şimdi bahsedilen senaryoda sürtünmesizliğin bir limitinin verilmesi lazım. çünkü sürtünme olmayan bir evrende bahsettiğin senaryonun gerçekleşmesi dahi mümkün değil.
Çünkü sürtünmenin yan etkisi olarak gerçekleşen bir sürü faktörü de saymalıyız veya verilen limitler ile gözardı etmeliyiz.
Misal yumruk atacağız diyelim, ileri doğru hareketi sağlamak için ayağımızı bastığımız yerden(ki ayak basarak durmak diye bir şey söz konusu değildir, aslında vücut bütünlüğü diye bir şey bile söz konusu değil) sürtünme sayesinde destek alıyoruz demektir. Yani olmaz ha diyelim ki duruyoruz yerimizde, yumruk atmaya yeltenilen an vücudun milimlik ilk hareketinde bir yöne doğru kaymaya başlarız. Diyelim ki bizi tutan bir kemer var, kemer bile bizi sürtünme sayesinde olduğumuz şekilde ve doğrultuda tutuyor.
Yumruk atan kişi tarafında bu sorunları çözdük diyelim, bir de yumuğu yiyen kişi var. Yumruğun karşı tarafa dokunduğu anda, karşı tarafın vücudu herhangi bir kuvvet tarafından bulunduğu noktada sabit durması için engellenmediği için, dokunulduğu anda o kişi olduğu yerden uzaklara doğru yolculuğa çıkacaktır. yani sen yumruğunu yüzüne gömemeden o adam kolunun yetişriği mesafeden uzaklara doğru yolculuğa çıkmış olacaktır zira onu bulunduğu konumda tutan herhangi bir kuvvet yok.
Tabi ki burada bir faktör daha var, sürtünme kuvveti kuvvetin uygulanan yüzeye dimdik olmadığı durumlarda önemli. yani yumruğu, kurbanın yüzüne herhangi bir açıyla temas edecek şekilde atmadığımız sürece(ki elin ve yüzün dümdüz yüzeyler olmadığınıgöz önünde bulundurursak, bütün yüzeylerin tam 90 derece açıyla birbirlerine dokunmaları imkansız. kurbanı sürtünmesizliğin etkisi ile uzaklara fırlatacak bütü nkuvvetler el ve yüzün şekilleri itibariyle 90 derece açıyla uygulanan kuvvetler olacaktır. diğer kuvvetler ise sürtünme olmadığı için sıfırlanacaktır.
misal normal dünyada sürtünmeyi arttıracak şey, yumruk atınca kurbanın yüzü yumruğun etkisiyle biraz içeri çökecek ve el ile içeri esnemiş deri arasındaki sürtünme iyice artacak, yumruk o pozisyonda yüzde kaydığı zaman bir etki elde edilecektir. fakat vurulduğu zaman yüzdeki derinin içeriye doğru bükülmesi durumu, kurbanın durduğu pozisyon sebebiyle yumruğa gösterdiği atalet sebebiyle olacak. yani onu bulunduğu pozisyonda tutan bir kuvvet olduğu için sen yumruğun etkisini bekliyor olacaksın. fakat sürtünme diye bir şey yoksa, dha önce dediğim gibi, dokuma anında(hatta havanın etkisini de göz önünde bulundurrusak sen dokunmadan hemen önce, rüzgarın etkisi ile) kurban yumruğundan uzağa doğru hareketlenmeye başlamış olacaktır.
yani böyle bir durumu izole edip ele almanın pek mümkünü yok alsında. hiç bir yerde sürtünme yok diyorsak cevap, "zaten iki kişi yumruk atan-yumruk yiyen pozisyonunu alamaz bile, hadi aldılar diyelim, yumruk atan yumruk atmaya niyeltendiği anda, yiyen de yumruk ona yaklaştığı anda bulunduğu pozisyonlardan uzaklara doğru kaymaya bşlayacaklardır. bu durumda yumruğun karşı tarafa ulaşabilmesi bile şaibeli, diyelim ki ulaştı, o zaman sadece karşı tarafın yüzüne tam oalrak 90 derece ile gelen kuvvetler ona geriye doğru bir kuvvet uygulayacak(ama ayağının altında sürtünme olmadığı için onu ileri itmekten başka bir işe yaramayacak) diğer açılarla gelenlerin ise herhangi bir etkisi olamayacak" diyebiliriz.
Bunun dışında tartışabilmek için kimi limitler gerekir mesele ile ilgili. zira öyle bir fenomen olmasa zaten ne insan olabilir ne başka bir şey.
not: fizikçi falan değilim. kişisel aciz yorumumdur.
0