Ekşi Duyuru

pahalıdan kastın ne bilmiyorum ama 50 liraya falan hdmi dönüştürücüler satılıyor. daha dandikleri 20-30 liraya bile var. sirkeciden alıyorum ben o tarz şeyleri.

Ben Chromecast kullaniyorum, kablo kalabaligi olmuyor.

bitly.com

bitly.com

aşağıda shorten your link kısmına kopyala linkini, sonra sağdaki shorten butonuna bas.

Yapamıyorum. Kotayı doldurdun diyor

Vpn falan kullanıyorsanız kotayı doldurduğunuzu söyleyebilir.

duyuru linkini mesaj attım. duyurunuzu silmeyin.

Nihayet duyuruyu bulup geldim!

Benzinlige her ugradigimda sade alip iciyorum. Neden bilmiyorum ama istasyona girdim mi sade soda almak zorundaymisim gibi kendiliginden markete yonelip aliveriyorum. Ac karnına oldugum zamana denk geliyor midem bulanıyor bazen.

Bir de cesit cesit temizlik malzemesi aliyorum surekli. İhtiyacım oldugundan degil, gorup aliyorum bir yerde kullanirim diye. Sonra kullanacak yer ariyorum.
Ayni sekilde nalbur ürünleri alma huyum var. Aliyorum sonra kullanacak yer ariyorum.

Neden sigara içtiğime bir cevap bulamıyorum ben mesela.

neden öfkelendiğim zaman asla öfkeli olduğumu kabul etmiyorum.

Sabah çantama yolda okurum diye birden fazla kitap koyup gün boyu çoğu zaman hiç okumadan o kitapların hamallığını yapıyorum. Bundan senelerdir vazgeçemedim.

bilek sıkıntılı bir yer. kırık büyük ise iki ay da olur 3 ay da olur. yaşlı insanlar için çok normal.
bu sene ortopediste çok gittim. kolu kırık yaşlı vardı, her kontrolde bir ay bir ay uzatıyordu alçı süresini.
normal yani hem yaşlı hem bilek hem kalın ise.
kelle paça ise faydalı ama olmazsa olmaz değil. ben hiç içmedim, dirseğim 2 3 haftada kaynadı

Annenizin yaşı ileri, genç olsa şimdiye kaynardı elbette ama o yaştaki bir kadında (50-60 varsayıyorum) kalsiyum düzeyleri çok düşüktür, osteoporoza da yatkınlık vardır.
Bu sebeple vakit alması çok normal.

Siz yine de aile hekiminize görünün annenizle

Sigara içiyorsa kesinlikle bırakmalı. Sigaraya devam ettiği için kaynamayan kolu 3. kez ameliyata alınan hasta gördüm üstelik bayağı da gençti.

louis rossmann denen youtube ünlüsü apple ürünleri tamiri yapan adamın videolarının çoğunu izlemişimdir.

Gördüğüm kadarıyla anlık olarak bir sıkıntı yaşamasan da uzun vadede oksitlenme problemi yüzünden başına bir iş gelmesi olası. Açıp temizlik alkolüyle ana kartı temizleyecekler, statik elektrik önlemleri alan, makina nasıl açılır bilen ve tecrübesi olan bir yere götürürsen sıkıntı çıkmaz.

Bilmeyen birisine verirsen, soketleri takıp çıkarırken bile yamultur.

içini açıp klavyeyi söküp öyle kurut.

Genelde Mayıs'ta oluyor. Başvuruları Mart ve Nisan gibi alıyorlar.

mayıs başı.

Geçen sene 5 mayısta idi.

www.kgm.gov.tr şuradan sorgulayabilirsin. avrupa yakasını pek bilmediğimden söylediğin yerler hangi gişeye denk geliyor bilmiyorum.

baştan sonra 6tl imiş zaten yol. 6 liradan az yani sorduğun kısmın ücreti.

Düzelttiler mi bilmiyorum ama normal otoban ve köprülerde eksiye geçsen bile şu kadar gün içinde öde yoksa ceza var, avrasya tünelinde eksiye geçince direkt ceza geliyor diye haberler çıkmıştı. Dikkat edin.
Bazı arkadaşlar hgs'yi bankadan alıp kredi kartına tanımlıyorlar.

Evet evet bir hafta ya da on beş gün içinde ödeme şansı tanıyorlar. Ama ben erken ödesen de o kadar para verecek durumda değilim

HGS:
PTT'den aldıysanız HGS'yi, her hangi bir PTT şubesine gidip hangi bankadan olursa olsun kredi kartınızla otomatik ödeme tanımlayabilirisiniz. Benim mesela 100 TL'nin altına inince otomatik 250 TL yükle şeklinde. Siz dilerseniz 50 TL'nin altına inice 50 TL yükle de diyebilirsiniz.

Marmaray Park:
Burada önerim Florya-Akvaryum istasyonunun oradaki sokaklar olacaktır. Nispeten nezih ve güvenli bir yer. Küçükçekmece'den itibaren çok güvenli olmayabilir. Ek olarak Halkalı istasyonunun tam önünde TCDD'nin park yeri var. Orası da olabilir.

HGS'yi vadesiz hesabinizin oldugu bankadan alin direkt. Otomatik olarak hesaptan cekiyor, bitme gibi bi dert olmuyor.

siz bakmayın. küçükçekmece istasyonu'nun ordan itibaren halkalı'ya değil geceleri çok güvenli değildir.

İlk istasyon olan Halkalı'da yolun kenarına bir sürü araç bırakımış oluyorlar,
Bir gün gidip deneyebilir, gözlemleyebilirsin.

tek aktarmayla halletmek istiyorsan söğütlüçeşme tek seçenek.
Ya da yenikapıda inip m1 metro hattıyla geçebilirsin

Sabah hangisi daha az yorucu olur? @helenbate?

bence 10 gibi metrobüs aşırı kalabalık olmaz, bir de o tarafa doğru daha sakindir sabah saatlerinde.
Ben hızı ve telefonun çekmesi nedeniyle metrobüsü tercih ederdim.
Çok istersen oturarak bile gidebilirsin :)

Metrobüs daha rahat olur cidden, hem de otururum. Bu arada ek bilgi, Marmaray’da da 3-4 durak hariç telefon çekiyor, hakkını yemeyelim.
Teşekkürler.

ben metro alternatifi için çekmez dedim, yoksa marmaray candır

Kazlicesme inip MR10 otobusu ile 20-25 dk yenibosnada olabilirsin.

üstteki arkadaş karıştırmış; kazlicesme marmaray durağında inerek mr20 iett otobusuyle yenibosnaya gidebilirsiniz. mr10 sizi zeytinburnu metro/metrobüse götürür.

Ben olsam Yenikapıdan metroya binerdim

Burada hep havlıyor

evet

yani hep havladiklari icin mi havliyorlar yoksa bu geceye ozel mi?

kadıköyde hiç duymuyorum, yalnız şunu da belirteyim, bizim kapının önünde sinek uçsa havlayayarak kıyametler koparan köpeğimiz geçen olan büyük depremde biz hareketlenince uyandı, esnedi ve uyumaya devam etti. köpek davranışlarından kaygı yaratmayın derim.

köpeklere güvenilmez +1.

bizimkiler 7/24 havlıyor, deprem sırasında piyasada yoktu hiçbiri.

Köpegine bagli demek.

Hic unutmam 17 Agustos gecesi havlayan kopek kadar uykumu sabote eden baska bi hayvan olmamistir. Hav hav saatlerce uyutmamisti, depremden bi yarim saat once falan uykuya dalmisimdir.

burada papağanlar ıslık çalıyor. meteor düşebilir.

benim evin önünde her gün havlıyor istisnasız. yer ege.

geçen teke tek'teki uzmanlardan biri, "hadi bu hayvanlar bizim algılayamadığımız frekansları algılıyor diyelim. e iyi de biz algılayamıyorsak elektronik cihazlar var bu işi yapan, onlar da mı algılayamıyor?" minvalinde bir şey söylemişti.

yani köpek havladı, yılan tısladı, sergen attı şampiyonluk geldi vs. bunlar hikaye gibi. nitekim pek çok hayvan sahibi 17 ağustos da dahil olmak üzere "bizimki mal gibi yatıyodu öyle, hiç tepki vermedi" diyor.

ankara'nın göbeğinde sayılırım, burada bazı geceler köpekler acayip havlar. hatta ulurlar. bayağı ürkütücü bir ses oluyor gecenin derinliğinde. takdir edersiniz ki burada deprem olmuyor, en azından büyük deprem...

velhasıl bulşit yav, siz kendi üzerinize düşeni yapın. köpek bu, havlamayıp ne yapacak?

www.google.com!4m13!4m12!1m5!1m1!1s0x14caba6bc869d1e5:0x56eced03b0c4c0c7!2m2!1d28.9250828!2d41.0303372!1m5!1m1!1s0x14b55fc19deb0b3b:0xdf4ea093f30983c6!2m2!1d28.6498297!2d40.9910421

ek olarak avcılar trafiğinden kaçmak için haramidere ambarlı yolunu kullanabilirsin, e5'in altında kalan yol.

sahilde eds oluyor hızı 70'e sabitlemeni tavsiye ederim.

naptınız yav ta eminönü'den dolaşmış. sahilden devam et bakırköy'ü geç zeytinburnu sapağından gir silivrikapı üzerinden gidersin. navigasyon yolu çizer zaten. bu arada sahil yolunda hız sınırı genelde 80'dir. %10 da tolerans payı ekleyebilirsin.

Toplu tasımayla elbette daha rahat ancak bu sekilde de yetisirsin gibi. Ters trafik oluyor. Google maps'ten saatlik trafiğe bak onceki gunlerin

Google Maps’ta söylediğiniz bilgileri bulamadım, nasıl bakabilirim acaba?

Kapida posta gorevlisi gumruk ucretini tahsil eder postani verir.Evde olmazsan bagli bulundugun ptt ye gonderilir orn mahallenizde ki.

Ptt getiriyor zaten. Seni bulursa vergisini ödüyorsun. Bulamazsa pttye geri gider. Ama geldik bulamadık diye aramıyorlardı en son. siz takip edeceksiniz.

ben nereden takip ediyorum peki gonderiyi? bana takip numarasi veriyorlar mi?

takip numarası veren de var vermeyen de, her paketin vergi ücreti zarfın üzerinde yazılmış ptt görevlisi teslim ederken tahsil ediyor.

Gümrükteyken eğer ödeme yapman gerekiyorsa seni zaten arıyorlar. Banka hesabına yatırıyorsun. Küçük parseller zaten gümrük kontrolünden geçiyor yani ücreti de az olanlar. Kg ve fiyatı takılmıyorsa rahatsın.

buyur bununla halledebilirsin.

www.google.com

7.2 şiddetindeki düzce depreminde düzcedeydim. ilkin yerimden kıpırdamadım, bi ara şiddeti azalır gibi geldiğinde olduğum yerden kalkayım dedim yere düştüm. annem ve kardeşim direkt koridora fırladılar çıkışa doğru ama onlar da ilerleyemedi. koridor duvarları tabiri caizse dövdü bunları.

izmit depreminde ordaydim. dayim kapiya yakindi ve kosayim derken kendisini cok alakasiz yerdeki balkon kapisinda bulmustu. ki muhtemelen kapiyi acamazsin, sikisiyor.

yerinden hareket bile edemiyorsun. dün gibi hatırlıyorum. yatakta doğruldum ama hareket edememiştim.

99 depreminde İstanbul Fatih'te odamdaydim. Yataktan zar zor kalkıp oda kapısına 3 adımda geldim ama kapıyla birlikte odada dönmeye başladık. Kapı kilidi açılmadı ancak deprem durunca kapıyı acabildim. Yürümek çok kolay olmayabilir.

Çok ölçüt değil ama son denizli depreminde (5 kusur olan yazın) deprem bölgesinde dışarıda evin önündeydim. Müstakil ev bahcesi, çardak gibi bir şeyin altında ayaktayım. Hareket edemedim. Sağlam da sallandı. Üzerime düşse kesin kafam yarılır öyle söyleyeyim size. Yine de kipirdayamadim.

Deprem olurken yurumek zor zanaat.

tabii yikimlar deprem sirasinda olur. deprem biter bitmez olmaz herhalde. ben depreme evde yakalanirsam ve ev yikilirsa kacisim yok. o zaman guevnli hayat ucgeni olusturayim kendime.

hepinize tesekkur edeyim, hayirlisi olsun.

Yıkım deprem sonrası da olabilir hiç daha artçı deprem falan olmadan ya da ilk gelen artcida da yikilabilir. Bence deprem durunca güvenli bir alana cikmalisiniz.

S dalgası gelene kadar kaçabiliyorsan ki o da kabaca 5-7 saniyedir, kaç. Ama kaçmaktan kastım apartmanı terk etmek.

7-8 saniyede çıkamıyorsan en ağır ve yüksek eşyanın yanına en küçük hale gelecek şekilde çök. Deprem bittiği an kaç. Büyüklük ne olursa olsun. Tüm depremlerden sonra evi terkedip apartmana bir bakın.

Özdilek Park var, orada otopark ücretsiz idi. En yakındaki beleş otopark orası olması lazım.

Özdilek mantıklı. Ya da daha yakını, Zincirlikuyu köprüsü arkasında Akbank Akademi var. Orada bir otopark var tek katlı. Ücretsiz nedense. Arabanızı arkaya koyun, bir de telefon bırakın. Yeterli. Herkes telefon bırakıyor zaten. Haritalar’a Akbank Akademi yazarsanız bulursunuz.

Ama Özdilek de doğru bir karar olur.

Kalyon’da 2 saat ücretsiz diye biliyorum

hastane kendisi vermiyor mu ya? staja başlarken fabrikalarda 1 2 saatlik isg eğitimi verirler

Hastaneye stajyer olarak girerken veriyor olmaları lazım. Hastane içinde daimi uzman yoksa hizmet aldıkları osgb üzerinden işi götürürler.
Hastaneye sormakta fayda var uzman burada değilse eğitim için hangi osgb ile çalışıyoruz gibisinden. Yasal yükümlülüğü çünkü.

hastane vermiyor sordum bugun, okul verecek diyor ama okul da vermiyor.

Osgb den alacaksın

hastane işe girenlere nereden aldırıyormuş? onu sor oraya git.

Notmalde hastanenin zorunlu olarak tuttuğu osgb firması olması lazım. Onlar verir.

Bu yasal zorunluluk, isg uzmanı barındırmak zorunda hastane. Stajyersiniz diye işi yokuşa sürüyorlar anlaşılan. Bizim inşaat firmasında kendi isgcilerimiz veriyordu o eğitimi stajyerlere.

Hepsini kabul ediyorlarsa parası mukabilinde herhangi bir osgb den eğitim alın. Belge veriyorlar eğitim sonunda ya da sonraki günlerde

Ferhunde öktem

Hangi sehir

@istanbul

onkoloji konusunu bilmiyorum da, şu hoca arkadaşımın yüzünde çıkan iltihaplı yaraları tedavi etmişti, bir bakın isterseniz:

www.acibadem.com.tr

Cilt kanseri olduğu kesin mi ki?biyopsi yapilmamis daha.

onkolog da patalojiye göndermeden bir şey diyemez. yani anlayabilir ama teşhis koyamaz. geç kalmayın acilen işlemi yaptırın

Evet kesin değil ama şüpheleniyorlar, biyopsi yapılmasını istemedi annem yüzünde iz kalır diye.

neden piyasada yüzlerce bakteri türü içeren prebiyotik yoğurt tozları yok ?
üretimi o kadar zor mu ?

İstediğimiz kadar içki içip diyet yapmanın bir yolu var mı? Diyetteki bir insanın alkolle ilişkisi nasıl olmalı?

Şeker hastalarının (tip2) beslenme programında hunharca ekmek varken insülin direnci olan hastalarda neden glisemik indeks esaslı bir beslenme programı veriliyor? Aradaki farkın sebebi nedir?

İdeal kilo nedir? Bunun belirlenmesinde vki hesaplamasını esas almak ne kadar doğru?

@asdlindasorunumpsikolojik öyle tozlar var bu arada hem kefir hem yoğurt için üstelik, benim de diyetisyenim önermişti vaktiyle.

Bu olay kafama hiç yatmamış olsa da çevremde bunu iddia eden ve sonuçlarını görebildiğimiz için soruyorum baştan belirteyim.

Planlı gebelikler için gebelik öncesinde belirlenen beslenme programı ile bebeğin zeka seviyesi cinsiyeti vb gibi özelliklerinde belirleyici olmak mümkün mü?

Migren ve beslenme ilişkisi.

Tam bi bilgim yok ama şöyle bişey duymuştum, kişiye özel mineraller-besin değerleri vs. ölçülüyomuş ve o kişinin hangi besinlere ihtiyacı olduğu, hangisinin vücuduna iyi gelmediği tespit edilip buna göre bi diyet veriliyomuş. Bu sadece diyet değil ömür boyu nasıl beslenmesi gerektiğini de gösteriyomuş.
Mesela sizin vücudunuz magnezyumu hiç tutmayan bi yapıdaysa onu tespit edip yeşil yapraklı sebze yemenizi söylüyor.
Sindirim sorununuz varsa et yemenizi önermiyor vs.
Böyle bişey var mı, varsa sağlıklı mı?

Ketojenik diyet, oruc - aralikli oruc ve bagirsak sagligi bence herkesin derin bilgi sahibi olmasi gereken konular

ettirilebiliyor evet, servise danışın.

Aracınızda immobilizer varsa serviste yeniden kodlama yaptırıp eski yedek anahtarı -kısmen- işlevsiz hale getirebilirsiniz. Eski yedek anahtar kapıların kilidini açar ama motoru çalıştırmaz. Siz de yeni yedek anahtar yaptırıp yeni yaptırdığınız kodlamaya göre kodlatırsanız sizin de yedek anahtarınız olur ve hem lilit açarken hem de motor çalıştırırken kullanabilirsiniz.

Ancak eski anahtar kapıları da açmasın derseniz komple kilit ve kontak sistemini değiştirmeniz gerekir. Bu da markaya göre değişmekle beraber minimum 1000tl civarı olur.

kasko'da genellikle yılda 1 ücretsiz anahtar değişimi kapsamda olur.

uugulamada alarm kurun bosluk olunca haber veriyor. hicbir hastahanede yer yok mu?

Bir dermatologdan randevu alın. Aklınızda kalacağına patoloji laboratuvarında kalsın.

çoktan etmişsin, haberin yok. hatta videoyu komple yok etmişsin

çare after effects. ama videoyu görmeden yöntem belirtemem.

white fang ve the grey ilk aklıma gelen filmler.

Eight below.

Yenilerden Alpha var. Eskilerden Survivre avec les loups ve La jeune fille et les loups fena değildi.

doğrudan bu film geldi aklıma ama izlemediğim için tam istediğin gibi mi bilemeyeceğim.

www.imdb.com

Elbette ki Tarkan ! Daha kurtlu bir hikaye aklıma dahi gelmiyor

wolf's rain
wolf totem
wild (2016)

Loup

Wild demeye gelmiştim benden başka izleyen varmış :)
www.imdb.com

karanlik ve aydinlik

www.imdb.com bu mu?

film degil ama (bkz: muhtesem yuzyil) ???

8 bin tl'ye video editing, 3dmax olmaz ne yazık ki hele macbook pro ile hiç olmaz ne yazık ki

bu bütçelere kullanacağın o programlardan düzgün performans alabileceğin makina kalmadı maalesef. senin yerinde olsam pc toplardım veya alabileceğim en yüksek ekran kartlı, ssd'li ve ram'li laptopu almaya çalışırdım. mac ile hiç uğraşma. şöyle düşün 5 arkadaş karnınız aç 100 TL paranız var. nusrete giderseniz 1'iniz doyar 4'ünüz aç kalır. dönerciye giderseniz 5'iniz de doyarsınız. Apple, mac iyi hoş insanın alası geliyor tabi ama gerçekten işe yarar bir şey için 15.000 çıkarman lazım. o yüzden pc.

mocha pro kullancak mısın? neyse eğer kullanacaksan kullanma, mocha pro için bi pc topladı arkadaş geçen, 4 tane son model ekran kartı + 128gb ram + çift işlemci + bi dünya ssd aldı adam. ben demiştim ama bu işte bi terslik var diye, macbookpro kullanıyorum en üst model, 15 saniyelik videoyu bile editleyemiyorum niye olmuyor diye, meğerse bu yüzdenmiş :)

çadır kiralama yok ama iğneada dan yeni geldim. bomboş ve ucuzdu.

www.facebook.com 5 kız ve çanakkale dediğiniz için bu link'i verdim, gitmedim hiç.

Çanakkale'de poseidon camping var, yatakli çadırları var gitmedim bir sey diyemem ama ilk firsatta gitmeyi düşünüyorum

Bayramın ikinci günü arkadaşlarla uçmakdereye gittik. paraşütçülerin orayı tavsiye ederim.

edit:eğer çadır kiralayacaksanız sanırım mokamp diye bir yer var orası kiralıyor olabilir.

Ben de iğneada demeye geldim, sakin ve güzel.

1 durak sonra pelikan mall mado var yok acik hava olsun dersen taksiyle sahile in

Onedio'nun içeriklerini aldığı BuzzFeed, Cracked ve BoredPanda var. Türkçe olarak Listelist vardı sanırım. Bi de reddit de sayılabilir tam aynı mantıkla olmasa da.

listelist.com

onedio bilimsel veya bilgili site ise yandık zaten :) kendileri cringe dio olur ancak.Bütün ahmak editör ve topluluğu içinde bulunduran saçma sapan bir platform.Arkadaşın dediği gibi içerikleri buzzfeed vs. platformlardan araklıyorlar.

Buzzfeed zaten Onedio’nun içerik aşırdığı esas site. Onun dışınsa Bored Panda var. Eğer bilimsel bir şeyler öğrenmek istiyorsan Quora kullan ya da Reddit’e takıl. Geyiğin esas kaynağı da 4chan’dir ama burası tr’de engellenmiş durumda.

ben oyumu fiesta'dan yana kullanırım. en diri duranı o.

ben oyumu siyah pejo'dan yana kullanırdım. hem multimedyalı hem bluetoothlu ve hem de geri görüş kamerası var. park ederken rahat edersiniz.
o olmadı fiesta olabilir. arkadaşın söylediği gibi içlerinde en diri olan o.

sırasıyla

fiesta
yaris
almam
almam

Linkleri koydum.

yaris, japon arabaları daha az sorun çıkarır diye biliyorum. (sol altta ezik var).
fiesta komple boyalı, sebebini iyi araştırmanız lazım.

fiesta full boyalı takla atmış olabilir.çok iyi
yaris olabilir ama o da full boyalı sayılır, bunun kazalarını da iyice baktırmak lazım.
3. ve 4. arabada çakmak bile yok diyorlardı, konforsuz araçlar.
bu fiyatlara punto bakabilirsiniz.

fiesta - bu renkte ve bu yaşta bi araç renk sorunu yaşamaz. büyük ihtimalle başına iyi şeyler gelmemiş bi araba. hasar kaydına aldanıp araba bakma çünkü kaskosu olmayan herkes kaza yapınca hepsini cebinden karşılamak zorunda kalıyo. ancak yakıt konusunda bu araçlar gayet makul. daha önce kullanan biri olarak benzinde bile üzmez desem yeridir.

yaris - araç önden ve arkadan dahil kazaya karışmış olabilir veya kadın kullanmış olması dolayısıyla acemiliğini atmış diyebiliriz lakin bu aracı alırsan satarken biraz zorlanabilirsin ama sağlam mı dersen herkesin bildiği üzere japon kalitesi diye bi durum cidden var. bakımlısına denk gelirsen sanayi yüzü göstermez.

206+ - fransız araçlarından uzak dur. en üst segmentte olan araçlarında bile kronik sorunları vardır. bu ister citroen olsun ister renault veya peugeot. fransız araçları için en anlamlı söz kervan yolda düzülür'dür heralde. parçaları çok ucuzdur lakin insanı kanser ederler. hadi bunun için de olumlu bişey söyleyeyim. normalde diğer araçlar şekil ve donanım olarak vereceğin rakamlara bu araçların daha dolusunu ve hoşuna gidenini alabilirsin. daha önce renault megane kullanmış biri olarak fransız arabası adamı usta yapar diyorum. bunlar sıfır alınıp en geç 80-90 binde satılması gereken araçlar. sonrası karanlık...

siyah 206 - takasa açık ilanlara kesinlikle güvenmeyin çünkü sağlam arabanın mutlaka alıcısı bulunurken pert arabanın satıcısı ne olursa olsun da artık elimden çıkarayım düşüncesindedir ve istanbul içerisinde koyu renkte araba alman aracın çok hızlı solmasına sebep olur daha kötüsüyse yazın aracı güneşin altında bırakmak zorunda kalırsan içine girilmez bi halde bulabilirsin.

aşağıdaki araca bi göz atmanı öneririm. öncelikle bu aracın piyasası bu değil. tavanına saksı düşmüş ve adam da fotoğrafını çekip koymuş zaten. ön ve arkadan da darbesi yok ki bu büyük bi kazaya karışmadığı anlamına gelir. diğer bi avantajıysa ne usta konusunda ne de parça konusunda hyundai kullanıcısını üzmez. ayrıca vergisi gayet makul olur ve hatta yakıt konusunda da belki benzinde bile kullanabilirsin.
dezavantajlarıysa söylediğim gibi tavanında boya var ve sen satarken alıcıların bi bölümü bu yüzden bu araçtan uzak durmak isteyebilir. alırsan ilandaki fotoğrafı da alıp saklamayı kesinlikle unutma. diğer bi dezavantajıysa şekli biraz fatiha'yı tersten okumuş gibi lakin bu kişiden kişiye göre değişkenlik gösterebilir.

www.sahibinden.com


not:her ne araç alırsan al aracı otorapor, eft oto ekspertiz türü kurumsal bi yerde ekspertize sokmayı ihmal etme. birde bi bilenle git. ekspertize soksan bile adam sana teknik bi dille durumu anlatacak ve aracı al veya alma demeyecek. buna karar vermesi gereken kişi sen olacaksın. bilmediğin bi konuyuda yorumlayamayacağından sorunlu araç olsa bile anlayamayabilir ve başına büyük ihaleler alabilirsin.

yerinizde olsam gri pejoyu alırdım. kilometresi düşük, bşaına bir iş gelmemiş, boyası az.

diğerleri epey hasar almış araçlar.

Yil meselesini de belirtiniz.

Megane 2 hatchback olabilir. Honda jazz da olabilir. Ama en yeni 2006 model falan geliyor bu paraya.

2007 ibiza. Bir önceki arabam. Bende dizel olanı vardı az yakar, her yere girerdi. Daha satılığa çıkarmadan alıcısı vardı.

Civic ya da corolla al. Yolda koymaz az yakar lpg de.

i20 kullanıcısı olarak i20 diyorum. bugün hesapladım, lpg ile 23 kuruş yakıyor.

çocuklara kötü muamaleye.

mesela çöpe atılan bebek haberi okudum bugün, kendi çocuğumun geçen seneki doğumu vs geldi aklıma üzüldüm.

Anlamadigim bir sey var neden "bu aralar" olmak zorunda? Tersini dusunelim. Bir cocuk istismara ugruyor ve bu aralar cocuklara karsi duyarsizim mi diyecegiz?

Bu aralar degil her zaman cocuk, kadin, insan, hayvan, doga konularinda duyarliyim. Duyarli olmada mantik vardir merhamette acima. Acimadiginiz kisiye de duyarli olmaniz gerekir.

yaşlılara. yalnız yaşlı birisini görünce ağlamak istiyorum, ya da vakit geçirsinler diye yanına torun verilmiş yaşlı görünce de çok duygulanıyorum. bir ara daha çoktu da azaldı.

@traveler, haklisin. bu aralar diye sorma sebebim aslinda guncel olan bir sey var oldugunda mi duyarliligimiz artiyor? yani tam olarak senin sorguladigin sey. van depremi oldugunda artan isteklerimiz sonraki donemde olmuyor mesela. ve cocuklara karsi yapilan istismar haberleri arttiginda mi dusunuyoruz aslinda bu konuyu sadece, yoksa hep gundemimizde olan bir sey mi? senin icin hayatinda hep var olan bir seymis mesela, bu guzel bir sey.

Hayvanlara ama sadece bu aralar olan bir şey değil. Genel olarak en merhametli olduğum şey galiba hayvanlar.

hasta olan insanlara. biri hastayım dediğinde, tanımadığım biri dahi olsa, dıştan söyleyemesem de içten geçmiş olsun diyorum. hatta buradan duyuruda soru sorduklarında, cevap veremesem de allah sağlık versin diyorum içimden. eskiden sallamazdım, yaşlanınca insan değişiyor.

merhamet, acı çektiğini veya zorda kaldığını düşündüğün/gördüğün bir canlı için içinden geçen yardım etme isteği. duyarlılık, kendinden başka bir canlının haklarına olan saygının bir göstergesi gibi geliyor. mesela arabayla giderken yağmur yağıyor, kaldırımda duran için su sıçratmamak için yavaşlamak duyarlılık, yağmurda kalmasına gönlünün razı gelemeyip arabaya almak merhamet.

bu aralar yazma sebebin popüler empati sahibi olman. güven alışkanlığın da popüler olanlara karşıdır kesin. çok yaygın bu. ınsanlar algısı kadar empatik. merhamet ve duyarlılık kelimelerinin içi boş ve sınırlı hallerde geçerli.

her zaman olmuyor. agustos eylul gibi okullar baslamadan once oluyor genelde. bir de sanirim ocakta oluyordu donem arasinda ama bundan emin degilim. %10'du sanirim

yıllar önce yaptım. herhalde hala öyledir. Tabii kredi kartın yurtdışı alışverişlere açık olması lazım.Bankanın sitesine girip nasıl açılacağını öğrenirsin zannedersem.

apple sitesinden ürünü alacaksınız ve pick up yapacaksınız. pick up kişi kısmına da teslim alacak kişinin bilgilerini gireceksiniz. o kişi de kendi pasaportu ile gidecek ve cihazı teslim alacak. pick up yaparken telefon numarası da soracak, teslim alacak kişinin nosunu yazın, ona mesaj atacaklar.

kargo yapacaksanız da yine teslim alacak olarak o kişiyi yazın, kartınız belki çekmeyebilir. o durumda da bankayı arayıp arkadaşınızın kalacağı otelin adresi fln yapın bankadaki adresinizi geçici olarak. işlemden sonra değiştirrirsiniz

Dolar olan hesabınızla yurtdışından alışveriş yaparken kuru önce Türk lirasına sonra tekrar dolara çeviriyor, banka baya kur farkı koyduğu için zarar edersiniz. Bazı bankalarda dolar hesabıyla alışveriş yaptırmıyor, mutlaka sorun.

Ben Garanti Bankası’nın kredi kartını dolarla alışveriş yaptırmaya açtırmıştım. Dolar üzerinden parayı çekti, borcumu dolar üzerinden ödedim. En karlısı bu oluyor. Kredi kartınızla bu mümkünse bunu yapın.

Arayıp sorabilirsiniz.

Emre hoca muhtemelen öyle bir şey eklemiştir diye düşünüyorum.

sim kartı çıkarın. üzerindeki seri noyu call center yanıt sistemine girince otomatik verir puk'u

turkcell'de mesela internet şifresiyle girince puk bilgilerini görüntüleyebiliyosun site üzerinden. internet şifresini biliyosan ordan bakabilirsin.

Tahtakaledekiler çinden getiriyorlar konteyner ile.

üreticilerden.

Istoca bakabilirsiniz

Cin'den ithalat ile.

Deveboynu tripod.

neye göre almak gerekiyor?

1 boom'un uzunluğu yani tripod ile kamera arası mesafe ne kadar olacak?

2 ne kadar yük taşıyacak? yani kamera, lens ve kullanıyorsan filtre seti.(video kameralar için filtre setleri büyük oluyor biraz.)

hayyamdan bak, manfrotto falan alırsan verirsin 10-15k

eğer sadece 1 noktada durup sabit bir yeri çekeceksen tavandan çekim aparatı diye arattır.

bunu tavana takarsın, makinayı da oraya takarsın, sonra çeşitli uzaktan kontrol metodları ile kontrol edersin.

mesela nikonların yazılımı var ve kablo ile bağlanıyor, yeni makinalar wifi ve bluetooth ile kontrol edebilir. yani makinaya elini sürmeden bir arabirim vasıtasıyla telefon, bilgisayar ayarlar kullanırsın.

Gepetto usta.

masif

Benim de aklıma direkt Gepetto geldi.

ahşap yontulur oyuncak olur,tescilini de yontucak konur.

p.s. biraz şiirsel oldu

woody.

tahtacık

Duvarları pembe olan atölyede üretilen şapşik ahşap oyuncaklar

edit: :)

Şapşik güzel olurdu bana kalsa ama biraz da müşterilere kalsın :)

takatuka

Ah oy !

gepetto da telik çıkma ihtimali çok yüksek. trademark alınmıştır.

sağlıklı doğal çağrıştıran kelimeler kullanın.

Hayal evi-hayalperest

ben olsam "oyum evi" ismi koyardım. hem oyma (ahşap oyma) sebebiyle işi tanımlıyor hem de "oyun" kelimesine yakın. marka olarak da alınmamış henüz :)

yontulmuşlar olabilir.

gumrukvergisi.hesaplamasistemi.com

alacağınız ürün mevzuattaki sınırın altındaysa vergi ödemezsiniz. ancak sınırın üstündeyse, ürününüz geldikten sonraki ödeyeceğiniz tutarı bu siteden öğrenebilirsiniz. ancak sitenin doğruluğu ve kesinliği hakkında bilgiye sahip değilim.

arçelik iyidir.

Beko, bi 8 yıl olmuştur alalı.

simfer'den şaşmayın fırında. türkiye'de çok bilinmez ama dünyada fırın işinin en tepelerindedir.

Ücretsiz yararlandırmazlar ama sınav hakkın yanmaz.
Üzerinden zaman geçmeden Pazartesi günü raporunu kursa götür, yazı yazsınlar milli eğitime hak tanımlanır.
Sınav harcı için yapacak bir şey yok maalesef.

Pazartesiye bırakmayın. Raporu kursa hemen verin ki sınav günü mem yetkilsine verip işlensin.

@goodman; öyle bir şey yok.
İlk iş günü dilekçe ile rapor yetkiliye öyle sunulur.
Sınava giremeyecek durumda olan birbirinin raporunu sınav günü götürmesi fazla garip olmaz mı sizce de?

Önemli olan raporun sınav günü olması ve üzerinden zaman geçmeden kursa verilmesi gerisi kursta.

bana işimi mi öğretiyorsunuz? ben makul yolu söylüyorum. normalde bugün üst yazı ile verilmesi gerekirdi kurs tarafından. Sınav günü tabletten girmedi diye işaretlenecek, meb de onay verince uğraşır durur. Raporun fotokopisini sınav günü kurs yetkilisi sunsun ki raporu işlesinler

@goodman; evet.
Öncelikle Pazar günü sınava giremeyeceğine dair alınacak olan rapor bugün nasıl temin edilebilir?
Cumartesi günü bu rapor kime teslim edilebilir?

Sınav yürütme komisyonu sınavı yapar, kaldı, geçti, girmedi diyerek Milli Eğitim Müdürlüğüne bildirir.
Sınava girmeyen aday hakkında sürücü kursu ilk iş günü raporu milli eğitim müdürlüğüne üst yazı ile bildirir. İlçe milli eğitim müdürlüğü de bu yazıyı il milli eğitim müdürlüğüne bildirir.
Ve kişiye sınav hakkı yeniden tanımlanır.
Sınav günü ya da öncesinde bir şey yapılamaz.

@mutekebbir
allah sizin elinize kursiyerleri düşürmesin ne diyeyim

Evet.

Evet. Kalmadim ama birakiyolar.

Sinyalsiz donus sadece kendi hayatini degil baskasinin hayatini da tehlikeye atmak demek.

Evet, 2 sene önce sağa yanaşırken sinyal vermedim bıraktılar.

www.istanbulehliyet.com

Şans. Sınav komisyonundakilerin ruh haline göre değişir. 5 kere stop edeni geçridiklerini de gördüm. Stepnenin ne olduğunu bilmeyeni bıraktıklarını da.

bir arkadaş şans demiş katılıyorum.

uzun seneler önce direksiyon sınavına girdiğimde, yanımda oturan kurs hocası aşırı panik biriydi. arabaya bindim kemerimi bağlarken daha habire elime falan vurup kaş göz yapıyordu "el frenini indir", "vitesi 1'e al" diyordu fıs fıs fıs sonra arkadaki meb müfettişleri adama hönkürdüler "karışmayın efenimm" diye. adam da bunlara hönkürdü. bu sırada ben gazı verdim yola çıktım bile. bunlar hiç beni takip etmidiler ve aralarında tartışıp durdular.

o kadar kamyonlarn falan geçtiği yolda sinyal vermeden döndüm, sinyal vermeden yanaştım, arabayı da öyle bir durdurdum ki herkesi bir öne silkeledim. "naaptın makbur" falan dediler, indim arabadan.

benden hemen sonra ablam bindi. u dönüşünde muntazam durdu, sinyalini verdi, yanaşırken sinyalini verdi, o da biraz sert durdu. dedim beni kesin bıraktılar.

sonuç: beni 85 ile geçirdiler ablamı bıraktılar.

Sıfırdan program bilmeden yapman vaktini alır epey. Sana anahtar kelimeleri bırakayım

After effects video intro template

After effects programını edinirsen, şu templateleri değiştirerek bir şey yapabilirsin kısa sürede.

Yok birine yaptıracaksan da
Bionluk.com a girip video kategorilerine göz atabilirsin

500 days of summer böyleydi sanırım

Issız Adam
Love Actually'deki yan hikayelerden biri böyledir, arkadaşının sevgilisine aşık olan bir karakter vardır.
Corelli'nin Mandolini'nin sonlarına doğru hikaye böyle gelişir.

(bkz: sevmek zamanı)

Spoiler sayılır!!!!



Once, Begin Again. Aynı yönetmenin iki filmi. Çok beğendiğim ve hemen hemen isteğini karşılayacak filmler

vesikalı yarim

Brokeback mountain. Gerçi kadın yok ama:/
Selvi boylum al yazmalım
Masumiyet

Canım Ailem dizisinde de vardı böyle bir olay uğur yücelin oynadığı dizide.

Lost in translation.

Var.

önce sizin yazdığınızı ispatlamları gerekecek :)

sınıf gruplarında bazı şerefsiz insanlar vardır, birileri hocaları kötülemeye başladı mı ss alıp şikayet eder bunlar. umarım ciddi bir şeyler yazmamışsınızdır.
cevap olarak savcılıkta whatsapp delil olarak geçiyor, burada da geçer diye düşünüyorum.

Üniversite dışında olduğu için disiplin olmaması gerekiyor mantıken. Şöyle bak olaya hocanı dışarıda dövsen polise şikayet eder ama bu üniversiteyi bağlamaz.

Ama ciddi takar hocalar o ayri

Tabii ki işlem yapabilirler. Öğrenciler okul dışındaki davranışlarından sorumlu olmadıklarını sansalar da, tamamen sorumlular. Disiplin yönetmeliğinin ilgili maddesinde açıkça belirtilmiştir.

Madde 6 - d) Yükseköğretim kurumu personelinin, kurum içinde ya da dışında, şeref ve haysiyetini zedeleyen sözlü veya yazılı eylemlerde bulunmak,

Cezası da 1 haftadan 1 aya kadar uzaklaştırma. En üst sınırdan vereceklerdir. Ekran görüntüleri de delil olarak yeterlidir. Disiplin yönetmeliğini ekte görebilirsiniz.

www.yok.gov.tr

Riskli

belki, kuzenim yazmis, diyerek yirtabilirsiniz, ceza verseler dahi mahkeme ile iptal etme sansiniz var ama hukukcular bilir bu yollari.

Bu ne lan. Öğrencilik ne kadar kötü bi şey ya. Allahın amele hocalarının havasından geçilmiyo. İki kelime ettin diye disipline veriliyorsun. Şaka gibi. Ondan sonra bu çocuklar niye mal... mal olur tabi

Sevmedigim biri komplo kurmus, baska arkadasini benim ismimle kaydetmis ve kufur yazmis dersin

Hocam surada epey kotu yorumlar var iPad Air 2'de kullanimiyla ilgili:

www.amazon.co.uk

Elektronik de olsa Apple pencil gibi calismiyor hicbiri. Ben sunu kullaniyorum:

www.amazon.co.uk

Bende de iPad Air 2 var ve bu isimi goruyor. Cok sik makale okuyorum Notability uygulamasiyla ve altini cizmek, belki ufak notlar almak icin gayet kullanilabilir bir urun. Fakat bos bir sayfa acayim da kalemle sayfalarca not alayim diyemiyorum, ugrasilmiyor cunku.

Ben olsam daha ucuz bir seyler bakarim. Ne olursa olsun ciddi bir fark saglayamiyor cunku.