Giriş
(5)

silikon tüpünün ucu tıkalı

bordeaux
hani silikon tüpünün ucuna sivri bir şey takılıyor ya burun damlasının ucundaki şey gibi damlalık olayı, işte o tıkandığından silikon tüpü gayet kullanışsız bir şey oldu. o tıkanan plastik uç zımbırtısı nasıl açılır?ayrıca ellerimize bulaşıp yalapık eden silikon nasıl , neyle temizlenir? lütfen elle
hani silikon tüpünün ucuna sivri bir şey takılıyor ya burun damlasının ucundaki şey gibi damlalık olayı, işte o tıkandığından silikon tüpü gayet kullanışsız bir şey oldu. o tıkanan plastik uç zımbırtısı nasıl açılır?

ayrıca ellerimize bulaşıp yalapık eden silikon nasıl , neyle temizlenir? lütfen elleri ve tırnakları hacamat etmeyecek bir şey olsun..

teşekkür ederim..
0
bordeaux
(15.04.07)
ilk önce geçmiş olsun, zira epey uğraştırabiliyor :)

ince uçlu bir çivi veya çuvaldız alırsan (veya raptiye de olabilir, ama iğne bükülüyor) biraz uğraşarak ucunu açabilirsin.

bundan sonra da tıkanmaması için işin bittiğinde tüpü öylece bırakma, ağzına kullanacağın ince çiviyi sok öyle bırak ki bir dahaki sefere direk çekip açabilesin.

ellere bulaşan silikonu da banyo lifi kullanarak çıkartabilirsin herhalde...
0
mortifera
(15.04.07)
eğer hepsini kullanacaksan bıçakla donmamış noktayı bulana kadar kesebilirsin.
0
kimlanbu
(15.04.07)
Bence hiç uğraşma, git bir nalbura o uçlardan iste, ücretsiz verirler sana.
0
sathaner
(15.04.07)
Bir kere o silikon tüpünü atmak en kolay ve hayırlı iş olacaktır, çünkü silikon genelde bütün halinde donar, yani ucunu açınca içini de donmuş bulma ihtimalin çok yüksek. yani uğraşmaya değmez bence.
İkincisi malesef her yüzeyde çok iyi bir yapıştırıcı olduğundan hiçbir şeyle elden çıkmaz. Ama insan derisi kendine yabancı olanı kısa zamanda atar, merak etme. Bol bol yıka sadece. Bir de ellerin nemliyken topuk törpüsünü deneyebilirsin, yüzeyi de beraberinde aldığı için, hiçbir şey kalmıyor, yumuşacık oluyor eller, ama abartırsan günlerce acısını çekersin.
0
ashh
(16.04.07)
ev içinde (soluma yaptığın her hangi bir alanda) fazla miktarda kullanacak isen, mesela pencerelerde macun yerine falan kullanmak gibi bişeyler,,,

silikonlar iki tip oluyor bir tanesi solumaya elverişsiz. şu akvaryumlarda kullanılan ve balıkları öldürmeyen, havaya suya salınım yapmayan silikonlardan kullan uzun lafın kısası.
0
can see
(27.04.07)
(9)

power supply sorunu ?

alwaysdrunk
uzun süre kapanmadan çalışan , 7/24 downloada yatırdıgım gül gibi bir makinam var.lakin bu aletin kasası ve güç kaynagı biraz dandik-jaguar-.neyse bu cocukcaaz 3 yıldır sorunsuz çalışıyordu , ki hala onun üzerinden yazıyorum bu satırları.gel zaman git zaman makinamda -windows kullanırken- çeşitli ya
uzun süre kapanmadan çalışan , 7/24 downloada yatırdıgım gül gibi bir makinam var.
lakin bu aletin kasası ve güç kaynagı biraz dandik-jaguar-.
neyse bu cocukcaaz 3 yıldır sorunsuz çalışıyordu , ki hala onun üzerinden yazıyorum bu satırları.
gel zaman git zaman makinamda -windows kullanırken- çeşitli yavaşlıklar gördüm,neyse format zamanı gelmiş bunun dedim , format atmaya fırsat olmadı 1-2 gün böyle kullandım.
1)
bir gün açarken aleti, bastım dügmeye güç geldi,ardından tam dvd yazıcı içindeki dvdyi okurken daha bios ekranı gelmeden,arabalarda marş dönmediginde ortaya çıkan ses gibi bir ses çıkıp alet kapandı.
2)
diger bir denememde ise , güç geldi sonra benzer marş dönmeme sesiyle güç kesildi fanlar durdu,fakat power ışıgı yanık olarak alet durdu.

eyvah dedim aldım elime psu'yu. sonra 2-3 denemeden sonra çalıştırdım. bu süreçte windows kurdum , hala alet boot ederken önce 1-2 defa kapanıyor 2. veya 3. denemede sorunsuz olarak açılıyor.
ekstra kullandıgım bir fan vardı şu anda onu söktüm sorun yok gibi görünüyor. windowsum da taze kurulumdan ötürü olsa gerek cillop gibi çalışıyor.

ama sorun sadece psu'da mı ? bu psu beni yarı yolda bırakır mı ? yoksa anakartın güç beslemesinde falan da bi gudiklik olabilir mi ?

şimdi durup dururken güzel bi psu alıp çok para bayılmak istemiyorum, bi hal çaresi yok mu abiler,ablalar ?

(bu arada konfigurasyon, amd athlon xp 2500+ (oc yok) , asus a7n8x-x , 1 gb ram, nvidia fx5200 vga)
0
alwaysdrunk
(15.04.07)
psu da olabilir, bazen fanlardan dolayi da olabiliyor. tam oturmadigi icin asiri isinan bir cpunun uzerinde bulunan fan ne kadar akim cekecegine karar veremeyip benim anakartimi yakmisti :)
en guzeli sorunlu olabilecegini dusundugunuz parcalari teker teker sokup sorun cikartip cikartmadigina bakmak. sorun cikartana kadar tek tek deneyip hicbirisinin sorun cikartmadigini gorurseniz o vakit belki voltaj dalgalanmasindan belki de windows un gudiklerinden diyip gecebilirsiniz.
ben kesin sorun olduguna emin olmadan bir sey almanizi tavsiye etmem (ama benimn basima gelen gelebilir sizin basiniza)
0
entrapmen
(15.04.07)
Bu olayın çok başka nedenleri olabilir tabi ama uzun vadede yeni bir PSU almak çok daha mantıklıdır. PSU, yıllarca süren kullanımdan sonra artık naz yapmaya başlamış olabilir. Şimdi yeni bir PSU almasanız bile yarın öbür gün PC'ye ekstra bir component taktığınızda yine aynı sorunlar ortaya çıkabilir. E o zaman kaliteli bir güç kaynağı almanız gerekecek. Zaten iyi bir PSU, sadece sisteme istediği voltajı vermek için değil, elektirik şebekesindeki dalgalanmaları da komponentlere yansıtmamak üzere tasarlandığından 15-20$ daha ekstra para verip, çok daha pahalı olan PC ekipmanlarını korumak para israf etmek değil, tam tersine paranı sokağa atmamak anlamına gelir. Zira hepimizin bildiği gibi bir CPU'nun, Hard Disk'in, RAM'in Anakartın vs. fiyatı kaliteli bir PSU'dan çok daha fazladır ve üzerinde kısa devre olduğuna dair en ufak bir ibare bulunan elektronik cihazlar garanti kapsamı dışında kalır.
0
ntldr
(15.04.07)
anlattığınız sorunun tamı tamına aynısı bende de mevcut. ayrıca bilgisayar da 7/24 açık sizinki gibi. power supply'ımın gücünü 150watt kadar artırmama rağmen hala sizinle aynı sorunları yaşıyorum. psu'yu değiştirmemle azalsa da tam olarak geçmiş değil. sorun tahminen ya ram'lerde ya da anakartta. duyuru'da "bilgisayar kendi kendine kapanıyor" başlıklı bir sorum vardı aratırsanız orada çeşitli varyasyonlar açıklanmıştı yardımcı olabilir.
0
colg fusion
(15.04.07)
download manyağı olarak makinam genelde açıktır. geçen sene bilgisayar başındayken makina çat diye kapandı, 2. kez açtım xp ekranı çıktı pat gene kapandı. ondan sonra tekrar başlattım, bilgisayarın güç ışığı yanıyordu, hdd ışığı yanıyordu ama ekranda görüntü yoktu. aha dedim yaktık ekran kartını

teknik servise para verirsem ayıp olacağı için parçaları tek tek denedim. ekran kartını başka arkadaşta denedim çalıştı, cpu mu söktüm götürdüm o da çalıştı, ramler de aynı. şansımı tekrar deneyeyim dedim ve güç verdim. sabrı taşan güç kaynağım alev çıkartarak yaşama veda etti, beraberinde anakartımı da götürdü. kısacası şüphelerinde haklı olabilirsin
0
kimlanbu
(15.04.07)
bu durum 2-3 ay önce benimde başıma gelmişti. %95 ihtimal power supply yüzünden oluyor bu durum. makinadan acaip ses gelmişse zaten sorun donanımsaldır. ilgisayarın parçaları arasında güç dengesizliği olabilir. hali hazırda dandik bir güç kaynağın varsa hiç üşenme yeni ve sağlam birşey al derim, bir gün tam manasaıyla ortada bırakabilir.
0
dirk pitt
(16.04.07)
herkese yorumları için teşekkürler,
sanırım boş bir zamanımda bir iki test yapıp ondan sonra yeni bir psu alacagım. ilk başta tabi genel bir temizlik , termal macun sürme işlemi ve psu temizleme düşünüyorum.

peki şöyle bir soru yöneltsem bütün bunların akabinde ? psu anakarta baglı degilken -buna ya anarkatım yanarsa modeli g.t korkusu diyolar :)- , ben bu mereti nasıl zorlarım düzgün çalışıp çalışmadıgını anlarım? bir ölçüm cihazıyla , kaç watt güç verdigini ölçsem mesela ki asla üstündeki degeri vermedigini biliyoruz zaten? mesela benim güç kaynagımda 300 watt yazıyor, sözlükte birl ink bulmuştum, oradan sistem bileşenlerinizi vererek kaç wattlık bir güce ihtiyacınız oldugunu hesaplıyordu. benim yaklaşık 180 watt falan çıktı bir yanlışlık yapmadıysam.

neyse en iyisi ben gidip yeni bir power supply alayım. Fikirlerini ve tecrübelerini ileten herkese teşekkürler.
0
🌸alwaysdrunk
(16.04.07)
voltaj dalgalanmalarını sadece psu ile düzeltemezsin. hele izmit gibi dandik bir şehirde :P
ups ve psu beraber kullanman lazım o da sağlam bir paradır.

sana tavsiyem 7/24 kullanım için silverpower marka power supply alman. hem seste yapmaz. ama sorununu %100 de çözmez.
0
darknum
(17.04.07)
voltaj dalgalanmalarını sadece psu ile düzeltemezsin. hele izmit gibi dandik bir şehirde :P
ups ve psu beraber kullanman lazım o da sağlam bir paradır.

sana tavsiyem 7/24 kullanım için silverpower marka power supply alman. hem seste yapmaz. ama sorununu %100 de çözmez.
0
darknum
(17.04.07)
voltaj dalgalanmalarını sadece psu ile düzeltemezsin. hele izmit gibi dandik bir şehirde :P
ups ve psu beraber kullanman lazım o da sağlam bir paradır.

sana tavsiyem 7/24 kullanım için silverpower marka power supply alman. hem seste yapmaz. ama sorununu %100 de çözmez.
0
darknum
(17.04.07)
(3)

Motor hakkında bir soru

kimlanbu
Eşşek kadar adam oldum içimde race motor ukte kaldı. Bugun arkadaş otobüs durağına motorla bıraktı gene depreşti heyecanım.misal kawasaki zx serisi bir motor kullanmadan önce scooter kullanmak işe yarar mı ? yani sürüşleri benzerlik gösteriyor mu yoksa apayrı dünyanın insanları mı ? 200km/s hatta 30
Eşşek kadar adam oldum içimde race motor ukte kaldı. Bugun arkadaş otobüs durağına motorla bıraktı gene depreşti heyecanım.

misal kawasaki zx serisi bir motor kullanmadan önce scooter kullanmak işe yarar mı ? yani sürüşleri benzerlik gösteriyor mu yoksa apayrı dünyanın insanları mı ? 200km/s hatta 300+km/s hızlara çıkmak için kaç sene aktif olarak kullanmak gerekir.

elektro gitar çalmak isteyip klasik gitara başlatılanlar var ya onlara benzemek istemiyorum.
0
kimlanbu
(13.04.07)
Burada kulağının ve notaların önemini fark etmelisin. Kulağın iyiyse, ilk önce notaları öğrenmeye başlamalısın. Ne çalmaya başladığın önemli değil...
0
sheba and the albino girls
(14.04.07)
www.motosiklet.net

burada aynı soruları benden önce sormuşlar, ayrıntılı cevaplar var.
0
🌸kimlanbu
(14.04.07)
Burada başlangıç motoru konusu, şimdilik 7 sayfalik tartışılmış, devam etmekte: www.superevariders.com

Bir de üstad Reşat Arbaş'ın kitabının 'Motosiklete Giriş' ünitesi:
donald.hypermart.net (Devamı da okunmalı, hatta kitap da alınmalı başucu kitabı yapılmalı.)

Eh, paraşüt takmadan uçaktan atlanmayacağı için, buyrunuz efendim başlangıç kıyafetleri:
www.superevariders.com
0
mansursah
(21.05.07)
(8)

papatya suyu nasıl yapılır

musta
sanırsam normal çay yapıyormuş gibi kaynatarak olacak değil mi? ya bir de, nerden kuru papatya bulunur ki?cevap vereceklere şimdiden teşekkür
sanırsam normal çay yapıyormuş gibi kaynatarak olacak değil mi? ya bir de, nerden kuru papatya bulunur ki?

cevap vereceklere şimdiden teşekkür
0
musta
(13.04.07)
Kuru papatyayı eczanelerde satıyorlar, ondan alcaksınız, bir kaç tablet de oksijen tableti alcaksınız. Papatyayı aynı çay yapar gibi kaynatıyosunuz. Sonra opapatya çayının içine tabletleri atıyorsunuz.O tabletler içerde tısssss diye eriyor. Suyu soğuduktan sonra yahut kafaya sürülebilir olduktan sonra onu saça iyice yedirin. Heryere homojen dağılsın. Sonra bunla güneşe çıkın, güneşe çıkmak en önemli faktör burda. Papatyalı saçla güneşin alnında bütün gün yatmayı unutmayın, ne kadar güneş o kadar sarı. Bir diğer not daha ezcane de papatya bulamazsanız eğer, marketlerdeki papatya çayları var hani doğadan falan, bir yaz o poşetleri yırtıp içindeki papatyalarla yapmıştık yine olmuştu ama ezcanedeki daha önerilen tabii.
0
3200
(13.04.07)
Şayet içmek amaçlıysa, bilumum aktardan alıp bi taşım kaynattıktan sonra, azcık demleye bırakıp, sonra da afiyetle içebilirsin.
0
pyro clustic flow
(13.04.07)
yok içmek amaçlı değil saç için...

ya, oksijenli su tableti gerekiyor mu illa? yani saclar harap olmasin diye papatyayla acilmiyor mu zaten?
0
🌸musta
(13.04.07)
abi oksijenli su sürüp güneşe çıkarsan saçların çingene turuncusuna döner, papatya suyu da aynısı, vereceği renk pek iç açıcı bir renk değil. hele bu ikisini karıştırırsan saçlarının alacağı rengi çok merak ediyorum.

illa sürecem ben diyorsan hazır satılıyor, hem kokusu falanda çok güzel.
0
kimlanbu
(13.04.07)
Ya biz senelerce oksijen tableti attık içine, hiç de çingene bilmemnesi gibi olmadı. harika oldu valla. Oksijenli tablet atıcan dediğim de zaten az atıcan, bütün saça yetecek kadar suya topu topu bir tablet hadi olmadı 2 tablet o kadar, bas içine 10 tane demedim ki. Her sene yaparım ben bunu.
0
3200
(13.04.07)
vallahi gayet iyi açmayı başaranlar var, beğendiğim için sorduğumda papatya çayı demişlerdi... bakalım ben bi ilk oksijenli susuz deneyeyim (tırsıyorum açıkçası eminim yapan iyi yapıyordur da:) sonra bir de öyle denerim.

çok teşekkür ettim! :)
0
🌸musta
(13.04.07)
ya biz o2 tabletiyle yapardık, geçen sene diil ondan önceki yaz o2 tableti olmadan yaptık bi kere yine de oldu ama tabi o2 siz yapmak isterseniz daha yoğun papatya kullanın yahut daha çok sürüp daha çok güneşe çıkın, yani olmaz değil olur ama aynı etki için daha sık uygulayın ve en önemli etkenin güneş olduğunu unutmayın.
0
3200
(13.04.07)
saçınızın rengi zaten biraz açıkçaysa, yani esmer veya çok koyu kumral değilseniz, oksijen işine hiç girmeyin zararlı, direk papatyayı sürüp güneşe çıkınca baya tatlı, doğal bi şekilde açılır saç. ama doğal saç rengi koyuysa zaten oksijen de koysanız çok çok kötü bir renk elde ediyosunuz, koymayınca da açılmıyor bile.
0
likeinme
(14.04.07)
(11)

araba muayenesi

denize karsi icen keci
arkadaşlar ya benim arabanın muayene zamanı geçmiş yarın götürsem bir ceza ödermiyim? bir de bu ücret ne kadar muayene için? lambalar, ilkyardım çantası, yangın tüpü dışında bir şeye takıyolar mı hani beni çoluk çocuk görüp kıllık çıkartmasınlar diye. izmirde çınarlı ve narlıdere dışında yaptırabile
arkadaşlar ya benim arabanın muayene zamanı geçmiş yarın götürsem bir ceza ödermiyim? bir de bu ücret ne kadar muayene için? lambalar, ilkyardım çantası, yangın tüpü dışında bir şeye takıyolar mı hani beni çoluk çocuk görüp kıllık çıkartmasınlar diye.
izmirde çınarlı ve narlıdere dışında yaptırabileceğim bir yer var mı diye sorup. ilgilenen herkese teşekkür ediyorum.
0
denize karsi icen keci
(12.04.07)
yakın zamanda ben de yaptirdim bir seneye yakin bir gecikme ile. cinarli da biz almiyoruz ceza trafikte verirsiniz demislerdi, trafikten de birsey cikmadi. cuma günü ögleden sonra 3.30 da gittim tüm islemler 4.00 te bitmisti. sana da aynisini tavsiye ederim. hic kimse ne ilk yardim cantasi ne de yangın tüpüne bakmadi.
0
atmacaged
(12.04.07)
ceza ödemezsin. neye bakılacağı da tamamen oradaki memurun insiyatifi. ama her ihtimale karşı ilk yardım çantan yangın tüpün trafik setin hazır bulunsun orada fahiş fiyata satın almaktan iyidir. bir de egsoz muayeneni gitmeden yetkili başka bir birimde (ankarada servisler ya da yollardaki mobil elemanlar yapabiliyor) yaptırırsan zaman kazanmış olursun.
0
agk
(12.04.07)
oraya giderken polise yakalanirsan ceza yersin.
0
amiga 500
(12.04.07)
oncelikle arac vergi dairesine git.oradan arabanin temiz kagidini cikarttir.ve muayene harcini ode 100 civari olmasi lazim.aldigin iki evrak,arabanin egzoz muayenesiyle birlikte.git muayeneye.egzoz muayenesi 15 kagit.bunlari gitmeden once yapki gidip orda sinir harbi yasama.yangin tupu vs.yoksa orda satiliyor.ama gidipte alma.evraklarin tamam oldugu icin direk git gir muayeneye.en sirin tavrini takin hafif salak oyna.inat ederse yok bunlar diye seyyar saticilardan abi alacam 5 dk sona iade edecem 5 kagida anlasalim de.kabul edeceklerdir.toplam islem suren 5 dakikadir.budur
0
cizgilipijama
(12.04.07)
eğer polise yakalanmadan gidersen ceza ödemezsin, yakalanırsan aracı bağlarlar, asgari cezanın 2 katı da ceza keserler. ayrıca çekici ve otopark parası da cabası.
0
kimlanbu
(13.04.07)
Yangın tüpü hede hödeöyü varsa bir arkadaşından ödünç al. Anlatıldığı gibi vergi dairesi işlerini yap, Narlıdere'de küçük bir vergi ofisi var, herhalde Çınarlı'da da vardır. Bu arada İzmir'de bunlar haricinde vize işlemi yapan yer bilmiyorum. Neyse. Sabahın köründe gitme, herkes senin gibi düşünüp kuyruk oluyor. Öğlen 11 gibi boşalıyor mekanlar, 15 dakikada hallediyorsun.

Polis yakalamadığı sürece ceza yemezsin bu arada.
0
sui
(13.04.07)
yangın söndürme tüpü, ilkyardım çantası falan var orda sorun yok, sınavımdan dolayı da saat 3 gibi falan gidicem zaten. bi vergi dairesi kağıdı kalıyo geriye. egzoz muayenemde aralık ayına kadar geçerli, yine de gitmem gerekir mi?
0
🌸denize karsi icen keci
(13.04.07)
sanırım bu durumda gerek kalmaz emisyon ölçümüne ama emin olamıyorum zira ben en son gittiğimde polis ulan yeter oyaladığın git yaptır yoksa yakacam bu arabayı dercesine zorla yollamıştı. haliyle gittiğimde herşeyim eksikti... en iyisi karayolları genel müdürlüğünü ya da muayene istayonunu arayıp sormak.

edit: www.kgm.gov.tr
de ölçümün yapıldığına dair belge dediğine göre gerek yok yeni ölçüme.
0
agk
(13.04.07)
eğer yakalanmamışsan gecikme yüzünden muayene anında ceza falan verilmiyor. sadece muayene ücreti veriliyor. araba yeni sayılabilecek modellerdense, hiçbir şeyine bakmıyorlar genelde. 1980 model eski kasa şahinle gidince inceliyorlar biraz. zorluk çıkarıyorlar. bir de eksoz modifiyesi falan varsa onları çıkart öyle git, yapmıyorlar muayeneyi.
0
kibritsuyu
(13.04.07)
Muayenesiz araçla gezince ilk yakalanışta bana 52 ytl kestiler. aracı da sisteme kaydettiler ve uyardılar. sonra ben buralarda değildim bir süre, sonra dönünce de ihmal ettim, bir kez daha yakaladılar, telsizle sordurup aracın da bir kere ihtar aldığını öğrenince hem yine 52 ytl kestiler hem arabayı bağladılar. sonra muayene harcını filan yatırınca aracı bağlanan otoparktan çıkarıp muayeneye götürdüm. muayene harcı gecikme nedeniyle cezalı olmuyor ancak yolda yakalanırsanız dediğim gibi bir prosedürü var.
0
kartonpiyer
(13.04.07)
muayeneyi yaptırdım, buyrun (bkz: #10752587)
0
🌸denize karsi icen keci
(13.04.07)
(16)

hırsızın hiç mi suçu yok?

hoze
evime hırsız girdi. (pazar sabah sekiz buçukta) içerdeydim, uyuyordum. kapı kilitli değildi, sadece kapalıydı. nasıl bir aparat kullandı bilmiyorum ama kapıyı rahatlıkla açtı. uykum hafif olduğu için anında uyandım. uyandığımı görünce kaçtı. kovaladım ama yakalayamadım.merak ettiğim şey, eğer yakala
evime hırsız girdi. (pazar sabah sekiz buçukta) içerdeydim, uyuyordum. kapı kilitli değildi, sadece kapalıydı. nasıl bir aparat kullandı bilmiyorum ama kapıyı rahatlıkla açtı. uykum hafif olduğu için anında uyandım. uyandığımı görünce kaçtı. kovaladım ama yakalayamadım.
merak ettiğim şey, eğer yakalayabilseydim, neler yapabilirdim? adamı dışarda yakalayıp yamultmakla içerde yakalayıp yamultmak arasında fark var mı? evimin sınırları içinde istediğim gibi zıvanadan çıkma hakkım var mıdır?
("onlar boş gezmezler, ucuz kurtarmışsın" şeklindeki temennileri yeterince duydum. şimdiden teşekkürler.)
0
hoze
(09.04.07)
valla abi oncelikle gecmi$ olsun.
$oyle $eyler yapabilirdin.. ornegin merdivenden a$agi atabilirdin olan gucunle, kacarken du$tu derdin. eve girseydi bi $ekilde kendi kendine yaptigina inandirabilecegin bi$eyler yapabilirdin belki. hani diyorlar ya tut balkondan at yapabiliyorsan diye, o tarz $eyler. onun di$inda direkt zarar verirsen sen suclu oluyorsun.
0
sourlemonade
(09.04.07)
Geçmiş olsun.

Geçen senenin haberi. Bir hırsız, iki Nijeryalı (Başka bir Afrika ülkesi de olabilir) öğrencinin kaldığı eve girmiş. Öğrenciler bunu yakalamış, bir güzel dövmüş ve apartman boşluğunda merdiven korkuğuna bağlayıp polis çağırmışlar. Bir şey olmamış. Yani adamın canını almadıktan sonra, polis adamı (sakat bırakmayacak) kadar hırpaladığına bakmaz. Ayrıca hırsızı yakaladığın için madalya da takmazlar. O yüzden bence adam kaçmaya başladıktan sonra, hiç bulaşmamak en güzelidir...
0
sheba and the albino girls
(09.04.07)
iki sene kadar önce de acik balkon kapisindan bizim eve girmisti hirsiz. komsular haber vermis polis geldi yakaladi aninda. hicbirsey olmadi ifadeler alindiktan sonra adam serbest kaldi. gecenlerde mahkemesi oldu, ben gittim hirsiz ve avukati davaya gelmediler. baska yerlerdeki dosyalarla birlestirilmesi karara baglandi falan filan. yani yakalamadigin iyi olmus bir yerde.

bir de ekleyeyim hemen. hirsiz girdiginde komsular da toplasti tabii herkes bir anisini anlatiyor. dediklerine göre gece giren hirsiz gündüz girenden daha fazla ceza yiyormus, bu sebeple de hirsizlar gün dogumunda sabaha karsi giriyormus evlere.
0
atmacaged
(09.04.07)
bu tür durumlarda hırsıza darp uygulandığında, ev sahibinin suçlu durumuna düştüğünü okumuştum.

başka türkiye yok!
0
comptrol
(09.04.07)
geçen gün ntv'deki biri bana anlatsın'da konuşuluyordu. yatak odanızda yapacağınız her şey nefsi müdafaaya giriyormuş. hatta gerekirse silah vs. kullanmak bile. (sanırım)
0
kermitz
(09.04.07)
büyük geçmiş olsun, kazasız belasız atlattığın iyi olmuş boşver.

arkadaşımın evine 2 sene önce hırsız girdi, jandarma geldiğinde "siz adamı 'indirin' elinde bir şey yoksa bile biz bıçak tutuştururuz rahat olun" demiş. kısacası rapor tutan polise/jandarmaya bağlı.

hırsız hem suçlu hem güçlü, evinde adamı yaralarsan ve senden şikayetçi olursa ceza alırsın. "yatak odası hariç" demek istiyorum ama efsane mi gerçek mi net bir bilgim yok.

bir anımı daha anlatayım ders olsun. 4 sene önce bursada otururken kardeşimin arkadaşıyla tanıştım. çocuğun babası otoparkta arabasının teybini çalan 3 hırsıza balkondan "napıyorsunuzlan diye bağırmış, "içeri gir lan" diye cevap gelince çıkarmış silahı saydırmış. 1 kişi kaçmış, 1 kişi yaralanmış, 1 kişi korkudan bayılmış. polis geldiğinde bunların bol sabıkalı, cinayetten aranan tipler olduğu ortaya çıkmış. babası ceza almamış ama başına geleni söyleyeyim : bir kaç hafta sonra hırsızların yakınları çocuğun babasını öldürmüşler ! kısacası hırsıza yapacakların sana 100 katı olarak geri dönecektir, bulaşmamak en iyisi.

bana kalsa vurur dağa taşa atarım ama tek gezmedikleri ve "boş" gezmedikleri gerçeğini göz önüne almanız gerek.

dur dur son anı. geçen sene WRC de görevliyken diktiler bizi dağ başına köylülerden biri geliyor biri gidiyor. derken birisiyle muhabbete başladık, hırsızdan açıldı muhabbet. tanıdığı bir hırsız varmış. eve nasıl sessizce girdiklerinin cevabını buldum. adamlar eve girmeden önce kapıdan, bacadan bir şekilde adını öğrenemediğim bir sprey sıkıyorlarmış. zaten uykuda olan bünye bir derece daha ağır uykuya dalıyormuş. adamlar dalga geçer gibi işlerini halledip kaçıyormuş.
0
kimlanbu
(10.04.07)
yatak odasında öldürünce bir şey olmaz hikayedir. yatak odasının özellikle öne çıkması hırsızın sizin hayatınızı tehlikeye atabilecek kadar size yaklaşması. yatak odası, salon fark etmez. ancak onda bile hırsızın elinde bıçak mıçak olması gerekiyor. yani adam dibinize de gelse eğer hayati tehliken yoksa hırsızı hırpalamak bile haksız fiil teşkil eder. evinize giren hırsızı öldürmeniz ya da yaralamanız durumunda ancak cezada indirim alabilirsiniz.

bunun türkiye'yle de alakası yoktur hemen hemen bütün dünyada bu böyledir. verilecek bir ceza varsa hukuk verir(bunu tartışmak ayrı konu). inanmayacaksınız ama türk ceza kanunu şu anda çoğu hükmüyle modern bir kanundur.
0
colg fusion
(10.04.07)
hukuka giriş dersinden aklımda kalanlara göre,hırsız sizi ölümle tehdit etmedikçe onu öldürmeniz nefsi müdafaya girmiyor.(yani onun elinde bıçak varken sizde silah varsa bile bu nefsi müdafaya girmiyor)
o yüzden evlerine hırsız giren bir tanıdığımıza polisin söylediğine göre hırsızı camdan atın önerisi onlara da söylenmiş.sanırım polisler de yakalayıp,sabah salmaktan bıkmışlar,herkese bu öneriyi veriyorlar.
0
gioberg
(10.04.07)
geçmiş olsun abicim, ne kadar modern bir ceza kanunumuz var ki polisimiz vatandaşa "abi sen camdan at gerisini bize bırak" diyebiliyor. "mosmodern" olmuşuz canlar heyoooooo...

benim cevabıma gelince abicim "yamultursan" hiçbişi olmaz. hatta madem polis öyle diyor yamulttuktan sonra balkondan atıp düştü salak diyebilirsin pekala ne ala...
0
agk
(10.04.07)
cok gecmis olsun. benim bir arkadasimin basina gelmis, hirsiz evdeyken uyanmis ve onu goren hirsiz birsey alamadan kacmis, fakat daha sonraki gunlerde gene gelmis, alamadiklarini almak icin. O yuzden hirsizi yamultmaktan ziyade siz kilitlerinizi falan ihmal etmeyin, bir de o inanilmaz ses cikartan minik alarmlardan koyun kapiniza... ve evet bulasmayin aman...
0
islakkedicorbasi
(10.04.07)
anladığım kadarıyla en güzeli balkondan atmak. ev zaten dördüncü kat. bahçede de süs havuzu gibi bir şey var, kenarları tırtıklı, hmmm.
0
🌸hoze
(10.04.07)
evet yatak odasinda iken indirebilirseniz sahane olur. fakat diger odalarda sorun çıkabiliyor sanırım. kovalamaya kalkmanız durumunda erketede bekleyenler sorun yaratabilir.
0
mat couthon
(10.04.07)
ben de ben de!!

bence hırsızla yakın ilişkiler kurarak iş ağını geliştirebilirsin. baktın yanaşmıyo, at itoğlunu balkondan.
0
frank n furter
(10.04.07)
iki üç sene önce haberlerde izlemiştim, ninja bir abimiz katanayla hırsızın kulağını kesmiş, hırsız da dava açmış adama.
0
lykos
(10.04.07)
polisin "abi sen camdan at gerisini bize bırak" demesiyle kanunun modernliğinin alakası yoktur. polisin bu yaptığı da suçtur. elmalarla armutlar güzel meyvelerdir.
0
colg fusion
(10.04.07)
otoyolda (tem e5 vs) karşıdan karşıya geçen adama çarpınca suç olan bir ülkede hırsıza saldırmakta suçtur.

şimdi bu şerefsizlerin tek başına olmadığını düşünürsek dövüp bırakmak akıllı bir iş değil. dövüp polise teslim etmekte polislerin çoğu için normal bir hareket (kendileri dövemiyorlar vatandaşa dövdürüyorlar artık) ama gene hırsız dönüp pislik yapabilir.

en iyisi adamı içeri girmeden engellemek. yani gerekli önlemleri almak yada camda kapıda bağırarak kaçırmak. bir kere camımdaki hırsıza gel lan buraya diye bağırıp kovalamıştım. iyi koşuyorlar.

evin içinde hırsız var ise en iyisi bence bırakın uyuyor numarası yapın.

hiç bir mal canınızdan önemli değil.
0
darknum
(17.04.07)
(7)

Media Pleyer Classic altyazı

algoritmik uzay nalburu
K Lite Mega Codec Pack'i kurunca doğal olarak Media Palyer Classic'le izliyoruz herşeyi. Classic'in, BS Player'dan (görebildiğim kadarıyla) tek eksiği ctrl + ok tuşu (arrow manasında) ile altyazıları ileri geri oynatarak görüntü ile senkronizasyon sağlama olanaı vermemesi. (edepli altyazı ise gerek
K Lite Mega Codec Pack'i kurunca doğal olarak Media Palyer Classic'le izliyoruz herşeyi. Classic'in, BS Player'dan (görebildiğim kadarıyla) tek eksiği ctrl + ok tuşu (arrow manasında) ile altyazıları ileri geri oynatarak görüntü ile senkronizasyon sağlama olanaı vermemesi. (edepli altyazı ise gerek olmaz zaten) Classic'te de bunu yapabilme olanağı var mıdır?
0
algoritmik uzay nalburu
(09.04.07)
directVobSub yüklenerek altyazıyla ilgili her şey ayarlanabilip sorun düzeltilebilir. zaten media player classic altyazı gösteriyorsa vobsub yüklüdür çok büyük ihtimalle.
0
lepidodendron
(09.04.07)
doğal olarak değil o... kurmayabilirsin. ben secmeli kuruyorum ve eski programdan izlemeye devam ediyorum
0
efruz
(09.04.07)
Doğal olarak değil tabii ki ama Classic bu altyazı eksikliği hariç çok iyi bir program. Ama nasıl yapılır abiler ablalar bu senkronize işi?
0
🌸algoritmik uzay nalburu
(09.04.07)
media player clasic in de subresync adında bir seçeneği var view menüsü altında. BS playerınki kadar kullanışlı olmasa da işe yarıyor. ctrl+6 ile de ulaşabilirsin.

tek yapman gereken diyelim adam "hi" derken subresync penceresinden "merhaba" nın süresine sağ tuşla tıklayıp "current" demek.
0
kimlanbu
(09.04.07)
bırak media player'i mv2 player kullan derim altyazı da en az bs player kadar kullanışlı+ spyware bulundurmuyor.
0
skahvecioglu
(10.04.07)
nasıl bişey ki bu mv2 player. her şeyi açar mı? arayüzü nasıl? ...
0
🌸algoritmik uzay nalburu
(10.04.07)
mv2 player etraftaki en iyi playerdır bana göre ama filmlerin history tutma olayı can sıkıyo bazen. bunun dışında arabirim, altyazı ayarlama, önizleme codec sorunsuzluğu vs. her şey muhteşem.
0
lepidodendron
(11.04.07)
(2)

visual basic .net paralel port kontrolü

kimlanbu
Inpout32.dll diye bir dosya buldum ama yok mu dll kullanmadan yapmanın çaresi ? microsoftun sayfasında bir örnek var ama çorba gibi.dosya vs göndermeyeceğim sadece data ya 8 bit yazayım ve status ten istediğim biti okuyayım yeter.
Inpout32.dll diye bir dosya buldum ama yok mu dll kullanmadan yapmanın çaresi ? microsoftun sayfasında bir örnek var ama çorba gibi.

dosya vs göndermeyeceğim sadece data ya 8 bit yazayım ve status ten istediğim biti okuyayım yeter.
0
kimlanbu
(05.04.07)
System.IO.Ports.SerialPort (.net framework 2.0'la geldi)
0
ssg
(05.04.07)
seri port için .net in kendi komponenti var ama paralel port için göremedim ilk etapda dll kullanmak zorundayım gibi görünüyor.
0
🌸kimlanbu
(05.04.07)
(3)

türk müziği , dünya müziği ve makamlar

marcelorios
şimdi türk müziğinde bir çok makam var, hicaz , muhayyer , rast ,saba ....bu makamlar sadece türk müziğine mi mahsus ?mesela snoop dog'dan hicaz bir eser dinleyebilir miyiz
şimdi türk müziğinde bir çok makam var, hicaz , muhayyer , rast ,saba ....
bu makamlar sadece türk müziğine mi mahsus ?
mesela snoop dog'dan hicaz bir eser dinleyebilir miyiz
0
marcelorios
(05.04.07)
paul mauriat sanırım soruna yetersiz de olsa bir cevap olabilir.
0
kimlanbu
(05.04.07)
türk müziğinde, batı müziğinde kullanılan notalardan farklı olarak iki nota arasında da notalar vardır. çok fazla bilgim yok ama örneğin mi ile fa arasındaki yarım seslik boşlukta birkaç nota daha vardır. bu yüzden türk müziğindeki makamlar çok fazladır. lakin basite indirgeyerek şöyle söyleyebilirim ki, makam denilen hadise notaların dizilişi olduğundan batı müziğinde sol minör, re majör falan diye geçiyor. yani münir nurettin'den nihavend makamında kalamış bach re minör tocatta ve füg diyeyim mesela.
0
kibritsuyu
(05.04.07)
hicaz dinlersin.
0
camilo
(06.04.07)
(7)

çalınan bilgisayar

gregory
çalınan masaüstü bilgisayar nasıl bulunur?edit:efendim sorum şu evet.internete bağlandığında bulunabilir gibi bir şey duymuştum.var mıdır böyle bir şey?var ise,bunun için hangi bilgiler ile nereye başvurmak gerekir?edit2:şanslıyım ki bilgisayarı çaldıran kişi ben değilim.
çalınan masaüstü bilgisayar nasıl bulunur?

edit:
efendim sorum şu evet.
internete bağlandığında bulunabilir gibi bir şey duymuştum.var mıdır böyle bir şey?
var ise,
bunun için hangi bilgiler ile nereye başvurmak gerekir?

edit2:
şanslıyım ki bilgisayarı çaldıran kişi ben değilim.
0
gregory
(30.03.07)
Genelde bulunmaz.

"Cep telefonlarinda oldugu gibi bir aga baglandiginda kendini tanittiginda tespit edilebilir mi" gibisinden bir soru soruyorsun sanirim. Bildigim kadariyla boyle bir sey yok.
0
wpi
(30.03.07)
once bir bardak soguk su icersin sonra da , bilgisayarcıya gidip aynısından alırsan bulabilirsin. şaka bir yana;
pc internete baglandıgında ipden falan fişma bulabilir miyim diye soruyorsan ı ıh. belki şöyle olur : orjinal windows kullanıyorsan (eski pcde) , windows internete baglandıgında guncelleme yaparsa , oradan belki maykrosoftla temasa gecerek bulabilirsin. yani ihtimal olarak %- 0.00000000000. cok feci salladım kacılın.

fazla bilim kurgu izlemek de işe yaramıyormuş.
geçmiş olsun
0
etacarinae
(30.03.07)
öncelikle geçmiş olsun diyorum. teorik olarak mac adresi bilgisinden bulunabilir belki (o da internete nasıl bağlandığına bağlı) ama pratikte bulunma olasılığı sıfır çünkü hiç bir isp oturup da bunun için izleme yapmaz yapamaz diye tahmin ediyorum. ancak polis bir şeyler yapabilir.
0
answer the questions
(30.03.07)
laptolarda polis bazen baskın yapıyor çetelere. sonra ellerine geçen laptopları seri numarası olsun içindeki dosyalar olsun vs aratarak buluyorlar. abimin başına geldi oradan biliyoruz.

ammaaaa

masaüstü bilgisayarı çalan biri çoktan parçalarını teker teker satmıştır.
0
darknum
(30.03.07)
biraz spesifik olacak ama amerika'da soyle bir olay gerceklesmis: adamin tum bilgisayarlarinda setiathome procesi yukluymus. karisinin laptop'i calininca setiathome sayfasini kontrol etmeye baslamis. (bilgisayarinizin sunucuyla son baglanti zamanini ve ip adresini gorebiliyorsunuz) baglandigini tespit ettigi ip adreslerini polise bildirmis. onlar da internet servis saglayicidan gercek adresi ogrenip bilgisayari bulmuslar.
0
ainothia
(30.03.07)
eğer bilgisayar başladığındsa msn,icq vs otomatik olarak login oluyorsa ve adam saftiriklik edip internet bağlantısı varken makinayı açarsa büyük ihtimal adamın bağlandığı ip adresi üzerinden yakalatırsın.

mac adresi ile de bir ihtimal ama eminim ki ethernet kartının mac adresini sen bilmiyorsundur, ayrıca mac adresini yazılım ile değiştirmek mümkün. yani demem odur ki hiç boşa hayal kurmaya gerek yok geçmiş olsun.
0
kimlanbu
(30.03.07)
bulamazsın.
0
cha
(30.03.07)
(8)

burun spreyi ve zararları

ravioli
5-6 senedir burun spreyi(otrivine, farial flixonase..hangisi denk gelirse artık) kullanıyorum.,elimde her gören 'kullanma olm onları çok zararlı' diyor, kimine göre kemik eritiyormuş kimine göre beyin hücrelerini yok ediyormuş... prospektuslarda pek bi halt yazmıyor sadece arasıra çarpıntıya neden o
5-6 senedir burun spreyi(otrivine, farial flixonase..hangisi denk gelirse artık) kullanıyorum.,
elimde her gören 'kullanma olm onları çok zararlı' diyor, kimine göre kemik eritiyormuş kimine göre beyin hücrelerini yok ediyormuş... prospektuslarda pek bi halt yazmıyor sadece arasıra çarpıntıya neden olduğu belirtilmiş, doktora sorduğumda yarım yamalak bişeyler geveledi, anlamadım.
cidden zararlı mı bu spreyler?
0
ravioli
(30.03.07)
prospektüsünde "x günden fazla kullanmayınız" gibi bir ibare varsa kullanmayınız. spreyleri bilmiyorum ama sulfarhin isimli burun merheminin prospektüsünde "1 haftadan fazla kullanmayınız" gibi bir şey yazıyor. ama mal bir doktor (işini düzgün yapan doktorları tenzih ederim) "bu merhemi geceleri yatmadan önce sür, burnunu rahatlatır" diyerek verdi. doktor verdiği için prospektüs okuma ihtiyacı duymadım. 3 sene kadar her gece kullandıktan sonra, durmayan burun kanamaları başladı. başka bir doktora gittim. kullandığın ilaç var mı diye sordu. "3 senedir sulfarhin kullanıyorum" diyince adam afedersin zik görmüş gibi gözlerini öyle bir faltaşı gibi açtı ki korktum ben. "naaptın sen. en fazla 1 hafta kullanılır o" dedi. endoskopiyle burnuma baktı ki damarlar feci halde. ilacı bıraktım, geçti kanamalar. demem odur ki prospektüste yan etki yazmasa da belirtilen sürelerden fazla kullanmayınız. doktora bile güvenmeyiniz hatta bu konuda.
0
kibritsuyu
(30.03.07)
otrivine bildiğim kadarıyla seyreltilmiş hcl. e zararı da olsun artık.

eğer burun çok problemli değilse okyanus suyu iş görür. zararsızdır da.
0
agk
(30.03.07)
benim peder 20 yıldır alışkanlıktan kullanıyo. ama sorun şurada ki, bu bir süre sonra işlevsel olmaktan çıkıyo zaten. sıksan da sıkmasan da burun tıkalı dolaşıyon. böyle bişi de nasıl alışkanlık yapar anlamam hani.
0
frank n furter
(30.03.07)
"otrivine" kullandim ameliyatim oncesinde sinuzit gecirme amacli. 5 gunden fazla kullanma diyodu ama biraz fazla kullanmistim sanirim.
kime soylesem "neeeeee, delirdin mi" demisti.

en bilimsel olmayan cevap oldu bu ama ozellikle diger bazi ilaclarla kullanildiginda berbat etkileri var.

(bkz: sinuzit/@la traviata)
0
la traviata
(30.03.07)
alışkanlık değil bağışıklık yapıyor. kullanmadığınız taktirde burnunuz kapalı oluyo ilk başlarda. sonra kullansanız da kullanmasanız da tıkalı oluyo. daha doğal şeyler kullanılmalı.ben de de var o tıkanıklık olayı ama kisin daha fazla. deviasyon operasyonu gecirdim pek faydasini gordugumu soyleyemem. sanirim alerjik bi sey.
0
nihilanth
(30.03.07)
sprey kullanmak yerine ,neden spreye ihtiyaç duyduğunuzun araştırılması gerekiyor.deviasyon,konka hipertrofisi vsvs.
konka hipertrofisinde , ses dalgaları ile et , küçültülebiliyor.ben yaptırdım mesela , kolay , acısız bir işlem.
0
marcelorios
(30.03.07)
hasta olduğumda şans eseri otrivine kullandım, ne diyim icat edeni, bulanı gözlerinden öperim 10-15 dk içerisinde burnum tamamen açıldı, koku alma duyusunu köreltiyor diyenlerin aksine yediğim yemeklerin tadını almaya başladım. burnum kopsa gene kullanırım.
0
kimlanbu
(30.03.07)
piyasadaki tüm kimyasal burun spreyleri kısa süreli kullanım içindir ve gerçekten de bu doz olayına dikkat edilmez "aman oh mis gibi açıldı kanallar" denilip habire abanılırsa ciddi sorunlara yol açabilirler.
burnunuzu açmak için gün içinde sık sık spreye ihtiyaç duyuyorsanız, yani sorununuz bakterilerle değilse, sterilize edilmiş deniz suyu satıyorlar bu iş için. burun ameliyatımdan sonra bana "stérimar" diye böyle bir sprey verdi doktor. çok faydasını gördüm. en güzel yanı ise sadece deniz suyu olduğu için hiçbir yan etkisinin olmaması ve günlük kullanım için üretilmesi. yani yıllarca kullansan da kemiğin filan erimiyor, en fazla denize dalıp çıkmak gibi...

boş zamanlarımda prospektüs okuduğumu inkar edemem...
0
morella
(30.03.07)
(12)

Japon balığım hasta mı?

kartonpiyer
Arkadaşlar ben bu balık işinden, akvaryum olayından pek anlamayan biriyim. Evde kocaman bi fanus vardı, balık alayım da şu işe ufaktan merak salayım diye gittim 4 tane japon balığı aldım. Turuncu dördü de. Yalnız bunlardan birisinin başında siyah bi bölüm vardı az bişey. Tam iki gözünün arası ile ağ
Arkadaşlar ben bu balık işinden, akvaryum olayından pek anlamayan biriyim. Evde kocaman bi fanus vardı, balık alayım da şu işe ufaktan merak salayım diye gittim 4 tane japon balığı aldım. Turuncu dördü de. Yalnız bunlardan birisinin başında siyah bi bölüm vardı az bişey. Tam iki gözünün arası ile ağzı arasındaki bölge. Sonra gel zaman git zaman bu siyah kısım şimdi beyazladı. Neden olabilir? Bu bi tür hastalık filan mı, yoksa doğal bi mevzu mudur?

Bi de şunu sorayım hazır fırsat yakalamışken, içinde filtre, hava bilmemnesi filan olmayan gayet işlevsiz biçimdeki fanusumda japon balıklarıyla birlikte başka balık olur mu olmaz mı? Akvaryumcu bana "Abi onda ancak japon olur" demişti, siz de aynı görüşte misiniz?
0
kartonpiyer
(29.03.07)
mantardır o .balığınız yakında ölür.nihahah.
bu akvaryum işi adamı delirtir.benim de vardı.10 tane de balık almıştım bir heves.bir tanesi aldığım gün öldü.2 tanesi mantardan telef oldu.1 ayın sonunda akvaryumda balık kalmamıştı.
ne kadar iyi bakarsan bak , bir yerden mikrop kapıyorlar.
sizin yapmanız gereken , hasta balığı ayrı bir bölüme almak(pet shoplarda satılıyor,plastik bir bölme) ve mantar ilacı kullanmak.

edit: japonlar ,lepistesleri yiyor galiba.veya lepistes lepistesi yiyor.
0
marcelorios
(30.03.07)
Beyazlık varsa mantar olabilir, suya damlatılan ilaçları var onların.

Evet japon balıkları çok dayanıklı balıklar, başka balıklar zor yaşar o ortamda. Betalar var gerçi onlar da tek kavanozda yaşayabiliyor ama başka balıklarla pek geçinemiyorlar. Kavgacılar pek...
0
crown
(30.03.07)
E demek ki bu alçak akvaryumcu bile bile bana hasta hayvanı satmış.. vay adi vay. durun bakalım nolcak..
mantardan da ölünür müymüş ya.. hey allahım.
0
🌸kartonpiyer
(30.03.07)
www.goldfishinfo.com
su linkten hastaliklarla ilgili her turlu bilgiyi alabilirsiniz, resimle de gostermisler cogu hastaligi.

-
fanusun buyuklugunden bagimsiz olarak filtresiz baska balik eklemeyin derim, japon baligi bile kisa yasiyor o halde. hatta genclere de bi filtre alin, benim bidiklar kucuk bir akvaryumda 2.5 sene yasamislardi..:)
0
fuchuki
(30.03.07)
verdiğiniz adresteki resimler gibi değil balığın durumu. mantar mı değil mi bilemedim. du bakalım nolcak merak ettim.. tümden beyaz bi balığım olabilir dicem ama yayılmıyo da beyazlık.
0
🌸kartonpiyer
(30.03.07)
fotograf koymanizi istesem cok sey mi istemis olurum =)
0
fuchuki
(30.03.07)
Koyarım elbette.. şu an değil ama. koyunca haber veririm.
0
🌸kartonpiyer
(30.03.07)
Anladığım kadarıyla beyaz benek başlangıcı var onda. Balıkçıdan "Metilen Mavisi" alacaksınız ve her su değişiminde suyuna damlatacaksınız.

Başka balık konusunda ise böyle filtresiz motorsuz ortamlarda aslında bettalar yaşar ama bettalar da yanlarına arkadaş istemezler.
0
3200
(30.03.07)
abi hayvanlara fanusta eziyet etmeyin, havalandırma yok hayvanlar işkence çekiyorlar, aktif veya pasif filtre yok hayvanlar bok içinde yüzüyorlar, hastalık kapmaları kaçınılmaz. ayrıca suyun sıcaklığı stabil değil ki bu da beyaz benek hastalığının en büyük sebeplerinden.

fanusta beslenebilecek balıklar labirent solumu yapabilen yani sudaki çözünmüş oksijene bağımlı olmayan balıklardır. beta ve gromi en yaygın olanları. japon besleyenler en fazla bir ay içinde klozetin yolunu tutuyorlar.
0
kimlanbu
(30.03.07)
zırt pırt beklemiş suyla fanustaki suyu değiştiriyorum. bu hiç olmazsa vicdanımı rahatlatıyor. eğer japonlarım yaşamazsa beta alayım bari bu sefer.
oof of zormuş bu işler ya.
0
🌸kartonpiyer
(30.03.07)
google da akvaryum(akvaryumum).com siye ara bir yukarılarda çıkan türkçe bir akvaryum sitesi var. oldukça ilgili insanlar var. ama aşırı kuralcı bir topluluk. mesela naber millet dediğin için bile banlanabilirsin.
0
can see
(27.04.07)
benim balıklar maşallah turp gibi. o birisinin başındaki beyazlık da galiba yavaş yavaş azalıyor. hala hiç bir sağlıksızlık belirtisi yok. bir türlü sabit durmadığı için fotosunu sağlıklı çekemedim :) velhasıl şimdilik güzeller.. o beyazlık da şık duruyo kendisine ayrı bi hava kattı.
0
🌸kartonpiyer
(01.05.07)
(11)

sözlük odamı boya allahsız

demlikposet
odamı boyayım diyorum,varmı şu renk güzel olurşu iki renk karışımı süper oluyor2 duvarı sarı yap ama öteki yeşil olsun diyenveyahut şu marka boya en güzel boyalar diyecanlı içimi canlandıracak bişeyler arıyorum,iki duvar pembe,1 duvar şeker pembesi(kopkoyu) olabilir mesela acaba dedimama bakıorm boy
odamı boyayım diyorum,
varmı şu renk güzel olur
şu iki renk karışımı süper oluyor
2 duvarı sarı yap ama öteki yeşil olsun diyen
veyahut şu marka boya en güzel boyalar diye


canlı içimi canlandıracak bişeyler arıyorum,
iki duvar pembe,1 duvar şeker pembesi(kopkoyu) olabilir mesela acaba dedim
ama bakıorm boya kataloglarına tüm renkler soluk ve mat
niye böledir ki
0
demlikposet
(29.03.07)
Bu pek cevap niteliğinde değil ama bi ara ben kafayı odamı maviye boyama kararı vermiştim. Sonra da iki renk olsun ama ters renkler olmasın diye lacivert ve mavi boya aldım, bi de kağıt bordür aldım. Odamın bel hizasına kadar olan kısmı lacivert, yukarısını da maviye boyayıp araya da bordürü yapıştırdım. Oda karakol gibi olmuştu:) Renk seçerken oda boyandıktan sonra neye benzeyecek iyice düşünmek lazım.
0
kartonpiyer
(29.03.07)
bi tane ikea kataloğu al, ona bak. senin mobilyaların renginde eşyaların olduğu fotoğraflara odaklan.
0
sui
(30.03.07)
ben bir ara sarı ve lila renklerinin pastel tonlarını uygulamıştım odama, odam olduğu zamanlarda.(kiriş gibi çıkıntılar açık lila, geri kalan yerler şampanya sarısı denen renk gibi) tavandan çapraz iki köşeye de spot ışık yerleştirmiştim, ister aç, ister kıs cinsinden, çevirmeli olaraktan. pek şahane idi anlatabildiysem.
0
rachel
(30.03.07)
o ışığı ayarlayabilen yuvarlak zamazingonun adına elektirikçilerde dimmer ya da potansiyometre deniyor. arada bilgi vereyim, kısık ışıkla da olsa aydınlatayım dedim. pek güzide bi aparattır. yalnız tam kapamaz ama iyice kısık bırakırsanız arada lamba flaş gibi yanıp sönüyo, insana pisssmi dedirtiyo.
0
kartonpiyer
(30.03.07)
kuzenlerim evlerinin salonunu fistik yesili/acik ama cirt turuncu/pembe yapmislardi, duyunca kabus gibi geldi ama gorunce hayran kaldim, benim de odamin 2 duvari bordo/koyu kirmizi 2 duvari krem rengi. mobilyalar da acik renk olunca sicacik insanin icini acan bir ortam oldu :)
0
fuchuki
(30.03.07)
Elindeki katalog ozellikle mat renkler katalogu olabilir. (Cok mu salladim?)

Sen iyisi mi bir boya dukkanina git. Cesit gor, renk gor, adamlara soru sor.
0
wpi
(30.03.07)
ben mesela duvarları mavi boyattırdım. odada bir kiriş var balkonu odaya kattığımızdan dolayı. o kirişi boydan boya özel bir boyayla cam kırığı gibi ışık vurunca renk değiştirecek şekilde boyattım. hoş oldu ama sağlam pahalıydı.

abim ise bunun ucuzunu yaptırmıştı vaktinde. o da aynen kirişi alçı ile çizgisel dokunuşlar (sürme yok tık tık tık tık dokunarak yapmıştı usta) süslemişti. çok şahane gözüküyordu. hem çok daha ucuz.
0
darknum
(30.03.07)
Farklı renkte boyıycaksan, küçük renk tüpleri olur, misal filli boyanın vardı. Ondan alıp, sarı ya da beyaza eklersen istediğin tonda boya elde edebilirsin. Yeşil renk tüpü aldıysan sarı tonlarında bi boyaya, mavi tonlarında renk tüpü kullancaksan da ne bileyim kirli beyaz ya da buz mavisi tonlarında bi boyaya katarsan, daha güzel sonuçlar elde edebilirsin.
0
pyro clustic flow
(30.03.07)
ben olsam biraz masraflı olabilir ama her odayı rengarenk boyardım. patlayan renkler şirin gözükse de, mat ve açık renk olmadığı için evi karanlık gösterebilir. o yüzden evlerin geneli beyaza yakın şampanya rengidir. ama yatak odasında mavi, mutfakta kırmızı, salonda haki, oturma odasında sarı falan, acaip sevimli görünüyor. bi de uçuk kaçık bir insansanız eğer, duvara kontrast olacak başka bir renkle ellerinizin-ayaklarınızın izini basarsanız süper oluyor. ben yaptım, ordan biliyorum. (ama ev sahibi ağzıma sıçmıştı, o ayrı.)

edit: tek bir odayı boyayacakmışsınız. bu durumda her duvar farklı renk olsun diyorum ben. çılgınım, evet.
0
mavikedi
(30.03.07)
eski odamın duvarları alçı kaplıydı dedim duvarları parlement mavisi yapayım, tavanı da çok açık mavi yapayım gökyüzü gibi dursun dedim. tavana yönetim izin vermedi duvarları da boyattım. oda 6m ye 4m idi ve aydınlatmak için 500W lık spot kullanmak zorunda kalıyordum. normal eco ampuller ile loş bir ortam oluyordu. duvarlar ışığı emiyor resmen. kısacası koyu renkten kaçın.

ayrıca arkadaşım duvarları farklı renk yapayım derken dalgınlığı yüzünden kırmızı yeşil sarı vs ile tehlikeli bir kombinasyon yapmıştı polis eve girerse kesin atacak içeri korkusu taşıdı bir süre :)
0
kimlanbu
(30.03.07)
Tek tavsiyem tüp alıp ben ton elde edeyim deme.
Tahayyülünle sonuç arasındaki fark inanılmaz olur pişman olursun. Büyük tükkanlarda şöyle bir olay var. Sen bir kağıt, kumaş vb. götürüyosun. Ben bu renk alıcam dediğin vakit amcam "alet yapıyor" moduna geçiyor. Tak boyayı önüne koyuyor.
Ben tüp olayında turuncu yapıcam diye önce 5, sonra ilave 10, sonra ilave 15 (30 adet toplam) tüp alıp odamı bok gibi bir pembeye boyamıştım.
0
ben bizzat kendim
(30.03.07)
(2)

11x10 cm lik özel çizim bir dövme ne kadar olmalıdır?

magarna
11x10 cm lik özel çizim bir dövme ne kadar olmalıdır?Renkli, gölgeli, bana özel olarak istediğim gibi tasarlanmış bir dövme için harcanacak para ne kadar olmalıdır a dostlar.Bu işin el emeği göz nuru ve kişisel tatmin için yaptırıldığınıda varsaymak lazım tabi.
11x10 cm lik özel çizim bir dövme ne kadar olmalıdır?

Renkli, gölgeli, bana özel olarak istediğim gibi tasarlanmış bir dövme için harcanacak para ne kadar olmalıdır a dostlar.

Bu işin el emeği göz nuru ve kişisel tatmin için yaptırıldığınıda varsaymak lazım tabi.
0
magarna
(21.03.07)
eğer ince işçilik varsa ki gölgeli, renkli olacak deniyor 200-250 ye kurtarmanın pek mümkünü yok gibi. serçe parmağın yarısı kadar renkli dövmeyi izmirde 50ytl ye yaptırdık geçen yaz. Alsancakta 2 yer var adlarını unuttum, kıbrıs şehitleri yakınlarında.
0
kimlanbu
(22.03.07)
200 - 250 diyene şüpheyle bakmak lazım ya işinin ehli değildir, deneme tahtası yapıyordur ( ki seçtiği boyalar felan da kalitesizdir ) ya da hijyene hiç değer vermiyordur.

gölge istiyorsan ve detay çalışması çoksa fiyat yüksek olur.

antalya olsa bir yer önerebilirdim sana ama sanırım istanbul'da arıyorsun
0
hayatacaylakkaldim
(22.03.07)
(8)

Kablosuz optik mouse önerisi

sathaner
kaliteli, fazla pahalı olmayan, 3-4 metre mesafaden kullanılabilen, kablosuz bir mouse önerebilirmisiniz, notebook ta kullanmak için.
kaliteli, fazla pahalı olmayan, 3-4 metre mesafaden kullanılabilen, kablosuz bir mouse önerebilirmisiniz, notebook ta kullanmak için.
0
sathaner
(21.03.07)
Şimdi Microsoft diyeceğim pahalı diyeceksin. Ama dizayn olsun, pil kullanımı olsun, durabilite olsun Microsoft'u öneririm. Her kuruşuna değiyor öyle böyle değil.
alakasız dipnot: ben laptopta kablosuz sevmiyorum normal desktop mouseu iyi oluyor 2 m kablo oh paşalar gibi. bir de dayanıklı ki sorma geçen seneden beri yerlerde sürüklüyorum bana mısın demiyor.
0
ozdek
(21.03.07)
Dediğin şunun gibi bir şey mi?

bu ise ben de bunu düşünüyordum açıkcası.

www.hepsiburada.com
0
🌸sathaner
(21.03.07)
datron aldim biraz irice ama kocaman elli birisi iseniz cok ergonomik birsey onu söyleybilrim. ideefixe te cok da güzel bri fiyati var.
0
atmacaged
(21.03.07)
Evet bu linkteki model gibi bir şey mesela.Gerçi bakıyorum şöyle bir fiyatları makul seviyelere inmiş. Ben de alayım bari bir tane ;)
0
ozdek
(21.03.07)
a4tech modelleri çok güzel
0
kimlanbu
(21.03.07)
www.a4tech.com
bunu kullanıyorum iki senedir.gayet memnumum ele cuk oturuyor, uzaktan çekiyor. 1500ma ve üzeri şarj edilebilir pille bikaç hafta çalşıyor. tuşları da güzel standart geri iler hariş ofis tuşları var, misal kopyala yapıştır atıyorsun şahane oluyor sözlükte her yerde.
0
geldiler
(21.03.07)
bende de logitech var. aslında ucuz degil o kadar. sanırım 40 ytl gibiydi. ama cok isime yarıyo. uzerinde winampı falan kontrol edebildigin tuslar var. guzel hos bir alet. tavsiye ederim.
0
gozluk
(22.03.07)
microsoftun aşmış güzellikte notebook laser mouse 6000i var. Lazer olduğundan optiklere göre daha da abuk subuk yerlerde düzgün çalışma ve daha az pil yeme özelliği var. www.microsoft.com
0
compumaster
(22.03.07)
(10)

İngilizce öğrenmek, ama nasıl?

sathaner
artık tam olarak öğrenmek istiyorum bu dili, her yerde eksikliğini hissetmeye başladım, sizlere sormak istediğim şey, interaktif eğitim cd-dvd leri var piyasada, acaba bunlar işe yarar mı?, kullanan var mı? önerisi olan bulunur mu? şunlar gibi;http://www.hepsiburada.com/productdetails.aspx?categoryi
artık tam olarak öğrenmek istiyorum bu dili, her yerde eksikliğini hissetmeye başladım, sizlere sormak istediğim şey, interaktif eğitim cd-dvd leri var piyasada, acaba bunlar işe yarar mı?, kullanan var mı? önerisi olan bulunur mu?

şunlar gibi;

www.hepsiburada.com

www.hepsiburada.com

bir de şu var:

www.hepsiburada.com
0
sathaner
(21.03.07)
rosetta stone için yazdığım şu entry var. sozluk.sourtimes.org
0
ozdek
(21.03.07)
Valla bu tarz programlara o parayı vermek yerine kursa gitmek daha mantıklı olur herhalde. Gerçi kursların da ne kadar öğretmeye yönelik olduğu tartışılır. Bana göre anadilden farklı bir dili öğrenme kişiden kişiye göre değişen bir süreç. En uygun yöntem şudur demek zor. Ben yaklaşık 8 yıl önce öğrenmeye ilk başladığımda BBC nin setlerini falan kullanmıştım ve acaip derecede sıkıcı bir metod olduğunu söylemeliyim. Sonra çok kısa bir süre kursa gittim ve açıkçası derste uyumaktan başka pek bir şey yapmadığımdan bıraktım. Sonrasında direk ingilizce gramer bilgilerini veren kalınca bir kitap satın aldım. Gramer yapısını çözdükten sonra gerisi pek zor olmadı zaten. Üniversiteyse tam bir komdediydi. İlkokul düzeyinde verilmesi gereken şeyleri ingilizce dersi diye öğretmeye çalıştıklarından ilk dönem derslere bile girmeden AA düşürüp, ikinci dönemde otomatikman muaf oldum. Bir yerden sonra olay kendini geliştirmene bakıyor. Ben 15-20 farklı kaynak kitap/sözlük kullandım 8 yıl boyunca hala da yeni kaynaklar bulmaya devam ediyorum. İngilizce metinleri Türkçesi varsa bile İngilizce kaynağından okumaya dikkat ediyorum. Geldiğim noktadan da memnunum zira altyazı çevirisi yapmaktan, Dil Edebiyat okuyan arkadaşlarımın ödevlerine yardım etmeye, tercüme işlerinden para kazanmaya kadar pek çok işimi rahatlıkla görebiliyorum.

Self Trainingteki en büyük eksiklik pratik konusu malesef. Etrafında sürekli bu dili konuşabileceğin birilerinin olması gerekiyor. İngilizce'de okuduğunu anlamaya başlamak aşırı kompleks edebi cümleler dışında çok uzun zaman almayan bir süreç. Ancak söyleneni anlamak ve konuşabilmek için epey uzun bir pratik dönemine ihtiyacın var. Bir de nacizane önerim, self training veya kurs hangi metodu tercih edersen et (düzensiz fiiller vs hariç tabi ki) bir kağıda yazılı kelimeleri tekrar ederek ezberlemeye çalışma işinden uzak dur. Kelime hazineni genişletmenin en kolay yolu başlangıç seviyesinde hikaye kitapları, dergiler vb. ve bir adet cep sözlüğüdür. Otobüste, dağda, kırda, bayırda artık boş kaldığın her an o kitapları okuyup, anlamını bilmediğin kelimeleri sözlükten öğrenmeye çalış. Kısa sürede kelime hazinenin ne kadar genişlediğini görünce sen de epey şaşıracaksın eminim. Mükemmel bir hafızan yoksa diğer metod sadece zaman kaybı olacaktır. Kulak alışkanlığını edinebilmenin en kolay ve zevkli yolu divx filmleri ingilizce altyazıyla izlemektir. Hem sıkılmaz hem de öğrenmiş olursun. Ayrıca walkman, mp3 player gibi araçlara sırf ingilizce konuşma içeren ses dosyaları atarak gece yatarken, arabada, otobüste falan dinlemek eminim limp bizkit falan dinlemekten daha yararlı olacaktır:)
0
ntldr
(21.03.07)
cd ile olmuyor pek, ingilizce bir dil ve her dil gibi konusularak okunarak yazarak ögreniliyor. iyi bir kurs veya ucuz yollu ama isini ciddiye alan özel bir hoca ile bir noktaya kadar gelirsin, sonra kalin kitaplara cd lere filmlere bakarsin daha iyi olur gibime geliyor.
0
atmacaged
(21.03.07)
Kendi kendine öğrenmenin ve kursa gitmenin farklı artı ve eksileri vardır. Özetle: Kendin çalışırsan, düzenli, sistemli bi programla kendini disipline etmek kolay bir şey değildir.. amma işte evde rahatça, gönlünce takılırsın. Kursa gidersen; kurs programları genelde haftada 6 saattir, haftaiçi 3 gün ikişer saat, haftasonu 3'er saat şeklindedir. Haftalık 6 saatlik bi programda sıfırdan başlayıp eh fena değil seviyeye gelmen en az 2 yıldır. kurs olayında da haftasonunu önermem 5 günlük bir ara mevzu bahis ve bu öğrenme çemberi,( cycle) için olumsuz bir etken.. kursun iyi tarafları da şudur: şayet sıfırdan başlıycaksan bi sınıf ortamı daha iyidir.. misal speaking için, pair work yaparsın, interaktif bi ortam vardır.. öğrenme sadece kullanılan kaynakla ya da öğretmenle gelişmez, misal sınıf arkadaşlarımız da devreye girer.. Sonuç olarak, bence ikisini de uygula.. hem kursa git, hem de cd den çalış ve pororfosyonel bi öğretici olarak sana ENGLISH PLUS'ı öneririm.
Haa bi de ek olarak, kendin çalışırsan, okuma ve dinleme becerin gelişir ama speaking daha geride kalır olması gerekenden ve de yazmada da sorun çekebilirsin, onun için de sana feedback verebilecek biri yoksa etrafında.. kolay gelsin.
0
pyro clustic flow
(21.03.07)
Aslında kursa gidecek vaktim yok, öğrenmek için acelem de yok, zaten iş için düşünmüyorum, sosyal açıdan istiyorum, tabi çalıştığım şirkete de mutlaka işime yarar.
0
🌸sathaner
(21.03.07)
alt yapın varsa cdler işe yarar. alt yapıdan kastım hazırlık sınıfı, kurs, özel ders vs vs. cd değil de hacettep taş yayınlarının building skills for proficiency kitabı var oldukça yararlı. unuttuğun şeyler olduğunda açıp kolayca bulabilirsin.

ama eğer tarzanca biliyorsan bence kurs daha faydalı olur çünkü kitaplar ve cdler de ingilizce çık işin içinden çıkabilirsen...
0
kimlanbu
(21.03.07)
kendi başına bayarsın. mutlaka kursa git. en azından sınavları falan olacağından motive olursun. o kadar para verdim bari geçeyim dersin. bunun yanında ingilizce birşeyler yapmazsan öğrendiklerin havada kalır. zaten sağda solda ingilizce hüküm sürdüğünden pratik yapmak pek zor olmaz ama mutlaka müzik dinleyerek, film izleyerek, kitap okuyarak (örneğin sevdiğin bir romanın ingilizcesini) ya da bilgisayar oyunlarıyla pratik yapmalısın. orta2'de 1 olan ingilizcem sırf bilgisayar oyunları yüzünden lise sonda 5 e çıktı.
0
sf arjuna one
(21.03.07)
rosetta stone'u buldum, (aslında indirdim) gerçekten harika bir set. herkese öneririm.
0
🌸sathaner
(13.04.07)
cevabın için teşekkürler,
rosetta stone'u emule den indirmiştim, bir süre inceledim sonra sıkıldım :P
bu arada tell mu more'u indiriyorum, bir de ona bakıcam.
0
🌸sathaner
(13.08.07)
senelerdir kullanıyorum emule'u gayette memnunum, gerçi bu ara sadece emule çalışan eski bir pc'im var, yani 24 saat emule açık duruyor.
istesen www.divxplanet.com forumlarından emule hakkında çok detaylı bilgi alabilirsin.
0
🌸sathaner
(14.08.07)
(3)

Kalori hesabı

kimlanbu
kaloriyi +4 °c daki 1 cm³ saf suyun sicakligini +5 °c yapmak için gereken enerji diye tanımlıyoruz, peki yiyeceklerin kalorisini nasıl hesaplıyoruz ? Yakıyoruz demeyin ayıp.
kaloriyi +4 °c daki 1 cm³ saf suyun sicakligini +5 °c yapmak için gereken enerji diye tanımlıyoruz, peki yiyeceklerin kalorisini nasıl hesaplıyoruz ? Yakıyoruz demeyin ayıp.
0
kimlanbu
(21.03.07)
Neredeyse ayni. Tek fark, yiyeceklerimizden bahsederken aslinda kilokalorilerden bahsediyoruz. Yani ornegin bir yumurta 90 kilokalori (yani 90.000 kalori) aslinda ama biz kisa olsun diye 90 kalori diyoruz.

O fark disinda kalori ayni. Yani bizim yedigimiz yemegi de yakip (cidden alev alev yakmaktan bahsediyorum) su isitsan sicakligini ayni sekilde arttirir. Cogu basit hesap oyle yapiliyor. Adamlar isi yonunden izole bir ortamda yiyecegi yakip disariya ne kadar isi verdigine bakiyorlar.
0
wpi
(21.03.07)
Yakmaktan kastı her zaman ateş oluşması, alev alev yanması olarak düşünme. Yanmak demek oksijenle reaksiyona girmek demektir. Her an vücüdumuzun her yerinde zilyon tane yanma reaksiyonu olmaktadır , hatta her bir saniye ciğerlerine çektiğin oksijenin sebebi de budur zaten, gitsin bir yerde bir şeyleri yaksın enerji ortaya çıkarsın. Yemeklerin de içinde bulunan karbonhidrat, yağ ve şekeri oksijenli solunumla parçalayıp (yani yakıp) enerji elde etmektir, bu yanma reaksiyonlarının sonucunda da atık ürün olarak karbondioksit çıkar, üre çıkar ne bilim bir süre şey çıkar, oksijensiz reaksiyonlarda da yorgunluk hissetmemizi sağlayan laktik asit çıkar, daha bişiler daha çıkıyordu unuttum ama işte dediğim gibi yanmayı illaki alev olarak düşünme yanma demek oksijenle reaksiyona girmek demektir.
0
3200
(21.03.07)
cevaplar için teşekkürler
0
🌸kimlanbu
(21.03.07)
(2)

happy feet hayvanı

bordeaux
hani filmin başlarında denizde mumble'ı bir hayvan kovalıyordu, sonra karaya zıplayarak kurtuluyordu, hatta zıpladığı yerde ramon ve öbür amigolarla karşılaşıyordu. işte o kovalayan hayvanı soruyorum. deniz aslanı değildi çünkü filmin sonlarında deniz aslanları başka bir yerde gözüktü zaten.
hani filmin başlarında denizde mumble'ı bir hayvan kovalıyordu, sonra karaya zıplayarak kurtuluyordu, hatta zıpladığı yerde ramon ve öbür amigolarla karşılaşıyordu. işte o kovalayan hayvanı soruyorum. deniz aslanı değildi çünkü filmin sonlarında deniz aslanları başka bir yerde gözüktü zaten.
0
bordeaux
(21.03.07)
aradığın hayvan deniz leoparı

www.pahof.de
www.gdargaud.net
0
kimlanbu
(21.03.07)
daha korkunç olamaz sanırım. teşekkür ederim.
0
🌸bordeaux
(21.03.07)
(5)

windows explorer muadili program

arwear
explorer bu aralar devamlı sorun çıkardığından (format da atamadık bi türlü) onunla aynı görevi gören küçük, sade bir program var mıdır?
explorer bu aralar devamlı sorun çıkardığından (format da atamadık bi türlü) onunla aynı görevi gören küçük, sade bir program var mıdır?
0
arwear
(21.03.07)
merak edip araştırınca total commander diye bir program çıktı karşıma. USB ye atıp çalıştırılabilen versiyonu bile varmış.
0
kimlanbu
(21.03.07)
freeware olsa daha iyi olurdu ama neyse, 1 ay süresi varmış. yeterli olur herhalde, teşekkürler.
0
🌸arwear
(21.03.07)
Bir de şu var ama ne zamandır kullanmadım;

(bkz: ace explorer)
0
colonizer
(21.03.07)
total commander'ı süresi bittikten sonra da kullanmaya devam edebiliyorsun.
0
robin
(21.03.07)
www.zabkat.com daki xplorer da gayet süper bir program.
0
ntldr
(21.03.07)
(4)

birim çevirme

denize karsi icen keci
matematiğimden utanarak soruyorum ki 1 mikrogram/ml kaç miligram/desilitre eder? uzun zamandır böyle bir hesaplama yapmamış beyin afalladı da...
matematiğimden utanarak soruyorum ki 1 mikrogram/ml kaç miligram/desilitre eder? uzun zamandır böyle bir hesaplama yapmamış beyin afalladı da...
0
denize karsi icen keci
(20.03.07)
mili = 10^-3
mikro = 10^-6
desi = 10^-1
0
kimlanbu
(20.03.07)
1 mikro gr/ml = 0,000001 gr / 0,001 l = 0,001 gr/l

1 mgr/dl = 0,001 gr / 0,1 l = 0,01 gr/l

yani 1 mikro gr/ml = 0,1 mgr/dl
0
seviyorum ulan sezenimi deli gibi hem de
(20.03.07)
1dl = 0,1lt ve 1ml = 0,001lt olduğuna göre 1ml = 0,01dl. Ayrıca 1mcg = 0,001mg ..
O zaman;
0,001mg/0,01dl = 0,1mg/dl ..
0
quaalude
(20.03.07)
teşekkürler:)
0
🌸denize karsi icen keci
(23.03.07)
(4)

yatay geçiş, ama nasıl?

tabudeviren
farklı bölümler arası yatay geçiş yapılabiliyor mu? geçeceğin bölümün daha düşük puanlı olması durumunda mesela? yani en yüksek puan diyelim ki tıp olsun, buradan başka bir bölüme geçiş yapılır mı? peki alan dışı bir bölüme olabilir mi? sayısal bir bölüm kazanmış birinin eşit ağırlık bölümüne geçmes
farklı bölümler arası yatay geçiş yapılabiliyor mu? geçeceğin bölümün daha düşük puanlı olması durumunda mesela? yani en yüksek puan diyelim ki tıp olsun, buradan başka bir bölüme geçiş yapılır mı? peki alan dışı bir bölüme olabilir mi? sayısal bir bölüm kazanmış birinin eşit ağırlık bölümüne geçmesi gibi?
0
tabudeviren
(20.03.07)
cevap ne yazık ki hayır. sadece üniversitesine göre eğer bulunduğun bölümde başarılı olamadıysan puanı daha yüksek olmamak kaydıyla seni başka bir bölüme alabiliyorlar. senin dediğin şey dikey geçiş ile mümkün olabilir, onun içinde sanırım 2 yıllık önlisanslarda olman gerekli.
0
kimlanbu
(20.03.07)
Bildiğim kadarıyla her üniversitenin farklı yönetmelikleri var. Genel kanının aksine öğrenci işleri bir öğrencinin en iyi dostu da olabilir, sevelim sayalım.
0
quaalude
(20.03.07)
tabii ki geçebiliyorsun..iktisat öğrencileri işletme bölümüne yatay geçiş yapıyorlar ortak dersler çok olduğu için..fakat alan değiştirmede durum daha farklı oluyor, hani biraz daha özel bir durum gerektiriyor.odtü endüstriden boğaziçi felsefeye geçen birini duymuştum..şöyle ki mülakatta yanlış tercih yaptığına ve geçeceğin bölümün gerçekten ilgi alanın olduğuna inandırabilirsen karşındaki komiteyi geçiş yapabiliyorsun; ancak söylediğim gibi sıkça görülen bir şey değil.
0
titi
(20.03.07)
iu de her sene belirli kontenjan belirleniyor ornegin muhendislik fakultesi icinde su bolumlere su kadar adam diye. basvuruyorsun en iyi ortalamaya sahip olan o istedigi bolume gecebiliyor (1 defaya mahsus olmasi gerek). fakulte ici mumkun yani, ama fakulteler arasi olabilir mi onu bilemiyorum.
0
entrapmen
(20.03.07)
(7)

bir nero problemi de benden

kibritsuyu
dvd yazmak için, dvd writer'ımın içinden çıkan nero express 6 programını kullanıyorum. 6 adet divx filmi 16x hızda bir adet boş dvd'ye yazdırmak istediğimde bu işlem 25-30 dakika kadar sürüyor. üstelik daha işin başında öngörülen zaman 7 dakika falan oluyor, bu 7 dakika bitiyor, daha sonra süre yen
dvd yazmak için, dvd writer'ımın içinden çıkan nero express 6 programını kullanıyorum. 6 adet divx filmi 16x hızda bir adet boş dvd'ye yazdırmak istediğimde bu işlem 25-30 dakika kadar sürüyor. üstelik daha işin başında öngörülen zaman 7 dakika falan oluyor, bu 7 dakika bitiyor, daha sonra süre yeniden başlıyor ve işlemin bitmesi 25-30 dakika alıyor. eskiden böyle değildi sanki. ama toplasan 10 dvd'den fazlasını yazmamışımdır bugüne kadar. bu normal midir? değilse nasıl düzeltirim? teşekkürler...
0
kibritsuyu
(19.03.07)
ilk öneri yazma hızını düşür. çok kasıyor olabilir. ma normal birşey. dvd kalitesi, boş dvdnin üstünde leke olması, bilgisayarın performansı, sistemin tıkalı olup olmaması etkiliyor. 10 dk idealdir
0
efruz
(19.03.07)
25-30 dak. sürüyorsa tahminim 4x civarı ya da biraz aşağısında yazıyorsun gibi. laptopda da benzer performansla yazıyorum gerçi 20 dakika falan sürüyor bir dvd. o yüzden sisteminle alakalı olabilir hızı kesinlikle düşürmen lazım zaten o hızda yazamadığın belli.
0
ozdek
(19.03.07)
16x ile 25-30dk hiç normal değil. dvd writerım 16x olmasına rağmen 8x ile yazıyorum genelde, taş çatlasın 8-9dk sürüyor.

o kadar süre alma nedeni bir ihtimal "verify" demiş olmandır. yazdığı bütün dosyaları kontrol etmeye çalışıyordur belki. ama gene de fazla.

kullandığın boş dvd markasını değiştir. ben uzun süredir philips ve verbatim kullanıyorum, arada dandik markaları da denedim bazıları 8dk yerine 18 dk da bitiyor. sanırım senin problemin kullandığın boş dvd den kaynaklanıyor.
0
kimlanbu
(19.03.07)
dvd yazarken alttaki yatay buffering çubuğuna bak, onun yüzde 95 lerde olması gerek. eğer yüzde 95 lerde değilse denetim masasından dvd writer ın mode una bak, muhtemelen pio mod da çalıştığından yazamıyorsun, onu dms moda getirmen gerek. nasıl mı getiricen, ver bi yüz gayme söylerim, nihahah :)
0
comptrol
(19.03.07)
kimlanbu nun degindigi verify olma olasiligina gitti benim gozumde. sayet oyleyse dvd-r dvd+r olayindan kaynaklanan bir secme yapiyordur dvd-writer'in. misal benim lg dvd+r lere 16x le yaziyor ama verify ederken 2x in uzerine cikamiyor. dvd-r lerde herhangi bir sorun yok.
0
entrapmen
(20.03.07)
söylenenleri uyguladım. verify seçeneği işaretli değilmiş ondan emin oldum. dvd'yi 8 hızla yazmayı denedim. lakin bir değişiklik olmadı. sadece dikkatimi çeken, yazım sırasında üst tarafta process status'ün hemen üstündeki used read buffer çubuğu %100 dolu olmasına rağmen, aşağıda yer alan küçük buffer level çubuğu bir yükelip %100 oluyor, bir alçalıp %10 oluyor. bir türlü yerinde durmuyor. zırt pırt oynuyor. eskiden bu da %90'larda sabit dururdu sanki. bu arada kullandığım medya, maxell dvd+r, dvd yazıcım ise kutusuz olarak satılan lg dvd yazıcı.
0
🌸kibritsuyu
(20.03.07)
nero ile yazarken gorev yoneticisi (taskmgr) yi acip oradan ram ve cpu kullanimina bakin. buyuk ihtimal nero cok fazla cpu kullaniyor cikacaktir. nero yu kaldirip tekrar kurun olmadi bir ust versiyon falan kurun duzelmesi gerekir (birkac defa boyle oldugunda duzelmisti)
sayet cpu kullanimi %80 lerin uzerinde sabit kalmadan inisli cikisli ise ve ram oranida 120mb in altinda ise harddisk kaynakli olabilir. diski duzenleyin ve/veya chdisk yapin.

bunlarda duzeltmezse baska bir program ile cd yazmayi deneyin. eger onda da sorun varsa dvdwriteriniz bozulmustur.
0
entrapmen
(20.03.07)
(10)

Ulakbim Omurgasından Film Sömürsem Enselerler mi Beni?

skahvecioglu
Bir üniversite internetinden (Ulakbim) film indirebileceğim çok temiz torrent sitelerim var. 1-2 mbit'de hız olunca insan dayanamıyor. Enselenmekten de korkmuyor değilim. Sizce mümkün mü bu?
Bir üniversite internetinden (Ulakbim) film indirebileceğim çok temiz torrent sitelerim var. 1-2 mbit'de hız olunca insan dayanamıyor. Enselenmekten de korkmuyor değilim. Sizce mümkün mü bu?
0
skahvecioglu
(19.03.07)
%100'e çok yakın bir ihtimalle torrent kullanamazsın okuldaki internet bağlantısından. portları kapatmışlardır.
0
kermitz
(19.03.07)
Torrent kullanabiliyorum hatta dediğim gibi 1-2mbit'lere kadar çıkıyor hızım ama aşırı hız korkutuyor beni :)
0
🌸skahvecioglu
(19.03.07)
o zaman süpermiş ama yakalanma riski var. tabii yakalarlarsa sonucu ne olur bilemem. sadece torrent kullanımını engellerler diye tahmin ediyorum.
0
kermitz
(19.03.07)
bilgi islem in görmezden geldigi ölcüde indirebilirsin ancak. abartirsan sorun cikabilir. bir arkadasimin baglantisini bir günlügüne kapatmislardi mesela.
0
atmacaged
(19.03.07)
Artık bim ler tarafından her port trafik için denetleniyor. Yakaladıklarını enseliyorlar. En fazla portunuz bir daha açılmamak üzere engellenebilir makul hızlarda indirmek ve akşam saatleri ve haftasonuna yaymak daha güzel çözüm. (gün içinde 20-30 kb a ayarlayıp akşam 6 dan sonra 150-200 e ayarlamak en azından insafınızı belli edecektir). Eninde sonunda kapatacaklar vakit varken kullanın derim. Bir de ünilerde hala bir ağ falan oluşmadı mı her ünide bir node olsa herkes localdan 100 mbitlerle film indirse de yurtdışı trafiğini azaltsanız devletin üstüne yük bindirmeseniz diyor insan.
0
ozdek
(19.03.07)
arkadaşım bunu adını vermek istemediğim bir üniversite de yaptı 3 saat içinde 30gb upload etti o yakalanmadıysa sanırım sen de yakalanmazsın :)
0
kimlanbu
(19.03.07)
yakalanip yakalanmama diye bir olay yok, zaten kabak gibi görünüyor hangi bilgisayardan ne kadar veri gidip geldigi. Baskalari da yapar da sistem yavaslarsa o zaman eh be ya deyip tedbir aliyorlar, onun disinda bim dekiler de insan onlar da indiriyor gönderiyor bir sürü sey. pek dokunmuyorlar o sebeple bildigim kadari ile.
0
atmacaged
(19.03.07)
ben de sömürmek istiyorum bağlantıyı, nasıl yaparım ederim? geçen sene emule ares mares her bok çalışıyordu, bu sene blokladılar...
0
ravioli
(19.03.07)
3 saatte 30gb upload?

30/3= 1 saatte 10gb = 6dkda 1gb =
1024/6 = 170mb dakikada =
ve 170/60 = 2.83mb/sn eder.

ve bir de bu upload hızı?? nasıl olur bu ya?
0
blackdog
(19.03.07)
hergün yaptğım şey :)
0
winsome
(20.03.07)
(6)

buzdolabı çalışmaya başlarken

nihilanth
buzdolabı çalışmaya başlarken eğer 5.1 ses sistemim açıksa hoporlörden cif diye keskin bi ses geliyor. böyle böyle bozulacak diye korkuyorum sistem..evde sigorta ya da kablolarla ilgili bi problem olduğunu zannediyorum ama fikirleriniz nedir?
buzdolabı çalışmaya başlarken eğer 5.1 ses sistemim açıksa hoporlörden cif diye keskin bi ses geliyor. böyle böyle bozulacak diye korkuyorum sistem..

evde sigorta ya da kablolarla ilgili bi problem olduğunu zannediyorum ama fikirleriniz nedir?
0
nihilanth
(19.03.07)
türkiyede tesisat yapmayı bilenler /tesisat yapanlar oranı 1/10000000 olduğu için normaldir.

prizlerde kısa devre olabilir. hatalı devre bağlaması sonucu buzdolabı voltajı düşürüyor olabilir.
kablolar ikisinin birden akımını kaldıramıyor olabilir. her şey olabilir.
0
darknum
(19.03.07)
katılıyorum maalesef...

büyük ihtimal kabloların çencliğinden kaynaklanıyor o zaman.
0
🌸nihilanth
(19.03.07)
toprak baglantisiyla alakali biseyler de olabilir...
0
jupiterianvibe
(19.03.07)
Topraklama ile alakalı olması muhtemel ayrıca ünv birinci sınıfta proje olarak evin elektrik tesisatını autocad ile çizmem istendiğinde üşenmeden hangi sigorta hangi odaya bağlı diye tek tek bakmıştım. işte manzara :

Mutfağın bağlı olduğu 2 sigortadan birisi benim odamla aynı ! oeh Fırın ile benim odamın aynı hatta olması ne alaka.

Banyonun bağlı olduğu sigorta annemlerin odasının ışık tesisatına bağlı.

normalde ışık tesisatı prizlerle aynı hatta bağlanmamalı yoksa florosan ı açarken hoparlor, bilgisayar vs ilk anda çekilen yüksek akımdan pek olumlu yönde etkilenmiyor.
0
kimlanbu
(19.03.07)
şu 15-20 senelik falan apartman dairelerinin tesisatlarını çok dandik yapıyolar. kiracı olduğun için değiştiremiyosun da,ev sahibine söylesen sallamaz. eskiden yoktu tabi bu kadar elektronik eşya.. nerde idealistlik. babamda elektrikçi benim bi eve yeni tesisat döşeyecekse her zaman fazladan sigortasıdır prizidir koyuyor kabloları da ekstra kalın kullanıyor. tabi apartmanın işi komple olunca ucuza getiriyolar. olanda bizim elektronik eşyalarımıza oluyor. inşallah patlamaz elimizde bişeyler.
0
🌸nihilanth
(19.03.07)
Pahali elektronik aletleri korumak icin sebeke elektrigini temizleyen aletler satiliyor. Bunlardan kullanmayi dusunebilirsin. Ama adi nedir, fiyati nedir bilemem. Lakin arasan kolay bulunur herhalde.
0
wpi
(20.03.07)
(6)

hoparlör dıdıdıt dıdıdıt

nihilanth
cep telefonları hoporlöre yakın bi yerde olunca ve telefona arama,sms vs. gelmeden bir kaç saniye önce gelen dıdıdıt dıdıdıt sesinin menşei nedir? bazen mesaj veya arama olmasa bile geliyor o ses telefon yakındayken. ve bu olay hoporlöre zarar verir mi?
cep telefonları hoporlöre yakın bi yerde olunca ve telefona arama,sms vs. gelmeden bir kaç saniye önce gelen dıdıdıt dıdıdıt sesinin menşei nedir? bazen mesaj veya arama olmasa bile geliyor o ses telefon yakındayken. ve bu olay hoporlöre zarar verir mi?
0
nihilanth
(19.03.07)
birincisi kalitesiz hoparlörlerin manyetik koruması olmaz bu da onlardan sanırım. ikicisi kesinlikle zararlıdır ama ölümcül değil ömrü kısalır ama aletlerin.

o dıt dıt dıt sesleri de sanıyorum gsm verilerinin frekans voltaj vs değişikliğinden kaynaklanıyor (örneğin arama gelmesi, şebeke bilgisi değişmesi, hücre değişmesi gibi)
0
darknum
(19.03.07)
kalitesiz dediğin 150'ye aldığım creative sound blaster audigy 5.1 abi aman diyim. zararlı olduğunu hissediyorum sanki günden güne eriyor hoporlörüm. telefonu uzaklaştırmaktan başka bi kurtuluşu yok sanırım.
0
🌸nihilanth
(19.03.07)
bi arkadaştan duymuştum ama götünden salladı gibime geliyor yazayım yine.

adaptörü harici olan ses sistemleri yani hayvani priz başlığı olanla bu yüzden böyle yapıyormuş.
başlığı normal olup da adaptörü hoparlöre gölülü olanlardan bu ses geliyormuş.
denemedim ama hayvani adaptörüne laf attığım için, züğürt tesellisi ile konuşmuş olabilir
0
efruz
(19.03.07)
telefonların SAR değerleri vardır. Bu vücut tarafından emilen radyo frekansının enerjisini belirtir.

Nokia larda bu değer motorola ve sonyericsson a göre yüksektir.Yani etkilenen sisteminiz katileli olsa bile yüksek sar değerine sahip bir telefon karşısında pek şansı yok.

misal ben sonyericsson telefonum ile monitörümün karşısında rahat rahat konuşabilirken arkadaşım nokia sı ile konuştuğunda ekran okunamayacak hale geliyor.
0
kimlanbu
(19.03.07)
tek sebebi manyetik korumasının olmayı$ı.
0
bryan fury
(19.03.07)
abi kusura bakma ama o 5+1lerin çoğu watt matt diye satılıp böyle güccük detayları koymuyorlar. tabii seninkini bilemem ama genel olarak böyle durum.zaten stereo 'dan şaşmayacan.
0
darknum
(19.03.07)
(12)

eşyaların çıtırdaması

sakingitarist
şimdi sevgili arkadaşlar kafama takılan bişi var. gece yatarkene ev sessizleştiğinde, eşyalardan bööle çıt pıt küt diye sesler geliyor arada arada. nedir bu şerefsiz seslerin sebebi? kurtulmanın yolu varmıdır? varsa nasıldır? ulan uykudan sıçratıyo yoksa iplemiycemde. hadi bi anlatıverin canlar. göz
şimdi sevgili arkadaşlar kafama takılan bişi var. gece yatarkene ev sessizleştiğinde, eşyalardan bööle çıt pıt küt diye sesler geliyor arada arada. nedir bu şerefsiz seslerin sebebi? kurtulmanın yolu varmıdır? varsa nasıldır? ulan uykudan sıçratıyo yoksa iplemiycemde. hadi bi anlatıverin canlar. gözünüzün çapağına iki yumurta kırıyım. evet.
0
sakingitarist
(19.03.07)
bunların en fenası korniş ve televizyondan gelenlerdir.

eski bi hikaye kitabında onların da canı oldugu yazıyodu cocukken hakkaten inanıp oyle davranmıstım esyalara.
0
nihilanth
(19.03.07)
tahta e$yalar ise buyuk ihtimalle tahtakurusudur. kurtulma yolu da sanirim komple e$yalardan kurtulmaktan geciyor.
0
sourlemonade
(19.03.07)
genleşmeyle alakalı olabilir sanki. TV-monitör falan soğurken bişeyler oluyosa?
0
pispinti
(19.03.07)
yeni alınmış eşyaysa stabil hale gelmesi için bünyesinde yaptığı ayarlamadır. Eğer ısınan eşyalarsa genleşip büzüşürken titreme nöbetleri geçirebilirler. en güzeli kaale almadan iyi geçinmek. fakat üstümüze yürümeye başladıklarında anlarız ki o evden kaçma zamanı gelmiştir.
0
quaalude
(19.03.07)
eeöö evet aslında televizyondan gelen genleşmeden olabilir. tahta kurusu bilgisi fenaymış. atsammı koca gardrobu şincik bilemedim
0
🌸sakingitarist
(19.03.07)
vallahi sana kalmi$ o :)
teyzemin evinde vardi tahta sehpa bir tane. uyutmazdi beni geceleri. kirt kirt kirt ses gelirdi surekli misal.
0
sourlemonade
(19.03.07)
bunun duvardan geleni de var. depremli dönemlerde sokakta sabahlatan cinsinden hemde. takmamak lazım.
0
blackdog
(19.03.07)
Bizim eski fırının saati de 12 saatte bir tak diye bir ses çıkartıyordu ve gece yarısı civarına denk gelen kısmını da hep ben duyuyordum. Fırının saati normal saatlerle senkronize olmadığı için uzun süre ne olduğunu anlayamadım. Bu sesin ne olduğunu bulana kadar hep mutfakta kimse yokken cinlerin falan yemek aradığını düşünmüştüm.
0
ntldr
(19.03.07)
kurtulmanın yolu, cinlere inanmak yerine bilime inanmak ve o çıtırtıların nedeninin tabii ki de genleşmeden dolayı olduğunu kabul etmektir. sözüm meclisten dışarı, ne çok cinci hocacı insan varmış bu sözlükte; girdiğim son 3 duyuru entrysi cinlerle, karabasanla, hocalarla ilgili :S
0
comptrol
(19.03.07)
sozlukteki ilgili baslik icin: (bkz: gece kapali monitorun kendi kendine catirdamasi)
0
ainothia
(19.03.07)
onlarla yaşamaya alışmaktan başka yapacak bişey yok.
genleşmeden evet. alüminyum pencere olan bi evde gecenin bi yarısı cam kırılmıştı çaaat diye. düşünün paniği.
0
geldiler
(19.03.07)
kış vakti daha çok olur, özellikle sabaha karşı kalorifer/sobanın verdiği ısı azaldığında. bizde kaloriferler yanmaya başlayınca bütün borular bir kaç saat boyunca çatırdıyor. sabaha karşı sönmeye başladığında da aynısı oluyor. televizyon fazla yamuk yapmasa da arada sırada hoplatıyor.
0
kimlanbu
(19.03.07)
(55)

tanımadığınız birisi tüm hayatınızı size anlatabilir mi?

enola gay
Hiç tanımadığınız bir kişiyi ararsınız ve sadece isminizi verirsiniz. O da sizinle ve ailenizle ilgili kimsenin ama hiç kimsenin bilmediği şeyleri söylerse bunun adı ne olur? Şarlatanlık mı? Hiç sanmıyorum.. Peki nedir? Bunun açıklaması ne olabilir? Bu kişinin adını ya da telefonunu size vermeyeceği
Hiç tanımadığınız bir kişiyi ararsınız ve sadece isminizi verirsiniz. O da sizinle ve ailenizle ilgili kimsenin ama hiç kimsenin bilmediği şeyleri söylerse bunun adı ne olur?

Şarlatanlık mı? Hiç sanmıyorum.. Peki nedir? Bunun açıklaması ne olabilir? Bu kişinin adını ya da telefonunu size vermeyeceğim, oyuna da gelmiyorum bu geyiklere hiç girmeden bana bunun mantıklı bir açıklamasını yapabilecek birisi var mı?

Medyumluk mu? Cin mi? Tanımlanamayan yaşam formlarının sizinle ilgili her şeyi bilmesi mi? Nedir bu? Sadece bu konuda ciddi bilgiye sahip kişiler cevap yazsın ya da hiç yazmayın.

Teşekkürler.

edit: Evet bu arkadaş ile tanıştık evimize geldi çay içtik. Kendisi numerolojiyi kullanarak bu tür bilgilere ulaştığını ve kesinlikle medyum olmadığını söyledi.

telefonda görüştüğü insanların o an neler yaptıklarını da ses renklerinden ayırt ettiğini söyledi.
0
enola gay
(19.03.07)
keşke öyle doğaüstü güçleri olan insanlar olsa da heroes daki gibi bize faydaları dokunsa. sizin hakkınızda birşeyler bildiğini iddia ettiğiniz adam da senin benim gibi sıradna insna bence. nasıl bu tür şeyleri bildiklerine gelirsek, o tür tarot, fal, cin çağırma tarzında doğaüstü güçlerden medet uman insanlar genellikle bir takım sorunları için giderler. o sorunlar da genellikle bellidir; ya aşk, ya iş, ya da aile içi sorunlardır. tabi yüzyüze görüşürseniz, sözde medyum kişi sizin mimiklerinizden daha fazla ipucu elde edip daha destekli atacaktır. tabi bi de bu "doğaüstü güçleri" karşılığı sizden "çay parası" da alacaktır o "fedakar" insan. bu uğurda ne evler, ne arsalar verenler oldu. umarım o kişiyle olan irtibatınızı en kısa zamanda koparırsınız. esen kalın, sağlıcakla...
0
comptrol
(19.03.07)
para ya da yüz yüze görüşme söz konusu değil beni anlamadınız sanırım hayatımda hiç tanımadığım bir insanı arayıp verdiğim tek bilgi: "isim" sadece isim veriyorum ve bana onunla ilgili her şeyi söylemeye başlıyor yeterli mi?

para almıyor.. yüzümü görmüyor.. aldığı tek şey "isim"
0
🌸enola gay
(19.03.07)
annem bile babamı durduk yere öpmüyor, para almadan neden yapsın ki. sizi ikna etmesi için kısa vade de bir şey talep etmeyebilir ama uzun vade de elbet bir şeyler isteyecektir-evet biraz sabit fikirliyim :)hem size zararı dokunmadığını düşünüyorsanız, bedel de ödemiyorsanız, siz sorun o da anlatsın ne kaybedersiniz ki:)
0
comptrol
(19.03.07)
2-3 sene önce evde kendi halimizde takılırken bi radyo programına denk geldik. programdaki kadın kendisini arayanlara aynen dediğiniz gibi hayatlarını anlatıyordu. 'oha lan karıya bak ne güzel de sallıyor' diye içimden geçirirken annem bağlandı yayına. kadın annemin adını, doğum tarihini ve anneannemin adını sordu ve hemen anlatmaya başladı, aile yapımızı, fiziksel özelliklerimizi, benim ve kardeşimin eğitim durumlarını, babamın mesleğini, anne tarafı akrabaların hayatlarını, o sıralarda düşünce aşamasında olan eğitimimle ilgili bir durumun ne zaman gerçekleşeceğini(dediği zamanda gerçekleşti) bi çırpıda anlattı.
afallayıp kalmıştım resmen, uzun süre düşündüm mantıklı bi açıklama bulabilmek için, bulamadım.
aklıma gelen en mantıklı 2 şey şu oldu: kadının önünde hayvani bi database var, ad, ana adı, doğum tarihi yazınca otu boku şak diye döküyor ortalığa ya da kadın telepati olayını aşmış bitirmiş, direk zihne dalıyor.
0
ravioli
(19.03.07)
ravioli cevap için teşekkürler. divit sana diyecek bir şey bulamıyorum. comptrol ayrı dünyaların insanlarıyız :)
0
🌸enola gay
(19.03.07)
sallamıyorsan anlatan kisiyi optum bye de gitsin. yok illa paranoya yapacam diyorsan oturun bi cay için.
0
bryan fury
(19.03.07)
arkadaşlar, açıklayıcı olması açısından şöyle söyleyeyim, bahsi geçen kişi 2 ölümden ve bu 2 ölümün sebebinden bahsetmiş... yani karakter analizi gibi bir durum söz konusu degil, geçmişin doğru bir şekilde bilinmesi durumu var... ve karşı tarafa verilen bilgi sadece isim, soyad bile yok.
0
1980
(19.03.07)
sözlükte böyle şeylerden söz edilince direk "yahu gidin dağılın" tepkisiyle karşılaşırsınız. bunların sebebi piyasada bu işi yaptığını söyleyen ve aslında yapmayan bir sürü sahtekar,insanları aldatan ve sömüren kişilerin varlığıdır (tabi metafiziksel şeylere inanmayan materyalist insanların çoğunluğu oluşturması ayrı konu). o kişiler çok olduğu için bu işi gerçekten yapanların olmadığı ve böyle bir şeyin olmadığını düşünür bazıları. ama vardır. islam inancına göre deyip devam edeyim :

bilindiği gibi cinlerin insanlardan cok daha farkli bir zaman kavrami var. onlar cok daha hızlı yaşıyor ve bizim 10 günde bitiremeyeceğimiz bir işi 1 günde bitirebiliyorlar (mesela) cinler birden fazla yerde de görünebiliyorlar. bunlardan bazıları insanlarla epey haşır neşir. ve bazı insanlar yaptıkları büyülerle cinlerle irtibat kurmayı başarabiliyor (var böyle bişi) irtibat kurmanın dışında cinleri kendilerine hizmetkar ediyorlar nası oluyosa.

kısaca o bilgileri o kişiler cinlerden alıyorlar. isim ve ana adı vs. söylendigi zaman cinler onun hakkındaki bilgileri alıp getiriyor. tabi bize göre çok kısa sürede oluyor bu. aslında o gidiyor araştırıyor falan vs. (meleklerden çalıyolar falan diye duydumdu) ayrıca bu bilgilerin hepsi doğru olmayabiliyor. cin yalan da söyleyebiliyor. keyfine kalmış.

isteyen kahkaha atsın isteyen fantastik desin. bu olayın dini acıdan izahı budur.

bunlara inanmıyosanız şöyle diyeyim. isteyen bana da inanmaz. bunlardan birisi yıllar önce benim yakın zamanda ameliyat olacağımı ve nerede ameliyat olacağımı söylemiş, biz epey şaşırmıştık. çok zaman geçmeden geniz eti ameliyatı olmuştum. olayın üzerinden epey zaman geçtikten sonra hatırlayıp oeh ama hakkaten demiştim.

böyle şeylerle eskiden epey uğraşmıştım, ebcedinden tut kenzul havasına. ama aman diyeyim, şizofren olmama ramak kalmıştı (bilimsel olarak yani)
0
nihilanth
(19.03.07)
öncelikle söz meclisten dışarı
o kadar şarlatan varki piyasada kafadan bunlara inanı cahil/salak bunları da uyanık/dolandırıcı olarak isimlendirmekten çekinmiyorum. istatistiksel olarak daha hiç yanılmadım yakın zamanda da yanılacak gibi değilim.

yani senin durumunda bana göre hile/hurdaya dayalıdır derim.
0
darknum
(19.03.07)
bu kişiyi tanımamanız, onun ailenizdeki ya da ailenize yakını bir kişiyi tanımıyor olduğu anlamına gelmez. size hakkınızda söylediklerini bu kişi(ler)den öğrenmiş olabilir. Mesela bu adamın/kadının numarasını nereden edindiniz? Biri size verdiyse kafadan hem sizi hem de bu insanı tanıyor demektir.
0
kermitz
(19.03.07)
Bu kişinin şarlatan olduğunu düşünenler bana mesaj atsın ben o kişinin cep telefonunu vereceğim o adamı aradıktan sonra buraya tekrar cevap yazmanızı isteyeceğim aa sonra beni de soytarı yapmamanız için lütfen bana hiç bir bilgi vermeyin.

ben üstteki cevaplardan "ravioli" ve "nihilanth" ınkini benimsemeyi seçtim. hala nasıl oluyor da hile hurda olduğunu düşünebiliyorsunuz.. nihilanth girişte çok güzel açıklama getirmiş evet şarlatanlar var.

fakat benim bahsettiğim durum çok farklı.. bahsettiğim kişinin numarasını veren arkadaşımı yaklaşık bir kaç aydır tanıyorum ve annemin-babamın ölüm sebebini ablamdan başka bilen hiç kimse yok yer yüzünde.. ya da ben öyle sanıyordum.

ama şarlatan-hile hurdacı sevenlere cevap yazmaktan yoruldum yine de cevap yazıp zahmet ettiğiniz için teşekkür ederim.
0
🌸enola gay
(19.03.07)
efendim oluyor böyle seyler. bizim basimiza da geldi, baskalarinin da geliyor nasil oluyorsa oluyor. hatta chuck palahniuk amcamizin nonfiction isimli eserinde bahsini yaptigi bir olayi da var ki o olay sonrasi oturup lullaby i yazmis.
0
atmacaged
(19.03.07)
metafizik aslında fizik ile sandığımızdan cok daha içli dışlı, olmaz öyle şey demek kolaycılık olur. piayasada sahtekarların sayısının ehil olanlardan cok fazla olması bizi yanıltmasın, zira ehil insanlar zaten piyasaya düşmez ve paraiçin falan yapmaz.
0
efruz
(19.03.07)
yıldızname diye bir şey var belki alakalıdır.
0
kimlanbu
(19.03.07)
Evet efenim ben de inanıyorum. Benzer olaylara birkaç kez rastladık biz de (annemle teyzem gitmişti bir kere v.s.)

Neyse efendim benim değinmek istediğim biraz farklı. Bir gün kapıya dilencimsi falcımsı bi kadın geldi annem de el falı mı ne baktırmış (ki annemin de faldır büyüdür böyle şeylerle alakası yok ama arada böyle saçmalıyor) işte kadına baktırmış falı mı ne kadın da 2 oğlun var (ki var ve Türkiye'deki çocuk sayısı ortalamasından yola çıkarsak bunu bilmek zor değil pek) demiş ve biri hayırsız olacak demiş(ya da buna benzer bir şey tam hatırlamıyorum). Normalde neredeyse hiç komplekse falan sahip değilim ki iddialı olmamaya çalışıyorum her zaman ama falcının söyledikleri ve birkaç sene sonra süregelen/giden hayatım bu sözü mal gibi hep hatırlamamı sağladı. Şu an okumaktayım(okul çok çok uzadı) ve çalışmıyorum da. yani kabataslak "hayırsız" gibiyim.

Kadının söylediklerinin sıkma şeyler olduğunu biliyorum (ha gerçekten gerçekleri söyleyenler olduğunu biliyorum) ve kadın hakkında şöyle iyi bu kadın fal konusunda böyle iyi bi kadın fal konusunda gibi bişey de duymadık. yani ona ve söylediklerine inanmak için bir nedenim de yok ama söylediklerinin atmasyon olduğunu bilsem de kafamdan çıkaramıyorum.

Of gereksiz yere uzun oldu yazı. Yani demem o ki kişi geçmiş ve bugün ya da gelecek hakkında kesin doğruyu görse/söylese bile bunun birçok zararı olduğuna inanıyorum. Kaldı ki gelecekten falan iyi şeyler söylese bile yine de "iyi" bir ruh haline sahip olabilmek için yeterli değil bu. Adam/kadın bana "oğlum gelecekte nobel mobel elini sallasan ellisini alacaksın" dese ve bu doğru olsa bile kendimi iyi hissedeceğimi sanmıyorum. Bırakalım hayatımız neyse onu yaşayalım. Üzerine gelecek treni öğrenip bunu haber alan insan raylardan kaçarken düşer kafasını betona falan vurur ölür neblim.

Ha bir de istihare var konuyla ilgili ama neblim İslama uygun hem günah da değil (fal, büyü, cin kullanma, gelecekten haber almak falan bunlar hep günah şeyler) insanı delirtmiyor da.

Bir de Paramparça Aşklar ve Köpekler'de harika bir söz vardı az biraz zorlayınca konuya uygun olabiliyor;

"Allah'ı güldürmek istiyorsan O'na planlarından söz et"

Not: Bu arada başınız sağ olsun.
0
colonizer
(19.03.07)
Anlatabilir de anlatamaz da.

Cinlere ve benzeri seylere inaniyorsan cevabimi bastan es gecebilirsin.

Inanmiyorsan Ingilizce'de cold reading diye adlandirilan olayi arastirmani oneriyorum. Cold reading'i iyi yapan insanlar bu olaydan haberdar olmayan kisileri, muneccim vs olduklarina rahatca inandirabilirler.
0
wpi
(19.03.07)
yahu bunun inandırması mı kalmış?

ben de hiç ama HİÇ inanmazdım diyorum size.. ya şimdi aslında çok somut ve çok ciddi bir olayı anlatmak istemiyorum o yüzden herkesin yaşamış olabileceği bir falcı deneyimimi anlatmak istiyorum. bunun nesi kandırmaca lütfen yapmayın etmeyin.. diyalogları kısım kısım yazacağım ama inanıp inanmamak size kalmış tabii ki..

böyle gayet cafe ortamı.. kahve içip fal baktırıyorsun.. hatta gittiğimiz arkadaşla özellikle hiç konuşmadık aramızda hani bir şeyler duyup bizimle ilgili, geri satmasınlar diye =)

falcı: " senin ailenin nerde olduğuna karar veremedim.. deniz var ama istanbul mu izmir mi karar veremiyorum.. "

tamam büyük şehirden geldiğimiz belli de bir şekilde.. şimdi bölünmeyi nası bildi adam? zira küçük yaşlardan beri ayrı olan anne ve babam şöyle ki: annem ve sülalesi istanbul'da, babam ve sülalesi izmir'de yaşamakta..

ayrıca benle gelen arkadaşıma da direkt "eskişehir" dedi ve bildi..

falcı: "seni çok ama çok üzmüş birisi var.. adında. h var.. ortadaki harf s.. son harf de n sanırım.. hasan mı?"

evet efendim.. gayet hasan..

nerden biliyor efendim? nasıl bir bilimsel açıklaması olur?

evet hayatta en hakiki mürşid ilimdir fendir.. ama bunlar en hakikisi diye başka olgular da yok diyemeyiz..

saygılar..
0
vercingetorix
(19.03.07)
Arkadaslar, israrla cold reading diyorum.

Ozellikle ustte vercingetorix'in orneginden yola cikip birkac seyi aciklayayim. Falci ailenin Istanbul'da ya da Izmir'de oldugunu soyluyor. Simdi eger vercingetorix busbutun izmir'li olsaydi falci neredeyse bilmis olacakti. istanbullu olsaydi da bilmis olacakti. ailenin bolunmus olmasi yonunde somut bir soz yok falcidan. vercingetorix sozu alip kendi bildigiyle birlestirdigi zaman "falci ailenin bolunmus oldugunu bildi" kanisina variyor.

"yeterince ileri teknoloji buyu gibi gozukur" diye bir laf var. yani biz gidip bugunku elektronik aletleri falan 300-400 sene once yasamis birisine gostersek bizim buyu yaptigimizi zanneder o kisi. simdi burada yazan insanlarin cogu elektronikteki teknolojik gelismelerder haberdar. ama obur yandan psikoloji, sosyoloji de yerinde saymiyor. insanlar hakkinda bilgi edinmenin cok ileri yontemleri var. ondan sonra insanlari konusmalarin hangi kisimlarini hatirladiklari, zihnin nasil calistigi konusunda da bilimadamlari bayagi yol katediyor. bu tip bilgiler pratik olarak cold reading'de kullaniliyor.

sonucta ne kadar akilli ve mantikli olursa olsun, cold reading'den haberi olmayan bir insan bunun kendisine basariyla uygulanmasi sonucu kandirilabilir.
0
wpi
(19.03.07)
önceliklecolonizer ın içimizde ilgili arkadaşa baş sağlığı dileyen tek insan olduğunuhatırlatır ve kendisinin hayırsız olmadığını göstermeye bu bile fazlasyıal yetmektedir. kaldı ki ben seninle yüzyüze de görüştüm , gayet bal lokum çocuksun :)

bu tahminlerin gerçekci olmadığına inanan varsa , 6. hissi kuvvetli ve vaktinde bu tür işlerle uğraşmış, yalnız artık cesaret edemediğinden pek yapmayan bir arkadaşımdan bu başlığa yorum girmiş kimi kişiler hakkında bir fikir yürütmesini istedim ve şu metni güç bela o söyledi, ben yazdım:

“Diğer insanların sseni sevmesine ve beğenmesine ihtiyaç duyuyorsun ve fakat kendini çok eleştiriyorsun. Kişiliğinde çeşitli güçsüzlükler olsa da, onları çoğunlukla telafi edebiliyorsun. Henüz açığa çıkmamış büyük bir potansiyelin var. Dışarıdan görüntün, disiplinli ve kontrollü, iç dünyanda ise sıkıntılı ve güvensiz olma eğilimindesin. Doğru karar verip vermediğin ve doğru şeyi yapıp yapmadığın noktasında kimi zaman ciddi kuşkuların vardır. Bir miktar değişimi ve çeşitliliği tercih ediyorsun ve sınırlamalar ve kısıtlamalar seni kuşattığında, hoşnutsuzluk duyuyorsun. Bağımsız düşünen bir insan olmaktan gurur da duysan ve başkalarının ifadelerini yeterli kanıt olmadan kabul etmezsin. Ama kendini başkalarına açmakta fazla serbest olmanın pek mantıklı olmadığını düşünüyorsun. Kimi zaman dışadönük, sokulgan ve arkadaş canlısısın; kimi zamansa, içedönük, tedbirli ve çekingensindir. Kimi istekleriniz de, gerçekçi değildir...”

bu metni mümkün olduğunca imla ve dilbilgisi hataları yapmadan yazmaya çalıştım, yaptıysam kusura bakmayın.

bu özelliğe sahip bir arkadaş var içinizde, bana özel mesaj atarsa hakkında daha fazla bilgi alacaktır. teşekkürler...
0
comptrol
(19.03.07)
çoğu kişi ne yazık ki yanlış anlamış beni. ben karakter analizinden, faldan ya da "çok iyi insansın çok güzel günler geçireceksin istediğin işe sahip olacak para sahibi olacaksın" tiplerinden bahsetmiyorum.

hayatımda adını sanını duymadığım birisini arayıp kendimle ilgili zaten bildiğim şeyleri bana söylemesinin açıklamasını istiyorum.

yer yüzünde nasıl bir insan böyle konuşabilir onu merak ediyorum çok net yazıcam artık çünkü zaten cevabımı aldım bir kaç arkadaş çok güzel özetlemiş.

aradığım şahıs: annenin adı ne?
enola gay (zafer): emine
aş: annen eklem rahatsızlığı ve beyin ile ilgili bir sorun yüzünden vefat etmiş. peki babanın adı ne?
enola: kudret
aş: bunu duymak istediğine emin misin?
enola: evet
aş: annenin ölümü yüzünden kendisini bırakmış.. çok üzgünüm.

(97 yılında babamla ilgilenen doktorun sözleri de az çok bu şekildeydi)

----------------------------------------

Sonuç: 1 yıl arayla anne ve babasını kaybeden birisi olarak paranormal olaylara meraklı olmam kadar doğal bir şey olamaz tabii ki bilinmeyen dergileriyle büyümüş, bilinmeyenler.net i açmış birisi olarak paranoyak olduğumu düşünebilirsiniz ama etrafınıza bakarsanız bu tür şeyleri yaşamış kişileri görebilirsiniz.

Kısaca herkesin kendine göre doğruları var herkes kendisine göre açıklamasını yazmış. Ben de bazılarını seçtim, hoşuma gitti.

Güzeldi.
0
🌸enola gay
(19.03.07)
Cinlerin varliklari hakkinda bu kesin olarak dogruymus gibi konusulmasi dogru degil bence. Cinlerin var oldugunun kaniti yok. Tanimadigim kimselerin inancina karismak istemiyorum, bu yuzden burada kimseden cinlere inanmamasini istemeyecegim. Ama "cin vardir" diyemeyiz kesin olarak.

Cinlere inanmayan birisi olarak asil sordugun soruya, sonradan yaptigin aciklamayi da hesaba katarak soyle cevap verecegim: "hayir, bu mumkun degil". Senin hakkinda bilmesi mumkun olmayan bir sey soyleyemez sana. Bir sekilde ogrenmis oldugu varsayarak daha mutlu yasarsin bence.
0
wpi
(19.03.07)
korku filmlerine döndü. kadın garip varlıklar görmektedir ve kocası dahil kimse ona inanmaz. hatta deli olduğunu düşünürler. sonunda herkes gerçekle yüzleşir yahut kadın anlamsızca ölür :)

herneyse konuya dönecek olursak kişilerin şahsi tecrübelerinden elbette belirli bir şeyin varlığına kesin olarak inanamayız. bilim somut dayanaklar arar inanç ise soyut birşeydir. başkasının yaşadığı deneyimlerden arta kalan bir şey değildir.

hz. ali, gayb perdesi açılsa (yani her şey ona gösterilse) imanım artmaz diyerek inancın görülerek değil, hissedilerek ve düşünülerek olması gerektiğini söylemiş bize.

cinlerin mevcut olup olmadığı söz konusu değil. şimdi size ben gördüm o zaman vardır diyemem bu benim deneyimimi kapsar. size yardımcı olacak tek şey @shirak'ın da mesajında dediği gibi bunun sadece islam dinine ait değil, tarihte var olan bir çok dinde kullanılmış olmasıdır. bu da sanırım böyle birşeyin gerçek olma ihtimalini kuvvetlendirebilir.

insanların "gerçek" dediği şeyler şey herkesin görebildiği ve varlığını farkedebildiği bir şeyse zaten cinler "gerçek" değildir merak etmeyin ;)
0
nihilanth
(19.03.07)
shirak rahatsızlık duyma olayından bahsetmiş. siz de de oluyor mu bilmiyorum ama ben ne zaman cinlerden bahsetsem başım ağrır.

rahmetli halam kahve falı bakardı. o da falı bıraktığında sebebi sorulduğunda fal bakarken rahatsız edici ve ürkütücü baş ağrısı yaşadığını söylemişti.

bu tip deneyimleri yaşamıştır bir çok kişi.
yardımcı olması açısından yazdım.

böyle şeylere inanmayan fakat ilgilenen kişilerin önü engellenmemeli bence,araştırsınlar her bişeyi. ama tabi inananlar fazla kurcalamamalı bence de.
0
nihilanth
(19.03.07)
telepati olabilir... ciddi bir cevaptır.
0
dirk pitt
(20.03.07)
Paranormal/doga ustu olaylarla ilgilenenlere James Randi Educational Foundation'a bakmalarini oneriyorum. Web sayfa link'i asagida. En ilginc kisim bu insanlarin doga ustu (cin min dahil herhalde) herhangi bir olayi/yetenegi kanitlayabilen kisilere 1 MILYON DOLAR odul veriyor olmasi.

Odul hakkinda bilgi:
www.randi.org

Vakfin ana sayfasi:
www.randi.org
0
wpi
(20.03.07)
wpi nin 1 milyon dolarlık entrysine istinaden:

vay anasını bir nevi ghost busters yani, hadi aslanlarım biliyorum yüzümü kara çıkartmayacaksınız; bizdeki cinler, ruhlar, evliyalar,yatırlar hiç bir ülke de yoktur . demek ki türkiye de bunu öğrenenlerden birisi sizsiniz-yoksa birileri almış olurdu bu ödülü; alın bir milyon doları o kendini çok bilmiş bilim adamından da kapak olsun bu ona. üstelik adamın geleceği hakkında birşeyler söylerseniz 2 MİLYON DOLAR bile alabilirsiniz bence. hem sadece islam da yoktu bu cinler değil mi, vodoo su var, hinduzimi var , var oğlu var. hala orada mısın, hadi ghost busterlarım, may the force be with you. bizi de bir yemeğe götürürsünüz artık.
0
comptrol
(20.03.07)
wpi teşekkürler bilgi için. enteresanmış.
0
nihilanth
(20.03.07)
şehsen benim tanıdığım bir insan bu gibi işlerden bir milyon dolardan fazlasını kazanıyor.. adam henüz 20 küsür yaşında, ama bir telefonla özel jeti geliyor, kapıda özel şoförü bekliyor.. büyük avrupa kumarhanelerinin baş danışmanı..

kendisi hakkında çok fazla şey yazmak istemiyorum, okuayacak olursa tepkisi ne olur bilmiyorum.. ama siz daha soracağınız şeyi aklınızdan geçirirken onun dönüp cevap vermesi, yaptığı bir yığın şeyden sadece bir tanesi..

çok yazarsam inanmazsınız muhtemelen ama böyle insanlar var arkadaşlar.. kabul etseniz de etmeseniz de.. karşılaşsanız da karşılaşmasanız da..
0
vercingetorix
(20.03.07)
dirk pitt in ciddi cevabına katılıyorum bende.eger enola gay'in verileri tamamen doğruysa tabi.
ayrıca bu telepati olayı zaten beyinlerin fiziksel yakınlığı ilede alakalı değil.isim üstünden yapılan bi değerlendirme çok sallamasyon olurdu.
bu ilginç bi konu tamamen materyalist takılan ya da cin bilmemne vardır diyen gruplara 2 side yoktur diyemezsiniz.
şu tarz birşey size de olmuştur, mesela içinden hande yener şarkısı söylersin, karşıdan arkadaşın gelir o şarkıcı ile ilgili bişey söyler.tesadüf diye bişeyin olmadıgına inana telepatik görüşte var, bilinçsizce yapılmış bi telepati örneği gerçi bu.
0
x factor
(25.03.07)
Amerika'da bu konularda 26 yildir bilimsel arastirma yapan, paranormal seylerin var olduguna inanan ve kanitlamaya calisan Princeton universitesi PEAR labratuvari bu sene en sonunda kapandi. NY Times gazetesinde cikan haberin linki asagida.

26 yil arastirma yapip, para yonunden sikinti da cekmedigi halde kapandigina gore en ufak bir sey ispatlayamadigini anlamak zor degil.

Insanin yeteneklerinin boyutunu anlamak kolay degil. Cogumuz kucumsuyoruz farkinda olmadan. Kucumsedigimiz icin de varsaydigimizin otesinde bir kabiliyet gordugumuz zaman bunu doga ustu guclere yoruyoruz.

Buna ek olarak, ve belki daha onemli olarak, olasiligin hayatimizdaki etkisini kavrayamiyoruz. Dunyada alti milyarin ustunde insan var. Milyonda bir olur dediginiz sey 6000 insanin basina gelebilir yani. Anlamasi zor cunku ortalama insanin icinde yasadigi dunya yuzlerce, ya da en fazla binlerce kisiden olusuyor. Anlayabildigimiz rakamlar bunlar. Ama gercek dunya bundan cok daha buyuk. Ve o yuzden arada bir gercek dunya bizim kucuk dunyamiz ile kesisince sasiriyoruz. Normal bir sey bu, paranormal degil.

-----
www.nytimes.com
0
wpi
(30.03.07)
şahısa ulaşamadığım için yorum yapamayacagım : ) ama olabilir evet var boyle şeyler demekle yetiniyorum. özellikle falda bazen insan şaşkınlıktan ağzını kapatamayacak duruma gelebiliyor hakikaten.
0
likeinme
(30.03.07)
ne mistik milletiz be. ekşi duyuru açıldığından beri en çok cevap alan başlıklar paranormal, psikolojik konular.
astroloji, cinler falan bunların hepsi vardır. ama onlara inanmak fayda getirmez. insanı kaderci yapar. hayatla savaşma isteğini yokeder. her şeyi kolay kabullenmenizi sağlar. mutlu olmak için gerçeğe değil kendi gerçeğimize ihtiyacımız var.
0
sf arjuna one
(30.03.07)
Arkadaslar, "vardir, yoktur, olabilir, olamaz" derken bir de neden boyle dusundugunuzu soylerseniz tartisma / muhabbet daha iyi gececek diye dusunuyorum.
0
wpi
(30.03.07)
benim taktigim esas nokta, bu konuya inananlar konussun, gerisi konussun yaklasimi. ben paranormal, metafizik; artik nasil adlandiracaksaniz adlandirin, bi fenomenlerin hicbirine zerre kadar inanmayan biriyim. bana, boyle bi sey gercekten varsa, buna inandirmak kadar kolay bi sey olamaz. bahsi de gecmis, randi - ki kendisi de bir illuzyonisttir - boyle bi yetenegi oldugunu kanitlayanlara yine dendigi gibi bir milyon dolar vermeye hazir. ki bu insanlar bi sekilde ongoru veyahut gercege dair bir bilgi verdiklerini iddia ettiklerine gore bu tur bi double blind testi gecmeleri cocuk oyuncagi olmali.

"hz. ali, gayb perdesi açılsa (yani her şey ona gösterilse) imanım artmaz diyerek inancın görülerek değil, hissedilerek ve düşünülerek olması gerektiğini söylemiş bize." gibi inanc temelli yoldan kendini tamimlamadigina gore bu insanlarin cogu, randi son onbir yil icinde bu parayi herhalde bikac bin kere dagitmis olmaliydi.

demem o ki, korukorune inanmak istiyosaniz; buyrun inanin, ama ongoru yapmak gibi fonksiyonlarina inaniyorsaniz bu tip seylerin, nasil kendileriyle celistiklerini gormeyi eminim ki siz de istersiniz.
0
kurulananfok
(30.03.07)
hiç tanımadığımız bir kişiyi arıyoruz ve sadece ismimizi söylüyoruz. ve o kişi ailemizle ilgili "hiç kimsenin ama hiç kimsenin bilmediği şeyleri" söylüyor öyle mi?
oldukça iddialı, dikkat çekici, şaşırtıcı bir durum bu. olayı bu şekilde algıladığından, bu konulara ilgin ve aileni kaybetmiş olmanın verdiği hassasiyetle bu olaydan çok etkilenmen ve bu şekilde algılaman doğal.

ancak verdiğin diyalog bu yukarıdaki iddiaları taşıyamıyor. öncelikle annenin ve babanın ölüm nedenini (başın sağolsun bu arada) sen fark etmemiş olsan da çevrendeki herkesin (senin yolda görsen tanımayacağın ama seni uzaktan tanıyanlar dahil) bildiğine eminim. böyle şeyler gizli kalmaz, virüs gibi en ilgisiz kişilere kadar yayılır biliyorsun toplumumuzda.
ayrıca sen tanımadığın bir numarayı arıyorsun ki konuştuğun kişinin hiç tanımadığın birisi olduğundan bile emin değilsin. ve dahası onun seni tanımadığını veya seni tanıyan birisini tanımadığını da bilmiyorsun. arkadaş zincirleri söz konusu olduğunda en ilgisiz kişiye bile çok yakın olduğunu görüyorsun.
ve son olarak yukarıda da birilerinin söylediği gibi bir tür veritabanına bakmadığını nereden biliyorsun. sonuçta (doktorun söyledikleriyle de örtüştüğüne göre) resmi kayıtlar için sır değil bunlar. aslında babanın ölüm nedenini en son bilecek kişi sensin gibi geliyor bana. aynı dönemde aynı ruhsal çöküntünün içerisinde olacağından babandaki değişikliği sen fark etmemiş olabilirsin ama çevresindekilerin gözünden kaçacağını sanmam.
Sanırım "tanımlanabilen yaşam formları"nın senin hakkında senden daha fazla şey bilebileceğini kabul etmen gerekiyor.
[bir de konuyla ilgili daha fazla bilgi verirsen iyi olur. nasıl bir numara bu, nereden buldun. 118 bile paralı, bu adam her arayanın sırlarını mı anlatıyor. neden? başka kime ne sırlar anlattı. sadece ölüm nedenlerini mi biliyor? vs.]
0
zebra ureticisi
(31.03.07)
ben de zerre kadar inanmam bu işlere. zaten öbür tarafın varlığına da inanmam. bu evreni yaratan güç konusunda değişik teorilerim var sadece. ama keşke olsa diyorum. keşke elimde inanabileceğim somut bir kanıt olsa. beni tamamen inandıracak şekilde. mişli muşlu anlatılanlar beni zerre kadar etkilemiyor açıkçası. başıma gelmesi lazım.
0
oldtimer
(31.03.07)
aradığınız kişi şarlatanmı medyum mu bilemem ama gayet terbiyeli biriymiş. hiç tanımadığım biri beni arayıp sadece adını söylese ben ana avrat yardırırdım. öylede terbiyesizim.
0
zittirulp
(31.03.07)
doğrudur, vardır. örnekleyelim:
abim (ismi hakan'dır) yolda yürürken dilenci/falcı karışımı bir kadın yerde oturduğu yerden abime doğru uzanır ve abimin üzerinde hiç bir şekilde ismini belirtecek bir işaret olmamasına rağmen, ve abimi tanıyor olması ihtimalinin sıfır olmasına rağmen "hakanım, hakanım, gel, falına bakmam lazım" diye ısrar eder. korkan abim kaçar. (belki çok önemli bir kaderi vardı da kadın bunu açıklayacaktı di mi, niye kaçarsın ki)

dedemin abisinin karısı (benim neyim olur hiç bir fikrim yok) yani rahmetli sabiha yengem bir gün yeni taşındığı apartmanda ikamet eden deli falcıya gider. falcı tanıdığının yakını olduğundan kendisinden para almaz ve sadece elini tutarak sabiha yengeme geleceğiyle ilgili net ve kesin olaylar söyler ve olayların ne zaman olacağını açıklar, olaylar, (x isimli bir tanıdığının y tarihinde vefat etmesi'ne kadar)aynen açıklandığı gibi gerçekleşir.

bunu açıklamak için bir teori mevcut, her ne kadar kanıtlanması imkansız olsa da. buna "zamanın bütünlüğü teorisi" diyebiliriz, kendisine verilmiş başka bir isim var mı bilemiyorum. yani olay şudur ki, nasıl leonardo da vinci zamanının ötesinde icatlar gerçekleştirdiyse (paraşüt, bisiklet, roket vb) bu insanlar da farkında olmadan aslında zamanın bizim gördüğümüz "şimdi"den ötesini görürler. yani bir şekilde algıları bizim bildiğimiz insanların algılarından daha geniştir ve zamanın daha geniş bir kısmına hakim olabilirler ve olmuş ve olacak olayları bu zaman dizisi içinden çekip günümüze çıkartabilirler.

konuyla ilgili bilgim sınırlı olduğundan yorumlarımı bu noktada kesmeyi uygun gördüm, umarım yardımcı olmuşumdur.
0
error 6
(01.04.07)
her olayın, açıklanmadan önce paranormal bir olay olarak betimlendiğini hatırlatayım ilk olarak.

her şeyin bir açıklaması var, fakat sanırım çoğunluktan farkım; tüm bu olanların bir şekilde pozitif bilimlerle açıklanabileceğini veya herhangi bir şekilde bunu açıklayan kavramın tam olarak anlaşıldıktan sonra bu bilimler arasına gireceğinin kesin olduğunu düşünmemdir.

insanoğlunun inanç arayışı sonucu dinlerin oluşması gibi, siz de inanmak istediğiniz şey için bir yol bulabilirsiniz kendinize. kim bilir bu sizi çok etkileyen telefon konuşmasından önce kaç yüz tane başarısız tahmin yapıldı sizin hakkınızda. tesadüf dersem gülersiniz, fakat bunu da ciddi olarak değerlendirmeniz gerekir.

cin gibi yokluklara inanmamı doğal karşılayın lütfen, ortada hiçbir kanıt ve akla yatkın bir izahı yokken. biz onlarla bu kadar iletişim kurmaya çalışırken, onlar neden sessiz kalıyorlar?

düşük bir ihtimal de olsa telepati olabilir. düşük ihtimal olmasının nedeni, büyük bir yetenek olması ve bu yeteneği fark etmenin sahip olmaktan daha zor olmasıdır.

inanmak istiyorsanız, kendinize inanacak bir şeyler bulabilirsiniz. gördüklerinizi, duyduklarınızı bir şekilde kendinize adapte etmeniz hiç de zor değil. sonuçta benzer hayatlar yaşıyoruz, ne kadar farklı olduğumuzu düşünsek de... böyle bir tahmin, mucize değil.

beni üzen, sözlükte takip ettiğim ve fikirlerine güvendiğim kişilerin, olayların pek üzerine kafa yormadan körü körüne inanmaları. kendinize inanın.
0
paranormal
(01.04.07)
Var böyle şeyler...Bizle hiç alakası olmayan bir kişiye İzmir'de babamın fotoğrafını veriyor bir tanıdık, bizden de habersiz yapıyor bunu...O zat benim adımdan tut da tüm sülale şeceresini, işini gücünü söylüyor, akabinde de gelecek tahminlerinde bulunuyor..Şu günlerde akıl sağlığı bozulma durumundaymış diye duyduk sonradan o tanıdıktan...Vaşş diyesi gelmiyor değil insanın...Mucizevi bir durum sözkonusu...Mucizeler olmayacak diye bir kaide de yok..
0
turcopolis
(01.04.07)
böyle yeteneklere sahip kişilerin "şerrefsiz evladı" olduğuna dair ciddi bilgiye sahibim. arkadaşım hasta mısın? gel bak ne güzel geleceği görebiliyosun. şununla bilimin gelişmesine yardım et. felaketleri önle, aidse, açlığa çare ol. telefonla müneccimlik yapmaktan başka bi faydan olsun insanlığa.
"that doesn't work that way" diyenlere "how does it work?" deme hakkımı her daim saklı tutuyorum.
0
kabizcik
(02.04.07)
Öncelikle başın sağolsun, üzücü bir kayıp olmuş.

Bir de harflerden giden bir fal tekniği var ama muhtemelen o teknik de senin bu konudaki merakını tatmin edecek bir teknik değil. İsmini hatırlasam söylicem ama sonuçta dünya üzerinde bir sürü ayşe var mesela, sadece isim üzerinden gidilebilseydi bütün ayşelerin kaderi aynı olurdu, zira sanırım soyadını söylememişsin. Artı bu teknik hesaplamalara falan dayanıyor, o nedenle o kadar çabuk cevap veremezdi onu kullanacak olsaydı.

Kendi teorimi kendim çürüttüm, kendimi kutluyorum.:)
0
aysegulnazcan
(02.04.07)
dünya göründüğü gibi basit değil, biz sadece görmek istediğimiz gibi görüp ruhumuza huzur pompalıyoruz. bazıları bunu reddedip "lan! daha farklı şeyler olabilir" dediğinde ötelerle tanışabiliyor. mesela ben ve rüyalarım ve rüyalarına girdiğim gişiler :) paranormal olaylar için sadece takdir ilahi diyebileceğim.
0
kezman
(11.04.07)
pek fazla bilinmiyor olsa da duru görü denilen -halk arasında da kalp gözü açık derler buna ki ikisi farklıdır- bir şey var.eğer biraz araştırırsan öğrenebilirsin ya da bana ulaşırsan ben sana anlatabilirim.
bizim düşündüğümüz kadar basit bir şey değil ruh.ruhumuzla birçok yerde gezinebilir ve birçok yetimizi de geliştirebiliriz ancak bunun için çalışmamız gerekir.bazı kişilerde de doğuştan bu yetiler olur zaman içinde ya kaybederler ya da daha fazla geliştirirler..böyle işte.
0
eveline
(27.05.07)
Bazı kişilerin bir şekilde telepati mi dersiniz, karşısındaki insanın beyin dalgalarını yakalayıp çözme mi dersiniz ne dersiniz, bu tarz yetenekleri var hakikaten. Benim kuzenin eşi bekarken bir aralar iyice sardırmış bu falcı mevzusuna, bir keresinde gittiği bir falcı karşısında kendisini evli ve üç çocuklu olarak düşünmüş, falcı eleman da şak diye sen evlisin ve üç çocuğun var demiş (ehhe şehir efsanesi anlatır gibi yazdım sanırım ama böyleyken böyle). Geleceği görebilen vesiyonları olduğundan ise aksine şahit oluncaya kadar şüphe duyarım yalnız...
0
hulleci
(16.06.07)
falcılık değilde bir şeklde karşındakinin aklından geçeni okuyabilen birisiyle ben de karşılaşmıştım. bir komşumuz ki kendisi bu özelliği sebebiyle bol bol kahve falı bakardı, tabii tamamen ücretsiz olarak. ancak işin içinde fal olunca olaya inanmayan bana bir gün hep birlikte sahilde yürürken öyle havadan sudan sohbet ederken yine havadan sudan sohbet ettiğini sanarak bir çok şey söylemişti, o sırada kimseye hiç söylemediğim ama aklımı her zaman doldurmuş olan. hem de çok net olarak, ama işin garibi ne söylediğinin kendi de farkında değildi, söyledikleri yüzünden benim donup kaldığımı fark etmedi bile, hala havanın ne kadar sıcak olduğunu filan söylüyordu. ancak tabii şu da var hiç bir şekilde geleceği filan söylemedi, saçma ve hiç olmayacak olsa da benim içimde olan neyse onu söyledi, ancak sen şöylesin böylesin türünde herkese uyabilecek muğlak şeyler değil, çok somut bir şekilde. o zaman öyle kalmıştım ben akşam akşam, kimse de fark etmemişti.
0
kern
(02.07.07)
ben de lise yıllarında ölesine kahve falı bakmaya başlamış ve zamanla bu anlamda çevremde ünlenmiş biri olarak, yani bu kez bakan taraf olarak konuyla ilgili deneyimlerimi paylaşmak istiyorum. ben bunu nasıl yaptığımı bilmiorum ama kahve falı bakarken bugüne kadar birçok ilginç olay yaşadım. hayatımda ilk kez gördüğüm arkadaşımın kardeşinin arkadaşının annesine (birbirimizi ne kadar tanımadığımızı anlatmak için özellikle yazdım) yoğun istek üzerine fal baktım. hiç muabbet etmedik. direk fal olayına girdik. şehir dışında bir evleri olduğunu bu evde ekim - dikim yapıldığı yani bi nevi çiftlik evi olduğunu söyledim.ankara dışında çiftlik evleri varmış. ve uzatmiim bu evle akrabalarla ilgili yaşananları anlattım. bi avukatın bu evle ilgili davada başarısız olduğunu, a ile başlayan yeni avukatla şanslarını denemelerini söyledim. vesaire vesaire. bir keresinde hayatımda ilk kez gördüğüm bi kıza sevdiği çocuğun ismini söyledim direk ve hakkında bir çok şeyi. bir başka sefer evli ve hiç tanımadığım bi kadına baktım ve kadının bi işle ilgili görüştüğü biriyle ilişki yaşadığını ve bir dolu şeyi söyledim kadın dumur oldu.bazen kendim yok artık dediğim şeyler bile çıkıveriyor ağzımdan. bunlar nasıl oluyor, nasıl oluyor da biliosun derseniz tam bir açıklamam yok aslında. fincandaki şekilller bakarken bi anda anlatmaya başlıyorum.devamı geliyor. ağırlıklı olarak da şekilleri yorumluyorum ama o kadar çok ilginç ve imkansıza yakın şeyi, ayrıntıları filan bildim ki. ben de bi anlam veremiyorum. zaten artık bakmıorum. sadece bunun mümkün olduğuna dair bişiler söylemek istedim.
0
hushhush
(16.07.07)
öncelikle başınız sağ olsun.

nihilanth bir cevabında cinlerden bahsettiğimde başım ağrır demiş. buna psikosomatik demek çok doğru olur bence. kendim için konuşursak yüksek gerilim hatları, yüksek miktarda manyetik alan olan yerler (mr cihazının olduğu oda, cihazın içi) trafo yakınlarından geçerken başım ağrıyor benim de. yalan değil. bir popüler bilim dergisinde elektromanyetik dalgalar ile baş ağrısı arasındaki ilişkisi ile ilgili bir makaleyi okumadan önce böyle bir şey yaşamazdım. benim için olduğu gibi ilk başta da dediğim gibi psikolojik uyaranlara verilen istem dışı somatik cevaplar denilebilir bu duruma.

asıl konuya dönmek gerekirse açıklaması karmaşık da olsa zor değil. hiç tanımadığınız kişiyi sizin için random bir zamanda aramışsınızdır, ama acaba o kişiyi aramanız random bir olay mı? yoksa birisi size belli etmeden aramanızı mı sağladı? o kişi çeşitli kurumlardan sicil takibi yaptıktan sonra işine yarayabilecek bilgileri toplayıp sizden bu aramanın gelmesini bekleyebilir. yanlış anlamadıysam bir arkadaşınız vermiş numarayı size. hikâye ile tutarlı. ikinci durum da evlatlık verilen kişilerin gerçek anne babasını arayan kişilerin de yapabileceği prosedürleri içeriyor. bu konuda da bir sorun yok. bir de etrafta size yakın olan birisi ile bir plan yaptıktan sonra böyle bir açıklama yapılabilir diye düşünüyorum.

ha, diyelim ki bu olay şu anki teknoloji ile açıklanamıyor, o zaman durumu bence hiç açıklayamayız. cinler konusunda kesin bilgiye ulaşamayacağımız aşikâr. peki ya hiç bilmediğimiz bir teknolojiyse? bir arkadaş bahsetmiş, siz, ateşin bulunduğu zamanlara yanınızda 1 liralık bir çakmakla gidebilseydiniz o insanlar size tapabilirdi bile. daha yakın zaman için bir örnek verebiliriz, zamanında insanların ayaklarının yerden kesilmesi olası değilken 15 saat boyunca havada kalıp neredeyse dünya üzerinde bir tur atmak için bir 200 yıl önce insanlar ne düşünürdü sizce? velhasılıkelam, bence düzmece değil ise açıklamak için yeterli bilgiye henüz sahip değiliz.
0
tom riddle
(04.01.08)
anlatabilir, mümkündür, hatta doğaldır -çünkü böle çok insan gördüm ve onları görme sebebim asla bana gelecekle ilgili bilgi versin değildi ondan doğal geliyo olabilir-
bu bahsettiğim bilgi vermeden bilgi alma olayı. ha doğum saati-tarihi-yerini söyle bir astroloğa (ama astrolog derken gerçekten astroloji bilen birine demek istedim yoksa güne$ burcunu bilen herkes astrolog lan hehe) anlatır sana her bi$eyini. yani gerçekten biliosa yapabilir. valla bak.
0
ari maya
(13.01.08)
inanmayacaksınız ama benim bir yakın akrabam rüyasında tanımadığı insanları görüyor ve onlara bir şekilde gerçek hayatta ulaşıp yardım ettiğini söylüyor.

bir gün annem ve komşumuz o yakın akrabamıza giderken, annemin ayakkabısı çukura takılıyor ve dengesini kaybediyor. sonra yakın akrabamızın evine vardıklarında, annem ona anlatmadan, o ayakkabasının başına gelenleri söylüyor. bu gerçekten yaşanmıştır.

not: şimdi kafama takıldı. galiba annemin ayakkabısının topuğu kırılmıştı o gün. acaba o kırığı görüp mü bunu söyleyebildi, emin değilim.
0
sirrikadem
(09.03.08)
gelecegi görmüyosa kesinlikle cin dir.

bilen bilir izmirde örnekköy de pasaklı birsen diye bi falcı var. yaslı kendi halnde bi kadın. sadece isim sorar, suya bakar anlatır. annem arada bir gider tavsiye alır bu kadından.
bildiklerini duysanız inanamazsınız. bir hanenin icinde olan, hane dısından kimsenin bilemeyecegi seyleri anlatıyor.gözümle görmesem inanmazdım o derece.

büyü falan da yapmaz yani öyle sacma sapan seyler yok. gelecegi tahmin edemiyo tabi ama geçmişi ve bugunu cat cat söylüyor. benim sadece kocamın adını vermemle kediye, muhabbet kusuna ve saf yüne alerjisi oldugunu bildi, daha ne olabilir ki?
bide bunu onceden biliyo olması imkansız, cunku arada bi tanıdık yok, veya yakınında/baskasına anlatmıs degiliz. kaldı ki suan burda söyleyemeyecegim aile ici hiçkimselerin bilmedigi özel seyleri bile söyledi kadın.

cin diyorum cin. baska acıklaması yok bence bu olayların.
0
merope
(20.06.08)
herkes başından geçenleri anlatmış, ben de dayanamayıp kendi başıma gelenleri anlaticiim dostlar. bilen bilir izmir'de bir çok mekan var "kahve sizden, fal bizden" sloganıyla çalışan. yani gidip türk kahvesi içiyosunuz, sonra birisi gelip falınıza bakıyor. ben de bir arkadaşımdan duyup geyik olsun diye başka arkadaşlarımla gittim bir gün, gelen falcı ben ve arkadaşlarıma hayatımızda ne olup bitiyosa,geçmişte ne olmuşsa bir bir anlattı, bildiği, anlattığı şeyler inanılmazdı. örneğin babamın o sıra belinden rahatsız olduğunu, kız arkadaşımın isminin içinde "f" harfinin geçtiğini, o sıralar kafama neyin takıldığını söyledi, bunlar buraya yazdıklarım, bir de yazmak istemediğim bir sürü şey var. yaşadığım şoku anlatamam.
sonra aynı yere sürekli takılmaya başladım, bir çok falcıya fal baktırdım. kimisinde tutturamadılar,kimisinde acaip saçmaladılar. (hatta bir keresinde acaip saçmalayan bir falcı bayan "sen de medyum özellikleri taşıyosun,o yüzden göremiyorum senle ilgili şeyleri" demişti). ama çoğu zaman doğruları bildiler. (bir de mekandaki erkek falcıların çoğunun feminen tipler olduğunu belirtmek isterim, bunu belirtiyorum çünkü % 90 ı böyleydi,gay gibiydi. lüzumsuz bilgi veriyorum burda :P ) her ne kadar beni çok etkilese de her gittiğimde bunun gerçek olamayacağını, işin içinde mutlaka bir illüzyon ya da sahtekarlık olduğunu düşündüm, böyle bir şey gerçekten olamazdı, mutlaka bir hinlik vardı. bu fal muhabbetine bir ara verdim,epey gitmedim o mekana, sonra bi gün yine gittiğimde, yeni gelen bir falcıya fal baktırdım. çoğu şeyi bildi, ama ben hala olayı ciddiye almıyordum ve bu illüzyonu nasıl yaptığını düşünüyordum.ta ki annemin,babamın,sevgilimin, en yakınımdaki insanın bile bilmediği, yani benden başka bir insanın bilmediği,bilme ihtimalinin de sıfır olduğu bir şeyi söyleyene kadar. yemin ederim ki bildiği şeyin başka bir insan tarafından bilinebilme,tahmin edilebilme ihtimali 0 (sıfır). söylediği şeyi kimsenin öğrenme ihtimali yoktu, tahmin edebilme ihtimali de yoktu. söylediği( bildiği) şeyden sonra tabi benim illüzyon,hinlik teorim çöktü. bu başka bir şeydi.

başlıkta yazılan tüm cevapları okudum, farklı açıklamalar ve nedenler getirenler olmuş. ben bunu bir nedene bağlayamıyorum. şu sebepten biliyorlar diyemiyorum. ama şunu diyebilirim ki böyle insanlar var ve sizin hakkınızda bazı şeyleri bilebiyorlar, görebiliyorlar, bunu nasıl yapıyorlar bilmiyorum ama yapabiliyorlar.

not: yollamadan önce okudum da yazdıklarımı. ulan yıllarca gerçek kesitle, sır kapısıyla dalga geçiyoruz, kendi anlatım dilimize bak. bahsettiğim konuya bak. hey allaaam. ayrıca yazıdaki dublaj türkçesinin etkilerini siz de farkettiniz mi? ehehe neyse, acaip uykusuzum ondandır belki, birazdan yatıp yarın 17.00 de fln kalkmayı düşünüyorum. kendinize iyi bakın, akıllı olun.
0
nerdeyim ben
(07.11.08)
sevgili sirrikadem bir ghost whisperer vakası mı yaşıyorsunuz?
0
yanntiersen
(10.01.09)
çok kişi bunların olduğunu iddia ediyor. Ama bahsi geçiş, "paranormal yoktur!" diyen James Randi abimiz "paranormal bulana veya getirene 1 milyon dolar" vericem dedi ve hala para kendisinde.

Ve eskiden bir programa böyle yeteneği olduğunu iddia eden bir dolu adam çıkardı. Eşyaya dokunarak geçmişini tahmin eden mi dersiniz, insan aurası gören mi dersiniz. Hepsi de programda çuvalladı. Böyle durumlarda da paranormal kişiler "yani aslında benim gücüm var ama makina değilim, bu ortamda çalışmadı gücüm" falan diye zırvaladılar. Ve konu böyle paranormal kişiler falan olunca hep bir gizem öğesi oluyor. Yani bu insanların hiçbiri gücünü kontrollü ortamlarda, televizyonda göstermiyor. Tercih mi etmiyorlar, bir ihtiyaç mı duymuyorlar bilemem.

Bu konuda bir de Uri Geller'in adı geçmese olmaz. Bu arkadaş Türkiyede de program yapmış, paranormal güçlerle dolup taştığını iddia eden bir ilüzyonisttir ve James Randi tarafından maymun edilmiş, sahtekarlıkları çok kez televizyonda gösterilmiştir.

Bunun için o kişiye sorun bence, "olayın ne" diye. Hissediyorum vs. diyebilir. Derse kontrollü deneyler yapın bakalım ne kadar tutuyor. Ne bileyim çırılçıplak soyunup arayın bakalım tahmin edebilecek mi... Ailenizle ilgili bildiği şeyleri açıklayamam ama bazı durumlarda sosyal zekası yüksek kişiler karşıdaki insanların ne hissettiğini vs. kolayca anlayıp manipüle edebilirler
0
kasketli
(24.01.09)
Enola gay gittiğin falcinin telefonunu msj la iletirsen cok sevinirim:)
0
fndmntl
(08.10.13)
(6)

cd zarfı

crimson king
efendim iğrenç el yazımdan tiksindiğim için bastığım cdleri koyacağım cd zarflarını yazıcıda yazdırmak istiyorum. yani şu bildiğimiz beyaz, ön kısmı şeffaf jelatinli kare zarfları yazıcımdan düzgün bir şekilde yazabilmek için "template" dosyasını veya yöntemini arıyorum. yardımcı olabilecek arkadaşl
efendim iğrenç el yazımdan tiksindiğim için bastığım cdleri koyacağım cd zarflarını yazıcıda yazdırmak istiyorum. yani şu bildiğimiz beyaz, ön kısmı şeffaf jelatinli kare zarfları yazıcımdan düzgün bir şekilde yazabilmek için "template" dosyasını veya yöntemini arıyorum. yardımcı olabilecek arkadaşlara şimdiden çok teşekkür ederim.
0
crimson king
(18.03.07)
Nero Cover Designer var bu işleri yapan. Nero Burning Rom la beraber geliyor.
0
ntldr
(18.03.07)
salak olduğumu cd zarfının printerda eriyen jelatin kısmı gösterdi. uşan ben de diyorum niye bir tane cd zarfı yazma programı yok. afferin bana
0
🌸crimson king
(18.03.07)
dms de cd nin üzerine yapistirilan cd sticker i gibi birsey görmüstüm, galiba onlar yazicida yazdiriliyor.yazdirip cd nin üzerine yapistiriyorsun anladigim kadari ile. bir arastir istersen.
0
atmacaged
(18.03.07)
yazıcının içinden geçerken kağıt olmayan jelatinli yüzey problem çıkaracaktır. dikkat ediniz heba etmeyiniz lazer yazıcıda yanlışlıkla ters konsa drum falan ele alınabilir mesela sanki. inkjette ise pek bir sorun olmaz.
0
ozdek
(19.03.07)
Ben linkteki A4 ten yapılma zarfları bolca Kullanıyorum, printer ile istenen yerine istenen şey basılabilir.

www.athensmusician.net
0
kimlanbu
(19.03.07)
cd üzerine yapıştırılan etiketleri kullanmayın ilk başta çok güzel geliyor ama sonradan feci sorunlar çıkartıyorlar. bunun dışında birazcık kalın kağıda basabilen bir printerın varsa o cd keselerini ölçüp printera kağıt olarak tanıtabilirsin.
0
darknum
(19.03.07)
(3)

uzaylı ve robotların olduğu çizgi film

samatya
peyote alt katda barkovizyondan gösterilen bir çizgi film var absürd bir şey simsonlara benziyor karakterler uzaylılar robotlar falan da var adı nedir?
peyote alt katda barkovizyondan gösterilen bir çizgi film var absürd bir şey simsonlara benziyor karakterler uzaylılar robotlar falan da var adı nedir?
0
samatya
(16.03.07)
Karakterler Simpsons karakterlerine benziyorsa cizim tarzi olarak, Futuramadir.
0
wpi
(16.03.07)
futuramadır bence de
0
reeper redeemer
(17.03.07)
simpsons u yapanların elinden çıkma futurama var ama onda da fazla görünen tek robot var bender.

www.icbernareggio.it
0
kimlanbu
(17.03.07)
(5)

yaz okulu

geldiler
dersin birinden (iş hukuku)devamsızlıktan kaldığım için ve kendisinden geçmiş olsam mezuniyet hakkı kazanacağımdan yaz okulu denen şeye mahkum oldum.sorum: dönem içinde iş hk. haftada 1 gün 2 saat olan bi dersti. soruşturduğum kadarıyla yaz okulunda normalde kaç saatse o kadar saat veriyorlarmış. ve
dersin birinden (iş hukuku)devamsızlıktan kaldığım için ve kendisinden geçmiş olsam mezuniyet hakkı kazanacağımdan yaz okulu denen şeye mahkum oldum.
sorum: dönem içinde iş hk. haftada 1 gün 2 saat olan bi dersti. soruşturduğum kadarıyla yaz okulunda normalde kaç saatse o kadar saat veriyorlarmış. ve bu meret temmuz ağustosta 7 hafta süreceğine göre tecrübesi olanlara soruyorum:
haftada 2 saat olan bi dersten yaz okulu yine haftada bir gün (yedi haft boyunca) 4 saat mi yapılır? yoksa iki gün ikişer saate mi bölerler?

birincisi olması için dua ediyorum, ikincisi olursa felaket olacak ben memlekette işe başlıcam, okul ayrı şehirde. 1 gün olursa haftada gitgel yaparım. ama 2 olursa bittiğimin resmidir.
0
geldiler
(15.03.07)
bu pek belli olmuyor acıkcasın tamamen sansa kalmıs birsey. sabah 2 ogleden sonra da 2 olarak da olabilir, bi gun 2 saat bsaka bi dun de 2 saat de olabilir. sansa tamamen. hocayla daha oncesinden gorusun bi, bi mıktar haberi vardır.
0
bryan fury
(15.03.07)
hiç kimse kesin konuşmuyor. ne öğr. işleri ne geçen sene programı yapan hoca. ayrıca bizim bölümde açılacağı da kesin değil. geçen sene iibf ile birleştirilip orda açılmış galiba.
0
🌸geldiler
(15.03.07)
bizde 3 saatlik dersler haftada bir oluyordu, 2 saatlik olması pek bir şeyi değiştirmeyecek çünkü yaz okulunun başlagıç ve bitiş tarihleri bellidir. özetle hocayı kafalayamazsan okulun olduğu şehirdesin gibi görünüyor.
0
kimlanbu
(15.03.07)
başka fakültede alınabiliyorsa hukuk fakültesinde kesin açılıyor (ben aldım ordan biliyorum), öyle bir şansınız yok mu? hem haftada tek gün olur orda kesin. gerçi ünv ve bölümünüz hakkında malumatım sıfır.
0
bordeaux
(15.03.07)
üniversiten hangisi ise yönetmeliğine bakmanı öneririm.
0
adrian
(16.03.07)
(5)

yolcu uçakları için zıplayan koltuklu para$üt

nihilanth
feci bi uçak fobim var. ne zaman binerim bilmiyorum. aklıma şöyle bir şey takılıyor uzun süredir, bu savaş uçaklarında falan zıplayan koltuk oluyor ya hani,pilot sağ kurtuluyor dü$me esnasında, aynı şey normal yolcu uçaklarına da yapılamaz mı her koltuk için.. bunu dü$ünen yok mudur? olsa süper olma
feci bi uçak fobim var. ne zaman binerim bilmiyorum. aklıma şöyle bir şey takılıyor uzun süredir, bu savaş uçaklarında falan zıplayan koltuk oluyor ya hani,pilot sağ kurtuluyor dü$me esnasında, aynı şey normal yolcu uçaklarına da yapılamaz mı her koltuk için.. bunu dü$ünen yok mudur? olsa süper olmaz mı, kimse ölmez, hayat ne güzel olurdu falan. hem ben de binerdim o vakit.

basınçtır,masraftır teknik bilgilerim yok yalnız epey merak ediyorum bu olayı.
0
nihilanth
(14.03.07)
o koltuğun itici gücüne Haluk FrequentFlyer dayanmaz, gforsdan ölür gider. Ama fikrin gerçeküstülüğü çok çekici geldi sanırım resmini çizcem. 330 yolcu birden gövdenin tepesinde birbirinin dötünü öpüyo böyle, muazzam. hahay ilahi
0
frank n furter
(14.03.07)
seninki de iyi fikir.çiz sen o resmi odama asarım bak :)
0
🌸nihilanth
(14.03.07)
uçağın tavanı(?) ne olacak? herkes kafayı oraya çarpmıycak mı?

ps: her türlü sazanlık hakkım saklıdır.
0
pispinti
(14.03.07)
aşırı masraflı olduğu için şimdiye dek ciddi ciddi düşünülmemiş bir fikir bu.

onun yerine uçak düşerken yolcu kabininin komple uçaktan ayrılıp büyük birkaç paraşütle yere inmesi fikri düşünülmüş. sonradan fazla masraflı olacak diye ondan da vazgeçilmiş.

birkaç yıl önce küçük bir uçakta (4-5 kişilik) tehlike anında açılan paraşüt fikri denenmiş. bunda uçağın tamamı, paraşütle yere iniyor. başarıyla test edilmiş bir yöntem olarak bu var, ama büyük uçaklara uygun değil.

havacılık teknolojisinde, uçağın tehlikeye girmemesi için yoğun çaba sarf edilir. tehlikeye giren uçağın ve yolcularının kurtarılması konusundaki tedbirlerse hep arka plana itilir, çünkü aşırı masraflıdır.

bir ara bu konuyla ilgili bir entry yazayım.
0
actionary
(14.03.07)
fırlatma koltuğu mantıklı gibi duruyor ama bunun için uçağın tavanını patlatacak bir adam lazım. kafası bozulmuş bir teroristin bunu yapma ihtimali yüksek.

ayrıca fırlatma anında birbirine çarpmaların engellenmesi için mükemmel bir senkronizasyon gerekli ki bilgisayar desteksiz olması düşünülemez. eğer hata olursa kahvaltıda tokuşan yumurtalara döneriz

yere indikten sonra kafamıza başka bir yolcunun inme olasılığı yüksek, ayrıca filmlerden izlediğim kadarıyla koltuktan paraşütü açmadan önce kurtulmak gerekli. yani son atlayanların koltukları hala inmekte olan birisine çarpabilir.

denize/okyanusa düştükten sonra can yeleği sayesinde ancak anormal hava şarları yoksa bir süre dayanılabilir. hipotermi riski çok yüksek.

ayrıca okyanusa düşüldüyse köpek balığı saldırısı ihmali de yüksek. bol bol yaralı olacağı için sanırım okyanusta can pazarına döner orası.

yolcular üzerlerinde normal kıyafetleri olacağı için bazı durumlarda -30, -40 gibi sıcaklıklara maruz kalacaklar. deli gibi rüzgar olacağı için hissedilen sıcaklık daha da düşük olacak ve buz kalıbına dönecekler.

en önemlisi araştırmalar için milyar dolar milyar dolar gerekecek ve insan hayatı henüz bu kadar değerli değil.
0
kimlanbu
(14.03.07)
(5)

youtube'a video yuklemek istiyorum..

moralite
elimde friends dvd'leri mevcut. friends videolarina ulastirip, komediyi kutlatmak istiyorum. maksadim amme hizmeti. "bi arkadas" movie maker'la yapabilirsin dedi ama gel gor ki dvd'leri tanimiyor. ne yapacagim? kestane kebap acele cevap.edit: "bi arkadas" uyardi, ekleyeyim dedim. koca dvd'leri yukle
elimde friends dvd'leri mevcut. friends videolarina ulastirip, komediyi kutlatmak istiyorum. maksadim amme hizmeti.
"bi arkadas" movie maker'la yapabilirsin dedi ama gel gor ki dvd'leri tanimiyor. ne yapacagim? kestane kebap acele cevap.

edit: "bi arkadas" uyardi, ekleyeyim dedim. koca dvd'leri yuklemiycem herhalde arkadasim. illa ki kesip bicip yukleyecem. ayrica "friends video'lari zaten var youtube'da, ne geregi var yuklemenin" diyenleri de kesip bicmeyi dusunuyorum, bilginize..
0
moralite
(13.03.07)
Kesip bicmekle tehdit ettin ama yine de uyarayim. Diyelim kastin, yaptin ettin. Youtube son zamanlarda copyright'li eserleri kaldiriyor. Yani ugrasirsin ugrasirsin iki gun sonra adamlar silebilir, ona gore.

Yok oyle degil diyorsan movie maker kullanmaya baslamadan once filmi dvd'den divx'e rip etmen lazim ki bilgisayarinda movie maker'in acabilecegi bir film dosyasi olarak bulunsun. Onun nasil yapilacagini bilmiyorum ama gerek sozluk'te gerekse google araciligiyla web'de bulabilirsin herhalde.
0
wpi
(13.03.07)
forum.divxplanet.com
www.divxplanet.com

bu iki dokumana goz atabilirsiniz. movie makerla ugrasmadan buradan bakarak yapmaniz mumkun. (ozellikle gordian knot ile)

ayrica wpi hakli, bunca ugrasip upload etmek icin kastiginiz sey aninda ucurulabilir...
0
entrapmen
(13.03.07)
uncut dvd ise bunlar altyazıları ripleyip divxplanet a yüklese ndaha büyük hizmet edersin ;)
0
ozdek
(13.03.07)
youtube a friends i yüklersen copyright ıvır zıvır bahenesi ile silinir, boşuna uğraşma derim naçizane.
0
kimlanbu
(13.03.07)
ahahaha ulan ulan?
yahu kardeslerim, yurttaslarim, romalilar!
filmi kesip bicip koyacam derken tamamini kesip bicip koyacam mi dedim ben guzel vatandaslarim. kendime gore komik buldugum yerlerini eklemek istiyorum ben. ki bunun ornekleri de var youtube'da. telif melif derdi de olmuyor.

hani boyle dvd'yi cevirmekle ugrasmayip da direkt ekran goruntusunun capture'ini alan, video olarak kaydeden bi'sey ariyordum mamafih bulamadim.
0
🌸moralite
(17.03.07)
(5)

arandıkça kontör kazanmak

sunepe kahraman
telsim'in ceparan diye bi hizmeti var. telsim hatlarından gelen her 5 dakikalık arama için 1, diğer hatlar ve sabit telefondan gelen arama her 1 dakika için yine 1 kontör hediye ediyor. epey de şükela bir hizmet. vaktiyle de aria'nın buna benzer bi kampanyası vardı. şimdi kafamı karıştıran şu:gsm op
telsim'in ceparan diye bi hizmeti var. telsim hatlarından gelen her 5 dakikalık arama için 1, diğer hatlar ve sabit telefondan gelen arama her 1 dakika için yine 1 kontör hediye ediyor. epey de şükela bir hizmet. vaktiyle de aria'nın buna benzer bi kampanyası vardı. şimdi kafamı karıştıran şu:
gsm operatörünün buradaki kazancı ne? özellikle diğer hatlardan arama gelmesi operatör için neden istenen bir durum?
0
sunepe kahraman
(11.03.07)
sorunun cevabını bilmiyorum ama işin pisliği ile ilgili ufak bir şey söyleyeceğim. uyanığın birisi gazeteye 20 milyara ferrari diye ilan vermişti geçen sene, adamın kazandığı kontorleri hayal edemiyorum. tanıdığım adamlar bile arayıp kontrol etmişlerdi. adam paraya sıkışığım vs ile başlayıp sonlara doğru kıvırıp en son da gerçeği söylüyormuş. hattaki adamı konuşturabildiği kadar konuşturuyormuş. şu an dayak yemekten hastanelik olmadıysa ne yapıyor merak ediyorum.
0
kimlanbu
(11.03.07)
şebeke içi aramanın şebeke dışından daha ucuz olması şebeke dışınına arama hizmeti veren operatörün ekstra bir masrafla karşılaştığına kanıt. demek ki operatör kendi şebekesi dışına çıktığında birilerine para ödüyor bu parayı da bana ödemediğine göre girdiği şebekeye ödüyordur.
0
agk
(11.03.07)
bildigim kadari ile her farkli sebekeyi aradiginizda sizin sebekeniz sizden kazandigi paradan karsi sebekeye dakika basina 300 bin lira civari bir para veriyor ki bu da telsim in aldigi paranin yarisina yakinini sizinle paylastigi anlamina geliyor.
0
atmacaged
(11.03.07)
altyapıları tamamlayıp sistemi oturttuktan sonra cep telefonu ile konuşmanın maliyeti nerdeyse sıfıra yakın. uzun menzilli telsiz telefon gibi düşünün.
ha bunu söylerken sıfıra yakın maliyetten dolayı bizden su kadar para alıyorlar demek istemiyorum zira ar-ge masrafları sebeke bakımları, baz istasyon kiraları personel giderlerv vergi vs bi sürümasraf var

sorunun cevabı ise.. kendi aralarında nerdeyse bedava olan konusma icin baska sebeke arayan sebekeden para taleb ediyor. telsimli turkcell i arayınca turkcell telsimden para talep ediyor. telsimin de turkcell e o parayı ödememesi, yani mahsuplaşması icin karsı sebekenin kendisini araması faydalı oluyor.
böylece konuşma için ödenen para minimuma indiriliyor
0
efruz
(11.03.07)
telsimdeki ceparan hizmeti bu arada default olarak off geliyor. yeni hat alanların açtırması lazım yani. yoksa o kadar arandım nerde lan kontörler dersiniz benim gibi.
0
nihilanth
(12.03.07)
(6)

ekşi sözlüğe aynı anda farklı browserlardan giriş yapılabiliyor mu?

answer the questions
misal önce internet explorer ile ekşi sözlüğe login oldum diyelim. beşte dakika sonra internet explorer penceresinde logout olmadan bu sefer misal firefox ile login olabilir miyim? ssg loglarda bunu görür de bu duruma kıllanıp şunun hesabını sileyim der mi?
misal önce internet explorer ile ekşi sözlüğe login oldum diyelim. beşte dakika sonra internet explorer penceresinde logout olmadan bu sefer misal firefox ile login olabilir miyim? ssg loglarda bunu görür de bu duruma kıllanıp şunun hesabını sileyim der mi?
0
answer the questions
(11.03.07)
haliyle IP ayni. Bi bok olmaz. Browser'in kendi tracking cookiesiyle alakali senin tarafinda.
0
frank n furter
(11.03.07)
deneyimledim. sorun yok.
0
kabizcik
(11.03.07)
hem opera hem de maxthon gibi guzide iki browserdan denedim catır cutur calısıyor. ssg ye selam edesim bile var su an. hatta duyurunun bi kısmını opera bi kısmını da maxthon dan yazayım diye fantezi yapıyordum usendim sonradan.

neyse; aynı ip aynı bilg den girdiginiz için sorun yok bir sey olmaz. sunucu tarafındaki kayıtta paranoya yapmadılarsa ip cıkıyordur sadece. logout olmasanız da olur timeout suresi dolunca kendisi sozlukten cıkartır zaten[10 ya da 15 dk sanırım]. bir de guvenli olması acısından siz yine de cıkıs tusunu kullanarak cıkıs yapın.
0
bryan fury
(11.03.07)
süper öyleyse
0
🌸answer the questions
(11.03.07)
ayni bilgisayar oldugunu anlamak? alala
cookielerden bilgisayar bilgiside mi alinabiliyor artik, mac adressi mi aliyor? nedir?
0
entrapmen
(11.03.07)
evde int. bağlantımı switch ile paylaştırdım, dışarıdan bakan iki bilgisayarın ip sini de aynı görüyor. aynı tekniği zamanında ogame de uyguluyordum. evde 2 bilg. var diye operatöre mail attıktan sonra hesaplardan birisini explorer ile diğerini firefox ile açıyordum. zamanında yakalayamadılar sanırım sözlükte de özellikle takip etmedikleri sürece farkedemezler.
0
kimlanbu
(11.03.07)
(11)

Rubik Küpü arıyorum

winsome
ilkokul yıllarımda küçükken bende vardı. büyüdüm koca eşşek oldum tabiri caizse. şimdi yine bununla oynamak istiyorum. nerede satılır ?çok acil ihitiyacım var tırlatcam yoksa. bir insan bu kadar oyuncağını özler mi yahu.not: rubik küpü denilen zamazingo 'sinir küpü' ve 'sabır küpü' adı verilen zamaz
ilkokul yıllarımda küçükken bende vardı. büyüdüm koca eşşek oldum tabiri caizse. şimdi yine bununla oynamak istiyorum. nerede satılır ?
çok acil ihitiyacım var tırlatcam yoksa.
bir insan bu kadar oyuncağını özler mi yahu.

not: rubik küpü denilen zamazingo 'sinir küpü' ve 'sabır küpü' adı verilen zamazingolarla aynı şeydir. asıl ismi rubiktir.
tr.wikipedia.org
0
winsome
(10.03.07)
urun.gittigidiyor.com

var ama tweetyli falan : )
0
la traviata
(11.03.07)
izmir çankaya da odak dövizin olduğu caddede işportacılarda satılıyor. tabi orjinal arıyorsan pek iş görmez..
0
kimlanbu
(11.03.07)
Kadıköy'de Akmar'a arkadan(Seyhan tarafından) yaklaşırken pasajın oralarda var. Eğer sonuncuysa dokunmayınız, zira ben almayı planlıyorum kendisini.
0
fredi
(11.03.07)
İstanbul'da Emimönü'ndeki oyuncakçılarda da var. Denk gelirsem alırım.
0
pyro clustic flow
(11.03.07)
eminönünde satılan oyuncakların %99.9 çin malı ürün oluyor. orijinal arıyorumda. istanbul olsun mümkünse
0
🌸winsome
(11.03.07)
Ah be abi, çinliler her yerde.. O zaman yurtdışında bi arkadaşına sipariş ver diycem.. Yaza kadar gelen giden yok benim tayfada ama olursa haber ederim. Şimdilik çinliyle idare edip sonra daha güzelini de oynayabilirsin hani hasret uzamasın babında :)
0
pyro clustic flow
(11.03.07)
kadıkoy akmarda envai cesidini bulabilirsiniz.
0
allan quatermain
(11.03.07)
bugün beşiktaşa gidip kabalcıdan aldım. 1 tane kalmış onuda ben alıyorum diye seviniyordum ki yine çin malı karşıma çıktı. koskoca küpü 2 ytl'ye aldım anlayın dandikliğini. ehehe neyse arama bulma çalışmalarım devam edicek birkaç gün bu beni idare eder sonra elbet elimde kalıcak kırıcam
0
🌸winsome
(11.03.07)
iyi hoş güzel yazmış herkes ama bu önerilen adreslerin hepsine tek tek gittim. hiçbiride orijinal marka olan rubik's cube değildir. 2 ytl ye satıyorlardı. aldım otobüste eve gidene kadar kırdım, aparmanın kapısının yanındaki çöpe attım eve yine boş girdim.
0
🌸winsome
(14.07.07)
şurda bişeyler var
www.rubiksturkiye.com
0
kurukafa
(17.07.07)
01.01.08 itibariyle akmerkez nezih'te 1 adet (yazıyla bir) var.üzerinde babalar gibi rubik's cube yazıyor ve anlayabildiğim kadarıyla çin malı değil. fiyatı 29.90 YTL idi, tırstım almadım. geç de olsa bilgine...
0
nalmes
(02.01.08)
(5)

Kimyasal analiz

pascha o
Şimdi elimde bir sıvı var içindeki bileşik element vs.. lerin ne olduğunu öğrenmek istiyorum nasıl nerde yapılır ?
Şimdi elimde bir sıvı var içindeki bileşik element vs.. lerin ne olduğunu öğrenmek istiyorum nasıl nerde yapılır ?
0
pascha o
(10.03.07)
Bağımsız labaratuvarlara ya da üniversitelere sorulabilir. Döner sermaye denen bir olay var böylece bedeli karşılığında bu tip analizleri yaptırtabiliyorsunuz.
0
ozdek
(10.03.07)
sanırım istediğin şeyi yapman pek mümkün görünmüyor,bildiğim kadarıyla pahalı bir teknik. adamlar misal kayalara çok iyi tutunan bir kabuklunun salgıladığı maddeyi tanımlamaya ve yeniden sentezlemeye çalışıyorlar. bioderived materials ve bioinspired materials konularına göz atarsan sanırım bu işin tekniği hakkında da bilgi bulabilirsin. spektrum analizi ile yapıyorlar bildiğim kadarıyla ama o aşamaya gelene kadar neler oluyor pek bilgim yok.
0
kimlanbu
(10.03.07)
kimya ya da kimya müh.de okuyan bir arkadaşın varsa ona yaptırabilirsin, ya da dışardan bir laboratuvara. o kadar teknik isteyen, pahalı bir işlem olmamalı bu.
0
pispinti
(10.03.07)
elementler kolay bileşiklere nazaran. sadece elementler varsa basit tüp deneyleri ile bulunabilir bir analitik kimya kitabında ilgili deneyleri bulabilirsin. periodik cetveldeki gruplara göre deneyler yapılıyor. Ama bileşikler dediğinde sadece tüp deneyleri yeterli gelmeyecek bu nedenle aletli analiz tekniklerini kullanmak gerekecek. belki sıvı içeriği hakkındaki tahminlerini yazarsan daha ayrıntılı cevap verebiliriz
0
nympis
(10.03.07)
elinde ne kadar sıvı var, bu önemli. pahalı analiz aletleri, çok küçük numunelerden analiz alabiliyorlar, fakat pahalı analiz aletleriyle yapılan analizler pahalı oluyor haliyle. fakat elindeki örnekten bol bol varsa (mesela bu göl suyu olabilir) klasik metodlarda analizi yapılır. bu klasik metodlarla yapılacak bir analize başkamadan önce içinde en azından ne olabileceği tahmin edilmeli, hazırlıklar buna göre yapılmalıdır. (önce neyle titre edilecek, sonra ne yapılacak vs.)
0
paranormal
(11.03.07)
(6)

firefox da imlecin kaybolmasi

entrapmen
neden eksi duyuruda bir duyuruya cevap verirken imlec yok oluyor? ie de olmuyor oyle bir sey? bir dunya karistirdim benden kaynaklanmiyor gorunuyor? nedir ne degildir? napsak?
neden eksi duyuruda bir duyuruya cevap verirken imlec yok oluyor? ie de olmuyor oyle bir sey? bir dunya karistirdim benden kaynaklanmiyor gorunuyor? nedir ne degildir? napsak?
0
entrapmen
(06.03.07)
Ben de Firefox kullaniyorum, aynisi oluyor. Sanirim yenice bir olay, birkac hafta once olmuyordu. Duyuru'nun kodunda bir degisiklik sonrasi olmus olabilir.
0
wpi
(06.03.07)
sorun bendedir diye ses çıkarmamıştım ama firefox kullanıyorum bir iki haftadır bende de imleç görünmüyor.
0
kimlanbu
(06.03.07)
compumaster'in buna bir sey yapmasi lazim. nerde bu devlet, nerde bu coderlar?

not: eksiduyurudan atilmak diye bir sey mevzu bahis mi? =p
0
🌸entrapmen
(06.03.07)
compumaster onu şekil olsun diye kaldırdı. panik yapmayın :p hatta imlecin etrafında dolanan toplardan da koyacakmış.
0
cha
(07.03.07)
Bunun dışında firefox kullanılabiliyor mu? Herşeyi tam olarak gördüğümden emin değilim sitede. Aydınlatırsanız sevinirim.
0
can see
(22.04.07)
Herhangi baska bir sorun yok :) Sadece imlec kayip v3 itibariyle hala kayip. Imlecimizi geri istiyoruzz
0
🌸entrapmen
(23.04.07)
(11)

Ekşi Sözlük Yazarlığı Nakit Ederi

darknum
Ben bunu vaktinde geyik olarak carmillayla yapmıştım 500 ytl'ye bırakırım diye. Siz satacak olsanız kaça giderdi merak ettim son olayda yazanlardan sonra.
Ben bunu vaktinde geyik olarak carmillayla yapmıştım 500 ytl'ye bırakırım diye. Siz satacak olsanız kaça giderdi merak ettim son olayda yazanlardan sonra.
0
darknum
(05.03.07)
Alacak olsam 200 YTL'ye kadar veririm herhalde. Tabi bunda varsayim daha onceden hic yazar olmamis olmak.

Ama benim hesabi birine satmak icin cok daha fazla para gerekir. Cunku artik alistim ve cogu gunumun bir parcasi. 1000 YTL falan teklif edilmesi lazim herhalde dusunmem icin.
0
wpi
(05.03.07)
Vallahi arkadaşım 400ytl teklif etmişti ciddi ciddi bilemiyorum gerisini...
0
redlinetheturk
(05.03.07)
valla adamını bulursan iyi paraya okutursun. ama ben para vermezdim o ayrı. kendi hesabımı da satmak istemem. belki uçuk paralar verilirse düşünebilirim anca. o da 2000ytlnin üstüdür. çok mu ayıyım ne.
0
cha
(05.03.07)
Yazar olmasına yardım edilmesi karşılığında 500TL önerenler gördüm...
0
crown
(06.03.07)
ihtiyacım olduğundan, en kralından bir laptop a bırakırdım belki. ama sonunda çok pişman olurdum.
0
gregory
(06.03.07)
sözlükten öğrendiğmiz kadarıyla 350 ytl. imiş piyasası. lakin her türlü yazarlığın fiyatının aynı olacağını düşünmüyorum. nasıl ki 532'li ve 2 ile başlayan turkcell hatlar pahalı, 533'le başlayanlar ya da numaranın başı 6, 7 falan olanlar ucuzsa burada da birinci nesil pahalı, sekizinci nesil daha ucuz olurdu herhalde. azimli yazar olmak, yüksek karmalı olmak fiyatı arttırırdı.
0
kibritsuyu
(06.03.07)
3 - 3.5 sene kadar önce muazzam bir para olan 400 milyon teklifi almıştım.E millet meraklı tabi...
0
turcopolis
(06.03.07)
ben 20ytl ye birakiyorum

zamanında fake hesap alıp şimdiye köşeyi dönmek lazımdı aslında. ayrıca yeni nesillerin parayla girmiş olma ihtimallerini düşünmek bile istemiyorum.
0
kimlanbu
(06.03.07)
eğer ihtiyacım yoksa hiç bir ücret karşılığı satmam, yıllardır hayatıma, zamanıma, bilgime, kültürüme, eğlenceme renk katıyor ki yıllarcada katıcak.
0
sathaner
(06.03.07)
Tabi satis fiyati yazarligin tek deger olcum sekli olmayabilir. Birisi onermisti sanirim ya burada ya sozluk'te: kiralamak. Ya entry basina, ya da ne bileyim bir ayligina falan devretmek de mumkun olabilir. Kafa iznine cikmak yerine yapilabilir. Bu durumda ay 50YTL falan yeter herhalde. Tabi bir anlasma yapmak lazim ki kiralayan yuzunden ucurulursak bir cezasi olsun.
0
wpi
(06.03.07)
zemanında ben bir çok kişiye teklif götürmüş idim(nick +hotmail hesabı tahmin ederek).
ancak zigurrat kafalıların hiç biri cevap vermedi.(bkz: cevab veremedi)
0
ground
(18.03.09)
(11)

Evde bulunan wireless'ın kotalı olup olmadığını...

geldiler
Evde bulunan komşu wireless adsl'in kotalı olup olmadığını anlamanın bi yolu var mı teknik olarak? 1 mbit kullanan ve ağa şifre koymayan biri muhtemelen sınırsız kullanmıyordur ama download yapmamak için zor duruyorum. var mi bi yolu?
Evde bulunan komşu wireless adsl'in kotalı olup olmadığını anlamanın bi yolu var mı teknik olarak? 1 mbit kullanan ve ağa şifre koymayan biri muhtemelen sınırsız kullanmıyordur ama download yapmamak için zor duruyorum. var mi bi yolu?
0
geldiler
(05.03.07)
1 ay boyunca istediğiniz kadar download yapın. Ay sonunda gelen fatura çok yüksek çıkarsa ağa şifre koyar sizde kotalı olduğunu anlamış olursunuz. Yok ikinci ayda da şifre yoksa sınırsız demektir. Pek teknik olmadı ama idare edin :)
0
crown
(05.03.07)
bağlandıktan sonra internet explorer'ı açıp 192.168.1.1 veya 10.0.0.2 yazarak modem ayarlarına girin. kullanıcı adı ve şifre soracaktır. ağa şifre koymayla falan uğraşmayan biri olduğuna göre büyük ihtimalle kullanıcı adı: admin, şifre: admin'dir. hatta modem isminden markasını modelini tahmin/tespit edebiliyorsanız (bkz: adsl modem şifreleri) başlığı size bu konuda çok yardımcı olur. girdikten sonra bağlantının özelliklerini gösteren yeri bulun. eğer download kısmı 256kbps ise sınırsızdır. 1024kbps ise sınırlıdır. 1024 kbps sınırsız kullanacak bir ev kullanıcısı olacağını zannetmiyorum.
0
kibritsuyu
(05.03.07)
10.0.0.2'yi denemiştim, şimdi 192.168.2.1'i de deniyorum ama hiçbiyere girmiyor. Bağlantının 1mbit olduğu zaten benim toolbarımdaki iconda yazıyor. onun lan hızı olduğun sanmam, bağlantı yokken 54mbit, internet bağl. varken 1mbit çünkü. Ayrıca adamın bilgisayarını ağda görebiliyorum, çalışma grubu ismi de default.
0
🌸geldiler
(05.03.07)
kesinlikle kotalıdır.
0
theunforguven
(05.03.07)
kotalıdır sömürmeyin yazıktır. genelde şifre koymayı bilmiyorlar. çok vaka var ne yapcaklarını bilmiyorlar forumlarda rastlıyorum.
0
cha
(05.03.07)
Yok sömürmüyorum zaten yav. Anlayıp şifre koyması ya da kapıma dayanmassı gibi bi tereddütüm yok zaten. Bu evden gidiciyim . Ben ilk bulduğumda gidip adamı öpmek istedim :)
0
🌸geldiler
(06.03.07)
Hatta bi ara ona şifrelemeyi anlatmayı ya da uygulamayı yaparsanız çok da güzel olur, sevaptır: )
0
colonizer
(06.03.07)
benim de şöyle bir sorum var.
bu şifresiz wireless sahiplerine ulaşma imkanımız var mı?
onlara bir şekilde ulaşıp "baba , wireless'a şifre koysana" diyebilir miyiz?

eskiden sub7 veya netbus için açık portlarıarardım.virus bulaşmış ve şifrelenmemiş bilgisayarlara başkası girmesin diye sevabına şifre koyardım.bu wireless'ta da böyle bir imkan var mı?
0
marcelorios
(06.03.07)
bu arada modemin ip'sini öğrenmek için:

komut istemi
ipconfig
enter
0
jose arcadio buendia
(06.03.07)
Evet agalar girdim velinimetimin modemine. Şimdi bu kardeşe bi mesaj nasıl ileritirim senin bağlantın sebil, şifre koy diye. Gerçi ağda bilg. adına ad soyad yazmış karşı apt.da gider bulurum da :) kafaya odun yemek var.
0
🌸geldiler
(06.03.07)
aynı ağ üzerinde olduğunuz için sanırım net send komutu mesaj göndermek için işe yarayacaktır.
0
kimlanbu
(06.03.07)
(4)

3D Modelleme Sorunu

actionary
Sevgili arkadaşlar,Blender 3D, Google Sketchup gibi programları kullanırken, mouse imlecini oynattıkça ekran bulanıklaşıyor. Motion blur gibi bir şey. Ne kadar oynatırsam bulanıklık o kadar artıyor. Bir süre sonra hiçbir şey seçemez hale geliyorum.Bir yere tıklayıncaysa bu bulanıklık sıfırlanıyor ve
Sevgili arkadaşlar,
Blender 3D, Google Sketchup gibi programları kullanırken, mouse imlecini oynattıkça ekran bulanıklaşıyor. Motion blur gibi bir şey. Ne kadar oynatırsam bulanıklık o kadar artıyor. Bir süre sonra hiçbir şey seçemez hale geliyorum.

Bir yere tıklayıncaysa bu bulanıklık sıfırlanıyor ve baştan başlıyor. Bu, Google Sketchup'ta sadece bazı durumlarda olurken, Blender 3D'de her zaman oluyor.

Bununla birlikte 3D Studio Max 5'te ve Wings 3D'de hiç olmuyor. Sorunun programların yazıldığı dille alakalı olabileceğini düşünüyorum, ama bu bana bir fayda sağlamıyor.

Bunun sebebi nedir, bunu nasıl engellerim? Çok sinir bozucu bir durum ve işlerime mani olacak seviyede.

Şimdiden teşekkürler.
0
actionary
(05.03.07)
ne blender ne de 3dsmax8 kullanırken başıma böyle bir şey geldi bir çözümüm yok ama bende böyle bir sorun olmadığını belirteyim..
0
kimlanbu
(05.03.07)
deli ediyor insanı yahu... öyle herhangi bir blur da değil... photoshop'taki motion blur'un etkisinin tamamen aynısını gösteriyor.
olacak iş değil.
teşekkürler, kimlanbu.
0
🌸actionary
(05.03.07)
programlarin directx uzerinden mi yoksa opengl uzerinden mi cali$tiklarini kontrol edin.

cok buyuk ihtimalle ekran karti surucusunde problem var, guncellemeyi ya da 1-2 versiyon geri gitmeyi deneyin.
0
rexnebular
(05.03.07)
tekrar merhaba,
arkadaşlar, önerileriniz için çok teşekkür ederim. sorunu buldum: ekran kartımın open gl'de hardware anti-aliasing özelliğini (şu durumda nvidia geforce 6600) kapatmam yahut kullandığım programlara göre ayarlamam gerekiyormuş. bir daha böyle bir sorunla karşılaşan olursa önce anti-aliasing'i kapatsın!
selamlar.
0
🌸actionary
(05.03.07)
(3)

papağan

colg fusion
bir çılgınlık edip papağan alsam her şeyiyle beraber bana kaça patlar ? bu papağanlarla zırt pırt ilgilenmek gerekir mi ? alışkanlıkları, kötü yanları cartları curtları nelerdir yardırıverin gari.
bir çılgınlık edip papağan alsam her şeyiyle beraber bana kaça patlar ? bu papağanlarla zırt pırt ilgilenmek gerekir mi ? alışkanlıkları, kötü yanları cartları curtları nelerdir yardırıverin gari.
0
colg fusion
(05.03.07)
misal cennet papağanları var fiyatları uygun max 50 ytl kötü yanı çok kemirgenler ve sesleri çok feci. jakolar var konuşma konusunda çok yetenekliler ama çok pahalı ak. larım bir kaç yüz doları gözden çıkarman gerek.
0
kimlanbu
(05.03.07)
cennet papagani konusunda acele etme derim, zira

(bkz: cennet papagani/@la traviata)
0
la traviata
(05.03.07)
simdiye dek beslemediyseniz once bi muhabbet kusu alin, bi bakin, evin icinde alisabiliyo musunuz, nasildir.. Ha sevmezseniz ne yapicam kus elimde mi kalacak demeyin, ben alirim :)
0
islakkedicorbasi
(05.03.07)
(4)

Supermarket Bandi

frank n furter
Şimdi bant var ya süpermarkette. Hani alacağım malları koyuyorum üzerine, sonra belki aşık olduğum kasiyer kız döndürüp barkodun altından geçiriyo. hah! işte onu nasıl döndürüyo? pedal mı var, yoksa her alışveriş bittiğinde o bir tur atmaya mı programlı. lütfen pazartesiye lazım, pls tşkr.
Şimdi bant var ya süpermarkette. Hani alacağım malları koyuyorum üzerine, sonra belki aşık olduğum kasiyer kız döndürüp barkodun altından geçiriyo. hah! işte onu nasıl döndürüyo? pedal mı var, yoksa her alışveriş bittiğinde o bir tur atmaya mı programlı. lütfen pazartesiye lazım, pls tşkr.
0
frank n furter
(03.03.07)
dokunmaya mi duyarli? benim bilgidim kadariyla o metal kisim basit bir gozle cisme karsi duyarli. sizin urunleriniz oraya yaklastiginda otomatik olarak durmasi bundandir. oraya konan fis vs de yine ayni etkiyi saglamak icin.

bir de bazi marketlerde asagida pedalli olan modelleri mevcut. kasiyer basiyor donuyor vs.
0
entrapmen
(03.03.07)
kimileri pedalli oluyor. kasiyerin ayaginin altinda.

kimisi ise dugmeli ama tam bantin bittigi noktada gozler var. oraya urun geldigi anda (yani bir $ekilde iki gozun birbirini gormesini engelledigin anda) bant duruyor. dugme ise bildigin on/off switchi gibin bi$ey.

budur, sanirim.
0
sourlemonade
(03.03.07)
ana calismasi bir on/off tusuna bagli olmakla birlikte,kasiyerin urunleri aldigi noktada kizilotesi aygit bulunmakta.ayni otomatik kapilarda gibi.dikkatlice bakarsan ayni bantin uzerinde tezgahtar kiza yakin bir yerde duran bir aparat goreceksin.cetvelden hafifce kalin bir tahta parcasi oda sistemin surekli donmesini engelleyen parca.urunleri banta koydugunuzda kasiyer tahtayi alir urunler gelmege baslar her urun goze gelince bant durur.urunler tukendiginde malum tahtayi gozun onune koyar ve sistemi durdurur.
0
cizgilipijama
(04.03.07)
azıcık dikkatli bakılırsa kasiyer tarafında bandın bittiği yerde bir adet IR Led ve karşı tarafında da alıcının bulnduğu bir delik görülebilir. Bu ikisinin arasına bir cisim girince bant duruyor
0
kimlanbu
(04.03.07)
(4)

windows'un maksimum ses düzeyini arttırmak?

reeper redeemer
5.1 ses sistemimin ses ayar tuşu tamir edilemeyecek düzeyde bozulmuş durumda; ben şu an ses kontrolünü tamamen windows üzerinden ve klavyemin üzerindeki ses ayar tuşlarından gerçekleştirmekteyim.Sorum şudur; film izlerken falan windows'un maksimum ses düzeyi bana yetmeyebiliyor bazen, ses sistemimin
5.1 ses sistemimin ses ayar tuşu tamir edilemeyecek düzeyde bozulmuş durumda; ben şu an ses kontrolünü tamamen windows üzerinden ve klavyemin üzerindeki ses ayar tuşlarından gerçekleştirmekteyim.

Sorum şudur; film izlerken falan windows'un maksimum ses düzeyi bana yetmeyebiliyor bazen, ses sistemimin de daha fazlasını desteklediğini biliyorum.

bu üst limiti daha yukarı çekmemin bi yolu var mıdır acaba?
0
reeper redeemer
(01.03.07)
cogu codec'in preamp'i var. cok kaliteli olmaz ancak donanim almadan isini haledebilecegin bildigim tek yol bu.
0
amiga 500
(01.03.07)
bendeki creative 6.1 in kumandası da bozuldu su an sadece son ses kademesi çalışıyor, içini açıp ufak bir müdahale ile halledebilirsin. yalnız beraberinde yüksek bir "tıssss" sesine de alışman gerekiyor. Son ses açıp sesi windowstan kontrol etmekle, direk ses sisteminden ayarlamak arasında baya fark oluyor gördüğüm kadarıyla.
0
kimlanbu
(01.03.07)
ac3 filter yüklersen onda normal sesi hayvanlar gibi artırabiliyorsun. lakin bazen cızırtı yapabiliyor. ayrıca bir kılavuz bulmadan ac3 filter ayarlarıyla oynarsan codec ayarlarını eline alman muhtemeldir. o sebeple divxplanet forumlarında ac3 filter'ın nasıl kullanılacağını anlatan dökümanlar var oraya bakmalısın.
0
colg fusion
(02.03.07)
creative ise tamir ediyorlar kumandayı. tr ye getiren iki firmadan hangisi aracı oldu ise onu bulmalısın. (wooferın altındaki numara ile) biri multimedya idi sanki...
0
theunforguven
(03.03.07)
(9)

Kadını Erkeği Ayırt Etmek

pispinti
Merhaba.Makyajı bir kenara bırakırsak, bir insanın yüzüne bakınca kadın mı erkek mi olduğunu nasıl şıp diye anlıyoruz? En erkeksi yüzün bile kadın olduğu anlaşılıyor, ya da tersi. Nasıl ayırt ediyoruz ki?
Merhaba.
Makyajı bir kenara bırakırsak, bir insanın yüzüne bakınca kadın mı erkek mi olduğunu nasıl şıp diye anlıyoruz? En erkeksi yüzün bile kadın olduğu anlaşılıyor, ya da tersi. Nasıl ayırt ediyoruz ki?
0
pispinti
(01.03.07)
En önemlilerinden biri elmacık kemiğindeki farklılıklardır sanırım.
0
colonizer
(01.03.07)
boğazını görebiliyorsak adem elması da direkt ele verir.
0
sleepy99
(01.03.07)
sakal, bıyık da yardımcı oluyodur sanırım :)
0
reeper redeemer
(01.03.07)
en kolay sakal bıyık varsa anlaşılıyor :P sanırım direk yüzü ele alırsak kadını erkeğe, erkeği de kadına benzetmek olası. yalnız kadına bakınca onu öyle algılamamız saçına, vücuduna, giyimine kuşamına, parfümüne vs vs bir sürü faktöre bağlı. misal alsancakta oturuyordum bir "hatun" yanımdan geçti gitti, telefonla konuşuyor olmasa travesti olduğunu anlamazdım. ayrıca kadınların yüzlerindeki en büyük değişiklik bence kaş ve burunları. kazma gibi burnu olan hatun sayısı çok azdır genelde ufak tefek düzgün oluyorlar.

edit : insafsızlar 2dk geç kaldık hemen yapıştırmışlar sakalı bıyığı :P
0
kimlanbu
(01.03.07)
en belirgin fark, yüz iskeletinin yapısıdır efendim. kemik bilimciler de (bunun bilimsel adı aklıma gelmedi. antropolog olabilir) kazılarda bulunan kafataslarının erkek mi kadın mı olduğunu bu şekilde anlıyorlar zaten. bir travestinin de kadın mı yoksa erkekten dönme mi olduğu, her şeyi kadına benzetilse bile kafatası benzetilemeyeceği için anlaşılıyor. istisnaları var tabii.
0
kibritsuyu
(01.03.07)
ben koklayarak anliyorum anca.
0
amiga 500
(01.03.07)
yağdır bunun anahtarı. kadın dediğin yağ yağ yağ. iğrenç aslında ama programlanmışız bi kere, bize süper geliyo.
0
frank n furter
(01.03.07)
13/16 yaptım eheh
0
colonizer
(02.03.07)
15 yaptım ben:) en sol alttaki başarılı bir çalışma olmuş, ayırt edemedim onu :)
0
🌸pispinti
(03.03.07)
(10)

traş köpüğü kutularının BUG ını buldum!!!

demlikposet
efendim bu gilette traş köpüklerini kullanıp kapadıktan sonra kutunun içinde köpürüyor da köpürüyor hatta kapağın içini köpük kaplıyor.. neden oluyor bu köpük?kıt kimya bilgimle sıcaktan olabilceği aklıma geldi(ki böleyse bundan böyle buz dolabında saklayacam)veyahu nedir bu neden köpürür nasıl enge
efendim bu gilette traş köpüklerini kullanıp kapadıktan sonra kutunun içinde köpürüyor da köpürüyor hatta kapağın içini köpük kaplıyor..

neden oluyor bu köpük?
kıt kimya bilgimle sıcaktan olabilceği aklıma geldi
(ki böleyse bundan böyle buz dolabında saklayacam)

veyahu nedir bu neden köpürür nasıl engelleriz,
basınç odası mı yaptırıcaz eve köpürmesin diye illaki,çirkin görünüyor işte
0
demlikposet
(28.02.07)
öyle zannediyorum ki fısfısın ucunda kalan köpük kapağın içinde kalan havayla temeas ettiği için köpürüyor.
köpüğü kullandıktan sonra köpük çıkan yerdeki fazlalığı parmakla sıyırmak bu sorunu çözer gibime geliyor.
0
ravioli
(01.03.07)
denedim ravioli çözmüyor sorunumuzu parmağın ucuyla kalan köpüğü silmek

olmuyor olmuyor

bence ben amerikada yaşasam eşekyüküyle tazminat kazanabilirdim ruh sağlığımı bozduğu için
0
🌸demlikposet
(01.03.07)
aynı dert bende de var. sıyırsan da içinden azcık çıkıp yine köpürüyor. ama abartı değil. ufak köpürüyor. bu da adamı kıl etmeye yeterli.
0
cha
(01.03.07)
ben isim bittikten sonra kopuk cikan yeri suya tutuyorum, geride kalan kopuk gittigi icin olay cozuluyor.
0
wpi
(01.03.07)
ben de de köpürüyor.çözümü kapağı kapatmamak:p
0
nihilanth
(01.03.07)
jelde de var boyle bi$ii. uc veriyor biraz, sonra o beyaza donuyor, akiyor, ediyor. igrenc bi$ey oluyor. pencereye mi koysam ki ben de.
0
sourlemonade
(01.03.07)
gillette jel çıldırana kadar sızdıktan, köpürdükten ve söndükten sonra, tıraş olmak için jeli sıktığım zaman (deodorant hesabı sıkılıyor mu bu meret) basılan kısmın tam olarak geri kalkmadığını farkettim.. 0 ila 1 pozisyonları diyelim, 1'e gidince 0'a dönmek yerine 0.10'da kalıyordu mesela.. çıkardım o düğmemsi/kapağımsıyı, bi güzek yıkadım kuruttum, onu da yerine taktım ama abanmadım. voila! bi daha olmadı..
0
sharpenter
(01.03.07)
nivea nın traş köpüğünde de aynı sorun var, traş olurken yakınlara koyup sonradan oluşan köpüğü de bir şekilde kullanmak işe yarıyor. ayrıca köpük kutusuna deodorant başlığı takınca da sürpriz sonuçlar doğuruyor tavsiye ederim :)
0
kimlanbu
(01.03.07)
Pas cok rahatsiz ediyor mu? Bosver paslansin diyecegim, ne de olsa pas kutuyu delmeden cok once kutuyla isin bitecek.
Yok cok rahatsiz oluyorsan, gilette gibi markalarin tras kopugu kutularinin ust kismi tamamen plastik olanlari var, onlardan kullaniyorum ben ve pas gormedim hic. Kullandiktan sonra kopuk deligini suya tut, her sey tamam!
0
wpi
(01.03.07)
o anda hemen silmekle de olmuyor!!
ertesi gün veya 3-5 saat sonra gidip baktığımda içi gene hafif köpüklü oluyor bu bahsettiğim gilette gel olanı.
aman yarebbim kimse beni anlamıyor
(bkz: çok yalnızım be atam)
0
🌸demlikposet
(01.03.07)
(2)

peta valentines day

algoritmik uzay nalburu
peta'nın sevgililer günü atraksiyonunda modellik yapan iki hatun var şu resimdehttp://www.milliyet.com.tr/content/galeri/yeni/goster.asp?galeriid=841sağdaki fanastik bağyanın adı nedir a canlar?
peta'nın sevgililer günü atraksiyonunda modellik yapan iki hatun var şu resimde
www.milliyet.com.tr
sağdaki fanastik bağyanın adı nedir a canlar?
0
algoritmik uzay nalburu
(15.02.07)
hatunun selülitleri, ayva göbeği ve sarkık bir vücudu var pek fantastik değil sanki. gene de iletişim bölümünden editörlerden arşiv sorumlusuna mail atılabilir

iletisim.milliyet.com.tr
[email protected]
0
kimlanbu
(15.02.07)
çok da bilem fantastik
0
🌸algoritmik uzay nalburu
(17.02.07)
(7)

paralari bankadan cebe atmaca

amiga 500
simdi bir suru adamin banka internet subesi sifreleri elimizde diyelim. girip bakiyoruz hepsinde yuklu yuklu para var. bu paraciklari caktirmadan nasil cebe atariz? yakalanmadan kac yil nerde yasariz?
simdi bir suru adamin banka internet subesi sifreleri elimizde diyelim. girip bakiyoruz hepsinde yuklu yuklu para var. bu paraciklari caktirmadan nasil cebe atariz? yakalanmadan kac yil nerde yasariz?
0
amiga 500
(14.02.07)
paravan bir hesap açtırılır, o hesaplardaki bütün paralar eft ile paravan hesaba eş zamanlı olarak aktarılır ki hesap sahiplerinden herhangi birisi erkenden uyanmasın. ışık hızıyla para hesaptan çekilir. dikkat edilmesi gerekenler :

1) bankalarda güvenlik kameraları var, şapka ve takma sakal bıyık ile teşhis edilmenizi zorlaştırın

2) hesap kendi adınıza değil de başkası adına açtırılmalı ki elinizi kolunuzu sallaya sallaya gezebilin.

3) kendi bilgisayarınızı bu işlemler için bir kere bile olsa kullanmayın

4) ortak bulup yapmayın, babanızın oğlu olsa bu işte güven olmaz ayrıca çete kurma olarak algılanabilir.

5)boş boğazlılık etmeyin yerin kulağı var.

plan yapsam ana hatarı aşağı yukarı böyle olurdu. bilgileri ele geçirmek de kolay daha yeni haberlerde çıktı izmirde bir çete rusyadaki hackerlara komisyon verip milletin bilgilerini ele geçirmiş vs vs.

genel geçer kural unutulmamalı küçük iş yapanlar yakalanmaya mahkum, yaptın mı kralını yapacaksın.

edit : aslında güzel fikir denemek lazım :P
0
kimlanbu
(14.02.07)
Böyle durumlarda bir İsviçre bankasında hesap açtırmak adettendir. Hem havası olur.
0
ntldr
(14.02.07)
ceset imha etmekten sonra, internet dolandırıcılığı da burada anlatıldı ya, gerçekten kutsal bilgi kaynağı oldu burası. ben de bir dahaki sefere nasıl tecavüz edileceğini, kapkaç ın araba çalmanın vs. nin nasıl yapılacağını sorayım da eksik kalan bunlar da tamamlanmış olsun.
0
comptrol
(14.02.07)
rusların uyguladigi yöntem söyle. ilk önce türkiye de şöyle saf temiz süt emmis bir adam bulunur ve denir ki "ben rusyadan geliyorum işadamıyım, buradaki işadamları is yapiyorum" ama banka işlemleri icin güvenecek kimsem yok. burada calistigim isadamlari senin hesabina para aktarsa, sen onlari topluca bana gonderebilirmisin, sen de aradan yüzde onunu alırsın". helal süt emmis türk kardesimin yüzde onu duyunca gözleri faltasi gibi acilir, basireti baglanir ve tamam der. sonra ruslar kredi kartlarindan ve baskalarinin hesabindan aldigi paralari bu arkadasin hesabina aktarir ve arkadasi arayarak en kısa zamanda havale ile paralari aktarmasini rica eder. adamımız denileni yapar ve yüzde onunu alarak eve döner. kapıda bekleyen polisler kredi kartlarindan sizin hesaba para aktarilmis bizimle merkeze gelin sizi herkese rezil edelim diyerek arkadasi iceri alirlar. adamimiz hicbirsey ispatlayamaz. ruslara da kimse ulasamaz. ayni ile vakidir.
0
atmacaged
(14.02.07)
asla adsl, kanlonet, dialup kullanılmamalı bu işlemler gerçekleşirken.

mümkünse büyük alışveriş merkezlerinin herkese açık kablosuz internetleri olur. oradan çıkış yapılmalı.
gachayım ben en iyisi
0
winsome
(14.02.07)
buyuk alisveris merkezlerinde bulunan wirelessda iz birakirsiniz ki laptop kendinize aitse sictiginizin kanitidir.
bana kalirsa en guzel yontemlerden birisi tum parcalari 2. el olarak internet uzerinden guvenlik kamerasi olmayan internet kafelerden alip arkasindan telefon kutularindan paralel cekmektir. bir minibus ici falan da olabilir zevke gore. paralari alma konusunda ruslarin yaptigi sey yapilabilir ama kanitlanamaz diye bir sey yok bence. o secilen adamin paralarin calinmasiyla bir iliskisini bulamayacaklardir? en guzellerinden birisi heralde yurtdisinda paralarin araklanacagi ulkeyi iplemeyen bir yonetime sahip yerde banka hesabi olan birisine aktarmak olacaktir. olmaya da bilir.
0
entrapmen
(14.02.07)
1- Paravan bir hesap açın, sahte kimlik ile.
2- 1. hesaptaki parayı 2. hesaba ordan toplamı 3. hesaba şeklinde toplaya toplaya 3-4 kerede eft yapın.
3- Parayı sahte kimlikte gidip çekin.
4- Aynı gün işlemi yaparsanız şukela olur.
Not: açtığınız sahte hesapta 1-2 ay para transferi gerçekleştirirseniz yakanmanız dahada zorlaşır.

Zannımca yukardaki yöntemdir sorunun cevabı. Ama ben bilmem. Karpuz kabuğu getirmiş olmiyim aklınıza.
0
magarna
(14.02.07)
(1)

yere düşen t610

chavezding
şimdi bu aletin ekranı gömüldü. dolayısıyla hiçbir şey gorulmuyor ama sanki düzgün çalışıyor kendisi. bu durumda iki soru var kafamda,1- ekranı değiştirilebilir mi? çok para tutar mı?2- telefon numaralarını simkarta mı kaydediyor normalde? yani kartı çıkarsam numaraları kurtarmış olur muyum?
şimdi bu aletin ekranı gömüldü. dolayısıyla hiçbir şey gorulmuyor ama sanki düzgün çalışıyor kendisi. bu durumda iki soru var kafamda,

1- ekranı değiştirilebilir mi? çok para tutar mı?

2- telefon numaralarını simkarta mı kaydediyor normalde? yani kartı çıkarsam numaraları kurtarmış olur muyum?
0
chavezding
(12.02.07)
sadece ekranı gittiyse tamiri kolay, izmirde çankaya bit pazarı denilen mekanda (odak dövizin karşı caddesi) bir sürü telefoncu var, eğer dolaşırsan ucuza yaptırabileceğin bir yer bulabilirsin. sonyericsson lar numaraları genelde telefona kaydediyorlar. yalnız telefondaki bütün numaraları sim karta kaydetme özelliği var. kardeşim t610 kullanıyor menüleri tarif ediyorum :

joystick orta tuş (ana menü)
aşağı
joystick orta tuş (rehber)
7 kere aşağı (gelişmiş)
joystick orta tuş
3 kere aşağı
joystick orta tuş (tümünü sime kopyala)
sol üst köşedeki tuş (evet)

geçmiş olsun bu kadar :)
0
kimlanbu
(13.02.07)
(6)

amazon siparişleri hakkında

almagest
şimdi amazondan kitap siparişi veriyorum. bikaç kişiden "şu kadar siparişte sorun çıkıyor" , "şu lirayı geçmeye gümrükte sorun yaşamaya" gibi anlamlı uyarılar duydum.bu işin aslı nedir?hangi sınırdan (parça ya da $) sonra gümrükte çalışan güzide insanlarla diyaloğa geçmek gerekiyor. ne durumlarda s
şimdi amazondan kitap siparişi veriyorum. bikaç kişiden "şu kadar siparişte sorun çıkıyor" , "şu lirayı geçmeye gümrükte sorun yaşamaya" gibi anlamlı uyarılar duydum.

bu işin aslı nedir?

hangi sınırdan (parça ya da $) sonra gümrükte çalışan güzide insanlarla diyaloğa geçmek gerekiyor. ne durumlarda sorunsuz elime geçer pakedim.
0
almagest
(11.02.07)
$u yazıya bir bakın:
www.hurriyet.com.tr
0
sleepy99
(11.02.07)
alternatif çözüm olarak alacağın kitabı "hard copy" olarak istemiyorsan pdf olarak var mı bir araştır. ben niyeti bozmuştum bir kaç kitap sipariş edecektim ama şansıma pdf olarak buldum neredeyse hepsini. bir kaç yüz dolar kardayım :)
0
kimlanbu
(11.02.07)
kabaca bir hesapla; amerikadan gonderimde 100 dolar uzerine, avrupa gonderimlerinde 100 euro uzerine vergi odersin. 100 dolari gecmeyen iki siparis verebilirsiniz bu durumda en mantiklisi o oluyor. ben surekli getirtiyorum 100 dolar altinda ise bekleme yapmadan tikir tikir geliyor.
0
islakkedisudankorkmaz
(11.02.07)
benim tavsiyem kitaplari robinson crusoe ya da pandora üzerinden siparis etmeniz. hem gümrük sorunu olmuyor hem de amazon ücretine yakin bir ücret ile kitaplari aliyorsunuz. amazondan kitap isteyip de gümrügü kargosu yüzünden cok ugrasan insan biliyorum.
0
atmacaged
(11.02.07)
kitap istiyorsan sorun cikacagini sanmiyorum. ben surekli kitap alirim, sorun yasamadim. diger urun turlerini bilemeyecegim ama kitap konusunda rahat ol derim.
hem tr hem de fr den denedim. 15 civari kitap almisimdir, gumruk nedir bilmem. bir tek kere ayni shipment ta gitsin dedigim 3 kitap iki ayri shipmentta gitti birkac dolar para kaybettim onun disinda sorun yok.
0
detached
(12.02.07)
gözümü karartıp yaptığım spariş elime ulaştı, 9 günde. gümrükte takılmayan bu kutu, yeterince büyük bişeydi. dvd ve kitaplardan oluşan kutunun maliyeti ise 350$ idi. bundan sonraki paketlerimin kaderlerini de yazacağım buraya.
0
🌸almagest
(27.02.07)
(12)

anlamıyorum bu işlerden

bordeaux
şöyle ki; şimdi benim normal bir bilgisayarım var. kasası var, kasasının arkasında usb si var cd yazıcısı bile var. öyle de harika bir şey, çok zengin çok.bir de benim eski bilgisayarımın kasasını getirmiş annem. o da kalubeladan kalma kasa ama içinde zamanında naspterlarla filan ugrasarak cektigim
şöyle ki; şimdi benim normal bir bilgisayarım var. kasası var, kasasının arkasında usb si var cd yazıcısı bile var. öyle de harika bir şey, çok zengin çok.

bir de benim eski bilgisayarımın kasasını getirmiş annem. o da kalubeladan kalma kasa ama içinde zamanında naspterlarla filan ugrasarak cektigim sarkılarım ortaokul fotolarım var teey tey. tabi onda ne cd yazıcı var ne de usb var, zavallı o, fakir.

şimdi ben onun içindeki resimlerimi, şarkılarımı nasıl alırım? alınabilir mi? ya da alınır ama sen hayatta beceremezsin bu işi mi dersiniz?
0
bordeaux
(10.02.07)
eski kasadaki harddiski cıkartıp yeni kasaya takıp kullanabilir, yedekleyebilirsiniz.lakin az bucuk marifet istiyor bu iş, eğer bilgisayar parçalarını takıp cıkartmakta yeni donanım eklemede ustaysanız sorun yok.
0
devourthedamned
(10.02.07)
yazıcıyı eski bilgisayarına tak. cd ye çek. olsun bitsin. kapansın mevzu... hı ?
0
cr
(10.02.07)
ya bozarım takıcam derken iyice, yeniden de olurum. kabloyla filan baglanmaz mı bunlar ya abilerim ablalarım ühüh
0
🌸bordeaux
(10.02.07)
iki bilgisayarda da ethernet kartı varsa cross kablo ile bağlayabilirsin. kablonun maliyeti 3-5ytl.
0
kimlanbu
(10.02.07)
sanırım iki bilgisayarda da seri port vardır. anakartların üzerinde bulunan şeyler olduğu için en eskiden en yeniye bütün bilgisayarlarda bulunuyor seri port. seri kablo ile bağlanabiliyordu eskiden. hatta windows'ta "doğrudan kablo bağlatısı" diye bir seçenek ile de ayaları yapılabiliyordu. xp'de aradım ama bulamadım. hala varsa daha tecrübeli arkadaşlar seri kablo ile iki bilgisayarı birbirine bağlamayı anlatabilirler.
0
kibritsuyu
(10.02.07)
seri port da aşırı yavaş olur.
ya bak bence bu işleri bilen bir arkadaşını çağır, hard diski ya da cd yazıcıyı aktarmak suretiyle bi saatte hallediversin. hem sana da gösteriverir arada, aslında pek bir zorluğu olan bir iş değil.
0
robin
(10.02.07)
doğrudan kablo bağlantısı diye birşey var gerçekten seri kablolarla yapılıyor. ille de onunla yapacağım dersen bende bile var sanırım. Ama hiç tavsiye etmem çünkü ayarlarını bulana kadar sinir oluyorsun zaten. "bu işlerden anlayan arkadaş" çözümü en mantıklısı bence de, hiç kasma
0
elinherifi
(11.02.07)
Direk seri bağlantıda 100mb dosya aktarımı maksimum hızda yaklaşık 2 saat sürüyor. Peygamber sabrı lazım.
0
ntldr
(11.02.07)
cd writerı çıkarıp eski bilgisayara takmak ile eski bilgisayardaki harddiski çıkarıp yenisine takmak hemen hemen aynı derecede uğraştıran işler. bu nedenle cd writerı eski bilgisayara takıp bi de tek tek cd lerle uğraşmaktansa eskideki harddiski yeniye takmak daha mantıklı olacaktır kanaatindeyim.total iş süresi daha düşük olacaktır.
0
kartonpiyer
(12.02.07)
ben de derim ki,
kimseyi çağıramıyorsan hiçbir parçayı diğerine takmaya kalkma, komple malzemeden olma.

sonuç olarak sorun takmak ile ilgili olmalı; yani sökmekle problem yaşayacağını sanmam. eski hardiski sök, beşiktaş ya da kadıköy'e götür, hepsini cd.lere yazdır, sonra da sağlamsa satarsın o hardiski:))

edit: istanbul'da olduğunu varsayıyorum...
0
ashh
(12.02.07)
kabloyla birbirine baglamak mumkun aletleri. iki secenegin var, bir router veya hub bulacaksin (odunc alabilirsin belki bir arkadastan). en kolay cozum bu. iki bilgisayari da router'a baglayinca iki windows makinesine birbirini gordurtmek zor degil.
obur secenek de cross kablo ile bilgisayarlari dogrudan birbirine baglamak. mrtksn'in 10/02/07 tarihli sorusu var bu konuda, ona da bakabilirsin.
bu iki isi yapman mumkun degilse biraz cesaret ile eski makinadan hard disk'i cikarip yenisine takmani oneriyorum. yapmak istersen detayli bilgi verebilirim. zor degil gercekten.
0
wpi
(12.02.07)
eski bilgisayarda xp olmaması durumda ağdan paylaşımla cross kablo yoluyla ya da hub ile dosya aktarımı ve ağ ayarları amatör bir ullanıcıyı kasabileceğindendir ki, ben yine harddiskin sökülüp takılmasının daha basit olabileceğini düşünmekteyim.
0
kartonpiyer
(13.02.07)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.