Ekşi Duyuru

adını bilmem de çaresi goliath jel.
kulağakaçana benziya

kalorifer bocegine benzettim

Hahaha o bende de vardi bi ara. Insanlar seni yanlis taniyor. Normalde cok konusken esprili samimi biriyimdir. Ama stresli endiseli zamanlarimda dediğin sey oluyor. Algilamada ve cevap vermede zorluk. Ah su psikolojik seyleri bi yenebilsek her illetin sebebi.

buna dikkat eksikliği deniyor sanırım.
psikiyatra bi gözükmek gerek.

Keşke bende öyle olsam. Duraksamadan cevap verip sonradan düşünüyorum.
Saçmalamaktan korkma bence diyorum.

Kitap okumakla falan olmuyor arkadaşlar. Antidepresan kullanmam gerekiyor sanırım ama bunu antidepresan kullanmadan halletmek istiyorum. Artık çok sıkıldım bu durumdan.

Bulunduğum ortamdan çok çabuk sıkılıyorum. Hemen içimden bitse de bir an evvel gitsem diyorum. O anın tadını çıkaramıyorum. Bana soru sorulduğunda cümleleri toparlayamıyorum. Odak nokta ben olunca birden ne diyeceğimi bilemiyorum. Hatta aslında hiç sevmediğim bir şeye evet seviyorum bile diyebiliyorum.

Bir konu hakkında bilgi sahibi olsam bile o konuyu detaylıca insanlara anlatamıyorum. İlk başta bir cümle söylüyorum sonrasında hemen duraksıyorum. O zaman hemen aklımdan ''kahretsin yine aklıma bir şey gelmedi'' düşüncesi geçiyor. Sonra da konuşmaya devam edince saçmalayabiliyorum. Bazıları hiç duraksamayıp akıcı bir şekilde kendini net ifade edebilir ya, o bende olmuyor işte bir türlü.

Bende genelde sohbet akmıyor, öyle duruyor. Beyin ile alakalı bir durum olabilir mi acaba?

kendini kısıtlama bakalım belki saçmalamayacaksın sal gitsin ne istersen söyle düşünme . daha çok kalabalığa girmeli daha çok konuşmalısın .
bir de dil öğrenmeye çalışmak beyin hücrelerini arttırır diyorlar boş kaldıkça yabancı dil öğrenmeye çalış kendi kendine
ya da bulmaca çöz , süreli hafıza testleri yap .ilaç yerine pratik ile aşılabilecek bir şey bence .

mor bembombom+

Odak noktası sen olunca ne diyeceğini bileme durumunu çözmek çok kolay. Konuştuğun insanlarla kafanda durumunu eşitle ve odak sen değilsin, ikili veya çoklu iletişimdesiniz diye düşün.

Ben çalışırken işim gereği küçük gruplara konuşmalar yapıyordum. İlkinde biraz heyecanlanmıştım sonra normal gelmeye başlamıştı. Ama ilk kez büyük bir gruba hitap edeceğim zaman gerçekten afalladım. Kafamdaki cümleler karıştı, kelimeler saklandı. Bir oditoryum dolusu insan, alanında yetkin kimseler de bulunan epeyce kalabalık bir grup. Millet notlar alıyor, teypler açılmış. Hata yaparsam diye gerildim haliyle.
Konuşmaya başlayacağım anda salondaki insanların gözlerinin içine bakıp onlarla ortak noktalarımı düşündüm. Karşımdaki insanlar da aynı ben gibi sabah yataktan kalkıp elini yüzünü yıkyor, sabah çişini yapıyor, kahvaltı hazırlayıp ailesel konuşmalar eşliğinde kahvaltı edip işe gidiyor olmalıydı. Bende bulunan insani özellikler onlarda da vardı. hasta oluyor, üzülüyor, seviniyor hatalar yapıyor vs. vs. Hepsi aynı ben.
Eşitlendik. Eşitlenince cünleler de akmaya başladı. Hata yapmaktan korkmayınca önemini yitiriyor, hata yapma düşüncesi seni rahatsız etmemeye başlıyor. Hem herkesin hata yapma hakkı var en fazla hata hakkımı kullandım dersin olur biter.

Bir de şu var biz başkalarının hatalarını kendimizinki kadar büyütmüyoruz. Herkes kendi hatasından utanıyor başkalarınınki hatırlanmıyor çoğunlukla. İlkokulu hatırla, öğretmen bir arkadaşına kızdığında hissettiklerini hatırla bir de sana kızdığında hissettiklerini hatırla. Akşam eve geldiğimizde o gün kime kızdığını bile unutmuş oluyorduk. Sonrasında benzer durumları yaşamışsındır mutlaka. Yani bizim hatalarımız onlar için önemli olmuyor, korkma, çekinme, yardır gitsin.

:) çekemezsin. Samsung için S6 veya sonrası bir makinayla hdr çekmen lazım ki baktığında bir şeye benzesin.

S4 mini ile Retrica kullanarak çektim: i.hizliresim.com

Şaka bir yana millet binlerce lira harcıyor profesyonel makinesine lens, filtre vs. alıyor da ancak bi şeye benzeyen fotoğraflar çekebiliyor. Telefonla çok çok zor o iş, gel vazgeç bu sevdadan.

Ay şu an Hilal evresinde mesela. Çok güzel bir görüntü var. Çektiğimde hiçbir şeye benzemiyor.

pbs.twimg.com :large

Bu şekilde çekebilmek istiyorum. Çok bir şey istemiyorum. Yine de olmaz mı uygulamayla falan?

manuel modu varsa belki çekebilirsin ev ayarını -2'ye veya -3'e getirerek yine de bir halta benzemez gibime geliyor. olmaz yani.

yazdığınızı ilgiyle okudum. çekingen bir insan olarak şunu diyebilirim ki ergen ben ile 35 yaşındaki ben arasında çok fark yok. ilkokulda girişken, çok arkadaşı olan, kendi çapında popüler bile denebilecek bir çocukken ortaokul/lise yılları yanlış arkadaş tercihleri, bir takım talihsizlikler ve başka bazı tatsız durumlar sonucu kabus gibi geçti diyebilirim. üniversitede toparladım durumu ama yılların izi kalıyor tabi. iş güç hayatına girince de bir miktar gerileme oldu. üniversite arkadaşlarından falan da koptuk zamanla. sosyal ortamlarda çekingenim hala.

6 yaşıma kadar çok sessiz ve çekingen bir kız çocuğuymuşum, babam bakmış olmayacak gitmiş kung-fu kursuna yazdırmış. 9 sene devam ettim, zorunlu sebeplerden dolayı 15 yaşında bıraktım, ne sessizim ne çekingen. yani bu spor işi işe yaramış sanırım bende.

küçükken çekingendim, hala çekingenim. ama artık (25) survival için gerekli gördüğüm zamanlarda ortalığı dağıtabiliyorum. insan zamanla öğreniyor. ama atılganlık değil bilinçli, kendine rağmen bir davranış kazanabildim ben.

Cocukken hem cazgir hem cekingendim. Evet ayni anda. Sonra cazgirligim okula baslamamla beraber sosyal hayatta kisitlaninca çekingenligim iyice pasiflige donustu.
su anda da cok farkli degilim. Ama daha iyi toparladim durumu zira yetişkinlik bilinci ve kimsenin ne dusundugunu umursamamayi öğretiyorum kendime. Kavgacıligim da hala var.

Bende tam tersi bir durum mevcut. Çocukken çok atak ve korkusuzdum, büyüdükçe çoğu şeyden kaygı duyar oldum, insanlardan uzaklaştım. İnsanların ne kadar acımasız olduğunu öğrendiğim zamana denk geliyor sanırım bu elimi eteğimi çekmem.

çocukken nasılsam hala öyleyim.

daha ilkokuldayken sürekli evde kitap okurdum. dışarı çıkmazdım pek. genelde zorla çıkarırlardı. ileride kitapların yerini başka şeyler aldı ama yine de dışarı çıkmadım.
konuşma bozukluğum var, sürekli dalga geçerlerdi, belki dışarı çıkmamamın sebebi bu olabilir. evde de pek konuşmam, duygularımı yansıtmadığım söylenir sürekli. okul dışında pek arkadaşım olmadı, şimdi iş yeri dışında pek yok.

ortaokulda sınıfta o kadar siliktim ki bir öğretmen sene sonunda varlığımı farketmişti. şimdi piçin önde gideniyim. evet mizacın değiştiğini düşünüyorum. sosyal, kültürel ve maddi değişimler mizacı da değiştiriyor bence.

ergenliğe kadar inanılmaz haylaz ele avuca sığmaz bir çocuktum. ergenlikle birlikte duruldum. asla çekingen olmadım ama eskisi gibi her şeye pırpır atmıyor kalbim.

Simdi oyle efsane atilgan degilim ama cocukluktaki halime gore bayagi acildim diyebilirim.

çocukken inanılmaz atılgandım. şimdi sakinleştim sanırım. eskiden mesela benimle oynamasalar kafayı yerdim şimdi iş yerinde beni çağırmadan çaya sigaraya çıktıklarında ay götüm diyorum ^_^ umursamazlaşmış da olabilirim.

Hep boyleydim.

Kaynasik, girisken, konuskan(!)

Cocukken ve ergenken cok konuskandim , simdi dozunu ayarladim bu muhim :)

ben 4.5 yaşındayken kızkardeşim kan kanserinden öldü. bu benim dünyamı, psikolojimi alt üst eden bi olay oldu + tedavi sürecinde bana hep başkaları baktı annemin bi de kundakta bebeği vardı mesafeler vardı vs vs. normalde çok pozitif, girişken, sıcakkanlı bi insanım çocukken de hem sakin- ağlamayan zırlamayan, herşeyi yiyen, herkesle oynayan, herkesle iletişim kurabilen, herkesin evinde kalabilen filan bi bebekmişim, zaten dedemin evinde doğmuşum :)) --bunlar ne kadar kişilikten ne kadar şartlardan bilmiyorum--, çok konuşkanmışım filan. bu ölüm hadisesinin psikolojimi bozup beni asabileştirmesini saymazsak :) tontiş dünya tatlısı bi veledmişim yani.
şimdi de çekingen değilim ama hayatım boyunca hep bişeylerle uğraşmak durumda kaldım çekingen olsam ayvayı yediydim kimse şımartmadı beni elim mahkumdu. şimdi şimdi uğraşacak pek birşey kalmadıkça kendi kabuğuma çekilme, acaip bir evcimenlik, inanılmaz bir sükunet sevme durumu var.

küçükken de eve her yerim yara bere içinde geliyodum şimdi de bazen :D

Mutluydum,


mutsuz, ölmek isteyen biriyim.

çekingendim hala öyleyim. çok temkinli bir çocuktum, bilmediğim yerlere girmezdim, oynarken bahçede falan evin çevresinden çok fazla uzaklaşmazdım. tanımadığım insanlarla konuşmazdım, korkak bir çocuktum. şimdi de aynı sayılırım mesela bir ortama girdiğimde hiç konuşmam, soru sormazlarsa sesimi duyamazlar, ama burada dır dır dır vır vır vır :)

ezeriko +1, hemen hemen aynı şeyleri yaşamışız. ama sosyal ortam tepkilerim biraz değişkendir. bazen inanılmaz konuşkan, insanları çevresine toplayan, popüler biri haline geliyorum, bazen de tam tersi, sessiz sakin çekingen kalıyorum, konuşamıyorum bile, "yer yarılsa da yerin dibine girsem." moduna giriyorum -zaten ilk durumdaki şekilde konuşkan olduğumu fark edersem de korkup susup ikinci sessiz moduma geçiyorum genelde :) - biraz o günki halime bağlı sanırım. mesela bazen okula geldiğimde önüme gelene selam verip sohbet ediyorum -daha doğrusunu kafalarını şişiriyorum :D - bazen de kimseye görünmeden okula gireyim de selam vermeyeyim, muhabbet etmeyeyim diye karmaşık yollardan laboratuvara giriyorum, falan. biraz o günki enerjime ve moralime de bağlı sanırım.

Küçükken ben de senin gibi çocuk istiyorum diyen teyzeye senin yumurtaların bitmiştir olamazsin demisligim var milletin icinde. Hic çekinmezdim. Hiçbir zaman silik bir tip olmadım ama kendimi göstermeye de çalışmadım. Yalaka tiplerden değildim, kafama uymazlarsa popüler tiplerle de arkadaş olmazdım. Biraz gıcık biri olabilirim küçükken. Genelde kafama uyan çok az insan olduğundan az arkadaşım oldu ama öz oldu. Çok sağlam dostlarım var bu sayede. Eskiden dışarı çıkıp oynardım artık pek çıkmıyorum, insanlar her gün kafelere falan gidiyor. Tek ciddi fark eskiden topluluk önünde konuşmaya cekinmezdim artık istemsiz olarak carpintim oluyor. Anksiyete bozukluğum falan da yok. Neden bilmiyorum.

çocukken çekingendim, şimdi çekilgen değilim ama kendime atılgan da demem. dikkat çekmek için özel bir çaba harcamam. sadece gerekli gördüğüm durumlarda öne atılırım.

5-8 yaş arasında biri "Merhaba" dese ağlardım, fotoğraf çekilirken hele deli gibi ağlardım. Çocukluk fotoğraflarımda suratı şiş, gözler kıpkırmızı veya burun sümüklü değilse, o fotoğraf gizli çekilmiş ve çekildikten sonra bunlar gerçekleşmiş demektir.

İlkokul'da birazcık olan silikliğim, ortaokulda tavan yaptı. Bir de hocalar durup durup "Kim sizce sınıfın güzeli/yakışıklısı", "Kim en şöyle/kim en böyle" yarışmalarının çoğunda oy çokluğu ile "en hanım hanımcık" seçilirdim ki küfür gibi bir şeydi. Çünkü o zaman hanım hanımcık demek, ağzı var dili yok demekti. Liseyi zaten iyi arkadaşlarım olsa bile yaşanmış sanmıyorum, popüler olacağım derken rezillikte bir marka oldum.

Üniversitede açıldım, daha sonra daha fazla açıldım. Ortam piçi olmadım ve bazen dil sorunları yaşadığım yerlerde sessiz sakin kaldığım oldu ama geçmişi düşünüp şimdi olmam beklenen yerle karşılaştırınca kendime plaket veresim geliyor. Büyüme ve hatta yaşlanma motivasypnumu sağlayan etkenlerden birisi de bu.

Ama çok büyük bir fobim var, en büyük izi bu olmuş olabilir: yüksek ses. Kavga sesi veya yüksek herhangi bir ses duyduğum anda hala titriyorum, korkuyorum, hatta çok yükselirse ses başım dönüyor. Yüksek sesli ve sinirli insanlarla sürekli bir arada olmayı sevmiyorum, sakin psikopat bir katil daha az korkutuyor. Ama bunun nedeni çocukluktaki çekingenlikten fazlası.

çocukken nefret ettiğim ve benden nefret ettiğini bildiğim insanlar arasında çekingendim. annemin baskısı da etkili olmuştu bana çünkü kimseden bir şey istememem hususunda sıklıkla uyarırdı beni. ortaokulda açıldım. lise dönemi ergenliğe geçiş dönemi olduğundan biraz sancılı geçti. hem çekingen hem girişkendim :D
üniversite iğrençti ve hala iğrenç. kötü insanlarla okudum. depresyona girdim. içime kapandım. arkadaşım yok vs. ama yaş ilerledikçe insanları umursamamam gerektiğini daha iyi anlıyorum. eskiden duygusala bağlayıp insanları çok umursardım. son 5-6 aydır kimin ne düşündüğü, ne dediği umrumda değil. hala girişken değilim ama kişisel bi tercih. istesem ortama da girerim.

andreanın ölümünü hatırlamıyorum ama muhtemelen jesse ye pişirtmeye çalıştıkları sırada öldürmüştür.

walter akıllı bi adam. jesseden yüz kat pislik olduğunu biliyor. jesse hep iyi taraftı. bide hakkaten seviyordu oğlu gibi her ne kadar kullansa da.

walter o eroinman kızı öldürdü resmen hacı. bu bir. boğulurken ellemedi bilerek. bi de küçük çocuk vurulunca jesse kafayı yedi. haklıydı da. walt reis eyvallah da jesse öldürse hakkıdır.

jessenin sevgilisini öldürdü ötesi var mı? walterın jesseyi öldürmek için de bi sebebi yok ki. jesse haklıydı. zorla adam bile öldürttü.

todd da göz dağı vermek için öldürdü. meth yapmazsa çocuğu da öldürecekti.

aerdem yazınca aklıma geldi, evet bi de çocuğu zehirlemesi var.

Bunlardan dolayı öldürmek istediğini anladım ama sizce Jesse biraz nankör değil mi? Sonuçta o küçük çocuğu zehirledi ama öldürmek istemedi, ona göre o çiçekten verdiğini söyledi.

Walter gerçekten Jane'in ölümünden sorumlu muydu? Finalde Jesse'ye onu ölürken izledim, kurtarabilirdim ama kurtarmadım dedi ama sanki sinirle söyledi? Nasıl kurtarabilirdi ki? Kız ölürken Walter da panik oldu çünkü.

ne paniği la? bildiğin ölmesi için bıraktı. hatta hiç çevirmese yan yattıkları için ölmezdi.

yalnız sende hafif bi walterlık varmış :) ne demek öldürmek istemedi. miktarı sadece kilosuna göre verilmez. yediği içtiği şeyler, kullandığı ilaçlar da etkiler. sırf jesseyi yanına çekmek için çocuk zehirlemeyi bırak canı bile acıtılmaz.
bunların üstüne jesse nankör oldu ya la.

ps: jesseye karşı ayrı bi sempatim o yüzden bence jesse haklı :p

oradan girmez böcekler. koku evin içine yayılmasın diye özel bölme yapıyorlar böceğin geçmesi imkansız. açıklamada söyle yazıyor:

"Around once a week, Walt and Jesse would identify a house that would serve as a temporary cook location. The Vamonos employees would tent the house as usual but roll in the mobile lab equipment inconspicuously for Jesse and Walt. The lab would be erected in an air-tight tent inside the house so as not to taint the house with odors. Once the cook was complete and lab packed up, the regular bug bombing would commence."

Bizim evi bir keresinde hamam böcekleri basmıştı. Evin her bir köşesinde hamam böceği vardı. Hiç abartmıyorum. Ev böceklerle kaynıyordu resmen. O kurdukları özel köşede de böcekler olabilir. Halının altında falan kalmıştır birden çıkar. Biraz saçma buldum.

o bölgeyi temizler öyle kurarlar malzemeleri abi nolucak :) senaristler bile harikalar yaratırken bu kadar ayrıntısını düsünmemistir.

ameliyathane gibi bir yer yapiyorlar abi nasil gecsin oradan bocek.
yani bir sinek icin uretim durduruyor adam dusunmustur elbet bunlari

böcekli evlerdekiler bizim sarı kalorifer böceği değil. bu amerikan evleri ahşap ağırlıklı olduğundan tahta kurtu, tahta kurusu gibi hayvanlar bir musallar oldu mu evi yiyip bitiriyorlar. eski çizgi filmlerde vardı hatırlarsan. hah işte onlardan. evi paketleyip gazı basıyorlar normalde. içerde ayrı alan yaratmaları böcek gelmesin diye değil kontamine olmasın diye. bilirsin w.w. hassas bu konuda.

Adamın aşırı hassas olduğunun farkındayım. Ama o büsbüyük aletleri evin içine taşırken illa yere koymak durumunda kalmışlardır. Çok da steril olacağını düşünmüyorum. Neyse...

Gps i kapat.

Google'in konumunuzu bulup lokasyonunuza ozel sonuclar getirmesi icin icin GPS'e ihtiyaci yok, IP adresinizden bulabiliyor GPS'i olmayan bir cihazda bile arama yapsaniz. Tabi sokak bazinda bulamaz ama bulundugunuz bolgeyibulabilir, bu da arama sonuclarini kisisellestirmek icin yeterli zaten.

Malesef bunu direkt olarak kapatamiyorsunuz ama kullandiginiz tarayicinin izinlerini kontrol edip lokasyon bilgisini paylasmasini engelleyebilirsiniz.

clubhouse detectives olabilir mi? www.imdb.com

Evet bu, teşekkürler.

gazete dağıtan çocuklu film;

www.imdb.com

Sadece internetten izlerken böyle oluyorsa tarayıcıdan kaynaklanıyor olabilir. Farklı bir tarayıcı indirip deneyin. Eğer yeni indirdiğiniz internet tarayıcısında böyle bir sorun yoksa öteki internet tarayıcısını silip tekrar yükleyin.

vidyoya sağ tık, küçük pencerede alttan en soldaki, donanım hızlandırma özelliğinin tikini kaldırın sorun çözülür.

edit: vidyoya sağ tık ile küçük pencere çıkma arasındaki en önemli şeyi yazmamışım. gizemi seviyorum.

flash player kaynaklı, donanım hızlandırmayı kaldırınca düzeliyor

Donanım hızlandırmayı kaldırdım düzeldi, teşekkürler.

İzledim ben.

izledim bende.cidden izlememek imkansızdı.

o kızılın burnundan hep ürktüm :(

Izledim bi iki defa bi de zipcikti cafer vardi

elbette. muhteşem.

bu film baya baya kötü lan? dediğiniz gibi izlememek imkansızdı da inanılmaz kötü bir filmdi yani. iyi rol yapan bitane adam olmaz mı koskoca oyuncu kadrosunda. ahaha

adamın twitter hesabı var "dövmecinin alosu" adıyla, tiyatro eğitmenliği falan yapıyomuş şimdi sorduydum. film de gayet sakin kafayla gülmeli izlenecek bi film bence severdik. :)

acıbademliden bahsediyosun di mi, izlemez miyiz.

yüzmilyon kere izledim.bak aklıma getirdin yine gülesim geldi :)

umrumda değil. nötrüm yani.

çok rastlanan bir ismim var,seviyorum ismimi.

fazla duyulmamış bir ismim var, ama sesli iletişimde daha klasik birkaç isimle karıştırılabiliyor, dolayısıyla genelde yazılı iletişime de hatalı şekilde yansıdığı oluyor... : )
ancak hayır, değiştirmek istemezdim.

nadir bulunan bi ismim var. seviyorum ismimi.

ben sevmiyorum ya. çok klasik. iki ismim var bir de, liseden beri sadece ilki kullanılıyor. ikincisini kah birleşik yazıyorlar kah ayrı yazıyorlar, her yerde sıkıntı. ilkini beğenmesem hani kullanabileceğim bir ikinci isim de değil, ilkine ekleme gibi. ilk ismim dondurma, ikincisi soslu fıstık gibi düşün. ilki yoksa ikincisi de anlamsız oluyo insanlar için.

bi derdim yok aslıdna ismimle. yabancılar için telaffuzu kolay, ne bileyim klasik olsa da çirkin değil, hem çocuğa hem dedeye gider ama çok klasik işte yav. UNKNOWN ARTIST gibi hissediyorum kendimi, hiçbi özelliğim yok. soyadımı ailemden bağımsız olarak çok seviyorum ama, halbuki onun da hiç karizması yoktur.

can
cok guzel, vucuduma falan da uyuyo.

çok rastlanan bir ismim var, daha orjinal bir şey olsun isterdim.

Nickte durduğu gibi adım caner. Sıkıntı yok benim için. Ne Ahmet, Mehmet gibi çok sık ne de berker, çınar gibi çok az var.

Sadece şu evlendirme programında "caner ve tülin" olduğu zaman dalga konusuydum. "Tülin nerde caneeeer" diyen amcalardan geçilmiyordu. Sonrasında şu it caner kafada bardak kırınca bardak şakaları boy gösterdi.

Zannediyorum ki birisinin ismini sevip sevmemesi o isime sahip diğer insanlarla da ilişkili :)

baya baya nadir bulunan bi ismi var. telefonda genelde bi kaç kere tekrarlamama rağmen yanlış anlaşılıyor, bunun haricinde sevdiğimi söyleyebilirim.

orijinal bir ismim yok, "aaa anlamı ne?" diye sorulmaz. düz çünkü. ama çok da rastlanan bir şey değil ama az da rastlanan bir şey değil. memnun muyum dersen, kişiliğim onunla tanımlanmış, o yüzden memnun olmak zorundayım. çok düşündüm daha güzel bir ismim olur muydu diye, ama o zaman ben olmazdım. o yüzden bulamadım daha ilgimi çeken bir isim :)

severim ismimi değiştirmek istemem

benimki de nadir isimlerden. memnunum.

seviyorum. cok nadir rastlanan bir ismim var.

istemezdim.

sirf miras ugruna konmus bir isim.
turkiyede ki en cok kullanilan 3 erkek isminden biridir belki.

www.ismididikle.com bi didikleyin. duyulmamış bir ismim yok. seviyorum ismimi, değiştirmeyi düşünmedim hiç.

klasik değil ama çok orijinal de değil. adımı seviyorum kendime başka bir ismi bu kadar yakıştıramam doğrusu.

üç ismim var. bir de soyisim.


memnunum isimlerimden. üçünden de.

ilki dedemin ismi. eski isimlerden. ilkokuldayken arkadaşlarım o ismimi söyleyince dalga geçtiklerini sanırdım.

orta ismim, ki genelde onu kullanırım alışkanlık olarak, melih, nötr olduğum bir isim. rahatsızlık duymadım.

üçüncü isim tahmin edilebilir, genelde diğer isimlerin yanına koyulan tarzdan. zaman zaman onu kullandığım da oluyor.

18 yaşımı bekledim sürekli isimlerimi sildirmek için. aileme çok kızardım. sonrasında aksine üç isimli olmak fikrini sevdim. isimlerin biri modern biri geleneksel biri ise her çağa uygun modda olduğu için seç beğen al modundayım. ayrıca akılda kalıcı oluyor ve birileriyle tanışırken sempatik oluyor. ismimi söylemekle muhabbete başladığım çok kişi oldu (selam ben bora deyince gerisi gelir zaten'e döndü bu cümlem. ama aynen öyle durumlarla karşılaştım bir çok kez)

ismim her 120 kisiden birinde, soyadim ise her 1500 kisiden birinde, göbek adim her 2000 kisiden birinde.

sonra wiillii niye mail alamiyor? ayni isim göbek adi ve soyadda sair var alan adlari vs bile alinmis. severim ben de niye herkes seviyor?

@ekmek arasi benimkini bulamadi. yokmus veritabaninda ama sadece 30bin kisi varmis veritabaninda normal bulamamasi bence.

sevmiyorum.
klasik sayılmaz.
değiştirmek istemem.

Klasik denemez ama bir aralar bayagi moda olmustu. Populer sayilir ama yine de seviyorum. Degistirmek istemezdim.

biraz tiki kız adı olsa da seviyorum evet.

sevmiyorum
ama yeni tanıştıgım ınsanlara soyledıgım zaaman "ne guzel ısmın varmıs" dıyolar
sevmeye basladım.
eskııden degıstırmeyı dusunuyodum artık duusunmuyorum.

@babamasoliimbananickaldirsin 30bin isim de az değil aslında ama senin ismin baya duyulmamış bişey heralde :)

çok da rastlanmayan bir ismim var. seviyorum ismimi.
zamanında "ramazan" konacakmış da, abim araya girip dönemin gs'li bir futbolcusunun isminden koymuş. iyiki de öyle yapmış

Popüler kız isimlerinden.
Seviyorum.

(bkz: isim.avi)
evet, ama çok kolay hatırlanan bir isim, herkes benim ismimi (soyadımla birlikte) hatırlarken, ben kimsenin ismini hatırlamıyorum, ayıp oluyor.

Gizem benim adim, memnun oldum :> eh isim iste

Nickim ismim benim. Babalar gününde doğduğum için konmuş.

klasik. çok seviyorum. kızım olursa onun da adı benim ismim olacak hatta.

ortalama bir isme benzeyen (tek bir harf farklı) çok nadir bir ismim var. bu yüzden hep yanlış anlaşılıyor. hatta uzun bir dönem uğraşmaya üşenip diğer ismi söylediğim bile oldu. beni o isimle tanıyanlar var :) bu yüzden güzel isim olsa da ismimi sevmiyorum, sorun yaratıyor çünkü.

bu konuyu hic dusunmemisim. demek ki rahatsiz etmemis beni ismim. degistirmezdim herhalde. ilk ismime sahip insanlarla tanistim, ama ikinci ismime sahip birisiyle hic karsilasmadim. bir de ilkiyle birlestirince enteresan bir emir cumlesi kurulabiliyor. ailemle dalga gecerdim ne sapik insanlarmissiniz, nasil bir mesaj yuklemissiniz ismime diye.

daha adaşıma rastlamadım sana öyle söyleyeyim.

İsmin klasık isimlerden değil hatta doğduğum dönemde oldukça nadirdi, 90 ortalarında bir artış gösterdi, şimdi yine aşağıya giden bir popülerliği var.(edit: binde 0,03'müş benimkinin yaygınlık oranı)

Çok seviyorum, değiştirmesi asla düşünmem.

Bu arada kardeşimin isminden de başka kimsede yok diye biliyorum.

1990-2000 yılları arasında zengin kesim arasında çok moda olmuş bir ismim var. hiç fakir bi adaşıma rastlamadım. bi orta direk ben varım sanırım. sözlükte adımı arattığımda da diğer insanların ismimle lgili görüşünün de böyle olduğunu gördüm. ona rağmen seviyorum ismimi. kulağa çok kibar geliyor. bi ara anlamı yok yeaa ne biçim isim hüff demiştim de sonra farkettim ki batı avrupadan devşirilmiş bir isimmiş. öyle kabullendim ben de.

91 dogumlu her 10 turk gencinin 5ine konulan cinsten bi ismim var. evet ismimden nefret ediyorum.

duyulmamış bir ismim var.. öyle ki tanıştığım kimsenin daha önce bu isimle tanıdığı biri olmamış.. çok severim..

severim aslında ama ülkücü adı gibi adım var. ben ne kadar marjinal, komüniist ateiiist teröriiiiist bir insan da olsam bağırıyor adım "benim anam babam milliyetçi" diye. :/

ama isim soyisim uymumumun hastasıyım, seviyorum, değiştirmek istemem.

klasik isimlerden biri ismim. ama severim değiştirmek istemem.

türkiye'de 10,952 tane benim ismimden varmış o ismini didikle sitesi öyle diyor. ismim bana pek bir şey ifade etmiyor ama çok insan ne güzel ismin var der niyeyse dediğim gibi bana bir olayı yok gibi geliyor.

duyulmuş olması önemli değil de ismimi babamın koymuş olması dolayısyla sevmiyorum. babamı da sevmem zaten.

68,846 tane benim ismimden varmış. epey varmış ama benim iki ismim var ve benim ismime sahip tanıdığım/arkadaşım/akrabam yok. memnunum da isimlerimden. değiştirmem sanırım bu saatten sonra.

80-90'larda doğanlar için popüler isimlerinden, memnunum gayet. Soyadım da Türkiye'de en çok bulunanlardan, epey ortalama oldukları için memnunum.

duyulmamış bir adım yok ama ben seviyorum çok kısa ve soyadımla fazlasıyla uyumlu.

ismim klasik değil ama bilinen normal bi isim işte.
ne seviyorum ne sevmiyorum.
ad-soyad uyumum güzel.
değiştirmezdim herhalde, kalsın napak.

yaygınlık oranı binde 3.7 ymiş.

Kesinlikle degistirmem.hatta kizim olsa onada koyardim ismimi.

Ad ve Soyad kombinasyonum kesinlikle eşsiz ve mükemmel uyumlu. Üstelik her iki adım da çok anlamlı. Daha iyi olamazdı. Evlatlarımınki benimki kadar iyi olamayacak.

kim ne demek isterse onu desin bence bize. ismim fena degil, ama isittigimde yadirgiyorum: "aaa! benim isimim bu... haaa! tabii, ya... oyle..."

bilinen ama çok kızda karşılaşmadığım bir adım var. seviyorum da.

Hastasıyım.

ilk ismim muhtemelen dünyada tek. 2. ismim eh işte, severim.

basligi altinda 100'e yakin entry var.

bir de bu isimli insanlar genelde zeki ve firlama olur derler :D

bir de yayginlik orani binde 3.5 civariymis. turkiye'de her 300 kisiden birinde bu isim varmis.

hayatta degistirmek istemem, hastasiyim.

bilgi yanlış ise arkadaşlar düzeltsin. her aldığın randevuya 5 lira diye biliyorum ben.

edit: tahlil sonrası tekrar doktora girince para verilmiyor. çünkü randevu almıyorsun tekrar. kapıda bekliyorsun ya hani, sonuç göstericekler gelsin deniyor. orda gösteriyorsun işte. ona 1 sayabiliriz. tuborg yesili'nin dediği gibi eczanede çıkıyor o ödemeler. mesela 10 kere randevulu doktora gittin. ilaç yazılmadı 11.de eczaneye gittin ilaç için +50 tl hesap çıkıyor 10 sefer için.

ykyt doğru söylüyor her randevu, her gidiş 5 lira. o parayı eczanede tahsil ediyolar senden. maaştan kesilme gibi bir durum yok

edit: emekli maaşı işini bilmiyordum.

tuborg.. emekllerde maaştan kesiyorlar.

internetten alınan ve gidilmeyen randevularda para kesintisi oluyor mu?

Tahliller için ayrıyetten kesilmiyor o zaman? Mesela diş için randevu aldığımda röntgen çektiklerinde röntgen için 5 tl almıyorlar değil mi?

Ben eczaneye gittiğimde ilaç aldığımda da muayene ücretini ödemedim. Babamdan yararlanıyorum, sanıyorum onun maaştan kesiliyor muayene ücretleri.

internetten alınan ve gidilmeyen randevularda da para kesintisi oluyor.

hayır röntgenden para alınmıyor öyle her işlem 5 lira değil yani.
her eczaneye gittiğinde ödemiyorsun mesela 25-30 lira gibi bir meblağa ulaşınca ödüyosun ama emekli maaşından kestiklerini bilmiyordum.

vay amk! ya. 22 kere randevu almışım internetten çoğuna üşengeçlikten gitmemiştim.

@zibidigibi, aklında olsun birdahakine son 1 saate kadar iptal etme şansın var sistemden randevuyu.

soruya salça olacam ama kb.

bu her hastaneye girişimizde o giriş 5 gün süreyle geçerli oluyor değil mi yoksa ben mi yanlış biliyorum?

ayrıca yapılan işlemin eczanede karşımıza çıkan ücretlerde farkı oluyor mu? yani muayeneyle enjeksiyon aynı miktar mı?

bahsettiğin kısım çamlıca sosyal tesisleri sanırım. eğer öyleyse tabii ki de izin almak gerekiyor önceden. otopark da ücretli. otopark ispark'ın olması lazım.

eğer koruları söylüyorsan başka tabii. orada izine falan gerek olduğunu sanmıyorum. otopark olayını da bilemeyeceğim. millet piknik vs. yapıyordu en son gittiğimde (yıllar oldu tabii ki)

eğer çekim yapılacak alan belediyeninse her türlü izin alınması gerekiyor. çocuk parkı dahil

Çekim koru kısmında yapılacak. Oraya giriş tamamen ücretsiz değil mi?

Gayet de bir iğneden olabilir. Muhtemelen hasta antibiyotikten dolayı anaflaktik şok geçirmiş. Başı sağolsun.

eksisozluk.com

Dava açılırsa sorumlu doktorun tazminat ödeyeceği kesin tam yaptırımı bilmiyorum ama lisansını elinden bile alabilirler. Yazık doğrusu.

oturduğumuz binadaki 1 yaşında doldurmamış bi çocuğa 7 yaşından büyüklerin kullanabileceği bi ilaç yazmış doktor. çocuk fenalaşmış. dün gece acildeydi. oluyor yani böyle şeyler.

davadan birşey çıkmaz. alerji hemen hemen her ilacın olası yan etkilerinden birisi olduğu için doktor hatası olarak kabul edilmiyor. penisilin testi filan demişler altındaki yorumlarda ama eskisi gibi testin de bir anlamının olmadığı söyleniyor. hatta iğne yapılıp alerji gelişip gelişmeyeceğini beklemek daha hızlı sonuç veriyor teste göre.

iğne yapıldıktan sonra yatağa yatırılamayacaksa eğer koridorda bile olsa yarım saat beklemesini söyleseler olurdu aslında. doktor ifadesinde alerjisi olup olmadığını sorduk ve iğneden sonra beklemelerini söyledik ama habersiz ayrılmışlar diye ifade etmiş. yani hukuki olarak birşey çıkmaz.

duyuru ailesi olarak şunu tecrübe edinebiliriz. doktor söylemese bile veya müşadeye gerek görmedilerse bile böyle antibiyotik veya ağrı kesici iğne vurulan durumlarda hastane çevresinde yarım saat oyalanmakta fayda var diye düşünüyorum ben.

Bir şey çıkacağını sanmam çünkü alerjen ilk seferde tepki uyandırmayıp sonraki seferde alerjiye veya anafilaksiye sebep olabiliyor. Testte negatif olsa da reaksiyon verebilirdi. Aslında doktorların sorması lazım önceden bilinen bir ilaç alerjisi var mı diye ama hastanın da belirtmesi lazım şu an kullandığım ilaçlar şunlar, buna alerjim var diye. Ölüp gittikten sonra doktorun lisansı elinden alınsa ne yazar. Aslında en önemlisi tıbbi kayıtların doğru düzgun tutulması. Dosyasında olurdu, böylece bunlar yaşanmazdı.

Bir de not olsun son iki hafta içinde aldığınız ilaçları bildirin, alerjinizi bildirin. Sormadı ama deyip de kendinizi riske atmayın.

net bir şekilde hiçbiri. bunlar güzel mi lan harbiden !

4 hariç hepsi çöp.

4

abuk sabuk poz verdirdikleri için suratları pek anlaşılmasa da: 4,5,6

Ben bi suru begendim. Bu seneki finalistler iyiymis.

6-23

4 numara hep böyle mi bilmiyorum ama efsanevi güzel görünüyor buradan. diğerleri de efsanevi çirkin, bir güzellik yarışması için. 6 idare eder biraz işte.

4 ve 6

yüzünde meymenet olan bir tek '9'

ciddi cevap 4-13-23 ama 23 1,88 miş sıkıntılı biraz.
gönüllerin güzelleri 3-14-21.
ama miss turkey bunlardan biriyse ülkeyi kapatıp gidelim.

edit: 7 feriha'nın yengesi images.videoizlesen.net
8 dişi ömer aşık
23 blake lively
bunların hepsi birilerine benziyor.

9 güzel, 6 seksi. 4 abartılır yine de.

ek: yanlış anlaşılmasın, ben abartmam, ama abartan çok insan çıkacaktır.

4 ve 1.

Miss turkey finalistlerini begenmemek "too mainstream" degil mi artik ya? Fotograftan anca bu kadar ki tum dunyada kabul edilmis zamane guzellik olculerine uyan turk kizi bulmak bile mesele. Biz kilo almaya meyilli, buyuk kalcali, gobekli, kisa boylu bi toplumuz. 1.80 kiz bulacaksin, incecik olacak ne got ne gobek olmayacak bi de yuzu.fotografina bir bakmayla carpacak kadar guzel olacak. Zor! O yuzden bence kizlarin hakkini yemeyelim. Kimsenin etrafinda boyle bir suru kiz falan da yok. Kandirmayalim kendimizi.

9-13

rezillik amk.

buradaki kızlardan çok daha güzellerin tanıyorum ama ünlü olmak gibi bir dertleri yok onların. güzellik yarışmasında kızların çok güzel olmalarını beklemek gayet normal o yüzden. sokakta görebileceğin tipte olmamalılar.

bu arada isimle arama yaptım da 4,5,6 için; biraz yapay dursa da 5 bayağa iddialıymış.

6 23

hepsi çirkin, en azından bu fotoğraflarında...
ama "şu aslında güzel olabilirmiş" dedirtip başka fotoğrafını aratacak kadar idare eder seviyede olan bile yok.

tabi burada fotoğrafçı, photoshopçu, makyajcı vs. büyük öneme sahip... bu fotoğraflarla fotoğraftakileri yan yana getirip baksak benzetemeyiz muhtemelen, 90% değişime uğratan montaj sonucu idare edecek olan da berbat edilmiş olabilir.

ayrıca 4'ü o kaşlarla beğenenler mi var lan?

son olarak: (bkz: anoreksiya nervoza)

3 numara benden daha yakışıklı. 12 yine fena değil gibi.

12 çekici geldi bana.

14-22 en cana yakın duranlar onlar.
nazarımda cana yakın olanlar her zaman güzeldir.

Bunların bir kısmının erkek olduguna ya da bir zamanlar erkek olduguna bahse girebilirim. Ben 2 diyorum, biraz anoreksik duruyor ama en az erkek olanı o yine de.

Edit: 17 de fena değil.

valla bir kadın olarak ben çoğunu güzel buldum. ama güzellik anlayışları farklı farklı işte, burada yazsam ben hepsinin tek tek güzel yanını bulurum.

mesela 4 numero direkt adriana lima çakması ondan güzel :D
7 numero güzel, biraz zooey deschanel biraz da rachel weisz ama esmeri :D
9 numero canan ergüder'e benziyor, isimleri de adaş zaten :D güzel bence
11 numeroda björk tipi var, hoşuma gitti.
12 numero bergüzar korel'in gençliği olabilir.
13 numero çok sevimli ve güzel gene. hafiften kaley cuoco havası var.
14 numero biraz sandra bullock biraz angie harmon ama beyaz tenlisi :D
16 numero hafiften samantha mumba
17 numero biraz lindsay lohan-amanda seyfried karışımı
18 numero emine ün
19 numero angie harmon ve indila
20 numero da hoş da benzettiğim ünlünün adını hatırlayamadım :(
21 numero da hoş ama den den den den :D
23 numero en güzelleri diyebilirim, biraz blake lively biraz da ismini unuttuğum bir başka ünlü

ha bu arada, yazmadıklarımda da güzel olanlar var, zaten kafadan boyları yeter olm manyak mısınız lan?! 1.53 boyu olanlar var bu ülkede -mesela ben- ben napıyim amk?! tahta bacak mı takayım yahu?! www.izmirorganizasyon.com.tr

4 çok abartılmış bence ya, 9 diyorum ben.

4 fazla kalın kaşlı yahu. 12 13 bi de 23. 23 bayağı güzelmiş.
Not: kadınım

4 disindakileri saci uzun diye yoldan cevirip getirmisler resmen.

bu 17 numara sinem çok güzel bir kızdır, canlı görmüşlüğüm var, fotodaki ile alakası yok, ismini görmesem tanımazdım, muhtemelen diğer kızlar da gerçek hallerine benzemiyorlardır.
ve fakat bu kız geçen sene mi ne bu tip bi yarışmayı kazanmıştı zaten. tekrar mı katılmış anlamadım.

ekleme: pbs.twimg.com
www.magazinizmir.com

apartmanı sardıysa bir şekilde, belki apartmanı ilaçlatmak gerekebilir.

ne olabilir bilimyorum. ama pire hayvan dışında çok uzun süre yaşamaz. tecrit edin (mesela 2 gün) hala oraa iseler pire değildir. apartmanı sarması filan da kısmen mümkün değil (her dairede köpek filan varsa belki. ama hiç kimse köpeğinin pireli olmasını istemez)

"Without a host for food a flea's life might be as short as a few days. With ample food supply, the adult flea will often live up to 100 days"

yani gıda (kan) alabileceği bir taşıyıcı yoksa (kedi köpek) ömrü sdecve bir kaç gündür. ama gıda alırken ömrü 100 gün kadardır.

Banyo zaman zaman tozlu olabiliyor. Temizleyince gözükmüyorlar. Bir hafta sonra tozlanınca yine çıkıyorlar. Toz piresi diye düşündüm ama gözle görülmeyecek kadar küçüktür diyor.

raid'le ölüyor. birkaç gün boyunca her gün çamaşır suyuyla silip, üzerine raid sıkın. bizim evi de sokak kedisi evlat edinince pire sanmıştı, böyle 2 haftaya tamamen kökünü kuruttuk.

opera'dan mı bağlanıyorsunuz? turbo modda veya opera mini'de yurtdışından bağlanır

Mozilla'dan bağlanıyorum.
Öncesinde de google dns kullanıyordum.

anonymox tarzı bir eklenti kullanıyor olabilirsiniz.

başından beri google dns haricinde bir dns kullanıyor olabilirsiniz.

ben de bağlanabiliyorum. chrome+google dns

turkcell superonline fiber kullanıyorum, bende de kapanmadı sanırım. bir ara dnsleri sıfırlayıp denediğimde de girebildim, ama normalde google dns kullanıyorum zaten...

Aynen dnsleri sıfırlayınca da girebiliyorum.
TTNET kullanıyorum.

kirayı bankaya yatırmak zorunda kiracı. bu şekilde anlaşılıyor. bankaya öderken "kira" diye de belirtecek. (belli bir meblağın üzeri bankaya yatrılmak zorunda)

bu yukarda yazdığımın gerçek hayatta bir geçerliliği yok tabii.

diğer sorduklarını bilmiyorum.

500 tl'nin altında olduğu için elden alınabiliyor. Yıllarca vergisini yatırmayanlar var.Ceza gelirse toptan öderim diyorlar.Şu ana kadar ceza da gelmemiş.Ben neden ödüyorum madem anlamıyorlar kira geliri elde ettiklerini?

Nasıl anlaşılıyor kira aldığım?

maliyeden kiracına geliyorlar. ona soruyorlar, form gibi birşey doldurup evsahibine iletmesi için veriyorlar. sen o formu alıp maliyeye gidiyorsun. beyanlar birbirini tutuyor mu vs inceliyorlar. bana öyle yapmışlardı. dersen ki kiracıyı nasıl buluyorlar, o evin kira olduğunu nasıl anlıyorlar, onu bilemiyorum.

Maliye'den gelindiğini bilmiyordum.Şu ana kadar bize denk gelmedi.Demek ki vergilerimi ödemeseydim benim orada kiracım olduğunu kanıtlayamazlardı değil mi? Sürekli de bir kiracı yok.En fazla iki yıl kalan olmuştur.

ben vergi olayında hep şunu diyorum; devlet bu paraları almak istediğinde alıyor kardeşim. arıyor da buluyor da, kanıtlayıp çıkarıyor da. hele de kendi halinde normal bir vatandaşsan. konu-komşuya, dükkanlara sorulduğuna şahit olmuşluğum var. mesela ev sahibi-kiracı anlaşıyorlar, kira 600 diyelim, 300 tl ye oturuyorum desin diye. e bu adam oraların rayicini bilmiyor mu, başka kiracılarla karşılaştırıyor vs. yapacağı tuttuğunda gavur gibi yapıyor yani.

suyu, elektiriği, doğalgazı üstüne alıyor mu? kiracının üstüne telefon internet var mı? eğer varsa oradan tespit edebiliyorlar, haa ederler mi, uğraşırlar mı belli olmaz, dolandırıcı bi arkadaşım çalacaksan fakirden çal der hep, fakir uğraşamaz gücü yetmez diye (fakirden kast ettiğim evine ekmek götüremeyen değil)

Faturalar kiracının üzerine değil.Burası köy gibi bir yer kira da çok almıyoruz zaten.Şu ana kadar ödemeseydim sanırım kiracımın olduğunu kanıtlayamazlardı.

Bir de damga vergisi olayını aydınlatırsanız çok mutlu olucam.

bildigim kadariyla aylik 500tl'nin alti zaten vergiye tabi degil. google'da dogrulayan resmi bir site vardir diye dusunuyorum.

Benim bildiğim kira geliri yıllık 3200 tl'yi aşmayanlar ödeme yapmıyor.

persol'e benzettim.

çok hoş

www.pinterest.com

Sağ taraftan bütün fotoğraflara bakabilirsiniz.

ne guzel ya. ogretmenler neden isini bu kadar sevmez anlamiyorum. idealist olmayan insan ogretmenlik yapmasin abi.

Aynen ya bu çocuklar ne kadar şanslılar böyle bir öğretmenleri olduğu için.

öğretmenin hası! mizahını yirim!

vay be, helal olsun

Muhteşem, harika

Bayıldım. Çocukluktan beri tek isteğimdi, iyi ki öğretmen olmuşum. Gözlerim doldu. Canlarım benim ya.

İnstagramda rindman olabilir. Resim öğretmeni.

Baktım ama değil.

İsminin Aytaç olduğuna eminim.

İlkokul sınıf öğretmeniydi.

Buldum buldum Aytaç Eyilmez.

daha 1. sınıfım ama anladığım kadarıyla hocalar nota göre belirliyor harf notu aralığını.

Notlar açıklandı zaten ona rağmen harf notu neden açıklanmıyor?

Geçtik mi kaldık mı belli değil.Bu kadar zor mu arkadaş harf notu girmek?

üniversitenin sistemi yüzünden.
misal bizim saçma sistemde notları hiç bilemiyoruz. sadece harf giriyorlar.
ayrıca siz açıklanan sınavdan zaten harfi çıkarabilirsiniz ?

ege'de harf notları ,eğer çan varsa, sınav itiraz süresi dolduktan hemen sonra kendiliğinden geliyor. 60'lık sistem ise hemen açıklanıyor. en azından benim bölümümde böyle. sanırım çanla alakalı bir durum.

Çan var abi ya.

DD gelmişse tekrar girecem belki de F geldi.CC gelmişse süper olur:)

Site güncellenmemiş olabilir. Hoca harf notlarını bugün falan girdiyse, Pazartesi güncellenebilir.

(bkz: butlan)
(bkz: hileli devir)

(bkz: tasarrufun iptali)
(bkz: muvazaa)

mülk mü işletme mi?

benim anladığım işletme, eğer öyleyse ve babanız esnaf ise (gerçek kişi) o kapanış yapar siz yeni açılış yaparsınız. gerçek kişilerde (küçük esnaf) devir olmuyordu bildiğim.

Ha yok şirket ise bedelsiz devir alabilirsiniz, yada sembolik bir bedel ile. şirket kapatmak zordur, devretmek ise daha kolay.

www.sinematurk.com

bu mu?

Evet:) Helal olsun nasıl buldun? Çok teşekkürler.

sinematürk'ün sitesinden tek tek baktım. gözüm bozuluyordu az kalsın :)

Ya inanır mısın ben de bakmıştım neden göremedim anlamadım atladım herhalde.Çok çok sağol gözlerin dert görmesin :)

Sor bakalım delikanlı.

Ben ederim delikanlı.

belki ben bile yardımcı olurum be ! ^_^

forum.donanimhaber.com

Böyle değildi ama önceden.İnternette de bir şey arattığımda sanki buna bağlı olarak sayfalar tuhaf gözüküyor.

Normalde alt a basılı tutarken çıkması lazımdı sanki onların. Alt ile d ye bastığında dosya açılacak gibi.

@eksiyenadam..Bence de öyle olması lazım da nasıl düzelticem,bir tuşa basıp düzelir herhalde ama hangi tuş?

alt'a basmayı ekran klavyesiyle denesene bir belki normal klavyende bozulmuştur.

@lucifer..olmadı:(

Başka tarayıcıdan deneyebilirsin. Mesela internet explorer. Devlet siteleri genelde internet explorer ile açılıyor

İnternet explorer'dan giriyordum zaten.Google chrome'dan girdim oldu.Hiç akıl edemedim ya :) Çok sağol.

Hayırlı borçlar

Ömür durağında insem çok fazla yürümem değil mi? Yakındır inşallah..Çok teşekkür ederim.

Omur duraginda inip bakirkoy tarafindan asagiya dogru inip marmara foruma kadar inerken hemen e5te tek katli bi poliklinik olduğunu farkedersin.

@hotaru oradan tasinali cok oldu.

Tek katlı poliklinikmiş ve e-5teymiş gittim gördüm teşekkürler :)

yeaaaaah buddy. bu yıl kpss b yok. evet kpss b'de sadece gy ve gk soruları oluyor.

E peki bu yıl da gy gk soruları var diyorlar?

kpss b ve a sınavı her sene olur.
ama tek yıllardaki kpss b puanıyla hiçbir yere yerleşemezsiniz.

genel kültür ve genel yetenek çözeceksiniz ama o puanlar kpss a puanınızda yer alacak. kpss b puanınız hesaplanmayacak.

not: kpss a için de genel kültür genel yetenek çözmek gerekiyor.

Niye peki tek yıllardaki kpssb ile bir yere giremeyiz?

türkçe çalışarak başla hafız o zaman. kpss b'de sadece gy ve gk var demek, kpss a'da gk gy yok anlamına gelmiyor.

işte kural öyle.

a kadro uzmanlar için yani uzmanlık sınavlarına girebilmek için, alan bilgisi sınavlarına girip istenen puan türünde istenen puanı almanız lazım. b kadroda ise gerekli olan şey genel kültür genel yetenek sınavlarına girmiş, orada istenen puanı almış olmanız. genel kültür genel yetek soruları her sene oluyor, cumartesi sabah oturumu. tek yılla çift yılın tek farkı, kpss 3 yani memur atamalarının yapıldığı puan türü, her yıl hesaplanıyor. tek yılda atama yapılmıyor, çift yılda yapılıyor. tek yıllarda kpss3 puanıyla alım yapılmıyor, yani düz memur olamazsınız. ama çift yıllarda yapılan sınavlarda kpss3 puanıyla atanabilir düz memur olabilirsiniz.

@elikası ben bu yıl girsem sadece gk gy çözsem kpss3 puanımı seneye kullanabilirim ozaman.Seneye atanırım öyle mi? Teşekkürler detaylı yazdığın için.

hayır atanamazsın. eğer a grubu kadrolara başvurmıcaksan bu yılki kpss hiçbir işine yaramaz

atanamazsın hocam. gayet net üstte yazdık, kpss b puanın (yani memurluk için lazım olan puan türün) tek yıllarda hesaplanmıyor.

bu yıl da gir kanka, sendeki keçi inadıyla ösym'yi dize getirip atanırsın sen.

www.teknolojidedestek.com

ehe. çok acaib virüsmüş.

Bilgisayarı onarın diye bir seçenek yok.Güvenli mod ile bağlanınca da ekran bembeyaz gözüküyor.Formattan başka çare yok mu ya?

combofix ile tarat bilgisayarı. formattan ancak combofix kurtarır.

Tamam sorun halloldu çok teşekkür ederim.Ne iğrenç bir virüsmüş bu ya.Bir de girmedim ben öyle sitelere dolanırken nette birden bu virüs girdi.Kameradan çekilmiş görüntüm gözüküyordu o biraz korkuttu açıkçası:)

yarın gideceksen normal hastahaneye de gidebilirsin? şu an acile gidersen mesela çekmeyebilirler, ilaç verip yollarlar. bana öyle yapmışlardı en azından. (gerçi apse vardı, o yüzden çekmemişlerdi)

panpa sen acile git şimdi bi ağrı kesici iğne yaparlar en azından sabaha kadar acı çekmezsin hem de soruna net yanıt alırsın, yarın çekme kısmını bilmiyorum iltihap varsa bir hafta iltihap kurutucu falan kullandırıyorlar sanırım

Hastaneye randevu alınıp gidiliyor ya bir yıl sonraya da randevu veriyorlar:(

geçen arkadaşım ile ağız ve diş sağlık merkezine gittik. benim iki dişim çekilecekti ve biri dolgu olacaktı. çekilecek dişlerimin pek ağrımadığını belirterek çektirtmedim. dolgu için dokuz gün sonrasına randevu verdiler. (yarın sabah saat 10'a) yanımdaki arkadaşımın ise dişini hemen çektiler. (hemen dediğim, bi iki saat sıra bekledik, sırası gelince çektiler) yani demek istediğim, çekme konusunda pek bekletmiyorlar.

Yirmilik miydi çekilecek diş? Normal dişse hemen çekiyorlar ama yirmilik okmeydanından randevu almıştım 10 ay sonraya verdiler randevuyu.

okmedyanına git acile, antibiyotik iğne ve ağrı kesici yazar, bi hafta sonra da muayeneye gel der.
gerçi ben gittiğimde nöbetçi doktor uyuyodu, bi yarım saat beklemiştim.

hayır çekmezler. devlet hastanesinde diş için 20 gün sonrasına randevu veriyorlar

ayrıca dişin ağrıyorsa hiçbiryer çekmez. antibiyotik ve ağrı kesici içmen gerekir bir hafta.

indiğinizde kartınızı normal otobüste okutur gibi okutun, geri yüklemeyi yapacaktır.

www.otobussaatleri.net burada da ne kadar geri yükleneceğini görebilirsiniz.

Öğrencilerden sadece 1,15 tl mi alınıyor?
Bakırköy'den okmeydanına 12 durak var kullanabilir miyim yani iade makinesini? :S

ya sen dokundur, iade alman gerekiyorsa veriyor zaten

öğrencilerden zaten normalde 1 tl alıyor benim bildiğim. kendimden biliyorum.

belirli bir duraktan sonra vermiyor para. 12 çok gibi göründü bana.

yakın. şöyle anlatayım.
tramvaydan indin. mcdonalds'ı göreceksin. mcdonald's ile eczanenin arasından trafiğe kapalı yoldan gir dümdüz yürü. 100m ileride dikili taş var bi tane yolun ortasında. ordan sola dön 30m ileride sağında kalacak.

Her yıl var genel yetenek soruları o zaman.Ama çiftli yıllarda atama oluyor galiba?

Peki ben üniversite mezunu olarak bu yılki sınavda sadece genel yetenek genel kültür sorularını çözsem düz memurluğa atanabiliyor muyum?

taş ve sopalarla diye duydum.

a-grubu ve öğretmenlik her sene.

lise ve yüksekokul mezunları için 2 senede bir.

bölümünle de alakalı galiba ama atanabiliyor olman lazım.

Abdülbaki okumalı. Diğer birçok tercümesinde Mesnevi'nin cinsel kısımlar geçiştirilir ve açık değildir. Gölpınarlı Mesnevi konusunda ise uzmandır. Tabii Şefik Can'ı da küçümsemiyorum kesinlikle, o da konunun uzmanlarından. Ama ben Mesnevi ile ilgili araştırmalar da yapmış biri olarak Gölpınarlı'yı öneririm. Size bir diğer önerim de 6 ciltlik olanları okuyun. Diğer sadeleştirilmiş olanlarını değil.

Abdülbaki Gölpınarlı

Vapur falan yok mu? Otobüsle gidince çok sürüyor mu? Belirtirseniz sevinirim.

otobüs trafiğe bağlı olmakla beraber 1 saate yakın sürebilir.

en güzeli tramvayla kabataşa kadar gidip, ordan sarıyer otobüslerine binmek.

Saat kaçta gideceksiniz.. Trafiğin durumuna göre değişir ne kadar rahat olacağı.
Bir de Sarıyer'in neresine gideceksiniz? Reşitpaşadan öte ise kolaylaştıracak çözümler verebiliriz..

Bu arada otobüsle en az 1.5 saat süreceği kanaatindeyim.

Eminönünden sarıyer otobüsü var mı ya iett'den baktım bulamadım?

Telli babanın olduğu kısım sabah 9-10 gibi.

Taksiyle gitsin diyen arkadaşım sen çok zenginsin galiba.

Eminönünden yok sanırım. Kabataşa gidip 25E otobüsüne bin.

Evet Eminönü'nden direkt sarıyer otobüsü yok iett'de yazmıyor.

eminonu - besiktas otobus. besiktastan dolmus en kisa yolu olsa gerek.

eminonunden veya kabatas besiktas gibi bir yerden otobus kullanacaksaniz da sakin sahilden gideni kullanmayin, levent-maslak uzerinden gitmeyi tercih edin.

Sabah 9-10 ise o trafikte -sahil trafiği - işiniz biraz zor. En az 1.5 - 2 saat sürer kanaatindeyim.

En hızlı yol : Eminönü-Kabataş - tramvay
Kabataş- Taksim - füniküler
Taksim - Hacıosman/Darüşşafaka - metro

Oradan dolmuş ya da otobüs.
Hangi dolmuş / otobüs var diye yeni bir duyuru açabilirsin mutlaka vardır.
Bu şekilde max 1 saatte varırsın.

Ya da Kabataştan 22RC olması lazım Kabataş-Reşitpaşa otobüsü, leventten gidiyor bu, oradan yine dolmuş ya da otobüs..

Ama metroyu tercih et tabi.

başlangıç noktası eminönü olan boğaz hattı (vapur) var. yalnız her saatte yok. genelde işe gidiş gelişe göre ayarlıyorlardı saatlerini. boğazın karşılıklı iskelelerine uğraya uğraya anadolu kavağına kadar gidiyordu. onun iskelelerinden biri de sarıyer iskelesi. ido nun sitesinden bi bak, ordan daha detaylı bilgi bulursun.

şunu buldum: www.tarifeyebak.com

bildiğim kadarıyla duvarı kırman lazım onu yapman için. sen bir tesisatçı çağır ne olur olmaz.

o kapak yukarı doğru itildiğinde yerinden çıkıyor. ama sen uğraşma pek elinde kalırsa daha büyük iş çıkartırsın. kapıcınız varsa o da anlar o işten.

Gömme rezervuarların en büyük sorunu bu işte herhangi bir sorunda çözüm zahmetli bir iş tesiasatçı yada garantiliyse firmayı aramalsınız

merak etme duvar kırılmadan da halloluyor. aynı sorun bende vardı çağırdım adamları gelip yeni bi zamazingo taktılar düzeldi. tüm sifon sistemi sifon kapağının arkasında hemen.

www.dinimizislam.com
www.dinimizislam.com
www.dinimizislam.com

Tefsir ve Hadis tek kitapla zor da
cilt cilt olanalr var
hadis için İbrahim Canan 'ın Hadis absiklopedisi var

iki önerim var sana abi. ilki, hangi görüşe göre tefsir okuyacağına bak. bugün cemaatlerin her biri kendi kafasına uygun tefsirler yapmış. ne kadar uğraşsan da onlardan kaçışın yok. ikincisi de hadislerin olduğu kitap için bir tane vardı, birbiriyle çelişen, kitaba uymayan hadisleri toplamıştı. onu da al mutlak. sonra klasik kütub-u sitte'ye girişirsin.

okuduğun ayetin iniş sebebi, o ayetlerle ilişkili hadisler, kelime kelime meal ve tefsir gibi etkenler senin için önemli ise RUHUL FURKAN tefsirini öneririm yanlış hatırlamıyorsam şuan 20. cilt hazırlanıyor heyet yazıyor sadece tek kişinin kaleminden değil. 20. cilt demek 20. cüz. çok anlaşılabilir bir dil kullanılmış tavsiye ederim

süleyman ateşi okumanı kesinlikle tavsiye etmem evet eski diyanet işler başkanı çok fazla çarğık görüşleri ve yazıları var
ruhul furkan'ı Mahmud Efendi Hazretleri yazdı evet çok fazla ciltten oluşuyor ama seni kaynaklarıyla tatmin eder
hadislere gelince ruhul furkanda var ama kütübü sitte ye bakabilirsin kaç cilt olduğunu hatırlamıyorum ama 15'i geçkindi sanırım

Sağolun..Evet Süleyman Ateş bilmiyorum ama yazı dili çekmedi beni kendisine.
Araştırıcam hepsini...

Hayır MR randevusu verirler. Gittiğiniz devlet hastanesinde MR yoksa dışarıya sevk ederler. KBB'ye gidin, uygun görürlerse isterler MR.

kbb poliklinikten aynı gün veya ertesi gün muayene olursun. tomo gerekliyse doktor istem kağıdı yazar, o kağıtla tomonun çekildii yere gidersin, yoğunluğa göre, yarım saat ile yarım sene arasında sana randevu verirler.

cerrahpaşa samatyada.
samatya devlet hastanesinin üst tarafı. sahil yolundan samatya levhasını takip edin alt geçitten geçip yukarı tırmandığınızda önce sol sonrada sağa yokuşu tırmanırsanız sağdan devam ettiğnizde önüne çıkacaksanız.

Aksaray istikametinden gelişte zaten Cerrahpaşa TIp Fakültesi tabelası var.

haseki tarafında sadece istanbul üni. kardiyoloji polk. var.

Çok teşekkür ederim.Yani kocamustafapaşaya gideceğim.Sağolun..
Trenle gelcem de ben kocamustafapaşada inmem gerekiyormuş.Sonrasını bilmiyorum ama yakın sanırım ordan inince?

ben kocamustafapaşa olarak bilmiyorum. ama tren falan geçiyor yakınından samatya meydanın oradan yürüyerek 10 dakika falan sürer en fazla.

belki olmasada size öyle geliyordur,her insanin agzi kokar ama siz oldugundan daha fazla algilayip bunu sorun yapiyor olabilir misiniz?

Hayır malesef çok eminim hatta ailemdekiler bile söylüyor ağzın çok pis kokuyor diye.Biriyle konuşurken yüzünü buruşturuyor anlıyorum.Zaten anlaşılmayacak gibi değil.

sinüzitle ilgili film çektirdin mi? kbb ye gittim demişsin ama o akıntı geniz akıntısı olabilir, oradaki enfeksiyonlar da kötü koku yapabilir.

bademcik taşı olabilir

"Nerden ozaman ya ağzımda sürekli acı bir tat var özellikle arka dişlerime doğru daha fazla bu acı tat"

reflü gibi...

boy kilo? göbek?

Geniz akıntısı var bunu söyledim ilaç verdi kullanırsan geçer koku dedi ama geçmedi.Tekrardan randevu aldım başka kbb uzmanından sünizit filmi çekin derim.
Bademciklerimde hiçbir sorun yokmuş.

agiz gargaralari kullaniyor musunuz?

dilinizi de fircaliyormusunuz?

bunlar en azindan azaltir.

ayrica su icilmesi lazim gerekli olarak günde belli bir miktar.onun azligindada cikiyor böyle seyler.

yok canım bademcikte sorun olsa kbb uzmanı gördüğü gibi anlardı diye umuyoruz.

akıntı da o kadar koku yapmamalı.

1.78 66 kilo.Mideyle ilgili bir sorun yaşamadım hiç ama yine de böyle bir şey olabilir mi?
Sadece boğazımda yumru gibi bir şey var yutkunurken zorlanıyorum.

Listerine kullanıyorum.Dilimi fırçalamaya daha yeni başladım.Ama su doğru düzgün içmiyorum diyebilirim.

evvvet, yumru dediniz ve:

www.amerikanhastanesi.org

Sıklıkla Zenker Divertikülü olarak adlandırılan Hipofarengeal yada faringo-özofageal divertikül yutak borusu başlangıcının arka tarafta zayıflamış kas tabakaları içine doğru fıtıklaşmasıdır..

Lokalizasyonu:
Zenker’s Divertikülü yutak borusu başlangıcının hemen altında oluşur.

İnsidansı:
Erkeklerde kadınlara oranla 2 kez sık bulunur. Nadiren 40 yaşından genç insanlarda görülür, genellikle boynun sol kısmında yerleşir. Kansere dönüşme riski ise çok düşüktür (%0,3)

Belirtileri:
Hastaların oldukça tipik şikayetleri vardır; yutma zorluğu, sindirilmemiş besinlerin geri gelmesi, ağızda kötü koku, ses kısıklığı, boğazda hırıltılı ses, bu hastalığın bulguları arasındadır.

eğer dişindeki dolgudan falan değilse kesin sinüzittendir.

bende sinüzit vardı hasta oldum iyice coştu sinüzitim , balgam falan genz akıntısı aldı başını gitti ağzımda acaip pis bir tat koku vardı artık kafamı koparttıp atcam o derece ama okul tatildi dışarı çıkmıyordum sorun olmadı.

ben hastalığı ilaç ile değil bol su içerek geçirdim.
seninde sorun aynı ise düzenli bol su iç elinin altında sürekli bardakta su olsun yavaş yavaş iç bitince hemen doldur üşenme sürekli su iç vücuttaki mikrobu atar sonra koku gider bence.

www.saglikbilimi.com

>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>> Sindirilmemiş gıdalar, özellikle hasta arka üstü pozisyonda olduğunda, ağız içine regürjite olur, ve hasta yemekten sonra keseyi boşaltmak için boyuna elle masaj yapar. Boyundaki şişlik, yemekten sonra çalkantı gürültüsü, kötü kokan nefes ve ağızda ekşi metalik tat mutad semptomlardır. <<<<<<<<<<<<<<<<<

"Midemde de sorunum yok.Nerden ozaman ya ağzımda sürekli acı bir tat var özellikle arka dişlerime doğru daha fazla bu acı tat"

"zaten boğazımda ara sıra yumru gibi bir şey var"

<<<<<<<<< adam zaten 1 milyar diş hekimine gitmiş >>>>>>>>>>

sinüzit de değil gibi. sinüzit olsa, bu kadar koku yapana kadar deli gibi ağrırdı başı. hadi ağrı olur olmaz da, ağzına acı su geliyormuş, metalik tat varmı, yumru varmış.

besbelli ki sindirim sistemi kaynaklı bir sıkıntı var.

zenker divertikülü diyorum evet.

en.wikipedia.org

@truvaiti..Çok sağol ya ilgilendiğin için.Bir soracağım bunu doktora olabilir bu dediğin şey.Boğazımda hakkaten şişlik oluştu,sürekli ekşi tat var ağzımda.Ses kısıklığı,boğazda hırıltı yok ama soracam doktora.

bence şunu yapın, iyiden kötüye:

1. göğüs cerrahisi. meme değil, göğüs cerrahisi. akciğer kafesinin cerrahı.

bu olmazsa:

2. kbb uzmanı

bu olmazsa:

3. genel cerrah

bu olmazsa:

4. dahiliye uzmanı

gidin ve deyin:

"hocam ben sordum soruşturdum zenker divertikül'ü diye şey okudum, bana da uyuyor, sinüzit yok dişler süper o süper bu süper ama ağzım kokuyor, bu zenker'e baktırsak"

deyin ve baktırın.

ses kısıklığı hırıltı olmak zorunda değil de sonuçta bu işin mantığı belli:

1. senin sorunun alttan. sindirim sisteminden.

2. acı tat vs vs vs hepsi doğruluyor bunu.

3. normalde midende hapsolması gereken o ASİT yukarıya çıktıkça ne bulsa perişan ediyor. kimisinde sık akciger enfeksiyonları olur kimisinde diş çürükleri kimisinde ses bozukluğu.

her neyse ama yazdıklarınızdan sorunun sindirim sistemi kaynaklı olduğunu

bas bas bas bas bas bagırıyorsunuz. ya reflüdür, ya divertikülüt ya da her neyse. ha tabi minicik de olsa açık kapı bırakalım ama sinüzit falan çok alakasız bence.

geçmiş olsun.

Şuan için en erken pazartesine randevu alabildim kbb uzmanına o hastalığı sorcam kesin bakalım ne diycek.Allah'ım ya inşallah kurtulurum ne berbat bir durum.İnşallah bir çaresi vardır artık yani uğraşmasam neyse kaç kez gittim ya.

Ya bak bir de ben çok iyi şekilde dişlerimi fırçalarım,diş ipi kullanırım gargara kullanırım.Ama sürekli dişlerimde çürüme oluyor.Ne yaparsam yapayım engelleyemiyorum.Lan bundan mı yoksa ya.Çok teşekkür ederim vallahi hiç bilmiyordum böyle bir şeyi.Bakalım param olsa hemen şimdi özele giderdim ama mecbur pazartesiyi beklicem.

yok yok, bu olay boyunda ama sistem sindirim sistemi.

hatta kbb'yi dördüncü sıraya alalım.

1. göğüs cerrahı
2. genel cerrah
3. dahiliye
4. kbb

siz kbb'yi arkaya alın. nerdesiniz? şehir?

tıp fakültesi olsa en kralı o olur.

İstanbuldayım arkadaşım nerden alabilirim çapadan alabilir miyim hemen verirler mi?

ne zaman verirler nasıl verirler hiç fikrim yok ama madem İstanbul'dasınız,

İstanbul (Çapa) Tıp Fakültesi'ne gidin,

Göğüs Cerrahisi veya Genel Cerrahiden veya Dahiliye'den randevu alın.

tabi yine yine söyliyim, burada yapılan, sizin yazdıklarınız ve benim de zihin jimnastiğim.

ama çok da alakasız olmadığına da EMİNİM. Siz gidin muayenenizi olun bakalım ne çıkacak, geçmiş olsun.

----- yaş kaç? -----

İlaçla çözüme ulaşılmaz direkt cerrahi müdahale diyor ya.İnşallah bu değildir :(

Yaş 22 bakayım çapadan randevu almaya çalışcam.

yaşınızın 22 olması "acaba" dedirtiyor, çünkü yaş çok genç ama illa da olamaz diye de bir şey yok. zaten siz şu an zenker divertikülünü anlatıyor gibisiniz. neyse bunu muayene ettirmeniz şart. bakalım neler olacak.

-----

bu arada "midemde sorun yok"

sözünün kaynağı nedir?

bir doktor muayene etti mi yoksa sizin şikayetinizin olmaması mı ?

Doktor muayene etmedi benim hiç midemden sorunum olmadı şuana kadar ne bir ağrı ne başka bir şey.Tek ağrı bu boğazımda olan şey.

yani gayet de nokta atışı tarif ediyorsunuz.

gastrit veya reflüde de ağrı şart değil ama siz çok nokta atışı tarif ediyorsunuz. bakalım, alın randevuyu neler olacak.

muayeneden sonra bana da ulaşın buradan. ben de merak ettim. görüşürüz.

Tabi yazarım buraya hiç merak etme çapadan şimdi randevu aldım cuma gününe genel cerrahi.Çok sağol yardımın için.

rica ederim, geçmiş olsun. buraya yazma özel mesaj at.

dediğim gibi, asittir, yumrudur ağrıdır ısrarla belirt. hadi geçmiş olsun görüşürüz.

Çok sağolun.Bu arada doktor musunuz?
O kadar araştırdım boğazımla ilgili ne olabilir diye böyle bir hastalığı hiç duymadım,görmedim.

doktorum.

çok sık bir hastalık değil tabi ama çok çok ender bir hastalık da değildir.

bu durumla ilgili gelişmeler nelerdir?

Benzer sorun bende de var resmen aynisi hatta.sonuc ne oldu çok merak ediyorum beni de haberdar edersen çok sevinirim

Ekran çevresinde yüksek manyetik dalga yaratacak bir şey var mı ilk önce onu kontrol et. Eğer sorun yaratacak bir sebep yoksa ekranda teknik bir arıza olabilir. Ekranı alt bölüme bağlayan aksanda bulunan kablolarda sorun olabilir. Notebook'ta hertz değerleriyle oynamak bir değişim sağlamıyor diye biliyorum. 60 hertz'de gayet normal yani...

Herhangibir şey yok etrafta nereye götürsem laptopu 1-2 saat kullandıktan sonra böyle yapıyor.Şuan durdu mesela..Laptopu alalı 5 ay oldu.

Ben masaüstü bilgisayarımda aynı problemi yaşıyordum ve manyetikten şüphelenmiştim. Hatta bir ara artık kafayı sıyırıp manyetik dalga engelleyici zımbırtılardan aramaya başlamıştım belki hoparlörlerden veya başka bir yerden manyetik dalga alıyordur diye. En son bir gün başka bir sebepten format attım bilgisayara ve sorun düzeldi. Tabi bu seninkine çare olacak olarak algılanmasın sorunun tamamen farklı olabilir ama bu da bir opsiyon.

o zaman kuvvetle ihtimal notebook'ta sorun var. aldığın mağaza, dükkan her neyse zaman geçirmeden götürüp arıza kaydı yaptır. garanti bitmeden ne sorunu varsa çözmüş olursun. bende notebook kullandığım için arızaları adamın canına okuyor maddi yönden. dvd-rom bozuldu örneğin 150 tl verip yaptıramıyorum şuan. masaüstü'nün 3-4 katı parça parası var...

@9uncu nesilim ama para bende'nin önerisi'de çözüm olabilir. ekran kartı sürücünü silip en baştan yükle. belki bir işlem sırasında sürücü dosyalarından biri silindi bilgisayarından.. yani tüm yöntemleri dene olmazsa zaman geçirmeden aldığın yere genel sağlık kontrolüne getir bilgisayarı...

Hiç olmadı aldığım yere götürcem mecbur.Bir de netten driver güncelleyin yazıyor o nasıl yapılıyor ki :S

bilgisayarım - özellikler - aygıt yöneticisi - görüntü bağdaştırıcıları

yolundan ekran kartı modelini yazarsan yardımcı olurum. işletim sistemin 32 bit mi 64 bit mi onuda yaz...

hiç uğraşma. götür garantiye, biraz bilgisayarsız kalırsınız en fazla. zaten büyük ihtimalle o üründe aldığınızdan beri kusur vardır. casper'dan ne beklenir ki...

32 bit.
h36y

ekran menteşeleriyle oyna aç kapa şeklinde, titremelerde bir değişiklik oluyorsa yapabileceğin tek şey servis

Şu driver güncelleşmesini nasıl yapmalıyım?

tam aynısı olmasa da:
www.dealextreme.com
www.dealextreme.com
dx'in türkiyeye kargo ücreti almadan yolladığını belirtmekte fayda var.

flip clock olarak geçiyor.
en.wikipedia.org

Evet ismi oymuş teşekkürler.Ama yok mudur istanbulda bulabileceğim bir yer?
Üstüne basınca alarmı sussun istiyorum.

ağız ve diş sağlığı merkezlerine git. anadolu yakasında isen; içerenköy'de ve kozyatağı carrefour'un arkasında birer tane var. ssk da geçiyor.

Avrupa yakasındayım..

istanbulsaglik.gov.tr listeden seçebilirsin o zaman.

Bahçelievlere gittim burda çekemezler çapaya git dediler.Çapa da çok sonraya veriyor randevuyu okmeydanı da öyle.Şöyle iki ay içinde çektirebilsem çok iyi olacak.Özelde de en az 100-150ye çekiyorlar bir dişi.

ağz ve diş sağlığı merkezleri bildiğin mezbaha gbi ve randevu alman nerdeyse imkansız sadece online randevu alabliosun ve 1dk içinde tüm randevular doluyor. ayrıca randevudan önce "çene cerrahı" olan bi yer bulun benm gttiğimde çene cerrahı yoktu, olan yere gtmek zorunda kaldım 1 gün sora, neyse orda da çene cerrahının 3 aylık dönemi doluydu ve yeni randevu da vermiyolardı. kısacası ben çektremedim param olunca özelde çektircem. ayrıca dışarda 100-150 ye çektirmeniz imkansız. en az 250-300 kaat istiyolar çene cerrahları. normal dişçiler çekemiyor.

Evet haklısın randevu alabilmek bile oldukça zor.Üç ay sonra anca Bahçelievlerden randevu alabildim burada çekemeyiz biz çapaya git dediler.Birkaç ay sonraya verseler o da olur benim için ama bir yıl sonraya veriyorlar ya.Yarı gömülüler 100den başlıyor diye biliyorum tam gömülüler çok daha fazla tabi.Tam gömülüleri şuan için çektirmicem ama yarı gömülü olan iki dişimden kurtulmak istiyorum.Yok mu bir iki ay içine randevu veren bir yer?

okmeydanından online randevu alırken mesai dışı polikliniği mi ne öyle bir seçenek var, ben bir gün tesadüfen oradan randevu tutturmuştum ertesi güne. akşam saatine veriyor yalınız

Okmeydanı için ağız çene cerrahi'den almam gerekiyor sanırım.Orada da bir yıl sonraya veriyorlarmış işte.Sorun o bana en fazla iki ay içinde halledebileceğim bir yer lazım...

aynı yerden bahsediyoruz, bir sene falan diyorlar ama işte ben aldım ertesi güne. mesai dışı polikliniğini dene

evet onun için gitmiştim. ama hemen çekmediler, röntgen çekildi falan filan daha sonra çektirdim.

Peki siz de yirmi yaş dişi için mi gitmiştiniz? Hemen ertesi gün yirmi yaş dişiniz mi çekildi?

Ne zaman almıştınız randevuyu? Bir de ne kadar süre sonra çekildi dişiniz?

Randevu alınıyor da oraya gidildiğinde yirmi yaş dişini anca bir sene sonraya çekebiliriz diyorlarmış.Siz daha mı erkene çektirdiniz?

alla alla o nasıl bi saçmalıkmış öyle? bildiğim kadarıyla böyle bir durum yok, insanlar abartıyor olabilir.

peki o zaman baştan anlatayım, olaylar şöyle gelişti: benim yirmilik dişim uzun zamandır problemliydi. randevu alamazsın edemezsin dediler ama başta da söylediğim gibi tesadüfen o randevuyu tutturdum. sonra hastaneye gittim ertesi gün, zaten her halükarda önce röntgen çekiyorlar, dişinizde apse olması riskine karşı. benimkinde vardı, o yüzden antibiyotik verdiler, bir hafta sonrasına yeni bir randevu verdiler gitseydim çekeceklerdi. (yine akşam saatine randevu verdiler). ama ben biraz pimpirikliyim diş konusunda orada da daha önce kötü bir tecrübe yaşamıştım, o yüzden her zaman gittiğim, tanıdığım dişçiye gidip orada çektirdim. tekrar okmeydanına gitmedim. kısacası bir sene sonra değil, bir hafta sonra çekiyorlar en fazla.

bir de alın randevuyu, gidin öğrenin ne kaybedersiniz ki? bir sene sonra derlerse başka yere bakarsınız.

Bana çok uzak olduğu için eğer ki randevuyu bir yıl sonraya veriyorlarsa hiç gitmeyeyim boşuna diye sordum.İnşallah ben gittiğimde de bir hafta sonraya çekeriz derler bakalım yarın randevu almaya çalışacağım umarım tutturabilirim ben de.Yazarım buraya da teşekkürler bilgileriniz için..

Hay ben bu randevu sisteminin..Bir dakika sonra randevular doldu diyor!!!