[]

Akıllara zarar dogumgunu partisi

İfadesi değişik, kırmızı beyaz takım elbiseli küçük bir çocuğun dogumgunu videosu vardı. Neydi o?




 
  • manuel mandalina  (22.08.16 23:16:12) 
[]

film hakkında ne düşünüyorsunuz

www.imdb.com
izlemek için sormuyorum. izledim ve yorumlarınızı merak ediyorum.



 
Kitabı okumuştum. Okuması zor bi yazim biçimi vardı. Ama etkilemişti çok. Filmin torentini bekliyodum. İzledikten sonra editliycem.

@filmi de kitabı kadar etkiledi ya. içim daraldı. sevinemiyor bile insan.
  • elorelia  (22.08.16 08:04:09 ~ 21:52:26) 
Torrente düşeli çok oldu. Hikayesi güzel, gerçekçi anlatım, iyi oyunculuk. Hep böyle özgün filmler çıksa da izlesek


  • hasmetizm 2046  (22.08.16 08:29:46) 
Çocuğun performans fena. Konusu ilginç.


  • bigbadabum  (22.08.16 09:07:04) 
izlemesi zor bir film, benim içim daralmıştı. "ne kadar kurtulmuş olursan ol o zorlukların etkileri tamamen geçmez" demeye çalışan sonu pek güzel geçiremedi bu duyguyu, o yüzden ilk yarısı daha güzel yorumları yapıldı. bu açıdan bölük bir film olduğunu söyleyebiliriz, en azından film olayı mı anlatıyor yoksa olaydan sonrasını mı buna karar veremiyorum. "ikisini de" güzel bir cevap olmuyor, filmin bütünlüğü bozuluyor. sonu çok güzel bitmeyen güzel bi mini dizi olabilirdi mesela.

annesinin jack'e nasıl doğduğunu anlattığı sahnedeki isa'nın doğuşu alegorisini filmin altmetinlerinden birine dayandırabiliriz. ışığın tepedeki bir boşluktan(odanın dünyayla ilişkili tek açıklığı) huzme olarak annenin karnına girmesi ve jack'in o şekilde doğduğunu anlatması belki de annenin çocuğu gerçeklerden uzaklaştırması için kasıtlı yaptığı bir esinlenme olduğunu söyleyebiliriz ama jack'in uzun saçlarından tutun, olaylara verdiği sorumluluk sahibi olgun insan tepkilerine kadar isa ile benzeştiğini söylemek yanlış olmaz. çocuğun çilesinin bitmeyecek olduğu iması da bu açıdan değerlendirilebilir.
  • baba jo  (22.08.16 09:47:06) 
Beni etkilemişti bu film. Klişe değil, konusu farklı vs. Sevdiğim filmler arasındadır.


  • peggy  (22.08.16 10:16:41) 
[]

Çok sıkıldım

Naptiniz bugün, güzel bir gün müydü?




 
ya dün teyzemlerle yengemler geldi, çogacayip bir aile ortamı oluştu. aslında bayağı eğlendim, kendi düzenimin dışına çıktım falan ama yine de biraz huzursuzum. canım sıkılıyor. at-war oynıycam galiba. bi de dün bikaç kişiyle mesajlaşıyodum ama cevab vermiyolar. böyle olunca çok üzülüyorum. bıyıklı dry anal rapist gibi hissettiriyo. ne bileyim istenmiyomuşsun ya da korkutuyomuşsun gibi :(


  • der meister  (21.08.16 19:55:39) 
çok aptal bi gündü. 1 haftalık yıllık iznimin sonuydu, depresif moda geçtim. canım hiçbişey yapmak istemedi, internette takıldım, sonra koşuya çıktım, 1 saat koştum, yeni girdim eve. artık akşamın kalanında film ya da dizi izlerim.


  • hypathia  (21.08.16 20:10:12) 
Eh iste, dune gore biraz daha iyiydi. Sabah da napıyorsunuz, bugun napacaksiniz diye soran bir duyuruya cevap vermistim. Simdi dusundum de orada bugun yapmak istediklerimi tamamlamisim.
-Sunumu bitirdim ✓
-Evi toparladim ✓
-Yemek yaptim ✓
Simdi dusa girip, egzersiz yapacagim. Jöle yapmistim bugun, belki onu yerim. Yemekten pek zevk alamadim cunku. Yemegi insan kendi yapinca yemesi ayri bir zevkli olur falan diyorlar insanlar. Benimki hic olmuyor :( Neyse sonra da kitap okur, uyurum sanirim.
  • yuzır  (21.08.16 20:20:25) 
10.30'a kadar uyudum.

Uzun bi kahvaltıdan sonra işimle ilgili gelecek haftaya hazırlık için bir şeyler yapmayı planlarken dayım aradı, köye gidelim dedi. Aileyi topladım köye gittik, bazlama yapıldı yedik, içtik, sohbet ettik sonra da döndük.

21.45'te olimpiyatlarda basketbol finali var. Ona kadar dinlenmece, zaman öldürmece yapıp sonra da hafta içine hazırlık yapıp uyuyacağım. Bir sonraki pazara kadar iş-ev arasında gidip geleceğim :/
  • la rana  (21.08.16 20:20:45) 
Evdeydim mülakatım için çalıştım biraz korece pratiği yaptım regl ve depresifim kötü bi gündü.


  • lithu  (21.08.16 20:36:08) 
@douchebag

geçen yaz acemoğlundan yemiştim, bayaa bir iyidi
www.acemoglubaklava.com
  • kurnaz  (21.08.16 20:38:38) 
Bok gibiydi.


  • Adramelekhh  (21.08.16 20:45:39) 
dun baya yakin oldugum bir arkadasimin dugunundeydim, esek gibi yoruldum sabah 5te eve gelebildim. cemberin daraldigini hissettim.

bugun ogleden sonraya kadar uyuyup bisiklete bindim, az once eve girdim. mutluyum. guzel gundu.
  • fakyoras  (21.08.16 21:06:21) 
Bomboş geçti bugün vallahi, sandöviçle kahvaltı yaptım Akasya'ya gittim hiçbir şey de beğenmedim almadım. Eve gelip uyudum. Geçti gitti işte öyle bir gündü. Sen naptın?


  • chipie  (21.08.16 21:35:05) 
i.hizliresim.com

mühendislikte sınır tanımıyorum. wireless modül bağlamaya çalışıyorum. dünyayı ele geçirme çalışmalarım tüm hızıyla devam ediyor.

(bkz: arduino)
  • bigbadabum  (21.08.16 21:56:24) 
Önce biraz spor ardından arkadaşlarla takıldım en son eve geldim ve yarın iş olduğunu hatırladım.İsyanım varr ulen..


  • murtiii  (21.08.16 23:03:17) 
Güzel geçti tatildeyiz yeni yerler keşfettik


  • basond  (21.08.16 23:06:14) 
Dün çok güzeldi, bugünse temizlikle geçti ^^


  • BuddyGuy  (21.08.16 23:14:23) 
Berbat başladı gün.ve suan icin biraz düzeldi gibi.


  • vi veri veniversum vivus vici  (22.08.16 01:18:30) 
[]

Twitter uygulamasinda arama kutusu

Twitter kullanmadigimdan bilmiyorum. Arama kutusuna mesela bir harf yaziyoruz ya, orda birtakım kelimeler çıkıyor arama seçeneği olarak. Onlar daha önce aranmış olan şeyler mi yoksa popülariteye gore falan mı çıkıyor?




 
populariteye gore.


  • fakyoras  (21.08.16 14:49:05) 
Ama çıkan hesapları falan demiyorum, kelimelerden bahsediyorum. Yine de mi öyle?


  • yuvarlanantencereninkapagi  (21.08.16 14:51:45) 
Yine öyle.


  • orta buyuklukte bir ulkenin krali  (21.08.16 14:54:15) 
[]

Eve kapanilip shotlanacak fantastik film serileri

Yüzüklerin efendisi vs bilindik şeyler izlendi. Böyle kaliteli yapımlar var mı onerebileceginiz, sıkıcı olmayan, bu sıcaklarda öldürmeyecek?




 
Fantastik bulmak zor o kadar. Japon yakınlarına bakacaksın arayış içindeysen.
Pusher serisi var normal ama güzel hannibal oynuyor zaten

  • hasmetizm 2046  (21.08.16 11:22:08) 
www.imdb.com
www.imdb.com
www.imdb.com
www.imdb.com

pek bilinmedik değiller ama idare et artık. emeğe saygı.
  • Apocalypse  (21.08.16 11:27:52) 
The Science of Sleep (2006)
The Witches of Eastwick (1987)
Merlin (TV Mini-Series 1998)
Hocus Pocus (1993)
  • RedGoldGreen  (21.08.16 13:49:01) 
[]

14.4 shot aromatize şarap bazlı içki

Tekelde gördüm. Nedir bu




 
vodka viski falan da var mı içinde?


  • ganjah  (20.08.16 22:37:11) 
Asıl olarak beyaz şarap var sanirim. Viski aroma vericisi vs boyle şeyler var bir de.


  • yuvarlanantencereninkapagi  (20.08.16 22:46:41) 
birini içtim acayip şekerliydi. şekerden kusacaktım.
sıcağın alnında içtiğimden mi bilmem çarpmıştı da.
bi ara bizim burdaki tekelde alıcısı çoktu.
  • ganjah  (20.08.16 22:51:07) 
Evet çok şekerli. Ama çarpıyor.


  • yuvarlanantencereninkapagi  (20.08.16 22:56:34) 
[]

izmir' de yapmayı çok sevdiğiniz seyler

nelerdir?




 
Midye bira.


  • bigbadabum  (20.08.16 12:53:29) 
alırım kitabımı, sevdiğim bikaç kahveci var (örneğin two cups) oraya gidip otururum.

karşıyaka'dan bostanlı'ya yürürüm.

sevdiğim bikaç kafe var oraya giderim. (cafe ponte, faktori, 13m2 vs)

genelde evden çıkıp kafelere gidiyomuşum onu fark ettim. izmir'de çok fazla ekşın yok napayım :d
  • nice tnetennba  (20.08.16 13:07:58) 
Ben üniversite zamanında fuara gider o çimliklerde uyurdum :D evin yok mu diyeceksin vardı ama orda dinlenmek cok baskaydı. Hala öyle mi bilmiyorum. Yani o sessizlikte kitap dergi vb seyler okur dinlenirdim.


  • fıytfıyt  (20.08.16 13:16:25) 
Deniz kenarı yuruyus sonra da kokoreç bira.. lamb of god konseri vardı da biz mi gitmedik muah koyum..


  • redeath  (20.08.16 13:50:38) 
yeni doğan'da kokoreç yedikten sonra şehitlerin sonundan, kilisenin sokağından alsancak iskeleye doğru yürürken soldaki balık pişiricisinde (adı alsancak balık) iki duble bir şey atmak. ve oradaki harika mezelerden yemek. o arada yakın'dan aldığım kitaplara göz gezdirmek de bonusu.

çok özledim. çok özledim.
  • mermize  (20.08.16 13:56:23) 
[]

İnsanlardan ve ilişkilerden korkuyorum

Özellikle son 2- 3 yıldır cevremde kimse kalmadı. Son birkaç aydır da ailemle ciddi problemler yasiyorum. Çok sevdiğim bir arkadasim, iyi bir arkadasimdi artık pek bir ilisigimiz yok, dedi ki " kendim için de söylüyorum, insanları kendinden uzaklaştırmakta ustasin.' ama ben naptigimi anlamıyorum. Kendime bakıyorum bir şey bulamıyorum. Kendimi kesicem ciddiyim. Çok çaresiz hissediyorum kendimi kimi zaman. Bir ara psikologa gitmiştim " çok doğru bir insansin ve bu seni hasta ediyor' demişti. Böyle bir şey olabilir mi, acaba insanlardan çok mu şey ya da ' incelik' bekliyorum?

Yasamak bir zamanlar keyifliymiş. O kadar gulerdim ki genç yaşımda gülme cizgilerim olusmustu. hayat hep daha bok oluyor. Gecen yıl da vardi bu sorunlar ama daha az ve kolaydı, daha az ciddiydi. Şimdi cehennemin dibinde gibiyim.


 
psikoloğun dediğinin tercümesi "git hata yap sana suçlu hissetttirecek bir şeyler yaşa pişman ol ne yaptım ben böyle bunu nasıl yaparım dedirtcek şeyler söyle yap, yani kirlen yanlış ol" demiş.


  • dafaisss  (20.08.16 02:36:37) 
Psikoloğunuzun çok doğrudan kastı ne?


  • anumegha  (20.08.16 02:41:06) 
psikologunuzun dedigi seye yorum yapamayacagim ama etrafinizda hic kimse kalmadiysa, ailenizle de sorunlar yasiyorsaniz mutlaka sizin de hatalariniz vardir. boyle iliskilerde tek taraf kusurlu olmuyor zira. once kendinizi gozden gecirin, duzeltmeye calisin. zor bir donemden geciyorsaniz bu da sizi etkiliyordur ama unutmayin; bir sekilde geciyor o gunler. ilerde gulup geciyorsunuz sadece.

tum bunlara ragmen hala sorunlar varsa o zaman yanlis bir cevredesiniz demektir.
  • fraise  (20.08.16 03:16:10) 
Bu dark side a geçmektir. insan ilişkileri kurmak ve bunları sürdürmek zorunda değilsin. kendisi kesme düşüncesini tekrar gözden geçir, büyük ihtimalle çözüm bu değil. Doğru olmak, onurlu olmak bunlar bizim coğrafyada pek kıymeti bilinen şeyler değildir. yalnız. dimdik. onurlu. kimseye minnet etmeden. yalnız kalmak dünyanın en keyifli şeyidir. sadece bi dene.


  • karlmarx  (20.08.16 03:26:41) 
tek başına olmak kötü değil, hatanın sende olduğunu düşünmüyorsan da bu şekilde devam edebilirsin. insanların sana kattığından çok daha fazlasını tek başınalıkta bulmak mümkün, fakat ailenle aranı bozmaman ve onların da senin hakkındaki düşüncelerine başvurman iyi olur. sonuçta, normal şartlarda onlar kadar güvenebildiğin, seni onlar kadar seven insanlar bulunmuyor.


  • vacigok  (20.08.16 09:12:10) 
[]

' Annelik duygusu'

Neden herkes surekli bu duyguyu yuceltiyor da hiç kimse bir yerde de çok aşağılık bir duygu olduğundan söz etmiyor? Surekli birine bağımlı olmak; birilerinin, bir şeylerin surekli yumuşak karnın olması vs şeyler sebebiyle.




 
Lince gelecekseniz değil mi? Burda sadece bir önermeden söz ediliyor. Annelere kotu bir şey söylemedim.


  • yuvarlanantencereninkapagi  (19.08.16 23:53:13) 
Feminist misin bacım sen. :D

Annelik kötülenecek bir durum değil, annesiz doğan yok çünkü.
  • pomknos  (19.08.16 23:56:51) 
e yüce de ondan. ne diye lince gelelim?


  • mermize  (20.08.16 00:01:00) 
bu kadar yüceltülmesinin nedeni ortadoğu topraklarında kadının annelik harici bir kimlik kazanmasının çok zor olması ve anne olunca kıymete binmesi, kutsallaşması saçma sapan şeyler. Ama aşağılık bir duygu da değil sadece sorumluluğu yüksek ve herkes anne olmamalı


  • limoncello  (20.08.16 00:04:23) 
Progesteron diye bir şey var. :(

Ayrıca anne için evlat tam bir yumuşak karın, belki de en zayıf noktası.
  • Polaroid  (20.08.16 00:04:48) 
limoncello +1

instagram sayfalarina gir bilmemkimin karisi, bilmemkimin annesinden oteye gidemiyor kadinlarin kendini tanimlamasi, toplum ve devlet de bunun icin elinden geleni yapiyor, devlet 'erki' tepeden tirnaga kadini sadece anne olarak gormek istiyor, kadin ve aileden sorumlu bakanlik gitti yerine aile ve sosyal politikalar bakanligi geldi, anne olmayan kadin yarim kadin eksik kadin benzetmelerini surekli duyuyoruz zaten.
ancak annelik duygusu asagilik bir duygu da degil. isteyen olur isteyen olmaz, bu kadar basit, olani da olmayani da abartmamak lazim, herkes istedigi gibi yasasin.
  • kassiopeia  (20.08.16 00:16:41) 
limoncello +1
kassiopeia +1

anneliğin yüceltilecek bir tarafı yok. herkes bir şekilde doğuruyor ve iyi kötü büyütüyor çocuğunu. aynı şekilde bunun aşağılanacak bir tarafı da yok.

ben de en çok anneliğin bir içgüdüymüş gibi kaktırılmasına ifrit oluyorum. yıllarca içgüdü yalnızca hayvanlara has bir özelliktir dedik dedik dinletemedik, dilimizde tüy bitti. "kadınlar default olarak annelik içgüdüsü ile dünyaya gelir", bu kadar aptalca bir şey olabilir mi ya? misal ben çocuklardan nefret ediyorum ve onları ayak bağı olarak görüyorum. bu durumda anneliğe hala içgüdü diyebilir miyiz? tabii ki hayır.

her kadın doğurmak istemez. her kadın vücudu deforme olsun istemez. her kadın bebeklerin uğruna ölünesi çok şeker yaratıklar olduğunu düşünmez. inanmayacaksınız ama kadınların hayatta bazen çocuk doğurmak haricinde planları da olabiliyor. lakin bunu idrak edebilmek için bu coğrafyanın en azından bi' 200 yıla daha ihtiyacı var.

bir de şöyle bir konuya değinmek istiyorum. ben iş yerlerinde bu annelere yapılan pozitif ayrımcılığa çok kılım. sırf anneler diye her şeye hakları var bunların. sırf anneler diye çalışma saatlerini istedikleri gibi ayarlattırırlar (küçük bebeği olanları bu söylediğimin dışında tutuyorum ama iş yerimde 10-15 yaşında çocuğu olan kadınlar bile kafasına göre ayarlattırıyor çalışma saatlerini), kafalarına eser günlerce iş yerine uğramazlar (evet, kamuda çalışıyorum ve günlerini tamamen raporla geçiren kişiler hep bu kadınlar), herkese atar gider yaparlar, herkes onların her dediğini alttan alsın isterler, siz biraz laf edince de "ANNEYİM BEHHNN!!1!" diye üste çıkıp acıtasyon yaparlar. bayağı doluyum ben bu konuda anlayacağınız. şimdi eminim benim bu cevabımın altına "cnms çocuğun olmuyor diye kıskanıyorsun glba ;)))" falan yazan birileri çıkacaktır o yüzden peşinen söyleyeyim: vücudumda kalıcı deformasyon meraklısı değilim, günlerce uykusuz kalma meraklısı da değilim, en güzel yıllarım kusmuk ve kaka temizleyerek geçsin de istemiyorum. işten eve gelince sessiz ve huzurlu bir ortam istiyorum. her istediğimi her istediğim anda rahatla yapabilmek istiyorum. o yüzden sakın zahmet etmeyin.
  • köstebek kurabiye  (20.08.16 00:40:38 ~ 00:46:17) 
@at girsin sozlugunuze

içgüdü kavramının tanımı: www.tdk.gov.tr

bir hissin içgüdü olarak algılanabilmesi için o duygunun türün tüm üyelerinde olması gerekir. annelik böyle değil. annelikten hoşlanmayan bir tane bile kadın olsun biz artık buna içgüdü diyemeyiz.
  • köstebek kurabiye  (20.08.16 00:54:21 ~ 00:55:58) 
@at girsin sozluğune

Siz burada felsefe kasıyorsunuz ben ise gerçekleri konuşuyorum. Bilimsel olarak ele aldığımızda annelik bir içgüdü değildir. Bu bütün kaynaklarda böyle geçer, biraz araştırırsanız görürsünüz. Ama "ben böyle düşünüyorum", "bence şöyledir" diyorsanız buyurun öyle düşünmeye devam edin.

Bu linki şuraya bırakıyorum, vaktiniz olursa göz atarsınız: www.e-psikiyatri.com

Özetle şunu diyor: Annelik bir içgüdü değildir, dürtüdür. Eğer annelik içgüdü olsaydı tüm kadınlar düşünmeden etmeden bilinçsizce doğururdu. Tıpkı bir örümceğin ağ örmesi ya da kuşların göç etmesi gibi. Lakin doğurmamayı seçen pek çok kadın var. Çünkü böyle bir dürtüye sahip değiller.


Edit: @margi kleinjan, hayır Marmara Üniversitesi'de Levent Hoca'dan almıştık psikoloji derslerini. Bu konu hakkında sınıfta uzun uzun tartışırdık, bize anneliğin neden içgüdü olarak değerlendirilemeyeceğini anlatırdı her seferinde.

Edit 2: @hayat aklini konusacak bir filozof uret, linki beğenmediyseniz kendiniz araştırabilirsiniz (ki bu aramalarda çıkan ilk linkti, o an hızlaca bunu ekledim). Bu konu hakkında yüzlerce makale var ama sonunda herkes neye inanmak isterse ona inanıyor, o yüzden kendimi sizin için yoramayacağım, kusura bakmayın.
  • köstebek kurabiye  (20.08.16 01:05:17 ~ 13:11:09) 
@köstebek: Hacettepe Psikolojiden Giray Hoca'nın dersini mi aldın sen? Anne olmadan bebeklerden korkardım bi de çok can sıkıcı gelirlerdi. Ama konuşmaya başladıkları dönemi severdim. Şimdi bebek görünce gülümsüyorum.
yumuşak karın meselesi herkes için geçerli değil diye düşünüyorum. Anne olup da ihmal istismar edeni var bir uçta. Bir de o sana bağımlı daha çok. Tabi zaman içinde mobilite kazandıkça bağlı olması tercih sebebi. Velhasıl bende 20'lerimin başında anne olmayı düşünmüyor/ 4 tane yeğenim var genetik materyal aktarıldı check diyordum fakat Pcos'lu olduğumu öğrenip kolay hamile kalamayacağımı anladığım 30larımda anne olma özlemi duydum. Bu da tamamen bundan mahrum kalacağım düşüncesiydi hatta hamile kaldığımı gerçekten anlayınca içten içe de gururlandım. bu da alttan alta verilen "yetersizlik" imalarına karşıydı.
Şu anda da anneliğin o ağlak hallerine -lohusalık dönemim hariç- epey uzağım, zira bunları bakıma yardım eden anneme bıraktım. Bugün düşmüş-yürüme çağında düşer- annem kendini helak etti ben o kadar üzülmedim. Doktora gittik yine içim rahat etsin diye ama çaresiz hissetmedim. Daha feci birşey olsa hissedeceğim. Bu dünyanın en beter hissi evet. Hatta bununla ilgili babam şunu paylaştı. küçük abim çocukken dere kenarından düşüyor. Bi yerlerini kırıyor. Babam çok üzülüyor, sinirleniyor- ona beddua ettim, sende evladından böyle birşey çek diye- diyor. Adam zaten hiç çocuk falan istemiyormuş zaten.
  • margi kleinjan  (20.08.16 01:44:00) 
Annelik duygusu nasil asagilik olabilir yahu? Bu sekilde ifade etmek dahi korkunc. Annelik duygusu kutsaldir. Hayatlarinin sonuna kadar kendilerini evlatlarina adayan insanlarin bu duygusunun yuceltilmesini, kendi capinizda farkli psikolojik cikarimlar yaparak asagilmak, marjinal gorunmek adina yapilan bir sacmaliktan ibaret. Annelerinize yazik ediyorsunuz.


  • kareem said  (20.08.16 02:18:56) 
Annelik duygusuni "asagilik" olarak tanimlamaktansa "kutsal" olarak tanimlamak daha normal. Bilimsel oldugu iddia edilen bir tartisma donmus, o asagilik annelik duygusu olmasa insanoglu bu doneme hayatta gelemezdi. Bir kere cok gec gelisiliyor be olgunluganulasiliyor. En az 3 yasina kadar bagimli bir canli vahsi dogada ancak annesi sayesinde tutunabilir. 2-3 kedi sahiplendirince, sokakta kopege mama su verince kutsal oluyor da bir canliya en basindan itibaren bakinca mi kutsal olmuyor?


  • la noix  (20.08.16 06:55:59) 
pomknos +1
Annelik duygusu sizin icin bir sey ifade etmek sorunda degil de asagilik bir sey oldugunu dusunmek biraz ergen kafasi gibi bir sey oluyor.

Kutsallastirmak zorunda degilsiniz. Cocuk sahibi olmak istemiyorsaniz anneligi olaganustu hos bir sey olarak tanimlanazsiniz zaten.
Ama annelik oylesine bir davranis degildir. Muazzam bir sistemdir.

la noix'e kelimesi kelimesina +1 diyorum.
  • stavro  (20.08.16 11:11:50) 
Öncelikle anne vaya değil , bir insana, hayvana, doğaya vs. karşı hissedilen sevgi duyguysunun aşağılık diye nitelendirilmesi mümkün değil. Çünkü sevgi olumlu bir duygudur. Sonuçları itibarıyla da olumludur. Harekete geçirdiği hormonlar vs.

Sürekli birine bağımlı olmak annenin suçu değil. İlk dönemler sorumluluğu, sonrasında değil. Sonrasında da bağımlıysan annenin ve senin ortak hatanız, anladınız hala yapıyorsanız ortak yanlışınız.

Yumuşak karın evlattır+1 Güncel olması nedeniyle 17 ağustostan örnek vereyim. Deprem sırasında çocuklarının üzerine kapanan, orasını burasını kıran veya ölen kaç ebeveyn var, ebeveynin üzerine kapanıp onların hayatını kurtarmak için kendi hayatını riske atan kaç çocuk var bakabilirsiniz. Ben böyle iki anne örneğini tanıyorum. Biri öldü biri yaşıyor.
Ayrıca;
psikiyatri.com'daki yazının bilimsel hiç bir yanı yok. Tamamen saçmalamış. Çünkü beyine bakmamış, beynin çalışma şeklinden bi haber. Saksı zannetmiş olabilir ama beyin saksı değil.
Hekim arkadaşlar dururken bana düşmez ama öğrenme süreciyle ilgili, çocuk gelişimiyle ilgili yaptığım araştırmalarda öğrendiklerimi yazayım, yanlışım olursa düzeltirler nasılsa.
Doğum anında bomboş bir beyinle doğuyoruz. Pelte gibi oluşumuz ondan. Doğum sonrası uyaranlar geldikçe snaps atmaya başlıyoruz ve ilk iki yıl en önemli uyaranımız annemiz. baba değil, başka bişey değil, annemiz. annelerin yüz tanıma sistemleri babalara oranla çok gelişmiştir. anne bebeğn sıkıntısını anlayabilsin diye. sonrasında "bazı" babaların da kabusu oluyor bu yönümüz. ince detaylar, mimikler bize bişeyler anlatıyor çünkü. bıdı bıdı yapmaya başlladı diyorsunuz ama o bıdı bıdı boş yere değil çoğunluk. neyse konu dağılmasın şimdi.
sonracıma efm, ergenlik çağında bizim insan olma farkımız olan ön lob başlıyor çalışmaya. artık dürtülerimize söz geçirebiliyoruz mesela. yani beklenen olması gereken bu. kadınlarda 20-30 arası erkeklerde daha uzun 40 belki ilerisi. bunun sonucu anne olmak istemiyorum diyebiliyoruz ya da çocuk doğdu ama bakamıyacağım, sosyal baskılara katlanmam, param yetmez vs vs. diyebiliyoruz. bunlar anck ve ancak üst beynin alabileceği kararlar arkadaşlar.
o bu gazetenin yazılarına prim vermek yerine ne güzel makaleler var iki üç tık uzağınızda. Ne kadar şanslı olduğunuz bir bilseniz, keşke daha geç doğsaydım diyorum zaman zaman. marmara'daki hocalarınıza selamlar, hala savlarının arkasındalarsa kaynak versinler biz de yararlanalım.
  • hayat aklini konusacak bir filozof uret  (20.08.16 12:59:47) 
annelik gibi kutsal ve yaratıcı bir şeyi değeraltı olarak görmek, birkaç zamandır var. bu bir trend. tamamen bireyci-olmaya-çalışmak düsturu ön planda. tabii ki yaşla da alakası var. 33-34 yaşından sonra fikirler değişecektir. kimseyi yargılamıyorum anne olmayı istemiyor diye. ama bunu, yani anneliği değersizleştirmeye çalışanların da bir bir stereotip olduğunu biliyorum. sen de biliyorsun kimler onlar. 'onlardansam, onların fikirlerini savunmalıyım' gibi bir durum söz konusu. tabii ki bu fikirlerim bağlayıcı hiçbir özelliği yok, farkındayım. sadece ben böyle görüyorum. olayın doğurup doğuramamayla alakası yok, sadece tercih. ama o güruhtan olduğun için öyle yapmak zorunda hissediyorsun. bu arada evet, doğuran/yaratan kadına daha farklı bir gözle bakıyorum. bu da benim içgüdüm. ayrı bir noktaya taşınıyor o zaman kadın gözümde.

kısaca anneliği değersizleştirmenin yaşla bir korelasyonu olduğunu düşünüyorum. büyüdükçe bu fikirden sıyrılma durumu söz konusu olacaktır. 16 yaşıma sosyalistken, 31'imde kapitalistin önde bayrak sallayanı olarak bu yorumu yapıyorum.
  • mermize  (20.08.16 13:33:24 ~ 13:34:46) 
'annelerin yüz tanıma sistemleri babalara oranla çok gelişmiştir. anne bebeğn sıkıntısını anlayabilsin diye.'

bunun bilimsel bir aciklamasi olduguna inanmiyorum acikcasi, gercekten hissettiklerini paylasan samimi annelerle konusursaniz kimse vay cocugum dogdu ne oldugunu hop diye anladim demiyor, kaldi ki ayni annenin buyuttugu bebeklerin tepkileri bile birbirinden cok farkli oluyor. anneler bu tepkileri 'ogrenmek zorunda' kaliyorlar. zira sabahtan aksama kadar tamamen size bagimli biriyle birlikte oldugunuzda elbetteki her hareketinin ne demek oldugunu ogrenirsiniz. bir bebegi annesinden alip tamamen babasinin bakimina verdiginizde de baba ayni seyleri ogreniyor bu kadar basit. kimse anasinin karnindan bebeklerin sikintisini anlayarak dogmuyor yani, ogreniyor zamanla.
  • kassiopeia  (20.08.16 16:45:56) 
@kasiiopeia,
yukarıda yazdığım bilgilerin araştırma sürecinde öğrendiklerim olduğunu özellikle belirttim. kendi yargılarım değil onlar, bilim öyle diyor. bilim dememiş olsaydı, benim gözlemim olmuş olsaydı "ben şunu şunu deneyimledim" derdim.

bebek doğunca hop anladım diyor denmiyor orada. sistem daha gelişmiştir demek doğar doğmaz her şeyini anlayacak donanımda olmak demek değildir.
annelerle konuşumak önerin için; en az 15 bebeğin doğumu ve en azından ilk haftalarında yanlarında olduğumu, ve dahi üç çocuk doğurduğumu bilmek senin için yeterli deneyim sayılır mı bilmiyorum.
Her çocuk farklıdır evet ama aynı zamanda her bebek limon yaladığında aynı tepkiyi verir, kakasını yaparken aynı yüz ifadesi olur, uykusu geldiğinde aynı şekilde mızırdanır, şaşırdığında hepsi kaşlarını kaldırıp gözlerini büyütür, korktuğunda yüzü dalgalanır... orada sözü edilen tanıma bebek kendini ifade edemezken yani beyin daha nasıl çalışacağını öğrenmemişken olan durumlar için. Ayrıca babalar yapamaz diyen yok, elbette yaparlar. Dikkat dersen babalarda yok denmiyor, babalara oranla diyor.

Bilgiyi aldığım kaynak şu an aklımda değil, bulabilirsem editleyeceğim.
  • hayat aklini konusacak bir filozof uret  (20.08.16 17:49:47) 
[]

Bir ampul faturaya ne kadara yansir

Balkonu los bir şekilde aydınlatan sarı bir ampul yaklaşık 1 ay boyunca açık kalmış. Faturaya ortalama ne kadar yansır?




 
3


  • mr.goodcat  (17.08.16 19:54:57) 
Ampulun harcadığı güç önemli bu konuda, üzerinde yazıyorsa hesaplarız.


  • bobinhoo  (17.08.16 19:55:02) 
Harcadığı gücü bilmiyorum maalesef. Ama dediğim gibi pek aydinlatmiyordu


  • yuvarlanantencereninkapagi  (17.08.16 19:55:49) 
Afaki konusuyorum. Ampul 80 watt olsa, elektrigin kilowatt'i 50 kurus olsa.( gecen sene 40 kurusmus) saatte 80 watt × 24. Yaklasik 2000 watt = 2 kw × 30 = 60 kw × 50 kurus = 30 tl yaklasik


  • trejemu  (17.08.16 19:56:19) 
[]

Eskişehir sazova

19.00 da kapanıyor yazıyor ama akşam saatlerinde mi gitmek güzel olur sabah mi?




 
7de kapanıyor mu :/ allah allah. Daha geç saatte gitmiştim ama. Bence gör görüyorken gitmek daha iyi.


  • glamdr1ng  (16.08.16 12:11:36) 
evet bende birkaç yıl önce akşam geç saatlerde gidiyordum, 7'de kapanması çok saçma çünkü en güzel gece oluyor rengarenk ışıl ışıl. iletişim numarası varsa arayıp teyit edin belki sadece bir bölümü kapanıyordur o saate.


  • tolga asp  (16.08.16 12:20:17) 
[]

Eskişehirde cantalarimizi birakabilecegimiz bir yer

Var mı? Günübirlik gezicez çantaları tasimayalim dedik.




 
tren garında otomatik sistem var, hem merkezde tren garı, en iyisi bu.

edit: tren garı'nın hemen ardındaki girişti, girmeden. sordunuz mu gösterirler zaten.
  • Apocalypse  (15.08.16 16:27:07 ~ 16:32:52) 
Gittiğiniz her yerde tren garında kilitli locker dolaplar olur.


  • Adramelekhh  (15.08.16 16:37:20) 
Tren gari
Ben çok kullandım.

  • balik kraker  (15.08.16 16:47:23) 
[]

' yasamak' konusunda başarısız oldum

Sevdiğim butun insanları kaybettim. Kaybetmeye devam ediyorum. Nedenini anlayamiyorum. bu kadar kötü olamam. Kimseyi elimde tutamadım. Sebepler arıyorum geriye sadece ' ben' kalıyorum. Eskiden kendimi çok seviyordum. Artık kendim için büyük bir lanet olduğumu dusunuyorum. Bir şekilde ölmeyi diliyorum, en samimi halimle.

Nasıl yaşanır?


 
her dibe vurusun bir yukselisi var. bir psikologtan yardim al oncelikle.


  • la traviata  (13.08.16 15:28:52) 
Yaşama sevincini birilerinin varlığına bağlarsan onlar gidince yaşama sevincin de ölür. "Yaşamak" dediğin şeye yeniden bak, belki o sandığından başka bir şeydir.


  • harvey  (13.08.16 15:33:04) 
@harvey, yaşamak bu değildir tabii. Bu sadece bir kısmı


  • yuvarlanantencereninkapagi  (13.08.16 15:33:46) 
insanlardan gargamelin şirinlerden bahsettiği gibi bahsetmişsin


  • Batuhanolabilir  (13.08.16 15:41:32) 
onlar seni yitirmiştir belki. niye kendini suçluyosun?


  • kupigometa  (13.08.16 15:50:56) 
Eğer hiç kimse yoksa etrafında, hiçbir engelin ve bağın da yok demektir. Kenarda bir parça paran varsa tatile çık, güzel yerlerde yürü-dolaş. Workaway.info gibi bir siteden bogaz tokluğuna iş bul yurtdışında güzel bir tecrüben olsun, ne bileyim, çık gez dolaş işte. İnsan kendiyle güzel bir ortamda olunca, sorumluluklar gırtlağından sıkmadığı zaman mutlu oluyor genelde. Bağımsızlığın tadını çıkart.
Bağlar/ilişkiler/sorumluluklar insanı gırtlaklarken nasıl her daim mutlu olunur o konuda ne yazık ki henüz fikir sahibi olamadım.

  • Sulfoxaflor  (13.08.16 16:32:41) 
başınıza ölüm kadar korkunç ve geri dönüşü olmayan bir karanlık gelmedikçe kaybetmek nedir ki? siz isteseniz kaybettim sandığınız birçok şeyi yeniden bulursunuz eminim. belki hatalarınızdan ders çıkarmanız gerekiyordur, belki kaybettiğiniz her insan hatadır. bunun kararını siz vereceksiniz, kendinizden nasıl memnunsanız; başınızı yastığa koyduğunuzda nasıl rahat ediyorsanız yaşamınızı bunlara göre şekillendireceksiniz.


  • evde liyakat kalmamis  (13.08.16 16:35:27) 
[]

Birtakım sorular

Var olanla mutlu olmak zavallilik mıdır?

Uyum sağlamak özünde kötü müdür insanın kendisi için? şahsım adına ben çok fazla uyum sagliyorum, sonra başka şeylere; başka her şeye yabancılasiyorum. Bu yüzden uyumun bir noktada kötü olduğunu dusunuyorum.


 
var olanla mutlu olunmaz, razı olunur diye birşey duymuştum biryerlerde nerede olduğunu anımsamıyorum. onun dışında zaten insan uyum(intibak) sağlayamazsa yaşayamaz, aslında sanırım burada sadece fiziksel bir yaşam betimlenmiyor da, hani evinde bile ailene yabancılaşırsan hayattan tad alamazsın gibi bir çıkarım yapıyor. çok fazla uyum sağlamak kötü değildir herhalde ama eğer bahsini ettiğin şey, aynalama dedikleri içinde bulunduğunuz konumdaki insanlar gibi davranmaksa; bunun sonu biraz karaktersizliğe gidiyor. Ama yine de bu tür dünyevi tanımlar, eğer insan özünde bu şekilde yaşamaktan mutluysa da hiçbir önem arzetmez bence. aşk gibi; onursuz, gurursuz, belki hep ötelenen ama onu öteleyene delice bağlı olan bir ruh hastasıysanız, mutlusunuzdur ve buna değer. onur ve gurur başkalarının olsun, insan mutlu olmak için yaşar zaten.

tabi bir de mutlumuyum acaba diye düşünüyorsanız mutlu değilsinizdir diyenler var ki, akıl bulandıran. işte ben o akıl bulanmadan buradan çekip giderim.
  • mete kudur  (13.08.16 14:49:52) 
1-Hayır.
2-Neye uyum sağladığına göre değişir.

Var olanla mutlu olmaya çalışmak akıllılık, her durumda mutlu olmak aptallıktır. Uyumun iyiliği ya da kötülüğü uyum sağladığın şeyle ilgili. Her şeye kolayca uyum sağlayabilmek bana biraz gerçek dışı ve yavşakça geliyor. Herkesin eğreti durduğu bir pozisyon olmalı gibi.
  • harvey  (13.08.16 15:08:35) 
Burda aslında her şeye uyum sağlamayı kastetmemistim. Uyum sağladığım bir şeye çok uyum sagliyorum. Hatta aksine uyum problemim var. Bu yüzden yasayamadigimi dusunuyorum.


  • yuvarlanantencereninkapagi  (13.08.16 15:21:41) 
Duygularla ilgili bir problemin olabilir mi? Uyum sağlamak değil de fazlaca bağlanıyor ve bu sebeple diğer şeyleri reddediyorsun belki de. Bu da sana zarar veriyor, böyle mi?


  • harvey  (13.08.16 15:28:37) 
Olabilir


  • yuvarlanantencereninkapagi  (13.08.16 15:31:24) 
[]

hangi noktada harekete geciyoruz

yapmak istediğim bir sürü sey var. AMA YILLARDIR VAR. bıktım bunlardan adeta. evet yap-a-mamış olmam tamamen ben kaynaklı değildi, şartlar vs. ama benimle aynı ' imkansızlıklara' , zorluklara sahip kişiler istediklerimi yapabiliyor. ben neden istemekle kalıyorum. bir şeyleri zorlamıyorum, uğrasmıyorum. yakında istemekten de vazgecicem sanırım. cidden artık kendimi kapatıp uzaya falan fırlatmak istiyorum. hayatta cok ' başarısız' olmuşum gibi hissediyorum. daha önceki duyurularımda da bahsetmiştim ' geride bırakılan ve atlatamayan, bitiremeyen' oldugumdan.
bazen istediğim herhangi bir şey için ' hiç düşünme hadi yap, bak bunu yaparsan devamı gelicek' diyorum. onu da yapmıyorum, yapamıyorum. üzerime bir lanet gibi yapıştı bu.
bu genel başarısızlığımı kabul etmek üzereyim. ondan sonra da iğrenc, olmaktan hep korktugum insanlardan olucam.
bu düşünceye beynim dayanamıyor artık.
evet soru bunun neresinde. hiç inanmasam da bir öneriniz var mı?

 
Öncelikle kendini kamçılamaktan vazgeç. Kendine sürekli hadi bir şeyler yap dersen beynin bir süre sonra lan bi yürü git, yapmıyorum istediğin hiçbir şeyi der. Bazen birilerinin dediği ters bir laf bile seni harekete geçirir. Ben bir kere lisede matematikten düşük almıştım, Türkçe hocam kendine yakışanı yap demişti, 12. sınıfta hayatımdaki en uzun matematik sınavından 100 almıştım. Biraz da kendini kanıtlama isteğin olsun. Bunlar yapıyorsa ben de yaparım demen lazım. Denemekten korkma yeter.


  • dissendium  (13.08.16 00:52:35 ~ 00:53:48) 
Hayatta da cümlelerd olduğu gibi boşluklar var. Boşluksuzcümleleriokumasıkolaydeğil. Boşluklara üzülmeden son cümleye noktayı koyduğun yerden harekete geçebilirsin.


  • bigbadabum  (13.08.16 09:52:32) 
istediğin şeyleri yazdın mı yoksa hepsi kafanda ara ara düşündüğün şeyler mi? yazmak önemli bir aşama. yazmadıysan önce bi kağıda hepsini sırala.
(hepsini yazarsam iyice şevkim kırılır deme hepsini yaz.)

sonra ister sık görebileceğin bir yere as ister bi kitabın arasına koy kaldır. 1. si daha iyi oluyor tabii ama 2. de çalışıyor. yazmak o kadar büyük fark yaratıyor ki böyle yaptığım bir listeyi (1.5 sayfa dolusu madde var) o sıra okuduğum kitabın arasına koymuşum, tam beş yıl sonra buldum, listedeki hemen herşeyi yapmıştım, yapmadığım bir iki madde vardı onları da vazgeçtiğim/ gerek görmediğim için yapmamıştım. listeyi bulup okuyunca liste yapmanın önemini anladım. ondan sora hep liste yöntemiyle ilerledim. yazdım yaptıkça büyük bir zevkle yanına yapıldı işareti koydum. işareti koymak o şeyi yapmış olmaktan bile zevkli.

eskiden dikkat edeceğin şey listendekilerin yapılabilir olması diyordum şimdi onu bile demiyorum. zira bilimin, teknolojinin geldiği nokta bizi "imkansız diye bişey yok" düşüncesine alıştırmaya başladı. mesela ben listeme 10 yıl sonra bu günü tekrar yaşamak istiyorum diye abuk bişey bile yazabilirim artık. çünkü -10 yıla varmaz belki de- bunu yapabileceğiz.

13 yaşımdayken kırmızı üstü açık bir ford capri geçmişti evimizin önünden. yanımdaki arkadaşıma dönüp " benim asla böyle bir arabam olmayacak" demiştim. iddaya giriştik. ben kazandım.
23 yaşımda yapmak istediğim şeyleri yazdığım kağıdın mali tablosu üstü açık kırmızı spor araba kadar vardır.
sonrasında da kırmızı üstü açık spor araba parası kazandım. almadım. almayı düşündüm de almadım değil, almak aklımın ucundan bile geçmedi.

belki sen de ben gibi farkına varmadan bilinç altına yapamam mesajı kodladın ondan yapamıyorsun. önce mesajı düzelt, yapacağım de.
bak, soruda bile "hiç inanmasam da önerileriniz var mı" diyorsun. önce inanmalısın. yoksa yapamazsın. benim gibi 40 yıl sonra kırmızı ford caprilerin resimlerine bakar bakar iç çekersin.
  • hayat aklini konusacak bir filozof uret  (13.08.16 10:06:03 ~ 10:14:00) 
[]

buna benzer diziler

game of thrones, vikings. var mı? ama kaliteli yapımlar. vikings' e daha yeni basladım bitiyor. korkuyorum bu sıcak yaz günlerinde bileklerimi kesmeden duramayacağım diye.




 
the tudors var sanırım.


  • pomknos  (13.08.16 00:27:17) 
rome


  • ykyt  (13.08.16 00:29:07) 
onedio.com

penny dreadful'u izledim, çok beğendim.
  • şubatsonrası  (13.08.16 00:29:52) 
rome
the tudors
spartacus
  • montauq  (13.08.16 02:50:53) 
Kesinlikle spartacus ama +18 dir


  • basond  (13.08.16 05:56:21) 
[]

Başkası adına utanilan anlar

yaşayıp da unutamadiginiz, boyle ' en' leriniz var mı?

Lisede sınıf arkadasim ece ingilizce bir metin okuyordu. Metinde michael schumacher' in ismi geciyordu. ' şukumeykır' demişti. Dusundukce tüylerim diken diken oluyor fjfkfjfkfk.


 
Editleyeyim. Hemen linç etmeyin, tabii ki bilmiyor olabilir. Sadece, ben utanmıştım, bu.


  • yuvarlanantencereninkapagi  (12.08.16 22:21:11 ~ 22:23:42) 
Ahanda ortak bir ortak noktamız daha; ben de Ece adına çok utandım, senin gibi birisiyle liseyi okumak zorunda kalmış. Hayat işte...


  • mete kudur  (12.08.16 22:28:14) 
the office izlerken her bölümde görebilirsin bu hissi.


  • kimlanbu  (12.08.16 22:28:18) 
Üniversitenin ilk yılında hazırlık okurken bir tane arkadaş, fıstık gibi bir kıza tanışabilir miyiz demişti, kız da hayır demişti ve arkadaş yanımıza geri dönmüştü. Nedense kızın tepkisine çok gülmüştüm. Çocuk adına da utanmıştım çünkü kıza resmen 0.5 uç var mı tarzında sormuştu.

İlkokulda da gür kaşlı bir arkadaşım, kaşının bir kısmını düzeltmek isterken tamamını kesmişti, sonra ikisi de eşit olsun bari diyerek diğerini de kesmişti. Çocuk bir ay falan kaşsız gezdi. Kafasına da deli gibi bant takmıştı.
  • dissendium  (12.08.16 22:29:49 ~ 22:30:06) 
komik olmayan komedyenleri izlerken yaşadığım utanç en olabilir. kimse de gülmez bu da uzattıkça uzatır en son ayıp olmasın diye güler millet. iyyhh


  • bir yudum  (12.08.16 22:32:44) 
mutercim-tercumanlik 1. sinif, metin analizi dersi vizesi, soru kagitlari dagitilmis ama sinav baslarindaki klasik ugultu hakim.

yanimda dgs'yle gelen ve o sirada 3. sinif ogrencisi olan bir kiz (yani fakulteye gelmeden once iki yillik uygulamali ingilizce-turkce cevirmenlik okuyup bitirmis bir kiz), kulagima egilip "baksana, translator ne demekti?" diye sordu. "ciddi misin? meslegin o senin" dedim. "ne kiziyosun yaa" diye onune dondu. kizmamistim ama cok saskinlikla sormustum. o kiz bir sonraki sene mezun oldu. o gunden beri surekli kendisi adina utaniyorum.
  • hopeless  (12.08.16 22:34:14 ~ 22:47:29) 
yeteneksizsiniz falan izlerken çok oluyor.

www.youtube.com şu mesela :(((( yine kızardım.

lisans boyunca derse katılan 10 kişinin 8i adına da utanmışlığım vardır. birileri konuşurken masanın altına doğru kayıyordum utancımdan.
  • nickimin hakkini veremedim  (12.08.16 22:46:21) 
@nickimin hakkı bu cok fenaymıs fjgdfgjfgk cokktym su an


  • yuvarlanantencereninkapagi  (12.08.16 22:52:47) 
en çok da tv'de malca hareket yapan tipleri görünce utanıyorum.
mesela hande ataizi'nin yüzünde patlayan o tokat, ajdar, alkış almak için zorlayan ve beklentinin altında karşılık bulan az ünlü şarkıcı ya da yarışmacılar, gta hilelerini darbe şifreleri sanan muhabir gibi epic fail yapanlar vs.

yazarken utandım yine.
  • m e b  (12.08.16 22:58:58) 
[]

Trt spor- olimpiyatlar- sifre

Öncelikle dün şöyle bir şey sormuştum www.eksiduyuru.com

Ama şu an şifre falan yok. İzleyebiliyorum kanalı. Acaba sadece olimpiyatlar yayınlanırken mi şifreli oluyor? Ona gore bir çözüm ariycam.


 
benim tv de dahili uydu alıcılı ve biss özelliği yok ama izleyebiliyorum. tv kanal listesinde başka bir trt spor var mı ona bakın. farklı iki frekansı olabilir.


  • lazpalle  (12.08.16 14:04:33) 
[]

Sosyal medyada unvan

Daha mezun bile olmadan birçok arkadaşım sosyal medyada isimlerinin başına dr falan yazıyor. Ki mezun olunmussa bile bu yalnızca mesleki bir unvan. Ne alaka yani. Benim için bu çok korkunç bir hal, asla böyle olmak istemem. Çok mu abartiyorum ve anlam yüklüyorum yoksa gerçekten kotu mü, siz ne dusunuyorsunuz bu konuda?




 
yaptıkları lüzumsuz bir şey ama bunu bu kadar kafaya takıyor olmak da normal değil.


  • nrmnm  (12.08.16 05:18:24) 
Korkunç filan geliyor ama biraz geriye çekilip uzaktan bakınca normal bence. Statüsünü belli etmek istiyor insanlar sonuçta. Yani lüzumsuz değil aslında, gösteriş meraklısı bile olsa çok güzel statü gösterebilen bir şey o.


  • Adramelekhh  (12.08.16 05:41:44 ~ 05:42:16) 
büyük eziklik.


  • nigeo  (12.08.16 06:17:12) 
Abartmiyorsun, doğru dusunuyorsun, seni kutlarım ve gözlerinden öperim.

İnsanların doktor, mühendis
... olunca kendilerini bir şey sanmalari beni deli ediyor, bir de bunu herkesin gözüne sokmaya çalışmaları komik başka birşey değil.
  • Apocalypse  (12.08.16 06:21:18) 
Onu yazınca gördükleri ilgi kadar acınası değil aslında durum. Artık iyilik ve samimiyet önemsiz kaldı, ün, ünvan, makam prim yapıyor. Bizimkiler her zaman tapınmayı ve itaat etmeyi seviyor. Okumak cahilliği almıyor, aptallık baki kalıyor. Sevmiyorum insanları


  • hasmetizm 2046  (12.08.16 06:59:48) 
arkadaşların süper itici insanlarmış.


  • naberabi  (12.08.16 08:06:31) 
asdkljslk benim de en yakın arkadaşım böyle maalesef, aslında iyi de kız ama niye öyle oldu ki anlamadık...


  • piremses  (12.08.16 08:46:07) 
Boş beleş tiplermiş.


  • arnold schwarzeneger  (12.08.16 08:47:42) 
Doktor olsam alnima yazdiririm amk doktor lab boru mu


  • brad pitt  (12.08.16 09:07:37) 
Benim arkadaşlarimin rahat yüzde 60 i böyle. Instagram veya twitterda av. / hakim /savcı yazıyorlar .
Ama avukattan cok hakim savcı etiketini kullanan daha çok. Ya da benim gözüme batiyo bilemiyorum.

  • cabiday  (12.08.16 09:17:36) 
sos medyada kendisinden once meslegini yazanlar(profesyonel amacli kullananlar disinda) cok net soliyorum eziktir, looser dir. kendi kisiliginin onune dr/yazar/yonetmen/gazeteci vs yazan adam "benim karakterim 5 para etmedigi icin kendimi meslegimle tanimliyorum" diyen adamdir


  • rentts  (12.08.16 09:25:30) 
ben statü kaygısı taşıyan insanlar olduklarını düşünüyorum. birde olmayan ünvanını yazanlar oluyor mesela, ilkokul terkten adam boğaziçi yazıyor okuduğu okula. çünkü ünvan diğerlerinin sana olan davranış biçimini fazlasıyla etkiliyor. birileri tarafından değerli görünebilmek için yapıyorlar.


  • for day to break  (12.08.16 09:48:29) 
[]

Trt şifreli yayın

Televizyonda şifreyi nereye girmem gerektiğini bulamıyorum. Televizyon modeli philips 40PFK5500/ 12
:/



 
Ama tv dahili uydu alıcılı


  • yuvarlanantencereninkapagi  (11.08.16 22:09:05) 
[]

Tırnak izi

Bir kadınla kavga ettim. Her yerim tırnak izi dolu şu an. Ne yapmalı bunlara?




 
Sabunlu suyla yıkayın.


  • dissendium  (11.08.16 13:18:11) 
Sonra da kuduz asisi


  • Esinsin  (11.08.16 13:19:24) 
iyi misin?
Sabunlu suyla yıka, kolonya falan topyekün saldır.

  • naberabi  (11.08.16 13:20:09) 
geçmiş olsun reyis. bepanthen sür.


  • seyduna6687  (11.08.16 13:21:50) 
Sürdüm ama umarım iz kalmaz.


  • yuvarlanantencereninkapagi  (11.08.16 13:23:55) 
madecasol merhem kullan


  • aslmtn  (11.08.16 13:24:59) 
eczaneden biokadin al, sabunlu suyla temizledikten sonra bunu sür. izlere kan yürüdüyse (bu da ne biçim tabirse) kabuklanma aşamasında bol bol bepanthene sür, kurumasına izin verme iz kalmasın.


  • evde liyakat kalmamis  (11.08.16 13:32:22) 
iz kalmaması için bepanthen ve silverdin kullanabilirsiniz.


  • avonkatalogu  (11.08.16 15:07:48) 
[]

Kitap okumak

Bize ne katar, bizde neyi geliştirir, neyi değiştirir? Bu ve bunun gibi sorular.

Bu gerçek bir sorudur ve sadece bir sorudur.

edit: rastinon gibi peşin hükümler verilmesin diye ' sadece bir sorudur' diye de eklemiştim halbuki. kitap okuyorum, cok da seviyorum. siz ne düşünüyorsunuz diye merak etmiştim.

 
kitap okuyarak gitmediginiz yerleri gözünüzde canlandirir; yepyeni insanlarla tanisir (kitap karakterleri) ve tecrübe etme imkaniniz olmayan iyi/kötü bircok yasantiyi en yakindan gözlemleme firsati bulursunuz.

nasil ki yeni yasanmisliklar, tanistigimiz insanlar vs ufkumuzu genisletip bizi büyütüyorsa, kitap okuyarak buna katkida bulabilirsiniz.
  • kimse  (11.08.16 11:51:21 ~ 11:56:14) 
ne katar?
kültür katar, bilgi katar, yeni sözcükler, alternatif dünyalar katar. bu örnekler çoğaltılabilir.

neyi geliştirir?
hayalgücümüzü, empati seviyemizi, kattığı şeylerle topyekün bizi.

neyi değiştirir?
bakış açınızı, perspektifinizi. ilintili olarak her şeyi.
  • evde liyakat kalmamis  (11.08.16 11:52:47) 
romanlar insan tanımanı, kişilerin iç dünyasını görmeni hatta empati yeteneğini dahi artırır.
Bilgi içerikli kitaplar adı üstünde farkındalık verir, ufuk katlar.
Okuman, düşünme biçimini o da kişiliğini, hormonlarını, bedenini bile değiştirir.
  • anily  (11.08.16 11:56:38) 
benzer şartlar altında kendini başka birinin yerine koyma güdüsünü besler.

kelimelere, kavramlara ve olaylara başka bir perspektiften bakmanı sağlayarak peşin hükümlü olmamayı öğretir;düşünmeye sevkeder.

okumayan, araştırmayan ve düşünmeyi reddeden bir muhitte yaşıyorsanız, depresyona sürükler ve yalnızlaştırır. aksi durumdaysa, sosyalleşme imkanı yakalatır ve mutluluğun kapılarını açar.

insan ruhunu anlama sanatıdır kısacası. (romanlar için konuştum)
  • lafıolmaz  (11.08.16 11:58:08) 
türkçe kullanımına önemli katkısı var. daha güzel bir dil kullanmayı öğreniyorsun, özellikle yazı diline faydası büyük.

hayal gücünü olumlu etkiler.

günlük yaşamında tesadüf ettiğin tüm duygulara, insanlara, hikayelere kitaplarda yer vardır. onları okumak tanıdık bir tat bırakır. bazen anlayamadığın insanları, anlayamadığın hisleri okuduğun kitaptan anlarsın (mesela 'tespih taneleri' kitabını okuyunca kendimi 1940'larda bir ermeni çocuğu olarak görebildim)

metro, otobüs yolculuklarında zamanın su gibi akmasına neden olur. (dün ayazağa-kartal yolculuğumda 1 buçuk saat nasıl geçti fark etmedim)
  • nathanieltroy  (11.08.16 11:58:17) 
Dil ve hafıza gelişimi gibi bilişsel becerileri olumlu etkiler. Çocuklarda okumanın ilerideki yıllardaki matematik becerilerini etkilediğine dair bulgular var. Şu an makale linki atamıyorum malesef.


  • fotrsapka  (11.08.16 12:01:40) 
Benim beynimde çok hoş bi tat bırakıyor, en çok bunu seviyorum.


  • bigbadabum  (11.08.16 12:11:43) 
Ben noktalı virgül kullanımının mantığını kitap okuyarak çözmüştüm, bana böyle bir faydası olmuştu misal.


  • angelus  (11.08.16 12:14:02) 
keyifli zaman geçirtir.
zekayı perçinler. aklın, bileme taşı kitaplardır.
bir de kendini daha iyi ifade etmeni sağlar.
  • pangea  (11.08.16 12:33:03) 
benim hayatımı monotunluktan kurtarıyor. en sıkıldığım ortamda çıkarıyorum sevdiğim kitabı okumaya başlıyorum. heyecanlandırıyor, meraklandırıyor, eğlenceli lüks bir hayat yaşıyormuşum hissi verdiriyor bana. ayrıca değişik hayatları tanımış oluyorum. değişik, mekanda, zamanda, hallerde insan ilişkilerinin nasıl yürüdüğüne dair bilgiler elde ediyorum.


  • for day to break  (11.08.16 13:27:40) 
benim sosyal medyada, tanımadığım insanlarla muhabbet kurarken oldukça işime yarayan bir şey. milet belki dalga geçecektir, ama tanımadığım biriyle konuşurken facebook üzerinden -kadınlar özellikle- imlayı ve dili oldukça düzgün kullandığıma atıfta bulunurdu/bulunuyor. böylesi bir durum basit gelse de, fark yarattığın bir şey. bu da kitap okumakla oldu. bu en basiti tabi.

diğer yandan bir yerde bir yazarın, bir düşünürün muhabbeti açıldığında duruma fransız kalmıyorsun. bu da harcıalem bir insan olmadığını gösteriyor o.

hepsinin toplamında iyi bir şey bu.
  • mermize  (11.08.16 13:55:15) 
  • babamasoliimbananickaldirsin  (12.08.16 01:00:02) 
[]

yanak piercingi

ne düşünüyorsunuz bunun hakkında? gamzelerim var. bir de dudak piercingim. hosuma gidiyor ama yaptırmak konusunda kararsız kaldım.

edit: ben aslında kırmızı rujlu hanım kızımızınki gibi düşünüyorum. diğerini simdi gördüm cok güzel ama sanırım gülerken falan sıkıntı olur. tam gülme çizgilerinin oldugu yerde.


 
Soruyu görselle desteklemek mantıklı olabilir.

Ben beğenmiyorum.
  • naberabi  (08.08.16 18:51:22) 
iğrenç geliyor ağzında bir maddeyle yemek falan yiyor olmak ıyy


  • cekilmis gayfe  (08.08.16 18:54:08) 
Şu an çok çirkin geldi ama görsel ile taçlandırmakta fayda var. Google'a yazıp binbir çeşit arasında yorum yapmayalım, sen senin aklındakini göster. Ayrıca gamzelerin varsa niye piercing ile baltalıyorsun? :D


  • nawar  (08.08.16 18:54:18) 
Gamzeler varsa neden:/

Omuzda filan olabiliyor, koprucuk kemiginin oralara. Onu dusunebilirsin. Yuzde cok fazla olur bence.

(Sadece burnumda ve kulakta var piercingim)
  • kuehles blondes  (08.08.16 18:55:17) 
Yanak biraz sıkıntı olabilir ama sen kendine yakıştırdıktan sonra bize bir şey söylemek düşmez. :) Kaş piercingi yakışır diye düşünüyorum.


  • Polaroid  (08.08.16 19:05:15) 
Fotoğraflar geldi.

Sakın!
  • nawar  (08.08.16 19:07:45 ~ 19:07:57) 
ilk defa gördüm. beğenmedim.


  • nickimin hakkini veremedim  (08.08.16 19:11:05) 
sakın ha.


  • sutlu nescafe  (08.08.16 19:13:16) 
kötü görünüyor


  • basond  (08.08.16 19:13:57) 
bu kadar mı cirkin.....


  • yuvarlanantencereninkapagi  (08.08.16 19:14:05) 
biraz ekstrem sanki? bence alnına got taki fedailerin kullandığı yıldızdan yaptırsan bunun kadar olur anca.


  • anonymice  (08.08.16 19:27:04) 
hiç bulaşma


  • komsu komsunun nickine muhtactir  (08.08.16 19:32:29) 
bence kendini dinle. iki kulağımda da 20mm'lik tünel var ve %90 eğrağnççç diye tepki veriyor. ama benle çok özdeşleşti ve kendim de çok seviyorum o yüzden insanlar her şekilde alışıyor. kaldı ki istediğin zaman çıkarabilirsin benim öyle bir lüksüm de yok :P


  • dannyb  (08.08.16 19:37:06) 
kötü.


  • gurur  (08.08.16 19:47:28) 
Bu nedir ya!? Son zamanlarda gördüğüm en rahatsız edici görüntü olabilir.


  • köstebek kurabiye  (08.08.16 19:52:36) 
[]

Hiç bisey yapmamak ve yorgun düşmek

Size de oluyor mu bu? Bütün gün fiziksel olarak sıfır aktivite gösteriyorum. Eşek gibi uzanıp diziydi filmdi kitaptı derken beynim uyuşuyor. Ayağa kalktigimda sanki kolumu kaldiramayacakmisim gibi oluyor. Bence bu bicok kişiye olan bir şey ama neden?




 
oluyor çokçalışmak ve hiççalışmamak yoruyor


  • basond  (08.08.16 18:02:05) 
Hareketsizlikten oluyor o. Biraz dışarı çık, aktivitelerde bulun o miskinlik kaybolur.


  • bigbadabum  (08.08.16 18:31:31) 
Tamamen üşenme ve baskı ile alakalı. Günlük bir aktivite bulursan (1 saat yeter) sıkıntı olmayacağını düşünüyorum.


  • Polaroid  (08.08.16 19:12:15) 
[]

shameless' ta nerede kalmışım

spoiler spoiler spoiler spoiler.................................................................................. evin küçük kızı doğum yapıyordu ya da yapmak üzereydi. pek bir şey de hatırlamıyorum esasında. nerde kalmış olabilirim?




 
once bi spoiler koysan iyi olur. bahsettigin olay 6x10 civarinda olmus.


  • hopeless  (08.08.16 01:23:41 ~ 01:28:25) 
6. sezon 9-10-11 arasi bir yerde kalmis olabilirsin. 11'de cocuk dogmustu, bu 3 bolume bakinca hatirlarsin muhtemelen.


  • treamorg  (08.08.16 01:24:13) 
[]

Kiralık ev bakmaya gidicem

Nelere dikkat edeyim?




 
eve bakmadan önce yan ve üst komşuya sor nasıl apt. diye. o bahaneyle üst komşunun çocuğu var mı/çok mu öğren, bebelerin gürültüsüyle uğraşma.


  • confessions of an adman  (05.08.16 09:27:04) 
(git: 1103984)


  • chicha  (05.08.16 09:41:16) 
mutfak dolaplarını, diğer dolapları ve kapıları tek tek aç kapa, sağlam mı bak.
dolapların içinde rutubet koku var mı, tavanlarda akma izi var mı, banyo mutfak gibi su borusu olan alanların tavanları yeni boyanmışsa eski akmaları tadilat izinden de anlayabilirsin.
pencerelerden su sızması oluyor mu bak.
çatı katıysa bütün odaların tavanlarına bak, değilse ıslak zeminlere bakmak yeterli.
elektrik tesisatı sağlam mı, mutfağa giden elektrik hattı kuvvetli mi ev sahibine sor.
komşuları tanımakta fayda var. mahalle bakkalından veya varsa esnaftan apartman sakinleri hakkında bilgi alabilirsin.
önceden kalan elektrik su faturalarının olup olmadığını sor, varsa ev sahibinden ödemesini iste. sen öde kiradan düş derse düşersin
senet vereceksen senedin üzerine mutlaka depozito veya hangi ayın kira karşılığı olduğunu belirt. her senede tek tek adresi, kontratın tarihini belirterek kontrat karşılığı verdiğini yaz. gerçi şimdi kira bedelleri bankaya yatıyor ama yine de uygulamada her şey mümkün, senet isterse aklında olsun.
  • hayat aklini konusacak bir filozof uret  (05.08.16 09:58:23) 
Dibinde cami var mı ona bak, megafon sesinden uyuyamazsın.


  • arph  (05.08.16 12:28:33) 
[]

bir erkek ile eve cıkmak

nasıl olur. kendisi sınıf arkadasım. cok yakın oldugum biri degil ama güvenilir ve ' düzgün' biri. nasıl olur derken, yaşamak nasıl olur baglamında soruyorum. tek basıma cıkmak maddi acıdan zorlayacak gibi. baska birini de bulamıyorum.




 
Ben kadın tarafım. bu kişiye olumlu bakmamin sebebi daha önceden de anlatmıştı,ev arkadaşlarindan hep saygısızlık, yasam alanına mudahale gibi sebeplerle ayrılmıştı. Ben de ona sapik muamelesi yapacak biri değilim. Evde genelde kendi halinde takılan biri.


  • yuvarlanantencereninkapagi  (05.08.16 05:11:09) 
Bana da karşı cins olması olumlu gelmişti halbuki. Maalesef ki genelleyecegim, kadınların bu her şeyi kişiselleştirmesi,sacma sapan tripleri, açık olmamalari gibi durumlar olmayacak mesela ya da daha az olucak.


  • yuvarlanantencereninkapagi  (05.08.16 05:12:59) 
sevgilime şey demiştim bi keresinde: şimdi ev arkadaşı bi kız bulurum eve her hafta başka bi tip getirir, iyisi mi efendi bi erkek ev arkadaşı bulayım :D


  • kül  (05.08.16 07:34:07) 
Cinsiyetten daha onemli iki konu ortak alanlarin temizligi ve faturalar. Bunlari duzgun yapacak birisiyse bence bir sorun olmaz.


  • chavezding  (05.08.16 07:58:39) 
her şey olabilir aman diyim :)


  • eksimeksi  (05.08.16 08:01:47) 
ben daha once deneyimlemistim. benim tek sikintim tuvalet (cunku deligi cidden denklestiremiyorlar) ve genel ev temizligi konusunda oldu. ya benim eve ciktigim kisilerden kaynaklaniyor ya da genel anlamda boyle bilemiyorum ama cidden daginiklar ve hijyenden hoslanmiyorlar :D bunlar rahatsiz etmiyorsa hic bi problem yasamazsin.


  • superfluid  (05.08.16 08:50:12) 
kesinlikle sevişirsiniz haberin olsun, kaçarı yok yani.


  • hakim oynayin dedi  (05.08.16 08:57:53) 
"Duzgun" biri olabilir, ayni eve cikmadan bilemezsin ne ile karsilasacagini. Risk buyuk her halukarda.


  • stavro  (05.08.16 08:58:35) 
Aksine ben çok samimi arkadaşlarla aynı eve çıkılmasına karşıyım. Hele ki kadınların arkadaşlıkları bu anlamda çok fena yıpranabiliyor.

Ben de iki kez erkek bir arkadaşla eve çıkmıştım, hayatımın en rahat ev yaşamı dönemlerindendi. Aramızda hiçbir flört, hiçbir çekim, hiçbir farklı yakınlaşma olmadı. Yabancı olmaları kaynaklı olduğunu düşünüyorum. Tek sıkıntı böyle bornozlu, göt bacak açık gezemiyordum evde :)
  • dessy  (05.08.16 09:10:37) 
olmaz o iş.
klasik ama ateş-barut olayı var.
evet abi düz baktım dümdüz.
alengirli düşünüp, düz adamların sözüne gelen çok oluyor.
  • seyduna6687  (05.08.16 09:12:24) 
Kesinlikle düz bakıp ateşle barut muhabbetine gidersiniz diye düşünüyorum. Gerçekten olmuyor ne kadar efendi düzgün olursan ol bi noktada sıkıntı oluyor yani.


  • roket adam  (05.08.16 09:17:31) 
birinizden biri sevgilisiyle kavga edip hafif alkollü bir şekilde eve gelip de diğerine derdini anlatmaya başladıktan yaklaşık 1 saat 14 dakika sonra yataktan aşkım diye kalkmanız mümkün.

genlerimizde yok bizim, zorlama boşuna :)
  • minyatur dev  (05.08.16 09:30:02) 
erkeklerin önemli bir kısmı samimiyeti "güldü verecek" olarak algılamaya meyilli olduğu için ilerki zamanlarda onun niye beni friendzoneladın mızmızlıklarıyla uğraşacaksınız. yapmayın derim. erkekle eve çıkacağıma hamam böceğiyle çıkarım.


  • mrz breezy  (05.08.16 09:53:08) 
üniversitede 1 sene bir kadın ile aynı evi paylaştım...hiç sorun yaşamadık...burada ki gerçekten en önemli kıstas ortak yaşam alanları temizliği ve ödenmesi gerekenlerin düzenli ödenmesi...

eğer karşında ki adam hakikaten düzgün biri ise sıfır problem yaşarsınız...hatta hem cinsin ile ev arkadaşı olmaktansa bunu yeğlerim...muhtemel ev arkadaşın için söylemiyorum ama bir erkek olarak şunu söyleyebilirim...erkekler bir süre sonra "amannnn yaparız yaaa" kafasıyla evi salıyorlar...yok kadın çağıralım bilmem ne derken...bi bakmışsın evde ki her boku sen yapıyorsun...ama kadınla yaşamak öyle olmuyor...eşek gibi köpekler gibi o bulaşığı yıkayıp, oturma odasına bir şey döktüysen temizliyorsun...kalkıp ben tv izlerken ayak parmaklarımın arasıyla oynamayı çok severim diyen varsa da bi zahmet kendi odasında yapsın bunu...

edit : kesin sevişirsiniz kafasınıda anlamıyorum...abi siz bir kadınla sevişmeden iletişim kuramıyor musunuz? kadın ev arkadaşınla yatıp işi boka çeviriceğine wingman olarak kullan hacı...herkese kerkinmeyin lütfen
  • gkhT  (05.08.16 09:56:10 ~ 10:00:01) 
Türk erkeği beklentiye girecektir. Kimi gizli, kimi açıktan.


  • arnold schwarzeneger  (05.08.16 10:11:29) 
gkhT +1

Türk erkeği olarak genellememek gerek. Kişi zaten kendini bilir gizliden veya açıktan. Keşke erkekler "kadın - erkek" paylaşımını "ateş ve barut" olarak görmeyi bıraksa.
  • dessy  (05.08.16 10:14:17) 
Erkek tarafıyım, hayatım boyunca farklı dönemlerde 4 ev arkadaşına sahip oldum. Bunlardan 2 tanesi kadındı. Bir kaç şey söyleyeceğim bu konuda.

Değerlendirmeyi farklı cinsiyetlerden iki kişinin aynı evde yaşaması üzerinden yapmak yerine, kişilerin kafa yapısı/uyumu üzerinden değerlendirmek her zaman çok daha gerçekçi ve faydalı olur. Cinsiyet gerçekten ikinci planda kalıyor çünkü aynı cinsiyetten olmak hiç bir zaman size düzgün bir ev ilişkisini garanti etmez. İlk değinmek istediğim konu buydu. Dolayısıyla ev arkadaşı seçerken her şeyden çok uyumunuza dikkat etmenizi öneririm.

Fakat illa cinsiyetler üzerinden bir değerlendirme yapacak olsaydım, bir kadın ve bir erkeğin beraber yaşamasının daha ideal olduğunu düşündüğümü söylerdim. Elbette bu farklılığın farklı sıkıntıları var, evin içerisinde rahat giyim konusu başta olmak üzere. Fakat genel olarak baktığımda artıları daha fazla.

Misal farklı cinsiyetler bir arada yaşadığında aralarında her zaman ideal bir mesafe oluyor. Banyo ve diğer ortak alan kullanımları, görev dağılımları çok daha profesyonel. Haliyle bu diğer alanlara da yansıyor ve ortaya daha saygılı bir ilişki çıkıyor. Bu mesafenin oluşmasının ateş-barut olayıyla alakası var elbette, sizi motive edecek olan şey de bu zaten. O patlamanın yaşanmaması için, evi paylaşanlar mesafeyi korumaya özen gösteriyorlar. Aynı cinsiyetten birisiyle yaşandığında mesafe bir illüzyondan ibaret olarak kalıyor. Çünkü kısa bir süre sonra kişisel alan, sorumluluklar, paylaşımlar idealden yavaş yavaş uzaklaşıyor.

Her iki kişinin de sevgilisi yok ise canınız isterse zaten yakınlaşırsınız. Bunu tartışmak bize düşmez. En az birinizin bir ilişkisi varsa bu hem iyi, hem kötü bir durum. Partneriniz kıskançlık yapabilir bu kötü, ama ev arkadaşınızla aranızdaki mesafeyi düzgün bir şekilde ayarlayabileceği için iyi bir şey. Ha buna rağmen ayarlanamıyorsa o zaman elveda deme vakti gelmiştir. Fakat sorunlar aynı cinsiyetten insanlar bir arada yaşadığında da vardı ve hep olacak. Sadece konular farklı.

Mesafe konusuna çok taktığımı düşünebilirsiniz, fakat nihayetinde bu bir ev arkadaşlığı. Sevgililik, kardeşlik veya dostluk gibi değil. Bir doz samimiyet, biraz anlayış, bolca uyum ve saygı yeterli bu profesyonel olması gereken ilişkide.
  • givemesomesubstance  (05.08.16 10:24:15) 
üniversite zamanında erkek ev ark.m olmuştu. 2 kız 1 erkek yaşadık. hepimizin sevgili vardı, hepimiz aynı arkadaş grubundandık, kimse yadırgamadı bu durumu. buradakileri okuyunca ben başka bir ülkede mi yaşıyorum acaba diye düşünüyorum ve düzgün bir arkadaş çevrem olduğu için şükrediyorum.
sevdiğin, güvendiğin biriyse, efendi, dürüst, ahlaklı biriyle neden olmasın?
ön yargılara kapılma.
  • peggy  (05.08.16 10:35:47 ~ 11:04:16) 
biz 2 yıl boyunca 3 erkek 2 kadın şeklinde yaşadık ev 4+1 dublexdi. Son sene 1 erkek parise gitti erasmus için (sevgilisi olanlardan) sonra parise gidenin sevgilisi boşta kalan 1 erkekle aldattı.

Bizde çekirdek alıp izledik. Sonra o ikisi evlendi. Bundan önce de 1 sene kadın ile paylaştım tek başıma kalırken öncesinde de 6 ay misafir gelmişti birisi. Karşı cins kesinlikle daha güzel. Zaten önemli olan noktaları saymışlar. Fatura temizlik vs.
  • gozu acik sevisen yahudi  (05.08.16 10:40:48) 
Valla geçen sene bende 2 kızın kiracısı olarak eve çıkmıştım. Ben evdeyken duşa falan giriyorlardı. Ben odamdan çıkmıyordum hiç. Güvenmişlerdi bana. Daha önceden hiç tanışıklığımızda yoktu. 6 ay böyle devam etti. Memleketi döndüm ben.Yani diyeceğim teke tek çıkmayın. 2 kız olun o tek olsun bacım.


  • Hayalperest Vişne  (05.08.16 10:47:57) 
Umarım güzel olur. Benim için sorun yok ama insanların önyargılarindan çekinir miyim bir sure sonra diye kendimden korktum. Tesekkurler cevaplarınız için. Ayriyeten şu ' ateşle barut' olayını da hiç anlamıyorum.


  • yuvarlanantencereninkapagi  (05.08.16 10:57:39) 
harbi cevapları okuyunca başka bir dünyada yaşadığımı hissettim. yok ben varken duşa girerlerdiler, yok kesin sevişirsinizler havada uçuşuyor. ben 2 sene bir kadın arkadaşımla aynı evde yaşadım. eve çok alkollü de geldim. sevgilimden de ayrılmıştım ama hiç sevişmedik. bu düzgün bir insan olup olmamakla ilgili bir durum da değil. sevişebilirdik de o zaman kötü adam mı olacaktım. yemin ediyorum bir çocuğunuz zihniyeti şu eleştirdiğiniz zihniyetten farksız. 10 yıldır öğrencilik yapıyorum. ikinci üniversitemi okuyorum. birbirinden farklı ev arkadaşlarım oldu. en huzurlu ev arkadaşlıklarım kişiliğini ve karakterini bilmeden eve çıktığım kişiler ile oldu. kurulan bir dostluğun ardından çıktığım ev arkadaşlıkları hep kötü bitti. bu bir tesadüf olabilir, benim arkadaş seçimimdeki beceriksizliğim de olabilir ama buraya gelip saçma sapan kesin sevişirsiniz diyecek kadar da dünyanınızı küçültmeyin. gidin iki üç kadınla tanışın. bu kadınlar arkadaşınız olsun. bu zihniyetteki erkeklerin yüzdeyüzü tanıştığı her kadını "ben bunu acaba sike*lirmiyim" gözüyle bakmıyorsa da başka birşey bilmiyorum. uzun lafın kısası aklı çoluk çocuk olanlardan akıl almaya çalışmayın burda. kafanız karışmasın. umarım iyi bir ev arkadaşlığınız olur.


  • darksdantes  (05.08.16 11:17:51) 
[]

izmir' deki amerikan kültür şubelerinden

hangisini önerirsiniz. birçok arkadasım bornova' ya gidiyor ama alsancak nasıldır? hatta baska bir kurs önerir misiniz?




 
gerçek amerikan kültür'ün tek bir şubesi var o da konak'ta hilton otelin arkasına doğru kalıyor. diğer ''şubeli'' amerikan kültürler bu derneğin adını ve ününü kullanan kurslar. adidas-abidas gibi düşünebilirsin :)

sitesi bu; www.izmir-taa.org.tr

fiyatları uygun, f/p oranı gerçekten iyi. kişisel olarak tavsiye edebilirim

edit: yanlış yazmışım. benim anlattığım dernek; türk-amerikan derneği. nedense kültür deyince hep bu dernek aklıma geliyor. neyse ted'in dediği gibi eski ve köklü olan türk-amerikan derneği.
  • utkuren  (05.08.16 02:11:49 ~ 03:16:32) 
Izmir'de International House var. Orasi Istanbul'da bile bilinir.


  • Traveller  (05.08.16 07:06:51) 
[]

kulak altı lenf bezi şişmesi

artık sinirim bozulmaya başladı. gecenlerde de kalbimin oldugu bölgede bir sızıdan bahsetmiştim. stresten oluyor olabilir mi bunlar? büyük bir sınav atlattım, kalsam okulum bir yıl uzayacaktı, geçtim ama adeta HASTA OLDUM. şimdi de kulağımın altında cene kemiğimin hemen yanında bir şişlik ve sertlik var. dört bes gün önce bir şey fark etmiştim ama ele tam gelmiyordu. simdi büyümüş ve daha cok acıyor. doktora mı gideyim?




 
Git, aynısı bende yıllardır var icindeki sıvıyı patolojiye yoklamışlardı bir şey çıkmadı yağ bezesiymiş, görünüş olarak rahatsız etmiyo belli bile değil. Sert değil ama benimkisi.


  • hayati cozemeyen adam  (05.08.16 11:53:31) 
kitle sert mi? ağrılı ve hızlı büyüdüyse yüksek ihtimal lenfadenittir. birkaç ay içinde soğuk algınlığı falan geçirdiyseniz özellikle. ama sertse eğer uyanık olmak lazım. gerçi genç yaş grubu için kötü huylu birşey sürpriz olur ama yine de ne olur ne olmaz. eğer lenfadenitse antibiyotikle hızla iyileşecektir.


  • sokaktakiyabanci  (05.08.16 21:33:19) 
kalple ilgili olma ihtimali çok çok düşük. hele kalp krizi olması imkansız öyle diyeyim. kalp krizi ağrısı böyle bıçak saplanır gibi olmaz. üstte söylenmiş gerçi ama, kuvvetle muhtemel kas ağrısıdır. heyecanlanınca ve aşırı korkuda falan artıyorsa, bazen panik bozukluğunda buna benzer belirtiler ölüm korkusuyla beraber olabilir.


  • sokaktakiyabanci  (05.08.16 21:36:14) 
[]

youtube' a girince cıkamama hastalığı

sizde de var mı bu, neler izliyorsunuz?




 
Fitness videolarından fotoğrafçılık videolarına, hatta arkaya da konser serpiştirdik mi tamamdır.


  • Golden Ratio  (04.08.16 23:18:50) 
Onerileri baya iyi calisiyor adamlarin :( bazen one poece, bazen dio'nun bi konseri, bazen rihanna, bazen dizilerden ufak bolumler, bazen komikli videolar... Hemen hemen her sey, kayboluyorum


  • fakyoras  (04.08.16 23:24:21) 
[]

vlogger

izlemesi keyifli vlogger var mı tavsiye edebileceğiniz? tercihen türk.




 
şu adamı yeni keşfettim. takipçisi az ama takip edilesi. www.youtube.com


  • tute  (04.08.16 19:17:48) 
doğru düzgün spor yapan tek türk kadın vlogger olduğu için: melis limes. türkçe konuşmaya çalışması tatlı geliyo.

ılgın özgan da tatlı bi kız.

erkek ve türk vlogger bulamadım açıkçası. o işi düzgün yapan biri yok henüz bence türkiye'de. spor videoları için genç ve fit ve mağara adamı kanallarını takip ediyorum bi. yemek tarifleri için de fit yemek.
  • nathanieltroy  (04.08.16 19:59:47 ~ 20:00:15) 
  • qazaqwsx  (04.08.16 20:38:18) 
[]

dizi tavsiyesi vol sonsuz

pek bilinmedik, aslında bilindik de olur, izledikce izleyesimin geleceği, tercihen birbiriyle ilintili bölümlerin oldugu, su yaz günlerinde biraz oyalayacak dizi tavsiyeleriniz var mı? polisiye sevmiyorum. distopik seyleri severim.




 
vikings izle


  • freetakilir  (04.08.16 19:03:21) 
mini dizi

childhoods end.

normallerden,
the last ship var, güzel ama klasik usa klişesi. ben seviyorum ama.

suits var iyidir.

seyretmediysen lie to me.

eğer matematiğe meraklıysan eskilerden Numb3rs.

Değişik mentalist, Forever.

bir sezon seyrettiğim eskilerden Jericho.
  • kurnaz  (04.08.16 19:08:33) 
black mirror - birbirinden bağımsız bölümlerden oluşuyor.


  • dedim ben sana  (04.08.16 19:30:20) 
damages


  • sta  (04.08.16 20:59:53) 
Black Mirror, Utopia (İngiliz yapımı mini dizi) ve Humans distopiktir. Hepsi de muazzamdır; iyi seyirler


  • fragile lady  (04.08.16 22:56:10) 
[]

kyk kredisi geri ödeme erteleme

nasıl yapıyoruz bunu. turkiye.gov' dan ret talebinde bulundum ama cok güvensiz geldi bana. üstelik orada 2 secenek var, biri işsizlik nedeniyle ret, biri de yuksek lisans/ doktora. ben su an lisans eğitimime devam ediyorum, üstelik daha en az 4 yıl ödeyemeyeceğim. napmam lazım, kyk' ya bir şeyler göndereceğim sanırım?




 
turkiye.gov.tr yahu nesi güvensiz geliyor?


  • cekilmis gayfe  (04.08.16 19:37:22) 
Çünkü bir işlem yapamamisim gibi oldu. Adımlar var ve işlem sonuca ulaşmadı.


  • yuvarlanantencereninkapagi  (04.08.16 19:58:53) 
Şartları saglamadigin icin yapamamis olabilir misin? Ertelemeyi lisanstan mezun olduktan sonra yapiyor olabilirsin. Iki secenegi de secemiyorsun mesela, bu bir gosterge olabilir.


  • shadowcat  (04.08.16 20:17:43) 
[]

Tek başına yaşamak

Nasıl bir şey? Bir taraftan ev arkadaşı bulayim diyorum. Ki zaten kafama gore birini bulamıyorum. Yalnız çıkacağım gibi görünüyor. Bir yandan tek çıkmak istiyorum bir yandan da kendi içime daha da kapanirim diye korkuyorum. Memnun musunuz yalnız yaşamaktan, biraz bahseder misiniz?




 
Kimsenin gürültüsünü dırdırını çekmemek açısından iyi. Herkesin bir sürü saçma takıntısı olur. Uğraşmıyorsun bunlarla.

Yalnızlık açısından kötü. Yemek yapmak sıkıcı oluyor. Arada ses olsa iyiydi falan diyorsun.

Kısaca böyle.
  • i ve been mistreated  (03.08.16 22:33:03) 
yaklaşık 6 yıldır tamamen yalnız yaşıyorum, yalnız yaşamanın bir sürü avantajı var. istediğini istediğin zaman yapmak, evde sürekli biri var diye kıyafetine dikkat etmek zorunda kalmamak, istediğin insanı istediğin zaman misafir etmek, ister yemek yapmak ister aç kalmak, temizliği ne zaman istiyosan o zaman yapmak vb., mesela ben sürekli yapacak bişey buluyorum, film izliyorum, dizi izliyorum, kitap okuyorum, müzik dinliyorum, puzzle yapıyorum. bazen canım hiçbişey yapmak istemiyor mal gibi oturuyorum miskinlik yapıyorum. bi de kira olsun fatura takibi olsun sorumluluk sahibi olunca daha çabuk olgunlaşıyosun, kendi başının çaresine bakmayı öğreniyosun.

içine kapanma sorunu yaşamadım aksine komşularla ya da karşılaştığım insanlarla daha fazla iletişim kuruyorum. tek sorun yalnız yaşayınca insanın canı evden hiç çıkmak istemiyor. evin rahatlığını hiçbi yerde bulamıyosun. bi de hasta olduğunda zor oluyor ama kesinlikle tavsiye ederim.
  • hypathia  (03.08.16 22:34:06) 
Maddi yönden sıkıntı çekmeyeceksen tek çık, çok rahat.


  • eloharp  (03.08.16 22:34:32) 
sosyal biriysen problem olmuyor. Yani zaten arkadaslarinla falan vakit gecirdigin icin dert degil. Onun disinda titizsen guzel, derli topluysan guzel. Aslinda her acidan guzel. Yemek olayi problem oluyor evet.


  • giovanne  (03.08.16 22:36:35) 
evine davet edebileceğin bir arkadaş çevren varsa çok iyi, mesela arkadaşların başka şehirdeyse falan zor iş iyice içe dönük oluyorsun


  • konar konmaz omer konur  (03.08.16 22:37:11 ~ 22:37:25) 
Arkadaşım yok diyebilirim. Bu beni korkutuyor işte.


  • yuvarlanantencereninkapagi  (03.08.16 22:39:37) 
Çok iyi oluyor. Temizliği istediğim zaman yapıyorum, etrafta bardak faln bırakabiliyorum kimse karışmıyor. İstediğim şeyi izleyebiliyorum. Müziğin sesini kıs diyen yok. Çok güzel bişi yalnız yaşamak.


  • suicides underground  (03.08.16 22:45:08) 
Daha once yasamadigim bi yerde tek basima eve ciktim, ilk ~2 ay zordu ama sonrasinda arkadas edindikce yalniz yasamin avantajlari daha agir basiyor, iyi yani.

*sosyal cevre yapmak acisindan biriyle eve cikmak cok farkettirebilir de yalniz olmaya gore.
  • cinsiikinoktaustustesapik  (03.08.16 22:51:32) 
Bütün masraflar sana kalıyor. Her şeye tek başına koşturmak zorundasın ama iyi yanından bakarsan zamanlaması planı programı her şeyi sana ait. Çoğu zaman yemek yapmak ya da yemek yemek istemeyebiliyosun evet. Hadi bugün de bi şeyler söyleyeyim modu oluyor. Çünkü teksin ve yapacağın yemek muhtemelen ertesi güne kalacak. Az olunca da uğraşası gelmiyor insanın. O en yorgun anında eve gelip kendini tuvalete ya da yatağa atmak gibisi yok. Çırılçıplak kalıp dilediğin gibi duşa girmek bornozla takılmak bakımını rahatça yapmak. Ama işte modun düşük olunca da hiçbi şey yapmak istemiyosun. Teksin. Ya birileri gelecek ya da sen gideceksin. İki türlü de düşünüp zor geliyo. Hele hastaysan (öğrenci olduğunu varsayıyorum) bugün de gitmeyeyim okula düşüncesi fazlaca hakim oluyo. Evde muhabbet yok. Komşuları dinleyebiliyosun. Ve onlar, komşular, sen tek kalıyosan gelenine gidenine fazla bi meraklı oluyolar.

edit büdüt: ev arkadaşı olabiliriz ey izmirli!!!! (bucalılar hariç)
  • aydogank  (03.08.16 22:53:44 ~ 04.08.16 00:02:13) 
"Müziğin sesini kıs diyen yok mu." yalnız yaşıyorsun ama mağarada yaşamıyorsun dikkat et. komşular şikayet etmesin sonra. hafta içi gündüzleri evde hep yalnızım. gok gibi bir şey. kahvaltıya otursan canın istemez, acıksan o tencere yine çıkacak, o tabaklar yine kirlenecek, çay yine demlenecek. hani yalnız yaşıyorum diye evdeki iş yüküm azalacak sanma.


  • for day to break  (03.08.16 22:55:10 ~ 22:55:56) 
çok memnunum. bundan önce samimi arkadaşlarıyla, çok samimi olmasın diye arkadaşının arkadaşıyla eve çıkmış biri olarak kesinlikle kafan rahat olur diyorum.
birilerini idare etmek, sorumluluk beklemek ömür törpüsüdür, içine de kapanmazsın ne olacak sanki yine arkadaşların gelir gider, dışarda görüşürsün falan.
kimseyi idare etmek zorunda olmadan mutlu mesut yaşayacaksın. maddi olarak seni zorlamayacaksa çık, rahat edersin.
  • pamuk helvalar cebe  (03.08.16 22:56:26) 
biraz komik olacak belki ama;

gece korkmuyor musunuz? ben yalnız kalınca korkuyorum çünkü.
  • tosiba  (03.08.16 23:08:59) 
@tosiba yalnızca ilk yalnız yaşamaya başladığımda her sese uyanıyordum, bi tedirginlik vardı. zaten tavşan uykum var bu da gecede en az 6-7 kez uyanmam etrafı dinleyip uyamaya devam etmem demekti. ama yaklaşık 1-2 ay içinde tamamen alıştım. ama tabi 3-4 yıldır güvenliği olan bi sitede oturuyorum onun rahatlığı da var açıkçası.


  • hypathia  (03.08.16 23:37:27 ~ 23:37:59) 
Masraflarla başa çıkabilsem tek yaşamaya devam ederdim. Mis gibi. Ama bir tane kafa dengi, uyumlu ev arkadaşın olursa çok kötü değil.


  • yirmisantim  (03.08.16 23:46:46) 
Yas etkisi var biraz. Su yasta tanimadigim biriyle eve cikmayi goze alamam ama 23-24 yasindayken bu riske girerdim. Yas kucukken bircok seye katlanabilirligin daha yuksek oluyor.

@tosiba
Kucukken gece korkardim. SOnra gece neden korktugumu dusunmeye basladim. Dusununce gece birden bire ortaya birileri/birseyler cikacak dusuncesi yattigini gordum korkumun altinda. Sonra dedim ki kendime, kac kere gece olaganustu bir seyle karsilastin? Cevap sifir. GUnduz etrafina bak, ne goruyorsan gece de her sey ayni dedim, tek fark isik yok. MAntikli dusunmeye baslayinca gece korkmanin aptallik oldugunu farkettim ve gece korkusunu kucuk yasta asmis oldum:)
  • stavro  (04.08.16 00:08:27 ~ 00:11:46) 
hypathia +1

her şeyi anlatmış zaten. ekliyim kız başına perde takıyosun, lamba değiştiriyosun, musluk tamir edebiliyosun vs vs. sadece hastalık zamanlarında sövüyorum o kadar. artısı fazla olduğu için eksilerine katlanıyorsun.
  • dedim ben sana  (04.08.16 00:25:48) 
Bence yalnız yaşamak dünyanın en güzel şeyi ama o yalnızlığa alışmamak lazım. İleride çok problem çıkarır. İnsanları hayatına sokmamak gibi ya da biriyle uyuyamamak gibi.

Ev arkadaşı dediğin şey her zaman problemdir. Tek faydası masrafları paylaşmaktır ki onun için de değmez. Mümkünse, lütfen tek başına yaşa. (Maddi imkan yeterliyse)
  • Polaroid  (04.08.16 00:28:08) 
yemek bulasik temizlik tamirat falan tamam ama bence en kil tarafi, yetiskin problemleri ile direkt yuzlesilen an olmasi misal apartmana dair problemler, usta secilmesi cagirilmasi, kiranin aidatin zamaninda yatmasi, faturalarin duzenli odenmesi, uzun sure uzak kalacaksan aklin evde kaliyor. su elektrik gazdan bir problem cikar mi diye.
fakat butun bunlar tatli yorgunluklar, bence imkani olan herkes bir sure tek yasamali ondan sonra evlenmeli, ciddi iliskiye girmeli, birey olup hayatin sorumluluklarini tek basina alan insan cok farkli oluyor. bunun daha guzeli butun bunlarin tum maddi sorumlulugu da senin uzerinde olmasi aileden gidim yardim almaman ve hatta para biriktebilmen, ben bunu yalniz yasarken yapamadim ama keske yapabilme olanagim olsaydi, oyle daha guzel olurdu.

  • mavicorap  (04.08.16 01:30:03) 
[]

Kalp dolaylarında aniden oluşan sızı

Uc gündür kalbimin olduğu bölgede, arka kısımda yani sirtimda ara ara bir sızı başlıyor. Böyle kivrandiracak derecede. Canımı acitiyor yani. Bir dakikadan daha az suruyor. Tehlikeli bisey midir bu?




 
Kas ağrısı olabilir diye düşünüyorum. Eğer gece uyurken falan üstünüz açık yatıyorsanız terleme ve soğuma nedeniyle sırttaki kaslar tutulabiliyor. Belki de bunu hissediyorsunuzdur. Geçmezse kardiyolojiye bir gidin.


  • dissendium  (03.08.16 13:38:29) 
Kaç yaşındasınız? Sigara var mı? Ağrıyı biraz daha tarif eder misiniz?


  • dahayeniymis  (03.08.16 14:22:41) 
22 yaşındayım. Ağrı değil de sizi gibi. Nasıl anlatsam bilemiyorum catirdayan bir şey gibi. Sigara kullanıyorum.


  • yuvarlanantencereninkapagi  (03.08.16 22:34:47) 
O zaman kas ağrısı olabilir klima önünde kalmamaya dikkat edin bence


  • dahayeniymis  (04.08.16 20:36:27) 
[]

hiç mutlu olamayacagımı düşünüyorum

insanlarla kurdugum tüm ilişkilerimi düşünüyorum, hep o geride bırakılan, toparlanamayan, harcanan, ilişkinin ' mutsuz kişisi' ben oldum. insanlar her seye devam edebiliyor. ama benim içimde her sey birikiyor. neden böyle. bunu tüm ilişkiler için söylüyorum, arkadaslık ask vs. gercek mutluluga nasıl ulaşılıyor?

sanırım hep geçmişte yaşayan, içinde sürekli gecmisin muhasebesini yapan o mutsuz insanlardan olacağım. bunu değiştirmeyi çok isterdim ama yapılamayacağını düşünüyorum.


 
sen de umursamaz olacaksın. şimdi değilse bile zamanla olur.


  • cekilmis gayfe  (02.08.16 14:06:37) 
bi' yerden sonra böyle olmuyorsun artık ya, çünkü insan belli bir noktadan sonra ne kadar saçmaladığını farkediyor. o noktadan sonra daha ılımlı, daha olumlu ve daha mutlu biri olmaya başlıyorsun. olmayana üzülmek yerine, olacağa merak duymaya başlıyorsun. bu değişim için kişisel aydınlanma şart, umarım acısız olur.


  • evde liyakat kalmamis  (02.08.16 14:10:08) 
[]

torrent sitesi

kickass ucmus sanırım. davetsiz ne kullanabiliriz?




 
  • cekilmis gayfe  (01.08.16 18:42:55) 
üstteki de dahil kickass in imitasyonlarının hiçbirisi güncel değil ve yeni içerik de eklenmiyor.

rarbg.to

akar.
  • washe  (01.08.16 18:54:41) 
[]

sinemayı anlamak ve yorumlamak

bu konuda bize ne yardımcı olur? izlediğimiz filmleri daha iyi anlamak ve yorumlamak adına. boş boş izleyip gecmek istemiyorum. kitap, bakış açısı ya da bir internet sitesi ya da herhangi bir sey tavsiye edebilirsiniz.




 
Youtube'da guzel kanallar var.

www.youtube.com

www.youtube.com
  • fortisvita  (01.08.16 18:33:22) 
film sanatı diye bir kitap var ve çok güzel aydınlatıcı. yalnız şöyle bir şey var ki, bir sinema filmi eğer doluysa, onu anlayıp yorumlamak için o doluluğu da algılayabilmek lazım. bu da yalnız sinema değil diğer sanat dalları, politika, tarih, felsefe, bazen spor falan gibi çok fazla dalda en azından bir seviyede bilgili olmayı gerektiriyor ki tahmin edersiniz zaten.

bir de bunların yanında sinemayı anlayabilmek için yine sinemayı bilmek gerekiyor bazen. bu da çok fazla film izlemekle ilgili. tabii oturup batman izlemekten bahsetmiyorum. sinema ayrı bir şey, popülizm ayrı.
  • bohr atom modeli  (01.08.16 19:12:07) 
izlediğin film ile ilgili okuma yapmak bu konuda kafanı açar. ekşi sözlükte, ekşi sinemada, sanatlog'ta güzel yazılar oluyor filmlerle alakalı. yerli ve yabancı yönetmenlerin röportajlarını ve kitaplarını okumak da bakış açını genişletir.

kahramanın sonsuz yolculuğu- campbell
sinema nedir- bazin
poetika- aristoteles

kitaplarını da öneririm.
  • robep  (01.08.16 23:05:02) 
öncelikle robep ve bohr atom modeli'ne kesinlikle katılıyorum.

sinemaya ilgisi olan biri olarak benim de kafa yorduğum bir konu.

james monaco'nun bir film nasıl okunur kitabı güzel bir başlangıç. hem sinema tarihi hem önemli yönetmenler ve filmler hem de filmin oluşum aşamasına dair içerdiği bilgiler açısından.

sanatlog, roger ebert ve rottentomatoes'in listesindeki önemli eleştirileri ve tabi ki sözlükteki yorumları okumaya çalışırım.

Ayrıca DVD, Bluray ek materyalleri de güzel oluyor. Criterion bu işin ustalarından. İçindeki belgesel, eleştirmen yorumları, röportajlar film hakkında çok aydınlatıcı oluyor. Tavsiye ederim.
  • kanter  (02.08.16 00:53:46) 
FİLM ART


  • gang leader of wasseypur  (02.08.16 01:27:11) 
dünya sinema tarihi ve film kuramları isminde bir feysbuk grubu var. epey kaynak bulursun orda.
ama filmler de önemli yani hangisini yorumluycaksın, neye göre yorumluycaksın.
sonra mesela üstünde konuşmaya değcek konuş konuş bitmicek filmleri bir mevzu üzerine çekiyolar olsa gerek, mesela fight club üzerinden nietszsche, doğu mistisizmi, postmodernizm okumaları yapabilirsin, yapılır, yapılanlara temas etmiştim. ama postmodernizme dair bir şey bilmiyosan fos kalır.

altyazısı ingilizce, ama buradan girebilirsin konuya mesela:
vimeo.com
  • dafaisss  (02.08.16 03:52:49) 
Şöyle muhteşem bir şey buldum; güle güle kullanın.

www.facebook.com
  • fragile lady  (11.09.16 14:36:26) 
[]

Gri pasaport

Ne gibi avantajları ve dezavantajlari var bunun bordo pasaporta gore? Kimler alabiliyor, işleyişinde ne gibi farklılıklar var. Okuduklarıma gore gri pasaport baya güzel ve önemli bisey. Ama geçenlerde bir sinif arkadaşım eğitimle hic alakası olmayan bir etkinlik için gri pasaport aldi, hatta uç beş gün önce yine bu pasaportla başka bir ülkeye gitmiş, nasıl yapabiliyor bunu? Kendisiyle pek samimi olmadığımdan soramadim. Gri pasaport alabilmek için okulu ' inandirmamiz' mi gerekiyor?




 
Devletin kısa süreli bir görevlendirmesi ile alınabiliyor. Etkinlik için, kısa süreli devlet görevlendirmesi ile yurtdışında yaşam için, vb. yapılabiliyor. Örneğin, devlet üniversitelerindeki asistanlar konferans veya Erasmus (devlette çalışıyorsan) gibi şeyler için alabilir. Özellikleri yeşil pasaport ile aynı ama geçici sürelisi.

Bunun için öncelikle bir davet gerekiyor; bu bir konferans daveti, yaz okulu, yurtdışında bir hoca ile anlaşıp çalışma, müsabaka, vb. gibi şeyler olabilir. Bununla kurumlara başvuruluyor ve kurumlardan görevlendirme çıkıyor. Bu görevlendirme ile emniyete gidince gri pasaport alınıyor. O da ülkeye dönünce veya süresi bitince teslim ediliyor.
  • aychovsky  (01.08.16 17:45:01 ~ 17:47:41) 
Hizmet pasaportu oluyor kendisi öyle ben gri pasaport istiyorum diye gidip alamıyorsunuz bildiğim kadarıyla. Misal ben 2 yıl önce bir dans festivali kapsamında dansçı olarak almıştım grupla birlikte ama spor bakanlığı tarafından başvurumuz yapıldı.

Sanırım resmi bir makam tarafından görevlendirme ile başvurabiliyorsunuz gri pasaporta.
  • kaymaktutmayansicaksut  (01.08.16 17:45:25) 
[]

Sosyal medya

Sosyal medyadan nefret ediyorum sanırım. Ya da insanların bunu kullanis amacindan, şeklinden. Biriyle biseyler yaşıyorsun, sonra kotu biseyler yaşıyorsun, ya da onun için eskide kalıyorsun, senle olan ' fotoğraflarin' yerini başka fotoğraflar alıyor. Ordan siliniyorsun, sanki her yerden silinebilecekmis gibi. Bu ihtiyacın nerden doğdugunu da anlamıyorum,neden insanlar bir şeyleri ' paylaşıyor' ? İnsanların böyle her şeyi unutmus gibi davranmaları çok canımı sıkıyor, aferin mi bekliyorlar?




 
sözüm meclisten dışarı nedenleri teşhircilik ve görgüsüzlük, herkesi içine almasa da bu böyle.

o benim instagram'da fotoğrafımı beğendi ben de onunkini beğendim, sevgili olduk vs. gibi o kadar çok hikaye dinledim ki, şaka mı bu? :) ergin bir birey böyle bir şeyin sağlıksız sonuçlar vereceğini anlar herhalde.

ayrıca işin bir de dark side'ı var ki o duyuru'da da var, sevişmelik insan bulma çabası vs.

senin bahsettiğin de cabası olsun.
  • Apocalypse  (31.07.16 09:36:51) 
İnsanların her şeyi dert edip, kendi gibi olmayanı, kendi gibi davranmayanı eleştirmesi çok canımı sıkıyor:(. Sana ne?

Neden payaşıyordan çok "neden beni sildi;(?" .

İhtiyac hissinin kökeni için bilimsel bşr yazı gelir diye takipteyim. İlla ki vardır da burdan cevap beklemek daha kolay.

Aferin bekleyen de gösteriş yapan da, çevreye mutluyum mesajı veren de, sevgilim var/yok deyip ilişkiye açık/kapalı olduğunu bildirme zorunda kalan da var. Daha da uzar da sen şu an acılı gibisin.

İt herif niye silmiş fotonu, kolay mı be unutmak:(. He çok zor değil doğru ya.
  • bir ileti paylastim  (31.07.16 10:21:07) 
sadece iki sosyal medyada aktifim: instagram ve fb. instagram çünkü inanılmaz yerleri gezip inanılmaz fotoğraflar paylaşan gezginler, profesyonel fotoğrafçılar, yaptıkları sanat eserlerini paylaşan/satan pek çok kreatif insan var. 260 kişi takip ediyormuşum bunun 200'den fazlası gerçek hayatta tanımadığım kimselerdir. diğer taraftan facebook'u da çoğunlukla komik kepsler, haberler, eventler vs için kullanıyorum. kendim bir paylaşımda bulunmayalı bir seneden fazla olmuştur heralde. kafam çok rahat.

geçen yakın bir arkadaşım liseden tanıdığımız ortak bir arkadaşımız için "şu salak x de sürekli geziyor bıktım dünyanın her köşesinde fotoğraflarını görmekten" dedi. benim haberim yok çünkü takip etmiyorum. "anfalov et?" dedim, bu kez de "olmaz merak ediyorum" dedi. hem sinir oluyor hem de merak ettiğinden takip ediyor. sonra da bu kız sürekli geziyor ben niye gezemiyorum diye kendini mutsuz ediyor. sosyal medyanın bu şekilde kullanımı bana ters. 5 sene önce twitter'da yazdığım ve kendisiyle hiç alakası olmayan bi tweeti üzerine alınan bir kızın herkesin içinde kavga çıkarmasından beri sosyal medyayı eş dost takibi yapmak için kullanmıyorum. yüksek doz sosyal medya insanı en sevdiği kişilerden bile soğutabiliyor.

son olarak gerçekten eğlenen, süper vakit geçiren bir insanın fotoğraf çekmeye vakti kalacağını zannetmiyorum. ya her yerdr paylaşmasan bile fotoğraf çekmeyi çok severim, düşünüyorum da gerçekten çok keyifli olduğum hiçbir anda çıkarıp da öyle şekilli fotoğraflar selfieler çekmek aklıma gelmemiştir. yani bence bu ÇOK EĞLENİYORUZZZZZ temalı fotolar çoğunlukla dostlar alışverişte görsün mantığıyla, gerçekten öyle çok da eğlenmezken falan çekiliyor.
  • ambrosia  (31.07.16 10:58:35) 
New York Times bununla ilgili bir makale paylaştı, her yer bunu kullanıyor şu anda ve 5 neden söylüyor.
- Değerli ve eğlendirici içerik sunma
- Kendini tanıma ve tanıtma
- İlişkileri geliştirme, bağlantıda kalma
- Dış dünyaya dahil olma
- Birtakım amaçları daha bilinir kılma

Bir de neden yan neden bilmiyorum ama yan neden olarak, kaliteli bilgiye ulaşım da vardı. Çalışma şurada
nytmarketing.whsites.net

Şurada da sağlam ayrıntılı bir analiz var.
okdork.com

Kullandığım bir Facebook hesabım, en son 3 yıl önce kullandığım bir twitter hesabım var. (Hatta, bir adaşım yoğun olarak twitter kullanıyor ve burada 'Sen şu musun' mesajlarını çok alıyorum. Hayır, ben o değilim; evet, güzel bir kız gerçekten de) Ben insanların hayatını doğrudan merak etmesem de, bir şeyler paylaştıklarında hayatlarına girmeme izin verdikleri için çok mutlu oluyorum ve onlar da hayatımın bir parçası oldukça iletişimde kaldığımı hissediyorum. Örneğin, Amsterdam'da yaşıyor en yakın arkadaşlarımdan biri. Normalde birbirimize her gün mail atmayız, ikimiz de günlük hayat koşuşturmacası içinde unuturuz ama onun bir yere gittiğini görüyorum ve ondan haber aldığım için kopmadığımızı hissediyorum. Bazen o da benim bir şeyimi görüyor ve 'Naber dostum' diye mesaj atıyor ve birkaç saat konuşuyoruz. O post'lar olmasa birbirimizi aylar sonra arardık belki.

Çocukluğumun geçtiği, büyüdüğüm apartmandan 10 yıl önce ayrıldım. Ara ara özlüyorum. Komşularımızdan bir teyze Facebook'tan ekli ve dün apartmanın önünde okuduğu kitaplarını ve kullanmadıkları eşyaları satan kız çocuklarının fotoğrafını paylaşmış. Fotoğrafı görür görmez o apartmanın önünde atladığım ipleri, oynadığımız oyunları, edilen muhabbetleri hatırladım ve özlediğim bir çocukluk arkadaşımı hatırladım. Sosyal medya benim için geçmişimle bağlantı kurmanın en önemli yolu. Yoksa ara ara unuturum, aklıma geldikçe özlerim. Aynı şekilde özeline dalmadan, izin verildiği kadarı ile birbirimizin hayatında olmayı da seviyorum.

Bunun ne zaman narsisistlik, ne zaman kendini tanıtma ile ilgili olan çalışmaları da var. Özetle, sık sık quiz sonucu gibi 'Bakın, benim hayvanım atmış', 'Bakın, benim yöneticilik özelliğim manyakmış' ile 'Bu da kedim'; 'Bugün mantar pişirdim' arasında fark var. Ayrıca kedi, mantar ile bol bol manzara resmi paylaşmak veya kedi/köpek sahiplendirme ilanları arasında da fark var. Ayrıca, olay sıklıktan ziyade içerik. Günde 10000 tane post atarsa ve bunların çoğu manzara ise kişiye 'Narsisisttir bu' diyemeyiz.

Silince 'Oradan sildin, gönlünden nasıl sileceksin' durumu daha karışık. yaren'in dediği 'Ülke bitmiş, insanlar kendi derdinde' durumu en sağlam başa çıkma mekanizmalarından biri ve açıkçası hayatta kalmak için gerekli. Yoksa deliririz. Örneğin, 'cute aggression' diye bir şey var; çok tatlı bir şey gördüğümüzde sıkmak, saldırmak isteriz. Bunun nedeni, onun tatlılığından ve durumun pozitifliğinden kafanın kendini kaybedecek kadar güzelleşmesi, delirmemek adına vücudun negatif şeyler salgılaması imiş. Böylece o şeye zarar vermek isteyerek delirmekten kurtuluyormuşuz. Hatta bir yerde 'Allah çirkin şansı versin'in bununla ilgili olduğunu, kişi güzel oldukça nötrlemek için daha çok zarara uğrandığı yazıyordu. Benzer olarak, insan bulunduğu duruma çok çabuk adapte oluyor. İçinde bulunduğumuz durumu geçtim, tepemizde bombalar stabil bir hızda dolaşsa ve artık olağan hale gelse buna kısa zamanda alışırız ve yine 'Ne kadar güzel kedim var' diye paylaşım yaparız. İnsan içinde bulunduğu durumu normalleştiriyor.

Eski sevgili gibi kişileri sosyal medyadan silmek de benzer bir davranış. Ayrılığın fıtratı bu zaten. Baştan başlamak, her şeyi yok saymak. Tabii olanlar oldu, yaşananlar yaşandı; geri dönüp yaşananı yaşanmamış yapamayız ama artık hayata devam etmek gerekiyorsa silmek de mantıklı. Bu aferin bekleyen bir durum değil, niye 'Sildin, aferin' desin kimse. Bu hayata devam etme çabası, kendini iyileştirme. Hatta bunun için bir liste vardı; 'Aşağıdakilerden en az biri varsa silin' diye. Bu aşağıdakiler de 'En az bir tarafta hala duygular varsa', 'Ayrılık yeni ise, üzerinden zaman geçmemişse', 'Arkadaş kalınmayacaksa', 'Hayata devam etmek istiyorsan', 'Stalklanmak ve stalklamaya aklının çelinmesini istemiyorsan', 'Onun yeni bir ilişkisini kaldıramayacaksan veya yeni bir ilişkini kaldıramayacaksa', 'İlişkiye geri dönmeyi düşünmüyorsan' gibi noktalar vardı. Sonuçta bu bir Demet Akalın şarkısı değil, 'Oh oh, unuttum seni' silmesi değil; 'Artık hayatıma sensiz devam etmeye çalışıyorum. Bunun için de bir adım attım' deme çabası ve saygı duymak dışında çok fazla da seçenek yok.
  • aychovsky  (31.07.16 11:13:21 ~ 11:22:36) 
[]

Kola- insulin uyarimi

Yıllardır kola içmeyen ben bugünlerde zeroya abaniyorum adeta. Sağlıksız hatta kanserojen olduğunu ve insulini uyardigini biliyorum. Ama ne derece uyariyordur mesela, bir çikolata kadar mı? Bu kilo vermeme engel olur mu, hatta kilo almama neden olur mu?




 
Kilo vermene engel olur, insülin seviyesini değiştiriyor. Daha ayrıntılı bilgi :

www.homehealthyrecipes.com
  • kimlanbu  (29.07.16 16:45:56) 
[]

İzmir kız lisesi kız pansiyonu

bir yakinim suphi koyuncuoğlu anadolu lisesinde okuyor. Bir takım sebeplerden İzmir' in uzak bir ilçesine taşınmak durumunda kaldılar. Parasız yatılı bursluluk sınavını kazanmış neyse ki. Ama okulun pansiyonu yok. izmir kız lisesiyle gorusmusler, pansiyonunda yer olduğu halde kendi öğrencilerini almak için kabul etmiyor. yönetmeliğe göre böyle bir hakkı var mı okulun, buna kim karar veriyor? Ne yapmamızı onerirsiniz? Ve bildiğiniz iyi bir okulun pansiyonu var mı? Eger bulamazsak herhangi bir meslek lisesinin pansiyonunda kalacak ve bunun çalışma motivasyonunu kötü etkileyecegini dusunuyorum.




 
kız lisesini bilmiyorum ama izmir atatürk lisesinin de yatılı kısmı var, kız lisesi olmazsa orayı deneyin. yalnız yakınınız kız ise dediğim geçerli değil, izm. at. lisesinin erkekler için yatılı kısmı var sadece.


  • dafaisss  (26.07.16 14:39:46) 
Evet sadece erkek pansiyonu var ataturk un.


  • yuvarlanantencereninkapagi  (26.07.16 14:43:19) 
[]

Sigara alırken kimlik

23 yaşıma giricem hala sigara alırken kimlik soruyorlar. Sinirim bozuluyor.
Siz de yaşıyor musunuz bunu?



 
Sevineceğine içerliyorsun.
16 yaşımdan beri saçlarım beyaz diye "abi" çekiyorlar, tiksindim..

  • quaker  (25.07.16 17:47:20) 
Genç görünmek iyidir. Genclesmek için tonla para harcayan insanlar var :)

24 yaslarinda iken alkollü mekanlarda kimlik gösterdiğim oluyor du .:)
  • vi veri veniversum vivus vici  (25.07.16 17:50:49 ~ 17:54:41) 
ben de senin gibi genç gösteriyordum. bazı marketler soruyordu, kendimi ezik gibi hissediyordum. ama yaş ilerledikçe tam tersine gidiyor, seviniyorsun. şöyle 30'una falan gelince genç göstermenin değerini anlayacaksın. arkadaşların çökmüş göbekli, kel, beyaz saçlı olunca sen 20 li yaşlarda gösteriyorum diye sevineceksin.


  • wertyu  (25.07.16 17:53:07) 
Oluyor, son zamanlarda olmadı hep aynı yerlerden alıyorum ama eğer gözlüğüm varsa tanımayan yer genelde soruyor. Vermedikleri de oldu kimliğim olmadığı için.


  • malwethiel  (25.07.16 19:22:19) 
bana da bazen alkol alırken soruyorlar. 25 yaşındayım.


  • antikadimag  (25.07.16 20:29:39) 
[]

el tutmayı sevmemek

erkek arkadasımın elini tutamıyorum. kendisiyle nerdeyse bir yıldır beraberiz. ilk başlarda baya böyle elini falan kacırıyordu. ben yılmadım tabii, tutmaya falan calısıyorum sürekli, ele ele tutusmayı cok seviyorum. bir şeyler hissediyorum cünkü o esnada. ve bu bahsettiğim dısarda orda burda değil. herhangi bir yerde, evde, yatakta. sey de anlasılmısın vıcık vıcık biri değilim, aksine. ben sogugum ama hayatımda ilk kez BU KADAR SOGUK birini gördüm. onun hislerini yansıtamadıgını, ifade edemediğini biliyorum, ama insan sevdiği birine temas etmekten, elini tutmaktan nasıl hoslanmaz? gercekten bunu anlayamıyorum. gercekten anlayamıyorum. nasıl ki öpüşürken bir şey hissediyorsan aynı sey değil mi, ya da bir sarılmak gibi. ki kendisi bana pek sarılmıyor da. galiba beni sevmiyor, bunu kabul etmem lazım.
cok mu abartıyorum, cok moralim bozuk.
edit: olaya bakış acınızı kötü mü etkiler bilmiyorum ama, aramızda cinsel anlamda bir sorun yok.


 
Cok abartiyosun. Bazisi sevgisini gosteremez. Bazisi da bu tip seyleri sevmez. Ben mesela opulmekten ve boyle fiziki olarak kafamin gozumun sevilmesinden, yanaktan mincirilmaktan felan pek haz eden bi insan degilim. Havalar sicak ondandir. Uzulme :/


  • hailtothethief  (25.07.16 01:44:39) 
Ellerin terliyor olabilir mi? Bir keresinde böyle bir sevgilim olmuştu, nedensiz yere elleri çok terlerdi, hep nemli nemli olurdu hiç tutasım gelmezdi.


  • köstebek kurabiye  (25.07.16 01:49:57) 
hayır öyle bir sorunum yok. benim de eski erkek arkadasımın elleri baya terliyordu, hic rahatsız olmazdım.


  • yuvarlanantencereninkapagi  (25.07.16 01:50:47) 
erkek arkadaşının eli terliyo olabilir. benim özellikle sıcak havalarda ve stresliyken aşırı terliyor, hiç sevmem o yüzden el tutmayı. böyle bir durum olabilir


  • vonflatline  (25.07.16 02:11:29) 
Böyle bir şey olsa söylerdi.


  • yuvarlanantencereninkapagi  (25.07.16 02:16:46) 
bende sevmem, sevmiyorum sevmeyeceğim, bin farklı nedeni olabilir kabul edeceksin yada etmeyeceksin.


  • selam  (25.07.16 02:53:58) 
El tuttuğunda karizmasının çizileceğini düşünenlerdendir o. Y


  • fatih baker  (25.07.16 03:11:18) 
herhangi bir sebebi olmayabilir bile. aranızdaki diğer münasebetler iyiymiş zaten. ben de segs dışında dokunulmaktan çok hoşlanmam, tamamen sebepsiz. belki öyle bir şeydir onunki de.


  • piremses  (25.07.16 08:02:11) 
bazı insanlar sevmiyor el tutuşmayı. benim erkek arkadaşım da pek hoşlanmaz iki de bir çeker elini gie me five tadında vuru bide :) altında pek bişey aramamak lazım sanırım bu durumun


  • aslmtn  (25.07.16 08:42:59) 
hadi eli terliyo diyelim sarılmamasına ne gibi kılıf uyduracaksınız genşler? ben kendi adıma öyle bir sevgili istemezdim şahsen. allah sabır versin sana :)


  • cekilmis gayfe  (25.07.16 09:09:37) 
bazı insanlar seks yaparken bile dokunulmaktan hoşlanmıyor. çocukluğuna inmek lazım. yani olabilir, sevgisiyle alakası yoktur bence. ama böyle kişilerle ilişki kurmak zor.

bu arada christian grey'i çağrıştırmadı değil.
  • çakıstes  (25.07.16 10:07:04) 
Aranızdaki ilişkiyi fazla ciddiye alıyorsun.


  • arnold schwarzeneger  (25.07.16 10:53:14) 
insan sevdiğine dokunmadan duramaz. ya psikolojik sorunları var ya da cevabı zaten biliyorsun. :(


  • Polaroid  (26.07.16 02:59:25) 
Açık ve net, bırak o adamı yoksa o seni bırakacak.


  • thunderlips  (06.09.16 01:35:05) 
BIRAKTI.


  • yuvarlanantencereninkapagi  (06.09.16 03:37:30) 
oha, şu an çok şaşkınım. herif olanı bilmiş. ben de öyle sıkıntıdan boş boş okuyordum. benden daha iyi öngörüsü olan birisiyle ilk defa karşılaşıyorum, takdir ediyorum thunderlips.


  • mete kudur  (06.09.16 03:56:31) 
el ele tutuşmak, sarılmak ve öpüşmek. bunlar önemli...

tabi laf olsun diye tutuşmayı kastetmiyorum. hissederek tutmak önemli. yoksa sinemaya girip filmin başından sonuna kadar el ele olursun farketmez. sadece "istenildiği" için tutuşulmalı. ilişkinin bir göstergesi diye değil.
  • matrix  (06.09.16 04:16:53) 
abi sanırım sessiz güçlü tipte duygularını bilmeyen biri. duygularını bilmeyen derken yanlış anlaşılmasın bu bi övgü. seni seviyor ben de aynı kişilikteyim bi kaç küçük ayrıntı dışında. insanlar neden bizi anlamaz diyordum bir de zamanında tam başlığına denk geldim. sakın bu düşündüklerini ona söyleme çok kırılır. mesela sevgilim bana bunları söylese içimde neler kopuyo anlatamam. aşırı duygusal biri de olabilir zamanında duygusallığından çok kelek yemiştir. cinsel anlamda sorun yok daha ne istiyosun kadın?

edit: herkesin sevgisini aynı yollarla dile getirmesi zorunluluğu hangi yasanın kaçıncı maddesi ben mi bilmiyorum?
  • bardakigüneşgözlüğü  (06.09.16 04:23:19 ~ 04:26:46) 
[]

Sütlü irmik helvasi

Tariflerinizi alabilir miyim. Felaket canım istedi. Evet bu saatte yapıcam ve yiycem.




 
Tereyağı şart.

Göz kararı tereyağı (iki kaşık falan) koyup kısık ateşte erit ki yağ yanmasın. Fıstık mıstık varsa yağa dök biraz rengi koyulaşana kadar kavur. Sonra bir su bardağı irmiği dök kısık ateşte rengi koyulaşana kadar başında bekleyerek, kaşıkla çevire çevire kavur. Burası önemli. Helvanın kıvamı kavurmakla olur. İrmiğin rengi bronz olunca iki su bardağı sütü yavaşça dök, 3/4 su bardağı şekeri ve varsa varsa vanilyayı ekle, irmik sütü çekene kadar tüm gücünle karıştır. Yorulacaksın ama bırakma. Artık helva tek parça hareket eden bir yapıya geldiğinde kapat altını, al tabağa.

Hindistan cevizi ve tarçın ekebilirsin. Afiyet olsun.
  • yirmisantim  (24.07.16 23:37:22) 
ben zeytinyagi kullaniyorum, bence sut eklendigi icin zaten yeterince sutlu tadi veriyor cunku mesela b azi yerler tereyagi ve su ile yapiyorlar. fakat yapmasi zor. cok yorucu, tavsiyem kucuk bir miktar yapmayi hedeflemen, mumkunse yardima birini de cagirabilirsin. normalde irmik helvesi kalabalik icin yapililr ki herkes bir el atsin diye.


  • mavicorap  (24.07.16 23:41:18) 
[]

söğüşü tanıyalım

bu söğüs denilen sey nedir, sakatatlar nasıl pişiriliyor, tadı neyi andırıyor, kokuyor mu, saglıksal acıdan yenmesinde sakınca var mı, seviyor musunuz, ne sıklıkla yersiniz. bu ve bunun gibi sorular.
olumlu bakanlar izmir' deki favori söğüşcülerini de paylaşabilir.



 
söğüş candır :)
sakatatlar haşlama gibi pişiriliyor. su ve tuzla yani. tadı haşlanmış soğuk eti andırıyor. baharat eklemezsen haşlanmış et gibi kokar, eklersen baharat kokusu baskın gelir.
sağlık açısından yenmesinde bi sakınca yok bildiğim kadarıyla. doktor özel olarak yasaklamadıysa tabii.

izmir'de söğüş yiyeceksen üşenmeyip hisarönü'ne kadar gideceksin. hisarönü camiinin kapısını soluna alınca bedestenin sağındaki söğüşçu bir numaradır. (bedestene girme, dışında)

evde de söğüş yapabilirsiniz. mesela dil söğüşü hem yapımı kolay hem çok lezzetli olur.
  • hayat aklini konusacak bir filozof uret  (25.07.16 19:46:47) 
İzmirde alsancakta söğüşçü Hüseyin var.Kıbrıs şehitlerine sevinç pastanesi tarafından girince soldaki ilk sokakta.
Bir de Söğüşçü Cimbom var o da çok iyidir.

Söğüş kokoreç gibi kokmaz.Kuzu kellesinden yapılır.Bildiğim kadarıyla kolesterol dışında bir sakıncası yok.
  • turkuaz  (25.07.16 20:08:19) 
[]

Ateşim olup olmadığını nasıl anlarim

Yalnizim ve termometre yok.asiri usuyorum şu an. Elimle vücudumu elledigimde sıcak hissediyorum ama ellerimi soğuk hissediyorum. Nasıl anlarım bunu




 
yakındaki bir sağlık ocağına giderek


  • kaderimse np  (22.07.16 14:59:46) 
gözün yanıyo mu mesela?


  • cekilmis gayfe  (22.07.16 15:08:25) 
hayır yanmıyor ama iyileştim :D


  • yuvarlanantencereninkapagi  (22.07.16 17:03:41) 
telkinle mi? :))


  • cekilmis gayfe  (22.07.16 19:21:47) 
[]

En ucuz deniz tatili

Turkiyede nerede yapılır. konaklama demiyorum, yemek eğlence vs.




 
mersin-taşucu falan


  • cekilmis gayfe  (21.07.16 00:36:27) 
Mersin anamur. Gayet de kafa dinlemelik...


  • babilbaligi  (21.07.16 09:26:31) 
[]

' yaşamak'

baya boktan bir şey galiba.
hayat size mi güzel, size de mi güzel değil?

edit: sunu da ekleyeyim. korkmuyor olsam yaşamıma son verirdim. siz de böyle düşünüyorsanız ölmeme sebebiniz nedir? hayatımda cogu seyi, hatta evet nerdeyse her seyi zorunluluktan yapıyorum. bence bir cogumuz böyle. sevdiğimiz bir şey olsa bile bir noktada zorunluluga dönüşüyor. ya da aslında onu gercekten sevdiğimiz için yapmıyoruz.

 
bana da güzel değil


  • ghilleinthemist  (20.07.16 02:57:29) 
Yaşamak için sebebi olanlara güzeldir herhalde, duygusallaştım lol bana da güzel değil :'(


  • Golden Ratio  (20.07.16 02:58:33) 
Orta Doğu ülkelerinde yaşamayı "yaşamak" olarak sayma.


  • sorumatik  (20.07.16 02:58:40) 
Bayagi amacsiz ya benimki sanirim, yani tutkuyla yaptigim, beni mutlu eden seyler fln yok, gayem de yok. Guzel oldugu zamanlar da var, kotu oldugu zamanlar da. Kotuler agir basiyor genelde. Soyle bir donup baktigimda mutsuz anlarimin daha cok oldugunu goruyorum.


  • yuzır  (20.07.16 03:00:17) 
Ben de genelde mutsuzum da mutsuzluğun bi akıl tutulması olduğunu farkettim yıllar sonra. Beynini belli konularda yeterince çalıştırırsan hissettiklerini yavaş yavaş cozumlemeye ve duygularının etkisinden sıyrılıp hayatı olduğu gibi görmeye başlıyorsun. Tabii ben bu dediklerimi yapamıyorum da bize cehennem azabı yaşatan dünya değil zihnimizin düzgün calismamasi. Hayat nötr yani. Tabii kim bizi bu hale getirdi diye sorarsan, bak işte o noktada hayatı suclayabilirsin. Neyse ben bi ereyim de size de ışık olurum dhffgv


  • damdanakan  (20.07.16 03:15:07) 
@damdanakan ' duygularımızın etkilerinden kurtulup dünyayı oldugu gibi görmek' belki bu beynimizi belli konularda yeterince calıstırmakla değil de alışmak ve benimsemekle alakalıdır. sanki hiç yapamayacakmışım gibi. hayat belki nötrdür evet ama cok iyi ve cok da kötüdür aynı zamanda. totalde nötr ama bir halta yaramıyor gibi bu, hissedeceğimizi hissediyoruz, iş işten geçiyor.


  • yuvarlanantencereninkapagi  (20.07.16 03:21:39) 
hayat yaşayana güzel sızlanana değil, hangi koşul altında olursa olsun bir mücadele bulursun


  • neseranni  (20.07.16 04:12:59) 
bilmiyorum açıkçası, güzel günler göreceğimi umut ediyorum galiba.


  • Apocalypse  (20.07.16 04:32:39) 
fakirsin di mi? fakirler için zor tabii :D ben de fakirim :(


  • tute  (20.07.16 07:39:31) 
Aga diger turlu de hayat gecmiyo Ki. Hicbir sey yapmamak bildigin kisinin kendisine iskence


  • baldur2  (20.07.16 07:59:51) 
Fakir Zengin hepimiz aynı ülkede yasıyoruz. Toplumun kalitesi hepimizi etkiliyor. Olaya ordan bakmak toplumsal yasamın dışında yaşıyorsan birdeğer taşır. Yaşamak mutluluktur ama kaos düzensizlik medeniyetsizlik bu mutluluğu öldürür. Yaşam paylaşılıncagüzel.ahlaki standartları ayrı olan ve farklı levellerden hayatı algılayanlarla o hayatı paylaşmak mutlu değil üzüntü en sonunda yeis getirir. Son zamanlarda çoğu duyurularda bu hisler farkediliyor.


  • rumpleteazer  (20.07.16 09:07:51) 
[]

Bana lens bulalım

Göz numaram 6 kusur miyop. Doktorun söyledigine gore gözümün eğrilik capi çok büyükmus. Birimi ne bilmiyorum ama 9.2 diyor. Bu çapta lens zaten bulamıyorum, bulduğum en büyük çaptaki lens de küçük bir şapka kafamıza takınca nasıl çıkmak isterse ayni öyle gözümde aşırı bir rahatsızlığa sebep oluyor. Taktiğim lenslerde asla konforu bulamadım,hep bir rahatsızlık hep bi fluluk. Aldığım optikler şu ana kadar hep lensi geç teslim ettiler, söylediklerine göre yurt disindan getirtiyorlarmis. DUNYANİN HİCBİR YERİNDE Mİ YOK BU LENS. Nerelere gideyim söyleyin. 10 senedir gözlük bakıyorum, seviyorum da takmayı ama bazen gerçekten katlanılmaz oluyor. Tavsiyelerinizi bekliyorum.

Lazerle çizdirmek aklımızda.


 
Lensmarkete baktınız mı? Farklı markalarda lensler var ve lenslerin çapları yazıyor belki bi ihtimal çıkar


  • archery  (19.07.16 22:52:00) 
baktım ama yok malesef.


  • yuvarlanantencereninkapagi  (19.07.16 23:22:10) 
cerrahpaşa göze git. gözüne en uygun lensi buluyorlar.


benim bir arkadaşım çok özel camdan yapılmış(yere düşse kırlacak mikro aynı zamanda) solusyonsuz bir lens edinmişti.

git gel baya uğraştırıyorlar ama baya da sağlamlar bu konuda.
  • mobydick  (20.07.16 01:49:17) 
Lütfen bulalım. Şu uc günlük dünyada rahat bir lensim olsun......


  • yuvarlanantencereninkapagi  (20.07.16 04:29:15) 
@mobydick izmirdeyim :/


  • yuvarlanantencereninkapagi  (20.07.16 04:29:43) 
1 ... •8910111213141516   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.