evet yönetim planı 4/5 çoğunlukla değişir ancak ortak alanın kiralanması için oy birliği aranabilir(bundan emin değilim). fakat her ne kadar oy birliği aransa da yönetim planı değişmiş bir kere. yasaya uygun olmadığını düşünen kat maliki gidip davası açması gerekir. zabıtanın işi değil bu. ancak bunu mahkeme çözer. siz oraya kiralamayıp işgal etseniz dahi zabıtanın orada işi yok. zira orası apartmanın ortak alanı

alınan hiç bir karar, hangi oy oranı ile alınmış olursa olsun, yasalara aykırı olamaz.

dolayısı ile kararın alındığı tarihten itibaren 6 ay içeriisnde, herhangi bir kat maliki karara itiraz edip mahkeme aracılığı ile kararın kaldırılmasını isteyebilir.

bahsettiğiniz alan kat mülkiyetine kanununa göre bina ortak alanına girer ve hiçbir bağımsız bölümün özel kullanımına konu olamaz. isterseniz oybirliği ile işletmiş olun kanuna aykırı hiçbir YP maddesinin geçerliliği yoktur.

bugün o kat maliği gider yarın başka bir kat maliği gelir ve o maddeye itiraz eder.

bence siz hiç kanun manun karıştırmadan komşu ile arayı iyi tutmaya çalışın. yolun sonu sizin için iyi olmayabilir çünkü.

komşuyla arayı iyi tutma çabaları malesef sonuç vermiyor. 2 yıldır uğraşıyoruz ve dünya umrunda değil, psikolojisi yerinde değil zaten.

ayrıca burdaki yasa nedir tam olarak, yasa ne diyor?
yasa, 4/5 oy ila alınmış karar geçerlidir mi diyor, yoksa 4/5 oy ila alınmış olsa dahi geçersizdir mi diyor?

kat mülkiyeti kanunu, madde 4.

www.mevzuat.gov.tr

IV - Ortak yerler:
Madde 4 – Ortak yerlerin konusu sözleşme ile belirtilebilir. Aşağıda yazılı yerler ve
şeyler bu Kanun gereğince her halde ortak yer sayılır.
a) Temeller ve ana duvarlar, taşıyıcı sistemi oluşturan kiriş, kolon ve perde duvarlar ile
taşıyıcı sistemin parçası diğer elemanlar,bağımsız bölümleri ayıran ortak duvarlar, tavan ve
tabanlar, avlular, genel giriş kapıları, antreler, merdivenler, asansörler, sahanlıklar, koridorlar
ve buralardaki genel tuvalet ve lavabolar, kapıcı daire veya odaları, genel çamaşırlık ve çamaşır kurutma yerleri, genel kömürlük ve ortak garajlar, elektrik, su ve havagazı saatlerinin korunmasına mahsus olup bağımsız bölüm dışında bulunan yuvalar ve kapalı kısımlar, kalorifer
daireleri, kuyu ve sarnıçlar, yapının genel su depoları, sığınaklar,1
b) Her kat malikinin kendi bölümü dışındaki kanalizasyon tesisleri ve çöp kanalları ile
kalorifer, su, havagazı ve elektrik tesisleri, telefon, radyo ve televizyon için ortak şebeke ve
antenler sıcak ve soğuk hava tesisleri,
c) Çatılar, bacalar, genel dam terasları, yağmur olukları, yangın emniyet merdivenleri.
Yukarıda sayılanların dışında kalıp da, yine ortaklaşa kullanma, korunma veya faydalanma için zaruri olan diğer yerler ve şeyler de (Ortak yer) konusuna girer.

Tamam ama belirtilen bu ortak alanlar hiçbir şekilde kiraya verilemez vs gibi bir bilgi var mı mesela? Benim bildiğim kadarıyla ortak alanlar, kat maliklerinin 4/5 oyu ile belirli bir kira karşılığında verilebilir ve bu kira bina için kullanılır.
Evet tamam buralar ortak alanlar ve kimse kafasına göre ben buraya masa atıyorum ve bireysel olarak kullanıyorum diyemez. Ama karar alınması durumunda da kullandırılabilir diye biliyorum ben.

hiçbir şekilde kiraya verilemez diye bir hüküm yok. bu nerden çıktı. 4/5 ile yp değişir. ancak anladığım kadarıyla kira için oy birliği şart. bence bunun sebebi de kat maliklerinin ortak alanda malik olmaları. ancak yp değişmiş ve dava konusu olmamış ise geçerliliğini koruyor. bu yüzden kullanma hakkınız var

Linkteki ürünü tavsiye etmem, eğer kılıf kullanıyorsanız ya da kullanmayı düşünüyorsanız, kılıf bilgisayara takmaya engel oluyor.
Kingston Nucleum bakabilirsiniz, hakkında kötü yorum okumadım pek. Bana pahalı geldiği için daha uygun bir şey aldım ben ama aklım Nucleum'da kalmadı da değil.

bunun benzerini kullandım bir süre. gayet güzel çalıştı, sıkıntı olmadı.

bu iyi var bizde.

ben type-c to hdmi olan kablolardan aldım. mouse'ı da bluetooth mouse kullanıyorum. hantal geliyor bu tarz aletler bana.

www.amazon.com.tr

@contavolta ben de ilk etapta bu tip bişey düşündüm ama mouse için olmasa dahi cihazda hiç usb olmadığı için başka şeyler için ihtiyaç olacaktır muhtemelen.

@gallienus fiyat olarak pahalı maalesef ama yorumlar oldukça iyi görünüyo, daha iyi bi alternatif bulamazsam değerlendiricem. çok teşekkürler

o zaman şunu önereyim. bi arkadaşım kullanıyordu memnundu, fiyat olarak da daha uygun.

www.amazon.com.tr

Bu tar giriş cok fazla onerilmiyor ama ben aynı markanın şu ürününü kullanıyorum. Ozellikle hep hdmi dan projeksiyona baglı. Baya memnunum, sorun yaşamadım.
Baseus Metal Gleam 4 in 1, Çok Fonksiyonlu Bilgisayar/Telefon Hub Adaptörü, Gri, Bağlantı Sayısı: 4, Giriş: USB Type C, Çıkış: USB Type A 3.0 X 3, USB Type C (PD),Seyahat Boy, Gri www.amazon.com.tr

Çift girişlileri biraz riskli diye hatırlıyorum şirketten birisi macbook prosunu yakmıştı kısa devre yapmış açılmamış.

Tek girişli olan 2 farklı ucuz marka kullanıyorum işimi görüyor. 300-500TL arası aldım.

Üstteki ürün hem kaliteli hem uygunmuş bu arada.

Ama bendeki de şu çok fazla girişi var memnunum. Android telefona falan da takıyorum. Monitör de kullanıyorum, ethernet de.

www.hepsiburada.com

Ben bu ürünü alalı 1 sene oldu. Sorunsuz kullanıyorum.
4-5 ay MacBook Air M1 ile kullandım, ardından M1 Max ile kullanıyorum.

Monitör+klayve-mouse+external disk sürekli bunun üzerinden takılı.

Ama şarj için kullanmaya korktum, cihazı şarj etmek için hep diğer portu kullandım.

Almadan önce bol bol okumuştum, iki girişli olanlardan uzak duruyordu internette bazı eski yorumlar, ana kartın yamulması riskinden bahsediyorlardı.

Hayırlı olsun bilgisayarınız,

www.hepsiburada.com

çift girişli olanlar bana da çok pratik gibi görünmedi, tek port çıkışlı olan bi modeli tercih edicem gibi görünüyo. 300-500tl fiyat aralığında çoğunlukla baseus markasını görüyorum ama hepsinde de ısınmayla ilgili bi sorun okuyorum.

bu tip cihazların hepsinde mi ısınma var bilmiyorum ama deneyip görücez artık. herkese çok teşekkür ederim

@michael_knight teşekkürler hocam :)

Bir senedir monsterin çantasını kullanıyorum bölmeleri var oldukçada dayanıklı çok rahat taşırsın.
Ben bilgisayar 16.4” , şarj aleti , kitaplar , 3 şişe su , termos her şeyi dolduruyorum en ufak bir yıpranma yok.

Thule sağlamlık açısından üzmez.
Bende Crossover modeli var bir 15 bir 13 rahat taşıyorum.
İki 15 de taşır.
Hatta 2 tane 15 üzerinde de 3-5 macbook alır. :)

Crossover ve-veya enroute modellerine bakın bence

Targus Citygear 3.

Raporlu günlerin parası PTT'den alınıyor. Edevletten görünüyordu diye biliyorum. Hatta para yattığında orda yatırıldı diye görünüyordu. SOnra da herhangi bir PTT şubesinden alınabiliyor o para. Hatta yanlış hatırlamıyorsam edevlet üzerinden direkt hesabınıza aktarabiliyordunuz.
Ama sonuç olarak o para direkt hesaba yatmıyor, araya her türlü PTT giriyor.

Degismediyse 2/3unu sgk yatiriyordu. Ama yatirmasi icin 90 gundur calisman lazim. O yuzden sana yatmayacak diye dusunuyorum.

2 günü SGK da işveren de ödemez. Kalan günleri 3 günlük raporsa 1 günlük kısmı yani PTT’ye yatar. SGK’nın sitesinden cep numaranızı kaydettiyseniz yatınca mesaj gelir.

Memursanız yatıyor.

botanicayı bir düşün

Last Penny gayet güzel mekan.
Daha salaş olsun derseniz Woodnote da güzel.
6.45 de fena değil.

Bolu tarafini seviyorsaniz bolu-gölcük milli parkina bakabilirsiniz.

@duyulmasi gerektigi kadar

Başka bir yere gitmedim şimdiye kadar, o yüzden seçenekleri hep Bolu'dan verdim. Bolu tarafını seviyorum ama illa Bolu olması lazım da demiyorum. Gittiğimde serin, doğanın içinde vakit geçirebileceğim ve 3 saat civarı uzaklıkta olan bir yer olması yeterli benim için.

akxakocayi tavsiye ederim. hem yakin hem deniz knari.

Malazan hakkın neredeyse hiç kötü yorum görmedim. Ama İngilizce okumayacaksanız şu an Türkçe'ye sadece 2 kitabı çevrildi serinin. Ben tüm kitapların çevrilmesini bekleyip öyle okuyacağım mesela.

Ayrıca Zaman Çarkı'na da bakmanızı tavsiye ederim mutlaka.

Ne kadar varoluşçu varsa o kadar farklı varoluşçuluk vardır diye bi söz hatırlıyorum. Kimindi bilmiyorum ama genel olarak karanlık bi yön var bu kavramda, o yüzden bence farklı bakış açıları sunması bakımından okunabilir ama olmazsa olmaz değildir tabi

Cioran'ı ben de aşırı ve kasıntı karamsar olarak görüyorum. İlle de melankoli olsun diye kasmış gibime geliyor.
Ama Sartre'ı okumamak bence eksiklik olur. Özellikle Duvar, Özgürlük Yolları Üçlemesi, Bulantı ve Sözcükler kitaplarını okumamak, varoluşçuluk okunacaksa eksik hissettirir gibime geliyor.

Bence Sartre Camus'den daha iyi bir edebiyatçı. Okumanızı tavsiye ederim. Karamsar demişsiniz ama varoluşçuluk zaten öyle bir şey.

Camus'nun felsefe yanı daha ağır basıyor. Bir de camus absurdistligi ön plandadır genelde varoluşçu diye anilsa da. Söylenmiş zaten, felsefe tarafına bir şey demeyeyim uzatmamak adına ama sartre'in da edebiyatçı yanı daha baskindir. Sartre'i lisedeyken okudum ve bilhassa mathieu delarue'yu tanımak bana epey iyi gelmişti. Ancak üçlemenin son kitabını ondan çok zaman sonra elime aldım, pek sirayet etmedi bana diyebilirim. Sebebine dair kendimce cevabım, sartre'in bir şeyler arayanlara hitap eden bir yazını olduguydu. Sonraki dönemde çok bir şeyin arayışında olmadığım için sirayet etmedi sanırım bana. Sartre'i dair sorunuza verebileceğim en objektif cevap, "denemeye değer" olur.

Cioran için aynılarını söyleyemeyeceğim. Cioran bana felsefe öğrenmiş arabesk bir adam gibi geliyor. Anlattigi da felsefe kılıflı arabesk.

Bulantı'yı çok zorlanarak okudum. Dikkat dağıtan bir üslubu var. Hakkında makaleler okuyup ne demek istediğini anlamaya çalışabilirsiniz. Varoluşculuk 90 sayfa civarında daha kolay okunur ve genelde varoluşçu felsefe konusunda bildiğimiz şeylerin anlatıldığı bir kitap. Eğer bu felsefe hakkında bilginiz varsa okumayabilirsiniz.

O tuşlar siyah kaplama gibi. Parmağını sürdüğünde çatlağın çukurluğunu hissediyor musun? Amazona durumu bildir, bazen hatalı üründe indirim yapıyorlar.

O kadar büyük bir çatlakta tuşun yuvasında kenarlara sürtünüyor olması gerekmez miydi?
Siyah boyada hata var gibi görünüyor fotoğrafta sanki...

Ayrıca yaptırılacak bir şey değil zaten bu. Bahsettiğiniz servisi arayıp direkt sadece o tuşu sorun bence.
Ya da bazı bilgisayarların yedek tuşları satılıyor, biraz arayıp bulunma şansı olabilir belki.

Çok garip bir durum ama maalesef çatlak. Bir tarafını aşağı biraz zorlayınca birbirinden ayrılıyor. Nette de çatlak tuşlarla ilgili bir şey bulamadım. Sadece benim başıma gelmiş sanki

Eğer çalışmada bir sorun yaşamıyorsan bence hiç uğraşma. Gerçi amazon müşteri odaklı bir firma. Yine de şikayetini bildir.

Trendyol Yemek, Yemeksepeti, banka uygulamaları, not almak için Notion, Bursa ve Ankara'nın ulaşım uygulamaları

Trendyol Yemek + Market, Bitaksi, Moov, Google Keep.

migros, helpsteps.

Noterler fiyatları kafalarına göre belirliyor diye biliyorum. Tabi alt-üst sınırı vardır muhtemelen ama genel olarak özel şirket gibi çalışıyorlar.

aynı işlem dediğiniz ne? kelime sayısına göre ücret alınıyor genelde.

bir de işlem aynı olsa da eğer alınacak belgenin nüsha sayısı da ücreti etkiliyor diye biliyorum.

mesela noter onaylı belge diye bir talebiniz var ve kaşe başı ücret alıyor. tek nüshada tek kaşe iken 2 nüsha alırsanız fiyat iki katına çıkar. muhtemelen 300 lira ödeyen kişi tek nüshalık işlem yapmış. (diploma onayında başıma gelmişti)

Erasmus için 2 adet muvafakatname çıkartıldı. Belge aynı sayı aynı. Okul bir nüsha yolladı ona göre çıkartıldı.

Bilimsel detayını bilmiyorum, ama mümkün. Geçtiğimiz 2 sene boyunca birçok kere haberler çıktı bunun hakkında. Adamcağızın biri zar zor hastaneden çıkıp çıktığı gün ziyaretine gelenlerden bir daha kapıp hastaneye dönmüştü hatta.

Çevremde de örneklerine rastladım bunun.

Kimi hastalarda vücudun yeteri kadar antikor üretmediği ve covid'e bağışıklık geliştiremediği de çok kereler söylendi.

karantina sonunda tekrar test oldu mu? negatife döndü mü ? arkadaşım 20ci günde negatife döndü.
haberlere çıkan bir adam vardı 1 yılda 70 küsür test yaptırıp hepsinde pozitif çıkmıştı.

birde yabancı bir haber sitesinde gördümdü sanırım ingiliz bir hemşire covid geçirdikten 1-2 ay sonra tekrar covid olmuş.

bu arada çevremde duyduğum bütün acaba soğuk algınlığı mı oldum diyenlerin tamamı pozitif çıktı.

Biz de acaba üşüttük mü diye düşünerekten çktığımız yolun sonunda pozitif olmuştuk.

7 günlük karantina sonunda test vermedi tekrar. İlk gün sağlık bakanlığından arayıp 7 günlük karantinadan sonra çıkabilirsiniz dedikleri için 7 günün sonunda çıktık direkt. Zaten 5. gün artık hafiflemişti baya, 6. gün nerdeyse hiçbir etki kalmamıştı, 7. gün de direkt çıktık gayet iyi hissederek.

Aynı durumu biz de yaşıyoruz. İkinci testi verdik fakat sonuç hala çıkmadı. Çıkınca editlerim. Birçok insan üst üste olmaz diyor fakat ben katılmıyorum. Oyunun kuralları sürekli değişiyor çünkü.

long covid olabilir.

soruya cevap değil ama nafakasını yatırmadığı için hapse girmiş 2 tanıdığım olmuştu. sanırım hukuk sisteminin en hızlı çalıştığı konulardan biri. çok zorlanacağını sanmıyorum parayı alırken. (hukuk forumlarına da bakabilirsiniz, eminim yüzlerce kez sorulmuştur)

Avukat parasi yok ise barolarin kadinlar icin ozel bolumleri oluyor, oradan ucretsiz avukat isteyebilir belki. Baroyu arayip sorun.

Mahkeme 2000TL olarak karar vermiş, üstünü göndermesi parayı gönderen dışında kimseyi bağlamaz. Kafasına göre de ben vermiyorum diyemez. Şikayetçi olunması durumunda ağlatırlar.

Sağlık bakanlığından arıyorlar ilaç istiyor musunuz diye evet derseniz altılı mıydı sekizli miydi unuttum onu getiriyorlar. Ben istemedim.
Doktorum pozitif de çıksan negatif de çıksan bunları kullan dediği ilaçlar vardı onları aldım.
Yine arayan filyasyon ekibi rapor ihtiyacınız var mı diye soruyor. Ben iki gün almıştım zaten maaş kesilmesin diye istemedim uzatılmasını, kendi iznimden kullandım devamında.

Şu an karantinanın beşinci günündeyim. Sağlık bakanlığından arayan arkadaş "Parol kullanabilirsiniz, vitamin kullansanız iyi olur, onun dışında 7 gün karantinadasınız" dedi sadece. Ekstra ilaç vs hiçbir şey demedi de sormadı da.

yattığınız odaya nemlendirici alabilirsiniz.

Kulak Burun Boğaz'a gidilmeli. Benim sol tarafta deviasyon var, doktora gittiğimde ilerde ameliyat gerekebilir ama şimdilik ilaç kullanmalısın dedi. İlacı 3-4 gün almasam direkt burnum kuruyor, tıkanıyor ve ağızdan nefes almaya çalıştığım için sabah leş gibi oluyorum. Ama ilaç rahatlatıyor.

@teritori
Sıcaklardan dolayı balkonda uyuyorum. Içeride yatabilmek namumkun. Sanırım KBB 'ye gitmeliyim.

Korunmak önemli onun dışında sorun olmaz. Aşı yerine baskı uygulamaktan kaçının.

24 saat suyla temas yok, duş alamazsınız.
Alkol yok.
Aşı yerinde hassasiyet olabiliyor (kişiden kişiye değişir tabii) kolunuza ağrı hissedebilirsiniz.

Duş mevzusuna takılmayın, yok öyle bir şey, duş alabilirsiniz.

Duş alamazsınız bilgisi doğru değil. Alkol almazsanız daha iyi olur.

duş mevzusu aktif viral partikül içeren aşılar için geçerli. örneğin çicek aşısı.

bişi olmaz. aşı yerini zorlamayın denildiği gibi.

alkol de alabilirsiniz aşırıya kaçmadan.

www.youtube.com

Bu kanaldaki konuyla ilgili videolara bakın bence. Zamanında izlemiştim ve yanlış hatırlamıyorsam "sizden kitabınızı basma karşılığında para isteyen yerlerden uzak durun" tarzında bir şey dedi gibi hatırlıyorum.

Ki bence de mantıksız. Madem para vereceğim ne diye yayınevi arayayım ki?
Onun yerine Kitapyyurdu Doğrudan Yayıncılık'ta bastırmak daha mantıklı bence: kdy.kitapyurdu.com

Olumlu dönüş almanızin nedeni para zaten. İkinci baskı diye bişey olmayacağı için ücretsiz olması da anlamsiz

Eger ilk kitabiniz ise yani isim yapmis, kitap satisi garanti biri degilseniz, kitabiniz da herhangi bir genre'da devrim yaratacak nitelikte potansiyel vadeden bir eser degilse cok normal. Sizin kitabinizi basmak icin editorleriyle, matbaayla vs para harcayacaklar ve belki de 47 tane satacak kitabiniz.

Genelde ya ilk bilmemkac baskidan size telif vermezler yani ucuncu dorduncu baskida para almaya baslarsiniz, ya da bastan sizden para alirlar. Surec boyle normal.

normalde yayınevleri basmaya karar verdikleri dosyalar için yazardan hiçbir ücret talep etmez. ancak roman yayınlamak isteyen hevesli insanların kitaplarını basan tamamen ticari yayıncılar da mevcut. sizin yayınevi de ya paraya sıkışmış butik bir yayınevi ya da bu tamamen ticari yayıncı şirketlerden biri.

yine normalde yazarla görüşülür ve telif sözleşmesi yapılır, ardından editörlük, redaksiyon işlerine geçilir en son da matbaa süreci başlar. telif sözleşmesinde eser sahibinin alacağı telif bedeli -standart olarak- basılan kitabın etiket fiyatı üzerinden yüzde 10'dur. yani 50 liralık bir etiket fiyatı varsa (kitabın bu fiyattan aşağı, indirimli satılması yazarı bağlamaz) ve 1000 adet basılmış ise, basılan kitapların tamamı satıldığında vergiler düşülmeden önce yazara ödenecek telif 5000 tl olur.

merhaba,
sizden talep edilen fiyat yaklaşık 8000 - 10.000 tl aralığında.
önceki yazarların da dediği gibi, normal şartlar altında sizin hiç ödeme yapmamanız gerekir. sizden talep edilen ücreti ödeme kararsızlığında iseniz şu noktaları düşünmelisiniz:
1- dağıtım hizmetleri
yaklaşık 1 yıldır yayınevleri de kitap yurdu üzerinden sipariş üzerine baskı yaptırabilmekteler. bu ciddi bir maliyet avantajı sağlamakla beraber kitabın satışı sadece kitapyurdu üzerinden olmaktadır. eğer size teklif edilen hizmet bu ise, bence para vermeyin.
2- kim bu yayınevi?
inceleyin. çıkmış kitapların yazarları kimler? yayınevi satış odaklı mı, kaliteli edebiyat odaklı mı? ikinci baskı yapmış bir kitabı var mı?
3- extra bilgi
talep ettikleri rakam düşük bir rakam. parayla kitap basan yayınevlerinin maliyeti son üç ayda 15-18bin tlye ulaştı. yeni yazarlara bu rakam 20-30bin aralığında satıldığını duyuyorum.
4- tavsiye
edebiyatta kalıcı olmak ve adınızın duyulmasını istiyorsanız, asla parayla kitap bastırmayın. küçücük bir dünya aslında. herkes kimin nasıl bastırdığını biliyor. ilk kitabını parayla bastıran yazarın ikinci kitabını iyi bir yayınevinde parasız bastırması inanın çok çok zor. tüm yayınevlerini deneyin, yılmayın. hepsinden ret gelirse, eseriniz üzerinde biraz daha çalışın. (son madde bana ülkedeki iyi yayınevlerinin genel yayın yönetmenleri tarafından söylenmişti. dinlemekte fayda var diye düşünmekteyim.)
kolaylıklar dilerim
bir de yayınlamaya karar verirseniz haber edin :) okumak isterim.

yorumlar çok faydalı oldu. işin üretme kısmına odaklanırken piyasasını pek takip edememişim.

başta da belirttiğim gibi, bu teklifi zaten pek makul bulmamıştım. öyle olmadığından iyice emin oldum.

yayınevi ticari bir işletme ve kâr amacı güdüyor, bunu anlıyorum. ancak web sitesinde "yayınlamaya değer buldukları eserleri ücretsiz bastıklarını" yazdıktan sonra karşıma böyle bir adisyon çıkarmaları pek hoş olmadı.

yazan herkese çok teşekkür ederim :)

Adobe Lightroom.

arkadaşım kulak yapısına uygun değil kulağından düşüyor diye iade edebilmişti hepsiburada aracılığı ile airpods 3'ü. kulağıma soktum iade almazlar diye bir şey yok yani, iade edilebiliyor.

Amazon her türlü kabul eder iadeyi.

yenisini satmak daha mantıklı.

amazon geri alır da, adamların iyi niyetini sömürmeye gerek yok. apple türkiye’nin iyi niyetini sömüre sömüre müşteri memnuniyetinde kuşa çevirdiler firmayı, aynısı amazon için de geçerli olacak böyle giderse.

Isıtılır. Ben plastikle bile ısıtıyorum.

Yaldızlı sır sıkıntı olabiliyor, onun dışında bir şey olmaz.

Yaldızlı parlak ışığı yansıtacak tabak dışında hepsi kullanilabilir.Onlar ateş çıkartıp cami yakiyor

www.pt.com.tr

Resmî sitesinde de mümkün www.apple.com

Bundan 2-3 yıl önce şu giriş seviyesi makine 900-1200TL civarıydı:
www.amazon.com.tr

Alabiliyorsanız bunu alın uzun yıllar kullanırsınız.
Fakir bıçaklı bir öğütücü, kesinlikle kahve için kullanılmaz. Öğüttüğünüz kahvenin bir kısmı un gibi olur, bir kısmı koca koca parçalar halinde kalır, dengeli bir öğütüm olmaz.
Verdiğiniz linklerdeki en mantıklı olan Hario.

Bıçaklı ögütücü güzel olmuyor +1
Bir kısmı filtreden geçiyor ve bulanık bir kahve demleniyor. Eğer yüksek fiyatlara çıkamam dersen manuel değirmen bıçaklı öğütücülerden daha iyi. Biraz uğraşırsın o ayrı.

HARIO MSS-1DTB size yeter de artar bile. Ben yıllar önce aldım. Hala bir tek bunu kullanıyorum. Üst segment elektrikli olanlardan da var. Ama ben yine hala bunu kullanıyorum. Manuel olanının kahvesi sanki daha lezzetli oluyor gibi

Hario olani bi al. Bir sure kullan. Bi bak bakalim taze cekilmis kahve sana gore mi. Yani farki gorebilecek ekstra efor ve vakit kaybina deger diyecek misin. O zaman orta seviye bir elektrikli degirmen alirsin

Encore derim, www.petracoffee.com'dan bakabilirsiniz. Oradaki modeli kullandım, memnundum. Ancak fiyat uçmuş :(

fakir'inkinden var 1 yılı aşkındır kullanıyorum. memnunum.

Hario al, sararsa timemore c2. Hario ile espresso yapamazsın, timemore ile çok memnun etmez. V60 için hario denemedir, c2'de tatmin eder.

Hala üretiliyor mu emin değilim ama delonghi kg79. Espresso için kullanmayacaksanız, çok ince öğütemiyor.

tchibonun aynı modelinden var, 2 kişilik double espresso yapmak istersen en az 10 dk çevir, çevir öğütmen lazım. bir ara sağ omuz bölgesinde sırtım ağrıyordu sınra fark ettim günde 4-5 kahve yapınca kol artık dayanmıyor.

bu değirmenler günde 1 en fazla 2 kahve içiyorsan olur. daha fazlası sıkıcı ve yorucu oluyor.

Bende manueli var markasiz olmasina ragmen prolarla ayni performansta ama kol yoruyor, bi ara markasiz elektriklisini kullandik.

Simdi gidip cekilmis aliyorum.
Yarim kilo cekirdek 1 senedir kenarda bayatladi cöpe gidecek kimse cekmekle ugrasmak istemiyor, kahve hobin yoksa bunlara hic girme.

bu konunun galibi arcelik telve diye biliyorum. ama grundigden de memnun olan cok var modeli telveninkine cok benziyor. ben arzum minio kullaniyorum kahve gurusu olmadigim icin memnunum, bence o da gayet yeterli.

tabi ki arzum okka ama çift musluklu olan
OK001
Starbucksta bile bunu kullanıyolar
ty.gl

Arçelik +1 :)

arçelik +1

Atçelik piyasanın en bilindik ama en F/P ürünü olmayan makinesidir. Yıllarca hem Arçelik hem Arzum Okka kullandım. Arzum Okka her türlü çok daha iyi bir makine. Arçelik'in bi sensörü bozulur, bi cezvesi sızdırır, bin türlü sorunu var. Okka taş gibi makine.
Hatta Bosch bile Arçelik'ten iyi. Aynı mantıkla çalışan makineler ama Bosch çok daha sağlam ve problemsiz.

Arçelik telve açık ara lider

arzum okka

doğrudur.

Eğer AGT Kurye ile teslim edilecekse ve akşam 9dan sonra sipariş verecekseniz, ertesi gün gelme ihtimali çok düşük. Amazon kargoya veriyor evet ama AGT getirmiyor. Eğer Kolay Gelsin ile gelirse ertesi gün gelme ihtimali çok daha yüksek.
Ama geç saatte sipariş verirken ertesi gün kapınızda yazıyorsa genelde AGT ile gönderiliyor ve ertesi gün gelmiyor.

Bu arada agt ile ilgili çok şikayet var ama izmirde bugüne kadar agt ile de birçok kargo aldım kolaygelsin ile aynı performanstaydı. Karşıyaka bölgesi için konuşuyorum.

Agt mi kolay gelsin mi oldugunu nerden anlarım?

O kargoya verilmeden anlaşılmıyor maalesef. Seçenek sunmuyor yani amazon. Ürün paketlenip kargo aşamasına gelince siparişlerim kısmından görüyorsunuz hangisine verilmiş.

Bugüne kadar bir günde teslimat dedikleri kolay gelsin, aynı gün teslimat dedikleri agt ile geldi.

Genellikle ertesi gün ulaşıyor kolay gelsin (İstanbul dışına da) ama bazen geç kargoya verildiğinde bir gün sarkabiliyor.

amazonun bu olayına hastayım. akşam 10 da aldığım ürünün sabah 10 da kapımda olduğunu bilirim. kesinlikle doğrudur.

Şehir de önemli tabi, iç anadolu ise evet gelebilir ama ertesi güne de sarkabilir. İstanbul ise çok büyük ihtimalle gelir.

Gözlük numaran nedir? Lens numarasının gözlük numarasından, numaraya bağlı olarak bir miktar daha düşük olması gerekiyor. Lenslerle bahsettiğin gibi buğulu bir görüntünün olmaması gerekiyor.

Cepten baktığım için şimdi görüyorum, lensin toril değil, bir ihtimal bundan olabilir.

Peki ben hangi lensi takmalıyım?
Doktorun lens için yazdığı numaradaki lensi mi, yoksa gözlük için yazdığı numaradaki lensi mi?
Astigmatım düşük olduğu için, doktor lenste astigmatı görmezden gelmiş sanırım (lenste düşük numara yazması gerektiği için). Ama bu sefer de astigmat ne kadar düşük olsa da ister istemez görmekte zorluk yaşıyorum.

bence saçma bir durum olmuş. astigmatın ya vardır ya yoktur. varken lenste ihmal etmek olmaz ki . gece bütün ışıklar gözünde patlar, saçılır. yine aynı şekilde 10 metreden sonrası bulanık olur.

deneme lensleri genel olarak kötüdür. lensi taktıktan sonra aks'ın oturması 5-10 dk sürebilir. 20 senedir lens kullanan biri olarak hiç bir zaman buğulu görmem olmadı
Göz Dia----Bc----Sph-Astigmat-Aks
Sol 14.50 8.60 -2.50 / -1.25 / 20
Sağ 14.50 8.60 -1.75 /-2.75 / 160

ben senin yerinde olsam direkt lens muayenesi olurdum. ezbere lens numarası yazımını ilk defa görüyorum .

Doktorun yazdığı lens numarasını alın ve kullanın. Onun dışında lens takmayın. Astigmat çok olsa doktor ona göre lens verirdi. Optikçi kafasına göre iş yapmış.

Lens numarası gözlük numarasından küçük olur. Şu an gözüne uymayan lens taktığın için biraz sonra baş ağrısı yapar.

Doktorun verdiği lensle de uzağı yine bulanık görüyorum.
İlk defa lens kullandığım için bu durum normalse o başka. Ama normal değilse de ne yapmam gerek onu çözemedim.

@janavarorion
Lens muayenesi diye ayrı bir şey mi var?
Doktor her zamanki gibi gözüme o gözlüğü takıp farklı camlar takarak uzaktaki harfleri okutmaya çalıştı. Sonra da duruma göre lens ve gözlük yazdı ayrı ayrı. Tekrardan gidip ben lens muayenesi olmak istiyorum demeye gerek var mı?

Evet lens muayenesi diye başka bir muayene var. Göz kuruluğu var mı , lense uygun mu , BC değeri , göz içi sağlığı vs her şey bakılıyor. Lens gibi bir şeyin göz numaran bu , 0.25 düşüğü de lens numaran demek saçma oluyor.

ben senin yerinde olsam başka bir yerden tekrar muayene olurum. Her iki lensle de her türlü bozuk görüyorsan ya ölçümde hata var ya da sekreter yanlış girdi.

Doktorun verdiği lensle de bulanık görüyorsan bi sıkıntı var. Beş dakikada alışman lazım. Aslında doktor tüm diğer değerleri de söyler lens için. Bi eksiklik olmuş bi yerde galiba.

Bildiğim kadarıyla lenslerde astigmat değeri 0,75'ten başlıyormuş. Sizin astigmat derecesi sağ için -0,50 sol için -0,25 olduğu için doktor lens reçetesine astigmat değeri girmemeyi tercih etmiş olabilir. Benim her iki gözde de 0,50 astigmat var, doktor lens reçetesine 0,75 yazmış mesela. Ama ben de bazen buğulu görüyorum, çözemedim. Göz numaram mı değişti bilmiyorum. Doktor bir ay öncesinden lens siparişi verip verdiği günde lensleri gözümde denemişti. Sizde de böyle bir işlem gerekiyor sanırım. Sanırım bu mesele biraz şans ve deneme işi. Başka doktora gitmeyi deneyin bence.

Bende bir şey olmadı. İstanbul'da yaşamıyorum ama. Çevremde de duymadım bu arada.

bi arkadaşla dışarı çıkacaktık da o da dedi midem bulanıyor diye.halsizlik var falan dedi

İshal oldu ama kusma olmadı. Etrafımda 3 kişi daha oldu.

mide bulantısı+kusma var. iş yerinde kola iç geçer dediler günde bi litre kola içiyorum işe yaradı bence

Ataşehir'deki arkadaşımda 2 hafta önce oldu.
Önce 4 yaşındaki çocuk, sonra anne, sonra baba, sonra kayınpeder, sonra kayınbiraderi geçirdiler.

vurdu, once 2,5 yas kizim, sonra ben. yer ankara.

İstanbul'da ben ve çevremde hiç yok öyle bir durum.

bende bir şey yok. fethiye'den istanbul'a yeni geldim, belki ondandır.

iki hafta önce ofiste 8 kişi ve ailesi yakalandı bu salgına, ishal, kusma , mide bulantısı, halsizlik belirtileri vardır, hastalık geçmesine rağmen hala mide sorunları devam etmekte bir çoğunun, birçok yemeği yiyemiyorlar.

Ekşi, ekşi duyuru, youtube. Bana da yenilik lazım acayip sıkıldım, insanlar bilgisayarda boş yaparken nerede takılıyor çok merak ediyorum.

Haberi seçtiğim kaynaklardan topluca bundle app'den okuyorum. Arada investing'de dolanıyorum.

Zaman öldürmek için Amazonu dolaşıyorum genelde, çok bilinmedik ürünlere bakıyorum. Geçenlerde oda içerisinde havada uçuşan tozları temizleyen aletlere denk geldim mesela. Toz alerjisi olan için iyi bir şey. Ayrıca reddit ve ekşi de bu zaman öldürme sınıfında.

Eğlenmek için steam, netflix, epic games ayrıca disney'i bekliyorum.

Hobilerim için ilgi alanıma göre seçilmiş hesaplardan oluşan twitter, instagram ve tumblr hesaplarım var. Oralardan olan biteni takip ediyorum. Bu uygulamaları vakit öldürmek için kullanmıyorum, sadece hobi ve ilgi alanı takibi için. Çünkü rutin gündelik konularda içimi şişiren şeyler görüyorum hep.

Evde vakit öldürüyorsam Youtube. Ev yapımı şeffaf motor videosundan, bakterilerin çiftleşmesine kadar geniş yelpazede :D zaman geçirme aracı benim için. En sevdiğim bu.

Reddit ve gs sözlükte çok vakit harcıyordum ama yeni yaptığım şey fransizca sinavina hazırlık olarak wikipedia randomu Fransızca açıp hem bir şeyler ogrenmek hem Fransızca çalışmış olmak.

Onun dışında youtube. Önceden Twitch çok zaman kaybederdim ama baya oldu izlemeyeli.

Reddit +1

www.stumbleupon.com

seçtiğin ilgi alanlarına göre her tıkta başarılı ve ilgi çekici sitelere yönlendiriyor. bir ara üyeydim ama çok uzun süredir girmemiştim, uygulaması falan da çıkmış. zamanında baya ilginç siteler çıkarmıştı karşıma.

edit: baktım da şimdi davetiye kodu istiyor, onsuz üye olunamıyor. benim eski üyeliğe de erişmek mümkün değil. bir haller olmuş siteye. ama reddit falan forumlarda davetiye kodu bulunursa güzel.

ekşi sözlük/ekşi duyuru/twitter/facebook/instagram..

bunlar haricinde quora bakıyorum. konu konuyu açıyor. ilginç şeyler öğretiyor.
sonra ingilizce geliştirmek için the economist, new scientist, psychology today, new scientist, washington post vb. siteleri geziyor, ilgimi çeken makaleleri okuyorum.

Twitter'da iyi bir 'takip edilen' listesi oluşturduğunuz taktirde, başka hiçbir siteye ihtiyacınız kalmıyor.

reddit ekşi reddit tiktok hackernews theverge arstechnica