Giriş
(3)

hava durumunun cok sicak oldugu filmler.

petekdoku
simdi soyle bir durum var. ne zaman ki bir film "amma da sicak var, cehennem gibi yaniyoruz, bilmemne sehrinin tarihinde boyle bir sicak gorulmemistir!" seklinde baslar, o film sinema dunyasinda kendine hatiri sayilir bir yer edinir. gayet guzel filmlerdir bunlar. benim aklima gelenler, dog day afte
simdi soyle bir durum var. ne zaman ki bir film "amma da sicak var, cehennem gibi yaniyoruz, bilmemne sehrinin tarihinde boyle bir sicak gorulmemistir!" seklinde baslar, o film sinema dunyasinda kendine hatiri sayilir bir yer edinir. gayet guzel filmlerdir bunlar.

benim aklima gelenler, dog day afternoon, 12 angry men(eski olani), do the right thing. konuyla, yasananlarla falan alakasi olmasa da bu filmlerin hepsinde de hava cok sicaktir.

benim siz sevgili insanlara sormak istedigim, havanin cok sicak oldugu baska hangi filmler var? simdiden cok tesekkurler.
0
petekdoku
(16.08.08)
falling down in girisinde de öyle bir durum var sanki.
0
atmacaged
(16.08.08)
u turn
0
ayanux
(16.08.08)
(3)

Olimpiyat/Tekrarlar

thewicked
Kacirdigimiz maclarin tekrarlarini izleme imkanimiz yok mu? Gunduz isimiz gucumuz oluyor mesela izleyemiyoruz, geceleri bakiyorum yuzme, voleybol maclari falan hepsinin tekrarlarini veriyorlar TRT3 veya Eurosport. Ya da sabaha karsi izledigim yer hareketlerinin tekrarlarini gunduz gordum. Ama basket
Kacirdigimiz maclarin tekrarlarini izleme imkanimiz yok mu? Gunduz isimiz gucumuz oluyor mesela izleyemiyoruz, geceleri bakiyorum yuzme, voleybol maclari falan hepsinin tekrarlarini veriyorlar TRT3 veya Eurosport. Ya da sabaha karsi izledigim yer hareketlerinin tekrarlarini gunduz gordum. Ama basketbol maclarinin tekrarlari yok hic. Yayin akislarinda da yazmiyor zaten. Ntvspor ne guzel verirdi tekrarlari. Mesela yarinki İspanya-ABD macini kacirsam bunu sonradan izleme imkani yok mu internette surda burda bi yerde?
0
thewicked
(16.08.08)
an itibariyle rai sport.. 24 saat full tekrar veriyor..
0
ayanux
(16.08.08)
projectw.org

Burası var. Burdan birçok müsabakayı bulabilirsiniz.

(basketbol maçları var mı bilmiyorum)
0
vita vinum est
(16.08.08)
Rai sport’u izleyemiyorum inatla “no current streaming” diyor.
Projectw forumu da supermis ama onlar da abanmislar yuzmeye, voleybola. Basketbol maclari yok. Kisfmet.
0
🌸thewicked
(16.08.08)
(3)

Atıcılık

kruva san
Bu atıcılık nasıl bişiidir? Hani Olimpiyatlarda havalı tüfekle olan (trap diil). Zor mudur, pahalı mıdır, zevkli midir? Nerede yapılır. Var mı bilen?
Bu atıcılık nasıl bişiidir? Hani Olimpiyatlarda havalı tüfekle olan (trap diil). Zor mudur, pahalı mıdır, zevkli midir? Nerede yapılır. Var mı bilen?
0
kruva san
(15.08.08)
soruya ek: bu sporu yapan Guney Kore'linin teki olimpiyatlarda dopingli cikti. aticilikta ne ise yarar yav doping? kartal gozu mu sagliyor?
0
507
(15.08.08)
@507: Amfetamin türevi ilaclarla kombine edilen doping turevi maddeler ekstra konsantrasyon sagliyor. Refleksler de uyariliyor.
0
hlathguth
(15.08.08)
atıcılıkta kullanılan tüfekler öyle böyle pahalı değil... zaten geneli özel yapımdır ancak çok pro tüfekler inanılmaz pahalı.
0
ayanux
(15.08.08)
(10)

Süt markaları

ermanen
Bir sürü süt markası var hangisini alacağını şaşırıyor insan, ucuzunu almaya çalışıyoruz. Kalite farkı oluyor mu bunlarda, siz hangisini kullanıyorsunuz? Tatlı falan yaparken farkeder mi markalar?
Bir sürü süt markası var hangisini alacağını şaşırıyor insan, ucuzunu almaya çalışıyoruz. Kalite farkı oluyor mu bunlarda, siz hangisini kullanıyorsunuz? Tatlı falan yaparken farkeder mi markalar?
0
ermanen
(13.08.08)
doğrudan içecekseniz iyi marka almakta fayda var, çünkü tadı markalar arasında çok fark ediyor. mesela ben her sabah bol sütlü kahve içerim ve kahvede de sütte de alıştığım markanın (sütte pınar, ege çıkışlı bu da bak, orası da benim memleket, toprak çekiyor böyle işlerde sanırım) dışına çıkarsam keyif olmaktan çıkar benim için. zaten çok gitmiyor kahvede kullandığım için, küçüklerden alıyorum.

ama sütlaç, puding yapacağım ya da yemeğe sos (beşamel mesela) yapacağım zaman direkt markasız ya da nispeten ucuz süt alıyorum. böyle şeylerin içinde piştikten sonra fark etmiyor, yemeğin ya da tatlının tadını etkilemiyor. zaten sütü bol kullandığımız şeyler bunlar, kısacaksam buradan kısıyorum.
0
morella
(13.08.08)
sui
(13.08.08)
ben de dimes derim.
0
uz
(13.08.08)
laktoz intoleransi olan biri olarak diyorum ki markalar arasinda fark mevcut.
0
helenart
(13.08.08)
direk pınar diyorum çünkü piyasadaki bütün sütler içinde kuru madde oranı en yüksek olan o.
diğer çoğu marka sütteki bütün besleyici maddeleri ayırıp tereyağ vs olarak değerlendiriyor, geriye kalan sıvıyı süt adı altında piyasaya sürüyor.
0
badfan
(13.08.08)
pınar veya danone-pınar bulamazsak danone-. koku ve tadında ciddi farklar ıoluyor.
0
kayranin kedisi
(13.08.08)
coluk cocuk büyütmüs biri olarak danone iyidir derim. o olmazsa dimes de iyidir. tatli falan yapacagin zaman ise nobel süt idare eder.
0
atmacaged
(13.08.08)
eker ve tamek'te çalışan bir yöneticiden, piyasada çok ucuz fiyatlara satılan sütlere su+süttozu karıştırıldığını duymuştum.
0
flyalone
(14.08.08)
sek cam şişe. tek olur kral olur padişah olur.
0
ayanux
(14.08.08)
uzun ömürlü sütlerde bazılarının hoşuna giden bir koku oluyor ama ben sevmiyorum. o yüzden günlük sütleri tek geçerim. ama yörsan ı at çöpe içinden yaşam formları çıkabiliyor.
0
dambil
(14.08.08)
(6)

Karamsar Kişiyi Karamsarlıktan Vazgeçirmek

ermanen
Karamsar kişiyi karamsarlıktan vazgeçirmek için ne yapardınız? Kronik durumu kroniksizleştirmek için can alıcı düşüncelerin ürünü cümleler de söyleyebilirseniz ne ala...
Karamsar kişiyi karamsarlıktan vazgeçirmek için ne yapardınız? Kronik durumu kroniksizleştirmek için can alıcı düşüncelerin ürünü cümleler de söyleyebilirseniz ne ala...
0
ermanen
(13.08.08)
yavru kedi alın.
0
arwear
(13.08.08)
karamsarlığın dikkat çekmek ve/veya beklentilerin altında performans gösterildiğinde çevresindekilere karşı rezil olduğunu hissetmemek için beklentilerini düşük göstermek gibi otomatik bir mekanizmayla işleyip işlemediğini sorgulamak lazım önce. eğer bunlardan biriyse, karamsarlığına destek olmak ve onun çizdiğindne daha karamsar bir tablo çizerek üzerine gitmek sorunu çözecektir.

mesela "ben bu sınavları hayatta geçemem" diyen birine "geçersin ya yaparsın aslansın sen" demek yerine "hakkaten işin zor biraz, hayatta geçemezsin sen bunları" demek çoğu zaman karşıdaki kişiyi gazlar, karamsarlığı bir maske olarak kullanıyorsa(ki bu hakikaten çok yaygın) düşmesini sağlar bence. o da kendini sorgulama fırsatı bulur. örnekler çoğaltılabilir.

tabi durumun bu olduğundan emin olmak lazım önce.
0
kurukafa
(13.08.08)
hair gibi filmler izlettirilebilir..
0
ayanux
(13.08.08)
ingilizce biliyorsan, bu video yu[randy pausch] u izle derim .

video.google.com

emin ol uzerindeki karamsarlik ortadan kalkacak :)
0
egotm
(13.08.08)
kendisinden kötü durumda ama hayat dolu olan insanları gösterebilirsiniz.
0
kahvegibi
(13.08.08)
önce nietzche ağladığında'yı okutup dibe vurmasını sağlar, daha sonra da viktor frankl'ın insanın anlam arayışı'nı okutur, ayaklarını yere vurup su üstüne çıkmasını sağlardım..
0
vercingetorix
(13.08.08)
(6)

iki tekerlekli araçlarla geri geri gitmek

kriker
motosiklet ya da bisiklet neden sadece ileri giderken dengede kalır? iki tekerlekli araçlarla neden geri geri giderken denge sağlamakta güçlük çekilir? açıklayıcı soru: ileri giderken denge sağlamakta zorluk çekilmeyecek süratte geri geri giderken yaşanan denge probleminin sebebi nedir? (ek bilgi: d
motosiklet ya da bisiklet neden sadece ileri giderken dengede kalır? iki tekerlekli araçlarla neden geri geri giderken denge sağlamakta güçlük çekilir?

açıklayıcı soru: ileri giderken denge sağlamakta zorluk çekilmeyecek süratte geri geri giderken yaşanan denge probleminin sebebi nedir?

(ek bilgi: düşük süratlerde dengenin sağlanmasında yaşanan problemin sebebi tekerlekler üzerinde oluşan jireskopik kuvvetlerin çok düşük olması)

konuya benzer bir başka soru için www.eksiduyuru.com
0
kriker
(11.08.08)
yavaş olduğu için diye sanıyorum.
0
gholeman
(11.08.08)
çünkü ileri gitmek için dizayn edilirler. bu araçlarda ağırlık merkezi (sürücüsüz, sürücülü) ileri gitmeye yönelik dizayn edilir. hız arttıkça değişik kuvvetler işin içine girdikçe denge farklı şekillerde sağlanır o çok uzun bir konu ama basit olarak cevap bu şekilde dizayn edildikleri içindir. bir de insanoğlu'nun denge durumu var. sadece ikitekerde değil geri geri yürürken de denge kurmakta zorlanırız. çünkü insanoğlu da ileri hareket edilecek şekilde dizayn edilmiştir.
0
sijwocaq
(11.08.08)
cevap sorunun içinde: "denge". 2tekerlerde bunu aracın kendisi mekanik olarak saglayamıyor, sürücünün yapması şart. 180 derece kafayı çevirebilen bir sürücü gidebilir geriye.
0
507
(12.08.08)
buna sebep olan en onemli faktorlerden birisi gidonun onde olmasidir. dengesel bir sorun olmasa da, arabalarda da geri geri gitmek ayni sebepten zordur. acemi suruculer geri giderken yandaki araclara ve diger nesnelere surtmeye cok meyillidirler. arkadan motorlu kucuk tekneleri gozunuzun onune getirin. hani motoru direkt olarak dumen olarak kullandiginiz... araca arkasindan vereceginiz en ufak bir yon, araci oldukca fazla cevirecektir. tekrar araba ornegine donelim: paralel parkta araci geri geri park etmek araca daha fazla manevra kabiliyeti sagladigi icin tercih edilir.

simdi lafi baglamaya calisalim: bisiklette geri geri giderken gidonun arkanizda kalmasindan dolayi bisikleti duz bir cizgide goturmeniz zorlasir. eh, bu da stabiliteyi, dengeyi ciddi sekilde etkileyecektir.
0
izmirian
(12.08.08)
(bkz: kinetik)
0
ayanux
(12.08.08)
alışkanlığın çok büyük etkisi var, bütün fiziksel gerekçeler dışında. mesela ben bir bmx'in gidonuna yarım oturup geri geri gidebiliyorum ama gidişim 2 günlük bisikletçi gibi baya yalpalayarak oluyor. fakat bu ters binme işine çalışmış biri düz gidermiş gibi rahat bir şekilde geri geri gidebiliyor. yani biraz çalışma ve kendine güven mevzusu. iki tekerlekli araçlarda kendine güven denge için önemli. örneğin bence bisiklete binmeyi öğrenmek denilen şey bisiklet korkusunu yenmektir aslında. çünkü yeterince güven ile pedallara asılırsan zaten o kendi kendine gidiyor. insanı düşüren "lan şimdi düşücem galiba" korkusu sebebiyle oluyor.

aman neyse dolandırdım. yani çalışmaya da bakıyor.
0
kurukafa
(12.08.08)
(6)

bozcaada

nosurprises
arkadaşlaağrr..bozcaadada sessiz, sakin, eli yüzü düzgün mekanlardan bi kaç bişey yazar mısınız?tavsiye edebileceğiniz, kaldım, sevdim diyebileceğiniz mekan ismi.diyorum.
arkadaşlaağrr..
bozcaadada sessiz, sakin, eli yüzü düzgün mekanlardan bi kaç bişey yazar mısınız?
tavsiye edebileceğiniz, kaldım, sevdim diyebileceğiniz mekan ismi.diyorum.
0
nosurprises
(11.08.08)
adonis pansiyon - konaklamak icin ideal.(ada merkez'de, biz daha uzaga gidemedik aracimiz olmadigi icin)www.adonisbozcaada.com
alternatif gurkol pansiyon olabilir, mecbur kalmadikca sona birakin.

yeme - icme fasilitesi (denenerek memnun kalinan)
marti lokanta - rum mahallesi'nde
lodos - rum mahallesi tarafinda meydan'in paralel sokaginda
yakamoz - liman'da
polente bar/cafe - zaten kacinilmaz guzergah

plaj tarafinda yeme icme: koreli - nefis pattiz kizatmasi vesair yiycekleri ile benden tavsiyedir. hatta ah ben de gidebilsemdir, tez vakitte..
0
dolphingirl
(11.08.08)
polente barin yanidna midyeci apo usta var. enfes bir midyesi var adamin, sevmeyen adami bile midye dolma fanatigi yapabilir. mutlaka tat derim (dolphingirl unutmus hatirlatayim dedim) :)
0
unspokenlies reloaded
(11.08.08)
bi$i daha geldi aklima... bozcaada polente fenerinde gunu batirip gelin. $arabinizi da almayi unutmayin. arabaniz yoksa, belirli bir saatte dolmu$ kalkiyor oraya. ama mutlaka gidin.

edit: gun batimini izlerken yanina $arap almayan bir oglak olarak cok pi$manim cook!!
0
unspokenlies reloaded
(11.08.08)
uy, evet biraz es gecmi$im... cok ayip... da, "polente kacinilmaz guzergah" derken ben de onu kastettiydim:P

hakkaten o midyeden tatmaniz lazim, bi daha ba$ka bi midyeyi begenmeme riskiniz oldugunu solemeliyim..

ps. $arap almamakta inat eden oglaklara acimayin, kesin! : )
0
dolphingirl
(11.08.08)
geceleri salhane
0
ayanux
(12.08.08)
çok teşekkürler ederim..notlarımı alıyorum:}
0
🌸nosurprises
(12.08.08)
(2)

bisiklet toplamak

laroux
1 hafta içerisinde bisikletimi yeni kadro, tekerlek, amortisor ve tekerleklerle yeniden hayata döndürmek istiyorum. belki gözüm dönüğ vites ve fren takımı dahi alabilirim.hem parca montajinda hem yonlendirmede izmir'de güvenebilecegim bir bisikletci biliyor musunuz?internet kullanicilari icin mail:
1 hafta içerisinde bisikletimi yeni kadro, tekerlek, amortisor ve tekerleklerle yeniden hayata döndürmek istiyorum. belki gözüm dönüğ vites ve fren takımı dahi alabilirim.

hem parca montajinda hem yonlendirmede izmir'de güvenebilecegim bir bisikletci biliyor musunuz?

internet kullanicilari icin mail: [email protected]
0
laroux
(07.08.08)
izmir'de şurası var.
www.sedabisiklet.com

fakat kadro da dahil tüm bisikleti yenileyecekseniz biraz pahalıya gelebilir. belki yeni bir bisiklet almak daha ucuz olacaktır.
0
henry gale
(07.08.08)
yönlendirme konusu biraz muallakta kalır. genelde bisikletçilerin tamamı paranız doğrultusunda alabileceğiniz en pahalı malzemeyi size önerir. mesela bir maşa için 600 euro ayırdıysanız, ve ihtiyacınız olan, sizin kullanımıza uygun maşa 150 euro ise size direk yarışçıların kullandığı havalı, reboundlu, remote control lü, yüksek çalışma mesafeli ve ayarlanabilir kilit mekanizması bulunan şampiyon bir maşayı kilitlemeye çalışabilirler.. halbuki sizin bu maşaya hiç ihtiyacınız yoktur. bu iş böyledir..

benden tavsiye;
bisikletinizi ne amaç doğrultusunda, ne kadar sıklıkta kullanacağınıza ilişkin kafanızda bir tarz oluşsun. bu tarza yetebilecek malzemeleri listeye yazın, sonra bir forumda nasıl olmuş bu deyin. gerisi gelir zaten.. boylelıkle olmayan parçaları istanbuldan bile getirtebilirsiniz.

kolay gelsin
0
ayanux
(08.08.08)
(5)

Rehber olma rehberi

foca fatihi
Turizm rehberi olma işi nasıldır, ne gibi bi proseduru vardır. Sınavları, ücreti, eğitim düzeyi yani tüm ayrıntıları ile öğrenmek istiyorum bilgisi olan var mıdır acep?
Turizm rehberi olma işi nasıldır, ne gibi bi proseduru vardır. Sınavları, ücreti, eğitim düzeyi yani tüm ayrıntıları ile öğrenmek istiyorum bilgisi olan var mıdır acep?
0
foca fatihi
(07.08.08)
yabanci dil ingilizce ise iş cok zor. eskiden turizm bakanligi kurs ve ardindan sinav aciyordu. sonra bir ara sadece iki senelik okul mezunlari olacak dediler. en son yanlis bilmiyorsam yine turizm bakanliginin sinavi ile oluyor ama ingilizce rehberler zaten piyasada fazla fazla rehber oldugundan sikayetciler. bir de tabii belgen olsa bile bir sürü kurt rehberin arasina girip iş kapabilmek ayri bir sorun. bir kac yil para kazanamamayi göze almak gerekebilir.
0
atmacaged
(07.08.08)
www.tureb.net

site genelinde daha ayrıntılı bilgiler de mevcut..
0
sharpenter
(07.08.08)
rehber arkadaşlarımın dediğine göre okullu yeni mezun rehberler piyasayı iyice düşürmüşler. türsab'ın listesinin 1/3 üne çalışıyorlarmış özellikle antalya'da. bu dedikoyu da aktarayım dedim.
nadir diller diye tabir edilen bi kategori var. şayet ingilizce rehberlik düşünüyorsan kokart alman çok zor, ingilizceci almıyolar diye biliyorum. ispanyolcanın piyasası hala var. ya da uzun vade için nadir bir dil öğrenip, 3 yıl sonra eyleme geçmek gibi bi plan da yapmak mümkün. bu aralar moda çince öğrenmek malum. o tip bi plan yapcaksan çevremde zibilyon tane rehber var, onlara akıl danışabilirim.
0
pyro clustic flow
(07.08.08)
10 yıldır incoming pazarının içinde bulunan biri olarak rehberlik mesleğinin şu anda nasıl bir durum halinde olduğunu kısaca izah edeyim.

rehberliğe hangi dilde başlarsanız başlayın, bu mesleği icra ettiğiniz sürece sizin haklarınıza tecavüz edileceğini, dolaylı yoldan sizinde başkalarının haklarına tecavüz etme zorunluluğunuz olduğunu belirtmek isterim... bunun yanında başkalarının çıkarları için tahmin edemeyeceğiniz kadar çok yalan söylemek zorunda olduğunuz gerçeğinide kafanızdan çıkartmayın. ülkemiz turizm anlayışında ülkemizi ziyarete gelen turistlere yalan söylemek, yanıltıcı bilgi vermek ve kandırmak, bu pazarın kaçınılmaz bir davranış biçimidir. bunları yapamazsanız herhangi bir acente'den iş almanız pek mümkün olmaz.

genel hatlarıyla yapacağınız işin içinde bulunan noktalar, yukarıda bahsettiğim ayrıntılar ile bire bir alakalıdır..

dil seçimi konusuna gelince..
sakın olaki ingilizce'den kokart almayın. ingilizce kokartı olan rehberlerin neredeyse %30'u sadece ingilizce anlatımlı işlerde çalışır. kalan %70 lik kısım ise ya illalh edip çalışmıyordur, ya sabahlara kadar antalyada alan-otel transferi yapıyodur, ya da gölge rehberlik dediğimiz abuk bir işi yapıyordur.

eğer ingilizce kokart alıp çalışmak zorunda kalacaksanız ingilizce anlatımlı işlerin tamamı ''tanıdık'' kişilere verildiği için yüzde 99 ''gölge'' olarak tabir ettiğimiz rehberlik çeşidini icra edersiniz. peki nedir bu ''gölge rehberlik'' olayı? hemen anlatayım..

ender diller olarak bilinen yunanca, çince, korece, lehçe, çekçe, farsça, rusça dillerine ait turist gruplarına yetecek sayıda kokartlı rehber olmadığı için acenteler tarafından icad edilmiş bir iş koludur gölge rehberlik. örneklemek gerekirse ülkeye gelen bir yunanlı grubun başında yunanca kokarta sahip bir rehber tesis edilemiyorsa (ki bu yoğunluktan, yani gelen turistin var olan rehber sayısından fazla olduğu durumlarda hasıl olur) yünanca bilen fakat kokartı olmayan herhangi bir kişi grubun başına verilir. yanına da kontrollerde sıkıntı yaşanmaması için bir ingilizce rehber verilir. işte bu rehbere ''gölge rehber'' denir. gölge rehber yünanca bilmediği için anlatım yapamaz ve tek işi o yünanca bilen adamın dediklerini yapmaktır. o adam saat 4 te topkapıya gdicez derse topkapıya gdilir. çiş molası vericez derse çiş molası verilir. yani rehber olarak yapmak zorunda olduğunuz bir şeyin kararını kesinlikle kendiniz alamazsınız. hatta çoğu zaman bu adamlar öyle kaprisli olur ki iki kaşık suda boğasınız gelir, yaptığınız işi bırakma noktasına gelirsiniz. müşteriyle bire bir temeasta olduğu için, sizin kazanacağınız paranında yönetimi tamamen onun elindedir. haliyle onun dediklerine riayet etmek zorunda kalırsınız. tüm bunların yanında grubun baındaki yetkili kişi kağıt üzerinde siz olduğunuz için, doğabilecek tüm kötü durumların sorumlusu da siz olursunuz.

fazla karartıcı oldu sanırım. birazda ''nasıl olursa iyi olur'' kısmına geçelim.

evet, çalışır ve başarabilirseniz iyi olur. gidip ispanyolca kokart alırsanız kendi turunuzun rehberi olabilirsiniz. zaten dünyanın yarısından fazlası ispanyolca konuşurken neden bu kadar çok ingilizce kokartlı rehber çıkartırlar anlamış değilim. ülkemize ciddi sayıda ispanyolca dilinden turist gelmekte ve bunların servisleri ispanyolca'dan yapılmaktadır. çoğu zaman rehber azlığından iki tur birleştirilip tek rehbere verilir. ülkemizde ispanyolca ezelden beri rağbet gören bir dil olmadığı için rehber olmayıp ispanyolca konuşan insanlara pek rastlanmaz. haliyle bu işin gölge rehberliği de yapılamamaktadır. dolayısı ile ispanyolca kokart alabilirseniz ciddi paralar kazanırsınız. zaten siz daha mezun olurken acenteler gelir sizi bulur ve ciddi teklifler yaparlar. ayrıca ispanyolca dillere bağlı arjantin, meksika, ispanya vs gibi ülkelerin tuistlerinin de ciddi paralar bırakması da cabasıdır.

ha bu dediklerim, eğer başarabilirseniz korece, çince, farsça, çekçe, lehçe gibi diller içinde geçerlidir ama dediğim gibi ispanyolca bunların yanında kraldır. çünkü ispanyolca sadece ispanyaya değil, çoklu pazarlara da hükmeder..

rehberlik ilginç meslektir. rehberlik, sadece müze anlatmak değildir. iyi hitabet yeteneğinin yanında proglamlalama zamanlama ve kendine güven ister. bilmediğiniz bir şeyi soran yolcunuza ''eeeee'' demek yapacağınız son iş olmalıdır. bunun yerine bilmiyorsanız çok net ve sanki doğruymuşçasına 3 yaklaşık bir biçimde sallamak, öyle herkesin yapabileceği bir şey değildir. çünkü bu soru, mola tesisinin bahçesinde ekili olan bir bitkinin cinsi olabileceği gibi, bir sütun başının tepesineki mermerin hangi bölgenin taş ocağından geldiği de olabilir.

yoğun tipi altında 40 tane yabancıyla konya-ankara karayolunda kalmış olabilirsiniz ve yolcunuzun çişi geldiğinde bunu nasıl halledebileceğiniz hakkında çözüm yolu bulmak, tamamiyle sizin pratikliğinize kalmıştır. psidia'yı gezen bir müşteriniz kalp krizi geçirebilir, kapadokya'da çömlek kebabı yiyen bir müşteriniz in miğdesi buna alışık olmayabilir ve ihlara vadisinde kusmaya başlayabilir. denizli antalya arasında, katranık dağlarında yolcunuzun dişi ölesiye ağrıyabilir ve oraya en yakın sağlık oacağını bilmek sizin göreviizdir, trabzondaki bir oteli bulmak sizin göreviniz olabileceği gibi, kaptanın gizlice alkola alpı almadığını kontrol etmekte sizin göreviniz olabilir. uyuan kaptanı uyanık tutmak için gece boyunca sohbet etme zorunluğunuz olduğu gibi bu kaptan psikopat biri de olabilir.

bu ve bunun gibi fantastik olayların tamamı bu mesleğin içinde vardır ve var olmaya devam edecektir.

akademik kısmını bilmiyorum ama sanırım herhangi bir üniversitenın 2 yıllık rehberlik bolumunu bitirip mezun oldugunuz zaman türkşiye turunu yaptığınız anda rehber olabilrsiniz. ender bir dil biliyorsanız bakanlığın açtığı ender dil sınavlarını veripte rehber olabilirsiniz.

:)
hızlı yazdım, typolar affola..
0
ayanux
(07.08.08)
bu arada o sitelerde yazan yevmiyeler kendini bilmez rehberler ve acenteler sayesinde kırıldıkça kırılır. siz biriyle bi parada anlaşırsınız, başka bi rehber gelir anlaştığınız, hakkınız olanın altında bi paraya tamah edip işi sizin elinizden alır. böyledir bu pazar.
0
ayanux
(07.08.08)
(6)

alternatif istanbul gezileri

atmacaged
selam, istanbul da söyle trafige kalabaliga takilmadan gezilecek görülecek, kimselerin bilmedigi ama herkesin görmek isteyebilecegi, surada gezin oturun bir cay icin, suralarda güzel güzel fotograflar cekin, suralari görün gözünüz gönlünüz acilsin diyebileceginiz yerler nereleridir. sözlükte biraz b
selam, istanbul da söyle trafige kalabaliga takilmadan gezilecek görülecek, kimselerin bilmedigi ama herkesin görmek isteyebilecegi, surada gezin oturun bir cay icin, suralarda güzel güzel fotograflar cekin, suralari görün gözünüz gönlünüz acilsin diyebileceginiz yerler nereleridir. sözlükte biraz bakindim ama söyle derli bir toplu başlık da bulamadim.
0
atmacaged
(06.08.08)
şehir merkezinden uzaklaşın bir defa. polonezköy ideal olabilir. tabi kimlerle ve kaç kişi gideceğiniz de önemli.
0
cisimi yapiyom popom kuru kaliyo
(06.08.08)
anadolu kavağı diyecem lakin orası da artık çok kalabalık
0
deckard
(06.08.08)
pierre loti olabilir. hem fazla da kalabalık değil. fotoğraf çekilmek için manzarası da var. teleferikle aşağıya iner eyüp sultan civarında da gezebilirsiniz. ordan da miniaturk e geçersiniz.
0
murty
(06.08.08)
ayın 20'sinden sonra olursa 1 gününe ben de katılabilirim. :P
'istanbul' aratmasında bır kac soru cıkmalı. o cevaplarda da bulunur bir şeyler.
haftaiçi gezmecesinde bu tip yerler daha sakin olur. haftasonu en güzeli evde oturmaktır.
0
pyro clustic flow
(06.08.08)
cok fazla vaktimiz ve aracimiz yok o sebeple sehir ici mekanlarla sınırlıyız. pierre loti ve miniaturk iyi gibi geldi ama miniatürk cok kalabalik demislerdi en son. bogaz vapuru ile anadolu kavagi planlar arasinda vardi ama oraya gidince ne yapacagimizi bilemedik. ne yazik ki cok kısıtlı vaktimiz ve pyro kardesim ile görüsmek ekim sonuna kaliyor bu durumda, okullar da acilmis olur hem.
0
🌸atmacaged
(07.08.08)
konu dışı olacak ama bisiklet, istanbulun hiç görmediğiniz yerlerine ulaştırması açısından çok süper ve on numara bi alettir. ben her seferinde hayretler içerisinde kalıyorum istanbul'a hiç görmediğim açılardan bakınca..
0
ayanux
(07.08.08)
(5)

takım elbise - gömlek

reeper redeemer
işim gereği takım elbise ve gömlek giymek zorunda kalıyorum. lakin minyon bir bünye olduğumdan takım, özellikle de gömlek bulmakta ciddi anlamda zorlanıyorum. tavsiyelerinizi bekliyorum. (hazır takım/gömlek üzerinden ücretsiz olarak ölçü alan ve terziye gönderen çok çok tuzlu olmayan mağazalar genel
işim gereği takım elbise ve gömlek giymek zorunda kalıyorum. lakin minyon bir bünye olduğumdan takım, özellikle de gömlek bulmakta ciddi anlamda zorlanıyorum. tavsiyelerinizi bekliyorum. (hazır takım/gömlek üzerinden ücretsiz olarak ölçü alan ve terziye gönderen çok çok tuzlu olmayan mağazalar genel olarak kabulümdür; misal en son alışverişim uptown'dandı)
0
reeper redeemer
(04.08.08)
koton'un erkek gömleklerini denedim geçen gün bayıldım. üstüme ilk defa tam oturan bir gömlek hissettim gittim 2 tane daha aldım.
istersen bi bak.
0
etna
(05.08.08)
mudo, kığılı , sarar, beymen outlet ...
0
dodocan
(05.08.08)
manşetli ya da manşetsiz dar kesim gömlekleri deneyin. olmadı gomleklerınızı terziye goturup kleps attırın...
0
ayanux
(05.08.08)
Mithat'ın veya Beymen'in gömleklerinin kalıpları biraz daha dar diğerlerine nispetle tavsiye ederim.
0
sepulchrave
(05.08.08)
bir avm icerisinde bulunan kığılı yada damat ve ds damat a gidiniz.gomlegı begenınız.sonra onun kollarını kısaltmak ve bedenını daraltmak ıstedıgınızı soyleyınız.
calısan kısıler olcu alıp terzı ye yaptırırlar.normal de ucret almazlar ama alırlarsa 3-4 ytl falan alırlar.

zaten kığılı nın mağazanın arkadasında kendi terzileri oluyor.anında yaparlar..
0
isott
(05.08.08)
(3)

Fenerbahçe Yeni Sezon Forma ve Mtk Maçı Forma Sorusu..

isott
bilindiği üzere fenerbahce yeni sezon formalarını 25 temmuz da tanıttı.ancak Mtk macında yeni sezon formaları kullanmadı.resimde de belirttiğim gibi farklılık vardır.kollardaki reklam bez ile kapatılmıştır.yeni sezon formalarında kollardaki 3 bant bitişinde 3 yıldız vardır ancak Mtk maçında bu 3 yıl
bilindiği üzere fenerbahce yeni sezon formalarını 25 temmuz da tanıttı.ancak Mtk macında yeni sezon formaları kullanmadı.resimde de belirttiğim gibi farklılık vardır.

kollardaki reklam bez ile kapatılmıştır.yeni sezon formalarında kollardaki 3 bant bitişinde 3 yıldız vardır ancak Mtk maçında bu 3 yıldızda yoktur ve sonuna kolların sonuna kadar inmiştir çizgi.

neden yeni sezon forması kullanılmadı ve neden kollardaki reklam kapatıldı bilen var mı? bi yerlerde acıklandıda ben mi gormedım?
bariz bir şekilde eski sezon forması ile cıktı ama yeni sezon forması ile cıktı dedı spikerler.
ayrıca cubuklu formaların altına laci sort giyilecek diye tanıtıldı ve beyaz sort ile cıktılar.sebebini bilen var mı?

şimdiden tesekkurler
0
isott
(04.08.08)
henüz üretmemişlerdir belki de. en azından futbolcuların isimlerinin yazdığı futbolcu formalarını.
çubuklu forma altına neredeyse yıllardır, beyaz şort giyiliyor da beyaz şorttaki sarı çizgiler hiç güzel durmuyor çubuklu formanın altında. bu da geçen seneden kalma şorttu herhalde. çubuklu forma beyaz şort kombinasyonun seviyorum ben, lacivert şort daha güzel durabilir tabii.
0
baldur2
(04.08.08)
formalar 25 temmuz da satısa sunuldu.cubuklu nun altına lacivert sort gıyıyorlar üstadım.beyaz sortu gecen yıl kurulus formasına gıydıler.
isim yazma olayıda feneriumlarda 15 dk de yazılan bir hadıse.yanı futbolcunun ısmı yazılı forma zaten üretilmiyor.

yok mu bilen?
0
🌸isott
(04.08.08)
tahmin ettiğim şeyi yapmışlar..

fenerbahçe'nın bu sene giyeceği formları cok ciddi bir biçimde eleştirmiştim zaten.. özellikle bu koldaki 3 yıldız ve reklam olayından dolayı cl logosunu yakaya yapıştırmak zorunda kalacaklarını da yazmıştım.. ama goruyorum kı bunun için cl de giyilecek formaları bir şekilde özelleştirmişler.. uefa, cl patch'ini her sene gruplara katılan takımlara dağıtır ve bunların basımınıda belli kıstaslarla sınırlar.. öyle kafanıza göre istediğiniz yere bastıramazsınız. hatta çoğu forma üreticisi, uefa ve cl patchleri için formada boş yer bırakır. tabi eleme maçlarında bu patchlerden dağıtılmıyor.. dolayısıyla patch'in basılacağı yer boş kalıyor.

şort işide tamamen hakeme kalmış. genelde rakıp takımlar, birbirlerinin zıt renginde corap ve şort kullanırlar.. bunun sebebide ıkılı mucadelelerde kımın bacağı kımı biçiyor kımın ayağı kıme dolanıyor daha rahat kavrayabilmek içindir..

böyleyken böyle işte.. daha detaylı bilgi istiyorsan irtibata gecebılırsın..
0
ayanux
(04.08.08)
(7)

kadıköyde kahvaltı yapılacak mekanlar?

taipan
başlıktanda anlaşılacağı gibi kadıköyde kahvaltı yapılacak mekanlar için yardım edebilir misiniz?
başlıktanda anlaşılacağı gibi kadıköyde kahvaltı yapılacak mekanlar için yardım edebilir misiniz?
0
taipan
(01.08.08)
moda'da "dodo" dedi kiz arkadasim.
0
la traviata
(01.08.08)
ilçe sınırlarında hizmet eden tüm pastane, büfe ve hatta bakkallar (yarım ekmek arası kaşar/kavurma/karışık), kasarsan her sokakda mümkün. afiyet olsun.
0
marmara34
(01.08.08)
süreyya operasının tam karşısındaki bolulu hasan usta tatlıcısının yanındaki sokakta birden fazla seçenek var.
0
lilidance
(01.08.08)
kesinlikle küp.
çarşıda şelale kebapçısının karşısındaki küçük kapılı yer.
enfes bir bahçesi var arkasında, yazın pek güzel oluyor.
0
whoosie
(02.08.08)
kesinlikle küp +1
moda çay bahçesi var bir de üşenmezseniz :)
0
betty puf puf
(02.08.08)
küp
0
ayanux
(02.08.08)
moda da cafe kemal
0
ayanux
(02.08.08)
(10)

benzine yatırım yapmak mümkün müdür?

cruor
şimdi ben paramı döviz altın gibi şeyler yerine fiyatı sürekli artış gösteren benzine yatıramaz mıyım? gitsem bidon bidon, litre litre benzin alsam, bi yerlerde depolasam, 6 ay sonra da satsam kar etsem. olabilir mi böyle bi şey? yasal olarak durum nedir? böyle işlerle uğraşan aracı kurumlar var mı?
şimdi ben paramı döviz altın gibi şeyler yerine fiyatı sürekli artış gösteren benzine yatıramaz mıyım? gitsem bidon bidon, litre litre benzin alsam, bi yerlerde depolasam, 6 ay sonra da satsam kar etsem. olabilir mi böyle bi şey? yasal olarak durum nedir? böyle işlerle uğraşan aracı kurumlar var mı?
0
cruor
(29.07.08)
bu dedigin yoldan para kazananlarin yasal olanlarina benzinci, yasal olmayanlarına da karaborsacı deniyor...
0
alpinsamuray
(29.07.08)
petrole yatirim öyle bidonla litreyle olmaz. bu ise yatirim yapmak istiyorsan varil (barrel) birimi kullanilir. 42 galon standarttir.

kisisel olarak petrole yatirim yapmak icin söyle saglamindan 50.000 $ (ki az bir rakamdir endüstri acisindan) en az gerekir. Petrolü de öyle alayim varilleri koyayim depoya seklinde degil, futures opsiyonlari vb. sekilde yapabilirsin yani kagit üstünde.

illa yatirim yapmak istiyorsan BP, Royal Dutch Shell, Total vs. bunlarin hisse senetlerini al.
0
the man who hears deepest inquisitions
(29.07.08)
@ alpinsamuray
benzinciler aldıkları benzini 6 ay - 1 yıl bekletip satmıyorlar ki. ne kadar çok yakıt satabilirlerse o kadar çok kazanıyorlar. sürekli tankerle yeni yakıt geliyor. zaman içinde oluşan fiyat farkından bi kar elde etmiyorlar.

karaborsacılık olayı içinse ortada bi kıtlık söz konusu olmalı. sürekli fiyat artışından anlaşılacağı üzere bir arz-talep dengesizliği söz konusu fakat bir kıtlık söz konusu değil. nereye gitsek bulabiliyoruz çok şükür. eskiden yağ şeker zulalayan çakal esnafların mantığından bahsetmiyorum. bildiğimiz yatırımdan bahsediyorum. parayı döviz, altın, bono, hisse senedi, gayrimenkul gibi şeylere değil benzine yatırmaktan söz ediyorum.
0
🌸cruor
(29.07.08)
raf(?) ömrü pek uzun bir madde değil bildiğim kadarıyla.
0
cashkopat
(29.07.08)
bir de şöyle bir şey anlatayım. bir keresinde geveze bir kamyoncuyu yaklaşık 2 saat dinlemek zorunda kalmıştım. onun ağzından aktarayım.

"ben bu kaçakçılık işine 14 yaşında başladım. kaçakçılık dediysem resmi kaçakçılık tabii yasa dışı bir şey yapmıyoruz. hatay'dan sınır dışına minübüsşe yolcu taşıyorudum. tabii asıl parayı boş depoyla gidip dolu depoyla dönerek yapıyordum. o zamanlar kamyonların deposu küçüktü. 120 litreydi. herkes gizli bölme yaptırıyordu, yoksa kazanamıyordun. tabii devlette adamı olan 2 tonluk depoyu ruhsata işletiyordu. ruhsata işlettin mi kimse bir şey diyemez, yoksa söker atarlar depoyu. rüşvet vermezsen tabii. sonra bir gün bilmemne kamyoncular derneği başkanı gidiyor Koç'a diyor ki: senin gücün vardır. şu 120 lt. sınırını yukarı çek, 150 bin kamyon alıcaz senden" koç da ford cargo yu çıkarıyor fabrika imali 600 lt depo ile. devlet de veriyor ruhsatı bu kamyona. inanır mısın dünyanın en dandik kamyonudur. ne bir konfor ne sağlamlık. uzun yola hiç gelmez. ama çıktığı gibi kapışıldı. neden? eskiden 120 lt depoyla gidiyordun, yarısı zaten yolda gidiyordu. günde ancak 1 sefer yapabilirsin o yoğunlukta. sat 60 litreyi kazancın x milyon. ama altında ford cargo oldu mu depoda daha yarım ton mazot var. litresi 100 bin lira orda. hesapla bakalım. car car car... cur cur cur"
0
cashkopat
(29.07.08)
benzinin depolama maliyetleri o fiyat arbitrajını yok eder. amaç Türkiyedeki yüksek benzin fiyatlarından para kazanmaksa denildigi gibi benzinci olmak gerekir. o şekilde bile kazanç sanıldıgı kadar olmaz zira iş yasadışı değilse büyük payı vergilerle devlete gider.

the man'in dedikleri çok doğru. ek olarak: aracı kurumların yarattıgı veya yurtdışından alımına aracalık ettiği fonları inceleyip enerji endeksleri almak küçük miktarlar için olası. yatırılacak para yeterince çoksa, vadeli kontratlar da alınabilir.
0
507
(29.07.08)
elinde patlar...
0
godless commie
(30.07.08)
bu sorunun aynısını bir banka görevlisine sormuştum. küçük yatırımcı için böyle bir fırsat yok demişti.
0
tom riddle
(30.07.08)
konuyla alakası yok ama yazasım geldi

@cashkopat: yıllarca bu sebep yüzünden doğrudüzgün bir tren ağımız yok zaten.. keza havacılıkta yıllarca tk nın tekelinde kaldı..

hep daha fazla kamyon, hep daha fazla otobüs satmak için.
0
ayanux
(30.07.08)
benzin çok volatildir. dendiği gibi adam gibi depolayacaksan maliyetini çıkarmak için çok yüksek hacimde bir yatırım yapmalısın. yok adam gibi depolayamayacaksan da 6 aya kalmadan o benzin az olmayan miktarlarda uçacaktır, sermayen havaya karışacaktır.
bir de nereden alıp nereye satmayı planlıyorsun ?
0
lhun
(30.07.08)
(14)

Irkcilik uzerine cekilmis filmler?

petekdoku
American History X gibi, Crash gibi.. Baska bu konu uzerine yapilmis hangi filmler var?Simdiden cok tesekkurler.
American History X gibi, Crash gibi.. Baska bu konu uzerine yapilmis hangi filmler var?

Simdiden cok tesekkurler.
0
petekdoku
(28.07.08)
0
ayanux
(28.07.08)
coldbound
(28.07.08)
hotel ruanda
mississipi burning
0
atmacaged
(28.07.08)
missisippi burning güzeldi bir kaç sene evvel cnbc e de vermişlerdi
malcom x var tam ırkçılık sayılmaz ırkçılıkla mücadele eden malcom x i anlatır
0
vincenzo
(28.07.08)
benim de aklima ilk olarak "this is england" geliyor. son zamanlarda cekilmi$ ve irkciligi konu alan carpici bir filmdir.
0
dengesiz pamuk
(28.07.08)
film demişsin ama aklıma 2 dizi geldi. 80'lerin başlarıydı sanırım trt'de gösterildiğinde.
the roots - kökler
uncle tom's cabin - tom amcanın kulübesi
0
pyro clustic flow
(28.07.08)
0
sheba and the albino girls
(28.07.08)
kizillik
(28.07.08)
aslında tüm kurgu ırkçılık üzerine olmamakla beraber coenlerin yorumunu da görmek lazım:

(bkz: o brother where art thou)
0
tannhauser
(28.07.08)
Şurayı araştırarak da güzel ve az bilinen filmleri bulabilirsin:

www.imdb.com
0
ermanen
(28.07.08)
im2shy
(28.07.08)
Alman fasizmi ve Yahudi soykirimi:

(bkz: Jakob the Liar) (film hakkindaki nacizane yorumum: #11110017)

Bu film cok kisi tarafindan bilinmez ama Kitle Iletisim Kuramlari dersinde bir hocamiz tarafindan tavsiye edilmisti, cok da begenmistim. Adi bilinmeyen ama tas gibi olan filmlerdendir. (Bulamazsaniz yardimci olabilirim sanirim)
0
vita vinum est
(28.07.08)
taking sides
max
0
quinza
(28.07.08)
bull
(29.07.08)
(11)

Türkiye'de otoyol polisi var mı?

tom riddle
Başlıkta da açıkça belirttiğim gibi, Türkiye'de polisin dur ihtarına uymayan ve güçlü bir motora sahip bir otomobili kovalaması için hızlı polis araçları var mı polisimizde? Benim bir tek Edirne'de olduğunu bildiğim bir Subaru Impreza vardı polis arabası, bunun gibi başka ekipler de var mı Türkiye'd
Başlıkta da açıkça belirttiğim gibi, Türkiye'de polisin dur ihtarına uymayan ve güçlü bir motora sahip bir otomobili kovalaması için hızlı polis araçları var mı polisimizde? Benim bir tek Edirne'de olduğunu bildiğim bir Subaru Impreza vardı polis arabası, bunun gibi başka ekipler de var mı Türkiye'de?

edit: merak eden olduysa impreza'nın resimleri şöyle:
img146.imageshack.us
www.polis-haber.com
0
tom riddle
(28.07.08)
valla üstadım yanlıs anlasılmasında mumkunse olmasın ya boyle bısey..
yanı beyaz sahin e binen polisler bile sanki cumhuriyet baş savcısı gibi hareket ediyorsa bu imprezaya falan binenleri düşünemiyorum (:

tabi tüm genellemeler yanlıştır onu biliyorum..

edit: ancak pozantı otoyolundaki polisler sanırım otoban polisi olarak gecmiyor.yani onları bende gordumde onlar bulundukların ilceye baglı karakol polisi.
0
isott
(28.07.08)
pozantı otobanında (impreza olmasa da) şahin ve ford escort'tan daha kuvvetlice polis arabalarının bir o yöne bir bu yöne gittiğine çok şahit oldum.
0
gxix
(28.07.08)
polis teşkilatının envanterinde çeşitli güçte araçlar mevcuttur ancak spesifik bir kaç örnek dışında kullandıkları en güçlü araç ford mondeodur. mondeolar genelde koruma ve escortluk hizmetleri için tercih edilse de otoyol trafik hizmetleri için de kullanılmaktadır. dikkatli incelenirse son üç nesil mondeoların ekseriyet beyaz az da olsa gri renklilerinin polislerce kullanıldığı görülebilir.
0
agk
(28.07.08)
otoyol polisi bilmiyorum ama edirne istanbul arasında bir tane otoban polisi var :) ford escort lu

hatta ehliyetim yok benim.o yüzden edirneden bir yere gideceğim zaman otobana giriyorum :) nede olsa ford escort :)
0
omer460
(28.07.08)
enduro tipindeki bmw motorların çok hızlı gidebildiğini biliyorum. bütün şahin-yunuslarda var. bunların bazıları otobanlarda dolaşıyorlar. fakat otobanda hız limiti 120 olduğu için daha karlı olan e-5 e yönelirler kaza vs haricinde.
0
ozdek
(28.07.08)
fotoğraftaki impreza 1.6 gibi duruyor, özetle modifiye yoksa bi işe yaramaz. wrx veya sti değil. bmw 3.20 bile tokatlar.
0
kimlanbu
(28.07.08)
envanterde kayıtlı en güçlü araçlardan biri başbakanın yakın korumalarının kullandığı vectra opc lerdir. 3 tane olması lazım...
0
ayanux
(28.07.08)
o imprezalarla ilgili haberi sanki hatırlıyorum...

2,0 lt motorlu onlar bu arada. 160 hp.
0
calibra
(28.07.08)
Türkiye'de otoyollar paralı ve dolayısıyla giriş çıkışları da kontrollü olduğu için böyle bir şeye pek gerek kalmıyor sanırım. Kameralar falan da var malum.
0
386 dx
(28.07.08)
edirne polisindeki subaru calibra'nın da dediği gibi 2.0 awd modeli, 160 beygirlik olanından.
img217.imageshack.us
0
🌸tom riddle
(28.07.08)
enduro motorsiklerli yunuslar var, honda varedonna markali, 1100(cc) lik.
0
05
(29.07.08)
(7)

Rottweiler alsam mı ?..

point guard
evet.. uzun süredir istiyodum bi köpek almak.. kısmet bugünlereymiş...köpeği bi akrabanın tanıdığından alacağız..orda bi problem yok...ama problemler bende..1) okuduğum tüm yazılarda 'besleyeceğiniz ilk köpekse sakın almayın' diyor.. benimde ilk köpeğim olacak kısmetse.. tabii ki çok acemi olacağ
evet.. uzun süredir istiyodum bi köpek almak.. kısmet bugünlereymiş...
köpeği bi akrabanın tanıdığından alacağız..orda bi problem yok...ama problemler bende..





1) okuduğum tüm yazılarda 'besleyeceğiniz ilk köpekse sakın almayın' diyor.. benimde ilk köpeğim olacak kısmetse.. tabii ki çok acemi olacağım ama tecrübe eksikliğimi çalışkanlığım sabrım ve sevecenliğimle kapatırım diye düşünüyorum...kapatabilir miyim ?

2) bu ilk köpeğinizse almayın demeleri rott'ların yanlış yetiştirildiğinde çok agresif olabilcekleri ihtimali içn galiba ?.. bende öyle salarım köpeğimi milletin üzerine düşüncesinde değilim...acayip derecede tırsıyorum bu konuda..ne biliyim daha şimdiden verilebilcek komutları araştırmaya başladım netten.. bunların hepsini küçüklüğünden başlayarak öğretsem, bırak dediğmde bıraksa, otur dedğimde otursa, benim sözümü dinnlese hala korkmama gerek kalır mı ?..


sorunlarım daha yığınla var ama alma aşamsında öncelikli sorular bunlar...

yine tavsiye aldığım bi kaç kişi, kendine çok güveniyosan, bakabilceğine inanıyosan al demişlerdi...o taraflarda zerre problemim yok..bakarım ben köpeğime...hemde krallar gibi...ama ' yok hacı, eğer ilk köpeğinse sakın alma..öyle bakılacak gibi değil bunlar.. çok tecrübeli olman lazım ' diyorsanız..düşüneceğim işte..

not: bakmak için orta büyükükte bir bahçemiz mevcut..



ayrıca : tecrübelerini paylaşmak isteyecek ve soracağım sorulara cevap vermek isteyen yardımsever arkaşlar için adres : [email protected]..
şimdiden teşekkürler..
0
point guard
(27.07.08)
9 yildir rottweiler'la yasayan biri olarak, cevaplarim olcak ama biraz uzun olacagi icin yarin vakit bulabilcem.
0
pyro clustic flow
(27.07.08)
al.
0
rentts
(27.07.08)
abi ilk köpeğiniz buysa sakın almayın demesinden kasıt şu.
bak mesela daha önce coocker ımız vardı.çok enerjik değildi çok uyumluydu.ve küçük boyutlardaydı.yemeğide azdı kakasıda çişide :) ve saldırgan değildi

ama o ölünce gidip labrador aldık şu an 4 aylık ve coockerdan daha büyük.insanlar çok şirin bir hayvan olmasına rağmen korkuyolar.ayrıca tereddütsüz yabancı gördüğü herkeze saldırıyo.ayrıca büyüyünce günde yarım kilo mama yiyecek 1 günde oda ayda 15 kilo yapar.15 kilo mama 200 ytl civarı(royal canin ve benzeri.)ayrıca her hayvanın kendine göre bir karakteri ve birde ırksal olarak bir karakteri var.

hayvan eğitiminde tecrübesiz olduğunu düşünerek.bu biraz tehlikeli.neden? eğer çok yüz verirseniz tepenize çıkartırsanız o köpecik sizi parmağında oynatır.ayrıntılı bilegi için @pyro clustic flow

ayrıca hayatımda 1 kere yakında rot gördüm. hayvan oturuyodu boyu neredeyse benim kadardı.oha dedim bu ne
0
omer460
(28.07.08)
ben kesinlikle almayın derim. mevzubahis ev hayvanı eksik bakım, yanlış eğitim sebebiyle kesinlikle dengesiz ve ne yapacağı önceden tahmin edilemeyen tavırlar sergileyebiliyor.. başınıza iş alırsınız.. çok yakından tecrübe ettim, inanın şakası yok..

tüm bunlara rağmen denemek tabiki sizin tercihiniz ama ben denemek için bile bunu riske atmazdım...
0
ayanux
(28.07.08)
öncelikle yazacaklarım, kendi tecrübelerim , okuduklarım ve duyduklarım üzerine kurulu ve bütün bunların doğru olması gerekmiyor. o nedenle kendiminkini yazacağım, başkalarının eğrisi doğrusu farklı olabilir vs vs.. neyse mevzumuza dönersek;
sokakta rottweiler'la yürüken ' oğlum kaçın, canavar köpek!' tadındaki yaklaşım ve yorumlara hazırlıklı olmalısınız. neyse konumuz bu da değildi.
* bazı rott'lar diğer hemcinslerine oranla daha saldırgan olabilirler. bunu yavruyken çok iyi anlayamayabilirsiniz. bizim torun, adı 'mülayim'di, bi 4 aylıkkenden itibaren saldırgan bi tip olmaya başladı. 5 aylıkken de annesi ve diğer kardeşlerine daldığı için evden ayırdık. yeni sahipleriyle arası iyiydi ama onlardan birini de ısırınca en son fabrikaya bekçi köpeği oldu. mülayim'in büyüdüğü ortam sevgi doluydu ama bizim hatunun 4 yavrusundan birisi manyak çıktı. yani siz karanlık odada tutmayıp, çiğ et vermeseniz bile aldığınız yavru genetik yapı olarak arızalı olabilir. bu yüzde kaç ihtimaldir vs bilemiyorum ya da ne bileyim yüzde 1 ihtimal de olabilir. şayet yavrunuz genetik olarak saldırganlığa eğilimliyse, işte o noktada deneyimli bir köpek sahibi olmanız önemli. bu tür eğilimler doğru zamanda doğru eğitimle sıfırlanabilir ya da aza indirgenebilir. işte bu noktada önem kazanıyor sizin tecrübeli olmanız. bu sabah aldığım üzücü bir haberi de hatırladım şimdi. arkadaşımın babasının 5 yaşındaki kurt köpeğini dün belediye gelip, götürmüş barınağa. olay da şu: sahibi gezdirirken kurt, yoldan geçen bir adama doğru hamle yapıyor, sahipte köpeği hayır diyerek çekiyor. kurt bu kez sahibine dalıyor ve delicesine ısırıyor. tabii şikayet eden sahip değil buna tanık olan komşu adam. tehlikeli olduğu gerekçesiyle belediye köpeğe el koydu. arkadaşımın babasının da iil köpeğiydi ve köpek çoğu zaman söz dinliyordu. çok nadir isyan bayrağını kaldırdığı oluyordu. neyse belediye gelmeden önce biz de çare ararken, işte köpeğin eğitilebileceğini hatta gereken eğitimin daha öncelerde ( isyan ettiği anlarda, doğru zamanda, doğru tepkilerle ) yapılmasını vs konuşuyorduk. ' dog whisperers' diye bir belgesel önermişti sohbetteki iskoç arkadaşımız. onun abisinin de benzer sorunları olmuş köpeğiyle ama 5 yaşından sonra köpeği hizaya getirmişler. bakımı, maması, yiyeceği vs öğrenilen şeyler, okursunuz, ona göre ihtiyacını giderirseniz köpeğinizin ama alacağı eğitim ( temel itaat / ileri itaat)önemli. siz gereken eğitimi sözünüzü dinletecek kadar, okuyarak kendiniz de verebilirsiniz ama ilk köpeğinizse bu biraz zor. mesela yapmaması gereken bi şey yapar, bağırırsınız ona, sonra size öyle bir bakar ki 2 dakka sonra onu severken bulabilirsiniz kendinizi. yani bu şekilde acemilik olursa siz onun köpeği olursunuz ve emin olun bunu başarmakta çok ustalar. yani yukarda da belirttiğim gibi, köpeğiniz oldukça yumuşak huylu olur, siz de köpek psikolojisine ve eğitimine kolay adapte olursunuz ve hiç sorun olmayabilir. bunları yazayım dedim yani en kötüsünü.
ben olsam şu an neler yapardım:
* seçme şansınız varsa kesinlikle dişi almanızı öneririm. nedenlerini isterseniz anlatırım sonra.
* yavruları gözlemleyin, onlarla oynayın ve kendiniz seçin büyütmek istediğiniz yavruyu. bazı kitaplarda test gibi şeyler okudum da yavrunun mizacını/ huyunu anlamaya yönelik, hatırlamıyorum şimdi ama nette bulursunuz bi şeyler.
* tamer dodourka - köpek psikolojisi ( yardımı olur köpeğinizi anlamanız açısından)
* bekçi köpeğidir ve mekanını ve sizi savunmak, korumak rott'ların en önemli özelliğidir. sizi ve evini ölümüne korur, sahiplenir. evde besleyecekseniz eve yabancı bir hayvanın girmesi mümkün değil ( bizim kız çok kıskanç belki, bilemedim )
* yaklaşık ilk 3 yıl zordur. tuvalet eğitimi, temel itaat vs, diş kaşıma bahanesiyle yenen terlik, ayakkabılra, parçalanan yastıklar ama sonra büyürler ve türkçeyi de öğrenmiş olurlar :)
yavrularla biraz vakit geçirin derim. anneyi besleyen akrabalarınızla konuşun. okuyun, araştırın ve hazırsanız alın. sorumluluğu büyük altına girerim diyorsanız, hiç durmayın. mesela son uzun seyahatimiz sonrası bizim hatun egzama oldu dertten.. yaşlandı da artık. o nedenle bir daha uzun tatil yapmayacağım ama olsun. bazen çok bunaltmasına, kaprislerine, tuvaleti temizlemek için harcadığım emek ve zamana, ondan dolayı eve gelmeyen arkadaşlarıma rağmen, iyi ki var hayatımda. şimdi olsa yine onunla olmayı seçerdim. umarım siz de ileride bunları söyleyebileceğiniz bir yavruyu bulursunuz.
0
pyro clustic flow
(28.07.08)
2 numarali sorulara dair: ilk kopeginiz oldugu icin temel itaat egitimi icin iyi bir kopek ciftligine gonderebilirsiniz. bu egitimi gelip evinizde yapan egitmenler de mevcut. bu en erken 6 aylikken yapiliyordu galiba. ideali 8 diye hatirliyorum ve ortalama 20 gun kadar suruyor. bazi egitmenler gunluk para aliyor ve 15 gun icinde de tamamlanabilir. buyutme surecinde arastirip, okuyarak bunu siz de verebilirsiniz ama ciddi sabir isteyen bir is. maddi acidan sorun olmayacaksa, bir uzman yapsa sizin icin daha rahat olur. normal kosullarda kopeginiz sizi isirmaz. siz ondan degil, o sizden cekinmeli. korkmak demek istemedim o fiile. bir de zaten birlikte zaman gecirdikce birbirinizi taniyacaksiniz ama iste onun kisiliginin gelistigi donemde, onu sekillendirmeniz onemli. her ya da cogu seyi onun istekleri belirlerse, saldirgan olmasa bile cok simarik olur, yine basedemezsiniz. her sey kararinca.
hatundan zerre korkmam, bilirim beni isirmaz. cenesini acip, elimi bademciklerin oraya kadar sokup hap yuttururum. ama soyle de bir sey var. oyuncaginin ya da kemiginin, o an neyini sahiplendiyse artik onu on patilerinin arasina almis, bekleme konumundaysa hayatta dokunmam. hem onun mali zaten hem de almaya uzaninca hirlar. haa isirir mi bilemem ama hic cesaret etmedim. mali cok kiymetlidir, o kadarina da saygi duyuverdim :P
0
pyro clustic flow
(28.07.08)
@pyro clustic flow yazzdıkların için teşekkürler..
2 sorum daha var

soru

1- neden kız alayım ?

2 - ben ona bağırdığm vakit bana en masum bakışınıda atsa yumuşamama konusunda kararlıyım...ama bunun süresi ne olmalı ?
10 dakka mı sevmiyim yoksa 4 ssat mi ?
0
🌸point guard
(28.07.08)
(8)

bisiklet pası nasıl gider

margi kleinjan
acayip ürünler kullanmadan bisiklete bulaşmış pas lekelerini gidermenin bi kolay yolu yok mudur? var mıdır?
acayip ürünler kullanmadan bisiklete bulaşmış pas lekelerini gidermenin bi kolay yolu yok mudur? var mıdır?
0
margi kleinjan
(21.07.08)
mr. muscle işe yarıyor -ciddiyim-
0
hlathguth
(21.07.08)
lavabo açıcı olan mı?
0
🌸margi kleinjan
(21.07.08)
kireç sökücü sprey olanı.
0
ali87
(21.07.08)
yok captan america :)

pas için en iyi çözüm binzinliklerde satılan hidrolik yağlardır 7 ile 10 ytl arası fiyatı var.eğer pas çok ise.bir şişe hidrolik al.bitanede enjektör bul.komple paslı olan heryeri onunla ıslatıp 1 gece beklet.tabi bu ıslatma olayını 2 3 kez yapabilirsin daha iyi netice için.ama kötü bir haberim var hidrolik boyayıda söker.
0
omer460
(21.07.08)
pas sökücü var sprey, sıkıyorsun gideriyor
0
sijwocaq
(21.07.08)
varsa yoksa wd40 ve türevleri diyorum kire pasa carta curta herşeye deva. evimin vazgeçilmezi diyebilirim
0
winniethepooh
(22.07.08)
wd40 herhangi bir carrefour'dan bulunabilir. araba parçalarının bulunduğu reyonlara doğru bakın.
0
sahtepetrucci
(22.07.08)
mekanik tüm parçalara wd40 sıkın ve kirin pasın akması için gölge bir yere koyun. daha sonra ılık suya kattığınız bulaşık deterjanı ve sunger eşliğinde temizleyin. en son suyla durulayın ve kurutun..

zincirde pas varsa yine wd40 kullandıktan sonra eski bir diş fırçası ile iyice temizleyin ve yine aynı yıkama prosedürünü izleyin..

bisikletçiden 5-10 liraya temin edebileceğiniz sprey yağ ile tüm parçaları abartmadan yağlayın. bilgi olsun diye söylüyorum abartırsanız bisikletinizi sürerken sağa sola atar yağı üstünüz başınız batabilir. birde gereksiz toz toplar..

kadroda pas varsa yine wd40 kullanın. eğer wd40 başarısız oluyorsa boyaya aldırmadan ince zımpara ile alu ya fazla abanmadan pası çıkarmaya çalışın. daha sonra eğer uzun sürecekseniz bir boyacıda boyatırsınız.. en kötü kendiniz sprey boya alıp boyayın. alu yu açık bırakmayın tekrar paslanır çünkü..

ve son olarak...

paslı bir bisikletten bahsediyorsunuz.. sanırım biraz eski.. ne yaparsanız yapın mutlaka fren tellerınızı ve kablolarınızı değiştirin. haberiniz olmadan bunlarda paslanmış olabilir ve bu malzemeler eğer paslanmışsa değiştirmekten başka şansınız yoktur.

bir bisiklet zincirsiz gider, vitessiz gider, pedalsız gider, lastiksiz gider ama frensiz asla duramaz..

sanırım anladınız..

sevgiler...
0
ayanux
(22.07.08)
(9)

katli vacipler

reeper redeemer
müziğin sesini sonuna kadar açıp arabayla bizim evin önünden geçip duran bir dallama var, her geçişinde hopluyo sinirlerim.. şimdi ben balkona çıkıp o bi daha geçerken elime ne gelirse (patates, soğan, mandal vs.) arabaya fırlatsam haklı mıyım haksız mıyım?(bence haklıyım)
müziğin sesini sonuna kadar açıp arabayla bizim evin önünden geçip duran bir dallama var, her geçişinde hopluyo sinirlerim.. şimdi ben balkona çıkıp o bi daha geçerken elime ne gelirse (patates, soğan, mandal vs.) arabaya fırlatsam haklı mıyım haksız mıyım?

(bence haklıyım)
0
reeper redeemer
(21.07.08)
haklisin tabii o bi yana ama atmak kolay. sonra olacak gelismeleri dusunmek gerekir.
0
trimpot
(21.07.08)
muhtemelen seni aşağıya davet edip kavga etmek isteyecektir. adam da toplar kaveden falan dikkatli ol bence.
0
axijazz
(21.07.08)
şişe filan at lastiği patlasın şerefsizin.
0
uz
(21.07.08)
bulunduğun kata, açıya vs. göre değişebilir ama eğer herhangi birşeyi atıp içeriye kaçsan. senin bulunduğun evden atıldığını farkedebilir mi? farketmezlerse durmadan birşeyler at. hatta tavsiyem pet bardakları suyla doldurup buzluğa koy. donunca onları at. acayip zevkli bir şeydir. cam kırılmış gibi de bir ses çıkarır süper valla. bir süre sonra haklılık eşiğin(?) epey düşüp , sırf rengini sevmedin ya da hızlı gidiyor diye de başka arabalara atmaya başlayabilirsin ama, o derece.
0
rpmcmurphy
(21.07.08)
bence bişey fırlatmayın. bunun sorumluluğu sandığınızdan daha büyük. çocukken bahçede ağaca çıkıp elmaları arabaların önlerine atayım dedim. ilk iki arabada bişey olmadı ama üçüncü araba yoldan çıktı, neyse ki çarptığı yerin 3 metre önündeki yaşlı amcaya değil de bir sokak kedisine çarptı. yine de o kediyi öldürmüş olmamın vicdan azabını yaşamıştım kaç gün.
0
deckard
(21.07.08)
bu gibi olaylardan her gun cinayet isleniyor.
aman diyim.. uymayin
0
la traviata
(21.07.08)
polise başvur.
0
teritori
(21.07.08)
ben bir adet gamo öneriyorum size.. bi de hava taşlı silencer.. çok etkili..
0
ayanux
(21.07.08)
denk getirebilirsen balonun icine yagli boya dok, onu at. farki hissedeksiniz :)
0
osuruklu
(21.07.08)
(10)

kılıç ve kavis meselesi..

thalamus
araplar'ın kullandığı kılıçlar kavisli iken avrupalılar'ın kullandıkları niye düzdür? sadece estetik bi tercih mi yoksa aerodinamik bi avantaj mı saalıo.. teşekkürler.
araplar'ın kullandığı kılıçlar kavisli iken avrupalılar'ın kullandıkları niye düzdür? sadece estetik bi tercih mi yoksa aerodinamik bi avantaj mı saalıo.. teşekkürler.
0
thalamus
(17.07.08)
Düz kılıçlar saplamak, kavisli kılıçlar yarmak için daha uygun. Araplar at üstünde savaşıyor daha ziyade (arap atları da bu yüzden meşhur), at üstünde gideren kılıcı bir hedefe saplamaktansa kılıcı sallayıp düşmanı yarmak daha kolay. Ama Avrupa'da misal şovalyeler at üstünde kılıç değil mızrak kullanır, attan düşünce kılıçlarını çekerler. Yarmak için de kılıçtan ziyade genelde çift taraflı balta kullanırlar...
0
crown
(17.07.08)
ermanen
(17.07.08)
ben de crown'in yazdiklari dogrultusu biraz arastirma yaptim. olayin kilit noktasi dedigi gibi saplamak (thrusting) ve kesmek (cutting). surda ikisi karsilastirilmis:
www.thearma.org
(gicik oldugum sey yazida nerdeyse her millete adiyla deginip, bize 'steppe nomads' demeleri. barbar demedikleri icin sevinsek mi bilemedim.)

@dunyanin en gereksiz adami: okuduklarim tam tersini soyluyor. kavislilerle yapilan yaralar daha yuzeysel kaldigi icin iyilestirilme ihtimali olabiliyormus. saplanilanlar organi tutturdugun takdirde olumculmus.
ayrica kavisliler icin guc ve hiz gerekirken, saplananlarda teknik daha esasmis.

neden avrupada duz, araplarda kavisli? avrupalilar haca, araplar hilale benzetmeye calismis olabilirler :) saplama ve kesme ikilemine turklerin cevabi yatagan olmus. ne duz, ne kavisli, egri bugru birsey. yeniceriye kilicin niye egri demisler, o da nerem dogru ki demis.
en.wikipedia.org:Yataghan.png
0
sethi
(17.07.08)
düz kılıç karşıdakini daha çok ittirmek (yabancıların thrust tabir ettiği) ya da kafasına vücuduna momentumun yardımıyla ağır darbe indirmek için geliştirilmiştir. birincil amacı "kesme" değildir yani.

kavisli kılıçlarda (samurayların kullandığı katana da buna dahil), hamle yapıldığında ilk temas yüzeyi kılıcın en dış noktasıdır ki bu da çok büyük basınç demektir (büyük kuvvet ve küçük alan). asıl amacı değdiği anda deriyi ya da her neye değiyorsa onu yarmaktır.
0
pathetique
(17.07.08)
aynı zamanda kavisli kılıçlar, düşmana saplanıp kalmadığı için daha avantajlı kabul ediliyor, yani kesip geçiyorsun, birinci kesmeden sonra ikinci atağı veya savunmayı yapabilirsin. ötekisi soksan çıkarman gerekir, yanlamasına vursan durur, geri çekip yine savurman gerekir.

bu arada ek bilgi, katana tarihteki en mükemmel/başarılı/güçlü kılıç kabul edilir uzmanlar tarafından.
0
kokomichu
(17.07.08)
ayrıca kavisli kılıçlar, diğer kılıç bloklandıktan sonra diğer kılıcın üstünden kayıp gitmesine olanak verdiği için karşı saldırı şansını ve çeşidini çok daha fazla arttırır.
0
kokomichu
(17.07.08)
Avrupada 1,5m iki elle tutulan kocaman kılıçların kullanılmasının başlıca nedeni avrupada (neredeyse antik roma zamanından beri) zırhla savaşılması. sadece gövdeyi kaplayan bronz plakalardan başlayan zırhlar ortaçağla birlikte soba kıvamına geliyorlar. Bu zırhları yarmak için ya kılıcın ağırlığından ve momentumundan yararlanmak gerekiyor(claymore, greatsword vs. vs.) ya da zırhın zayıf noktalarına sapmalak(bu sistem rönesans çağında keşfediliyor[rapier tarzı kılıçların kullanımı keşfediliyor filan..]) gerekiyor. Saplama işlevinin efektif olabilmesi için kılıcın düz olması gerekiyor. Vurarak zırh yarılacaksa da kılıcın mukavim olması gerekiyor, bu nedenle kalın malzemeden yapılıyor, eğim verilemiyor.
Ortadoğuda ise sıcaklık faktöründen zırh kullanılmıyor. Kullanılsa bile çok hafif zırhlar kullanılıyor (sazdan veya deriden) bu zırhlar pek koruma sağlamadığından 'slash' diye tabir edilen çizme hareketi rakibi safdışı etmek için yeterli oluyor. Hatta kavis gereksiz kuvvet kullanmayı önlüyor kılıcın en keskin kısmını devamlı hasımla kontak halinde olmasını sağlıyor.

ayrıca @kokomichu
kılıç sadece kılıç olarak "en" mükemmel/başarılı/güçlü kabul edilemez. Kullanım şekline, yerine ve amacına göre değişir. Evet katanadan tiksiniyorum :P

Öldürmesine hepsi öldürüyor. Nasıl olduğu nerde yaşadığınıza bağlı :D
0
sv3n
(18.07.08)
(bkz: #10959385)
0
mortifera
(18.07.08)
kavili kılıç kınından daha hızlı ve rahat çıkar. bunun yanında kınından çıkarken bile rakibine hamle imkanı tanır..

düz kılıçlar ise kınından çıkarken gelebilecek bir saldırıya son derece açıktır.
0
ayanux
(18.07.08)
@ sv3n: bu yaklaşık 2-3 yıl önce gazetede okuduğum bir bilgi.

@ayanux: doğru, mesela iaido'nun hemen hemen her kata'sında kılıcın çıkması ile saldırı aynı harekettir, çıktığı gibi savrulur, veya savunulunur..
0
kokomichu
(18.07.08)
(7)

Snatch, The Bank Job, Lock Stock and Two Smoking Barrels

colg fusion
Saydıklarım gibi ingiliz mizahının hissedildiği, arada bir ekşın da olan ama daha çok senaryoya dayanan filmler aramaktayım. IMDB tag'lerine bakabilirdim evet ama referanslı olsun istedim. Arada bir spoiler da yiyorum ordan zaten fena oluyor. Ayrıca hot fuzz'ı sevmedim.
Saydıklarım gibi ingiliz mizahının hissedildiği, arada bir ekşın da olan ama daha çok senaryoya dayanan filmler aramaktayım. IMDB tag'lerine bakabilirdim evet ama referanslı olsun istedim. Arada bir spoiler da yiyorum ordan zaten fena oluyor. Ayrıca hot fuzz'ı sevmedim.
0
colg fusion
(16.07.08)
kiss kiss bang bang (*), lucky number slevin, layer cake (bi tek layer cake ingiliz ama senaryolari istediginiz gibi, ozellikle kiss kiss bang bang tavsiye ediyorum)
0
jay kay
(16.07.08)
The 51st State
The Full Monthy (bu action değil ama İngiliz mizahının yogun hissedilebildiği filmlerdendir)
ilk aklıma gelenler..
0
islakkedicorbasi
(16.07.08)
smokin aces

(not: butonlar pratik olmuş)
0
deckard
(16.07.08)
Mean Machine'i önerebilirim ben yukarıda sayılanlara ek olarak. Öyle çok senaryosal bir film değil ama eğlendiriyor yine de. Yapımcısı Guy Ritchie, Vinnie Jones da başrolde.

Shallow Grave de iyidir. Bunda da Ewan McGregor döktürüyor. Ewan McGregor demişken Trainspotting dememek olmaz ama kesin izlemişsindir onu sen.

Trainspotting ve Shallow Grave filmlerinin yönetmeninin (Danny Boyle) bir de Millions diye bir filmi var. "Çocukların gözünden Shallow Grave" diye tabir ediliyor/edebilirim. Onu da izleyebilirsin.
0
shangrilla
(16.07.08)
danny the dog var.. bakmayın siz jet li nin oynadığına.. hemen hemen aynı tarz..
0
ayanux
(16.07.08)
Revolver gene aynı kadrodan doğru hatırlıyosam
0
blackworld
(16.07.08)
death at a funural
www.imdb.com
0
edge_nabby
(16.07.08)
(2)

pazar aktivitesi: garipce

terp
merhabalar, hafta sonu pazar gunu arkadaslarla kahvaltiya gitmek istiyoruz. ama degisik bi yer olsun dedik. simdi ben biraz baktim sariyer'in ilerisinde garipce koyu diye bi yer varmis. burasi hakkinda bilgi sahibi olan var mi?nasil gidilir(ozel oto)? nerede kahvalti yapilir? nerede yemek yenir(bali
merhabalar, hafta sonu pazar gunu arkadaslarla kahvaltiya gitmek istiyoruz. ama degisik bi yer olsun dedik. simdi ben biraz baktim sariyer'in ilerisinde garipce koyu diye bi yer varmis. burasi hakkinda bilgi sahibi olan var mi?

nasil gidilir(ozel oto)?
nerede kahvalti yapilir?
nerede yemek yenir(balik varmis sanirim)?
baska ne aktivitede bulunulur?

tesekkurler..
0
terp
(15.07.08)
sarıyer sonduraktan kalkan 150 numaralı rumelifeneri iett otobüsü gitmektedir. 20dk kadar sürer yolculuk.
0
winsome
(15.07.08)
garipçe'ye çok güzel bisikletle gidilir mesela..

(rezil bi cumle evet)
0
ayanux
(15.07.08)
(6)

Farsça? Çeviri?

kobuzchu kiz
Shekspir mige:kasi ro ke doost dari, chand caght yek bar behesh yadavari kon, ta faramosh nakone ghalbi barash mitape. in yek yadavarist.Şu yukarıda görmüş olduğunuz metin yüksek ihtimalle İbranice ya da Farsça, lakin olmayabilir de tabii... Acaba ne demek istediğini bilen var mı?
Shekspir mige:kasi ro ke doost dari, chand caght yek bar behesh yadavari kon, ta faramosh nakone ghalbi barash mitape. in yek yadavarist.

Şu yukarıda görmüş olduğunuz metin yüksek ihtimalle İbranice ya da Farsça, lakin olmayabilir de tabii... Acaba ne demek istediğini bilen var mı?
0
kobuzchu kiz
(13.07.08)
gugılda cümleden rastgele bir parçayı aratınca farsça sayfalar çıkıyor.
0
quasiromantic
(13.07.08)
o halde farsça bilen bir yardımsevere ihtiyacım var :)
0
🌸kobuzchu kiz
(13.07.08)
malay değil ondan yüzde yüz eminim.
0
quasiromantic
(13.07.08)
shakespare der ki:

eger biri birisini severse her zaman kendini bir kez hatırlatsın ki onu unutmasın. kalbi kendini bir kez hatırlatsın ki onu unutmasın.. kalbi onun için atsın.. bu da bir hatırlatmadır..

bole bişi çevirisi
0
ayanux
(13.07.08)
rica ederiz.
0
ayanux
(13.07.08)
ayhanux'u dinlemeyin, beni dinleyin :) mot a mot çevirisi böyle;

'Sevdiğin birine onu sevdiğini arada bir hatırlat ki, onun için tapan bir kalp olduğunu unutmasın. Bu bir hatırlatmadır.'
0
gonul adami yekta
(14.07.08)
(14)

Böyle Bişi Yapılabilinir Mi? Ordusu Olmayan Ülkeleri Ele Geçirme

cruseo
Şimdi durum şu.Bayagı bilindik bir mahalle kahvesinden 1 kamyon kasası kadar adam toplasam.Başta panama olmak üzere bilimum ordusu olmayan devlete girişşem.a-) garantör devletler "ulan 1 kamyon adamla kendiniz baş edin biz karışmıyoruz" derler mi?b-) Panama'yı ele geçirsemAşka panamaHayata panamaban
Şimdi durum şu.

Bayagı bilindik bir mahalle kahvesinden 1 kamyon kasası kadar adam toplasam.
Başta panama olmak üzere bilimum ordusu olmayan devlete girişşem.

a-) garantör devletler "ulan 1 kamyon adamla kendiniz baş edin biz karışmıyoruz" derler mi?
b-) Panama'yı ele geçirsem

Aşka panama
Hayata panama
bana sana herkese panamaaaaa
panamadan başkasını arama

gibi bir milli marş yapsam.
Çocuklar her pazartesi sabah ve cuma akşamı bu marşı bayrak töreninde dansını da yaparak söyleseler?

c-) Halk'a konuşma yaparken vangelis - conquest of paraside çalsam. Balkondan saatlerce halkı selamlasam.
d-) Sefere çıkarken (diger ordusuz devletlere saldırırken) juno reactor - navras çalsam.

Güzel Olmaz mı?
Ben delirdim mi acaba?
Bayragım bile hazır çünkü bu kuracagım ülkeleri ingiltere gibi tek bir krallıkta birleştirecegim. Common Wealth gibi bişi olacak yani.
0
cruseo
(12.07.08)
tarihin kamyonla adam toplayıp devlet kuran kralı olarak tarihe geçersin. aslında güzel fikir lan. yarın ölüp gidecez, arkamızda iz bırakalım. kamyonda yer varsa geçerken beni de alırsın.
0
rectoa
(12.07.08)
krallığın dışişleri bakanlığına talibim:)

o değil de sana kuveyt irak örneğini vereyim. 1. körfez savaşı. ordusu olmayan ülkelerin sahipleri vardır. yedirmezler. ha hiç bir kaynağı olmayan bir ülkeyse belki karışmazlar da. hiç bir kaynağı olmayan(sömürülmeyecek) devleti de en baştan kurdurmazlar,başka bir ülkenin ili olur
0
october swimmer
(12.07.08)
monaco da yakın da adamlar o parayla kendine ordu alır direkt, kullan at ordu. marş da güzelmiş şimdi burdan bi panamalı çıkacak ana bacı gidecek diye korkuyorum :)
0
sourlemonade
(12.07.08)
adını semih cumhuriyeti yaptığınız sürece her türü desteği veririm şahsen
0
reeper redeemer
(12.07.08)
bak adamların ordusu bile yok belli ki savaşmak falan istemiyorlar. rahat bırak bence.
0
axijazz
(12.07.08)
işgal kolay halledilir de,ben milli marşa takıldım.aroma'dan telif hakkı melif hakkı diyip ülkeye haciz getirmesinler.
0
sonerblabla
(12.07.08)
dünyada sadece iki ülke olsaydı bunlardan biri sizin ülkeniz diğeri de dediğiniz gibi ordusuz olan ülke olsaydı mümkün olurdu ama şimdi 200 ülkeyi karşınıza alma ihtimaliniz var. ha o 200'ünü de işgal ederseniz zaten dünyayı ele geçirmiş olursunuz:)
0
baldur
(13.07.08)
ordusu olmayan ülkeyi alıp napcan? elinde kalacak kelepir fiyatına da gitmeyecek. fakiri olmayan bi ülke bulsan? ya da ne bileyim içinde laik ya da müslüman olmayan bir yer bulda bizde gelelim kafa dinlemeye.
0
etna
(13.07.08)
baskalari iki kamyon adamla gelinceye kadar senin ulken olur.

not. mrtksn'nin bahsettigi ulke kosta rika.
0
sethi
(13.07.08)
sourlemonade
(13.07.08)
sealand olayı baya komik adam bide para kazanıyor üstüne. almanya ingiltere tanımış hatta anlaşma yapmış. yalnız 2006'da yanmış gemilerle söndürmüşler. wikipedia'da yazdığına göre kktc'yle maç bile yapmış.
0
sourlemonade
(13.07.08)
o zaman sealand i ele geçirip. O platformun bi yerine kışla kurup, asker yetiştirip. Pegasus'un charter yaptıgı ordusuz ülkelere gidip gidip ele geçirmeye başlayabilirim.

Aşka panama hayataa panama....
0
🌸cruseo
(13.07.08)
kktc nin ordusu yok bildigim kadarıyla.türk askeri karşına çıkar türkler biraz zorluk çıkarır sanırım, daha ileriki aşamalarda kıbrıs rum kesimi ile ingiltere de sonra amerika da karışır ama i,şte ordusu olmayan bir ülkeden bile dünya savaşı çıkabilir dikkat etmek lazım.
0
amarat
(13.07.08)
ordusu olmayan ülkelerin garantörü vardır mutlaka.. olmaz öle iş..
0
ayanux
(13.07.08)
(7)

kablo yiyen kediye çare

neronas
Kedim laptopun elektrik kablosunu birkaç yerinden ısırmış. Sağlam da hasar vermiş. Bu afacan biraz büyüyünce koparır bu kabloları. Teknoloji insanı olduğumdan odanın her yeri kablo. Hem elektrik çarpılmasından, hem de vereceği hasardan korktuğumdan, bu işe bir çare düşündüm ama bulamıyorum. Ne yapsa
Kedim laptopun elektrik kablosunu birkaç yerinden ısırmış. Sağlam da hasar vermiş. Bu afacan biraz büyüyünce koparır bu kabloları. Teknoloji insanı olduğumdan odanın her yeri kablo. Hem elektrik çarpılmasından, hem de vereceği hasardan korktuğumdan, bu işe bir çare düşündüm ama bulamıyorum. Ne yapsam da bu kedi kablolarımı yemese?
0
neronas
(12.07.08)
büyüyünce yapmaz emin olun.. hemde hiç işi olmaz..
0
ayanux
(12.07.08)
@ayanux, ablamın kedisi telefon kablosunu 4e böldü, sonra benim philips kulaklığımın kablosunu yedi, kariyerinin zirvesinde de gece lambamın kalın elektrik kablosunu kopardı. fişte değildi allahtan.
0
🌸neronas
(12.07.08)
ogretin. ogrenir. valla.
her kabloya hallendiginde kizmadan bagirmadan alin ordan. bes saniye sonra yine giderse, yine alin kenara koyun. sabirla yapin ve sizi anlamasi icin sure verin. yasak koymayin cunku kedi oyle bi hayvan degil maalesef.
hem ertesi gun vereceginiz odevi parca pincik etmemis:) bi$i olmaz.
0
no avalon
(12.07.08)
bi kere çarpılsa bida yapmaz bence :)
0
sourlemonade
(12.07.08)
spreyler var. kedi köpeklerin nefret ettiği (insanlarda nefret ediyor aslında) kokular yayan. tavsiye ederim.
0
darknum
(12.07.08)
kablo koruyucu hortumlar var. kabloların bir kısmı bunların içine gizlenebilir, hem ortalık biraz toparlanır hem de ortalıkta sarkan bir sürü kablo olmayacağı için kedi oynamaktan vazgeçebilir. yine de evde kedi varken mümkünse özellikle evde olmadığınızda fişte bir şey bırakmamakta fayda var. önüne bir sürü top, başka oyuncaklar falan atın, onlara sarsın kabloları rahat bıraksın diyeceğim ama bir şeye takınca vazgeçirmek zor bu kedileri...
0
zen spider
(13.07.08)
hiç ellemeyin bi kere çarpılsın anlar neyin ne olduğunu.uzun ince herşeyden kıllanır duruma gelir hatta.
0
elcikpower
(16.07.08)
(3)

acil- anis tour

anatomik durus
daha once bu sirketten rezervasyon yaptıran var mı? varsa memnun mu?
daha once bu sirketten rezervasyon yaptıran var mı? varsa memnun mu?
0
anatomik durus
(11.07.08)
çok net olarak söyleyebilirm ki türkiye'de rezervasyon yaptırıpta memnun kalabileceğiniz bir seyahat acentası yoktur.. illa bi şeyler ters gider..

ha illa yaptırmam lazım diyorsanız sorunun en az yaşanabileceği firmaları sırasıyla yazıyorum..

1-setur
2-ets

tavsiyem ise gideceğiniz oteli direk arayın..
0
ayanux
(11.07.08)
sanırım ben yaptırmıştım 2 sene falan önce... oda çok kötü bir yerden olmuştu, telefon açtığımda da bir gece kalın siz yarın değiştirelim gibi birşey demişlerdi.. başka bir sorun olmamıştı sanki ama odanın konumunu kesin sorun baştan ona göre anlaşın...
0
metox
(11.07.08)
ben yaptırdım, iptal olmazsa haftaya pazar günü 7 günlük karadeniz turuna katılacağım, deneyip göreceğiz :-)
0
oligomer
(11.07.08)
(6)

ankara-olimpos kaç saat?

s e ff a f
ankara'dan olimpos'a arabayla kaç saatte giderim ortalama?
ankara'dan olimpos'a arabayla kaç saatte giderim ortalama?
0
s e ff a f
(11.07.08)
navigasyon cihazıyla hesapladım, ankara - afyon - burdur - antalya - kemer - olimpos şeklinde bir rota çizdim, 636 km, tahmini 10 saat demiş. ama ankara afyon arası rahattır, 1 saat kazanırsınız.
0
tom riddle
(11.07.08)
uşak, denizli, korkuteli, elmalı, finike, olimpos gibi bir alternatif de mevcut. hesaplayamadım ama tom riddle'nin hesabıyla aşağı yukarı aynı çıkabilir.
0
insanimsi
(11.07.08)
elmalı-finike yolu, yolu ve süreyi uzatır..
0
ayanux
(11.07.08)
konya üzerinden de gidebilirsiniz. daha rahat olur.
0
likeinme
(11.07.08)
bende direk konya üstünden gitmeyi düşünmüştüm ama haritaya bakınca daha uzun 1 yol gibi geldi. kaç saat sürdüğü konusunda fikrin var mı likeinme?
0
🌸s e ff a f
(11.07.08)
7 saat antalya 1,5 saat falan da olimpos sürer tahminimce. ankara antalyanın 7 saat sürme sebebi de konyada yolların dümdüz ve malesef radarlı olması. acımadan durduruyorlar karşı şerittten gelenlerin selektorlerine dikkat et genelde haber veriyolar radarı.
0
likeinme
(12.07.08)
(7)

barcelona turları..

nick name
şöyle diyorum; evlenince( yakın gelecekte)yurt içinde balayı yapacağına git barcelona da adam gibi tatil yap, farklı kültür gör falan. ne kadara patlar ki böyle bişi? turla gitmek eğlenceli midir?mantıklı mıdır? tur haricinde gitmek tuzlu olur herhalde...var mı benzer tecrübeleri olan? tavsiye edil
şöyle diyorum; evlenince( yakın gelecekte)yurt içinde balayı yapacağına git barcelona da adam gibi tatil yap, farklı kültür gör falan.
ne kadara patlar ki böyle bişi? turla gitmek eğlenceli midir?mantıklı mıdır? tur haricinde gitmek tuzlu olur herhalde...
var mı benzer tecrübeleri olan? tavsiye edilecekler?
0
nick name
(11.07.08)
genelde gidecek hazır yeri olmayanlar için turlar daha iyi (balayı ya hani, hostel falan bozar diye söylüyorum:), tavsiyem turla gidip sadece oteli kullanmanız ve kendi başınıza gezmeniz. zira türkiye'den almanya dışına uçak biletleri gerçekten pahalı.
mutluluklar
0
whoosie
(11.07.08)
turla giderseniz tur içinde gelecek diğer müşterilerin kalitesini kimse garanti edemez.. bu yuzden tek gezmek en sağlıklısıdır bu işlerde..

bir de tur şirketleri, bu tip turlarda konaklatıcakları otellerı şehir dışından seçer biraz.. bunun sebebi de müşteriyi (yani sizi) rehberin önerdiği turlara mecbur bırakmaktır..

bunlara dikkat etmek lazım...

şahsi tavsiyem kendi başınıza hostel mostel dalıp gezmeniz yönundedir.. bol hikaye çıkar.. maceralı olur...
0
ayanux
(11.07.08)
turla gidin, muhtemelen tur şirketi size 3/4/5 yıldızlı otel seçeneği sunacaktır. genelde kaç yıldızlı olursa olsun oteller kalitelidir, yemek servisi vardır falan filan..
oraya gittikten sonra illa turlara katılmak zorunda değilsiniz, kendi başınıza da takılabilirsiniz. (zaten genelde turlar müzelere, tarihi yerlere oluyor doğal olarak. akşamları da kişi başı ücret karşılığında enteresan lokantalara veya restourantlara filan götürürler.)


kısacası en mantıklısı bu. ne kadara mal olacağı kaç gün gideceğinize, otelin kalitesine veya gideceğiniz havayolu şirketine göre değişir. ortalama kişi başı sırf tur parası 650-1000(barcelona için) ytl arasındadır. (orada yapılacak harcamalarla kat kat çıkar..ehe.)

en iyisi bir tatil şirketine gidip ayrıntılı konuşmak. turla giderseniz vize de daha kolay alırsınız, nereye gideceğiniz neler yapacağınız belli olur. kafa yormazsınız bu işlere.
0
exexex
(11.07.08)
ben olsam balayı ve gez gör olayını ayrı zamanlara koyardım. yani ilkinde daha pasif daha miskin konumda olmak daha tercih edilir geliyor.
benim tavsiyem eğer illa ki barcelona demiyorsanız, adam gibi tropik bir deneyim yaşayın. dominik cumhuriyeti, yol parası hariç, gayet güneydeki beş yıldızlı otellerimiz ayarında bir masrafa patlıyor, üstelik bildiğim kadarıyla artık türkiyeye vize uygulamıyor. beyaz kum, açık mavi deniz, bence balayının hatırını ödüllendirmek için daha azı yetmez.
0
lhun
(11.07.08)
benim tavsiyem de tur yerine gidip hostellerde kalman
otellere göre hem çok daha ucuz hem de çok daha eğlenceli
ayrıca gezi olayında
turist danışma bürolarından güzel bir harita alıp barcelona metrosunu kullanman yeterli olur..
barcelona 24 saat eğlencenin olduğu bir şehir sonuçta ne yaparsan yap eğlenmen garanti
0
fenrir greyback
(11.07.08)
kesinlikle turdaki diger adamların ne tarz olacağı can sıkıntısı... hostel en güzeli gibi. ama o da kaça patlar belli olmaz. riskli gibi. du bakalım zamanı gelsin ole bakarız artık::)) turk işi antalya olacak gibi gözüküyor:(
0
🌸nick name
(12.07.08)
sakın barcelona da hostel mostel takılayım deme hepsi iğrenç dandik ötesi (kişi başı 30euroluklar). hem barçenin plajı da o kadar iyi değil nerede bizim fethiyemiz o ayrı konu.en iyisi turla gitmek gazetede 300euroya gördüğümü hatırlıyorum zaten orası avrupa birliği ülkesi muntazam bir metro ağı var hiç olmadı rent a car yapabilirsin . bu arada daha yeni evlendiğin karını fc nin stadına da götürme istersen :D
0
cucuru
(22.07.08)
(11)

Arabaların km ömrü

felina
Tam anlatamadım. Yani şöyle "bu araba 200.000 km'den fazla yapmaz" diye bişey var mı? Arabasına göre değişir farkındayım da normal bir binekten bahsedelim mesela. Ya da kategori kategori sıralayabiliriz.Var mı öyle bişey? 250.000 km yaptı mı haşattır değiştirmek lazım gibi bişey?
Tam anlatamadım. Yani şöyle "bu araba 200.000 km'den fazla yapmaz" diye bişey var mı? Arabasına göre değişir farkındayım da normal bir binekten bahsedelim mesela. Ya da kategori kategori sıralayabiliriz.
Var mı öyle bişey? 250.000 km yaptı mı haşattır değiştirmek lazım gibi bişey?
0
felina
(10.07.08)
discovery channel da ekonomik ömür olarak 180000km gibi birşey duymuştum. ha ama 400000km sonrası bile giden bir adet kartalımız da oldu 40000 km de sorunlu bir civic de.
yani arabın haşat olması=(kullana kişi)(kullanılan yer ve iklimi)(kullanım süresi)(kullanım alanı) değişkenlerinede başlıdır.
0
s man chen
(10.07.08)
tum parcalar asınıyor kullandıkca, iste 200bin den sonra fln sık hasarlanmaya baslıyor araclar vs vs. zaten pek de bi omru kalmıyor mekanık olarak. kırılıyor parcaları genelde.
0
bryan fury
(10.07.08)
250.000 km'yi nasıl yaptığına bağlı daha çok. bakımlı, titiz ve bilinçli kullanırsan 500.000 de olur 1.000.000 da. ama hor kullanırsan muhtemelen daha garanti süresi/150.000 km. dolmadan dağılabilir.
0
insanimsi
(10.07.08)
limitler dahilinde kullanildiginda amerikan arabalarinin motorlarinin 1M km omru oldugunu duymustum bi yerlerden. ya da en fazla "bunlar 1 millon km'yi devirir" tarzi bi sehir efsanesi de olabilir; bilemiycem
0
osuruklu
(10.07.08)
mercedes-bmw gibi yüksek kalite motora sahip araçların 1,000,000 km yi tüketebileceğini okumuştum bi yerlerde.tabi bunda bakımları düzgün yapılırsa koşulu var.fakat orta sınıf veya düşük sınıf araçlarda 200,000 den sonra pek verim alınabileceğini sanmıyorum.
0
aysiku
(10.07.08)
markaların ürettikleri motor kalitelerine göre belirli limitler söylenebiliyor. oto tamircilerinden fikir alabilirsiniz. mesela opel servisinde uzun yıllar çalışmış bir ustadan ortalama olarak opelin ürettiği araçların motor ömürlerini öğrenebilirsiniz.
0
uz
(11.07.08)
genelde zaten 200 000 km'den sonra motoru filan bir sıfırlıyorlar, temizleyip edip.
0
darknum
(11.07.08)
arabaya gösterilen ilgi alaka ve bakım ile direk, birebir orantılıdır.. gecen bı saab vardı bir milyonu devirmiş orjinal haliyle.. adama yenı bı saab vermişti fabrika..
0
ayanux
(11.07.08)
vallahi 360.000 km 94 model bir mercedes kullanıyorum. ara sıra çıkan minör arızalar dışında koçlar gibi.
0
lhun
(11.07.08)
japon motorlarda iyi gidiyor diye duymuştum araba alımı satımı yapan kuzenimden
0
krasotkin
(11.07.08)
japonlar, özellikle de toyota sorunsuzlukta ve uzun ömürde meşhurdur.mesela corolla için 400-500 bin kmleri rahat görür derler ( motor olarak).
0
elcikpower
(16.07.08)
(2)

otomobil özelliklerini kullanma kılavuzu

insanimsi
duygu ve tat olmadıktan sonra bir ürün hakkında derinlemesine bilgili olunca kendini o şeye sahip olmuş sananlardanım. bu düşünce çerçevesinde; bmw, mercedes, chevrolet, saab, vw, volvo, ferrari gibi yenilikçi markaların ürettiği arabalara konan kullanım kılavuzlarından bulabilir miyim?
duygu ve tat olmadıktan sonra bir ürün hakkında derinlemesine bilgili olunca kendini o şeye sahip olmuş sananlardanım. bu düşünce çerçevesinde; bmw, mercedes, chevrolet, saab, vw, volvo, ferrari gibi yenilikçi markaların ürettiği arabalara konan kullanım kılavuzlarından bulabilir miyim?
0
insanimsi
(10.07.08)
ebay'de bolca satılmakta..
0
ayanux
(10.07.08)
Sadece araba değil hemen her şey için (bkz: safemanuals.com)
0
crown
(10.07.08)
(1)

Ulaşım - Transport Hizmeti Kiralama

bushwacker
Merhabalar,Bir üniversitenin havacılık kulübü olarak düzenli olarak genellikle İstanbul içindeki ve çevresindeki muhtelif bölgelere eğitim gezileri düzenliyoruz. Şu anda birlikte çalıştığımız transport şirketi biraz tuzlu geldiğinden daha ucuz transport/shuttle şirketleri arıyoruz. Bildiğiniz, güven
Merhabalar,

Bir üniversitenin havacılık kulübü olarak düzenli olarak genellikle İstanbul içindeki ve çevresindeki muhtelif bölgelere eğitim gezileri düzenliyoruz. Şu anda birlikte çalıştığımız transport şirketi biraz tuzlu geldiğinden daha ucuz transport/shuttle şirketleri arıyoruz. Bildiğiniz, güvendiğiniz, tanıdığınız yerler var mıdır?

Şimdiden teşekkürler.
0
bushwacker
(10.07.08)
gideceğiniz yerleri bir görebilirsem yardımcı olmaya çalışırım.. hatta olurum büyük ihtimal..
0
ayanux
(10.07.08)
(5)

saç bandı

baldur
hani nba'deki basketbolcular falan takıyor ya saç bandı, bunun daha genişini nereden bulabilirim? arkadan bağlamalı falan olmasın, yuvarlak geniş, ronaldinho'nun taktığına benzer olanlardan istiyorum. kıvırcık saçlıyım da taç yerine band takmak istiyorum, geniş olursa da takmamın bir anlamı olacağı
hani nba'deki basketbolcular falan takıyor ya saç bandı, bunun daha genişini nereden bulabilirim? arkadan bağlamalı falan olmasın, yuvarlak geniş, ronaldinho'nun taktığına benzer olanlardan istiyorum. kıvırcık saçlıyım da taç yerine band takmak istiyorum, geniş olursa da takmamın bir anlamı olacağı için basketçilerin taktığından istemiyorum. internette, gerçek hayatta epey bir araştırdım ama yok hiçbi yerde? istanbul'da bulabileceğim bir mekan bilenler yazarsa sevinirim.
0
baldur
(10.07.08)
15 sene falan once blendax veriyordu ole bisi. Nike'in maslakdaki satis magazasinda ve alisveris merkezlerinde bilekligi oluyor ondan da olma ihtimali var kanimca.
0
badseed
(10.07.08)
tuhafiyelerde bulunur onlardan. incik boncuk satan yerlerdede olabilir. evet olabilir.
0
axijazz
(10.07.08)
delta bisiklete gidip bir tane alabilirsin.. orada görmüştüm...


www.deltabisiklet.com
0
ayanux
(10.07.08)
adidas - nike mağzaları?
0
christ
(10.07.08)
@christ, ama hangisinde işte, gidip sorduklarımda yoktu.
0
🌸baldur
(11.07.08)
(5)

çok acil iki adet a grubu parça adına ihtiyaç vardır..

ayanux
1- bunun klibini biliyorum.. daha yeni.. tipsiz bi solisti var. parça da ole çok aman aman değl ama aklıma geldi bulunsun.. şarkının klibinde maymunlar bu yeni rock grubuna prodüktörlük falan yapıyolar.. 2- sıkça radyoda dinlediğim bi şarkı.. bundan da sadece ''beggie uuuuu beggie'' diye bişiler h
1- bunun klibini biliyorum.. daha yeni.. tipsiz bi solisti var. parça da ole çok aman aman değl ama aklıma geldi bulunsun..

şarkının klibinde maymunlar bu yeni rock grubuna prodüktörlük falan yapıyolar..

2- sıkça radyoda dinlediğim bi şarkı.. bundan da sadece ''beggie uuuuu beggie'' diye bişiler hatırlıyorum..

şimdiden teşekkür edyorum..
0
ayanux
(09.07.08)
2. şarkı muhtemelen frankie valli beggin'
0
cutterfly
(09.07.08)
2 - Madcon - Beggin'
0
mandayuvasi
(09.07.08)
beggin' şarkısını "Beggin' - Frankie Valli and the Four Seasons" diye aratırsanız sonuçtan daha memnun olmanız kuvvetle muhtemeldir.

bir de benden plase olsun. "sonny j - handsfree (if you hold my hand)"
0
jamesjersey
(09.07.08)
1 i tahmin eden ?
0
🌸ayanux
(09.07.08)
1. için: maymun içeren bildiğim tek klip fall out boy-thnks fr th mmrs. galiba bu.
0
miss antartika
(09.07.08)
(24)

dünya turu

guybrush threepwood
selamlar,yavaş yavaş delirmek üzereyim ve kimse farketmiyor. ben de bildiğin her şeyi bırakıp dünyayı gezmeye karar verdim. hemen yarın olabilecek bir şey değil elbette fakat 2 senelik kalkınma planımı bunun üzerine kurma düşüncem var. bildiğin karış karış dünyayı gezeceğim, ne kadar sürer bilmiyoru
selamlar,

yavaş yavaş delirmek üzereyim ve kimse farketmiyor. ben de bildiğin her şeyi bırakıp dünyayı gezmeye karar verdim. hemen yarın olabilecek bir şey değil elbette fakat 2 senelik kalkınma planımı bunun üzerine kurma düşüncem var. bildiğin karış karış dünyayı gezeceğim, ne kadar sürer bilmiyorum. hep hayalimdi.

şimdi soruma gelince; belirli bir route'um yok, route hakkında bir fikrim de yok; araca da karar vermiş değilim, motorsiklet mi olur, bastonla mı olur, bisikletle mi olur, araba ile mi olur bilemiyorum, baston, tren, otobüs daha mantıklı geliyor; ne kadar para gider kestiremiyorum, her gittiğim yerde beş yıldızlı otelde elbette konaklamayacağım, işin esprisi o zaten. aylık ne kadar sabit bir gelir bana dünyayı dolaştırır merak ediyorum; birden mi gezmeliyim -ki özlem dolayısı ile ufak geri dönüşler olacaktır- yoksa belli periyodlarda atıyorum 3'er ay, 3'er ay bölge bölge mi gezmeliyim.

velhasıl, bunu yapan eden var mı? internetten hangi sitelerden bilgi toplayabilirim. malum belli gezginlerin blogları var, bunlara nasıl ulaşabilirim. aramızda böyle bir şey yapıp da bana yol göstermek isteyen olabilir mi?

sözlük, duyuru harici; [email protected]
0
guybrush threepwood
(08.07.08)
türkiye'de sabit masrafın olacak mı ama? yani kiralık ev, beslenmesi gereken aile, yatırılması gereken stopajlar gibi?
0
gerrain
(08.07.08)
@gerrain: işim gereği, elbette yatırılması gereken stopajlarım, kiralarım -ev değil-, maaşlar, vergiler falan var, fakat bu iki senelik kalkınma planına bu sorunları çözmek, bunlardan bir şekilde kendimi sıyırmak da dahil. en kötü ihtimal bu tip masraflar ben yokken de karşılanabilir -en azından öyle umuyorum-. eşim ile beraber gerçekleştirmeyi planlıyorum zaten bu turu, beslenmesi gereken bir aile durumu mevcut değil.

@cosmicstring: planladığım dünya turunun içinde kaçınılmaz olarak, elbette türkiye de var.

çok mu hayal kurdum? götümü keserler mi benim uzak diyarlarda nedir?
0
🌸guybrush threepwood
(08.07.08)
bence götünü kestirmeden dolaşmayı başarabilirsin. ama şöyle tahmin ediyorum, ölçüp biçersin "şu kadara patlar bana" diye bir meblağ çıkarırsın aylık. hah işte, o meblağı çıkardığın zaman, ona bir yüzde elli ekle, ben de geliyorum sıkıldım burada. (cümlenin son kısmını tashihte çıkarın kızım!)
işte o meblağ çıktığı zaman, ona bir yüzde elli ekle diyorum, bunu dememin sebebi de hep böyle oluyor bu işler.
0
gerrain
(08.07.08)
ben de tam olarak öyle düşünüyorum. fakat işte, "ayda nerden baksan şu kadar harcarım" noktasında bu işe bir şekilde bulaşmış birinden akıl almam gerekiyor ki ayda o kadara göre kendimi ayarlayayım şu iki sene içerisinde. artık sayısala mı abanırım, malı mülkü kiraya mı veririm, banka mı soyarım hep şekillendirmek lazım bunu.

yüzde elli meselesi allahın emri zaten. evdeki hesabı hiçbir zaman çarşıya uydurmuşluğum yok bu güne kadar. machu picchu'nun tepesinde beş parasız kalma ihtimalim çok yüksek. işte o zaman en iyi ihtimalle göte yapacakları, kesmek olur.
0
🌸guybrush threepwood
(08.07.08)
80 günde devri alem tarzı bir iddiaya girmediyseniz öbek öbek bir geziş tavsiye ederim. hem parasal olarak hem de gezinin geri kalan kısmı olarak planlaması daha kolay olur.

bunun için de, sizin de bir gezgin olarak urban survival tecrübesi kazanacağınızı hesaba katarsak, nispeten daha kolay yerlerden başlamanız daha mantıklı. bakarsınız yapmak istediğinizin gerçekten bu olmadığına ikna olursunuz falan.
kolaylıktan kastım, navigasyon, ulaşım, normalde ne kadar turistik oılduğu gibi şeylerin yanında sağlık, rehberlik vs gibi worst case hizmetlere ulaşım kolaylığınız.

bu açıdan avrupanın herhangi bir fraksiyonu uygun bir başlangıç olabilir.
bu öneride karar kılarsanız ben dahil detaylı bilgi verebilecek pek çok kişi bulabilirsiniz.
0
lhun
(08.07.08)
en uzun sureli ne kadar yurtdisinda gezdin? paket tursuz, independant traveler denen cinsten ozellikle. kisiye gore degisir ama seyahat 4 haftadan sonra bayabilir, yorabilir, ozlem hasil olabilir vs. seyahat yorgunlugu (tropik kumsalda iki seksen yatsan da)kanimca en potansiyel sorun. yolda tanistigim ve aylardir gezen tiplerde fiks bi uygulama farkettim, su ki: adamlarin bir noktasi oluyor, biraz uzun kaldigi, benimsedigi bi yer ve seyahat yordugunda o sabit mekana donuyorlar. biraz kafa dinleyip, tekrar yollara koyuluyorlar. neyse karar ve plan icin onunde zaman var ya, ilk yurtdisi seyahatinde lonely planet onderligini bi yap bakalim, nasil gitcek?
bir de harcancak para senin harcamak istedginle de ilgilidir. bir seyahati ucuz, orta halli ve de pahalisindan seklinde yapabilirsin, butcene gore.
0
pyro clustic flow
(08.07.08)
bu iş için sponsor bulunma ihtimali nedir
0
demlikposet
(08.07.08)
nerden bulursun bilmiyorum ama mesela atlantiki bir yelkenli ile geçmek için fln yanına denizcilikten azcık anlayan insan alan gezginler oluyor
0
kokomichu
(08.07.08)
valla pyro, senin kadar tecrübeli değilim bu konuda, en fazla birer haftalık avrupa seyehatleri yaptım, onlar da paket turlardı zaten.

seyehat yorgunluğu benim de kafamı kurcalayan bir sorun, bu sebeptendir ki lhun'un dediği gibi parça parça bir seyehati seçeneklerim arasına aldım. fakat senin karşılaştığın o arkadaşların yöntemi de çok mantıksız değilmiş. ve elbette daha kolay routeları izleyeceğim öncelikle, avrupa kıtası, başlamayı düşündüğüm kıta.

işin maddiyatına gelince, elbette benim isteklerim bu konuda belirleyici etken fakat şöyle izah ediyim: yatacak yer seçeneklerim arasında düzgün bir yer varsa onu seçerim bunun sebebi eşim, sonuçta askerlik güzel bir tecrübe oldu yatacak yer seçmeme konusunda, çok da önemli değil, her yerde yatarım. bunun dışında eve hediyelik eşya alma gibi bir takıntım yok, temel harcalamalarım olacaktır, yemek-su gibi. ama işte otobüs-tren-uçak-vapur gibi giderlerin ynaında, olası sağlık giderleri gibi giderler -ki düşününce o kadar çok var ki- kafamı kurcalayan. bunlar benim isteklerim dışında gelişen şeyler.

ben istesem amipten farksız yaşayabilirim yoksa.
0
🌸guybrush threepwood
(08.07.08)
gidilen bolgelerin ne sekilde gezilecegi de onemli. gezmek derken gidilen ulkenin baskenti, muzesi, sergisi, meshur yerlerini mi gormek amac, yoksa bunlarla birlikte olayi dolu dolu yasamak mi? ornegin, rusya'yi ele alirsak, moskova ve st petersburg dolu dolu uc haftada gezilebilecekken, sibirya'yi da gormek istemek geziye kafadan bir 25 gun daha katmak oluyor. (sirf trenle gidis 5 6 gun) bununla alakali olarak da masraf ve harcanilan sure de artmis oluyor.

benim tavsiyem iki uc yil beklemektense, cok pahali olmayan bolgelere bu sure icinde birkac aylik deneme seyehatlari yaparak tecrube kazanmak. Ukrayna-Rusya(Sibirya)-Belarus-Polonya-Cek Cumhuriyeti deneme icin oldukca guzel bir rota. Hem hesapli hem de cok guzel tecrubeler kazandirabilir. Turkiye'den gemiyle Ukrayna'ya ordan trenle Rusya ve Sibirya'ya, ordan gene trenle Belarus'a, oradan da otobusle Polonya ve Cek Cumhuriyeti'ne gitmeyi deneyin. Bir bucuk ay falan surer. Zorludur ama sahane tecrube kazandirir, zaten cekilen acilar degil midir bizleri guclu kilan?
0
petekdoku
(08.07.08)
@demlikposet: ben sponsor bulabilme ihtimalini çok seviyorum, ama nasıl yaparım bir fikrim yok. kandaz3'ün bahsettiği şeyleri deneyebilirim.

@kokomichu: denizcilikten anlamıyorum. keşke anlasaydım.

@petekdoku: güzel fikir, sanırım bu parça parça gezme işi her açıdan daha akla yatkın. bakalım teşekkürler, yavaş yavaş şekilleniyor kafamda bir şeyler. verilen linkleri de okuyorum.
0
🌸guybrush threepwood
(08.07.08)
asya'nın tamamını günlük 8 dolara getiren bir arkadaşım var ama insanı olmayan koşullar bunlar.. baştan belirteyim..

bunun haricinde bir araç ile gezmeyi planlıyorsanız mümkünse mekanik aksamı ağırlıklı olan bir araç seçiniz.. misal bir bmw enduro yerine basit bir suziki yamaha africa twin v.b. şeyleri öneririm. hatta kondisyonunuz varsa bisiklet en iyisi... sonuçta yol tepmekten baydığınız bi anda bisikleti küt diye gemiye trene otobuse sokabilirsiniz..

inşallah başarırsınız..

sevgiler..
0
ayanux
(08.07.08)
Aslında "gezmek" olarak değil de yerleşik yaşamı bırakıp göçebeliğe geçmek şeklinde olan bir dünya seyahati planı hep aklımdadır.
Hiçbir yerde yerleşik bir düzenin olmayacak, misal gidip 3-5 ay Paris'te bir lokantada bulaşıkçılık yaparak geçimini sağlayacak ve orda yaşayacaksın. Ardından 6 aylığına Machu Picchu muydu neydi oraya gidip çobanlık yaparsın.
Ha diyeceksin ki pasaporttu vizeydi çalışma izniydi nasıl oluyor bu işler öyle kolay mı? Orasını da ben bilemem artık. Kaçak maçak yapacaksın bir şeyler. Tıhehe.
0
felina
(08.07.08)
bence çok iyi organize edilirse oldukça uygun bir fiyata yapabilirsiniz.
öncellikle ne şekilde seyahat edeceğinizi belirlemeniz lazım ama bence, mesela artık birçok bölgede ucuz uçak şirketleri var (misal avrupa içi-ryanair,easyjet,vb.)
mesela ben 1 aylık bir program için ryanair'dan 2-3gün arayla 4-5 bilet bulabilmiştim ve bunlar genelde 40 euro falan civarındaydı.
yani demek istediğim gitmek istediğiniz bölgeleri belirleyip, o bölgeler arasını uçakla geçerseniz ve de bunun biletlerini önceden alırsanız hem daha ucuza gelir, hem de planlı bir gezi olur.
öte yandan, kalmak için de hosteller uygun bir yol. ama couchsurfing ve hospitality'de uygun alternatifler. en kötü ihtimalle o sitelerden birşeyler içmek için birilerini bulsanız bile onlar size o bölgenin gezilesi,yenilesi,içilesi yerlerini tavsiye edebilir.
bunun dışında lonelyplanet tarzı sitelerin kitaplar da var. bu tarz bir kitap çok işinize yarar. elinizin altında böyle bir kaynak olması, gittiğiniz yerin tehlikeli yerleri, uygun ulaşım araçları, vs yazar. (benimkinde türkiye için, akbil'e kadar anlatmışlardı mesela.)
son olarak, umarım gerçekleştirirsiniz bu dileğinizi, iyi eğlenceler.
0
gioberg
(08.07.08)
tipik bir kıta avrupa harcama günüyle masrafların dağılımına dair fikir vermek mümkün.
ortalama 20 eur kişi başı kalış (hostel 3-4 kişilik oda, bed and breakfast)[bu oran gayrimenkul piyasasının bir fonksiyonu aynı zamanda]
ortalama 15 eur kişi başı yemek (süpermarket veya mcdonalds. içki, local restoran vs. ile 20-30 eur bulabilir)
ortalama 20-50 eur tren. bu en değişkeni. bir de interrail/eurorail gibi bir pass ile daha da farklı oluyor, bundan emin değilim dolayısıyla. konfor /hız ayrı bir parametre tabi.
turistik hadiselere item başı 10 eur kabaca. bedava da olabilir bazen.
eser miktarda toplu taşıma. yürürseniz bedava :). bisiklet (ki çok tavsiye edilir) değişiyor. kendi bisikletlerinizi götürürseniz, trenlerde çoklukla taşınabildiğini unutmayın. parisin içindeki çoğu landmarkını gezecek bir rota yaklaşık 15 km mesela. yürümek tüm gününüzü alıp dolayısıyla yemek, yatmak vs. masraflarınızı boşa harcarken, bisikletle bu mesafeyi çok daha hızlı katederek günden ve dolayısıyla günlük masraflardan tasarruf edebilirsiniz. toplu taşımaya bulaşmayışınızı katmıyorum bile.
bunun yanında sabit costlar da var elbet.
çıkış harcı, vize parası, pasaport(defter veya uzatma), sigorta, seyahat lojistiğiniz derken adam başı 1k ytl rahat buluyor. bu tabi schengen için. çoklu vizeler daha karın ağrısı. üstelik gideceğiniz yerlerin sırasını da ayarlamak gerekebiliyor. yeşil pass.ınız olsa bile.

son olarak ne yaparsanız yapın yola çıktığınızda bir blog ile bizleri haberdar etmeyi unutmayın :) yaptığınız şeye o kadar çok insan özeniyor ki, bir miktar da olsa gözlerimiz kulağımız olursanız şahane olur.
blogun şöyle birkaç avantajı da var. birincisi eğer high profile, güncel tutulan birşey olursa, sık sık takip edilen, sponsorship, reklam (örneğin seyahat malzemeleri) gelirleri gibi finansal kazançlara nail olmak mümkün. ama bunun olabilirliği biraz kumar, biraz da sizin dünyaya aktaracağınızın cezbediciliği.
yine gezinizi adım adım tasarlarken her adımı için insanlardan yorum toplayabilmeniz de mümkün.
kocaman bir kolay gelsin.
0
lhun
(08.07.08)
boyle dunya turu yapan insanlari 2 kategoriye ayiralim oncelikle,
1-) hippi tarzi, ne bulsam yerim, nerde olsa yatarim, otostopla giderim diyen salas tipler. boyle bir tarz secersen fazla giderin olmaz. ama esinden oturu secemiyorsun sanirim..
2-) round-the-world-ticket adiyla satilan belli basli 8-10 guzergaha ucak bileti aliniyor 1800-3000$ arasina. sahip oldugun parana uygun kalitede geziyorsun.

simdi de senin sorunlarina gelelim;
1-) vize. eger sadece tc vatandasligin ve laci.pass. varsa boyle bir gezi kabus olur
2-) esin maceraperest bir insan degilse, durmadan yakinan eden biri ise simdiden gecmis olsun, hatta hic kalkisma bile. kizlarla seyahat etmek iskence, bir kac istisna haric. umarim senin esin istisna olanlardandir. (hic maceraperest takilmayacagim desen bile senin ve onun fiziksel yapisi,kondusyonu bir olmayacak)
3-) dondugunde tekrardan burdaki hayatina donmek zor olacaktir. "pause" a basinca her sey kaldigi yerden devam etmeyecektir.

sefin tavsiyesi;
her yeri dolasacagina 8-10 ulke dolas, git gel devamli. 1 haftalik sureler icinde. 3 ay yeterli olacaktir.

sef kim ? kendisi dunya turu yapmamis olmasina ragmen gezi forumlarini hatmederek ve kimi şeyleri gozleyerek bir takim bilgiler elde etmiş, maceraci bir genc
0
no christ requiress
(08.07.08)
denizcilik olayına gir bence, al bi 8-9 metrelik yelkenli, denizden gez dünyayı. bu iki senede bol bol eğitimini al teorik ve pratik, sadun boro vardı zamanında gezmişti dünyayı, sen de yaparsın, kıyıdan kıyıdan gidip. çok şahane olur.
0
karapolisnas
(08.07.08)
öncesinde ufak gezi/seyahatlerde bulunmalısın. seyehat konusunda tecrübe edinilmeden bu iş olmaz.

misal, istanbulda cevizlibağ'dan 500T otobüsüne bin, tuzlada in!
kusmadıysan tamam testi geçtin, bünyen sağlam.

hazırlan, istanbuldan doğu ekspresi trenine bin, van'a gidiyorsun. van'da inip van gölü kıyısında bir kahvaltını yap soluklan yiğenim. gez dolaş. ancak bu tren yolculuğu esnasında bir ara günleri karıştırmaya başlayacaksın; "kaç gündür gidiyor ya bu tren? bugun çarşamba mıydı yoksa cuma mı?" gibi. yolculuk esnasında insan profillerini incele not al. van'da yeteri kadar gezdikten sonra şehirlerarası otobüse binip kurtalan'a geç. orada da biraz gezdikten sonra güney ekspresine bin ve istanbula dön.

yukarı çık karadenizde bölgesel trenlerle bir tur at, uçağa bin akdeniz inip oradaki bölgsel trenlerle gez şimdide.

bitmedi. interrail ile başvur bu deneyimleri ora da yap dicem ama bir ay fazla gelir bunca tren gürültüsünden sonra. bir haftalık flexy alıp gözünde bir ülke kestir(balkanlar olmasın) bi o tren, bir diğer tren. ardından yurda dön.

yine bitmedi, gemi seyahat acentelerine başvur şöyle bir mısır, kaihre, şarm el seyh, turlarına katıl bir haftalık filan bu keser seni. akabinde yine yurda dön.

buraya kadar ilerlediysen ve halen kusmadıysan eline bir kağıt kalem atlas alıp yaşadığın bunca tecrübelere dayanarak planını programını çizerek dünya turuna çıkabilirsin. çünkü artık yeteri kadar tecrübe edinmiş oldun. bitti.
0
winsome
(08.07.08)
Kıta kıta ayırmak?
0
ich
(08.07.08)
bu iki senelik hazırlık süreci kapsamında bir görevin daha olsun. başta macera kanalları olmak üzere birkaç kanalla konuş. yanına minik bir el kamerası al. gittiğin yerleri kendi gözünle anlat. sonra o görüntüler üzerinden alacağın telifi de bu gezi için harca, hatta kanalın olanaklarından yararlan.

yani illa ki bir firma bulamıyorsan bir kanala bu görüntüleri satmayı / böyle bir işbirliği içersinde bulunmayı teklif et. onlar bu görüntüleri bir araya getirip yayınlarlar isterlerde. sonuçta büyük kanalların hazırladıkları bu tip programlar var ancak bu iş hand made bişi olacağından özellikle bu alanda yayın yapan kanalların dikkatini çekecektir.

hele bi de tutarsa zaten çadırı, kamuflajı felan yağacaktır :)
0
yedek ruh
(08.07.08)
Arabaya atlayıp sadece elimizdeki yırtık Türkiye Karayolları Haritasına güvenerek 2000 km. yapmışlığımız (ne yapalım, olayımız bu kadar bizim) vardı ama bu rehavet, bu aymazlık tamamiyle anavatanımızda olmamızdan kaynaklanıyordu. İcabında "dayı Zortikkaya yolu ne tarafta kaldı" diye sorabiliyorduk gördüğümüz birine. Bu sebeptendir ki, yurtdışına yapacağın gezinde herşeyden önce ulaşım/araç sorununu halletmeye bak. Yaban ellerde iz bilmeden yol bilmeden dımdızlak kalmak her zaman keyifli gelmeyebilir (hele yanında bir de bayan varsa). Bayağı bir ulaşım önerisi verilmiş bu sayfada. Ayriyetten, bölge bölge gezmeni tavsiye ederim. Atıyorum bir seferde Doğu Avrupa'yı, başka seferde Ortadoğu'yu falan. Böyle yaparsan, hem ülke çorbası yapmamış olur, hem de o çorbadan çıkmış balık konumuna düşmezsin. Seyahatlerinden alacağın tadı maksimize edebileceğine de inanıyorum bu şekilde.

Bonus Track: Ayrıca biraz da paralıysan bırak kestirmeyi, öptürürsün bile.

(İç Ses: Biz Fethiye'ye gitme planları yapalım en fazla, siz dünyayı gezin anasını satayım.)

Kolay gelsin, iyi yolculuklar ve iyi eğlenceler şimdiden.
0
shangrilla
(08.07.08)
surekli zulada 1500 yuro ve 1500 amerikan dolari bulundurun. o para acil bi durum olduunda ulkeye donmek icin kullanirsiniz. her ulkede ayri ulasim araclari mevcuttur. mesela avrupada en cok tercih edileni demiryoludur. avrupada onu kullanirsiniz. ne biliim her havaalaninda, tren istasyonlarinin bazilarinda araba kiralama sansiniz war. bu arada hergun turkiyeden birine rapor verin suraya geldik die. su ulkedeyiz die. kaybolursaniz, gotunuzu keserlerse haberleri olur turkiyedekilerin. yaninizda kesinlikle gideceginiz ulkelerdeki turkiye konsolosluklarinin adreslerini, telefon numaralarini alin.
0
sanio
(08.07.08)
alın sırt cantalarınızı kuzey hındıstan'a gidin 3 haftalıgına ama turla degil. işte o geziden sonra hiç bir yer sizi zorlamaz, her bi şey kolaylaşır, bağışıklık kazanırsınız. garanti veririm, en güzel gezi dayanıklılık ölçme ve arttırma kursu ordadır :)
0
pyro clustic flow
(15.07.08)
bence 1 aylık balkan flexipass bileti alıp tcddden balkan ülkelerini hatmedin önce, yanınızda bisiklet de götürürseniz tren seyahati bedava zaten diğer yerleri de bisikletle halledersiniz ve avrupanın 3 te 1 ini gezmiş olursunuz 1 ayda. daha sonra diğerlerini düşünebilirsiniz. yunanistandan feribotla italyaya geçip oradan da takılabilirsiniz diğer yerlere.
0
nihilanth
(04.08.08)
(4)

bu nedir?

ayanux
sporcuların bacaklarına kollarına omuzlarına yapıştırılan renkli ve uzun bi bant var. genelde voleybolcular takıyor.. şu resimde futbolcu versiyonu var..
sporcuların bacaklarına kollarına omuzlarına yapıştırılan renkli ve uzun bi bant var. genelde voleybolcular takıyor.. şu resimde futbolcu versiyonu var..
0
ayanux
(04.07.08)
burada da tenisçi versiyonu var. eurosport.yahoo.com

sanırım gerilip hareket etmeyi kolaylaştırıyor, veya olası zedelenmelere karşı koruyor.
bayağı götümden sallıyorum yani.
0
pinkburger
(04.07.08)
ben de götümden sallıyor olmamla birlikte o bölgeyi soğuk tutan bi'şey olduğunu düşünüyorum. zorlanmadan veya darbeden dolayı olan kanamayı hafifletmek için yapıtırılıyor olabilir. olmaya da bilir...
0
kopuk ucurtma
(04.07.08)
fenomen oldu yahu..
0
🌸ayanux
(04.07.08)
kopuk ucurtma: yahu tutsa sıcak tutar, niye soğuk tutsun? soğuk kasların bir numaralı düşmanı değil midir?
0
actionary
(05.07.08)
(5)

çeviri, şarap ile ilgili

clones
fine and compex (complex te olabilir, yanlış yazılmış olabilir), with elegant notes of tobacco and harmonius balsamic shades of liquorice and violetfine and compex (complex te olabilir, yanlış yazılmış olabilir) with elegant notes of pum and harmonius balsamic shades of liquorice and violetyukarıdak
fine and compex (complex te olabilir, yanlış yazılmış olabilir), with elegant notes of tobacco and harmonius balsamic shades of liquorice and violet

fine and compex (complex te olabilir, yanlış yazılmış olabilir) with elegant notes of pum and harmonius balsamic shades of liquorice and violet

yukarıdaki iki kısım ayrı iki şarabın kokularını tanımlıyor. çevirisi tam olarak nedir?
0
clones
(01.07.08)
12 den vurdun.. eğer şanslıysan yarın bunu uzun yıllar amerika'da degustatorluk yapan bir uzmana çevirticem..

benden haber bekleyin..
0
ayanux
(02.07.08)
tam çevirecektim, adam degüstatör dedi. korktum resmen.
0
co2s2
(02.07.08)
yedek ruh çevirebilir bunu, ben bi mesaj salladım bakalım..
0
os
(02.07.08)
birincisi; ''compex'' değil ''complex'' miş
ikincisi : ikinci kısımda yazan ''pum'' değil ''plum'' muş

çeviriyi yazmadan önce şunu söylemek istiyorum. hani nasıl bir çeviri ya da ne hakkında bir çevirinin parçası olduğunu bilmediğimiz için 85 farklı çeviri versiyonu yapmak mümkünmüş bu tip yazılarda.. degustator bunun bir kırmızı şaraba ait özellikler olduğunu söylemekle birlikte şarabın markası, yılı, bağı gibi özellikleri bilmediği için bazı mecaz anlamları tam hakkıyla çevirmenin mümkün olmadığını söylemekte..

misal birinci kısımda ''tobacco'' denilmiş..bu, kimi kırmızı şaraplarda tütün kokusu'na denk gelirken kimilerinde ise tütünün lif halindeki, işlenmemiş öz su kokusuna denk geldiğini söylüyor.. işte eğer bu çok teknik bir çeviri olacaksa burada şarabın özelliklerini bilmek şartmış.. aynı durum ''balsamic'' içinde geçerli.. ''balsamic'' şarapçılıkta kullanıldığı zaman türkçeye tam çevrilemiyormuş.. yine ttün gibi bazı şaraplarda yoğun, marmelat gibi bir görünüm ve renk sunarken bazı kırmızı şaraplarda ise akışkan sirkemsi bir rengi tabir ediyormuş.. keza ''plum'' da da aynı sorun var. plum, bu tip şaraplarda artık suyunu çekmiş olgunlaşmış ve normal bir erikten alınamayacak bir tad olan mürdüm eriği gibi bir tad için kullanılırken bazı şarap tiplerinde bu durum yıl v.b. özelliklerde farklı bir anlatım gerektirebiliyormuş..

neyse efenm.. tüm bunlara rağmen şarap diliyle yapılabilecek en optimum çeviri şu şekilde.. (şarap dili çılgın bişiymiş bu arada)

1- güzel zarif ve çok içerikli, burunda menekşe, ağızda tütün tadları bırakan, yakut rengiyle.. (isteğe göre ''harika bir harmoni/karışım'' veya ''içime zevk katıyor'')

2- güzel zarif ve tam yapılı, burunda menekşe, ağızda olgun mürdüm eriği tadları bırakan yakut rengiyle.. (isteğe göre ''harika bir harmoni/karışım'' veya ''içime zevk katıyor'')

elimden geldiğince yardımcı olmaya çalıştım.. sevgiler..
0
ayanux
(02.07.08)
ben anca yetiştim ama zaten ayanux son derece detaylı açıklamış. sadece ekleyeceğim bir iki şey şu olabilir.

complex yapı, damağı dolduran yani ağzı komple saran "dolu dolu" bir şarap içimi sunuyor demek. eğer bu tanımlar bir menüye girecekse, bunu da bir sıfat olarak kullanabilirsiniz. violet de kokusunu ifade etmenin yanısıra rengi konusunda da bilgi verir. rengi de üzüm ve üretim aşamalarına bağlı bir değişkendir. özellikle taneleriyle bir arada bekletme işlemi (maserasyon) uzun tutulmuş şaraplarda viplet renk tanımlarına rastlanır. ama rekoltesi, yani üretim tarihi eski bir şarapsa renkte açılmalar sözkonusu olabilir. dolayısıyla violet denince renk opsiyonunu da göz önünde bulundurmakta fayda vardır. en nihayetinde u şarabın gene yukarıdaki complex yapıyla örtüşecek yoğunlukta ve dolulukta olduğunu söyleyebiliriz.
0
yedek ruh
(02.07.08)
(3)

yolcu otobüsleri yakıt

szqnn
o403 olsun neoplan olsun bunlar km başına ortalama ne kadar yakıt tüketir?
o403 olsun neoplan olsun bunlar km başına ortalama ne kadar yakıt tüketir?
0
szqnn
(01.07.08)
iste bi gun bu bilginin lazim olacagini biliyordum, paylasiyorum.

en son yolculugumda man fortuna otobus ceyrek depo mazot tuketti.

deposu da 560 litreymis. yani 140 litreyle 585 km yol yaptik. litre basina 4.18 km ediyor. yani 100 km'de yaklasik 24 litre yakit tuketiyo.
0
osuruklu
(01.07.08)
bahsettiğiniz konu otobüsün dolu veya boş olmasına, yolun durumuna göre çılgın değişiklikler gösterir..

ek olarak 100 km de neoplan x değer yakıt tüketirken, o403 100km de y değer yakıt tüketir.. çünkü biri 55 koltuklu ve çift dingillidir, biri 44 koltuk tek dingillidir..

ve yıne ayrıca bu değerler klima v.b. gibi etkenler yüzünden mevsimsel olarakda değişim gösterir..

blackidom: bu işte para olduğunu düşünüyorsan otogardaki otobüs galerilerine bir göz atmanı tavsiye ederim :) türkiye batık otobüs firması cennetidir..
0
ayanux
(02.07.08)
şurada ayrıntılı tartışılmış..

forum.donanimhaber.com
0
hareket saati gecmis otobus kaptani
(02.07.08)
(3)

bisiklet kiralamaca.

coldbound
efenim daha once gunubirlik bisiklet kiralamisligim var bir kac defa, fakat bu defaki farkli. bodrum'dan 1 haftalik bisiklet kiralayip yarimada turu atmayi planladik, sorum da su: gunubirlik harici bisiklet kiraliyorlar mi? kiraliyorlarsa nasil oluyor da oluyor? depozito mu aliyorlar, nedir bunun yo
efenim daha once gunubirlik bisiklet kiralamisligim var bir kac defa, fakat bu defaki farkli. bodrum'dan 1 haftalik bisiklet kiralayip yarimada turu atmayi planladik, sorum da su: gunubirlik harici bisiklet kiraliyorlar mi? kiraliyorlarsa nasil oluyor da oluyor? depozito mu aliyorlar, nedir bunun yolu yordami? bildiginiz saglam bisikletleri olan bir yer var mi? falan filan.

bir de yunan adalarina giden vapur mu desem, gemi mi desem, deniz otobusu mu desem, onlara bisiklet aliyolar mi?

bu kadar, tesekkur ettim simdiden.
0
coldbound
(30.06.08)
bir kaç rent a car şirketine kimlik/kimlik fotokopisi bırakmıştım. şirketten şirkete değişiklik gösterir herhalde.
0
insanimsi
(30.06.08)
kiralarlar adamlar sonuçta aldıkları paraya bakar.ayrıca senden ehliyet yada kimlik gibi bir teminat bırakmanı istiyebilirler.zira 1 günlüğüne bile kiralasan istiyolar kimliği.belki sana bisiklet bedeli kadar senet yaparlar.sen tatilden dönüp paranı ödeyincede senedini alırsın geriy fln.
şimdilik aklıma gelenler bunlar.
illa bisiklet kiralıyacam diyosan 28 jant ince tekerlekli yol bisikleti kiralar.yoksa çok yorar sizi.(28 jant ince tekerlek derken yarış bisikletlerini kastetmiyorum.)
0
omer460
(01.07.08)
konuyla pek alakası yok ama oyle her bisikletle 1 haftalık gezi/tur vb yapamazsınız. sizin için kabusa döner.. anladığım kadarıyla öyle çılgın mesafeler katetmeyeceksiniz sanırım ama yine de tedbirli olmak lazım gelir...

sevgiler..
0
ayanux
(01.07.08)
(8)

Yeni Başlayanlar İçin Bisiklet

extirpation
Bisiklet almaya niyetlendim fakat aklıma takılan sorular var. Önce bütçeyi söyliyim 300-350ytl arası ve haftada 5 gün günde 12 km yol yapacam bisikletle.Buna göre alacağım bisiklet nasıl birşey olmalıdır. Misal kaç vites olmalı, gideceğim yol dümdüz amortisörlü olmasına gerek varmı, marka , model gi
Bisiklet almaya niyetlendim fakat aklıma takılan sorular var. Önce bütçeyi söyliyim 300-350ytl arası ve haftada 5 gün günde 12 km yol yapacam bisikletle.Buna göre alacağım bisiklet nasıl birşey olmalıdır. Misal kaç vites olmalı, gideceğim yol dümdüz amortisörlü olmasına gerek varmı, marka , model gibi konularda yardımlarınızı bekliyorum efendim .teşekkürler
0
extirpation
(25.06.08)
biraz daha pahalıdır ama gercekten bianchi den şaşma derim ben.orta kalınlıkta tekerlek zaten %90 ı aynı artık tekerlek kalınlıkları 21 veya 24 olursa vites i daha iyi olur sanki aşırı bi fiyat farkı yoksa.
0
rurouni
(25.06.08)
deltabisiklet'ten geotech modellerine bak. sedona borla'ya bak bir de fiyat/performans oranı süperdir. işin uzmanı değilim ama türkiyedeki bianchi bisikletler "tansaş bisikleti" olarak anılıyor genelde. eskiden iyilermiş de şimdi oyuncak olmuşlar da, dediğim gibi elimde somut bir veri yok bununla ilgili, ama geçen ay aynı şekilde bir araştırmaya girdim. sedona borla aldım sonunda.
0
kurukafa
(25.06.08)
kıçtan amortisörlü olmasın..
0
winsome
(25.06.08)
pesin ver 400e sedona borla al, sorularinin en iyi cevabi (aluminyum kadro, shimano takimlar, kaliteli) olur.
0
507
(25.06.08)
kurukafanın söylediği markalar iyidir dağ bisikleti alma derim tur bisikletleri işini görür amartisöre gerek yok evet hatta olması tercih edilmez

ayrıca durmak için ön freni kullanın.
0
quanta
(25.06.08)
Ben Bisan marka oneriyorum, saglam paslanmaz boyasi, hidrolik frenleri, modeline gore amortisor secenekleri ve genelde aluminyum jantlari var hafif oluyor.

Bazen yine de bisikletin kasasi agir olabiliyor, ancak 3-4 yil ayni bisikleti tam verimle kullanmistim calinana kadar.

Benimkinin modeli Bisan Legal Force du. 18 vites falan filan. Fiyatlari bilmiyorum su anda ancak 350 ytl yeterlidir diye dusunuyorum.
0
enedwaith
(25.06.08)
amortisörlü bisikletler yolda seni keser.

bana sorarsan salcano city sport al derim.
410 ytl peşin fiyatı ama 330 a almıştım ben.
aliminyum şase 28 jant mtb kadrolu ince tekerlekli yol bisikleti. ayrıca 21 vites. ön maşa amortisörlü ve v profil aliminyum jant.
bisiklet akıyo yolda. 100 km yapabiliyorum 1 günde
0
omer460
(25.06.08)
1- sakın ortadan amortisorlu bisiklet alma.. bahsettiğin paralara satılan ortadan amortisorlu bisikletler sen pedal bastıkça esneyerek uyguladığın gücü absorbe eder.. zaten ortadan amortisorlu bısıkletlerın harbi si, yani sadece alttan darbe geldiği zaman çalışan modelleri bole 3000ytl den başlar..

2- yazlık bisikleti alma.. hayatını yolda bulmadın.. her parçası her an kopabilir..

3- ülkemizde city bike kullanacak kadar temiz ve güzel yollar yok. city bikelar 28inc tekereğe sahip, amortisoru bulunmayan, yol bisikleti ile dağ bisikleti karışımı denilen ama kesinlikle yol bisikleti özellikleri olan bir bisiklettir. kaldırımdan öyle tak diye inemez.. bozuk yolda seni çok yorar.. yolun tüm girintisini çıkıntısını vucudunda hissedersin.. zordur yani.. bu sebeple önden amortisorlu, amrtisoru kitlenebilir özellikli mtb almanı onerırım.. yokuş çıkarken ön amrotisoru kıtlemek farzdır sunnnettır..

4- bütçeni biraz daha yükseltebiliyorsan ne ala.. ama yukseltemiyorsan o paralara düzgün bir ikinci el bisiklet kollar.. ya da delta bisikletin geotech modellerine bak.. en azından geotech alu kadro kitlenebilir özelliklli ön amortisor ve shimano setler sunmakta..

4- bisiklet alırken boy kilo orantına gore bedenını bul.. bunlar bi çok bisiklet forumlarında var.

5- bisiklet alırken kask almayı unutma...

başka sorun olursa msg atabilirsin.. sevgiler..
0
ayanux
(26.06.08)
(6)

Kaş ne işe yarar?

babatema
gözümünüzün üstünde niye iki parça kıl yumağı var? zaman içerisinde evrimleşirken diğer kıllarımızın çoğu dökülmüş ya da seyrelmişken, gözlerimizin üzerindeki kıl kümesi neden duruyor?
gözümünüzün üstünde niye iki parça kıl yumağı var? zaman içerisinde evrimleşirken diğer kıllarımızın çoğu dökülmüş ya da seyrelmişken, gözlerimizin üzerindeki kıl kümesi neden duruyor?
0
babatema
(24.06.08)
ermanen
(24.06.08)
kaş olmasa terler alnımızdan direkt gözümüze ulaşır.
0
deckard
(24.06.08)
en basit olarak anlımızdan akan terlerin gözlerimize girmesini engellemek icin.
0
rurouni
(24.06.08)
alından gelen terin vs. nin göze girmesini engellemeye yarıyor benim bildiğim. bir de şekil veriyor. linkte de yazdıgı gibi güneş ışığına karşı da koruması olabilir.
0
nihilanth
(24.06.08)
Kaşları ve kirpiklerini umuyorum ki geçici bir süreliğine olsa da(5-6 sene oldu gerçi, o ayrı ehheh) kaybetmiş biri olarak demek isterim ki, bunların ne işe yaradığını en çok denizden çıktıktan sonra anlıyorsunuz. Kafadan akan bütün su sürekli göze doluyor. Bir de güneş daha bir gözüne giriyor sanki insanın.

Bir de iletişimde de önemli bir yeri var bence, mimiklerinde kaşlarına yer verebilen kişiler için. Belki de çoğu canlının iletişiminde yeri vardır, ben köpeğimin ifadesini kaşlarından anlıyorum mesela.
0
kurukafa
(25.06.08)
güneş'in zort diye gözünüze girmesini engelliyor..
0
ayanux
(25.06.08)
(3)

City Sightseing Tour ve Edirnekapı

3200
1) Edirnekapı'da olduğunu okuduğum Mihrimah Sultan Camii'ne ve Kariye Müzesine en kolay hangi yoldan gidilir ? (Toplu taşıma ile)2) Bu üstü açık kırmızı bir otobüs var, şehri dolaştırıyor. Buna saat kaçta nereden biniliyor ve kaç lira tutuyor?
1) Edirnekapı'da olduğunu okuduğum Mihrimah Sultan Camii'ne ve Kariye Müzesine en kolay hangi yoldan gidilir ? (Toplu taşıma ile)

2) Bu üstü açık kırmızı bir otobüs var, şehri dolaştırıyor. Buna saat kaçta nereden biniliyor ve kaç lira tutuyor?
0
3200
(24.06.08)
2) www.allistanbultours.com
sultanahmetten kalkıyor demiş ama taksimde de bir gişesi var yanılmıyorsam.
0
704
(24.06.08)
1) edirnekapi' son duraginda ineceksin[artik nereden geliyorsan, besiktas mi, sultanciftligi mi, terkos mu, taksim mi] oradan yuruyerek 10 dakikada kariye muzesine gidersin.
0
egotm
(24.06.08)
plan tours araçları onlar..
0
ayanux
(24.06.08)
(4)

altay forması

arwear
izmirde nereden alınır orijinali?
izmirde nereden alınır orijinali?
0
arwear
(19.06.08)
barcinda bulursun muhtemelen
0
bladder
(19.06.08)
altay gibi lokal takımların forması sadece kulüplerden temin edilebilir..
0
ayanux
(19.06.08)
varyant'ı inerken bi formacı var, oraya bak.
0
karapolisnas
(20.06.08)
altay'ın orjinal forması sadece klüpten alınabiliyor sanırsam. sezonluk kombine alanlara veriyorlar forma.
0
sijwocaq
(20.06.08)
(6)

Tatil Ortamları( Olympos)

blacksilence
Bu hafta sonu 3-5 arkadas arabaya atlayıp izmir den anatalya ya yola vuracaz kendimizi hedef olympos simdi oranin kurdu olan arkada$lardan yardim istiyorum.1- Olymposa varana kadar yolumuzun uzerinde gezip gorebilecegimiz mutlaka gorulmesi gerek yerleri soyleyebilirmsiniz bi rota seklinde de olursa
Bu hafta sonu 3-5 arkadas arabaya atlayıp izmir den anatalya ya yola vuracaz kendimizi hedef olympos simdi oranin kurdu olan arkada$lardan yardim istiyorum.

1- Olymposa varana kadar yolumuzun uzerinde gezip gorebilecegimiz mutlaka gorulmesi gerek yerleri soyleyebilirmsiniz bi rota seklinde de olursa super olur.

2-Olympos a vardigimizda konakliyabilecegimiz denize en yakın pansiyon ve max fayda saglayabilecegimiz onerebileceginiz pansyonları yazabilirmisiniz.

$imdiden T$k eder, saygilarimi sunarim.
0
blacksilence
(19.06.08)
yolunuzun üstünde olması lazım (tam emin değilim) fethiye-kaş arasındaki saklıkent bence mutlaka görülmesi gereken yerlerden.
0
light beam
(19.06.08)
olımposta kalınabilecek en iyi yerlerden biri olan orange'ı öneririm.
sozluk.sourtimes.org
0
islakkedicorbasi
(19.06.08)
korkuteli antalya yolunu kullanacaksanız termesos'u gormeden geçmeyin.. yannız kondüsyon lazım... fethiye kaş kalkan üzeri gelecekseniz kaputaş, mavi mağarası, patara da gorulmeye değen yerler arasında..

olympos'ta ise evet evet kesinlikle orange.. hatta kadir ve turkmen de kalmayın da nerde kalırsanız kalın..
0
ayanux
(19.06.08)
Demre de noel baba kilisesi var gidin bakın, kaputaş,kalkan,patara bence olimposa gideceginize buralara gidin kaş ta kalın kekova da dalın daha iyi tatil yapmış olursunuz.
0
mikelarteta
(19.06.08)
olimpos da maalesef bütün pansyonlar denize uzak. Yani en yakını 500 metre-1km filandır bilemiyorum. Ben geçen yıl sheriff pansiyon da kalmıştık bi sorunla karşılaşmamıştık, bu yıl da bayramın yerinde kalmayı düşünüyoruz. Sahile biraz daha yakın turist popülasyonu biraz daha fazla...
0
selimse
(19.06.08)
bayram 1-2 sene once gayet guzeldi
0
fuchuki
(19.06.08)
(5)

^^ ne demek?

colg fusion
Chat alemlerinden uzak mı kalmışız ne anlamadım böyle abuk subuk şekiller çıkmış. ^^ , _O_ , I3> ya da bunlara benzer şeyler, ne demek yahu bunlar? Şekilleri yanlış yapmış olabilirim, doğrusuyla açıklayabilirsiniz tabii.Teşekkürler.
Chat alemlerinden uzak mı kalmışız ne anlamadım böyle abuk subuk şekiller çıkmış. ^^ , _O_ , I3> ya da bunlara benzer şeyler, ne demek yahu bunlar? Şekilleri yanlış yapmış olabilirim, doğrusuyla açıklayabilirsiniz tabii.Teşekkürler.
0
colg fusion
(15.06.08)
animelerde olur ya hani ^^ gözler. o işte. şöyle bişey;

www.anime-revenge.net

<3 var kalp anlamına geliyor.

bir de benim hastası olduğum ve heryerde de kullandığım O,O var o'rly owl anlamına gelen. o da şu;

www.orlyowl.com
0
deckard
(15.06.08)
zaman zaman düz zaman zaman da yan bakıp kafaya benzeteceksin.

^^ neye benziyor onu söyliyim, gözünü kapatıp sırıtan -özellikle uzak doğuda- insanlara benziyor. sempatik olduğunu düşünüyorlar herhalde.

_O_ domaldım gel demek olabilir, 13> de külahta taşşaklarını yaliyim olabilir.

pek başarılı değilim sanırım. :(
0
desdinova
(15.06.08)
ahhahah desdinova koptumaehauehaue
0
hlathguth
(15.06.08)
sevgili insanı utanan simley olarak kullanıyordu ^_^ şeklinde
0
sıkay
(15.06.08)
^^ tüm uzakdoğu camiasında smiley olarak kullanılır.. kesinlıkle :) kullanmazlar.. çeşit çeşit versiyonları da var onlarda...
0
ayanux
(16.06.08)
(5)

Milli takım forma logosu

ezeriko
Neden bütün ülkeler göğsünde federasyon logosuyla mücadele ederken bizimkiler dalgalı Türk bayrağıyla oynuyor?(foto 1)Adidas zamanında da böyleydi ama bayrak dalgalı değildi.(foto 2)UEFA ve FIFA nezdinde bi engel yok sanıyorum.
Neden bütün ülkeler göğsünde federasyon logosuyla mücadele ederken bizimkiler dalgalı Türk bayrağıyla oynuyor?(foto 1)
Adidas zamanında da böyleydi ama bayrak dalgalı değildi.(foto 2)
UEFA ve FIFA nezdinde bi engel yok sanıyorum.
0
ezeriko
(12.06.08)
digerleri yetersiz milliyetciler de o yuzden. bundan daha dogru bir aciklama olabilecegini dusunmuyorum.
0
no christ requiress
(12.06.08)
futbol bir tek biz savaş olarak görüp, milli mesele haline getirdiğimiz için. bir de gereksiz derecede aşırı bayrak sevgisi yüzünden.
0
baldur
(12.06.08)
adamlar turkuaz forma yaptılar diye vatan hainliğiyle suçlandılar. bayrak yerine federasyon logosu koyalım diyenin o logoyu bi yerine sokup idam ederler bence. ya da ben yetersiz milliyetçiyim.
0
zyprexaoverdose
(12.06.08)
tamamen tercih meselesi... fifa federasyon amblemi, maskotu veya ulke bayragina izin veriyor. yeter ki bu logoda herhangi bir baska sirketin organizasyonun logosu, ismi falan olmasin.

sadece biz degiliz bayrak kullanan, mesela norvec yakin zamana kadar kendi bayragini kullaniyormus. cekler de goguslerinde olmasa da kollarina bayraklarini koyuyorlar.

www.fifa.com
0
kezzy homeros
(12.06.08)
efenim vaktiyle, yani 80'lerde bütün dünya ülkeleri hemen hemen belirledikleri bir logoyu formalarında kullanırlardı. bu halen oralardan kalan bir gelenek.. misal hollanda kraliyet armasını kullanıken, sovyetler birliği formasına kocama CCCP yazdırırdı. aynı şekilde isviçre direk kırmızı + işaretini kullanırdı, ispanya ve kesa ingiltere kraliyet arması kullanırken amerika sol göğsün üzerine italik olarak USA yazdırırdı.. batı almanya federasyon logosu kullanırdı ama doğu almanyasol göğüste direk DDR yazan formalar ile oynardı... ve yine italya sol göğse bayrak koyar, yünanistan ise direk mavi haçı yan çevirip koyardı... işte türk milli takımı da bu dönemlerde direk ay yıldız ı göğsün tam ortasında kullanırdı.. keşke hala öyle kullansalar...
0
ayanux
(13.06.08)
(6)

PC'nin Kendiliğinden Kapanması

annem bana kiz bul evlen dedi
Bir arkadaşımın PC'si düzensiz aralıklarla kendiliğinden kapanıyodu. Makineye format atıldı, bir süre düzgün gitti, sonra eski arızasını tekrarlamaya başladı. Sonra makineye format atıldı, bir süre idare etti, sonra eskiye dönüş. Makineye form...Sebep ne olabilir? Virüs mü, kritik bir parçaya toz/ki
Bir arkadaşımın PC'si düzensiz aralıklarla kendiliğinden kapanıyodu. Makineye format atıldı, bir süre düzgün gitti, sonra eski arızasını tekrarlamaya başladı. Sonra makineye format atıldı, bir süre idare etti, sonra eskiye dönüş. Makineye form...

Sebep ne olabilir? Virüs mü, kritik bir parçaya toz/kir mi bulaşmıştır? Nasıl çözeriz?
0
annem bana kiz bul evlen dedi
(10.06.08)
donanim kaynaklidir. muhtemelen a$iri isinma. cpu fani, sicakligi kontrolu yapilmali once.
0
sourlemonade
(10.06.08)
aşırı ısınma yüksek ihtimal. daha birkaç ay önce boğuştum bu sorunla.

cpu fanını kontrol edin, tozla tıkanmışlarsa temizleyin. sorun çözülmemişse fanı söküp altını iyice temizleyip, kurumuş yalıtkan pastayı temizleyip (parmağınızla dokunmadan, alkollü pamukla filan) yeni yalıtkan pasta (yalıtkan macun, bir adı daha vardı ama...) sürün ve geri takın.

bence bu işlem için biraz internette gezmelisiniz. ilk denemede başarılı olamayabiliyor.
0
actionary
(10.06.08)
güç kaynağı natürmort olmak üzere olabilir.
0
kurukafa
(10.06.08)
aynı sorun bende de vardı. (halen var).

bilgisayarım sürekli kitleniyor, ekran donuyordu. önce forma attım sorun devam etti. sonra cpu fanı dedim temizledim sorun devam etti. sonra ekran kartı dedim değiştirdim sorun düzeldi ama şimdi de 10 dk çalışıyor kitleniyor. ne zaman internete giriş yapim kitleniyor makine...

rami de değiştirecem bakalım.. sanırım ram.. :D
0
myfishbone
(10.06.08)
bendeki sorun güç kaynağının değişmesiyle düzeldi. şu ekşiduyuruya ne kadar teşekkür etsem azdır.
0
ayanux
(10.06.08)
Geri sayım olmuyor hayır. Sorunun donanımdan olduğunu öğrendim, üstüne eğiliyorum, teşekkürler.
0
🌸annem bana kiz bul evlen dedi
(10.06.08)
(9)

Megane Renault Sport 2.0 225 BG

thelepermessiah
Arkadaşlar Bu arabaya sahip olan kişilerin yorumlarını merak ediyorum,çok uzun zamandan bu yana hayallerimi süslüyor bu alet,başka arabayı gözüm görmez oldu,adeta körü körüne bağlandım.Şimdilerde ha aldım/ha alacağım.ufak çapta bir araştırma yaptım ve özellikle motor aksamında çok sorun çıkarttığına
Arkadaşlar Bu arabaya sahip olan kişilerin yorumlarını merak ediyorum,çok uzun zamandan bu yana hayallerimi süslüyor bu alet,başka arabayı gözüm görmez oldu,adeta körü körüne bağlandım.Şimdilerde ha aldım/ha alacağım.ufak çapta bir araştırma yaptım ve özellikle motor aksamında çok sorun çıkarttığına dair bilgiler edindim.

Sizce nasıldır? Alırsak sorun yaşar mıyız ? yol yakınken bu sevdadan dönmek mi gerek sizce.

yazın işte bildiğiniz ne varsa,önemli benim için.

linki de vereyim teknik detaylar var bi bakın işte

www.renault.com.tr
0
thelepermessiah
(09.06.08)
bir reno'ya 65 milyar verilmez. değmez kesinlikle. megane serisi her ne kadar güzel olsa da.
0
darknum
(09.06.08)
darknum'a katılıyorum. bence herhangi bir fransız arabasına 65 milyar verilmez. bazı konularda önyargı hayat kurtarır.
0
actionary
(09.06.08)
o arabaya sahip değilim ama birtanesi 2 gündür dola$iyor bizim buralarda, egzost, hava filtlersi ve blow-off'u -yalancı turbo sesi- ile iyi hava yapıyor, 225bg olmasida cabasi, ancak 65 ,000 ytl verilirmi? verilmemelidir. yerine honda t-typeR alinabilir, çok güzeldir havalidir, acayip bir motor sesi vardir, bmw'lerle kalkar felan i$te.
0
05
(09.06.08)
kusura bakmayın ama hakikaten çok para.. gerçi görsel kararınızı çoktan vermişsiniz fakat yaptığım değerlendirme tamamen görsellik üzerine teknik özelliklerine bi şey diyemiyorum..
0
hasnicktir
(09.06.08)
aynı sınıfta çok daha sorunsuz ve taş gibi onlarca arac varken neden renault diyesim geldi birden. yazmasak bile emin olun zilyon sorunu vardır..
0
ayanux
(10.06.08)
65 milyara bu arabayı alacağınıza opel astra opc modelini tavsiye ederdim ben. 240 beygir, alman teknolojisi turbo aşırıbeslemeli ecotec motora sahip bir otomobil. en azından performans modeli olduğunu belli eden görsel modifikasyonlara sahip, alelade bir megane hatchback gibi değil.
0
tom riddle
(10.06.08)
Bu arabayı 2 yıldır kullanıyorum. Fikirlerimi yazmaya çalışacağım. Öncelikle özel siparişle getirtmesi zor olduğu için ikinci el alacağınızı varsayıyorum. Piyasadaki tüm Megane RS' ler 2005 modeldir; bir tek F1 cup versiyonu var İstanbul' da, onun dışında hepsi 2005 de ithal edilmiştir. (Ya da düzenli olarak ithal edilmiştir diyeyim.) İkinci elde temiz bir tanesini bulduğunuzu varsayarak devam edelim.
Zaten Türkiye' de 55-60 tane olan bir otomobilden bahsediyoruz.

Motorunda herhangi bir kronik problemleri yok; gayet stabil çalışan bir big-bore turbo' ya sahipler. 2000 devir öncesi tipik 2.0 l atmosferik megane 2 gibi çalışıyor; motor sesinde ya da egzos sesinde bir değişiklik yok. otomobil 2500 devirden sonra çıldırıyor ve hızlanma esnasında 3. vitese atışta dahi patinaj çekiyor. Bu hızlanma esnasında sesi volkswagen kablumbağalara benziyor. Turbo sesi ile ikiz eksoz çıkışının bir getirisi herhalde, bilmiyorum. Esp, 17 inç jant, deri koltuk, panoramik sun-roof, otomatik far, xenon, cruise control vs. tüm ekipmanlar standart donanımda.

Bu motoru atmosferik motorlarla kıyaslamanın çok doğru olduğunu sanmıyorum, zira bu arabadaki red-line 6750 devirde ve maksimum tork-güç aralığını korumak için 5500 devrin üzerine çıkmaya çok gerek kalmıyor.

Tipi alışılmadık gelebilir, ben ilk başlarda sevmiyordum ama sonradan hoşuma gitmeye başladı. İşin en güzel yanı, sürücülerin bu arabayı kırmızı ışıklarda normal megane sanmaları ve geçebileceklerini düşünmeleri.

Bunlar artıları idi, eksilerine geçelim..

İç dizaynı oldukça demode ve normal megane' dan çok bir farkı yok.
Tüm modellerde bir enjektör ışığı yakma problemi oluyor; serviste yazılım güncellenince geçiyor. Bu arada yol bilgisayarı yazılımı Türkçe ve yazı karakterleri pek hoş değil, ingilizceye çevirtip rahatladım; tercih meselesi. Genel olarak iç dizaynda hatalar var, anlamsız ve kolay kırılan plastik kapaklar falan var. Bir de Renault' ların tipik özelliği olarak vites kolu sallanıyor.

Sözün özü şu, bu araba Renault' un, Clio V6 dan sonraki en hızlı modeli ve hot-hatch olarak gerçekten alınabilecek bir araba. Bugüne kadar performansı konusunda belli bir sorun yaşamadım ve kullanımı oldukça keyifli bir otomobil. Ben seviyorum, fiyatı uygunsa alınabilecek bir araba olduğunu düşünüyorum.

Son olarak; tüketimi, normal kullanımda 10, performanslı kullanımda 14 litre civarı. (Şehir içi), şehir dışında ise 7 lt yakıyor.
0
pozzecco
(10.06.08)
Bir de chip tuningle; yani yalnızca software değişimiyle 260 beygir, 350 nm değerlerine ulaşılabiliniyor ki, ne kadar gerekli olur size kalmış. 225 beygir, günlük kullanım için zaten yeterli.
0
pozzecco
(10.06.08)
alet Hakkında biraz daha araştırma yaptım ve pozzecco üstadın da bahsettiği üzere özellikle iç dekor tasarımının çok kötü olduğunu öğrendim.

birinci tercihim Renault idi ama Opele kayıyoruz.C'mon kullanıyordum zaten,Astraya terfii edeceğiz artık.

Herkese çok teşekkür ederim.
0
🌸thelepermessiah
(10.06.08)
(7)

Gürültü şikayeti

yapyat
Evimin yakınındaki türkü bar sebebiyle her gece 21 - 01 arası yüksek sesli müzik icrasına maruz kalıyorum. Gece 12 den önce yapılan ses gürültü kapsamına giriyor mu? Şikayet hakkım var mı? Bu tip olaylarda polise şikayetle bir yere varmak mümkün mü?
Evimin yakınındaki türkü bar sebebiyle her gece 21 - 01 arası yüksek sesli müzik icrasına maruz kalıyorum.

Gece 12 den önce yapılan ses gürültü kapsamına giriyor mu? Şikayet hakkım var mı? Bu tip olaylarda polise şikayetle bir yere varmak mümkün mü?
0
yapyat
(28.05.08)
değil.
onlar ruhsatı alırken eğlence vergisi tadında bir parayı vererek o gürültü yapma hakkını satın alıyorlar.
o parayı bize verse gürültü sineye çekilir ama, maalesef yasanın izin verdiği saatler arasında pek bir faydası olmaz.
test edildi, onaylandı.

ama o izin verilen saati 12 ya da 1 gibi olamsı lazım mevsime-mekana göre, 2 dakika geçseler bile, hemen şikayet et. o zaman en azından ceza yemiş oluyorlar.

os, the "yan apartmanın altında düğün salonu olan çocuk"
0
os
(28.05.08)
bildiğim kadarıyla gece 12'ye kadar, yaz aylarında da 1'e kadar izinleri var. sokak düğünlerinde bile öyle, şikayet edince en fazla gidip düğün sahibine selamın aleyküm diyorlar, izin alındı mı diye sorup gidiyorlar.
0
kobuzchu kiz
(28.05.08)
bir desibel sınırı yok mu peki, kıstırtmayı denesek falan?
0
🌸yapyat
(28.05.08)
küçük parkta mı oturuyorsun? (:

zabıtaya gitmek gerekiyor ama dinlemiyor kimse
al takke ver külah olayları sanırım
0
demlikposet
(29.05.08)
desibel sınırı var ama o sınırla birlikte bile çok ses geliyor.
0
co2s2
(29.05.08)
mavi masa ilginç bir şekilde etkili olabiliyor bazen..
0
ayanux
(29.05.08)
yanılmıyorsam 90dB olmalı sınır. Çok da yüksek değil aslında ama bu sınırı otomatik denetleyen makinalar var eğlence mekanlarında.
0
carc
(29.05.08)
(8)

tüfekler hakkında bilgi sahibi olan birileri?

24th fret
1. dünya savaşı ile ilgili bir roman çeviriyorum. Çavuş taarruz öncesi askerlerine, "make sure you've all got a full magazine and one up the spout" diyor.yani şarjörleri dolu olacak, ayrıca bir mermi de tüfeğin .....inde olacak. spout kelimesinin "fıskiye, hortum ucu" gibi anlamları var. arayıp tara
1. dünya savaşı ile ilgili bir roman çeviriyorum. Çavuş taarruz öncesi askerlerine, "make sure you've all got a full magazine and one up the spout" diyor.

yani şarjörleri dolu olacak, ayrıca bir mermi de tüfeğin .....inde olacak. spout kelimesinin "fıskiye, hortum ucu" gibi anlamları var. arayıp taradıktan sonra "up the spout" diye bir deyim olduğunu, bunun da silahın dolu olması anlamına geldiğini öğrendim. Ama şarjör dolu olduğunda silah da dolu sayılıyor zaten?
Uzun lafın kısası: tüfeklerde, şarjördeki mermiler dışındaki merminin durduğu yere ne denir? (namlu diyesim var)
0
24th fret
(21.05.08)
hocam burda iki dolu şarjörün olsun biri tüfekte biri de elinin altında olsun demek istememiş mi
0
ophelia
(21.05.08)
hocam türkçesi şu beyler şarjörlerinizin dolu olduundan ve bi mermiyi de ağzına verdiiinizden emin olun. tüfeğe şarjörü takıp kurma kolunu çekersin ve ancak ööle atışa hazır hale gelir. zaman kaybetmemek için de çavuş dooru olan emri vermiş. afferm çavuş bundan sora seni tokatlamadan önce 2 hatta 3 kez düşünelim ehe.
0
rentts
(21.05.08)
Found in the Military(Canada's, The US's and Elsewhere) This means to load your weapon, or denote that your weapon is already loaded...
E.g, The Glock-17 holds 16 rounds: 15 in the magasine and 1 up the spout.
0
babatema
(21.05.08)
silahın haznesi denir.
0
theunforguven
(21.05.08)
namluya sürmek de kullanılır.
0
karapolisnas
(21.05.08)
oraya tam da fişek yatağı denir. halk arasında ağız veya hazne dendiği sıklıkla duyulursa da teknik olarak ismi fişek yatağıdır. fişek yatağına fişek sürmek fiili ile kullanmak gerekir ki bu durumda mermiyi de dilinizden uzak tutmalısınız. mermi değil fişek demelidir.
0
fempusay
(21.05.08)
@ophelia: hayır yavrucuğum, öyle demek istemiyor çavuş. öyle demek istese benim burada işim ne eheheh

@babatema: o verdiğin örneği ben de bulmuştum, teşekkür ederim, ama bana türkçesi konusunda fazla fikir vermedi açıkçası.

diğer arkadaşlara çok teşekkür ederim. Rahatlattınız, aydınlandırdınız.
silahsız günler dilerim :)
0
🌸24th fret
(21.05.08)
mermi yatağı/haznesi
kovan yatağı/haznesi
fişek yatağı/haznesi

bunlar hep aynı şeyler..

birde yanlış bilmiyorsam eğer şöyle bişi var; up the spout tam olarak silahın dolu olduğu anlamına da gelmiyor kimi zaman. silahın kapasıtesi hakkında bilgi verirkn de kullanılıyor..

misal; x tabancası / 1 mags 15 rounds each + one up the spout = 16 rounds

''mags'' magazine'in kısaltması.

yani diyor ki; 15 tane şarjörde bir tane de namluda toplam 16 mermi...

böyleyken böyle işte...

böyleyken böyle işte..
0
ayanux
(22.05.08)
(3)

donanım (ekran kartı)

ayanux
şimdi asus p4p800x anakartıma geforce 7800gs ekran kartı takmaya çalışıyorum.herşey guzel tamam ama power'a basınca uzun bir 'biiip'' sesi geliyor..nerde hata yapıyorum kendimi kesicem şimdi.. anakart agp 8x ekran kartı da oyle.. başka dıkkat etmem gereken bişi mi var nedir imdaaaaat..
şimdi asus p4p800x anakartıma geforce 7800gs ekran kartı takmaya çalışıyorum.

herşey guzel tamam ama power'a basınca uzun bir 'biiip'' sesi geliyor..

nerde hata yapıyorum kendimi kesicem şimdi..

anakart agp 8x ekran kartı da oyle.. başka dıkkat etmem gereken bişi mi var nedir imdaaaaat..
0
ayanux
(30.04.08)
ekran kartınız harici güce ihtiyaç duyuyor olabilir ki büyük bir ihtimalle öyle. yani anakartın agp slotundan değil, güç kaynağınızın çıkışından güce ihtiyaç duyuyor olabilir. (hddye ya da dvdrom'a taktığınız gibi güç kablosu)onu unuttuysanız onu bir takın.
0
atrin
(30.04.08)
valla onu da taktım. sonuç aynı. elime aldım çekici şimdi indiricem..
0
🌸ayanux
(30.04.08)
belki guc kaynaginiz yeterli gelmiyor olabilir. baska bir guc kaynagi varsa etrafinizda bir de onunla deneyin.
0
entrapmen
(30.04.08)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.