raskolnikov2
pek sık görüşmediğim peder efendi var. kendisi 50li yaşlarda. kafa hariç harhangi bir sorunu yok, işinde gücünde çalışıyor.tek sorun telefonlarının dinlendiğini düşünüyor, kendisine komplo kurulduğunu düşünüyor. kendi adına suç işlendiği gibi.ekonomik yönden baskın olan o oldugu için bi yaptırım uyg
pek sık görüşmediğim peder efendi var. kendisi 50li yaşlarda. kafa hariç harhangi bir sorunu yok, işinde gücünde çalışıyor.
tek sorun telefonlarının dinlendiğini düşünüyor, kendisine komplo kurulduğunu düşünüyor. kendi adına suç işlendiği gibi.
ekonomik yönden baskın olan o oldugu için bi yaptırım uygulayamıyoruz.
ben(erkek-20) de ilerde onun yaşlarına gelince böyle olur muyum acaba?
tek sorun telefonlarının dinlendiğini düşünüyor, kendisine komplo kurulduğunu düşünüyor. kendi adına suç işlendiği gibi.
ekonomik yönden baskın olan o oldugu için bi yaptırım uygulayamıyoruz.
ben(erkek-20) de ilerde onun yaşlarına gelince böyle olur muyum acaba?
0
18 yaşındayım ve ne kadar şirin, sempatik, soğukkanlı, kimseye ses etmeyen, ay canım benim bir insan olsam da bugüne kadar kız arkadaşlarıma karşı babamın huysuz tavırlarının benzerlerini takındığımı anladım kısa süre önce. bildiğin o sinir bozucu, ben bilirim'ci, ironik-sarkastik esprilerle karşısındakini zedeleyen konuşma tarzını benimsemişim zaman zaman.
düşünsene pişmanlığımı şimdi, her biriyle (her biri dediğim de 2-3 tane kız, gerçi ikisini istemezdim, biriyle diyelim) geçirebileceğim bir dolu zaman heba olmuş.
çok ürkütücü bi şey bu. babamla aramız gayet bozuk yıllardır, hiç iyi olmadı yani ben 6 yaşındayken de 16 yaşındayken de pek konuşmaz ve birbirimizden iğrenirdik, bunun farkındayız yani.
ama bilinçaltına işlemiş heralde onun kişiliği, bi süre sonra ona benzemişim.
en azından bunun farkına varabildim. biraz geç oldu ama oldu işte.
senin bahsettiğin olay biraz fazla spesifik olmuş. sen 50'li yaşlarına geldiğinde belki sana komplo kurulduğunu düşünmezsin ama muhabbet kuşlarını kafaya takabilirsin, ne bileyim "biralara çok su katıyorlar biralara.." diye beynini yiyebilirsin. yemeyebilirsin de. ama en azından babanı analiz edebiliyosun, nasıl olmaman gerektiğini görüyorsun. of ne uzun yazdım sabah sabah. işim yok raskolnikov. annemle de babamla da sorunlarım var şu anda, okulu bıraktım, kendi yolumu çizmeye çalışıyorum da bir allahın kulu "oo iyi ediyorsun biladerim" demiyor. çok canım sıkılıyo. sıkılmak anlamında değil, daralmak bunalmak anlamında.
düşünsene pişmanlığımı şimdi, her biriyle (her biri dediğim de 2-3 tane kız, gerçi ikisini istemezdim, biriyle diyelim) geçirebileceğim bir dolu zaman heba olmuş.
çok ürkütücü bi şey bu. babamla aramız gayet bozuk yıllardır, hiç iyi olmadı yani ben 6 yaşındayken de 16 yaşındayken de pek konuşmaz ve birbirimizden iğrenirdik, bunun farkındayız yani.
ama bilinçaltına işlemiş heralde onun kişiliği, bi süre sonra ona benzemişim.
en azından bunun farkına varabildim. biraz geç oldu ama oldu işte.
senin bahsettiğin olay biraz fazla spesifik olmuş. sen 50'li yaşlarına geldiğinde belki sana komplo kurulduğunu düşünmezsin ama muhabbet kuşlarını kafaya takabilirsin, ne bileyim "biralara çok su katıyorlar biralara.." diye beynini yiyebilirsin. yemeyebilirsin de. ama en azından babanı analiz edebiliyosun, nasıl olmaman gerektiğini görüyorsun. of ne uzun yazdım sabah sabah. işim yok raskolnikov. annemle de babamla da sorunlarım var şu anda, okulu bıraktım, kendi yolumu çizmeye çalışıyorum da bir allahın kulu "oo iyi ediyorsun biladerim" demiyor. çok canım sıkılıyo. sıkılmak anlamında değil, daralmak bunalmak anlamında.
0
insan genelde kendine dışardan bakamaz, yani babanın kötü yönlerini bilsen de sen de o huyları edinebilir ve farkında olmayabilirsin. Ancak bir çabayla kendine baktığında parça parça farkına varırsın ama değiştirmek mümkün olmaz.
Babanın paranoyası da şu konjuktürde hiç garip değil ayrıca, deli muamelesi yapmayın adama..
Babanın paranoyası da şu konjuktürde hiç garip değil ayrıca, deli muamelesi yapmayın adama..
0
Bu yaşta olan bitenin farkındasınız. Merak etmeyin, öyle olmamak için gerekli tedbirleri alacaksınız.
0
"tek sorun telefonlarının dinlendiğini düşünüyor, kendisine komplo kurulduğunu düşünüyor. kendi adına suç işlendiği gibi." Bu ifadelerle bizlerdeki herhangi bir şüphenin ötesine gidiyor.
Eğer bu şüpheciliği paranoid şizofreninin bir sonucu ise (ki zaten sonucu ya neyse) ve şizofreninin de genlerle taşındığı bilindiği ve siz de onun genlerine sahip olduğunuza göre..tebrikler! Korkmaya başlayabilirsiniz :)
Ama tabi daha detaylı incelemek lazım babayı. Şizofreni sadece bir hipotez. Belki sadece Paranoid Kişilik Bozukluğu'dur. İki durumda da fazla korkmayın. Çünkü babadan oğula genetik geçiş şansı yüksek olsa da %100 değil. Ve olur da sizde de görünürse önce ben gibi psikologlarla temasa geçip sonra erkenden ilac tedavisine başlayın ki ipten kurtulup ortalık yerde gereksiz görünen paranoyalar yapmayın.
Eğer bu şüpheciliği paranoid şizofreninin bir sonucu ise (ki zaten sonucu ya neyse) ve şizofreninin de genlerle taşındığı bilindiği ve siz de onun genlerine sahip olduğunuza göre..tebrikler! Korkmaya başlayabilirsiniz :)
Ama tabi daha detaylı incelemek lazım babayı. Şizofreni sadece bir hipotez. Belki sadece Paranoid Kişilik Bozukluğu'dur. İki durumda da fazla korkmayın. Çünkü babadan oğula genetik geçiş şansı yüksek olsa da %100 değil. Ve olur da sizde de görünürse önce ben gibi psikologlarla temasa geçip sonra erkenden ilac tedavisine başlayın ki ipten kurtulup ortalık yerde gereksiz görünen paranoyalar yapmayın.
0
ne zaman gitti tren
beyler yarın havuza gidicem ilk kez ama bone işini son güne bıraktığım için adidasta ns beden bi bone bulabildim. denedim sıktı baya hatta kafam hala yanlardan biraz zonkluyo. 1. ben bunu takmiyim dimi?2. takmadan bi kereliğine almazlar mı beni havuza?3. boneyi bi kere taksam sonra kurutup değiştirc
beyler yarın havuza gidicem ilk kez ama bone işini son güne bıraktığım için adidasta ns beden bi bone bulabildim. denedim sıktı baya hatta kafam hala yanlardan biraz zonkluyo.
1. ben bunu takmiyim dimi?
2. takmadan bi kereliğine almazlar mı beni havuza?
3. boneyi bi kere taksam sonra kurutup değiştircem bunu desem geri alırlar mı?
1. ben bunu takmiyim dimi?
2. takmadan bi kereliğine almazlar mı beni havuza?
3. boneyi bi kere taksam sonra kurutup değiştircem bunu desem geri alırlar mı?
0
havuz civarında ucuz boneler olur.2-3 lira ince lastik ve gayet iş gören cinsten.sıkan bone tam bir ızdırap sakın alma bi de adidas almak istiyorsun sadece israf olur.bonesiz bir kere bile almazlar.
0
daddy
12 ay abd'de vasat bir işte çalışmak için buradaki şirkete verilcek para, uçak biletleri, biraz harçlık vs. 10.000 tl harcamak gerekiyor. Orada kazanacağım para günü kurtarmaya ancak yetecek. Yeni mezunum, 3 ayda ilk işimden istifa ettim. Dilde pratik dışında sıkıntım yok. Cv'de her türlü abd deneyi
12 ay abd'de vasat bir işte çalışmak için buradaki şirkete verilcek para, uçak biletleri, biraz harçlık vs. 10.000 tl harcamak gerekiyor. Orada kazanacağım para günü kurtarmaya ancak yetecek. Yeni mezunum, 3 ayda ilk işimden istifa ettim. Dilde pratik dışında sıkıntım yok. Cv'de her türlü abd deneyimini iyi satarım. İş hayatına girince istediğim hiçbir şeyi yapamayacakmışım gibi geldi. Sizce gidim mi? Yoksa askere gidicem, gelip tekrar iş aricam.
0
10.000 tl seni zorlamayacaksa gitmelisin. Böyle bir fırsat elinde iken kullan derim. Hatta bakarsın orda iş çevresi yaparsın, devam edersin filan. Bir de gitmezsen içinde kalır gibime geliyor:)
0
ayrıca o olayı nasıl yapıyorsun bizede anlatsın belki bizde veririz on bin lira :)
0
Alaska, malaska, gemi, memi gibi "uc" bi is degilse, Ingilizce pratik ve tecrube icin gidilir.
0
gitmelisin. vasatta olsa o deneyimi yaşamak, yaşamayıp acaba demekten on bin defa iyidir. bunu da sırf "amerika" diye söylemiyorum, herhangi bir ülke için geçerli.
0
git orada o vasat şirkette başla zaman geçer düzenini oturtursan anasını ağlatırsın.. başka şirketlere geçersin. olmadı dönrsin.
0
Git, dünyanın kaç bucak olduğunu gör. İş hayatına koşa koşa başlarsın Türkiye'de :) O yüzden git bence.
0
hakiki bulut
feysbukta etiketlendiğim fotoğrafı benim bütün arkadaşlarım görür mü? (fotoğrafı paylaşan kişinin sadece benle paylaştığını ve benim de etiketlenen fotoğrafları duvarımda göstertmediğimi varsayalım). benim arkadaşların timelineında ya da sağdaki bantta çıkar mı?
feysbukta etiketlendiğim fotoğrafı benim bütün arkadaşlarım görür mü? (fotoğrafı paylaşan kişinin sadece benle paylaştığını ve benim de etiketlenen fotoğrafları duvarımda göstertmediğimi varsayalım). benim arkadaşların timelineında ya da sağdaki bantta çıkar mı?
0
biri seni etiketleyince zaten bildirim geliyor timelineda gözüksün mü diye, oradan engellersen timelineda çıkmaz ama fotolara girince görünür diye biliyorum.
0
medievalman
zulu, sotho ya da yoruba'yı da anlayabilir mi
zulu, sotho ya da yoruba'yı da anlayabilir mi
0
öncelikle kesin bilgim yok. bildiğim tek şey afrikada 6000 dil falan olduğu, birbirini anlamayan diller bunlar. iki komşu köy arasında dil farkı var anlaşmaya engel olan. ticaret gelişmeyince haliyle..
0
o iş öyle kargn dediği gibi değil, iki köyün anlaşamamsı olayı cetvelle çizilmiş götten uydurma sınırlar yüzünden. yoksa gayet dil bütünlüğü var bölgesel olarak bakılırsa. (ticaretin gelişmemesi için lütfen bknz koloniyel yönetimlerin bilinçli politikaları sonucu ulaşımı topal bırakmaları, bununla ilgili akademik bir kitap okuyorum şu an)
swahili bantu dil ailesinden ve nijer-kongo dil ailesinin bir kolu. doğu afrikada geniş bir bölgede pek çok ülkede konuşuluyor. ama başka hangi dilleri anlayabilirsin bilgim yok.
swahili bantu dil ailesinden ve nijer-kongo dil ailesinin bir kolu. doğu afrikada geniş bir bölgede pek çok ülkede konuşuluyor. ama başka hangi dilleri anlayabilirsin bilgim yok.
0
yav, hala olaya vakıf olduğumu söyleyememekle beraber kaynağım bilim ve teknik dergisinden bir makale aslında. siyasi değil, dil çeşitliliğinin afrikada fazla olmasını açıklamaya çalışan bir makaleydi. işin özü de yalıtılmış kabilelerin fazlalığı. yani ihtiyaç duymuyorlar. çeşitliliğin kaynağı bu. cetvelle çizilmiş sınır muhabbetine girmekten imtina ederim. o sınırların öyle cetvelle çizilebilmesinin sebeplerinden biri dil birliğinin zayıf olmasıdır desem bilmeden iddia etmiş olurum ama pek desteksiz sallamış da sayılmam herhalde.
0
kargn yanılıyosun. eğer sınır çizmek için tek dayanağımız dil birliğinin zayıflığı ise gana-nijerya ve doğu afrika'nın tümünü (bildiklerim bunlar başka da vardır) açıkla? neye göre ayırdık onları?
0
yanılma ihtimalimi kesinlikle gözardı etmiyorum. yöreyi bilmediğim için pek arkasında da değilim iddialarımın. colin ronan ve jared diamond haricinde konuyu irdeleyen kaynak yazar okumadım. tarihi gidişatı dilde kopukluğa indirgemiş bulundum evet. ticari ilişkilerin zayıflığı diye çevirmek de istemiyorum şimdi. bir normatif yargıdan diğerine atlamak istemem.
0
klassno
merhaba,bizim arkadaşlardan birisi istanbul'a gelmiş bu akşam çat kapı, kalacak yer ayarlamaya çalışıyoruz. taksim şişli mecidiyeköy civarında tek gece kalınacak 50 60 lira civarında geceliği olan bir otel var mı bildiğiniz? kahvaltıya filan gerek yok hatta, kalsın yeter. :D
merhaba,
bizim arkadaşlardan birisi istanbul'a gelmiş bu akşam çat kapı, kalacak yer ayarlamaya çalışıyoruz. taksim şişli mecidiyeköy civarında tek gece kalınacak 50 60 lira civarında geceliği olan bir otel var mı bildiğiniz? kahvaltıya filan gerek yok hatta, kalsın yeter. :D
bizim arkadaşlardan birisi istanbul'a gelmiş bu akşam çat kapı, kalacak yer ayarlamaya çalışıyoruz. taksim şişli mecidiyeköy civarında tek gece kalınacak 50 60 lira civarında geceliği olan bir otel var mı bildiğiniz? kahvaltıya filan gerek yok hatta, kalsın yeter. :D
0
henrychinaski
federer ile djokovic'in atp world tour finali'ndeki karşılaşmasına istinaden bir spor programı. altyazı çevirisi. final karşılaşması öncesi federer şunu söylüyor: "I put all the chances on my side, now I believe maybe even stronger I can win the title."beyin spazmı geçiriyorum, "put all the chances
federer ile djokovic'in atp world tour finali'ndeki karşılaşmasına istinaden bir spor programı. altyazı çevirisi. final karşılaşması öncesi federer şunu söylüyor:
"I put all the chances on my side, now I believe maybe even stronger I can win the title."
beyin spazmı geçiriyorum, "put all the chances on my side"ın anlamını veremedim.
"I put all the chances on my side, now I believe maybe even stronger I can win the title."
beyin spazmı geçiriyorum, "put all the chances on my side"ın anlamını veremedim.
0
acaba "şans benden yana" anlamında bir şeyler mi demek istiyor, yoksa "şans mans bunları bir kenara koy, şans faktörü umurumda değil, çok çalıştım, formumdayım, kazanacağıma inanıyorum" mu demek istiyor? benim oyum ikinciden yana. ama bu "put on side" kalıbının kullanımı hakkında çok bir bilgim yok. başka kelam ediyor mu ne düşündüğünü anlamamıza yarayacak?
0
ondan sonra pek bir şey demiyor. doğrudan maçın önemli anlarına geçiyorlar dış sesle birlikte. "my" kullanmamış olsa ikinci alternatif çok mantıklı olurdu ama "on my side" demesi sıçıp batırıyor. "şans benden yana" diyor olması daha olası. çünkü programda da seyirciye rekabet duygusu aşılanıyor alttan alttan, şimdi federer'i iddiali bir laf etmiş gibi çevirirsem seyirciyi daha çok bağlar, formata da uyar. hatta dur "djokovic'e hiç şans tanımıyorum. bütün şans benden yana." diyeyim de gazlayayım ortamı .)
0
bütün şans faktörlerini yanıma aldım, şimdi inanıyorum ki unvanı kazanmak için daha güçlü olabilirim.
0
ssyumusakg
görüntü verenler tabii ki illegal ama dizilerin fan siteleri hukuki anlamda yasak mı?
görüntü verenler tabii ki illegal ama dizilerin fan siteleri hukuki anlamda yasak mı?
0
o dizinin ismini kullanarak kullanıcı topluyor diye yasak olabilir gibi geldi de
0
yue
"marketten yoğurt almayın zira bunlar yoğurt değil" gibi paylaşımlar dolaşıyor internette.ben süt iç(e)miyorum, yoğurt olarak da bimdeki dost yoğurt hoşuma gittiği için onu alıyorum (içim, pınar vs diğer markaların tadı tuhaf geliyor). iki kişi 15 günde anca 3 kilo tüketiyoruz herhalde.1)bazıları hi
"marketten yoğurt almayın zira bunlar yoğurt değil" gibi paylaşımlar dolaşıyor internette.
ben süt iç(e)miyorum, yoğurt olarak da bimdeki dost yoğurt hoşuma gittiği için onu alıyorum (içim, pınar vs diğer markaların tadı tuhaf geliyor). iki kişi 15 günde anca 3 kilo tüketiyoruz herhalde.
1)bazıları hiç işlem görmemiş sütü direk ineğin sahibinden alıp kaynatıp, (ilk başta hazır yoğurt, daha sonrakilerde kendi yaptığı yoğurt ile mayalayarak) yapıyor, bu sizce ne kadar sağlıklı?
kaynayınca vitamini ölüyordu hani? yıllarca sütü ocakta kaynatmayın diye reklam yaptılar. ayrıca maya önemli değil mi ilk seferde mecbur hazır yoğurtla mayalıyorsun, ne kadar mantıklı?
2)bazıları da marketten hazır süt alıp yoğurt yapıyor, bunu hiç anlayamıyorum zaten. annem böyle yapıyor. sorun fabrikanın sütü yoğurda dönüştürme şeklinde mi ki evde yapınca daha sağlıklı oluyor?
3) birde marketten günlük süt alıp yapanlar. bunun hakkında hiç fikrim yok oturduğum yere günlük süt gelmiyor zaten.
evde yoğurt yapanlar/yapmayanlar siz nasıl/nereden yapıyor ya da alıyorsunuz yoğurdunuzu, ayrıca evde yoğurt yapmak için en doğru yöntem nedir?
hazır yoğurt gerçekten bu kadar kötü ve zararlı mı?
ben süt iç(e)miyorum, yoğurt olarak da bimdeki dost yoğurt hoşuma gittiği için onu alıyorum (içim, pınar vs diğer markaların tadı tuhaf geliyor). iki kişi 15 günde anca 3 kilo tüketiyoruz herhalde.
1)bazıları hiç işlem görmemiş sütü direk ineğin sahibinden alıp kaynatıp, (ilk başta hazır yoğurt, daha sonrakilerde kendi yaptığı yoğurt ile mayalayarak) yapıyor, bu sizce ne kadar sağlıklı?
kaynayınca vitamini ölüyordu hani? yıllarca sütü ocakta kaynatmayın diye reklam yaptılar. ayrıca maya önemli değil mi ilk seferde mecbur hazır yoğurtla mayalıyorsun, ne kadar mantıklı?
2)bazıları da marketten hazır süt alıp yoğurt yapıyor, bunu hiç anlayamıyorum zaten. annem böyle yapıyor. sorun fabrikanın sütü yoğurda dönüştürme şeklinde mi ki evde yapınca daha sağlıklı oluyor?
3) birde marketten günlük süt alıp yapanlar. bunun hakkında hiç fikrim yok oturduğum yere günlük süt gelmiyor zaten.
evde yoğurt yapanlar/yapmayanlar siz nasıl/nereden yapıyor ya da alıyorsunuz yoğurdunuzu, ayrıca evde yoğurt yapmak için en doğru yöntem nedir?
hazır yoğurt gerçekten bu kadar kötü ve zararlı mı?
0
1) ısıl işlem görmemiş sütte milyon çeşit patojen var. kaynatmak tamamını yok etmiyor. ayrıca içerdiği proteinleri denatüre edip sadece kalsiyum ve suya dönüştürüyor. sağlıklı süt için UHT gerekir. aldığın sütün içinde ne olduğunu ne katıldığını bilemezsin dolayısıyla her zaman için risk.
2) hazır süt alıp yoğurt yapmak ile hazır yoğurt almak arasında fark yok bence.
evde illa sağlıklı yoğurt yapacağım diyorsanız; uht süt kullanabilirsiniz ya da pastörize günlük süt kullanabilirsiniz. illa dışarıdan alacağım diyorsanız aldığınız sütü mutlaka kontrol ettirtin.
hazır yoğurtta zararlı değildir.
2) hazır süt alıp yoğurt yapmak ile hazır yoğurt almak arasında fark yok bence.
evde illa sağlıklı yoğurt yapacağım diyorsanız; uht süt kullanabilirsiniz ya da pastörize günlük süt kullanabilirsiniz. illa dışarıdan alacağım diyorsanız aldığınız sütü mutlaka kontrol ettirtin.
hazır yoğurtta zararlı değildir.
0
saray muhallebicisinin kendi yaptıkları manda yoğurdunu kullanarak mayalayabilirsin
gerisini bilmiyorum :P
gerisini bilmiyorum :P
0
1) temiz sağım ve güvenilir yerden alınan süt hiçbir zaman tehlikeli değildir. kaynama noktasından sonra yarım saat kadar kaynatmak yeterli yoğurt yapmak için. içmek için durum farklı süt içmeye ihtiyacımız yok bunu Prof. Dr. Ahmet Aydın'da söylüyor. Yoğurt yaparak tüketmek daha sağlıklı. UHT vs. diye geveleyen süt endüstrisine de takma, UHT işlemine gelene dek o süt başka birşeye dönüşüyor.
2) evet sorun yoğurt yapma şeklinde. o yoğurda kıvam vermek, raf ömrünü uzatmak için pek çok yabancı madde katılıyor ve bu yasal. Nişasta ve krema en masumu ama yoğurdun içerisinde olmaması gereken şeyler. Ayrıca bende tadını sevsemde dene bakalım o dost yoğurdu bozmayı başarabilecek misin? (ek: unique yanılıyor, süt kadar maya da önemli, günlük şişe süt güzel mayayla tutar)
3) annen direk uht kutu süt almıyordur. günlük sü alıyordur. günlük süt denilen nane uht'den nispeten sağlıklı ve yoğurt yapılabilir çünkü uht ile dibine dek öldürülmemiş oluyor. kutuda satılan "uzun ömürlü" sözde sağlıklı sütlerle tutmaz zaten.
ilk maya konusu biraz karışık, geleneksel diye satılan kaymaklı yoğurtlarla veya süzme yoğurtla yoğurt kültürünü çoğaltmak mümkün. ayrıca probiyotik yoğurt daha iyi diyen var. bulunabiliyorsa kaldıysa tabii, doğal yoğurt yapan (tepsi yoğurdu, manda yoğurdu vs.) varsa onlardan almak daha iyi.
ben istanbuldayken günlük sütle yapıyorum, 1 litrelik şişeden. Mayayı normal yoğurtla tutturan annemden almıştım ama en az 4. veya 5. jenerasyondu (her yeni yoğurtta baştan maya ayırıyorsun ya). Tadı tabii ki nefis oluyor.
2) evet sorun yoğurt yapma şeklinde. o yoğurda kıvam vermek, raf ömrünü uzatmak için pek çok yabancı madde katılıyor ve bu yasal. Nişasta ve krema en masumu ama yoğurdun içerisinde olmaması gereken şeyler. Ayrıca bende tadını sevsemde dene bakalım o dost yoğurdu bozmayı başarabilecek misin? (ek: unique yanılıyor, süt kadar maya da önemli, günlük şişe süt güzel mayayla tutar)
3) annen direk uht kutu süt almıyordur. günlük sü alıyordur. günlük süt denilen nane uht'den nispeten sağlıklı ve yoğurt yapılabilir çünkü uht ile dibine dek öldürülmemiş oluyor. kutuda satılan "uzun ömürlü" sözde sağlıklı sütlerle tutmaz zaten.
ilk maya konusu biraz karışık, geleneksel diye satılan kaymaklı yoğurtlarla veya süzme yoğurtla yoğurt kültürünü çoğaltmak mümkün. ayrıca probiyotik yoğurt daha iyi diyen var. bulunabiliyorsa kaldıysa tabii, doğal yoğurt yapan (tepsi yoğurdu, manda yoğurdu vs.) varsa onlardan almak daha iyi.
ben istanbuldayken günlük sütle yapıyorum, 1 litrelik şişeden. Mayayı normal yoğurtla tutturan annemden almıştım ama en az 4. veya 5. jenerasyondu (her yeni yoğurtta baştan maya ayırıyorsun ya). Tadı tabii ki nefis oluyor.
0
dahinnotha
artık bağımlı olduğumu düşünüyorum.10 seneyi aşkın bi süredir internet kullanıyorum ve eğer varsa öyle bi şey, üst düzey internet kullanıcısıyım. ne nasıl bulunur iyi bilirim ve bir sürü farklı siteye üyeliğim var ki farklı amaçlarla kullanabiliyorum.internet vasıtasıyla edindim bilgi ve genel kültü
artık bağımlı olduğumu düşünüyorum.
10 seneyi aşkın bi süredir internet kullanıyorum ve eğer varsa öyle bi şey, üst düzey internet kullanıcısıyım.
ne nasıl bulunur iyi bilirim ve bir sürü farklı siteye üyeliğim var ki farklı amaçlarla kullanabiliyorum.
internet vasıtasıyla edindim bilgi ve genel kültürü hiç azımsayamam. özellikle plansız öğrenme denilen şey. hiç farkına varmadan öğrendiğim bi şeyler bi süre sonra işime yarayabiliyor.
falan filan, geride bıraktığım 10 senede internetin bende bıraktığı olumlu etki hiç şüphesiz çok büyük.
lakin;
olumsuz etkileri de az değil. otobüs saatine bakmak için bilgisayarımı açtım ve hala internetteyim.
aynı anda 5 6 iş birden yapma alışkanlığım internette sekme kullanımdan kaynaklandı ki maymun iştahlı birine döndüm.
dikkat dağınıklığı problemi yaşıyorum ve bu sorunun yine internetle alakalı olduğunu biliyorum.
artık kitap okumuyorum, ders çalışmıyorum. okuduğum kitaplar ya da ders çalışma dediğim şey, internetten hızlıca bir göz gezdirme oluyor.
film, müzik, iletişim, ve dahi bir çok şey için bilgisayarı kullanınca haliyle harcanan zaman da yüksek oluyor ve sandalyenin başında, kambur pozisyonda, dışarıda güneş varken sabit bi çerçeveye bakmaktan rahatsız oluyorum.
saatlerce çamaşır makinesi izleyenler olur ya, onun gibi sanki.
falan filan, dertleşme amacıyla açtım bu duyuruyu.
şöyle bi şey var ki, tanıdığım çok çok fazla insan da bu saydığım şeylere sahip fakat onları rahatsız etmiyor. sui misal emsal değildir desem de, herkes böyle olunca ister istemez ben de kanıksıyorum bu durumu. önceden günlük 3 saatten fazla pc başındaysanız bağımlısınız diyorlardı. şimdi ise günlük 6 saatin üzerinde açık neredeyse herkesin bligisyarı. pc başı çalışanları ayrı tutuyorum.
falan filan.
bilgisayarda geçirdiğim zamanı organize etmeme yardımcı olacak bir pgoram var mı bildiğiniz? arada bi uyarı versin, hatırlatsın, çok oldu lan sktir git desin falan. önceden ne güzel annem babam bazen de ablam pc başından kaldırırdı beni. şimdi tamamen hürüm, biri diretse ya.
(yazılanları akşam okuyacağım)
10 seneyi aşkın bi süredir internet kullanıyorum ve eğer varsa öyle bi şey, üst düzey internet kullanıcısıyım.
ne nasıl bulunur iyi bilirim ve bir sürü farklı siteye üyeliğim var ki farklı amaçlarla kullanabiliyorum.
internet vasıtasıyla edindim bilgi ve genel kültürü hiç azımsayamam. özellikle plansız öğrenme denilen şey. hiç farkına varmadan öğrendiğim bi şeyler bi süre sonra işime yarayabiliyor.
falan filan, geride bıraktığım 10 senede internetin bende bıraktığı olumlu etki hiç şüphesiz çok büyük.
lakin;
olumsuz etkileri de az değil. otobüs saatine bakmak için bilgisayarımı açtım ve hala internetteyim.
aynı anda 5 6 iş birden yapma alışkanlığım internette sekme kullanımdan kaynaklandı ki maymun iştahlı birine döndüm.
dikkat dağınıklığı problemi yaşıyorum ve bu sorunun yine internetle alakalı olduğunu biliyorum.
artık kitap okumuyorum, ders çalışmıyorum. okuduğum kitaplar ya da ders çalışma dediğim şey, internetten hızlıca bir göz gezdirme oluyor.
film, müzik, iletişim, ve dahi bir çok şey için bilgisayarı kullanınca haliyle harcanan zaman da yüksek oluyor ve sandalyenin başında, kambur pozisyonda, dışarıda güneş varken sabit bi çerçeveye bakmaktan rahatsız oluyorum.
saatlerce çamaşır makinesi izleyenler olur ya, onun gibi sanki.
falan filan, dertleşme amacıyla açtım bu duyuruyu.
şöyle bi şey var ki, tanıdığım çok çok fazla insan da bu saydığım şeylere sahip fakat onları rahatsız etmiyor. sui misal emsal değildir desem de, herkes böyle olunca ister istemez ben de kanıksıyorum bu durumu. önceden günlük 3 saatten fazla pc başındaysanız bağımlısınız diyorlardı. şimdi ise günlük 6 saatin üzerinde açık neredeyse herkesin bligisyarı. pc başı çalışanları ayrı tutuyorum.
falan filan.
bilgisayarda geçirdiğim zamanı organize etmeme yardımcı olacak bir pgoram var mı bildiğiniz? arada bi uyarı versin, hatırlatsın, çok oldu lan sktir git desin falan. önceden ne güzel annem babam bazen de ablam pc başından kaldırırdı beni. şimdi tamamen hürüm, biri diretse ya.
(yazılanları akşam okuyacağım)
0
aynı dertten muzdaribiz. çok iyi anlıyorum seni.
sınırlı internete geçme şansın var mı? çok işe yarıyor. ben 4 gblık aylık vınn kullandığım dönemde, işim için gerekli olduğundan girmiyordum öyle her dakika. resmen bir çekilme yaşanıyor ve disiplinli olmazsan o boşluğupek verimli dolduramıyabiliyorsun ama deneyebilirsin. tabii benim avantajım o kotayı iş dolayısıyla 1 aya yaymak gerekmesiydi, böyle bir zorunluluk yokken gayet 3 günde bitirirdim emin ol.
bir program var, çözümü bir resete bakar ama naomi klein falan kullanıp gayet iyi diye tweet atmıştı, ondan öğrendim bende: macfreedom.com windows versiyonu da var, ama fakat 10 dollares. Aynı zamanda sosyal ağları kapatan bir zımbırtısı da var bu firmanın. Denemeye değer gibi duruyor. Hatırlamışken alayım kendime bari bi dahaki ay.
sınırlı internete geçme şansın var mı? çok işe yarıyor. ben 4 gblık aylık vınn kullandığım dönemde, işim için gerekli olduğundan girmiyordum öyle her dakika. resmen bir çekilme yaşanıyor ve disiplinli olmazsan o boşluğupek verimli dolduramıyabiliyorsun ama deneyebilirsin. tabii benim avantajım o kotayı iş dolayısıyla 1 aya yaymak gerekmesiydi, böyle bir zorunluluk yokken gayet 3 günde bitirirdim emin ol.
bir program var, çözümü bir resete bakar ama naomi klein falan kullanıp gayet iyi diye tweet atmıştı, ondan öğrendim bende: macfreedom.com windows versiyonu da var, ama fakat 10 dollares. Aynı zamanda sosyal ağları kapatan bir zımbırtısı da var bu firmanın. Denemeye değer gibi duruyor. Hatırlamışken alayım kendime bari bi dahaki ay.
0
ya iyi de böyle şeyleri sildiğiniz zaman yine girebiliyorsunuz yani. daha bi engelleyici bir şey olması lazım bence. ben de mesela zaman zaman ihtiyaç duyuyorum birinin beni bilgisayar başından almasına. bu tarz programları denedim fakat hiç yardımcı olmuyor. eklentiyi kaldır diyorsun hop gitti. başa döndün.
0
loveinaflipbook
selamlar, İstanbul'da böyle klasik yerler değil de, modern, trendy mekanları bulabileceğim bir liste, site vb var mı? genelde yabancılar için soruyorum, onların ilgisini çekecek vs. hatta yabancıların akın ettikleri organizasyonlar falan. en bilindiklerinden film festivalleri mesela, ya da etkinlikl
selamlar,
İstanbul'da böyle klasik yerler değil de, modern, trendy mekanları bulabileceğim bir liste, site vb var mı? genelde yabancılar için soruyorum, onların ilgisini çekecek vs. hatta yabancıların akın ettikleri organizasyonlar falan. en bilindiklerinden film festivalleri mesela, ya da etkinlikler, festivaller vs vs vs.
nasıl?
İstanbul'da böyle klasik yerler değil de, modern, trendy mekanları bulabileceğim bir liste, site vb var mı? genelde yabancılar için soruyorum, onların ilgisini çekecek vs. hatta yabancıların akın ettikleri organizasyonlar falan. en bilindiklerinden film festivalleri mesela, ya da etkinlikler, festivaller vs vs vs.
nasıl?
0
noluyo yaa
ama nası bir sırayla izleyeceğimi bilmiyorum, bilen varsa bir el atabilir mi :/
ama nası bir sırayla izleyeceğimi bilmiyorum, bilen varsa bir el atabilir mi :/
0
Hepsini izledim, elinde neler var söyle hangilerini nasıl izleyeceğini anlatayım.
0
Aslında her spin off başlı başına bir evren, yani orjinal seriyi seyredebilirsin, sonra the next generation var ama bunlar diğer Voyager, DS9 dizilerini bağımsız seyretmen için şart değil. Ben şahsen TNG seviyorum, orjinale kitaplar haricinde bulaşmadım.
0
Orijinal Seri:
Herşeyi başlatan dizi, ama 40 yıl önce çekildiği için şimdi çok saçma gelen yerleri var. Vaktin varsa hepsini izle, yoksa top 10 gibi bir listeyi izleyip fikir edinebilirsin. Mesela şunlar: www.ign.com www.csmonitor.com
Orijinal seri, star trek'in en acemi olduğu yıllar, bilimsellik veya tutarlı bir konu akışı eksiği fark edebilirsin.
The Next Generation:
Bunu izlemeden star trek izlemiş olmazsın. İstersen bu seriden başla, veya orijinal seriden sonra izle, ama tamamını izlemenin şart olduğu seri budur.
Deep Space Nine:
Konu olarak daha karanlık, çetrefilli ve birbirine bağlantılı konular içerir. Siyaset, din, tarih konularına el atar. baya uzun süren savaşlar falan vardır. İlk iki sezonu sıkıcı gibi başlayabilir ama "dominion"dır kilit kelime. Dominion'lar ulaşana kadar izle, sonrasında zaten bırakamazsın.
Voyager:
Deep space nine'a göre daha hafif bir seridir. Bilimsellik daha fazladır, izlemesi kolaydır. Doktor denen süper karakter bu seridedir.
Enterpise:
Bu seri en son çekilen seri. Eski dizilere oranla çok daha modern bir yaklaşımı var. Eski dizileri sevenler arasında en çok kötülenen seri budur. Ayrı bir dizi gibi düşünürsen oldukça kalitelidir, ama star trek dünyasından farklı olduğu için pek sevilmez. Son iki sezonu ilk iki sezonundan daha iyidir. Genelin aksine ben bu seriyi çok severim.
Filmler:
11 tane var zaten, hepsini izle. Orijinal seri ve The Next generation dizilerini izledikten sonra izlemen lazım bunları, çünkü o konulara devam ediyorlar.
Herşeyi başlatan dizi, ama 40 yıl önce çekildiği için şimdi çok saçma gelen yerleri var. Vaktin varsa hepsini izle, yoksa top 10 gibi bir listeyi izleyip fikir edinebilirsin. Mesela şunlar: www.ign.com www.csmonitor.com
Orijinal seri, star trek'in en acemi olduğu yıllar, bilimsellik veya tutarlı bir konu akışı eksiği fark edebilirsin.
The Next Generation:
Bunu izlemeden star trek izlemiş olmazsın. İstersen bu seriden başla, veya orijinal seriden sonra izle, ama tamamını izlemenin şart olduğu seri budur.
Deep Space Nine:
Konu olarak daha karanlık, çetrefilli ve birbirine bağlantılı konular içerir. Siyaset, din, tarih konularına el atar. baya uzun süren savaşlar falan vardır. İlk iki sezonu sıkıcı gibi başlayabilir ama "dominion"dır kilit kelime. Dominion'lar ulaşana kadar izle, sonrasında zaten bırakamazsın.
Voyager:
Deep space nine'a göre daha hafif bir seridir. Bilimsellik daha fazladır, izlemesi kolaydır. Doktor denen süper karakter bu seridedir.
Enterpise:
Bu seri en son çekilen seri. Eski dizilere oranla çok daha modern bir yaklaşımı var. Eski dizileri sevenler arasında en çok kötülenen seri budur. Ayrı bir dizi gibi düşünürsen oldukça kalitelidir, ama star trek dünyasından farklı olduğu için pek sevilmez. Son iki sezonu ilk iki sezonundan daha iyidir. Genelin aksine ben bu seriyi çok severim.
Filmler:
11 tane var zaten, hepsini izle. Orijinal seri ve The Next generation dizilerini izledikten sonra izlemen lazım bunları, çünkü o konulara devam ediyorlar.
0
medievalman
fiyatı çok uygun geldi, ama 5 inch display çok mu küçük gelir?http://www.amazon.com/Sony-Reader-Pocket-Edition-PRS-300SC/dp/B002MSNS4S
fiyatı çok uygun geldi, ama 5 inch display çok mu küçük gelir?
www.amazon.com
www.amazon.com
0
medievalman
bir yandan fransızca öğrenmeye çalışıyorum iş için ama nirgendwo in afrika filmini izledikten sonra bu dile de merak sardım, bir kitap buldum, bugün 2 saat filan baktım güzel öğretiyor. zevk için biraz öğreneceğim ama merak ettiğim, bu dili türkiyede alıştırma yapabileceğim birini bulabilir miyim? y
bir yandan fransızca öğrenmeye çalışıyorum iş için ama nirgendwo in afrika filmini izledikten sonra bu dile de merak sardım, bir kitap buldum, bugün 2 saat filan baktım güzel öğretiyor. zevk için biraz öğreneceğim ama merak ettiğim, bu dili türkiyede alıştırma yapabileceğim birini bulabilir miyim? yabancı öğrenciler var ama mesela türk vatandaşı da var mıdır bu dili bilen? bir de öğrenip, cvye yazsam nasıl durur?
ha bu arada bir gün afrikayı boydan boya gezme hayalim var, onun motivasyonu da var, cv önemli değil.
ha bu arada bir gün afrikayı boydan boya gezme hayalim var, onun motivasyonu da var, cv önemli değil.
0
bu dili türkiye'de linguistlerden başkası bilmez. onu da boğaziçi, odtü gibi okullardakiler bilir. onlarla iletişime geçmez lazım.
ayrıca bir yıl dersini aldım, bi b.k anlamadım şu dilden. çok saçma bir yapısı var, hiç tavsiye etmem.
ayrıca bir yıl dersini aldım, bi b.k anlamadım şu dilden. çok saçma bir yapısı var, hiç tavsiye etmem.
0
leo1905
Sisman bir fizigim yok , protein bazli rejim icin kimlere danismaliyim (fit vücut için)
Sisman bir fizigim yok , protein bazli rejim icin kimlere danismaliyim (fit vücut için)
0
diyetisyene değil. tek bildikleri karbonhidrata (şekere) yüklenmek onların. kilo problemi yoksa en iyisi deneyimli spor hocalarıdır. teslim et kendini iyi bir tanesine. ayrıca paleo/primal tarzı beslenmeye de bakabilirsin, bizde taş devri ve karatay olarak bilinir.
0
mete kudur
sb
sb
0
susayan insanın her su birikintisinden su içmemesi bununla ilgili olabilir ama bunun toplum kurallarıyla alakalı olduğunu düşünüyorum.
içgüdülerimizi bastırmanın tek açıklaması süper ego ve toplum kurallarıdır.
eğer bir bebeği ormana bırakırsan gör sen şeytanı. büyüyüp adam olduğunda seni bile yer.
içgüdülerimizi bastırmanın tek açıklaması süper ego ve toplum kurallarıdır.
eğer bir bebeği ormana bırakırsan gör sen şeytanı. büyüyüp adam olduğunda seni bile yer.
0
kendisi ile gerçekleştirdiğim bir sohbet esnasında kandıramamıştım mesela ben.
"hakkımda sağda solda konuşmayı bırak artık!" dedi.
"gel seninle bir anlaşma yapalım..." dedim;
"sen bana yalanlar söylemeyi bırakırsan, ben de senin hakkındaki doğruları başkalarına anlatmayı keserim...
ne dersin?"
kabul etmedi.
"hakkımda sağda solda konuşmayı bırak artık!" dedi.
"gel seninle bir anlaşma yapalım..." dedim;
"sen bana yalanlar söylemeyi bırakırsan, ben de senin hakkındaki doğruları başkalarına anlatmayı keserim...
ne dersin?"
kabul etmedi.
0
kaiserr76
Bu aksam üzeri okuldan bir hocam ile bir cafede oturduk biraz sohbet ettik,senin neden kız arkadasın yok dedi sonra da kızlar sana güvenmez bu yuzden zor bir sevgilin olması,zaten manken gibi kızların yanında kel ve sisman heriflerin olmasının tek nedeni var verdikleri güvenbazen düşünüyorum da cevr
Bu aksam üzeri okuldan bir hocam ile bir cafede oturduk biraz sohbet ettik,senin neden kız arkadasın yok dedi
sonra da kızlar sana güvenmez bu yuzden zor bir sevgilin olması,zaten manken gibi kızların yanında kel ve sisman heriflerin olmasının tek nedeni var verdikleri güven
bazen düşünüyorum da cevreme karsı cidden böyle bir mesaj mı veriyorum ?
ayrıca fiziki olarak da 1.83 80 kilo mavi gözlü üçgene yakın bir vucudum var giyinmesini çok iyi bilirim katine ya da amfiye girince gözler bana döner iyi dans ediyorum,tadında ukalayım...yani güvensizlik yaratacak ne yapıyor olabilirim ki
sonra da kızlar sana güvenmez bu yuzden zor bir sevgilin olması,zaten manken gibi kızların yanında kel ve sisman heriflerin olmasının tek nedeni var verdikleri güven
bazen düşünüyorum da cevreme karsı cidden böyle bir mesaj mı veriyorum ?
ayrıca fiziki olarak da 1.83 80 kilo mavi gözlü üçgene yakın bir vucudum var giyinmesini çok iyi bilirim katine ya da amfiye girince gözler bana döner iyi dans ediyorum,tadında ukalayım...yani güvensizlik yaratacak ne yapıyor olabilirim ki
0
benim senin gibi tanıdığım çok arkadaşım var senin gibi yakışıklı olanı da var.
Hem güven vermeyi bilmiyodursun hem de kızlara karakterini gösteremiyorsun demek ki.Sönük bir karakterin varsa ondan da olabilir.
Hem güven vermeyi bilmiyodursun hem de kızlara karakterini gösteremiyorsun demek ki.Sönük bir karakterin varsa ondan da olabilir.
0
herşey görüntü değil ki. Çok kasıyor olabilir misin? Tadında sandığın ukalalığın yanlızlığının sebebi olabilir mi?
0
Hocan gotunden uydurmus, guven ne alaka amk, bir de bok atmis kel ve sismanlara, ozlu soz ustası mubarek. Paran yoktur, konusmayi bilmiyorsundur, iticisindir, cirkinsindir bu yuzden kimse seninle cikmiyordur.
0
ahada nick
Türkiye de hangi meslekleri yapan insanlar bu maaşları alıyor?entrylere baktımda herkesin bir tanıdığı var maaşallah.
Türkiye de hangi meslekleri yapan insanlar bu maaşları alıyor?entrylere baktımda herkesin bir tanıdığı var maaşallah.
0
böyle maaşları duydukça kendimi aşağılık bir böcek gibi hissediyorum.
iyi bir network kurabilmişse avukatlar kesin kazanıyordur o kadar.
iyi bir network kurabilmişse avukatlar kesin kazanıyordur o kadar.
0
çoğu 35 yaşında avukat 15 bin tl kazanıyor büyük şehirlerde. daha fazlası için: (bkz: ahmed pekin) (bkz: mehmet gün) (bkz: erim bener) vs...
0
@sorular sorular aklımdaki sorular;hocam hukuk forumlarındaki avukatlar sürünüyoruz diyorlar ama.
0
sağlam çevre varsa avukat
göz doktoru ( ayda 80 bin e kadar çıkanını gördüm )
ticaretle uğraşanlar
eczacılar
göz doktoru ( ayda 80 bin e kadar çıkanını gördüm )
ticaretle uğraşanlar
eczacılar
0
"bir avukat, 2013 yılında hâlâ disket sürücüsü ile işlemlerini halletmeye çalışıyorsa o avukat stajerinin kurduğu büroda maaşlı çalışan olmaya ve sürünmeye mahkumdur"
bu sözün sahibi, 60 avukat ve bir sürü personeli olan bir hukuk bürosunun başında. demem o ki bir avukat yeniliklere açık olmayıp, teknolojik ve mesleki anlamda kendini geliştirmiyorsa sürünür. çünkü avukatlık bir yerde ticarettir de.
bu sözün sahibi, 60 avukat ve bir sürü personeli olan bir hukuk bürosunun başında. demem o ki bir avukat yeniliklere açık olmayıp, teknolojik ve mesleki anlamda kendini geliştirmiyorsa sürünür. çünkü avukatlık bir yerde ticarettir de.
0
hukuk forumlarındaki avukatların yüzde 90'ı stajyerliğini henüz yapan veya 25 yaşını geçmemiş avukatlardır. bir de küçük şehir büyük şehir kıyaslaması var. istanbul'da çalışan avukatla muğla'da çalışan avukat aynı imkan ve şansa sahip olmuyor bu para işlerinde. şahsen benim çok yakın bir arkadaşım maslak'ta bir gökdelende olan bir büroda staj yapıyor, çok iyi para alıyor. tabela avukatlığı çok kazandırmaz birinin yanında çalışıyorsan, büro seninse kazanıp kazanmamak sana bağlı, ama 35 yaşında istanbul'da kendi bürosu olan bir avukatın 15 bin kazanması normal bir şey, şaşılacak bir durum değil.
0
bir de ne bu şaşkınlık anlamıyorum..
kurumsal firmaların bir kısmı yeni mezunlara net 3 bine yakın maaş veriyor. en azından emin olduklarım var.
o yaşa kadar kadrosu/statüsü değişecek, tecrübesi artacak, primiyle şusuyla busuyla hele bir de satış(satın alma, pazarlama satışlailgili herhangi bir şey) veya yönetici pozisyonlarına oynuyorsa e zaten "normal" bir maaş.
hee şimdi illa birileri çıkacak yok ben şu okuldan/bölümden mezunum da şu kadar yıldır çalşıyorum da hala şu kadar maaş alıyorum diye; ee birilerinin de sizin gibi o maaşları alması lazım. piramit mantığı; yukarıdakiler sayıca az tabi.
bu bazen* meslekten bağımsızdır yani.. aynı meslekten birileri için o maaşlar sıradan bir durumken kimileri hep ağlar durur..
kurumsal firmaların bir kısmı yeni mezunlara net 3 bine yakın maaş veriyor. en azından emin olduklarım var.
o yaşa kadar kadrosu/statüsü değişecek, tecrübesi artacak, primiyle şusuyla busuyla hele bir de satış(satın alma, pazarlama satışlailgili herhangi bir şey) veya yönetici pozisyonlarına oynuyorsa e zaten "normal" bir maaş.
hee şimdi illa birileri çıkacak yok ben şu okuldan/bölümden mezunum da şu kadar yıldır çalşıyorum da hala şu kadar maaş alıyorum diye; ee birilerinin de sizin gibi o maaşları alması lazım. piramit mantığı; yukarıdakiler sayıca az tabi.
bu bazen* meslekten bağımsızdır yani.. aynı meslekten birileri için o maaşlar sıradan bir durumken kimileri hep ağlar durur..
0
ya arkadaş, hayatı bilmediği aşikar nedir ya, evet fakültede ingilizceyi bile doğru dürüst öğrenememişsen, özel sektörde var olması imkansız bir tıfıl tipsen, girişken değilsen, tek olayın kitapların arasına dalıp ders çalışmak ineklemekse kazanamazsın 15 bin. ben de bu işin içindeyim ve iki sene sonra avukatlık ruhsatımı alacağım, bilip bilmeden konuşmamak gerek.
0
forumlarda sürünüyoruz diyen avukatlar, avukatlığın sosyal bir iş olduğunu tüm olayın sağlam bir çevrede yattığını göz ardı etmiş olanlardır veya şükürsüzdürler. @sorular sorular aklımdaki sorular zaten "çoğu" demiş hepsi dememiş.
0
Beyler avukati ornek olarak verdim de tifillikla ya da bilgi, giriskenlikle hicbir alakasi yok onun, cevre baban zenginse geliyor, obur turlu sittin sene zengin olamazsin.
Dis hekimleri, doktorlar, pazarcilar(biz oyleydik en azindan), esnaflar, market sahipleri, kolayca kazanabiliyorlar.
Dis hekimleri, doktorlar, pazarcilar(biz oyleydik en azindan), esnaflar, market sahipleri, kolayca kazanabiliyorlar.
0
kardeşim avukat, eşi göz doktoru ikisi de o parayı kazanmıyorlar.
cevap yazan arkadaşlar epey hayallerde yaşıyor :)
ha yok mudur o parayı kazanan avukat, doktor. vardır ama azdır.
cevap yazan arkadaşlar epey hayallerde yaşıyor :)
ha yok mudur o parayı kazanan avukat, doktor. vardır ama azdır.
0
borusan; uzman yardımcısı 2600 net
arçelik ;çok iyi olmayan bir pozisyon için (ar-ge) (argeciler genelde zaten az kazanıyor diye söylüyorum) 2550
turkcell ; 3000 (+- 100)
fordda 2. senede (yine arge benzeri/projelendirme pozisyonu ) 3500
p&g (itü kimya mezunu yeni başlayan) 4800
primsiz yazdım.pozisyon ve tecrübeye göre başlangıçta 1-3 maaş arası. (ilk sene 2 maaş oluyor genelde, 3 vereni duymadım)
arçelik ;çok iyi olmayan bir pozisyon için (ar-ge) (argeciler genelde zaten az kazanıyor diye söylüyorum) 2550
turkcell ; 3000 (+- 100)
fordda 2. senede (yine arge benzeri/projelendirme pozisyonu ) 3500
p&g (itü kimya mezunu yeni başlayan) 4800
primsiz yazdım.pozisyon ve tecrübeye göre başlangıçta 1-3 maaş arası. (ilk sene 2 maaş oluyor genelde, 3 vereni duymadım)
0
ya işinde iyi olan herkes kazanır o yaşta 15 bin tl'yi, 30 yaşında bir hocam var okulda, tek yerden aldığı yıllık burs 25 bin euro adamın. ki bu adamın 250 bin euro(veya tl emin değilim) trink olarak kazandığı bi burs da var. mesela bir dişçim var, adam kendisini hayvan gibi satıyor, 15 bin tl'yi 10 günde bile kazanıyordur. iyi hastanelerde cerrahlar yine böyle kazanıyor(o yaşlarda) vs. vs.
0
Avukat çevresi varsa çok çok iyi paralar kazanabilir tabi ki. Ancak İstanbul'da kendi bürosu olan ve ortalamanın biraz üstünde para kazanan bir avukat olarak rahatlıkla söyleyebilirim ki, 15bin "çoğu" 35 yaşındaki avukatın kazandığı para falan değildir. Büyükşehirlerde çoğu avukat 15bin falan kazanıyor denmiş yok öyle bir şey, gerçekten yok.
@sorulan sorular aklımdaki sorular, biraz heyecanlı bir öğrenci arkadaşımız. daha dün konuştuk kendisiyle ama bana pek inanmamış sanırım, çoğu avukat 15bin tl kazanıyor vs. demiş. muhtemelen mezun olduğunda muhteşem bir hayal kırıklığına uğrayacak.
@sorulan sorular aklımdaki sorular, biraz heyecanlı bir öğrenci arkadaşımız. daha dün konuştuk kendisiyle ama bana pek inanmamış sanırım, çoğu avukat 15bin tl kazanıyor vs. demiş. muhtemelen mezun olduğunda muhteşem bir hayal kırıklığına uğrayacak.
0
tamam biraz daha daraltayım o zaman, "büyük" hukuk bürolarında(cerrahoğlu, mehmet gün&partners, bener, pekin, işmen vs..) çalışıp da 35 yaşına gelen birisi; bakın dikkatinizi çekiyorum, kurucu ortağın altında çalışıp 35 yaşına gelen birisi 15 bin türk lirası maaşı alamıyorsa beni de yakın diri diri. buna da katılmıyorsa bana heyecanlı damgasını basan avukat abimiz, bir şey diyemeyeceğim. bizzat gördüğüm şeye, internet sitesindeki konuştuğum bir avukattan daha çok inanırım ben.
0
burada çıkıp benden 8-9 yaş küçük, meslek deneyimi olmayan biriyle tartışmayacağım tabi ki ama, sayıları çift haneye bile ulaşmayan hukuk bürolarında kurucu ortağın altında çalışan avukatlar istanbulun "çoğu" avukatı olmuyor. %10'u bile olmuyor.
ayrıca fiziksel olarak referans vermek istemesem de kendisine, gene dün aynı arkadaşa söylediğim bir şey, hiçbir zaman bir mesleğe karar verirken uç örneklerden yola çıkmayın, olabilirseniz ne kadar güzel, olmak için de çalışın ama, muhtemelen onlardan biri olmayacaksınız çünkü.
ben avukat 15bin kazanamaz demiyorum, "çoğu" avukat 15bin kazanamaz diyorum. yanlış bilgiyi düzeltmeye çalışıyorum. tek amacım insanların yanlış yönlendirilip sonrasında mesleklerinde mutsuz olmaması. çevremde daha fazla mutsuz avukat istemiyorum çünkü.
ayrıca fiziksel olarak referans vermek istemesem de kendisine, gene dün aynı arkadaşa söylediğim bir şey, hiçbir zaman bir mesleğe karar verirken uç örneklerden yola çıkmayın, olabilirseniz ne kadar güzel, olmak için de çalışın ama, muhtemelen onlardan biri olmayacaksınız çünkü.
ben avukat 15bin kazanamaz demiyorum, "çoğu" avukat 15bin kazanamaz diyorum. yanlış bilgiyi düzeltmeye çalışıyorum. tek amacım insanların yanlış yönlendirilip sonrasında mesleklerinde mutsuz olmaması. çevremde daha fazla mutsuz avukat istemiyorum çünkü.
0
boyyyuk kurumsal firma muduru 40+ yas, maas 20 bin tl uzeri particlik vs. hersey var. 35 de 15 bin veren firma varsa zaten batsin kimse kimseye hele 35 e gelmis adama vermez o parayi
0
simdi muhendis icin 15 bin tl 8 bin dolar eder bu durumda net maas 96 bin dolar eder. ozaman bu adam yuzde 25 vergi verse 140 bin dolar maasi vardir.
yani abd de bile bu maas senior muhendis icin biraz fazlayken cok fena sallamissiniz. maaslar her yil surekli artmiyor. alan varsa bile en az 10 15 35 ligi eleyip mudur vs. olmustur.
yani abd de bile bu maas senior muhendis icin biraz fazlayken cok fena sallamissiniz. maaslar her yil surekli artmiyor. alan varsa bile en az 10 15 35 ligi eleyip mudur vs. olmustur.
0
avukatım.
ortalamaya vurulursa bir avukatın 15 bin kazanması dogrudur. yani toplam ciro / avukat sayısı= ve > 15.000. ancak artık avukatlık serbest meslek olmaktan çok işçilik statüsünde. yani maaşlı avukat sayısı yarıdan epey fazla. bunlara bir de kamuda çalışan avukatları ekleyin ki genelde 2-3 binlira geliri. olayın aslı şudur. bir kaç sene ancak gecinecek kadar kazanırsınız geliriniz düzenli degildir ama 5 yıldır takip ettiğiniz bir dava sonuçlanır ve 50, 100, hatta 200 ve daha fazlasını bir anda kazanırsınız. bu şekilde işini düzenli yapan titiz bir avukat 10 yilda evi arabası ve yüksek standartlara ulaşabilir. 20 yılda da artık emekli bile olabilirsiniz ama gerek yoktur nasıl olsa en az 2, 3 avukatı istihdam eder hale gelmissinizdir. Ayrıca forumlarda vs asla ve asla çok kazanmak ile ilgili bir yazı bulamazsınız etik değildir. ama bol bol mesleki sorunlar dile getirilir ki mesleğin özü de sorunlara çözüm bulmaktadır. telden ancak bu kadar detaya girebildim. sonuç olarak 15 bin normaldir hatta az bile. ama bu hem bir süre sonra oluşan bir durum hem de maaşlı çalışanlar için geçerli değil. istisnalar vardır, hatta 50 bin maaş bile var ama nadir bir durum.
ortalamaya vurulursa bir avukatın 15 bin kazanması dogrudur. yani toplam ciro / avukat sayısı= ve > 15.000. ancak artık avukatlık serbest meslek olmaktan çok işçilik statüsünde. yani maaşlı avukat sayısı yarıdan epey fazla. bunlara bir de kamuda çalışan avukatları ekleyin ki genelde 2-3 binlira geliri. olayın aslı şudur. bir kaç sene ancak gecinecek kadar kazanırsınız geliriniz düzenli degildir ama 5 yıldır takip ettiğiniz bir dava sonuçlanır ve 50, 100, hatta 200 ve daha fazlasını bir anda kazanırsınız. bu şekilde işini düzenli yapan titiz bir avukat 10 yilda evi arabası ve yüksek standartlara ulaşabilir. 20 yılda da artık emekli bile olabilirsiniz ama gerek yoktur nasıl olsa en az 2, 3 avukatı istihdam eder hale gelmissinizdir. Ayrıca forumlarda vs asla ve asla çok kazanmak ile ilgili bir yazı bulamazsınız etik değildir. ama bol bol mesleki sorunlar dile getirilir ki mesleğin özü de sorunlara çözüm bulmaktadır. telden ancak bu kadar detaya girebildim. sonuç olarak 15 bin normaldir hatta az bile. ama bu hem bir süre sonra oluşan bir durum hem de maaşlı çalışanlar için geçerli değil. istisnalar vardır, hatta 50 bin maaş bile var ama nadir bir durum.
0
hukuk okuyorum, babam avukat. yanında 4 avukat çalıştıyor. ve aylık gelir Allah'a şükür 50 bin lira. masraflar hariç. şehir antalya.
antalya için konuşacak olursam, 15.000 lira barajını geçen yaklaşık 200 avukat tanıyorum. antalya'da 1100 kadar avukat var dersem, fena bir oran değil gibi.
aylık 15000 üstü kazanan birkaç tanıdığım var, onlar hal işleriyle uğraşıyorlar. pazarcılık yani.
antalya için konuşacak olursam, 15.000 lira barajını geçen yaklaşık 200 avukat tanıyorum. antalya'da 1100 kadar avukat var dersem, fena bir oran değil gibi.
aylık 15000 üstü kazanan birkaç tanıdığım var, onlar hal işleriyle uğraşıyorlar. pazarcılık yani.
0
bir de; forumlarda % 90 stajyer veya genç avukat demiş bir arkadaş. kesinlikle yanlış hatta tam tersi bir durum var. hukuk forumu dediğiniz, turkhukuksitesi, hukuki.net falansa buralarda en çok yazan, en fazla tartışan, Karması en yüksek olan, moderatorler, site yöneticileri en az 50 yaşında pek azı da 40 falandir. buralar mesleki dayanışma, hukuki tartışma, mesleki ictihatlarin yapıldığı bir yerdir. herhangi çok tartışılmış bir forumu baştan sona okuyup kişilerin üye kimliklerini incelerseniz hak vereceksiniz. bir de avukatlık niyetiniz varsa buraları iyice inceledikten sonra karar verin.
0
@delfina uzakyol birinci kaptanı diye birşey yok.uzakyol kaptanı var.uzakyol 2. kaptanı var.birinci kaptan yok.kaptan ve başmühendis maaşları da 10 000 - 12 500 dolardır.2 kaptan ve 2. mühendisler 8000 - 8500 dolar alır.30 yaşında kaptan ve başmühendis olabilir bir kişi.
0
bildiğim meslekleri söyleyecek olursam:
-tahkim, marka(+fikri mülkiyet), m&a, rekabet gibi konularda ll.m'yi almış avukatlar diyebiliriz.
-öteki dallardaki avukatların "gerçekten" iyi giden bir iş yaşantısı olmalı. tazminatlar üzerine çalışan biri kendi ofisini açmış ise o da iyi paralar kazanabilir.
-doktorlar, cerrahi konular, göz, diş hekimleri.
-yurtdışında çalışan inşaat mühendisleri. türkiye içinde telekomünikasyon, biyolojik(genel olarak kimya ve ilaç sektörü) işler haricinde kazananını görmedim henüz.
-tahkim, marka(+fikri mülkiyet), m&a, rekabet gibi konularda ll.m'yi almış avukatlar diyebiliriz.
-öteki dallardaki avukatların "gerçekten" iyi giden bir iş yaşantısı olmalı. tazminatlar üzerine çalışan biri kendi ofisini açmış ise o da iyi paralar kazanabilir.
-doktorlar, cerrahi konular, göz, diş hekimleri.
-yurtdışında çalışan inşaat mühendisleri. türkiye içinde telekomünikasyon, biyolojik(genel olarak kimya ve ilaç sektörü) işler haricinde kazananını görmedim henüz.
0
gebere jackson
Pratik ev yemekleri gibi sitelere baktığımda her zaman 4 kişiye uygun ölçüde verilmiş yemek tarifleri görüyorum. Yok mu böyle bekarlar, tek kalanlar için tarifler, yahut bekarlar için yemek siteleri falan? Tarifler bir aile için olduğundan, bunu teke indirgemek istediğimde ölçüleri nasıl ayarlayacağ
Pratik ev yemekleri gibi sitelere baktığımda her zaman 4 kişiye uygun ölçüde verilmiş yemek tarifleri görüyorum. Yok mu böyle bekarlar, tek kalanlar için tarifler, yahut bekarlar için yemek siteleri falan? Tarifler bir aile için olduğundan, bunu teke indirgemek istediğimde ölçüleri nasıl ayarlayacağımı çözemiyorum, yine bi 2 kişilik oluyo yemekler ve bozulup çöpe atılıyor. İsraf istemiyorum artık. Napayım ne edeyim?
0
Öğrenci mutfağı güzel siteymiş, telefondan girdiğim için üstünkörü baktım ve beğendim, teşekkürler. Ah keşke öyle matematiksel şeyler yapabilsem, ben dört işlem bile yapamayan insanım. Jdhdhjfhj
0
Medievelman, alışverişlerimi günlük yapacağım bundan sonra maalesef mümkün değil dediğin. Yoksa bilirdim ben de dolapta saklamasını. Yiyim, bulaşığımı yıkayayım ve bitsin istiyorum.
0
ben bu işte uzman oldum sanırım. öğünlük yemek yapabiliyorum kendi evime çıktığımdan beri.
pilav mesela 1 ince belli çay bardağı ile ölçülmüş pirinç = 1 kişi
bence sulu yemekler daha da koaly. diyeim kıymalı patates yapacaksın, normalde 3-4 kişiye 3 büyük patates yeter. Tek kişilik yaparken patates sayısını 1 tut, soğanı bütün doğrama yarım soğan koy, kıymayı da az tut, avuç içinden az gibi (ben kıyma pek sevmem ondan). kuru fasülye yapsan yine aynı mantık. ana malzemeyi azaltırsan diğerlerini de otomatik olarak azaltmak kolaylaşır. yani tek kişilik karnıyarık falan hayal değil.
tabi bu mantık bir tek tatlı, poğaça vb. şeylerde patlar. onları da yeme zaten :D
pilav mesela 1 ince belli çay bardağı ile ölçülmüş pirinç = 1 kişi
bence sulu yemekler daha da koaly. diyeim kıymalı patates yapacaksın, normalde 3-4 kişiye 3 büyük patates yeter. Tek kişilik yaparken patates sayısını 1 tut, soğanı bütün doğrama yarım soğan koy, kıymayı da az tut, avuç içinden az gibi (ben kıyma pek sevmem ondan). kuru fasülye yapsan yine aynı mantık. ana malzemeyi azaltırsan diğerlerini de otomatik olarak azaltmak kolaylaşır. yani tek kişilik karnıyarık falan hayal değil.
tabi bu mantık bir tek tatlı, poğaça vb. şeylerde patlar. onları da yeme zaten :D
0
yapma be hayrettin daha kadrolari saymadim
benim şerefsiz kedi sikinin keyfine kaçtı gitti.1 km uzakta görmüşler en son.oradan buraya gelir mi?biri salam verse ona alışır mı?
benim şerefsiz kedi sikinin keyfine kaçtı gitti.
1 km uzakta görmüşler en son.
oradan buraya gelir mi?
biri salam verse ona alışır mı?
1 km uzakta görmüşler en son.
oradan buraya gelir mi?
biri salam verse ona alışır mı?
0
erkek mi? erkek kedilerin öyle tripleri var. gider, dolaşır yine sikinin keyfine geri döner. başka yere alışması tamamiyle keyfine kalmış ama bence hevesini alıp geri gelir.
0
benim hiçbir kedim geri dönmedi malesef. ölüme gidiyorlar, o yüzden uzaklaşıyorlar diye biliyorum.
0
mattiadestro
soru başlıkta gençler. bakıyorum sıradan bir fasulyenin bile onlarca yemek çeşidi var ama hamsi dışında türk mutfağında herhangi bir balık yemeği yok. ben mi yanlış biliyorum?
soru başlıkta gençler.
bakıyorum sıradan bir fasulyenin bile onlarca yemek çeşidi var ama hamsi dışında türk mutfağında herhangi bir balık yemeği yok.
ben mi yanlış biliyorum?
bakıyorum sıradan bir fasulyenin bile onlarca yemek çeşidi var ama hamsi dışında türk mutfağında herhangi bir balık yemeği yok.
ben mi yanlış biliyorum?
0
türkiye denizlerinden çıkan tüm balıkların 2-3 çeşit pişirme metodu, yemeği vardır hemen hemen.
mevsimden mevsime çıkan bir yiyecek olduğu için fasulye, patlıcan, pirinç gibi olamaz tabiki.
mevsimden mevsime çıkan bir yiyecek olduğu için fasulye, patlıcan, pirinç gibi olamaz tabiki.
0
bence yanlış biliyorsun. türkiye'de çok güzel balıklar çıkıyor ve çok güzel pişirme yöntemleri var. en iyisi ızgara ve fırın.
tabii deniz kenarındaki şehirler daha şanslı bu konuda.
tabii deniz kenarındaki şehirler daha şanslı bu konuda.
0
yanlış biliyorsun. o bigi genç kuşağa aktarılmamış olabilir ama dedeler falan hangi balık 10 metreden tanırlar, ızgara mı, tavada mı, fırında mı, buğulama mı olur bilirler. ayrıca şimdi adını unuttuğum bir balık saklama şekli var çok yaygın, tuzlanarak yapılan. var yani. yok değil.
0
Vedat Milor da bundan şikayet ediyordu. Yeri yok değil, yeri var ama "pişirmesini bilmiyoruz" diyor kendisi. Karnımı çok acıktıran bir programı sırasında uygulamalı olarak balık nasıl yeniri göstermişti. Yani, yeri var ama lezzetli yapamıyoruz belki de?
0
ızgara, buğulama muhabbetini demiyorum. hamsiyle hamsili pilav yapılıyor, ekmeği var keki var vs.
ama denizlerimizde çıkan diğer balıklar için yok bunlar. bir çinekop, levrek için duymadım bunları.
@jpsartre hamsiyi yazdım zaten. onun dışında diyorum.
ama denizlerimizde çıkan diğer balıklar için yok bunlar. bir çinekop, levrek için duymadım bunları.
@jpsartre hamsiyi yazdım zaten. onun dışında diyorum.
0
hamsinin o kadar çok şeyin içine girmesinin coğrafyayla ilgisi var sanıyorum. karadenizde balık çeşidi pek yok. karadeniz'in coğrafyası malum, hayvancılık yapmak güç, tarım ürünleri çeşidi de sınırlı. protein ihtiyacı ve balığın bolluğu böyle bir sonuca götürmüş olabilir. öte yandan ege ve marmara'da balık çeşidi bol, coğrafya sınırlaması yok. mutfak zaten geniş, her türlü ürün yetişmesine mukabil. osmanlı mutfağı, rum mutfağı vs.
bir de bu açıdan bakmak lazım.
dışarıda yenilen balığın lezzetsizliği ise tamamiyle farklı bir sorunun cevabı.
bir de bu açıdan bakmak lazım.
dışarıda yenilen balığın lezzetsizliği ise tamamiyle farklı bir sorunun cevabı.
0
