Giriş
(8)

Bahisten düzenli gelir elde etmek mümkün mü?

on kaplan
iddaa değil de yasak olduğu söylenen diğer bahis sitelerinden bahsediyorum. ilgilenenler bilir bunlarda tek maçlık bahisler oynayabiliyorsunuz. sadece futbol değil, nba, tenis, rugby vs. neyse konumuz sağlam bir stratejiyle geçimimizi bahisten sağlayıp sağlayamayacağımız? ben şahsen bir röportajdan
iddaa değil de yasak olduğu söylenen diğer bahis sitelerinden bahsediyorum. ilgilenenler bilir bunlarda tek maçlık bahisler oynayabiliyorsunuz. sadece futbol değil, nba, tenis, rugby vs. neyse konumuz sağlam bir stratejiyle geçimimizi bahisten sağlayıp sağlayamayacağımız?
ben şahsen bir röportajdan etkilenerek bahis işine bulaşmış va 2 ayda iflas bayrağını çekmiştim. ama o röportajdaki eleman, bahis oynayarak ev aldığını aylık gelirinin 3000 euro civarlarında olduğunu söylüyordu. tabii ki yüzünü ve adını saklayarak söylüyordu bunları.
böyle bir şey mümkün olabilir mi? bu bahis işi eğlence mi yoksa iş mi?
0
on kaplan
(16.06.08)
(bkz: #11461591)
0
colg fusion
(16.06.08)
günde "x" milyon kazanacak şekilde saatlik oynama taktiği var. kazandıkça x'i 3x, 5x diye artırabilirsin. ben ilk ay 10 ytl ile başlamanı tavsiye ederim. yavaş yavaş arttırırsın (1 aydan önce arttırmayın.)

taktik şu şekilde: x=20 olsun. ligler devam ederken maçlar genelde 5,6 gruptur: 11 civarı başlayanlar, 14 civarı, 16, 18, 20-21 ve gece yarısından sonraki maçlar.

saat 11 deki maçlardan 2 tane sağlam maç seçiyoruz. diyelim ki ikisi 1'e 2 versin. 20 ytl kâr etmek için 15 ytl yatıyoruz. tuttu diyelim: 20 ytl cebe. saat 1 'de yine iki maç seçip 20 ytl kâr edecek şekilde oynuyoruz. 1'e 3 veriyorsa 9 ytl yatıyoruz yani. kuponumuz her tuttuğunda kârımızı 20 olacak şekilde ayarlayıp öyle oynuyoruz yani.saat 11 deki kupon tutmazsa 1'deki kuponu yine 20 ytl kâr edecek şekilde ayarlayıyoruz: 1'e 3 veriyordu. 9 ytl ilk kuponda kaybettiğimize göre, 29 ytl kazanmak için 14 ytl yatırmamız lazım. diyelim bu da yattı. bir sonraki kupona 9+14+20 kar edecek şekilde yatırıyoruz. böylece günde sadece 1 kupon bile tuttursak 20 ytl kazancımız oluyor.

ben x'i başta 10 sonraları 50 alarak ayda 500-600 kazanıyordum ama onları da arada yaptığım fantezi kuponlarıyla harcıyordum, eğlence amacıyla oynadığım için. bu tatkiğin işe yaraması için diğer bir husus kuponlar en fazla 2 maçtan oluşmalı ve yine de toplam oran 2'den aşağı olmamalı. 1.55 lik maçlar zaten istatiklere göre en çok tutmayan maçlar. dolayısıyla sağlam iki tane 1.7, 1.8 gibi oran yakalarsan, takımları da takip edersen (hatta favori takımlar belirlemek süper oluyor, bu sene herenveen, önceki sene az alkmaar gibi yüksek oranı olup daima kazanan takımlar) kazandırma ihtimali çok yüksek bir taktik. bir de birkaç kupon üst üste tutmazsa, 20 lira kazanacağım diye 300 liralık kupon yapmak olmaz. bu durumlarda oranı 5-6 ya çekip daha düşük miktar yatırmak güzel bir alternatif. ama sistemden mümkn olduğunca ayrılmamak gerek.
0
cashkopat
(16.06.08)
bu arada belirtmeden geçmeyeyim, colg fusion 'ın bahsettiği taktikle benimki aynı temele dayanıyor: sonsuz paranız varsa hiçbir kumarda kaybetme ihtimaliniz yoktur. ama maalesef herkesin belirli bir sermayesi var.
0
cashkopat
(16.06.08)
kasa her zaman kazanır

sermayeniz sonsuz olsa bile masa limiti vardır, belli bir miktardan fazla kazanamazsınız, daha doğrusu kazansanız da ödemezler.

ev geçindirenlere bir de ne kadar kaybettiklerini sorun.
0
kimlanbu
(16.06.08)
en basit blakcjack teknigidir, sezon basinda, gecen sezonu ortalarda kapiyan, cok berabere kalan bi takimi secersin, surekli beraberligine oynarsin, kaybettigin zaman bi once yatirdiginin 2 katini yatirirsin. berabere kaldigi zaman takim + da bitirirsin.

ayrica bunu meslek olarak yapanlar var. tahminator.com var mesela benim bildigim. brooker sistemiyle calisiyor kendileri parayi yatiriyosun adama min 1000 ytl olmak uzere, senin parani oynuyor. kazandigi zaman yuzde bilmemkacini aliyor, kaybederse kaybettigiyle kaliyor. bide aylik para verip tiyo almak icin sitesinede uye olabiliyosun sanirim. yurt disinda bu is cok populer
0
jay kay
(16.06.08)
olsa olsa betfair'de olabilir diye düşünüyorum, naçizane. ya da en az 3-4 ofiste hesabınız olur en iyi oranları vs. takip edersiniz sağlam bir kasa yönetiminiz vardır vs. ama yine de zor gibi geliyor.
0
eksi daglarinin aslani
(16.06.08)
amerikada 300bin kişi geçimine bahislerden sağlıyor
0
sijwocaq
(16.06.08)
cashkopat'ın yöntemine benzeten bir stratejim var benim de: www.eksisozluk.com

yine iki maçtan oluşan 2.00'lık kuponlar ile oynuyoruz. riskin en az olduğu sistemdir.
0
melankomik
(17.10.11)
(13)

seytan'in ahirette akibeti?

terp
ahirette seytana ne olacak? cehennemin basinda mi duracak bir nevi yonetici gibi yoksa o da cezalandirilacak mi? aklima takildi da.. cevaplar icin tesekkurler.
ahirette seytana ne olacak? cehennemin basinda mi duracak bir nevi yonetici gibi yoksa o da cezalandirilacak mi? aklima takildi da..

cevaplar icin tesekkurler.
0
terp
(04.06.08)
şeytanın görevi cehenneme toplamak değilki. o kendi çapında takılıyor buralarda. resmi bir görevi yok, kovulmuş zamanında yerinden, yurdundan.

ayrıca cehennemde yöneticilik verileceğini de sanmam. en fazla "tamam, hadi buraya kadar, görevin bitti" denilip bir iki dönüm domates, patlıcan ekeceği yer verilir belki emekliliğine.

zebaniyle aralarındaki hukuğa bağlı ama yine de. onu da kendine uydurursa kralı bile olur gibime geliyor.
0
babatema
(04.06.08)
barismislardir onlar bence. 1400 senelik kusluk olmaz.
0
coldbound
(04.06.08)
-7 de azap cekecek .
0
ccompiler
(04.06.08)
e cehennem zaten seytan kovulunca ortaya cikmiyor mu? o sebeple cehennemde yoneticilige devam eder gibime geliyor.
0
alpinsamuray
(04.06.08)
yok edilecek diye biliyorum ama yanlıs olabilir
0
merope
(04.06.08)
www.sorularlaislamiyet.com

Sağdaki sorular da ilintili
0
ermanen
(04.06.08)
cehennemin şeytan tarafından yönetilmesi hadisesi islam'da yok. islam'da tekel var, iki tarafı da patron yönetiyo. sanırım hıristiyanlığın mezheplerinin bazısında var o şeytan'a ihale edilen cehennem işi.
0
gerrain
(04.06.08)
zaten o i$letmiyo mu $u anda? benim bildiğim (eski ahitlerden değil de çocukken çok dü$ünürek elde ettiğim nacizane bilgiler bunlar) $eytan $u anda cehennemde zararlı kul management yapıyo, bi yandan da daha fazla murit kazanmaya çalı$ıyo. yani kıyamet kopana kadar süren bi çeki$me zaten bu bildiğim. sonra da heralde sayım yapılıcak ardından bi reset atarlar oh mis.
0
durum serserisi
(04.06.08)
her şeyden önce öbür tarafta zaman kavramı biraz değişik diye biliyorum. ikinci olarak şeytan ve bazı özel günahları işleyenler (kendini Allah'a şirk koşmak vs.) hariç herkes bir gün cehhennemdeki cezasını bitirip çıkacak, onlar sonsuza kadar kalacak diye öğretildiğimi hatırlıyorum. ama söylediğim gibi, sonsuz desem de zaman kavramı biraz değişikmiş.
0
cashkopat
(04.06.08)
Zihninizde nasıl tahayyül edersiniz bilemiyorum ama,Cehennem 8 Katlı bir yer.En alt katında Münafıklar (Islamda münafık kavramı şeytanlıktan bile daha aşağı görülüyor) bir üst katında da şeytanlar yanacak. (şeytanlar: Çoğu Insan şeytan kavramını tekil olarak algılıyor ama Şeytanın da bir soyu var,çocukları,yakınları ya da en basit tabirle onun hizmetinde çalışmış kişiler diyebiliriz.

Cehennemin diğer tabakalarında da artık Günah sıralamasına göre sınıflandırılmaya gidilmiş.Cehennemin merkezini,Yerin Merkezi gibi düşünürseniz eğer, nasıl mağmaya yaklaşıldığında sıcaklık artıyorsa,cehennemin merkezine yaklaşıldığında da söz konusu sıcaklık değerlerinde değişiklikler oluor demekki.Bu 7 Kat sınıflandırılması da buradan geliyor,Sistemin sizin için düşündüğü katta Günahınız kadar yanıyorsunuz sonra içinizde Zerre kadar allah inancınız varsa oradan bir şekilde çıkabilme şansınız var.Dayanıklı olmak gerek.gerçi cehennem ateşinin,dünya ateşine kıyasla milyonlarca kat şiddetli olduğu düşünüldüğünde "dayanmak" gibi bir durum söz konusu olamıyor ama neyse.

Peki Şeytan Cenennemden çıkabilecek mi ?
-hayır böyle bir durum söz konusu değil.Kitaplarda da açıkça belirtildiği üzere Şeytan ve Tayfası Cehennemde Ebed-ül Ebed Yanmaya Mahküm edilecektir.
0
thelepermessiah
(05.06.08)
@thelepermessiah: merak ettigim su; seytanin cehennem de yanmasi onun icin bir ceza mi olacak?! zaten cehennem kendi yuvasi gibi dusunursek orda aci cekecek mi?

kutup ayisini kutuplara hapsetmek gibi mi yoksa kutup ayisini kutuplara hapsetip soguktan dondurmak gibi mi olacak? (yahu cok mu kotu sordum..)
0
🌸terp
(05.06.08)
Sanıyorum Zihninizi yanıltan nokta Cehennemin Şeytanın Evi gibi görülüyor olması.Zannedersem bu Cehennemin Şeytanın mekanı olarak görülme mevzusu Televizyon,Kitap,Dergi gibi görsel araçlarda geçen Cehennemde Elinde Çatalla takılan Şeytan figürüyle alakalı.Şeytanın kafasına göre birilerini cehenneme atıp alttan alevi yakabilme gibi bi olanağı yoktur.Cezalandırmakta Mükafatlandırmakta Allah (cc)'ye mahsustur.Şeytan dik başlılığından/Kendini Insandan daha üst mertebede gördüğü için secde etmemiş ve Ebediyete Kadar Lanetlenmiştir(daha öncesinde bir melekti zaten)Bu süre zarfı içerisinde Insanları yoldan çıkarmaya yemin etmiştir.Buradan şeytanın kıyamet gününe kadar "DÜNYADA" işinin başınıda olacağını da çıkartabiliriz.Yani Bir Insan Ateşe atıldığında nasıl acı çekecekse,Şeytanda Insana kıyasla katkat beterini görecektir.
0
thelepermessiah
(05.06.08)
ayrıca konuyla alakasız da olsa strange frequency adlı metal müziğin $ehir efsanelerini anlatan filmde güzel bir cehennem tasviri vardı. thelepermessiah söyleyince $ey ediyim dedim.
0
durum serserisi
(06.06.08)
(1)

pdf2word

SoLfej
doğru düzgün türkçe harfleri sorun yapmayan bir tanesine denk gelemedim. kullananlardan yardım istiyorum. teşekkür ederim.
doğru düzgün türkçe harfleri sorun yapmayan bir tanesine denk gelemedim. kullananlardan yardım istiyorum. teşekkür ederim.
0
SoLfej
(24.05.08)
(bkz: abby finereader) çok daha kapsamlı ve büyük boyutlu (~70 mb) bir program tabii ama indirdiğinize değer. türkçe karakter eklentisi mevcut.
0
cashkopat
(25.05.08)
(4)

windowsun donması

murty
bugün itibariyle bilgisayarım açıldıktan yaklaşık 15 dk sonra donuyor reset atmak zorunda kalıyorum ve bazen açılırken parola ekranına gelmeden yine donuyor. acaba sorun parçalarla ilgilimi veya windows mu bozuk bunu nasıl çözebilirim ? bu hataları gösteren herhangi bir program var mıdır ?
bugün itibariyle bilgisayarım açıldıktan yaklaşık 15 dk sonra donuyor reset atmak zorunda kalıyorum ve bazen açılırken parola ekranına gelmeden yine donuyor. acaba sorun parçalarla ilgilimi veya windows mu bozuk bunu nasıl çözebilirim ? bu hataları gösteren herhangi bir program var mıdır ?
0
murty
(18.05.08)
fanlardan biri bozulmuş olabilir. özellikle ekran kartınınki. toz, pervane sıkışan bir kağıt parçası ve sair sebeplerle fan çalışmadığı zaman işlemci ısınıyor ve donmaya sebep oluyor. tozlu ortamlarda çalıştığım için çok başıma geldi. fanı yağlayıp geri takınca sorun çözülüyor.
0
cashkopat
(18.05.08)
benimkisi de durup durup donuyordu, ram arızalıymış.
0
pispinti
(18.05.08)
genellikle donanim kaynakli oluyor bunlar, evet.
0
katafalk
(18.05.08)
anlattığın problemi aynen yaşadım ben de. ekran kartımdan kaynaklanıyordu. ram'i falan da test et tabii.
0
oddity
(18.05.08)
(6)

maçı sabote eden top toplayıcı

agk
bundan bir kaç sene evvel sivasspor ikincli ligdeyken bir hadise gerçekleşmişti.rakip forvet kaleciyi de geçip topu yavaşça kaleye yollamıştı top çizgiyi geçmeden de top toplayıcı çocuk sahaya girip gole giden topu saha dışına atmıştı. hatırlayanınız var mı?birincisi bu olayla ilgili görüntü var mı?
bundan bir kaç sene evvel sivasspor ikincli ligdeyken bir hadise gerçekleşmişti.
rakip forvet kaleciyi de geçip topu yavaşça kaleye yollamıştı top çizgiyi geçmeden de top toplayıcı çocuk sahaya girip gole giden topu saha dışına atmıştı. hatırlayanınız var mı?

birincisi bu olayla ilgili görüntü var mı?
ikincisi yamulmuyorsam hakem gölü verememişti. burada kural ne der, ben alakasız bir adam olarak sahaya girsem hakem oyunu durduramadan gölü atsam ya da gole giden topu çıkarsam karar ne olmalıdır?
0
agk
(30.04.08)
geçen haftalarda buna benzer bir olay yaşanmıştı. gole giden topu yandaki sağlık görevlisi (ya da başka biri) çıkarmıştı da sonra dayak yemişti. hakem oyunu devam ettirmişti. bildiğim kadarıyla maç esnasında hakem düdüğünü çalmadğı sürece dış etkenlerin oyuna etkisi oluyor. mesela bomboş kaleye salına salına giden bir topa dışarıdan bir güvercin gelip çarpsa ve top yolunu değiştirse oyun devam eder.
0
deckard
(30.04.08)
evet ben de bunu iddia ediyorum, "oyun devam ederken" oyuna dolayısıyla kurallara dahil 22 kişi var gerisi dış etken ve etkileri için yaptırım yok diyorum futboldan çok anlamasam da ama arkadaşıma kabul ettiremiyorum. yani top toplayıcı çocuğun sert esen bir rüzgardan ya da kafası güzel bir güvercinden farkı yok diyorum.
0
🌸agk
(30.04.08)
futbolla yatıp kalkan bir arkadaşa sordum o da onayladı, lakin şöyle de bir şey dedi;

"kurallar gereği oyun devam eder fakat böyle ekstrem bir olay süper ligde gerçekleşse bile hakemlerimiz o anda doğru bir karar vermeyebilir"
0
deckard
(30.04.08)
futbolun belki en ilginç kurallarından biri bu.
dışarıdan müdahale olunca endirekt serbest vuruş oluyor diye hatırlıyorum ben. ama bununla ilgili bir kuralı var fifa'nın kesin olarak.
dışarıdan gelen müdahale kuş da olabilir sincap da, foto mohabiri de top toplayıcı da. topla temas ettiği yerde endirekt serbest vuruş oluyor diye hatırlıyorum.
kim kullanıyor derseniz, herhalde topa son değendir.
0
burfak
(30.04.08)
golün heder olacağı kesindir, zira kale çizgisini geçmeyen top gol olarak değer kazanamaz. endirekt vuruş olarak maça devam edilir veya duruma göre hakem atışı da yapılabilir.
0
dalamar
(30.04.08)
ben de şöyle biliyorum: oyuncular ve orta hakem hariç (yan hakemler dahil) topa kim etki ederse etsin sayılmıyor. mesela taç çizgisinden dışarı çıkacak bir top yan hakeme çarpıp çizgiyi terketmeden içeri yönelirse çıktı kabul ediliyor. aynı şekilde hakem topun kaleye doğru gideceğinden eminse gol kararı da verebilir kanaatindeyim. ama cesaret ister tabii.
0
cashkopat
(30.04.08)
(5)

sözlük- ispiyon

colg fusion
#12657570 numaralı entry'i ispiyonlamıştım tanım değil, formata ters diye. "kendinden ocneki entrylerle birlikte okuyun, mesela hemen bir oncekiyle birlikte. entryde bir sorun yok" şeklinde bir cevap geldi ama anlamadım ben yine nasıl legal olmuş.ispiyonladığım entry : "zamanında clinton, gündemdeki
#12657570 numaralı entry'i ispiyonlamıştım tanım değil, formata ters diye. "kendinden ocneki entrylerle birlikte okuyun, mesela hemen bir oncekiyle birlikte. entryde bir sorun yok" şeklinde bir cevap geldi ama anlamadım ben yine nasıl legal olmuş.


ispiyonladığım entry : "zamanında clinton, gündemdeki olayları(mesela monica olayı) gündemin alt sıralarına atmak için ırak veya sudan *operasyonlarının tarihi ile bu davaların tarihini çakıştırırdı.
bu entryde bir imamı var?
yok canım sadece tesadüftür..."

başlık : abdullah gül
önceki entry'ler : "11 gündür masasinda bekleyen türban serbestisi dosyasinin altina imzayi atmak icin, binlerce askerin daglarda operasyona ciktigi günün aksamini beklemis kisidir.

bir art niyet aramiyoruz canim, ne de olsa bu kisiler "degiserek gelisti"."

"dava arkadaşlarıyla beraber, makamların, saygınlığı olmadan da var olabileceğini gösterip, ufkumuzu açan şahıs."

nasıl legal oluyor ispiyonladığım onu biri anlatabilir mi?
0
colg fusion
(04.03.08)
(bkz: #2689902) de bahsedilmiş biraz.ama bu entry buna dahil mi bilemem.
0
aynali
(04.03.08)
bence anlatamaz; entry illegal.
0
cashkopat
(05.03.08)
Kesinlikle hatalı bir entry.
0
inatci kahraman aga
(05.03.08)
örnek de veriyor, bütünleme de denebilir. "clinton böyle böyle yapıyordu, abdullah gül de bunu yapıyor işte." demeye getiriyor. ha düzgün bir şekilde yazılmamış; yine de legal olarak değerlendirilebilir bence.
0
the beatles
(05.03.08)
ben ispiyoncuyken ispiklemez yazarla sohbete girişir bilgi teatisinde bulunurdum. artık ispikçi de değilim ahala aynı yöntemi kullanıyorum. daha sosyal ve daha sempatik bir yöntem tavsiye ederim.
0
fearofthedark
(05.03.08)
(8)

Turkiye'ye karsi oynayan Turk fubtolcu

wpi
Gurbetcilerden oynayan olmustu, ama Turkiye'de yetisme Turk futbolcular arasindan Avrupa'da (ya da yurtdisinda herhangi bir yerde) oynayip da uluslararasi bir karsilasmada Turk takimina karsi oyanan oyuncu var mi?
Gurbetcilerden oynayan olmustu, ama Turkiye'de yetisme Turk futbolcular arasindan Avrupa'da (ya da yurtdisinda herhangi bir yerde) oynayip da uluslararasi bir karsilasmada Turk takimina karsi oyanan oyuncu var mi?
0
wpi
(21.02.08)
Emre Belözoğlu İnter'de iken hazırlık maçında Galatasaray'a karşı oynadı.
Nihat Kahveci de Sociedad forması giyerken şampiyonlar liginde gs ye karşı oynadı.
Tugay, Gençlerbirliği'ne karşı oynadı.

hatırladıklarım bunlar.
0
temasettin
(21.02.08)
tugay kerimoğlu var blackburn ile gençlerbirlği eşleşmişti sanırım. belki nihat kahveci de olabilir sociedad'dayken galatasaray'a karşı.
0
baldur
(21.02.08)
tugay vardı, rangerstayken galatasaray'a karşı oynamıştı.
0
frant1c
(21.02.08)
CSKA Moskova'da Caner Erkin var.. Bu sene fenere karşı oynadı ve çok iyi durumda..Açıkçası şu an bizim ligde o kalitede yerli olarak bir tek kayserideki mehmet topal var.. vestelden gitti oraya..
0
porsgemsheniark
(21.02.08)
kubilay resmi bir maçta ceza sahası içinden köşeye yollamış, taffarel imkansızı başarıp çıkartmıştı diye hatırlıyorum. takımı anımsayamadım.
0
cashkopat
(21.02.08)
pispinti
(21.02.08)
kubilay gurbetçi idi.
0
gregory
(21.02.08)
kubilay isvicreli, neerden karisti araya anlamadim
0
turkish tekila
(21.02.08)
(14)

kick boks mu aikido mu ??

imparatorolmayikolaymisandin
efendim dün'e kadar kararımı vermiştim ama dün akşam arkadaş saolsun kafamı karıştırdı şimdi size soruom kısa zaman gidiceğim için 6ay gibi bir süre kick boks mu aikido mu öğrensem yada şöle soruyum adam dövme konusunda hangisi daha iyi ?? biliyom aikido savunma sanatı
efendim dün'e kadar kararımı vermiştim ama dün akşam arkadaş saolsun kafamı karıştırdı şimdi size soruom kısa zaman gidiceğim için 6ay gibi bir süre kick boks mu aikido mu öğrensem yada şöle soruyum adam dövme konusunda hangisi daha iyi ?? biliyom aikido savunma sanatı
0
imparatorolmayikolaymisandin
(20.02.08)
kick boks. ama fiziksel yapında önemli.
0
insanimsi
(20.02.08)
180cm'e 73kilo vucüd'da kas yok diyebiliriz
0
🌸imparatorolmayikolaymisandin
(20.02.08)
Şayet altı aydan daha uzun süre devam edebileceksen kesinlikle Aikido derim.Öyle kaslı vucuda hoplamaya zıplamaya hiç gerek olmayan bir spor, tabi iyi bir hocadan öğrenmek gerekir, piyasada bir sürü çakma haca var ve genelde ücretler çok pahalı.
0
frown
(20.02.08)
sokakta bulaşan olursa kendimi daha iyi savunayım ve "6 ay" diyorsanız aikido, kung fu, karate do, judo, vs "do" ları aklınızda çıkarmalısınız. bunlara 2 sene devam etmeden kendinize güveniniz gelmez. 6 ayda mesafe kat etmenizi sağlayacak boks ve kick boks vardır (böyle yazılıyorsa çok yanlış). fiziksel yapınız gereği boksu seçin derim. boy 180 se yanınıza adam yaklaştırmazsınız. (kendi gitmişliğimden değil de ev arkadaşım boksör eskisi)
0
cashkopat
(20.02.08)
Aikido dediğin, bişey yapmadan önce oturup konsantre olman falan gerektiren bir vücut sporu. Yolda bulaşan adama "dur bi konsantre olayım" deyip, kenara bağdaş kurup gözlerini kapatıp konsantre mi olacaksın?

Kickbox ise "Allah ne verdiyse" dalmayı öğreteceği için senin için daha mantıklı.
0
harzem
(20.02.08)
aikido dediğin şey bir savaş sanatı, biri sana saldırdığında "dur bir konsantre olayım" diyip bağdaş kurmazsın, çünkü aikido sana bu gibi durumlarda konsantrasyonunu ve soğukkanlılığını korumayı öğretir.
0
alpinsamuray
(20.02.08)
aikido
0
oceano
(20.02.08)
aikido'da adamı dövmezsin adamı kendi enerjisiyle uzaklaştırıp etkisiz hale getirirsin. ki zaten aikido ile bedensel bütünlüğü yakaladığında kavga edeceğini sanmıyorum "hadi canım" der geçersin. ancak sana saldırılırsa öğrendiklerini uygularsın.

ha bu kadar kısa sürede adam dövmek istiyorum ben diyorsan kickbox da sana pek bir yarar sağlamaz. 6 ayda ancak vücudunu alıştırır hareketleri öğrenirsin. gerekli akıcılığı sağlayabileceğini sanmıyorum, 3 yıl yaptım. kickbox'da zihin boşaltmak ve zinde kalmak için yapılır en azından ben öyle yaptım. müsabakalara falan bakma sen. adam dövmek için istiyorsan git arkadaşlarını çağır onlar dövsün.

şunu da anlatayım; kickbox yaptığım zamanlarda aikido yapan bir arkadaşımın daveti üzerine salonlarına gitmiştim ilk 30 dakika koşu esneme sonraki 30 dakika da sadece takla attık. ben sıkılırım böyle eğitimden deyip "ne iyi etmişim de aikidoya gitmemişim" demiştim. ama uzun vadede çok güzel olduğunu biliyorum keşke sıkılmayacak bir adam olsam. benim vücuduma kickbox daha yatkındı onu seçtim değil olay zaten bu sporlarda vücudunu eğitirsin ve yaptığın spora göre gelişir kasların. sadece aikido bana biraz daha hareketsiz geldi o kadar.
0
atrin
(20.02.08)
aikido,judo,karatedo gibi sporların sonundaki "do" eki izlenen yol anlamındadır.fiziksel ve ruhsal disiplin amaçlı sporlardır.eğer hayalinizde 6 ay bi kursa gidip uçan tekme, aduket,finish him hareketiyle böbrek sökmek gibi şeyler varsa bunu unutun.amacınız sadece adam dövmekse 6 ay boyunca kursa vereceğiniz parayla 2 tane şopar tutun en azından garanti olsun.yoksa 6 ay aikidoya gidip öğrendiğiniz şeylere güvenip adama dalarsanız yiyeceğiniz sopanın haddi hesabı olmaz.
0
sarap dumani
(20.02.08)
lisede aikido eğitimi almış bir arkadaşa bir gaz anında uhaa diye uçarak dalmıştım. adam 2 eliyle yerinden bile kıpırdaman bişiy yaptı. tam üstüne doğru uçarken kendimi birden kapıya yönelmiş buldum. tabii çota diye kapıya geçirdiğimi belirtmiyorum bile.

aikido çok sağlam işe yarar bir olaydır bu örnekte yaşadığımla görüleceği gibi.

tabii elinde tabanca olan bir psikopata hiç bir dövüş sanatı fayda etmez bence o ayrı.
0
darknum
(20.02.08)
ben çok araştırmıştım bu martial art çeşitlerini. ne kick box ne de aikido kardeşim. her şeyi içinde içeren, kick boxı da aikidoyu da karateyi de, güncel hayatta en çok işine yarayacak WING TZUN öğrenmek daha mantıklı. Youtube'de filan bir videolarını izle istersen Emin Boztepe diye arat.
0
justhink
(20.02.08)
gencler, yigitler, romalilar... su savas sanati bundan ustundur, otekisi daha iyidir, aikido kikboxa basar ama wing tsun hepsinin amina kor gibi bir sey yok.(wing tsun dediginiz de kung-fu'nun bir varyasyonu bu arada)

onemli olan insanin kendine yakisani giymesi, yani kendi vucuduna, karakterine uygun olani yapmasi.

6 ayda aikido ogrenilmez. 6 yilda da ogrenilmez, 16 yilda da ogrenilmez. hayatin boyunca ogrenirsin. bunun yolu bu. o yuzden kick box senin isteklerine daha cok cevap verecek gibi geliyor bana.
0
alpinsamuray
(20.02.08)
6 ayda ogrendigin kickboxun yarisini ayaklarini kullanmak icin harcasan, 6 aydan sonra ayak hareketleri yapmayacagindan, onlari hem zihnen hem de bedenen unutacaksindir. geriye ne kalacak, yumruklar. bunlari da kullanmazsan, bunlari da uzun surede ayni sekilde unutacaksin. ayni durum aikido icin de gecerli. evde, 6 aydan sonra aikido calismaycagin icin bunu da 3-4 ayda unutacaksin. sen kotunun iyisi olarak boks u sec bence. o kadar kisa surede ancak yumruk gelistirebilirsin.
0
egotm
(20.02.08)
c: hic biri!!WING TSUN kesinlikle... hele 6 ay gidiceksen kesinlikle wing tsun yapmani tavsiye ederim.. siddetle hatta.. salon sporlari ile bosuna zaman kaybetmeni istemem.. 4,5 senedir wt ile ugrasiyorum ve wt hayat kurtarir.. bu kadar..
0
nalca
(20.02.08)
(4)

[ ??? ] Sıfır (0) Kb 'lık dosya silmece ?

enola gay
Flashdisc üzerinde sıfır kb lık dosya var xls. adını sanını her şeyini değiştirip siliyorum tekrar geliyor.. bunu kesin olarak silmenin yolu nedir? format mıdır? virüs yok defalarca taradım :)
Flashdisc üzerinde sıfır kb lık dosya var xls. adını sanını her şeyini değiştirip siliyorum tekrar geliyor.. bunu kesin olarak silmenin yolu nedir? format mıdır? virüs yok defalarca taradım :)
0
enola gay
(20.02.08)
flashdisc u3'lümü? yada kendiyle beraber herhangi bir program geldimi?
0
insanimsi
(20.02.08)
virüstür bence o.. benim mp3 player'da da new folder adında bi dosya yaşıyo..
0
thalamus
(20.02.08)
Format. Size lazım olanları başka yere taşırken teker teker seçip kopyalayın ama flashdiskin içindeki herseyi select all ile secip kopyalamayın yani.
0
sui
(20.02.08)
taşınabilir belleklere format atarken kendi format programı varsa ou kullanın, hp nin de var böyle beleş bir yazılımı. yoksa bir daha düzelmeyecek şekilde elden çıkabiliyor.
0
cashkopat
(20.02.08)
(1)

bilen bilir!

insensitive
şimdi..böyle eskiden bi program vardı.tee dial up modemle bağlandığımız zamanlarda.download hızı saniyede 3kb olduğu zamanlar hani.hah işte o zamanlarda indirdiğimiz dosyalar kırk saatte geliyodu ya. işte bu program, bi sonraki bağlantımızda, o daha evvel indirmeye başladığımız dosyanın kaldığı yerd
şimdi..

böyle eskiden bi program vardı.
tee dial up modemle bağlandığımız zamanlarda.
download hızı saniyede 3kb olduğu zamanlar hani.
hah işte o zamanlarda indirdiğimiz dosyalar kırk saatte geliyodu ya.
işte bu program, bi sonraki bağlantımızda, o daha evvel indirmeye başladığımız dosyanın kaldığı yerden devam etmesine olanak sağlıyodu. herkeste vardı bu sanki.
hatta bağlantı kurulduğu zaman, böyle zincir biçiminde bi ikonu vardı ve o dönüyodu kendi etrafında.

neydi onun adı?
0
insensitive
(19.02.08)
getright idi zincir şeklinde dönen. şimdi millet download accelerator plus, orbit, flashget i tercih ediyor.
0
cashkopat
(19.02.08)
(3)

İki enlem arası...

nop
İki meridyen arası zaman farkı 4 dakika...Peki aynı meridyen üzerindeki her noktada güneş aynı anda mı doğar? Ekvator ile ekliptik düzlemi arasındaki 23° 27' lik açı sonucu değişik mevsimlerde değişik enlemlere güneşin farklı açıyla gelmesi birşey değiştirmiyor mu?
İki meridyen arası zaman farkı 4 dakika...

Peki aynı meridyen üzerindeki her noktada güneş aynı anda mı doğar?

Ekvator ile ekliptik düzlemi arasındaki 23° 27' lik açı sonucu değişik mevsimlerde değişik enlemlere güneşin farklı açıyla gelmesi birşey değiştirmiyor mu?
0
nop
(14.02.08)
Uzmanı değilim ama,
Güneşin açısının farklı olması yaydığı sıcaklığı değiştiriyor olabilir ama aydınlatmayı yani, güneş doğma saatini aynı enlemde değiştirmiyor olsa gerek.

Yalnız teorik olarak şöyle bir fark olabilir. Daha eğik gelen ışın daha uzun yol kattettiği için, (aynı boylam üzerindeki iki nokta arasındaki doğrusal uzaklık / ışık hızı) kadar bir zaman farkı oluyor olabilir. Onu da ihmal edelim.
0
delikan76
(14.02.08)
güneş aynı anda doğmamakla birlikte, günün aynı saati yaşanır diye biliyorum ben. bu yüzden de kutuplarda 6 ay gece, 6 ay gündüz yaşanır. yani diyelim ki sabah 10:00 da türkiye ışıl ışıl güneşliyken, bu 23 derecelik açı nedeniyle güneş ışığı gelmeyen kuzey kutup dairesi içindeki aynı meridyen üzerindeki bir noktada da saat 10:00'dur ama hava karanlıktır. aynı anda diğer kutup dairesinde de aynı meridyen üzerinde saat 10:00'dur ama orada da güneş batmaz. türkiye'de saat 21:00'de hava karanlıkken, orada da saat 21:00'dir ama ışıl ışıl güneş vardır.
0
kibritsuyu
(14.02.08)
"aynı an" derken delikan76 nın ihmal edelim dediği kadar bir süreyi ihmal edebileceğimiz bir aynılıktan bahsediyorsak -ki gerçekten pek bir şey kaybetmeyiz- doğan yerlere aynı anda doğar, doğmayan yerlere zaten doğmuyordur. bu kutuplarda güneş doğmaması/batmaması olayı da güneşin ampul gibi sürekli havada kaldığını aklınıza getirmesin. güneş batar ama ufuk çizgisinden aşapı düşmedem geri yükselmeye başlar. karanlık dönemdeyse de yükselir ama ufku geçemeden geri batar. (alaca karanlık çökmesi için güneşin ufuk hattından 12,5 derece aşağıya inmesi gerekmektedir)

çizgisel hız yüksek olduğu için ekvatorda güneş hızlı doğar, batar. kutuplara doğru gidildikçe bu yavaşlar. yani ekvatorda hava hızlıca aydınlanıp, kararırken kutba yakın yerlerde havanın aydınlanması ve karanlık çökmesi daha uzun sürer. ma ekvatorda güneş daha çok yükselir hatta ekinokslarda tam tepededir 90 derece türkiye'de hiçbir zaman 90 olmaz. dolayısıyla doğma aynı, tam tepeye varma anı, tepeden inmeye başlama anı, batma anı tüm boylamda aynıdır ama yol ve hız değişiktir.
0
cashkopat
(14.02.08)
(7)

özlenen bir ses (56k)

only
56k modemlerin bağlanma sesi, dial-up, çevirmeli ağ ne derseniz deyin. şöyle kulağımın pasını attıracak cinsten olanını arıyorum. ses dosyası olarak.ayrıca neden böyle bir ses geliyordu acaba şimdi merak ettim [:
56k modemlerin bağlanma sesi, dial-up, çevirmeli ağ ne derseniz deyin. şöyle kulağımın pasını attıracak cinsten olanını arıyorum. ses dosyası olarak.
ayrıca neden böyle bir ses geliyordu acaba şimdi merak ettim [:
0
only
(13.02.08)
compumaster
(13.02.08)
telekom bunu en az 60 saniye uzatırdı hatırladığım kadariyle.
0
🌸only
(13.02.08)
o ses cevirme sesiydi telefonla santralı arıyordu yanıt geliyordu falan filan. şimdi dijital olduk ama ısıklara bakınca yine sesi duyar gibiyim aynı tempoda yanıp sonuyorlar.
0
sourlemonade
(13.02.08)
şunu mp3 olarak koyabilecek var mı?
0
atrin
(13.02.08)
compumaster
(13.02.08)
delinin teki de bunu gitarla calmis, deli iste!

ssg.sourtimes.org
0
egotm
(13.02.08)
keşke ben de özleyebilsem hala 56k bağlanıyorum.

kulağı iyice aşina olmuş biri olarak bu sesin uzmanlarına yardımcı olmak için çıkarıldığını düşünüyorum. bilgisayarın açılışında 3 kısa "bip" ram hatası, uzun bip ekran kartı hatası vs. gibi, iletişimin hangi bölümünde aksaklık olduğuna dair bilgi vermek amaçlı olabilir. mesela ben gelen sesten 52 mi bağlanacak, 49 mu, 33 mü anlar oldum.
0
cashkopat
(14.02.08)
(12)

Anlatım Bozukluğu

common of demons
Bir ödev hadisesi var, "Türkçe şarkılardaki anlatım bozuklukları" konusunda. "Şarkı adı-anlatım bozukluğu olan kısım" yazılır ise pek harika olur.
Bir ödev hadisesi var, "Türkçe şarkılardaki anlatım bozuklukları" konusunda. "Şarkı adı-anlatım bozukluğu olan kısım" yazılır ise pek harika olur.
0
common of demons
(20.01.08)
Duman'ın "Seni Kendime Sakladım" filan diye bir şarkısı var ya, onda vardı sanki bir özne-yüklem uyumsuzluğu.

Ama pek dinlemedim, hatırlayamıyorum.
0
fadetoreality
(20.01.08)
turk sanat muziginin super bir parcasi aslinda. hatta buraya yazdigima inanamiyorum ama bu soz benim hep kulagimi tirmalar:

seni ben ellerin olsun diye mi sevdim

sanki seni ben ellerin ol (veya olasin) diye mi sevdim denebilir gibi geliyor bana. ya da onu ben ellerin olsun diye mi sevdim. orjinalindeki de dogru gozukuyor ama kulaga bi ters geliyor. bilmiyorum ne kadar bozukluk.. boyle bisi..

anlatim bozuklugunun saglami kesin mustafa sandal'dan cikar ama sarkilarini arastirmaya kastim..
0
terp
(20.01.08)
ibrahim tatlises - aramam

seviyorsun, ben de seni yar
çok özledim, ben de seni yar
aramadım ben de seni yar...
0
weeping guitar
(20.01.08)
tabii ki serdar ortac:
"mesafe" albumu "gel de" sarkisi

kapimi actim sonuna kadar gonul,
Ya iceri gir, ya disari
0
terp
(20.01.08)
"Canısı" diye bir şarkı vardı "Canısı canısı ömrümün yarısı" diye sözleri olan. Burda sanırım canısı değil "canı" olması gerekir. yani can iyelik eki alınca can-ı olur bildiğim kadarıyla.
0
3 atli 7 katli
(20.01.08)
şarkı adı şart mı, buraya bi bak istersen


www.uludagsozluk.com
0
efruz
(20.01.08)
@3 atli 7 katli: İbrahim Erkal'ınmış o "Canısı", sözlerine baktım; bir adet iyelik eki ve dolayısıyla bir adet kaynaştırma harfi fazlalığı var. Ayrıca öğrenmiş oldum ki "en iyi söz" ödülünü almış o şarkı zamanında kral tv müzik ödülleri'nde, anladığım kadarıyla. Helal.

@fadetoreality: Ben o şarkıda bir bozukluk göremedim, sözlerine isterseniz bir daha bakın, ben gözden kaçırmış olabilirim. Tabii bunu okuyacak mısınız bilmiyorum da, neyse:

onu bunu bilmem anlamam
kim ne derse desin lan
arkanızdan yol almam
onlar ister darılsın
isterlerse barışsın

onu bunu bilmem karışmam
kim ne derse desin lan
ben alınıp satılmam
onlar ister alınsın
isterlerse satılsın

seni kendime sakladım
hepsini ben hesapladım

onu bunu bilmem anlamam
kim ne derse desin lan
işte meydan işte can
onlar ister kapışsın
isterlerse barışsın

seni kendime sakladım
hepsini ben hesapladım.
0
🌸common of demons
(20.01.08)
hakan peker'in "Camdan Cama" adlı şarkısı:

"daha henüz tanışmadık
bir kez gördüm camdan cama"

("daha henüz" kısmı)
0
gxix
(20.01.08)
"kim ne derse desin lan" kısmını yanlış anlıyormuşum galiba, orada bir sorun yok.

"onlar ister alınsın
isterlerse satılsın"

"Onlar alınsınLAR, satılsınLAR" olmalı; özne çoğulsa yüklem de çoğul olmalı. Ayrıca "İster x ister y"dir o kalıp. "Sen ister eve git." deseniz birine afallar; ama "Sen ister eve git, ister doğrudan okula..." derseniz anlam kazanır cümle.

"onu bunu bilmem karışmam"... Bu cümle de dikkatimi çekti şimdi. "Onu bunu bilmem, onA bunA karışmam" olmalı sanki.
0
fadetoreality
(20.01.08)
sultan süleyman - "bu dünya ne sana ne de bana kalmaz." sezen aksu/aysel gürel.
0
cashkopat
(21.01.08)
mazhar alanson - yandım

"hala hoş bir havan var ne güzel adın
bir çizik attın gönlüme kanattın" ("gönlümü")
---
ilhan irem - konuşamıyorum

"sazlıklardan havalanan bir ördek gibi sesin
ürkek şaşkın kararsız duyuyorum" ("sesini")

bunları 2,5 yıl kadar önce bir yazarla tartışmışız, bana göre anlatım bozukluğu var, ona göre yok. bir bilene sorarız diye arşivlemiştim. işinize yarıyorsa kullanabilirsiniz.
0
kantelem
(21.01.08)
kıraç
razıysan gel

bazen aç, bazen susuzluğa
razıysan gel benimle
gibi bir şey söylüyor
0
mermaid
(21.01.08)
(22)

tamamen sürtünmesiz bir dunyada bir insan digerine yumruk atabilirmi? daha dogrusu ona zarar verebilirmi?

jay kay
hicbi sekilde surtunme yok, birisine yumruk atabilir, zarar verebilirmiyiz?birisine silah ile ates edip onu delebilirmiyiz?(evde cok hararetli tartisma konusu)
hicbi sekilde surtunme yok, birisine yumruk atabilir, zarar verebilirmiyiz?

birisine silah ile ates edip onu delebilirmiyiz?

(evde cok hararetli tartisma konusu)
0
jay kay
(12.01.08)
fiziğim rezalettir ama neden olmasın. yumruk attığımızda zarar veren baş faktör sürtünme değil, bir nevi şeklini içeri doğru bozmak gibi bir şey. mermi de sürtünmesiz ortamda hızını kaybetmeyeceği için delip geçer.

diye düşünüyorum. salladığım belli olmasın. :P
0
passion rules the game
(12.01.08)
yumruğun ve merminin atış hızına bağlıdır (merminin atış hızı saçma oldu biraz, ekseriyetle mermiler hızlıdır). sürtünmesiz ortam, objeyi yavaşlatmaz, aksine sürtünme olmadığı için yavaşlamasını engeller.

söz gelimi bir mermiyi ateşliyorsunuz. havanın sürtünme katsayısı normalin 10 katı diyelim. mermi havadayken sürtünmeden dolayı hızını kaybeder. hız kaybı yaşayan mermi hedefe ulaşırken etki gücü azalır.

diyelim ki sürtünme yok. o zaman hiçbir hız kaybı olmaz ve mermi çıktığı hızla (buradan tam emin değilim, belki ivmeleniyordur) hedefi vurur.

yumruk ise tamamen atış hızına bağlı. sürtünme olmadığı için daha zevkli atılır orası ayrı.
0
deckard
(12.01.08)
verecegi zarar olculemeyecek kadar kucuk derecede artar, baska farki olmaz.
Yer cekimi olmayisi yuzunden rakip *eger normalde yere dusurecek bir darbe almis ise*, bu yere dusme sirasinda alacagi ek hasari almaz sadece.
0
rygard
(12.01.08)
Sürtünmesiz de olsa, surat, inen yumruğun yahut çarpan merminin gücüne eşit miktarda ve ters yönde tepki vereceğinden gayet de zarar verebilir şeklinde atmak istiyorum. Hatta, ortam sürtünmesiz olduğu için, hıza bağlı olarak güç de artacağından daha fazla zarar verir diyerek atmanın sınırlarını zorlamak istiyorum.
0
inatci kahraman aga
(12.01.08)
sürtünme olmazsa tepki olur mu?

yani sürtünme aslında bi tepkidir ve misal arabalar yerin tepkisiyle ilerliyor. sürtünme olmasa yer tepki vermez ve tekerler olduğu yerde döner. sürtünme olursa yerden aldığı tepki ile ileri gider

surata inen bir yumruk, ya da değen bi mermi, sıfır sürtünmede ilk hareketini devam ettirir. sürtünme yok ise, dokular tepki vermiyor demektir ve mermi deler. yumruk da dokuları birbirinden ayırır, teorik olarak böyle. çünkü dokular birbirinden ayrılmamaya direnirse bu tepkidir ve yumruğun şiddeti kadar, birbirine yapışık dokular tepki verir
0
efruz
(12.01.08)
yumruk attigin zaman vucuttan kayip gitmezmi o yumruk? yada kurşun?

yumruk attigin zaman birisine elinin kaymasinin yani sira, o kuvvetin dik bileseni de vurmanla beraber seni arkaya, onuda ileri ittiren bi kuvet olusucak. dolayisiyla nasi zarar veriyosun sen bu adama? kurşunda da ayni... degilmi?
0
🌸jay kay
(12.01.08)
tamam f kuvetinin bilmemne yuzeyine(sabit degil) etkisi gibi dusunelim. bence surtunmesiz ortamda bi kuvvet bi yuzeyle etkilesirse ikiside ebesine kadar gider ama birbirine zarar vermez.
0
🌸jay kay
(12.01.08)
sürtünmesiz bi dünya diyo, vucuda da sürtünmez havaya da

vücuda değince merminin yön değiştirmesi için bi direnç, bi tepki gerekir ama işte sürtünmeyince olmaz o. yani merminin yumruğun yönü değişmez ve deler geçer. sürtünme olmazsa beden de olmaz, atomlar ayrılıp gider o ayrı
0
efruz
(12.01.08)
ayrica kursunun sana zarar vermesinin sebebi sanki senin yerden aldigin gucle (surtunmeden kaynaklanan) kursuna karsi koyman. kursuna karsi koymazsan kursun sana carpar seni ebesine, hayvan gibi ivmeyle firlatir
0
🌸jay kay
(12.01.08)
şimdi bahsedilen senaryoda sürtünmesizliğin bir limitinin verilmesi lazım. çünkü sürtünme olmayan bir evrende bahsettiğin senaryonun gerçekleşmesi dahi mümkün değil.

Çünkü sürtünmenin yan etkisi olarak gerçekleşen bir sürü faktörü de saymalıyız veya verilen limitler ile gözardı etmeliyiz.

Misal yumruk atacağız diyelim, ileri doğru hareketi sağlamak için ayağımızı bastığımız yerden(ki ayak basarak durmak diye bir şey söz konusu değildir, aslında vücut bütünlüğü diye bir şey bile söz konusu değil) sürtünme sayesinde destek alıyoruz demektir. Yani olmaz ha diyelim ki duruyoruz yerimizde, yumruk atmaya yeltenilen an vücudun milimlik ilk hareketinde bir yöne doğru kaymaya başlarız. Diyelim ki bizi tutan bir kemer var, kemer bile bizi sürtünme sayesinde olduğumuz şekilde ve doğrultuda tutuyor.

Yumruk atan kişi tarafında bu sorunları çözdük diyelim, bir de yumuğu yiyen kişi var. Yumruğun karşı tarafa dokunduğu anda, karşı tarafın vücudu herhangi bir kuvvet tarafından bulunduğu noktada sabit durması için engellenmediği için, dokunulduğu anda o kişi olduğu yerden uzaklara doğru yolculuğa çıkacaktır. yani sen yumruğunu yüzüne gömemeden o adam kolunun yetişriği mesafeden uzaklara doğru yolculuğa çıkmış olacaktır zira onu bulunduğu konumda tutan herhangi bir kuvvet yok.

Tabi ki burada bir faktör daha var, sürtünme kuvveti kuvvetin uygulanan yüzeye dimdik olmadığı durumlarda önemli. yani yumruğu, kurbanın yüzüne herhangi bir açıyla temas edecek şekilde atmadığımız sürece(ki elin ve yüzün dümdüz yüzeyler olmadığınıgöz önünde bulundurursak, bütün yüzeylerin tam 90 derece açıyla birbirlerine dokunmaları imkansız. kurbanı sürtünmesizliğin etkisi ile uzaklara fırlatacak bütü nkuvvetler el ve yüzün şekilleri itibariyle 90 derece açıyla uygulanan kuvvetler olacaktır. diğer kuvvetler ise sürtünme olmadığı için sıfırlanacaktır.

misal normal dünyada sürtünmeyi arttıracak şey, yumruk atınca kurbanın yüzü yumruğun etkisiyle biraz içeri çökecek ve el ile içeri esnemiş deri arasındaki sürtünme iyice artacak, yumruk o pozisyonda yüzde kaydığı zaman bir etki elde edilecektir. fakat vurulduğu zaman yüzdeki derinin içeriye doğru bükülmesi durumu, kurbanın durduğu pozisyon sebebiyle yumruğa gösterdiği atalet sebebiyle olacak. yani onu bulunduğu pozisyonda tutan bir kuvvet olduğu için sen yumruğun etkisini bekliyor olacaksın. fakat sürtünme diye bir şey yoksa, dha önce dediğim gibi, dokuma anında(hatta havanın etkisini de göz önünde bulundurrusak sen dokunmadan hemen önce, rüzgarın etkisi ile) kurban yumruğundan uzağa doğru hareketlenmeye başlamış olacaktır.

yani böyle bir durumu izole edip ele almanın pek mümkünü yok alsında. hiç bir yerde sürtünme yok diyorsak cevap, "zaten iki kişi yumruk atan-yumruk yiyen pozisyonunu alamaz bile, hadi aldılar diyelim, yumruk atan yumruk atmaya niyeltendiği anda, yiyen de yumruk ona yaklaştığı anda bulunduğu pozisyonlardan uzaklara doğru kaymaya bşlayacaklardır. bu durumda yumruğun karşı tarafa ulaşabilmesi bile şaibeli, diyelim ki ulaştı, o zaman sadece karşı tarafın yüzüne tam oalrak 90 derece ile gelen kuvvetler ona geriye doğru bir kuvvet uygulayacak(ama ayağının altında sürtünme olmadığı için onu ileri itmekten başka bir işe yaramayacak) diğer açılarla gelenlerin ise herhangi bir etkisi olamayacak" diyebiliriz.

Bunun dışında tartışabilmek için kimi limitler gerekir mesele ile ilgili. zira öyle bir fenomen olmasa zaten ne insan olabilir ne başka bir şey.

not: fizikçi falan değilim. kişisel aciz yorumumdur.
0
kurukafa
(12.01.08)
uzayda sürtünme var. sürtünme olmasa gezegenler ve hatta mekikler ilerleyemez, göktaşları ilerleyemez

uzayla ilgili bişey diyelim. uzay boşluk değildir. uzayda bi madde var ,ki yıllarca öteden çıkan ışıkları bile dalga dalga buraya kadar geliyor taşınıyor
0
efruz
(12.01.08)
sürtünme dediğin şey temastır. sürtünme olmazsa temas olmaz. bu kadar basit.
0
darknum
(12.01.08)
veremez. bu seye benziyor, birbirini iten miknatislara. surtunme olmadigi surece yumruk uzerinden kayip gidecektir.
0
turkish tekila
(12.01.08)
başkasına zarar vermek, karşıdan verilen tepki kuvvetiyle ilgilidir aslında. Newton'un üçüncü kanununa göre, eğer bir şeye vurursan o da sana aynı kuvvetle geri etki eder. Bize zarar gelmesinin sebebi de, uyguladığımız tepki kuvvetinin o bölgedeki zayıf deri ve damarlar tarafından kaldırılamamasıdır. Bu yüzden sürtünmeyle tek alakası yumruğun hızını neredeyse ihmal edilebilecek boyutlarda azaltan hava sürtünmesidir.
0
rainel
(12.01.08)
sürtünme olmadan tetiği çekemezsin. biyolojim iyi değişldir ama yumruk atabileceğini de zannetmiyorum. de ki oldu yumruk yiyen kişi ivmeli hareket yaparken atan da aynı hareketi yapar, sürtünmesiz ortamda atanla yiyen sonsuza dek birbirinden uzaklaşmış olur:) tabanca için de aynısı geçerli gibi.. kurşunla kurşuna hdef olan kişi tek bir cisimmiş gibi toplam momentumu koruyacak şekilde hareket ederken kurşunu atan da ters yönde hareket eder diye ve kurşun kişi de tahribat yaratmaz diye atıyorum.
0
surtunme kuvveti
(12.01.08)
Evet
0
ermanen
(12.01.08)
konu en başından beri ilgili olmasa da bana şu videoyu anımsatıyor (hani yumruklar, birbirinden uzaklaşmalar, sabit hızlar fln):

www.youtube.com
0
deckard
(12.01.08)
kayıp gitmekten bahsedilmiş. unutmayın ki yüzeye 90 derece açıyla uygulanmış bir kuvvetle aynı yönde gelen bir merminin ya da bir yumruğun kayma ihtimali yok, çünkü yatayda herhangi bir kuvvet yok.eğer mermi birinin karnına dik açıyla isabet ederse delip geçer. ha delip geçtikten sonra bir kısım enerjisini bize bırakır. ama, tamamen elastik bir çarpışma olarak düşünebilecek (sürtünmesiz koşulda) o etkileşimde merminin kütlesinin küçüklüğünden ötürü hayvani bir ivmeyle değil, belirli bir sabit hızda momentum korunacak şekilde hareket eder.
0
tom riddle
(12.01.08)
buz pistinde arkadaşınıza yumruk atmayı deneyin. ikiniz de geriye doğru kayacağınızdan 1. sürtünmeli ortamdaki destekli bir yumruk çakamazsınız. 2. yumruk eleman geriye doğru kaydığında daha az etkiye maruz kalacaktır. 3. yine de canı yancaktır yeterince eylemsizlik yaratacak bir kütlesi vardır çünkü. bir itmeyle vurma arasında fark vardır. elinizi tokat atacakış gibi havaya kaldırın. arkadaşınız yanağını avcunuza dayasın. bütün gücünüzle kolunuzu ileri tokat atar gibi ittirin. arkadaşınız 2-3 metre geriye gider ama canı pek yanmaz çünkü gücünüzün büyük bölümü o kütleyi itmek için harcandı, eridi gitti. aynı hareketi kolunuza aynı kuvveti vererek arkadaşınız 1 adım önünüzde dururken yapın. pek geriye gitmez ama canı çok yanar. çünkü gücün tamamına yakını suratında kaldı.

mermi vücudun içine girecektir. içeride yarattığı basınç organlara zarar verecektir. merminin açtığı delik değil, toplam enerjisidir asıl zararı veren. bunula ilgili olarak (bkz: balistik/#8900142). ateş eden kişi geriye doğru kayacaktır.


@efruz: uzayda sürtünme varsa cisimler neden yavaşlamıyor?
0
cashkopat
(12.01.08)
"hiçbir şekilde sürtünme yok" denmiş. bırakın praetiği, teoride bile olması mümkün değil bunun. yine de "acaba olsaydı" diye düşünür isek, sürtünmesiz bir ortamda hiçbir şey başka bir şeye zarar veremez. zira sürtünmesiz ortamda madde yoktur. sürtünme, maddeler arasında olur; eğer sürtünme yok ise, ortamda madde de yoktur ve sorunun geçerliliği kalmaz. ortamda madde de olmadığından kimse kimseye zarar veremez (çünkü kimse yoktur)
0
kimi raikkonen
(12.01.08)
yumruk atıldığında veya kurşun bize değdiğinde tahribatı yaratan sürtünme değil, impulse denilen(türkçesini bilmiyorum) uygulanan kuvvetin zamana göre türevi alındığındaki olgudur.

yumruk yediğimizde suratımızın dağılması, derimizin ve altındaki dokunun zedelenmesi de bu impulse'ın ne kadar yüksek olduğuna bağlı. bir topa vurduğumuzda onun ne kadar hızlandığı da impulse ile ölçülür. kuvvet uygulanan cismin momentum değişimi olarak da düşünülebilir.

ortam sürtünmesiz olursa kurşun hız kaybetmeden gelir ve yine bizi deler. sadece eğer çok eğik açıyla geliyorsa belki bizden sekebilir ama deriyle teması "perfectly elastic" olmadığı için yine impulse'a bağlı olarak sıyırıp geçme ihtimali var. zarar verme ihtimali yani.

kısaca verilen zarar sürtünmeden ziyade kütle ve hıza bağlıdır. bunlardan sadece hız sürtünmeye bağlıdır, o da hava sürtünmesine. yer sürtünmesiz de olsa o anda yediğimiz impulse'dan ötürü zarar görürüz.

ayrıca bazı yorumlar yerçekimsiz ortama göre yapılmış ama ben öyle bir ibare göremedim.

gerrain yorumları okusa gözleri dolardı sanırım. : )

(ingilizce mühendislik okuyorum. eğer mesajda "öyle strong bir presence" havası varsa affola, türkçe terimleri bilmediğimdendir.)
0
bushwacker
(12.01.08)
yumruk olayında şöyle ki aparkat vurursan bişey olmaz ama zumzuk yine ayşağı yukarı aynı zararı verir. yani yüzeye dik gelecek olan kuvvet acıtır sadece, normalde yüzeye teğet gelen bileşke de sürtünme yüzünden acı verebilecekke sürtünmesiz ortamda bişeycikler olmaz. totalde sürtünmeliden daha az zarar verir.

kurşun ise yine delip geçebilir çünkü delip geçme yüzey direnci ile malzeme sağlamlığıyla bir nevi alakalı, yani dik bir kuvvet bir yüzeyi sürtünme olmasa da yeterinde gererse yırtabilir.
0
zbam
(13.01.08)
(18)

Öğrenilmesi en zor dil

ermanen
Aslında kişinin ana diline göre değişir ve bunun yanında başka faktörler de vardır elbet. Ama genel olarak düşünürsek en zor dil hangisi? Bir de Ana dili Türkçe olan birine göre en zor dil hangisidir?
Aslında kişinin ana diline göre değişir ve bunun yanında başka faktörler de vardır elbet. Ama genel olarak düşünürsek en zor dil hangisi? Bir de Ana dili Türkçe olan birine göre en zor dil hangisidir?
0
ermanen
(04.01.08)
Kadınların dili diye bir geyik vardır.

Anadili Türkçe olan biri için, Latin alfabesi kullanmayan bir dildir en zor dil. Gramer yapısının benzerliğinden dolayı Japonca'yı da eleyerek, Çince diyorum. Konuğumuz olan bir Çinli, dillerini kendilerinin bile tam olarak öğrenemediğini söylemişti.
0
paranormal
(04.01.08)
çince
0
chavezding
(04.01.08)
fince çince yunanca die bi sıralama vardı sanki.
0
ruth
(04.01.08)
çince ve yunancaya katılmakla beraber arnavutçanın da çok zor olduğunu duymuştum ama bilmiyorum çok pis yemiş olabilirler beni.
diğer bi taraftan türkçe desem?öğrenmeye çalışıp çuvallayan çok gördüm, harf düşmesi ve sondan eklemelerin çok zor olduğunu söylerler hep.
0
vampyria
(04.01.08)
yakın zamanda yapılan bir araştırmada en zor dilin fince olduğunu biliyorum. kaynak gösteremeyeceğim ne yazık ki.
0
tom riddle
(04.01.08)
Bir de şöyle bir araştırma var mıdır hiç:

Şu anadile sahip kişi için şu dilin öğrenilmesi daha zor şeklinde bir liste, ya da dillerin karşılaştırılması gibi...
0
🌸ermanen
(04.01.08)
ben fince, çince, arapça, rusça sıralamasını hatırlıyorum ama sanırım bu ingilizce konuşanlar için hazırlanmış sıralama.
0
surtunme kuvveti
(04.01.08)
bu son sorduğun soruda dilin akrabalık derecesinin ve farklı ailelerden dillerin o dile olan etkisinin önemi var sanırım. örneğin, ari dillerinden birisi ana dili olan birisi, ötekilerini çok zorlanmadan öğrenebiliyor. biz de kendimizi sıksak tatar türkçesi gibi dilleri bir latince'ye göre daha rahat öğrenebiliriz. yine arapça'nın da dilimize olan etkilerini düşünürsek arapça'yı da o kadar zorlanmadan öğrenebiliriz sanırım.

ama bunu istatistiksel olarak elde etmek biraz zor olur sanırım, çünkü dilin kullanımı olsun, tam olarak kaç tane dil olduğunu bilmeyişimiz olsun (bunu salladım, arada kaybolan diller de var çünkü) böyle bir araştırmayı kolay yapmaz. yine bu araştırmayı anlamak için dünyadaki türkçe dışında her dil konusunda bir fikir sahibi olmak gerek -ki bana çok zor bir ihtimal gibi geliyor. sallamak gerekirse, ben paramı zulu diline ve sümerce'ye koyarım
0
tom riddle
(04.01.08)
fince'ye katilmiyorum. en azindan turkler icin, ayni dil ailesindeyiz sonucta. ural-altay.
0
skipper
(04.01.08)
az önce dediğime göre, evet biraz daha yakın olması gerekir, ama fince ile türkçe, ural altay dil ailesi içinde iki ucu temsil ediyor. biz altayların en doğusundaydık, onlar ise uralların en batısında. yani çok da büyük bir kolaylık bekleme, zira duyduğuma göre 12'den fazla farklı zaman varmış (sallıyor da olabilirim)
0
tom riddle
(05.01.08)
tabii ki i$itme ve görme engelli (ikisi bir arada olacak, evet.) ki$ilerin konu$tuğu dil. nasıl konu$abildikleri hakkında hiçbir fikrim yok.
0
ari maya
(05.01.08)
@arı maya: mayına basıp hem kör, hem sağır hem de dilsiz kalmış bir astsubay vardı, zamanın gn.kur.başkanı ziyaretine gitmişti. avcuna yazarak iletişim kuruluyordu kendisiyle, mors alfabesi gibi bir şey.
0
cashkopat
(05.01.08)
farsca bilen her dili ögrenir diye biliyorum ben de...ama dilin tabi söyle bir tuhafligi var, cok yönlü yani okumasi, yazmasi, konu$masi ve konu$ulanin anlanmasi olarak...eger bunlara göre bakilirsa her dilin zorluk derecesi degisir...örnegin ben yunanca konu$uyorum ama yaz desen micarim öyle yani
0
the man who hears deepest inquisitions
(05.01.08)
Allah Allah, kimse Fransızca dememiş? Küçükken hep Fransızca da aşırı zor diye bilir, beller idik. Bilmiyorum değişti mi ya da bizi mi yiyorlardı. Fransızca'nın da bisrü zorlukları varmış ama.
0
colonizer
(05.01.08)
çerkesce diye duymuştum..
0
tan vakti
(05.01.08)
@cashkopat: o doğu$tan değil ama onunla anla$makta ne var. doğu$tan görme ve duyma dolayısıyla konu$ma engelli birinden bahsediyorum.
0
ari maya
(08.01.08)
hangisi olduğunu bilemiyorum ama çince ile ilgili bişeyler okumuştum zamanında. bir çinli çocuğun normal bir gazeteyi okuyup anlayabilmesi için 12 yaşına gelmesi gerekiyormuş. japonca için bu 10 yaş civarına denk gelmekte imiş.
0
soren
(11.01.08)
ermenice
0
ymerdiveni
(03.11.08)
(5)

[ kitap ] Türkiye ve Dünya tarihi

enola gay
1930'lardan sonra Türkiye ve dünya tarihiyle ilgili kitap önerileri? okuyup begendiğiniz,tavsiye edebileceğiniz tarih kitapları,yazarlar.
1930'lardan sonra Türkiye ve dünya tarihiyle ilgili kitap önerileri? okuyup begendiğiniz,tavsiye edebileceğiniz tarih kitapları,yazarlar.
0
enola gay
(01.01.08)
0
cashkopat
(01.01.08)
galiba fahir armaoğlu nun yazdigi bir 20. yy siyasi tarihi kitabi vardi. ben sahsen doyurucu bulmustum. pdf olarak vardi bende biryerlerde ama aramam lazim. biraz google aramasi ile siz de ulasabilirsiniz pdf kopyasina sanirim. bulamazsaniz mail verin göndermeye calisayim.
0
atmacaged
(02.01.08)
türkiye için, objektifliğini takdir ettiğim feroz ahmad
0
colg fusion
(02.01.08)
bulabilirseniz, tüsiad'ın proje olarak hazırladığı liseler için tarih kitabı.
0
moontaxi
(02.01.08)
Türkiye tarihiyle ilgili Doğan Avcıoğlu - Türkiye'nin Düzeni kitabını öneririm. İçindeki herşey doğru olmasa bile 60 ihtilalinin hangi mantıkla yapıldığını anlayabilirsin. Dönemin askerlerinin başucu kitabıymış.
0
ezeriko
(02.01.08)
(6)

klasorun cd icerigi olarak gorunmesi (sanal)

turkish tekila
Bir klasoru sanki cd ymiscesine gosteren bir program var mi? Belki de deamon tools yapiyordur bilmiyorum ama ben goremedim.
Bir klasoru sanki cd ymiscesine gosteren bir program var mi? Belki de deamon tools yapiyordur bilmiyorum ama ben goremedim.
0
turkish tekila
(31.12.07)
ultraiso tam olarak bunu yapmasa da klasörü içine sürükleyip bıraktıktan sonra farklı kaydetten iso ya da herhangi başka bir uzantıyla kaydederseniz cd gibi gözükür. daha sonra deamon tools ya da başka bir programla "mount" edebilirsiniz. bu iş için de magicdisc i tavsiye ederim. hem boyutu küçük, fazla ram kullanmıyor ve sanal disk sayısını bilgisayarı yeniden başlatmadan istediğiniz gibi artırıp azaltabiliyorsunuz.
0
cashkopat
(31.12.07)
virtual cd de bu işi yapar. klasörü nero ile iso olarak yazdıktan sonra virtual cd den seçersin olur biter.
0
oldtimer
(31.12.07)
bence en iyisi nero'yla hedef sürücüyü "image recorder" seçerek .nrg olarak yazdırıp, yine nero'nun sanal sürücü programı olan imagedrive ile göstermek... mount - unmount için denetim masası'na simge ekliyo falan güzel ve kullanışlı bence.
0
infernal majesty
(31.12.07)
benim istedigim klasoru herhangi bir formatta kaydetmeden yapabilmek. klasor oldugu gibi kalmali.
0
🌸turkish tekila
(31.12.07)
ben bu soruyu klasörün simgesini cd simgesi olarak değiştirmek olarak anlıyor ve cevaplıyorum :)

klasöre sağ tıklayın özellikler'e basın. orada üçüncü sekmede simge değiştirme bölümünü göreceksiniz. oradaki simgeler içinde cd simgesini seçerseniz klasör cd olarak görünür.

simge adresi: (%SystemRoot%\system32\SHELL32.dll)

nero falan demişler. büyük ihtimalle ben yanlış anladım. aman neyse olsun. bu da bilgidir. herkese mutlu yıllar dilerim. hoşçakalın.
0
tabudeviren
(31.12.07)
hayir, iso yerine klasor mount etmek diyeyim o zaman
0
🌸turkish tekila
(31.12.07)
(4)

komşu televizyonu yakalayan anten

reeper redeemer
fi tarihinde televizyon üstü anten kullanırken bi müddet şöyle bir olay yaşamıştım; bir kanalı açtığımda bazen mario falan gibi oyunlar oynanıyordu, bazen de vcd'de izlenen bir filme denk geliyordum (hatta öyle ne filmlere denk geldim bi bilseniz).. yani belli ki başkasının televizyonundaki bi görün
fi tarihinde televizyon üstü anten kullanırken bi müddet şöyle bir olay yaşamıştım; bir kanalı açtığımda bazen mario falan gibi oyunlar oynanıyordu, bazen de vcd'de izlenen bir filme denk geliyordum (hatta öyle ne filmlere denk geldim bi bilseniz).. yani belli ki başkasının televizyonundaki bi görüntüyü çekiyordu benim televizyon..

bu nası olur, var mı bunun bi açıklaması? kullandığım basit bi antendi, kanalları bile doğru düzgün çekmiyordu sonuçta
0
reeper redeemer
(23.12.07)
ne içtiysen ben de istiyorum. şaka biyana, abi kötü bi haberleşme müh. öğrencisiyim dersler aklıma geliyor; anten ve propasgasyon, mikrodalgalar gibi ama aklım almadı böyle birşeyi. teknik olarak sen bir görüntü alıyosan komşudan, komşunun verici olması lazım.tv yayını için de yayın yapmak( verici olmak) o kadar kolay değil diye biliyorum. mutlaka başka birşey var bunda çözemedim.
0
cymbaline
(23.12.07)
mario olayı benim de başıma gelmişti. gereğinden fazla radyasyon yayıyorsa alet özel bir kriptosu filan da yoksa neden olmasın kıa mesafede. tam aynı şey değilse de casus filmlerinden monitördeki görüntünün açık bir pencereden kolayca alınabildiğini biliyoruz ışıma sayesinde.
0
cashkopat
(23.12.07)
yakın mesefede olan bişey bu. atari, vcd gibi scart değilde anten kablosuyla çalıştırılan cihazlarda olur bu. cihazın anten kablosu çıkışı düşük frekansta sinyal yayar. dolayısıyla yan komşu üst komşu..gibi yakınında bulunan alcıyla(tv) olup biteni izlersin.
0
la grande
(23.12.07)
sony marka çoook eski bir tv yine 17-18 sene önce telefon konuşmalarını yakalıyordu. çözememiştik olayını. (hayır. telsiz konuşması değil)
0
can see
(23.12.07)
(5)

Para mı? Kariyer mi?

tcyx
Arkadaşlar önemli bir kararın eşiğindeyim. Kısaca özetliyim siz de fikrinizi söyleyin, ben işin içinden cıkamıyorum.Bir kamu kuruluşunda çalısıyorum, malum maaşlar oldukça düşük, şimdi yine aynı kurum içinde bir iş teklif ettiler, telsizci olmam isteniyor, daha iyi bir maaş alacağım ama (iki katı ka
Arkadaşlar önemli bir kararın eşiğindeyim. Kısaca özetliyim siz de fikrinizi söyleyin, ben işin içinden cıkamıyorum.

Bir kamu kuruluşunda çalısıyorum, malum maaşlar oldukça düşük, şimdi yine aynı kurum içinde bir iş teklif ettiler, telsizci olmam isteniyor, daha iyi bir maaş alacağım ama (iki katı kadar) ömrümün sonuna kadar telsizci olarak kalacağım. Daha rahat bir iş üstelik.

Şu anda çalıstıgım birim mali işler. Burada önüm açık, azmedersem iki yıl içinde müfettiş olabilirim, daha uzun vadede ise kurumun en tepesine kadar cıkma şansım var. Ama baya uzun bir vade tabi, o ana kadar sorumluluk isteyen ciddi işlerle ugrasmak zorundayım.

Şu anda bir tercih yapmak zorundayım ve ben ne istersem o olacak.

Bi buldurun be, kariyer mi, para mı?
0
tcyx
(12.12.07)
bence çocuğunuz olsa onun ne diyeceğini düşünün, ya da babasının ne olmasını isteyeceğini.
0
cashkopat
(12.12.07)
çocuk ilk anda (18 yaş üstünde değilse) elbette ki para diyecektir. zor bir karar olmakla beraber mali işler derim ben. zira maaşı şu anda düşük olsa bile bahsettiğiniz yükselmeleri yaşadığınızda telsizciliğin de üstüne çıkacaktır. uzun vadede kazanç telsizciliği geçecektir. hem ele geçen toplam para miktarı, hem de kariyer korunmuş olacaktır. tabi bunun için kısa vadede düşük parayı göze almak gerekiyor.
0
kibritsuyu
(12.12.07)
Önce bir doz şunu vereyim:
www.dailymotion.com

Sonra kararı verirsin, en azından cevabın hangisi olursa olsun için nispeten daha rahat olur.
0
sui
(12.12.07)
video baya çürükmüş.
0
dumur
(12.12.07)
kariyer. şimdi para kazanıp harcamayacağım da yaşlanınca mı harcayacağım diyebilirsiniz, yanlış bir düşünce de değil bu. ama kariyer/karizma/statü/imaj açısından (her ne şekilde adlandırırsanız) şimdiki konumunuzda kalıncabir iki yıl içinde geleceğinizden daha düşük bir işe geçerseniz yüksek ihtimal ileride pişman olursunuz. gençken biraz belli bir yaşa gelince hakettiği yerde olmadığını düşünmekten daha az rahatsız edicidir bence.

bir de, ileride özel bir şirkete geçme olanağı ve geçtiğiniz durumdaki olası konum ve şartlar da önemli tabii.
0
lykos
(12.12.07)
(11)

monitor orantilari

turkish tekila
neden kare monitor yok? ya da kitap gibi dik widescreen orantisinda yok? illaki yatay dikdortgen yapiyorlar? 22 inch monitoru kisa kenarini baz alarak kare yapsalar mesela gayet yeterli bir buyuklukte kare monitor olur? ya da var mi yapan ben mi bilmiyorum?
neden kare monitor yok? ya da kitap gibi dik widescreen orantisinda yok? illaki yatay dikdortgen yapiyorlar? 22 inch monitoru kisa kenarini baz alarak kare yapsalar mesela gayet yeterli bir buyuklukte kare monitor olur? ya da var mi yapan ben mi bilmiyorum?
0
turkish tekila
(10.12.07)
4:3 ve 16:9 dünya standardı olduğu için olabilir mi? ileride sen kare yaparsın standart budur dersin olabilir pekala.
0
ozdek
(10.12.07)
kare monitör ben de görmedim hiç ama yapan varsa saçmalamıştır bence, ergonomi gereği. yan yana iki göz yerine (odak noktaları yatay eksende dizilmiş oluyor böylece) tek göze sahip olsaydık kare olabilirdi belki. hatta o zaman bile yuvarlak daha uygun olurdu sanırım.

..z....z..
z.x.o.x.z
..z....z..

x gözlerimizin odak noktaları, z lerde göz bu noktaya odaklandığında görülevilen son noktalar olsun. gördüğünüz gibi kolay görülen bölge bir dikdörtgen. bence bundandır.

bir de gözümüzü yatay yönde çok daha rahat kaydırabiliyoruz. belki de okuya okuya zamanla göz kasları bu şekilde esniyor. yukarıdan aşağıya yazılan dilleri konuşanlarda durum tersi midir bilmem. ama "widescreen" denilen standartta üretilen ekranlar bana çok rahat geliyor. msndi, çalışılan programın araç çubuklarıydı ıvır zıvır yanlarda, ortada da çalışılan nesne.

edit: mesaj giriş fontuyla, çıktı fontu değişik sanırım, kaymaları düzelltim. bir de tekrar düşündüm iki gözün aynı noktaya odaklanması lazım değil mi diya ama sonra yatay bir çizgi şeklinde odak oluşması mantıklı geldi. "c u m h u r i y e t" kelimesini bütün olarak görebiliyoruz peki ya

c
u
m
h
u
r
i
y
e
t

? daha zor değil mi?
0
cashkopat
(10.12.07)
katilmiyorum, soyle ki, ekran boyutu ve orani ne olursa olsun zaten gozunuzu odakladiginiz alan tas catlasa 15 cm2dir, sadece resim video gibi objelerde geneline odaklaniriz ki, bunun da belli bir oran formati olmasi gerekmez, yoksa kare resim cercevesi, sinema perdesi olmazdi.

evet tek dogru olasilik dunya standardi olmasi olsa gerek. ancak yine de anlamiyorum, muazzam satabilecek bir urun neden uretilmez? (iki kati fiyatina olsun yine de alirim, oylesine istiyorum) sonucta tv ekrani degil ki bu, bilgisayar monitoru ya, yap iste cesit cesit
0
🌸turkish tekila
(10.12.07)
benimki yalnızca bir tahmin tabii. doğru mudur bilmiyorum ama diğer görüş şöyle durmuş bence:

- 4:3 ve 16:9 neden standart, neden dik widescreen ya da kare yok?
- çünkü 4:3 ve 16:9 dünya standardı.

aslında bunu özel mesaj olarak yollamam gerekirdi ama iki kişi olunca farklı kanallardan iki konuşmayı devam ettirmeye üşendim, uzama ihtimaline karşı.
0
cashkopat
(10.12.07)
standarttir, cunku oyle baslamis. tipki diger butun standartlar gibi uzun sureli kullaniminin getirdigi aliskanligi devam ettirmekten ibaret. cunku bu film formati. benim uyuz oldugum nokta tv ile pc monitorunun ayni kefeye konmasi. tv'yi degistiremezsin anlarim, sinema standardindan, tv kanallarina kadar hersey degismek ya da uyarlanabilmek zorunluluguyla karsi karsiya kalir ama, pc oyle degil ki. katlanan klavyeden tut, ustu bilyeli mouse a kadar bin tane farkli urun var, monitor hep ayni. bi firma da degisik bir sey yapsin be, varsin filmleri oyunlari altta ustte siyah bantla goreyim, tercih meselesi, bana uyar.
0
🌸turkish tekila
(10.12.07)
iyi de kare monitor var diye biliyorum ben. Samsung yapmis. gayet de guzel yapmis hatta..

www.ucuzu.com

yaniliyorsam soyleyin...
0
islakkedicorbasi
(10.12.07)
91'de fln vestel kare televizyon yapmıştı gidip koşarak almıştık ne gerek varsa.
0
sourlemonade
(10.12.07)
4:3 standardı q klavye gibi bir gerzeklikten değil (bkz: #6239502), cashkopat'ın belirttiği gibi gözlerin yanyana durmasından kaynaklanıyor. Yani sinema formatı kafadan uydurulmuş, uzun süreli kullanımdan doğan alışkanlık standardı değil, gereklilik.
Hiçbir monitör üreticisinin "altta ve üstte siyah bant olsun bana uyar" diyen büyük bir tüketici kitlesinin varolduğu düşüncesinde olduğunu sanmıyorum. Kare ekran insan gözü için uygun değil, bu kadar basit, anlamayacak bir şey yok. turkish tekila kızmasın ama, kare ekran için yanıp tutuşan, monitörün üzerindeki düğmeleri kullanarak görüntüyü kare şekline sokabilir. :)
0
inatci kahraman aga
(10.12.07)
islakkedicorbasi : kare degil, dikdortgen bir monitor o. tam olarak 1280 1024 piksellik diyebilirim.
divit : ben de monitor diyorum zaten, tv olmaz, uygun degil
inatci kahraman aga : niyetim tartisma yaratmak degil ama tv ve sinema disinda neredeyse tum gorsel sanat ve icerikte serbest orani gorebilirsiniz. standartlarin korunma nedeni butun uretimci firmalarin uyumlu calismasi gerekliligidir. nasil ki photoshopta crop yapabiliyorsunuz, ayni oynanabilirliligi tv ve sinemaya uyarlarsaniz cok cesitli orantilar olacaktir, aha buraya yaziyorum. ancak su an tv ve sinema customizable degildir, tek neden budur.
0
🌸turkish tekila
(10.12.07)
widescreenlerin kimisi dik de kullanılabiliyor bu arada.
0
kurukafa
(10.12.07)
gözlerimizin üs üste değil yan yana olmasının bi sonucu dik kullanmama hadisesi
0
pascha d
(14.12.07)
(6)

eğirdir dağ komando

yoldaki isaretler
askerliğini uzun dönem burada yapacak olanlara ne tavsiye edilebilir?
askerliğini uzun dönem burada yapacak olanlara ne tavsiye edilebilir?
0
yoldaki isaretler
(10.12.07)
paraya kıyın, termal içlik alın, adidas filan kalitelilerinden.
0
cashkopat
(10.12.07)
ben egirdir liyim komando okulu nda egitimler cok can sikici yorucu adami geberticidir. onumuzdeki yaz sakin gole girmeye kalkma sadece onu soyliyim cok buyuk cezasi vardi.
0
maresalx
(10.12.07)
öncelikle geçmiş olsun denir. eğer gözde problem varsa yani numaralı gözlük kullanıyorsanız soluğu tuzlada alabilirsin. eğer kalırsan başına geleceklere geçeyim. ilk 18 gün pek zorlamayacaklar. yemin töreninden sonra traverslere çıkmaya başlayacaksınız ki cuma akşam yola çıkıp geceyi dışarıda geçirip cumartesi sabah geri dönmek oluyor karda kışata kıyamette dinlemezler. öncelikle ayak bakımı için krem falan mutlaka götürün sonra orkid bile alacaksınız ayağın terini almak için. en az 10 kilo verirsin kura çekene kadar. notlarını iyi tutarsan izmir ve ktkb komando alayında yapabilirsin askerliğini ama dereceye giremezsen artık kayseri bolu(bunlar yerlerinde durmaz)siirt tunceli veya hakkari de alırsın soluğu. şimdilik bu kadar. ben orda bulunmadım ama askerliğim sırasında orda bulunana devre arkadaşlarımdan günlerce bunları dinledim.
0
yazar kasa
(10.12.07)
numaralı gözlük kullananların komando olmama gibi bir şansı var mı?
0
flyalone
(11.12.07)
numaralı gözlük kullananların komando olma gibi bir şansı yok.
0
cashkopat
(12.12.07)
hmm iyiymiş. teşekkürler.
0
flyalone
(12.12.07)
(8)

kurusıkı

locutus
Kurusıkı bir silahla güvenli ateş etme mesafesi nedir? 4-5 adım önünüzdeki birine doğrultup ateş etmenin tehlikesi var mıdır?(bir tiyatro oyununda böyle bir sahne olacak, onun için soruyorum, yoksa yoldan geçenlere doğrultup "hohoyt sakaa" demek gibi bir niyetim yok :))
Kurusıkı bir silahla güvenli ateş etme mesafesi nedir? 4-5 adım önünüzdeki birine doğrultup ateş etmenin tehlikesi var mıdır?
(bir tiyatro oyununda böyle bir sahne olacak, onun için soruyorum, yoksa yoldan geçenlere doğrultup "hohoyt sakaa" demek gibi bir niyetim yok :))
0
locutus
(10.12.07)
bilimsel veri değil, tecrübeme dayanarak söylüyorum, kişinin yüzüne tutmazsınız ve orta kalınlıkta bir elbisesi varsa 1 metre bile güvenli. yüzüne tutarsanız 2-3 metre diyorlar normalde ama ben 4-5 metreden de gözüne zarar verenler biliyorum, kalıcı bir şey olmadı çok şükür.
0
cashkopat
(10.12.07)
patlama ile birlikte namludan sıcak ve şiddetli bir gaz çıkışı olacaktır. mermi çekirdeği olsaydı, mermi çekirdeğini büyük bir hızda itecek kadar kuvvetli ve yeni yanmış olduğundan sıcak bir gaz çıkışı. zarar verecek olan şey budur. sanırım güvenli mesafe merminin içindeki barut miktarına göre değişir.
0
kibritsuyu
(10.12.07)
gaz çıkışı ve sıcak namlu olayı var. sakat baya. tabancayı gerçek kullanıp ateşlemek yerine ses efekti falan vermek daha doğru olur belki.
0
ozdek
(10.12.07)
net olarak söyleyeyim tiyatroda falan kullanılmaz. saçılan baruttan ciddi tehlike ve gereğinden fazla ses çıkar. olmaz olamaz.
0
thefirstfbli
(10.12.07)
ben de net olarak söyleyeyim, gittiğim nice tiyatro oyununda kullanıldı. hem de bir değil, iki değil, bir çok kere... ses efekti falan da değildi, en ön sıradan oyun izleyen şahsım da çıkan dumanı gördü, barut kokusunu teneffüs etti. ama kullananlar profesyonel devlet tiyatrosu oyuncusu idi.
0
kibritsuyu
(10.12.07)
net olarak soyleyeyim sava$ ve bari$ ta kullanilan mermiler kuru sikiydi haa nerden mi bilyorum amcam $ehir tiyatrolarinda kadrolu oyuncu provalarda da uzun mesafeden ate$ ediliyordu hatta seyirciye dogru cevriliyor namlu yukari tavana bakarak. ama ben olsaydim mantar tabanca kullanirdim kuru siki yani, ne bilim tehlikeli.
0
maresalx
(10.12.07)
kullanacağınız fişeğe göre değişmekle beraber riski sıfıra indirmek için yüze doğru hiç bir şekilde tutmamalısınız. kuru sıkı fişeklerinde çekirdek olmadığından biraz daha fazla barut bulunduğunu ve fişeğin önünü kapatan plastik parçaların yanarak yüksek hızda namludan çıkabildiğini de unutmayınız aynı tip mermiyle 2mden yakın olmamak kaydıyla büyük beyaz bi kağıt (a0) falan gibi yanık olursa net görebileceğiniz bi malzeme gerip deneyerek bulabilirsiniz.
0
pascha d
(14.12.07)
herkese yorumlari icin tesekkurler... son olarak ben de edindigim tecrubeyi yazayim bari :)
ilk oyun icin bir kurusiki tabanca satin aldik, sahnede kullanmayi denedik once, bir metre kadar mesafeden kagida ates etmekte bir zarar olmadi. ama o kadar cok ses cikti ki, sahnede kullanmamaya karar verdik :) onun yerine, sahnede baska bir silah kullanip, atesleme aninda kulisten gercek kurusikiyi atesleyerek sesi vermeyi tercih ettik. boyle daha iyi oldu... neticede her ne kadar kurusiki olsa da, insanin uzerine "dolu" bir silah tutulmasi tedirgin edici oluyor :)
(bkz: brandon lee)...
0
🌸locutus
(15.12.07)
(3)

Barış Şarkıları aranıyor

kimyon
bir vidyo projesi için barışla ilgili, (içinde barış barış barış demese de olabilir) birkaç tane şarkıya ihtiyacım var."All we are saying is give peace a chance" dadında bişeyler olabilir.. isim verirseniz o da olur, bulup indiririm
bir vidyo projesi için barışla ilgili, (içinde barış barış barış demese de olabilir) birkaç tane şarkıya ihtiyacım var.

"All we are saying is give peace a chance" dadında bişeyler olabilir..

isim verirseniz o da olur, bulup indiririm
0
kimyon
(10.12.07)
heal the world make it a better place for you and for me and the entire huma race.

michael jackson.

bunu yazdım çünkü mj bu şarkıyla rekor seviyede yardım toplamıştı afrika'daki aç insanlar için.

bir de bu somali için yardım toplayan bir rockçı vardı bayağı bir meşhurdu adını hatırlayamadım şimdi. o da barışla özdeşleşmiş bir adam.
0
cashkopat
(10.12.07)
(bkz: #65279)
0
cashkopat
(10.12.07)
cat stevens - peace train
0
jolietjake
(10.12.07)
(2)

Windows Mobile 6 yazilim onerileri

badseed
Efenim smartphone olayina terfi ettim en sonunda. Cokda smart degil 200mhz islemci var overclock ile 250'de falan calisiyo ama. Simdi buna bisiler yuklim diyorum, olmazsa olmaz programlari nedir bu zimbirtilarin. Bi kere kendi msn'i tiksindirdi beni cunku adres defterime yaziyo kontaklari. boyle msn
Efenim smartphone olayina terfi ettim en sonunda. Cokda smart degil 200mhz islemci var overclock ile 250'de falan calisiyo ama. Simdi buna bisiler yuklim diyorum, olmazsa olmaz programlari nedir bu zimbirtilarin. Bi kere kendi msn'i tiksindirdi beni cunku adres defterime yaziyo kontaklari. boyle msn, yahoo, icq hepsini kullanacagim ne var. Bide tadimlik oyun falan onerileri guzel olurdu.
Eyvolle
0
badseed
(06.12.07)
oyun olarak worms derim.

agile messenger paralı olmuş diyorlar ama verdiğiniz parayı fazlasıyla çıkarıyorsunuz mesajlaşma daha az kontörle gerçekleştiği için.

midtown maddness da vardı 3 boyutlu.
0
cashkopat
(06.12.07)
www.ppcwarez.org
0
kezzy homeros
(07.12.07)
(4)

yazıcıdan takvim bastırmak

can see
piyasadaki takvimler canıma yetti. ya üzerinde not alacak boşluk yokya koyu renk yazılar okunmuyorya parlak kağıttan üzeri kalemle çizilemiyor.. vs. vs.a4 fotokopi kağıdı ebatlarında bastırabileceğim (her 1 ay için) ve duvara asabileceğim böyle cici bir şeyler gören varmı?şekil resim istemiyorum. gü
piyasadaki takvimler canıma yetti.

ya üzerinde not alacak boşluk yok
ya koyu renk yazılar okunmuyor
ya parlak kağıttan üzeri kalemle çizilemiyor.. vs. vs.

a4 fotokopi kağıdı ebatlarında bastırabileceğim (her 1 ay için) ve duvara asabileceğim böyle cici bir şeyler gören varmı?

şekil resim istemiyorum. günler kutu kutu kareler içinde verilsin yeter.
0
can see
(05.12.07)
www.printablecalendar.ca

güle güle kullan.
0
thefirstfbli
(05.12.07)
outlook da yapıyor aynı işi. hatta bunlar outlook la hazırlanmış olabilir. tarih aralığını ve aylık/haftalık, a4/a5 gibi seçenekleri giriyorsun, çıktı tuşuna basıyorsun, bitti.
0
cashkopat
(05.12.07)
microsoft un sitesinde sablonlar var takvim icin.
0
atmacaged
(05.12.07)
(9)

Adventure Oyunları

ophelia
Geçen bi level dergisi aldım bütün gündemdeki oyunlar fps'li mps'li, ben istiyorum ki Monkey Island, DOTT, Full Throttle, Grim Fandango tatlılığında adventure oyunları olsun. Grim Fandango yazarken de içim titredi, 3d olmasın. broken sword ya da gizem çözmeli dandik adventure oyunları da olmasın.Var
Geçen bi level dergisi aldım bütün gündemdeki oyunlar fps'li mps'li, ben istiyorum ki Monkey Island, DOTT, Full Throttle, Grim Fandango tatlılığında adventure oyunları olsun. Grim Fandango yazarken de içim titredi, 3d olmasın. broken sword ya da gizem çözmeli dandik adventure oyunları da olmasın.

Var mı böyle şeyler artık?
0
ophelia
(03.12.07)
(bkz: zork the grand inquisitor) biraz eskidir ama olsun. tek geçerim...
0
tahret muslugu
(03.12.07)
ermanen
(03.12.07)
bu sene baslarinda "secret files tunguska" cikmisti.fena sayilmaz.
0
mandayuvasi
(03.12.07)
1-2 sene önce de martin mystere'nin oyunu çıktı, sağlam ikon adventure
0
duk leto
(03.12.07)
the longest journey i oynamadım ama onun devamı the longest journey 2: dreamfall u kesinlikle tavsiye etmem, oyun değil interaktif film sanki.

sam&max hit the road vardı süperdi. onun da 3 boyutlusu çıkardılar. oynadım sam ve max in şahane esprileri dışında pek bir şey yok, ayrıca fazla basit.

tunguska bunlardan iyi, bulmaca filan da var, kolaylar gerçi. vasatın biraz üstü işte. bulmaca seviyorsan myst serisi var. adventure mı oluyor tam olarak bilmiyorum.

martin mystere sırf martin mystere için oynanır. yapan ekip büyük düşünerek çıkmamış yola ama sonunda güzel bir şey olmuş bence. kısaydı sank biraz, biraz da yerler kısıtlı.

lucasarts serisini yazmışsın genelde ama fate of atlantis yok listede. oynamadıysan oyna derim. scummvm+games paketi torrentlerı var onların içinden güzel oyunlar çıkıyor.

yenilerden wanted diye kovboylu bir oyun var, mütevazi ama güzel, şirin bence. yüzde 90 adventure, 10 da arcade. benim hoşuma gitmişti.

discworld vardı eskilerden. hatta eskiler için (bkz: gelmiş geçmiş en iyi adventure oyunu)

sanitarium kraldır. atmosferi süperdir. xp de çalıştırması biraz problem tabii. vmware tavsiye ederim, yama filan pek işe yaramıyor.

belki de sorarken listeyi kısa tutmak istediğinden oynadığın oyunları tekrar etmiş olabilirim, kusura bakma. aslında niyetim yeni oyunlar yazmaktı ama aklıma gelmedi çoğu.

paradise diye bir şey almıştım. güzele benziyordu ama benim eski sistemi kastı biraz (evet adventure) dvd sini bulursam ve de oynarsam yazarım buraya. ama açılış demosu filan gayet iyiydi.

aklıma gelirse yazarım daha.
0
cashkopat
(03.12.07)
woodruff and the schnibble of azimuth. sağlam sabır ve sarsılmaz akıl sağlığı istiyor, bir de layığıyla gülebilmek için çene kası + üst düzeyde ingilizce.. for king's throne room, please dial "kah blaz zıg dru" on your tobozon
0
lepidodendron
(03.12.07)
"3d olmasın" dediğini göz ardı edersek; kesinlikle syberia, ardından da syberia 2.
0
metalyric
(03.12.07)
still life, bug li olmasina ragmen paradise, nancy drew sever misin bilmiyorum ben yoklukta oynarim, runaway 1/2, en son cikan atlantis (bunu sevdim ben), echo : secrets of bilmemne .. moment of silence'a bayilmistim ben, ayni sirket overclocked diye bir oyun yapiyor su sira, cok yakinda a vampyre story cikacak, sinking island cikacak (microids yapimi, kalite garanti).
aklima gelirse yazarim daha
0
turkish tekila
(04.12.07)
yine microids den amerzone diye bir oyun vardi, atmosferi beni cok etkilemisti bundan bir 7-8 yil once.

wampire thr ressurection, iki oyundan olusan bir serinin birincisi yada ikincisi olabilir bu emin deglim.

maniac mansion var. cok eski ve bir cok kisinin cok sevdigi bir oyun.

sanitaruim'u kesin oyna, arkadaslar da soylemis ama sakin gozardi etme cok sey kacirmis olursun.

blade runner var, iyi diyorlar ama ben oynamadim.

the x files var, video goruntulerinden olusmus bir oyun. ortamalamanin uzerinde diyebilirim.

www.adventuresoul.com bu siteyi arastir bayagi bir fikir edinirsin. site turkce.
0
temizkopat
(04.12.07)
(4)

köprü yapma oyunu(pc)

eskimo
şimdi bu şöyle bi oyun; kibrit çöpü gibi belli sayıda(iki dağ arasındaki mesafe farkına göre değişiyor) nesne(neyse işte) ile köprü yapmaya çalışıyorsunuz. köprünüzün bittiğine emin olduğunuzda ise test butonuna basıp, köprünün üstünden araçların geçmesine izin veriyorsunuz. köprü yıkılmazsa da bir
şimdi bu şöyle bi oyun; kibrit çöpü gibi belli sayıda(iki dağ arasındaki mesafe farkına göre değişiyor) nesne(neyse işte) ile köprü yapmaya çalışıyorsunuz. köprünüzün bittiğine emin olduğunuzda ise test butonuna basıp, köprünün üstünden araçların geçmesine izin veriyorsunuz. köprü yıkılmazsa da bir sonraki bölüme geçiyorsunuz. nedir bu oyunun ismi??
0
eskimo
(25.11.07)
pontifex bridge construction set
0
mandayuvasi
(25.11.07)
bridging the gap vardı chip ya da byte dergisi vermişti.
0
cashkopat
(25.11.07)
bridge building game,
www.crypticsea.com
0
can itin
(25.11.07)
bridge builder
0
reeper redeemer
(25.11.07)
(2)

word 2007'de sözcük/karakter sayımı

dali dili havali korna
nereden yapılıyor? aradım mamafih bulamadım.
nereden yapılıyor? aradım mamafih bulamadım.
0
dali dili havali korna
(25.11.07)
kelime sayimi zaten "status bar"da yapiliyor (altta). yoksa sag tiklayip ekleyebilirsin.

detayli sayim bilgileri ise "review" menusunde "word count" butonu ile gorulebilir.
0
sourlemonade
(25.11.07)
sol altta "words"" yazıyor. üzerine tıklayın.
0
cashkopat
(25.11.07)
(16)

pc oyunu

radioheadbanger
merhaba 512 ram 128 grafik kartı 1.7 centrino ile sorunsuz oynayabileceğim şukela oyunlar nelerdir (yeni oyun aramıyorum elbette, 2000 2001 civarındaki oyunları full oynayabileceğimi biliyorum) ya da bu tip bi liste bulabileceğim bi site var mıdır öptüm
merhaba 512 ram 128 grafik kartı 1.7 centrino ile sorunsuz oynayabileceğim şukela oyunlar nelerdir (yeni oyun aramıyorum elbette, 2000 2001 civarındaki oyunları full oynayabileceğimi biliyorum) ya da bu tip bi liste bulabileceğim bi site var mıdır öptüm
0
radioheadbanger
(24.11.07)
grafik kartı onboard mu? ne tür oyunlar arıyorsun?
0
kofteburger
(24.11.07)
eğer kart nvidia ise öyle bir site var.
0
cashkopat
(24.11.07)
değil, nvidia geforce go 6400. age of empires gibi mıymıy stratejiler olmasın gerisi fark etmez valla, sarsın vakit geçirtsin kafi. max payne, hitman, flatout 2 çok severek oynadığım oyunlardı ilk aklıma gelenler bunlar. enter the matrix'i bile sorunsuz oynadıydım ki süper bi oyundu.
0
🌸radioheadbanger
(24.11.07)
detaylari biraz kisarak half life 2 yi oynayabilirsin bence.
0
chavezding
(24.11.07)
Worms olabilir. Ama biraz kasar skjdbsakjdb
0
colonizer
(24.11.07)
"age of empires gibi mıymıy stratejiler" bu kelimeleri yan yana getirdin, kalbimi kırdın!
0
chak 666
(25.11.07)
neredeyse her ikon adventure
0
turkish tekila
(25.11.07)
6400 de her şey çalışır yahu?
0
kofteburger
(25.11.07)
düşük kalitede oynamak pek tat vermiyor, o yüzden sorunsuz rahat rahat oynayabileceğim oyunları sordum.
0
🌸radioheadbanger
(25.11.07)
test drive 1 tavsiye ederim. çok sorunsuz.
0
swallowed arsenic
(25.11.07)
şunların neredeyse hepsini oynayabilirsin türü seviyorsan: #7965347
Stratejilerden de janjanlı olanları unut derim o sistemle. İlk açtığında gösterebilir oyunu ama ünite sayısı artınca oyun zevkini bozar. o nedenle turn based stratejilerden birşeyler tercih etmeni salık veririm. Misal: hearts of iron, europa universalis gibi oyunların önceki sürümleri..neredeyse her adventure'ı oynarsın zaten, sonracıma thief serisi, mafia, düşük ayarda underground falan derim ben..
0
eleventh american esme has met
(25.11.07)
tamam deneyeyim bakalım. sistem dediğimiz de laptop işte, bu kadar oluyor.
0
🌸radioheadbanger
(25.11.07)
morrowind derim.

sonra system shock 2 de derim, bi de utanmadan outcast de diyebilirim üstüne. sonra jedi outcast, nolf 1&2, elite force 1&2 de var tabi. aksiyon+macera seviyosanız özellikle outcast'i mutlaka oynamanız lazım.
0
lepidodendron
(25.11.07)
bende ayni sistemin 1gb ram'lisi var. dusuk grafik ayarlariyla test drive 111'i bile oynayabilirsin.
0
kezzy homeros
(25.11.07)
grafikler ilkokulda çizdiğim resimlere benzeyince oynanmıyor yahu.
0
🌸radioheadbanger
(25.11.07)
no one lives forever 2, gta 3, mohaa, fifa 2000-2004, mafia, belki farcry, soldier of fortune 1-2, grim fandango, sanitarium, sim city 4, tom clancy's Raven Shield, warcraft 3, battlefield 1942, unreal tournament 2003, medieval total war.
şimdilik aklıma gelenler bunlar.
0
skaarj
(29.11.07)
(2)

tek taraflı cam

arwear
şu tek taraflı camlar (ya da ne deniliyorsa adına) nasıl oluyor? hani bi taraftan bakınca ayna gibi, öbür taraftan bakınca normal cam.
şu tek taraflı camlar (ya da ne deniliyorsa adına) nasıl oluyor? hani bi taraftan bakınca ayna gibi, öbür taraftan bakınca normal cam.
0
arwear
(21.11.07)
film var üzerinde. filmin kalınlığı ışığın dalga boyuna göre öyle bir ayarlanmış ki bir taraftan gelen ışık z çizip yoluna devam ederken (dışarıdan gelen ışık böylece dışarısı gözüküyor) diğer taraftan (içeriden) gelen ışık v çizip geri yansıyor ve ayna etkisi oluyor böylece. (bkz: howstuffworks) te ayrıntılı grafikli anlatım vardır mutlaka.
0
cashkopat
(21.11.07)
science.howstuffworks.com

Bir yüzeyleri çok ince gümüş veya aluminyum tabaka ile kaplanır. Karanlık bir odadan aydınlık bir yere bakılınca cam hafif mavimsi ve saydam görünür, aydınlıktan bakıldığında bir ayna görünüşünü alır.
0
ermanen
(21.11.07)
(4)

Vicdani ret

flawless victory
Merhabalar, kafama bir soru takıldı da sorayım dedim, soru şudur kısaca; Vicdani retçilerin sonu ne olmakta? Yani işi AİHM'ye kadar götürdün ve de lehinde bir karar çıktı diyelim, bu karar Türkiye'de uygulanmazsa ne oluyor, bir daha ki yoklamada kaçak mı sayılırsın gene? Günlük hayatta çok sıkıntı ç
Merhabalar, kafama bir soru takıldı da sorayım dedim, soru şudur kısaca; Vicdani retçilerin sonu ne olmakta? Yani işi AİHM'ye kadar götürdün ve de lehinde bir karar çıktı diyelim, bu karar Türkiye'de uygulanmazsa ne oluyor, bir daha ki yoklamada kaçak mı sayılırsın gene? Günlük hayatta çok sıkıntı çeker mi vicdani retçiler?
0
flawless victory
(14.11.07)
bir vicdani retci olan ve hakkinda AIHM karari olan Osman Murat Ulke'nin durumu, avukatinin agzindan:

Osman Murat Ülke hakkında, vicdani retçi olması ve bu nedenle tekrar tekrar açılan davalar ve verilen cezalar nedeniyle yapılan başvuru sonucunda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Türkiye Hükümeti'ni Sözleşme'nin 3. maddesi ile düzenlenen 'işkence, kötü muamele ve aşağılayıcı muamele' yasağını ihlal ettiği gerekçesiyle mahkûm etmişti.
24.01.2006 tarihinde açıklanan bu karara karşın hükümet yetkilileri tarafından Osman Murat Ülke'nin devam eden mağduriyetini gidermeye yönelik hiçbir adım atılmadığı gibi, hakkında verilen eski cezalar nedeniyle tutuklanma riskiyle karşı karşıyadır.
09.07.2007 tarihinde, Ayvalık C. Savcılığı tarafından düzenlenen, Osman Murat Ülke'nin 17 ay 15 gün hapis cezası olduğu ve 10 gün içinde C. Başsavcılığı'na gelmesi, gelmediği takdirde hakkında 'yakalama emri' çıkarılacağını belirten bir 'çağrı kâğıdı' tebliğ alınmıştır.
Avukatı olarak yaptığım araştırma üzerine bu çağrı kâğıdına kaynaklık eden dosyanın Eskişehir HKK Askeri Mahkemesi'ne ait olduğu, 17 ay 15 günlük hapis cezasının farklı dosyalardaki cezaların toplamı olduğu, Osman Murat Ülke'nin cezaevinde geçirdiği sürelerin bu ceza miktarından indirilmediği bilgisini edindim.
Müvekkilim 8 Kasım 1996 tarihinde tutuklanmış ve bu tarihten sonra hakkında 'halkı askerlikten soğutma', 'emre itaatsizlik', 'emre itaatsizlikte ısrar', 'firar' nedeniyle açılan davalar çerçevesinde çeşitli defalar yargılanmış, verilen cezalar sonucunda 701 gün cezaevinde yatmıştır. 09.03.1999 tarihinde tahliye olmasına karşın yasal düzenlemede ve uygulamada herhangi bir değişiklik yapılmadığı için halen ceza tehdidi altındadır.
Ayvalık C. Savcılığı tarafından düzenlenen ve 09.07.2007 tarihinde tebliğ alınan çağrı kâğıdı bu tehdidin ne denli yakın olduğunu göz önüne sermiş durumdadır. Ancak bu çağrı kâğıdı aynı zamanda hukukun, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nce verilmiş kararın ve Türkiye Hükümeti'nin taahhütlerinin gereklerinin yerine getirilmediği ve hatta getirilmemekte ısrar edildiğini de ortaya koymaktadır.

www.savaskarsitlari.org
0
fengari
(14.11.07)
aihm'in yaptırım gücü yoktur zaten. üye ülke ister uygular, ister uygulamaz. diğer bir husus "lehinde karar" demişsiniz ama bildiğim kadarıyla aihm vicdani ret lehinde bir karar vermiş değil. aihm askerliğin zorunlu olması konusunda devlet ne der odur, saygımız var diyor. öncekil yıl verilen karar şöyle: Türkiye vicdani retten dolayı ş şahsını y yıl kadar hapisle cezlandırdı diyelim. bu süre dolduktan sonra ş kişisi tekrar askere çağırılıyor ve yine "gelmem " derse aynı cezayı tekrar alıyor. aihm diyor ki bu suç bir kere işlenebilir ve adam cezasını çekmişse sen bunu tekrar askere çağıramazsın, gelmedi diye ceza veremezsin. yani insanlara askerlik yapmak ya da y yıl kadar hapis yatmak seçeneklerinden birini tercih etme hakkı doğuyor. yukarıdaki yanıtta belirtildiği üzere Türkiye bunu da uygulamamakta. yani ceza çekildikten sonra yine askerlik görevi istenmekte. çok da mantıksız değil aslında. düşünün ki elini korkak alıştırmamış bir baba oğlundan bir bardak su istiyor, oğlu getirmem diyor ve osmanlı tokadını yiyiyor. tokat sonrası babası "dediğimi yap ulan" dediğinde yine getirmem derse ikinci tokadı, belki fazlasını yemesi normaldir. diğer taraftan askerlik su getirmek gibi basit bir şey değil, benim vicdanım da ikilem de yani bu konuda ama sanırım merak ettiğiniz bu değil.

toparlarsak aihm'den vicdani ret hakkında, cezanın 2 kez çekilmemesi dışında lehte bir karar almak mümkün değil, Türkiye de buna uymak zorunda değil (en azından hukuken) ve şu an uymuyor.
0
cashkopat
(14.11.07)
valla vicdani ret met isine girmeden askerlik yapip gelmek en iyisi.

baksana yapmam diyenler sefil oldu, zaten yok öyle bi sey,
0
prdeay
(14.11.07)
sözlükte bir yerde geçiyordu. vicdani retçi olup mahkemelerle uğraşıp 2 yıl hapis yatcağına askerlik yap gibi. bir de meşhur olup da vatanhaini olarak görülme ve iş hayatında sorunlara yol açması falan.
0
patlamismisir
(15.11.07)
(7)

matematik yardım

reeper redeemer
6,7 ve 8'e bölündüğünde sırasıyla 1,2 ve 3 kalanlarını veren 3 basamaklı en küçük sayı nedir?nası yapıldığını anlatmanız önemle rica olunur.
6,7 ve 8'e bölündüğünde sırasıyla 1,2 ve 3 kalanlarını veren 3 basamaklı en küçük sayı nedir?

nası yapıldığını anlatmanız önemle rica olunur.
0
reeper redeemer
(13.11.07)
163tür zannedersem.

6ya bolununce 1 artiran en kucuk 3 basamakli sayi 103 idi.

103 e habire 6 ekleyip, her ekleyis sonucunu 6 - 7 ve 8 e boldum (daha dogrusu 6ya bolmedim artik, zira her 6 ekleyis sonrasi haliyle 1 sonucunu vercekti 6ya bolum) 7 ve 8 e bolumleri kontrol ettim her ekleyiste.. senin verdigin sonucu ilk "163" verdi.

tabi muhtemelen formulleri de vardir : )))

----

not : islem 6-7 dakikami aldi. oss'ye bu hizla giren ve soru cozen bir cocuk muhtemelen sinavi kaybeder.
ve babasi tokadi carpti mi sirasiyla 1,2 ve 3 yildiz doner basinda :)
0
la traviata
(13.11.07)
163 cevabını alınca çözüm yolunu buldum ben de, teşekkürler..

gözden kaçırmışım 6-1=5, 7-2=5, 8-3=5 hepsi 5 yani

çözmek için 6,7,8'in obeb mi okek mi neyse (karıştırırım hep) onu alıyosunuz 84 çıkıyo, 3 basamaklı olması için ikiyle çarpıyosunuz.. 168 sonucundan da 5 çıkartınca cevabımız 163
0
🌸reeper redeemer
(13.11.07)
bi insan össye çalışmaz da yıllar sonra alese çalışası tutarsa işte böyle madara olur bi soruya
0
🌸reeper redeemer
(13.11.07)
(6+3*7)*6+1=163
0
cashkopat
(13.11.07)
şimdi bilgisayarlara milyarlarca iterasyon yaptırma işi icat oldu, matematiğin güzelliğinden eser kalmadı zaten. daha önce de dem vurmuştum bundan, neyse şu an konumuz değil. sorunun yanıtı verilmiş zaten ama daha büyük sayılardan bahsedilseydi ve bilgisayar kullanılamadığını da düşünürsek şöyle bir mantık yeterli hızı sağlar bence:

şimdi niyetimiz 1,2,3 ü yan yana dizmek değil mi? x bir tamsayıysa (6x+1) sayısını 6 ya böldüğümüzde hep 1 kalır. 1 cepte. şimdi 2'yle 3'ü yan yana getirelim. normalde bir sayıyı 8'e böldüğümüzde 0,1,2,3,4,5,6,7 kalabilir ama (6x+1) sayısı tek olmak zorunda olduğundan 8'e bölümünden kalan anacak 1,3,5,7, olabilir. 7 bölümünden kalansa 0,1,2,3,4,5,6 gibi yedi değişik sonuç olabilir. deneyelim:

x....(6x+1)...mod6...mod7....mod8
1........ 7 ..... 1......... 0 ......... 7
2....... 13..... 1......... 6 ......... 5
3....... 19..... 1......... 5 ......... 3
4....... 25..... 1......... 4 ......... 1
5....... 31..... 1......... 3 ......... 7
6....... 37..... 1......... 2 ......... 5

gödüğünüz gibi 1 zaten cepte. mod7 0'dan geriye doğru birer birer birer tekrar ediyor ve periyor 7, mod8 7 den geriye 2'şer 2'şer gidiyor ve periyodu dört. 1,2,3 ü yan yana getireceğiz dedik. 1 zaten yerinde. ilk 2'nin yanında 5 var. mod7 ile mod8 arasında periyot farkı 3'tür. bu da 2 nin yanına bir daha ki sefere mod8 hanesinde 2'nin şu an yanında bulunandan 3 sonraki sayı gelecek demektir. 4 kerede bir tekrar ettiğinden buna kısaca 1 önceki de diyebiliriz. bu durumda 2' nin yanında şu an 5 varsa ve mod8 deki rakamlar 7,5,3,1, sırasyıla gidiyorsa 3 rakamının gelmesi için 3 tur daha (2 rakamının 3 turu)bekleyeceğiz demektir. yani 4ncü 2 yanında 3 rakamı olacak. ilk 2 6ncı satırda ve mod7 bir periyodu 7 satırda tamamlıyor. bu durumda dördüncü 2, 6+(3x7)=27nci satırda. x=27 ise (6x+1) = 163. eğer 3 haneli olmasaydı 2yle 3 ün bir dahaki yan yana gelişlerine bakacaktık.

anlatınca uzun gibi duruyor ama hesaplaması gayet kısa. üstelik rakam daha büyük olsaydı yine bu kadar kısa sürecekti.

diyelim ki bize aynı soruyu 2nci en küçük sayı diye sordular: 3, 2'nin yanına bir daha yine 4 tur sonra (2 rakamının 4 turu) gelecektir. bu da 4*7=28 satır sonra gerçekleşir. 27+28=55 55*6+1=331

edit: cevapları daha dikkatli okuyunca edit gereği duydum. tabii sizin bulduğunuz yöntem çok daha hızlı ama "5" ortaklığı olmasaydı pek işe yaramayabilirdi. anlattığım yöntem biraz daha genel-geçer. silmiyorum o yüzden, hem benim dikkatsizliğimin de kanıtı olur.
0
cashkopat
(14.11.07)
cashkopat'ın çözümü çok daha estetik ve genel, ancak standart aritmetik yöntemlerle de çözülebilirliğini göstermek adına:

A aranan sayı ve A, x, y, z doğal sayılar olmak üzere
A=(6x+1)=(7y+2)=(8z+3)..................(0)

ilk eşitlik:
(6x+1)=(7y+2), o halde x=(7y+1)/6, o halde x=y+(y+1)/6
bu durumda son terim doğal sayı olmak zorundadır:
(y+1)/6=u, o halde
y=6u-1...................................(1)

ikinci eşitlik:
(7y+2)=(8z+3), o halde y=(8z+1)/7, o halde y=z+(z+1)/7
bu durumda son terim doğal sayı olmak zorundadır:
(z+1)/7=v, o halde
z=7v-1
y=z+(z+1)/7 olduğuna göre
y=8v-1...................................(2)

(1) ve (2) birbirine eşit olduğuna göre:
y=6u-1=8v-1, o halde u/v=4/3, o halde k bir tamsayı olmak üzere
u=4k ve v=3k.............................(3)

(0)'ı (1) cinsinden ifade edersek:
A=(7y+2)=7(6u-1)+2=42u-5.................(4)

(4)'ü (3) cinsinden ifade edersek:
A=42u-5=168k-5

sonuca geldik:
k, tamsayı olduğuna göre, A'yı pozitif yapan en küçük değeri k=1'dir:
A=168*1-5
A=163
0
vulpius
(14.11.07)
Şöyle de daha basit bir şekilde yapılabilir. Aradığımız sayı 5 daha fazla olsaydı,6,7 ve 8 e tam bölünebilecekti. Dolayısıyla aradığımız sayıya A dersek, A+5 sayısı 6,7 ve 8in en küçük katı olacaktır(OKEK). 6,7 ve 8 in OKEK i 168 olduğuna göre cevap 163tür. ALES de inşalah çıkmaz ama soru şu şekilde de sorulabilir: ..bu sayının 300 ile 400 arasında olduğu bilindiğine göre, sayı kaçtır?
Böyle bir durumda da 168 i değil 168*2 olan 336 sayısını kullanmamız gerekirdi(6,7 ve 8 in 300-400 arasındaki katı).Aradığımız cevap da 336-5 den 331 olurdu.
0
indeed
(15.11.07)
(5)

genelkurmay başkanlığı sitesindeki marş nedir?

parapanna
arkadaşlar www.tsk.mil.tr sayfasının açılışında çalan marşın adını öğrenebilir miyim?
arkadaşlar www.tsk.mil.tr sayfasının açılışında çalan marşın adını öğrenebilir miyim?
0
parapanna
(13.11.07)
Atatürk'ün harp okulu mezunu olmasıyla ile ilgili bir marştı sanırım. adını unuttum. "seninle aydınlandııı, yüceldiii kutsal yuva, en büyük önder oldun Harbiyeli Mustafa" şeklinde sözleri vardı. ona benzettim ben.
0
cashkopat
(13.11.07)
www.kho.edu.tr

sanırım bu marş. harp okulu marşı diye biliyodum ben ama harbiye marşıymış. sözlükte öyle geçiyor.
0
slack
(13.11.07)
sayfa her açıldığında farklı bir şey çalmıyorsa harbiye marşıyla uzaktan yakından alakası olmadığını garanti edebilirim.
0
cashkopat
(13.11.07)
kesinlikle harbiye marşı değil.
0
kibritsuyu
(14.11.07)
bahsettiğiniz marşlar değil malesef.
0
🌸parapanna
(14.11.07)
(5)

How.I.Met.Your.Mother.S01E02.DVDRip.XviD-TOPAZ senkronlu altyazı arıyorum

promilius
arkadaşlar bu bölümün altyazısı elinde olan, yerini bilen elan var mıdır acaba?teşekkürler
arkadaşlar bu bölümün altyazısı elinde olan, yerini bilen elan var mıdır acaba?

teşekkürler
0
promilius
(13.11.07)
sathaner
(13.11.07)
işte bu paketlerde 2. bölüm topaz senkronlu değil, ondan soruyorum.
0
🌸promilius
(13.11.07)
ah, tamam buldum, sağolun..
0
🌸promilius
(13.11.07)
balık istemek yerine balık tutmayı öğrenmek gerekir felsefesini benimsemiş biri olarak senkronizasyon problermlerinin çözümü için şöyle de bir şey varmış haber edeyim dedim. (bkz: directVobSub/#6984086)
0
cashkopat
(14.11.07)
o da olur, o da bizim çocuğumuz..
0
🌸promilius
(15.11.07)
(4)

Dizüstü Bilgisayar?

annem bana kiz bul evlen dedi
Çok makul bir fiyata Keysmart'ın linkteki dizüstü bilgisayarını buldum. Kendim kullanmak için almaya niyetliyim. Tavsiye eder misiniz?http://www.keysmart.com.tr/UrunDetay.aspx?urunKodu=D701&catId=2
Çok makul bir fiyata Keysmart'ın linkteki dizüstü bilgisayarını buldum. Kendim kullanmak için almaya niyetliyim. Tavsiye eder misiniz?

www.keysmart.com.tr
0
annem bana kiz bul evlen dedi
(13.11.07)
fiyati cok uygun degil bence, ozellikleri fena degil. normal fiyat normal ozellikler diye dusunuyorum.
0
entrapmen
(13.11.07)
edit2: jupiterianvibe 'nin yanıtını okuyunca dank etti. makul fiyata buldum dediğiniz linktekinden başka bir fiyatsa o zaman sözlükteki keysmart başlığına bir bakın derim. ama linktekinin yarı fiyatı filan değilse yine de almayın derim.

ben de fiyatına göre düşük özellikler diyorum. marka farkı diyeceğim ama marka da marka değil ki. örnek (ilk aklıma gelen siteye girdim öyle derin bir araştırma yapmadım üstelik):
www.birbilgisayaral.com

hemen hemen aynı fiyat ama özellikler çok çok daha iyi. ha fujitsu-siemens de bence iyi bir marka değil ama en azından keysmart'tan iyidir. bence kesinlikle almayın. (fujitsu da almayın ama)

edit: bir "çok" daha ekleme gereği duydum tekrar bakınca.

özellik keysmart...fujitsu birim

ram 512...2048 mb
işlemci hızı 1.66...1.8 ghz
işlemci fsb 667...800 mhz
hdd 80...160 gb
ekran kartı desen dağlar kadar fark var.
fiyat farkı 36$+kdv
0
cashkopat
(13.11.07)
ram ve harddisk cok dusuk, islemci de ancak vasat. linkteki fiyata aliyosan pahalai o alet. bu arada ben fujitsu siemens kullanicisiyim, alet tas gibi calisiyo, ne isinma sorunu, ne olu pixel derdi ne de baska biseyi var. muadili bir toshiba'yla bile degismem.
0
jupiterianvibe
(13.11.07)
eger 700$ dab fazla ise kesinlikle dell,hp vs sasmayin.su da fena degil
www.novabilgisayar.com
0
algoritma
(14.11.07)
(5)

Dik durmak için kullanılan sırt korselerinden kullanan var mıdır?

pillibebek
herkese selamlar.. aşağıdaki resimde bir bayanın mankenliğini yaptığı ve piyasada posturex adında 20- 50 ytl arasında satılan, kişinin dik durmasını sağlayan korselerden daha önce kullanan var mıdır? var ise bundan bir fayda görmüş müdür, gördü ise kullanım süresi- kullanım şekli vb. bilgileri payla
herkese selamlar.. aşağıdaki resimde bir bayanın mankenliğini yaptığı ve piyasada posturex adında 20- 50 ytl arasında satılan, kişinin dik durmasını sağlayan korselerden daha önce kullanan var mıdır? var ise bundan bir fayda görmüş müdür, gördü ise kullanım süresi- kullanım şekli vb. bilgileri paylaşır mı? paylaşmazsa neden paylaşmaz, paylaşmayacaksa bu soruyu neden okuyor?

bu üçünün cevabını bana verebilir misiniz?
0
pillibebek
(12.11.07)
kalıbımı basarım ki bununla oturursan fıtık olursun
0
demlikposet
(12.11.07)
korseler saglikli degildir omurganin kendi esnekligini kaybetmesine neden olurlar.ka$ yapayim derken göz cikarma. Eger sirtla ilgili bir problemin varsa sözlükten ula$ bana, ben de vakti zamaninda cok sikinti cektigim icin yardimci olurum.
0
the man who hears deepest inquisitions
(12.11.07)
gazetede görmüştüm, japonların icatları vardı, teknolojik değil daha çok geleneksel ama işe yarıyormuş her şey araştırma değil tecrübe de önemli: icat bir takunya ama topuğunun önden olduğunu düşünün. yani topuk kısmı alçak, parmakların olduğu kısma doğru giderek yükseliyor. bunu parantez bacakları sütun hale getirmek için kullanıyorlarmış ama dik durmayı da sağlıyormuş aynı zamanda. alın bir terliği ters giyin göreceksiniz. muhtemelen kas sistemi o şekilde durmaya alıştığında bir süre sonra giyilmese de vücut dik duruyordur.
0
cashkopat
(12.11.07)
biraz kas yapın dik durursunuz. bende bilgisayardan dolayı bütün gün sandalyede yavşamış halde duruyordum gittim sırt,bel kası çalıştım şimdi biraz daha dik duruyorum.
0
sourlemonade
(13.11.07)
tansu çiller in annesi de küçükken tahta bağlarmış onun sırtına, bunun gibi, işine yaramış galiba
0
joe feyzullah
(17.01.08)
(5)

nüfus cüzdanı

yoktanadam
efenim ben bu kafa kağıdını kaybettim şimdi. napmam lazım gazeteye ilan mı ne veriliyomuş internetten yapılıyo mu bu işler?edit: soru kısmına ekledim, düzelttim.
efenim ben bu kafa kağıdını kaybettim şimdi. napmam lazım gazeteye ilan mı ne veriliyomuş internetten yapılıyo mu bu işler?

edit: soru kısmına ekledim, düzelttim.
0
yoktanadam
(09.11.07)
selam. gerek yok. herhangi bir nüfus idaresine gittiğinizde 5 dakikada veriyorlar yenisini mernis sağolsun. iki adet fotoğrafla gidin tabii ki. (varsa ehliyetinizi de götürün.) muhtardan nüfuz cüzdan sureti almak gerekmiyordu sanırım ama onu da bir sorun.

hatta bu daha önce sorulmuştu sanırım ekşi duyuru'da.

(git: 3296)
0
cashkopat
(09.11.07)
valla ben cüzdan müzdan her seyi çaldırdıgımda,nüfus cüzdanı,kredi kartları vsler de gittiğinden polise ifade vermiştim ve herhangi bir ilana gerek olmadıgını söylemişlerdi.(ifade kagıdı oldugundan sanıyorum) onun dısında muhtarlıktan ikametgah ya da nüfus cüzdanı sureti alıp nüfus idaresine gidiyorsun,2 dakkada hallediliyor.resim olcak bi de yanında tabii.)
0
demoniclewinsky
(09.11.07)
şehire ya da muhtarlıga göre değişiyor mu bilmiyorum ama eğer sadece nufus cüzdanını kaybetti isen ilk etapta hemen bi yerel gasteye filan ilan ver. sonrada git muhtar emmiye nüfus cüzdani talep belgesi diye bişey doldurup verecekler sana. onunla gidip 5 dk da cıkartıyosun nüfus müdürlüğünden. 2 foto ve gazete ilanı dahil maksimum masrafiniz 19 20 lira olur :) baska bir arzunuz?
0
papitheclown
(09.11.07)
gazeteye ilanın temel amacı nüfus cüzdanını bulan bir herifin onu kullanmasını engellemek. tüm çevreye birader ben x tarihinden önceki kimliğimi kaybettim diyorsun yasal olarak geçerli oluyor bu dediğin.
0
darknum
(09.11.07)
muhtarliga elinde 1 resim ve ehliyet, pasaport gibi kimlik bilgilerinin oldugu birseyle gidip "ben nufus cuzdanimi kaybettim yenisini cikarma istiyorum" diyosun, onlar sana mufus cuzdani talep formu mu neydi adi unuttum onu veriyolar, o kagtla beraber nufus idaresine gidiyosun o kadar. ilan milan gerek yok artik.
0
fengari
(14.11.07)
(1)

hakemli dergilerden öğretim makalesi

theturkson
hakemli bir dergiden "Öğretim" ile ilgili makale aranıyor. netten bulabileceğim bir yer bilen var mı? genel olacak, yani fizik öğretimi, kimya öğretimi değil. genel öğretim, öğretim blablaları gibi bişey.
hakemli bir dergiden "Öğretim" ile ilgili makale aranıyor. netten bulabileceğim bir yer bilen var mı? genel olacak, yani fizik öğretimi, kimya öğretimi değil. genel öğretim, öğretim blablaları gibi bişey.
0
theturkson
(06.11.07)
(bkz: makale araniyor duyurulari ) buraya bir göz atarsanız ya da oraya da entry yazarsanız faydası olabilir. google scholar filan da var. üni.de öğrenciyseniz ebsco vs. bir ağa mutlaka üyedir o okul ama çoğu öğrencinin haberi olmaz.
0
cashkopat
(06.11.07)
(4)

dvd'lerim boş görünüor

pascha d
eskiden böyle görünmezlerdi aynı şartlar altındaayrıca: dvd+r özellikli bir sürücü dvd-r ye yazılmış datayı göremez mi acaba isobuster da kar etmiyor
eskiden böyle görünmezlerdi aynı şartlar altında
ayrıca: dvd+r özellikli bir sürücü dvd-r ye yazılmış datayı göremez mi acaba isobuster da kar etmiyor
0
pascha d
(05.11.07)
okuyucu kafa bozulmuş ya da kirlenmiş olabilir mi? böyle durumlarda medya seçme işini abartıyor alet.
0
cashkopat
(05.11.07)
"dvd+r özellikli bir sürücü dvd-r ye yazılmış datayı göremez mi"

olabiliyor. hatta yazsa bile sonradan okumuyor. aynı soru soruldu yine aynıydı çözüm yolu.
0
nihilanth
(05.11.07)
roxio programi ile yazdiysaniz,onu aktif hale getirmeden gorulmuyor..
0
algoritma
(05.11.07)
nec marka bir dvd-rom'a sahipsen cok normal.
bu tur bir sorunla sikca karsilasilmaktaymis -ki karsilasanlardan biri benim.
0
trimpot
(06.11.07)
(5)

insan istedigi zaman nasil soguk ve sicak hava ufleyebiliyor?

jay kay
hohladiginiz zaman sicak, uflediginiz zaman soguk. neden oyle?
hohladiginiz zaman sicak, uflediginiz zaman soguk. neden oyle?
0
jay kay
(04.11.07)
üflediğimiz zaman havayı basınçla dışarı püskürttüğümüz için soğuyor olmasından dolayı. uzayda soğuk olan meteorların atmosfere girdiğinde cayır cayır yanması olayının tersi gibi düşünebiliriz sanırım
0
deckard
(04.11.07)
aynen benim de aklıma gelmiş bir soruydu. cevabı zor değilmiş hakkaten. sağolun.
0
nihilanth
(04.11.07)
Akan suyun soğuk olmasıyla da belki bi alakası vardır.
0
colonizer
(04.11.07)
ermanen
(05.11.07)
kışın elimizi ısıtmak için "hah" yaparız. ağzımız genişçe açıktır. yemeğe soğuması için "uf" diye üfleriz, dudaklarımız arasında mümkün olduğunca dar bir boşluk bırakırız. gazlar dar bir noktadan geçip geniş bir hacme kavuştuklarında soğurlar. buzdolapları bu mantıkla çalışır. çakmağımıza gaz doldurduğumuzda dışarı çıkan gaz bu nedenle çakmağın üstünü buz gibi yapar. sebebi gazların her hareketli madde gibi hareketlerine devam etmek isterler bu nedenle mevcut ısı enerjisinin bir kısmını da kinetik enerjiye çevirirler, sıcaklıkları düşmüş olur.
0
cashkopat
(05.11.07)
(12)

nasıl pilot olunur?

uz
kaç para?kaç ay,yıl?sağlık denetimi, fiziksel görünüm şartları? (refleksler, gözler kilit rol oynar mı?)ingilizce dışında dil sorunu?yurt dışında yapılabilir mi?işe alınma süreci nedir, maaş ve kıdem süreci nasıl işler?not: sadece bir fantazi.
kaç para?
kaç ay,yıl?
sağlık denetimi, fiziksel görünüm şartları? (refleksler, gözler kilit rol oynar mı?)
ingilizce dışında dil sorunu?
yurt dışında yapılabilir mi?
işe alınma süreci nedir, maaş ve kıdem süreci nasıl işler?

not: sadece bir fantazi.
0
uz
(29.10.07)
yanıltıcı olmayayım ama 40-50 bin ytl gibi bir bedeli olduğunu duymuştum.
görünüm değil ama refleks, göz ve psikolojik bir takım testlerden geçeceğinize kesin gözüyle bakabilirsiniz.
0
can see
(29.10.07)
haberlerde 50 bin ytl diyordu evet. bunun için kredi veren bankalar da varmış hatta. sonuçta mezun olunca iyi bir gelire sahip olunuyor.

sağlık denetimi olarak hava harp okulu sınavına giren arkadaşları full check-up ve psikomotor testine tabii tutmuşlardı. piskomotor testi hem uçak kullandırmak hem de kafaya bir tava geçirip bazı hareketleri yaptırarak tepki sürelerini ölçme şeklinde. uçağı kullanırken kontrolleri ters çevirme geyikleri de var. yani kolu sağa çekince uçağın sola gitmesi filan.
0
cashkopat
(29.10.07)
thy nın bi egitimi vardı bi ara ilanı orda burda cıkmıstı, oraya sorun direk.
0
bryan fury
(29.10.07)
sadece doktor raporu bile 500ytl
0
sourlemonade
(30.10.07)
thy alim yapiyordu ama sadece muhendislik mezunlarini aliyordu bildigim kadari ile.
0
badseed
(30.10.07)
eğitim ne kadar sürüyor çok merak ediyorum? yani sıfırdan başlayan biri ne zaman boeing başına geçebiliyor acaba? bi de pilotların çalışma koşulları nasıl? haftada kaç saat uçar bu adamlar?
0
🌸uz
(30.10.07)
kursları var ve resmen ev fiyatı istiyorlar ücret olarak.
0
cha
(30.10.07)
peki ya f-4 pilotu olmak istersek.. yaşım 24, benden geçti mi?

yaş sorunsa f-5 de olabilir..
0
myfishbone
(30.10.07)
en son sivil havacılık kurumunda pilot sınavına girildiğini biliyorum (hadi ya..) hatta bugunlerde falandı sanırım sınavları.
0
nihilanth
(30.10.07)
pegasusun da ucu akademisi diye bir seysi var.universite mezunu olmak gerekiyor bildigim kadariyla.evet pahali ama bankalar kredi veriyor.maas guzel.
0
mcescher
(30.10.07)
en ucuz ve en kısayol bildiğim kadarıyla: "anadolu üniversitesi sivil havacılık okulu" renk körü iseniz unutun pilot olmayı..

ecas.anadolu.edu.tr
0
enola gay
(30.10.07)
40-50 bin dolar civarı olan cpl, yani ticari pilot lisansı.
10 bin dolar civarına ppl, yani özel pilot lisansı alınabiliyor. tek motorlu bir uçağı ticari amaç gütmeksizin uçurabiliyorsunuz böylece :)

bildiğim kadarıyla fizik çok önemli değil. obezite veya cücelik gibi durumlar haricinde sorun çıkmıyor. benim de niyetim var bir an önce bir ppl almaya ama, kısmet... gözlerden yırtıyoruz gibi ama, sağlık testlerinden geçebilir miyim bilemiyorum :)
0
actionary
(30.10.07)
(8)

Psx Oyunları

kermitz
şimdiye dek oynadığınız en iyi playstation 1 oyununu merak ediyoruz. (squaresoft oyunları hariç) ayrıca ps1'da oynadığınız bi olimpiyat oyunu var mı adını da bildiğiniz?
şimdiye dek oynadığınız en iyi playstation 1 oyununu merak ediyoruz. (squaresoft oyunları hariç)

ayrıca ps1'da oynadığınız bi olimpiyat oyunu var mı adını da bildiğiniz?
0
kermitz
(29.10.07)
tekken 3
0
cashkopat
(29.10.07)
resident evil 3
0
imparatorolmayikolaymisandin
(29.10.07)
gran turismo1-2
metal gear solid
0
bryan fury
(29.10.07)
Legacy of Kain: Soul Reaver
Silent Hill
ISS Pro Evolution Soccer
0
pispinti
(30.10.07)
valla hocam benim oynadığım en iyi ve bitirebildiğim oyunlar FİGHTİNG FORCE bi de QUAKE 2
0
gamlibaykus
(30.10.07)
crash
0
oshamahue
(30.10.07)
Metal Gear Solid. diğerlerini (snake eater etc.) oynayabilmek için ps2 aldım hey gidi heyy
0
thefin
(30.10.07)
street fighter ex2 plus.

aduuket..

bi de rival schools var. (diğer adı justice gakuen)
0
lepidodendron
(01.11.07)
(18)

Aya gidildi mi?

colonizer
Bu konuda çokça yazıldı çizildi. Bu haftaki konuklarımız...Şimdi o değil de, şuradaki fotoğrafta anlayamadığım şeyler var;http://www.panoramas.dk/moon/a11/as11-40-5903HR.jpgSayısal hiçbi derste başarılı değilim ve belki de atladığım küçük bi nokta vardır. Sorum şu ki: fotoğrafı çekilen abinin, ki ne
Bu konuda çokça yazıldı çizildi. Bu haftaki konuklarımız...

Şimdi o değil de, şuradaki fotoğrafta anlayamadığım şeyler var;

www.panoramas.dk

Sayısal hiçbi derste başarılı değilim ve belki de atladığım küçük bi nokta vardır. Sorum şu ki: fotoğrafı çekilen abinin, ki neil olsa gerek, gölgesi bize göre sol çapraza doğru uzariken, kafadaki fanustan yansıyanlar hiç öyle demiyor? Fanusta gözüken, "neil gölgesi" dediğimiz gölge çok daha düz uzanıyor? Fotoyu çeken abinin, ki adını bilemedim şimdi, gölgesiyle "neil gölgesi" de pek örtüşmüyor gibi sanki?

Nedir ne değildir?
0
colonizer
(29.10.07)
ya şimdi neil abinin kafadaki şey dışa doğru eğimli, bana gölge neilin kendi gölgesi gibi geldi, e diğer abinin gölgesi de hemen hemen aynı yönde... yani o bombenin azizliği olabilir, yada ben soruyu tamamen götümden anladım
0
sakingitarist
(29.10.07)
kasktaki yansımada uzun olan golge yine kaskın sahibine ait olsa gerek. genıs acılı bi ayna oldugundan bu kadar genıs bi alanı almıs. arkada daha kucuk olan ve de parlak olan da fotografı ceken kisi ki resme gore de on tarafından ısık geliyor ve de parlak olması gerekiyor.
0
bryan fury
(29.10.07)
şimdi tekrar şööle bi baktım diğer resimlere... ulan bu astıkları bayrak haldur huldur dalganıyor. hava mı var orda a.q lan yoksa bu amerikanlar yıllardır bizi mi s.kiyo lan:S bak kıllandım şimdi.
0
sakingitarist
(29.10.07)
O çapraz gölge tabi neil abimizin yani fanusun sahibinin ama bi tutarsızlık var gibi. Belki de dediğiniz gibi bombeli fanusun yapısı dolayısıyla gölgelerde bi acayiplik vardır. bilemedim: )

Abi o bayrak meselesini bayrağın zaten dikildiğinde buruşuk olmasıyla açıklıyorlar. Yani orada dalgalanmamış, ki zaten bu imkansızmış. Direkt buruşuk olarak dikilmiş ve öyle kalmış.
0
🌸colonizer
(29.10.07)
çevremde (belki de aşırı) rasyonelliğiyle tanınan bir insanım ama nedense bu konuda hiç rasyonel olamamışımdır. evet, ay'a gidildiğine inanmıyorum ve bunun için de yok arkada gözüken yıldızlar olması gerektiği yerde değildi(ki en büyük kanıt bu gözüküyor ama buna inanmak da aptalca çünkü işin uzmanı değilsek bunun doğruluğunu hesaplamamız zor, uzmanken bile zor ), ışıktı gölgeydi tozdu yer çekimiydi bu tür kanıtlara ihtiyaç duymuyorum bile. (kendi çapımda inanç sonuçta)

benim gerekçem şudur: bence bugünkü teknolojiyle ay' a gidilebilir ama dönülemez. dikkat ederseniz füze fırlatılırken burada kocaman bir rampaya tutunuyor. kendisinden büyük iki adet yakıt tankını yarı yolda bırakıyor. ama ay'da çekilen fotoğrafa bakarsanız ne bir rampa var, ne de o alet dünya'ya geri döenebilecek bir şeymiş gibi duruyor. ha ay'ın çekim kuvvetinden kurtulmak çok daha kolay, çok daha az yakıtla geri dönülebilir. ama dediğim gibi dönüşün 40 yıl sürmesini istemiyorsanız ve alttan gaz çıkararak ilerliyorsanız kalkışta devrilmemek için bir rampaya ihtiyacınız var. mekiğin resmine bakarsanız ne demek istediğimi anlarsınız. park edilmiş hali bile devrilecek gibi duruyor.

edit:

@harzem teşekkürler. ben bir araştırayım o zaman bu konuyu.
0
cashkopat
(29.10.07)
cashkopat, o alet dünyaya dönmüyor. sadece yukarı çıkıyor. orada ayın yörüngesinde bekleyen büyük araca bağlanıyor ve büyük araç onu geri getiriyor.

aya çıkıldığına ben de emin değilim o ayrı. çıkıldıysa da muhtemelen karanlık tarafta uzaylı amcaların üslerini falan gördüler, onlardan fırça yediler bir daha gelmeyin diye, o yüzden gitmediler bi daha. her durumda bir pislik var.
0
harzem
(29.10.07)
bu konuyla ilgili olarak çekilen fotografların analizini içeren ayda hava yok bayrak dalgalanmaz tarzı açıklamalarla yüklü bir mail almıştım. AÇılardan yıldızlardan havadan yer şekillerinden bahsediyordu bu mail. Bu fotografların colorado çölünde çekildigi ile ilgili bilgiler falan vardı.

Ama ben şahsen 1968 yılı eger yamulmuyorsam yaklaşık 40 senedir eger böyle bir skandal varsa bilim adamları açıga çıkarırdı inancındayım, yani kısacası aya gidildigine inanıyorum. Bunun rusya sı var iran ı var taykonotu var.
0
mikelarteta
(29.10.07)
sozluk.sourtimes.org Buraya da bakın aramaya inandım kazandım
0
mikelarteta
(29.10.07)
cha
(29.10.07)
komplo.bloggum.com

tüm delillerin yanında, benim de bu olayın gerçekliğine inanmamam için bir sebep var ki, yıl 1968 ve dünyadaki dengeler amerika rusya arasında gidip geliyor. soğuk savaş dönemi. yani, amerika'nın bir şekilde kendini kanıtlaması lazım. ve o da, aya gittim diyerek, dünyayı yani milyarlarca insanı çok pis kandırıyor. kendini de kanıtlamış oluyor. rusya bitiyor. vs. vs.
0
nesilsiz
(29.10.07)
abi bilmiyorum ben de pek inanmazdim.
ama discovery channel'da izlemi$tim bi belgesel. discovery mekigine aitti. o zamandan beri gercek olduguna inaniyorum. ha belki o da faketir ama oyle gelmemi$ti izlerken ne bileyim.
0
sourlemonade
(30.10.07)
Şey efenim küçük çaplı bi canavar yaratmışım: ) Direkt "aya gidildi mi?" diye sormuyorum da sadece fotoğraf hakkındaki soruyu soruyorum: ) Ha gerçi başlığı öylesine koymuştum ama iş ciddiye bindi sanki: ) Aya gidilip gidilmediğini sormuyorum yani: )
0
🌸colonizer
(30.10.07)
Şuradaki:
science.nasa.gov

Kayalar, kristal yapılar ve cam molekülleri olayları doğruysa, ki bir çok farklı ülkeden birçok bilim adamı inceledi o taşları, aya gidilmiş bir ara. Belki apollo 11'de değil ama gidilmiş o kesin gibi.
0
harzem
(30.10.07)
o degilde adam saat takmıs lan uzayda hemde boyle yelkovanlı falan :)
bide fotograf ne kadar net cekilmiş dijital heralde. galiba 40 yıllık teknoloji daha yeni elimize gecti.
0
sourlemonade
(30.10.07)
bir de $u var efenim ne diyeceksiniz bilmiyorum: #11299343
0
sourlemonade
(30.10.07)
allah allah
ufo gördüm programlarini yeniden görmüs gibi oldum :)
0
prdeay
(30.10.07)
siz ay'a gidildi mi diye tartışadurun yakın zamanda mars'a inecek amerikalılar. biz de tvlerden izleriz ve tartışırız yine. gelişemeyen ülke olmak ne zor şey :(
0
cha
(30.10.07)
bu mesele ile ilgili bir de film cekilmisti. filmin sonunda astronotlar konusur herseyi acik ederler diye sahte bir kaza düzenleyip arkadaslari öldürüyorlardi.
0
atmacaged
(30.10.07)
(5)

Tavada Sosis Nasıl Kızartılır?

hlathguth
soru açık.
soru açık.
0
hlathguth
(29.10.07)
ne kadar surede tam kizarir bu arkadaslar?
0
🌸hlathguth
(29.10.07)
sosisin tam kızarması diye bir şey yoktur. millet çiğ de yiyiyor zaten. çok kızarması vardır ki bu kurutur tadını kaçırır. az pişmiş olsun daha iyi bence. ha sağlıklı olması açısında tam pişmiş isiyorum derseniz - ki size bu konuda tamamen katılırım. askerdeyken gıda kontrollerinin yapıldığı birime yakınlığım vardı ve en tanınmış markaların sosis salamlarının bile geçer not alamadığı oldu (sadece bir tanınmış marka zar zor geçti, o da başka sebeplerden kabul görmedi. bir değişiklik olmadıysa şu an tsk 'da askerlere kahvaltıda sosis çıkmıyor olması lazım)- haşlamayı öneririm. nasıl yapılıyor bilmiyorum ama ben ketçabı suyla karıştırdım, biraz tuz ekledim. sosisleri çizip içine attım. şişip de çapları iki katı olunca çıkardım. ketçap mayonez sıkıp yedim ve memnun kaldım.
0
cashkopat
(29.10.07)
cashkopat'ın dediği yöntem en iyisidir. kızartınca kurur gider onun yarısı.
0
can see
(29.10.07)
sosislerin basina bir carpi atin bicakla. o carpi cicek gibi acildigi zaman olmus demektir.
0
chavezding
(29.10.07)
cok tesekkur ettim herkese.
0
🌸hlathguth
(29.10.07)
(2)

Portal game

amiga 500
portal game cikana kadar http://portal.wecreatestuff.com/ adresindeki 2 boyutlu versiyonunu oynuyorum. oynayan varsa 37.level'da ne yapilabilecegi hakkında bilgisi olan da olabilir. anlamsiz deliriyorum.
portal game cikana kadar portal.wecreatestuff.com adresindeki 2 boyutlu versiyonunu oynuyorum. oynayan varsa 37.level'da ne yapilabilecegi hakkında bilgisi olan da olabilir.
anlamsiz deliriyorum.
0
amiga 500
(20.10.07)
ek bir bilgi vermek istiyorum: portal geçen hafta çıktı.
0
deckard
(20.10.07)
ingilizceniz yoksa çevirebilirim. güzel oyunmuş, sardı beni. müzikler baış mançoyu hatırlattı bana ilk başta:)

you gotta knock out the turret and take one of the boxes on the bottom floor with you. keep going up and right and place one of the boxes on the activation pad. take the other with you up and use it to knock out that turret.
stand on the pad (this one is only for one time no need to leave a box) and now its time to go up. REMEMBER TO BE HOLDING THE BOX WHEN YOU TELEPORT HERE (theres a glitch where your box disappears.)leave your box here for now. go and land on the bottom right and using the portals go and grab the first box you left standing on the pad and using the same portals go back and put the same box on the pad.
regrab the box and teleport back using the same portals. go and retrive your other box (top right) and take all your boxes down and left, left and down. put the boxes on the three pads and your done.
my way is kinda tricky you could also be a jackass and take all three boxes with you, i assume this is how the author intended.

başka biri de şöyle demiş: I think Level 37 is the hardest one because that stupid energy hallway requires almost perfect timing, and you have to go through it twice.
0
cashkopat
(20.10.07)
(15)

Sözlüğe Olan İlginin Azalması

flawless victory
İlginin azalmasından kastım günlük entry girme miktarının azalması, misal geçen sene bir günde ortalama 40 sayfa entry olurdu sol framede(ki 50'yi geçtiği zamanlarıda hatırlarım), bu sene-özellikle de son 6 aydır- 25 sayfayı zar zor buluyor sol framedeki entry sayısı, üstelik 9. nesil de geliyor uf
İlginin azalmasından kastım günlük entry girme miktarının azalması, misal geçen sene bir günde ortalama 40 sayfa entry olurdu sol framede(ki 50'yi geçtiği zamanlarıda hatırlarım), bu sene-özellikle de son 6 aydır- 25 sayfayı zar zor buluyor sol framedeki entry sayısı, üstelik 9. nesil de geliyor ufaktan ufaktan, millet sözlüğe küstü mü? Bıktı mı? Niye bu kadar düştü entry sayıları?(Bu arada birisi bana virgül kullanmayı öğretirse sevinirim, sanki çok gereksiz kullanıyorum gibi..)
0
flawless victory
(19.10.07)
Bu azalmayı blogların yaygınlaşmasına ve web2.0 ye bağlıyorum ben.
0
comptrol
(19.10.07)
tematik yapan da pek yok gecen senelere gore...
0
ravioli
(19.10.07)
sözlükteki eski yazarlar yaşlanıyor, iş güç ev bark derken ilgilenebilecekleri süreler kısalıyor. eskiden beri sözlük içerisinde olmayanlar da zaten çok fazla önem vermiyorlar oturup uğraşıp sözlükte bir entry yazmaya. daha 100 entrysi bile olmayan binlerce yazar var sözlükte. bunlar bir ara coşar, hergün yazarlar sonra sıkılıp başka mecraya akarlar. böyle de gider bu, sonunda sözlük tarih olur. malesef.
0
blackdog
(19.10.07)
bir de pek tabii 6.nesilden sonra bir daha toplu bir yazar alımı olmadı, e millet de yaşlanıyor, iş-güç vs.

yeni bir yazar alımı sürecinden sonra ya batar ya çıkar zaten sözlük bence...

ayrıca gereksiz virgül kullanımı bende de hastalık oldu, nokta yerine virgül koyuyp duruyorum, belirteyim dedim. :)
0
pispinti
(19.10.07)
facebook'un ve blogların etkisi de yadsınamaz.
0
cha
(19.10.07)
6. nesil katledildi, tematikçi abiler ortalıkta yok. bir yazar gece paso ispanyolca şarkı sözleri giriyordu, bir başkası eline aldığı sözlüğü ekşiye geçirmekle meşguldü. yaş hadisesi gereği de bir çoğu işe, güce, eşe, çoluğa, çocuğa sahip oldu. kaçınılmaz olarak entrylerde düşüş yaşanır.

yalnız sözlüğe olan ilgiyi entry girme oranı olarak görmen pek doğru değil, sözlük gittikçe popülerleşiyor.

şu an yazarlardan çok bir okur ordusu var, sen onları yazar yap bak nasıl bir patlama yaşanıyor :) ekşinin serverı CARTMAN'ı ağlatırlar valla :))
0
kimlanbu
(19.10.07)
Ayni durum zirvelere de yansiyor, eskiden barlarin doldugu kapi onunde yigilmalarin oldugu zirveler olurdu Ankara'da ama simdi Ankara Zirvesi'ne bile 50 kisi gelecek gibi gozukmuyor. Sozlukten uzaklasiyor insanlar ve yeni nesil alimi yapilmazsa bu boyle devam eder...
0
crown
(19.10.07)
nokta yerine virgül kullanmamızın nedeni, konuşma dilimizi yazıya döktüğümüzde ortaya çıkan kısa cümlelerden rahatsızlık duymamız ve virgüllerle bu ayıbımızı örtmeye çalışmamızdır,,,
0
comptrol
(19.10.07)
sadece büyüdüğümüzün farkına vardık, okul bitip iş hayatına adım atınca. olay bundan ibaret.
artık boşa zaman harcamaz oldu eski nesil.
misal entry girmeye çalışan biri "girsem ne olucak sanki? para mı veriyorlar. hayır. salla yaaa" diyerek okumayla geçiştiriyor genelde. birde facebook ortalığı biraz dağıttı son zamanlarda.
0
winsome
(19.10.07)
ben sadece kendi adıma konuşmak istiyorum(5 senede ~500, son 1 senede 20'den az entry girmiş biri olarak), istatistiklere girmesi açısından: evet soğudum, ara sıra nefret ettiğim bile oluyor (anlık). sebeplerini sorarsanız uzun uzun yazabilirim (müsait bir zamanda). neden hâlâ yazarım? bunun cevabıyla şu an ilgilenilmiyor sanırım, mesajı boş yere uzatmayayım.
0
cashkopat
(19.10.07)
ben de kendi adıma sıkıldım ve benim gibi de birçok insan var. sebepleri muhtelif onlar tartışılır ama bir bıkkınlık durumu var benim gördüğüm. zamanında patır patır yazanlar artık uğraşmıyor ben dahil.
0
colg fusion
(19.10.07)
Sözlükteki espri anlayışının değişmesi de etken bence. Aradan 8 yıl geçmiş ama 99'daki entry'lere hala deliler gibi gülüyorum ben. Ama gel gelelim kendi entry'lerime yarısı kadar gülemiyorum. Biraz değişik de olsa aynı güzellikteki entry'leri Depeyi ve Gerrain'de de görmek mümkün ama benzer başka yazar sayısı az.

Tabi daha saymak gerekirse 99'dan sonra dünyanın hızla boka sarması da örnek gösterilebilir, neden gösterilmesin?


Şimdiki yazarların, bizlerin sözlüğü kötü kullanması var tabi daha. Hepimiz az ya da çok sözlüğü kötü kullanıyoruz, kabul etmek gerek. Guru'nun güzel bi entry'si vardı ama hangi başlıktaydı bilemedim şimdi. "Biz sabah ayarlaştığımız insanlarla akşam karşılıklı içerdik" benzeri bir şeyler yazmıştı, artık bu yok tabi. Herkes birbirine düşman, nefret dolu. Büyüdük ve kirlendi dünya da sözlük de anasını satayım.
0
colonizer
(20.10.07)
ilişki olarak düşünüldüğünde heyecanın azalması diyebiliriz buna.alışmış sözlük birbirine,diline,şeyine bilmemnesine. tam ortalık dinginken birden stevemcqueen çıkmıştı, ne bileyim peder zickler çıkmıştı vs. sözlük bu yazarlardan ibaret değildir elbette ama bir celebrity'nin doğuşu ateşi alevlendiriyor ve insanları yazma konusunda güdülüyor diye düşünüyorum. yeni yazar alımı da belli bir süre yapılmadıgı zaman uykudaki mumyalar da uyanmadıkca ortalık sen sağ ben selamet devam ediyor. zaten ben de uctum.
0
nihilanth
(20.10.07)
vakit kisitli, her gecen gun girilebilecek entry sayisi azaliyor (daha once yazilmis bu), kisisel olarak cogunlukla keyifliyken ya da sinirliyken entry girerim ancak bu iki ruh haline ender yakalaniyorum, genelde notr oluyorum.

bence bundan kacis yok, ya formatta degisiklikler, ya da yeni eklentiler falan filan lazim. yoksa yazilan her entry sonrasi yazabileceginiz entry sayisi azalmis oluyor. ya iste cogu filmin artik biribirine benzemesi gibi, kac tane orijinal fikir var allahaskina?

kafaya takinca da duzelmez, kendi ritmine birakin , rahatlayin...
0
turkish tekila
(20.10.07)
sözlüğü 2002'den beri takip etmekteyim, insanüstü bir beceriksizlikle yazar olamadım bir türlü. hep dışarıdan izledim gelişmeleri ben de. ilk yıllarda sözlüğü okurken olduğunu gördüğüm "sosyal ortam"ın hastasıydım. o sosyal ortama girebilmek için onaylı biri olmanız gerekiyordu tabi. bu da işi daha da çekici yapıyordu. Zamanla sosyomat, facebook vs. vs. ile bu sosyal ortamlar başka yerlerde de oluşturuldu. Kabul etmek lazım şimdi öyle bir ortam (henüz çok az kişi biliyorken) daha da zevkli oluyor. Tıpkı Sosyomat'ın "one hit wonder" olması gibi bir şey. Facebook da zamanla unutulacak.

Bu sosyalleşme sitelerinin etkisi var fakat herkesin unuttuğu bir şey var ki, o da artık bir tane sözlüğün olmaması. Nereden baksan 100'ün üzerinde klon var. Okur milleti buralarda yazmaya başladı. Sözlük yazarı olma ihtiyacını bir çok kişi karşıladı. Artık klonların klonu yapılmaya başlandı. Ekşi sözlükteki entry'lerden çıkardığım kadarıyla, bir çok ekşi yazarı da başka sözlüklerde aktif rol almakta. Herkes kendi sözlüğü ile ilgilenmekte. Okurlar, o gıptayla baktıkları zirve buluşmalarına klonlar sayesinde haftada bir katılmaktalar.

Bence bir diğer çok önemli sebep de, Sözlükte siyasetin gereğinden fazla popüler olması. geçenlerde bir yazarın entry'sini okumuştum o süper açıklıyordu bu durumu. "a kişisi elma diyor b kişisi armut diyor a kişisi "armut diyenlere inat elma" diyor" diye gidiyordu entry. Sanıyorum ki ciddi ciddi siyasi fikirlerini belirtmek için yazar olanlar var sözlükte. Bu, hem sözlüğün okunabilirliğini düşürüyor hem de diğer yazarları yazmaktan soğutuyor. Bir okur olarak ben de artık "darbe(68)...", "basın açıklaması(582...), "türban(74)..." görmekten sıkılmış durumdayım.
0
deckard
(20.10.07)
(5)

gözümüz okumaya soldan mı başlıyor, evetse neden?

samborasi
efenm, genel olarak çoğumuzun böyle bir bilgisi vardır sanırım; gözlerimiz özellikle fotoğrafı taramaya soldan başlıyor.şimdi benim sorum şudur ki, neden? yazı düzenimizdeki alışkanlıktan mıdır, bilginin iletilme hızıyla mı ilgilidir? yalnız ukalalık etmek gibi olmasın, saygıyla belirteyim ki, ceva
efenm, genel olarak çoğumuzun böyle bir bilgisi vardır sanırım; gözlerimiz özellikle fotoğrafı taramaya soldan başlıyor.

şimdi benim sorum şudur ki, neden? yazı düzenimizdeki alışkanlıktan mıdır, bilginin iletilme hızıyla mı ilgilidir?

yalnız ukalalık etmek gibi olmasın, saygıyla belirteyim ki, cevabı benim için önemlidir, bu yüzden misal akademik/usta ya da "süper" fotoğraçı arkadaşlar (örneğin evreniz ehehe) ya da görme sürecimizin bilimsel eğitimini almış doktor arkadaşlar yanıtlarsa çok müteşekkir olacağım. böyle bir ifadede bulunduğum için özür dilemekteyim, ama gerçekten net ve şüphesizce doğru bilgilere ihtiyacım var..

sevgiler, saygılar, teşekkürler..
0
samborasi
(17.10.07)
yanıt beklenen kitlelerden birine ait değilim ama buna benzer bir merak içerisinde bir test yapmıştım vakti zamanında, aktarayım:

ana dili arapça olan bir arkadaşa kağıt kalem verip bir ev çizmesini istedim ve yatay çizgileri sağdan sola çizdiğini gözlemledim. sizin merak ettiğiniz hususla aynı sebebe dayansa gerek: alışkanlık.
0
cashkopat
(17.10.07)
evet alışkanlık.
0
efruz
(17.10.07)
fi yuo cna raed tihs, yuo hvae a sgtrane mnid too
Cna yuo raed tihs? Olny 55 plepoe out of 100 can.
i cdnuolt blveiee taht I cluod aulaclty uesdnatnrd waht I was rdanieg. The phaonmneal pweor of the hmuan mnid, aoccdrnig to a rscheearch at Cmabrigde Uinervtisy, it dseno't mtaetr in waht oerdr the ltteres in a wrod are, the olny iproamtnt tihng is taht the frsit and lsat ltteer be in the rghit pclae. The rset can be a taotl mses and you can sitll raed it whotuit a pboerlm. Tihs is bcuseae the huamn mnid deos not raed ervey lteter by istlef, but the wrod as a wlohe. Azanmig huh? yaeh and I awlyas tghuhot slpeling was ipmorantt! if you can raed tihs forwrad it

not : doktor değilim, forward mailci hiç değilim konuyla alakalı diye yazdım. bi de Türkçeye çevirince de işe yarıyor mu denemeye üşendim.
0
kimlanbu
(17.10.07)
evet o yazinin turkcesini gordum ama nerde hatirlamiyorum. bu yuzden aramaya bile girismedim
0
oshamahue
(17.10.07)
Şimdi efendim, bu dediğiniz hadise alışkanlıkla ilgilidir. Yani latin yazı dilimiz soldan sağa olduğu için, bu tip materyalleri soldan sağa tararız.

Pazarlama-Tüketici Davranışlarında bu hadiseye "eye-motion path" denir. Yani göz hareketi eğrisi. Özellikle reklamcılıkta şahane şekilde kullanılır (En azından bilenler kullanır bilmeyenler salak salak işlerle karşınıza gelip adamı hasta ederler). Bir sayfa üzerindeki motion path, üç aşağı beş yukarı yamuk bir Z harfi gibidir. Buna göre, sizin hazırlayacağınız reklamın yerleşimi en üstte slogan/tagline/mesaj, ortada görsel ya da daha az önemli şeyler, ve sağ alt uçta da logo şeklinde olmalıdır (Ya da mesaj-logonun yer değişimi). Ha bunu yapmazsanız, misal, logonuzu sol alta koyarsanız hiç bir Allahın kulu o reklamın sizin reklamız olduğunu hatırlamaz,çünkü logoyu görmez falan filan. Önemli şeylerdir bunlar ama bizde dikkat edilmez (Çok dertliyim be sözlük).

Alışkanlık dedim, evet mesela Arapça kullanılan ülkelerde bu eye-motion path tam tersidir. Sağ üstten başlar sol alt köşede biter.

O öbür karışık harflerden oluşan yazının bu konuyla ilgisi yoktur, oradaki hadise algıda gruplama hadisesi. Baş ve son harfler yerinde olduğu sürece aradaki harfleri grupluyor beynimiz. Bir başka psikoloji fenomeni o yani.
0
sui
(17.10.07)
(4)

silahı yan tutmak

kibritsuyu
bilumum mafyatik ve polisiye filmlerde ve dizilerde dikkatimi çeken bir hadisedir. eleman çoğunlukla silahı yan tutar. yani namlu hedefe bakmakla birlikte kabza aşağıya değil de sağ eldeyse sağ tarafa, sol eldeyse sol tarafa bakar. anatomik bir tutuş mudur, daha iyi isabet alabilmek için midir, arti
bilumum mafyatik ve polisiye filmlerde ve dizilerde dikkatimi çeken bir hadisedir. eleman çoğunlukla silahı yan tutar. yani namlu hedefe bakmakla birlikte kabza aşağıya değil de sağ eldeyse sağ tarafa, sol eldeyse sol tarafa bakar. anatomik bir tutuş mudur, daha iyi isabet alabilmek için midir, artistlik midir, niyedir?
0
kibritsuyu
(16.10.07)
cok estetik duruyor yerine gore. gez goz arpacik bozulmayacagindan pek etkisi olmaz isabet oranina. zaten nisan alan mi var, rastgele sikiyor herifler
0
turkish tekila
(16.10.07)
tabancada v gez ve sivri ya da düz arpacık mevcuttur. böyle bir sistemde arpacığı v nin arasına oturtmak (ve v'yi tam ortadan ikiye ayırdığına emin olmak) v nin üzerinden geçen hayali çizgiyle arpacığın tepesini çakıştırmaktan çok daha kolaydır. bunun böyle yapılmasının sebepleri:

1. hedef genelde bir insan olduğundan boyuna uzun, enine dardır. yani yükseklik hataları hedefin alnına nişan alınmadığı sürece çok problem çıkarmaz, tam istenen yerden olmasa da hedef vurulur. bu nedenle yatay nişanı daha dikkatli almak gerekir. silahı dik tutmak bunu sağlar. silah yan tutulunca v gez, > geze dönüşür. arpacık da - halini alır. böyle bir durumda dikeyde nişan daha rahat alınır ama yatayda nazari çizgiyle arpacığın tepesini çakıştırmak zor olacağından sağa sola kayık nişan alma, hedef enine dar olduğu için de ıskalama ihtimali daha yüksektir.


2. nişan alırken silahın titremesi daha çok yatay yöndedir. silah dikken bu çok daha rahat giderilebilir.

yan tutulmasının hiç avantajı yok mudur?

1.göz, gez ve arpacıkla çok daha rahat aynı hizaya alınabilir.

2.tetik çekerken silah yansa oynama dikey yönde (yukarı) olur. dik tutuluyorsa (sağ elle tutanlar için) sağa doğru oynar. yine hedef dikey olduğundan ıskalama ihtimali silah dik tutulduğunda daha fazladır. tabii tetik bilinçli çekilirse bu oynama olmaz.

son olarak tabanca kısa menzilli ve hafif olduğundan yakın çatışmalarda kullanıllır ve böyle bir durumda nişan almaya vakit yoktur. silah sadece doğrultulur. mafya a'bilerimiz çok büyük bir hata yapmamaktadırlar yani silahı böyle tutarken. hatta yararı olarak anlattığım sebepler silahın hedefe hızlı ve doğru yöneltilmesini, tetiğin de hızlı çekilmesini sağladığından çok ufak da olsa bir avantaj elde ettikleri söylenebilir. ama durup nişan alınıyorsa silah tartışmasız dik tutulmalıdır. (gerçi atış müsabakalarında yan tutan bir profesyonel görmüştüm bir kere ama otistikliğine veriyorum.)
0
cashkopat
(16.10.07)
sanırım (götümden sallıyorum) biraz daha kolay bir tutuş sağlıyor, insanın doğasına daha uygun. elinizi yumrup yapıp, kolunuzu da düz uzattığınızda en rahat duruş avuç içinin yere dönmesidir. tahminimce kolunuzu da daha uzun süre böyle tutabilirsiniz.
0
nicin ben
(16.10.07)
evdeki beretta görünümlü havalı tabancayla denedim yan tutmak tamamen artislik. aynı hedefe yan tutarak daha geç nişan alabiliyorum. bilek hareketiyle göz gez arpacık dengesini bulmak daha zor, sol ayakla fren yapmak gibi.
0
kimlanbu
(16.10.07)
(10)

kondisyon bisikleti

kibritsuyu
efendim birazcık kilolu, hafiften göbekli tipik bir türk erkeğiyim. şimdi benim bu kiloları vermem lazım. diyeti desteklemek amacıyla spor yapmalıyım haliyle. ama üşeniyorum kardeşim. şu dünyada yapabileceğim en iyi spor yüzme olduğu halde, akşamları işten çıkıp mayo terlik modunda havuza gitmeye üş
efendim birazcık kilolu, hafiften göbekli tipik bir türk erkeğiyim. şimdi benim bu kiloları vermem lazım. diyeti desteklemek amacıyla spor yapmalıyım haliyle. ama üşeniyorum kardeşim. şu dünyada yapabileceğim en iyi spor yüzme olduğu halde, akşamları işten çıkıp mayo terlik modunda havuza gitmeye üşeniyorum. hele insan evli de olunca hiç vakit olmuyor havuza bilmemneye. şimdi diyorum ki fiyatları da uygun, bir kondisyon bisikleri alsam, evde fırıl fırıl her gün bununla çalışsam götü göbeği eritmeye yardımcı olur mu, yoksa anca bacak kası mı yaparız? veya başka ne önerirsiniz? (koşu bantları çok pahalı abi).

tekrarlıyorum ev dışı sporlar, benim gibi evli ve üşengeç bir adama göre değil. keşke fırsatım olsa da üşenmeyip haftada 4 gün havuza gidip yüzsem ama nerde?
0
kibritsuyu
(16.10.07)
koşu bandı daha zevkli bisiklet oturmaktan kıç ağrıtıyor. ben aldım valla 10 saat bindim binmedim tozlanıyor şimdi. koşu bandı da çok ses yapıyor güm güm falan yer de kaplıyor o da mantıksız. en güzeli evin bitişiğindeki spor salonuna gitmek. yoksa açtırtmak falan.
0
ozdek
(16.10.07)
kondisyon bisikleti, mekik tahtası, koşu bandı hepsi işe yarar ama ana unsur motivasyon dur. 300 spartalı yı alın ve kusana kadar seyredin. kustuktan sonra tekrar seyredin. ekmeği ve hamur işlerini mimimuma indirin. antreman dozunu arttırın. 300 spartalıyı seyredin :)
0
justaddwater
(16.10.07)
bende bu gaza geldim ve su direnciyle çalışan kürek makinesi aldım. kullanıldığı takdirde vücuttaki kas gruplarının %70inden fazlasını çalıştırıyor. koşu bandı ve kondisyon bisikleti kullanılmamaya mahkum oluyor genelde ama kürek öyle değil. zevkli ve kürek çektikçe su dirençli olduğu için sanki denizdeymişsiniz gibi oluyor tavsiye ederim(hepsi öyle diil). 1.000 ytl civarı sanırım şu anda fiyatları ben ev için olan modelini aldım daha üst modelleri daha tuzlu tabi. kilo verdirme oranlarını yaktırdığı kaloriyi falan merak ediyorsan bir msj at.
0
atrin
(16.10.07)
maliyetine göre en yüksek performansı veren tarışmasız iptir. 15-20 liraya bir ip alın, ip atlayın. (nike'ınki 33 lira dün sordum.)(alt komşunun işten geç dönüyor olması lazım tabii. yoksa zemin kattan ev tutmak gerekirse maliyet arttırabilir.)
0
cashkopat
(16.10.07)
teşekkürler arkadaşlar. yalnız dediğim gibi 1000 ytl. falan benim için yüksek rakamlar. 200-300 ytl.'ye bisikletler var. onları düşündüm. evet maliyetine göre en yüksek performansı ip verir. lakin önce atlamayı öğrenmem gerek. hadi öğrendim diyelim. tavanından lamba sallanmayan bir odamın olması gerek. onu da halledersek, alt katında ev sahibinin oturduğu en üst kat bir evimin olmaması gerek. kısacası ip olmaz. kürek çekmeyi severim. mantıklı amao da paalı. bir de söylemeyi unutmuşum, bel fıtığı başlangıcım vari beli zorlayacak şeyler yapmamam lazım. nu yüzden kürek ve mekik de çalışamam. yapabileceğim ve yapabildiğim en iyi spor yüzmedir, eskiden lisansım bile vardı hatta ama dediğim gibi evliyim, üşengecim, vaktim yok.

tek amacım göbeğimi eritmek.
0
🌸kibritsuyu
(16.10.07)
dikey bisiklet bele baskı yapar yalnız. bir de kilolusun anladık da 90 üstüysen hatta 110 falan da üstüysen daha sağlam bir bisiklet alman gerekir. ben 500 e almıştım sanırım 120+ taşısın diye.
0
ozdek
(16.10.07)
bel fıtığından muzdarip bi arkadaşım kürek egzersizinin çok yararlı olduğunu söylemişti. belki de bir uzman görüşü alıp ona göre hareket etmelisiniz.
0
flyalone
(16.10.07)
üşengeçseniz bisiklet çürümeye mahkum olur, bizim evde var bir tane ondan biliyorum. kürek daha zevklidir, ayrıca daha kısa sürede daha çok kalori yaktırdığını tahmin ediyorum. 200 -300'e de kürekler var. ama bana en kesin çözüm günde yarım saat yürümek. araba kullanmayın, toplu taşıma kullanıyorsanız iki durak önce inin.
0
lykos
(16.10.07)
küreğim var, bel fıtığı başlangıcım vardı, kalmadı. yalnız kürek alacaksanız 200, 300ytl'lik amortisörlü modellerden almayın 300 ytl daha verin adam gibi bir şey alın. 2 günde elinizde kalıyor amortisörler. =)
0
atrin
(17.10.07)
ben yazin burdan 2 tane kondisyon bisikleti satmi$tim. birini crown aldi hatta istersen bir sor faydasi olmu$tur mutlaka
0
maresalx
(17.10.07)
(22)

kitap tavsiyesi

sorusoranadam
öyle bir kitap istiyorum ki içinde çok ağır acılar, çok büyük umutsuzluklar, imkansızlıklar olsun. karamsarlık olsun. okurken kendimden geçeyim.aşk üzerine de olabilir bu acılar..(not: werther'in acıları hariç-onu okudum)
öyle bir kitap istiyorum ki içinde çok ağır acılar, çok büyük umutsuzluklar, imkansızlıklar olsun. karamsarlık olsun. okurken kendimden geçeyim.

aşk üzerine de olabilir bu acılar..

(not: werther'in acıları hariç-onu okudum)
0
sorusoranadam
(16.10.07)
anatomik durus
(16.10.07)
i never promised you a rose garden (sana gul bahcesi vaad etmedim.)

eskiden olsa bu kitabin adini buraya yazmazdim, cunku dunyada ne kadar az kisi bilirse o kadar bana ozel olur diye dusunurdum. Deborah delidir, niceleri denemistir onu kendi dunyasindan cikartmayi ama kimse basaramamistir, bir doktor basaracagini anlayinca ona bunu isteyip istemedigini sorar. isin sonunda ise "sana gul bahcesi vaadetmedim" der..
0
theli
(16.10.07)
dengiz
(16.10.07)
0
gulden kale
(16.10.07)
0
alpinsamuray
(16.10.07)
turkish tekila
(16.10.07)
gülden kale'nin yazdığını yazacaktım: gazap üzümleri +1
bari bunu yazayım:
(bkz: anayurt oteli)
0
cashkopat
(16.10.07)
gazap uzumleri +2. verem eder adami.
0
jupiterianvibe
(16.10.07)
Gazap üzümleri +3 buradan. Gerçi öbür Steinbeck'lerin de arda kalır yanı yok.

Bir de Turin Turambar olayı vardır ki, of anam of diyorum başka bir şey diyemiyorum.
0
sui
(16.10.07)
gecenin sonuna yolculuk ya da kinyas ve kayra
0
porsgemsheniark
(16.10.07)
kinyas ve kayra diyecektim ben de.
0
nihilanth
(16.10.07)
kara kitap'da eklenebilir. okudugum en karamsar kitaplardan.
0
nihilanth
(16.10.07)
kumarbaz- dostoyevski
ezilenler- dostoyevski
ölesiye yaşamak- erich maria remarque
0
dorian greyfurt
(16.10.07)
solo
(16.10.07)
Tolkien - Hurin'in Çocukları.

Edit: Sui de önermiş zaten Turin'in hikayesini.
0
fredi
(16.10.07)
1984
0
duk leto
(16.10.07)
açlık - knut hamsen

hatta seneye ramazanda filan okuyup etkisini katlayabilirsin.
0
ezeriko
(16.10.07)
stefan zweig - amok kosucusu
0
pyro clustic flow
(16.10.07)
Bir de aklıma gelmişken, kitabın yanına Yaprak Dökümü ve Menekşe ile Halil dizilerini izleyebilirsin, acı kasvet tam olur memleket işte o zaman.
0
sui
(16.10.07)
Okurken ulan bu kadar da olmaz b.kunu çıkartmışlar böyle hayat mı olur demeden ağır ağır acı çekmek uzun süre etkisinden kurtulmadan yaşamak istiyorsan kinyas ve kayra tam aradığın kitap olur.
yine hakan günday'ın piç'ini de tavsiye ederim.
0
godless frog
(16.10.07)
tutunamayanlar - oğuz atay
0
sirrikadem
(18.10.07)
HALİL CİBRAN kitaplarını okuyabilirsin,özellikle ERMİŞ tabi oradaki acıları görmek senin gözüne kulağına kalmış
0
gamlibaykus
(30.10.07)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.