kakashi
ingiltere londradan türkiye eskişehire 3 5 tane belge gönderilecek bunun posta fiyatı ne olur nasıl yapılır bu iş kaç günde gelirnot : erasmuscuyuz
ingiltere londradan türkiye eskişehire 3 5 tane belge gönderilecek bunun posta fiyatı ne olur nasıl yapılır bu iş kaç günde gelir
not : erasmuscuyuz
not : erasmuscuyuz
0
hocam ben ankaradan finlandiya ya yollamistim 3 gun de gitti 2,5 ytl felan tuttu yani kargo felan hic kasma bence ver postaya gitsin.
0
zeki baba
herkese selam.anneler günü için eşime bir hediye aldım.bunu 16 aylık oğlumun vermesini planlıyorum.hediyeyi verirken de, oğluşun üzerinde www.simplycolors.com.tr adresinden aldığım bir giysi olacak planlarıma göre.acaba bu giysinin üzerine ne yazdırsam?"benim annem bir melek" düşündüm ben ama, sizin
herkese selam.
anneler günü için eşime bir hediye aldım.
bunu 16 aylık oğlumun vermesini planlıyorum.
hediyeyi verirken de, oğluşun üzerinde www.simplycolors.com.tr adresinden aldığım bir giysi olacak planlarıma göre.
acaba bu giysinin üzerine ne yazdırsam?
"benim annem bir melek" düşündüm ben ama, sizin önerilerinizi de almak istedim.
teşekkürler şimdiden.
anneler günü için eşime bir hediye aldım.
bunu 16 aylık oğlumun vermesini planlıyorum.
hediyeyi verirken de, oğluşun üzerinde www.simplycolors.com.tr adresinden aldığım bir giysi olacak planlarıma göre.
acaba bu giysinin üzerine ne yazdırsam?
"benim annem bir melek" düşündüm ben ama, sizin önerilerinizi de almak istedim.
teşekkürler şimdiden.
0
Hediyenin ne olduğunu da söylerseniz belki ona uygun, güzel bir şeyler çıkabilir. (Ben düşüneceğim üzerinde mesela.)
0
Bence de ilk anneler günü vurgusu yapılmalı.Eşiniz için hiç unutmayacağı, özel bir gün olacak sonuçta..
mor oje'nin dediği gibi "ilk anneler günün kutlu olsun" basit ve en anlamlısı..
En azından, benzer bir sürpriz yapsa, ben eşimin böyle bir şey hazırlamasını isterdim. :)
Çok güzel düşünmüşsünüz, bunu söylemeden de edemeyeceğim :)
Oğluşunuz da hayırlı olsun, Allah sağlıklı, uzun ömür versin.
mor oje'nin dediği gibi "ilk anneler günün kutlu olsun" basit ve en anlamlısı..
En azından, benzer bir sürpriz yapsa, ben eşimin böyle bir şey hazırlamasını isterdim. :)
Çok güzel düşünmüşsünüz, bunu söylemeden de edemeyeceğim :)
Oğluşunuz da hayırlı olsun, Allah sağlıklı, uzun ömür versin.
0
ama bebek 16 aylik değil mi, yani bu 2. anneler günü, ısrarla ilk anneler gününe vurgu yapmak bilmem ki doğru olur mu :)
yazdıracağınız şey özel olsun bence, eğer varsa , annenin oğluna hep söylediği bir sevgi sözcüğü ya da sizin ona söylediğiniz bir sözcüğü , hitap şeklini, içeren bir cümle olursa daha hoş olur gibi geldi bana.
yazdıracağınız şey özel olsun bence, eğer varsa , annenin oğluna hep söylediği bir sevgi sözcüğü ya da sizin ona söylediğiniz bir sözcüğü , hitap şeklini, içeren bir cümle olursa daha hoş olur gibi geldi bana.
0
@denizen hediye=kolye
hickiran karasinek ve uyuyan karinca : guzel dilekleriniz icin tesekkurler. hersey gonlunuzce olsun.
hickiran karasinek ve uyuyan karinca : guzel dilekleriniz icin tesekkurler. hersey gonlunuzce olsun.
0
fakakte
zannediyorum fotograf kareleri seklinde cekilmiş, bir yatakta dolanıp duran bir cift var. yeni bi sey gecen gordum televizyonda adını hatırlamadıgım icin bulamıyorum. duyan, goren, bilen?
zannediyorum fotograf kareleri seklinde cekilmiş, bir yatakta dolanıp duran bir cift var. yeni bi sey gecen gordum televizyonda adını hatırlamadıgım icin bulamıyorum. duyan, goren, bilen?
0
video değil foto buldum:
www.bunrab.com
buarada bulmak için google'a sleeping couple photo shoot yazdım, belki faydası olur.
www.bunrab.com
buarada bulmak için google'a sleeping couple photo shoot yazdım, belki faydası olur.
0
zillosh
şimdi benim babam kendini bildi bileli klasik 3 düğmeli ve yakalı Lacoste t-shirtlardan giyer ve ona alınan tek hediye bu olur. ancak onun doğum günü ile anneler günü ve 19 mayıs tatilimin pek yakın olması sebebiyle şimdi gidip Lacoste'tan t-shirt almam beni sarsar.aynı modelde, kupu ve kumaşı güzel
şimdi benim babam kendini bildi bileli klasik 3 düğmeli ve yakalı Lacoste t-shirtlardan giyer ve ona alınan tek hediye bu olur. ancak onun doğum günü ile anneler günü ve 19 mayıs tatilimin pek yakın olması sebebiyle şimdi gidip Lacoste'tan t-shirt almam beni sarsar.
aynı modelde, kupu ve kumaşı güzel tercihen 100TL'yi geçmeyen, fazla cartlak olmayan renklerde üç düğmeli t-shirt arıyorum. şuradan aldım, giydim, giyiyorum, çok memnunum veya şuraya kesin bak diyeceğiniz yerler konusunda beni bir aydınlatsanız ne tatlı olur : )
aynı modelde, kupu ve kumaşı güzel tercihen 100TL'yi geçmeyen, fazla cartlak olmayan renklerde üç düğmeli t-shirt arıyorum. şuradan aldım, giydim, giyiyorum, çok memnunum veya şuraya kesin bak diyeceğiniz yerler konusunda beni bir aydınlatsanız ne tatlı olur : )
0
bilmem size uyar mı ama nike ve adidas mağazalarında da var 3 düğmeli yakalı tişörtler.
0
eger paraya kıyarsan 100 lira civarında son gunlerin moda markası biraz genç işi tek renk polo tshirtleri Fred perry'de(istinye park) bulabilrsin.(Dun baktım cok hosuma gitti).Bunu istanbul'da yasadıgını varsayarak yazıyorum.Eger istanbul dısında yasıyorsan Sana onerim 'Sarar' markadır.Hem kalitesi hemde fiyatı cok iyidir'ister genç işi ister baba işi polo yaka tshirt bulabilirsin.Çok da guzel hediye paketi yaptırabilirsin :)
www.sarar.com.tr
www.fredperry.com
www.sarar.com.tr
www.fredperry.com
0
mavi'de güzel renkli modelleri var. gri tonda, koyu mavi filan. fiyatları da çok uygun. yani uygun derken 100 liraya 3 tane filan alırsınız.
0
boyner'de çocuklar için 17 tl, kadınlar için 24 tl, erkekler için 29 tl, renk renk var.
0
Kiğılı'dan alın, 30-40-50 TL civarı ve kaliteli. istediğinizi bulacaksınız. tavsiye ederim.
0
polo garage. en iyi lacoste'tur tabi ama onun da 100 ytlyi geçmeyenleri vardı sanki
0
aynı modellerin hastasıyım. lacoste'da 170lira. aynı model gap'ta 30-60 arası değişiyor.
0
chen_2
selam.18 yaşında bi kzım.bir düğün için kıyafet seçimi konusunda zorlanıyorum.etek veya elbise yakışmıyor.pantolon giycem mecburen.ama nası bi pantolon ve üstüme nasıl bişey giyebilirim? çok sıradan olsun istemiyorum...
selam.18 yaşında bi kzım.bir düğün için kıyafet seçimi konusunda zorlanıyorum.etek veya elbise yakışmıyor.pantolon giycem mecburen.ama nası bi pantolon ve üstüme nasıl bişey giyebilirim? çok sıradan olsun istemiyorum...
0
paçası dar olmayan bir kanvas pantolon (muhtemel gri veya siyah) üzerine uzun kollu dar kesim (muhtemel beyaz üzeri ince sihay çizgili) gömlek idealdir. alta da bir çift babet tarzı bapuç; renk siyah tabi.
0
En azından boy, kilo, vücut tipinizi yazın ki daha kolay cevap alın bence. Ya da en güzeli dilerseniz yüzünüzü sansürleyip bir kaç fotoğraf yükleyin. Ayrıca etek veya elbise nasıl yakışmaz ki, vücut tipinize uygun modeli doğru belirleyemediniz herhalde.
0
düğün yaza doğruysa şöyle uzun, çiçekli böcekli bir elbise alıverin, o da mı yakışmıyor?
ayrıca düğün sahibiyle ne kadar yakınsınız? ona göre daha şakırdaklı giyineceksiniz sanırsam.
ayrıca düğün sahibiyle ne kadar yakınsınız? ona göre daha şakırdaklı giyineceksiniz sanırsam.
0
aynı durumdan ben de muzdariptim ama bugun şoyle bi alışveriş merkezlerini turlayınca guzel fikirler edindim
mesela gogus kısmı dar altı ise full bol diz ustu bi tunik tarzı bişi buldum sandık yaka sıfır kol..acık tonlar alın sıradan olmasın diyorsaniz..onun altına boru kesim keten bipantolon muhtemelen gri yada krem olabilir..ayakkabi olarak da mavi yeni şık sandeletler cıkarmiş bi bakın derim yada illa marka olması şart degil babette giyebilirsiniz..saclar uzunsa duzleştirilip tunikle uygun bi bandaj:)
mesela gogus kısmı dar altı ise full bol diz ustu bi tunik tarzı bişi buldum sandık yaka sıfır kol..acık tonlar alın sıradan olmasın diyorsaniz..onun altına boru kesim keten bipantolon muhtemelen gri yada krem olabilir..ayakkabi olarak da mavi yeni şık sandeletler cıkarmiş bi bakın derim yada illa marka olması şart degil babette giyebilirsiniz..saclar uzunsa duzleştirilip tunikle uygun bi bandaj:)
0
eyke
Şimdi ben istanbulda bir üniversitede okuyorum. Aynı zamanda açıköğretimde bir bölüm okumak istiyorum. Bu mümkün mü? Mümkünse ÖSS'ye girmem gerekli mi? Hiç başvuru filan yapmadım ÖSS'ye işim taa seneye mi kaldı? Önümüzdeki döneme okuyamayacak mıyım? Yoksa ben zaten üniversiteye gidiyorum desem direk
Şimdi ben istanbulda bir üniversitede okuyorum. Aynı zamanda açıköğretimde bir bölüm okumak istiyorum. Bu mümkün mü?
Mümkünse ÖSS'ye girmem gerekli mi? Hiç başvuru filan yapmadım ÖSS'ye işim taa seneye mi kaldı? Önümüzdeki döneme okuyamayacak mıyım? Yoksa ben zaten üniversiteye gidiyorum desem direkt alırlar mı?
Mümkünse ÖSS'ye girmem gerekli mi? Hiç başvuru filan yapmadım ÖSS'ye işim taa seneye mi kaldı? Önümüzdeki döneme okuyamayacak mıyım? Yoksa ben zaten üniversiteye gidiyorum desem direkt alırlar mı?
0
okuyabilirsiniz. hali hazırda üniversite okuyanlara sınavsız giriş hakkı var. (bkz: ikinci üniversite) sınav merkezinizi de istanbul olarak ayarlarsınız olur biter.
0
ama hiç başvurmadım. başvuru dönemi de bitti. tamam sınavsız olabilir ama ne zaman başvuracağım?
0
karadenız1111
2 yıl once 80 kılo ıdım su an 105 kıloyu zorluyorum boyum 180cm zayıflama konusunda denenmıs yontemlerı paylasmanızı ıstıyorum---- yeme zayıflarsın dıyenler dıyenler kendı ıslerıne baksınlar
2 yıl once 80 kılo ıdım su an 105 kıloyu zorluyorum boyum 180cm zayıflama konusunda denenmıs yontemlerı paylasmanızı ıstıyorum---- yeme zayıflarsın dıyenler dıyenler kendı ıslerıne baksınlar
0
cok siradan gibi gozukse de... kisa sure icinde nasil sonuclar verdigini gormek basari konsunda icinizi rahatlatabilir. formul oldukca basit. ekmek, seker ve yag kesinlikle yok. yok yerim diyoran ben kendi isime bakayim. pain gain hesabi- tuz mumkun oldugu kadar sinirli. abartmadan az az- damak tadi misali. bol miktarda -yine abartmadan- su tuketimi ve gunde 20-30 dakika kosar adim yuruyus... bak bi ay sonra ne olmussun.
0
yumurta ve fıstık ezmesi tok tutar, çok yemenizi engeller.
karabiber metabolizmanızı hızlandırır, yediklerinizi vücudunuz yağa dönüştüremeden harcamak zorunda kalır. (yemekten sonra içilen bir fincan kahve de aynı işi görür)
+ günde 8 bardak su
karabiber metabolizmanızı hızlandırır, yediklerinizi vücudunuz yağa dönüştüremeden harcamak zorunda kalır. (yemekten sonra içilen bir fincan kahve de aynı işi görür)
+ günde 8 bardak su
0
şuradaki ürün; www.toptangibi.com
yağ yakımını hızlandırıyor. ayrıca "yeme zayıflarsın diyenler işine baksınlar" demişsin ama gerçekten yememek gerekiyor. kendine bazı kurallar koymalısın.
(bkz: disiplin)
yağ yakımını hızlandırıyor. ayrıca "yeme zayıflarsın diyenler işine baksınlar" demişsin ama gerçekten yememek gerekiyor. kendine bazı kurallar koymalısın.
(bkz: disiplin)
0
eğer pek çok yöntem deneyip, hala kilo veremediysen bi doktora görünmekte fayda var guatr ve benzeri metabolizmayı yavaşlatan bazı rahatsızlıklar olabilir. ama yok kendi çabamla bişiler yapıcam diyosan, kararlı bi biçimde yaklaşıp, her öğünden yarım saat önce kaynatılmış maydonoz suyu iç.. elma baş ucu meyven olsun.. zaten en başta su kaybı yaşıycaksın kilo vermeye başladığında..
kısa vadede müthiş sonuçlar beklemek yanlış, bianda hızla kilo verip bi yerde duracaktır.. su kaybından sonraki evredir bu..
karnını tıka basa doldurma ve ekmeği azalt.. öğün kaçırma derim ben, aksine öğünlerini çoğalt.. yemek miktarını azalt.. ve mümkünse akşam 7den sonra su ve meyveden başka bişey yeme.
tüm bunlar eşliğinde spor yapabilirsen ne ala..
kısa vadede müthiş sonuçlar beklemek yanlış, bianda hızla kilo verip bi yerde duracaktır.. su kaybından sonraki evredir bu..
karnını tıka basa doldurma ve ekmeği azalt.. öğün kaçırma derim ben, aksine öğünlerini çoğalt.. yemek miktarını azalt.. ve mümkünse akşam 7den sonra su ve meyveden başka bişey yeme.
tüm bunlar eşliğinde spor yapabilirsen ne ala..
0
yediklerinizi yarıya indirin.
her yediğinizi yine yiyeceksiniz ama normalde yiyeceğiniz kadarının yarısını. baştan zor tabi..
sonra bir de yürüyüşe başlayın hafiften, bol bol su için..
bu arada, herhangi x diyeti, bilmem ne rejimi, y kapsülü falan yalan bence, bir de sağlığınızdan olmayın.
kilo aldığınız dönemde yeme ya da yaşam biçiminizde neleri değiştirdiğinizi oturup düşünün bir, sonra bunları geriye alın. mesela artık daha çok mu yiyiorsunuz ya da daha mı az hareket ediyorsunuz.. işte bunları geriye alın, eskisi gibi davranın yani.
eskiden spor yapıyordunuz da 2 senedir yapamıyor musunuz, nedir bu kilo almanızın sebebi? işte o sebepleri de ortadan kaldırın bence.
her yediğinizi yine yiyeceksiniz ama normalde yiyeceğiniz kadarının yarısını. baştan zor tabi..
sonra bir de yürüyüşe başlayın hafiften, bol bol su için..
bu arada, herhangi x diyeti, bilmem ne rejimi, y kapsülü falan yalan bence, bir de sağlığınızdan olmayın.
kilo aldığınız dönemde yeme ya da yaşam biçiminizde neleri değiştirdiğinizi oturup düşünün bir, sonra bunları geriye alın. mesela artık daha çok mu yiyiorsunuz ya da daha mı az hareket ediyorsunuz.. işte bunları geriye alın, eskisi gibi davranın yani.
eskiden spor yapıyordunuz da 2 senedir yapamıyor musunuz, nedir bu kilo almanızın sebebi? işte o sebepleri de ortadan kaldırın bence.
0
kısa sürede sonuca ulaşmak isterseniz lahana diyetini uygulayın. bir haftada 5 kilo verirsiniz. sabah kalkar kalkmaz elma sirkeli ılık su içerseniz, biraz da spor kolayca atarsınız kiloları.
ben şu anda lahana diyetini uyguluyorum, iki günde iki kilo gitti. sağlıksız olduğunu söyleyenler de var ama ben katılmıyorum. çünkü lahana sindirim sistemini çalıştıran çok yararlı bir sebze.
www.diyet24.com
ben şu anda lahana diyetini uyguluyorum, iki günde iki kilo gitti. sağlıksız olduğunu söyleyenler de var ama ben katılmıyorum. çünkü lahana sindirim sistemini çalıştıran çok yararlı bir sebze.
www.diyet24.com
0
Alkolden uzaklaş. Çok kalorisi var. Ne yaparsan yap mesela 1 ay içme. 1 bira bile içme. Çok kalorisi var.
0
bir de hızlı yemek yeme alışkanlığınız varsa kendinizi zorlayarak yavaş yemeye alıştırın. bu da işe yarayan bir yöntem.
0
Arkadaşım; nasıl anlatsam bilmiyorum; ama ben bile inanamadım hala. Şöyle diyeyim; bir depresyon herşeyi halleder..
Zira 2 aydır platonik bir aşkım vardı; 2 hafta önce acıldım. Siktir etti beni. Depresyona girdim; intiharı düşündüm. 1 saatte bir abur cubur isteyen ben; kendimden gectim. Ve 2 haftada 14 kilo vermişim. Hala denge yerine oturmadı. Zira sabah bi burcak bisküvi yedim; saat 9; canım birşeycik istemiyo.
Aslında tavsiye etmem ama; cok kafana takarsan; git asık ol. Sora seni reddetsin :S
Zira 2 aydır platonik bir aşkım vardı; 2 hafta önce acıldım. Siktir etti beni. Depresyona girdim; intiharı düşündüm. 1 saatte bir abur cubur isteyen ben; kendimden gectim. Ve 2 haftada 14 kilo vermişim. Hala denge yerine oturmadı. Zira sabah bi burcak bisküvi yedim; saat 9; canım birşeycik istemiyo.
Aslında tavsiye etmem ama; cok kafana takarsan; git asık ol. Sora seni reddetsin :S
0
newth
Herkese merhabalar,Derdim şu: Tiyatroyla yapmak istiyorum, ama derdim tiyatronun yapıtaşlarını, tarihini, kısacası öğrenebileceğim herşeyi öğrenerek ilerlemek. Alanım oldukça ters (bilgisayar mühendisliği, yüksek lisans devam ediyor) ancak tiyatroya ilgim bir türlü azalmadı. Derdim hemen sahneye atl
Herkese merhabalar,
Derdim şu: Tiyatroyla yapmak istiyorum, ama derdim tiyatronun yapıtaşlarını, tarihini, kısacası öğrenebileceğim herşeyi öğrenerek ilerlemek. Alanım oldukça ters (bilgisayar mühendisliği, yüksek lisans devam ediyor) ancak tiyatroya ilgim bir türlü azalmadı. Derdim hemen sahneye atlamak da değil, ama uğraşmak didinmek öğrenmek istiyorum.
Sürekli araştırma okuma gayretindeyim ama şu an açıkçası yeni olmanın verdiği korku var, bir türlü tetikleyemiyorum kendimi. İş hayatının yanında amatör tiyatroyla ilgilenen ve bana bu konuda yol gösterebilecek kimse(ler) var mı? Her türlü bilgi benim için kazançtır şu noktada :)
Teşekkürler.
Derdim şu: Tiyatroyla yapmak istiyorum, ama derdim tiyatronun yapıtaşlarını, tarihini, kısacası öğrenebileceğim herşeyi öğrenerek ilerlemek. Alanım oldukça ters (bilgisayar mühendisliği, yüksek lisans devam ediyor) ancak tiyatroya ilgim bir türlü azalmadı. Derdim hemen sahneye atlamak da değil, ama uğraşmak didinmek öğrenmek istiyorum.
Sürekli araştırma okuma gayretindeyim ama şu an açıkçası yeni olmanın verdiği korku var, bir türlü tetikleyemiyorum kendimi. İş hayatının yanında amatör tiyatroyla ilgilenen ve bana bu konuda yol gösterebilecek kimse(ler) var mı? Her türlü bilgi benim için kazançtır şu noktada :)
Teşekkürler.
0
şu söylediklerin için sadece kitap tavsiyesi yapabilirim ,bunun yanında bol bol oyun da okuman gerektiğini söylememe bile gerek yok sanırım. :)
eğer derdin tiyatro hakkında bilgi edinmekse, "özdemir nutku" nun bu konuda çok başarılı kitapları var.
en aradığını bulacağın ise,
Dünya Tiyatrosu Tarihi( 2 cilt 1971-72)
eğer derdin "oyunculuk" konusunda bir şeyler öğrenmekse "stanislavski" nin "bir aktör yaratmak" ve "bir karakter yaratmak" adlı 2 güzide eserinde pek çok şey bulursun.
bunun yanında benim favorim olan "eric morris" in de "rol yapmayın lütfen" ve devamı niteliğindeki "fütursuz oyunculuk" kitapları da başarılıdır.
bunun yanısıra tiyatro sevdalısıyım, yer yer danışmak isterim dersen de bir diğer sevdalı olarak mesaj kutum her daim açıktır :)
eğer derdin tiyatro hakkında bilgi edinmekse, "özdemir nutku" nun bu konuda çok başarılı kitapları var.
en aradığını bulacağın ise,
Dünya Tiyatrosu Tarihi( 2 cilt 1971-72)
eğer derdin "oyunculuk" konusunda bir şeyler öğrenmekse "stanislavski" nin "bir aktör yaratmak" ve "bir karakter yaratmak" adlı 2 güzide eserinde pek çok şey bulursun.
bunun yanında benim favorim olan "eric morris" in de "rol yapmayın lütfen" ve devamı niteliğindeki "fütursuz oyunculuk" kitapları da başarılıdır.
bunun yanısıra tiyatro sevdalısıyım, yer yer danışmak isterim dersen de bir diğer sevdalı olarak mesaj kutum her daim açıktır :)
0
TheGood
kulak memesindeki nizami kupe deligi iltihap yapmisti. iltihap yapan delikteki kupeyi cikardim. 3 gundur falan antibiyotik pomad(thiocilline) uyguluyordum. bugun degisik bir durum gozlemledim. kulak memesinin gorunen tarafinda degil, arka tarafinda bildigimiz iltihapli sivilce gibi bir yapi olusmus.
kulak memesindeki nizami kupe deligi iltihap yapmisti. iltihap yapan delikteki kupeyi cikardim. 3 gundur falan antibiyotik pomad(thiocilline) uyguluyordum.
bugun degisik bir durum gozlemledim. kulak memesinin gorunen tarafinda degil, arka tarafinda bildigimiz iltihapli sivilce gibi bir yapi olusmus. patladi patlayacak sivilce tarzi ici beyaz iltihap. ev arkadasim patlatmaya elverisli oldugunu soyluyor. daha once boyle bir seye rastlayan var mi? ne yapmam gerekli? gun gectikce deligin kapanacagi korkusu olusuyor bende. az once bir kupe ile test ettim hala kapanmamis. en cabuk yol nedir?
saygilar!
bugun degisik bir durum gozlemledim. kulak memesinin gorunen tarafinda degil, arka tarafinda bildigimiz iltihapli sivilce gibi bir yapi olusmus. patladi patlayacak sivilce tarzi ici beyaz iltihap. ev arkadasim patlatmaya elverisli oldugunu soyluyor. daha once boyle bir seye rastlayan var mi? ne yapmam gerekli? gun gectikce deligin kapanacagi korkusu olusuyor bende. az once bir kupe ile test ettim hala kapanmamis. en cabuk yol nedir?
saygilar!
0
tabi ki patlat. tam iltihap bir yere toplanmış durumda ordan akıt işte. nereye gidecek yoksa iltihap.
0
Evet ben rastladım, hafifçe bastırırsanız acısızca patlayacak ve akacaktır o iltihap.
0
benim hem kulak memesinde hem kıkırdaktaki küpe delikleri iltihap olmuştu, deli gibi şişmişti, mutlaka patlat içindeki iltihabi boşalt ama bastirinca iltihap cikmiorsa zorlama antibiotik sürmeye devam et gecer
0
bir alternatif olarak bazı bijuterilerde bulunan plastik iğneli küpeleri de öneririm. hatta ben bu tarz bir şey yaşadığımda pomad tüpünün içine küpenin plastik iğnesini daldırıp küpeyi öyle takıyordum.
iltihap konusunda da; deliğin iki yanından hafifçe sıkıştır, baktın acısız sızısız kolayca çıkmıyor gibi, kurcalama bir süre daha pomada devam et, öyle dene. eğer kulağını yeni deldirmediysen (yani 1-2 hafta önce falan) kapanmaz hiçbir şekilde. benim solda 5 delik var, son dördünü yıllardır kullanmıyorum (sıkılganlık işte) birinde bile öyle bir sorun yaşamadım. ama lisedeyken ilk kez kulağımı deldirdikten birkaç gün sonra ruh hastası bir öğretmen, yara bandıyla kamufle etmeme rağmen küpeyi çıkarttırmıştı. bir günde kapanmıştı delik, tekrar deldirmiştim :) geçmiş olsun.
iltihap konusunda da; deliğin iki yanından hafifçe sıkıştır, baktın acısız sızısız kolayca çıkmıyor gibi, kurcalama bir süre daha pomada devam et, öyle dene. eğer kulağını yeni deldirmediysen (yani 1-2 hafta önce falan) kapanmaz hiçbir şekilde. benim solda 5 delik var, son dördünü yıllardır kullanmıyorum (sıkılganlık işte) birinde bile öyle bir sorun yaşamadım. ama lisedeyken ilk kez kulağımı deldirdikten birkaç gün sonra ruh hastası bir öğretmen, yara bandıyla kamufle etmeme rağmen küpeyi çıkarttırmıştı. bir günde kapanmıştı delik, tekrar deldirmiştim :) geçmiş olsun.
0
basarili bir operasyon ile iltihabi akittim. ilkel bir yontem belki ama ignenin ucunu cakmakla yakip degdirdim ve ici bosaldi. bayaa bir iltihap bosaldi ama hala minicik bir dagi andiran sivilce benzeri bir cikinti orada duruyor. bu cikinti takriben ne zaman yok olur diye soracam. zira kupeyi sokunca bu yanardagi andiran yukseltinin ortasindan cikiyor, dolayisiyla kupenin arka klipsini sokmaya yer kalmiyor pek.
iltihaba yol acan kupe, siyah boya ile kapli sacma sapan bi halka kupe. bu olaydan sonra sadece gumus takma karari aldim zaten.
yazilmis ve yazilacak cevaplar icin tesekkurler!
iltihaba yol acan kupe, siyah boya ile kapli sacma sapan bi halka kupe. bu olaydan sonra sadece gumus takma karari aldim zaten.
yazilmis ve yazilacak cevaplar icin tesekkurler!
0
balikci filozof
Yazar olup çaylak olanların da içinde yer aldığı "mevcut çaylaklık bekleme sırası"nın size çifte ceza olarak geri döndüğünü biliyor musunuz? `Ekşi Sözlük`te yazardınız. Ve bir hata yaptınız ve çaylak oldunuz. Eyvallah. Çaylaklıktan çıkıp yeniden yazar olmak için kurallara uygun 10 entry girip, bekle
Yazar olup çaylak olanların da içinde yer aldığı "mevcut çaylaklık bekleme sırası"nın size çifte ceza olarak geri döndüğünü biliyor musunuz?
Ekşi Sözlükte yazardınız. Ve bir hata yaptınız ve çaylak oldunuz. Eyvallah.
Çaylaklıktan çıkıp yeniden yazar olmak için kurallara uygun 10 entry girip, beklemeye başladınız. Eyvallah.
Ve öğrendiniz ki onbinleri bulan bir sıradasınız. Olsun dediniz, madem bir hata ettik cezamızı çekeğiz. Eyvallah.
Ama bir baktınız ki, sıranız yukarı çıkacağına aşağıya düşüyor. Eyvallah, der misiniz?
Öncelikli not: Aşağıda yazanlar, teknik sistem eleştirisidir, sözlüğün değil.
İşte Durum.
Nisan ayının hemen başında (9-10 Nisan olabilir), benim henüz anlayamadığım ama itiraz da etmediğim, hatalarım yüzünden 9.Nesil Çaylak oldum. Hemen 10 entry girip beklemeye başladım. Lanetin 12 Nisan'da kalkacağı mesajı ile 'Ekşi Sözlük'ün büyük bri şey olduğunu yeniden öğrendim. Efendim onay bekleyen çaylak olarak aldığım sıra no: 13277.
Doğal olarak heyecanla, sıramın ne kadar yükseldiğine baktım. Baktım ki bir kaç ay süreceği belli olan çaylaklığımın bitişini tahminen hesaplamak.
Ama bu sıra takibi, teknik olarak doğru olsa bile mantık olarak tutarsız bir durumu ortaya çıkardı.
Şöyle ki, önümdeki kişiler azaldıkça benim sıramım yukarılara doğru yükselmesi gerekirken, benim sıram aşağıya doğru gidiyordu. 14 Nisan'da sırasıyla 13282- 13283-13286. sıraya geriledim. Bu birer birer geriye gidiş için laf edilir mi, diye soracaksınız. Ama 23 Nisan'da dibe vurdum, 13347.sıra. Yani 12 gün içinde 70.sıra geriye gittim.
Düz mantık olarak sıranın yükselmesi gerekirken, neden aşağıya gittiğini, moderatör galadnikov'a sordum. Mail ile Gelen cevap aynen şöyledir. "eğer o sırada sizden önce kaydolmuş biri çaylak olur ve onay bekleyen çaylak konumuna geçerse sizin önünüzde yer alır yine. onaylanan çaylak sayısı da çaylak yapılıp da önünüze geçenlerden az ise sıra gerileyebilir."
Açıkçası işin teknik mantığını anladığımda dumura uğradım.
a) Eğer bir yazar sizden önce yazar olmuş ise, sizden sonra çaylak olursa bekleme süresinde önünüze geçer.
b) Önce yazar olup da çaylak olana değil, ilk defa yazar olup da onay bekleyen çaylağa bakılıyor. (Eğer doğru anladıysam).
Şimdi bu durumu, herkesin anlayacağı mantıksal olarak bir örneğe aktartıp, teknik olarak doğru olsa bile, mantık olarak yanlış olduğunu hem galadnikov'a hem de ssg'ye yazdım. Ancak henüz cevap alamadım.
Olayın özü şu. Öğretmensiniz ve konuşan öğrencilere ceza vereceksiniz.
a) öğrencinin (yazarın) birisi gürültü yaptı tahtada tek ayak üstüne 10 dakika durma (çaylaklık )cezası verdiniz. Bir başka öğrenciyi de (yazara da) 5 dakika sonra aynı gerekçe ile tahtaya 10 dakika tek ayak üstünde durma cezası (çaylaklık) verdiniz. Şimdi mantıklı olan 5 dakika sonra ilk ceza alanın 10. dakikası tamamlandığı için yerine oturması gerekirken, öğretmen olarak şuna karar veriyorsunuz; ilk öğrencinin okul numarası 345, ikinci öğrencinin öğrenci numarası ise 251. tahtada ayakta durma cezası verdiğiniz ilk öğrenciye diyorsunuz ki: sen okula geç kayıt olduğun için, senden önce kayıt olanın ceza süresi olan 10 dakikası bittikten sonra cezanı affedeceğim. Bu mantığa göre birinci öğrenci 10 dakika değil 15 dakika ceza (çaylaklık süresi) yemiş olmaz mı ?
b) 345 numaralı öğrenciye (yazara )10 dakika tahtada durma cezası (çaylaklık) vemiştiniz. Tam bu sırada içeri bir öğrenci (yazar olamamış onay bekleyen çaylak) girdi ve dedi ki: "Hocam ben okula yeni kayıt yaptırdım. Okul numaram da 1305". Siz kendi onayınızı göstermek için onu sıraya değil tahtada 10 dakika durmasını istediniz. ve dönüp 5 dakikadır cezalı olana dediniz ki; "bu arkadaş yeni öğrenci onun 10 dakikalık bekleme süresi bitince senin süren de bitecek." Şimdi bu durumda da 345 numaralı öğrenci 10 dakika değil 15 dakika ceza yermiş olmaz mı?
c )Her iki durum a/b olayları aynı anda gerçekleşirse, ilk cezalandırılan 345numaralı öğrencinin (çaylak yapılan yazarın) ceazsı olan sürenin 10 dakikadan çok fazla olacağı açıktır.
Sorular...
1- Şimdi ekşi sözlükteki mevcut "çaylak bekleme sırası"na ait sistem adil midir, değil midir? Bir tür cezalandırma olan çaylaklık sisteminin Mehtaran Takımı gibi iki adım ileri bir adım geri gitmesinin önüne nasıl geçilebilir? BU mantık ikinci bir cezalandırma değil midir?
2- İster teknik olarak ister yönetimin kararı olarak bu sistemin değişip değişmeyeceğine dair bir açıklama beklemek, yerinde midir, değil midir?
Olayı kanıtları aşağıdadır:
Not: İlk resimlere ait tarihler "dosyanın kayıt tarihi"ne göre yazılmıştır.
14 Nisan 1 img410.imageshack.us
14 Nisan 2 img410.imageshack.us
14 Nisan 3 img410.imageshack.us
15 Nisan img410.imageshack.us
22 Nisan img410.imageshack.us
23 Nisan img410.imageshack.us
25 Nisan img410.imageshack.us
26 Nisan 1 img410.imageshack.us
26 Nisan 2 img410.imageshack.us
İstatistik için :
rs615.rapidshare.com
Ekşi Sözlükte yazardınız. Ve bir hata yaptınız ve çaylak oldunuz. Eyvallah.
Çaylaklıktan çıkıp yeniden yazar olmak için kurallara uygun 10 entry girip, beklemeye başladınız. Eyvallah.
Ve öğrendiniz ki onbinleri bulan bir sıradasınız. Olsun dediniz, madem bir hata ettik cezamızı çekeğiz. Eyvallah.
Ama bir baktınız ki, sıranız yukarı çıkacağına aşağıya düşüyor. Eyvallah, der misiniz?
Öncelikli not: Aşağıda yazanlar, teknik sistem eleştirisidir, sözlüğün değil.
İşte Durum.
Nisan ayının hemen başında (9-10 Nisan olabilir), benim henüz anlayamadığım ama itiraz da etmediğim, hatalarım yüzünden 9.Nesil Çaylak oldum. Hemen 10 entry girip beklemeye başladım. Lanetin 12 Nisan'da kalkacağı mesajı ile 'Ekşi Sözlük'ün büyük bri şey olduğunu yeniden öğrendim. Efendim onay bekleyen çaylak olarak aldığım sıra no: 13277.
Doğal olarak heyecanla, sıramın ne kadar yükseldiğine baktım. Baktım ki bir kaç ay süreceği belli olan çaylaklığımın bitişini tahminen hesaplamak.
Ama bu sıra takibi, teknik olarak doğru olsa bile mantık olarak tutarsız bir durumu ortaya çıkardı.
Şöyle ki, önümdeki kişiler azaldıkça benim sıramım yukarılara doğru yükselmesi gerekirken, benim sıram aşağıya doğru gidiyordu. 14 Nisan'da sırasıyla 13282- 13283-13286. sıraya geriledim. Bu birer birer geriye gidiş için laf edilir mi, diye soracaksınız. Ama 23 Nisan'da dibe vurdum, 13347.sıra. Yani 12 gün içinde 70.sıra geriye gittim.
Düz mantık olarak sıranın yükselmesi gerekirken, neden aşağıya gittiğini, moderatör galadnikov'a sordum. Mail ile Gelen cevap aynen şöyledir. "eğer o sırada sizden önce kaydolmuş biri çaylak olur ve onay bekleyen çaylak konumuna geçerse sizin önünüzde yer alır yine. onaylanan çaylak sayısı da çaylak yapılıp da önünüze geçenlerden az ise sıra gerileyebilir."
Açıkçası işin teknik mantığını anladığımda dumura uğradım.
a) Eğer bir yazar sizden önce yazar olmuş ise, sizden sonra çaylak olursa bekleme süresinde önünüze geçer.
b) Önce yazar olup da çaylak olana değil, ilk defa yazar olup da onay bekleyen çaylağa bakılıyor. (Eğer doğru anladıysam).
Şimdi bu durumu, herkesin anlayacağı mantıksal olarak bir örneğe aktartıp, teknik olarak doğru olsa bile, mantık olarak yanlış olduğunu hem galadnikov'a hem de ssg'ye yazdım. Ancak henüz cevap alamadım.
Olayın özü şu. Öğretmensiniz ve konuşan öğrencilere ceza vereceksiniz.
a) öğrencinin (yazarın) birisi gürültü yaptı tahtada tek ayak üstüne 10 dakika durma (çaylaklık )cezası verdiniz. Bir başka öğrenciyi de (yazara da) 5 dakika sonra aynı gerekçe ile tahtaya 10 dakika tek ayak üstünde durma cezası (çaylaklık) verdiniz. Şimdi mantıklı olan 5 dakika sonra ilk ceza alanın 10. dakikası tamamlandığı için yerine oturması gerekirken, öğretmen olarak şuna karar veriyorsunuz; ilk öğrencinin okul numarası 345, ikinci öğrencinin öğrenci numarası ise 251. tahtada ayakta durma cezası verdiğiniz ilk öğrenciye diyorsunuz ki: sen okula geç kayıt olduğun için, senden önce kayıt olanın ceza süresi olan 10 dakikası bittikten sonra cezanı affedeceğim. Bu mantığa göre birinci öğrenci 10 dakika değil 15 dakika ceza (çaylaklık süresi) yemiş olmaz mı ?
b) 345 numaralı öğrenciye (yazara )10 dakika tahtada durma cezası (çaylaklık) vemiştiniz. Tam bu sırada içeri bir öğrenci (yazar olamamış onay bekleyen çaylak) girdi ve dedi ki: "Hocam ben okula yeni kayıt yaptırdım. Okul numaram da 1305". Siz kendi onayınızı göstermek için onu sıraya değil tahtada 10 dakika durmasını istediniz. ve dönüp 5 dakikadır cezalı olana dediniz ki; "bu arkadaş yeni öğrenci onun 10 dakikalık bekleme süresi bitince senin süren de bitecek." Şimdi bu durumda da 345 numaralı öğrenci 10 dakika değil 15 dakika ceza yermiş olmaz mı?
c )Her iki durum a/b olayları aynı anda gerçekleşirse, ilk cezalandırılan 345numaralı öğrencinin (çaylak yapılan yazarın) ceazsı olan sürenin 10 dakikadan çok fazla olacağı açıktır.
Sorular...
1- Şimdi ekşi sözlükteki mevcut "çaylak bekleme sırası"na ait sistem adil midir, değil midir? Bir tür cezalandırma olan çaylaklık sisteminin Mehtaran Takımı gibi iki adım ileri bir adım geri gitmesinin önüne nasıl geçilebilir? BU mantık ikinci bir cezalandırma değil midir?
2- İster teknik olarak ister yönetimin kararı olarak bu sistemin değişip değişmeyeceğine dair bir açıklama beklemek, yerinde midir, değil midir?
Olayı kanıtları aşağıdadır:
Not: İlk resimlere ait tarihler "dosyanın kayıt tarihi"ne göre yazılmıştır.
14 Nisan 1 img410.imageshack.us
14 Nisan 2 img410.imageshack.us
14 Nisan 3 img410.imageshack.us
15 Nisan img410.imageshack.us
22 Nisan img410.imageshack.us
23 Nisan img410.imageshack.us
25 Nisan img410.imageshack.us
26 Nisan 1 img410.imageshack.us
26 Nisan 2 img410.imageshack.us
İstatistik için :
rs615.rapidshare.com
0
aynı soru bin kere geldi, aramaya inanıp cevapları bulabilirsin, sana mantıklı gelir gelmez orasını bilmem. fakat senin durumda bi gariplik var, anlayamadım. sen 9. nesil sabırtaşı çaylak değilsin. yani sabırtaşı aksiyonundan bağımsız olarak sıran gelmiş de yazar olmuşsun. şimdi çaylaklığa dönünce onay bekleyen çaylak sıran nasıl 13binlerde oluyo, nasıl önünde o kadar kişi oluyo onu anlamadım.
0
Bu soru bin defa soruldu ve bin defa cevaplandı demiş emraah çok haklı ama işin komik bir tarafı var onu da belirtmezsem şişecem. Şimdi bu yazarken çaylak olan ve burada feryat eden arkadaşlara soruyorum, buraya yazdığınıza göre böyle bir yer olduğunu biliyorsunuz demektir. Yani geçmişte geldiniz, başlıklara baktınız belki cevap felan da yazdınız ok mi? Peki birader bu konu bin defa açılırken ve sizlerde yazarken niye bir defa cevap verme ve hakkaten haksızlık, adaletsizlik vs.var, olurmu böyle, cık cık ayıp yahu gibi bir yorumda bulunmaya bile tenezzül etmediniz. Çünkü o zaman yazardınız ve sözlük semalarında fink atmakla meşguldunuz, aşağıda neler oluyor umurunuzda bile değildi. Ne zamanki kanatlarınız koparıldı ve biz fanilerin dünyasına tepe üstü çakıldınız o zaman haksızlık,adaletsizlik diye bağırmaya başladınız. Tipik Türk insanı işte ancak kuyruğuna basılınca ses çıkarıyor. Zamanında yapsaydın bir kampanya ve çaylaklara haksızlık yapılıyor diye ses verseydin ya kardeşim.
0
Açıkçası verilmeye çalışılan ayarları anlayamadım.
1) Duyuru sitesini bilmek ile duyuruları takip etmek arasında fark vardır. Eklenen bir duyurunun hızla gözden kaybolduğu gerçek bir durumken, çaylakların böyle bir sıkıntısı olduğunu nasıl öğrenebileceğimi(z) açıklanırsa, yapılan eleştiriyi kabul ederim.
2) Ayrıca konu ile ilgili duyurularda benim sunduğum mantığın cevaplamasını göremedim ben. "onun sebebi şu: nesil olarak sizden daha eski olan yazarlar çaylak olurlarsa veya 10 entry'sini henüz doldurmamış bir sürü yazar var; bunlar arasında da yine sözlüğe sizden daha önce kaydolmuş olanlar 10. entry'lerini girdiklerinde sıralamada sizin önünüze geçerler" cümlesi mevcut sistemin "kendi mantığını" açıklıyor, o sistemin "mantıklı" olduğunu değil? Sanırım aradaki uçurumu yukarıda uzun uzun anlattım.
3- Hem ssg hem de galadnikov sistemin mantıksız ve adaletsiz yanına dair düşüncelerime cevap vermediler ya da veremediler.
Tekrar etmek zorundayım, şu an ki çaylak sırasına dair sistemin mantığını anladım, ama bunu mantıklı ve adil bulmuyorum.
1) Duyuru sitesini bilmek ile duyuruları takip etmek arasında fark vardır. Eklenen bir duyurunun hızla gözden kaybolduğu gerçek bir durumken, çaylakların böyle bir sıkıntısı olduğunu nasıl öğrenebileceğimi(z) açıklanırsa, yapılan eleştiriyi kabul ederim.
2) Ayrıca konu ile ilgili duyurularda benim sunduğum mantığın cevaplamasını göremedim ben. "onun sebebi şu: nesil olarak sizden daha eski olan yazarlar çaylak olurlarsa veya 10 entry'sini henüz doldurmamış bir sürü yazar var; bunlar arasında da yine sözlüğe sizden daha önce kaydolmuş olanlar 10. entry'lerini girdiklerinde sıralamada sizin önünüze geçerler" cümlesi mevcut sistemin "kendi mantığını" açıklıyor, o sistemin "mantıklı" olduğunu değil? Sanırım aradaki uçurumu yukarıda uzun uzun anlattım.
3- Hem ssg hem de galadnikov sistemin mantıksız ve adaletsiz yanına dair düşüncelerime cevap vermediler ya da veremediler.
Tekrar etmek zorundayım, şu an ki çaylak sırasına dair sistemin mantığını anladım, ama bunu mantıklı ve adil bulmuyorum.
0
sorularınızı cevaplayan diğer arkadaşları bilmiyorum ama benim verdiğim iki adet gidiniz link'i ayar vermek amacından çok bahsettiğiniz konuların sıklıkla burada tartışılmaya çalışıldığına ve herhangi bir tarafın tamamıyla tatmin olduğu bir cevabın alınmadığına dair ufak bir hatırlatmaydı. burayı sıklıkla ziyaret etmiyor ya da aramanıza rağmen sorularınıza cevap bulamıyorsanız size yardımcı olmak için verdiğim referans noktalarıydı.
bu adalet konusunda şahsi fikrime gelince. öncelikle biliyorum ki en azından galadnikov duyuru'yu sıklıkla takip eden ve elinden geldiğince sorulara cevap veren bir moderatör. eğer ki bunca soruya verdiği cevaplar (ki yine link'lediğim duyurularda vardı kendisinin cevabı) sizin sorularınızı tam olarak yanıtlamıyorsa bunu bir sebebi vardır. tek başlarına sistemin adaletli olup olmadığına dair kararı verebileceklerini zannetmiyorum. ama daha önceki uygulamalardan tahmin edebiliyorum ki birçok çaylağın bu konudaki düşüncelerini de kulak ardı etmektense moderatörler kendi aralarında bir değişikliğe gidilip gidilmeyeceğine dair fikir beyanı yapıyorlardır. eğer ki şu ana kadar bir değişiklik olmadıysa bu sadece boşverdiklerini değil, üzerine düşünüp başka bir çözüme ulaşamadıkları ya da şu an itibariyle bunun üzerine bir çalışma yaptıklarını gösteriyor olabilir. daha somut bir zemine oturmadan da açıklama yapma gereği duymuyor da olabilirler. unutmayınız ki bütün bunlar benim kendi fikrim.
sizden önce de bu çağrıyı yapanlara verilen cevapların belki size bir fikir verebileceğini düşünerek o duyuruları yazmıştım cevap olarak. ayar olabilecek kadar keskin cevaplar olduklarını da düşünmüyorum. fikrinize uymayan her yanıtın da ayar olduğunu hiç sanmıyorum.
bu adalet konusunda şahsi fikrime gelince. öncelikle biliyorum ki en azından galadnikov duyuru'yu sıklıkla takip eden ve elinden geldiğince sorulara cevap veren bir moderatör. eğer ki bunca soruya verdiği cevaplar (ki yine link'lediğim duyurularda vardı kendisinin cevabı) sizin sorularınızı tam olarak yanıtlamıyorsa bunu bir sebebi vardır. tek başlarına sistemin adaletli olup olmadığına dair kararı verebileceklerini zannetmiyorum. ama daha önceki uygulamalardan tahmin edebiliyorum ki birçok çaylağın bu konudaki düşüncelerini de kulak ardı etmektense moderatörler kendi aralarında bir değişikliğe gidilip gidilmeyeceğine dair fikir beyanı yapıyorlardır. eğer ki şu ana kadar bir değişiklik olmadıysa bu sadece boşverdiklerini değil, üzerine düşünüp başka bir çözüme ulaşamadıkları ya da şu an itibariyle bunun üzerine bir çalışma yaptıklarını gösteriyor olabilir. daha somut bir zemine oturmadan da açıklama yapma gereği duymuyor da olabilirler. unutmayınız ki bütün bunlar benim kendi fikrim.
sizden önce de bu çağrıyı yapanlara verilen cevapların belki size bir fikir verebileceğini düşünerek o duyuruları yazmıştım cevap olarak. ayar olabilecek kadar keskin cevaplar olduklarını da düşünmüyorum. fikrinize uymayan her yanıtın da ayar olduğunu hiç sanmıyorum.
0
demcan öncelikle senden özür dilerim. Ayar verdiğini düşündüğüm kişiyi, tepkimin kaynağını yani hasanikisalakosmandörtolduğunu yazmalıydım. Cidden özür dilerim.
9.nesil yazarım. Sabır taşı değil.
9.nesil yazarım. Sabır taşı değil.
0
aa bana da değilmiş iyi o zaman:) sana bi soru sordum, kaynadı arada. onu cevaplayabilir misin, yada biliyor musun cevabı. sürtünme kuvvetiyle onu konuşuyoduk demin. sabırtaşı değilsin. yani senin sıran gelmiş de yazar olmşsun. nasıl oluyo da önüne 13000 kişi geçiyo. bunun cevabını merak ettin mi.
0
evet 7000-8000 falan olmanız lazım sıralamada.
ama asıl sorun bu değil tabi..
ben de yazmıştım benzer şeyler.
ama asıl sorun bu değil tabi..
ben de yazmıştım benzer şeyler.
0
sabırtaşı olmadığını "kimdir nedir"den görebiliyoruz. merak ettiğimiz nokta sıralamada 13000'de olma sebebin sabırtaşı yazarlardan sonra sözlüğe dahil olman mı?
0
1- Hayır. Sabırtaşı yazarladan önce yazar oldum. Sabır taşı yazarlardan sonra yazar olabilmem için 10.nesil olmam gerekmiyor mu?
2- @emraah.nasıl önümde 13000 kişinin olduğunu sormadım. Çünkü zaten "normal"dir diye düşünüyordum.
3- partizan'a katılıyorum. Sorun sıralamada kaçıncı olunduğu değil. Sıralamanın mantıksız (ve de adaletsiz) biçimde değişken olması. Ve bu durumla ilgili cevap bekliyorum daha çok.
4- adaletsizliğe vurgum, çaylak olma nedenlerimi sorgulamak değildir. Teknik anlamda hatalı entry kurallarında duruma göre kural ya da işleyiş olduğunu bilmeme rağmen, çaylak olduysam bildikleri vardır diyor ve bu çaylaklık cezasını zaten kabul ediyorum. İtiraz ettiğim ise sıralamanın aşağıya doğru tamamen mantıksız biçimde olması. Bu nedenle daha önce yazılan ve sıralamanın mantığını açıklayan ifadeleri anlıyorum. Ama bunun mantıksız olduğunu söylüyorum. yani bir şeyin işleyişinin mantığı onun mantıksız olmadığı anlamına gelmiyor, diyorum.
2- @emraah.nasıl önümde 13000 kişinin olduğunu sormadım. Çünkü zaten "normal"dir diye düşünüyordum.
3- partizan'a katılıyorum. Sorun sıralamada kaçıncı olunduğu değil. Sıralamanın mantıksız (ve de adaletsiz) biçimde değişken olması. Ve bu durumla ilgili cevap bekliyorum daha çok.
4- adaletsizliğe vurgum, çaylak olma nedenlerimi sorgulamak değildir. Teknik anlamda hatalı entry kurallarında duruma göre kural ya da işleyiş olduğunu bilmeme rağmen, çaylak olduysam bildikleri vardır diyor ve bu çaylaklık cezasını zaten kabul ediyorum. İtiraz ettiğim ise sıralamanın aşağıya doğru tamamen mantıksız biçimde olması. Bu nedenle daha önce yazılan ve sıralamanın mantığını açıklayan ifadeleri anlıyorum. Ama bunun mantıksız olduğunu söylüyorum. yani bir şeyin işleyişinin mantığı onun mantıksız olmadığı anlamına gelmiyor, diyorum.
0
1) hayır nesil kayıt olduğun zamana bağlı. mesela ben 9. nesilim ama sabırtaşı aksiyonundan 3 ay sonra yazar oldum.
2) sorman lazım çünkü çok garip. sıralama kayıt olduğun zamana göre yapılıyor. e senin önündekiler kim? modlardan biri sırası geleni okuyoz, ya yazar oluyo ya da uçuyo demişti. o 13000 kişinin senden evvel değerlendirilmiş olması gerekiyo, ya yazar ya da uçmuş olması gerekiyo. önünde ancak sabırtaşı çaylaklar olabilir ama sabırtaşı çaylak sayısı da 1000 - 2000 civarı..
2) sorman lazım çünkü çok garip. sıralama kayıt olduğun zamana göre yapılıyor. e senin önündekiler kim? modlardan biri sırası geleni okuyoz, ya yazar oluyo ya da uçuyo demişti. o 13000 kişinin senden evvel değerlendirilmiş olması gerekiyo, ya yazar ya da uçmuş olması gerekiyo. önünde ancak sabırtaşı çaylaklar olabilir ama sabırtaşı çaylak sayısı da 1000 - 2000 civarı..
0
"emraah": "modlardan biri sırası geleni okuyoz, ya yazar oluyo ya da uçuyo demişti."
bu tam olarak böyle değil sanırım. uçurmak istemedikleri de olabiliyor. bazen sırası gelmiş ama daha pişmemiş ve uçmak için de bir sebebi olmayan yazarlar olabiliyor ve bunlar yine daha sonraya ertelenebiliyor(muş). yani sıranız geldiğinde uçmayı haketmeyen ama çaylaklığınızın kalkmasını da haketmeyen bir yazarsanız, yani hala hatalarınız varsa çaylaklığınız devam edebiliyor. eski entrylerinize bakın (hayvan ara kısmından), çaylaklık entrylerinizi düzeltin, kendinize bir çekin düzen verin yani :)
ayrıca 10dan çok daha fazla entry girdiyse de ertelenebiliyor(muş). moderatör o an sizinle uğraşmak istemeyebiliyor ki burda da haklı çünki sizin 20-30 tane çaylaklık entrynizle uğraşacağına başka 3-4 yazarın 10ar tane çaylaklık entrysini okuyup onaylayabilir ve bu ona hız kazandırır bla bla..
ayrıca çaylakken başka entryleriniz de ispiyonlanabilir, bunlar çok olağan şeyler :) bu nedenle de uzayabilir süreç. siz bu durumda yine eski entrylerinizi bi gözden geçirin.
yine, 13bininci sıradayım diye düşünüyorsunuz ama bu sizden önceki 13bin kişinin hepsi de on tane çaylaklık entrysi girip yazar olmayı bekleyen insanlar değil, en az yarısı entrylerini tamamlamamış ve hatta sözlüğe girmeyen kişiler muhtemelen (atıyor da olabilirim), bu nedenle gözünüzde fazla büyütmeyin.
..son nesillere neden sabır taşı dendiğini bu vesileyle bir kez görmüş olduk. kolay gelsin ne diyim :)
ayrıca burada adalaletsizlik diyebileceğiniz tek nokta, kaydolma tarihi önce olan yazarın çaylaklık sırasında öne geçmesi ki bence bu da adaletsizlik değil pek. sonuçta o sizden daha uzun süredir yazar.
bu tam olarak böyle değil sanırım. uçurmak istemedikleri de olabiliyor. bazen sırası gelmiş ama daha pişmemiş ve uçmak için de bir sebebi olmayan yazarlar olabiliyor ve bunlar yine daha sonraya ertelenebiliyor(muş). yani sıranız geldiğinde uçmayı haketmeyen ama çaylaklığınızın kalkmasını da haketmeyen bir yazarsanız, yani hala hatalarınız varsa çaylaklığınız devam edebiliyor. eski entrylerinize bakın (hayvan ara kısmından), çaylaklık entrylerinizi düzeltin, kendinize bir çekin düzen verin yani :)
ayrıca 10dan çok daha fazla entry girdiyse de ertelenebiliyor(muş). moderatör o an sizinle uğraşmak istemeyebiliyor ki burda da haklı çünki sizin 20-30 tane çaylaklık entrynizle uğraşacağına başka 3-4 yazarın 10ar tane çaylaklık entrysini okuyup onaylayabilir ve bu ona hız kazandırır bla bla..
ayrıca çaylakken başka entryleriniz de ispiyonlanabilir, bunlar çok olağan şeyler :) bu nedenle de uzayabilir süreç. siz bu durumda yine eski entrylerinizi bi gözden geçirin.
yine, 13bininci sıradayım diye düşünüyorsunuz ama bu sizden önceki 13bin kişinin hepsi de on tane çaylaklık entrysi girip yazar olmayı bekleyen insanlar değil, en az yarısı entrylerini tamamlamamış ve hatta sözlüğe girmeyen kişiler muhtemelen (atıyor da olabilirim), bu nedenle gözünüzde fazla büyütmeyin.
..son nesillere neden sabır taşı dendiğini bu vesileyle bir kez görmüş olduk. kolay gelsin ne diyim :)
ayrıca burada adalaletsizlik diyebileceğiniz tek nokta, kaydolma tarihi önce olan yazarın çaylaklık sırasında öne geçmesi ki bence bu da adaletsizlik değil pek. sonuçta o sizden daha uzun süredir yazar.
0
@aithra; evet, pas geçilenler var ama göz ardı ettim onu. o kadar önemli bir sayı olmadığını düşünüyorum onların.
"bu sizden önceki 13bin kişinin hepsi de on tane çaylaklık entrysi girip yazar olmayı bekleyen insanlar değil, en az yarısı entrylerini tamamlamamış ve hatta sözlüğe girmeyen kişiler muhtemelen" demişsin ama öyle değil, onay bekleyen çaylaklar onlar yani 10 entryi tamamlayanlar.
"ayrıca burada adalaletsizlik diyebileceğiniz tek nokta, kaydolma tarihi önce olan yazarın çaylaklık sırasında öne geçmesi ki bence bu da adaletsizlik değil pek. sonuçta o sizden daha uzun süredir yazar." demişsin ama soruyu soran arkadaş büyük ihtimalle referansla sözlüğe yazar olmuş. çünkü 9. nesil 13binlere henüz sıra gelmedi, kendisi 1 ay fln geç kaydolsa 10. nesil olacakmış. çok geride yani sıralaması. bence kendisi değerlendirme sıralamasının (çaylak onay listesinin)adaletli olup olmadığını tartışacak son insanlardan.. umarım kimsenin günahını almıyorumdur ama görünen bu..
edit: entryleri o an göze çarpanlar da yazar yapılabiliniyomuş. sori
"bu sizden önceki 13bin kişinin hepsi de on tane çaylaklık entrysi girip yazar olmayı bekleyen insanlar değil, en az yarısı entrylerini tamamlamamış ve hatta sözlüğe girmeyen kişiler muhtemelen" demişsin ama öyle değil, onay bekleyen çaylaklar onlar yani 10 entryi tamamlayanlar.
"ayrıca burada adalaletsizlik diyebileceğiniz tek nokta, kaydolma tarihi önce olan yazarın çaylaklık sırasında öne geçmesi ki bence bu da adaletsizlik değil pek. sonuçta o sizden daha uzun süredir yazar." demişsin ama soruyu soran arkadaş büyük ihtimalle referansla sözlüğe yazar olmuş. çünkü 9. nesil 13binlere henüz sıra gelmedi, kendisi 1 ay fln geç kaydolsa 10. nesil olacakmış. çok geride yani sıralaması. bence kendisi değerlendirme sıralamasının (çaylak onay listesinin)adaletli olup olmadığını tartışacak son insanlardan.. umarım kimsenin günahını almıyorumdur ama görünen bu..
edit: entryleri o an göze çarpanlar da yazar yapılabiliniyomuş. sori
0
1-@emraah: referansla yazar olmadım. Yanlış hatırlamıyorsam, 2008 Aralık ayının hemen başında yazar oldum. Sabır Taşı yazarlar ise biliyorsunuz 21 Aralık'ta ssg'nin doğum gününde yazar oldu. yazarlığım için 1 yıllık sıra bekledim. Yani yazarlığımın onayı ile sabır taşı arasında oluşum tamamen şans eseri.
Sanırım "günahımı aldın" emraah. ;)
2- @aithra :"benden önce yazar olmuş olmaları"na dayanaran durumu adil kabul ediyorsun.
Bu adalet mantığını açıkçası anlayamadım.
Bana bir ceza (çaylaklık) veriliyor. Tamam. Ama birisi benden sonra ceza alsa dahi (çaylak olsa dahi), sırf önceen yazar oldu diye benim önüme geçiyor. Buna çifte ceza denir ve adil değildir.
Ya da bu mantığın tersini düşünelim. Benden önce yazar olan kişiye "sen daha önce yazar oldun ama daha yazarlığı öğrenmişsin tu sana" diyerek en dibe atılırsa, nu adil mi olur?
Ben yeni yazarım acemiyim daha fazla ceza çeksin; eski yazar deneyimli, daha az ceza çeksin. Burada elbette ceza hukuku işlemiyor. Ama ceza denen şeyin adil olması bilgisayar mantığına (kayıt tarihine) bağşıysa vay halimize.
3- @aithra demiş ki. "ayrıca çaylakken başka entryleriniz de ispiyonlanabilir, bunlar çok olağan şeyler :) bu nedenle de uzayabilir süreç. siz bu durumda yine eski entrylerinizi bi gözden geçirin."
eğer böyle ise bu daha adaletsiz. Çaylak olduktan sonra, yazarken ispiyonlanan ve sırası gelip okunan entry'im varsa, yapılacak olan tek şey, o entry'i silmektir. Zaten ceza almışken, "bu çaylağı azcık daha bekletelim" demek ceazyı kaylamak demektir, daha da adaletsizliktir. Eğer böyleyse.
Sanırım "günahımı aldın" emraah. ;)
2- @aithra :"benden önce yazar olmuş olmaları"na dayanaran durumu adil kabul ediyorsun.
Bu adalet mantığını açıkçası anlayamadım.
Bana bir ceza (çaylaklık) veriliyor. Tamam. Ama birisi benden sonra ceza alsa dahi (çaylak olsa dahi), sırf önceen yazar oldu diye benim önüme geçiyor. Buna çifte ceza denir ve adil değildir.
Ya da bu mantığın tersini düşünelim. Benden önce yazar olan kişiye "sen daha önce yazar oldun ama daha yazarlığı öğrenmişsin tu sana" diyerek en dibe atılırsa, nu adil mi olur?
Ben yeni yazarım acemiyim daha fazla ceza çeksin; eski yazar deneyimli, daha az ceza çeksin. Burada elbette ceza hukuku işlemiyor. Ama ceza denen şeyin adil olması bilgisayar mantığına (kayıt tarihine) bağşıysa vay halimize.
3- @aithra demiş ki. "ayrıca çaylakken başka entryleriniz de ispiyonlanabilir, bunlar çok olağan şeyler :) bu nedenle de uzayabilir süreç. siz bu durumda yine eski entrylerinizi bi gözden geçirin."
eğer böyle ise bu daha adaletsiz. Çaylak olduktan sonra, yazarken ispiyonlanan ve sırası gelip okunan entry'im varsa, yapılacak olan tek şey, o entry'i silmektir. Zaten ceza almışken, "bu çaylağı azcık daha bekletelim" demek ceazyı kaylamak demektir, daha da adaletsizliktir. Eğer böyleyse.
0
"eğer böyle ise bu daha adaletsiz. Çaylak olduktan sonra, yazarken ispiyonlanan ve sırası gelip okunan entry'im varsa, yapılacak olan tek şey, o entry'i silmektir. Zaten ceza almışken, "bu çaylağı azcık daha bekletelim" demek ceazyı kaylamak demektir, daha da adaletsizliktir. Eğer böyleyse."
bu şekilde olursa zaten çaylaklıktan kurtulamazsınız, düzgün çaylaklık entrysi yazmanız beklenir diye düşünüyorum.
o kısımda anlatmak istediğim, çaylak olmadan önce yazdığınız ve hatası farkedilmemiş entrylerinizdi ve bunların siz çaylakken, yani sonradan farkedilip ispiyonlanması ve buna istinaden sizin çaylaklık sürenizin uzaması gayet de olası ve adil bence.
ayrıca adil madil değil diye mi kendinizi savunmaya çalışıyorsunuz anlamadım, eğer öyleyse bu bir savunma değil saldırı şekli :) önce sakin olun, eğer ortada bir adaletsizlik varsa da düzeltilir.
herkese uygulanan sistem bu. ben de çaylakken bana da bu uygulandı, girdim entrylerimi ve bekledim. aylarca beklediğim zamanlar da oldu merak etmeyin. ben de sordum, bana da bu cevaplar verildi. öyleyse öyledir dedim, gelmiş geçmiş bütün entrylerimi gözden geçirdim bla bla.. dolayısıyla ben de size bunu öneriyorum. işinizi sağlama alın ve sıranızı bekleyin, başka önerebileceğim bir şey yok :)
bu şekilde olursa zaten çaylaklıktan kurtulamazsınız, düzgün çaylaklık entrysi yazmanız beklenir diye düşünüyorum.
o kısımda anlatmak istediğim, çaylak olmadan önce yazdığınız ve hatası farkedilmemiş entrylerinizdi ve bunların siz çaylakken, yani sonradan farkedilip ispiyonlanması ve buna istinaden sizin çaylaklık sürenizin uzaması gayet de olası ve adil bence.
ayrıca adil madil değil diye mi kendinizi savunmaya çalışıyorsunuz anlamadım, eğer öyleyse bu bir savunma değil saldırı şekli :) önce sakin olun, eğer ortada bir adaletsizlik varsa da düzeltilir.
herkese uygulanan sistem bu. ben de çaylakken bana da bu uygulandı, girdim entrylerimi ve bekledim. aylarca beklediğim zamanlar da oldu merak etmeyin. ben de sordum, bana da bu cevaplar verildi. öyleyse öyledir dedim, gelmiş geçmiş bütün entrylerimi gözden geçirdim bla bla.. dolayısıyla ben de size bunu öneriyorum. işinizi sağlama alın ve sıranızı bekleyin, başka önerebileceğim bir şey yok :)
0
@aithra: Bir durumun adil olup olmadığına dair sorgulamak, şahsi bir noktadan yola çıksa bile, savunma sayılmamasını anlayamadım. Tümel olan her durum kendisini tikelde gösterir. Yer çekimi kuvvetinin evrensel olması, onun her tekil maddede geçerli olduğu anlamına gelir.
Bu nedenle kendi durumumdan yola çıkarak (tekilden) , sözlük çaylaklıktan (tümelden) birey olarak etkilenmem ve bunun üzerinden adilliği sorgulamam, saldırı olarak nasıl algılabilir? ;)
Benim öncelikle itiraz ettiğim, çaylak olduktan sonra ortaya çıkan hatalı entrylerimle, çaylaklığımın uzaması değil ki. Bunu açıkça yazdım. benden önce yazar olanın benden sonra çaylak olmasına rağmen, onun değil de benim sıralamada geriye doğru itilmemdir. Adaletsiz olan budur? ben bundan fazlasını söylemedim.
Çaylaklığın uzamasına dair itirazım da, zaten bekleme sırası nedeni ile fiilen uzayan çaylaklık beklemesine, bir de ayrıca bekleme süresi konmasıdır. Adaletsiz olduğunu söylediğim ikinci şey budur. Sence de adil değil mi? (gene tekilden gittim ama :) )
Asıl noktaya gelelim. Senin dediğin "herkese uygulanan sistem bu. ben de çaylakken bana da bu uygulandı, girdim entrylerimi ve bekledim. aylarca beklediğim zamanlar da oldu merak etmeyin" sözünü ben de söylüyorum.
Ama bir farkla, sistem denilen şeyin, kurallar denilen şeyin açıkça söylenmesi şartı ile. Aslında adaletsiz olarak tanımladığım şey, konu olarak açtığım matıksız durum olduğu kadar, bu tür kuralların esnek yapısı. Duruma göre kural üretilmesi. Ha bu da sorun değil. Ama lütfen birisi açıkça "duruma göre kural uygulanır" desin, "ben de neden bu mantıksız", demeyeyim.
Durum senin ayrtınlı biçimde anlattığın gibiyse, bunu bir zahmen ilan etsinler. Yazılan cevapların çoğu " eğer şöyleyse böyle, böyle olursa da böyle olabilir" gibi var olanın tahmini tanımlanmasına dayalı. Çünkü tahmini yapanlarında elinde sözlükte kanıt yok. Olan biten kısmında, bu durumu açıklayan bir bilgi var mı? ben bulamadım. Olmayan durum fiili durum üzerinden fiilen uygulanarak, işletiliyor ve sonra bu kendiliğinden ve de açıklanmadan kurala dönüşüyor. İkinci temel itirazım da bunadır.
Açıklamaların içinde sağol ayrıca.
Bu nedenle kendi durumumdan yola çıkarak (tekilden) , sözlük çaylaklıktan (tümelden) birey olarak etkilenmem ve bunun üzerinden adilliği sorgulamam, saldırı olarak nasıl algılabilir? ;)
Benim öncelikle itiraz ettiğim, çaylak olduktan sonra ortaya çıkan hatalı entrylerimle, çaylaklığımın uzaması değil ki. Bunu açıkça yazdım. benden önce yazar olanın benden sonra çaylak olmasına rağmen, onun değil de benim sıralamada geriye doğru itilmemdir. Adaletsiz olan budur? ben bundan fazlasını söylemedim.
Çaylaklığın uzamasına dair itirazım da, zaten bekleme sırası nedeni ile fiilen uzayan çaylaklık beklemesine, bir de ayrıca bekleme süresi konmasıdır. Adaletsiz olduğunu söylediğim ikinci şey budur. Sence de adil değil mi? (gene tekilden gittim ama :) )
Asıl noktaya gelelim. Senin dediğin "herkese uygulanan sistem bu. ben de çaylakken bana da bu uygulandı, girdim entrylerimi ve bekledim. aylarca beklediğim zamanlar da oldu merak etmeyin" sözünü ben de söylüyorum.
Ama bir farkla, sistem denilen şeyin, kurallar denilen şeyin açıkça söylenmesi şartı ile. Aslında adaletsiz olarak tanımladığım şey, konu olarak açtığım matıksız durum olduğu kadar, bu tür kuralların esnek yapısı. Duruma göre kural üretilmesi. Ha bu da sorun değil. Ama lütfen birisi açıkça "duruma göre kural uygulanır" desin, "ben de neden bu mantıksız", demeyeyim.
Durum senin ayrtınlı biçimde anlattığın gibiyse, bunu bir zahmen ilan etsinler. Yazılan cevapların çoğu " eğer şöyleyse böyle, böyle olursa da böyle olabilir" gibi var olanın tahmini tanımlanmasına dayalı. Çünkü tahmini yapanlarında elinde sözlükte kanıt yok. Olan biten kısmında, bu durumu açıklayan bir bilgi var mı? ben bulamadım. Olmayan durum fiili durum üzerinden fiilen uygulanarak, işletiliyor ve sonra bu kendiliğinden ve de açıklanmadan kurala dönüşüyor. İkinci temel itirazım da bunadır.
Açıklamaların içinde sağol ayrıca.
0
rica ederim de yazdıklarının geneline değil sadece "Çaylaklığın uzamasına dair itirazım da, zaten bekleme sırası nedeni ile fiilen uzayan çaylaklık beklemesine, bir de ayrıca bekleme süresi konmasıdır. Adaletsiz olduğunu söylediğim ikinci şey budur. Sence de (NA)adil değil mi? (gene tekilden gittim ama :) )" bu kısmı yanlış anladığın için açıklama yapmıştım.
çaylekken, bir çaylak olma nedeni olan entryin daha siliniyor bu durumda işte, çaylaklık süren uzuyor ister istemez. çaylaklık entrylerinden değil, yazarken (daha önce) yazdığın entrylerden bla bla.. gayet de adil yani. normalde çaylak olmamış olsan, 2. ispiyon nedeniyle çaylak olmuş olacaktın, ama şuanda zaten çaylak olduğun için sadece süren uzamış oldu..
tek anlatmak istediğim nokta buydu 2. postumda.
ilk yorumumda da birçok nedeni olabilir, kesin sebepleri yok demeye çalıştım. herneyse..
sabır diliyorum :P
*çaylak olduktan sonra da birkaç entryin ispiyonlanmış, biri silinmiş bla bla.. (modlog)
bu arada söylediklerim benim şahsi fikrim, modluk işim olmadığı için yazdıklarım doğru olmayabilir de.
çaylekken, bir çaylak olma nedeni olan entryin daha siliniyor bu durumda işte, çaylaklık süren uzuyor ister istemez. çaylaklık entrylerinden değil, yazarken (daha önce) yazdığın entrylerden bla bla.. gayet de adil yani. normalde çaylak olmamış olsan, 2. ispiyon nedeniyle çaylak olmuş olacaktın, ama şuanda zaten çaylak olduğun için sadece süren uzamış oldu..
tek anlatmak istediğim nokta buydu 2. postumda.
ilk yorumumda da birçok nedeni olabilir, kesin sebepleri yok demeye çalıştım. herneyse..
sabır diliyorum :P
*çaylak olduktan sonra da birkaç entryin ispiyonlanmış, biri silinmiş bla bla.. (modlog)
bu arada söylediklerim benim şahsi fikrim, modluk işim olmadığı için yazdıklarım doğru olmayabilir de.
0
9.nesil ve normal sıralamada yazar olmama rağmen bu nesilden çaylak sayısı da hayli fazla olduğu için beklemem uzun sürecekmiş.
ancak benden önce yazar olanın çaylak olduğunda benim önüne geçişine dair ve bunun adil olmadığına dair fikrimi değiştirecek pek bir şey olmadı.
Bekleyeceğiz.
İlgiye teşekkürler.
ancak benden önce yazar olanın çaylak olduğunda benim önüne geçişine dair ve bunun adil olmadığına dair fikrimi değiştirecek pek bir şey olmadı.
Bekleyeceğiz.
İlgiye teşekkürler.
0
saint marla
hani şu uzakdoğu müziği denince akla gelen iki enstürman var, biri üflemeli, biri telli, olsa gerek... bu enstürmanların ismini bilen varsa bi zahmet?hayrına?
hani şu uzakdoğu müziği denince akla gelen iki enstürman var, biri üflemeli, biri telli, olsa gerek... bu enstürmanların ismini bilen varsa bi zahmet?hayrına?
0
gundeniz
merhaba,bir çalışma için m.ö 400 dönemlerine ait sicilya haritalarına ihtiyacım var.nereden bulabilirim?
merhaba,
bir çalışma için m.ö 400 dönemlerine ait sicilya haritalarına ihtiyacım var.nereden bulabilirim?
bir çalışma için m.ö 400 dönemlerine ait sicilya haritalarına ihtiyacım var.nereden bulabilirim?
0
harmonikhakaret
Facebook ana sayfamda şu şunu yaptı, bu şunu ekledi gibilerinden şeyler olmasın istiyorum. Çok şey mi istiyorum?
Facebook ana sayfamda şu şunu yaptı, bu şunu ekledi gibilerinden şeyler olmasın istiyorum. Çok şey mi istiyorum?
0
haberin üstüne gelin, sağ köşesinde X çıkacak ona tıklayınca o haber türünü mü yoksa kişiyi tamamen mi kısıtlamak istediğinizi soracak, ne istiyorsanız ona göre tıklarsınız.
bir de ayarlardan (sağ üst) uygulama ayarlarına gelin. yine sağ üstte "haber yayınlanmasına izin verilen" kısmını gösterin. neyin haberleri yayınlansın neyin yayınlanmasın, sizinkiler gelsin ya da hiç gelmesin gitmesin diye ayarlayabilirsiniz tek tek.
bir de ayarlardan (sağ üst) uygulama ayarlarına gelin. yine sağ üstte "haber yayınlanmasına izin verilen" kısmını gösterin. neyin haberleri yayınlansın neyin yayınlanmasın, sizinkiler gelsin ya da hiç gelmesin gitmesin diye ayarlayabilirsiniz tek tek.
0
teşekkürler,
peki sağ taraftaki öneriler için yapılacak bir şey var mı? sizin söylediklerinizden yola çıkıp kendim bulmaya çalıştım ama olmadı
peki sağ taraftaki öneriler için yapılacak bir şey var mı? sizin söylediklerinizden yola çıkıp kendim bulmaya çalıştım ama olmadı
0
o önerilere ben de çözüm bulamadım. öneri kaldırma var tabi ki ama yenisi geliyor yerine.
network değiştirdim ama ne reklamdan ne de öneriden kurtulamadım. yolunu bulursam yakın zamanda, paylaşırım.
rica ederim.
network değiştirdim ama ne reklamdan ne de öneriden kurtulamadım. yolunu bulursam yakın zamanda, paylaşırım.
rica ederim.
0
tarantinoesque
ne zormuş yahu. son birkaç ayda özellikle istanbul'da bir yerden bir yerlere taşınanlara soruyorum. 1) yasalar değişmiş, vs...ve şimdi dolap beygiri gibi oradan oraya gidilmesi gerekiyor malum. kira kontratını notere onaylatmak zorunda mıyız ikametgah almak(ve dolayısıyla faturaları da üzerimize alm
ne zormuş yahu. son birkaç ayda özellikle istanbul'da bir yerden bir yerlere taşınanlara soruyorum.
1) yasalar değişmiş, vs...ve şimdi dolap beygiri gibi oradan oraya gidilmesi gerekiyor malum. kira kontratını notere onaylatmak zorunda mıyız ikametgah almak(ve dolayısıyla faturaları da üzerimize almak) için? yani o 40 küsür tl'yi illa kaptırmak zorunda mıyız?
2) moda - beşiktaş arası 200tl'den ucuza bir kamyonetlik eşya taşıtmak mümkün müdür?
1) yasalar değişmiş, vs...ve şimdi dolap beygiri gibi oradan oraya gidilmesi gerekiyor malum. kira kontratını notere onaylatmak zorunda mıyız ikametgah almak(ve dolayısıyla faturaları da üzerimize almak) için? yani o 40 küsür tl'yi illa kaptırmak zorunda mıyız?
2) moda - beşiktaş arası 200tl'den ucuza bir kamyonetlik eşya taşıtmak mümkün müdür?
0
1. soru için attığın mesaja cevap verdim..
2. soru içinse burası istanbul, pek mümkün görünmüyor ama iyice araştırmalı diyorum..
hadi hadi, siz de atlatıcaksınız.. :D son virajlar :)
2. soru içinse burası istanbul, pek mümkün görünmüyor ama iyice araştırmalı diyorum..
hadi hadi, siz de atlatıcaksınız.. :D son virajlar :)
0
1- kira kontratınızı alıp gidin muhtara, kaç tane faturayı üstünüze aldıracaksanız o kadar ikametgah çıkaracak. yalnız emniyetten onaylı belge isteyebilir muhtar, bu mahalleye ikametgahınızı taşıdığınıza dair ya burdan ya da taşındığınız mahallenin bağlı olduğu emniyetten, öyle saçma bir şey çıkardılar. kira kontratınızın da fotokopisini çektirin, aslını da yanında götüreceksiniz nasılsa elektrik, su idaresine vs.
2- harbiye'den mecidiyeköy'e 30 liraya taşıttım, eşyaları taşımama da yardım etti adamcağız. eşyanız çoksa ya da mesafe daha uzunsa fiyat biraz artar mutlaka. özelden mesaj atıyorum nakliyecinin numarasını, arayın uygun mu sorun.
kolay gelsin :) zordur taşınmak, bi de taşınma psikolojisi var aman aman..
2- harbiye'den mecidiyeköy'e 30 liraya taşıttım, eşyaları taşımama da yardım etti adamcağız. eşyanız çoksa ya da mesafe daha uzunsa fiyat biraz artar mutlaka. özelden mesaj atıyorum nakliyecinin numarasını, arayın uygun mu sorun.
kolay gelsin :) zordur taşınmak, bi de taşınma psikolojisi var aman aman..
0
yum cimih
sevgili ekşidaşlar yarın bir gün istanbul dışından misafir insanlar ağırlandığında hangi ada daha makbuldür? hangisinde güzelce piknik yapılır şarap yudumlanır vb...?
sevgili ekşidaşlar yarın bir gün istanbul dışından misafir insanlar ağırlandığında hangi ada daha makbuldür? hangisinde güzelce piknik yapılır şarap yudumlanır vb...?
0
büyük adanın adı heybelinin tadı der heybeliyi adayı tavsiye ederim. ohh ms
0
passion rules the game
dı dı dııııııııı dı dı dı dı dı dıııııııııııııı.. klasik müzik veya bir oyun müziği olabilir. kafama takıldı çıkartamıyorum. herkes tanıyor ama adını bilen yok.
dı dı dııııııııı dı dı dı dı dı dıııııııııııııı..
klasik müzik veya bir oyun müziği olabilir. kafama takıldı çıkartamıyorum. herkes tanıyor ama adını bilen yok.
klasik müzik veya bir oyun müziği olabilir. kafama takıldı çıkartamıyorum. herkes tanıyor ama adını bilen yok.
0
şu betimlemeden onlarca varyasyon çıkarılabilir. dı dı'lar aynı nota mı? hangisi ince hangisi kalın? tempo hızlı mı? biraz daha detay.
0
hızlı tempoda. kalın tümü.
dığ dığ dıııığ dıııığ dığ dıdığ dıdığ dıııııığ gibi. komik duruyo ama melodi inanılmaz tanıdık gelirdi herkese sanırım.
dığ dığ dıııığ dıııığ dığ dıdığ dıdığ dıııııığ gibi. komik duruyo ama melodi inanılmaz tanıdık gelirdi herkese sanırım.
0
meldoiyi mırıldanıp ses kaydı alır ve onu rapidshare vb. bir yere upload edip linkini burada paylaşırsanız, insanların size yardımcı olmaları kolaylaşır bence.
0
maalesef bu da değil. online site olsa notalara bassam en azından benzer bir melodi çıkartsam..var mı böyle bir site acaba?
0
www.pianoworld.com
kayıt özelliği de var hem. fakat sadece replay yapmak için kaydediyor. siz rec'e basıp çalın melodiyi, sonra replay yaparken bilgisayardan sesi kaydedin.
kayıt özelliği de var hem. fakat sadece replay yapmak için kaydediyor. siz rec'e basıp çalın melodiyi, sonra replay yaparken bilgisayardan sesi kaydedin.
0
sanki shadow of the colossus'ta colossylerle karşılaşıldığında çıkan melodiyi andırıyor.
www.dailymotion.com
www.dailymotion.com
0
bach re minor toccata ve fug'un introsu gibi geldi sanki. (ses dosyasını dinleyemedim, 'dı'lardan çağrışım..)
0
ezgiyi bana gonderdi birisi, rapiddeki silinmis olsa da.
dinledim, dogru entonasyonla piyanoda caldim ust uste defalarca. ve tempoyu hizlandirdim.
ve bunun bir rus halk ezgisi olduguna kanaat getirdim (kalinka tarzi ama o degil). cok yakinda rus arkadasima dinleticem bunu..
dinledim, dogru entonasyonla piyanoda caldim ust uste defalarca. ve tempoyu hizlandirdim.
ve bunun bir rus halk ezgisi olduguna kanaat getirdim (kalinka tarzi ama o degil). cok yakinda rus arkadasima dinleticem bunu..
0
kaleci makabayasi
sevgili dostlar, varmıdır latincenin kursu veya öğrenilebilecek yerleri.nedir, nelerdir.çok mu zor olur.hiç bir yerde karşıma çıkmayacak olması unutmamı sağlarmı?
sevgili dostlar, varmıdır latincenin kursu veya öğrenilebilecek yerleri.nedir, nelerdir.çok mu zor olur.hiç bir yerde karşıma çıkmayacak olması unutmamı sağlarmı?
0
amerikada bazı niversitelerin yaz kurslarında var. benim de zamanımda araştırdığıma göre istanbul'da firenze'de özel ders veriliyor.
0
istanbul üniversitesi edebiyat fakültesinde hocalardan rica edersen derslere girebilirsin. gerçi önce edebiyat fakültesinden içeri girmen lazım ama:)
bir de zor bir dil, ilk üç dönem lay lay lomdu benim için, dördüncü dönem ağzıma sıçmıştı. özel ders almak istersen, bölümde asistan bir arkadaş var, onunla görüşebilirsin falan.
bir de zor bir dil, ilk üç dönem lay lay lomdu benim için, dördüncü dönem ağzıma sıçmıştı. özel ders almak istersen, bölümde asistan bir arkadaş var, onunla görüşebilirsin falan.
0
tell me more dil öğrenim setinin latince için de cdleri var, bir iki seviyeyi öğrenip sonrasında bıraktığımdan biliyorum. internetten böyle şeyleri indirme konusunda tavrınız nedir onu bilmiyorum ama en azından bir öneri benimkide. (okuma, yazma, dinleme, konuşma alıştırmalarıyla hem de)
0
zillosh
Şimdi şöyle bir röp. projesi var aklımda: Değişik yaşlardan ve değişik mesleklerden hemcinslerimizce arzulanan "ahhh bu adam benim olsa" dedirten tipte ve özelliklerde 10-15 adamla kadın-erkek ilişkileri odaklı bir soru-cevap oyunu oynayacağım ve bunu Tempo24'te yazacağım.Sizden istediğim: "Bu adaml
Şimdi şöyle bir röp. projesi var aklımda: Değişik yaşlardan ve değişik mesleklerden hemcinslerimizce arzulanan "ahhh bu adam benim olsa" dedirten tipte ve özelliklerde 10-15 adamla kadın-erkek ilişkileri odaklı bir soru-cevap oyunu oynayacağım ve bunu Tempo24'te yazacağım.
Sizden istediğim: "Bu adamlara ne sormak istersiniz?" sorusunun cevabını bana ulaştırmak.
Benim aklıma gelen sorular aşağıda. Bunlardan da "kesin sorulmalı" veya "bence gereksiz" dediklerinizi de iletebilirsiniz tabii.
- İdeal bir hatun tipin var mı? Hayatıma giren kadınların hepsi şuna uyar diyebileceğin bir kalıp?
- Herhangi bir fetişin var mı?
- Bir kadını senin gözünde bitiren beş şey? Yaptığı, söylediği, giydiği herhangi bir şey olabilir.
- Hiç ilgini çekmeyen bir kadın ne yaparsa birden çok ilgini çekebilir?
- Evlenilecek kız, eğlenilecek kız ayrımına katılıyor musun? Evetse bu tiplerin özellikleri.
- Hayatında en iz bırakan kadın? İz bırakma sebebi?
- Sana yapılabilecek en güzel süpriz?
- Tek eşlilik doğru olan mı, yoksa insan doğasına aykırı mı?
- Cinsel konularda deneyimli yaramazcalar mı tercih, bakire olsun benim olsun mu?
- Doğal güzelliği inceledikçe ortaya çıkan kadınları mı seversin, dikkat mıknatısı olanları mı?
- Bir kadın.................. yapsa ona taparım cümlesini tamamlamanı istesem.
dip not: boş emellerime alet ediyormuş gibi olmak istemem ama bu gecelik yukarlarda bi yerlerde kalsa bu, maksat bütün hemcinslerimi aydınlatmak : )
Sizden istediğim: "Bu adamlara ne sormak istersiniz?" sorusunun cevabını bana ulaştırmak.
Benim aklıma gelen sorular aşağıda. Bunlardan da "kesin sorulmalı" veya "bence gereksiz" dediklerinizi de iletebilirsiniz tabii.
- İdeal bir hatun tipin var mı? Hayatıma giren kadınların hepsi şuna uyar diyebileceğin bir kalıp?
- Herhangi bir fetişin var mı?
- Bir kadını senin gözünde bitiren beş şey? Yaptığı, söylediği, giydiği herhangi bir şey olabilir.
- Hiç ilgini çekmeyen bir kadın ne yaparsa birden çok ilgini çekebilir?
- Evlenilecek kız, eğlenilecek kız ayrımına katılıyor musun? Evetse bu tiplerin özellikleri.
- Hayatında en iz bırakan kadın? İz bırakma sebebi?
- Sana yapılabilecek en güzel süpriz?
- Tek eşlilik doğru olan mı, yoksa insan doğasına aykırı mı?
- Cinsel konularda deneyimli yaramazcalar mı tercih, bakire olsun benim olsun mu?
- Doğal güzelliği inceledikçe ortaya çıkan kadınları mı seversin, dikkat mıknatısı olanları mı?
- Bir kadın.................. yapsa ona taparım cümlesini tamamlamanı istesem.
dip not: boş emellerime alet ediyormuş gibi olmak istemem ama bu gecelik yukarlarda bi yerlerde kalsa bu, maksat bütün hemcinslerimi aydınlatmak : )
0
bu sorular gayet iyi aslinda
aklima gelen ekstradan bikac soru sunlar oldu:
1. (cok klasik olarak:) bi kadinin ilk neresine bakarsin, fiziksel olarak nesi ilk ilgini ceker?
2. unlu kadinlardan cok begendigin dibinin dustugu birini soyle.
3. uzun koklu iliskiler mi, kisa tasasiz iliskiler mi? niye?
aklima gelen ekstradan bikac soru sunlar oldu:
1. (cok klasik olarak:) bi kadinin ilk neresine bakarsin, fiziksel olarak nesi ilk ilgini ceker?
2. unlu kadinlardan cok begendigin dibinin dustugu birini soyle.
3. uzun koklu iliskiler mi, kisa tasasiz iliskiler mi? niye?
0
çok afedersiniz, alakasız bir şey: "ah bu adam benim olsa" adamlarını nasıl belirliyorsunuz? bir de değişik meslekler derken, atletik vücutlu madenci, yakışıklı su işleri genel müdürü, pazarda don-sütyen satan çekici işportacı, sütçü(özellikle sütçü), kaslı tüpçü, che guevaravari marangoz vb. gibi gündelik hayatta sıradan, bir kadının arzu dünyasında "uç" sayılabilecek türden insanlar da dahil mi? mesela ben hiç eve gelen ceodan çocuk peydahlayan kadın duymadım, ama hepimiz sütçü hikayeleriyle büyümedik mi?
0
sen tempo24te yaz ben de tasarlarım artık ;)
ilginç oldu bu..
soru olarak "katlanamayacagın en kücük sıradan özelliği??" sürekli saçıyla oynaması ya da dudaklarını yalaması benzeri bişey belki.. kücük ama sinir bozucu olabilen seyler..
not: özelliği değil de huyu..
ilginç oldu bu..
soru olarak "katlanamayacagın en kücük sıradan özelliği??" sürekli saçıyla oynaması ya da dudaklarını yalaması benzeri bişey belki.. kücük ama sinir bozucu olabilen seyler..
not: özelliği değil de huyu..
0
@jirki: dolmuş şöförleri, pazarda don sütyen satanlar isterlerse taş ötesi olsunlar "ahh bu adam benim olsa" dedirtmezler. "Oha adam baya hoşmuş" aşamasında kalınır. o yüzden soruları yönelticeem insanlar kapsamında yoklar. Röp yapılacak kişiler, hatunların "kafeslemek" isteyeceği cinsten adamlar olacaklar.
@hasanikisalakosmandört: peki kendisine nasıl ulaşırım ben? : )
diğer soru fikirleri için de kocaman tesekkur!
seytan tuyleri sizinle oLsun ,p
@hasanikisalakosmandört: peki kendisine nasıl ulaşırım ben? : )
diğer soru fikirleri için de kocaman tesekkur!
seytan tuyleri sizinle oLsun ,p
0
Valla Author duyuruya takılmıyor ama yazarlardan birisi mesaj atarsa o kesinlikle size ulaşır, merak etmeyin. :))
0
kakashi
Sevgili romalılar ürün tasarımı dersimizde ,Saç kurutma makinası tasarlıyoruz siz sevgili halk saç kurutma makinasıyla ilgli ne gibi sorunlarınız var , ulan şöle olsa super olurdu diyen varmıNot; kullanıcı profili olarak tikky olarak adlandırlan sarışın hatunları düşümnüyorum süreklki saçlarını sarı
Sevgili romalılar ürün tasarımı dersimizde ,Saç kurutma makinası tasarlıyoruz siz sevgili halk saç kurutma makinasıyla ilgli ne gibi sorunlarınız var , ulan şöle olsa super olurdu diyen varmı
Not; kullanıcı profili olarak tikky olarak adlandırlan sarışın hatunları düşümnüyorum süreklki saçlarını sarıya boyatan falan varsa böle bayanlara selam ederim burdan :D, şaka bir yana gerçekden yardıma ihtiyacım var
Not; kullanıcı profili olarak tikky olarak adlandırlan sarışın hatunları düşümnüyorum süreklki saçlarını sarıya boyatan falan varsa böle bayanlara selam ederim burdan :D, şaka bir yana gerçekden yardıma ihtiyacım var
0
Aklıma ilk gelen ses çıkartmaması oldu; ikinci olaraksa katlanabilirliği, küçük olması vs gibi şeyler, yani yanımda taşıyabileyim.
0
Ha bir de ağzı fazlaca geniş olsa sanki daha pratik olur. Bunun sayesinde kısa sürede daha çok saç kurutulmuş olur hem.
0
saç kurutma makinasına yıllardır sahip olup da bir kere bile saçını kurutmayan bir insan olarak: elbise kurutma aparatı...
0
hocam kullanmadığın zamanlarda kablosu başa bela oluyor.
benim kullandığım philips marka. otomatik ısı kontrolü gibi birşey var(safety). fazla sıcaklık verip saça ve kafa derisine zarar vermesini engelliyor. istersen bir düğmeye basarak devre dışı bırabiliyorsun aynı zamanda. böyle birşey konulabilir.
benim kullandığım philips marka. otomatik ısı kontrolü gibi birşey var(safety). fazla sıcaklık verip saça ve kafa derisine zarar vermesini engelliyor. istersen bir düğmeye basarak devre dışı bırabiliyorsun aynı zamanda. böyle birşey konulabilir.
0
- saç kurutma makinası ufaksa arka tarafındaki pervane saçlarıma dolanıp saçımı yoluyor (edepsiz) (saçım gür ve dalgalı, pervaneye nasıl giriyor diye merak ederseniz..). bunu engelliycek bir şey geliştirilmeli (arkasını kapasanız ısınıp duruyor vs.). büyük makinalarda arka taraf saça uzak olduğu için bu sorunu yaşamıyorum misal.
- bazı büyük kurutma makinaları bileğimi ağırtıyor, ergonomik değil, ayrıca dengesiz de makina (önü ağır, arkası hafif vs.)
- ayrıca her kurutma makinasının iki ucu olmalı (vigo + diğer normal uç), bunu göz ardı etmeyin tasarımınızda :)
- kurutma makinalarında en çok çıkan sorun, pervanesinin bozulması (muhtemelen saçlarımdan dolayı), o kısmını daha dayanıklı ya da kaliteli yapabilirler galiba (bu sanırım sizin ilgi alanınız dışında kalıyor)
- yine katlanabilen makinalar az yer kaplıyor, daha kullanışlı.
- makinayı tutma yeri de önemli, yarım saat elimizde tutuyoruz makineyi, sapı çok kısaysa el ağrıtıyor bla bla..
- yine, soğuk, ılık ve sıcak hava üfleme seçenekleri olmalı, bunun yanında güçlü ve hafif (üfleme) diye de seçenek olmalı (bazılarında var hatta).
bunlardan yola çıkarak nasıl olması gerektiği konusunda birkaç ip ucu yakalayabilirsiniz sanırım :)
- bazı büyük kurutma makinaları bileğimi ağırtıyor, ergonomik değil, ayrıca dengesiz de makina (önü ağır, arkası hafif vs.)
- ayrıca her kurutma makinasının iki ucu olmalı (vigo + diğer normal uç), bunu göz ardı etmeyin tasarımınızda :)
- kurutma makinalarında en çok çıkan sorun, pervanesinin bozulması (muhtemelen saçlarımdan dolayı), o kısmını daha dayanıklı ya da kaliteli yapabilirler galiba (bu sanırım sizin ilgi alanınız dışında kalıyor)
- yine katlanabilen makinalar az yer kaplıyor, daha kullanışlı.
- makinayı tutma yeri de önemli, yarım saat elimizde tutuyoruz makineyi, sapı çok kısaysa el ağrıtıyor bla bla..
- yine, soğuk, ılık ve sıcak hava üfleme seçenekleri olmalı, bunun yanında güçlü ve hafif (üfleme) diye de seçenek olmalı (bazılarında var hatta).
bunlardan yola çıkarak nasıl olması gerektiği konusunda birkaç ip ucu yakalayabilirsiniz sanırım :)
0
fdegir
cevaplanan duyurular/sorular uste cikarsa daha iyi olur mu diye dusunuyorum. gunluk olarak mesela. en son girilenler tabii ki ustte olmali ancak zaman gectikce uste/ilk sayfada daha cok ilgi ceken/cevaplanan sorular gosterilirse nasil olur?feedback'e bir oneri ekledim bununla ilgili, begenirseniz oy
cevaplanan duyurular/sorular uste cikarsa daha iyi olur mu diye dusunuyorum. gunluk olarak mesela. en son girilenler tabii ki ustte olmali ancak zaman gectikce uste/ilk sayfada daha cok ilgi ceken/cevaplanan sorular gosterilirse nasil olur?
feedback'e bir oneri ekledim bununla ilgili, begenirseniz oylayiniz. sadece bir fikir, olmazsa olmaz degil, belki de olmamali, bilemiyorum.
feedback'e bir oneri ekledim bununla ilgili, begenirseniz oylayiniz. sadece bir fikir, olmazsa olmaz degil, belki de olmamali, bilemiyorum.
0
ilgi goren sorularin surekli cevaplanmasindanda hic cevaplanmamis sorulara verilecek bir cevap cok daha leziz olacaktir zira bilmiyorum kacinizda oluyor bilmiyorum ama bana her cevaplanmamis soru gorusum koyuyor. tabi sacma sapan olanlar haric..
0
"cevaplanan duyurular/sorular uste cikarsa daha iyi olur mu diye dusunuyorum"
bu çok tartışıldı. genel görüş duyuru'nun iyice foruma benzeyeceği yönünde. dolayısıyla duyuru'nun planları arasında bu tür bir uygulama yok. bump yapmak için taklalar atabilecek olan kullanıcıları düşünemiyorum.
bu çok tartışıldı. genel görüş duyuru'nun iyice foruma benzeyeceği yönünde. dolayısıyla duyuru'nun planları arasında bu tür bir uygulama yok. bump yapmak için taklalar atabilecek olan kullanıcıları düşünemiyorum.
0
istatistiklerde en çok izlenen duyurular vs. var. ordan takip edebilirsiniz.
bence ekşi duyurunun geneline böyle uygulanma konması amacına aykırı bi kere.
bence ekşi duyurunun geneline böyle uygulanma konması amacına aykırı bi kere.
0
forum'a donme durumu benim de aklima geldi aslinda. neyse, oyle bir anda aklima geldi. olmasa da olur tabii ki.
0
bence duyuru gosterilme sayisi arttirilmasi lazim, insanlar ikinci sayfaya gecmeye useniyor, birinci sayfada daha cok gormeleri daha avantajli gibi, bir de kan duyurulari ve reklamlar fazla yer kapliyorlar bazen, ama guzel fikirlerin hepsi veritabanina yuk bindiriyor galiba, neyse fikir iste...
0
agony
Ev taşırken bayağı bir eşyayı bırakacağım (koltuk, yatak, dolap, kıyafet vs). Hepsi de temiz, kullanılabilir durumda. Evde kalıp sonra atılsın istemiyorum bu yüzden. Bunları nereye bağışlayabilirim acaba? Bir kaç yeri arayıp sordum fakat nakliyesini sizin yapmanız gerek dediler, giysiler sorun değil
Ev taşırken bayağı bir eşyayı bırakacağım (koltuk, yatak, dolap, kıyafet vs). Hepsi de temiz, kullanılabilir durumda. Evde kalıp sonra atılsın istemiyorum bu yüzden. Bunları nereye bağışlayabilirim acaba? Bir kaç yeri arayıp sordum fakat nakliyesini sizin yapmanız gerek dediler, giysiler sorun değil de eşyaları götürebilmem pek mümkün değil malesef.
Eşyaların işlerine yarayacağı, nakliyeyi kendileri yapan dernek vb. var mı acaba bildiğiniz?
Ev İstanbul Bostancı'da.
Eşyaların işlerine yarayacağı, nakliyeyi kendileri yapan dernek vb. var mı acaba bildiğiniz?
Ev İstanbul Bostancı'da.
0
Dost eli yardım eğitim ve kültür derneği olabilir. sanırım beylikdüzünde
arayıp sormanızda fayda var. büyük kamyonları vardı diye hatırlıyorum. ihtiyaç sahiplerine dağıtıyorlar
edit:
İrtibat Bilgileri
Tel : 0 ( 212 ) 853 35 00
0 ( 546 ) 439 65 05 24 saat
Faks : 0 ( 212 ) 853 65 71
Adres : Beylikdüzü Beykoop. 2.Bölge Bauhaus yanı Delta Plaza
A2 Blok Kat : 2 BEYLİKDÜZÜ / İSTANBUL
E posta [email protected]
[email protected]
arayıp sormanızda fayda var. büyük kamyonları vardı diye hatırlıyorum. ihtiyaç sahiplerine dağıtıyorlar
edit:
İrtibat Bilgileri
Tel : 0 ( 212 ) 853 35 00
0 ( 546 ) 439 65 05 24 saat
Faks : 0 ( 212 ) 853 65 71
Adres : Beylikdüzü Beykoop. 2.Bölge Bauhaus yanı Delta Plaza
A2 Blok Kat : 2 BEYLİKDÜZÜ / İSTANBUL
E posta [email protected]
[email protected]
0
lösev kendi aracıyla alıyor bildiğim kadarıyla.
telefonla arayıp bilgi alabilirsiniz.
telefonla arayıp bilgi alabilirsiniz.
0
enola gay
Bu aralar cidden unutkan olmaya başladım, muhtelif sebepleri olabilir. Bu aralar dediğim de son bi kaç senedir. Bunun için balık yağı ya da omegalı destek haplar vs. mi kullanmak lazım? Oturup bulmaca çözemem..hayatımı zora sokacak şekilde unutkanlık değil tabii ki, ama 3 gün önce ne yediğimi zor ha
Bu aralar cidden unutkan olmaya başladım, muhtelif sebepleri olabilir. Bu aralar dediğim de son bi kaç senedir. Bunun için balık yağı ya da omegalı destek haplar vs. mi kullanmak lazım? Oturup bulmaca çözemem..
hayatımı zora sokacak şekilde unutkanlık değil tabii ki, ama 3 gün önce ne yediğimi zor hatırlarım. ya da bi kaç ay önce izlediğim film çok etki bırakmamışsa detaylarını hatırlamam :)
yaş 24 :(
ne önerirsiniz?
hayatımı zora sokacak şekilde unutkanlık değil tabii ki, ama 3 gün önce ne yediğimi zor hatırlarım. ya da bi kaç ay önce izlediğim film çok etki bırakmamışsa detaylarını hatırlamam :)
yaş 24 :(
ne önerirsiniz?
0
b12 eksikliğinden dolayıda kaynaklanabilir. doktora gidip bir kan testi yaptırın bence.
0
benim hafızam iyidir kişileri olayları unutmam kolay kolay.lakin sorsanız 3 gün önce ne yedin diye pat diye cevap veremem.veya 3 ay önce izlediğim,pek etki bırakmamış bir filmin detaylarını hatırlamam.
bunlar normal şeyler sanki:)
bunlar normal şeyler sanki:)
0
@ can see: görsel zeka diye bir şey var, bende sıfır ötesi olan, filmin baş rol oyuncusu değişik bi makyaj yaptığında onu karıştırmama sbeb olacak kadar. enolanın durumunu hatırlatmıyor mu?
0
deahy
1 gece 2 gün boyunca Ankarada neler yapılabilir arkadaşla beraber? Çok korkuttular beni, bu şehirde eğlenmek için hiç mi bir şey yok? Bir de Kızılay civarında en uygun nerde kalınır?Tavsiyeleriniz beklenmektedir..
1 gece 2 gün boyunca Ankarada neler yapılabilir arkadaşla beraber? Çok korkuttular beni, bu şehirde eğlenmek için hiç mi bir şey yok?
Bir de Kızılay civarında en uygun nerde kalınır?
Tavsiyeleriniz beklenmektedir..
Bir de Kızılay civarında en uygun nerde kalınır?
Tavsiyeleriniz beklenmektedir..
0
kızılaya yakın olan bestekar sokak ve sakarya civarında bir sürü mekan var, çeşit çeşit. onndşında ankara kalesine gitmenizi öneririm. kalenin hemen dibinde anadolu medeniyetleri müzesi ve rahmi koç çengelhan müzesini gezin. kızılaydan taksiyle 10 ytl tutuyor. toplu taşımı tercih ederseniz ulusa metroyla ulaştıktan sonra konya sokak'ı bulup yokuşun sonuna kadar yürümeniz gerekecek.
kalacak yer öneremiyorum ama bir uyarım olacak: kızılay civarında otel görünümlü genelevler var, referans bulmadan rastgele bir otele gitmeyin.
kalacak yer öneremiyorum ama bir uyarım olacak: kızılay civarında otel görünümlü genelevler var, referans bulmadan rastgele bir otele gitmeyin.
0
Kuğulu Park'ı görebilirsiniz, kalan kısmını yani, giderek küçülüyor çünkü. ankara kalesi, mta'daki müze, anıtkabir... bunlar tarihi ve görülmesi gereken yerlerdir. eğlenmek için de mesela nefes bar var, eski kırkbeşlikler filan çalar, güzel mekandır. arabanız varsa, mogan gölü var, eymir var. güzel yerlerdir. kalmak için de misafirhane imkanınız varsa, sonuna kadar zorlayın derim. hem ucuz hem temiz olurlar.
0
daha geçen hafta ankarada bi hafta kalıp gelmiş biri olarak
hiç beğenmediğimi söyliyim öncelikle fazla bi beklentiniz olmasın.kızılayda nedjimaya gidip bira için fiyatlar gayet uygun yemek yemek içinde leman kültüre gidersiniz hemen karşısında bunun dışında iki insan yüzü göreyim derseniz 7. caddeye gidin alışveriş yapayım iki bişey alayım kendime dersenizde ankamall e bakın bunun dışında hiç bişey yok ankarada tez dönün nerde yaşıyorsanız.
hiç beğenmediğimi söyliyim öncelikle fazla bi beklentiniz olmasın.kızılayda nedjimaya gidip bira için fiyatlar gayet uygun yemek yemek içinde leman kültüre gidersiniz hemen karşısında bunun dışında iki insan yüzü göreyim derseniz 7. caddeye gidin alışveriş yapayım iki bişey alayım kendime dersenizde ankamall e bakın bunun dışında hiç bişey yok ankarada tez dönün nerde yaşıyorsanız.
0
tunalıda pek bişey yok görebilecek safi dükkan sağlı sollu nişantaşı çakması gibi biryer safi gözlükçü ve banka dolu
0
bahçelievlerde bir sürü kafe var gidebileceğiniz. fıstık vardı önceden, hala var mı bilemiyorum.
yine tınalı'da kıtır piliç vardı, hala vardır herhalde.
kalmak için otel, ulus dışında her semtte kalabilirsiniz. tandoğan'da uygulama oteli vardı önceden, uygundu galiba.
arabanız varsa gölbaşına doğru belediyenin bir dinlenme sahası vardı, onu da önerebilirim, adını hatırlamıyorum.
yine seymenler ve botanik park, atakule vs. gezmek için ideal. tunalı'dan yürümeye başlayın, arjantin marjantin, seymenler derken iflahınız kesilir zaten.
yine yolunuz düşerse esat caddesinde 3 tane yan yana aspava kebap var(dı), onları da deneyebilirsiniz.
yine tınalı'da kıtır piliç vardı, hala vardır herhalde.
kalmak için otel, ulus dışında her semtte kalabilirsiniz. tandoğan'da uygulama oteli vardı önceden, uygundu galiba.
arabanız varsa gölbaşına doğru belediyenin bir dinlenme sahası vardı, onu da önerebilirim, adını hatırlamıyorum.
yine seymenler ve botanik park, atakule vs. gezmek için ideal. tunalı'dan yürümeye başlayın, arjantin marjantin, seymenler derken iflahınız kesilir zaten.
yine yolunuz düşerse esat caddesinde 3 tane yan yana aspava kebap var(dı), onları da deneyebilirsiniz.
0
beccaria
merhaba, yunanlı bir arkadaşım bağlama almak istiyor. istanbul'a gelirse alacak. iyi, sağlam, kaliteli bir bağlamanın ortalama fiyatı nedir? nereden alması gerekir? plakçılar çarşısının orada ve tünel'de yerler var. buraların hangisine gitmek iyidir? yahut kaliteli ama makul fiyata bir bağlamayı ala
merhaba, yunanlı bir arkadaşım bağlama almak istiyor. istanbul'a gelirse alacak. iyi, sağlam, kaliteli bir bağlamanın ortalama fiyatı nedir? nereden alması gerekir? plakçılar çarşısının orada ve tünel'de yerler var. buraların hangisine gitmek iyidir? yahut kaliteli ama makul fiyata bir bağlamayı alacak başka bir yer var mıdır?
0
beşiktaştan ortaköye giderken daha çırağana gelmeden evvel yol üstünde sağda bir dükkan var, bakılabilir.
0
osuruklu
simdi ben loru yagli, tuzsuz olarak biliyordum, yani en azindan izmir'deki yufkaci ablaya "lor alabilir miyim" dedigimde bunu veriyordu. ama dun lor aldim mesela tansas'tan, benim cokelek diye bildigim tuzlu, yagsiz, kuru seyi verdiler.acaba turkiye'nin farkli yerlerinde degisik isimlerle mi aniliyo
simdi ben loru yagli, tuzsuz olarak biliyordum, yani en azindan izmir'deki yufkaci ablaya "lor alabilir miyim" dedigimde bunu veriyordu.
ama dun lor aldim mesela tansas'tan, benim cokelek diye bildigim tuzlu, yagsiz, kuru seyi verdiler.
acaba turkiye'nin farkli yerlerinde degisik isimlerle mi aniliyor bu arkadas?
maydonozlu da guzel olur ha kahvaltida.
ama dun lor aldim mesela tansas'tan, benim cokelek diye bildigim tuzlu, yagsiz, kuru seyi verdiler.
acaba turkiye'nin farkli yerlerinde degisik isimlerle mi aniliyor bu arkadas?
maydonozlu da guzel olur ha kahvaltida.
0
lor , cokelek aynı anlama geliyor fakat farklı peynir sularından yapıldıgı ıcın degısık sonuclar cıkabılıyor. tulum loru var mesala . gürmar/izmir tavsiye ederım. tansastakıler artık alıncak yagı kalmamıs sutten yapılıyor ,iş bu sebepten tuz daha da agır basıyordur.
birde domates ve biberi kucucuk kesip zeytınyagı, kekık ve loru ekleyın kahvaltıda senlık oluyor.
edit:sozlukte ayrımıslar lor ıle cokelegı, bır yerlerde yanlıs var:)
nette soyle birsey var..
lor peyniri ve çökelek...
« :»
LOR PEYNİRİ VE ÇÖKELEK...
Çökelek ve lor...
Önce, bu kavramların ne olduğunu izah edelim:
Çökelek, yağı çıkarılan ayranın kaynatılması sonucu geriye kalan kesilmiş yoğurt parçalarına verilen isim.
Lor ise, peynir yapıldıktan sonra süzülen mayalı sütün -peynirler, genellikle süt hayvandan sağıldıktan sonra ılıkken mayalanıp yapılıyor- kaynatılmasıyla ortaya çıkan kesilmiş süt parçaları.
Arada fark yok...
Gerek çökelek gerekse lor, elde edildikten sonra uzun süre dayanabilmeleri için bol miktarda tuzlanarak saklanıyor. Biz onları satın aldığımızda oldukça tuzlu oldukları için gerçek lezzetlerine bu nedenle ulaşamıyoruz. Ancak İstanbul, Ege veya Karadeniz yöre pazarları gibi tüketimin, yani ürünün satış şansının yüksek olduğu yerlerde bu tür peynirleri tuzsuz bulmak mümkün oluyor.
Gaziantepte süt ürünleri satan bir dükkan, sütü limon ile kestirip, bir nevi lor olan ürününü 'ağız' ismi ile satıyor. Ağız doğum yapan hayvanın ilk günlerindeki protein değeri çok yüksek olan ve pıhtılaşmaya yakın gibi görünen sütüne verilen isim...
Hayvan üreticileri genellikle bu sütün tümünü yavruya emdirmeden sağıp, kaynat-tıktan sonra yüksek fiyatla tüketicilere satarlar. Tüketiciler de bu üründen harika bir kadayıf yaparlar. İneboluda ise ağıza 'çaba altı' denir, şeker ya da pekmezle yenir. Tabii ağız bulmak her mevsim mümkün olmayacağı için, akıllı bir üretici de iyi kalitedeki yağlı sütünü kestirip, bir nevi yapay ağız olarak satar.
İlden ile lezzet zenginleşiyor...
Hatay bölgesinde ise çökelekleri tuz, kırmızı biber, kekik ve arzuya göre diğer baharatlarla karıştırıp, üçgen prizma şekli verdikten sonra kurutup satarlar. Samandağında ise benzer bir karışım daha ufak yuvarlanıp, zeytinyağının içerisinde korunur. Adanada ise benzer bir ürün, kurutulduktan sonra rendelenip sıcak ekmekle tüketilir. Tarsusta çökelek önce terbiye edilir. Sonra sırlı toprak küplere konur. Üzeri örtülüp olgunlaşıncaya kadar toprağa gömülür.
Özel reçete...
Kahramanmaraş, Hatay veya Adanalı arkadaşlarımdan bir börek öğrenip, bir reçete geliştirdim. Bol miktarda kuru soğan, taze kırmızı ve yeşil biberleri kıyıp, zeytinyağında soğan iyice şeffaflaşıncaya kadar sote ediyorum.
Ocağın altını kapadıktan sonra, çökelek veya loru aynı tencereye koyup, kekik de ilave edip, bir gece buzdolabında dinlendiriyorum. Ertesi gün mayalı bir hamurla ufak, D şeklinde börekler yapıyorum. Yiyenler çok beğeniyor.
Bingöl de köme denilen börek türünün içerisine çökelek konulabildiği gibi, kıymalı da yapılabiliyor. Tokat da da çökelekli yapılan özel bir börek türü var. Ülkenin çok yerinde aynı isimle çeşitli börekler yapılıyor, ancak bizim burada tüm bu reçeteleri yayınlamamıza imkan yok.
Doğu Anadolu da çökeleğe bazı bölgelerde jaji, jajik, cacık, torak veya çortan da denilir. Yayla dağında ise çökelek, içerisinde kekik ve biber bulunan pasta şeklindeki bir reçetedir. Yine Doğu Anadolu da çökeleğin içerisine tat vermesi için boyotu veya yabani sarmısak katılır.
Erzurum da lorun veya çökeleğin içerisine bir miktarda bulgur konulup sarma sarılır. Bazı yörelerde ise, taze çökelekten kekik, kırmızı biber ve zeytinyağı katılarak meze yapılır.
Gerek çökelek gerekse lor, elde edildikten sonra uzun süre dayanabilmeleri için bol miktarda tuzlanarak saklanıyor. Biz onları satın aldığımızda oldukça tuzlu oldukları için gerçek lezzetlerine bu nedenle ulaşamıyoruz. Ancak, ürünün satış şansının yüksek olduğu yerlerde bu tür peynirleri tuzsuz bulmak mümkün oluyor.
birde domates ve biberi kucucuk kesip zeytınyagı, kekık ve loru ekleyın kahvaltıda senlık oluyor.
edit:sozlukte ayrımıslar lor ıle cokelegı, bır yerlerde yanlıs var:)
nette soyle birsey var..
lor peyniri ve çökelek...
« :»
LOR PEYNİRİ VE ÇÖKELEK...
Çökelek ve lor...
Önce, bu kavramların ne olduğunu izah edelim:
Çökelek, yağı çıkarılan ayranın kaynatılması sonucu geriye kalan kesilmiş yoğurt parçalarına verilen isim.
Lor ise, peynir yapıldıktan sonra süzülen mayalı sütün -peynirler, genellikle süt hayvandan sağıldıktan sonra ılıkken mayalanıp yapılıyor- kaynatılmasıyla ortaya çıkan kesilmiş süt parçaları.
Arada fark yok...
Gerek çökelek gerekse lor, elde edildikten sonra uzun süre dayanabilmeleri için bol miktarda tuzlanarak saklanıyor. Biz onları satın aldığımızda oldukça tuzlu oldukları için gerçek lezzetlerine bu nedenle ulaşamıyoruz. Ancak İstanbul, Ege veya Karadeniz yöre pazarları gibi tüketimin, yani ürünün satış şansının yüksek olduğu yerlerde bu tür peynirleri tuzsuz bulmak mümkün oluyor.
Gaziantepte süt ürünleri satan bir dükkan, sütü limon ile kestirip, bir nevi lor olan ürününü 'ağız' ismi ile satıyor. Ağız doğum yapan hayvanın ilk günlerindeki protein değeri çok yüksek olan ve pıhtılaşmaya yakın gibi görünen sütüne verilen isim...
Hayvan üreticileri genellikle bu sütün tümünü yavruya emdirmeden sağıp, kaynat-tıktan sonra yüksek fiyatla tüketicilere satarlar. Tüketiciler de bu üründen harika bir kadayıf yaparlar. İneboluda ise ağıza 'çaba altı' denir, şeker ya da pekmezle yenir. Tabii ağız bulmak her mevsim mümkün olmayacağı için, akıllı bir üretici de iyi kalitedeki yağlı sütünü kestirip, bir nevi yapay ağız olarak satar.
İlden ile lezzet zenginleşiyor...
Hatay bölgesinde ise çökelekleri tuz, kırmızı biber, kekik ve arzuya göre diğer baharatlarla karıştırıp, üçgen prizma şekli verdikten sonra kurutup satarlar. Samandağında ise benzer bir karışım daha ufak yuvarlanıp, zeytinyağının içerisinde korunur. Adanada ise benzer bir ürün, kurutulduktan sonra rendelenip sıcak ekmekle tüketilir. Tarsusta çökelek önce terbiye edilir. Sonra sırlı toprak küplere konur. Üzeri örtülüp olgunlaşıncaya kadar toprağa gömülür.
Özel reçete...
Kahramanmaraş, Hatay veya Adanalı arkadaşlarımdan bir börek öğrenip, bir reçete geliştirdim. Bol miktarda kuru soğan, taze kırmızı ve yeşil biberleri kıyıp, zeytinyağında soğan iyice şeffaflaşıncaya kadar sote ediyorum.
Ocağın altını kapadıktan sonra, çökelek veya loru aynı tencereye koyup, kekik de ilave edip, bir gece buzdolabında dinlendiriyorum. Ertesi gün mayalı bir hamurla ufak, D şeklinde börekler yapıyorum. Yiyenler çok beğeniyor.
Bingöl de köme denilen börek türünün içerisine çökelek konulabildiği gibi, kıymalı da yapılabiliyor. Tokat da da çökelekli yapılan özel bir börek türü var. Ülkenin çok yerinde aynı isimle çeşitli börekler yapılıyor, ancak bizim burada tüm bu reçeteleri yayınlamamıza imkan yok.
Doğu Anadolu da çökeleğe bazı bölgelerde jaji, jajik, cacık, torak veya çortan da denilir. Yayla dağında ise çökelek, içerisinde kekik ve biber bulunan pasta şeklindeki bir reçetedir. Yine Doğu Anadolu da çökeleğin içerisine tat vermesi için boyotu veya yabani sarmısak katılır.
Erzurum da lorun veya çökeleğin içerisine bir miktarda bulgur konulup sarma sarılır. Bazı yörelerde ise, taze çökelekten kekik, kırmızı biber ve zeytinyağı katılarak meze yapılır.
Gerek çökelek gerekse lor, elde edildikten sonra uzun süre dayanabilmeleri için bol miktarda tuzlanarak saklanıyor. Biz onları satın aldığımızda oldukça tuzlu oldukları için gerçek lezzetlerine bu nedenle ulaşamıyoruz. Ancak, ürünün satış şansının yüksek olduğu yerlerde bu tür peynirleri tuzsuz bulmak mümkün oluyor.
0
Tulum loru diye isterseniz sizin aradığınız şeyi verirler, yağlı olanı. İzmir'de lor denilince yağsız-tuzsuz olan (hatta tatlı olan) şey anlaşılır. Çökelek çökelektir, tulum loru yağlı olandır.
0
aithra
şöyle bir çizgi filmin adını arıyorum:"cadı kız dunyaya geliyor. kalacak yeri yok.bir fırıncının yanında kalmaya başlıyor, ona bir oda veriyorlar.fırıncının pişirdiklerinin dağıtımını yapıyor süpürgesiyle."
şöyle bir çizgi filmin adını arıyorum:
"cadı kız dunyaya geliyor. kalacak yeri yok.
bir fırıncının yanında kalmaya başlıyor, ona bir oda veriyorlar.
fırıncının pişirdiklerinin dağıtımını yapıyor süpürgesiyle."
"cadı kız dunyaya geliyor. kalacak yeri yok.
bir fırıncının yanında kalmaya başlıyor, ona bir oda veriyorlar.
fırıncının pişirdiklerinin dağıtımını yapıyor süpürgesiyle."
0
quinza
facebook'a girdiğimde online görünüp chat yapmak istemiyorum. ayarlar kısmından online presence tikini kaldırdım ama olmuyor. nasıl yapabilirim?
facebook'a girdiğimde online görünüp chat yapmak istemiyorum. ayarlar kısmından online presence tikini kaldırdım ama olmuyor. nasıl yapabilirim?
0
facebook içindeki herhangi bir sayfada alt menüdeki "bildirimler" in yanındaki simgeye tıklayıp "çevrimdışı ol" demen yeterli.
0
aşağıdaki chat kısmında "go offline" a tıklaman yeterli.
ayrıeten eğer firefox kullanıyorsan, greasemonkey eklentisi ile beraber userscripts'ten indirilecek bir script ile sen offline olsan da online olan kişileri görebiliyorsun.
ayrıeten eğer firefox kullanıyorsan, greasemonkey eklentisi ile beraber userscripts'ten indirilecek bir script ile sen offline olsan da online olan kişileri görebiliyorsun.
0
hellguard
Benim böyle bir sorunum var, karnı yarık gibi patlıcanlı yemekler yediğim zaman ağzımın içi, dilim falan başlıyor kaşınmaya. Patlıcanın böyle bir reaksiyona yol açması mümkün müdür? Bir saniye... evet... geçenlerde hamsi yerken de oldu aynı sorun. Bana nereloloyor?
Benim böyle bir sorunum var, karnı yarık gibi patlıcanlı yemekler yediğim zaman ağzımın içi, dilim falan başlıyor kaşınmaya. Patlıcanın böyle bir reaksiyona yol açması mümkün müdür? Bir saniye... evet... geçenlerde hamsi yerken de oldu aynı sorun. Bana nereloloyor?
0
valla şimdi baktım orta kısmında ufak yarıklar var arkaya doğru gidiyor öyle, normal dil de böyle değil midir zaten? dümdüz arkaya doğru uzanan yarık yok...
0
oral alerji sendromu oluyor bu sanirim:
en.wikipedia.org
"cross reactions" basliginda "ragweed" poleninden bahsedilmis. ragweed'in Turkce'si kanaryaotu. Buna alerjin varsa orda yazan yiyecekler de alerjiyi tetikliyormus. Yani kisaca bazi yedigin yiyecekler alerjileri de tetikliyor. Sadece sen de gorulmus bir vaka degil yani, baska insanlarda da patlican dahil baska yiyecekler agiz icinde kasinti yaratabiliyor. Doktora gidip test yaptiriniz ve ona gore hareket ediniz.
en.wikipedia.org
"cross reactions" basliginda "ragweed" poleninden bahsedilmis. ragweed'in Turkce'si kanaryaotu. Buna alerjin varsa orda yazan yiyecekler de alerjiyi tetikliyormus. Yani kisaca bazi yedigin yiyecekler alerjileri de tetikliyor. Sadece sen de gorulmus bir vaka degil yani, baska insanlarda da patlican dahil baska yiyecekler agiz icinde kasinti yaratabiliyor. Doktora gidip test yaptiriniz ve ona gore hareket ediniz.
0
kaşınma değil de bende daha çok dilde karıncalanma hissi uyandırıyor patlıcanlı yemekler. hatta evet, dudaklarımın birleştiği yerde acayip bir kaşıntı da oluyor. acaba neden, ben de merak ettim şimdi:)
0
iyi yıkanmamış suda bekletilmemiş patlıcanlar yapıyor bunu, içinde bulunan nikotin insanın ağzında bu tür ufak yanma karıncalanmaya yol açıyormuşmuş...
0
patlıcan, bakla benzeri sebzelerin alerjik bünyeleri etkilediğini okumuştum.
Bu nedenle bebeklere 3 yaşına kadar bu ebzeleri vermez doktorlar.
sizin de böyle bir hassaslığınız olabilir.
Bu nedenle bebeklere 3 yaşına kadar bu ebzeleri vermez doktorlar.
sizin de böyle bir hassaslığınız olabilir.
0
tepedeki psychedelic adam
"bir kelimeyle, cümleyle farklı insanların farklı şeyleri anlamasını sağlamak ve bu anlaşılan şeylerin hepsinin de doğru olması"nın bir adı var mı? şöyle bir örnek veriyim: mesela bir kişi yanında olmayan birine "yağmur yağıyor" diyor. ve karşısındaki de "hmm yağmur yağıyor demek ki onun olduğu yerd
"bir kelimeyle, cümleyle farklı insanların farklı şeyleri anlamasını sağlamak ve bu anlaşılan şeylerin hepsinin de doğru olması"nın bir adı var mı? şöyle bir örnek veriyim: mesela bir kişi yanında olmayan birine "yağmur yağıyor" diyor. ve karşısındaki de "hmm yağmur yağıyor demek ki onun olduğu yerde" diye düşünüyor. bir başkasına yine yağmur yağıyor diyor. o da düşünüyor ki "ağladığında hep böyle derdi. ağlıyor demek ki". ve bunların ikisi de doğru hem yağmur yağıyor hem de ağlıyor. soru veya örnek saçma mı bilmiyorum artık ama böyleyken böyle.
0
Merhaba,
Sizin dediğiniz gibi bir sanat ya da kavram, benim bildiğim, yok. Söylediğinize benzer şeyler var ama, sizin söylediğiniz şey çok başka ve kavram ile değil de bir kavrama kişinin kendi yüklediği anlamla alâkalı bir şey. Benim "üzüm"e "ölüm" anlamını yüklememle başkasının "meyve" anlamını yüklemesi edebiyatta özel bir kavramla değil de "anlama" ya da "anlamlar yükleme" ile açıklanabilir.
Yine de söylediklerinizle alâkalı olabilecek birkaç sanat sıralayayım ben:
kinaye: Bir şeyi hem gerçek hem de mecaz anlama gelecek şekilde kullanmak; ince alay.
tevriye: Birden fazla anlamı olan kelimenin iki anlama gelecek şekilde kullanılması.
cinas: Yazılışları aynı, anlamları farklı sözcükleri kullanma.
mecaz: Bir sözü gerçek anlamı dışında kullanma.
tariz: Anlaşılabilecek mananın tam tersini vurgulamak.
Umarım işinize yarar. Kolay gelsin.
Sizin dediğiniz gibi bir sanat ya da kavram, benim bildiğim, yok. Söylediğinize benzer şeyler var ama, sizin söylediğiniz şey çok başka ve kavram ile değil de bir kavrama kişinin kendi yüklediği anlamla alâkalı bir şey. Benim "üzüm"e "ölüm" anlamını yüklememle başkasının "meyve" anlamını yüklemesi edebiyatta özel bir kavramla değil de "anlama" ya da "anlamlar yükleme" ile açıklanabilir.
Yine de söylediklerinizle alâkalı olabilecek birkaç sanat sıralayayım ben:
kinaye: Bir şeyi hem gerçek hem de mecaz anlama gelecek şekilde kullanmak; ince alay.
tevriye: Birden fazla anlamı olan kelimenin iki anlama gelecek şekilde kullanılması.
cinas: Yazılışları aynı, anlamları farklı sözcükleri kullanma.
mecaz: Bir sözü gerçek anlamı dışında kullanma.
tariz: Anlaşılabilecek mananın tam tersini vurgulamak.
Umarım işinize yarar. Kolay gelsin.
0
ingilizcede bir kelime vardı. birkaç haftadır düşünmeme rağmen aklıma gelmiyor. thesaurus'tan falan da bulamadım. "bilmemkimin oğlu bilmemkimin sözleri gibi iki anlamlı" şeklinde açıklamışlardı kelimenin anlamını. buradaki bilmemkimler mitolojik karakterlerdi. mitolojiyle çok aram olmadığı için ne onları ne de kelimeyi bulabiliyorum. ama kabaca özetlersem kelime ambiguous gibiydi ama daha edebi bir anlam içeriyordu sanırım.
bilemiyorum bir yardımı olur mu cevabımın ama eğer kelimeyi bulursam buraya da yazarım.
bilemiyorum bir yardımı olur mu cevabımın ama eğer kelimeyi bulursam buraya da yazarım.
0
@aithra yok onlar da değil. o kadar düz bişey değil sornaya çalıştığım.
ayrıca o kadar da önemli değil. sadece merak ettiğim için sormuştum. söyliyim dedim.
ayrıca o kadar da önemli değil. sadece merak ettiğim için sormuştum. söyliyim dedim.
0
sorusoranadam
Eğer ...'ya bir mesaj gönderirsen, kendisine arkadaş listeni ve de temel, iş ve eğitim bilgilerini bir ay süre ile görebilme izni vermiş olacaksın.bunun, yani mesaj gönderdiğim kişinin profilime girmesinin önüne geçebilir miyiz? nasıl?not: kişiyi engellemeden.
Eğer ...'ya bir mesaj gönderirsen, kendisine arkadaş listeni ve de temel, iş ve eğitim bilgilerini bir ay süre ile görebilme izni vermiş olacaksın.
bunun, yani mesaj gönderdiğim kişinin profilime girmesinin önüne geçebilir miyiz? nasıl?
not: kişiyi engellemeden.
bunun, yani mesaj gönderdiğim kişinin profilime girmesinin önüne geçebilir miyiz? nasıl?
not: kişiyi engellemeden.
0
fdegir
vize basvurusunda kullanilmak uzere gerekli olan ivir zivir evrakin (emekli sandigi'ndan yazi, tapu, bordro, vs vs) cevirisi ve noter onayi lazim olacak. belge basina bu ne kadar tutar tahmininizce? ayrica 3'er kopya olacak bu cevirilerden, acaba tercumandan 1 kopya cevirttirip bunun 2 fotokopisini
vize basvurusunda kullanilmak uzere gerekli olan ivir zivir evrakin (emekli sandigi'ndan yazi, tapu, bordro, vs vs) cevirisi ve noter onayi lazim olacak. belge basina bu ne kadar tutar tahmininizce? ayrica 3'er kopya olacak bu cevirilerden, acaba tercumandan 1 kopya cevirttirip bunun 2 fotokopisini alip notere gitsek olur mu yoksa tercumandan 3 kopya seklinde mi ceviri istemeliyiz?
ayrica, aranizda ben yeminli tercumanim, eksi tarifesi uzerinden cevirini yaparim diyenleriniz de var midir? yoksa da bildiginiz, bu isi ucuza yapabilecek bir yer var midir? istanbul besiktas ve civar semtler olmasi tercih sebebidir.
ayrica, aranizda ben yeminli tercumanim, eksi tarifesi uzerinden cevirini yaparim diyenleriniz de var midir? yoksa da bildiginiz, bu isi ucuza yapabilecek bir yer var midir? istanbul besiktas ve civar semtler olmasi tercih sebebidir.
0
tercümana sadece bir kopyasının ücretini ödersiniz tabi ki.
ayrıca esas parayı tercüman değil noter alacak, haberiniz olsun. tercüme bürolarının birlikte çalıştığı noterler vardır genellikle.
beşiktaş'ta barbaros bulvarı boyunca bir sürü tercüme bürosu var.
ayrıca esas parayı tercüman değil noter alacak, haberiniz olsun. tercüme bürolarının birlikte çalıştığı noterler vardır genellikle.
beşiktaş'ta barbaros bulvarı boyunca bir sürü tercüme bürosu var.
0
aithra
şimdi şöyle:yaşları 20 ile 40 arasında değişen en az 30-35 kişi ile bir toplantı düzenliyorum 3 gün içinde. gelecek olan insanlar taa pendik'ten bayrampaşa'ya kadar çeşitli ve uzak yerlerde oturmaktalar.bu insanları nerede toplayabilirim, henüz bir karar veremedim. bir sürü fikir sundum ama gelecek
şimdi şöyle:
yaşları 20 ile 40 arasında değişen en az 30-35 kişi ile bir toplantı düzenliyorum 3 gün içinde. gelecek olan insanlar taa pendik'ten bayrampaşa'ya kadar çeşitli ve uzak yerlerde oturmaktalar.
bu insanları nerede toplayabilirim, henüz bir karar veremedim. bir sürü fikir sundum ama gelecek olanların yaşları ve toplantı yerine olan uzaklıkları nedeniyle beğenilmedi.
bu kadar geniş bir yelpazedeki insanların buluşabileceği ve oturup, çay kahve içip yemek yiyebileceği düzgün bir yer lazım bana. önerilerinizi bekliyorum. (çok acil :/ )
yer tarifi de yaparsanız çok süper olur. (havuz problemi gibi oldu)
teşekkürler.
yaşları 20 ile 40 arasında değişen en az 30-35 kişi ile bir toplantı düzenliyorum 3 gün içinde. gelecek olan insanlar taa pendik'ten bayrampaşa'ya kadar çeşitli ve uzak yerlerde oturmaktalar.
bu insanları nerede toplayabilirim, henüz bir karar veremedim. bir sürü fikir sundum ama gelecek olanların yaşları ve toplantı yerine olan uzaklıkları nedeniyle beğenilmedi.
bu kadar geniş bir yelpazedeki insanların buluşabileceği ve oturup, çay kahve içip yemek yiyebileceği düzgün bir yer lazım bana. önerilerinizi bekliyorum. (çok acil :/ )
yer tarifi de yaparsanız çok süper olur. (havuz problemi gibi oldu)
teşekkürler.
0
ne kadar bütçeniz var bilmiyorum ancak herkesi mutlu edecek tek şey, bir gezi teknesi ile anlaşıp avrupa yakasındakileri alıp, peşine üsküdar' a filan geçmek, sonra oradan diğer ekibi alıp teknede yemek yemek. böylece herkesin istediği olüyür.
0
nasıl bir toplantı yapacağınızı belirtirseniz daha çok yardımcı olunabilir.
sizin amacınız ciddi bir iş toplantısı ise en iyi yer the marmara olur. yoksa büyük bir kafe bulup gitmek lazım.
sizin amacınız ciddi bir iş toplantısı ise en iyi yer the marmara olur. yoksa büyük bir kafe bulup gitmek lazım.
0
- iş toplantısı değil.
- bütçe ayıramayız. düzgün ve geniş bir restoran&cafe soruyorum zaten.
- bütçe ayıramayız. düzgün ve geniş bir restoran&cafe soruyorum zaten.
0
sultanahmet genel de her yaşın hoşuna giden bir yerdir. bir sürü de oturulacak, sohbet edilecek mekanı var. ama çok ucuz olmayabilir.
ya da taksim'de teras katı deniz gören yerler var. çok güzeller. fiyatları da fena değil oralar olabilir belki.
ya da taksim'de teras katı deniz gören yerler var. çok güzeller. fiyatları da fena değil oralar olabilir belki.
0
fransız sokagina gidip kapali terasi olan mekanlara sorun, gece mi gunduz mu yapacaginizi bilemiyorum ama eger gunduz olacaksa zaten hafta ici sinek avliyorlar, keza hafta sonu da 30-35 kisilik gruba kimse hayir diyemez hele su zamanda. ozellikle kaziklanmamak icin (yanlis anlamayin tabii ki siz de kaziklanmamayi biliyorsunuzdur mutlaka, ben deneyimlerimden bir kuple sunmak istedim) bir kac cesit fiks menu + 1 yerli alkollu alkolsuz icecek fiyati cikarttirin ve ekstra icileceklerin de mumkunse (eger misafirlerin de bir itirazi olmazsa) masada odenmesini siddetle isteyin. belli bir yuzde garsoniye parasi kakitmak isteyeceklerdir, bunun yerine de kisi basi bahsis belirleyin, 2 lira mesela. eger gece gidecekseniz ve canli muzik varsa kisi basi ne kadar aldiklarini sorun ve mumkunse almamalarini ya da kisi basi istedikleri fiyatin ucte birini onererek misafirlerinize bunu bahsise ek olarak yansitabiilirsiniz.kolay gelsin.
0
elbar
soru başlıkta böyle biralar ne kadar zararlıdır virgül tuşum bozuk bu arada ankara da bir büfe yabancı biraları yarı fiyatına satıyor velakin biranın son kullanma tarihi geceli bir yıl olmuş biz de aldıktan sonra gördük büfe sahibi neye güveniyor hadi biz farkettik farketmeyip kafayı cekene birşey
soru başlıkta böyle biralar ne kadar zararlıdır virgül tuşum bozuk bu arada ankara da bir büfe yabancı biraları yarı fiyatına satıyor velakin biranın son kullanma tarihi geceli bir yıl olmuş biz de aldıktan sonra gördük büfe sahibi neye güveniyor hadi biz farkettik farketmeyip kafayı cekene birşey olmaz mı?
0
içene bişi olmaz da, son kullanma tarihi geçmiş bira tadından anlaşılır genellikle. içilmez o. şarap gibi diil yani...
0
1 senelik hiç içmedim ama 3-4 ay geçmiş efes ve tuborg kış birası içmiştim.Tadında hafif bir değişmede olsa genede içiliyor.
0
sadece gazı kaçıyor. bardağa koyunca köpürmüyor. su gibi, sidik gibi oluyor ama tadında bir farklılık göremedim ben.
0
normalde bayisi tarihi geçenleri yenisiyle değiştiriyor. tarihi geçmiş biraları tedarik ederken bi çakallık yapmıştır sizin bakkal, sonra satamayınca elinde patlamıştır, ondan duruyordur hala.
bence almayın.
bence almayın.
0
Tadı kesinlikle kötü olur. ben ilk yudumda anlıyorum hemen aldığım yere götürüyorum. siz de anlarsınız tadından. Yabancı bira niye alıyorsunuz? tahminimce tadı için. e o zaman bozuk yabancı biranın bir anlamı yok.
0
turkish tekila
Kaliteli erotik fantezi öyküler içeren bir blog veya site soruyorum. Nette abuk subuk bir sürü site var ama kitlesi belli, adam gibi bir site yok mu yahu? İlla hayvani mi olmak zorunda?
Kaliteli erotik fantezi öyküler içeren bir blog veya site soruyorum. Nette abuk subuk bir sürü site var ama kitlesi belli, adam gibi bir site yok mu yahu? İlla hayvani mi olmak zorunda?
0
5posta.com
doğrudan fantazi yayınları yok ama arada nerede ne var gösteriyor sayın fenasi. gerçekten kaliteli bir blog...
doğrudan fantazi yayınları yok ama arada nerede ne var gösteriyor sayın fenasi. gerçekten kaliteli bir blog...
0
baktim urban5 halen davetiyeyle aliyor uyelik. davetiye isteyen olursa sozlukten mesaj atabilirsiniz. bu da boyle bir kiyagimdir.
0
denizin kulleri
efenim ben şahsen bizzat kendim boğaziçi üniversite'sinde hazırlık okuyorum (esasen işletme öğrencisiyim). sanırım ingilizcem fena değil. ama ben konuşmak istiyorum, hem de bi işe yarasın istiyorum. staj gibi bir şey olabilir, meselaa bir turizm şirketine gitsem abi para da istemem turistlerle muhat
efenim ben şahsen bizzat kendim boğaziçi üniversite'sinde hazırlık okuyorum (esasen işletme öğrencisiyim). sanırım ingilizcem fena değil. ama ben konuşmak istiyorum, hem de bi işe yarasın istiyorum. staj gibi bir şey olabilir, meselaa bir turizm şirketine gitsem abi para da istemem turistlerle muhattap edin beni yardım edeyim size bi de belge verin sonra cv'me koyarım desem? kabul ederler mi? yani amaçlar şunlar:
1*ingilizce'mi ( gerekirse azcık almanca çok azcık da ispanyolca) kullanmak, geliştirmek.
2*stajımsı bir şey yaparak sebil gibi boş vaktimi değerlendirmek, cv'me bi şey daha koymak.
nerelereee gideyim? (dıdıdıdıt.keremcem tınısı.)
cidden nereye başvurabilirim?
-iş işçi arama değil zira burdan pek umutlu değilim, fikir alma amacındayım.-
-couch surfing vs denedim.yatıracak yerim olmayınca ses çıkmıyor kimseden.-
1*ingilizce'mi ( gerekirse azcık almanca çok azcık da ispanyolca) kullanmak, geliştirmek.
2*stajımsı bir şey yaparak sebil gibi boş vaktimi değerlendirmek, cv'me bi şey daha koymak.
nerelereee gideyim? (dıdıdıdıt.keremcem tınısı.)
cidden nereye başvurabilirim?
-iş işçi arama değil zira burdan pek umutlu değilim, fikir alma amacındayım.-
-couch surfing vs denedim.yatıracak yerim olmayınca ses çıkmıyor kimseden.-
0
ingiliz veya amerikan kültür derneğine gitsen? belki yol gösterirler. ya da mesela yabancıların da geleceği festivallerde, toplantılarda vs. mihmandarlık yapabilirsin?
0
pek ço seyehat acentesinin arayıp da bulamadığı bir kişisiniz. nisan sonu mayıs başı gibi, her hangi bir sahil kasabasına gidebilirseniz rahat iş bulursunuz. ancak oturduğunuz yerden bu tür iş bulmanzı şansa kalıyor.
arayacağınız iş, transfermanlık olsun. havaalanından kafileyi alıp, otellerine, ordan alıp havaalanına götürme işdir. otele giderken, türkiye veya geldikleri resort hakkında bilgi veririsiniz, bahşiş alırsınız. dönerken de, şen şakrak bir yolculuk yaptırırsanız ceplerinde kalan son yeteleri size verirler.
cv nize transfermanlık yaptım diye yazarsınzı. kalacak yer verirler, yemeğinizi karşılarlar. tipten bara gittiğinizde harcayacak paranız olur.
dil dile deyer, çok güzel olur...
arayacağınız iş, transfermanlık olsun. havaalanından kafileyi alıp, otellerine, ordan alıp havaalanına götürme işdir. otele giderken, türkiye veya geldikleri resort hakkında bilgi veririsiniz, bahşiş alırsınız. dönerken de, şen şakrak bir yolculuk yaptırırsanız ceplerinde kalan son yeteleri size verirler.
cv nize transfermanlık yaptım diye yazarsınzı. kalacak yer verirler, yemeğinizi karşılarlar. tipten bara gittiğinizde harcayacak paranız olur.
dil dile deyer, çok güzel olur...
0
Bir sürü yolu var istediğinizin ve hiçbiride zor değil. Turizm şirketlerinin en büyük sorunu ara eleman yani sizin talip olmanız gereken konum. Transferler , tatil bölgesinde müşterilerin ufak sorunlarını çözecek tercüme vs yapacak elemanlar yani bir şekilde gidip başvurun yada ulaşın onlara. Thomas Cook , Oad Reizen ve bir sürü acenta Türkiye ye turist getiriyor. Bunlara mail atın ve elinizi çabuk tutun.
0
kriker
Efendim, web üzerinde fotoğraflarımı saklamama, gittiğim her yerde erişmeme imkan tanıyacak bir servis aramaktayım. Parası neyse vermeye razıyım. Bu iş için un uygun çözüm Picasa mıdır, flickr mıdır? Neden?
Efendim, web üzerinde fotoğraflarımı saklamama, gittiğim her yerde erişmeme imkan tanıyacak bir servis aramaktayım. Parası neyse vermeye razıyım. Bu iş için un uygun çözüm Picasa mıdır, flickr mıdır? Neden?
0
picasa tek tık ile işleri halledebilir o yüzden candır. flickr'ı denemedim bilmiyorum.
0
picasa ile halledersin dediklerini, çok da memnun kalırsın. flickr biraz daha amatör fotoğrafçılık falan ile ilgilenip eserlerini paylaşmak isteyenler için sanırım. bende öyle bir izlenim bıraktı niyeyse. picasa'nın programcığı aracılığı ile de çok kolay düzenleme, upload, vs. yaparsın.
0
picasaweb.google.com kesinlikle. Hem artık yüz tanıması falan da var tadından yenmiyor valla. Bütün albümleri oraya da kopyalıyoruz. Kalite gibi bir derdimiz yok boyutlarını küçültüp bir sürü yer kazanıp öyle gönderiyoruz. Şukela.
0
photobucket.com var bir de.
flickr bir ay içerisinde 200den fazla yükleme kabul etmiyor, yüklerseniz de eski fotoğraflarını görünmez yapıyor, bir şeyleri silmek zorunda kalıyorsunuz vs. (ücretsiz üyelikte).
picasa'nın kullanımı flickr'a göre daha karışık ve sıkıcı bence.
flickr bir ay içerisinde 200den fazla yükleme kabul etmiyor, yüklerseniz de eski fotoğraflarını görünmez yapıyor, bir şeyleri silmek zorunda kalıyorsunuz vs. (ücretsiz üyelikte).
picasa'nın kullanımı flickr'a göre daha karışık ve sıkıcı bence.
0
pozitif dusunce de kazanir
kendimi bildim bileli unutkan bir insanım. ama evde anahtar unutma, ocağı açık unutma, sevgilinin doğun gününü unutma gibisinden değil. hatta geçmişe dair çoğu şeyi de hatırladığım oluyor.benim unutkanlığım anlık. mesela hiç abartmıyorum login olana kadar ne soru soracağımı bile unuttum, 4-5 saniye
kendimi bildim bileli unutkan bir insanım. ama evde anahtar unutma, ocağı açık unutma, sevgilinin doğun gününü unutma gibisinden değil. hatta geçmişe dair çoğu şeyi de hatırladığım oluyor.
benim unutkanlığım anlık. mesela hiç abartmıyorum login olana kadar ne soru soracağımı bile unuttum, 4-5 saniye düşününce çaktı beynimde.
2 saniye önce başka bi sitede bişey görüyorum, bakalım sözlük ne demiş bunun hakkında diye düşünüp sözlüğü açana kadar neye bakacağımı unutuyorum. ve bu sık sık başıma geliyor çok sinir bozucu!
bir örnek daha, "yaa bişey dicektim ama unuttum" olayı da çok sık geliyor başıma.
ne yapmalıyım yaw kurtarın beni bu dertten!
benim unutkanlığım anlık. mesela hiç abartmıyorum login olana kadar ne soru soracağımı bile unuttum, 4-5 saniye düşününce çaktı beynimde.
2 saniye önce başka bi sitede bişey görüyorum, bakalım sözlük ne demiş bunun hakkında diye düşünüp sözlüğü açana kadar neye bakacağımı unutuyorum. ve bu sık sık başıma geliyor çok sinir bozucu!
bir örnek daha, "yaa bişey dicektim ama unuttum" olayı da çok sık geliyor başıma.
ne yapmalıyım yaw kurtarın beni bu dertten!
0
bu dertten bende de var ve başka arkadaşlarımda da var. üzerimdekileri çıkarırken gözlüğü koyduğum yeri unutuyom lan ben de ara sıra :) acaba diyorum erken bunamamı lan bu diye düşünüp tırs mıyor değilim. ama çoğu kişide olduğu aklıma gelince rahatlıyorum. heralde gençliğimizden olsa gerek.
0
tipatip aynisina sahibim. 15-16 sene evvelki seyleri, suratlari sahane hatirlarim. Fakat ornegin 2sn once dusundugum seyi unutuyorum ki bu son 2 senedir olmakta. Onceden kesinlikle unutmazdim.
Kafayi bir yerlere vurunca falan mi oldu diye merak ediyorum bende..
Kafayi bir yerlere vurunca falan mi oldu diye merak ediyorum bende..
0
şu sıralarda sıklıkla oluyorsa uyku düzensizliğinden ya da beslenme alışkanlığının değişmesinden falan kaynaklanıyor olabilir mi acaba ?
0
aynı dert bende de vardı. inanılmaz uyku düzensizliği ve yoğun çalışma temposundan ötürü. uykuyu düzene soktum sayılır. şimdi fena değilim. uykuya dikkat etmek lazım.
0
maresal jedi
Şöyle kimi zaman TRT3 tadında kimi zaman TRT1 tadında arada biraz daha farklı, klasik müzik yayını yapan, efendime söyleyim, böyle sanattır tarihtir, filmdir, kitaptır, müziktir bunlardan herhangi biridir ya da hepsi birden güzel yayınlar yapan radyo kanalları rica ediyorum. İnternet dinleyebilinece
Şöyle kimi zaman TRT3 tadında kimi zaman TRT1 tadında arada biraz daha farklı, klasik müzik yayını yapan, efendime söyleyim, böyle sanattır tarihtir, filmdir, kitaptır, müziktir bunlardan herhangi biridir ya da hepsi birden güzel yayınlar yapan radyo kanalları rica ediyorum. İnternet dinleyebilinecek de olsun değme keyfime....
0
(bkz: ayışığında agora) radyo odtüde böyle bir program var, pazarları saat 8 de. çok durağan ama güzel
0
musicovery.com
grooveshark.com
deezer.com
ayrıca media player ya da winamp'ın radyolarından search yapın.
grooveshark.com
deezer.com
ayrıca media player ya da winamp'ın radyolarından search yapın.
0
sourberry. program listesinden programlara bakabilirsin. klasik müzik çalan muhteşem programlar var. (çat diye aklıma geleni yazıyorum dört telli klasik) filmle ilgili demişsin, onun için de program var: (bkz: dedirten film müzikleri)
dinle dinledikçe hoşuna giden programlar artar=)
bilmeyenler için hatırlatayım. sözlüğümüzün radyosudur kendisi. adresi de şudur: www.sourberry.org
dinlemek içinse www.sourberry.org (sorunla karşılaşırsanız sayfanın altındaki küçük fontta yazılara da göz atmanızı öneririm. en olmadı burada sorabilirsiniz)
dinle dinledikçe hoşuna giden programlar artar=)
bilmeyenler için hatırlatayım. sözlüğümüzün radyosudur kendisi. adresi de şudur: www.sourberry.org
dinlemek içinse www.sourberry.org (sorunla karşılaşırsanız sayfanın altındaki küçük fontta yazılara da göz atmanızı öneririm. en olmadı burada sorabilirsiniz)
0
kutuyusuk
bilindiği üzere bu tarih üzerinde çok duruluyor ve bir çok farklı kaynağın bu tarih hakkındaki öngürüsü şaşaırtıcı derecede benzerlik taşıyor.21 aralık 2012 tarihinin maya takviminin son günü olması, islam inancına göre kıyametin cuma günü ve aşure günü kopacak olması, 23 kasım 2012 tarihinin hem aş
bilindiği üzere bu tarih üzerinde çok duruluyor ve bir çok farklı kaynağın bu tarih hakkındaki öngürüsü şaşaırtıcı derecede benzerlik taşıyor.
21 aralık 2012 tarihinin maya takviminin son günü olması, islam inancına göre kıyametin cuma günü ve aşure günü kopacak olması, 23 kasım 2012 tarihinin hem aşure hem cuma günü olması. 23 kasım ve 21 aralık tarihleri arasında bir ay döngüsü kadar zaman bulunması. çinlilere ait 3000 yıllık metinlerde öngörülen dünyanın sonu tarihinin 21 aralık 2012 ile çakışması, nostradamus un 2012 üzerinde özellikle durması...
gider böyle. aslında çok fazla korkmuyorum bu ihtimalden. ama çok şaşırtıcı. 2012 yılı dünyanın sonu diyelim. yine islamiyet penceresinden bakarsak (beni de ilgilendiren bu pencereden yapılan yorumlar aslında) kıyamet alametlerinden güneş in batıdan doğuşmeselesi (ki bunu bir çok islam alimi açıkça bir batıdan doğuş olarak tasvir etmiş, manyetik kutupların yeri değişecek böylece güneş batıdan doğmuş olacak vs. bunları eledim), hz. isa nın gelecek olması ve ayet ve hadislerle sabit olan Allah'ın nurunu tamamlayacak olması (tüm dünyanın müslüman olması) alametleri var. bunlar oldu da biz mi farketmedik?
kısacası bu konu ilgimi çekiyor ve özellikle islamiyet ve bilim çerçevesinden olayı irdelemek istiyorum. bu konu hakkında mantıklı-mantıksız görüşü olanlar var mıdır? bu konu hakkında söylenecek herşeyi dinlemeye-okumaya hazırım.
21 aralık 2012 tarihinin maya takviminin son günü olması, islam inancına göre kıyametin cuma günü ve aşure günü kopacak olması, 23 kasım 2012 tarihinin hem aşure hem cuma günü olması. 23 kasım ve 21 aralık tarihleri arasında bir ay döngüsü kadar zaman bulunması. çinlilere ait 3000 yıllık metinlerde öngörülen dünyanın sonu tarihinin 21 aralık 2012 ile çakışması, nostradamus un 2012 üzerinde özellikle durması...
gider böyle. aslında çok fazla korkmuyorum bu ihtimalden. ama çok şaşırtıcı. 2012 yılı dünyanın sonu diyelim. yine islamiyet penceresinden bakarsak (beni de ilgilendiren bu pencereden yapılan yorumlar aslında) kıyamet alametlerinden güneş in batıdan doğuşmeselesi (ki bunu bir çok islam alimi açıkça bir batıdan doğuş olarak tasvir etmiş, manyetik kutupların yeri değişecek böylece güneş batıdan doğmuş olacak vs. bunları eledim), hz. isa nın gelecek olması ve ayet ve hadislerle sabit olan Allah'ın nurunu tamamlayacak olması (tüm dünyanın müslüman olması) alametleri var. bunlar oldu da biz mi farketmedik?
kısacası bu konu ilgimi çekiyor ve özellikle islamiyet ve bilim çerçevesinden olayı irdelemek istiyorum. bu konu hakkında mantıklı-mantıksız görüşü olanlar var mıdır? bu konu hakkında söylenecek herşeyi dinlemeye-okumaya hazırım.
0
valla inançlı bir insan olarak görürüm kendimi, o kadarda okumuşluğum/görmüşlüğüm vardır büyük ihtimal ama hiç bir yerde kıyametin cuma günü ve aşure günü olacağını görmedim/duymadım. akşam namazı vakti filan diye duydum ama cuma ve aşure gününü ilk kez duyuyorum.
yani sanki en baştan yanlış yerden başlıyormuşsunuz gibi geldi.
ha ayrıca kıyametin alametleri bir çoktur. ve bu alametlerin içinde hz. isa gelecek diye bir şeyde yoktur.
son olarak islamda der ki;
kıyametin ne zaman kopacağını sadece allah bilir. kafa yormaya değmez bence. hiç ölmeyecekmiş gibi öbür dünyaya, yarın ölecekmiş gibi bu dünyaya çalışırsak herşey güllük gülistanlık olur sanki.
yani sanki en baştan yanlış yerden başlıyormuşsunuz gibi geldi.
ha ayrıca kıyametin alametleri bir çoktur. ve bu alametlerin içinde hz. isa gelecek diye bir şeyde yoktur.
son olarak islamda der ki;
kıyametin ne zaman kopacağını sadece allah bilir. kafa yormaya değmez bence. hiç ölmeyecekmiş gibi öbür dünyaya, yarın ölecekmiş gibi bu dünyaya çalışırsak herşey güllük gülistanlık olur sanki.
0
mantıksız olan: o gün doğumgünüm, öyle bir şey olursa olay çıkartırım.
mantıklı olan: bunlar önceden kesinlikle bilinemez. kıyametin kopacağının bile garantisi yok.
mantıklı olan: bunlar önceden kesinlikle bilinemez. kıyametin kopacağının bile garantisi yok.
0
@etna:
"bana günler sunuldu. cuma gününü gördüm; onun güzelliği ve nuru hoşuma gitti. orada siyah nokta şeklinde bir şey gördüm. "bu nedir?" diye sordum. "kıyamet onun içinde" kopacaktır" denildi. (Abdürrezzak San'ani, Musannef, III/256, No. 5559, 5560).
“Üzerine güneşin doğduğu en hayırlı gün Cuma günüdür. Adem o gün yaratılmış, o gün Cennete konmuş ve o gün Cennetten çıkarılmıştır. Kıyamet de başka bir günde değil, Cuma günü kopacaktır.” (Müslim, Cuma, l8)
kıyametin cuma günü kopacağına dair iki hadis-i şerif.
Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurdu: İsa bin Meryem adil bir hakim ve adaletli bir imam (devlet başkanı) olarak (gökten yere) inmedikçe kıyamet kopmayacaktır. O, (indiğinde) haçı kıracak, domuzu öldürecek, cizyeyi kaldıracaktır. Mal da o kadar çoğalacaktır ki hiç bir kimse mal kabul etmeyecektir.
bu da hz. isa nın yeryüzüne geleceğinin kıyamet alameti olduğuna dair...
kıyametin aşure gününe denk gelmesi konusu da bir çok kişi tarafından kabul edilir. ama bu konuda hadis veya herhangi bir ayet bilmiyorum. internette bunu buldum. tabi bunu kesin olarak kabul etmemek normaldir.
Aşure günü
Bu günde mahlukatın yaradılmasından itibaren çok büyük hadiseler zuhur etmiştir:
bunlardan bağzıları şunlardır :Ogün;
__Semavat ve arz, arş, cennet, cehennem, gökler, yer, ay, yıldızlar, yaratıldı
Adem (A.S)yaratıldı., cennete girdi,tevbesi kabul edildi.
İbrahim (A.S)doğdu, ateşten kurtuldu.
Musa(A.S)Firavn'ün zulmünden kurtulup firavn helak oldu.
İdris (A.S)yüksek makama çıkarıldı.
Nuh (A.S)ın gemisi tufandan kurtulup karaya çıktı.
Süleyman A.S)'a saltanat verildi.
Yunus (A.S)balığın karnından kurtuldu.
Yusuf(A.S)kuyudan çıkarıldı. yahya (A.S)'ın gözleri açıldı
Eyüp(A.S)hstalıktan kurtulup şifa buldu.
yeryüzüne ilk yağmur (Allah'ın rahmeti)yağdı.
efendimiz(s.a.v)'in torunu H.HÜSEYİN (R.A)şehit edildi.ve kıyametin kopmasıda aşure günü olacaktır.imamı gazali mükaşefetül kulübtercümesi sahife 699
"bana günler sunuldu. cuma gününü gördüm; onun güzelliği ve nuru hoşuma gitti. orada siyah nokta şeklinde bir şey gördüm. "bu nedir?" diye sordum. "kıyamet onun içinde" kopacaktır" denildi. (Abdürrezzak San'ani, Musannef, III/256, No. 5559, 5560).
“Üzerine güneşin doğduğu en hayırlı gün Cuma günüdür. Adem o gün yaratılmış, o gün Cennete konmuş ve o gün Cennetten çıkarılmıştır. Kıyamet de başka bir günde değil, Cuma günü kopacaktır.” (Müslim, Cuma, l8)
kıyametin cuma günü kopacağına dair iki hadis-i şerif.
Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurdu: İsa bin Meryem adil bir hakim ve adaletli bir imam (devlet başkanı) olarak (gökten yere) inmedikçe kıyamet kopmayacaktır. O, (indiğinde) haçı kıracak, domuzu öldürecek, cizyeyi kaldıracaktır. Mal da o kadar çoğalacaktır ki hiç bir kimse mal kabul etmeyecektir.
bu da hz. isa nın yeryüzüne geleceğinin kıyamet alameti olduğuna dair...
kıyametin aşure gününe denk gelmesi konusu da bir çok kişi tarafından kabul edilir. ama bu konuda hadis veya herhangi bir ayet bilmiyorum. internette bunu buldum. tabi bunu kesin olarak kabul etmemek normaldir.
Aşure günü
Bu günde mahlukatın yaradılmasından itibaren çok büyük hadiseler zuhur etmiştir:
bunlardan bağzıları şunlardır :Ogün;
__Semavat ve arz, arş, cennet, cehennem, gökler, yer, ay, yıldızlar, yaratıldı
Adem (A.S)yaratıldı., cennete girdi,tevbesi kabul edildi.
İbrahim (A.S)doğdu, ateşten kurtuldu.
Musa(A.S)Firavn'ün zulmünden kurtulup firavn helak oldu.
İdris (A.S)yüksek makama çıkarıldı.
Nuh (A.S)ın gemisi tufandan kurtulup karaya çıktı.
Süleyman A.S)'a saltanat verildi.
Yunus (A.S)balığın karnından kurtuldu.
Yusuf(A.S)kuyudan çıkarıldı. yahya (A.S)'ın gözleri açıldı
Eyüp(A.S)hstalıktan kurtulup şifa buldu.
yeryüzüne ilk yağmur (Allah'ın rahmeti)yağdı.
efendimiz(s.a.v)'in torunu H.HÜSEYİN (R.A)şehit edildi.ve kıyametin kopmasıda aşure günü olacaktır.imamı gazali mükaşefetül kulübtercümesi sahife 699
0
şu tarihte kıyamet kopacak denmez çünkü öyle bir bilgi gelmedi, gelmeyecek. ancak kıyamet alametleri dediğimiz şeyler olabilir. etna da demiş, sadece allah bilir kıyametin vaktini.
0
rectoa: tabi ki sadece Allah bilir kıyamet vaktini.
“Sana kıyametin ne zaman kopacağını soruyorlar. De ki: Onun bilgisi ancak Rabbimin katındadır. Onu vaktinde ancak O (Allah) ortaya çıkaracaktır. O göklere de, yere de ağır basmıştır. O, size ancak ansızın gelecektir. Sanki senin ondan haberin varmış gibi sana soruyorlar. De ki: Onun bilgisi sadece Allah katındadır. Fakat insanların çoğu bilmiyorlar." (A’râf,187)
hani baştan dedim ya islamiyet ve bilim çerçevesinde iredeleyelim konuyu diye. o yüzden bu kaynakları vermekte sakınca görmüyorum.
bir de şunu eklemek istiyorum. bu tarihte kıyamet mi kopacak gibi sığ bir soru sormadım en başından beri. bu tarihin birçok farklı kültürde anlamları olması sizce de garip değil mi? neler söylemek istersiniz bu konuda?
soru budur.
“Sana kıyametin ne zaman kopacağını soruyorlar. De ki: Onun bilgisi ancak Rabbimin katındadır. Onu vaktinde ancak O (Allah) ortaya çıkaracaktır. O göklere de, yere de ağır basmıştır. O, size ancak ansızın gelecektir. Sanki senin ondan haberin varmış gibi sana soruyorlar. De ki: Onun bilgisi sadece Allah katındadır. Fakat insanların çoğu bilmiyorlar." (A’râf,187)
hani baştan dedim ya islamiyet ve bilim çerçevesinde iredeleyelim konuyu diye. o yüzden bu kaynakları vermekte sakınca görmüyorum.
bir de şunu eklemek istiyorum. bu tarihte kıyamet mi kopacak gibi sığ bir soru sormadım en başından beri. bu tarihin birçok farklı kültürde anlamları olması sizce de garip değil mi? neler söylemek istersiniz bu konuda?
soru budur.
0
2012 hakkında ben de çok şey duydum. 2000 hakkında da duymuştum. 1999 hakkında da... [09.09.1999, 19.09]
kıyametin ne zaman kopacağını hiçbir yaratılmış bilemez. antik çağlardan kalan metinlerde ahir zamandan bahsedilmiş, asr-ı saadette yaşayanlar ahir zamanı yaşadıklarını söylermiş, daha sonraki nesiller de kıyamet alametlerinin çoğaldığını, kıyametin yaklaştığını söyleyip durmuşlar. şimdikiler gibi.
belkim 1000 sene daha devam edecek bu hayat, kim bilir...
geleceğe dair söylenen sözlere temkinli yaklaşmak lazım.
etna hoş demiş; hiç ölmeyecekmiş gibi bu dünyaya, yarın ölecekmiş gibi öbür tarafa...
kıyametin ne zaman kopacağını hiçbir yaratılmış bilemez. antik çağlardan kalan metinlerde ahir zamandan bahsedilmiş, asr-ı saadette yaşayanlar ahir zamanı yaşadıklarını söylermiş, daha sonraki nesiller de kıyamet alametlerinin çoğaldığını, kıyametin yaklaştığını söyleyip durmuşlar. şimdikiler gibi.
belkim 1000 sene daha devam edecek bu hayat, kim bilir...
geleceğe dair söylenen sözlere temkinli yaklaşmak lazım.
etna hoş demiş; hiç ölmeyecekmiş gibi bu dünyaya, yarın ölecekmiş gibi öbür tarafa...
0
kıyamet zamanı herkesin müslüman olması ve isa nın gelecek olması sadece duyuntulardır. kuranda falan böyle bir ibare yok. kıyamet öncesinde o kadar belirgin bir şeyler olsa (son an dışında) herkes müslüman olurdu zaten. insan iradesi kesin olandır. buna asla dokunulmaz. herkesin müslüman olacağı falan yok. cuma günü kıyametin kopacağı da tamamen bir efsane. doğruluğu emin olmayan, büyük ihtimalle uydurma olan hadislerde geçer o.
kıyamet dediğin olay, bilim açısından da illa ki kopacak. küresel ısınma, bilmem hangi boşluktaki delik falan bence ciddi şeyler. ama direkt kuran da zaman belirtilmemiştir.
kıyamet dediğin olay, bilim açısından da illa ki kopacak. küresel ısınma, bilmem hangi boşluktaki delik falan bence ciddi şeyler. ama direkt kuran da zaman belirtilmemiştir.
0
islam inancında dünyanın son anlarına doğru herkesin müslüman olacağını ayetler de hadisler de açık-kapalı belirtmiş. ben bir çok islam aliminin eserlerinde bu alameti onayladıklarını gördüm. tabi inanç meselesidir. bunları işin uzmanlarına bırakalım.
bir çok farklı kültürün birbirinden habersiz oldukları bir dönemde 2012 tarihine dikkat çekmeleri nasıl açıklanabilir? 2000 veya 2006 da böyle bir durum yoktu?
bir çok farklı kültürün birbirinden habersiz oldukları bir dönemde 2012 tarihine dikkat çekmeleri nasıl açıklanabilir? 2000 veya 2006 da böyle bir durum yoktu?
0
whowillsurvive2012.com where is your god now? dedirten bir trailer. :)
2012 ile ilgili astronomik yaklaşımlar var. bunlardan önemli gördüğüm iki tanesi şöyle:
dünyanın samanyolu galaksisine ait olmadığını, zamanında samanyolu ile çarpışmış başka bir galaksiden kurtularak 2012 yılında samanyolu'nun çekimine geçeceği söyleniyor. hatta samanyolunu bu nedenle gece gökyüzünde batı -doğu yerine kuzey-güney düzleminde görüyormuşuz.
bir diğer fikir de samanyolu diskinin üst (veya alt) tarafında bulunduğumuz, o tarihte samanyolu ile aynı düzleme geçeceğimiz ve daha sonrasında ise diskin altına (veya üstüne) doğru ilerleyeceğimizdir.
2012 ile ilgili astronomik yaklaşımlar var. bunlardan önemli gördüğüm iki tanesi şöyle:
dünyanın samanyolu galaksisine ait olmadığını, zamanında samanyolu ile çarpışmış başka bir galaksiden kurtularak 2012 yılında samanyolu'nun çekimine geçeceği söyleniyor. hatta samanyolunu bu nedenle gece gökyüzünde batı -doğu yerine kuzey-güney düzleminde görüyormuşuz.
bir diğer fikir de samanyolu diskinin üst (veya alt) tarafında bulunduğumuz, o tarihte samanyolu ile aynı düzleme geçeceğimiz ve daha sonrasında ise diskin altına (veya üstüne) doğru ilerleyeceğimizdir.
0
uuv, fena sarmışsınız gibi.
1.(şaşırtmacalı soru) islamiyet'te cuma diyorsa ve mayalar da 21 aralık 2012 diyor ve bugün de cumaya geliyorsa ve gerçekten kıyamet bugün kopacaksa mayalar neden müslüman değil?
2. kıyametin büyük ve küçük birçok alameti daha var. bunlardan biri de kıyamet kopacağı zaman yeryüzünde gerçek müslüman kalmamış olması (bu nokta yazdığınız inanışlarla ne kadar çelişiyor, farkında mısınız?).
3. bir takım hristiyan mezheplerine göre dünyada hala yaşayan 9bin meshedilmiş insan var (gökteki krallıkta yaşama umudu olan insanlar). bunlar ölmeden kıyamet kopmayacak diyorlar. bu meshedilmişlerin ölmesi de en az 60 yılı bulur, tabi başka meshedilmiş doğmazsa.
4. kıyamet, armegedon vs. vs. beklemediğimiz bir anda gelecek birçok inanışa göre. insanlar bunu hesap edebilselerdi her şey ne kadar kolay olurdu, öyle değil mi? :)
..bu arada, 1800lü yılların sonuna doğru insanlar kıyametin kopacağına inandılar, kutsal kitaba göre bu tarihi hesaplamışlardı ama hiçbir şey olmadı. 1912-14 arasında tekrar kıyametin kopacağını sandılar ama kıyamet kopmasa da çok benzeri bir olay oldu, 1. dünya savaşı.
1960lı yıllarda yine kıyametin kopacağını sandılar ve hatta mal-mülk satıp çadırlarda yaşadı bir kısım hristiyanlar ama kıyamet yine kopmadı. hatta bu çadırlarda yaşayıp da kıyameti bekleyenlerin bir kısmı inançlarını da yitirdi. onlara açıkça siz bilemezsiniz diye bildirildiği halde hesaplamaya girişmişler :) herneyse..
islamiyet'te öğretilen de(ya da ana-babamızın bize öğrettiğine göre) cuma günü akşam namazından sonra kıyametin kopacağıdır (akşam namazının farzının önce kılınmasının sebebi budur, kıyamete yetişmek). o gün sabah güneş batıdan doğar ve akşamı kıyamet kopar. hatta o günle ilgili bir sürü hikaye daha var.
bla bla..
özetle, herkes kıyametle uğraşıyor.
1999'da da kıyamet kopacağını söyleyen insanlar vardı.
1.(şaşırtmacalı soru) islamiyet'te cuma diyorsa ve mayalar da 21 aralık 2012 diyor ve bugün de cumaya geliyorsa ve gerçekten kıyamet bugün kopacaksa mayalar neden müslüman değil?
2. kıyametin büyük ve küçük birçok alameti daha var. bunlardan biri de kıyamet kopacağı zaman yeryüzünde gerçek müslüman kalmamış olması (bu nokta yazdığınız inanışlarla ne kadar çelişiyor, farkında mısınız?).
3. bir takım hristiyan mezheplerine göre dünyada hala yaşayan 9bin meshedilmiş insan var (gökteki krallıkta yaşama umudu olan insanlar). bunlar ölmeden kıyamet kopmayacak diyorlar. bu meshedilmişlerin ölmesi de en az 60 yılı bulur, tabi başka meshedilmiş doğmazsa.
4. kıyamet, armegedon vs. vs. beklemediğimiz bir anda gelecek birçok inanışa göre. insanlar bunu hesap edebilselerdi her şey ne kadar kolay olurdu, öyle değil mi? :)
..bu arada, 1800lü yılların sonuna doğru insanlar kıyametin kopacağına inandılar, kutsal kitaba göre bu tarihi hesaplamışlardı ama hiçbir şey olmadı. 1912-14 arasında tekrar kıyametin kopacağını sandılar ama kıyamet kopmasa da çok benzeri bir olay oldu, 1. dünya savaşı.
1960lı yıllarda yine kıyametin kopacağını sandılar ve hatta mal-mülk satıp çadırlarda yaşadı bir kısım hristiyanlar ama kıyamet yine kopmadı. hatta bu çadırlarda yaşayıp da kıyameti bekleyenlerin bir kısmı inançlarını da yitirdi. onlara açıkça siz bilemezsiniz diye bildirildiği halde hesaplamaya girişmişler :) herneyse..
islamiyet'te öğretilen de(ya da ana-babamızın bize öğrettiğine göre) cuma günü akşam namazından sonra kıyametin kopacağıdır (akşam namazının farzının önce kılınmasının sebebi budur, kıyamete yetişmek). o gün sabah güneş batıdan doğar ve akşamı kıyamet kopar. hatta o günle ilgili bir sürü hikaye daha var.
bla bla..
özetle, herkes kıyametle uğraşıyor.
1999'da da kıyamet kopacağını söyleyen insanlar vardı.
0
@aithra: aslında söylediklerim çelişmiyor. yanlış anlamamanızı rica ederek söylüyorum. konuya islamiyet çerçevesinden bakmaya çalışmışsınız ama becerememiş, yanlış çıkarımlarda bulunmuşsunuz:
1. mayaların cuma gününe dikkat çekmesi onların müslaman olmalarını gerektirmez. nasıl ki ateist bir bilim adamı everenin bir noktadan meydana geldiğini kabul ediyor, ve bunu islamiyet inancıda kabul ediyor. bu bilim adamının müslüman olması mı gerekiyor? müslüman olmayanlar yaratıcının taktir ettiklerini tahmin edemez mi? ilim sadece müslümanlara mı verilmiş? ya da bu özellik sadece müslümanlara mı atfedilmiş?
ya da mayalar bu takvimi hazırladıkalrında islamiyet diye bin din mi vardı? bunları da hesaba katın.
2.kıyametin bir alameti de dünya da gerçek müslümanların kalmamış olmasıdır. doğrudur. ama bu hz. isa nın dünyaya gelip altın çağ ı getirmesinden sonra olacaktır. zaten geçek müslümanların kalmamasının en büyük sebeplerinden birisi de bu rehavet çağında gelen zenginlik ve bolluktur. bunun neresi çelişki? dediğim gibi bu çerçeveden bakmayı becerememişsiniz.
3. hristiyan mezhepleri de beni ilgilendirmiyor. ben inandığım din penceresinden bakıyorum olaya. tabi bu da bir yorumdur. ama sanırım bir müslüman önce kendi dininin alametlerini dikkate alır.
4. yukarıda da örnek verdiğim ayet te zaten bu dediğinizi kabul ettim. ama dediğim gibi bu tarihte kıyamet olmasa bile bir şeyler bekleniyor. işte bunun cevabını da son cümlelerinizden aldım. yani kıyamet olmasa da büyük bir olay... evet bu olabilir.
1. mayaların cuma gününe dikkat çekmesi onların müslaman olmalarını gerektirmez. nasıl ki ateist bir bilim adamı everenin bir noktadan meydana geldiğini kabul ediyor, ve bunu islamiyet inancıda kabul ediyor. bu bilim adamının müslüman olması mı gerekiyor? müslüman olmayanlar yaratıcının taktir ettiklerini tahmin edemez mi? ilim sadece müslümanlara mı verilmiş? ya da bu özellik sadece müslümanlara mı atfedilmiş?
ya da mayalar bu takvimi hazırladıkalrında islamiyet diye bin din mi vardı? bunları da hesaba katın.
2.kıyametin bir alameti de dünya da gerçek müslümanların kalmamış olmasıdır. doğrudur. ama bu hz. isa nın dünyaya gelip altın çağ ı getirmesinden sonra olacaktır. zaten geçek müslümanların kalmamasının en büyük sebeplerinden birisi de bu rehavet çağında gelen zenginlik ve bolluktur. bunun neresi çelişki? dediğim gibi bu çerçeveden bakmayı becerememişsiniz.
3. hristiyan mezhepleri de beni ilgilendirmiyor. ben inandığım din penceresinden bakıyorum olaya. tabi bu da bir yorumdur. ama sanırım bir müslüman önce kendi dininin alametlerini dikkate alır.
4. yukarıda da örnek verdiğim ayet te zaten bu dediğinizi kabul ettim. ama dediğim gibi bu tarihte kıyamet olmasa bile bir şeyler bekleniyor. işte bunun cevabını da son cümlelerinizden aldım. yani kıyamet olmasa da büyük bir olay... evet bu olabilir.
0
25.000 tl sine o tarihte kıyametin kopmayacağına iddiaya girerim.istediğiniz rakamla girebilirsiniz bahse ben o karşılığında o kadar veriyorum.
kaldı ki cuma günü olsa bile bize göre cumartesi olan bir günde veya bir başka yere göre perşembe olan bir günde de kopabilir.akşam vakti olayı ise zaten kolpa. çünkü bir günün 24 saatinin her anı yerkürenin bir yerlerinde akşam namazı vaktidir.sonuç perşembe den cumartesiye kadar tehlikedeyiz namaz niyaz zinhar terkedilmeye diğer günler rahat olun.relax.
kaldı ki cuma günü olsa bile bize göre cumartesi olan bir günde veya bir başka yere göre perşembe olan bir günde de kopabilir.akşam vakti olayı ise zaten kolpa. çünkü bir günün 24 saatinin her anı yerkürenin bir yerlerinde akşam namazı vaktidir.sonuç perşembe den cumartesiye kadar tehlikedeyiz namaz niyaz zinhar terkedilmeye diğer günler rahat olun.relax.
0
bir şey daha eklemek istiyorum. o günü dünyanın sonu olarak yorumlayanlar da var tabi ama genellikle bir takvimin (yani bir dönemin) sonu olarak yorumlanıyor. örneğin yeni bir buluş ile (sağlık, genetik, silah sanayi, enerji, felsefe, astro fizik, özellikle kuantum fiziği vd alanlarda) bir devir kapanacak, yeni bir devir açılacak. insanların kafasında yeni nöron bağlantıları oluşabilir, yaşam tarzı değişebilir, mesela son gidişatta ekonomik düzen tamamen değişebilir. kapitalizm çökebilir. kimbilir. eğlenceli bişiler olsun da. :)
0
mayaların cuma gününe dikkat çektiğini söylemedim ki. onlar sadece tarihe dikkat çekiyorlar, siz o günün cumaya denk geldiğini söylüyorsunuz. ayrıca mayaların zamanında islamiyet diye bir din olması gerekmez, bir noktada birleştiklerini keşfettiyseniz başka noktalarda da paralellik aramalısınız bu şekilde karşılaştırmak için.
2.becerip beceremediklerimi listelediğiniz için teşekkürler. fakat bir de şöyle açıklayayım: herkesin müslüman olması vs. demişsiniz ama gerçek müslüman kalmayacak denmiş. bence bunlar apaçık şekilde çelişiyor ve hatta çelişmese bile şu noktaya varıyor: herkes kendini über müslüman sanacak ama aslında hiçbiri hiçbir şeyi layıkıyla bilip yapmayacak (bu nokta günümüze ne kadar da benziyor).
3. o zaman mayaları bir kenera bırakın da müslümanlığın gereklerine göre yaşayın, neden mayaları bu işe karıştırıyorsunuz? dininizin söylediklerinin mayaların desteğine mi ihtiyacı var? hem mayaların uyduruk takvimine inanıp diğer bir dinin inancını kenara itmenizin sebebi bence ancak o dine karşı geliştirdiğiniz bir ön yargı falan olabilir.
herneyse, boş işler bunlar.
sevgilerle..
2.becerip beceremediklerimi listelediğiniz için teşekkürler. fakat bir de şöyle açıklayayım: herkesin müslüman olması vs. demişsiniz ama gerçek müslüman kalmayacak denmiş. bence bunlar apaçık şekilde çelişiyor ve hatta çelişmese bile şu noktaya varıyor: herkes kendini über müslüman sanacak ama aslında hiçbiri hiçbir şeyi layıkıyla bilip yapmayacak (bu nokta günümüze ne kadar da benziyor).
3. o zaman mayaları bir kenera bırakın da müslümanlığın gereklerine göre yaşayın, neden mayaları bu işe karıştırıyorsunuz? dininizin söylediklerinin mayaların desteğine mi ihtiyacı var? hem mayaların uyduruk takvimine inanıp diğer bir dinin inancını kenara itmenizin sebebi bence ancak o dine karşı geliştirdiğiniz bir ön yargı falan olabilir.
herneyse, boş işler bunlar.
sevgilerle..
0
@aithra: yazdıklarımda ilimin sadece müslümanlara verilmediğini söyledim. mayalar astronomide çok ileriydiler. bu yüzden onların 21 aralık 2012 tarihini bir dönüm kabul etmiş olmaları benim de acaba larıma ortam hazırladı ki dediğim gibi bunu mayalar gibi astronomide ileri bir topluluk söylüyorsa dikkate almak lazım.
"1.(şaşırtmacalı soru) islamiyet'te cuma diyorsa ve mayalar da 21 aralık 2012 diyor ve bugün de cumaya geliyorsa ve gerçekten kıyamet bugün kopacaksa mayalar neden müslüman değil?" bu cümleleriniz sebebiyle mayalar ve müslümanlık ilişkisini kurdum. sanırım neden müslüman olmadıklarını siz de ben de sorgulamıyoruz.
dinimin söylediklerinin mayaların veya çinlilerin söylediklerine ihtiyacı yok ama dediğim gibi ilim sadece müslümanlara ya da yaratıcıya inananlara atfedilmedi. dünyanın bugünkü teknolojiye sahip olmasının sebebi sadece müslümanlar mıydı? diğer kültürlerin dediğini neden dikkate almayalım?
ayrıca mayaların takvimini benimseyip dinimin söylediklerini kenara atmış değilim. en baştan beri söylediklerimi hadis ve ayetlerle desteklemeye çalışıyorum.
"1.(şaşırtmacalı soru) islamiyet'te cuma diyorsa ve mayalar da 21 aralık 2012 diyor ve bugün de cumaya geliyorsa ve gerçekten kıyamet bugün kopacaksa mayalar neden müslüman değil?" bu cümleleriniz sebebiyle mayalar ve müslümanlık ilişkisini kurdum. sanırım neden müslüman olmadıklarını siz de ben de sorgulamıyoruz.
dinimin söylediklerinin mayaların veya çinlilerin söylediklerine ihtiyacı yok ama dediğim gibi ilim sadece müslümanlara ya da yaratıcıya inananlara atfedilmedi. dünyanın bugünkü teknolojiye sahip olmasının sebebi sadece müslümanlar mıydı? diğer kültürlerin dediğini neden dikkate almayalım?
ayrıca mayaların takvimini benimseyip dinimin söylediklerini kenara atmış değilim. en baştan beri söylediklerimi hadis ve ayetlerle desteklemeye çalışıyorum.
0
modo25
annemden nefret ediyorum ve bunu anlatmak bile çok zor.hayır hayır ergen değilim, devamlı şikayet devamlı başarısızlıklarımı yüzüme vurma , devamlı bi enerji emici hali. üstelik sorunlarımızı konuşmaya da yanaşmıyor, sinirlenince şiddete başvuruyor hatta bıcak sırtı gibi devamlı bu halde. ne yapıcam
annemden nefret ediyorum ve bunu anlatmak bile çok zor.hayır hayır ergen değilim, devamlı şikayet devamlı başarısızlıklarımı yüzüme vurma , devamlı bi enerji emici hali. üstelik sorunlarımızı konuşmaya da yanaşmıyor, sinirlenince şiddete başvuruyor hatta bıcak sırtı gibi devamlı bu halde. ne yapıcam ben?
0
ya ikiniz beraber terapiye gideceksiniz ya da ekonomik özgürlüğünüzü kazanıp o evden çıkacaksınız.
0
evt zaten bu da büyük bi promlem ekonomik özgürlüğüm henüz yok ama onu kazanınca da bu yaşadıklarım sonucu ne onu affedeceğim ne de her şey geçeçek, hiçbir zaman anne- kız gibi olamadık, yüreğimi hiç hafifletmedi, heyecanlarımı hiç anlamadı, kötü günler geçirdim destekçim olmadı, hep kaba saba, olmadık insanlara işgüzarlık yapıp, bize gelince hep bizim için didindiğini iddia eden biri.
0
ben de benzer şeyler yaşıyorum. evden ekonomik özgürlüğü kazanıp çıkmak dışında bi çözümü yok.
0
bütün kız çocukları hayatlarının belli evresinde anneden nefret ediyorlar galiba, gelişimin bir parçası sanki bu. ben de ettim, ona mektuplar yazdım, bir süre teyze diye hitap ettim ama sonradan hepsi geçti.
uzak kalınca her şey değişiyor, yaptığınız intikam planlarının hepsi uçup gidiyor. anne bu, sevilmez mi yahu.
bence sadece biraz uzak kalmaya ihtiyacınız var.gidin, biraz uzaklaşın, bakın her şey nasıl da düzelecek.
uzak kalınca her şey değişiyor, yaptığınız intikam planlarının hepsi uçup gidiyor. anne bu, sevilmez mi yahu.
bence sadece biraz uzak kalmaya ihtiyacınız var.gidin, biraz uzaklaşın, bakın her şey nasıl da düzelecek.
0
bundan 2 yıl öncesine kdr 5 yıllık bi yurt hayatım oldu ( anlayacağımız kocaman insanim) yani bu artık gelişim bi parçası falan olmaz geliştik gelişeceğimiz kdr ama güdük kaldık, riske atıp iş bul ayrı eve çık olayı uzak bana, titiz bi insanım herkesle anlaşamam, hele biçok insan gibi rahat geniş tiplerle hiç yapamam, ayır eve çıkıp kazandığımı yemek de nereye kdr? üstelik çoğu zaman beni bula sokmak için bilerek böyle davrandığını düşünüyorum ne bileyim belki beni harekete geçirmek için mesela. ama haddini aşıyor onu kazanmak şöyle dursun onu incitmek istiyorum, kaç anneler günüdür hediye almıyorum üstelik yapay buluyorum yurda bana çiçek pasta flnan gönderirdi mesela :P, herkesi yiyor, telefonda millete ii davranıp burda gözlerini deviriyor, bi de bize dürüstlük mavraları çekiyor, nereye gidieyorsun bile soramayız ona adı hesap mi vericem size oluyor, resmen bağışıklı sistemimi zayıflatıyor.
0
sanırım öncelikle sakinleşmen gerekiyor. kendini yalnız hissettiğinden seninle uğraşıyordur gibi bir şey oluştu kafamda. benzer bir anneden bende de var.. korkutmak gibi olmasın ama ayrı eve çıkman kesin çözüm olmayabilir, iki aydır bende kalıyor. e kovsan kovulmuyor zaten.. ( evet kovdum gitmedi :) )
yurtta kaldığın arkadaşlarınla birlikte yaşamaya çalışabilirsin, bir süre arkadaşlarında kalabilirsin ama yine kalıcı çözüm olmaz bunlar. biraz kendinden ödün verip insanları olduğu gibi kabullenmeye çalışabilirsin.
niyeti kötü değildir diye düşünmeye çalış en azından. zaten bir süre sonra bu düşüncelerinin şiddeti azalır.
"ayır eve çıkıp kazandığımı yemek de nereye kdr?" sözünden benim anladığım: ben çalışmayayım, bana para versinler bir de üstüne huzur içinde yaşayayım beni rahatsız etmesinler.
böyle bakınca garip geldi..
zengin koca bulmayı düşündün mü?
yurtta kaldığın arkadaşlarınla birlikte yaşamaya çalışabilirsin, bir süre arkadaşlarında kalabilirsin ama yine kalıcı çözüm olmaz bunlar. biraz kendinden ödün verip insanları olduğu gibi kabullenmeye çalışabilirsin.
niyeti kötü değildir diye düşünmeye çalış en azından. zaten bir süre sonra bu düşüncelerinin şiddeti azalır.
"ayır eve çıkıp kazandığımı yemek de nereye kdr?" sözünden benim anladığım: ben çalışmayayım, bana para versinler bir de üstüne huzur içinde yaşayayım beni rahatsız etmesinler.
böyle bakınca garip geldi..
zengin koca bulmayı düşündün mü?
0
babamla sıkıntılarım oldu buna benzeyen.. sen değişmeden onlar değişmiyo.. ekonomik değil, insani, psikolojik, sosyal vs. açılardan da güçlenmen gerekiyor.. o yaş farkı annen baban da olsa idare etmeyi, mazur görmeyi falan gerektiriyor maalesef.. tavsiye edemiycem bişey, sadece çok sinirlenince bağırıp çağırmamayı,umursamamayı öğren bişekilde.. başka insanlarla, başka ortamlarda zaman geçir bol bol, evden taşınamasan bile.. lafın altında kalmama muabbetinden kurtulabilsen ne güzel olur di mi? benim 10 senemi aldı:) babamdan nefret ediyodum galiba ben de, şimdiyse 'o da öyle biri, yapıcak bişey yok' hadisesine geldim.. de-ğiş-mi-yo-lar... hep aynılar.. sen değiş... onlar da seni farklı görüp ona göre davranıyolar zaten ondan sonra.. koşullarını ayarlayıp, evden çıkmak süper olur bunu da hiç unutma.. o kumanda onların hakkı..
0
edit: babamı bazen seviyorum bile lan ben.. çocuk gibi sempatik olabiliyo sen olgun olunca:)
0
kirkkarakterlikkirikayakliakillikirkayak,
benim kastım şuydu: sonuçta ben hala öğrenciyim ve tüm bunların dışında yaşadığım bazı travmatık olayları henüz atlatamadım, sağolsunlar kendileri de bana bu konuda hiç yardımcı olmadılar, ben kendi başıma gelenlerin acısını çekerken bi de onlar dırdırlarını dinliyorum. kazandığımı yemek derken de; şu halde girebileceğim bi iş dandirik bi şey olur, fazla kazanamam ve kazandığım kira faturalar derken uçar gider, hayatımın işi olmaz, hayatımın işi için huzurlu bir çalışma ortamına ihtiyacım var, günde en az 5 saat ders çalışmam gereken bir durumdayım, sırf sinirlerim bozulduğu için çalışmadığım günler, öğlene kadar ağlayarak yattığım günler çoktur onlar içinse bu tembellik oysa ben kronik depreyondayım, 6 yıl önce birlikte dr a gittiğimizde kondu bu teşhis.hava civa değil yani sadece ilaçlamı almam hususunda kendini sorumlu gördü.dr a kendi derdini anlatmaya koyuldu, üstelik paragöz ve cimri, şuan 4. yarım evi almanın hesabını yapıyor bana da her banyoya girişimde uyarılar sokuyor
benim kastım şuydu: sonuçta ben hala öğrenciyim ve tüm bunların dışında yaşadığım bazı travmatık olayları henüz atlatamadım, sağolsunlar kendileri de bana bu konuda hiç yardımcı olmadılar, ben kendi başıma gelenlerin acısını çekerken bi de onlar dırdırlarını dinliyorum. kazandığımı yemek derken de; şu halde girebileceğim bi iş dandirik bi şey olur, fazla kazanamam ve kazandığım kira faturalar derken uçar gider, hayatımın işi olmaz, hayatımın işi için huzurlu bir çalışma ortamına ihtiyacım var, günde en az 5 saat ders çalışmam gereken bir durumdayım, sırf sinirlerim bozulduğu için çalışmadığım günler, öğlene kadar ağlayarak yattığım günler çoktur onlar içinse bu tembellik oysa ben kronik depreyondayım, 6 yıl önce birlikte dr a gittiğimizde kondu bu teşhis.hava civa değil yani sadece ilaçlamı almam hususunda kendini sorumlu gördü.dr a kendi derdini anlatmaya koyuldu, üstelik paragöz ve cimri, şuan 4. yarım evi almanın hesabını yapıyor bana da her banyoya girişimde uyarılar sokuyor
0
snowflake,
'ben oyle herkesle gecinemem demissiniz. en basta annenizle gecinemiyorsunuz zaten. o sebeple is bulup oradan ayrilma konusunda bunu bir bahane olarak onunuze koymaniz bana cok tuhaf geldi. '
sonuçta annem tanıdığım biridir en fazla tutar kolumdan dışarı atar bana nerden nasıl zarar verebileceğini bilirim, ama ayrı eve çıkrsam muhtemelen tanımadığım insalarla çıkacağım, ben kendime göre yeni bir düzen kurmaya çalışırken o tanımadığım ev arkadaşlarımın nerde nsl bi problem olarak karşıma geleceklerini kestiremem, yaşama olan inancımın zayıflaması beni başarısız kılıyor, ve bir çok insanda benim inancımı zayıflatacak olaylar görüyorum.
'ben oyle herkesle gecinemem demissiniz. en basta annenizle gecinemiyorsunuz zaten. o sebeple is bulup oradan ayrilma konusunda bunu bir bahane olarak onunuze koymaniz bana cok tuhaf geldi. '
sonuçta annem tanıdığım biridir en fazla tutar kolumdan dışarı atar bana nerden nasıl zarar verebileceğini bilirim, ama ayrı eve çıkrsam muhtemelen tanımadığım insalarla çıkacağım, ben kendime göre yeni bir düzen kurmaya çalışırken o tanımadığım ev arkadaşlarımın nerde nsl bi problem olarak karşıma geleceklerini kestiremem, yaşama olan inancımın zayıflaması beni başarısız kılıyor, ve bir çok insanda benim inancımı zayıflatacak olaylar görüyorum.
0
durum fena.. işin kolayına kaçıyoruz biz buradan tabii de, hiç mi 3-5 aylığına da olsa başka bir ev ortamına geçme şansın yok, teyze/amca/kuzen/yurtdışı gibi?
0
öncelikle... anneden nefret edilmez. ne kadar arada sorun olsa da.. anne , annedir. değerini bilin. ben olaya tersten yaklasayim , belki siz farkinda olmadan oyle hissetiriyorsunuzdur annenize (sizi cocuk gibi goruyordur). basarisizliklarinizi yuzunuze vurma olayina gelince... belki oyle motive olacaginizi dusunuyordur. vardir yani kafasinda bir bildigi.kendimden ornek vereyim ben 8 sene yatili okudum ardindan 3 sene tek yasadim son 3 senedirde yurt dışında yaşıyorum. ama annem hala bana karıştığını sanıyor. bende nabza göre şerbet veriyorum. he deyip geçiyorum gerektiği yerde.... biraz daha alttan alsaniz....
0
Tahammül edilmesi imkansız baba versiyonu bende var. En basit çözümü, umursamamak, mümkün olduğunca az tepki vermek. Öğrencilik bitene kadar böyle, ondan sonra ya bu duruma alışırsın, ya da iş bulup yallah başka eve. Alışmak en iyisi, ev yeterince genişse, birbirinizi farketmeden haftalar geçirmek mümkün.
0
önce sakin :)
anneliğini bilmedi mi insanlığını bilir belki, alın karşınıza konuşun.
konuşulacak gibi değilse mektup yazın ya da araya ortak bi yakınınızı sokun.
ama mutlaka ona da bu duygu ve düşüncelerinizi, aynı bize anlattığınız gibi samimice ve suçlamadan anlatmalısınız bence. mutlaka bi yerde empati yapıp sizi anlayacaktır. ikiniz de insansınız sonuçta :)
benim babam öyleydi önceden, zamanla düzeldi. biz gurbetteydik, belki kıymetimizi anlamıştır, bilemiyorum.
anne/ baba/ kardeş atsan atılmaz satsan satılmaz şeyler. olmadı mı da boşluğunu dolduramıyorsunuz, inanın.
anneliğini bilmedi mi insanlığını bilir belki, alın karşınıza konuşun.
konuşulacak gibi değilse mektup yazın ya da araya ortak bi yakınınızı sokun.
ama mutlaka ona da bu duygu ve düşüncelerinizi, aynı bize anlattığınız gibi samimice ve suçlamadan anlatmalısınız bence. mutlaka bi yerde empati yapıp sizi anlayacaktır. ikiniz de insansınız sonuçta :)
benim babam öyleydi önceden, zamanla düzeldi. biz gurbetteydik, belki kıymetimizi anlamıştır, bilemiyorum.
anne/ baba/ kardeş atsan atılmaz satsan satılmaz şeyler. olmadı mı da boşluğunu dolduramıyorsunuz, inanın.
0
anneniz hep mi böyleydi yoksa sonradan mı böyle itici gelmeye başladı size öncelikle bunu merak ettim. Belki siz yeni yeni annenizi yargılıyorsunuz o hep böyleydi her kadın anne doğmaz hatta hi anne olmamalıdır bence de oturup dedi ne bir öğrenin belki de o anne olmaktan sıkılmıştır hatta ankara daysanız ben sizi özel olarak dinlerim anlatmak bile insanı hafifletir bazen annenizle az iletişim kurmaya bakın madem koca kızsınız madem hep aynı şeyleri yapıyor ağlamayı bırakın onu değil kendinizi önemseyin virgül tuşum bozuk özür :)
0
bruce mclaren,
evt tabiki kendi ekonımik özgürlüğü kazanınca bitecek sorunlar, zira kapıyı çarpıp çıkabileceğim, ama ailemem kötü günümde yanımda değilse ben ne anladım bu işten?
evt tabiki kendi ekonımik özgürlüğü kazanınca bitecek sorunlar, zira kapıyı çarpıp çıkabileceğim, ama ailemem kötü günümde yanımda değilse ben ne anladım bu işten?
0
elbar,
evt önceden de gıcıktı, ben ki çok sessiz sakin bi çoçuktum kazara (!) bi şey istesem, bi hata yapsam büyütür de büyütürdü üstelik bunu akla hitap eden, rasyonel mantıklı gerekçelerle yapardı, resmen ruhum ağırlaşırdı mesala örnek vereyim v yaka bi tşart istedim diyelim, rasyonel gerekçelerle isteğimi kırar beni bertaraf ederdi, bunun yakası açık üşütürsün yok öle yok böyle .. gibi. asıl nedeni bilirdim: o almak istemiyor. ben şurda 100 liraya domates satoyolar desem onu da almayacak.
evt önceden de gıcıktı, ben ki çok sessiz sakin bi çoçuktum kazara (!) bi şey istesem, bi hata yapsam büyütür de büyütürdü üstelik bunu akla hitap eden, rasyonel mantıklı gerekçelerle yapardı, resmen ruhum ağırlaşırdı mesala örnek vereyim v yaka bi tşart istedim diyelim, rasyonel gerekçelerle isteğimi kırar beni bertaraf ederdi, bunun yakası açık üşütürsün yok öle yok böyle .. gibi. asıl nedeni bilirdim: o almak istemiyor. ben şurda 100 liraya domates satoyolar desem onu da almayacak.
0
snowflake,
'diger insanlardan cekinmenizin sebebi evde bu kadar buyuk hayal kirikli yasamaniz olabilir mi?
bana gore bir insani sevdigi ve guvendigi biri kadar kimse kiramaz hayatta. suc egilimli birer psikopat olmadiklari surece oteki insanlar size sandiginiz ve korktugunuz kadar zarar veremezler saniyorum. ben sahsen ev arkadasimla papaz olmayi annem tarafindan sokaga atilmaya tercih ederim. is arkadasimla yaptigim bir tartismayi da asla annemle yaptigim tartisma kadar kafama takmam. sizin icin de ayni sey gecerlidir herhalde. aileniz sizin en iciniz. kalbinizi bilip taniyan insanlar. onlarin bilerek hirpalamasi kadar hicbir sey yaralayamaz sanirim hayatta.'
ilk cümlen için halkı olabiklirsin diyorum.2. kısım için yok benim için aynı şey geçerli değil, dışarıya karşı güvensiz bir duruşum var, evt ailemiz bizim en içimiz, o yüzden içimiz tarümar ama onlardan başkasına da güven yok gibi.
'diger insanlardan cekinmenizin sebebi evde bu kadar buyuk hayal kirikli yasamaniz olabilir mi?
bana gore bir insani sevdigi ve guvendigi biri kadar kimse kiramaz hayatta. suc egilimli birer psikopat olmadiklari surece oteki insanlar size sandiginiz ve korktugunuz kadar zarar veremezler saniyorum. ben sahsen ev arkadasimla papaz olmayi annem tarafindan sokaga atilmaya tercih ederim. is arkadasimla yaptigim bir tartismayi da asla annemle yaptigim tartisma kadar kafama takmam. sizin icin de ayni sey gecerlidir herhalde. aileniz sizin en iciniz. kalbinizi bilip taniyan insanlar. onlarin bilerek hirpalamasi kadar hicbir sey yaralayamaz sanirim hayatta.'
ilk cümlen için halkı olabiklirsin diyorum.2. kısım için yok benim için aynı şey geçerli değil, dışarıya karşı güvensiz bir duruşum var, evt ailemiz bizim en içimiz, o yüzden içimiz tarümar ama onlardan başkasına da güven yok gibi.
0
anne kız bir yaştan sonra sürekli yanyana durmamalıdır. anne asla ürününden memnun olmaz hep eleştirir çünkü:) mükemmeliyet ister kendi istediği insanı oluşturmaya çalışır ki bu da katlanılmaz olabilir. hele bir de ondan para istemek durumunda kalıyorsan fena ki ne fena. en iyi çaresi çalışmaktır. o zaman çözülür işler. çok didiklemeden bir işe gir eve zaten yatmadan yatmaya geleceksin e paran da olur keyfin de.
0
ayrıca evden ayrılmak çok da mantıklı olmaz. ne kadar kötü görünse de kimse bir annenin yerini tutamaz. ben şimdi Allah korusun bi hastalık olsa yine koşacak olan anne olur.
0
öncelikle şunu söyliyeyim; anneden nefret edilir. "anneden nefret edilmez" diyenler şanslı insanlardır. kan bağınız olan her insan illa sevilmeye layık insandır diye bir şey yok. anneniz gerçekten sizin hayatınızı zora sokan, sizi incitmeye çalışan bir insansa ve şu an gidebilecek başka bir yeriniz yoksa, ruhsal olarak kendinizi ondan soyutlamaya çalışın evin içinde. günlük olayları, laf sokmaları, entrikaları önemsemeyin, önünüze bakın. "bugün bu beni rahatsız ediyor ama genel olarak, geleceğim de dahil olmak üzere hayatıma baktığımda, bunun bir önemi yok, bu bir ayrıntı" diyebilmelisiniz. yoksa her ufak şeye takılır, sinir krizleri geçirirsiniz. önemli olan minimum travmayla zorlu dönemleri atlatmaktır. "annen kötü niyetli davranmaz, seni üzüyorsa bile bilmeden yapıyordur" diyenler, eğer siz olanlardan ve annenizin niyetlerinden eminseniz, sizi etkileyip kafanızı bulandırmasın. bir insan istemeyerek kaç kere üzebilir? yanlışlıkla kaç kere zarar verebilir? size zarar veren insanları hayatınızdan çıkarmaya hakkınız var. bu insanın dna sının sizinkiyle ne derece benzerlik gösterdiğinin bir önemi yok.
0
mojosnik
evin salonunda evsahibinden kalma kazulet koltuk kanepe var. ne kapıdan çıkıyor, ne de başka odaya atılıyor, fil gibi duruyor orta yerde (oraya ilk olarak nasıl konmuş oldukları konusunda çeşitli efsaneler var fakat ben hiçbirini inandırıcı bulmuyorum). ben de dedim bunları parçalayayım, çöpe gönder
evin salonunda evsahibinden kalma kazulet koltuk kanepe var. ne kapıdan çıkıyor, ne de başka odaya atılıyor, fil gibi duruyor orta yerde (oraya ilk olarak nasıl konmuş oldukları konusunda çeşitli efsaneler var fakat ben hiçbirini inandırıcı bulmuyorum). ben de dedim bunları parçalayayım, çöpe göndereyim. koltuklardan birini parçalama girişimim kıymık çıkarmak ve döşemeyi yırtmak seviyesinde takıldı kaldı. öküz gibi sağlamlar maşşallah. nasıl olacak bu işler? balta mı, testere mi, tahtakurusu mu, bir akıl verin rica edicem.
0
eğer kanepeyi görebilseydik daha sağlıklı olurdu bu yorumum ama kolları muhakkak vidalarla sabitlenmiştir. onları çıkarın kollar otomatişman çıkar. sonra da çiçek gibi geçirirsin.
geçenlerde bir arkadaşımın evini taşırken aynen böyle bi olay oldu. ev sahibi mevcut kapa kasalarını çıkarmadan üstüne yeni bir kasa ve kapı taktırmış. kapı kasalarını sökmüştük biz öyle geçirmiştik.
geçenlerde bir arkadaşımın evini taşırken aynen böyle bi olay oldu. ev sahibi mevcut kapa kasalarını çıkarmadan üstüne yeni bir kasa ve kapı taktırmış. kapı kasalarını sökmüştük biz öyle geçirmiştik.
0
aynı problemi abim evlenirken biz yaşadık, kapı kiriş aralarının hatalı ölçülmesinden dolayı kapıdan sığmayan monoblok koltuk takımını 2. kata pencere kasalarını sökerek iple çektik. yani aradağınız benim :)
bu tip koltuklar dediğiniz gibiyse parça parça sokulup salon içinde tutkallanır ve montajlanır, yapacağınız iki şey var; ya montaj yerlerini bulup etraflarını darbe (balta, keser, murç vs) zayıflatıp kırmak, ya da direk bir yapı markete gidip en ucuz motorlu testereyi almak. ancak motorlu testere ile kesebilirsiniz o derece sağlam bir şeyi.
bu tip koltuklar dediğiniz gibiyse parça parça sokulup salon içinde tutkallanır ve montajlanır, yapacağınız iki şey var; ya montaj yerlerini bulup etraflarını darbe (balta, keser, murç vs) zayıflatıp kırmak, ya da direk bir yapı markete gidip en ucuz motorlu testereyi almak. ancak motorlu testere ile kesebilirsiniz o derece sağlam bir şeyi.
0
kollar olsun montaj yerleri olsun, nasıl birleştirildiyse artık, diğer yerlerden daha sağlam. kafa göz dalıyorum keser gibi birşeyle, öööyle duruyor hala içi dışına çıkmış halde.
0
dostum bi tane yoldan geçen eskici çağır. içindeki demirlerin hastası onlar. gelsin evde kaç parçaya ayırıyor gör.
0
vaktin varsa kedi al. yaklaşık 1.5 sene içinde hayatını s.ker o koltukların kanepe falan kalmaz ortada. ha diyorsan ki vaktim yok, bir elektrikli testere edin bir yerden 30dk da halledersin.
0
o vidaları sökmek için matkap bul bir yerden. matkabın ucunu vida şeklindeki uçlarla değiştir öyle sok. ama şarjlı olmasın. elektrikli olsun. şarjlılar elektrikliler kadar kuvvetli değildir.
0
elektrikli testere hayvanları 160tan başlıyormuş, artık onu son çare haline getiriyorum. ben bi şu matkap işine gireyim. var o halihazırda biyerlerde. sağolun cümleten.
@krasotkin: valla ben kendisini iç organlarına ayırdım mümkün mertebe fakat bi demirle karşılaşmadım.
@atrin: kedi hazretleri işin ucundan tutmak şöyle dursun, delik deşik ettiğim sünger ve dolgu malzemesini yeni yatağı belleyip, ortasında pati yalamaktan başka bir şey yapmıyor. namussuz.
@krasotkin: valla ben kendisini iç organlarına ayırdım mümkün mertebe fakat bi demirle karşılaşmadım.
@atrin: kedi hazretleri işin ucundan tutmak şöyle dursun, delik deşik ettiğim sünger ve dolgu malzemesini yeni yatağı belleyip, ortasında pati yalamaktan başka bir şey yapmıyor. namussuz.
0
mumkunati varsa ihtiyaci olana ver bende universitede kullandigim koltuklardan birini beyzbol sopasi ile parcalamistim tam ikincisine gececekken alt katta ihticai olan birisi oldugunu ogrendim ve onlara tasidim. ama yok parcalayacagim dersen gaza getirici bir muzik esliginde sinirlerini bosaltabilirsin.
0
trypana
sevgili duyuru okuldaki bir organizasyon için bir günlüğüne takım elbise giymem gerekecek, takım kısmını hallettik ama superstardan başka ayakkabıyla rahat edemeyen birisi olarak ayakkabıyı nerden alayım bilemedim.Öğrenci bütçesini sarsmayacak ucuz ve şık bişeyler nerden bulabilirim ? Mekan İstanbul
sevgili duyuru okuldaki bir organizasyon için bir günlüğüne takım elbise giymem gerekecek, takım kısmını hallettik ama superstardan başka ayakkabıyla rahat edemeyen birisi olarak ayakkabıyı nerden alayım bilemedim.Öğrenci bütçesini sarsmayacak ucuz ve şık bişeyler nerden bulabilirim ?
Mekan İstanbul
Mekan İstanbul
0
hotic'e bakabilirsin, gnctrkcll liysen indirim var.
erkek ayakkabilarini bilmiyorum ama adidas bagimlisi bi kiz olarak ordan aldigim iki ayakkabinin da cok rahat oldugunu soyleyebilirim
erkek ayakkabilarini bilmiyorum ama adidas bagimlisi bi kiz olarak ordan aldigim iki ayakkabinin da cok rahat oldugunu soyleyebilirim
0
ucuz diyosun ya, hotiç gittiğinde zor çıkarsın elinde ayakkabı ile. zamanın varsa, gittigidiyor'a bak hem şık hem ucuz ama kalitesiz ayakkabılar bulabilirsin.
0
flo' ya bi' bak derim. Takımın altına giyilecek rahat ayakkabılar mevcut ( spor tarzda klasik değil ama takımın altına giyilir daha 2hafta önce aldım ) gitmeden önce sitesine uğra flokart formunu doldur kartın gelsin %10 indirimli al. Bu kıyağımı da unutma:p
0
ayakkabı bazında kozyatağı optimum ve kurtköy via port AVM'leri candır benim son 1 yılda gördüğüm. hem ucuz, hem kaliteli, hem seçenek bol.
0
bağdat caddesi üzerinde çiftehavuzlar civarında rrm diye bir dükkan var. eski ismi mrm idi, deriden mamul her türlü ürünü (ayakkabı, palto, mont, çizme, cüzdan) ucuz ve kaliteli olarak orada bulabilirsin.
0
adam ucuz diyor, öğrenciyim diyor.. :)
pazardan bak kardeşim, böyle spor gibi rahat klasik ayakkabılar mutlaka vardır, dene dene beğen.
pazardan bak kardeşim, böyle spor gibi rahat klasik ayakkabılar mutlaka vardır, dene dene beğen.
0
seviyorum ulan sezenimi deli gibi hem de
arkadaşlar açıköğretimde okuyorum, işten izin alıp yok karaköye git başvuruda bulun (sanırım sonra başka bi gün de git al) çok zor.kolay yolu yok mu bu işin?internetten başvuruya baktım. önce vakıfbanka gidip 5 lira yatırmalı, sonra nette form doldurmalı, sonraki bi tarihte de gidip kartı teslim alm
arkadaşlar açıköğretimde okuyorum, işten izin alıp yok karaköye git başvuruda bulun (sanırım sonra başka bi gün de git al) çok zor.
kolay yolu yok mu bu işin?
internetten başvuruya baktım. önce vakıfbanka gidip 5 lira yatırmalı, sonra nette form doldurmalı, sonraki bi tarihte de gidip kartı teslim almalıymışız. kolay yolu buymuş.
daha kolay yolu yok mu üşengeç bünyeler için?
karaköy veya topkapıdaki yerlerine gitsem 5 lirayı hemen orda verip bastıramam mı kartı?
teşekkürler
kolay yolu yok mu bu işin?
internetten başvuruya baktım. önce vakıfbanka gidip 5 lira yatırmalı, sonra nette form doldurmalı, sonraki bi tarihte de gidip kartı teslim almalıymışız. kolay yolu buymuş.
daha kolay yolu yok mu üşengeç bünyeler için?
karaköy veya topkapıdaki yerlerine gitsem 5 lirayı hemen orda verip bastıramam mı kartı?
teşekkürler
0
maalesef ki daha kolay bir yolu yok. benim de ders saatlerim karaköy'ün mesai saatlerine uymuyordu ve gidip kendim halledemiyordum. babam sağolsun, o ilgilendi. senin de yok mu kimin kimsen, senin adına başvuruda bulunacak?
ayrıca karaköy'de başvuru yapılan yer ve pasoyu teslim aldığın yer farklı, bunu biliyorsundur dimi?
ayrıca karaköy'de başvuru yapılan yer ve pasoyu teslim aldığın yer farklı, bunu biliyorsundur dimi?
0
boşuna karaköye kadar gitmeyin. internetten başvuruluyor artık. başvurunuzu yapın, pasoyu da almaya giderken açık öğretim bürosundan öğrenci belgesi alıp gidin. pasonuzu alın. hepsi bu kadar.
0
ben bürodan pasoyu alıp mecidiyeköy meydandakinde bastırmıştım metal kısmını.
işler mi değişti yoksa böyle bir yöntem hala var mı bilemiyorum.
işler mi değişti yoksa böyle bir yöntem hala var mı bilemiyorum.
0
bu işi yapabilicek bi akraban ya da arkadaşın falan varsa senin yerine yapsınlar. senin gitmen şart değil sonuçta. önce bankadır başvurudur hallet sonra arayıp sorun teslim alıcağınız merkezi kart çıktımı diye. çünkü genelde 1 hafta sonra gel diyorlar ama 3 günde çıkmış oluyor.
oyle parayı ver hemen bastır olayına bir kere denk geldim o da yılın ortasında kimsenin paso için koşturmadığı bir zamandı. yani boşsa içerisi adamda üşenmiyorsa -belkide biraz tatlı dil- o an hemen basar verir.
oyle parayı ver hemen bastır olayına bir kere denk geldim o da yılın ortasında kimsenin paso için koşturmadığı bir zamandı. yani boşsa içerisi adamda üşenmiyorsa -belkide biraz tatlı dil- o an hemen basar verir.
0
yellow brick road
Servisten sağlam raporuyla dönen ürün aynı sorunu tekrar gösterdi. Özellikle test etmeme rağmen çalışmasının hiçbir normal tarafı yok. Bu durumda birebir değişim hakkına sahip miyim?
Servisten sağlam raporuyla dönen ürün aynı sorunu tekrar gösterdi. Özellikle test etmeme rağmen çalışmasının hiçbir normal tarafı yok. Bu durumda birebir değişim hakkına sahip miyim?
0
cevabı kişiye ve alınan yere göre değişir.bazı yerler yırtınsan da değiştirmiyolar.ama bu kişinin kararlılığına da bağlı.hakkını arıycak insan şiddetini göstermek gerekiyo bunlara.bazı ürünlerin garantisinde sorun tekrarında bedel iadesi yapıldığı yazar.böylece aldığınız ürün sahibi size parayı öder.çoğu mağaza bi yolunu bulup arızalı ürünü defalarca tamire gönderme eğilimindedir.memnın kalmadığınızı ve yasal hakkınız olan iade talebine bir bahane uydurup reddederler.
3 sene evvel kodak marka makinem arızalanmıştı defalarca servise gitti.aynı hata tekrar etti.hatta tamir edilmeden geri gönderildi.telefonda müşteri hizmetlerine verdiğim büyük ayar neticesinde ürünün bir üst modelini postaladılar.
pies:ürün neydi
3 sene evvel kodak marka makinem arızalanmıştı defalarca servise gitti.aynı hata tekrar etti.hatta tamir edilmeden geri gönderildi.telefonda müşteri hizmetlerine verdiğim büyük ayar neticesinde ürünün bir üst modelini postaladılar.
pies:ürün neydi
0
bir kampanyadan yararlanarak 2 adet mp3 çalar aldık. bir tanesinin sarj sorununu hemen farkettik. normalde 9 saat gitmesi gereken sarj çok kısa sürede bitiyordu. ayrıca sarj göstergesinin uyarı süresi ve bitme süresi gibi her şeye dikkat ettik. Servise gitti. "Test edildi sorun yok" diye bir notla geri geldi. merak etmeyin gayet ısrarlı bir şekilde tartıştık telefonda bu gayet iş bilmez arkadaşlarla. en sonunda tekrar deneyin hala sorun varsa yardımcı olmaya çalışırız gibi şeyler söylediler de....
3 hafta boşu boşuna bekledik. bir 3 hafta daha beklemek haksızlık ve terbiyesizlik olur. demekk 4 saat dayanmasını bunlar çalışıyor olarak nitelendirdiklerine göre ürünün özelliklerini dahi bilmiyorlar. bunun sıkıntısını biz çekiyoruz. ayrıca 2 adet aynı üründen olduğunu tekar belrteyim. karşılaştırma imkanımız oldu.
3 hafta boşu boşuna bekledik. bir 3 hafta daha beklemek haksızlık ve terbiyesizlik olur. demekk 4 saat dayanmasını bunlar çalışıyor olarak nitelendirdiklerine göre ürünün özelliklerini dahi bilmiyorlar. bunun sıkıntısını biz çekiyoruz. ayrıca 2 adet aynı üründen olduğunu tekar belrteyim. karşılaştırma imkanımız oldu.
0
bir ürün aynı arıza sebebiyle 3, farklı arıza sebebiyle 5 kere servise gittiyse değişim yapılması gerekir diye biliyorum ben.
0
rachel
Sevgili Romalilar,Calistigim ofiste her ayin son Cuma'si ofis partisi duzenleniyor ve her ay yapilacak olan parti icin yediser kisilik gruplar olusturulmus durumda. Ben Mayis ayi grubunda yer aliyorum ve bizim grupta bulunan ust duzey bir kisi bilhassa benden bazi fikirler uretmemi istedi. Ben de sa
Sevgili Romalilar,
Calistigim ofiste her ayin son Cuma'si ofis partisi duzenleniyor ve her ay yapilacak olan parti icin yediser kisilik gruplar olusturulmus durumda. Ben Mayis ayi grubunda yer aliyorum ve bizim grupta bulunan ust duzey bir kisi bilhassa benden bazi fikirler uretmemi istedi. Ben de sagdan soldan arastirmaya baslamisken sizlere de danisayim dedim.
Ofiste ortalama 100 kisi ve 2000.-TL butcemiz var.
Fikir vermesi acisindan, su ana kadar ofis bahcesinde kofte sucuk mangal, sira gecesi, karoke, 80'ler gibi seyler yapildi. Ayrica hepsi alkollu ve yemekli oluyor. Hem disaridan bazi seyler isteniyor, hem de bazisi evden bir seyler hazirlayip getiriyor.
Ozetle, akliniza gelen yaratici fikirler varsa, paylasmaniz pek makbule gececek. Simdiden tesekkur ederim.
Onemli Not: Ofisin icersinde duzenlenmesi gerekiyor yani, "hep beraber bilmem nereye gidin" tarzi fikirler isime yaramayacak. Bunu da belirtmis olayim.
Calistigim ofiste her ayin son Cuma'si ofis partisi duzenleniyor ve her ay yapilacak olan parti icin yediser kisilik gruplar olusturulmus durumda. Ben Mayis ayi grubunda yer aliyorum ve bizim grupta bulunan ust duzey bir kisi bilhassa benden bazi fikirler uretmemi istedi. Ben de sagdan soldan arastirmaya baslamisken sizlere de danisayim dedim.
Ofiste ortalama 100 kisi ve 2000.-TL butcemiz var.
Fikir vermesi acisindan, su ana kadar ofis bahcesinde kofte sucuk mangal, sira gecesi, karoke, 80'ler gibi seyler yapildi. Ayrica hepsi alkollu ve yemekli oluyor. Hem disaridan bazi seyler isteniyor, hem de bazisi evden bir seyler hazirlayip getiriyor.
Ozetle, akliniza gelen yaratici fikirler varsa, paylasmaniz pek makbule gececek. Simdiden tesekkur ederim.
Onemli Not: Ofisin icersinde duzenlenmesi gerekiyor yani, "hep beraber bilmem nereye gidin" tarzi fikirler isime yaramayacak. Bunu da belirtmis olayim.
0
kostüm partisi olabilir. ama tabii kelli felli adamlar varsa "rezil mi edeceğim kendimi bu yaştan sonra" diyebilir.
dipnot: recep ivedik 2 izledim evet ama sinemada değil korsan çekim pc'de.
dipnot: recep ivedik 2 izledim evet ama sinemada değil korsan çekim pc'de.
0
burada fikir biraz da o ay partiyi duzenleyen ekip disinda kimsenin son ana kadar ne yapildigini ogenmemesi, cekisme var anlayacaginiz :)
80'ler partisini duzenleyen grup icindeki kelli felli insanlar da gayet 80'ler tarzi giyinmisti, insanlar rahat yani.
80'ler partisini duzenleyen grup icindeki kelli felli insanlar da gayet 80'ler tarzi giyinmisti, insanlar rahat yani.
0
bence herkes bir başkası gibi katılsın yarışmaya. mesela siz Ahmet seniz, Mehmet gibi katılın. onun gibi giyinin, onun gibi konuşun. ama kim olduğunuzu söylemeyin. partide herkes karşısındakilerin kim olduğunu bulmaya çalışsın :) ehe süper olur ya :)
0
farkli konseptleri gelistirebilirsiniz, genelde otellerde animasyon gecelerinde yaparlar ya, turk gecesi, brezilya gecesi gibi ulke konseptleri olur...
ya da mekan konseptleri olabilir, night club partisi, bar partisi, uzay, hayvanat bahcesi :p
ya da olay, durum, eylem, aktivite ilgili bir konsept, tenis turnuvasi, oscar odulleri, eurovision :)
boyle boyle yaratici konseptler cikabilir, illa benim yazdiklarim degil tabi...
ya da mekan konseptleri olabilir, night club partisi, bar partisi, uzay, hayvanat bahcesi :p
ya da olay, durum, eylem, aktivite ilgili bir konsept, tenis turnuvasi, oscar odulleri, eurovision :)
boyle boyle yaratici konseptler cikabilir, illa benim yazdiklarim degil tabi...
0
cevap olmayacak, hatta alakasız bir soru olacak ama çalıştığınız şirketin/ofisin adını merak ettim.
0
güzel bir dansöz getirtebilirsiniz. bana hala çok gizemli geliyor. ama daha güzeli üç dansözdür tabii.
0
1. mayıs ayı boyunca ofistekilerin mümkünse çaktırmadan komik fotoğraflarını çekin. komik ama hani alınmayacakları bir şeyler olsun. sonra onları projeksiyonda döndürün. olaya alengir katmak isterseniz, sonrasında en ilginç foto yu çekmek için insanlara kağıt dağıtıp oylama yapabilirsin. kazanana da bir ödül verilebilir. oylamada karmaşa olmasın diye üzerinde mayıs partisi vs yazılı bir kağıt dağıtılabilir.
2. ortama midye dolmacı çağırın. tepsiyle satın alıp kenara koymak gibi değil de önceden anlaşın en az 2 midyeciyle, tezgah açıp, servis yapsınlar derim.
3. öncesinde de yazıldığı üzre size bir konsept lazım. daha önce yapılanlardan farklı olması açısından türkçe müzik üzerine oynayabilirsiniz. sevmeyenleri de çoktur ama iş eğlenmeye gelince de herkes döktürür üç beş. ne bileyim erken saatlerde eskili yenili tr rock, arada yerli, yabancı ufaktan pop takılarak 45'lik modası rüzgarı estirebilir.
4. müzik tr olsun derseniz yine bu kez sağlam bir fasıl ekibi ayarlayabilirsiniz ya da ne bileyim sulukule gecesi ya da hıdrellez, kakava şenliği tadı yakalamak seçenekler arasında. aslında sahne alırlar mı bilmem ama tr rock, roman hepsini tek grupta yaşatmak isterseniz gayda istanbul bu iş için doğru adamlar. luxus da aynı şekilde coşturmalık babında doğru bir seçim olur ama maliyet kısmını araştırmak lazım, o kısmını bilemedim ama sallamam gerekirse 1.000 tl'ye olur mu sanki ne :s
5. pamuk şekerci çağırın partinin erken saatleri için. bende bir tanesinin telefonu olcak ama sokaktan çevirip bulabilirsiniz de. bir de elma şekeri de alın ve de sağa sola bonbon, horoz şeker vs koyun. ucuz ve renk katan bir ayrıntı olur.
6. konsept olarak latin gecesi gibi bir şeyler de olabilir. o zaman da dansçı çağırabilirsiniz ama tüm gece latin müzik bayar mı emin olamadım. roman gecesi yaparsanız onda dansöz ve de çiçekci ablalar illa olur zaten.
7. küçük ilüzyonlar yapan palyaço kiralayabilirsiniz.
2. ortama midye dolmacı çağırın. tepsiyle satın alıp kenara koymak gibi değil de önceden anlaşın en az 2 midyeciyle, tezgah açıp, servis yapsınlar derim.
3. öncesinde de yazıldığı üzre size bir konsept lazım. daha önce yapılanlardan farklı olması açısından türkçe müzik üzerine oynayabilirsiniz. sevmeyenleri de çoktur ama iş eğlenmeye gelince de herkes döktürür üç beş. ne bileyim erken saatlerde eskili yenili tr rock, arada yerli, yabancı ufaktan pop takılarak 45'lik modası rüzgarı estirebilir.
4. müzik tr olsun derseniz yine bu kez sağlam bir fasıl ekibi ayarlayabilirsiniz ya da ne bileyim sulukule gecesi ya da hıdrellez, kakava şenliği tadı yakalamak seçenekler arasında. aslında sahne alırlar mı bilmem ama tr rock, roman hepsini tek grupta yaşatmak isterseniz gayda istanbul bu iş için doğru adamlar. luxus da aynı şekilde coşturmalık babında doğru bir seçim olur ama maliyet kısmını araştırmak lazım, o kısmını bilemedim ama sallamam gerekirse 1.000 tl'ye olur mu sanki ne :s
5. pamuk şekerci çağırın partinin erken saatleri için. bende bir tanesinin telefonu olcak ama sokaktan çevirip bulabilirsiniz de. bir de elma şekeri de alın ve de sağa sola bonbon, horoz şeker vs koyun. ucuz ve renk katan bir ayrıntı olur.
6. konsept olarak latin gecesi gibi bir şeyler de olabilir. o zaman da dansçı çağırabilirsiniz ama tüm gece latin müzik bayar mı emin olamadım. roman gecesi yaparsanız onda dansöz ve de çiçekci ablalar illa olur zaten.
7. küçük ilüzyonlar yapan palyaço kiralayabilirsiniz.
0
meksika gecesi yahu. margarita. fajita. tekila. koca şapkalar. pinataya abanan muhasebeci filan. ben gelirdim mesela.
0
playstation gecesi?
tabu gecesi?
sucuk mangal + bira gecesi,
kfc kova + bira gecesi?
tabu gecesi?
sucuk mangal + bira gecesi,
kfc kova + bira gecesi?
0
arkadaşlar süpersiniz, bütün fikirleri eninde sonunda değerlendirip, belki bir kaçından da yararlanmayı planlıyorum, sonunda tam olarak ne yapılacağına bakacağız. daha da açığım önerilere. her yazdığınız en ufak şey pek mühim.
neresi o ofis diyenler için de; avrupa yakasında danışmanlık hizmeti veren bir şirket diyeyim.
neresi o ofis diyenler için de; avrupa yakasında danışmanlık hizmeti veren bir şirket diyeyim.
0
tahtakale ellerinden oper. bi han var ici sirf parti malzemesi dolu, ordan incik boncuk, top, kaynana dili, balon, duduk, molotof kokteyli, mini tombala, odullu cekilis sehpasi vb. gibi seyler alabilirsiz...
not: 100 kisiye 2000tl mi butce? bence istifa et ne bicim sirket orasi? (islem tamam bryan, atil!)
not: 100 kisiye 2000tl mi butce? bence istifa et ne bicim sirket orasi? (islem tamam bryan, atil!)
0
vampir temalı bir parti de olabilir, piyasayı twilight çılgınlığı sarmışken. erkekler kocakafalı edward gibi giyinsin, kızlar da diğer vampir karakterleri gibi, kırmızı şarap ve punch sular seller gibi aksın, blade deki gibi tekno müzik olsun falan :)
0
yahu sırf ofis partisi yapılıyor diye süper bir yer değil burası, yanlış anlama olmasın o kadar :))
0
direk pijama partisi yapın işte. hem samimi olur. gerçi siz ofiscenek çoktan kaynaşmışsınız gibi ama =)
0
Trio (gıygıycı) çağırın. 300-400 TL
30 tane hazır sıcak şarap alın, büyükçe bir tencerede ısıtın, seramik fincanda servis yapın. 500-600 TL
Arkasından kahve yaptırın, 5 tane falcı bulun, gelsinler konuşsunlar... 300-400 TL.
Meze olarak çiğköfte yaptırın. O da yaklaşık max. 300-400 tutar.
30 tane hazır sıcak şarap alın, büyükçe bir tencerede ısıtın, seramik fincanda servis yapın. 500-600 TL
Arkasından kahve yaptırın, 5 tane falcı bulun, gelsinler konuşsunlar... 300-400 TL.
Meze olarak çiğköfte yaptırın. O da yaklaşık max. 300-400 tutar.
0
fasıl felan yapın, olmadı sıra gecesi.. çiköfte dansöz saz vesaire. alaturkanın dibine vurun..
0
@hikaye mesture: ben moderatör arkadaşlardan rica ettim 1-2 gün üstte durmasını, daha çok kişi görsün, daha çok fikir olsun diye. bu ara kalkar zaten.
0
surtunme kuvveti
soru aşağı yukarı yukarıdaki gibi.ana konu -alt konu a-alt konu bana konu 2-alt konu 2agibi yazılarımız olsun. istediğim şey, pratik olarak girdiğim yazıları ana başlık, alt başlıklara iliştirmek. fikir vermesi açısından söylüyorum, uzun bir konuyu 1 aylık bir döneme yayılı şekilde yazacağım ve alt
soru aşağı yukarı yukarıdaki gibi.
ana konu
-alt konu a
-alt konu b
ana konu 2
-alt konu 2a
gibi yazılarımız olsun. istediğim şey, pratik olarak girdiğim yazıları ana başlık, alt başlıklara iliştirmek.
fikir vermesi açısından söylüyorum, uzun bir konuyu 1 aylık bir döneme yayılı şekilde yazacağım ve alt başlıklar birbirine karışmaya fazlasıyla müsait. indeks gerekiyor, etiketle falan olacak iş değil.
aramaya inanmadım, allah utandırmasın, dinimiz amin.
ana konu
-alt konu a
-alt konu b
ana konu 2
-alt konu 2a
gibi yazılarımız olsun. istediğim şey, pratik olarak girdiğim yazıları ana başlık, alt başlıklara iliştirmek.
fikir vermesi açısından söylüyorum, uzun bir konuyu 1 aylık bir döneme yayılı şekilde yazacağım ve alt başlıklar birbirine karışmaya fazlasıyla müsait. indeks gerekiyor, etiketle falan olacak iş değil.
aramaya inanmadım, allah utandırmasın, dinimiz amin.
0
blog eklentisi olması lazım buna benzer, özelleştirmeden ekleyebilirsiniz sanırım.
blog arşivi oluşturup istediğiniz gibi yapılandırabilirsiniz.
blog arşivi oluşturup istediğiniz gibi yapılandırabilirsiniz.
0
aithra
yüzlerce pdf dosyasını worde yazmam gerekiyor.kopyalanmıyor, faks sayfalarını taratıp pdf olarak göndermişler.yazı tarama programları çok kötü sonuç veriyor, düzeltmek yazmaktan daha uzun sürüyor.bu pdf dosyalarını nasıl word e aktarabilirim, bildiğiniz bir yöntem ya da program var mı?
yüzlerce pdf dosyasını worde yazmam gerekiyor.
kopyalanmıyor, faks sayfalarını taratıp pdf olarak göndermişler.
yazı tarama programları çok kötü sonuç veriyor, düzeltmek yazmaktan daha uzun sürüyor.
bu pdf dosyalarını nasıl word e aktarabilirim, bildiğiniz bir yöntem ya da program var mı?
kopyalanmıyor, faks sayfalarını taratıp pdf olarak göndermişler.
yazı tarama programları çok kötü sonuç veriyor, düzeltmek yazmaktan daha uzun sürüyor.
bu pdf dosyalarını nasıl word e aktarabilirim, bildiğiniz bir yöntem ya da program var mı?
0
kötü durumdaki faks tarandıysa yapılabilecek pek bir şey yok maalesef.. faks çok lekeli değilse finereader'dan çıkanları düzeltmek lazım, yoksa zaten dediğiniz gibi yazmak daha kısa sürer..
0
"ohey!" demezsen eğer, PDF'leri JPEG yapıp CS3'le lekeleri alıp, yazıları da daha keskin hale getirirsen finereader'dan daha yüksek verim elde edersin.
0
sesee
Çok önceden geçmiş (yani kabarıklık olmayan) ama kızarıklık biçiminde aylardır yüzümde olan o malum izleri yok etmenin bir yolu var mı? Krem, lazer vs.
Çok önceden geçmiş (yani kabarıklık olmayan) ama kızarıklık biçiminde aylardır yüzümde olan o malum izleri yok etmenin bir yolu var mı? Krem, lazer vs.
0
krem olarak bir arkadaşım roc'un leke açıcı kremini kullanmıştı. aynı zamanda lazerle de tedavi edilebildiğini biliyorum. diğer çok kimyasal yöntemleri tavsiye etmem, cildi çok tahriş ediyor çünkü
0
cildinizi yumuşak bir sabunla yıkadıktan sonra(dove beyaz sabun da olur) tretin kremi(eczanelerde) geceleri yatmadan önce günaşırı sürebilirsiniz.ama bu kremin soyucu etkisinden dolayı her sabah yüzünüze en az 30 faktörlü bir güneş koruyucu(mesela nivea baby güneş koruyucu) kullanmanız gerekir.2 ayda gözle görülür sonuç almaya başlarsınız.
0
vitamin eksikliğinden dolayı ya da kan dolaşımında problem olabilir.
en basidi peeling yaparak cildinizi temizleyin 2-3 günde bir, "uhpodopoit" in dediği gibi dove bu konuda çok yardımcı. bir de peeling fırçası alabilirseniz (ucuzdur) o da yardımcı olur. peeling yüzünüzdeki ölü derinin daha çabuk atılmasını sağlayacak. çok yağlı olmayan besleyici bir krem de sürmeyi unutmayın cildinize. meyve sebze yemeye de dikkat edin eğer yemiyorsanız. hatta demir eksikliği bile olabilir bunun nedeni.
en basidi peeling yaparak cildinizi temizleyin 2-3 günde bir, "uhpodopoit" in dediği gibi dove bu konuda çok yardımcı. bir de peeling fırçası alabilirseniz (ucuzdur) o da yardımcı olur. peeling yüzünüzdeki ölü derinin daha çabuk atılmasını sağlayacak. çok yağlı olmayan besleyici bir krem de sürmeyi unutmayın cildinize. meyve sebze yemeye de dikkat edin eğer yemiyorsanız. hatta demir eksikliği bile olabilir bunun nedeni.
0
- Meyve-sebze yemeyeli çok oldu açıkcası. Öğrenci olunca, karın doyurmaktan fazlasını düşünemiyor insan.
- Bunun dışında, cildim fazla yağlı, yağlı olmasa da yüzüme krem sürmem sorun olmaz mı? Olmazsa, arko nem kremleri iyi midir?
- Tretin ne kadardır?
- Peeling fırçası nedir? Yani peeling olayını biliyorum ama fırçası da mı vardı bunun? Varsa siyah noktalara da iyi gelir mi?
- En önemlisi, bunları yapmadan önce doktora danışmam lazım mıdır?
Sanırım bitti. Evet. Teşekkürler.
- Bunun dışında, cildim fazla yağlı, yağlı olmasa da yüzüme krem sürmem sorun olmaz mı? Olmazsa, arko nem kremleri iyi midir?
- Tretin ne kadardır?
- Peeling fırçası nedir? Yani peeling olayını biliyorum ama fırçası da mı vardı bunun? Varsa siyah noktalara da iyi gelir mi?
- En önemlisi, bunları yapmadan önce doktora danışmam lazım mıdır?
Sanırım bitti. Evet. Teşekkürler.
0
- Bunun dışında, cildim fazla yağlı, yağlı olmasa da yüzüme krem sürmem sorun olmaz mı? Olmazsa, arko nem kremleri iyi midir?
+ yağlı olmasının sebebi, cildiniz kendi nem ve yağını dengeleyemeyip çok fazla salgılaması. yoksa herkesin cildi belli bir miktar yağ salgılıyor.
yüzünüzü sabunladıktan sonra mutlaka kremleyin, yağlı olduğu için özellikle. siz kremlemezseniz cildiniz kendini yumuşatmak için yağ salgılayacak :)
bepanthol ün yağsız kremini deneyin. böyle silindir gibi bir şişesi var, yüze sürmek için olan kreminden, çok işe yarıyor.
- Peeling fırçası nedir? Yani peeling olayını biliyorum ama fırçası da mı vardı bunun? Varsa siyah noktalara da iyi gelir mi?
+peeling fırçası 3-5 liralık, diş fırçasından az büyük yumuşak bir fırça. yüzü sabunlarken cildin en üstündeki ölü derinin atılmasına yardımcı oluyor. pek sizin tarzınız değil galiba, o zaman boşverin :)
- En önemlisi, bunları yapmadan önce doktora danışmam lazım mıdır?
+siz bilirsiniz. önerdiklerim problem yaratmıcak küçük şeyler. doktor da size muhtemelen cildinizi kurutp üst deriyi daha çabuk atacağınız bir sabun önerecek.
en önemlisi de bu izleri kafaya takmamanız, zamanla geçiyor çünki.
sürekli onlarla uğraşırsanız durum kötüleşebilir.
+ yağlı olmasının sebebi, cildiniz kendi nem ve yağını dengeleyemeyip çok fazla salgılaması. yoksa herkesin cildi belli bir miktar yağ salgılıyor.
yüzünüzü sabunladıktan sonra mutlaka kremleyin, yağlı olduğu için özellikle. siz kremlemezseniz cildiniz kendini yumuşatmak için yağ salgılayacak :)
bepanthol ün yağsız kremini deneyin. böyle silindir gibi bir şişesi var, yüze sürmek için olan kreminden, çok işe yarıyor.
- Peeling fırçası nedir? Yani peeling olayını biliyorum ama fırçası da mı vardı bunun? Varsa siyah noktalara da iyi gelir mi?
+peeling fırçası 3-5 liralık, diş fırçasından az büyük yumuşak bir fırça. yüzü sabunlarken cildin en üstündeki ölü derinin atılmasına yardımcı oluyor. pek sizin tarzınız değil galiba, o zaman boşverin :)
- En önemlisi, bunları yapmadan önce doktora danışmam lazım mıdır?
+siz bilirsiniz. önerdiklerim problem yaratmıcak küçük şeyler. doktor da size muhtemelen cildinizi kurutp üst deriyi daha çabuk atacağınız bir sabun önerecek.
en önemlisi de bu izleri kafaya takmamanız, zamanla geçiyor çünki.
sürekli onlarla uğraşırsanız durum kötüleşebilir.
0
efx
Kişi başı ~50 TL (daha düşük de olabilir, yüksek de olabilir) le kurtarabileceğim, deniz manzaralı olabilir/olmayabilir bir mekan tavsiye eder misiniz (varsa internet sayfası adresini de yazarsanız şahane olur)?Aslında akşam yemeği için de bir yer soracaktım ama Leb-i Derya akşam için iyi bir seçene
Kişi başı ~50 TL (daha düşük de olabilir, yüksek de olabilir) le kurtarabileceğim, deniz manzaralı olabilir/olmayabilir bir mekan tavsiye eder misiniz (varsa internet sayfası adresini de yazarsanız şahane olur)?
Aslında akşam yemeği için de bir yer soracaktım ama Leb-i Derya akşam için iyi bir seçenek olarak aklımda, daha güzel bir yer biliyorum diyorsanız tavsiyelerinizi memnuniyet ile alırım :)
Aslında akşam yemeği için de bir yer soracaktım ama Leb-i Derya akşam için iyi bir seçenek olarak aklımda, daha güzel bir yer biliyorum diyorsanız tavsiyelerinizi memnuniyet ile alırım :)
0
rumelihisarında kale cafe vardır.çok lezzetlidir.kişi başı aşağı yukarı 25-30 a tıkabasa dolu çıkarsınız.zaten kale cafenin yan tarafında bikaç cafe daha var önünden geçerken bakarsınız.veya internetten bi bakıverin.ayrıca ortaköydeki beltaş cafe denize sıfır kahvaltı için birebir.fiyatıda öyle aşağı yukarı ama lezzet konusunda kale'nin ballı kaymağını tavada erimiş hellim peynirini portakal suyunu geçemez.
0
emirgan sütiş ve yine emirgan korusunda beyaz köşk. beyaz köşk te adam başı açık büfe 25 lira civarı olması gerek. sütişte ise ne yerseniz onu ödüyorsunuz ki menü oldukça geniş. yanlız sütiş e geç giderseniz sıra beklemeniz bile mümkün çünki çok kalabalık.
0
www.mabeyin.com .
Tavsiye ederim. Geçen yaz kişi başı kahvaltı 37,5 tl idi. (tatlısı tuzlusu yumurtası vs.) Haftasonu kış döneminde kahvaltı verip vermediklerini telefonla teyit etmeni tavsiye ederim. Eğer çoluk çocuk varsa oyun alanı ve eğlendiren öğetmen ablaları da var. Lezzet arıyorsan bulacağından emin olabilirsin. Akşam yemeği için kebapları da süperdir.
Tavsiye ederim. Geçen yaz kişi başı kahvaltı 37,5 tl idi. (tatlısı tuzlusu yumurtası vs.) Haftasonu kış döneminde kahvaltı verip vermediklerini telefonla teyit etmeni tavsiye ederim. Eğer çoluk çocuk varsa oyun alanı ve eğlendiren öğetmen ablaları da var. Lezzet arıyorsan bulacağından emin olabilirsin. Akşam yemeği için kebapları da süperdir.
0
florya'da ziya şark sofrası var. pazar günleri açık büfe kahvaltı oluyor. kale'de yiyecekler güzel ama yer bulmak bir mucize. yayılıp rahat rahat yemek pek mümkün olmaz. sıkış tepiş. yıldız parkı'nda malta köşkü var. orada da açık büfe kahvaltı oluyordu.
0
arabayla gidecekseniz kesinlikle rumelihisarında kale gibi yerlere gitmemenizi öneririm. arabanız, benzin bos bir sekilde geri getiriliyor ve bir saate kadar bekleyebiliyorsunuz onu.
0
desdinova
Annemden şöyle spam tarzı bir e-posta aldım. Annem yarın bana kahvaltıda enforse etmeden önce görüş almak isterim.------MUCİZE İLAÇZEYTİNDenesek mi?Selam,zeytin çekirdeği mucizesini bir arkadaşım bana göndermiş bendesizlerle paylaştım.yarın ilk işim kahvaltıda bunu denemek.zeytin yağı zatenşifa kayn
Annemden şöyle spam tarzı bir e-posta aldım. Annem yarın bana kahvaltıda enforse etmeden önce görüş almak isterim.
------
MUCİZE İLAÇ
ZEYTİN
Denesek mi?
Selam,zeytin çekirdeği mucizesini bir arkadaşım bana göndermiş bende
sizlerle paylaştım.yarın ilk işim kahvaltıda bunu denemek.zeytin yağı zaten
şifa kaynağı.çekirdeği neden olmasın..!!hele de zeytinini kendi yapanlar
çekirdeği daha da rahatlıkla kullanabilirler.eğer işlenmemiş zeytin yemek
istiyorsanız yeşil ve kahverengi zeytin tercih edin.siyah zeytini daha kolay
işlediklerinden içinde hile olabilir.Küçük bir ayrıntı.(bildiğim
kadarıyla)işlenmemiş siyah zeytinin çekirdeği kahverengi
tondadır.çekirdek,hiçbir zaman tam siyah olmaz.olursa kimyasal karışmış
demektir.umarım ihtiyacı olanlar şifa bulurlar.
Mustafa Gürelli
Mucize İlaç Zeytin Çekirdeği
________________________________
Arkadaşlar kendi hayatımda ve yakınlarımın hayatında yaklaşık 5 yıldan beri
denenmiş olan
ve hiç bir yan etkisi olmayan mucizevi bir tedavi yöntemini paylaşmak
istiyorum.
Yıl 2003 de ben hemeroid ameliyatı için gün almış ameliyat gününü beklerken
o günlerin çabuk geçmesi ve bir an önce çektiğim acılardan kurtulmak için
günün 24 saatini dua ederek geçiriyordum.
Midemde gasrtrit, bağırsak tembelliğine bağlı kabızlık ve buna bağlı olarak
da hemeroid vardı ve bunlar çok ilerlemiş bir durumda idi...
Her ne yersem yiyeyim boğazıma kadar bir yanma ve çok şiddetli sancılar
çekiyordum...
Bir gün arkadaşlarımdan birisi ile kahvaltıda buluştuk ve o iştahla çeşitli
yiyecekleri yerken ben çay içerek her zaman olduğu gibi kahvaltıyı
geçiştirmeye çalışıyordum...
Bu durumu görünce neden yemediğimi sordu bende ona detayları ile çektiğim
sıkıntıları anlatınca bana zeytin çekirdeklerini çıkarmayıp yutmamı
söyledi,önce şaka yaptığını sandım ama onun çekirdeklerin hiç birini
çıkarmayıp yuttuğunu görünce inandım.
Bende kahvaltıya başlayıp çekirdekleri yutmaya başladım.
Çok ilginçtir yıllardır sabah kahvaltılarını çay içerek geçiştirdiğim halde
boğazıma kadar yanmalar hissetmeme rağmen o gün midemde yanma olmadı
kahvaltıdan taklaşık yarım saat kadar sonra midemden saf zeytinyağı kokusu
geldiğini hissettim..
Arkadaşıma midede çekirdeğin erimeyeceğini zaten rahatsız olduğumu
söylediğimde bana mide özsuyunun zeytin çekirdeğini çok kısa bir sürede
parçalayarak saf zeytinyağına ve şifalı yağlara ulaşıldığını geriye kalan
posanın ise bağırsakları onarararak rahatlattığını dolayısı ile kabızlığın
ve hemeroidinde tedavi olduğunu yanı sıra damar sertliğinden hazımsızlığa
kadar bir çok derde şifa olduğunu söyledi..
İlk önce bütün bunların hayal olduğunu düşünmeme rağmen bu konuda şifa
bulmak için katlandığım eziyetleri hatırlayınca bunun çok daha kolay
olduğunu düşünerek çekirdekleri yutmaya devama ettim ...
ilk 15 günde midemdeki yanmalar ve gastritin yumuşadığını ve yok olduğunu,
hemeroidimin verdiği ıstırapların son bulduğunu gördüm.Her geçen gün onlarca
zeytin çekirdeğini yutarak sağlığıma biraz daha kavuştum.Bu arada
ameliyatımı iptal ettim ve halen bu mucizevi ve hiç bir yan etkisi olmayan
ilacı yutmaya devam ediyorum.3 aylık bir sürenin sonunda cildimdeki matlığın
yerini bir parlaklık ve bütün ıstıraplarımın yerini bir mutluluk aldı.
Yaklaşık 6 seneden beri etrafımda bu dertlerden muzdarip olan onlarca kişiye
tavsiye ettim ve hiç firesiz hepside şifa buldu,inanın benim 5 ve 11
yaşlarında iki oğlum var onlar bile yutarlar yedikleri zeytinlerin
çekirdeğini.
Arkadaşlar sonsuz şifa kaynağı bir ilaç hiç bir yan etkisi yok ben yıllardır
taştan sert şeyleri bile eritiyorum ve hiç bir sıkıntım kalmadı inanın
migren ağrılarında bile çok mükemmel sonuçlar veriyor.
Yapmanız gereken şey yediğiniz tüm zeytinlerin çekirdeklerini yutmak sayı
sınırı yoktur.
Yalnız zeytin meyvesini çiğneyip çekirdeğini yutun zira meyveyi olduğu gibi
yutarsanız mide zeytinin dışındaki ince zarı eritemiyor ve olduğu gibi
dışarı atmaya çalışıyor.
Ve size hiç bir yararı olmaz
Meyve bölümünü yedikten sonra kalan çekirdeğini yutacaksınız.
Bana sadece Allah razı olsun derseniz yeter biz onlarca insan bu olayı tüm
çevremize yayıyoruz her kes istifade etsin hem çok ucuz hem çok etkili kalın
sağlıcakla...
------
------
MUCİZE İLAÇ
ZEYTİN
Denesek mi?
Selam,zeytin çekirdeği mucizesini bir arkadaşım bana göndermiş bende
sizlerle paylaştım.yarın ilk işim kahvaltıda bunu denemek.zeytin yağı zaten
şifa kaynağı.çekirdeği neden olmasın..!!hele de zeytinini kendi yapanlar
çekirdeği daha da rahatlıkla kullanabilirler.eğer işlenmemiş zeytin yemek
istiyorsanız yeşil ve kahverengi zeytin tercih edin.siyah zeytini daha kolay
işlediklerinden içinde hile olabilir.Küçük bir ayrıntı.(bildiğim
kadarıyla)işlenmemiş siyah zeytinin çekirdeği kahverengi
tondadır.çekirdek,hiçbir zaman tam siyah olmaz.olursa kimyasal karışmış
demektir.umarım ihtiyacı olanlar şifa bulurlar.
Mustafa Gürelli
Mucize İlaç Zeytin Çekirdeği
________________________________
Arkadaşlar kendi hayatımda ve yakınlarımın hayatında yaklaşık 5 yıldan beri
denenmiş olan
ve hiç bir yan etkisi olmayan mucizevi bir tedavi yöntemini paylaşmak
istiyorum.
Yıl 2003 de ben hemeroid ameliyatı için gün almış ameliyat gününü beklerken
o günlerin çabuk geçmesi ve bir an önce çektiğim acılardan kurtulmak için
günün 24 saatini dua ederek geçiriyordum.
Midemde gasrtrit, bağırsak tembelliğine bağlı kabızlık ve buna bağlı olarak
da hemeroid vardı ve bunlar çok ilerlemiş bir durumda idi...
Her ne yersem yiyeyim boğazıma kadar bir yanma ve çok şiddetli sancılar
çekiyordum...
Bir gün arkadaşlarımdan birisi ile kahvaltıda buluştuk ve o iştahla çeşitli
yiyecekleri yerken ben çay içerek her zaman olduğu gibi kahvaltıyı
geçiştirmeye çalışıyordum...
Bu durumu görünce neden yemediğimi sordu bende ona detayları ile çektiğim
sıkıntıları anlatınca bana zeytin çekirdeklerini çıkarmayıp yutmamı
söyledi,önce şaka yaptığını sandım ama onun çekirdeklerin hiç birini
çıkarmayıp yuttuğunu görünce inandım.
Bende kahvaltıya başlayıp çekirdekleri yutmaya başladım.
Çok ilginçtir yıllardır sabah kahvaltılarını çay içerek geçiştirdiğim halde
boğazıma kadar yanmalar hissetmeme rağmen o gün midemde yanma olmadı
kahvaltıdan taklaşık yarım saat kadar sonra midemden saf zeytinyağı kokusu
geldiğini hissettim..
Arkadaşıma midede çekirdeğin erimeyeceğini zaten rahatsız olduğumu
söylediğimde bana mide özsuyunun zeytin çekirdeğini çok kısa bir sürede
parçalayarak saf zeytinyağına ve şifalı yağlara ulaşıldığını geriye kalan
posanın ise bağırsakları onarararak rahatlattığını dolayısı ile kabızlığın
ve hemeroidinde tedavi olduğunu yanı sıra damar sertliğinden hazımsızlığa
kadar bir çok derde şifa olduğunu söyledi..
İlk önce bütün bunların hayal olduğunu düşünmeme rağmen bu konuda şifa
bulmak için katlandığım eziyetleri hatırlayınca bunun çok daha kolay
olduğunu düşünerek çekirdekleri yutmaya devama ettim ...
ilk 15 günde midemdeki yanmalar ve gastritin yumuşadığını ve yok olduğunu,
hemeroidimin verdiği ıstırapların son bulduğunu gördüm.Her geçen gün onlarca
zeytin çekirdeğini yutarak sağlığıma biraz daha kavuştum.Bu arada
ameliyatımı iptal ettim ve halen bu mucizevi ve hiç bir yan etkisi olmayan
ilacı yutmaya devam ediyorum.3 aylık bir sürenin sonunda cildimdeki matlığın
yerini bir parlaklık ve bütün ıstıraplarımın yerini bir mutluluk aldı.
Yaklaşık 6 seneden beri etrafımda bu dertlerden muzdarip olan onlarca kişiye
tavsiye ettim ve hiç firesiz hepside şifa buldu,inanın benim 5 ve 11
yaşlarında iki oğlum var onlar bile yutarlar yedikleri zeytinlerin
çekirdeğini.
Arkadaşlar sonsuz şifa kaynağı bir ilaç hiç bir yan etkisi yok ben yıllardır
taştan sert şeyleri bile eritiyorum ve hiç bir sıkıntım kalmadı inanın
migren ağrılarında bile çok mükemmel sonuçlar veriyor.
Yapmanız gereken şey yediğiniz tüm zeytinlerin çekirdeklerini yutmak sayı
sınırı yoktur.
Yalnız zeytin meyvesini çiğneyip çekirdeğini yutun zira meyveyi olduğu gibi
yutarsanız mide zeytinin dışındaki ince zarı eritemiyor ve olduğu gibi
dışarı atmaya çalışıyor.
Ve size hiç bir yararı olmaz
Meyve bölümünü yedikten sonra kalan çekirdeğini yutacaksınız.
Bana sadece Allah razı olsun derseniz yeter biz onlarca insan bu olayı tüm
çevremize yayıyoruz her kes istifade etsin hem çok ucuz hem çok etkili kalın
sağlıcakla...
------
0
Hayir, hicbir bilimsel dayanagi yok bu olayin hatta zararli bile olabilir. Baska bir adam zeytin cekirdegini oguterek ununu yemis, bu faydali olabilir ama bunun da bilimsel bir aciklamasi yok.
edit: simdi faydali olup da bilimsel aciklamasi olmayan seyler de olabilir tabi, ama zeytin cekirdegi bunlardan biri degil kanimca ki sindirim sisteminde ogutulemiyor bildigim kadariyla, gastroenterologlar da zararli oldugunu soyluyor bu tip cekirdeklerin. Lakin zeytin cekirdeginin ogutulmus hali daha mantikli geliyor bana da ama bir gastroentrolog ve beslenme uzmanina danismak lazim tabi.
edit: simdi faydali olup da bilimsel aciklamasi olmayan seyler de olabilir tabi, ama zeytin cekirdegi bunlardan biri degil kanimca ki sindirim sisteminde ogutulemiyor bildigim kadariyla, gastroenterologlar da zararli oldugunu soyluyor bu tip cekirdeklerin. Lakin zeytin cekirdeginin ogutulmus hali daha mantikli geliyor bana da ama bir gastroentrolog ve beslenme uzmanina danismak lazim tabi.
0
Çocukken zeytin çekirdeğini yutma oyunu oynamamın ardından (gerzeklik işte) yaklaşık 3 yıl içinde apandistimin patladığını belirtmem gerekir !
Aman diyim dikkatli olun.
Aman diyim dikkatli olun.
0
Yutun iki tane ve görün nasıl çıktığını. Sindiremezsiniz o çekirdeği.
Kim yazıyor bu yazıları yahu?
Kim yazıyor bu yazıları yahu?
0
Yalnız yutmadan önce çekirdeğin şekline dikkat edin de yuttuktan sonra gastritin üzerine bir de özofajit olmayın, yırtar mırtar mazallah..
0
bu mailin doğru olmadığını anlatan bir sürü yazı yayınlandı bence onları bi arayın. hatta doktor bir tanıdığımız dalga geçmek amacıyla 'yok bi de haricen kullansalarmış' demişti :)
0
tam 20 yıl önce konyada süleymancıların yurdunda kalırken ;
oradaki (hoca)lar kahvaltıda zeytin çekirdeklerini bizim yememizi telkin ederler hatta kontrol ederlerdi. o zamanlar yüzlerce yuttuğuma yemin edebilirim (bir kaç yılda).bunun gerekçesini ise yurdun ve topluluğun şeyhi konumunda olan süleyman hilmi tunahan ın hayatı boyunca bütün zeytin çekirdeklerini yuttuğu çok sağlıklı bişi olduğu falan fıstık anlatılırdı.zaten sünni tarikatların çoğunda peygamberin sünneti ile yetinilmez şeyh şıh her kim ise onun yaşamıda sünnetleştirilir.o açıdan aynı tarikata mensup insanlarda giyim kuşam ve bir çok alışkanlıklar açısından benzerlikler görülür.
sanıyorum bunun sebebi de bu tarikatın çıkarmış olduğu bir hurafeden kaynaklanmaktadır.esasen bu tür abuk subuk mail forwad ların çounluğu bu tip kesimlerden düzenli olarak net dünyasına pompalanmaktadır.
oradaki (hoca)lar kahvaltıda zeytin çekirdeklerini bizim yememizi telkin ederler hatta kontrol ederlerdi. o zamanlar yüzlerce yuttuğuma yemin edebilirim (bir kaç yılda).bunun gerekçesini ise yurdun ve topluluğun şeyhi konumunda olan süleyman hilmi tunahan ın hayatı boyunca bütün zeytin çekirdeklerini yuttuğu çok sağlıklı bişi olduğu falan fıstık anlatılırdı.zaten sünni tarikatların çoğunda peygamberin sünneti ile yetinilmez şeyh şıh her kim ise onun yaşamıda sünnetleştirilir.o açıdan aynı tarikata mensup insanlarda giyim kuşam ve bir çok alışkanlıklar açısından benzerlikler görülür.
sanıyorum bunun sebebi de bu tarikatın çıkarmış olduğu bir hurafeden kaynaklanmaktadır.esasen bu tür abuk subuk mail forwad ların çounluğu bu tip kesimlerden düzenli olarak net dünyasına pompalanmaktadır.
0
küçükken çok zeytin yediğim belli olmasın diye yutardım ben çekirdekleri. maldım yani kısacası. şimdi azılı bir mide hastasıyım. yapmayın bence.
0
@likeinme diyince aklıma geldi ekleyeyim.ben de midemden şikayetçiyim belki tesadüftür ama olabilir de. ayrıca ayça şen pusu da bu konuyu diyetisyene sordular hiç bir faydasının olmadığı gibi bu gibi cisimler bağırsakta bir bölgeyi galiba tıkayıp ölüme bile sebep olabilir demişti.
0
koyun-keçi tayfası da böyle yapıyor demekki.. :)
şaka bir yana ben denemiştim merak edip.
ne zeytinyağı kokusu geldi midemden, ne cildim güzelleşti.
Boşu boşuna yuttuk çekirdekleri..
meraklı milletiz ya, faydalı derseler, samanın bile suyunu içeriz.
şaka bir yana ben denemiştim merak edip.
ne zeytinyağı kokusu geldi midemden, ne cildim güzelleşti.
Boşu boşuna yuttuk çekirdekleri..
meraklı milletiz ya, faydalı derseler, samanın bile suyunu içeriz.
0
Söz konusu maile cevaben başka bir mail daha geldi bana.
SU ZEYTIN CEKIRDEGI MESAJI ORTALIKTA DOLASIRKEN BILIMSEL BIR GORUSE YER VERMEMEZLIK EDEMEM
Bu emaille ilgili gorus ve bilgilerimi yazmak istedim. Ben anastezi doctoruyum ve bircok ameliyatta bulundum. Apandisit ve divertukul perforasyonlari barsak yirtilmalaridir ve olmeden ameliyata alinanabilen kisiler sansli olsalarda septisemiden yani vucudu saran feces te bulunan mikroplarin karin icine yayilmasi neticesi infeksiyondan olebilirler. Boyle ameliyatlarda zeytin cekirdegi, karpuz cekirdegi,kabak v.s.cekidegi cok gordum. Odunsu bu cins fiber ler nonsoluable ve ince barsak ve kalin barsakta ogutulme imkani olmadigi icin barsak sistemin yapisi dolayisiyla bazi kivrimlarda peristaltik hareketlerle ilerleyemez ya yuvalanip darlik yapar veya kuvvetli hareketlerle barsak cidarini delerek ilerler.. Eger buyuk abdestininizi kontrol ederseniz bunlarin fecesle sarilip atildigini gordugunuzde kendinizi cok sansli sayabilirsiniz. Ayrica soylediginiz gibi mide asidinde hic erimez cunku yukarida soyledigim gibi UNSULUABLE(cozulemeyen) fiber dir. Bunun anlami vucuddan oldugu gibi atilan fiberdir. FIBER ise eritilmeyen ama fecesin barsakta hareketine ilerlemesine,ve sekillenmesine yarar. Yediginiz kepekli ekmeklerin kepek kismi da vucudda eritilmez cunku Unsoluable dir. Soluable yani vucuddan cozulen FIBER midede degil barsaklarda erir ve fecesi yapar. Bunlar icin Internette cok guzel ornekler var, arastirabilirsiniz. Ayrica cocuklariniza yedirmeden once basit bir deneme yapin. Mide asidi en 1,5 ile 4 arasidir. Kezzap ise mide asidinden daha kuvvetli. Bu konu "ben yaptim oldu" diyenlere inanan kisilere zarar verebilir, cunku onlar inanmaya hazirdir.
SU ZEYTIN CEKIRDEGI MESAJI ORTALIKTA DOLASIRKEN BILIMSEL BIR GORUSE YER VERMEMEZLIK EDEMEM
Bu emaille ilgili gorus ve bilgilerimi yazmak istedim. Ben anastezi doctoruyum ve bircok ameliyatta bulundum. Apandisit ve divertukul perforasyonlari barsak yirtilmalaridir ve olmeden ameliyata alinanabilen kisiler sansli olsalarda septisemiden yani vucudu saran feces te bulunan mikroplarin karin icine yayilmasi neticesi infeksiyondan olebilirler. Boyle ameliyatlarda zeytin cekirdegi, karpuz cekirdegi,kabak v.s.cekidegi cok gordum. Odunsu bu cins fiber ler nonsoluable ve ince barsak ve kalin barsakta ogutulme imkani olmadigi icin barsak sistemin yapisi dolayisiyla bazi kivrimlarda peristaltik hareketlerle ilerleyemez ya yuvalanip darlik yapar veya kuvvetli hareketlerle barsak cidarini delerek ilerler.. Eger buyuk abdestininizi kontrol ederseniz bunlarin fecesle sarilip atildigini gordugunuzde kendinizi cok sansli sayabilirsiniz. Ayrica soylediginiz gibi mide asidinde hic erimez cunku yukarida soyledigim gibi UNSULUABLE(cozulemeyen) fiber dir. Bunun anlami vucuddan oldugu gibi atilan fiberdir. FIBER ise eritilmeyen ama fecesin barsakta hareketine ilerlemesine,ve sekillenmesine yarar. Yediginiz kepekli ekmeklerin kepek kismi da vucudda eritilmez cunku Unsoluable dir. Soluable yani vucuddan cozulen FIBER midede degil barsaklarda erir ve fecesi yapar. Bunlar icin Internette cok guzel ornekler var, arastirabilirsiniz. Ayrica cocuklariniza yedirmeden once basit bir deneme yapin. Mide asidi en 1,5 ile 4 arasidir. Kezzap ise mide asidinden daha kuvvetli. Bu konu "ben yaptim oldu" diyenlere inanan kisilere zarar verebilir, cunku onlar inanmaya hazirdir.
0
