Ekşi Duyuru

Pardon'da zeki alasya diyordu böyle. Hapishane müdürüydü yardımcısı her şeyi onayladığı için böyle fırça atmıştı.

www.youtube.com

Pardon filminin sahnesiymiş.

Main quest bitince boşluğa düşüyon, olmuyo didiler. Önce civil war imiş.

Edit: Archer isen önce Dawnguard oynayacakmışsın.

Ben iki farklı şekilde de oynadım oyunu, oyum main questi sona bırakmaktan yana.

Civil war falan olaylarına girip o dünyada biraz aksiyonlara katıldıktan sonra main quest yapıp yoldan geçen adamın "oo dragonborn değil mi lan bu" muhabbeti yapması daha bi hoş.Sadece civil war da değil dark brotherhood, thieves guild, college of winterhold bunlar hep güzel şeyler. Bard's school mu neydi o da kendince bikaç aksiyona sahip. Bunları yapıp toplumda bir yer edindikten sonra herkesin abi büyüksün muhabbeti yaptığı adam olmak daha akla mantığa yatıyor. Öbür türlü yolda oo dragonborn diyorlar, köşeyi dönüyosun hadi git benim şurda bi tane kolye var onu kap gel diye görev veriyor adam. Can sıkıcı oluyor

denedim şimdi yeni eklediğin maile onay linkini eski mail adresine bilgilendirme gönderiyor.

Sözlük hesabına erişimde sıkıntı yaşamıyorsun mail adresini değiştirmende bir sıkıntı olmuyor, eski hesap otomatik olarak devredışı kalıyor.

www.youtube.com
4 bölüm.

how earth made us diyeceğim.

Microcosmos
Samsara
Baraka
Cosmos
Ashes and Snow

Gerisi de budur;

onedio.com

Aircrash investigation ?

fidan diktir kocasi ve onun adina. altina da hayirli olsun mesaji ilistir bitti gitti.

tema vakfından ağaç bağışlayabilirsiniz, çeşitli ormanlar var x kişi adına siz diktirebiliyorsunuz ağacı.
mail olarak da sertifika tadında bir şey gönderiyorlar.

çikolatalı, meyveli şeyler var ya bence onlar çok ideal. yanlış da anlaşılmaz, hapır hupur da yenir. birazdan adını da yazarlar.

unicef - hayat veren hediyeler. bir inceleyin derim.

tema olabilir, başka bir bağış fikri olabilir. sokak hayvanları mama kampanyası vardı mesela. en güzel hediye her zaman böyle şeyler.

Genel olarak: scholar.google.com.tr

Sosyal/Ekonomi/İktisat gibi alanlar içinse: www.ssrn.com

Bence en iyileri bunlar...

tez.yok.gov.tr

www.youtube.com
Budur diye düşünüyorum.

(bkz: twisted transistor)

YGS başvurusu + Kredi, Burs alma günü.

abi o ne lan.

15-20 en fazla 25 normal bence.

Beşiktaş'ta akaretlerden yukarı çıkıp sağdan şair nedimden devam ederseniz, apcoa otoparkını geçince ilk sağda(köşeli sokak) sokağın içerisinde Ercan olması lazım. birkaç yıl oldu ama tek başına çalışan iyi saç kesen bir insandı. halen durduğunu biliyorum.

25 kesime, 25 bakıma falan alıyor sanırım. O yüzden öyle olmalı. Ama pahalı yani.

4 aylik sac tras masrafim

çok fazla beşiktaşlı eski futbolcuların gittiği bir berber var 20 lira alıyor dikilitaşın oralarda

aynı güzellikte kesen daha ucuz bi yer bulabilirsin. bi kesim bi bakıma 50 tl fazla.

15 lira veriyorum, saçımı kesiyor sakalımı düzeltiyor birkaç makas darbesiyle, yıkıyor ve gayet memnun kalıyorum. genelde 5 lira da çırağa bahşiş veriyorum. 50 ne ya? toni&guy 50 lira alıyor saç kesimine ankarada

avm kuaförü olsaydı normal dedim; ama herhangi bir kuaför o parayı almamalı bence. ali gür 60 lira :(

ben de saçımı Beşiktaş'ta kestiriyorum, 20 tl veriyorum. ama bakımdı, sakal traşıydı vesaire yok. denemek isterseniz, kuaför alamettin. ben de istanbul'a ilk geldiğimde, uzun saç kesimi yapabilen erkek kuaför tavsiyesi istemiştim ekşiduyuru'dan, burası tavsiye edildi. o gündür bu gündür gidiyorum, kesiminden memnunum.

kazıklanıyorsun abi. net.

abi pis tokatlıyor bence ben 10 tl veriyorum evet 10 tl ve gayet güzel kesiyor.
Üsküdar.

boşver,düşünme bile.sorunlu bi tip,eğlenmek istiyo.

mallara eklediğini nasıl anladın?

seni birisi mallara eklerse ona mesaj atamiyorsun.

kufredenlerden nefret ediyorum, ama herseyi denetleyemedigimiz icin bir sey yapamiyorum.

abi git savcılığa ver. ciddiyim. gitsin gelsin mahkemeye. insanlara küfür etmenin öyle rahat bir şey olmadığını anlamaları lazım.

sadece su aboneliğinde ikamet sorarlar, doğalgaz ve elektrik aboneliği alırken sözleşme yeterli. onların abonelik belgeleriyle de ikamet işleri halledilebilir (ilk faturayı beklemek çok saçma çünkü..)

eğer oturduğun evde biri hala oturuyor gözüküyorsa kira sözleşmen yetmez. eğer ev boşsa kira sözleşmen yeter. eğer ki birisi hala ordan ikametini taşımamışsa,

1. o kişi seninle nüfus müdürlüğüne gidip, evet bu kişi benimle yaşıyor diyecek. (ki bu senin için geçerli değil.)

2. önce muhtara gidip kira sözleşmeni onaylatacaksın. evet bu adam bu mahalleye taşındı diyecek o da senin için. o zaman da evde biri oturuyor gözükse dahi sen de o evin bir sakini olacaksın.

Öncelikle cevaplar için teşekkürler. Soruyu attığım günün ertesi bu işlemi hallettim, olur da arayan filan çıkar aynı soruyu onlara da faydası olsun.

İkamet taşıma sadece ilçe nüfus müdürlüklerinde oluyor
Eğer kiracıysanız iki opsiyon var

a) Üzerinize yaptırdığınız Doğalgaz ya da elektrik faturası veya sözleşmesini götürmek
b) Kira sözleşmesinin kopyasını götürmek. Eğer evde oturan birisi görünmüyorsa kira sözleşmesinin sadece bir fotokopisi yeterli. Ama oturan varsa o zaman kira sözleşmesinin noter onaylı olmasını istiyorlar. Bütün bu işlemler iki dakika sürdüğünden işyerinden izin alma yerine 8'de gidip halletmek mantıklı bir seçim oluyor.

uninstall et komple,sonra eng olan office'i tekrar kur.benzer birşey de benim başıma gelmişti,epey uğraştım en son sildim ve tekrar yükledim hallettim

Cevabı kendim buldum ve akıl edemediğim için pişman oldum. Aktarayım:

Doğrudan dosya sekmesinin altında yer alan seçenekler>diller diye gidince hangi dilin varsayılan dil olarak ayarlanması gerektiğini seçebiliyoruz. Kısacası örneğin Excel'i ingilizce, Access'i ispanyolca, Word'ü ise türkçe kullanmak mümkün. Bunun için tek gerekli koşul da kullanmak istenilen dil paketlerinin yüklü olması. Komple uninstall'a pek gerek yok imiş.

derhal telefon numaramı değiştirirdim.

"Sürünsün az bile"

Güven yoksa aranızda artık merhametin de olmasın, boşu boşuna can sıkıntısı şu saatten sonra.

Uğruna sizi terk ettiği sevgilisine gitsin derim, çok ihtiyacı varsa bir çift kulağa.

adı üstünde geçmiş.

neden buluşasın ki? 3 kere bahane uydur. eşek değil ya anlar.

Görüşme.

kızların klasik huyu. büyük ihtimal senin kızı kullanmışlar, senin ona verdiğin değeri kimse vermemiş, egosunu parçalamışlar, oda şimdi kırılan egosunu tamir etmek için seni kullanmak istiyor gene. ayrıca için falan acımasın, o sana acımış mıydı zamanında? bırak sürünsün derim. hatta ben olsam plan yapar intikamımı alır skoru 1-1'e getirir sonra kıçına tekmeyi vururdum. insanların duygularıyla oynadıktan sonra hiçbir şey olmamış gibi tekrardan dönmek bu kadar basit olmamalı. hem huylu huyundan vazgeçmez, 6 ay bekleyemeyen kızdan da hayır gelmez söyleyim.

Kafamdaki düşünceyi bu kadar kişi de teyit edince daha rahat artık içim. Teşekkür ederim tekrar. Sürünsün, az bile.

@aband0ned: Telefondan sildim zaten, ancak insan hafızası eski de olsa sevgilinin numarasını ezbelemiş zamanında, anlıyorum o numara görününce. Yapacak bir şey yok. Kendi numaramı değiştirmeye de niyetim yok zaten, yıllardır kullanıyorum.

Gorusursen siktir git erkekler olarak afaroz ediyoruz seni. O derece sinirlendim sana.

hikaye çok acıklı olsa da bence görüşmelisin. herkesin hata yapabileceği göz ardı edilmemeli. herkes ikinci bir şansı hak eder. onun ağzından dinle bi bakalım neler anlatacak. kader bu, kestirip atmak olmaz. onunla buluş onu dinle tatmin olmazsan o zaman iletişimini kopar. onunla buluştuğunda senin kalbine ne kadar derin bir yara açtığını bilsin ama bunu ona hissettir.

olm ne yapıyosun ?
koş la koş insan sevdiğini üzermi la ?
o da seni sevmiştir zamanında belki bi aksilikler olmuştur da ayrılmıştır senden.

şaka la şaka :) inandın mı enayi :)görüş barış da iki gün sonra götünde tekme iziyle gel geri :)

@archely : adamın dibisin

arkadaş kararsız kalmış biri şuna bi el atsın kıhkıh :))

@durdenist: Askerdeyken aldatıp döndüğü gün terkeden bir kız bence ikinci bir şans haketmiyor. Birisi bir kez güvenilmezliğini kanıtladıysa gerek yok sonuçta tekrar tekrar salak yerine konmanın. Buluşsam bile ilişki başlatma manasında olmayacaktı zaten hiçbir şekilde. Umurumda da değil eşekliğinin farkına varması açıkçası. Kendi derdine yansın. İntikam alma çabasına bile değmiyor gözümde.

Soruyu sormamdaki tek amaç eski bir tanıdığın kötü bir durumda olması bağlamındaydı ama şimdi yazınca bile hakeden haketmeyen ayrımı yaptım, görüşmemek mantıklı olan.

seni kullanacak gibime geldi. görüşme derim.

Mt olarak girdigi yerde yukselemezse baska yerde sansini dener.ayrica bi sirket birini mt olarak aliyorsa ve bir kariyer plani kuramiyorsa ik politikasinda bi sorun vardir. Bazi sirketler de sanimiz yurusun diye mt alir o ayri bi konu tabi

15 dakkalık zevk için aylarca kursa gidip para, vakit mi harcıycan? yaz yutupa öğren.

Fotograflar ozluk dosyasına koyuluyor,bazıları sgk ıslemlerı ıcın bazıları kurum ıcın kullanılıyor ama 16 fotograf cok tabı

bulunsun diye alıyor bazısı. işe başladıktan sonra istediklerinde getirene kadar kanser ediyorsunuz insanları. yok işim var yok mesaim var... hazır onların eline düşmüşken istiyorlar. kullanırlar bi türlü.

o kadar fotoğrafı isteyenler ne yapıyorlar bilmiyorum ama genelde 6-8 arası fotoğraf istenir. kimlik kartı vs. için 1-2 tanesi girişte kullanılır zaten diğerleri de özlük dosyasında saklanır. ileride lazım olduğunda direk dosyadan kullanılır. daha sonra fotoğraf temin etmek çalışanlardan çok sıkıntı oluyor çünkü.

hmm. railroad tycoon. herşeyiyle raylı sistem ulaşım şirketi yönetmece.

tycoon diye bakarsanız bir şeyler çıkar başka da.

tropico serisi var, ülke yönetirsin. 4 güzeldi, 3 ü daha çok tavsiye ediyorlar, ben oynamadım.

tabaka kullan.

dede işi yeeaaa diyenler daha ergen takılma.

tabaka sırf karizma demektir paçalardan akar böyle şır şır

tabaka kullan. zaten moda dede gibi gezmek dersin öyle diyenlere.

diyenin kafasına tabaka ile vur aklı başına gelsin!!!!

tabakanı al git benden demesi. gayet şık arkadaş.

tabaka kullan. elini korkak alıştırma.

yakana da bari kırmızı karanfil tak tam olursun.

nucky thompson stayla.

otlakaçıları uzak tutar :) ama yaş 20 nin altındaysan kullanma

afilli

biraz daha bekleyeceksin rome 2 için.

caesar serisi vardır şehir kurma diyorsan.

Caesar IV önerebilirim. 90'larda Pharaoh oynamışsan, III de çok tanıdık gelir.

bence paket sigaraların hepsinde o koku ve hissiyat devam edecektir. bence golden virginia, sarı old holborn ya da drum'dan bir tütünü kullanmaya başlamak fark ettirecektir. en azından ben yıllardır golden virginia kullanan biri olarak, tütün bittiğinde, normal paket sigara içmiyorum bile hiç, o derece fark hissediyorum arasında. kokuya da muhakkak etki edecektir.

sigarayı bırak önerisine kapalısın,ama başka sigara önerisine açıksın :)öncelikle şunu söyliyim,sigarayı bırakmazsan istersen sabaha kadar dişlerini fırçala o koku gitmez.ben sigarayı bırakmanı öneririm.şöyle düşün,hayatın boyunca sevgiline sarılıp uyuma şansın yok.ha şöyle düşün o da sigara içiyo olsun,onun ağız kokusu seni yine rahatsız edicek.demem o ki şu pis şeyi bırak,tertemiz,mis gibi yaşa.inan temiz koktuğun zaman kendini daha çok sevip,daha çok mutlu olucaksın,ve tabii daha da sağlıklı.

yalnız sigaradan olmayabilir. bi 3 gün falan kullanmasan belki anlarsın.

@mlky lvn: Sigaradan olduğuna eminim zira ara verdiğimde kesiliyor o koku.
@rock n roll: Sigarayı bırakmayacağım, onun için gerek yok sigarayı bırakma önerisine. Kendimi şu an da seviyorum zaten. İyi niyetiniz için teşekkürler yine de.

iyi,bırakma o zaman.rica ederim.

diş ipi ve ağız çalkalama suyu kullanın.
bilhassa dişipi çok önemli.
bir de böyle deneyin bakalım.

zaten herkesin dişipi kullanması lazım.
bu konuda yardımcı olmazsa da yine de kullanın.

uyuduğun odada sigara içiyor musun? pöfür pöfür tüttürüp dumanaltı yapmadığın bir mekanda uyumayı denemeni tavsiye ederim..

@ruhibirbanyo: yok sadece balkonda içiyorum.

uyurken burundan nefes almada zorluk çekiyor musun? ben de öyle bir sorun var ve günlerce sigara içmesem bile uyandığımda ağzım çamur tadında olabiliyor ama reflüm de var onun da etkisi olabilir. benim ki sigarayla pek alakalı değil anlayacağın. yine de camel çok ağır bi sigara, daha hafif şeylere geçmeyi dene ve bi dişçiye görün, belki farkında olmadığın sorunlar olabilir.

ya geçen bi sigara gördüm. d ile başlıyodu. karanfil kokulu. ben normalde sigara içmiyorum. yılda 2-3 kez içiyorum. işte geçen o sigarayı içtim. hoş bi kokusu var. bilmiyorum belki işe yarayabilir.

yok moralim bozulmuyor.

takım tutmuyorum ki. benim için ha bi şirket ha bi takım. apple'ın hisseleri yükselince sevinmiyosam, microsoft hisseleri düşünce de üzülmüyorum mesela. öyle yani. soruya pek cevap olmadı da içimi döktüm.

iyi oynayıp yenilmiş ise evet. onun dışında hayır.

seviniyorum ben..
aykut ve aziz yıldırımdan dolayı.

iyi oynayıp kaybetmişsek bozulur. kötü oynamışsak müstehaktır.

takım tutmanın bana geyik muhabebeti yapmak dışında hiç bi faydası olmadığı için hiç umrumda olmuyor hatta bahis yaparken büyük zevkle mağlubiyetine oynayıp para kazanmayı seviyorum

takım makım tutmam, bırakırım gider. ama futbolu severim şampiyonlar ligi vs., fifa serisini hala oynarım. benim hayatımda üzülecek o kadar çok şey varki bide onla uğraşamam.

salakça gelecek ama ben ufak bir anadolu takımını tutuyorum. iddaa da tersini oynuyorum. mutlaka sevinmek için bir nedenim olmuş oluyor. milli takım maçlarına da hep böyle oynarım.

torhclight 2 çıktı yeni taze taze. diablo 2 tarzı. baya sarıyo.

pokemon hocam. hiç eskimedi eskimez.

dragon age origins iyidir. ama fazla rpg kacabilir kesip bicip kafa dagitmak icin.
mass effect serisi daha aksyona kacar ama dunya farkli tabi.
assassin's creed geldi aklima; rpg diye adlandirmak tamamen dogru olmaz ama iyidir baya..

daha cok var da, aklima gelmiyor simdi.

fallout new vegas, dlclerden dead money hariç oyna.(iğrenç ve sıkıcı)


öneri 2: RPG OYNAMA! vakit kaybı, mükemmel zevkler veriyor fakat 10 verip 5 almak kötü

Neverwinter 2

dünya degisti illaki miting seklinde olmasina gerek yok

(bkz: tedtalks)

en önemli lider konuşması "great dictator"deki charlie chaplin konuşmasıdır.

Bill Clinton'un Monica'nın ağzına verdiğini itiraf ettiği konuşma çoh büyük yankı yaratmıştı dünyada (Özellikle Amerika'da)

Eğer illa politik bir kişiden gelmeyecekse:

Steve jobs un 2005 yılında Stanford mezunlarına yaptığı etkileyici konuşma
"stay hungry, stay foolish" ile biten.

Evde durma.evde kalırsan aklına uykudan başka bir şey gelmez.olabildiğince gez.ha ben otobüste uyurum dersen bilemem tabi.

1 saat uyu ama kesinlikle uyan bir şekilde, sonra dışarı çik gez dolaş akşama kadar.

Olmadı 2-3 saat uyu şimdi, akşamda 2 bira içer, mışıl mışıl uyursun.

Dizi başlamadan önce "neredesin sen"in nakaratı çaldı, daha sonra Neşet Ertaş'ın fortoğrafı ekrana geldi. Meyhane sahnesinde de Neşet Ertaş çalıyordu.

Açılışı Neşet Ertaş'la yaptılar. Meyhane sahnesinde de çalıyordu yine.

kaç çocuk, çocuklar erkek mi kız mı, bir de çok tv izliyorlar mı? (disney channel, minikago vs)

@marcelorios: çocuklar bildiğin akraba veya komşu çocukları. Yaş ve cinsiyet yelpazesi geniş yani. Ufak olanlar misafir çocukları sıkılıyor evde, mızırdanıyorlar diye bir duyum aldım.

@milan baros: evde bilgisayar var zaten, ama annem yaşlı kadın, uğraşmak istemiyor kablosu geçişi filan. onun için klasik oyuncak istiyor.

yaş aralığı biraz geniş olmuş yalnız, önce onu söyliyim.
çocuklar müzikli şeylere bayılıyorlar ancak büyüklerin kafa-beyin kapasitesini de zorlamamak önemli. dolayısıyla oyuncak davul, çocuk laptop'ı, mini org, flüt gibi şeyler olmasın. kızlar için barbi tarzı bebek (yanında taraklı-tokalı, kıyafetli falan olan kutular var, max 20 tl), erkekler içinse küçük metal arabalardan (onun da 5'li 10'lu kutuları var, 10-20 tl) olabilir. lego ise unisex ve 7-8 yaşa kadar götürebilen bir can kurtarıcıdır (çuvalı 10-15 tl :D ). boyama kitapları (max 1-2 tl) ve kuru boya kalemleri (bugünlerde marketlerde tonla var ve ucuz, 12'lisi 3 tl gibi, yağlı pastel ve ispirtolu olmayacak yalnız, feci boyar ve çıkmaz) alınabilir. biz eski boş ajandaları bile atmıyoruz, çocuklar gelince veririz resim yaparlar diye. yine 1-2 tl'lık karton puzzle'lar alınabilir birkaç çeşit. yalnız bu saydıklarım evde çok dağılabilir, ayağa batabilir ve çocuklar tarafından parça parça götürülmek suretiyle azalarak bitebilir, sorumluluk almıyorum :P
en güzeli de değişik yaşlara uygun hikaye kitapları alınabilir.

8-10 yaşından büyükleri bilgisayar dışındaki birşeyle oyalamayı pek mümkün görmüyorum.

kız çocukları için kuaförçülük oynayacakları bir bebek aradım ama internette ürünler epey pahalı.benim oyuncakçımda bu kadar pahalı değil bu bebekler.

urun.gittigidiyor.com

erkekleri durduracak tek şey bilgisayar herhalde.ama manuel mandalinanın dediği gibi müzikli bebeler-recep ivediğin böhööhöyt dediği bebekler mesela-davullar,zurnalar onların işini görür.verdikleri rahatsızlıktan dolayı da özür dilemezler.

Çeşit çeşit puzzle. Yaşı büyük olanlar için çok parçalı, küçükler için daha az parçalı olanlardan alabilirsiniz.

yorumlardan bulursunuz belki

www.youtube.com



buldum,
en.wikipedia.org

discography'ye bakın

bence lokum yenmemeli önce yersen kahve tatsız geliyor, sonra yersen ağzında kahve tadı kalmıyor bu sefer. en iyisi bitter çikolata.

Bence sonra yenir.

lokum sonra yenir bence

kızım, oğlum (kızsan dört kulakla dinle)
o lokum neli? damla sakızlı.
ne işi var onun orada?

şimdi istemeye gelen adama (gönlün varsa) şekersiz kahve yapacaksın. yanına 150ml su. ayrı bardakla. damla sakızı macunu da alacaksın, bir çay kaşığı macunu suyun içine bırakacaksın. öyle servis edeceksin.
oğlan izmirli değilse bilmez. önce sakız macunu alcak kahveye karıştıracak. kahveyi içcek sonra da suyu içcek.

@apc : Erkeğim, yemişim damata kahve filan pişirmem ben. Lokum da normal bildiğimiz hacıbekir lokumu sakızlı filan değil.

oğlum, ben bu hikayeyle kaç kız uyuttum sen bilir misin?
ama dikkat et "anneannnem girit göçmeni" demesin. yoksa yandın. kül oldun.

genelde o lokumlar çifttir. Hatta mümkünse çifte kavrulmuş antepli olmalı (benim için.) sade kahve. önce suyu içer boğazımı temizlerim. Ardından lokumun tekini yerim ki kahvenin acılığı daha belirgin olarak hissedilsin. kahve ben burdayım desin. Kahvemi içer üstüne ikinci lokumu çakarım.

ne alaka la lokum bide likör koyanlar var onlara ayrı bi kılım.

istanbul kadiköy'de postanenin olduğu sokakta, migrosun hemen yanında yeni bir yer açıldı. çizgi romanlar satıyor bir sürü. belki orada olabilir.

adilhan'dakiler de benim gibi. Tüm o eski sayılar yok. Dolayısı ile ne kadar çok opsiyon olursa o kadar iyi benim için.

evet.

En azından orta saha ve forvet deli gibi koşuyor, basıyor, başka bir şey istemiyorum ki ben milli takımdan. Bu olursa başarı gelir zaten.

mücadele olarak iyi yıllardır mücadele görmeyince gözün boyandı herhalde ama oyun olarak bi skim yok. aç 90lardan maçlar izle özellikle 96 ve sonrası milli takım dediğin öyle oynar.

Ben de fena bulmadım ama hala istediğim gibi bir milli futbol takımı göremiyorum. Sahip oldukları potansiyellerini yeterince yansıtmıyorlar. Gene de Abdullah Avcı beğendiğim bir teknik direktör, destekliyorum.

Bisiklet veletlere karne hediyesi olduğu için

havalar?

Moda. Birbirinden görünce saydığın etkenleri de göz önünde bulunduran insanlar öykünüp, "Tabi ya!" diyor ve katılıyor güruha. Dediin gibi, brava onlara. :)

Benim için en büyük etken seyahat ettiğim mesafelerin kısa oluşu ve otobüse para vermek istemememdi. Ayrıca çok özlemiştim ve aldım. Özgürlük iki tekerde. :)

bu ara benimde sardığım merak üzerine

1) ekonomik
2) insanlar artık spora aç. sürekli bi koşuşturma hali mevcut herkeste ve bisiklete binmek bu tarz insanlar için kaçınılmaz bi spor ihtiyacı.
3) bi tutku oluyo bi yerden sonra. bu daha çok parasına kıyıp bin ikibin liralık bisiklet alanlar için geçerli. bu sıralar sağlamından bende almayı düşünüyorum, haliyle sürekli gözüm yanımdan geçen kenarda duran bisikletlere bakıyo. marka model takıntısı başlıyo.
4) bisiklet fiyatları arttı tersine, bunla bi alakası yok.
5) yakıt fiyatları arttı araba fiyatları arttı -eskiye nazaran- yollar güzelleşti ve bisiklet yolları yaygınlık kazanmaya başladı
6) çocuk musun sen bisiklete bincen? görüşü etkisini kaybetti. toplumsal olarak artık herkes her yaşta bisiklete binebilir.

ve en önemlisi. ekonomik olması. alacağım bisiklet nerdeyse bi elektrikli bisiklet parası, daha rahat etmek varken gidip zoru alcam çünkü spor olcak, elektrikle şunla bunla uğraşmıcam.

kafama geleni yazdım, karışık oldu ama idare edin dostlar.

aslında olması gereken bence bu, hatta daha fazlası. artık bisiklet karne hediyesi olmanın dışında çıkmaya başladı şükür ki. gelişim biraz hızlı ve bilinçsiz oldu ama ileride toparlanır gibi. yanlış bisiklet seçimi vs gibi zamanla aşılacak sorunları var genel olarak kullanıcıların. bisiklet dernekleri valiliklerle bisiklet yolu konusunda gelişmeler yaşıyorlar, seçim propagandalarına bisiklet yolları ile projeler girmeye başladı. içinde bulunduğumuz yılların getirdiği bir kafa bu. bisiklet türkiye'de statü göstergesine de döndü son yıllarda. tıpkı akıllı telefonlar gibi, tıpkı ince televizyonlar gibi. bisiklete gönül vermiş adamlar da bu gelişmeyi doğru yöne çekmek için çabalıyorlar. dediğim gibi ortada klüpler, topluluklar, dernekler vs var. keşke herkes bisiklete binse, mutlu olmak için binse. bisikletin spor yönü de fiziksel yönden ego mastürbasyonuna yatkın. bisiklet denen şeyi çok sevdiğim anlaşılmasın, uzun turlarda dilimin dışarda nefes nefese kaldığım zamanlarda dağa-taşa, yokuşa, egzoz gazına ben de sövüyorum. para olsa da arada bir motora binsem diyorum. popüler olmasını ben de tam çözemedim ama benim de içinde olduğumu düşündüğüm kemik kadrolar hep mevcuttu. bu kemik kadrolar yaz kış sürerler, soğuk-sıcak farketmez. bisiklet sosyalleşme aparatı da aynı zamanda. aynı kafadan insanlar beraber mangala, denize, gezilere vs gidiyorlar. (bkz: ekşi pedal) mesela küçük yerde yaşadım diye mi öyleydi yoksa genel yargı mı öyle bilmiyorum ama bizim oralarda da bisiklet karne hediyesi olarak gözükürdü ebeveynlere. liseye gelince etrafımdaki herkes büyüdük biz kafasıyla bisiklet binmemeye başladı ve ben herkes bu şekilde davranırken, deve kadar oldu hala bisiklete biniyor diyorlardır diye düşünüyordum. bisiklet artık marketlerde satılan hediyeyi aştı ve gerçek yerine geldi. pahalı, zevk için yaratılan bisikletlere binince de diğer sikimsonik bisikletlere bir daha bisikletmiş gibi de yaklaşamıyorsunuz.

perşembe istanbul'dan yola çıkıp en kötü cuma akşam üstü eve, izmire gideceğim. yolda kamp yapacağım. bol bol egzoz da yutacağım ama yapacak bir şey yok. belki malın teki çarpar, kaçar gider ve oracıkta bok yoluna giderim. ben çözemedim daha bisiklet denen şeyi ama son zamanlarda gördüğüm yanlış bisiklet seçimi bana biraz akıllı telefon örneğini hatırlatıyor. azıcık dahi araştırmadan da olsa gördüğünü alan kişi çok. olsun, bisiklet bilgisi genel olarak artsın bana yeter. ne çektiğimiz azıcık anlaşılsın kafi. yokda korna çalıp, bağırıp korkutarak düşürmeye çalışanlar azalarak bitecektir bu şekilde. son olarak; genelinde özenme duygusu hakim son yıllarda kanımca.

www.itusozluk.com ?

(bkz: what dreams may come true)

ortopediste gidilebilir öncelikle. farklı durumlar varsa o yönlendirir.

ama uyku problemleri için somnoloji diye özel bir alan da var.

öneri: sağa doğru (kalbin olmadığı taraf) cenin pozisyonunda yatmayı deneyebilirsin. en sağlıklı yatış pozisyonu bu.

bir kaç gün sırt üzeri yatmak iyi gelebilir

ortopedi polikliniği sizin içindir

@homo sapiens gotgobekus: fizik tedavi uzmanına görünmenizi öneririm
@pushing daisies: romatoloji aynı zamanda fizik tedavi'nin de yan dalıdır. ülkemizde romatoloji bilim dalları ilk olarak fizik tedavi kliniklerinde kurulumuştur. uluslar arası romatoloji derneklerinin (eular ve acr) türkiye teösilcisi fizik tedavi uzmanlarının kurduğu trasd (türkiye romatizma araştırma ve savaş derneği)dır.

Ekümenopolis vardı, yakın zamanda vizyondaydı hatta. Gerçi tarih-ekonomi değil kategori olarak ama ben pek merak etmiştim. İzleyemedim bari sen izle.

16 ton

ekonomi

the corporation
inside job

z ile başlayan bir şey vardı, tam ekonomiyle ilgili herkes önermişti, adını hatırlamıyorum zeitgeist olabilir attım

philip glass- anima mundi

fakat siz suna benzettiniz muhtemelen

beethoven 7th sym, 2nd movement.

www.youtube.com

Absolute radio 70s

60lar 70 ler 80ler 90lar 2000ler hepsi ayrı ayrı var.

"radio paradise"

not: 70'ler klasik rock üzerine yoğunlaşan bi radyo değil ama çok güzel şarkılar çıkıyor.üstelik reklamsız,sadece dinleyicinin destekleri ile yayın yapıyolar.

sky fm bi alternatif olabilir

jango.com var ama tek bir şeye yoğunlaşmış bir radyo değil.ya sen istasyonu şeçiyorsun ya da sevdiğin bi grubu,şarkıcıyı yazıyorsun benzerlerinin şarkılarını çalıyor sana.

www.trksoft.net bu firmanın radyo hosting paketlerini incele herşeyi şeffaf yapmışlar. Radyo demo paneli var yayın kalitesini test et ve öyle karar ver. Sadece hosting türkiyenin en pahalı hizmet veren firmalarından birisi kaliteli ve ucuz radyo hosting arıyorsan www.trksoft.net tek geçerim.

Radyo Demo Panel: ns3.trksoft.net

medikalden daha fazla hukuk alanına girecek soru var, gayet mantıklı.

gayet mantıklı . ben nerede ise sadece hukuk sorularına cevap veriyorum. kaçırmamış olurum.

evet iyi olur ama ondan başka şeyler de var, sonra kalabalıklaşır bu. tag'lama olabilirdi mesela...

iconu nasil olsun?

terazi olsun ikonu

şurdaki gibi mesela:
i.istockimg.com

iconu klasik olacak ama "terazi" olsun herkes anlasın.

hocam benim bildiğim maaş hesaplarından işletim ücreti alınmaması lazım, muhattabınız bankadır bence ama daha iyi bilen birileri mutlaka vardır.

Tinker tailor soldier spy.

Biraz yavaş akan bir film ama soğuk savaş zamanını ve dönemini çok güzel yansıtmış bir casusluk filmi.

James bond tarzı değil tabiki çok mükemmel

Pek oyle bir film degil ama hosuna gider diye tahmin ediyorum..

the russia house.

Filmi adini yazmayi unutmusum yahu, the battle of algiers.

a

1.si

bence her ikisi de yanlış. ilk cümlede neyi açtığımızı düzgün bir şekilde söylemediğimiz için sırıtıyor. ikincide de dolabın o iki yüklemin arasına girmesi lazım.

bu arada açtım baktım dolaba deyince "aç idim" anlamı da çıkıyor, o zaman doğru oluyor cümle :)

ben az önce sordum çeviri sorusu aslında ingilizce biliyorum ama önemli bir sunumda kullanacağım ve alternatifleri değerlendirip emin olmak için sordum. kafamdakine en yakın cevabı seçeceğim. hiç o dili bilmeyen biri de galiba güvenmek zorunda.

emeğe saygıdan o tikler.

Emeğe saygı kısmını anlıyorum, o kısımda sıkıntı yok. Fakat hangi alternatifi kullanacağına karar verme kısmı da ilginç oldukça.

gugıl transleyt fasilitesinde kontrol edip az buçuk yakın çeviri gelidyse transleytte anlaşılır, küfür ediyorsa o da anlaşılır muhtemelen.

o yüzden birinci nesillerin çoğu tası tarağı topladı gitti foruma dönüşmeler mi dersin kadına hakaretler saçma trollükler mi eskiden trollerin bile birşeyi vardı sözlük eskisi gibi değil artık pek kimse kalmadı eskilerden

sözlügün bozulmasının sebebi malesef fazla özgürlügü.
Eskiden (90lar) bilgisayar daha zengin kesimin elindeyken
Şimdi çarşı iznine çıkan asker bile bilgisayar başında.

Eskiden herkes okumuş, kafası basan kişilerken
Şimdi ak partili dindar salagı da orada, fetocusu da, pkklısı da

"Özgürlük" yalanı altında da kimseye bir laf edilmiyor

bu şekilde yazanların eninde sonunda bir gün faka basacağını ve format dışı entryler girip bu bahaneyle entryleriyle birlikte uçacağını düşünüyor ssg sanırım ama yazar sayısı çok yükseldi tabi. ne mümkün.

insanlar soru cevap maksadıyla ekşi duyuruyu kullanmayı öğrenemediler. ben de bilirdim ekşide başlık açmayı ya da nickaltında sormayı ama buradan www.eksiduyuru.com sorusunu sordum mesela cevap alamadım henüz.

ben senelerce sözlüğe başvurumu yarım bırakıp çıkmıştım. geçen gün girince üzüldüm cidden ve içten.

edit: biraz kapalı yazmışım. yani eskiden emin misin derdi, ben de emin olmayıp vaz geçerdim. şimdi öyle bir halde ki herkes fazla emin kendinden anladığım kadarı ile. bir de bilgi paylaşımı yok. atıyorum "yalancı insanlar" da "higgs bozonu" da aynı oranda önemli bilgiyle doldurulabilir başlıklar olabilir. ama mesela yalancı insanlara teenage atış yapmak ve higgs bozonu üzerine "atayist" geyiği çevirmek üzgünüm ama so lame. bir yerde bir çizgi vardı ve o geçildi sanırım. belki temizlenebilecek noktayı geçti. mesela sadece o da değil. insanlar mesaj atınca bile garip karşılayabiliyorsun artık. çünkü garip garip tipler slmnbrnsls gibi yazış mesajlar atıyorlar. trollük çıktı mertlik gitti gibi oldu sanki. bilmem.

eskiden sadettin teksoy yapıyodu bu haberi rusyaya doğu türki cumhuriyetlere gidip gösteriyordu ama şöle bi durum var oradaki insanların genetik yapısı ile buradakilerin farklı onlar çok soğuk iklimlere alışkınlar bebeklerin annesi kitli babası kitli çocuk bi noktada dayanıyo,(kitliden kastım çeliklenmiş o haberde kitli diyordu diye kaldı aklımda)

Ama sen gel bunu türkiyede yap direk Allah korusun öldürürsün zatüreden bebeği.

panpito eskiden insan oğlu afedersin hayvan gibi ürüyodu. 13 yaşından 40 yaşına kadar doğuruyolardı. şimdi bebek mesela büyüyemeden ölecekse boşuna 3 yaşına 5 yaşına kadar yaşamasın diye öyle şeyler yapılırmış. şehir ismi verip halkın antipatisi kazanmak istemem.

hababam sınıfı da hariç mi?

en.wikipedia.org

(bkz: Les choristes)
www.imdb.com

@cupcakeparade: iyi hoş link vermişsin de, ben de biliyorum zaten google'da aramayı. sıkıntı hangileri iyidir konusunda. zira imdb bile iyi bir değerlendirme kriteri sunmuyor duyuru kadar.

ondskan guzeldır

au revoir les enfants

istiklal caddesi üzerindeki, oda kule karşısındaki kırtasiyede vardı geçen yıl... hatta alcaktım adam 20 lira filan demişti eski ve üretimi olmadığı için vazgeçmiştim :) internet siteside mevcuttu ama ismini unuttum orada bulabilirsin...

not: panter store adı

adam elinin tadını biliyor.

bende vardı düşe düşe kenarı çatladı kırıldı gitti dursaydı hediye ederdim.

tandoğan'da dögol caddesinde kılavuz kitabevi var. ben bir kaç ay önce ordan aldım. kahverengi yoktu ama. ebru desenli gibilerden vardı kahveyi sordum belki gelir dediler.

normalde sözlükte yazacağı şeyi twitter'a yazıp,ilgili başlığa twitter'ının linkini koyanlara hem çok gülüyorum hem de sinir oluyorum.

gayet legal. "sözlüğün konsept limitleri" içinde.

"Yanlış anlanmış" tabirini hayatımda ilk defa duyuyorum. Olmadığına eminim.

çok kulağımı tırmaladı yanlış anlanmış. hiç kullanmamış bile olabilirim hayatım boyunca. bence yanlış anlaşılmıştır her zaman.

ikisi de.

cro magnon gibi ben de hayatımda ilk kez "anlanmış" diye bir şey duyuyorum. öyle bir kullanım yok veya doğru değil.
"yanlış anlanmış" diye bir şey kullanabilmek için önce "anlanmak" diye bir fiil olması gerekir, tdk'ya göre ise yok. bakabilirsiniz. (anlamak'ın edilgeni derseniz tdk'da fiiller edilgen halleriyle de mevcut ama dediğiniz yok)

Havadan saldırılara karşı hydraliskleri değil scourge'leri kullan bence. Hem ucuz hem de çok kaotik puştlar. Karşındaki adam carrierla battlecruiserla gelirse 4 scourge yeterli olur indirmeye. Biri yolda ölür diğerleri halleder.

salako :)
dağda yaşarken şehre gönderir günleri bahane eden yavuklusu.
tabi salako meşhur olmuştur.pazarda herkes ilgi alaka gösterir ve esnafın biri ağam senin hakkında gazetede ne yazmışlar bak der sonra da okumaya çalışır ve yandaki elemana okutur.