Giriş
(11)

Aldığım aracın muayene durumunu öğrenemiyorum

dejame
Geçenlerde aracımı yeniledim, e-devlet üzerinden TÜVTÜRK muayene durum sorgulama kısmına girdiğimde plaka ve muayene numarası soruyor. Ama elimde muayene numarası yok ki. Aracı ikinci el aldım, ilk sahibine de soramadım muayenesi ne zamana kadar diye. Nasıl öğrenebilirim?
Geçenlerde aracımı yeniledim, e-devlet üzerinden TÜVTÜRK muayene durum sorgulama kısmına girdiğimde plaka ve muayene numarası soruyor. Ama elimde muayene numarası yok ki. Aracı ikinci el aldım, ilk sahibine de soramadım muayenesi ne zamana kadar diye. Nasıl öğrenebilirim?
0
dejame
(04.01.25)
ruhsatta yazıyor olmalı?
0
orient blue
(04.01.25)
e-devlet'te araçlarım kısmına girin, aracı seçin, altta muayene kısmı var, oradan görebilirsiniz.
0
co2s2
(04.01.25)
Ben alternatif olarak farklı bir bilgi vereyim: Muayeneler uzun zamandır ruhsata işlenmiyor, bir ara belge veriyorlardı ama artık onu da vermiyorlar telefona sms olarak geliyor rapor, ruhsatta yazan muhtemelen ilk muayene tarihidir, eğer onun üstüne başka muayeneler geçirmişse o bilgi yanıltıcı olabilir. Onun dışında E-Devlet'te de eğer araç aktif bir muayene aralığında değilse, yani muayene tarihi geçmişse muhtemelen hiçbir şey göstermeyecektir, eğer böyle bir durum varsa E-Devlet de yardımcı olmayacaktır ama bir önceki muayenesi yapılmışsa ve muayene tarihi geçmemişse E-Devlet'te gözükecektir.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(04.01.25)
Edevletten bir de egzoz muayenesine bakın. O da fikir verir. Aynı tarihte yapıldığı için gösterirse fikir verir. Farklı tarihte yaptıranı görmedim. Birkaç gün oynar oynarsa.

www.turkiye.gov.tr
0
Cesario
(04.01.25)
Önceki araç sahibine sorsanız ?
Telefonu yok mu?
0
diyecevaplandı
(04.01.25)
E-devlet üzerinden araçlarım kısmındaki yerde gözüküyor.

Aracın muayene ve egzoz emisyon kaydı bulunmuyor. Çevrilsem ceza yerim, değil mi? Bu durumda hemen randevu almam gerekiyor sanırım. Bu konuda acemiyim, kusura bakmayın. Bu sebepten teyit ediyorum.
0
🌸dejame
(04.01.25)
Arabanın muayenesi yoksa ve çevirmeye girersen ceza yiyorsun, sana 1 haftalık bi belge veriyorlar o belge süresince muayeneye girmezsen ve tekrar çevirmeye yakalanırsan ceza yemiyorsun ama belgenin süresi geçip de yine muayeneye girmeden çevirmeye yakalanırsan aracı bağlıyorlar, o nedenle ne kadar çabuk yaptırırsan o kadar iyi. Ayrıca randevu aldıktan sonra çevirmeye girersen "randevum var" dediğinde yine ceza keserler randevu gününe de güvenme. Ceza geçen sene 1500 liraydı ama şimdi zamlanmıştır, bir de muayenenin son geçerlilik tarihinden sonra muayene ettirmediğin her gün için ekstra ceza ödüyorsun Tüvtürk'e.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(04.01.25)
Yol üstünde bir yerde tuv turk görürsen girip bi sorsan?
0
etna
(04.01.25)
üstadın araç kaç model? araç yeni ise ilk 3 yıl muayene yok. ruhsatta muayene tarihi yazar. 2022 model ise 2025te yani muayene.
0
adivar
(05.01.25)
@adivar, 2022 model. şimdi anlaşıldı, çok teşekkür ediyorum.
0
🌸dejame
(05.01.25)
muayene ve diğer konular hakkında bu siteye bakabilirsiniz.
www.otomobi.com.tr
0
ForzAras
(12.02.25)
(6)

Moka Pot ile Kahve Yapımı sorunu

tzameti
Günaydın.6 kişilik moka pot cezve aldım. 4 defa denememe rağmen Youtube'da seyrettiğim videolardaki gibi asla köpürmüyor ve suyunu çoooook az demliğe veriyor. Kullandığım hazır çekilmiş kahvenin ve cezvenin fotoğrafı ekte.Kahvenin ambalajında filtre ve french press için pişirmeye uygundur yazıyordu.
Günaydın.

6 kişilik moka pot cezve aldım. 4 defa denememe rağmen Youtube'da seyrettiğim videolardaki gibi asla köpürmüyor ve suyunu çoooook az demliğe veriyor.

Kullandığım hazır çekilmiş kahvenin ve cezvenin fotoğrafı ekte.

Kahvenin ambalajında filtre ve french press için pişirmeye uygundur yazıyordu. Lakin fotoğrafta göreceğiniz üzere french ve filtre kahve makinesi için değil daha ince çekilmiş ve pourover-ekpresso makinesi-moka pot için pişirmeye uygun gözüküyor. Buna rağmen 6 kişilik suyu çok az veriyor ve sosyal medyada görüldüğü gibi asla köpürmüyor.

Aynı kahveyi french press ile yaptığımda güzel sonuç alıyorum (en azından köpüğünü veriyor)

hizliresim.com
hizliresim.com

sorun nerede olabilir?

yardımınız için şimdiden teşekkür ederim.
0
tzameti
(04.01.25)
Soruya cevap mi bilmiyorum ama ayni kahve nasil hem filtre, french press hem de mokapot icin uygun oluyor ben anlamiyorum, olculeri farkli bildigim, migros vb yerlerde gordum bu kahvelerden ama anlayamadim, ben kahve.comdan aliyorum kahveyi, mokapota ozel gonderiyolar hizli bir sekilde.
0
(04.01.25)
@Gı

aldığım kahve bu:

www.mediamarkt.com.tr
moka pot ile denemek istedim. hadi köpürmedi diyelim eyvallah suyunu neden az veriyor demliğe?
0
🌸tzameti
(04.01.25)
Moka Pot haznesine kahve koyulurken genelde espresso makinelerinin haznesine olduğu gibi fazla kahve koyulup o da çok fazla sıkıştırılıyor ama Moka Pot aleti makinede olduğu gibi yüksek basınç üretemediği için su buharı sıkışmış kahveden gerektiği gibi geçemediğinden aromasız lezzetsiz bir kahve oluyor. Çözüm, kahveyi çok fazla sıkıştırmadan yüzeysel bir düzleme yapmak. Köpük olayı için de, aletten "ben oldum tamamım" fokurdaması duyulduğunda kapağı açmamak gerekiyor, kapak açıldığında tüm köpük gidiyor ama "lan ne oldu acaba" merakına yenik düşmeyip kapağı açmadan kahveyi doğrudan fincana döktüğünde nispeten köpüklü oluyor, tabii Moka Pot köpüğü öyle çok fazla olmuyor yine de yüksek beklentilere girmemek lazım.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(04.01.25)
Aldigim kahveyi ayni saticidan hepsiburada vs gibi bir yerden almak istedim, mokapota ozel cekmeden standart gonderdiklerini soylediler.

hizliresim.com bendeki kopuklenme boyle, suyun az gecmesi hazneye fazla kahve sıkıstırmaktan olabilir.
0
(04.01.25)
Öğütüm derecesi çok önemli. Benim moka pot ile @Gı’nın eklediği fotoğraftaki gibi oluyor, bardağa ekleyince çok köpük kalmıyor ama lezzeti çok iyi. Ben sanalbaharat’tan alıyorum, bazen moka pot için öğütüm seçeneğini kullanıyorum, bazen çekirdek alıp kendim el değirmeniyle öğütüyorum. French pressten ince, espresso makinesinden kalın bir şekilde öğütmek gerekiyor.
0
dejame
(04.01.25)
öğütüm haricinde ateş seviyesi de önemli. ocağı ne çok kısık ne de çok açmalısınız. mokapotun altından taşmamalı.
0
jepa
(04.01.25)
(7)

Araba kaldırılırken debriyajdan çekmeden önce gaza basıyor musunuz?

ya ben lan neyse
ayağı debriyajdan hiç kaldırmadan gaza biraz basıyor musunuz?
ayağı debriyajdan hiç kaldırmadan gaza biraz basıyor musunuz?
0
ya ben lan neyse
(03.01.25)
Hocam debriyaj tam basılıyken gaza bastığında araç boş vitesteyken gaza basmış oluyorsun bir anlamı yok ve saçma bir hareket olur bu, normalde kavrama noktasında gaza basmaya başlarsın araba hareket eder hatta dizelde gaza basmadan da kavramada hareket etmeye başlar.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(03.01.25)
O kadar hafif dokunurum ki pedala, debriyajdam ayağımı çeksem stop edecek kadar hafif. Dokunmak sayılırsa bu da.
0
Cesario
(03.01.25)
yeni arabalarda nasil bilmiyorum ama benim kullandigim manuellerde debriyajdan ayagini cekmeden once gaza basmazsan araba istop eder.

kavrama noktasina kadar gaza basilmaz. kavrama basladiktan sonra ufaktan gaz verilir. bu da zamanla oturur.
0
antikadimag
(04.01.25)
Cesario+1
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(04.01.25)
Dizel araba ise gaz vermene gerek yok ayağını debriyajdan çektikçe araba hareket eder zaten. Benzinli araba ise evet hafif gaz vermen gerekir.
0
etna
(04.01.25)
Minik minik dokunuşlarla basmaya başlıyorum.
Benzinli.
0
norek
(04.01.25)
ilk adım kavrama noktasını tanımak, bunu da düz ve boş bir yolda hiç gaz vermeden sol ayağımızı debriyajdan çekip, araç çok hafif devirden düşecek şekilde pratik yaparak kazanıyoruz. epey bir denemeden sonra kas hafızası oluşacak ve hiç zorlanmadan bu noktayı yakalıyor olacağız.

sonra aracı kaldırırken ister düz yol, isterse de hafif yokuş olsun. ilk adım bu kavrama noktasını yakalamak, son sağ ayak freni bırakıp hafifçe gaz verirken debriyajı kontrollü şekilde bırakmak.
0
orpheus
(04.01.25)
(6)

koşu yapanlara bir soru

denizzz
hangi aksesuar ya da aksesuarları en çok değiştirmeniz ya da yenilemeniz gerekiyor? yani öyle bir şey olmalı ki sürekli yedeği bulunmalı. bir arkadaşıma hediye alacağım da o yüzden soruyorum.
hangi aksesuar ya da aksesuarları en çok değiştirmeniz ya da yenilemeniz gerekiyor? yani öyle bir şey olmalı ki sürekli yedeği bulunmalı. bir arkadaşıma hediye alacağım da o yüzden soruyorum.
0
denizzz
(03.01.25)
Koşu tişörtü. Adidas, H&M, Decathlon olabilir. Asla yetmez.
Kışın kullanabileceği içlik ya da soğuktan koruyan uzun kollu kıyafet. Decathlon’da var.

www.decathlon.com.tr
0
gabe h coud
(03.01.25)
Koşu tipi kardiyolardan nefret ederim :) hatta yürümek bile bazen zul geliyor ama eğer koşu meraklısı bir insan olsaydım Dri-FIT ürünleri yedeklerdim.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(03.01.25)
Ben olsam arkadasa su bele takilan lastigimsi bezden alirdim telefon falsn koyuyorsun kosuyordun acayip ise yariyor yada kola kolluk gibi telefon takma aparati tabi telefonunu bilmen lazim
0
Zetnikov
(04.01.25)
bele takılan lastiğimsi ultra maraton koşmuyorsan kullanışlı değil. gereksiz ağırlık.
0
gabe h coud
(04.01.25)
Boş geçmeyeyim, telefona yapışan kartlık cüzdan önereyim ben de

www.temu.com
0
Mirket
(04.01.25)
Soğuk geçirmeyen rüzgarlık diyeyim ben de. Sonbahar ve kışta bu kadar önemli olduğunu düşünmezdim. Kış gunu içine tişört giymek yetiyor.
Ayrıca bele takılan telefonluk/kartlik/ anahtarlık yazın çok kullanışlı oluyor.
www.decathlon.com.tr
0
Amaranta ursula
(04.01.25)
(9)

İnanılmaz derecede gaz ve şişkinlik sorunu

editingx
Merhaba, 6 ay önce bir anda çok yoğun bir şekilde gaz kalbime doğru vurdu. Kalp krizi sanıp acile gittim ve acilde bir şey olmadığını söylemelerine rağmen bir şeyin olduğunu direttim çünkü nabzım 200'ün üzerindeydi. Ardından kan testleri, mr, tomografi derken bir sonuç elde edemediler ve gastroentol
Merhaba, 6 ay önce bir anda çok yoğun bir şekilde gaz kalbime doğru vurdu. Kalp krizi sanıp acile gittim ve acilde bir şey olmadığını söylemelerine rağmen bir şeyin olduğunu direttim çünkü nabzım 200'ün üzerindeydi. Ardından kan testleri, mr, tomografi derken bir sonuç elde edemediler ve gastroentolojiye yönlendirdiler. Gaz filminde yoğun bi gaz çıktığı için lavman verdiler bu sırada ve ilaçlar verdiler fakat hiçbir işe yaramadı. Gastroentolojiye gittiğimde ise 1 sene sonraya randevu verdikleri için sinirlendim ve randevuyu iptal ettim, zamanla geçer diye düşündüm fakat şu an ne yersem yiyim bi daralma, yoğun bi geğirme isteği ve bağırsaklarda yoğun gaz hissediyorum. Doktorum stres kaynaklı olabileceğini düşündü ve trankobuskas verdi, onu içiyorum fakat pek bir işe yaradığı söylenemez. Gİtmediğim doktor kalmadı. Kolonoskopi ve endoskopi + anestezi, doktor muayenesi, biyopsi örneği derken fiyat 50 binleri buluyor ve açıkçası şu an bunun için de durumum yok. Tekrar belirtiyorum, ne yersem yiyim aşırı gaz oluyor ve geğirmek durumunda kalıyorum, osuramıyorum hiçbir şekilde. Osurunca rahatlıyorum. Gastrit, histamin intoleransı ya da bağırsak geçirgenliği gibi şeyler aklıma geliyor ya da daha ilerisi fakat ne yapmalıyım bilmiyorum. Fikri, ya da daha önce benzeri bir deneyimi olan var mıdır?

not; yemek yedikten sonra da ağzım dilim genelde kupkuru oluyor. o kadar kuru oluyor ki tarif edemem ve aylardır probiyotik, kefir, yoğurt vs tüketiyorum bana mısın demiyor.
0
editingx
(03.01.25)
Acil servisler gerçekten de kalp krizi zannedilip gaz sıkışması yaşayan hastalarla dolabiliyor, sende de böyle olmuş olabilir, bu kadar yoğun yaşıyorsan nedeni Helikobakteri olabilir, bunu anlamak için de kolonoskopi-endoskopi şart sanırım. Geçmiş olsun.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(03.01.25)
önerilerim olacak naçizane kafanıza yatarsa

1 - osuruk yogası
yere yatıp dizlerinizi karnınıza çekip sağa sola yuvarlanıyorsunuz. daha uzun detaylı olanlar var onlara da bakabilirsiniz yutuptan.

2 - bedeniniz ciddi manada arınma talep ediyor gibi görünüyor.
detox işe yarayabilir.

3 - akgünlük sakızı yutmak. bu acayip bir uygulama. mide ve bağırsak florasını düzenliyor nasıl yapıyorsa. bunun detaylarını özelden vereyim zira bana ait değil. ben uygulayanlardanım.
0
mathilda.may
(03.01.25)
Helikobakter pilori dışkıdan da test edilebiliyor. Dahiliye ya da gastroenteroloji doktoruna tekrar görünüp isteyebilirsiniz. Tedavisi üçlü ya da dörtlü antibiyotik şeklinde. Geçmiş olsun.
0
black holes in the sky
(03.01.25)
Bir arkadaşım da sizinki gibiydi. Neredeyse hiç bir şey yiyemiyordu, gaz vs. Değişik doktorlara gitti. Sonunda safra kesesi kaynaklı olduğu çıktı. Kontrol ettirmenizde yarar olabilir.
0
alfired
(03.01.25)
Dahiliyeye gidip aldığım iki ilaçla bu sorunum çözülmüştü. Helikobakterpilori deniyor evet ama bende yoktu mesela. İlaç isimlerini tam hatırlamıyorum, dicatel biri sanırım. Uzun süre kullanım gerektiriyordu 6 ay gibi. O iki ilaçla tamamen sorunum çözüldü
0
abuzer
(03.01.25)
Fodmap diyeti uygulayın.
0
spankenstein
(03.01.25)
arkadaşlar yorumlarınız için teşekkür ederim. Helikobakteri, gastrit, histamin intoleransı ve bağırsak geçirgenliğinden şüpheleniyorum. Helikobakteri aile hekimliğinde yapılır mı ya da nerden randevu almam gerekiyor? bir ikincisi, safra kesemde sorun yok,minik bir şey var fakat doktor önemsiz olduğunu söyledi. dicetel isimli ilacı da 2 hafta kullandım fakat etkisini görmeyince ilacı bırakmıştım.
0
🌸editingx
(03.01.25)
Dr. Metin Abdullah Telli'yi tavsiye ederim, bu konuda başka 'iyi' doktor tanımıyorum. Aynı şikayetlerle gitmiştim kendisine.

Avusturya Hastanesindeydi ancak artık hastane kapandığı için kendi muayenehanesi var. Özelden bilgileri gönderebilirim isterseniz.
0
amelie poulain
(03.01.25)
Abi acilde böbrek taşına kabız deyip hayatımı karartılar ya. Özele gittim öyle sancıdan kurtuldum.
0
mikahakkinen
(03.01.25)
(2)

çok bilinen bir parçayı dinlerken şarkıcıyı çıkartamadım. hafıza sorunları

summerof69
Merhaba, Yıldız Tilbe'nin "Sana Değer" parçası spotify'da çalmaya başladı, sözlerini bilecek denli şarkıyı iyi biliyorum. Ama ne klibi ne de yıldız tilbe aklıma geldi. Sesinin benzerliğinden sadece "Acaba Gülay mıydı bu" diyebildim.Böyle bir şey ilk defa başıma gelince "acaba yaşlanıyorum da hafıza
Merhaba, Yıldız Tilbe'nin "Sana Değer" parçası spotify'da çalmaya başladı, sözlerini bilecek denli şarkıyı iyi biliyorum. Ama ne klibi ne de yıldız tilbe aklıma geldi. Sesinin benzerliğinden sadece "Acaba Gülay mıydı bu" diyebildim.

Böyle bir şey ilk defa başıma gelince "acaba yaşlanıyorum da hafıza sorunları mı yaşıyorum" diye endişe ettim. hafıza sorunları yaşıyorsam, bunu kontrol edebileceğim testler ya da başka yöntemler var mıdır?

teşekkürler.

"işte o klip:"

www.youtube.com
0
summerof69
(03.01.25)
Hafızanda bir sorun yok muhtemelen, sen eski bir bilgiyi beynin Temporal Lob'unda bulunan Hipokampus'un Uzun Dönemli Bellek (Long-term memory) bölgesine atarsın, burası 20 katlı bir işletmenin -5. katında bulunan bir arşiv odası gibi bir şey, sonra işitsel-görsel vs bir uyarım geldiğinde buradaki bilgileri parça parça hatırlamaya başlarsın, muhtemelen böyle bir şey yaşamışsın yani şarkıyı hatırlarsın şarkıcıyı hatırlamasın şarkıcıyı hatırlarsın şarkıyı hatırlamazsın müzik tın tın kafanda çalar ama ne sözlerini hatırlarsın ne de kimin söylediğini, sonra tık diye bütün bilgiler bir anda kristal bir top gibi zihninde ışıldamaya başlar, bunlar hep beynin bu bölgesinin yaptığı küçük bir mümin latifesi gibi bir şey sayılır.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(03.01.25)
Aa oha bu şarkı Yıldız Tilbe'nin miymiş? Bence genel yıldız tilbe tarzından farklı bir müzik olduğu için ilk bakışta aklınıza gelmemesi doğal. Sesi de farklı biraz bu şarkıda. Ben daha 90lar niş şarkıcılarından biri sanıyodum bu şarkıyı söyleyeni.
0
nundu
(03.01.25)
(7)

Aynı kilo başka bir yerde daha hafif

Bir ben var benden şurada
Dün farklı bir spor salonuna gittim, istasyon makinelerinde çalışırken normalde kullandığım ağırlıklar çok hafif geldi bayağı ağırlık arttırdım, birkaç günde bu kadar güçlenmiş olamam neden böyle olmuş olabilir?
Dün farklı bir spor salonuna gittim, istasyon makinelerinde çalışırken normalde kullandığım ağırlıklar çok hafif geldi bayağı ağırlık arttırdım, birkaç günde bu kadar güçlenmiş olamam neden böyle olmuş olabilir?
0
Bir ben var benden şurada
(03.01.25)
Makara sistemi nedeniyle öyle oluyor. İstasyonların kablo-makara sistemini kontrol et eğer kablo direkt plakaya bağlıysa ve yukarıdaki tek bir makarayla yükü çekiyorsan ağırlık miktarı birebir aynıdır, yani 40 kilo çekiyorsan 40 kilo çekiyorsundur; yok eğer yukarıda bir tane sabit aşağıda da plakaların üstünde hareketli ekstra bir makara varsa ve kablo buna bağlıysa o zaman çektiğin yükün yarısını çekiyorsundur, yani plakada 80 kilo varsa aslında 40 kilo çekiyorsundur. Yani sen nicelik olarak plaka sayısını/ağırlık miktarını artırmış olsan bile nitelik olarak aslında diğer salondakiyle aynı ağırlığı çekiyorsun. Bunu salonlarda "tek makara-çift makara farkı" derler ama aslında ortaokul fen dersinde gösterilen "sabit makara-hareketli makara farkı" nedeniyle oluyor.

Hazır salona gelmişken örnekle göstereyim; ilk makine sabit makara, diğeri çift makara.

ibb.co
ibb.co
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(03.01.25)
@forvet valla guzel bilgiymis. bizim salona da yeni bir kablolu istasyon geldi eskinin 10 kilosu bunda 15 sanki demek ki o sebebpten, neyse ki eski makine de duruyor sadece yeri degisti :)
0
bay b
(03.01.25)
Bir de hareketli makara+az plakalı istasyonlar var onlar daha kötü, son plakaya girip 30 tekrar yapmak zorunda kalıyorsun :)
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(03.01.25)
kg-lbs farkı da olabilir. bazı istasyonlarda ağırlık kg olarak değil de lbs olarak yazar.
1 lbs = 0.45 kg.
0
orpheus
(03.01.25)
Kaleci bize spor salonu ifsasi yapti soru sayesinde.

Bu sorunun daha fenası iki plaka arasında kg farkı olması misal...
0
logisticsmanager
(03.01.25)
Abi Türkiye'de salonların çoğu başlangıç seviyesiyle birkaç senelik kullanıcılar için iyi, yani farklı plaka ağırlığı ya da makara sistemi bu seviyedeki kullanıcılar için çok etki eden faktörler değil ama açıkçası merdivenaltı salonlardaki plaka sistemi de hiçbir yerde yok. Mesela bu makine tek makara ama plakası acayip yetersiz; en altın bir üstüyle ısındım son sıradaki plakayla da tükenişe gittim ama 13-14 tekrar yaptım, normalde benim tükeniş aralığım 8-10 tekrar, merdiven altı salonlarda bile istasyonda 150 kilo plaka olur burası 98 kiloda bırakmış, çoğu salon da böyle. Macfit'e gidiyorum bütün istasyonlar hareketli makara kullanıyor adama bakıyorum "100 kilo basıyorum aga" diyor bana, olm orada 50 kilo var diyorum nasıl 50 kilo var abi baksana 100'e taktım diyor bana, sırf bu yüzden çekiş için Hammer Strength tipi makine kullanan yerlere gitmeye çalışıyorum ama o da çok yok.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(03.01.25)
Daha yeni basima geldi

Evet bazi salonlarda ayni agirligi secsende daha agir yada hafif olabiliyor
0
Zetnikov
(04.01.25)
(9)

Midemi hangisi bozmuştur?

mikahakkinen
Türüflü mayonezli füme tavuklu pizza. Dana fümeli tost?Hangisi beni yatağa düşürdü?Dana füme ısıtılınca riskli midir?
Türüflü mayonezli füme tavuklu pizza. Dana fümeli tost?
Hangisi beni yatağa düşürdü?
Dana füme ısıtılınca riskli midir?
0
mikahakkinen
(29.12.24)
Seçenekler arasında tavuk varsa her zaman suçlu tavuktur.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(29.12.24)
tavuğun ihtimali daha yüksek
0
king lizard
(29.12.24)
mayonez
0
alfired
(29.12.24)
Füme tavukla dana fümeye sodyum nitrit bastıkları için onların mide bozacağına pek ihtimal vermiyorum ben. En fazla kanser yapar o.
Ben suçlunun mayonez olabileceğine kullanıyorum oyumu.
0
Mirket
(29.12.24)
tavuk + mayonez diyince serumu hazirlayacaksin.
0
alice in potatoland
(29.12.24)
Bunları kısa zaman aralıklarında yediysen kendi nefsin seni yatağa düşürmüştür.
0
diyecevaplandı
(29.12.24)
Tavuk ve mayonez kimyasal silaha dönüşebiliyor gerekli koşullar oluşunca
0
primetime
(29.12.24)
Tavuğun şakası olmaz, öbür tarafa gönderir
0
mirty
(29.12.24)
hangisinin soğuk zinciri bozulduysa ondandır. Pizza diyorum.
0
efx
(29.12.24)
(3)

Kas gelişimi için

Bir ben var benden şurada
Bulk mecburi mi, çok zor çünkü bulk :(
Bulk mecburi mi, çok zor çünkü bulk :(
0
Bir ben var benden şurada
(29.12.24)
Öncelikle kas dediğimiz şeyin ne olduğunu bilmemiz ve nasıl oluştuğunu anlamamız lazım bu soruya cevap vermek için. Kas, kasaptan aldığın löp ettir, yani kasaba gidip "ustam bana ordan 1 kilo antrikot versene dediğinde sana verdiği et, bir kastır, biz kas gelişimi istediğimizde aslında mevcut antrikotumuzu kütlesel olarak arttırmak isteriz, yani sıfırdan et yaratmaya çalışırız, sıfırdan et yaratmak için de bazı prosedürler gerekir. Mesela kasları büyümesi için teşvik etmek gerekiyor, yani bir direnç egzersizi yaparak kas üzerinde mekanik bir zorlama uygulamak gerekir, bunu yaptığınızda kas dokusunu oluşturan kas fiberleri oluşan bu zorlamaya adapte olmak ve karşı koymak için yeni bir kas fiberi oluşturur, bu süreç devam ettiğinde oluşan her bir kas fiberi yeni bir kas fasikülünü oluşturur, oluşan bu kas fasikülü de yeni bir kas dokusunu, yani yeni bir et parçasını oluşturur ama bu oluşumun gerçekleşmesi için ikinci bir faktöre ihtiyaç vardır: Kalori fazlası. Kalori fazlası diyorum, çünkü sistem için kas inşası önemli bir özellik değildir, evet kas gelişimi insan sağlığı için önemlidir ama vücut için öncelikli bir hedef değildir, zaten o nedenle ancak zorladığımızda ilerleyen bir süreç bu çünkü kas demek fazladan gerçekleşen enerji israfı demek sistem için, o nedenle kas inşası yerine her zaman yağ depolama eğilimine girer, bunu aşmak için de kasları uyarmak ve ve uyarımın karşılığını alıp kas gelişimini gerçekleştirmek için kalori fazlası gerekmektedir, neden kalori değil de kalori fazlası dersen, dediğim gibi sistem için kas inşası istenen bir süreç değildir, o nedenle ihtiyaçlar hiyerarşisine göre gelen kalorinin değerlendirilmesi planlanırken öncelikli olarak BMR sonrasında TDEE en sonunda da bu ihtiyaçlardan arta kalan kalori fazlasıyla da kas inşa edilir, bu kalori fazlası da bulk olarak isimlendirilir FAKAT bunu aşabilecek, yani kalori fazlası olmadan kas inşa edebilecek 2 sınıf vardır; biri hiç spor geçmişi olmayıp yeni başlayanlar ve anabolizan kullananlar. Yeni başlayanlar kalori fazlası olmadan ama mevcut kilosunu koruma skoruna yakın bir kalori aldığında, sistem daha önce böyle bir çevresel değişim yaşamadığı için mevcut yeni duruma adapte olmak adına kalori fazlası olmasa da gelen kalorilerin bir kısmını kas inşasında kullanabilir, bu pozisyonda gelişim yavaş olur ama yine de olur. TDEE skoruna yakın bir kalori alındığında kas gelişimi bu kişiler için gerçekleşebilir. İaç kullanan kesim için zaten düşünmeye gerek yok protein sentezi ekstrem noktalara ulaştığı için gelen her kaloriyi bu durum için kullanabilirler. Asıl sorunun özetine gelecek olursak: Bulk bazı kişiler için zorunludur, bazıları için değildir, senin için zorunlu olup olmadığını kendini nerede konumlandırdığınla alakalı olarak değişebilir.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(29.12.24)
kilo almadan nasil kas gelistireceksin hocam :) broscience kafasiyla bulk yapmak zorunda degilsin ama makul olcude surplus yakalayip yillar boyunca devam edebilirsin ara ara kucuk rejimler yaparak. ama cok zayifsan abanman gerekiyor tabi kilo yas vucut durumunu builmeden bir sey soylemek dogru olmaz
0
bay b
(29.12.24)
bulk mecburi değil ama tüm süreçte günlük olarak yeterli kaloriyi doğru makrolardan almak zorundasın. bu kalori-macro konusu da labratuar hesabı gibi çok hassas tutmak zorunda değil fakat ipin ucu da kaçmasın. zaten yeterli kalori-protein alamazsan hem gelişemez hem de yorgun düşer spora devam edemezsin. ağırlıkların artmaz.

bence kaçırdığın nokta hayvan gibi spor yapınca hayvan gibi de acıkacaksın. yani şimdiki gibi yemek yemek zor gelmeyecek.

bir de spora başladığın ilk gün 2500 kalori almaya kendini zorlama bunu en az 1 ay zamana yay. miden sindirim sistemin alışsın.
0
orpheus
(29.12.24)
(7)

Terayağı derdi

mathilda.may
bir tereyağı derdi de benden ama öncelikle gıda ile ilgili bir başlık olsa iyi olurdu compumaster bey.ben bugün kazıklandım ve yolda hiç tanımadığım bir erkekten tereyağı aldım. başımın gözümün sadakası olsun.fırının önündeydim. bir adam da park etmiş. bana bakıyor. durdurdu beni. "apla tereyağım va
bir tereyağı derdi de benden ama öncelikle gıda ile ilgili bir başlık olsa iyi olurdu compumaster bey.

ben bugün kazıklandım ve yolda hiç tanımadığım bir erkekten tereyağı aldım. başımın gözümün sadakası olsun.

fırının önündeydim. bir adam da park etmiş. bana bakıyor. durdurdu beni. "apla tereyağım var çocuk da ablaya söyle dedi" dedi.
fırıncı çocuk beni tanıyor birkaç kere gördüğü için.

sordum fiyat vs. evde de yağ var ama alasım geldi. 300tl dedi. sana indirim yapayım 250 ver dedi.

o kadarla kurtardım. içeri girince de çocuk demesin mi "inşallah tereyağıdır".
"sen demedin mi ablaya söyle diye" dedim.
"hayır" dedi. uzun bir süre alık alık baktım. gerisini anlatmayayım. malfunction biraz uzun sürdü.

şimdi bu tereyağı içinde en kötü ne olabilir ki? köpeciklere vereyim dedim. hayvanlara zarar vermiyim bir de.
eve gelince baktım da tereyağının irisinden vermiş bir de. hani hayvanların sindirim sistemi daha gelişmiş ya. o yüzden.
0
mathilda.may
(28.12.24)
Tereyağının içinde standart bir süt yağı oranı olması gerekir ama sütü suyla karıştırırsan o standartın yarısını elde edersin ya da daha azını, o da tereyağı olmaz.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(28.12.24)
sahte tereyağı testi yaptım şimdi. elbette sahte çıktı.
tat olarak da baktım. muhteşem değil tabi ki.

hayvanlara da verilmiyormuş. napçam şimdi bu tekerleği ben?
0
🌸mathilda.may
(28.12.24)
Yani eğer benim dediğim gibi bir şey varsa eldeki ürünü eritip sade yağ elde edebilirsin, bu şekilde 1 kilo yağdan belki 200 gram sade yağ elde edersin o da bir kardır ama tereyağı diye alakasız bir şey sattılarsa ona yapacak bir şey yok tabii ne olduğunu bilmediğin bir şeyi yeme zaten.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(28.12.24)
Tereyağı olsa maliyeti 500 lira falandır kilosunun.

İyi ihtimalle margarin ya da patates püresidir.
0
Mirket
(28.12.24)
teşekkürler @Kaleci saçlı yırtıcı forvet

sade yağ yapacağım çünkü testte tereyağının yarısı tek parça kaldı gerisi paramparça.
0
🌸mathilda.may
(28.12.24)
Çok pahalı olmayan bir tecrübe satın almış oldunuz üzülmeyin.
0
mythralioz
(28.12.24)
Ben olsam atardım, ne olduğu belirsiz bir ürüne daha fazla zaman/emek harcamazdım.
0
10551037
(29.12.24)
(1)

Makrolarına dikkat eden sporcular, seyahatte marketten pratik ne alınır?

dejame
İki gün boyunca sürekli yolda olacağım ve bir restorana uğrama şansım pek olmayacak. Çantaya pirinç patlağı ve protein bar stoklamayı düşünüyorum. Başka aklınıza gelen temiz, taşıması kolay, marketten alabileceğim ürün var mıdır?
İki gün boyunca sürekli yolda olacağım ve bir restorana uğrama şansım pek olmayacak. Çantaya pirinç patlağı ve protein bar stoklamayı düşünüyorum. Başka aklınıza gelen temiz, taşıması kolay, marketten alabileceğim ürün var mıdır?
0
dejame
(28.12.24)
Hindi füme, kuru et, ton balığı, protein sütler. Yağ için de kuruyemişler, yer fıstığı/yer fıstığı ezmesi.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(28.12.24)
(10)

Yeni yılda hayatınızı kolaylaştıracak kararlarınız?

sekizdokuzon
Ben işe yakın bir yere taşınıyorum. Hayat kalitem üç beş kat artacak. Siz nasıl kararlar aldınız?Şimdiden iyi seneler.
Ben işe yakın bir yere taşınıyorum. Hayat kalitem üç beş kat artacak.

Siz nasıl kararlar aldınız?

Şimdiden iyi seneler.
0
sekizdokuzon
(26.12.24)
2025 Kararlarım;
-Daha az kahve - daha çok su
-Daha az alkol - daha çok su
-Dışarıda yemeyi minimuma indir
-Mardin'e git

İyi seneler.
0
mutekebbir
(26.12.24)
Bir, barı açıyorum; iki, Ayla'yla aramı düzeltiyorum; üç, babamı da yanıma alıyorum.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(26.12.24)
Arkadaşımı hayatımdan çıkardım. Mutluyum.
0
Kahvedesu
(26.12.24)
Sırf arabam var diye birkaç densiz tanıdığın getir götürünü yapar hale gelmiştim. Başta böyle ihalenin üzerime kalacağını bilmiyordum, bir süre "iyilik olsun hadi boşver" dedim ama artık dayanılmaz noktaya gelmişti açık açık söyledim. Kesin gözlerinde çok kötüyüm şu an ama umrumda değil. Yeni yılda people pleaser bir insan olmama kararım var:p
0
kullanicadi
(26.12.24)
kilo vermek. çok şiştim:(
0
nothing in my way
(26.12.24)
gayrı yolundan sapanı, yola getirmeyeceğim.
verimsiz herşeyden vazgeçiş, iş'im bile olsa.
diş doktorumun miadı doldu. operasyon biter bitmez.
göte göt diyecektim ama bu yeni yıla kalmadı.
oyun oynayanlardan da uzak duruyorum.
0
baldan kaymak
(26.12.24)
28 senelik ticari hayatımi bırakıyorum

Yurtdışı vatandaslik alıyorum

Eksisozlugu azaltmaya çalışacağım
0
alimcgraw
(26.12.24)
Ispanyolcayi tamamlamama az kaldi kursa baslicam tekrar sonra cince ogrenicem final yapicam baska da dil ogrenmem
0
Zetnikov
(26.12.24)
Instagrami facebook'u falan sifira indirmek kismetse.
0
hot potato
(27.12.24)
ehliyetimi cevirirsem ve araba alirsam hayat epey kolaylasir. ama 2026'ya sarkacak gibi.
0
sonsuz
(27.12.24)
(13)

stand up gösterisi önerisi

dali dili havali korna
son 2-3 yıla ait hangi gösterileri önerirsiniz? yerli yabancı fark etmez.deniz göktaş ve yusuf bilal altıntaş benim yakın zamandaki favorilerim, önerilerinizi bu beğeniye göre de yapabilirsiniz.
son 2-3 yıla ait hangi gösterileri önerirsiniz? yerli yabancı fark etmez.

deniz göktaş ve yusuf bilal altıntaş benim yakın zamandaki favorilerim, önerilerinizi bu beğeniye göre de yapabilirsiniz.
0
dali dili havali korna
(26.12.24)
rabarba ekibi, ilker cem mesut
0
eja
(26.12.24)
Tahsin hasoğlu / Cüneyt nergiz
0
gilbeys
(26.12.24)
Özkan Çelik.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(26.12.24)
Yabancı da olur dediğiniz için Josh Johnson diyorum.
0
peki madem
(26.12.24)
özgür turhan
nevzat can ünsal
salih tıraş
0
jelly bear
(26.12.24)
Hidayet tılı
youtu.be

Cüneyt nergiz
youtu.be

Yavuz günal
youtu.be
youtu.be

Yavuz günal ın son gösterisinde 3 sene önceki gösterisine bağlı espriler var, yeni olandan başlayayım dersen bazı boşluklar olabilir, o yüzden önce eskiye bak

Deniz alnıtemiz
youtu.be
0
grimavi
(26.12.24)
kaan sekban, nataly aukar
0
ala09
(26.12.24)
özge özel öncelikle çok iyi: www.youtube.com
berk karan'ı da sevdim güldüm baya: www.youtube.com
0
veritaslibertas
(26.12.24)
mütevazi olamayacağım bi konu stand up=) tr'de en fazla stand up izlemiş kişi olabilirim.

mutlaka izle diyeceklerim

pınar fidan
özgür turhan
deniz göktaş
mustafa sağır
ümmühan özden
berk karan

yabancılardan
anthony jesselnik
jimmy carr
dane cook
0
rentts
(26.12.24)
Louis ck
0
fildirfildir
(26.12.24)
Melisa Besnili. Kendisini çok doğal buluyorum.

Cüneyt Nergiz +5

Özge özel'in podcast'den dinliyorum. Tavsiye ederim. İzlemek nasip olmadı.
0
put it in your appropriate place
(26.12.24)
Ricky Gervais'e gidecegim, bence epey iyi :)
0
kassiopeia
(26.12.24)
Berk karan ve Cüneyt Nergiz fırlama piç tarzlarıyla ciddi kahkaha attırdı.
0
alimcgraw
(26.12.24)
(6)

1.5 milyon TL’niz olsa yatırım için ne alırsınız?

uzdeniz
Akla gelen her cevaba açığım. Mesela araba almak mantıklı mı?
Akla gelen her cevaba açığım. Mesela araba almak mantıklı mı?
0
uzdeniz
(26.12.24)
Bro geçtiğimiz 2 ayda araba yüzünden yaklaşık 100 bin lira girdi şahsıma, araba bence yatırım maksadıyla alınacak en son şey olabilir gibi.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(26.12.24)
Araba bir yatirim degil tam tersine bir gider kalemi.

Paraya ne zaman ihtiyaciniz olacagina gore degisir. 5 yildan daha once lazim olmayacaksa ve kredi cekme imkani varsa ev alinabilir.

Kredi imakni yoksa da sepet yapilabilir (altin, yerli hisse fonu, bist fonu vb).
0
sertac akin
(26.12.24)
Araba almanın bir mantığı yok. Dersen ki parayı bir yere bağlamış olayım, araba ihtiyacım da vardı o zaman tabi ki mantıklı.

Söyleyeceğim İstanbul için geçerli değil ancak ben olsam bitmeye yakın durumdaki konut projelerine bakardım. Özellikle 1+1 yatırım için Anadolu'da uygun bir tutar. Konut projelerinde satışlar oldukça ve yerleşim arttıkça fiyatlar genellikle yükseliyor. 1+1 evden kira geliri de olur kazan-kazan yaparsın.

Konutla işim olmaz dersen fonlara bakmak mantıklı olur. Faiz indirimleri başlamadan mevduat yapıp, daha sonra mevduatın getirisiyle ülkenin koşullarına göre farklı yatırımlara bakılabilir.
0
Lethe
(26.12.24)
Evim yoksa ev alırdım. 1+1, 1+0 veya üzerine biraz koyup 2+1. Evim varsa altın...


.
0
kartallar yuksek ucar
(26.12.24)
Hakim olduğunuz sektörde üretim yapan bir firmaya yatırım yapılabilir.
0
durbidakka
(26.12.24)
Araba değil, zarar kalemi.
6 ayda kaybım 250k tl benim.

Ev ise o fiyata enkaz bana göre.
3.5m tl altına bakılmamalı bile diye düşünüyorum.
0
baldan kaymak
(26.12.24)
(18)

Elinde silah dövmesi olan biri hakkında ne düşünürsünüz?

seni tanıdığım güne lanet olsun
Benim şahsen garip bulduğum bir seçim ama internette araştırınca vücuduna bundan yaptıranın çok olduğunu gördüm. Siz tedirgin edici mi bulurdunuz ya da kişinin tekinsiz biri olduğunu mu düşünürsünüz? Belki sadece beğenmiş yaptırmış, karakteri hakkında hiçbir fikir vermez dersiniz. Dövmenin daha net
Benim şahsen garip bulduğum bir seçim ama internette araştırınca vücuduna bundan yaptıranın çok olduğunu gördüm.

Siz tedirgin edici mi bulurdunuz ya da kişinin tekinsiz biri olduğunu mu düşünürsünüz?

Belki sadece beğenmiş yaptırmış, karakteri hakkında hiçbir fikir vermez dersiniz.

Dövmenin daha net göründüğü foto bulamadım. Bu kişi bir nörolog.

ibb.co

ibb.co

Edit: Bir kullanıcı doğrusunu yazınca başlığı biraz değiştirdim. :)

Fotoğraftaki kişi sevgilim ya da birlikte olmayı düşündüğüm biri değil. Sadece sorduğum soruya cevap verirseniz sevinirim. Saçma çıkarımlara ihtiyaç yok.
0
seni tanıdığım güne lanet olsun
(25.12.24)
Dragunov svd, ak47 değil.

Çok üzerinde durmam. Bir fikir vermez bana. Misal "aşkım" yazsaydi ya da "anam" o zaman farklı olabilirdi.
0
logisticsmanager
(25.12.24)
Serseri it kopuk, partnerini dövmeye hazır biri izlenimi verir. Eline koluna aptalca resimler çizdiren düşüncesiz biri derim. Darp raporu nasıl alırım diye yeni duyuru bekliyoruz.
0
Shepard
(25.12.24)
doğrusu hiç bu tarz dövmesi olan bir doktor görmemiştim. bana keko işi geldi. doktor da olsan zihniyet olarak keko olabiliyorsun sonuçta.
0
duygusalatasi
(25.12.24)
Aynı çevrede bile bulunmak istemem.
0
rock n roll
(25.12.24)
Bana da malca geldi
0
grimavi
(25.12.24)
Hafiften önyargı oluşur ama çok bilmeden konuşmamak der tanımaya çalışırım.
0
put it in your appropriate place
(25.12.24)
Günlerce randevu peşinde koşup randevu alabildiğim doktorda böyle bir dövme olduğunu öğrensem, randevumu iptal ederdim. Net.
0
Mirket
(25.12.24)
Mirket +1
0
respect
(25.12.24)
keko, olgunlaşmamış.
0
orpheus
(25.12.24)
Benim kafamda canlanan üç imaj var.

1- Apaçi.

2- Prezentabl coco boy, tercihen yazı yazma becerileri zayıf.

3- Kısa parliament abi.

Fotoğraftan aldığım izlenim nargileci kısa parliament abiyi çağrıştırdı. Alınmak yok. Swh.
0
akhenaten
(25.12.24)
Şiddet eğilimi olan biri diye düşünürüm
0
wd40
(25.12.24)
"Siz tedirgin edici mi bulurdunuz ya da kişinin tekinsiz biri olduğunu mu düşünürsünüz?"

Evet ve evet. Dahası, bu kişi, hakkında tam da böyle düşünmemizi istiyor ki el gibi dövmenin en çok görüleceği bölgelerden birine bunu yaptırmış.
0
visnebahcesi
(25.12.24)
Elinde yüzünde boğazında kafa derisinde dövme bulunan insanlar genel olarak rahatsız edici benim için, yani silah olması önemli değil silah değil de genel olarak kabul görebilecek herhangi bir motif de sıkıntı benim için.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(25.12.24)
Hiç iyi düşünmem. Hatta eli kolu komple boydan boya dövme ile kapatma işi de hoşuma gitmiyor. minimal dövme severim ama.
0
kullanicadi
(25.12.24)
Keko ve rahatsız edici. @Mirket'in aksine o kadar beklediğim hastane randevum için gerekli işlemleri yapar sonra e-Nabız'dan puan bile vermeden hayatımdan silerim.
0
nawar
(26.12.24)
Bana ilginç gelir, istemeden söylediklerine karşı önyargılı olurum ama diğer doktorlar gibi tatmin edici şeyler söylerse bu da böyle bir kafaymış der geçerim. Kendi özel hayatı çok farklı olup profesyonel hayatta gayet iyi olabilir.
0
jazzabel
(26.12.24)
el ve boyun dövmeleri hiç güven vermiyor
0
9kuyruklukedi
(26.12.24)
ben erkek oldugum halde muhabbeti kisa keser uzaklasirim. bu dovmeyi yaptiran biriyle paylasacak pek bir seyim olmadigina eminim.
0
bohr atom modeli
(26.12.24)
(9)

saçın yumuşak olması için ürün önerisi?

elorelia
kurutulmuş ejderha otu yağı gibi içinde 35 tane ürün olanlardan değil de evde bulunabilecek malzemelerden maske de olur veya al kardeşim, ürün bu dediğiniz bir link de olur. https://www.arifogluonline.com/products/arifoglu-sac-bakim-yagi-100-ml-detoks-etkili?variant=49540616192288&country=TR&currenc
kurutulmuş ejderha otu yağı gibi içinde 35 tane ürün olanlardan değil de evde bulunabilecek malzemelerden maske de olur veya al kardeşim, ürün bu dediğiniz bir link de olur.

www.arifogluonline.com
şunun gibi mesela, sık, yarım saat sonra yıka diyor. böyle basit bir ürün arıyorum. kullanan bunun hakkında da yorum yapabilir.

saçlarım boyalı, ince telli gibi ama sürekli ısıl işlem görüyor, dökülme çok.

saç boyadıktan sonra bir hafta filan böyle yumuşacık oluyor. hep öyle kalsın istiyorum.

teşekkürler.
0
elorelia
(25.12.24)
www.trendyol.com

bunu kullanıyorum çok memnunum. yalnız yarım saat yetmez buna, pazar günü 4 saat beklettim mesela. en az 1-2 saat bekletmek lazım.
0
matilda
(25.12.24)
hc markasının şampuanını 5-6 senedir kullanırım ama complex bence aşırı overrated, çok yağlandırıyor ve saçı ağırlaştırıyor. hindistan cevizi yağı kullanıyorum, çok yumuşak olsun dersen elidorun 1 dakikalık duşta olan kremi aşırı iş görür ama aşırı kimyasal içerikli.
0
eja
(25.12.24)
Hc care kullandım gayet iyi. Ama onu diplerde kullanmak zor geldi la Rachel i keşfettikten sonra. Çünkü la Rachel in damlalığı var. Damlalığı diplere sokup sıkıyorum yağı, öyle daha iyi uygulanıyor.

ty.gl

Şu da çok güzel dönüşümlü kullanıyorum.

ty.gl
0
kullanicadi
(25.12.24)
kuru maya ile saç maskesi.

küçük bir reçel kasesindeki ılık suya bir çay kaşığı kuru maya 15dk bekletildikten sonra saça sürülüyor. alerji testi yapın tabi önceden bilek içine.

ilk defa yapanlar 5dk.
sürekli yapanlar artık 12 saat falan bekletebiliyorlar ama üstünün örtülü olması gerek. ben saçıma yüzme bonesini ters takıyorum. içi pütürlü olduğu için ters.
sonra banyo. saç sağlıklı bir şekilde uzuyor, besleniyor ve yumuşuyor. bir de saç taramak çok önemli. kafa derisine masaj yapmak da saçı yumuşatır.
hatta 15dk saçınızı yukarıya doğru çekiştirin diye tavsiye ediyorlar.
0
mathilda.may
(25.12.24)
senin ilacın bu: www.trendyol.com

duştan sonra saçlarının kuru kısımlarına nemliyken sür ve emmesini bekle. durulamıyorsun, komple kuruduktan sonra bebek saçı gibi oluyor :) kerastase falan zamanında bu işlere çok para dökmüş bir manyak olarak kullandığım en iyi ürün budur.
0
theseachange
(25.12.24)
Hc care ve morfose'un keratin sac serumu...
0
sey mi dostum
(25.12.24)
Ben bunu kullanıyorum 2 senedir efsane www.carrefoursa.com
0
seindfeld
(26.12.24)
Şu üründen aldığım tadı hiçbir şeyden alamadım: www.hepsiburada.com
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(26.12.24)
ben 10+ senedir HASK ürünleri kullaniyorum. Sac bakim kremi ve sac yagi. Cok memnunum.
0
alice in potatoland
(26.12.24)
(36)

hp kitaplarını okudunuz mu? kaç doğumlusunuz?

deartheodosia
benim tüm çocukluğum hp okumakla geçti. ama yeni tanıştığım kimse hp okumamış oluyor (evet insanlara soracak kadar önem veriyorum hala). geçenlerde bi kafeden kurabiye almıştım, uff hagrid’in kurabiyeleri gibiymiş bunlar da dedim ve kimse bi şey anlamadı mesela. ya da bence insanların hangi binada o
benim tüm çocukluğum hp okumakla geçti. ama yeni tanıştığım kimse hp okumamış oluyor (evet insanlara soracak kadar önem veriyorum hala). geçenlerde bi kafeden kurabiye almıştım, uff hagrid’in kurabiyeleri gibiymiş bunlar da dedim ve kimse bi şey anlamadı mesela. ya da bence insanların hangi binada oldukları karakterleri hk önemli doneler veriyor. ne düşünüyorsunuz???
0
deartheodosia
(23.12.24)
Benim tüm cocuklugum Harry Potter kitapları ve filmleriyle geçti; koca kadin oldum, hala çok severim. Saçlarım biraz kabarsa "yine Hagrid'e döndüm" derim en basiti, günlük dil kullanimima da yerleşmiştir yani; etrafımda anlamayan kimseyi görmedim şimdiye dek.

94 doğumluyum. İlk filmi de ben 7-8 yaşlarındayken çıkmıştı yanlış hatırlamıyorsam. Sinemada kendimi bilerek izlediğim ilk filmlerden biridir.
0
fraise
(23.12.24)
ilk 4 kitabı okudum.
0
wd40
(23.12.24)
Hp öncesi yüzüklerin efendisi nesliyim ama hp nesli de yaşlandı artık o muhabbeti bulamazsın artık

Edit: 95 sonrası okuyan kalmamıştır
0
grimavi
(23.12.24)
@grimavi abim 87li, kuzenim 94lü, ben aralarındayım. üçümüz de hp okuyorduk ve kitapların yayımlanmasını bekleyen nesildendik. belki 95 sonrası daha uygun olabilir buna
0
🌸deartheodosia
(23.12.24)
93 doğumluyum, seriyi yeni bitirdim:)
0
nothing in my way
(23.12.24)
ne kitabını okudum ne filmini izledim.
0
rentts
(23.12.24)
96lıyım, hp ile büyüdüm. Eskisi kadar manyak olmasam da potterhead'im, beynimde zibilyon trivia var evreniyle ilgili. Ravenclaw'dan selamlar :d

Hatta son üç dört gündür kız arkadaşımla rewatch yapıyoruz seriyi, bugün melez prensi izledik.

İlk 5 kitabı annemle beraber okumuştuk, ben 5-6 yaşındaydım ilk kitaba başladığımızda. Okuma biliyordum ama uzun diye annem okudu, 5. kitap 1114 sayfaydı yine de beraber okumaya devam ettik :D son iki kitabı kendimiz okumuştuk ama ahaha. Sonra iki üç kez daha tüm seriyi okudum tabii ki.

Mesela Hogwarts Legacy oyununu da iki defa %100 olacak şekilde bitirdim, ilk çıktığında ve bi iki ay önce olacak şekilde. Çocukluktan beri beklediğim bir oyundu.

Benim neslimde kitapları okuyan var baya ama filmleri izlemeyen yok gibi. Belki 2000 sonrasında o kadar popüler olmayabilir bilemiyorum.
0
nundu
(23.12.24)
90, bütün kitapları okudum 4 ve sonrasını mı ne bekledik yıl yıl okuduk diye hatırlıyorum. Filmlerin de ilk 5'ini sinemada izledim, sonra filmlerini sevmedim devamına ilgim kalmadı.(ama kitaplar çok iyiydi diye hatırlıyorum) Bu arada ilk filmin tanıtımını bile çok net hatırlıyorum haberlerde mi ne McGonagall'ın kediden dönüşüm sahnesi falan gösteriliyordu acayip görsel efektli çok iyi film gelecek diye tanıtıyorlardı :)

Ya özellikle 99 ve sonrası bizim için önemli olan hiçbir şeyi bilmiyor. HP, The Matrix, Lotr, Geleceğe Dönüş, The Mask, Looney Tunes çizgi filmleri, Pokemon vs...

edit: bu arada bir hayal kırıklığımı anlatayım. Çocukken Türkiye'den bakarken HP dünyası çok büyülü geliyordu. 24 yaşımda İngiltere ve İskoçya'yı gördüm, aslında çok müthiş bi yaratıcılık yokmuş J.K. Rowling zaten o dünyanın içinde yaşıyormuş dedim :/ yarattığı dünya müthiş ama filmde gördüğüm ortamlar çocukken çevremde hiç görmediğim şeylerdi ve büyüleniyordum, aslında o dünyanın UK olduğunu fark ettim.
0
nhk ni youkosu
(23.12.24)
1995.

hp ben ilkokul ve lisedeyken büyük olaydi. bana cocuksu geliyordu ama büyü falan ne diyordum. hicbir serisini okumadim. filmlerine denk geldiysem izledim hikayeyi de bilmiyorum. lisansi okurken de herkes quidditch oynuyordu. turnuva falan yapiyorlardi avrupa'daki okullarla. allan mallari nerdleri böyle bir salaklik olamaz diyordum fdglhkjg

2020'de ilk kez erkek arkadasimla lockdown'da izledim ve bayildim.

kitaplarini da okumak isterim. verdigi mesaj zamansiz ve hikaye de cok güzel.
0
sonsuz
(23.12.24)
Senin yaşlardayım, hepsini okudum. Kitapları ilk filmi sinemada izledikten sonra okumaya başladım, liseye geçmeden güncel kitapları bitirmiştim. Son 2 kitap ben lisedeyken çıktı onları da o zaman okudum.
Hatta öss'ye hazırlanırken son 1 ayda kafa dağıtmak için tekrar okumuştum son kitabı, o geceler hala aklımda bir yandan stres bir yandan kitaptan aldığım zevk. Erken uyumam lazım ama sayfalar peşini bırakmıyor, geceliyorum...
Filmlerle devam ettim sonra, son film çıktığında da üniversitedeydim. Çocukluk ve ergenliğimin tamamında, kitabıyla filmiyle bi şekilde hayatımda olmuş. O dönemlerdeki birinin okumasa bile illa izlediği bir hikaye.

95li bir kız arkadaşım vardı o da severdi, sonrasında doğanlar da kitaba olmasa bile filmlere maruz kalmıştır. Z kuşağı uzak kalmış olabilir bir tek, bir de 85 ve öncesi diye düşünüyorum.
0
Bruce
(23.12.24)
Harry Potter'a ilgim o kadar sıfır o kadar yok ki başlığı okuduğumda H.P. Lovecraft'la ilgili zannedip onunla alakalı cevap verdim.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(23.12.24)
91liyim. turkcelerini sayisiz defa, ingilizcesini de birkac defa bastan sona bitirdim. artik kitaplari ezberlemistim bir paragrafi okurken sonraki paragraf aklima geliyordu. benim kadar manyagi 10-15 kisi falandir turkiye'de.

filmlerini cok sevmedim, ilk filmi disinda acip da izleyeyim dedigim filmi yoktur. bir de ucuncu film fena degil. ama kitaplari bambaska bir dunyaydi. oyle buyulu bir dunyanin icine cekilmek apayri bir duyguydu. universiteye kadar sayisiz kere okudum abartmiyorum.

harry potter ile buyuyen nesildik. kitaplar 2001'de cevrildi. o zamanlar ben 10 harry 11 yasindaydi. son kitapta da ben 16 harry 17 yasinda. beraber buyumusuz. son kitabi arkadasin tanidigi kitapcidan ayirtmistik ve sinifca almaya gitmistik. cunku tukeniyordu hemen. o gece uyumayip koca kitabi bitirmistim. binam ravenclaw'dir ama slytherin'e de sempatim vardir.
0
antikadimag
(23.12.24)
@nhk

ilk kitap 99'da turkceye cevriliyor ama cok populer degil o zamanlar. dost kitabevi basiyor hatta buyulu tas diye cevirmisler. sonra seri patlayinca 2001'de yky haklarini alip o zamana kadar yazilmis ilk 4 kitabi cevirip getiriyor. turk halkinin hp ile tanismasi budur.

sonra 2 senede bir yeni kitap geldi onlari bekledik. 2003 zumruduanka, 2005 melez prens, 2007 olum yadigarlari olmasi lazim. 2003 yilinda babama aldirdigim zumruduankayi hic unutmuyorum. hatta yanina bir de dort kafadarlar kitabi aldirmistim ve once onu okumustum. hp'yi bekletip hazzi arttiriyordum :)
0
antikadimag
(23.12.24)
91 doğumluyum, ne okudum ne izledim. Yetiskinligimde bı deneyeyim dedim filmini, çekmedi beni. Çocukken de çok okuyan cok izleyen biriydim ama ya bana denk gelmemiş ya da fantastik olduğu için ilgimi çekmemiş olabilir.
0
abuzer
(23.12.24)
89'luyum ilk kitabı okuduğumda henüz filmi çekilmemişti ben de 6. Sınıftayım diye hatırlıyorum. Hepsini okudum, bütün filmlerini izledim. En son çıkan Cursed Child tiyatro metnini de okudum (keşke oyununu da izlesek). 9 yaşında oğlum var, birinci ve ikinci sınıfta tüm harry Potter kitaplarını okudu. Hatta sihirli almanak diye bir kitap daha çıktı hp evreni hakkında ansiklopedimsi. Onu gördü D&r da onu da istedi onu da okudu. Bazen gryffindor cübbesi ile geziyor, 8 yaş doğum gününü HP temalı yapmıştık, pastası Hagrid'in Happee Birthdae Harry yazılı pastasıydı.

Komşumuzun ortaokula giden kızı var kaç doğumlu bilmiyorum ama 12 13 yaşlarında sanki. O da baya Potterhead, hatta instagram sayfası açmıştı bir ara Harry Potter ile ilgili az bilinen şeyler, replikler falan paylaşıyordu kendisini zorla takip ettirmişti:))
0
kullanicadi
(23.12.24)
87, Dumbledore'un öldüğü final sayfası ile beraber kitap bitip yeni kitap beklenilinceye kadarki süreçte Dumblodore ölmedi ve işte bu da kanıtı diye dedikodu niteliğinde forum yazıları ve websayfalarının açıldığını hatırlayacak kadar fanıydım. elimde 1. baskı bazı kitapları da var. bence bir şeyi sevmenin yaşı yok. Günümüzde 90'lı yılların dizilerini tekrar tekrar izliyorsa millet bir işin ne kadar iyi olduğu ile alakalıdır.
0
denizmaniaherif
(23.12.24)
artık yaşım 34.

serinin tüm kitaplarını birkaç defa okudum, keza filmlerini defalarca izledim (hatta üniversitede baktım, bir dersin vize/finalini geçemeyeceğim, ben de tüm seriyi hatmetmiştim o gece).

yeni nesil zannedersem bunu bir kültürden ziyade dümdüz karakterler yığını vs olarak görüyor.
bir gün girdiğim bir fırında ravenclaw logolu kazak giymiş bir kasiyer vardı. "aaa, çoğunlukla gryffindor ya da slytherin'i tutarlar ama siz ravenclaw'u seviyorsunuz galiba :)" dedim. kadın da üstüne bakarak "dediğinizi hiç anlamadım, öylesine aldığım bir kazaktı" dedi. sonra harry potter'ı çok sevdiğim için bu temada bir kupa alan arkadaşıma "artık çok özlü iksirimi bununla içeceğim" dedim, bana "yaralarımıza şifa olsun" dedi :(
0
m e b
(23.12.24)
Kitapları da filmleri de zamanında zevkle tükettim ama potterhead sayılmam.
92liyim.
0
norek
(23.12.24)
Popüler kültüre ait referanslar zaman geçtikçe eskiyor ve her yeni nesille birlikte güncelleniyor. Eskinin star wars, kara şimşek, Lotr, Lost, H.P gibi kendi dönemlerini domine etmiş diziler, filmler ve kitaplar yerini yenilerine bırakıyor.

Bence arada şöyle bir fark var; eskiden bu kadar çok platform, uygulama vs yoktu ve odak çok daha yüksekti. Yani mesela Lost yayınlandığı dönemde tüm dünya aynı anda interaktif bir şekilde izlenir, teori geliştirilirdi. Bu da o dönemin popüler kültür jargonunu, referanslarını vs domine ederdi. ancak şimdi çok sayıda platform, çok sayıda uyarlama, film dizi mevcut. Çok fazla odak var ve bunlardan herhangi biri global çapta popüler olsa da bu popülerlik çok kısa sürüyor. Eskiden tek bir dizinin tek bir bölümü için yayınlandığı saatlerde şehirlerde sokaklar boşalırken şimdi insanların böyle bir dizinin varlığından bile haberi olmayabiliyor. Özetle normal bir durum, hele ülkemiz gibi kültür tüketiminin son derece kısıtlı olduğu bir yerde.
0
thracia
(23.12.24)
Ben sadece ilk kitabını okumuştum. Sonra evlendim, kızlarım oldu. Büyük kızım tüm seriyi 1 defa, küçük olanı 10 yaş civarındayken tüm seriyi 6-7 defa filan okudu, her türlü detaya hakim.
0
SiyamkedisiZorro
(23.12.24)
92liyim kitabını hiç okumadım. İlk iki filmini izledim. Çok ilgimi çekmedi
0
jülsezar
(23.12.24)
Azkaban Tutsağı nı almıştı teyzem doğum günümde, delirmiştim okuduğumda. Ateş Kadehi yeni çıkmıştı, ona da yapıştım tabi hemen arkasından. Diğer 3 kitabı beklemek çileli ve keyifliydi. utopyam, esrardairesi gibi forumlarda çok sık vakit geçiriyordum.
Hatta son kitabı yine bu bahsettiğim forumlardan bir ekip çevirmişti Türkçe'ye -oldukça da iyiydi- pdfden okumuştum :D
Fantastik edebiyata meyilli olup da maruz kalanların kolay kolay kaçamayacağı bir furyaydı :v 91 liyim bu arada.
0
lüzumsuz adam
(23.12.24)
91'liyim. sayamayacağım kadar okudum ve izledim. benim güvenli alanımdır hp.
iş arkadaşımın orta sondaki kızına vermiştim, okumak istiyordu. ilgisini çekmedi mesela. ama kızıma zorla da olsa okuturum :)

hala sektör olarak ekmeğinin yenmesi çok mantıksız geliyor o ayrı. ama sadece kitap ve film olarak bakarsak ömürlük bir seri benim için.
0
elorelia
(23.12.24)
okudum, 84'luyum. ilk kitaba lise 2'de baslamistim sanirim. ilk basladigimda ne bu cocuk kitabi deyip biraktim. ama sonra tekrar basladim, ve bir daha birakamadim. tum kitaplari 2'ser 3'er kez falan okudum, filmleri de en az 3'er kez izledim. o zamanlar arkadaslarimin bircogu da okudu kitaplari. cocugum olsa okumasini isterdim.
0
lemmiwinks
(23.12.24)
Yaşlıyım.
Hiçbir kitabı okumadım. Filmleri de baştan sona hiç seyretmedim.
Ama cevapları okuyunca bir eksiklik hissettim. E pub'ını bulursam bakacağım bi.
0
Mirket
(23.12.24)
87liyim, neden okumadım bilmiyorum. hiç çevremde de görmedim. ben o zamanlarda seri stephen king okuyordum. :/
0
dilhun
(23.12.24)
89 doğumluyum. Hepsini tekrar tekrar okumuşumdur filmlerin hepsini de tekrar tekrar izlemişimdir. Mesela hatırlıyorum 5. kitabın çevirisi yayınlanmadan önceki son 50 gün yayınevinin sitesinde her gün bir sayfa yayınlıyorlardı ben de her gün onu takip ediyordum. Gerçekten bir dönemime damga vurmuştur. Ama üniversiteden sonra ilgim azaldı, şimdi de hiç yok. Mesela şimdi yeni dizi çekiliyor sanırım ve vakit ayırıp izleyeceğimi düşünmüyorum.

Büdüt: Hatırlayan var mı ya daha 5. kitabın çevirisi yayınlanmadan Sabah (sanırım bu gazeteydi) JK Rowling Sirius'un ölümünü yazdığı için ağlamış diye ana sayfaya yazarak spoiler vermişti?
0
peki madem
(23.12.24)
gururlu bir ravenclaw üyesi olarak okudum, filmlerini de defalarca izledim. 90 doğumluyum. çevremde hp'ci olduğunu iddia eden ve bina isimlerini bile hatırlamayan köpük birkaç kişi dışında tamamen gözden düşmüş bir seri.
0
brakgn
(23.12.24)
@sanem, bir bilim adaminin romaninini lise sonda okumustum ben de cok etkilendigim bir kitapti.
0
sonsuz
(23.12.24)
Kitapları 2 defa okudum. Eskiden kitapları okumamış ama filmlere hayran görünce şaşırıyordum. Dövmeli bir kızla tanıştım. 1 sayfa kitap okumamış. Filmlerin kesinlikle kitabı okumuş kişiler için yapıldığını düşünüyorum. Kitap okumayanlar için anlamsız şekilde geçen bir sürü sahne var. O yüzden garipsemiştim okumamasını. Artık takmıyorum.

Benim gibi 30 yaşını geçen herhangi birinin ilk defa oturup da Harry Potter okuması çok zor. İlk 2 kitap direkt çocuk kitabı. Ben ilk üç kitabı orta okulda bitirmiştim. Harry benden büyük ama kitapların Türkiye'deki çıkış tarihleri ile neredeyse Harry ile birlikte büyüdüm gibi oldu. Geçen gün 3. defa tekrar başladım okumaya. İlk iki kitapta epey göz devirdim ve sıkıldım mesela.
0
nawar
(23.12.24)
@antikadimag ben de her kitabı 50’den fazla okumuşumdur, abartmıyorum. canım sıkıldığında herhangi bi kitap/sayfayı açıp okumaya başlardım.

bende evde bir ilk okuduğum kitaplar, bir ingilizce seri bir de yeni baskı seri var. boşandığım kişi evde 3 hp serin var, sorunlusun falan diyordu :d if you know you know durumu.

ne çok seven varmış ayrıca, mutlu oldum :) buluşup hp günü yapalım! (ben de ilk filmler dışında filmlerini izlemedim.)
0
🌸deartheodosia
(23.12.24)
@deartheodosia Amerikan İngilizcesi mi, İngiltere İngilizcesi mi? Hangi ülkede basıldı? Sadece "cookie-biscuit" ya da "gas-petrol" gibi kelime farkı yok. Daha ciddi farklar var.

www.hp-lexicon.org
0
nawar
(23.12.24)
87 doğumluyum.
fantastik edebiyat, bilim kurgu ile beraber hiç ilgimi çekmeyen alan olduğu için okumadım. fantastik edebiyat'a az da olsa ilgim olsa kesin okumuş olurdum çünkü çok popülerdi.
0
wilhelmwasmuss
(23.12.24)
filmlerde ilk iki film kitaplara daha sadık ve biraz daha çocuksu ruh var, üçüncü film tam ara geçiş ve serideki en iyi yönetmen olan Cuaron'un filmi olduğu için gerçekten iyi bir film. Keşke tüm seriyi Cuaron çekseydi dedirtiyor ama mümkün olmazdı tabii :D Dört rezil, Mike Newell ile niye tekrar çalışmadıkları belli. Dumbledore'un saçma atarları falan aklıma geldikçe cringe oluyorum (meşhur bi did you put your name in the goblet sahnesi vardır bilen bilir). 5'ten sonra Yates ile devam ettikleri için belli bir sinematografik dil tutturulmuş ama kitaplardan uzaklaşma iyice belli oluyor bence.

Oyunlarını oynayan varsa bilir, ilk üç oyun tamamen kitaptan esinlenen, grafikleri çizgi film tadında ve macera hissini iyi yaşatan oyunlar. Dördüncü oyun yine rezalet tamamen co op oyunu yapmışlar. 5-6 tamamen filmlerin oyunu, ilk üç kadar olmasa da çıktığı dönemde keyifle oynamıştım. 7. filmin oyunlarına ise 1 saat dayanamadım korkunçlardı. Kitapları seven için LEGO oyununu tavsiye ederim. Bir de tabii ki Hogwarts Legacy çok keyifli, kusursuz bir oyun tabii ki değil ama Hogwarts'ı ve çevresini keşfetmek eğlenceli.

Ben de bu kadar HP seven görünce mutlu oldum. Kitapları son okumamın üzerinden birkaç yıl geçti, belki yakında tekrar bir tur atarım diye gaza da geldim :d
0
nundu
(23.12.24)
2016 doğumlu oğlanın masası:p

ibb.co
0
kullanicadi
(23.12.24)
@nawar, uk editionları var ama hiç karşılaştırarak okumadım diğerleriyle :)

@kullanicadi, çok sevimli <3 benimki de büyüsün lotr, hp her şeye bulaştıracağım :)
0
🌸deartheodosia
(23.12.24)
(3)

kas dengesizliği

sorucu
Lunge denilen hareketten yapıyordum. Sağ dizimi arkaya kırıp sol dizimi öne attım bir şey olmadı. Sol dizimi arkaya kırıp sağ sizimi öne atınca ise kuyruk sokumumda inanılmaz bir ağrı hissettim.Bunun kas dengesizliğinden, zayıflığından kaynaklandığını düşünüyorum.Kalça kası? Dolayısıyla lunge a geç
Lunge denilen hareketten yapıyordum. Sağ dizimi arkaya kırıp sol dizimi öne attım bir şey olmadı. Sol dizimi arkaya kırıp sağ sizimi öne atınca ise kuyruk sokumumda inanılmaz bir ağrı hissettim.

Bunun kas dengesizliğinden, zayıflığından kaynaklandığını düşünüyorum.Kalça kası? Dolayısıyla lunge a geçmeden önce plank, clamshell, bridge falan yapmam gerektiğini zannediyorum. siz ne diyorsunuz?
0
sorucu
(22.12.24)
Lunge benim en sevmediğim hareket olabilir hareket formunu uzmanlık seviyesinde öğrenemezsen dizlerini L4-L5'i ve siyatik sinirlerini bozman çok olası, ben kas dengesizliği gibi bir şey olduğunu sanmıyorum muhtemelen formun iyi değildir ya da ağırlıkla yapıyorsan kullandığın ağırlık fazla gelmiş olabilir.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(22.12.24)
Kaleci +1
Hayatımda kendimi iki kere sakatladim; biri lunge. Diğeri de ağır benchten. Lunge bence yapmayın, gereksiz populer olmuş bir hareket.
Kas dengesizliği ile alakası yoktur bunun. Mekanik olarak da sıkıntılı bir hareket.
0
logisticsmanager
(22.12.24)
Yukarıdaki cevaplara harfiyyen katılıyorum. Ergonomiye uygun bir hareket değil.

Ancak hareketin kuyruk sokumuna ani ve 'dayanılmaz' ağrı vermesi konusu çok değişik geldi bana.
Bir anlam veremedim açıkcası.
0
Mirket
(23.12.24)
(4)

Kilo versem yanaklarımdan kurtulabilir miyim

northern eagle
Merhaba. Konuya uzatmadan gireceğim erkeğim, yağ oranım yüzde 18,5 ama yüzüm tava suratlı olduğu için yanaklarım yüzde 30 40 yağ oranına sahip biriyle aynı görünüyor. Benim gibi tava yüzlü olup da yağ oranı yüzde 11 12 ye düştükten sonra yüzü dramatik ölçüde değişen var mı yoksa o kadar zayıflasan d
Merhaba. Konuya uzatmadan gireceğim erkeğim, yağ oranım yüzde 18,5 ama yüzüm tava suratlı olduğu için yanaklarım yüzde 30 40 yağ oranına sahip biriyle aynı görünüyor. Benim gibi tava yüzlü olup da yağ oranı yüzde 11 12 ye düştükten sonra yüzü dramatik ölçüde değişen var mı yoksa o kadar zayıflasan dahi yüzde yağ kalabiliyor mu?
0
northern eagle
(22.12.24)
Bazı şeyler genetik çok kilo düşsen de yanak içindeki yağlar gitmiyor onu da zaten bişektomi ile alıyorlar, ha sende de öyle mi olur bilemyiz %18,5 az bi yağ oranı değil çünkü 10-15 arasında gitmiyorsa hiç gitmez diyebiliriz ama sende gitmeyen bir başkasında gidebilir tabii ki.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(22.12.24)
Bende de gidi sorunu var. Zayıfladım biraz azaldı ama fark edilir derecede değil. Genetik mesela bu gidi işi. Büyük ihtimalle yanak da öyle olacak
0
dedeminhirkasi
(22.12.24)
ben 85 civarindan 75 civarina dustum, yanaklarim da çöktü. ama bence kotu oldu, biraz fazla coktu, eski hali daha iyiydi.
0
lemmiwinks
(23.12.24)
hocam yağ oranını %15 ler civarına getirip (ölçümün doğruluğundan emin olunmalı) en az 6-12 ay bu oran civarında kalınca değişiklik göze çarpmaya başlar.
0
joooper
(23.12.24)
(7)

erkek kol saati önerisi

baldan kaymak
Hiç otomatik saat almadım. Quartz çok az kullandım.Açıkçası pilli saat daha pratik geliyor, pil bitince değiştir devam et.Ama otomatik saatler de çok güzel duruyor. O mekanizma vs. Neyse.Aklımdaki marka Citizen. Japon dışında önermeyin de.Modeli de yazayım Tsuyosa veya Citizen herhangi modeli olur.1
Hiç otomatik saat almadım. Quartz çok az kullandım.
Açıkçası pilli saat daha pratik geliyor, pil bitince değiştir devam et.
Ama otomatik saatler de çok güzel duruyor. O mekanizma vs. Neyse.

Aklımdaki marka Citizen. Japon dışında önermeyin de.
Modeli de yazayım Tsuyosa veya Citizen herhangi modeli olur.

1) Yaş 31, bilek kalınlığı 19 cm. Nette 41-45 mm diyor. Tsuyosa 40 mm bu olmayacağı ya da kötü duracağı anlamına mı geliyor? Bileğim nispeten kalın.
2) Bu soru önemli. Her gün otomatik saatlerde sapma mı oluyor? Sürekli ayarlamam mı gerekecek? Ya da yıl da ne kadar geri kalıyor? Bu çok ciddi etkiler kararımı açıkçası.

Önerileriniz, şuna da bak dedikleriniz için şimdiden teşekkürler.
Seiko 5 ya da Tissot Prx önerecekseniz önermeyin, oraları geçtim.

Başka önereyim senin kriterlere uygun derseniz, 25k'ya kadar ok'um.
www.konyalisaat.com.tr
0
baldan kaymak
(22.12.24)
En pahalı otomatik saatlerde bile sapma olur. Sürekli değil de çok ileri veya geri olduğunda ayarlayacaksın sürekli ileri veya geri gitmiyor + - oluyor sapma.

Otomatik saat hassas oluyor. Düşme durumunda veya manyetik alana maruz kalırsa tamirciye gitmek gerekebilir. Her 5 yılda bir bakım gerektir ayrıca. Bakım masrafı saatın marka ve modeline göre oluyor ama genel olarak ucuz değil.

Çok iyi bir otomatik almayacaksan uğraşır durursun. Bunun yerine solar (güneş enerjili) öneririm. Paylaştığın linkteki eco driveları düşün
0
wd40
(22.12.24)
Pilli al gec ne kasiyorsun. Otomatik saat an itibariyle evrendeki en overrated nesne olabilir. Otomatik saat ovme lobisi, yahudi lobisinden daha guclu ve etkin. Alt tarafi zamani gostermek gibi basit bir islevi yerine getirecek nesneye otomatikcilerin bu derece duskunlugu tibbi ve psikolojik anlamda arastirilmali
0
speedy
(22.12.24)
Bilek kalınlığın 19 cm'yse 40-46 aralığı senin için uygun olur ama ben olsam 46'ya çıkmam, bir de alt limit 40 gibi oldu ama deneyip bakarsın 38 mm de hoşuna gidebilir belki denemeden görmeden bilmek zor, kendini sınırlama yani.

Otomatik saati her gün kurmana gerek yok otomatik saatlerde rotor isimli yarım ay şeklinde serbest bi parça bulunur sen bileğini hareket ettirdiğinde bu rotor da hareket ederek bilek hareketinden oluşan kinetik enerjiyi mekanizmaya aktarıp kurma işlemini otomatik yapar ama çok uzun süre bu şekilde enerji sağlamak sapmaya neden olabileceği için "arada" kendin kurarsan daha sağlıklı olur, ayrıca bileğinden çıkardığında 24-48 saat aarsında tüm enerjisi biter yine kendin ayarlayıp kurmak durumunda kalabilirsin böyle durumlarda.

Saat önerisi olarak da Orient Bambino'lara bak derim, ben özellikle FAC00009N0 kodlu saati beğeniyorum ama diğer serileri de güzel.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(22.12.24)
Valla kriterlerinin sadece Japon kısmını karsilasa da casio f91 demek istiyorum.
0
Amaranta ursula
(22.12.24)
1) kucuk saat sorun olmaz ama buyuk saat siritir. bir de saatin tipi de onemli. mesela diverlar daha kucuk gosterir bezelden dolayi.

2) sapma olur. benim su an kullandigim omega speedmaster'da gunde 1 saniye sapma oluyor ve bu otomatik saat camiasinda mukemmel bir deger. yani ben omega'yi hic ayarlamiyorum sifirdan. yaz/kis saati degisimlerinde biriken sapma duzelmis oluyor.

ama daha once daha ucuz japonlar kullandim. onlarda daha cok sapma oluyor ve ayda bir ayarlaman gerekiyor. cunku 3 dakika falan sapiyordu ayda.
0
antikadimag
(23.12.24)
Otomatik saat bir hobi, keyfi bir uğraş, kişisel zevk nesnesidir. Ve evet sürekli ayarlamanız, kontrol etmeniz gerekir. Böylece hem saatle hem de zamanla daha farklı bir ilişki kurarsınız.

Saate sadece kolunuzda zamanı doğru gösterecek bir alet muamelesi yapacaksanız zaten otomatik saate gerek yok. Herhangi bir pilli saat çok daha kesin şekilde zamanı gösterecektir.

Ama otomatik saatten geri kalıyor ya da ileri gidiyor diye şikayet etmek, 1967 Ford Mustang GT alan adama "abi ne gerek var bu arabaya, hem çok yakıyor hem kliması yok hem de otomatik bile değil. Bunun yerine çok daha iyi bi fiyata 1.0 polo alırdın" demek gibi oluyor.

Otomatik saat de klasik bir araba gibidir. Düzenli bakımlarını yapmalı, gözünüzü ve elinizi üzerinden ayırmamanız gerekir. En başta dediğim gibi bu bir hobi ve kişisel zevk işidir. Bunlarla uğraşamam derseniz o zaman 1.0 polo sizi çok daha mutlu edecektir.
0
thracia
(23.12.24)
@thracia fikrimi netleştirdi. Ben bu olaya hiçbir zaman için ne mustang gibi ne de tracer gibi bakamam. Yorar beni :)

Tsuyosa'yı görünüş olarak çok beğenmiştim. Pilli tsuyosa olsa keşke :) arkadaki o iskelet detayı da hoşuma gitti ama neticede görünmüyor.

Quartz ya da pilli devam ediyorum. Cevaplara teşekkürler.
0
🌸baldan kaymak
(23.12.24)
(5)

Sorgu panelleri hk.

morca
Bu aralar ünlülerin evlerinin ortaya çıkarılmasında çok adı geçince merak edip Telegram'da aratayım dedim. Çıkan gruplarda sorguları parayla satıyorlar. Şu kadar para verince sadece numarasını bildiğin birinin rehberine, WhatsApp'ına, galerisine, canlı konumuna, kamerasına ulaşma ve telefon ekranını
Bu aralar ünlülerin evlerinin ortaya çıkarılmasında çok adı geçince merak edip Telegram'da aratayım dedim. Çıkan gruplarda sorguları parayla satıyorlar.

Şu kadar para verince sadece numarasını bildiğin birinin rehberine, WhatsApp'ına, galerisine, canlı konumuna, kamerasına ulaşma ve telefon ekranını anlık izleme gibi özellikler koymuşlar. Arada örnek olsun diye rastgele numaraların kamerasına, telefon ekranına girip bunu paylaşıyorlar.

Hadi önceden e-Devlet verilerimiz ortalığa saçıldığı için isimden adres, TC, telefon numarası, kimlik seri no vs. öğrenmelerini buna bağlamıştık.

Sadece numaradan nasıl galeriye, kameraya ulaşabiliyorlar? Gerçekten yapılabiliyor mu bu? İstedikleri rakamlar da komik ücretler gerçekten. Sapığın biri bizi kafaya taksa halimiz ne olacak, nasıl bir tehlikenin içerisindeyiz? Çok korkunç.
0
morca
(21.12.24)
galeri, rehber, whatsapp falan anca telefonuna bir virüs truva atı bişey bulaştıysa mümkün. Ama şunu unutmayalım, daha üç beş yıl önce "millet seni nasıl kaydetmiş gör" diye app indirip tüm rehberini paylaşan insanlar vardı. Aynı şekilde gizli instagramları görebilmek için böyle paylaşım ağı olan app'ler var, millet kurup verilerini kaptırıyor.(bilerek veya bilmeden)
0
nhk ni youkosu
(21.12.24)
Öyle bir şey mümkün değil tamamen keriz silkeleme, belki Android tabanlı cihazlara trojanlı app. indirterek o cihazdaki bilgilere ulaşabilirler ama Ios için o da mümkün değil.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(21.12.24)
gercek disi. resmi kayitlar ortalikta dolasiyor bu dogru, ama sadece bu kayitlar uzerinden cihazlara es zamanli erisim diye bir sey soz konusu degil. bunun icin once ciddi bir butce ayrilmasi gerekiyor ve guclu bir organizasyon gerektiriyor. genelde bunlar siber silah diye hukumetlere pazarlaniyor.
0
kesmekes laleler
(21.12.24)
Para kaptıran biri olarak tc dışında bir şey görülmüyor.
0
Kahvedesu
(21.12.24)
Böyle bir şey sorgu panelleriyle imkansız.
0
cemallamec
(21.12.24)
(3)

İstanbul' da spor alanında uzmanlaşmış ortopedi doktoru

kumandanim
Merhaba,Başlıkta belirttiğim gibi İstanbul' da spor alanında - özellikle koşu alanında olursa tadından yenmez - uzmanlaşmış bir ortopedi doktoru biliyor musunuz acaba?Şimdiden çpk teşekkürler.
Merhaba,

Başlıkta belirttiğim gibi İstanbul' da spor alanında - özellikle koşu alanında olursa tadından yenmez - uzmanlaşmış bir ortopedi doktoru biliyor musunuz acaba?

Şimdiden çpk teşekkürler.
0
kumandanim
(20.12.24)
maps.app.goo.gl

Çağatay Uluçay
0
kisa
(20.12.24)
Tolga Saka.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(20.12.24)
www.medicana.com.tr

ben farklı nedenlerden takipteyim ama profesyonel sporcuların da takibini yapan müthiş bir hekim kendisi.
0
kanatlı kontun müşfik öpücüğü
(20.12.24)
(3)

Vücudumun kas oranını nasıl tahmin ederim?

northern eagle
Merhaba. Haftanın 6 günü ciddi egzersiz yapıyorum ve bu egzersizlerin kas kaybı yaratabileceğinden hafiften bi endişe duyuyorum. BMR değerim 2050 kalori, vücudumdaki sıvı oranı ortalama yüzde 55 civarı. Bu değerlerden çıkarım yapabilir miyim?
Merhaba. Haftanın 6 günü ciddi egzersiz yapıyorum ve bu egzersizlerin kas kaybı yaratabileceğinden hafiften bi endişe duyuyorum. BMR değerim 2050 kalori, vücudumdaki sıvı oranı ortalama yüzde 55 civarı. Bu değerlerden çıkarım yapabilir miyim?
0
northern eagle
(20.12.24)
Mezurayla vücut ölçümleri yaparak (boyun, karın, bel çevresi, omuz çevresi vs) yağ oranını bulabileceğin yöntemler var, bu teknikle yağ oranını bulursan mevcut kilondan da bu yağ oranını düştüğünde ortalama kas miktarını bulursun, tabii elde kalan ağırlıkta kemik ağırlığı da var ama zaten sana sabit bir miktar lazım o nedenle düzenli ölçümler yaparak kasında azalma ya da artma var mı anlayabilirsin fakat sen haftanın 6 günü çok ciddi antrenman yapıp 3000+ kalori almıyorsan her şekilde kas kaybediyorsundur, tabii bunu amacının kas kazanmak olduğunu düşünerek söylüyorum, yok eğer diyet yapıyorsan yağ kaybı ile birlikte yine bir miktar kas kaybı yaşarsın ama o noktada kilo*2 gr gibi bi protein alırsan kas kaybını minimumda tutabilirsin.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(20.12.24)
Hocam vücut ölçülerim ideal sınırlarda yani boyun 37, bel 80, kalça 100, omuz çevresi 130 ama gel gelelim mesela bu ölçülere göre yağ oranım yüzde 12 14 çıkıyor ama hassas tartıda sonuç 18,4 çıktı ve mesela karın kaslarım hiç belli olmuyor vücudumdaki yağ oranı yüzde 25 gibi hissettiriyor sanki. Hal böyle olunca kaslar konusunda sıfır noktasında mıyım ondan şüpheleniyorum ama hassas tartı göstermiyor onu. Spordan sonra 35 gram olmak üzere totalde kg başı 1.5 2 gram protein alıyorum çoğu gün ama şu an yağ yakımı önceliğim olduğu için biraz kaybı göze alabilirim.
0
🌸northern eagle
(20.12.24)
Ölçüm cihazları hata verir ama senin durumunda yağ oranının aslında bir önemi yok %10 yağ oranında bile karın kasları belli olmayabilir zira karın kasları da diğer tüm kas grupları gibi, belirgin olabilmek için, hem düşük yağ oranına hem de nispeten yüksek bir kas oranına ihtiyaç duyar, yani yağ oranın gerçekten de %12 olabilir ama bu karın kaslarının belirgin olacağı anlamına gelmiyor, ha mesela %10'un altına düştüğünde üst kısımlar belirgin olmaya başlayabilir ama bence bu da sağlıklı ve sürdürülebilir bir durum değil, bence karın kasları %13-15 arasında da belirgin olabiliyorsa iyidir, onun için de genel kas miktarının yüksek olması gerekir, onun için de öncelikle ya body recomposition gibi yöntemlerle ya da klasik bulk tekniğiyle kas miktarını bir miktar yükseltmek daha doğru bir yol olabilir. Mesela mezomorf vücutlar yılın 12 ayı karın kasları belirgin yaşayabiliyorlar, bu da genetik bir hediye ama öyle bir durum yoksa biraz üstünde çalışmak gerekiyor ne yazık ki.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(20.12.24)
(8)

Bu gözlük hakkında ne düşünüyorsunuz?

dejame
2018'den beri aynı çerçeveyi kullanıyorum ve başka hiçbir modeli yakıştıramadım bundan sonra. Ama bazen çok 2010'lar duruyor gibi hissediyorum. Bunun yerine ince metal çerçeveli gözlük almak istiyorum, ne dersiniz?Mevcut gözlük: https://api.allkaria.com/uploads/image_671b65a41ecdc_20241025123220.web
2018'den beri aynı çerçeveyi kullanıyorum ve başka hiçbir modeli yakıştıramadım bundan sonra. Ama bazen çok 2010'lar duruyor gibi hissediyorum. Bunun yerine ince metal çerçeveli gözlük almak istiyorum, ne dersiniz?

Mevcut gözlük: api.allkaria.com

İstediğim:
www.youtube.com
(video çok alakasız, özür dilerim.)

* 30'ların başlarında erkek.
0
dejame
(19.12.24)
Bu gözlüğü en son Turgut Özal'da görmüştüm ben.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(19.12.24)
Bu düzgün birini gotoglani yapar.
0
wd40
(19.12.24)
Senin gözlük daha iyi, vintage hevesine gençler de bu metal çerçeveli gözlükleri takıyor fakat 50+ yaş gözlüğü bence
0
grimavi
(19.12.24)
selecteyewear.com

Söyle bisi de olabilir
0
yuvarlanantencereninkapagi
(19.12.24)
lasik yaptır gözlüğü bırak derim.
0
konetsu
(20.12.24)
Youtube videosundaki gozlugu begendim. Mevcut gozlugun asiri demode.

Tamamen seninleyim.
0
hot potato
(20.12.24)
mevcutu bilmem de videodaki igrenc
0
fevzi123
(20.12.24)
Ayni gözlüğü kullaniyomusuz skdkd

Bence videodaki kötü yaa
0
matilda
(20.12.24)
(7)

"Bugün " ben bunu öğrendim tadında..

diyecevaplandı
ne gördünüz, ne okudunuz, ne dinlediniz? Farklı bir duyuru olsun istedim.Örneğin az önce karşılaştığım whatsApp durum paylaşımı :https://ibb.co/5rPqwvvbelli farkındaydık ama biraz daha ayrıntılı ifade edilmiş bir konuSizinkiler ?
ne gördünüz, ne okudunuz, ne dinlediniz?

Farklı bir duyuru olsun istedim.
Örneğin az önce karşılaştığım
whatsApp durum paylaşımı :
ibb.co
belli farkındaydık ama biraz
daha ayrıntılı ifade edilmiş bir konu

Sizinkiler ?
0
diyecevaplandı
(19.12.24)
Eksisozlugun gün itibari ile sansürde ahaber i gectigi;

(bkz: 18 aralık 2024 alican uludağ haberi)
0
makbur
(19.12.24)
Roger Waters dalga geçmiyorsa Pink Floyd'un ilk ismi Megadeaths'miş, bugün tam olarak bunu öğrendim.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(19.12.24)
bukalemun'un farsçada hindi demek olduğunu öğrendim.
0
sir gawain
(19.12.24)
Sözlük'te debe'ye giren entryi okuyup Türkçe yemek isimleriyle ilgili bir sürü sey öğrendim:

eksisozluk.com
0
fraise
(19.12.24)
Chlorine bombasi atilinca gaz havaya karismadigi aksine yere cöktügü.
0
sonsuz
(19.12.24)
Anne frank'ın yahudi soykirimi ile ilgili günlügünün gorsel versiyonu olan kitabini farkli dilde aldim. Cizgi roman gibi yapmislar cok begendim.

Nazilerin yahudilere yaptigi inanilmaz seyleri ogrendim cok tuhaf oldum.

Onceden kitabi okumustum demekki sadelestirilmisiydi bu kitapta daha cok etkilendim
0
Zetnikov
(20.12.24)
lutterloh çetvelini öğrendim. patron çıkartmanın uzaktan bakıldığı kadar zor olmadığını da. he benim işim değil ama sadece öğrendim işte mutluyum :)
0
neira
(20.12.24)
(7)

Alınabilecek en iyi hazır tereyağ markası nedir?

dedeminhirkasi
Hazır tereyaglar arasında en iyisi bu diyebileceğiniz tereyağ markası var mı?
Hazır tereyaglar arasında en iyisi bu diyebileceğiniz tereyağ markası var mı?
0
dedeminhirkasi
(18.12.24)
icerigini bilmiyorum ama sokakta ve internette herkes kebir ovuyor.
0
buenosdias
(18.12.24)
Kebir alioz biz
0
ırene adler
(18.12.24)
pınar.
0
mantık
(18.12.24)
Kebir
0
Amaranta ursula
(18.12.24)
Piyasadaki tereyağlarının hemen hepsi alınabilir aslında, bunların tümü ortalama %82 (küsüratlı sayı vereyim de salladığım anlaşılmasın) süt yağı içerir, asıl sıkıntı "abi bizim kendi peynircimiz var" mantığıyla alınan ürünler oluyor zira herhangi bir denetime tabi olmayan köylülerin ürettiği tereyağları gerçekten tereyağı mı bilmek zor 1 kilo terayağı ortalama 14-15 kilo sütten çıkıyor, köylü bireyler gerçekten 14 kilo sütten mi üretiyor yoksa yarısını suyla tamamlayıp süt yağı oranını da yarı yarıya düşürüyorlar mı bilemiyoruz, o nedenle hazır tereyağı almak her zaman daha iyi, illa bir marka vermek gerekiyorsa yerli olarak Tire Süt Kooperatifi ithal olarak President iyidir.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(18.12.24)
sütaş sek ve pınar alıyorum. bazen de bahçıvan alıyorum. üç harfli marketlerde kendi markaları da var ama onlardan almadım hiç.
0
exlibris
(19.12.24)
Tire süt kooperatifi +1
Ama yemekte, pastada, kurabiyede vs kullanmak için dümdüz Migros'un kendi tereyağını alıyorum ben, fiyatı daha uygun ve yeterince iyi.

@Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet'in paketli tereyağı vs "çok doğal, köyden geliyor" tereyağı karşılaştırmasına da +1
0
kobuzchu kiz
(19.12.24)
(4)

Kondisyon küreği kullanan var mı?

slm ben yalnız komando yasin
Kondisyon küreği kullanan var mı? Nasıl etkili mi? Sıkılır mıyım ileride?
Kondisyon küreği kullanan var mı? Nasıl etkili mi? Sıkılır mıyım ileride?
0
slm ben yalnız komando yasin
(16.12.24)
Bemce spor aletlerinin hiçbiri eğlendirici değil illa ki sıkılırsın neticede sabit bir yerde aynı hareketleri tekrarlayıp duruyorsun; özel bir eğilimin sevgin ya da disiplinin yoksa bırakman olası. Onun dışında etkili midir derken neye göre etkili mi kilo vermeye mi kas kazanmaya mı ya da genel sağlık için mi? Bunların hiçbiri tek bir araca göre değerlendirilemez yağ kaybına etkisi olabilir ama diğer şartlar oluşursa kas kazanımına etkisi vardır ama diğer şartlar oluşursa genel sağlığa olumlu etkileri vardır ama diğer şartlar oluşursa.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(16.12.24)
gittigim studyoda var, arada kullaniyorum. bence cok sikici ve cok yorucu. kardiyo icin cok ise yarar ama ben almam sahsen. ama belki siz seversiniz. en iyisi denemek. denemeden almak cok mantikli olmaz.
0
lemmiwinks
(16.12.24)
evimde var. cocukluktan beri spor yapan biri olarak yani, muzik, video vs. ile yapiyorum o gun antrenmanimin icinde varsa. seviyorum kullanmayi.
0
evimin paspasi
(16.12.24)
5-6 sene uzerinde uzun antrenmanlar yaptim bu aletlerin.
saglam form tutarsin, bel ustundeki kaslari cok cok saglam gelistirir.
ama cin iskencesi gibidir, oldukca sikicidir.

bu isin tek markasi var, concept2. onun disindakilerin alayi cop, almayin, aldirmayin.
0
cooperr
(16.12.24)
(3)

Spor salonunda geçirdiğim zamanı azaltmak istiyorum

dejame
Yıllardır düzensiz spor yapan biriyim. Son zamanlarda düzenli olarak salona gidiyorum ama push günleri 1 saat 50 dakika, pull günleri 1:40, karın & bacak günleri ise 1 buçuk saat sürüyor.Programdan memnunum, bunu yıllar boyunca deneyerek kendime en uygun olduğunu düşündüğüm için yapıyordum ama biraz
Yıllardır düzensiz spor yapan biriyim. Son zamanlarda düzenli olarak salona gidiyorum ama push günleri 1 saat 50 dakika, pull günleri 1:40, karın & bacak günleri ise 1 buçuk saat sürüyor.

Programdan memnunum, bunu yıllar boyunca deneyerek kendime en uygun olduğunu düşündüğüm için yapıyordum ama biraz fazla zamanımı alıyor.

Her birini bir saate çekmek istiyorum. Eski program şu şekildeydi:

* her biri 3'er set.
* ilk iki set ağır, genelde 6-8 tekrar, son set %30-40 daha hafif, tükenişe kadar.

Day 1: Push (Chest, Shoulders, Triceps)

- [x] Bench Press
- [x] Shoulder Press
- [x] Incline Dumbbell Press
- [x] Cable Chest Fly
- [x] Butterfly (Pec Deck)
- [x] Lateral Raises
- [x] Front Raises

- [x] Tricep Bar Pushdown
- [x] Overhead Cable Extensions
- [x] Cable Triceps Kickbacks

Day 2: Pull (Back, Biceps)

- [x] Lat Pulldowns
- [x] Seated Cable Rows
- [x] Bent Over Rows
- [x] Close Grip Lat Pulldowns
- [x] Reverse Peck Dec Fly

- [x] EZ Bar Preacher Curls
- [x] Cable Bicep Curls
- [x] Cable Hammer Curls

Day 3: Legs & Abs

- [x] Leg Extensions
- [x] Leg Curls
- [x] Leg Press
- [x] Smith Machine Squats
- [x] Abductors
- [x] Adductors
- [x] Calf Raises

- [x] Crunches
- [x] Back Extensions
- [x] Side Bend Hyperextension (Side Oblique Extension on Roman Chair)
- [x] Hanging Knee Raises

***

Yeni programı şöyle düşündüm;

Day 1: Push (Chest, Shoulders, Triceps)

- [x] Bench Press
- [x] Cable Chest Fly

- [x] Shoulder Press
- [x] Lateral Raises

- [x] Tricep Bar Pushdown
- [x] Cable Triceps Kickbacks

Day 2: Pull (Back, Biceps)

- [x] Lat Pulldowns
- [x] Seated Cable Rows
- [x] Bent Over Rows
- [x] Reverse Peck Dec Fly

- [x] EZ Bar Preacher Curls
- [x] Cable Bicep Curls
- [x] Cable Hammer Curls

Day 3: Legs & Abs

- [x] Leg Extensions
- [x] Leg Curls
- [x] Leg Press
- [x] Calf Raises

- [x] Crunches
- [x] Back Extensions
- [x] Hanging Knee Raises

Sayın gym guruları, ne dersiniz?
0
dejame
(14.12.24)
Yeni programın fena değil, yanlış anlama ama eskisi baya saçma bir program bacak için 3 tane quad hareketi koymuşsun 2 tane fly var göğüs için, ayrıca yüksek bir hacim var bunun recovery'si de zor olur, hiçbir anlamı yok.

Yeni programın nispeten iyi ama üst göğüs hareketi yoksa boşuna göğüs çalışırsın incline hareketini kesinlikle geri getir, onun dışında fly çok elzem bir hareket değil ama alt göğüs ihmal edilmemeli bence en azından 2. çalışma gününde dönüşümlü olarak koyabilirsin. Biceps için 3 hareket gereksiz ez bar'ı çıkar ama preacher sehpasını ben severim kendi adıma, cable curls yerine preacher sehpasında dumbbell curls yapılırsa daha iyi olur, zamandan kazanmak istiyorum dersen 3 set yerine 2 set de yapabilirsin, kol için 2+2 set bazen daha iyi olabiliyor. Quad için Leg ext. ya da leg press arasında seçim yap.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(15.12.24)
Uyku sıkıntısı çekiyorsan sebebi bu 1 saat 50 dakikalık uzun program olabilir.

Bir ara ben de böyle çalışıyordum bazı geceler çok zor uyuyordum meğer "overtraining"mis sorunum.

Sayıyı azaltman = süreyi azaltmak verimini de arttırır.

Göğüse bence dumbbell press de eklemelisin, fazla olacak dersen 1 tane triceps cikarabilirsin (@kaleci dediği gibi ya dumbbell ya da bench press biri incline olsun)
0
makbur
(15.12.24)
Crunch yerine başka bir şeyler yapardım o kesin. Ab wheel, hanging knee raises hatta leg raise yani. Bir de suitcase carry öneririm oblik için. Hepsi 6-8 demissiniz bunlar için geçerli degildir diye düşünüyorum.

Kollar için myoreps bakabilirsiniz bu şekilde zamandan tasarruf olur ve çok daha iyi olur bence.

Açıkçası göğüse iki hareket varken, iki hareket triceps ya da 4 hareket pull ile 3 hareket curls tabiki kulağa garip geliyor. Belki pull tamam ama push bence çok iyi değil.

Bu arada her hareketi 6-8 agir son set hafif kismi da bana göre ideal değil. Ideal olan büyük hareketlerde ya da barbell hareketlerinde 6-8 gibi yapip üstüne 8-12 yapmak olur. Misal 6-8 latpulldown kulaga saçma geliyor ama 6-8 barbell row normal.

Bence ppl yapacaksaniz greyskull ppl'e göz atip ona göre optimize edebilirsiniz. Bana göre gerçekten her şeyi 6-8 yapıyorsanız optimal değil, iki benche karşılık iki triceps gene değil.
0
logisticsmanager
(15.12.24)
(3)

Spor ve Beslenme Hakkında

put it in your appropriate place
Fitness'a gitme sebebim ana motivasyon obez olmayı engellemek ve iyi kötü bir hareketlik kazanmak.Salı ve Perşembe günleri iş çıkışı Fitness'a gidiyorum, ayrıca haftasonu. Yediklerime içtiklerime dikkat edince kilo veriyorum, vücut düzeliyor vs. Ama tam beslenmede tam olarak ne yapmam gerektiğini çö
Fitness'a gitme sebebim ana motivasyon obez olmayı engellemek ve iyi kötü bir hareketlik kazanmak.

Salı ve Perşembe günleri iş çıkışı Fitness'a gidiyorum, ayrıca haftasonu. Yediklerime içtiklerime dikkat edince kilo veriyorum, vücut düzeliyor vs. Ama tam beslenmede tam olarak ne yapmam gerektiğini çözemedim.

Son zamanlarda hafiften obsesiflik başladı. Öğlen sütlaç yedim geçen, tribe girdim keşke yemeseydim diye. Bir şey yediğimde lan bu kilo yapar mı diye düşünmeye başlıyorum.

Yemekleri az yemeye çalışıyorum.

Ruh hastası manyaklar gibi uğraşmak istemiyorum. Bundan kastım; kahvaltıda 3 zeytin, 1 kibrit kutusu peynir klişesi, 1 domates vs, öğlen 1 kase yoğurt, 1 kase çorba vs.

Birkaç aydır beslenmem şu şekilde;
Kahvaltı hafta içi; 1 yumurta ve 1 tost. Hafta sonu klasik Türk Kahvaltısı. Abartmıyorum tabii, Zeytin, omlet, az biraz peynir ile bal, biber vs.

Öğlen hafta içi; genel olarak

- Ciğer (gittiğim yer biraz yağlı yapıyor ://)
- Makarna
- Izgara Tavuk
- Köfte

Öğlen hafta sonu; Yok. Zira kahvaltıyı biraz geç yaptığım için spora öyle gidiyorum. Dönüp beklediğimde akşam yemeği oluyor zaten.

Akşam hafta içi; evde annem ne yaptıysa
Akşam hafta sonu; evde annem ne yaptıysa

Canım acayip fast food çekiyor zaman zaman. Arada yokluyor ama törpülemeye çalışıyorum. Bir taraftan bastırmak istemiyorum ama diğer taraftan sonu yok bunun. Bir yemeye başlasam sonu geçmeyecek.

Alkol var, İki haftada bir. Biradan uzak durmaya çalışıyorum. Spora gitmediğim günler haricinde imkan olduğunda paso yürüyorum.


Sonuçta amacım obez olmamak ve bir hareketlik kazanmak dediğim gibi. Yani öyle çok ciddi bir hedefim yok açıkçası. Protin tozu, supplement gibi ek gıdaları ihtiyacım yok. Fitness'i bir düzene soktum, beslenmeyi de düzene soksam iyi. Gerçi fastfood'dan uzak durmam benim için gene bir düzen oluyor. Hee birde bunu net bir formüle sokmak istemiyorum tabii.

Genel olarak ne tavsiye ederseniz, düşünceleriniz nelerdir?
0
put it in your appropriate place
(14.12.24)
Şu sayfadan vücut yağ oranını hesaplayıp, fazlanı tespit et.
www.agirsaglam.com
Şuradan nasıl beslenmen gerektiğini oku.
www.agirsaglam.com
Telefonuna FatSecret uygulamasını yükle, bilgilerini gir, her gün yediklerini yaz, akşam olunca kalori, protein, karbonhidrat, yağ eksik ve fazlalarını gör, ertesi günü ona göre beslen.
0
Mirket
(14.12.24)
Toplam kalorini hesapla, %70'i temiz %30'u kafana göre olsun ömür boyu mutlu mesut yaşa git.

Cevabımın ilk hali biraz yüzeysel geldi içim rahat etmedi biraz açmak istedim. Anladığım kadarıyla senin sorunun aslında spor-beslenme sorunu değil sen mental anlamda biraz sıkıntı yaşıyorsun sanırım ama bu son derece yersiz bir sıkıntı zira asgari düzeyde fiziksel hareketliliği olan birinin ortalama yaklaşık 2000/2200 kalorilik bir enerji ihtiyacı olur; bunun altı kilo vermeye üstü kilo almaya neden olur, bir kase sütlaç dediğin şey 250-300 kalorilik bir gıdadır, 300 kalorilik bir gıdayı yediğinde pişman olmak senin benim gibi insanlar için yersiz kaygı bir kez geldiğin bir hayatta gerçekten de bir kase sütlaç yedin diye pişman olmanın bir manası var mı, üstelik 2200 kalorilik gıda alma hakkın varken bunun 300 kalorisini sütlaçla harcamak ya da 500 kalorisiyle hamburger yemek seni neden vicdanen rahatsız etsin ki, bir anlamı yok; kilo almak istemiyorsan günlük ihtiyacının bir miktar altında kalori al, bunun içinde istersen her gün bir kase sütlaç ye ya da 2 tane bira iç ne şişmanlarsın ne obez olursun bilakis mental olarak daha rahat olduğun için rutinini daha sürdürülebilir şekilde devam ettireceksin, hatta belki bir zaman sonra canın bu gıdaları istemeyecek bile, böyle düşün, hep böyle olur çünkü; kendine neyi tabu haline getirirsen neyi yasaklarsan ona daha çok yaklaşırsın hayatınızda bu kadar kısıtlamalara gitmenin bir anlamı yok, bunun bir kazancı yok çünkü. Benim sana önerim kalorilerini dramatik bir şekilde düşürme toplam kalorini hesapla onun 200-250 kalori altında beslen, bu da ortalama 2000 kalori yapar, bu kalorilerin büyük bir kısmını temiz gıdalar oluşturursun formülünü yukarıda yazdım, serbest kısımda da ister sütlaç ye ister içki iç istersen hamburger ye, hiçbir zararı olmaz. Kolay gelsin.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(14.12.24)
Efor gerektiren, fiziki açıdan ağır bir işte çalışmıyorsan şayet kahvaltı işini yani hafta içi yediğin o ilk öğünü bence kesinlikle bırakmalısın. Hafta sonu iki öğün yapıyorsun zaten onda sorun yok ama diğeri yani 3 yoğunluk günlerde tatlı vs de kaçırırsan kilo aldırma ihtimali yüksek.

84 kilodan 72 ye düştüm bu şekilde. Her gün iki öğün besleniyorum. Masabasi is olduğu için zorlamıyor. İnşaatta çalışsam bu beslenme düzeni uygun olmaz tabi. O ayrı. Fakat böyle bir beslenmeyle hafta sonu cumartesi veya pazar günü de canımın istediğini kesin yiyorum. Hafta içi de tatlı ve hamur haricinde ne bulursam yiyorum. Pilav makarna dahil(abartmadan) çok tatlı krizi gelirse ben tadını seviyorum hurma yiyorum kesiyor o krizi.

Yok gr say, yok kalori hesapla vs bunlar sürdürülebilir değil.
0
dedeminhirkasi
(15.12.24)
(5)

kilo verirken sarkmamak mümkün mü?

dilhun
şu an kondisyonum aşırı düşük olduğundan spora başlayabileceğimi sanmıyorum ama sarkmamanın tek yolu bu derseniz başlayabilirim de. vermem gereken kilo 20-25 civarı.:(
şu an kondisyonum aşırı düşük olduğundan spora başlayabileceğimi sanmıyorum ama sarkmamanın tek yolu bu derseniz başlayabilirim de. vermem gereken kilo 20-25 civarı.
:(
0
dilhun
(14.12.24)
Aniden cok kilo verirsen sarkmaman imkansiz.
Yavad yavas kalici olarak vereceksin.
Bir de kardiyo yaninda kas calisman lazim sarkmayi önlemek icin. Bu zayif insanlar icin de gecerli. Kas yoksa illa sarkar sallanir cilt.
0
sonsuz
(14.12.24)
Uzun yıllar yüksek kilolarda kalındıysa sarkmaması mümkün değil zira deri deforme olduğu için sınırlı üretimi olan kolajen sentezi derinin sarkmasını engelleyecek kadar üretilemiyor, misal derine bak kilo alımı nedeniyle çatlaklar oluşmuşsa bu aynı zamanda derinin artık elastik özelliğini yitirdiği anlamına geliyor, o noktadan sonra toparlamak mümkün değil.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(14.12.24)
kolajen takviyesi sarkmayı azaltıyor. tabi ne aldığın da önemli burada.
25kg az değil illa ki sarkma olur ama spor yapmak istemiyorsan bile tak kulaklığı tempolu 1 saat yürü çok faydalı olur
0
neira
(15.12.24)
Yavas yavas verirsen sarmaz bide vucudu toplayan egzersizler yapmalisin
0
Zetnikov
(15.12.24)
tabii ki olunan ilk hacim ve son hacim önemli. Kilo veriş hızınızın önemi çok minimal. 300 kg biri 80 kg ya zaten 1 ayda ulaşmıyor ama sarkıyor değil mi. Mesele deri ne kadar genişledi. deri toplamaz.
Sıkılaşmak denilen şey yalan, bir satış stratejisi. Elbetteki 60kg %30 yağ oranına sahip biri yine 60kg ve %15 yağ oranında yani daha kaslıyken daha sıkı görünür ama kast edilen bu değil. Her hangi bir takviyenin veya hareketin size vereceği deri anlamında fayda ölçülebilir seviyede bile olmaz.
sarkma ve fazla deri bir problemy yaratıyorsa, çözüm fazla derinin ameliyat yoluyla alınması.
0
wallcan
(15.12.24)
(2)

Moka Pot Sorusu

6 cuplık moka potum var, normalde 2 kişi beraber içiyoruz, yapılması gerektiği gibi üst haznesini tam doldurduğumda hoşumuza giden tada ulaşıyoruz. Yaklaşık bir hafta yalnız olacağım, içimdeki tutumlu teyze ikinci bardağı ziyan etmek istemiyor, bir seçenek daha az kahve kullanarak tek kişilik kahve
6 cuplık moka potum var, normalde 2 kişi beraber içiyoruz, yapılması gerektiği gibi üst haznesini tam doldurduğumda hoşumuza giden tada ulaşıyoruz.

Yaklaşık bir hafta yalnız olacağım, içimdeki tutumlu teyze ikinci bardağı ziyan etmek istemiyor, bir seçenek daha az kahve kullanarak tek kişilik kahve yapmak, diğer seçenek de kahvenin içmediğim kadarını termosa koyup sonra içmek.

Birkaç kere kahveyi üst hazneyi tam doldurmadan demlemeyi denedim, hoşuma gittiği de oldu, sıcak suya kahve atmışım da içiyormuşum gibi hissettiğim de, çıkan sonuç suyun sıcaklığı, kahvenin miktarı gibi faktörlere bağlı muhtemelen. Bu işin bir sırrı var mıdır, kimisi muhakkak doldurulmalı diyor, kimi az kahve ile de doğru sonuca ulaştığını söylüyor. Ben yumuşak içim seviyorum bu arada, sıcak su ya da süt ekleyerek içiyorum kahveyi.

Hangi seçenek kahveye daha az hakaret olur?
0
(14.12.24)
Moka Pot espresso makineleri gibi yüksek basınca ulaşamadığı için kahve haznesine fazla kahve koyup sıkıştırmaya gerek yok sana yetecek kadar kahveyi koyup kahveyi çok sıkıştırmadan birkaç "pıt pıt" darbesi düzeltirsen aynı lezzete ulaşabilirsin, buradaki kritik nokta kahveyi çok fazla sıkıştırmamak zira fazla sıkışırsa su buharı kahvenin içinden optimal şekilde geçemiyor, sen de zaten az kahve koyacağın için bu şekilde güzel bir kahve elde edebilirsin, afiyet olsun.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(14.12.24)
kaleci +1

bunun dışında soğuk suyla yapmanızı da tavsiye ederim.
ayrıca moka potu kapatırken aşırı güç uygulayıp kapatmanıza da gerek yok. döndürün ve sakince yerine oturtun yeter...
0
eurhka
(14.12.24)
(2)

Bulk ne kadar sürer

Bir ben var benden şurada
Ne kadar sürmeli?
Ne kadar sürmeli?
0
Bir ben var benden şurada
(14.12.24)
Bu bulk yapan kişinin ne istediğine bağlı 3 ay yapan da var 6 ay yapan da var 2 sene yapan da var 5 sene yapan da var, kas kazanma süreci çok zor sıkıcı ve yorucudur, herkes diyet yapmayı daha zor diye düşünür ama yemek yemek, özellikle bir miktarın üstünde temiz yemek yemek çok daha zordur, ilk aydan sonra 3000+ kalorilik tavuk pilav yemek iğrenç bir duygu oluyor, o nedenle psikolojik olarak bu süreci yönetmek zor. Onun dışında ortalama bir insanın gerekli şartlar oluştuğunda alacağı kas miktarı ayda 0.5-1 kilo arasıdır, yeni başlayanlar 1 kilo kas alabilir, yılda da 10-12 kilo kas alabilirler, buna göre "tamam bu kadar bana yeter" denilen noktaya kadar devam edilir ama bence çok yağlanmamaya dikkat ederek bi 10 kiloya kadar çıkılabilir, bunun 5-6 kilosu kas olsa bu iyi bir sonuçtur, o da aşağı yukarı 5-6 aylık bir süreci kapsar, 6 aylık bulk iyidir yani ama bu dediğim tabii ki en iyi şartlar için geçerli; 10 kilo alıp bunun sadece 2 kilosu kassa bu başarısız ve boşa yapılmış bir bulk demektir.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(14.12.24)
gobek igrenc bir boyuta gelince, milleti o gobekle gym'e gittigine inandiramamaya baslayinca artik durma zamani gelmistir.
0
baldur2
(14.12.24)
(2)

Belim tutuldu

meraklitursucu
Kas gevşetici sürdüm ama işe yaramadı. Şunu yap bu ilacı sür gibi önerileriniz var mı?
Kas gevşetici sürdüm ama işe yaramadı. Şunu yap bu ilacı sür gibi önerileriniz var mı?
0
meraklitursucu
(13.12.24)
Kendin gidebiliyorsan ya da biri götürebilirse hastaneye gidip yapılan kas gevşetici+ağrı kesici kesin çözüm.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(13.12.24)
En etkilisi kas gevsetici igne, voltarenin ucgen seklinde olan ilaci cok oneriliyor ama mide dostu degil,ben denemedim hic, sicak su torbasi ya da su sicak tutan bantlar iyi gelebiliyor bazen, termal terapi blasteri diye geciyor adi.
0
(14.12.24)
(9)

2. dünya savaşı ve Alman askerlerinin durumu?

mikahakkinen
her türlü film dizi müttefik grubu anlatıyor. bir kaç film dışında alman askerlerini anlatan dizi vb. yok. alman askerlerinin hepsi mi nefretle doluydu?
her türlü film dizi müttefik grubu anlatıyor. bir kaç film dışında alman askerlerini anlatan dizi vb. yok.
alman askerlerinin hepsi mi nefretle doluydu?
0
mikahakkinen
(13.12.24)
Batı cephesinde yeni bir şey yok.

@amour fou hakli ben karıştırdım.
0
Amaranta ursula
(13.12.24)
@amaranta batı cephesinde yeni bir şey yok 1. dünya savaşını anlatıyor.

mini dizi olarak (bkz: unsere mütter unsere vater) e bakabilirsin.
0
amour fou
(13.12.24)
2. Dünya Savaşı'nı Almanların gözünden objektif bir şekilde anlatan en önemli film Cross Of Iron olabilir onu da bi izle.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(13.12.24)
Generation war izle
0
sonsuz
(13.12.24)
The Zone of Interest (2024). Oscarlı filandır, Amazon Prime TR'de var.
0
alfired
(13.12.24)
Unsere Mutter, Unsere Vater +1
Das Boot

Savaşı Almanlar kaybettiği için sadece Almanlar pislik ve nefret dolu. Berlin'de bir çatıda Sovyet bayrağı sallanan o ünlü fotoğrafta aşağıda Alman çocukarına tecavüz edildiğini, Polonya'da savaş esiri Alman askerlerin ormana götürülüp katledildiğini, kimyasal silah kullanımı ile 3 gün yanan Alman şehirlerini anlatmazlar tabii ki.

Japonya'da atom bombası ile öldürülen sivillerin konusu geçmesin diye sanırım, Japonların Çin'de işledikleri insanlık suçlarını da konuşan yok. Tarih böyle işliyor. II. Dünya Savaşı'nda "iyi" yok kötü ve daha kötü var diyerek linç kapılarını açardım ama konu dizi film. Ona dönelim :)
0
nawar
(13.12.24)
Amerikalı havacı komutanlardan Curtis Lemay'in "Savaşı kaybetseydik savaş suçlusu olarak yargılanırdım" diye bir sözü var. Tarihi kazananlar yazıyor. Almanya'nın da bir Hollywood'u yok. Yani almanların dizi ve filmlerinin olmamasının sebebi biraz savaşı başlatmış olmanın ve yahudi soykırımının verdiği bir mahcubiyet biraz da zaten öyle gelişmiş bir film endüstrisinin olmaması diye düşünüyorum. www.imdb.com bu filmi izlemediysen tavsiye ederim almanların gözünden bir film oldukça da objektif.
0
RodionBazarov
(13.12.24)
operation valkyrie
izlemediysen izle. tamamen alman askerlerini anlatıyor
0
abelardo
(13.12.24)
anonyma - eine frau in berlin
stalingrad (1993)

filmleri var alman cephesinden anlatıyordu.
0
gibicibicis
(13.12.24)
(3)

Bulunduğum yerde düzgün fitness salonu yok, ne yapacağım?

damba
Arkadaşlar lokasyon İstanbul Ümraniye, Evim küçük, evde spor yapmak zor, fitness salonları merdivenaltı çevremde, belediye salonları çok kalabalık. Ataşehir’de düzgün yerler var, ama orası da uzak, haftada 3-4 gün gitmek ütopik oluyor. Spor yapmam lazım, diyete ek hareket vs. Pilatese gidiyorum ama
Arkadaşlar lokasyon İstanbul Ümraniye,

Evim küçük, evde spor yapmak zor, fitness salonları merdivenaltı çevremde, belediye salonları çok kalabalık. Ataşehir’de düzgün yerler var, ama orası da uzak, haftada 3-4 gün gitmek ütopik oluyor.

Spor yapmam lazım, diyete ek hareket vs. Pilatese gidiyorum ama yetmiyor, ve ofis çalışanıyım.

Ne yapacağım? Ne önerirsiniz?

(Sabah erken kalkıp kimse yokken sokaklarda yürümek son çarem, iradem yok ama artık imkansızlıktan yapacağım gibi?)
0
damba
(12.12.24)
Açıkçası ben içinde bulunduğum şartlara göre Türkiye'de sadece birkaç salonda olan ekipmanların bulunduğu stüdyo gym'lerde de antrenman yaptım sahibi kel gözlüklü ve beyaz atletli olan gerçek anlamda merdiven altı oldschool salonlarda da çalıştım, bu işi yapacaksan şartlar neye izin veriyorsa ona uyum sağlamalısın.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(12.12.24)
+1 kaleci
0
Zetnikov
(12.12.24)
@anlatamıyorum

evet öyle. kaydolmak üzere gittim nisan mayıs gibi. her aletinin önünde kuyruk var. nefes alamıyorsun.

macfit aylık 3500ken belediye tesisi 200 lira mi 400 lira mi neydi. hâlâ doludur muhtemelen.

soruya gelecek olursak bir çift döküm dambil seti al. onu koyacak kadar yer vardır. sokaklarda yürüyüş güzel fikir, ben de sahile gitme imkanı yokken sokaklarda yürürdüm.
0
tabudeviren
(12.12.24)
(42)

Sisli havada dörtlüleri yakmak

birmilyonunvarmi
Mantıklı mı?
Mantıklı mı?
0
birmilyonunvarmi
(12.12.24)
Gorulmeyeceginizi dusundugunuz, diger suruculeri potansiyel bir tehlike sebebiy uyarmaniz gereken her anda 4 luleri yakmak mantikli. Cok yogun yagmur, sis, ani yavaslama bunlar hep sebep olabilir. Amac sizin gormeniz degil gorulmeniz.
0
wallcan
(12.12.24)
evet tabiki, arkadan gelen araba beni görsün isterim
0
benaslinda
(12.12.24)
Sisli havada seyir halindeyken dörtlüleri açarsan kimse senin "diğer araçlar beni görsün diye açtım" dediğini düşünmez yolda bir kaza vs bir şeyler olduğunu düşünür, havada sis varsa sis farı açılır dörtlüler dörtlülerin açılması dışında kullanılıyorsa trafikte kargaşaya neden olur.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(12.12.24)
ben çok sis varsa 4lü yakarım. görünür olmak lazım.
0
mikahakkinen
(12.12.24)
Kaleciye ilk -1 imizi verelim ;) her arabada sis farı yok. Dörtlü yakmak mantıklı ve kullanılan da bir yöntem. Sisli havada dortlunun amacının "fark edilmek" olduğunu herkessss bilir ;)))

Edit: tx'lerde fln her arabada var mı, bilmiyodum? Sadece arkadan gelen değil karşıdan gelen için de işlevsel.
0
abuzer
(12.12.24)
O dörtlülere boşuna "hazard lights" demiyor adamlar. Boşuna turuncu değil o renkler. Bunlar sis için değil ama sis için de kullanımında sorun yok. Dörtlüler "istediğim yere park ederim" ışıkları değil, arıza, tehlike ve uyarı bildirim ışıkları.

Özellikle Bolu'da inen sislerde görünürlüğü arttırmak için kullanılabilir. Sis farı sizi muazzam bir farkla görünür kılmaz, dörtlüleri yakmak da görüşünüzü ciddi bir oranda iyileştirmez. Kullanımında bir sorun yok. Özellikle araçlar sis sebebi ile yavaşladığında takip mesafesi için de uyarmış olursun.
0
nawar
(12.12.24)
Abuzer arka sis farı fabrika çıkışlı zorunlu bir donanım, olmaması mümkün değil, seni görmesini istediğin sürücü de arkadan gelen sürücü zaten, -1'i geri almanı rica edeceğim.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(12.12.24)
sisli havada dörtlüleri yakanları gördüğümde: "a aa niye herkes dörtlüleri yakmış? galiba herkesin aracı aynı anda arıza yapmış." diye düşünürüm.

amacı bu olmasa bile "sis var dikkatli ol" anlamına geldiğini asla düşünemem. kapasitem bu kadar.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(12.12.24)
Sisli havada dörtlüleri yakmak bir kural değildir.
Kişinin kendini koruma yöntemidir.

Sisli havada ben yavaş giderim fakat arkamdan hızlı gelen araç benim yavaş gittiğimi ancak yaklaşınca anlayabilir. eğer dörtlüler yanıyorsa arkadan gelen araç benim yavaş gittiğimi anlar ve önceden tepki verir.

Sisli havadan dörtlü açmakta bence fayda var.
0
durbidakka
(12.12.24)
ya normalde yakılmaması lazım sis farlarının yakılması lazım ama dörtlü olunca yanıp sönünce insanlar daha dikkatli türkiye'de.
o yüzden yakmakta fayda var.
yanıp sönünce dikkat çekiyor.
0
OgutucuRecep
(12.12.24)
@kaleci

belirli bir hızda seyrederken öndeki trafik aniden tıkanınca, frene basarken aynı anda dörtlüleri de yakıyorum, arkadan gelen kişinin dikkatini daha fazla çekebilmek için. arabada standart ve zorunlu donanım olarak sağda, solda ve ortada stop lambası var, frene basınca otomatik yanıyor. onu da kullanıyorum. ama onlar frene dokunduğun anda yanıyor. ben arkadakine "ileride trafik duruyor, stop lambalarım pedala dokunduğum için değil, aniden durduğum için yanıyor, önüne bak dikkat et" demek istiyorum ve dörtlüleri yakıyorum. hatta bazı araçlarda bunu özelliğe eklemişler, sert frende kendi kendine yanıyor.

yani standart donanımı kullanma demiyoruz, onu da kullan, ama dikkat çekmek istiyorsan dörtlüyü de yak ne zararı var ki? arıza yapıp kenara çekmiş zannederlerse etsinler. zaten amaç bana dikkat etmesini sağlamak değil mi? ha sisten dolayı yakmış olayım, ha arızadan dolayı, ne fark eder? arıza yapmış zannediyorsa da yanımdan dikkatlice geçmek isteyecek, benim de yürüdüğümü fark edince gerizekalı değilse anlayacak haa sisten dolayı yakmış diye. dikkat çektiysem gerisi teferruat.
0
kibritsuyu
(12.12.24)
sisli havada sis lambası yakılır. dörtlünün olayla bir alakası yok.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(12.12.24)
buna mantikli diyenler herhalde trafik kurallarini ve arac donanimlarini yetersiz buluyor. araclarda arka sis farklari zorunlu guvenlik donanimi olarak bulunur. sis farinin gorunumu diger farlardan farkli olarak daha belirgindir. bunun nedeni isigi daha alcaktan ve genis yaymasidir. trafikte hangi donanimin hangi durumda kullanilacagi acik ve net sekilde belirlenmistir. bence bunun nedenleri oldukca basit.

1 - 4lu flasor yani ikaz lambalari herhangi bir sebeble trafikte durmaniz gerektiginde ya da ani yavaslamalarda kullanilir. ariza, kaza vb bir durum yoksa 4lu kullanimi gereksizdir.
2 - Siz 4lu yaktiginiz icin arkanizdaki arac aniden trafigin duracagini, kaza oldugunu vs dusunebilir panik manevrasi yapabilir ve kazaya sebeb olabilirsiniz.
3 - Gereksiz 4lu kullanarak yon belirsizligine neden olur serit degisikligi yaparken kullanicilari zor durumda birabilirsiniz.

gereksiz sekilde 4lu kullananlar, sis olmayan havada sis fari acanlar ve sag seridi bosken sol seritten gidenler ayni kisiler gibi geliyor bana.
0
tahtakafa
(12.12.24)
hem sis var hem de trafik yavaş hatta dur kalk şeklinde ilerliyorsa dörtlü yakarım. arka sis farları yeteri kadar görünür olmuyor.

sadece sis var ve trafik cayır cayır akıyorsa dörtlü yakmam.
0
scudman1
(12.12.24)
Kibritsuyu, abi siz sis lambasının yeterli gelmediğini düşünüp gereksiz stres yaptığınız için böyle bir kaygı hissediyorsunuz anlayabiliyorum ama sisli havada sis lambaları gayet yeterli bir uyarı sağlıyor, daha çok dikkat etsinler deyip dörtlüleri açmanın bir anlamı var mı bilemiyorum, bence yok.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(12.12.24)
Mantikli degil, oyle bir kuralda yok zaten, herkes birbirinden gorup yapiyor, kullanim amaci disinda. Sis olmasi bir acil durum degil arkadaslar, araciniz hala seyir halinde, yalnizca daha dikkatli surmesi gerekiyor herkesin. Ulkede hicbir sey tam olmadigindan, surus egitimi de verilmedigi icin dogru duzgun bilmiyor kimse, kulaktan dolma bilgiler dogruymus gibi savunuluyor ne yazik ki.
0
bosver nicki
(12.12.24)
ben yakarım bana göre mantıklı
0
gilbeys
(12.12.24)
bir zararı yok. arkanızdaki kişi sis dolayısıyla dörtlüleri yaktığınızı, aynı ortamda seyrettiği için anlar. ekstra görülebilir olmak da böyle bir ortamda avantajdır.
0
zgrydn
(12.12.24)
hatali hareket, 4luler durulmamasi gereken bir yerde durman gerekirse yakilir.
mesela onunde kaza vardir, anayolda trafik tikanmistir millet arkadan basmis geliyordur yakarsin.
Hareket halinde iken dortluleri yakmak hatali.
Zaten eger olmasi gereken bu olsaydi araclar arka sis lambalari olmazdi.
Yogun sis var ise on arka sisleri acip, kontrollu sekilde yoluna devam edeceksin.
0
cooperr
(12.12.24)
dortlu lambalar kulturel bir muamma.

TR de "istedig9m yerde dururum" anlamina gelir eger araba park halindeyse.

Birlesik Kralligin irlanda taraflarinda eger diger arabaya onunuze gecsin diye yol vermisseniz, ondeki araba tarafindan size tesekkur etmek icin yakilir.,, uc kere click click click.
0
parcxerox
(12.12.24)
Her sisli havada kullanmam ama ekstrem seviyedeyse kullanirim. Cunku o durumda da ozellikle akici yollarda hiz beklenmedik sekilde yavaslayabiliyor. Sis falan umursamayip cilginca arkadan gelenler de olabiliyor. Mantikli bir tedbir bence. Ayni durum yagmurda da gecerli, genelde Sakarya civarlarinda denk geldim hep, normal siddetli yagmurdan bahsetmiyorum, butun otoban 70'e falan dusuyor o derece bir yagmur.
0
mbond
(12.12.24)
Sisli havada dörtlülüler yakılır. Dörtlünün olayı zaten dikkatli ol demektir. Aşırı sis varsa her an fren yapabilir, yoldan çıkabilir, sorun yaşayabilirsin. Arkadan gelen kişinin bunu bilmesinde fayda var.
Ayrıca gayet de faydalı.

Yakmak kural mıdır bilmiyorum ancak kuraldışı değil. Gayet tabii bir durum. Hatta kural değilse bile racon budur diyebiliriz
0
biseysorcaktim
(12.12.24)
dörtlüler yakılır. Sis farı yakılır diyenler sadece kendi görmek istediklerinin derdindeler. Millet beni görsün, dikkat etsin anlamında yakılır dörtlüler
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(13.12.24)
Benim arabamda sis farı yok. Dörtlüyü yakıyorum. Bunun da nesine itiraz ediliyor anlamadım. "Şu ya da bu nedenle sıkıntı var, dikkat edin" demiş oluyoruz.
0
firez
(13.12.24)
Dün istanbul İzmir arası gidip geldim ve yollarda baya sis vardı, görüş mesafesi düşüktü ve ben dahil etrafımdaki dötlüleri yakan araclarla uyum içinde ilerledik. Direk anlaşılır kılıyor ışıkların yanıp sönmesi çevredeki araçları.
Bir de yakmayanlar vardı, onlar biraz güven vermiyordu falan.

Bana göre son derece faydalı ve yapılması gereken bir birşey.
0
va
(13.12.24)
yorumları okuyunca bu kadar insanın yanlışı savunması karşısında hayrete düştüm. "dörtlüler tehlikeli durumlar için uyarı amacıyla yakılır siste görüş mesafesinin düşmesi de tehlikeli bir durumdur ne var bunda" gibi bir mantık yürütülmüş de tam da bu duruma özel spesifik olarak üretilip arabalara konulmuş bir donanım olan sis farı varken onu kullanmak teoride de pratikte de doğru ve mantıklı olanken bunu reddetmek çok ilginç. dörtlüler açıkken sinyal vermek sıkıntı bir kere. bir de sis dışında bir uyarı amacıyla yakan da olabilir o sebeple karmaşa oluşabilir. belki adamın arabası arızalandı duruyor yolun ortasında sen de sisten dolayı yakıyor diye başta önemsemedin durduğunu geç fark ettin ani kırıp yan şeritteki araca çarptın falan kafadan bir gereksiz kaza senaryosu size. bence sis farı çok gereken bir şey olmadığı için insanlar bilmiyor ya da unutuyor o yüzden dörtlü yakıyorlar bile bile yanlışı yaptığını sanmıyorum kimsenin.
0
semaforo de medianoche
(13.12.24)
sis farı yeterli diyen arkadaşlar aynı zamanda, dörtlüler ani yavaşlamalarda yakılır yazmış.

frene basınca birkaç milisaniye içinde yanan ve standart donanımda tam üç tane birden bulunan stop lambaları yetersiz mi? demek ki standart donanımın yetersiz olduğunu düşünüyor ve dörtlü yakma ihtiyacı hissediyorsunuz. yani ben sis varken sis lambasının yetersiz olduğunu düşünüp dörtlü yakınca stres yapmış oluyorum, ama aniden tıkanan trafikte frene basınca anında yanan stop lambasının yetersiz olduğunu düşünüp elle dörtlü yakınca siz stres olmamış mı oluyorsunuz?

neticede neymiş? arabanın standart donanımının yetersiz olduğunu düşünerek kendini ve trafiği güvene almak istediğin her durumda yakabilirmişsin.

ayrıca dörtlüyü yakınca "galiba önümde ani fren yapıyorlar" diye panik yapıp kaza yapacak kadar acemi sürücü, sis farını da stop lambası zanneder, fren yapıyorlar diyip kaza yapar. o denli acemiden bu da beklenir.
0
kibritsuyu
(13.12.24)
Abi bu araçların mühendisleri ar-ge çalışanları her türlü hava koşulu için sayısız defa test ediyorlar bu araçları o yetmiyor bağımsız kuruluşlar ayrıca test edip en güvenli şekilde trafiğe çıkmaları için okey veriyorlar, siz bu araçların sdandart donanımının tüm bunlara rağmen yetmeyeceğini kendinizi de sisli havada Sevimli Hayalet Casper gibi görünmez olduğunuzu düşünüp illa dörtlüleri de yakacam kardeşim bana ne diyorsanız ekstra olarak dörtlüleri de açın tabii ne olacak usta sürücü böyle yapmalı :)
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(13.12.24)
bak mesela o arge çalışmasnı yapan mühendisler, ani bir frenleme durumunda dörtlülerin de otomatik yanmasını sisteme eklediler. ani frende stop lambalarıyla birlikte dörtlüler de yanıyor.

yarın bir gün sis yoğunluğunu ölçen bir sensör koyup, fazla siste dörtlüleri otomatik yakmayacaklarının bir garantisi yok. bunlar hep arge. iki gün sonra bunu da görürsek utanacak mıyız? olmaz diyebilir misiniz? 5-10 yıl önce frene ani basınca dörtlüler de yanacak desen ona da gülerlerdi. hatta chery'lerde arkaya da sensör koymuşlar, belirli bir hız üstüne arkadaki araç fazla yaklaşırsa da dörtlü yanıyor gelmee gelmeee diye. trafikte oyuncak etmişler, dibine girip girip yaktırıp eğleniyorlar.

hepsinde amaç aynı, fark edilmeyi arttırmak. sis farı yeter diyorsan yakma, tedirgin hissediyor, yetmez daha çok dikkat çekeyim diyorsan yak. bu tamamen kullanıcı tercihi artık. yakılır diye bir kural da yok, yakılmaz diye bir kural da yok.

yok kenara çekmiş zanneder, yok ani fren yapıyor zannedip panikler kaza yapar falan bunlar komik bahaneler. azıcık trafiği okusun, zannetmesin.
0
kibritsuyu
(13.12.24)
Yoğun siste açılır dörtlüler hocam. Teamül böyle. Yanlış bir şey de değil. Görünürlüğü her türlü arttırmak lazım öyle durumlarda. Arabada çakar (turuncu), hatta pavyon ışıkları olsa onlar dahi açılır.

Şehir içi dip dibe dur kalk trafikte yahut az/normal siste açılmaz.
0
yadigar
(14.12.24)
"ani frende stop lambalarıyla birlikte dörtlüler de yanıyor" kaza aninda dortluler yanabiliyor, dogru. ama ani frende yanan dortlu gormedim, hatta bu buyuk ihtimal eli yuzu duzgun ulkelerde yasal bile degildir.

4luler yogun siste gorunurlugunuzu falan arttirmaz, cunku sinyallerin icinde dandik bir tane led yada ampul var.

araclarda on sis farlari opsiyonel olabilir, ama arka sisler opsiyonel degil. arka sisler acin, gecin aracin arkasina, sislere bakmakta zorlanirsiniz, cunku oldukca kuvvetlidir. sinyaller ile arasinda kuvvet olarak ciddi fark var.

ezcumle, yogun siste 4lu yakmak kurallardan ve teknikten bir haber ortadogu insani hareketi, uzgunum ama boyle.
0
cooperr
(15.12.24)
Ortadoğu: ben nalaka

Hep otobanda sürüyorsunuz glb.. tek şeritli ucurumlu dağ yolunda yoğun sise yakalanmamis kimse

ve madem standart donanim olan arka sisler yeterli, ön sis opsiyonu neden var? Tüm mühendisler ortadogulu mu diyosun

Dörtlü yakıldı diye eli ayağına dolasip kaza yapacak kisi zaten net araba kullanamiyordur +7 yoğun siste kaza yapmama ihtimali yok, bari kendimizi kurtaralim
0
abuzer
(15.12.24)
yağmur sis görüş mesafesi düştüğünde dörtlüleri yakarım. çok faydalı
0
duyurukullanıcısı
(15.12.24)
"Sisli havada dortlunun amacının "fark edilmek" olduğunu herkessss bilir" diyen arkadas, aynen dedigin gibi on sis farklarinin senin farkedilmede pek etkisi yok, onemli olan arkadan gelen birinin sana gommemesi.

O yuzden onler opsiyonel ki bazi modern araclarda opsiyonal bile degil artik. Arkalar ise bildigim kadariyla her aracta var, yanlisim varsa buyrun duzeltin. Mesela bendeki 2021 model f segment SUV aracta on sis farlari opsiyonel olarak bile yok, arkalar standart.

tekrar ediyorum, yogun siste 4luler sizin normal stop lambalariniz kadar bile gozukmuyor olabilir cunku yaktiginiz lambanin kuvveti belli, o yuzden pek ise yaramayan bir aktivite. 4lu yerine bir zahmet sislerinizi yakin, devam edin.

ortada tartisacak bisey yok aslinda, insan hayret ediyor :D
0
cooperr
(16.12.24)
ne bulursam yakarım, ara ara da korna çalarım. yolda uyuyan eden çok. çarpacaklarına sinir olsunlar.
0
titanyum22
(16.12.24)
Arkadaşlar ar-ge ve mühendislik böyle çalışmaz. Yani sen su altında da sorunsuz bir şekilde hayat kurtaracak bir sistemi ya da önünün belli olmadığı kadar sisli yollarda da görüşü sorunsuz bir şekilde sağlayacak far üretebilirsin. işin bu kısmında sorun yok. Yalnız mühendislik burada bitmiyor. Basit tabir ile attığın taşın ürküttüğün kuşa değmesi lazım. Yılda iki kere denk geleceğin yoğunluktaki sis için hiçbir firma standart donanıma bu kadar maliyetli yatırım yapmaz. Görülme sis yoğunluğunun görüş azaltma oranına bakarak görülme sıklığı yüksek olan sis için önlem standart üretilir. Örneğin arazi araçlarındaki sis farları ve standart bir şehir içi aracındakiler de aynı değil. Neden? Çünkü en başta ihtiyaç sıklığı sebepli olan arz-talep konusuna geri dönüyoruz.

"bunlar hep arge. iki gün sonra bunu da görürsek utanacak mıyız? olmaz diyebilir misiniz?" @kibritsuyu ve gelişim süreci tespiti doğru. Yan aynalar, silecekler, emniyet kemerleri, hava yastıkları vs. hep ihtiyaca bağlı olarak kullanıma göre artan konular.

Ayrıca yoğun siste dörtlüleri yakıp yavaşlayan aracın makas atarak gitme ihtimali sebebiyle trafikte kaos yaratması, öndeki aracın fren lambası yanmadığı halde dörtlüleri gördüğü için başka şeride aniden direksiyonu kırması gibi şeylerin parçası olacak kişiler trafiğe çıkmasın zaten +1500 Dandik ledleri yüzünden görünürlüğü arttırmadığı halde mucizevi bir şekilde şerit değiştirirken sizi görünür kılacak olan sinyal lambaları gibi fikirleriniz de şahaneymiş. Bu konu neden bu kadar uzadı diye merak ettim, gereksiz Ekşi Duyuru gerginliği yaşanmış :)
0
nawar
(16.12.24)
tartisma gereksiz yere uzuyor cunku ortalama duyuru kullanicisinin tartisma dusturu adhominem. ornek:

- sinyaller siste gorunurlugu arttirir.
- arttirmaz cunku sisler yeterli kuvvete sahip degil.
- Dandik ledleri yüzünden görünürlüğü arttırmadığı halde mucizevi bir şekilde şerit değiştirirken sizi görünür kılacak olan sinyal lambaları...
- peki yogun sis?
- onu salla, benim amacim bir sekilde sana cift dalmak.
- peki.
0
cooperr
(16.12.24)
Olsun acelemiz yok @cooper. Şunu da tekrar cevaplayabilir misin? Önemli olan tek şeyin arkadan gelenin bana gommemesi olduğu fikrine tam olarak nasıl ulastin? Karşıdan gelen istediği gibi geçirsin, rahat mı olayım?

Bı de senin dışında herkesin dün ehliyet alıp bugün ilk kez sise yakalandigi fikri var tabii... Kimse yoğun siste karşıdan ya da önünde giden kisinin dortlulerini görmedi, fark edilirligi arttirdigini deneyimlemedi, o nedenle senin "hayır arttirmaz" tespitin/teorin kesinlige sahip.

Amacı çift dalmak olan da ortadoguya: ben nalaka'yi ilk dedirtendir
0
abuzer
(17.12.24)
ben de bu konu niye bu kadar uzadı onu anlamadım.

kimse sis lambası gereksiz, onun yerine dörtlü yakayım daha iyi demiyor ki. yahu çok basit. siste görünürlüğümü arttıracak ne kadar özellik varsa açıyorum, çünkü neden olmasın? arka sisi de açarım, ön sisi de açarım, dörtlüyü de yakarım, beşlisi altılısı olsa onu da yakarım, modifiye şahin gibi yere mor ışık veren renkli ledlerim varsa onu da açarım, japon keranesi gibi, ankara pavyonu gibi şıkır şıkır gezerim, yeter ki etrafımda daha fark edilir olayım. onu açan toptur bunu açan ortadoğuludur falan. dandik ledliyse gözükmüyorsa da fazladan boşu boşuna yansın amk elektrik mi yazıyor? sis farı gibi sabit yanmıyor, dandik de olsa sis farı gibi sabit değil yanıp söndüğü için dikkat çekiyor işte bunun nesini tartışıyoruz anlamadım ki?

dörtlüyü yanlış anlayıp kaza yapacak angut da trafiğe çıkmasın bir zahmet. azıcık önündeki trafiği okumayı öğrensin öyle gelsin. ben salağın teki yanlış anlar da ani fren yapıp kayar, tam kayarken de fren yerine gaza basıp uçurumdan düşer falan diye niye kullanmamazlık edip görünürlüğümü düşüreyim?
0
kibritsuyu
(17.12.24)
kibritsuyu +1.
0
unalub
(17.12.24)
@abuzer

karsidan gelen farlar ve sis yuzunden zaten 4luleri pek goremeyecek.

bircok aracta artik farlar oldukca kuvvetli, sis olmadigi zamanlarda bile sinyaller karsidan gorunmedigi icin sinyal verdiginizde o taraftaki far ya kapaniyor ya da kisiliyor.

ortadogulu olayindan benim kastim da zaten "ben ne varsa kerhane gibi yakayim, maksat gorunur olmak" mantigi, sagolsun kibritsuyu arkadas da bu tezi hemen dogrulamis...

isik, yanar doner seyleri seven bir milletiz, yapcak bisey yok.
0
cooperr
(17.12.24)
@cooper, ARTİK farlar kuvvetliyse ve dortlumun gorulmesini engelliyorsa 2025 volvomda ona uygun davranırım.

Bir de "goremeyecek" diye future konusmamiza gerek yok, onu diyorum. Hepimiz en az bir kez yoğun siste sürmüşüz belli ki. Ozellikle ben Max 2 günde 1, sisli tek seritli dağ yollarında sürüyorum. Ve yoğun siste dortlulerin faydasini sık sık deneyimliyorum. Teori uretmemize gerek kalmadı bak ilk ağızdan söylüyorum. Zaten yol kenarı uyarı ışıkları bile yanip sönen cinsten. Yoksa dümdüz ışığı koyar gecerlerdi di mi :)

Evet herkes fikrine daha da sıkı sıkıya bağlandığına göre duyuru gorevini tamamladi sanırım ;)
0
abuzer
(18.12.24)
(2)

HGS etiketi almamız gerekiyor mu?

dejame
Eski aracı sattık, hatırladığım kadarıyla üstünde HGS etiketi vardı. İçinde bir miktar bakiye kalmıştı, o önemli değil ama etiketi çıkartmayı unuttuk. Çıkartmamız gerekiyor muydu onu da bilmiyorum.Şimdi yeni araç aldık. Artık plaka okuma sistemiyle mi çalışıyor? Etiket almamıza gerek var mı? Öncekin
Eski aracı sattık, hatırladığım kadarıyla üstünde HGS etiketi vardı. İçinde bir miktar bakiye kalmıştı, o önemli değil ama etiketi çıkartmayı unuttuk. Çıkartmamız gerekiyor muydu onu da bilmiyorum.

Şimdi yeni araç aldık. Artık plaka okuma sistemiyle mi çalışıyor? Etiket almamıza gerek var mı? Öncekini devredebiliyor muyuz?

edit: hesapta 316 TL bakiye var. kalması önemli değil de, hgs benim adıma gözüküyor. plaka artık bana ait değil. iptal edince onun bakiyesi sıfırlanacak, ayıp olmasın diye düşündüm ama sanırım net iptal ettirmem gerek. değil mi?
0
dejame
(10.12.24)
Eskisini iptal ettirip yenisini alman gerekiyor, birkaç form ıvır zıvır işleri var onu da yaparsan eski HGS'deki bakiye sana aktarılır ama arabayı sattığın kişi muhtemelen kullanmıştır onu, eğer iptal ettirmezsen ve arabayı sattığın kişi kötü niyetli biri çıkıp HGS'ni kullanmaya devam ederse cezalı geçişler yapar onları da sen ödersin.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(10.12.24)
Yanlış bilgi vermek istemem, artık cama vs yapıştırmaya gerek olmaksızın plakadan okuyor ve HGS uygulamasından (ben iş bankasından aldığım için örneğin işcepten) plaka değişikliği yaparak kullanmaya devam ediyorum, yeni etiket almadım. Bir önceki araçta kalan size sıkıntı yaratır mı bilemedim, geçişlerini bir süre takip edebilirsiniz.
0
huzurlarinizda huzursuzluk
(10.12.24)
(6)

yüzüklerin efendisi ayrı ayrı mı, yoksa tek cilt mi alınmalı?

m e b
selamlar.bu seriyi hiç okumadım, izlemedim.önce kitaplarını okumak istiyorum. ama ayrı ayrı üç kitap olarak mı yoksa tek ciltlik basımını mı almalıyım? tek ciltlik basımı çok şık ve daha ağırbaşlı duruyor ve o dünyanın/hikayenin derinliğiyle örtüşüyor gibi ve biraz daha ucuz. ama ayrı ayrı almayı da
selamlar.

bu seriyi hiç okumadım, izlemedim.

önce kitaplarını okumak istiyorum. ama ayrı ayrı üç kitap olarak mı yoksa tek ciltlik basımını mı almalıyım?

tek ciltlik basımı çok şık ve daha ağırbaşlı duruyor ve o dünyanın/hikayenin derinliğiyle örtüşüyor gibi ve biraz daha ucuz. ama ayrı ayrı almayı da arşiv anlamında istiyorum, toplu taşımada taşıması daha kolay olacak vs.

ayrıca tek ciltlik basımında kırpmalar mevcut mu, hiçbir fikrim de yok.

ya da ayrı ayrı basımlarını e-kitap olarak okuyup arşivimde yer alması açısından tek ciltlik eserini mi satın alayım?

bu bağlamda, bu seriyi çok sevenlerden fikir almak isterim.
0
m e b
(10.12.24)
Ben okumak için 3 cilt koleksiyon için tek cilt almıştım 100 sene önce falan ama bugün olsa sadece 3 cilt alırdım diyorum ama muhtemelen yine 3 ciltle birlikte tek cilt olanı da alırdım, çok güzel çünkü.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(10.12.24)
Tek cilt kitaplıkta güzel duruyor kulağa hoş geliyor ama kütük gibi kitabı okuması zor, bunu otostopçunun galaksi rehberinde yaşamıştım, ayrı ayrı okumak için daha iyi
0
grimavi
(10.12.24)
nasıl, hangi pozisyonda kitap okuduğuna bağlı :) tek cildi öyle yatarken ya da tuvalette filan okunmaz, baya ağır.

okumak için ayrı ayrı, kitaplıkta durması için de tek cilt aldım ben.
0
king lizard
(10.12.24)
elimde hem yüzüklerin efendisi, hem de otostopçunun galaksi rehberi tek cilt vardı ama rahat okuyabilmek için ayrıca set olarak alıp öyle okudum. çünkü tek cilt hakikaten okunmuyor, oradan oraya taşınmıyor. kucakta bile okunmaz o kitap, çalışma masasına açıp öyle okuman lazım.

benzer bir sorunu şu an denemeler’de yaşıyorum. alfa’nın 1200 sayfa civarı ciltli baskısını aldım, okumak resmen çile. gece vardiyalarında kitap okuyabiliyorum diye işe de götürüyorum, postacı çantamı tek başına dolduruyor.
0
phoarbix
(10.12.24)
Bende hem dijital (e-kitap) hem de tek ciltlik hali var. Tek cilt olanı taşımak da oturarak ya da masa başında olmadığı sürece okumak da zor. Hatta Silmarillion ve Hobbit de kitap olarak var ama tekrar okurken e-kitap olarak okudum. Çünkü Kindle'da okumak daha kolay. Kağıt olarak okumak istersen 3 cilt, koleksiyon/arşiv istersen tek cilt alabilirsin. Tamamen sende yani konu.
0
nawar
(10.12.24)
tek ciltten okumak zor olur, seri şeklinde alın. çok severseniz tek ciltliğini de alıp saklarsınız. ben kara kitap'ı çok severim misal, 25. yılda özel baskısı çıktı onu da aldım.
kısaltma yok.
şu dediğiniz de mantıklı: "ya da ayrı ayrı basımlarını e-kitap olarak okuyup arşivimde yer alması açısından tek ciltlik eserini mi satın alayım?"
e-kitap okumakta sorun yoksa öyle yapın.
0
suyin
(10.12.24)
(14)

39 yaşta sakalda beyaz normal mi?

benaslindayohum
15-20 tane çene kısmında. Sanki daha geç beyazlamalı diye biliyorum
15-20 tane çene kısmında. Sanki daha geç beyazlamalı diye biliyorum
0
benaslindayohum
(09.12.24)
Herkes için farklı durumlar. Ama sakal saçtan genellikle daha önce beyazlıyor

37'yim sakalların yanları baya baya beyazladı 15 20 değil.
0
hedep
(09.12.24)
daha 30 olmadan george clooney'a dönmüş adamlar falan da var hocam 30 sonrası çok normal ama ırsi olarak anne ve baba tarafında hep geç beyazlama varsa bi mineral eksikliği falan da olabilir o zaman bi değerlerinize baktırın.
0
semaforo de medianoche
(09.12.24)
Gayet normal, 39 normal bir yas beyazlar icin.
0
mor oje
(09.12.24)
30'dan sonra direkt birkaç tane çıktı ve yıldan yıla artıyor bende.

Ek olarak: folik asit eksikliği var mı baktır. Bu da beyazlamaya neden oluyor.
0
nhk ni youkosu
(09.12.24)
Normal. Stres en büyük belirleyicisi.
0
wd40
(09.12.24)
bi zahmet dedecim
0
titanyum22
(09.12.24)
normal 20lerde var beyaz.
0
jelly bear
(09.12.24)
Yaş 34 te başladı şu an yaş 38 yer yer beyaz var.
0
mikahakkinen
(09.12.24)
bende çok. 40 yaşındayım.
0
gabe h coud
(09.12.24)
15-20 baya çokmuş. Bir ayağın çukurda bence.
0
synesthesia
(09.12.24)
Hocam 200 sene önce 40 yaşına gelince ölüyordu insanlar bırak da saçın sakalın beyazlasın biraz.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(09.12.24)
cok normal baba.
0
baldur2
(10.12.24)
yas 42, sacta sakalda siyah kalmadi neredeyse.
sanslisin.
0
cooperr
(10.12.24)
Ben de yazayım da pekişsin :)

Çok normal ki benim çevremde neredeyse tüm arkadaşlarda bariz beyazlar oluştu. Ben ilk defa 2 hafta önce sakalımda bir tane beyaz gördüm, baktıkca baktım kesmedim baya hatta. Kendimi şanslı hissediyorum bu kadar geç beyazlamaya başlayacağı için.

Yaş 37'den bildirdim.
0
va
(10.12.24)
(8)

omega 3 (balık yağı) takviyesi hangi saatte alınmalı?

kibritsuyu
doktor omega 3 takviyesi yazdı (ocean plus omega 3 tablet).doktor (dahiliyeci, profesör) sabahları aç karnına al dedi. eczacı da yatmadan önce al dedi.sabah aç karnına midemden balık balık kokar gibime geliyor. nasıl alayım?
doktor omega 3 takviyesi yazdı (ocean plus omega 3 tablet).

doktor (dahiliyeci, profesör) sabahları aç karnına al dedi. eczacı da yatmadan önce al dedi.

sabah aç karnına midemden balık balık kokar gibime geliyor. nasıl alayım?
0
kibritsuyu
(09.12.24)
Omega 3 yağ asiti olduğu için emilimini arttırmak için tercihen yağ içeren gıdalarla o mümkün değilse herhangi bir gıda ile almak daha iyi ya da tok karnına hala sindirim devam ederken alınmalı ama şimdi koca profesörle de ters düşmek istemem fakat aç karnına almak bence mantıklı değil.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(09.12.24)
ac karnina niye istemistir hoca diye dusunuyorum, normalde ya mide asitiyle alakali yada yine yemekle alindiginda etkisini kaybeden urunler olabiliyor, ama duz Omega 3 ne kapsul geregi oyle bir durum var nede yemek etkisi askine yemekle tavsiye edilir.


Yatmadan once muhabbeti; enflamasoyna karsi vs. ise gecerli, aksam agrilar arttigindan aksam alinmasinda sizi rahatlatmak icin fayda var ama amac o degilse yemekle alinir. saati onemli degil rutin oldugu surece, yani her kahvaltida da olabilir her aksam yemeginde de vs. o anlamda bir spesifite yok.
0
wallcan
(09.12.24)
Mesela demir takviyesini gece yatmadan önce tavsiye etmeyiz cünkü uyku kacirir. Süt ürünleri veya cay tüketiminden iki saat önce ve sonra tavsiye etmeyiz, emilimi engeller. C-vit ile kullanilmasi emilimi arttirir.
Balik yaginda öyle bir durum yok. Bildigin yag. Gün icinde aldigin vakit yagin emilimini normal sartlarda etkilemeyecek, baska ilacla etkilesime girmeyecek ama yemekle beraber alinan Yağlar vücuda alındığında safra adı verilen bir sıvı karaciğer tarafından üretilir ve sağlıklı yağların sindirilmesi için önemlidir. Safra, ince bağırsakta yağları emülsifiye eder (yağ damlacıklarını küçültür) ve böylece enzimlerin bu yağları daha kolay sindirmesini sağlar. Yedigin yemek balik yaginin emilimini etkilemeyecek ama yemek yeme eylemi sayesinde salgilanan safra etkileyecek. Sen balik yagini yemekle birlikte al. Hem sabah alirsan gün boyu agzina balik tadi gelir.
Cok basit bir konu bu, niye bu kadar kasmis prof anlamadim.
0
alice in potatoland
(09.12.24)
EFA S 1200. Balık tadı gelmiyor bundan bana.
0
old possum
(09.12.24)
Ocean balık kokmuyor, kokmaması için bir olay yapıyorlarmış, ben Sjomann's marka alıyorum çiğneme tableti kokusuda portakal, o kocaman kapsül ocean yerine 2 tane kullanıyorum daha rahat ya kokusuda güzel.
0
eja
(09.12.24)
emin ol bu kadar ustune dusulecek bir konun degil, gun icinde ne zaman kolayina geliyorsa o zaman alabilirsin.
0
bay b
(09.12.24)
As Bachtell-Shelbert explains, “It is recommended to take omega-3 supplements immediately before a meal that includes healthy fats. Doing so avoids floating oil in the stomach and promotes mixing with the meal for better digestion.”
20 Ağu 2024

sağlıklı yağ içeren bir yemekten hemen önce al ki mide suyunun üzerinde yüzmesin demiş burada da. böylece midede yemek ile karışmış olarak sindirilebilirmiş.

böyle bir gerekçesi olabilir.
0
janderzel zartanyan
(09.12.24)
prof ları tus gibi bir seviye tespit sınavına soksalar keşke. Çakma olanları elense millet rahat etse
0
digits
(09.12.24)
(9)

D vitamini takviyesi nasıl seçilmeli? Hangi marka en iyisi?

metematik
Bir sürü çeşit ve dozaj var. Kişi kendisi için doğru takviyeyi nasıl seçmeli?
Bir sürü çeşit ve dozaj var. Kişi kendisi için doğru takviyeyi nasıl seçmeli?
0
metematik
(09.12.24)
Önce kan tahlili yaptırıp D vitamini ve diğer kan değerlerini kontrol ettiricen. Doktor sana diyecek ki şu kadar eksiğin var, şu miktarda kullanabilirsin, hangi ürünü kullanayım diyecen o da sana tavsiyede bulunacak.
0
muhayyer divan
(09.12.24)
sınır altındaysa ama çok düşük değilse (tahlilde yazar 0-10 arası çok düşük, 10-25 arası düşük, 25-bilmemkaç arası normal falan diye), ama normal sınırın altındaysa haftada 2 gün d-colefor içebilirsin.

yine de doktora danışmadan kullanma.
0
kibritsuyu
(09.12.24)
D vitamini biraz komplike çalışan bir vitamin, yani vitamin diyoruz ama hormon gibi çalışan bir vitamin bu o nedenle bazı konulara dikkat etmek lazım, misal salt D vitamini olarak değil D3K2 formunda almak kan ve kemiklerdeki kalsiyum dengesini korumak için önemli zira K vitamini kandan kemiklere kalsiyum geçişini sağlarken D vitamini de kemiklerden kana kalsiyum geçişini sağlar, K vitamini olmadan kullanıldığında kemiklerden kana geçen kalsiyumun tekrar kemiklere ulaştırılması mümkün olmuyor o nedenle kemik kaybı yaşanabiliyor. Bir de magnezyum D vitaminin emilimini yükseltiyor, tercihen magnezyum da kullanılabilir.

Bunlara ek olarak sen tabii bi kan tahlili yaptırıp değerlerini öğren ama Türkiye konumu itibariyle D vitaminini senetzini sağlayan UVB ışınları sadece yaz aylarında ve öğle saatlerindeki birkaç saatlik zaman diliminde alıp faydalanabiliyor, o nedenle Türkiye'de sokakta çevirdiğin 10 kişiden 10'unda muhtemelen D vitamini eksikliği vardır zira olmaması için bir neden yok çünkü Güneş'ten D vitamini almak Türkiye'de çok mümkün değil.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(09.12.24)
d2k2 formunu öneriyorlar 30 yaş üstüne.
ben ne zaman ölçtürsem düşük çıkıyor. o sebeple sürekli gidip d baktırmıyorum. ara ara kullanıyorum.

şunu önermişti son eczacı
productimages.hepsiburada.net
0
elorelia
(09.12.24)
tahlilde 25 üstü çıktığında doktor çok iyi deyip seni eve yollar. son yapılan çalışmalara göre 60 üstü bazılarında ise 80 üstü olması gerektiği belirlenmiş.
tabi önce tahlil yaptır sonrasında en az 60 üstü tutmak için d3k2 formunda günlük ikame dozda kullanmaya devam et. her 10 kilo içi 1000iu şeklinde. eksikliği gidermek için daha yüksek alınabilir.
k2 vitaminin ile alımında da farklı görüşler mevcut. bir kısım araştırma k2 ye gerek olmadığı tamamen pazarlama için yapıldığını söylüyor.

devlete gidersen devit-3 damla yazar. bununla yükselteni görmedim. veya d-colefor yazar. bu düzenli kullanınca yükseltiyor. değeri belli seviyeye getirdikten sonra damla formunda d3k2 ile devam edilir.
ayrıca d vitamini yarılanma ömrü kısadır. o yüzden belli bir seviyede tutmak için devamlı kullanmak gerekir.
benim kullandıklarım venatura, ocean, immuneks
0
my fault
(09.12.24)
Avrupa normlari D-Vitamini konusunda oldukca yetersiz. Yetiskinlere günde 800 IU öneriliyor.
Öncelikle D-vit cok kolay sistemden gecen bir vitamin. Kan testi yaptirirsiniz, bir bakmissiniz üst sinirin üstündesiniz. Sonra doktorlar der ki size, d-vit kes. Sen 3 ay kesersin, bir bakmissin serum vit-d seviyesi yerlerde.

Bu sebeple önerdigim sey
1. ABD normlarini takip etmek.
2. D-vitaminini uzun süreli kesmemek.

ABD normu der ki, kg basina günlük 100 IU D-vit. Bu miktar D-vit sizin serum D-vit seviyenizi istenen seviyede tutacaktir.
D-vit düsük olan birine önce yüksek dozaj yükleme yaparim, sonra kg basina günde 100 IU almasini söylerim.
Altta yatan baska sebep yoksa D3K2 veririm. Calcitriol degil.
Eger D-vit üst siniri astiysa, D-vitaminine bir hafta, 10 gün ara vermesini söylerim. Öyle aylarca degil. Serum D-vit 200 nmol/L cikan birine bir hafta boyunca kan testi yapin her gün, görürsünüz ki bir haftanin sonunda bu deger yarilanir. Ben yaptim yani, biliyorum.
0
alice in potatoland
(09.12.24)
venatura d3k2 kullanıyorum. normalde kilona göre hesaplanıyor. 80kg biri için günde 6-8 damla gibi düşünebilirsin. bunun çok fazla olduğunu günlük dozun 1-2 damla olması gerektiği söyleniyor ama bu mikro dozlarla da D vitamini değerini yükseltebilen yok. düşüklüğe bağlı olarak ilk 10-15 gün bu dozun 2 katını alabilirsin. (12-16 damla)

bu formule göre ilerliyorum 2 ayda bir 1 ay ara veriyorum en son ölçümde D vitamini değerim 76 çıkmıştı.

mustafa atasoy'un bu konuda detaylı bir videosu var:
www.youtube.com
0
orpheus
(09.12.24)
Desiferol var. Sabah akşam atılıyor. Bu hap d vitamini depolarını yavaş yavaş doldurduğu için daha etkili.
0
komando kani var bende
(09.12.24)
Doktor tavsiyesi ile hareket et. Fazlası hipertansiyon, böbrek taşı gibi ciddi sorunlar yapabiliyor. Doz için doktor ne diyorsa onu yap.
0
wd40
(10.12.24)
(3)

Standart bir ağrı kesici ve SKT sonrası kullanım esnekliği hk

truf
Elimde bi kutu Vermidon var ve SKTsi 11/24 diyor. Yurtdışındayım, bu ilacın SKTsi beni Aralık sonuna kadar idare eder mi yoksa çöpe mi atayım direkt?
Elimde bi kutu Vermidon var ve SKTsi 11/24 diyor. Yurtdışındayım, bu ilacın SKTsi beni Aralık sonuna kadar idare eder mi yoksa çöpe mi atayım direkt?
0
truf
(09.12.24)
en az 3 ay idare eder.
0
adivar
(09.12.24)
Aktif bileşenlere sahip sıvı formdaki ilaçların etken maddeleri SKT sonrası stabilliğini pek koruyamıyor etkisini yitiriyor bu ilaçları kullanmamak lazım ama antihistaminikler ve ağrı kesiciler sanırım SKT sonrasında bile uzun bir raf ömrüne sahip, bu konuyla ilgili çok eskiden bir araştırma okumuştum bir incelemede 40-50 yıllık ilaçlarda dahi etken maddelerin %90'ı hala çalışır haldeydi ama yatırım tavsiyesi değil tabii bu sağlıkla şaka olmaz.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(09.12.24)
Mirket
(09.12.24)
(3)

Protein Bar (Spor öncesi alternatif olmadığında) faydası oluyor mu?

put it in your appropriate place
Evet, spor sorusu volume 54686Bazen karnım açıkıyor spor öncesi. Hafif atıştırmalıklar bulamadığımda birkaç sefer kahve ile birlikte protein bar yapıştığım oldu.Aç git daha iyi mi derseniz, yoksa yapıştır kanka devam mi derseniz? Nedir fikirleriniz ve tavsiyeleriniz?
Evet, spor sorusu volume 54686

Bazen karnım açıkıyor spor öncesi. Hafif atıştırmalıklar bulamadığımda birkaç sefer kahve ile birlikte protein bar yapıştığım oldu.

Aç git daha iyi mi derseniz, yoksa yapıştır kanka devam mi derseniz? Nedir fikirleriniz ve tavsiyeleriniz?
0
put it in your appropriate place
(08.12.24)
Aç gitmek tok gitmek kişisel bir tercih; benim 20 saat açlıkla gittiğim de oluyor 300 gram pilav yiyip gittiğim de oluyor, tamamen o an hissettiğim duygu durumuma bağlı, antrenman performansımı etkileyen nokta o anda psikoloji, yoksa yediğin yemeğin bir etkisi pek yok antrenmanda kullandığın enerji bir gün önce yediğin yemekten geliyor, protein barın olumlu ya da olumsuz bir etkisi yok sen kendini protein bar yediğinde iyi hissediyorsun, ki karbonhidrat içeren gıdalar kan şekerini yükselttiği için iyi hissettirir, yiyip git.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(08.12.24)
çok ağır kaldırırsan aç karnına gidince gözlerin kararır, çok yiyip gidersen de kusarsın. çok ağır kaldırmıyorsan sorun olmaz
0
nahtoderfahrung
(08.12.24)
Protein barlarin çoğu acayip dandik. Ve kalori/protein orani da acayip kötü oluyor. Bence daha iyi şeyler bulabilirsiniz ya da kaliteli bar alın.

Yaptığınız antrenmana bağlı. Ben güç girdiğim için çok boş karna yapamam. Ama misal güç ile alakası olmayan antrenmanlarda hiçbir sorun yaşamam. Kişiye bağlı.

Misal aç karnına antrenmanda daha iyi olanlar var. Ama evet o yediğiniz barin net bir etkisi yok yani, o vücuda işe yarayana kadar saatler geçer.
0
logisticsmanager
(08.12.24)
(5)

Tüm bebekler gaz sancısı çekiyor mu?

esinikaybetmiscorap.
Merhaba,50 gunluk bebegim var, aslinda kakasini da gazini da her emzirmeden sonra yapiyor ancak emzirmeden sonra direkt aglamaya basliyor gaz sancisi sebebiyle ve masajla yarim saatte anca yapabiliyor, ilk bebegim oldugundan ve etrafimda da bebek sahibi olan olmadigindan bilmiyorum. Tum bebekler bu
Merhaba,

50 gunluk bebegim var, aslinda kakasini da gazini da her emzirmeden sonra yapiyor ancak emzirmeden sonra direkt aglamaya basliyor gaz sancisi sebebiyle ve masajla yarim saatte anca yapabiliyor, ilk bebegim oldugundan ve etrafimda da bebek sahibi olan olmadigindan bilmiyorum. Tum bebekler bu sekilde mi acaba surecleri sancili mi oluyor? Gazi cikmadiginda uyuyamiyorda uykusu da gelirse iyice çıldırıyor evde, genelde bebekler bu şekilde mi yoksa sakin ve kolayca gazı çıkan bebekler de var mıdır? 3-4 aydan sonra rahatlanıyormuş ama 1-2 aylık bebeklerin durumunu merak ediyorum açıkçası?

Teşekkürler
0
esinikaybetmiscorap.
(07.12.24)
hepsi yaşamaz ama sizden kötü durumda olanlar da var. saatlerce süren versiyonu. 3-4 aya kadar sürer azalarak biter. kullanmıyorsanız biogaia damla kullanabilirsiniz. yetmezse relaktaza geçilebilir. ama süreçte bir kez çocuk doktoru görse iyi olur gaz dışındaki problemleri elemek için. kendiniz yediklerinize dikkat edin bol hareket edin. bol sıvı tüketin. kendiniz rezene çayı içebilirsiniz

not: çocuk hekimiyim.
0
bass solo take one
(07.12.24)
Rezene içmeyin, karaciğere toksik bir bitki çayı.
0
nundu
(07.12.24)
Merhaba, yeğenimde sürekli ağlayan bir bebekti. Bazı pozisyonlarda rahatlıyor ve ağlamıyordu. (kolumuzda hırka taşır gibi taşıyorduk ve susuyordu.) 8 ay boyunca böyle devam etti ve sonrasında çoklu besin alerjisi olduğunu öğrendik. Anne sütünden geçen besinler alerji yapıyormuş ve bebeği rahatsız ediyormuş. Umarım böyle bir saglik sorunu yoktur ama bu durumda aklınızın bir köşesinde bulunsun.
0
icimdekipollyannatinerebasladi
(07.12.24)
Bebeklerde ilk birkaç ay sütteki laktozu sindiren laktaz enzimi henüz yeterli düzeyde olmadığı için sindirim sorununa neden oluyor o da gaz yapıyor, ilk aylardan sonra laktaz seviyesi arttığı için süreç hafifliyor.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(07.12.24)
Tüm bebeklerde oluyor evet, bazılarında daha cok oluyor. Her emme sonrası, her mama sonrası gaz çıkarmak gerekiyor. Masajla değil de geleneksel usul sırtına pat pat vurursaniz daha hızlı çıkacaktır, hatta güçlüce vurmak gerekiyor. Bir de pozisyon değişikliklerinde de cikarttiklari çok oluyor, kucaktan omza almak gibi.
0
yuvarlanantencereninkapagi
(09.12.24)
(7)

bir gecede gözüm bozuldu

administ
böyle bir şey mümkün mü? sabah kalktım ve sol gözüm yakını ve uzağı bozuk görüyor.
böyle bir şey mümkün mü? sabah kalktım ve sol gözüm yakını ve uzağı bozuk görüyor.
0
administ
(07.12.24)
Ani görme kaybı diye arat Google'da
0
Mirket
(07.12.24)
Bana da olmuştu geçen sene galiba, bu yaşıma kadar iyi bozulmadı diye kendi kendimi avutmuştum ama birkaç gün sonra düzeldi, simülasyon ara ara böyle hatalar veriyor ama sonra Architect fix'liyor hatayı.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(07.12.24)
gözbebeği önüne çapak vs bir şey gelmiş olabilir. önce bir gözyaşı damlası damlat, gözü temizle, düzelmiyorsa bir doktora görün.
0
kibritsuyu
(07.12.24)
yastığa çok bastırmışsındır uyuşmuştur. bir kaç saat sabret geçmezse doktora gidersin ama aynı şeyi yaşayan bir tanıdığıma doktor gözünü kaybedebilirsin demiş ertesi gün gözü açılmış :P
0
neira
(07.12.24)
Bol su iç veya varsa göz damlası (yapay göz suyu diye mi ne geçiyor) damlat. Mesela içki içilen bir gece sonrası vücut susuz kalırsa böyle olabiliyormuş. Bazı sabahlar uzakları daha bulanık görüyorum sebebi bu gibi anlamıştım ben.
0
nhk ni youkosu
(07.12.24)
Gozunun ustune yatmisin zaman gerek
0
Zetnikov
(07.12.24)
toksoplazma bazı insanlarda gözü vuruyor. tahlil yaptırabilirsin.
0
mellifica
(08.12.24)
(11)

Zayıflama ve motivasyon desteği

strawberry first
Merhaba,Artık kilo vermek istiyorum. Basbas spor aleti ve dönüş kulübü hakkında bilginiz var mı? Yoksa da şu hesabı inceleyip bana yorum yapar mısınız? Gerçekten almalı mıyım bu aleti? Siz hiç kullandınız mı? Not:yaş 44 kilo fazlası :17kg.https://www.instagram.com/basbaspor?igsh=NXZsejc5OW11MDkw
Merhaba,
Artık kilo vermek istiyorum. Basbas spor aleti ve dönüş kulübü hakkında bilginiz var mı? Yoksa da şu hesabı inceleyip bana yorum yapar mısınız? Gerçekten almalı mıyım bu aleti? Siz hiç kullandınız mı?
Not:yaş 44 kilo fazlası :17kg.


www.instagram.com
0
strawberry first
(07.12.24)
17 kilo fazla ile bu hareketleri yapabileceğini düşünmüyorum, ya kendini sakatlarsın ya da motivasyonun düşer

Fiziksel aktivite iyidir ama bu kilo verdirici mucize bi alet değil, normal kiloda olan birinin kaslarını sıkılaştırır
0
grimavi
(07.12.24)
Kilo vermek için bir ekipmana ihtiyacın yok ihtiyacın olan düzgün bir diyet programı düzenleyip ona sonsuz bir şekilde sadık kalmaktır, bu aletin ne olduğunu anlamadım muhtemelen keriz tokatlama aleti, ben yerinde olsam gym'e gidip başlangıç seviyesinde ağırlık çalışması yapardım, senin durumundaki insanlar genelde utanıp çekindiği için böyle bir şey yapmıyorlar halbuki gelseniz utanacak çekinecek bir şey olmadığını görürsünüz, ha böyle bir durum yok ben evde çalışacam birader sana ne diyorsan evde vücut ağırlığıyla yapabileceğin egzersizler var onlara yönelebilirsin.

Bu arada bu cevabı yazarken aleti de biraz inceledim, diyebilirim ki çok gereksiz ve anlamsız, fayda etkisi 0 (sıfır) bir cihaz, bunun yerine direnç bantları falan var belirli ağırlıkları simule eden onlara bakabilirsin.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(07.12.24)
Alet çöp.
Kilo verme konusunda bir işe yaramaz.
Kilo vermek için diyet yapmalısın.
0
Mirket
(07.12.24)
8 yaşından 18 yaşıma kadar sporcuydum. Sonra şehir değişikliği sebebiyle ara verdim. Çalışmaya başlayınca da 23-35 yaşları arası haftada 3ila 5 gün step, aerobik, pilates, yüzme yaptım ve ilave olarak işe, çarşıya Her yere yürüyek gidip geldim. 35yaşında yine şehir değiştirdim ve hamile kaldım, 5.aya kadar da bisiklete bindim, sonuna kadar da hamile yogası yaptım. +10 kilo ile doğuma girdim, sonraki 2.yılımda tüm doğum kilolarımı verdim ama sporu hayatıma bir daha sokma şansım olmadığı gibi bir yerlere yürüyerek gitme şansım da kalmadı. Geçen sene bel fıtığı geçirip tedaviler sonrası bir kaç ay içinde birden 17 kilo aldım.

Sebze, protein ve baklagille beslenirim. Ekmek, hamurişi, paketli gıda, tatlı/şeker tüketmem.
Ama özellikle zeytinyağlı yemeklere ve meyveye zaafım var. Duramıyorum. Üstelik yarı zamanlı çiftçilik yapıyorum ama bu hareket şu an bana çok yetersiz geliyor.
Doktora gittim, 21 saat açlık ve sadece protein içeren bir diyet verdi. Ev taşıyorum, Yakında yürüyüş yapmaya da başlayabilirim. Evde bu aletin bir faydası olur mu kısmını merak ettim.
0
🌸strawberry first
(07.12.24)
Geçenlerde bir soruya, hayat boyu sporu yaşamınızın merkezinde tutmayı düşünmüyorsanız, abartılı spor planları yapmayın. Sporu aniden bırakırsınız ama beslenme alışkanlığını bu yeni düzene hemen oturtamazsınız demiştim.

O sözüme canlı örnek gibisiniz.

Bir 21 saatlik açlıktan bahsetmişsiniz. Eğer o if diyeti ise, kadınlarda 16 saatten uzun süreli if diyetlerinin hormonal problemlere sebep olduğu gibi bir konu vardı. Çok vakıf olduğum bir konu değil. @Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet daha iyi bilir düşüncesindeyim.
0
Mirket
(07.12.24)
Hayatımda hep spor olduğu için hiç diyet yapma ihtiyacı hissetmedim. Arada kilo aldığım dönemlerde biraz daha aktif olup, yemeklerine biraz düzen vermem yeterli oluyordu. Hayatımda hiç oruç da tutmadım. Bu yüzden zaten, diyet planını da kendim yapmadım. Doktorumun verdiği plan bu. Açlık dokunmuyor da güzelim zeytinyağlı yemekleri, çorbaları bırakıp her Allah'ın günü 5 yumurta ve 300 gr et(tavuk balık vb) tüketmeye çalışmak benim için de zor. Evet diyete başladığımdan beri 12 günde 3 kilo verdim etkisini gördüm ancak nereye kadar diyetle gideceğim? (doktor 2 ay yap yeter dedi) sonra ne olacak?
0
🌸strawberry first
(07.12.24)
Kadın cinsiyet hormonları östrojen ve progesteron, Gonadotropin Salgılatıcı Hormon (GnRH) tarafından düzenlenir, yani yükselmesi ve düşmesi bu hormonun kontrolündedir, bununla birlikte GnRH çevresel koşullara karşı duyarlı bir hormondur, uzun süreli açlık gibi bir durum söz konusu olduğunda östrojen ve progesteronu uyarmak için gereken kimyasalların salınımını engeller ve düşme eğilimine girer, bu da periyodik dönemler için sıkıntılı bir süreçtir, diyetlerin tümü eğer akılcı bir şekilde programlanmıyorsa kadınlar için sıkıntı yaratabilir, IF gibi protokollerde de eğer açlık süres 12 saati geçiyorsa risk yaratabilir.

Bunların dışında, sadece proteinden oluşan diyetin bir anlamı yok. Evet proteinlerin sindirim süresi uzun olduğu için diyetlerin cheat'i gibi görülüp protein alımı yüksek tutulur ama karbonhidrat alınmadığında alınan proteinlerin büyük bir kısmı şekere dönüştürülüp kullanır zira normal/sedanter bir insanın protein ihtiyacı çok yüksek değildir 60 kiloluk ortalama bir insan kilosuna yakın bir protein aldığında tüm protein ihtiyacını gidermiş olur; o noktada kalori fazlasındaysan, proteini protein olarak depolayamadığın için fazlasını yağ olarak depolarsın; kalori açığındaysan, kalanını şekere dönüştürüp karbonhidrat eksiğinden doğan açığı kapatırsın, yani fazla protein almanın bir anlamı yok.

Ayrıca 12 günde 3 kilo veremezsin, yani 3 kilo verirsin ama 3 kilo yağ kaybedemezsin, 3 kilo yağ kaybetmek için 21 bin kalorilik açık vermen, bu da 12 gün için günlük 1750 kalori demek, böyle bir şey olamayacağı için verdiğin 3 kilonun muhtemelen 2 kilosu kaslarındaki su olmalı, hatta 2,5 kilosu da olabilir çünkü doktorun sana karbonhidratı yasaklamış, karbonhidratı yasakladığı için kaslarında karbonhidratla birlikte tuttuğun suyu atmışsın (1 gr karbonhidrat kaslarda 2,7 gr su tutar) 12 günün sonunda da 3 kilo ağırlık kaybetmişsin ama bu yağ kaybı değil üzgünüm. Yanlış anlama motviasyonunu kırmaya çalışmıyorum sadece ne yaşadığını anlatıyorum sana.

Asıl soruna gelecek olursak da, bu aletin bir faydası olmaz.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(07.12.24)
merhaba. çok uzun yazmadan kendi başımdan bi 6-7 yıl önce geçeni söyleyeceğim.

183 boyundayım erkeğim 82 kilo falandım yaşım 33 falandı herhalde. "That sugar movie" isimli bi film izledim. Gaza gelip paketli gıda tüketmeyi çat diye kestim, ekstra hiç bi sey yapmadım, hiç ama 0. Her gün içtiğim dönemlerdi hala öyle, içkiden hiç taviz vermememe rağmen haziran (6 ay) gibi 68-69 olmustum.

hiç bir sey masraf yapmadan sadece "that sugar movie" isimli belgesel filmi izlesene. kalori hesabı yok, adım saymak yok, ekstra alet yok, takip etmen gereken bir beslenme programın yok. sadece kutulu, paketli gıda tüketme o kadar. if it works it works. yok o yaktığın yağ değil, yok su tutmussun o gitmiş hiç derinlere inmeye gerek yok. kutulu, ambalajlı, paketli gıda tüketme. kolay gelsin. umarım istediğin bedene girersin.
0
libertine
(07.12.24)
Ay arkadaşlar gerçekten de cevaplarınız için hepinize teşekkür ederim. Özellikle @kaleci arkadaş epey detaylı anlatmış sağolsun.

Söyledikleriniz motivasyonumu düşürmedi, aksine bilgi iyidir, öğrendim.

12 günde verdiğim kilonun ödem olduğunu tahmin ediyorum zaten. Ödemle başlar, doğru yönetilirse yağla devam eder diye kalmış aklımda. Doktoruma güvendim, ancak işin doğrusu neyi neden yaptığını sorgulama şansım olmadı.

Bu alet beğenilmediğine göre, en kısa zamanda yeni evime yerleşip yürüyüş düzeni oturtmam gerek. Biraz kilo verince de Pilatese geçmek ki;o kısmını ben de yapabiliyorum zaten.
Kullanmayacağım bir ürün almak istemem zaten. İyi oldu cevaplarınız.
0
🌸strawberry first
(07.12.24)
Diyetisyen gayet beni motive etti. Takip ediyor öğünlerini atıyorsun bakıyor. Her hafta kg ölçümü 13 kgyu 4 5 ay arası verdim. Yaş 38
0
mikahakkinen
(07.12.24)
arkadaşlara bir kaç ekleme ben de yapayım. her şey kalori hesabıyla alakalı. paketli gıda tüketip az kaloride tutarsan kendini yine kilo verirsin. sağlıksız da olsa verirsin. aralıklı oruç falan da hikaye. o da temelde öğün sayısını azaltıp kaloriyi kısıtlıyor.

en güzeli günlük kalori ihtiyacını hesaplayıp bu kaloriden 400-500 kalori az almak. bu sayede haftada 0.5 kg verirsin. ben 1000 kalori açık vereyim hızlıca kilolar gitsin dersen vucut kendini kapatıyor bitkin hale düşersin ve yeter be diyip yemeklere saldırırsın. yavaş gitmek en güzeli. yaşam tarzı haline ancak bu sekilde getirirsin. sağlıklı öğünler oluşturup üstüne basit egzersizler eklersen mis gibi kilonu verirsin. bunun için telefon uygulamalarından faydalanabilirsin.
0
xrated
(07.12.24)
(4)

Erkek güneş gözlükleri için bildiğiniz en iyi marka hangisi?

doganeres
Yazın bir güneş gözlüğü almak istiyorum. Sizce en iyi erkek güneş gözlüğü markası hangisi?
Yazın bir güneş gözlüğü almak istiyorum. Sizce en iyi erkek güneş gözlüğü markası hangisi?
0
doganeres
(06.12.24)
www.kuvarsoptik.com.tr burayı buldum da çok var ya hangi birine bakıyım bilemedim
0
🌸doganeres
(30.01.25)
Ben Oakley kullanıyorum, çok da hoşuma gidiyor. En iyisi mi bilemem ama modelleri güzel bence. Bana göre en iyisi :)
0
kumandanim
(30.01.25)
persol
0
cooperr
(30.01.25)
Ben 20 senedir falan sadece Wayfarer takıyorum çünkü dünyanın en risksiz güneş gözlüğü Wayfarer, Rambo Okan'a tak ona bile yakışır.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(30.01.25)
(14)

En son kime had bildirdiniz?

sekizdokuzon
Ben, beni komik bir çabayla itibarsizlastirmaya çalışan asimetrik saçlı bir corporate bitch'e kovulma riskini gururla göğüsleyerek bugün ağzının payını verdim. Siz ne zaman doldunuz da taştınız?Teşekkürler.
Ben, beni komik bir çabayla itibarsizlastirmaya çalışan asimetrik saçlı bir corporate bitch'e kovulma riskini gururla göğüsleyerek bugün ağzının payını verdim.

Siz ne zaman doldunuz da taştınız?

Teşekkürler.
0
sekizdokuzon
(05.12.24)
hayattaki mottom keep calm and carry on. agiz payi falan vermem, laf dalasina girmem ama bana karsi yapilan hatayi öyle kibar düzeltirim ki hayattaki varliklarini sorgularlar. sonucta amacim o anlik hatalarini kanitlamak degil, yaptiklarinin hep hatali olduguna inandirmak.
0
alice in potatoland
(05.12.24)
İş icabı haftada 2-3 kez had bildirmek zorunda kalıyorum. Dolup taşmalı yapalı baya olmuştur, yazın oldu sanırım. Genelde profesyonel ve itidalli bir şekilde yapıyorum, yapılması gerektiği için.

İş dışında yapamam pek, bam telime vurulması lazım.
0
Bruce
(05.12.24)
Had bildirmece yapmıyorum. Sakince ahahahaha diyip geçiyorum.
0
Shepard
(05.12.24)
Bu sitede insanlar hayatı çok aksiyonlu yaşıyor ya. Ben "had bildirme" konseptini sadece Türk dizilerinde olan bi şey sanıyodum. Kime niye had bildireyim ki, hiç aklıma bir örnek gelmedi yaşadığım. Biri bana kötülük yapsa da ona cevap vermekle uğraşmam yani, hukuki bir mevzuysa o yola başvururum, değilse de hayatımdan silerim. Böyle epik yüzleşmeler yapmayı hem sevmiyorum hem de fazla dramatik buluyorum, benlik değil.
0
nundu
(05.12.24)
Çok kritik çok netameli bir yerde ve durumda elimde olmadan konuştum. Konu memurun kayıt dışı çalıştırılması. Çok pis laf sokmuş bulundum ama sonuna kadar haklıyım sonuna kadar.
0
muhayyer divan
(05.12.24)
@nundu+1
Ek olarak bu tarz durumlarda kavga ve ağız dalaşına ya da polemiğe girebilecek bir karakterim yok sanırım. En fazla muhatap olmam bir daha.
0
Amaranta ursula
(05.12.24)
Sinyal vermeden şerit değiştirip önüme geçen birine uzun korna çaldım 2 gün önce.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(06.12.24)
hayatin ellerinden kayip gidiyor ve farkinda degilsin. simdiye kadar yazdiklarindan anladigim bu. profeysonel yardim al. birilerine had bildircem diye isinden olmak pire icin yorgan yakmak bence.
0
rentts
(06.12.24)
6 ay önce teslim ettiğim iş için 6 ay sonra ücretsiz destek isteyen müşteriye evire çevire haddini bildirdim. zaten gıcıktım iyi oldu rahatladım.
0
scudman1
(06.12.24)
Evdeki duşakabine sorulsa her gün adalet dağıtıyorum ama gerçek hayatta kimseye had bildirdiğimi hatırlamıyorum.
0
peki madem
(06.12.24)
titanic kemancısı +1

Böyle bir enerjim kalmadı, kimseyle en ufak bir tersliği kaldıracak ruh halinde değilim çoğu zaman yolda bana çarpana bile pardon der yoluma bakarım.

Gözlerimi yana devirip baktığım aşağılayıcı bir bakışım var benim onu yapıyorum, hiç muhatap olmadan yoluna gitmek daha sinir bozucu bir durummuş bunu fark ettiğimden beri yormuyorum kendimi.


Eskiden çok atışırdım insanlarla, bir de böyle üsttenci bir tavrım vardır, herkese "haddini bidirme" modum açık gezerdim ama gerçekten en çok ben yorulurdum, bunu hak eden insanlar oluyor etrafımızda ama "he he" deyip geçmek daha az yorucu ve daha sağlıklı bence.
0
mutekebbir
(06.12.24)
32 yaşındayım;
3-4 sene öncesine kadar özellikle trafikte günde 2 defa had bildirirdim. Kaç kişiyi bir yumrukla kekeme bırakmışımdır ama son zamanlarda hiç kimseyle hiçbir tartışmaya girmiyorum.
Bana veya bir yakınıma haksızlık / terbiyesizlik yapılırsa had bildirme moduna girerim.
En son yine trafikte bir mevzu oldu. Arkamdan el kol yapan oğlan, ben inip iki adım atınca ellerini teslim olur gibi havaya kaldırıp defansif şekilde konuştu, diyeceğimi diyip geçtim ama çok komikti ))
0
norek
(06.12.24)
Son 5-6 saattir kendime
0
yuvarlanantencereninkapagi
(07.12.24)
profesyonel bir yalancı ve manipülatör olduğunu biraz geç keşfettiğim eski flörtüme. kendisini şutladım, şutlarken de ne kadar büyük bir sahtekar ve manipülatör olduğunu iyice anlatıp, cehennemin dibine kadar yolun var dedim ve blokladım. inanın o kadar rahatladım ki tüy gibi hafifledim.
0
foucauldian
(10.12.24)
(4)

Emniyet niye bu adamı almadı hala?

m4a1
Hamit çelik diye bi lavuk var, net şekilde doktor falan değil. İsmi de hamit çelik değil sanırım. Bir diploma bulmuş üstündenİş yapıyor gibi… Su diyeti diye bir dalga ile dolandırıyor insanları hayvan gibi. Konuşması bozuk, tipi bozuk… resmen dolandırıcı. Ama bu adamı tv programlarına, sağa sola çık
Hamit çelik diye bi lavuk var, net şekilde doktor falan değil.
İsmi de hamit çelik değil sanırım. Bir diploma bulmuş üstünden
İş yapıyor gibi…
Su diyeti diye bir dalga ile dolandırıyor insanları hayvan gibi.
Konuşması bozuk, tipi bozuk… resmen dolandırıcı.

Ama bu adamı tv programlarına, sağa sola çıkarıyorlar, karşısında doktor oluyor yine de ekmeğini yemeye devam ediyor. Armağan bile oturtmuş karşısına aq.
Adam spor yapmayın organları yormayın diyor olm…
Ötesi yok.

En sikko twitter yorumunda kapıda biten emniyet bu adama hiçbirşey yapmıyor, sorgulamıyor. Çok büyük bir bokluk var bu işin altında givi geliyor bana ama bilmiyorum altan…

Nedir bu dayının hala insanları tokatlamaya devam etmesini sağlayan, var mı bilen?
0
m4a1
(05.12.24)
Ben doktor olmadığını zannetmiyor muhtemelen doktordur, bunun gibi bir tane de ketojenik diyet şöyle süperdir böyle mükemeldir diye bunun üstüne yazdığı kitapları insanlara iteleyen bi doktor daha var, neticede bu işler müritlik yoluyla ilerliyor gibi yaptıkları yasal olarak suç değil, kerizlik üzerinden para kazanıyorlar.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(05.12.24)
merhaba. demek istediğinizi anlıyorum, falcılar, spiritüel uzmanlar, aile dizimi, numeroloji uzmanı, şaman köklerimize dönüyoruz cart curt uydurma new age hacı/hoca tayfasına ayrı uyuzum göbeklitepe'de boyut kapısından mesnevi ile geçiyoruz falan diyen bi tayfa var accayip keriz (beyaz yakalı) silkeliyorlar.

bi de bilim değil "ilim" tayfası var. batı bizi zehirliyor/çipliyor. peygamber sünnetti, sahabeler de yapıyordu padişahlarda baktırıyordu yıldıznamesiydi, tılsımlı gömleklerdi falan konuları çarptırıp çarpıyorlar.

maranki gibi bi tayfa var. türki bi devlette yalandan tütün okumuş doktor/prof ünvanı almış onunla sabah programlarında bitki, macun falan ayrı keriz silkeliyolar. hatta bi benzeri sarayda danışman.

bahsettiginiz ismi merak ettim kendi isim soyismiyle biyografi bölümünde eğitimini, çalıştığı hastaneleri belirtmiş. iddia ettiği yöntemi bilmiyorum, ben de iplemezdim ama tıp diplomalı hatta çalıştığı hastaneleri belirtmjş (teyit etmedim).

falcılar yanında kahve mahve de satıp legalize etmenin yöntemini bulmuştu mesela yoksa büyü/fal suç + nasıl vergi verecekler (eğlence sektörü?).

insanlar bi şeye inanmak istiyor illa.
0
libertine
(05.12.24)
Libertine'in yazdığı gibi gerçek doktor olabilir ama geçen sene (ya da bu sene başı da olabilir), sosyal medyada kendini doktor olarak tanıtan ve baya bir insanı ikna eden bir kadının doktorlukla alakası olmadığı ortaya çıkmıştı twitter'da. Baya dalgası da geçildi kendine inanılmaz bir persona yarattığına dair. Yani diploma örneğini falan görmeden inanmamak lazım neredeyse :d

Onun dışında maalesef Canan Karatay'dan beri böyle şarlatan doktorlarda büyük bir artış var. Ümit Aktaş, Ayşegül Çoruhlu falan hep aynı tarz. Doktorluğun medyatik bir meslek hâline gelmesi (bunun asıl nedeni tabii tıbbın ve sağlığın vatandaşlık hakkı yerine endüstri hâline gelmesi) sonucu böyle şarlatanlara para kazanma yolu doğdu. Bunlar kadar popüler olmayanlar da homeopati, hacamat, sülük falan yapıp dünya para kazanıyor. Ee ülkedeki sağlık sistemi de pompalıyor bunları. İlaç şirketleri düşmanınız, aşılar zararlı, x otu yiyin şifa bulun, y diyeti yapın 30 kilo verin gibi safsatalar da patlıyor tabii ki
0
nundu
(05.12.24)
@Libertine +1 yazdığı sektörlerin eksiği var, fazlası yok. Özellikle teknoloji ve düşünce yapısının gelişmesine ayak uydurmayan semavi dinlere laf edip ardından daha ilkel inanç sistemleri ile spiritüel açlıklarını doyurmaya çalışanlar var. Tıpkı dinlilerde olduğu gibi "Ben doğruyu biliyorum, görüyorum sen göremiyorsun. Ben senden zekiyim" diye bakıp kendi egolarını ve boşa geçen hayatlarını anlamlı kılmaya çalışıyorlar. Psikolojik bir var oluş mücadelesi.

Devlet bunları umursamayıp takip etmiyor ya da işin ucu cinci hocalar ve oradan ip tutturup günah silen tarikatlara gelir diye bulaşmıyor sanırım.
0
nawar
(06.12.24)
(4)

tabi kelimesinin kullanımı ve yazımı

benim icin hic boyle suslenmemistin
"doğal olarak" ile benzer manalarda kullanılan tabi, tabi ki gibi ifadeler tabiattaki gibi tabii şeklinde mi yazılmalı yoksa tabi olmaktaki gibi tabi şeklinde mi yazılmalı. hangisi doğru?
"doğal olarak" ile benzer manalarda kullanılan tabi, tabi ki gibi ifadeler tabiattaki gibi tabii şeklinde mi yazılmalı yoksa tabi olmaktaki gibi tabi şeklinde mi yazılmalı. hangisi doğru?
0
benim icin hic boyle suslenmemistin
(04.12.24)
Hocam senin sorun yanlış. "Doğal, doğal olarak" anlamında kullanılan ifade "Tabii" şeklinde, "Tabi" ifadesi ise "Dahil olma, bağımlı olma, buyruğu altına girme" anlamında kullanılır, "Tabi ki" şeklinde bir ifade de yok ayrıca o da "Tabii ki" olacak Tabii'nin pekiştirilmiş hali.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(04.12.24)
Bu durumda tabiii ki şeklinde üç tane i kullanmak gerekir.
0
🌸benim icin hic boyle suslenmemistin
(04.12.24)
Tabii ki bu İstanbul gezimizde rehberimize tabi olacağız.
şeklinde bir örnekle @Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet +1 diyorum.
0
Mirket
(05.12.24)
Hepsi doğru.
0
10551037
(05.12.24)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.