insanın çevreden etkilenmesi modern nörolojideki
ayna nöronlarına işaret eder. insanın çevreyi etkilemesi ise sadece bilişsel değildir. dışkılamak ve yemek yemek de çevreyi etkilemektir. yani çevreyi etkilemek için illa ruh gerekmez. (bkz. bitki)
etkilemek ve etkilenmek ruh tarafından değil, daha çok birey olduğunun farkındaki "bilinç" tarafından yapılan işler, oluşlar. tabii bilinç de zorunlu değil. karmaşık bilinç olmadan okyanuslarda cirit atan deniz yıldızları, süngerler, denizanaları falan var misal..
ruhla beden ilişkisi deneyimlenemez değildir. sorun, deneyimlerin kişisel kalmaya mahkum olmasıdır. ruhunuzun bedenden çıkıp galaksileri dolaştığını iddia edebilirsiniz. belki de doğrudur bu iddia gerçekten. ama benim ruhumu elinden tutup o galaksilere götüremiyorsanız, iddianız kişiseldir, rivayettir, mesnetsizdir, bilim dışıdır. galaksiyi geçtim, kendi içinizde bir ruh olduğunu dahi ispatlayamazsınız. bunu dudaklarınız arasından hava fışkırtarak iddia edersiniz, ama iletişim aracı olarak kullandığınız mekanik ses dalgaları kadar mekaniktir aslında ruh dediğiniz "bilincimsi" kavram. yer değiştiren sinyal molekülleri, bazı elektrik atmaları, bazı beyin bölgelerinin koordineli çalışması. bunlardan bir ayak bozulursa, hatıranız, hisleriniz, ifade yeteneğiniz gidebilir. bunları çıkarırsanız zaten ruh dediğiniz şeyden geriye ne kalır? tıbbın bütün uğraşı bu adımların bozukluklarında ne olduğunu anlama çabasıdır.
özet: rivayetler bilim üretemez. tıp ise bir bilimdir.
bisikletin kendinden gittiğini kabul eden bir adama bisikletin mekanizmasını anlatmaya çabalamak yerine "bisikletçiye inanmayan" bu adamdan hangi "gücün" bisiklete yön ve hız verdiğini açıklamasını istemek daha mantıklıdır. tabii bisikleti götürenin bisikletçi (yani beyin, sinir ağı ve endokrin salgılar) olduğunu söyleyen birine "yok o bahsettiğin ruh değilse olsa olsa hiçbir şeydir" demek de baştan hatalı bir analoji üretmektir. ruhun yerine 2 kg et yığını bir düşünce aracı koyuyorum yani hiçlik koymuyorum. neyse, bu da ayrı bir tartışma konusu zaten: analoji yapmadaki sorumsuzluk.