Giriş
(3)

Online Cilt Bakım Ürünleri Satın Alabileceğim Güvenilir Site

pwyll
Arkadaşlar soru başlıkta. Yardımlarınızı bekliyorum.
Arkadaşlar soru başlıkta. Yardımlarınızı bekliyorum.
0
pwyll
(10.01.25)
dermoeczanem.com orjinal urun sattigina ikna oldugum tek site bu.
0
nuevo
(10.01.25)
Tabii ki direkt markasindan. Bi yer guvenilirdir ama bilinen alisveris sitelerinden urun cekiyorsa farkinda bile olmadan sahte urun satisi yapabilir. Basima geldi. Sikayette bulundum ve onlar da sasirdi. Yapilan arastirmada sorunun buradan kaynaklanmis olabilecegini soylediler ve urunu iade aldilar.
0
Kittie
(11.01.25)
neler alacağınızı yazsaydınız öyle cevaplasaydık...
0
dilhun
(11.01.25)
(21)

Cumhurbaşkanımızdan daha iyi siyasetçi var mı?

michael_knight
Turgut Özal’dan bu zamana kadar olan zamanda tanıdığımız tüm siyasetçileri göz önüne alsanız bu kişilerden hangilerinin seçimde Recep Tayyip Erdoğan’dan daha fazla oy alma ihtimali olabilirdi sizce?Bu süreçte parti başkanlığı yapmış liderleri göz önüne alalım, Tarkan veya Kemal Sunal gibi cevaplar v
Turgut Özal’dan bu zamana kadar olan zamanda tanıdığımız tüm siyasetçileri göz önüne alsanız bu kişilerden hangilerinin seçimde Recep Tayyip Erdoğan’dan daha fazla oy alma ihtimali olabilirdi sizce?
Bu süreçte parti başkanlığı yapmış liderleri göz önüne alalım, Tarkan veya Kemal Sunal gibi cevaplar vermeyelim lütfen.
0
michael_knight
(05.01.25)
Ahmet Necdet Sezer hariç hepsi birbirinin laciverti.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(06.01.25)
Yıllardır karşısında Kılıçdaroğlu vardı. Şimdi de özel var.
RTE hayatında gerçek muhalefet görmedi diyebilirim.
0
parka
(06.01.25)
Süleyman Demirel.

Türkiye Cumhuriyetinin yetistirdigi en bilge ve önemli devlet adamidir. Özalci olmama ragmen Özal'dan bile iyi oldugunu söylemem gerekir.
0
feastofthedamned
(06.01.25)
Önceki dönemlerde çatır çatır soran, sorgulayan, ağızdan çıkan her cümleyi, atılan her adımı, alınan her kararı günler boyu ana akım medyada irdeleyen bir medya vardı.

Şartlar eşit değildi yani. Onun için kıyas yapılamaz.
0
Mirket
(06.01.25)
bırak turgut özal'ı daha geriye gitsen de yok. net.
beğenirsin beğenmezsin ama objektif bir şekilde değerlendireceksen eğer gerçeği teslim etmek zorundasın.
türkiye'de kazanan=iyi siyasetçi algısı var. ama iyi siyasetçi aslında kaybetse de kazanan kişidir. bunu unutmamak gerekir. erdoğan her zaman bireysel girdiği seçimi kazandı ama partisi 2015'te de hatırlarsınız en yakın rakibinden neredeyse 2 kat fazla oy almasına rağmen tek başına iktidar olamıyordu.
ayrıca bireysel olarak bu kadar fazla sayıda girdiği seçimi kazanan bir örnek yok siyasi tarihimizde. (beyoğlu belediye başkanlığından itibaren düşünün) dolayısıyla rte'yi bir bütün olarak siyasi tarihimizdeki hiçbir isimle kıyaslamak doğru olmaz bu konuda eşsiz çünkü.
ancak dönem dönem ayırarak kıyaslama yapılması mümkün olabilir.
0
ezkaza
(06.01.25)
ala09
(06.01.25)
Bence en kötü RTE. Diğerleri de kusursuz diyemem ama en kötüsü RTE. Eleştrilemiyor ayrıca. En ufak bir eleştiride ülkeyi terk etmek zorunda kalıyor insanlar.

Şuanki oyların gerçekliği bile sorgulanacak halde. Eskiden böyle bir durum yoktu.

Eğer oy yüzdeliğini başarı olarak göreceksek RTE nin oyları önce türban sorunundan geldi, sonra kürt açılımı yaptı, sonra CHP lileri kürtçü yapıp sayın Apo falan oldu... Böyle bir siyasetle yüksek oy oranı normal
0
wd40
(06.01.25)
erdogan'in sirri kendi kitlesini yonetebilmekte. bu ulkede her siyasetci partisi tarafindan sallanmistir. erdogan'in kurdugu otoritenin gucu akp'de kurdugu otoriteye dayaniyor.

demirel'in hukumetini kendi partisi dusurmustu, ozal'a mesut yilmaz ters gidiyordu. erdogan'i boyle challenge edebilecek bir kisi veya grup yok akp icinde. en cok sallandigi 2015 haziran secimlerinden bile sapasaglam cikabilmesinin sebebi bu.

oy alma ile siyaset basarisi olcemeyiz bence. cunku siyasetcinin tabani ne kadar oy alabilecegini belirliyor. turkiye'de 2/3 sagci, 1/3 solcu. hangi solcu lider ulkenin cogunu ikna edebilir ki? ecevit'in 77'de aldigi %40 bu acidan cok basarili mesela. ama ecevit'in son hasta donemlerini hatirlayanlar dsp'nin iktidar'dan %1'e dusmesini de hatirliyor.
0
antikadimag
(06.01.25)
Siyasetçi ayrı devlet adamı ayrı. Erdoğan Türk tarihinin gördüğü en berbat devlet adamı.
Siyasetçi diyeceksek de, yazılmış pasif hatta yalakalaşmış bir medya sayesinde hiç sorgulanmayan, sayıştaydan anayasa mahkemesine kurumları felç ettiği için kimsenin hesap soramadığı, hem dijital devrim hem de ilk zamanlarında ciddi para bolluğuna denk geldiği için dönemin getirdiği bütün rahatlık ve refahın kaynağı sanılan bir siyasetçi bulup onunla kıyaslamak lazım. Türkiye’deki tek adamlaşma çıkarlarına hizmet ettiği için her daim işbirliği içinde olduğu dış güçleri de eklemeli. Tarihi biraz beklemek gerek. Türkiye’nin nasıl büyük borçlara gömüldüğü az buçuk anlaşılmaya başlandı. Biraz daha bekleyelim Erdoğan’ın büyüklüğünü konuşmak için.
0
sibertenik
(06.01.25)
RTE, Türk siyaset tarihindeki bütün liderleri yenecek tek lider.

Yani Süleyman Demirel, Turgut Özal, Erbakan vs. Hepsini sandığa gömer.

Ahmet Necdet Sezer kadar da kötüsü gelmemiştir.
0
camlicagazoz
(06.01.25)
baykal krizinde kaseti yaydıranda kendi. karşısındaki muhalefeti dahi kendi şekillendirebilen adam. zaten güçlü figürlerin tam bittiği dönemde siyasette parlak birileri yokken çıktı. ama hakkını vermek lazım hitabeti çoğu lidere göre çok öndedir.
0
mikahakkinen
(06.01.25)
Bence tabi şartlar,olasılıklar değişkendir de şevki yılmazın eski refah partisi dönemlerinde ,rte ile aynı şekilde yükselme durumu vardı. Eski dönem hitabeti baya iyidir.
0
essoist
(06.01.25)
ahmet necdet sezer siyasetçi değil. ona uyan en iyi tanım devlet adamı ya da bürokrattır. soldan rte alternatifi çıkamıyor zaten, bugün bile chp’nin karşısına koyabileceği iki aday sağ kökenli siyasetçiler. belki genç ecevit yarışabilirdi rte ile.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(06.01.25)
rte çağlar üstü bir siyasetçi Türk siyasi tarihinde bence. onu eğiteni bulmak gerek. tamam herkes diyor hitabeti kuvvetli diye ama burada bitmiyor. son derece pragmatist ve işine geldiği kadar reformcu. içki içen akpliyse sorun yok diyebilen biri.

rte'ye yaklaşabilen tek siyasetçi demirel olabilir.

belki imamson olabilirdi kendi kendini bitirdi. cesur davranmalıydı. özalın eşi gibi bunu da eşi zarar veriyor.
0
Hallegadola
(06.01.25)
Daha fazla oy alma konusu, döneme anlayışa, seçilecek kişinin bilinirliği ve yaptıklarıyla ilgili.

90'larda belediye başkanlığında özellikle su sorunu olmak üzere bir çok sorunları halleden Recep Tayyip Erdoğan ismi, Rahmetli Erbakan'a da yakınlığı ile öne çıktı.

Ak parti kurulduktan sonraki ilk seçimlerde de iktidar olması, özellikle dindar kesimin baskı altına alınmasıyla bilinen 28 subat sonrasına denk geliyor ve dini tarafı ağır basan halk bir arayış sonucu oylarını akp ye verdi. Kısa ömürlü olan koalisyonlar yıllar yılı ise asla Türkiye'ye yaramamıştı.

Dönemi bize uzak kalıyor ama sanırım Menderes oy alma bakımından diğer liderlere göre daha öne çıkardı. Çünkü zamanında halk değil, adeta devlet partisi konumunda olan ve 1950 ye kadar "açık oy, gizli sayım ile" seçimleri alan chp'nin, bu seçimle ilgili bu kanunun değişmesinin hemen ardından iktidarı demokrat parti ye kaptırması yine dini yönü ağır basan halkın arayışının bir sonucuydu.

Partileri lider isimleri es geçersek şu bir gerçek ki Türkiye'de halk vaadlerden çok, kendi değerlerine yakın olan tarafa oy veriyor yakınlık gösteriyor.
Bu, Türkiye'nin bir gerçeği.
0
diyecevaplandı
(06.01.25)
Rte'nin stratejisi ile diğerlerinin strtejileri çok farklı. Ecevit sevilmiyor çünkü türbana açıkça karşıydı. Ne düşünüyorsa onu söylüyordu. Dürüstlük yani.

Rte ye ilk zamanlar eşcinsel hakları sorulduğunda destekleyeceğiz falan dedi. Kendi ağzıyla genelevlerden bile oy topladığını söyledi.

Başarılı siyasetçi mi? evet
İyi siyasetçi mi? hayır
0
wd40
(06.01.25)
En kotusu RTE falan diyenler olmus.
Siyasi cizgide sevmiyor olabiliriz ancak adamin basarisi gozler onunde.

Karsisinda muhalefet yoktu deniliyor. Muhalafeti yipratan kendisi. Adam yillardir onune kim gelirse sildi supurdu.

O yuzden zannimca Turkiyenin gordugu en basarili siyasetci RTE dir.

RTE Kamuoyunda tabu gozuyle bakilan Milli Gorus hareketinden cikip limitli oyunu tum merkez saga cevirmistir ve halka ulasmistir.

Ondan sonra da en basarili siyaseti Ecevittir. Adam %40 i gecti CHP ile. Bu cografyada sol partiyle bu oyu almak gercekten basaridir. Ayrica CHP den ayrilip kendi partisini kurup yine iktidar oldu.

Siyasetcinin basarisi halka ulasmasi net olarak. O yuzden benim gordugum bu ikisi var sadecee.
0
nuevo
(06.01.25)
rte'nin küresel güçler ve sermaye tarafından önünün çok açıldığını düşünüyorum. bu açıdan başarılıdır.

aldığı oy oranına bakılacaksa belediye başkanlığında alınan oylar ve kabul anlamında imamoğlu daha başarılı.
0
calmdown
(06.01.25)
yok.
0
zeleno
(06.01.25)
rte'nin en büyük sermayesi ve silahı din idi. yakın tr tarihine hakim değilim, bu kadar din vurgusu oldu mu daha önce? cahil halkları da en kolay dinle zapturapt altına alırsınız. kim bu planı programı yaptıysa ve rte'yi türkiye sahnesine sürdüyse odur iyi siyasetçi. mesela hitler için de diyor musunuz iyi siyasetçiydi diye? rte son derece otoriter bir lider ve hareketinin çevresini dinle ördüğünden kendisine neredeyse kutsallık atfetti. siyasetçi olmasaydı kesinlikle sert kuralları olan bir tarikatın lideri olurdu.
0
dilhun
(06.01.25)
Ahmet Necdet Sezer: "ben ne alaka?" :)

üstte bir arkadaş muhalefeti sildi süpürdü yazmış;

baykal'ı kaset komplosuyla silip süpürdü mesela fetö ile -ki baykal sayesinde siyaset hayatı olmuştur rte'nin :)

sağ cenahtan rte'den oy alabilecek tek bir adam vardı: muhsin yazıcıoğlu. başına neler geldi hepinizin malumu..

ergenekon, balyoz, kozmik oda, medyanın ele geçirilişi, yok pahasına satılan -artık ne karşılığında?- devlet kurumları, geldiğinden beri ortadoğunun değişen şekli -israil'in güvenliği için 1 tek kürt devleti kaldı bop'ta :)-

soruya cevap; 90'lı yıllardaki siyasetçilerin hiçbiri bunları yapmazdı, rte'nin bunları yapmasına müsade de edilmezdi. rte için resmen ortam boşaltıldı ve özel bir alan açıldı. alamet-i farikası budur yoksa..
0
makbur
(06.01.25)
(19)

İlkokul sorusu - Özel okul mu devlet okulu mu? İstanbul içi mi dışı mı?

bencileyin
Merhaba sevgili duyuru sakinleri,İstanbul Acıbadem'de yaşıyoruz.Kızımız seneye ilkokula başlayacak ve özel okulların fiyatları yavaş yavaş açıklanmaya başlandı.İsmen çok iyi anılan nitelikli okulların kontenjanları da büyük bir hızla tükenmeye başladı.Kızımız seneye Eylül'de ilkokula başlayacak olsa
Merhaba sevgili duyuru sakinleri,

İstanbul Acıbadem'de yaşıyoruz.
Kızımız seneye ilkokula başlayacak ve özel okulların fiyatları yavaş yavaş açıklanmaya başlandı.
İsmen çok iyi anılan nitelikli okulların kontenjanları da büyük bir hızla tükenmeye başladı.
Kızımız seneye Eylül'de ilkokula başlayacak olsa da bizim max 1 ay zamanımız kaldı gibi görünüyor okula karar vermek için.

Mahallemizdeki devlet okulunda ilkokul 1 müsamelerini gördüm. Temalara inanamadım! :(
Tıpkı hastane mantığında çil yavrusu gibi açılmış görece uygun fiyatlı özel okullara da baktım, bildiğiniz ticarethane olduklarından içime sindiremedim.
Nitelikli okullar ise yıllık ortalama 1Milyon ₺ civarı.

Bu rakamı zorlanarak da olsa bu sene versek, tüm eğitim hayatı boyunca nasıl sürdürülebilir kılarız hem düşündürücü hem de orta sınıf aileler için sahiden büyük rakamlar.

İstanbul zaten insan kusuyor, kiralar da uçmuşken acaba bu bahaneyle şehir mi değiştirsek...

size 3 tane sorum var. İçlerinden seçip beğendiğinizi cevaplarsanız çok sevinirim.

1) Zorlanarak da olsa ödemeye imkanınız olsaydı ilkokula başlayacak çocuğunuzu özel okula mı yollardınız yoksa devlet okuluna mı?

2) istanbulda çocukları yarış atı gibi görmeyen, sosyal ve duygusal gelişime de en az akademik gelişim kadar önem veren okul tavsiyeniz var mı? Yabancı dil eğitimi bizim için çok önemli bir ayağımız yurt dışında olduğı için bu arada.

3) İstanbul dışında siz ya da yakınlarınız tarafından denenmiş onaylanmış memnun kalınmış, bize şehir değiştirtecek bir okul tavsiyeniz var mı? Var ise bu sene fiyatı ne kadardı?

Çok teşekkürler.
0
bencileyin
(02.01.25)
Aslinda siz iyi bir devlet okulu bulsaniz sorun cozulecek gibi.

Terakki, istek ayari disindaki ozeller kimse alinmasin ama goygoy (esim onceden 1 milyonluk dediginiz okullarda ogretmenlik yapti ve cocugu devlete gonderiyoruz.)

Ingilizce egitimini ozel ders/cambly vs ile kendiniz organize edebilirsiniz. Hafta sonu da ilgisini ceken kaliteli bir kursa gonderirseniz tamamdir iste.
0
brkylmz
(02.01.25)
Yorumlarınızı okuyunca şunu eklemek istedim.
Bizim 1-2 yıl sonra Amerika'da çalışma ihtimalimiz var kesin olmamakla birlikte.
Yabancı dil o yüzden de önemli biraz.

Aile yapısı olarak laik, özgürlükçü, küçük yaş grubu çocuklara "Gazzeli kardeşlerimiz", "15 Temmuz" gibi temalarla müsamere yapmayı pedagojik açıdan uygun görmeyen bir yapıdayız.
Devlet okullarında öğretmen seçimi de kalkmış tamamen.
Bahsettiğiniz gibi ailelerden o dev ödenekleri alıp öğretmene cücük kadar para ödeyen yerlerin de farkındayım.

Ben Fide Okulları, Key Stone, Açı Okulları, Sezin vs. gibi okullardan bahsetmek istedim.
Hem kurumsal, hem çocuğu yarış atı görmeyen, hem de sosyal becerilerini de desteklemeyi ilke edinmiş.

Gerçekten çok ama çok üzgünüm bu saçma sapan durumlara.
0
🌸bencileyin
(02.01.25)
Devlet okullarinin bir cogu oyle gibi dursa da eski usul egitim yapan, gocmen ogrenci kaydi almayan cok okul var. (Arastirmaniz gerek cevrenizdeki okullari)

Amerikaya gitmeden illa da ingilizceyi super ogrenmesine gerek yok. Azcik temeli olsa yeterli. 1 sene icinde zaten bulbul gibi konusmaya baslar orda.
0
brkylmz
(02.01.25)
1.Tabii ki ozel okula yollarim. Ilkokulu devlette okuyanlar kabul etmez ama ciddi fark oluyor ileride yasitlar arasinda en basitinden yabanci dil konusunda.
2. Bilge kagan olabilir. Isik olabilir.

Yalniz sunu da yazmam lazim. Bu devirde konu isik lisesi bile olsa verilen paralara aciyorum. Illa da ozele gitsin bu devir icin pek de gecerli degil. En azindan artik, veli bu parayi nasil oderimi falan dusunuyorsa ozel okul isini iki kere dusunmeli. Eskiden boyle degildi bu isler. Normal maasli biri bile kisip cocuguna yatirim yapabiliyordu. Sorulara net girip sonra kafa karistirdim gibi oldu ama durum bu.
0
Kittie
(02.01.25)
Aa amerikayi yeni gordum. Bir iki sene icin iyi bir amerikali ogretmen de bulabilirsiniz ozel ders vermesi icin. Yani devlete karar verirseniz bunu yaparsiniz.
0
Kittie
(02.01.25)
Ben iki sene okul öncesi + 8 sene ilköğretim hayatımın tamamını Şişli Terakki'de okudum. Diyeceğim o ki saklı masraflara hazırlıklı olun.
Okul parası üstüne gelecek olan ek masraflar hiç öyle azımsanacak masraflar değil.

Spor kıyafeti, üniforma, öğle yemeği (Terakki'de ilköğretimde zorunlu), okul kitapları, katılacağı etkinlik ücretleri, servis ücreti, arkadaşının doğum günü şudur budur derken inanılmaz meblağlara çıkıyorsunuz. İyi ihtimalle okul ücretinin en az %20'si kadarını da sene içinde bu tip şeyler için vermek sizin için mümkün değilse baştan başka seçeneklere yönelin, boş yere bütçeyi yormayın. Benim okul kitaplarıma 2001 senesinde 400 dolar para ödediğimizi hatırlıyorum. O zamanlar sosyal medya da yoktu; gösterişin insanın gıdası olduğu şimdilerde her şeyin şişirilmiş fiyatlarla toksik hırslı bir sidik yarışına döndüğüne yemin edebilirim.

İstanbul Anadolu yakasında ben öğrenciyken iki devlet okulu oldukça övülürdü. Moda'da Nihat Işık ve Bağdat Caddesi'nde İlhami Ahmed Örnekal, ikisine de girmenin çok zor olduğunu biliyorum. Günümüzde nasıl araştırmak gerek ama bence gene iyi okullardır.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(02.01.25)
çocuğunuz abd’ye taşınırsanız dili sizden iyi öğrenir her koşulda, sıfır dille gitse dahi. yaşı çok küçük. yani ingilizceyi sırf bu nedenle istiyorsanız saçma.

1. beklemeden direkt taşının taşınacaksanız
2. karşılayabiliyorsanız özele verin. bunu düşünmezdim bile.

yanıtlarda gördüm kusura bakmasın yazan kişi ama istek? istek ticarethane okullarının başı ve kalite? asla.
0
deartheodosia
(02.01.25)
Özel okulların çoğunun kalitesi devlet okullarından kötü. Özel okulların öğretmenlere verdiği maaş çok düşük. Kimse birşey için uğraşmaz o paraya
0
wd40
(02.01.25)
iyi bir devlet okulu, + o paralari cocugun adina acilmis bir yatirim hesabina yatirsaniz o paralarla cocugunun emekliligi garantilenir. Okul icin bence gereksiz.
0
The_Lollok
(02.01.25)
Ben de Ilhami Ornekal demeye gelmistim, bir arkadasim benzer sebeplerle sehir degil ama semt degistirmeyi dusunuyordu bu okul icin, bahsi gecen paralara inanamiyorum, durum gercekten icler acisi, ben de Sisli Terakki mezunuyum, biraz gec dogsam bambaska bir hayatim olacakmis demek.

Iki sene sonra gidecekseniz ingilizce her turlu ogrenilir, ben olsam kafa yapima uygun bir devlet okulu fikrini degerlendirirdim.
0
(02.01.25)
Özel okulların çoğu, birinci sınıf öğrencilerinin büyük kısmını kendi anaokullarındaki öğrencilerden alıyor. Ailelerin çoğu, çocukları o okullara girebildin diye ilkokul öncesi bu anaokullarını tercih ediyorlar. Eğer özel okula gönderme ihtimaliniz varsa, hızlı bir şekilde belirleyip, boş kontenjan var mı diye görüşmeniz, yoksa da yedek sıraya yazdırmanız gerekir, geç kalmayın.
0
efx
(02.01.25)
devlet okulu + dil kursu + gerekli görürseniz hobi kursları.

özel okula vereceğiniz parayla çocuk zaten kendini her türlü geliştirir.
0
durbidakka
(02.01.25)
iki seneye amerikaya gidecekseniz çocuğu orta halli bi özel ilkokula verin. dil kursuna gönderin.

devlet okullarının tuvaletleri dahi temizlenmiyor, güvenlik hak getire... sırf güvenlik için özel okula gönderilir çocuk zaten. ama o yaştaki çocuğa motor takıp uçuramayacağına göre o kadar para vermeye gerek yok.
0
elorelia
(02.01.25)
Aynı ikilemde kaldık, evimizin çevresindeki ilkokullar kötüydü, hem kalabalık hem de istemediğimiz sosyo ekonomik ve kültürel farka sahip bir popülasyon vardı diyeyim kibarca.

Ya özel okula yollayıp hayat kalitemizi bir gömlek alta çekecektik ya da düzgün bir devlet okulu bulup yakınlarına taşınacaktık.

Biz daha büyük dubleks bir eve taşınıp hayat kalitemizi yükselttik, 2 sokak arkamızda da devlet okulu var, şansımıza öğretmenimiz de çok iyi çıktı. Çocuk kültür şoku yaşamadı, ilkokul için asgari ücret verilen tecrübesiz öğretmenlerin çalıştığı bir özel okula 1M gömmek mantıksız. Paranın hesabı yoksa yollarsın ama çoğu orta üst gelir grubu için büyük bir para.
0
kimlanbu
(02.01.25)
Acıbadem’de oturuyorsanız mahallenizdeki devlet okulu kitlesi güzeldir. Özel okul için ayıracağınız bütçeyi yurt dışında lise, üniversite eğitimi için biriktirebilirsiniz.
0
ruhen hastayim ben
(02.01.25)
imkanınız varsa şehir değiştirin ve o okulların bir şubesine yollayın.
kira ve diğer yaşam masrafları düşer ama eğitim kalitesi aynı kalır.

zaten 2025'in ikinci yarısından sonra ekonomik rahatlama olması çok yüksek. üste kalan parayı da birikime dahil edersiniz.

büyük şehir dışında yaşamak eskisi gibi zor değil.
her şey ayağınıza gelmese bile ötenize geliyor.
0
mathilda.may
(02.01.25)
hemen hemen aynı durumdayız, kızım seneye 1. sınıfa başlayacak. şu an oturduğum ilçedeki en iyi kreşlerden birine gidiyor. ingilizceyi oldukça güzel öğrendi. 2. sınıfa başlayan kuzeni devlet okuluna gidiyor daha renkleri bilmiyor. devlet okulundan önce özel kreşe de gitmişti oysaki. demek istediğim iyi bir kreşin dahi bu denli farkı varken özel okulun da farkı olacaktır illaki.

fakat gel gör ki özel okul ücretleri tam bir muamma, şimdi 1 milyon dedikleri 3-5 yıl sonra kaç milyon olacak kim bilir? ayrıca okul ücretiyle bitmiyor ki, servisi, kırtasiye ücreti, cart curt bir türlü bitmez.

daha bugün bildirim geldi, fotoğraf çekeceklermiş kreşte, 2700 tl fotoğraf ücreti istiyorlar. zorunlu değil elbette, ama bütün arkadaşları yapıyorsa geri kalmasın diye sen de yapıyorsun elbette. hal böyle olunca özel okulda da benzer şeyler olacak sürekli.

biz araştırdık, oturduğumuz ilçede nispeten yakın olabilecek bir devlet okulu var. oldukça da iyi diyorlar, alternatifini de belirledik. adresimiz orada çıkmıyor ama belirli bir bağış karşılığında kabul ediyorlarmış sanırm, yakınlarda gidip görüşeceğiz.

ben oyumu iyi bir devlet okulundan yana kullanıyorum. ama bütçe olarak da elimizde kalacak ciddi bir miktar olacak. bunun da bir kısmını kızımın ilerideki eğitim masrafları için yatırım, bir kısmını da bugünlerde ek ingilzice dersi özel hoca gibi değerlendirebilirim.
0
emfuzi
(02.01.25)
bahsettiğiniz acıbadem'deki devlet okulu hangisi? ben de orada okuduğum için merak ettim.
0
dilhun
(02.01.25)
Mihriban Suat Bedük İlkokulu. @dilhun
0
🌸bencileyin
(03.01.25)
(12)

Kayınbabaya Kitap Hediyesi

mythralioz
Müstakbel Kayınbabam 75 yaş üzeri bir kitap kurdu. Emekli sınıf öğretmeni. Kitap almak istiyorum yılbaşı hediyesi olarak. Önerileriniz olur mu? Herkese mutlu yıllar diliyorum.
Müstakbel Kayınbabam 75 yaş üzeri bir kitap kurdu. Emekli sınıf öğretmeni. Kitap almak istiyorum yılbaşı hediyesi olarak. Önerileriniz olur mu? Herkese mutlu yıllar diliyorum.
0
mythralioz
(27.12.24)
Nelerle daha çok ilgileniyor? Sevdiği alanlar neler?
0
muhayyer divan
(27.12.24)
dedeme genelde halk mı sözcümü tvde setler satılıyor onlardan alıyorum.
roman macera severse wilbur smith Courtney serisi
0
eja
(27.12.24)
Tarih mi sever aşk romanı mı?
Ne olacak bu emeklilerin hali mi diyor, Libya'dan sonra Suriye'yi de fethettik mi sanıyor?
0
Mirket
(27.12.24)
Jared Diamond
Tüfek, mikrop, çelik.
0
kumandanim
(27.12.24)
vedat türkali yalancı tanıklar kahvesi
Ergun Sav- Diplodramatik anılar
sevgi soysal yenişehir'de bir öğle vakti
Kemal Tahir- Bir Mülkiyet Kalesi
0
biravekahve
(27.12.24)
Siyasetten uzak roman türü olabilir. Benim aklıma doğan cüceloğlu kitapları geldi ama onlar da yaşama dair ipuçları veriyor kayınbabam ununu elemiş eleğini asmış. Ne yapsın yaşam sırlarını. Şöyle sürükleyici hikayeler olabilir ama sanırım klasikleri hep okumuştur yerli yabancı.
0
🌸mythralioz
(27.12.24)
Youtube premium üyeliği ve bir kulak üstü kulaklık al.
Kayınpederin telefonuna veya evde akıllı tv varsa ona youtube uygulamasını indir. Şu kanala abone ol.
Ver sıradan dinlesin, her gün sana dua etsin.

www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
0
Mirket
(27.12.24)
puslu kıtalar atlası ve İhsan Oktay Anar'ın diğer kitapları olabilir. yarı taihi, yarı mistik hikayeler o yaş ve prafildeki kişiyi eğlendirir gibi geldi bana. tabi çoktan okumuş da olabilir, müstakbel eişinize sorun bence.
0
shadowfollower
(27.12.24)
seri öykü kitapları olabilir. yordam ve alfa'da çok güzel setler var.
0
dilhun
(27.12.24)
Marifetname
0
diyecevaplandı
(27.12.24)
Hangi türlerden hoşlanıyor bilsem daha isabetli öneriler verirdim yine de çok muhafazakar değil de açık fikirli biriyse bu kitapları sever

Aynalar - Eduardo Galeano,
Cehennemin Dibi - Gündüz Vassaf,
Tarihi Yargılıyorum - Gündüz Vassaf

Kafa açıcı, dünyaya farklı perspektiften bakan kitaplar.
0
RodionBazarov
(27.12.24)
Çok teşekkür ederim arkadaşlar
0
🌸mythralioz
(27.12.24)
(36)

hp kitaplarını okudunuz mu? kaç doğumlusunuz?

deartheodosia
benim tüm çocukluğum hp okumakla geçti. ama yeni tanıştığım kimse hp okumamış oluyor (evet insanlara soracak kadar önem veriyorum hala). geçenlerde bi kafeden kurabiye almıştım, uff hagrid’in kurabiyeleri gibiymiş bunlar da dedim ve kimse bi şey anlamadı mesela. ya da bence insanların hangi binada o
benim tüm çocukluğum hp okumakla geçti. ama yeni tanıştığım kimse hp okumamış oluyor (evet insanlara soracak kadar önem veriyorum hala). geçenlerde bi kafeden kurabiye almıştım, uff hagrid’in kurabiyeleri gibiymiş bunlar da dedim ve kimse bi şey anlamadı mesela. ya da bence insanların hangi binada oldukları karakterleri hk önemli doneler veriyor. ne düşünüyorsunuz???
0
deartheodosia
(23.12.24)
Benim tüm cocuklugum Harry Potter kitapları ve filmleriyle geçti; koca kadin oldum, hala çok severim. Saçlarım biraz kabarsa "yine Hagrid'e döndüm" derim en basiti, günlük dil kullanimima da yerleşmiştir yani; etrafımda anlamayan kimseyi görmedim şimdiye dek.

94 doğumluyum. İlk filmi de ben 7-8 yaşlarındayken çıkmıştı yanlış hatırlamıyorsam. Sinemada kendimi bilerek izlediğim ilk filmlerden biridir.
0
fraise
(23.12.24)
ilk 4 kitabı okudum.
0
wd40
(23.12.24)
Hp öncesi yüzüklerin efendisi nesliyim ama hp nesli de yaşlandı artık o muhabbeti bulamazsın artık

Edit: 95 sonrası okuyan kalmamıştır
0
grimavi
(23.12.24)
@grimavi abim 87li, kuzenim 94lü, ben aralarındayım. üçümüz de hp okuyorduk ve kitapların yayımlanmasını bekleyen nesildendik. belki 95 sonrası daha uygun olabilir buna
0
🌸deartheodosia
(23.12.24)
93 doğumluyum, seriyi yeni bitirdim:)
0
nothing in my way
(23.12.24)
ne kitabını okudum ne filmini izledim.
0
rentts
(23.12.24)
96lıyım, hp ile büyüdüm. Eskisi kadar manyak olmasam da potterhead'im, beynimde zibilyon trivia var evreniyle ilgili. Ravenclaw'dan selamlar :d

Hatta son üç dört gündür kız arkadaşımla rewatch yapıyoruz seriyi, bugün melez prensi izledik.

İlk 5 kitabı annemle beraber okumuştuk, ben 5-6 yaşındaydım ilk kitaba başladığımızda. Okuma biliyordum ama uzun diye annem okudu, 5. kitap 1114 sayfaydı yine de beraber okumaya devam ettik :D son iki kitabı kendimiz okumuştuk ama ahaha. Sonra iki üç kez daha tüm seriyi okudum tabii ki.

Mesela Hogwarts Legacy oyununu da iki defa %100 olacak şekilde bitirdim, ilk çıktığında ve bi iki ay önce olacak şekilde. Çocukluktan beri beklediğim bir oyundu.

Benim neslimde kitapları okuyan var baya ama filmleri izlemeyen yok gibi. Belki 2000 sonrasında o kadar popüler olmayabilir bilemiyorum.
0
nundu
(23.12.24)
90, bütün kitapları okudum 4 ve sonrasını mı ne bekledik yıl yıl okuduk diye hatırlıyorum. Filmlerin de ilk 5'ini sinemada izledim, sonra filmlerini sevmedim devamına ilgim kalmadı.(ama kitaplar çok iyiydi diye hatırlıyorum) Bu arada ilk filmin tanıtımını bile çok net hatırlıyorum haberlerde mi ne McGonagall'ın kediden dönüşüm sahnesi falan gösteriliyordu acayip görsel efektli çok iyi film gelecek diye tanıtıyorlardı :)

Ya özellikle 99 ve sonrası bizim için önemli olan hiçbir şeyi bilmiyor. HP, The Matrix, Lotr, Geleceğe Dönüş, The Mask, Looney Tunes çizgi filmleri, Pokemon vs...

edit: bu arada bir hayal kırıklığımı anlatayım. Çocukken Türkiye'den bakarken HP dünyası çok büyülü geliyordu. 24 yaşımda İngiltere ve İskoçya'yı gördüm, aslında çok müthiş bi yaratıcılık yokmuş J.K. Rowling zaten o dünyanın içinde yaşıyormuş dedim :/ yarattığı dünya müthiş ama filmde gördüğüm ortamlar çocukken çevremde hiç görmediğim şeylerdi ve büyüleniyordum, aslında o dünyanın UK olduğunu fark ettim.
0
nhk ni youkosu
(23.12.24)
1995.

hp ben ilkokul ve lisedeyken büyük olaydi. bana cocuksu geliyordu ama büyü falan ne diyordum. hicbir serisini okumadim. filmlerine denk geldiysem izledim hikayeyi de bilmiyorum. lisansi okurken de herkes quidditch oynuyordu. turnuva falan yapiyorlardi avrupa'daki okullarla. allan mallari nerdleri böyle bir salaklik olamaz diyordum fdglhkjg

2020'de ilk kez erkek arkadasimla lockdown'da izledim ve bayildim.

kitaplarini da okumak isterim. verdigi mesaj zamansiz ve hikaye de cok güzel.
0
sonsuz
(23.12.24)
Senin yaşlardayım, hepsini okudum. Kitapları ilk filmi sinemada izledikten sonra okumaya başladım, liseye geçmeden güncel kitapları bitirmiştim. Son 2 kitap ben lisedeyken çıktı onları da o zaman okudum.
Hatta öss'ye hazırlanırken son 1 ayda kafa dağıtmak için tekrar okumuştum son kitabı, o geceler hala aklımda bir yandan stres bir yandan kitaptan aldığım zevk. Erken uyumam lazım ama sayfalar peşini bırakmıyor, geceliyorum...
Filmlerle devam ettim sonra, son film çıktığında da üniversitedeydim. Çocukluk ve ergenliğimin tamamında, kitabıyla filmiyle bi şekilde hayatımda olmuş. O dönemlerdeki birinin okumasa bile illa izlediği bir hikaye.

95li bir kız arkadaşım vardı o da severdi, sonrasında doğanlar da kitaba olmasa bile filmlere maruz kalmıştır. Z kuşağı uzak kalmış olabilir bir tek, bir de 85 ve öncesi diye düşünüyorum.
0
Bruce
(23.12.24)
Harry Potter'a ilgim o kadar sıfır o kadar yok ki başlığı okuduğumda H.P. Lovecraft'la ilgili zannedip onunla alakalı cevap verdim.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(23.12.24)
91liyim. turkcelerini sayisiz defa, ingilizcesini de birkac defa bastan sona bitirdim. artik kitaplari ezberlemistim bir paragrafi okurken sonraki paragraf aklima geliyordu. benim kadar manyagi 10-15 kisi falandir turkiye'de.

filmlerini cok sevmedim, ilk filmi disinda acip da izleyeyim dedigim filmi yoktur. bir de ucuncu film fena degil. ama kitaplari bambaska bir dunyaydi. oyle buyulu bir dunyanin icine cekilmek apayri bir duyguydu. universiteye kadar sayisiz kere okudum abartmiyorum.

harry potter ile buyuyen nesildik. kitaplar 2001'de cevrildi. o zamanlar ben 10 harry 11 yasindaydi. son kitapta da ben 16 harry 17 yasinda. beraber buyumusuz. son kitabi arkadasin tanidigi kitapcidan ayirtmistik ve sinifca almaya gitmistik. cunku tukeniyordu hemen. o gece uyumayip koca kitabi bitirmistim. binam ravenclaw'dir ama slytherin'e de sempatim vardir.
0
antikadimag
(23.12.24)
@nhk

ilk kitap 99'da turkceye cevriliyor ama cok populer degil o zamanlar. dost kitabevi basiyor hatta buyulu tas diye cevirmisler. sonra seri patlayinca 2001'de yky haklarini alip o zamana kadar yazilmis ilk 4 kitabi cevirip getiriyor. turk halkinin hp ile tanismasi budur.

sonra 2 senede bir yeni kitap geldi onlari bekledik. 2003 zumruduanka, 2005 melez prens, 2007 olum yadigarlari olmasi lazim. 2003 yilinda babama aldirdigim zumruduankayi hic unutmuyorum. hatta yanina bir de dort kafadarlar kitabi aldirmistim ve once onu okumustum. hp'yi bekletip hazzi arttiriyordum :)
0
antikadimag
(23.12.24)
91 doğumluyum, ne okudum ne izledim. Yetiskinligimde bı deneyeyim dedim filmini, çekmedi beni. Çocukken de çok okuyan cok izleyen biriydim ama ya bana denk gelmemiş ya da fantastik olduğu için ilgimi çekmemiş olabilir.
0
abuzer
(23.12.24)
89'luyum ilk kitabı okuduğumda henüz filmi çekilmemişti ben de 6. Sınıftayım diye hatırlıyorum. Hepsini okudum, bütün filmlerini izledim. En son çıkan Cursed Child tiyatro metnini de okudum (keşke oyununu da izlesek). 9 yaşında oğlum var, birinci ve ikinci sınıfta tüm harry Potter kitaplarını okudu. Hatta sihirli almanak diye bir kitap daha çıktı hp evreni hakkında ansiklopedimsi. Onu gördü D&r da onu da istedi onu da okudu. Bazen gryffindor cübbesi ile geziyor, 8 yaş doğum gününü HP temalı yapmıştık, pastası Hagrid'in Happee Birthdae Harry yazılı pastasıydı.

Komşumuzun ortaokula giden kızı var kaç doğumlu bilmiyorum ama 12 13 yaşlarında sanki. O da baya Potterhead, hatta instagram sayfası açmıştı bir ara Harry Potter ile ilgili az bilinen şeyler, replikler falan paylaşıyordu kendisini zorla takip ettirmişti:))
0
kullanicadi
(23.12.24)
87, Dumbledore'un öldüğü final sayfası ile beraber kitap bitip yeni kitap beklenilinceye kadarki süreçte Dumblodore ölmedi ve işte bu da kanıtı diye dedikodu niteliğinde forum yazıları ve websayfalarının açıldığını hatırlayacak kadar fanıydım. elimde 1. baskı bazı kitapları da var. bence bir şeyi sevmenin yaşı yok. Günümüzde 90'lı yılların dizilerini tekrar tekrar izliyorsa millet bir işin ne kadar iyi olduğu ile alakalıdır.
0
denizmaniaherif
(23.12.24)
artık yaşım 34.

serinin tüm kitaplarını birkaç defa okudum, keza filmlerini defalarca izledim (hatta üniversitede baktım, bir dersin vize/finalini geçemeyeceğim, ben de tüm seriyi hatmetmiştim o gece).

yeni nesil zannedersem bunu bir kültürden ziyade dümdüz karakterler yığını vs olarak görüyor.
bir gün girdiğim bir fırında ravenclaw logolu kazak giymiş bir kasiyer vardı. "aaa, çoğunlukla gryffindor ya da slytherin'i tutarlar ama siz ravenclaw'u seviyorsunuz galiba :)" dedim. kadın da üstüne bakarak "dediğinizi hiç anlamadım, öylesine aldığım bir kazaktı" dedi. sonra harry potter'ı çok sevdiğim için bu temada bir kupa alan arkadaşıma "artık çok özlü iksirimi bununla içeceğim" dedim, bana "yaralarımıza şifa olsun" dedi :(
0
m e b
(23.12.24)
Kitapları da filmleri de zamanında zevkle tükettim ama potterhead sayılmam.
92liyim.
0
norek
(23.12.24)
Popüler kültüre ait referanslar zaman geçtikçe eskiyor ve her yeni nesille birlikte güncelleniyor. Eskinin star wars, kara şimşek, Lotr, Lost, H.P gibi kendi dönemlerini domine etmiş diziler, filmler ve kitaplar yerini yenilerine bırakıyor.

Bence arada şöyle bir fark var; eskiden bu kadar çok platform, uygulama vs yoktu ve odak çok daha yüksekti. Yani mesela Lost yayınlandığı dönemde tüm dünya aynı anda interaktif bir şekilde izlenir, teori geliştirilirdi. Bu da o dönemin popüler kültür jargonunu, referanslarını vs domine ederdi. ancak şimdi çok sayıda platform, çok sayıda uyarlama, film dizi mevcut. Çok fazla odak var ve bunlardan herhangi biri global çapta popüler olsa da bu popülerlik çok kısa sürüyor. Eskiden tek bir dizinin tek bir bölümü için yayınlandığı saatlerde şehirlerde sokaklar boşalırken şimdi insanların böyle bir dizinin varlığından bile haberi olmayabiliyor. Özetle normal bir durum, hele ülkemiz gibi kültür tüketiminin son derece kısıtlı olduğu bir yerde.
0
thracia
(23.12.24)
Ben sadece ilk kitabını okumuştum. Sonra evlendim, kızlarım oldu. Büyük kızım tüm seriyi 1 defa, küçük olanı 10 yaş civarındayken tüm seriyi 6-7 defa filan okudu, her türlü detaya hakim.
0
SiyamkedisiZorro
(23.12.24)
92liyim kitabını hiç okumadım. İlk iki filmini izledim. Çok ilgimi çekmedi
0
jülsezar
(23.12.24)
Azkaban Tutsağı nı almıştı teyzem doğum günümde, delirmiştim okuduğumda. Ateş Kadehi yeni çıkmıştı, ona da yapıştım tabi hemen arkasından. Diğer 3 kitabı beklemek çileli ve keyifliydi. utopyam, esrardairesi gibi forumlarda çok sık vakit geçiriyordum.
Hatta son kitabı yine bu bahsettiğim forumlardan bir ekip çevirmişti Türkçe'ye -oldukça da iyiydi- pdfden okumuştum :D
Fantastik edebiyata meyilli olup da maruz kalanların kolay kolay kaçamayacağı bir furyaydı :v 91 liyim bu arada.
0
lüzumsuz adam
(23.12.24)
91'liyim. sayamayacağım kadar okudum ve izledim. benim güvenli alanımdır hp.
iş arkadaşımın orta sondaki kızına vermiştim, okumak istiyordu. ilgisini çekmedi mesela. ama kızıma zorla da olsa okuturum :)

hala sektör olarak ekmeğinin yenmesi çok mantıksız geliyor o ayrı. ama sadece kitap ve film olarak bakarsak ömürlük bir seri benim için.
0
elorelia
(23.12.24)
okudum, 84'luyum. ilk kitaba lise 2'de baslamistim sanirim. ilk basladigimda ne bu cocuk kitabi deyip biraktim. ama sonra tekrar basladim, ve bir daha birakamadim. tum kitaplari 2'ser 3'er kez falan okudum, filmleri de en az 3'er kez izledim. o zamanlar arkadaslarimin bircogu da okudu kitaplari. cocugum olsa okumasini isterdim.
0
lemmiwinks
(23.12.24)
Yaşlıyım.
Hiçbir kitabı okumadım. Filmleri de baştan sona hiç seyretmedim.
Ama cevapları okuyunca bir eksiklik hissettim. E pub'ını bulursam bakacağım bi.
0
Mirket
(23.12.24)
87liyim, neden okumadım bilmiyorum. hiç çevremde de görmedim. ben o zamanlarda seri stephen king okuyordum. :/
0
dilhun
(23.12.24)
89 doğumluyum. Hepsini tekrar tekrar okumuşumdur filmlerin hepsini de tekrar tekrar izlemişimdir. Mesela hatırlıyorum 5. kitabın çevirisi yayınlanmadan önceki son 50 gün yayınevinin sitesinde her gün bir sayfa yayınlıyorlardı ben de her gün onu takip ediyordum. Gerçekten bir dönemime damga vurmuştur. Ama üniversiteden sonra ilgim azaldı, şimdi de hiç yok. Mesela şimdi yeni dizi çekiliyor sanırım ve vakit ayırıp izleyeceğimi düşünmüyorum.

Büdüt: Hatırlayan var mı ya daha 5. kitabın çevirisi yayınlanmadan Sabah (sanırım bu gazeteydi) JK Rowling Sirius'un ölümünü yazdığı için ağlamış diye ana sayfaya yazarak spoiler vermişti?
0
peki madem
(23.12.24)
gururlu bir ravenclaw üyesi olarak okudum, filmlerini de defalarca izledim. 90 doğumluyum. çevremde hp'ci olduğunu iddia eden ve bina isimlerini bile hatırlamayan köpük birkaç kişi dışında tamamen gözden düşmüş bir seri.
0
brakgn
(23.12.24)
@sanem, bir bilim adaminin romaninini lise sonda okumustum ben de cok etkilendigim bir kitapti.
0
sonsuz
(23.12.24)
Kitapları 2 defa okudum. Eskiden kitapları okumamış ama filmlere hayran görünce şaşırıyordum. Dövmeli bir kızla tanıştım. 1 sayfa kitap okumamış. Filmlerin kesinlikle kitabı okumuş kişiler için yapıldığını düşünüyorum. Kitap okumayanlar için anlamsız şekilde geçen bir sürü sahne var. O yüzden garipsemiştim okumamasını. Artık takmıyorum.

Benim gibi 30 yaşını geçen herhangi birinin ilk defa oturup da Harry Potter okuması çok zor. İlk 2 kitap direkt çocuk kitabı. Ben ilk üç kitabı orta okulda bitirmiştim. Harry benden büyük ama kitapların Türkiye'deki çıkış tarihleri ile neredeyse Harry ile birlikte büyüdüm gibi oldu. Geçen gün 3. defa tekrar başladım okumaya. İlk iki kitapta epey göz devirdim ve sıkıldım mesela.
0
nawar
(23.12.24)
@antikadimag ben de her kitabı 50’den fazla okumuşumdur, abartmıyorum. canım sıkıldığında herhangi bi kitap/sayfayı açıp okumaya başlardım.

bende evde bir ilk okuduğum kitaplar, bir ingilizce seri bir de yeni baskı seri var. boşandığım kişi evde 3 hp serin var, sorunlusun falan diyordu :d if you know you know durumu.

ne çok seven varmış ayrıca, mutlu oldum :) buluşup hp günü yapalım! (ben de ilk filmler dışında filmlerini izlemedim.)
0
🌸deartheodosia
(23.12.24)
@deartheodosia Amerikan İngilizcesi mi, İngiltere İngilizcesi mi? Hangi ülkede basıldı? Sadece "cookie-biscuit" ya da "gas-petrol" gibi kelime farkı yok. Daha ciddi farklar var.

www.hp-lexicon.org
0
nawar
(23.12.24)
87 doğumluyum.
fantastik edebiyat, bilim kurgu ile beraber hiç ilgimi çekmeyen alan olduğu için okumadım. fantastik edebiyat'a az da olsa ilgim olsa kesin okumuş olurdum çünkü çok popülerdi.
0
wilhelmwasmuss
(23.12.24)
filmlerde ilk iki film kitaplara daha sadık ve biraz daha çocuksu ruh var, üçüncü film tam ara geçiş ve serideki en iyi yönetmen olan Cuaron'un filmi olduğu için gerçekten iyi bir film. Keşke tüm seriyi Cuaron çekseydi dedirtiyor ama mümkün olmazdı tabii :D Dört rezil, Mike Newell ile niye tekrar çalışmadıkları belli. Dumbledore'un saçma atarları falan aklıma geldikçe cringe oluyorum (meşhur bi did you put your name in the goblet sahnesi vardır bilen bilir). 5'ten sonra Yates ile devam ettikleri için belli bir sinematografik dil tutturulmuş ama kitaplardan uzaklaşma iyice belli oluyor bence.

Oyunlarını oynayan varsa bilir, ilk üç oyun tamamen kitaptan esinlenen, grafikleri çizgi film tadında ve macera hissini iyi yaşatan oyunlar. Dördüncü oyun yine rezalet tamamen co op oyunu yapmışlar. 5-6 tamamen filmlerin oyunu, ilk üç kadar olmasa da çıktığı dönemde keyifle oynamıştım. 7. filmin oyunlarına ise 1 saat dayanamadım korkunçlardı. Kitapları seven için LEGO oyununu tavsiye ederim. Bir de tabii ki Hogwarts Legacy çok keyifli, kusursuz bir oyun tabii ki değil ama Hogwarts'ı ve çevresini keşfetmek eğlenceli.

Ben de bu kadar HP seven görünce mutlu oldum. Kitapları son okumamın üzerinden birkaç yıl geçti, belki yakında tekrar bir tur atarım diye gaza da geldim :d
0
nundu
(23.12.24)
2016 doğumlu oğlanın masası:p

ibb.co
0
kullanicadi
(23.12.24)
@nawar, uk editionları var ama hiç karşılaştırarak okumadım diğerleriyle :)

@kullanicadi, çok sevimli <3 benimki de büyüsün lotr, hp her şeye bulaştıracağım :)
0
🌸deartheodosia
(23.12.24)
(3)

%100 pamuk yorgan nereden alabilirim? / Yarı sentetik olanlar terletir mi?

santimantal
Daha önce Karaca'dan almıştım ama artık o mağazada yok (İnternet sitesinde).Diğer markalara biraz baktım ama %100 pamuk dolgulu bulamadım. Kısmen pamuk dolgulu olanlar var. Mesela %70 pamuk, %30 polyester vb...Ben elyaf yorganda terliyorum. Bu yüzden pamuk yorgan tercih ediyorum. Kısman pamuk olanı
Daha önce Karaca'dan almıştım ama artık o mağazada yok (İnternet sitesinde).
Diğer markalara biraz baktım ama %100 pamuk dolgulu bulamadım. Kısmen pamuk dolgulu olanlar var. Mesela %70 pamuk, %30 polyester vb...

Ben elyaf yorganda terliyorum. Bu yüzden pamuk yorgan tercih ediyorum. Kısman pamuk olanı hiç denemedim. Onlar nasıl acaba? Deneyimlerinizi yazar mısınız?

Bildiğiniz belli bir markanın %100 pamuk yorganı varsa onu yazar mısınız? Aramakla uğraşmayayım, yoruldum.
0
santimantal
(19.12.24)
zamanında çok araştırdım çok gezdim ve şunu aldım;

www.linens.com.tr

bunun aynı zamanda yastığını aldım. yastığın içini açtığımda buram buram pamuk olduğunu gördüm. yorgandan da yastıktan da inanılmaz memnunuz.
0
trajikomix
(19.12.24)
hazır olun yüzde yüz pamuk kumaşlı, yüzde yüz pamuk dolgulu yorgan linkleri atıyorum. ilk sırada homewell: homeiswell.com.tr
bambu yorgan da alabilirsiniz oradan, yumuş yumuş.

2. sırada hibboux www.trendyol.com ve soley: www.trendyol.com

diğerleri ektedir:

www.trendyol.com
www.trendyol.com
www.trendyol.com
www.trendyol.com
www.trendyol.com
www.trendyol.com
www.trendyol.com
www.trendyol.com
www.trendyol.com
www.trendyol.com
www.trendyol.com

kalınlıklarına göre bunlardan seçebilirsiniz. bazıları çok ince oluyor; 250-300gr/m2 dolgulu olanlar normal yorgan kalınlığında.
0
dilhun
(19.12.24)
Özdilek. Çok memnunum.
0
alfired
(20.12.24)
(3)

Yatak markası ve belki de yatak tavsiyesi

prole
Merhabalar. Kalitesiyle ve fiyatıyla üzmeyecek yatak bakıyoruz ancak bildiğim tüm markalar hakkında sözlükte çok kötü yorumlar var. Adeta uyku tulumu ve mat daha sorunsuz. Sizin hem alışta hem kullanışta hem de müşteri memnuniyeti konusunda önerebileceğiniz marka ve/veya model var mıdır?
Merhabalar. Kalitesiyle ve fiyatıyla üzmeyecek yatak bakıyoruz ancak bildiğim tüm markalar hakkında sözlükte çok kötü yorumlar var. Adeta uyku tulumu ve mat daha sorunsuz. Sizin hem alışta hem kullanışta hem de müşteri memnuniyeti konusunda önerebileceğiniz marka ve/veya model var mıdır?
0
prole
(15.12.24)
istikbal quantum prime, mağazaya gidip yatarak almakta fayda var.
0
egokalp
(15.12.24)
ben de kardeşim için araştırmıştım, şunda karar kıldım: www.trendyol.com

yalnız 90*190 boyutundakinin fiyatı 2815'e kadar düşmüştü. bi süre fiyatını izleseniz iyi olabilir.
0
dilhun
(15.12.24)
gerçekten işi yatak yapmak olan markalardan almanızı tavsiye ederim. sonuçta gününüzün 3'te 1'ini üzerinde geçiriyorsunuz ve direkt omurga sağlığınızı etkileyen bir şey yatak. mağaza mağaza gezdim ve işbir yataktan şu modeli aldım (git: www.isbiryatak.com

her sabah bel ağrılarıyla uyanıyordum. epey bir dolaştım girmediğim marka kalmamış olabilir. bunu aldım, diğer "sözde ortopedik" yataklara göre daha tuzlu ama her kuruşunu hak etti. ama showroom'da gezerken ilgilenme işi tamamen şans o markadan bağımsız. artık oradaki yetkili kimi çalıştırıyorsa. işbir'deki çalışan epey iyiydi. hem çok ilgilendi, iyi anlattı hem de elimde var istersen akşama bile teslim ederim dedi, harbiden de öğlen aldım akşama teslim etti yatağı.

özetle; işi yatak yapmak olan yerlerden almaya çalışın.
0
ilgeru
(16.12.24)
(4)

Etrafınızın bu saatten sonra yapılmaz dediği neyi yaptınız?

ofelia
ben biraz karşıyım bu saatten sonra muhabbetine, bazı hayallerim var zamanında izin verilmedi ya da denk gelmedi. mesela çocukluk hayalim köpek eğitmeni olmaktı, 30 yaşımda oldum. şimdi kendi köpeğimle köpekli arama çalışıyoruz. at antrenörlüğü okumak istedim lisanstan sonra babam izin vermedi :) bi
ben biraz karşıyım bu saatten sonra muhabbetine, bazı hayallerim var zamanında izin verilmedi ya da denk gelmedi. mesela çocukluk hayalim köpek eğitmeni olmaktı, 30 yaşımda oldum. şimdi kendi köpeğimle köpekli arama çalışıyoruz.

at antrenörlüğü okumak istedim lisanstan sonra babam izin vermedi :) biliyorum gerekli şartları sağlayıp onu da öğrenebilirim.

şimdi yazılım kursuna başlıyorum, zaten grafik tasarımcıyım web sitesi yapmayı öğrenmek istiyorum.

lisansta 40-45 yaşlarında sınıf arkadaşlarım vardı. hiç de bu saatten sonra dememişler lisansa gelmişler helal olsun. 3. 4. sınıfta bölüm değiştirenler oldu.

siz ne yaptınız "bu saatten sonra"?
var mı ilham olacak bir hikaye, ya da size ne ilham oldu?
0
ofelia
(23.07.24)
38 yaşında ünv sınavına girdim, ank ünv uzaktan eğitim arap dili edebiyatı okumaya başladım. olmaz dediler ama şu an 2.sınıftayım ve gayet iyi gidiyor şükür.
bir de 35 yaşında motosiklete heves ettim, çoluk çocuğun var bu yaştan sonra motor öğrenip napacaksın dediler. şimdi motosikletle eşimi de alıp uzun geziler yapıyorum.
0
mustafakesekci
(23.07.24)
ilham verici hikaye değil de rive.app diye bir program var. Sizin için daha uygun, daha keyifli olabilir. İsterseniz ona da bir göz atın.
Lottie dosyaları oluşturmak da ilginizi çekebilir.

Yazılım öğrenmeyin demiyorum, bunlar size daha fazla keyif verebilir ve faydalı olabilir diye belirtmek istedim

30 yaşında Türkiye'de mesleğe başlayan arkadaşımın ismi 5 yıl sonra Game of Thrones'un jeneriğinde yazıyordu. Daha ne hikayeler var, her şey mümkün.
Zaten "yapamazsın" diyenlere kulak asanlar gerçekten de yapamaz. Çok umursamayın.
0
michael_knight
(23.07.24)
IT sektöründeyim, 35 yaşımda bitki koruma okuyup mezun oldum, organik tarımdan GDO'ya, böcek biliminden şehir bitkilerine bir çok az bilinen konuda akademik düzeyde bilgi aldım, yaşama olan saygım ve anlayışım arttı çok şey kattı bana. bence yaş bilginin değerini ve önemini daha iyi kavramanızı sağlıyor ve önceki birikimlerle bu severek edindiğiniz yeni bilgiler arasında çok sağlam ve kalıcı bağlar kurabiliyorsunuz. açıkçası hocalar da sınıfta gerçekten kendilerini dinleyip anlayan bir insan evladı olduğunda vitesi artırabiliyor ve tam potansiyellerini ortaya çıkarabiliyorlar. bir yerde gençlerin de ilgisi çekiliyor ve müthiş bir sinerji oluyor.
0
engelbert humperdinck
(23.07.24)
kısmetse ben de yapacağım bunu 37 yaşımda. yeni bir bölüm okuyacağım.
0
dilhun
(23.07.24)
(18)

Selamın Aleyküm

michael_knight
Selamın Aleyküm diyor musunuz veya demiyor musunuz? Neden?Duyduğunuzda veya duymadığınızda ne düşünüyorsunuz?Sizce nasıl olmalı?
Selamın Aleyküm diyor musunuz veya demiyor musunuz? Neden?
Duyduğunuzda veya duymadığınızda ne düşünüyorsunuz?

Sizce nasıl olmalı?
0
michael_knight
(22.07.24)
ben karşımdakinin eğitim seviyesine göre ve günlük kaç insan gördüğüne göre selam veriyorum. pazarcıya dolmuşçuya bakkala selamınaleyküm diyorum. bende para olduğunu sezdiği anda beni yolacak birine mutlaka selamınaleyküm diyorum. böyle demezsen "aha entel dantel geldi, bunda para vardır" derler. örnek: sanayi.

diğerlerine merhaba, kolay gelsin, iyi akşamlar vb
0
AWD
(22.07.24)
Demiyorum. Muhafazakarlik bir yana kadinlarin diyecegi bir laf gibi gelmiyor bana. Muhafazakar da degilim. Ama soyleyenler oluyor tabii mesela basi kapali bi teyze adres soracak s.a. diye baslayabiliyor. A.s. diyorum tarzim olmasa da.

Bence hic kimse kullanmasin. Turkce degil sonucta.
0
Kittie
(22.07.24)
Çol yadırgamayacağını düşündüğüm herkese, her ortama girerken selamın aleyküm diyorum. Özellikle büyüklerime. Tutup 60-70 yaşında adamlara “Selamlarrr” diye gelmek hoşuma gitmiyor.
0
hrvl
(22.07.24)
Demem. Müslüman değilim. Arap da değilim.

Çevremde sa diyecek kimse yok. Biri ayda yılda bir bana derse sorun çıkartmam as derim.
0
gabe h coud
(22.07.24)
Türküm, müslümanım, "selamı yayınız" diye bir hadis-i şerif vardır ve Selam Allah'ın isimlerindendir, birine selam vermek ona "benden sana zarar gelmeyeceğini taahhüt ediyorum" anlamına gelen bir söz vermektir ve yerine getirmek de gerekir. Bu sebeple selamı yaymak adına muhakkak selamlaşırım ama çok büyük çoğunlukla "selamlar" derim. Özellikle bir mekana girerken. "selamün aleyküm"ü evde kullanıyorum, sabahları uyanır uyanmaz mutfakta olduğunu bildiğim anneme sataşırken :)

Bana göre "selamlar" ya da "selam" iyidir, selam vermekle verilmiş bulunan sözü tutmak şartıyla. O sözü tutmayacaksa insan hiç selam vermesin daha iyi.
0
muhayyer divan
(22.07.24)
Demiyorum. Arap mıyım da diyeyim.
0
pianeta
(22.07.24)
selam vermem ama selam alırım, cinsliğin lüzumu yok.
0
dr doofenshmirtz
(22.07.24)
sadece babamla selamlaşma şeklimizdir. başkasıyla kullanmıyorum ama diyen olursa aleykümselam derim geçerim kasmam. arapçı değilim de yani artık bunun bizim dilimize yerleşmiş bir ifade olduğunu düşünüyorum. çok şaapmamak lazım.
0
titanyum22
(22.07.24)
Kendim ateist bir insanım bir ortama girerken genelde "merhaba" derim ama bana biri selamın aleyküm derse de nezaketen aleyküm selam der geçerim bunu karakter meselesi yapmam.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(22.07.24)
Demiyorum. Çünkü arap değilim. Kullananlara karşı da aşırı ön yargılıyım. Genelde merhaba diyorum. Selam demekte de sorun yok. İkisi de arapça kökenli olsa da Türkçeye geçmiş kelimeler. Araplaştırmanın gereği yok. Duyduğumda ön yargılı oluyorum. Tatavasını çekmemek için tipine göre aleykümselam, as ya da selam diyorum. Etkileşimi başlatmaya sebep olan konudan 1 saniye fazla geçirmek istemiyorum.

@muhayyer divan'ın dediği gibi "es-selam" Allah'ın adlarından biri. Barış getiren anlamında. Selam (Salam) ise kelime olarak barış ve esenlik zaten. Haliyle selam deyince karşısındakinin kafir olduğunu düşünen ve cevap vermeyen ama selamın aleyküm deyince "ALLAH'IN SELAMINI VERİYORUZ ONU DA MI ALMIYORSUNUZ? TÖVBE TÖVBE" diyen çomarları adam yerine koymuyorum.

Bu arada sırf Arapça değil. Datee çıkmak, lovebombing yapmak falan gibi lümpen İngilizce-Türkçe karışımı ifadelerden de rahatsız oluyorum. Türkçesi olmayan ya da anlamı uzak kalan şeylerde kullanılmasından o kadar rahatsız değilim tabii. Yapacak bir şey yok.
0
nawar
(22.07.24)
kaleci saçlı forvet icardi +1
0
baldan kaymak
(22.07.24)
merhaba diye cevap veririm :d
0
yuvarlanantencereninkapagi
(22.07.24)
Tanıdığım biriyle selamlaşırken ya da biri bir şey soracağı zaman ağız alışkanlığıyla doğal şekilde söylerse karşılık veriyorum. Ancak bazen bunu ideolojik kullananlar var. Yolda random tipler durduk yere selam veriyor. O zaman sert bir bakış atıp devam ediyorum. Bu insanlardaki bu kadar yakınlaşma isteği, bu kadar her yerde bir temas kurma dürtüsü çok rahatsız edici. Selamı yayın diye hadis varsa bile eminim önünüze gelene selam verin anlamında söylenmemiştir, yeri geldiğince selam verilmesi istenmiştir. Çünkü tuhaf yani. Kimse böyle bir şey istemez kimseden. Birileri yine kendine vazife çıkarıp en müslüman benim kafasına girmiş belli ki.

Kendim kullanmam.
0
akhenaten
(22.07.24)
Herhangi bir yere girerken merhaba der geçerim, selamün aleyküm demem, bende anısı var, lisede yatılı okurken cemaatçi tipler pansiyondaki odalara girerken yüksek sesle selamün aleyküm derlerdi, aleykümselam demediğinde de triplere girerlerdi, hey gidi günler:)
0
blue rebel motorcycle club
(22.07.24)
Müslüman değilim. selamın aleyküm'ü, kültürel bir alışkanlıkla kullanan köylü bir amucaysa örneğin tabii ki aleyküm selam diye karşılık veririm ama bu genelde çok küçük bir kesimi oluşturur. Onun dışında selamın aleykümü kültürel bir asimilasyon olarak kullanmaya çalışan pek çok dallama mevcut, onlara merhaba poğaçacı şeklinde cevap veririm genelde.
0
thracia
(23.07.24)
Ben de dalgasına esselamu aleyküm ve rahmetullah diye girerim bazı ortamlara. 3 kez tekrar ediyorum hatta. :) Şunun selamı var dediklerinde aleyküm selam derim. Kasmıyorum.
0
auroraaurora
(23.07.24)
bunun arap olmakla ilgisi yok, selam ve merhaba kelimeleri nasıl Türkçeye yerleşmişse yüzyıllardır kullanılan selamun aleyküm ifadesi de Türkçeye yerleşmiştir. Araplar başındaki Elif lam takısı ile birlikte esselamu aleykum olarak kullanır zaten bizden farklı olarak. Selamlaşmayı Peygamber efendimiz tavsiye ediyor, bu her selamun aleyküm diyenin müslüman olması gerektiği anlamına gelmiyor. zira yahudiler de ibranicede neredeyse aynı olan şalom aleyhim ifadesini kullanır.
merhaba diyene aleyküm selam diyip kıllık yapmam, selamun aleyküm dediğimde merhaba diye karşılık verene kıllık yapmam ama selam vererek girdiğim yerde adam buyrun diye karşılık veriyorsa ayar olurum. nasıl karşılık verdiğin önemli değil be adam, nezaketen bir karşılık ver en azından. sözün özü, elimden geldiğince selam veririm.
0
mustafakesekci
(23.07.24)
bana selam verildiğinde aleyküm selam derim ama kendim hiçbir zaman s.a demedim kimseye. sonuçta bu da bir selamlaşma şekli, sadece dili farklı. çok düşünmüyorum üstüne bu yüzden. inançsız olduğumu bilen tanıdıklarım da farkında olmayarak bu şekilde selam veriyorlar. insanlarda "selam", "merhaba" deme kültürü pek yok sanırım...
0
dilhun
(23.07.24)
(6)

ekşi'de sol frame sizde de göçtü mü?

mark greg sputnik
yasak kaldırıldıktan sonra eksisozluk111.com adresinden girdiğimde hesaptan çıkmış gösteriyordu. öyle olunca eksisozluk.com aracılığıyla girdim. hesapta sorun yok ama sol frame görünmüyor. gündem, debe vs. de çıkmıyor haliyle. sol taraf boş.sizde de aynı mı?
yasak kaldırıldıktan sonra eksisozluk111.com adresinden girdiğimde hesaptan çıkmış gösteriyordu. öyle olunca eksisozluk.com aracılığıyla girdim. hesapta sorun yok ama sol frame görünmüyor. gündem, debe vs. de çıkmıyor haliyle. sol taraf boş.

sizde de aynı mı?
0
mark greg sputnik
(22.01.24)
111 de çalışıyor, sol frame de sağlam
0
akhenaten
(22.01.24)
eksisozluk111, eksisozluk'e yönlenip hiç açılmıyor bende. gizli sekmede de aynı şekilde.
0
tepedeki psychedelic adam
(22.01.24)
ben siteye bile giremiyorum :/ (uygulamada sorun yok)
0
dilhun
(23.01.24)
yurtdisina acik sikinti yok
0
cooperr
(23.01.24)
Ben de siteye giremiyordum. Bilgisayarda VPN açıp girdim bir kere ve şimdi VPN'i kapatmama rağmen girebiliyorum. Ama telefonda giremiyorum hala. Neden anlayamadım.
0
peki madem
(23.01.24)
eskisozluk111.com'uorijinal domain'e geri yönlendirdiklerinden beri firefox'tan vpn'siz siteye girilemiyor. opera ile bir kez vpn açıp girince normale döndü fakat firefox'ta vpn'i kapatınca giriş yok. cache'leri ve cookie'leri temizledim, dns flush yaptım, modem konsolundan dns'i değiştirdim, bana mısın demiyor. çözebilen varsa beri gelsin.
0
massayidonatello
(26.01.24)
(8)

zeytinyağını nereden alıyorsunuz?

administ
bildiğin online güvenli satıcılar var mı hakiki zeytinyağına ulaşmak için?
bildiğin online güvenli satıcılar var mı hakiki zeytinyağına ulaşmak için?
0
administ
(22.01.24)
kaliteli yağlar için ödüllü yağları aratın google’da. örneğin bir tanesi Laleli. İzmir Urla tarafında da çok iyi yağcılar var.

marketten sadece Tariş alıyorum.
0
orient blue
(22.01.24)
İnternette, şurada, burada;
En hakikisinden, istediğiniz teste açık, kendi bahçemizden, en organik falan gibi janjanlı sözlerle satılan, 5 litrelik pet su şişeleri içinde satılan zeytinyağlarını almayın.

Zeytinyağı güneş görmemesi gereken bir ürün olduğu için teneke kutuda ya da koyu renkli şişelerde saklanmalıdır.

Ayrıca asiditesi yüksek bir ürün olduğu için, kısa süreli su saklamak için bile ne derece sağlıklı olduğu tartışılır pet şişeye konmaması gereken bir üründür.
0
Mirket
(22.01.24)
özem
köklü
halil esen
nova vera
semercioğlu bunlar ayvalık balıkesir yöresi. hepsini online alabilirsin.

hepsi ödüllü ve güvenilir. balıkesir yağları diğer bölge yağlarına göre daha hafiftir.
0
mikahakkinen
(22.01.24)
hilmi yıldırım, nermin hanım çiftliği, zeytinseli, özem +1, novavera +1
çok zenginseniz fenolive, granpa...
0
dilhun
(22.01.24)
özgün 0,4 asit ve erken hasat alıyorum.
0
Mistyimage
(22.01.24)
köklü'den alıyorum ama özgün de çok öneriliyor.
0
janderzel zartanyan
(22.01.24)
novavera şaşmam. özellikle bebek için alıyorsanız bi çok üreticiyle görüştüm diyebilirim.
0
karincaezmezuo
(23.01.24)
Türkiye'deki en iyi zeytinyağları şöyle sıralandı:

7. sırada: hermus.com.tr
11. sırada: www.novavera.com.tr
20. sırada: oleamea.com.tr
24. sırada: www.palamidas.com
29. sırada: www.guvenasazeytinyagi.com
42. sırada: butaassos.com.tr
43. sırada: www.granpa.com.tr
64. sırada: www.gaiaoliva.com
71. sırada: www.ozemleyasam.com
79. sırada: www.geniusoliveoil.com
99. sırada: www.nerminhanim.com
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(23.01.24)
(5)

Macbooka çay sıçraması

perfectlysplendid
Yanlarda delikler var hoparlör yani oraya biraz sıçradı bir şey olur mu?Kapattım ama kullanmam da lazım çay soğuktu
Yanlarda delikler var hoparlör yani oraya biraz sıçradı bir şey olur mu?

Kapattım ama kullanmam da lazım çay soğuktu
0
perfectlysplendid
(22.01.24)
Elektrikli süpürgeyle çekin bir şey olmaz lıkır lıkır dökülmediyse.
0
pianeta
(22.01.24)
zaman derdi olmasa o kısmı prinçte pekletin veya kaloriferin üstüne yatırın diyeceğim ama pianeta +1

o delikler çok küçük ve sık sayıda. sıvı damladığında kohezyondan ötürü içeri kaçacağını ben de sanmıyorum. Alırken özellikle yanlış bir şey yapmadıysanız pek bir şey olmaz bence de.
0
ananiyimioguz
(22.01.24)
maalesef şu an süpürge kullanacağım bir yerde değilim. neyse, yapacak bir şey yok
0
🌸perfectlysplendid
(22.01.24)
benimkine lıkır lıkır dökülmüştü de bi şey olmadı ama belli olmaz tabii ki...
0
dilhun
(22.01.24)
macbook pro m1
0
🌸perfectlysplendid
(24.01.24)
(3)

Terapiye ikna

Jux
İnatçı bir arkadaşımı terapi alması için ikna edemiyorum. Daha önce gitmiş çünkü kendi de ihtiyacı olduğunu düşünüyor; anskiyete ve depresyondan muzdarip. Ama faydalı bulmamış, ödev veriyordu onları yapamayınca okuldan kaçmak için bahane arayan öğrenciye dönüşmüştüm, ben de bıraktım diye anlattı. Za
İnatçı bir arkadaşımı terapi alması için ikna edemiyorum. Daha önce gitmiş çünkü kendi de ihtiyacı olduğunu düşünüyor; anskiyete ve depresyondan muzdarip. Ama faydalı bulmamış, ödev veriyordu onları yapamayınca okuldan kaçmak için bahane arayan öğrenciye dönüşmüştüm, ben de bıraktım diye anlattı. Zaten kendini zor ikna etmiş o zaman, böyle olunca da soğumuş.

Anda kalamıyor, sürekli bir şeyleri "görev" haline getirip tamamlamadıkça mutlu olmuyor. Sürekli uyku halinde. Başarısız olmaktan nefret ediyor, bu da onu işkolik biri haline getirdi. Evde bile boş vakitlerinde işle ilgileniyor.

Terapiye ikna sürecinde nasıl bir yol izlenmeli. Tam olarak istemesi, işe yarayacağına ikna olması lazım yoksa zorla göndermek de işe yaramaz.
0
Jux
(19.01.24)
Odevlerden bahsediyorsa büyük ihtimalle davranışçı terapi ekollerinden birini (bdt gibi) ekol olarak alan bir terapiste gitmiştir. Fakat terapi ekolleri derya deniz ve her terapi ekolü her danışana uygun değil.

Eğer ki bu tarz bir terapiden hoslanmadiysa varoluşçu terapi, psikodinamik analiz, gestalt terapi, logo terapi gibi daha iç dünyasını anlamaya yönelik bir ekolle ilerleyebilir.

Eğer kendisi de ihtiyacı olduğunu düşünüyorsa saydığım ekollerden birini araştırıp uygun bir terapist bulup en azından birkaç seans deneme yapabilir. Önceki deneyimini de mutlaka terapistiyle paylaşsın. İstanbul'daysaniz ekollere göre terapist önerisinde de bulunabilirim size.

Ama önce kendisinin istemesi lazim, mecburi bir gidiş onun için de faydalı olmayacaktır.
0
fraise
(19.01.24)
Ödev nedir yahu...ödevli terapiste gidip de faydalanan arkadaş olmadı hiç...ilham vermelisiniz, inanması lazım. Terapiyle hayat bulan insanların videolarını, yazılarını ya da kitaplarını okumasını sağlayabilirsiniz. Kendisine iyi gelecek terapisti ilk anda bulamayacağını da bilmeli ki yılmasın..
0
cccbehzatccc
(20.01.24)
ödevli terapiste gidip fayda gören olmadı mı... en bilimselliği olan terapi ekollerinden biri bdt. böyle bir kalemde silip atmak doğru değil. lütfen bilmeden konuşmayalım ya...
soruya gelirsek, arkadaşınıza ekoller arasındaki farklılığı anlatabilirsiniz, her yöntem aynı pratikleri içermiyor. bunun dışında yorulduğunuzla kalırsınız, bırakın kendisi geçsin bu yolları.
0
dilhun
(21.01.24)
(1)

Rüyâ defteri tutmak

sorucu
Gördüğüm rüyâları yazayım diyorum. Fakat sabah kalktığımda %50'sini hatırlıyorsam akşama, yazmaya fırsatım olduğunda %10'unu hatırlıyorum. Siz rüyâ defteri tutuyor musunuz? Nasıl yapıyorsunuz?
Gördüğüm rüyâları yazayım diyorum. Fakat sabah kalktığımda %50'sini hatırlıyorsam akşama, yazmaya fırsatım olduğunda %10'unu hatırlıyorum. Siz rüyâ defteri tutuyor musunuz? Nasıl yapıyorsunuz?
0
sorucu
(14.01.24)
zaten önemli olan kalktığınız anda yazmanız... yanı başınızda defter olacak, uyandığınız gibi aklınızdakileri dökeceksiniz kağıda. akşama kadar rüya da kaybolur rüyaya dair hisleriniz/duyumlarınız da.
0
dilhun
(21.01.24)
(6)

antidepresan neden aliniyor ve ne ise yariyor

antikadimag
hayatimda mutsuzluktan duvarlara baktigim donemler de oldu, ciddi anskiyete gecirdigim surecler de ama hic antidepresan kullanmadim. insanlar neden antidepresan kullaniyor? surekli ve aylarca suren ciddi bunalimlar yasadigim bir donem oldu mesela ama antidepresan kullanmadim. cunku cevresel sartlard
hayatimda mutsuzluktan duvarlara baktigim donemler de oldu, ciddi anskiyete gecirdigim surecler de ama hic antidepresan kullanmadim.

insanlar neden antidepresan kullaniyor? surekli ve aylarca suren ciddi bunalimlar yasadigim bir donem oldu mesela ama antidepresan kullanmadim. cunku cevresel sartlardan dolayiydi bence ve o sartlar duzelince ben de duzeldim.

antidepresan alinca mutlu mu olunuyor? anskiyete duyulmayan bir gevseme/uyusma hali mi oluyor? diger bilissel ozelliklerde bir degisiklik oluyor mu? (hizli dusunme, hafiza vs)
0
antikadimag
(31.12.23)
Depresyon gibi hastalıkların da bunlar için üretilen ilaçların da çeşitli türleri var. Ne hastalık tek tür, ne de ilaçlar. Haliyle sorunuzun en kısa cevabı "öyle gerektiği için."

Basitleştrerek birini örnekleyelim, bazı insanlarda çeşitli nedenlerle salgılanan serotonin ya yetersiz oluyor ya da hızlıca geri emildiği için verimsiz kalıyor. Ssri grubu ilaçlar bu geri emilim sürecini yavaşlatarak daha uzun süre verim alınmasını sağlıyor.

Mutluluk-mutsuzluk kompleks konular. Antidepresan alarak mutlu olmazsınız. Almayarak da mutlu olmazsınız. Zaten depresyonda değilseniz mutlusunuzdur gibi bir şey de söz konusu değil.

Psikiyatrik rahatsızlıklar kişinin yaşam kalitesini birçok yönden etkiliyor. Eğer sorununuz ilaç yardımıyla çözülüyorsa ilaç kullanırsınız. Terapiyse terapi, bunlara gerek kalmadan başka bir yolu varsa bu yolla.

Ancak her yöntem herkeste işe yaramıyor tahmin edeceğiniz gibi.
0
akhenaten
(31.12.23)
Johann Hari- kaybolan bağlar kitabı belki bu konuda aradığınız cevapları detaylıca sunabilir size. Tavsiye ederim
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(31.12.23)
Değiştiremeyeceği çevre koşulları olanlar ve endojen ağır depresyona sahip kişiler kullanıyor.
Başka türlü yaşam sürdürülemiyor.
0
pro9it9is9
(31.12.23)
Öncelikle antidepresanların herkese şeker gibi dağıtılmasını doğru bulmadığımi söylemeliyim. Ancak bu "kimse antidepresan kullanmasın, gerek yok" anlamına gelmiyor asla. Antidepresan dediğiniz ilaçlar temelde vücudun ve beynin kimyasını düzenleyen medikal ürünler ve yukarıda söylenildiği gibi tek tip de değiller. Halk arasında hepsine antidepresan denilse de okbsi olan, şizofreni hastası olan, depresyon hastası olanların hepsi aynı ilacı kullanmıyor.

Depresyon ya da kaygi bozukluğu dediğiniz şeyler son yillarda oldukça popüler kültür malzemesi olsa da sandığınız kadar basit hastalıklar değiller. Kişiler bazen öyle ağır depresyon geçiriyorlar ki yataktan kalkıp banyoya gidecek gücü bulamıyorlar kendilerinde, bu durumda ne yapılacak? Mecburen ilaç kullanılarak düzenlemeye gidilecek. Psikotik vakalarda da ilaçtan başka şansınız yok mesela.


Tüm bunların haricinde terapiyle cozumlenemeyen durumlarda ya da terapiye destek olması açısından da psikiyatrik ilaçlar oldukça önemlidir.

Türkiye'deki durum ise biraz daha farklı. Terapiye erişim çoğu kişi açısından güç, bazıları ise terapideki o uzun süreli gelişim sürecindeki sabri kendisinde bulamıyor; bu durumda psikiyatrik ilaçlar da hemen bir sonraki tercih oluyor. Kişinin aylarca, yıllarca kendisini kötü hissetmesindense en azından bazı yaşamsal işlevlerini normallestirmesine destek oluyor.


Mutluluk ise bambaşka bir olgu; yüzyıllardır felsefe, psikoloji bu konu hakkında sayısız teori ortaya attı. Bir hap aldık, hop mutlu olduk diye bir şey yok tabii ki.
0
fraise
(31.12.23)
depresyon sırasında beynin kimyası değişiyor (hormonlar), bazı kimyasallar az salınıyor bazıları çok salınıyor ilaçlar bu beyin kimyasını tekrar düzenleme üzerine kurulu, düşünceleri, duyguları değiştirmiyor ancak beynin normal çalışmasını sağlıyor. beyin normal çalışmaya başlayınca kişi kendini daha iyi hissedip gündelik işlerini yapabilir hale geliyor.

Bu tür ilaçlar öyle sevgiliden ayrıldım, sevdiğim birini kaybettim çok üzgünüm gibi şeyler için değil.

o tür durumlarda verdiklerinde zaten kısıtlı süre kullanıyorsun.
0
selam
(31.12.23)
belki de yaşanan sorunun şiddetiyle alakalıdır. sizin yaşadığınız şeyin kendi yorumunuzun ötesinde hangi kriterleri sağladığını bilmiyoruz. bu anlamda tecrübeniz de bir referans noktası değil. diğer gerekli açıklamalar da yapılmış kabaca.
üstteki arkadaşa mesaj da gönderdim ama buraya girmeyi unutacağım için bir de buradan yazmak istedim belki okuyup da yanlış bilgi edinen olur diye: yas, melankoliyle ve depresyonla iç içe geçebilen bir mevhum. patolojik yas, karmaşık yas tanımlamalarıyla klinik düzeyde tedaviyi gerektirebiliyor. bu yuzden, sevilen birini kaybetme durumu tırnağım kırıldı gibi, sevgilimden ayrıldım gibi olayların da çok ötesinde.
0
dilhun
(06.01.24)
(6)

Kötüye gidiyorsun(uz)

squidward
Bu gittiğim terapist 4. ve terapist araştırmaktan ve o ilk seans anlatılan şeyleri anlatmaktan yoruldum. Ayrıca vaktim de yok.Hiçbir terapisti beğenmiyorum, söylediklerinde tutarsız olmaları sinirimi bozuyor, ama sanırım hepsi aynı.Nasılsa yolumuz terapiste düşmüş ya, biz onlara bir şey yapamayız ya
Bu gittiğim terapist 4. ve terapist araştırmaktan ve o ilk seans anlatılan şeyleri anlatmaktan yoruldum. Ayrıca vaktim de yok.
Hiçbir terapisti beğenmiyorum, söylediklerinde tutarsız olmaları sinirimi bozuyor, ama sanırım hepsi aynı.
Nasılsa yolumuz terapiste düşmüş ya, biz onlara bir şey yapamayız ya, onlar istedikleri kadar özensiz davranabilirler öyle mi?

Geçen doktor (terapist) "kötüye gidiyorsun" dedi.
Zaten stresim var, doktor bana öyle dedikten önce ve sonra dediği şeyler önemini yitirip her şey silikleşti, bir anlam kalmadı.
Yani çok merak ediyorum bir doktorun böyle demesi hangi mantığa sığar, ne gibi mâkul bir fayda amaçlayabilir doktor "kötüye gidiyorsun" derken?

Derhal doktoru bırakmamı söyleyecek olan arkadaşlar önerebileceği doktor yoksa boş yere bırak vb demesin.
İyi doktorların boş vakti bile olmuyor sanırım. Bir tane doktorun sırasında aylarca bekledim, sıra gelmedi.

edit: Doğrusu ben de kötüye gittiğimin farkındayım. Esas sorun da burada: doktor farkında olmadığım bir şeyden bahsetse keşke. Doktorun bana çeşitli yöntemler sunarak bu gidişatı önlemeyi kolaylaştırmaya çalışması gerekmez mi?
Yoksa herkes bilir kötüye gittiğini. Doktor öneride bulunmuyor, yöntemlerden bahsetmiyor. Sanki "ben bir şey yapamıyorum. sen ne yaparsan yap ama büyük ihtimalle olmayacak" diyor bana. Bakışları ve konuşma şekli böyle sanki..
Böyle hissetmem normal veya faydalı olabilir mi gerçekten?

Önceki doktorumda daha ciddi sorunlar olmuştu.
Başka doktora gitsem de çok fark edeceğini sanmıyorum, üstelik her şeyi baştan anlatmak travmatik bir etki yaptığı gibi başa dönmek anlamına geliyor.
Ne yapabilirim?
0
squidward
(10.11.23)
Öyle söylemesi gerektiği için söylemiştir. Gerekmese söylemezdi. O halde niye kötüye gidiyorum, gidişatı durdurmak için ne yapılabilir diye sorabilirsin.
0
Bir cebinde das kapital
(10.11.23)
Sizin işinize yarayacak, sorununuzla ilgili (self help books) kitapları bulup okursanız iyi olur. Ama kitapların en iyileri olduğundan emin olun. İyi doktorun sırası gelene kadar onları okursunuz bazı şeyleri çözmeyi deneyebilirsiniz.
0
emirleblebikemir
(10.11.23)
Gerçek neyse onu söylemiştir. İlk 3 paragrafın tamamen ön yargı dolu. Gittiğin terapistler senin gibi bir sürü vaka görüyor. Psikiyatristler doktor oldukları için daha realisttir ve hemen tanı koymak isterler. Eğer gitmediyseni psikolog deneyin.
0
mikahakkinen
(10.11.23)
doktor ne derse ne yaparsa doğrudur diyemeyiz arkadaşlar. görüldüğü gibi kötü etkilenmiş bir hasta var burada, söylediği şey yanlış maalesef. bu şekilde yorum yapmaması gerekirdi -ki ne tanı hakkında ne de bütün olarak bizim hakkımızda yorum yapmamak üzere eğitimler alıyorlar ve senden benden farklı bir meslek insanı olarak yapmamalarını beklemek de hakkımız olmalı. hatta çoğu hasta/danışan yorum alamadıkları için terapistleri yetersiz görme eğiliminde, bunun ne kadar zor ve uzmanlık gerektiren bir durum olduğunu kavrayabilseler belki düşünceleri değişirdi.
eski terapistim çok iyidir, önermek isterim lakin doktor değil klinik psikolog.
0
dilhun
(11.11.23)
hafta 1 seans yapıyorsa 2 haftaya çıkartabilirsin
biraz aksiyon almaya fırsat kalması lazım

hangi şehir?
0
bir soru sorcam
(11.11.23)
dilhun + 1.

Konunun uzmanı değilim ama doktorun üslubu çok yanlış geldi bana. Her doktor böyle değil, bence doktoru değiştirmelisiniz.
0
medusa
(22.11.23)
(3)

Erenköy Civarı Kutlama Pastası Yapacak Yer Önerisi

vaveylababa
SB.Evde yapacağımız nişan için şeker hamuru olmayan kremalı tek kat ya da çift kat güzel pasta yapan bir yer arıyoruz. Birkaç yere fiyat sorduk ama fiyatlar çok enteresan seviyelerde. Fiyat konusunda da makul bulduğunuz bir yerler önerebilirseniz çok makbule geçer.
SB.

Evde yapacağımız nişan için şeker hamuru olmayan kremalı tek kat ya da çift kat güzel pasta yapan bir yer arıyoruz. Birkaç yere fiyat sorduk ama fiyatlar çok enteresan seviyelerde. Fiyat konusunda da makul bulduğunuz bir yerler önerebilirseniz çok makbule geçer.
0
vaveylababa
(07.11.23)
gülpembe pastanesi'ne sordunuz mu? küçük görünür ama pastaları enfes.
0
dilhun
(11.11.23)
Dönüp dolaşıp yine Kukis'ten almıştık. Çok iyiydi ve fiyatı da benzerdi diğer yerlerle. Riske girmeye gerek yokmuş.
0
🌸vaveylababa
(05.04.24)
Gülpembe'yi ben de hem lezzetli hem de makul fiyatlı diye biliyorum. Ama 3-4 yıldır bir şey almadım. Değiştiğini sanmıyorum. Nişan pastası gibi büyük bir şey almadım hiç.
0
michael_knight
(05.04.24)
(2)

Kitap paylaşımı hak.

Rao
Tekrar merhabalar, Bu aralar kitap okuma süresini attırmak istiyorum yerli ve yabancı , ancak kitapları yığıpta kendime ağırlık yapmakta istemiyorum.Daha önce kitapdostum vb. gibi kitap paylaşımı uygulamaları vardı, kullandığınız bu tarz uygulamalar var mı ? Veya kitap takasını nasıl yapıyorsunuz,
Tekrar merhabalar,

Bu aralar kitap okuma süresini attırmak istiyorum yerli ve yabancı , ancak kitapları yığıpta kendime ağırlık yapmakta istemiyorum.
Daha önce kitapdostum vb. gibi kitap paylaşımı uygulamaları vardı, kullandığınız bu tarz uygulamalar var mı ?
Veya kitap takasını nasıl yapıyorsunuz, kütüphane vb. uygulamalarıda da olabilir , teşekkürler.
0
Rao
(05.11.23)
ukitap çok aktifti eskiden, çok takas yaptım sayelerinde. bi bakın isterseniz.
0
dilhun
(11.11.23)
ukitap çok aktifti eskiden, çok takas yaptım sayelerinde. bi bakın isterseniz. +1
0
put it in your appropriate place
(11.11.23)
(11)

"Gülce" ismi sizce nasıl

Mossy
Güzel mi, kulağa hoş geliyor mu?
Güzel mi, kulağa hoş geliyor mu?
0
Mossy
(02.11.23)
Gelmiyor.
0
Bruce
(02.11.23)
Kulaga guzel geliyor ama soylemesi zor. Biraz kasinti bi isim gibi geliyor bana.
0
krmzbvl
(02.11.23)
Anlam olarak kasinti geliyor.
0
krmzbvl
(02.11.23)
gelmiyor. telaffuzu da zor. yabancilar icin daha da zor.
0
supergirl
(02.11.23)
Yarım kalmış gibi geliyor. Gülcemal olacakmış gibi.
0
kaptan maydanoz
(02.11.23)
çok severim, çok güzel bir isim
0
delidiyorum
(02.11.23)
Gül içeren isimleri çok sevmiyorum ben. Gülce hem söylemesi zor, hem de anlam olarak çok saçma geliyor. -ce küçültme eki, yani gül değil ama güle benzer anlamı var mantıksız bir sözcük. Bi de hep Günce ismiyle karışır muhtemelen. Ayrıca konudan bağımsız ama tanıştığım tüm Gülceler gıcık insanlardı :D
0
nundu
(02.11.23)
Bence güzel. Ama daha güzelleri de var.
0
elorelia
(02.11.23)
çok güzel bence, çok sevmişimdir hep.
0
dilhun
(02.11.23)
Ben koymazdım. Söylenişi zor. Pasaportta yurtdışında gelecekte sorun olur. Sevme nedeninizi anlıyorum ama iyi bir seçim değil sanki.
0
medre
(02.11.23)
Güzel bence.

Ömer Lütfi Mete'nin Gülce şiirine bayılırım.
0
Tina
(02.11.23)
(2)

kışlık spor ayakkabı ya da bot tercihleri

durbakalim
Selamlar, üç dört yıl götürebilecek, su geçirmez kaliteli bir kışlık ayakkabı arayışım var. ilk tercihim spor ayakkabı olması yönünde ama bot da düşünebilirim. 3500-4000 tl arası bütçe var.(daha uygun fiyatlı f/p ürünlerini de tavsiye edebilirsiniz) yedi sekiz yıl önce adidasın gore-tex lerinden alm
Selamlar, üç dört yıl götürebilecek, su geçirmez kaliteli bir kışlık ayakkabı arayışım var. ilk tercihim spor ayakkabı olması yönünde ama bot da düşünebilirim. 3500-4000 tl arası bütçe var.(daha uygun fiyatlı f/p ürünlerini de tavsiye edebilirsiniz) yedi sekiz yıl önce adidasın gore-tex lerinden almıştım ve dört yıl götürmüştü beni. sıcak da tutuyordu. bu arada gore-tex le terrex arasındaki farkı da sormuş olayım.
0
durbakalim
(29.09.23)
bot için ecco ama dediğiniz fiyata bulunur mu bilemiyorum. gene de bir seçenek olarak aklınızda olsun. + dört yıldan fazla bile gider.
0
dilhun
(29.09.23)
Ben harley botlardan sonra f/p için scooter marka bot aldım. Gayet mutluyum. Tabanı ucuz bot olmasına rağmen kaliteli botlara yakın ve gerçek deri. Çok sıcak tuttuğunu söyleyemem ama konfor ve dayanıklılık yönünden bayağı iyi.

Bu arada lowa marka bütçenize uygun bulursanız kaçırmayın.
0
filipis
(29.09.23)
(10)

Macbook için kılıf gerekli mi sizce?

perfectlysplendid
Gereksiz mi?
Gereksiz mi?
0
perfectlysplendid
(27.09.23)
Kılıf derken bir yere taşırken içine koymak için mi yoksa telefona taktığımız kılıf gibi mi? Telefon kılıfı gibi olan ise sorduğunuz bana çok gereksiz geliyor.
0
irene
(27.09.23)
Şöyle bir sey kullanıyorum, çok memnunum. Hem farklı bir tarz katıyor, hem koruyor:

www.spigen.com.tr
0
crimson man
(27.09.23)
Şunu almıştım zamanında, biraz kullandım, sonra çıkardım duruyor öyle.
www.apple.comçin-incase-13-inç-sert-kapaklı-kılıf?fnode=b4abae02795c4b29e2943dcf986a75ab8be8a5019703ad578c2bd4cb496ee85937e3719bffbd2a1a5b3cecb451785d33bcea98c17e5d82952f8efac24126c0975f86c75a071552f8a79aefcbe94927a9bfb1b209359038d0dab2560be7caa809

Bir yerden bir yere taşırken zaten çantada taşıyorum. Kullanacağım zaman da zaten taşın toprağın üstünde kullanmıyorum, kolay kolay çizilmiyor. Çizilirse de ne yapayım artık kafasındayım. Benim aldığım kılıf piyasadaki en ince, en "yok gibi" kılıflardan biri olduğu halde yine de rahatsız ediyor beni.
0
gallienus
(27.09.23)
Ufak tefek cizikler oldu dis tarafinda benimkinin ama hicbir zaman tel kilifi gibi bir sey dusunmedim sahsen. Canta icinde veya tasima kilifi olarak zaten kullaniyorsunuzdur diye dusunuyorum. Bence gereksiz
0
mor oje
(27.09.23)
gerekli, seffaf plastikleri tavsiye ederim. Hem cok pahali degil hem de guzel koruyor.
0
cooperr
(27.09.23)
surekli bir yerlere tasimiyorsan gereksiz. ben sadece is bilgisayarimi tasiyorum (o da cizilmis falan onemi yok) ev bilgisayarim denelerdir yerinden kimildamadi.
0
hot potato
(27.09.23)
Hiç gerek yok. Çok ağırlaştırıyor, hantallaştırıyor aleti durduk yere.
0
plutongezegendegilmi
(27.09.23)
8 yıldır kullanıyorum hiç ihtyaç duymadım.
0
ravenudon
(28.09.23)
2 senedir case kullanıyorum. Siyah mat bir tane.

Cihaz hala ilk günkü gibi ne çizik var ne vuruk kırık.

Kalınlaştırdığını da düşünmüyorum. Yani illaki biraz oluyor ama hiç rahatsız etmedi zaten ince cihazlar.
0
ananiyimioguz
(28.09.23)
bence gerekli ama incase'den memnun değilim. başka kaliteli bi şey de bulamadım.
0
dilhun
(28.09.23)
(14)

Atlet (iç çamaşırı olan)

Lubb
Atlet giyer misiniz?Yazın çok sıcak olduğu zamanlardan bahsetmiyorum. Onun dışında genel olarak?Neden giymezsiniz ya da neden giyersiniz ?
Atlet giyer misiniz?

Yazın çok sıcak olduğu zamanlardan bahsetmiyorum. Onun dışında genel olarak?

Neden giymezsiniz ya da neden giyersiniz ?
0
Lubb
(24.09.23)
giymek faydalı, özellikle ter emme/soğuğa karşı katman olarak değerli, sentetik giysilerin tene değmesini de azaltıyor

migrostv.migros.com.tr
www.otsicgiyim.com
0
azeroth
(24.09.23)
Hep giyerim.

1. Bir yaz atletsiz uyuyordum. Böbrek ağrısı olarak döndü. Dertsiz başıma dert almıştım.

2. Terleyince çıkarıp atabiliyorsun. Tişörtü terleyince çıkarıp atarsan bir ayda yıkanmaktan mahvolur.

3. Terin tişörte ıslaklık olarak geçmesi kötü bir görüntü.
0
dissendium
(24.09.23)
tshirt’ün altında çok kötü görünüyor, sırf bu yüzden bile giymem. yazın zaten giyilmez de kışın da sadece tshirt ile çıkmıyoruz, onun üstüne bir ya da birden fazla katman giyince en alta bir de atlet anlamsız geliyor bana.
0
orient blue
(24.09.23)
yazları hariç giyerim. soğuğa karşı fayda sağlıyor. ekstra bir katman a-oluyor
0
paintov
(24.09.23)
atlet işi tamamen bir alışkanlık. eskiden hep giyerdim (yazlar hariç tabi) giymeyenler nasıl yapıyor anlayamazdım o kadar elzem gelirdi. o sarıcılığı tutuculuğu falan olmadan bir kış geçirmeyi düşünemezdim yani. sonra bir bıraktım aslında hiçbir gereği olmadığını tamamen alışkanlık olduğunu farkettim. yani şu anda giymiyorum çünkü gerek yok.

şunu da belirteyim eskiden hayatında hiç spor yapmamış epey zayıf birisiydim. yetişkin bir erkeğin ne kadar az kas kütlesi olabilecekse o kadar az kas kütlem vardı sanıyorum. bir dönem düzenli spor yapmaya başladım ve en azından hala yağ kas oranı açısından kaslı veya fit denecek kıvamda olmasam da ortalama veya ona yakın bir erkek seviyesine geldim kas oranı açısından. sonradan okuduğuma göre kas kütlesi yağdan çok daha fazla sıcak tutuyormuş insanı ve üşümeyi azaltıyormuş. atleti bırakışım da o döneme denk gelmişti etkisi vardır belki.
0
semaforo de medianoche
(24.09.23)
Eskiden hep.

Artık hiç.
0
baldan kaymak
(24.09.23)
Atlet formunda olanları en son lisede giymişimdir. Kışın sweatshirt falan giyince altına eski tişörtlerimden giyiyorum. Gömlek falan giymem gerektiğinde bi şey giymiyorum pek.

Yazın da çok terleyen biri olmama rağmen atleti hiç denemedim ve bilmiyorum tişörtün içine ıslak ıslak atlet giysem rahatsız eder gibi geliyor.

Hem çirkin olduğu için giymiyorum hem de çok ihtiyaç hissetmiyorum genel olarak. Mesela böyle yaşlı hocalar beyaz gömlek içine atlet giyince o atlet görünür ya. O görüntü aşırı çirkin geliyor gözüme.
0
nundu
(24.09.23)
Yaz kış hep giyerim. Yüzde yüz pamuk, hafif, ince ve fitilli tarzda olanından. Resmen ihtiyaç, zorunluluk bana. Tişört altına da giyerim. Sıcak havalarda da giyerim.
0
yadigar
(24.09.23)
Her zaman giyerim. üstteki cevaplarda da belirtildiği üzere ten ve üst giysi arasında tampon görevi görür . Kullanışlıdır.
0
diyecevaplandı
(24.09.23)
Gömlek ile evet. Önceden kafaya takardim ama açık söyleyeyim yaş geldikçe nedense daha erkeksi geliyor bilmiyorum. Evli adamim zaten ne göğüs kılım varmış ne atlet varmış böyle son yıllarda çıkan şeyler umrumda degil.

Bu arada gömlek altına giymeyi şundan da severim; atletin dokusu gömleğe göre daha yumuşak bu sebeple tenime gömlek degmesinden daha iyi oluyor.
0
logisticsmanager
(24.09.23)
hep giyerim, giymezsem tuhaf hissediyorum.
0
baldur2
(24.09.23)
beyaz kıyafetlerle tshrtgömlek gibi kesinlikle giymem.
atletformunun belli olmayacağı daha çok lacoste tarzı tshrtlerle giyerim araba kullanırken sırt çok terliyor.
kışın sadece tshrt üstü sweet vs vs.
0
jamswety
(24.09.23)
yaz-kış giyerim. kıyafetlerimi de iyi kumaştan almaya çalışırım o sebeple atletim tampon olsun çabasında değilim ama alışkanlık herhalde. rahat edemem atletsiz.
0
dilhun
(24.09.23)
Yazın giymem, atlet niyetine ince askılı budy, üşümemek için. ille üşüyorum.
0
gadlemler
(25.09.23)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.