Giriş
(2)

ABD vizesi hakkinda

ebizlanka
ABD vizesi almak için randevu almak gerekiyor malum, randevu almak içinse 20$. şimdi pasaportu da yenilemek için illaki cipli pasaport almak lazimmis. E onuda 1 hafta-10 günde gonderiyorlarmis. Şimdi pasaport elimize geçmeden vize randevusu alabilir miyiz? Vize hattında pasaportlar ilgili bir seyl
ABD vizesi almak için randevu almak gerekiyor malum, randevu almak içinse 20$. şimdi pasaportu da yenilemek için illaki cipli pasaport almak lazimmis. E onuda 1 hafta-10 günde gonderiyorlarmis. Şimdi pasaport elimize geçmeden vize randevusu alabilir miyiz? Vize hattında pasaportlar ilgili bir seyler soruyorlar mı?
Şimdiden teşekkürler..
0
ebizlanka
(28.06.11)
pasaport numarasını soruyorlar, o yoksa randevu alamazsınız.
0
demcan
(28.06.11)
eski pasaportunla randevu alabilirsin (randevu alirken durumu anlatmak gerekiyor ama). Bu kadar kesin konustum zira yesil pasaportu iptal edilmis ve de yeni pasaportunu bekleyen esim bu sekilde randevu alabildi konsolosluktan. Sonra da eski ve de yeni pasaportuyla konsolosluga gidip vize basvurusunu sorunsuz bir sekilde tamamladi hatta.

Eger cok bir acil durum yoksa, pasaportu bekleyip olasi karisikliklari onlemek icin sonrasinda randevu almak daha iyisi tabii :)
0
armish
(30.06.11)
(6)

okumaya deger, hikaye tarzi entryler

Kefeli
baska biri tarafindan bir defa daha sorulmustu aslinda ama cok fazla yanit gelmemisti.uzun, hikaye tarzinda bildiginiz guzel entryler neler? ikili iliskiler uzerine olursa daha bir sevinirim.
baska biri tarafindan bir defa daha sorulmustu aslinda ama cok fazla yanit gelmemisti.

uzun, hikaye tarzinda bildiginiz guzel entryler neler? ikili iliskiler uzerine olursa daha bir sevinirim.
0
Kefeli
(01.04.11)
bilmem ne kadar okumaya deger, ama soyle bi'seyler karaladigim olmustu zamaninda:
www.eksisozluk.com
0
armish
(01.04.11)
hayvan ara kısmına

ciandio

yaz.

ve

adamın yazdığı her şeyi oku.
0
bu nick tam yirmi alti karakter
(01.04.11)
ayiadam
(01.04.11)
reliable
(01.04.11)
bir klasiktir. üstüne tanımam. yüzlerce sitede kopyasını gördüm.
#588341
0
elestirman
(01.04.11)
angutyus - kirlikedi - mies
0
aayucel
(01.04.11)
(7)

Amerika'dan Türkiye'ye gitar getirirken gigbag mi yoksa hardcase mi?

armish
Selamlar,Kardeşim benden bir gitar almamı rica etti ve de ben bunu NY-Istanbul arasi Delta ile direkt ucarken getirecegim. Su esnada gitari 'hardcase' mi yoksa 'gigbag' denilen seylerin mi icine koyup gotursem bilemiyorum. Fikri olan veya beni havaalaninda en az ugrastiracak bir cozume yoneltecek ol
Selamlar,

Kardeşim benden bir gitar almamı rica etti ve de ben bunu NY-Istanbul arasi Delta ile direkt ucarken getirecegim. Su esnada gitari 'hardcase' mi yoksa 'gigbag' denilen seylerin mi icine koyup gotursem bilemiyorum. Fikri olan veya beni havaalaninda en az ugrastiracak bir cozume yoneltecek olan var mi?
0
armish
(09.11.10)
Kolisi falan yok mu aldığınızda?
0
nesin sen iki kollu adam falan mi
(09.11.10)
hardcase ister o. hele gitara çok para verdiyseniz, gigbag riskini alırsanız çok üzülürsünüz sonra. en temizi hardcase.
0
resistance is futile
(09.11.10)
@nsikafm, daha sipariş verme aşamasındayım, neyle göndereceklerini seçmem gerekecek. Duruma göre davranayım dedim.

@rif, benim de içinden öyle geçiyor da; bu sefer de kabiniçi/kargo sorunsalı yaşayacağım galiba. Ama sanırım bir sorun olup da gigbag'le kargoya gitmesinden iyidir :\
0
🌸armish
(09.11.10)
Gerçi bakmışsınızdır ama:

tinyurl.com

Okyanus ötesi uçuşlarda da geçerli mi diye sormak lazım.
0
sourlemonade
(09.11.10)
Hardcase'le de gönderilse gigbagle de gönderilse bildiğim kadarıyla bir pakete konulmak zorunda. En azından ben mydukkandan yaptığım alışverişte hardcase'i yüzlerce koruma malzemesi arasından çıkardım. Gitar da içindeydi. Gigbag için de aynı şey geçerli.
0
nesin sen iki kollu adam falan mi
(09.11.10)
@nsikafm kendim götüreceğim, kargo ile göndermece değil yani.
0
🌸armish
(09.11.10)
en sağlamı dandik de olsa bir case ile kabine sokmaktır.
her ne kadar kabin bagajı boyutlarının dışında olsa da, normal bir case & bag ile bu benim gitarım, bu bir müzik enstrumanı eşya değil diyerek kabine alabilirsiniz.
kafa üstü dolaplarında yer olmasa bile hostesler uçağın başka yerlerine el ile koyabiliyorlar...
o olmazsa en kötü ihtimal, uçağa binmek üzere apronda beklerken görevli geliyor sizinle birlikte uçağın bagaj kısmına giriyor ve elden koyuyorsunuz.sonra yine elden almak kaydıyla. müxzik enstrumanları için böyledir bu. bütün cellist arkadaşlarım hard case ile birlikte cellolarını uçağa taşırlar mesela...
zorlayın diretin. müzisyenim diyin. size gam çal o zaman ispatla diye sormazlar...
0
jeanluc
(09.11.10)
(1)

rb fest şebnem ferah konseri

asabi
otopark kısmında verilecekmiş bu konser. sarıyer'den nasıl gidilir? 59rs'ye binsem nerde inmem gerekir?
otopark kısmında verilecekmiş bu konser. sarıyer'den nasıl gidilir? 59rs'ye binsem nerde inmem gerekir?
0
asabi
(15.05.10)
Otopark Guney Kampus icerisinde, o yuzden 59rs sahane olur, tek vesait gitmis olursun. Inecegin duragin adi Bogazici Universitesi, son duraktan bir onceki zaten. Kacirsan bile 5 dakikada geri yuruyebilirsin. Duragi kacirma sansin da cok az aslinda, zira bir gobekten donerken sag tarafinda koskocaman Guney Kapi'yi goruyorsun, durak ise ondan 10-20 metre ilerisinde. Zaten eger Bogazici'nde inecek cok yolcusu varsa, kaptan genelde tam Guney Kampus kapisinin onunde de indiriyor falan.
0
armish
(15.05.10)
(1)

Realtek HD sorunsalı

kta
Şimdi laptopa bir jack takınca, "bir jack takıldı" diyip onboard hoparlörleri susturması lazım ya hani. Tam tersini yapmakta şu an. Jackı çıkarınca jack takıldı diyip susturuyor. Jack takınca jack çıkarıldı diyip açıyor hoparlörleri. Googleda neyin arattım, bir tane bile böyle sorun yaşayan insan ev
Şimdi laptopa bir jack takınca, "bir jack takıldı" diyip onboard hoparlörleri susturması lazım ya hani. Tam tersini yapmakta şu an. Jackı çıkarınca jack takıldı diyip susturuyor. Jack takınca jack çıkarıldı diyip açıyor hoparlörleri. Googleda neyin arattım, bir tane bile böyle sorun yaşayan insan evladı yokmuş bi ben varmışım sanki. install/uninstall-update falan işe yaramadı. Aslında bu sorunun kesin çözümünden biraz ümidi kestim gibi. En azından "jack takılı olduğunda onboardları çalıştırmaya devam et!" şeklinde bir ayar varsa nerededir acep?
0
kta
(12.05.10)
insanların normal koşullarda 'susturucu' için kullandığı yöntemi kullanabilirsin belki. Ucuz ve de küçük jack'i olan bir kulaklığın kablo kısmını kesip, slotta takılı tutmak mesela. Ne yazık ki yazılımsal olarak nasıl çözülür bilemiyorum.
0
armish
(12.05.10)
(1)

DeviantART

hnoss
DeviantART jargonunda, Deviation Stack ne anlama geliyor? Manuel bişi mi, yoksa tam aksi olarak otomatik mi?
DeviantART jargonunda, Deviation Stack ne anlama geliyor? Manuel bişi mi, yoksa tam aksi olarak otomatik mi?
0
hnoss
(19.04.10)
Deviation'lari veya Journal'lari falan stack stack (grup grup) listemesinin adi. Eskiden takip ettigin insanlarin deviation'lari teker teker, gonderilme tarihine gore listeneliyordu. Sanirim son bir-iki aydir, takip listesini goster deyince, insanlara gore grupluyor (her insan icin bir stack yaratiyor.) Istersen toptan o 'stack'i siliyorsun, istersen icine girip tek tek bakiyorsun falan.

Istersen ayarlardan eski haline cevirmek mumkun.
0
armish
(21.04.10)
(1)

değer bulma

mic ex
selam arkadaşlar,standart sapması ve ortalaması bilinen sayıların kendilerini hesaplayabileceğim bir site veya program biliyor musunuz ? mesela ortalama 3 sapması 0.2 olan 5 tane sayıyı bana verebilecek bir site/program.
selam arkadaşlar,

standart sapması ve ortalaması bilinen sayıların kendilerini hesaplayabileceğim bir site veya program biliyor musunuz ? mesela ortalama 3 sapması 0.2 olan 5 tane sayıyı bana verebilecek bir site/program.
0
mic ex
(15.03.10)
Mathematica veya MatLAB falan rahatlikla halledebilir bunu. Mesela, bakiniz asagidaki sayfanin ortalari (Random sample from distribution)

www.wolframalpha.com

Daha cok sayi icin Larger baglantisina bile tiklanabilir hatta.
0
armish
(16.03.10)
(4)

Linux de mi?

alpha05
Geçen bir makineye Ubuntu 9.10 kurdum. Makineye can geldi gibi geldi. Sanki windowsta açamadığım, takılan videoları açıyor gibim geldi (ya da öyle sanıyorum)Hayal mi görüyorum? Linux'e inanmak mı istiyorum? Böyle birşey var mı? Ya da sistem kaynaklarını daha iyi kullandırabilen bir işletim sistemi ö
Geçen bir makineye Ubuntu 9.10 kurdum. Makineye can geldi gibi geldi. Sanki windowsta açamadığım, takılan videoları açıyor gibim geldi (ya da öyle sanıyorum)
Hayal mi görüyorum? Linux'e inanmak mı istiyorum?
Böyle birşey var mı? Ya da sistem kaynaklarını daha iyi kullandırabilen bir işletim sistemi önerseniz iyi olurdu.

Teşekkürler.
0
alpha05
(12.03.10)
bi de windows kur ondan sonra yap aynı şeyleri? belki bi format herşeyi çözer?;o
0
sert yerden yavas
(12.03.10)
Simdi flash video'lardan bahsediyorsak, ne yazik ki durum pek oyle degil. Artik az cok cozulmeye baslandiysa da, Linux'te hala tam ekran flash video'lar yeterince 'smooth' degil.

Yok eger cesitli codec'ler vasitiyla kaydedilmis video'lardan bahsediyorsak (.avi, .mkv, .ogg, .mp4, vs.) o zaman olabilir oyle bir sey. Windows'larin ne yazik ki hala kullandikca sisme, hantallasma gibi bir derdi var: temiz bir kurulumun uzerinden zaman gectikce, bu sisme yuzunden kullaniciya ayrilan sistem kaynaklari gittikce dusuyor, ya da halk diliyle 'bilgisayar acayip yavasladi yahu!'.

Linux'un bu sorunu yok--burada cok pis genelliyorum, cok ozel durumlari cikarmak lazim aslinda. O yuzden, her zaman elindeki sistem kaynaklari olabildigi kadar cok oluyor. Video izlemek dedigin aslinda cokca CPU yorucu bir islem, sikistirilmis bir dosyayi hem acip, hem de ayni zamanda ekrana basmak bilgisayar icin zor. Elindeki sistem kaynaklari ne kadar iyiyse, sen de o kadar iyi izlersin video'yu.

Yine benim nacizane deneyimime gore, Ubuntu hantal aslinda. Slackware, Pardus ve Fedora gibi dagitimlar; iyi bir kisisellestirme ardindan, cok daha iyi performans saglayabiliyor. Soyle diyeyim hatta: daha gecen seneye kadar, 8 senelik bilgisayarimi evde indirme sunucusu olarak, 5 yillik diz ustumu de evde gundelik hayat icin kullaniyordum; oyle cok bir buyuk sikinti da yasamiyordum.
0
armish
(12.03.10)
bu konulara pek hakim değilim ancak ubuntu'nun xubuntu versiyonunu yükleyebilirsiniz. sanıyorum gnome yerine xfce kullanıyor ve daha hafif bir işletim sistemi haline geliyor. gerçi yine kde/gnome isteyen programları açarken ağırlaşıyormuş. denemedim, sadece internetten okudum.
0
raikkonen
(12.03.10)
eet video konusunda bi miktar daha basarılı ubuntu.
0
bryan fury
(12.03.10)
(2)

fed ex gönderim

obi1
cezayir'e evrak yollamam gerek. internet sitesinde istanbul başlığında sadece mecidiyeköy'de bir adres var. başka şubesi yok mu koskoca fedex'in istanbulda var mıdır bir bilen acaba. bir de tahmini gönderi ücreti nedir?
cezayir'e evrak yollamam gerek. internet sitesinde istanbul başlığında sadece mecidiyeköy'de bir adres var. başka şubesi yok mu koskoca fedex'in istanbulda var mıdır bir bilen acaba. bir de tahmini gönderi ücreti nedir?
0
obi1
(15.11.09)
4440606 gibi bi numaraları var. arayınca mng çıkıyor ama bi sor istersen onlara. işe yarar belki. belki onlar için de çalışıyor olabilirler.
0
bika
(15.11.09)
FedEx, evden gelip almaca yapiyor. O yuzden ofisleri yok. Telefondan veya web sitelerinden randevu aliyorsun, o saatte gelip senden aliyorlar.

Yalniz yaklasik bir sene once FedEx'in Turkiye isletmeciligini Mng Kargo aldi, birkac defa deneyim ettik, cok kotu calisiyorlar (FedEx zarfsiz geliyorlar, adresi bir kagida falan yaziyorlar, aninda takip numarani alamiyorsun vs.), hala isi kotaramiyorlar(di).

O yuzden, ben son birkac aydir gonderilerimi hep DHL ile yapiyorum; sikayetci degilim hic. Tabi, bu son birkaç ay içinde durumlar değişmiş olabilir Mng konusunda.
0
armish
(15.11.09)
(10)

Avlanan Kedi Gerçekten Hediye Mi Getiriyor?

sharon and hope
Ekşi duyuruya çook eskiden bir soru sormuştum avlanan ve avını eve getiren kediyle alakalı. Ve buradan aldığım cevap "avlanmak bir kedinin yapabileceği en iyi şeydir ve sahibine hediye getirmek için avlanır"dı. Tesadüf mü bilmiyorum ama ne zaman bizimkine az ilgi göstersek ya da annem ve babam onu k
Ekşi duyuruya çook eskiden bir soru sormuştum avlanan ve avını eve getiren kediyle alakalı. Ve buradan aldığım cevap "avlanmak bir kedinin yapabileceği en iyi şeydir ve sahibine hediye getirmek için avlanır"dı. Tesadüf mü bilmiyorum ama ne zaman bizimkine az ilgi göstersek ya da annem ve babam onu kıskandırmak için oyuncak kedi satın alıp evde oyuncakla ilgilenseler bizimki avlanıp eve geliyor. Şimdi bize hediye getiriyor diye düşündüğüm zaman içim rahatlıyor filan evet ama... ya değilse? ya bizimki kudurmuş vahşi bir yaratıksa?

Var mı bu av olayının hediyeyle bir ilişkisi gerçekten? Bilimsel bir açıklaması var mıdır?

# Sakın yanlış anlaşılmasın kedi eve her av getirdiğinde ona teşekkür ediyoruz karnını okşuyoruz. Fakat doğru mu yapıyoruz gerçekten hediye midir bunu merak ettiğimden sordum soruyu. Kudurmuş vahşi yaratık demem de tamamen getirdiği diğer canlılara acımamdan kaynaklı, kediye hissettirmiyoruz bunu:)
0
sharon and hope
(12.11.09)
kudurmuş vahşi bir yaratık ne ya? kedi bu, elbette avlanacak!
sırf hediye getirmek için avlanmıyor hayvan, genelde iki av yakalıyorsa birini eve getirir, o da size hediyedir.
0
nickini vermek istemeyen suser
(12.11.09)
etinden mamasına kadar kaç tabak yemeği var her gün. avlanmasın ya, alt komşunun muhabbet kuşunu yemiş! kudurmuş kudurmuş.
0
🌸sharon and hope
(12.11.09)
heyecan arıyor sizinkisi! :D
0
ucan sincap
(12.11.09)
crosswind
(12.11.09)
bizimki camdan içeri fareyle gelmişti sağ olsun. o zamanlar merak etmiştim ben de bunu. ama henüz kesin olarak bilimsel bir açıklaması yok bu davranışlarının. bir araştırmacıya göre kediler sahiplerini kendi sosyal gruplarının üst sıralarında görüyorlar ve avlarını onlarla paylaşıyorlar. başka bir görüşe göre de insana avlanmayı öğretmeye çalışıyorlar veya insanı beslenmesi gereken bir yaşlı kedi/güçsüz kedi yavrusu gibi görüyorlar.

"One poorly understood element of cat hunting behavior is the presentation of prey to human owners. Ethologist Paul Leyhausen proposed that cats adopt humans into their social group, and share excess kill with others in the group according to the local pecking order, in which humans are placed at or near the top.[125] However, anthropologist and animal scientist Desmond Morris, in his 1986 book Catwatching, suggests that when cats bring home mice or birds, they are teaching their human to hunt, or helping their human as if feeding "an elderly cat, or an inept kitten".[126] However, this proposal is inconsistent with the fact that male cats also bring home prey, despite males having no involvement with raising kittens.[121]"

en.wikipedia.org
0
nerede o eski bayramlar
(12.11.09)
Şimdi çok fena atmış gibi olmayayım kafadan, ama bir yerlerde okumuştum: eğer kediyi küçüklükten edinirsen, seni kafasındaki ebeveyn yerine oturtuyor. Dolayisi ile sahiplerine bir seyleri avlayip getirmeleri hediyeden daha cok 'bak, aslinda ben de ise yarar, sahane bir seyim' demek gibi, ya da kucuk cocugun anne/babasina karnesini gururla gostermek istemesine ve/veya kardesi olunca ne kadar super oldugunu kanitlamaya calisacak hareketlerde bulunmasina benzetebilir.

Karninin tok, altinin kuru olmasinin bu hareketi engelleyecegini pek sanmiyorum. Alismak, hatta 'afferim' falan demek lazim.
0
armish
(12.11.09)
aferin dedikçe dahada azıtıp daha fazla fare kuş filan avlayım getirmesin bu mendebur :)
0
pposeidon1
(12.11.09)
fakat anne ve babanın onu kıskandırmak için oyuncak kedi satın alıp evde oyuncakla ilgilenmesi? bence kediniz size akıllı olun ben yırtıcı bir havyanım mesajı vermek istiyor. :D
0
skammen
(12.11.09)
Neyse, yapacak bir şey yok. Kardeş bu atsan atılmaz satsan satılmaz.
0
🌸sharon and hope
(12.11.09)
komşunuzun kuşuna yazık olmuş ama avlanmak onların içgüdüsü, azmış kudurmuş manyak bir hayvan olduğu için değil doğası gereği yapıyor bunu, kızmayın. sokak yüzü görmemiş kedi de avlanıyor ev ortamının imkanları dahilinde sinek, böcek allah ne verdiyse. avladıklarını eve getirme konusunda ben hem hediye etme hem de kendini ispatlama çabası olarak görüyorum bunu. misal annemin kedisi bir gün içinde beş tane hamamböceğini behçeden avlayıp avlayıp anneme hediye (!) etmişti. annem en son delirip bağırıp çağırmaya başlayınca hediyelerin arkası kesildi. kesin kıymetbilmezler diyip bir güzel sövmüştür içinden.
0
katzizu
(12.11.09)
(4)

Toefl - Nüfus Cüzdanı

faervian
Sözlükteki başlıkta ve google'da aratınca, nüfus cüzdanlarımız 'imzasız' olduğu için eskiden toefl tarafından geçerli bir kimlik kartı olarak kabul görmediğini okudum. Ama bu yazılar genelde 2006 yılına falan ait. Merak ettiğim şey, hala böyle mi yoksa son birkaç sene içinde bu değişti mi?
Sözlükteki başlıkta ve google'da aratınca, nüfus cüzdanlarımız 'imzasız' olduğu için eskiden toefl tarafından geçerli bir kimlik kartı olarak kabul görmediğini okudum. Ama bu yazılar genelde 2006 yılına falan ait. Merak ettiğim şey, hala böyle mi yoksa son birkaç sene içinde bu değişti mi?
0
faervian
(11.11.09)
bu değişmez... ehliyet veya pasaportla girmen gerek.
0
no avalon
(11.11.09)
ben gosterdim girdim.. bi sorun olmamıstı (4 ay oldu gireli)
0
ibrhm
(11.11.09)
ben de nufus cuzdaniyla girdim gectigimiz aralik ayi icinde, herhangi bir sorunla karsilasmadim.
0
edoras
(11.11.09)
gecen ay ehliyetimle girdim ben, fakat onumdeki cocuk tc kimligini gosterdi, biraz mirin kirin ettiler imzasiz falan diye, sonra 'neyse' dediler aldilar cocugu. sisli'deki bilge adam'da oldu bunlar.

kisacasi goturebiliyorsan ehliyet veya pasaport gotur, yoksa da bir sekilde hallediyorlar iste.
0
armish
(11.11.09)
(13)

Tuvalete neden lavabo denmeye başlandı?

faideli bilgiler
nedendir bu? yeni yeni bu iş başladı. çok yaşlı sayılmam 30'a yakınım. ve bu bu söylemin yerleşmesine şahit oldum resmen. neden bu kullanım yaygınlaştı? yani tuvalet demek ayıp mı? tuvalet nerede diye sormak ayıp mı? ya da tuvaletin geldiği zaman gidip lavaboya mı işiyorsun sanki de, böyle soruyorsu
nedendir bu? yeni yeni bu iş başladı. çok yaşlı sayılmam 30'a yakınım. ve bu bu söylemin yerleşmesine şahit oldum resmen. neden bu kullanım yaygınlaştı? yani tuvalet demek ayıp mı? tuvalet nerede diye sormak ayıp mı? ya da tuvaletin geldiği zaman gidip lavaboya mı işiyorsun sanki de, böyle soruyorsun? bir açıklama rica ediyorum.
bir de bu sözcüğün yerine sizce ne kullanılmalı? tavalet nerede diye sormanın ne sakıncası var?
0
faideli bilgiler
(09.11.09)
kibarlık. yemek yerken afedersin sıçmayı işemeyi çağrıştıran tuvalet demenin alemi yok.
lavabo nerede --(aklıma tuvalet gelmedi)
tuvalet nerede---(sıçmak işemek osurmak) bak olmuyor işte..
0
ground
(09.11.09)
ground ben de onu diyorum işte, eskiden kibar değil miydi kimse o zaman ?
hiç sanmıyorum.
0
🌸faideli bilgiler
(09.11.09)
Kibarlıkla falan alakası yok bence. Nedenini ben de merak ediyorum, ama galiba anlamak zor bu ifadeyi ve neden kullanıldığını. Kullananların çoğunda ortak bir özellik var gibime geliyor, ama söylesem o çoğunluğa girmeyenler, benzemedikleri kişilerle aynı ifadeyi kullanmalarını falan kabullenemez falan, uzun hikaye.

Ben ısrarla tuvalet sorarım, ne yani elimi yüzümü de yıkayabilirim, tuvaleti de kullanabilirim, boklu çişli çağrışımların bir alemi yok. Tuvalet tek çağrışımı olan bir sözcük de değildir, bir romanda falan "Sabah tuvaletini tamamladı." cümlesini okuyunca elini yüzünü yıkamak, saçını taramak, süslenmek vb. değil de işeyip sıçmayı anlayan nesle aşina değilim.
0
uyuklayankedi
(09.11.09)
tuvalet esasen fransızca'da süslenmek, üstünü başını düzeltmek, fiyakasını kontrol etmek anlamına gelirken bizde sıçmak osurmak olarak algılanmış. lavabo da ingilizceymiş, tipk bir fransızcadan ingilizceye kayma.. çok kelimede yaşandı bu durum.
ben tuvaleti kullanacağım zaman tuvaleti, lavaboyu kullanacağım zaman lavaboyu soruyorum. bir de asla külot demiyorum hep don diyorum. çok mu kabayım?
0
kediebesi
(09.11.09)
Bunun benzerleri de var, aklıma geldi (sebepler benzerdir sanırım):

Kıç, göt: Popo
Pipi, çük: Penis
Kusmak: İstifra etmek

Bunlar aynı anlama gelse de, ikinci şekilde söyleyince kibar oluyor. Halbuki aynı şeyi ifade ediyorlar.
0
uyuklayankedi
(09.11.09)
ayakyoluydu hela oldu.tuvaletti lavabo oldu...sakattı engelli oldu engelliydi bişe daha oldu ama hatırlamıyorum...aylar önce memo temmelçizer abimiz yapmıştı bunun hakkında bişeler...8,10 ay kadar önce bulursan oku...hatırlıyorum çok komikti...
0
werwee
(09.11.09)
@kediebesi, "lavabo" da fransızca :)

kibarlaşma herhalde "ben elimi yıkamaya gidiyorum, çişle kakayla işim olmaz" mesajında saklı..

amerikalılar da "restroom" olmadı "washroom" der...
0
no avalon
(09.11.09)
bu tur seylerin ozellikle bir etkiye dayanarak degistigini sanmiyorum. Sadece yeni akim (trend) olarak bir sekilde baslayip arkasi geliyor ve o kullanimi yerlesiyor. Bence dostum -> baba -> kanka -> haci -> hocu -> moruk -> hafiz -> ... gibi gecislere benzetilebilir bu, sadece cok daha yavas ilerliyor. Ileride bir gun lavabo yerine sadece 'disari' da kullanilibilir mesela, bilinmez.
0
armish
(09.11.09)
(bkz: euphemism )
0
guguriguk
(09.11.09)
uyuyan kedi değil no avalon :) pardonemua
esasında latin kökenli. fransızca laver fiilinden çok latince lavare fiilinden geliyor. bize ingilizlerden mi geçmiştir fransızlardan mı bilmiyorum, herhalde fransızlardandır.
ayrıca lavaboyu sorunca lavaboya mı sıçcaz konusu çok saçma geldi bana.
restoranda gidip masaya oturursunuz di mi? kimse hayır ben sandalyeye oturuyorum, masaya oturmam diyor mu?
0
kediebesi
(09.11.09)
tuvalet yerine lavabo diyenlerin genelinde bir telaffuz sıkıntısı da seziyorum.

kalın a ile, "lağabo" diyorlar...hata "lağaaaabo".
0
cedilla
(09.11.09)
@kediebesi, sanırım no avalon'a cevap verdin, ben Fransızca demedim, zaten daha çok tuvaletten bahsettim.
0
uyuklayankedi
(09.11.09)
ya bana tuvalet yerine lavabo nerde demek kibarlıktan öte kıroluk geliyor, tüylerim diken diken oluyor. sanki duvara yapışık bi lavabo var ortada, tuvalet yok.
0
wounded walker
(14.11.09)
(6)

Fotoğraf paylaşım sitesi

adil
Arada bir çektiğim resimleri nette yayınlamak/paylaşmak istiyorum. Artıları ve eksileriyle acaba hangi fotoğraf paylaşım sitesini tavsiye edersiniz?edit:- Facebook tabi ki seçeneklerin dışında.- Kast ettiim ücretsiz üyelik veren siteler.
Arada bir çektiğim resimleri nette yayınlamak/paylaşmak istiyorum. Artıları ve eksileriyle acaba hangi fotoğraf paylaşım sitesini tavsiye edersiniz?

edit:

- Facebook tabi ki seçeneklerin dışında.
- Kast ettiim ücretsiz üyelik veren siteler.
0
adil
(27.10.09)
artı eksisi hakkında bilgim olmamakla beraber www.flickr.com , yerli olarak da www.fotokritik.com (bu biraz daha profesyonel fotografçılar tarafından tercih ediliyor sanırım)
0
ymerdiveni
(27.10.09)
Flicr, biraz incelediğim kadarıyla gerçekten güzel özellikleriyle çok kullanılı bir siteye benziyor. Yalnız bir sorunu var: ücretsiz üyelikte 200. resimden sonra lk eklediklerin görünmez oluyor.

Google'ın picassa'sı var, ama onun hakkında pek bilgi sahibi değilim. O dediğiniz fotokritik.com'a bir bakacağım.
0
🌸adil
(27.10.09)
deviantart ve/veya tumblr derim. deviantart'in yorum yapilabilitesi iyi, ama tumblr'in da viralitesi sahane (reblog/like vs...). Tabi bunlar genelde secmece fotograflar icin iyi, yani arkadaslar veya aile fotograflari icin flickr veya picasaweb daha uygun olur, albumlu malbumlu.
0
armish
(27.10.09)
www.photobucket.com da iyi bir alternatiftir, tavsiye ederim.
0
vudin
(27.10.09)
eger arada kiz da ayarlariz düserse falan diyorsan fotokritik ve deviantart derim ben. ama fotograflara bakacagim ve ben de gösterecegim fotograflarimi dersen flickr kesinlikle. orada grup işi daha gelismis (fotograf grubu anlaminda)..
0
atmacaged
(27.10.09)
atmacaged, öyle hain planlarım yok, ben sadece arkadaşlar, aile ve bir de mesela fotoğrafını çektiğim yerlere gidenlerle fotoğraf paylaşacağım bir site arıyorum.

devanart ve fotokritik daha ziyade proesyonel veya o yolda ilerlemek isteyenlere hitap ediyor sanırım.

aslında şu flickr'ın özelliklerini çok beğendim ama 200 fotoğra sınırı can sıkıcı. Picasa'da bu sınırlar daha yüksek. Ama ücretli üyelik alsam kesinlikle flickr'ı seçerdim.
0
🌸adil
(28.10.09)
(1)

Nelly Furtado şarkısı gibi ama ne?

kayranin kedisi
Bugün radyoda bir şarkı dinledim ve onu bulma çabaları içindeyim. İngilizceydi. Kadın vokalli ki bence Nelly Furtado hanımın sesine benziyordu o ses.Sözleri sevgililer, arkadaşlıklar, kardeşlikler bile bitiyor. neden her güzel şeyin bir sonu var temalıydı. Bi buldurun delirmek uzereyim.
Bugün radyoda bir şarkı dinledim ve onu bulma çabaları içindeyim. İngilizceydi. Kadın vokalli ki bence Nelly Furtado hanımın sesine benziyordu o ses.
Sözleri sevgililer, arkadaşlıklar, kardeşlikler bile bitiyor. neden her güzel şeyin bir sonu var temalıydı. Bi buldurun delirmek uzereyim.
0
kayranin kedisi
(18.09.09)
furtado'nun soyle bir sarkisi var, buyuk ihtimalle o olsa gerek: (bkz: why do all good things come to an end).
0
armish
(18.09.09)
(5)

iki türk bilimadami labaratuar ortaminda altin üretmeyi başardı haberi dogrumudur?

saturndeki salyangoz
linkini veriyorum http://haber.kanald.com.tr/haberdetay.aspx?haberId=50444&catId=34ben okudum cok mantikli geldi üstelik herkesin ismini cismini detayiyla veriorlar ama hala inanamiorum... yorumlayiniz efenim.
linkini veriyorum haber.kanald.com.tr

ben okudum cok mantikli geldi üstelik herkesin ismini cismini detayiyla veriorlar ama hala inanamiorum... yorumlayiniz efenim.
0
saturndeki salyangoz
(02.09.09)
Kafa buluyordur. Yılda zaten 1-2 tane böyle haber çıkıyor. En son sanırım philips mikrodalga fırın kullanarak altın yapmışlardı. Yok ama harbiden yapmışlarsa ben de işimi bırakır simyacı olurum.
0
gyroscope
(02.09.09)
nanoteknoloji ile nano altin uretilebiliyordu zaten. bunlar istesek makro da uretebiliriz demisler ama hani nerde.
0
ermanen
(02.09.09)
bi taraflarindan sallamanin en guzel ornegi.
ha altin uretebilirler mi?
tabi ama sadece altindan altin uretebilirler. yani alirlar altini, 80 isleme sokarlar degisik bi hale getirirler. sonra derler ki; "bakin biz bu degisik seyden size altin yapacaguk, siz de bunu yiyeceksiniz..."
0
ne nicki be
(02.09.09)
Simdi bahsettikleri iki Turk, zaten birkac yildir bu is icinde gibi (Google Scholar).

Bildigim kadariyla haberin kaynagi olan makale de su:
pubs.acs.org

Gel gor ki, medyamizin abartisi ile 'Altin Yaratildi' diye yayinlaniyor her bir yerde. Pek oyle degil. O haberde cok cok genel calismalardan ve _muhtemel_ uygulama alanlarindan bahsediliyor aslinda.

Bahsedilen peptit, yani protein parcacigi, altin _molekullerine_ baglanmayi seviyor ve nihayetinde Au(III) halindeki altin molekullerinin duzenli bir sekilde buyumesine araci oluyor. Yalniz bunu gozle gorunur duzeyde dusunmemek lazim, bu olaylar daha cok nano duzeylerde gerceklesiyor. Yani hadi denizlere salalim bi'seyler, sonra da gelir altin toplariz fantezisi daha uzak bir sure.

Ayrica, haber basliginin tersine, altini yoktan varetmedikleri bariz. Sadece etrafta halihazirda bulunan molekullerin, yine molekuler seviyede toplanmasini sagladiklarindan bahsetmisler makalede.

Kisacasi calisma guzel, gelecegi parlak, uygulama alani cok; ama ortada bir simyacilik yok.
0
armish
(02.09.09)
Arkadaşlar yorum yapmadan önce bi verilen linki okuma zahmeti gösterseydi armis'in de dediği gibi adamların altını yoktan var etmediği ve şu an için gözle görülebilecek büyüklükte üretilmediğini anlayacaklardı. Başlık habercilerin gazı, ama olay doğru...
0
selimse
(03.09.09)
(2)

linux script

aero dynamik
1200 dosya var.pg_0011.pdf -> pg_0009.pdf olacak şekilde indis 2 azalacak. for file in pg*.pdf; domv $file ? done
1200 dosya var.pg_0011.pdf -> pg_0009.pdf olacak şekilde indis 2 azalacak.

for file in pg*.pdf; do
mv $file ?
done
0
aero dynamik
(31.07.09)
bulk rename diye güzide ve basit bir program var. synaptic ile ara bul. dediğini kolayca yapabilirsin. (sanırım xubuntu ile beraber geliyor oradan geçmiş elime)
0
darknum
(31.07.09)
binbir turlu yazilabilir tabi, ama ilk aklima gelen sekliyle soyle yaptim:

pastebin.com
0
armish
(31.07.09)
(2)

Amerika'da ucak bileti

maximus decimus meridius
Eylul'un 5 ila 15'i arasi bir tarihte Seattle - New York ucusu yapacam lakin fark ettiginiz uzere aralik biraz genis. Su an bilet alsam 100 dolara bulunuyor lakin kesin bir tarih olmadigi icin erteleyip erteleyemeyecegimi bilmiyorum. Ertelersem ucret alirlar mi onu da bilmiyorum. Tarihi 3-5 gun asag
Eylul'un 5 ila 15'i arasi bir tarihte Seattle - New York ucusu yapacam lakin fark ettiginiz uzere aralik biraz genis. Su an bilet alsam 100 dolara bulunuyor lakin kesin bir tarih olmadigi icin erteleyip erteleyemeyecegimi bilmiyorum. Ertelersem ucret alirlar mi onu da bilmiyorum. Tarihi 3-5 gun asagi veya yukari cekilebilecek, bu islemi yaptigimda benden 20-30 dolardan fazla bir ucret almayacak bir havayolu bilen var midir? Ya da ne onerirsiniz bilet icin? Tarihin kesinlesmesini beklersem 250 dolara kadar cikiyor bilet fiyatlari..
0
maximus decimus meridius
(24.07.09)
cok ucuz biletler degistirilemez genelde, veya degistirme ucretleri cok pahali olur.
0
wpi
(24.07.09)
internetten aliyorsan, 'cezasiz degistirilebilir' ozelligini secmen gerek; ama wpi'nin dedigi gibi pek avantajli olmuyor genelde oyle seyler.

firmanin kendisine gidip, oradaki gorevliye yuz yuze derdini anlatmayi deneyebilirsin belki; internetten ulasilamayan opsiyonlar/secenekler sunduklari olabiliyor.
0
armish
(24.07.09)
(9)

[ idefixe ] Aziz Nesin'i aratmayan site?

enola gay
denk geldim idefixe'ten (severim kendilerini) "aziz nesin" araması yapayım dedim.. hata oluştu dedi."aziz mesin" ya da "azize nesin" diye arattım arama sonucu çıktı.. ama neden "aziz nesin" olarak arama yapamıyorum ben? sizde de aynı sorun var mı? teknik bir problem ise teknik problem isim ya da kel
denk geldim idefixe'ten (severim kendilerini) "aziz nesin" araması yapayım dedim.. hata oluştu dedi.

"aziz mesin" ya da "azize nesin" diye arattım arama sonucu çıktı.. ama neden "aziz nesin" olarak arama yapamıyorum ben? sizde de aynı sorun var mı? teknik bir problem ise teknik problem isim ya da kelime mi seçiyor?

tenk yü.

www.ideefixe.com
0
enola gay
(02.07.09)
ilginç bende de aynı hata oluştu. işin ilginci bugün 2 temmuz, komplo teorisyenleri iş başına:)
0
baldur2
(02.07.09)
ben de denedim, evet aratmıyor hakikaten. kasıtlı mı, hata mı bilemedim.

herhangi bir kitabının adını ("deliler boşandı" yazdım ben) yazıp aratınca çıkıyor. çıkan sonuçtaki "aziz nesin" linkine tıklayınca da aziz nesin araması yapıyor. böyle çözdüm ben olayı. ama niye direkt aratmıyor anlamadım.
0
kibritsuyu
(02.07.09)
hata da farklı bu arada. normalde olmayan bi şeyi aratınca şöyle bi uyarı çıkıyor:

Tüm dükkanlar içinde yaptığınız 'sdfdsf' aramasında herhangi bir sonuç bulunamadı.

ilginç gerçekten.
0
emrag
(02.07.09)
tamam kasıt aramayalım ama bunun teknik sorun vs. açıklaması olamaz çünkü arkadaşların da dediği gibi "ahaha eheh" şeklinde yazarsan "kitap bulunamadı" şeklinde uyarı veriyor. sadece ama sadece "aziz nesin" için "hata oluştu" yazıyor..

idefixe i aradım durumu inceleyeceklerini söylediler, bakalım. insan meraklı ve her bi boku araştırma heveslisi olunca böyle oluyor demek ki.
0
🌸enola gay
(02.07.09)
@enola gay: hocam kasıt arıyosun demek istemedim, yanlış anlama:) arama kutusuna aziz yazınca altta "aziz nesin" çıkıyor. tıklayıp aratınca hata oluştu diyor. bu da bendeki "hata vardır" düşüncesini pekiştirdi. belki başka bazı yazarlar için de geçerlidir bu durum, hepsini tek tek aratıp denememiz olası değil malum...

not: bi de "aslkdhalksfh" yazınca bulunamadı demesi normal, çünkü yok. ama kayıtlarda olan bir yazarı aratınca bu hatayı vermesi normal geldi.

not-2: valla idefix amcamın oğlu değil:) ama ne bileyim, aziz nesin'e gıcıkları olsa kitaplarını satmamaları daha mantıklı bir tavır olurdu.

not-3: an itibariyle sorun ortadan kalkmış görünüyor:)
0
jangara
(02.07.09)
2 temmuz sivas katliamının yıldönümü dolayısıyla insanlar aziz nesin aramasına yüklenmi$ olup siteyi bir süreliğine göçertmi$ olabilirler.
0
robinbook
(02.07.09)
aradım ideefixe'i "teknik bir sorun varmış".. aziz kelimesi ile ilgili bir sıkıntıdan kaynaklanıyormuş.. akşama çözebilirlermiş falan? çok komik değil mi sizce de?

"aziz kedi" olarak arama yapabiliyorum evet..
0
🌸enola gay
(02.07.09)
düzelmiş.
0
boshi
(02.07.09)
bir polyanna modeli olarak ben, hemen kotu anlama cekmenin anlamli olmadigini dusunuyorum. Sonucta Aziz Nesin uretken bir insan, dolayisiyla veritabininda kendisiyle ve kitaplariyla ilgili bir suru girdi olmasini beklerim. Atiyorum abudik gubudik bir yayinevinin bir kitabini veritabanindan cikarmislardir, baska bir tabloda artigi kalmistir; aratinca ona denk geliyordur, arama sonuclandirilamiyordur.

Sonucta debug edemedigimiz icin, "aziz mesin", "aziz kedi", "ahaha eheh" diye aratinca "aziz nesin"'den farkli neler oldugunu bilemiyoruz. Yani "aziz kedi"nin cikardigi 4 kitaba gore, Aziz Nesin"in 200 kusur sonucu pek hala sorunun baska bir seyle ilgili oldugunu gosterebilir.

Tabi, Aziz Nesin aranmasini elle de engellemis olabilirler, bilemeyiz; fakat sadece yukaridaki cevaplarda bulunan deney->sonuc->yorum cizgisi dogrultusunun her zaman dogru olmayacagini sey ettirmek istedim.
0
armish
(02.07.09)
(1)

Acik Kaynak, Ozgur Market Yazilimi

4ever
Ey Ahali,Simdi basit bir market'te (bakkal da denilebilir) (bir tane kasa olan) cok da dagitik calimasina gerek olmayan bir stok takip, satis ve fiyatlandirma, raporlama, faturlandirma amaciyla kullanilacak, bizim bakkal amcalarin rahatlikla kullanabilecegi bir acik kaynak yazilim aramaktayim.Gavur
Ey Ahali,

Simdi basit bir market'te (bakkal da denilebilir) (bir tane kasa olan) cok da dagitik calimasina gerek olmayan bir stok takip, satis ve fiyatlandirma, raporlama, faturlandirma amaciyla kullanilacak, bizim bakkal amcalarin rahatlikla kullanabilecegi bir acik kaynak yazilim aramaktayim.

Gavur bu tur yazilimlara "point of sale" diyormus galiba, simdi gogli'de de aratinca "open source" "point of sale" diyince de allahina kadar openbravo pos cikiyor. Ancak gordum baktim ettim hic fena yazilim degil, cok da guzel ama korkuyor insan isin icinde fis fatura neyim olunca entegre olur mu simdi diye.

Bu konuda benzer biseyler yapmis, haberdar olan genc yazilimcilar varsa sorum sizedir.
Boyle kurulum, entegrasyon filan olsun bas agritmayacak biseyler aramaktayim bir arkadasin ricasini kiramayip biseyler deneyecegiz.

Saygilarimi sunarim.
0
4ever
(19.05.09)
soyle cici bir sey var:

www.tekir.com.tr
0
armish
(20.05.09)
(3)

wyoming nasıldır? neresi görülmelidir? en ucuz nasıl gidilir?

gareven
merhaba abilerim, ablalarım, kardeşlerim,wyoming, cody'ye gitmem lazım. ama direk bilet baktığımda 1378 avro gibi bir fiyatla karşılaştım. salt lake city'ye baktığım da fiyat biraz daha makul gibiydi 870 avro. ama ordan sonra da bir de otobüs yolculuğu olacak. başka alternatiflerim var mı acaba? bir
merhaba abilerim, ablalarım, kardeşlerim,

wyoming, cody'ye gitmem lazım. ama direk bilet baktığımda 1378 avro gibi bir fiyatla karşılaştım. salt lake city'ye baktığım da fiyat biraz daha makul gibiydi 870 avro. ama ordan sonra da bir de otobüs yolculuğu olacak. başka alternatiflerim var mı acaba? bir de ben bakabiliyorum fiyatlara ama user olmadığım için rezervasyon yapamıyorum bu konuda bana yardımcı olabilecek birisi varsa eğer ulaşabilir mi? bir de tüm bunları atlatıp oraya ulaşabilirsem eğer, neleri önerirsiniz wyoming'de yapılabilecek? gerçi pek bir şey yokmuş ama.
0
gareven
(02.05.09)
otobus falan yerine araba kiralasan cok daha rahat edersin. onceden rezervasyon falan yaparsan da daha sahane olur, ucuza kapatirsin mis gibi arabalari. hem de valiz tasima, ulasim sorunun kalkar.

o yuzden ben olsam, bileti herhangi komsu bir eyalete en ucuzundan alip, oradan araba ile gidecegim yere gider; donuste de havaalanina teslim ederdim arabayi. doga ile aran iyiyse, mutlaka yellowstone parki'na ugra, kamp yap, yuruyus yap, bizon gor; etrafindaki kucuk kasabalarda kahvalti yap, kahve ic, samimiyet ve (wild wild west'in west'i olan) bati insani gor.

onun disinda wyoming'dir, montana'dir falan dag tas cogunlukla. en azindan yellowstone'a giden yollarda benim gordugum oyleydi.
0
armish
(02.05.09)
yellowstone' da canyon ve old faithful gezilecek yerlerin başında. her iki yerde de üstü açık sarı otobüsler 1,5 saatlik turlarla bölgeyi gezdiriyor. onlara katılmanı öneririm.

bence de en iyisi bileti ucuza herhangi bir yere almak ve ordan araba kiralamak. mesela new york' dan araba kiralayıp gezerek cody' e gidip arabayı oraya bırakabilirsin. avis firmasının her yerde şubesi var. cody'de de olması gerek.
avisten mercury 4x4'ü 1 haftalık 600$'a kiralamıştım.

ucuz bilet fiyatları için www.expedia.com' u bi dene.
0
kifayetsiz pluton
(02.05.09)
amtrak diye bşi var, ona bak, ucuz bilet bulabildiğin yakın bi eyalete gidersin, oradan hop trene...
0
kara kadife
(02.05.09)
(5)

Dövme bakımı ve bir problem

denizsabun
5 gün önce kırmızı ve siyah renklerden oluşan bir dövme yaptırdım. Ancak dün akşam kırmızı oaln kısımların 2-3 bölgesinde üst katman soyulmuş alttan deri görünüyor gibi ve oradaki renkler diğer yerlere göre daha soluk görünüyor. Hergün düzenli bephantene sürüyorum 3 kere falan ama malum uzun kollu g
5 gün önce kırmızı ve siyah renklerden oluşan bir dövme yaptırdım. Ancak dün akşam kırmızı oaln kısımların 2-3 bölgesinde üst katman soyulmuş alttan deri görünüyor gibi ve oradaki renkler diğer yerlere göre daha soluk görünüyor. Hergün düzenli bephantene sürüyorum 3 kere falan ama malum uzun kollu giysilere bulaşıyor, sürüp okula falan gidiyorum da. Acaba yetersiz mi sürdüm diye düşünüyorum ama, dediğim gibi günde 3-4 kez uyguluyorum. Dövmeci haftaya gel rötüş gereken yerler varmı bakalım falan demişti. Acaba rötüş yapması mı gerekiyor ?
0
denizsabun
(23.03.09)
belli bir zaman sonra dövmeyi yaptırdığın kişiye git gerekirse o müdahale eder. umarım işinin ustası birine yaptırmışsındır dövmeni.

dövmeyi genelde çok sıcak ya da çok soğuk günlerde yaptırmak iyi değil. bahar ayları en güzel zamandır kısa kollu giyinebilir ve terlemezsiniz.

dövmenin üzerine kremi sürün ve daha sonra çok sıkı olmayacak şekilde buzdolabında kullanılan streç film sarın ama dikkat edin çok sıkı ya da gevşek olmasın zaten kremle temas edince yapışır.

ayrıca şu yazımı okuyun belki bir işinize yarayabilir.

(bkz: dövme/#15057928)
0
snow bros
(23.03.09)
dovme ilk yapildiginda oldukca parlak duruyor zaten. Anladigim kadariyla kabuk tutmaya baslamis bile, o kabugun da rengi parlak bayagi. asil kalan dovmenin kendisi, bu kabuga ve ilk renge gore daha soluk olacak zaten. ama ilk 20 gunluk surecte rengin koyuluguna cok aldanmamak gerek, cunku sonradan boyle beyazimsi duran yerler de rengini kazaniyor.

krem konusunda ben de ayni durumdaydim. okula gittigimden, olabildigince duzgun sekilde surup, en az bulasacak kiyafetimi giyiyordum. o konuyu dert etme hic, az surunce kremi boyle derinin gerildigini hissedersin zaten. dovmeli kismi oynatinca durduk yerde canin yanmaya baslar. o asamaya kadar kuruyorsa okulda, arada mutlaka tazele kremini.

rotus ise bos kalan yerleri tekrar doldurmak icin. hemen rotuse girisilmiyor, derinin kendisini toparlamasi icin genelde 1 ay falan zaman taniyorlar. ben kabugun cogu dokulunce gostermeye gitmistim, ama icin rahat etmyorsa bir 5 dakika ugra bence :)
0
armish
(23.03.09)
dövme yapıldıktan 15 gün sonrasına kadar gerçek forumuna kavuşmaz.soyulur,kabarır,buruşur,soluk gözükür vs.özellikle bu fark renkli dövmede daha acayip gözükür.
bepanten sürdüğünde kıyafetine bulaştığını söylemişsin.onun için her dovmeci stre. filmle kaplamanızı söyler kremi sürdükten sonra.senin dövmecin nasıl atlamış anlamadım.ama kremi sür ve streç filmle kapla böylece hem kıyafetine bulaşmaz hemde krem daha kalıcı bi nemlilik sağlar.
15 gün sonra iyileşme olsada olmasada dövmecine git.bi gözden geçirsin.en iyisini onlar bilir.umarım adam gibi profesyonel biridirde bi problem çıkmaz
0
i like dance and i like romance
(23.03.09)
sakın soyma sakın krem sur kendi kendine duzelme ihtimal fazla
0
jeanne hebuterne
(23.03.09)
öncelikle hayırlı olsun :) endişelenmeyin, gayet normal bir seyirde ilerliyor.
şimdi dövmeciye gitseniz de aynı şeyi söyleyecek, değilse bile yapacak bir şeyi yok henüz.,
dövmeyi yaptırdıktan bir ay sonrasına kadar rengi oturmaz, soluk görünür, kabuk bağladıysa kabuğu soyulduktan sonra buruş buruş olur bir şeye benzemez, ne yaptım ben diye düşünmeyin.
tabi ilk yapıldığında parlak ve müthiş görünüyor sonra gitgide bozuluyor gibi gelebilir ama öyle değil, en az bir ay sonra kendine gelir.
soyulduktan sonra rengin oturması gerek. o aşamadasınız. sorun yok.
ayrıca kremi abartmaya da gerek yok, gerçi kişiden kişiye değişir ama.. suya değdirmemeye vital önem verdikten sonra kaygılanmana gerek yok.
0
ahandanick
(23.03.09)
(7)

yüzsüz bacaksız uçan sihirbaz çizgi film karakteri

armish
böyle bir karakter vardı ya çizgi filmde, ya da bir oyunda: yüzü siyah sadece gözleri görünüyor, mor/lacivert giyiniyor, bücür, uçuyor falan fistan. hatırlatabilecek, bir resmini bahsedebilecek var mi?
böyle bir karakter vardı ya çizgi filmde, ya da bir oyunda: yüzü siyah sadece gözleri görünüyor, mor/lacivert giyiniyor, bücür, uçuyor falan fistan. hatırlatabilecek, bir resmini bahsedebilecek var mi?
0
armish
(16.03.09)
he-man'deki bi karakter. ORNO muydu OMO muydu
neydi ya
0
head
(16.03.09)
he-man de ki orco mu?
0
wampex
(16.03.09)
edoras
(16.03.09)
(bkz: orko)
0
tepedeki psychedelic adam
(16.03.09)
ta kendisi. ama tüh yahu mor değilmiş bu, zihin karmaşası.

sağolun varolun.
0
🌸armish
(16.03.09)
mor olanı bizim dandik dizilerden birinde var.
utanmadan orko çakması koymuşlar diziye.
0
domine deyus
(16.03.09)
evet bez bebek isimli ucubik dizide de var. orko kırmızı giyerdi. mor renkli olan bez bebek'teki çakması.
0
kibritsuyu
(16.03.09)
(3)

MS Office/OpenOffice.org sunum arkaplani icin resim boyutu

armish
Selamlar,Bir topluluk icin ozel sunum sablonu hazirlayacagim ve sunum arkaplanina koymayi dusundugum bir iki resim var. Tam ekran falan yapinca resimler kalitesiz gozuksun istemiyorum, bu arkaplanlar icin min./max boyut ne olmali, fikri/tecrubesi olan var mi?
Selamlar,

Bir topluluk icin ozel sunum sablonu hazirlayacagim ve sunum arkaplanina koymayi dusundugum bir iki resim var. Tam ekran falan yapinca resimler kalitesiz gozuksun istemiyorum, bu arkaplanlar icin min./max boyut ne olmali, fikri/tecrubesi olan var mi?
0
armish
(15.03.09)
boyut derken dosya boyutu mu?
0
desdinova
(15.03.09)
degil tabii ki. pikselxpiksel olur, cmxcm olur, dpi olur. oyle boyut.
0
🌸armish
(15.03.09)
ben standart 4:3 oraninda fotograflar/resimler kullaniyorum bir sorun cikmadi hic.
1024x768, 1280x1024 gayet yeterli oluyor. zaten kendisi fit ediyor pp.
0
sourlemonade
(16.03.09)
(6)

Animelerdeki "san" eki

ilkdefa
Animelerdeki kişilere hitap ederken "san" eki ekleniyor mesela Ahmet-san ya da daha gerçekçi bir örnek mino-san.Bu tam olarak ne gibi bir işleve sahip?küçültme eki, saygı eki vs.
Animelerdeki kişilere hitap ederken "san" eki ekleniyor mesela Ahmet-san ya da daha gerçekçi bir örnek mino-san.
Bu tam olarak ne gibi bir işleve sahip?
küçültme eki, saygı eki vs.
0
ilkdefa
(23.02.09)
japonlar diğer insanlara diyor eğer çocuk değillerse. eğer çocuksa chan diyorlar.
0
passion rules the game
(23.02.09)
kisaca saygi eki, uzuncasi icn
(bkz: sama)
(bkz: san)
(bkz: chan)
0
armish
(23.02.09)
eveeeeet arada chan da geçiyordu.
Teşşekürler.
0
🌸ilkdefa
(23.02.09)
kendinden büyüklere, samimi olmadıklarına, aradaki saygıyı korumayı belirtmek amacıyla -san kullanılır

-chan genellikle arkadaşlar arasında, veya çok sevilen insanları belirtmek amacıyla kullanılır. mesela ayumi hamasaki adlı şarkıcıyı bir japon beğeniyorsa ona ayumi-chan ayu-chan diyebilir

-sama genellikle insanüstü tiplere karşı kullanılan ekler. çok çok saygıyı belirtmek amacıyla. mesela, kami-sama (kami-tanrı)
0
trista
(23.02.09)
o da sama'ya benzeyen bir hitap şekli ama daha çok, usta, efendi anlamına geliyor.
0
trista
(23.02.09)
(bkz: hokage-sama)
0
Bravefart
(23.02.09)
(4)

mozilla'yla ilgili

posteriti
hani mozilla'da bir özellik var, düzgün kapatılmadığı zaman tekrar açıldığında önceki oturum,tüm sekmeleriyle birlikte tekrar açtırılabiliyor. hah işte ben o olayı istediğim zaman yapabilmek istiyorum. mesela kapatırken bişey yapsam sonra tekrar açtığımda dese abi eskileri getiriyim mi diye. bunu ya
hani mozilla'da bir özellik var, düzgün kapatılmadığı zaman tekrar açıldığında önceki oturum,tüm sekmeleriyle birlikte tekrar açtırılabiliyor. hah işte ben o olayı istediğim zaman yapabilmek istiyorum. mesela kapatırken bişey yapsam sonra tekrar açtığımda dese abi eskileri getiriyim mi diye. bunu yapmanın bir yolu var mı?
0
posteriti
(10.02.09)
araçlar-seçenekler-sekmeler

en üstteki "çok sayıda sekme kapatırken beni uyar"ı seçerseniz çıkarken sekmeleri kaydediyim mi diye sorar. kaydederseniz bi dahaki açılışta onlar direk açılır.
0
tepedeki psychedelic adam
(10.02.09)
araçlar/seçenekler/ana/firefox açıldığında: son oturumdaki pencereleri ve sekmeleri göster
0
kayip ruh
(10.02.09)
Sekmelerin oraya sag tiklayip 'bookmark all tabs' diyerekten bunlari bir klasor altinda toplayabilirsin. Sonra bookmarks ekranindan (ctrl + b) o klasore sag tiklayip 'Open all in tabs' ile istedigin olabilir.
0
armish
(10.02.09)
session manager eklentisi. çok net.
0
ati99
(08.03.09)
(6)

gece 1:30'da levent'e nasıl gidilir?

cre
beşiktaş-taksim civarlarından 1:30'da levent'e gitmenin taksiden başka bir yolu var mıdır acaba?
beşiktaş-taksim civarlarından 1:30'da levent'e gitmenin taksiden başka bir yolu var mıdır acaba?
0
cre
(10.02.09)
25t vardı benim bildiğim.

www.iett.gov.tr
0
bira sisesi kapagi
(10.02.09)
her saat başı akm önünden boğaziçi üniversitesinin servisleri var. akşam 10 gece 2 arası. cuma cumartesi 3'e kadar.

onlara binip etilerde inip yürüyebilirsin. ordan 5 dakika.
0
humanistyamyam
(10.02.09)
taksimden son metro 1'de diye biliyorum, ona yetişebilirsen hayat kolay olur..

yoksa, tam 01.30'da taksimden 25T'ye binebilirsin. bu otobüs gece 00.30'dan itibaren birer saat aralıklı çalışır ve sabaha kadar vardır. taksimden sonra beşiktaşa iner ve sarıyere doğru gider. levent ve 4. levent duraklarından da geçer yani..

yamulmuyorsam gece seferi olduğundan çift bilet ücreti alınıyor diye biliyorum.
0
vital
(10.02.09)
taksim'den besiktas'a sari dolmus veya muhtelif bir otobus yaparsin, sonra besiktas'ta eski tansas'in oraya (hani bir anit var ya barbaros'un bittigi yerde, oraya) yurursun, orada levent'ten gecen minibusler kalkar. yanilmiyorsam sabaha kadar da calisiyorlar. Onlar etiler'den donmeden metocity'den falan gecip sariyer'e kadar devam ediyorlar.
0
armish
(10.02.09)
yürüyebilirsiniz,
koşabilirsiniz,
bisiklete binebilirsiniz,
otostop çekebilirsiniz,
segway varsa onu kullanabilirsiniz.
0
samanliktaki zuhtu
(10.02.09)
o saatte moon walk yaparak gitmek daha mantıklı aslında
0
🌸cre
(10.02.09)
(2)

Google maps

exexex
Selamlar,Uğraştığım bir web sitesine google maps scripti koymaya karar verdim. Koordinatlar filan tamamda, eklediğim bu haritaya nasıl marker ekleyebilirim?Teşekkür.
Selamlar,
Uğraştığım bir web sitesine google maps scripti koymaya karar verdim. Koordinatlar filan tamamda, eklediğim bu haritaya nasıl marker ekleyebilirim?
Teşekkür.
0
exexex
(02.02.09)
code.google.com
bu linkte 1-2 örnek var, kendi belirlediğiniz ikonlar falan...
0
dinomazu
(03.02.09)
markerlar dinamik mi olacak, yoksa statik mi?

Eger statik olacaksa
1) maps.google.com > My Maps > Create New Map diyip
2) Istedigin gibi marker'lari, yazilari ekleyip
3) Sag koseden 'Link'e tiklayip, oradaki embeed kodunu sitende kullanabilirsin.

eger dinamik olacaksa diger cevaptaki API'yle falan girismen gerekecek.
0
armish
(03.02.09)
(4)

yurtdışına çıkış ıvır zıvırları

oceano
şimdiii 2 hafta sonra hollanda'ya gidiyorum yine. 3. olacak bu. pasaportum yeşil. gidişle beraber dönüş biletimi de alınca sorun olmuyordu. ama gidiş dönüş mutlaka istediler 2 seferde de.fakat şimdi şöyşe bi problem var. haziran'da mezun oldum ünv den. daha çıkış filan almadım ama. öğrenci kartım da
şimdiii 2 hafta sonra hollanda'ya gidiyorum yine. 3. olacak bu. pasaportum yeşil. gidişle beraber dönüş biletimi de alınca sorun olmuyordu. ama gidiş dönüş mutlaka istediler 2 seferde de.
fakat şimdi şöyşe bi problem var. haziran'da mezun oldum ünv den. daha çıkış filan almadım ama. öğrenci kartım da bende duruyor.

-ben şimdi ne kadar çıkış harcı yatırcam?
-havaalanında oyalanmamak için önceden nereye yatırabilirim?
-uçak biletleri çok pahalı. çok dandik olmayan bi firmayla daha ucuz gidiş dönüş lazım. nerelere bakayım?
-bilet alırken öğrenci diyebilir miyim? öğrenci kartımı göstermek yeter mi?
-ya bi de hollanda'da adidas pahalı mı? originals serisinden eşofman almak istiyorum ama türkiye ye gelmeyen bi modeli filan var mı? h&m, only filan dışında önereceğiniz pahalı olmayan bi marka filan var mı?

tenkuu...
0
oceano
(31.01.09)
- 15 tl
- ziraat, vakif saat 15:00'e kadar aliyor. dekontu pasaportta gosteriyorsun, damgaliyorlar.
- klm'ye baktin mi? veya flypgs,sunexpress falan? bir de sonfiyat.com, ucuzabilet.com, bilet-in.com gibi siteler var.
0
no avalon
(31.01.09)
benim tavsiyem biletini bir turizm sirketi araciligi ile almandir (trek turizm vs.). Cunku bunlarda, bizim netten goremedigimiz guzel promosyonlar falan oluyor, ozel ogrenci biletleri veya genc biletleri gibi. Ama oraya gitmeden aklinda genel bir fiyat olmasi icin expedia veya kayak gibi web sitelerinden bir on arastirma yap derim.
0
armish
(31.01.09)
valla tavsiye sitelere baktım ortalama gidiş dönüş 600 ytl. fakat işin ilginç yanı, daha önce gittiğim ehr iki seferde de 600 ödemiştim!
bir iki acentayla konuşayım en iyisi. belki kampanyaları vardır.

bu arada pegasus'un 14-15-16 ve 17 şubat ta güzel kampanyası var %50 fakat 16 sında gitmem lazım. o yüzden kaçırıyorum. bilet arayanlara duyurulur :(
0
🌸oceano
(31.01.09)
havaavlanındaki bankolar boş oluyor genellikle harç için, hem pulu bilete yapışırıyorlar senin de pasaportun her tarafı pullu pullu olmuyor.
0
thefin
(31.01.09)
(7)

Evrim aldatmacası

lhun
Evrim teorisini de bağlayan bir iki sorum var. Bazı sorularımın bizzat kendisi bile yanlış olabilir, takılmayınız.- Evrim sürecinde bir sudan karaya çıkma hikayesi vardır meşhur. Teoriler şu konulara nasıl yaklaşıyor tam bilgi sahibi değilim; bu sudan karaya çıkma öncesinde taksonominin herhangi bir
Evrim teorisini de bağlayan bir iki sorum var. Bazı sorularımın bizzat kendisi bile yanlış olabilir, takılmayınız.

- Evrim sürecinde bir sudan karaya çıkma hikayesi vardır meşhur. Teoriler şu konulara nasıl yaklaşıyor tam bilgi sahibi değilim; bu sudan karaya çıkma öncesinde taksonominin herhangi bir sınıfından bir canlı karada halihazırda yok mudur?

- Eğer yok ise, bu durumda örneğin bitkilerin de böyle bir geçişinden söz etmek gerekir. Nitekim "amfibik" (doğru tanımla akuatik) bitkiler vardır. Bunlar bu sürecin mirası mıdır, yoksa daha sonrasında mı adaptasyon geliştirmişlerdir?

- Bu da üçüncü soruya kaynak olur. Bu sudan karaya geçiş gibi hiç karadan suya mainstream bir geçiş olmuş mudur? Ufak çaplı adaptasyonlardan da bahsedilebilir ama daha büyük şeyler duyabilmek daha hoş olur.

- Sudan karaya geçişteki motiv tam olarak nedir? Hem oraya geçmelerini itekleyen, hem de geçtikten sonra var olmalarını sağlayan faktörler neler olabilir? Yine bahsettiğim gibi bu sırada bitkilerin ve diğer avlanılanların durumundan da söz etmek gerekebilir.

- Son sorum biraz alakasız. Amfibik hem suda hem karada manasında kullanılan bir kelime olsa da aslında taksonomide belli bir kırılımı işaret eder. Yine de genel kullanımıyla soracak olursak amfibik kuşlara örnek nelerdir? Penguenler vs. okey, benim merak ettiğim iki ortam için de çoğu özelliğini kullanabilen kuşlar. Mesela az önce gördüm (NatGeo) kuş hem uçabiliyor, hem suya full bir dalış yapabiliyor, 1 dakika kadar su altında kalabiliyor, ve ortalama bir çeviklikle su altında da lokomosyon yapabiliyor. [Hatta balık avlıyor suyun altında. Ayakları da perdeli]

Teşekkürler.

NOT: Duyuru başlığı geyiğine öyle seçilmiştir.
0
lhun
(25.01.09)
karabatak diye bir kuş var, hem uçuyor hem de çok iyi suya dalabiliyor. çok acayip.
0
tembel degilim useniyorum
(25.01.09)
hemen gidiyorsun ve google'a "fishzilla" yazıyorsun. çıkanları okuyorsun. sonra gidip bir yerlerden natgeo'nun fishzilla isimli belgeselini izliyorsun.

mevzubahis balık şöyle.

1 set met baraj dinlemiyor ve zıplıyarak önüne çekilen engelleri geçebiliyor.
2 suyun dışında yaklaşık olarak 1 günden fazla canlı kalabiliyor
3 kafasının üstünde az gelişmiş bir akciğer var ve gerektiğinde bununla solunum yapabiliyor (solungaçları da var yanlış anlaşılma olmasın)
4 yavruları doğduğunda ciğerleri gelişmemiş oluyor ve kendisi yavrularını sırt kısmında taşıyor. yavruları gelişsin diye yüzerken ve yavruları sırtındayken yüzeye çıkıyor ve cocuklarının akciğerlerini geliştiriyor.
5 karadayken inanılmaz bir iç güdüye sahip ve yılan hareketi yaparak ilerleyebiliyor
6 bulunduğu ortamı domine ediyor ve kendisinden başka balık bırakmıyor
7 etcil (diye hatırlıyorum)
8 yapılan bir deneyde bir havuza 5 tane koyup üstünü telle kapattılar. sabah geldiklerinde telin bir kısmı yırtılmış ve 4 balık oldukça uzakta bulunmuştu. birinin sıçrayıp vura vura açtığı delikten diğerleri de kaçmış. inanılmaz bir yaşama içgüdüsü var.

ağzım açık seyretmiştim.
0
atrin
(25.01.09)
@atrin: wow. dalabilen kuş değil ama adeta uçabilen balık :) bakacağım.
@tembel degilim useniyorum : işte aradığım buydu! bir tek isim :). saolasın.
önce google a karabatak yazıp taksonomik ismini alıyorum ; Phalacrocorax pygmaeus, sonra wikipedia da buluyorum; Cormorant, orada illaki türüne bir gönderme var; "seabird" imiş [niye aklıma gelmediyse daha önce], orada detaylarla kendimi besliyorum. özellikle "Pursuit diving" yapanlar tam "havada karada suda" elemanlar. ama bu genelleşme işte karada zor yürümeleri, uçarken çok enerji harcamaları gibi masraflarla geliyormuş. saolunuz.

diğer sorular boynu bükük duruyor ama :(
0
🌸lhun
(25.01.09)
@mrtskn : yine de bir başlangıç noktası bir de milyon yıl sürse de varış noktası düşündüğümüzde bir "yön"e dair birşeyler söylemek mümkün değil midir ki? ama evet söylediklerin de doğru ve gayet yanıltıcı çıkarımlar yapmaya çalışıyor olabilirim.

deniz memelileri sorularımı uyandıran nokta zaten.

o zaman aşağı yukarı cevap bulamayan sadece iki sorum kalıyor. kalacak gibi de duruyorlar aslında;
- deniz memelileri bu memeleri denizde mi yapmışlar :)
- denizden karaya bir geçiş olmadan önce karada halihazırda bir canlı var mı?

aslında ikinci soru dünyanın yaratılışına bile dayanabilir istemeden. ama bildiğim kadarıyla marsta vs. yapılan araştırmalardan da biraz destek alırsak, gayet tabi çok harsh koşulları a.k.a. kimsesiz bir kara ortamını, vatan bellemiş mikroorganizmaların varlığı olası idir.

ilgilenen herkese teşekkürler.
birdahaki programımızda dünyadaki tüm insanlar bir şekilde ölürse, geriye kalan apex predatorler evrimleşip bir alternatif insansı bir tür yaratabilir mi sorusunu tartışacağız :D
0
🌸lhun
(25.01.09)
www.evrimianlamak.org diye de guzel bir site vardir. Cogu ara soruna yanitlar bulabilirsin.
0
armish
(25.01.09)
Biyolojide okuyorum ben ama gayet kötü bir öğrenci olarak hatırladığım kadar ile açıklamaya çalışayım ben.

- Sudan karaya geçme hikayesi şöyle cereyan ediyor ki; sudan karaya geçiş, canlılığın gelişmesinden belirli bir süre sonra oluyor. Yanılmıyorsam da bu kısa bir süre değil. Karaya geçen canlılar büyük negatif etkenlerle karşılaşıyorlar (yerçekimi, az yoğun atmosfer vs.) ancak aynı zamanda pozitif büyük bir etken de var ki rekabet çok daha azalmış oluyor. Karaya ilk geçen canlının ne olduğunu bilmiyorum, primitif fotosentetik canlılar olduğunu tahmin ederim.

- Hem karada hem suda yaşayan bitkiden kastının ne olduğunu tam anlayamadım, bitkiler hareket edemez nitekim ancak nilüfer gibi su yüzeyinde yaşayıp, atmosfer ortamında solunum fotosentez yapıp köklerini suya bırakan bitkilerden bahsediyorsan, onların karadan suya dönüş yapmış olma ihtimali var. Ama bitkilerin sudan karaya bir noktada geçiş yaptığnı kesinlikle söyleyebiliriz.

- Yunus ve Balina gibi su memelilerinin karadan suya geri dönüşlü evrim geçirdiği kabul edilmektedir.

- 1. sorunda bunu söyledim sanırım. Çok büyük negatif etkilere sahip olsa da aynı zamanda rekabeti azaltan bir ortam sağlamış olması çok önemlidir.

- Amfibiler iki yaşamlılar olarak isimlendirilen bir biyolojik sınıftırlar. Denizden karaya geçen ilk omurgalı hayvanları oluştururlar. Kuşlar tamamen farklı bir sınıftır ve sucul yaşama adapte olmuş olabilirler. Ördek, Alabtros, karabatak, martı, penguen gibi bir çok kuş türü suyun altından avlanır, tüylerinin altındaki yağ tabakası ile ıslanmaya dirençlidir ve uzun süreler karaya konmadan yaşayabilirler. Bu onların iki yaşamlı ya da amfibik olduklarını göstermez.
0
kabal
(25.01.09)
@kabal : öncelikle süper cevaplar için teşekkürler. ehil birinden bilgi almak güzel oldu.
amfibik sınıf hakkında birşey teyit etmek istiyorum yalnız; evrimlerinin çıkış noktası öncelikle geçiş yapacakları ortama yüksek adaptasyon değil midir? dolayısıyla su kuşlarının durumunun amfibiklikle tamamiyle alakasız olmadığını söyleyebilir miyiz?
veyahut başka bir taraftan da sormak mümkün, sudan karaya geçen tüm türlerin bir amfibiklik döneminden geçtiğini savunamaz mıyız?
büyük ihtimalle kanıt bulması zor bir genelleme ama kulağa mantıklı gelmediğini söyleyemeyeceğim.
tekrar tşk.
0
🌸lhun
(25.01.09)
(6)

Hızlıca İngilizce Öğrenmek?

ugur dundara yakalanmis firinci
Selamlar,Eminim daha önce defalarca bu soru sorulmuştur. Kusuruma bakmayın. İngilizce seviyem basit cümleleri okuyup anlayacak seviyede. Fakat ne yazma, nede konuşmayı beceremiyorum. Hızlıca ve akıcı şekilde ingilizce öğrenmek istiyorum. Kurs olabilir, yurt dışı olabilir (bunu tercih ederim, memleke
Selamlar,

Eminim daha önce defalarca bu soru sorulmuştur. Kusuruma bakmayın.

İngilizce seviyem basit cümleleri okuyup anlayacak seviyede. Fakat ne yazma, nede konuşmayı beceremiyorum.

Hızlıca ve akıcı şekilde ingilizce öğrenmek istiyorum. Kurs olabilir, yurt dışı olabilir (bunu tercih ederim, memleket görmüş oluruz), özel ders olur.

Bu aralar bolca vaktim var ve bu işi kökünden çözmek istiyorum.
0
ugur dundara yakalanmis firinci
(19.01.09)
en hizlisi anadili ingilizce olan bir ulkede kursa gitmek, ingiltere en mantiklisi. ogrenmek zorunda kaliyorsun cunku.
0
ermanen
(19.01.09)
ingiltere'de sadece ingilizler'in yaşadığı bir şehre gidip mecburen ingilizce konuşmak zorunda kalmak süper bir fikir olabilir. kursa falan gitmeye de gerek kalmaz.
0
co2s2
(19.01.09)
bence daylight ögrenim setini kullanin cok faydali oluyor
konusmayi da kendinize bir ingiliz arkadas edinip sohbet ederek gelistirebilirsiniz okudugunuz anlamayi da ingilizce dublajli ve ingilizce alt yazili bol bol film izleyerek gelistirebilirsiniz hem güzel vakit gecirirsiniz hemde farkinda olmadan ingilizce ögrenirsiniz bu sekilde
benim türkcem berbatti 2 aydir bu yöntemi kullaniyorum ve faydasini görüyorum
0
zela
(19.01.09)
1. babylon diye bir sözlük programı var. onu kur. tabii full kur ;)
2. facebook hesabın ile (yoksa bi hesap aç) ingiliz bi isim girip arama yap. bilgiler kısmından bulduğun kişilerin msnlerini al. onlarla, bu babylon sözlük yardımı ile konuşmaya çalış. bu arada babylon cümle çeviri de yapıyor, bu yüzden diyalogta pek zorlanmazsınız.
3. bu şekilde azmederseniz 1 haftada epey yol katetmiş olursunuz. yurtdışına gitmeye ne gerek var ki :)
0
sql
(19.01.09)
www.nlpgrup.com falan gibi NLP Ingilizce egitimi veren yerler var. Gidip gormek isteyebilirsin belki. Ne kadar iyiler/kotuler/degerler bilemiyorum.
0
armish
(20.01.09)
Grammar,grammar,grammar. öncelikle dilbilgsi öğrenmelisin ki neyin nerede ne anlama geleceğini bilesin. bu süre boyunca bol miktarda kelime öğrenmeye çalış ki tavsiyem dijital bir sözlük değil, eski tip basılı olanlardan bir sözlük edinmendir. bu sayede daha fazla kelime gözüne çarpar, daha fazla kelime öğrenebilirsin. intermediate seviyedeki kitapları halledecek hale geldiğinde ise cnbc-e izlemeni şiddetle tavsiye ederim.
eğer hem eğlenceli hem basit kitaplar arıyorsan sbs için hazırlanmış olan kaynaklara göz atmanı öneririrm. son derece işlevseller.
0
offred
(01.02.09)
(8)

nesnel yargı/öznel yargı

meursaults
Huzursuz ile bir entry'si üzerinde tartışıyorduk da bir de size soralım dedik. (bkz: #14062200)Şimdi; huzursuz güneşin insana göre sıcak olduğundan dolayı "güneş sıcaktır" önermesinin nesnel bir yargı olduğunu söylüyor. Ben de eğer insanlar güneşten daha sıcak bir yıldıza/güneşe gidip daha sıcak bir
Huzursuz ile bir entry'si üzerinde tartışıyorduk da bir de size soralım dedik. (bkz: #14062200)

Şimdi; huzursuz güneşin insana göre sıcak olduğundan dolayı "güneş sıcaktır" önermesinin nesnel bir yargı olduğunu söylüyor. Ben de eğer insanlar güneşten daha sıcak bir yıldıza/güneşe gidip daha sıcak bir ortamda kalmalarını sağlayacak teknolojik gelişmeye sahip olsalardı, güneşin insanlara nispeten daha soğuk geleceğini dolayısıyla böyle bir önermenin nesnel bir yargı olamayacağını söylüyorum. Bu insanların içinde bulundukları koşulara göre doğrudur bence. Hatta felsefik olarak sıcaklık kavramı bile tartışılabilir ya neyse girmeyelim. Bana göre "insanın %70'i sudur" gibi daha mekanik bir önerme nesnel bir önermeye örnek gösterilebilir gibi geliyor.

Siz ne düşünüyorsunuz?
0
meursaults
(17.01.09)
huzursuz bence yanlış değil. güneşin sıcak oluşu nesnel bir yargıdır bence de. fakat mesela uzaylılar olsaydı gerçekten ve onlara göre güneş soğuk olsaydı o zaman öznel olurdu belki. başka bir yıldızın daha sıcak olması veya insanların oraya gitmeleri güneşin sıcak olmadığını değil nispeten soğuk olduğunu gösterir ki bu da bu da güneşin herkese göre sıcak olduğunu değiştirmez. 50 derece sıcaktır mesela ama 40 derece de sıcaktır değil mi efendim. biz onu teknolik bir alet ile o anda hissetmesek de gerçek olarak yine de sıcaktır. bilmem anlatabildim mi düşüncemi.
0
lemmiwinks
(17.01.09)
evet lemmiwinks'in dedigi gibi gunesten daha sicak bir yildizin olmasi ve oraya gidip bile o sicakligi hissetmis olmamiz gunesin sicak oldugu gercegini degistirmiyor. belli derecelere kadar sicaklik oznel olabilir, ama gunes kadar cok sicak birseyde oznellik mantik disi gelebiliyor, ama gunesin sicak olmasinin sana gore nesnel olmasi da bir bakima oznel bir dusunce oluyor. ha bir de nesnel veya oznelin arasinda kalan yargilar da olabilir. sadece nesnel ve oznel yarginin olmasi da nesnel bir yargi mi oluyor o zaman, bana gore olmuyor:)
0
ermanen
(17.01.09)
merhaba,

benim düşüncem şu şekilde... başka bir yıldıza gitsek, orası güneşten sıcak olsa bile, güneş yine de bizim için sıcak olacaktır. başka yıldıza göre soğuk olması, güneşin insan için sıcak olduğu gerçeğini değiştirmez... Gün gelir vücut yapımız değişir de güneşin ısısına dayanacak hale gelirsek o zaman soğuk ya da sıcak değil diyebiliriz bence.
0
huzursuz
(17.01.09)
huzursuz'un önermesi eksik. Güneş bir yıldızdır bunda hemfikiriz değil mi? yıldızların hr diyagramına göre Güneş G tipi bir yıldız. G tipi yıldız da ortalama sıcaklığa sahip. hatta biraz altında kalıyor ortalamanın. G'den daha sıcak F, A, B ve O tipi yıldızlar var, ki bunlar milyonlarlarcadır.

yani; Güneş insanlara göre sıcaktır, fakat yıldızlara göre soğuktur.

"Güneş sıcaktır" demek eksik kalıyor. nesnel bir yargı demek için bence yeterli bir önerme değil.
0
deckard
(17.01.09)
şu değerin üstü sıcak altı soğuktur diye bir treshold olmadığından sıcaklık kavramında kesin bir nesnellik yok aslında, çay 80 derece dersek nesnel olur ama sıcak çay kişiden kişiye değişir.
0
leylak sarabi
(17.01.09)
Kime göre, neye göre? Sorusunu yöneltebileceğimiz için bence "Güneş sıcaktır." önermesi nesnel değildir bence. Ha, "Her şey sıcaktır." denilseydi bu her şeyin bir sıcaklığa sahip olması sebebiyle nesnel bir önerme olurdu. Deckard'ın da belirttiği gibi yıldızlar açısından bakıldığında güneş sıcak olmuyorsa bu önerme eni konu özneldir. Güneş, insan öznesi için sıcaktır.
0
carc
(17.01.09)
huzursuz'un verdigi bilgi nesnel degildir bence.

ozne olarak 'sicak'in, taniminda nesnellik yoktur. gunes sicaktir yerine sunlar kullanilip, yargi nesnel yapilabilir gibi:

gunes, dunya'dan daha sicaktir.
gunes, ortalama G tipi bir yildiz kadar sicaktir.
gunes, ortalama bir insan vucudundan daha sicaktir.
gunes, insanlara gore daha sicaktir (bir ustteki cumle babinda).

gunluk hayatta kullandigimiz sicak genelde 3. kullanimin kisaltilmisi. Birinci ve dorduncude ise 'daha' kelimesi ile karsilastirmadan gelen bir nesnellik var.

'gunes sicaktir' bir baglam icinde olmadigindan tartismaya aciktir ve eksik arguman icermektedir bence.
0
armish
(17.01.09)
Bende sıcaklık kavramının öznellik taşıdığını söylüyorum aslında. Yani atıyorum bilmiyorum kaç C derece değil de; sadece sıcak demek yeterli değil bana göre. Şöyle bir örnek daha vereyim; Aynı insanın hem ekvatora hem de kutba gittiğini düşünelim. Ekvator'da "güneş amma da sıcakmış" derken; kutupta "ortam buz gibi, güneş hiç de sıcak değil/ısıtmıyor" diyebilir. Yahut olur da güneşin ömrünün bitip soğumaya başladığını düşünelim.

Sanırım huzursuz'un dediği "ne olursa olsun; güneşin sıcaklığı müdahale edilmeksizin bellidir." Ama ben o önermeden öyle çıkartamadım. Anlatım eksikliği denebilir belki...
0
🌸meursaults
(17.01.09)
(3)

Menengiç Kahvesi (Yapılış)

shangrilla
Menengiç kahvesinin yapılışı hakkında bilgi rica edecektim. İnternette çok araştırdım ama "şu kadar süre kaynat, oldu da bitti maaşallah" civarında yazılardan fazlasını bulamadım. Evde yapıyoruz, ağır ateşte de pişiriyoruz ama hiç dışarıda içtiğimiz gibi olmuyor. Nedir bu işin püf noktası?
Menengiç kahvesinin yapılışı hakkında bilgi rica edecektim. İnternette çok araştırdım ama "şu kadar süre kaynat, oldu da bitti maaşallah" civarında yazılardan fazlasını bulamadım. Evde yapıyoruz, ağır ateşte de pişiriyoruz ama hiç dışarıda içtiğimiz gibi olmuyor. Nedir bu işin püf noktası?
0
shangrilla
(12.01.09)
valla öncelikle tebrikler bu muhteşem lezzeti talep etmenizden dolayı. sonracıma ben yapmayı bilmem ama yapan bir nargileci abimiz vardı. hep közde yapardı. muhteşem olurdu.
0
darknum
(12.01.09)
simdi bu hazirlarinin ne kadar basarili oldugunu bilemiyorum, ama belki de suc sizde degil bu sekilde hazir satilmasindadir.

tavsiyem iyi bir baharat carsisindan (mumkunse turkiye'nin guney sinirina yakin) menengic kahvesini toz halinde almaniz, agir ateste pisirmeniz ama en az 3-4 defa iyice kaynatmanizdir.
0
armish
(12.01.09)
istanbuldaysanız kadıköy çarşıda çiya ya gidip sipariş edin. hem için hem de ustaya nasıl yapıyorsun bunu diye sorun.
0
trocero
(12.01.09)
(2)

[Web] Başka Siteden Metin Almak

fadetoreality
Kendi sunucumda 'echo "ekşi";' diye bir Php betiği olsun. Sunucu tarafına müdahale edemediğim bir sayfaya o "ekşi"yi yazmak istiyorum.<embed src="eksi.php"> gibi bir şey, ama biçimleyebileceğim şekilde, sadece o metin olsun istiyorum. Ne önerirsiniz?
Kendi sunucumda 'echo "ekşi";' diye bir Php betiği olsun. Sunucu tarafına müdahale edemediğim bir sayfaya o "ekşi"yi yazmak istiyorum.

<embed src="eksi.php"> gibi bir şey, ama biçimleyebileceğim şekilde, sadece o metin olsun istiyorum. Ne önerirsiniz?
0
fadetoreality
(05.01.09)
<embed src="eksi.php?metin=hobarey">
?
0
yuxel
(05.01.09)
embed yaptiginisayfa uzerinde javascript ile her turlu oynayabilirsin (class'lari degistirmek, style'leri acip kapamak).

veya embed yapmak yerine fopen('www.hedehodo.com') seklinde sayfayi okursun, kendi betiginde parse edersin, icinde yazani istedigin formatta bastirirsin. Ama her sayfa yuklendiginde, senin sunucundan diger sunucuya bir trafik olacak bu durumda.

bilmem dogru anlamis miyim?
0
armish
(05.01.09)
(5)

Gimp vs Photoshop?

late viper
`Photoshop`'la yapılan her şeyi `Gimp` ile yapmak mümkün müdür? Güzel bir "`tutorial`" sitesi buldum. Denemek istiyorum, ancak crack işine bulaşmak istemiyorum. `Gimp` derdime derman olur mu?Site şu:http://www.melissaclifton.com/tutorials.html
Photoshop'la yapılan her şeyi Gimp ile yapmak mümkün müdür? Güzel bir "tutorial" sitesi buldum. Denemek istiyorum, ancak crack işine bulaşmak istemiyorum. Gimp derdime derman olur mu?
Site şu:
www.melissaclifton.com
0
late viper
(26.12.08)
mümkün değildir. photoshop'un tam fonksiyonlu trial versiyonu var bildiğim kadarıyla. onu kur tutor.ları bızıkla.
0
blackdog
(26.12.08)
Yine de öncelikle gimp kurup şansımı denemek istiyorum olmadı trial mı olur, crack mi olur zaman gösterecek...
0
🌸late viper
(26.12.08)
sorunun gelişinden, foto$ap'ı pek bilmediğin sonucuna varıyorum. eğer doğruysa, gimp her türlü derdine derman olacaktır.
0
makineci
(26.12.08)
Bilmediğim için sitenin adresini verdim.
Anlayanların bakıp "Bunları gimp ile yapabilirsin/yapamazsın." desinler diye...
0
🌸late viper
(26.12.08)
evet, yalniz farkli yollardan yapman gerekebilir.

eger illa dokumana gore gitmen gerekecekse, photoshop gorunumlu gimp'i kullanman isini kolaylastirir bence (www.gimpshop.com) Fakat en bastan ogreneyim diyorsan, duz gimp en iyisi.
0
armish
(26.12.08)
(24)

İnsan Neden Yaşar?

teritori
Sabatan beri iş yok, güç yok ofiste "insan neden yaşar" diye tartışıyoruz. Cevap verenler işin dini boyutunu katmasın lütfen, o şekilde çok basite indirgenir çünkü olay. Bir takım sıkıntılar, acılar, üzüntüler yaşayacağımızı bile bile ve günlük aldığımız tatminlerin bir daha alınamayacağını, bir dah
Sabatan beri iş yok, güç yok ofiste "insan neden yaşar" diye tartışıyoruz. Cevap verenler işin dini boyutunu katmasın lütfen, o şekilde çok basite indirgenir çünkü olay.

Bir takım sıkıntılar, acılar, üzüntüler yaşayacağımızı bile bile ve günlük aldığımız tatminlerin bir daha alınamayacağını, bir daha tatmin olmak için yine sıkıntılar çekeceğimizi bile bile neden yaşar insan?

sonuçta işin ucunda ölüm var. sadece ölüm korkusu mudur bizi yaşamaya iten ve bu sıkıntıları çekmemizi sağlayan? madem işin sonunda ölecez neden bu sıkıntıları çekiyoruz? neden yaşamımıza son veremiyoruz? cevap yetiştiremiyorum adama anasını satim.
0
teritori
(17.12.08)
bi sonraki yemek için.
0
gerrain
(17.12.08)
@gerrain: öğle paydosu vaktinin geldiği anlaşılıyor :)
0
🌸teritori
(17.12.08)
sıkıntıların sonundaki tatminleri yaşamak için olabilir. sıkıntı çekmeden yaşayasak o haz verici, tatmin edici şeyleri bir anlamları olmaz, insan sıkılır.
0
cumingsoon
(17.12.08)
alternatifi bilinmediğinden bence. bilsem ki diğer taraf diye bir şey var, avokado ananas vs, hemen geçerim oraya. ama ya yoksa?
0
tai
(17.12.08)
sanırım yaşamak insanın genlerine kodlu birşey.
hayattaki mutluluk, hayata bağlılık filan demiyorum. genel olarak surviving. yaşamak için çaba sarfediyor vücut sen istemesen de... eline iğne batınca canının yanması bile o tehlikeden uzaklaşmak için. sonrasında libidon var. libido da, soyunu devam ettirebilmen için. sevişeceksin ki üreyeceksin, üreyeceksin ki, artacaksın.

ha bir de, şu anda yaşadığımız sıkıntılar tamamen modern insanın dramı tadında.

bu konuda sorularının tam cevabı demesem de, kesin olarak ışık yakacak, gen bencildir kitabını okumanı tavsiye ederim.
0
kahvegibi
(17.12.08)
Aliskanliktan.

Ne yaptigini anlayana kadar iyice kaniksamis oluyorsun. Yasamamak zor geliyor.
0
wpi
(17.12.08)
yaşamın bize getirdiği yükümlülükler var (en basiti yukarıda bahsettiğim faturalar) biz bunlara rağmen gelmedik dünyaya, getirildik, bunun icin getirildik, günlük hayatın basitliği ve sorumluluklarını yerine getirmek, yaşıyorsun ve bunun bir bedeli var (her anlamda) çektiğimiz cilenin özü, anlamı bu, ölünce de kavuşacağız Allah'a. en basitinden bence böyle.
0
nomukasonduka
(17.12.08)
kahvegibi'ye katılıyorum ve artırıyorum:

yalnız insan değil, bütün canlılar yaşamaya çalışır ve bu onların genlerine kodlanmıştır. çünkü "yaşamaya çalışmayan" bir canlı türü olsaydı, zaten evrim gereği soyu tükenirdi. dolayısıyla etrafımızda gördüğümüz canlıların hepsi de içgüdüsel olarak "yaşamaya çalışan" varlıklar olmak zorundadır.
0
calendil
(17.12.08)
benim de konunun başından beri vardığım sonuç ilk insandan beri süregelen hayatta kalma içgüdüsüydü. neyse adam gitti de ben de tartışmaktan kurtuldum :)
0
🌸teritori
(17.12.08)
insan neder yaşar sorusunun cevabı bence bi bakıma insan neden neslini sürdürmek yani çocuk sahibi olmak ister sorusunun cevabında yatıyor. içgüdü olsun, ego tatmini olsun veya kendinden geriye bişey bırakma arzusu olsun bir şekilde insanlığın büyük bi kısmının arzusu çocuk sahibi olmak, bir gün öleceğini bildiğin birşeyi neden doğurmak? üstelik görülen herbitürlü pisliğe rağmen. sonu olmayan bir döngü bu. doğduktan sonra da bari birileri bizi buraya getirmişse bi tadına bakıp deyip aynı yanılgılara düşüyor aynı hareketleri tekrarlıyoruz. yani şöyle tartıp biçince, yaşamak var olma savaşı bi şekilde bi yerimizde kodlanmış, sistemin işlemesi için gerekli çarklardan biriyiz. veya daha optimist bir bakış açısıyla bişeyleri iyileştirme güzelleştirme çabası insanın yaşama nedeni de diyebiliriz. sonuçta her yeni doğana yeni bir umut diye bakmazmıyız?
0
nwnd
(17.12.08)
bir şeyleri başarmak için yaşar. o "şey" iş olur, aşk olur, ideallerini gerçekleştirmek olur kişiye göre değişir yani. ama özünde hayatta başarılı olmak. öldüğü zaman arkasında bir şey bırakmak ister insan. kısacası "loser" olarak ölmek istemez, evet istemez.
0
forumtrak
(17.12.08)
"Yaşadığım dünyadan iğreniyorum, ama orada acı çeken insanlara bağlıyım."
albert camus
korkarım en bütük nedeni bu...
0
in vito veritas
(17.12.08)
bir sürü kismen katildigim yorum yapilmis ama bir sosyolog ve antropolog olarak yasamanin amacini kesinlikle üremek olarak görüyorum, zira en baskin icdürtü olan cinsellik de insan disindaki bütün canlilarda sadece üreme amaclidir.
0
l i w e x
(17.12.08)
insanın bildiği tek şey yaşamaktır. ölmeyi bilmez, çünkü deneyimleyemez.
ölüm yaşamın alternatifi değil ki? ölüm sadece yaşamı bitirme eylemi. yani insanın sadece bir seçeneği var, o da yaşamak. yaşamamak diye bir eylem de yok. yaşamayan insan da yok.

ölüm, yani yaşamı sonlandırmak, yaşamdan daha riskli ve korkutucudur, çünkü hakkında hiç bir şey bilmeden karar verip uygulamak gerekir ve geri dönüşü yoktur. Bu da, bir canlının, hiç bilmediği şey olan ölmek yerine, tek bildiği şey olan yaşamak eylemine devam etmesini sağlar.
0
flyalone
(17.12.08)
bunun tartışılacak bir yanı yok ki; üremek için tabi ki!
:P
geri kalan her şey bunun için.
0
ajuga
(17.12.08)
Ama arada bir bünye "fatal error" verip intihar eylemlerine sebep olabiliyor tabii...
Zaten yaşadığımız dünya standartlarında yaşamı ve ölümü sorgulayabilme yetisi bile bir "error" gibi geliyor bana bazen...
0
dharmabum
(17.12.08)
bakınız the happening'de de kahvegibi'nin bahsettiği insanı yaşayamaya iten gene zarar veren bişi salgılıyordu bitkiler. insanlar da direk intihar ediyorlardı en kolay yöntemle. tabi bu işin uc noktası ama sanırım cidden genlerimizde var yasamaya calısmak..
0
eleventh american esme has met
(17.12.08)
dogdugu icin
0
gdduman
(17.12.08)
cengiz han dan alıntı yapacak olur isek (ki bu alıntı arnold un conan the barbarian filminde de edepsizce aparılıp kullanılmıştır...

-Düşmanları yenmek
-Mallarını yağmalamak
-Kadınlarının çığlıklarını dinlemek için diyebiliriz.
0
justaddwater
(17.12.08)
dini boyutu katmazsak her cevap geyik oluyor bir bakima ama felsefe katarsan ne ala.

dini boyutu en aza indirgeyerek cevap verirsek, en yakin cevabi gdduman vermis oluyor o zaman, dogdugumuz icin yasiyoruz...

o zaman baska bir soru doguyor burdan, neden doguyoruz?

bunu cevabi da olmek icin mi, hayir, yasamak icin doguyoruz.

burdan sonra kisir donguye giriyor iste

olum ise kisir donguyu sonlandirmaya yarayan olgu ama sonumuz degil.
0
ermanen
(17.12.08)
ben de tek kelimelik wpi ın yorumuna tek kelime ile katılıyor ve birkaç bkz ile artırıyorum:
(bkz: çalışmak için yaşamak, yaşamak için çalışmak)
(bkz: insan gibi yaşamak için eşek gibi çalışmak)
(bkz: yaşamak için çalışmak, çalışırken yaşayamamak)
0
cgcore
(17.12.08)
ne yazik ki gen bencildir. ayni ismi tasiyan kitapta guzel bir bakis acisi bulabilirsiniz.
0
armish
(17.12.08)
Misal ben daha büyük zevklere ulaşmak için yaşıyorum. Basite indirgersek :

Daha iyi bir evde oturmak için
Daha iyi bir araba kullanmak için
Daha güzel kadınlarla birlikte olmak için
Daha güzel mekanlar görmek için...

diye uzayıp gider.

Madem gidiciyiz sonuna kadar değerlendirmek lazım. İnanç varsa diğer taraf için de bir şeyler yapmayı unutmamalı.
0
kimlanbu
(17.12.08)
mutlu olmak için. yaşamanın birincil amacı mutlu olmaktır. en azından olmalıdır.
0
traslimon
(17.12.08)
(10)

yurdumuz sınırları içinde mojito yapma aparatı?

24th fret
bahsi geçen aparat (havaneli, pestle, muddler) ilişiktedir.bildiğimiz ezme aparatlarından farkı, ucunun tırtıklı olması. Hiçbir yerde bulamıyorum. Gören, duyan var mı? Yoksa illa amazon.com'dan mı sipariş vermek durumundayım?
bahsi geçen aparat (havaneli, pestle, muddler) ilişiktedir.

bildiğimiz ezme aparatlarından farkı, ucunun tırtıklı olması. Hiçbir yerde bulamıyorum. Gören, duyan var mı? Yoksa illa amazon.com'dan mı sipariş vermek durumundayım?
0
24th fret
(15.12.08)
eminönü'nde sadece mutfak malzemeleri satan dükkanlar var, onlara baktınız mı? hatta bir tanesi kurukahveci mehmet efendi'nin sokağına girdiğinizde solda.
0
hapax
(15.12.08)
istanbul'da olmasa da, mutfak malzemeleri satan birkaç yere baktım. tezgahtarlar da bana baktılar :)

et ve sarımsak ezme aletleri var ama bu meret yok işte :)
0
🌸24th fret
(15.12.08)
bacardinin mojito konseptli satisi vardi bir zamanlar bacardi mojito adi altinda: www.bacardimojito.com . Onun yaninda hediye veriyorlardi bir ezici. Sanirim bir yil oldu ama eskiden 3M bir migrosta ve/veya Macrocenter'da gormuslugum olmustu. Hala satilir mi bilemiyorum.
0
armish
(15.12.08)
bazı sarımsak ezicilerin ucu aynı böle, yani bildigin havan denen şeyin ezen zımbırtısının ucu. bnmki böle misal. sen o havanların zımbırtılarının uçlarını kontrol et mutfak malzemecilerde. kesin denk getirirsin.
0
bordeaux
(15.12.08)
Türkiye'de ve yurtdışında barmenlik yapmış biri olarak, mojito'nun nasıl yapıldığını biliyorum, teşekkür ederim.

binlerce yıldır ateş yakıp etrafına oturarak ısınıyoruz ama ben kalorifer ya da klimayı tercih ediyorum mesela. Daha zahmetsiz ve kullanışlı oluyor.
0
🌸24th fret
(15.12.08)
24th fret, kullanici adina bakarak hangi ulkelerde hangi zanaatlari icra ettigin anlasilmiyor. O yuzden abuk subuk konusmana gerek yok.

Ama bile bile tirtikli havaneli ariyorsan o baska tabi. Aklima armish'in bahsettigi Bacardi paketleri geldi benim de. Ama dedigi gibi bugunlerde pek gozukmuyorlar. Belki yilbasi sebebiyle tekrar cikarlar piyasaya onumuzdeki hafta.

Onun disinda et dovmek icin kullanilan ucu tirtikli mini cekicler var. Ama onlarin kolu yanlis yonde. Metal degil de tahtadan bir tanesini bulursan kolunu cikartip dogru tarafa matkap ile delik acarak oradan sokmayi deneyebilirsin. Biraz zahmetli ama belki bu islere elin yatkindir.
0
wpi
(15.12.08)
abuk subuk konuştuğumu sanmıyorum, yalnızca "Mojitolar senelerdir normal havaneli ile yapiliyor" lafı biraz ukalaca geldi, ben de aynı şekilde cevap verdim. kırılmaca darılmaca yok. :)

Metal saplı, plastik uçlu ve normal havanelilerden daha uzun bir alet arıyorum. Tahta olanlar bir süre sonra koku yapmaya ve bakteri üretmeye başlıyor, hijyen açısından tercihim metal olanlar. Ucunun plastik olması da önemli, çünkü çok sert bir uç, naneleri parça parça yapıyor. Teorik olarak normal havaneli kullanılabilir, doğru; ama birkaç kere bunlardan kullandım ve genelde mojito'yu kalabalık gruplar halinde tükettiğimiz için, beşinci bardağı yaptıktan sonra insanın avuç içi üç gün acıyor. O yüzden ezici yüzeyin düz olması ve kaymaması oldukça önemli.

Hayatta tek derdim buymuş gibi yazdım yahu :)

Edit: Bacardi'nin şişesinin yanında hediye verdiği alet de tekrar piyasaya çıkacakmış gibi durmuyor, çünkü bacardi marka ezme aparatı yapıp satmaya başladılar. Belki yakında buralara da gelir.
www.amazon.com
0
🌸24th fret
(16.12.08)
"Türkiye'de ve yurtdışında barmenlik yapmış biri olarak, mojito'nun nasıl yapıldığını biliyorum, teşekkür ederim." dedin. Bu ne normal, ne de kibar. Darilmadim, kirilmadim. Ama neyin ne oldugunu bilelim.

Ucu resimdeki gibi olan havanelleri nane ve/veya lime'i parcalamayacak mi? Ben parcalanmamis tercih ediyorum. Hatta oylesinin dogru oldugunu dusunuyorum. Nane ezildikten sonra bile butun halde kalmali. Ama barmenlik yapmadim.

Dedigim gibi, onyillardir da ucu yuvarlak havanelleri kullaniliyor. Bunu soylerim, zaten bilen birine ukalalik olarak yansiyabilir. Ilk defa duyan icin ise yeni bilgi olabilir.

Karar senin. Bardaga soguk votka koyup buna martini diyen de var; istedigini yap.
0
wpi
(16.12.08)
yeni yil paketi cikti, bacardi + mojito yapma aleti + bardak 45,99.
0
polifonik osuruk
(16.12.08)
ne güzel dedin!!

gerçi ahşaptır o alet, ama idare eder bi süre :)

süpersin poli.
0
🌸24th fret
(16.12.08)
(4)

rss to html, hatta hatta text

gelaek
şöyle ki, bir rss feedini bir blogun köşesine eklemek istiyorum. bu feedin son 5 maddesinin başlığı gözükecek şekilde bir liste yeterli olacaktır kanımca. hayır, classic template kullanıyorum o yüzden page elementlerle filan olmuyor öyle. sadece böyle düz bir text olarak direk oraya koyacak bir kod
şöyle ki, bir rss feedini bir blogun köşesine eklemek istiyorum. bu feedin son 5 maddesinin başlığı gözükecek şekilde bir liste yeterli olacaktır kanımca. hayır, classic template kullanıyorum o yüzden page elementlerle filan olmuyor öyle. sadece böyle düz bir text olarak direk oraya koyacak bir kod yığınına ihtiyacım var. sınırlamamak için de detayına girmiyorum, free your mind.

lüffen :(
0
gelaek
(10.12.08)
armish
(10.12.08)
ama belirli bir feedi kullanamıyorum bununla sanırım
0
🌸gelaek
(10.12.08)
yoo, kullanabiliyorsun.
0
armish
(10.12.08)
ah şahane oldu böyle, sağol
0
🌸gelaek
(11.12.08)
(15)

Paranın olmadığı bir dünya

kriker
Bir sihirli değnek değse insanlığa, para dediğimiz değiş tokuş aracı insanlığın zihninden, yazılı-sesli bütün kaynaklardan siliniverse, paranın geçerliliği kalmasa, para diye bir kavram olmasa ne olur?İnsanlık tekrar parayı icat eder mi? Yoksa başka bir şey mi bulur?Thomas More'un Utopia'sında da kı
Bir sihirli değnek değse insanlığa, para dediğimiz değiş tokuş aracı insanlığın zihninden, yazılı-sesli bütün kaynaklardan siliniverse, paranın geçerliliği kalmasa, para diye bir kavram olmasa ne olur?

İnsanlık tekrar parayı icat eder mi? Yoksa başka bir şey mi bulur?

Thomas More'un Utopia'sında da kısmen böyle bir dünya var.

Bir ütopyada işlerin nasıl yürüyeceğini merak etmiyorum. Benim merak ettiğim günümüz dünyasında böyle bir şey olursa ne olacağı.

Biraz hayalgücü lütfen.
0
kriker
(04.12.08)
Pek hayalgücü olmayacak ama Ursula Le Guin'in Mülksüzler'inde böyle bir dünya var: özgür ve mutlu bir dünya.
0
sare
(04.12.08)
cok buyuk ihtimalle yeniden icat edeceklerdir. Yalniz, olur mu olmaz mi sorulari sacma biraz, hatta bu tur bir tartismalara verilen bir ad da vardi ama gelmedi aklima. O zamanin sartlarina bagli olarak degismesi lazim.

Ama parasiz bir dunya derken, sanirim ki anarsizme bir goz atilabilir?
0
armish
(04.12.08)
günümüz dünyasında diyorsun ama her şeyin paraya dayalı olduğu günümüzde "paranın birden ortadan kalktığını düşünün" demek, "hiçbir topun olmadığı 90 dakikalık bir futbol maçı düşünün" demek kadar saçma bence. yani boş boş durur millet bir şey yapmaz, yapamaz çünkü 90 dakikanın amacı o topla oynamak. aynı şey bunda da geçerli. insanların günü yaşamasındaki amaç o günlük "para"yı kazanmak.

ha dersen ki "paranın hiçbir zaman hakim olamadığı bir dünyada olacakları merak ediyorum" o zaman iş değişir. muhtemelen para ekonomisi ile benzer özellikleri temel alan gelişmiş bir değiş-tokuş sistemi oluşturulur.
0
sofistike maymun
(04.12.08)
para yoksa kimse çalışmaz,dünyanın gelişimi yavaşlar hatta durma noktasına gelir.aslında para bir güç unsuru olduğu için o kalktığı an insanlar farklı bir şekilde güce ulaşmaya çalışacak (fiziksel vs.) yani dünyanın bir kaosa sürüklenme ihtimali bayağı yüksek.
0
alternatif
(04.12.08)
gelecekte her şey olabilir. para dediğimiz şey bugüne ulaşana dek bir çok değişiklikten geçti. bir iktisat kitabının para & trampa bölümünü okumanızı tavsiye ederim.
0
nihilanth
(04.12.08)
ha tabii şöyle de bir şey var. mesela kendini şehir hayatından arındırmış, çiftlik evinde yaşayan bir birey, para denilen kavram yeryüzünden silindiğinde yaşantısında herhangi bir farklılığa gitmeye gerek duymayacaktır. o yine kendi bahçesinde tarımını yapar, kendi yetiştirdiği ve stokta tuttuğu ürünlerle beslenmeye devam eder falan.

ama ünlü bir borsa firmasında çalışan birisi için ne olacak? ya da günlük milyon dolarlarla oynayan birisi o sabah işe gitmek yerine ne yapacak? ciddi ciddi para üzerine kurulan hayatların olduğu bir dünyada paranın birden ortadan kalkması ütopyayı da aşan bir şey. ilkel-gelişmiş toplulukların arasındaki uçurum da burada kendini gösteriyor işte.
0
sofistike maymun
(04.12.08)
paranın olmadığı bir dünya.. emeğin para ile ölçülecek kadar önemsizleştirilmesinden önce pek çok toplulukta gayet yürümüş fakat şu an imkansıza yakın bir hayal ne yazık ki. tüm dünyada entegre bir şekilde böylesi bir sisteme geçiş mümkün değil gibi gözüküyor, hele de para olmayınca kimsenin çalışmayacağı gibi fikirlere sahip insanların yaşadığı bir dünyada. fakat toplarsın x sayıda arkadaşını, yaşarsın böyle, ama nerde, hiçbir devlete ait olmayan bir toprakta. buna dair onyüzbinmilyon akım, kitap makale mevcut. gel gör ki kişisel haz yahut insanlara faydalı olmak için karşılık beklemeden emek ortaya koymak gülünecek bir şey haline gelmiş, kimse ihtimal verip de işin ne uygulanmışını ne de teorik halini oturup düşünmez bile. kapitalizmin merkezinde yahut çanağının başında yalayıcı olmayanlar bile ihtimal vermezken dünyada esamesi okunmayan kusursuz bir insancıllığın ütopyası şu an sadece. insanların yeteneklerinin, zihinsel ve fiziksel kapasitelerinin tek bir alana odaklanmış oluşu da böyle bir dünyanın dönmesine engel. birimlere, karşılık beklemeye inandığımız sürece yok öyle bir şey.

ben birinin bana öğrettiği bir konuyu, anlattığı bir hikayeyi hmm bunun ederi şu kadar lira diye düşünmüyorsam, o bana bir şey kattı ben de ona bir şey kazandırmalıyım diye bir yükümlülük değil manevi, kişisel ve aynı zamanda toplumsal bir arzuyla doluyorsam, benim gibi hissedenler de bu hissin doğasına aykırı olmayacak şekilde örgütlense bu tür bir yaşam elde edilebilir gibi geliyor bana ama herkesin şüphesi var.
0
alustriel
(04.12.08)
paranin birden gitmesi sihirle bile olamaz :P, paranin icadiyla birlikte bir suru sey etkilenmistir, dunyanin durumu ona gore sekillenmistir, para yok olsaydi su anki bir suru sey de yok olurdu heralde, belki biz bile.. ayrica su anki kagit para bozuk para olmasa bile baska seyler kullaniliyor olurdu, zaten eski caglarda para yerine deniz kabugu falan kullaniyorlardi.

ama benim hayalim butun kaynaklari olan cennet bir adada para gerekmeden yasamak tabi, bu olabilir bak..
0
ermanen
(04.12.08)
üzerinde pek düsünecek halde degilim ama sadece bir sey söylemek istiyorum
o da eger dünyanin gelisimi? gercekten komik geliyor bu bana duracaksa bence yok olsun para zira paranin gelistirdigi bu muazzam dünyadan ne kadar memnun arkadas varmis onu da bi cirpida gösterdi ama benim bu kaosa dogru sürüklenmeyen dünyamiz icin endiselenmemi sagladi paranin varliginin ortadan kalkmasi
sadece maddi acidan degil kavramsal olarak da para hayatimizdan silinmesi sanirim soru bunu da kapsiyor
cünkü hic parayla yasayan insanlar var ama bi dolu da sorunlari madden sahip degiller paraya sadece para ve paranin yarattigi kavramlari var ama pratikte aslinda parasizlar (bes parasiz)
ayrica benim de süphem yok
0
gdduman
(04.12.08)
paranın kalkması bir şey ifade etmez aslında. hemen para icad edilir. ama görüyorum ki bu cevabı beğenmiyorsun. o halde yazmaya devam ediyorum;

diyelim ki paralar yok oldu, kimse bilmiyor, hafızalaradn da silindi.

1- bir kere polis, itfaiye, hastane gibi hayati kuruluşlar biter bu bir. halk içinden gönüllüler olur mu, ne kadar iş yaparlar amatör halleriyle muallakta.

2- evimiz, elektriğimiz(telefon, televizyon, iletişim), devletimiz, olmayacaktır. su da akmaz evlerde yakında barajlarda çalışan adamlar olmayınca tabii.

3- beslenemeyiz. nerden yemek bulucan? her gün alışveriş yaptığımız yerler olmayacak artık.

4- şu an çok parası olanların çok da mal varlığı var. bu insanlar bu varlıklarını kullanarak hem takas yöntemiyle hayati ihtiyaçlarını karşılayacak hem de az mal varlığı olanların elindekileri almaya çalışacak, veya onları bazı şeyler karşılığında çalıştıracaklardır.

5- az mal varlığı olanlar ya da hiç bir şeyleri olmnayanlar grupbunda:
a)gücü yeten diğerinin elindekileri alacaktır. bunlar çete, hatta küçük ülkeler kuracaklardır. (zaten artık güçlü bir devlet olmayacaktır. diğer devletleri çok bilmiyorum ama türkiye mesela hemen bölünecektir.)
b) birbirine destek olup yaşamaya çalışan insanlar da ortaya çıkacaktır. bunlar a grubuyla savaş halinde olacaktır.


bunun dışında, hastalıklar yayılır, yok oldu denilen hastalıklar yeniden ortaya çıkar, insanların çoğu ölür, şehirler yavaş yavaş eski hallerine dönmeye başlar, hayvanlar şehirlere kayar, dünya nüfusu azalır. sadece güçlü insanlar yaşamaya devam eder.

insanlık çok öncesine dönmüş olur yani. zira para yok oldu deyince ister istemez teknoloji de yok oluyor gibi geliyor bana yoksa şüphen mi var?
0
mevta
(04.12.08)
ayrıca köyde, kırsal kesimde kendi tarımını yapan insanlar şehirde yaşayanların yarısından çok muhatap oluyor ve yarısından çok oynuyor parayla. :)
0
mevta
(04.12.08)
para gidince ona dair tüm kavramlar da yok olacak yani market, yiyecegi parayla satın alma falan filan da
buradan baslarsan kurguya o kadar büyük felaket senaryolari yazsan da zaten hemen hemen bugünün dünyasinn sorunlarina variyorsun ( liste parali dünyada hic var olmayan seylerden bahsetmiyor, para var allaha sükür ama koskoca ac bir kıta,hele 4. madde gercekten evlere senlik, bir zamanlar hic kimsenin olan yerlere kira adi altinda paralar ödeniyor)
bi de öyle deneyimleyelim ne olacak
para neden var bunu bir düsünün ondan sonra parasiz bir dünya fikrini konusalim isterseniz
hayati sadece kolaylastirsin diye ama bugün geldigi nokta ne
maymunlar üzerinde yapilan deneyler falan da var paranin etkileri hakkinda
bir de 'kac para kac' var o da güzel
aslinda insanin kendi basina ördügü ikinci coraptir para
0
gdduman
(05.12.08)
🌸kriker
(11.01.09)
(bkz: Zeitgeist Moving Forward) büyük ölçüde paranın olmadığı bir dünya ile ilgili.
0
🌸kriker
(09.06.11)
bu konuda epey çalışan tuhaf bir grup var.
desteni.co.za
0
kediebesi
(09.06.11)
(8)

kuantumcular bi zahmet

deckard
karacisim olayında aklıma bişey takıldı. adım gibi eminim çok basit bişeyi gözden kaçırıyorum. şimdi olay şu;planck'ın karacisim ışımasının frekans cinsinden formülü şu; http://upload.wikimedia.org/math/c/2/4/c2466216f33ad036c9113d2b486597f0.pngwavelength, yani dalgaboyu cinsinden ise şu; http://upl
karacisim olayında aklıma bişey takıldı. adım gibi eminim çok basit bişeyi gözden kaçırıyorum. şimdi olay şu;

planck'ın karacisim ışımasının frekans cinsinden formülü şu;

upload.wikimedia.org

wavelength, yani dalgaboyu cinsinden ise şu;

upload.wikimedia.org

sorun da şu; frekans ile dalgaboyu arasındaki ilişki frekans=(ışık hızı)/dalgaboyu (yani c/λ) şeklinde olduğuna göre nasıl oluyor da ilk formülde frekans yerine c/λ yazdığımızda paydada λ^5 elde ediyoruz?

soru az çok anlaşılmıştır umarım. yani kesin basit bişey ama işte ya benim algılarım tümden kapandı ya da hesaba katmadığım bir durum var.
0
deckard
(02.11.08)
ikinci linkle birinci link arasında U nun yanındaki parantezleri karşılaştırırsanız anlarsınız.
0
radikalherif
(02.11.08)
e tamam işte biri frekans diğeri dalgaboyuna bağlı. birinci linkteki formülden ikinciye geçişi soruyorum ben de. Enerji yoğunluğunun (U'nun) frekansa bağlı olan formülünde frekans yerine c/λ yazınca U artık λ'ya bağlı oluyor sadece ve U(λ, T)'na geçiş yapıyoruz. ama bu geçişte paydadaki λ^5 nereden geliyor? λ^3 olması gerekmiyor mu? bir de fazladan c kalıyor payda, o nasıl kalıyor orada?
0
🌸deckard
(02.11.08)
hocam, o iki fonksiyon birbirine direkt olarak esit degiller. Aslinda tabii de esitler ama birimleriyle birlikte. dikkat ettiysen resimleri aldigin makalede soyle diyor (Derivation / en.wikipedia.org ):

(ilk formul) u(ν,T) is known as the black body spectrum. It is a spectral energy density function with units of energy per unit frequency per unit volume.

(ikinci formul) This is also a spectral energy density function with units of energy per unit wavelength per unit volume.

Dolayisi ile

v * (ilk formul) = λ * (ikinci formul).
0
armish
(02.11.08)
iki fonksiyonu birbirine boldugun zaman v/λ geliyor. o λ nereden geliyor diyorsan, derste derive etmistik, -tam hatirlamiyorum ama- buyuk ihtimalle over-all space'te aldigin integral yuzundendir. cunku birinde intinitesimal frekansa(dv) gore aliyorsun intergali, oburunde ise dλ'ya gore. degisken degistirince olmus olabilir.

kusura bakma tam hatirlamiyorum walla. ben de algida sicicilik yasiyorum su an.
0
osuruklu
(02.11.08)
kitaptan kontrol ettim formulde 1 yerine dV var. karşılıklı dV'leri kaybetmişler sade görünüm sağlamışlar. Fakat formulde dönüşüm yapmaya kalktığında dV'leri hesaba katmak gerekebilir. Yani V yerine direk c/λ yazamayız sanırım. dV'leri de işleme katmak gerekir.
0
cha
(02.11.08)
tabii ya dv'den kaynaklanıyordur muhtemelen. ben de halen klasik fizik gibi bu şuna eşittir, o zaman şuradan şu çıkmalıdır diye düşünüyorum. teşekkürler herkese.
0
🌸deckard
(02.11.08)
evvel zaman içinde; "klasik fiziğin çözemediği noktada kuantum fiziği başlar" dediydi hocamız.
0
cha
(02.11.08)
v(frekans)=c/λ
upload.wikimedia.org
v yi türet yerine koy. alttan λ^2 olacak. aradaki 2 üs farkı buradan geliyor sanırsam.
0
fizikopat
(02.11.08)
(6)

java ide arıyorum

ne gerek var ki
java yazmaya karar verdim, ilk önce güzel bir ide bulmak amacıyla eclipse, netbeans, jcreator vs denedim, fakat eclipse ve netbeans çok karmaşık geldi. jcreator kullanmaya karar verdim çünkü sade ve kullanışlı fakat içinde form editörü yok, yani benim sorum: içinde hem form editörü olan ve sade bir
java yazmaya karar verdim, ilk önce güzel bir ide bulmak amacıyla eclipse, netbeans, jcreator vs denedim, fakat eclipse ve netbeans çok karmaşık geldi. jcreator kullanmaya karar verdim çünkü sade ve kullanışlı fakat içinde form editörü yok, yani benim sorum:

içinde hem form editörü olan ve sade bir arayüze sahip olan bir ide var mı?
0
ne gerek var ki
(29.10.08)
Arkadaş jcoder'a fena değil demişti ama, bir bak istersen

www.tucows.com
0
spacetimereality
(29.10.08)
şurda open-source olanlar var:
java-source.net
0
edge_nabby
(29.10.08)
parali marali ama intellij ideayi da tavsiye ederim.
0
armish
(29.10.08)
intellij idea tek geçerim.
0
sifatsiz
(29.10.08)
jgrasp
0
mr sleepless
(30.10.08)
buradan bulabilirsin.
www.fulldepo.com
0
abtash
(02.11.08)
(15)

eve siparislerde bahsis verilir mi?

armish
mc donalds'ti, burger king'ti, pizza hut'ti falan bunlardan eve siparis verdigimizde, gelen adama bahsis vermek gerekir mi? Genelde tek kisilik bir seyler verdigimden, en fazla 10 milyon civari oluyor siparislerim; adama 1 milyon versem, sanki bir acayip kaciyor falan.Ben de bazen veriyorum, bazen v
mc donalds'ti, burger king'ti, pizza hut'ti falan bunlardan eve siparis verdigimizde, gelen adama bahsis vermek gerekir mi?

Genelde tek kisilik bir seyler verdigimden, en fazla 10 milyon civari oluyor siparislerim; adama 1 milyon versem, sanki bir acayip kaciyor falan.

Ben de bazen veriyorum, bazen vermiyorum; ama hep ayni huzursuzluk. nedir adabi?
0
armish
(29.10.08)
zorunluluk yok, sonucta maaslari var.

ama misal 8,5 - 9 ytl lik falan bir sey aldim diyelim, 10 verip ustunu almiyorum.
veya tam 10 tuttuysa ben de sizin gibi veriyorum bozuk 1-2..

tamamen sizle alakali bir sey.
0
la traviata
(29.10.08)
bence %10 civarı vermek iyi olabilir. 10 ytl ise 1 ytl, 15 ytl ise 1.5 ytl gibi.
0
papado
(29.10.08)
tamam da armish o eleman sadece senin verdiğin 1 lira bahşişi almıyorki. günde onlarca yere gidiyordur. sürümden kazanıyor öyle düşün.
bence bahşiş vermelisin hiç vermesen daha iyi olmaz değil mi?
0
hollowlife
(29.10.08)
ben vermiyorum, tabi adam içinden küfredip gidiyorsa bilemem.

zaten adamlarda refleks mi olmuş ne, parayı alır almaz arkasını dönüp delicesine kaçıyor hepsi :)
0
spacetimereality
(29.10.08)
hayatta vermem ben bahşiş, öğrenci adamım zaten, o parasını kazanıyo. neyse efendim, içinizi rahatlatmak adına yemeksepetine girip siparişinizi getiren şubenin sayfasını açıp orada siparişi isteyeceğiniz bölgeye göre "minimum paket tutarı"na bakabilirsiniz. onun altını zaten yollamıyolar. fazlasını da vermeye gerek yok bence. yine de bahşiş hesabın %10'u kadar olcak derler(krizden sonra oran nasıl değişir bilemiyorum tabi:))..
0
jangara
(29.10.08)
ülkemiz kültürü gereği bahşiş vermeye gerek yoktur. bu da garip, rüşvetin normal olduğu memlekette bahşişe iyi gözle bakılmaz. batılı memleket adetlerinden olan bahşiş bizde de yaygınlaşmakla beraber bir sisteme oturmamış olması insanı güç durumda bırakıyor. bunun en uygunu alınan hizmet bedeli üzerinden %10 vermektir sanırım. ancak kimi müesseseler zaten garsoniye ücretini fiyata yansıttıkları için bahşiş lüzumsuzdur, böyle müesseseler de toptur.
0
tannhauser
(29.10.08)
nerede okudum tam olarak hatırlamıyorum; bir kurye anlatıyordu sanırım. Sipariş teslim etmek için kapıyı çaldıklarında karşılarına çıkan insanların geneli onlara acıyomumuş gibi tavır takınıyorlarmış, kafalarını önlerine eğerek mahçup bir portre çiziyorlarmış. harçlık alma yaşı geçmiş çocuklara bayram bahşişi verme zorumluluğu gibi bir mahçupluk. bu tavrın yerine "merhaba, nasılsın," gibi diyalog kurmayaya çalışışsa daha güzel olurdu. su ikram etmeyi teklif etmek, iki kuruş atmaktan daha insancıl bence. bahşiş meselesine gelince, bu insanlar düzenli olarak maaş alıyorlar, bahşiş zaten temel olarak gönüllülük esasına dayanır. siparişiniz çabuk geldiyse, cebinizde fazladan paranız varsa, iyi gününüzdeyseniz ya da kuryeye ilk görüşte aşık olmuşsanız çıkarır verirsiniz. vermezsenizde kimse bu yaptığın etik değildir diyemez.
0
thelepermessiah
(29.10.08)
bu gibi yerlerde elemanın bahşiş alacağı varsayılarak maaşlar düşük tutulur.

yani adamın maaşı var diye vermemezlik etmeyin. bir yemeğe 10 lira verdikten sonra 1 lira da servis elemanına verince fakirleşmeyeceksiniz herhalde. bu kadar cimrilik de bence ayıp.

bahşiş olayı bütün dünyada var. hatta yurtdışında garsonluğun bahşişlerden dolayı acayip karlı olduğunu duyuyoruz.

ayrıca çoğu yerde bahşişler toplanıp sonra paylaşılıyor. yani bir tek o garson veya eleman kazanmıyor. bütün garsonlar.

sadece bazı yerlerde bahşişi garsoniye adı altında yüzde 10 fiyatlara giydirilmiştir, orda vermeye gerek yoktur.
0
mea maxima culpa
(29.10.08)
ben genelde vermiyorum
0
desdinova
(29.10.08)
%10 civari bir sey verirsen iyi olur. 10 liralik yemegi ayagina getirtecek hic kimse fazladan bir lirayi veremeyecegini iddia edemez. Vermek istemiyorsan o baska. Ama versen iyi olur.

%10 da kaba hesab. Rahatsan daha fazla, sikisiksan biraz daha az verebilirsin. Yeter ki az da olsa bir seyler ver.
0
wpi
(29.10.08)
ben veriyorum ve normal olduğunu düşünüyorum. evet maaşı var, iyi kötü çalışan herkesin maaşı var ama hiç kimse de kolay geçinmiyor.

durumuna bağlı aslında, vereceğin ekstra 1-2 lira senin gırtlağından hatrı sayılır bir eksilmeye yol açacaksa, ucu ucuna denk getiriyorsan o kişiyle pek farkınız yoktur muhtemelen ve bahşiş vermeye gerek yoktur. ama 1-2 liranın hesabını günlük hayatta yapmıyorsanız bence bu durumda da yapmamak iyi olabilir.

tabi tuhaflık faktörü var, yani insan çekiniyor biraz haliyle. bu yüzden ben alacağım şeyin parasını ve vereceğim bahşişi toplu bir şekilde bir yere koyuyorum, gelince adama tek hamlede verip teşekkür edip iyi akşamlar diliyorum (yani bu yemeğin parası al bu da sana bahşiş ehe ehe iyisin hadi demiyorum). Atıyorum eğer 9 liralık bişey aldıysam da 10 lirayı verip teşekkür edip hemen iyi akşamlar diliyorum (evet hep akşamları istiyorum yiyecek bişeyler).

öyle yani. kafasına kakmadan vermek lazım imkan varsa, cebinizdeki bozukluğun kaç para olduğu konusunda bir fikriniz yoksa eksilmesi bişey ifade etmez herhalde. Kuruş sayıyorsanız vermeyiniz tabii. Gönül işi...
0
kurukafa
(29.10.08)
ben vermiyorum. kimse vermezse ne böyle bir talep olur ne de işveren maaşı düşük tutar. işverenin ödemekle mükellef olduğu maaşa niye ben ortak oluyorum ki? hem ürünü satın alıyorum hem de maaşlı elemanının maaşını ödemeye işverenle ortak oluyorum. mantığım almıyor.
0
cha
(29.10.08)
1ytl'yle zengin olmam ama ben de vermemek taraftarıyım (bazen vermem gerektiğini hissettiğim oluyor, veriyorum. neden veriyorum? daha iyi muamele görmek için, işimi gördürmek için, kıyak yapılabilsin diye, velhasıl "daha iyi" olması için malın/hizmetin. o zaman nedir? bahşişle rüşvet arasında çok ince bir çizgi vardır. bağlamsal olarak bakıldığında da benzer kökenlerden türediği gözlemlenir. benim inancım bu. ha bahşiş düşmanı mıyım? değilim dediğim gibi, arada veriyorum.)

bir de kayıtdışıya hizmet ediyor sizin için önemi varsa, heheheh.
0
boshi
(29.10.08)
verdim gitti.
0
🌸armish
(29.10.08)
ben bahşişi bol verme taraftarıyımdır.getiren eleman ikinci sefer benim adresimi gördüğünde son sürat geliyor.çoğu seferde ekstra bedelsiz ürünlerle geliyorlar.keza gittiğim yerlerde de ilk seferde verdiğim yüksek bahşiş ikinci seferde yol su elektrik olarak geri dönüyor.sonuçta bahşişi alan elemandır giren çıkan patronadır.evet muhterem bir insanım.

hatta zamanında kaldığım bir otelde bahşiş verdiğim bir eleman şu anda istanbul da 5 yıldız otelin ön büro müdürü olmuş.oraya gittiğimde tanıdı beni.halihazırda otelde çok komik ücretler karşılığında kalabiliyorum.

bahşiş iyidir.
0
cizgilipijama
(29.10.08)
(3)

Bleach filler'larının bittiği bölüm.

yoldan gecen adam
Uzun zamandır bleach izlemiyorum ve sebebi de kurosaki ichigo'nun grimmjow'u dövdükten sonra animenin anlamsız bir şekilde asıl konudan sapıp filler bölümlere girmesi. Bu filler'lar hangi bölümde bitti?
Uzun zamandır bleach izlemiyorum ve sebebi de kurosaki ichigo'nun grimmjow'u dövdükten sonra animenin anlamsız bir şekilde asıl konudan sapıp filler bölümlere girmesi. Bu filler'lar hangi bölümde bitti?
0
yoldan gecen adam
(24.10.08)
189'da sonuclandi o filler'lar, 190'da devam edildi kalinan yerden (grimmjow muhabetti).
0
armish
(24.10.08)
191. bolumu bekliyoruz su anda nel mangadaki gibi espada haline donecek. sonra da nnoitrayı pataklıycak biraz. sonra da zaraki geliyomuş sanırım.
0
alperen4
(24.10.08)
İzlendi ve onaylandı. Teşekkürler.
0
🌸yoldan gecen adam
(25.10.08)
(4)

uçaksavar yurdu vs superdorm

denizin kulleri
efenim boğaziçi'nin uçaksavar yurdu hakkında bilgisi olan var mı veya orada kalmış olan? superdorm'da kalıyorum zorunlu olarak (kilyos'ta kalmamak için) ama bence korkunç bi yer burası. insan yok! oda arkadaşlarım nadiren uğruyor. bense hiç alışık değilim mutlaka ses olacak, can olacak kaldığım yerd
efenim boğaziçi'nin uçaksavar yurdu hakkında bilgisi olan var mı veya orada kalmış olan? superdorm'da kalıyorum zorunlu olarak (kilyos'ta kalmamak için) ama bence korkunç bi yer burası. insan yok! oda arkadaşlarım nadiren uğruyor. bense hiç alışık değilim mutlaka ses olacak, can olacak kaldığım yerde çıldırırım yoksa. yanlız evin çocuğu değilim yani. e hazırlığım derslerim de 13.00da bitiyor. sınıftakilerle dön dolaş gez yine en geç 5te yurttayım. kimseler yok.
mesela geçen akşam lise arkadaşlarımla buluştum, çok keyifliydim 10 gibi geldim, kimse yoktu dairede neşem kaçtı. olsa da odalarında takılıyorlar. içim sıkılıyor burda benim, ne yapsam uçaksavara mı atlasam seneye bi fikir verin lütfen.
0
denizin kulleri
(18.10.08)
lise arkadaşlarınla eve çık.
0
samanliktaki zuhtu
(18.10.08)
sen kotu bir odaya dusmussun o zaman diyorum. Git kluplere takil ik'ydi, enso'ydu, bilmem neydi. Oradan cevresi genis olan ve superdorm'da kalan insanlar buluver. Onlarin odasinda takil biraz, oradaki insanlari tani. Asagida yemek yiyorsan, insan gorunce yapis. ne bileyim kahve falan sey et.

Sinav zamanlari sesli study'de de falan da yalniz hissetmezsin kendini. Asagidaki tekevizyon duruyorsa, arada onu falan izlemeye de inebilirsin mesela.

ucaksavar'daki ortam ister istemez daha samimi (kapiyi cekip herkesten soyutlanamiyorsun).

Harap etme hazirligini valla, nerede aksiyon var giris direkt.
0
armish
(18.10.08)
armish bilir bizi, radyoya gel sen :) biz de dormdayız zaten, boş kalmaz radyo hiç...
0
yardimci
(19.10.08)
//samanlıktaki zuhtu: lise arkadşlarımla çıkamam karşıda okulu bi kısmının zaten çok kişi de değiliz bakma:)
//armish: ya sorma cidden kötü uğramıyorlar odaya. uğrarlarsa da görünmüyorlar ortada pek. zaten bi dünya kulüp buldum bi arkadaşımla ispanyolca kursuna yazılcaz vs vs.
belki seneye uçaksavar yaparım daha mutlu olurmuşum gibi geliyo orda. aile çocuğuymuşum ama ben ne işim vaar yurtta:)
//yardımcı: evet radyo sezonu açsın orda takılmayı planlıyorum sürekli :)
0
🌸denizin kulleri
(19.10.08)
(7)

yeni bir kimlik, yeni bir hayat

armish
sevgili suserlar,yeni bir kimlik cikartip; o kimlikle yeni bir ehliyet, pasaport, kisacasi yeni bir hayata baslamak icin gerekli tum belgeleri toplayip, sonrasinda da basip gitmek ne kadar zor/pahali bir seydir? Bu tur seyleri ogrenmeye nereden baslanabilir?
sevgili suserlar,

yeni bir kimlik cikartip; o kimlikle yeni bir ehliyet, pasaport, kisacasi yeni bir hayata baslamak icin gerekli tum belgeleri toplayip, sonrasinda da basip gitmek ne kadar zor/pahali bir seydir? Bu tur seyleri ogrenmeye nereden baslanabilir?
0
armish
(08.10.08)
sahte mi olacak kimlik? yeni bir hayat olacağına göre?

yani nüfus idaresinden mucize beklemek oluyor da diğer türlüsü...
0
mortifera
(08.10.08)
sahtecilik hakkimi kullanmak istiyorum memur bey.
0
🌸armish
(08.10.08)
taze ölmüş bir ceset bulursun tabi yaşı yaşına boyu boyuna sonra o cesedi herkeslerden saklarsın ve onun kimlik bilgilerini kullanırsın.
0
dinomazu
(08.10.08)
itirafçı filan ol. devlet halletsin.
0
mortifera
(08.10.08)
devlet isteyince yapılabiliniyor yani?
hadi batıda zor olsada doğu illerinde olabilme ihtimali olamaz mı acaba
0
demlikposet
(08.10.08)
Valla biliyorsunuz bizim nüfus cüzdanları son derece dandik. Haberlerde de bol bol görüyoruz sahte kimlikle banka hesabı açıp bilimum dolandırıcılık ve diğer pis işler yapanları. İsteyince oluyor demek ki.
0
386 dx
(08.10.08)
yasadışı bir örgüte katıl, biraz bilgi topla, sonra da ordan kaç itirafçı ol.
0
ihe sade
(08.10.08)
(3)

(donnie darko || x-files: I want to believe) posteri?

armish
Istanbul'da onume gelen her posterciye soruyorum ama bunlardan bulamadim hic. Hic karsilasmis veya nerede bulunabilir fikir verebilecek olan var midir?
Istanbul'da onume gelen her posterciye soruyorum ama bunlardan bulamadim hic. Hic karsilasmis veya nerede bulunabilir fikir verebilecek olan var midir?
0
armish
(05.09.08)
yaptır abi
bul yüksek çözünürlüklü bi örneğini netten bastır.
0
godless frog
(05.09.08)
taksim de akm nin çaprazında beşiktaş dolmuşlarına giderken köşede film posterleri satıyorlar. hani belki.

www.filmtakip.com
0
murty
(05.09.08)
cok pahaliya da cikartmak istemiyorum, ama kendin bastirma cozumlerine bir daha bakayim.
0
🌸armish
(05.09.08)
(13)

pasaport harç ücretinden muaf olmak (öğrenciler için)

nihilanth
bunu genelde work&travelcılar ya da öğrenci değişim programındakiler yapıyor ama ben şunu merak ettim, öğrenci olarak bu hakka sahipsek ve yurt dışına gitmek istiyorsak pasaport alırken neden fazla para verelim ki? o belgeyi sadece isteyerek üniversiteden alabilir miyiz acaba? emniyet sonra "ne amaç
bunu genelde work&travelcılar ya da öğrenci değişim programındakiler yapıyor ama ben şunu merak ettim, öğrenci olarak bu hakka sahipsek ve yurt dışına gitmek istiyorsak pasaport alırken neden fazla para verelim ki? o belgeyi sadece isteyerek üniversiteden alabilir miyiz acaba? emniyet sonra "ne amaçla gittiği yazılmamış" der mi? diyelim venedik film festivaline gideceğim üniversiteden bunu belirten yazı alsam olur mu? üniversitenin böyle bir yazıya onay vereceğini de pek sanmıyorum ama..
0
nihilanth
(06.08.08)
fakülte sekreterine derdini anlatırsan -ki kendisi de vizyonu geniş biri ise- seni anlayıp ona göre uygun bir neden belirtip istediğin belgeyi verecektir diye düşünüyorum.
0
theripperknownasjack
(06.08.08)
az önce konustum kendisi illa davet mektubu gerekli dedi. öyle her gelene vermiyorlarmış. en iyisi bileti araci sirketten satin alip sirkete "sirketimiz araciligiyla su tarihler arasinda surada olacaktir" diye bir şey yazdırmak işe yarayacak mı bakalım.
0
🌸nihilanth
(06.08.08)
benim bildigim soyle isliyordu o 'muafiyet' sistemi:

diyelim bir pasaportun var ve bu gelecek ay suresi bitiyor (10/2008). Bir de Aralik'ta katilmak istedigin ve okulunla alakali bir yurtdisi programi var (degisim ogrenciligi, resmi ziyaret, konferans/seminer). O zaman pasaportunun gecerlilik tarihini (program bitisine kadar) uzatmak icin para odemen gerekmiyor. Uzatma islemini okul uzerindeki ilgili birimden baslatiyorsun ve yanlis bilmiyorsam sana bir kagit veriyorlar.

Gezme amacli gidisleri, okulla ilgili resmi bir gereklilige donusturmedigin surece bu muafiyeti kullanamiyorsun. En azindan benim bildigim boyle idi.
0
armish
(06.08.08)
armish o dediğin gibiyse çok üzülürüm yahu.. ama yönetmelikte öyle bir şey yok sanki baktığım kadarıyla, kültürel faaliyet ibaresi de geçiyor. ille okulun beni götürmesi gerekmiyor ki, ben bir şirket aracılıgıyla gideceğim mesela, tur şirketi okula gitmesi gerek derse, okul da benim öğrenci oldugumu ve harc masrafından muaf tutulma hakkım bulundugunu bildirecek belgeyi verirse emniyet'e bunu götürdügümüzde alabiliyor ya da uzatabiliyormuşuz pasaportu. ben şansımı deneyeceğim bakalım sonuçları yazarım.

emniyet dısında pasaport alma/uzatma şansı yok, okuldaki ilgili birim öğrenci işleri, onlar kaşeli imzalı şekilde dilekçe yazması gerekiyor emniyete. emniyet o belgeyi alsa gerisini sormucak maksat okulu ikna edebilmek ama zor görünüyor :)

bir yerde şöyle denmiş :

"ilk önce dilekçe yazıyorsunuz.örneğin yaz sezonunda dil eğitim amacıyla İngiltereye gitmek istiyorum.harçsız pasaport çıkartabilmem için gerekli belgenin verilmesini arz ederim diye.(tabi turist olarak başka bir ülkeye de gitme amacı taşıyor olabilirsiniz önemli değil merak etmeyin kimse araştırmıyor nereye gideceğinizi.)bunu okuduğunuz fakültenin dekanlığındaki öğrenci işlerine veriyorsunuz.onlar da size şu öğrencinin şuraya şu amaçla gideceğinden harçsız pasaport verilmesi için gerekli belgenin verilmesi uygundur tarzında bir yazı veriyor.o yazıyı da gidip fakültenizin bağlı bulunduğu öğrenci işlerine götürüyorsunuz"
0
🌸nihilanth
(06.08.08)
interrail2008.blogcu.com

şurda interrail icin bile alınabildigi söyleniyor.
0
🌸nihilanth
(06.08.08)
soruna bi gıdım care olucaksa kendi deneyimimi anlatayım dedim: 2007'de wat için deü sbe'den bu belgeyi istedim. önce biraz anlamaz ayağına yattılar galiba, sonra da işte işin akademik olup olmadığı falan soruldu. ama "yurtdışı ya işte" diyip geçiştirdim. sonuçta verdiler belgeyi. sonra da pasaportu memlekette alırım diyip döndüm ve maalesef asıl sürpriz burda bekliyordu. polis amcaların ellerinde tüm fakülte-enstitü sekreterlerinden alınmış imza sirküleri var. adamlar açıp ordaki imzayı bir saat inceledi ve sonuçta aynı imza olmadığı, başıma iş açılabileceği bu yüzden de pasaportu veremeyeceklerini, (daha doğrusu belgeyi kabul edemeyeceklerini) söylediler. ben de dönünce izmirden aldım pasaportu hiçbir sorun çıkmadı. ahanda bunlar işte.
0
oxibrinth
(06.08.08)
3 senelik alınır mı.? hadi olmadı 2 senelik? ben de marmaradan öğrenci belgesi alırım, kağıdıda çıkarırım belki ama pasaport süresini 6 aylık beleş uzatıyorlarsa olmaz o iş.
0
marmara34
(06.08.08)
2 senelik verebiliyolarmıs duydugum kadarıyla. ama halen yazdıracak birini bulamadım.
0
🌸nihilanth
(06.08.08)
öğrenci olarak bu hakka yalnızca "bazı" hallerde sahibiz aslında. turist olarak gitmekle öğrenci değişim programı ile gitmek farklı olarak değerlendiriliyor. o yüzden eğer üniversite ile ilişkili bir durum ise; örneğin turnuva, kurs, panel, konferans vb. üniversite böyle bir belge hazırlayabilir.

venedik film festivali için böyle bir şey söz konusu olmaz. üniversitenin bu konuda yardımcı olacağını sanmıyorum. yardımcı olabilir elbette ancak olacağını düşünmüyorum.
0
bu nick kullanimda
(06.08.08)
ben fakülte sekreterine gidip "bilmemnere'ye gidicem, ordaki okulların master programları hakkında bilgi sahibi olmak ve biraz da gezmek istiyorum" dedim, verdikleri forma da "kültürel ve sosyal amaçlı gezi" yazdım, sonra da o belgeyi bölüm başkanına imzalattım, o da herhangi bir itirazda bulunmadı, demek ki herkes kafasına göre bu prosedürü değiştiriyor. bu arada birkaç yıllık alma işini ben de düşündüm, ancak 1 yıldan fazla sürelik veremiyorlarmış, tabii özel bir davetle gidiyorsanız ve kalış süreniz çok uzunsa belki verilir ancak sadece seyahat amacıyla, elinizde herhangi bir davetiye vs. yoksa 1 yıldan fazla verilmiyor. en azından bana böyle söylediler.
0
think martini
(06.08.08)
evet teoride öyle ama uygulamada çok kişi interrail için alabilmişler. think martini'nin dediği gibi "kültürel ve sosyal" amaçlı alma hakkımız var kanunda öyle yazıyor. tek sorun oraya gidileceğinin kesinleşmesi. işte burada da davetiye olmadığı için bir firmanın şu tarihlerde orasına bizim aracılıgımızla gidecektir demesi gerekiyor. genctur izmir'de yok, ist'te var ama onlar da bilet almadan yazmayız diyor, bilet almak için pass gerektiği için o da imkansız gibi. bilmiyorum ama peşini bırakmıycam bu işin. milano film festivali work camp'e başvurdum, bakalım.

bugün hazırladıgım dilekceyi bolum baskanı imzaladı ama fakulte sekreterinden döndü. bu olmaz hede hödö öğrenci işlerine git orda yazsınlar dedi. oraya gidince de ille başka bir şirketten belge istediler gideceğime dair.
0
🌸nihilanth
(06.08.08)
daha 2 gün önce almış biri olarak okuluna dandik bir maili yada ne biliyim ordaki bir kursu göstersende genelde kabul ediyorlar çünkü onları bağlayan birşey yok zaten yazdıkları yazıda şu öğrencimiz şu kursa gidecektir tarzında bişey oluyor sonra o yazıyla direk emniyete gidilmiyor malesef defterdarlıga gidip onay almak gerekiyor onlarda ne bir soru soruyolar ne bişey sonrada o belgeyle emniyete gidiliyor herhangi bir wat ofisine de gitsen durumunu anlatsan direk o belgeyi veriyolar okulda onaylamak zorunda kalıyor bir de okul gidecegin tarihe göre zaman veriyor genelde uzun süreli yazmıyorlar 1 senelik yazıyorlar bunu dilekçede belirtmeleri gerekiyor bazı defterdarlıklar kıllık yapıyormus
0
hypnose
(08.08.08)
digm.meb.gov.tr

ilgili İç İşleri bakanlığı genelgesi burada. Ama diğer yorumlarda da denildiği gibi gayet esnek olarak uygulanabiliyor, yani kimse size 'gel bakalım buraya, ne kültürel gezisi lan, gidip karılı kızlı ortamlara akacam desene sen şuna' minvalinde birşey söylemiyor. olay tamamen sizin kabiliyetinize kurumunuzunda anlayışına kalmış durumda.
0
arale
(19.02.14)
(4)

large hadron collider

maersk
cern'in large hadron collider'ı iki gün sonra harekete geçecekmiş (www.lhcountdown.com) takip eden var mi bilmiyorum da başımıza bişiy gelme olasılığı nedir bilen var mı? ne düşünüyorsunuz bu konuda merak ettim. bu deneyin sonucunda ne olacağı konusunda bilinen bişey var mı? yok higgs boson bulunabi
cern'in large hadron collider'ı iki gün sonra harekete geçecekmiş (www.lhcountdown.com) takip eden var mi bilmiyorum da başımıza bişiy gelme olasılığı nedir bilen var mı? ne düşünüyorsunuz bu konuda merak ettim. bu deneyin sonucunda ne olacağı konusunda bilinen bişey var mı? yok higgs boson bulunabilecekmiş filan nedir bu anlatabilecek birini ariyorum bu olayı detaylıca (ve de türkçe)
0
maersk
(05.08.08)
tehlike açısından söyleyeyim bir kara delik oluşsa bile açık kalacak enerjiyi bulamayacakmış.
önemi ise tvde teyzenin biri anlatırken elektriği nasıl eskiden bilmiyorduysak ve keşvedildiyse bu deneyde de bilmediğimiz enerjiler vs keşvedebiliriz demişti. evrenin oluşumunu canlandırarak yapacaklarmış bunu da.

bildiğim bukadar benim.
0
yuto
(05.08.08)
bilinen herhangi bir risk faktörü yok. bilinmeyen bir şeyin olabileceğnden dolayı biraz tedirginlik var. onu da bilemeyiz maalesf.

bu deneyi maddeleri oluşturan farklı taneciklerin özelliklerini daha iyi anlayabilmek için yapıyorlar. aynı zamanda normal şartlarda evrende varolmayan tanecikler üretilmekte.
0
tom riddle
(06.08.08)
armish
(06.08.08)
Noldu en son? Site de göçük şu an.
0
colonizer
(07.08.08)
(6)

Unix - grep/locate sorusu

kurukafa
Mesela, locate komutunun standart outa yazdığı değerler arasında grep ile seçmece yapabiliyoruz:locate ahmet | grep delikanlibenim istediğim, grep ile sadece locate'in döndürdüğü dosyaların içeriklerinde arama yapabilmek, yani mesela bir klasör içindeki bütün dosyaların içeriğini grep ile taramak is
Mesela, locate komutunun standart outa yazdığı değerler arasında grep ile seçmece yapabiliyoruz:

locate ahmet | grep delikanli

benim istediğim, grep ile sadece locate'in döndürdüğü dosyaların içeriklerinde arama yapabilmek, yani mesela bir klasör içindeki bütün dosyaların içeriğini grep ile taramak istesem:

grep -lir mazlum *

diyebilirdim. Ama ben mazlum kelimesini klasördeki bütün dosyalar içinde değil mesela "abc*.txt" gibi bir filtre ile çalıştırmak istiyorum.

İnşallah anlatabildim. Napılabilir?
0
kurukafa
(04.08.08)
teşekkürler, evet man page e baktım ama o zaman bulunduğu klasörün içinde recursive olarak alt klasörleri aramıyor.
0
🌸kurukafa
(04.08.08)
yok malesef, * dışında herhangi bir filtre olduğu zaman, aramaya başlanan klasörde öyle bri dosya yoksa "abc*.txt no such file or directory" deyip kalıyor.
0
🌸kurukafa
(04.08.08)
ha bir de filtrede asterisk kullanılıyorsa keywordü tırnak içine almak lazımmış ama o da işe yaramadı.
0
🌸kurukafa
(04.08.08)
grep -lir mazlum 'locate ahmet'

bu sekilde olabiliyor olsa gerek.

Edit: Alt Gr + virgul ile yapilan tirnaklarla yapilmasi gerek, yalniz oyle yapinca eksiduyuru direk gizli bkz yapiveriyor (pastebin.com).
0
armish
(04.08.08)
evet! test ettiğim kadarıyla çalışıyor. çok teşekkürler, google hanım ile baya haşır neşir olduk bu konuda ama bir şey bulamamıştım. bir kaynağın var ise verebilir misin?
0
🌸kurukafa
(04.08.08)
arayip baktigim google gibi bir kaynak yok maalesef. sadece zamaninda su efsanevi Advanced Bash-Scripting Guide kitabini okumuslugum vardi (tldp.org). Konsollarda calismayi seviyorsan kesinlikle tavsiye ederim, cok buyuk bir kitap degil ama bolca hayat kurtariyor.
0
armish
(04.08.08)
(4)

Su kaplumbagasi

huleyn
Yaklasık 5-6 aydır beslemekte olduğum iki kırmızı yanaklı su kaplumbagalarımdan erkek olan bugunlerde bir garip davranıyor.Bu arkadasların buyukce bir akvaryumu,ısıtıcısı,filtresi,kaliteli yemi,vitamini ıvırı zıvırı yani sağlıklı yaşaması için gereken herşeyleri var fakat erkek kaplumbagam son 2-3 g
Yaklasık 5-6 aydır beslemekte olduğum iki kırmızı yanaklı su kaplumbagalarımdan erkek olan bugunlerde bir garip davranıyor.Bu arkadasların buyukce bir akvaryumu,ısıtıcısı,filtresi,kaliteli yemi,vitamini ıvırı zıvırı yani sağlıklı yaşaması için gereken herşeyleri var fakat erkek kaplumbagam son 2-3 gündür bir havalarda sürekli kuru alanda,yemi zar zor yiyor,hareketleri bir hayli yavaşladı ne olabilir bunun derdi?
0
huleyn
(01.08.08)
www.akvaryum.com
psikolojik sorunları vardır (valla) veterinere götürün. ya da bazıları kış uykusuna falan yatıyormuş ama ağustos daha. aha: #26506 bu numaraya nası link veriliyo ya neyse kaplumbağa diye aratınca üstten 5. bayağı yazmışlar.
0
blackbasat
(01.08.08)
belirtilen hastalık tanımlarına uymuyor.Kış uykusu fln da haliyle olamaz büyük ihtimalle psikolojik sorun :)Veteriner ne yapabilir ki psikolojik soruna konuşup derdini dinleyemeceğine göre.Bu arada verdiğin entry numarası alakasız bir konunun.
0
🌸huleyn
(01.08.08)
bizim simdiye kadar baktiklarimiz genelde bu evreleri atlatamamislardi, fakat en son rahmetli olanda ayni sey baslayinca annem sicak su icine koydu, yani normal suyuna oranla daha ilik bi su koydu akvaryumuna ve kendine geldi, bikac ay daha yasadi...
0
islakkedicorbasi
(01.08.08)
suyun altinda yuzerken vucudunun bir kismi yukari cikiyor mu (yamuk mu yuzuyor)? Usutme gibi hastaliklarin en gorunur semptomlarindan biri bu. Eger oyleyse, suyun derecesini belki bir yarim ya da bir derece arttirmayi deneyebilirsiniz; ya da yoksa akvarumu gunes alan bir yere koyabilirsiniz.

Psikolojik olanini bilemiycem ama ayni kosullarda ayni sorunlardan muzdarip bir kaplumbagaya gozumuz gibi bakmamiza ragmen bir turlu hastaliktan kurtaramadik maalesef. Bu pet-shoplardan falan direk rahatsiz geliyor hayvancagizlar.

neyse, umarim iyilesir.
0
armish
(02.08.08)
(4)

o değil de bi zemberek vardı ne oldu ona?

fizikopat
evet zemberek projesinin web sürümü neden çalışmıyor?http://pisi.uludag.org.tr:8080/zemberek_web/adresi verilmiş ama açmıyor?acaba bu projeyi web üzerinde deneyebileceğim başka bi adres var mı?veya web üzerinde çalışan kodları indirebileceğim bi yer?en olmadı bu projeye benzer kelimenin köklerini, y
evet zemberek projesinin web sürümü neden çalışmıyor?
pisi.uludag.org.tr
adresi verilmiş ama açmıyor?
acaba bu projeyi web üzerinde deneyebileceğim başka bi adres var mı?
veya web üzerinde çalışan kodları indirebileceğim bi yer?

en olmadı bu projeye benzer kelimenin köklerini, yalın halini gösteren bi script veya proce?
bi el atın nütfen.
0
fizikopat
(09.07.08)
kelimeyi girip eklerine ayırmak isterseniz

www.hlst.sabanciuniv.edu

biçimbirimsel çözümleme
0
hapax
(09.07.08)
@hapax:
sabancidaki link işime yarıyor. lakin benim kendi projemde çalıştıracağım bir şey olmalı.zemberek gibi. ama o da açılmıyor.
peki bu indirilebiliyor mu? nasıl kullanacam ki bunu?
kelime yazınca eklerini yalın halini falan buluyor.
lakin dediğim gibi kendi projemde çalıştıracağım bişey arıyorum.
0
🌸fizikopat
(09.07.08)
zemberek'in kaynak kodlari icinde, o eski web'deki islemlerin aynisini (yanlis hatirlamiyorsam daha fazlasini hatta) yapan ornek bir uygulama (ve kodlari) var. Bir Java IDE ile (zemberek icin Intellij Idea kullaniyorlar galiba, zira icinde proje dosyalari vardi zamaninda) kaynak kodlari acip, o ornek uygulamayi bes saniyede derleyip soyle bir goz atabilirsin.

Daha uc bes gun onceden:
zembereknlp.blogspot.com
0
armish
(10.07.08)
yok, sabancı'nın linki içerik olarak işinize yarar ama indirip projeye koyabileceğiniz bi şey değil maalesef.
0
hapax
(10.07.08)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.