Giriş
(10)

100 bin üstü kira

metal69
Ataşehir bölgesinde kiralık daire bakıyorum. Eli yüzü düzgün yerler 100.000 liradan başlıyor en kötü .kimler kalıyor buralarda böyle?
Ataşehir bölgesinde kiralık daire bakıyorum. Eli yüzü düzgün yerler 100.000 liradan başlıyor en kötü .
kimler kalıyor buralarda böyle?
0
metal69
(13.10.25)
200 bin ve üzeri kazananlar kalıyordur. orta düzey 2 beyaz yakalı eve zaten 200k para sokuyordur.
0
croswell
(13.10.25)
Geçen arkadaşlarım bu korkunç denen Fikirtepedeki rezidanslardan ev tuttular. 3+1 geniş ev 62 bin lira.
0
nhk ni youkosu
(13.10.25)
Kirasını şirketin karşıladığı CEO'lar falan kalıyor diye biliyorum öyle pahalı yerlerde
0
Sadece soruyorum
(13.10.25)
200.000 kazanan iki beyaz yakalı kira olarak 100.000 lira veriyorsa bence maldır. 400bin ve üzeri kazanç için normal görüyorum :D
+2
elorelia
(13.10.25)
300 küsur bin lira kazanıyorum. 100bin ve üzeri kira vermek hiçbir ihtimalde mümkün değil benim için.

1 milyon tl kazandığım günler gelirse o zaman da bu fikrim değişmeyecek.

ortalama aylık 1000 dolar kazanılan bir ülkede, 2500-3000 dolarlık kiralar keriz silkelemekten başka bir şey değil.
+3
tchuck
(13.10.25)
kendilerinin de bir yerden kira getirisi vardır.

yoksa maaşın 100k sını kiraya vermek bence de saçmalık.
0
ananiyimioguz
(13.10.25)
200k kazanıp 100k kira vermek deli saçması bir şey. Günler nasıl geçiyor belli değil hemen kira günü geliyor. 100k kira demek yılda 1 milyon 200 bin lira demek yani her sene 1 araba parası. Biraz peşinatla ayda o kiralara daire sahibi olursunuz krediyle
0
mermaidd
(13.10.25)
baska yerden kira alip ustune ekliyor+1
0
ala09
(13.10.25)
eski kiracıdır 100bin yerine 20bin veriyordur, davası falan vardır.
0
deartheodosia
(13.10.25)
moral bozmak istemiyorum ama bu paraları verebilecek o kadar çok kişi var ki!

maalesef bazı alanlarda kazanç tahmininizin çooook ötesinde.

biraz birikimi olup, finansal okur yazarlar zaten şu an 300 500 mevcut gelirin üzerinden alıyolar.

aileden zengin olan, ticaret (?) yapanları saymıyorum bile. kimi bi yerde zamanında arsa almış, oradan 200 daireye sahip şimdi. bu adamın oğlu, gelini, torunu, boku püsürü taş mı yesin sevgili azizler :$ææ€

çok leş bir dünyadayız dostlar :/
0
gurur
(13.10.25)
(9)

Doğum günü hediyesi

mermaidd
Teyzeme doğum günü hediyesi almam lazım ama ne alayım bi türlü bulmadım. Bütçem 6-7k civarı. Kendisi de 43 yaşında
Teyzeme doğum günü hediyesi almam lazım ama ne alayım bi türlü bulmadım. Bütçem 6-7k civarı. Kendisi de 43 yaşında
0
mermaidd
(13.10.25)
havalar serinliyor panço alabilirsin el dokuma. eşarp, çanta da olabilür
0
neira
(13.10.25)
Eldiven atki bere takimi da olur üsttekine ek.

Kedisi köpegi varsa, üzerinde onlarin resmi ya da cizimi olan kupa, anahtarlik vb gibi kisisellestirilmis hediyeler olabilir.
petprinted.de
Suna benzer bir türk sitesi bakilabilir. Ben arkadaslarima he bu paspaslardan aldim.

Kahve seviyorsa türk kahvesi takimi, ya da filtre kahve seviyorsa o tarz ekipman olabilir.
0
kaputt
(13.10.25)
bence işçiliği olmayan ve ihtiyacı durumunda bozdurup kullanabileceği altın bi şey.
0
deartheodosia
(13.10.25)
hayatını kolaylaştırabilecek bir kaç şey alabilirsin, çok üşüyen biriyse mesela benzinli zippo cep sobası;
www.trendyol.com
güzel bir termos, rayban wayfarer, tarzını yansıtan bi herschel çanta. her zaman işine yarayacak hediylerden bir kutu.
0
ruhlardan esinlenen karga
(13.10.25)
seviyorsa türk kahvesi makinesi
günlük kullanabileceği altın takı
0
elorelia
(13.10.25)
teyze deyince stereotipik düşünülüyor sanırım. yaşlı da değil. sonuçta ne sevdiğini veya neyi olmadığını düşünerek de bir şeyler alınabilir. ve bunları bizden daha iyi bilirsin. ayrıntı verirsen tabii daha iyi öneriler de olabilir. evinde olmayan bir mutfak gereci olabilir. sevdiği tarz giysi aksesuar olabilir vs.
0
ermanen
(13.10.25)
Paşabahçe'den şık bir şeyi değişim kartıyla beraber alabilirsiniz.
Düzenli kullandığı parfüm/kozmetik ürün biliyorsanız onlardan alabilirsiniz, garanti olur.
Ben çanta derim. Statü, eğitin, maddi durum fark etmeksizin kadınlar düzenli ihtiyaç duyuyor yeni çantalara. Çeşidi bol bir yerden kendisinin zevkine göre alın, değişim kartı da olsun.
+3
yadigar
(13.10.25)
çiçek alsan yeter bence, çiçek derken saksılı bir şey
0
hoot
(13.10.25)
Rumisu da çok güzel fularlar var, eğer teyzen tarz biri ise eminim çok beğenecektir (42 yaşından bildiriyorum). istanbul.rumisu.com
+1
wendyangelamoiradarling
(13.10.25)
(18)

nerelerde asla araba süremezsiniz?

i'm gonna start a revolution from my bed
az yoğunluğu olan şehir içlerinde bile aşşırı panik oluyorum, tek yollarda birde. ya da soruyu şöyle düzelteyim en zorlandığınız yerler.
az yoğunluğu olan şehir içlerinde bile aşşırı panik oluyorum, tek yollarda birde. ya da soruyu şöyle düzelteyim en zorlandığınız yerler.
+1
i'm gonna start a revolution from my bed
(13.10.25)
arabanın gidebildiği her yerde sürerim.
0
gercekdunya
(13.10.25)
İstanbul ve genel olarak türkiye. Yollar dar, sokağa atlayan insan çok, belediyecilik ve iklim kötü.
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(13.10.25)
Şarampole yuvarlanma ihtimalimin olduğu tüm yollar.
Virajlı tali yollar.
0
auroraaurora
(13.10.25)
Her yerde sürerim sürdümde ama sevmediğim yerler dar olup karşıdan kamyon falan gelip teğet geçtiğimiz yerler
0
basond
(13.10.25)
Asla araba süremediğim yer yok. Belki Tahran gibi yerlere alışması 1-2 hafta sürer. Yurt dışı sağdan/soldan direksiyonlu ülkelerde de kullandım. NY, LA gibi metropollerde de, ehliyet kasaptan alınan arap ülkelerinde de...

Altımdaki araç, yolun fiziksel ve coğrafi koşullarına uygun bir araçsa, her yerde kullanırım. Düzenli ve korkmadan araba kullanınca, kısa sürede adapte oluyorsunuz.

İlk 2-3 yıl /50bin km acemilik olabilir. Araba kullanmak roket bilimi değil. Sınırları kesin bir pratik.

Trafikte sevmediğim şeyler çok. Kural bilmeyen/takmayanlar, sağdan soldan çıkan motosikletler, kavşağı boş bırakmayı akıl etmeyenler, dar yerlerde geçmekten korkanlar, yaya geçidinde durmayanlar, kış lastiği gereken zamanda takmayanlar, magandalar, yoğun saatler vs...

Edit: Kiralık yahut emanet araç kullanıyorsam huzursuz oluyorum çok.
0
yadigar
(13.10.25)
Dümdüz gideceksem her yerde sürerim, hahah sürdüm de, kağıthanenin arka sokakları gibi hem bayır hem tek yön dar yerlerden hoşlanmıyorum tabii, stress olurum ama sürerim,
Dar ve onü uçurum gibi yerlerde dönmeye çalışmak berbat, orada arabayı bırakırım, sürmem.
0
a perfect lie
(13.10.25)
her yerde kullanırım +1 ama istanbul’da trafikli yerlere gitmektense toplu taşıma ya da yürüyebiliyorsam yürürüm. trafik kilit konumlar beni çok geriyor.
0
deartheodosia
(13.10.25)
hollanda ve isvicre bana cok karisik geldi trafik kurallari ogrenmek lazim, ceza da ceza ama. suremem demiyorum ama sikintiya sokan yer kagithane gibi yerlerden nefret, hele zemin islaksa. cogu sebep arac kaynakli oluyor kar yagiyor ama kis lastigi yok gibi, ikincisi tek serit ama cift yon yollar. beni son zamanlarda geren bi mevzu var o da gece suruculeri, ucmalari, sahildeki yarislar bir de ustune kazalari gordukce
0
ala09
(13.10.25)
en zorlandığım gece sürmek tabii ki ve genelde gece sürmemeye çalışıyorum. gece karşıdan gelen farlar çok rahatsız ediyor. ışığın az olduğu yollar da cabası. zifiri karanlık yolda da mecburiyetten sürmüşlüğüm oldu. uzun otoban yolculuklarına da sabahın köründen başlıyorum o yüzden, yolculuk en geç günbatımına kadar olsun diye. ıssız yerler de tedirgin edici olabiliyor.

bir de çok bozuk yollara girmemeye çalışırım.

detroit şehrinde de mecburiyetten araba sürmüşüm zamanında, kabus gibiydi. google maps bile ters yola girdirdi beni. kanada kurallarından sonra çok farklı gelmişti. bir de abd'de eyalete göre bazı şeyler değişebiliyor heralde. yani farklı ülke ve şehirlerde zorlanmak mümkün. trafiğin bize göre ters olduğu ülkeler de var, ingiltere, kıbrıs, hindistan gibi.
+1
ermanen
(13.10.25)
türkiye'de. süremem cünkü. ehliyeti yurtdisinda aldim. türkiye'ye geldigimde hatasiz süren adam görmedim. trafik kurallari da bir garip. 82 diye hiz siniri var. tolerans limiti icin hesap makinesi cikarman gerekiyor.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(13.10.25)
Çok turistik yerlere asla arabayla girmem. Keşmekeş ve kaotik yerlere toplu taşımayla gitme taraftarıyım

Dik yokuşlardan nefret ederim, ehliyeti yeni aldığımda yağmurlu bir İstanbul gününde bebek yokuşunda trafikte kaldım elim el freninde yarım saat ecel terleri döktüm. Travmam var
+1
kullanicadi
(13.10.25)
düz vitesle trafiğe girmek istemem, işlenceye dönüyor. yoksa her türlü her yerde kullanırım.
0
co2s2
(13.10.25)
süremem değil de sürmek istemem dediklerim: dar sokaklar, aşırı yokuşlu yollar, tek gidiş gelişli virajlı şehirlerarası yollar.
0
inheritance
(13.10.25)
avrupa’nın birçok ülkesinde sürdüm, hala sürüyorum. araba sürmek kolay.

amerika’da doğu yakasında sürdüm. üstelik minivan gibi aşırı büyük ve hantal bir araç. aşırı kolay.

türkiye daha zor, özellikle istanbul ama yine de çok zor diyemem.

hiç gitmedim ama muhtemelen pakistan, hindistan, bangladeş gibi kuralın olmadığı ve yolların tuktuk’la dolu olduğu yerlerde alışması zor olur gibi düşünüyorum.

ha bir de gece karanlıkta dağ yolları, uçurum kenarları vs. sıkıntılı olabilir. sürmem zaten.
0
sir gawain
(13.10.25)
her yerde sürerim de yabancı olduğum gelişli gidişli yollarda sürmeyi pek sevmiyorum. özellikle geceleri.
0
lazpalle
(13.10.25)
Bayrampaşa sokakları.
0
baldan kaymak
(13.10.25)
Cin'den Fransa'ya bircok ulkede surdum. En zoru sanirim zamaninda Irak'ta trafik kurallari yokken zirhli land cruiser suruyordum. Belli bir kural olmadigi icin araclar, sag/sol farketmeden bos bulduklari her yerden size dogru gelebiliyorlardi. Kimsenin o zamanlarda ehliyeti oldugunu da sanmiyorum. Yine Irak'ta kum firtinasinda arac surdum. Bildigin gormeden ilerliyorsun. Ondeki aracin dortlulerini cok az gorup, tamamen kaybettigini dusun. Bu da cok zordu.

Hava olaylarini takip etmeden arac surmem bundan sonra.

2 yil once Tr'de tatildeydim. Tatil donusu Istanbul'a donerken. Sakarya nasil bir yermis bir bakalim dedik. Donel kavsaklari cok kotu kullanan, en sabirsiz, cok gereksiz korna calan surucu grubu gormedim.

Bunun disinda Kanada'da Quebec'te bir indian reserve'den bir tanidik yardimiyla vergisiz araba dolusu icki aldim. Taa Prens Edward Adasina arkadasin dugunune goturecegim. Hava durumuna hep bakarim ama yolda oldugum icin bakamadim. Donuste kar firtinasina yakalandim. Aracim o zaman Toyota Tundra. V8 motor. 5.7 litre. Yeni Nokian kar lastikleri var uzerinde. Kasa da icki dolu. Agirlik da var yani. Bundan daha iyi bir arac lastik kombinasyonu dunyada yoktur diye dusundum. 4x4 aldim. Yolda tampona kadar kar birikti. Biraz tedirgin olsam da devam ettim. Hani Star Trek'de uzay gemisi isik hizina ciktiginda geminin sagindan solundan kayan isinlar gorunurdu ya. Aynen tek gorebildigim buydu. encrypted-tbn0.gstatic.com Bu da cok zor bir arac kullanma tecrubesiydi.
+2
thetruenorthstrongandfree1
(13.10.25)
asla surmem demem hicbir yer icin.
denemedim ama trafigin ve direksiyonun ters tarafta oldugu (i.e. ingiltere) ulkeler beni tedirgin ediyor.
0
cooperr
(16.10.25)
(21)

Çocuk büyütmek gerçekten böyle mi?

silverleaf
Haftasonu bir misafirim vardı çocuklu aile. 15 aylık bir çocukları var. Çocuk yürüyor, oynuyor, neşesi keyfi yerinde. Ama sabah evden çıkmaları çıkmaya niyet ettikten sonra en az 3 saat. Akşam yemek yemeleri minimum 3 saat daha. Yemekleri ben yapıyorum, sofrayı ben kuruyorum, ben kaldırıyorum, onlar
Haftasonu bir misafirim vardı çocuklu aile. 15 aylık bir çocukları var. Çocuk yürüyor, oynuyor, neşesi keyfi yerinde. Ama sabah evden çıkmaları çıkmaya niyet ettikten sonra en az 3 saat. Akşam yemek yemeleri minimum 3 saat daha. Yemekleri ben yapıyorum, sofrayı ben kuruyorum, ben kaldırıyorum, onlar sadece kendileri ve çocuğu yediriyor. Çocuk sahibi olmak cidden böyle bir şeyse hayata dair tüm beklentilerimi sorgulamak istiyorum...
+1
silverleaf
(13.10.25)
Aile gevşek . Bu çocuk zaman ve nasıl uyuyor? kısmına daha gelmedik
Kimi ailelere bakın. onlar da farkında değiller belki ama çocukları onları yönetir. Onlar da bunu çocuk
büyütmek zanneder.
-2
diyecevaplandı
(13.10.25)
Tarlada çalışırken doğum sancısı başlayan, Sonra bebek ağaç gölgesinde uyurken tarladadaki işine devam eden kadının üçüncü kuşak torunu bu hale geldi.

Çocuk merkezli yaşayan bir garip aile modeli gelişti ülkede. O modeldir onlar. Hiç öyle bir şey yok yani.

3 saatte, beş dakikaya sığdırılamayacak ne yapıyorlar ki evden çıkarken.
-6
Mirket
(13.10.25)
Tamamen kisilere ve cocuga bagli. Ilk oglumuzu araba koltuguna oturtmak bile kucuk bir meydan muharebesi gibiydi. Adamin karakteri boyle, zor bir cocuk ve hala oyle. Daha sonra iki oglumuz daha oldu. Bunlari torbaya koyup sokaga cikarim, sikinti olmaz.
+4
quaker
(13.10.25)
bir söz var ya “en iyi anne anne olmamış annedir” gibi. katılıyorum. en iyi anne ve babalar çocukları olmayan kimseler ki akıl vermekte çok iyiler :,)

15 aylık bir çocuk hala bakıma muhtaç. zamanla anne ve baba (daha çok anne tabii) kendisine vakit ayırabilmeyi başaracak ve çocuk (bebek) hayatlarına bu kadar hakim olmayacak. ama bu yaşlarda genellikle böyle, evet.

bizim anne babalarımız bizi çok rahat yetiştirmiş gibi hissediyorum ben ayrıca, şimdiki nesilde çocuk merkezli oluyor her şey. ben de isterdim çocuğum benim programıma uysun falan ama öyle olmuyor işte. aklı ermeye başlayınca daha kolaylaşıyor bazı şeyler.
+1
deartheodosia
(13.10.25)
soruyu ben tam anlayamadım. misafir size yardım etmedi diye takıldıysanız zaten olması gereken bu değil mi?

onun dışında 15 aylık bi çocuk varsa hayatın onun etrafında dönmesi normal o aile için.

3 saat derken abartı olduğunu düşünüyorum. zaten bir yetişkinin ceketini alıp evden çıkması ile 15 aylık bi çocuğun evden çıkması için gereken hazırlık tabi ki aynı olamaz.

bence çocuğu olmayan insanlar çocuklu durumlar için yorum yapmasınlar.
0
elorelia
(13.10.25)
benim 75 yasinda kayinpederime, "cocuk gece teroru yasiyor, pek iyi durumda degiliz" dedigimizde, "ne olacak kabus goruyo iste, abartiyosunuz" demisti.
bizde misafir olduklari bir gece, gece terorune kendisi denk geldi, gozunu cikartacakti cocuk, odasina kacti pitir pitir koca adam.

baskasinin yasadigini yasamadan, o yasanan hakkinda gazel okumak kolay gelebilir de, genelde pek tutmaz. ben de yaptim cocugum olmadan once, yedik bi bok.
+5
quaker
(13.10.25)
benim de çok sevdiğim arkadaşlarım çocukları ile bu durumda. ve ne yazık ki buna kendilerinin sebep olduğunu düşünüyorum. onlar o tablonun içinde en doğrusunu yaptıklarını düşünüyorlardır ki öyledir de ama ben dışardan bakınca hatalar görüyorum.

anneler ve babalar tabii ki siz bizi anlayamazsınız, çocuğunuz yoksa yorum da yapmayın demişler ama bir çocuğun 3 saat yemek yemesini beklemek, ikna etme çabaları, gerginlikler filan bence normal ve doğru davranış olamaz. Çok üzgünüm. bu örnekte 15 ay kucuk ama benim arkadaşlarımda bu yıllarca sürdü. Evlerine gitmek sırf bu yemek ve dışarı çıkma mevzularından beni çok daraltıyordu ki hala böyleler :(

bence duyuru sahibi de yemeği kendi hazırlaması toplaması kısmını 3 saat süren bu yemek sürecine dahil değil diye belirtmek için söylemiş. Arkadaşından bunu beklediği için değil de.

ben bu arkadaşımı bu yemek konusunda sorgulayıp ara ara eleştiriyorum. bunları yemezse hasta olur yine biz uğraşırız vesaire diyor ama her gün en az 2 saat süren yemek krizini yaşamak hasta olmasındansa tercih edilecek bir şey değil bana göre.
-2
a perfect lie
(13.10.25)
3 saat olmasada vakit alıyor doğru
+1
basond
(13.10.25)
Öncelikle çocuğu olmadan buraya yazan arkadaşlar buraya yazdıklarını eğer çocukları olursa; ondan sonra bir daha okusunlar. 3 saat 5 saat 5 dk on dk. Çocuk sahibi olmak dünyanın en zor işi. çocuk olana kadar, ne kadar özgür olduğunu anlamak dünyanın en acı şeylerinden. çocuğum olmadan önce çocuklu ailelere kızar laf ederdim. olunca anladım ki çok zor amkkkk.

3 saat veya 5 saat olması ailenin düzenine bağlı bir şey. artık çocuklar aileleri yönetir durumda.

ben er kişiyim, eşim ve benden başka çocuk bakımına yardımcı olan herhangi bir kimse yok. kendime dair bir hayatım kalmadı. eşimi zaten düşünemiyorum. gerçekten bilinçli ebeveyn olmak zor.
+2
mikahakkinen
(13.10.25)
@a perfect lie beni çok iyi anlamış. derdim tabii ki bana yardım edilmemesi değil, durumu canlandırmak için yazdım ama yanlış anlaşılmış. Konu bir yemek yeme + yedirme sürecinin 3 saat sürmesinin normal olup olmaması. Aynı şey sabah hazırlanmak için de geçerli. 3 saat de hazırlanma süreci. Beraber etkinlik yapmak o kadar imkansız ki, hadi gidelim diyorlar tamam diyorum 3 saat geçiyor. Bireysel olarak onlara yardım edebileceğim her işi yapıyorum etraflarında ama yine de 3 saat.
+1
🌸silverleaf
(13.10.25)
3 saat çok fazla ama çocuğuna göre değişir, 5 yaş çocukla 45 dk falan alıyor benim oyuncaklarını toplayıp (bazılarını hala yanımızda gittiğimiz yere taşıyoruz işte bilinçsiz anne örneği ben) ve havaya göre giydirmekle, nereye gideceğimizi açıklamakla falan. yemek yemesi yarım saat gibi.
+1
deartheodosia
(13.10.25)
mecazen mi 3 saat dedin çok anlamadım ama gerçekten soruyorsan 3 saat çok abartılı. 14 aylık bebeğim var genelde gideceğimiz yerlere hesaplanan vakitten 20 dk sonra varırız. niye hep 20 dk geç kalıyoruz anlamıyorum ama genelde çocuk yürümek istiyor kucakta durmuyor filan yavaş yürüyor ondan kaynaklı sanırım.

yemek yedirmek ve kendimizin yemesi de max yarım saat olur, 3 saat kraliyet yemeği mi yiyorlar :D
+2
Gradient_tabanlı_mor
(13.10.25)
aynısı durumu bizde de hala var, yani illallah ettiriyor, değişiklik filan istemiyorlar, biraz rutin çocuklara iyi geliyor. anne baba çalışıyorsa o yaşta kendi kurdukları oyunları oynamak istiyorlar, mesela dışarı çıkacaksak kuaför oluyoruz, pantolon giydirme makinesi oluyoruz bunları öğrendikçe 1 saat altına indik, tabi bizim hazırlanma sürecimiz de var.

yemek konusu ise şöyle, biz bir şeyler hazırlayıp arabada yemesini istiyoruz, sabah okula giderken kahvaltısı da öyle elinde çerezi, dışarı bakarak yiyor arabada, yemek yemesini beklemek de yanlış, zaten ben evde bakarken doğrudan kahvaltı hazırlamam, önce dışarı çıkarız, parkta acıktırır öyle kahvaltı kurarım.
0
hoot
(13.10.25)
mecazen 3 saat kullanılmış. kimse 3 saat çocuğa yemek yedirmeye çalışmaz.

ama dışarı çıkma konusu 3 saat alabilir.
altını değiştir.
yemek yedir.
bebek bakım çantası hazırla
dışarısı için hazırda mama yoksa onları yap.
bebeğin üzerini değiştir.
kendin tuvalete git
kendin hazırlan.
bu sırada bebek tekrar kaka yapmış mı diye kontrol et.
arabayı al kapının önüne getir.
+1
duyuruuser
(13.10.25)
ben eli yavas insana asiri kuruluyorum. böyle hadi dedikten sonra 3 saat evden cikamayan kisiler gercekten ömür törpüsü.
benim kayinvalidem öyle ve üc saati gercekten mecazen kullanip söylemiyorum. yani gercekten üc saat. benim uzun süre tolere edebilecegim bir sey degil.
bir yere gidilecek, kiyafeti giyiyor cikariyor, baska kiyafeti giyiyor cikariyor, baska kiyafeti... inanilmaz bir kararsizlik icinde. bu böyle on kere tekrar ediyor. banyo yapip cikmasi tam tamina 2 saat. millet onu beklerken altina isiyor. baska insanlar da var orada, en az 5-6 kisi, onlar da giyinecek, hazirlanacak, yikanip yumulacak degil mi? benim hayatimindan sen her gün nasil o kadar vakit calarsin ya? mecbur mu herkes seni beklemeye? cok cok cok düsüncesiz bir hareket. üc saat yemin ederim size mecazen ya da abarti degil, dosdogru. benim tahammülüm ilk gün sonunda sahiden bitiyor. kadinin yürümesi bile uyusuk uyusuk ya. bir km yolu 30 dkda yürüyemiyoruz ve hayir, yürüyemedigi icin degil, uyusukluktan amk.

bir senesi babamin kuzenine gitmistik izmir'e. hani bazilari ile dalga gecerler, yürürken sakiz cigneyemez diye. iste babamin kuzeni onun konusurken baska is yapamaz versiyonu ve inanilmaz geveze. hem kel hem fodul yani. köfte yapmaya basladi, aciz, yoldan gelmisiz. bir tane köfteyi avcunda sekilliyor, duruyor car car car arada 2 dk bir sey anlatiyor. diger köfteyi sekilliyor, duruyor car car car arada bir sey anlatiyor... her köfte arasina 2-3 dk laf molasi koyuyor. bir kilo kiymadan köfteyi yapmasi 2 saat sürdü.

hayir, cocuk büyütmek böyle bir sey degil. bu tamamen kisinin eli ne kadar agirsa o kadar basa gelir bir durum. allah sabir versin, ben bu insanlarin cok yaninda olsaydim kafayi siyirirdim. allahtan kayinvalideme uzak yasiyoruz. evliligimin en büyük sinavlarindan kendisi.
+1
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(13.10.25)
"Tarlada doğum sancısı tutan kadın" diyen arkadaşa çok katılıyorum. aynen kardeşim tarlada bebeğe bakmayıp işine devam ettiğinde bebeğin ve annenin fiziksel ve psikolojik sağlığında bir sorun olmuyordu. Ölüm oranları çok düşüktü bizim nenelerimiz zamanında, hele psikolojileri çok iyiydi kesinlikle damızlık gibi doğum yapıp bebeklerinin yarısı ölen ve kalan bebekleriyle bağ kuramayan nenelerimizin.
Onu da geçtim, kadının ne haddineymiş konforlu ve hijyenik ortamda bebeğe bakmak? Bu ne şımarıklık? Lütfen sevgili kadınlar, tıpkı nenelerimiz gibi yaşayın. Bir de utanmadan hayatınızdaki önceliği bebeğinize veriyorsunuz yahu! Mesela tek kullanımlık bezler de almayın, kakalı bezleri yıkayın çünkü nenelerimiz böyle yapıyordu biliyorsunuz ki. Allah allah ya!
+4
mor bembombom
(13.10.25)
Bir uçtan diğer uca fazla hızlı savrulduğumuzu anlatmak için verdiğim örnekten mağduriyet devşiren kronik mağdur arkadaşım,
Ne soruda ve ne de verdiğim cevapta aile yapısı içinde belirli bir cinse özel bir eleştri yoktur. 3 kuşak öncesindeki durumun doğru olduğuna dair de bir sözüm yoktur. Benim sözüm çocukerkil aile düzeninin abukluğunadır.
Yazdıklarım o gözle oku. Ya da okuma. Mağduriyetini doya doya yaşa. Sen bilirsin.
Bu arada mor kurdelalı bir eyleme katılırsan çağır ben de gelirim. Ama 7*24 dünyaya o gözle bakma. Mutlu olamazsın.
-2
Mirket
(13.10.25)
mor bembombom +1
tarladaki nenelerimiz örneği beni de çok rahatsız ediyor her defasında duyduğumda. dünyaya getirdikleri çocukların yarısı vefat ediyormuş zaten. yazık o kadıncağızlara. ve hala sömürülüyorlar emekleriyle.
0
deartheodosia
(13.10.25)
bazı insanların götü ağır çocuktan bağımsız olarak. bence çocukla alakalı bir durum yok. ebeveynlerin karakteriyle alakalı bir durum.
0
Hallegadola
(13.10.25)
Bazı insanların zaman algısı ve zamanı kullanma hızı çok tuhaf, çok yavaş olabiliyor. Annem de öyledir, onun sağlık sorunları da var ama öteden beridir annemin dikkati çok dağınık olduğundan bir işi yapana kadar saatler geçebilir evet. Olabilir, yapı.
0
muhayyer divan
(13.10.25)
İnsanlar abarttığımı düşünmüşler doğal olarak ama değil, maalesef. Neyse ki bu gözlemi yapan sadece ben değilmişim.
+3
🌸silverleaf
(13.10.25)
(16)

poğaça almak ve samimiyetsizlik üzerine

m e b
günaydın, iyi haftalar.ben 5 ay kadar önce yeni bir yerde çalışmaya başladım. kahvaltıyı ofiste çay-poğaça ikilisiyle yapıyorum buradaki çoğu kişi gibi. erkenden gelenler arasındayım ve diğer çalışanlar benden sonra geliyor. şimdi, hal böyle olunca ben de "zaten çoğu uzun yoldan geliyor, bir daha fı
günaydın, iyi haftalar.

ben 5 ay kadar önce yeni bir yerde çalışmaya başladım. kahvaltıyı ofiste çay-poğaça ikilisiyle yapıyorum buradaki çoğu kişi gibi. erkenden gelenler arasındayım ve diğer çalışanlar benden sonra geliyor. şimdi, hal böyle olunca ben de "zaten çoğu uzun yoldan geliyor, bir daha fırına çıkıp poğaça almakla uğraşmasınlar" diyerek, kendime poğaça alırken bilerek 2-3 tane daha fazladan poğaça alıyorum ve onlar ofise gelince "fazladan 2-3 poğaçam var, alabilirsiniz" diyorum ve ikram ediyorum ya da şirket grubuna "fırına gidiyorum, bir şey isteyen var mı?" diye soruyorum, istediklerini de alıyorum. bu noktada beni zorlayan hiçbir durum yok, tamamen içimden geldiği için buna devam ediyorum. ama...

dikkatimi çeken bir durum var; bu arkadaşlar erken geldikleri zaman da ellerinde poğaça görüyorum ya da diğer arkadaşlara dağıttıklarını görüyorum. nezaketen "m e b, fırına gidiyorum, bir şey ister misin?" diyen yok. ben poğaça ikram ederken "sağ ol ya, x abi fırına gidiyormuş, ona söyledim, bana da alacak" diyorlar.

şimdi "ne alaka?" diyebilirsiniz ama burada poğaça yüzünden değil de kendi hissiyatım üzerine düşünüyorum geldiğim zamandan bu yana. "eğer içimden geldiği için yaptığımı söylüyorsam neden onlardan da aynı şeyi bekliyorum? bu ticaret değil, karşılık bekleyerek yaptığın şey samimi değil." diyorum kendime. bir yandan da "insanın nezaketen de olsa fikri alınmaz mı, bir şey isteyip istediği sorulmaz mı ya?" diyerek dışlanıyormuş gibi hissetmem de ötürü olsa gerek, beklentimi normalleştiriyorum.

dediğim gibi poğaça bir örnek, poğaçayla zengin de fakir de olmuyorum. ofistekilerin poğaça alma işini türkiye'nin gündemiymiş gibi büyütmelerini de yadırgıyorum açıkçası.

ama sorumu tekrar etmek gerekirse; ben bu durumda samimiyetsiz oluyor muyum hakikaten? "karşılık beklemeden insanlara yardım etme" erdemine sahip değil miyim acaba?
0
m e b
(13.10.25)
Bunun doğrudan karşılık beklemekle ilgisi yok. İnsanlara iyilik yapmak istediğinde, bunu senin görevin olarak görmediğinden emin ol. İyilik yapıyorsan önce sadece kendin için yapmalısın çünkü iyilik iyidir. Eğer iyiliği yapmadan önce aklına bir karşılık beklemek geliyorsa o zaman sorunu kendinde arayabilirsin.
0
anathemamen666
(13.10.25)
zaten senin her gün bol bol poğaçayla geldiğini biliyorlarsa abi sen de poğaça ister misin diye niye sorsunlar
+1
nahtoderfahrung
(13.10.25)
@nahtoderfahrung: yukarıda "bu arkadaşlar erken geldiklerinde" diye belirtmiştim, mesaj diye bir iletişim şekli de var :)
0
🌸m e b
(13.10.25)
tam olarak bu düşünce karşılık beklentisi düşüncesi. ben onlara alıyorum onlarda bana almalı beklentisi içindesin.
düğünde takı takmaylada aynı ben onların düğününe gittim tam taktık oda bana tam takmalı veya ben arkadaşımın doğum gününde hediye aldım oda bana almalı veya arkadaşımın babasının cenazesine gittim oda benimkine gitmeli hep bir yaptığı işin karşılığını bekleme beklentisi.
+2
my fault
(13.10.25)
Abi sen davarlarla çalışıyormuşsun. Senin hislerin normal.
+1
arbre
(13.10.25)
Sahipsin, sadece samimiyetin sınanıyor. Hani altını içindeki bakırdan ayırmak için yakarlarmış ya, iç dünyandaki bu sorgulama senin samimiyet hissini yakıyor, geriye ne kaldığını görmeni bekliyor kalbin. Bu anlamda kendine dikkat ediyorsun demek ki, güzel bir şey. Evet böyle düşünmek olayı samimiyetten uzaklaştırıyor ama sana bir rehber oluşturuyor bu durum, görmen ve birini seçmen kolaylaşıyor, öyle anladım. İç yolculuğun çok güzel 🌷
-1
muhayyer divan
(13.10.25)
Düşüncen normal.

sana "m e b, fırına gidiyorum, bir şey ister misin?" diyen yoksa işte burada "mütekabiliyet esasları " devreye girmeli.

Temelde insani esaslarla değil, para kazanma için insanların bir araya geldiği yerlerden biridir iş yerleri. Bazı istisnalar dışında, samimi veya kalpten desteğe dayalı yakınlıklar pek olmuyor.
O nedenle "iş arkadaşı " kavramının yerine "iş yerinden biri " ifadesini kullanmak daha doğrusu benim için .

Bazen iş dışında içimden gelir kimi arkadaşları dışarıda çay vs. içmeye çağırırım. Maksat sohbet vs. İşleri vardır gelemeyeceklerini söylerler. Bunu anlarım ama davet etme sırası onlara geçmiştir. Bakıyorum bunu pek düşünen yok gibi .

Yine denk geldiğim hususlardan biri de klasik olarak biri diğerine "hanımı da al bize de bir gün gelin " ifadesi kadar saçma bir şey yok . Görünüşte misafirperverlik gibi görünse de
gerçekte öyle değil.
Abicim o hanımını yanına almasın sen de hanımı komşuya veya anne babasına gönder bir zahmet. Bizzat kendin o arkadaşına bir çay demle. Elin kolun bi zahmet arkadaşın için çalışsın. Pasta poğaça yapamazsın ama kaseye de biraz çerez koymayı unutma..
değil mi ama ?
Bir buluşma , ziyaret yapılacaksa, yakınlık gösterilecese kadınları bahane etmeyelim.

Önceleri ve hala var olan köylü şehirli (veya burjuva) ayrımının yanısıra, işyerlerinde de kadrolu /sözleşmeli / geçici işçi gibi hindistan'ın dışında ama toplum içinde gelişen, kendimize özgü kast sisteminde bu gruba mensup olanlar arasındaki iletişim dili , yakınlıklar da genelde bu çerçevede gelişiyor.

Çevrendekileri uzaktan izlemeye devam et, gerçekte ne sebepten yakın olduklarını anlamaya çalış. Belki biri diğerinin aracına biniyordur işe gelip giderken ona poğaca belki yemek ikramı düşünmüştür. Bu haklı anlaşılabilir bir durum yerine göre .
Belki bir başkası karşı cinse yakınlık tavırları sergiliyordur ikramlarıyla.
Bir başkası ise diğerinin sayesinde iş yerinde bazı avantajlar elde etmiştir. Bu nedenle yediği içtiği ondan ayrı gitmez.
-1
diyecevaplandı
(13.10.25)
Birlikte çalıştığınız insanlar hödük.
Hislerinizin karşılık beklemekle bir ilgisi yok. İnsan nezaketen ve sadece lafta kalacak bile olsa "Bir gün de poğaçalar benden olsun." veya "Kahve ısmarlayayım bi ara." gibi bir jest yapmalı.
+1
auroraaurora
(13.10.25)
acikcasi tam olarak anlattiginiz gibiyse ben de karsilik bekleyerek bir sey yapmadiginizi dusunuyorum, en azindan ilk etapta boyle baslamamissiniz, insanliginizdan almissiniz ve bence arada bir karsi tarafin da sizi dusunmesini beklemek ve bunu gormediginde kirilmak gayet insanca geldi bana. sadece ilk almaya basladiginizda karsilik beklemeden aldiginizdan emin olun (kendiniz icin) onun disinda karsi taraf(lar) tarafindan hic gozetilmediginizi gordugunuzde kirilmak cok insanca bence.
+3
kassiopeia
(13.10.25)
sen iyiliği görev edinip kendin beklenti oluşturmuşsun. alma başkan boş ver kimse senin istediğin gibi olmayacak.
+2
mikahakkinen
(13.10.25)
Uzun uzun yazamayacağım haklı olduğunu düşünüyorum
-2
basond
(13.10.25)
ben fazla direkt bir insanım galiba, böyle düşünmek yerine muhatabı kişiye sorarım “gidiyorsan bana da sorabilirsin” diye. haklısın ama fazla düşünüyorsun, kendi hayatını zorlaştırırsın en fazla.
0
deartheodosia
(13.10.25)
beklentiye girmen doğru mu değil mi bilmiyorum ama ben olsam ben de girerdim sanırım. üzülürdüm içten içe bana neden teklif etmiyolar diye.
0
Sadece soruyorum
(13.10.25)
seni sevmiyorlar. millete fazladan poğaca alma işini bırak. bir yere giderken sormayı da. kafanda da bu tür düşünceler bir daha olmaz. iyilik yaptığınla kal hayatına kaldığın yerden devam.
0
koela
(13.10.25)
Samimiyetim olmayan bir iş arkadaşım bana ikide bir poğaça ya da başka bir şey ikram etse almaktan kaçınırım. Çünkü bilirim ki o ikram hesabıma borç olarak kaydedilecek. Ki siz de inanmak istemeseniz de aynen böyle yapmışsınız. Durduk yere üzerimde manevi bir borç yükü birikeceğine poğaçamı gider kendim alırım. Bu tip gizli borçlar birikip ileride mutlaka alakasız gibi görünen başka sorunlara yol açar.

Başka açıdan bakalım: Siz herkese ikram dağıtmaktan hoşlanıyor olabilirsiniz. Bense paylaşımları daha küçük ve samimi gördüğüm kişilerle yapmayı tercih ediyor olabilirim. O sizin tarzınız, sizin yaşam şekliniz, bu da benimki. Şimdi soru şu: Neden ben sizin yaşam tarzınıza uymak zorundayım?

"karşılık beklemeden insanlara yardım etme erdemine sahip değil miyim acaba?" sorunuza cevap:
Değilsiniz ama zaten bu erdeme gerçekten sahip olmak herkesin harcı değil. Muhtemelen şu soru altında görüş paylaşan hiçbirimiz bu erdeme sahip değiliz.
+1
mikro patlama
(13.10.25)
hayat bu kadar uzun değil.

sizi rahatsız ediyor belli. yapmayın kurtulun.

zaten poğaça yemek nedir? çok sağlıksız. yakında mide gidecek. gitmese bile göbek gelecek.
0
gurur
(13.10.25)
(4)

Sağlıklı ikram

sanguine
Merhaba tatlı yemedigim bir dönemdeyim şimdi sürekli gittiğim mahkeme kalemine arada tatlı falan götürüyorum bu sefer ne götürebilirim, karbonhidrat oranı yüzde 50nin altında olan, çok sağlıklı olmasa bile insani baklava gibi şeker komasına sokmayacak
Merhaba tatlı yemedigim bir dönemdeyim şimdi sürekli gittiğim mahkeme kalemine arada tatlı falan götürüyorum bu sefer ne götürebilirim, karbonhidrat oranı yüzde 50nin altında olan, çok sağlıklı olmasa bile insani baklava gibi şeker komasına sokmayacak
0
sanguine
(13.10.25)
Bitter çikolata.
Yulaflı fındıklı kurabiye (tam buğday unlu).
Hurmalı enerji topları (hurma + kakao + ceviz) (lifli, doğal tatlılık).

Hepsi tatlı hissi verir ama “şeker koması” yaşatmaz
0
anathemamen666
(13.10.25)
Yapabilirsen kuruyemiş, yağlı tohumlar yani. Kavrulmamış olursa daha da sağlıklı ama pahalıya patlar mı bilemedim, tatlı götürmekle aynı olur belki.
0
muhayyer divan
(13.10.25)
ben hurmanın içine ceviz koyuyorum (cevizli tatlıları hep daha çok sevmişimdir) ve tok tutuyor, şeker ihtiyacını da abartmadıkça sağlıklı olarak karşılıyor(dur bence). tavsiye ederim.
0
deartheodosia
(13.10.25)
Gün Kurusu Malatya Kayısısı ve ceviz içi. Hediye/İkram olarak da garip kaçmaz. İnternette çok satılıyor kayısı tepsileri. Misal: www.hepsiburada.com
0
yadigar
(13.10.25)
(20)

Toksik ilişki- ne yapmalı

gobekliraki
Dün ayrıl-barış olan kız arkadaşım aradı, sabah saatinde. Morali çok kötüydü ağlıyordu falan, iş yerinde patronuyla vs bir sürü problem yaşamış iş küfürleşme boyutuna varmış. Dertleşmek istedi. Bizim ilişkimiz biraz değişik, hem toksik ama hem de ahiretlik gibi düşünebiliriz. En en zor zamanlarımızd
Dün ayrıl-barış olan kız arkadaşım aradı, sabah saatinde. Morali çok kötüydü ağlıyordu falan, iş yerinde patronuyla vs bir sürü problem yaşamış iş küfürleşme boyutuna varmış. Dertleşmek istedi. Bizim ilişkimiz biraz değişik, hem toksik ama hem de ahiretlik gibi düşünebiliriz. En en zor zamanlarımızda, ölümlerden döndüğümüzde bile her zaman birbirimizin yanında olduk, cümle alem de bilir bu durumu.
Neyse sabah gittim aldım, sarhoş. İçmiş sabaha kadar, bana zorla saat gündüz 11de mekan açtırdı rakı içicem diye. Başladı dertlerini anlatmaya ama iş döndü dolaştı sürekli bizim ilişkimize geldi. Ya diyorum gülüm senin sıkıntın ben miyim iş yerin mi? "Her şey" gibi saçma cevaplar verdi. Bardaklar kırdı falan. Neyse hesaptan sonra aldım bana getirdim. Evde de önce gayet iyi dertleşme, ben yol göstermeye çalışıyorum falan, sonra bir anda patlamalar ana avrat küfürler, ne haysiyetim kalıyor ne adamlığım vs. Dilindedir ama onun onu da biliyorum. Sonra tekrar bir anda öpmeye bağlamaları falan ambale oldum. Güç bela uyuttum. Telefonunu da kapamış, kızı arayan arayana, herkes merak içinde. Arada 3-5 kişi de beni arıyor, o telefonu açarsan kendimi aşağı atarım güllü gibi diyor. Yapar da. Ben de açmadım tabi kimsenin telefonunu. Şimdi uyuyor ama benim gözüme damla uyku girmedi, hatta bana zorla aldırdığı rakıyı açtım gece hala ona devam ediyorum (güç bela içmesini engelledim, yemek falan yaptım bolca karnı dolunca canı istemedi). Bikaç saate uyanacak, benim tahminim şu ki o tekrar barıştık (ilişki anlamında) zannedecek ama ben böyle bişey istemiyorum. Nasıl davranmam gerektiğini de bilmiyorum. Hayatımdan da çıkarmıyorum, çıkarmam da.
Mesela dün tutturdu hadi evlenelim diye. Ama nasıl ısrar. 3 cümleden sonra es verip aybı şeyi tekrarladı hadi evlenelim diye falan. Ben laf ebeliği yapınca başlıyor hakarete "Ben yarın ilk gördüğüm adamın altına yatayım da sen beni kaybetmek ne anla" falan gibi arabesk laflar.
Ruh hali zaten iyi değil, ama sanki tüm ihale benim üstüme kalmış gibi. Nasıl davranmam gerektiğini bilmiyorum artık.
-9
gobekliraki
(11.10.25)
Abi salman lazım bırak gitsin eğer istemiyorsan komple söyle yoksa senden sürekli beklenti içinde olacak
ikimizin de iyiliği için komple bağları koparmak tek çare gibi
+4
basond
(11.10.25)
Ya öyle de o kadar şeyden sonra nankörlük gibi geliyor bana.
-3
🌸gobekliraki
(11.10.25)
Bu toksik değil kanser ilişki. Ben en yakın arkadaşımı bile bu kadar çekmem. Dehle gitsin.
+1
mikahakkinen
(11.10.25)
Bu uzaklaştırma aldığın değil mi?
0
Kahvedesu
(11.10.25)
@kahvedesu evet
0
🌸gobekliraki
(11.10.25)
ya gönder gitsin sen misin alemin enayisi? ortalık düzgün kız dolu.
+1
shadex
(11.10.25)
"Hayatımdan da çıkarmıyorum, çıkarmam da." böyle düşündüğün ve devam ettiğin sürece. o rezillikleri ve küfür kıyamet halleri yaşayacaksın. hatta daha beterlerini.
+1
koela
(11.10.25)
Başkasının ardını toplayan, her derdine koşan bu "kurtarıcı" rolünden kendini sıyırman gerek
0
grimavi
(11.10.25)
dilinde ya da değil "Ben yarın ilk gördüğüm adamın altına yatayım da sen beni kaybetmek ne anla" bu cümleyi kuran biri ne halde olursa olsun sokağa atmadığın sürece sana her şey müstahak kusura bakma.
+3
matilda
(11.10.25)
Bütün bunları tam da senin hayatına yeniden girmek hatta gerçekten evlenmek için yapıyor olmasın, bu kadar öfkeler, kontrolsüzlükler, hır çıkarmalar, bu kadar içmeler, kendini kaybetmeler...

Hayatımdan çıkarmadım çıkarmam demişsin ama "hiçbir şeyin" olan birinin bütün bu davranışlarını çekmeye hazır mısın? Yeni bir ilişkin olsa neler olacak, yeni sevgiline zarar verebilir mi... bilmem, bence senin bağımlılık sorunun ondaki alkol bağımlılığı olup karşına gelmiş. O alkolden sen de ondan (ona olan bağımlılığından) kurtulmalısınız gibi.
0
muhayyer divan
(11.10.25)
muhayyer divan+1 , bence de konu evlilik olabilir. krizi bunun için kasten yaratmıştır diyemem , ama hayatında kötü giden her şeyin faturasını "istediği adamı" nikah masasına oturtamamasına bağlıyor olabilir.

hayatının neresinde tutacaksan o konuda açık olsan kadın da bu konuda netleşebilir diye düşünüyorum. son derece sağlıklı görünen kadınlarla bile evlenmek pek akıl kârı değil bu düzen içinde. bardak çanak kıran bir kadın, kimseden evlilik bekleyemeyeceğini gayet iyi bilir. maksat kötü giden hayatının faturasını kesmek, yükü "evlenmeyen" erkeğe aktarmak.
0
loch ness
(11.10.25)
@muhayyer seni severim ama genelde cevapların aşırı iddialı ve keskin oluyor, tüm teşhisi koymuş gibi sanki Bi havalar. Alkol bağımlılığını nerden çıkardın şu sorumda cidden merak ediyorum.
+2
🌸gobekliraki
(11.10.25)
Abi annenle kızkardeşin ne diyorsa onları dinle. Onları dinlemediğin sürece sen daha buralarda çok sürünürsün.
+2
i'm gonna start a revolution from my bed
(11.10.25)
@i'm gonna start

Onlara kalsa ohooo bi kaşık suda boğarlar.
0
🌸gobekliraki
(11.10.25)
bence sen ilişkideki konumundan memnunsun her ne kadar rahatsız olduğunu yüzeysel olarak belirtsen de bu kişiyle bağını kopartmak istemiyorsun.

seninle evlense de memnun olmayacak ve onu kurtarmış, korumuş olmayacaksın bir şeylerden. hayatı böyle yaşayan biri demek ki.

iş yerinde neden küfürleşiyor en basitinden, bi insan profesyonel olmayı neden denemiyor (kesin başkaları suçludur bunda da, onu mecbur etmişlerdir vs) sonra kendisini alkole veriyor ve yazdığın diğer her şey.

hepimiz bi şeylerle oyalanmayı seçiyoruz işte yaşamak için, sen ve eski sevgilininki de bunlar.
0
deartheodosia
(11.10.25)
@dearthrodosia çok güzel yazdın teşekkür ederim. Ama inan memnun değil de mecbur gibi hissediyorum ve bundan kurtulamıyorum.
0
🌸gobekliraki
(11.10.25)
Bu meselede sadece patron haklı. belli ki iş yerinde de bir uyumsuzlukları var.

Nuri alço'nun nevriye budak'a sahip çıkması bile daha anlaşılabilir:
m.youtube.com
0
diyecevaplandı
(11.10.25)
@gobekliraki

Öğlenin 11'inde rakı içecem diye tutturmak, geceden beri içmek sarhoş olup sana bulaşması... bu kadar uzun süre içebilmek hem de bir kadın bedeni... bağımlılıktan başka bir şey değil ki bu? Anlamayacaz mı sanmıştın, onun bağımlı olduğunu sözle ifade etmek mi ağır geliyor (hem de sana), problem ne onu anlamadım. Bir teşhis koymuş veya kesinlik ifade etmiş gibi de konuşmamıştım. Tamam bana gıcık olabilirsin de onun bağımlı olduğunu düşünmemin nesi sorun? Bağımlı değil deyip çıkabilirsin?
0
muhayyer divan
(11.10.25)
Hicbir seye mecbur degilsiniz, esasinda sorumluluk almamak ve kendinizi kurban olarak nitelemek icin boyle bir hikaye uydurmus gidiyorsunuz. Oncelikle yaptiginizin sorumlulugunu alin, ben eski kiz arkadasimla bu sekilde bir iliskiyi yasamayi seciyorum demeyi ogrenin. Bu sekilde hem yaptiginizin sorumlulugunu almis olursunuz hem de baska bir secim yapabileceginizi idrak edeceginiz icin bu size guc verecektir. Su haliyle Irade Gucunuzu sizden bagimsiz unsurlara teslim etmis oluyorsunuz. Eger baska bir turlu iliski ya da yadam istiyorsaniz baska bir secim yapacaksiniz, ayni seyleri yaparak farkli sonuc beklemek bir tur delilik ve yazdiginiz seyin kolay/kisa bir cozumu yok. Ayrica Ofke Dansi'ni okumanizi da tavsiye ederim. Ve sinir sisteminizin, bedeninizin, psikolojinizin bu tur iliskileri sevgi/ask olarak nitelemeyi, bir tur dopamin olarak benimsemeyi nerede ve neden bu sekilde ogrendigine bakmak saglikli olacaktir.
+1
kassiopeia
(11.10.25)
Ne yapmalı diye kime sorarsan sor, sana ne derlerse desinler, sen yine gidip kendi bildiğini okuyacaksın. Aklın yolu bir, kimse böyle bir tavıra maruz kalmamalı. Sende biraz travma bağı oluşmuş, bazen böyle inişli çıkışlı ilişkilerden bu bağı koparamadığın için kurtulamıyorsun kolay kolay. Çocukluğunda sevgiyi kaybetme korkusu yaşadıysan böyle kaotik ilişkilere dayanıklı oluyorsun, gerçek aşk böyle olmalı diye düşünüyor olabilirsin, huzurlu ilişkiler sıkıcı geliyor olabilir. Bu tür ilişkiler insanın kendi içindeki bir tekrarı fark etmesi için yaşanıyor bence, bu ilişkiden bir ders alman lazım. O dersi alamazsan bu insanla ilişiğini kessen bile bir sonraki ilişkide yine benzer profilde birisine tutulabilirsin.

Bu kadarını asla yaşamadım, benim yaşadıklarım bunun çeyreği falan olabilir sadece ama lisede ve üniversitenin ilk dönemlerinde böyle ilişkilerim olmuştu. Kaosun aşk olmadığını fark ettim, sevgimin acıya katlanmakla ölçülmeyeceğini öğrendim. Sevginin karşındaki insanı değiştirmek değil, onun kendi yolunu bulmasına alan açmak olduğunu öğrendim. Bu kadın da senin içinde çözülmemiş bir duyguyu temsil ediyor. Onu bir şekilde bulman lazım, kafanda bir ışık yanması lazım, eureka moment lazım. O olunca özgür kalacaksın. Öbür türlü siz böyle kavga kıyamet devam edersiniz maalesef. Ahiretlik diyorsun, hep birbirimizin yanında olduk diyorsun anlıyorum ama huzur da lazım insana. böyle küfürleri böyle lafları kimse hak etmez
+2
kullanicadi
(12.10.25)
(12)

Toplumdaki en low karakterlere nerelerde rastlıyorsunuz?

sekizdokuzon
Kesinlikle dating applerde, benim için. Siz Türkiye'yi bu hale getiren kitleyle en çok nerelerde karşılaşıyorsunuz?Teşekkürler.
Kesinlikle dating applerde, benim için. Siz Türkiye'yi bu hale getiren kitleyle en çok nerelerde karşılaşıyorsunuz?

Teşekkürler.
-6
sekizdokuzon
(11.10.25)
küçük bir ipucu vereyim: türkiye'nin mevcut halinden şikayetçiysen siyasetçilere ve sanayicilere bakman gerekiyor. gecekonduda doğmuş, mahallesinden çıkmamış insanlar değil ülkenin bugünkü halinin sorumlusu. koca ülkeyi karanlığa, cahilliğe, ucuz iş gücüne indirgeyen şerefsizlere bakarsan daha sağlıklı olabilir.
-1
der meister
(11.10.25)
@der meister: ben de bahsettigin kitle içindeyim. Benim kafam niye çalışıyor, ben neden faşist değilim?
-6
🌸sekizdokuzon
(11.10.25)
Date başarısız geçmiş.
+8
duptıs
(11.10.25)
sözüm meclisten dışarı ama herkes bir başkasına göre low değil mi?

çok çok abartılacak bir durum yoksa bence devamke...

soruya cevap kahvehanede olurdu sanırım..
+3
Rondak
(11.10.25)
dermeister+1 halkin cok oldugu yerde. hastane, okul, sosyal medya
+1
ala09
(11.10.25)
diploma insanin cehaletini alsada,
hamurunda varsa eşeklik,
baki kaliyor elbet,

katagorilere ayirmamali tabi..
0
designer
(11.10.25)
İnsanlarla iletişime geçtiğin heryerde örnek verilmiş yukarıda toplu ulaşım hastane vs gibi

herkes kendini aydın zannediyor ama maalesef mallık içinde yüzüyoruz
+1
basond
(11.10.25)
köylü low degildir. varos lowdur. varosun lowlugu egitimsizliktendir. plazalardaki, o cok sisim sisim gezdikleri caddelerdeki, hatta yeri gelip akademideki lowluga yegdir varosun lowlugu benim icin.
en azindan dersin ki, bu adamin bir bahanesi var böyle olmak icin. anasi evde üc posta dayak yedigi icin 14'ünde kocaya kacmistir, babasi alkoliktir, üc gün ac bir gün tok yasiyorlardir, abisini kahvede bicaklamislardir, diger abisi tefecilere düsmüstür, belediye gecekondusunu yikmistir... akademi ya da plaza lowlugunun böyle bahanesi de yok. sebepleri fesatlik, acgözlülük ve hirstir.
+1
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(11.10.25)
askerde karşılaştım. askerden sonra asla insanların eşit olmadığını, olamayacağını hatta bazı kişilerin insan olarak bile tanımlanmaması gerektiğini anladım. eğer bugün maymun türlerine insan demiyorsak, onlara insan hakları vermiyorsak askerde karşılaştığım bazı tiplere de asla denmemeli. inanılmazdılar. (bana bir rahatsızlık vermediler. sadece gözlem olarak; bizle aynı canlı değidli onlar. onu biliyorum)
+4
tchuck
(11.10.25)
Hastanelerde. Doktorun kapısında sırasının gelmesini beklerken son ses tiktok izleyen teyzeler ve amcalar, diğer yanda yine son ses maç özeti izleyen genç erkekler, kemoterapi gören annesi ile tiktok çeken genç kızlar, yüksek sesle telefonda konuşanlar, muayene sırasında sizle odaya girip oturmaya kalkanlar, bu belediyelerin hepsini kayyıma verecen muhabbetleri, Allah x'den razı olsuncular, özel hayatın içinden geçen sorular soranlar, ayakkabılarını çıkarıp koltuklara koyanlar...
+1
gnosis
(11.10.25)
@tchuck merak ettim.

çok korunaklı bi hayat yaşıyorum galiba.
0
deartheodosia
(11.10.25)
Ben de askerlik demeye gelmiştim ama zaten söylenmiş. Turkiye ortalamasinin gercek durumuyla yüzleşmek ilginc olmustu ki zaten gayet de ‘low’ ortamlarda olduğum halde.
+2
mbond
(11.10.25)
(11)

alnımdaki leke

der meister
dostlar iyi akşamlar,o dönem sigortam da enerjim de yoktu, üstüne düşmedim. ben yaklaşık iki sene aşağıda fotoğrafını bırakacağım lekeyle gezdim. yaş 29-30 o ara. daha önce hiç olmamıştı. bu leke bazen kızarıp kaşınıyor, bazen rengini kaybediyor ama daima kendini belli ediyordu. iki senelik gorbaçov
dostlar iyi akşamlar,

o dönem sigortam da enerjim de yoktu, üstüne düşmedim. ben yaklaşık iki sene aşağıda fotoğrafını bırakacağım lekeyle gezdim. yaş 29-30 o ara. daha önce hiç olmamıştı. bu leke bazen kızarıp kaşınıyor, bazen rengini kaybediyor ama daima kendini belli ediyordu. iki senelik gorbaçov cosplay'inin ardından herhangi bir müdahalede bulunmaksızın normale döndüm, yani düzelmesi için herhangi bir şey değiştirmedim. ilgili fodo,

prnt.sc

canım anam kendini yerden yere vurdu işte sen iddaa oynuyosun içki içiyosun sigara içiyosun gomaniz faaliyetler içerisindesin allah belanı verdi vs. diye ama neticede kendiliğinden geldi ve sonra geri gitti... şu an 31 yaşındayım, o zamana kıyasla daha bile sağlıksızım ama kafamdaki bu leke tümüyle yok oldu.

bunu siz bir şeye benzetebildiniz mi? temre diyen oldu ama bilmiyorum. bunu da eski fotoğraflara bakarken buldum, o yüzden paylaşmak istedim. şu an alnım tertemiz, böyle bi şey yok ama 1-2 sene böyle dolaştım.

***

konuyla direkt bağlantısı bence yok ama şunu ekleyeyim, bu olay geçtikten sonra işe girmek için sağlık raporu almam gerekmişti. doktor orada karaciğer enzimlerimin çok kötü olduğunu ve acilen toparlanmamı söyledi. yalnız bu olay gerçekleştiğinde bu leke çoktan yok olmuştu... ben açıkçası o dönemde (pek alışık olmadığım şekilde) çok içtiğim için böyle bir sorun yaşadığımı varsaymıştım. ama resmi bir muayenede doktor "ciğer bitik" dediğinde bu leke çoktan yok olmuştu. ben o yüzden iç organlarla, en azından karaciğerle ilgisi olmadığını düşündüm.
0
der meister
(10.10.25)
Doğduğunda alnında bu leke vardı da sonradan kaybolduysa yeniden görünüp kaybolmuş olabilir. Benim burnumla gözüm arasında kıpkırmızı büyük bir ben varmış, birkaç yıl kalmış sonra geçmiş, 30'larımda belirginleşmişti, bazen neredeyse kırmızısı belli oluyordu, sonra yine geçti. Belki böyle bir şeydir.
-1
muhayyer divan
(10.10.25)
yok hocam ben 94'lüyüm, o döneme ait fotoğraflarım da var, hiçbir şekilde bu tür bir leke bulunmamış vücudumda. belgelerle sabit. bu dediğim olay 29-30 gibi patlak verdi, bir müddet canımı sıktı, sonra kendiliğinden yok oluverdi. yani bir yandan "artık yaşlandın böyle şeyler olur" deyip geçmek istiyorum ama diğer taraftan da böyle bariz bir "mesaj" belki bir şeylerin göstergesidir, ne olduğuna bakmak lazım diye düşünüyorum ama onun vakti de geçti... şimdi doktora gidip "ya iki sene önce aha kafam böyleydi" dersem deli muamelesi görüp kovulabilirim sanırım.
+2
🌸der meister
(10.10.25)
Peki lekenin çıktığı dönemi hatırlıyor musun, o günlerde neler yaşamıştın, çok dikkat çekici,çok önemli, çok tuhaf vs vs bişeyler varsa belki onlarla ilgisi vardır.
0
muhayyer divan
(10.10.25)
yok hocam açıkçası hayatımdaki her şey aşağı yukarı aynıydı diyebilirim. bunu ben de düşündüm ama bir sonuca varamadım. genel olarak zaten stresli bir insandım. hiçbir şey değişmedi diyebilirim.
+1
🌸der meister
(10.10.25)
Egzama, mantar gibi bir şey olabilir mi gelip gittiğine göre?
0
sadakatsiz
(11.10.25)
google aramalarim en yakin olarak su sonucu veriyor: tinea versicolor
bir tür mantar.
ama doktor degilim tabii ki, bu da bir teshis degil.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(11.10.25)
secde izi bu, dini bütün müslüman bir kardeşimizmişsin.
0
deartheodosia
(11.10.25)
Mantar
0
abuzer
(11.10.25)
mantar neden olur peki? yüzümüze de kimse oturmadı ki yani gitmiş alnımda çıkmış bi de
0
🌸der meister
(11.10.25)
Ahahah, başlık 80ler türk filmi gibi...

Mantar olduğunu tahmin ediyorum ben de. Mantar diyince aklınıza direkt ayak, kasık, tırnak mantarları gelmesin. Binlerce çeşidi var. Muhtemelen mantardı. Vücudun çeşitli yerlerinde bir gecede oluşuyor. Bir dönem kalıp gidiyor.

O dönemde şapka falan kullanıyor muydunuz yahut çok güneşe çıkmadınız mı? Tabii envai çeşidi var. Benim oyum mantardan yana. Keşke o dönem cildiye bir baksaydı. (Varsa tanıdık dermatologa gönderin, şıp diye söyler)

(Bu arada hangi ara 31 oldu senin yaş? Kendimi moruk hissediyorum şu an)
0
dilemma of subscribtionability
(11.10.25)
Vucufumuzda kendiliginden bulunuyor zaman zaman ortaya cikipkayboluyor. Bazen gece avuc icinde cikar ertedi gun gecer. Normal cilt florasi
0
abuzer
(12.10.25)
(11)

Duyuruyu daha minimalist bir versiyonda kullanamıyor muyuz?

baldan kaymak
Herşey gözüme büyük geliyor. Metin tabandan uzaklaşmış gibi.
Herşey gözüme büyük geliyor. Metin tabandan uzaklaşmış gibi.
+5
baldan kaymak
(10.10.25)
yoo proporsiyon orantılı bence renklerde güzel, bende karşı gelmiştim stil değişmesine ama alıştım
+3
eja
(10.10.25)
evet yazılar aşırı büyük ya :( bunu yazdım ama takılmadımm

stil değişikliği güzel ama yazı puntoları çok büyük
+3
art cat chocolate
(10.10.25)
ben yazıları tarayıcımda küçülttüm, o şekilde kullanıyorum.
+1
deartheodosia
(10.10.25)
yazilarin buyuk olmasinin nedeni ben, artik bu yasimda ekrani okuyamiyorum. yaslaniyoruz.
+5
compumaster
(10.10.25)
3-5 güne alışırsınız.
+1
co2s2
(10.10.25)
arkadaşlar büyük olsun ne güzel işte. niye bit kadar şeyleri okumaya çalışıp kendinize ve gözünüze eziyet ediyorsunuz? rahat rahat okuyun işte. evet biraz büyüdü ama dana gibi de değil. telefon ekranları, monitörler giderek büyürken niye içindeki yazılar aynı kalsın istiyorsunuz? onlar da büyüsün, gözlerinize eziyet olmasın.
+3
kibritsuyu
(11.10.25)
İhtiyarlar kendini hemen belli etmiş :)
Bence de bu hali gayet iyi.
0
yadigar
(11.10.25)
fontlar çok büyük değil ama satır araları fazla, belki o sebeple farklı hissettiriyordur. bir de font'ların büyüklükleri dinamik, cihaza göre farklılık gösterebilir. herkes aynı boyutta görmüyor olabilir şuan.

eğer çok rahatsızsanız, desktop (ve bazı mobil tarayıcılar) için user-style eklentileri var.
onlar ile sitenin görselinde ufak tefek değişiklikler yapmanız mümkün.

yıllar önce beta eksiduyuru vardı. bir ara açılacaktı ama sonra yıllar boyu kapalı kaldı. sanırım burası yine o proje.
0
biseysorcaktim
(11.10.25)
evet o projeyi son 3 haftada gece gündüz biraz da AI sayesinde adam ettim.
+1
compumaster
(11.10.25)
@compumaster
Bence zamanı gelmişti, iyi de oldu ellerinize sağlık.

User style gibi bir alan olsa db’de kullanıcılar kendi css stillerini kaydetseler güzel olur. Ufak tefek görsel iyileştirmeler yapılabilir.
0
biseysorcaktim
(14.10.25)
tasarımcı birileri varsa ve css üzerinde çalışmak istiyorsa benimle iletişime geçerlerse bir şeyler yapabiliriz.
0
compumaster
(14.10.25)
(17)

Kaç kişiyi engellediniz?

sekizdokuzon
On kişiyi geçti bende. Bir buçuk senenin hıncını çıkardım.Siz kaç kişiyi engellediniz? Kafanız rahatladı mı?Teşekkürler.
On kişiyi geçti bende. Bir buçuk senenin hıncını çıkardım.

Siz kaç kişiyi engellediniz? Kafanız rahatladı mı?

Teşekkürler.
-3
sekizdokuzon
(09.10.25)
Mallara eklemek ile engellemek farklı şeyse henüz kimseyi engellemedim. Bir de bizi engelleyenleri göremiyoruz galiba.
0
rock n roll
(09.10.25)
kimseyi engellemeyeceğim, aslında sinirimi bozan bi kadın var ters ters yanıtlar verip duruyor; onu engelleyebilirim sadece ama herkes tadı tuzu gibi bi şey. mesajdan engellediklerim olmuştu geçmişte, onlar sayılıyorsa bilmiyorum.
0
deartheodosia
(09.10.25)
seni engelleyebilirim mesela. tanımam etmem her fırsatta laf atıyorsun.
0
neira
(09.10.25)
@neira: ben seni engelledim bile ^^
0
🌸sekizdokuzon
(09.10.25)
1 kişiyi engelledim. (Sh****d) Tahammül etmesi çok zordu...

Edit: 2 oldu.
+1
yadigar
(09.10.25)
ben iki kişiyi mallar listesinde gördüm. bu özellik daha eskiden varmış da sonradan kaldırılmış sanırım, o iki kişiyi de listeden geri çıkardım
0
hoot
(09.10.25)
Kimseyi engellemeyi düşünmüyorum.
parazit yapanlar olsa da bizim neye odaklandığımız önemli. sınırı bir şekilde aşanlar uçurulsun yeterli.

Bazen mizah,laflaşma da araya girse temelde bir şeyler öğrenmeye geliyorum.
0
diyecevaplandı
(09.10.25)
0. Buralarda pek sık olmamamin etkisi de vardır.
0
pembediken
(09.10.25)
"bir buçuk senenin hıncını çıkardım" derken? şimdiye kadar engelleme özelliği yok muydu yeni mi geldi? hiç bakmamıştım.

şimdi baktım mallar diye bir yer var. orada da 2 kişi var. ama ben bu kişileri engellediğimi hatırlamıyorum. yanında tarih de var. eğer bu tarih engellenme tarihleri ise (geçtiğimiz hafta) zaten hepten yanlış. o saatte iş yolunda oluyorum. sabahın o saatinde ekşi duyuru kullanıcısı engelleyecek motivasyonum yok. neyse nasıl olup da orada olduğunu bilmediğim bu iki kişiyi listeden çıkardım. şu an kimse engelli listemde değil.

ama burada bazı hayatsız tipler var, evlat olsa sevilmeyecek cinsten.. bazen engelleyesim geliyor ama eğlenceyi kaçırırım diye engellemiyorum.
0
tabudeviren
(09.10.25)
0

ama beni bir kişi engellemiş. çok merak ettim kim acaba? yıllar önce mallar sürüsüne eklediğim bir kullanıcı hala duruyor. acaba o mu engelledi beni?
0
exlibris
(09.10.25)
Direk şepard denilen vitaminsizi engelledim. Ty compu.
+4
thesomberlain
(10.10.25)
Neira ne etti size be.
Kimseyi engellemedim. Ne işim olur engellemek ile. Engellemek ciddiye almak demek
-2
benaslindayohum
(10.10.25)
bu özellik tam olarak ne işe yarıyor? eskiden mallara eklediklerimiz özel mesaj atamıyordu. şimdi engellersek mesela duyuru'da hiç mi görmüyoruz?
0
der meister
(10.10.25)
ben engellemiyorum ama tarayicida highlight ozelligi kullaniyorum. isimlerini gordugum zaman uzak duruyorum.

ayni seyi sozlukte de yapiyorum. eklentimin ismi "Highlight this" eger merak ederseniz. (sadece bu sitede calisacak sekilde ekleyebiliyorsunuz)
0
supergirl
(10.10.25)
1'di onunda engelini kaldırdım
0
koela
(10.10.25)
Önceden sekiz kişi engelliymiş bende. Neden olduğunu hatırlamıyorum bile, kaldırdım onları da.
0
rakicandir
(10.10.25)
7-8 tane ırkçı-faşisti engelledim, no pasaran!
0
blue rebel motorcycle club
(10.10.25)
(12)

Pilotluk gereksiz abartılmıyor mu sizce de?

messina123
Şakasız söylüyorum 12 saat istanbul adana seferi yapan otobüs şoförünün yaptığının daha zor olduğunu düşünüyorum. Evet saygımız her mesleğe olduğu gibi pilotlara da var ama meslekleri saygı sırasına göre sıralayacak olsam doktor>mühendis>mimar>hemşire>boyacı>öğretmen>otobüs şoförü>zabıta>pilot>berbe
Şakasız söylüyorum 12 saat istanbul adana seferi yapan otobüs şoförünün yaptığının daha zor olduğunu düşünüyorum. Evet saygımız her mesleğe olduğu gibi pilotlara da var ama meslekleri saygı sırasına göre sıralayacak olsam doktor>mühendis>mimar>hemşire>boyacı>öğretmen>otobüs şoförü>zabıta>pilot>berber>eczacı=manav=kasap>bankacı>araştırma görevlisi=muhtar>kasiyer>kadın kuaförü>diyetisyen gibi bir sıralama yaparım
0
messina123
(09.10.25)
Hosteslerde çaycı zaten. Özel sektörde çalışsalar asgari ücret olacaklar.

Ama asgari ücret verdiğin birini, müşterilere karşı gülümsetemezsin. Her zaman alttan alan kişinin sen olacağına ikna edemezsin.

Ona yüksek maaş teklif edersin, hele yolculara gülümsemesin bakalım, direkt işten atarlar.

Uçak dediğin milyonlarca dolarlık taşıt. İçinde yüzlerce insan var. Hata yapma ihtimalin düşük değil hiç olmamalı. Pilotu tam olarak işe kendisini verebilmesi için büyük bir motivasyon gerek. Oda maaş işte.

Kapitalizm bu. Hatta bir araştırma vardı, insanların maaşı arttıkça verimliliği de artıyordu, işleri daha çabuk bitiriyorlardı. Kişi aynı işi yapmasına, aynı pozisyonda olmasına rağmen.

Şunu da ekleyeyim; pilot hata yaparsa, yaptığı hatayı düzeltemez. Velev ki uçağı düşürdü, paramparça etti. Firma ne yapacak milyon dolarlık uçağın faturasını pilota mı kesecek? Kesse pilot ödeyebilir mi? Mahkemeyle pilotun hayatını mahvedersin, ama uçak paramparça olduğuyla kalır.

Diğer yandan otobüs şoförünün yaptığı kazanın bedelini ödemesi daha olabilir bir şey. Otobüs şoförünün hata yapması kabul edilebilir yani
0
substituent
(09.10.25)
Aslında insanları mesleklerine göre değil de o meslekteki yetkinliklerine göre değerlendirmek lazım.
Benim için en “kutsal” meslek öğretmenlik, birini eğitiyorsun bunun kıymeti o kadar büyük ki belki ancak doktorlukla falan yarışabilir.
Ama işinde kötü olan öğretmenler yok mu vardır işte bilemiyorsun.

Pilotluk da cool bir meslek, bir de “üniforma etkisi” diye bir gerçek var, havalılar, yoksa iş olarak bilemedim şimdi.
0
mutekebbir
(09.10.25)
Birinde sorun çıkarsa uyglulanacak yönergeler kitabı tuğla kalınlığında.

Diğerinde bir satır: Sağa çek Stop et.
0
Mirket
(09.10.25)
Öeh. En zor mesleklerden biri.
0
arbre
(09.10.25)
pilotlara önyargılıyım çünkü casanova edalarında çoğu. kesinlikle abartılıyorlar. maaşları yüksek olduğu için bi grup tapıyor ve “avlamaya” çalışıyor, durum bundan ibaret.
0
deartheodosia
(09.10.25)
Hayır abartılmıyor bence.

Pilotların sürekli girmek zorunda olduğu testler ve sağlık süreçleri var. Öncesinde aldıkları eğitim birkaç sene sürüyor ki başarısız olma ihtimalleri var. Koskoca uçağı kaldırmak ve indirmek kolay değil. İşin içine çeşitli risk faktörleri de var ayrıca.

Son birkaç senedir sıklıkla yurtdışına gidebilme fırsatım oldu. Bu süreçte fark ettim; Kabin memurların da işi zor. Pilot yolcuyla pek muhattap olmuyor iş gereği. Kabin memurları iş gereği sürekli yolcuyla muhattap olmak zorunda ve yüzlerce kişiden bahsediyoruz. Hem giderken hem dönerken.

Herkes siz biz gibi anlayışlı ve yapıcı insanlar değil ki. Saçma sapan bitmeyen istekleri olan, kural tanımayan, saçma sapan garip garip nedenlerden dolayı sorun problem çıkartan nice yolcu var. Sürekli muhattap oluyorsun bu tür cins insanlarla.
0
put it in your appropriate place
(09.10.25)
"Pay to play" bir iş haline geldi.
0
runaway
(09.10.25)
Ben pilotluğun değil de havayolu sektör kurallarının artık çok gereksiz abartıldığını düşünüyorum. Yani sene 2025 oldu her sektör gelişti. Yani neden 3 saat önce havalimanında olmak zorundayız ya. Artık şartlar gelişti yani.
0
mikahakkinen
(09.10.25)
evet haklısın abartılıyor. zannedildiği kadar zor bir iş de değil ayrıca. evet dikkat gerektiriyor ve hatayı affetmiyor. bin kere en zor şartlarda uçağa indirir, ölümden döndürürsün insanları, ama bir kaza her şeyi bitirir.

türkiye'de maaşlı çalışılabilecek en yüksek getirili işlerden biri. amerika'da millet 18 yaşında girince uçuş okuluna girip pilot alıyor.

savaş pilotu olsa neyse de yolcu uçağı pilotu olmak ve bunu sürdürmek çok zor bir iş değil.
0
tabudeviren
(10.10.25)
Bazı açılardan evet abartı kısımlar var ama buna sebep gene pilotlar kimisi pilot olunca dünya kendi çevresinde dönüyor sanıyor. Lakin kurallar katı eğitimler sürekli ve sıkı başarısız olma lüksün yok.

her iş zor ama insan olan yerde her türlü saçmalık oluyor maalesef.
0
basond
(10.10.25)
otobüs şöförü daha yorucu bir iş yapıyor, o açıdan daha zorlu. pilotlar bu anlamda yorulmuyor. otopilot denen bir şey var, sürekli direksiyon sallamıyorlar.

ANCAK

1- ben bugün bir otobüsün koltuğuna oturayım, iyi kötü kullanırım. konforlu bir yolculuk olmaz, ya da çok yavaş giderim, manevra zor yaparım ama otobüsü hareket ettirmek için teorik bilgiye sahibim. her gün bindiğim arabadan hallice bir araç. ama uçak öyle değil, kokpite girdiğimizde 1500 tane düğme var, mal gibi bakarız.

2- otobüste bir problem olsa, tehlikeli bir durum olsa, frene basıyorsun duruyor. motor patlasa, kendi kendine duruyor. acil durum prosedürleri yok gibi bir şey. "frene bas, dur, araçtan in." ya da dikkatsizlik yaptığında sonuçları çok büyük olmuyor. ama uçak öyle mi? en ufak bir hatada bir kaç yüz kişi ölebilir. "frene basarsın, durur" gibi bir durum yok. karmaşık sistemlerle, ani karar vermen gerekiyor. bu yüzden herkes pilot olamıyor, bu yüzden uçaklar ticari olarak kullanılana kadar 10 yıl testten geçiyor.
+1
co2s2
(10.10.25)
Abartıldığını düşünenlerdenim.

İnsanlar kullanmayı bilmedikleri kompleks bir cihaz gördüklerinde onu anlamlandıramayınca yapılan şeyin ekstrem zor bir iş olduğu algısına düşüyorlar. 2 sene boyunca eğitimini aldığın herhangi bir aracı geri zekalı değilsen ve motor becerilerin yerindeyse kullanabilirsin. Bir de şu "sürekli eğitim alıyorlar. sürekli sınava" giriyorlar diye savunan kitle var. İyi bir mühendisin kendini güncel tutabilmesi için kendini sürekli eğitmesi ve durmadan öğrenmesi gerekiyor. Sürekli teste giriyor olmak, sürekli öğrenmek bir kriter değil. Aldıkları ücretler tamamen arz talep dengesizliğinden dolayı yüksek. Ücretli çalıştığınız kapitalist sistemde kimse sizin yetkinlikleriniz ve aldığınız sorumluluklarla ilgilenmez. Daha fazla kişi pilotluğa ilgi duysun ve arz fazlası oluşsun, bak bakalım o aldıkları ücretler ne oluyor.

Bu işin benim için tek görünen zorluğu düzensiz çalışma saatleri. Gece uykumdan uyanıp saçma saatlerde işe gitmeyi istemem şahsen. Sürekli o hayatı sürdürmek çok yorucu.
0
synesthesia
(10.10.25)
(6)

sinirliyim (instagram)

flowerday
evcil hayvanları ve bebekleri takip ettiğim bir instagram sayfam vardı. bugün çat diye kapatıldı. topluluk kurallarını ihlal (!) etmişim, instagram spesifik bir sebep söylemiyor. itiraz etmeme rağmen kalıcı olarak hesabım kapatıldı. etliye sütlüye karışmayan bir hesaptı. sonra aklıma yakınlarda olan
evcil hayvanları ve bebekleri takip ettiğim bir instagram sayfam vardı. bugün çat diye kapatıldı. topluluk kurallarını ihlal (!) etmişim, instagram spesifik bir sebep söylemiyor. itiraz etmeme rağmen kalıcı olarak hesabım kapatıldı. etliye sütlüye karışmayan bir hesaptı. sonra aklıma yakınlarda olan bir olay geldi. koreli bir bebiş vardı çok tatlı. kadının teki (ispanyolca yorum yazıyor) sürekli çocuğun postlarının altına koca kafalı yazıyor veya makyaj yapmış maymun gifi falan atıyor. bir postta da çocuğa şişman, çirkin falan yazınca benim de kafam attı. çocuk çok şirin ama senin için de dışın da çirkin diye yorum yazdım. bir on gün geçmiştir, tam gününü hatırlamıyorum. kapatmalarının nedeni bu diye düşünüyorum. muhtemelen şikayet etti. onun dışında sayfaların altına çocuklar için de hayvanlar için de yorum yaptıysam hep "çok şirin" tadında yorumlar. bir bu yorum böyleydi. şimdi bu insanlıktan nasibini almamışın hesabı duracak, benimki kapanacak öyle mi? allah belasını versin. bine yakın takip ettiğim hesap vardı. login olamadığım için o sayfaları da yedek alamıyorum. mesajlar da gitti. ne olacak şimdi?
0
flowerday
(09.10.25)
Haklısın. Ben sosyal medya platformu patronlarının (kaç kişilerse artık...) özellikle Türklere ırkçı politika uyguladığına inanıyorum. Benzer şekilde hesabı kapatılan çok insan biliyorum. Neye göre yaptıkları belli değil, delikanlı gibi arkasında da durmuyorlar yaptıkları şeyin. Bunu ırkçılıktan başka bir şey açıklamıyor maalesef.
-1
muhayyer divan
(09.10.25)
Bin tane bebek çocuk takip ediyorsan pedofili şüphesiyle kapatılmış hesabın. Muhtemelen şikayet edilmişsin incelenince cidden de kapatılmaya bir sebep gibi duruyor.
0
kaptan maydanoz
(09.10.25)
@kaptan maydanoz ben "bin tane bebek takip ediyorum" mu dedim? bunun rahat 960 tanesi evcil hayvandır. o da çok gibi görünebilir ama instagram sürekli başka hesaplar önerdiği için "a bu da çok tatlıymış", "yazık bunun takipçisi azmış moral olsun" diye diye dört senede bu kadar çok hesap takip ettim. çoğu da hesapların kore'dendi. çünkü onlarda inanılmaz sayıda evcil hayvan hesabı var. inanılmaz komik, özenli, eğlenceli videolar vardı. günlük stres attığım bir alandı. o yüzden çok üzüldüm.
0
🌸flowerday
(09.10.25)
bence dediğim sebepten kapandı. kadın, iğrenç bir kadın. küçücük bebeğe bir sürü yorum yapmış. çirkin, koca kafalı ne demek ya. gıcık olduğum şey, onun hesabının açık dururken benimkinin kapanması. takip ettiklerimin belli başlıların ismini hatırlıyorum ama çoğununkini hatırlamıyorum. çoğu, yandaki benzer sayfalardan eklediğim hesaplardı. instagram'ın inanılmaz saçma bir hesap kapatma politikası var. alanında tekelleşmiş bu tür uygulamaların böyle ali kıran baş kesen tarzı hesap kapatma yöntemleri oluyor. çok adaletsiz.
0
🌸flowerday
(09.10.25)
pedofil olabilir şüphesinden önce anne babaları çocuklarını paylaşmasın madem?

fake görünen hesapları kapatıyorlar. bence 1 yorumdan dolayı kapatılmamıştır ama hiç paylaşım yoksa falan sahte hesap nedeniyle kapatılmıştır.
0
deartheodosia
(09.10.25)
@deartheodosia elli küsür de takipçi vardı. paylaşım yoktu ama yorumlardan da etkileşim alıyordum. yüzü aşkın beğeni alan yorumlarım vardı. öyle 0 takipçi, 0 takip etmeli hesap değildi.
0
🌸flowerday
(09.10.25)
(7)

schengen başvuru firmaları

deartheodosia
tavsiye edebileceğiniz, memnun kaldığınız firma var mı? ve ortalama ücretler ne kadar? 8000 tl’ye gördüm instagramda, harç dahil değil. çok değil mi?
tavsiye edebileceğiniz, memnun kaldığınız firma var mı? ve ortalama ücretler ne kadar? 8000 tl’ye gördüm instagramda, harç dahil değil. çok değil mi?
0
deartheodosia
(09.10.25)
300-350 EUR diye duydum. Ben kullanmadım, ama tavsiye edilen birkaç isim iletebilirim ilgilenirseniz.
0
auroraaurora
(09.10.25)
asvizemerkezi.com

ben bu firma ile çalışmıştım. memnun da kaldım. ha vizenin çıkması açısından ekstra bi katkısı olmuyor tabi ama sağa sola soracağıma parası neyse vereyim, onlara sorarım dedim. mart ya da nisandı ve 100 euro vermiştim. zamlanmıştır muhtemelen, bir de randevu da alsınlar istiyorsanız fiyat artıyor piyasada. bizim randevumuz vardı mesela. evrak listesi ve fake uçak bileti, rezervasyon şu bu diğer konularda danışmanlık verdiler.
0
elorelia
(09.10.25)
randevu ve evrak işleri için çalıştığım bir firma var izmirde. iletebilirim. randevu harç hepsi dahil 350 verdik en son kişi başı. Ama randevu için aciliyet yoksa evraklar için danışmana gerek yok bence.
0
dfn4
(09.10.25)
ATG tavsiye etmiyorum !
0
HellKeePer
(09.10.25)
özelden paylaşabilir misiniz memnun kaldıklarınızı, teşekkür ederim 🙏🏻
0
🌸deartheodosia
(09.10.25)
İş yerinde bir çalışan için 2AA Vize Turizm kullanıyoruz uzun zamandır. 350€ demişlerdi bir kaç hafta önce başvurduk
0
bartholomew87
(09.10.25)
İzmir'de are travel var. Fiyatları bilmiyorum ama ilgililer
0
etna
(09.10.25)
(5)

Kronik olarak başınıza bela olan

put it in your appropriate place
Ne var?Benim başıma kronik olarak dışım bela oldu. İmplant olan dışım çıktı geçen perşembe. Pazartesi gittim, baktı etti dedi Çarşamba gel. Bugün gittim gene baktı etti ölçü filan aldı dedi Cumartesi veya Pazartesi günü gel. Asistan diyor cumartesi günü yoğun. Dedim yapacağım bir şey yok pazartesi i
Ne var?

Benim başıma kronik olarak dışım bela oldu. İmplant olan dışım çıktı geçen perşembe. Pazartesi gittim, baktı etti dedi Çarşamba gel. Bugün gittim gene baktı etti ölçü filan aldı dedi Cumartesi veya Pazartesi günü gel. Asistan diyor cumartesi günü yoğun. Dedim yapacağım bir şey yok pazartesi izin alamam, cumartesi günü ayarlıyorsun bir şekilde. Kaç gündür dişsiz dolaşıyorum, Cumalı Cebber gibi takılıyorum ortalıkta. Neyse ayarladı cumartesine. Umarım takar yerine de sosyal hayatımı etkilemez.

bunun öncesi de var tabii. Epey uğraştırdı.
0
put it in your appropriate place
(08.10.25)
eski koca?
0
deartheodosia
(09.10.25)
2004 model takatuka arabam. En son sinyal kolu arızalandı. Ondan önce de otomatik cam açma düğmeleri bozulmuştu.
0
auroraaurora
(09.10.25)
hayallerim
0
ruhlardan esinlenen karga
(09.10.25)
tırnak batığı. gidiyor geri geliyor. ameliyat oldum geri çıktı. batık tedavisi yaptım bir süre sonra yeniden başladı.
bir de arabalardaki cam otomatiği düğmesi. istisnasız her arabamda bozuldular. yeni aldığım ikinci el arabanın da her iki düğmesi bozuk olarak geldi. bir tür lanet.
0
ground
(09.10.25)
Uykusuzluk

2016 dan beri deliksiz 8 9 saat uykum yok. Tam düzelir gibi oluyor, başka bir sorun çıkıyor, stres oluyorum, yine düzen bozuluyor. Yaşayan ölülerin sabahı film setinde bir zombiyi oynayan figüran gibiyim her sabah. Tek iyi tarafı şu, uykumdan feragat ederek her şeye yetişebiliyorum
0
kullanicadi
(09.10.25)
(17)

Burcunuz ne?

sekizdokuzon
Birkaç ay önce böyle bir duyuru açmıştım ama aramıza yeni katılanlar var, onları da tanıyalım. Daha önce burcunu söyleyenler yükselen, ay burcundan devam edebilir.Benim; güneş: balık, yükselen İkizler, ay burcu kova. Hayırlı forumlar. Teşekkürler.
Birkaç ay önce böyle bir duyuru açmıştım ama aramıza yeni katılanlar var, onları da tanıyalım. Daha önce burcunu söyleyenler yükselen, ay burcundan devam edebilir.

Benim; güneş: balık, yükselen İkizler, ay burcu kova.

Hayırlı forumlar. Teşekkürler.
-1
sekizdokuzon
(07.10.25)
Yengeç Burcum ama burçlara takılmam.
0
pembediken
(08.10.25)
Boğa
0
arbre
(08.10.25)
aslandan sonraki.
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(08.10.25)
burcum akrep.
yükselenim ve ay burcum da akrep.
burcum hakkinda bildigim tüm bilgiler bu kadar.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(08.10.25)
Terazi. 12ekim sabah 5-6 civarı.
0
potsdamer
(08.10.25)
Yay.
Yükselenim Oğlak.
0
m e b
(08.10.25)
Balık. yükselenime boğa diyen de var ikizler diyen de.
0
Amaranta ursula
(08.10.25)
Burcum koç, yükselenim boğa. Ay burcu nedir, bilmiyorum.

Zaten yükselenimin boğa olduğunu da çok yeni öğrendim.

Burçlara inanmam klişesini de ekleyeyim ama gerçekten inanmam.
0
fraise
(08.10.25)
Yıllardır yükselenimi yanlış bilecek kadar ilgiliyim bu işlerle şimdi tekrar baktım ay burcunu bilmiyordum;

Burç: Aslan
Yükselen: Yengeç
Ay burcu: Koç
0
mutekebbir
(08.10.25)
senin balık olduğunu anlamıştım

güneş: yengeç
yükselen akrep
ay: yengeç

gören akrep zanneder, tanıyan yengeç olduğumu anlar.
0
Hallegadola
(08.10.25)
Balık burcuyum yükselenim yengeç

Berbat kombinasyon
0
kullanicadi
(08.10.25)
yengeç :)
0
sweetoffice
(08.10.25)
burcum başak. chatgpt’ye göre yükselenim terazi, ay burcum da yengeçmiş.
0
deartheodosia
(08.10.25)
Oğlak, yükselenimi bilmiyorum maalesef.
0
ekimoloji
(08.10.25)
yay
yukselen: aslan
0
111111
(08.10.25)
akrep :)
0
vampir akrep
(08.10.25)
burç oğlak
yükselen , bir arkadaş herkese söyleme demişti sebebini bilmiyorum
0
pislick0
(08.10.25)
(11)

Insanlara umut veriyor musunuz?

sekizdokuzon
Ya da tutacağınız muallak sözler veriyor musunuz? Ben en son babama "Bu yaşta iş arama, ben oralardan kazanacağın parayı sana veririm" dedim, umarım sözümü tutabilirim. Teşekkürler.
Ya da tutacağınız muallak sözler veriyor musunuz? Ben en son babama "Bu yaşta iş arama, ben oralardan kazanacağın parayı sana veririm" dedim, umarım sözümü tutabilirim.

Teşekkürler.
0
sekizdokuzon
(07.10.25)
Hayır asla. Hatta özellikle beklentilerini hep düşükte tutmaya çalışırım yapabileceğim bir şey olduğunda yaparım güzellik olur yapamazsam kendimi kötü hissetmem.
0
mutekebbir
(07.10.25)
ne kadar güzel bir şey yapıyorsun baban için, bence de umarım yapabilirsin ve bu yaptığın hayatına güzel şekillerde geri döner.

soruya cevap, people pleaser olduğum için bu konuda kendimi bayağı geliştirdim, kimseye söz vermiyorum/vermemeye çalışıyorum. ama senin baban için yapmak istediğin şey gibi durumlar konu dışı.
0
deartheodosia
(07.10.25)
söz vermiyoruz.
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(08.10.25)
Yapma durumum kesinse doğrudan söz veriyorum, ihtimalim varsa da umutlandırmamak adına “Her şey yolunda giderse”, “İmkanlarım el verirse” gibi ön koşulla söz veriyorum. Onun haricinde zaten kimsenin benden istemediği ama laf olsun, torba dolsun diye söz vermekten kaçınıyorum. Yakınlığı ne derece olursa olsun, durduk yere veya bir olay neticesinde bana söz verilmiş ve yapılmamışsa da onu asla unutmuyorum, o kişinin tüm ağırlığı uçup gidiyor.
0
m e b
(08.10.25)
Vermiyorum.
0
Amaranta ursula
(08.10.25)
yarina bile soz vermem
0
ala09
(08.10.25)
Tutarlı olmak kaydıyla yapabileceğim bir şey konusunda söz vermeye çalışırım.
Muhatap olduğumuz kişiden kişiye , konudan konuya durum değişebilir ama dengeyi sağlamak burada önemli.
Şöyle ki , söz verilen kimse zamanla daha fazladan bir beklenti içine de girebiliyor.
Buna yol vermemek lazım.
Zorda kalan kimse, kendisine yakın ve durumu iyi olan tanıdığından kendisine bir el uzatılması hissini taşırlar.
Sözleriyle de bunu ara sıra ima edebiliyorlar.

Anne babaya verilen sözler ayrı ve ciddi konu.
Onlara karşı vaadlerimiz tam olarak yerine gelmese bile bu yolda çabamızın olmasını görmeleri, hissetmeleri lazım.
Arada duyarsız kardeşler var ise onları da destek olma hususunda uyarmak lazım.
Bu, ayıpta değil bir zarurettir.
0
diyecevaplandı
(08.10.25)
Ben umut vermem ama sen sözünü tutarsın.
0
Kahvedesu
(08.10.25)
Sizin örneğiniz umut vermekten ziyade vaatte bulunmak değil mi?
Büyük vaatlerde bulunmam. Kısmetse, hayırlısı, inşallah, bir aksilik olmazsa... Bunlar ağzımdan düşmez.

Moral vermeye, iyimserlik aşılamaya çalışırım her zaman. Heves kırıcı, motivasyon öldürücü, ruh emici insanlardan bucak bucak kaçıyorum.
0
auroraaurora
(08.10.25)
kızım dışında kimseye vermiyorum, en güzeli
0
sweetoffice
(08.10.25)
Vermediğimi düşünüyorum ama karşı tarafta umutlanma hareketleri gördüğümde anında çizgimi çeker uzaklaşırım bi daha benden önceki yakınlığı asla göremez. Buz gibi davranırım.
0
naksidil
(08.10.25)
(15)

Demir eksikliği (Kadın duyuruculara soruyorum)

gnosis
Dönem dönem demir eksikliği yaşamayan var mı? Bende 2-3 yılda bir ferritin düşük çıkıyor ve ilaç kullanımıyla birkaç ayda toparlıyorum. Kırmızı et sevmiyorum, kanamalarım yoğun geçiyor, çay-kahve tüketimim fazla vs vs Dahiliye uzmanları genelde ilacı yazıp geçerler. İlk defa bir doktor endoskopi-kol
Dönem dönem demir eksikliği yaşamayan var mı? Bende 2-3 yılda bir ferritin düşük çıkıyor ve ilaç kullanımıyla birkaç ayda toparlıyorum. Kırmızı et sevmiyorum, kanamalarım yoğun geçiyor, çay-kahve tüketimim fazla vs vs Dahiliye uzmanları genelde ilacı yazıp geçerler. İlk defa bir doktor endoskopi-kolonoskopi dedi. Sizi de gastroenterolojiye yönlendirdiler mi?
0
gnosis
(07.10.25)
erkekler neden cevap veremiyor anlamadım ama belki faydası olur diye yazayım. doğru yapmışlar. ilk defa bu doktor daha önce kaç sefer gitmişsin ama geçici tedavi sonuç vermemiş deyip gerçek sebebi bulmaya çalışıyor. geçici bir şey olabilir diye belki bir iki kez demir takviyesi denenebilir, sonuç alınmıyorsa da detaylı bir tahkik gerekebilir. endişelenecek bir şey yok.midede bağırsakta kanama yapacak bir şeyler var mı diye bakacaklar en azından (daha fazlası da olabilir, bilmiyorum) geçmiş olsun.
0
kisa
(07.10.25)
@kisa erkeklerin düzenli olarak kan kaybetmesi için bir sebep olmadığından-.-
0
🌸gnosis
(07.10.25)
:) o bir detay, aslında soru demir eksikliği için gastroenterolojiye yönlendirilmenin durumu ya, erkekler de kadınlar da semptom tedavisi işe yaramadığında gastroenterolojiye gitmeliler. neyse, durum doğru görünüyor, endişelenme.
0
kisa
(07.10.25)
evet, bazıları yönlendiriyor ve direkt ilişkisi var. özellikle uzun süreli ve kronikse.
0
evrim halkasi
(07.10.25)
beni kimse yönlendirmedi şimdiye
0
Kahvedesu
(07.10.25)
Benim de hep düşük çıkıyor dediğin gibi 2 yılda 1 ilaç kullanıyorum 3-4 ay. Gastroya yönlendiren olmadı hiç, ama bende akdeniz anemisi taşıyıcılığı da var pasif hücreler varmış, onun da etkisi var biraz.
0
Sadece soruyorum
(07.10.25)
erkeğim, düzenli olarak kan kaybetmiyorum ama bu konuda bilgim var. cevap verebiliyor muyum?
0
abelardo
(07.10.25)
bugün kan testi yaptırdım, 30larda çıktı demirim. demir ilacı verip duruyorlar, damardan takviye de aldım kaç kez ama toparlanmıyor.
0
deartheodosia
(07.10.25)
Çok iyi bir doktorunuz varmış öncelikle. Verdiği tahlilleri muhakkak yaptırın.
Demir eksikliği çeşitli sebeplere dayanır. Gastroskopi ve kolonoskopi istemesi gayet olumlu. Bağırsak polipleri, bağırsak ülserleri, kolit gibi iltihaplı bağırsak hastalıkları, gastrit ya da helikobacter pylori enfeksiyonu demir eksikliği yapar. Doktorunuz bunları elemek istiyor. Bağırsak duvarı sağlam mı, düzleşme gibi yapısal bozukluklar, incelme, iltihap var mı bakılacak.
Eğer çok şiddetli adet kanamanız olmuyorsa, menstruasyon tek başına demir eksikliği için bir sebep değil.
Bazı insanlar genetik olarak bağırsaktan demir emilimi konusunda şanssız. Bazı insanlar da ne kadar B12 hapı kullansa bile B12'yi yükseltmezler mesela aynı sebepten, çünkü genetik itibariyle B12 bağırsaktan emilmez. Demir de aynen böyle. Bu kişiler özellikle demir içeren preparatları alınca ishal olurlar.
Tahliller umarım iyi gelir. İyi gelmesi durumunda
1. Demir hapını her zaman c vitamini ile beraber almanızı
2. Düzenli probiyotik kullanmanızı
3. Bioyararlanımı yüksek preparatlar seçmenizi
tavsiye ederim.
Gyno Ferro Sanol çok harikadır mesela. İyonik ferrous formdadir ve direkt bağırsak hücrelerince emilir.
0
alice in potatoland
(07.10.25)
Bende de ayni durum var. Doktor bana da bakmak istedi ama siniri 40 yasmis, ben 40 yas oncesi cok gerek duymuyorum dedi. Yalniz benim oyle pat diye dusmuyor tekrar. Ben kendime bakmiyorum oyle dusuyor. Ama bakilabilir yani sorun yok. Zaten bana da istersen bakalim demisti. Kanini dusuren bir kacak vs mi var diye bakiliyor. Kotu bi sey degil endiselenme.
0
Kittie
(07.10.25)
çocukluğumdan beri hiç demir eksikliği yaşamadım.

ilk regl olduğum yıl (14y) reglim 10 gün sürerdi ve günde 7-10 ped değiştirmeli. çok yoğun ve uzundu yani. buna rağmen kanımda sorun olmadı. sonraki 4 yıl da bu şekilde devam etmişti.

son 2.5 yıldır da vejetaryenim. tahlillerim hala çok iyi.
0
art cat chocolate
(07.10.25)
Demir eksikliği bulunan kadın hastalar, özellikle de 50 yaşın altındakiler endoskopiye gönderilmiyor.
Bir erkekte demir eksikliği varsa, bu ciddi bir durum ve mutlaka endoskopi yapılıyor.
Demir eksikliği nedeni olacak her şeyi saymışsınız zaten. Bunlar düzeltilmeden başka nedenler aramak garip bir durum.
Gastroenterologlar önce dışkıda tekrarlayan gizli kan testleri yapıp ona göre girişim planlıyorlar.
Özel hastane ise dikkatli olmak lazım.
0
pro9it9is9
(07.10.25)
Kendimi bildim bileli demir ve ferritin değerlerim yerlerde, hucrelerimin demir bağlama kapasitesi çok yüksek. Regl dönemlerim çok yoğun kanamalı geçiyor. En son kan testimde 27 filan gelmişti 50-170 arasında olması gerekirken. Ama hic endoskopi ya da kolonoskopiden bahseden olmadı . Demir hapı yazıp gönderiyorlar.
0
Amaranta ursula
(07.10.25)
yiyeybirlimisiniz bilmiyorum da "dalak" çok faydalı oluyor. Bence tadı çok kötü değil ama bazılarına garip gelebiliyor. ilaç falan yan etkileri de çok oluyor.
0
high hopes of the sozluk
(08.10.25)
@pro9it9is9'in bahsettiği duruma Gender Bias in Medicine diyoruz.
Kadınlar 50 yaşın altında genelde gastroskopi ve kolonoskopiye yönlendirilmezler çünkü kadınların şikayetleri abartılı olarak değerlendirilir, ve ağrı ve şikayetleri genelde küçümsenir. Tamamen aynı hastalık için kadınların tanı alması erkeklere göre 2.5 sene daha uzun sürüyor.
Bu durum son 10 senede oldukça patlamış, üstesinden gelinmeye (en azından bir nebze) çalışılan bir konu.

Benim ortaokul arkadaşıma, regl sancısı, premenstrual syndrome, postmenstrual syndrome diye diye tam 13 sene IBS tanısı koyamadılar. Ayın hangi döneminde giderse gitsin, doktorların hep bir bahaneleri vardı kızın şikayetleri için. Arkadaşım kendine tanı koyabilmek için tıp okudu.
Şahsen tavsiyem, her sorununuzun sebebi adet kanamalarınız değil. Devlet yapmıyorsa, gidin bir özel hekime ve diyin ki, durum böyleyken böyle, ben bu durumun kanamalarımdan kaynaklandığına dair kesin bir tanı istiyorum.
Tahlillerinizde hiçbir şey çıkmasa bile en azından bir kontrolden geçmiş olursunuz, ilerisi için bir milestone tahlili olur.
0
alice in potatoland
(17.10.25)
(12)

Ev almak hayal mi değil mi

arbre
Düzenli para biriktirerek, çok para harcamayarak yarım milyon TL nakite ulaşabiliyorum 1 yılda. Benim baktığım daireler 2+1, 3+1 bile var yaşadığım yerde 2 3 milyon TL. 3 4 yıl düzenli birikimle ve yatırımla 5 yılda ev alınabilir gibi geliyor. Yanlış mı düşünüyorum? 50, 60 yaşında insanların evlerin
Düzenli para biriktirerek, çok para harcamayarak yarım milyon TL nakite ulaşabiliyorum 1 yılda. Benim baktığım daireler 2+1, 3+1 bile var yaşadığım yerde 2 3 milyon TL. 3 4 yıl düzenli birikimle ve yatırımla 5 yılda ev alınabilir gibi geliyor. Yanlış mı düşünüyorum? 50, 60 yaşında insanların evlerinin olmaması çok ilginç geliyor. O kadar uçuk bir şey değil sanki ev sahibi olmak? Ne diyorsunuz?
-1
arbre
(07.10.25)
Eskiden emekli ikramiyesi ile ev alınabiliyordu. Şimdi emekli olunca verilen para 2.el araba almaya yetmiyor. Ev almak hayal değil ancak artık çok zor. Tatil yapmazsan, lüks yaşamazsan kısacası ot gibi yaşarsan düzenli birikim yaparak ev sahibi olabilirsin.

Miras durumları vs ayrı.
0
HellKeePer
(07.10.25)
Ev almak parası olmayana hayal, parası olana neden hayal olsun ki?

Asgari ücret veya onun bir tık üstü alıp hem kira ödeyip hem aileyi geçindiren adam için para biriktirip ev almak hayal.
Ha alıyorsundur 100 bin lira maaş.Bekar adamsındır aielenin yanında takılıyorsundur. kira derdin yok. aldıgın maaşın 20 bin lirasını yiyip geri kalan 80 lirasını kenara atarsan tabiki birikir o para
0
limonlu eksi
(07.10.25)
soru bence şaka.

ayda kenara kırk bin tl koyabiliyorsun. ama mevcut maaşı 40 bin bile olmayan insanlar var.

bu mantıkla bakarsak uçak almak da hayal değil mesela.
0
elorelia
(07.10.25)
50 60 yaşında insanların evinin olmaması neden garip olsun. bu ülkede bir sürü fakir insan var. günlük ekmeğini zor alıyorken nasıl ev alsın?
0
mikahakkinen
(07.10.25)
Kime göre, neye göre, nereye göre. Bence hiçbir şey hayal değil, herşeyin illaki bir limiti ulaşılabilitesi var, yeter ki iste ve ona göre finansal kontrolünü yap.
0
va
(07.10.25)
2-3 milyon tl’ye nerede güzel daire var?
0
deartheodosia
(07.10.25)
Ev almak hayal değil ama standartlar dahilinde. Bazı metaların değeri artık toplumun büyük bir kısmının ulaşamayacağı noktada. Bir çok şey menzilden çıktı, hayallerin çapını biraz sınırlı tutmak gerektiğini düşünüyorum.
0
lambader
(07.10.25)
2013'te bedava kredi verilmişti. Takvimler 2016 sonunu gösterdiğinde ev almak artık hayal deniyordu, alan aldı gerisi kiracı olacak deniyordu. Haziran 2020 hem evler çok ucuzda kaldı hem de yine bedava kredi dağıtıldı. 3 sene olur, 5 sene olur, yine böyle imkanlar gelecek, önemli olan bu imkan geldiğinde senin durumun, hazırlıklı yakalanmak önemli.
0
iustitia omnibus
(07.10.25)
Kaçırdığın nokta şu... yılda yarım milyon biriktiriyorsun da 3 milyonluk evi 5/6 yılda alana kadar o evler 10 milyon oluyor. Bankalar kredi vermiyor.

Kısaca senede yarım milyon miriktiren bile ev alamıyor.

Taktik: önce döküntü ev alınır. O değer kazanırken üstüne konup 1+1 alınır sonra...

Bu yolla 5 yılda evet alabilirsin ancak.
0
luluki
(07.10.25)
Arbre abi sen ailenle yaşamıyor musun? Ailenle yaşarken "ev almak kolay değil mi ya" demek biraz garip durmuyor mu?
Ben misal şu an ailemle yaşasam 1000-1200€ ekstra param olurdu. Bu şekilde senede 50 bin euro kenara koyduğumu ve 5 senede rahatça ev alacağımı derdim.
40 yaşına kadar ailenin yanında yaşayıp sonra ev alacaksan belki de luluki dediği gibi o evler de yerinde saymıyor.
0
logisticsmanager
(07.10.25)
"gercek" bir orta diregin duzgun bir muhitte duzgun bir daire almasi zaten kapitalist dunya duzeninde 50li yaslari bulur. bundan once alabilmisse ya aileden zengindir, ya alengirli islere girmistir, ya da finansal bir deha falandir.

bu asagi yukari butun birinci dunya ulkelerinde de boyle bu arada. mortgage ile verseler bile zaten 25-30 sene oduyorsun, ev bankanin.
0
cooperr
(07.10.25)
hayat herkese farklı imkanlar sunuyor, 4-6 yılda ev alabilmek senin orta halli olduğunu gösterir ve kesinlikle sana tavsiyem bu süre boyunca biriktir paranı evini al. ama dediğim gibi hayat herkese farklı imkanlar sunuyor, ben ticaretle uğraşıyorum bir sene 3 ev satın alıyorum ertesi sene hayatta kalmak icin birini satıyorum. babamsa profesör adam 50 yaşında evini aldı o evde ölecek umrunda değil dünya.
0
dirildimde geldim
(07.10.25)
(10)

intihar düşüncesi

sırtçantalı
intihar düşüncesiyle başa çıkmak zorunda kaldığınız dönemler oldu mu?nasıl hayata tutundunuz, nasıl vazgeçip yola devam ettiniz?
intihar düşüncesiyle başa çıkmak zorunda kaldığınız dönemler oldu mu?
nasıl hayata tutundunuz, nasıl vazgeçip yola devam ettiniz?
0
sırtçantalı
(06.10.25)
Çok oldu, iki kez de teşebbüs ettim. Nasıl devam ettim? Bekledim. Zamanla, herhalde çilem dolunca, her şey kendiliğinden yoluna girmeye başladı.
0
sekizdokuzon
(06.10.25)
oldu. psikologa ve psikiyatra gittim. ilaç desteğiyle ve terapinin büyük etkisiyle normale döndüm. öyle kötü bir noktaya geliniyor ki, yaşama sebebim dediğiniz şey bile önemsizleşiyor. terapi sayesinde tekrar hayata döndüm. doğru psikoloğu ve psikiyatrı bir seferde bulamadım tabii ama denedim işte. biraz da güvenmek lazım.
0
art cat chocolate
(06.10.25)
Sahip çıkmam gereken bir annem ve iki kedim var.
Yoksa bu dünya üzerinde daha fazla yol yürümeyi istemezdim.
0
rakicandir
(06.10.25)
18-19 yaşındayken küçük kardeşlerim var onlara bunu yapamam dedim. 30'lu yaşların başında şimdi kardeşlerim ve annem var onlara bunu yapamam diyorum. bir yakınımızı böyle kaybettik. intihar etmekte bir şey yok ama onun ailesinin yaşadıklarını gördükten sonra "en kötü yaşayan halin, ölmüşünden iyidir" diyorum kendime. gerçekten mesele eğer toplumdaki konum, aile gözündeki yer ise insan için yürüyen/yaşayan ölü olmak toprak altında olmaktan bin kat iyi. kıyas dahi kabul etmez.

daha 20'ye gelmeden intiharın eşiğine gelmiş birisi olarak 10 küsür sene tekrar aynı mevzuyu tekrar etmemiş olmamın sebebi ise terapi ve ilaç tedavisidir. şimdi bile intihara meyyal birisi değilim aslında, sadece ailem için tamamen faydasız olmanın yükünü taşıyorum. biraz gerçek koşulların getirisi diyelim. o açıdan imkânınız varsa LÜTFEN profesyonel destek alın. üç ay sonra bile öyle farklı birine dönüşürsünüz ki kendiniz bile şaşarsınız.

ölmenizin gerçekten kimseye hiçbir faydası yok. siz de yaşayarak daha fazlasını yapabilirsiniz. şimdi "sktir lan pezevenk" diyebilirsiniz. dediğim gibi bir ay terapi ve ilaç filan bir şekilde yola girin lütfen, ondan sonra demeyeceğinizden eminim.
0
der meister
(06.10.25)
ilk defa bu sene biraz ailenin zorlaması ve teşvikiyle öğretmen olarak atanmak için çalıştım. yaşım biraz geçgin ama ailem sıkı akpli ama kendilerine bile faydası olmayan mal bir akp'lilik. ben ise fetö olaylarından yargılanmış ve beraat etmiş birisiyim. yine de güvenlik soruşturmasından ret yerim diye düşünüyorum. geçen sene sınava çalışırken süreki aklımda intihar etme olayı vardı. sürekli bu güvenlik soruştrmasından ya da mülakattan fetö iltisakı ile geçemeyip intihar edenleri araştırıyordum ve güvenlik soruşturmasından geçemezsen intihar ederim kurtulurum diyordum.

bu saatte bir aklıma geliyordu ve 3 ay böyle acayip sıkı çalıştım aslında. tam sınava bir hafta kala bir haber gördüm. almanya'ya yeşil pasaport ile gidip alınmayan bitisiydi. atanamazsam almanya'ya falan iltica ederim, devlet beni beraat ettirdiği halde öğretmenlik için bile almıyor diyerek. sınav anında bile bu iki düşünce arasında gidip gelerek soruları çözdüm. şimdi de akademiye almazlarsa böyle giderim diyorum. hem ailemden hem de ülkeden komple kurtulurum diyerek.

böylece intihar düşüncesinden kurtuldum diyebilirim.
0
denemeyanilma
(07.10.25)
ergenlikte bir ara çok düşünmeye başladım. düşünmeye derken gece yarısı birden kalkıp intihar edecek bir alet ip vs aramaya başlayıp bulamayınca geri uyuyordum. bir gün gündüz bu durum aklıma geldi ve yatağımın altına ip koydum. o günden sonra bu düşünce hiç gelmedi nedense. geceleri mışıl mışıl uyudum.
0
ground
(07.10.25)
o kadar çok oldu ki. antidepresan.
0
deartheodosia
(07.10.25)
namaz
0
jamswety
(07.10.25)
İntihar düşüncem olmadı ama kedim oldukça olmayacağından eminim. Kedi insanı yaşama çelik konstrüksüyonlarla bağlıyor. "Ben olmazsam ne yapar" düşüncesi sizi sadece yaşamaya değil, yaşadığını da iyi yaşamaya itiyor. Çünkü canım sıkılınca, o daha sıkkın. Modum düşünce, onun modu daha düşük. Tam tersi, ben iyi hissedersem evde deli gibi. Öyle ki bazen kötü hissediyorsam kendimi iyi hissene kadar dışarıda geziyorum eve gidersem o benden kötü olacak diye. Ciddiyim bunda. Kendinden başka bir canlının gönüllü olarak alınmış sorumluluğunun ağırlığını koyuyor insanın üstüne. Sanırım çocuk da böyledir...
0
silverleaf
(07.10.25)
Malululen emekliyim küçük bir emekli maaşı var herkese ama herkese sktr çekmeyi düşünüyorum zira etrafımdakiler beni yoruyor bunu fark ettim. Kendim için yaşayacağım.

Bu düşünce geçer antidepresan al hiç de yan etki vs kafaya takma aci elmayı isirmak gerek ve de seni bu duruma getiren nedenleri iyi düşün ortadan kaldır kisa ve uzun süreçte kolayliklar yalniz degilsin.
0
bonaparte
(07.10.25)
(5)

les benjamins?

cooperr
bir iki gun icinde istanbul'da olacam, alisveris yapmak icin fazla vaktim yok copluge geri donmem lazim. bunu cok duydum, t-shirtleri kaliteli falan diyorlar ama fiyatlara baktim bana ucuk geldi. alip giyip memnun kalan var mi yoksa abartiliyor mu? paraya kiyip alsak 2-3 sene renk falan atmadan giye
bir iki gun icinde istanbul'da olacam, alisveris yapmak icin fazla vaktim yok copluge geri donmem lazim.
bunu cok duydum, t-shirtleri kaliteli falan diyorlar ama fiyatlara baktim bana ucuk geldi.
alip giyip memnun kalan var mi yoksa abartiliyor mu?
paraya kiyip alsak 2-3 sene renk falan atmadan giyebilir miyiz?
duz t-shirt alip gecerim, baska urunleri ilgimi cekmiyor.
0
cooperr
(06.10.25)
Tamamen influencer sisirmesi, cop bi marka. Ciddiyim. Overrated kelimesinin tam karsiligi. Populer kalitesiz bir marka ve vasata hitap ediyor. kafamda direkt bu imaj var.
0
sey mi dostum
(06.10.25)
Pahalı ürünlerde kumaş, renk kalite farkı oluyor. Bu gerçek. Bunu görünce anlarsın. Renkler çok canlı ve farklı. İşçilik iyi. Ama bunu düz tişörtte çok anlamazsın. Denemen gerekiyor. 2 3 yıl zor.
0
arbre
(06.10.25)
Boş beleş bir ergen markası, her üründe kocaman isimleri yazıyor bir de. Zengin ve ergenseniz deneyebilirsiniz.
0
olaylar olaylar
(06.10.25)
les bünyamin.
bende var birkaç çift eşofman takımı, öyle ahım şahım bi şey değil ama dedikleri kadar çöp de değil.
0
deartheodosia
(06.10.25)
İki tişört bir şapka aldım buradan gayet iyiler ben kalitelerinden memnunum ama alalı üç dört yıl oluyor son zamanlarda bozmuş mudur bilemem.
Şapkamı hala çok severek kullanıyorum tişörtleri maalesef birkaç kez giyebildim annem yanlış yıkamış pijama oldular.
0
mutekebbir
(06.10.25)
(27)

Ne zamandan beri sevgiliniz yok

arbre
Aga be. Güne dertli başladık. En son sevgilimden 2024 kasım ayında ayrılmıştım. 1 ay sonra bir yıl olacağını fark ettim. 1 yılı sayısız flört ve 0 sevgili ile geçirdim. Buna alışık değilim normalde. Geçen Ekşi'de bir kızla konuştum. 3 yıldır sevgilim yok dedi. Sağlık memuru, arabası var, eli yüzü dü
Aga be. Güne dertli başladık. En son sevgilimden 2024 kasım ayında ayrılmıştım. 1 ay sonra bir yıl olacağını fark ettim. 1 yılı sayısız flört ve 0 sevgili ile geçirdim. Buna alışık değilim normalde. Geçen Ekşi'de bir kızla konuştum. 3 yıldır sevgilim yok dedi. Sağlık memuru, arabası var, eli yüzü düzgün kız, toksik değil. Yine şirketimde zengin, güzel bir kadın var. Benden büyük. O da evlenmemiş. Bu işler nasıl bu noktaya geldi?
-3
arbre
(06.10.25)
Gerçek bir yanıt arıyorsak 2 yıl

Flört sayısını hatırlamıyorum arada geçen ama en son 2 hafta kadar

Valla o işlerde kalp kaptırınca ruh da gidiyor dikkat et .d
0
baldan kaymak
(06.10.25)
hiç olmadı flört de dahil. 4-5 kez reddedildim.
0
Algorix
(06.10.25)
1 aylık takılma sayılırsa aralıkta 2 sene olcak
0
nahtoderfahrung
(06.10.25)
6 yıl,
7-8 hoşlantı,
2 date,

genel anlamda çevremde erkeklerin bu şekilde,
kızların ise max 1 yıl çünkü dateler teklifler çok.
0
kararsızataletfilozofu
(06.10.25)
3 yıldır yok. lakin sevgilimsimsimsimsi bir şey var. ne olacağı belli değil. beklentim %1. bekliyorum bakalım.
0
art cat chocolate
(06.10.25)
2020 mart ayından beri.

flörtler çok ama hiç biri sevgili olmadı.

hayatımdaki en uzun sevgilisizlik dönemi.
0
rain when i die
(06.10.25)
Arkadaşlar teşekkür, tik attım hepinize ama gözükmüyor
-1
🌸arbre
(06.10.25)
10 aydır
0
naksidil
(06.10.25)
BENİM DE YOK. 1 YIL OLDU. 1 yıl. Dille kolay.
0
Shepard
(06.10.25)
artık kimse ciddi bir ilişki istemiyor maalesef; herkes "an"lık şeyler peşinde. konuya dönersek çok ciddi bir şey değildi ama 1 ay önce ayrıldık
0
sweetoffice
(06.10.25)
sevgili istesem bugün bulurum, abartmıyorum aksjdj. boşandığımdan beri kimse yok yani 1 yıl. öncesinde de ayrılık süreçleri, birkaç yıl denilebilir. kafa rahatlığı güzel, kimseyle ve saçmalıklarıyla uğraşmak istemiyorum.
0
deartheodosia
(06.10.25)
muhtemelen beni geçebilecek biri yoktur.
17 sene
herhalde bundan sonra da olmaz diye düşünüyorum.
0
high hopes of the sozluk
(06.10.25)
87'den beri (bin dokuzyüz olan :D)
Bunu geçin de görelim.
0
bartholomew87
(06.10.25)
Olm 17 sene, siksenyediden beri diyen arkadaşlar hikayelerini de yazmalı
0
Shepard
(06.10.25)
@high hopes of the sözlük;
2007’den beri diyerek sizi ekarte ediyorum. Bakalım beni geçecek var mı :)
(Seksen yedi yazanı saymıyorum ben doğduğumuzdan beri tutamayız bu hesabı belli bir yaştan sonrasını saymalıyız :))
0
mutekebbir
(06.10.25)
Normalde saymamam lazım da hadi sevgili sandığım kişiyi sayarsam eğer (uzak mesafe) 8 senedir yok ha yüzyüze yan yana normnal bir sevgililik dersek 2012'den beri yok.

arada flörtleşmeler, tanışmalar etmeler oldu tabi ama sevgilikle sonuçlanmadığı içim dahil etmiyoruz.
0
orta buyuklukte bir ulkenin krali
(06.10.25)
3 seneyi geçti galiba.

Edit: neden yalnız olduğunuzu da anlatın demişsin. Severim manitacilik işini ama bir tık da buradayım: www.instagram.com
0
sekizdokuzon
(06.10.25)
7-8 yildir yok. cunku kocam var. muhahaha. (hayret kimse goygoy yapmamis)
0
taurina
(06.10.25)
taurina, sorma ya. Sevgilim yok çünkü karım kızıyor yazan çıkmamış. Normalde susmazlar. Olmayanlar neden olmadığını yazsın bari.
-1
🌸arbre
(06.10.25)
4 ay.
0
rakicandir
(06.10.25)
2014'de evlendim, o gunden beri sevgilim yok.
evde karsi cins biri var ama ne ise yaradigini arada sorguluyorum.
0
cooperr
(06.10.25)
7 yıldır yok. 2018'de evlendim.
0
ucurulmamak umidiyle
(06.10.25)
1.5 yıldır yok. Hatta 1.5 yıldır olmaya uğraşıyor ama olamıyor, kabiliyetsiz çıktı.
0
muhayyer divan
(07.10.25)
6 ay oldu benim de biz bize yeteriz duyuru kızları dm :d
0
messina123
(07.10.25)
9 ay oldu. Arada 2-3 date var.
Gelenler tek başına yaşamanın konforunu bozmaya değmeyeceğini hissettiriyor. Şimdi kimsenin nazıyla uğraşacak gücü bulamıyorum kendimde.
0
onyx
(07.10.25)
34 yıldır. Tesadüfe bakın ki ben doğalı da o kadar geçmiş.
0
amateur
(07.10.25)
Ekşicilik bitmiş. Hepinizin en az 3 konustuğu karşı cins olması gerekiyordu.
-2
🌸arbre
(07.10.25)
(12)

Bu kız red flag mi?

baldan kaymak
1 hafta kadar konuştuk, her ikimiz de çok iyi vakit geçirdik. Sonra bi an'da bu hatun 'arkadaş kalmak daha iyi' dedi. Bende dengesiz bir davranış olarak nitelendirip, tanıştığıma memnun olduğumu söyleyerek tek mesajda uzaklaştım - uzatmadım. Aynı şekilde dönüş aldım, o da memnun olduğunu paylaşmış.
1 hafta kadar konuştuk, her ikimiz de çok iyi vakit geçirdik. Sonra bi an'da bu hatun 'arkadaş kalmak daha iyi' dedi. Bende dengesiz bir davranış olarak nitelendirip, tanıştığıma memnun olduğumu söyleyerek tek mesajda uzaklaştım - uzatmadım. Aynı şekilde dönüş aldım, o da memnun olduğunu paylaşmış. Gayet tabi takipten vs çıktım.

1 hafta kadar oluyor susalı. Dün akşam ortak arkadaşlar vasıtası ile 'instagramında yazışmalarlı reelsleri var, onlar kafamı karıştırdı, tek limanı ben değildim' vari şeyler söylemiş. Oysa ben edit yapıp atmayı sevdiğimi ona söylemiştim, onunla tanıştıktan sonra ya da birkaç ay öncesine kadar da birşey atmamıştım hatta insta telefonumda yüklü bile değildi. Ha bir de story atmış bi kadınla yanak yanağa gibi bir muhabbet dönmüş - 60+ yaşında çok sevdiğim bir anne figürü insan. - Duysa bunu kahrolur kadın, ben çok üzüldüm bu düşünceye.

Bu kız red flag değil mi ya da ben mi birşeyi göremiyorum. Kızla tekrar konuşmamı, yazmamı istediler. Gerçekten anlamıyorum: Ya bu çağın insanı değilim ya da ben mi göremiyorum. Bir fikrinize talibim. Konuşmalısın diyen old school'lardan bir de mentalite açıklaması rica edersem anlayacağım, örtüştüremiyorum.
0
baldan kaymak
(06.10.25)
ilk haftadan kıskançlık krizi denmez. ilişkinin geleceğine dair garantici yaklaşmış denebilir. ben olsam yazarım tekrar. gayet güzeldi diyorsunuz ilk döneme. yazın bir kendini açıklasın. ikna olursanız devam etmek için çaba sarfedersiniz.

edit: bir de bu saatte buraya yazacak kadar önemsemişsiniz :)) yazın yazın :)
0
summerjam0306
(06.10.25)
yedirememiş bence bu kadar kolay gitmeni. asla yazma.o kadar konuşası varsa kendisi yazsın.
0
Hallegadola
(06.10.25)
Instagram kısmını hiç anlamadım ama ben yazmazdım. Ben olsam herkesle arkadaş olmuyorum deyip giderken laf sokardım.

Bir de hareketlerini yorumlama. Herkes istediği gibi anlar. Çocukça şeyler.
0
arbre
(06.10.25)
hallegadola +1
sen yazma. iyice yapışkan bi şey olacaksın ve burun kıvıracak yazarsan.
0
deartheodosia
(06.10.25)
Ben olayı çok anlayamadım kim reels paylaşmış, kim edit yapmış, anne figürü olan kadın ne alaka karıştı bende hepsi.

Önemsediğim birisiyse, o bir haftalık iletişimin duygusu bana işlediyse bir kez daha yazıp her şeyi net olarak konuşmak isterdim yanlış anlaşılma kalmasın diye uğraşırdım. Pek önemsemediğim bir insan için bunu yapmazdım direkt no contact
0
kullanicadi
(06.10.25)
red flag ne :D
0
koela
(06.10.25)
kadın sende sadakatsiz ve cıvık bir profil ihtimali sezmiş. muhtemelen bu yönde bir travması var. anne figürüyle yanak yanağa pozlar senin için "olmazsa olmaz" değil ise, uzatmadan bu tür paylaşımları kesebilirsin. kaldırabilirsin. kızda bir problem yok. insanlar çok cıvık ve güvenilmez bu devirde.

ben 60+ bir abinin kız arkadaşımla sarmaş dolaş abuk sabuk bir samimiyette olmasına asla katlanmam mesela. dibine kadar kavga ederim. anne figürü ise bayramda elini öpersin, nasılsınız efendim? diye hatrını sorarsın. teyzecim bir ihtiyacın var mı? diye sorarsın, yanak yanağa fotoğraf çekinip story atmazsın :)
0
loch ness
(06.10.25)
başka kızlarla olan yazışmalarını videolaştırıp reels olarak mı atıyorsun?

eğer cevabın evetse: bu edit yapmayı sevmek değil. bakın ben de bir sürü kızla konuşuyorum diye gösterme ezikliği. sırf bir sürü kıza yürüdüğün için değil, böyle ezik reelslar paylaştığın için de gitmiş olabilir.

eğer cevabın hayırsa: ne editi o zaman onlar, ne yazışması? biraz daha bilgi ver. neyi kıskanmış, neden güveni kırılmış görelim.

her türlü sonuç: bu işten olmaz gibi geldi ya. kızın da senin de çok ilginiz yok bence. zorlamayın. başka kızlarla yazışmalarını paylaşan biri olarak sen kendin red flagsin zaten. o kızın red flag olup olmadığını değerlendirmek için başka bir olaya tepkisini görmek lazım.
0
art cat chocolate
(06.10.25)
yazışmalı reels ne demek, keşke onu da açıklasaydın. yani başkalarıyla yaptığın yazışmaları reels olarak mı atıyorsun? eğer durum buysa kız değil sen red flag’sin.
0
sir gawain
(06.10.25)
yine ucuz kurtulmuşsun, bazı kız arkadaşlarım salak ediyor karşısındaki çocuğu aynen böyle yaparak, köpek gibi eğitmek deniliyor buna kızlar arasında.
geri dönersen yine bu gibi salakça bir duruma maruz kalıcaksın, sonra böyle durumlara maruz kalmamak için ot gibi hayat yaşamaya başlayacaksın kavga çıkmasın diye.
0
eja
(06.10.25)
takılmak istiyorsan takıl da gönül bağlama.
seni yedeğe attığı kişi bunu salmış bu da hem ona hem sana bir şeylere sallıyo belli işte.
0
OgutucuRecep
(06.10.25)
2-3 yıllık ilişkidir, kendinizi anlatmanız gerekir, anlarım. ama 1 haftalık ilişki için neden birilerine laf anlatasınız ki? ne gerek var?
0
co2s2
(06.10.25)
(19)

Küçük çocuğunuz için kağıt üstünde evliliğe devam etmek sizce doğru mu?

mahmuttt
Anne baba arası tartışma, kavga vs olmayacak, fakat birbirini seven bir karı koca tablosu da olmayacak. Sadece küçük çocuk için, onun menfaati adına aynı evde iletişim sürecek. Sırf küçük iki üç yaşında çocuğunuz olduğu için O ne anne, ne babadan ayrı kalmasın diyerek evliliğe devam etmek sizce mak
Anne baba arası tartışma, kavga vs olmayacak, fakat birbirini seven bir karı koca tablosu da olmayacak. Sadece küçük çocuk için, onun menfaati adına aynı evde iletişim sürecek.


Sırf küçük iki üç yaşında çocuğunuz olduğu için O ne anne, ne babadan ayrı kalmasın diyerek evliliğe devam etmek sizce makul mü?
0
mahmuttt
(05.10.25)
degil. ayri olup bakim vermek mumkun, birbiriyle her an kavgaya hazir ve soguk iki bakim verenin sonradan terapi icin de cokca birikim yapmasi gerekir ki o da gozlerini kapatip ok atmaya benzer. kolayliklar dilerim.
0
klassno
(05.10.25)
Anne babanın bir arada olmasından maksat hem çocuğun hayata katılıncaya kadar öğrenmesi gereken ahlaki değerleri (saygı sevgi şefkat sınır çizme yardım etme bağ kurma vs vs) ve davranışları bilinciyle birlikte anneden babadan görerek öğrenmesi, hem de kendi cinsiyetinin davranışlarını, karşı cinsle iletişim kurmayı, denge bulmayı, biz bilincini anneden ve babadan görerek öğrenmesi.

Bunlar birbirine buz kesmiş anne babadan öğrenilmez. Bu anne baba ne verebilir çocuğa? Güvenli bir mesken, beslenme, sağlık ve eğitim takibi, iki başlı kontrol mekanizması. Bu çocuk kadın veya erkek olmayı soğuk, tepkili, tavırlı, kaprisli ya da işte konuyu sizin bildiğiniz benzer şeyler olarak öğrenir ve hayatına girecek insanlara da bunları yaşatır.

Evli kalınmasa, boşanılsa ne olur? Çocuk yine anne babasının iletişimini görür ama aralarında duygusal bağ olmadığını daha kolay anlar.

Bu konuda ninem boşanmaya çok karşıydı ama ninemin zamanı başkaydı şimdi o dönemle alakası olmayan şeyler yaşıyoruz. Yine de ninemin söylediklerinin pek çoğu geçerli, görüyorum.

Belki bir aile terapisi almak mümkün olsa, taraflardan biri hakikaten "kötü" değilse, sadece geçinmede sorun varsa belki biraz daha zorlanabilir ama... siz biliyorsunuz konuyu.
0
muhayyer divan
(05.10.25)
değil. ayrıl gitsin.
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(05.10.25)
Kavga gürültü şiddet yoksa devam.
0
mimikikili
(05.10.25)
Aşır aşırı zorlanmıyorsanız ve çocuğa negatiflik yansıtmamayı başarıyorsanız, sıkın dişinizi okula başlayana kadar dayanın. Sonra mutlaka boşan; büyüdükçe her şeyi sezecek.
Benim anne babam keşke ben okula başlayınca boşansaydı, annem bizim için boşanmadı her şey daha kötüye evrildi
0
gadlemler
(05.10.25)
mimikikili +1

boşanınca hayat muhteşem algısı gerçekçi değil. mesela eşin başka erkeklerle görüşmeye başladığında ne yapacaksın, saygını koruyacak mısın? ya da nafakanı ödeyecek misin, çocuğunun ihtiyaçlarını evliyken olduğu gibi karşılayacak mısın?

hayatta mutluluk falan yok. birbirinizi idare ediyorsanız devam işte.
0
deartheodosia
(05.10.25)
sözde cinnetlik bir durum yoksa düzen bozma sakın. Bakma sen boşan diyenlere.
0
deepex
(05.10.25)
sevmediginiz insana ayni evde senelerce nasil tahammül etmeyi düsünüyorsunuz?
o, "tartisma, kavga vs olmayacak" kismi koca bir yalan.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(05.10.25)
Başkan kayınpeder için boşanmaya deymez.
0
mikahakkinen
(05.10.25)
cocuk en kotu ilkokulu bitirene kadar devam derim.
bekara bosanmak kolay, isin icinde cocuk varsa fevri karar vermemek lazim.
0
cooperr
(05.10.25)
Siz küçücük çocukları aptal zannediyorsunuz. Ama aptal değiller sadece dünyayı yeni tanıyorlar ama en çok tanıdıkları dünya anne ve babaları. Siz yüzlerce belki binlerce insan tanıyorsunuz çok fazla hayat tecrübeniz var. Ama onların yok onların tek tecrübeleri anne ve baba. Sizi sizden daha iyi tanıyorlar. Gerçekten bitmiş bir evliliği kağıt üzerinde devam ettireceksiniz ve onun anlamayacağını zannedeceksiniz. Böyle bir şey yok. Onun ruhunda çok çok daha derin yaralar açacaksınız. Ayrılsanız geçici bir travma yaşarlar doğru. Ama bir yalanı yıllarca devam ettirdiğinizi gördüklerinde kalıcı bir travmaya sebep olacaksınız. Bunu yapmayın.
0
ground
(05.10.25)
tekrar evlenmeyecekseniz mantıklı
0
mantık
(05.10.25)
çocuk büyüklerdeki tüm duyguları hissediyor. birbirini sevmeyen anne babaya şahit olmak da kötü izler bırakabiliyor. tabii bu anne babanın o ortamda nasıl iletişim kurduğuna da bağlı. içten içe beslenen kötü duygular olacak mı, yoksa relaks olup ne de olsa geçici bir süre beraberiz diye takmadan mı davranılacak. bunları tartmak lazım. ve benze bir uzmana danışmak lazım.
0
santimantal
(05.10.25)
Siz çok küçük şeylere takılıyosunuz bu takıntılarla yaşamak iyi değil doktora gitmek gerekiyor. Bu kadından ayrılsan da böyle yaptığın sürece kimseyle anlaşamazsın.
0
Sadece soruyorum
(05.10.25)
bence bunun "doğru" bir cevabı yok. insan her şarta uyum sağlayabiliyor, her koşulda büyüyebiliyor.

mimikikili +1, çocuğunuza huzurlu bir ortam sunabilecekseniz neden olmasın. ancak çocuğunuza huzurlu bir ortam sunabilmenin şartı, sizin de özel hayatlarınızda huzurlu ve sağlıklı olmanızdan geçiyor. en nihayetinde ikinizin de sevgilileri olabilmeli ve bundan ikiniz de arıza çıkarmamalısınız.
0
tnz
(05.10.25)
Kavga dövüş yoksa mantıklı. Anne veya babasız büyümenin ne demek oldugunu anlamanız için bunu yaşamanız lazım. küçücük yavrunun yüreğinde kocaman bir yük, bir hüzün.
0
limonlu eksi
(06.10.25)
Bu tür şeyler fikren akla yatıyor olabilir de pratikte olması, uzun süre sürdürülmesi çok zor. "Çocuk için yapılır" gibi düşünüyorsunuz da siz de bir insansınız; hayattan beklentileriniz, hayalleriniz, ihtiyaçlarınız, egonuz vb. var, tıpkı evli olduğunuz kişide de olduğu gibi...

O ev dar gelir birkaç hafta sonra; normal bir evlilik sürecinde farkına bile varmadığınız şeyler önce gözünüze batmaya, sonra aklınıza takılmaya başlar... Belli bir yaştan sonra insan ev arkadaşıyla bile yaşayamazken siz bir zamanlar aynı yatağı paylaştığnız insanla bunlar hiç yaşanmamış gibi aynı evin içinde yaşamaya çalışacaksınız. Hani birkaç ay olur da, 3-4 sene çok zor bence.

Boşanmak o kadar kötü bir şey değil; iki medeni insansanız işin duygusal yönünü de, maddi yönünü de halledersiniz çocuğa travma yaşatmadan.
0
salihdt
(06.10.25)
Boşanmasan iki ayrı hayat yaşamayı başarsan bile (ki çok zor kavgasız tartışmasız aynı evde kalmak) çocuğa katabileceğin olumlu şeyler epey azalacak. Bunun avantajını göremeyeceksin.
Yine de boşanmayı tavsiye etmem, ayrı yaşamak ve çocuğa ayrı ayrı bakım vermekte hiç sorun yok hatta iyi bile olur ama ikinizden birisi evlenirse olan çocuğa oluyor. Baba genelde ilgilenmeyi bırakıyor yeni hayatına odaklanıyor yeni karısı ilk çocuğa para harcamak istemiyor, haftasonu bizimle kal görüşme diyor. O çocuk o saatten sonra babasız kalıyor.
Diğer tarafta kadın evleniyor o da problem elin adamı senin çocuğunu kabul edecek mi etse bile evin içinde nasıl güvenip tek bırakacaksın döver mi söver mi öz babası kadar merhamet eder mi bilemezsin.
Netice olarak boşanmayın ama boşanırsanız da sakın tekrar evlenmeyin.
0
Gradient_tabanlı_mor
(06.10.25)
çocuğunun evlilik denilen şeyin böyle soğuk ve sevgisiz bir şey olduğunu zannederek büyümesini ve onun sevgiye olan inancını şimdiden yok etmek istiyorsan evet. böyle bir ailede büyüdüm, hatta bir çok insan büyümüştür eski neslin "boşanmak ayıptır" mantığı yüzünden. şimdi hepimiz terapiye gidiyoruz :d
0
nolmus yani
(06.10.25)
(17)

Bakıcıyı göndereyim mi?

rayde
6 buçuk aylık kızımın bakıcısı var. İşe başlayalı 2 hafta oldu daha doğrusu 22 Eylül'de başlamıştı. Başladığı gün yol parasını verdim 7 günlük. 1 Ekim yani dün de 9 günlük maaşını verdim. Maaşını hesaplarken anlaştığımız ücret/30 * 9 şeklinde yani günlük maaşını 30 a bölerek hesapladım verdim. Kadın
6 buçuk aylık kızımın bakıcısı var. İşe başlayalı 2 hafta oldu daha doğrusu 22 Eylül'de başlamıştı. Başladığı gün yol parasını verdim 7 günlük. 1 Ekim yani dün de 9 günlük maaşını verdim. Maaşını hesaplarken anlaştığımız ücret/30 * 9 şeklinde yani günlük maaşını 30 a bölerek hesapladım verdim. Kadın beğenmedi. İşte 22 günden hesaplaman lazımdı da ben 9 gün geldim ona göre vermen lazım diye söylendi biraz. Halbuki 22 günden hesaplarsam 7 gün geldi bu sefer 7 günlük vermem lazım. Neyse baya bi karşılıklı konuştuk tartışma olmadı ama sonuçta hesabı yanlış. Onun hesabıyla maaş verirsem 9 gün için yarım ay maaşına denk geliyor.

Daha sonra eşiyle telefonda konuşurken annem duymuş "alamıyosak madem bu ay da avokado yemeyiveririz" falan demiş. Sabah kahvaltıda avokado yedirmiştim çocuğa onda mı gözü kaldı öylesine mi söyledi anlamadım.
Bir de sürekli önceki işverenim kutu kutu sevdiğim çikolatadan alırdı, vay efendim yol parasını bazen bin lira fazla verirdi e bu fazla derdim olsun derlerdi gibi şeyler anlatıp duruyor. Ay ödemelerim var, kızımın yurt taksidi var, borçlarım var diye aralara da serpiştiriyor.

Bu konular beni çok rahatsız etti. Yolun başındayken baybay mı desem acaba? Henüz işe başlamadım başlamama 3 hafta var başka birini bulurum belki :/
En başta anlaşırken pazarlık bile etmedim ne maaş ne yol istediyse tamam dedik.

Her sabah kahvaltı sofrası öğle yemeği hazırlayıp koyuyorum aslında o yapacak diye anlaşmıştık ama henüz çalışmadığım için ben yapıyorum. Yine çalışmıyorum diye çocuk uyuyosa erken çık sorun olmaz falan diyorum. Yüz mü verdim noldu?
0
rayde
(02.10.25)
evet uğraşılmaz. kov gitsin.
0
jelly bear
(02.10.25)
yolla gitsin şimdi sorun cıkaran ilerde daha cok sorun cıkarır
0
koela
(02.10.25)
yol verin bence de uzun süreli bir ilişki olmayacak gibi görünüyor. hesabı yanlış bu arada. anlaştığınız maaş/30*9 olması doğru.

siz işe başladıktan sonra anlaşmazlıklar büyürse o zaman daha çok sıkıntı olur. ayrıca eski iş yeri bu kadar iyiyse çıkmasaymış :)
0
Sadece soruyorum
(02.10.25)
Bu tip isleri yapanların kafasi basmiyor. O yüzden işinden memnunsaniz konuşun, anlatın, orta yolu bulun.

Bunlar beni tutuyorsa para bok
Yolu da isteyem nolcak ki, önceki vermedi belki bu verir
Cukulat pizza vs isteyeyim alirlar onlara koymaz
Masraflarimi soyleyem acıyıp para versinler para coktur

Mesela sizin maas hesabiniz daha cok para veriyor olsaydi hep oyle hesaplardi. Hakkaniyet yok cogunda. Ama yuzde 99unun matematigi yok. Mesela ayin 5 maas diyorsun. Ayin 5inde 5 gunluk para eksik yatti diyorlar...

Ne kadar güzellik yaparsan o kadar iyi, sonucta cocuk emanet. Ama hepsi gorev olacak bir yerden sonra. Memnunsan konus duzelt degilsen next
0
Shepard
(02.10.25)
Şu tarafı var bence, eğer o 9 gün tartışması uzlaşmayla sonuclansaymis bir bakilabilirmis de, o kendini haklı gördüğü halde istediğini alamamis. Telefon konuşması buna işaret etmiyor olsa bile, gözü kalabilir evet ve çocukla ilgilenen biri sozkonusu olunca riske girmeye değmez.
0
encokbenisevinnolur
(02.10.25)
Duyuruda bakıcıdan benim kadar çeken yoktur. :D

Ben böyle şeylerde hep fazladan verme taraftarıyım, sonuçta çocuğuna bakıyor yani çikolata da alınır yol parası ekstra da verilir sorun etmem ama bunu dile getirip durması yüzsüzlük yapması çok itici.

Ayıptır sorması ne kadar veriyorsunuz?
0
yenibirgüzelnick
(02.10.25)
40+yol+ sigorta seklinde veriyoruz.

Ya yaptigi isten memnun kalsam soyle uc bes ay gecse mesela hem guzel zam yaparim hem arada biseyler veririm bayramlarda seyranlarda sonucta cocugu emanet ediyoruz ama ise girer girmez olunca bilemedim.
Referanslari da iyiydi hatta tanidik referans da var. O sebeple kafam karisti baska birini arama konusunda.
0
🌸rayde
(02.10.25)
o iş daha iyiye gitmez. konu sadece para mevzsusu değil. etrafında sürekli negatif, talepkar ve dırdırcı bir insan olması senin hayat kaliteni de etkiler.

hiç uzatmaya gerek yok.
0
orpheus
(02.10.25)
bu tiple uğraşılmaz gerçekten, bulmak çok zor değilse böyle kıyaslama yapan sürekli fazla para isteyenle çalışmamanı tavsiye ederim çünlü isteklerinin sonu gelmiyor, izinde de para istemeye başlıyorlar sonra evden yemek götürme isteği geliyor sonra kızıma şunu alırmısın diyor.. diyorda diyor.

lütfen onun yükümlü olduğu hiç birşeyi yapma ve görevini hatırlatmaktan çekinme. iş veren gibi davran arkadaş gibi değil yolun başındayken böyle davranırsan sonrasında üzülmezsin
0
eja
(02.10.25)
sigorta ödediginiz icin 30 gün bazindan hesaplamaniz normal. sigortali calisan bu, gündelikci ya da parca basi is yapan birisi degil. siz sigortasini sonucta cumartesi pazar icin de yatiriyorsunuz. sigortayi yatirirken 30 günden, maasi alirken 22 günden, yok ya!
kadin haksiz. ugrasamam diyorsaniz yol verin gitsin.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(02.10.25)
sadece sunu demek icin yaziyorum, bu onceki isverenin alip verdikleri, ekstra paralar falan filan, bunu annemin 20 yillik temizlikci kadini da yapiyor inanin, yani sorsaniz annem disinda herkes birlik olmus kadina binlerce lira veriyorlar ekstradan ve bu hep boyleydi. annem hic takmaz, aa ne guzel diyip gecer. zira hem verebilecek durumu yok emekli zaten hem de sonu yok yani, elbette bayramda seyranda unutmayiz, aile gibi olduk artik ama muhtemelen digerlerine de annem icin ayni hikayeyi anlatiyor. kendisinin de de inekleri, tavuklari, ekstra evi tarlasi, her cocugunun birer evi filan var yani. herkes bir turlu oluyor iste, aliskanlik mi diyeyim, ne koparirsam mi diyeyim. en azindan bu konuya sanirim fazla takilmamak gerekiyor.
0
kassiopeia
(02.10.25)
Kesin @yenibirguzelnick bacım sormuştur diyerek tıkladım ama ters köşe oldum:p

Neyse soruya cevap: bakıcı bulmak kolay değil. Referansı da varmış, biraz beklentileriniz hakkında konuşun bir de "şartlar ve haklar bunlar" diyerek sınır çizin net olun diyorum. Bir süre deneyin öyle karar verin. isterseniz bir yandan başka bir bakıcı daha bulmaya çalışırsınız. Önemli olan çocuğa nasıl baktığı
0
kullanicadi
(02.10.25)
söz konuus bebek. uzatmadan yol verin lütfen.
0
summerjam0306
(02.10.25)
orpheus +1

dırdırcı ve kıyaslayan birine iş vermek istemem, çocuğuma bakması için evime ücretsiz almam. çocuğun yediği avokadoda bile gözü kalmışsa korkarım.
0
deartheodosia
(02.10.25)
Çok yüz vermişsin. Hem pazarlık yapma hem de onun iş tanımı olan şeyi sen yap, elbette yüz bulur, biraz da yapı olarak fazla bencil biriyse tamam. Bence sal gitsin. Gider birisi gelir daha iyisi.
0
muhayyer divan
(02.10.25)
6 bakıcı değiştirmiş biri olarak fazla yüz vermişsiniz diyebilirim. En baştan en ince detayına kadar konuşulması gerekirdi. Bu kişiler rahatlıkla iş değiştirebiliyorlar ve benim gördüklerimde en azından çok iş ahlakı olmadığından önceden haber verme gibi huyları da yok. ben bugün bırakıyorum deyip gidebilirler. çocuğu emanet ettiğiniz için hoş tutmaya çalışırsınız ancak tepenize çıkma potansiyelleri yüksek olur genellikle.
içiniz rahat değilse çok alışmadan teşekkür edilip başka birine bakılabilir. Tabi bakıcı bulma işi kolay değil ama içinize sinmesi gerekir.
0
ucurulmamak umidiyle
(02.10.25)
öncelikle kızınızın ömrü anasıyla babasıyla mutlu huzurlu sağlıklı uzun olsun.

işin doğası gereği, moral motivasyonu yukarıda tutmak için işveren ne kadar sert olması gerektiğini, ne kadar müsamaha göstermesi gerektiğini çoğunlukla ayarlayamıyor. bakıcılar da bu iyi niyeti suistimal edebiliyor. hatalı olduğunuzu söylemek mümkün değil.

şunu unutmamak lazım. bu sonuçta bir iş sözleşmesi. bakıcı sizin için bir şey yapıyor, siz de para veriyorsunuz. biraz kurallı olmakta fayda var. bu bakıcı ile ya da başka bir bakıcı ile her şeyi önceden konuşun. çok taviz vermeyin. hatta siz taviz / yüz verdikçe tepenize çıkacağını unutmayın.

biz her ayın son günü para veriyoruz. çok fazla hesap kitap yapmaya gerek yok 9/30 ya da 7/22 verin geçin. pazarlık vs en baştan yapın. insan yavaş yavaş öğreniyor. hiç hediye, çikolata vs kulak asmayın. isterseniz verirsiniz. ekstra para vermenize gerek yok.

ama baybay demek için de, kızınıza nasıl davrandığına, nasıl baktığına bir bakın. eğer iyi bakıyorsa, saydığınız dertlerin, soru işaretlerinin hepsini zaman içinde çözersiniz. işini iyi yapan bakıcı bulmak kolay değil.
0
co2s2
(02.10.25)
(14)

Macrocenter kısır

basubadelmevt
Nar eksili-cevizli kısır kg fiyatı 761,90 TL.Bu fiyat hakkında ne düşünürsünüz? Baya lezzetli bir kısır bu arada.Serbest piyasa mi?Vurgun mu?
Nar eksili-cevizli kısır kg fiyatı 761,90 TL.

Bu fiyat hakkında ne düşünürsünüz? Baya lezzetli bir kısır bu arada.

Serbest piyasa mi?Vurgun mu?
0
basubadelmevt
(01.10.25)
Vurgun
0
rodeocu
(01.10.25)
vurgun tabii ki. o paraya pirzola alırsın
0
jelly bear
(01.10.25)
yüksek
0
bravoteam
(01.10.25)
100 gram olarak yazdıkları meze bölümünde satıyorlar galiba, eskiden migroslarda da sıklıkla oluyordu meze bölümü aynı ürünler aynı fiyattı galiba ve o zamanlar alıyordum güzeldi evet evde tek başına yaşayan için fevkalade ürünler olabiliyor ama fiyatları aslında ciddi pahalı, özellikle ben iki-üç bozulmuş olduğuna da rastgeldim, can sıkabiliyordu.

vurgun
0
atom karincanin torunu
(01.10.25)
Migrosta lahana sarma da o fiyatta ve hiç güzel değil. Semizotu veya haydari de 500 civarındaydı. Dolayısıyla macro’daki mezeler hiç değilse lezzetli. Ha ama evet fiyatı yüksek o ayrı.
0
mor oje
(01.10.25)
tadları güzel olsa tamam diyeceğim ama değmez. bi de kısır çok kolay hazırlanan bi şey, kendi damak tadıma göre taze taze yaparım.
0
deartheodosia
(01.10.25)
Türkiye şartlarında kazık tabii ama Macrocenter pahalı ve "fancy" bir market, o anlamda çok pahalı sayılmaz. Malzeme açısından düşünülünce tabii bulgurun uygun fiyatlı olmasından kaynaklı çöpe giden para gibi hissettirir. Söz gelimi ayçiçek yağı değil de soğuk sıkım zeytinyağı kullanılmışsa parasını hakeder benim gözümde.
0
mbond
(01.10.25)
Fiyat algım kalmadı artık, bazı şeyler normal geliyor bazı şeyler çok uçuk.
Bu mesela normal geldi fakat şöyle düşündüm 1 kilo kısır almam zaten yarım kilo falan alırım yarım kilo için de fiyat makul.
Eskiden beymen shoptaki abuk fiyatlı ürünlere bakar dalga geçerdik o abuk fiyatlar artık hayatımızın normali oldu maalesef.
0
mutekebbir
(01.10.25)
delilik.
0
gurur
(01.10.25)
Vurgun. Zaman varsa kendiniz yapın
0
pembediken
(01.10.25)
Kısır dışarıda kolay bulunan bişey değil, özellikle güzel yapılmışı. Bir de yukarıda dendiği gibi macro ayrı bir pazar.
Ancak; 1 kilo kısır nereden baksan 5-6 porsiyon, böyle bakınca gayet ucuz geldi bana.
0
Bruce
(01.10.25)
benim kistasim su marka www.safranbolufirini.com
burada kilosu 520 ama cevizsiz. ceviz ustune 250 ekletir mi? bir tik pahali diyorum
0
ala09
(02.10.25)
Bir kg bulgur 760 tl olur mu yaa? Resmen vurgun
0
etna
(02.10.25)
vurgun bence de ama içine gerçek nar ekşisi ve gerçekten soğuk sıkım zeytinyağı koyuyolarsa bunlar maliyeyi baya yükseltiyodur.

ek fikir: evde akşam biraz bulguru sıcak suyla ıslatıp bekletiyorum. sonra ayrı bir tavada zeytinyağında soğan kavuruyorum, salça ekliyorum domates ve biber karışık. bunlar kavrulunca bulgura ekliyorum. karıştırıyorum bu karışımı ayrı bi kapta dolaba koyuyorum.

daha sonra ayrı bir kapta yeşil soğan, maydanoz ve marul doğrayıp karıştırıyorum. sonraki günlerde eve geldiğimde bu karışımları da o anda ne kadar yiyeceksek karıştırıp (1-2 kişilik olacak şekilde) sofraya koyuyorum, bu durumda bekleyip sulanmamış oluyor. hazırlarken içine son karıştırma aşamasında nar ekşisi, ceviz, limon, tuz, sumak vs isteğe göre eklenebilir. bu şekilde yapınca birkaç gün boyunca tüketilebilir oluyo.
0
Sadece soruyorum
(02.10.25)
(16)

gençlerin arasındaki bu “kavram”ın adı ne?

deartheodosia
ergenler arasında popülermiş. örneğin kore dizilerini sevenler korede yaşadıklarını, aktörlerle sevgili olduklarını düşünüyorlarmış. bir tür meditasyon gibi bir şey anladığım ama buna bir isim vermişler (ben hiç duymadım). bilen var mı? fantezi kurmak değil de daha spesifik bir tanım anladığım kadar
ergenler arasında popülermiş. örneğin kore dizilerini sevenler korede yaşadıklarını, aktörlerle sevgili olduklarını düşünüyorlarmış. bir tür meditasyon gibi bir şey anladığım ama buna bir isim vermişler (ben hiç duymadım). bilen var mı? fantezi kurmak değil de daha spesifik bir tanım anladığım kadarıyla?
0
deartheodosia
(30.09.25)
zihinsel mastürbasyon. gençler artık manuelden otomatiğe geçti.
0
runaway
(30.09.25)
Olayı bilmiyorum da, aklıma paylaşılmış psikotik bozukluk ve deluzyon kelimeleri geldi. Ya da sadece ergendirler.
0
encokbenisevinnolur
(30.09.25)
Astral projection/reality shifting olabilir mi?

Bu arada bu 20 küsür yıl önce HP fandomunda da vardı, Snape wives fenomeni misal. Kesin ondan önce de vardır.
0
peki madem
(30.09.25)
şizofreni
0
nahtoderfahrung
(30.09.25)
manifest
0
tahtakafa
(30.09.25)
yok, başka bir isim kullanıyorlarmış aralarında :) hayal kurmak en basiti ama…
0
🌸deartheodosia
(30.09.25)
@tahtakafa manifest olabilir belki
0
🌸deartheodosia
(30.09.25)
Bi de shiplemek var. Hayal kurmak değil aslında ama iki karakteri birbirine yakıştırmak, kendini birine yakıştırmak için de kullanabilirsin. Bunu çok kullanıyolar bu ara.
0
benim bir gizli bildiğim var
(30.09.25)
İki karakteri birbirine yakıştırmak shiplemek

Bir de delulu var, o mu acaba senin kelime. Delusional'ın gen z versiyonu
0
kullanicadi
(30.09.25)
SATs deniyor, uyumadan hemen onceki anda yapiliyor, yasamak istedigin seyi temsil edecek bir sahneyi surekli donduruyorsun o an.
0
warrior princess
(30.09.25)
arkadaşlar bir sürü psikolojik tanı koymuş ama bunun bence tanısı: "fukaralık"
Şimdiki gençligin maddi imkanları ve karanlık gelecegi siyasal islam sebebiyle iyice korkunç durumlara geldi. Yurtdışındaki yaşıtları dünyayı gezip farklı farklı kültürlerle tanışabiliyorken kendi pul olmuş parasıyla ülke sınırları içinde bile yaşamını güç bela sürdürüyorlar. Bu karanlık gidişatta kafayı yemememek için bir şeylere sarılması lazım. işte onlardan biri de bu bahsettigin kavramlar ve akımlar. içinde bulundugu b.ktan koşullarda kafayı sıyırmamak adına bu kavramların içinde yaşıyormuş gibi sanrılara kapılıyorlar. Ve bu sayede kaygılardan uzaklaşıp bir hayalin içinde yaşıyorlar
0
limonlu eksi
(30.09.25)
Kendileri başka bir isim uydurmadılarsa yaptıkları daydreaming. ilerlemiş hali ise maladaptive daydreaming.
0
gnosis
(30.09.25)
Manifest?
0
anaphylacticshock
(30.09.25)
manifest+1 olmus gibi dusununce gerceklesme ihtimalini artirdiklarina inanmalari
0
ala09
(30.09.25)
Büyük olasılıkla manifest. bugün, Senin manifestin bu mu? sözü geçen bir video izledim.
0
Rondak
(30.09.25)
günümüzde manifest deniyor. hayal kurduklarinin gerceklesme olasiligini arttirdigina inanma.
bizim zamanimizda "hayallerde yasiyor ergenler" denirdi.
sonucta ergen bunlar iste ya, ne sizofrenisi, ne psikotik bozuklugu.
karikaturistan.wordpress.com
ergenken herkesin gerceklikten uzak hayalleri olmustur.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(30.09.25)
(12)

Sizde olmayan bir şeyi olan ve hep onu anlatanlara nasıl davranıyorsunuz?

la lykia
Siz x'e sahip değilsiniz. Bu kişisel tercihiniz de olabilir, zaten sahip olmak istememişsinizdir, ya da çok istemişsinizdir ama sahip olamamışsınızdır.Karşınızda kişinin de (iş arkadaşı, akraba, komşu vb. bir kişi) x'i var ve size sürekli x'i anlatıyor.Önce nazikçe dinliyorsunuz, kendinizce cevaplar
Siz x'e sahip değilsiniz.
Bu kişisel tercihiniz de olabilir, zaten sahip olmak istememişsinizdir, ya da çok istemişsinizdir ama sahip olamamışsınızdır.
Karşınızda kişinin de (iş arkadaşı, akraba, komşu vb. bir kişi) x'i var ve size sürekli x'i anlatıyor.

Önce nazikçe dinliyorsunuz, kendinizce cevaplar veriyorsunuz, sohbete katılıyorsunuz ama bir süre sonra bakıyorsunuz ki ikinizin arasındaki diyalog sadece onun size x'i anlatmasına dönmüş. Siz konu değiştirmeye çalışsanız bile kişi oralı olmuyor, sizi dinlemiyor, konuyu yine x'e döndürüyor.

x yerine her şeyi koyabiliriz; çocuk, sevgili, eş, ev, yazlık, araba, tatile gitme, yurt dışına çıkma, çikolata ya da özel jet vs vs :)

soru 1: Bu durumu nasıl karşılarsınız, bir süre sonra tepki verir misiniz? Nasıl tepki verirsiniz?
soru 2: bu kişi iş yerinde yönetinizse ve iş değiştirme seçeneğiniz şimdilik yoksa bu durumu nasıl idare edersiniz?
0
la lykia
(30.09.25)
buna ne tepki verirsen ver bi anda kötü adam sen olursun bedava tantana, ben olsam ben de onu dinlemem X şey hakkında söylediği cümleleri bir şekil duymamışım gibi davranarak öteki konuyu zorlarım, kafası basıyorsa anlar zaten basmıyorsa uzaklaş
0
nahtoderfahrung
(30.09.25)
normalde konuşmayı, dinlemeyi ve genel olarak sohbeti çoooook severim. insanları kırmamak için ilgimi çekmese bile belli bir süreye kadar dinlemek için kendimi zorlarım. ama konu tek kişinin ekseninde veya ortak ilgi alanı haricinde gelişiyorsa bu memnuniyetsizliğimi doğrudan belli ederim, saygıdan ötürü bunu yapamıyorsam bazı kaçış noktaları bulurum.

cevap 1: "valla çocuk/sevgili/futbol/ev/araba/yazlık/mavi göz/almanya/mirketler hiç ilgimi çeken bir konu değil. sahip olmadığım/olamadığım veya deneyimimin olmadığı şeyler üzerine konuşmayı da pek sevmiyorum. sen geçen bir konsere gidecektin, nasıl geçti?" diye aniden konuyu değiştiririm.

cevap 2: "valla anlata anlata bitiremediğiniz şu x'i ben de almak/yapmak isterim de maaşım yetmiyor patron/müdür/ceo/emmi ya" derdim herhalde. ki buna benzer bir olayı bir eski işimde yapmıştım, patron bir daha pek o konuyu açmamıştı :)
0
m e b
(30.09.25)
Bence bahsettiğiniz kısmı olayın alt başlığı. Biriyle iletişim sadece x konusundan ibaret oluyorsa zaten iletişim yok demektir. Konuyu değiştirince de aynı yere geliyorsa da kasıtlı bir şey var demektir. Ama o şey nedir o bir muamma.
0
encokbenisevinnolur
(30.09.25)
sahip olup olmamamdan bagimsiz olarak bir kisiyle muhabettim surekli ayni konu uzerinde donuyorsa, hele hele de karsi tarafin monologu haline gelmisse o kisiden yavas yavas uzaklasir ve muhabettimi sinirli tutarim. tepki filan vermem, belki ilk basta konuyu degistirmeye farkli seylerden soz etmeye calisirim ama bir butun olarak (diger ozellikleri, fikirleri ile) deger verdigim, sevdigim bir insan degilse baktim olmuyor ugrasmam.

burada sahip olmadiginiz seye takili kalma kisminiz muhtemelen sahip olmadiginiz seyin sizi rahatsiz etmesi, sizin icin aslinda sahip olmak istediginiz bir sey olmasi. zira, notr oldugunuz konuda spesifik olarak rahatsiz olmazsiniz aslinda, o zaman takildiginiz yer 'neden bu insanla muhabbetim hep ayni konu uzerinden donuyor, neden bu kisinin monologunu dinlemek zorundayim' olurdu. ama ilk buna takilmayip neden sahip olmadigim sey hakkinda konusup duruyor diyorsaniz muhtemelen orada sizi rahatsiz eden bir sey var .
0
kassiopeia
(30.09.25)
@kassiopeia
"burada sahip olmadiginiz seye takili kalma kisminiz muhtemelen sahip olmadiginiz seyin sizi rahatsiz etmesi, sizin icin aslinda sahip olmak istediginiz bir sey olmasi" kısmı ile alakalı;

aslında tam olarak öyle değil. bunu vurgulamamdaki neden şu; o x bizim ortak noktamız değil.

o x şeye sahip olmadığım için konuyla ilgili yapabileceğim yorumlar bir yere kadar gidiyor, genel geçer bilgiyle sınırlı. deneyimim olmadığı için, belki detaylara hakim olmadığım için bir yerden sonra nazikçe gülümsüyorum, sohbette kalmak zorunda olmak (iş hayatı / yönetici vs.) ve yorum yapamıyor olmak da sıkıyor.

şöyle bir örnek vereyim (gerçek değil): kişi tenis oynuyor ve sürekli bunu anlatıyor olsun. benim de tenis oynayabilecek her türlü imkanım olmasına rağmen tenis hiç ilgimi çekmiyor olsun. e tenis muhabbetinde bir yerden sonra söyleyebileceklerim tıkanıyor ama karşımdaki kişi kendini anlatmayı çok seviyor ve tenis onun için çok önemli. habire haftasonu şurada tenis oynadım, şununla oynadım, şöyle maç oldu, şu raketi yeni aldım vs diye anlatsın. e bu durumda ilk başta olmasa bile bir noktadan sonra çok sıkılıyorum.
0
🌸la lykia
(30.09.25)
Tenis örneği üzerinden bakınca, bunun hoş görülebilecek bir durum olduğunu düşündüm. Belli ki çok heves ettiği bir şeyden söz ediyor. Yeni çocuk sahibi olanlar çocuklarından, evcil hayvan edinenler kedisinden ya da köpeğinden bahsedebiliyor. “Bana ne senin çocuğundan ya da kedinden?” diye düşünmek de mümkün, ama bence heves kırmamak lazım. İnsan bazen heyecanını, sevincini paylaşmak ister ve karşısındakini sıktığını fark etmeyebilir. Benzer bir durumda benim heyecanımı paylaşmak istemezse, işte o zaman durum farklı olur tabii.
0
auroraaurora
(30.09.25)
Konuşmayı seven insanlar kafalarını meşgul eden şeylerden daha sık bahsederler. Yeni nesil anneler oğullarını anlatır dururlar mesela. Kendini kariyeri ile tanımlayanlar sürekli işyerindeki olaylardan bahsederler. Maddi olarak düşük seviyeden gelip güçlenenler arabalarından biraz fazla bahsederler. Bunlara sahip olmayan, ailesi ile yaşayan biri anasından babasından bahsedebilir, hayatında onlar yer kaplıyordur. Çevresinde aile ferdini kaybetmiş birileri muhakkak vardır ama bir iki anlatmasa da konu evdekilere gelir bir şekilde. Muhatabını yaralamak için yapan birkaç sosyopat elbette vardır ama işin aslı, çoğumuz gereğinden fazla konuşuyoruz ve kaçınılmaz olarak saçmalıyoruz. Kişisel algılamamak lazım.
0
?
(30.09.25)
hayatında ne kadar yer kapladığı ile alakalı. örn annelikse annelerin özellikle ilk birkaç yılda ilgilendikleri başka bir şey olamadığından annelik deneyiminden, çocuğundan, kakasından bahsetmesini anlarım çünkü hayatında başka bi şeye yer kalmamış. ama bu şey bi arabaysa mesela çok itici gelir.

şunu fark ediyorum, bi yaştan sonra artık benim kafam kaldırmıyo ya. kafam kaldırmıyor: ilgilenmiyorum, sıkılıyorum, işkence olarak görüyorum ve uzaklaşıyorum.

yakın arkadaşımsa “ya nolur artık bundan bahsetme, sıkıldım artık” derim, yakın bir arkadaşım değilse de bahanelerle görüşmem.
0
deartheodosia
(30.09.25)
@la lykia anladim, bu ornekle, sorunuz sizde olmayan bir seyi olan filan diye baslayinca farkli anlam cikarmisim, kusura bakmayin lutfen.

sohbet karsilikli olmali, hem biz o kisiye anlattigi seyler ile ilgili seyler soracagiz, bizim alakamiz olsa da olmasa da ve ne soyleyecegimizi dusunmeden dinleyecegiz, hem de karsidan ayni ozeni gorecegiz, aksi halde sohbet olmuyor.

valla ben de hem biraz deartheodosia'ya katiliyorum yani dinlerim, sorular da sorarim, ilgilenirim cunku herkesten bir sey ogreniyoruz neticede ama uzun gorusmelerde ya da siklikla gorusuyorsaniz ve hic kendinizden bahsedemiyorsaniz, yani bir muhabbet halinde gelismiyorsa iletisim, ya da mesela o tenisten bahsederken, iste sorular sordunuz, ilgilendiniz (cunku bu da iletisimin bir geregi kesinlikle, konustugumuz her konu iki tarafin da yaptigi bir sey olmak zorunda degil) ama ornegin sonra iste ben de hafta sonu su filmi izledim dediniz, bununla ilgili hic soru sormuyor, hala tenis anlatmaya devam ediyor ve bu her gorusmede ayni sekilde ilerliyor o zaman devam edemem sanirim.

bu anlamda 'you are not listening' kitabi cok keyifli.
0
kassiopeia
(30.09.25)
Profesyonellik böyle bir şey. İş yerinde uyumlu olmak ve resilience göstermek için bunlara takılmamak gerekiyor.

Geçen yine Bodrum ve Didim’deki yazlıklarıma gittim. İç ses: bana ne amk. Dış ses: yok.
0
gabe h coud
(30.09.25)
yakin arkadaslarima anali bacili
orta seviyedekilere orta-agir hakaret
uzak cemberle daimi tastas

seklinde bir siralamam var.
0
klassno
(30.09.25)
kisisel tercihimse baska bir tepki veririm, sahip olmak istemis ama olamamissam baska .

karsidaki kisi bunu bilerek yapiyorsa baska tepki veririm, bilmeden yapiyorsa baska.
her durum kendi sonucunu dogurur.

sekil A. sürekli cocuk sahibi olmak isteyen ama olamayan bir cifte gidip gelip kasitli olarak cocugundan, gebeliginden, okulundan bahseden bir insan bence pek de kibar davranilmayi ve hatta ikinci bir sansi dahi haketmiyordur.

sekil B. kendi tercihiyle cocuk sahibi olmamayi secmis birine gidip kendi cocugundan bahseden ama bunu sürekli yaptigini fark etmeyen biri de sekil A'daki kisiye verilecek tepkiyi haketmiyordur.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(30.09.25)
(9)

Bu 3 ayakkabıdan hangisi? (VEJA)

makarnavodka
günaydın dostlar, bu 3 ayakkabıyı gözüme kestirdim birini alacağım. sizce hangisi?https://www.beymen.com/tr/p_veja-v-10-beyaz-yesil-erkek-deri-sneaker_1740967https://www.beymen.com/tr/p_veja-v-82-grained-haki-beyaz-erkek-deri-sneaker_1760540https://www.beymen.com/tr/p_veja-v-82-grained-beyaz-erkek-d
günaydın dostlar, bu 3 ayakkabıyı gözüme kestirdim birini alacağım. sizce hangisi?

www.beymen.com

www.beymen.com

www.beymen.com

teşekkürler,

profil: 30/e
0
makarnavodka
(30.09.25)
Bunlar arasinda en guzel renk uyumu 3 numara diye dusunuyorum.
0
mbond
(30.09.25)
1, 3, 2 siralamam
0
sey mi dostum
(30.09.25)
3
0
deartheodosia
(30.09.25)
VEJA hastası olarak 3 diyorum.
0
elektr10
(30.09.25)
3>2>1
0
Bruce
(30.09.25)
3
0
logisticsmanager
(30.09.25)
veja çok rahatsız değil mi ya 1 kere denedim inanılmaz rahatsızdı
en uygunu krem gibi herşeyle giyilir ama biraz erkek modeline uymuyor 3
0
eja
(30.09.25)
2 kötü
0
ala09
(30.09.25)
belki 1.
0
co2s2
(30.09.25)
(5)

kurutma mak. kartı 14bin, yeni makineler x2

deartheodosia
ya bozuldu taşınırken. kartı mı yenilesem yeni mi almak daha mantıklı olur? makine 11 yıllık. fikirleriniz?
ya bozuldu taşınırken. kartı mı yenilesem yeni mi almak daha mantıklı olur? makine 11 yıllık. fikirleriniz?
0
deartheodosia
(27.09.25)
Çevrede kart tamiri yapan bir yeri araştırırdim tamirciye bırakmadan.
0
kisa
(27.09.25)
Bulaşık makinesinin kartı arızalanmıştı, servis önce birkaç bin liralık masraf çıkardı, sonra 10 yılı geçtiği için yedek parça temin edemiyoruz dedi. Biraz internetten araştırayım dedim www.uygunparca.com adresinden bir üst modelin kartının da aynı işi göreceğini öğrendim, bikaç yüz liraya satın aldım, bikaç vidayla kendim değiştirdim, 3-4 senedir de kullanmaya devam ediyorum. Belki değerlendirirsiniz bu durumu da...
0
arpaci kumrusu
(27.09.25)
@arpacı, keşke yapabilsem.
@kisa, bunu araştıracağım teşekkürler ama pek ümitli değilim :/
0
🌸deartheodosia
(27.09.25)
11 yıllık makinenin değişim zamanı gelmiş demektir, bahanesi olsun.
0
Bruce
(27.09.25)
maddi durumuna göre değişir bence.
yetkili servis değilde özel servislerden de fiyat alabilirsiniz.
tabi para varsa yenileyin gitsin.
0
ucurulmamak umidiyle
(27.09.25)
(32)

Anneniz eve çocuğa bakmaya geliyor, eşiniz şu cümleyi kuruyor ne dersiniz?

mahmuttt
Önceden eşiniz (kadın) gribal hasta. çocuğuna da hastalığa bulaştırmış sonra size de bulaştırıyor ve ailece hasta oluyorsunuz. Sonra çocuktan bakıcı olan babaanneye hastalık geçiyor babaanne sabah kalktığında durumu fark ediyor, ve size geliyor. her zamanki gibi çocuğa bakmak için. Sabah siz de karı
Önceden eşiniz (kadın) gribal hasta. çocuğuna da hastalığa bulaştırmış sonra size de bulaştırıyor ve ailece hasta oluyorsunuz. Sonra çocuktan bakıcı olan babaanneye hastalık geçiyor babaanne sabah kalktığında durumu fark ediyor, ve size geliyor. her zamanki gibi çocuğa bakmak için.

Sabah siz de karı koca iş için evden çıkarken eşiniz annenize gayet normal sakin bir ton üslupla diyor ki:

“ Anne Keşke söyleseydin başka birini bulur bulurduk çocuğu ablama bırakırdık, hani bu da çocuk sonuçta (hastalık bulaşmasın vs kastederek) sonra sen de yorulmazdın ”

Bu cümle normal bir cümle mi? 65 yaş üstü evdekilerden dolayı grip bulaşmış yine de sabah gelip torununa bakmaya gelen bir kadına sabah çocuğu teslim ederken söylenecek bir cümle mi sizce tamamen objektif fikrinizi ve yorumlarınızı merak ediyorum.

ve bu cümle karşısında annem kırılarak gideyim o zaman ben diyor.


Çok teşekkürler.
0
mahmuttt
(25.09.25)
ben er kişiyim. eşiniz gayet normal bir cümle kurmuş. annenizin hastalığını fark ettikten sonra sizi arayıp gelmiyim çocuğu hasta ederim demeliydi. 65 yaş üstü insanlardan artık çok sıkıldım, hepsi çocuk gibi. anam babam kaynanam kayınpederim sürekli salak salak işler yapıyorlar. bir tane de tepemizde var 20 senedir anamızı ağlattı.
0
mikahakkinen
(25.09.25)
@mikahakkinen Hocam yanlış anlama ama eşin senin yanında annene keşke söyleseydin çocuğu başkasına bırakırdık bu da çocuk sonuçta Diyerek Suçlu hissettirecek şekilde cümle kuruyorsa bir de kadincagiz hastalığı eşinden kapmış yani ona rağmen sabahın köründe gelip çocuğa bakmaya geliyor. Bir erkek, bir oğul da orada Eşinin bu cümlesinden rahatsızlık duymuyorsa hanımcıdan çok hanım olmuştur bence.
0
🌸mahmuttt
(25.09.25)
yorumlar kafayı kıracak cinsten maalesef. Noktasız virgülsüz haksız eşiniz. Ayıp ya kadının ne mecburiyeti var çocuklara bakmaya yaşlı kadın kendinden vererek yapıyor bunu çok zor bir şey çocuk bakmak o yaşta. Ayriyeten ilk bulaştıran da kendisi. Anenniz bir daha gelmesin kendisi baksın o halde.
0
biravekahve
(25.09.25)
Burada çoğunlukla hayatı sadece kedi bakmak olan insanlar var. O yüzden sağlıklı yorum beklemek yanlış olur bu arkadaşlardan.
Anneniz sizin sorumluluğunuzda olan çocuğunuz için zahmet edip geliyor, ne olursa olsun insan bu şekilde bir yaklaşımda bulunmaz. Bir sözü söylemenin 40 yolu vardır. Eminim ki eşiniz bunu sakin bir tonla söylemiş ise de pek iyi niyetle söylediğini düşünmüyorum. “E bu da çocuk sınıfta” bu söz iyi niyetle söylenen bir şey değil… karşındaki kadın aptal mı? Bilmiyor mu neyin ne olduğunu da sanki çocuğuymuş gibi insanı kırıcı ve rencide edici şekilde konuşuyor.

Sakin konuşması önemli değil ki kadınlar çok iyi bir manipulasyon ustası. Sakin sakin giydirir lafi. O yüzden annenize de söyleyin bir daha gelip emek vermesin. Değmez çünkü, gerçekten kıymet bilinmiyor. Yazık kadına.
0
dedeminhirkasi
(25.09.25)
hastalığı yayan eşiniz. bir de utanmadan annenizi suçluyor. eşiniz haksız.
0
archmeister8
(25.09.25)
bu cümle aklıma gelse bile söyleyemzdim sanırım. eğer kayınvalideme böyle bir şey söylesem kendi annem gelir beni döverdi.

bağışıklık geliştirmiştir zaten tekrar aynı hastalığı geçireceğini düşünmüyorum bebeğin.

eşiniz haksız üzgünüm
0
Hallegadola
(25.09.25)
İkisi de haklı ikisi de haksız.
Annen hasta hasta çocuğa bakmaya gelmemeliydi en azından hastayım diye haber vermeliydi. Çocuğa tekrar bulaşabilir.
Karın da annen gelse bile bir şey söylememeli kadın gelmiş artık sonuçta. Bir de sizin çocuğunuza bakmaya geliyor.
İkisi de haksız ya. Bu yüzden çocuğuma bakıcı bakıyor işte kaynanaya baktırınca sorun oluyor.
0
yenibirgüzelnick
(25.09.25)
@mahmutt görüş sormuşsun cevap vermişim. sana katılmak zorunda mıyım? neden beni yargılayıp hanımcı diyorsun? altına not olarak sadece benim görüşüme katılanlar yazsın diye not düş seni haksız bulanlar yazmasın. ayrıca hanımcı falan değilim. eğer çocuk hastalık kapacaksa anamı da kırarım eşimi de. artık toplum olarak şu duygusallığı bırakalım. analarımız alınacaksa alınsın gençler, olay eşinizi korumak değil. türk toplumunda analar oğullarının bir aile kurduğunu ve farklı bir birey olduğunu anlayamıyor. benim yorumlarım hoşuna gitmediyse benim hanımcılığıma değil kendi ana kuzuluğuna bak. hiç bir şey küçük bir çocuğun ateşlenip rahatsızlanmasından önemli değil. benim için.
+1
mikahakkinen
(25.09.25)
biravekahve & archmeister8 +1

tamamen bu. üstüne bir şey söylenmez.
0
MtKrt
(25.09.25)
Gelinin kaynanaya bu söylediği laf pek masum degil. Ancak bence bir erkek gelin kaynana arasındaki her lafa karışmamali. Senin eşin ve annen arasında artık her ne sorun varsa senin bu işin altından kalkacak bir olgunlukta olduğunu zannetmiyorum.

Ayrıca soru sormuşsun, cevap veren ilk adamın verdiği cevap senin düşündüğünden farklı diye bir de ona sataşıyorsun.
Öyle yapacaksan baştan söyle "sadece bu şekil düşünenler cevap versin" diye
0
abelardo
(25.09.25)
eşiniz saçmalamış. hem kendisinden bulaşıyor hem de bunu söylüyor. öteki türlü olsa yani anneniz başka yerden taşıyıp gelse anlaşılır ama bu olmamış.
0
elektr10
(25.09.25)
İkinci cevaptan aslında milletin görüşünü merak etmediğin, kendi fikrine katılacak fikir ortakları aradığın anlaşılıyor. Aksi yönde fikir veren birine de aklın sıra hakaret ediyorsun (hanımcıdan çok hanım olmuştur). Yani o da hakaret değil de işte (kadın olmak niye hakaret olsun), neyse.

Evet, eşin annene ayıp etmiş. Umarım mutlusundur bunu duyduğun için.
0
himmet dayi
(25.09.25)
kadının kurduğu cümlede bi anormallik göremedim. annenin kırılası gelmiş.
0
elorelia
(25.09.25)
Bu duyuruya @dedemin dediği gibi kedici kadınlar toplanır birazdan…
@dedem ve Mahmut +10
0
tahirkemalbozoglu
(25.09.25)
ne dediğinden çok nasıl dediği de önemli. yanlış üslup doğru sözün celladıdır.
0
i'm gonna start a revolution from my bed
(25.09.25)
gayet normal bir cümle. bunu bu kadar büyütmek çok ama çok gereksiz.
0
biergarten
(25.09.25)
Eşin çocuk için endişelenmis. Anan çocuğu düşünüyorum derken çocuğun sağlığını değil yemesini, bokunu temizlemesini düşünmüş. Eşin çocuğa hastalik gecirdi diye bir sey yok cahil misin nesin? Ayni evdesiniz ne bekliyonuz? Cocunna sonra banna bulastiriyor demissin... Karantina odaniz vardi da karin bu odadan kacip yuzunuze mu tükürdü hasta olun diye? Eşin hakli, evin erkegi ana kuzusu ezik gibi davraniyor. Anan alingan. Çocuğu düşündüğü yok. Çocuğun sağlığı büyüktür yemesi icmesi tuvaletinin temizlenmesinden.
+1
Shepard
(25.09.25)
yanıtları okumadım, nazik bir şekilde konuşmuş eşiniz ve hiç sorun yok söylediğinde.
0
deartheodosia
(25.09.25)
yanıtları şimdi okudum, inanılmaz cidden. benim anladığım yorulmasını istememiş annenizin ve kibarca keşke siz de dinlenseydiniz, yorulmazdınız anlamı oldu.
+1
deartheodosia
(25.09.25)
Bunları evlenmeden önce düşünmek, gözlemlemek lazımdı. Hatta kendisinden hoşlanmadan önce. Yoksa sırf güzellikse kriter ohoooo neler var. Ama aile kurmak için kişinin değer yargılarını gözlemlemek lazım, benim kurmak istediğim aile yapısına uygun bir kişiliğe sahip mi değil mi diye düşünmek lazım. Lazım da lazım. Çok kıllı tüylü işler ya. Yaşasın bekarlık.
0
Batuhanolabilir
(25.09.25)
Bence eşin bebek için endişelenerek anne içgüdüsü ile söylemiş, senin kendini annenin yerine koyup fazla empati yapıp annen adına eşinle tartışman doğru değil. Bence eşine "sen anneme ayıp ettin" diye yüklenmen doğru değil, o da bir anne sonuçta. Senin annen de keşke haber verseydi çünkü kendisine de yazık, hasta hasta nasıl çocukla uğraşcak. Ama bu hikayede kimsenin kötü niyetli olmadığı belli.

Yorumlarda millete hanımcı/hanım diye hakaret etmen zaten senin eşine karşı nazik olmayan biri olduğunu gösteriyor. Biz sana ne desek boş. Burda sana eşin şöyle haksız böyle haksız diyenler olmuş, bu sana ne kazandırıyor ki? Evlilik haklı-haksız davası ile yürümüyor bence.
0
Sadece soruyorum
(25.09.25)
İyi niyetli söylediğini düşünmüyorum. Sadece çocuğa hastalık bulaştıracaksın diyemediği için sen de yorulmazdın kısmını ekliyor. Hata eşinle sende. Evde hasta varken +65 kadını çocuğa baktırmak için çağırmışsınız. Hastalığın babaanneye bulaşması sorun değilken çocuğuna bulaşması sorun olmuş. Çocuk da yaşlı da hastalıklara karşı korunmalı.
+1
boyalı kuş
(25.09.25)
çocuğa zaten bulaşmışsa neden bir daha çocuğa hastalık bulaşmasın diyor? acaba burayı yanlış mı aktardın?

çocuk hasta değilse ve annen hasta hasta geldiyse kusura bakma eşin haklı. kimse canından bir parçanın zarar görmesini istemez ve gerekirse başkalarını da kırar. ki kırıcı da davranmadı diyorsun.

çocuk hali hazırda hasta ise haksız, durduk yere çatası ve durumdan kendine hak çıkarası gelmiş. daha ne hasta olacak zaten, olmuş olan. okları annene çekmeye çalışmış gibi. hele bir de kendisinden bulaşmışsa.
0
nolmus yani
(25.09.25)
Eşin haklı, annen tipik türk yaşlısı, sen haksızsın.

Annene haksızlık bulamıyorum çünkü kendi gördüğü o yani gençliğinden beri. Gereksiz ve muhtemelen bilinçdışı bir altruistik şov yapmaya çalıştığı. Yani bilerek şov yapmıyor ama yetiştiği dönem itibariyle "Bakın hasta hasta çocuğa bakmaya geldim" bir güç gösterisi. Eşiniz haklı bir şekilde bunu engelleyince de kırılmış. Sen de burda ataerkil düzeni temsilen bulunan ve haksız olan tarafsın.

Çocuk iyileşmiş de olsa, şu an hasta da olsa viral yük sebebiyle annenin uzak durması gerekir. Eşini haksız bulanlar şaşırtmadı zaten.

Not: Erkeğim, hanımcıyım, bunun utanılacak bir durum olduğunu düşünmüyorum.
+2
nundu
(25.09.25)
öncelikle "Anne Keşke söyleseydin başka birini bulur bulurduk çocuğu ablama bırakırdık, hani bu da çocuk sonuçta (hastalık bulaşmasın vs kastederek) sonra sen de yorulmazdın" cümlesindeki parantez içi sizin kendi yorumunuz.

esasında cümle şu şekilde: "Anne Keşke söyleseydin başka birini bulur bulurduk çocuğu ablama bırakırdık, hani bu da çocuk sonuçta sonra sen de yorulmazdın"
burada eşiniz "çocuk sonuçta" diyerek çocuğun karşısındakinin hasta olup olmadığına bakmaksızın merhamet etmeyeceğini ve hareketliliğine, koşturmasına, oyun oynamasına devam edeceğini kastetmiş olamaz mı?

ikinci olarak anneniz ve eşiniz yetişkin insanlar. ikisinin iletişim kurmak için size ihtiyacı yok. bu iletişimdeki üçüncü kişi olarak kendi kendinize rol biçmeyin. başkası adına konuşmayın, "bir erkek, bir oğul" olarak laf taşımayın. bırakın alınan alındıysa, alındığını ifade etsin. alınmasına sebep olan da ona göre tavır alsın.
0
tnz
(25.09.25)
eileengray +1

Shepard +1 (evet aynı evin içerisinde illaki bulaşır, bu bir suç değil)

mikahakkinen +1

deartheodosia +1

Sadece soruyorum +1

boyalı kuş +1

ay ne çok haklı var...

gayet normal bir cümle. gayet de kibarca söylemiş. alınmaya, kırılmaya, mağduriyet çıkarmaya yer arıyor bu erkek anaları.

eşinizden önce sizin söylemeniz lazımdı annenizi çok seviyorsanız. kaç yaşında kadın hasta hasta çocuk mu bakacak? utanmıyor musunuz bunu istemeye? hem çocuk için sorun hem de anneniz için.

eşiniz söyleyerek iyi etmiş. bir dahaki sefer hasta olduğunda gelmez. şimdi hastalık eşinizden bulaşmış olabilir ama yarın öbür gün anneniz başka yerden hastalık kapıp geldiğinde bu sefer o bulaştırmış olacak. hastayken hiçbir şekilde gelmemesi lazım. kimin bulaştırdığı önemli değil burada. çocuğu mümkün olduğunca korumanız lazım.

zeus bizi ana kuzusu erkeklerden korusun.
0
art cat chocolate
(25.09.25)
Bu cümleye kadın yazarlar normal , erkekler ise normal değil diyecektir.

Ben de normal olduğunu düşünmüyorum. Kırıcı şekilde söylenmese de babaanne hasta hasta gelmiş , gelir gelmez de bana göre söylenmesi hoş olmamış. Şöyle söylenebilirdi anne zahmet ettin keşke hastayım deseydin biz hallederdik, hasta hasta yorduk seni de şeklinde olabilirdi.Daha ilerisi sanki hoş olmamış. İşte çocuk da hasta vs.

Biraz bana kalırsa hesap sorma gibi olmuş.
0
drako
(25.09.25)
Tüm aileye grip bulaştıran kendisi iken, bence anneni bozmak için fırsat kollamış ve aradığı fırsat eline geçince yapıştırmış.
Annen bir daha çocuğa bakmaya gelmesin, karın da tüm maaşını bakıcıya verince aklı başına gelsin.
İyilikten maraz doğar.
0
dawsonscreek
(25.09.25)
Siz bu kadar elestirel yaklasacaginiz insanlarla niye evlenip bir de cocuk yapiyorsunuz? Kadin gayet normal bir sey soylemis.
0
ghilleinthemist
(25.09.25)
@tnz +1

Ben de okuduğumda "hasta hasta niye zahmet ettiniz, neticede çocuk bu, sizi yoracak" olarak anladım.

Ancak sonra yazdıklarını okuyunca eşinle bu konuda tartıştığını, hırsını alamayıp buraya olayı manipüle ederek yazdığını ve aklınca taraftar toplamaya çalıştığını anladım. Ne yapacaktın, verilen cevapları eşine gösterip "bak herkes seni haksız buldu" mu diyecektin. Böyle basit bir meseleyi bile çekişme haline getirip sosyal medyadan onay dilenmek, beklediği onay gelmeyince de agresifleşmek gerçekten acıklı bir durum.
+1
thracia
(25.09.25)
Çocuğa bakmaya gelen anneniz değil de bakıcı olsaydı, karınızı haklı bulacaktınız.
Çocuğa bakmaya gelen anneniz değil de bakıcı olsaydı, anneniz başka bir işe girişseydi (evi temizlemek gibi), karınızı haklı bulacaktınız.

Çocuğunuza artık lütfen kendiniz bakın ya da bakıcı tutun.
0
tiredofwaiting
(25.09.25)
eşiniz haksız. hastalık zaten sizden bulaşmış, kadıncağız hasta hasta gelmiş. muhtemelen çok da hasta değilmiş ki gelebilmiş. (ayakta atlatabilecek durumdaydı sanırım) bence yeniden bir bulaş olmazdı zaten herkes yeni atlatmış hastalığı. anneniz ben hastayım gelmeyim diyebilirdi ama dememiş. babaanne kırılmış. ben babaanneye üzüldüm şimdi.
0
exlibris
(25.09.25)
(3)

birleşik krallık vizesiyle güney irlanda'ya giriş

in vino veritas
normalde birleşik krallık vizesi olan türk vatandaşları birleşik krallığa giriş yaptıktan sonra oradan dublin'e geçerken ayrı bir vizeye ihtiyaç duymuyor. peki diyelim ingiltere'ye giriş çıkış yaptık, sonra aynı vize ile türkiye'den direkt dublin'e gitsek giriş yapabilir miyiz yoksa yine ingiltere'y
normalde birleşik krallık vizesi olan türk vatandaşları birleşik krallığa giriş yaptıktan sonra oradan dublin'e geçerken ayrı bir vizeye ihtiyaç duymuyor. peki diyelim ingiltere'ye giriş çıkış yaptık, sonra aynı vize ile türkiye'den direkt dublin'e gitsek giriş yapabilir miyiz yoksa yine ingiltere'ye girmek mi gerekiyor ilk önce?
0
in vino veritas
(24.09.25)
UK'e giris cikis yaptiktan sonra Turkiye'ye donduyseniz ve UK vizenizin suresi hala dolmadiysa yapabilirsiniz. Eger UK'e hic gitmeden direkt Irlanda'ya gelecekseniz yapamazsiniz.

Resmi sitede bu senaryo yaziyor: www.irishimmigration.ie

Question: Can I travel directly to Ireland on my valid UK Short-Stay Visa?

Answer: If you have already been to the UK and then travelled home, but still have time remaining on your UK permission, then you can travel directly to Ireland provided the visit is within remaining time on your UK permission.

Ek bir not olarak, Irlanda'da sakin "Guney Irlanda" diye bir ifade kullanmayin, hassas olduklari bir konu oldugu icin yok yere tartisma cikmasin.
0
sertac akin
(25.09.25)
uk üzerinden girebilirsin. ben yaptım, hiç sorun çıkmadı. tr üzerinden yapılamıyor olmalı.
0
deartheodosia
(25.09.25)
editleyemedim, yani ingiltere’deki bir şehirden dublin’e geçebilirsiniz, pasaport kontrolünde etiket yapıştırıyorlar o kadar. ama tr’den uçamazsınız.
0
deartheodosia
(25.09.25)
(6)

her zaman mide bulantısı yaşıyorum

deartheodosia
ne yesem, ne içsem mide bulantısı yaşıyorum. bi doktora görüneceğim (gastroenteroloji?) ama doktordan önce takip etmem gereken bir şey var mı, sizce neden olabilir? kusma hissi de oluyor ama kusmuyorum. son 1-2 yılda başladı, çok stresli bir boşanma süreci geçirdim (velayet ve kaldıramadığım boşanma
ne yesem, ne içsem mide bulantısı yaşıyorum. bi doktora görüneceğim (gastroenteroloji?) ama doktordan önce takip etmem gereken bir şey var mı, sizce neden olabilir? kusma hissi de oluyor ama kusmuyorum. son 1-2 yılda başladı, çok stresli bir boşanma süreci geçirdim (velayet ve kaldıramadığım boşanma dosyasında yer alan bir takım ağır iftiralar -aldatma vs değil de velayeti kaybetmem için çocuğumla ilişkime yönelik belirtilen gerçekdışı ithamlar). hala stresliyim, yoğun anksiyete problemim var. ama bi şey yemekte içmekte çok zorlanıyorum. kan testlerimde demir ve vitaminlerim eksik çıkıyor devamlı. günlük hayatımı çok etkilemeye başladı. bir de doktora da gitmek pek istemiyorum, günler sürüyor ve yatış istiyorlar (astım ve son 2 yılda birkaç kez zatürre geçirdim). bilgisi ve tecrübesi olan paylaşabilirse çok memnun olurum, teşekkürler.
0
deartheodosia
(20.09.25)
yiyecek gördüğümde midem bulanmaya başlıyor direkt. eskiden tatlıya çok düşkündüm, şimdi görüntüsü bile tiksinti uyandırıyor.
0
🌸deartheodosia
(20.09.25)
Gastro değil, iyi bir dahiliye uzmanına görünmen lazım senin.

Geçmişolsun.
0
Mirket
(20.09.25)
Psikosomatik görünüyor.
Beyin kaldıramadıpı düşünceleri aşağı doğru dahiliyeye gönderir.
Kafayı rahatlatın önce
0
diyecevaplandı
(20.09.25)
Bende de vardı eskiden ama sebebi heliko bakteriydi.Helikobakteriyse midede emilim sorunları vardır, vitaminler ondan düşük çıkabilir.
0
komando kani var bende
(20.09.25)
önce dahiliye. ardından psikiyatriye.
0
my fault
(20.09.25)
Helikobakter tedavisi uygulandı ardından mise koruyucu uzun süre kullandım, diyetisyene gittim yemek düzenini şekillendirdi.
Stresi yönetmek için yürüyüş yapıyorum.

İmkanlar dahilinde,
Dahiliye mutlaka sonra diyetisyen.
Daha sonra psikolog.
0
kararsızataletfilozofu
(21.09.25)
(16)

Borcunu ödemeyen kişi

Mirabel
Merhaba daha önce yazmıştımÖzet geçeyim: iş yerinden arkadaş kızını okula yazdırmak için benim evi kullandı. Bu yüzden elektriği üzerine aldı. Bu işlemler yapılırken ben karısıyla muhattap oldum. Elektrik merkezinden hallettiler. Üzerlerine alırken para da ödemişler. (Faturamı ödedim)Şimdi bana fatu
Merhaba daha önce yazmıştım
Özet geçeyim: iş yerinden arkadaş kızını okula yazdırmak için benim evi kullandı. Bu yüzden elektriği üzerine aldı. Bu işlemler yapılırken ben karısıyla muhattap oldum.
Elektrik merkezinden hallettiler. Üzerlerine alırken para da ödemişler. (Faturamı ödedim)

Şimdi bana fatura geldi bunun 1800 tlsi güvence bedeli. Ben buna geçen hafta mesaj atmıştım durumu belirtmek için aramızda sorun olmaz yazdı. Ama durumu anlamadı bence.

Pazartesi faturayı ödedim. Bu kişiye de “faturayı ödedim. Benim tüketim bedelim çıktıktan sonra x tl kalıyor. Müsait olunca bana gönderirsin” yazdım ve ibanımı ekledim.
O günden bu güne ne parayı yatırdı ne cevap yazdı.
Ne yapmalıyım? Kocasına mı söyleyeyim. Hatırlatayım mı?
Bu işlemleri yaparken yalvar yakar oldular. Ev annemin üzerine ben anneme yalvardım işlerin görülsün diye. Durum bu.
Samimiyetim de yok aslında 10/6 falan kocasıyla. Karısıyla 10/2.
0
Mirabel
(17.09.25)
Parayı vermezlerse okula ve ilçe milli eğitim ispiyonlayacağını söyle, derhal verirler
0
fistikthecat
(17.09.25)
kadın bi de okuldan memnun kalmadık canım ya yapmıştı di mi ajdjdj. bence direkt kocasına ilet, neden tanımadığın biriyle iletişim kuruyorsun ki. bir de böyle şeyleri okuya okuya kimseye “iyilik” yapmamak gerektiğini öğreniyorum maalesef. sinir stres sahibi oluyorsun.
0
deartheodosia
(17.09.25)
Çirkinleşme, güzelce tekrar hatırlat. Cevap verirsen sevinirim de. Verecektir, belki de parası yokturdur.
0
Shepard
(17.09.25)
kendi kendini gazlıyosun. mesajı belli ki yanlış anlamış. borcunu ödemeyen kişi konumunda değil şu an çünkü borcu olduğunu bilmiyor. o gün bugündür haber yok dediğin de pazartesiden çarşambaya 2 gün. kibarca ya yanlış anlaşılmayı düzelt ya da bir bahaneyle faturanın fotoğrafını falan gönder, anlamasını sağla. bir iyilik etti burnumuzdan getirdi demesinler. düzgün kişilerse eğer mahcup olacaklardır.
0
beyfendi
(17.09.25)
basbaya salakğa yatıyor hiç sevmem bu tipleri. direkt kocasına yaz hiç hoş değil yaptığı
0
gadlemler
(17.09.25)
Bizim muhasebeci bu direkt:( Kocasını aramanı öneririm.
0
sekizdokuzon
(17.09.25)
Faturanın resmini gönderdim geçen hafta.
Yanlış anladığı için pzts açıklamalı ve ibanli mesaj yolladım. Daha da anlamıyorsa benim sorunum mu?
Parası olmaması mümkün değil. Bunlar benden kaç yaş büyük abi abla dediğim insanlar. Parası olmayan kişi benim.
Daha ben üzerime alırken tekrar açma kapama parası alacaklar. Onu da onların ödemesi gerekiyor.
0
🌸Mirabel
(17.09.25)
mesaja ibanını da eklemişsin gerçi. yanlış anlamış olma ihtimalleri iyice düştü. bence hiç kafa yorma direkt kadını ara mesaj vs atmadan. hal hatır sorar o faturaya yansıtılan tutarla ilgili yanlış anlaşılma oldu galiba der tepkisine bakarsın. hem doğru anlamış hem de eften püften bir sebeple geciktirmişse ödemeyi yapacağın söyleyeceğin her şey mübah o noktadan sonra.
0
beyfendi
(17.09.25)
Ben olsam kocasını aramam ama kadını ararım (sanırım sadece mesaj atmışsınız), hatırlatırım.
0
eisberg
(17.09.25)
ben olsam kocasına da yazarım. versinler ya parayı. az mı 1800 tl... hem kendi işleri hem ilgilenmiyorlar, umursamıyorlar. ne faturası olduğunu anlamamış olabilir. detaylı açıkla iste her şeyin kanıtını tekrar at silmiş bile olabilir mesajları. kocasına da yaz karısına da hatta whatsapp grubu kur üçünüz için öyle gönder en iyisi.
0
art cat chocolate
(17.09.25)
Önce kadına yazın. Aşırıya kaçmadan ısrarcı olduğunuzu gösteren cümleler kurun.
Olmazsa kocasına anlatın.
0
diyecevaplandı
(17.09.25)
ilk soruya cevabım olumsuzdu. yine haklı çıkmışım. "ben demiştim" :)
"Kabul etmem. prensip olarak böyle abuk subuk istekleri kabul etmiyorum. ne alaka yani"

böyle saçma istekler böyle saçma sonuclar doğurur.

benim anladıgım kadarıyla iş arkadaşı olan erkek. doğru mu? kocasıyla daha samimiyim dediğin için böyle tahmin ediyorum. o zaman kocasından iste tabi, niçin istemeyesin ki. kadın zaten cevap bile vermemiş.
0
benarrivo
(17.09.25)
Okul duyurusunu hatırladım. Ben adresimin kullanılmasını istemezdim yazmıştım ki çok haklıymışım. Ondan sonra bir duyuru daha açmışsın orada da kadın "okuldan da çok memnun değiliz" falan demiş tam çıldırmalık. Böyle adı iyiye çıkan devlet okullarına birden yükleniliyor, duyan geliyor duyan geliyor sınıf mevcutları iyice yukarı fırlıyor. İstediği kadar iyi bir devlet okulu olsun, sınıf kalabalık olduktan sonra gerisi teferruat.

Soruya cevap: eşi iş arkadaşınız ise onunla iletişim kurun. Umarım sorunu çözersiniz.
0
kullanicadi
(17.09.25)
3lu whatsapp grubu kur. Kadina yazip cevap alamadigin mesajlari oraya kopyala. Ve tekrar hatirlatmani yap. Benim icin onemli bir tutar bir an once almam lazim diye de ekle. Ayip mayip da olmaz, onlar utansin. Hic ezilip buzulmeden iste parayi. Yalniz kendi ustune alirken odeyecegin para yalan olur bu tiplerle. En azindan bu seferkini kurtar.
0
Kittie
(18.09.25)
utanmazın teki borcunu ödemiyor sallıyor diye niye whatsapp grubu kurasın ki. iletişim kurulamıyor ulaşım sağlanamıyor değil, bunlar sadece borcunu ödemiyor.
0
beyfendi
(18.09.25)
telefonla arayıp konuşarak yanlış anlamayı düzeltmek lazım. açmıyorsa-geri dönmüyorsa arka arkaya aramadan araya 1-2 gün bırakarak ısrar edebilirsin.

hiç ulaşamıyorsan bu durumda bir kötü niyet vardır.
0
orpheus
(18.09.25)
(1)

Ebayden ürün alsam gümrükten geçmezse ne olur?

darkwizard
Ürün satıcıya gider mi ve param iade olur mu.30 euroyu aşan bir ürünse
Ürün satıcıya gider mi ve param iade olur mu.
30 euroyu aşan bir ürünse
0
darkwizard
(16.09.25)
gümrükten geçer ama şöyle geçer, aldığınız ürünün x2 gümrük vergisini ödemeniz gerekir. iade edilir mi edilmez mi o kısım kesin değil, bazen iade gitmiyor nedenini bilmediğim şekilde ve iade alamayabilirsiniz.
0
deartheodosia
(16.09.25)
(22)

Çokeşlilik (poligami) sizce yanlış mı? Yanlışsa neden yanlış?

Batuhanolabilir
Bunu bir erkek iki kadın iki erkek bir kadın ya da sayısız kadın sayısız erkek gibi düşünebilirsiniz ya da mesela evlilikler hep bir kadın bir erkek arasında yapılıyor. 4 adamla 5 kadının hep beraber evlenmesine pek belki de hiç rastlamıyoruz. Yanlış veya doğru gibi bir yargıya varmak zorunda tabi d
Bunu bir erkek iki kadın iki erkek bir kadın ya da sayısız kadın sayısız erkek gibi düşünebilirsiniz ya da mesela evlilikler hep bir kadın bir erkek arasında yapılıyor. 4 adamla 5 kadının hep beraber evlenmesine pek belki de hiç rastlamıyoruz.

Yanlış veya doğru gibi bir yargıya varmak zorunda tabi değilsiniz bence ne yanlış ne doğru kişisel seçim de diyebilirsiniz.
0
Batuhanolabilir
(16.09.25)
Ha diyebilirsiniz ki bu gavatlık, aslında değil. Yani sen ne kadar kocasıysan o kadının o da o kadar kocası. O yüzden gavatlık değil bence.
0
🌸Batuhanolabilir
(16.09.25)
evlilik sistem isidir evliligi yasamayi ogrenirsin icinden geldi de spontane yaptigin bir is degil gorevleri vardir ogrenir yapmaya calisirsin. su anki sistem anne baba ve cocuk ailesi cizmis ve bunu ayakta tutmak istiyor. yönetim buna uygun sekillenmis yahut o aile yapisi yonetime uygun kaciyor. poligami zaten yaygin bir sey ama yasal olmadigi ve normlara uymadigi icin omru kisa oluyor. bazen bir gun, bazen bir sene, bazen adi konmadan.
4 kadinla 5 adamin evlenmesine gerekcen ne mesela? benim aklima gelen buradaki evlilikten beklenti herhangi bi gebelik durumunda cocuk anneye ait olur, baba aranmaz tipki kedilerdeki gibi. bu belirsizlik de anne-baba-cocuk ucgeni yerine anne-cocuk ve birtakim adamlar sistemini getirir. dolayisiyla babalik kavrami ortadan kalkar. bak su allahin isine ki yine erkegin kolayina gelecek bir sistem cikmis olur.
0
ala09
(16.09.25)
1 erkek 4 kadın için yazıyorum
yanlış değil
paran, sağlam bir psikolojin ve cinsel iktidarın varsa
eşlerini de buna razı olacak insanlardan seçiyorsan
0
mantık
(16.09.25)
resmiyete dokmek daha mantikli olabilir. zaten bircok musluman/afrika ulkesinde kanuna aykiri degil ve yapan cok. dogru veya yanlis diye dusunmuyorum. yapan bilir. her birey mutluysa daha iyi. toplum/kultur normlarina gore de degisebiliyor.

gunumuzde poliamori de cok yaygin. ve aldatma durumlari, open relationship vs. hayat garip. iliskiler falan...
0
ermanen
(16.09.25)
Çok eşlilik yanlıştır. Öncelikle çocuğun hangi soya ait olduğunun belirlenmemesi sebebiyle, sonra aidiyet hissinin kaybolması sebebiyle, yaşam motivasyonlarının değer kaybetmesiyle sonuçlanacak bir hareket olduğu için yanlıştır. Erkeğin ataerkil bir yapıya sahip olacağını düşünmesi mümkün ama gerçekte ataerkillik de anaerkillik de oluşmayacaktır ve düzen değil kaos doğuracaktır bu durum. İnsanların birbirlerine güvenleri kadar saygıları ve verebilecekleri bir kıymet duygusu da kalmayacaktır. Doğadaki hayvanlar gibi olmak kaçınılmaz olur, insanlık kalmaz bunu benimseyenlerde.
0
muhayyer divan
(16.09.25)
Evlilik anlaşma gereği sadakat ister ve bunu taahhüt eder. Poligami bambaşka bir mevzu. Evlilik birliği içinde yaşanmıyorsa kimseyi bağlamaz.
0
ruhen hastayim ben
(16.09.25)
Muhayyer+1 bunlar sağlıksız ilişki biçimleri...
0
pembediken
(16.09.25)
Muhayyer şimdi değer erozyonundan bahsetmişsin ama ben mesela şunu düşünüyorum. Şimdi nasıl ki evlilik filmlerle tv ile fetişleştiriliyor romantize ediliyor insanlar buna bakıp özeniyor. Aynı şekilde mesela başka bir dübya düşünelim onda da filmler var aynı o "ruh eşini" bulma hikayesi gibi mesela mükemmel takımı kurma hikayeleri yazılsın. Hatta roller biçilsin modeller ortaya konsun kadın1 şöyle bir kişiliğe sahiptir şöyle yapar böyle yapar densin o parlatılsın sonra kadın2 kadın3 erkek1 erkek2 için aynıları yapılsın kültür buna dönüşsün aile kurmak hayatta mükemmel işleyen 5 kişilik seksli bir yapı şeklinde kurgulansın bunun harika filmleri çekilir medyada sinemada romantik ilişkiler insanları 1 etkisi altına alabiliyorsa böyle bir poligami yapısında 10 alabilir belki de. hayat arkadaşı temasına 1 film çekilebiliyorsa bence hayat takımı temasına 10 film yapılabilir. filmleri medyayı kültürü hafife almayın insanların büyük çoğunluğu maruz kaldığı yargıları kabulleniyor ve uyguluyor ve hayatı ona göre yaşıyor. ayrıca mesela (bu söylediğimi platondan araklıyorum) evlat konusunda da senin biyolojik çocuğun olmasa da senin evlilik takımının bir çocuğu olarak görüp tamamen benimsediğin bir kültür oluşacak belki. hatta belki biyolojik çocuğuna ayrımcılık yapmak antagonize edilecek ayıplanacak o aile yapısında aynı bugü ırkçılığın ayıplandığı gibi.
0
🌸Batuhanolabilir
(16.09.25)
Neden 1 erkeğe 5 kadın düşsün, 5 erkek 5 kadın birbirini halletsinler mesela, nikahlı hem de. Kimin eli kimin cebinde fark etmesin. Kimin bu 9 kişiyi aldatıp aldatmadığını kim denetlemeli mesela, nihayet hem toplum sağlığı hem aile sağlığı meselesi de var, hastalık kapmak falan. Tek eşlilik bile aldatma durumunda çok tehlike barındırırken bu çok eşlilikte bu konuyu nasıl yönetmeyi düşünüyorsun? Sağlık takıntısı olan çok eşli olmasın mı diyeceksin?
0
muhayyer divan
(16.09.25)
youtube’da crime belgeselleri izliyorum, son izlediğimde (abd) swinger yapan iki çiftten biri diğer erkeği öldürüyor ve kendi eşini kıskandığı için de değil, adamın eşini kıskanıyor.

insan doğası buna uygun değil.
0
deartheodosia
(16.09.25)
Bu durum bende birinci dereceden akrabayla cinsel ilişki boyutunda tabu. Ama güzel açıklamışsin meramını. Olabilir mi, sürekliliği var mı, bunları düşünmek için kafa lazım o da su an bende yok. Yazılanları okuyup aydınlanıyorum.
0
sekizdokuzon
(16.09.25)
Batuhanolabilir bu sayede cocuk ailenin degil toplumundur diyorsun. o zaman bakimini saglayacak imkanlari da toplum saglasin. kim kimle sevisiyordan once bireyselligi bitirmen lazim. deartheodosianin dedigi sey guncel toplum normlarindaki swinger kulturunden bahsediyor. ama eger sevdigi kadina sahip olmasi gerektigini ogrenmeseydi yapmayacakti. iliskiler bu kadar gudusel degil. malum toplulumuzdaki kadin cinayetleri de ayni mantikla suruyor. ya benim ya kara topragin anlayisini icgudusel ve insaniyetten geldigini mi soyluyorsunuz? kiskancliklar bilmem neler.
hayvandan farkimiz olsuncular hayvandan farkli olunca bayagi guzel oldu ya topluma, dogaya bayagi faydamiz oldu demek istiyorum. simsiki sarilin normlariniza size cok sey katiyor belli ki. ne guzel hayatlariniz var ya
0
ala09
(16.09.25)
@ala09, ben normlarımla mutluyum ya, bu demek değil ki ya benimsin ya kara toprağın anlayışını benimsiyorum. zaten aksi görüş hep “toplum öğretisi bunlar” oluyor. isteyen istediğini yaşıyor zaten, ben yaşamıyorum ve yaşamadığım, uygun bulmadığım için eleştirmek de kimsenin hakkı değil.
0
deartheodosia
(16.09.25)
Bir fikri beğenmeyince cevap olarak çirkefleşme noktasına gelmişiz. Önce bunu çözelim bence, çok eşlilik falan bundan sonraki konular. Asıl kadın ve erkek cinayetleri bu çirkef kafalardan çıkıyor çünkü. Bu arada soru sahibi kendisine yönelttiği sorulara bir cevap verirse memnun olurum.
0
muhayyer divan
(16.09.25)
kendime bir soru yöneltmedim ki
0
🌸Batuhanolabilir
(16.09.25)
YönelttiğiM yazdığım halde telefonum kafasına göre düzelttiği ve ben buna hâlâ alışamadığım için orada m harfi eksik çıkmış.
0
muhayyer divan
(16.09.25)
Heğ. Ya ben oralarını hiç düşünmedim böyle izole bir fikir benimkisi okulda teori işlerken bi şeyleri ihmal edersin ya öyle. Zaten bilimsel, mantıklı bir yaklaşımla da sormadım maksat muhabbet diyerek sordum. Ha şunu diyebilirim sorunuzla ilgili önce sağlık kısmından başlayalım, sağlık konusunda o şartlar altında da o şartların normları işlerdi. Şimdi de var cinsel yolla bulaşan virüsler ama bu hiçbir şeyi engellemiyor., kabullenilmiş ona göre hareket ediliyor. Önlem alınıyor, alınmıyor. O zaman da o şekliyle kabul görürdü bence.




Neden sorusuna bir yorumum yok. Ben zaten neden çokeşlilik değil de tekeşlilik diye soruyorum.
Aslında bir psikoloji doktoru, sosyoloji profesörü falan iki dakkada anlatır içimizden geçer bilimsel ve metodolojik analizler ve tezlerle. Bizimkisi muhabbet.
Neden 1 erkeğe 5 kadın ya da 4 Erkeğe 5 kadın ya da 1 erkeğe 1 kadın? Onu bilemiyorum benim bir seçimim yok.

Ama Rick & Mortydeki unity gibi bir fantazi sanırım birçok erkeğin de fantazisidir


Şimdi neden demeyelim de nasıl diyeceksek şunu düşündüm sanırım üreme iki bireyle yapıldığı için tek eşlilik var. Mesela üreme 3-4-5... canlının birleşimiyle yapılsaydı o zaman doğal olarak çok eşlilik kültürleşecekti. Mesela evrimciler buna ne diyor? Neden 2 birey birleşiyor genlerini yeni nesle aktarıyor da 3-4-5vs değil? Yeni canlı 4 ebeveynin genlerinin birleşimiyle oluşsa daha iyi değil mi hepsinden bir şey alır. heee ona survival of fhe fittest diycekler en iyi gen aktarılsın diycekler ama her anlamda en iyi gen yok ki alfada.
0
🌸Batuhanolabilir
(16.09.25)
@deartheodosia cinayet mazeretinin insan doğasıyla doğrudan ilgisi yok demek istedim, anlaşılmış da zaten, kişisel bir eleştiri yok. mutluysan ne ala
0
ala09
(17.09.25)
@Batuhanolabilir

Bir erkek olarak sen eşini/sevgilini başkalarıyla rahatlıkla paylaşabiliyorsan psikolojinde bir sorun var demektir. Normalde bir erkek partnerini kimseyle paylaşamaz, içgüdüsel olarak. Çok evliliği uzun süreli değil kısa süreli olarak amaçladığını düşünüyorum.

Ben bir de şöyle düşünüyorum,

Erkeklerin doğasının çok eşli olduğuna katılmıyorum. Öyle olsaydı, annesine, ablasına, kız kardeşine, anneannesine, babaannesine, halasına teyzesine yengesine hallenmemeyi, hatta erkeklere hallenilmeyeceğini öğrenmezdi, öğrenemezdi. Toplumların %99,999'u öğreniyor mu, öğreniyor. O halde erkek tek eşli olmayı gayet güzel öğrenebilir. Sadece öğretilmemiş, bu konuda cinsiyetinin ardına sığınarak gevşek davranmayı öğrenmiştir.
0
muhayyer divan
(17.09.25)
karnında benim çocuğumu taşıyan kadın 3-5 erkekle daha penetretif seks eyleyemez. ben bile şeyetmiyorum oha ya.
öte yandan benim 9 tane kadını hamile bırakmamda bir sorun yok.
ayrıca benim karım başkasıyla kafasına göre evlenirse bir sürü akrabam olur, akrabalığın anlamı kalmaz.
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(17.09.25)
özgür iradesiyle karar verebilmeleri şartıyla yetişkinlerin kendi aralarında yaptığı ve benim özgürlüklerimi etkilemeyen hiçbir şey beni ilgilendirmez. kimseyi de ilgilendirmemeli.
0
robokot
(17.09.25)
@karim iceride, bi tane bulabilirsen sana yeter, hiçbir kadın senin gibi bir adamla aynı evde yaşamak istemez, istememeli
0
deartheodosia
(17.09.25)
(15)

Lounge Kullaniyor musunuz? (Havalimanı)

isiaha
Bugun sohbet arasinda gecti. 3-4 saat oncesinden havalimanina giderek lounge'da kitap okuyorum dedi bir arkadas. Bana cok samimi gelmedi acikcasi Is agini gelistirmek ve genisletmek icin tamam anlarim ama herkesin kendi tercihi en nihayetinde. Siz hangi amacla kullaniyorsunuz? Uzun aktarma surelerin
Bugun sohbet arasinda gecti. 3-4 saat oncesinden havalimanina giderek lounge'da kitap okuyorum dedi bir arkadas. Bana cok samimi gelmedi acikcasi Is agini gelistirmek ve genisletmek icin tamam anlarim ama herkesin kendi tercihi en nihayetinde. Siz hangi amacla kullaniyorsunuz? Uzun aktarma surelerinde cok iyi qma onun harici ne acidan yararlaniyorsunuz?
0
isiaha
(15.09.25)
Istanbul havalimanından uçacaksam, yolda bir aksilik çıkar veya güvenlik girişi kalabalık olursa diye genelde erkenden alana gidiyorum. Erken gidince de Thy lounge’a girip birşeyle yiyip içmek iyi geliyor.

Yurtdışından dönerken de vaktim varsa lounge kullanırım.

Para verip kullanmam ama. Ücretsiz olduğu için kullanıyorum.
0
kaptan memo
(15.09.25)
Bir ara ücretsiz lounge giriş hakkım vardı. Pide yemek için kullanıyordum dürüst olmak gerekirse:d gerçekten çok güzel çıtır çıtırdı
0
kullanicadi
(15.09.25)
kaptan dediği gibi zaten bunu sağlayan şirketler oluyor çoğunun da bu şekilde olduğunu sanıyorum
0
ala09
(15.09.25)
parasini verip girmek asiri kazik. su an ucretsiz giris yapma hakki saglayan bir kartim yok, o yuzden kullanmiyorum. is agi gelistirme kismi da cok garip geldi, rasgele birilerine yaklasip sizinle nasil calisabilirsiz diyen insanlar mi var? neyse ben o grupta degilim.

dis hatlar icin 92 euro + %20 (sanirim) kdv diyor IST IGA lounge. yuh, o parayla neler yapilir. sirket falan odemedikten sonra hayir.
0
hot potato
(15.09.25)
ya geçen lazım oldu (uçak 3 saat rötar yaptı ve zaten normal saatten de 3 saat önce havalimanına gitmiştik) fakat Londra Gatwick'te saçma şekilde lounge 20:00'da kapanıyormuş ahaha. Giremedim o yüzden.

İstanbulda lazım olsa ve 30 pounda falan giriliyorsa girerim. Zaten oturup bişey yiyip içsem aynı paraya gelir. (not: Şimdi Revolut'tan baktım iga lounge 33 pound çıktı)

edit: oha bi dk, IST IGA 92 euro + kdv ise Revolut nasıl o kadar ucuza veriyor ki? Üst paket vs. de değilim onlara bedava bile veriyor ama düz üyeye bile indirimli belki de hmm
0
nhk ni youkosu
(15.09.25)
@nhk www.igapass.com su sayfada gordum fiyati. kisisel olarak bir tecrubem yok. revolut uzerinden daha ucuzsa hesap acalim :D
0
hot potato
(15.09.25)
lounge'lara ucretsiz giris hakkim varsa kesin giderim, ama parasini vererek muhtemelen sadece 2-3 kere, sabiha gokcen'de giris 30TL fln iken girmistim.Parasini verecek olsam simdi 30 dolar'a kadar fln ok de fazlasini vermem.

Girme sepeblerim olarak:

mesaimin bir kismi havaalaninda gececekse (orn: oglen 2'de ucagim var ama yarim gun calismis olmak istiyorum) o zaman daha erken gidip takiliyourm.

yemek yemediysem ve ucakta yemeyeceksem yine gidip orda biseyler tirtiklamayi tercih ediyorum.

uzun aktarma varsa yine gidip biseyler yemek, dinlenmek, daha temiz tuvaletlerde elimi yuzumu yikamak icin kullaniyorum. henuz duslara girmedim.

sabah 6daki uzun ucus oncesi gece 11de gitmisligim var (bunda beni havalanina birakacaklardi her turlu illa ki, gece 3te uykularindan olmasinlar diye erken gitmeyi ben teklif etmistim).

network kurmak amacli lounge'da takilmak hic aklima gelmezdi ama. hic oyle bir iletisimim de olmadi.
0
taurina
(15.09.25)
Şimdiye kadar sadece 1 kere kullandım o da turkcell'in indirimi miydi hediyesi miydi neydi. Onun haricinde kullanmam gereken bir bekleme sürem de olmadı zaten.
0
orta buyuklukte bir ulkenin krali
(15.09.25)
çok uçuş yaptığım dönemde thy'nin elite kartı vardı ve ücretsiz girebiliyordum. Fırsat bulduğum her havalimanında direkt oraya giriyordum. hem daha konforlu hem havalimanına göre ücretsiz yeme içme vs imkanları mevcut.
0
ucurulmamak umidiyle
(15.09.25)
sabah erken uçuşlar hariç sabihadan hep kullanıyorum, çünkü uygun ve uyumak yeme içme için gayet iyi. ama kalite olarak istanbulla karşılaştırılamaz.

istanbulda bir kaç kez kullandım, epeydir istanbul'dan uçuş gerçekleştirmiyorum.
0
a darkness coming
(16.09.25)
İç hatlarda "cip" her zaman. 20-30 dk'lık işi bir dakikaya indiriyor. Dış hatlarda da her zaman. Çünkü tedbiren erken gelmek gerekiyor. Hatta bu cevabı havalimanından yazıyorum. (Loungedan değil ama)

Sebeplerim:
64.media.tumblr.com
karikaturistan.wordpress.com

Edit: Siz para mı veriyorsunuz?
0
yadigar
(16.09.25)
lounge’da network mü?

babamla giderken kullanabiliyorum ama tek kullanmıyorum çünkü hakkım olmuyor ve eğer 6-7 saat öncesinde havaalanında olmayacaksam asla para ödemem. geçtiğimiz ay ücretsiz lounge hakkı tanınmıştı istanbul havaalanında ama hep gittiğimiz thy lounge’ı değildi, aşırı kötüydü mesela.
0
deartheodosia
(16.09.25)
Ücretsiz kullanım hakkım olduğunda kullanıyorum, açıkçası her seferinde de para veriyor olsam değmezdi düşüncesi oluyor ama geçirmem gereken uzun saatler olsa ve havaalanında bir şeyler yemek zorunda olsam satın almayı düşünebilirim, normal alanlara göre daha sakin ve daha ekonomik olur, ben hep uçuş öncesi 1-2 saat için kullandım şimdiye kadar.
0
(16.09.25)
Ben cay kahve adamiyim. Ucus oncesi acik bufe, IPad' de kitap okumak veya oyun oynamak guzel oluyor.
0
trixi
(16.09.25)
lounge kullanımı benim için tek başına bir şey ifade etmiyor. para vererek zaten lounge'a girmem, bir yerden ücretsiz hakkım olması lazım. bence asıl olay, Fast Track .. yani sıra beklemeden şakır şakır tüm güvenlik kontrollerinden, pasaporttan vs'den geçme olayı. gerisi boş.
0
co2s2
(16.09.25)
(22)

bu laf sokma mı değil mi?

deartheodosia
çocuğumun üzerinde zara’nın şu son dönem forma gibi çıkarttığı tişörtlerden var ve üzerinde “paris tokyo london” yazıyo (hiç farkında değildim). ben diyarbakır’dan fotoğraf paylaşıyorum. fotoğrafa yapılan yorum “paris tokyo london diyarbakır”. bunu özellikle soruyorum çünkü bu yorumu yapan kişiyle a
çocuğumun üzerinde zara’nın şu son dönem forma gibi çıkarttığı tişörtlerden var ve üzerinde “paris tokyo london” yazıyo (hiç farkında değildim). ben diyarbakır’dan fotoğraf paylaşıyorum. fotoğrafa yapılan yorum “paris tokyo london diyarbakır”.

bunu özellikle soruyorum çünkü bu yorumu yapan kişiyle aramızda “laf sokmama” anlaşması vardı :d ama devamlı bi şeyler söyleyip sonra reddediyor. sizce de bu bariz laf sokma değil mi? :p

teşekkürler.
0
deartheodosia
(14.09.25)
ne demek istedigini dusunuyorsunuz peki? yani ne konuda laf sokmus? gercekten anlamadigim icin soruyorum.
0
songforsomeone
(14.09.25)
sanki hayaller yurtdışı gerçekler diyarbakır gibi @song
0
🌸deartheodosia
(14.09.25)
Bence güzel espri ya. Aranızdaki gerginliği azaltmak istemiş olabilir mi?
0
sekizdokuzon
(14.09.25)
8910, ben de güldüm inkar etmeyeceğim ama devamlı anlaşmayı bozup şaka yaptım ya da bu laf sokma sayılmaz dediği için ek görüş almak istedim.
0
🌸deartheodosia
(14.09.25)
Normalde laf sokma demem ama dokundurma iması yarattığı için anlaşmayı bozar diyorum.
0
Bruce
(14.09.25)
Geçmişle olan anlaşmanızı hesaba katarsak laf sokma gibi ama daha çok espri var denebilir.
Sıra sende artık. Ona sinsi şakalar hazırla
0
diyecevaplandı
(14.09.25)
Ahaha guldum ya, iyiymis ve bence de dokundurma. Laf sokma sayilmaz :)
0
sey mi dostum
(14.09.25)
dalga geçmiş bal gibi :)
0
cccbehzatccc
(14.09.25)
Yurtdışına gitmek yurtiçi gezi yapmaktan daha hesaplı. Neyin laf sokması olabilir ki ?

Bu hayatı bu kadar kafaya takmayın ya , yarın hiç olmayabilir.
0
Mcfly
(14.09.25)
mcfly, ben laf dokunduramıyorum ama o yapıyor, neden ciddiye almayayım ki şimdi bunu :) anlaşma varsa çift taraflı uyulmalı yoksa ben de bi şeyler söylemek istiyorum ama kendime engel oluyorum her defasında.
0
🌸deartheodosia
(14.09.25)
Bana komik geldi ya, bi de ben boyle seyleri hic boyle kotu almam yani laf sokma benim icin negatif bisi, bu sadece komik geldi acikcasi. Ama su acidan bakabilirsiniz, filozofik olursak, genellikle alinganlik/lafsokuldugunu dusunme genellikle bizim aslinda rahatsiz hissettigimiz konularla ilgili oluyor, mesela kendimizle barisik olmadigimiz seylerle ilgili. Oyle bir durum var mi sizde? Ona bakabilirsiniz? Bana komik geldi, guler gecerdim laf sokma demezdim acikcasi, onun icin sordum ne anladiniz diye
0
songforsomeone
(14.09.25)
öyle bir fotograf görsem yalan yok, ben de hönkürürdüm. bence komik :)
dalga gecmis ama laf sokmamis.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(14.09.25)
komik değil bence hatta yazmak için kendini baya zorlamış gibi geldi bu sebeple anlaşmayı bozmuş diyebilirim
0
basond
(14.09.25)
Laf sokarak da espri yapılabilir. Epey de yaygın. O yüzden "komik bence" demek sorunun cevabını vermiyor. Bu arada net laf sokmuş ama komik.
0
nawar
(14.09.25)
Onunki laf sokma da seninki değil. Yani çocuğun tişörtünün nesinden tahrik olmuş nasıl bir alaka kurmuş anlamadım.
0
muhayyer divan
(14.09.25)
paris tokyo london diyarbakır'a gitmiş demiş güzel demiş laf sokma yok bence
0
Shepard
(15.09.25)
sana şöyle söyliyim, fotoğrafı gören herkes aynı şeyi demiştir kendi kendine, bir arkadaş cesurca yazmıştır. yani sadece bu yazan arkadaşın fikri değildir bu komik bir raslantı olmuş üzgünüm
0
Hallegadola
(15.09.25)
günaydın :) @hallegadola, çocuk londra’ya falan da gitti birçok kez, konu gidememe değil. ayrıca diyarbakır çok çok güzel bi şehirmiş, çok beğendim
0
🌸deartheodosia
(15.09.25)
kahkaha attım. demekki espri amacıyla yapmış.
0
ground
(15.09.25)
Hahah aynen oyle diye cevap atardim ben. Bilemiyorum ya ben cok saf da olabilirim. Bana espri gibi geldi.
0
Kittie
(15.09.25)
Laf sokma değil de takılma, dokundurma +1 buna alınmazdım güler geçerdim. Anlaşmayı bozucu bir etkisi yok gibi geldi, yeri gelince sen de benzer bi espri yaparsın ödeşirsiniz

"laf sokmama" anlaşması ilgimi çekti, bir arkadaşla bizim de yapmamız lazım bunu. Teklif edicem, masaya oturalım imzalayalım karşılıklı dicem(:
0
kullanicadi
(15.09.25)
sen yazsan guzel espri olurdu, o yazinca kucumseme, asagilik kompleksi gibi algiladim.
0
Ley
(15.09.25)
(29)

Hangi üniversite mezunusunuz?

alice in potatoland
Mezun olduğunuz üniversitenin hayatınıza pozitif bir etkisi olduğuna inanıyor musunuz?
Mezun olduğunuz üniversitenin hayatınıza pozitif bir etkisi olduğuna inanıyor musunuz?
0
alice in potatoland
(14.09.25)
isim veremem ama inanilmaz büyük bir etkisi oldu.
lisenin de ayni sekilde. cok iyi bir networküm var.
yurt disinda da pozitif etkisi oldu. tr'de yasasam zaten cok daha faydasini da görürdüm.

network disinda da cok üst düzey iyi bir egitim aldigimi düsünüyorum. son derece desteklendigimiz, özgür bir ortamda egitim aldim.
0
sonsuz
(14.09.25)
İstanbul Üniversitesi.
Okulun pozitif etkisi olmadı ama bölümün oldu. Bölümün bir ekolü olduğu için ve o ekolü desteklediği için dolaylı olarak okuldan memnun olmam lazım ama iü neticede, ne kadar memnun olunabilir.
0
Bruce
(14.09.25)
Mimar Sinan. Yaptığım işe bir katkısı olmadı ama Matematik'te akademik kariyer düşünenler için fena bir başlangıç sayılmaz. Hocaların büyük çoğunluğu ODTÜ çıkışlı ve vizyoner insanlar. Bir tanesi yapay zeka çalıştığı bir doktora, yüksek lisans programı başlatmıştı mesela yapay zeka bu kadar popüler olmadan önce. Matematik okumak isteyen gençler varsa tavsiye ederim. Yalnız kampüsü Fındıklı da değil, Bomonti'de. Kampüsten bir beklentiniz olmasın.

Öncesinde de üç sene İTÜ'de okumuştum ama pek iyi şeyler söyleyemeyeceğim orayla ilgili. Tam bir devlet dairesi.
0
sekizdokuzon
(14.09.25)
"çoh iyi networküm var, eğitim aldım, çoh üstüzey eğitim aldım"

@sonsuz sen tam bir tenekesin. Hiç utanman da yok kekonun tekisin
0
beyfendi
(14.09.25)
İü beyazıt. Tarihi yarımada birçokları için ilgi çekici olsa da osmanlı/islami tarz içimi karartıyordu, mesela mezun olduktan sonra o bölgelere adım atmadım. Okul, eğitim olarak ise güzeldi. Hayatıma ve mesleğime katkısı oldu.
0
ruhen hastayim ben
(14.09.25)
Marmara ünide, çok spesifik, fazla kişinin bilmediği bir bölümü ingilizce olmayan yabancı dilde okudum, network açısından faydası oldu öğrencisi az olduğu için mezunu öğrencisi herkes birbirini piyasada kolluyor.
0
nahtoderfahrung
(14.09.25)
İsim vermeyim.

Evet oldu. İngilizce hazırlıkla birlikte 5 sene geçirdim. İlk hatalarımı ve yanlışlarımı yaptığım senelerdir. Pişmanlıklarım çokça. Ayrıca kendi başıma olma yetisini kazandığım ve öğrendiğim zaman dilimi olmuştur. Cidden büyük bir yol ayrımı oldu.


Üniversitem ne iyi ne kötü. En büyük artısı kocaman bir kampüsüydü.
0
put it in your appropriate place
(14.09.25)
iu, basta sevindim sonra zar zor gidip de bitirdim, marka olarak yaramadi ama bölümün avantaji cok oldu. iuden gelen network gelmez olsun
0
ala09
(14.09.25)
Hiç bir etkisi olmadı. Ama bölümün oldu.
0
mikahakkinen
(14.09.25)
Açık öğretim xd, veteriner teknisyenliği ve pc programcılığı mı neydi.

Veteriner şeysiliği sebebiyle bilinen bir veteriner cerrah yanında çalıştım, ameliyatlara girdim, ya işte veterinerde ne yapılıyorsa yapabiliyorum.

Programcılık ise bir yazılım firmasında işe girdim. Güya takım lideri yaptılar. Ofiste uyudum kalktım, 18 20 saat bildiğin iş yaptık. 3-4 ay sonra kovdular. Kendi websikemi kurdum. Sıfır reklam ile hep ilk sıradayım.

Sosyal olarak ise ıyyyy aöf mü diye bakıyor millet tepeden ahaaahah.
0
Shepard
(14.09.25)
acıbadem ticarethanesi
hiçbir katkısı olmadı.
0
neira
(14.09.25)
bilkent.

baya pozitif etkisi oldu hem iş bulma hem çevre açısından.
0
jelly bear
(14.09.25)
Hacettepe'den mezunum, severim, arada bir uğrarım Ankara'ya yolum düştüğünde, bazı konularda hayatıma pozitif etkisi oldu.
0
blue rebel motorcycle club
(14.09.25)
odtü. iş başvurularında ön elemeyi geçmemde epey etkisi oldu.
0
pide
(14.09.25)
iyte

kendi başımın çaresine bakmayı öğrendim.

mesleki ingilizce, pratik ingilizce, araştırıp uygulama...

ciddi iyi eğitim aldığımı düşünüyorum hem lisans, hem de yüksek lisansta.
0
rain when i die
(14.09.25)
Ege üniveristesi , okul çok güzeldi de bölüm manasız bir şekilde zordu o yüzden tat bırakmadı.
0
pislick0
(14.09.25)
bir artısı ya da eksisi olmadı ama vakıf üni olduğu için sanki zar zor barajı geçerek girmişim gibi düşünülüyor ama bayağı yüksek puanla girmiştim ve iu, marmara gibi üniversitelere zaten girebiliyordum.

ed: yl için yurtdışı nereye başvursam kabul aldım ama bunun lisans üniversitemle bi ilgisi olduğunu da düşünmüyorum.
0
deartheodosia
(14.09.25)
Bonn Üniversitesi, yüksek lisans. Evet, oylesine bir üniversite degil; "elit üniversiteler" listesi icerisinde. Türkiye´den de marka degeri olan bir üniversiteden lisans mezunuyum. Onun ekmegini hic yiyemem burada. Sahte diplomalarla beraber, Türkiye´den gelip Avrupa´da baslangic yapacak kisilerin isleri daha da zorlasacak. Eksi deger katar, arti deger katmaz o.
0
buf-e kür
(14.09.25)
kesinlikle oldu, hem hayat gorusum, hem turkiye'de is bulmam hem de karakterim oldukca etkilendi. bogazici
0
fakyoras
(14.09.25)
bachelor tu wien.
master oxbridge.
duyurun disindan da tanidigim eileengray adli suser cok idol olmustur oxbridge konusunda, hem meslektasim hem kendisi ivy league mezunu hem de ivy league de akademisyenlik yapiyor.
yasadigim yerde bachelor olmasi pozitif karsilaniyor elbet ama üniversite adi özellikle bir sükse yapmiyor. yani zaman zaman yapar ama genelde sektör disindan kisilerdir cünkü teknik üniversitenin en zor bölümünü diye bilinir. gene de diger avusturya ünilerinden daha yukarida tutulmaz. ama master yapiyor.
bir de sunu yazayim, komik olsun. meslegi temelli birakmaya hazirlaniyorum :)
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(14.09.25)
izmir ekonomi.

para ve zaman kaybı.
0
Batuhanolabilir
(15.09.25)
Korkunç negatif etkisi oldu, oluyor…
0
yadigar
(15.09.25)
nuh naci yazgan-işletme

işletiyoruz işte bazı şeyleri
0
Hallegadola
(15.09.25)
itu'den mezun oldum (telekom). devlet dairesi demis birisi yukarda, dogru tespit bence. egitimin asiri akademik oldugunu dusunuyorum, endustriyle alakasi yoktu pek. endustrinin nereye evrildigini de yakalayamamislardi. endustriyle ortak calismalar cok kisitliydi. egitim genel olarak sablon teknik bilgilerle doluydu. mezunlar hep baska baska seylere yoneldiler, kimisi bankada yazilimci oldu, kimisi app developer oldu, kimisi cloud architect oldu, kimisi urun muduru oldu fln. telekomdan ziyade teknoloji sektorunde calisan muhendis profili cikti ortaya karisik, ama geneli iyi yerlerde iyi kazaniyorlar. sanirim bu sebeple de pek network gelismedi, mezun olup ilk ise basladiktan sonra da networkunun bir faydasini gormedim.

ancak, kariyer fuarlari fena degildi, ilk isimi oyle edindim. sonra belli basli takiplarin hep belli basli yerlerden ise alim yaptiklarini gordum (zaten aday cok bari okulundan eleyelim mantigi).
0
taurina
(15.09.25)
yurtdisi, orta kalite.
sifir etki. hatta sadece yuksek yaptigim icin mulakati gecemedegim oldu :D
0
cooperr
(15.09.25)
İstanbul Üniversitesi

evet oldu. derece yaparak girdim. 3 yabancı dil bilmemin de etkisi oldu tabi.
0
yurtsuz john
(15.09.25)
İü
Okulun adının bir faydasını gördüm diyemem. Hatta seçtiğim bölümden de pişmanlık duyuyorum. Yapay zeka ile beraber büyük ölçüde selası okunan bölümlerden. İyi ki pedagojik formasyon almışım diyorum. Kendi mesleğimi çok az yaptım. Ama okuması keyifliydi, iş hayatında pek işime yaramasa da genel kültür sağladı
0
kullanicadi
(15.09.25)
Yeditepe mezunuyum.

evet pozitif etkisi oldu. İşle alakalı değil belki henüz ama güzel bir üniversite hayatı geçirdim. Başka üniversitede olsaydım elbette bunu bilemem ama bu kadar mutlu olur muydum bilmiyorum.
0
orta buyuklukte bir ulkenin krali
(15.09.25)
@yadigar, mezun olduğunuz üniversitenin pozitif etkisinin olmamasın anladım da, negatif etkisi, hele ki korkunç negatif etkisi nasıl oluyor?
0
🌸alice in potatoland
(15.09.25)
(29)

erkekler neden

sonsuz
erkekler iliskilerde neden kavga, tartisma aninda tamamen kendini kapatip susmayi tercih ediyorlar? dementor saldirmis gibi mi hissdiyorlar? amaclari ne?
erkekler iliskilerde neden kavga, tartisma aninda tamamen kendini kapatip susmayi tercih ediyorlar? dementor saldirmis gibi mi hissdiyorlar? amaclari ne?
0
sonsuz
(12.09.25)
Kendimi suçlanmış hissedince böyle oluyor. Psikolojik bir olay. O an kendimi dışarı kapayayım da karşımdakine bir mesaj olsun diye akılla alınmış bir karar gibi değil de kötü bir haber aldığında moral bozukluğundan aniden modun düşer ve ağzından iki kelime bile çıkmak istemez bunun gibi

Yine de kadın erkek tartışma ve iletişim üzerine çalışmalıyız
0
grimavi
(12.09.25)
Kazanamayacagi savasa girmiyor.
0
mbond
(12.09.25)
Bu karşıdakiyle ilgili. Sen en kapanık, asosyal, ev içi bir hobinin nerd'ü adamı bile yargılamaların olmadığı, içindekini söylediği için suçlanmayacağı bir iletişimi sunarsan konuşur, susmaz.

Kadınlar genelde haklı olmaya çalışıyor. Evli erkekler için laf var ya, ya haklı olacaksın ya evli. Kadınlar geri adım atmıyor, yanlışlarını kabullenmiyor, saldırıyor, iletişimde sürekli bu ilişkinin lideri benim gibi ilginç düşüncelere girebiliyor. Geçmişi açıyor.

Şimdi 3-5 kez 10 kez yüz kez tartıştık ama her defasında bu şekilde dönüş alınca insan salıyor ve amannn nasılsa anlamayacak diyip konuyu halı altına süpürüyor. Bir gün birikip patlar bu halı altındakiler de.

Olması gereken bunu nasıl çözeriz? Bak bundan rahatsız oldum ve sebepleri de bunlar, lütfen ne yaparsak bir daha bu olmaz vs gibi yapıcı değil de genel de videolarda gördüğünüz feminist kadın çığlığı adamı hayata küstürüyor. İletişim de katip seviyesine düşüyor belli bir süre.
0
Shepard
(12.09.25)
çoğu zaman strateji değil, devre yanması. öfkesini kontrol edememekten ya da kırmaktan korkuyor, tartışmayı yönetemediği için sessizliğe kaçıyor. karşı taraf içinse bu pasif-agresif işkence gibi görünüyor.
0
gabe h coud
(12.09.25)
Kadınlar asla tartıştıkları şeyi kastetmiyorlar ki, atıyorum sizinle buluşmaya geç kaldığınız için tartıştığınızı sanıyorsunuz ama aslında bi gün önce yazdığınız bir mesaja alınmış oluyorlar.
0
olaylar olaylar
(12.09.25)
dementor saldirmis gibi hissetmekten,
olaylarin fazla buyumesinden korkmaktan,
caresiz hissetmekten, ne desem ise yaramaz hissinden,
ne diyecegini bilememekten,
ne dese hep haksiz cikmaktan, ogrenilmis caresizlikten,
suclu olmaktan, ne dese bos olacagini dusunmekten,
olayi kendi kafasinda yasamaktan, sanki soylemis gibi hissetmekten,
kafasinda olayi anlamlandirmaya calismaktan
vs

ama karsi tarafi gicik etmek veya susarak kazanmaya calismaktan degil.
0
lemmiwinks
(12.09.25)
@Shepard, nickini görmeden okumaya baslamistim. yariya gelince sen ya da senin kalibrende biri oldugunu hemen anladim.
0
🌸sonsuz
(12.09.25)
kendi adıma konuşayım. benim yapacağım konuşmalar belli bir kelime ve süre sınırını geçmeyecek. o eşik aşıldıktan sonra yapılan şey kuru gürültüden ve dönüp dönüp aynı şeyleri konuşmaktan öte gitmiyor.
0
lazpalle
(12.09.25)
Erkeklerin beyinlerindeki konuşma alanı daha küçük, kadınlarda bu alan daha büyük, sanırım 3 kat gibi bir şey. Erkekler -eğer konuşma alanı gelişkin bir beyne sahip değillerse- kadın karşısında düşüncelerini kolaylıkla toparlayıp söze dökemiyor. Bu davranış bazı kadınlarda da mevcut, özellikle beyni donabiliyor bazı kadınların, yani düşünce akışı devam etse de ne düşündüğünü anlayamayabiliyor, cevap oluşturamayabiliyor. Erkekler de böyle. Ama beyninin konuşma merkez çok gelişkin erkekler de var, onlar asla mangalda kül bırakmazlar, en haklı olduğun konu da olsa en düzgün üslupları da kullansan, ne yaparsan yap o erkeği alt edemezsin. Kadınlardaki de böyle.

Bence erkeklerin sorunu HER ŞEYİ EGOLARINA SALDIRI OLARAK GÖRMELERİ. Kadınlar çok büyük çoğunlukla anlaşılmak ihtiyacıyla konuşuyor, ısrar ediyor, sesini yükseltiyor, bağırıyor, kavga ediyor. Duyulmak ve anlaşılmak için. Ama erkekler çok büyük çoğunlukla, bahsedilen sorunun kendisini yıkmak amacıyla dile getirildiğini, değerinin düşürülmeye çalışıldığını zannediyor ve bu sebeple dinlemiyor. Bundan bağımsız olarak dinlemeye üşeniyorlar, dinlemeye üşenen anlamaya da üşeniyor. Bir yandan da Serkan Karaismailoğlu'nun anlattığı bilgiler var, erkeğin konuşmalara odaklanması kadınlara göre epey kısa. Kadınlar da çok etraflıca konuştuğu için anlaşamıyoruz.
0
muhayyer divan
(12.09.25)
Çok konuşuyorsunuz ya. Bence konuşarak her problem halledilmez
0
Cezcez
(12.09.25)
kisisine göre degisiyordur bence. benim esim gayet cat cat laf yetistiriyor.

yani ben soruda bir genelleme gördüm, o sebeple kendi esimden örnek verdim. soru formüle edilisi bakimindan susan erkekleri degil, genel olarak erkekleri ele aliyor. benim cevapta bir yanlis yok o sebeple, sizin soruyu sorma seklinizde hata var.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(12.09.25)
@konusma, öyle heralde de ben senin esini degil de susan erkekleri sordum
0
🌸sonsuz
(12.09.25)
Hiç böyle bir şey yapmadım. Bir de tartışma var tartışma var, banane ben haklıyım şeklinde yaklasilinca cinsiyetten bağımsız buna maruz kalan tarafa, diğer taraf pek söyleyecek bir şey bırakmıyor, böyle kafasında kurduğu bir şeylerden ötürü itham edip sonra engelleyenine bile rastladım, eminim başka yaşayanlar da olmuştur.

Bu taraflarını farketmeyen, düşünmeyen erkekler, sinip susarak geri çekiliyor olabilir. Bu kısım varsayımsal olacak ama, babasından böyle gördüğü için olmuş olabilir, belki evin idare eden rolü bir şekilde ona kalmıştır, bunlar da ihtimaller.
0
encokbenisevinnolur
(12.09.25)
tam tersi bu konularda tamamen açık olma taraftarıyım ve genelde "karı gibi" olmakla suçlanıyorum. en sevdiğim atasözüm olan COMMUNICATION IS KEY'in geçerliliği konusunda şüpheye düştüm artık açıkçası.
0
der meister
(12.09.25)
Malesef artık şöyle düşünmeye başladım, erkeklerin birçoğunun ( böyle olmayanları tenzih ederim) iletişim problemleri var ve sorunlarla baş etme mekanizmaları zayıf ve birçok şeyi o kadar da umursamiyorlar. Bu ve belki daha başka sebeplerden genelde kaçmayı tercih ediyorlar
0
yuvarlanantencereninkapagi
(12.09.25)
@sonsuz daha çok 2 paragrafı okursa ölecekmiş hastalığına yakalanmışsın gibi aahhaha. tldr yapayım mı bundan sonra?

@muhayyer divan ya boş mu yaptın yoksa kaynaklı bir şey mi söyledin? Instada takip ettiğin kişiler kaynak sayılmaz.
0
Shepard
(12.09.25)
Kavga, tartışma bana çok düşük profil hareket olarak geliyor, klişe olarak söylemiyorum ama o seviyeye inmek istemiyorum, samimiyetle.

Kontrolsüz insan hareketi kavga etmek, bayağı bildiğin ilkellik yani.
0
kumandanim
(12.09.25)
@kumandan, iki insanin cok yakin olup da görüs ayriligi yasamamasi imkansiz. kavga veya tartisma hic yoksa sürekli harmoni varsa biri digerinin istediklerini yapiyordur sadece. bu da saglikli degil.
0
🌸sonsuz
(12.09.25)
kadın olarak yazıyorum (örneğin annem) tartışılmıyor. 1 cümle kurarsan karşılık olarak 20 cümle geliyor üzerine ağlama, suçlama... erkek beyni ile kadın beyni farklı (yanıtları okumadım belki yazan olmuştur). kadınlar sözel olarak kendilerini daha iyi ifade ediyorlar. kişisel yorumum da en doğrusu susup ortamı terk etmek zaten, benim bu yaşımda hiçbir şeye enerjim kalmadı.
0
deartheodosia
(12.09.25)
çünkü erkekler basit varlıklardır.
www.youtube.com
0
hrskrs
(12.09.25)
@kumandanim

Ben de kavgayı tartışmayı sevmem fakat hem ciddi bir konuda konuşurken heyecana kapılıyorum, tartışıyorum sanıyorlar, hem de bazı insan yumuşaklıktan, sessizlikten, tek kelimelik hamlelerden falan asla anlamıyor ve o iletişimi kurmak zorunda kalıyorsun. Mesela iş yerimde sebepsizce ve anayasaya aykırı şekilde ekmeğine çöküldüğünde on kere anlatmam yetmeyince polis çağırmıştım ve amir kişiyle haykırmalı kavga etmek durumunda kalmıştım. Başka türlü olmuyorsa yapacaksın. Evet ilkellik, primitiflik, iptidâîlik, savaş da öyle. Ama gerekebiliyor ve gerektiğinde geri durmamak en doğrusu oluyor.
0
muhayyer divan
(12.09.25)
kadınlar sosyal olarak kaybetmeye alışkın değiller, tartışmaları kaybedeceğini farkettikleri anda saçmalamaya başlıyorlar. bu sebeple erkek tartışmaya dahil olduğu anda her türlü kaybediyor, tartışmaya girip kazansa başka bir şekilde kaybedecek. men are simplez doğru, enerji harcayacak daha önemli şeyler var hayatta.
0
nahtoderfahrung
(12.09.25)
Çünkü erkek ne yapsa ne etse her türlü bu durumda haksız çıkacağını biliyor, en azından sessiz kalayım da mevzu uzamasın, daha kötü yerlere gitmesin kafasında.

Kadınla tartışırken haklı çıkan erkek, nadir bir ejderha türü olabilir.
0
say something loving
(12.09.25)
Beyhude bir savaş olduğu için

5 senelik ilişkimde sevgilim sadece 1 kez haklısın dedi, onda da konu ikimizle ilgili değildi.
0
baldan kaymak
(13.09.25)
@ sonsuz; Hocam görüş ayrılığı başka bi' şey, kavga başka bence.

Bu ecnebilerde bi' tabir var, " agree to disagree " diye. öğrendiğimden itibaren hayatımda sürekli kullandığım bir surum diyeyim. Bizde hep niyeyse bi' taraf diğerini ikna etmek zorundaymış gibi bi' durum var, tartışmalar bu yüzden kavgaya evriliyor zaten.
Yoksa amacım kavgasız, tartışmasız pembiş pembiş yaşayalım değil.
0
kumandanim
(15.09.25)
@ muhayyer divan; Hocam ben soruyu kadın erkek olarak algılayıp cevap verdim açıkçası, yani sevgililik, evlilik içinde gibi düşündüm. Yoksa hakkın yenmiş vb. bir durumda yine kontrollü giderek sonuna kadar hakkını arayacaksın.
0
kumandanim
(15.09.25)
@kumandan, dostum mesela yaz tatilinde biri köyüne gitmek biri otele gitmek istiyor. ikisinin de farkli sebepleri. tartismadan nasil sonuca ulasabilirler? agree to disagree diyip hicbir yere gitmesinler mi?

kavgadan ne anliyorsun bilmiyorum ama saglikli bir iliskide tartismalar olur. hadi tatil konusu basit bir sey. bunun nerde oturalimi var hangi arabayi alalimi cocugu hangi okula yazdiralimi var. bunlara da mi agree to disagree diyelim :D
0
🌸sonsuz
(15.09.25)
@sonsuz; abi hayır tabii ki:) Birinde birinin dediği olur, birinde dğierinin, çözülür yani, istek olsun önemli olan o :)
0
kumandanim
(15.09.25)
sırf ne kadar sinirleniyor, sinirlenince ne yapıyor diye merak ettiğiniz için bile sudan sebeple kavga çıkarabildiğinizi fark etmiş olabilirler. oyununuzu oynamıyorlar.
0
zgrydn
(03.10.25)
(7)

Kaşıntı için hangi doktor?

ırene adler
Tüm vücudumda bazen bazı bölgelerde yoğunlaşan kaşıntı var 2 haftadır. Bacağımı kasıyorum mesela sonra sırtım kaşınıyor.Sürekli ve dayanılmaz değil ama cok sık ve can sıkıcı.Hangi doktora gitmeliyim bunun için? Kan testi de yaparlar mı?
Tüm vücudumda bazen bazı bölgelerde yoğunlaşan kaşıntı var 2 haftadır. Bacağımı kasıyorum mesela sonra sırtım kaşınıyor.

Sürekli ve dayanılmaz değil ama cok sık ve can sıkıcı.

Hangi doktora gitmeliyim bunun için? Kan testi de yaparlar mı?
0
ırene adler
(11.09.25)
Dahiliyeye fit karaciğer enzimleri vs bakarlar
0
primetime
(11.09.25)
dermatoloji. zaten orası da kan testi isteyecek şüpheli bir şey görürlerse.
0
orta buyuklukte bir ulkenin krali
(11.09.25)
Bence cildiyeye git.
Deterjanını, ya da duş jeli veya sabununu değiştirdin mi? Bir süre bebek sabunu kullan. Alerji diyecek diye düşünüyorum.
0
Mirket
(11.09.25)
Veteriner? Şaka şaka hahahah, cildiye. Uyuz muyuzsan kwellada'yı deneyebilirsin. Ben de ve arkadaşlarım da vardı. 3-5 güne geçti. Toplu yakalandık uyuza, bak sen şu işe...
0
Shepard
(11.09.25)
Karaciğer enzimlerine bakarlar evet, kaşıntı = karaciğer. Öncelikle yani. Orada bişey yoksa cilde bakarlar. Dahiliye hatta önce aile hekimi.
0
muhayyer divan
(12.09.25)
uyuz çok yaygın bu sıra, biz de atlattık 1-2 ay önce. acil doktora gidin. dermatolog bakar.
0
deartheodosia
(12.09.25)
önce aile hekimi.

uyuz da olabilir, alerji de.

karaciğer enzimleri nedeni ile de olabilir.

bu bilinmez, bir aile hekiminin görmesinde fayda var.
0
gurur
(12.09.25)
(9)

schengen bolgesi takilmalik guzel mekanlar

ala09
vize goren masum turk olarak bitmeden bir haftasonu daha degerlendirmek istiyorum amacim gezip gormek degil dolu vakit gecirebilmek desem yapilacak bir etkinlik vs tavsiyeniz var mi? surada su cok iyiydi dediginiz herhangi bir sey fikir verebilir. bernde parasut, amsterdamda sup gibi. thanks
vize goren masum turk olarak bitmeden bir haftasonu daha degerlendirmek istiyorum amacim gezip gormek degil dolu vakit gecirebilmek desem yapilacak bir etkinlik vs tavsiyeniz var mi? surada su cok iyiydi dediginiz herhangi bir sey fikir verebilir. bernde parasut, amsterdamda sup gibi. thanks
0
ala09
(11.09.25)
öyle bir yazmışsın ki sanki bir mahalleden bahsediyorsun. Koca avrupa sana şimdi kim neyi saysın :D
0
croswell
(11.09.25)
@croswell haklisin belki daraltabiliriz havaalanina yakin lokasyonlarda etkinlikli bi yer. amaterdamda red lighti gör, pariste eyfeli gorden ziyade ucuncu dorduncu siraya koyabilecegin bi experience. dunyanin en iyi casinosu gibi spesifik bi sey olabilir. akla ilk neler geliyosa
0
🌸ala09
(11.09.25)
Lapland’da kuzey ışıkları?
0
archmage mahmut
(11.09.25)
avrupa’da önümüzdeki en büyük event oktoberfest tabii ki. yer münih.
0
sir gawain
(11.09.25)
Hala mevsimi midir bilmiyorum ama youtubeda takip ettiğim dünyayı gezen bir kadın var Portekiz Peniche'de sörf yapmıştı, kumsalları ile de ünlüymüş. Aradığınız gibi bir aktivite olabilir belki?
0
peki madem
(11.09.25)
avrupa’da hiçbir şey yok, her yer birbirinin aynısı. ama vizem varsa lizbon’a git bence artı olarak ispanya endülüs bölgesini gez. düşünüyorum… italya bari’ye uçup civardaki küçük köyleri gezebilirsin, çok güzel (+polignano o mare). siena, roma. izlanda’ya da gidebilirsin ilgini çekiyorsa.
0
deartheodosia
(11.09.25)
muzik etkinliği ve festivallere bakabilirsin. resident advisor, elektronik müzik etkinliklerini listeliyor mesela. ra.co

hızlı birşey için yakın yerler düşünebilirsin. atina sırf yemekleri için gidilebilir bir yer. denize de girilebilir. deniz ürünleri hesaplı. yunan adaları da olabilir.

aralık'ta gidebiliyorsan, christmas market/event tarzı şeylere bakabilirsin

buraya da bakabilirsin:
visiteurope.com
0
ermanen
(11.09.25)
Kız kardeşler olarak paris’e gidiyoruz. Bir yer görme kaygımız ya da kültürel etkinlik endişemiz yok. Sadece yiyip içip dedikodu yapıp kafa toplayacağız. Paris, viyana gibi büyük şehre gidip aylak aylak dolaşacaksın mis.
0
ruhen hastayim ben
(11.09.25)
Schengen vizenin son zamanlarıysa önceliğin hiç gitmediğin-görmediğin ülkeler olsun.
0
blue rebel motorcycle club
(11.09.25)
(6)

Mısır gezisi planı

pembediken
Mısır gezisi en az kaç gün olmalı? Ben tur düşünüyorum daha güvenli olur diye. Bütçe ne kadar olmalı? Ayrıca tur programındaki ekstra turlar yerine bu turları varınca kendim ayarlasam diye düşündüm böyle bir tecrübesi olan var mı? Mısır gezisiyle ilgili her türlü tavsiyenizi dinlerim.
Mısır gezisi en az kaç gün olmalı? Ben tur düşünüyorum daha güvenli olur diye. Bütçe ne kadar olmalı? Ayrıca tur programındaki ekstra turlar yerine bu turları varınca kendim ayarlasam diye düşündüm böyle bir tecrübesi olan var mı? Mısır gezisiyle ilgili her türlü tavsiyenizi dinlerim.
0
pembediken
(10.09.25)
ben şahsen gitmezdim, hele turlu bir şeye kesinlikle katılmazdım.

sharm el sheikh'e gittim daha önce, nispeten daha iyi ama burada bile mısır halkı ile muhatap olmak çok yorucu.

bu bölge de özellikle korunan bir bölge, mısır halkının rahat rahat gelip çalışamadığı, ciddi kriterleri olan bir bölge.

kahire falan diğer şehirleri ziyaret etmek istemem ben.

ayrıca oldu ya gidelim dendi, mısır'a taksi bile bırakmayıp her şeyi burada halletmek gerekir kurumsal firmalar aracılığıyla, orada 4-5 kat fiyat çekerler.
0
reanarchy
(10.09.25)
mısır’da uçaktan indiğiniz anda nefes aldığınız için bile tip isteyip yakanıza yapışacaklar maalesef. hiçbir yere turla gitmem ama mısır’a tursuz gitmem. bırakın tur ayarlasın her şeyi. kendiniz ayarlamaya kalkarsanız dolandırmaya çalışan çok olur orada.
0
deartheodosia
(11.09.25)
Misir'a tursuz gitmem +1
Surekli kaziklanma, suna anlasik ama tip isteyecek mi, beni issiz yere goturup ekstra para ister mi endisesi ile diken ustunde tatil yapmak kabus gibi, reddit'e bakin. Eger defalarca farkli farkli fiyat alip hesap yapmaktan yorulmayan bir tip degilseniz, Misir tursuz gezilmez. Tursuz gidecekseniz de ozellikle piramitler etrafinda asiri rahatsiz ediyorlar haberiniz olsun.

edit; misir'dan kastim piramitler, nil nehri gezisi vs bu arada. sharm el seyh ve hurghada misir ile alakasiz, sahil gezisi zaten, tur alacak bir sey yok.
0
kassiopeia
(11.09.25)
bir kez sharm el sheikh bir kez de hurghada ya gittim. 5'er gün kaldım. ikisinde de tur ile gitmedim. yeniden gitsem de tur falan tutmam. gerek yok. insanlar gözlerinde fazla büyütüyorlar.

kaç gün ayıracağınızı, bütçenizi, neler yapmak istediğinizi belirtirseniz güzel bir plan oluşturulabilir. inanın tura gerek yok.

uzun uzun yazmak için vaktim biraz kısıtlı şu an ama akşam ben veya eşim @ofelia seve seve yönlendirebiliriz sizi. özel mesaj atıyorum.
0
baharat
(11.09.25)
kahirede bir kac ay kalmistim. turla gidin derim
0
65 derece
(11.09.25)
Turla olacak zaten. Benim sorum tur programı serbest zaman diye belirtilen zamanda yerel turlarla gitmek iyi olur mu? Kaç gün ve ne kadar bütçe olmalı?
0
🌸pembediken
(11.09.25)
(9)

Yaptığınız en büyük temizlik

sekizdokuzon
Bugün artık 8. saatine giren yeni ev temizliği benim için. Bir şişe sıvı çamaşır deterjanı bitti, en az dramatik olan tarafı bu mesela. Fırçayla duvar siliyorum, bende daha ötesi yok. Legende yorgan yıkadım çiğneyerek.Evdeki erkek kokusu gitti ama, bütün çabama değdi.Sizin yaptığınız en massive temi
Bugün artık 8. saatine giren yeni ev temizliği benim için. Bir şişe sıvı çamaşır deterjanı bitti, en az dramatik olan tarafı bu mesela. Fırçayla duvar siliyorum, bende daha ötesi yok. Legende yorgan yıkadım çiğneyerek.

Evdeki erkek kokusu gitti ama, bütün çabama değdi.

Sizin yaptığınız en massive temizlik neydi?

Teşekkürler.
0
sekizdokuzon
(10.09.25)
hristiyan ülkelerde paskalya var. cuma ve pztsi tatil oluyor.
4 gün full temizlik cam silme, her yeri yerle bir ederim.
0
sonsuz
(10.09.25)
evdeki erkek kokusunun gitmesi iyi mi kotu mu o kisim anlasilmiyor coco.

ben en son sirkette 5 palet dolusu kagit shred etmistim, 2 ayimi aldi ayiklamak.
0
cooperr
(10.09.25)
Evdeki erkek kokusu gitti ama, bütün çabama değdi.
a1 Türkçe. İyi mi oldu kötü mü oldu belirtmede yetersiz aahahaha.

Çatı arasına girmiş 1 anne kedi, 4 yavrusunu yakalayıp, yuvalattıktan sonra o çatı arasını temizlemek. Kolunun üstüne yatarak girebildiğin daracık, gözle görülür şekilde havada tozlar net süzülüyor, nefes almak zor, hareket kabiliyeti sıfır. Eeee bir Shepard kolay yetişmiyor, labirent gibi çatı arasını 4-5 saat içinde tertemiz yaptım. Eeeeee. xD
0
Shepard
(10.09.25)
annemle yaptigimiz yillik temizlikler. sabah 9'da baslar aksam 9'a kadar iki kisi calisirdik. tüm dolaplar, büfeler, erzak dolaplari iner, iclerindeki her sey yikanir, ütülenecekler ütülenir, temizlenip tekrar yerlestirilirdi. dibi köseyi biz üc gün ugrasip yaparken annem kapilari ve pencereleri silmesi, avizeleri yikayip silmesi ve perdeleri yikayip ütüleyip asmasi icin bir cicek teyzemiz vardi, onu alirdi. cicek teyze iki gün onlarla ugrastiktan sonra ücüncü ve dördüncü gün eve 6 kadin gelirdi (biri gene cicek teyzemiz) ve iki gün boyunca duvarlari ve tavani silerlerdi.
tüm temizlik toplam 4 gün sürerdi. 8 insan gücü gerekirdi. vayamuga diyorum su an.

anneme senelerce bu temizliklerin sagligina mal olacagini anlatmaya calistim, asssla dinlemedi. ta ki omuzdunda kas yirtilip, dizleri nanay olana degin. simdi kör pisman.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(10.09.25)
önümüzdeki günlerde 1 adet yapmalıyım çünkü birini tutmak daha zor geliyor. çok da gözümde büyüyor bakalım 8910cum, wish me luck
0
deartheodosia
(11.09.25)
Üniversitede bir arkadaşım eve çıkmıştı çok çok pis bir evdi o evi temizlemiştik saatler sürmüştü. Bir de ikimiz de bu konuda çok tecrübeli olmadığımız için benzer türdeki deterjanları aynı kovada birleştirelim deyip neredeyse kendimizi öldürüyorduk :):) o can havliyle pencereyi açıp dışarı kaçtığımız bir an var mesela rezillik :/
0
mutekebbir
(11.09.25)
Özel hayattan insan silmek. 23 yıllık kankamı sildim. Başka insanlar da sildim. Sevgililer sildim. Güven duygusunu sildim. En büyüğü bu oldu evet.
0
muhayyer divan
(11.09.25)
Şubat depremi sonrası mayıs ayında ebeveynim memlekete döndü. Bir gün önce ben gidip bir yıldır el değmemiş bahçe işi yazlık evi açtım. Şehir yarı boş halde. Yaşlı bunlar, 75+ yaşları. Tenizlik için de bir Allah'ın kulu bulamadık. 2 kat 450 m2 evin alt katını tepeden tırnağa dört günde temizledim. Duvarlardan kapı/dolap tepelerine kadar...

Normalde gömleğini sepete, tabağını lavaboya koymaktan aciz, hanım-bağımlı bir insan olarak, neredeyse ağlaya ağlaya, tüm kat cillop okana değin tenizledim 4 gün.

Canım çıktı ama çok dua aldım...
0
yadigar
(11.09.25)
Teyzemin tatile gitmeden önce kendince “hak edelim” diye günlerce temizlik yaptırması… duvar silmiştik ya sene de 2015ti asla unutamam o temizliği.
0
ekimoloji
(11.09.25)
(8)

Transit Vizeli Uçuşlar

panda yuva yapmis sogut dalina
Transit vizeli uçuşlarda pasaport kontrolüne giriyor muyuz?"Türk vatandaşları, giriş terminalini değiştirmemek, pasaport kontrolünden geçmemek ve ülkede 24 saatten fazla kalmamak koşuluyla..." Hiç tecrübem olmadığından soruyorum.
Transit vizeli uçuşlarda pasaport kontrolüne giriyor muyuz?

"Türk vatandaşları, giriş terminalini değiştirmemek, pasaport kontrolünden geçmemek ve ülkede 24 saatten fazla kalmamak koşuluyla..."

Hiç tecrübem olmadığından soruyorum.
0
panda yuva yapmis sogut dalina
(10.09.25)
saçma ama havalimanından havalimanına değişiyor diye biliyorum. hangi havalimanındaysa orası özelinde araştırmanız lazım.
0
gitdaddy
(10.09.25)
net rota ve havalimanı söylemeniz lazım.

kimi havalimanında terminaller arası metroyla gidiliyor, kimisi gece kapanıyor vs.vs.
0
brkylmz
(10.09.25)
3-4 saat kolombiya'da kaldim, oradan aktarmali ucusla peru'ye gectim.

tekrardan xray cihazindan gectim ama pasaport kontrolü sifir. ne kolombiya'ya girerken ne de cikarken oldu.
0
sonsuz
(10.09.25)
benim tecrubeme gore de havalimanından havalimanına değişiyor. dublin ve frankfurt'ta herhangi bir pasaporttan gecmedim aktarma sirasinda (hatta frankfurtta xrayden bile gecmedim) ama londra'da pasaporttan gecmemek gibi bir secenek yoktu geldigim ve gittigim yerden bagimsiz olarak.
0
hot potato
(10.09.25)
Chengdu Tianfu Havalimanında 12 saat civarı bir bekleme sürem olacak. Vietnam-Çin(transit) Türkiye gibi

Havalimanı Beijing Capital de olabilir(Transit süresi daha az) buranın kodu sanırım PEK
0
🌸panda yuva yapmis sogut dalina
(10.09.25)
çok yaptım; havaalanından çıkmadığınız sürece gerekmiyor. çoğu kişi böyle seyahat ediyor zaten.
0
deartheodosia
(11.09.25)
"havaalanından çıkmadığınız sürece gerekmiyor" genellemesi kesinlikle yanlis.
0
hot potato
(12.09.25)
UK'de her sekilde geciyorsunuz. Istanbul Havalimaninda gecmiyorsunuz mesela.
0
alice in potatoland
(12.09.25)
(4)

Trendyol yorumlara kendi fotoğrafını atanlar

avatar is back
Bunlar şaka mı ciddi mi? İlk defa böyle bir şey gördüm. Telefon kılıfı bakıyorum 18-20 yaşlarında çoluk çocuklar ya dekolteli ya boydan resim koyup “rengi güzelmiş” yazmış. 1 nisan şakası mı ne bu? Niye yapıyorlar böyle bir şeyi?
Bunlar şaka mı ciddi mi? İlk defa böyle bir şey gördüm. Telefon kılıfı bakıyorum 18-20 yaşlarında çoluk çocuklar ya dekolteli ya boydan resim koyup “rengi güzelmiş” yazmış. 1 nisan şakası mı ne bu? Niye yapıyorlar böyle bir şeyi?
0
avatar is back
(10.09.25)
Bazıları sosyal medya kullanıcı adlarını ekliyor, takipçi edinmek için kullanan çok var yorumları.
0
hayalhayal
(10.09.25)
Vay be millet anahtar deliğinden şeyyapacak*


*Reklam
0
anon1m
(10.09.25)
"çeyizime aldım" var bir de. tamam abla açınca haber ver memnun kaldıysan biz de alalım, bekliyoruz..
0
okinawalı taş kağıt makas ustası
(11.09.25)
g.tünü çekip koyan kadınlar var ya. görüleyim de nerede olursa olsun mantığı bence, bi çeşit kendini tatmin etme. öyle alışmışım ki yadırgamıyorum bile artık.
0
deartheodosia
(11.09.25)
(21)

Pandemi Anketi

Batuhanolabilir
Yeniden bir pandemi başlasın ister miydiniz?
Yeniden bir pandemi başlasın ister miydiniz?
0
Batuhanolabilir
(09.09.25)
niye manyak miyiz?

cevap: hayir.
0
buenosdias
(09.09.25)
asla.
0
deartheodosia
(09.09.25)
Bidaha pandemi daha ilan etseler bi bidon benzin alir kendimi meydanda yakarim. Oncesinde bi Arya Stark lostesi yapmayi da ihmal etmem.
0
krmzbvl
(09.09.25)
Ayrica bu ne bicim bi soru.
0
krmzbvl
(09.09.25)
evet
0
turk kizi
(09.09.25)
acikcasi remote calisabilen ve saglik problemi olmayanlar icin pandemi iyiydi.
pandemiden sonra ofis isi yapicak bölümlerin taban puani yükseldi hep :D
0
sonsuz
(09.09.25)
Hayır tabi ki. Daha fazla aile ferdimin ölmesini istemiyorum en basitinden.
0
peki madem
(09.09.25)
pandemiyi sadece evde oturma olarak düşünüyoruz sanırım? bunlarla gelen ölümler.. sağlık sıkıntıları falan kim ister ya
0
chanandler bong
(09.09.25)
hayır öyle düşünmüyorum. pandemiyi azgın çoğunluğun zorla dizginlenmesi olarak görüyorum.

Pandemi ilk başladığı günlerde daha virüs nedir ne değildir tam anlaşılmamışken ama sosyal mesafe şartı konmuşken bir markette alışverişteydim. İki tane barzo, reyon elemanına mangal kömürü sorduydu. Millet birbirinden sakına sakına yiyeceğini, temizlik malzemesini vs. bir an evvel alıp 17.00 öncesi evine girmeye uğraşırken mangal kömürü sormak. Pervasızlığa bak. Benim için mangal kömürü çok sembolik bir şey yani Türkiye toplumuyla ilgili bozuk çarpık ne varsa zihnimde onlarla ilişkilendirdiğim bir şey.

Bence pandemi dünyanın her neresinde olursa olsun sürü halinde hareket eden insan topluluklarının bir panzehiri gibi. Trafikte kurallara uymayanlar onlar, kuralları esneten ve sosyal yapıyı işlevszleştiren onlar. Onlar dediğim vasatlığın ta kendisi. İşte pandemi onların o halleri nedeniyel kırılıp yok olması ya da insanlığa evrilip ayılıklarını dizginlemesi demek. Pandemi hiçbir birikimi olmayıp hala üreyen insanların cezasını bulması demek. Pandemi benim için sermayenin hamur gibi yoğurduğu sorgulamayan ve/veya ikiyüzlü kalabalıkların bu huylarının cezasını bizzat çekmeleri demek adalet demek. Ben şahsen insanları kısırlaştıran bir virüs çıksın isterim. ama kısırlaştırdığı bir sene falan sonra anlaşılsın



Bütün bunları söylemekle beraber, yaşamını idame ettirmek zorunluluğu gereği mecburen ya da önlemlere rağmen virüs kapanları tenzih ediyorum. Ayrıca sağlık çalışanları kızabilir bu soruma haklılar.
0
🌸Batuhanolabilir
(09.09.25)
normalde hayır. evde hapsolmak, hastaneye düşmek, zorunlu ve yeterince test edilmemiş (ve belki de ne olduğu belirsiz) aşı, sağlık çalışanlarının zorlukları, yakınını kaybetmek vs. çok kötü

ama bütün insanlık yok olacaksa sorun değil. hızlı olursa biraz daha iyi. dünya resetlensin. diğer canlılara kalsın.

gamer olanlar daha çok isteyebilir. last of us oynamışlar nerde :) dizisi de fena değil

not: bu arada başka bir pandeminin olması da dünya tarihinde kaçınılmaz gibi. insanların, hayvanlara ve doğaya yaptıklarının ağır bedelleri oluyor işte. laboratuvar ortamlarında da bilmediğimiz neler dönüyordur. ve bu zamanda, yeni bir pandeminin, aradan çok zaman geçmeden olması da sürpriz olmaz.
0
ermanen
(09.09.25)
ben çok isterdim. gerçekten insanca yaşadık/çalıştık pandemi zamanı ne güzeldi.

peşin not: pandemide hiçbir yakınımı kaybetmediğim için böyle rahat konuşuyorum. kaybettiğim birileri olsa tabii ki asla istemezdim.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(09.09.25)
kimse ölmesin ama şöyle yine bi 17 gün tam kapanma kafamı pırıl pırıl yapardı. Diğeri çok iyi gelmişti markete bile çıkmamıştım 17 gün. miss ya misss
0
matilda
(09.09.25)
ben istemem. tüm kariyerim ve hayatım pandemi yüzünden değişti. şu anda bambaşka bir yerde ve işte çalışıyor olabilirdim.

hee tabii en güzel yanı şimdiki eşimle tanışmış oldum. pandemi olmasa mümkün olmazdı.
0
elektr10
(09.09.25)
yok istemem. hayatımın en kötü zamanlarıydı.
0
false pretension
(09.09.25)
isterim ya ofise çağırıyorlar şimdi, ne güzel uzaktan çalışıyorduk.
hem nüfus azalsın biraz virüs gibi ürüyorsunuz.

şaka şaka o kadar bencil değilim istemem tabii ki herkesin psikolojisi bozuldu
0
ananiyimioguz
(09.09.25)
"pandemi iyiydi" diyenler için belki çok radikal bir fikir olacak ama... pandemi sebepli eve tıkılmayı değil de hayatın İNSANCA yaşanmasına müsaade edecek gelişmeleri istesek daha iyi olmaz mı? doğaya daha az zarar, daha az lüks, daha az çalışma saati, kendine daha fazla vakit ayırabilme vs... hani bunun için milyonlarca insanın ölmesinin gerekmeyeceği, eve giriş çıkış saatimize karışılmadığı bir sistem?

normal bir insan neden pandemi başlamasını istesin siz deli misiniz? en fazla pandemi sürecinde kafanız rahatlamıştır, daha insanca yaşayabilmişsinizdir, özlediğiniz şey odur. onun olması için dünyayı kasıp kavuran bir hastalığa gerek mi var? millet kısıldığı kapana öyle alışmış ki bu koşulların pandemisiz elde edilebileceğini aklına bile getirmiyor, "pandemi olsun da kafamız rahat etsin" diyor. gerçi siz de haklısınız bu çağda akıl sağlığını koruyabilen adam delirmişin önde gidenidir zaten.
0
der meister
(09.09.25)
evet
0
since1907
(09.09.25)
İstemem, o süreç bana hiç iyi gelmedi, o dönem kaybettiğim birçok alışkanlığımı hala tekrar kazanmaya çalışıyorum ki ben haftada üç gün de işe gittim, iyi ki tam olarak kapanmamışım arada insan içine çıkmışım yoksa daha fena olurdu büyük ihtimalle.
0
mutekebbir
(09.09.25)
Birkaç şarta bağlı;

1-) Kimse vefat/ölüm olmayacaksa
2-) Kimse maddi yönden zararı/kaybı olmayacaksa
3-) 3 hafta filan sürecekse.

yani olabilir.
0
put it in your appropriate place
(09.09.25)
Sağlık olarak kesinlikle hayır.
Ama pandemi uygulamaları olacaksa (maske, el sıkışmama, herkesin deliler gibi hijyen takıntısı, sokağa çıkma yasağı vs) kesinlikle e evet.
0
etna
(09.09.25)
2-3 ay sürecekse isterim. Bütün gün evde kek pasta yapıp dizi film izleyip spor yapıyorduk. Üzerine maaş alıyorduk. Prime dönem adeta. Üstelik ilk defa akrabasız bayram, düğün gibi ortamların da mümkün olabileceği kanıksanmıştı.
0
ruhen hastayim ben
(09.09.25)
(8)

Kitapseverlere soru

titanic kemancısı
Edebiyat anlamında çok derin bilgili değilim ancak kitap okumayı sevdiğim için biraz merak ettim. Örneğin Fransız edebiyatı Goriot Baba, Madam Bovary okurken uzun uzun betimlemeler okuyup o mekanın içine giriyorum. Tüm detayları en ince ayrıntısına kadar öğreniyoruz, kıyafetin üzerindeki dantelden;
Edebiyat anlamında çok derin bilgili değilim ancak kitap okumayı sevdiğim için biraz merak ettim. Örneğin Fransız edebiyatı Goriot Baba, Madam Bovary okurken uzun uzun betimlemeler okuyup o mekanın içine giriyorum. Tüm detayları en ince ayrıntısına kadar öğreniyoruz, kıyafetin üzerindeki dantelden; yırtıklığına ya da rengine kadar. Türk edebiyatında İnce Memed’i okuduğumda da olay kurgusu daha ön plana çıkıyor. Betimlemeler yok değil Toroslar, doğa çiçekleri filan anlatıyor yine ama olaylar o kadar hızlı oluyor ki manzara tasvirleri biraz daha geri planda kalıyor gibi; tarz olarak Türk edebiyatı daha çok kurgu odaklı mıdır genelde? Ne düşünüyorsunuz? Bir de güzel betimleme yapması çok zor değil mi bazıları çok sıkıcı oluyor okurken; yazarın kalem gücü burada devreye giriyor sanki yanlış bir fikre mi kapılıyorum? Biraz kitap sohbeti tadında gözlem ve fikirlerinizi yazın hadi; kahve eşliğinde okumalık bir soru olsun? :)
Edit: Detaylarla işlenmiş böyle betimlemeler ile kitabın dünyasına çeken en beğendiniz kitaplar varsa da tavsiyelerinizi alırım.
0
titanic kemancısı
(09.09.25)
ben betimleme okumayı sevmiyorum, yazar çok uzattıysa atlıyorum o kısımları.

daha çok psikolojik gözlem/tahlil okumayı seviyorum; insanların iç dünyaları, dürtüleri, geçmişleri ve bugünleri...

film izler gibi aksiyon betimlemeleri olan kitapları da sevmiyorum. dövüş sahnesi anlatan yazarlar oluyor, ne anlattıkları belli değil.
0
deartheodosia
(09.09.25)
Bunu Fransız edebiyatı, Türk edebiyatı diye değil, dönemlere ayırarak düşünmek lazım. Ne bileyim, toplumcu gerçekçiler detaylı ve gerçekçi betimlemeler yapar, yedi meşaleciler bol sembolizm kullanır. Fransız edebiyatında aydınlanma çağıyla rönesans çağı eserleri birbirinden farklıdır. Rusların Sovyet dönemi edebiyatı önceki yüzyıllardan farklıdır, gibi gibi.

Ben de uzun uzun betimleme sevmeyenlerdenim, "hadi tamam, sadede gel" diye söylene söylene okuyorum. Ama öyle bir betimlesin ki bütün dünya gözümde canlansın diyorsanız Tolkien okuyabilirsiniz :)
0
kobuzchu kiz
(09.09.25)
ben bu durumun yazardan yazara degistigini dusunuyorum, o yazarin derdi ile ilgili bir durum. o derdini anlatarak ulasacagi hedefle de dogrudan baglantili. evet geriye bakip donemdas yazarlari belki benzer gruplara ayirmak mumkun oluyor ama bu yine dogal olusan yine tamamen yazarin derdiyle baglantili ve ustten bakildiginda gorulebilen oruntuler.
0
warrior princess
(09.09.25)
Fernando Pessoa - huzursuzluğun kitabı'nı öneririm .

küçük bir bukle ileteyim

"tramvaydayım, her zamanki gibi, insanların bütün somut ayrıntılarını ağır ağır gözden geçirmekteyim. benim için ayrıntılar birer varlıktır, bir kelime, bir harf. karşımda oturan genç kızın üstündeki elbiseyi öğelerine ayırıyorum: alelade bir kumaş olarak değil de elbise olarak gördüğüm için, kumaşı bir tarafa, dikişe verilen emeği bir tarafa; ve ayrışma sırası yaka hizasındaki özenli işlemeye geliyor; ipek iplikler bir yana, sarf edilen emek de öbür yana.
ve birden, ilkel bir ekonomi politik kitabı okurcasına, fabrikalar, çeşit çeşit faaliyetler gözümün önüne seriliveriyor – kumaşın dokunduğu fabrika; elbisenin boynu saran yerini kıvrım kıvrım motiflerle süslemekte kullandıkları, kumaşın bir ton koyusu ipeklerin büküldüğü fabrika; ve fabrikaların içinde atölyeler –makineler, işçiler, terzi kızlar–, gözlerimi içeri çevirip yazıhanelere dalıyor, bir parça huzur peşindeki müdürleri görüyorum, muhasebe defterlerini nasıl tuttuklarına bakıyorum; ama bu kadarla kalmıyorum; hepsinin ötesinde gününü bu fabrikalarda, yazıhanelerde geçiren insanların ev hallerini görüyorum...
bütün dünya gözümün önüne geliyor, sırf öbür ucunda kim bilir hangi kafayı taşıyan o esmer boynu saran, yeşil elbise üstüne daha koyu bir yeşille, rasgele işlenmiş, muntazam bir nakış karşımda duruyor diye.
koca toplumsal hayat uzanıyor gözümün önünde.
dahası, bir tramvayda, karşımda duran bir kadının fani boynunun etrafını, yeşil kumaş üstüne koyu yeşil ibrişimlerin kıvrım kıvrım sıradanlığı kuşatsın diye emek vermiş herkesin ruhunu, aşklarını, küçük sırlarını seziyorum.
başım dönüyor. irili ufaklı saman çöpleriyle doldurulmuş tramvay sıraları beni uzak diyarlara götürüyor, çoğalarak endüstri, işçi ve işçi evleri, varoluşlar, gerçeklikler – her şey oluyor.
perişan bir halde, uyur gezercesine iniyorum tramvaydan. baştan sona bütün hayatı yaşadım."
0
devilone
(09.09.25)
Evet çünkü bahsettiğiniz iki roman realist romanlar. Amaçları hayatla kurguyu alabildiğine aynı düzlemde tutmak. Gerçekçi ve detaylı betimleme de bunun için en uygun araç. Yaşar Kemal toplumcu gerçekçi. Evet betimlemeleri güzel ama onun amacı Flaubert'ten daha farklı. Tezini müdafaa etmek ve görüşünü belirtmek Yaşar Kemal'de ağır bastığından olay örgüsü daha ön planda.

Yalçın Armağan, II. Yeni kitabında toplumcu gerçekçi şairlerin meydanlarda slogan atabilecekleri şiir aradıkları için II. Yeni'nin imgeye yaşlanan şiirini eleştirdiklerini söyler. Bu biraz da şair, yazar olarak fikrinizi, hayatınızı nereye konumlandırdığınızla alakalı.
0
black holes in the sky
(09.09.25)
aslında (bana göre) bu yazdığınız şu şekilde: Rus edebiyatında ve doğu edebiyatında betimlemeler iyiyken (ki bu da kitapta derinlik ve tat veriyor) batı edebiyatında olay kurgusu daha yoğun (biraz da kuru bir film gibi).
tabi yazardan yazara da değişen bir durum.

anna karenina
suç ve ceza
oblomov
karamazov kardeşler
belki okumuşsunuzdur ama okumadıysanız bu kitaplar hoşunuza gidecektir.
0
MtKrt
(09.09.25)
Sefillerde art arda 200 sayfa betimleme okumuştum. Dönemi anlayabilmek adına harika olsa da okuyucu zorluyor. Benzerini tutunamayanlar’da da hissetmiştim. Ben daha çok dostoyevski ve yaşar kemal seviyorum.
0
ruhen hastayim ben
(09.09.25)
A Game of Thrones'un bütün kitaplarını okudum, hem de İngilicce. Ama kitabın yarısından çoğu betimleme. Öl ulan öl demekten bıyıklarım döküldü o kadar sıkıldım. Çok önemli yerler, tansiyon yüksek, kendi hayal gücccüğümü de kullanaRRak bir şeyler yaşıyoruz ama sonraki satırlar masadaki vazoyu, örtüyü anlatıyor. Sayfaları atlaya atlaya bitirdim. Gördüğüm yerde betimlemesini, boş detay satırlarını farkeden bir dedektör oluşturdum içimde. Düt düt demeyi kesene kadar atladım. Atlarım. Eee, eeeeee. Reeeeeeee!
0
Shepard
(09.09.25)
(2)

Lisans bölümünden farklı bölümde tezsiz yüksek lisans yapılır mı?

pembediken
Yapan var mı aramızda? Altyapı eksik olması sorun olur mu? Mesela sosyal bilgiler lisans Uluslararası ticaret yüksek lisans
Yapan var mı aramızda? Altyapı eksik olması sorun olur mu? Mesela sosyal bilgiler lisans Uluslararası ticaret yüksek lisans
0
pembediken
(05.09.25)
olur, neden olmasın. tezsizlerde daha kolay kabul alınıyor.
0
deartheodosia
(05.09.25)
Tezsiz yüksek lisans programları paraya aç gayet olur.
0
sanal hayvan
(06.09.25)
(7)

Bugün duyduğum bir tespit üzerine +18

sekizdokuzon
Uyuz mikrobu daha ziyade cinsel ilişki sonrası bulaşır gibi bir şey duydum. Doğruluk payı nedir?Teşekkürler.
Uyuz mikrobu daha ziyade cinsel ilişki sonrası bulaşır gibi bir şey duydum. Doğruluk payı nedir?

Teşekkürler.
0
sekizdokuzon
(05.09.25)
Külliyen yanlış.

Yatağına yatarsan bulaşır ama. Bir mantık var yani sözde. Ama aynı anda yatakta olmanız şart değil.
0
Mirket
(05.09.25)
doc here, uzun süreli temas ile bulaşır, tokalaşmak sarılmak gibi kısa süreli temaslar düşük risklidir, aynı yatakta yatmak yüksek risklidir.
0
mare nigrum
(05.09.25)
Cinsel ilişki ile kesin bulaşır. Ama başka yollarla da çok kolay bulaşır. Kıyafetle bulaşır. Yatak, çarşafla bulaşır.
0
nickini vermek istemeyen uye
(05.09.25)
Sadece cinselle değil aynı ortamda kullanılan herhangi bir cisime temasla bulaşır.
0
mikahakkinen
(05.09.25)
benim 5 yaş bebede çıktı geçen aylarda. cinsel ilişkiye girmediğini biliyorum. cinsel ilişkiyle bulaşmayan bi şey yok gibi zaten.
0
deartheodosia
(05.09.25)
O mantıkla grip de cinsel ilişki ile bulaşır.
0
ground
(05.09.25)
yatılı okullarda, kamplarda, kuran kurslarında, anaokullarında vs. daha çabuk bulaşıyor.

ben ömrümde bir defa uyuz oldum mesela. kamışa su yürümemişti.

eşim de ömründe bir kez uyuz olmuş, o da lisedeyken mi ney...

"daha ziyade" denmez bence. ama uyuz hastası ile cinsellik yaşamak, kapmak için neredeyse garanti...
0
yadigar
(06.09.25)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.