mor bembombom+
Odak noktası sen olunca ne diyeceğini bileme durumunu çözmek çok kolay. Konuştuğun insanlarla kafanda durumunu eşitle ve odak sen değilsin, ikili veya çoklu iletişimdesiniz diye düşün.
Ben çalışırken işim gereği küçük gruplara konuşmalar yapıyordum. İlkinde biraz heyecanlanmıştım sonra normal gelmeye başlamıştı. Ama ilk kez büyük bir gruba hitap edeceğim zaman gerçekten afalladım. Kafamdaki cümleler karıştı, kelimeler saklandı. Bir oditoryum dolusu insan, alanında yetkin kimseler de bulunan epeyce kalabalık bir grup. Millet notlar alıyor, teypler açılmış. Hata yaparsam diye gerildim haliyle.
Konuşmaya başlayacağım anda salondaki insanların gözlerinin içine bakıp onlarla ortak noktalarımı düşündüm. Karşımdaki insanlar da aynı ben gibi sabah yataktan kalkıp elini yüzünü yıkyor, sabah çişini yapıyor, kahvaltı hazırlayıp ailesel konuşmalar eşliğinde kahvaltı edip işe gidiyor olmalıydı. Bende bulunan insani özellikler onlarda da vardı. hasta oluyor, üzülüyor, seviniyor hatalar yapıyor vs. vs. Hepsi aynı ben.
Eşitlendik. Eşitlenince cünleler de akmaya başladı. Hata yapmaktan korkmayınca önemini yitiriyor, hata yapma düşüncesi seni rahatsız etmemeye başlıyor. Hem herkesin hata yapma hakkı var en fazla hata hakkımı kullandım dersin olur biter.
Bir de şu var biz başkalarının hatalarını kendimizinki kadar büyütmüyoruz. Herkes kendi hatasından utanıyor başkalarınınki hatırlanmıyor çoğunlukla. İlkokulu hatırla, öğretmen bir arkadaşına kızdığında hissettiklerini hatırla bir de sana kızdığında hissettiklerini hatırla. Akşam eve geldiğimizde o gün kime kızdığını bile unutmuş oluyorduk. Sonrasında benzer durumları yaşamışsındır mutlaka. Yani bizim hatalarımız onlar için önemli olmuyor, korkma, çekinme, yardır gitsin.
0