ganyotçu
ikisi de çeltikden mi üretiliyor bunların,asıl olanı kepekli pirinçde soradan beyazlatma işlemi mi yapılıyor? ikisinin üretimi arasında ki fark nedir?
ikisi de çeltikden mi üretiliyor bunların,asıl olanı kepekli pirinçde soradan beyazlatma işlemi mi yapılıyor? ikisinin üretimi arasında ki fark nedir?
0
april12th
Bir yerde çıkan mantarların hepsi aynı mı olmalı? Yani atıyorum 30cm2 lik bir alanda mantarlar çıkmış, kimisi şu kırmızı-beyaz benekli olanlardan, kimisi de tek renk olabilir mi?
Bir yerde çıkan mantarların hepsi aynı mı olmalı? Yani atıyorum 30cm2 lik bir alanda mantarlar çıkmış, kimisi şu kırmızı-beyaz benekli olanlardan, kimisi de tek renk olabilir mi?
0
mcmanus
selam,ekteki masaya aslinda kalip cikarip sprey boyayla o figuru yerlestirecektim ancak bilir kisi venge boya tutmaz zimparalaman sart dediginden sticker olarak cikti alip yapistirdim goruntu istedigim gibi olsa da 2 gune kalmaz bu sticker sökülür., Simdi ben vernik kullansam yarisi parlak yarisi ma
selam,
ekteki masaya aslinda kalip cikarip sprey boyayla o figuru yerlestirecektim ancak bilir kisi venge boya tutmaz zimparalaman sart dediginden sticker olarak cikti alip yapistirdim goruntu istedigim gibi olsa da 2 gune kalmaz bu sticker sökülür., Simdi ben vernik kullansam yarisi parlak yarisi mat bi garip olur komple verniklesem masa pic olur. Napsam da bu stiker cikmasa a dostlar?
ekteki masaya aslinda kalip cikarip sprey boyayla o figuru yerlestirecektim ancak bilir kisi venge boya tutmaz zimparalaman sart dediginden sticker olarak cikti alip yapistirdim goruntu istedigim gibi olsa da 2 gune kalmaz bu sticker sökülür., Simdi ben vernik kullansam yarisi parlak yarisi mat bi garip olur komple verniklesem masa pic olur. Napsam da bu stiker cikmasa a dostlar?
0
gomalak denen bişi var bu iş için ama kime sorsam bilemedi veremedi, duvar kağıdı yapıştırıcısı olur dediler ama tam olmadı filan. hanımkadına sehpa süsleyen teyzeler biliyo o işi, o tarz dükkanlara soruştur, boyutlu boya sim vs satan yerler.
0
amortisman
Taksim meydanından dünyanın öbür ucu neresi tekabül ediyor?
Taksim meydanından dünyanın öbür ucu neresi tekabül ediyor?
0
0
Heykelin önünden kazıp tam simetriğine kadar gideceğinizi düşünürsek okyanustan çıkarsınız.
0
@godless : nası yaptın bunu
yani önce taksimin gps koordinatlarını buldun diyelim
pasifie nasıl geçtin
yani önce taksimin gps koordinatlarını buldun diyelim
pasifie nasıl geçtin
0
@kegums: o dediğin düzlemde olur
küresel koordinatlarda o kadar kolay değildir diye tahmin ediyorum
biz bunu mat2 de görmüştük ama bilemedim şimdi (:
küresel koordinatlarda o kadar kolay değildir diye tahmin ediyorum
biz bunu mat2 de görmüştük ama bilemedim şimdi (:
0
öyle bir tane site wardı, seçtiğiniz yerin diper tarafını gösteriyordu nereydi la ora
edit: görmemişim
www.freemaptools.com
edit: görmemişim
www.freemaptools.com
0
vay arkadaş çizgifilmlerde hep kandırılmışız. amerikadan kazınca çinden çıkıyorlardı hep ama bunun için güney amerikanın tee en güneyinden kazmak lazımmış. yalancılar :(
0
Bence thailand'dan kaz hiç değilse peru'ya çıkıyorsun. okyanus zor olur. ya da new zelanda'dan ispanya'ya :)
0
0
reptillia
12. yüzyılda Amstel ırmağının kıyısında bir balıkçı köyü olarak kurulan Amsterdam, bugün Hollanda'nın kişi sayısı bakımından en büyük, kültürel ve parasal yönden de en önemli kentidir. Amsterdam, which was founded on the banks on the Amstel river as a fishing village in the 12th century, now is the
12. yüzyılda Amstel ırmağının kıyısında bir balıkçı köyü olarak kurulan Amsterdam, bugün Hollanda'nın kişi sayısı bakımından en büyük, kültürel ve parasal yönden de en önemli kentidir.
Amsterdam, which was founded on the banks on the Amstel river as a fishing village in the 12th century, now is the biggest in terms of the number of the people and the most important city of Holland in the cultural or financial aspects.
Amsterdam, which was founded on the banks on the Amstel river as a fishing village in the 12th century, now is the biggest in terms of the number of the people and the most important city of Holland in the cultural or financial aspects.
0
the biggest'tan sonra da city kullanmalı mıyım diye kararsız kaldım. orada bir boşluk oldu gibi geldi bana.
0
ahmetcan44
Ne olabilir arkadaşlar? Bu fotoğraftaki her neyse, zararlı mıdır, damla falan gerekir mi? Yavrular için önlem almak gerekir mi?Geçenlerde 2 yavru için konu açmıştım, o yavrular 3 oldular bu arada. :)
Ne olabilir arkadaşlar? Bu fotoğraftaki her neyse, zararlı mıdır, damla falan gerekir mi? Yavrular için önlem almak gerekir mi?
Geçenlerde 2 yavru için konu açmıştım, o yavrular 3 oldular bu arada. :)
Geçenlerde 2 yavru için konu açmıştım, o yavrular 3 oldular bu arada. :)
0
tetebangura
çiçek yetiştirenler söyleyin çiçeğim niye büyümüyor? filizlendi küçük yaprakları var ama belli bir boyda kaldı halbuki limon ağacı gibi kocaman olması gerekiyordu azcık da yaprakları solmuş halbuki imkansıza yakın çünkü her gün suluyorum ve güneşin altında yaşıyor terasta açıkta
çiçek yetiştirenler söyleyin çiçeğim niye büyümüyor? filizlendi küçük yaprakları var ama belli bir boyda kaldı halbuki limon ağacı gibi kocaman olması gerekiyordu azcık da yaprakları solmuş halbuki imkansıza yakın çünkü her gün suluyorum ve güneşin altında yaşıyor terasta açıkta
0
Çiçeğin-bitkinin gelişimine paralel olarak, saksınızın ebadını da büyütüyorsunuzdur umarım.
0
anladığım kadarıyla saksıyı büyütüp gübre vermeliyim peki nasıl değiştireceğim saksısını ve gübre ne önerirsiniz bir de drenaj nedir? teşekkürler
0
saksı boyu nasıl? geen sene aynı hatayı domates fidemde yaptım, büyümüyo bu deyip yoğurt kabından çıkarmadım bir türlü. sonra ümidi kesip bir çıkardım tüm kap kök olmuştu. Gelişim için yeri kalmamış olabilir.
0
çiçeğiniz nedir? havalar şu sıra saksı değişimine uygun bahar aylarında yapılması tavsiye ediliyor. Şu ankinden iraz büyük saksı alın toprak alın saksısını değiştirin, uzman tvde falan videoları vardır sanırım. ben sıvı gübre kullanıyorum çiçekçiden almıştım mutlular çiçeklerim, çubuk gübreler de iyi oluyor koçtaşta falanda bulabilirsiniz üstlerinde nasıl kullanmanız gerektiği yazıyor
0
aşk merdivani. saksı boyu 20-30cm çiçek boyu maalesef 5-10. saksının altlığı olmalı mı delikli olmalı mı? yoksa alıp bir koca kova gibi bir şeyi dönüştüreceğim
0
delikli olacak, deliklerin iç kısmına da çakıl koy altını örtecek kadar ki toprak tıkamasın. this is drenaj.
0
saksının dibine iri çakıl taşı koy, drenaj budur, fazla suyun atılmasını sağlar, toprak kaybı olmaz.
sonra büyükçe bir saksıya biraz toprak koy. bitkiyi bir elinle tutup baş aşağı çevirerek yavaşça eski saksısından kurtar. toprak konulmuş yeni saksıya oturt ve daha fazla toprakla destekle. bol can suyu ver.
ama hang bitki olduğuna ve yer değiştirmeyi sevip sevmediğine bak. her bitki saksı değiştirmeyi köklerinin hava almasını sevmez.
ağaçlar.net iyi bir kaynak olabilir bu konularda.
sonra büyükçe bir saksıya biraz toprak koy. bitkiyi bir elinle tutup baş aşağı çevirerek yavaşça eski saksısından kurtar. toprak konulmuş yeni saksıya oturt ve daha fazla toprakla destekle. bol can suyu ver.
ama hang bitki olduğuna ve yer değiştirmeyi sevip sevmediğine bak. her bitki saksı değiştirmeyi köklerinin hava almasını sevmez.
ağaçlar.net iyi bir kaynak olabilir bu konularda.
0
sesee
Duvar kağıdına (sanırsam bir yemekten) leke bulaşmış. Nasıl temizlersem hem lekeyi çıkartırım hem de duvar kağıdına zarar vermem?Teşekkürler.
Duvar kağıdına (sanırsam bir yemekten) leke bulaşmış. Nasıl temizlersem hem lekeyi çıkartırım hem de duvar kağıdına zarar vermem?
Teşekkürler.
Teşekkürler.
0
biraz pahalı ama sihirli sünger denen bişi var beyaz scotch brite sanıyorum markası. hafif nemlendirip kullanıyorsun, her tür boyaya uygun bence duvar kağıdında da çalışır.
0
Maalesef o tarz şeyleri arayıp da bulabilecek bir yerde değilim. O yüzden daha basit çözümler aramaktayım. Sıvı sabun vs. gibi.
0
darkknight
arkadaşlar biraz kambur duruyorum sızce bu dık durma korseleri işe yararmı ?
arkadaşlar biraz kambur duruyorum sızce bu dık durma korseleri işe yararmı ?
0
ortopedi teknikeri olarak söylüyorum; yarar ama çapadan alma adam s*kerler bahçelievlerde ormed ortopedi var hem ilgilenirler, hem uzmandırlar, hemde kazıklamaya çalışmazlar.
not: her hangi bir çıkarım yoktur piyasayı bildiğim için konuşuyorum.
not: her hangi bir çıkarım yoktur piyasayı bildiğim için konuşuyorum.
0
spor +1
duruş bozukluğunun nedeni omurga ile ilgili ise o korseler daha etkili diye biliyorum.
eğer kas güçsüzlüğü ise spor spor spor. hatta yoga pilates yüzme.
duruş bozukluğunun nedeni omurga ile ilgili ise o korseler daha etkili diye biliyorum.
eğer kas güçsüzlüğü ise spor spor spor. hatta yoga pilates yüzme.
0
spor +1
pilates yap. bir erkek olarak söylüyorum, o vücut geliştirme salonlarındaki hareketlerden daha zordur pilatesin hareketleri. öyle yabana atma.
pilates yap. bir erkek olarak söylüyorum, o vücut geliştirme salonlarındaki hareketlerden daha zordur pilatesin hareketleri. öyle yabana atma.
0
fiziktedaviden gerekli hareketleri öğrenmeni tavsiye ederim önce, korseden daha faydalı olur. spor sırasında da eğer yamukluğun devam ederse daha da sakatlarsın kendini, hizalanman yanlışsa.
0
tangoya başla duruş ve postür konusunda çalıştırıyorlar baya, alışkanlık edindinmi ham duruşun düzelir hemde yeni bir dünya keşfetmiş olursun.
0
qiuyue
sürrealist olarak tanımlanan meşhur filmleri tükettim. kıyıda köşede kaldığını düşünüp izlenmesini önerdiğiniz yapımlar var mı? şu filmlere benzer diyerek sevdiklerimden örnek de vereyim:* The Fall* Pan's Labirent* Mr. Nobody* Mulholland Dr.* Being John Malkovich* Donnie Darko* Big Fishdizi olarak d
sürrealist olarak tanımlanan meşhur filmleri tükettim. kıyıda köşede kaldığını düşünüp izlenmesini önerdiğiniz yapımlar var mı? şu filmlere benzer diyerek sevdiklerimden örnek de vereyim:
* The Fall
* Pan's Labirent
* Mr. Nobody
* Mulholland Dr.
* Being John Malkovich
* Donnie Darko
* Big Fish
dizi olarak da Twin Peaks
naked lunch ve the holy mountain de bu türün sevmediğim yapımlarına örnek olabilir.
* The Fall
* Pan's Labirent
* Mr. Nobody
* Mulholland Dr.
* Being John Malkovich
* Donnie Darko
* Big Fish
dizi olarak da Twin Peaks
naked lunch ve the holy mountain de bu türün sevmediğim yapımlarına örnek olabilir.
0
shinboru öneriler arasında adını duymadığım ilk film, o yüzden senle konuşmuyorum.
0
ateyist_
Ankara'ya eski sevgilimin yanına koştum :( Niye böylesi bir yalan attım hiç bilmiyorum, eski sevgilinin yanına giderken sevgiliye söyleme çilesi bir yorgunluk bir gaflet bir kontrpiye hallerine soktu beni, pazar günü aldığım çadırı düşünerek ben kampa gidiyorum dedim. 3 gün kamptayım sanıyor, eski s
Ankara'ya eski sevgilimin yanına koştum :( Niye böylesi bir yalan attım hiç bilmiyorum, eski sevgilinin yanına giderken sevgiliye söyleme çilesi bir yorgunluk bir gaflet bir kontrpiye hallerine soktu beni, pazar günü aldığım çadırı düşünerek ben kampa gidiyorum dedim. 3 gün kamptayım sanıyor, eski sevgilimle de görüşmek istemiyorum şimdi, vicdanen geriliyorum. Ben bu geri dönüşü olmayanımsı yoldan nasıl geri dönerim? Ne yapar, ne ederim?
*Şu an korkudan telefonum kapalı, sarjı bitmiş diyip, sabah arayıp, yol boyunca uyudum mevzularına giricem :(
*Dürüst olamam (gerekli cesaret yok, alıcağım reaksiyonun altından kalkamam)
*Eski sevgili ile ortak bir düğüne gidilecek, aldatma, hoplatma, zıplatma halleri yok.
"paramı çaldırdım, dönmek zorunda kaldım" desem?
gerçekten gidip kamp yapsam, dönsem? ankara'da nerede kamp yapılır?
*Şu an korkudan telefonum kapalı, sarjı bitmiş diyip, sabah arayıp, yol boyunca uyudum mevzularına giricem :(
*Dürüst olamam (gerekli cesaret yok, alıcağım reaksiyonun altından kalkamam)
*Eski sevgili ile ortak bir düğüne gidilecek, aldatma, hoplatma, zıplatma halleri yok.
"paramı çaldırdım, dönmek zorunda kaldım" desem?
gerçekten gidip kamp yapsam, dönsem? ankara'da nerede kamp yapılır?
0
her yalanin bir omru vardir uzgunum ama ates seni cagiriyor. ayrica vicdanini rahatlatmak icin soruyorum, aynisi sana yapilsa ne hissederdin?
cok ayip.
cok ayip.
0
erkek ol söyle amına koyim gerekli cesaret yok,alacağımm reaksiyonun altından kalkamam ne. madem bi bok yedin düzelt kardeş
0
O yalanların hiç birini kadınlar yutmuyor bu arada, haberin olsun.
Şarjı bitmişmiş.
Şarjı bitmişmiş.
0
O yalan bir sekilde aciga cikar,bunu biliyorsunuz degil mi?Niye boyle bir sey yapma geregi duydunuz ki?
Yarin sabah yanina gidin duzgunce ne olup bittigini anlatin,hatta o dugune de gitmeyin.
Yarin sabah yanina gidin duzgunce ne olup bittigini anlatin,hatta o dugune de gitmeyin.
0
ad hominem atışmalardan sakınalım biraz, dürüst bir insanım fakat bir anlık psikoloji her nasılsa bunları bana dedirtti.
yine de böylesi bir durumda dürüst olup, durumu ona açıklayamam. açıklanıcak bir tarafı da yok, ya x aradı dedi düğün müğün, ben de sana diyemedim, pazar da çadır almıştım, kampa gidicem diye salladım, altından da kalkamadım, arayıp bir söyliyeyim dedim, naber? olmaz yani.
yine de böylesi bir durumda dürüst olup, durumu ona açıklayamam. açıklanıcak bir tarafı da yok, ya x aradı dedi düğün müğün, ben de sana diyemedim, pazar da çadır almıştım, kampa gidicem diye salladım, altından da kalkamadım, arayıp bir söyliyeyim dedim, naber? olmaz yani.
0
inşallah eski sevgilin facebook ta seni oynarken çekilmiş bir fotografta etiketlesin. amin.
0
ben olsam direk düğüne kaçardım yedim madem bi boku diye düşünürdüm. Hem öyle abartılacak bir şeyde değil alt tarafı yalan söyledin ve düğüne gittin aldatma yoksa sorun olmaz.
0
gerçekten kamp yapma gibi bir imkanım yok ama arkadaşlar, saat 1:30 ve hala destekli bir senaryo yok ortalarda :(
0
şarjım bitti
görmemişim
uyumuşum
bu yalanlar açık açık ben bir halt karıştırdım da şu an sana yalan sallıyorum demek. açık açık itiraf etsen o kadar dikkat çekmez öyle diyeyim sen anla. duramadım moralim bozuldu de, kalamadım de, üstüme gelme çok sıkkınım de. bir daha böyle bir şey yapmayacaksan ve hayatındaki insanı seviyorsan doğruyu söyleme. ama ben şereften yoksunum bir daha da yaparım beş defa da diyorsan bırak kızcağızı gitsin. doğruyu söylemek çok mantıklı geliyor herkese ama böyle bir durumda o seni bir daha affetmez, affetse de eskisi gibi olmazsınız. ona da travma yaşatma eğer onu mutlu edeceksen tabii. başka türlüyse lütfen gerçekleri söyle.
görmemişim
uyumuşum
bu yalanlar açık açık ben bir halt karıştırdım da şu an sana yalan sallıyorum demek. açık açık itiraf etsen o kadar dikkat çekmez öyle diyeyim sen anla. duramadım moralim bozuldu de, kalamadım de, üstüme gelme çok sıkkınım de. bir daha böyle bir şey yapmayacaksan ve hayatındaki insanı seviyorsan doğruyu söyleme. ama ben şereften yoksunum bir daha da yaparım beş defa da diyorsan bırak kızcağızı gitsin. doğruyu söylemek çok mantıklı geliyor herkese ama böyle bir durumda o seni bir daha affetmez, affetse de eskisi gibi olmazsınız. ona da travma yaşatma eğer onu mutlu edeceksen tabii. başka türlüyse lütfen gerçekleri söyle.
0
"kuzenim gitmiş .s" de en güzeli dee yahu eski sevgili gel düğün deyince elinde tuzla niye koşuyorsun ben orasını anlamadım. yani burasını irdelemek gerek bence esas, hayır şu eski sevgiliyle arkadaş/görüşme olayını zaten hiç anlamlandıramamışımdır. bence sevgiline birazcık değer veriyorsan git doğruyu söyle yargısını kararını ona bırak, evet dürüst olmak zor meziyet ve herkes her şeyi yapmakta özgür sonuçlarına katlanmak şartıyla sen de niyet etmiş ve taa oraya kadar gitmişsin bile sevgiline söyle her şeyi sonra da yaptığının ederini yaşa.
bu alemin tek salağı ben miyim diye düşünüyorum bu tip duyurularda yani 6-7 sene öncenin hani hatta şu an olsa belki sorun olmayacak şeylerini bile bilmeye hakkı var diye sevgilime anlatan biriyim, ilginç.
bu alemin tek salağı ben miyim diye düşünüyorum bu tip duyurularda yani 6-7 sene öncenin hani hatta şu an olsa belki sorun olmayacak şeylerini bile bilmeye hakkı var diye sevgilime anlatan biriyim, ilginç.
0
eski sevgiline bi yalan söyle (birisi hastalanmış, gelemiyorum vs), ya da direkt doğruyu söyle (ya ben düşündüm de çok saçma olucak seninle görüşmem, kusura bakma); sonra ya gerçekten kamp yap, ya tek gece bi otelde pansiyonda kal; sonra da ne bir daha sevgiline yalan söyle ne de bir daha eski sevgilinle görüş. sonuç olarak o düğüne gitme ve kendi sevgiline yalan söyleme.
0
yalan söyleyip sonra da yalanı rasyonelize etmek için gerçekten kampa gitmek?? :) Allah akıl fikir versin. şimdi bu yalanların hiç birisini yemiyor kadınlar öncelikle. bi de yalan söyleme gerekçen çok saçma. ama erkek beyni malum, 3 cümle fazladan açıklama yapmamak için "yalan söyle geç"stratejisine giriyor. ancak daha acı olan bir durum var ki, sonrasında şöyle bir döngüye giriliyor; yalan söyle geç-sonra yalan söylediğini unutup pot kır-sonra kız bunu farketsin kavga çıksın-güvenini kaybet-gönlünü almak için dil dök.. ve bu döngü n kez tekrar ettiğinde nur topu gibi bir ayrılık gelsin. halbuki çıkış yolu sadece uzun cümle kurmak istememendi.. daha mı az uğraşmış oldun şimdi?
0
Golgi
ekteki fotoda yazan paragrafı çevirenin tuttuğu altın olsun.
ekteki fotoda yazan paragrafı çevirenin tuttuğu altın olsun.
0
Luxeon emitörünün elektrik ve termal pedleri boyutça ufak olduğundan emitörler yeniden akışa geçmeden, PCB üzerine uygun miktarda lehim macunu sürülmelidir. Luxeon emitör için tavsiye edilen lehim maskesi ve stensil tasarımı, Figür 4'teki PCB ayakizi tasarımına eklenmiştir. Tavsiye edilen stensil kalınlığı 125 m den azdır. (sen burasını düzgün yazarsın) Lehim maskesindeki tüm serigrafi işaretlerinin (anot, katot, LED, vs işaretleri) Luxeon emitörün çerçevesinin dışına denk gelmesine dikkat ediniz. İşaretler lehim maskesi açıklıklarına çok yakın konulduğunda, mürekkep kalınlığı stensil baskı kalitesini etkileyebilir.
label için başka bişi uydurabilirsin.
sırf altın ve serigrafi hatrına kastım ha :D
label için başka bişi uydurabilirsin.
sırf altın ve serigrafi hatrına kastım ha :D
0
elloweeth
ben ölümden ve sonra olacaklardan çok korkuyorum. her an ölebilirmişim ve toprağın altına girebilirmişim gibi geliyor.nefessiz kalıp ölücem ve gömülcem. insanların ölümü bu kadar normal olarak görebilmesine çok şaşıyorum. evet yapabileceğimiz hiç bişey yok ama nasıl düşünmeden durabiliyosunuz?? öldü
ben ölümden ve sonra olacaklardan çok korkuyorum. her an ölebilirmişim ve toprağın altına girebilirmişim gibi geliyor.nefessiz kalıp ölücem ve gömülcem. insanların ölümü bu kadar normal olarak görebilmesine çok şaşıyorum. evet yapabileceğimiz hiç bişey yok ama nasıl düşünmeden durabiliyosunuz?? öldükten sonra yakınlarınızın sizi gömüp hayatlarına eskisi gibi devam edeceğini bilmek veya öldükten sonra ne olacağını bilmemek çok korkutuyor beni. kendimi telkin etmeye çalışıyorum hep ama olmuyor :( bu korku yüzünden normal bi hayat sürdüremiyorum, bunun geçmesi için terapi falan işe yarar mı?
0
sürekli düşünüyorum ya öyle sık sık falan da değil.bi tek uyurken herhalde düşünemiyorum o da uykuda olduğum için.
0
(bkz: Thanatophobia)
aman diyim başka başka sorunlara da yol açabilir gün geçtikçe. bir terapi iyi olabilir.
aman diyim başka başka sorunlara da yol açabilir gün geçtikçe. bir terapi iyi olabilir.
0
Ölüm her aklına geldiğinde
Ah edip vah edip inleme
Bu halinle tanrıyı incitmiş olacaksın
Ecel kapını çaldığı zaman
Evi teleşa verme
O geldiği zaman
Sen gitmiş olacaksın
Ah edip vah edip inleme
Bu halinle tanrıyı incitmiş olacaksın
Ecel kapını çaldığı zaman
Evi teleşa verme
O geldiği zaman
Sen gitmiş olacaksın
0
Her an olebilecegin konusunda haklısın. İnsanların çoğunu içine dustugun psikolojiye dusmekten koruyan inanclari oluyor. Onun haricinde harhar +1
0
acilen bir psikologa gidin, etrafınızda sizi bu konularda rahatlatacak ikna edecek kimse yoksa psikologa gitmek en iyisi. inancınızda bu konuda önemli, eğer dini bir inancınız yoksa olması için biraz çaba sarf edin, ahiret konularını araştırın. bir inanca sahipseniz sizinle aynı inancı paylaşan birilerinden de yardım alabilirsiniz.
siz ölümden korkuyorsunuz ama milyonlarca insan da dünya hayatının bitip de ahiretin başlayacağı günü dört gözle bekler ne tuhaf değil mi?
siz ölümden korkuyorsunuz ama milyonlarca insan da dünya hayatının bitip de ahiretin başlayacağı günü dört gözle bekler ne tuhaf değil mi?
0
ölüm hakkında mümkün mertebe filozofların yazdıklarını okuyun. çeşitli öğretilerde, dinlerde karşılaştırmalı kısaca ne demişler ölüm hakkında öğrenin. korktuğunuz sadece belirsizlik. karşılaştırmalı okudukça ortak noktalar hususunda bir fikre sahip oluyorsunuz ve böyle korkunuz kalmıyor.
ayrıca: ben varken ölüm yok, ölüm varken ben yokum, öyleyse korkmak niye?
diye bir söz vardı, kimindi hatırlamıyorum. ama oldukça doğru ;)
ayrıca: ben varken ölüm yok, ölüm varken ben yokum, öyleyse korkmak niye?
diye bir söz vardı, kimindi hatırlamıyorum. ama oldukça doğru ;)
0
toprağın altına girebilirmişim gibi geliyor demişsin, su götürmez bir gerçek bu, öncelikle bunu kabullenmelisin her an ölebilir ve toprağın altına gömülebilirsin. bana korkunç gelense sonsuza kadar bu dünyada yaşamak istemek, böyle bir ihtimal olsa gerçekten terapi alırdım sen de almalısın :)
0
Öldüğünde kafanı meşgul eden bir dolu dünyalık derdin anlamsızlaşacağını da düşünürsen dengelersin.
0
ölümden sonra hayat yok, adı üstünde "ölüm". ölüm başka şey, hayat başka şey. Algın, beynin, hormonların vs. yok. "Yok"sun
o yüzden üzülmeyeceksin, acı çekmeyeceksin, pişman olmayacaksın. rahat ol.
o yüzden üzülmeyeceksin, acı çekmeyeceksin, pişman olmayacaksın. rahat ol.
0
cesur yürekteki efsanevi vecizeyi düşünüyorum:
"her adam ölür ama zaten pek azı gerçekten yaşar"
geçiyor. hayatın bütün güzelliği bir sonu olmasında. bütün anlama çabasının sebebi bu tükenişi sezmekle başlıyor. ΔS>0. anlamsız bir keşif gibi geliyor başta. değil. tadını çıkarın.
"her adam ölür ama zaten pek azı gerçekten yaşar"
geçiyor. hayatın bütün güzelliği bir sonu olmasında. bütün anlama çabasının sebebi bu tükenişi sezmekle başlıyor. ΔS>0. anlamsız bir keşif gibi geliyor başta. değil. tadını çıkarın.
0
doğarken de çok korktun ama bugünlere geldin. korkma. öze döneceğn. bişi hissetmiycen. herşey bir rüyaya dönüşcek zaten. tibetlilere göre öldükten sonra korkarsan hepsi karşına gelir, o yüzden korkma. tibetin yaşam ve ölüm kitabını oku.
ölümlülüğünün farkına varmak çok özel bişidir, iyi yaşamanı sağlar doğru kullanabilirsen. tek kullanımı da bu. sen güzel yaşa sonra nasıl ölürsen öl boşver.
ölümlülüğünün farkına varmak çok özel bişidir, iyi yaşamanı sağlar doğru kullanabilirsen. tek kullanımı da bu. sen güzel yaşa sonra nasıl ölürsen öl boşver.
0
terapi görmen gerek. kendi kendine aşacağın bir problem değil gibi gözüküyor.
birkaç seanslık bir terapi bence seni rahatlatır.
birkaç seanslık bir terapi bence seni rahatlatır.
0
nevarki
Şu video'nun çekilmiş olduğu ve İstanbul'dan yarım saatlik mesafe olarak bahsi geçirilen göl neresidir acaba? Bilen, tahmin yürüten?http://www.youtube.com/watch?v=brbI5hEchFM&feature=player_embedded
Şu video'nun çekilmiş olduğu ve İstanbul'dan yarım saatlik mesafe olarak bahsi geçirilen göl neresidir acaba? Bilen, tahmin yürüten?
www.youtube.com
www.youtube.com
0
dessy
evet?edit: sinestezi hakkında akademik çalışmalar, yaşanmış öyküler vs. olabilir. her türlü kabulüm :)
evet?
edit: sinestezi hakkında akademik çalışmalar, yaşanmış öyküler vs. olabilir. her türlü kabulüm :)
edit: sinestezi hakkında akademik çalışmalar, yaşanmış öyküler vs. olabilir. her türlü kabulüm :)
0
sinestezya jeffry moore desem saçma mı olur :D gerçi kültür kitabı değil roman
0
belgeseller var ama kitap görmedim.
savant larla ilgili araştırabilirsin. genelde onlarda çok görülen bir olgu.
savant larla ilgili araştırabilirsin. genelde onlarda çok görülen bir olgu.
0
caner555
İyi akşamlar öncelikle dün gece yatmadan bi problemim yoktu.Fakat uyuduktan sonra gece arada sırada uyku sersemiyle farkettim ve yatarkende acı cektiğimi hissettim sabahleyin bel kemiği ile sol bacağımın birleştiği noktada sanki damar damar üstüne gelmiş gibi kemiğimde mi damarlarım mı acıyor tam bi
İyi akşamlar öncelikle dün gece yatmadan bi problemim yoktu.Fakat uyuduktan sonra gece arada sırada uyku sersemiyle farkettim ve yatarkende acı cektiğimi hissettim sabahleyin bel kemiği ile sol bacağımın birleştiği noktada sanki damar damar üstüne gelmiş gibi kemiğimde mi damarlarım mı acıyor tam bilemiyorum sol bacagımın üstüne ağırlık bindiremiyorum adım atarken canım acıyor tam o dediğim noktanda ve bacak aralarıma kadar acıyı hissediyorum bunu daha önce yaşamıştım gibi geliyor fakat hatırlayamacak kadar eski olduğunu düşünüyorum ve yarın işe gidicem yürümekten gerçekten zorlanıyorum sağ bacağıma yükümü bindirip yürüyorum kısacası topallıyorum ve bu olayı yaşadığımdan bu yana üşütmedim açıkta yatmadım veya ters bi hareket yapmadım yani durduk yere olan birşey.Fikri olan veya daha önce yaşamış olan varsa lütfen yardımcı olsun iyi günler
0
muhtemelen siyatiğin sıkışmış. bel kemiği ile sol bacağın birleştiği noktayı daha net tarif eder misin? bacağında hissizlik (dokunduğunda) varsa fıtık da olabilir. kas gevşetici vs ile geçmezse (oral) doktora gidicen el mecbur. bi fizik tedavici açar hemen. fıtık durumunda genelde eskiden kalma travma ve yıpranmalar böyle aniden ortaya çıkabiliyor, ters bir harekete vs gerek olmadan. geçmiş olsun.
0
Bel fıtığı. Ters hareket yapmışsın. Ağrı kesici al. Minoset ya da parol. Bol istirahat et. Sırtüstü uzan. Bacaklarını dizden karnına doğru bük. Kollarını uzatabildiğin kadar uzat. Başınla kolların arasında 180 derece açı olacak. 1 hafta dinlen böyle ağrı kesici al geçer. Fizik tedaviye de başla. Tahminen mr çkileceksin. Başıma geldi ordan biliyorum.
0
topraam
arkadaşlar dişçi fobisi olan biri olarak dişçilerde genel anestezi yapılıyormu dentistanbul ve acedemic te yapılıyor diye okudum onemlı bişe değil 2-3 dolgu(diş kırığından) ve yine aynı diş kırıgında diş çekimi olabilir bana ne kadara patlar bu iş???ya harbıden zor durumdayımlokal falan kurtarmıyo a
arkadaşlar dişçi fobisi olan biri olarak dişçilerde genel anestezi yapılıyormu dentistanbul ve acedemic te yapılıyor diye okudum onemlı bişe değil 2-3 dolgu(diş kırığından) ve yine aynı diş kırıgında diş çekimi olabilir bana ne kadara patlar bu iş???
ya harbıden zor durumdayım
lokal falan kurtarmıyo ama sağ altçene arka dişimi çektirdim bi fısfıs sıktı ustune 1 iğne yaptı ben yıne korku dolu oldugumu farketti 2 iğne daha yaptı sırf dişçiler yuzunden metal eşyalardan tiksiniyorum dolgu yaptırmaya gıttım fısfıs ardından iğne yaptı ben bı anda beyaza donmusum oyle dedi doktor koltugu yatırdı falan tansıyonum dustu galıba o sırada
ya harbıden zor durumdayım
lokal falan kurtarmıyo ama sağ altçene arka dişimi çektirdim bi fısfıs sıktı ustune 1 iğne yaptı ben yıne korku dolu oldugumu farketti 2 iğne daha yaptı sırf dişçiler yuzunden metal eşyalardan tiksiniyorum dolgu yaptırmaya gıttım fısfıs ardından iğne yaptı ben bı anda beyaza donmusum oyle dedi doktor koltugu yatırdı falan tansıyonum dustu galıba o sırada
0
soruya ek yapmak istiyorum
neden amerikadaki gibi sakinleştirici kullanılmıyor?
neden amerikadaki gibi sakinleştirici kullanılmıyor?
0
Piukh
Aklınıza gelen neler var ? Ayrıca doğduktan hemen sonra annesi, babası tarafından bırakılan, bakılmayan yani tek başına büyüyen hayvanlar var mı ?
Aklınıza gelen neler var ? Ayrıca doğduktan hemen sonra annesi, babası tarafından bırakılan, bakılmayan yani tek başına büyüyen hayvanlar var mı ?
0
balıkların birçoğu sürü halinde yaşar. yavrularını olmasa da yumurtalarını koruyan balıklar da çok.
avcıların bir kısmında sürü içgüdüsü yoktur mesela ayılar veya erkek filler de yalnız yaşar. dünyanın en yalnız balinasını keşfettiler en son yıllardır başka hiç bi balinayla yakınlaşmamış çünkü yanlış bir dilden ses çıkarıyo filan. memelilerin çoğu yavrusuna bakar, yumurtlayan hayvanlar yavrularını bırakır genelde.
avcıların bir kısmında sürü içgüdüsü yoktur mesela ayılar veya erkek filler de yalnız yaşar. dünyanın en yalnız balinasını keşfettiler en son yıllardır başka hiç bi balinayla yakınlaşmamış çünkü yanlış bir dilden ses çıkarıyo filan. memelilerin çoğu yavrusuna bakar, yumurtlayan hayvanlar yavrularını bırakır genelde.
0
sürü içgüdüsünden kasıt birlikte hareket etme olayı değil de nedir? burada iki ayrı soru sorulmuş, ayrı ayrı cevapladım o nedenle.
nemonun temsil ettiği palyaço balıkları filmde de anlatıldığı gibi yumurtalarını korur misal.
kimi yılanın bile yumurtalarının başında durduğunu keşfettiler ve çok şaştılar.
nemonun temsil ettiği palyaço balıkları filmde de anlatıldığı gibi yumurtalarını korur misal.
kimi yılanın bile yumurtalarının başında durduğunu keşfettiler ve çok şaştılar.
0
tavşanlar da yavrularını besler. ama tek yaşarlar evet. ayrıca (bazı) örümcekler de yumurtalarını yavrular çıkana kadar korur, hatta güneşe çıkarır, hatta yavrular ilk çıktılarında bir süreyi annelerinin sırtında geçirirler. akrepler de böyle. timsahlar bile böyle. hepsini birebir gözlemlediğim için bele ağzımın suları akarak yazıyorum şu an.
0
balıkların sürü iç güdüsü vardır mesela somon balıkları alaska ya cıkarlar toplu halde. doğduğu andan itibaren bakıma ihtiyacı olmayan sistemleri yeterli hiç bir hayvana ebeveynleri bakım yapmaz
0
erinmeyeyin de geniş geniş yazaydın zaman.
sürü içgüdüsü olmayan hayvanlar: bütün balıklar denince olmuyo haliyle.
sürü içgüdüsü olmayan hayvanlar: bütün balıklar denince olmuyo haliyle.
0
Sürü içgüdüsü olmayandan kasıt doğaya karşı tek başına mücadele edebilen hayvanlar. Mesela atmacagillerin çoğu böyle.
2. soru ise gayet açıktı sadece anne, baba olarak değil herhangi bir canlıyla birlik olmadan yetişen.
Yumurtlayan hayvanlar diyoruz mesela bunlar kardeşleriyle birlikte hareket ediyorlar mı bir süre ? Kartallar mesela sanırım 3 4 tane yumurta bırakıyordur doğduktan sonra nasıl ne oluyor ?
Belgesel arıyorum da bulamadım sürü meselesiyle alakalı.
2. soru ise gayet açıktı sadece anne, baba olarak değil herhangi bir canlıyla birlik olmadan yetişen.
Yumurtlayan hayvanlar diyoruz mesela bunlar kardeşleriyle birlikte hareket ediyorlar mı bir süre ? Kartallar mesela sanırım 3 4 tane yumurta bırakıyordur doğduktan sonra nasıl ne oluyor ?
Belgesel arıyorum da bulamadım sürü meselesiyle alakalı.
0
kamera motor
yoğunluktan dolayı 1 senedir bahçeyle ilgilenemedim. boka döndü.bugün yabani otları falan temizlemeye başladım. dikenli, 1 metre uzunluğunda dalgalar var. neyse, temizledim zaten büyük bölümünü 7den beri, sıkıntı yok.ama toprak böcek dolu, etraf böcek dolu.şimdi ilaçtır, zehirdir (zehir olmasın gerç
yoğunluktan dolayı 1 senedir bahçeyle ilgilenemedim. boka döndü.
bugün yabani otları falan temizlemeye başladım. dikenli, 1 metre uzunluğunda dalgalar var. neyse, temizledim zaten büyük bölümünü 7den beri, sıkıntı yok.
ama toprak böcek dolu, etraf böcek dolu.
şimdi ilaçtır, zehirdir (zehir olmasın gerçi, kediler var, kaplumbağa var ölmesinler bi de yanlışlıkla) ne alayım ben?
bu otlar da muhtemelen tekrar çıkar. onlar da çıkmasın, öyle bişey dökeyim yani. attığım yerde kök, tohum, karınca, böcek alayını yok etsin. aklıma asit dökmek geldi ama toprağı hepten bok etmeyelim.
hem ilaçlı müdahale, hem de başka (işte haftada bir çapalama vs.) öneriler lazım bana. en etkilisi lazım, çok etkilisi lazım. bahçeyi toparlamam gerekiyor (zaten bahçeye çim ekmiyorum, sarmaşıklar, ortancalar falan var. onlar da belirli bölgelerde, yani onlar dışındaki tüm doğal yaşamı öldürebilirim sıkıntı yok)
bugün yabani otları falan temizlemeye başladım. dikenli, 1 metre uzunluğunda dalgalar var. neyse, temizledim zaten büyük bölümünü 7den beri, sıkıntı yok.
ama toprak böcek dolu, etraf böcek dolu.
şimdi ilaçtır, zehirdir (zehir olmasın gerçi, kediler var, kaplumbağa var ölmesinler bi de yanlışlıkla) ne alayım ben?
bu otlar da muhtemelen tekrar çıkar. onlar da çıkmasın, öyle bişey dökeyim yani. attığım yerde kök, tohum, karınca, böcek alayını yok etsin. aklıma asit dökmek geldi ama toprağı hepten bok etmeyelim.
hem ilaçlı müdahale, hem de başka (işte haftada bir çapalama vs.) öneriler lazım bana. en etkilisi lazım, çok etkilisi lazım. bahçeyi toparlamam gerekiyor (zaten bahçeye çim ekmiyorum, sarmaşıklar, ortancalar falan var. onlar da belirli bölgelerde, yani onlar dışındaki tüm doğal yaşamı öldürebilirim sıkıntı yok)
0
böcekler iyidir. onlar sayesinde bi bahçen var. nasıl bi kafa bu anlamıyorum ki ben. permakültürle ilgili biraz araştır. otları biçip malçlaman yeterli, söküp toprağı sürmene gerek yok. çok daha az emek, stres ve parayla daha 'doğal' ve gerçek bir bahçe sahibi olabilirsin. böcekleri uzaklaştırmak için de neem araştırabilirsin. atacağın her ilaç toprağını bok edecek.
he güzel bi bahçe sahibi olmak isterken kalan doğal yaşamı istediğim gibi sikerim diyosan at herbisiti pestisiti ne ot ne böcek rahat rahat takıl. kediyi kaplumbağayı da bi süre oralara salmazsın.
he güzel bi bahçe sahibi olmak isterken kalan doğal yaşamı istediğim gibi sikerim diyosan at herbisiti pestisiti ne ot ne böcek rahat rahat takıl. kediyi kaplumbağayı da bi süre oralara salmazsın.
0
ayn-i cemin bülbülü
Mantıklıdan kasıt iyi temellendirilmiş, gelecek 50-100 yılda olması muhtemel olayları ya da değişimleri konu etmesi. Kesinlikle fantastik türden hoşlanmıyorum, bilim-kurguyla tekrar flört etmek istiyorum zira birkaç kötü film yüzünden uzun zamandır yüzüne bakmıyorum bu türün.. Şimdiden teşekkür eder
Mantıklıdan kasıt iyi temellendirilmiş, gelecek 50-100 yılda olması muhtemel olayları ya da değişimleri konu etmesi. Kesinlikle fantastik türden hoşlanmıyorum, bilim-kurguyla tekrar flört etmek istiyorum zira birkaç kötü film yüzünden uzun zamandır yüzüne bakmıyorum bu türün..
Şimdiden teşekkür ederim!
Şimdiden teşekkür ederim!
0
(bkz: equilibrium)
bilim-kurgunun içerisinde ne kadar mantık aranır bilemedim ama güzel bir distopyadır bu film.
bilim-kurgunun içerisinde ne kadar mantık aranır bilemedim ama güzel bir distopyadır bu film.
0
la noix
emin olamadım dövme yanlış değil mi ya? iiix nedir? iki kişi kafa verdik çözemedikhttp://www.milliyet.com.tr/fotogaleri/47469-yasam-hakan-akkaya-nin-anlamli-dovmesi/4
emin olamadım
dövme yanlış değil mi ya? iiix nedir? iki kişi kafa verdik çözemedik
www.milliyet.com.tr
dövme yanlış değil mi ya? iiix nedir? iki kişi kafa verdik çözemedik
www.milliyet.com.tr
0
tek tek yazmış bence. 3 0 . 1 0 . 2 0 0 2 gibi düşünmüş sanırım.
0
X sıfır değil ki nasıl oluyor öyle? sıfır diye bir sayı yok zaten. IX = 2 çarpı 10 niyetine yazmış desen bu sefer de yıl olmuyor. şu an gerçekten merak ettim ben de, hiç bir mantıklı açıklaması yok çünkü bunun :D
edit: başta fotoğraf orjinal fotoğrafın simetriğidir diyecektim ama yıl kısmı yine bozuyor işi. IIIX aslında XIII olabilir ama IIXXII diye bir şey yok her halükarda.
edit: başta fotoğraf orjinal fotoğrafın simetriğidir diyecektim ama yıl kısmı yine bozuyor işi. IIIX aslında XIII olabilir ama IIXXII diye bir şey yok her halükarda.
0
Kayser Davut
önerin bakalım bu kardeşinize, dram olsun dram.
önerin bakalım bu kardeşinize, dram olsun dram.
0
sevmek zamanı yazan arkadaşı tebrik etmek için geldim. ağzını seveyim. (izlersen fon da duran galata kulesine dikkat et). kim ki duk tan da öte.
0
atlı karınca
bu konudaki ya tek ya da çok nadir bulunan bir film.ödüllü falan ama asıl önemlisi anlatılmayan gerçekliği yansıtması.
ders falan vermiyor bu arada öyle bir yazmışım ki
bu konudaki ya tek ya da çok nadir bulunan bir film.ödüllü falan ama asıl önemlisi anlatılmayan gerçekliği yansıtması.
ders falan vermiyor bu arada öyle bir yazmışım ki
0
fosforlu cevriye
soru başlıkta.
soru başlıkta.
0
nette duble rakı için 8 cl demişler ve büyükten de bu nedenle 8 çıkar demişler, bu hesaba göre 5-6 duble diyorum. ağır bir duble yapıp 10 cl koysan işte 5 duble eder zaten.
0
ermanen
spermiyogram testi odasına sevgiliyi sokabiliyor muyuz? elle zor iş valla.
spermiyogram testi odasına sevgiliyi sokabiliyor muyuz? elle zor iş valla.
0
ben hemşireden rica etmiştim blow yapmıştı. bizim bi abi de vardı, o da hademeye handjob yaptırdı. olur yani.
0
test odasında performans düşünmüyorsunuz herhalde ? zira o şekilde verilecek spermiogramdan sonuç alamazsınız. mecbur manuel takılacaksınız.
0
kibritsuyu
çoğu bebek aynıdır aslında. ben bunun mantığını anlamaya çalışıyorum.abi bir insan uykusu gelince ne yapar? yatar uyur. yatacak imkanı yoksa da bulunduğu yerde uyuklar. yani uykusu gelen insan uyur abi. yanlış mıyım?bebek denen insan yavrusu niye uyumaz peki? uykusu var, hem de deli gibi uykusu var.
çoğu bebek aynıdır aslında. ben bunun mantığını anlamaya çalışıyorum.
abi bir insan uykusu gelince ne yapar? yatar uyur. yatacak imkanı yoksa da bulunduğu yerde uyuklar. yani uykusu gelen insan uyur abi. yanlış mıyım?
bebek denen insan yavrusu niye uyumaz peki? uykusu var, hem de deli gibi uykusu var. uyumasına engel bir durumu da yok. karnı tok, altı temiz, ağrızı sancısı yok (ağrısı, sancısı, sıkıntısı olunca farklı tepkiler veriyor çünkü). hiçbir sıkıntısı yok ve deli gibi uykusu var. e o zaman uyu işte çocuk. gözünü kapattığın anda uyuyacaksın. niye kapatmıyorsun?
evet niye büyük insan gibi uykusu gelince her türlü imkanı sağladığımız halde sızmıyor bu çocuk da ağlayıp duruyor? içinice uykusu gelince uyumak yerine ağlayan var mı?
aklıma bir tek bastıran uykuyu, tanımlayamadığı rahatsız edici bir şey zannetmesi falan geliyor bir tek.
not: diş çıkardığı veya karnı ağrıdığında yaşadığı huzursuzluğu bu bahsettiğim durumdan ayırabilecek kadar tecrübe edindim. o yüzden gazı vardır, karnı ağrıyordur, diş çıkarıyordur demezseniz sevinirim.
abi bir insan uykusu gelince ne yapar? yatar uyur. yatacak imkanı yoksa da bulunduğu yerde uyuklar. yani uykusu gelen insan uyur abi. yanlış mıyım?
bebek denen insan yavrusu niye uyumaz peki? uykusu var, hem de deli gibi uykusu var. uyumasına engel bir durumu da yok. karnı tok, altı temiz, ağrızı sancısı yok (ağrısı, sancısı, sıkıntısı olunca farklı tepkiler veriyor çünkü). hiçbir sıkıntısı yok ve deli gibi uykusu var. e o zaman uyu işte çocuk. gözünü kapattığın anda uyuyacaksın. niye kapatmıyorsun?
evet niye büyük insan gibi uykusu gelince her türlü imkanı sağladığımız halde sızmıyor bu çocuk da ağlayıp duruyor? içinice uykusu gelince uyumak yerine ağlayan var mı?
aklıma bir tek bastıran uykuyu, tanımlayamadığı rahatsız edici bir şey zannetmesi falan geliyor bir tek.
not: diş çıkardığı veya karnı ağrıdığında yaşadığı huzursuzluğu bu bahsettiğim durumdan ayırabilecek kadar tecrübe edindim. o yüzden gazı vardır, karnı ağrıyordur, diş çıkarıyordur demezseniz sevinirim.
0
sana göre bir engel olmayabilir. ona göre vardır. en büyük nedenlerden biri huzursuzluktur, eğlenceli bişi varsa bile uyuyamayabilir. ayrıca büyükler de uykusu gelince uyumuyor, direniyor manyak gibi.
0
kibritsuyu abi korkutmak gibi olmasın ama...
ben 3 aylıkken de uyumuyormuşum :) annem 5 çocuk, bi sürü yiğeni + bizim evde büyüyen babamın yiğenleriyle birlikte düzinelerce çocuk büyüttü hala der sen oldum olası sevmezdin uykuyu diye
30 yaşına geldim hala uyuyamıyorum...yatıyorum 2 saat sürüyor uyumam uykum olmasına rağmen uyuyamıyorum ancak pilim bitecek de sızacam.
mizaç abicim, huy işte sevmiyor çocuk
ben 3 aylıkken de uyumuyormuşum :) annem 5 çocuk, bi sürü yiğeni + bizim evde büyüyen babamın yiğenleriyle birlikte düzinelerce çocuk büyüttü hala der sen oldum olası sevmezdin uykuyu diye
30 yaşına geldim hala uyuyamıyorum...yatıyorum 2 saat sürüyor uyumam uykum olmasına rağmen uyuyamıyorum ancak pilim bitecek de sızacam.
mizaç abicim, huy işte sevmiyor çocuk
0
anaokulları da işletmiş birisi olarak söylemeliyim ki; (bu ne şimdi?)
bebeklerde ve çocuklarda enerji yüksek oluyor. bu enerjinin mutlaka boşaltılması lazım. yoksa uyuyamadıkları gibi sürekli de hareket etmek zorunda kalıyorlar. uyku saatinde krize giren, kızaran, ağlayan bir ton çocuk var. incelediğimizde kalorisi yüksek gıdalara maruz kalmaları olası. enerjisi yüksek ve boşalmamış bir çocuğun uyutmaya zorlanması sakıncalı. çünkü o eğlenmek ağlamak,elini kolunu hareket ettirmek ister. çoğunun ağlayarak yatmasının 2 sebebi var. ya enerjisini bu şekilde boşaltıyor ya da uymamak için direniyor. bir çok yaramaz, hiperaktif ve zarar verici davranışları olan çocuğu spora yönlendirdiğimizde adeta kuzuya dönmesinin sebebi de budur.
düşünün redbull ve bolca kahve içtikten sonra yatağa girip uyumaya çalışmak sizi ne kadar strese sokarsa bebek için de çocuk için de aynısı geçerli.
bebeklerde ve çocuklarda enerji yüksek oluyor. bu enerjinin mutlaka boşaltılması lazım. yoksa uyuyamadıkları gibi sürekli de hareket etmek zorunda kalıyorlar. uyku saatinde krize giren, kızaran, ağlayan bir ton çocuk var. incelediğimizde kalorisi yüksek gıdalara maruz kalmaları olası. enerjisi yüksek ve boşalmamış bir çocuğun uyutmaya zorlanması sakıncalı. çünkü o eğlenmek ağlamak,elini kolunu hareket ettirmek ister. çoğunun ağlayarak yatmasının 2 sebebi var. ya enerjisini bu şekilde boşaltıyor ya da uymamak için direniyor. bir çok yaramaz, hiperaktif ve zarar verici davranışları olan çocuğu spora yönlendirdiğimizde adeta kuzuya dönmesinin sebebi de budur.
düşünün redbull ve bolca kahve içtikten sonra yatağa girip uyumaya çalışmak sizi ne kadar strese sokarsa bebek için de çocuk için de aynısı geçerli.
0
ben de bunu çok düşünürdüm. yat di mi arkadaş? her şeyin tamam, ne duruyorsun ya da ne aglıyorsun. aglayacagına uyu yani!
ama neyseki ben kızımda böyle seyler yasamadım, bilakis uyuycam dıye aglardı. hemen yatırırdık, sımdi bile hadı uyuyalım derım aksam saat 9 sıralarında, hemen kosa kosa gıder uyumaya. benimki uykuyu severdi, en cok bundan yana sanslıyım, ne guzel hıc uykusuzluk cekmedik, sabaha kadar fosur fosur yatardı, taa bebeklıgınden beri.
sımdı ise 2 ye yaklasıyor yaşı.
ama neyseki ben kızımda böyle seyler yasamadım, bilakis uyuycam dıye aglardı. hemen yatırırdık, sımdi bile hadı uyuyalım derım aksam saat 9 sıralarında, hemen kosa kosa gıder uyumaya. benimki uykuyu severdi, en cok bundan yana sanslıyım, ne guzel hıc uykusuzluk cekmedik, sabaha kadar fosur fosur yatardı, taa bebeklıgınden beri.
sımdı ise 2 ye yaklasıyor yaşı.
0
ground'a büyük oranda katılıyorum.
ve şunu eklemek istiyorum:
bebeklerin huzursuzluğu çoğunlukla bedensel değil duygusal sebeplerden kaynaklanır, özellikle 1. derece yakın bakıcı (çoğunlukla anne) ile kurduğu bağ ve güven ilişkisi bebeğin huzurlu/tatmin olmuş ya da tam tersi hissetmesi etkiler.
ve şunu eklemek istiyorum:
bebeklerin huzursuzluğu çoğunlukla bedensel değil duygusal sebeplerden kaynaklanır, özellikle 1. derece yakın bakıcı (çoğunlukla anne) ile kurduğu bağ ve güven ilişkisi bebeğin huzurlu/tatmin olmuş ya da tam tersi hissetmesi etkiler.
0
Ağlayınca yanına gideceğinizi, ilgi göreceğini kodlamıştır. Uyumuyorsa yeterince yorulmamıştır da. Gün içinde enerjisini boşaltabileceği oyunlar inanılmaz işinize yarar. Eğer yorulmak dışında uykudan korkuyor ya da tek başına uyumaktan korkuyor ise de güvenli hissedeceği bir ışık miktarıyla, sevdiği bir ögeyle odasında bırakıp uyumasını bekleyin derim. İlk günlerde ağlamasına cevap vermemek dayanılmaz gibi bişiy fakat zamanla ebeveynlerden ziyade bebek uyku düzeni açısından rahata kavuşuyor.:)
0
zippo uyku odasinsa isik hormanlari olumsuz etkiler. genelde anneler bu yanilgiya dusup isikla yada daha kotusu sesi kapali televizyonla uyutuyorlar
0
Yani yazmamışım ama, uyuduktan sonra ışığı kapatmak üzere :)melatonin salınımı için uyku ortamında ışık olmaması gerekiyor evet.
0
piotr
''Her şey tohum ile başlar'' sloganı mı yoksa ''bir tohum ile baslar her şey '' sloganı mı kulağa daha hoş geliyor ? Ayrıca ingilizcesi için şıkkınızı bekliyoruma. All begin with seed.b. All begin with the seed.c. All begins with a seed.d. Sizin çeviriniz.Tenks.
''Her şey tohum ile başlar'' sloganı mı yoksa ''bir tohum ile baslar her şey '' sloganı mı kulağa daha hoş geliyor ?
Ayrıca ingilizcesi için şıkkınızı bekliyorum
a. All begin with seed.
b. All begin with the seed.
c. All begins with a seed.
d. Sizin çeviriniz.
Tenks.
Ayrıca ingilizcesi için şıkkınızı bekliyorum
a. All begin with seed.
b. All begin with the seed.
c. All begins with a seed.
d. Sizin çeviriniz.
Tenks.
0
www.nesteoil.com
Nestle de kullanmış aynı sloganı.
"It all begins with a seed" en "native english" olanı bu galiba.
Nestle de kullanmış aynı sloganı.
"It all begins with a seed" en "native english" olanı bu galiba.
0
varg
eskiden turkiye'de umumi helalarda buyuk/kucuk'e gore ucret aliniyormus? dogru mudur bu? yoksa sadece kemal sunal filmlerinde mi oluyordu :]
eskiden turkiye'de umumi helalarda buyuk/kucuk'e gore ucret aliniyormus? dogru mudur bu? yoksa sadece kemal sunal filmlerinde mi oluyordu :]
0
ahahaha ciddi olarak vardı! tuvalet girişinde yazardı fiyat, küçük 50 kuruş, büyük 1 lira gibisinden safhgsfhh
0
evet vardı yaa. yetişkin 1 çocuk 0,5 anlamında. hoş ben bunu uzun süre büyük kaka ve küçük çiş sanmıştım. hatta nereden bilecekler ki çişim var deyip sıçabilirim derdim offf offf
0
vardi
kucuk 50 krş
buyuk 1 tl idi
paradan 6 sifir atilmazdan evvel su dokmek icin milyonlar vermisligimiz vardir :)
@zenc ahhhaha ben bunu hala senin ilk sandigin gibi saniyorum. simdi senin yazmanla cocuk buyuk demek istediklerini anladim. saka mi bu. su omrumde yeni bir sey daha ogrendim
kucuk 50 krş
buyuk 1 tl idi
paradan 6 sifir atilmazdan evvel su dokmek icin milyonlar vermisligimiz vardir :)
@zenc ahhhaha ben bunu hala senin ilk sandigin gibi saniyorum. simdi senin yazmanla cocuk buyuk demek istediklerini anladim. saka mi bu. su omrumde yeni bir sey daha ogrendim
0
hatta kemal sunalın bir filminde de (kibar feyzo) vardı. adam tuvaletten çıkıp küçük parası vermeye çalışıyordu ama kemal sunal da yayan söyleme borazan gibi ötüyordu kıçın gibi bir lag-f söylüyordu. hatta kapıda büyük 2 küçük 1 lira agaya beleş yazıyrdu.
0
lan cogunuzun birseyden haberi yok boyuna salliyorsunuz ha. yok cocuk/yetiskinmis :)
0
ismail yk
bizler duygu üreten makineleriz sadece. daha fazlası değil. kendi sınır koşullarımıza göre davranmaktan mes'ul fonksiyonlarız. belli, tanımlı uzaylarda anlamlıyız. tanım yetersiz ise, belki yokuz bile. kendi nefesimizin bir yıldızın çekirdeğinden kopan sıcaklıkla çalışan bir körüğün eseri olduğunu b
bizler duygu üreten makineleriz sadece. daha fazlası değil. kendi sınır koşullarımıza göre davranmaktan mes'ul fonksiyonlarız. belli, tanımlı uzaylarda anlamlıyız. tanım yetersiz ise, belki yokuz bile. kendi nefesimizin bir yıldızın çekirdeğinden kopan sıcaklıkla çalışan bir körüğün eseri olduğunu bilmeyiz çünkü döngülerin iki adım öncesini önemsemeyiz (sadece iki adım). diğer yıldızların güneşimiz gibi bir gök cismi olduğunu bilmeyenler var lan. heliyosentrizme takıldık o kadar şehin arasında. o galaksiler hep uçuşan tül perde ve kesif sigara dumanı zaten. di mi meraksız ibneler?
bir engerek hemen her birimiz için bir tavşandan daha az masumdur. oysa engerekler de acılar içinde ölürken ses çıkaramaz, tavşanlar da... ölümün sesini duyamadığımızdan bu kadar vahşiyiz, sıcağı soğuğa tercih ettiğimizden engerek'i zevk ve güvenlik hissi için, tavşanı doymak için katlederiz. kendi sesimiz kendi içimizde bastırılmaz hale geldiğinden bu kadar saldırganız. kendi sesimizi mevcut şartlarda dışarı çıkarmamız imkansız. bu sesle yaşamak mecburiyetindeyiz. bu sesi bastırmak zorundayız. hafif müzik, hafif atıştırmalıklar, hafif alkollü içkiler bu yüzden var.
duygularımız sapar. katlanamayız bazen yeni hallere. bazen de yeni haller sayesinde sanki hiçbir şey olmamış gibi mutlu görünürüz. mutlu değiliz. kısıtlı bir çevrede tüm dünyaya hakimiz sanırız. bir gölette kendini şişirip suda asılı kalacağı kadar hafifleyen kurbağa gibiyiz. yüzeyde kalmak istersek, biraz havayla doldurmalıyız içimizi. ilk taşta huzurumuz bozulacaktır, dibe dalmamız gerekecektir, taş aşağı giderken eski şişkin ve batmaz halimize kolayca dönmenin verdiği rahatlıkla geçiştiririz bu konforsuz hali. konforsuz hallerden konfor yaratırız.
sevdiğimizi düşünürüz. ihtiyacın şiddetli haline sevgi deriz. yoksunluğun şiddetli haline aşk. bazılarımız bunu bir şekilde aşar, ya doğuştan, ya sonradan ama bir şekilde geçer bu evreyi. tuhaf insanlardır bunlar. hala onları anlayabilmiş ya da onlardan biri olabilmiş değilim. bu kısmı kısa kesiyorum.
sürekli yozlaşırız. bu yozlaşmanın olumsuz etkileri, neden bir türlü görünmez? bilinmez. yozlaşanı sürekli özüne çeviren yaşamsal enerji nereden gelir? kimse gösteremez. ama vardır böyle bir düzenleyici güç. aslında bir bok yozlaşmaz, yozlaşacak her şey, icat edildikten kısa süre sonra kavram dağarcığımıza yazılıp soyutlaşmıştır. defalarca icat edilen bu kavramlar, aynı kere defalarca soyutlaştırılarak yaşamsal rollerinden koparılmıştır. her birimiz bunları zamanı gelince (eğer gelebilirse) keşfederiz ve sıkılınca kültür dağarcığımızın etkisiz elemanı yaparız.
yalan söyleriz, gerçeği gizleriz, gözümüzün önünde olmamış gibi davranırız ustaca, son anda müdahale ederiz acıyıp, yüreğimiz dayanmaz. neye? içimizdeki şeytanlara mı? yoksa ilahi kırıntılara mı? yoksa gerçeği desteklememizde ufak menfaat belirtilerinin katkısı mı var? nadiren adil oluruz. nadiren kendimiz işin içindeyken adil oluruz. iki nadirin skaler çarpımı, biraz fazla seyrek bir sıklık demektir.
birini severiz, bazıları için, bir kadını. nedenini anlatamayacağım. ya da neden anlatmayım? anlatıyorum, omuzlarından kollarına benzersiz bir kuvvet akışı vardır. incecikleri bile adamın sırtını ısıtıp kendine çekmeye yeter. çenelerinin boyunlarına değdiği yer saltanat öpücüklerinin birbirlerini devirip durduğu, monarşisi bir garip bir taht kavgasıdır. hiçbir öpücük vadinin son hakimi olamaz. hanedan bile değişir arada. ama boynun o kısmının asla mutlak bir hükümdarı yoktur. bir damla çikolata olur kimilerinin göbeğinde, hem de süzülerek akar. tombullaşır bazen ve belinde iki gamzesi belirginleşir tekrar zayıflayınca. her ay şişer, iştahlanır, acı çeker, kanar, rahatlar ve böyle gider. aralarda sever ve sevilmek ister. tek güzel parfümü, sabah uyandığında üzerindeki yorganı hafifçe aralayıp yamacına davet ederken o boyundan gelen kokusudur. kalan tüm parfümleri, zaman kaybıdır. iç bayar. tenine uymaz. teni parsel parsel ezberlendiği gün, ayrılıp gideceği güne kadar sürecek korku ve aymazlık başlar. teni tamamen unutulursa (ki zaman ister) yerini belki biri alabilir o saatte. belki alamaz. her, şey, hakkındaki, her, çizgi, her, ürpertisi, her, uykuda, sayıklaması, her, meşhur, "hıh"laması, :'), her, fırça, sürüklemesinde, elektriklenen, saçları. adamın terk edilirken bedeninde kalan arazdır. yaşatır ve yavaşça başında bekler son nefesini vermesini beklemeden kaçmak üzere. sonrası, adam şanslıysa, sıçtın mavisi. belki musluk suyunda haşlanmış hazır kahve. sabah sabah tıraş keyfi.
öğrendiğimiz şey bayağılaşır. bizi de bayağılaştırır. merak ölür, aşk ölür, şarkı söyleme eğilimi de bitince bitiyoruz. sabah oluyor ve işe gidiyoruz.
şunları dinlemeyi unutmuyoruz bir ara:
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
akıntı birden norveç usulü maelstroma dönüşünce paniklemiyoruz, mantık ve sağduyu iflas ettiğinde fındık faresini dinliyoruz, kafamızı besliyoruz, aklımız ipleri bırakıyor az, cennet var mı yok mu'ya takılmıyoruz, şişme sevgilimiz de önemsemiyor, tek yapmamız 6 gün köstebek gibi yer altında yaşamak. erzak, radyo, fener ve piller karyolanın altında. yedinci gün enkaza hoş geldiniz.
bir engerek hemen her birimiz için bir tavşandan daha az masumdur. oysa engerekler de acılar içinde ölürken ses çıkaramaz, tavşanlar da... ölümün sesini duyamadığımızdan bu kadar vahşiyiz, sıcağı soğuğa tercih ettiğimizden engerek'i zevk ve güvenlik hissi için, tavşanı doymak için katlederiz. kendi sesimiz kendi içimizde bastırılmaz hale geldiğinden bu kadar saldırganız. kendi sesimizi mevcut şartlarda dışarı çıkarmamız imkansız. bu sesle yaşamak mecburiyetindeyiz. bu sesi bastırmak zorundayız. hafif müzik, hafif atıştırmalıklar, hafif alkollü içkiler bu yüzden var.
duygularımız sapar. katlanamayız bazen yeni hallere. bazen de yeni haller sayesinde sanki hiçbir şey olmamış gibi mutlu görünürüz. mutlu değiliz. kısıtlı bir çevrede tüm dünyaya hakimiz sanırız. bir gölette kendini şişirip suda asılı kalacağı kadar hafifleyen kurbağa gibiyiz. yüzeyde kalmak istersek, biraz havayla doldurmalıyız içimizi. ilk taşta huzurumuz bozulacaktır, dibe dalmamız gerekecektir, taş aşağı giderken eski şişkin ve batmaz halimize kolayca dönmenin verdiği rahatlıkla geçiştiririz bu konforsuz hali. konforsuz hallerden konfor yaratırız.
sevdiğimizi düşünürüz. ihtiyacın şiddetli haline sevgi deriz. yoksunluğun şiddetli haline aşk. bazılarımız bunu bir şekilde aşar, ya doğuştan, ya sonradan ama bir şekilde geçer bu evreyi. tuhaf insanlardır bunlar. hala onları anlayabilmiş ya da onlardan biri olabilmiş değilim. bu kısmı kısa kesiyorum.
sürekli yozlaşırız. bu yozlaşmanın olumsuz etkileri, neden bir türlü görünmez? bilinmez. yozlaşanı sürekli özüne çeviren yaşamsal enerji nereden gelir? kimse gösteremez. ama vardır böyle bir düzenleyici güç. aslında bir bok yozlaşmaz, yozlaşacak her şey, icat edildikten kısa süre sonra kavram dağarcığımıza yazılıp soyutlaşmıştır. defalarca icat edilen bu kavramlar, aynı kere defalarca soyutlaştırılarak yaşamsal rollerinden koparılmıştır. her birimiz bunları zamanı gelince (eğer gelebilirse) keşfederiz ve sıkılınca kültür dağarcığımızın etkisiz elemanı yaparız.
yalan söyleriz, gerçeği gizleriz, gözümüzün önünde olmamış gibi davranırız ustaca, son anda müdahale ederiz acıyıp, yüreğimiz dayanmaz. neye? içimizdeki şeytanlara mı? yoksa ilahi kırıntılara mı? yoksa gerçeği desteklememizde ufak menfaat belirtilerinin katkısı mı var? nadiren adil oluruz. nadiren kendimiz işin içindeyken adil oluruz. iki nadirin skaler çarpımı, biraz fazla seyrek bir sıklık demektir.
birini severiz, bazıları için, bir kadını. nedenini anlatamayacağım. ya da neden anlatmayım? anlatıyorum, omuzlarından kollarına benzersiz bir kuvvet akışı vardır. incecikleri bile adamın sırtını ısıtıp kendine çekmeye yeter. çenelerinin boyunlarına değdiği yer saltanat öpücüklerinin birbirlerini devirip durduğu, monarşisi bir garip bir taht kavgasıdır. hiçbir öpücük vadinin son hakimi olamaz. hanedan bile değişir arada. ama boynun o kısmının asla mutlak bir hükümdarı yoktur. bir damla çikolata olur kimilerinin göbeğinde, hem de süzülerek akar. tombullaşır bazen ve belinde iki gamzesi belirginleşir tekrar zayıflayınca. her ay şişer, iştahlanır, acı çeker, kanar, rahatlar ve böyle gider. aralarda sever ve sevilmek ister. tek güzel parfümü, sabah uyandığında üzerindeki yorganı hafifçe aralayıp yamacına davet ederken o boyundan gelen kokusudur. kalan tüm parfümleri, zaman kaybıdır. iç bayar. tenine uymaz. teni parsel parsel ezberlendiği gün, ayrılıp gideceği güne kadar sürecek korku ve aymazlık başlar. teni tamamen unutulursa (ki zaman ister) yerini belki biri alabilir o saatte. belki alamaz. her, şey, hakkındaki, her, çizgi, her, ürpertisi, her, uykuda, sayıklaması, her, meşhur, "hıh"laması, :'), her, fırça, sürüklemesinde, elektriklenen, saçları. adamın terk edilirken bedeninde kalan arazdır. yaşatır ve yavaşça başında bekler son nefesini vermesini beklemeden kaçmak üzere. sonrası, adam şanslıysa, sıçtın mavisi. belki musluk suyunda haşlanmış hazır kahve. sabah sabah tıraş keyfi.
öğrendiğimiz şey bayağılaşır. bizi de bayağılaştırır. merak ölür, aşk ölür, şarkı söyleme eğilimi de bitince bitiyoruz. sabah oluyor ve işe gidiyoruz.
şunları dinlemeyi unutmuyoruz bir ara:
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
akıntı birden norveç usulü maelstroma dönüşünce paniklemiyoruz, mantık ve sağduyu iflas ettiğinde fındık faresini dinliyoruz, kafamızı besliyoruz, aklımız ipleri bırakıyor az, cennet var mı yok mu'ya takılmıyoruz, şişme sevgilimiz de önemsemiyor, tek yapmamız 6 gün köstebek gibi yer altında yaşamak. erzak, radyo, fener ve piller karyolanın altında. yedinci gün enkaza hoş geldiniz.
0
elikası
iş yerindeyim ayağıma bir şey batmış, yürürken inanılmaz canımı acıtıyor. parmağımın arkasında sanırım, tam yerini tesbit edemedim. lavaboda bakabildiğim kadarıyla baktım ama görünmüyor. ne yapsam nasıl bulup çıkarsam tavsiyesi olan ?
iş yerindeyim ayağıma bir şey batmış, yürürken inanılmaz canımı acıtıyor. parmağımın arkasında sanırım, tam yerini tesbit edemedim. lavaboda bakabildiğim kadarıyla baktım ama görünmüyor. ne yapsam nasıl bulup çıkarsam tavsiyesi olan ?
0
iki tane denenmiş çözümüm var. hikayesi şöyle;
yaklaşık 5 yıl önce, iki arkadaş elimizde zıpkınlarla balık tutma hayaliyle kayalıklardan atlarken ikimiz de deniz kestanesine basmak gibi bir mallık yapmıştık. (dikenler hiçbir şekilde ayak tabanından gözükmüyordu, sen düşün ne kadar derine işlediklerini) bendeniz anneciğimin yanına giderken arkadaş özel hastaneye gitmişti. annem, ayağıma önce zeytinyağı sürüp sonra da ısıtıp dezenfekte ettiği toplu iğne ile dikenleri derimin üstüne çıkarıp sonra da cımbızla hepsini çekmişti. 2-3 gün sonra halısaha maçına gidecek kadar iyiydim. Arkadaş ise hastanede 7-8 tane dikeni aldırıp 400 TL civarında 5 sene için muazzam sayılabilecek bir meblayı ödemişti.
O da iyileşti, ben de iyileştim. Umarım akıllıca davranıp ucuz yolu seçersin. Şimdiden geçmiş olsun.
yaklaşık 5 yıl önce, iki arkadaş elimizde zıpkınlarla balık tutma hayaliyle kayalıklardan atlarken ikimiz de deniz kestanesine basmak gibi bir mallık yapmıştık. (dikenler hiçbir şekilde ayak tabanından gözükmüyordu, sen düşün ne kadar derine işlediklerini) bendeniz anneciğimin yanına giderken arkadaş özel hastaneye gitmişti. annem, ayağıma önce zeytinyağı sürüp sonra da ısıtıp dezenfekte ettiği toplu iğne ile dikenleri derimin üstüne çıkarıp sonra da cımbızla hepsini çekmişti. 2-3 gün sonra halısaha maçına gidecek kadar iyiydim. Arkadaş ise hastanede 7-8 tane dikeni aldırıp 400 TL civarında 5 sene için muazzam sayılabilecek bir meblayı ödemişti.
O da iyileşti, ben de iyileştim. Umarım akıllıca davranıp ucuz yolu seçersin. Şimdiden geçmiş olsun.
0
+ iğneyle yapıcaksanız.iğneyi ya kaynatın yada daha kolayi kolonya ıle yakın biraz
0
harika
evet, konu intihar olsun. ötanazi olmasın. sağolun.
evet, konu intihar olsun. ötanazi olmasın. sağolun.
0
banagazozalnuri
arkadaşlar zeki demirkubuz filmleri (yoksa dostoyevski veya camus romanları mı deseydim :) ) gibi, birey üzerine eğilip psikolojik tahlil yapan filmler arıyorum.film önerilerinizi bekliyorum. lütfen yağdırabildiğiniz kadar film yağdırın.
arkadaşlar zeki demirkubuz filmleri (yoksa dostoyevski veya camus romanları mı deseydim :) ) gibi, birey üzerine eğilip psikolojik tahlil yapan filmler arıyorum.
film önerilerinizi bekliyorum. lütfen yağdırabildiğiniz kadar film yağdırın.
film önerilerinizi bekliyorum. lütfen yağdırabildiğiniz kadar film yağdırın.
0
oldboy'u izlediydim de pek etkilememişti beni. evet beyler sinerji lütfen sinerji! hadi başarabiliriz!
0
12 angry men (önyargıyı psikolojik bir konu olarak ele alırsak evet :) )
anayurt oteli
das experiment
gişe memuru
bunları izlemiştim. diğer öneriler için teşekkürler. daha tavsiye varsa şad olurum ama :)
anayurt oteli
das experiment
gişe memuru
bunları izlemiştim. diğer öneriler için teşekkürler. daha tavsiye varsa şad olurum ama :)
0
yatagants
Evet ankara olarak bi toplansak nasıl olur?Mekan ve tarih önerilerinizi yazarsanız sevinirim.Moderasyon üstte tutarsan sevinirim.
Evet ankara olarak bi toplansak nasıl olur?
Mekan ve tarih önerilerinizi yazarsanız sevinirim.
Moderasyon üstte tutarsan sevinirim.
Mekan ve tarih önerilerinizi yazarsanız sevinirim.
Moderasyon üstte tutarsan sevinirim.
0
haftasonu seğmenler çok cümbüşlü oluyor. hava da güzel olacakmış. bence mikemmel. gerçi finaller filan varsa bilemem. (yine de ctesi kaput bende.)
0
bende bende bende gelmek istiyorum. ama okulun son 15'ine girdik yaw :/ yazmam gereken 5 ödev, yapmam gerek 3 sunum ve girmem gerek 2 final var. buluşursanız eğer, umarım yağmur yağar!
0
ziggypop
Bebek sahibi olan kedime bugün haşlanmış tavuk ciğer ve yüreği ile yulaf karışımındann mama yaptım. ama biraz fazla yapmışım. nasıl saklamalıyım? sadece buzdolabıda mı dursun yoksa buzlukta mı? bir de bu bebeler ne zaman tuvaletlerini yapmaya başlar acaba? henüz 5 gün oldu.
Bebek sahibi olan kedime bugün haşlanmış tavuk ciğer ve yüreği ile yulaf karışımındann mama yaptım. ama biraz fazla yapmışım. nasıl saklamalıyım? sadece buzdolabıda mı dursun yoksa buzlukta mı? bir de bu bebeler ne zaman tuvaletlerini yapmaya başlar acaba? henüz 5 gün oldu.
0
puc
Selamlar,Annesini kaybedenlere hatırlattığım için özür dilerim.Yeni evli olunup veya çocuk henüz çok küçükken, annenin hayatta olmadığı aileler var mı hiç çevrenizde? Veya yeni olmayıp bu şekilde büyüyen ya da çocuğu olan tanıdığınız var mı? Nasıl başarmışlar veya nasıl başa çıkmaya çalışıyorlar? Bu
Selamlar,
Annesini kaybedenlere hatırlattığım için özür dilerim.
Yeni evli olunup veya çocuk henüz çok küçükken, annenin hayatta olmadığı aileler var mı hiç çevrenizde?
Veya yeni olmayıp bu şekilde büyüyen ya da çocuğu olan tanıdığınız var mı? Nasıl başarmışlar veya nasıl başa çıkmaya çalışıyorlar?
Burada hem çocuk hem baba hem de yakın çevrenin hayatlarını merak ediyorum.
Teşekkürler.
Annesini kaybedenlere hatırlattığım için özür dilerim.
Yeni evli olunup veya çocuk henüz çok küçükken, annenin hayatta olmadığı aileler var mı hiç çevrenizde?
Veya yeni olmayıp bu şekilde büyüyen ya da çocuğu olan tanıdığınız var mı? Nasıl başarmışlar veya nasıl başa çıkmaya çalışıyorlar?
Burada hem çocuk hem baba hem de yakın çevrenin hayatlarını merak ediyorum.
Teşekkürler.
0
Benim gördüğüm kadarıyla genelde, baba kısa sürede yeniden evleniyor ya da çocuğa babanne veya annane bakıyor.
0
long live rock n roll
Bir sorum var. Peşinen söyleyeyim; iflah olmaz bir atayızım. Sonra "pis yobaz, çökertemezsin" demeyin. Zira çökertmeye değil, anlamaya çalışıyorum. İşin aslı; birine evrimi anlatırken bir noktada tıkandım da onu çözmek istiyorum.Şimdi bildiğim kadarıyla, bu teoriye göre canlıların atası ortak. Maymu
Bir sorum var. Peşinen söyleyeyim; iflah olmaz bir atayızım. Sonra "pis yobaz, çökertemezsin" demeyin. Zira çökertmeye değil, anlamaya çalışıyorum. İşin aslı; birine evrimi anlatırken bir noktada tıkandım da onu çözmek istiyorum.
Şimdi bildiğim kadarıyla, bu teoriye göre canlıların atası ortak. Maymunla insan aynı atadan geliyor. Daha geriye gittiğimizde maymunla aslan da daha eski bir atadan geliyor. Zorlarsak örümcekle insan da aynı atadan gelip aynı miktarda (farklı şekillerde) evrimleşmiş oluyor sanırım. Eğer yanılmıyorsam;
Örümcekle insanın aynı atadan gelmesi biraz saçma değil mi? Yani tamam, anlıyorum, kısa bir süreç değil bu, adım adım farklılaşıp bu hale gelindi. Bana sorulduğunda böyle anlatıyordum. Ama ardından şöyle bir soru geldi: "Niye farklı evrimleştiler ki? Sonuçta aynı çevrede yaşamıyor muyuz? Benzer yaşayış olması ve benzer evrimleşmemiz lazımdı..?"
Daha küçük değişiklikler anlaşılabilir: Asyalıların çekik gözlü, Afrikalıların zenci olması, yahut Galapagos adalarındaki kuşlardaki farklılıklar gibi. Ama örümcek ile insan arasındaki devasa farklılığa sebep olan şey gerçekten de farklı yaşam koşulları mı? E sonuçta ikisi de aynı dünyada olduğu için benzer koşullarda yaşamamış mı? Niye bu kadar farklılık oldu?
Şimdi bildiğim kadarıyla, bu teoriye göre canlıların atası ortak. Maymunla insan aynı atadan geliyor. Daha geriye gittiğimizde maymunla aslan da daha eski bir atadan geliyor. Zorlarsak örümcekle insan da aynı atadan gelip aynı miktarda (farklı şekillerde) evrimleşmiş oluyor sanırım. Eğer yanılmıyorsam;
Örümcekle insanın aynı atadan gelmesi biraz saçma değil mi? Yani tamam, anlıyorum, kısa bir süreç değil bu, adım adım farklılaşıp bu hale gelindi. Bana sorulduğunda böyle anlatıyordum. Ama ardından şöyle bir soru geldi: "Niye farklı evrimleştiler ki? Sonuçta aynı çevrede yaşamıyor muyuz? Benzer yaşayış olması ve benzer evrimleşmemiz lazımdı..?"
Daha küçük değişiklikler anlaşılabilir: Asyalıların çekik gözlü, Afrikalıların zenci olması, yahut Galapagos adalarındaki kuşlardaki farklılıklar gibi. Ama örümcek ile insan arasındaki devasa farklılığa sebep olan şey gerçekten de farklı yaşam koşulları mı? E sonuçta ikisi de aynı dünyada olduğu için benzer koşullarda yaşamamış mı? Niye bu kadar farklılık oldu?
0
başta söylediğin örümcek-insan ortak atası konusunda yanılmıyorsun. aksi ispatlanana kadar gerçek şu ki: hepimiz aynı tek hücreli atadan geldik.
aynı dünyada yaşamıyoruz. aynı dünyanın bambaşka fizik koşullarındaki nişlerinde yaşıyoruz. tüm türü tek bir alfa erkek evrimleştirmiyor. bir mutasyon türü bir popülasyondak patlama gücüne göre etkiliyor. yani çok sağlam bir adaptasyon üreten bir erkek ya da dişi birden tüm türün tek üreme kanalı haline gelmiyor. tüm türün içinde genlerini iyi yayıyor. diğer erkek ya da dişiler 5 yavru çıkartıyorsa bu 8 çıkartıyor her nesil. değişimler çok büyük fırsat koşulları yoksa eğer, ani değil tedrici olmaya meyilli.
ha, örümcek hakikaten çok antik bir tür. böceklerle bile çok çok eskiden ayrılmış. bizimle alaka kurmak için milyar tane nesil önceye gitmemiz lazım. o kadar sağlam fosil kaydı olsa da biri bana da anlatsa keşke adım adım.
özet: dünya çok büyük, zaman uçsuz bucaksız, biz çok ufak hayatlarız. matematikle düşünemezsen bunlar haliyle anlamız gelecektir. bir eline temel genetik matematiğini al (p,q ve bunların çaprazlamaları falan), bir eline birikimli seçilim kavramını. böyle açıklayamayacaksan başka türlü açıklayamazsın emin ol.
aynı dünyada yaşamıyoruz. aynı dünyanın bambaşka fizik koşullarındaki nişlerinde yaşıyoruz. tüm türü tek bir alfa erkek evrimleştirmiyor. bir mutasyon türü bir popülasyondak patlama gücüne göre etkiliyor. yani çok sağlam bir adaptasyon üreten bir erkek ya da dişi birden tüm türün tek üreme kanalı haline gelmiyor. tüm türün içinde genlerini iyi yayıyor. diğer erkek ya da dişiler 5 yavru çıkartıyorsa bu 8 çıkartıyor her nesil. değişimler çok büyük fırsat koşulları yoksa eğer, ani değil tedrici olmaya meyilli.
ha, örümcek hakikaten çok antik bir tür. böceklerle bile çok çok eskiden ayrılmış. bizimle alaka kurmak için milyar tane nesil önceye gitmemiz lazım. o kadar sağlam fosil kaydı olsa da biri bana da anlatsa keşke adım adım.
özet: dünya çok büyük, zaman uçsuz bucaksız, biz çok ufak hayatlarız. matematikle düşünemezsen bunlar haliyle anlamız gelecektir. bir eline temel genetik matematiğini al (p,q ve bunların çaprazlamaları falan), bir eline birikimli seçilim kavramını. böyle açıklayamayacaksan başka türlü açıklayamazsın emin ol.
0
yaratıldık falan diyen olursa da şu fotoğrafa bakıversin:
www.theistic-evolution.com
kafasındaki adem burada nereye oturuyor?
www.theistic-evolution.com
kafasındaki adem burada nereye oturuyor?
0
Arada bir nesil ya da iki nesil ya da yüz nesil değil, milyon yıl olduğu için böyle.
Örümcekle aramızda pek doğrudan bağ yok aslında. Çünkü biz iki kardeşin ayrı torunlarının torunlarının torunu falanız.
Örümcekle aramızda pek doğrudan bağ yok aslında. Çünkü biz iki kardeşin ayrı torunlarının torunlarının torunu falanız.
0
A canlı türünde 10 mutasyona rastlanmışsa mesela, aynı çevre ve koşullarda oluşacak yeni türlerin bir kaç tanesi doğal seleksiyondan sağlam çıkabilir. Birbirleriyle alıp veremediği olmayan iki yeni tür de olabilir, biri duvarda yaşıyor, diğeri yerde amk. Ya da birbirleriyle mücadelede olan iki tür de olabilir, ama ortam koşulları doğal kaynakların çokluğu sayesinde iki tür de aynı yerde yaşayabilir, bunda tuhaf olan birşey yok.
Ancak, evrimi "evrimleşmek" gibi basit bir kelimeye indirgeyip açıklamaya çalışmak böyle soruları ortaya çıkarıyor normal olarak.
Ben biraz daha zorlayayım, hepimiz elektron, proton ve nötrondan geliyoruz amk.
(Edit: Elektron ve proton eşeyli üreyemezken bizim üreyebilmemiz de nasıl bir muamma yıllardır çözemedim amk)
Ancak, evrimi "evrimleşmek" gibi basit bir kelimeye indirgeyip açıklamaya çalışmak böyle soruları ortaya çıkarıyor normal olarak.
Ben biraz daha zorlayayım, hepimiz elektron, proton ve nötrondan geliyoruz amk.
(Edit: Elektron ve proton eşeyli üreyemezken bizim üreyebilmemiz de nasıl bir muamma yıllardır çözemedim amk)
0
Çevreler oldukça farklı aslında. Çünkü çok fazla faktör var, sıcaklık değişimleri, nem oranları, besin kaynakları ve bu kaynakların yaşam şartları ve tarzları, dönemsel farklar gibi pek çok şey. Mesela dinazorlar bu dünyada geziyorken atmosferdeki oksijen oranı çok daha yüksekti, bu yüzden o zamana gidebilsek kör olur ve acılar içinde ölürdük. Ya da selülozu sindirebilen bakteriler ortaya çıkana kadar ağaçlar öldüklerinde çürümeden öylece yıkılıp kalıyordu binlerce yıl boyunca. Ortak yaşamın etkisi de var, örneğin aynı selülozu bugün inekler aynı türde bakteriler sayesinde sindirebiliyor, antibiyotik verip bağırsaklarını temizlesek bir ineğin, yediklerinden çok az faydalanabilirdi.
Bir de şöyle bir durum var, evrimi geçmişine bağlı düşünmek yanlış. O an şartlar neyse ona göre süreç devam eder, aman bakteriden çok uzağa gittim, bana neler oluyor denmiyor. Farklı koloniler aynı şartlara farklı çözümlerle göğüs gerebiliyor. Hatta bir koloni değişen şartlara iki farklı tepki vererek ikiye bölünebilir. Örneğin şehirde yaşayan kuşlar çevik hareket etmelerini sağlayacak kanatlar(trafik gibi etmenlere karşı) yönünde evrilirken hemen ötede kırsala yakın yaşayan aynı kuş cinsi her gün uzun mesafe katetmesini sağlayacak kanatlara(beslenip geri gelebilmek için) doğru evrilebiliyor.
Bir de şöyle bir durum var, evrimi geçmişine bağlı düşünmek yanlış. O an şartlar neyse ona göre süreç devam eder, aman bakteriden çok uzağa gittim, bana neler oluyor denmiyor. Farklı koloniler aynı şartlara farklı çözümlerle göğüs gerebiliyor. Hatta bir koloni değişen şartlara iki farklı tepki vererek ikiye bölünebilir. Örneğin şehirde yaşayan kuşlar çevik hareket etmelerini sağlayacak kanatlar(trafik gibi etmenlere karşı) yönünde evrilirken hemen ötede kırsala yakın yaşayan aynı kuş cinsi her gün uzun mesafe katetmesini sağlayacak kanatlara(beslenip geri gelebilmek için) doğru evrilebiliyor.
0
Tamam, çok büyük bir süreç olduğunu biliyorum da, aynı koşullarda neden birden fazla tür ortaya çıkar, onu merak ediyorum. Ve sanırım buldum cevabı:
Canlılar mutasyona uğruyor. Mutasyon sonucu birbirine çok benzeyen, aynı türün az farklı bireyleri ortaya çıkıyor. Bunların birden fazlası yaşamaya devam edebilirse, yine nesilden nesile az az değişim göstermeye devam ediyorlar. Bu değişimler nesilden nesile birikerek farklı türler oluşmasına sebep oluyor.
Yani aslında türlerin değişim göstermesinin tek sebebi ortama uyum sağlamak değil. Biraz rastgele bir mutasyon var ve yaşayabilenler değişmeye devam ediyor. (Burada mini bir soru: Mutasyon rastgele, değil mi? En azından rastgelelik var?)
Ek soru: Farklılaşmanın sebebi aslında mutasyon mu? Yani "ortama uyum sağlamak" bir sebep değil sanırım evrimleşmekte. Bu "survival of the fittest"ı mı açıklıyor? Yani Galapagos adalarındaki kuş farklılıklarının sebebi, ortama uyum sağlamaya yönelik gelişmek mi, yoksa her türlü kuş türüne evrim ufak ufak yaşanırken, sadece 'fittest' olanlar mı hayatta kaldı?
@talemon'un kent/kırsal alan kuşlarındaki değişimi hangisi açıklar hemen yukarıdaki soruya göre?
Canlılar mutasyona uğruyor. Mutasyon sonucu birbirine çok benzeyen, aynı türün az farklı bireyleri ortaya çıkıyor. Bunların birden fazlası yaşamaya devam edebilirse, yine nesilden nesile az az değişim göstermeye devam ediyorlar. Bu değişimler nesilden nesile birikerek farklı türler oluşmasına sebep oluyor.
Yani aslında türlerin değişim göstermesinin tek sebebi ortama uyum sağlamak değil. Biraz rastgele bir mutasyon var ve yaşayabilenler değişmeye devam ediyor. (Burada mini bir soru: Mutasyon rastgele, değil mi? En azından rastgelelik var?)
Ek soru: Farklılaşmanın sebebi aslında mutasyon mu? Yani "ortama uyum sağlamak" bir sebep değil sanırım evrimleşmekte. Bu "survival of the fittest"ı mı açıklıyor? Yani Galapagos adalarındaki kuş farklılıklarının sebebi, ortama uyum sağlamaya yönelik gelişmek mi, yoksa her türlü kuş türüne evrim ufak ufak yaşanırken, sadece 'fittest' olanlar mı hayatta kaldı?
@talemon'un kent/kırsal alan kuşlarındaki değişimi hangisi açıklar hemen yukarıdaki soruya göre?
0
birikimli seçilim anlaman gereken kavram. örümcek adam olamıyoruz çünkü örümceğe etki eden fiziksel kuvvetlerin mertebesi bizim kütlemize uygulandığında tavanda tutunmayı imkansızlaştırıyor. boyut analizi kitaplarında işlenir bu konu.
bizde büyük kütle, kalifiye eller, tüysüz cilt, ter bezleri, kuvvetli bir beyin gelişmiş. bu biriktirdiklerimzin üzerine koyabiliriz. şablon bu. artık belli konnularda kısıtlıyız. uzmanlaşma her yerde olduğu gibi burada da bizi kısıtlıyor.
bizde büyük kütle, kalifiye eller, tüysüz cilt, ter bezleri, kuvvetli bir beyin gelişmiş. bu biriktirdiklerimzin üzerine koyabiliriz. şablon bu. artık belli konnularda kısıtlıyız. uzmanlaşma her yerde olduğu gibi burada da bizi kısıtlıyor.
0
kuşlardaki değişim doğal seçilim, şehire yakın yaşayıp hızlı hareket edemeyen kuşlar arabların altında kalıyor, ya da kırsala yakın yaşayanların bazıları ya beslenip açıkta kalıyor, ya da aç kalıp korunakta. bu durum mutasyonun sonucu olmak zorunda değil, genler de kendi evrimlerine sahip ve bu yüzden çekinik ve baskın genler dediğimiz bir fenomen var. kuşlarda kanat boyutuna etki eden genler var ve şartlara göre gen havuzu coğrafyanın farklı kısımlarında kümelenebiliyor. bu kuzeyde açık tenli insanların çok olup güneyde az olması gibi. zira cilt kanseri diye bir risk var.
evrim tüm bunların hepsi, doğal seçilim, birikimli seçilim, yapay seçilim, mutasyon, yatay gen aktarımı gibi pek çok fenomenin ortaya koyduğunu düşündüğümüz bir süreç.
evrim tüm bunların hepsi, doğal seçilim, birikimli seçilim, yapay seçilim, mutasyon, yatay gen aktarımı gibi pek çok fenomenin ortaya koyduğunu düşündüğümüz bir süreç.
0
Aklıma geldi, bir ekleme yapmak istiyorum: Gen ifadesi(gene expression) diye de bir durum var. Şartlar bazı canlılarda derin etkiler bırakabiliyor. Örneğin çekirgeler sürü halinde olduklarında başka, yalnız takıldıklarında başka bir canlı oluyorlar. Türkçede karşılığı yok ama sürü haldeyken "locust"( en.wikipedia.org ) tekken "grasshopper"( en.wikipedia.org ) oluyorlar.
0
darkknight
şans : fırsat ve birikimin yan yana gelmesinden oluşur gibi bişeydi ? yani şans denilen şeyin aslında o duruma ait yetilere sahip olup birde kendini o konuda yetirirsen o şansı yakalarsın gibi bi anlama geliyordu neydi o ?
şans : fırsat ve birikimin yan yana gelmesinden oluşur gibi bişeydi ? yani şans denilen şeyin aslında o duruma ait yetilere sahip olup birde kendini o konuda yetirirsen o şansı yakalarsın gibi bi anlama geliyordu neydi o ?
0
şans artı birikim eşittir fırsat...
yani şansın vardır ama birikimin yoktur o fırsatı kaçırırsın
veya birikimin vardır ama şansın yoktur yine fırsatı kaçırırsın
yeni mezunsundur çok şahane bi iş vardır ama birikimin olmadığı için kullanamazsın o fırsatı
çok deneyim kazanmışındır birikim yapmışındır veya sermaye filan, ama bi türlü şansın gülmez, uygun bir iş çıkmaz... bu tip
bu da orjinali Seneca, a first-century Roman philosopher, allegedly said, "Luck is where the crossroads of opportunity and preparation meet." yani opportunity=luck+preparation
yani şansın vardır ama birikimin yoktur o fırsatı kaçırırsın
veya birikimin vardır ama şansın yoktur yine fırsatı kaçırırsın
yeni mezunsundur çok şahane bi iş vardır ama birikimin olmadığı için kullanamazsın o fırsatı
çok deneyim kazanmışındır birikim yapmışındır veya sermaye filan, ama bi türlü şansın gülmez, uygun bir iş çıkmaz... bu tip
bu da orjinali Seneca, a first-century Roman philosopher, allegedly said, "Luck is where the crossroads of opportunity and preparation meet." yani opportunity=luck+preparation
0
metehan01
Ya hediye olarak almak istiyorum ama kalkmış satılmıyo sanırım artık. Bilen duyan biriktiren satan var mı? İstanbuldayım. Bir de vodka buldum 5 li set 60 dedi sizce?http://i48.tinypic.com/34odhkz.jpgHavaalanına mı gitsem diyorum
Ya hediye olarak almak istiyorum ama kalkmış satılmıyo sanırım artık. Bilen duyan biriktiren satan var mı? İstanbuldayım. Bir de vodka buldum 5 li set 60 dedi sizce?
i48.tinypic.com
Havaalanına mı gitsem diyorum
i48.tinypic.com
Havaalanına mı gitsem diyorum
0
fiyatlar 2.5 euro ile 4 euro arasında değişiyor free shopta ona göre kendin değerlendir fiyatı,
0
antalya hava alanında geçen hafta görmüştüm. muhtemelen havaalanında daha bol çeşit ve uygun fiyata bulabilirsin.
0
and justice erol
var mıdır bilimsel bir açıklaması? aslanlar, kediler vs.
var mıdır bilimsel bir açıklaması? aslanlar, kediler vs.
0
benim tahminim, gece "avlanmak" daha işlerine geldiği için, süper bir enerji birikimi yapıyorlar gündüz uyuyarak. gece evde şuursuzca koşturan bir kediyi gözlemlediniz mi hiç? aman yarabbi diyorum ben hala, 6 sene oldu..
0
beslenmeleri etçil. çok sağlam besin değeri var yedikleri etin (etin içinde löp löp saf antilop yağı, var mı dahası?)
bi defa doyunca artık bütün gün deli sikmiş gibi dolaşmalarına lüzum yok. e entelektüel çevreleri de şahane değil. mecbur devir götü yat uyu..
bi defa doyunca artık bütün gün deli sikmiş gibi dolaşmalarına lüzum yok. e entelektüel çevreleri de şahane değil. mecbur devir götü yat uyu..
0
ismail haklı
otoburların sindirim için sürekli hareketli olması gerek
etçillerde durum yat uyu şeklinde çünkü ani ve atak av yapıyolar av sırasında nerdeyse kilolarının yarısını kaybediyolar vs. hem yorgun hem tok sen uyumaz mısın?
otoburların sindirim için sürekli hareketli olması gerek
etçillerde durum yat uyu şeklinde çünkü ani ve atak av yapıyolar av sırasında nerdeyse kilolarının yarısını kaybediyolar vs. hem yorgun hem tok sen uyumaz mısın?
0
netadam
kişilerin alim gücü nasil artabilir onu soruyorum yanihttp://www.eksiduyuru.com/duyuru/598378/tcmb-sinirsiz-para-basmasi-basamamasi-anneye-anlatir-gibiüstteki duyurudan vardığımız sonuç merkez bankası istediği kadar para bsıyor ve bunun bir karşılığı olmak zorunda değil altın ya da döviz olarak deği
kişilerin alim gücü nasil artabilir onu soruyorum yani
www.eksiduyuru.com
üstteki duyurudan vardığımız sonuç merkez bankası istediği kadar para bsıyor ve bunun bir karşılığı olmak zorunda değil altın ya da döviz olarak değil ama optimum duzeyde yapması lazım bu işi az basıldığında para çok değerli ama kimsede olmuyo çok basıldığında çok değersiz herkezde var alım gücü düşüyor. fln fln
#--- en kısa haliyle
alım gucumuz ne şekilde artar yanı en basıtınden fiat galerisindeki usta kaportacı fln ne zaman ne yapılırsa palio ya değil de bmw 318 e binebiliyor olacak.
www.eksiduyuru.com
üstteki duyurudan vardığımız sonuç merkez bankası istediği kadar para bsıyor ve bunun bir karşılığı olmak zorunda değil altın ya da döviz olarak değil ama optimum duzeyde yapması lazım bu işi az basıldığında para çok değerli ama kimsede olmuyo çok basıldığında çok değersiz herkezde var alım gücü düşüyor. fln fln
#--- en kısa haliyle
alım gucumuz ne şekilde artar yanı en basıtınden fiat galerisindeki usta kaportacı fln ne zaman ne yapılırsa palio ya değil de bmw 318 e binebiliyor olacak.
0
alım gücün ancak üretimini katma değeri yüksek mallara kaydırırsan olur. klasik iktisat buna yakın bir şey der. para basmanın anlamı yok. karşılığı meta olmayan herhangi bir işlem kısa vade biter bitmez patlar. (mühendisim yamuluyorsam düzeltin iktisatçılar)
amerikanın amerika olmasında eski toprak sahiplerini kolayca katledebileceği koskoca bir kıtayı allah ne verdiyse sömürmeleri ve uzun süre dünyadaki hiçbir olaya kısaca etliye sütlüye karışmamaları önemli ayrıntılar.
amerikanın amerika olmasında eski toprak sahiplerini kolayca katledebileceği koskoca bir kıtayı allah ne verdiyse sömürmeleri ve uzun süre dünyadaki hiçbir olaya kısaca etliye sütlüye karışmamaları önemli ayrıntılar.
0
ülke genel anlamda refah duzeyini yukselttiginde. ihracat rakamlarinin yukselmesi cok onemli. daha cok uretip yurtdisina satacak, turizm gelirlerini daha da arttiracak vb. disardan para gelecek yani kendi basmayacak. ihracat ithalat dengesi var, ihracat daha cok olmali. issizlik dengelecek, fiyatlar oynamayacak(enflasyon), kontrollu ticari buyume yasanacak. sihirli dörtgen deniyor buna.
0
Uretim, uretim, uretim
Ama kaput bezi degil katma degeri yuksek, yuksek teknoloji veya bilgi uretimi
Yatirimyatir ile dogru orantili olarak artacak hersey
Ucretler genel duzeyi artacak, piyasaya sicak para girecek, sirkulasyon halinde olacak, konjonkturel dalgalanmalara karsi kurumlar iyi organize olacak hatta dalgalanma olmayacak...
Bla bla bla
Taktin para basmaya, para basarak zengin olunmaz
Ama kaput bezi degil katma degeri yuksek, yuksek teknoloji veya bilgi uretimi
Yatirimyatir ile dogru orantili olarak artacak hersey
Ucretler genel duzeyi artacak, piyasaya sicak para girecek, sirkulasyon halinde olacak, konjonkturel dalgalanmalara karsi kurumlar iyi organize olacak hatta dalgalanma olmayacak...
Bla bla bla
Taktin para basmaya, para basarak zengin olunmaz
0
üretim, ihracat muhtaçlığının minimuma inmesi vs vs ama aslında temel sorun dengeli gelir dağılımını sağlayabilmek, yani bir eve gözü kapalı 5 milyorlar bir arabaya gözü kapalı 2-3 milyorlar veren insanlar olduğu sürece palio'ya binen ona binmeye devam eder. dünyada da zenginlik var kabul ama vergi sistemi gibi gibi bir sürü şeyle bu dengesizliğin önüne geçilmeye çalışılıyor ama biz de tam aksi uygulamalar var o yüzdenalt-orta kesimin o rahatlığa ulaşması ülke ekonomisinin zenginliğine çok bağlı değil gibi, sanki.
0
ya ben bu olayda gizli bir denge görüyorum aslında... az detaya gireyim:
bir ülkede refahın zamanla artması için birçok şey lazım ve aslında Türkiye'de şu anda bunların çoğu var. Olumlu hava, siyasi istikrar, yükselen borsa, ucuz işgücü, genç nüfus, bol dış yatırım, bol üretim... Bunlar ekonomiyi büyüten ve refahı artıran göstergeler. Ama gün gelir de kaportacı falan BMW'ye binecek olursa, bu işgücü acaip pahalılaşmış anlamına gelir. Çünkü BMW'ye binen adam ayda 1000TL'ye çalışmaz. En az 4 bin TL ister diyelim. Ulan kaportacı bile 4 bin TL alıyorsa birçok şeyin yayı yerinden de oynar. Yatırımlar azalır, yabancı sermaye çekilir vs. vs. vs.
bir ülkede refahın zamanla artması için birçok şey lazım ve aslında Türkiye'de şu anda bunların çoğu var. Olumlu hava, siyasi istikrar, yükselen borsa, ucuz işgücü, genç nüfus, bol dış yatırım, bol üretim... Bunlar ekonomiyi büyüten ve refahı artıran göstergeler. Ama gün gelir de kaportacı falan BMW'ye binecek olursa, bu işgücü acaip pahalılaşmış anlamına gelir. Çünkü BMW'ye binen adam ayda 1000TL'ye çalışmaz. En az 4 bin TL ister diyelim. Ulan kaportacı bile 4 bin TL alıyorsa birçok şeyin yayı yerinden de oynar. Yatırımlar azalır, yabancı sermaye çekilir vs. vs. vs.
0
@desdinova
tmm da bizde artık ürün geliştiriyor çinde ürettiriyor hizmet ve fikir satıyor çok para kazanıyor olmazmıyız bu durumda e çöpçu her zaman olacak mecbur kaportacıda kapıcıda ama biz çok kazandığımız için (Hizmet arge fikir) oralara harcaadığımız para da fazla olacak bu normal değil mi zaten
tmm da bizde artık ürün geliştiriyor çinde ürettiriyor hizmet ve fikir satıyor çok para kazanıyor olmazmıyız bu durumda e çöpçu her zaman olacak mecbur kaportacıda kapıcıda ama biz çok kazandığımız için (Hizmet arge fikir) oralara harcaadığımız para da fazla olacak bu normal değil mi zaten
0
@netadam sakin ol şampiyon, orada senin anlayabileceğin derken yani böyle burada anlatılabilecek bir cevabı olsa bu işlerin başındaki adamlar da bunu düşünür uygulardı hani bu işin öyle bir reçetesi yok, fazla dinamik ve karmaşık bir konu demek istemiş. asiliğe gerek yok hiç birimiz james dean değiliz sonuçta.
0
ihya olmamız bir nedenle birilerinin işine geldiğinde ihya oluruz. şu an gayet ihya olanlar epey çok memlekette. sonuçta amerika petrol mü istiyor, satın alıyor, eh para kime akıyor, araba, araptan gerisin geri avrupaya filan gidecekken işte bizde takılıp kalıyor. ab çöküyor filan :D
bütün bu paraların 'kalkınma'ya kullanılmasını beklemek saçma tabi.
bütün bu paraların 'kalkınma'ya kullanılmasını beklemek saçma tabi.
0
darkknight
Burası tam olarak neresi dostlar ? U S A gibi duruyor ammaa
Burası tam olarak neresi dostlar ? U S A gibi duruyor ammaa
0
dotakafa
bar, bira bir yere kadar. Ankara içerisinde şöyle saatlerimi geçirebilecegim, teashop tarzi bir yer yok mu arkadaslar ? oturup kitap, dergi vs. ya da arkadasla sohbet edebilecegim söyle güzel bi yer ?
bar, bira bir yere kadar. Ankara içerisinde şöyle saatlerimi geçirebilecegim, teashop tarzi bir yer yok mu arkadaslar ? oturup kitap, dergi vs. ya da arkadasla sohbet edebilecegim söyle güzel bi yer ?
0
var. cafe stockholm. tunalı hilmi caddesinde. akbankın yanında. çok güzel çayları var. ortamı da güzel.
0
mavikalem
ne zaman yahu? koca koca dutlar var siyah siyah. aşı mı yapmıslar ne hiç tadı da yok.
ne zaman yahu? koca koca dutlar var siyah siyah. aşı mı yapmıslar ne hiç tadı da yok.
0
karadut ağacına suyu basıyorlar kocaman olsun dutlar diye parmak kar ama tatsız oluyor :(
böyle dağlık çok sulak olmayan yerin dutu olması lazım daha ufak ve ekşi karadut için.
böyle dağlık çok sulak olmayan yerin dutu olması lazım daha ufak ve ekşi karadut için.
0
sentetik gübre ve bol su ile yetişen şeyler göze güzel geliyor ama tadı kötü oluyor. aşı yapılması bitkinin tadını direkt etkilemez. aşı zaten normalde ağaca bir kere yapılır, o da yetişecek meyvenin hangi çeşit olacağına göre yapılır.
Bazı bitkiler su stresine girdiğinde meyveleri daha aromalı oluyor. Mayıs sonu - haziran ayı başı gibi güzel dut olur. Edremit yöresinin kara dutu meşhurdur. konsantre olanlardan almayın ama
Bazı bitkiler su stresine girdiğinde meyveleri daha aromalı oluyor. Mayıs sonu - haziran ayı başı gibi güzel dut olur. Edremit yöresinin kara dutu meşhurdur. konsantre olanlardan almayın ama
0
loveinaflipbook
selamlar, haftaya yurtdışı seyahatine çıkıyorum. ordaki arkadaşlar işyerinde haftada bir gün sosis günü yapıyorlar. bu sefer bana ve başka ülkelerden gelen diğer arkadaşlara bir yarışma teklifiyle geldiler. "herkes kendi ülkesinin sosisini getirsin, sosis gününü bol çeşitli yapalım" dediler.ben de g
selamlar,
haftaya yurtdışı seyahatine çıkıyorum. ordaki arkadaşlar işyerinde haftada bir gün sosis günü yapıyorlar. bu sefer bana ve başka ülkelerden gelen diğer arkadaşlara bir yarışma teklifiyle geldiler. "herkes kendi ülkesinin sosisini getirsin, sosis gününü bol çeşitli yapalım" dediler.
ben de güzel bişeyler götüreyim diyorum. zamanında yurtdışından bazı misafirlerim geldiğinde yemeğe çıkmıştık, bir retoranda sosis tabağı gelmişti çok beğenmişlerdi ama sormadım tabii o zaman bunun markası ne diye. yine böyle mest olsunlar falan istiyorum :) böyle hakkaten tadı damakta kalan %100 dana sosis markası/modeli önerilerinizi bekliyorum.
haftaya yurtdışı seyahatine çıkıyorum. ordaki arkadaşlar işyerinde haftada bir gün sosis günü yapıyorlar. bu sefer bana ve başka ülkelerden gelen diğer arkadaşlara bir yarışma teklifiyle geldiler. "herkes kendi ülkesinin sosisini getirsin, sosis gününü bol çeşitli yapalım" dediler.
ben de güzel bişeyler götüreyim diyorum. zamanında yurtdışından bazı misafirlerim geldiğinde yemeğe çıkmıştık, bir retoranda sosis tabağı gelmişti çok beğenmişlerdi ama sormadım tabii o zaman bunun markası ne diye. yine böyle mest olsunlar falan istiyorum :) böyle hakkaten tadı damakta kalan %100 dana sosis markası/modeli önerilerinizi bekliyorum.
0
Bizim sosis dediğimiz şeyle onların sosisinin alakası yok. Bize sosis diye fermente edilmiş, işlenmiş ürün yediriyorlar. Yurtdışında ise taze "gerçek sosis" mevcut ki lezzet olarak bizdekilere beş basar. Ancak bazı gurme restoran ya da kasaplarda belki taze sosis bulabilirsin.
0
andy kaufman 2
Okuduğum yabancı kitap çevirileri sonrası "daha iyisini yapabilirim" diyerek İngilizce - Türkçe kitap çevirileri yapmaya niyetlendim ama yok pahasına da yapmak istemiyorum. Ücretler genelde nasıl oluyor? Maaşlar sektörde düzenli yatıyor mu?Birim başına ücret mi alınıyor yoksa sabit bir ücret mi söz
Okuduğum yabancı kitap çevirileri sonrası "daha iyisini yapabilirim" diyerek İngilizce - Türkçe kitap çevirileri yapmaya niyetlendim ama yok pahasına da yapmak istemiyorum. Ücretler genelde nasıl oluyor? Maaşlar sektörde düzenli yatıyor mu?
Birim başına ücret mi alınıyor yoksa sabit bir ücret mi söz konusu?
Duyuruda aradım ama sorularıma yanıt bulamadım. Teşekkürler.
Birim başına ücret mi alınıyor yoksa sabit bir ücret mi söz konusu?
Duyuruda aradım ama sorularıma yanıt bulamadım. Teşekkürler.
0
Sözleşmeyle yapılıyor. Maaş değil yani, kitap başı alırsınız. Düzenli de yatacağını sanmıyorum.
Genel olarak ana iş olarak yapılabilecek bir iş değil çünkü emeğinize değmiyor.
Genel olarak ana iş olarak yapılabilecek bir iş değil çünkü emeğinize değmiyor.
0
amatör bir okuyucu olarak sayfa başına para alıyorlardır diye tahmin ediyorum.
0
Öncelikle paranızı düzenli almanız neredeyse mümkün değil. Kitap başına doğru düzgün bir miktar alabilmeniz de zor. İş bankası, yapı kredi gibi köklü ve bol paralı yayınevlerinin kapısını aşındırmanızı öneririm.
0
öncelikle cevbir.org dan tip sözleşmeyi bir okuyun. ayrıca kitap çevirisi öyle kolay iş değildir, bence erbabına bırakın, en azından düşük ücretle piyasa kırmayınız. bahsedilen köklü yayınevlerinin de çeviri deneyimi olmayan insanlara iş çıkarecağını sanmam. kenarda köşede kalmış, hızlı çıkış yapmaya çalışan yayınevlerini filan kollayın.
0
repentance
2 aylık bi yavrum var. Bana mı öyle geliyor ya da çok mu uyuyor karar veremedim.Normalde ortalama kaç saat uyurlar günde bu yaşta?
2 aylık bi yavrum var. Bana mı öyle geliyor ya da çok mu uyuyor karar veremedim.
Normalde ortalama kaç saat uyurlar günde bu yaşta?
Normalde ortalama kaç saat uyurlar günde bu yaşta?
0
10 dakika uyanik yarim saat uyur uyanik, 1 saat uyur seklinde bile olur.
gunde 2-4 saat uyanik kalsa yeter.
kedidir kedir.
gunde 2-4 saat uyanik kalsa yeter.
kedidir kedir.
0
çok uyurlar, normal.
yani çok uyurlar, kalkıp yemek yer, oyun oynar tekrar uyurlar.
uyanık olduğu zamanlarda bir halsizlik ve keyifsizlik olduğunu hissetmiyorsanız sorun yok.
yani çok uyurlar, kalkıp yemek yer, oyun oynar tekrar uyurlar.
uyanık olduğu zamanlarda bir halsizlik ve keyifsizlik olduğunu hissetmiyorsanız sorun yok.
0
saat olarak istersen 18 saat uyur abi sıkıntı yok.belki yavru kadar değil ama büyük kediler de baya uyur yavru kediye has değil.
0
bizim yavru manyak daha da yavruyken yani 4buçuk 5 aylıkken dıgıdık efektiyle evde koşup sonra aniden durup baygın şekilde uyurdu. dürtmekle bile uyanmazdı. şimdi bir yaşa yaklaşıyoruz. yavaş yavaş düzene giriyor uykusu.
0
yavru kediyle yapılacak güzel bi aktivite...
önce biraz mıncıklanıp oynanıp sakinleştirilerek kucağa sırtüstü yatırılır. ilgisi çekilerek öyle kalması sağlanır. zaten uysal ruhlu olanlar öyle kalır hemen düzelme ihtiyacı duymaz. böyle böyle oynarken hop diye uyur aniden. pili biraz şarj olunca gözünü açar, az oynarsın, hop yine biter pil, uyur.
önce biraz mıncıklanıp oynanıp sakinleştirilerek kucağa sırtüstü yatırılır. ilgisi çekilerek öyle kalması sağlanır. zaten uysal ruhlu olanlar öyle kalır hemen düzelme ihtiyacı duymaz. böyle böyle oynarken hop diye uyur aniden. pili biraz şarj olunca gözünü açar, az oynarsın, hop yine biter pil, uyur.
0
cosmicgadin
yasanir mi? hi?
yasanir mi? hi?
0
ANGARA...Kardeşliktir , bize gidelimdir , bizde yiyelim , bizde kalalımdır...
Bende para var oğlum sen geldir.. Beraber dayak yiyip kahkahalarla seneler boyu hatırlamaktır... Sevgidir ANGARA... İzmirli , İstanbullu gibi denizini boğazını değil
, sebepsiz yere seversin Angara'yı... Tıpkı anneni sever gibi karşılık beklemeden...Annelerin oğullarını gönderirken dikkatli ol oğlum değilde , kimseye bulaşma oğlum dediği yerdir ANGARA...Ayıptır ANGARA... Yanında kız arkadaşı var boşverdir... İçindeki Anadolu hamurunu kaybetmeyen tek büyük şehirdir...İŞTE BU YÜZDENDİR Kİ; SİZİN ORADA DOST DEDİKLERİNİZE, BİZ ANGARA' DA GARDAŞ DERİZ..'
Bende para var oğlum sen geldir.. Beraber dayak yiyip kahkahalarla seneler boyu hatırlamaktır... Sevgidir ANGARA... İzmirli , İstanbullu gibi denizini boğazını değil
, sebepsiz yere seversin Angara'yı... Tıpkı anneni sever gibi karşılık beklemeden...Annelerin oğullarını gönderirken dikkatli ol oğlum değilde , kimseye bulaşma oğlum dediği yerdir ANGARA...Ayıptır ANGARA... Yanında kız arkadaşı var boşverdir... İçindeki Anadolu hamurunu kaybetmeyen tek büyük şehirdir...İŞTE BU YÜZDENDİR Kİ; SİZİN ORADA DOST DEDİKLERİNİZE, BİZ ANGARA' DA GARDAŞ DERİZ..'
0
tabi ki yaşanır. sanki istanbul'da her gün eğlenceden eğlenceye koşuyormuşsunuz gibi cevap vermeyin. evet daha az gezilecek görülecek yeri vardır ama yaşam kalitesi daha yüksektir ve daha güvenli bir şehirdir ankara.
0
telecastır
tam uyucak gibi olurkenyattığım yerde bazen ayağım kaymış yere düşmüş gibi hissediyorumsizde de bu durum oluyor mu?
tam uyucak gibi olurken
yattığım yerde bazen ayağım kaymış yere düşmüş gibi hissediyorum
sizde de bu durum oluyor mu?
yattığım yerde bazen ayağım kaymış yere düşmüş gibi hissediyorum
sizde de bu durum oluyor mu?
0
oluyor.cok da gicik oluyor.butun uykunun bir tarafina ediyor.
0
balli borek
Doğru olan hangisi?
Doğru olan hangisi?
0
ikisi de kullanılır. falan daha güzel bence.
felan diyeni ise spam olarak işaretliyorum.
felan diyeni ise spam olarak işaretliyorum.
0
ikisi de eski kelime "fülân"dan geliyor, ikisi de tdk sözlüğünde. yani ikisini de kullanabilirsin ama sakın "felan" deme.
0
"fln" diye yaz. böylece okuyucunun kendisi hangisini kullanıyorsa öyle okuyacaktır bu sözcüğü.
bunun dışında illa ki sözcüğün tümünü yazman gereken resmi bir yazı yazıyorsan konuşurken de yazarken de "falan" daha kaba bir sesletim oluşturuyor kalın a'lardan dolayı. "filan" daha ince bir sesletime sahip. o nedenle cinsiyetine göre de ayırabilirsin. sonuçta ikisi de tdk'da yer alıyormuş.
bunun dışında illa ki sözcüğün tümünü yazman gereken resmi bir yazı yazıyorsan konuşurken de yazarken de "falan" daha kaba bir sesletim oluşturuyor kalın a'lardan dolayı. "filan" daha ince bir sesletime sahip. o nedenle cinsiyetine göre de ayırabilirsin. sonuçta ikisi de tdk'da yer alıyormuş.
0
