arkadaş nasıl engel olabilirim, ne yapabilirim? yaş daha 20 ama 30 yaş saçı var bende. açıldı önleri sağlı sollu. yok mu bunun bi çaresi ilacı milacı?

Benimki bu www.youtube.com

çok iyi dediğiniz böyle özenilesi bir aşkın olduğı bik film arıyoruum ??

normal hotmail'im herkesinki gibi ancak uzun zamandır kullanmadığım diğer hotmail adresimde web messenger bambaşka bir biçime sahip.
yakın zamanda görünümün tamamen değişeceğini biliyorum ama neden bazı hesaplarda aktif de diğerlerinde değil acaba? capsteki gibi bir web msn ekranı çıktı mesela, sizde de var mı böyle bir şey?

insanlarla bireysel ve topluluk karşısında iyi bir konuşmacı nasıl olunur ? elbette hatiplik derecesinde rte kadar demiyorum ama gene 1-2 kelam edebilelim ? nasıl yapabilirim ? nelere dikkat etmeliyim ? evde kendi kendime yüksek sesle konuşarak mı ?

Merhabalar, web mastering olayından hiç anlamam da, cute ftp programındaki tüm klasörleri sildim, siteme wordpress yükleyeceğim diye. Meğer kök klasör denen zımbırtıları da silmişim, şimdi nasıl oluşturacağım bilmiyorum. yardımcı olursanız sevinirim. [email protected] dan da ulaşabilirsiniz sanırım.

sizce hangisi?

edit: öylesine soruyorum. köpek alacak değilim. öğrenci evinde köpek besleyecek durumum yok.
ikincisi, barınaktan al diye gelmeyin, ırk köpek ve barınaktan alınan köpeklerin avantaj ve dezavantajlarını da çok araştırdım. bu konuda insanlara baskı yapanlara 10 çift söz söyleyebilirim.

merhaba duyuru ahalisi,

görüldüğü üzere insanların gönül işleri ile kafası pek karışmış. onlara tez zamanda çıkış yolu diliyorum. kendi meseleme gelince de bloggerda yazmaya başladım, sonrasında alan adı aldım ve oraya taşıdım. her geçen gün de kendi üzerime ekleyerek büyümek istiyorum.

şimdi sizlerden isteğim şayet zamanınız varsa girip siteyi ziyaret etmeniz. eğer beğenirseniz sosyal medyada takibe alırsanız katkıda bulunmuş olursunuz. bunun dışında ikinci bir isteğim de blog yazan arkadaşlarla iletişime geçelim ve destekleşelim.

www.incelemece.net site hakkındaki yorumlarınızı bekliyorum.

dikkate alan arkadaşlar, teşekkürler.

Sağ bilek üstüne "HİÇ" yazdıracağım. Baya işte bildiğin düz Türkçe şekilde HİÇ. Fakat yazı karakteri ve yazım şekli konusunda karar veremiyorum.

HİÇ
Hiç
hiç

hangisi olmalı sizce? Ve önereceğiniz yazı karakterleri var mıdır?

C#'ta yazdığım ufak programı biraz güvenli hale getirmek istiyorum. Yani sadece benim verdiğim insanlar kullanabilsin. Başka birisinin, paylaşmasını engellemek istiyorum.

Ufak ve önemsiz bir program. Geçici, uyduruk çözümlere de açığım.

denizbank atm şifremi unuttum nasıl yeni şifre alabilirim?

Üst düzey yöneticiler, CEO, VP, departman başı gibi insanlar neden çok meşgul? Gerçekten çok mu meşguller ?

Hep görüşmedeler mi?

Neden bunlarla görüşmek zor?

"Önemliyim" ve "ulaşılmazım" prensibini de mi benimsiyorlar (bir nebze de olsa) ?

Ilk 2 yili Camel Soft, son 2 yili Winston Light olmak uzere 4 yildir sigara iciyorum. Sigaraya verdigim parayla sanirim orta olcekli bir araba alabilirdim. Bu maddi kulfetten kurtulmak icin sarma sigara icmeye karar verdim. Golden Virginianin methini cok duydum. siz ne onerirsiniz? Ne tur kagit almaliyim, nasil bir filtre almaliyim? Ayrica elim bu sarma islerine pek yatkin degil OCB`nin tabakali sarma zamazingolarini nerden bulabilirim?

yaş 29 oldu, 5 senedir bu işsizlik mevzularıyla boğuşmaktayım. en fazla devam ettiğim iş 8 ay sürdü. benim bıraktım işler oldu, onların beni attığı işyerleri oldu vs.derken özel sektörün iğrençliğini gördüm. bişey olamamak bir yana mutlu olamayacağımı da anladım. 2 üniversite bitirdim lakin bir mesleğim yok. bu bu ülkede böyle oluyormuş bunu da yeni kavradım. eğitim sisteminin yetersiz olmasından dolayı üniversite mezunu olmak bir işe yaramıyormuş bunu anladık. tabi kişide de bitiyor iş ama.. daha çok eğitim yetersizliğinde olduğunu anladım.

neyse uzatmadan mevzuya gireyim; şimdi ailede bi ana-baba var. ikiside emekli. evimiz var, yazlığımız var. öyle lüx yerlerde olan ev, yazlık değil tabi bunlar ya satsan 250 milyar civarı eder işte ki niyede satalım. çünkü buraları kullanıp, yaşıyoruz.

şimdi yazlık mekandayken, buralarda merkezi bi yerde market var. bildiğimiz ekmek, yumurta vs. satan bir yer. etrafında da dia, bim gibi şeylerde var tabi ama, yine iş yapıyor haliyle. 50 milyara devrediyor şu an işleten ve 650 tl aylık kira istiyor dükkan sahibi.

650 lira şu eylül ayı itibariyle sorun olabilir. çünkü bura yazlık mekan ama yaz geldimi 6 ay parayı toparlarım gibi geliyor. zaten fazla parada pulda gözü olan biri değilim. karnım doysun, yarın bir gün evlenip çocuklarımı okula göndereyim benim için bu yeterli. arabam olmasa da olur çünkü ana-baba ile yaşamayı düşünüorum bi ömür ve babamın arabası var ve yeterli görüyorum.

sonuca gelecek olursak; yazlık bi kesimdeki merkezi bi yerde market işletmenin sonucuçları neler olabilir? mantıklımı? devr almadan evvel neleri araştırmak, bilmek lazım gelir? gibi şeyler. tecrübeli arkadaşlardan düşüncelerini paylaşmalarını rica ederim.

Selamlar.

Evimin karsisindaki iki apartman arasinda bi kovan var sanirim ve baslikta gecen arilar ordan bir sekilde evime giriyor. Her aksam da nasi oldugunu anlamadigim bir sekilde, salonun tam ortasinda -yani tam tam ortasi denemez, ama kiyida kosede degil oyle- ölü arilar görüyorum. Bana bir zararlari olmadi bu gune kadar, ama ufak bi koyun yillik bal ihtiyacini karsilayacak kadar ariyi evde ölü olarak görünce bi sorayim dedim. Evim pek de temiz falan degildir, acaba havasindan mi zehirleniyor bunlar? Yoksa tavana catpmaktan mi? Ama neden her seferinde tum kapilar acikken sadece salonda ölüyorlar? Kafam karisik anlicaginiz :)

Yalan söyleyenin götü davul gibi şişsin.

Cevap olarak sadece "evet" ve "hayır" yazacağız..

yok vardı 2 gün öncesine kadar..
yok olacak.
yok şu yok bu yok.

haydi bağaam.

Gönül işlerine açtığıma bakmayın burası bi nevi psikiyatri kliniği gibi. Sorun şu ki kimseyi takmıyorum, yeterli ilgiyi gösteremiyorum. Kendimle bile ilgilenmiyorum. Biraz ilgileniyorum diyebildiğim tek şey kedinin mama kabını doldurmak sadece. 3 ayda nerdeyse arkadaşların çoğuyla tartışmalı hale geldim. Lan ben ergen de diiğilimki havalara gireyim? Ergenlik mevzuunu tartışmaya dahi sokmak istemiyorum hiç. Yalnız götü yüksek yüksek tepelerden ziyade deniz seviyesinde seyreden biri olmama rağmen herkesin dediği saçma geliyor katlanılmaz geliyor lan bu nedir açıklayın? Anam evlatlıktan reddedecek sonunda bu umursamazlık yüzünden.

edit: ktflk zoofili oldugumu seninle iyi anlaşacağımı düşündüğünden mi çıkardın ne yaptın? Terbiyesizleşmeden.

hacılar caminin dibinde sayılacak noktada oturuyoruz. önceden bu kadar çok sesi çıkmıyodu rahatsız olmuyoduk ama son 1 yıldır ses acayip fazla rahatsız etmeye başladı evin içinde konuştuğumuzu duyamaz hale geldik. ne etmek lazım bi desibel sınırı yok mu camiler için?

"orta dünyadan haberler" adlı blogumda orta-dünya ile ilgili haberler yapacağım. henüz bi şey yazmadım,şimdi yazmaya devam ettiğim "mordorda işsizlik oranları %14`e çıktı" haberi var sadece:
mordordaki kötü ekonomiden işçiler de nasibini aldı. ocak ayında %11 olan işsizlik oranı,eylül ayında %14e yükseldi. birçok fabrika,işçilerinin bir kısmını işten çıkarmak zorunda kaldı. işsiz kalan binlerce orc ve uruk-hai öfkeli. işsizlik sorununa bir an önce çözüm isteyen halk adeta alev püskürüyor. mordor valisi sauron ise vatandaşlara sabırlı olmalarını söyledi. sözlerine "bugün tüm orta dünya kötü ekonomiyle boğuşuyor, minas tirith,gondor`da da oluyor böyle şeyler." diye devam eden sauron,çözüm önerileri üzerinde çalıştıklarını da belirtti"

buna devam edeceğim eğer iyi derseniz.

duyurularına bir yenisi ekleniyor ama bu da benden olsun. dert, his, fikir paylaşın isterim bu hususta, hatta uzun uzadıya.
bir ayı aşkın süredir, üzerimden atamadığım bir mutsuz olma ve yaşanan/yaşanacak her şeyin boşuna, değersiz olduğu fikrini kafamda tekrar tekrar gezdirme durumu yaşıyorum. hemen her düştüğüm şüpheyi, mutsuz veya pişman olduğum yaşanmışlığı bir bir, ar arda zihnimde sıralayıp nefes alamayacak hale geliyorum, böyle fiziken göğsüm karnım büzüşüyor. öyle didiklemiyor, kendimi ya da başkalarını da şuçlamıyorum. sadece anımsayıp kendi içime bükülüyorum sanki. yüzüm gülmüyor ve cidden bu kadarını sorun belleyecek kadar güleç, boş durmamaya da çok meyilli biriyim. bir gün kalabiliyor orda topak halinde büzüşen yer. teselli edemiyorum kendimi, düşüncelere saplanıp kalıyorum öyle. mutsuzluk bir titreşiyor ki en baba espiriye gülerken içim sızlıyor, yer yer 'gülüyorum ama yalandan mı, mutsuzum ki çok' vari fikirler dürtüklüyor arkadan. sabahlara kadar hiçbir nane yemeden öylece oturuyorum. dışarı çıktım misal bugün, kiralık ev bakacaktım sağda solda, kadıköy'de üç kere aynı daireyi çizip geri eve geri döndüm kafamda konuşan küçük adamlarla birlikte resmen. dışardan bakıldığında fena dalgın bir vaziyette belki de... hallolmaları için sabır göstermem ve odak beslemem gereken bazı konular var; elimdeki 400 sayfalık çeviri, uzaktaki sevgili, yeni ev düzeni, genişletirsek sürekli beni bekleyen ailem, iki yıldır uzayan yükseklisans gibi, ve hemen hiçbirine elim uzanmıyor. ne bir sıraya koyabiliyorum ne de öyle 'olmuyor' diye hayıflanıyorum. geçmişe ve ölüme bağlanıp duruyorum. hazmedemediğim bazı yaşanmışlıklar var kendi içimde, şimdi alınganlık ve mutsuzlukla gark ediyor peşleri sıra. bir tetikleyici lazım gibi bu duruma sanki. çok insani, temel depresyona ilişkin maddelerden (ibaret) olduğunun da farkındayım hepsinin. ama cidden yarın sabah bir kıpırtı olsun istiyorum, bu gece hiç bitmeyecek gibi yüklendi üzerime.
bu ruh hali size uğradığında ne yapıyorsunuz a dostlar?
daha önce kalkışmadığım bilirkişi, antidepresan zincirine girsem mi? citol kullanan bir arkaşım var, bir faydası dokunur mu ki?

18 yaşında hatun kişisiyim. bu zamana kadar hiç sevgilim olmaması durumundan şikayetçiyim. öncelikle niyetimin sadece tavsiye almak olduğunu belirtmek isterim. zira bu platform üzerinden sevgili bulmak niyetinden değilim. sevmem de güvenmem de.

önce fiziksel özelliklerden bahsedelim, 168 boy 62 kiloyum. gözlüklüyüm. gözlüğün neden insanı itici yapan bir unsur olduğuna da anlam verememekteyim. gözlüklerim normal. şu son zamanlarda moda olan, oysaki birkaç yıl önce herkesin dalga geçtiği koca ve siyah çerçeveli olanlardan değil. modayı sevmem. ahanda ilk fireyi verdim. modayı sevmemek çok mu şey kaybettiriyor bana sizce? genel olarak alışverişi sevmem. erkek gibi kızım. şöyle söyleyeyim, istesem bu erkek fatma rollerinden sıyrılabilirim. sosyoloji, psikolojiden anlayan beri gelsin. kaçıyorum kendimden. erkek fatma olmanın bana hiçbir şey kazandırmayacağını hatta kaybettireceğini bilmeme rağmen inatla tersini yapıyorum, çünkü bunun kaderim olduğunu düşünüyorum ve "yaptım ama olmadı" demektense "yapmadım, nitekim olmadı da" demeyi tercih ederim ilerde. ne ilerisi amk ne kalmış şurda zaten 25e, 30a.

gördüğünüz gibi acayip karamsarım. hiç mi sevildiğini hissetmedin de bu kadar karamsarsın diyeceksiniz. 2 tane oldu, salak gibi onları sayayım mı? biri 4 ya da 5. sınıfta, aklımın böyle şeylere ermediği (iyi ki de ermemiş, neme lazım o yaşta aşk meşk) bi vakitte olmuştu, diğeri de 12 yaşındayken 20 yaşında birinin bana kur yapmasından ibaretti (öehh demeyin, fiziksel özl.lerime tekrar göz atın beni o zamanlar 16 yaşında zannetmesine hak vereceksiniz). şu anda 18 yaşındayım ama 25 gösteriyorumdur, bu da eksi puan mı bilmem.

en kötü özelliğim, asosyal olmam. heheeey, bununla gurur duyar gibi yazıyorum ya, tam oldu. yapamıyorum abicim. zorluklarla geçti çocukluğum. zaten sosyal olsam buraya bunları yazıyor olmazdım dimi? işte beni tanıdınız. şimdi deyiverin bakem üzerimde büyü mü var (çok şüphe ettiğim insan var, malum zorlu çocukluk), evde mi kaldım, yoksa benim için hala umut var mı?

not: belirtmekte fayda var sanırım. giyinmesini, makyaj yapmasını da biliyorum. öyle olduğum zamanlar bütüüüüün bayanlar bana övgü yağdırıyor. evet, BAYANLAR. erkeklerde yine tık yok. ben de bu durumu bildiğim için böyle zamanlarda x9999999999... stresli oluyorum ortamda. şimdi bu ibneler ben normal halimdeyken ha sinek geçmiş ha ben geçmişim fark etmiyorlar ya, makyajlı olduğum zamanlarda da hepsini öldürmek geliyor böyle içimden. hayır, neden sadece kadınlar dikkat eder ki güzelliğime, lezbiyen mi olayım lan?!

www.harmanli.net

arkadaşlar şu sitenin headerindeki slayt gibi bir slayt ekleyeceğim siteye koda ihtiyacım var, teşekkürler...

Belçida'da duymuştum, ancak birine sorarım diye sözlere pek kulak kabartmadım, sormaya fırsat bulamadığımdan burada şansımı deniyorum. Eldeki veriler oldukça kısıtlı.

- Eski bir şarkıya benziyordu. Chanson olabilir.
- Hareketli ama dım tıs değildi.
- Herkes bir ağızdan söylediğine göre de ünlü bir şarkı.
- Kadın şarkıcı söylüyor, Edith Piaf değil.
- Türkçe'ye adapte edilmemiş bir şarkı. Edildiyse de pek bilinmeyen bi şarkıdır.
- Onların Ajda Pekkan/Nilüfer ayarında bir şarkıcısı sanırım. Zaten şarkının tınısı da 70'ler 80'ler şarkıları gibiydi. 90'lar da olabilir.

Eveet, bu veriler(!) ışığında tahmin yürütecek olan var mıdır?

Dişilere soruyorum,

Hoşlanabiliyor musunuz? Arzuluyor musunuz? Arkadaş olarak mı bakıyorsunuz ya da? Düşünceleriniz neler bu konuda?

özne: çok çok kilolu değil ama kilolu öyle balık etli de olmayan ben

konu: hayatıma giren çıkan insanlar, ilişkilerim sürekli oldu ancak kilo verirsem çok fark eder mi diye piyasa araştırması yapıyorum belki bir nevi manevi itekleme diyelim

(uzun uzun yazın ben okurum)

kendi kirpiğime yapıştı. nasıl veya neyle çıkarabilirim ? kesmeyi düşünüyorum

lisan eğitiminin yanında adettendir açıktan da okumak 3.sınıfa geldim ben de açığa başlayim dedim de karar veremiyorum türkiye'de işletme okuyo herkes zaten bir işe de yaramıyo galiba herhalde ama ne yapsam bilemiyorum danışayım dedim. Bu bölümlerden hangisini okumalı olmadı başka öneriniz var mı aöf lisans bskıyorum ama 2 yıllık önlisanslara değil

okuma değil de daha çok yazım yanlışı yapma veya harflerin yerini değiştirmede artış varsa neye işarettir? korkmalı mı? ne yapmalı?

selamlar.
az once koltugun icine bir sey dusurdum. actim koltugu, soktum vidalarini parcaladim falan. icinden 5 tane sigara cikti 4 marlboro, 1 winston. bu koltuk 2 yildir bizde. yani onceki sahibinin dusurdugu sigaralar bunlar. en basitinden 5 yillik falan vardir. sizce icilir mi bu sigaralar.

ucuzluk ve kargo yollaması açısından? ben juenpetmarket kullanıyorum ama haytapshop, canpetshop falan da var bilemedim.
danke.

Kendime ait bir domainim var. Mail ve hosting hizmetim yok. Ylanızca domain sahibiylen Google Apps aracılığı ile mail almak istedim fakat domainin size ait olup olmadığını doğrulayın diyor haklı olarak. İsimtescil'den almıştım, ordan Dns ayarlarından Gmail ile ilgili olan kısmı seçtim fakat domainin bana ait olup olmadığını teyit etmek için Google bir Html sayfasını anasayfama yüklememi istiyor, hosting hizmetim olmadan bunu yapamıyorum. Yok mudur bunun bir çözümü?

ön açıklama: tamamen merak

1 hafta gibi sürede roman yazılabilir mi? yani mesela adam yıllarca biriktirmiştir mesela 1 hafta sürede de sırf bunu yazıya dökmesi kalmıştır. olur mu öyle şey? zamanında heinrich böll'ün 6 günde kitap yazdığını duymuştum da merak eder dururum.

Şimdi alanında yetkin arkadaşlar;
17 şubat doğumlu bir kediyi sahiplendim cam gibi parlak gözler ipek gibi yumuşak posta sahip. Motor faaliyetlerde bozukluk yok, yer yön konusunda sıkıntısı yok, depresyon yok.
Örneğin ayakkabılarımı bağlarken koşup yanıma geliyor eve gelince miyavlaya miyavlaya 15 dakika falan oynuyoruz kendisiyle sonra sıkılıp gidiyor. Düzgün sosyalleşmiş bir kedi yani. Cinsi tekir.

Şimdi; Son birkaç gündür feci tüy dökmeye başladı. Elimden geldiğince inceledim bit, pire, uyuz yok.
Neden olabilir?
Bir de son 3 aydır kuyruğu konusunda çok hassas kuyruğunu farklı yönlerde fakat biraz yukarıya doğru kaldırdığımda (çok değil) canı acıyor yani öyle miyavlıyor. Şuramı elleyemezsin gibi takıntıları olmayan bir hayvan.
Sorunu ne olabilir sizce? Elimdeki tek fotoğrafları da bunlar.

normal mi?

Aslında çok sulu değil de yumuşak kaka çıkıyormuş. ilk seferki sulu imiş ve veteriner ishal için şurup gibi bir ilaç vermiş. Sarı renkte, ağızdan şırınga ile veriliyormuş.

Yan etkisi yok demiş. Her ishal olduğunda bunu vermek iyi olur mu? Bir de ishalin sebebi ortam değişikliği olur mu? Çünkü şehir merkezinden sahil kenarına gelmiş.

Nasıl başa çıkmak lazım bu ishal, yumuşak kaka olaylarıyla ?

Kedi 3 küsür aylık, çinçilla cinsi

merhaba yaklaşık olarak salı gününden beri hastayım. hastalığımın önceden bir merabası olmadı direk löngürt diye bir sabah baktım kalkamıyorum. neyse ilaçlar neyinler çok kötü günler geceler geçirdim. acayip kulak ağrıları çektim. dedim heralde ölüm treni bu alsında kurtulayım. bugün sabah biraz daha hafiflemiş hissederek uyandım kendimi. ama boğazım çok kötü. -biraz mide bulandırıcı olabilir- iki kere balgam çıkardım. ama balgam demeye bin şahit. topak gibi bir şey. ilk önce dedim heralde bademcikleri bıraktım. bu kadar koyu balgam olabilir mi? bir de kanlıydı biraz. çok özür dilerim sabah sabah midenizi bulandırdıysam ama çok merak ettim. bide ben yarına komple iyileşmek istiyorum. bunun için önerileriniz var mı acaba? nurofen kullanıyorum. bir de beechams diye bi ilaç kullandım. çok teşekkür ederim şimdiden.

onerebileceginiz psikoloji temali filmler var mi? eski-yeni fark etmez. simdiden cok tesekkurler.

Şuradaki (git: sosyalmedya.co) habere göre dünyada en çok blog okuyan dördüncü ülke olmuşuz. Siz blog okumada dördüncü olan ülkenin insanları olarak niye blog okuyorsunuz, bu bağlamda en çok hangisini beğeniyorsunuz?