soru yukarıda...

(git: 333380)yarım matematik sınavım var ve bir günde bütün logaritma konusunu bitirmem lazım.hiç ders çalışmak için sabahlamadım,o yüzden tavsiyelerinizi esirgemeyin.

ayrıca tüm gece çalışabilir miyimki?siz sabahlayınca kaç saat çalışabiliyorsunuz?

tam da takıntı mı denir bilemedim de son zamanlarda bu huyum arttı. diyelim ki bir şarkı beğeniyorum bi milyon kez dinliyorum. bi filmin kesintilerini tekrara tekrar seyrediyorum. blogda beğendiğim yazıları tekrar tekrar okuyorum. bu dediklerim beni üzüntüye sevk eden şeyler için geçerli. biliyorum ki bu yazılar, müzikler vs. 1 hafta sonra o an verdiği hüzünlü hissiyatı kaybedecek ama yine de o 1 hafta boyunca hüzünleniyorum. bundan nasıl yırtarım? ergen değilim.

normal kısa sigaradan daha kısa sigarası olan markalar nelerdir?

öncelikle özet: siyah saçım güneşte bildiğin kızıl oluyor, gıcık olmalı mıyım?

bilmiyorum genel bir şey midir bu, geçen dışarda arkadaşla dolanırken adam suratıma garip garip bakıp; "olum saçların kızıl laan!!1!1bir" dedi ben durur muyum yapıştırdım cevabı, gayet saçma bularak; "hadi ordan" dedim. amma ve lakin sonradan pencerenin önünde aynayla bakışırken bir de ne göreyim, saçımın pencere tarafında olan kısmı kızıl lan!! hiç dikkat etmemiştim bu zamana kadar, evet bildiin kızıl. güneşe çıkınca kızarıyo saç

bi baktım, ama gıcık mı olmalıyım bu duruma yoksa aa olaya gel len diye sevinmeli miyim karar veremedim açıkçası, daha doğrusu anlamlandıramadım bu işi ne ki bu? genelde olan bir şey mi yoksa

aşağıdaki duyurulardaki linklerden birinde de gördüm. bir süredir böyle bir akım var sanki. erkek kıyafet mankenlerini dağ adamı, ilk insan filan gibi olanlardan seçiyor markalar. ne bileyim sakallı bıyıklı korkunç kıllı kıllı adamlar. amaç ne ben anlamadım? adam bakıp ullaaaaan amma kıllıymış bu manken ben bu mağazadan alışveriş yapayım mı diyor ne diyor? şahsen bana aşırı itici görünüyor. amaç ilgi çekmekse de reklamın iyisi kötüsü olur, bilmiyorlar mı?

Sırf bu elektrikli sobalara asmak için satılan suluklar var mı?

yahut, nerden ne alabilir/bulabilirim bunun için?

mesela kola kutusu olabilir, ama şık değil... Dha ince ve küçük bişeler olmalı? askı sorun değil, ben telden eklerim asacak bir kulp.

petula clark - downtown tarzı şarkı arıyorum.teşekkür ederim hayırlı geceler.

evet şaka değil bu. günlerdir ağrısından geberdiğim gastritim yavaş yavaş geçiyor. hala ilaç falan alıyorum ve öle çok da normal bir mide gibi değil midem. şu an iş yerindeyim. 1,5 saat içinde çıkıcam ve sonrasında dışarıda olacağım bir süre. kısacası akşam yemeği için mantıklı bir şeyler yemem imkansız olacak. ayrıca günlerdir midemin ağrısından püskevitle besleniyorum. bir tek dün akşam sevgilinin elceğiziyle yaptığı çorbayı içebildim. iş yerim gayet merkezde bir nokta. kısacası her tür yer var yakınımda. ofisteki olanaklar tost makinesi ve kettle ile sınırlı. hazır çorbalar ve bir çok hazır yemeğin mideme dokunduğunu da hesaba katarak

ne yiyeyim lan şimdi ben?

www.grupfoni.com


şöyle bir fırsat var "abrocket" veya "total core" 50 tl ye geliyo. fırsatın kullanım şekli beni kıllandırdı. yok adresimi falan mail atıcakmışım da öyle gelecekmiş alet.

sizce güvenilir mi? alacak olrusanız hangisini alırıdınız içinden birini kullanananınız var mı? veya alma boşuna hiçbi işe yaramıyo mu dersiniz? mekik çekmeye çok üşeniyorum. belki yardımcı olur diye düşünmekteyim.

değerli yorumlarınızı beklerim :P

bitti. sırada neye geçeyim. sallayın bakayım.

istanbuldan ve uçak harici bişey. mesela şöle bişey düşündüm arkadaşlar acaba yolumu kısaltırmı? once denız otobusyle bandırma yada bursa ordan izmir?

14.katta yaşadığımız eve fare girdi nası olduğuna dair hiçbir bilgim yok.Mutfakta dolaşıyo şu an çok küçük yakalamam falan imkansız çok hızlı ne yapmalı bilmiyorum zehir falan mı alsam

sevgili arkadaşlarım, can yoldaşlarım ne olur bana bir cevap yoksa ne yapacağımı bilmiyorum...

bugün benim canımdan çok sevdiğim sevgilimde kalmaya karar verdim. gittim ben bu oğlanın evine, güzel güzel konuşuyorduk, laf lafı açtı laf da maddi konuları açtı. sevgilim dışarıda gelen hesabın ortak kasa yapılıp ödenmesi taraftarı bense buna uymakla beraber iki üç kez erkeğin bir kez benim ödeme taraftarıyım (ya da buna benzer bir ödeme şekli, kimin kaç kez ödediği çok önemli değil ama yarı yarıya ya da kasa hesabı da benim aile kültürüme ters, çevreme ters...) ikimiz de çalışıyoruz, ben iki alıyorsam o 3ten fazla alıyor. hadi zıtlık olmasın dedim kasaya dahil oldum ama beni de rahatsız ediyor. sevgilim de diyor ki ben böyle ödenince daha mutlu oluyorum çünkü karşımdaki benim param için beraber olmuyor bunu anlıyorum diyor. ben de kız milleti olaraktan istiyorum ki o daha çok üstlensin, bana daha çok çiçek böcek alsın hediye alsın... olmuyor, yapmıyor. içimden gelmiyor diyor. sizce benim canım sevgilim böyle düşünmekte haklı mı? erkekler güya çok sevdikleri aşklarıyla beraberken de mi paraya bakarlar? yoksa onun gözünde başka bir şey mi ifade ediyorum?

başka bir sorum ise şu olacak: neyse tabi biz hafiften tartıştık. ben de ben uyucam dedim uyudum. aradan bi saate yakın zaman geçmiş, beni kaldırdı yatak odasına gittik. ben orada uyumaya devam ettim. ama onun koskoca yatağında tek başına yatmazsa uyuyamama gibi bir problemi var. adam yıllardır yalnızlığa alışmış olabilir ama hiç sarılmadığım hiç yumuşmadığım halde yine bi müddet sonra thunderbird ben uyuyamadım diye beni uyandırdı. suratı asıktı. ben de kalktım giyindim ve iyi geceler deyip anamın evine geldim. bu neydi şimdi? beni niye tutmadı? niiye benimle beraber hiç uyuyamıyo? ben sevgilimle sarılarak uyuyamayacak mıyım? ayrıca sinirimden bir mesaj attım: umarım şimdi rahat rahat uyuyabiliyorsundur diye.


sizce iyi yapmış mıyım? bundan sonra nasıl davranmalıyım? bu adam çok mu bencil? yoksa var mı böyle tipler? yoksa biz sevgili değil miyuiz? bu arada yaşlar otuza dayanmış durumda. ergenlikten çıkalı çok oldu.. cevap yazarken de yaş ve cinsiyet belirtirseniz çok sevinirim. çünkü ayrılmayı düşünüyorum. uyuyamadım diye beni uyandırmasını çok kaba buldum. kafam çok sinirli olduğumdan biraz karışık, kusuruma bakmayın...

beagle cinsi 5 aylık köpeğim son 2 gündür akşam her an yanında olmamı istiyor. tamam bu güzel bir şey ama havlıyor odadan çıktığımda. susmuyor. sabretmekten başka önerisi olan var mıdır? tavsiye istiyorum. havlayacak o köpek zaten diyecekler hiç yazmazsa hayırlı bir iş yapmış olurlar.

"keşke hiç onunla tanışmamış olsaydım" "onu tanıdığım o gün hiç olmasa gibi" saçma şeyler düşünmek hatanın kendinizde olduğunu mu gösterir?

"çünkü allah'a iman etmek için" cevabını bir kenara bırakalım.
bugün intihar etmemeniz için sebepleriniz neler?
intihar etmek neden hastalıklı bir tercih olarak görülür?

evet kendi yaşını bilmeyen biriyim ben. bugun biri sorsa mal gibi bakarım suratına. o yuzden biri bana sormadan önce siz yardım etseniz duyuru insanları. gün itibariyla ben kaç yaşındayım? kaç yaşımı bitirmişim, kaçtan gün alıyorum? soranlara kaç yaşındayım demek makuldür? ,

doğum tarihi: 27.12.1984

kış geldi malum. dolayısıyla bugün mandalina yerken takıldım. senelerdir hep gördüğüm umursamadığım bi şey bu ama bugün harbi merak ettim. mesela bugün yediğim mandalinanın üzerinde 'feyzi 500' yazıyor. bunların amacı ne? niye yapıştırıyorlar mandalinaya? yoksa hep ameriganın oyunları mı bunlar?

evet uzun zaman sonra aşık olduğumu fark ettim. buraya kadar herşey çok güzel, sürekli onu düşünüyorum, gözleri inanılmaz güzel çok güzel bakıyor bana(en azından benim açımdan öyle) ve onun yanındayken ne kadar yorgun olsam, ne kadar hayatım berbat da olsa acayip bir enerji geliyor; yani onunla beraberken bırak 30 kişiye dalmayı( hiç dövüşecek adam değilimdir ) dağları bile delerim gibi geliyor..vs.. anladınız işte hafızlar...
lakin sorun şu ki ben bu kızın bana karşı ne hissettiğini tam kestiremiyorum. anlarsın filan demeyin anlayamıyorum işte, bu işlerde hiç iyi değilim. kız gözlerimin içine bakarak konuşuyor ben de öyle bakarım zaten hep insanlara. tabi ben biraz sonra hemen kayboluyorum gözlerinde, ama acaba bu ona geçiyor mudur?
kızla yaklaşık 8-9 aydır görüşüyoruz, ben kızı tanımadan önce dış görünüş itibariyle hoşlanmıştım ama sonra muhabbeti ilerlettikçe ben iyice bağlandım. bir sürü ortak noktamız var fotoğraf, sanat vs. ikimiz de mesleğimizin başındayız ve aynı meslekteniz. bu noktada en önemlisi de yapmak istediklerimiz ve ideallerimiz birbirine çok uyuşuyor. yani böyle bi oturduğumuz zaman rahat 1 saat aralıksız, ayak üstü de bi 15 dk kesintisiz konuşuyoruz ve fikirlerimiz çok uyuşuyor, hani kafa dengi derler ya öyle...
velhasıl hacılar, şimdi ben kızın durumunu tam kestiremediğimden açılıp açılmama konusunda kararsızım. hemen seviyosan git konuş demeyin yav. kolay mı o işler öyle.. yaram derin zaten. yine böyle sevdim birini reddedildim, ne yaptıysam sonra da olmadı. o yüzden çok korkuyorum. açıkçası bu kızın ilgimi anladığını düşünüyorum ama heralde arkadaş filan ayaklarına devam etmek istiyor gibi; gözleri çok güzel gülse de..
neyi anlamıyorum biliyor musunuz beyler? ulan bi kız da bizi sevmedi ki böyle, yanarım ona yanarım. hep ben sevdim, o kadar değer verim ama sonuç hep hüsran. inanın şimdi ben bu kızın yerine koyuyorum kendimi de ben olsaydım bir adım atardım, onun işini kolaylaştırırdım diyorum. gerçekten samimiyim ama hacılar.
çünkü bu iş bu kadar da zor olmamalı, zorlaştırılmamalı diyorum. bu kızlar bu kadar ukala-kendini beğenmiş olmamalı abi ya, biraz da kızlar sevmeli.. ve son olarak da: ne zaman benim seçtiğim/sevdiğim biri de beni sevecek... ooof oof..
sağolun varolun kardeşlerim...
not: cüzzamlı değilim, işim, boyum posum var ve hatta çevremdeki birçok insana göre de ort. üstünde yakışıklıyım.

bir arkadaşım diyete başladı sporda yapıyor ancak çatlak oluşur diye çok korkuyor. çatlak oluştuğunda tamamen giderilmesi mümkün olmadığı için oluşmadan önlem almak istedi. bunun için ne yapılması gerek bildiğiniz birşey varmı acaba?

Çayın, kahvenin yanında tuzlu bir şeyler yemek isteseniz, tercihiniz ne olur? Bir de denediğiniz ve çok memnun kaldığınız tarifler de varsa ve verirseniz minnettar olurum:)

Edit : Bu arada bir not, aranan yiyeceğin cafede tüketilmesi düşünülüyor..

araştırdım, bir süredir de papaganokulu.com olsun sözlük olsun papağanlari araştırıyorum. fakat gri papağan olsun diğer iyileri olsun inanılmaz pahalı. bugun oylesine kanyon'daki petshop'a bile sordum 2.000euro falan istiyorlar.

bu papağanları yavru olarak başka yerlerden bulma şansım yok mu? ne bileyim köpek yavrularında bile insanlar kendileri çiftleştiriyorlar ve ticarethanelere nazaran tanıdıklarına güvendiklerine daha uygun fiyata veriyorlar. böyle bir yavru papağanı 300-400 tl 'ye bulmak hayal midir?

teşekkürler,

Başlıktaki üç filmden birini seyredecem. Eğlencelik değil dram arıyorum. Hangisi olsun.

she helped me choose the best university for what i wanted to study.

türkçeye çevirirken what i wanted to study kısmını nasıl bağlıcam ?

ve şu ana kadar ki ömrümün neredeyse yarısını onunla geçirdim.
ondan ayrılmak istemiyorum. onu saksıya gömsem nasıl olur? saçma mı olur?

kaç şahit lazım? adam başı ikişer miydi?

yarın quarter sınavı var bütün çalışmayı bugüne yıktım sonuç: uyumama

neyse sadede geliyorum şimdi ing kelimelerin n. v. adj. adv. formlarını ve türkçe anlamlarını yazıyodum son kelime response

acayip uykum var tabi yazarken dalmışım yarı uykulu halde heralde neyse sonra yazdığımdan çalışıyodum

n. response v. respond adj. responsible ve responsive adv. responsivly

buraya kadar herşey normaldi ki ne farkettim

responsive'in yanına duyarlı yazacaktım (o ara sızmışım) ama ne göreyim. responsive'in karşısında "duyarlı ol yarrak" yazıyo yazı benim el yazım aynen böyle yazmışım sebepsiz yere bildiğin "duyarlı ol yarrak" yazıyo :/

deminden beri düşünüyorum niye yazmış olabilirim diye

kafam karışık

selamlar, birkaç gündür beynimde daha çok burnumun arka kısmında bir basınç hissediyordum, bununla birlikte bana uzağıda net göremiyorum gibi geldi. ben eğilince de başımda daha çok yüz kısmımda ağrı oluşuyodu. doktor röntgen çekti ve rinit alerjim olduğunu söyledi ama ben rinit alerji bulgularıa bakınca kendi semptomlarımı göremiyorum. burnumda kaşıntı hapşırma öksürme boğazımda kaşıntı yok. bana bir ilaç verdi kullansam mı anlamadım?

başlıklara tıklıyorum açılmıyor. sadece açık görünüm ile içeriği görebiliyorum. duyurulara cevap yazamıyorum. chrome kullanıyorum.

saçma bir başlık oldu ama neyse.

şimdi geçen gün birisi nasıl bağırsaklarımı tertemiz olurum diye sormuş. cevap olarak da "kavun ye, önünü alamazsın" denmiş kendisine.

şimdi, bizim vücudumuz yediğimiz içtiğimiz şeyleri sindirim yoluyla mı, boşaltım yoluyla mı atacağına nasıl karar veriyor? ben kavunu çok severim, oturur iki koca kavunu gık demeden yerim, ama beton gibi de s.çarım. kavunun bana etkisi çiş şeklinde olur. 5 dakikada bir işemeye giderim. ama ötekisi kavun yiyince ishal oluyor. onun kavunu sindirim yolunu cıvıtıp ishal olarak bağırsaktan çıkıyor, benim kavunum boşaltım yoluyla böbreklere geçip çiş olarak çıkıyor. kim nasıl karar veriyor buna?

The journalist wondered why I ___ to be a volunteer.

"chose" mu "had chosen" mı?

arkadaşlar bir çeviride ihtiyacım oldu.
yardımcı olursanız sevinirim:

kindle has nothing to do with fire

var mı böyle eski zamanlara ait ademle havva resimleri, göbek deliği olmayan?
mantıken olmaması lazım göbek delikleri di mi..

alternatifleri yok mu?

geçen akşama şu göz oyma olayını konuşuyorduk babamla, ve amcam için telaşlandık.

kendisi belçikada yaşıyor. orada tedvi olmasını uygun görmemişler dilden dolayı. dil biliyor fekat çeşitli kelimeler yanlış anlaşılır vs gbi sebepler ile türkiyeye sevkettiler.
türkiye'ye geldiğinde Bakırköy'e götürdük. iki uçlu bipolar bozukluk ve şizofreni tanısı ile oraya yatırdık. orada 3 ay kaldı ve elektroşok uyguladılar. sonrasında iyileşti dediler ve taburcu oldu.

taburcu olduktan 1 ay sonra tekrar kontrole götürdük oraya bişey yok dedi yoladı. sevk kağıdını çıkarı belçikaya yönlendirdi tekrar.

birkaç ay önce belçikaya döndü fakat yine kötüleşiyormuş. babam telefon konuşmalarından yol çıkarak tekrar nüksetmeye başladığını söyledi. türkiyeye tekrar getirip tedavi ettirmek istiyor. ama bu olaydan sonra çok endişelendik ve ne yapalım diye kara kara düşünüyoruz.

amcam ilk hastalandığında çok telaşlandığımız için araştırma fırsatımız hiç olmadı. şimdi tekrar nüksedince tutuştuk.

bu hastanenin bir alternatifi yok mu? özel olsa da olur, bildiğniz, güvendiğiniz bir hastane var mı tavsiye edebileceğiniz?

teşekkürler

internette bayaa bi' aradım ama uygununu bulamadım. bir tanesini becerebildim, o da müthiş kabarttı saçımı. olay şu:

dün gece toka almadan sarhoş çıktım evden, alakasız bir yerdeyim, burada toka yok, eve giderken saçımı salamam. saçlarım omuzumdan 5 santim aşağıda duruyor saldığımda, orta kıvırcık. fazla kabartmadan, racona laf ettirmeden nasıl toplarım?

ekleme: dün gece de pipetle toplamışım mesela. bildiğin.

Bu tarz nedir ne değildir dinleyip öğrenmek istiyorum. Dinleyecek bir şeyler önerir misiniz?

Hemen videonun başındaki tarz fusion'a giriyor değil mi?
www.youtube.com

10 aylık anneyim. evimizde ev işlerine yardımcı olan yatılı bir hanım var. bebeğin bakımıyla tamamıyla ben ilgileniyorum. bebekten evvel çalışıyordum fakat doğumdan sonra işe dönmedim. bebeğin yıkanması, altının değiştirilmesi, emzirilmesi, gezdirilmesi, oynatılması, hoppidi hoppidi havaya atılması, gıdıklanması:) yani akla gelen her türlü bakımını ben yapıyorum. bebek bu hanımı günde beş dakika ya görüyor ya görmüyor. fakat gördüğü zamanlarda çıldırıyor. eğer benim kucağımdaysa onun kucağına gitmeye çalışıyor. bir başkasının kucağındaysa ve bu kişi kucağında çok rahat hissetmediği bir kişiyse (ki şu an için bu babası da dahil herkes demek oluyor) ve aynı ortamda hem yardımcı hanım hem ben mevcutsak bana değil bu hanıma atıyor kendini.

notlar: bebeğimi çok seviyorum. iyi, sabırlı, evladını mutlu eden, sevgi dolu bir ortam yaratan bir anne olmaya çalışıyorum; olabildiğimi hissediyorum ve çevremdekiler ile yakınlarım da olabildiğimi söylüyorlar.
hiç sesimi yükseltmedim, hiç hırpalamadım. bırakın bunları, hiç ağlatmadım. kucak istediğinde kucakta gezdirdim. doğduğundan beri dişçiye, kuaföre bile gitmedim beni arayıp üzülür yahut süt emmek ister üzülür diye. geceleri sık uyanıp süt emmek istediği için yanımızda yatırmaya başladım.

babasına anneannesine emanet edip banyoya tuvalete vesaireye gidip döndüğümde kendini deli gibi benim kucağıma atıyor. ya da benim kucağımdaysa başka kimsenin kucağına geçmek istemiyor. geçse bile hemen geri gelmek istiyor. zaten okuduğum kadarıyla bu normalimiş; tam da bu yaşlarda bebekler anneye biraz fazla bağlanır ama bir süre sonra normale dönerlermiş. fakat işte bu hanım ortamda ise benden ona atlamaya çalışıyor. kucağına geçtikten sonra da bir daha geri dönmeye falan uğraşmıyor.

sorum şöyle: bu bebek niye bunu yapıp yüreğimi dağlıyor? 24 saatini benimle ve (bana göre) dört başı mamur geçirdiği, bu hanımı ise günde 5-10 dk gördüğü halde nasıl onu bana tercih ediyor? eşim ve annem gibi "e fena mı sevsin onu da" demeyin lütfen. tabii ki sevsin. ama bana bihterine tercih etmesin. nerede yanlış yaptım?

2011 model film tavsiyelerinizi alabilir miyim?

izlediklerim;
hangover part ii
hanna
limitless

tşk kib öpt bye.

var mı?

grup vitaminin turkish kovboylar parçası (ki kendileri şurda; www.youtube.com ) cover mıydı? eğer kendi besteleriyse, dünyada bu parçaya benzeyen örneklerini nasıl bulabilirim?
not: western music, old cowboy music gibi aramalarla sonuca ulaşamadım malesef)

sevgilimi kuzeniyle evlendirmek istiyor ailesi. vaktiyle kızla sevgili olmuş ama öyle yoğun duygular hiç beslememiş dediğine göre. esas mevzu ise şu; kız beni durmadan arıyor. kimsin nesin türünden mesajlar atıyor. hiçbirine cevap vermedim. sevgilimden korktuğum ( bu tabirin acizliğinin farkındayım ama net olsun diye yazmak zorunda kaldım) için cevap vermedim zira cevap verirsem sevgilimin beni güvenilmez biri olarak göreceğinden korkuyorum.

bazen kendimi zor tutuyorum cevap vermemek için. kandırılmışlık duygusu da ara ara yokluyor, aklımı kaybedecek gibi oluyorum. yoksa ayakta mı uyutuldum? kız bu kadar korkusuzca beni arıyorsa epeydir yürüyen bir ilişki mi vardı? erkek arkadaşım bana , senden çok önceydi dese de, bu gibi sorular aklımı kurcalıyor. ayrıca telefonlara asla cevap vermemem gerektiğini söylüyor.

sizce kızla konuşmalı mıyım konuşursam ne demeliyim? siz olsanız ne yapardınız?