enola gay
doPDF ya da AcrobatPDF değil de başka pdf e yazdırma driverları var mı? driver dediğim yazılım sanırım.. yani ben bi haritanın çıktısını alıcam ama PDF olarak almak istiyorum ve bu üstteki yazılımlar yapamıyor. çıktı 1,5 m x 3 m boyutlarında olacak yani page setup dan custom size yapıyorum, belki bu
doPDF ya da AcrobatPDF değil de başka pdf e yazdırma driverları var mı? driver dediğim yazılım sanırım.. yani ben bi haritanın çıktısını alıcam ama PDF olarak almak istiyorum ve bu üstteki yazılımlar yapamıyor. çıktı 1,5 m x 3 m boyutlarında olacak yani page setup dan custom size yapıyorum, belki bundan dolayı kabul etmiyolardır.
0
Boyut olayi dedigin gibi sorun yaratiyor olabilir. Normal A4 boyutunda pdf almayi dene once. Eger o da olmazsa yazilimda sorun oldugunu anlamis olursun. Yok A4'e haritayi yazabiliyor da 1,5x3m pdf yazamiyorsa boyut yuzunden oldugu daha kesin olur.
0
joehigashi
Sanırım sorum gayet açık.. Bu güne kadar ne ettiysem ne yaptıysam büfelerde yediğim tostun lezzetine yaklaşamadım.. Aslında tarifini bile aldım hatta coşkun,apikoğlu sucuklarını kullandım ama ne yaptıysam nafile olmuyor kardeşim acaba sorun kullandığımız tost makinesinden mi kaynaklanıyor?http://www
Sanırım sorum gayet açık.. Bu güne kadar ne ettiysem ne yaptıysam büfelerde yediğim tostun lezzetine yaklaşamadım.. Aslında tarifini bile aldım hatta coşkun,apikoğlu sucuklarını kullandım ama ne yaptıysam nafile olmuyor kardeşim acaba sorun kullandığımız tost makinesinden mi kaynaklanıyor?
www.erginoks.com.tr
evde güzel tost yapmak için buna benzer bir tost makinesine mi gerek var mutlaka yoksa emektar elektirikli makinemizden de süper işler çıkartabilir miyiz ?
www.erginoks.com.tr
evde güzel tost yapmak için buna benzer bir tost makinesine mi gerek var mutlaka yoksa emektar elektirikli makinemizden de süper işler çıkartabilir miyiz ?
0
bi arkadaşımın dediğine göre zamanlama önemliymiş. ayrıca tost ekmeğinin üzerine düşen ağırlığıda dikkate almak gerekiyormuş.
tabii "muş" yani tam emin değilim..
tabii "muş" yani tam emin değilim..
0
1. ekmek. kesinlikle uno muno gibi markalı ekmek olmayacak. fırınlardakiler de olmuyor. toptancısı kimse, bakkalda markette o tostçuların ekmeklerinden yok kesinlikle. sorup toptancısını öğrenmek ya da bir miktar ekmeği tostçudan satın almak gerekli.
2. makine. evet o makinelerden lazım. tefal'in teflon kaplı kalın dişli ve insan gücüyle bastırma gerektiren ızgarası olmuyor. bu aletin hem dişleri ince ince, hem kendi ağırlığıyla tosta basıyor.
3. kalitesiz ve az malzeme. evde yapınca basıyoruz kaşarı, basıyoruz sucuğu, her iki yanına da yayıyoruz margarini. olmaz. azıcık kaşar, iki dilim sucuk, tek yüze kaşığın tersiyle sürülen az margarin.
2. makine. evet o makinelerden lazım. tefal'in teflon kaplı kalın dişli ve insan gücüyle bastırma gerektiren ızgarası olmuyor. bu aletin hem dişleri ince ince, hem kendi ağırlığıyla tosta basıyor.
3. kalitesiz ve az malzeme. evde yapınca basıyoruz kaşarı, basıyoruz sucuğu, her iki yanına da yayıyoruz margarini. olmaz. azıcık kaşar, iki dilim sucuk, tek yüze kaşığın tersiyle sürülen az margarin.
0
tost makinasi cok onemli. tostu agirligiyla ezip, ekmegi hamurlastirmadan kasarini pisirebilmesi gerekiyor. kardesim kullanmadigi moulinex sandwich isimli makinasini bana verdikten sonra cozdum olayi. ekmek kizariyor, icindekiler delicesine kivaminda pisiyor ama ekmek ayni makinaya ilk koydugum kalinlikta. fazla isininca kendini de kapatiyor alet. oh miss! reklam gibi oldu ama naapim cok memnunum :)
0
trypana
sözlükte incelenmiş biraz ama tekrar sormak istedim sizce tercihimi devlet yerine özel üniversiteden yana kullanmamın getirileri ne olur ,özel üniversitede burslu okumak okul hayatında herhangi bi sorun yaratırmı yoksa lisede duyduklarımız hurafelerden ibaretmi :) bi yardım etseniz tercihten önce (b
sözlükte incelenmiş biraz ama tekrar sormak istedim sizce tercihimi devlet yerine özel üniversiteden yana kullanmamın getirileri ne olur ,özel üniversitede burslu okumak okul hayatında herhangi bi sorun yaratırmı yoksa lisede duyduklarımız hurafelerden ibaretmi :) bi yardım etseniz tercihten önce (bahçeşehir üniversitesi için soruyorum)
0
Ayni soru bende de var ya. Bahcesehir universitesi burslu sosyoloji yazsam mi diyorum.. Vallahi ben o okulun onunden ne zaman gectiysem hep "disko" havasi yasatti bana. Mesela o okulun kantininde oturup gazeteni okuyamazsin, kitabini okuyamazsin.. Oyle bir ortam yok cunku. Surekli cistak cistak muzik caliyor. Ya da bana mi hep oyle denk geldi bilmiyorum.
Ama Bilgi Universitesi oyle degil mesela. Tam tersine, huzur dolu bir okul izlenimi yaratti hep. O yuzden en basa Bilgi yazdim. Bahcesehir'i de 5. siraya yazdim ki gelme ihtimali yok. Ona gelene kadar baska okula yerlesirim.
Bahcesehir'i birileri anlatsa cok iyi olur. Sirf egitim bazinda degil. Bunyesindeki insanlar, sosyal aktiviteler, icindeki insanlarin kendini ne derece gelistirme olanagi bulabildikleri.. Universiteye illa ki egitim kalitesi gozuyle bakmiyorum. Oradaki ortamdir onu universite yapan. Eger kendimi zerre kadar gelistiremeyeceksem, piyasa yapmak icin yahut sadece bir diploma sahibi olabilmek icin gelen insanlarin arasinda kalacaksam katiyen yazmam orayi. (ki Bahcesehir icin genel izlenimim ne yazik ki boyle)
Ama Bilgi Universitesi oyle degil mesela. Tam tersine, huzur dolu bir okul izlenimi yaratti hep. O yuzden en basa Bilgi yazdim. Bahcesehir'i de 5. siraya yazdim ki gelme ihtimali yok. Ona gelene kadar baska okula yerlesirim.
Bahcesehir'i birileri anlatsa cok iyi olur. Sirf egitim bazinda degil. Bunyesindeki insanlar, sosyal aktiviteler, icindeki insanlarin kendini ne derece gelistirme olanagi bulabildikleri.. Universiteye illa ki egitim kalitesi gozuyle bakmiyorum. Oradaki ortamdir onu universite yapan. Eger kendimi zerre kadar gelistiremeyeceksem, piyasa yapmak icin yahut sadece bir diploma sahibi olabilmek icin gelen insanlarin arasinda kalacaksam katiyen yazmam orayi. (ki Bahcesehir icin genel izlenimim ne yazik ki boyle)
0
senin kisisel tercihine kalmis. ben etrafimda benim aldigim puani alamamis ama benimle ayni bolume okumaya gelmis insanlar olsun istemedim, tercihimi devlet universitesinden yana kullandim. secim senin sonucta.
0
Bahçeşehir Üniversitesi'nde burslu okumanın sosyal olarak hiçbir sorun yaratmadığını rahatlıkla söyleyebilirim.
İnsanları için de çok iyi veya çok kötü bir şey söyleyemem. Herhangi bir üniversiteden farksız. Tabii öğrenci profilini maddi gücü yüksek insanlar oluşturuyor tahmin edilebileceği gibi.
İnsanları için de çok iyi veya çok kötü bir şey söyleyemem. Herhangi bir üniversiteden farksız. Tabii öğrenci profilini maddi gücü yüksek insanlar oluşturuyor tahmin edilebileceği gibi.
0
bilkent'te 6 senem bitti 7'ye başlıyorum. hiç düşünmeden burslu yaz derim. öğrenci işleri hariç kimsenin burslu burssuz bilgisi olmaz, efsaneler hurafedir. odtü'yü, hacettepe'yi görüyorum, halen iyi ki bilkent yazmışım diyorum.
0
bursunu derslerde başarısız olunca geri almıyorlarsa hiç farketmez devlet özel olayı. en fazla kitaplara filan biraz daha para harcarsın o kadar.
0
Vakıf üniversiteleri birer işletmedir. Devlet üniversiteleri de birer işletmedir çok temelinde ama bunun farkında değildirler. Buradan bir yere geleceğim, ondan lafa böyle başladım.
Şimdi siz öğrenciler olarak bu işletmelerin bir ürünüsünüz. Dolayısı ile bu ürünün iyi olması, işletmenin orta vadede oldukça hayrına bir şeydir. İyi bir mezun, başarılı bir mezun işletmenin geleceği için son derece önemlidir. Bu nedenle bütün bu bahsettiğim yapıların aslında en temel hedefi yetkin insanlar yetiştirebilmektir.
Vakıf üniversitelerinin devlet üniversitelerinden farkı, nispeten daha fazla rekabetçi şartlar altında işlediklerinden ve nispeten daha rekabetçi adamlar tarafından yönetildiklerinden bu gerçeğin farkına varmış olmalarıdır. O nedenle vakıf üniversiteleri, öğrencilerine, özellikle de burslu öğrencilerine, bir çok fırsat sunarlar. Yurtdışı değişim programları, çift anadal, yan dal, staj olanakları, iş bulma konusunda destek sayabileceğim bu fırsatlardan sadece bir kaçıdır. Evet devlet üniversitelerinde de misal bir Erasmus bürosu vardır ama çoğunlukla kaderine terk edilmiş durumdadır, bürokrasiyle boğuşmayı göze almak gerekir oraya ulaşmak için. Ama vakıf üniversiteleri neredeyse öğrenciyi kulağından zorla tutup gönderir, çünkü bilirler ki siz başarılı olursanız, piyasada duyulursanız, okulun adı da duyulacak, bu da üniversiteye daha çok talep olmasını sağlayacaktır. Vakıf üniversitelerinde hocayla temasınız daha kolaydır, gayet tanınan bilinen adamlardan ders alırsınız, bunların da size katkısı yadsınamayacak boyuttadır.
"Köpekler ve burslular giremez" hikayeleri eskide kaldı. Eğer Bahçeşehir gibi bir üniversitenin burslu bir bölüme girebiliyorsanız hiç durmayın. Oraya giderseniz de gözünüzü dört açıp karşınıza çıkan fırsatları değerlendirmeye bakın.
Bu satırlar Boğaziçi İşletme mezunu biri tarafından yazıldı.
Şimdi siz öğrenciler olarak bu işletmelerin bir ürünüsünüz. Dolayısı ile bu ürünün iyi olması, işletmenin orta vadede oldukça hayrına bir şeydir. İyi bir mezun, başarılı bir mezun işletmenin geleceği için son derece önemlidir. Bu nedenle bütün bu bahsettiğim yapıların aslında en temel hedefi yetkin insanlar yetiştirebilmektir.
Vakıf üniversitelerinin devlet üniversitelerinden farkı, nispeten daha fazla rekabetçi şartlar altında işlediklerinden ve nispeten daha rekabetçi adamlar tarafından yönetildiklerinden bu gerçeğin farkına varmış olmalarıdır. O nedenle vakıf üniversiteleri, öğrencilerine, özellikle de burslu öğrencilerine, bir çok fırsat sunarlar. Yurtdışı değişim programları, çift anadal, yan dal, staj olanakları, iş bulma konusunda destek sayabileceğim bu fırsatlardan sadece bir kaçıdır. Evet devlet üniversitelerinde de misal bir Erasmus bürosu vardır ama çoğunlukla kaderine terk edilmiş durumdadır, bürokrasiyle boğuşmayı göze almak gerekir oraya ulaşmak için. Ama vakıf üniversiteleri neredeyse öğrenciyi kulağından zorla tutup gönderir, çünkü bilirler ki siz başarılı olursanız, piyasada duyulursanız, okulun adı da duyulacak, bu da üniversiteye daha çok talep olmasını sağlayacaktır. Vakıf üniversitelerinde hocayla temasınız daha kolaydır, gayet tanınan bilinen adamlardan ders alırsınız, bunların da size katkısı yadsınamayacak boyuttadır.
"Köpekler ve burslular giremez" hikayeleri eskide kaldı. Eğer Bahçeşehir gibi bir üniversitenin burslu bir bölüme girebiliyorsanız hiç durmayın. Oraya giderseniz de gözünüzü dört açıp karşınıza çıkan fırsatları değerlendirmeye bakın.
Bu satırlar Boğaziçi İşletme mezunu biri tarafından yazıldı.
0
sabancı'da bir sene burssuz okudum. 6 senedir de gyte'de okuyorum. en kral öğrenciler burslular. herkes yazmış ama ben de onaylamak istiyorum. kesinlikle burslu. bir kere bina olarak, olanak olarak çok daha iyi bir okul olur.
0
Diğer okulları bilmiyorum ama Bilkent'te kim burslu kim burssuz ne hocalar bilir ne öğrenciler, kesinlikle bir ayrım yok. Ayrıca yüksek lisans başvuruları için ODTÜ ve Boğaziçi'ni gezdim geçenlerde Bilkent'in kıymetini bir kere daha anladım, eğer burslu girebiliyorsanız Bilkent'i öneririm. Daha önce de dedikleri gibi devlet okulları devlet dairesi gibi, gerek eğitim imkanları sınıfları vs. gerek devlet memurlarının yaklaşımları...
0
Zaten arkadaşlar yazmışlar herşeyi.
Dershane ve okullarda insanların ağzına sakız olan "özel üniversite bomboş yer, herkes birbirini düdüklüyor parti veriyor" tarzı safsatalara bakmayın, hayatında özel üniversite kapısından içeri girmemiş insanlar bok atmaya bayılırlar, sürekli öğrencileri yererler vs..
Siz alacağınız kaliteli eğitimi ve teknik olanakları düşünerek hareket edin.
Dershane ve okullarda insanların ağzına sakız olan "özel üniversite bomboş yer, herkes birbirini düdüklüyor parti veriyor" tarzı safsatalara bakmayın, hayatında özel üniversite kapısından içeri girmemiş insanlar bok atmaya bayılırlar, sürekli öğrencileri yererler vs..
Siz alacağınız kaliteli eğitimi ve teknik olanakları düşünerek hareket edin.
0
kardeşimde 50% özel tercih etti ve gidecek doğuş'da okuyacak (eve yakın diye tercih ettik), şimdi kimi iyi diyor kimi kötü diyor, kötü olanı korkutuyor yani öyle bir atmosfer var mı gerçekten, burslu burssuz ya da derslerden burslu olanlara ayrıcalık gibi, çok saçma işler bunlar.
genede özel iyidir
genede özel iyidir
0
açıkçası ben, sadece paraları olduğu için benden 40-50 puan az almış kişilerle aynı okulda okumak istemem. düşün, sen çalışıp atıyorum 350 almışsın özel üniv. x bölümüne girmişssin, başka biri 300 puan almış kalan 50 puanı cebeniden vermiş(!) seninle aynı bölümde. senin emeğini satın alıyor gibi bir yerde.
ama tabi diğer yandan özel üniversitelerin bir çok devlet üniversitesinden daha iyi eğitim verdiği bir gerçek.
ama tabi diğer yandan özel üniversitelerin bir çok devlet üniversitesinden daha iyi eğitim verdiği bir gerçek.
0
Bir arkadaş "sırf parası var diye benden az puan alanla okumak istemem" demiş ama Bilkent Bilgisayar'da gözlemlediğim kadarıyla ÖSS'de ilk beşe girip okul uzatan da var, burssuz okuyup 3.5 üstü ortalama yapıp ABD'nin top üniversitelerine burslu yüksek lisans için kabul alan da var. Kısaca ÖSS'de alınan puanlarla üniversitedeki akademik başarının alakası pek yok. ÖSS'yi o kadar da ciddiye almayın yani...
0
devlet okulundan beklentilerin nelerse herhangi bir özel üniversitesinden de beklentin o yönde olmalı.
herşey insanın kendisinde bitiyor. bence özel devlet ayrımı yapmaktansa bu bölümü ne kadar seviyorum ya da bu mesleği hayatımın sonuna kadar yapabilecekmiyim diye düşünmeni tercih ederim.
eğer bu kısmı geçtiysen, kesinlikle gözün kapalı tercih edebilirsin.tabii gideceğin okulu, olanaklarını araştır. gerekirse öğrencilerle konuş. her üniversitede olduğu gibi sorunlar mutlaka olacaktır ama eğitim konusunda tatmin olacağını düşünüyorum.
bu arada söz emekten açılmışken 7 senede devlet üniversitesi bitiren arkadaşlar kimin emeğini çalıyor merak ediyorum doğrusu?
herşey insanın kendisinde bitiyor. bence özel devlet ayrımı yapmaktansa bu bölümü ne kadar seviyorum ya da bu mesleği hayatımın sonuna kadar yapabilecekmiyim diye düşünmeni tercih ederim.
eğer bu kısmı geçtiysen, kesinlikle gözün kapalı tercih edebilirsin.tabii gideceğin okulu, olanaklarını araştır. gerekirse öğrencilerle konuş. her üniversitede olduğu gibi sorunlar mutlaka olacaktır ama eğitim konusunda tatmin olacağını düşünüyorum.
bu arada söz emekten açılmışken 7 senede devlet üniversitesi bitiren arkadaşlar kimin emeğini çalıyor merak ediyorum doğrusu?
0
Emek çalma falan muhabbetleri olunca müdahil oldum yine. Bir vakıf üniversitesinde öğretim üyesi olduğumu da belirterek bu hususa şöyle nokta koymak isterim ki, geçen dönem sınıfımdaki ilk 10'un 8'i burssuzdu. Burssuz öğrencilere aptal genellemesi yapmak, vakıf üniversitesinde hiç bulunmamış olmanın getirdiği bir stereotypingdir benim nazarımda.
0
sen sorun etmezsen burslu olup olmamani baskalari da sorun etmez. vakif universitelerinde parasini verip okuyan ogrencilerin hepsi super zengin degildir. evini/ arsasini vs satip cocugunu okutan ailelerden tutun da, okuldan aldigi yuzde 50 bursun geri kalanini calisarak okul parasi kazanan ogrenciler de gordum. vakif universitelerinde kantin masasinin ustune son model araba ve cep telefonunu, ultra marka giysiler icindeki kollariyla koyan tipler de vardir ve bu tip insan cesidi her yerde vardir. bazi vakif universitelerinde sayilari biraz daha fazla olabilir hepsi bu. bi de su da bilinir: havasi atilan sey, baba parasidir, ona itibar gosterenler o tiptekilerle takilir. insanlar birbirini oldugu gibi kabul eder, sorun olmaz. haa bi de aklima sey geldi; burssuz okuyan ogrencilerimin uzerinde daha cok baski oldugunu gozlemlemisimdir hep. zengin olun ya da olmayin, para veriyorsunuz ve cocugunuz derslerinde basarisizsa, bu burssuz aileler icin cok daha goze batici oluyor ve cocuklarina yukleniyorlar. her ikisinin de kendi icinde artilari ya da eksileri var ama burslu olmanin eksisi daha az bence, en azindan bizim okulda (bilgi) oyle. bahcesir'de cok arkadasim var, yarin bi sorayim ama onceki muhabbetlerimizdeki ogrenci profili konusmalarimiza dayanarak burslularin sorun yasamadigini soyleyebilirim sanirim.
0
devlet üniversitelerinin devlet kurumlarına benzediği benzetmesi çok doğru. vakıf üniversiteleri rekabet halinde olduğu için öğrenciye çok daha fazla değer verip yetiştirmeye uğraşıyorlar, mesela bilkent'te asistanında prof'una kimsenin sıfatı kapısında yazmaz, egoların eğitimin önüne geçmemesi için (bkz: #11253069). denildiği gibi herşey kişide bitiyor, kaç tane alemci-ortamcı insan tanıdım burslu olduğunu görünce şaşırdığım, tam tersi de geçerli.
0
im2shy
Böyle birşey istiyorum ben,mesela yatağa yattığımda ellerimi çırpayım ve lamba sönsün ya da ne bileyim uzaktan kumandası olsun,onunla kumanda edebileyim.Zapper adapter diye bisey var,en kötü ihtimal ondan siparis veririm ama ses ile olanı daha cok makbule gecer.Elektrikçilerde var mıdır böyle şeyler
Böyle birşey istiyorum ben,mesela yatağa yattığımda ellerimi çırpayım ve lamba sönsün ya da ne bileyim uzaktan kumandası olsun,onunla kumanda edebileyim.
Zapper adapter diye bisey var,en kötü ihtimal ondan siparis veririm ama ses ile olanı daha cok makbule gecer.
Elektrikçilerde var mıdır böyle şeyler?Varsa ne kadardır bi de?
p.s:Daha önce sorduğum filmi bi bulamadınız ya,yazıklar olsun.
Zapper adapter diye bisey var,en kötü ihtimal ondan siparis veririm ama ses ile olanı daha cok makbule gecer.
Elektrikçilerde var mıdır böyle şeyler?Varsa ne kadardır bi de?
p.s:Daha önce sorduğum filmi bi bulamadınız ya,yazıklar olsun.
0
Var böyle şeyler, yeni bir şey de değil üstelik. Bu aralar hatta abarttılar sese duyarlı ışıkları tshirt'lere takıyorlar, diskoda barda müziğe göre yanıp sönüyor tshirt :)
Mutlaka elektrikçilerin, aydınlatma sistemleri satan yerlerin toplandığı sokaklar vardır oralara bir sor...
Mutlaka elektrikçilerin, aydınlatma sistemleri satan yerlerin toplandığı sokaklar vardır oralara bir sor...
0
nerdesin bilmiyorum tabi ama izmirde çankaya'da onur işhanında bu konuda yardım edebilecek envai çeşit dükkan bulabilirsin. ben bir ara kullanmıştım bu sesle çalışan devreyi. bir takım eksileri var. bütün gün açık bırakırsan 9 voltluk pili hemen bitiveriyor. çünkü senin el çırpmandan olduğu gibi müziklerinden diğer ani seslerden de etkileniyor. ama uyumadan önce kitap okumak için ideal.
0
Ha şöyle birşey de yapılabilir gereksiz aç/kapaların önüne geçmek için. Yine normal ışığın anahtarını kullanırsın ama devreyi devreye sokmak için de ayrı bir anahtar kullanırsın. Mesela sadece kitap okuyacağın zaman lazım olur, açarsın devreyi uyuyacağın zaman sesle kapatırsın. elin yatkınsa sen yapabilirsin bu anahtar olayını ama değilse yapanı bulursun işte =)
0
anaglareb
bu sene dört senelik gül gibi yıldız tekniğimi sırf idealist zırvalarımdan dolayı bırakıp ankara'ya taşınıyorum. bilkent yolu gözüküyor hatta evet.şimdi ben ev tutmak istiyorum 1 oda 1 salon olsun mutfağı banyosu (en azından duşakabin olsun) temiz olsun, bodrum olmasın (kapıcı dairesi falan istemem)
bu sene dört senelik gül gibi yıldız tekniğimi sırf idealist zırvalarımdan dolayı bırakıp ankara'ya taşınıyorum. bilkent yolu gözüküyor hatta evet.
şimdi ben ev tutmak istiyorum 1 oda 1 salon olsun mutfağı banyosu (en azından duşakabin olsun) temiz olsun, bodrum olmasın (kapıcı dairesi falan istemem) etmesin. güzel bir yerde olsun, şehrin ortamına bucağına ulaşılabilsin. bir de kirası 400ü 450yi falan aşmasın. araba yok bir şey yok ulaşabileyim her saat evime. bunlar benim dileklerim.
şimdi sorum geliyor, ben bu evi nerede tutayım? bu fiyatlarda kalan veya tanıdığı olan var mı? nelere dikkat edeyim? yoksa ev mev tutmiyim mi yurda mı gidiyim? ankara uzmanları bana bunları açıklarsa çok şahane sevinirim.
şimdi ben ev tutmak istiyorum 1 oda 1 salon olsun mutfağı banyosu (en azından duşakabin olsun) temiz olsun, bodrum olmasın (kapıcı dairesi falan istemem) etmesin. güzel bir yerde olsun, şehrin ortamına bucağına ulaşılabilsin. bir de kirası 400ü 450yi falan aşmasın. araba yok bir şey yok ulaşabileyim her saat evime. bunlar benim dileklerim.
şimdi sorum geliyor, ben bu evi nerede tutayım? bu fiyatlarda kalan veya tanıdığı olan var mı? nelere dikkat edeyim? yoksa ev mev tutmiyim mi yurda mı gidiyim? ankara uzmanları bana bunları açıklarsa çok şahane sevinirim.
0
1+1, her an ulaşılabilen, max 450 çok zor. hele ki bilkent servislerine yakın olsun da dersen zor bi ihtimal ama bahçeli yi araştır derim. esat a bak bir de tunus a servise yürürsün.
0
Araba olmadığına göre Bilkent'e gitmek için ya ücretsiz servisleri kullanacaksınız ya da dolmuş kullanacaksınız. Ancak dolmuş biraz kısıtlı ama Sıhhiye civarında bir ev tutarsanız dolmuş kullanabilirsiniz. Onun dışında Emek/Bahçelievler'de ev tutarsanız durağa yakın olursunuz ancak dediğiniz fiyatlarda zor. Ancak bir ev arkadaşı edinirseniz daha uygun olur. Tunus durağı için de Tunalı, Esat, Ayrncı civarında ev bakabilirsiniz ama işte fiyat konusu sizi sıkıntıya sokacaktır sanırım...
0
esat en uygunu. 450 olmasa bile 500e bulabilirsin bi ev sanırım. bahçeli emek tandoganda bulamazsın. sıhhıyeye metroyla ulaşırım dersen kolej falan da olabilr.
0
uzak olması sorun olmayacaksa batıkent veya eryaman da dusunebilirsin. bilkentin semt servisleri var her sabah ve aksam.
o fiyata hem de zemin kat olmayan yerde dogru duzgun bir ev bulman imkansız gibi bir sey.
o fiyata hem de zemin kat olmayan yerde dogru duzgun bir ev bulman imkansız gibi bir sey.
0
max 450 ytl, 1+1 koşullarını sağlayan yer Eryaman.
şehir ortamına bucağına ulaşılabilsin koşulunu sağlayan yerler esat, gaziosmanpaşa, bahçelievler, emek.
ancak ne yazık ki bütün koşulları sağlayan yer yok ankara'da. bilkent'in yurtlarını ve hatta lojmanlarını deneyebilirsiniz mesela. bilkent yurtlarında kalan arkadaşlarım hallerinden gayet memnundu. aynı şekilde bilkent'te yüksek lisans yapan bir arkadaşımın da evi gayet iyiydi ancak bir süre sonra "hadi arkadaşım, çıkacaksın." dediler.
çayyolu da alternatifler arasında olabilir. şehrin ortamına bucağına biraz uzaktır ama çayyolu da kendi ortamını bucağını yarattı gibi. gençler eğleniyorlar oralarda.
şehir ortamına bucağına ulaşılabilsin koşulunu sağlayan yerler esat, gaziosmanpaşa, bahçelievler, emek.
ancak ne yazık ki bütün koşulları sağlayan yer yok ankara'da. bilkent'in yurtlarını ve hatta lojmanlarını deneyebilirsiniz mesela. bilkent yurtlarında kalan arkadaşlarım hallerinden gayet memnundu. aynı şekilde bilkent'te yüksek lisans yapan bir arkadaşımın da evi gayet iyiydi ancak bir süre sonra "hadi arkadaşım, çıkacaksın." dediler.
çayyolu da alternatifler arasında olabilir. şehrin ortamına bucağına biraz uzaktır ama çayyolu da kendi ortamını bucağını yarattı gibi. gençler eğleniyorlar oralarda.
0
bence ilk olarak yurt deneyin. sonra içindeyken keşfedersiniz. ya da merkezi bir yer ve servislere yakınlık olarak esatın dehlizlerine bakın. ya da ev arkadaşı ile düşünün. bahçeli tarafı da iyidir ama bulma ihtimaliniz çok düşük. katta zaten düşünmeyin hiç. o fiyat ve isteklere uygun 2 kişi tutmanız gerek.
0
kolej ve kurtuluş civarı da uygundur. 500'e falan giriş kat 2+1 falan hatta mobilyalı bile bulabilirsin. Kızılaya yürüyebilirsin, taksiyle beş milyona tunalı tarafına gidebilirsin. Eryaman ise Ankara sayılmaz pek, Bolu'ya daha yakın. İklim ve bitki örtüsü ise oldukça farklıdır.
0
no christ requiress
Hazirlik olsun diye eski toefllari cozuyorum. 2002 senesi ocak ayindakini cozdum, bitti ama bilmiyorum valla cbt mi pbt. simdi sonuclar su sekilde;listening: 50 soru -> 41 dogru 9 yanlisstructure and written expression: 40 soru -> 33 dogru 7 yanlisreading: 50 soru -> 42 dogru 8 yanlisbunlardan baska
Hazirlik olsun diye eski toefllari cozuyorum. 2002 senesi ocak ayindakini cozdum, bitti ama bilmiyorum valla cbt mi pbt. simdi sonuclar su sekilde;
listening: 50 soru -> 41 dogru 9 yanlis
structure and written expression: 40 soru -> 33 dogru 7 yanlis
reading: 50 soru -> 42 dogru 8 yanlis
bunlardan baska writing gibi bir bolum var mi bilmiyorum, bendeki testte bunlar var. eger bu kadarsa, bu dogru-yanlis orani ile puanim kac oluyor ? nerede ya da nasil hesaplayabilirim ? bi de ne tur test bu pbt mi cbt mi ?
listening: 50 soru -> 41 dogru 9 yanlis
structure and written expression: 40 soru -> 33 dogru 7 yanlis
reading: 50 soru -> 42 dogru 8 yanlis
bunlardan baska writing gibi bir bolum var mi bilmiyorum, bendeki testte bunlar var. eger bu kadarsa, bu dogru-yanlis orani ile puanim kac oluyor ? nerede ya da nasil hesaplayabilirim ? bi de ne tur test bu pbt mi cbt mi ?
0
Structure artık yok, writing ve speaking var. IBT var şu an en popüler ve geçerli olarak (internet based test)...
0
pbt (paper-based test) kalem kagit modeli sinav, cbt (computer-based test) ise bilgisayarda cozulen. su an cbt kalkti onun yerine ibt (internet-based) denilen bir sinav koydular. pbt de cok az yerde veriliyor artik.yeni nesil sinavda (hem pbt de hem ibt de) speaking eklendi, ve structure kismi kaldirildi. yani listening, reading, writing ve speaking bolumleri var su an testte. testleri kitaptan cozdugunu tahmin ediyorum (cd'deki testler zaten otomatik cbt ornegi olur, ve test bitiminde sana tahmini bir skor verir) ve cozdugun muhtemelen bir pbt ornegiydi. cbt'de reading kisminda 44 soru vardir cunku, pbt'de ise 50. yerinde olsam daha guncel testlere bakardim. sistem degistikten sonraki sinav sorularina. cunku epey bir degisim oldu sinavin iceriginde. toefl'in web sitesinde ibt ve pbt test hakkinda bilgi var, mutlaka onlari bir incele sinava girmeden evvel. puanlar icinse; maalesef bilemiyorum ama internet'te vardir kesin bir yerlerde. teofl forumlarina falan bakabilirsin oralardan kesin cikar.
0
yeni yetme
avrupa birliği üyesi ülkelerin üniversitelerinde eğitim için ödenen paralarda, avrupa birliği üye ülke vatandaşlarına büyük fiyat indirimi var.fakat bazı üniversiteler türkiye'yi birlik dışı değil de aday ülke olarak göstermiş.bu durumda, avrupada eğitim için bize de fiyat indirimi sağlanır mı? yoks
avrupa birliği üyesi ülkelerin üniversitelerinde eğitim için ödenen paralarda, avrupa birliği üye ülke vatandaşlarına büyük fiyat indirimi var.
fakat bazı üniversiteler türkiye'yi birlik dışı değil de aday ülke olarak göstermiş.
bu durumda, avrupada eğitim için bize de fiyat indirimi sağlanır mı? yoksa +10000$ takmak isticekler mi?
fakat bazı üniversiteler türkiye'yi birlik dışı değil de aday ülke olarak göstermiş.
bu durumda, avrupada eğitim için bize de fiyat indirimi sağlanır mı? yoksa +10000$ takmak isticekler mi?
0
Üniversiteden üniversiteye değişiyor, kimi okul Türkiye'yi AB üyesi statüsüne koyarken kimisi koymuyor. Hatta kişiye göre bile farklı uygulamalar var, mesela siz ilk dönem AB üyesi değil ücreti öderken hocalarla muhabbeti kurup kendinizi de ispatlarsanız bir anda AB statüsüne yükseliyorsunuz...
0
manonflier
ingilizce iş görüşmem var aslında çok iyi biliyorum ,okuduğumu anlıyorum ama KONUSAMIYORUM? daha doğrusu basit cümleler kurabiliyorum.neler yapmaliyim 15 gün sonra mulakata çağıracaklar ve bu ikinci iş görüşmem olacak.ilki ingilizce konuşamadığım için olmadı :( bu da ikincisi uluslararası büyük bi
ingilizce iş görüşmem var aslında çok iyi biliyorum ,okuduğumu anlıyorum ama KONUSAMIYORUM? daha doğrusu basit cümleler kurabiliyorum.
neler yapmaliyim 15 gün sonra mulakata çağıracaklar ve bu ikinci iş görüşmem olacak.
ilki ingilizce konuşamadığım için olmadı :(
bu da ikincisi uluslararası büyük bir firma.an itibari ile bu da muhtemelen olmayacak gibi ama 15 günde nasıl hazırlanabilirim ki geçebileyim mulakatı?
---bir de şöyle ingilizce iyi konusabilen 10-15 dk'lik bir vakti olan bana sanal ortamda iş görüşmesi yapabilir mi?
msn adresim :
[email protected]
yada olmadı en son çare klasik sorulara cevaplar hazırlayip ezberleyip gitsem ezbere konuşsam olur mu?farklı soruları da geçiştiririm bi şekilde :)
ha bir de nedir bu klasik sorular? şunlardır başka unuttuğum var mıdır?
1. şirketimizi tanıyor musunuz?
2. neden bu şirket?
3. neden bu pozisyon?
4. bize kendinizden bahseder misiniz?
5. kariyer planınızı nasıl şekillendiriyorsunuz?
6. 5 yıl sonra kendinizi nerede görüyorsunuz?planlarınız neler?
7. sen bu kuruma ne katabilirsin?
8. hayattan beklentin nedir?
9. şu andaki işinizden neden ayrılmak istiyorsunuz?
10. ucret olarak ne istersiniz, kafanızda ne var?
neler yapmaliyim 15 gün sonra mulakata çağıracaklar ve bu ikinci iş görüşmem olacak.
ilki ingilizce konuşamadığım için olmadı :(
bu da ikincisi uluslararası büyük bir firma.an itibari ile bu da muhtemelen olmayacak gibi ama 15 günde nasıl hazırlanabilirim ki geçebileyim mulakatı?
---bir de şöyle ingilizce iyi konusabilen 10-15 dk'lik bir vakti olan bana sanal ortamda iş görüşmesi yapabilir mi?
msn adresim :
[email protected]
yada olmadı en son çare klasik sorulara cevaplar hazırlayip ezberleyip gitsem ezbere konuşsam olur mu?farklı soruları da geçiştiririm bi şekilde :)
ha bir de nedir bu klasik sorular? şunlardır başka unuttuğum var mıdır?
1. şirketimizi tanıyor musunuz?
2. neden bu şirket?
3. neden bu pozisyon?
4. bize kendinizden bahseder misiniz?
5. kariyer planınızı nasıl şekillendiriyorsunuz?
6. 5 yıl sonra kendinizi nerede görüyorsunuz?planlarınız neler?
7. sen bu kuruma ne katabilirsin?
8. hayattan beklentin nedir?
9. şu andaki işinizden neden ayrılmak istiyorsunuz?
10. ucret olarak ne istersiniz, kafanızda ne var?
0
Konuşabilmek için konuşmanız lazım, yani bol pratik. Mesela sesini kaydederek o gün ne yaptığınızı anlatın ya da izlediğiniz bir filmi anlatın, ne bileyim bildiğiniz bir konuyu anlatın daha sonra da dinleyerek eksiklerinizi bulmaya çalışın. Malesef konuşma pratiği en zor yapılan şey olduğu için genelde herkes İngilizce anlar ama kimse konuşamaz...
0
pratik yapmana yardım edecek birini bulamıyorsan kendi kendine konuş. ayna karşısına geçip aklına geleni ingilizce söyle. hem iş görüşmesine gideceksen aynanın karşısına geçip direkt gözlerinin içine bakarak konuşman yine senin yararına olur.
0
15 güne yetişmez ama, pratik zirveleri düzenlesek güzel olur. Atölyelere, kurslara gidip birbirimizle konuşacağımıza çayımızı, biramızı içerek birbirimizle konuşsak daha güzel olur. Ama ortam biraz Trt4'e döner sanki, ya da ortaokuldaki halimize.
0
ingilizce kursların bazılarında konuşma sınıfları oluyor.belki onlardan biriyle görüşüp 15 günde yapabildiğin kadar pratik yapabilirsin.
0
bu arada sanal ortamda gorusmeyi ben yaparim sorun degil ama yazili ve sozlu ayni sey olmadigindan bence telde yapalim. ne dersin? [email protected]
0
zayif ve guclu yanlarin neler diye de soruyorlar. ama abi bence ezberlemek falan olmaz. anlasilir.
0
"interview tips" "interview questions" gibi şeyler aratın google'da. çıkan sonuçlardan mülakatta söylenebilecek güzel cümleler ve yanıtlar bulabilirsiniz, epey bir fikir verir. biraz da pratik yapın tabi mümkünse.
0
ilk ciddi ingilizce konuşmamı iş görüşmesinde yapmıştım. Girmeden önce çok heyecanlıydım konuşamıyordum çünkü. içerde birden heyecanımı yendim, bülbül gibi şakıdım. ingilizce konuşmaya başladığım an o andı diyebilirim. biraz kendine güvenle alakalı. yapabildiğini görünce konuşuyorsun.
Olası soruları ezberlemek mantıklı. En azından hızlı cevap vermiş olursun. Alakasız sorular da sorabilirler, benim elimdeki sinek ısırığını sormuşlardı noldu oraya diye.
O güne kadar içinden ingilizce konuş. Duyduklarını, söylemek istediklerini aklından ingilizceye çevirmeye çalış. ingilizce düşün. çok yardımı olur.
Bir şey daha var, mülakatta adamlara ingilizcenin iyi olduğunu, konuşabildiğinden daha fazlasını anlayabildiğini, bunun da pratik yapamadığın için olduğunu, konuştukça açılacağını söylersen işe yarar. ingilizce söylemelisin tabi ki.
Ingilizcene gerçekten güvenmiyorsan ve kısa sürede dilinin açılacağına inanmıyorsan (bir de ingilizce yapacağın işte önemli bir yer tutuyorsa) kalkışma bu işe. Ingilizce biliyorum deyip yanıma gelen ama zerre anlamayan adamlardan çok çektim.
Olası soruları ezberlemek mantıklı. En azından hızlı cevap vermiş olursun. Alakasız sorular da sorabilirler, benim elimdeki sinek ısırığını sormuşlardı noldu oraya diye.
O güne kadar içinden ingilizce konuş. Duyduklarını, söylemek istediklerini aklından ingilizceye çevirmeye çalış. ingilizce düşün. çok yardımı olur.
Bir şey daha var, mülakatta adamlara ingilizcenin iyi olduğunu, konuşabildiğinden daha fazlasını anlayabildiğini, bunun da pratik yapamadığın için olduğunu, konuştukça açılacağını söylersen işe yarar. ingilizce söylemelisin tabi ki.
Ingilizcene gerçekten güvenmiyorsan ve kısa sürede dilinin açılacağına inanmıyorsan (bir de ingilizce yapacağın işte önemli bir yer tutuyorsa) kalkışma bu işe. Ingilizce biliyorum deyip yanıma gelen ama zerre anlamayan adamlardan çok çektim.
0
ayna karsisinda konusmaya ek olarak, ben de web cam'de bi mevzu hakkindaki dusuncelerini anlatip kaydet derim. ilk once basit muhabbetlerden baslarsin, sonra da yavas yavas mesela guncel politik bi mesele hakkindaki hissiyatina kadar vardirabilirsin. kayitlari izlerken/ dinlerken eksiklerini gorursun vs...
0
cokpissuserim
bir süreliğine hiç tanımadığım bir ailenin yanında kalacağım. ve kafamdaki sorular:1- bu ingilizler ne yer ne içer? mesela akşam yemeğinde ne olur?2- taharet musluğu var mıdır?3- bu insanlar, profesyoneller midir? evi, otel gibi mi kullanacağım. yoksa bana ingiliz misafirperverliğini gösterecekler m
bir süreliğine hiç tanımadığım bir ailenin yanında kalacağım. ve kafamdaki sorular:
1- bu ingilizler ne yer ne içer? mesela akşam yemeğinde ne olur?
2- taharet musluğu var mıdır?
3- bu insanlar, profesyoneller midir? evi, otel gibi mi kullanacağım. yoksa bana ingiliz misafirperverliğini gösterecekler mi? :)
4- ingiltere' de priz olayı farklıymış sanırım. çeviriciyi türkiye' den alıp gitmek mi mantıklı? yoksa oradan almak mı daha cazip?
5- evde sigara içebilir miyim diye sormalı mıyım? yoksa evde hiç içmemeli miyim?
6- gidişimde bavula hazır çorba vs vs. atsam. havaalanında geçişte sorun yaşar mıyım?
çok saçma sapan sorular olsa da! cevaplarına son derece ihtiyacım var. :/
1- bu ingilizler ne yer ne içer? mesela akşam yemeğinde ne olur?
2- taharet musluğu var mıdır?
3- bu insanlar, profesyoneller midir? evi, otel gibi mi kullanacağım. yoksa bana ingiliz misafirperverliğini gösterecekler mi? :)
4- ingiltere' de priz olayı farklıymış sanırım. çeviriciyi türkiye' den alıp gitmek mi mantıklı? yoksa oradan almak mı daha cazip?
5- evde sigara içebilir miyim diye sormalı mıyım? yoksa evde hiç içmemeli miyim?
6- gidişimde bavula hazır çorba vs vs. atsam. havaalanında geçişte sorun yaşar mıyım?
çok saçma sapan sorular olsa da! cevaplarına son derece ihtiyacım var. :/
0
1-ingiliz yemekleri genelde fastfood tarzı oluyor. kültürel bir etmen yok fazla. bizdeki gibi öyle ahım şahım bir sofra olur mu.. şüpheli.
2-bildiğim kadarıyla yok.
3-ailenin tercihine bağlı. bazı aileler çok ilgilenirler kültürel alışveriş açısından. bazıları yüüzne bakmazlar sabah çıkar akşam girersin, sıkılırsın yanlarında.
5-muhtemelen içmiyor olacaklar. sormak lazım evdekilere.
6-birşey olmamalı normalde. bavulunun ağırlığı sınırı aşmadıkça koyabilirsin.
2-bildiğim kadarıyla yok.
3-ailenin tercihine bağlı. bazı aileler çok ilgilenirler kültürel alışveriş açısından. bazıları yüüzne bakmazlar sabah çıkar akşam girersin, sıkılırsın yanlarında.
5-muhtemelen içmiyor olacaklar. sormak lazım evdekilere.
6-birşey olmamalı normalde. bavulunun ağırlığı sınırı aşmadıkça koyabilirsin.
0
4- dönüştürücüyü burdan alman daha iyi olur bence. oralar da bulamazsın belki, bulsan da pahalı olur. pratiker,koçtaş gibi yerlerde bulabilirsin.
diğerleri için, fikrim yok.
diğerleri için, fikrim yok.
0
dönüştürücü orada çok rahat bulabilirsin, pek çok turist seninle aynı problemi yaşıyor çünkü. fiyatı da çok dehşet verici boyutlarda değil.
0
1) Valla tatsız tuzsuz şeyler yiyorlar. Yağsız tuzsuz bir pirinç pilavı, kızartılmış konserve beans, patates kızartması vs şeyler...
2) Hayır yok...
3) Ben gittiğimde otel gibiydi, öyle bizdeki gibi bir ilgi alaka yoktu...
4) Buradan al git dönüştürücüyü, zaten elektrikçilerde 1 ytl civarında satılan basit bir şey...
5) Evet sormak lazım, doğrusu sormak ama en kötü bahçeye çıkar içersin hemen her evin bahçesi var...
6) Bence yaşamazsın ama bu konuda kesin bir bilgim yok. Gene de bence Calve gibi yurt dışında da tanınan veya üstünde İngilizce açıklamalar olan bir markanın çorbalarını al ki gerekirse adamlara izah etmen kolay olsun :)
2) Hayır yok...
3) Ben gittiğimde otel gibiydi, öyle bizdeki gibi bir ilgi alaka yoktu...
4) Buradan al git dönüştürücüyü, zaten elektrikçilerde 1 ytl civarında satılan basit bir şey...
5) Evet sormak lazım, doğrusu sormak ama en kötü bahçeye çıkar içersin hemen her evin bahçesi var...
6) Bence yaşamazsın ama bu konuda kesin bir bilgim yok. Gene de bence Calve gibi yurt dışında da tanınan veya üstünde İngilizce açıklamalar olan bir markanın çorbalarını al ki gerekirse adamlara izah etmen kolay olsun :)
0
ingilterede de hazir corba satiliyor zaten. burdan goturmen mantiksiz olmaz mi?
0
lisede bir yazımı londra'da geçirdim ve 15 kilo vererek döndüm..benim kaldığım yer mi çok boktandı yoksa her yeri mi öyle bilemiyorum ama yedikleri hiçbir şey benim ağzıma uymamıştı. resmen aç yaşıyordum..gerçi orada bir yaz okulunda bulunduğum için ve kafama göre takılamadığım için her an gidip marketten istediklerimi almam ya da dışardan yemem pek mümkün olmuyordu.belki sen dişine göre bir şey bulamadığında gider bir şekilde doyurursun karnını ama benim için gariban bir dönemdi..
bizim anladığımız anlamda bir sofra kurma alışkanlıkları falan yoktu gördüğüm kadarıyla..kahvaltı dedikleri şey reçelimsi tuhaf bir zamazingo ekseninde dönüyordu.. zeytinler,çeşit çeşit peynirler falan beklememelisin kesinlikle.akşam yemeği de keza öyle..damak tatları çok farklı..ama diyorum ya dışarda envai çeşit yer var,bir şekilde doyurursun karnını..
benden iki sene sonra ingiltere'ye giden bir arkadaşıma, "yemekler çok tuhaf,sen sen ol,yanına bir şeyler al" demiştim , o da bi sürü hazır çorba,peynir,zeytin,kraker falan koymuştu bavuluna..hiçbir sorun da yaşamamıştı havaalanında..muadillerini orada da bulabilirsin ama para harcamak istemiyorsan, özleyeceğini düşündüğün bir şeyleri alabilirsin bence yanına.
yanında kalacağın aileye göre sorduğun soruların cevabı değişecektir bence.. şimdiden genelgeçer bir şey söylemek güç. ilk başlarda mutlaka zorlanacaksındır ama zaman geçtikçe uyum sağlayacaksındır bir şekilde..adamların bunu iş gibi görüp profesyonel davranacaklarını da düşünmüyorum , misafirmişsin gibi seni ağırlayacaklarını da.. ikisinin ortasında bir şey olacaktır ama rahat etmen için ellerinden geleni yapacaklardır herhalde..(bu şekilde aile yanına giden iki arkadaşımdan biri , günleri saya saya döndü türkiyeye..diğeri ise aradan geçen yedi yıla rağmen hala o dönem kaldığı aile ile görüşmeye devam ediyor..tamamen şans işi anlayacağın )
ya taharet musluğu var mıydı diye düşünüp duruyorum son on dakikadır..bu kadar mı zaman geçti üzerinden nasıl hatırlamıyorum bilmiyorum ama sanırım yoktu..
her şey istediğin gibi gider ve rahat edersin umarım.
bizim anladığımız anlamda bir sofra kurma alışkanlıkları falan yoktu gördüğüm kadarıyla..kahvaltı dedikleri şey reçelimsi tuhaf bir zamazingo ekseninde dönüyordu.. zeytinler,çeşit çeşit peynirler falan beklememelisin kesinlikle.akşam yemeği de keza öyle..damak tatları çok farklı..ama diyorum ya dışarda envai çeşit yer var,bir şekilde doyurursun karnını..
benden iki sene sonra ingiltere'ye giden bir arkadaşıma, "yemekler çok tuhaf,sen sen ol,yanına bir şeyler al" demiştim , o da bi sürü hazır çorba,peynir,zeytin,kraker falan koymuştu bavuluna..hiçbir sorun da yaşamamıştı havaalanında..muadillerini orada da bulabilirsin ama para harcamak istemiyorsan, özleyeceğini düşündüğün bir şeyleri alabilirsin bence yanına.
yanında kalacağın aileye göre sorduğun soruların cevabı değişecektir bence.. şimdiden genelgeçer bir şey söylemek güç. ilk başlarda mutlaka zorlanacaksındır ama zaman geçtikçe uyum sağlayacaksındır bir şekilde..adamların bunu iş gibi görüp profesyonel davranacaklarını da düşünmüyorum , misafirmişsin gibi seni ağırlayacaklarını da.. ikisinin ortasında bir şey olacaktır ama rahat etmen için ellerinden geleni yapacaklardır herhalde..(bu şekilde aile yanına giden iki arkadaşımdan biri , günleri saya saya döndü türkiyeye..diğeri ise aradan geçen yedi yıla rağmen hala o dönem kaldığı aile ile görüşmeye devam ediyor..tamamen şans işi anlayacağın )
ya taharet musluğu var mıydı diye düşünüp duruyorum son on dakikadır..bu kadar mı zaman geçti üzerinden nasıl hatırlamıyorum bilmiyorum ama sanırım yoktu..
her şey istediğin gibi gider ve rahat edersin umarım.
0
1- akşam yemegini saat 5 te yerler, ailenin hanımı veya beyi çalılşmıyorsa ev yemeği pişebilir, çalışıyorlarsa genelde hazır yemekler yenir. ev yemeğinden kastım haşlanmış patates, havuç, bezelye, yanına et tavuk, pilavları denildiği gibi haşlama pilavdır..
2- taharet musluğu yoktur.
3- tamamen yanlarında kalacağınız aileye göre değişir. önemli olan sizin saygılı davranmanız, onlar da öyle davranacaklardır o zaman...
4- burdan alın, hiiiç uğraşmayın gidince bi de..
5- aile içiyorsa ve ailenin çocukları varsa buna göre degerlendirmelisiniz. içecekseniz de evde odanızda falan içmeyin, bahçeyi kullanın.
2- taharet musluğu yoktur.
3- tamamen yanlarında kalacağınız aileye göre değişir. önemli olan sizin saygılı davranmanız, onlar da öyle davranacaklardır o zaman...
4- burdan alın, hiiiç uğraşmayın gidince bi de..
5- aile içiyorsa ve ailenin çocukları varsa buna göre degerlendirmelisiniz. içecekseniz de evde odanızda falan içmeyin, bahçeyi kullanın.
0
1- bunların yediği yemeklerde genelde iş yok. hazır ve mikrodalga yemekler hiç fena değil ama.
2- yok
4- gelmeden alın tabii ki. burada tanesi 4 pound. onun dışında voltaj çevirici almanıza gerek yok, 220v kullanıyolar.
5- soracaksanız da dikkatli sorun. sigara içmek çok normal bir şey gibi algılanmayabiliyor her zaman.
2- yok
4- gelmeden alın tabii ki. burada tanesi 4 pound. onun dışında voltaj çevirici almanıza gerek yok, 220v kullanıyolar.
5- soracaksanız da dikkatli sorun. sigara içmek çok normal bir şey gibi algılanmayabiliyor her zaman.
0
zubundy
eymir gölüne nasıl gidilir.. odtü öğrencisi olmayanlar da girebilir mi?bir de orada içki satılır mı? satılmazsa ne yapılmalıdır? nereden alınıp götürülebilir..?
eymir gölüne nasıl gidilir.. odtü öğrencisi olmayanlar da girebilir mi?
bir de orada içki satılır mı? satılmazsa ne yapılmalıdır? nereden alınıp götürülebilir..?
bir de orada içki satılır mı? satılmazsa ne yapılmalıdır? nereden alınıp götürülebilir..?
0
melih gökçek yakında her itin kopuğun girmesine sebepolacak, merak etmeyin..
sorunuzun cevabına gelince: basit bir şekilde kart alınabiliyor.
sorunuzun cevabına gelince: basit bir şekilde kart alınabiliyor.
0
Arabayla girmek için kart almak gerekiyormuş ama zaten herkese veriyorlar sanırım kartı, arabayı kapıda bırakıp yürüyerek girmek istersen elini kolunu sallaya sallaya girebilirsin ama uzunca yürümek gerekir. Yani öyle iddia edildiği gibi halka kapalı olma durumu yok. İçeride zaten bir sürü büfe ve lokanta var hepsi de alkol satıyor...
0
gercekten biz de yarin gitmeyi dusunuyorduk, konya yoluna ciktiktan sonra incek ayrimini falan geciyor muyuz, nasil yapiyoruz?
0
psyche
bu cafe tam olarak nerededir biri tarif edebilir mi? nereye baksam caminin yanındaki sokak yazılmış, bu cami herhalde istiklal'in ortalarında bulunan hüseyin ağa camisi. dün akşam gittim baktım ama bulamadım. göremedim herhalde. ya da söz konusu başka bi cami.ayrıca burda alkol var mı?
bu cafe tam olarak nerededir biri tarif edebilir mi? nereye baksam caminin yanındaki sokak yazılmış, bu cami herhalde istiklal'in ortalarında bulunan hüseyin ağa camisi. dün akşam gittim baktım ama bulamadım. göremedim herhalde. ya da söz konusu başka bi cami.
ayrıca burda alkol var mı?
ayrıca burda alkol var mı?
0
evet o camii. camiinin oradan giriyorsunuz içeri. sol tarafta kalıyor cafe. sol tarafa baka baka ilerleyin işte. görürsünüz illa ki. sokağın ortasında bir yerde kalıyor tam olarak.
edit: alkol yok.
edit: alkol yok.
0
Maalesef servis kotu fakat canli muzik guzel. Servis kotu derken sicak iceceklerin genelde ilik gelmesinden bahsediyorum. Bir de ortam pis gibi gozukur, masalarda bir suru cer-cople karsilasabilirsiniz ama bu durum oranin dogal atmosferi yani. Oranin insanlari boyle seviyorlar orayi.
Muzik cok iyidir. Aksam giderseniz canli muzigin keyfini yasayabilirsiniz. Son gittigimde (1 ay once falan) canli muzik icin ekstradan yalnizca 1 ytl aliyorlardi. Sicak bir ortamdir, tavsiye olunur.
Bir de Eloy Bar vardir imam adnan sokak'ta. Orasi da sozlukte de yazildigi uzere Beatles Cafe'nin alkollu versiyonudur. Baktiniz Beatles'da sikildiniz, daraldiniz; kalkin oraya gidin bir de.
Beatles ozellikle kalabaliklastigi aksam saatlerinde cok sikisik (sikismak) olur. Bunu da soyleyeyim. Biraz erken gidip guzel bir yere tunemekte yarar var :)
Muzik cok iyidir. Aksam giderseniz canli muzigin keyfini yasayabilirsiniz. Son gittigimde (1 ay once falan) canli muzik icin ekstradan yalnizca 1 ytl aliyorlardi. Sicak bir ortamdir, tavsiye olunur.
Bir de Eloy Bar vardir imam adnan sokak'ta. Orasi da sozlukte de yazildigi uzere Beatles Cafe'nin alkollu versiyonudur. Baktiniz Beatles'da sikildiniz, daraldiniz; kalkin oraya gidin bir de.
Beatles ozellikle kalabaliklastigi aksam saatlerinde cok sikisik (sikismak) olur. Bunu da soyleyeyim. Biraz erken gidip guzel bir yere tunemekte yarar var :)
0
Meydandan itibaren cadde boyunca ilerlerken solda Swatch mağazası var, onun karşısındaki sokaktan girince ileride solda...
0
tam anlamıyla tarif etmek gerekirse, caminin yanındaki sokağa gir. aşağıya doğru yürü, solda önce "vazgal" adlı cafeyi göreceksin, oraya görünce oranın yanındaki 'sağındaki' kapıdan gir, üst kata çık,işte orası the beatles.
eğer the beatles'ı alt katlarda diye düşünür de öyle ararsan, bulamazsın.
eğer the beatles'ı alt katlarda diye düşünür de öyle ararsan, bulamazsın.
0
henry gale
başıma lanet bir şey geldi :) şimdi benim hdd 3 parçaydı. birine windows kuruluydu diğer ikisinde de yedeklerim vardı. ben de çok dağınık olmasın diye ikisini birleştireyim dedim. partition magic adlı bir programla birleştirmeye başladım. sonra birleştirme işleminin ortasında hata verdi. ve şimdi bi
başıma lanet bir şey geldi :) şimdi benim hdd 3 parçaydı. birine windows kuruluydu diğer ikisinde de yedeklerim vardı. ben de çok dağınık olmasın diye ikisini birleştireyim dedim. partition magic adlı bir programla birleştirmeye başladım. sonra birleştirme işleminin ortasında hata verdi. ve şimdi birleştirmek istediğim yedeklerden ikisi de yok. silinmişler. bunları geri getirmenin bir yolu var mıdır acep? zira içinde çok önemli fotoğraflar vardı. kayıp verilerimi bulana 100 bin lira vereceğim...
0
r -studio can dır. ben şimdiye kadar kurtaramadığı veri görmedim. klasör klasör geri getirir.
0
leontes
ağustosun ortalarına doğru süresi dolacak olan ve uzun zamandır gözüme kestirdiğim bir domain var. şuan artık kullanılmıyor ama hala süresi dolmadığı için bir işlem yapamıyorum. muhtemelen yenilemeycekler. zaten şimdiye kadar kendilerine bir sürü mail gitmiş olmalı, yenileseler yenilerlerdi die düşü
ağustosun ortalarına doğru süresi dolacak olan ve uzun zamandır gözüme kestirdiğim bir domain var. şuan artık kullanılmıyor ama hala süresi dolmadığı için bir işlem yapamıyorum. muhtemelen yenilemeycekler. zaten şimdiye kadar kendilerine bir sürü mail gitmiş olmalı, yenileseler yenilerlerdi die düşünüyorum. sorum şu, domain bilgilerinde yazan 12 ağustos tarihinde ben hemen gidip satın almalımıyım, beklemeli miyim? süresi dolsa da bir süre eski sahibi yenileyebilsin die bekleniyor die biliyorum. böyle bir durum var mı? karşı taraf hiçbir işlem yapmadığı takdirde ne zaman satın alabilirim?
0
Sahibi kredi kartı bilgilerini girdikten sonra automatic renew seçeneğini seçmişse süre dolunca otomatik olarak süresi uzatılır. Ayrıca süresi dolunca sanırım 15 gün kadar bekletiyorlar eski sahibi uzatsın diye...
0
4 yıllık almışlar tucows firmasından sanırım. otomatik renew olsaydı yıllık almazlarmıydı?
0
godaddy gibi siteler $15 gibi bir fiyata domain açığa çıkar çıkmaz atlıyor. backordering diyorlar sanırım. bir yıllık kayıt parası içinde.
0
osuruklu
bir yol var midir? mesela 56 sayfalik bi baslikta bir seyler arayacaktim, baslik icinde ara fasilitesiyle. ama olmuyor yani. eksi engine siciyor. bunun olmamasi icin var mi bi yol?
bir yol var midir? mesela 56 sayfalik bi baslikta bir seyler arayacaktim, baslik icinde ara fasilitesiyle. ama olmuyor yani. eksi engine siciyor. bunun olmamasi icin var mi bi yol?
0
tabudeviren
öyle kıyıda köşede kalmış bir şeyin müziği değil.eminim bir çok kişi biliyordur da, ben ne olduğunu hatırlamıyorum.arada zihnimde çalkalanan bir müzik. kesit çok küçük ama bilinen bir şey:http://tabudeviren.googlepages.com/21t.mp3 (66kb)nedir?
öyle kıyıda köşede kalmış bir şeyin müziği değil.
eminim bir çok kişi biliyordur da, ben ne olduğunu hatırlamıyorum.
arada zihnimde çalkalanan bir müzik. kesit çok küçük ama bilinen bir şey:
tabudeviren.googlepages.com (66kb)
nedir?
eminim bir çok kişi biliyordur da, ben ne olduğunu hatırlamıyorum.
arada zihnimde çalkalanan bir müzik. kesit çok küçük ama bilinen bir şey:
tabudeviren.googlepages.com (66kb)
nedir?
0
serdar ortaç ın eskiden programı vardı. nota verip şarkıyı buluyorlardı.
orda bi hanım kızımız bunu bulmak için aynştayn olmak gerkir demişti.
hakkeden bu da öyle bişey. sou ile alakalı değil ama yazayım dedim.
bulamadım ben valla.
orda bi hanım kızımız bunu bulmak için aynştayn olmak gerkir demişti.
hakkeden bu da öyle bişey. sou ile alakalı değil ama yazayım dedim.
bulamadım ben valla.
0
Özen Film'in film açılışlarında logosuyla beraber koyduğu müzik.
Hani yabancı firmalar kükreyen aslan falan koyuyor ya onun gibi işte...
Hani yabancı firmalar kükreyen aslan falan koyuyor ya onun gibi işte...
0
yapmayın arkadaşlar ne einstein'ı.. çok duyduğum bir şey bu.
film müziği gibi hatırlıyorum ama emin değilim.
crown'un dediği olabilir.
elinde olan varsa bir zahmet...
film müziği gibi hatırlıyorum ama emin değilim.
crown'un dediği olabilir.
elinde olan varsa bir zahmet...
0
joelskellington
Son beş gün içinde üçüncü defa "Reset your Windows Live password" uyarısı alıyorum. Biri msn hesabımı hacklemeye çalışıyor tamam da ben iki yıldır neredeyse hiç msn kullanmıyorum. Mail adresim hotmail, gmail gibi sık kullanılan bir servisten değil, isim soyisim hiç değil. @yahoo.co.uk gibi tahmin ed
Son beş gün içinde üçüncü defa "Reset your Windows Live password" uyarısı alıyorum. Biri msn hesabımı hacklemeye çalışıyor tamam da ben iki yıldır neredeyse hiç msn kullanmıyorum. Mail adresim hotmail, gmail gibi sık kullanılan bir servisten değil, isim soyisim hiç değil. @yahoo.co.uk gibi tahmin edilemeyecek bir uzantım var, bunu yapan kesin beni tanıyan biri ama motivasyonu nedir bilemedim. Tahmininiz varsa paylaşırsanız sevinirim.
Soru bölümüne yeni geliyoruz: Bu reset password uyarısını almayı engellemek için ne yapabilirim? Nasıl koruyabilirim msn hesabımı?
Soru bölümüne yeni geliyoruz: Bu reset password uyarısını almayı engellemek için ne yapabilirim? Nasıl koruyabilirim msn hesabımı?
0
Merak edip denedim şimdi mail adresini bilmesi yetiyor reset mesajıyollatmak için, sadece onaylama kodu girdirip mail adresini sordu...
0
ya sorunla alakalı mı bilmiyorum ama msn'de her 72 günde bir şifrenizi değiştirmeniz için sizi uyarmasını sağlayan bir tik (check) olayı vardı biryerlerde.. onu tiklediysen ve 72 gün geçtiyse değiştirmeni/yeni-başka bir şifre yaratmanı isteyebilir. onunla alakalı olabilir mi acaba??
0
osuruklu
bi tanidigimizin kizi EA'da turkiye 500.su olmus. isletme tercih etmek istiyormus kizcagiz. odtu'de okudugum icin bana sordular ama ben sayisalci oldugum icin o bolumler hakkinda hic bi bilgim yok.bu arada bilkent'e gitmesi durumunda yurt dahil herhangi bi seye herhangi bi ucret odenmeyecekmis. not
bi tanidigimizin kizi EA'da turkiye 500.su olmus. isletme tercih etmek istiyormus kizcagiz. odtu'de okudugum icin bana sordular ama ben sayisalci oldugum icin o bolumler hakkinda hic bi bilgim yok.
bu arada bilkent'e gitmesi durumunda yurt dahil herhangi bi seye herhangi bi ucret odenmeyecekmis. not ortalamasindan bagimsiz olarak hem de.
bu bolumleri karsilastirma imkani olanlar varsa, benimle bir paylassa ne guzel olur. optum bye
bu arada bilkent'e gitmesi durumunda yurt dahil herhangi bi seye herhangi bi ucret odenmeyecekmis. not ortalamasindan bagimsiz olarak hem de.
bu bolumleri karsilastirma imkani olanlar varsa, benimle bir paylassa ne guzel olur. optum bye
0
kesinlikle bilkent işletme yazsın derim, sonrasında koç, sonrasında boğaziçi sıralaması olabilir.
0
isttrab
arkadaslar merhaba,cok ani bir gelisme olmakla beraber tanidigim bir arkadasim tanidigi vasitasiyla getirtmis oldugu iphone'unu almak istiyorum. soyle bir inceledim cihaz sifir daha dogrusu 1 haftalik. kirma islemi yapilmis. sorun olma ihtimali yok guvenilir biri, taniyorum.simdi sormak istedigim so
arkadaslar merhaba,
cok ani bir gelisme olmakla beraber tanidigim bir arkadasim tanidigi vasitasiyla getirtmis oldugu iphone'unu almak istiyorum. soyle bir inceledim cihaz sifir daha dogrusu 1 haftalik. kirma islemi yapilmis. sorun olma ihtimali yok guvenilir biri, taniyorum.
simdi sormak istedigim soru su kitapcigin uzerinde 1.3 yazdigini gordum sanirim bir onceki versiyon, fiyat olarak da harcamis oldugu miktari istiyor 700 ytl. ayrica en cok istedigim ozelliklerden biri olan gps'in var olup olmadigini bilmiyorum ama yer bulma ve harita gibi ozellikler vardi, gordum, gps olma ihtimali var midir? daha once arastirmis ve ya almis kullanmakta olan kisilerin tavsiyesine ihtiyacim var, yardimci olursaniz sevinirim. simdiden tesekkurler.
cok ani bir gelisme olmakla beraber tanidigim bir arkadasim tanidigi vasitasiyla getirtmis oldugu iphone'unu almak istiyorum. soyle bir inceledim cihaz sifir daha dogrusu 1 haftalik. kirma islemi yapilmis. sorun olma ihtimali yok guvenilir biri, taniyorum.
simdi sormak istedigim soru su kitapcigin uzerinde 1.3 yazdigini gordum sanirim bir onceki versiyon, fiyat olarak da harcamis oldugu miktari istiyor 700 ytl. ayrica en cok istedigim ozelliklerden biri olan gps'in var olup olmadigini bilmiyorum ama yer bulma ve harita gibi ozellikler vardi, gordum, gps olma ihtimali var midir? daha once arastirmis ve ya almis kullanmakta olan kisilerin tavsiyesine ihtiyacim var, yardimci olursaniz sevinirim. simdiden tesekkurler.
0
sıfır kayıtlı ürünse fiyat gayet normal ne fazla ne inanılmaz ucuz ;) ki şu ara çok fazla yok piyasada nedense bir anda azaldılar
0
Şu an Avrupa'da birinci nesil Iphone SIM kilitsiz sıfır garantili halde 300 Euro'ya satılıyor. Yani 700 TL normal bir rakam. İlk nesilde GPS yok. Iphone 3G'de var GPS.
0
tabudeviren
hepsiburada.com/productdetails.aspx?categoryid=400010&productid=musicsetun29#tablnkadresindeki ürün veya bu tip ürünlerhakkında bilgisi olan var mı?tatmin edici bir ses veriyor mu bunlar?(not: başında http ve www varken link çıkmadı)
hepsiburada.com/productdetails.aspx?categoryid=400010&productid=musicsetun29#tablnk
adresindeki ürün veya bu tip ürünlerhakkında bilgisi olan var mı?
tatmin edici bir ses veriyor mu bunlar?
(not: başında http ve www varken link çıkmadı)
adresindeki ürün veya bu tip ürünlerhakkında bilgisi olan var mı?
tatmin edici bir ses veriyor mu bunlar?
(not: başında http ve www varken link çıkmadı)
0
Ben bateriden çok anlamam ama kardeşim roland'ın v drums serisinden custom bir set toplamıştı ama memnun kalmayıp sattı akustik set topladı, tabi beklentilere göre değişir vaziyet...
(bkz: v drums)
(bkz: v drums)
0
tatmin edici ses kişiden kişiye çok büyük değişimler gösterdiğinden sorunuza kesin bir yanıt vermek güç. eğer bateri almayı planlıyorsanız bu ürünlerin hepsini uzun uzun deneyip ardından karar vermenizi tavsiye ederim, kimse sizin için tatmin edici olup olamayacağının garantisini veremeyecektir.
0
jesters cap
ufak bir araştırma yapıyorum, e-kitaplar (pdf, doc vs.) ile basılı kitapları karşılaştıran. ikisinin de birbirlerine karşı avantajlarını ve dezavantajlarını listeleyen bir çalışma. örnek vermek gerekirse;e-kitapları kopyalamak son derece basit ve masrafsızdır, kısa süre içinde onlarca kopya yapılabi
ufak bir araştırma yapıyorum, e-kitaplar (pdf, doc vs.) ile basılı kitapları karşılaştıran. ikisinin de birbirlerine karşı avantajlarını ve dezavantajlarını listeleyen bir çalışma. örnek vermek gerekirse;
e-kitapları kopyalamak son derece basit ve masrafsızdır, kısa süre içinde onlarca kopya yapılabilir. basılı yayınlar için matbaa, fotokopi vs. gerekir.
karşılaştırma yaparken telif hakkı, DRM gibi şeyleri dert etmeyin, kapsam dışı.
şimdiden teşekkürler.
e-kitapları kopyalamak son derece basit ve masrafsızdır, kısa süre içinde onlarca kopya yapılabilir. basılı yayınlar için matbaa, fotokopi vs. gerekir.
karşılaştırma yaparken telif hakkı, DRM gibi şeyleri dert etmeyin, kapsam dışı.
şimdiden teşekkürler.
0
ahan da bunlardir:
(bkz: e+book+okumanin+zorluklari)
(bkz: e+book+okumanin+kolayliklari)
not: tesekkur etmek istiyorsan ve bagyansan , asl ve emailini vermen yeterlidir.
(bkz: e+book+okumanin+zorluklari)
(bkz: e+book+okumanin+kolayliklari)
not: tesekkur etmek istiyorsan ve bagyansan , asl ve emailini vermen yeterlidir.
0
Taşıma ve iletme kolaylığı. Bir kitabı dünyanın öbür ucuna email ile kısa sürede atarsınız, flash diskinizde aynı anda binlerce farklı kitap taşırsınız. Ayrıca bu avantajlarından ötürü yedeklemesi olay, kitaplığım yandı gitti hepsi diye korkmanıza gerek kalmaz. Dijital ortamda bir kitap içinde aradığınız bir kelimeye anında ulaşırsınız, hardcopy'de ise aradığını bulmak zaman alır.
Hardcopy'nin bence tek avantajı kitap okuma hissini vermesi, ama bu alışkanlıkla ilgili bir şey, öznel bir tercih yani...
Hardcopy'nin bence tek avantajı kitap okuma hissini vermesi, ama bu alışkanlıkla ilgili bir şey, öznel bir tercih yani...
0
thalamus
araplar'ın kullandığı kılıçlar kavisli iken avrupalılar'ın kullandıkları niye düzdür? sadece estetik bi tercih mi yoksa aerodinamik bi avantaj mı saalıo.. teşekkürler.
araplar'ın kullandığı kılıçlar kavisli iken avrupalılar'ın kullandıkları niye düzdür? sadece estetik bi tercih mi yoksa aerodinamik bi avantaj mı saalıo.. teşekkürler.
0
Düz kılıçlar saplamak, kavisli kılıçlar yarmak için daha uygun. Araplar at üstünde savaşıyor daha ziyade (arap atları da bu yüzden meşhur), at üstünde gideren kılıcı bir hedefe saplamaktansa kılıcı sallayıp düşmanı yarmak daha kolay. Ama Avrupa'da misal şovalyeler at üstünde kılıç değil mızrak kullanır, attan düşünce kılıçlarını çekerler. Yarmak için de kılıçtan ziyade genelde çift taraflı balta kullanırlar...
0
ben de crown'in yazdiklari dogrultusu biraz arastirma yaptim. olayin kilit noktasi dedigi gibi saplamak (thrusting) ve kesmek (cutting). surda ikisi karsilastirilmis:
www.thearma.org
(gicik oldugum sey yazida nerdeyse her millete adiyla deginip, bize 'steppe nomads' demeleri. barbar demedikleri icin sevinsek mi bilemedim.)
@dunyanin en gereksiz adami: okuduklarim tam tersini soyluyor. kavislilerle yapilan yaralar daha yuzeysel kaldigi icin iyilestirilme ihtimali olabiliyormus. saplanilanlar organi tutturdugun takdirde olumculmus.
ayrica kavisliler icin guc ve hiz gerekirken, saplananlarda teknik daha esasmis.
neden avrupada duz, araplarda kavisli? avrupalilar haca, araplar hilale benzetmeye calismis olabilirler :) saplama ve kesme ikilemine turklerin cevabi yatagan olmus. ne duz, ne kavisli, egri bugru birsey. yeniceriye kilicin niye egri demisler, o da nerem dogru ki demis.
en.wikipedia.org:Yataghan.png
www.thearma.org
(gicik oldugum sey yazida nerdeyse her millete adiyla deginip, bize 'steppe nomads' demeleri. barbar demedikleri icin sevinsek mi bilemedim.)
@dunyanin en gereksiz adami: okuduklarim tam tersini soyluyor. kavislilerle yapilan yaralar daha yuzeysel kaldigi icin iyilestirilme ihtimali olabiliyormus. saplanilanlar organi tutturdugun takdirde olumculmus.
ayrica kavisliler icin guc ve hiz gerekirken, saplananlarda teknik daha esasmis.
neden avrupada duz, araplarda kavisli? avrupalilar haca, araplar hilale benzetmeye calismis olabilirler :) saplama ve kesme ikilemine turklerin cevabi yatagan olmus. ne duz, ne kavisli, egri bugru birsey. yeniceriye kilicin niye egri demisler, o da nerem dogru ki demis.
en.wikipedia.org:Yataghan.png
0
düz kılıç karşıdakini daha çok ittirmek (yabancıların thrust tabir ettiği) ya da kafasına vücuduna momentumun yardımıyla ağır darbe indirmek için geliştirilmiştir. birincil amacı "kesme" değildir yani.
kavisli kılıçlarda (samurayların kullandığı katana da buna dahil), hamle yapıldığında ilk temas yüzeyi kılıcın en dış noktasıdır ki bu da çok büyük basınç demektir (büyük kuvvet ve küçük alan). asıl amacı değdiği anda deriyi ya da her neye değiyorsa onu yarmaktır.
kavisli kılıçlarda (samurayların kullandığı katana da buna dahil), hamle yapıldığında ilk temas yüzeyi kılıcın en dış noktasıdır ki bu da çok büyük basınç demektir (büyük kuvvet ve küçük alan). asıl amacı değdiği anda deriyi ya da her neye değiyorsa onu yarmaktır.
0
aynı zamanda kavisli kılıçlar, düşmana saplanıp kalmadığı için daha avantajlı kabul ediliyor, yani kesip geçiyorsun, birinci kesmeden sonra ikinci atağı veya savunmayı yapabilirsin. ötekisi soksan çıkarman gerekir, yanlamasına vursan durur, geri çekip yine savurman gerekir.
bu arada ek bilgi, katana tarihteki en mükemmel/başarılı/güçlü kılıç kabul edilir uzmanlar tarafından.
bu arada ek bilgi, katana tarihteki en mükemmel/başarılı/güçlü kılıç kabul edilir uzmanlar tarafından.
0
ayrıca kavisli kılıçlar, diğer kılıç bloklandıktan sonra diğer kılıcın üstünden kayıp gitmesine olanak verdiği için karşı saldırı şansını ve çeşidini çok daha fazla arttırır.
0
Avrupada 1,5m iki elle tutulan kocaman kılıçların kullanılmasının başlıca nedeni avrupada (neredeyse antik roma zamanından beri) zırhla savaşılması. sadece gövdeyi kaplayan bronz plakalardan başlayan zırhlar ortaçağla birlikte soba kıvamına geliyorlar. Bu zırhları yarmak için ya kılıcın ağırlığından ve momentumundan yararlanmak gerekiyor(claymore, greatsword vs. vs.) ya da zırhın zayıf noktalarına sapmalak(bu sistem rönesans çağında keşfediliyor[rapier tarzı kılıçların kullanımı keşfediliyor filan..]) gerekiyor. Saplama işlevinin efektif olabilmesi için kılıcın düz olması gerekiyor. Vurarak zırh yarılacaksa da kılıcın mukavim olması gerekiyor, bu nedenle kalın malzemeden yapılıyor, eğim verilemiyor.
Ortadoğuda ise sıcaklık faktöründen zırh kullanılmıyor. Kullanılsa bile çok hafif zırhlar kullanılıyor (sazdan veya deriden) bu zırhlar pek koruma sağlamadığından 'slash' diye tabir edilen çizme hareketi rakibi safdışı etmek için yeterli oluyor. Hatta kavis gereksiz kuvvet kullanmayı önlüyor kılıcın en keskin kısmını devamlı hasımla kontak halinde olmasını sağlıyor.
ayrıca @kokomichu
kılıç sadece kılıç olarak "en" mükemmel/başarılı/güçlü kabul edilemez. Kullanım şekline, yerine ve amacına göre değişir. Evet katanadan tiksiniyorum :P
Öldürmesine hepsi öldürüyor. Nasıl olduğu nerde yaşadığınıza bağlı :D
Ortadoğuda ise sıcaklık faktöründen zırh kullanılmıyor. Kullanılsa bile çok hafif zırhlar kullanılıyor (sazdan veya deriden) bu zırhlar pek koruma sağlamadığından 'slash' diye tabir edilen çizme hareketi rakibi safdışı etmek için yeterli oluyor. Hatta kavis gereksiz kuvvet kullanmayı önlüyor kılıcın en keskin kısmını devamlı hasımla kontak halinde olmasını sağlıyor.
ayrıca @kokomichu
kılıç sadece kılıç olarak "en" mükemmel/başarılı/güçlü kabul edilemez. Kullanım şekline, yerine ve amacına göre değişir. Evet katanadan tiksiniyorum :P
Öldürmesine hepsi öldürüyor. Nasıl olduğu nerde yaşadığınıza bağlı :D
0
kavili kılıç kınından daha hızlı ve rahat çıkar. bunun yanında kınından çıkarken bile rakibine hamle imkanı tanır..
düz kılıçlar ise kınından çıkarken gelebilecek bir saldırıya son derece açıktır.
düz kılıçlar ise kınından çıkarken gelebilecek bir saldırıya son derece açıktır.
0
danisikli dogus
bazi filmlerde denk geliyor. hatirladigim kadariyla constantine'de Midnite isimli kisi de ceviriyordu. olay bas parmagi disinda dort parmagi kullanarak bozuk paranin[1 ytl mesela] bu dort parmak uzerinde gidip gelmesini yapmak. bazi kumarbazlar marka da ceviriyor. bunun bir ismi varsa nedir ? nasil
bazi filmlerde denk geliyor. hatirladigim kadariyla constantine'de Midnite isimli kisi de ceviriyordu. olay bas parmagi disinda dort parmagi kullanarak bozuk paranin[1 ytl mesela] bu dort parmak uzerinde gidip gelmesini yapmak. bazi kumarbazlar marka da ceviriyor. bunun bir ismi varsa nedir ? nasil yapilir ?
0
(bkz: coin roll) mu$ olayin ismi. yutup linki vermek isterdim ama temizinden ktunnel filan falan ula$abilir isteyenler
0
Ciddi antreman iteyen bir işmiş o olay bir belgeselde izlediğim kadarıyla. Bu işe hayatını adayan bir adam aynı anda 4 bozukluğu çeviriyordu düşürmeden. Özel yetenek isteyen bir şeydeğil ama mesai harcamak lazım işte...
0
elcikpower
opendnsler, treewalklar denedim olmadı.10.XX.X.XXX şeklinde statik ip veriyor bu işyeri ağı.her haltı denedim ama paylaşım programı kullanamadım.daha önce 192.XX.X.XXX gibi adreslendirme yapılıyordu.o zaman da high id alamasam da emule çalışıyordu.şimdi hiçbir şekilde çalışmıyor.evet soru sıkıcı, ev
opendnsler, treewalklar denedim olmadı.
10.XX.X.XXX şeklinde statik ip veriyor bu işyeri ağı.her haltı denedim ama paylaşım programı kullanamadım.daha önce 192.XX.X.XXX gibi adreslendirme yapılıyordu.o zaman da high id alamasam da emule çalışıyordu.şimdi hiçbir şekilde çalışmıyor.
evet soru sıkıcı, evet kimse uğraşmak istemez,evet işyerinde fazla yapacak iş yok hepsi doğru...
10.XX.X.XXX şeklinde statik ip veriyor bu işyeri ağı.her haltı denedim ama paylaşım programı kullanamadım.daha önce 192.XX.X.XXX gibi adreslendirme yapılıyordu.o zaman da high id alamasam da emule çalışıyordu.şimdi hiçbir şekilde çalışmıyor.
evet soru sıkıcı, evet kimse uğraşmak istemez,evet işyerinde fazla yapacak iş yok hepsi doğru...
0
filtreleme yapılıyordur protokole ya da porta. utorrentse kullandığınız, portunu değiştirip protokol şifrelemeyi aktive etmeyi bir deneyin derim. eğer emule sa bir fikrim yok çünkü kullanmıyorum. ama dnsle bir alakası olmaz bunun.
0
nihilanth
aslında iftar çadırından tut aşevlerine benzer mantık var bizde ama ben bunun çok daha fazla kişiye hizmet etmesini ve pişirme temelli olmasını hayal ediyorum..10 binlerce kişiye hizmet eden kocaman bir mutfak.. minimize edilmiş mutfak giderleri, minimum çevreye zarar, her daim çok yemek, hazır yem
aslında iftar çadırından tut aşevlerine benzer mantık var bizde ama ben bunun çok daha fazla kişiye hizmet etmesini ve pişirme temelli olmasını hayal ediyorum..
10 binlerce kişiye hizmet eden kocaman bir mutfak.. minimize edilmiş mutfak giderleri, minimum çevreye zarar, her daim çok yemek, hazır yemek..
bir nevi ulusal yemek hane. herkes aylık tutarını ödüyor, yemekler ona göre yapılıyor. bir mekanda yeme zorunluluğu yok, herkes gidip o günkü yemeğini alacak oradan..
şöyle güneş enerjili bile olabilirdi hem :
yesil.ntvmsnbc.com
neden böyle bir girişim yok bizde? böyle girişimlerin olduğu ülkeler var mı? böyle bir kulüp kurulamaz mı? az kişiden başlayıp artan..
10 binlerce kişiye hizmet eden kocaman bir mutfak.. minimize edilmiş mutfak giderleri, minimum çevreye zarar, her daim çok yemek, hazır yemek..
bir nevi ulusal yemek hane. herkes aylık tutarını ödüyor, yemekler ona göre yapılıyor. bir mekanda yeme zorunluluğu yok, herkes gidip o günkü yemeğini alacak oradan..
şöyle güneş enerjili bile olabilirdi hem :
yesil.ntvmsnbc.com
neden böyle bir girişim yok bizde? böyle girişimlerin olduğu ülkeler var mı? böyle bir kulüp kurulamaz mı? az kişiden başlayıp artan..
0
makarna ile yitip giden koca bir öğrenci topluluğu şüphesiz daha sağlıklı beslenmiş olurdu. :)
0
(bkz: catering) denen şey buna benziyor zaten. Siz aylık belli bir ücret ödüyorsunuz, catering şirketi de isterseniz evinize kadar günde 3 öğün yemek getiriyor.
0
Evet aslında Catering de buna benziyor ancak benim hayalini kurduğum Catering'den çok daha büyük, çok daha sağlıklı koşullar altında hazırlanan ve yemek
beğenmeme problemine elbette bir çözüm olurdu. Haftanın 7 günü 3 farklı yemek çıkabilirdi mesela, ayrıca aşçılar klasik catering, lokanta aşçısı olmak yerine çok daha leziz yemekler yapan kişiler ve gurmelerden oluşabilirdi. Ne de olsa maliyet düşük olacağı için bu hijyen ve kalite masrafından kaçınılmazdı.
O yüzden paramız olsun da dışarıda yiyelim, kendimiz yapalım diyen insanlar zaten bunu tercih etmemeli. Bu sistemin amacı zaten maliyeti düşürüp toplu halde pişirip güzel yemekler yemek.. Yani bunu yapan adam hem kendi cebini hem zamanını hem çevreyi hem de kaynakları korumuş oluyor, bunun bilinciyle yiyecek yemeğini.
Öyle düğün yemeği gibi yapılıp yenecek bir olay değil bizzat özel bir şirket tarafından son derece titizlikle hazırlanacak bir şey olacak mesela. Bu sistem otursa, yüzler binler evde yemek yapmayı bırakıp yemeğini buradan alacak olsa (mesela ayda bir üyelere açık büfe şenliği de olabilirdi) denildiği gibi duyulsa gerçekten çok ilgi çekerdi ama kimsenin de "komünist işi" diyerek kötüleyebileceğini sanmıyorum.
şimdilik ütopya da olsa bir gün böyle bir şeyin hayata geçmesini iple çekiyorum.
beğenmeme problemine elbette bir çözüm olurdu. Haftanın 7 günü 3 farklı yemek çıkabilirdi mesela, ayrıca aşçılar klasik catering, lokanta aşçısı olmak yerine çok daha leziz yemekler yapan kişiler ve gurmelerden oluşabilirdi. Ne de olsa maliyet düşük olacağı için bu hijyen ve kalite masrafından kaçınılmazdı.
O yüzden paramız olsun da dışarıda yiyelim, kendimiz yapalım diyen insanlar zaten bunu tercih etmemeli. Bu sistemin amacı zaten maliyeti düşürüp toplu halde pişirip güzel yemekler yemek.. Yani bunu yapan adam hem kendi cebini hem zamanını hem çevreyi hem de kaynakları korumuş oluyor, bunun bilinciyle yiyecek yemeğini.
Öyle düğün yemeği gibi yapılıp yenecek bir olay değil bizzat özel bir şirket tarafından son derece titizlikle hazırlanacak bir şey olacak mesela. Bu sistem otursa, yüzler binler evde yemek yapmayı bırakıp yemeğini buradan alacak olsa (mesela ayda bir üyelere açık büfe şenliği de olabilirdi) denildiği gibi duyulsa gerçekten çok ilgi çekerdi ama kimsenin de "komünist işi" diyerek kötüleyebileceğini sanmıyorum.
şimdilik ütopya da olsa bir gün böyle bir şeyin hayata geçmesini iple çekiyorum.
0
benim de düşündüğüm mesela yoğun konut bölgelerinde bu şekilde beraber yemek yemek büyük avantajlar doğurabilir. mesela 500 ailenin kaldığı bir yerleşim düşünün. ortak bir yemekhane olursa;
- daire içinde mutfak için çok daha küçük bir alan ayrılabilir. malzemeden tasarruf, binanın toplam alanın küçülmesi yani şehir merkezinde birim alana daha fazla insanın yaşayabilmesi yani kent altyapısının daha ekonomik kullanımı, doğal çevre için daha fazla alan.
- gida sarfiyati daha ekonomik olabilir. geri dönüşüm çok çok daha kolaylaşır. daha az çöp üretilir.
- insanlar yemek yapmak ve bulaşık yıkamak için daha az zaman harcar. kendi konularında daha verimli olurlar. dinlenme zamanı artar, üretme zamanı artar.
- aile içi rollerde eşitlik ikmanı artar. kadin mutfakta daha az zaman harcar
- sosyalleşme imkanı olur. evde televizyonun karşısında yiyeceğine insanların içinde olursun.
aklıma gelenler...
japonya da mesela insanlar yemeklerini dışarda yiyor genelde. bence süper bir olay.
- daire içinde mutfak için çok daha küçük bir alan ayrılabilir. malzemeden tasarruf, binanın toplam alanın küçülmesi yani şehir merkezinde birim alana daha fazla insanın yaşayabilmesi yani kent altyapısının daha ekonomik kullanımı, doğal çevre için daha fazla alan.
- gida sarfiyati daha ekonomik olabilir. geri dönüşüm çok çok daha kolaylaşır. daha az çöp üretilir.
- insanlar yemek yapmak ve bulaşık yıkamak için daha az zaman harcar. kendi konularında daha verimli olurlar. dinlenme zamanı artar, üretme zamanı artar.
- aile içi rollerde eşitlik ikmanı artar. kadin mutfakta daha az zaman harcar
- sosyalleşme imkanı olur. evde televizyonun karşısında yiyeceğine insanların içinde olursun.
aklıma gelenler...
japonya da mesela insanlar yemeklerini dışarda yiyor genelde. bence süper bir olay.
0
murty
kablosuz klavye-mouse kullanışlı mıdır ? kullanmadığım için bilmiyorum yani takılma, görmeme gibi sorun yaratır mı? kablolusu gibi çalışır mı? sorun yoksa logitec veya microsoft hangisini tavsiye edersiniz?teşekkürler.
kablosuz klavye-mouse kullanışlı mıdır ? kullanmadığım için bilmiyorum yani takılma, görmeme gibi sorun yaratır mı? kablolusu gibi çalışır mı?
sorun yoksa logitec veya microsoft hangisini tavsiye edersiniz?
teşekkürler.
sorun yoksa logitec veya microsoft hangisini tavsiye edersiniz?
teşekkürler.
0
ben a-tech inkini kullanmaktaydim zamaninda. mouse un habire pilini degistirmek sinir ediyordu, cabuk bitiyordu. klavye ise cok daha uzun sure dayaniyordu. belki sorun bendeydi bilmiyorum, usb klavyeye döndum.
0
microsoft'un son yil icerisinde cikanlarinda anormal uzun pil omru bulunmakta, herhangi bir sıkıntı da vermemekte insana.
0
6 aydir logitech cordless wave set kullaniyorum. en ufak bir sorun yasamadim. ayrica hala pilleri de bitmedi.oldukca uzun gidiyor pilleri.
0
Şu sorumdaki; (git: 24577) fare, ilk pilleri ile hâlen sorunsuz çalışmakta. Bir yamuğu olmadı memnunum...
Not: Bu fare ile sabahlara kadar sniper elite, cod4, ve warrock oynandı, oynanıyor...
Not: Bu fare ile sabahlara kadar sniper elite, cod4, ve warrock oynandı, oynanıyor...
0
kullanım yerine göre değişir. mesela hiç bir "gaming" klavye ya da mouse kablosuz değildir. ya da tasarım için kastırılmış manyak çözünürlüklü mouselar... hepsi kabloludurlar. yok ben yazar çizerim dersen kablosuz iyidir.
0
logitech kullanıyordum ben de. yalnız mousedan memnun değilim memnun değilim değil mouse şu an kullanım dışı şarj zımbırtısıyla temassızlık yaptı çalışmıyor goturmeye de üşendim emektar kablolu microsofta devam ediyorum. kablosuzluk kısmı hoş da pek narin oluyorlar sanırım. klavyeden memnunum ama.
0
Bende A4 Tech in power saver özellikli bir kablosuz seti var, mouse pilleri 2 ay kadar gidiyor, bitmesine yakın da uyarı veriyor zaten. Bir problem yaşamadım hiç, ancak bence tek avantajı kablo kalabalığını azaltması. Eğer klavye/fare ile hep aynı yerde çalışıyorsanız kablosuz olması pek gerekli değil yani...
0
bende microsoft 3000 kullanıyorum. pillerinden de kulanım kolaylığından da çok memnunum. fiyatıda uygun 40 lira civarı. ancak ileri düzey oyunlar oyuyosan veya çizim filan varsa daha pahalı olan 1000 dpi modelini kullanmalısın.
0
bende de microsoft var klavyeden acayip memnunum , hergün oldukça fazla kullanmama rağmen pili aldığımdan beri (neredeyse 1 yıl) değiştirmedim.görmeme sorunu takılma falan da yaşamadım.mouse da iyi sayılır ama maşallah yutuyor pili.ona pil yetiştiremiyorum.onun yerine yine microsoft kablolu mouse kullanıyorum arada bir.yani tavsiyem bir tane de kablolu mouse bulundurman.olmadık yerde bitebiliyor pili.
0
kibritsuyu
efendim (bkz: #3481840) şu güzide entry'nin bulunduğu sayfayı veya direkt numarasını girerek entry'i açtığım zaman entry içeriğindeki kod, nod32'ye uyarı verdirttiriyor. çalışabilir bir kod da değil ki bu, entry işte. bildiğin text. nasıl oluyor, niye oluyor, sözlük bug'ı mıdır, virüs müdür nedir bu
efendim (bkz: #3481840) şu güzide entry'nin bulunduğu sayfayı veya direkt numarasını girerek entry'i açtığım zaman entry içeriğindeki kod, nod32'ye uyarı verdirttiriyor. çalışabilir bir kod da değil ki bu, entry işte. bildiğin text. nasıl oluyor, niye oluyor, sözlük bug'ı mıdır, virüs müdür nedir bu?
0
entrynin icerisindeki kodlardan biri virüs sisteminin dikkatini cekiyor, norton da aynısını verdi.
0
Düzenli güncellenen NOD32 2.7 de blokladı sayfayı. Forrestgump güncel olmayabilir belki sendeki NOD32...
0
ben actim sayfayi kaspersky sallamadi bile. simdi acaba zararsiz oldugunu anladi da mi bisey demedi yoksa cidden farketmedi mi. bak killandim simdi.
0
nod32 bende de engelledi. ve evet sayfada i love you virusunun kodunu vermis eleman.
0
gerizekalı mıyım, kendime zorla virüs mü bulaştırmaya çalışıyorum bilmem ama kodu kopyalayıp notepad'e yapıştırayım bakayım ne olacak dedim, love.txt diye kaydet dedim. nod32 anında engelleyip karantinaya aldı. save etmedi.
0
o entriyi not defterine yapıştırıp hede.exe olarak kaydedip, kaydettiğimiz bu güzelim dosyaya çift tıklamak lazım bence.
0
txt dosyasını exe olarak kaydedip açabilmek mümkün değil. bu durumun nedeni ise (az sallıyorum) antivirüs programlarının virüsü bulmak için dosya içlerinde bu kodu araması. çat diye karşısında görünce alarmı basıyor tabii.
0
sourlemonade
vardı bu program hatta paralıydı bi kaç kereden sonra kapanıyordu. paralı parasız bunun ismini veya linkini arıyorum.
vardı bu program hatta paralıydı bi kaç kereden sonra kapanıyordu. paralı parasız bunun ismini veya linkini arıyorum.
0
marka/model belirtmedigin icin dogrudan yardimci olamiyorum.
www.cepforum.com adresine bakabilirsin.
www.cepforum.com adresine bakabilirsin.
0
trista
Üzerinde Ultima Online emülatörü (RunUO) çalıştırabileceğim, ortalama 250 oyuncuyu kaldırabilecek bir dedicated arıyorum. En azından güvenilir dedicated kiralayan site ismi biliyorsanız paylaşırsanız sevinirim.
Üzerinde Ultima Online emülatörü (RunUO) çalıştırabileceğim, ortalama 250 oyuncuyu kaldırabilecek bir dedicated arıyorum. En azından güvenilir dedicated kiralayan site ismi biliyorsanız paylaşırsanız sevinirim.
0
Teşekkürler ama bana Türkiye tabanlı hosting firması lazım. Malum yurtdışı olunca lag sorunu yaşanıyor.
0
rurouni
(moderasyon : Öss ile alakalı soruların hepsini burada toplarsak çok daha sağlıklı olur. Esen kalın.)Hadi bakalım puanları acıklanması ile herkesi tercih telaşı aldı alıcak. ilk soru benden gelsinoyle spor olsun diye dilden girdim sınava sanırım barajı geçmişim(ingilizce bi bolum isteme hakkını bile
(moderasyon : Öss ile alakalı soruların hepsini burada toplarsak çok daha sağlıklı olur. Esen kalın.)
Hadi bakalım puanları acıklanması ile herkesi tercih telaşı aldı alıcak. ilk soru benden gelsin
oyle spor olsun diye dilden girdim sınava sanırım barajı geçmişim(ingilizce bi bolum isteme hakkını bile kendimde gormuyorum zaten) dil puanı ile alan okullardaki toplam kontenjan ne kadar hangi okul hangi sıralamayla almış gibi şeyleri bilen var mı? veya nerden bakabilirim. sayısal sözel biliyoz da dil bi aciyip sanki
ek olarak nette gecen yıl hangi bolum kacıncıyı almış tarzı bir kaynak var mıdır?
Hadi bakalım puanları acıklanması ile herkesi tercih telaşı aldı alıcak. ilk soru benden gelsin
oyle spor olsun diye dilden girdim sınava sanırım barajı geçmişim(ingilizce bi bolum isteme hakkını bile kendimde gormuyorum zaten) dil puanı ile alan okullardaki toplam kontenjan ne kadar hangi okul hangi sıralamayla almış gibi şeyleri bilen var mı? veya nerden bakabilirim. sayısal sözel biliyoz da dil bi aciyip sanki
ek olarak nette gecen yıl hangi bolum kacıncıyı almış tarzı bir kaynak var mıdır?
0
barajı geçmiş olman pek bi işe yaramaz dilde. yanlış hatırlamıyorsam 10bin civarında kontenjanı vardı dilin. ingilizce bi bölüm istiyorsan sıralamada en azından ilk 2000de olman gerekir. sıralama listesi vardı osymnin sitesinde ama şimdi yalnızca sonuçları veriyor site. ordan bi ara bakabilirsin.
0
www.dogrutercih.com adresinde tercihler bolumunde baya bir detaylı bilgi bulunmaka hatta site de su an yogunluktan ulaşılamaz durumda.
0
$oyle guzel bir tercihmatik ariyorum. kardesimin puanini yazip hangi okullarin hangi bolumlerine girebilecegini gosteren bir programcik.
Lutfen google sonuclari degilde, sizin kullandiklarinizi rica edeyim.
Lutfen google sonuclari degilde, sizin kullandiklarinizi rica edeyim.
0
benim anlamadığım bir şey var. geçen sene benim yaptığım netleri yapanlardan ortalama 20-30 bin kişi gerilerdeyim. bu da daha çok kişi doğru cevapladı demek evet ama bu sene herkesin mutabık olduğu şey soruların geçen seneki sorulardan daha zor olduğu değil miydi? neden böyle oldu?
0
kuzenim girdi dil sınavına, 325.küsür puan almış dilden, ben de merak ediyorum, istanbul'da nereler tutar diye...
0
2007 oss sonuclarini nereden gorebiliriz? sorgu sistemini soruyorum, var mi haala vatandaslik numarasiyla 2007 dokumunu veren link?
0
Bilg. mühendisliginde hangi üniversite tercih edilmeli sizce?
353 puanla itüden sonra gelen tüm bilg. müh. lere gireibliyorum sanırım. ama yıldız teknik, marmara, ege üniversitelerinden hangisini seçsem diyorum. yardıma ihtiyacım var kısacası. bir de odtü inşaata da yetiyor. si.tir et bilg. müh. odtüye git pişman olmazsın diyen var mıdır ki?
Teşkürler efenim. Kızmayın tamam bir gün siz de yaparsınız . nihahaah :P
353 puanla itüden sonra gelen tüm bilg. müh. lere gireibliyorum sanırım. ama yıldız teknik, marmara, ege üniversitelerinden hangisini seçsem diyorum. yardıma ihtiyacım var kısacası. bir de odtü inşaata da yetiyor. si.tir et bilg. müh. odtüye git pişman olmazsın diyen var mıdır ki?
Teşkürler efenim. Kızmayın tamam bir gün siz de yaparsınız . nihahaah :P
0
resimdeki puanlarla açıköğretime rahat bir şekilde gireceğimi biliyorum.
ama acaba örgün öğretinden bir yer gelir mi?
img294.imageshack.us
ama acaba örgün öğretinden bir yer gelir mi?
img294.imageshack.us
0
@cunext ya da cun8:
bi kere inşaat nireee bilgisayar nire..tek ortak yanları sonundaki "mühendisliği" kelimelesi.
herhalde müh.ler içindeki öğrenciye en çok bağlı olan müh. bilg. mühendisliğidir.eğer daha önce yazılıma merak sarıp kurcalamadıysan bilg. müh belki zorlayabilir.çünkü daha önce hiç karşılaşmadığın bir eğitim görüyorsun.ben kıçımı kırarım algoritmadır,C'dir kafayı yorarım,paso ekrana bakarım,uykusuz geceler vazgeçilmezimdir ve en önemlisi gelişime açığım,bu alemdeki gelişmeleri çok yakından takip edebilirim,diyorsan bilg. müh. yaz.
daha önce aşina olduğun fizik ağırlıklı bir eğitim var inşaat mühendisliğinde.odtü'de okuması epey zordur ve hayatın oturarak değil ayakta şantiyelerde geçer başka bişe düşünme.hele ilk bir kaç yıl 5-6 aylık geçici işlerle çalışarak geçireceksin belki de.matematiğime,fiziğime güveniyorum,ben zaten saha adamıyım,bide ingilizce okurum diyosan yaz inşaatı.araştırdığında odtü inşaat eski günlerinde değil diyen olacaktır belki,ama geçen yıldan itibaren yeniden yapılanmaya başladı bölüm ve daha da zorlaştı,ama buna paralel olarak kalite artışı olacak mezun bazında bence.
benim tavsiyem bilg. müh. inglizce eğitim veren bir üni.de okuman.
odtü'de bir sene matematik okumuş,yazılımla uğraşmayı kafasına koymuş ancak işin içine girince sevmeyeceğini anlamış,bu sefer yatay geçiş yapmayı kafasına koymuş ve geçebileceği inşaat,kimya ve metalurji-malzeme müh. lerinden metalurji. müh. seçmiş biri olarak benim söyleyebileceklerim kısaca bunlar.
bi kere inşaat nireee bilgisayar nire..tek ortak yanları sonundaki "mühendisliği" kelimelesi.
herhalde müh.ler içindeki öğrenciye en çok bağlı olan müh. bilg. mühendisliğidir.eğer daha önce yazılıma merak sarıp kurcalamadıysan bilg. müh belki zorlayabilir.çünkü daha önce hiç karşılaşmadığın bir eğitim görüyorsun.ben kıçımı kırarım algoritmadır,C'dir kafayı yorarım,paso ekrana bakarım,uykusuz geceler vazgeçilmezimdir ve en önemlisi gelişime açığım,bu alemdeki gelişmeleri çok yakından takip edebilirim,diyorsan bilg. müh. yaz.
daha önce aşina olduğun fizik ağırlıklı bir eğitim var inşaat mühendisliğinde.odtü'de okuması epey zordur ve hayatın oturarak değil ayakta şantiyelerde geçer başka bişe düşünme.hele ilk bir kaç yıl 5-6 aylık geçici işlerle çalışarak geçireceksin belki de.matematiğime,fiziğime güveniyorum,ben zaten saha adamıyım,bide ingilizce okurum diyosan yaz inşaatı.araştırdığında odtü inşaat eski günlerinde değil diyen olacaktır belki,ama geçen yıldan itibaren yeniden yapılanmaya başladı bölüm ve daha da zorlaştı,ama buna paralel olarak kalite artışı olacak mezun bazında bence.
benim tavsiyem bilg. müh. inglizce eğitim veren bir üni.de okuman.
odtü'de bir sene matematik okumuş,yazılımla uğraşmayı kafasına koymuş ancak işin içine girince sevmeyeceğini anlamış,bu sefer yatay geçiş yapmayı kafasına koymuş ve geçebileceği inşaat,kimya ve metalurji-malzeme müh. lerinden metalurji. müh. seçmiş biri olarak benim söyleyebileceklerim kısaca bunlar.
0
@etna
liseden hangi bolum mezunusuz bilmiyorum ama meslek lisesi değilseniz birinci bolumde bazı meslek yuksek okullarına yerleşebilirsiniz belki(meslek lisesi olunca zaten direk geciyolardı en son) 4 yıllık orgun ogretim veren fakulteler icin işiniz zor hatta imkansız. sosyal 1 puanı ile alan bolum puanlarına bir bakabilirsiniz aklınızda oyle bir şey geciyorsa. say 1 puanıyla herhangi bir meslek yuksek okulunun olacagınıda sanmam ama şansınızı denemek isterseniz neden olmasın.
liseden hangi bolum mezunusuz bilmiyorum ama meslek lisesi değilseniz birinci bolumde bazı meslek yuksek okullarına yerleşebilirsiniz belki(meslek lisesi olunca zaten direk geciyolardı en son) 4 yıllık orgun ogretim veren fakulteler icin işiniz zor hatta imkansız. sosyal 1 puanı ile alan bolum puanlarına bir bakabilirsiniz aklınızda oyle bir şey geciyorsa. say 1 puanıyla herhangi bir meslek yuksek okulunun olacagınıda sanmam ama şansınızı denemek isterseniz neden olmasın.
0
@cunext ya da cun8:
galatasaray üniv. benim zamanımda itüden sonraki en yüksek bil müh puanlı devlet üniv.ydi. zorluğa alışıksan, değişik ortam olsun diyorsan buyur oku, ancak eğitimi matematik ve fizik ağırlıklıdır. puanın yetiyorsa yerinde olsam sabancıyı yazardım(koç a yetmiyordur herhalde)
galatasaray üniv. benim zamanımda itüden sonraki en yüksek bil müh puanlı devlet üniv.ydi. zorluğa alışıksan, değişik ortam olsun diyorsan buyur oku, ancak eğitimi matematik ve fizik ağırlıklıdır. puanın yetiyorsa yerinde olsam sabancıyı yazardım(koç a yetmiyordur herhalde)
0
siyaset bilimi ya da uluslararası ilişkiler seçeceklere bölümle ilgili yardımda bulunablirim, marmara 3.sınıf öğrencisi olarak. dersler olsun, okullar olsun, çalışma alanları olsun konuşuruz yani.
0
hiç kimseye bilg. muhendisligini tavsiye etmem. hele yuksek yaptım buna girmeliyim diyenlere hic bişey demiyorum en çok böyle girenler telef oluyor.
0
"Ben tıp seçeceğim, seçesim var. Ancak şüphelerim de var." diyen arkadaşlar,
[email protected].
mail atıp sorabilirler.
[email protected].
mail atıp sorabilirler.
0
ben tıp yazacağım şüphelerim var diyen arkadaşlar, şüphelerinizi 2 ile çarpın, ki bu bile bir underestimation olur ve evet daha da beter olduğu zamanlar olacak. buna rağmen "ben tıp istiyorum" diyorsanız, size karada ölüm yoktur, aramıza hoşgeleceksinizdir, haha...
unutmuşum, marmara tıp için mesaj filan atın, söz kafanızı karıştırmıcam
unutmuşum, marmara tıp için mesaj filan atın, söz kafanızı karıştırmıcam
0
ankara üniversitesi tıp fakültesinde okuyan,okumuş olan kimse var mıdır acep? kardeşim muhtemelen kazanacak da,bilgi almaya çalışıyoruz hevesle. lakin çok acaip bi internet sitesi var,hiç bir şey anlamadık.
0
@merope
su urunleri, balık teknolojileri muhendisligi tarzı bolumler var onlara yerleşilebilir:) onun dısında kıbrıs a giderim parasını verip dersen farklı bolumlerde olur.
su urunleri, balık teknolojileri muhendisligi tarzı bolumler var onlara yerleşilebilir:) onun dısında kıbrıs a giderim parasını verip dersen farklı bolumlerde olur.
0
Hacettepe Üniversitesi Beytepe Kampüsüyle (yani Hacettepe'nin Tıp dışındaki herhangi bir bölümüyle) ilgili bilgi almak, görüş almak isteyen arkadaşlar sözlükten gelebilirler, sözlük dışından da burada tartışabiliriz, olmadı belki e mail bile veririm belli olmaz (ad soyad olunca çekiniyorum biraz hehe)
0
@cunext ya da cun8
gebze yüksek teknoloji enstitüsünü sakın yazma. yazıp kazanırsan da "yazma dediler ama yazdım" diye karşımıza çıkma.
gebze yüksek teknoloji enstitüsünü sakın yazma. yazıp kazanırsan da "yazma dediler ama yazdım" diye karşımıza çıkma.
0
turizm bölümünü veya yabancı dil alanını tercih edicek arkadaşlar sormak istedikleri bir şey olursa
[email protected]
[email protected]
0
tıp ya da daha özelinde istanbul tıp fakültesi'ni düşünüp de aklında soru işaretleri olan varsa mesaj atabilir.
0
bu puanlar bir işe yarar mı? bir de sayısal puanı sorulara hiç bakmadan doldurulan cevap anahtarıyla alınmış, sınava giren kişi yıllardır öss'ye girdiğini, her girdiği sınavda sayısalı bu şekilde rasgele doldurduğunu ve hep barajı geçtiğini söylüyor, böyle bir şey olabilir mi?
img520.imageshack.us
img520.imageshack.us
0
@areels
sonuca bakarsak kişi dil bölümü mezunu ve oyle olmasa bile diğer bolumlerin puanı ile yapacagı tercihlerde pek şansı dil puanı ile de ingiliz amerikan dili haricin bazı yerler icin şansı var.
sallıyarak yapabilir neden olmasın şans işte zaten de say1 157 bunu sen de sallasan tutar merak etme:)
sonuca bakarsak kişi dil bölümü mezunu ve oyle olmasa bile diğer bolumlerin puanı ile yapacagı tercihlerde pek şansı dil puanı ile de ingiliz amerikan dili haricin bazı yerler icin şansı var.
sallıyarak yapabilir neden olmasın şans işte zaten de say1 157 bunu sen de sallasan tutar merak etme:)
0
ITU ve endustri muh. ile ilgili sorulariniz olursa yardimci olmaya calisirim (puanim yeter mi vs turu seyler disinda tabi..)
0
hukuk okuyup gözlerimi bozmak istiyorum diyenlere de ben yardımcı olabilirim. sözlükten ulaşabilirsiniz.
0
e benim neyim eksik? odtu ve genetik hakkinda tum sorulariniz itinayla cevaplanir.
0
Bilkent ve hatta Bilkent Bilgisayar Müh. hakkında sorusu olanlar varsa yardımcı olmaya çalışırım. Ama peşinen söyleyeyim bu puan nereye yeter, bu puanla şuraya girer miyim gibi şeylerle gelmeyin lütfen...
0
Sanat tarihi okuyan var mi?
mimar sinan' da sanat tarihi okuyan var mi?
Sanat tarihi dersi lise ve ortaokulda haala okutuluyor mu?
(Kardesimin puani -soz 2- 305,575. sirasi 49,487)
kendisi RTS istiyor ama istanbulda tutturmasi biraz riskli. olmazsa mimarsinanda okumak istiyor. arkeoloji olmasin dedik. sanat tarihi en azindan ogretmenlik acisindan avantaj saglar dedik. fena mi ettik?
RTS muhtemelen kocaeli gibi istanbula yakin uni lerde tutuyor. oraya gidecegine kizceyiz istanbulda daha iyi bi okulda okusa daha iyi olur sanki (gerci evet mimarsinan sanat tarihi besiktas kiyisindaki bi apartman da okutuluyormus malesef).
mimar sinan' da sanat tarihi okuyan var mi?
Sanat tarihi dersi lise ve ortaokulda haala okutuluyor mu?
(Kardesimin puani -soz 2- 305,575. sirasi 49,487)
kendisi RTS istiyor ama istanbulda tutturmasi biraz riskli. olmazsa mimarsinanda okumak istiyor. arkeoloji olmasin dedik. sanat tarihi en azindan ogretmenlik acisindan avantaj saglar dedik. fena mi ettik?
RTS muhtemelen kocaeli gibi istanbula yakin uni lerde tutuyor. oraya gidecegine kizceyiz istanbulda daha iyi bi okulda okusa daha iyi olur sanki (gerci evet mimarsinan sanat tarihi besiktas kiyisindaki bi apartman da okutuluyormus malesef).
0
Şöyle bir sorunum var: Bir arkadaşım 378 puan aldı ve Türkiye 460.sı oldu. İngilizce öğretmenliği okumak istiyor. Kafasında İstanbul Üni. ve Hacettepe var. Kendisi İstanbullu. Ben Hacettepe'yi tercih etmesini söyledim ama kalacak yere ayıracak çok parası yok. En büyük derdi bu... Odtü'ye giremeyeceğini düşünüyor. Siz olsanız ne yapardınız?
0
Ahandanick, selenga var ekşide, o A.Ü Sinoloji mezunu. Şu anda Çin'de. Ona danış istersen, yardımcı olacaktır sana.
0
İstanbul Üniversitesi Beyazıt Kampüsü ve hukuk fakültesi ile alakalı soruları olanlar varsa, ben de konuşup yardımcı olmak isterim.sözlükten mesaj atabilirsiniz..
hepinize kolay gelsin.. allah aşkına iyi düşünün , araştırmadan karar vermeyin , sonra yaşıtlarınızın kürsüde asistanlık yaptığı dönemde hala benim gibi istemediğiniz bir bölümden mezun olmaya uğraşıyor olursunuz..
araştırın , soruşturun , gidin görün , kendinizi tartın , ölçün biçin , sadece puanınızı değil huyunuzu suyunuzu ve hayallerinizi de baz alarak tercihler yapın..
hepinize kolay gelsin.. allah aşkına iyi düşünün , araştırmadan karar vermeyin , sonra yaşıtlarınızın kürsüde asistanlık yaptığı dönemde hala benim gibi istemediğiniz bir bölümden mezun olmaya uğraşıyor olursunuz..
araştırın , soruşturun , gidin görün , kendinizi tartın , ölçün biçin , sadece puanınızı değil huyunuzu suyunuzu ve hayallerinizi de baz alarak tercihler yapın..
0
selamlar yeniden;
bir arkadaşım konservatuar sınavlarına hazırlanıyor, barajı epeyce geçti. şimdi bir tercih yapar da yerleştirilirse konservatuara girmesine engel teşkil eder mi?yani başka bir bölüme kayıt olmaması mı gerek, yerleştirilmiş olmaması mı? bilen var mıdır? sağolun.
bir arkadaşım konservatuar sınavlarına hazırlanıyor, barajı epeyce geçti. şimdi bir tercih yapar da yerleştirilirse konservatuara girmesine engel teşkil eder mi?yani başka bir bölüme kayıt olmaması mı gerek, yerleştirilmiş olmaması mı? bilen var mıdır? sağolun.
0
www.osym.gov.tr deki tercih kitapcıklarını indirebilmiş olan ve rapid vb. ortamlara saliverebilecek olan?
edit: buldum. osym den indiremeyenler icin ;
www.hulkbaba.com
edit: buldum. osym den indiremeyenler icin ;
www.hulkbaba.com
0
benim bir arkadaşım da konservatuara girmek istiyor, 3 senedir falan müzikle ugrastıgından iyi de olur aslında ama girdikten sonra konservatuar okumus olmasının ona saglayacagı maddi fayda kısa mı sürer. bir bilgilendirirseniz sevinirim.
0
yıldız iletişim tasarımı özel yetenek sınavında ön koşul olan 250 öss puanı ne demek ?
250 ham puan mı (ki bu sanırım çok yüksek bir puana tekabül ediyor , kaldı ki ben ((özel yeteneksiz)) zzamanında iyi bir yere girmeme rağmen bu puanın altındaydım ) yoksa toplam puan mıdır ?
sanırım, umarım, ya öyle de olmaz,yanılmıyorsam .... gibi şeylerle cvp yazmayın .
250 ham puan mı (ki bu sanırım çok yüksek bir puana tekabül ediyor , kaldı ki ben ((özel yeteneksiz)) zzamanında iyi bir yere girmeme rağmen bu puanın altındaydım ) yoksa toplam puan mıdır ?
sanırım, umarım, ya öyle de olmaz,yanılmıyorsam .... gibi şeylerle cvp yazmayın .
0
benim sorularım birazcık fazla.
birinci grup sorularım endüstri mühendisliğiyle ilgili
endüstri mühendisinin mesela bir günü nasıl geçer? ne yapar, çalışma ortamı nedir? masası, odası falan var mıdır? aldığı para iyi midir? tatili var mıdır? mesleki tatmin var mıdır, zekasını kullanabilme fırsatı var mıdır? ileride piyasa endüstri mühendislerine doyarsa endüstri mühendislerinin iş sıkıntısı çekmeleri olası mıdır?yurtdışı imkanı var mıdır?özgürlüğüne düşkün birisini kasar mı?patron gelip dır dır eder mi?
ikinci grup sorularım ise elektronik ve elektrik elektronik mühendisliği hakkında.
bu iki mesleğin farkı nedir?bir iş günü nasıl geçer?ne yapar, çalışma ortamı nasıldır?masası odası falan var mıdır?tatili var mıdır?mesleki tatmin var mıdır?iş bulmada sıkıntı çeker mi?aldığı ücret iyi midir?yurtdışı imkanı var mıdır?özgürlüğüne düşkün birisini kasar mı?patron gelip dır dır eder mi?
birinci grup sorularım endüstri mühendisliğiyle ilgili
endüstri mühendisinin mesela bir günü nasıl geçer? ne yapar, çalışma ortamı nedir? masası, odası falan var mıdır? aldığı para iyi midir? tatili var mıdır? mesleki tatmin var mıdır, zekasını kullanabilme fırsatı var mıdır? ileride piyasa endüstri mühendislerine doyarsa endüstri mühendislerinin iş sıkıntısı çekmeleri olası mıdır?yurtdışı imkanı var mıdır?özgürlüğüne düşkün birisini kasar mı?patron gelip dır dır eder mi?
ikinci grup sorularım ise elektronik ve elektrik elektronik mühendisliği hakkında.
bu iki mesleğin farkı nedir?bir iş günü nasıl geçer?ne yapar, çalışma ortamı nasıldır?masası odası falan var mıdır?tatili var mıdır?mesleki tatmin var mıdır?iş bulmada sıkıntı çeker mi?aldığı ücret iyi midir?yurtdışı imkanı var mıdır?özgürlüğüne düşkün birisini kasar mı?patron gelip dır dır eder mi?
0
Trakya Üniversitesi ve Edirne hakkında soruları olanlar bana ulaşabilirler: [email protected]
0
Konservatuar'ı tercihlerinize yazmak gibi bir durum, tercih sıralaması vs söz konusu değil. ÖSS tercihlerinizi ayrıca yapıp konservatuar, sanat ile ilgili okullara ayrıca başvurabiliyorsunuz.
Hem tercih yaptığınız okulu, hem de konservatuarı kazanabilirsiniz kısacası.
Özel yetenek sınavıyla girilen üniversitelere baraj puanını geçtiyseniz sınav sonuç belgenizle, istedikleri gereken belgelerle son başvuru tarihlerine kadar istediğiniz okula şahsen başvuruda bulunuyorsunuz.
ftp://dokuman.osym.gov.tr/2008/2008_OSYS_TERCIH_KILAVUZU/8_tablo5.pdf
Buradan da özel yetenek sınavıyla öğrenci alan bölümleri görebilirsiniz.
Hem tercih yaptığınız okulu, hem de konservatuarı kazanabilirsiniz kısacası.
Özel yetenek sınavıyla girilen üniversitelere baraj puanını geçtiyseniz sınav sonuç belgenizle, istedikleri gereken belgelerle son başvuru tarihlerine kadar istediğiniz okula şahsen başvuruda bulunuyorsunuz.
ftp://dokuman.osym.gov.tr/2008/2008_OSYS_TERCIH_KILAVUZU/8_tablo5.pdf
Buradan da özel yetenek sınavıyla öğrenci alan bölümleri görebilirsiniz.
0
Çukurova Ünv. Bilgisayar Müh. ile ilgili soruları cevaplayabilirim sanırım evet
ermanen [at] gmail com
ermanen [at] gmail com
0
@evil nymph: herhangi bir bölümden -bu sözel olur, ea olur, say olur.- 240 ham puan gerekiyor diye biliyorum. bu şekilde dahi hala yüksekmiş gibi duruyo puanı, evet.
--kişisel tahmin--
ayrıca ön şart olan 240 puanı bu sene biraz indirirler diye tahmin ediyorum.
--kişisel tahmin--
--kişisel tahmin--
ayrıca ön şart olan 240 puanı bu sene biraz indirirler diye tahmin ediyorum.
--kişisel tahmin--
0
kardeşim ısrarla ege gıda diye tutturdu,okuyan, tanıyan, bilen var mıdır? nasıl bir okuldur? nasıl bir bölümdür? öğrenci köyü varmış, nasıldır?
bir de, boğaziçi üniversitesi ile ilgili sorusu olana seve seve yardımcı olurum.
[email protected]
bir de, boğaziçi üniversitesi ile ilgili sorusu olana seve seve yardımcı olurum.
[email protected]
0
kardeşim biyoloji,kimya ya da peyzaj mimarlıgı dusunuyor. onlara puanı yetiyor. kendisi bayan. ne önerirsiniz ?
0
sakarya universitesi hakkında soruları olan varsa cevaplayabilirim.
duyuru kullanıcısı iseniz: [email protected]
duyuru kullanıcısı iseniz: [email protected]
0
@agabey : endüstri mühendisleri ülkemizde hem biraz endüstri mühendisliği diplomasına sahip insanlar hem de işverenler yüzünden "her işi becerir" statüsünde görülüyorlar ve bunun sonucu olarak belirli bir sektörde yoğunlaş(a)mıyorlar malesef. ben seneye mezun olacak bir bilkent endüstri'li olarak en çok dönem arkadaşlarıma yükleniyorum bu konuda çünkü kendileri çok rahat bir şekilde "mezun oliym yeter abi, zaten bu işi yapmicam" diyebiliyorlar. tamam öss ilerideki mesleğini adam akıllı seçebilmene imkan sağlayan bir sistem değil farkındayım ama bölüm öğrencilerinin 5'te 1'inin zorunlu stajlarını pazarlama ve satış departmanlarında yapmaları ne kadar "endüstri mühendisi" olmak istedikleri konusunda fikir verecektir sana. bilemiyorum belki bilkent'e özgü bir durum da olabilir bu. böyle olunca firmalar hangi beklentilerinin bir endüstri mühendisi tarafından eksiksiz karşılanabileceğini bilmiyor.
bunları neden yazdın dersen, senin "bir endüstri mühendisinin bir günü nasıl geçer?" sorusunun aynı soruyu başka bir mühendis için sorsaydın alacağın cevaba benzer bir cevabının olmaması asıl sebep. sağlam bir üniversiteden fena olmayan bir not ortalamasıyla endüstri mühendisi olarak mezun olup da deyim yerindeyse hardcore endüstri mühendisliği yapan biriyle kendim de tanışıp sohbet etmek isterim açıkçası.
bizim okulun 2008 mezunlarının yaklaşık %10'unun iş bulmuş olması aslında piyasanın endüstri mühendislerine biraz doymuş olduğunu gösteriyor olabilir. yurtdışı-maaş-tatil konularındaki sorularına halen öğrenci olduğum için cevap vermemin pek anlamı olmaz.
bilkent ve bilkent endüstri hakkında başka soruları olan varsa yardımcı olmaya çalışırım. özellikle istanbul'da yaşayıp da bilkent tercih etmek konusunda tereddütü olanlar bir şekilde ikna edilir :p
bunları neden yazdın dersen, senin "bir endüstri mühendisinin bir günü nasıl geçer?" sorusunun aynı soruyu başka bir mühendis için sorsaydın alacağın cevaba benzer bir cevabının olmaması asıl sebep. sağlam bir üniversiteden fena olmayan bir not ortalamasıyla endüstri mühendisi olarak mezun olup da deyim yerindeyse hardcore endüstri mühendisliği yapan biriyle kendim de tanışıp sohbet etmek isterim açıkçası.
bizim okulun 2008 mezunlarının yaklaşık %10'unun iş bulmuş olması aslında piyasanın endüstri mühendislerine biraz doymuş olduğunu gösteriyor olabilir. yurtdışı-maaş-tatil konularındaki sorularına halen öğrenci olduğum için cevap vermemin pek anlamı olmaz.
bilkent ve bilkent endüstri hakkında başka soruları olan varsa yardımcı olmaya çalışırım. özellikle istanbul'da yaşayıp da bilkent tercih etmek konusunda tereddütü olanlar bir şekilde ikna edilir :p
0
ha bu arada bu yılki puanlarınız hakkında yorum yapmak için 2007 puanlarını referans almak pek mantıklı değil. çünkü hem sorular daha zordu, hem bir sürü okul kontenjanını artırdı hem de mezun vermeyen liseler oldu. geçen yıl en düşük puanla o okula giren öğrencinin kaçıncı olduğuna bakmak lord yarımağan'ın da dediği gibi en mantıklısı. ama onlar bile her zaman oynadığından daha fazla oynicak bu yıl. kısacası tercih aralığınızı geçen yıl girenler x kadar geniş tuttuysa sizin 3x kadar geniş tutmanız lazım çünkü bu yılın sonuçları -özellikle 5000 altı sıralamaya sahip olanlar için- bir çok sürprize gebe bence.
0
EA2 : 284 puan sıralama 155.000 lerde işletme iktisat bölümlernin istiyom devlet unisi I.öğretim gelir mi acaba
?
?
0
@manonflier;
bu puanla herhangi bir şehirde işletmeye yerleşirsin buyuk ihtimalle ama o şehir tabiri caizse merkez bir yer değil biraz taşra olur. şu link i bi dene istersen. ek olarak ta kılavuzlar nette cıktı okullara da dagıtılmaya baslandı iyice bak sec ordan bir şeyler.
tercih.milliyet.com.tr
bu puanla herhangi bir şehirde işletmeye yerleşirsin buyuk ihtimalle ama o şehir tabiri caizse merkez bir yer değil biraz taşra olur. şu link i bi dene istersen. ek olarak ta kılavuzlar nette cıktı okullara da dagıtılmaya baslandı iyice bak sec ordan bir şeyler.
tercih.milliyet.com.tr
0
bölümüm sayısal ve başarı sıram 39.844. tercih listemin üst sınırını yaklaşık 14bin alt sınırını ise 40bin tutmayı düşünüyorum.(12 bölüm yazabiliyorum totalde) bu, bu sene için bir açıkta kalma riski oluşturur mu? oluşturursa ne kadar oluşturur, nedir ne değildir?
bir de bu seneki sıralamalardaki düşmeyi az çok kestirebilmek için 2005-2006 yılları arası sıralamalarının farkına bakmak ne derece sağlıklı olur?
bir de bu seneki sıralamalardaki düşmeyi az çok kestirebilmek için 2005-2006 yılları arası sıralamalarının farkına bakmak ne derece sağlıklı olur?
0
@tahret musluğu, 40 bin malesef riski bir sıra. senin yazacağın tüm bölümlere sıralamada senden önde olanlar da talepte bulunur ve kontenjanlar dolarsa açıkta kalabilirsin. yani ortada bir risk var çünkü neredeyse 40 binincisin sen de. eğer ki en son istediğin yerin sırası 40binse ve daha düşük sıradaki öğrencileri alan bölümleri istemiyorsan, o şekilde yapman daha mantıklı. istemediğin bir bölüme gidip en az 2 seneni heba etmektense bir sene daha hazırlanır daha iyi bir yere gidersin. en son 45 bin ve 50 bininci sıradaki öğrenci ile kapatan bölümleri düşünüyorsan tercih listesine yazmanı tercih ederim ama sonuçta senin kararın ve anladığım kadarıyla kafanda istediğin en düşük yerin sıralaması 40 bininci öğrenciyi alan üniversite geçen sene. gene söyleyeyim açıkta kalma riskin var şu anki tercihine göre.
0
istanbul üniversitesi ve marmara üniversitesi alman dili edebiyatı bölümlerine girebiliyorum rahatça sizce bu bölümü tercih edeyim mi gelecek açısından ?
yada bu 2 üniversitenin almanca mütercim tercümanlıkları... ?
ve oldukça sosyal bir insanım falan filan hangisini tercih edeyim ?
tecrübe ve duyumlarınızla ışık tutarsanız sevinirim.
yada bu 2 üniversitenin almanca mütercim tercümanlıkları... ?
ve oldukça sosyal bir insanım falan filan hangisini tercih edeyim ?
tecrübe ve duyumlarınızla ışık tutarsanız sevinirim.
0
@agabey
endüstri mühendisi dediğinin alanı derya denizdir. geçenlerde tercübEM diye bir kitap çıkardı odtülü 50 endüstri mühendisliği mezunu. kimi milletvekili, kimi sivil havacılıkta çalışmış, kimi internetten sebze meyve satıyor, kimi marka danışmanı olmuş, kimi sabancının üst düzey yöneticisi, kimi microsofta çalışmış yıllarca, kimi danışmanlık yapıyor vs.
endüstri mühendisliği (büyük laf edecem) öğrenen ve öğrenmesi gereken bir meslektir. yani girdiğin sektördeki bilgileri girdiğin sektörde öğrenmen gereklidir. kendini geliştiremezsen yerinde sayarsın, geliştirebilirsen yürü ya kulum der sana yukarıdaki. pazarlama ve danışmanlık diye tutturmazsan iş bulmama şansın az. diğer soruların her meslek için geçerli. mesleğinde mutluysan problem yok.
endüstri ile elektronik mühendisliği arasında dağlar kadar fark vardır.
not: odtü endüstri müh. ile ilgili sorularınız varsa bana sözlükten ulaşabilirsiniz. ya da ie (at) metu.edu.tr ye de mail atıp kaynağından öğrenebilirsiniz.
endüstri mühendisi dediğinin alanı derya denizdir. geçenlerde tercübEM diye bir kitap çıkardı odtülü 50 endüstri mühendisliği mezunu. kimi milletvekili, kimi sivil havacılıkta çalışmış, kimi internetten sebze meyve satıyor, kimi marka danışmanı olmuş, kimi sabancının üst düzey yöneticisi, kimi microsofta çalışmış yıllarca, kimi danışmanlık yapıyor vs.
endüstri mühendisliği (büyük laf edecem) öğrenen ve öğrenmesi gereken bir meslektir. yani girdiğin sektördeki bilgileri girdiğin sektörde öğrenmen gereklidir. kendini geliştiremezsen yerinde sayarsın, geliştirebilirsen yürü ya kulum der sana yukarıdaki. pazarlama ve danışmanlık diye tutturmazsan iş bulmama şansın az. diğer soruların her meslek için geçerli. mesleğinde mutluysan problem yok.
endüstri ile elektronik mühendisliği arasında dağlar kadar fark vardır.
not: odtü endüstri müh. ile ilgili sorularınız varsa bana sözlükten ulaşabilirsiniz. ya da ie (at) metu.edu.tr ye de mail atıp kaynağından öğrenebilirsiniz.
0
Bilkent Universitesi meslek ve tanitim gunlerine katilmak isteyen arkadaslar varsa suradan bilgi edinebilirler. Ayrica su an da rektorluk binasinda okulu gezdirmek ve bolumler hakkinda bilgi vermek amaciyla her bolumden insanlar bulunuyor. Kolay gelsin.
Yer: Bilkent Üniversitesi Kampusu B Binası (Bilgisayar Merkezi)
Tarihler : 23-24-25-26 Temmuz (Carsamba, Persembe, Cuma, Cumartesi)
www.adaybilgi.bilkent.edu.tr
Edit: Otomobiliniz yoksa, saat basi tunus caddesinde if performance hallun biraz daha yukarisinda okulun servisleri kalkiyor. Nizamiyede kimliginizi birakip sofore ya da servisteki birine B binasinda ineceginizi soylerseniz yardimci olurlar.
Yer: Bilkent Üniversitesi Kampusu B Binası (Bilgisayar Merkezi)
Tarihler : 23-24-25-26 Temmuz (Carsamba, Persembe, Cuma, Cumartesi)
www.adaybilgi.bilkent.edu.tr
Edit: Otomobiliniz yoksa, saat basi tunus caddesinde if performance hallun biraz daha yukarisinda okulun servisleri kalkiyor. Nizamiyede kimliginizi birakip sofore ya da servisteki birine B binasinda ineceginizi soylerseniz yardimci olurlar.
0
istanbul üniversitesi hukuk fakültesi öğretim üyesiyim. yalnız iühf değil, istanbuldaki diğer bütün hukuk fakülteleri ile ilgili sorularınız tarafsız bir gözle yanıtlanır.
0
yıldız teknik mimarlık vs. mimar sinan mimarlık. efenim bi arkadaş için soruyorum ikisi de tutuyor. sinan'ın puanı daha yüksek ama yıldız da 'teknik' hani? hangisi daha avantajlı? cevap verenin evini çizerim dedi kendisi.
0
ydsden girdim sınava
-351,459 puan aldım (ne yazık ki puanın da hiçbir numarası yokmuş :( yeni öğrendim )
-sıralama 2099
sorum şu olacak:
gazi inglisce öğretmenliği düşünüyorum tercih kılavuzunda 2060'tan almaya başlamış ve 140 kontenjanı var benim bu bölüm garanti midir?çünkü basit bir sayısal hesapla 2099-2060=33.illa ki giriyorum gibi bir kanı oluştu ben de siz ne dersiniz.
ayrıca tetrcih yaparken sıralama olarak alt ve üst sınır önerirseniz de çok makbule geçer (ör. 1850<2099(benim sıram)<3000 bu tarz bir şey)
-351,459 puan aldım (ne yazık ki puanın da hiçbir numarası yokmuş :( yeni öğrendim )
-sıralama 2099
sorum şu olacak:
gazi inglisce öğretmenliği düşünüyorum tercih kılavuzunda 2060'tan almaya başlamış ve 140 kontenjanı var benim bu bölüm garanti midir?çünkü basit bir sayısal hesapla 2099-2060=33.illa ki giriyorum gibi bir kanı oluştu ben de siz ne dersiniz.
ayrıca tetrcih yaparken sıralama olarak alt ve üst sınır önerirseniz de çok makbule geçer (ör. 1850<2099(benim sıram)<3000 bu tarz bir şey)
0
Bilkent Genetik'le ilgili soruları olan varsa yardımcı olmaya çalışayım bari.
0
@RhapSody : gazi i.ö. in aldıgı son ogrencinin başarı sırası 2.060 ordan almaya başlamamış yanlış bir düşünce oluşmasın. bu yıl kontenjan artışı ile ortalam 100-200 kişi yukselir orası ama yerleşebilir misin bilmiyorum. sen yine de tercihlerini sıralarken 0.8 li başarı sırası 1000 lerde kalanlardan başla bu yıl icin süprizler bekleniyo.
0
ODTÜ'yle ilgili, İktisadi İdari Bilimler Fakültesi'yle ilgili, Uluslararası İlişkiler'le ilgili sorularınıza cevap verebilirim mezun tecrübesiyle
Öğrenci kisvesi altında da Galatsaray üniversitesi hakkında sorularınızı cevaplayabilirm
[email protected]
Öğrenci kisvesi altında da Galatsaray üniversitesi hakkında sorularınızı cevaplayabilirm
[email protected]
0
reeper redeemer
2 2 3/4 2 3/2 3 2 matrisinin tersini almak istiyorum ama determinantla değil, yanına birim matris yazarak birim matrise benzetme metoduyla.. Adım adım çözümü yazabilecek, ya da konu anlatımıyla ilgili bir döküman bulabilecek babayiğit arıyorum.
2 2 3/4 2 3/2 3 2 matrisinin tersini almak istiyorum ama determinantla değil, yanına birim matris yazarak birim matrise benzetme metoduyla.. Adım adım çözümü yazabilecek, ya da konu anlatımıyla ilgili bir döküman bulabilecek babayiğit arıyorum.
0
0
comp.uark.edu adresinde örnekle anlatılıyor, aslında basit bir işlem basic row operations ile adım adım unit matris'e çeviriyorsun asıl matris'i. Bu esnada matriste hangi işlemi yaptıysan unit matris'te de aynısını yapıyorsun ama dikkat isteyen bir iş, bi dikkatsizlik yaptın mı yanlış oluyor...
0
sare
abiye giyildiğinde illa altına abiye sandalet tarzı ayakkabı mı giymek gerekir? şöyle düz taban, sadece arkası açık ve parlak renkli bir ayakkabı giyilmez mi?
abiye giyildiğinde illa altına abiye sandalet tarzı ayakkabı mı giymek gerekir? şöyle düz taban, sadece arkası açık ve parlak renkli bir ayakkabı giyilmez mi?
0
valla ben gayet adidas sporlarımı giyip bilekten bağlayarak siyah elbisemi spor bir elbiseye dönüştürdüm. insan istediğini giyer. bence gayet de güzel olabilir.
0
yazlık kıyafetlerle burnu da açık ayakkabı giymek daha uygun düşer (tabi ki çorapsız). şık bilekten bağlı düz tabanlı sandaletler kıyafet assolist abiyesi değilse pek de güzel olabilir elbet.
0
Boyunuz uzunsa düz taban giyebilirsiniz elbet, ama abiyeler genelde insanı daha kısa gösteriyor...
0
co2s2
böyle 5.1 olsun.üzerinde bir kaç giriş olsun. (playstation, dvd, digiturk girsin aynı anda) bir tanesinin optik olması tercih sebebi.uzaktan kumandalı olsun. girişleri seçebilelim kumandadan.arka hoparlörler kablosuz olsun.fiyatı da çok olmasın.baktım baktım internette göremedim.bilen var mı?
böyle 5.1 olsun.
üzerinde bir kaç giriş olsun. (playstation, dvd, digiturk girsin aynı anda) bir tanesinin optik olması tercih sebebi.
uzaktan kumandalı olsun. girişleri seçebilelim kumandadan.
arka hoparlörler kablosuz olsun.
fiyatı da çok olmasın.
baktım baktım internette göremedim.
bilen var mı?
üzerinde bir kaç giriş olsun. (playstation, dvd, digiturk girsin aynı anda) bir tanesinin optik olması tercih sebebi.
uzaktan kumandalı olsun. girişleri seçebilelim kumandadan.
arka hoparlörler kablosuz olsun.
fiyatı da çok olmasın.
baktım baktım internette göremedim.
bilen var mı?
0
logitech z 5450 lakin arka hoparlörler güç için elektriğe ihtiyaç duyuyolar sanırım.
0
Zamanında ben de aramıştım hem internette hem de mağazalarda, hayal kırmak gibi olmasın ama makul fiyatlı bulamamıştım malesef. Makulden kastım kabloluların bir kaç katı fiyatta olmasın yeter. Yani eğer bulursanız bana da haber verin :)
0
kablosuz hopalörler verimsiz olabiliyor (parazit, vs..) diye duymuştum/okumuştum bir ara... almadan iyice araştırmakta fayda var..
0
insanimsi
duygu ve tat olmadıktan sonra bir ürün hakkında derinlemesine bilgili olunca kendini o şeye sahip olmuş sananlardanım. bu düşünce çerçevesinde; bmw, mercedes, chevrolet, saab, vw, volvo, ferrari gibi yenilikçi markaların ürettiği arabalara konan kullanım kılavuzlarından bulabilir miyim?
duygu ve tat olmadıktan sonra bir ürün hakkında derinlemesine bilgili olunca kendini o şeye sahip olmuş sananlardanım. bu düşünce çerçevesinde; bmw, mercedes, chevrolet, saab, vw, volvo, ferrari gibi yenilikçi markaların ürettiği arabalara konan kullanım kılavuzlarından bulabilir miyim?
0
neronas
Türklerden bahsediyorum. Biribirimize olan saygısızlığımızın, kavga edemeden duramamamızın, sinirli yapımızın nedeni nedir?Youtube'da çok amatör bir kısa film denemesinin yorumlarını okuyunca aklıma geldi bu sorular. İki tane genç arkadaş yapmış. Adamlara öyle bir küfretmişler ki inanamadım. Ellerin
Türklerden bahsediyorum. Biribirimize olan saygısızlığımızın, kavga edemeden duramamamızın, sinirli yapımızın nedeni nedir?
Youtube'da çok amatör bir kısa film denemesinin yorumlarını okuyunca aklıma geldi bu sorular. İki tane genç arkadaş yapmış. Adamlara öyle bir küfretmişler ki inanamadım. Ellerin g*tüne girseydi de yapamasaydın diyen vardı yahu. Beğenmediysen olmamış de, neden beğenmediğini yaz da işe yara, adam da feedback alsın senden. Çoğu videonun yorumunda huysuz bir türk yorumu bulunuyor illa ki. Benzer bir durum da, netten counterstrike oynayamayınca sorunu araştırırken karşıma çıkan bir sitede vardı. birisi netten conter-strike 1.3 oynayamamış, sorun ne olabilir diye adam gibi sormuş. Tam 4 sayfa cevap yazılmış adama, hepsi de dalga geçme maksatlı. meğer 1.6 çıkmış da bu adam neden hala bunu oynuyormuş, komikmiş, cevap bile verilmezmiş buna, salak da demişler adama.
birkaç örnek daha var,
Geçen sene öğrenci değişimiyle gittiğim okul için bir andaç dvdsi yaptım, introsuna slayt ekledim bunu da youtube a koydum. Anında yorum gelmiş, "hahahah you all look so gay, faggots. that blond hair girl looks like a bitch" falan diye. adamın niki **turk şeklinde. Türk olduğumu gösterir hiçbir belge yok videoda, demek ki bunu herkese yapıyorlar.
Yaşadığım şehirde çilek bahçeleri var. girip kafana göre toplayıp çıkıyorsun, çıkarken ödüyorsun. içerde yediğin bedava. Türkler tarlaları istila ettiğinden beri uygulama kalktı.
Devlet ücretsiz almanca kursu veriyordu, kursa gidene de işsizlik maaşı gibi bir maaş veriliyordu. Türkler ana bacı kardaş işi gücü bırakıp (varsa tabi) kursa yüklenince uygulama kalktı.
Çiçek bahçeleri vardı, gidip istediğin çiçekten toplayıp, buket yapıp çıkışta kutuya para atıyordun. başında bekleyen yok tabi ki. bahçeler türkler tarafından yağmalanınca uygulama kalktı.
Daha birçok şey var anlam veremediğim ve utandığım. Merak ettiğim şey de şu; bunun sebebi ekonomik mi, eğitim mi yoksa yetişme tarzı mı? barbarmıyız biz? Hani bizim büyük türklüğümüz, efendiliğimiz, anlayış dinimiz? Neden nefret ediyoruz birbirimizden?
Not: Genelleme yapmak elbette yanlış. Bahsettiğim çoğunluğu anlamışsınızdır. Müthiş insanlarımız var elbet ama malesef azınlıkta.
Youtube'da çok amatör bir kısa film denemesinin yorumlarını okuyunca aklıma geldi bu sorular. İki tane genç arkadaş yapmış. Adamlara öyle bir küfretmişler ki inanamadım. Ellerin g*tüne girseydi de yapamasaydın diyen vardı yahu. Beğenmediysen olmamış de, neden beğenmediğini yaz da işe yara, adam da feedback alsın senden. Çoğu videonun yorumunda huysuz bir türk yorumu bulunuyor illa ki. Benzer bir durum da, netten counterstrike oynayamayınca sorunu araştırırken karşıma çıkan bir sitede vardı. birisi netten conter-strike 1.3 oynayamamış, sorun ne olabilir diye adam gibi sormuş. Tam 4 sayfa cevap yazılmış adama, hepsi de dalga geçme maksatlı. meğer 1.6 çıkmış da bu adam neden hala bunu oynuyormuş, komikmiş, cevap bile verilmezmiş buna, salak da demişler adama.
birkaç örnek daha var,
Geçen sene öğrenci değişimiyle gittiğim okul için bir andaç dvdsi yaptım, introsuna slayt ekledim bunu da youtube a koydum. Anında yorum gelmiş, "hahahah you all look so gay, faggots. that blond hair girl looks like a bitch" falan diye. adamın niki **turk şeklinde. Türk olduğumu gösterir hiçbir belge yok videoda, demek ki bunu herkese yapıyorlar.
Yaşadığım şehirde çilek bahçeleri var. girip kafana göre toplayıp çıkıyorsun, çıkarken ödüyorsun. içerde yediğin bedava. Türkler tarlaları istila ettiğinden beri uygulama kalktı.
Devlet ücretsiz almanca kursu veriyordu, kursa gidene de işsizlik maaşı gibi bir maaş veriliyordu. Türkler ana bacı kardaş işi gücü bırakıp (varsa tabi) kursa yüklenince uygulama kalktı.
Çiçek bahçeleri vardı, gidip istediğin çiçekten toplayıp, buket yapıp çıkışta kutuya para atıyordun. başında bekleyen yok tabi ki. bahçeler türkler tarafından yağmalanınca uygulama kalktı.
Daha birçok şey var anlam veremediğim ve utandığım. Merak ettiğim şey de şu; bunun sebebi ekonomik mi, eğitim mi yoksa yetişme tarzı mı? barbarmıyız biz? Hani bizim büyük türklüğümüz, efendiliğimiz, anlayış dinimiz? Neden nefret ediyoruz birbirimizden?
Not: Genelleme yapmak elbette yanlış. Bahsettiğim çoğunluğu anlamışsınızdır. Müthiş insanlarımız var elbet ama malesef azınlıkta.
0
gene genelleme olacak ama cahillik, görgüsüzlük ve patavatsızlığın simgelerinden biridir o yutuptaki küfürler. bir de gelişmişlikle doğru orantılı tabii, insanlar önce rahatça geçinmeyi, sonra kendilerini kişisel olarak geliştirmeyi düşünürler. bu hep böyledir. zengin olmayan adam gidip romana mı para versin yoksa kışın yakacağı oduna mı? tabii ki oduna. ilk çağda da böyleydi bu, roma gelişmişken sanat, kültür bilim faaliyetleri falan yapılabiliyordu, tiyatrolar vardı. neden? çünkü ekonomik bir rahatlık vardı ve insanlar diğer faaliyetlere zaman, para, ilgi ayırabiliyorlardı. türkiye'de okuma yazma oranının yüzde 85 olduğunu da söyleyeyim bu arada. ekonominin yıllardır kötü olmasından, gelişmemişlikten kaynaklanıyor bu da sonuçta. gelişmiş bir ülkede en az yüzde 99'tur bu oran.
0
Bence en büyük sorun ileriyi ve toplumu düşünerek değil bugünü ve sadece kendimizi düşünerek hareket etmemiz. Bu neden böyle derseniz bilemem, toplumsal bilinç mi denir yetişme tarzı mı denir orasını psikologların incelemesi daha doğru sanki.
Misal çiçek örneğinde yabancı adam mantıklı düşünerek diyor ki "ne güzel sistem, hem taze çiçeklere istediğim zaman ulaşıyorum hem de bedelini kendim belirlediğim için kazık yemeyeceğim garanti. Ama bedelinin altında ödeme yaparsam da bu hizmetten zarar ederler ve kaldırırlar ben de mahrum kalırım." Biz gidince diyoruz ki "Vay salaklar başında adam bile yok, madem beleşe işime yarayacağından fazlasını da toplayayım eşe dosta dağıtırım eheuh". Çİlek örneği de aynı şekilde tabi.
Küfretme olayında ise malesef hiç bir fikrim yok, bu yaşıma geldim hala durduk yere küfreden insanları anlamıyorum. Ama şundan eminim ki askerde burnum çok fena sürtülecek küfür konusunda :)
Misal çiçek örneğinde yabancı adam mantıklı düşünerek diyor ki "ne güzel sistem, hem taze çiçeklere istediğim zaman ulaşıyorum hem de bedelini kendim belirlediğim için kazık yemeyeceğim garanti. Ama bedelinin altında ödeme yaparsam da bu hizmetten zarar ederler ve kaldırırlar ben de mahrum kalırım." Biz gidince diyoruz ki "Vay salaklar başında adam bile yok, madem beleşe işime yarayacağından fazlasını da toplayayım eşe dosta dağıtırım eheuh". Çİlek örneği de aynı şekilde tabi.
Küfretme olayında ise malesef hiç bir fikrim yok, bu yaşıma geldim hala durduk yere küfreden insanları anlamıyorum. Ama şundan eminim ki askerde burnum çok fena sürtülecek küfür konusunda :)
0
sanırsam bahsettiğiniz tüm özellikler milletçe çok rahat olmamızdan kaynaklanıyor. yani aşırı rahatız. her şeye verecek cevabımız olduğunu düşünüyor, her şeyi biz biliyoruz sanıyoruz. youtube olayı ayrı mesele, ordaki örnek internetin bir maske olmasından kaynaklanıyor.gerçi burdan da rahatlık sonucuna varabiliriz.
bir de yapılan şeylere değer vermeyi bilmiyoruz galiba. her şey ve herkes fırsat bizim için. aslında ben de sizin gibi doluyum bu konuda da şimdilik böyle özetleyebilirim kendi açımdan.
dediğiniz gibi genelleme yapmak yanlış.
bir de yapılan şeylere değer vermeyi bilmiyoruz galiba. her şey ve herkes fırsat bizim için. aslında ben de sizin gibi doluyum bu konuda da şimdilik böyle özetleyebilirim kendi açımdan.
dediğiniz gibi genelleme yapmak yanlış.
0
Engin Ardıç:
"Bizim ülkemiz bir doğu ülkesidir. Doğu toplumları “suçluluk yönelimli” değil, “utanç yönelimli” toplumlardır. Batı insanı vicdan azabı çeker, doğu insanı alay edilmekten, rezil olmaktan korkar. (Sosyal psikoloji biliminde bu ayırımın iki kanadına “guilt oriented” ve “shame oriented” deniyor.)
Hani şair Eşref’in “ibne dersin kızar da, sikersin aldırmaz” dediği cinsten...
Rodyon Romanoviç Raskolnikov gibi, yaşlı kadını öldürdükten sonra gidip karakola teslim olana da, bizde “enayi” derler. Bizde ilke şudur: Çarpıp kaçacaksın. Suç işlemek değil, yakalanmamak esastır."
"Bizim ülkemiz bir doğu ülkesidir. Doğu toplumları “suçluluk yönelimli” değil, “utanç yönelimli” toplumlardır. Batı insanı vicdan azabı çeker, doğu insanı alay edilmekten, rezil olmaktan korkar. (Sosyal psikoloji biliminde bu ayırımın iki kanadına “guilt oriented” ve “shame oriented” deniyor.)
Hani şair Eşref’in “ibne dersin kızar da, sikersin aldırmaz” dediği cinsten...
Rodyon Romanoviç Raskolnikov gibi, yaşlı kadını öldürdükten sonra gidip karakola teslim olana da, bizde “enayi” derler. Bizde ilke şudur: Çarpıp kaçacaksın. Suç işlemek değil, yakalanmamak esastır."
0
dusuk iq ya baglı olarak muhakeme yetenegindeki zayıflıklar angutluklar fln.
0
felina noktayı koymuş olaya. daha söylenicek bi laf yok. bazı şeyleri çabuk ve rahat elde etmenin meydana getirdiği garip bi zihniyet hakim toplumumuza...
0
Efendiliğimiz, büyük türklüğümüz zartlığımız zurtluğumuz sanırsam sadece kitaplarda yazıyor. Din konusunda ise yapılacak birşey yok. Her nekadar insanlar pek anlayamasa da iyi niyetli olmak allah korkusuyla olan birşey değil, insanın içinde, toplumsal yapıda olması gereken bir durum. Ne kadar dine bağlı olursak olalım. Toplumsal olarak bazı şeyleri aşmadığımız sürece bu böyle gider..
Çok güzel konuya değinmişsiniz. Genelde diğer insanlar bu tarz olaylara "çok güzel bir faaliyet, hepimiz desteklemeliyiz" gibi bir mantıkla yaklaşırken bizler "enayi" kekleme peşinde koşuyoruz adeta. Tek akıllı biziz çünkü.
Bu durum her alanda böyle. Bir keresinde hollandada, içinde bulunduğumuz otobüs parkederken bir bisikleti devirmişti. Bisikletin sahibi gelip sakince konuşmuş ve şoför ile güle oynaya el sıkışıp gitmişti. Bu olayı bizim nasıl yaşayacağımızı bir düşünelim. Bisiklet sahibi gelir "la hırbo sen nasıl çarparsın bisikletime körmüsün hede hödö" der başlar ana avrat küfre, şöförde "bisikletini yanlış yere koymuşsan banane lan deyyus" diye adama güzelce dalar..
Artık ne denir, toplumsal yapı mı, ekonomik standartlar mı, milletteki aşırı güvensizlik duygusu mu.. bilmiyorum.
Tek bildiğim bir şey varsa o da Avrupa ülkelerinin özellikle bizim bu tarz tavırlarımızı gördükten sonra haklı bir önyargı sahibi olduğudur.
Çok güzel konuya değinmişsiniz. Genelde diğer insanlar bu tarz olaylara "çok güzel bir faaliyet, hepimiz desteklemeliyiz" gibi bir mantıkla yaklaşırken bizler "enayi" kekleme peşinde koşuyoruz adeta. Tek akıllı biziz çünkü.
Bu durum her alanda böyle. Bir keresinde hollandada, içinde bulunduğumuz otobüs parkederken bir bisikleti devirmişti. Bisikletin sahibi gelip sakince konuşmuş ve şoför ile güle oynaya el sıkışıp gitmişti. Bu olayı bizim nasıl yaşayacağımızı bir düşünelim. Bisiklet sahibi gelir "la hırbo sen nasıl çarparsın bisikletime körmüsün hede hödö" der başlar ana avrat küfre, şöförde "bisikletini yanlış yere koymuşsan banane lan deyyus" diye adama güzelce dalar..
Artık ne denir, toplumsal yapı mı, ekonomik standartlar mı, milletteki aşırı güvensizlik duygusu mu.. bilmiyorum.
Tek bildiğim bir şey varsa o da Avrupa ülkelerinin özellikle bizim bu tarz tavırlarımızı gördükten sonra haklı bir önyargı sahibi olduğudur.
0
moruk o degil de, bizim memleket gibisi yok be di mi ?
bu ulkeyi, oldugu sey yapan bazi ozellikler vardir ki bunlari degistiremezsin. bunlar olmadan turkiyeyi dusunemezsin (laiklik sorunu, kurt sorunu, ermeni sorunu, vatan millet sakarya -fasistlik sorunu, kendi kendine yetemeyen kucuk, sunepe, bir baltaya sap olamamis, kendi capinda takilan bir ulke olmana ragmen tum dunyanin turkiye etrafinda donudugunu sanma sorunu, herkesin bize dusman olmasi sorunu gibi..)
soyleyecek cok sey var da soyle soyle bir cozumu olmuyor ki, sikinti veriyor artik..
hic bir zaman rahata eremeyecek bir ulkede yasadigini bilmek gibisi yok. bos umutlar yok.
senin sorduklarinla alakasiz gibi gorunebilir ama oyle bir alakali ki..
bu ulkeyi, oldugu sey yapan bazi ozellikler vardir ki bunlari degistiremezsin. bunlar olmadan turkiyeyi dusunemezsin (laiklik sorunu, kurt sorunu, ermeni sorunu, vatan millet sakarya -fasistlik sorunu, kendi kendine yetemeyen kucuk, sunepe, bir baltaya sap olamamis, kendi capinda takilan bir ulke olmana ragmen tum dunyanin turkiye etrafinda donudugunu sanma sorunu, herkesin bize dusman olmasi sorunu gibi..)
soyleyecek cok sey var da soyle soyle bir cozumu olmuyor ki, sikinti veriyor artik..
hic bir zaman rahata eremeyecek bir ulkede yasadigini bilmek gibisi yok. bos umutlar yok.
senin sorduklarinla alakasiz gibi gorunebilir ama oyle bir alakali ki..
0
ben butun bunlari felsefe egitimine bagliyorum. felsefe egitimi ortaokulda verilmeye baslansa, (ve klise bir soylem de olsa) koy enstitusu denilen kurumlar tekrar kurulsa bunlar cok daha azalacak.
0
Herkes gayet yerinde tespitler yapmış. Aslında senin sorudan tez konusu bile çıkar, burada 2–3 kelam etmekle geçiştirilebilecek kadar basit değil mesele. Nedenler ve sonuçlar da oldukça kompleks. Ex çok yerinde bir noktaya temas etmiş. Bugün dini bütün diye geçinenler bile rüşvet veriyor veya yeri geldiğinde haksız kazanç elde ediyor. Hobbes'un, İnsan İnsanın kurdudur derken Türkleri yakından tanımış olabileceğine inanıyorum. Genelleme yapmaktan bende hazzetmiyorum ama bu konuda beis görmüyorum; Türklerden bir halt olmaz. Devletin en yüce kurumunda yer alanların bile birbirini yumrukladığı(silah bile çekildi bildiğim kadarıyla), en saygın tartışma programlarında birbirlerine hakaretler yağdıran 'elit' akademik şahsiyetlerin çıktığı ülkede, bilgi birikimi ve genel kültür düzeyi muayyen olan(bunu asla küçümsemek maksadıyla belirtmiyorum) Bakkal Amcanın,kahvedeki ali abinin veya ev hanımı Semra teyzenin bunlardan çok farklı davranışlar göstermesini beklemek abesle iştigal..
Hollanda'da emniyet şeridine giriliyor, ecnebinin verdiği ilk tepki; şuna bakın bir Türk. Yaya geçidinden geçen tek bir yayayı bekleyen onlarca arabanın olduğu ülkeyse sümüğümüzü silmediğimiz Romanya.. Gerçekten maddi imkânsızlıklar içinde yüzenleri tenzih ederek şunu da rahatça söyleyebilirim ki parası da olan da okumuyor bu ülkede. Taksimde her Allahın günü hırpani bir kılıkla(moda galiba bu)avare avare gezen gençlere ne demeli peki? Kaç tanesi aldığı harçlığını 2–3 kitap almak için harcıyor? Bebekte turlarım diyen sanatçının CD’sine 20 milyonu düşünmeksizin veriyor ama… Aptal gazeteleri okuyarak elde ettiğimiz engin bilgi birikimi ile işte ancak yukarıda sözünü ettiğim yüksek felsefi münakaşalara gireriz. Bu ülkeye de bu müstahak. Ondan sonra Sarkozy çıkıp Türkiye Avrupa ülkesi değil deyince herkes dövünüyor, öfkesinden kuduruyor. Bu ne yaman çelişki böyle?
Günün sözü: Kitap okumuyorum, eksikliğini hissetmiyorum.
İyi geceler herkese.
Hollanda'da emniyet şeridine giriliyor, ecnebinin verdiği ilk tepki; şuna bakın bir Türk. Yaya geçidinden geçen tek bir yayayı bekleyen onlarca arabanın olduğu ülkeyse sümüğümüzü silmediğimiz Romanya.. Gerçekten maddi imkânsızlıklar içinde yüzenleri tenzih ederek şunu da rahatça söyleyebilirim ki parası da olan da okumuyor bu ülkede. Taksimde her Allahın günü hırpani bir kılıkla(moda galiba bu)avare avare gezen gençlere ne demeli peki? Kaç tanesi aldığı harçlığını 2–3 kitap almak için harcıyor? Bebekte turlarım diyen sanatçının CD’sine 20 milyonu düşünmeksizin veriyor ama… Aptal gazeteleri okuyarak elde ettiğimiz engin bilgi birikimi ile işte ancak yukarıda sözünü ettiğim yüksek felsefi münakaşalara gireriz. Bu ülkeye de bu müstahak. Ondan sonra Sarkozy çıkıp Türkiye Avrupa ülkesi değil deyince herkes dövünüyor, öfkesinden kuduruyor. Bu ne yaman çelişki böyle?
Günün sözü: Kitap okumuyorum, eksikliğini hissetmiyorum.
İyi geceler herkese.
0
türkiye ye türk insanina mahsus degil bence bu söyledikleriniz. yani gidisat ne yazik ki bu yöne dogru ve entropik bir devinimle hizlanarak cözülüyor insan evladi. ama türk insani özelinde ben modernleşme sürecini atlamis olmamizi görürüm. cünkü modernlesme herseyden önce kurumsallasma ve disiplin demektir ve bizde eksik olan da bu ne yazik ki. batı da bir işçinin kolay kolay işten atılamamasından tutun da kırmızı da durma aliskanligina kadar özendigimiz bir cok batılı uygulama da batı da kolay kolay yerlesmemistir. zygmunt bauman calisma, tüketicilik ve yoksullar kitabinda mesela batı insaninin islah edilisinde nasil sıkıntılar cektiklerini anlatiyor. sorun bizim o evreyi atlamis ve bunu da acikcasi pek dert etmemis olmamizdir.
0
peki kent soylu olmayışımız ve göçebe kültürün etkisinde aşırı derece kalmış olmamız ile hala sözlü kültür ögelerinin (destan, masal, kahramanlık hikayeleri gibi) derinlemesine boyunduruğu altında olduğumuz, buna uygun yetiştirildiğimiz, bilinçaltımızın bunlardan beslendiği gerçeğine ne dersin? dostum!
0
Sadece Türkler degil akdeniz iklimine sahip bütün ülkeler böyle.
Yunanistan, İtalya, Türkiye.
Yani nasıl bize
Rus, Slovak, Çek, Hırvat, Sırp aynı geliyorsa
Nasıl
Alman, Hollandalı, Danimarkalı gözümüzde aynı kişilerse
Türk Yunan Italyan da aynı yapıya sahip insandır.
Ülkemizi ve ırkımızı bu kadar aşşagılamaya çalışmak belki sırf bize aittir gerçi bilemem.
Yunanistan, İtalya, Türkiye.
Yani nasıl bize
Rus, Slovak, Çek, Hırvat, Sırp aynı geliyorsa
Nasıl
Alman, Hollandalı, Danimarkalı gözümüzde aynı kişilerse
Türk Yunan Italyan da aynı yapıya sahip insandır.
Ülkemizi ve ırkımızı bu kadar aşşagılamaya çalışmak belki sırf bize aittir gerçi bilemem.
0
hic yunanistan veya italya gormemis olsak inanacagiz. turklerdeki kabalik ve anlayissizlik bu 2 millette %30 bile yok. sicakkanlilik ve yuksek sesli konusmakla, kufurleri noktalama isareti olarak kullanmak cok farkli seyler.
0
@cruseo
yunanistan, italya, ispanya hepsine gittim. kiz arkadasim italyada yasiyor ve italyayla saglam bagim var, cok defa gittim, uzun sureler kaldim. dusundugun sekil de bir benzerlik bizle yok malesef. evet italyada ucak sirasinda onune gecmeye calisabilir 1-2 dangalak, ama insanlar baskalarini gorunusuyle, fikirleriyle, tercihleriyle yargilamaz, baskalarina maliyla mulkuyle hava atmaya calismaz -elbet istisnasi da var- cunku bir temizlik iscisi anneye, copcu babaya sahip italyan arkadasin ailesinin bile bir range rover bir de mercedesi vardir. fast food da calisan bir erkekle, firinda part time calisan bir kiz arkadas, aylik gelirleri 1200€ olmasina ragmen evlenebilir, rahatca yasayabilir. onlarin da kendine gore sorunlari var ama turkiyeyi onlarla kiyaslamak ve genelleme yapmak bosa caba.
Turkiye kendine ozgu, nereye ait oldugunu bilemeyen, tum dunyanin kendi etrafinda dondugunu sanan, insanina hic bir sey vermeyen, aksine devamli isteyen, orta sinifin olmadigi, sadece zengin ve fakirin oldugu, gorgusuzlugun, egitimsizligin kol gezdigi, neresinden tutsan elinde kalan, hic bir zaman sorunlarini halledemeyecek olan -cunku bu sorunlar onun ozunu olusturuyor- sacma sapan bir ulke. Evet aynen boyle.
Saydigin ulkelerden tek ustun oldugumuz yer yemeklerimiz. Aci ama gercek. Ha bir de yurtdisinda yasiyorsan burasi tatil icin bir cennet.
ps: ya sev ya terk et diyecek ilk kisiyi alnindan opecegim
yunanistan, italya, ispanya hepsine gittim. kiz arkadasim italyada yasiyor ve italyayla saglam bagim var, cok defa gittim, uzun sureler kaldim. dusundugun sekil de bir benzerlik bizle yok malesef. evet italyada ucak sirasinda onune gecmeye calisabilir 1-2 dangalak, ama insanlar baskalarini gorunusuyle, fikirleriyle, tercihleriyle yargilamaz, baskalarina maliyla mulkuyle hava atmaya calismaz -elbet istisnasi da var- cunku bir temizlik iscisi anneye, copcu babaya sahip italyan arkadasin ailesinin bile bir range rover bir de mercedesi vardir. fast food da calisan bir erkekle, firinda part time calisan bir kiz arkadas, aylik gelirleri 1200€ olmasina ragmen evlenebilir, rahatca yasayabilir. onlarin da kendine gore sorunlari var ama turkiyeyi onlarla kiyaslamak ve genelleme yapmak bosa caba.
Turkiye kendine ozgu, nereye ait oldugunu bilemeyen, tum dunyanin kendi etrafinda dondugunu sanan, insanina hic bir sey vermeyen, aksine devamli isteyen, orta sinifin olmadigi, sadece zengin ve fakirin oldugu, gorgusuzlugun, egitimsizligin kol gezdigi, neresinden tutsan elinde kalan, hic bir zaman sorunlarini halledemeyecek olan -cunku bu sorunlar onun ozunu olusturuyor- sacma sapan bir ulke. Evet aynen boyle.
Saydigin ulkelerden tek ustun oldugumuz yer yemeklerimiz. Aci ama gercek. Ha bir de yurtdisinda yasiyorsan burasi tatil icin bir cennet.
ps: ya sev ya terk et diyecek ilk kisiyi alnindan opecegim
0
ben soru olarak sormuştum onu, herhangi bir art niyet yoktu, gerçekten başka ülkeler de bu konuyu tartışıyor mu diye merak ettim sadece hem bizim açımızdan hem de kendi açılarından
0
hemen sıcagı sıcagına bir ornek vereyim;
az evvel -20 dakika kadar once- cuma namazından geldim.mahallemizdeki pastane yeni sube acmıs ve bunun serefine de cuma cıkısı pogaca-ayran dagıtıyordu.getirmisler baya bi.namaz oncesinde de dısarı koydular.maksat cıkısta alsın insanlar falan filan.basında da yaslı bi teyze.neyse efendim biz de malum sıcaklardan oturu biraz gec giriyoruz iceri.bi tane seyyar satıcı -balık satıcısı- geldi aldi bi iki tane.sonra onları yedi yine aldı,sonra geldi iki tane daha aldı,bu esnada pişkinligini ispatlarcasına teyze cok yedim parasını vereyim diyerekten kadıncagıza para verdi,kadın yavrum onlar parasız dedi falan ama bu adam 7-8 tane aldı toplamda...
kısa bir ornek,insanımıza dair...
az evvel -20 dakika kadar once- cuma namazından geldim.mahallemizdeki pastane yeni sube acmıs ve bunun serefine de cuma cıkısı pogaca-ayran dagıtıyordu.getirmisler baya bi.namaz oncesinde de dısarı koydular.maksat cıkısta alsın insanlar falan filan.basında da yaslı bi teyze.neyse efendim biz de malum sıcaklardan oturu biraz gec giriyoruz iceri.bi tane seyyar satıcı -balık satıcısı- geldi aldi bi iki tane.sonra onları yedi yine aldı,sonra geldi iki tane daha aldı,bu esnada pişkinligini ispatlarcasına teyze cok yedim parasını vereyim diyerekten kadıncagıza para verdi,kadın yavrum onlar parasız dedi falan ama bu adam 7-8 tane aldı toplamda...
kısa bir ornek,insanımıza dair...
0
babatema
Naapılıyodu?
Naapılıyodu?
0
Yağını sonradan koyacaksanız sütlaç olabilir. Ya da yayla çorbası yapılıp içine atılabilir ama 1-2 kaşık. Tencereyi boca etmeyin. Ya da dolmanın içine konulabilir belki.
0
Lapa olur olmaz yani soğumadan ateşten alıp tahta kaşıkla fazla hırpalamadan havalandırarak karıştırın. Tencerenin üstüne iki kat gazete kağıdı ya da başka kağıt koyun ve kapağını kapatın. 15-20 dakika böyle bırakın. Açıp bir daha havalandırın. Pilavınız lapalıkta çığır açmadıysa yenecek kıvama gelir. Oluru budur, daha fazla da bişi olmaz.
0
Lapa olmaması için x bardak pirince x+0.5 bardak su ekleyin. Ancak bu formülün tutması için pirinçlerin önceden (en az 2-3 saat önceden) ıslatılmış olma şartı var yoksa kıtır kıtır olurlar...
0
yayla çorbası yapılır.
yoğurt su nane ve 1-2 bakliyatla biraz daha kaynatılır, afiyetle yenir..
yoğurt su nane ve 1-2 bakliyatla biraz daha kaynatılır, afiyetle yenir..
0
@crown'a ek: eğer pirinçleri önceden sıcak suda ıslatmadıysanız, sadece soğuk su ile yıkadıysanız, x bardak pirince 2x bardak su ekliyorsunuz, lapa olmuyor.
bir de önceden sıcak suda ıslatılan x bardak pirince x+0,5 bardak su değil benim bildiğim. x bardak pirince 1,5x bardak su.
yani 5 bardak pirinç koyduysanız 7,5 bardak su konacak. 5+,05 diye düşünüp 5,5 bardak koyarsanız takır takır pirinç yersiniz. crown da bunu demek istemiş sanırım ama formülasyonda hata var :)
bir de önceden sıcak suda ıslatılan x bardak pirince x+0,5 bardak su değil benim bildiğim. x bardak pirince 1,5x bardak su.
yani 5 bardak pirinç koyduysanız 7,5 bardak su konacak. 5+,05 diye düşünüp 5,5 bardak koyarsanız takır takır pirinç yersiniz. crown da bunu demek istemiş sanırım ama formülasyonda hata var :)
0
tutty
Daha önce buradan birşeyler alan oldu mu?ne kadar güvenilirdir?
Daha önce buradan birşeyler alan oldu mu?ne kadar güvenilirdir?
0
Onu bilmiyorum ama www.bunlardanistiyorum.com var benzer ürünler satan, sanırım daha eski bir site. Görüntüsü de daha profesyonel duruyor...
0
yuxel
Mac OSX'de farenin tekerleği varsa ekranda yakınlaştırmalar yapabiliyorduk. Linux'da da compiz ile beryl ile pek güzel oluyor bu olay.Bu olayı windows'da (vista) yapmak için bir yol var mıdır?
Mac OSX'de farenin tekerleği varsa ekranda yakınlaştırmalar yapabiliyorduk. Linux'da da compiz ile beryl ile pek güzel oluyor bu olay.
Bu olayı windows'da (vista) yapmak için bir yol var mıdır?
Bu olayı windows'da (vista) yapmak için bir yol var mıdır?
0
doğru mu anladım bilmiyorum ama ctrl ye basıp scroll edince fontları büyütüp küçültme(bir anlamda zoom) hadisesi var o mudur?
0
onu bütün masaüstü için yapıyor işte mac os'da ve linux'da
sadece explorer için değil, ki sadece metni vesaireyi de değil, ekrana zoom yapıyor
www.youtube.com şurdaki gibi
sadece explorer için değil, ki sadece metni vesaireyi de değil, ekrana zoom yapıyor
www.youtube.com
şurdaki gibi
0
magnifier var abi anca, onun di$inda mac os benzeri bir cozum bilmiyorum ben.
0
Soruyu doğru anladıysam fontları büyütme değil de ekrana zoom yapma olayı ie7pro'da mevcut. İster ctrl+scroll ile büyütüp küçültebiliyorsunuz ister menüden büyütme oranını seçiyorsunuz...
img213.imageshack.us
img213.imageshack.us
0
maxthon2'de de böyle bir özellik pekala mevcut, ctrl+scroll ile yapılıveriyor.
0
İstediğim web sayfalarını büyütüp küçültmek değil, ki zaten bu işlemi opera yıllardır mükemmel şekilde yapıyor.
İstediğim olay Mac os tarzı yakınkaştırma efekti. Magnifier da çok salak bir uygulama, Masaüstü iconları flan zortluyor, yer değiştiriyor. Onu denemiş ama sevmemiştim. İstediğim işte bu mac os tarzında bir yakınlaştırma, nasıl bişey olduğu youtube linkinde görülebilir.
İstediğim olay Mac os tarzı yakınkaştırma efekti. Magnifier da çok salak bir uygulama, Masaüstü iconları flan zortluyor, yer değiştiriyor. Onu denemiş ama sevmemiştim. İstediğim işte bu mac os tarzında bir yakınlaştırma, nasıl bişey olduğu youtube linkinde görülebilir.
0
ermanen
1. Tenis maçlarında tenisçilere 3 tane top atıyorlar, tenisçi içinden seçiyor bunların, neye göre seçiyor?2. Maçlarda hep sıfır top mu kullanılıyor?
1. Tenis maçlarında tenisçilere 3 tane top atıyorlar, tenisçi içinden seçiyor bunların, neye göre seçiyor?
2. Maçlarda hep sıfır top mu kullanılıyor?
2. Maçlarda hep sıfır top mu kullanılıyor?
0
Toplar zamanla hava kaybedip yumuşuyor, ona göre istedikleri sertlikte olanını seçiyor olabilirler belki. Ama bence daha çok psikolojiktir, penaltı atan futbolcunun vurmadan önce gidip topu düzeltmesi gibi bir şey...
0
yapanlar genelde vakit gecirmek, gecen sure icinde de konsantrasyon tazelemek icin yapiyorlar, ama seceni de vardir illaki. 2 top alip direk servis atan tenisciler de epey fazla.
sifir top kullaniliyor, evet. set aralarinda falan da degistiriyorlar toplari.
sifir top kullaniliyor, evet. set aralarinda falan da degistiriyorlar toplari.
0
ilk 7 oyundan sonra top değiştirilir. bundan sonra ise her 9 oyundan sonra değiştirilir toplar.
(ilk baştakinin 9 değil 7 oyun olmasının sebebi, 5 dklık ısınma süresinde de top kullanılıyor olması)
(ilk baştakinin 9 değil 7 oyun olmasının sebebi, 5 dklık ısınma süresinde de top kullanılıyor olması)
0
hocam ilk soruyu ben sorcaktım ama tamamen alışkanlık başka da bir şey değil bence. hani sporda olmazsa olmaz hareketler vardır ya, mesela baskette serbest atıştan önce topu defalarca sektirmek gibi. dikkat edersen zaten 3 topu da incelemiyolar baktıkları ilkini atıyolar kenara:)
0
söbe olup olmadigina bakiyorlar. (sirf yillar sonra su kelimeyi kullanmak icin yazdim)
0
o değil de serviste kullanmadıkları top bazen cepte mayo içinde filan kalıyo. nasıl oynuyorlar öyle rahatsız
0
jay kay
toshiba spm30 bilgisayarimin dvd surucusu cd seciyor anlamadim gitti. orjinal cdleri catir cutur okuyor ama digerlerini okumuyor. ne biliyim bir derginin verdigi cd yi okumuyo mesela, orjinal manhunti, kendi kurtarma dvdlerini falan okuyo. ne alaka? nasi duzelticem
toshiba spm30 bilgisayarimin dvd surucusu cd seciyor anlamadim gitti. orjinal cdleri catir cutur okuyor ama digerlerini okumuyor. ne biliyim bir derginin verdigi cd yi okumuyo mesela, orjinal manhunti, kendi kurtarma dvdlerini falan okuyo. ne alaka? nasi duzelticem
0
yeni yapmaya başladıysa kirlenmiştir yada bozulmuştur yok baştan beri yapıyorsa onun cinsligidir... anlayacağın mümkün bir tedavisi yok. kafa temizleme felan yalan vhs mi lan bu...
0
bazı dvd sürücülerinin bölgesel ayarları oldugunu bılıyorum. özellıkle bölge kavramında asya avrupa diye seçen sürücüler dahi var. tam olarak emin olmamakla birlikte dvdrom sürününün fireware sürümünü güncelleme imkanın varsa yada değiştirme imkanın varsa soruna çözüm olabilecektir.
0
Laptop'ların genel sorunu zaten bu, bugüne kadar kendim dahil çevremde de laptop'ı olup da bir süre sonra cd/dvd okumama sorunu olmayan görmedim. Önce kopya medyaları okuyamamakla başlıyor sonra orjinalleri de seçmeye başlıyor en sonunda da bir şey okumuyor. Eğer okuyucu Philips marka ise bu çok daha sürede oluyor bir de bunu farkettim. Yapacak bir şey yok, laptop'larda okuyucu ömrü desktop'lara göre çok kısa, en güzeli değiştirmek okuyucuyu...
0
osuruklu
arkadaslar yarin yarimle motorlarimiza atlayip bir piknik yapalim diyoruz. kizilcahamam'daki soguksu milli park'i sectik.fakat nasil gidilecegini bilmiyoruz. yuzuncuyil'da oturuyoruz biz. soyle bi tarif etseniz bize de haftasonumuzu degerlendirsek.ha bi de hala mangal yakilabiliyor mu acaba orada. s
arkadaslar yarin yarimle motorlarimiza atlayip bir piknik yapalim diyoruz. kizilcahamam'daki soguksu milli park'i sectik.
fakat nasil gidilecegini bilmiyoruz. yuzuncuyil'da oturuyoruz biz. soyle bi tarif etseniz bize de haftasonumuzu degerlendirsek.
ha bi de hala mangal yakilabiliyor mu acaba orada. simdiden tesekkurler.
fakat nasil gidilecegini bilmiyoruz. yuzuncuyil'da oturuyoruz biz. soyle bi tarif etseniz bize de haftasonumuzu degerlendirsek.
ha bi de hala mangal yakilabiliyor mu acaba orada. simdiden tesekkurler.
0
Soğuksu mu bilmiyorum ama üç beş yıl önce Kızılcahamam'da pikniğe gitmiştik, gayet de mangal yakmıştık. Yalnız erken gitmekte fayda var zira musluklara yakın masaları kapmak lazım.
Nasıl gidersinize gelince, yol haritası ve tabelaları kullanarak bulmuştuk ama şimdi tarif edecek kadar hatırlamıyorum...
Eğer Kızılcahamam konusunda ısrarcı değilseniz Ahlatlıbel diye bir yer var Golbaşı'nın oralarda çok daha yakın ve Kızılcahamam'dan farklı olduğunu söyleyemem...
Nasıl gidersinize gelince, yol haritası ve tabelaları kullanarak bulmuştuk ama şimdi tarif edecek kadar hatırlamıyorum...
Eğer Kızılcahamam konusunda ısrarcı değilseniz Ahlatlıbel diye bir yer var Golbaşı'nın oralarda çok daha yakın ve Kızılcahamam'dan farklı olduğunu söyleyemem...
0
kenelere dikkat ettikten sonra eskişehir yolu'na çıkın. odtü ana girişin oradan sağa, anadolu bulvarına dönün. birkaç kilometre gittikten sonra anadolu bulvarının üstünden geçen istanbul yoluna çıkın (istanbul istikametine doğru. yoksa kendinizi ulus'ta bulursunuz. yani altından geçip üstüne çıkacaksınız). sonra allah ne verdiyse gidin. kazan'ı kurtboğazı'nı falan geçin. kızılcahamam'a varana kadar gidin.
kısaca istanbul yolundan istanbul'a gidiyor gibi gideceksiniz. kızılcahamam'a gelince de duracaksınız.
şimdi google earth ile ölçtüm. odtü kavşağı'ndan kızılcahamam yaklaşık 75 kilometre yapıyor.
kısaca istanbul yolundan istanbul'a gidiyor gibi gideceksiniz. kızılcahamam'a gelince de duracaksınız.
şimdi google earth ile ölçtüm. odtü kavşağı'ndan kızılcahamam yaklaşık 75 kilometre yapıyor.
0
otobana çıkmayın. eski istanbul yolundan yardırın. tabelaları takip edin kaybolmazsınız. cayır cayır da mangal yakılır.
0
annem bana kiz bul evlen dedi
Bazı indirdiğim filmleri oynatmaya kalktığımda, ekranda filmin kendisi "mevcut oynatıcınız bu dosyayı görüntüleyemiyor, bilmemne.com adresindeki oynatıcıyı yükleyin" tarzı bir uyarıyla karşılaşıyorum.Bunu sorunu önerilen oynatıcıyı satın almadan çözme yolu var mıdır?
Bazı indirdiğim filmleri oynatmaya kalktığımda, ekranda filmin kendisi "mevcut oynatıcınız bu dosyayı görüntüleyemiyor, bilmemne.com adresindeki oynatıcıyı yükleyin" tarzı bir uyarıyla karşılaşıyorum.
Bunu sorunu önerilen oynatıcıyı satın almadan çözme yolu var mıdır?
Bunu sorunu önerilen oynatıcıyı satın almadan çözme yolu var mıdır?
0
İndirdiğiniz filmler hangi formatta? Biir sürü avi ya da mpg film indirdim görmedim böyle bir şey, acaba wmv mi indiriyorsunuz?
0
İndirdiğiniz şeyler sadece o görüntüden ibaret(işte hedehodo.com'dan şu playerı indirin yazan görüntü)film değil maalesef, bir kaç kez benim başıma da gelmişti, geçmiş olsun :)
Hatta sözlükte bahsedilen oynatıcıya baktığımda "sakın indirmeyin" virüs bu tarzında bir uyarı vardı yanlış hatırlamıyorsam..Şerefsizlik bu yaptıkları evet..
Hatta sözlükte bahsedilen oynatıcıya baktığımda "sakın indirmeyin" virüs bu tarzında bir uyarı vardı yanlış hatırlamıyorsam..Şerefsizlik bu yaptıkları evet..
0
sorulmuştu bu, o bahsettiğiniz bilmemne pilayerın adı ile aratın burada. Öyle çıkmasa bile sorulduğundan eminim ama ne olarak aratacağımı bilemedim şimdi.
0
avi formatında bir filmde başıma gelmişti bu olay. Vodei Multimedia Processor indirmeden seyredemedim.
0
hacım bilgisayardaki herşeyi sil, gom playeri yükle herşeyi izle. izleyemediklerinide kendi kendine hallediyor zati.
0
brkylmz
İsmini tam bilemediğim bu mekan nasıldır? güzel midir? eğlenilir mi? bi de bu gece açık mıdır? nasıl gidilir? teşekkür ettim :)
İsmini tam bilemediğim bu mekan nasıldır? güzel midir? eğlenilir mi? bi de bu gece açık mıdır? nasıl gidilir? teşekkür ettim :)
0
getto çok iyi bir mekan değildir. belki sadece iyi denebilir. ankara'daki diğer publardan farksızdır. bugün açıktır. arkadaş ortamına bağlı olarak eğlenilebilir de eğlenilmeyebilir de. bence gitme ama bestekar'da kebap 49'dan yüz metre ileride.
ps: ancak çalışanlar oldukça iyi.
ps: ancak çalışanlar oldukça iyi.
0
eet getto.. sıkıcı sayılmaz. arabaylan gideceksen tunalının ortasından bestekara gir, kebap 49 un az ilerisina kadar git, sağa bak. kızılaydan yürüme mesafesi de 10-15 dk falan.
0
fredi
Windows platformu için C# kullanarak bir program yazmam gerekiyor. Sistem tamamen veritabanları sayesinde işleyecek ve benim yazdığım son veritabanı kullanan Windows programı 800 yıl önceye ait. Visual Basic ve Access ikilisi ile yazmıştım. Bu nedenle bu alandaki son duruma biraz uzağım. Programcı o
Windows platformu için C# kullanarak bir program yazmam gerekiyor. Sistem tamamen veritabanları sayesinde işleyecek ve benim yazdığım son veritabanı kullanan Windows programı 800 yıl önceye ait. Visual Basic ve Access ikilisi ile yazmıştım. Bu nedenle bu alandaki son duruma biraz uzağım. Programcı olarak Web için hep Php+MySQL diğer her platform için C++ seçmekteyim fakat bu iş için C# daha doğru bir seçim olacak diye tahmin ediyorum.
Neyse lafı uzatmayayım, veritabanının bir kopyası programın bulunduğu bilgisayarda saklanacak, ara ara kullanıcı ana merkeze bağlanarak replikasyon yapacak. Böyle bir iş için hangi veritabanı sistemini seçmem daha uygun olur?
Şimdiden teşekkürler.
Neyse lafı uzatmayayım, veritabanının bir kopyası programın bulunduğu bilgisayarda saklanacak, ara ara kullanıcı ana merkeze bağlanarak replikasyon yapacak. Böyle bir iş için hangi veritabanı sistemini seçmem daha uygun olur?
Şimdiden teşekkürler.
0
MS SQL için IIS kurmak gerekiyor mu acaba? Eğer gerekiyorsa benim için eksi bir yön olur çünkü programı kullanacak kişilerin laptoplarına da IIS kurmam gerekecek o zaman. Yanlış mıyım acaba?
0
Şüphesizki Sql Server 2005 her şeye erişebilendir :)
MsSql'den başka çözüm seni kurtarmaz diyebilirim. Zaten çok rahat çalışırsın pek çok özelliği sayesinde de rahat edeceksin.
MsSql'den başka çözüm seni kurtarmaz diyebilirim. Zaten çok rahat çalışırsın pek çok özelliği sayesinde de rahat edeceksin.
0
Sayın İmam, Sql Server 2005 her şeye erişebiliyor tamam. Peki biz de kendisine erişebiliyor muyuz? :)
Yani programım database'i lokalde saklamalı, bunun için programım haricinde veya programımla birlikte distribute etmem gerekenler nelerdir acaba?
Yani programım database'i lokalde saklamalı, bunun için programım haricinde veya programımla birlikte distribute etmem gerekenler nelerdir acaba?
0
express'te durum nedir bilmiyorum ama standart/enterprise kurarken iis gerekli.
0
likeinme
şimdi efendim herkes gibi benim de isteğim dışında bana verilmiş olan bir göbek adım var. yani göbek ad olmuyor aslında kimliğimde her bişeyimde de yazıyor kendisi. fakat hiç hoşlanmıyorum ben bu isimden. oyle hafize, dürdane gibi eski bir isim değil, ki oyle olsa belki de rahatsız olmazdım. ama sev
şimdi efendim herkes gibi benim de isteğim dışında bana verilmiş olan bir göbek adım var. yani göbek ad olmuyor aslında kimliğimde her bişeyimde de yazıyor kendisi. fakat hiç hoşlanmıyorum ben bu isimden. oyle hafize, dürdane gibi eski bir isim değil, ki oyle olsa belki de rahatsız olmazdım. ama sevmediğim bir isim işte. neyse, ben bunu değiştirmek ya da toptan kaldırmak istiyorum. nedir bu işin prosedürü? nasıl olur? ozellikle hukukcu arkadaşlardan ve daha once boyle bir şey yapmış olanlardan yardım bekliyorum. tenk yu.
0
şöyle zorluklar yaşıyorum, böyle zorluklar yaşıyorum diye dava açıyorsun.
bir arkadaşın da şahit oluyor "evet şöyle zorluklar yaşıyor, böyle zorluklar yaşıyor" diyor.
resmi dairelerde yaşanmış bir karmaşa varsa her şey daha kolay oluyor.
bir arkadaşın da şahit oluyor "evet şöyle zorluklar yaşıyor, böyle zorluklar yaşıyor" diyor.
resmi dairelerde yaşanmış bir karmaşa varsa her şey daha kolay oluyor.
0
hmm hiç bir zorluk yaşamıyorum aslında. sadece hoşlanmıyorum. sevmiyorum ben bu adı diye gitsem olmaz mı yani?
0
"Sevmiyorum" gerekçe olarak kabul edilmiyor mahkemede. Kendim tecrübe ettiğim az çok fikrim var konu hakkında, gerekçe olarak ya "toplum içinde küçük düşürücü bir adım var" diyerek bunu ispat etmelisin ya da can güvenliğin söz konusu olmalı. Bir de sanatçılar isim değiştiriyor "ben bu isimle tanınıyorum herkes beni böyle tanıyor" diyerek, sanırım böyle de bir uygulama var ki değiştirebiliyorlar...
Ama burası Türkiye, davaya bakacak yargıçla muhabbetin varsa ve iyi bir avukat ayarlarsan işleri kılıfına uydurabiliyorsun...
Ama burası Türkiye, davaya bakacak yargıçla muhabbetin varsa ve iyi bir avukat ayarlarsan işleri kılıfına uydurabiliyorsun...
0
"Sevmiyorum" diyemezsin ama rahatsiz ediliyorum, insanlar beni bu adla tanimiyorlar, karistiriliyorum, gecenlerde jandarma cevirdi bu isimde biri araniyormus diye sikayet edersen 1 tanikla tek celsede degisir. yerel bir gazetede soyadimi degistirdim diye ilan verirsin, 1 ay sonra bir daha ugrar nufus kaydin icin gerekli begeleri alir bitirirsin olayi.
0
caturanga
24 saat açık kalan bilgisayar için;- download yapıyor ve monitör kapalıysa?- monitör açıldığı zamanlarda da crt-lcd farkı çok mudur?- download yapılmadığı zaman da örneğin günlerce açık kalırsa?tabi watt değerlerinden çok direk faturaya yansımasını merak ediyorum.
24 saat açık kalan bilgisayar için;
- download yapıyor ve monitör kapalıysa?
- monitör açıldığı zamanlarda da crt-lcd farkı çok mudur?
- download yapılmadığı zaman da örneğin günlerce açık kalırsa?
tabi watt değerlerinden çok direk faturaya yansımasını merak ediyorum.
- download yapıyor ve monitör kapalıysa?
- monitör açıldığı zamanlarda da crt-lcd farkı çok mudur?
- download yapılmadığı zaman da örneğin günlerce açık kalırsa?
tabi watt değerlerinden çok direk faturaya yansımasını merak ediyorum.
0
fikir vermesi acisindan:
- monitor icin tek basina gucun %60'ini harcar denilir.
- lcd, crt'ye gore %50 daha az harcar.
- benim dizustunun adaptorunun cikisi 65W. napsam etsem bundan fazla tuketemem yani.
- monitor icin tek basina gucun %60'ini harcar denilir.
- lcd, crt'ye gore %50 daha az harcar.
- benim dizustunun adaptorunun cikisi 65W. napsam etsem bundan fazla tuketemem yani.
0
bildiğim kadarıyla cevap vereyim.
-monitör kapalıysa daha az harcar... psu nuz kaçlık mesela? 300 watt? (3 tane yüzlük ampul)
-lcd daha az harcar (30-40 watt) , crt lcd den en az 2 kat fazla harcar...
-download yapması daha çok elektirik harcaması demek değildir. iki türlü de açıktır. haa... modemi fişten çekerseniz ufak bir farklılık olabilir...
sürekli ya da çoğunlukla açık olması faturayı gözle görülür şekilde etkiliyor...
-monitör kapalıysa daha az harcar... psu nuz kaçlık mesela? 300 watt? (3 tane yüzlük ampul)
-lcd daha az harcar (30-40 watt) , crt lcd den en az 2 kat fazla harcar...
-download yapması daha çok elektirik harcaması demek değildir. iki türlü de açıktır. haa... modemi fişten çekerseniz ufak bir farklılık olabilir...
sürekli ya da çoğunlukla açık olması faturayı gözle görülür şekilde etkiliyor...
0
eğer elektriği çoklu tarifede kullanmıyorsanız ( elektrik saati fırıldak gibi dönen eski tip tek fazlı iki telli yazanlardansa zaten kullanmıyorsunuz demektir.) günün bütün saatlerinde gündüzmüş gibi ücretlendirme yapılır.zamlardan sonra tek zamanlı tarife ücreti 16 kuruş civarı (vergiler hariç ve ilden ile değişiyor sanırım).
bilgisayarınızın 24 saat çalıştığını,hard disklerin kapanmadığını,sistemin bekleme konumuna geçmediğini, sadece download yaptığını farz edelim.
ortalama enerji tüketimi 0,15 kwsaat dersek, 24 saatte 3,6 kwsaat yapar. 3,6 x 16 = 57 kuruş + vergiler yaklaşık 75 kuruş diyelim. bu 24 saat içinde monitör açık kalırsa bu tutar yaklaşık ikiye katlanır ( monitörün büyüklüğüne bağlı crt-lcd arası çok fark yok ). kabaca hesapla ayda 22,5 ytl elektrik faturası gelir sadece download yapan bilgisayar için.indirdiğiniz şeyleri dvd'ye yazacağınızı ve dvd parası vereceğinizi de düşünürsek ( veya harici hdd alıp arşivlerseniz de )ayrıca masraf olacaktır.yani bilgisayarı açık bırakıp da download işine girip arşiv yapmak akıl karı bir iş değildir benim görüşüm.
elektrik hesabı çok yüzeysel oldu. bu hesaplamada bir sürü parametre var :
-elektriğin kullanıldığı il
-kullanılan yerin sanayi tesisi mi yoksa hane mi olduğu
-elektrik saatinin tarife durumu
-bilgisayarın ortalama gücü
-monitörün açık kalma süresi
-monitörün ortalama gücü
...
bilgisayarınızın 24 saat çalıştığını,hard disklerin kapanmadığını,sistemin bekleme konumuna geçmediğini, sadece download yaptığını farz edelim.
ortalama enerji tüketimi 0,15 kwsaat dersek, 24 saatte 3,6 kwsaat yapar. 3,6 x 16 = 57 kuruş + vergiler yaklaşık 75 kuruş diyelim. bu 24 saat içinde monitör açık kalırsa bu tutar yaklaşık ikiye katlanır ( monitörün büyüklüğüne bağlı crt-lcd arası çok fark yok ). kabaca hesapla ayda 22,5 ytl elektrik faturası gelir sadece download yapan bilgisayar için.indirdiğiniz şeyleri dvd'ye yazacağınızı ve dvd parası vereceğinizi de düşünürsek ( veya harici hdd alıp arşivlerseniz de )ayrıca masraf olacaktır.yani bilgisayarı açık bırakıp da download işine girip arşiv yapmak akıl karı bir iş değildir benim görüşüm.
elektrik hesabı çok yüzeysel oldu. bu hesaplamada bir sürü parametre var :
-elektriğin kullanıldığı il
-kullanılan yerin sanayi tesisi mi yoksa hane mi olduğu
-elektrik saatinin tarife durumu
-bilgisayarın ortalama gücü
-monitörün açık kalma süresi
-monitörün ortalama gücü
...
0
@forrestgump
download yapmanın harddisk ve işlemciyi çalıştırdığı için daha fazla elektrik
harcadığını forumlarda okumuştum.
@elcikpower
ilgi alanı dışında arşiv işine girmek bence de çok mantıklı değil. yalnız arşivlemeyeceğin bir diziyi bile indirmeye kalksan sezonlarca bölüm çıkıyor karşına.
birkaç yıl önce 2 ay tatile giderken her gün belli saatlerde kayıt yapması için tv kartını programlayıp pc'yi açık bırakmıştım. maddi külfetini de o yüzden hep merak ettim.
download yapmanın harddisk ve işlemciyi çalıştırdığı için daha fazla elektrik
harcadığını forumlarda okumuştum.
@elcikpower
ilgi alanı dışında arşiv işine girmek bence de çok mantıklı değil. yalnız arşivlemeyeceğin bir diziyi bile indirmeye kalksan sezonlarca bölüm çıkıyor karşına.
birkaç yıl önce 2 ay tatile giderken her gün belli saatlerde kayıt yapması için tv kartını programlayıp pc'yi açık bırakmıştım. maddi külfetini de o yüzden hep merak ettim.
0
cpu hızını düşürecek - limitleyecek programlar kullanırsan, çok faydasını görürsün. bir de, dload'ları tek hdd'ye yapmaya çalış tek disk çalışsın, cpu hızını 50%-30% falan yap. mesela ben laptopta öyle yapıyorum gece dload a bırakırken, cpu hızını minimuma düşürüyorum. faturama zerre kadar yansımıyor. zaten tasarrüf yapan aileyiz, evde her ampul ekonomik. elektrik faturamız 3 kişilik bir aile ve 7gün 24 saat açık 2 pc 3 laptop için ayda 40lira fatura anca geliyor bu saydıklarımdan 2si her daim dload yapar, yani dload faturaya yansısa görürdük.
0
Bir şey indiriyor olmanız, forrestgump'ın söylediği gibi faturayı ciddi olarak değiştirmez. Fakat monitörün güç tüketimi önemli. Aşağıdaki linkten inceleyebilirsiniz:
www.complang.tuwien.ac.at
Benim hesabıma gelelim. elcikpower biraz hesaplamaya çalışmış fakat birkaç ufak hata var. Enerjinin birimi SI'ye göre Joule'dür. Yani Watt*s diyebiliriz. Birimleri yanlış da olsa, güç tüketimini 150W olarak almış elcikpower. Bu, monitörü kapalı, günümüzün iyi bilgisayarına ait olabilecek bir değer. Monitör konusuna değinirsek, 21" boyutunda ekrana sahip LCD ve CRT arasında yaklaşık 30W güç tüketimi farkı var. Yani tüm ay monitörünüz açık olsaydı ve CRT yerine LCD kullansaydınız 3,24YTL kar edecektiniz. Tedaş'ın tarifesine göre de, 1kwh ücreti olarak 15YKR aldım. Bölgeden bölgeye değişebilir. Ayrıca ücretin bu olduğundan emin değilim. Monitörü hiç açılmayan bir bilgisayarın hesabı da;
150W (bilgisayarın güç tüketimi) * 15YKR/1000Wh (1 kilovatsaat enerjinin bedeli) * 24*30h (720 saat kesintisiz kullanım) = 16,2YTL
Tasarruf için, monitörünüzü, ses sisteminizi, 1'den fazla sabit disk kullanıyorsanız dosyalarınızı işletim sisteminizin bulunduğu diske indirip diğer diski kapatmanızı önerebilirim. Bu hesapların tekrar ve tekrar sizin sisteminiz için olmayabileceğini, ortalama bir günümüz bilgisayarı için hesaplandığını ve hesaplamada kullanılan ücret tarifesinin geçerliliği hakkında bir fikrim olmadığını hatırlatırım.
www.complang.tuwien.ac.at
Benim hesabıma gelelim. elcikpower biraz hesaplamaya çalışmış fakat birkaç ufak hata var. Enerjinin birimi SI'ye göre Joule'dür. Yani Watt*s diyebiliriz. Birimleri yanlış da olsa, güç tüketimini 150W olarak almış elcikpower. Bu, monitörü kapalı, günümüzün iyi bilgisayarına ait olabilecek bir değer. Monitör konusuna değinirsek, 21" boyutunda ekrana sahip LCD ve CRT arasında yaklaşık 30W güç tüketimi farkı var. Yani tüm ay monitörünüz açık olsaydı ve CRT yerine LCD kullansaydınız 3,24YTL kar edecektiniz. Tedaş'ın tarifesine göre de, 1kwh ücreti olarak 15YKR aldım. Bölgeden bölgeye değişebilir. Ayrıca ücretin bu olduğundan emin değilim. Monitörü hiç açılmayan bir bilgisayarın hesabı da;
150W (bilgisayarın güç tüketimi) * 15YKR/1000Wh (1 kilovatsaat enerjinin bedeli) * 24*30h (720 saat kesintisiz kullanım) = 16,2YTL
Tasarruf için, monitörünüzü, ses sisteminizi, 1'den fazla sabit disk kullanıyorsanız dosyalarınızı işletim sisteminizin bulunduğu diske indirip diğer diski kapatmanızı önerebilirim. Bu hesapların tekrar ve tekrar sizin sisteminiz için olmayabileceğini, ortalama bir günümüz bilgisayarı için hesaplandığını ve hesaplamada kullanılan ücret tarifesinin geçerliliği hakkında bir fikrim olmadığını hatırlatırım.
0
bandini
Merhabalar. Ales açıklandı internette gördüm ama asıl işime yarayacak olan zarf gelmedi. Nasıl bir işlem yapılıyor bunun için?
Merhabalar. Ales açıklandı internette gördüm ama asıl işime yarayacak olan zarf gelmedi. Nasıl bir işlem yapılıyor bunun için?
0
üsküdar'daki ösym binasından 2 dakikada işinizi görecek sonuç belgesini çıkarttırabilirsiniz. internetteki sonucu print out alıp üzerine damga basıyorlar. 3 YTL de ücret talep ediyorlar.
0
bana bu sabah geldi bu sonuç kağıdı, sonunda uyanmışlar. sanıyorum birkaç güne kadar sizin elinize de geçer.
0
Dün (Perşembe) geldi benimki, Ankara'da oturuyorum. Çok acilse ÖSYM'ye gidip alabiliyormuşsunuz...
0
Bana da gelmedi. Kimseye gelmedi arkadaşlarımdan da. Sorun etmeyin bence. Elbet gelir. Hem daha Temmuz'dayız. Başvurular genelde Ağustos sonunda başlıyor. Tabii yurt dışı ya da özel bir durum varsa bilemem.
0
kafa radyo
soru açık. şukela, ööeh, çok kötü ve msg butonlarını göremiyorum.hem firefox hem de ie'de.
soru açık. şukela, ööeh, çok kötü ve msg butonlarını göremiyorum.
hem firefox hem de ie'de.
hem firefox hem de ie'de.
0
ie ve firefox 3'te yeniden baktım halen yoklar??
ayarlara girdim ve hiçbir şey değiştirmeden kaydet dedikten sonra sorun çözüldü.
anlamış değilim.
ayarlara girdim ve hiçbir şey değiştirmeden kaydet dedikten sonra sorun çözüldü.
anlamış değilim.
0
önce ctrl + f5 yapınız. sonra da ctrl + shift + del yapıp önbelleği siliniz firefox'ta.
0
rimednac
aşağıdaki bağlantıdan egzos sesi duyulabiliyor. nedir ne değildir? f1 egzosu yazılmış ne ayaktır?http://www.metacafe.com/watch/722239/exotic_cars_info20_com_honda_s2000_f1_exhaust/
aşağıdaki bağlantıdan egzos sesi duyulabiliyor. nedir ne değildir? f1 egzosu yazılmış ne ayaktır?
www.metacafe.com
www.metacafe.com
0
Orda kastedilen F1 bence egzozun markası değil. Şöyle ki; S2000'in zaten çok özel bir motoru var, 2000cc'den VTEC teknolojisi ile 240 beygir güç alıyor, bunun için de çok yüksek devirler çeviriyor(sanırım devir için red line 10.000'de başlıyor). Bu sebeple çok ufak bir egzoz değişikliği ile o sesi alması mümkün zira sesin çoğu egzozdan değil motordan çıkıyor. F1'den kasıt da sesin F1 araçlarının sesine benzemesi yoksa F1 gibi teknolojisi savaş uçağı teknolojisi ile yarışan bir sektörde kullanılan bir parçanın binek otomobilde kullanılması pek gerçeğe yakın değil...
0
youtube'da da farklı videoları var. stok 2000cc motorunun redline'ı 9000 rpm. chip tuning ile redline limiti yükseltilebiliyor. f1 egzozu olarak satılan egzozun sesi baya hoş, ancak egzoz sesi denince magnaflow'u tek geçerim.
0
basakkk
Bilgisayar mühendisliği 3.sınıf öğrencisiyim.System mühendisliği sertifikasını almak istiyorum ve kursuna da gidicem ama henüz karar veremedim.Almış olanların fikrini almak istiyorum!Yardımcı olursanız sevinirim..
Bilgisayar mühendisliği 3.sınıf öğrencisiyim.System mühendisliği sertifikasını almak istiyorum ve kursuna da gidicem ama henüz karar veremedim.Almış olanların fikrini almak istiyorum!Yardımcı olursanız sevinirim..
0
ilerde ne iş yapmak istediğinizle alakalı bu. sistem adminliği diyorsanız elbette faydası olur bu sertifikaların ama siz egitim içeriğini zaten gayet iyi biliyorum, sertifika işe yarar mı dıyorsanız olmasa da olur.
0
Hem bilgisayar mühendisi olup hem de sistem mühendisliği sertifikası almak pek gerekli değil sanırım. Sizde zaten isteyen kişinin sınava girip alamayacağı bir diploma olacak. gene de almanızın zararı yok elbette...
0
valla bi bilgisayar mühendisi için çok çok önemli bişe değil o sertifikalar. genelde eğitimi bilgisayar olmayan kişilerin cv farkı yaratabilmek için aldğı sertifikalar. ayrıca testking tarzı yerler yüzünden soru ezberleyip sertifikayı alan çok olduğu için çok büyük bi etkinliği olmadağını düşünüyorum. kendin kasıp öğrenmen daha iyi. amaç sertifika almak değil, öğrenmek olsun. sertifikalı alup bilmeyen de çok var çünkü..
0
Sistemle ilgili çalışacagımı düşünüyorm zaten bununla ilgili çalışmalarım oldu!Eğitim içeriğini tam olarak bildiğimi söyleyemem!
0
konuyu bilmiyorsan ve parası koymaz diyorsan kursa git. hatta sınavına da gir. Ama bence illa sertifika alacaksan Cisco sertifikası alman daha hayırlı olur sanırım. MS teknolojilerini nasıl olsa öğrenirsin.
0
şimdi bazı üniversitelerin bilg. muh eğitiminde boyle bır sertifika programına katılmaya ihtiyac bile olmuyor, bazıları ise sistemin s'sinden bihaber mezun oluyorlar. İçerik için www.netron.com.tr buradan bilgi alabilirsiniz.
Dediğim gibi ezberden sınavlara girmiş, sertifikaları almış insanlar çok var ama sahiden bilen kişiler ile ayırt ediliyorlar elbette mülakatlarda vs. Siz okulda alacagınız egıtım yazılım agırlıklı falan dıyorsanız ve durumunuz elverıyorsa bunu da dusunebılırsınız. Cisco sertifikaları da gayet gecerlidir, www.netron.com.tr buradan içeriğine bakıp, hangi tarafa yönelmek istediğinizi seçebilirsiniz. Kolay gelsin.
Dediğim gibi ezberden sınavlara girmiş, sertifikaları almış insanlar çok var ama sahiden bilen kişiler ile ayırt ediliyorlar elbette mülakatlarda vs. Siz okulda alacagınız egıtım yazılım agırlıklı falan dıyorsanız ve durumunuz elverıyorsa bunu da dusunebılırsınız. Cisco sertifikaları da gayet gecerlidir, www.netron.com.tr buradan içeriğine bakıp, hangi tarafa yönelmek istediğinizi seçebilirsiniz. Kolay gelsin.
0
tom riddle
Bu kameralar yeri geldiğinde güvenlik güçleri tarafından kimlik ve plaka numarası tespitinde kullanılıyor, ancak haberlerde yayınlanan görüntülerde o uzaklıktan kimlik veya plaka numarasını anlamak mümkün olmuyor. Polis nasıl oluyor da kimlik tespitini kolayca yapabiliyor? İşin içinde bilmediğimiz b
Bu kameralar yeri geldiğinde güvenlik güçleri tarafından kimlik ve plaka numarası tespitinde kullanılıyor, ancak haberlerde yayınlanan görüntülerde o uzaklıktan kimlik veya plaka numarasını anlamak mümkün olmuyor. Polis nasıl oluyor da kimlik tespitini kolayca yapabiliyor? İşin içinde bilmediğimiz bir şey mi var?
0
3~4 metrelik dev ekran var emniyette ve ibb'de.
bir hadise vuku bulduğu takdirde x nolu güvenlik kamerasının x.y.z tarihi hede hödö saatleri aralığındaki görüntüyü ana ekrana yansıt diyorlar. onlarda yansıtıp izliyor.
hani laptop/pc ekranını projektör ile perdeye yansıtırsınız? aynı eylem bu konu içinde geçerli.
ibb akom'a yolunuz düşer yahut yakınından geçerseniz izin mizin alıp içeriyi ziyaret ederek ortamı görebilirsiniz.
bir hadise vuku bulduğu takdirde x nolu güvenlik kamerasının x.y.z tarihi hede hödö saatleri aralığındaki görüntüyü ana ekrana yansıt diyorlar. onlarda yansıtıp izliyor.
hani laptop/pc ekranını projektör ile perdeye yansıtırsınız? aynı eylem bu konu içinde geçerli.
ibb akom'a yolunuz düşer yahut yakınından geçerseniz izin mizin alıp içeriyi ziyaret ederek ortamı görebilirsiniz.
0
winsome bilgiler için teşekkür ederim. bir sorum daha olacak.
hrant dink cinayetinden sonra mobese kameralarının çözünürlüğünün tatmin edici derecede olduğunu gördük. ama mesela bizim okulun kantinindeki veya bir benzincideki kameralardan da plaka tespitleri yapılabiliyor. ekranı ne kadar büyütsek de sonuçta görüntü bozulmaz mı?
hrant dink cinayetinden sonra mobese kameralarının çözünürlüğünün tatmin edici derecede olduğunu gördük. ama mesela bizim okulun kantinindeki veya bir benzincideki kameralardan da plaka tespitleri yapılabiliyor. ekranı ne kadar büyütsek de sonuçta görüntü bozulmaz mı?
0
her ne kadar b azı farklar olsa da sizin okuldaki kameralarda o plaka görüntüsünü falan alabilir.
yalnız kayıt süresini uzatmak için görüntü kalitesi ve çözünürlük düşürüşür ( dosya boyutu küçültmek amacıyla) ve bu sebepten normalde net olan görüntü, kayıt izlerken biraz bozulur.
ve şöyle söyleyeyim sizin okula takılan kameraların yaklaşık 30 katı pahalıdır o mobese kameraları diye adlandırdığınız speed dome kameralar.
misal benim benzinlik müşterilerimden pompaları alan kameralar var, bir de benzinliğe giriş çıkışlarda plaka okuyan, plaka okuma özelliği olan kameralar var.
bir olay durumunda geniş açıyla aldığımız benzinlik-pompa görüntüsünden hangi araba olduğunu bulup, benzinlik giriş veya çıkışından plakayı alıyorum. ama siz haberlerde sadece olay anını gördüğünüz için o kameradan plaka okunmuş hissine kapılıyorsunuz.
yalnız kayıt süresini uzatmak için görüntü kalitesi ve çözünürlük düşürüşür ( dosya boyutu küçültmek amacıyla) ve bu sebepten normalde net olan görüntü, kayıt izlerken biraz bozulur.
ve şöyle söyleyeyim sizin okula takılan kameraların yaklaşık 30 katı pahalıdır o mobese kameraları diye adlandırdığınız speed dome kameralar.
misal benim benzinlik müşterilerimden pompaları alan kameralar var, bir de benzinliğe giriş çıkışlarda plaka okuyan, plaka okuma özelliği olan kameralar var.
bir olay durumunda geniş açıyla aldığımız benzinlik-pompa görüntüsünden hangi araba olduğunu bulup, benzinlik giriş veya çıkışından plakayı alıyorum. ama siz haberlerde sadece olay anını gördüğünüz için o kameradan plaka okunmuş hissine kapılıyorsunuz.
0
