Giriş
(4)

periodontitis diş taşı temizleme fiyatı

foster
selam dis sever duyurucular,periodontitis varmis disimde. dis tasi temizlenecek. doktor kuretaj yapmak sart dedi. ultrasonik bir cihazla kazimadan yapacagiz dedi. buraya kadar tamam.bana soru isareti yaratan kisim ise su oldu;normal fiyat 21 bin ama sana 10 bine yapalim. ben kimsem artik :)konu hak
selam dis sever duyurucular,

periodontitis varmis disimde. dis tasi temizlenecek. doktor kuretaj yapmak sart dedi. ultrasonik bir cihazla kazimadan yapacagiz dedi. buraya kadar tamam.

bana soru isareti yaratan kisim ise su oldu;

normal fiyat 21 bin ama sana 10 bine yapalim. ben kimsem artik :)

konu hakkinda bilgisi olan var midir ?
0
foster
(15.11.25)
Fiyat makul mü diyorsan şehre ve hatta semte göre değişir o. Diş hekimlerine bir taban ücret verilir. Onun üzerine artık ne isterse koyar. Çok kenar köşelerde taban fiyatın altına ineni de görebilir misin bilemem.
0
Mirket
(15.11.25)
21 bini yarı yarıya indirmek çok tuhaf. Bence birkaç yere de sorun.
0
cemallamec
(15.11.25)
Fiyatın biranda yarıya düşmesi beni gerçekten şüphelendirdi
0
🌸foster
(15.11.25)
devlet hastanesi-genel diş muayene-doktor yeşil alan açar-periodontolojiden randevu alınır-bedavaya temizlik yapılır-finiş.
0
biravekahve
(16.11.25)
(11)

Evi kiraya verip kiracı olarak gitmek

dedeminhirkasi
Şu an oturduğunuz ev kendimize ait. Fakat semt olarak güzel bir yer değil. Bu nedenle mevcut yerden ayrılıp kiraya vererek istediğimiz Çankaya bolgesinde kiraya çıkmak mantıklı mı? Baktığım kadarıyla fazladan 10 bin tl vereceğiz gibi görünüyor. Hali hazırda da birikmiş 1 milyon var yoksa bunu ekleyi
Şu an oturduğunuz ev kendimize ait. Fakat semt olarak güzel bir yer değil. Bu nedenle mevcut yerden ayrılıp kiraya vererek istediğimiz Çankaya bolgesinde kiraya çıkmak mantıklı mı? Baktığım kadarıyla fazladan 10 bin tl vereceğiz gibi görünüyor. Hali hazırda da birikmiş 1 milyon var yoksa bunu ekleyip üstüne de kredi çekip kiraya geçeceğim bölgeden satın almak için ev mi bakmalı

Ya da 1 milyonun üstüne kredi çekip 1+1 vs alip hem onu kiraya verip hem ben kiraya geçeyim bir kaç sene sonra da ana evi satip ev mi almalıyım. Hangisi mantıklı ?
0
dedeminhirkasi
(14.05.25)
bence insanın kendi evinde yaşamak gibisi yoktur. iki farklı dert edineceksiniz. 1. kiracıyla uğraşmak 2. ev sahibiyle uğraşmak
zam dönemleri sıkıntılı olacak. evde bi sıkıntı olsa ayrı uğraşacaksınız. valla çankayada kiraya çıkmaktansa eryamanda kendi evimde yaşarım daha iyi şahsen.

oturabileceğiniz bir ev satın almak bence en iyisi.
0
jelly bear
(14.05.25)
kiralayacaginiz evin sokak nezihse standart yukseltmek icin guzel bir yontem yillardir bu sekilde yasiyoruz. fakat bazi evler var ki binadaki ev sahipleri kendini mahallenin sahibi zannedebiliyor kiracilikta kotu olan ilk sey ikinci sinif muamele gormek. otopark yeri kisitliysa ev sahipleri kullanir gibi. ikincisi eve mudahale edememek bunun cozumu de tadilat gerektirmeyecek kadar temiz bir ev olabilir ya da bazi ev sahipleri kendi evinden daha cok bakar kiraladigi dairesine(babam gibi xd) butun ihtiyaclarini ev sahibi karsiliyorsa iyi bunu yakalamanin yontemi de cok dairesi olan ev sahibi. onun icin onemli olan guvenilir kiraci bulmaktir sacma sapan zamlara girmez bu yuzden. fakir ev sahipleri en ufak seyde cingenelik yapabilir su kacagi, kombi arizalari gibi sikayetlere "emekli maasiyla geciniyorum nasil yaptiracagim" diyebilir veya iki sene sonra oglunu oturtma potansiyellilerden uzak durulabilir. bunlar detay ama ev sahibi biri icin tahammulu zor olabilir goz onunde bulundurulmasi iyidir
0
ala09
(14.05.25)
kiracı olmak da kiracısı olmak da ayrı dert. imkanınız varsa o sevmediğiniz semtteki evi satıp, üstünü kredi ile tamamlayıp Çankaya'dan alın.
0
neira
(14.05.25)
istediğin semtte kiracı olmak < herhangi bir yerde özgürce kendi evinde yaşamak
0
denizmaniaherif
(15.05.25)
Düzgün kiracı ve ev sahibi bulursanız fikir olarak kötü değil ancak bu ihtimal pandemi sonrası çok zor hale geldi.
0
Mcfly
(15.05.25)
Satıp, beğendiğiniz yerden ev alın. Ev kiraya vermek çok riskli bir iş.

2 sene sonra işler değişir, evime geçeyim dersin, geçemezsin. Şu ortamda evden kiracıyı çıkartmak imkansıza yakın. Kiraya çıkacaksanız da eviniz boş dursun...


.
0
kartallar yuksek ucar
(15.05.25)
kiracı evi 5 senede pert ediyor, biz cvyi iyi bir müdür kadına vermiştik evi, 5 senede sıfır mutfak hurda olmuştu. kiracı çıktıktan sonra baya masraf istiyor ev benced eimkan varsa satıp üzerine ekle daha yaşanabilir semte çık.
0
eja
(15.05.25)
o bölge veya evde geçici süre oturaksanız mantıklı. en fazla 3-4 sene.
0
nuisance2
(15.05.25)
benim dayim aynisini yapti. yillardir bu sekilde yasiyor. mutlu
0
foster
(15.05.25)
Bence böyle birşey yapma. Ev sahibi-kiracı konusu çok sorunlu bir hale geldi, sen bunu iki taraflı yaşarsın. Zam dönemi gelecek; ev sahibiyle ayrı-kiracı ile ayrı uğraşacaksın. Aradaki 10000 TL makas her sene daha da açılacak. Ev sahibin evden çıkarmak isteyecek, sen de kiracını çıkarmaya çalışacaksın başın derde girecek.

Bence mevcut evin + birikmişin + krediyle alabileceğin en iyi evi al, güle güle otur. İlerde kredi yükün azaldığında daha da iyisini almaya çalışırsın. Pandemi öncesindeki koşullarla yapılır derdim, şimdi kesinlikle tavsiye etmiyorum.
0
Lethe
(15.05.25)
ankara çankaya'da benzer şeyi yaptım, ben kirami düzenli ve sorunsuz ödedim ve eve çok iyi baktım. kiracılarım ile de genelde sorun yaşadım, ilk çıktığımda az bir fark verirken şu an yeni bir eve çıktım (yeni ev sahibim yüzünden!) yaklaşık 3.5 katı fazla kira veriyorum :)
not: benim değiştirdiğim ev sayısı 3, değişen kiracı sayısı da 3 :)
0
sweetoffice
(15.05.25)
(7)

2014 model 140 binde 428i alınır mı?

chicha_v2
Mevcut aracım 2022 mg hs, almak istediğim araç başlıktaki gibi.Sahibi servis bakımlı olduğunu ve hiçbir sorun olmadığını istediğim yere gösterebileceğimi söylüyor aracına çok güveniyor.Eş dost tabii ki o km'de bmw alınmaz, ocağına incir ağacı diker, satamazsın, arıza çıkarır, 2022 model araba satılı
Mevcut aracım 2022 mg hs, almak istediğim araç başlıktaki gibi.

Sahibi servis bakımlı olduğunu ve hiçbir sorun olmadığını istediğim yere gösterebileceğimi söylüyor aracına çok güveniyor.

Eş dost tabii ki o km'de bmw alınmaz, ocağına incir ağacı diker, satamazsın, arıza çıkarır, 2022 model araba satılıp hiç alınmaz falan diyor :)

Hiçbirine itirazım yok ama düşününce yılda 10 bin km yapmış, bakımları da aksatılmamış araba neden alınmasın diyorum. Ustasına da sordum 2 lt motorlar düzgün bakılmışsa 140 bin hiçbir şey antifriz yenile bin diyor.

Kafam iyice karıştı bir de duyurunun araba gurularının fikrini alayım.
0
chicha_v2
(24.02.25)
Araba seni gıdıklıyor ama satamayacağın için bile alınmaz

Yani zenginsindir satılana kadar haftasonu keyif arabası olarak durur diyorsan olur da
0
grimavi
(24.02.25)
Sorun çıkma ihtimali %5 olan araçtan %60 olan araca geçmek istiyorsun.
bmw için ilk sahibi biner, sonraki sahiplerine bmw biner derler.
sorun çıkmayanilir ama tek araba ve maddi güç yoksa tercih etmem şahsen.
Sıfır almak için bayiye kampanya sormaya gitmiştim. 2m krediyi göze aldım falan.
Adamlar tek satmıyoruz 10 tane filo olarak alabilirsiniz demişlerdi.
fakir için uygun değil özetle.
0
rhan
(24.02.25)
Öncelikle 4 serisi tutmadı ve çok satılan bir araç değil. Benim ustada al bin dedi araç elimde patladı. 14 senede bakımlarını düzgün yaptırsa bile zincir değişimi oldu mu? Şanzıman yağı değişti mi? Bunları öğren ayrıca bir ustaya değil 2 3 ustaya sor.
0
mikahakkinen
(24.02.25)
@mikahakkinen Zincir henüz değişmemiş 200 binde değişiyormuş öyle söyledi adam. Şanzıman yağını sormadım ama arabadan soğudum zaten cevaplarınız için teşekkürler :)
0
🌸chicha_v2
(24.02.25)
10 yasini gecmis alman alinmaz. her 3-4 ayda bir sanayilik olursun.
0
cooperr
(25.02.25)
ben 4 degilde benzer sekilde 1 serisi aldim. sanayiye sik sik gidiyorum :D

ama cok pisman degilim. satin alma amacim, cimriligimi kirmakti. ise de yaradi

bende mg4 e gecmeyi dusunuyordum. ters istikamet olmus :)
0
foster
(25.02.25)
Alınmaz, büyük risk. Bmw’ler çok sıkıntı çıkaran araçlar.
0
but that was just a dream
(25.02.25)
(53)

Sevgiliyi kıyasa sokmak?

loch ness
Sevgilim yeni bir iş yerinde işe başladı , öncesinde çok rahat bir iş yerindeydi , geliş gidiş saatine , gün içinde izinlerine kimsenin karışmadığı bir yerdi. Şu an standart mesai düzeni olan bir yere geçti. İşten çıktığında yorgun argın markete gidip alışveriş yapıp evinin işlerini yapmaya geçiyor.
Sevgilim yeni bir iş yerinde işe başladı , öncesinde çok rahat bir iş yerindeydi , geliş gidiş saatine , gün içinde izinlerine kimsenin karışmadığı bir yerdi. Şu an standart mesai düzeni olan bir yere geçti.

İşten çıktığında yorgun argın markete gidip alışveriş yapıp evinin işlerini yapmaya geçiyor. Ve bu yorgunluğu sebebiyle akşam telefonda konuşurken , "Aslında Esra gibi olacaksın bu hayatta ya, bak kız manitasına evini aldırdı arabasını aldırdı ne güzel rahatı yerinde" gibi bir cümle kurdu.

- Esra dediği , kendisinden yaşça çok büyük evli ve çocuklu , tipsiz mi tipsiz bir adamla dost hayatı yaşıyor. Adam boşanmaya çalışıp da boşanamayan , bir ticaret şirketinin batış sürecinde sahte çekler tanzim eden , garip garip işlerle zamanında çok sağlam para kazanmış , şimdi ise 1 ev 1 araba alacak parayı anca toparlayabilmiş peşinde tefecilerin dolaştığı biri. benim ise maddi olanaklarım güzel, ancak birine ev araba alacak bir param da yok açıkçası.

* Ben bu cümle üzerine inanılmaz gerildim , onun gibi olmak istiyorsan ol o zaman dedim, çalışıp kendi paranı kazanmayı ailene bakmayı , çekici bulduğun ve akran seviyesinde bir sevgili ile olmayı seçen sensin , dışarıda iliğini kemiğini sıyırabileceğin tonla adam var dedim, çok kızdım.

- bunun üzerine up uzun bir mesajla , yiyici bir tip olmadığını şaka maksatlı söylediği şeyi abarttığımı , kimseye muhtaç olmadığını ve benden hiçbir maddi beklentisi olmadığını vs. vs. söyleyerek beni her yerden silip engelledi. 1 yıllık ilişkiydi evlilik düşünüyorduk , böyle bir saygısızlığa sert bir karşılık vermemin son derece doğal olduğunu düşünüyorum. elin yaşlı başlı evli çocuklu dolandırıcısıyla maddi sağlayıcılık konusunda kıyaslanmak çok zoruma gitti.

bilmiyorum, sizler neler düşünürsünüz. böyle bir durum yaşasaydınız sizler neler yapar ne tepkiler verirdiniz?
0
loch ness
(19.02.25)
yiyici ve para avcısı bir kız asla ve asla bir gün dahi anlattığın şartlarda çalışmaz.
kız yorgunluktan bir isyan neticesinde espri yapmış abartmışsın sen de.
0
kaptan maydanoz
(19.02.25)
Kız yorgunluktan dert yanmış bazen çok bunalınca böyle şeyler denir, üstüne alınmayıp geçseydin
0
grimavi
(19.02.25)
sevgilime de istediğim gibi şaka yapamayacaksam, şakayla karışık söylenemeyeceksem yere batsın öyle ilişki..
0
benaslinda
(19.02.25)
ne kıyası allah aşkına ya. hassas erkekliğiniz niye her şeyi böyle abartıyor. kız şaka yapmış. asıl saygısızlığı ve gereksiz ithamları sen yapmışsın. o da hak ettiğin cevabı net bir şekilde vermiş. kızın eine sağlık diyorum, kızı allah kurtarmış diyorum.
0
derbeder ve süklüm
(19.02.25)
gerçekten şaka yapmış olma ihtimali var ya, bu ne hızlı celallenmedir böyle?

ben de eşime geyiğini yapıyorum bazen, yorulduğum zaman kurtar beni bu hayattan, pembe şişme montumu giyerek sabahları işe değil pilatese gitmek istiyorum diyorum. ya da aklıma yeni iş fikri gelince, çok param olunca sana şunu alıcam, bunu alıcam, hangi arabayı istersin diye geyik yapıyorum.
0
ofelia
(19.02.25)
@ofelia böyle geyikleri biz de yapıyoruz , hatta konu geyik değil, çalışma ben sana bakayım da diyorum ciddi ciddi.

denkleme başka bir erkekle olan arkadaşa özenmek girince , bu "şaka" en azından sevgiliye yapılmamalıydı diye düşünüyorum.
0
🌸loch ness
(19.02.25)
Şakasına/dert yanışına gereksiz yükselmişsiniz ve kız da onu ciddi ciddi yiyici bir konuma koyacak biri olduğunuzu görünce de engeli basmış olarak algıladım.
0
awlmi
(19.02.25)
ya hala özenmek diyorsun. konu ne o arkadaşı ne de erkek. kimseye özendiği falan yok. o hayatı seçesi olan kız özenmekle kalmaz bizzat onu yaşardı. sanıldığı gibi zor falan değil ne öyle bir kadın olmak ne de paralı erkek bulup yolmak. yorulduğu için geyik yapmış işte kız ama bir de trip yemiş.

ben de bazen şeyma subaşı gibi olanlar mutlu oluyor vallahi, bu hayatta öyle olmak lazımdı esprisi yapıyorum. sevgilim sen metres mi olmak istiyorsun, beni acunla nasıl kıyaslarsın diye yükselseydi alıngan kişiliği ve kırılgan erkekliği ile onu yalnız bırakıp hayatından çıkardım.
0
derbeder ve süklüm
(19.02.25)
@awlmi aslında bu konunun geçmişi de var , bu bu konudaki ilk kavgamız değil , mesela yine benzer pozisyonda "aradaki farkı maddiyatla kapatan" bir erkek örneği vardı önümüzde, arkadaşının bu saçma ilişkiden aldığı hediyeleri örnek gösterip bak bak neleri düşünüyor neler neler alıyor insanlar demişti , ben de bir sürü para harcıyorum ilişkimiz için, hiçbir özel günü boş geçmiyorum , her ay on binlerce lira restoran faturası ödüyorum , özel günleri asla boş geçmem hediyesiz çiçeksiz bırakmam , kapıdan alır kapıya bırakırım. "gör gör neler var" tavrını hak etmiyorum ve ikide bir karşıma çıkıyor.
0
🌸loch ness
(19.02.25)
Allah kızı kurtarmış +1

Farkında mısın bilmiyorum ama epey yorucu bir insan profilisiniz. Her cümleden binbir farklı anlam çıkarıp kafasında hikaye yazanlar hem kendini hem karşısındakini yiyor.
0
seni tanıdığım güne lanet olsun
(19.02.25)
Bu nasıl alınganlık, nasıl abartmak, ne kıyası allaseniz?
"Doğru söylüyorsun hayatım ama bir ayağı çukurda birini bulmak lazım, sonra ikimiz de rahat ederiz ehe ehe" diye cevap verilecek şeye ne olay çıkarmışsınız.

İmza: Kocasına "bir Arap şeyhi bulsak iyiydi, bak kadın ne güzel yaşıyor" dediği halde hâlâ evli olan kadın.
0
kobuzchu kiz
(19.02.25)
Kusura bakmayın ama olay tamamen anlattığıniz gibiyse kız arkadaşınız %100 haklı.

Yorgunluktan şaka yapmış, gereksiz alınganlık göstermissiniz. Her olayı kisisellestirmemek gerekiyor. Zaten sizi kiyasliyor olsa, ne bileyim öyle bir adamla birlikte olmak istiyor olsa; olurdu. Üstelik insan bir yılda karşıdakinin maddiyata değer verip vermediğini anlardiniz. Ozenmek değil yaptığı, şaka yapmak ve dert yanmak.

Velhasıl biri bana bir tepki verse, ben de ayrılırdim.
0
fraise
(19.02.25)
aranizda ciddi iletisim sorunu var sanki? su hisleri birisiyle oturup sakince konusamiyorsaniz sadece bu kadinla degil, kimseyle evlilik dusunmeyin. daha ne sorunlar cikacak yasamda karsiniza, bunda bu kadar iletisim sorunu yasiyorsaniz, nasil daha iyi iletisim kurabilirim diye sorun kendinize. suclu sucsuz aramayin. kendinize bakin. neden gerildiginizi ve kiyaslandiginizi dusundugunuzu konusmayi beceremiyorsunuz? bunu bu iliskide cozemezseniz diger iliskilerinizde karsiniza cikacak zaten.
0
kassiopeia
(19.02.25)
Kimse silip engellemek kısmına takılmamış, bu çocukça hareket bile ayrılmak için haklı bir sebep. Haklı olan erkek tarafı. Şaka da olsa söylenmeyecek şeyler vardır.
0
olaylar olaylar
(19.02.25)
İlişkin 1 aylık olsaydı bu sitedeki birinin fake'i sanırdım. Bu kadar hayata giris-101 birilerine sık rastlanmiyor

Şaka yapmış ve hatta cevap olarak "var öyle gold diggerlar, herkes benim sevgilim gibi onurlu değil" tarzı dönüşler bekliyordu muhtemelen. Bunun hesabini yapmamistir ama yine de aşağı yukarı bu tarz bir şey duyacagini düşünmüştür. Nerden bilsin karsisinda sheldon cooper olduğunu xd
0
abuzer
(19.02.25)
Yani bana da şaka yapmış gibi geldi. Gereksiz alınganlık olmuş diye düşünüyorum ama şaka olduğuna dair açıklamanın uzun olması ve açıklama sonrası hemen her yerden silinmesi eksik bilgi var gibi hissettiriyor. Yani gerçekten böyle demiş olsaydı haklıydın ama şaka gibi gözüküyor.

Hatta bunun üzerine sen de aynı seviyeye inip "o da yatakta iyi demek ki, öyle olunca dökmüş adam parayı" gibi bir şekilde cevap verebilirdin. İlki espri ise senin ona alınmaman gerektiği gibi, onun da buna alınmaması gerekirdi. İstediği espriyi yapabildiği gibi, espriyi de kaldırabilen 2 çift tanıyorum. Çevremde görece mutlu olan 3 çiften ikisi onlar zaten. Alınganlığa gerek yok. Gereksiz gerildiysen o, şaka değildi ama şimdi kıvırıyorsa sen kurtulmuşsun. Günün sonunda o uyum yokmuş zaten. Boşverin.
0
nawar
(19.02.25)
Simdi sevgilinin seni her yerden silip engellemesine kadar olan surec baska sevgilinin seni engellemesi baska konular. En bastaki kavgada sen gereksiz alinganlik yapmissin ama bu sevgilinin seni engelelemesini hakli cikartmaz.ilk kisimda sevgilin hakli ama sonuc kisminda gereksiz tepki vermis.Sevgilin haksiz.

Ben olsam ota boka engelleyen kisinin ustune gitmezdim.Herkes alindigi konuda gemileri yakacaksa hayat bu kadar stresi cekmeye gelmez.Agzimizdan her cikan seyi sarraf tartisiyla tartarak mi yasayacagiz.Yolla gitsin
0
turkuaz
(19.02.25)
Bence sen haklısın, her şeyin şakası olmaz. Sen kız tarafı olsaydın ve kıyaslansaydın şu an herkes seni haklı buluyor olurdu.

1 yıllık ilişkinin bitmesi için bence yeterli bi sebep. Kadir kıymet bilenlere denk gelirsin umarım.
0
antihero
(19.02.25)
Ve ayrıca, "kız manitasina evini aldirdi arabasını aldirdi" diye anlatmış. Nasıl seni kıyasa sokmuş oluyor? Kendini kıyasa sokmus deriz max. Seni kıyasa sokmasi için Esra nin sevgilisini övmüş olmasi gerekirdi. Burada Esra'yi yermis sadece
0
abuzer
(19.02.25)
Tam context gerekli ama yine de oyle cat engeli bastiysa kurtulmussun. Kendine yemek ismarla. Ayrica basliktaki zengin oglan bulurduculara katilmiyorum. Basar gecer o elemanlar.
0
lapaz
(19.02.25)
@nawar+1

böyle durumda aynı seviyede bir karşılık vermek en doğrusu. biz sizi tanımadığımız ve karaketerlerinizi bilmediğimiz için ne desek boş bence. ben şahsen çok sallamazdım böyle bir şeyi ama contexte ve aradaki muhabbete bağlı.
0
synesthesia
(19.02.25)
kiz arkadasin saka yapmis. sen de kompleksli bir fakir oldugundan alinmissin.

benim böyle bir sey aklimda bile kalmazdi. harbiden esra gibi olmak lazim der güler gecerdim. ya da sakayla karisik o adam seni de alir sen de bana bakarsin falan derdim.

kizin sakasini anlamayip yiyici dersen o da seni engeller. yiyici olsa seninle takilmaz zaten.
0
sonsuz
(19.02.25)
(yanıtları okumadım) evlilik düşündüğün “sevgili”n böyle bi şeyde seni silip her yerden engelliyorsa -ki tamamen sen haklısın, ayrılmakla çok iyi yapmış, kurtulmuşsun. hatta bence yedekte biri vardı ve onunla denemek için birden bu şekilde bitirdi. 1 yılınız birlikte geçmiş, insanların hiç saygısı yok ve bu şekilde bitiriyorlar ya. rezillik. o şaka (!) yapmışsa sen de duygularını ifade etmişsin ve buna hakkın var, ilişkiler böyle bi şey. ama 1 yıl hiçbir şey mi anlamadın da bu insanla birlikte oldun? sugar daddy şakası ile ilgili değil bu yorumum, ilişkiyi bitirme saygısızlığıyla alakalı. birkaç hafta/ay sonra tekrar denemek isterse kabul etmemelisin.
0
deartheodosia
(19.02.25)
şimdi yanıtların bir kısmını okudum da erkek tarafı da şey desin o zaman “hayat şu erkeğe güzel ya, memeleri kocaman sevgilisi var, öylesini bulacaksın aslında”. bazı şakalar yapılmaz, yapılmamalı. densizlik.
0
deartheodosia
(19.02.25)
Senin ilişkinin hatası bu kardeşim "özel günleri asla boş geçmem hediyesiz çiçeksiz bırakmam , kapıdan alır kapıya bırakırım"
İyi davranmayacaksin. Kesinlikle hak etmiyorlar. Neden? Çünkü gelip karşına sana öyle karaktersiz adamı örnek verebiliyor. Bir kere dedi mi sevgilim es geçmez, ilgilenir, ilişkimize özen verir diye? Hiç sanmıyorum. Bunların doğası bu. Bana sorarsan da kesinlikle mesaj atma. Mesaj atıp da geri adım atarsa kendisi şayet o zaman uzatma ve barış. Fakat özür dileme.
0
tahirkemalbozoglu
(19.02.25)
Oley mevzu var.

Farklı farklı cevaplarım olacak.

1. Kız şaka da olsa, seni yoklamış. Test etmiş. Sen teste düşmüşsün. Gülüp geçmen, sen de yap hayatım tutan mı var diyip gülmen gerekirdi.

2. Sen fazladan parlayarak, kendini özgüvensiz bir konuma düşürmüşsün. Kıza istediğini vermişsin.

3. Ama: bir erkeğe şaka bile olsa bu tip muhabbetlerin yapılmasını İĞRENÇ buluyorum. Bunu söylemeden edemem. Bir kadının bir erkeğe başka kadınların maddi refahı hakkında güya şaka yollu bile takılması iğrenç. Birinci maddeye dönüyorum, kız arkadaşın içten içe bunu dert ediyormuş. Şaka yaptım diyip yüzüne söylemiş.

4. Evlenmeyi düşünen insan böyle bir muhabbet sonrası heryerde silip engellemez. 15 yaşında değilse. Üst maddelere atıfta bulunaraktan, kızın aslında içten içe niyeti buydu belki de.

5. Sen kız ARKADAŞINA "ahmetin de sevgilisinin fiziği mükemmel ya, ahmet çok şanslı" deseydin,
YA DA

Mehmeti sevgilisi evde hep jartiyerl dolaşıyor muş, sen ayıcıklı pijama giyiyorsun.. Deseydin, başına gelmeyen kalmazdı.

Eğer sen bunları deseydin, sana da İĞRENÇ derdim.

Dolayısıyla, bazı konular hassastır, şaka yollu da olsa BENCE söylenmemeli. Söyleyen insan ya bilerek yapıyordur, ya da gerçekten çok düşük zejalıdır, ne konuşacağını bilmiyordur. Kız arkadaşın, zihninin arkasına gömdüğü bazı şeyleri güya şaka yaptım diyip seni yoklamış. Sen de düşmüşsün.

Bence günün sonunda, senin için iyi olmuş. Bugün bunu diyen, yarın "ayşenin kocası 45 dk aralıksız yapıyormuş" da diyebilir. Ama hemen arkasından "ay benim canım yanar zaten istemem" der. Halbuki olay bambaşka.
0
sorularimicinfeykhesap
(19.02.25)
valla sevgilinin seni engellemesini haklı çıkarmaz diyenlere şaşırdım, farkında mısın bilmiyorum kız zaten senin sevgilin değil artık. kız senden ayrılmış. daha fazla muhatap olmamak için de engellemiş. jilet gibi kesip atmış ilişkiyi.

ha kıyas konusuna gelince, duyuruyu senden tarafa olacak şekilde önyargıyla okumaya başladım çünkü kıyası hiç sevmem ama ortada kıyas göremedim. kızın dediklerine şunları söyleyebilecek mentaldeysen muhtemelen hayatta bir şeyler sana tak etmiş, dolmuşsun ve hıncını kızdan çıkarmışsın. bana bu izlenimi verdi.

sevgilime nazlansam o da çalışıp kendi paramı kazandığım ayaklarımın üstünde duran biri olduğum halde gold digger muamelesi yapsa ben de aynı şekilde kestirip atar hadi yallah derdim. o saatten sonra ayrılalım zart zurt diye açıklama yapmaya konuşmaya falan gerek yok. 1 yıldır sevgilini tanıyamadıysan, bir lafla bu kadar büyük anlamları çıkarabildiysen kız ne anlatsın?
0
Mossy
(19.02.25)
Abi sen haklısın, buradaki bazı duyurucular yaşadıkları dünyaya yabancılar.

Çevirelim abi tarafları. Sen kıza dedin ki "ufff bu hayatta Bora gibi olacaksın tek gecelik yaşayacaksın, rahatı yerinde adamın karı dırdırı çekmiyor" veya "bora gibi olacaksın vücudu şöyle böyle olanla takılacaksın yoksa göz zevkin kalmaz" gibi laflar söylenir mi? Ama kadın geliyor istediği gibi kıyaslıyor, laf sokuyor duyurucular kızı tutuyor. Bu konuda rahatsız olmakta haklısın.

Esprisine espri ile karşılık verebilirdin ama senin karakterin veya o anki modun buna müsait değilmiş. Bu yüzden seni suçlayamayız. Ben de ne diyon ulan deve der ayrılık yoluna girerdim. Zaten kadınların şu ben kimseye muhtaç değilimmmm lafı kadar boş bir laf yok. Bu lafı diyorsan muhtaçsın. Olan bir şeyi dillendirmeye gerek yok.
0
Shepard
(19.02.25)
Kadın kişisi şakanın .okunu çıkarmış.
Erkek kişisi ayıplamanın .okunu çıkarmış.
Sonra kadın kişisi .ıçtık birlikte, sıvama işini de ben yapayım demiş.

Yalnız bu tip duyurularda cinsiyete göre haklı tespiti konusu gerçekten var.
0
Mirket
(19.02.25)
Ben de ayrılırdim diyenlere inanma da napiyorsan yap.
0
sonsuz
(19.02.25)
@mossiy bu mentale gelmemde önceki kıyasların ve kıymet bilmezliklerin de birikimi var. En yakın örneği vereyim , sevgililer günü sabah kahvesini paket yaptırıp götürüyorum, pastasını alıyorum , çiçek söylüyorum , çiçekler kötü geliyor , gidip yenisini güzelini alıp getiriyorum ,en güzelinden mekanı ayarlıyorum kapıdan alıp mekana götürüıyorum , ama aynı gün şirketten bir çocuğa getirden kutu kola çikolata vs söylemiş sevgilisi, vayyyy bize böyle şeyler yapılmıyor işte diye bunun muhabbeti sitemi dönüyor. Sürekli bir yok sayılma , sürekli bir kıyas… Konu ev araba aldırmaya kadar gelince eeeeeh sikerler artık modu açıldı bende de maalesef.
0
🌸loch ness
(19.02.25)
duyurunu okuyunca geçmiş duyurularına baktım ve girişi şöyle olan bir duyurun var:
"kız arkadaşımla yaklaşık 4 aydır birlikteyiz. Sosyo ekonomik olarak benim çok altımda bir pozisyonda , ancak bana maddi olarak hiç yük olmamaya çabalıyor. pahalı aktivitelere gitmek istemiyor , 3 defadan birinde hesabı ödüyor. evime hep elinde alışveriş poşetleriyle geliyor, tatil masraflarını kendisi ödüyor vs. vs. yiyici bir tip değil kısacası."

buradan son yazdıklarına nasıl gelinebildi. bir de burada bile kızı ilk yiyici olup olmamasıyla ve ekonomik durumuyla değerlendirmen gözüme çarptı. tabii şu son söylediklerin, takdir edilmemek bir erkek için ilişkide en nahoş şey oluyor o konuda haklısın. yalnız karşı taraf da ben yiyici değilim deyip engellediyse demek ki aranızda bu konu hep bir sorunmuş. karşılıklı takdir görmeme hissi olabilir şu son yazdıklarını da değerlendirerek.
0
Mossy
(19.02.25)
Ben şimdiye kadar hiç bir kadının haklı olduğu bir konuda pılını pirtsini toplayıp, arkasını dönüp gittiğine şahit olmadım. Buradan bile kadının haksız olduğu belli.

Burada çoğu arkadaş söz konusu erkek olunca yanlı cevap veriyor, bu net. Hakkaniyetli cevap vermiyorlar bilinçli olarak. Böyle bir laf söylenmez. Bunun mazisi vardır. Dolar dolar dolar ve artık taşar. En son da bu hanım ablamız bu lafla tasirmis. Bazı şeylerin kapısını aralamamak lazım. Aralarsan sürekli giren çıkan olur. Kimine göre bu kapı kiyastir Kimine göre ne var ya şakadır. Abla bu kapıyı asindirmis. Şimdi iç çektiği ve özendiği birisini bulsun, bulabilirse.
0
dedeminhirkasi
(20.02.25)
@mossiy ben kimseye yiyici demedim ve ben yine öyle bir imada bulunmadım ki , öyle olmak lazımsa öyle ol’a getirdim , konu benimle ilgili değildi , ama ben senden maddi bir şey beklemiyorum’a getirildi , bu da çok garip geliyor işte.
0
🌸loch ness
(20.02.25)
Niye garip?

Ya en iyisi akpli olup ihale kovalamak vs diye saka yapmiyor musunuz hic? Kizim dedigi de öyle bir sey
0
sonsuz
(20.02.25)
kız şaka yapmış. baya baya şaka. biz eski sevgilimle yapıyorduk böyle şaka. parasını beraber yeriz falan diyorduk. ben yaşlı bi zengin adam bulurmuşum falan, o da alman bir kadın bulurmuş falan gibi saçma şakalar ama gülerdik geçerdik.

şimdi de kızlarla şakalaşıyoruz bir habibi bulsak keşke diye. ama ister miyiz gerçekten? hayır. şimdi istesek ayak fotosuyla, çorapla falan neler neler kazanırız ama bizlik değil. şakasını yapmak komik ve stres attırıcı.

çok abartmışsınız ve kızı golddigger olmakla suçlamışsınız. gerçekten öyle bir hayat istese sizle takılmazdı zaten.
0
art cat chocolate
(20.02.25)
Tekrar eden bir şakaya önceden tepki verildiği halde yine maruz kalınıyorsa o şaka değildir artık. Gör bak neler var deniyorsa kıyaslandığını düşünmek kaçınılmaz.
0
beetlejuice
(20.02.25)
kız iyi yapmış bu kadar narin olmayın erkekler
0
Hallegadola
(20.02.25)
Valla ilişkinizin dinamiklerine ve daha önce bu tarz şakalar yapip yapmadiginiza göre değişir. Benim için oldukça yersiz ve rahatsızedici. Ayrıca "bulamadık bir Arap şeyhi, zengin bir yaşlı ile direkt Esra'nin sevgilisi arasında fark var bence. İkincisi direkt kiyas ve hayiflanma içeriyor bence.
0
Amaranta ursula
(20.02.25)
karşı taraf şaka yapmış o kadar büyütmeye gerek yoktu +1

fakat ciddi düşündüğünüz ilişkideki kişi sizi bu olaydan sonra her yerden engellediyse bi hayır vardı diyip yol vermeniz faydalı olur.
0
nuisance2
(20.02.25)
@nuisance2 *benim sohbet arasında başka erkekler ile kıyas ve özenme içeren ifadelere acayip gıcık olduğum ve sinirlendiğim bilinen bir şeydi aramızda.

bunu bir çok konuda yapıyor ve dikkat etmiyordu. konu sadece maddiyat değil. mesela , arkadaşım ayşe'nin eşi duştan sonra onun saçlarını tarıyormuş , sen de yapsana bana diyor , ben de diyorum ki ; "kızım al tarağı , ver elime , sevgilim saçlarımı taramanı istiyıorum de bana" diyorum , elin adamının ne yaptığını niye konuşuyoruz biz diyorum.

tam olarak anlatamıyor muyum , yoksa o mu anlamıyor , özendiği şeyler olsa bile bunu açık birer özneyere işaret ederek konuşmak çirkin görünüyor, rahatsız oluyorum.

- şaka kaldıramayan bir insan değilim , günü gelir şakadan ana bacı sövdüğü anlar da olur , güler geçeriz ve çok sık şakalaşırız biz. ama yorgun ve hayata sitem eder bir tondaydı sesi , şakalaşır gibi bir halimiz yok gibiydi. tam olarak bilemem tabi.
0
🌸loch ness
(20.02.25)
Duyurunun tüm cevaplarıyla birlikte hepsini okudum. Okuduklarıma göre son tahlilde sen haklısın gibi görünüyor. Kadir kıymet bilmiyor gibi bir hali var. Belki de eksikliğini hissettiği veya kızgınlık duyduğu şey daha farklı ama acısını sizden çıkartmak istiyor olabilir.
Söylediğiniz gibi davranıyorsanız ve buna rağmen ofise gelen dandik kutuya yükselen biriyse sizinle başka problemi vardır. Lütfen bu örneğe bakıp bir sonraki ilişkinizde böyle düşünceli olmak yaramıyor gibi saçma düşünceye kapılmayın. Değer verdiğinizi gösterdiğinizde kendi değerini bilen biriyle beraberseniz mutlu bir ilişkiniz olur.
0
Kediyi üzdün
(20.02.25)
valla ben yorum yaptim ama, su asagida copy paste yaptim, dediginiz hakkaten boyle mi oldu?
yani eger gercekten bu olay olduysa, ciddi olarak soruyorum, sordunuz mu neden boyle bir seyin lafini yaptigini? yani hakkaten karsiniza alip konustunuz mu? ben cevabini cok merak ettim. cok enteresan geldi. bu olay yasandiysa kafasindan gecenleri ve ruh halini cok merak ettim. Bu saka yapmaktan baska bir sey cunku.

"En yakın örneği vereyim , sevgililer günü sabah kahvesini paket yaptırıp götürüyorum, pastasını alıyorum , çiçek söylüyorum , çiçekler kötü geliyor , gidip yenisini güzelini alıp getiriyorum ,en güzelinden mekanı ayarlıyorum kapıdan alıp mekana götürüıyorum , ama aynı gün şirketten bir çocuğa getirden kutu kola çikolata vs söylemiş sevgilisi, vayyyy bize böyle şeyler yapılmıyor işte diye bunun muhabbeti sitemi dönüyor."
0
kassiopeia
(20.02.25)
@kassiopeia sormadım , çünkü ortamda başkaları da vardı ve sevgili olduğumuz bilinmiyordu, böyle ortaya sitem eder gibi dalga da geçer gibi , bizim de adresimiz biliniyor ama böyle şeyler gönderen olmadı 1 senedir gibi bir söylenmesi oldu. bu hikayede hediyeyi gönderen kadın tarafı olduğu halde üstelik :) ben de umursamadım gülüp geçtim, bana da kız arkadaşım göndermez mesela böyle şeyler dedim, şanslısın dedim çocuğa.

- bir örnek daha vereyim ki konunun genel bir şükürsüzlük hali olduğu anlaşılsın, şehrin en pahalı restoranlarındna birine rezervasyon yaptırıyorum, ben o kalibrede bir yere gitmemişim o güne kadar mesela. Cam kenarı olsun masamız diyorum. sonra mekana gidiyoruz bir de bakıyoruz ki cam kenarının ötesinde mekanın terası da var ve terasta da masalar var, yani manzaraya sıfır pozisyonda değiliz , sigara içilebilen bir yerde de değiliz. - kızın tepkisi şu "yapacağın işi sikeyim senin" , sözde argo şakalaşıyor , ama emek vakit ve para harcayan bir insana daha saygılı davranılmalı diye düşünüyorum.
0
🌸loch ness
(20.02.25)
birlikteyken "benden bir beklentisi yok". tekmeyi yiyince "memnuniyetsiz" olmus kizcagiz.
0
sonsuz
(20.02.25)
@sonsuz benden bir beklentisi olmadı , pahalı bir hediye istemedi , beni şuraya götür vs. hiçbiri yok. hiç olmadı. ama yaptıklarımın kıymeti de bilinmedi bunu ilişki içinde kendisine de defalarca dile getirmiştim, değişen bir söylemim yok ki.
0
🌸loch ness
(20.02.25)
Sen burdaki erkek düşmanlarına bakma bunlara kalsa bir kaşık suda boğarlar adamı.

Şaka yapmışmış komiksiniz. Sonuna kadar haklısınız Kızların %80 i para gözdür. para için her şeyi yaparlar.
0
respect
(20.02.25)
Böyle şaka olmaz. Bu kıyas da değil, düpedüz terbiyesizlik. Hem kendini hem de seni aşağılayan bir perspektiften geliyor. Sadece kıyas olsa, iyiyle kıyaslanmak rekabet getirir, erkeği güçlendirir. Bu ise tam tersi.
0
osssy
(20.02.25)
Bence hakli haksiz konusunu tartismak su an gereksiz cunku hanimefendi olay sonunda sizi silip engellemis.Buradaki konu heryerden engelleyip silmek olculu bir tepki midir?
Hakli/haksiz kisminda takilip kalmak gereksiz enerji kaybi
0
turkuaz
(20.02.25)
aranizdaki iliskinin gizli oldugu bir ortamda "bize de yapan yok" minvalli bir konusma olabilir, bence sorun degil. ama asil sorun sizin bir sekilde yetememeniz. ben olsam alir karsima sakince sorardim, ben sana neden yetemiyorum, sen beni neden yetersiz hissetiriyorsun, diye. sorun bence.

ayrica "Değer verdiğinizi gösterdiğinizde kendi değerini bilen biriyle beraberseniz mutlu bir ilişkiniz olur." +1
0
65 derece
(20.02.25)
restoranda yer ayarlıyorsun ve kadın en güzel yeri bilip ayarlayamadığın için “yapacağın işi …yim” diyor ve sen bu şakasını “kabul ediyorsun”.
0
deartheodosia
(24.02.25)
abi gecmis olsun kurtulmussun. kizi uzaktan takip etme haber alma sansin varsa eger bi bak. kesin baska aday vardi, onu deniyor.

tamam senin gulup gecmen lazimdi da. engellemek ne demek? tum iletisimi sana soz hakki birakmadan kapatmis. bu hic bi sekilde normal degil
0
foster
(24.02.25)
@foster olabilirdi belki ama benim tarzım pek ekere kekere tarzı değil , hani ben tutup desem ki "hayatım onun da manitası yatakta iyi değilmiş ehü ehü" falan, yemin ediyorum o anki silik hallerim gözümün önüne gelir ve gece uykumdan uyanır kendimden utanırım. bana her konuyu dalgaya almak daha özgüvensizce geliyor, mecburmuşum da yapmışım gibi :)
0
🌸loch ness
(24.02.25)
(10)

Çağrı filmi

nundu
Ben çocukken bu film ramazan boyunca her gün televizyonda (kanal d'ydi hatta sanırım) yayımlanıyordu diye hatırlıyorum ama anca zap yaparken denk geldiğim için emin de değilim. Her gün baştan sona mı yayımlıyorlar diye sorguladığımı hatırlıyorum ama.Neydi bunun olayı? Her gün var mıydı cidden? Kaç d
Ben çocukken bu film ramazan boyunca her gün televizyonda (kanal d'ydi hatta sanırım) yayımlanıyordu diye hatırlıyorum ama anca zap yaparken denk geldiğim için emin de değilim. Her gün baştan sona mı yayımlıyorlar diye sorguladığımı hatırlıyorum ama.

Neydi bunun olayı? Her gün var mıydı cidden? Kaç dakikalık parçalara bölüyolardı? Her sene oturup izleniyor muydu halkımız tarafından? Demin Twitter'da denk geldim tüm filmi yüklemişler, oradan aklıma geldi tekrar.
0
nundu
(10.02.25)
her gün yayınlanıyor muydu hatırlamıyorum ama kanal d falan yokken trt her ramazanda yayınlardı. ama tek seferde yayınlandığını hatırlıyorum. daha sonra özel tvler de yine ramazanlarda yayınladılar. belki farklı kanallarda farklı günlerde yayınlara denk gelmiş olabilirsiniz.

şurada gayet kaliteli olarak yayınlamışlar www.youtube.com
0
exlibris
(10.02.25)
Tek gün yayınlanıyordu
0
Gradient_tabanlı_mor
(10.02.25)
Duyuruyu açtıktan sonra sözlüğe bakayım dedim, ilk entry böyle. Benim hatırladığım dönem de 2000-2005 arası.
eksisozluk.com
0
🌸nundu
(10.02.25)
Her gün yayınlandığı bir dönem vardı. Parça parça gösteriyorlardı iftardan hemen önce.
0
but that was just a dream
(10.02.25)
dizi gibi parca parca, son gun tumu oynuyordu sanirim
0
foster
(10.02.25)
Her gün 6 dakika olarak yayınlanıyordu. Film zaten 3 saat. 6*30=180 dk.
0
efreet sultan
(10.02.25)
Evet, benim de çocukluğuma denk gelir. Yukarıda da söylendiği gibi parca parca yayinlanirdi tüm film. Sebebini asla anlamadığım olaylardan biridir.
0
fraise
(11.02.25)
evet ben de çocukluğumda her gün yayınlanıyordu diye hatırlıyorum.
0
king lizard
(11.02.25)
İyi hatırlıyorum. Yaklaşık 5 dakikalık bölümler halinde yayınlanırdı. 5 dakikalık olsa bile maksat reytingti
müslümanları çok düşünen(!) iftar sofrası temalı, cola reklamları da öyleydi.
0
diyecevaplandı
(11.02.25)
Ben çocukken bunun tek parça uzun metraj bir film olduğunu bilmiyor, dizi sanıyordum. O kadarını söyleyeyim. 80'li yıllar, TRT yayını.
0
d max
(11.02.25)
(5)

ankara mamak nasıl bir yer?

baldan kaymak
mamak’ta yaşayan var mı?nasıl bir yer?hatta mümkünse toki?yaşlı anne babaya önerir misiniz?not: arabaları var.bir tanıdığım: toki insan profilleri açısından sıkıntılı yer bence oradan alma dedi.çok ofansif buluyorum bu tür yorumları. boş altı, üstü yok gibi geliyor ama fikir danışmak istedim. tşkler
mamak’ta yaşayan var mı?
nasıl bir yer?
hatta mümkünse toki?
yaşlı anne babaya önerir misiniz?
not: arabaları var.

bir tanıdığım: toki insan profilleri açısından sıkıntılı yer bence oradan alma dedi.
çok ofansif buluyorum bu tür yorumları. boş altı, üstü yok gibi geliyor ama fikir danışmak istedim. tşkler.
0
baldan kaymak
(22.11.24)
Bir tanıdığınız isabetli söylemiş. Tokilere genelde yıkılan gecekondulardan, kentsel dönüşüme uğrayan yerlerden insanlar gidiyor. Bunların kahir ekseriyeti de profil açısından sıkıntılı. Hele de mamak, saraycık vb. tokiler.
0
eisberg
(22.11.24)
Mamak zirvekent toki de bir sure yaşadım. Bazi blokları Çingeneler ele geçirmiş durumda, binayi babalarinin çiftliği gibi kullanıyorlar. Araba olsa dahi kışın ulaşım zor olur çünkü dağın eteğine toki yapmışlar.
0
onheil
(22.11.24)
eger zirvekent toki ise, inanilmaz uzak
0
foster
(23.11.24)
mamak'liyim. iyi bir yer degil ankara'nin gettosudur. ama toki'ler mahallelerin sosyal dokusundan farkli oluyor her turlu insan oluyor.

mamak'ta da tuzlucayir misket taraflarinda alevi minority'ler yasar. genel olarak fukara isci kitle. memur bile bulamazsin pek lokal olarak isi gucu orada olanlar disinda.
0
antikadimag
(23.11.24)
buradaki yorumlar yardımcı olabilir.

l24.im
0
walter white kilikli
(23.11.24)
(22)

Kedi çişi kokan evle uğraşmış olan var mı

selamun aleykum kitty
Eşim kedi diye tutturdu. Benim için hava hoş da reddit vs. forumlarda kedi çişinin evden ASLA çıkmayacağına dair yazılar var. Ev sahipleri, inşaat işleriyle uğraşanlar, emlakçılar vs. Kedi çişi kokan evlerden ancak duvar kağıtlarını, zemin kaplamasını vs. KOMPLE SÖKEREK kokudan kurtulunabileceğini y
Eşim kedi diye tutturdu. Benim için hava hoş da reddit vs. forumlarda kedi çişinin evden ASLA çıkmayacağına dair yazılar var. Ev sahipleri, inşaat işleriyle uğraşanlar, emlakçılar vs. Kedi çişi kokan evlerden ancak duvar kağıtlarını, zemin kaplamasını vs. KOMPLE SÖKEREK kokudan kurtulunabileceğini yazmış. Hatta bu şekilde bile tam çıkmayan kokular olmuş, nemli/yağmurlu günlerde çimentoya sinen kısımdan koku sızmaya başlayabiliyormuş.

Kedisi böyle kenara köşeye işeyip de zamanında fark edemediği halde kokudan kurtilabilen oldu mu aranızda? Ya da aranızda böyle ev satım/inşaat işleriyle uğraşan var mı bu durumlarda ne yapılabilir bilmek istiyorum.

Zira hem kendim kokuya karşı çok hassas biriyim hem de böyle dönüşsüz zararlar vermem istemiyorum evin değerini düşürmekten korkuyorum cidden.
Teşekkürler şimdiden
0
selamun aleykum kitty
(11.11.24)
hayatımda duyduğum en saçma şey ama cevap vereyim
kedilerin duvarlara işediğini falan düşünüyorsunuz herhalde.
bir kedi hasta veya travmalı değilse asla kumundan dışarı çiş yapmaz.
evinizin değeri de düşmez yani korkmayın.
0
rentts
(11.11.24)
@rentts kediler gayet hastalanabilir, strese girmiş olabilir, yavru olduklarından henüz kum alışkanlığı oturmamış olabilir. Kedinin hareketlerinde mantık arayamayacağımız için saçma olan ne anlamadım.

@duptıs Betona işeme dediğiniz şeyi açayım: parkeye işeyince oradan emilerek betona kadar sızıyor. Ev sahipleri kiracılar bahsetmiş gayet. Stok kedi evi olmasına da gerek yok fark edilmezse saatler içinde sızar zaten.
0
🌸selamun aleykum kitty
(12.11.24)
bizde iki kedi var.
ne olduğunu anlamadık ama bi süredir koltuklara işiyor. genelde aynı koltuklar ve üstündeki yastıklar. sildik ettik uğraştık, yastıkları makinede bir kaç kez yıkadık, koltukları profesyonel yıkattık. yaza doğru hafiften tekrar koku başladı. tekrar sildik ettik derken koku gitti. sonra yine işedi. döngü devam etti.

sağlık problemi mi var, bizi protesto mu ediyor, diğer kediden mi korkuyor anlamadık. kumları temiz, velev ki unuttuk diğeri söylüyor zaten temiz değil diye. bu ise işiyor.

AMA duvara, şuraya buraya değil. (hep aynı koltuk dışında) işediği yer hep kutular ya da kutuya benzer şeyler.

yani kendi kumunu bir şekilde kullanmazsa, işeyecek başka eşya bulur. çamaşır makinesinde yıkanırsa bir iki yıkarsınız çıkar. olmazsa atıp elveda demeniz gerekir.

ama duvara, düz zemine işemezler. velev ki işedi. betona nüfuz ettiğini hiç duymadım. belki günlerce durursa öyle olur. aynı evde yaşıyorsanız en geç bi gün içinde farkedersiniz zaten işediğini. evin değeri düşmez.
0
biseysorcaktim
(12.11.24)
@biseysorcaktim tatile filan gidildiğinde evde bütün gün kalacak biri olmazsa büyük sorun olabilir malesef. Teşekkürler.
0
🌸selamun aleykum kitty
(12.11.24)
canini malini ortaya koymayan hic kimsenin ne hayvan ne evlat edinmeye hakki oldugunu dusunmuyorum. siz sahiplenmeyin lutfen evinizde kim cok seviyosa sokaktakileri beslesin nacizane TEK tavsiyem bu
0
ala09
(12.11.24)
edit kedi cisi kokusuyla aylarini gecirmis dort kedi annesiyim. tatile gittik diye yalniz birakmadik birilerine emanet ettik. biz evdeyken oldu cis sorunu tatildeyken degil. hem koltuk hem yatagi cope attik arkadasin evinde de armut koltugu cope gitti. evde koku kalmadi.
0
ala09
(12.11.24)
@ala09 evet sorulan soruda "tatile gidince yalnız bırakıcaz kediyi" yazıyo zaten.

Tedavi olun
0
🌸selamun aleykum kitty
(12.11.24)
@selamun aleykum kitty cok sukur ustteki yazdigini okuyabiliyorum da sen b12 takviyesi al ve hayvanlardan uzak dur değerli evine zeval gelmesin allahin pintisi
0
ala09
(12.11.24)
Evet soruyu okuyan ve cevabı olanlarla devam edelim

cevabı olmayanlar için kavga edilebilecek mutheşem başlıklar var oraları deneyebilirler
0
🌸selamun aleykum kitty
(12.11.24)
kedi çişi kokan ev olur. bizim evimiz kokmaz diye hemen agresifleşenler de olur. normal.
beykoz'da bir site içinde apartmanda her daire kedi besliyor. apartman girişinde dahi kedi kumu var. her yer kedi. inanılmaz bir kedi istilası var. inanılmaz bir kedi kokusu. merdivenler kedi idrarından yapış yapış. buram buram kokuyor. sürekli de temizliyorlarmış :) kiralar çevreye göre çok daha ucuz. evler de aynı şekilde daha uyguna satılıyor. tek fark kedi kokusu. buyrun size örnekle anlatım. neden kedi sahipleri sinirleniyor çok ilginç :)

- kedi çişi kokan evle uğraşmış olan var mı?
- kedi kokmaz bir kere!

soruya cevap; bu durumda ne yapılır? parkeleri değiştirmek bir çözüm olabilir. ciddi bir maliyeti yok parke işinin. diy videoları var. ben eski evimde bir odaya yapmıştım, tertemiz oldu, profesyonel işi gibi. çok da uyguna geldi.
0
gabe h coud
(12.11.24)
kokuya hassassan, kedi eğitiminede hassas olup gerekliliklerini yere getireceksin. önce onun bir oyuncak olmadığını anlayarak yola çıkın ve sahiplenmeyin.
hasta olduğunda duvarada işeyecek, koltuğada sıçacak bunu kabullenerek alınki ilk bir yeri tırmaladığında sokağa atmayın.
kafanızda %1 bile sonra gönderirim düşüncesi varsa sahiplenmeyin oyuncak değil eşinizde çocuk değildir umarım.

kedi bakım videoları izleyin, nasıl bakacağınızı nasıl eğiticeğinizi öğrenin. hayvan bu insan gibi hasta olup yapabiliyor ve evet çıkarması çok zor uzun ve meşakatli bir süreç ama her alınan kedide duvarlara tavana sıçacak diye bir kaide yok.
0
eja
(12.11.24)
Koku çıkmıyor, ev leş kokuyor, lütfen sahiplenmeyin.
0
bu ne bilimsizlik
(12.11.24)
gerçekli cevap: zamanında kısırlaşan ve bir problemi olmayan kedi kumundan dışarı çiş yapmaz.
ancak normalin dışına çıkıp çiş yaptı diyelim (evet bu mümkün) enzimatik hayvan çiş kokusu geçiren spreyler var. birkaç marka bu konuda çok iyi yorumlara sahip. (şahsen denemedim çünkü hiç ihtiyaç duymadım)

demezsem içim rahat etmez cevabı: çiş yapabilir, kokuyu geçirseniz de devam edebilir, hasta olabilir, kusabilir, psikolojisi bozulabilir, kumunun dışına kaka da yapabilir, perdeleri parçalayabilir, duvar kemirebilir (kalıcı hasar örneği olarak söylüyorum)
bütün bunların ihtimaline ok olmadan kedi sahiplenmeseniz daha iyi olur.
0
ofelia
(12.11.24)
@ofella teşekkürler üst perdeden karşınızdakinin hayvanları bir oyuncak olarak görüp kullanıp bir mendil gibi atacağı ön kabulüyle vermediğiniz gerçeklere ilişkin bu cevap için.
0
🌸selamun aleykum kitty
(12.11.24)
Benim evde kedi var eşşek sıpası bi ara stress sıkıntıdan her yere işiyodu fakat kokunun sindiği hiç bi yer olmadı. Güzelce silip temizledim hiç sorun yaşamadım. Böyle diyenler aşırı saçmalıyor bence doğru düzgün temizlerseniz bir sıkıntı yaşamazsınız.
0
Boris
(12.11.24)
normal şartlarda kedi kumu harici bir yere çiş yapmaz amaaaaaaa

ilk sahiplendiğimiz günlerde, eve ilk yalnız kaldığı gün yorgana işemiş. yıkadık, koku kalmadı.

dört beş senedir bizimle. bu sene iki defa yeni kurutulmuş çamaşırları topladığımız sepete, çamaşırların üstüne işedi.

bu aradaki dört beş senede hiç başka vukuatı olmadı. bu son olayı neden yaptı bilmiyoruz ama artık sepette çamaşır bırakmıyoruz. çamaşırları da yıkadık, kullanıyoruz.

eğer ki kedi kızgınlık döneminde değilse duvara filan işemez. işese de bence bahsettiğin şekilde kalıcı bi koku yayma durumu olmaz, saçma geldi bana. kızgınlık dönemi için de kısırlaştırma gibi bi çözüm var zaten.

kuzenin kedisi hasta olduğunda odasına çiş kaka ne varsa yapmıştı, yıkayınca gidiyor.

ama şu var. kedili eve de gittim, bariz bir kedi kokusu ben almadım. kedili ev kokar diyen arkadaşların gittiği kedili evler muhtemelen ortada kalitesiz mama ya da temizlenmemiş kedi kumu o lan evlerdir. bizim eve geldiğinde kedinin kendisini görene kadar evde kedi olduğunu anlamayanlar da oluyor. kokuyorsa da ben bilmiyorum açıkçası çok da önemli değil.

dediğim gibi temizlenmeyen tuvaleti kokar, temizledikten sonra kalkan toz sebebiyle o bölge yine kokar ama koku dağılır. bir de patilerinin arasında kum evin içine dağılabiliyor.

ama yani kedi bu. hasta olabilir, işeyebilir. bazen kusabilir. gideyim kuma kusayım demez, nerdeyse oraya bırakır. kakasını protesto için kumundan çıkarıp oynayan kedi de var. yemek sofrasını hazırlarsın, bi bakarsın masaya çıkmış yoğurdunu yalıyor. ya da tüy döker. dışarıda giydiğin ayakkabıya sürtünür, yalar, üstüne gelir sana sürtünür. 2 aylık bebeğin kafasını ısırır.

yani kedi dediğimiz canlı nispeten temiz ama sonuçta bir hayvan. laf anlatamazsın.

her ihtimali düşünerek sahiplenmek gerek.
0
elorelia
(12.11.24)
Benim kedim de bazen (ender olarak) bana sinirlenip çişini tuvaletinin hemen dışına yapıyor ama temizlediğimde koku kalmıyor. Öyle bu ev kurtulmaz yakıp yeniden inşa edelim gibi bir durum yok yani.
0
peki madem
(12.11.24)
normal kedi çişi değildir o. erkek kedilerin kızgınlık döneminde yaptığı çişler gerçekten çıkmıyormuş ve çok keskinmiş. bunu bize veteriner anlattı. kısırlaştırmak istemiyorduk oğlan çocuğunu. dedi ki "eğer kısırlaştırmazsanız beni bir gün gece yarısı arayacaksınız ve ağlayarak kısırlaştırmak için yalvarırsınız dedi" çok ikna ediciydi ve kısırlaştırdık. kesinlikle koku yok ve gelen misafirlere de bunu samimiyetle doğrulatıyoruz. ama bir tüy sorunu var her daim.
0
ground
(12.11.24)
Benim kedim de işiyordu. Sadece koltuk süngerinden kokuyu arındıramamıştım. süngeri değiştirip kılıfın altına alez yerleştirmiştim. Hastalığının son zamanlarında da her yere işiyordu, sildiğimde koku vs kalmıyor.öldükten aylar sonra işediği yeri farkettim çok koku da gelmiyordu ağlayarak sildim :) Koltuk halı vs koku arınmaz sadece. Ama sağlıklı kedi zaten işemez.
0
you
(12.11.24)
bizim ev kokuyor

arada bir kac kere yataga yapti. onu geciremedik. ama genel olarak evde kokuyor
sadece sen alisiyorsun

ayrica inanilmaz tuy sorunu da var. tuy yutmaktan cigerlerim soldu

ama iste kime ne anlatabilirsin ki.

evde kedi kopek beslenmez. hayvana da yazik
0
foster
(12.11.24)
reyis hayranımsın sadece bunu demek istedim

i.ibb.co
0
titanyum22
(12.11.24)
ikinci yanıtımı veriyorum, bir şeyler daha ekleyeyim.

kedili ev kokar mevuzunda iki taraf da haklı.
kumunu sık sık temizlesek de, eskisini atıp yenisi alsak da, gün içinde bir çok defa kullanıyorlar (iki kedi var). her saat peşlerinden koşamıyoruz. üstü örtülü kum fazla kokmuyor ama idrar kokusu yine de hafiften ortaya çıkıyor. evet biz alışığız, dışarıdan gelenler kötü koku duyduklarını hiç söylemediler ama emin değilim. kısaca ne kadar dikkat etseniz de bi pislik oluyor.

kumları etrafa dağılıyor. çam peleti kullandım bi ara iyiydik onunla ama ikinci kedi onu beğenmeyince yine kuma geçtik. yemek masasından, yataktan koltuktan kumlar çıkıyor beyaz beyaz boncuk gibi. benim midem bulanıyor, beraber yaşadığımız kız arkadaşım için bunlar pek bi normal. zaman zaman tartışıyoruz. yani eşinizle hijyen anlayışı noktasında farklılığınız varsa dikkat edin. ama tek kedi olunca bizimki kadar kötü olmaz. pelete alıştırırsanız hatta böyle sorunlar da olmaz. silika kumlar da var onlar dağılmıyormuş. ama zararlı diyorlar kimi veterinerler.

tüy döküyorlar evet. yatağımda yatmayı çok seviyorlar. çalışma koltuğumda oturuyorlar. kıyafetlerim tüy dolu. gardrop'a girmeyi seviyorlar. ben rahatsız oluyorum bundan. ama görsellik dışında tüylerin (alerjiniz yoksa) sorunu yok. sık sık tarayınca daha az dökülüyorlarsa da her gün dyson + roborock'un haznesi doluyor. iki kez süpürünce iki kez doluyor.

derdiniz kedi çişi ise endişe ettiğiniz kadar büyük problem değil. asıl bu söylediklerim daha büyük.

tatile falan giderken en fazla iki gün olmak kaydıyla biri gelsin gitsin eve. kimisi 1 gün bile bırakmamak lazım diyor kedileri. sıkılırlarmış. her gün değilse de gün aşırı biri ilgilenmeli. mama suyuna kontrol edip yarım saat oynasa yeter.

kedilerin karakterleri de önemli. birini bi hafta bıraksam laf etmez. öbürünü bi gün bırakınca aklımız orada kalıyor.

ben çocuk sahibi olmak noktasında çok olumlu değildim ama zinhar da demezdim. iki kedi ile aynı evde yaşadıktan sonra artık ne evlilik ne çocuk ister oldum. bakımı en kolay hayvanlardan biri olan kedinin bile nazı başka.

not 2: yine de çok sevimli hayvanlar. akşam yatarken/otururken kucağınıza gelip beni sev diye kafasını elinizin altına sokunca tüm bu saydığım dertler de siliniyor.
0
biseysorcaktim
(12.11.24)
(14)

Atamizin bursadaki celik heykelini begendiniz mi

Kittie
Ekside gordum. Herkes begenmis. Begenmekle kalmamis ne mehtiyeler ne methiyeler. Benim mi estetik algimda bi sorun var acaba.Hic begenmedim. Ataturk gibi degil. Ayrica elinin durdugu yer de garip gozukuyor.Siz begendiniz mi merak ettim.
Ekside gordum. Herkes begenmis. Begenmekle kalmamis ne mehtiyeler ne methiyeler. Benim mi estetik algimda bi sorun var acaba.
Hic begenmedim. Ataturk gibi degil. Ayrica elinin durdugu yer de garip gozukuyor.
Siz begendiniz mi merak ettim.
0
Kittie
(10.11.24)
Gayet güzelmiş...
0
Shepard
(10.11.24)
Ben görmemiştim sen de böyle bir duyuru açınca Nasreddin Hoca heykeli gibi bir şey zannettim ama ben çok beğendim çok iyi bir sanat eseri olmuş, çelik gibi bir malzeme kullanıp pardösüdeki o kıvrımları vermek bilemedim çok kolay değil gibi sanki o ışık yansımaları çok estetik olmuş, ben beğendim.

Nasreddin Hoca için; image.hurimg.com
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(10.11.24)
Bence güzel gibi. Bir de bu tür eserlere uzak mesafeden bakmak lazım. Daha da iyi görüneceğini düşünüyorum. En kısa zamanda gidip bakayım
0
aslagülümseyenbirkediyegüvenme
(10.11.24)
Gördüğüm en güzel ataturk heykeli.
0
deer hunter
(11.11.24)
Güzel. Daha güzel olabilirmiş ama fiyat performans oranı iyidir büyük ihtimalle.
0
gabe h coud
(11.11.24)
bana guzel gorundu. yalniz hangi kurum yapti, bursa'da nereye yapti gibi bilgiler yok sozlukteki basliginda. klasik siyasi cekismelere girmis yine herkes.
0
fevzi123
(11.11.24)
Yeni bir tarz olması pozitif ama bence bu tarz içinde değerlendirirsek çok da başarılı olmamış. Daha güzel görünen heykeller gördüm bu stilde yapılmış. 6/10 diyorum
0
nundu
(11.11.24)
Ben beğendim
0
mirty
(11.11.24)
Beğendim.
0
nawar
(11.11.24)
Bir Afyon Karahisar Atatürk heykeli kadar değilse de Güzel. Beğendim.
0
Mirket
(11.11.24)
bilmeyenler için twitter linki:
x.com

ben sadece bu resmi gördüm. başka bir açısını, ebatını, etrafına olan uyumunu falan bilmiyorum.

beklentim de sehirheykelleri.com 'daki heykeller gibi olunca, bu işi evet beğendim.
0
biseysorcaktim
(11.11.24)
Ataturkcu bir birey olarak, artik heykele ve goruntusune degil de fikirlerine odaklanmamiz taraftariyim
0
foster
(11.11.24)
değişik bir izlenim verdi bana: bir yandan çok estetik duruyor, sıradan kara heykeller görmektense bunu görmek isterdim. ama bir yandan da korku veren olumsuz bir enerjisi var. böyle bir ikilem yarattı bende.


deadpool'daki colossus ile gürcistan'daki man and woman heykelinden ilham alınmış gibi.

ama hepsinden önemlisi heykel için yapılan açılış şaşırttı beni. "benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır." diyen bir liderin ölüm yıldönümünde bunu yapmak da pek bir ironik kaçmış.
0
m e b
(11.11.24)
Dandik durmadigi kesin ama pek benzemiyor gibi bu acidan. Eksicilerin beğenmesine de şaşırdım, genelde beğenmezler çünkü :)
0
mbond
(11.11.24)
(6)

Futbolcu eşleri kime aittir?

michael_knight
Yıllar önce bir gazetenin internet haberleri kısmında bu soru ortaya atıldı. Her iki servis de o haberleri kendileri vermek istiyordu. Sizce futbolcu eşleriyle ilgili haberleri internette magazin servisi mi yoksa spor servisi mi vermeli?Basılı gazete için aynı soruya cevabınız nedir?
Yıllar önce bir gazetenin internet haberleri kısmında bu soru ortaya atıldı.
Her iki servis de o haberleri kendileri vermek istiyordu.

Sizce futbolcu eşleriyle ilgili haberleri internette magazin servisi mi yoksa spor servisi mi vermeli?
Basılı gazete için aynı soruya cevabınız nedir?
0
michael_knight
(08.11.24)
hangi servisten verileceği içeriğine göre değişen sorunsal.

Eğer haber, futbolcu eşlerinin kişisel yaşamları, ilişkileri veya moda gibi konulara ele alıyorsa, magazin. Ancak haber, futbolcu eşlerinin sporcuların kariyerine, performansına ya da sosyal sorumluluk gibi projelerine etki ediyorsa, spor servisi.
0
gilbeys
(08.11.24)
magazin vermeli tabi ki.
0
tantunisultansuleyman
(08.11.24)
bana göre magazinsel
0
kondansator
(08.11.24)
soru basligi cok fantastik olmus :D

bence sporcu esleri haber degeri tasimamalidir
0
foster
(08.11.24)
Futbolcunun kendisinden bağımsız olacak şekilde paylaşılacaksa haber değeri taşımamalı, yani magazin. Fenerbahçe'nin/Galatasaray'ın/Beşiktaş'ın yengesi haberleri de onların hayatları da (kariyerleri dışında) itici.
0
nawar
(08.11.24)
bence magazine ait olmalı, hatta hiç haber yapılmamalı. bu kişilerin sportif bir başarısı ya da haber değeri olan bir durumu varsa o zaman spor bölümünden servis edilmeli, ama futbolcu eşi kimliği ile değil.
0
biseysorcaktim
(08.11.24)
(18)

Köftesinde domuz eti çıkan üründe ne kadar vardır ki?

avatar is back
https://x.com/denetlecomtr/status/1844015778519245284?s=46Mesela 300 gr köftede? 50 gram falansa korkunç yüksek oran ama tadından bile anlaşılırdı o. Yarım gram falansa o ayrı şeyler düşündürtür.
x.com

Mesela 300 gr köftede? 50 gram falansa korkunç yüksek oran ama tadından bile anlaşılırdı o. Yarım gram falansa o ayrı şeyler düşündürtür.
0
avatar is back
(09.10.24)
tadından anlamazsın. o etlerde kıkırdak, atık et, kanatlı eti bile olabiliyor.
0
jelly bear
(09.10.24)
benim anlamadığım da domuz eti tr'de ucuz et mi ki, normal kıymaya karıştırıp miktarını artırsınlar. bu şeye benzemiyor mu? çeyrek altınları eritip 1 krş basmak gibi!!!
çok da yemişliğimiz var ve lezzetli lezzetli yedik. yedirdiler tüm t'ye. nasıl bir döneme denk geldik. her şey sahte
0
exlibris
(09.10.24)
Et piştikten sonra oranı az ise tadından anlamak zor.
Pişmemiş et analiz yapılıyor.

Gıda dedektifi YouTube sayfası büyük işler yapıyor.
Bir de damacana su işlerine bakılması lazım. Zamanında lağım suyu içirdiler bu millete.
0
diyecevaplandı
(09.10.24)
tadından anlaşılması mümkün değil, normalde kullandıkları dananın ne kadar dana olduğu bile meçhul, binbir çeşit koruyucusu baharatı kıkırdağı vs. var.

benim bu konuda en çok takıldığım şey exlibris'in bahsettiği nokta. yav türkiye'de domuz yetiştiriciliği zaten çok problemli bir konu. talep yok. siyasi baskı var. üretim çok kısıtlı. domuz eti yemek isteyen muhtemelen çok daha fazla para ödemek zorunda kalıyordur. hani atı eşeği bi yerde anlarım da domuzu "masraf kısma" yöntemi olarak nasıl kullanabilirsin ki türkiye'de? cidden altın eritip kuruş basma gibi.
0
mark greg sputnik
(09.10.24)
benimde merak ettigim su; eti nasil analiz edip icinde ne oldugu anlasiliyor ki ?


her gun tonlarca et satilan bir yerde, nasil denk geliyor bide.
0
foster
(09.10.24)
adamlar bu ekonomik kriz ortamında ucuza köfte satıyorlar hala yaranamıyorlar.
bizim milletimiz riyakar.
fakirin karnını doyurmak suç olmuş.
0
my fault
(09.10.24)
1) bu durumun ne kadar süredir devam ettiği belli değil, belki son 2 haftadır, belki son 3 yıldır böyle, sorun bunu bilmiyor oluşumuz.
2) domuz eti dediğiniz çiftlik domuzu olmayabilir, domuz avına 365 yıl izin veriliyor, yaban domuzu falan olabilir gayet.
0
selam
(09.10.24)
kıyma, normalde yenmeyecek etin degerlendirilmesi icin yapilir. kemik artigi, parca et, sakatat karismamis hazir kiyma olmaz. domuz etinin yenebilen kisimlarini zaten et olarak satiyorlar, satilamayan kisimlarini degerlendirmek icin kiymaya karistiriyorlar.
0
deckard
(09.10.24)
mesele domuz olması bile değil. amerikalının avrupalının yediği domuzun yenebilir taraflarını değil, kulağını anüsünü temizlemeden karıştırıyorlar. kaç defa malum köfteciye gittiğimizde ortası pişmemiş köfteler geldi geri gönderdik. temizlenmemiş domuz anüsünün tamamen pişmeden yendiğini düşünün. geçen yıl dizanteri vakası çıkmıştı, muhtemelen bu sebepten.

edit: üstteki arkadaşı görmemişim biraz tekrar oldu sori
0
titanyum22
(09.10.24)
0
Mirket
(09.10.24)
Domuz eti candir gerisi heyecandir
0
Zetnikov
(09.10.24)
TR de domuz eti fiyatları ne kadardır?
ayrıca TR de o kadar domuz eti üreTiliyor mudur?
0
ankarakecisi
(09.10.24)
Ben domuz falan çıktığını düşünmüyorum ya açıkçası, bir işin içine domuz giriyorsa orada muhtemelen siyasal islamcıların bi parmağı vardır, misal raporda kanatlı tek tırnaklı hayvan eti tespit edilse olabilir derdim de domuz eti olunca çok belli gibi sanki ya ne olduğu.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(10.10.24)
ben çok düşük miktarda olduğunu düşünüyorum ve bu bilerek bile içerden adam satın alarak karıştırılmış olabilir.
0
enteg
(10.10.24)
Türkiye'de, sanıldığının aksine domuz çiftliği sayısı az değil. Epey fazla var ve domuz yetiştirmek neredeyse masrafsız.
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(10.10.24)
Türkiye'de domuz eti için çiftlikler var. Domuz eti diğer etlerden ucuz. Yusuf'un araya domuz eti katarak fiyat kırdığını sanmıyorum. Et tedarik zincirinde kullandığı yerlerden birindeki aynı et üretim bandında kalan artık ürünler ya da kalıntıdır muhtemelen. Tıpkı alakasız ürünlerde okuduğunuz alerjen uyarıları (eser miktarda fındık içerebilir) gibi. Böyle bir durumda kontaminasyon riski ile Yusuf'tan önce üreticiye denetim gerekiyor demek.
0
nawar
(10.10.24)
komplo buyuk ihtimalle. rakip firma bi calışana 10k verse biter iş. yusufun ihtiyacı yok domuz etinden edeceği 3 kuruş kaara.
0
cptxxx
(10.10.24)
Domuz eti tespit edildi denilen miktar binde 1, yani 1 kiloda 1 gram, yanımda çevremde bu oranları öğrendikten sonra "abi domuz eti çıkmış ya" diyen olsa onunla selamı sabahı keserdim ben açıkçası ekonomi bilmez gayri safi milli hasıla bilmez diyerek.
0
Bir ben var benden şurada
(10.10.24)
(9)

Hangi ayakkabı

but that was just a dream
Sb1: https://www.tradeinn.com/trekkinn/en/columbia-crestwood-hiking-shoes/138711761/p?tqw=EU%20452: https://www.tradeinn.com/trekkinn/en/columbia-peakfreak-venture-lt-hiking-shoes/136364833/p
0
but that was just a dream
(09.10.24)
1 bence.

ama columbia almasan çok daha iyi
0
ferenc
(09.10.24)
Ben de 1 diyorum
0
kullanicadi
(09.10.24)
1 numara
0
mchslmdnc
(09.10.24)
Ben kontrastı sevdiğim için 2 diyeceğim müsadenizle.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(09.10.24)
1 şu an ayağımdaki ayakkabı
0
oekuklu
(09.10.24)
1
0
nawar
(09.10.24)
daga cikmayacaksan ikiside degil
0
foster
(09.10.24)
Çok kalitesizler yav. O dikişler ne öyle. İkincidekinin önündeki yama abooo. Birincinin tabanı çok kalitesiz görünüyor. Başka ayakkabı vardır illa onlara da bak
0
Shepard
(09.10.24)
kaleci +1

2
0
cooperr
(09.10.24)
(7)

Araç önerisi

evelekk
Merhaba crossover tarzı bir araç alacağım. Ford puma volkswagen t-roc ve kia xceed modellerine bakıyorum. Hanisini tavsiye edersiniz?
Merhaba crossover tarzı bir araç alacağım. Ford puma volkswagen t-roc ve kia xceed modellerine bakıyorum. Hanisini tavsiye edersiniz?
0
evelekk
(07.10.24)
xceed
0
since1907
(07.10.24)
bunların arasında bütçe sıkıntı değilse tabiki t-roc. çünkü diğerlerine göre en az 300 bin fark var
0
spacevan
(07.10.24)
@spacevan t-roc un giriş diğer iki markanında dolu paketine bakıyorum. Aralarında çok büyük bir fiyat farkı yok. Yalnız t-roc da hangi paket olursa olsun hız sabitleyici olmaması insanı düşündürüyor. Özellik olarak da diğer markalara göre biraz boş kalıyor ama tabii volkswagen sonuçta. Kia xceed de kampanya yapmış. Bu haliyle hem özellik olarak hem de fiyat olarak diğerlerine kıyasla avantajlı hale geldi.
0
🌸evelekk
(07.10.24)
Net xceed!
0
halitkin
(07.10.24)
bir almanla bir kore kıyaslanamaz bile. troc tabii ki.
0
mikahakkinen
(08.10.24)
Garantisi bitmeden satabilecekseniz, cebiniz rahatsa t-roc, aksi taktirde Xceed.
0
mbond
(08.10.24)
vw pismanliktir. ederinin uzerinde bir arac
0
foster
(08.10.24)
(8)

Saç ekimi motivasyonu

HellKeePer
Seyrek yerlerim var ama kel değilim. Şimdi saç ekimi yaptıranlara bakıyorum şok dökülmeydi derken en az 5-6 ay kafa görüntüsü çok kötü gözüküyor. Tıp gelişti, ekim yaptırmak istiyorum ancak bu 5-6 aylık süreç gözümde çok büyüyor. Bekar er kişi olduğum için yarım sene asosyal kalacak olmak canımı sık
Seyrek yerlerim var ama kel değilim. Şimdi saç ekimi yaptıranlara bakıyorum şok dökülmeydi derken en az 5-6 ay kafa görüntüsü çok kötü gözüküyor. Tıp gelişti, ekim yaptırmak istiyorum ancak bu 5-6 aylık süreç gözümde çok büyüyor. Bekar er kişi olduğum için yarım sene asosyal kalacak olmak canımı sıkıyor. Saç ekimi motivasyonunu nasıl sağlayabilirim?
0
HellKeePer
(23.09.24)
öncesi sonrası fotoğrafları incelemenin faydası olur
0
jülsezar
(23.09.24)
Sayılı gün çabuk geçer.
0
parka
(23.09.24)
kel kalinca saglayabilirsin
0
joelskellington
(23.09.24)
yarım sene gibi bir durum yok. eşim ektirdi geçen ay ve şu an kafası normal. zamanla gürleşecek.
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(23.09.24)
Ben ekim yaptırdım 90 günde kafa %90 toparlanmıştı.

Şöyle düşün, saç dökülmesi ileride daha fazla artacak ve yıllarca o saçsızlıkla gezmen gerekecek. Önündeki uzun yıllar mı, 3-4 ay çok da istemediğin saçla gezmek mi. Çok kötü görünmüyor endişe etme. Ekim sonrası eski saçın civarında bir saçla dolaşırsın. Bunu sonbahar gibi halledersen 2025 yazına bomba gibi girersin öyle düşün motive ol. :)
0
Lethe
(23.09.24)
en fazla 10 gun garip gorunur. sonra normal
0
foster
(23.09.24)
acil yaptır. böyle şeyler kışın yapılır
0
ala09
(23.09.24)
yaptırma. onun yerine Finasteride, minoksidil ve biberiye yağıyla rutin oluştur. kel kalmadan saçların gürleşsin. oetadoğu erkeğine saç ekimi pek başarılı olmuyor. saç ekimi merkezinde çalışıyorum. gelmeyin fakir türkolar ve kürdolar. işin şakası bir yana ciddiyim, gerçekten başarı oranı düşük sizde.

edit: redditte tresless subını tavsiye ederim. adamlar mucizeler yaratıyorlar.
0
titanyum22
(23.09.24)
(9)

Kaju bağımlılığından nasıl kurtulurum?

ermanen
her gün en az bir paket yiyorum. çiğ değil ama, kavrulmuş kaju. çiğ olanın tadı kötü geliyor.
her gün en az bir paket yiyorum. çiğ değil ama, kavrulmuş kaju. çiğ olanın tadı kötü geliyor.
0
ermanen
(16.09.24)
Bence bağımlılıklardan kurtulmanın yolu bir anda şak diye kesmek. Ben artık bunu yemiyorum bitti nokta şeklinde.
0
rock n roll
(16.09.24)
bende eskiden boyleydim. su an yiyemiyorum. istemeden oldu tabii

cozum su;

bi gun dozaji abart. igrenene kadar ye. sonra gecmis olsun. istesende bi daha yiyemeyeceksin
0
foster
(16.09.24)
Kaju bağımlılığından beyaz leblebi yiyerek kurtulabilirsin, beyaz leblebi yemek bir süre sonra işkence olmaya başlayınca onu da bırakırsın hiçbir bağımlılığın kalmaz.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(16.09.24)
ben de fıstık bağımlısıydım. yediğim fıstığın kalorisini hesaplayınca istemeden bıraktım. hayatımın şokuydu.
0
mizore
(16.09.24)
Almayarak kurtulabilirsin:D ben de cips hastasıyım ama iki ayda bir kendime izin veriyorum. Aşırı canım çekince marketten alıp en yakın çöpün yanında ağzıma iki adet atıp çöpe fırlatıyorum.eve sokmam büyük zaafım var...
0
kullanicadi
(16.09.24)
Geçen gün kaju nasıl çıkartılıyor veya kaju nasıl hazırlanıyor gibi bir video düştü önüme. Onu bir kere izlesen, bir daha kaju yemezsin :)


.
0
kartallar yuksek ucar
(16.09.24)
Zararlı olduğunu bilmiyorsun sanırım. Normalde ticari bir ürün de değildir, olgunlaştıktan sonra kısa sürede tüketilmelidir. Çabuk çürüyen bir meyvedir. Toplandıktan hemen sonra üzerine bromür gazı ve bazı kimyasallar sıkarlar. Böylece bize kadar ulaşır.
0
hebanon
(16.09.24)
Daha gençken ben de çok tüketirdim. Artık çok yağlı ve ağır geliyor nedense. İstesemde 3 5 taneden fazla yiyemiyorum.
0
catakutle
(16.09.24)
kavrulmuş kaju diye yediğin şey kaju bile değil, hamur.

www.odatv.com

www.sabah.com.tr

kajunun bir avuç kadarı 300 liradan başlıyor. sen hamur yiyorsun, hamur bağımlısısın arkadaşım.
0
titanyum22
(16.09.24)
(18)

güzel bir kadının çirkin olduğunu söylemesi

deartheodosia
diyelim ki bir kadın var ve güzellik standartlarına göre açık bir şekilde güzel. ama kendisini beğenmiyor ve çekici görmüyor. ilişkide bunu erkeğe söylemesi erkekler için ne kadar dezavantajlı? güzel bir kadın bunu söyledikçe erkeğin kadına bakış açısı da değişir mi, değişiyor mu?kendim için sormuyo
diyelim ki bir kadın var ve güzellik standartlarına göre açık bir şekilde güzel. ama kendisini beğenmiyor ve çekici görmüyor. ilişkide bunu erkeğe söylemesi erkekler için ne kadar dezavantajlı? güzel bir kadın bunu söyledikçe erkeğin kadına bakış açısı da değişir mi, değişiyor mu?
kendim için sormuyorum elbette.
0
deartheodosia
(10.08.24)
Pick me girl. İçten pazarlıklı. Bunların modası geçti çoktan diye düşünürdüm.
0
ruhen hastayim ben
(10.08.24)
Kendisini begenmiyorsa ileride sacma sapan hareketler yapabilme potansiyeli yuksek

Bknz asiri makyaj yada botox estetik vs.

Ben olsam konusurduk hala ayniysa gelecegime katmazdim onu sorry kardes
0
Zetnikov
(10.08.24)
Aklıma bir Yiğit Özgür karikatürü geldi, nette bulamadım. Bayağı güzel, çekici, seksi bir kadın karşısındaki adama "Kendimi güzel bulmuyorum." diyordu, adam da kadının göğüslerine şaplak atıp "Bunlar ne lan, o zaman?" diyordu. Şimdi çizse o karikatürü sağlam zorbalanırmıs bu arada. :)

Kendini cidden güzel bulmayan güzel kadın başkalarını da buna ikna eder. Gerçek göreceli bir yerden sonra.
0
sekizdokuzon
(10.08.24)
ya ben pick me girl olup olmadığını sormuyorum ki. kendini gerçekten beğenmeyen ve kusurlarını büyüten kadının bunu paylaştıkça erkeğin bakış açısının da değişip değişmeyeceğini soruyorum. hani bi insan atıyorum ben çok inatçıyım der ve buna işaret edince karşı taraf da hmm inatçı gibi aklında kodlar ya.
0
🌸deartheodosia
(10.08.24)
insanlardan "yaaa hayır, sen çok güzelsin" lafını duymak istediği için böyle diyor olabilir.

kadına bakış açım değişir, güzel bulmaya devam eder miyim etmez miyim bilemiyorum ama sürekli "çirkinim" diye dolaşan insandan soğurum.

not: erkek.
0
ahm1
(10.08.24)
Kadınlar iyi hissetmek için kendilerini güzel olduklarına inandırırlar. Ancak duygusal olarak birine açıldıklarında, onaylanma ve ilgi açlığı nedeniyle "kendimi beğenmiyorum" gibi ifadeler kullanarak ters psikoloji ile iltifat beklerler.

Çok üzerinde düşünme derim. Yaradılışları böyle.
0
plastic_angel
(10.08.24)
Bence bakış değişmesi dışında kendini sürekli herhangi bir nedenden aşağılayan insanlar karşısındaki kişiye yorucu geliyor. Sürekli birisini telkin etmeye uğraşmak zorunda olmak bir süre sonra batmaya başlıyor. Bu ben çirkinim de olabilir, ben aptalım da, tembelim de vb. örnekleri çoğaltmak mümkün. Tabi hatalarımızı hiç görmeyelim ve her durumda en doğrusu biz olduğuma inanalım demiyorum ama bu tür düşüncelerin daha sağlıklı ve verimli şekilde üstesinden gelmenin yolunu bulmak lazım.
0
peki madem
(10.08.24)
İlk başta yürüme fırsatı olarak kullandığı için erkeğin biraz işine geliyor ama bir yerden sonra yoruyor ve sıkıyor. Övgü/ilgi kovalayıp tekrara düşüyor sürekli.

@8910 ibb.co

Bu, "hayır" denildiğinde ya da reddedildiğinde karşı taraf o cevaba göre hareket edince beni kovalamadı ikna etmeye çalışmadı diye tribe girme, 20 yaşını geçtiği halde fikrini insan gibi belli etmek yerine imayı bile dolaylı yolda yapıp sonra neden istediği olmadı karşı taraf anlamadı diye iletişim bozukluklarını tedavi etmesi gereken kişiler normali buymuş da "erkekler/kadınlar çok rerörerö" diye geziyorlar.

Geçen gün de bir duyuru vardı bu paragraftaki gibi iletişim sorunlu. Ondan sonra "Neden kimse ilişki istemiyor?" İnsanlar, ilişki yürüttükleri insanları yormasın artık.
0
nawar
(10.08.24)
gunes balcikla sivanmaz
0
foster
(10.08.24)
İlgi çekmek için bunu yapanlar dışında gerçekte böyle hisseden birinde özgüven eksikliği, değersizlik, beden imgesinde sorun vs vardır. Evet, karşıdakini de etkiler. Erkek ilk başta ilgisini korur, sonrasında yorulabilir, verdiği değeri azaltır, eleştirel olabilir gibi. Tek güzellik için değil, kişi iyi bir özelliğinden şüphe edince çevre de ediyor, ona göre davranıyor.
0
asteriks
(10.08.24)
Değersizlik hissi.

Erkeğe söylemesi yanlış çünkü erkek de bir zaman sonra onun çirkin olduğunu kabullenecek.
0
cemallamec
(10.08.24)
Güzel ama çirkin bir kadın olarak söylüyorum,

Bazı kadınlar güzel olduklarını gerçekten bilmiyorlar ya da bir türlü güzel bulamıyorlar kendilerini. Çünkü yetişirken annelerinden güzellikleri hakkında geri bildirim almamış oluyorlar, babalarından almamış oluyorlar, anneleri bakımsız biri oluyor, sosyal çevre içinde büyümüyorlar, kendine bakmasını söyleyen olunca ne demek istendiğini kavrayamıyorlar vs.

Güzel olduklarına inanacakları tutunca da, mesela benim gibi çok kilolularsa hemen saklanma ihtiyacı duyuyorlar çünkü güzel olmak suçmuş gibi gelebiliyor, güzel olmaya alışkın olmadıkları için ne yapacaklarını nasıl davranacaklarını bilemiyorlar, bazen de savunma mekanizması olarak ben çirkinim diyorlar. Başkaları demesin diye, ya da birileri onlara musallat olmasın diye, bir erkekten alabildiğine kaçmak için vs vs.

Sebebi çok olabilir yani. Ama erkeklerin kadınların kendileri hakkındaki görüşlerini blinçaltı seviyesinde hissedip kabul ettiklerini düşünüyorum. Normalde de böyledir, kişi kendini ne kadar değerli hissediyorsa o hisleri davranışlarına ve sözlerine yansıdığı için çevresi de onu o değerle kabul edip ona o değeri veriyor. Aynı şey karşı cins ilişkileri için de geçerli sanırım.

42 yaş bitiyor, hayat tecrübemin öğrettiği bu.
0
muhayyer divan
(10.08.24)
ben böyle kadınlara saygı duyuyor ve daha çok begeniyorum. buradaki cevaplara şaşırdım. türk insanı böbürlenmeyi marifet sanıyor aksini düşünemiyor bile. hayret.
0
abelardo
(10.08.24)
diger bir ihtimal de zarf atiyordur. ilgi manyagi kendini ovdurmeyi bekliyordur. oyleyse surekli problem cikarir. arkana bakmadan kac.
0
buenosdias
(10.08.24)
Bir süre sonra hayır olur mu öyle şey sen ne kadar güzelsin diyen başka birini arayışa çıkar, gibi gelirdi bana.
0
encokbenisevinnolur
(11.08.24)
erkeğe göre değişir bu. her erkek farklı. karşı tarafla ilişkisi de farklı. yani kimi adam her gördüğüne karısı gözüyle bakıyor, kimisi çok affedersin vurup geçeyim kafasında. belli olmaz.

ama ben güzel olduğu halde çirkin olduğunu söyleyen birine pek enerji harcayamazdım ya açıkçası, uğraşamam. her insanın kendi sorunları, güvensizlikleri olur filan ama bariz biçimde güzel olduğu halde "güzel değilim" diyen birinin psikolojisi sağlam değildir diye düşünüyorum, onun tribiyle uğraşamam açıkçası ben kendi kafamı zor idare ediyorum
0
mark greg sputnik
(11.08.24)
erkeğin bakış açısı şöyle değişebilir; güzel bir kadın kendini gerçekten beğenmiyor ise ortada hem cazip hem de kolay bir av olarak dolaşıyor diye bakılır bu kadına. ortalama bir erkeğin gözünde uzun vadeli ilişki düşünülmeyecek kadınların başında kolay ve cazip av görünümlü kadınlar geliyor. onların akılları kolayca karıştırılabilir , kendi flört ve ilişki ligini bilemedikleri düşünülürse her ligden güvenli bağlanan veya vur-kaççı erkeklerin radarına girer. bence hiçbir erkek, çok sayıda erkeğin radarındaki bir kadına tam manasıyla güvenemez.
0
loch ness
(12.08.24)
ben kendimizle ilgili eksik bulduğumuz yanları karşı tarafa sürekli olarak aktarmama taraftarıyım. bir kere veya iki kere söylenir, "ben kendimde şu eksikliği görüyorum", ya da "şurayla ilgili sıkıntım var" diye, kendini anlatma amacıyla. ama sürekli olarak bunu karşıya yansıtmak bu eksikliği karşı tarafın doldurmasını bekleme eğiliminin belirtisi olabiliyor. ondan bu konuyla ilgili güvence alma isteği; bu da karşıdaki insanı çok yorar. ve hatta, eğer tam güvenmediğiniz ya da yanlış tanıdığınız biriyse, ileride bunu kullanma ortamı doğurur.

eğer bir konuda eksiğim varsa, bunu dile getirmek yerine "bununla ilgili ne yapabilirim?"e odaklanmalı. güzel görmediğim tarafları düzeltebilirim mesela, eğer yapamıyorsam, bakış açımı düzeltmem lazım gibi (ben de yapmaya çalışıyorum bunu)
0
mizore
(14.08.24)
(18)

Turkiye'den çekip gitmek hakkında.

tahirkemalbozoglu
İyi günler,Uzun zamandır düşündüğüm hatta benim gibi neredeyse ülkenin yarısından fazla ekseriyetle genç insanının da aklında olan yurtdışına göç hakkindaki fikirler, düşünceler aklımdan çıkmıyor son zamanlarda. Nedeni kişisel değil. Malum ülkenin durumları. Boğuluyorum, gülemiyorum ülkede. Mutlu de
İyi günler,
Uzun zamandır düşündüğüm hatta benim gibi neredeyse ülkenin yarısından fazla ekseriyetle genç insanının da aklında olan yurtdışına göç hakkindaki fikirler, düşünceler aklımdan çıkmıyor son zamanlarda. Nedeni kişisel değil. Malum ülkenin durumları. Boğuluyorum, gülemiyorum ülkede. Mutlu değilim. Burada yaşamak istemiyorum. Hollanda veya almanya da akrabaların çağırması üzerine lokantada garson ya da inşaatta onlarla beraber çalışma imkanım var. Bu çağıran kişiler yakın, samimi akrabalarım ve bu işi uzun zamandır yapıyorlar.
Şuanda 85 bin TL maaş alıyorum. Ev ve araba var bana ait. Evliyim. Çocuk yok. Sizler bu durum ve şartlarda bırakıp gider miydiniz.
0
tahirkemalbozoglu
(06.08.24)
Ülkenin hangi yarısından fazla genci istiyor bunu? Anlamsız tespitlerinle kendi mutsuzluğunu karıştırma.
Ne zannediyorsunuz yurtdışını bilmiyorum ama git gör
0
benaslindayohum
(06.08.24)
Gitmek isteme sebebini finansal olmayabilir tabii ama ben o acidan cevap vereyim. Istanbuldaysaniz, Numbeo'ya gore maasinizin Amsterdamdaki karsiligi 4800 euro oluyor. Kacak islerde bu rakama ulasamazsiniz sanirim. Bir sekilde oturum almis olsaniz da maas olarak ulasilmasi zor bir rakam, tabii meslege gore degisir. Onun disinda insaat islerinde bir ustalik kazanilmis ve resmi olarak is yapilabiliyorsa, tabii iyi paralar kazanilabiliyor.

www.numbeo.com
0
mbond
(06.08.24)
@benaslindayohum,
(TÜİK) Uluslararası Göç İstatistikleri'ne göre söylüyorum. "Giden göç seyirleri incelendiğinde en çok hareketlilik 25-29 yaş grubunda tespit ediliyor."
Linkini ekliyorum. Gerçi yaptığın yorumdan anladığım kadarıyla okumayla ve çevreni analiz etmede pek matah olmadığıni düşünüyorum.
data.tuik.gov.tr
0
🌸tahirkemalbozoglu
(06.08.24)
O tarz islerde calisarak Avrupa'da su anki konforunuzu elde etmeniz bilmem kaç yıl sürer, hele hollanda'da ev falan iyice sıkıntı konu.
Bir plan dahilinde gitseniz neyse de bahsedilen şekilde bence ancak rezil bir hayat yaşanır.
0
logisticsmanager
(06.08.24)
Eşim benden daha hümanisttir ama gitme hayali var yurtdışına.
Ben insan sevmem ama rahatım çok da kötü değil. Senin kadar kazanmıyorum da. Türkiye'de Neyden kaçtığına odaklanmak yerine, orada ne bulacaksın buna odaklanırsan belki netlik olur senin için.
İnsanların iletişimi ve kibarlığı mı, ekonomik özgürlük mü, kültürel dinamikler mi, ifade özgürlüğü mü? Sana ne katacak orası tam olarak? Türkiye de nelerden kaçmak istiyorsun tam olarak, genelleme yapınca ne sen ne biz anlarız durumunu.
0
hasmetizm 2046
(06.08.24)
Avradi bosar yoluma bakardım ağa. Yolun açık olsun
0
pavlis
(06.08.24)
Nasıl gittiğime göre değişir.
1 - TR'de beyaz yakalıysam ve Almanya'ya inşaatta çalışmaya gideceksem, hele bir de kaçak gideceksem... Hiç işim olmaz.

2 - Normal bir göçmen gibi gidiyorsam, inşaatta çalışmak ya da garson olmak geçici bir şeyse, bir süre sonra kendi işimi yapabileceksem, giderim.
0
salihdt
(06.08.24)
burda 85 bin lira alıp yaşadıgın konforla avrupada garsonluk yapıp yaşayacagın konfor aynı degil. garsonsun yani milletin yemegini götürüp artıgını toplayacaksın masasını sileceksin.aldıgın para yalnızca geçinmene yetecek. Türkiyede 100 bin lira verelim ordakiyle aynı şartlarda garsonluk yap deseler asla yapmazsın. ama daha az konforu seçip yurtdışına gidince yapmaya razısın. ne yaman çelişki degil mi?
85 lira TR şartlarında kötü para degil. bence burdaki şartlarını daha da düzeltmeye çalış.


onun dışında TR'de asgari ücret alsaydın hiç durma git derdim
yine onun dışında Avrupaya gittiginde yapacagın meslek prestijli olsaydı ve 10K euro gibi paraları alacak olsaydın yine hiç durma git derdim.
0
limonlu eksi
(06.08.24)
benzer bir durumda arkadas gitti. cok daha mutsuz.
0
foster
(06.08.24)
Hepsi tamam da 85 bin TL almak ve hala rahat olmamakta neyin nesi?

Varsayalım gittiğin yerde 100.000tl almana rağmen orada rahat edememe durumu da var. Akrabaların çağırması onlar gibi oraya alışmak demek değil.

Ben yerinde olsam asla gitmezdim.
Bu vaziyette gitmek istemek demek rahatlığın batması ile eş değer benim için.
0
diyecevaplandı
(06.08.24)
Ülkenin yarisindan fazlasi gitmek istiyor òzellikle genç nüfus. "Nereden biliyorsun" diyenleri ciddiye alma, simdiye kadar durman kabahat, derhal git.
0
Yourcousinmarvinberry
(06.08.24)
Genel olarak gordugum kadariyla herkes "su an aldigin bu, yasadigin bu, orada alacagin bu, yasayacagin bu" diyerek, anlik, kisa sureli degisimlere odaklaniyorlar.

Ben ulke degistirmis biri olarak fikrimi belirteyim:
Ne kadar zengin de olsan, ulke degistirdiginde mevcut hayatini zaten elde edemeyeceksin. Hayal edemeyecegim kadar cok parasi, cift vatandasligi olup hala turkiyede yasayan tanidiklarim var. Neden? Yabanci ulkede gecirilecek ilk kurulum suresini, yillarini goze alamiyorlar.

Bu tum insanlar icin gecerli, gidip yabanci olacaksin ilk basta vs vs. Senin durumunda calisip tekrar bir kariyer edinmen gerekecek, ekstra zor.
Ama cogu kisinin atladigi bir durum var. Bizler, gidenler ve gitmek isteyenler, sadece para kazanalim, hemen daha konforlu hayata gecelim diye yapmiyoruz bu isi.

Ben 160 metrekare evden, 50 metrekare eve gectim ilk yurtdisina tasindigimda, cekyatta yatan biri varken mutfaga gecemiyorduk.
Ama aklimizdaki neydi? "Gelecegimizi kurtariyoruz, cocuklarimiz daha huzurla buyuyecek, gelecek korkumuz olmayacak."
Evet,sikinti yasaniyor, evet adaptasyon zaman aliyor, ancak imkan varsa gidildiginde, 2 yil kaybedilip, 30 yil kazaniliyor. Turkiyede 30 yil sonra kimin ne olacagi belli mi? Ekonomi ne olacak ongorulebiliyor mu? Hayatimda ilk defa enflasyon dustu diye fiyatlarin azaldigi bir memlekette yasiyorum, bunu hayal bile edemezdim.

Neyse, demem o ki, evet 85 bin liranin luksunu hemen elde edemeyeceksin, ama hedeflerin daha uzun sureli olursa, rahat edeceginden eminim.
6 ayda altima mercedes, tepeme ev diye gidersen, buyuk scarsin, gecmis olsun.
0
quaker
(06.08.24)
akrabalarinin seni cagirmasi önemsiz. gecen gün bir baska duyuruda yazdim. garsonluk dediginiz is vasifsiz is. amelelik vasifsiz is. kargoculuk vasifsiz is.
ben su konuda ustayim ve bunu diploma ile belgeleyebilirim diyorsan bul is git. vinc operatörü egitimin olabilir, forklift ehliyetin olabilir, denildigi gibi ascilik egitimin olabilir. bu durumda is bulup gidebilirsin ama vasifsiz islere izin vermezler. sana gelene kadar garsonluk yapacak 30 bin adam var ellerinde.

bu arada hasmetizme katiliyorum. orada ne bulacagini düsünüyorsun? özellikle kacak durumuna düsersen? cünkü mutluluk dedigin cok katmanli bir yapi. sen alttaki katmani oyarak gidersen gene mutsuz olacaksin.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(06.08.24)
Bu ne lan emekli maasiyla geciniyoruz adam 85 bin lira maaşla mutsuz abi saka mi bu biri cimcik atsin bana
0
Zetnikov
(06.08.24)
Hocam yurtdışından yeni döndüm ve şunu anladım ki "mutluluk içimizde". Eğer deneme şansınız varsa gidin tabi test edin içinizde kalmasın. Güzel tarafları yok da değil elbette burada herkesin genelde tartıştığı birçok iyi tarafları var ancak bence muhteşem bir değişim beklemek çok iyi bir yaklaşım olmayacaktır. Hele hele sizin durumda birisi bence macera arıyor olmalı, istediğiniz zaman gidip gezip gelebilirsiniz bir kere.
0
va
(06.08.24)
85 bin tl kazanan birinin vasfı vardır. Birkaç sene tekrar çok çalışıp hayatınızı kurmaya hazırsanız gidin. Garsonluk yapıp bir taraftan dil öğrenirsiniz. Dil öğrendikten sonra da vasıflı işinize geçersiniz. Hele çocuk istiyorsanız Türkiye’de çok zor.
0
gmzo
(06.08.24)
Arkadaslar, anlamadiginiz nokta su: adam garson olarak gidemez. oturum izni ve calisma izni alamaz.
yani garson olarak git, dil ögren, sonra vasifli hede hödö yaparsin gibi bir ihtimali yok.
iki secenegi var.
ya turist vizesiyle gidip garsonluk yapacak ve vize bitiminden sonra kacak calisacak. yakalninca da depor edilecek.
ya da en bastan vasifli is bulup (egitimi ve tecrübesi dogrultusunda) gidecek ve hayatini kuracak.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(06.08.24)
Bu arada sunu da belirteyim. Ben de benzer dusuncelere sahiptim ve ezkaza evlenip Hollanda'ya geldim. Olumlu yanlari var ama finansal olarak hic sosyal medyada anlatildigi gibi degil. Onun disinda cevre duzeni, insanlarin genel davranislari vs gibi bir cok konuda iyi bir yer. Ancak, sosyallik midir, yabancilik cekmek midir nedir bilmiyorum. Gercekten biktim buradan, Istanbul'da kalabalik bir semte gene donmek istemem ama acikcasi gelismemis bir balkan ulkesi veya Turkiye'de sakin bir yer tercih edebilirim. Ozetle buradan bir an once gitmek istiyorum.
0
mbond
(06.08.24)
(13)

Size gore almam ve para tuzagi dediginiz seyler nelerdir?

Zetnikov
Urun olurHizmet olurBen urun olarak soyleyeyim1) Parfum : Kesinlikle artik parfume para vermem abi oejinali bile insanin ustunde ucup gidiyor 2 saatligine guzel kokucam diye bir daha para vermem. Zamaninda cok satin aldim pismanim. Ucuz diye cakma alip koleksiyon yapmisligimda var. Bence parfum cok
Urun olur
Hizmet olur


Ben urun olarak soyleyeyim

1) Parfum :

Kesinlikle artik parfume para vermem abi oejinali bile insanin ustunde ucup gidiyor 2 saatligine guzel kokucam diye bir daha para vermem. Zamaninda cok satin aldim pismanim. Ucuz diye cakma alip koleksiyon yapmisligimda var. Bence parfum cok gereksiz biseymis gec anladim. Baya para bayildim.

2) supplementler (sporcu takviyesi)

Hepsini kullandim tek tek nerdeyse tamamina yakinindan fayda gormedim. Bence tamamen reklam ve pazarlama stratejisi. Cok iyi beslendikten sonra hic para vermeye gerek yok.

3) pahali deodorant ve kullanimi

İse yaradigi tek bi alan var.anlatacagim.Artik gidiyorum en ucuz guzel kokani aliyorum zaten cogu kisi bu deodorant olayini bilmiyor.

Deodorant olan kokuyu baskiliyor sadece olmayan ve olacagi muhtemel kokuyu degil. Yani evden ciksrken sikmanin asiri bi faydasi olmuyor bi kac saate lessin gene.

Sadece spordan cikarken banyo yapamazsam kullaniyorum onun harici hic bi ise yaramaz
0
Zetnikov
(04.08.24)
supplement olarak weider kullandın mı, bende bayağı fark etti diğerlerine göre.

akıllı süpürge almazdım.
0
tabudeviren
(04.08.24)
Calgon. Zaten tum deterjanlarin icinde kirec cozucu var artik.
0
halk
(04.08.24)
Türkiye'da: Bağbozumu festivalleri.
Bu beyaz yakalıları ırgat gibi römorklara bindirip üzüm toplamaya götürüyorlar, bir de üstüne para alıyorlar ajzkfl. Her seferinde yarılıyorum. Köylüler de aşırk dalga geçiyor zaten bunlarla.

Baby spa
Elektrikli bebek salıncakları
Denge bilekliği
Yaşam koçu, nefes koçu, doula gibi hippi büyücüleri
Yarım yaş doğum günü, kırk çıkarma pastası gibi şeyler
Hatta çok şatafatlı kutlanan ilk doğum günlerinin hepsi
Genel olarak hakkettiğinden fazlası istenen her ürün. Üstünde alaçatı yaZıyor diye bir torba yemeklik ota 800 lira vermek kerizlik
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(04.08.24)
parfüme katılıyorum. iyi bir sabun, duş jeli, deodorant, temiz giysiler kullandıktan sonra parfüme gerek yok bence. zaten güzel kokan ve kokusu bozulmayan parfümler ateş pahası

suplementler çoğu gereksiz. ama bazı minareller gerekli bence. öncesinde kan tahlili yaptırıp ona göre değerlendirmek gerekir.

deodorant tenime doğrudan temas ettiği için önemli. bazıları yakıyor. yakmayan alırım.

bence asıl para tuzağı yaşam koçları. faydasını geçtim üçkağıtçı ve dolandırıcı olduklarını düşünüyorum.

ayrıca twitterdaki paralı hesaplar para tuzağı.

yani kişiye özel danışmanlık veya abonelik işlerinin hepsi dolandırıcı bence
0
abelardo
(04.08.24)
Ayfon, 0 araba,
0
mirty
(04.08.24)
parfüm cidden şöyle bir şey sana bireysel olarak uyan bir koku vardır o üzerinde kalır diğerleri uçar gider,

onu bulana kadar bakar durursun

neden böyle oluyor bilmiyorum.
0
duyurukullanıcısı
(04.08.24)
Biraz daha ekleyeyim:
Astroloji ile ilgili her şey, yok burç taşı, yok doğum haritası, zart zurt.
Crocs denen plastik ördek ayakkabısı. bedava verseler giymem.
Uggs. Süngerden kışlık ayakkabı olmaz.


Bir böyle keriz silkeleme odaklı şeyler vardır, bir de somradan belli bir zümrenin elinde keriz silkeleme ürünlerine dönüşen şeyler vardır. 8 yaşındaki çocuğunu stanley termos ile okula göndermek bunlardan ikincisidir. O yaştaki çocuğuma stanley termos almam. Haftada iki kere balığa çıkan, saatlerce yaz kış deniz ortasında çalışan Muhsin amcaya alırım.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(04.08.24)
Şu ara ara gündem olan hanzo yuvası plajlar ve kulüpler var. Onlar olabilir belki.
Somona da para vermem. Dünya’da bu kadar yüksek talebi karşılayabilecek çiftlikte yetişmemiş somon arzı yok.
0
auroraaurora
(04.08.24)
Apple marka herhangi bir urun
0
isiaha
(04.08.24)
vermem dediğim herşeye bir şekilde para verdim. diyemem.
0
baldan kaymak
(04.08.24)
valla burayı okuyunca her şeyin ne kadar kişisel olduğunu tekrar anladım. Parfüm ve Apple ürünleri benim aldığım en performans/fiyat şeyler olabilirler. Mesela millet bi akım diye Airfryer alıp kullanmıyormuş, biz eşimle neredeyse her gün onunla bişeyler yapıyoruz her gün çalışıyor, yine güzel. Yani kişiye bağlı şeyler bunlar.

Benim para tuzağı dediğim şey ucuz tıraş makineleri. Ucuz aldığımda ya kablo girişi bişey oldu ya ucu kırıldı hep kısa sürede yenisini almak zorunda kaldım. Bu sebeple gidip gerekirse çok para verip iyisini almak lazım, öyle bir tercih yaptım ve uzun yıllardır kullanıyorum.
0
nhk ni youkosu
(04.08.24)
meyve sikacaklari
cin mali ya da dengi kalitede elektronik urunler
eski atari oyunlarini iddia eden ucuz konsollar
bilimum sus esyalari
0
foster
(04.08.24)
İphone+1

Android'e geçince bunca yıl eşek becermişim dedim
0
freedonia
(05.08.24)
(26)

Bu şartlarda villada oturur musunuz?

bilgekarasu
Lokasyon: İstanbul 66 m2 bir evden 20k Şehir dışındaki bir evden 9 k kira gelirim var.50k kiraya bir villada oturabiliyorum. Çok büyük bahçeli. Havuzlu bir villa sitesi.Bir yanım ver üstüne 20k insan gibi yaşa diyor. Diğer yanım 20 k çok30 k ya 3+1 bi eve çık fark ödeme diyor.Aylık gelir: 120kSiz ne
Lokasyon: İstanbul
66 m2 bir evden 20k Şehir dışındaki bir evden 9 k kira gelirim var.

50k kiraya bir villada oturabiliyorum. Çok büyük bahçeli. Havuzlu bir villa sitesi.

Bir yanım ver üstüne 20k insan gibi yaşa diyor. Diğer yanım 20 k çok
30 k ya 3+1 bi eve çık fark ödeme diyor.

Aylık gelir: 120k

Siz ne yapardınız
0
bilgekarasu
(02.08.24)
villa nerede?
0
gabe h coud
(02.08.24)
Sarıyer
0
🌸bilgekarasu
(02.08.24)
kac kisi yasayacak evde?
evden calisma gibi durum var mi ?
yas kac?

bir cok parametre lazim aslinda
0
foster
(02.08.24)
3 kişilik çekirdek aile.
Evden çalışma yok ama bol tatili olan bir mesleğim var.
0
🌸bilgekarasu
(02.08.24)
benim görüşüm; kira en fazla %30-33 olmalı, o da böyle villa gibi durumlarda. villaya geçerdim.
0
gabe h coud
(02.08.24)
toplam gelir 149k sanırım 120+20+9 topladıgımda.
şimdi derler ki barınma giderinin toplam gelirin %30 unu aşmaması idealdir.
bu hesapta kafa kafaya ama bir yandan ek masraflar da olacaktır. aidat, havuz bakımı, özel bahce varsa bahce bakımı ne kadar. su an en normal sitede bile 5-6k verdiğimizi düşünürsek bence 10k üzeri ek masraf çıkarsa kiraya o zaman dengeniz şaşabilir.

ek olarak sarıyer uzak, şehirle çok sık bağlantınız varsa zorlanırsını tabi su an nerede oturdugunuzu bilmeden bu yorumu yapıyorum.
0
delidiyorum
(02.08.24)
istanbul'da 30bine oturulabilecek düzeyde 3+1 ev var mı?
0
elorelia
(02.08.24)
birikim yapma ihtiyacınız yoksa neden olmasın. ama belirli hedefler varsa mantıksız.
0
xrated
(02.08.24)
30k ya oturulabilecek ev var. Ulaşım sorunum da yok. Tercihler ikiye bölünmüş durumda.
0
🌸bilgekarasu
(02.08.24)
hayali güzel oluyor ama yaşayınca iş değişiyor. aidatları, bakım giderleri derken insanı biraz sıkmaya başlıyor.
her şeyi geçtim, eğer villa da biraz büyükse, yani tüm alanların ve odalarını kullanmayacaksanız, bir yerden sonra buna ne gerek vardı yahu demeye başlıyorsunuz.

ferah, samimi, kullanışlı bir 3+1 daire beni daha mutlu ederdi.
hem gereksiz yere harcama yapmış olmaz, hem az temizlik ve az giderle daha mutlu olurdum.
0
MtKrt
(02.08.24)
50bine sariyerde villa mi var? Sariyeri hic bilmiyorum desem yeri ama villa yenikoyde degil herhalde. Sariyerin de mi varoslari var ve villa gelismemis bi bolgede mi?

3 arti 1 30k bulacagin ev mekan olarak daha iyi olur sanki.

Genel olarak ben villa sevmiyorum. Her halukarda apartman dairesi derdim gerci.
0
Kittie
(02.08.24)
Villa elit bir sitede. Varoş bölge değil.
0
🌸bilgekarasu
(02.08.24)
Villa, kesin, net...
0
abuzer
(02.08.24)
bekarsan rezidans ve sehir merkezi iyi
cocuk varken bahceli ev daha iyi

bence denenebilinir hocam

cocuk guzel bahceli bi yerde kosup oynayacaksa, mutlu anilarla dolu bi cocukluk icin ayda 20 bin fazla odemeye deger
0
foster
(02.08.24)
Bu sene 150 fide fesleğen yetiştirdim bahçede.

Maslak a 21 dakikada gidebiliyorum.

Şehre dönmem daha
0
nop
(02.08.24)
Çocuk olduğu için villa. Yoksa merkezi yerde daire derdim.
0
ruhen hastayim ben
(02.08.24)
toplam gelirin 149 olduğunu düşünerek ben villa diyorum o zaman. ama tabi ek masrafları karşılayabileceğinizi düşünerek. bahçe demek masraf demek çünkü. böcek vs sorunu olacak, ilaçlama gerekecek. sulama ve bakım gerekecek. havuz da aynı şekilde. evin temizliği için de ekstra çalışma gerekecek. yani tüm bunlar göze alınabiliyorsa bence villa. hele hele çocuk varsa çok iyi olur.

ama şu var. elde biraz birikmiş, araba vs varsa ben olsam ev almaya çalışırdım.
0
elorelia
(02.08.24)
120 bin TL ile nerede oturacağını bilememe olayına 3'te 1 maaşla kendi hayatını kuramama olayından selamlar sevgiler gönderiyorum. Maalesef çözüm öneremiyorum, kusura kalmayın.
0
muhayyer divan
(02.08.24)
Bence kirada max oran 0.3 olmalı. Hatta ideali 0.2

Bu gelirle o eve çıkmanız yaşam standartınızı düşürür. Ben olsam çıkmazdım.
0
nuevo
(02.08.24)
elorelia +1

Olay sadece kira ile bitmeyecek, aidatı farklı olacak, ev büyüyünce faturalar artacak, bakımı masrafları artacak, bahçesiyle uğraşılacak, havuzunun derdi çıkacak.

Bütün bu detayları düşünerek hareket etmek lazım aa bu villa bütçeme uygun diye daldığımızda gelen sürpriz sıkıntılar modumuzu düşürebilir.

Her detayıyla düşünüp altından kalkarım diyorsanız (altından kalkmak sadece maddi olarak kullanılmadı) mantıklı olabilir.

Ben olsam ciddi düşünürdüm bunu, çünkü evle ilgili çıkabilecek detaylarda bana yardımcı olacak bir ailem var atıyorum bahçe düşünmezdim annem hallederdi gibi.
0
mutekebbir
(02.08.24)
50k sarıyer villası için çok iyi fiyat hiç durmam.
daha insani ilçede yaşamak için 4 saat yol çekiyorum her gün, insanın huzuru evde başlıyor.
0
eja
(02.08.24)
ben olsam müstakil eve krediyle satin alarak gecerdim. büyük evin masraflarinin da daha fazla olacagini bilerek.

kirada oturdugum sürece ucuz bir yerde otururum. elalemin evine para bayilmaya gerek yok. bu benim görüsüm.
0
robert bosch
(02.08.24)
Yarın ev sahibi %60 zam istediğinde verebilecek misin geleceği de düşünmek lazım.

Zekeriyaköy tarafında falan mı? Bir tanıdığımın orada evi var ama uzak izole bir yer ya. Ben sevmezdim, ama deprem vb açısından çok iyi aslında.
0
nhk ni youkosu
(02.08.24)
villam var sıkıntısı derdi bitmez deyip kısa keseyim.
0
jamswety
(02.08.24)
villada oturmak problem değil temizliği problem ben olsam otururum.
0
mikahakkinen
(02.08.24)
Fesleğen yetiştirdim filan yazdım da,

Müstakil evde oturmak baya masraflı bir şey aslında. Sitede havuz varsa aidatlar bazı sitelerde, şehirdeki daire kirası gibi aidatlar olabiliyor.

Yazın en alt katta sürekli nem alma cihazı çalıştırmak gerekir yüksek ihtimalle. Zekeriyaköy tarafında zeminden katta nem sorunu çok yaygın.


Ev sahibi çok önemli. Çatı akar, duvar kabarır, bahçeye lağım geri basar, bunlar hep masraf.

Kalorifer peteklerini temizletmiştim, petek başına bir paraya anlaştık, evde 17 tane petek var, çarpınca iyi para çıktı. Evi çıkarken boyatayım deseniz bir kira tutabilir.

Benden önce hep kiracı oturmuş baya katı madde aktı tesisattan.

Müstakil ev bir süre boş kalmişsa, ev sahibi olan birisi uzun süredir oturmamışsa baya sorunlara açık.

Sürekli masraf ediyorum, bence değiyor. Ama kiracı için kimse bu kadar masraf edip özenmez.

Ev sahibinin yeni çıktığı evlere bakardım.
0
nop
(02.08.24)
(10)

Bu zamana kadar aldiginiz en iyi doğum günü hediyesi neydi?

Zetnikov
27 yasindaydim yurtdisindaydim 2,500 dolar dogum gunu hediyesi almistim.Aasirmistim neden para verdiniz doye sorunca, bana kendi hediyemi kendim secersem daha iyi olacagini soylemislerdi. Unutulmaz anilar kisminda yerini aldi.
27 yasindaydim yurtdisindaydim 2,500 dolar dogum gunu hediyesi almistim.

Aasirmistim neden para verdiniz doye sorunca, bana kendi hediyemi kendim secersem daha iyi olacagini soylemislerdi. Unutulmaz anilar kisminda yerini aldi.
0
Zetnikov
(27.07.24)
Soylemeyi unuttum ondan sonra kimse bana hicbiryerde dogum gunu hediyesi almadi kismetim kapandi
0
🌸Zetnikov
(27.07.24)
2000 yılı falandı galiba. Discman almışlardı, Ahmet kaya ve Eminem dinliyordum başka Cd yoktu çünkü :)
0
numlock
(27.07.24)
babam otuz yasindayken bana bir hediye vermisti. simdiye kadar aldigim en iyi hediye grubuydu

buyuk bi paket. aciyorum icinden kucuk paketler cikiyor. paket icinden baska baska paketler, kutular.

ben cocukken satilan oyuncaklar, sekerler, misketler. o donemler meshur olan her sey.

tam 1 senede toplamis :( canim babam
0
foster
(27.07.24)
22 yaşındayken bir arkadaşım uzaktan kumandalı araba almıştı.
O zamanlar sevgilimle birlikte yaşadığım öğrenci evim vardı, arabam vardı. Çocukken de pek çok uzaktan kumandalı arabam hatta uzaktan kumandalı hovercraft'ım bile olmuştu. Yani çocukluğumda sahip olamadığım bir şey de değildi uzaktan kumandalı araba.

Ama aşırı sevinmiştim. Bir sonraki gün şarj edip hemen onu kullanabileceğim bir yere gitmiştim.

Hediye konusunda ben hep "insanın kendi kendine almayacağı şeyler" seçmeye çalışıyorum. En sevmediğim hediyeler giyim ürünler, ayakkabı gibi bence "ihtiyaç" olan ve zaten almaya paramın yettiği şeyler. Kendi kendime almaktan utanacağım veya almayacağım hediyeler gelince seviniyorum.
0
michael_knight
(27.07.24)
yil 2000 olmasi lazim. gri spor araba. uzaktan kumandali.
0
antikadimag
(27.07.24)
40 yaşımda nikon fotoğraf makinesi ve laptop (manitten), dürbün (iş arkadaşları) vermişlerdi hediye olarak.
0
janderzel zartanyan
(27.07.24)
teknede parti vermişlerdi geçen sene. detayları anlatmayayım.
0
gabe h coud
(27.07.24)
@geveze yazar

Ekitap okuyucu bende kindle var hayatimda yaptigim en iyi alisveris
0
🌸Zetnikov
(27.07.24)
ben hayatım boyunca 2 doğum günümde hediye aldım. ikisinde de çocuktum. biri atlet, biri beslenme çantası. atleti veren fakirdi. o en değerliydi.
0
ya ben lan neyse
(27.07.24)
Sene 1991, yaş 12. Yazlıktayız. Sokakta bulduğum bir kediyi eve almışım besliyorum. Dönerken Ankara'ya götürmek istiyorum ama annem izin vermiyor, burada besle, giderken götüremeyiz diyor.

İşte o doğumgünümde annemin bana aldığı hediye, hayatımın en güzel hediyesiydi. Kedi tasması. Yani kedi bizimle Ankara'ya geliyordu.

13 yıl yaşadı bizimle, 2004'te kaybettik.
0
kibritsuyu
(28.07.24)
(12)

Nelere Özlem Duyuyorsunuz?

rock n roll
Sözlükte " özlenen hissiyatlar" diye bir başlık görünce aklıma geldi. Sizinkiler ne?
Sözlükte " özlenen hissiyatlar" diye bir başlık görünce aklıma geldi. Sizinkiler ne?
0
rock n roll
(27.07.24)
Paraya. Para aseriyorum.
0
sekizdokuzon
(27.07.24)
3 ay yaz tatili. denizli bir sehirde oturdugum icin yaz demek deniz demekti.
ilkokulda arkadaslarla semsiyemizle deniz kenarina gider otururduk. öyle havlumuzun üzerine yatardik. beach'te oturmak falan aklimiza gelmeyi birak, özenmezdik bile.

bunu özlüyorum. ama sen sorunca :D yoksa aklima gelmiyor.
0
sonsuz
(27.07.24)
Geçmişte insanlar birbirlerinden taciz tecavüz dolandırma gibi büyük suçları bu kadar çok beklemezdi, güven ortamı şimdikine göre çok daha sağlamdı. O güven atmosferini özlüyorum.
0
muhayyer divan
(27.07.24)
Huzura.
Sakinliğe.
Gençliğe.
Hesap kitap yapmadan canımın istediği kadar içebilmeye.
Menüyü kontrol etmeden biramızın yanına aperatif söyleyebilmeye.
0
mutekebbir
(27.07.24)
Plansızlığı özledim
0
mirty
(27.07.24)
İnönü stadına.
0
numlock
(27.07.24)
sonbahar aksam ustu, hafif bi soba kokusu. sokakta top oynayan cocuklar
0
foster
(27.07.24)
Annemi özlüyorum. Tek özlemim kendisi.
0
füt
(27.07.24)
Çocukluğumdaki kış aylarını özlüyorum. Farklı olan neydi bilmiyorum ama o zamanlar giydiğim giysinin kumaşı bile farklı kokuyordu. Her şeyden çok daha farklı bir tat alıyordum. Hayatım dolu dolu hissettiriyordu. Şimdi o hissi bir anlık yaşıyorum bazen, baya özletiyor o günleri.
0
akhenaten
(27.07.24)
Lisedeki bir şeyler yapmak zorunda olmama halimi özlüyorum. Sonrası hep ders çalış, evde çalış, işte çalış, bir yerden para bulmaya çalış, şunu bunu mutlu etmeye çalış gibi mecburi meşguliyetlerle geçti.
0
morca
(27.07.24)
termal otel ve hamam. haziranda gittim çünkü im a hammam enthusiast. yine gitmek istiyorum tansiyonum düşer bayılır kalırım diye korkuyorum gidemiyorum.
0
titanyum22
(28.07.24)
top oynamaya, bisiklet sürmeye, saklambaç oynamaya.
çocukken günde minimum 6 saat bisiklet üstünde geçerdi, her gün mahallede maç yapardık.
şimdi en son ne zaman ayağıma top değdi hatırlamıyorum, en son bisiklete 5 sene önce falan bindim.
0
rentts
(28.07.24)
(17)

İnsanlar neden cruise/gemi turlarına gidiyor?

ermanen
İnsanlar neden cruise/gemi turlarına gidiyor?bana çok saçma ve gereksiz geliyor. okyanusun ortasında olma, kısıtlanılmışlık, belli kalabalıklara mazur kalma, fırtınaya yakalanma riski, gemide salgın riski, batma riski, limanda durunca belli saatte dönme kısıtlaması ve gemiyi kaçırma riski vs. benim
İnsanlar neden cruise/gemi turlarına gidiyor?

bana çok saçma ve gereksiz geliyor. okyanusun ortasında olma, kısıtlanılmışlık, belli kalabalıklara mazur kalma, fırtınaya yakalanma riski, gemide salgın riski, batma riski, limanda durunca belli saatte dönme kısıtlaması ve gemiyi kaçırma riski vs.

benim hiç ilgim yok mesela. tembel tatili gibi ama limanda durunca da koştur koştur yapacaksın. tatil köyü çok daha iyi olur dinlenme tatili olacaksa.
insanların niye ilgisi var? sizin var mı?

not: neden kapadokya'ya gidiyorlar sorusundan esinlendim. cruise turları çok daha rererö.
0
ermanen
(17.07.24)
Çünkü normalde lokasyon degistirmek bissuru iş. Araba ya da uçağa binicen, yolculuk, valiz. Bu haliyle sen havuzda serinlerken birden başka ülkede oluyosun <3
0
abuzer
(17.07.24)
Bu aktivitenin altında bayağı primitif bir dürtü de var gibime geliyor. Hani 150 yıl önce yaşasa balina avına çıkacak insanların torunları paraya kıyıp bir çılgınlık yapıyor gibi.
0
sekizdokuzon
(17.07.24)
Bu arada param olsa ben giderim. Dedem de Jack London değil ama ben giderdim. Bence bayağı heyecanlı bir aktivite.
0
sekizdokuzon
(17.07.24)
Cruise fikri çok güzel. Ben duruyorum ama etrafım değişiyor.

Müthiş bir oteldeyim. Bu müthiş otelin kapısından her çıktığım gün başka bir şehre açılıyor kapı. Hem de hiç seyahatle, eşyalarımı toplayıp yeniden odamı düzenlemekle vs. uğraşmadan oluyor bunlar.
0
michael_knight
(17.07.24)
Cruise benim çocukluk hayalim sadece yalnız gitmeye çok korkuyorum denizden biraz korkarım :)
Yanıma gelecek bir yoldaş bulduğumda planlama yapmayı çok istiyorum.
0
mutekebbir
(17.07.24)
@abuzer

cruise'a giderken de çoğu insan oraya seyahat ediyor bi şekilde. sonra onun uzun sırasını bekleme ve yerleşme baya meşakkatli bence. cruise'lar tatil köylerine göre daha kalabalık. havuzları tıklım tıklım genelde öeh.

limanda durunca da koştur koştur görüyorsun karadaki yerleri. pek görmüş gibi olmuyorsun o yüzden.
0
🌸ermanen
(17.07.24)
Herkesin şehir gezme anlayışı bir değil ya. Müzeleri hariç tut, dünyadaki herhangi bir şehri 10 saatte "gezerim". Yani tırnak içine aldım çünkü tabii ki her yerini göremeyeceğim onlarca şehir var ama en azından ortalama turistin görmesi gereken her yeri görürüm, iki öğün güzel yemeğini yerim, bi de içkimi içerim mis gibi.

Cruise turu yapan adam da en meşhur yerlere bakıp çıkacak kafada işte. Otel tatili yaparken denizde gezip iki de şehir görürüm diye yapıyor. Hiç Cruise gezisi yapmadım ama baltık denizinden geçmiştim 12-13 saatti sanırım, o bile aşırı keyifliydi manzarası, çok da turistik olmayan o gemide bile yapılacak aktiviteleri falan. Şöyle kaliteli bi cruise gemisiyke karayipler fena akardı yani :d
0
nundu
(17.07.24)
benim çok istediğim bir şey. okyanusun/denizin ortasında olma fikri süper. ayrıca koy koy, liman liman, şehir şehir geziyorsun. çok güzel.
0
benarrivo
(18.07.24)
benim hayalim. tam da okyanusun ortasında olma fikri çok hoşuma gidiyor. o histen çok hoşlanacakmışım gibi geliyor. onun dışında da, odanda otururken camdan dışarı bakınca deniz göreceksin, yeri geldiğinde deniz ile karışık kıyı göreceksin. çok güzel bir histir. kısıtlanmışlık hissinin rahatsızlık derecesine varacağını sanmıyorum, panik atak vs. muzdaribi değilseniz.

tembel tatili ne demek onu da anlamadım :)
0
ahm1
(18.07.24)
Farklı bir deneyim. Bana da çok iyi bir fikirmiş gibi gelmiyor ama gidilir.
0
sevilen progressive türkücü
(18.07.24)
yuzen otel gibi zaten, mis

bence tam tersi insanlar neden cruise tatili yapmiyor, ulkemizde neden populer degil, onu anlamiyorum
0
foster
(18.07.24)
Katılanlar genelde yaşlı oluyor, o kadar sarkmış meme, kol ve kırışık surat görmek istemiyorum. Özellikle havuzda :) Yoksa çok beğendiğim bir konsept.

Alternatif olarak; kafa insanlarla veya aileyle karışık bir kaç gün - bir hafta tekne, gulet gezisi çok keyifli oluyor. Tavsiye ederim.
0
gabe h coud
(18.07.24)
ortalama olarak baya ucuz, yemekler iyi, servis iyi, normalde arabayla/ucakla gidemeyecegin adalara ulasim imkani, hicbirseyle ugrasmadan kafa rahat tatil yapma imkani, daha sayayim mi? :)

bir kere gittim, inanilmaz keyifliydi ki dandik 4 gunluk bir turdu. imkanim ve vaktim olsa yarin tekrar giderim.
0
cooperr
(18.07.24)
İlgi ile alakalı katıldık beğendik gayet lüks rahat geçti
0
basond
(18.07.24)
Fiyat performans orani muthis ayrica. Resmen luks bir tatil yapiyorsun. Onu yapma, bunu yapma, ne yapacak insanlar?
0
baldur2
(18.07.24)
Öncelikle Icon of the Seas gemisine bakmanı tavsiye ederim. Youtube'da videoları var.

Gemi turunu sadece 10 gün gemide hapis geçiriyorsun gibi düşünme. Örneğin dediğim gemi Miami'den kalkıyor, turuna göre Bahamalar, Meksika, Honduras, Porto Riko gibi bölgelerde demirliyor, gün içinde oralarda gezme, okyanusa girme, beach club'larında takılma imkanın oluyor. Bunu yaparken de valiz topla, yola çık, havalimanına git derdin olmuyor.

Gemideki aksiyonlar sınırsız. Çeşit çeşit restorantlar, aqua parklar, havuzlar, akşam çeşitli gösteriler, casinolar, canlı müzikler, publar vs vs gerçekten sınır yok.

Benim bahsettiğim Royal Caribbean turları. Avrupa tarafındakilere yorum yapamıyorum ama incelediğim turlarda gemiler daha küçüktü. Soğuk birkaç ülkede gemiyle tur atmayı tercih etmezdim.
0
Lethe
(18.07.24)
1 kere gidersen müdavimi olursun yatağından kalkıp en geç 10 dakika içinde ulaşamayacağın aktivite yok.
0
iwasbornonamountainside
(18.07.24)
(9)

Ankara

mysql34
Ankara'nın en lüks sitesi hangisi, Ankaralı olanlar veya Ankara'da yaşayanların cevaplarını bekliyorum :)
Ankara'nın en lüks sitesi hangisi, Ankaralı olanlar veya Ankara'da yaşayanların cevaplarını bekliyorum :)
0
mysql34
(28.06.24)
valla her gün yeni siteler yapılıyor. çok değişken bir konu.

ama bence angora evleri.
0
kibritsuyu
(28.06.24)
Eskişehir Yolu üzerindeki reklamlar bence en lüks sitelerin reklamları. Epeyce de varlar. Sazak diye bişey var ne olduğunu anlamadığım bir reklam ama bir inşaat firması olduğundan şüpheleniyorum. Bence en pahalısı hangisiyse en lüksü de odur :/ :p
0
muhayyer divan
(28.06.24)
angora evleri geldi benim aklima da. bozkirin ortasindaki koca binalari luks diye itelemeleri luks oldugunu gostermiyor.
0
antikadimag
(28.06.24)
incek'te ışıklar villaları ve alacaatlı'da yeşil barış çok zenginlerin oturduğu sitelerden. oran'da örmes sitesi de öyleydi fakat eski cazibesi kalmadı sanırım.
0
malheiros
(28.06.24)
yeşil barış sitesi
0
nuevo
(28.06.24)
sinpaş incek bence
0
sizofren06
(28.06.24)
Bence Angora evleri. Lüks neye göre lüks? Cok değişken.
0
mirty
(28.06.24)
en pahalılar Park Oran ve One Tower. Angora evlerinin içinde çok çeşitli villalar var lüks olan da var olmayan da. Angora evlerinde sessizlikten kafayı yemek de mümkün bir de çevrede hiçbir şey yok.
0
ashleybon
(28.06.24)
angora evleri pahali ancak cok geride kaldi. cok yasli binalar
0
foster
(28.06.24)
(21)

Sigaraya baslamam lazim

tantamount_to_equivalent
Dunyanin en sacma, en ergen sorusu olacak ama sigaraya baslamam lazim. 2 haftadir sabah aksam adini sayikladigim, sirilsiklam asik oldugum kizla isyerinde molalarda yaninda olabilmek icin sigaraya baslayacagim. Kendisi icmiyor ama arkadaslari var, o sayede o ortamda bulunabiliyor, ben oyle icmeden y
Dunyanin en sacma, en ergen sorusu olacak ama sigaraya baslamam lazim. 2 haftadir sabah aksam adini sayikladigim, sirilsiklam asik oldugum kizla isyerinde molalarda yaninda olabilmek icin sigaraya baslayacagim. Kendisi icmiyor ama arkadaslari var, o sayede o ortamda bulunabiliyor, ben oyle icmeden yanlarina giremem. Gunde 1-2 dal icebilsem yeter, baska icmem zaten. Hangi marka iyidir, havalidir, hangi paketten alayim? Yarin parkta alistirmaya yapacagim, pazartesi icerim yaninda:) Oksurme, balgam falan olmaz insallah, sonra rezil olmayalim. Cok ciddiyim, nasil basliyoruz bu merete?
0
tantamount_to_equivalent
(22.06.24)
Sigara icmeyen insanin yaninda sigara icersen o sevdaya elveda de.
0
floydian
(22.06.24)
Kelimeler kifayetsiz. Sigara kurtulunması çok zor bir zıkkım. Günde 1-2 tane ile kalmayacaksanız muhtemelen. Başka bir yol düşünün. Kadının sizi sigara içtiğiniz için reddetmesi olasılığını da göz ardı etmeyin.
0
auroraaurora
(22.06.24)
Hayatın boyunca ne kadar aptalmışım diye hatırlayacağın günler yaşıyorsun.

En aptalca sebepten sigaraya başlayan adam olarak tarihe geçebilirsin.
0
Mirket
(22.06.24)
Yas kac 12 mi? Al bi eline kahve katil aralarina, niye olmadigin bi insan gibi davraniyorsun?
0
Feriyaanim
(22.06.24)
@Mirket Niye aptalca sebep olsun hocam ask iste, var mi otesi? Millet ask icin katil oluyor, daglari colleri asiyor bizim sigara mi cok oldu simdi:) Hayatimda 2. kez gercekten asik oldum belki de sondur.

@Feriyaanim 35'e merdiven dayadik
0
🌸tantamount_to_equivalent
(22.06.24)
"Dunyanin en sacma, en ergen sorusu" %100 haklısın.
"2 haftadir sabah aksam adini sayikladigim, sirilsiklam asik oldugum kız" için böyle bir merete başlanmaz.
"Kendisi icmiyor"sa sigara içen bir erkek olarak büyük ihtimalle eksiden başlarsın.
"icmeden yanlarina giremem", gayet girebilirsin, al eline bir bardak çay kahve gir.
"Gunde 1-2 dal icebilsem yeter, baska icmem zaten" dünyanın en büyük yalanı, hiç bir zaman 1-2 dalda kalmaz.
"Yarin parkta alistirmaya yapacagim, pazartesi icerim yaninda" bir günlük alıştırma kurtarmaz, rezil olursun.
"35'e merdiven dayadik" şok oldum, bu yaşa iyi gelmişsin.
0
hrskrs
(22.06.24)
Başlama. Kızı bırakır, sigaraya devam edersin.
0
sekizdokuzon
(23.06.24)
Yanına gidip direkt senden hoşlanıyorum desen daha az saçma olur.

Sigara dışında bir yol bul bence.
0
Cesario
(23.06.24)
Vozol markalı elektronik sigaralardan alın. 12000 çekimlikleri öneririm. Mentollü, elmalı vs aromalıları var. Öksürme ve bağımlı olma ihtimalinizi minimize etmiş olursunuz. Arkadaşla sohbeti ilerletebildikten sonra da rafa kaldırırsınız.
0
huzurlarinizda huzursuzluk
(23.06.24)
Birisi bana böyle bir sigaraya başlama hikayesi anlatsa inanmazdım, bir insan bu kadar saçmalayamaz derdim.
Ayrıca kız içmiyorken kız için sigaraya başlamak, sonrasında kızdan "küllük gibi kokuyorsun öte git" cümlesini duyma riskini almak da ne bileyim, garip.
Sigaraya başlayan insanların %90'ı "arada bir yakarım o kadar ya, ben bağımlı olmam" diyerek başlamış insanlar.
Valla çok enteresan bir soru.
0
pianeta
(23.06.24)
@floydian +123456789

Kendine yapacağın en büyük kötülük olur, saçmalamamalısın.
0
muhayyer divan
(23.06.24)
Yani sigaraya para, zaman ve sağlık harcayacağına o kaynakları cesaret edinmek için harcasan çok büyük sonuçlar alırsın. Kızla yakınlık kurmak için onun içmediği şeyi niye içesin ki? Ya senden hoşlanmazsa? İçtiğinle kalırsın, resmen saçmalık bu. Ayyy.
0
muhayyer divan
(23.06.24)
Elektronik sigaradan da lütfen ayrıca uzak dur, akciğer hava keseciklerini birbirine yapıştırarak söndürdüğü ve bunu gerçek sigaradan daha çabuk yağtığını göstermişler. Lütfen. Çok saçma bu ya. Yaş 35 lütfen biraz cesur olur musun artık?
0
muhayyer divan
(23.06.24)
Vazol vb olmayan kendin dolum yapabileceğin düzgün bir elektronik sigara al ve bu cihazda sadece nbase denilen 0 nikotin ve aroma içermeyen vg/pg karışımını tüket minimum zararlı duman ihtiyacı karsilayici budur, onun dışında kesinlikle tütün ve tütün mamulu nikotinli aromali urunler vs tüketme kendine en büyük ihaneti etmis olursun (2 ay önce 24 yıl içip sigarayı tamamen bırakmış ve ben senelerce ne büyük aptallık etmişim diyen adam konuştu)
0
apocalipy
(23.06.24)
Kısa parliament
0
optimistbakunin
(23.06.24)
kendisi icmeden dahil olabiliyorsa sen neden icerek dahil oluyorsun anlamadim
0
foster
(23.06.24)
Diğer sorularınıza baktım, troll gibi durmuyorsunuz. Bu düşünce yapısıyla 35 yaşına kadar iyi gelmişsiniz yorumuna katılıyorum. "kendisi içmiyor ama o ortamlarda bulunabiliyor" demişsiniz. alın kahvenizi elinize girin işte o ortama bunu engelleyen ne var?

Sigara çok kuvvetli bir bağımlılığa sahiptir. Hem fiziksel hem de sosyal olarak. Bırakması çok zordur. Hayatınızın geri kalanını bu tarz hareketlerle sıkıntıya sokmanız sizin için iyi olmaz.
0
pispinti
(23.06.24)
niye bu kadar garipsenilmiş bu soru anlamadım. iş yerlerinde sosyallik için en önemli şey sigara molaları sigara içmeyen birisi 5-0 geride başlıyor ortama. şahsen ben de içmiyorum ama molaya inerim yine de. çok yakın değilsen inen ekibe seni çağıran olmuyor senin de molalara inmen fark etmiyor senden daha uzak oldukları birisini bile sigara için çağırırlarken seni unutabiliyorlar içmiyor diye düşündükleri için. başlarda hep tek başıma iniyordum o yüzden sonra birkaç kişiyle yakın arkadaş olduğum için artık önemi kalmadı her türlü çağırıyorlar ama sigara içiyor olsaydım çok daha rahat ve hızlı kurabilirdim o yakınlığı ilk 1 yıl ciddi yalnızlık çektim mesela. önceki iş yerimde çok daha kötüsünü yaşadım sigara içsem farklı olabilirdi orada da gibi düşünüyorum bazen. yani iş yerinde ortama girebilmen için en kolay ve hızlı yol sigara içmek diğer türlü biraz zor ve biraz da şansa kalmış oluyor.

soruya gelirsem bence ilk başta kahve mahveyle in yanlarına selam ver. baktın 1-2 indin kahveyle olmuyor vozol mozol öneririm.
0
semaforo de medianoche
(23.06.24)
sosyallik için sigara mı içilir?

ben 28 yaşındayım hiç sigara içmedim. 10 arkadaşım daha var benle yaşıt ve hiç sigara içmemiş. asla da içmeyiz.

yine de iş yerinde arkadaş bulabiliyoruz. sigara molasına asla çıkmam ben. üstüme siner, nefret ederim.

sigara içmeyen biri olarak sigara içen biriyle ciddi düşünemem. evlenilmez o adamla. evi kokutur. kendisi kokar. öpüşülmez bile. iğrenç.

sizin kız da içmiyormuş, böyle düşünebilir.

böyle saçma bir sebepten sigaraya başlamak hata. sigara başlamak genel olarak hata.
0
art cat chocolate
(23.06.24)
ulan bu duyuru ana, babadan beter, icmiyorum anasini satayim:)
0
🌸tantamount_to_equivalent
(24.06.24)
içerde yaq

git kıza en iyi muhabbet sigara bölümünde oluyor, sen de içmiyorsun filan
0
bir soru sorcam
(24.06.24)
(7)

Aniden başlayan ve 24 saattir süren göz seğirmesi

zimbirik
Hiç böyle bi şey yaşamadım daha önce. Neden olmuş olabilir? Fikri olan, daha önce yaşamış olan var mı?
Hiç böyle bi şey yaşamadım daha önce. Neden olmuş olabilir? Fikri olan, daha önce yaşamış olan var mı?
0
zimbirik
(14.06.24)
Tanıdığım birinde vardı. Yüksek tansiyon çıktı
0
numlock
(14.06.24)
suni göz damlası alıp dene. çözüm olmazsa doktora gidersin. bende de göz seğirmesi bir anda başladı ve 2 ay hiç geçmedi sonra doktora gittim damla verdi ve ilk damladan sonra sorun geçti :P
yani başka bir şey de olabilir tabi ama bir dene zararı olmaz.
0
neira
(14.06.24)
Birkaç gün de sürebiliyor. Bana olmuştu. Başka şikayetim olmadığı için doktora gitmemiştim. Kendiliğinden düzeldi.

O dönem çok yoğun çalışıyordum ben ona yormuştum. Ama doktora görünmek daha mantıklı olur.
0
pispinti
(14.06.24)
bana da oldu bir kez. bir kac gun surdu
ben umursammadim
ama doktora gitmek faydali olabilir
0
foster
(14.06.24)
bende de oluyor arada
günde 4-5 defa seğiriyordu.
sonra geçti.
0
OgutucuRecep
(14.06.24)
üst üste 2 kupa (yaklaşık 700 ml) türk kahvesi içince olmuştu bana. 4 gün sürmüştü.
0
gnosis
(14.06.24)
yorgunluk, stres.
dinlensin, kafasını boşaltsın.
0
rhan
(14.06.24)
(45)

arkadaşımın evimden zeytinyağı çalması

la lykia
eski bir arkadaşım kahvaltıya gelmişti.evde zeytinyağının içinde duran iki küçük bidon milas yağlı zeytinı var, ondan çıkarmıştım. çıkarırken de anlatmıştım, "işte bu zeytin böyle yağın içinde duruyor, yağda durmazsa hemen küfleniyor, coğrafi işaret aldı daha yakınlarda" vs. diye. o gün kahvaltı yap
eski bir arkadaşım kahvaltıya gelmişti.

evde zeytinyağının içinde duran iki küçük bidon milas yağlı zeytinı var, ondan çıkarmıştım. çıkarırken de anlatmıştım, "işte bu zeytin böyle yağın içinde duruyor, yağda durmazsa hemen küfleniyor, coğrafi işaret aldı daha yakınlarda" vs. diye. o gün kahvaltı yapıldı, dağıldık.

ben bir süre sonra bir baktım o zeytinin içinde durduğu yağ yok olmuş, haliyle zeytin de küflenmiş.

eve de başka kimse gelmemişti. duruma hiçbir anlam veremedim. acaba ben tuvalete gittiğim bir ara arkadaşım biraz daha çıkarmak istedi de yağı mı döküldü, belki elinden kaydı, olur ya insanlık hali. ama öyle bir şey olduysa bana niye söylemedi? belki unutmuştur ya da utanmıştır dedim.

arkadaşıma nazikçe sordum: "bizim o gün çıkardığımız zeytinin yağı mı döküldü o gün? zeytinler yağsız kalmış küflenmiş" dedim. haa evet ya galiba döküldü biraz dedi o kadar.

çok tuhaf buldum tavrını. zeytin de o bölgeye giden birinin getirdiği zeytin, markette falan satılmıyor, üzüldüm haliyle, koca bidon zeytin çöpe gitti. ama yine de zeytinde değilim, tavır ve rahatlığı tuhaf geldi ama neyse dedim üzerinde durmadım.

aynı arkadaşım başka bir gün akşam oturmasına geldi. tuvalete gitmiştim. döndüğümde mutfaktaydı, ben de mutfağa yöneldim, bir şey lazım mı dedim. yok peçete alacaktım dedi, önümü kesti, yani mutfağa girmemem için. bir şey istiyorsan ben vereyim dedi. ben yine bir şaşırdım, ne alaka benim evimde, sen bir şey istiyorsan ben vereyim asıl diye düşündüm ama bir şey demedim. yok su alacaktım ben de dedim, girdim mutfağa.

mutfağa girdiğimde gördüğüm manzara: evinden iki tane cam kavanoz getirmiş, bizim diğer ikinci bidondaki zeytinin yağını onlara aktarmış.

ne yapıyorsun dedim? ya işte bu yağ fazla gelmiş zeytine, aktarayım dedim falan diye saçmaladı. dedim ne alaka, o zeytinler yağın içinde duruyor, diğeri zaten küflendi, anlattım sana. sen ne yapıyorsun bana bir anlatır mısın dedim.

bu sefer itiraf etti, işte benim yağım bitmişti, bu yağ da bu zeytine fazla gelmiş diye düşündüm, bir şey olmaz nasıl olsa diye birazını alayım dedim dedi.

diğer zeytinin yağını da mı almıştın dedim, çok az almıştım dedi.

o kadar afalladım ki, ne diyeceğimi, ne tepki vereceğimi bilemedim. yemin ederim zeytininde, yağında değilim tabii ki, ama evime giren çıkan insan, bu düpedüz hırsızlık değil midir? kendimi salak gibi hissettim.

siz olsaydınız ne yapardınız, nasıl tepki verirdiniz? arkadaşlığınızı bitirir miydiniz, konuşur muydunuz?

*** ekleme 1 ***

ön yargı olmasın diye yazmamıştım başta:

bu kişi çok eski bir çocukluk arkadaşım. aynı mahallede büyüdük, ailesini tanırım. ben tahmin ediyordum ama arkadaşım yakın zamanda itiraf etti; babası ve baba tarafı çok sorunlu tipler maalesef. evde psikolojik, ekonomik, fiziksel şiddetle büyümüş.

kendisinin de kişilik bozukluğu ve/veya psikolojik sorunları olduğuna ve son zamanlarda daha da belirgin hale geldiğine inanıyorum.

işsiz ve aylardır iş bile aramıyor ve her gün düzenli alkol alıyor.

ben biraz manevi destek olmak istemiştim kendisine. aylardır iş aramasına yardımcı oldum, derdini anlamaya çalıştım, konuştum vs vs.

benden zeytin ve yağ istese veya para istese verecek biri olduğumu da, sırt çevirmeyeceğimi, bunun da asla lafını yapacak biri olmadığımı çok iyi biliyor ama bence asıl derdi "istememek" idi çünkü isteseydi kendini ezik hissedecekti muhtemelen.

zeytini anlatma nedenim ise; böyle şeylere çok meraklı ve ilgili olmasıydı. kahvaltıda sofraya çıkarırken bu nasıl zeytin böyle diye sordu. zira dediğim gibi markette olan bir zeytin değil. ben de anlattım.

yağ miktarı: 2 tane 5 litrelik cam kavanozdu. yarısında zeytin vardı. sanırım her iki seferde de 2 litreye yakın yağ yapıyor. bu arada yazmayı unutmuşum. ilkinde de yağ almış, dökülmemiş. benim evden bulduğu boş bir pet şişeye almış.

*** ekleme 2 ***

olay günü yani evden henüz gitmemişken biraz sert bir tepki verdim ve konuştum. bu yaptığın çok yanlış, başkasının evinde yapsan adın direkt hırsıza çıkar, niye benden istemedin vs. gibi bir konuşma. o da evet, çok haklısın, salaklık bu yaptığım, ben de çok üzüldüm seni üzdüğüme falan dedi.

ama ben olay günü ciddi şok yaşadım. hani insanlar bazen der ya, olay anında bağıramadım diye. o kilitlenme hissi nasıl bir şeymiş direkt yaşadım. insan birkaç dakika içinde aa 20 yıldır tanıdığım insan hırsızmış diyemiyor. gerçek anlamda afalladım.

olayın üzerinden birkaç hafta geçti şu anda. olaydan 1 hafta sonra ben bir mesaj attım. kendisini iyi görmediğimi, arkadaşı olarak destek olmaya çalıştığımı ama benim de yapabileceklerimin sınırlı olduğunu, düzenli ve az olmayan miktarda alkol alımının uzun vadede illaki ciddi sorunlara yol açacağını, en kısa sürede profesyonel destek alması gerektiğini nazikçe yazdım.

tamam konuşalım falan dedi ama o zamandan beri ben uzak duruyorum, o da bir tuhaf davranıyor. tersliyor, sonra şaka yaptım diyor. ben de biraz kaçtım açıkçası. zaten hakikaten işlerim de çok yoğundu ama biraz da bahane edip görüşmedim. eve zaten davet edemem artık.

bu arada ben psikoloji mezunuyum ama klinik uzmanlığım yok, terapi eğitimi de almadım. onun için tam bir yorum yapabilecek ya da tanı koyabilecek durumda değilim ama aklıma gelen şeyler var tabii.

son zamanlarda tam olarak şöyle bir tablo çiziyor: sürekli bir haklılık hali var. eleştiriye karşı çok hassas. her şeyi biliyor, herkesten farklı, herkesten zeki, kimse onu anlamıyor. evden çıkmıyor, kimseyle görüşmüyor ve sıkı alkol alıyor. işsiz ve iş aramıyor. şimdiye kadar yaptığı birikim ile geçiniyor. (erkek, yaş 38)

yani baya bitik bir halde aslında. biz de pandemide çok görüşmemiştik. sonra birkaç şey oldu, ben iş aramasına yardımcı oldum, bulduk da iş ama oradan da 2 günde gönderdiler. hatta patron demiş ki, sen çok tuhaf bir tipsin, adını koyamıyorum ama sana güvenemedim, birlikte çalışamayız. belki orada da birşey yaptı bilemiyorum.

benim de bundan sonra görüşmeye niyetim yok zaten.

çocukluk arkadaşımdı, eskiden böyle biri değildi. bir şeyler yapmaya çalıştım, sırtımı çevirmek istemedim bu haldeyken ama çoğu kişinin dediği gibi kimsenin doktoru değiliz, yapabileceklerimiz sınırlı.

yani öyleyken böyle...
0
la lykia
(14.06.24)
Zeytinyağı çalan arkadaş mı olur yahu? O an evinizden ve hayatınızdan kovmanız gerekir o kişiyi. Kovdunuz değil mi?
0
pispinti
(14.06.24)
Bunun adı hırsızlık.
O kişiyi evinize de almayın, yakınınıza da almayın. İletişiminizi kesin.

Basit bir zeytinyağı kaybetmek değil insanı sürekli tedirgin edecek bir şey. Kendi evinde böyle bir olay olunca insan kendini savunmasız ve çaresiz hisseder.

Ben olsaydım "Bence bu hırsızlık ve asla kabul edebileceğim bir şey değil. Seninle arkadaşlığımı sonlandırıyorum." derdim. Siz de öyle deyin hatta umarım o anda söylemişsinizdir bunu.
0
michael_knight
(14.06.24)
Ohaa cok urkutucu bence ya, gercekten insan ne tepki verecegini bilemez. Ciddilesip hadi ordan siee deseydiniz iyi olurdu, direkt arkadasligi bitiririm tabii ki konusmak ne demek.
0
Feriyaanim
(14.06.24)
evime davet etmem. özellikle görüşmem. karşılaşırsam selam selam. çok çok yakın arkadaşlarıma da anlatırım.
0
elorelia
(14.06.24)
hocam zeytinin yağını çalan kişi kesin başka şeyler de çalmıştır. bu şahsın size gelmesi sonrası kaybolan eşyalarınız oldu mu bir onu düşün bence.

her halükarda da şahsı hayatınızdan çıkarın, kabul edilebilecek bir davranış değil bu zira. ayrıca "bir anlık şeytana uydum" gibi bir durum da yok, hazırlık yapıp evden şişe getirmiş diyorsunuz. böyle birine zerre güven olmaz bence.
0
shadowfollower
(14.06.24)
elorelia +1
0
jülsezar
(14.06.24)
Arkadaşınız olduğu için belki daha geniş perspektiften bakamıyorsunuz ama insan sadece zeytinyağı çalmaz. Sizden istemek yerine gizli kapaklı çalmayı tercih etmiş. Huydur bu. Görüşür müsünüz bilmem ama evinize sokmayın okurken rahatsız oldum.
0
huzurlarinizda huzursuzluk
(14.06.24)
çok kötü ya, o kişiyi bir daha evine sokmamanı ve hatta iletişimi tamamen koparmanı gerektirecek bir durum bence bu. resmen hırsızlık.
0
hrskrs
(14.06.24)
Hırsızlık.
Hayatımdan çıkarırım. Böyle bir insana nasıl guveneceksiniz? Ya başka şeyler de çalarsa?
"Ya param bitmişti sende fazla varmış"
0
logisticsmanager
(14.06.24)
herkesin aksine yorum yapacağım. herkes dışarıdan bir insan olarak kesin ve net kıssas istemiş, ama arkadaş var arkadaş var. bazen bazı insanlara karşı o kadar radikal olamıyorsunuz. benim de evime gelen arkadaşlar oluyor. şeytana uymuştur, salaklığına denk gelmiştir, idrak edememiştir vs...o yüzden herkese ikinci bir şans veririm. tabi bu karşıdakinin ne kadar üzüldüğü, sıkıldığı, pişman olduğu ile paralel. eğer bu dediklerim varsa ikinci bir şans veririm. eğer iflah olmaz, rahat biriyse her zaman yapıyor ve yapar demektir. direkt yol verirdim. hatta etrafımdakilere de rezil ederdim herkes dikkat etsin diye.
0
buenosdias
(14.06.24)
ya hırsızlık deyip kriminal tarafına yüklenmeden bu bence direkt mallık. istiyorsan söyle ya zeytinyağı çalmak ne sjkdhfsd ben olsam hırsız da hırsız diye anlatmam da böyle tuhaf hasta değişik biri olduğunu anlatabilirim belki yakın arkadaş çevreme, o da daha çok gülmek için jhgd ve kendisiyle de tabii sohbeti keserim. başka şeyleri almış mı bi kontrol bence de manyak belli ki.

edit: ön yargı dediğiniz şey arkadaşı tamam normal değil ama biraz anlaşılır kılıyor. cidden hastaymış adam.. grimavi ve paintovaa hak verdim, bu hikaye karşılıklı acayiplik olmadan zor.
0
nic cage
(14.06.24)
ovdugun birsey oldugu icin, bana hirsizliktan daha cok sana gicigi var da zarar mi vermek istedi diye dusundum.
0
durgunfoton
(14.06.24)
nic cage +1
Bize göre tabii ki hırsızlık da, benim evime giren çıkan bir arkadaşım bunu yapsa mal mısın aq diye ensesine vurur dalga geçerim. Sonra da neden böyle bir mallık yaptığını anlatması için sıkıştırırım.

Tuhaf bi davranış kesinlikle, hırsızlık gözüyle bakmayabilirim ben de yakın bir arkadaşım bunu yapsa.
Biraz köylü kurnazı, sinsice bir hareket; bu huylarla uyuşan genel bir tavrı varsa bu insanın dikkat etmek gerekebilir.
0
Bruce
(14.06.24)
bu suçtan ceza evinde yatanlar var. aydın bölgesinde yaşıyorum, zeytinyağ hırsızlığı çok yaygın burda.
0
mikahakkinen
(14.06.24)
korkunç ya, bir de böyle bir insanı evime almış olma fikri içimi ürpertir dururdu.

planlamış bi de, evden cam şişe getirmeler falan. daha fazla vakit geçirse, başka şeyleri gözüne kestirse küçük küçük soyacaktı demek ki. asla görüşmem, yakınımdan bile geçirmem.
0
ofelia
(14.06.24)
evinden direkt kov bu hırsızı.
bu yarın senin evinden paranı, pulunu her şeyini çalar.
yuh ya ben tutar küfür ederek kovardım evden.
ayrıca herkese hırsız olduğunu söyle durumu anlat.
başkasının evinden ufak çaplı neler çalmıştır bu aklın durur.
bak konu çok önemli herkese söylemezsen vebali senin boynuna.
0
OgutucuRecep
(14.06.24)
hırsızlık bu. arkadaşın hırsız, kleptomanyak veya düpedüz mal. böyle birisi oldugunu bu zamana kadar nasıl anlayamadın hayret. evine nasıl alıyorsun böyle birisini, evinden başka şeyler de almıştır bu. almadıysa da alır yani, güvenemezsin ki.

yapacağım şey, bir daha asla evime, arabama almamak. yakınlarıma anlatmak. mümkün oldugunca az muhatap olmak.
0
abelardo
(14.06.24)
Evime gelecek kadar yakın arkadaşım beğense ve istese gerekirse tamamını veririm o yağın ama benden çalınca ı ıh. Kavanozdaki yağı geri boşaltıp yollarım kapıdan.
0
nawar
(14.06.24)
Ben hırsızlıktan fazlasını gördüm bu olaylarda. Şöyle ki ilk bidondaki zeytinyağını zeytinler küflensin diye lavaboya dökmüştür. Sizin açıklama yaptığınız gün yapmışsa yanında zeytinyağını koyacak kap vs yoktur çünkü. İkincisinde de yine zeytinler bozulsun amacı var ama zeytinyağı da boşa gitmesin istemiş. Arkadaşınızın amacı hırsızlık değil kötülük yani. Belki sizi kıskandığından da yapıyor olabilir
0
gnosis
(14.06.24)
ikiniz de acayipsiniz. zeytinyağını almışsa ve sana söylememişse salaklık yapmış. muhabbeti azaltırsın en kötü ihtimal. bu kadar büyütmelik bir şey göremiyorum
0
paintov
(14.06.24)
Koşarak uzaklaş ondan.
onu tanıyan arkadaşlarınıza da söyleyin :
- eve geldiğinde yağlarınızı bodruma saklayın.. diye.

@paintov ,
bu tür hırsızlıklar başka hırsızlıklara gebedir.
0
diyecevaplandı
(14.06.24)
Yalnız hocam senin arkadaşına zeytinyağı şovu yapman da gereksiz olmuş, ona da bir hediye boyu alırsın o zaman bilgi verirsin anlarım da

ikiniz de tuhafsınız+1
0
grimavi
(14.06.24)
ya bırak gitsin
insanlar kendini kurtarmak istemiyorsa sen niye fazlasını yapıp kurtarmaya çalışasın ki
0
OgutucuRecep
(14.06.24)
Herkes gerekeni söylemiş zaten ben de ne kadar bir yağ onu merak ettim? 1 litre filan mıydı yoksa daha mı fazla?
0
yenibirgüzelnick
(14.06.24)
bence de hirsizligin disinda birde cekememezlik gibi bir seyde olabilir gibi gorunuyor. korkunc bir durum gercekten, ozel alanin ihlali
0
foster
(14.06.24)
Arkadaşınızın psikolojik rahatsızlığı olduğunu düşünüyorum (kleptomani) kendisi ile konuşup tedavi olması için ikna edin. Böyle bir durumda nasıl tepki verirdim bilemedim ama soğuk kanlı ve mesafeli olmakta fayda var.
0
doharkoman
(14.06.24)
enteresan valla. son ana kadar hep "kesin bidon delinmistir akmistir, insan arkadasinin evinden zeytinyagi mi calar ne kadar sacma" diyodum. maddi durumu falan mi kotu? ekmek falan da degil ki, zeytinyagi. kleptomani olabilir mi? veya istahina duskun birisi de kaliteli zeytin yagina mi karsi koyamadi?

yani arkadasligimi bitirmem ben muhtemelen, ama baya bozulurum ve arayi da acarim diye dusunuyorum. ama grupla arkadaslik durumu varsa gorusmemezlik etmem yani sahsen. borc alip geri odemeyen arkadaslarima da ayni tarifeyi uyguluyorum, biraz saf olabilirim ben.
0
icim urperiyor
(14.06.24)
"bir şey istiyorsan ben vereyim"
ve
"iki tane cam kavanoz getirmiş"

kısımlarına koptum yalnız.

bu kısa hayatta, kimseyi düzeltmekle falan uğraşmayın. bazı şeyleri tamamen kesmeli insan.
0
la traviata
(14.06.24)
Ben de arayı açardım, bir daha da asla evime almazdım. Ne saçma bir durumdur bu valla dönüp dönüp tekrar okudum duyuruyu.
0
peki madem
(14.06.24)
Olayı normalleştiren ve ''nolcak yeaa'' diyenlere bir anlam veremedim. Bu bildiğin hırsızlık. Hadi amacı hırsızlık değilse bile kasıtlı bir şekilde zarar vermek e bu da hırsızlık kadar kötü bir şey.

insan arkadaşının malına vs. bile isteye neden zarar vermek istesin. İstiyorsa da arkadaş değil düşman denir ona.

Ben olsam arayı açardım ha açmasam bile evime almazdım bir daha.

Hadi ilkinde oldu neyse unutalım desek bile bunu bir daha yapıyorsa bunun devamı da gelir çünkü.
0
orta buyuklukte bir ulkenin krali
(14.06.24)
Soruyor musun bir de olduğu çıkart gitsin. Mesele zeytinyağı değil düpedüz planlı soyguna gelmiş
0
birmilyonunvarmi
(14.06.24)
Sizi nasıl "ilginç" bulmuş bazı yanıtlayanlar hiç anlamadım.

Bu mevzubahis arkadaşı yaptığı hiçbir şeyin sorumluluğunu almayan, şuursuzca yaşayan, aman nolcak ya diye her senaryoda eğer mümkünse mevzuyu kendine doğru yontan tiplere benzettim ben.

Hayatta tutmak için bi sebep yok, varlığı zarar çıkarın gitsin elbette.
0
hedep
(14.06.24)
ananiyimioguz
(14.06.24)
son zamanlarda okuduğum en garip şeylerden. manyak mı yanında kavanoz taşıyor bir de? zeytinyağı yani bu?? direkt arkadaşlığımı bitiririm ben, bu tiplerin yanında korkuyorum. çevreme de anlatırım tabii.
0
deartheodosia
(14.06.24)
Arkadaşlık bitirilir, sorarsa da içinde olulan her türlü sözü yüzüne boca edersin, her yerden de engellersin. Bu kadar.

Eski bir arkadaş olup senden bir miktar yağ isteyemeyecek kadar seni tanımayan, buna karşılık yaşab söyleyerek yağını çalmaya yeltenecek kadar cüretkâr ve girişken(!!!) olan insan düpedüz hırsızdır kıskançtır hazımsızdır. Üzgünüm, kötü biri o. Acilen hayatından çıkar derim.
0
muhayyer divan
(14.06.24)
Yaşab = yalan
0
muhayyer divan
(14.06.24)
Aradaki açıklamanı şimdi okudum, şahıs işsizmiş, "artık" iş bile aramıyor ise ciddi çıkmaza girmiş ve kafası bulanmış olabilir, hele ki erkekse veya eline bakanlar varsa iyice sıyırmaya yaklaşmış olabilir.

Evet meraklıymış ilgiliymiş ama o ilgisi merakı çok yüksek ihtimalle bundan para kazanılır mı bakış açısından kaynaklı. Yoksa övdüğün şeyin sendeki mevcudiyeti onu kudurtmuş olabilir. Bazı insan gerçekten kıskanç olur, hazımsız olur, hazmedemediği şeyler karşısındakinde de olmasın ister. Öyle biri mi bilmiyorum ama aç kedilerin önünde et yemek gibi olmuş seninki. Keşke yapmasaydın. İnşallah bir daha yapma.
0
muhayyer divan
(14.06.24)
arkadaşının çok ciddi sorunları var. sadece hırsızlık değil akli bir sıkıntısı olduğunu düşünüyorum. her durumda uzak durmakta eve sokmamakta fayda var.
0
orpheus
(14.06.24)
İletişimi keserdim. Eve kavanozla gelmiş, plan yapmış, kleptoman olduğunu sanmıyorum. Ya art niyetli ya da başka psikolojik sorunları var. Her türlü uzak duymak isterim. Ha param çoktur, psikiyatr ücretine yardım ister, onu öderim, o kadar.
0
asteriks
(14.06.24)
arkadasin balatayi siyirmis..
0
cooperr
(14.06.24)
bence ellerini aç ve tanrıya evden başka birşeyde çalmamıştır inşallah diye dua et.
0
Zetnikov
(14.06.24)
çok çok çok uzun zamandır ne ben bence ne de duyuru böyle bir olaya denk gelmemişti. Bunu yapabilecek "cesaret" içinde olan insan bence sizden isteyebilirdi de. İstemekten utanacak olsa çalmaktan, almaktan daha çok utanmalıydı. Nereden tutsan elinde kalan saçma sapan bir olay. Sırf böyle anlarda yok olmak istiyorum ben. devamını nasıl kotardınız çok merak ettim.
0
sparkle kiddle
(14.06.24)
birine bunun şovunu yapmış kendi yağı gibi sonra o kişi istemiş olabilir mi xd her ne sebeple olursa olsun hırsızlık kötü ve devamı gelir
0
ala09
(14.06.24)
bugün bir entry gördüm, çok hoşuma gitmişti favorilemiştim.

insanlığın sonu hümanizm yüzünden olacak şeklinde bir entry.

hırsız hırsızdır, ailesinden psikolojik şiddet görmesi filan geçin bunları. normalde evinize giren hırsızla arkadaşlık kurmuyorsanız, bu şahısla da olmamalısınız. ayrıca bu rezaletten sonra, mesaj atmanız filan, işte insanlığın sonunu getirecek hümanizmden anladığım mikro örneklerden.
0
wilhelmwasmuss
(15.06.24)
Tabii ki bundan sonra görüşmek olmaz, çevremizdeki kişilere onlar özellikle istemediği sürece yardım etmek maalesef imkansıza yakın, incindiğinizle kalırsınız.

İşsiz olması, zamanla kendini en haklı görmesi, kimsenin onu anlamaması patternleri bir tanıdığımda da vardı. 45 yaşında olmalı şu an hala işi yok ve hiç düzelmedi, biz de görüşmeyi kestik. Umarım destek alır ama kendini her durumda en haklı gören birinin destek almaya gitmesi mümkün olamıyor herhalde.
0
montreal
(15.06.24)
(6)

yapay zekayı anlayamamak

kibritsuyu
bahsettiğim şey chatgpt falan o tarz bir şey değil. belki adı yapay zeka da değildir bunun bilmiyorum.şimdi hani google'da bir şeyi aratınca, ya da instagram'da belirli tip videoları izleyince hep o tarz videolar çıkmaya başlıyor, arattığın şeyin reklamları gelmeye başlıyor. yani aletler benim ne is
bahsettiğim şey chatgpt falan o tarz bir şey değil. belki adı yapay zeka da değildir bunun bilmiyorum.

şimdi hani google'da bir şeyi aratınca, ya da instagram'da belirli tip videoları izleyince hep o tarz videolar çıkmaya başlıyor, arattığın şeyin reklamları gelmeye başlıyor. yani aletler benim ne istediğimi anlayıp bana ona göre öneriler sunuyor, buraya kadar tamam.

peki bu youtube denen site mesela, siteyi ilk açtığımda niye yarım bıraktığım videoyu en başta getirmiyor? çok önceleri izleyip bitirdiğim video çıkıyor, gitar videosu izlediysem gitar videoları çıkıyor, izlediğim dizinin sonraki bölümü çıkıyor, ama amk dizisinin yarım bıraktığım bölümüne devam edebilmek için geçmiş kısmına girip bulmam gerekiyor. hayır bu çok büyük zeka isteyen iş de değil. netflix falan yapıyor izlemeye devam et diye. lan tek satırda yarım bıraktıklarımı son izleme sırasına göre niye dizmiyorsun? niyet okuyup reklam göstermeyi bilen teknoloji, yarım bıraktığım videoyu "lan bunu izlemeye devam etmek isteyebilir" diye niye en başa çakmıyor yahu? o diziyi izlediğimi bilip sonraki bölümünü koyuyorsun, yarım bıraktığımı niye koymuyorsun?

ya da mesela her allahın günü yüzmeye gidiyorum, çıkışta da kaç metre yüzdüğümü gösteren saatimin fotoğrafını çekip story atıyorum. story'de havuzun konumunu da paylaşıyorum.

ama instagram denen zeka küpü "ulan bu yine aynı yerden fotoğraf koyuyor, şu havuzun konumunu listede en üste koyayım" demiyor. en üstü bırak listede bile yok. arama kısmından aratıp buluyorum. "yetmiş beş kere aynı yerden story attı ve aynı konumu ekledi, dur şu konumu listede göstereyim" diyemiyor. bu yapay zekanın neresi dünyayı ele geçirecek lan?

google zaman çizelgem belki 4 yıldır açık. nereye gittiysem kaydediyor. ben de girip "burada mıydınız" diye yaptığı önerileri düzenliyorum, daha sonra hangi gün nereye gittiğimi hatırlayayım diye.

yine aynı havuz mevzuu. yetmiş kere gitmişim, hep havuzu işaretlemişim. yetmiş birinciye bakıyorum, burada mıydınız diye yanını yöresini öneriyor. lan artık önermene bile gerek yok. bu mal havuza gitmiş diyip sormaman bile lazım. hadi emin olmak için soracaksın, "havuzda mıydınız" diye sor, evet diyip geçeyim. yanı yöresi ne varsa burada mıydınız diyor, ben hayır diyorum listeyi açıyorum havuz orada da yok. listeden seçip buluyorum. ha yer işareti olmayan bir yer de değil, var işte orada. sen benim yetmiş kere gittiğim yere yetmiş birinci kere gittiğimi tahmin edemeyip niye yanına yöresine gittiğimi sanıyorsun ya?

bu nasıl yapay zeka?
0
kibritsuyu
(31.05.24)
youtube premium kullanıyorum yarıda bıraktığım video izlemeye devam edebiliyorum.hatta telefondan izlediğimi durdurunca bilgisayardan açınca da kaldığı yerden devam ediyor.
0
uykulu_fb
(02.06.24)
bunların hiçbiri yapay zekanın yetersizliğinden kaynaklanmıyor. hatta bunları gerçekleştirmek için yapay zeka da gerekmiyor. kullanıcı deneyimi tasarımı ile alakalı şeyler.
0
inveniam viam
(02.06.24)
buyuk ihtimal gdpr mevzusu
0
foster
(02.06.24)
@uykulu

kaldığım yerden devam etmesinde sıkıntı yok. devam etmesine ediyor. ama izlemek istediğim yarım videoyu bulmak için geçmişe gitmem gerekiyor. ilk açılış sayfasında çıkması çok zor olmasa gerek. ha bazen çıkıyor, ama niye bazen çıkıyor, niye çoğunlukla çıkmıyor anlamadım. normal olan HER ZAMAN çıkması değil mi?

adı yapay zeka olmayabilir, her ne haltsa. neticede benim yerime düşünen ve kullanıcı deneyimine dayanarak işimi kolaylaştıran bir makine olmasını bekliyorum, olmuyor.
0
🌸kibritsuyu
(02.06.24)
"siteyi ilk açtığımda niye yarım bıraktığım videoyu en başta getirmiyor?" çünkü en başta sana gözükmek için senden çok para verenler var. taa ki @uykulu nun dediği gibi premium alırsan işler değişir. kıymetli müşteri olursun
0
lambırcek
(02.06.24)
başta gözükmek için para verenlere eyvallah da, sanmıyorum. bahar dizisini izliyorum. 10. bölümdeyim. yarım bırakıp kapattım. tekrar açınca en başta bahar dizisi 11. bölüm çıkıyor. ne yani dizinin 11. bölümü daha mı çok para vermiş? aynı dizi işte. alet demiyor ki 10. bölümü yarım bıraktı, önce onu koyayım. para verip önde çıkarttıranla derdim yok. bunun mantığını çözemedim.

ya da her gün yer bildirimi yaparak story koyduğum gazi üniversitesi yüzme havuzu listede çıkmıyor. ama gazi üniversitesi spor bilimleri fakültesi (yanındaki bina), gazi üniversitesi eğitim fakültesi (karşısındaki bina) çıkıyor. nedir şimdi, bu fakülteler para mı vermiş? mantığım almıyor abi, her gün bildirim yaptığım yerin en üstte çıkması gerekirken listede bile gözükmemesine anlam veremiyorum. para mara premium işi değil bu.
0
🌸kibritsuyu
(02.06.24)
(8)

Günlerdir uğraşan ama yapamayan ustaya para verilir mi?

ananiyimioguz
Geçenlerde bir pasajda ustaya 2 tane elektronik cihaz bıraktım.Günlerce uğraştı, oldu dedi gittim aldım 300 lira verdim geldim.Evde yine çalışmadı, tekrar götürdüm, tekrar yaptı, tekrar parça değiştirdi, yine bir iki gün kaldı ama eve gelip kullanmaya başlayınca yine olmadı.Bu böyle 3 sefer birbirin
Geçenlerde bir pasajda ustaya 2 tane elektronik cihaz bıraktım.

Günlerce uğraştı, oldu dedi gittim aldım 300 lira verdim geldim.

Evde yine çalışmadı, tekrar götürdüm, tekrar yaptı, tekrar parça değiştirdi, yine bir iki gün kaldı ama eve gelip kullanmaya başlayınca yine olmadı.

Bu böyle 3 sefer birbirini tekrarladı. En sonunda olmuyor sanırım bataryan da bitik, benim taktığım kontrol ünitesini de bozuluyor. Zaten kendi üstündeki yanmış dedi ek yaptım o da yemedi dedi.

E peki dedim usta olmadıysa ücret iadesi yap o zaman. E 3 tür parça deniyorum benim parçalarımda sorun yok ki senin cihazın bozuyor gibisinden saçmaladı ben de neyse öyle olsun dedim 300 lira bişey değil, o kadar uğraştı adam, çıktım.

Başka bir usta daha önerdiler ona götürdüm. O da bir hafta sonra yaptım dedi aldım ikisini eve geldim 1i gerçekten olmuş sorunsuz çalışıyor günlerdir, diğeri de yine bozuldu geri götürdüm 1 haftadır da ona bakıyor o dikiş tutmuyormuş çipinde çatlak var birleştirdik falan ama olmadı gelip alabilirsin dedi.

Şimdi ben almaya gideceğim ama, bu usta benden ikisi için 900tl para istedi. ilk oldu dediğinde vermiştim almaya gittiğimde çalışıyordu.

Şimdi usta olmadıysa bir cihaz parası al benden diyeceğim ama o da kaç gündür uğraşıyorum birsürü şey heba ettim falan diye zırvalarsa ne diyeyim?

Öyle çok esip gürleyen bir insan değilim. Gerçi belli de olmaz nadiren tepem atıyor ama pasajda bütün esnaflar dip dibe, olay çıkmasın şimdi.

Benim tatlı dille tatlı tatlı mantıken dövmem lazım. Ne diyeyim madem öyle zabıtayı veya x yeri arayayım gelsinler onlar çözsünler mi diyeyim?

Tüketici haklarına falan gitsem, internet alışverişlerinde işe yarıyorda burada ne yaparlar bilmiyorum.

Gerçi belki adam yarısını iade edecek bilmiyorum ama, diretirse neler diyebilirim onu düşünüyorum.

Mantıken usta bir işi yapıyorsa onun fail olma durumunu da hesaba katar. Bir şey olmuyorsa onu müşteriden çıkarmaz, diğer müşterilere öyle fiyatlar verir ki (başarılı olan işlerde) o faillik durumların parasını oralardan çıkartır. Yanlış mıyım? Ama bu pasajda işler böyle yürümüyor mu anlamadım.

Öte yandan bazen eve birilerini çağırıyoruz, sırf gelme parası 300 500 alıyorlar.

Veya hanım bazen çalışırken bir iş yapıyor, bu tutmayabilir diyor, olsun siz yapın diyorlar 1000tl alıyor mesela. sonra tutarsa tutuyor tutmazsa e demiştim ben size diyor parasını vermiyor.

o yüzden bazen ustalar da kendilerince haklılar mı diyorum ama bizim durumda böyle bir konuşma geçmedi.
0
ananiyimioguz
(27.05.24)
ustayi az cok tahmin edebiliyorum. kohne bir pasajin dibinde dandik bir dukkanda 3, 5 sey tamir ederek hayata tutunanan basit bir adam. o kadar primitif yasiyor ki zaman, kalite, egitim, arastirma, emek, maliyet, fiyat gibi modern kavramlara hakim degil. evrim surecinde 10. istasyondayken kalkip 3. istasyondaki adamla muhattap olmussun. tartisma, kavga, hakem heyeti vs.. girersen onun levelina daha cok girmis olursun. ben olsam pahali bir hayat dersi aldim onun ucretini odedim diyip yoluma bakardim.
0
dokunmakalbime
(27.05.24)
Hayatın olağan akışında hiç bir insan emek sarfetmediği bir şey için para talep etmez. Bu dolandırıcılık olur zira. Eğer uğraştı yapamadıysa da para talep etmemesi gerekir. Ortada bir değişim olmamış zira. Dolayısıyla siz güzel güzel saldırgan olmayan vakur bir şekilde tavırla para mı istiyorsun bir de gibisinden vermeyeceğini hissettirirsin.

Fakat adam böyle birşeyi "esnafsa" zaten talep etmez. O zamanda sen maddi durumun iyiyse adamın yapamasa da emeğine karşılık bir çorba parası bırakırsın.

Ben olsam hiç bu yukarıdaki diyaloglara girmem. Fahiş bir rakam istemiyorsa veririm. Emekçinin Emeğinin karşılığı olarak.
0
psmstc
(27.05.24)
Alete bağlı herşey tamir olamayabilir yada tamir etmemek daha mantılkı olabilir nasıl dersen yedek parçası 700 tl komple yenisi 900 tl yeni almak daha mantıklı. Bunu en başta söylemek gerek ama bakayım olur birşeyse yaparım denerim olmazsa şöyle olur vs diye
adam emek harcamış işçiliği ödemek gerek ama dediğim gibi en başta söylemesi gerekirdi bunlardan olabilir şöyle olursa böyle olur diye
0
basond
(27.05.24)
Ustanın evrim sürecinde senden 7 istasyon önce evrimlestigine inanıyorsan para vermene gerek yok kanki. Ha benim emeğe saygım var diyorsan, elektronik aletlerin her zaman tamir olamadığı bilgisine de sahipsen ödeyebilirsin borcunu.
0
hasmetizm 2046
(27.05.24)
Tamirde kabaca bir kaç ihtimal vardır

1) Tamir olur
2) Görece pahalı bir yedek parça ile tamir olur
3) Tamir olmaz ve arıza sebebi bulunur.

Usta 3. ihtimal için bile olsa parayı hak eder ve vermek gerekir. Ha sizin durumunuzda sallamamıştır, becerememiştir, bir yerinden arıza uyduruyordur orasını bilemem.

Bunu baştan konuşmak gerekir, size de tecrübe olmuş.

Ayrıca bazı ürünlerin tamiri ekonomik olarak mantıklı değildir. Örneğin 1000tl ye yenisi alınabilen cihaz için 500tl masraf edilmez.
0
kimlanbu
(27.05.24)
Cihazınız tamir olur veya olmaz bu durum muallak siz verilen emeğe ücret ödüyorsunuz tamir işlerinde itimat esastır.
0
doharkoman
(28.05.24)
tamirci o parayi bu urunun tamir edilemeyecegi bilgisini vererek hak ediyor aslinda

adam orada zamanini satiyor. sen gidip bir miktarini almissin. farz edelim ki, tamir edilmesi mumkun olmayan tonla zivir getirilip duruyor adama. o halde adam hic para kazanmadan mi hayatini surdurecek ?
0
foster
(28.05.24)
para verilir ama yapamadığı tekine kaç para istediğini sor, fiyat çoksa kır
0
lambırcek
(28.05.24)
(22)

Her gün arabayla işe 20 km git gel yapılır mı?

dedeminhirkasi
İşe gitmek için 10 km git 10 km gel hadi 25 km diyelim arabayla mı gitsem toplu taşımayla mi karar veremedim. Toplu taşımayla gidersem eğer 3 vasıta değiştirmem gerekiyor. E böyle olunca da arabayla gidip geliyorum bir süre ama artık benzin de yetistirememeye başladım. Sizce 20 km bir gün için norma
İşe gitmek için 10 km git 10 km gel hadi 25 km diyelim arabayla mı gitsem toplu taşımayla mi karar veremedim. Toplu taşımayla gidersem eğer 3 vasıta değiştirmem gerekiyor. E böyle olunca da arabayla gidip geliyorum bir süre ama artık benzin de yetistirememeye başladım. Sizce 20 km bir gün için normal mi az ki çok mu siz ne dersiniz
0
dedeminhirkasi
(19.05.24)
Uzun süreli bir işse fırsat olduğu anda işe yakın bir yere taşınmak daha iyi seçenek gibi görünüyor
0
diyecevaplandı
(19.05.24)
Rota müsaitse elektrikli bisiklet için güzel bi uzaklık.
Ama trafiğe kalmıyosanız bence 25 km total bi şey değil
0
zimbirik
(19.05.24)
km'de ne kadar yakıt tükettiğine bak, sonra aldığın yol parasına bak. her halükarda konforundan dolayı araba tercih edilir, totalde %20-30 kendi cebinden çıksa bile.
0
numlock
(19.05.24)
Bir gün arabayla git bir gün toplu taşımayla.
0
sevilen progressive türkücü
(19.05.24)
hibritte yapilabilir. tek otobusle gidebilecegin konuma kadar arabayla gidip, park edip devam edebilirsin
0
foster
(19.05.24)
20 km hiç bir şey değil. ben olsam araba devam ederdim.

edit: he bu dediğim trafik yoksa tabi. diğer türlü toplu taşıma her türlü.
0
biergarten
(19.05.24)
üç vasıta çok yorucu olur. bu vasıtalarda hep ayakta mı gidiyorsunuz?
bi de birinden inip birine binmek de olmayacak. hep bekle bekle..

öte yandan sabah ve akşam trafiğini araçta yaşamak var. kaza riski falan var.

ama yine de trafik yoksa her türlü araba derim. masrafı çok olsa bile.

benim iş 18 km. araba var ama servis olduğu için servisle gidiyorum. hiç o trafiği çekemem. (istanbul anadolu yakası)
0
tabudeviren
(19.05.24)
arabaya sırf yakıt masrafı olarak bakmamak lazım. bunun lastik yıpranması var, bakımı var, sigortası-kaskosu var. bunlar hep maliyet.

istanbul için ya işe yakın eve taşınacaksın yada evine yakın iş bulacaksın.
0
my fault
(19.05.24)
Abi napıyorsunuz 10 git, 10 gelsen bahsediyor. Yok lastik yıpranması falan. Çıldırdınız mı.
0
numlock
(19.05.24)
Makul bir çözüm istiyorsunuz sanırım yanlış anlamadıysam bu durumdaevinizi iş yerinize yakın bir noktaya taşıyabilirsiniz ya da motosiklet, bisiklet, elektrikli scooter gibi alternatif ekonomik araçlara yönelebilirsiniz.
0
doharkoman
(19.05.24)
20 git 20 gel yapıyorum, toplu taşıma kullanıyorum. Hem şoförlük hem trafikte beklemek manasız geliyor, mis gibi toplu taşıma
0
kondansator
(19.05.24)
10 km çok kısa değil mi ya. Büyük şehirler algımızı mı bozdu acaba. 10 km benim markete gitme mesafem :D
0
yenibirgüzelnick
(19.05.24)
20 git 20 gel 40km gittim 2 sene. Trafik olmayan bir rota ise kendi aracımı tercih ederim. Trafik yoracaksa varsa servis yoksa toplu taşıma.
0
cilekli pasta
(19.05.24)
20 hatta 25 km gidiş dönüş İstanbul için son derece normal hatta az bile diyecektim ki araç seninmiş. Onun yakıtını, yıpranmasını falan yetiştiremezsin tabii ki. Mesafe diyorsan normal. Hatta 3 vasıta çekeceğine arabayla git gel derim ama "yetiştirememeye" başladım dediğin anda akan sular durur.
0
nawar
(19.05.24)
Bu kadar mesafe tek vasıtayla toplu taşıma olsa bile arabayla gidilir. Tabii aşırı trafikli bir güzergah değilse.
0
mbond
(19.05.24)
20 km ne ki tabiki yapılır. üstelik 3 vasıta değiştirme alternatifi varsa kesin yapılır
0
paintov
(19.05.24)
20 km az bile. arabasız ben gitmezdim asla. şu an bir araba ortalama kmde 3 tl yakıyor. ayda 1750 tl çok değil. işe de arabayla gitmiceksen arabanın anlamı yok. ben git gel 60 bile yapardım şahsen. bu konfordan kısılmaz. 3 vasıta diyosun bi de işkence resmen. eline geçen ekstra 1000 tlye değer mi? ki toplu taşıma da ucuz değil artık. daha az kalıyodur eline.
0
jelly bear
(20.05.24)
10km yol degil+1 bence arabayla gidilesi en iyi mesafe bu. 3 vasita dusunulemez
0
ala09
(20.05.24)
10 km mesafeye bu kadar taşıt değiştirmek durumunda olmak talihsizlik olmuş. 3 ayrı vasıta ile işe gitmek demek; 3 defa vasıta beklemek demek ve bunlara yürümek demek. Sırf yarım saate yakın bu şekilde kaybedersin. Dönüşte de bir yarım saat kaybedersin sana etti 1 saat.

Örneğin haftada 1 kez belki Cuma günleri işe toplu taşıma ile gidebilirsin. Ayda 1 haftalık benzin parandan tasarruf etmiş olursun.
0
Lethe
(20.05.24)
ben her gün 36 git, 36 gel, 72 km yapıyorum. toplam 3 saat. hatta bazı günler trafik çok olunca, 36 km yerine 65 km olan bir yoldan gidiyorum.

10 km gidip gelmek için 90 liralık benzin harcarsınız. toplu taşıma ne kadar tutuyor?
0
co2s2
(20.05.24)
10 km için 3 vasıta değiştirmek çok kötü
0
jülsezar
(20.05.24)
bence arabayla devam et.
0
sizofren06
(20.05.24)
(22)

İç dökme duyurusu: İngiltere'den Türkiye'ye döneyim mi?

slymene
Selamlar, aklım çok karışık, şartları, olanakları önüme koyuyorum ama bir karar veremiyorum. Biliyorum bu sorular çok özel sorular ama biraz da içimi dökmek istediğim için buraya soruyorum.Evliyim, erkeğim, yaşlar ikimizin de 31, 7 aydır skilled worker visa ile İngiltere'deyim, maaşım 2800 pound. Eş
Selamlar, aklım çok karışık, şartları, olanakları önüme koyuyorum ama bir karar veremiyorum. Biliyorum bu sorular çok özel sorular ama biraz da içimi dökmek istediğim için buraya soruyorum.

Evliyim, erkeğim, yaşlar ikimizin de 31, 7 aydır skilled worker visa ile İngiltere'deyim, maaşım 2800 pound. Eşimi yanıma alma hakkım var, İngiltere'de 6 seneyi doldurursam vatandaşlık hakkım oluyor, 5 senelik vizem var zaten. Hanım Türkiye'de henüz, tam da onu da buraya alma kararını verme aşamasındayız işte, onun maaşı 50000 TL, memur, garanti iş, rahat iş. Ben gelmeden hemen önce Türkiye'den ev aldık, aylık 15000 ev kredimiz var ama o zorlamıyor artık.

Artık uzun süredir ayrı olduğumuz için hasret de binmeye başladı, özellikle eşim duygusal anlamda bana çok bağlı, her gün hasret konuşmaları yapılıyor telefonda, gözyaşları dökülüyor falan.

Bana gelirsek ben her yere adapte olabilen bir tipim, buraya da oldum, ben her yerde mutlu olurum, oluyorum. Türkiye'deki sorunların farkındayım, bazı şeylerden dolayı bedeller de ödedim ama Türkiye'de de gayet mutlu mesut yaşarım, burada da yaşıyorum. Türk insanıyla problemim yok, nerede yaşıyorsam bir şekilde adapte olurum. İngilizi de Türkü de seviyorum, kötü insan her yerde var.

Benim buradaki işim gelişmeme çok müsait, çalışma saatlerim çok iyi, haftada 4 gün çalışıyorum. Zor bir iş ama uzun vadede maaşımı ikiye bile katlayabileceğim potansiyel var. Eşim gelirse başlarda 3-5 ay bir adaptasyon sürecinin sonunda 2500 pound civarı maaşla o da işe başlayabilecek durumda. Yani ikimiz de burada olursak nispeten güzel maaşlarla rahat rahat geçiniriz.

Ben Türkiye'ye dönersem muhtemelen hem haftada 6 gün, hem de daha uzun saatler çalışacağım, maaşım aşağı yukarı 40000 TL civarı bir şeyler olur. Uzun vadede Türkiye'de de kendi işimi kurma potansiyeli var, tabii bunun için 1.5-2 milyon sermaya lazım, o da bende yok.

İşin özü, şu anda düşündüğüm tek konu eşim, o nasıl yapar, adapte olur mu, Türkiye'deki rahatlığı bırakmalı mı? İngiltere'de ilk 1-2 sene çok zorlanacak biliyorum, İngilizcesi de çok iyi değil.

Kısa vadede çocuk da istiyoruz, Türkiye'de kalırsak aile boyutuyla da çok fazla destek bulabileceğiz her anlamda, ailelerimizle de aralarımız çok iyi, gayet güzel ilişkilerimiz var.

Anlaşılan, ne Türkiye ile ne de İngiltere ile sorunum yok, hayatta geldiğim nokta itibarıyla hiçbir yer beni çok heyecanlandırmıyor zaten, hayatı rutine oturtup mutlu mesut yaşamak istiyorum, yeni yerler göreyim, yeni maceralar edineyim gibi dertlerim yok, önceden vardı, yoruldum artık, dinlenmek istiyorum.

En başta neden İngiltere'ye geldin diyecek olursanız, bir heves geldim işte, Türkiye'de 6 gün, günde 12 saat yaptığım işten memnun değildim ve çok yoruluyordum. Buraya her şey harika olacak hayaliyle gelmedim tabii de, hatta gayet güzel de adapte oldum, benim İngilizcem gelmeden önce de çok iyiydi, fakat adaptasyonun ne kadar zor olduğunu bizzat gördüm, şimdi eşimin bunu yaşamasını isteyip istemediğimden emin değilim.

Eşim ne diyor diye sorarsanız, onun da fikirleri belirsiz, genel anlamda o da çok fazla zorluk istemediği bir noktada, Türkiye'de nispeten mutlu, o gelirse benim için, birlikte olmak için gelir, bir süre sonra adapte de olur. Nihayetinde ben hangi yöne meyilli olursam o da beni takip eder, karar vermek biraz bana kalıyor gibi nihayetinde.

Biraz düzensiz yazmış olabilirim kusura bakmayın. Görüş, öneri, ne söylemek isterseniz dinlemek isterim.
Teşekkürler.

Edit: Birkaç detay daha vermek isterim. İkimiz de veteriner hekimiz, ben burada klinisyenlik yapıyorum, eşimin klinik tecrübesi olmadığı için burada food hygiene, meat hygiene inspector gibi işler yapacak official veterinarian olarak. Mezbahalarda, havaalanları gibi yerlerde çalışabilir. Ben buradaki hayatı da düzene sokuyorum, ufaktan para biriktiriyorum. Orta karar bir araba bile aldım burada.
0
slymene
(18.05.24)
Ben yerinizde olsaydım eğer eşimin 2 yıllık ücretsiz izin alarak yanıma gelmesini saglardim. Bu süre zarfı içerisinde duruma göre ingilteredeki düzenimi kurar yavaş yavaş da Türkiye den elimi çekerdim. Benim yönüm ingilterede kalmak şeklinde olurdu.
0
dedeminhirkasi
(18.05.24)
Şimdi sizin Türkiye'de süper bir kariyeriniz olsa denilebilirdi ki dönün sonuçta Türkiye ile derdiniz yok ki çok önemli nokta. Ben misal Türkiye'de yapamıyorum, o yüzden dönmem ve umarim dönmek zorunda kalmam.

Sizin durumdaki sorun dönüş şartları. Türkiye'de 40 bin lira ve çalışma şartları acayip kötü. Bu sizi özellikle bati Avrupa'nın çalışma şartları sonrasi acayip kötü etkiler (bugün berberle konusuyorduk nasıl oluyor berberde tatil falan diye, 5 hafta bizde ama ben biraz fazla alıyorum 5 hafta yetmiyor dedi. Dedim bunu Türk'ün yanında söyleme). Eğer Türkiye'de daha iyi maaş ve insancil çalışma şartları olacaksak sonuçta bu hayatta önemli olan esimiz, cocugumuz.

Bu arada dedeminhirkasi dediği gibi olabiliyorsa kesin deneyin. Riskiniz cok az sonuçta. Eşiniz de bakar nasılmis ne değilmiş diye.

Bu sorunun cevabı basit değil. Çünkü sizin Türkiye çalışma hayatiniz kötü, esinizin iyi. Esinizin oraya geldiğinde yapacağı belirsiz vs.
0
logisticsmanager
(18.05.24)
Selamlar, eşim nispeten yeni memur olduğu için ücretsiz izin hakkı yok henüz, olsaydı onu düşünüyorduk biz de.
0
🌸slymene
(18.05.24)
aynı yaştayız ve ben eşimle birlikte ingilteredeyim. o yüzden durumunuzu biraz da olsa anlayarak veriyorum cevabı. biz döneceğiz ancak sizin durumunuz özelinde bana göre eşinizin ingiltereye gelmesi daha doğru olacaktır.

türkiyede olup buraya gelmek veya bir avrupa ülkesine gitmek isteyen arkadaşlarıma hep bu işin tek bir doğrusunun olmadığını ve türkiyede neyi bırakıp geleceklerinin çok önemli olduğunu söylerdim hep. yani evet mesele hiçbir zaman sadece maddi değil, ingilterenin bizim ülkemizden daha üstün olduğu maddiyat dışı diğer yanlarını yaşayarak görmüşsünüzdür. çocuk olunca hele eğitim, gelecek, güvenlik açısından müthiş baskın ingiltere türkiyeye göre. adaptasyonun zor olduğunu kabul ediyorum. ama birlikte olduğunuz yerde zamanla bu sorunun halledileceğini düşünüyorum. siz önceden gelip bi hayat kurduğunuz için comfort zone'dan hiç ayrılmamış gibi hissedecek eşiniz eminim ancak tabi şu anda gözünüzde büyük haklı olarak.

diğer taraftan şu da bi gerçek ki, ülkede çok fazla problem var ama türkiyede de çok güzel şartlarda yaşamayı başaran insan da var. ancak arkadaşların da dediği gibi sizin dönüş şartlarınız pek iyi değil. ingilteredeki çalışma şartlarınızı düşününce pişman olma ihtimaliniz daha yüksek geldi bana.
0
bussuru1
(18.05.24)
eşin Türkiye'de iyi durumdaysa ve kaybedeceği şeyler olduğunu düşünüyorsa sıkıntı.

Biz de eşimle İngiltere'deyiz ben çalışıyorum o master yapıyor, pek sevemedi ve mesela iklimin onu çok etkilediğini burada öğrendik. İngilizleri de aklında nasıl hayal ediyordu bilmiyorum ama çok vasat pasaklı tipler olduklarını söylüyor ki biraz da haklı. İşler doğru düzgün yürümüyor emlakçı bile binbir türlü hata yaptı ben fark edip uyardım. Sağlık sistemi yine özellikle Türkiye'de özel sigortaya alışmış birini zorluyor ve korkutuyor(eşim). Yani kimi insan alışmakta zorlanıyor.

Ben 2014-2015'te İngilteredeydim, sevmiştim, şimdi yine mutlu gibiyim ama eş durumundan dönmek zorunda kalırsak naparız bilmiyorum. Bu arada eşimin İngilizcesi baya iyidir, o farklı kültürel şeylerden zorluk yaşıyor, dil bilmeyen eşiniz daha da zorlanabilir veya tam tersi bir şeyleri anlamadığı için belki hiç gözüne batmaz her şey pespembe de gelebilir emin değilim. Ücretsiz izin hakkı olmaması kötü.

Buraya geldiğimde Ankara Anlaşmasının arka kapısını bulup gelen tiplerle tanıştım. Türkiye'de pek iş yapamayan burada olmak 'zorunda olan' kişiler bi şekilde yaşayıp gidiyor, ama Türkiye'ye dönse de fena hayatı olmayacak kişiler bi dönmeyi düşünüyor. Mesela bizim Türkiye'de arabamız var hala satmadık, İngiltere'de henüz yok. Bu bile hanıma batabiliyor bazı rahatlıkları burada elde etmek -doğal olarak- vakit alacak. Türkiye'den gerçekten kafa olarak kopmuş mu o önemli (ben koptum, eşim kopmadı). Gerçi sen de kopmamışsın iki tarafı da severim yaşarım diyorsun. Bazı şeyler de gelince anlaşılıyor. Eşim ülkesini bu kadar sevdiğini buraya gelene kadar bilmiyordu :D

ek olarak, çocuk vs. planı varsa buraya adapte olup iyi konuma gelip çocuk yapmak bilmemkaç yıl alır. Sağlık sisteminde Türkiye'deki kadar ilgi olmaması, doktoru sık görememek, ebe ile doğurmak vs. bile kadınları acayip etkileyebilir. Hele acil bi durumda doktora ulaşılamazsa anında döneriz herhalde. Geçenlerde apandisiti patlayıp son anda müdahale edilen bi Türk'ü dinledik orada eşim böyle bişey olsa anında TR'ye dönerim dedi:)
0
nhk ni youkosu
(18.05.24)
Dön hocam dön,İngiltere alışması kolay bir ülke değil
0
Yılmaz920
(18.05.24)
"Eşim gelirse başlarda 3-5 ay bir adaptasyon sürecinin sonunda 2500 pound civarı maaşla o da işe başlayabilecek durumda." "İngiltere'de ilk 1-2 sene çok zorlanacak biliyorum, İngilizcesi de çok iyi değil."

Hocam yanlis anlama. Bu biraz iyimser bir hesap gibi geldi. Ingilizcesi iyi olmayan biri 2500 pound alamaz.Alir da yani ustaligi, zanaati olmasi lazim. %20 vergi, 5% pension'dan sonra elde bir sey kalmiyor. Fabrika, uretimde gece isi, mesailerle falan uzun saatler calisarak ancak. AB'den cikiliyor diye dogu avrupa can havliyle toplu goc yapti, Ukraynalilara da coktuler ucuz is gucu diye fabrika, depo isi bile kolay degil artik. Esinizi mavi yakaliliga alistirabilecek misiniz o onemli, Turkiye'de memurluk yapan biri iicn 2-3 kat zor. Esiniz bu zamanda is bulduguna sukretsin. Resesyonda zaten ulke.
0
freedonia
(18.05.24)
Mevcut isinden ucretsiz izin alabiliyor ise Ingiltere denemesi yapmak mantikli olur.
Ayrica ingiltere ucakla cok da uzak degil Tr ye. Sanki trene binip 3 gun uzaklara gurbetlere gidiyormus gibi tribe girmeye gerek yok bence :) Belli bir maasla ikiniz de calismaya basladiktan sonra senede 1-2 gidip gelinir.
Biz de gecen sene amerikaya tasindik. Ucak pahali ve 12 saat Tr ye, ayrica havalimani 3 saat mesafede. Pek de sevemedik ama bizim gibi kafa dengi 1-2 aile bulduk onlarla takiliyoruz keyfimiz yerinde, bir derdimiz yok. Biz de ayni yaslardayiz.
Hazir vize varken Ingiltere denemesi tavsiye ediyorum. En kotu ihtimalle sonra donersiniz. Sanki bi karar verdim bidaha donemem gibi bir dusunceye girmeye gerek yok.
0
The_Lollok
(18.05.24)
Hocam o zaman özür dileyerek söylüyorum ben olsam vakit kaybetmeden çocuk yaparım ki zaten öyle bir düşünceniz var. 9 ay içinde de eşiniz gelir siz gidersiniz. Çocuk doğunca da ücretsiz izinle eşiniz gelir. 2 sene yanınızda durur. Ben böyle yapardım.
0
dedeminhirkasi
(18.05.24)
Cevaplar için teşekkür ederim, hepsini dikkatle okuyorum.
Bakıyoruz işte, oturup karar vermeye çalışacağız.
Ücretsiz izin durumumuz yok eşim yeni memur olduğu için, e istifa edip dönerse de memuriyete dönme şansı yok. Eğer memurluk yapmayacaksa ona Türkiye'de güzel maaşlı, rahat bir iş yok maalesef. O yüzden kararımız kesin olacak. Ya o istifa edecek temelli İngiltere'ye yerleşeceğiz, ya da ben döneceğim.

Mesleği gereği o da skilled worker olacak eğer gelirse, nispeten kolay bir iş yapacak, 2500 pound maaş da başlangıç maaşı, 3-5 aylık adaptasyondan sonra rahat alabiliyor.
0
🌸slymene
(19.05.24)
Hocam ozel degilse ne is yapiyorsunuz? Ayrıca ustteki arkadas gibi cocuk +1
Ayrıca turkiyeye dönmek dışındaki tum secenekler +10
Turkiyeye donmeyi gerektiren buyuk bir sebep yok
0
optimistbakunin
(19.05.24)
@optimistbakunin
ikimiz de veteriner hekimiz hocam.
0
🌸slymene
(19.05.24)
Abi veterinersen bence avrupa iyi. Bak hatta ben kendi köpekten soyleyeyim; esinle beraber veterinary psychology alanina girip veterinary behaviorist falan olursanız çok güzel iş ve güzel de para var anglosakson ülkelerde (benim bildiğim batı Avrupa'ya oranla İngiltere'de veteriner daha pahali. Amerika zaten kafalari yemis halde millet sira bekliyor bu tarz şeylere).

Bu meslek ile bence sirtiniz yere gelmez ki çalışma saatlerinizin neden bu kadar fark ettigini de şimdi anladim. Evet Türkiye'de bu tarz meslekler malesef çok kötü genelde.

Bence batı Avrupa'da veterinerlik güzel olay.
0
logisticsmanager
(19.05.24)
mesleği yazmışsınız, gerçekten onun da 2500 net alacağını falan biliyorsanız gelsin. Bak şöyle diyim, Reddit'te falan bak (ki ben içeriden biliyorum) 5-6 ay iş arıyorsun ve yıllık 27000 pound brütlük iş bulmak bile aşırı zor.(ortalama 33 bin deniyor ama Londra ile ortalama o) Sen skilled worker olarak en az 38700 gbp'den bahsediyorsun ve ikiniz de bunu alırsanız İngilizlerin çoğundan daha iyi yaşarsınız. İleride özel kendi işinizi de yaparsınız.

bir not: dependant olarak gelirse istediği işi yapar, skilled worker visa alırsa şirkete ve mesleğe bağlı olur. "Aynı vize tipinde" 5 yıl kalırsan ILR'a başvurabiliyorsun. 3 yıl sonra skilled'den dependanta geçerse vs. o süre sıfırlanıyor haberiniz olsun. Fakat iki taraflı garanti için(işten çıkarılma gibi durumlar açısından) ikiniz de skilled olabilseniz süper tabii. Ama atıyorum sen çalışırken eşine veteriner kliniği açıp özel iş yapsın gibi şeylere girişirseniz ve sen indefinite aldığında onun yanına geçersen falan işler daha parlak olabilir sanki.
0
nhk ni youkosu
(19.05.24)
Ingiltere'de kal. Asiri evham yapan birini okudum bu entry'de. Ortada hicbir sorun yok, sen "ya sorun cikarsa" stresi yapiyorsun.
0
hot potato
(19.05.24)
Ben cevap vermeyeceğim de size kendinize cevap verdireceğim

Neden oradasınız?

- "Türkiye'de 6 gün, günde 12 saat yaptığım işten memnun değildim ve çok yoruluyordum. Buraya her şey harika olacak hayaliyle gelmedim tabii de, hatta gayet güzel de adapte oldum"

Neden kalmayı düşünebilirsiniz

- "Eşimi yanıma alma hakkım var, İngiltere'de 6 seneyi doldurursam vatandaşlık hakkım oluyor, 5 senelik vizem var zaten."

- "Benim buradaki işim gelişmeme çok müsait, çalışma saatlerim çok iyi, haftada 4 gün çalışıyorum. Zor bir iş ama uzun vadede maaşımı ikiye bile katlayabileceğim potansiyel var."

- "Eşim gelirse başlarda 3-5 ay bir adaptasyon sürecinin sonunda 2500 pound civarı maaşla o da işe başlayabilecek durumda."

Neden dönmeyi düşünebilirsiniz?

- "Türkiye'de kalırsak aile boyutuyla da çok fazla destek bulabileceğiz her anlamda, ailelerimizle de aralarımız çok iyi, gayet güzel ilişkilerimiz var."

- "İngilizcem gelmeden önce de çok iyiydi, fakat adaptasyonun ne kadar zor olduğunu bizzat gördüm, şimdi eşimin bunu yaşamasını isteyip istemediğimden emin değilim."

- "Eşim Türkiye'de nispeten mutlu, o gelirse benim için, birlikte olmak için gelir"

---

Sonuç: Kalmak için çok somut gerekçeleriniz var, dönmek için öne sürdüklerinizin tamamı ya varsayıma ya da eşinizin kendi konfor alanı konusundaki sizin endişelerinize ya da aile desteği gibi çok da somut olmayan duygusal sebeplere bağlanıyor.

Aslında anladığım kadarıyla eşiniz zaten oraya gelmek istiyor olsa diğer sebeplere hiç kafa yormayıp kalacaksınız. Haliyle tek sorun eşinizle ilgili. Ancak siz eşiniz için hep kendi korku ve endişelerinizi anlatmışsınız. Çok fazla onun payı yok bu akışta, buna rağmen en büyük belirsizlik de onun payına düşen kısım. Ben ne yaparsam o uyar da demişsiniz ama siz tersten gidiyorsunuz sanırım yöntem olarak.

Bence yaşadığınız bu kafa karışıklığını çözebilecek tek kişi eşiniz. Kendinizi boşuna sıkıntıya sokuyorsunuz. Anladığım kadarıyla (eşinizle ilgili belirsizlikler olmasaydı) siz kalmaya daha yakınsınız, eğer durum buysa eşinizle bu eğiliminizi örtülemeden konuşun. O da kendi açısından değerlendirsin.
0
akhenaten
(19.05.24)
"uzun vadede maaşımı ikiye bile katlayabileceğim potansiyel var." - burda uzun vadeden kasit max 2 sene ise, esin de gelip hemen 2500 net ile ise baslayacaksa bence denenebilir. senin maasi da net 2800 olarak farzediyorum.

ama uzun vadeden kasit 5+ sene ise ve garanti degilse, sadece potansiyel ise, salla diyorum, degmez.
0
cooperr
(19.05.24)
siz adapte surecinde yalnizdiniz ama esinizin yaninda siz olacaksiniz zannettiginiz kadar zorlanmaz. burda aklima takilan cocuk ve dogum sureci oldu kadinin annesi gelebilecek durumdaysa, calismayan biriyse vs onu da halledersiniz git gel yaparlar zaten bu uzak plan
0
ala09
(19.05.24)
Dönme.
0
AlsterWasser
(19.05.24)
eline bir firsat gecmis. döneceksen de vatandaslik almadan dönme derim.
0
robert bosch
(19.05.24)
Haftada 4 gun calisiyosun hala donmek kafanda. Eger olum sonrasi hayata inaniyosan eyvallah ama 1 hayatin varsa az calisma fazla eglenmek 1.hedefin olmali.

Donunce esin ve sen toplam 100k ile tc de hic bi sey yapamazsiniz. 65 inize kadar calismaya devam dersiniz.
0
lapaz
(19.05.24)
sonucta orada da ortalama maasli bir insansin
burada kendi isini kurma sansin varmis. orada bu cok daha zor olur diye dusunuyorum

1-5,2 milyon bulunmayacak para degil

2 clio parasi gibi dusunebiliriz
0
foster
(19.05.24)
(9)

Airfryer kullanan duyurucular

huzurlarinizda huzursuzluk
Selamlar,Bu üründen alma niyetindeyim ama marka konusunda çok kararsızım.- Kızarttığı ürünlerin dışını çıtır yapıp içini yumuşak bırakmasın mesela patates kızartmasını ben böyle sevmiyorum. Bunun bir ayarı mı var? Xiaomi tavsiye eden oldu ama onun yorumlarında böyle bir şey okudum.- Çok fazla duman
Selamlar,

Bu üründen alma niyetindeyim ama marka konusunda çok kararsızım.

- Kızarttığı ürünlerin dışını çıtır yapıp içini yumuşak bırakmasın mesela patates kızartmasını ben böyle sevmiyorum. Bunun bir ayarı mı var? Xiaomi tavsiye eden oldu ama onun yorumlarında böyle bir şey okudum.

- Çok fazla duman sorunu da olmasın.

- Güzel pişirsin işte ya :D

-2 kişiyiz. 4 kişiyi de karşılayabilecek bir hazne ne kadar olmalı?

Beni tecrübeleriniz doğrultusunda yönlendirebilirsiniz çok sevinirim, teşekkürler
0
huzurlarinizda huzursuzluk
(12.05.24)
Xiaomi var bende;
Duman yok. Olayi dumansiz olmasi zaten.
Biraz yumusak kaliyor ici evet. Normal kizartma gibi beklememek lazim. Neticede firinla ayni performans.
4 kisi diyorsaniz xiaomi veya philips’in xl’lari is gorur.

Ben hic kullanmiyorum nerdeyse bu arada. Balik, tavuk her seyi firinda yapiyorum. Firinda daha sulu sulu oluyor bence.
0
mor oje
(12.05.24)
ben de xiaomi kullanıyorum, çok memnunum. 2 kişiye yetiyor bence. yağda kızarmış gibi yapmıyor doğru, mor oje'nin dediği gibi fırında pişmiş gibi yapıyor ama çok daha çabuk.

bizim en çok yaptığımız şeyler tavuk (kanat, pirzola, but vs.), köfte ve patates. bence harika yapıyor. köfteleri donuk da atsanız mükemmel kızartıyor. bunun dışında kap kek de yaptık, birçok kez kestane de pişirdik, onları da mükemmel yapıyor. keza sosis, sucuk gibi şarküterileri de harika ve dumansız yapıyor. sebze sote bile yaptık, gayet oldu.
0
orient blue
(12.05.24)
hepsi ayni mantikli ayni sekilde calisiyor ki zaten

bende de xiaomi var, cok iyi alet


sadece simdi alsam, daha genis olanlardan alirdim
0
foster
(12.05.24)
bence ne kadar buyuk olursa o kadar guzel oluyor ozellikle cok kisi icin. bu nedenle philips xxl olanlara bakabilirsiniz.
0
sanal uyku
(12.05.24)
Cosori öneririm amazondan.
0
biravekahve
(12.05.24)
turbolu mini fırın al airfry yerine sadece tepsiyi yıkarsın
0
bir soru sorcam
(12.05.24)
Cosori car bende memnunum.

6 küsür litre olanı çift resistanlı. Diğerleri hep tek resistanslı sadece üstten pişiriyor.

Ben pratik olmasından dolayı memnunum. Yıkaması biraz can sıkıcı ama bulaşık makinesine atıabiliyor
0
jackyr
(12.05.24)
Türkiyede mağaza satışı yok sanırım ama patates kızartma apartı olan airfryler amazonda var. Yurtdışından geliyor. Bahsettiğim aparat silindir tel bir kafes, sürekli dönüyor tavuk çevirme gibi. Haliyle patatesler eşit kızarıyor. Bu aparatın olmadığı airfryerlarda patates kızartması genelde zorlama oluyor ya. Mesela siz içi yumuşak kalmasın diye vurgulamışsınız, bunu vurgulayan biri standart bir airfryer kızartmasından memnun olabilsin sanmam. Patates kızartması yapmak için çok daha kolay ve az emek gerektiren yöntemler var. En basitinden doğrudan fırınlayın ve varsa fanı çalıştırın.
0
akhenaten
(13.05.24)
hazır donuk patatesi çok güzel yapıyor ama evde kendin hazırladığın patates hiç güzel olmuyor.

duman sorunu hiç olmadı

arada açar çevirirsen vs güzel pişiriyor.

philips xl var. iki kişi için ideal, 3 kişiye yetmez. sanıyorum 6ltydi. yani daha büyük alman lazım.

amaaaa 4 kişi için yemek yapacaksam zaten gider fırında yaparım. geniş geniş konulur, çevirme derdi yok. şu an air fryer özellikli fırınlar var zaten.
0
elorelia
(13.05.24)
(6)

Bu diz üstü alınır mı?

adriana lima poposu yaglayicisi
https://hizliresim.com/8pu8tn2İnternete girme, youtube, dizi, film izleme, instagram vs için kullanılacak, oyun oynanmayacak. Ortalama bir yetişkin, aklı başında kullanıcı için yeterli olur mu?
hizliresim.com

İnternete girme, youtube, dizi, film izleme, instagram vs için kullanılacak, oyun oynanmayacak. Ortalama bir yetişkin, aklı başında kullanıcı için yeterli olur mu?
0
adriana lima poposu yaglayicisi
(12.05.24)
Bunun yerine bir tablet daha iyi olur
0
grimavi
(12.05.24)
@grimavi sebep?
0
🌸adriana lima poposu yaglayicisi
(12.05.24)
tablet +5

sadece icerik tuketmek icin tablet cok daha iyi
0
foster
(12.05.24)
benzer bir bütçe ile alacağınız 9. nesil iPad ya da biraz daha ekleyerek alabileceğiniz 10. nesil iPad (ben olsam bunu alırdım) bu bilgisayardan daha akıcı çalışır, daha uzun ömürlü olur. taşınabilirliği de cabası.

içerik tüketimi için iPad mükemmel bir cihaz.
0
orient blue
(12.05.24)
şu listeden alacaksın
en ucuzu 8950 tl
www.epey.com
0
lambırcek
(12.05.24)
Linkteki ürün bildiğin çöp. Böyle ürünlerin piyasada olabilmesi bile rezalet. 1-2 sene sonra değil daha aldığın anda performans sorunu yaşarsın. Ram yetersiz, disk alanı çok küçük, işlemcisi 10 yaşındaki ekonomi sınıfından alınmış bilgisayarlardan daha yavaş.
0
mikro patlama
(13.05.24)
(10)

Z kuşağıyla ilginç anılarınız var mı?

michael_knight
Z kuşağıyla yaşadığınız ilginç anılar var mı? Özellikle iş hayatında."Sevgilimle ayrıldığımız için çok kötü hissediyorum. Bu hafta işe gelemeyeceğim, anlayışın için şimdiden teşekkürler, pazartesi görüşmek üzere" diye email gelmiş işyeri sahibi bir arkadaşıma. Bana çok garip geldi. Normal mi? Siz bö
Z kuşağıyla yaşadığınız ilginç anılar var mı? Özellikle iş hayatında.

"Sevgilimle ayrıldığımız için çok kötü hissediyorum. Bu hafta işe gelemeyeceğim, anlayışın için şimdiden teşekkürler, pazartesi görüşmek üzere" diye email gelmiş işyeri sahibi bir arkadaşıma.
Bana çok garip geldi. Normal mi? Siz böyle yazabilir misiniz?
0
michael_knight
(08.05.24)
2 sene önce depoya bi çocuk almıştım, 3 gün işe geldi, 4.gün whataspptan yazdı "abi hayat boş, sikmişim işini de gücünü de, hakkını helal et, kral adamsın" diye :D kızamadım bile kahkaha attım. inşallah güzel bi yere gelmiştir, zehir gibiydi zaten.
0
numlock
(08.05.24)
Aşırı yoğun bi tempoda çalışıyoruz, ortalık yangın yeri, hiçbir şey tamamlanmamış ve ertesi güne, projedeki en önemli toplantıya sunum hazırlıyoruz ve belli ki sabahlayacağız ancak yetişecek. Aşırı sakinlikle 'bu akşam benlik bir şey var mı sevgilimle program yaptım' dedi.
0
amelie poulain
(08.05.24)
@amelie poulain aslında öyle olmak lazım ya, aşırı yoğun tempoda çalışmak normal değil aslında, keşke ben de öyle söyleyebilsem özeniyorum o tarz insanlara

not: y kuşağı spor
0
jülsezar
(08.05.24)
@jülsezar evet ama bu her gün olan bir şey değil, her projede olan bir şey de değil. arada denk geliyor ve hepimiz orda çalışıyoruz yani :))
0
amelie poulain
(08.05.24)
Intern olarak bir çocuğu almıştık işe, ben veriyordum işlerini, bir şey olduğunda da bana söylüyordu. Daha o zaman 1-2 aylıktı, yine bir gün bir iş verdim; o datayı hazırlayacak, yönlendirmesini ekiplere ben yapıcam analizlerle birlikte. Neyse datayı 1-2 kez yaptı, sonrasında "bunu sen yapabilirsin, bak göstereyim sana, bundan sonra datayı da sen hazırla." diye bana iş buyurmaya kalktı. xD iş yapmak istemiyorlar yani, direkt ceo olarak başlamak istiyorlar..

Başka bir şirkette de yine bir başkası (ki o apayrı bir case'di) bizim VP'ye sunumlar yapıyorduk düzenli. O sunumlarda da her hafta datalarının hazırlanması, sunuma eklenmesi ve ekiplere önden gönderilmesi lazım. Bizim VP de eli maşalı, aşırı sert bir kadın, title olarak da aşırı güçlü. Herkes korkuyor kadından filan. Bu çocuk sunumdan 5 dk önce VP'nin odasına dalıp (ki müdür altının o odaya girmesini istemiyordu kadın) "sunumu iptal edelim ben hazırlayamadım" derdi... Çocuğun tek işi de buydu. :)
0
mor oje
(08.05.24)
hastayım vs diyip yalan sıkmasından daha samimi geldi bana :D

ben 96lıyım, kimi kaynaklara göre y; kimi kaynaklara göre z kuşağı kabul ediliyor. O yüzden çok abartı sorumsuzluk içermediği sürece twitter'da, sözlük'te vs "Bakın Z kuşağı ne dedi!!!" tarzı yazılar çok da tuhaf gelmiyor bana ahaha

Ha ama aşırı sorumsuz içeren tutumlar bence zaten kuşaktan bağımsız herkeste var da, yaşı büyük olup bu derece sorumsuz olanlar zaten iş hayatından ayrıştığı için onlarla muhatap olmuyorsunuz.

Z kuşağı mail atmayı beceremiyor diye bir isyan var mesela ki bazı örnekleri cidden feci. Ama mail atma dersi diye bir ders yok, bu nesil de doğduklarından beri teknolojinin içinde chatleşerek büyüyorlar. Ben ilkokuldayken mektup nasıl yazılır öğrendim ki hayatımda mektup yazmışlığım yok ama sanmıyorum ki 2000 sonrası doğan nesil bunları öğrensin yani. Insta dm'den nasıl chatleşiyorsa onun için internetten biriyle iletişime geçme yöntemi o. Doğrusunu oturup anlatsan anlamayacaklarını, direneceklerini de sanmıyorum çoğunun.

Şu ana kadar profesyonel hayatta benden küçük biriyle aynı ortamda bulunmadım maalesef, çalıştığım tüm kurumlarda en küçük bendim, o yüzden Z kuşağı anım yok ama arada fakülteden öğrenciler geliyor merak ettiklerini soruyorlar, çalışmaları izlemek istiyorlar. 2004'lü falandır yani ortalama, hepsi çok aklı başında konuşup kendilerini düzgün ifade eden çalışkan çocuklar. Bir tersliklerini görmedim
0
nundu
(08.05.24)
Öğrencilerim has öz hakiki z kuşağı. Bir kız öğrencim yanıma geldi dersten sonra hocam dedi geçen hafta dersinize gelemedim çünkü regl olmuştum ve çok ağrım vardı ondan, yok yazmasanız olur mu? Çok açık sözlü geliyorlar bana bu kadar info gereksiz geliyor.
0
buzbebek
(08.05.24)
Bizim departmanda her birimiz donusumlu olarak ayda bir, bir kisi cumartesi de calisilirdi. Is yuku cok hafif olurdu, 2-3 telefon mail cevaplardin, koca ofiste tek basinasin, yonetici yok kimse yok, al cayini, kahveni excelde, sirket programinda hafif tempoda calis, kafani dinle iste kebap. Neyse bu Z kusagi arkadas kaldi ilk cumartesinde, sonraki hafta internet log raporlarina bakilmis, bir suru sitede surf yapmis, gunduz maclarini izlemis saatlerce falan:) O sirada selcuksports'un benzeri videostream diye bir yer vardi eksisozluk.com Paso ordan mac izlemis adam:) Patron cildirdi tabi, sen nasil pervasizca ofiste saatlerce mac izlersin falan direk kovuldu.

Bir seferinde de patron sirketinde calisiyordum. Patron otoriter ve zor bir adam. Gun icinde patron bu Z kusagina bir is vermis yap diye, olanlardan habersiz yonetici de baska bir is vermis bizim elemana. Bu gitmis patronun verdigi isi ikinci plana atip, yapmaya baslamamis bile, yoneticinin verdigi ise oncelik vermis:) Patron da "lan sen beni kaale almiyon mu, biz burda bilmemne basi miyiz" diye epey bagirip, cagirmisti:) Patron sirketinde patronun bir dedigi 2 yapilmaz, yonetici falan senin gibi maasli calisandir.
0
freedonia
(08.05.24)
bir önceki iş yerimde yetiştirilmek üzere üniversite mezunu bir kız alınmıştı , benim yanıma oturttular iş öğrenmesi için . her fırsatta instagramı açıp ekran kaydırıp duruyordu ben bir şey söylersem telefonu bırakıyor ilk boşlukta tekrar eline alıyordu . uzun tırnaklarından klavye tuşlarına zor basıyor günde en az 10 tane selfie çekiyordu.
bir de mail göndermesi gerektiğinde yanlış yazdığı kelimeleri hatırlamak bile istemiyorum . bunların dışında kız çok cici ve güzeldi . iş aralarında güzel sohbetlerimiz oldu
0
devilone
(08.05.24)
ben bi grafikerle calisiyordum. uzaktan calistigimiz bir donem. sabah gunluk toplantimizi yaptik. her zaman oldugu gibi gec kaldi :)

sevecegi bir is verdim. super dedi ben bunu hallederim hemen. 2 saat sonra gonderiyorum dosyayi.

4-5 saat gecti, bunaltmakta istemiyorum. dayanamadim sordum, durum ne diye.

abi kusura bakma diziye dalmisim dedi :D

o gun 2 saatlik isi gece 12 de anca bitirebildik
0
foster
(08.05.24)
(11)

maaş ve mesleğiniz nedir

olaguerr
ve yetiyor mu?
ve yetiyor mu?
0
olaguerr
(07.05.24)
130k, yazılım, yetmiyor.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(07.05.24)
yan gelirlerle 80bin. turizm. yetmiyor.
0
entropik
(07.05.24)
uzman memur 40k. yukardakilere göre benim yetiyor yazmam olmaz. zaten yetmiyor.
0
mikahakkinen
(07.05.24)
uzman memur 37 bin. 3 ayda bir çift aldığım için 49.600 ortalama.

Kira ödemediğim ve bekar olunca haliyle yetiyor.

Edit müdüt: 48.000 oldu, ortalama 64.000
0
put it in your appropriate place
(07.05.24)
45k özel bir şirkette muhasebe/finans. Nasıl yaşadığına bağlı yetip yetmeyeceği ve benim yaşantımda tabii ki yetmiyor ama benden az alıp ev geçindirenler de tanıyorum.
0
Kediyi üzdün
(07.05.24)
40-50k arası, yazılım, yetmiyor.
Eşim 50-150k arası kazanıyor ona yetiyor gibi. ama sorsak her istediğini de yapamadığı için yetmiyor diyecek.
0
ananiyimioguz
(08.05.24)
50 dolar. yazilim sektoru. is kurmaya calisiyorum

yetiyor :) demeyi cok isterdim
0
foster
(08.05.24)
500k :) üst düzey yönetici. yetiyor
0
gabe h coud
(02.06.24)
40-50k yazılım yetmiyor

ingilizceyi ilerletebilsem doviz kazanınca direkt 2x 3x oluyor aslında o zaman yetebilir ama tr şirketinde bu kadar şimdilik.
0
ananiyimioguz
(02.06.24)
ortalama 45, öğretmen. eşimde 45, yetiyor mu? Temel ihtiyaçlara evet ama içinden geldiği gibi yaşamaya hayır.
0
biravekahve
(02.06.24)
maasli calisana "yetiyor mu" diye sormak mantiksiz, ufak tefek istisnalar haric yetme olasiligi yok, bu gelismis ulkelere de gitsen boyle.

15 senedir muhendis olarak maasli calisiyorum, sirket sahiplerini zengin edip duruyorum. Baktim ben sadece gunu kurtariyorum, baska islere bulasmaya basladim. Eger tutturursam muhendislik falan yalan olur, kartvizit umrumda degil.

bir cin atasozu der ki, herkese bu firsat treni bir kere gelecek. Olay, tren geldiginde istasyonda olmak. Bunu hayat tecrubem bana gosterdi, birkac tanidigim trene bindi ve koseyi dondu. Bazilari ise binmeye cesaret edemedi ve maasli olarak surunmeye devam ediyorlar.
0
cooperr
(02.06.24)
(19)

Kafayı yemek üzereyim.

kozm
Selam seferoğulları, 2 senedir ingilizce ile uğraşıyorum sadece.. işim bile yok. 1.5 sene alt yapımı yapılandırmakla geçti ve 3,4 gramer kitabı bitirdim. Yaklaşık son 5 aydır toplu ingilizce dersi alıyorum. Listening ve reading konusunda gözle görülür bir ilerleme kaydettiğimi görebiliyorum. Fakat h
Selam seferoğulları,

2 senedir ingilizce ile uğraşıyorum sadece.. işim bile yok. 1.5 sene alt yapımı yapılandırmakla geçti ve 3,4 gramer kitabı bitirdim.

Yaklaşık son 5 aydır toplu ingilizce dersi alıyorum. Listening ve reading konusunda gözle görülür bir ilerleme kaydettiğimi görebiliyorum. Fakat her türk evladı gibi speaking konusunda kafayı yemek üzereyim çünkü ne yapacağımı bir türlü kestiremiyorum.

sadece ama sadece tek atımlık bi 400 bin param var ve önümde sadece 1 senem var. Ne yapmalıyım? 1 senede bu iş için 400'ü car cur etmeye hazırım, yeterki adam gibi konuşabileyim. Mesala iş yerinde sunum yapabileyim.

1. irlanda dil kursları, 6 aylık hem çalışma fırsatı hem dil okulu dedikleri,
2. cambly, preply vb.. özel hoca, Allah ne verdiyse iyi hoca bulana kadar aramak
3. Özel bir kurs'ta conversation için iyi bi hocam bul yüz yüze daha anlamlı ve etkili olur.

İngilizce seviyem için bir fikir: Depending on your circumtances you may wish to opt for one method or the other.

Fakat speakingim sıfır. :/

Teşekkürler şimdiden.
0
kozm
(06.05.24)
bence sorun ingilizce degil senin bunu takinti yapman ve mukemmeliyetci olman. 5 aydir toplu ders alip 3,4 gramer kitabi bitirip speakinginin sifir olmasi imkansiz.
0
buenosdias
(06.05.24)
benim tavsiyem turistik bir yerde konusabilecegin bir ise gir, tur sat, barmenlik, garsonluk vs.
0
Ley
(06.05.24)
buenosdias, tespitin çok güzel, fakat bir çözüm yolu sunmadıkça etkisiz.
0
🌸kozm
(06.05.24)
biz türklerin çoğunda bulunan konuşmaya çekinme durumuyla karşı karşıyasın. Önce çekinmeyi bırak. speaking konuştukça gelişir. kendini geriye çekme.

Ayrıca speaking demek kelime demek. Kelime eksiğini gidermen lazım. Kelime çalış. Okuduğunda kelimenin anlamını bilmekle kullanmak farklı şeyler. Bazen kelimenin anlamını bilirsin ama konuşurken aklına gelmez.

cambly vs bence çok faydalı değil. yüzyüze konuşmak her zaman faydalı. Yurt dışında bulunmak kesinlikle fayda sağlar. 3. maddedeki durum da fayda sağlar.

Ama herşeyden önce çekinmeyi bırak ve konuş. Karşındaki yine anlar seni merak etme.
0
nuevo
(06.05.24)
nuevo, teşekkür ederim dostum.
0
🌸kozm
(06.05.24)
dissendium, teşekkür ederim dostum. Sektör itibariyle global şirketlerde konuşmama gibi bir lüksüm yok zaten. İş anlamında fırsatlarımı genişletmeye çalışıyorum, yönetici kaygısı taşımıyorum. Problemim, ingilizce olarak neredeyse hiç ağzımı açmış olmamam.. Sürekli listenin yapıyorum ama, türkçe düşünüp ingilizce konuşmaya çalışıyorum. Pratiğim yok.
0
🌸kozm
(06.05.24)
3 aylık tatile çık. Kurs falan onlar hikaye, gözünü boyamaktan başka bişey değil. Tatile çık, sosyalleş, partiler, arkadaş edin, bomba gibi dönersin. Hem çok daha ucuz.
0
numlock
(06.05.24)
Gerekirse I go you come gibi olsun ama konuşmaya başla. Şu yazdığın cümleyi bi kerede söylemek istiyosun ama öyle olmaz. Bunu yazabiliyorum ama niye söyleyemiyorum diye düşünüp iyice kilitliyosun kendini. Dil konuştukça açılır. Şimdi A0 ile başlarsın konuşmaya, sonra gelişir. Konuşacak kimse bulamıyosan kendi kendine konuş. Kafanın içinde Türkçe olan düşünce konuşmalarını ingilizce yapmaya zorla, sonra da kendini kontrol et yanlış bir cümle mi kurdum doğru muydu diye.

Benim ingilizcem reading ve listeningde c2 seviyesinde ielts sonucuma göre ama speaking ve writing'im b2 civarı çünkü ikisini de çok kullanmıyorum günlük hayatta. Ama yurtdışına tatile gitsem ikinci günden sonra c1 seviyesine çıkar, 2 ay sonra eski hâline döner, böyledir yani bu iş.
0
nundu
(06.05.24)
Soruda ingilizcenizin gayet yeterli bir düzeye ulaştığından ama speaking konusunda zayıf kaldığınızdan bahsetmişsiniz.

Verdiğiniz cevapların birinde ingilizce olarak ağzınızı hiç açmadığınızdan bahsetmişsiniz.

Eh, 5 gramer kitabı bitirmek eminim size gramer konusunda bir şeyler katmıştır. Aynı şekilde uzun süreler listening çalışmak da öyle. Belli ki faydasını görmüşsünüz. Yöntem belli kısaca.

Verdiğiniz 3 örnek de yeterince uygun. Bence en az masraflıdan en masraflıya doğru temkinli bir süreçte ilerleyin. Sadece speakingi geliştirmek için tonla para harcamanın bir alemi yok. Diğer skiller nasıl geliştiyse bu da öyle gelişecek.
0
akhenaten
(06.05.24)
gramer kitabini karsiniza alip dert anlatmiyorsaniz o kadar gramer kitabina gerek yok. speaking icin konusma alistirmasi yapacaksiniz baska yolu yok. bunu desteklemek icin de kitap okuyacaksiniz.

gramer denen sey zaten b2 gibi biter genelde. atla deve degil ki. onemli olan kelime haznesi ve pratik kazanmak.
0
bohr atom modeli
(06.05.24)
madem bu kadar takıntılısın en başta bu işe doğrudan yurt dışında başlayacaktın. türkiyede boşuna 1,5 yıl ve para harcamışsın.

malta, irlanda,ingiltere mümkünse kanada-abd arkana bakmadan koş git.
0
my fault
(06.05.24)
1 sene çok uzun bir süre 400 Bin TL'de ciddi bir rakam. Paranız cebinize kalsın. Belirttiğiniz gibiyse alt yapınız var size en fazla 3-4 ay yeterli. Yapmanız gereken yabancı bir gurbetçi (expat) bulup arkadaşlık etmek ya da ingilizce konuşma kulübü olan kafeler var haftada 1 defa gitseniz yeterli olur. Konuşma olmadığı sürece değişen bir şey olmaz.
0
doharkoman
(06.05.24)
yallah speaking cluba... evde kendi kendine konuşursan, günlük yazarsan vs iyidir. ydışı bilmiyom asosyalsen bi işe yaramaz ama o stresi atmana yarar bkz. malta en uygunu ama kitle önemli full göcmenlerle dil çalışmak no dostum
0
ala09
(06.05.24)
ingilizce konuşmak zorunda kalacağın bir yere 1-2 aylığına tatile git +1

aç kalmamak için illa alışveriş yapacaksın, mecbur kalıp konuşacaksın. sonra açılırsın zaten, kaldığın yerde arkadaş edinirsin falan. hostel, pansiyon gibi yerlerde senin gibi turistler bol olur, sohbet muhabbet ingilizce... gerisi gelir
0
kurbanlik koyun
(06.05.24)
chat gpt ile bi pratik yapmayi dene bence
0
foster
(06.05.24)
Cevap her zaman yurt disina gitmek degil, insanlar neden hep bunu oneriyor pek anlamiyorum. Yani 16 yasinda bir ogrenciyseniz ve yurtdisina gitmek demek egitim hayatinizi bir sure orada devam ettirip mufredati ingilizce gormek ve demek ise tabii kullanmak zorunda kalirsiniz ve ilerleme olabilir, ama yetiskin bir insan icin hicbir plan vs olmadan yurt disina gidip ingilizcenizin gelismesini beklemek luzumsuz. Turkiye'deki kendi hayatinizi dusunun, bircok sey her ulkede digital olarak yapiliyor artik. Markete gidip, alisverise gidip, restorana vs gidip tek kelime konusmamaniz mumkun. Insanlar da "ay bizim dili bilmeyen biri olsa da sohbet etsek" demiyor yani, herkesin vakti yok boyle seye. Bir sekilde denk gelmesi gerek oyle bir ortamin.

Guvenilir bir dil okulundan (yabanci bir ulkede de olabilir) birebir online ders alin derim ben. (Kullandiklari kitap, metod, ogretmen kalitesi vs icin guvenilir okul diyorum.) Bazi okullarda bu ders paketlerini online/yuzyuze olarak degistirme ihtimaliniz oluyor. Birkac hafta deneyip memnun kalirsaniz o ulkeye/sehre gitmeyi biraz da o kulturu tecrube etmeyi deneyebilirsiniz. Olmazsa en azindan ulasim, konaklama, vize masraflariniz cebinize kalmis olur.

Ben zaten Ingilizce ogretmeniyim. Yukarida bahsettigim sekilde baska bir yabanci dil ogreniyorum. Kendi calismam - online ders- ulkede ders kombinasyonunu kullanarak.
0
sopiro
(07.05.24)
anadili ingilizce olan bir ulkeye gidip 400bin bitene kadar kalman, kursa gitmen ve bir yandan da mumkunse part time calisman lazim.

illa buyuk sehirlerden biri olmasina gerek yok, hatta olmasa daha iyi olur, irlandanin ucra kosesindeki bir kursa git ki ingilizce konusmak disinda bir sansin olmasin.

6 ay icinde ozellikle listening/speaking de baya bir fark hissedersin. 1 sene icinde de sunum yapacak kivama gelirsin eger gramer oturduysa ve biraz da yetenek varsa..

onun disinda yok camblyden yardir, yok ozel ders, yok guneye git turistleri parmakla.. bunlarla olmaz. vakit, para ve enerji kaybi..
0
cooperr
(07.05.24)
hepinize çok teşekkür ederim seferoğulları.
0
🌸kozm
(07.05.24)
hocam utanmadan sıkılmadan cambly yada italki gibi yerlerde kendine amerika aksanı hocalar dene. begendiginle calıs. benzer sorun bendede vardı. ispanyolca ögreniyordum baya ders aldım 6 ay falan sımdı canavarım. korkma adamın gorevı senı konusturmak zaten
ıstedıgın kadar kekeleyebılırsın. sımdı lutfen dusunmeyı bırak kaydını olustur.
0
Zetnikov
(20.05.24)
(10)

hatırladığınız en eski anı kaç yaşınıza ait ve neydi?

tabudeviren
örneğin: dört yaşındaydım babamla lunapark'a gitmiştik.
örneğin: dört yaşındaydım babamla lunapark'a gitmiştik.
0
tabudeviren
(30.04.24)
4 yas, 99 depremini hatirliyorum ve sonrasinda ev saglam olmasina ragmen cadirda kaldigimiz gunler.
0
gule gule
(30.04.24)
3 veya 4 yaş. Giriş kattaki evimizin pencere korkulugunda ağladığımi hatırlıyorum. sokakta ayı oynatiyorlardi.
0
cukur
(30.04.24)
3-4 yas, video olarak degil ama cogunlukla fotograf olarak.
video 5-6 yasindan sonra basliyor.
0
cooperr
(30.04.24)
2 yaş. Babam ve bir arkadaşı pinpon oynuyorlardı. Düşen topun peşinden koşuyordum.
0
Bluesque
(30.04.24)
13-14 aylık evdeyken dışarı bakıp su akıyo demiştim. aaa çocuk konuştu diye evdekiler sevinmişti bunlar neye seviniyor diye bakmıştım.

daha net olan bir anı da 2.5 yaşındayken kardeşimin doğumu, bir süre annanemlerde kalmamız ve eve dönerken kardeşimin metal beşiğini söküp arabanın bagajına yüklememiz. ama asıl net olan kısım uzun süre sonra ilk defa eve girince hissedilen yabancılık ve bunu daha önce tecrübe etmediğimi fark etmem. sonra büyük bir kahverengi örgü sepet içinden oyuncaklarımı çıkarıp bir radyo ile oynuyorum.

bunlar gibi çok var ama bir süre sonra çoğu anının kendisi değil de hatırlaya-hatırlaya oluşan kopyaları gibi.
0
orpheus
(01.05.24)
Yaşı bilmiyorum ama annemin beni ayağında salladığını hatırlıyorum, bir de ablamın bana karyoladan nasıl çıkılacağını öğrettiğini hatırlıyorum.
0
mirty
(01.05.24)
dört yaş, babamı evin penceresinden bekliyordum, yağmur yağıyordu , nasıl eve gelecek diye ağladığımı hatırlıyorum.
0
peri harfler narla
(01.05.24)
3-4 yas. Bana yeni bir ayakkabi almislar ancak yagmur yaginca alti camur oluyor, merdiven basamaklarinin girisinde yere ters bir bicimde bir kurek demiri sabitlenmis, bizimkiler bana ayakkabimi orda nasil temizlemem gerektiginiz anlatiyorlar.

Bir de, otobuse biniyoruz, yan koltukta oturan kadin cocuguna muz veriyor, ben de ona bakiyorum, kadin dayanamayip bana da veriyor. Babam ona tesekkur ediyor.
0
va
(01.05.24)
2 yasimi hatirliyorum. dedemle birlikte uyurken kalp krizi gecirmis. uzerine beyaz carsaf serdiklerini ve bicak koyduklarini hatirliyorum

bi allahin kuluda bu cocuk burada ne yapiyor deyip uzaklastirmamis
0
foster
(01.05.24)
4 yaşımı hatırlıyorum. meşhur 87 istanbul kışını hatırlıyorum. çatı tamamen kar dolmuştu
0
abelardo
(01.05.24)
(2)

facebook meta kdv sorunu

foster
selam kdvseverlerben meta reklamlarini kullanarak, yurt disindaki ulkelere reklam veriyorum. amacim gelir elde etmek.ancak su an bunu basaramadim.bu yuzden bir sirkette kurmadim. reklamlari google ads ile verdigimde kdv cikmiyor. ancak meta ile reklam verince yuzde 20 kdv cikiyor.bu
selam kdvseverler

ben meta reklamlarini kullanarak, yurt disindaki ulkelere reklam veriyorum. amacim gelir elde etmek.ancak su an bunu basaramadim.
bu yuzden bir sirkette kurmadim.

reklamlari google ads ile verdigimde kdv cikmiyor. ancak meta ile reklam verince yuzde 20 kdv cikiyor.

bu da bana yuksek ve surdurulemez bir maliyet getiriyor.

konu hakkinda bilgisi olan var mi?

cok tesekkurler
0
foster
(28.03.24)
Yurt dışından bir Facebook ads hesabı satın alıp reklam reklam vermek ilk aklıma gelen ama oranın da vergisi çıkarsa ya?
0
olaylar olaylar
(28.03.24)
tesekkur ediyorum

bende soyle bir bilgi var; hizmeti yurt disina veriyorsaniz, oradaki kisiler kdvden muaf. cunku kdv turk vatandaslarini baglayan bir vergi

ancak teyit edemiyorum. muhasebicilerde pek ilgilenmedi :(
0
🌸foster
(28.03.24)
(14)

Oyalanmamız doğru mu?

ananiyimioguz
Uzun bir süredir insan ırkı olarak çok azımız dışında geri kalan herkesin oyalanıp gittiğini düşünüyorum ve bu bana rahatsızlık veriyor.Çünkü ben de oyalanıyorum. Kendi ırkım için faydalı bir şeyler yaptığımı veya yaptığımızı düşünmüyorum.Kitaplar, kurgular, filmler, diziler, siyaset, ideolojiler ha
Uzun bir süredir insan ırkı olarak çok azımız dışında geri kalan herkesin oyalanıp gittiğini düşünüyorum ve bu bana rahatsızlık veriyor.

Çünkü ben de oyalanıyorum. Kendi ırkım için faydalı bir şeyler yaptığımı veya yaptığımızı düşünmüyorum.

Kitaplar, kurgular, filmler, diziler, siyaset, ideolojiler hatta dinler.

Kısacık ümrümüzü güzel geçirdiğimizi düşünmemiz/sanmamız için yine kendimizin yaptığı, yani yine kendi beynimizden çıkan araçlar olarak görüyorum.

Bir kitabı okurken veya filmi izlerken o heyecan hoşuma gidiyor. Bir inanca kaptırıp gitmek, ölümden sonraki bilinmezliği doldurmak hoşuma gidiyor. Fakat yoğunlaşma bittiğinde pişmanlık hissi duyuyorum.

Sürekli belli yalanlar kurguluyor, birbirimizi inandırıyor ve bu kurgular hakkında tartışıp duruyoruz. Herkes kendince bir amaç buluyor, kimi dini inancı gereği orada söylenenleri uyguluyor veya uyguladığını düşünüyor en azından iyi hissediyor, kimi farklı duygusal veya bilimsel inanclar geliştiriyor onlara sarılıyor.

Bunu yapıyoruz çünkü birileri öyle istediği için değil de, yapmasaydık eğer türümüzün devamlılığını kendi kendine getiremezdik yani inanç meselesinin de evrimin bir parçası olduğunu düşünüyorum yani bu inancın illa dini olması gerekmiyor.

Fakat her ne olursa olsun, her ne bulursak bulalım oyalandığımızı düşünüyorum. Çoğumuzun "anlamlı" bulduğu şeylerin bile bir yalandan ibaret olduğunu düşünmek bana rahatsızlık veriyor.

Bu konuda ne yapabilirim?
0
ananiyimioguz
(23.03.24)
çocuk xd senin ilacın bu.. yap bak kalıyo mu bi tane varoluşsal sancın

bi de domates salata falan ekebilirsin
0
abuzer
(23.03.24)
çocuk da umduğum gibi olmayabilir :( ayrıca o da bir çeşit oyalanma ve anlam bulma nesnesi değil mi?

gerçi hoş, başka ne yapabiliriz ki herkes bir buluş yapacak diye bir şey yok.
0
🌸ananiyimioguz
(23.03.24)
öncelikle zaten her şey çok anlamsız, anlamı biz yaratıyoruz. sizin de kendi anlamınızı inşa etmeniz gerekir. oyalanıyoruz bu beni rahatsız ediyor, bir şeyler yapıyorum hoşuma gidiyor sonrasında pişman oluyorum demişsiniz ya. başka bir şey yapamazsınız çünkü. değiştirebileceğiniz şeylere odaklanın. değiştiremeyeceğiniz şeylerin peşinde heba olmayın. neye inanıyorsanız ailenize, sevdiğinize ya da devletinize, ona en iyi hizmeti kendinize yatırım yaparak, kendinizi geliştirerek, bu iğrenç sistemin dişlilerinden biri olmayarak yapmış olursunuz. savaşarak bir şeylerin elde edildiği dönem bitti. kim akıl sağlığını koruyorsa o güçlüdür.
0
tabii lan manyak mısın
(23.03.24)
türümün devamlılığı ya da insanlık umrumda değil, ben dünyaya oyalanmaya gelmişim kimseye bir zarar vermeden de zamanı gelince ayrılacam bu kadar
0
grimavi
(23.03.24)
Ne kadar kaliteli oyalanabiliyorsan o kadar iyi.
0
kimlanbu
(23.03.24)
Git Mardinli Şeyhmuz Amca'yla tanış. Yakınsın nasıl olsa.

www.youtube.com

Jadav Molai Payeng'la tanış diyeceğim de o uzakta.

onedio.com
0
Mirket
(23.03.24)
@grimavi +1

Dünyaya bir şey katmak benim de pek umrumda değil. Mesleğimdeki ilerlemem ya da ilgi duyduğum başka bir şey belirsiz bir gelecekte "dünyaya bir şey katmakla" sonuçlanırsa bile böyle bir niyetim olduğundan dolayı olmayacaktır. Zaten böyle bir şey de olmayacaktır.

Hayatın genel bir anlamı olduğunu sanmıyorum, ama yaşamaktan memnunum. Canımı sıkan şeyler var, ilgimi çeken şeyler de var. İnişli çıkışlı gidiyor işte. Olması gereken de bu gibi geliyor.

Gününüzün güzel geçmesiyle, güzel geçtiğini sanmanız arasında bir fark olduğunu da sanmıyorum. Hayatınızı kimseye muhtaç olmadan geçirmek için belli başlı sorumluluklar var, bunları yerine getirdiğiniz sürece geri kalan zamanda ne olduğu çok önemli değil bence.
0
akhenaten
(23.03.24)
Valla anlamsız da gelse sabah erken kalkıp kahvaltımızı yapacaz sporumuzu yogamızı yapacaz işimize gidecek en az emekle max parayı kazanmaya çalışacaz mutlaka her ay para biriktirecez en ucuza en güzel yemekleri nasıl yiycez onu düşünecez kaliteli uyku uyuyacağız mümkün olduğunca doyurucu cinsellik yaşayacaz. Buraya kadar olanları anlamsız da olsa yapacaz. Bunlar oyalanma değil. Bunlar yoksa sağlığımız ekonomimiz bozuluyor. Gücümüz azalıyor. Gücümüzü artıracağız. Fiziksel maddi manevi sosyal ekonomik gücümüzü artıracağız. Bunları düzenli yapıyoruz peki sonra? Hayatla ve insanlarla bağ kuracağız. Bu bağları da güçlendirecekğiz. Hayatın her anını bir festival olarak göreceğiz. Tamam herkes çok acılar çekti herkes oyalandı falan ama bi sürü güzellik de gördük. Öteki sperm birinci gelseydi sen bu güzelliklerin hiçbirini göremeyecektin. İyi ki gelmişiz.
0
gece abisi
(23.03.24)
Felsefe okumya başla. Uzun zamandır okuyorum
0
sonhakan
(23.03.24)
On not: telden uzun cevap yazarken site log off etmis beni ve gondere basinca cevap gitmedi. Cok sagol eksi duyuru. Genis konu ve oyalanmanin anlami degisebilir veya daha felsefi/derin de dusunulebilir. Biraz daha kisa maddeler yazim:

- hayata bir sey birakma istegi, oyalanmamanin ana temasi sanirim ya da toplum bilinci onu dayatiyor. Bunun en yaygin ve gecerli olani cocuk yapmak oluyor. Tabii bunu biyolojik/evrimsel bir icgudu olarak da dusunebiliriz.

- kendimizi karsilastiriyoruz. Son yillarda sosyal medya en buyuk etken. Bence karsilastirmayi birakmaliyiz. En azindan bir cok rastgele insanla. Ama ilham almak iyi bir sey veya sonucu iyi olabilir. Daha onemli kisilerden, sanatkarlardan, bilimadamlarindan ilham almak daha anlamli bence. Onlar da kendilerinden once gelmis buyuk kisilerden ilham alabiliyorlar veya onlarin calismalarini ilerletebiliyorlar. Boyle insanlar sayesinde de medeniyet/bilim/teknoloji vs. ilerlemis.

- dini ve ruhani durumlar da insani etkileyebiliyor ve kisi icin hayatin anlami oluyor. Ruhun veya bilincin sonsuz oldugu inanci ve bu umutla yasamak, dunyanin bir test oldugu inanci ve kendini bir yaraticiya adamak. Kisi, dunyada, dine ve kurallarina gore yasayinca da zaten tatmin oluyor ve oyalanmamis oluyor.

- kendimizi veya dunyayi evrenle karsilastirdigimizda her sey anlamsiz kaliyor. Bir anlam aramamiz da anlamsiz gibi. Ani yasamali bir nevi. Mutlu olmak ve insani degerlerimizi korumak en guzeli. En basitinden dusunursek, etrafimiza/cevremize yaptigimiz kucuk iyilikler ve yardimlar yeterli olabilir.
0
ermanen
(23.03.24)
bu dunya zaten oyalanma yeri

aslinda dinlere gore, bir cesit nezarethane. bir suc islendi ve biz o nedenle buradayiz.

babaannem cocukken hep soyle derdi, o zamanlar anlamazdim


malda yalan mulkte yalan, var birazda sen oyalan
0
foster
(24.03.24)
@grimavi +1
Bütün bilgeliğimle şunu eklemek istiyorum: ya ne yapacağıdık?

Girdiğiniz yolun sonu nihilizme çıkıyor, güzel bura.
0
kobuzchu kiz
(24.03.24)
einstein da olsan, mehmet emmi de olsan yasayacagin omur belli. bence oyalanmak daha iyi. einstein hayati boyunca calismis, belki de berbat bir hayat gecirmis. sonunda ikisi de hayatini kaybediyor ve yaptiklarinin kendileri icin hicbir anlami olmuyor.

biz einstein'i guzel aniyorsak bunun einstein'a ne faydasi var? adam oldu gitti. belki cok calistigi icin cok sevdigi bir yemegi bir kez daha yiyemeden oldu. bu yemek bence einstein acisindan tum bilimsel calismalarindan daha onemli bir sey olabilirdi. cunku hazzin da bir siniri var. belki bu adamin aldigi nobel mehmet emminin aldigi ikinci inekle ayni derecede haz verdi ona. on yillarca calisma sonucu aldigin haz mehmetin alti ay para biriktirip aldigi inekle ayni hazzi veriyor. kisisel olarak asiri kotu bir emek fayda orani degil mi bu?

biyolojik olarak ayniyiz, salgiladigimiz hormonlar ve yasadigimiz haz ayni. ne kadar cok sey yaparsak bu hazza ulasma esigimiz artiyor ki bu olumsuz bir sey.

ozetle bence oyalanmak dunyaya bir seyler katmaktan cok daha iyi. ignorance is bliss diye bosuna dememisler.
0
bohr atom modeli
(24.03.24)
Uzun bir süredir dediğin 200 bin yıldır böyle zaten. İnsanlığın küçük bir kısmı ilerlemeyi ve gelişmeyi sağlıyor. Geri kalanı da ikiye ayrılıyor. Buna doğrudan ya da dolaylı olarak katkı sağlayanlar ya da uyanlar bir grup, topluma gram faydası olmayan yük olarak arkadan getirilenler/geri çekenler de diğer grup. Bırak tamamını, aynı anda yaşayan nüfusunun çeyreğinin Dünya'yı ileriye taşıyan adımlar atıp icatlar yaptığı bir toplum hiç olmadı zaten.

Sende yaşanan şey işte bu diğer iki gruptan birinde olduğunu fark etme anı. Nasıl oyalanacağın ve oylanırken topluma yük olup olmayacağın senin elinde. Kendini fazla yıpratmana gerek yok.
0
nawar
(24.03.24)
(7)

İşte kendimi yetersiz hissediyorum

cambalkon
1,5 ay önce mezun oldum. 10 gündür çalışıyorum. İş konusunda çok yetersiz hissediyorum. Verilen tüm görevleri yapıp teslim edebildim. Ama yine de hiçbir şey bilmeden yapıyormuşum hissi var. Ben işimde iyiyim hissine nasıl erişeceğim?
1,5 ay önce mezun oldum. 10 gündür çalışıyorum. İş konusunda çok yetersiz hissediyorum. Verilen tüm görevleri yapıp teslim edebildim. Ama yine de hiçbir şey bilmeden yapıyormuşum hissi var. Ben işimde iyiyim hissine nasıl erişeceğim?
0
cambalkon
(12.02.24)
Bunun adı tecrübe. Daha çok erken, biraz sabır (ve elbette gayret, öğrenme hevesi, kendini geliştirmeye devam etme) lazım.
0
orient blue
(12.02.24)
Acele etme. 10 gün çok kısa.
Bu arada işini iyi yapan birinden kopyalar da çek, sorular da sor ve yine işle ilgili notlar al ara sıra.

İşten birinin ayrılması, rahatsızlığı sebebiyle yaptığın işe en yakın birime/departmana verilme olasılığın da mümkün olduğundan oralardan da zamanla bir şeyler almalısın.

Farklı bir iş yerine geçmiştim geçen zamanda.
Başlama zamanından yaklaşık 16 ay sonra iş konusunda üsttekilerden olumlu bildirim geldi.
Bu gibi geri bildirimlerle avunmaktan çok işe odaklanmak önemli tabi.

biraz daha iyi hissetmek için 5-6 ay kadar süre ver kendine.
0
diyecevaplandı
(12.02.24)
(bkz: imposter sendromu)

Bu muhtemelen uzun süre yakanızı bırakmayacak bir şey. Tecrübe kazandıkça geçer ama mesela iş değiştirince ya da terfi edince geri gelir. Her şeyi bildiğini, mükemmel iş çıkardığını sanmaktan iyidir, sizi sürekli öğrenmeye teşvik eder.
0
salihdt
(12.02.24)
Sektörde 4. yılım, yeni yeni geciyor o duygu.

Ama yine de baska yapilan projeleri gorunce ohoo daha cok fırın ekmek yemem lazım diyorum.
0
ananiyimioguz
(12.02.24)
Sakin ol genç adam. 10 gün nedir ya :) ben 10.günümde çay ocağını bulamıyordum haha. Bir kaç ay sonra halledersin
0
avatar is back
(12.02.24)
Selamlar, 15 yıldan fazla tecrübem var. hala yaşıyorum o duyguyu, şirkette yıldız gibiyim, bir sorun olunca bana ulaşırlar, benle aynı işi yapan dış ekipler sorun yaşayınca bana sorarlar, hep en iyi performans puanını ben alırım ama yine de ara ara kendimi yetersiz hissediyorum. bu aslında biraz sırtımdaki kırbaç gibi. muhtemelen bu duygu olmasa kendimi hiç geliştiremem. buna çok fazla takılmayıp alanında kendini geliştirmeye devam.
0
amour fou
(12.02.24)
ben ilk on gun tuvaletin yerini soramamistim :D
0
foster
(12.02.24)
(5)

kredi cekerken yapilan sigortadaki issizlik teminati

foster
herkese selam,iki adet kredim var. ve ikisinde de sigorta yapmislardi. issizligi de kapsayan.bu ay isten cikarildim. bu sigortalarin bir ise yarama ihtimali var midir acaba?tesekkurler
herkese selam,

iki adet kredim var. ve ikisinde de sigorta yapmislardi. issizligi de kapsayan.

bu ay isten cikarildim.

bu sigortalarin bir ise yarama ihtimali var midir acaba?

tesekkurler
0
foster
(01.02.24)
Konut, ihtiyaç ve taşıt kredisi kullanan, SGK'lı veya kamu personeli statüsünde çalışanların, istem dışı işsiz kalmaları durumunda, bir kredi veya poliçe süresi boyunca, ilgili kredinin azami 6 taksitine kadar teminat sağlayan bir sigorta türüdür. İstem dışı işsiz kalma durumu teminat altına alınmaktadır.

kredi sözleşmesinde detaylı yazar. müşteri hizmetlerine de danışabilirsin. 6 taksit olayı değişir.
0
jelly bear
(01.02.24)
Peki bunu almam kredi notumu etkiler mi ? Bankaları bana düşman eder mi ?
0
🌸foster
(01.02.24)
İşten çıkışınız hangi şartlarda yapıldı? Kıdem ve ihbar tazminatına ek olarak bir ikale sözleşmesine dayalı tazminat aldınız mı? Ek bir tazminat aldıysanız sigorta sizi işsiz kalmış değil anlaşmalı ayrılmış sayıyor. Sadece yasal haklarla ayrılıp işsizlik ödeneğine hak kazanıyorsanız teminat kapsamında kredileriniz ödenir.
0
en bi orijinal
(01.02.24)
kidem tazminati, yillik izinler ve 2 ay is aramayla ilgili olan odemeleri yaptilar.

biraz fazla odenmis olabilir. ikale konusunu bilmiyorum ama bir bakayim.

cok tesekkur ediyorum ilginiz icin
0
🌸foster
(01.02.24)
Rica ederim ne demek. Umarım kısa zamanda yetkinliklerinize uygun bir iş bulursunuz.

Bahsettiğiniz ödemeler işsizlik ödeneği almanıza ve kredi ile ilgili sigortanızı kullanmanıza engel değil. Kredi ile ilgili sigortayı kullanmanız kkb skorunuzu da bozmaz. Sigortayı bu risk için yaptırdınız, kullanmaktan çekinmeyin bence.
0
en bi orijinal
(01.02.24)
(10)

Geçmişe duyulan özlem hakkında

dedeminhirkasi
Durduk yere birden düşüyor aklıma. Abimle aldığımız ilk oyun CD’sini. Heyecanla bilgisayarın başına geçişimizi. O zamanlar alması bugün gibi zor olan kamera alıp saçma video kayıtları. Yani ailemle olan daha çok ailemle ve çevremle olan geçmişimi çok özlüyorum. O zaman daha mutlu olduğuma eminim. Mu
Durduk yere birden düşüyor aklıma. Abimle aldığımız ilk oyun CD’sini. Heyecanla bilgisayarın başına geçişimizi. O zamanlar alması bugün gibi zor olan kamera alıp saçma video kayıtları. Yani ailemle olan daha çok ailemle ve çevremle olan geçmişimi çok özlüyorum. O zaman daha mutlu olduğuma eminim. Mutlu olamadığım için mi özlüyorum yoksa geçmişi herkes mi özler. Ailedeki hastaliklar, dertler mi beni o döneme itiyor bilmiyorum. Şunu biliyorum hem ben hem ailem eskiden daha mutluyduk. Bu herkeste mi böyle bilmiyorum.
Siz de durum nedir?
0
dedeminhirkasi
(29.01.24)
Bana da oluyor. Hep bir 2011 yılına gidiyorum.
0
rock n roll
(29.01.24)
Ben 90'ların sonunu seviyorum. Win 98, o dönem oynanan oyunlar. Fransa 98. Atari. Türkçe pop. Temmuz sıcağında amaçsızlık.
0
ferenc
(29.01.24)
Bilinç geçmişteki kötü anıları çabuk siler, önemsizleştirir, bilinç altına iter.
Bu güzden geçmiş anılarımız hep olduğundan daha güzel olarak hatırlanır.
Aslında hiç de öyle değildir.
0
Mirket
(29.01.24)
Bende de oyle. Buyuk bir ozlem hissediyorum. Kare kare canlaniyor gozumde. Bu ara daha cok hissediyorum ve acayip bi huzun kapliyor icimi ustelik sonrasinda. Istahim falan kaciyor gecmis ozlemim yuzunden bazen anlik yani. Hatta boyle bir soru acmayi bile dusunmustum bu hafta.
0
Kittie
(29.01.24)
Evet ozluyorum, mutluyduk. 90'larin sonu 2000'lerin basi guzeldi. Mahallede buyumek. Disarda vakit gecirmek. Aileyle vakit gecirmek, beraber seyahat etmek. Akrabalarla pikniklere ormanlara gitmek.

Telefona ve sosyal medyaya gomulme yoktu o zamanlar. Ama Atari ve bilgisayarimiz olmustu. Eski oyunlar da guzeldi.

Bence sosyal medya insanlari cok etkiliyor. Ben ara veriyorum hep. Tabii aile/akraba ortami da degisiyor zamanla.

Gerci annemi de erken kaybettigim icin gecmise gitmek huzun veriyor daha cok. Dusunmemeye calisiyorum.
0
ermanen
(29.01.24)
her dakika neredeyse. kendime başka bir şehirde doğru düzgün bir hayat inşa edemedim, çok bir şey ummuyordum ama bulduklarım bazı açılardan yeterli olmadı, kendimi açabildiğim biri yok, kapalı ve savunmacı yaşamak zorunda hissediyorum. otomatik olarak bunların hiçbirini yapmak zorunda kalmadığım 4-5 sene öncesini özlüyorum. bir çeşit savunma mekanizması kurmaktan başka bir şey değil yaptığımız.

ama bu konuda güzel bir kitap var, svetlana boym'un nostaljinin geleceği diye. orada nostaljinin aldatma ve manipülasyon mekanizmaları anlatılıyor. kitap biraz daha nostaljinin tarihsel bir olgu olması üzerine kurulu ama belki size cevaplar verecektir.
0
black holes in the sky
(29.01.24)
Mirket +1

Ama ben de özlüyorum o ayrı.
0
pispinti
(29.01.24)
Mirket +1

Daha eskiden çok iyiydik çok mutluyduk demeyene denk gelmedim. Hatta 10 sene sonra konuşsak eminim bu yıllar güzel gelecek.
0
logisticsmanager
(30.01.24)
bende cok ozluyorum cocuklugumu. gunes bile bir farkliymis gibi geliyor bazen

5-10 sene onceki hayatima da ozlem duyuyorum bazen

muhtelemen 10 sene sonrada bugunu ozleyecegiz
0
foster
(30.01.24)
ben ozlem duymuyorum cunku bana gecmis hep "yasadigim cok kotu bir olaya x yil kalmis olan yil" gibi geliyor.

gecmise donmek istemezdim sanirim. bazi seyleri en basindan degistirebilseydim isterdim ancak.
0
bohr atom modeli
(30.01.24)
(8)

(30+) hala gerçekçi hayalleriniz var mı?

Lubb
peşine düşebileceğiniz gerçekçi ama nispeten büyük hayalleriniz kaldı mı? bu yetiniz hala eskisi gibi duruyor mu yoksa baltalandı mı?
peşine düşebileceğiniz gerçekçi ama nispeten büyük hayalleriniz kaldı mı?
bu yetiniz hala eskisi gibi duruyor mu yoksa baltalandı mı?
0
Lubb
(28.01.24)
Veteriner hekim olmak istiyorum, kolay olmayacak ama deneyeceğim.
0
rock n roll
(28.01.24)
30'dan sonra tüm hayaller gerçekçi oluyor.
0
prole
(28.01.24)
Mesleğimle ilgili olarak var, hala ilerleyebileceğim yerler var.

Ancak eskisine göre çok daha spesifik ve düz bir çizgide görünüyor artık ilerleme.

Yirmilerin başındaki belirsizliği özlüyorum bazen. Kafamı yastığa koyunca gözümde canlanan şeylerin ucu bucağı yoktu.
0
akhenaten
(28.01.24)
Mesleki ya da aile içi gerçekçi hayallerim olsa da hala tanrı kral olmak istiyorum.
0
allah yazdiysa bozsun
(28.01.24)
30 dan önce çok rastgele yaşamışım. Daha yeni başladığımı düşünüyorum hayallerim planlı ve kararlı
0
cavelier
(28.01.24)
hiç olmayacak/yapamayacağım şeylerin hayalini kurmadım. hayalini bile kurmadığım şeylere sahip oldum. küçük küçük hedefler ve planlar dışında bişey yok bende.
0
naksidil
(28.01.24)
30'a girmemden hemen sonra Covid patladı o nedenle hangisinin etkisi daha büyük bilmiyorum ama hayatımın/vizyonumun çok küçüldüğünü hissediyorum.
0
peki madem
(29.01.24)
ben hala superkahraman olabilecegime bile inaniyorum, 36
0
foster
(29.01.24)
(4)

Instagram reklamları vs Twitter reklamları

nundu
İnternette reklama maruz kaldığım son iki platform bu iki sosyal medya. Kalan her yerde ya paralı üyelikler ya da adblockerlar sayesinde reklam görmüyorum, o yüzden başka platformlarla ilgili pek yorumum yok.Ama bu iki sosyal medyadaki reklam tipleri inanılmaz farklı geliyor bana. Instagramda gerçek
İnternette reklama maruz kaldığım son iki platform bu iki sosyal medya. Kalan her yerde ya paralı üyelikler ya da adblockerlar sayesinde reklam görmüyorum, o yüzden başka platformlarla ilgili pek yorumum yok.

Ama bu iki sosyal medyadaki reklam tipleri inanılmaz farklı geliyor bana. Instagramda gerçekten ilgi alanlarıma yönelik içerikler, satın almayı gerçekten düşüneceğim ürünler ya da şehrime yeni açılan mekanlar reklam olarak düşerken; Twitter'da "Ulan inş yanlışlıkla elim çarpmaz da hacklenmem/dolandırılmam/virüs yemem" dediğim reklamlar dışında reklam yok neredeyse.

Twitter niye böyle salak bir politika izliyor? Bu dolandırıcı reklamları tespit edip engellemenin zor olduğunu sanmıyorum ki neredeyse her gördüğümü reportluyorum, aynı fake hesabın paylaştığı aynı reklam sonraki gün tekrar karşıma çıkıyor. Yani tek bende değil gibi bu sorun çünkü çok sık duyuyorum bu problemi başkalarından da. Twitter en sevdiğim sosyal medya ama musk aldığından beri çok saçma yönettiği için istemeye istemeye bu bağımlılıktan kurtulcam sanırım
0
nundu
(18.01.24)
revanced, twitter'a reklam gizleme yaması yapabiliyordu. bilmem ne kadar verimli çalışıyor şu an, zamanında denemiştim.
0
kesmekes laleler
(19.01.24)
konudan bagimsiz bir cevap vereyim;

facebook(instagram) cok cok iyi hedef reklam yapabiliyor. gdpr isleri girdi, kullanici takibi yasaklandi filan ama adamlar bi sekilde hala iyi calisiyor

sektor hep facebook reklami veriyor o yuzden. pazarin buyuk kismini o domine ediyor

reklam vermek isteyen once facebook a gidiyor. orada muthis bir rekabet var. geri kalan platformlar genel olarak cer cople doluyor o yuzden.
0
foster
(19.01.24)
@foster

Konudan bağımsız değil ya, merak ettiğim şey buydu niye facebook reklamları çok iyiyken twitter reklamları rezalet :D he tabii hâlâ twitter için de filtre uygulanabilir ama yapmıyolar o ayrı
0
🌸nundu
(19.01.24)
(:

o zaman bugun ogrendigim ilginc bir bilgiyi daha ekleyeyim. belki birinin isine yarar;

facebook un, bir reklamin hedef kitlesini bulmasi icin 200-300 dolar harcamasi yeterliymis. kime reklam gosterecegini bulmasi hizli yani.

bu rakam google icin 3000-4000 dolar diyorlar. daha azini harcayinca, kime ne gosterecegini bulamiyor ozetle.

tiktok ise 20 dolara bile hedef kitleyi buluyormus. ama sizin hedef kitlenin tiktok kullanmiyor olmasi cok olasi diyorlar.

tabii global projelerden bahsediyorum bu arada.
0
foster
(19.01.24)
(9)

Fiziki Olmayan Altın Almak??

eisberg
Altına yatırımı seviyorum. Alış/satış rahatlığı ve saklama derdinin olmamasından dolayı fiziki olmayan altını tercih ediyorum (yatırım fonları ile). Ama büyükler hep "devletin ne yapacağı belli olmaz, bir bakarsın el koymuşlar bir bakarsın vergi gelmiş bir bakarsın uçmuş gitmiş" vs. telkinlerde bulu
Altına yatırımı seviyorum. Alış/satış rahatlığı ve saklama derdinin olmamasından dolayı fiziki olmayan altını tercih ediyorum (yatırım fonları ile). Ama büyükler hep "devletin ne yapacağı belli olmaz, bir bakarsın el koymuşlar bir bakarsın vergi gelmiş bir bakarsın uçmuş gitmiş" vs. telkinlerde bulunuyorlar. E onlarınki de tecrübe neticede, o da değerli.

E fiziki alsam bu sefer de alıp/satması ve saklaması dert. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz? Sanaldan devam mı :)?
0
eisberg
(16.01.24)
Ben sanalcıyım. Ama etrafımdakiler de genelde fiziki almamı söylüyorlar aynı sebepten ve makas durumundan dolayı. Eğer uzun vadeli alıyorsam makası çok dert etmiyorum zaten. Eğer devlet hesaptaki altına el koyacak duruma gelirse, esnaf altıncılar s.sen de alış satış yapmazlar gibime geliyor. Yaparsa da o durumda sakız fiyatından alırlar heralde. Yani o el koyma mevzusu bence de hikaye. Üç beş kuruşluk makası da dert etmiyorsanız sanaldan devam derdim ben de.
0
pianeta
(16.01.24)
fiziki alırsan altın arzını piyasadan eksilteceğin için fiyatın yükselmesine neden olursun. tek başına belki etki edemezsin ama herkes senin gibi yaparsa etkili olur. oy vermek gibi bir şey.

bak zamanında hunt kardeşler nasıl toptan gümüş alarak piyasada gümüş sıkıntısı çıkartmış ve fiyatları uçurmuşlar.

globalbullionsuppliers.com
0
gabe h coud
(16.01.24)
Devletin sebepsiz yere yatırıma el koymasından bahsedenler aslında risk alıyorlar. Bu ortalığı karışmak manasına gelir. Yabancı ülkelerde dahil böyle art niyetli bir telkin herhalde hiçbirinde görülmez. Ceza yaptırımı vardır.

Yatırım konusunda arada aracı kurum olmadan devam edin derim.
5- 10 kilo kadar değil de bir kaç yüz gram fiziki altını çevrenize haber vermeden muhakkak saklayabileceğiniz bir yerler vardır olmalı. Ama taksim ederek saklayın.
0
diyecevaplandı
(16.01.24)
diğer birikimlerinizle birlikte banka kasasında saklayabilirsiniz
0
noxie
(16.01.24)
Bu söylenti uzun zamandır var.
Bu yüzden para yastık altına kaçıyor. Mehmet Şimşek'in çıkıp böyle bir durumun olmayacağının garantisini vermesi lazım. Ha inanılır mı? Orasını bilmem.
0
parka
(16.01.24)
Altının gramına el koyma gibi bir durum olmuyor. Ancak değeri düşürülüyor.

Arjantin örneği var elimizde. Altın fiyatı diyelim 4.000 TL/gram oldu. Banka size "4.100 TL'den gramını satarım" diyor. Peki ben altınımı bozacağım dediğiniz zaman "resmi kur 2.000 TL" diyor. "altınımı ver" diyorsunuz, vermiyor.

Yani elinizde olsa dışarıda 4.000 TL'ye satacağınız altını yarısına bozdurabiliyorsunuz.


NOT: Yatırım tavsiyesi değildir.


.
0
kartallar yuksek ucar
(16.01.24)
Alıp satması neden sıkıntı olsun ki? Yani tabi telefondan birkaç dokunuşla satmak kadar kolay değil ancak bence konusunu açacak kadar da büyük bir olay değil.

Evde saklama derdine de çok katılmıyorum açıkçası. Risk açısından bakarsak bence bankaların makasta hızlı bir ayarlamaya gitme ihtimali eve hırsız girmesi ihtimalinden daha fazla.

Yani hep bir eve hırsız falan girerse konusu açılır bu durumlarda ama en azından ben evine hırsız giren kimseyle karşılaşmadım henüz, illa ki oluyordur haberlerde görüyoruz. Ancak bankaların tuhaf karşılanan makaslar koyduklarıyla son yıllarda defalarca kere karşılaştık.
0
akhenaten
(16.01.24)
Kağıdın üstündeki altını devlet istediği kadar törpüler. Kağıt ile gerçek altın arasında fiyat farkı çok açılıyor. Fiziki altın "daha fazla dertlerimiz" olduğunda hayat kurtarır. Yoksa niye devletler kasalara altın yığmak için savaşırken sana bana kağıt satmaya çalışsın.
0
onepointzero
(17.01.24)
cozum; ALTIN.S1
0
foster
(17.01.24)
(4)

Borsada temettü kazancı nasıl hesaplanır?

havadakarada
Mesela diyelim ki bir hissenin her sene temettü verimi %10 civarı. Hisse fiyatı 100 TL bugünün parası. Biz de 1 milyon liralık hisse aldık. Bu sirketten sene içinde bir veya birkaç kerede toplam 100 bin lira değerinde temettü adında para mı kazanıyoruz?
Mesela diyelim ki bir hissenin her sene temettü verimi %10 civarı. Hisse fiyatı 100 TL bugünün parası. Biz de 1 milyon liralık hisse aldık. Bu sirketten sene içinde bir veya birkaç kerede toplam 100 bin lira değerinde temettü adında para mı kazanıyoruz?
0
havadakarada
(15.01.24)
Temettü verimi, temettünün temettü veriliş anındaki hisse fiyatına oranıdır.
Kağıt temettü verildiği anda 100 lira ve temettü verimi %10 ise o anki 1 milyonun 100 bin lira temettü almış olur. Ama kağıt hemen o gün, diğer tüm şartlar gözardı edilirse yani (fizikteki NŞA) kağıt o gün %10 değer kaybeder. yine 1 milyonun olur :)
0
Mirket
(15.01.24)
@mirket hiçbir şey anlamadım.
0
🌸havadakarada
(15.01.24)
Birinci cümle anlaşılır durumdaysa ötesi teferruat :)


Ek: Yani şöyle anlatayım. Yıl içinde ben şu kağıdı alayım, temettü verimi şu kadar olur. Kar eder satarım düşüncesi olduğu gibi yanlış. Öyle bir şey yapılamaz. Kağıt yükseliş trendindeyse kar edersin ama temettüden o kar olmaz.

Son yıllarda finansal özgürlük diye bir hurafe türedi. Twitterda bol miktarda var. Ekşi sözlükte de geçiyor. Onların iddiası. Temettü verimi yüksek kağıtları düzenli al, biriktir. Öyle bir zaman gelir ki kağıda hiç dokunmadan temettüsüyle yaşarsın diyorlar. Bu olay ABD için doğru. Ama Türkiyede temettü sistemi @foster'in de dediği gibi oturmamış durumda. Düzenliliği yok. Düzenli olanlar da leblebi çekirdek parası veriyorlar.

İddiacılar iddiaları için borsanın son yıllardaki hareketliliğini baz alıyorlar. Ancak pandemiden bu yana tüm yatırım araçlarında bir anomali oluştu. Borsanın daha önceki tarihine baktığımız zaman hiç öyle konuşmaya değer bir temettü örneği görünmüyor. İlaç niyetine bir tane dahi yok.

Pandenideki hareketin de ne olduğu, en azından gelecek için o dönemin emsal alınamayacağı bence İris Cibre ile Ozan Gündoğdu'nun şu videosunda çok güzel özetlenmiş durumda.

www.youtube.com
0
Mirket
(15.01.24)
kisa bi ek yapayim mirket e ek

temettu verimi gecmise gore hesaplaniyor

yani yuzde10 temettu verimi olan bir sirket, onumuzdeki sene de o kadar temettu verir garantisi yok :)
0
foster
(15.01.24)
(6)

sizce bir film, iki güne yayarak izlenir mi?

kehende
bazen uykum geliyor veya işim çıkıyor ve yarısında kesip ertesi günü devam edesim geliyor. sizce bu şekilde izlemek filmden alınan keyfi kaçırır mı?
bazen uykum geliyor veya işim çıkıyor ve yarısında kesip ertesi günü devam edesim geliyor. sizce bu şekilde izlemek filmden alınan keyfi kaçırır mı?
0
kehende
(14.01.24)
ben sevmiyorum bolmeyi ama bazen dikkatimi de veremiyorum. o yuzden bir arkadas cagirip onunla izliyorum veya evine gidiyorum ki sosyal baski olussun, mecburen bir denemede bitireyim.
0
hot potato
(14.01.24)
Sıkıntı yok ya, kızmaz kimse
0
nedenmis
(14.01.24)
The Irishman'ı 30 dakikalık mini dizi gibi 6-7 günde izlemiştim. 3.5 saatlik filmdi. keyif de benim kahyası da benim. nasıl keyif alıyorsanız öyle izleyin.
0
ilgeru
(14.01.24)
Ben bir haftaya kadar bölebiliyorum, gayet güzel oluyor
0
foster
(14.01.24)
Izlenir, bişolmaz. Ben de yapiyirum arada keyfi kacmiyor.
0
nic cage
(14.01.24)
izlenmez
0
psipsipsi
(14.01.24)
(2)

notepad++ karşılığı mac için

biseysorcaktim
windows'ta en sevdiğim şeylerden biri notepad++ adındaki program. mac'te yok. karşılığı ne olabilir?tecrübe ettiklerim arasında en yakını sublime text. daha iyisini bulamadığım sürece sublime text diyeceğim bu sorunu cevabı için---VSCode'u aktif kullanıyorum, text-editör'den ziyade editör benim için
windows'ta en sevdiğim şeylerden biri notepad++ adındaki program. mac'te yok. karşılığı ne olabilir?

tecrübe ettiklerim arasında en yakını sublime text. daha iyisini bulamadığım sürece sublime text diyeceğim bu sorunu cevabı için

---
VSCode'u aktif kullanıyorum, text-editör'den ziyade editör benim için. çok ayarım eklentim var. bi de sürekli projeler açık.

atom, brackets ve ağır bunlar bi not defteri için.
vim for mac var ama alışık değilim vim tarzı kullanımlara.

notepad++ 'ın en büyük artısı büyük dosyaları bile hızla açması, text editing'le işleri çok hızlı yapması idi. boşlukları sil, trim et gibi basit fonksiyonları çok kullanıyordum. ya da not etmem gerekirse bir şeyi, hemen ona yazıyordum.
0
biseysorcaktim
(10.01.24)
ben de sublime text kullanıyorum
0
nuevo
(10.01.24)
sublimetext +100
0
foster
(10.01.24)
(8)

Bi arkadaşıma tatsız bir espiri yaptım

top_secret
Bi anda ağzımdan kaçıverdi. Biraz ırkçı bi espri gibi. Sonra çok pişman oldum ama o da çok üzüldü. Epey gönlünü almaya çalıştım. Bana epey sitem etti, kızdı. Utandım çünkü böyle biri değildim ben.Şu an normal gibi konuşuyor ama bilmiyorum acaba beni affetti mi?Hiç ummadığım anda bu yaptığımı hatırla
Bi anda ağzımdan kaçıverdi. Biraz ırkçı bi espri gibi. Sonra çok pişman oldum ama o da çok üzüldü. Epey gönlünü almaya çalıştım. Bana epey sitem etti, kızdı. Utandım çünkü böyle biri değildim ben.

Şu an normal gibi konuşuyor ama bilmiyorum acaba beni affetti mi?
Hiç ummadığım anda bu yaptığımı hatırlatıp benimle görüşmeyi keser mi?
0
top_secret
(09.01.24)
Arkadaşının kendisiyle ilgiliyse keser, ben olsam keserdim bazı hataların telafisi olmaz ama ders olur, başkalarına yapmazsın en azından iki kere düşünürsün.
0
Bir ben var benden şurada
(09.01.24)
artık sizinle temas kurduğunda aklında şöyle bir ses olacak:

"beni bi kere ... olarak gördü, bana bi kere ... dedi"

sınır bir kez ihlal edilir.
0
tabudeviren
(09.01.24)
espriye bağlı. kişisel olarak yaralayıcı bi tarafı varsa ve karakteri güçlü biriyse bence affetmemiştir, soğutup ilişkiyi keser diye tahmin ediyorum.
0
nic cage
(09.01.24)
Özellikle uyarılan konu ya da aynı konu üzerinden uzatılan espriler dışında alınıp biten ilişkileri kayıp olarak görmüyorum. "Epey gönlünü almaya çalışan kişiye epey sitem eden" arkadaş için ya espri adı altında çok ağır laf edilmiş ya da arkadaşlığınız samimi değilmiş diyebiliriz. Ağır olan için ileride affeder, samimi değilse zorunlu durumlarda ya da işi düşünce devam eder
0
nawar
(09.01.24)
irkci espriler en eglenceli kategoriden
bence buna alinmak biraz acayip
0
foster
(09.01.24)
Ne olduguna bagli.Ne dedigini bilmeden agirmis yada affedilir bir seymis demek zor.
0
turkuaz
(09.01.24)
Foster ve turkuaz +1
Ne dediğinize bağlı çünkü yani bir sürü arkadaşım var farklı irk ve din; acayip ırkçı muhabbetler dönüyor yani.
O yüzden ırkçı şaka olmaz diye bir şey yok. Ama kişiden kişiye değişir tabi.
0
logisticsmanager
(09.01.24)
Arkadaşlar arasında da sınırlar vardır, her aklımıza geleni arkadaşımiza söyleyemeyiz. Ben mesela bu sınırı aşan arkasaslariml iliskiyi kesiyorum. Sizinki kesmesigine göre sizi affetmis.
0
sanguine
(09.01.24)
(6)

erkek giyim ölüyor mu?

duyurukullanıcısı
massimo dutti deadzara deadbeymen deadpolo garage deadnetwork deadmarks and spenser deadgenellikle alışveriş yaptığım tüm markalar o kadar kötü şeyler getiriyorlar ki para verip almaya utanıyorum ya... massimo'nun indirimi var mesela baktım, çöp yani.nerelere bakıyorsunuz siz ? düz, smart casual, üz
massimo dutti dead
zara dead
beymen dead
polo garage dead
network dead
marks and spenser dead

genellikle alışveriş yaptığım tüm markalar o kadar kötü şeyler getiriyorlar ki para verip almaya utanıyorum ya... massimo'nun indirimi var mesela baktım, çöp yani.

nerelere bakıyorsunuz siz ? düz, smart casual, üzerinde at kafası kadar marka ismi olmayan kaliteli ürünler nerede bulabilirim?
0
duyurukullanıcısı
(03.01.24)
uzun yillar yaptigim incelemeler ve giydigim urunler sonucunda giyim alisverisimi belirli markalara indirdim. ama ben hicbir zaman ne giydigine onem veren, modaya takilan biri olmadim o yuzden cok standart urunler giyiyorum kafam rahat oluyor.

tisort - lacoste
gomlek - gant
kazak - yun oldugu surece onemli degil ama iyi yun olacak.
kot - levi's
kanvas - dockers
ic camasiri & corap - blackspade modal olanlar
ayakkabi - adidas
0
antikadimag
(03.01.24)
mudo
0
foster
(03.01.24)
Mudo +1
0
kukuleta
(03.01.24)
sanırım hepsiburada'nın markası olabilir. june markasının ürünlerini kalitesini beğeniyorum.
0
jepa
(03.01.24)
network çöp değil. iyi şeyler bulunabiliyor. özellikle limited tarafına bak.
0
gabe h coud
(04.01.24)
beymen club, massimo ölmüş falan değil. her sezonda iyi ürünler vardır, kötü ürünler vardır. tüketicinin kendi zevkini, giyim tarzını belirlemesi ona göre marka seçmesi lazım. giyimde farklılık seven biri değilseniz, tutucuysanız evet bu markaların yeni sezonlarının yüzde 80-85i size çöp gelir. bu iki markanın her sezonunda 3-5 güzel ürün oluyor, ben de onları alıp geçiyorum.

onun dışında, don-atlette dagi ve mısırlıya bakın, m&s de iyidir don-atlette.
0
kojonotsuki
(04.01.24)
(8)

Uzun kırmızı ışıklarda otomatik araçta el freni çekmek mantıklı değil mi?

winston insani
MerhabalarOtomatik passat bir aracım var babamla aldığımız. Bazen 90 saniye gibi uzun kırmızı ışıklara takılıyoruz, bu gibi durumlarda frende ve vitesi D'de (ileri) tutmak bana hep mantıksız gelmiştir, sonuçta balatalara zarar vermez mi bu kadar uzun süre frene basılı tutmak?Bunun yerine el frenini
Merhabalar

Otomatik passat bir aracım var babamla aldığımız. Bazen 90 saniye gibi uzun kırmızı ışıklara takılıyoruz, bu gibi durumlarda frende ve vitesi D'de (ileri) tutmak bana hep mantıksız gelmiştir, sonuçta balatalara zarar vermez mi bu kadar uzun süre frene basılı tutmak?

Bunun yerine el frenini çekip aracı N'ye veya P'ye almak daha mantıklı değil mi?

Geçenlerde, kırmızı ışıkta el frenini çekince arkadaşım şaşırmıştı, garip bir hareket mi bu sizce? Veya araç için hangisi daha iyi?
0
winston insani
(02.01.24)
Duran araçta balataların nasıl bi zarar göreceğini düşünüyorsun abi, balatalar hareket eden tekeri durdurmaya çalıştığında aşınmaya başlar, duran aracı tuttuğunda böyle bir durum yok, gereksiz bir hareket yani. Ha senin dediğin gibi olsa o zaman da el freninin balataları aşınır, değişen bir şey yok yani kar/zarar oranında. Bir de ben otomatik viteslerde şanzımanla bu kadar çok oynanmasına kişisel olarak karşıyım zaten hassas mekanizmalar, ne kadar az temas edilirse o kadar iyi.
0
Bir ben var benden şurada
(02.01.24)
Duran araçta balataya zarar gelmesi mi önemli? Her vites geçişinde ömrü azalan dsg şanzıman mı önemli? O dediğiniz park ederken yapılması gereken şey. Bu tarz araçlarda yoğun trafikli ışıklı durumlar için d den farklı sürüş vitesi var. Mesela benim renoda L var. Şanzıman dur kalka göre ivmesini ayarlıyor.
0
mikahakkinen
(02.01.24)
Otomatikleştirilmiş çift kavramalı bilgisayar kontrolünde vites geçişlerini gerçekleştiren bir şanzımandan bahsediyoruz, bunu tasarlayan mühendisler sence frene basıldığında vitesin boşa alınmasını düşünememiş midir?

Evet bence garip bir hareket. Çift kavramaları eski otomatikler gibi kullanmamak gerekse de böyle düşünülecekse otomatik kullanmanın ne anlamı var.
0
denizgonen
(03.01.24)
uzun sureli bekleyeceksem N ye cekip ayagim frende duruyorum, cift kavramali degil bendeki, 8 ileri tiptonik.

bazi araclarda auto hold var artik zaten, arac otomatik olarak fren yapiyor. frenler surtunme ile yipranacagi icin fren yeme olasiligin yok zira arac hareket halinde degil.
0
cooperr
(03.01.24)
uzun yıllardır auto hold açık, start-stop kapalı kullanıyorum. kırmızı ışıklarda auto-hold tutuyor.
0
gabe h coud
(03.01.24)
manuel vites olsa evet mantıklı. otomatikte gerek yok.
0
inheritance
(03.01.24)
enteresan bir konu, enteresan bir soru

bende de kaynagini hatirlamadigim soyle bir bilgi var;

arac D de iken sanziman yagi isiniyor. o yuzden uzun beklemelerde N/P ye almak mantikli

yazilanlari okuyunca bu bilgiyi sorgulamaya basladim
0
foster
(03.01.24)
@foster'in yazdığı tam otomatik konvertörlü eski şanzımanlar için geçerli. Sistem sürekli dönmeye ve ileri gitmeye çalışır çünkü yağ basıncı ile.

Uzun yıllardır piyasada tam otomatik şanzıman ile üretilen araba yok gibi bir şey.

Kullandığımız otomatik arabalar, aslında otomatikleştirilmiş manuel şanzımanlar. Bizim yerimize debriyaja basan bir mekanizma var, bizim yerimize vites değiştiren mekanizmalar var. Ve bunları yöneten yazılımlar.

Yani araç çalışırken trafikte durduğumuzda, biz frene basarken şanzıman bizim yerimize debriyaja basıyor. Motor ve şanzıman birbirinden ayrılıyor debriyaj baskı balata sayesinde.

Boşa, parka vs almalar gereksiz iş yükü ve gereksiz mekanizma hareketleri demek şanzıman için.

Fren balatasına durduğu yerde asla zarar gelmez +1

Otomatik arabaları çok kurcalamayın, gaza basın gitsin frane basın dursun. Klavuzunda yazanlar haricinde bir tavsiyeye ihtiyacınız yok.

Yalnız yokuşta park ederken;

1 - El freni çek
2 - vitesi boşa al
3 - ayak frenini bırak (aracın yükü el frenine binsin)
4 - P'ye al vitesi (doğal olarak ayak frenine tekrar basmanız lazım)

sıralamasını unutmayın.

EDİT: Bir duyurucu sıralama ile ilgini özelden bir mesaj attı, "el freni ve boşa alma sırasını farklı anlatanlar da var" diye.

Evet, 1 ile 2 numaranın sırası değişebilir, bir şey fark etmez sonuçta.


1 - vitesi boşa al
2 - El freni çek
3 - ayak frenini bırak (aracın yükü el frenine binsin)
4 - P'ye al vitesi (doğal olarak ayak frenine tekrar basmanız lazım)
0
John Bloor
(03.01.24)
(5)

hangi kredi kartını kullanıyorsunuz

benibulmanlazim
memnun musunuz
memnun musunuz
0
benibulmanlazim
(02.01.24)
Normal Maximum karttan Maximiles Black'e geçtim birkaç ay önce.

Bu ara çokça seyahat + harcama yaptım oteller, uçak biletleri vs. derken epey bir mil ve yanında maximum puan birikti kısa zamanda bile.

Karta özel kampanyalar (otellerde, restoranlarda yüzde 10/20 indirim, otoparklarda %50 indirim vs.) da oluyor, sitesinden onlara da bakabilirsin. Ben memnunum şimdilik.
0
chicha_v2
(02.01.24)
İş Bankası Black kullanıyorum. Puan ve indirimleri çok iyi.
0
gabe h coud
(02.01.24)
Garanti Bonus ve Akbank Axess kullanıyorum. Garanti'nin mobil uygulaması daha kullanışlı. Akbank'ın indirim ve kampanyaları daha zengin. Genel olarak ikisinden de memnunum ama Axess daha önde.
0
pispinti
(02.01.24)
enpara, aidat yok yerine göre artıları var baya.
bonus platinium, baya bonus kazanıyorum aidatın fazlasını bir ayda çıkarıyorum o derece.
0
hobarey
(03.01.24)
shop&fly kullaniyordum cop oldu

axess kullandim, pek ise yaramadi

vakifbank world ve enpara kullaniyorum. cokta mutlu degilim
0
foster
(03.01.24)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.