Merhaba arkadaşlar,Kendimi bildim bileli hep içedönük, çok konuşmayan, sakin biriydim ama ortamına göre eğlenceli, espritüel ve enerjik de birisiyim. İnsanlarla pek içli dışlı olamıyorum, kalabalık ortamlara gelemiyorum ama bunu kimseye fark ettirmiyorum. Böyle ortamlarda bulununca soğukluğumu bırak
Merhaba arkadaşlar,
Kendimi bildim bileli hep içedönük, çok konuşmayan, sakin biriydim ama ortamına göre eğlenceli, espritüel ve enerjik de birisiyim. İnsanlarla pek içli dışlı olamıyorum, kalabalık ortamlara gelemiyorum ama bunu kimseye fark ettirmiyorum. Böyle ortamlarda bulununca soğukluğumu bırakıp ortama ayak uyduruyorum, eğleniyorum falan. Hatta arkadaşlarım beni standupçı gibi görüyor, ciddiyim.
Ama son zamanlarda iyice yabanileşmeye başladım. Artık insanlardan olabildiğince uzak yaşamak geliyor içimden. Kimseye tahammül edemiyorum, insanlara çok kolay kulp takıp onları aşağılayabiliyorum. İçimde bir nefret var sürekli. Kalabalık ortamlara girdiğimde kendimi hani Matrix'de Morpheus'un Neo'yu sahte dünyaya götürdüğü ve Kırmızılı Kadın ile karşılaştığı sahnedeki Neo gibi hissediyorum. Şu sahne:
www.youtube.com 
Neo gibi her şey bana da yabancı geliyor.
Her neyse hayatım boyunca arkadaş sayım 2-3'den öteye gitmedi. Zaten bunda çok seçici biri olmamın da büyük etkisi var. Ama her zaman arkadaşım vardı. Şu anda bir tane bile arkadaşım kalmadı. Aramın çok iyi olduğu bir üniversite arkadaşım vardı, onunla da ergence davranışlarından dolayı iletişimi kestim. Çok aramıyorum artık arkadaşları ama kafamın uyuştuğu biriyle oturup muhabbet ettiğimde falan böyle arkadaşa, sohbete falan son derece ihtiyacım olduğunu anlıyorum. Hani soğukta kalırsınız da üşüdüğünüzü hissetmezsiniz ama bir ateşin başına geçtiğinizde "Ne kadar üşümüşüm böyle!" dersiniz ya tam olarak öyle oluyor.
Bazen oyun oynarken falan güzel bir uyum oluşturulan arkadaşlar denk geliyor. Öyle durumlarda "Keşke gerçek hayatta da arkadaş olsaydık!" diyorum. Hatta 5-6 ay önce bir tane Alman hanımefendi ile tanışıp bayağı muhabbet etmiştim. Çok da güzel olmuştu. Oyun oynamak için değil de onunla muhabbet etmek için falan oyun oynuyordum. Her şeyden o kadar zevk alırken, yoldaşlığa, muhabbete, goygoya bu kadar aç olduğumu fark etmeme rağmen insanlardan kaçmak, yalnızlığa sarılmak niye diye düşünüyorum ama bulamıyorum. Sanki bir paradoksun içindeyim ve ne onla ne de onsuz oluyor gibi.
Sorun doğru kişileri bulamamış olmam mı yoksa başka bir şey mi? Her neyse daha da uzun yazardım ama uzun olur. Sorunumun ne olduğunu yazarsanız veya düşüncelerinizi paylaşırsanız sevinirim. Siz nasıl hissediyorsunuz onu da yazarsanız güzel olur. Teşekkür ederim.