanmış :)
0
nawar
(16.12.24)
tartisma gereksiz yere uzuyor cunku ortalama duyuru kullanicisinin tartisma dusturu adhominem. ornek:

- sinyaller siste gorunurlugu arttirir.
- arttirmaz cunku sisler yeterli kuvvete sahip degil.
- Dandik ledleri yüzünden görünürlüğü arttırmadığı halde mucizevi bir şekilde şerit değiştirirken sizi görünür kılacak olan sinyal lambaları...
- peki yogun sis?
- onu salla, benim amacim bir sekilde sana cift dalmak.
- peki.
0
cooperr
(16.12.24)
Olsun acelemiz yok @cooper. Şunu da tekrar cevaplayabilir misin? Önemli olan tek şeyin arkadan gelenin bana gommemesi olduğu fikrine tam olarak nasıl ulastin? Karşıdan gelen istediği gibi geçirsin, rahat mı olayım?

Bı de senin dışında herkesin dün ehliyet alıp bugün ilk kez sise yakalandigi fikri var tabii... Kimse yoğun siste karşıdan ya da önünde giden kisinin dortlulerini görmedi, fark edilirligi arttirdigini deneyimlemedi, o nedenle senin "hayır arttirmaz" tespitin/teorin kesinlige sahip.

Amacı çift dalmak olan da ortadoguya: ben nalaka'yi ilk dedirtendir
0
abuzer
(17.12.24)
ben de bu konu niye bu kadar uzadı onu anlamadım.

kimse sis lambası gereksiz, onun yerine dörtlü yakayım daha iyi demiyor ki. yahu çok basit. siste görünürlüğümü arttıracak ne kadar özellik varsa açıyorum, çünkü neden olmasın? arka sisi de açarım, ön sisi de açarım, dörtlüyü de yakarım, beşlisi altılısı olsa onu da yakarım, modifiye şahin gibi yere mor ışık veren renkli ledlerim varsa onu da açarım, japon keranesi gibi, ankara pavyonu gibi şıkır şıkır gezerim, yeter ki etrafımda daha fark edilir olayım. onu açan toptur bunu açan ortadoğuludur falan. dandik ledliyse gözükmüyorsa da fazladan boşu boşuna yansın amk elektrik mi yazıyor? sis farı gibi sabit yanmıyor, dandik de olsa sis farı gibi sabit değil yanıp söndüğü için dikkat çekiyor işte bunun nesini tartışıyoruz anlamadım ki?

dörtlüyü yanlış anlayıp kaza yapacak angut da trafiğe çıkmasın bir zahmet. azıcık önündeki trafiği okumayı öğrensin öyle gelsin. ben salağın teki yanlış anlar da ani fren yapıp kayar, tam kayarken de fren yerine gaza basıp uçurumdan düşer falan diye niye kullanmamazlık edip görünürlüğümü düşüreyim?
0
kibritsuyu
(17.12.24)
kibritsuyu +1.
0
unalub
(17.12.24)
@abuzer

karsidan gelen farlar ve sis yuzunden zaten 4luleri pek goremeyecek.

bircok aracta artik farlar oldukca kuvvetli, sis olmadigi zamanlarda bile sinyaller karsidan gorunmedigi icin sinyal verdiginizde o taraftaki far ya kapaniyor ya da kisiliyor.

ortadogulu olayindan benim kastim da zaten "ben ne varsa kerhane gibi yakayim, maksat gorunur olmak" mantigi, sagolsun kibritsuyu arkadas da bu tezi hemen dogrulamis...

isik, yanar doner seyleri seven bir milletiz, yapcak bisey yok.
0
cooperr
(17.12.24)
@cooper, ARTİK farlar kuvvetliyse ve dortlumun gorulmesini engelliyorsa 2025 volvomda ona uygun davranırım.

Bir de "goremeyecek" diye future konusmamiza gerek yok, onu diyorum. Hepimiz en az bir kez yoğun siste sürmüşüz belli ki. Ozellikle ben Max 2 günde 1, sisli tek seritli dağ yollarında sürüyorum. Ve yoğun siste dortlulerin faydasini sık sık deneyimliyorum. Teori uretmemize gerek kalmadı bak ilk ağızdan söylüyorum. Zaten yol kenarı uyarı ışıkları bile yanip sönen cinsten. Yoksa dümdüz ışığı koyar gecerlerdi di mi :)

Evet herkes fikrine daha da sıkı sıkıya bağlandığına göre duyuru gorevini tamamladi sanırım ;)
0
abuzer
(18.12.24)
(11)

özgürlüğün çok muğlak ifade olması ya da benim gereksiz hassasiyetim...

m e b
selamlar.gün geçmiyor ki insan ve toplum arasındaki ilişkileri irdelemeden kafayı yemeyeyim.bir insanı bizi/diğerlerini rahatsız edecek seviyede sesli konuşunca uyarabiliyoruz da neden gürültülü şekilde yemek yediğinde, cak cak sakız çiğnediğinde, kulaklık olmadan video izlediğinde uyaramıyoruz? mis
selamlar.

gün geçmiyor ki insan ve toplum arasındaki ilişkileri irdelemeden kafayı yemeyeyim.

bir insanı bizi/diğerlerini rahatsız edecek seviyede sesli konuşunca uyarabiliyoruz da neden gürültülü şekilde yemek yediğinde, cak cak sakız çiğnediğinde, kulaklık olmadan video izlediğinde uyaramıyoruz?

misal yanımda kahvaltı eden bir eleman var, bildiğin biberi çatır çutur yiyor, o biberi her çatırdatışında kafama silahla ateş eder gibi hissediyorum. çayını içmiyor, hüpletiyor. o her hüüüppğppp edişinde beynim ikiye ayrılıyor sanki.

yan tarafta da temizlikten sorumlu kadın cak cak sakız çiğniyor, aynı şekilde metroda da denk geliyorum. adam hiçbir rahatsızlık duymuyor ve sakızı ağzında havai fişek gibi patlatıyor veya cak cak geviş getiriyor.
başka bir adam hiçbir şekilde etrafı önemsemeden kulaklıksız bir şekilde video izliyor, hiçbir rahatsızlık da duymuyor.

ofiste beni zerre ilgilendirmeyen, hatta nazik bir şekilde "bu konu hakkında pek bir bilgim veya alakam yok, bu yüzden yorum getiremiyorum" dememe rağmen yarım saat boyunca bana hiçbir katkı sağlamayacak veya karşı tarafa yararım dokunmayacak bir konunun muhatabı oluyorum.

metrobüste kadın yanına kimse oturmasın ve diğer koltuklar boş diye yanına çanta koyuyor, siz oturmak isteyince of puf ediyor.

atm'de sıra bekliyorum, önümdeki kişi işini bitirmiş ama hala kenara geçmiyor, çektiği parayı orada sayıyor ve bu süreçte de küçük çocuğunun atm'nin düğmelerine rastgele basmasına göz yumarak atm'nin donmasına sebep oluyor.
asansörde de çocuklarının her düğmeye basmasına ses etmeyen ve asansörün her katta durmasına sebep olan tipler de aynı şekilde.

ya bu toplum içinde yaşamaya uyum sağlayamamış tipler, anladık da bu şeyler özgürlüğün minimal örnekleri mi yoksa uyarmak en olağan ve doğal bir eylem midir? kafayı mı sıyırıyorum? çok mu takıyorum?
0
m e b
(12.12.24)
bu durum ülkemizin bir anda köylüyken şehire geçmesiyle oluşmuş bir durum. bu durumun seni rahatsız ettiğini karşı taraf düşünmüyor. ben de senin gibi aynı şeylerden rahatsızım.
dolmuşta ayakta gitmemek için dolmuşu durdurup inen kadına dolmuşta oturan ve ayakta duranlar tepki gösterdi. söylemleri şuydu: biz her gün böyle gidip geliyoruz.
olay kabullenmek...
önemli olan kabullenmeyip bu insanları uyara uyara adam edeceğiz ya skt.r olup gideceğiz.
0
mikahakkinen
(12.12.24)
Öncelikle çok rahatsız olursanız insanları uyarırsınız da, insanları uyararak bir yere varamazsınız. Bahsettiğiniz şeyler, ki ne kadar büyük problemler oldukları tartışılır, bir insanın yetişkinliğinde sizin uyarınızla ya da bir başka sebeple "Toplu taşıma araçlarında yüksek sesle müzik dinlememeliyim" diye bir aydınlanmayla değişecek bir davranış kalıbı değil.

İnsanlar bu tür şeyleri yapmayı ya bu tür şeyler artık normal karşılanmadığında bırakıyorlar, bunun için de bu tür şeylerin görece nadir şeyler olması lazım ki yapanlar üzerinde belli bir toplum baskısı olsun. Ya da en başından bunları yapmamak üzerine eğitilmeleri gerekiyor.
0
salihdt
(12.12.24)
özgürlük çok da muğlak bi ifade değil aslında. zaten saydıklarınızın da özgürlükle alakası yok. saygısızlık diyebiliriz daha çok.
0
elorelia
(12.12.24)
benim kriterim su. bir yerde azinliksam sesimi cikarmam. cunku kabul gormus ve normali bu. ama cogunluksam ilk ses cikaran ben olurum.

yani zurih'te bir metroda boyle bisey olsa hakkimi ararim; ama istanbulda metrobuste sadece rica ile yetinirim. diger turlu basina bela, stres almak disinda hic bir fayda gelmez.
0
buenosdias
(12.12.24)
Maruz kalmamak için kulaklık şart. Bu insanları siz değiştiremezsiniz. Uyarsanız ya kabahatli çıkarsınız ya da etkisi olmaz.
0
auroraaurora
(12.12.24)
yazdıklarında haklısın, ben de çok rahatsız oluyorum bunlardan. ilk defa cevapların neredeyse tamamına katıldım.
cinnet ne alaka onu anlamadım
"bu durum ülkemizin bir anda köylüyken şehire geçmesiyle oluşmuş bir durum."
"özgürlük çok da muğlak bi ifade değil aslında. zaten saydıklarınızın da özgürlükle alakası yok. saygısızlık diyebiliriz daha çok."
"İnsanlar bu tür şeyleri yapmayı ya bu tür şeyler artık normal karşılanmadığında bırakıyorlar, bunun için de bu tür şeylerin görece nadir şeyler olması lazım ki yapanlar üzerinde belli bir toplum baskısı olsun."
"benim kriterim su. bir yerde azinliksam sesimi cikarmam. cunku kabul gormus ve normali bu. ama cogunluksam ilk ses cikaran ben olurum."
0
abelardo
(12.12.24)
Hepsini okudum. Muğlak olan neresi? Bunların hiçbiri özgürlükler içinde değil. Hepsi toplum içinde yaşama kurallarına uymama. Evet çay dahil.

Belki biber hariç. Onda da kahvaltı yeri önemli. Yemekhane, restoran, cafe falan ise biber ses çıkarabilir. Ofis içinde çalışma alanında ise o da özgürlük değil. Yani sen rahatsız oluyorsan değil. Olmuyorsan çayınızı beraber hüpletirsiniz
0
nawar
(12.12.24)
Saydıklarınızın hepsi, %100 oranında beni de rahatsız ediyor. Bir tanesi bile istisna değil.

Ancak yanındaki boş koltuğu parselleyen kişinin yaptığı şey dışında bunlar "özgürlüğün minimal örnekleri"

İnsanlar kaba olmak konusunda özgür. Saçmalamak konusunda da özgür. Her saygısızlık, toplumun her genel geçer kuralına aykırılık özgürlük sınırları dışında tutulamaz.

Özgürlüğün sınırı bir şeyin sizi veya bir grubu rahatsız etmesi üzerine çizilemez. Eğer birisi kendi doğruları üzerine, sizin o ortamdaki davranışınızı aktif şekilde kısıtlamıyorsa (örneğin ezan vakti diye kulaklığınızı çekip almıyorsa) ve yaptığı şey yasalarca özellikle kısıtlanmamışsa (çıplak dolaşmak vs.) o kişi o yaptığı şeyi yapmakta özgür. En genel geçer tanım bu. Yasaları işin içine kattığımız için felsefik anlamdan ziyade pratik anlamda özgürlüğün tanımı bu.

Özgürlüğün tanımı içine başka ne giriyor peki? Siz de bunlar hakkında rahatsızlığınızı dile getirmekte özgürsünüz. İnsanlar özgürlüğü hep tek taraflı düşünüyor. Ancak yapılan davranışların sonuçları olur. Bir şeyi yapmakta özgürsünüz diye onu yaptığınızda tepki görmeyeceğiniz anlamına gelmez.

Siz de bu kişilerin alanını kısıtlamadan kendi rahatsızlığınızı dile getirebilirsiniz. Siz de bunu yapmakta özgürsünüz.

Toplumsal denge bu şekilde teraziye geliyor. Bu işler böyle yani. Çok karışık değil aslında. Her şeyin bir kuralı, formülü olamaz, bazı şeyler uzlaşıyla hallolur.

Birisi sesli sakız çiğniyor diye ona kabahatler kanunundan ceza kesildiği bir ortam düşünün, sizce de bu absürt olmaz mı?
0
akhenaten
(12.12.24)
Hocam askere gittiniz mi ?
6 aylik mi ?
Merak ettim.
0
WithWorth
(12.12.24)
@WithWorth: hayır, askerlikten muafım.
0
🌸m e b
(13.12.24)
skerler eşiğine gelip insanların suratına içinden geçenleri dan dan konuşmaya başlayana kadar böyle gidecek. fakat sen erkek olduğun için olayın alevlenip yaralamalı kavgaya dönüşme olasılığı yüksek. karşındakini ölçüp biçip ona göre içindekileri söylemeye başla derim. işin zor meb kardeşim.
0
titanyum22
(13.12.24)
(2)

galericinin km düşük göstermesi

tabudeviren
bizim bir arkadaş aracını galeriye satmış. 450.000 km'de.sonra galeriyi takip etmiş bakmış ki aracı 100.000 km olarak satışa koymuşlar.hiçbir şeyden habersiz alan kişi muayeneye gittiğinde sorun yaşamaz mı?kilometre önceki kayıtlara göre düşmüş?
bizim bir arkadaş aracını galeriye satmış. 450.000 km'de.
sonra galeriyi takip etmiş bakmış ki aracı 100.000 km olarak satışa koymuşlar.

hiçbir şeyden habersiz alan kişi muayeneye gittiğinde sorun yaşamaz mı?
kilometre önceki kayıtlara göre düşmüş?
0
tabudeviren
(12.12.24)
muayinede her zaman fark edemiyorlar. sanayici galerici takımının noterden tut, muayine merkezine kadar adamları mevcut. muayinede araca bakan kişinin özellikle dikkat etmesi gerekir ki fark etmesi lazım. alan kişi galericinin çevresindeki ekspertizleri gitmesi durumunda bile fark ettirmeyebilirler. adamcılık her yerde.
0
mikahakkinen
(12.12.24)
muayne buna bakmaz kadranda ne yazıyorsa onu rapora yazar geçer. çünkü aracın kadranı arıza yapar yenisi ile değiştirmiş olabilir. muaynenin görevi km takibi değil aracın güvenli şekilde trafiğe uygun olup olmaması.
0
orpheus
(12.12.24)
(5)

espresso makinesi aldım, hangi çekirdek kahve?

konetsu
lavazzaya filan iyi diyorlar ama bunlar migros gibi marketlerde yok, internetteki 3. parti satıcılara da ne kadar güvenilir bilemiyorum...bana satıcısı da güvenilir olacak fiyatı uygun ve güzel çekirdek önerisi lazım.
lavazzaya filan iyi diyorlar ama bunlar migros gibi marketlerde yok, internetteki 3. parti satıcılara da ne kadar güvenilir bilemiyorum...

bana satıcısı da güvenilir olacak fiyatı uygun ve güzel çekirdek önerisi lazım.
0
konetsu
(12.12.24)
Kahve.comdaki cesitlere bakabilirsin, su aralar 3 al 2 ode kampanyasi var, 3 ayri cesit alip damak tadina en uygun kahveyi de secebilirsin.
0
(12.12.24)
Moliendo'nun ara sıra Amazon'da güzel indirimleri oluyor. Onlara da bakabilirsiniz.
0
kobuzchu kiz
(12.12.24)
sanalbaharat'ı tavsiye edebilirim. en son Honduras natural el jardin aldım memnun kaldım. ekşi'de sanalbaharat'ın yorumlarına bakabilirsin.
0
ruhlardan esinlenen karga
(12.12.24)
lavazzanın kendi sitesinden alabilirsin. n11 gibi sitelerde lavazza kendi satış yapıyor. şu iyi bu iyiden çok damak tadına uyan çekirdeği öğütürsün. tadım paketi al dene.
0
mikahakkinen
(12.12.24)
varonacoffee.com
bizim komşu dükkan, iletişimden konuşabilirsiniz damak tadınıza göre yardımcı olur.
0
brussss
(12.12.24)
(5)

İmam çalışma saatleri

michael_knight
Eleştirmek için değil gerçekten öğrenmek için soruyorum;Camide görevli bir imamın bir iş günü yaklaşık olarak neye benziyor?Saat kaç gibi başlayıp ne gibi görevler yapıp saat kaç civarında bitiyor? Bazı camilerde bir de müezzin mi oluyor? Bu iki görevli dışında camide çalışan başkaları var mı?
Eleştirmek için değil gerçekten öğrenmek için soruyorum;

Camide görevli bir imamın bir iş günü yaklaşık olarak neye benziyor?
Saat kaç gibi başlayıp ne gibi görevler yapıp saat kaç civarında bitiyor? Bazı camilerde bir de müezzin mi oluyor?
Bu iki görevli dışında camide çalışan başkaları var mı?
0
michael_knight
(11.12.24)
Sabah namazi takvimlerdeki gunes vaktindan yaklasik 20-30 dk once kiliniyor. Minimum o saatte baslangic, yatsi ile bitis. Tabii burada saatler mevsime gore degisiyor. Yazin toplam sure cok uzun ve arada buyuk bosluklar varken, kisin tam tersi toplam sure az, ve aralardaki bosluklar da az.

Yukarda yazdiklarim disinda ayrica asagida da bazi gorevleri listeliyorum.

- Cuma hutbesini vermek ve namazini kildirmak.
- Bayram namazlari.
- Cenaze namazlari. Cenaze yikama da olabilir ama mutlaka imama kalmayabilir bu is.
- Ramazan'da Teravih namazlari.
- Caminin genel duzeni ile alakali isler, karar almalar vs.
- Ezan okumak.

Bunlarin istisnasi vardir ama genelde minimum yapilan isler bunlar. Opsiyonel olarak bazi yerlerde yazin falan kuran kurslari olabilir. Cemaatle ayrica cesitli programlar olabilir. Gerisi kisiye gore degisir ozetle. Koylerde falan daha farkli olabilir. Sabah namazina camiye gidip imami bulamadigini iddia edenler olmustu. Ezan merkezden okunuyor o bolgede.

Kadrolu muezzin genelde yok benim bildigim, ama gorece buyuk yerlerde belki vardir. Camide tuvalete bakan kisi olur, cay ocagi varsa ona bakan olur ama bunlarin devlet memurluguyla alakasi yoktur. Bir nevi camiye kira veren isletmeler gibi dusunulebilir.
0
mbond
(11.12.24)
Dib görev ve çalışma yönetmeliğine göre:
a) Camilerde vakit namazları ile cuma, bayram ve teravih namazlarını kıldırmak.

b) Cuma ve bayram hutbelerini zamanında ve usulüne uygun olarak okumak, gerektiğinde hutbe hazırlamak, hutbe yazma ve okuma konusunda çalışmalar yapmak.

c) Görevli olduğu camide vaaz etmek; isteyen vatandaşlara camilerde veya müftülükçe uygun görülecek yerlerde Kur’an-ı Kerim okumayı öğretmek ve dini bilgiler vermek; yaz Kur’an kursları ile ilgili görevleri yapmak.

ç) Camiyi irşat ve eğitim faaliyetleri için hazır bulundurmak.

d) Her gün öğle namazından bir saat önce açıp yatsı namazından sonra kapatmak suretiyle camiyi gün boyu açık tutmak.

e) Kur’an-ı Kerim, meal/tefsir, hadis, siyer ve ilmihal konularının yer aldığı çalışma programı hazırlamak, müftülüğün onayından sonra bu programı ilan ederek camide uygulamak.

f) Dini gün ve gecelerde görev yaptığı camide program düzenlemek veya müftülükçe düzenlenecek programlarda görev almak.

g) Cami ve çevresinin bakım ve temizliğini sağlamak ve bunun için gerekli tedbirleri almak; şadırvan, abdest alma yeri ve tuvalet gibi yerlerin temizliğinin vakıf, dernek, köy tüzel kişiliği, belediye veya ilgililer tarafından yapılmasını sağlamak.

ğ) Teberrukat eşyasının bakımını ve korunmasını sağlamak.

h) Cami içinde ve avlusunda izinsiz yardım toplanmasını engelleyici tedbirler almak.

ı) Görevli bulunduğu caminin yönetimiyle ilgili iş ve işlemleri yapmak, caminin ihtiyaçlarını giderici tedbirler almak, gideremediği noksanlıkları müftülüğe bildirmek.

i) Türk Medeni Kanununa göre akdedilen nikahtan sonra isteyenlere nikahın dini merasimini icra etmek.

j) Cami ziyaretlerinin, İslam adabına ve güvenlik kurallarına uygun bir şekilde yapılmasını sağlamak; camilerin avlu ve müştemilatında satıcılık, dilencilik gibi ibadet huzurunu ihlal eden her türlü davranışı ve faaliyeti önlemek için gerekli tedbirleri almak.

k) Belediye tarafından cenaze hizmeti verilmeyen yerlerde cenaze teçhiz ve tekfin hizmeti vermek, cenaze namazı kıldırmak ve defin işlemlerini yapmak.

l) Bayram, dini gün ve geceler, doğum, sünnet, düğün, hastalık, ölüm ve benzeri vesilelerle görev mahallinde ikamet eden vatandaşlara din hizmeti sunmak.

m) Görev mahallinde ikamet eden kimsesiz, yetim-öksüz, engelli ve ihtiyaç sahibi insanlarla ilgilenerek ilgili kurum ve kuruluşlarla işbirliği içerisinde ihtiyaçlarını gidermeye çalışmak.

n) İnsanlar arasında ülfet, sevgi, dayanışma ve kardeşliği artırıcı faaliyetler yapmak.

o) Görev mahallinde bulunan çocuklar ve gençlerin dini ve ahlaki eğitimlerini geliştirmeye yönelik çalışmalar yapmak.

ö) Müftülüğün bilgisi dahilinde görev mahallindeki vakıf, dernek ve benzeri kuruluşların Başkanlığın hizmet alanı ile ilgili konulardaki taleplerine katkı sağlamak.

p) Camide kadınların ibadetlerini rahat bir şekilde yapabilmeleri amacıyla gerekli tedbirlerin alınmasını sağlamak.

r) Müezzin-kayyımın bulunmadığı zamanlarda onun görevlerini de yapmak.

s) 442 sayılı Köy Kanunu gereğince köy ihtiyar meclisi tabii üyeliği görevini yapmak.

ş) Görev alanı ile ilgili verilen diğer görevleri yapmak.
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(11.12.24)
en zor işleri yatsı ve sabah namazı okumak geri kalan zamanda boş muabbet. sene 2024 hocam bu mu doğru şu mu doğru ona mı soracaz ya. s.a a.s başka işi mişi yok.
0
mikahakkinen
(11.12.24)
Mevzuata göre imam ezan okunmadan 20-30 dakika önce camide bulunmak zorunda. Diyanetin gezici denetim ekibi köylere kadar gidip denetim yapıyorlar. O zaman aralığında camiide bulunmazsa ilçe müftüsü soruşturma açabilir. Diyelim o gün işin çıktı ilçe müftüsünü arayıp haber vermek zorundasın şu saatlerde camiide olamayacağım gibi.

Diyaneti pek sevmem ama denetleyen ekibi de var.
0
komando kani var bende
(11.12.24)
Yukarıda sayılanların dışında müftülükte personel yetersizliği varsa camideki görevlerini dışında orada da kendilerine ayrıca görevler verilebiliyor.
0
diyecevaplandı
(11.12.24)
(9)

İ20 vs ford puma

ceann deas
İ20 artilari Sifir km bayiden cikacakcam tavan5 yil garantiSorunsuzluk 1.0 turbo dct sanziman ile yakit tuketimi ve agirlik sorunlarinin cozulmus olmasiEksileriHb yerine crossover suv tarzi istiyordumTasarimini begenmiyorum + icime sinmiyorPuma artilariTasarimini begeniyorumFord hyundaiden iyidir di
İ20 artilari
Sifir km bayiden cikacak
cam tavan
5 yil garanti
Sorunsuzluk
1.0 turbo dct sanziman ile yakit tuketimi ve agirlik sorunlarinin cozulmus olmasi

Eksileri

Hb yerine crossover suv tarzi istiyordum
Tasarimini begenmiyorum + icime sinmiyor

Puma artilari

Tasarimini begeniyorum
Ford hyundaiden iyidir diye dusunuyorum
Crossover

Eksileri

2.el 2023 model 11.000 kmde
2 yil garantisi kalmis
0
ceann deas
(11.12.24)
ford'un garantisi de 4 yıl fakat yeni programla otomatik olarak bakımlar zamanında y.serviste yapılırsa 5 yıla uzuyor. çok yakışıklı bir araç, otomatik şanzımanı fena değil; turbo ecoboost motoru da oldukça iyi. fakat onun da eksileri var. romanya'da kadın işçiler tarafından üretilmiş bir araç. basit ufak tefek fakat sinir bozan kronik problemleri var. direksiyon mili problemi, tavanda sarı lekeler oluşması, fitillerin-çıtaların çok zayıf olup kendi kendine çıkması/düşmesi, arka stoplar içinde su damlacıkları oluşması ilk aklıma gelenler. bunlar garanti sürecinde garantiden yapılabiliyor, zaman/sabır gerektiriyor. i20 kullabnmadığımdan bilmiyorum, illaki vardır onun da bir şeyleri.
0
adivar
(11.12.24)
i20'yi 1 günde satarsın ford puma bekletir. Puma ancak "suv-cuk" olabilir ayrıca iç kalitesi falan da vasat hatta vasatın altında. i20 elite paket sanırım baktığınız, bu aralar bayiiler iyi fiyat veriyor.

alternatif olarak Bayon'da bakabilirsiniz.
0
eisberg
(11.12.24)
Al-sat'çı değilsem aracın 2-3 ay daha geç satılması umrumda olmazdı. Baktığın Puma sıfır ayarında. Rengi beyaz değilse kesinlikle Puma diyorum.
0
HellKeePer
(11.12.24)
Ford puma sevmem. Ama al satci degilsem, iki üç senede bir araba değiştirmeyeceksem ne kadar hızlı satılır vs hayatta bakmazdim. Gidip begenmedigim arabayi almazdim.
0
logisticsmanager
(11.12.24)
Al satci degilim ama onceki arabamdan dilim cok yandi garanti suresince kullanip sonra degistirmek istiyorum. Garantisiz araba isi cok zor. Puma lacivert rengi tipi cok tatli ama icini vs hic gormedigim bir araba. Bildigim kadariyla ford amerikan mali dayanikli oluyorlar ama hyundai sorunsuzlugu da var. Bilemedim cokup aglayacagim.
0
🌸ceann deas
(11.12.24)
Araçları kullandın mı? cam tavan ön camı inanılmaz daraltıyor, fiestanın bile ön camı daha geniş. şimdiki aklım olsa cam tavan almam birde sunroofa sürekli bakım yaptırmak/temzletmek gerek mekanizmasını araya pislik kaçıyor açılmıyor tutukluk yapıyor
0
eja
(11.12.24)
al sat kolay olsun dersen i20. ford her türlü kalite olarak hyundaiden iyidir.
0
mikahakkinen
(11.12.24)
Babam 16 i20 satıp 24 i20 aldı 2016 model de fena araba değildi ama 4vites otomatik mevzusundan deli gibi yakıyordu. Gerçek anlamda 1 günde satıldı araba (az araba değiştiren insanlarız kıstas değil bizim için ama şok olduk bu kadar hızlı gitmesine)

2024 ise gerçekten fena yapmamışlar şanzıman benzin mevzusu çözülmüş hyundai zaten donanımı kepçeyle koyuyor

İçinize sinmeyen araba almak gerçekten olacak iş değil ama sıfır araç rahatlığı da başka bir şey. Diğer yandan puma ne kadar crossover hissi verecek daracık bişey. Böyle vay babam fark yaratacak bi araç olsa ikinci el daha mantıklı diyelim de.
0
hedep
(11.12.24)
İ20 yerine bayon düşünebilirsiniz, bende aldım. Gayet güzel yapmışlar
0
mirty
(11.12.24)
(16)

Eşim her anne baba evinde uzun kaldığında onları daha çok özlüyor

psmstc
4 yıllık evliyiz. Bu durum normal mi? 2 hafta gibi bir süreden bahsediyorum. Kendi evimize tekrar uyum sağlamada bir süre zorlanıyorum diyor. Acaba nasıl yaklaşmalıyım? Şimdiden çok teşekkürler…
4 yıllık evliyiz. Bu durum normal mi? 2 hafta gibi bir süreden bahsediyorum. Kendi evimize tekrar uyum sağlamada bir süre zorlanıyorum diyor.

Acaba nasıl yaklaşmalıyım?

Şimdiden çok teşekkürler…
0
psmstc
(10.12.24)
normal değil. benim eşim babasının evinden dönünce oh be insanın kendi evi gibisi yok diyor. annesi mükemmel sofralar hazırlamasına el üstünde tutmasına rağmen.

2 evdeki konfor düzeylerini karşılaştır. laf arasında orda nelerden memnun olduğunu falan sor. belki sen sevgini fazla gösteremiyorsundur. onu şu anki evine bağlayacak anılar yaşanmışlıklar oluşturman gerekiyordur belki.
0
xrated
(10.12.24)
Normal değil. Yazları 2 3 hafta kalıyorum, sonlara doğru gün sayıyorum eve dönmek için.

P.S: eski duyurunu aşağıdaki cevaplardan sonra hatırladım genelde kullanıcı isimlerine dikkat etmiyorum. Sizin durumda ben de eşin gibi hissederdim. Sorun onda değil sende
0
kullanicadi
(10.12.24)
ilginc bir psikologa görünsün bence. be uzun da kalsam kısa da kalsam eve döndüğümde herhangi bir adaptasyon sorunu yaşamıyorum. sonuçta orası da benim evim. insanın kendi evi gibisi var mı. eşim de yaşamıyor.

çıkarın üstünüzü bi donla gezin anlarsınız rahatlığı
0
ananiyimioguz
(10.12.24)
normal değil +1 ben kendi anama babama tahammül edemem, eşimde aynen etmez. ne kadar az durursa kar olarak görür kendi.
0
mikahakkinen
(10.12.24)
Senin bir duyurunu hatırladım ve yanlış olmasın belki başka bir duyurucunun sorusudur diye baktım evet doğru hatirlamışım senin sorunmuş.

Ben de olsam eve dönmek istemezdim. Sebebi şu; evde sabahtan akşama kadar çocukla uğraşacağım sonra eşimin yere attığı kıyafeti toplayacağım. Yemeğini yiyecek ve koltuğa yayılacak ve ben onun tabağını, kaşığını kaldıracağım. Kim olsa dönmek istemez.
0
rock n roll
(10.12.24)
Abi psikologa git diyenler gelmiş yine... Ana babası ile anlaşamayan duyurucular da tuhaf bulmuş. İnsan ailesini sevmesin mi? Evlendik diye ailemiz eskide mi kalacak? Zamanla düzelir eşiniz.
0
Shepard
(10.12.24)
sizin sunamadiginiz ikram, yemek, konfordan dolayi da olabilir. sonucta insanoglu. el ustunde tutuldugu yere ait hisseder kendini.
0
buenosdias
(10.12.24)
TV ve telefon yerine ev ve eşle ilgilenin. Ev de, eş de ilgi ister. Yorgun olsanız da farketmez. Güler yüz ve tatlı dil, bir çift güzel kelam.
0
alfired
(10.12.24)
tatilden dönüp işe başlar gibi geliyor çünkü. kaldır bir tarafını yardım et kadına. birkaç yıla tekmeyi yiyince ağlarsın divorce came out of nowhere diye
0
titanyum22
(10.12.24)
Normal değil +1
Mutsuzluğunu böyle mi ifade ediyor acaba?
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(10.12.24)
çocukluğunun geçtiği bir evden bahsediyoruz o evin bir kokusu olur burnunda.
evden içeri girdiğinde anne şefkati baba sevgisi reseptörleri canlanır beyninde. Aile ilişkileri mesafeli olanların bu hisse uzak olması normal ama 4 yıl da kendi evine hala alışamamış olması da sıkıntı .
0
jamswety
(10.12.24)
ailesinin evinde siz de kalın farkı görün bence en iyi çözüm bu
0
neira
(10.12.24)
beni nereye bağlasanız dururum ama durduğum yere ev diyebilmek çok uzun zamanımı alır. 12 senelik evimizde belki son 3-5 sene ev gibi hissetmişimdir. o yüzden 4 sene bence çok değil, hele de tam oturmamış şeyler varsa. ha bir de baba evi yerine başka başka yerlere gidip geldikçe, dönüşte bu benim evim hissi daha belirgin oluyor. ya zamana bırakın yada daha çeşitli ve uzun seyahatler yapın.
0
engelbert humperdinck
(10.12.24)
esin tam bir MANCHILD.
ana baba evi güzel tabii. orada cocuk kendisi. anasi oglusuna patates kizarsin, babasi karpuz kessin, kadin gelsin donunu ütülesin, prensimin cayi önüne gelsin, evin hicbir isi icin sorumluluk almasin, isten atilsa bile ev var zaten kit kanaat olsa da gecinirler bir sekilde, anasi saclarini oksar falan. cok stres sikintiya gerek yok.

kendi evinde yetiskin kisi kendisi. ise gidecek, kira ödeyecek, süt var mi, tuvalet kagidi bitmis mi diye kendisi ugrasacak, faturalari kendisi takip edecek, hafta basina temiz kiyafeti var mi diye kendisi stres yapacak, arabanin kis lastigiyle servisiyle kendisi ugrasacak... ohooo.
ana babayi özlersin ama bahsettigin sekilde degil. bu adam yetiskin hayatina adapte olamiyorum diyor resmen.

konu sahibi erkekse lütfen özneleri ve sifatlari kadin versiyonu ile degistiriniz. prens yerine prenses, adam yerine kadin, manchild yerine daddy's girl falan koyabilirsiniz. Zira tespitim sabit kaliyor.
0
alice in potatoland
(10.12.24)
El üstünde tutuluyorum,yemeğim önüme hazır,kimse benden bişey beklemediği halde sıkılıyorum ve evime dönmek istiyorum. Bence normal değil eşinin durumu.
0
brnbrs
(10.12.24)
alice abla, konu sahibi erko. eski konularına bak bi
0
titanyum22
(10.12.24)
(2)

Türk müziğinin seyir ettiği minval üzerine düşünceleriniz neler?

benim icin hic boyle suslenmemistin
Aleyna tilki, ben fero, uzi gibi kıymetli san'atçıların musikisini beğeniyorum. Husisiyetle aleyna tilki'nin güftelerini, uzi'nin de bestelerini beğeniyorum. Aslında aleyna tilki'nin besteleri de güzel, filhakika emrah karaduman yapıyor. Eski müzisyenlerden de popstar türkiye müsabıklarından bayhan'
Aleyna tilki, ben fero, uzi gibi kıymetli san'atçıların musikisini beğeniyorum. Husisiyetle aleyna tilki'nin güftelerini, uzi'nin de bestelerini beğeniyorum. Aslında aleyna tilki'nin besteleri de güzel, filhakika emrah karaduman yapıyor. Eski müzisyenlerden de popstar türkiye müsabıklarından bayhan'ı beğeniyorum. Hatırıma yanlış gelmiyorsa son sene dahilinde 2 single ihdas etti. Sizin beğendiğiniz müteganniler arasında kimler var? Yoksa siz de ne müzik olsa dinlerimcilerden misiniz?
0
benim icin hic boyle suslenmemistin
(10.12.24)
Ben değilim. Bu saydığın isimleri de tanımıyorum. Türk müziği diyince akla musiki geliyor. Bu saydığın isimlerle de musikinin bir bağlantısı yok. evet. Teşekkürler.
0
cukur
(10.12.24)
ben y kuşağıyım rockçıyız biz. arada mabel matiz madrigal gibi yenileri dinlediğim oluyor. aleyna vb. pop sevmem.
0
mikahakkinen
(10.12.24)
(14)

39 yaşta sakalda beyaz normal mi?

benaslindayohum
15-20 tane çene kısmında. Sanki daha geç beyazlamalı diye biliyorum
15-20 tane çene kısmında. Sanki daha geç beyazlamalı diye biliyorum
0
benaslindayohum
(09.12.24)
Herkes için farklı durumlar. Ama sakal saçtan genellikle daha önce beyazlıyor

37'yim sakalların yanları baya baya beyazladı 15 20 değil.
0
hedep
(09.12.24)
daha 30 olmadan george clooney'a dönmüş adamlar falan da var hocam 30 sonrası çok normal ama ırsi olarak anne ve baba tarafında hep geç beyazlama varsa bi mineral eksikliği falan da olabilir o zaman bi değerlerinize baktırın.
0
semaforo de medianoche
(09.12.24)
Gayet normal, 39 normal bir yas beyazlar icin.
0
mor oje
(09.12.24)
30'dan sonra direkt birkaç tane çıktı ve yıldan yıla artıyor bende.

Ek olarak: folik asit eksikliği var mı baktır. Bu da beyazlamaya neden oluyor.
0
nhk ni youkosu
(09.12.24)
Normal. Stres en büyük belirleyicisi.
0
wd40
(09.12.24)
bi zahmet dedecim
0
titanyum22
(09.12.24)
normal 20lerde var beyaz.
0
jelly bear
(09.12.24)
Yaş 34 te başladı şu an yaş 38 yer yer beyaz var.
0
mikahakkinen
(09.12.24)
bende çok. 40 yaşındayım.
0
gabe h coud
(09.12.24)
15-20 baya çokmuş. Bir ayağın çukurda bence.
0
synesthesia
(09.12.24)
Hocam 200 sene önce 40 yaşına gelince ölüyordu insanlar bırak da saçın sakalın beyazlasın biraz.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(09.12.24)
cok normal baba.
0
baldur2
(10.12.24)
yas 42, sacta sakalda siyah kalmadi neredeyse.
sanslisin.
0
cooperr
(10.12.24)
Ben de yazayım da pekişsin :)

Çok normal ki benim çevremde neredeyse tüm arkadaşlarda bariz beyazlar oluştu. Ben ilk defa 2 hafta önce sakalımda bir tane beyaz gördüm, baktıkca baktım kesmedim baya hatta. Kendimi şanslı hissediyorum bu kadar geç beyazlamaya başlayacağı için.

Yaş 37'den bildirdim.
0
va
(10.12.24)
(7)

Araba cahiline lütfen yardım, bu araç alınır mı?

dejame
İlandaki aracın sahibiyle görüşeceğiz. Aklımda birkaç soru var.1. Bu fiyat iyi mi? 800’e düşebilir mi? Bütçemiz o kadar çünkü, daha fazla çıkmamız çok zor.2. 2022 ve 2023 modelleri sanırım tamamen aynı. İlla daha yeni yıllara mı bakalım? Bu araç temiz, kilometresi düşük ve bir üst paket (urban).3. K
İlandaki aracın sahibiyle görüşeceğiz. Aklımda birkaç soru var.

1. Bu fiyat iyi mi? 800’e düşebilir mi? Bütçemiz o kadar çünkü, daha fazla çıkmamız çok zor.
2. 2022 ve 2023 modelleri sanırım tamamen aynı. İlla daha yeni yıllara mı bakalım? Bu araç temiz, kilometresi düşük ve bir üst paket (urban).
3. Küçük şehirde yaşadığımız için çok fazla ilan çıkmıyor ve aracı sattığımız için acil ihtiyacımız var. Yorumunuz nedir? Marka model olarak kararımızı verdik, ihtiyacımız olan araç tam olarak bu ama fiyat ve yıl konusunda yorumlarınıza ihtiyacım var.

Teşekkür ederim.

shbd.io

** en son 835 olur diyor. 825 verecek olan varmış, daha düşmedi. biz de düşünelim dedik.
0
dejame
(09.12.24)
Temmuz ayında 2021 model 47.000 km olanını 760a sattım. 800e alınır bence :) ama benimkinin muayenesi gelmişti, lastikler degismeliydi vs. Alan kişiye bunları da belirtmiştim. Bunları sorabilirsin belki? Ekstra masrafı olacak mı?

Onun diisnda çok düşünmeden gönül rahatlığıyla alabilirsin bence. Önceki duyurunda dediğim gibi iknci kez cross urban aldik. Diğerini sorunsuz 3 yıl kullanmistim. Seviyorum arabayı (tekrar edeyim, çok fazla üst segment araç da kullandım). Atmosferik olması ve dolayısıyla ani hizlanmamasi disinda beni yoran üzen bı yani yok.

Bagajı, arka koltuk mesafesi, urban donanimi, güzel yeterli. Servisi ucuz. İyi yani daha nolcak
0
abuzer
(09.12.24)
Sadece açıklama kısmında ünlem kullanılması biraz içimi rahatsız etti xd ben açıklama kısmındaki yazım tarzına, kullanılan dile çok dikkat ediyorum. Güvenilir biriyse, expertizde farklı bişi çıkmazsa al gitsin.
0
abuzer
(09.12.24)
1.4 egeadan kaç.
0
jelly bear
(09.12.24)
Not bırakayım o zaman, telefonda sesi çok kibar geliyordu. Hatta kendi aracımızı geçen hafta sattığımızı söyleyip babamla aracı görmeye toplu taşımayla geleceğimizi söyleyince babamın yaşını sordu. Sonra iş çıkışı kendim getireyim, babayı yormayalım dedi. İyi niyetli biri gibi. Ayrıca küçük şehir olduğu için İstanbul İzmir gibi sık arayıp soran olmuyor muhtemelen. Biz de birkaç ayda zor sattık aracı uygun fiyattan
0
🌸dejame
(09.12.24)
@Jelly, kullanacak kişi 66 yaşında babam. Performansı hiç önemli değil. Yılı yeni, kilometresi düşük, bagajı ve iç hacmi geniş olsun yeter. Küçük şehirde pazara, yazları da bagajı doldurup yazlığa gidecek sadece.
0
🌸dejame
(09.12.24)
Fiat egea kullanıp zengin olmayanlar dışında öven duyamazsin.

Benim mantığıma göre sürekli trafikte olmayacak, sürekli yokuşta falan beklemeyecek, sürekli otoban kullanmayacak insan için mis gibi araba. Ben de anneme düşünüyorum.
Üretim yeri Türkiye. Servisi ucuz, parçası bol, 1.4 yılların motoru, atmosferik yani turbo vs sorunu olmaz.

Ben alırdım. Bana deseniz ki sürekli İstanbul trafigi, haftasonu otobanla yazlık. O zaman olmaz derdim.
0
logisticsmanager
(09.12.24)
1.4 fire piyasanın en hantal motoru ona göre al. Bu araç neden kalkmıyor deme.
0
mikahakkinen
(09.12.24)
(10)

Trafikte Yaşadığım Olay (Ne yapayım?)

calmdown
Bu sabah trafik ışıklarında beklerken bir servis minibüsü geri vitese takıp geri geri geldi ve benim ön tampona çarptı. Bir hasar yok ancak saçma bir olay. İndim arabadan, servis şoförü de indi, 50'li yaşlarda şiveli bir tip. Dedim geriye taktın geldin bana çarptın. Adam ilginç bir şekilde alenen ge
Bu sabah trafik ışıklarında beklerken bir servis minibüsü geri vitese takıp geri geri geldi ve benim ön tampona çarptı. Bir hasar yok ancak saçma bir olay.

İndim arabadan, servis şoförü de indi, 50'li yaşlarda şiveli bir tip. Dedim geriye taktın geldin bana çarptın. Adam ilginç bir şekilde alenen geri vites ışıkları yanıp geri gelmesine rağmen sen bana çarptın diye bağırmaya başladı. Hafif üzerime yürür gibi oldu 1-2 defa. Acelem olmasa uğraşırdım, 50 metre ötede karakol vardı. Ama hasar olmayınca neyse deyip gittim.

Fakat bu durum acayip sinirlendirdi. Resmen avam kitleye bu şekilde yer açıyoruz gibi hissediyorum. Aracın plakasını falan da aldım. Muhtemelen orada kamera da vardır.

Sizce ne yapayım? Bi tık uğraşmak istedim.
0
calmdown
(09.12.24)
Ders olsun arabanıza araç içi kamera alın. Bir dahaki sefere kedi gibi yumuşar aynı servisçi.
0
kojonotsuki
(09.12.24)
'Resmen avam kitleye bu şekilde yer açıyoruz.' demişsin git şikayetçi ol.
0
mikahakkinen
(09.12.24)
Sakin kalmakla en iyisini yapmışsın. Zaten zarar da yokmuş.

Bu durumlar için en temizi araç içi kamera. Hiç dalaşa girmeden gidip şikayetçi olursun bir sorun olduğunda.
0
wd40
(09.12.24)
Araç kamerası taktırmak lazım. Başka türlü ispat çok zor.

Bazıları, tutanak tutturup, tamponu vs. yaptırmak için bu tarz işlere girişebiliyor.


.
0
kartallar yuksek ucar
(09.12.24)
hasar yoksa/az ise hiçbir şey yapmayacaksın ve doğru olanı yapmışsın. bunların alayı cahil insanlar ve sen olayı onun agresifliği üzerinden eskale edersen ya kavgaya dönüşür orada canını yakar, ya da anında mağdura yatıp seni suçlu gibi gösterir ve iki durumda da o karlı çıkar.

araç kamerası olmasına gerek yok, tutanak tutulsaydı, yine tüm kusur bunlara verilirdi sen merak etme. eksperler bunların ciğerlerini biliyorlar ve bunlar her hafta benzer küçük kazaları mutlaka yapıyorlar. bana aynen senin kazadaki gibi çarptı servis, tamponum kırıldı. atar gider yaptı, tutanakta da kendisi durmuş ve ben gelip çarpmışım gibi 2 paragraf olayı anlattı. ben bir cümle yazdım. bana 0, ona 100 verdiler.
0
malheiros
(09.12.24)
Sen arkadan çarptın deyip direksiyon simiti kaplamasını bile sana kitlemeye çalışacak ayak yapıyor derdi bu çok net
0
basond
(09.12.24)
aceleniz olması kötü olmuş. hiç tartışmaya girmeden doğrudan tutanak tutmaya başlayın, bakın nasıl pamuk gibi olacak. bir de böyle durumlarda adam ne derse hee hee diyeceksiniz, kavga çıkmasına gerek yok, tutanak tutarken istediğiniz gibi yazarsınız.
0
co2s2
(09.12.24)
Arac kamerası takın yapacak başka birşey yok ya da civarda kamera arayacaksınız. Ben taktım kafam çok rahat.
0
mirty
(09.12.24)
ben böyle durumlarda hiç onun moduna girmeyip. araçta kamera olmasa bile. yalnız araçta kamera var senbilirsin ben kaskoya dosyamı iletirim deyip ayrılıyorum. tavrının bir anda değiştiğini göreceksiniz. ha teklif edeceği de zaten sanayide tanıdığının atölyesine gel bakalım olacak. onlara güvenip de araba bırakılmaz.

bu arada gözle görünen bir sorun olmayabilir ama tamponun tırnakları kırılmış olabilir. her iki yandan birleşim noktalarındaki açıklıklara bir bakmak lazım.
0
orpheus
(09.12.24)
Ben yıllar önce trafikte tartıştığım bir adam geldi anneme küfür etti. O sinirle gittim su borusuyla kafasına vurmaya çalışırken adam kafasını koruyacam derken sağ kolunu öne atınca kolunu kırdım. Hakkımda TCk 86'dan dava açıldı.

Gerisini anlatmayayım yorgunum çünkü baya uğraştım anlayacağın. Sen ağasın sen paşasın de geç.
0
komando kani var bende
(09.12.24)
(3)

Sahte ürünler ne kadar yaygın?

kanepeee
Rayban gözlükleri, marka parfümleri, nike ayakkabıları hep duyuyoruz zaten. Peki kozmetikte bu ne kadar yaygın? Mesela şampuan, diş macunu, saç boyası, deodorant falan? Adamlar hakikaten colgate optic white çakması yapıyorlar mı mesela?Bir de gıda takviyelerinde durum nasıl? İnternetten alıyorsun fo
Rayban gözlükleri, marka parfümleri, nike ayakkabıları hep duyuyoruz zaten.

Peki kozmetikte bu ne kadar yaygın? Mesela şampuan, diş macunu, saç boyası, deodorant falan? Adamlar hakikaten colgate optic white çakması yapıyorlar mı mesela?

Bir de gıda takviyelerinde durum nasıl? İnternetten alıyorsun folik asit, sahteye denk gelme olasılığı yüksek mi?
0
kanepeee
(08.12.24)
yillar once market sektorunde calisan tanidik bile butun deterjanlarin sahte oldugunu soyluyordu. yani oldukca yaygin ve yeni diil
0
ala09
(08.12.24)
Şampuan ve deterjan çok var.
0
hedep
(08.12.24)
gıda takviyelerini üts sisteminden sorguluyorsun.
0
mikahakkinen
(09.12.24)
(33)

Arkadaşınız eşini aldatmaya çalışsa

gilbeys
onunla diyaloğu keser misiniz yoksa banane mi dersiniz?Sürekli karı kız peşinde koşan evli bir arkadaşım var. karısını da tanıyorum evlerine de gidiyorum ama açıkcası bu durum beni rahatsız ediyor.Ne diyorsunuz?
onunla diyaloğu keser misiniz yoksa banane mi dersiniz?

Sürekli karı kız peşinde koşan evli bir arkadaşım var. karısını da tanıyorum evlerine de gidiyorum ama açıkcası bu durum beni rahatsız ediyor.

Ne diyorsunuz?
0
gilbeys
(08.12.24)
İletişimi keserim çünkü güvenemem. Hayatındaki en önemli insana bunu yapan bana neler yapmaz. Guvenmedigim kişilerle ilişki kurmuyorum
0
abuzer
(08.12.24)
bunu yaparsam arkadasim kalmaz :)
0
sonsuz
(08.12.24)
karışmam
0
gabe h coud
(08.12.24)
Bunu yaparsam kimseyle konuşmamam gerekir :)

Gerçekten herkes böyle artık neredeyse, iğrenç.

Az görüşürdüm şahsen, bir yerde illaha patlar. O yüzden hiç görüşmemek bu an gelecekse en iyisi.
0
baldan kaymak
(08.12.24)
Konuşmam uzaklaşırım
0
turuncu tonlarda
(08.12.24)
Güvenmem, iletişimi keserim. +1 Bu kadar açıktan, arsızca, pervasızca yapılan ahlaksızlıklar beni her daim korkutmuştur.
0
potasyum bebek
(08.12.24)
iletişimi keserim. net.
0
duyurukullanıcısı
(08.12.24)
Keserim.
Kadın ya da erkek, hiç farketmez.
Yaptığı ahlaksızlıktır. Ahlaksızdan arkadaş olmaz.
0
Mirket
(08.12.24)
Zor bir durum.

Bu durumu bile bile evine gidip eşiyle görüşüyorsanız sizin de zor durumda kalma riskiniz var. Yarın bir gün bu durumu bilmenize karşın kendisini neden uyarmadığını sorarsa verecek cevabınız olmaz.

Öte yandan, arkadaşınız sizi kendi çapkınlıklarına alet edip sizden destek istemeye kalkarsa yine çok zor durumda kalabilirsiniz arkadaşınızın eşine karşı.

Yerinizde olsam ilişkiyi doğrudan kesmem ama eşiyle mümkün olduğunca görüşmemeyi tercih ederim.
0
10551037
(08.12.24)
aile içi durumları beni ilgilendirmez.
0
my fault
(08.12.24)
Uzak durmaya çalışırım. İletişimim minimum seviyede olur.
0
put it in your appropriate place
(08.12.24)
Ben ahlakli ve vicdanli insanlarla iliski kurmaya gayret ederim. Bu aile ici durum beni etkilemiyor olsa dahi karsimdaki kisinin ahlaksizligi beni rahatsiz eder. Bu sebeple iliskimi keserim.
0
alice in potatoland
(08.12.24)
soğurum kesinlikle, arkadaşlık yapamam.
0
deartheodosia
(08.12.24)
Diyologu kesmem.
Her zamanki gibi eksi ahalisinden reklamlari izliyoruz.
0
turkuaz
(08.12.24)
Diyaloğu kesmem arkadaşıma yapma etme derim (dedim) hiç bi faydası olmuyor :)
0
grimavi
(08.12.24)
herkesin gözü önünde "iyi günde kötü gününde hastalıkta sağlıkta" diye başlayan malum sözü verdiği birine bunu yapan kişi, bana neler yapmaz diye düşünürüm.

iletişimi kesebiliyorsam keserim, kesemiyorsam mümkün olduğu kadar uzak durmaya çalışırım. böyle bir tipten her şey beklenir.
0
tabudeviren
(08.12.24)
+ ve mümkünse çakma hesaplarla eşine durumu bildiririm.
0
tabudeviren
(08.12.24)
Keserim. Sevgili versiyonunda kestim.
0
Amaranta ursula
(08.12.24)
Benim arkadaşım kadın verisyonu. Bana seni ilgilendirmez dedi duyuru.
0
Kahvedesu
(08.12.24)
Okuldan mezun olup ailemin olduğu şehre döndüğüm sıralarda çok yakın iki arkadaşım evlendiler ve ben uzakta kaldığım için evliliklerine şahit olamadım, ikisi de çok yakınımdı, ben uzağa gidince ve onlar yeni bir hayata adım atınca koptuk. Sonra bir gün rüyamda erkek olanla ilgili bişeyler öğrendim ve şiddetli tepki gösterdim, o öyle şey yapmaz karısına da çocuğuna da evine de çok düşkündür o, siz uyduruyorsunuz dedim rüyamda. Uyanınca kadın olan arkadaşımı arayıp rüyamı anlattım, noluyor dedim. Pek iyi değiliz boşanmaya niyetlenmiştik dedi ama ayrıntı vermedi ve olabildiğince üstünü kapatarak konuştu. Birkaç ay sonra öğrendim ki benim kardeşimin tanıdığı bir kız benim erkek olan arkadaşın öğrencisiymiş, kardeşimin selamını arkadaşıma söyledi diye arkadaşım hangi kafadaysa artık, kardeşimin kötülük yapmaya çalıştığına inanmış, aramız iyice açıldı filan. Demek ki rüyamda gördüğüm şey asılsız değil dedim.

O zamandan beridir de düzelemedik. Olmuyor yani, ben ararsam varım aramazsam yokum. Mesaj atsam bile. Bunun eşini aldatması halinde bir arada olsak çıngar çıkarırım da, bu mesafede umurumda olmaz açıkçası.
0
muhayyer divan
(08.12.24)
yapmamalarini soyluyorum ama dinlemiyorlar, iletisimimi azaltmiyorum. esini aldatiyorsa beni de aldatir mantigi yanlis. esini aldatma sebebi baskasiyla seks yapma istegi. macera. bana yamuk yapmak icin bir motivasyonu yok ki.
0
baldur2
(08.12.24)
beni rahatsız edecek iekilde sürekli karı kız kovalıyosa min iletişim veya mümkünse hiç iletişim. bana çaktırmazsa iletişim sürdürürüm. HER evlilikte olan bi şeyi bu kadar "bunu yapan neler yapmaz" boyutunda düşünmeniz peki???? sanırım benim için sorun aldatmak diil de bunu marifet gibi yavsakca yaşamak ve arkiniz böyle gibi. kovalamak zaten igrendirici ama olmaz olmaz bi ara olduysa falan, cok yüklenmem. emin olun zaten eşleri farkediyo ve susuyor yani sizin kadar mevzu yaratan yok
0
ala09
(08.12.24)
@baldur2
meşur son sözler...
0
duyurukullanıcısı
(08.12.24)
@baldur, şimdilik yoq....
0
abuzer
(08.12.24)
Diger tarafa soyleyemiyorsun ya fena vicdan azabi yasiyorsundur?
0
Zetnikov
(08.12.24)
iletişimi keserim +1 üzüm üzüme baka baka kararır demişler. sen de onun yanında takıla takıla bir bakmışsın sen de aynı haltları yemeye başlamışsın, ne de olsa yakalanmıyordur arkadaşın. ama sen yakalanırsın, boşanma kağıdını elune verurler. (bkz: herkes kendini kurtarır olan sana olur)

bekarsan da böyle bir arkadaşın olduğun gören kadın senden sırf bu sebepten vazgeçebilir. cevaplardan gördüğün üzere kadınların çoğu iletişimi keserim diyor.
0
titanyum22
(08.12.24)
Böyle biriyle arkadaşlık edemem. Zamanında yakın bir arkadaşım evli bir adamla beraberdi, ciddi ciddi adamın karısı nedeniyle boşanamadığına filan inanıyordu. Yanlış yaptığını söyleyince ağırına gitti, küstü. Hiç pişman olmadım, ahlak bu kadar göreceli bir şey değil.
0
asteriks
(08.12.24)
Bence karışmaya gerek yok, herkesin her şeyini düzeltemeyiz.
0
enteg
(08.12.24)
Eşini aldatan insan, herkesi aldatabilir.

Olaya bu açıdan bakmak lazım... İlişkimi keserim veya kesemiyorsam da, merhaba/merhaba seviyesine çekerim.


.
0
kartallar yuksek ucar
(08.12.24)
Etrafımda kötü insan istemediğim için arkadaşlık yapmam. Tecavüzcü, katil, hırsız. Hepsinin ortak noktası başka birine zarar vermek ya da kandırmak değil mi? Birini aldatmak da aynı şey. Kadın hastalıkları uzmanı arkadaşlar varsa gelsin anlatsın kadınların aldatılma sonucu yaşadıklarını. Bildiğin düz kötülük bu. Ha gider de karısına kocasına durumu anlatır mıyım? Tabii ki hayır. En iyi ihtimalle kıskanç ve yuva yıkmaya çalışan kadın olacağım için hiçbir şey söylemem, kadın erkek çoğu da her şeyin farkında zaten. Ama kendi hayatımda kötü bir insan istemiyorum. Mereba mereba olur, daha fazlası değil.
Bunda bir sorun görmeyenlere de sizin çatır çatır aldatıldığınızı bilen insanlarla aynı masada keyifli yemekler sohbetler diliyorum. Umarım kadın ya erkek gözlerinizin içine baka baka benim meselem değil diye düşünerek güzel güzel sohbet eder sizinle.
0
mrvln
(09.12.24)
Kaypak insanla minimum iletişim
0
pembediken
(09.12.24)
böyle bir adam zaten benim arkadaşım olamaz. eğer evliliği sorunluysa fazla dert etmem. ama gerçekten saçmalıyorsa kızarım. özel hayat müdahale edilmez.
0
mikahakkinen
(09.12.24)
15 yıllık, en yakın arkadaşım olarak tanımladığım insan nişanlsını aldattı, koca adam ergen ergen davranışlar sergiliyor, arka sokağımda oturmasına rağmen iletişimi minimuma indirdim, evlerine gitmiyorum, çok az konuşuyorum, yüzyüze ayda 1 geliyorum. Nedenini bilmediğine eminim, bir şey demem karışmam, benim düşüncelerime çok ters olduğu için mesafe koydum.
0
atom karincanin torunu
(09.12.24)
(12)

Psikiyatri doktorları ve ilaçları

damladamla
Tamam bilime saygımız var ama çok hızlı çabuk ağır ilaçlar yazdıklarını düşünüyor musunuz? Psikiyatri doktorlarına ne kadar güveniyorsunuz? Bizimkiler böyle de Avrupa’da kiler de aynı mı hemen üç kutu ilaç mı?
Tamam bilime saygımız var ama çok hızlı çabuk ağır ilaçlar yazdıklarını düşünüyor musunuz? Psikiyatri doktorlarına ne kadar güveniyorsunuz? Bizimkiler böyle de Avrupa’da kiler de aynı mı hemen üç kutu ilaç mı?
0
damladamla
(08.12.24)
Ben güveniyorum, çünkü bana hiçbir zaman ilaç dayatmadılar. 2 ayda bir gidip 2 aylık ilaç yazdırıyorum, bir ara bırakmak istedim, ben ne istersem o şekilde yönlendirme yaptılar. Hemen ilacın mg yarı oranında azalttık. Zaten ilk yazıldığında da istersen ilaç başlayabiliriz diyerek başlattı.
0
turuncu tonlarda
(08.12.24)
@turuncu tonlarda
Özel değilse teşhis neydi?
0
🌸damladamla
(08.12.24)
Valla ben doktora benim teşhisim nedir demedim de. İşten kaynaklı anksiyete, kalbimde sürekli pır pır hissi, takıntı ve takıntıya bağlı aşırı gerginlik ve sinirlilik şikayetleri ile gitmiştim. Ailevi vs sorunum yok ama iş konusu hayatımı çok zorlaştırıyordu.
0
turuncu tonlarda
(08.12.24)
25 yil anksiyete bozuklugu ile ugrasmis ve kurtulmus birisi olarak sunlari diyebilirim. Hem Turkiye'de hem de yurtdisinda gercekten alaninda isim yapmis psikiyatrlar da dahil olmak uzere, bu surede 20 ye yakin psikiyatr ile gorustum bir o kadar da psikolog gecti hayatimdan. Bu ise holistik yaklasmayan hic bir doktorun kapisindan bile gecmeyin derim. Maalesef bunu Tr'de yapan var mi bilmiyorum. Eger ingilizcen varsa "Daniel Amen" bu amcayi takip et. Gerci simdi ingilizceye gerek yok chatgpt ile halledersin.

Ozet gecersek guvenmeyi birak, cogunu gorsem yolumu degistiririm.
0
tezek
(08.12.24)
Ömür boyu ilaç kullanması gerekli şizofreni ağır bipolar gibi gibi rahatsızlıklar haricinde dönemsel olarak bence ilaçlar çok bunaldığınızda hekim kontrolünde elbette kar zarar oranı hesaplanarak kullanılabilir.

Fakat bunlar en nihayetinde kimyasal içerikler olduğu için bence üstte saydığım bazı ağır rahatsızlıklar hariç; daha yan etkisi sıfır olan yaşam tarzi değişimleriyle yol alınabiliyorsa uzun vadede öyle yol almak (terapi almak, sağlıklı beslenmek, egzersiz yapmak, kilo kontrolü, düzenli güneşe açık havaya çıkmak sosyalleşmem vb) daha sağlıklıdır diye tahmin ediyorum.

Nitekim ilaçlar iyileştirse de yan etkileri de karaciğerde iç organlarda kuşkusuz yıllar içinde bir yük biriktiyordur diye tahmin ediyorum.
0
psmstc
(08.12.24)
Ağır denilen ilaçlar kırmızı veya yeşil reçeteli oluyor ve onları da kolay kolay yazmıyorlar zaten. Kişilik bozukluğu, bipolar, şizofreni vb. durumların teşhisi bazen yıllar süren takip sonucu alınıyor.

Bir de psikiyatrlar en nihayetinde hekim; şaman, uhrevi lider veya alim değil. Sen bu insana gidip şikayetlerini sayıyorsun ve bu şikayetleri gidermesi gerekiyor. Bunun için elinde iki seçenek var: ilaç ve terapi. Terapi yapmaya vakti yok, olsa da etkinliği tartışmalı. E mecburen ilaç veriyor. Başka ne yapabilir ki?
0
playing star again
(08.12.24)
İlaç tuzağına düşen bir daha düzelmiyor
0
Shepard
(08.12.24)
merhaba, uzun zamandır sahada çalışan bir ruh sağlığı çalışanı olarak, ve aynı zamanda sorunlarını psikolog psikiyatristle halletmeye çalışan birisi olarak şunları söylemek isterim.

psikiyatristler kolay ilaç yazıyorsa da burada şöyle bir sorun var: ''psikiyatristler hastayı tanımıyor'' tanımak zorunda da kalmıyor. buradaki tanımak kitaplarda yazan terimlerle değil, bağ ile, ilişki iletişim ile tanımak. Türkiye'de bir psikiyatri uzmanı yetişmesi için gerekli şartlar var, araştırma hastaneleri, uzmanlar, proflar ve hastalar. doktorlar hastayı ''yeterince tanımak zorunda değil'' çünkü her şekilde paralarını alıyorlar.

düşünün, yanlış ilaç yazdı, ya da o hasta bana gelmez bir daha, ya hastayı kaybetmeyelim dertleri yok. Japonya'da mesela, hastaya yaklaşımından sorumlu doktor ama burada öyle bir şey yok. bunu doktorlar çok kötüdür gibi bir yerden söylemiyorum, ne yazık ki sistemin çarpıklığı doktoru da yiyor. neden bir asistan hekim bir hastayı detaylı muayene edemiyor? zaman yok, acele etmek zorunda, sistemsel olarak işini aheste yapması ve tatmin olması da mümkün değil. dolayısıyla bence iki tarafı da zedeleyen bir süreç oluyor.

psikologlara gelelim, onlar özelde danışanı tutmak zorunda, eğer bir danışan size gelmiyorsa, ve akıllıysanız terapist olarak kendinize sorarsınız, ya bende mi bi sorun var acaba? zaten size tutunmaya, güvenmeye gelen biri, gidiyorsa, orada bir sıkıntı vardır. gidersiniz süpervizyonlar, akran süpervizyonları vs uğraşırsınız. çünkü danışanın size güvenmemesi ve drop olması da sizin için ve itibarınız için oldukça maliyetçi bir süreç ''maddi ve manevi'' bu sebeple psikologlar kendini geliştirmek zorunda. hoş, onlar da şarlatanların eline düşerse, ki burası türkiye düşebilir, işler daha da sarpa sarıyor.

özetle, bence psikiyatristler hızlı ilaç yazıyor çünkü hastayı tanımıyorlar, tanımak gibi bir dertleri de yok. tanımadan ve bağ kurulmadan yazılan ilaçlar da hastaya bana kalırsa tesir etmiyor.

piyasada hastayla düzgün iletişim kuran bir kaç psikiyatrist var, onlar alıp yürüyor zaten, diğerlerinin birbirinden bir farkı yok ne yazık ki.

ruh sağlığı yasası çıkmak zorunda, yoksa ruh sağlığımız elden gidiyor ve tedavisi de zor olacak gibi gözüküyor.
0
damba
(08.12.24)
Özet geçicem 15 kusur yildir psikiyatri gider ilac alirim.

Oncelikle her doktor isinde iyi degil bunu bilmek lazim

İlaclar ilk yillar cok kazikti cevremdekiler cekinmeden zombi gibisin diyorlardi

Zombiligi nasil astim derseniz
Doktora gittim her ay yada 3 ayda bir sikintilari soyledim ve surekli ilacim degistirildi

Bu sekilde baya bir suru ilac denedim
Uzun sure sonunda bana uyan ve hasta olmayan insanlardan farksiz yasayabilecegim ilaclara kavustum

Bonus birsey soylemek isterim hep ayni doktora gitmek ve beslenmeyi arastirmak cok onemli

Beslenme derken mesela bipolar hastasinin almamasi gereken misal kafein gibi seyler var yada almasi gereken balik yagi, d vitamini gibi seyler var. Bunlari bilmek lazim
0
Zetnikov
(08.12.24)
Zetnikov +1

Herkese her ilaç uymuyor, her hasta ilaçlık da değil. Bilişsel davranışçı terapi ve şema terapisi bana daha çok yaradı ilaçtan. Seneler önce kullandığım bir antidepresan bana iyi gelmiş ve düzeltmişti beni. O yerinde verilmiş bir ilaçtı diyorum.

Daha yakın geçmişte anksiyete kaynaklı başladığım bir ilaç beni mahvetti. Güya antidepresan lar uyutuyodu hani insanları? Bütün uykumu aldı götürdü daha manyak oldum. Doktora bu iyi gelmedi dedikçe de dur bakalım sabırsız olma falan dedi. Şu an azaltarak bırakıyorum ve BDT ile devam etme kararı aldım. Şizofren değilim, manik depresif değilim bir şekilde ilaçsız kendimi idare edeceğim öyle karar aldım
0
kullanicadi
(08.12.24)
@tezek +1

Psikiyatrinin hâlâ deneyselliği en fazla yaşayan alan olduğunu düşünüyorum, çok büyük çoğunluktaki psikiyatrın da aslında ne yaptığını bildiğini hiç sanmıyorum. Beyni ve hormonları ilaçlarla etkiliyorlar ama bağırsaklara, uykuya hiç dikkat etmiyorlar.

Ergenliğin başlarından itibaren pkos yaşadım mesela, bu pkos neden oldu diyen olmadığı gibi, pkos'a sebep olan etkenlerin pkos'la birleşip beni ağır depresyonlara sürüklediğini de görmediler. Olay sadece doğru beslenmek, doğru uyuyamamak (aşırı stres yükü), hareketsizlik ve magnezyum eksikliğiymiş, bunu magnezyum takviyeleri kullandığından beri fark ettim. Ben mi bilecektim bunları, ben mi keşfetmeliydim? Doktorlar önce kan değerlerine bakalım demelilerdi, önce eksikleri tamamlamalılardı, demelilerdi ki bak gece uykusunu alamazsa stres yükün artar depresyon yapar. Sürekli makarna yersen bağırsakların yamulur depresyon yapar. Hareket etmezsen vücudun ölüm sürecine girdin sanır depresyon olur.

Doktorların çoğunun bildiklerini iyi bildiklerini sanmıyorum, üstelik psikolojik bilgilerini insana verilmesi gereken değerle birleştirip hastaları bilgilendirmediklerini herkes görüyor... ve güvenmiyorum evet.
0
muhayyer divan
(08.12.24)
bir psikolog olarak hatta psikiyatristlerle çalışmış biri olarak gözlemim: ne kadar iyi olurlarsa olsunlar sisteme uymak zorunda kalıyorlar. çünkü sistem ilaç yazmasını istiyor. suçlusu, toplumun en sorunluları vb. bağımlılar hepsi ilaç isterken ve doktorlara saldırı ihtimali yüksekken onlarda salmış durumda.
0
mikahakkinen
(09.12.24)
(2)

Devlet memuru hastanede yattığı süreçte izin kullanımı

prole
Merhaba. Devlet memurlarının hastanede yatarak tedavi gördüğü ve ardından taburcu olup raporlu olduğu süreçte aldığı rapor birbirinden ayrı olarak mı değerlendirilmeli ve çalıştığı kuruma iki ayrı izin olarak mı tebliğ edilmeli? (İkisinin toplamı 10 günü geçiyor) Hastanede yattığı süre için nasıl bi
Merhaba. Devlet memurlarının hastanede yatarak tedavi gördüğü ve ardından taburcu olup raporlu olduğu süreçte aldığı rapor birbirinden ayrı olarak mı değerlendirilmeli ve çalıştığı kuruma iki ayrı izin olarak mı tebliğ edilmeli? (İkisinin toplamı 10 günü geçiyor) Hastanede yattığı süre için nasıl bir izin izin başvurusunda bulunmalı? Şimdiden teşekkürler.
0
prole
(08.12.24)
@sanemkk: imzalarda sorun yok. Hasanede yattığım süreci sisteme nasıl, ne türden izin olarak ekleyeceğimi soruyorum.
0
🌸prole
(08.12.24)
hastanede yattığı süreç yatış olarak geçer.o raporla hekimin verdiği bağlanır.
0
mikahakkinen
(09.12.24)
(3)

Ayakkabı tavsiyesi

takıl yani takmıyo belli
Su geçirmeyen hafif ve rahat bir ayakkabı bakıyorum. Maalesef vaktim olmadığı için internet üzerinden almalıyım. Salomon’un modelleri hoşuma gitti ama rahat mıdır bilemedim.Kullanıp memnun kullandığınız marka ve modelleri benimle paylaşırsanız mutlu olurum.
Su geçirmeyen hafif ve rahat bir ayakkabı bakıyorum. Maalesef vaktim olmadığı için internet üzerinden almalıyım. Salomon’un modelleri hoşuma gitti ama rahat mıdır bilemedim.
Kullanıp memnun kullandığınız marka ve modelleri benimle paylaşırsanız mutlu olurum.
0
takıl yani takmıyo belli
(07.12.24)
Nike Air Winflo 9 Shield Weatherised var.outdoor ayakkabılara göre daha hafif daha rahat bence. Winflo serilerinin su geçirmezleri daha spor ve hafif.
0
mikahakkinen
(07.12.24)
Asics’in modellerine de bakabilirsiniz.
0
auroraaurora
(07.12.24)
Salomon çok rahat ama gore tex olanlar biraz fazla outdoor. Yani hafif isteğini karsilar mi emin olamadim. Spor ayakkabi kategorisinden seçmek daha mantıklı olabilir.
0
abuzer
(08.12.24)
(14)

Yaptığım şey vefasızlık mı?

dedeminhirkasi
Bi adam vardı, bana çok büyük iyiliği dokundu, öyle böyle değil. Babamın yapmayacağı şeyi yaptı. Dertli günümde derdime derman oldu. Sonra hastalandı, kanser oldu. Arada bir arar halini hatırını sorardım. Tedavisi iyiye gidiyordu. Sonra kotuledigini duydum. Fakat eşi biraz temizlik ve hastalık konus
Bi adam vardı, bana çok büyük iyiliği dokundu, öyle böyle değil. Babamın yapmayacağı şeyi yaptı. Dertli günümde derdime derman oldu. Sonra hastalandı, kanser oldu. Arada bir arar halini hatırını sorardım. Tedavisi iyiye gidiyordu. Sonra kotuledigini duydum. Fakat eşi biraz temizlik ve hastalık konusunda pimpirikli olduğu için hastaneye ziyaretçi vs kabul etmiyormuş, en yakın dostlarına bile birkaç aramadan sonra telefonla geri dönüyormuş. Ben de eşini aradım, kendisini sordum. Gelmek istiyorum ama hastalık vs bulasmasindan korkuyorum dedim. Eşi de aynen oğlum dedi, ben aradığını, selamını iletirim dedi. Ellerinizden öperim diyerek kapattım. Bugün de vefat haberini aldım ama içim ulan taş kafalı ne olursa olsun kovacaksa da gitseydin hastaneye diyorum, bir yanımda onu düşündüğüm için gitmediğimi hatırlatıyor. Ne diyorsunuz bu işe?
0
dedeminhirkasi
(07.12.24)
bence senin bi sucun yok. dusunmussun, ihmal etmemis aramissin. esi gelme diyorsa gitmemen cok normal. basiniz sag olsun ama bence senin vicdan yapacak bir olayin yok.
eger maddi olarak ihtiyaclari varsa ve senin de imkanin varsa, esine(varsa cocuklarina) belki destekte bulunabilirsin.
0
fevzi123
(07.12.24)
Başın sağolsun, bi kabahatin yok. Kalanların bi ihtiyacı olduğunda el uzatmayı ihmal etme.
0
antihero
(07.12.24)
Emrivaki yapıp gitmek yanlış bir hareket, gitmeyerek doğrusunu yapmışsın.
0
nundu
(07.12.24)
Elinden geleni yapmissin. Cenazesine gidip son gorevini yaparsin, esine de elimden ne gelirse yaparim dersin
0
oscar
(07.12.24)
Daha napıcan eşini arayıp olur almışsın. Vefasızlık durumh yok.
0
mikahakkinen
(07.12.24)
doğrusunu yapmışsın başınız sağolsun
0
basond
(07.12.24)
"Bi adam vardı, bana çok büyük iyiliği dokundu, öyle böyle değil. Babamın yapmayacağı şeyi yaptı. Dertli günümde derdime derman oldu."

böyle diyeceğim bir adamı ziyaret etmek için birine sormazdım, eşine de sormazdım.
giderdim. görebilirsem görürdüm. göremezsem de göremezdim. doktorlara sorardım vs. görmek hiç mi mümkün olmayacak yoksa bazı şartlarda görebilir miyim diye doktorlardan bilgi alırdım. vs vs
0
saturn
(07.12.24)
elinizden geleni yapmışsınız. bence rahat olun.
0
enteg
(07.12.24)
Babam lösemi hastası, biz 1.5 yıldır eve tek bir misafir kabul etmiyoruz mesela. Başka bir ülkeden gelen kız kardeşi dış kapıdan beş dakika gördü ve gitti. Ben, hafif baş ağrısı bile hissetsem o hafta annemlere gitmiyorum.

Çünkü ilik nakli oldu ve böyle yasamasi gerekiyor bu süre.

Gelmek, görmek isteyenler elbet oluyor ama bu ona iyilik değil, aksine kötülük oluyor. Siz gitmemekle doğru olanı yapmışsınız. Kanser hastaları özellikle kemoterapi aliyorlarsa o süreçteki en ufak bir mikrop bile onları öldürebiliyor.


Siz iyiliği için gitmemissiniz, e telefonla irtibati da koparmamissiniz. O yüzden içinizi ferah tutun. Başınız sağolsun.
0
fraise
(08.12.24)
gitseydin "acaba mikrop taşıdım da ben mi sebep oldum" diye için içini yerdi belki. doğru olanı yapmışsın +1 başın sağolsun. onun hayrına fakire yardım et sen de. eşine çocuklarına ulaşıp yardım teklif et mutlaka, belki bir ihtiyaçları vardır.
0
titanyum22
(08.12.24)
Başın sağolsun.

Doğru olanı yapmışsın. Fiziken yanına gitsen yararın olamazdı, hatta zararın olabilirdi.

Vefa borcuna karşılık olarak vefat edenin geride bıraktıklarına desteğini esirgememek çok güzel bir hareket olur.
0
10551037
(08.12.24)
Başın sağolsun. Sen doğru olanı yapmışsın.
Böyle bir hastalıkta kararları veren hastanın en yakını olan karısı. Onun kararına karşı gelmen yanlış olurdu.
0
michael_knight
(08.12.24)
Başınız sağolsun.

Cenazesi olacaksa oraya giderdim ben kesin.
0
baldan kaymak
(08.12.24)
yanında telefon vs. olmadığına göre muhtemelen gitsen de almayacaklardı. başınız sağolsun.
0
orpheus
(08.12.24)
(3)

hangi kaskoyu yaptırayım sizce

gizemli dede
https://hizliresim.com/85kdp6redit link: https://ibb.co/kysqCV0hiç anlamıyorum ne farkı var. sizce hangisini yaptırayım. bana ortadaki mantıklı geldi. bir de sigorta için ayrı ücret ödeyeceğim di mi
hizliresim.com

edit link: ibb.co

hiç anlamıyorum ne farkı var. sizce hangisini yaptırayım. bana ortadaki mantıklı geldi.

bir de sigorta için ayrı ücret ödeyeceğim di mi
0
gizemli dede
(07.12.24)
İMM karşı tarafa verdiğin hasarı karşılama olayı ne kadar yüksek o kadar iyi
5m imm ye 7 verdim sampoda
0
eja
(07.12.24)
sadece buraya bakarak bana da ortadaki daha mantıklı geldi. trafik sigortasını ayrıca yaptıracaksınız.

bu arada benim şahsi görüşüm, düzgün bir broker (acente ile değil) ile çalışın. yarın başınıza bir şey geldiğinde derdinizi dinleyecek birisi olsun. internetten sigortam net, enucuzsigortam.com falan bu adreslerden sigorta yapmayın. yarın muhatap bulamadığınızda başınız büyük belaya girer.
0
co2s2
(07.12.24)
@co2s2 +1 kaza yaptığınızda sizi yönlendiricek sigortacı çok daha mantıklı.
0
mikahakkinen
(07.12.24)
(10)

Ankara semt önerisi

asteriks
Emekli, yaşı olan bir aile dostumuz Ankara'ya taşınmak istiyor. Araba kullanmadığı için şehirden, hastaneden uzak bir yer olsun istemiyor. Bir yandan da daha sakin, yürüyüşler yapabileceği nezih bir semtte yaşamak istiyor. Bu isteklere uyan semt, mahalle önerisi olan var mı?
Emekli, yaşı olan bir aile dostumuz Ankara'ya taşınmak istiyor. Araba kullanmadığı için şehirden, hastaneden uzak bir yer olsun istemiyor. Bir yandan da daha sakin, yürüyüşler yapabileceği nezih bir semtte yaşamak istiyor. Bu isteklere uyan semt, mahalle önerisi olan var mı?
0
asteriks
(07.12.24)
cebeci
0
obscure
(07.12.24)
Ayrancı olabilir ama metro olmadığı için sık sık taksi kullanması gerekebilir. Metro olsun şehrin içinde olsun az biraz nezih olsun dersek Emek.
0
duguit
(07.12.24)
Batıkent - Eryaman...
0
feastofthedamned
(07.12.24)
buradaki yorumla yardımcı olabilir belki.

l24.im
0
walter white kilikli
(07.12.24)
aradığınız yer bana çayyolu/ümitköy gibi görünüyor.

bahçeli/emek şehir içi, çok merkezi, metrosu var, nezih. ama yakınlarda hastane yok.

çayyolu/ümitköy o kadar şehir içi ve merkezi değil, ama nezih, eğlenceli, çok şehir göbeği olmasa da şehir sayılabilecek kadar kalabalık, metrosu ulaşımı var. ebesinin nikahındaki siteler gibi değil. bilkent şehir hastanesine de yakın sayılır.
0
kibritsuyu
(07.12.24)
Bahçeli 4 7 8. Caddeler gayet emeklilere uygun.
0
mikahakkinen
(07.12.24)
Çayyolu ümitköy +1

1 sene kadar yaşadım Ankara'da mecburiyetten. Her yerinden nefret ettim. Sadece oturduğum muhiti seviyordum yani çayyolu'nu.
0
kullanicadi
(07.12.24)
Yap desem yapmazsın he +1
Araba kullanmadığı için metroya yakın olsa iyi olur. Şehir merkezine bir işi düşse metro kolaylık sağlar. Koru mantıklı. Ama o tarafları iyi bilen biri olarak hastane çevrede yok diye biliyorum.
Bilkent taraflarına da bakabilir. Oralarda nezih ve şehir hastanesine de yakın.
0
kedidir o kedi
(07.12.24)
Koru, Çayyolu, Ümitköy tarafları güzel ama metroya yakın olması lazım. Otobüsle ulaşımları kısıtlı ve çok kalabalık oluyor.

Özel hastaneler mevcut civarlarında ama en yakınları Bilkent Şehir Hastanesi ve Koru metrodan otobüsle gidebileceği Beytepe Murat Erdi Eker Hastanesi ama eski ve bakımsız bir hastane.
0
black holes in the sky
(07.12.24)
arabasiz cayyolunda yasanmaz. hic yurunebilir bir yer degil. nezih semttir ama sizin durumunuza uymuyor.

araba kullanmadan sehir icinde yasayacaksa ayranci, cebeci (hastanelere yakin), maltepe, bahceli, emek falan olur.

bahceli-emek anitkabir'den asti'ye kadar koccaman bir mahalle. gurultulu olan caddeleri bellidir oralardan uzakta oturursa hicbir sey olmaz.
0
antikadimag
(08.12.24)
(9)

Nespresso kapsül

tchuck
1 aydır nespresso kullanıyorum. beraberinde 100 adet kapsül gelmişti, çok memnun kaldım gerçekten çok lezzetliler. (kahve gurmesi değilim anlayacağınız gibi. düz adamım)neyse, şimdi nespresso sitesinden alınca 23-24tl'ye denk geliyor kapsüller, başkalarında ise fiyatlar çok değişiyor.siz ne öneriyor
1 aydır nespresso kullanıyorum. beraberinde 100 adet kapsül gelmişti, çok memnun kaldım gerçekten çok lezzetliler. (kahve gurmesi değilim anlayacağınız gibi. düz adamım)

neyse, şimdi nespresso sitesinden alınca 23-24tl'ye denk geliyor kapsüller, başkalarında ise fiyatlar çok değişiyor.

siz ne öneriyorsunzu bu konuda?
kapsülü nespressodan mı almak lazım?

örneğin şuan 500 kapsül alınca, 1 adet makine hediye ediyorlar.
500 kapsül alırım sorun değil, gider anneme falan hediye ederim makinayı da ama sizce mantıklı mı?

starbucks kapsülleri de aynı fiyat gibi.

siz ne kullanıyorsunuz?
0
tchuck
(07.12.24)
örneğin kahve dünyasının 10'lusu 120tl civarında geziniyor. iyi midir onların kapsülleri de?

mesela nespresso'da en beğendiğim, hafif bir karamel aromalı ve badem aromalı kahveleri vardı. bayıldım cidden (arkadan bir rahiya olarak veriyor.)
0
🌸tchuck
(07.12.24)
onlarin tekrar doldurulabilen metal kapsul haznesi oluyor. butce kasilacaksa ondan alinip en ucuz kahve cektirilerek de kullanilabilir.

nespresso'nun olayi pratikligi. toz kahve her turlu bozulur hatta birkac saat icerisinde bozulur. ama nespresso kapsulleri havasiz oldugu icin bozulmadan kaliyor. kapsul fark etmez.
0
antikadimag
(07.12.24)
Ben Nespresso kendi sitesinden toplu alıyorum. Kampanya falan dönemi alınca yeterince ucuza geliyor. Bi de dediğin gibi değişik aromaları denemek hoşuma gidiyor.
0
nundu
(07.12.24)
nespresso muadilleri de satılıyor yurtdışında, belki macro'da falan da vardır ama hiçbiri nespresso'nun yerini tutmuyor.
0
spankenstein
(07.12.24)
Ben tchibo kullanıyorum 10lü kapsül 130 tl.
0
mikahakkinen
(07.12.24)
yalnız çok pahalıya geliyormuş.
tam otomatik makinelerde 1 tane espresso makine bakım maliyetini de dahil etsen 7-8tlyi geçmez.
0
nuisance2
(07.12.24)
hicbiri nesp yerini tutmuyo+111 bir suru farkli marka denedim ama no. 8 alana 2 hediye gibi kampanyadan aliyorum ben de
0
ala09
(07.12.24)
Ben Illy ve Lavazza kapsulleri begeniyorum ama her ne kadar makine ile uyumlu da olsa sanki bir tik zorluyorlarmis gibi geliyor. O yuzden genellikle Nespresso aliyorum.
0
pike
(07.12.24)
getir, migros, rossman'da dönemsel indirimlerle yakaladığım jacobs, wihl, davidoff kullanıyorum. 135 tl civarına geldiğinde 5-10 paket alıyorum.

nespresso kampanyasını ben de gördüm yalnız başta toplu ödeyip başvuru vs geri iade şeklinde gibi bişeydi uğraşmadım.
0
mcserci
(07.12.24)
(4)

koltuk takımı marka önerisi

logisticsmanager
Anneme yeni koltuk takımı alacağım.Izmir'de nereye bakalım? Yoksa böyle enza home, zart zurt home gibi firmalara mı?
Anneme yeni koltuk takımı alacağım.
Izmir'de nereye bakalım? Yoksa böyle enza home, zart zurt home gibi firmalara mı?
0
logisticsmanager
(07.12.24)
Tepe Home
0
gabe h coud
(07.12.24)
Nasil bir şey bakıyorsunuz bilmiyorum ama kelebek'te dehşet bir indirim var
0
yuvarlanantencereninkapagi
(07.12.24)
Karabağlara gidin her marka orada var.
0
mikahakkinen
(07.12.24)
Hiç uğraşma direkt istikbal veya bellonaya git bence.
0
turuncu tonlarda
(08.12.24)
(11)

Zayıflama ve motivasyon desteği

strawberry first
Merhaba,Artık kilo vermek istiyorum. Basbas spor aleti ve dönüş kulübü hakkında bilginiz var mı? Yoksa da şu hesabı inceleyip bana yorum yapar mısınız? Gerçekten almalı mıyım bu aleti? Siz hiç kullandınız mı? Not:yaş 44 kilo fazlası :17kg.https://www.instagram.com/basbaspor?igsh=NXZsejc5OW11MDkw
Merhaba,
Artık kilo vermek istiyorum. Basbas spor aleti ve dönüş kulübü hakkında bilginiz var mı? Yoksa da şu hesabı inceleyip bana yorum yapar mısınız? Gerçekten almalı mıyım bu aleti? Siz hiç kullandınız mı?
Not:yaş 44 kilo fazlası :17kg.


www.instagram.com
0
strawberry first
(07.12.24)
17 kilo fazla ile bu hareketleri yapabileceğini düşünmüyorum, ya kendini sakatlarsın ya da motivasyonun düşer

Fiziksel aktivite iyidir ama bu kilo verdirici mucize bi alet değil, normal kiloda olan birinin kaslarını sıkılaştırır
0
grimavi
(07.12.24)
Kilo vermek için bir ekipmana ihtiyacın yok ihtiyacın olan düzgün bir diyet programı düzenleyip ona sonsuz bir şekilde sadık kalmaktır, bu aletin ne olduğunu anlamadım muhtemelen keriz tokatlama aleti, ben yerinde olsam gym'e gidip başlangıç seviyesinde ağırlık çalışması yapardım, senin durumundaki insanlar genelde utanıp çekindiği için böyle bir şey yapmıyorlar halbuki gelseniz utanacak çekinecek bir şey olmadığını görürsünüz, ha böyle bir durum yok ben evde çalışacam birader sana ne diyorsan evde vücut ağırlığıyla yapabileceğin egzersizler var onlara yönelebilirsin.

Bu arada bu cevabı yazarken aleti de biraz inceledim, diyebilirim ki çok gereksiz ve anlamsız, fayda etkisi 0 (sıfır) bir cihaz, bunun yerine direnç bantları falan var belirli ağırlıkları simule eden onlara bakabilirsin.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(07.12.24)
Alet çöp.
Kilo verme konusunda bir işe yaramaz.
Kilo vermek için diyet yapmalısın.
0
Mirket
(07.12.24)
8 yaşından 18 yaşıma kadar sporcuydum. Sonra şehir değişikliği sebebiyle ara verdim. Çalışmaya başlayınca da 23-35 yaşları arası haftada 3ila 5 gün step, aerobik, pilates, yüzme yaptım ve ilave olarak işe, çarşıya Her yere yürüyek gidip geldim. 35yaşında yine şehir değiştirdim ve hamile kaldım, 5.aya kadar da bisiklete bindim, sonuna kadar da hamile yogası yaptım. +10 kilo ile doğuma girdim, sonraki 2.yılımda tüm doğum kilolarımı verdim ama sporu hayatıma bir daha sokma şansım olmadığı gibi bir yerlere yürüyerek gitme şansım da kalmadı. Geçen sene bel fıtığı geçirip tedaviler sonrası bir kaç ay içinde birden 17 kilo aldım.

Sebze, protein ve baklagille beslenirim. Ekmek, hamurişi, paketli gıda, tatlı/şeker tüketmem.
Ama özellikle zeytinyağlı yemeklere ve meyveye zaafım var. Duramıyorum. Üstelik yarı zamanlı çiftçilik yapıyorum ama bu hareket şu an bana çok yetersiz geliyor.
Doktora gittim, 21 saat açlık ve sadece protein içeren bir diyet verdi. Ev taşıyorum, Yakında yürüyüş yapmaya da başlayabilirim. Evde bu aletin bir faydası olur mu kısmını merak ettim.
0
🌸strawberry first
(07.12.24)
Geçenlerde bir soruya, hayat boyu sporu yaşamınızın merkezinde tutmayı düşünmüyorsanız, abartılı spor planları yapmayın. Sporu aniden bırakırsınız ama beslenme alışkanlığını bu yeni düzene hemen oturtamazsınız demiştim.

O sözüme canlı örnek gibisiniz.

Bir 21 saatlik açlıktan bahsetmişsiniz. Eğer o if diyeti ise, kadınlarda 16 saatten uzun süreli if diyetlerinin hormonal problemlere sebep olduğu gibi bir konu vardı. Çok vakıf olduğum bir konu değil. @Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet daha iyi bilir düşüncesindeyim.
0
Mirket
(07.12.24)
Hayatımda hep spor olduğu için hiç diyet yapma ihtiyacı hissetmedim. Arada kilo aldığım dönemlerde biraz daha aktif olup, yemeklerine biraz düzen vermem yeterli oluyordu. Hayatımda hiç oruç da tutmadım. Bu yüzden zaten, diyet planını da kendim yapmadım. Doktorumun verdiği plan bu. Açlık dokunmuyor da güzelim zeytinyağlı yemekleri, çorbaları bırakıp her Allah'ın günü 5 yumurta ve 300 gr et(tavuk balık vb) tüketmeye çalışmak benim için de zor. Evet diyete başladığımdan beri 12 günde 3 kilo verdim etkisini gördüm ancak nereye kadar diyetle gideceğim? (doktor 2 ay yap yeter dedi) sonra ne olacak?
0
🌸strawberry first
(07.12.24)
Kadın cinsiyet hormonları östrojen ve progesteron, Gonadotropin Salgılatıcı Hormon (GnRH) tarafından düzenlenir, yani yükselmesi ve düşmesi bu hormonun kontrolündedir, bununla birlikte GnRH çevresel koşullara karşı duyarlı bir hormondur, uzun süreli açlık gibi bir durum söz konusu olduğunda östrojen ve progesteronu uyarmak için gereken kimyasalların salınımını engeller ve düşme eğilimine girer, bu da periyodik dönemler için sıkıntılı bir süreçtir, diyetlerin tümü eğer akılcı bir şekilde programlanmıyorsa kadınlar için sıkıntı yaratabilir, IF gibi protokollerde de eğer açlık süres 12 saati geçiyorsa risk yaratabilir.

Bunların dışında, sadece proteinden oluşan diyetin bir anlamı yok. Evet proteinlerin sindirim süresi uzun olduğu için diyetlerin cheat'i gibi görülüp protein alımı yüksek tutulur ama karbonhidrat alınmadığında alınan proteinlerin büyük bir kısmı şekere dönüştürülüp kullanır zira normal/sedanter bir insanın protein ihtiyacı çok yüksek değildir 60 kiloluk ortalama bir insan kilosuna yakın bir protein aldığında tüm protein ihtiyacını gidermiş olur; o noktada kalori fazlasındaysan, proteini protein olarak depolayamadığın için fazlasını yağ olarak depolarsın; kalori açığındaysan, kalanını şekere dönüştürüp karbonhidrat eksiğinden doğan açığı kapatırsın, yani fazla protein almanın bir anlamı yok.

Ayrıca 12 günde 3 kilo veremezsin, yani 3 kilo verirsin ama 3 kilo yağ kaybedemezsin, 3 kilo yağ kaybetmek için 21 bin kalorilik açık vermen, bu da 12 gün için günlük 1750 kalori demek, böyle bir şey olamayacağı için verdiğin 3 kilonun muhtemelen 2 kilosu kaslarındaki su olmalı, hatta 2,5 kilosu da olabilir çünkü doktorun sana karbonhidratı yasaklamış, karbonhidratı yasakladığı için kaslarında karbonhidratla birlikte tuttuğun suyu atmışsın (1 gr karbonhidrat kaslarda 2,7 gr su tutar) 12 günün sonunda da 3 kilo ağırlık kaybetmişsin ama bu yağ kaybı değil üzgünüm. Yanlış anlama motviasyonunu kırmaya çalışmıyorum sadece ne yaşadığını anlatıyorum sana.

Asıl soruna gelecek olursak da, bu aletin bir faydası olmaz.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(07.12.24)
merhaba. çok uzun yazmadan kendi başımdan bi 6-7 yıl önce geçeni söyleyeceğim.

183 boyundayım erkeğim 82 kilo falandım yaşım 33 falandı herhalde. "That sugar movie" isimli bi film izledim. Gaza gelip paketli gıda tüketmeyi çat diye kestim, ekstra hiç bi sey yapmadım, hiç ama 0. Her gün içtiğim dönemlerdi hala öyle, içkiden hiç taviz vermememe rağmen haziran (6 ay) gibi 68-69 olmustum.

hiç bir sey masraf yapmadan sadece "that sugar movie" isimli belgesel filmi izlesene. kalori hesabı yok, adım saymak yok, ekstra alet yok, takip etmen gereken bir beslenme programın yok. sadece kutulu, paketli gıda tüketme o kadar. if it works it works. yok o yaktığın yağ değil, yok su tutmussun o gitmiş hiç derinlere inmeye gerek yok. kutulu, ambalajlı, paketli gıda tüketme. kolay gelsin. umarım istediğin bedene girersin.
0
libertine
(07.12.24)
Ay arkadaşlar gerçekten de cevaplarınız için hepinize teşekkür ederim. Özellikle @kaleci arkadaş epey detaylı anlatmış sağolsun.

Söyledikleriniz motivasyonumu düşürmedi, aksine bilgi iyidir, öğrendim.

12 günde verdiğim kilonun ödem olduğunu tahmin ediyorum zaten. Ödemle başlar, doğru yönetilirse yağla devam eder diye kalmış aklımda. Doktoruma güvendim, ancak işin doğrusu neyi neden yaptığını sorgulama şansım olmadı.

Bu alet beğenilmediğine göre, en kısa zamanda yeni evime yerleşip yürüyüş düzeni oturtmam gerek. Biraz kilo verince de Pilatese geçmek ki;o kısmını ben de yapabiliyorum zaten.
Kullanmayacağım bir ürün almak istemem zaten. İyi oldu cevaplarınız.
0
🌸strawberry first
(07.12.24)
Diyetisyen gayet beni motive etti. Takip ediyor öğünlerini atıyorsun bakıyor. Her hafta kg ölçümü 13 kgyu 4 5 ay arası verdim. Yaş 38
0
mikahakkinen
(07.12.24)
arkadaşlara bir kaç ekleme ben de yapayım. her şey kalori hesabıyla alakalı. paketli gıda tüketip az kaloride tutarsan kendini yine kilo verirsin. sağlıksız da olsa verirsin. aralıklı oruç falan da hikaye. o da temelde öğün sayısını azaltıp kaloriyi kısıtlıyor.

en güzeli günlük kalori ihtiyacını hesaplayıp bu kaloriden 400-500 kalori az almak. bu sayede haftada 0.5 kg verirsin. ben 1000 kalori açık vereyim hızlıca kilolar gitsin dersen vucut kendini kapatıyor bitkin hale düşersin ve yeter be diyip yemeklere saldırırsın. yavaş gitmek en güzeli. yaşam tarzı haline ancak bu sekilde getirirsin. sağlıklı öğünler oluşturup üstüne basit egzersizler eklersen mis gibi kilonu verirsin. bunun için telefon uygulamalarından faydalanabilirsin.
0
xrated
(07.12.24)
(9)

ne olacak bu fizyoterapistlerin hali?

estranged
maaşlar çok düşük ve çalışma koşulları çok kötü değil mi? siz veya çevrenizde varsa ne yapıyor ne planlıyor?
maaşlar çok düşük ve çalışma koşulları çok kötü değil mi? siz veya çevrenizde varsa ne yapıyor ne planlıyor?
0
estranged
(06.12.24)
youtu.be
Stand up yapıyor
0
grimavi
(06.12.24)
Millet easy money olarak gördü ve özel üniversiteler de millete diplomaları dağıttı. Tıpkı psikoloji ve hukuk gibi bitik bir alan. Eşit ağırlıkta psikoloji ve hukuk neyse sayısalda da diyetisyenlik ve fizyoterapistlik aynıdır.
0
wd40
(06.12.24)
büyük hastanelerden birinde ik arkadasım söyledi çok fazla mezun var inanılmaz cv geliyor diye kuzenıme o yuzden yazdırtmadı. sonradan gördüm etrafımda çok iş arayan.

benım yakınımda öyle bi genç olsa anında onu başka şeye yönlendirirm. bambaşka bir sektöre aciken girip pişmeleri lazım, hızlı hareket eden kazanır. meslekte ısrar eden büyük ihtimal senelerini çöpe atar.
0
speranza
(06.12.24)
Yanlış hatırlamıyorsam fizyoterapistler dil konuşma terapisti olabiliyor yüksek lisansla. O konuda daha fazla açık olabilir, oraya yönelinebilir. Pilates, zumba, fitness, yoga vs eğitim sertifikası alınıp oradan yürünebilir. Spor masajı gibi alanlarda özel kurslar falan alınıp bu alanda parmakla gösterilen kişi olmaya çalışılabilir ama bunun için network de önemli tabii. Yani birileri bu işten iyi ekmek yemeye devam eder ama çok büyük kısmı asgari ücretten hallice çalışır.

Bu tarz yanlış planlama sonucu kontenjan/ihtiyaç dengesi ayarlanamayan mesleklerde kendini öne çıkaracak bi şey bulamazsan başarılı olamıyorsun. 80 milyon olarak hepimiz düzenli fizik tedavi alıyor, ayda bir masaj yaptırıyor olsak yine bu kadar fizyoterapi mezununa yeterli gelmeyebilir. Aynısı psikoloji için de geçerli ama onlar en azından özel sektörde falan çalışabiliyorlar yine reklamcılıkta falan
0
nundu
(06.12.24)
Fizyoterapist yüksek lisansla dil konuşma terapisti olamaz. Bu bilgi yanlış.

Zumba sertifikasıyla da ancak instagram insanı falan olunur :D
0
wd40
(06.12.24)
@wd40

Eski kız arkadaşım odyoloji ve konuşma bozuklukları yüksek lisansı yapıyordu, kendisi dilbilim mezunuydu, bölümdekiler arasında fizyoterapist de vardı diye hatırlıyorum. Psikolog da vardı. Mezun olanlar da odyolog ya da dkt'ci olabiliyordu.

Zumba sertifikası aldıktan sonra da ne yapacağı kendine kalmış kurs falan açsın işte onu da ben mi diyim :d
0
nundu
(06.12.24)
Türkiye'de her 5 senede bir meslek patlıyor. Herkes çocuğunu o yapıyor. Sonra o meslek doluyor ve çocuklar aç kalıyor.

Ben lisedeyken bu hukuktu.
Sonra iş güvenliği ve fizik tedavi.
Sonra yazılım.
Bir dönem inşaat vardı böyle.

Türkiye zaten çalışmak için dandik bir ülke. Fizik tedaviciler ile beraber yüzlerce rezil sartlarda çalışan meslekler var.
0
logisticsmanager
(07.12.24)
fizyo, masaj terapisti, osteopath, kayropraktik terapi, cart curt bunlar birinci dunya ulkesi meslekleri, dandik ucuncu dunya ulkesi meslekleri degil.

iyi para donen ulkelerde bu ekip deli gibi para yapiyor, ben gittigim masajcinin saati $160, nakit. Hatunda pos makinasi bile yok, 5m2 dukkan, disarda sira var.

ucuncu dunya ulkelerine herkes 9-10 saat mesai yapiyor, adamin zaten eve donmesi 2 saat duruyor, ustune bir de maaslar dandik. masaja, fizyoterapiye ne zaman gidecek, gitse parasini nasil verecek?
0
cooperr
(07.12.24)
Cezaevine idare memur olarak girdi hepsi. Belli eğitimden sonra 2. Müdür daha sonra 1. Müdür olacaklar. 5 senedebir rotasyon var.
0
mikahakkinen
(07.12.24)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.