[]

İngilizce kural sorusu?

-The conference was really well organised.

-Clive never worries. He's really easy-going.

iki cümlede de sıfatlar 'noun'dan sonra gelmemiş mi? Niçin birisinde - oluyor diğerinde olmuyor?

 
easy-going birleşik bir kalıp zaten easygoing olarak da yazılabiliyor. ama well organised öyle değil, kelimelerin birbiriyle bağlantısı yok. mesela olumsuz bir anlam için well yerine başka bir kelime ile birlikte organised'ı kullanabilirsin. easygoing'in karşıtı ise başka kelimeler. www.thesaurus.com


  • sanguine  (25.07.15 14:20:17) 
İki cümlede de sıfat isimden sonra gelmemiş.ilk cümledeki well fiili nitelediği için sıfat değil zarf.

İkinci cümlede easygoing birleşik sıfat yani tek kelime.ve ondan öncede isim yok
  • elebego  (25.07.15 14:41:23) 
[]

Nasıl olmuş? (şarkı yorumum)

clyp.it

Sokakta çalıp söylemek istiyorum da, iş yapar mıyız sizce?


 
baha sen misin?


  • demerol  (16.07.15 00:18:28) 
Ses iyiymiş panpa?


  • actionary  (16.07.15 00:23:12) 
tarzım değil ama ses cidden başarılı. iş yapar.


  • innatedesire  (16.07.15 00:29:35) 
Ses iyi ama iş yaparsınız diyebilmek için parçanın tamamını dinlemek gerek, baştan sona aynı ahengi tutturabilmen önemli olan..


  • EkimBebesi  (16.07.15 00:31:14) 
Sokak için iş yapar ama bazı yerlerde tempoda düşme olmuş, duman dedikten sonra ses hafif de olsa değişiyor, öksürse düzelecekmiş gibi sesler moda zaten bu aralar :D


  • ekaterina  (16.07.15 00:56:33) 
Ses güzel ama kötü kullaniyorsun gibi geldi bana. Bu sarkiyi da bir tik daha hizli soylemelisin.


  • raskolnikovv  (16.07.15 01:10:43) 
Ses güzel ama e leri biraz inceltiyorsun gibi geldi bana


  • blues guitar forever  (16.07.15 03:25:52) 
[]

Müze severlere bir soru?

Yarın; Dolmabahçe Sarayı
İstanbul Modern
ve Pera Müzelerini ziyaret etmeyi planlıyoruz da. Sizce güzergahımız nasıl? (Üsküdar'dan kabataş'a sonrası tramvayla)

Müzekartla hepsini ücretsiz gezebilir miyiz?
O güzergaha yakın tavsiye müze, mekan var mı bildiğiniz?

 
Hiçbirinde muzekart geçmiyor bildiğim kadarıyla. İlki hariç diğerlerinin muzekarta indirimleri var sanırım. Bunlardan sonra yeterince bel ağrısı vuku bulur zaten, başka mekan bakmayın.


  • manuel mandalina  (11.06.15 20:38:47) 
Müzekart devlet müzelerinde geçiyor. Dolmabahçe Sarayı müze sayılmıyor zaten, müze kart geçmiyor orada, diğer ikisi de özel müzeler, müze kart yine geçmez. Hepsinde giriş ücreti ödersin.

Güzergah doğru önce İstanbul Modern'e gideceksen. Oradan Pera'ya ve Dolmabahçe'ye geçersin.
  • iamelf  (11.06.15 21:03:41) 
İstanbul modern de müze kart yılda bir kez ücretsiz yararlanıyorsunuz.


  • naturelist  (11.06.15 21:28:06) 
[]

Günlük iş tavsiyesi olan var mı? (Öğrenci)

ödemeyi aynı gün yapabilecek ajans tarzı bir yer var mı bildiğiniz?




 
barda çalış, cast ajansları 50 tl istiyor genelde fotoğraf çekimi adı altında. istemeyenler de vardır belki


  • celcius  (03.06.15 21:02:06) 
[]

Marmara Üni. Dil Kursları Nasıldır?

Nasıldır? Giden bilen var mı? Tavsiye eder misiniz? -İngilizcesi özellikle-

Fiyatı da 52 saat = 470 TL


 
ben gitmiştim yıllar önce. Türk hoca geliyordu bence yabancı öğretmen daha iyi olur. Ama fiyatı uygunsa en azından başlangıç için gidilebilir.


  • karbasan  (13.05.15 17:19:13) 
Sonradan araştıracaklar için yazıyorum;

Kurs (benim gittiğim seviyede) gayet iyi.
Hocaları zaten üni.nin kendi öğretim üyeleri
Hocaların Türk olması bir dezavantaj gibi gözüküyor fakat 5-6 yıl Amerikada kalmış native kadar iyi konuşan bir hoca halihazırda dersimize giriyor
Yani daha fazla paraya eğitim formasyonu olmayan yabancıları çalıştıran ticari kurumdansa burası çok daha iyi diyebilirim..
  • psmstc  (03.06.15 13:31:57) 
[]

Beyler!! (slim Fit gömlek Uzmanlarına)

-Anadolu yakasında,
-fiyatları makul (maks. 40 TL)
gömlek satan bir yer var mı bildiğiniz?


 
Koton'a git hocam


  • tmm  (05.04.15 21:56:53) 
[]

Üniversite-Aşk ve Hayat Arkadaşlığı Hakkında

Şimdi ben, Sırf 'takılmalık' ilişkiler düşünmediğim için, Üniversite hayatımı (Kısa flörtleri saymazsak) 3 senedir bekar geçiriyorum.

Diğer bir deyişle nadiren hoşlandığım birisi olsa bile, ucunda "hayat arkadaşlığı"na varamayacağını hissettiğim için kafamda başlamadan bitiriveriyorum. Hatta son zamanlarda ideolojik uyuşma, benim için güzellik algımdan daha önemli hale geldi gibi..

Düşünüyorum da acaba yanlış mı yapıyorum? "Üniversite-Aşk ve Hayat Arkadaşlığı" konusunda gözlemi, tecrübesi ve düşüncesi olanlar yazarsa çok sevinirim.

Not: Yaş ve Cinsiyet belirtiniz :)

 
Yanlış diyemeyiz, içine sinmeyen bir şeyi yapman yanlış olur asıl. Eğer bir insanın içinden günlük ilişkiler yaşama isteği geçiyorsa, onun bir kişi ile içindeki duyguları düdüklü tencere gibi bastırması ne kadar yanlışsa, uzun dönemli ilişkiler arayan birinin de kısa ilişkiler peşinde koşması o kadar yanlış. Daha doğrusu yanlış demeyim de, iki davranış da ilişki içinde olmamış durur, eğreti durur, garip olur.

Ancak insanın istekleri zamanla değişebilir. Nasıl ki şimdi güzellik yerine ideolojik uyuşmaya bakıyorsun; yakında buna başka bir şeyler ekleyebilirsin. Hatta öyle bir an gelebilir ki "Bekarlık yetti, pişman oldum" deyip birkaç yıl ardı ardına kısa ilişkiler de yaşayabilirsin.

Doğru diyebileceğim tek şey içindeki neyse, beklentilerini açık açık göstererek ona göre kimseyi ve kendini kandırmadan yaşamak. Ötesinde kimsenin yaptığının yanlış olduğuna inanmıyorum.

31k
  • aychovsky  (19.03.15 20:52:42) 
Yanlis yapiyorsun. 19k


  • yuzır  (19.03.15 21:05:58) 
yanlış. böyle seçici olursan hiç sevgilin olma z benim gibi sap kalırsn :D

28e
  • tirt star  (19.03.15 21:30:35) 
ben de çok seçiciyim. üniversitede de böyleydim.

doğru yapıyorsun. üniversiteden sonra, hayatın bir çok penceresinden çok daha fazla opsiyonun olacak, çok farklı düşünce yapıları olan, çok farklı kültürlerde insanlarla tanışacaksın.

şimdilik öğrenciliğin tadını çıkar. hayata daha yeni başladın.

31 e
  • [silinmiş]  (19.03.15 21:38:50 ~ 21:39:06) 
Ben de politik ve hayat görüşü bana uymayanlarla yapamadım, hep kısa süreli ilişkilerim oldu o yüzden. Dış görünüş doğrusu çok nadir etkili oldu, benim için kişilik, kafa daha önemli oldu hep. Ama hiç yalnız da kalmadım, sürekli birileriyle tanıştım, takıldım, farklı ilişki biçimleri denedim. 17-25 yaş sürecinde bir tane uzun ilişkim oldu (2.5 yıl), onunla biteceğini düşünmüyordum doğrusu yani hayat arkadaşım olabilir gibiydi. Neyse şu an ikinci uzun ilişkim içindeyim (7 ay olmak üzere) ama doğrusu bu sefer eskiden beklediğim uyum yok, bilakis kişilik olarak çatışmalarımız var epey ve bu birbirimizi geliştiriyor. Yani o hayat arkadaşlığını o kadar öngöremeyebilirsin, kiminle nasıl anlaşacağın belli olmuyor, kişi kendini o kadar iyi tanıyamıyor. O yüzden kendini tanımak için çok çaba harcamalı ve çok insanla tanışıp takılmalı bence. Ben şahsen birçok alanda faydasını gördüm, ha epey kırıcı şeyler de olabiliyor ama tecrübe iyidir.

25.5 K (26 olmadım daha :/)
  • loralynn  (19.03.15 21:41:54) 
bence bu dönemi sap geçirmek kötü bir şey, sonuçta dönüp baktıgın zaman en özgür ve bol boş vaktinin oldugu zamanlar bunlar. araya birini sığdıramamış olmak belli bir eksiklik. benim de baska sebeplerden olmuyor, genelde hoslandıgım kızın halihazırda bir ilişkisi olması veya tanısacak ortamım olmaması gibi. gelecek seneye mezun oluyorum bir sıkıntı çıkmazsa, ne kadar koyuyor anlatamam. bizim hikayemizde böyleymiş yapacak bir şey yok.

erkek, yeni 23 oldum (10 gün önce)

edit: çok derin ilişkiler olmasa bile tecrübe edinmek önemli diye düşünüyorum, sonra yaş ileriledikçe gerçekten hoslandıgın biriyle denk gelsen bile ne yapacağını bilemiyorsun, çekinceler büyüyor.
  • fransizkalanadam  (19.03.15 21:57:12 ~ 22:31:10) 
22e

Bence yanlış yapıyorsun. Bizi biz yapan şeyler tecrübelerimiz, ne kadar çok tecrübe yaşarsanız o kadar iyi. Çok genel oldu, tabi yaşanmaması gereken şeyler de vardır ama onun ayrımını yapmak size düşüyor tabi. Tecrübe çok şey öğretir insana, doğru insan karşınıza çıktığında onun o kişi olduğunu anlamak bile daha kolay olur.

Topu topu kaç sene yaşayacağız; bir şeyler paylaşmak için, güzel şeyler yaşamak için evlenmek gerekmiyor. Benim her sevgilim "hayat arkadaşım" olmuştur bir süreliğine. Ve ben iyi ki de yaşamışım diyorum hepsini. Çirkini, güzeli, salağı, zekisi, cahili, kültürlüsü hepsiyle farklı şeyler paylaşabilirsiniz. Ucu diyorsunuz ya ucu kadar oraya giden yol da önemli.
  • babamasoliimbananickaldirsin  (19.03.15 22:01:15) 
tecrübe evet iyidir de sana hiçbir şey katmayacak o kadar çok adam/kadın(cık) var ki...İdeolojik uyuşma dediğin mesele de çok önemli, insanların fiziği, alışkalıkları bile değişir veya sen alışırsın, seversin ama omurga, ideoloji öyle bişey değil.
Kafamın uymadığı insanla yapamıyorum diyorsan hiç zorlama, zorlasan da yapamayacaksın.
31k
  • niye ama  (19.03.15 22:17:53) 
25k

diğer cevapları okumadım aynı şeyi yazarsam kusura bakma. yanlış yapıyorsun. sen bireysel olgunluğa yavaş yavaş ulaşıyor olabilirsin, ancak çift olmak, iki kişilik yaşamayı öğrenmek bambaşka bir şey. ilişkide nasıl bir insan olacağını / olman gerektiğini / olmak istediğini aynı şekilde karşından da nasıl bir beklentiye sahip olman gerektiğini öğrenmen için bence denemen gerek. tabii ki herkesle ilişki dinamiğin farklı olacak ama sen benim amacım maraton koşmak diyorsun daha ısınma hareketlerini yapmamışsın. "hayat arkadaşlığı" öyle kolay bir şey değil maalesef.
  • freya  (20.03.15 10:32:41) 
ha birde, üniversiteden sonra çok fazla seçeneğin olacak lafına da pek inanma derim, hem potansiyel sevgili havuzun ciddi anlamda daralacak, hem üniversite gibi bir ortamı bir daha bulamayacaksın, hemde tecrübesizliğin yüzünden diğer kişilerden geri kalman işten bile değil. tecrübe çok önemli bu konularda. üniversitede hallet bu işleri.


  • fransizkalanadam  (20.03.15 10:37:33) 
[]

Podcast dinleyerek dil öğrenmek

Evet ama nasıl? diyelim günde şu kadar saat dinledim ve faydasını gördüm diyen var mı?

Bir de Sadece mp3ü dinlemek yeterli mi yoksa textle beraber mi gitmek lazım?


 
dinledim ve hiç bi faydasını görmedim çünkü almanca dili dünyanın öğrenmesi en boktan dili. ingilizce için faydası olur sanırım.


  • masa penisi  (18.03.15 22:11:15) 
Baya faydali oldugunu dusunuyorum ben. BBC learning english diye arattiginda cikan sayfa zaten apayri bir derya. Uyku tutmadiginda bile acip dinliyorum ben. Ara sirada acip textlerle beraber de takip ediyorum.


  • burasi ne garip bir yer  (19.03.15 02:58:33) 
Mırıl mırıl dinlemenin ilerletmekteki faydasını şöyle gördüm: Kendi seviyemdeki bazı eksikleri kapatabildim. Ama ileri seviyeye gittikçe metin ihtiyacı doğmaya ve büyümeye başladı. Metinle gitmek daha garanti.


  • aychovsky  (19.03.15 03:45:43) 
toefl, ielts vb. sınavlara girmek niyetinde olanlara kesinlikle öneriyorum. herşeyden önce, işitme duyunuzu ingilizceye alıştırarak ingilizceyi "yabancı" bir dil olarak algılamanızın önüne geçer podcastler. bir de, lecture tarzındaki pod'ları dinlerseniz bu sınavlar için de pratik yapmış olursunuz.


  • azdan cok anarsik  (19.03.15 09:47:48) 
daha önce ingilizce için yapmıştım, şu anda ispanyolca için yapıyorum. kesinlikle faydalı oluyor ama hemen sonuç beklemeyin, sabırlı olun. aynı podcasti defalarca dinlemek de faydalı oluyor diyebilirim her dinleyişte daha fazla parçayı kapıyorsunuz.

text ile gitmek faydalı olabilir tabi, eğer takip edemiyorsanız. podcast uygulamalarının yavaşlatma özelliği var 0.9x'de filan deneyebilirsiniz hızlı gelirse.
  • carnal malefactor  (19.03.15 12:09:12 ~ 12:11:08) 
daha önceden okuduğun,bildiğin,sevdiğin bir kitabın ingilizce sesli kitabını indir onu dinle..önce türkçesini dinleyip yeniden sonra ingilizcesini de dinleyebilirsin..görüntü olmadan sadece sese odaklanarak ingilizce çalışmak, hep listening'i hem de speaking'i çok geliştiriyor..


  • kacmayikurtulmaksananyazarinsonsozleri  (19.03.15 12:12:24) 
[]

Depresyon Uzmanlarına Soru

2 gün moralim yerindeyse yine 2-3 gün en kral espriye gülesim gelmeyebiliyor.

Acaba depresyonda olur mu böyle gelgitler?

Bir de gripte olduğu gibi, "ilaç kullanırsan 6 ayda, kullanmazsan yine 6 ayda geçer" gibi bir şey var mı acaba?

 
kendi kendinize depresyonda olup olmadığınızı ölçebileceğiniz david burns depresyon testi var. ciddi bir testtir, klinik olarak uygulanır. gugıllayıp onu bulabilirsiniz. bir de amerikan psikiyatri derneğinin tavsiye ettiği şu kitap var: (bkz: iyi hissetmek)

not: durumunuzun ağır olması halinde bir doktora gözükmeniz gerekebilir ki bu zaten burns'ün kitabında da yazılı.
  • microfiction  (12.03.15 21:00:23 ~ 21:01:38) 
Depresyonda olunca iyi hissettiğin an hiç olmuyor. Ne yapsan anlamsız geliyor. Yapmayı en çok sevdiğin şeyden bile zevk almıyosun. Annen öldü deseler üzülemiyosun falan filan ve bu durum aralıksız bir kaç hafta sürüyorsa depresyondasın diyorlar.


  • purusha  (12.03.15 21:07:32) 
[]

Eski PC uzmanlarına soru

Dostlar merhaba,

benim külüstür pcnin özellikleri;

pentium 4 3.06 ghz-1.59 ghz
ram: 1.5 gb (ddr1 mi bilmiyorum)
ekran kartı: gforce fx5500 (fanı bozuk)
478 pin bir işlemcim var ve 240p üstü videolarda %100 oluyor.

konuştuğum bir dükkan takasta kasaya 100 lira sayacağını söyledi.

Vereceği pc de dual core ya da celeronmuş. Onboard ekran kartı ve ddr2 rami varmış. Adam video vs. işini benimkine göre çok daha iyi görür dedi. 150 lira da üstüne para sayarsın dedi. (Normalde 250 liraya satıyormuş) İşlemci filan pek bilmediğimden alayım mı acaba?

Benim külüstürden daha kötü çıkma ihtimali olur mu acaba? :)

 
abi bildiğin çöp bu.

şu anki haber sitelerinde bile kasar yani öyle diyim.
  • thracian  (07.03.15 19:58:28) 
celeron derken?
celeron dediğin p2-p3-p4 serilerinin cache memory çıkartılmış hali. dual core ile aralarında dağlar kadar fark var. onboard ekran kartını hiç söylemiyorum. neredeyse tüm anakartlarda onboard ekran çipi var.
alma çünkü senin külüstür ekran kartı konusunda ondan daha iyi. işlemci konusunda bir şey diyemem. dual core iyidir ama celeron kötü. büyük ihtimal performans farkı hissetmeyecksin.
  • tururo  (07.03.15 20:36:43) 
fark hissetmezsin, bir rahatlama gelmez en azından. ddr 2 ram demişsin ama miktar yazmamışsın bide. neyse boşver bunu sen 150 lirandan olma. etrafına bir sor fazla kenarda köşede laptopu olan vardır belki.


  • paulie walnuts  (08.03.15 05:06:07) 
[]

Eski Ekran kartlarını bilen?

Merhaba öncelikle,

Ofiste kullandığım bi bilgisayar var.

ekran kartı: Gforce FX5500 256MB 128 Bit
ram: 1.5 GB

Sorun şuki 360piksel üstü videoları açınca takılıyor, senkron gidiyor.

Diyorum ki benimkinin 2-3 üst modeli ikinci el bi ekran kartı bulabilirsem en azından 480-720p'e kadar videoları takılmadan oynatır mı?

Bir de bu tip eski ekran kartlarının tipi-modeli piyasada ne olarak geçer?

 
AGP 8X olarak aramayı deneyin.


  • storax  (01.03.15 20:21:05) 
Agp slotuna takılır onlar. Onun üstü 6000 ve 7000 serileri. O kart fx5200 ile birlikte döneminin efsanesi ayrıca :d pci express değil agp kart alman gerekli.


  • Tears of Devil  (01.03.15 20:22:35) 
@storax ve @ Tears of Devil , abi harikasınız çok teşekkür ederim ((:


  • psmstc  (01.03.15 20:28:22) 
HD 4670 Agp versiyon var o boarda takılabilecek ama genel olarak o sisteme para harcamak akıl karı değil. ikinci el sitelere, ebay'a vs bak istersen. fx5500ü koleksiyona katmak üzere talibim bu arada kullanmayacaksan.


  • rygard  (01.03.15 20:44:16) 
BBu ekran kartının 720yi hatta 1080ği çalıştırablmesi lazım.

SOrun cpu da gibi. BUnu anlamak için vidyo seyrederken görev yöneticisinden bakabilirsin cpu kullanımına, %90 üstü diye tahmin ediuyorum. EN az p4 2.8 ya da dual core olmalı diye düşünüyorum.

Eğer cpu değilse sorun, driverdan ya da fanın paslanmasından filan olabilir.

AGP 8X gpu, ekran kartı olarak geçiyor o modeller de. Anakartla uyumsuzluk ypar mı, ya da çok farkeder mi bu modele göre emin değilim.
  • Cursed Chico  (01.03.15 21:46:33) 
[]

Nickimizi değiştirmek

Hem sözlük hem duyuru için ayrı ayrı soruyorum;

Mümkün müdür?


 
duyuruda degil, sozlukte mumkun


  • c non  (28.02.15 20:43:48) 
c non nasıl mümkün sözlükte?


  • Sellim  (01.03.15 00:21:50) 
doğru mudur yanlış mıdır bilmiyorum, ama şöyle bir şey görmüştüm:
www.eksiduyuru.com

  • John Finn  (01.03.15 04:05:36) 
[]

Üniversiteye birdaha başlasaydınız,

"Şunu şunu yapmadan veya yaşamadan katiyen okulu bitirmezdim! " diyeceğiniz 3 şey nedir?

(Örneğin; Erasmusa katılırdım, dil öğrenirdim, amsterdama giderdim, şu topluluklara kesin katılırdım gibi:)


 
dediğiniz soruyu ben gerçekleştirdim tavsiyem bi daha başlamayın. yaş ortalamasının gazabına uğrayıp nesil çatışmalarıyla kendinizi yiyebilirsiniz.


  • masa penisi  (23.02.15 18:21:27) 
ERASMUS u olan okul bakardım
ingilizce eğitim veren okul yoksa ERASMUS ta ne bileyim.italyanca olur ya da fransızca bilmek üstüne erasmus ta hangisi varsa ona gitmeyi tercih ederdim


Oha erasmus nasıl bi yara olduysa bende baya içerlemişim.
  • indescribable  (23.02.15 18:22:25) 
daha bitmedi ama az kaldı. sanırım klüplere yazılırdım, özellikle tdp gibi klüplere katılıp işe yarar bir insan olmak isterdim, birde daha sosyal olmaya calısırdım belki herseyden önce hazırlığı atlamazdım bilerek sınavdan kalırdım şimdi ki kafam olsa.

maalesef artık çok geç
  • fransizkalanadam  (23.02.15 18:23:00) 
hazırlığı atlayıp ortalamayı baştan itibaren düzgün tutardım. devamında erasmus. son sınıfta bölümümle ilgili bir firmada çalışmaya başlardım.


  • zgrydn  (23.02.15 18:24:49) 
okulda iyi huylu insanlarla arkadaş olurdum. çok zamanımı almayan bir ek iş bulurdum (gittiğim bölümle ilgili). katılabildiğim bütün kültürel etkinliklere katılıp nerde akşam orda sabah sürekli bir aktivite içerisinde olmak isterdim.


  • kedi yavrusu  (23.02.15 18:31:08) 
şu an tekrar 3 sene öncesine dönme şansım olsaydı direkt olarak italyan dili edebiyatı'ndan başlar ve işi sıkı tutar, dört senede mezun olurdum.

"nasılsa paramı kazanıyorum" diyerek çok savsakladım, istanbul'a alışamadım vesaire 3 senedir burdayım bir tane ders vermedim. "ne var yea 30'uma kadar okurum" diyordum. ama istanbul'da öğrencilik, konfora lükse düşkün adamsan eziyet. öğrenci halinle kazansan da anca "öğrenci" gibi yaşayacak kadar kazanıyorsun. nefret ediyorum. şimdiki aklım olsa gerekirse üstten bile ders almaya kasar 3 senede bitirir işime gücüme bakardım. ortammış mortammış benim üniversitede de ortamım olmuyo ki zaten, hiç değilse para kazanırdım evime sağlam sistem döşerdim bilgisayar alırdım bahis yapardım ne biliyim yurtdışına çıkardım kendim ohoo.

ha okul devam ederken erasmus'a gitmeyi gezmeyi isterdim o ayrı. ama onu şimdi de yapabilirim zaten daha 1. sınıfım ya allah belamı versin. beni bi çuvala koyup varilin içine tıkın, sonra da kurşuna dizip varili dereye yuvarlayın ya lütfen
  • der meister  (23.02.15 18:35:52) 
Hicbir sekilde degisik bir sey yapmazdim.


  • raskolnikovv  (23.02.15 19:02:42) 
okulu uzatmazdım üniversite hayatı hiç de öyle zevkli değil. vaktinde bitirip yüksek lisanstan devam ederdim. vakit kaybetmek istemezdim yani.


  • pinkpeony  (23.02.15 19:08:14) 
7 sene gittim.
3 senede bitirirdim.

  • dream state  (23.02.15 20:13:41) 
[]

Dil uzmanları

Yds için farklı kaynaklardan makale okuma gayretindeyim. Fakat upuzun cümleler, teknik terimler çok olunca yazının %60-70ini anlamıyorum haliyle hevesim kaçıyor.

Seviyem lower-intermediate nasıl bir yol tavsiye edersiniz?


 
kelime öğren, kelimelere teker teker bak, sözlük karıştırmaktan sıkılma, dil vahiy değil, uğraşmadan öğrenilmiyor


  • i ve been mistreated  (21.02.15 00:13:02 ~ 00:13:19) 
[]

Kyk iptali hakkında

Ben 1 sene kredi aldım. Bu sene iptali için Ankaraya dilekçe gönderdim ama 20 gündür kimse geri dönmedi.

Acaba nüfus fotokopisi filan da mı gerekliydi ki?


 
tarihlerini kaçırmadıysanız ve belgeleriniz tamsa iptal etmeleri lazım.yine de telefonla arayıp konuşabilirseniz ya da mail atarsanız daha garanti olur.


  • aybengülerim  (17.02.15 19:35:01) 
[]

Erasmus Uzmanları

İlk 3 tercihiniz ne olurdu?

a)Aristoteleio Panepis(Aristotle University)-YUNANİSTAN
b)Bucharest University- ROMANYA
c)İnternational Balkan University -MAKEDONYA
d)Ovidiun University of Costanta-ROMANYA
e)Trakia Universitesi- BULGARİSTAN
f)University of Jyvaskyla- FİNLANDİYA
g)Warsaw school of Social Science and Humanities- POLONYA

 
1- varşova
2- finlandiya
3- yunanistan
  • i ve been mistreated  (16.02.15 23:12:07) 
üniversitelerle ilgili fikrim yok ama ülkeler üzerinden;
1. finlandiya / *iskandinav ülkesinde yaşamak çok başka bir kafa
2. polonya
3. romanya - bükreş
başka bi şehir olsaydı yunanistan listeye girebilirdi ama selanik ı ıh.
  • asisamus  (16.02.15 23:18:27) 
bölüm bile yazmadığına göre okumakta pek gözün yok anlaşılan :D istediğin cevapları vereyim ben.

1)polonya - kızlar sıcakkanlı, içki ucuz, hayat ucuz sayılır, havası fena değil ama soğuk yani genelde, kızlar teklif ediyor.
2)romanya - kızlar underrated bence acayip tarz acayip melez çok çok acayip kızlar var, ucuz ötesi, kızlar fena, memleket pis ama bükreş nispeten iyi.
3)e finladiya mı makedonya mı diye duraksadım bi, makedonyada sadece 2 gün kaldım pek bi bok anlamadım, finladiyaya da gitmedim ama giden birkaç kişiyi tanıyorum, aşırı pahalı diyor herkes. kızlarının güzeli acayip güzel oluyormuş ama ortalama düşükmüş, bide geneli manyakmış. diyenin yalancısıyım. varşovaya yardır sen ya.
  • hailtothethief  (16.02.15 23:30:24) 
Çok net Varşova.


  • kegums  (17.02.15 00:57:13) 
G
F
B
  • letheavendangered  (17.02.15 03:01:20) 
finlandiya'yı bilmiyorum ama diğer ülkeler arasında en iyisi polonya.

1 polonya
2 finlandiya
3 yunanistan
  • metalika  (17.02.15 04:30:13) 
pol, fin, yun


  • piotr  (17.02.15 08:57:52) 
[]

Din ve Ateizm

Dostlar merhaba,

Düşünüyorum da din dediğimiz şey, bugün mantığımıza yatan veya yatmayan kısımlarıyla var olan bir gerçek di mi? Evet. Şimdi diyorum ki bi şeylerin varlığı ya da yokluğu üzerinde bisürü kafa tartışıyoruz. Ben bunu şeye benzetiyorum. Bir dağın arkasında var olduğuna inanılan dere gibi. Din derenin var olduğunu savunuyor. Ateizmse hayır abi kesinlikle yok diyor. Buraya kadar kabul. (Örneklerim çok basit ama idare edin:)
Şimdi diyorum ki bu ayrım durumunda agnostiklerin durumuna eyvallah da ateist olmak bana yeni bir dindarlık gibi geliyor bu bir.

2.mevzu da şu.

Şimdi bugün bütün ateist ve agnostiklerin de kabul edeceği, bi buçuk kilo beynimize yatkın ortak bir din olsaydı, ulan acaba burası böyle mi demiyeceğimiz bir din olsaydı yani, bi kere inanmayan kimse kalmazdı sanıyorum. Hal böyleyken inanmanın bir esprisi olur muydu acaba? diye düşünmeden edemiyorum. Siz ne diyorsunuz?

Son olarak
İzlediğim şahane kozmos belgeselinden sonra aklımda kalan büyük bir soru var. Bu herşeyin başı o ilk bakterimsinin sahip olduğu ve bizim adına "can" dediğimiz şey nasıl açıklanır sahiden?

Not: İnsan elinde farklılaşmış x,y,z dinlerinden ziyade genel bir din kavramından bahsediyorum bu arada.

 
inanç karmaşık bir durum hafız
i.imgur.com

  • namus ninjası  (26.01.15 00:09:17 ~ 00:09:41) 
ateist-agnostik arası biriyim kavramsal olarak agnostik-ateist olmakla arasında bir fark var mı bilmiyorum, birinin diğerinden önce yazılması pek düşünmedim bunu :)

ateizm kutsal kitapların yanlışlanması üzerine argümanlar üretiyor olabilir, kutsal olarak anlatılanların ve öğretilerin değiştirilmiş olabileceğine dair bir argümandan yine de bir yaratıcı olması gerektiği düşüncesine yani deizme de ulaşabiliriz, oradan da tıkandığımız yaratıcıyı kimin yarattığı sorusuna denk geliriz

eğer herkes inansaydı bu bir sınav olmazdı savunması bana zayıf geliyor, gereklerini yerine getirmiş olan herkes cennete gitsin, bunun ne zararı var, anlatılanlara göre cennetin kaynakları sınırsız değil mi ?
  • freebird5406_2  (26.01.15 00:18:02 ~ 00:24:25) 
din-dağ örneğine gelirsek.

din dağın altında derenin var olduğunu kabul ediyor. ateizm ise jeolojik formasyona ve de çevredeki yeraltı sularına bakıyor, dağın tepesindeki kar-buz kütlesine bakıyor, çevredeki faunaya bakıyor sonra eldeki mevcut şartlara göre dağın arkasında dere yoktur diyor. aradaki fark bu. ekşi sözlük'te bolca bulunan yarı-troll ya da sokakta bolca görülen yeni yetme şekil için ateist olan ergenleri saymazsan, ateistler öyle bir tür dindar değiller. öte yandan bu saydığım diğer kesimler dediğin gibi "ateizm dini" mensubu yobazlar gibiler, haklısın.

herkesin kabul edeceği din kavramı mantıksız biraz. ateistler başta din kavramından da önce tanrı kavramının varlığını sorguladığı için öyle. yani kurandaki çelişkili ifadeler, şiddet, kadının ikinci sınıfa atılması vs. gibi şeyler olmasa da ateistler ve agnostikler inanmamaya devam ederdi. onlarca yüzlerce farklı din var bu islam, hristiyanlık, musevilik dışında. onlardan elbet bir ya da birkaçı biraz araştırma yapan ateistin ilgisini çeker ona mensup olurdu. fakat sorun din değil, tanrı.

son olarak sorduğunu anlamadım pek. biraz açıklarsan yardımcı olmaya çalışabilirim.
  • nawar  (26.01.15 00:20:42) 
bunu her yere yapıştırmaktan bıktım ama ateizmi bir çeşit din olarak tarif eden teist kardeşlerime farklı dünyaları tanıtmak görevim:
(bkz: ignostisizm)

  • namus ninjası  (26.01.15 00:24:24) 
@nawar hani kozmosta dünyada suda yaşayan ilk canlı bakterimsiden söz ediyorum ilk can nasıl oluştu? Belgeselde de yanlış hatırlamıyorsam bu soruya bir cevap bulunamadığı söyleniyor da


  • psmstc  (26.01.15 00:28:08) 
"Bir dağın arkasında var olduğuna inanılan dere gibi. Din derenin var olduğunu savunuyor. Ateizmse hayır abi kesinlikle yok diyor. Buraya kadar kabul."

Ateizm böyle bir şey değil. Zira o dağı aşar, arkasında dere olup olmadığını bir şekilde anlarsın. Ortada ispatlanabilir bir durum var. Burada varlığı hiçbir şekilde hiçbir deneyle ve yöntemle ispatlanamayan tanrı kavramının kabul edilip edilmemesinden bahsediyoruz. Olayın kopma noktası da bu zaten. Allah'ın varlığına inanan kişi bunun için bir ispata gerek duymuyor. Ben ateistim, ancak bilimsel olarak varlığı ispatlanmış şeylere inanırım. Tanrı kavramının varlığı fiziki olarak ispatlanamadığı için haliyle inanmam da mümkün olmuyor. Ayrıca bu yüzden vicdani olarak da bir rahatsızlık hissetmediğim için ortada bir sorun kalmıyor.

Onun dışında, tüm insanların inanabileceği ortak bir din bulamazsınız. Daha doğrusu tüm insanaların onaylayabileceği ortak hiçbir şey bulamazsınız. Velev ki buldunuz, din işi zıtlıkların birbirini tamamladığı bir oluşum olmadığı için ortak hareket etmenin bir getirisi veya götürüsü olmazdı. Belki din savaşları olmaz din yüzünden daha az insan ölürdü o kadar ama illa "Böyle iş mi olur lan" deyip sisteme isyan edip karşı safta yer alan birileri çıkardı. Bu insanın doğasında var.

O her şeyin başı olan bakterimsi şeyin ne olduğu nasıl hayat bulduğu bilinmiyor, bilim buna "Bilmiyoruz" diyor. Belki 1 milyon yıl sonra gelişen teknolojiyle birlikte onun da ne olduğu bulunabilir. Şunun şurasında birkaç yüz milyon yıl önce de Dünya tepsi şeklindeydi deniliyordu, sonra sonra öyle olmadığı ispatlandı.

Ayrıca ateizm tanrının olmadığına inanmak değil, tanrı kavramının varlığını reddetmektir. O arada ince bir çizgi var.
  • angelus  (26.01.15 00:29:02) 
ilk canlı için:
www.ted.com

tasarım argümanları için:
kör saatçi
rastlantı ve zorunluluk

evrimin yapayı için:
www.strandbeest.com

bir kafatasında iki "inanç" için:
www.youtube.com
  • namus ninjası  (26.01.15 00:31:16) 
dine inanmıyorum. o derenin olup olmadığına ise ancak kesin kanıtlar ile karar veririm.

ateist diyenler olabilir. belki de agnostik. ama ben dine inanmıyorum. insanlar nasıl çağırırsa çağırsın. inandığın şeye sıfat belirleyip sonra insanları o sıfatın (artık bir ad oldu o) içine sokmak falan. saçma yani.

gerçek ateist, yarı deist, ateist agnostik arası falan gereksiz şeyler bunlar abi.
  • vincentvega  (26.01.15 00:32:10) 
@angelus işte ben de diyorum ki eğer bilimsel yollardan kesin bir şekilde ispatlansaydı dinin var olmasının bir anlamı olur muydu?


  • psmstc  (26.01.15 00:33:12) 
"din dogmalara karsidir - mimikikili, 2015"

konu kilit, dagilin beyler.
  • common of demons  (26.01.15 00:33:32) 
psmstc; Tanrının varlığı bilimsel yollardan ispatlansaydı eğer ortada bir tane inanan kalmazdı diye düşünüyorum ben. Zira tanrının kitlelerce bu kadar inananılabilir bir şey olması, tamamen muallaklığından kaynaklanan bir durum.


  • angelus  (26.01.15 00:38:47) 
@angelus bahsettiğin yer çekimi yasasına tüm insanlık karşı olmak gibi mi? Ve bence o zaman inanmak değil de kabul edip etmemek olurdu.


  • psmstc  (26.01.15 00:43:48 ~ 00:47:56) 
mimikikili; Allah'ın öyle kezbanlık yapacağını zannetmiyorum.


  • angelus  (26.01.15 00:44:46) 
İlk olarak, metaforunla gerçek arasında bir farklılık var, dağın arkasında dere olması ya da olmaması yaşamsal tecrübelerimize göre makul, fakat din vs. ateizmde biri makul diğeri değil. 2. mevzuda tamamen haklısın zaten adı üstünde inanmak. 3. mevzu hakkında söz bilim adamlarının.


  • brkhntr  (26.01.15 00:47:56) 
psmstc; Yerçekimi ispat edilmedi, sadece sistemin nasıl işlediği anlaşıldı. O sistem anlaşılmadan önce de yüksekten aşağı bırakılan bir cismin yere düştüğü biliniyordu. İki örnek birbiriyle çok bağdaşmıyor sanki.


  • angelus  (26.01.15 00:50:43) 
ilk canlı belirli bir dizilimin, belirli şartlar altında bir araya gelmeyi başarması ile oluşuyor. bu da belirli bir plana uygun yapılmadığı için bazılarının "ne yani şimdi her şey tesadüf mü?" sığlığında yanlış yorumladığı rastlantı ile gerçekleşmiş oluyor. bu rastlantı konusunu biraz açıklamaya çalışayım.

dünyanın oluştuğu andan, şu ana kadar aralıksız olarak saniye trilyarlarca milli piyango oynandığını düşün. bu milli piyango çekilişleri ise atomların bir araya gelmesi ile yapılıyor. herkesin belirli bir sayı dizilimini seçtiğini ve başka sayıları oynamadığını/başka sayıların olduğu bileti almadığını düşün. sudan, salyangoza; elmastan, bakteriye kadar herkesin her şeyin bir sayısı var. kimileri büyük ikramiye ile, kimileri teselli ödülü ile kazanıyor diye düşünebilirsin.

şimdi eminim piyango oynamışsındır. sistem basit. rastlantısal olarak belirli sayıda rakamı doğru sırada tutturman lazım. aynı rakamlara sahipsen ama sıraları farklı ise kazanamazsın. bu nokta da aynı atomlara sahip şeylerin farklı şeyler oluşturmasını düşünebilirsin. en basitinden karbonun belirli bir basınçta elmas, onun altında kömür oluşturmasını düşünebilirsin. istersen seni oluşturan elementlerin bazı sahillerde üzerinde uzandığın kumlar ile aynı olduğunu da düşünebilirsin.

konuya dönelim -matematiğim yetmediği için sonsuz sayıda diyeyim- sonsuz sayıda piyango gerçekleşiyor. eğer rastlantı bu ya senin sayın gelirse, sen kazanıyorsun, sen oluşuyorsun, o bakterinin dizilimi oluşunca yani onun sayısı tutunca o oluşuyor. rastlantı bu.

hani bilmiyorum ama şöyle düşün; azot, karbon, hidrojen hücreleri bir şekilde bir araya geliyor, belki de bir yıldırımın etkisi ile aldığı enerji ile (frankenstein canavarı göndermesi :D ) ilk canlı oluşuyor.

bu arada rastlantı olayını açıklayacağım derken daha da karıştırmış olabilirim :)
  • nawar  (26.01.15 00:55:06) 
@angelus örneği şu yüzden verdim bilimsel olarak ispatlansaydı bence inanç diye birşey zaten olmazdı dolayısıyla herkes kabul eder ve iman ederdi bu da dinin varlığını saçma kılardı gibime geliyor


  • psmstc  (26.01.15 01:03:19) 
ibrahimi dinlere inanmamak için fazla kasmaya gerek yok. ibrahimi dinlerin kendisine kutsallık atfedilen kitaplarına şöyle bir göz gezdirdiğimde bunlara inanmamın mümkün olmadığını anladım. tarihsel arka plana falan girdiğimizde ise zaten koşar adımlarla uzaklaşırsın bunlardan. senin bahsettiğin şey ise bambaşka bir mevzu. dediğim gibi, ibrahimi dinlerdeki tanrı tasvirine inanabilmemin mümkünatı yok. tamamen insan egosu tarafından yaratılmış; kendisine tapınılmasını, kendisi için ayinler düzenlenmesini, 5 vakit yatılıp-kalkılmasını isteyen, sinirlenen-öfkelenn bir tanrı tasviriyle karşı karşıyayız. ben başka bir yaratıcının varlığına da inanmıyorum ama ibrahimi dinlerde geçen tanrı tasvirine hiç inanmıyorum.


  • yokumbenburda  (26.01.15 01:12:07) 
psmstc; Din eğer muallaklığında kim tanrıya inanıyor kim inanmıyor onun ayrımını yapıp ahirette de ona göre ödüllendirme ve cezalandırma üzerine kurulmuş bir sistemse evet, ispatlandığında bir esprisi kalmıyor. Şimdi böyle dedim diye "Demek ki tanrı böyle bir şeyin olmasını istemediği için varlığını ispatlanamaz yaptı. Demek ki tanrı var" deme nolur, konu çok Sokratik bir tartışmaya dönmeye başladı zira :)


  • angelus  (26.01.15 01:14:50) 
hala iki uc sey okuyan "ateizm de bir din bence yea" deyip konu aciyor. biri de "din sorgulamayi emreder" diyor.

bunlara uzun uzun yazmaya tenezzul bile etmiyorum kusura bakmayin. milyonlarca sey yazilmis siz hala "ateizm de bir din bence"de kalmissiniz.
  • bohr atom modeli  (26.01.15 01:17:19) 
beyler herkes @bohr atom modelinden özür dilesin konu kapansın herşeyi en çok ona sormalıydık hata ettik bizi affeder umarım :(

Not: bu arada nawar, mimikli ciğerdelen angelus,free birde yuyu ve namus ninjası değerli fikirlerinizden ötürü kocaman teşekkürü hakettiniz güzel bir münazara oldu sayenizde (:
  • psmstc  (26.01.15 01:31:10 ~ 01:34:58) 
lan verdiğim linklere sonra bi bakın. hasta etmeyin adamı.


  • namus ninjası  (26.01.15 01:32:32) 
Suna da bakin da sapla saman karismasin.
(Ingilicce)
www.academia.edu
  • sckxyss  (26.01.15 01:40:58) 
  • namus ninjası  (26.01.15 01:54:44) 
Güzel konu, güzel sorular, gerçi ilkine cevap vermeyeceğim çünkü büyük ihtimalle sonrası olursa takip edemeyeceğim ama 2.si için ne kadar mükemmel olursa olsun hiç kimsenin sorunsuz kabul edebileceği bir din olabileceğini zannetmiyorum. Bırak din'i bilimde bile pek çok tartışma var, değişim ve gelişim de bunlardan kaynaklanıyor bir yanda. Yine de söylediğine en yakın din Saganism/saganizm olurdu herhalde. (bkz: Carl Sagan)


Bonus olarak da aşağıdaki aşk mektuplarını paylaşmak istedim ansızın. En az çekenler kadar güldüm diyebilirim ben de.
cheezburger.com
  • druid  (26.01.15 06:18:35) 
Bana sorarsan, bir ateist icin varolan dinler ile "akla mantiga uygun ortak makul din" arasinda hicbir fark yoktur. Bu bahsettigin dine inanacak vatandas pekala islamiyete ya da hristiyanliga ya da vodooya inanabilirdi.
Ayrica ateizmin bir din oldugu fikri bana cok sacma geldi. Bu bir inanc degil, din denen inancin mantiga aykiri oldugunu savunan fikir bu.

  • delifaruk  (26.01.15 07:58:34) 
Ayrica ateizm "dagin arkasinda dere yoktur" demez, "dagin arkasinda dere olduguna dair kanit bulamadim" der.


  • delifaruk  (26.01.15 08:05:16) 
[]

aöf sınava gitmedim

Sırf üşendiğimden hem de. Bir sonraki dönemin derslerini alabilir miyim?

bir de bıraksam mı komple diyorum? (2 yıllık bölümün ilk dönemi)

NOT: Başımda bir ales yds derdi de var o yüzden soruyorum

 
bırak gitsin ya.
bölüm neydi?

  • straples  (24.01.15 21:14:09) 
@straples insan kaynakları


  • psmstc  (24.01.15 21:41:09) 
[]

yanlış ya da eksik ürün için tutanak tutmak

Bir firmadan geçen hafta sipariş verdiğim ürünlerin bir kısmı adresime yanlış gönderilmiş.

alıcı olarak tutanak tutup alta firma şöförünün de imzasını aldım. Yanlış gelen ürünü geri yolladım diğerlerini teslim aldım. Faturaya da el koydum.

Bunun dışında yapmam gereken bir şey var mıdır?

 
kargo bakımından yok, firmayı da arayın bilgi verin ki işler hızlansın.


  • whoosie  (20.09.14 17:39:43) 
[]

Ne diyorsunuz?

Sizi seveni insanı mı tercih ederdiniz yoksa sevdiğiniz insanın peşinden koşmayı mı?




 
sevdiğim insanın peşinden koşmayı


  • rock n roll  (10.07.14 22:33:37) 
Beni seven


  • babamasoliimbananickaldirsin  (10.07.14 22:35:05) 
seveni severim elimde değil dım dım dırırım yar

bize tik atmadığın için sadece yeşili seviyom. ben galp yeşil.
  • seksen9  (10.07.14 22:38:36 ~ 11.07.14 00:06:32) 
seni seven insanı sen sevmiyorsan onun sen sevmesinin ne anlamı var ki? sevdiğim insanın yanında olmak isterim her zaman.


  • amelie poulain  (10.07.14 22:45:32) 
kafam nerdeyse "ben" de orda, kafamın olduğu yerde "ben" bulunamıyorsam/olamıyorsam ben "ben"le. şimdiye kadar durum bu oldu bundan sonrası ne olur bilmiyorum.


  • nwnd  (10.07.14 22:52:39) 
Sevebildiğim insanı isterim, o beni zaten sever.


  • pandispanya  (10.07.14 22:53:52) 
beni seven seksi yakışıklı kültürlü ve zeki erkeği


  • neferkitty  (10.07.14 22:54:07 ~ 22:55:10) 
Simdiye kadar hep sevdigimin derdim, artik beni seven diyorum.


  • kint  (10.07.14 23:11:19) 
Nefes de alıyor mu?


  • [silinmiş]  (10.07.14 23:48:54) 
ne yapmak icin tercih ediyoruz?


  • gerard  (10.07.14 23:50:48) 
her ikisi de ..


  • mert001  (17.07.14 12:34:58) 
İkisini bir arada bulamıyorsam "Bekleme yapma" derim.


  • aychovsky  (17.07.14 12:36:53) 
[]

ingilizce çeviri yardım

"During the month, they are not supposed to eat between sunrise and sunset"




 
Ay boyunca, güneşin doğuşu ve batışı arasında kalan zaman diliminde yemek yememeleri gerekmektedir.


  • bulmasi gercekten zor  (10.07.14 13:12:43) 
ay boyunca güneşin doğuşuyla batışı arasındaki zamanda bir şey yiyip içmemeleri gerekir.


  • sir gawain  (10.07.14 14:07:05) 
[]

saç-kaş rengi farklılığı(duyuru kadınları)

Öncelikle erkeğim. Doğuştan saç rengim kestane kaşlarım +sakal ve bıyığım ise siyah renkteler..

Şimdi otururken can sıkıntısından aklıma geldi de saçımı da denemelik siyaha boyasam çok acayip durur mu:)??


 
  • harekatamiri  (06.07.14 00:10:38) 
Durur, hiç o topa girme. Bende açık kumralım ama sakalım da yer yer sarı ve kızıl çıkıyor. Kıl yün işleri bunlar değişir öyle.


  • air  (06.07.14 00:11:17) 
kaşlarını da boyatırsın. ben 1.5 ayda bir boyatıyorum kaşlarımı da. kaş-saç uyumsuzluğunu gideriyor böylece.


  • istenmeyen evlat  (06.07.14 00:12:43) 
çok abes değilse hiç girme o işlere. bi görmek lazım yorum yapmak için.


  • mellifica  (06.07.14 00:13:33) 
yapma.. saç boyayan erkeklerden hiç haz etmiyorum ben eden hatun da görmedim..


  • senialanaglasinalsinsikinicaliyabaglasin  (06.07.14 00:14:46) 
Normalde tam tersi yaygın, saçlar siyah, sakallar barbaros ve öyle de güzel oluyor. Bence bu da fena kombinasyon değil. Saçını boyarsan boya olduğu çok belli ve komik olabilir.


  • aychovsky  (06.07.14 00:21:38) 
ben bunu hiç annayamadım ama boyalı saç kadında süper durmasa da, idare eder duruyo ama erkekte komik duruyo sayın abim be!


  • compadrito  (06.07.14 00:38:27) 
kalıcı olmayan bitkisel, çok kaliteli bir boya biliyorum ve şansına siyah rengi var. deneyip beğenmezsen 4-5 yıkamada saçından tamamen atabilirsin :) beğenirsen kalıcı bir boyaya geçersin.
şahsi fikrimi sorarsan, erkeklere hiçbir şekilde boyayı yakıştıramıyorum.

  • a gun and a pack of sandwiches and nothing  (06.07.14 01:18:39) 
Bence önce photoshopta boya. Korkunç bir şeye dönüşme ihtimali çok yüksek.


  • Lim5  (06.07.14 03:05:39) 
bende tam tersi bir durum geçerli, saçlarım koyu kahve, sakallar hafif kızıl çıkıyor. bence bu şekilde olması hoş bir şey, kişiye has bir durum oluyor. boyadığında büyük ihtimalle istediğin sonucu alamayacaksın, çünkü bir ton koyultayım derken mat siyah deli dehşet saçların olacak, çılgın bediş'teki oktay'a döneceksin, o yüzden ellemeni tavsiye etmem. eğer merak ediyorsan kuaförde boyatmanda fayda var, ya da hiç bulaşma.

ekleme: erkeğim la sorun oluyorsa gideyim ben, ehm.
  • knight of cydonia  (06.07.14 03:15:49 ~ 03:16:38) 
[]

İngilizcenizi nasıl geliştirdiniz?

Merhaba sözlük sakinleri, şuanda Pre-Intermediate seviyesinde bir İngilizcem var. Amacım şuanda okuduğum bölüme hakim olabilmek ve ingilizce makalelerini okuyup takip edebilmek.

Sizce bu hedefler için dil kursuna mı yazılmalıyım? (ki dil kurslarının birçoğu bana, üşengeçlikten doğan para tuzağı gibi geliyor)

Yoksa evde oturup bbc learning tarzı podcastleri dinleyip kitap,dizi vb. takılmak mı?

 
www.eksiduyuru.com

uzun bi' cevabım var orda.
  • ozzpwnz  (20.06.14 15:46:55) 
bu durumun ilacı ingilizce kitap okumak. Roman falan okumaktan bahsediyorum. Ben dan Brown romanlarıyla başlamıştım. İlk okuduğum romanda sayfa başına 10 kere falan sözlükten kelime bakmam gerektiği için sıkıcı olmuştu. Fakat sonraları bilmediğim kelime çıksa bile bakmadan anlamını çıkarabilmeye başladım. Bilmediğim kelime içeren cümlelerde olayı kavramaya başladım. Sonra gerisi geldi. Hala da yılda 4-5 tane ingilizce kitap okurum. Game of thrones okuyurum şu sıra mesela.

Başlangıç için ben dan brown seçtim çünkü türkçesini okumuştum. Biraz daha rahat okunuyor türkçesini okuduysan eğer.

Eğer çok ciddi dil bilgisi eksiklerin yoksa kursalar falan faydalı olmayacaktır diye düşünüyorum.
  • godsparticle  (20.06.14 15:50:53) 
yabancı bir dil en iyi kullanılarak öğrenilir bu yüzden ilk olarak ingilizce konuşabileceğin birilerini bul derim ve sık sık pratik yap okudugun bölümü bilemiyorum çok teknik kelimeler varsa bölüm kitaplarını okuman gerekir elbet kulak aşinalıgını arttırmak için de diziler ve filmler iyi gelir


  • joy stick  (20.06.14 16:06:35) 
kursa yazılma da ne yaparsan yap. kitap oku, radyo dinle, ingilizce altyazılı dizi izle falan. ama kursa gitme.


  • lionel andres  (20.06.14 16:55:56) 
Kurstan ogrenene rastlamadim.


  • delifaruk  (20.06.14 16:58:35) 
söylenecek çok şey sadece göz attım gördüğüm kadarıyla söylenmemiş bikaç şey söyliyim ben de. istediğin kadar mükemmel ingilizcen olsun konuşamıyorsan ingilizce bilmiyorsun demektir aslında. dil tamamen taklit ürünüdür yani duyduğumuzu taklit ederiz genelde konuşamama sebebi çoğu insanın ya yeterince dinlemiyorlar, dinleseler bile kullanmadıkları için pratik olmayınca gelişmiyor ya da ikisi. ön koşul çok dinleyeceksin ve konuşmak için zorlayacaksın kendini. evde kendi kendine ingilizce konuş dene yani alışkanlık haline getir bunu. gramer vs. falan sitret zaten bol bol dinleyerek onları farkında olmadan öğreneceksin ozzpwnz'nin dediği gibi verdiği linkte yani belki isimlerini bile bilmeden her şeyi bileceksin ki mantıklı olan da bu. bunun için dizi film izleyebilirsin, oyun oynayabilirsin mesela ben hep altyazılar açık oynarım oyunları ki anlamadığım yerde bakayım ki aklıma girsin diye. şarkı dinleyebilirsin ki bu biraz sıkıntı çünkü çoğu amerikan şarkıcı veya grup çok devrik çarpık kısacık cümlelerle oluşan şarkı sözleri yazıyorlar benim çok sevdiğim bir grup var pain of salvation diye adamların şarkılarında bir söz iki defa terkar etmez nakarat dışında ve uzuun uzuuun sözler vardır ve güzel konuşma şeklindedir bir bak derim. özetle hayatını ingilizce yaşayacaksın aga ilk başlarda hiçbir şey anlamayabilirsin ama türkçeyi çıkaracaksın hayatından hele hele türkçe dublajlı bi şey seyretmemen gerek demiyorum bile.

bak mesela şu tarz konuşmalı şarkılar işine yarar sözlerini okursun dinlerken birkaç defa sonra bilmediğin kelimelere bakarsın falan.

www.youtube.com
  • proletarier aller lander vereinigt euch  (20.06.14 17:09:06) 
paso gramer çalış.
tensleri, yapıları vs beynine kazı.
sonra da bol, bol ingilizce kitap, çizgi roman oku; bol, bol tek kişilik senaryo odaklı bilgisayar oyunlarını oyna.
1 seneye sheakespeare çevirisi yapmazsan, gel benden hesap sor!
  • pangea  (20.06.14 18:48:23) 
[]

laptop tavsiyesi (tecrübeleriniz)

-stabil çalışan
-ofis programlarını rahat çalıştıran
-ses görüntü kalitesi iyi (film ve müzik için)

1)Bu ayarda bir laptop'un asgari özellikleri nasıl olmalıdır?

2)aldık mı en azından 5-6 sene gidecek bir dizüstü tavsiyeniz olur mu?

 
5 yil kullanmak istiyorsan kaliteli bir sey almakta fayda var. yuksek performansli ucuz urunler de var ama kasa dizayni, sogutma verimliligi falan iyi olmali bence. full hd ekrani da olsun.

Sony VGNFW490JEB, ABD'den 2009 yazinda almistim, 5 yil olacak, hala kullaniyorum. SSD taktim bi de RAM'i 4'ten 8'e cikarttim. yaz gunu yatagin ustunde isinmadan kullanabiliyorum.

image.istanbulbilisim.com.tr

benzer bir sey tavsiye ederim.
  • she was my baby  (27.04.14 17:04:02 ~ 17:05:09) 
fujitsu siemens, asus, dell

bunlar f/p iyi olan ürünler.

casper, acer vs bunlara hiç bakma
sony, hp gibi markalar ise iyi olmalarına rağmen yeni modellerinde kronik sorunlar çıkabiliyor. donanımhaber gibi sitelerden yorumları oku.

i3 veya i5 işlemcili bir makine alırsan 5-6 sene ofis programı ve film ihtiyacını fazlasıyla karşılar.

2000 TL bütçe ile bu tip bir bilgisayar bulabilirsin.

ek olarak ağırlığı da dikkate al derim. 13" ve çözünürlüğü yüksek modeller var. taşınabilirlik çok önemli ise 15" e hiç bakma.
  • sttc  (27.04.14 18:47:46) 
[]

oturulacak yeri olan kitabevleri

kitaplarının satın alınmadan oturup okunmasına müsaade ediyorlar mı? Varsa hangisi?

Mesela kadiköy alkım kitabevi?


 
Alkım'da eskiden kahve dünyasında okuyabiliyordun almadan ama yasaklandı sonra sanırım, öyle bir uyarı gördüğümü hatırlıyorum. Ada kitabevi falan olabilir belki.


  • whoosie  (20.04.14 12:42:01) 
beşiktaş alkımda eskiden koltuklar vardı üst katta ama hala duruyor mu bilmiyorum.


  • lily briscoe  (20.04.14 12:44:13) 
besiktas alkim'da vardi yanlis hatirlamiyorsam.


  • bohr atom modeli  (20.04.14 12:58:28) 
Kitabevi tanımına pek uymasa da kadıköy nezih'te koltuklar var.


  • ontheroad  (20.04.14 13:03:49) 
Beşiktaş Alkım duruyor, zemin katında da var oturulacak yer. Mephisto var İstiklal'de. Kitapların alınmadan okunup okunmadığını bilmiyorum ama. Satın almadan bi şeyler okumak istersen Orhan Veli Şiir Evi'nde eski dergi ve kitaplar oluyo.


  • olivia ofrenda  (20.04.14 13:34:21) 
[]

Sizce hangi ayakkabı?

Merhaba kardeşlerim, bazen kanvas+gömlekle, bazense kot+tişört altına giyeceğim. En uygunu sizce hangisi?

1->cdn4.n11.com.tr
2->cdn2.n11.com.tr
3->www.ayakkabimerkezi.com
4->www.ayakkabimerkezi.com
5->cdn3.n11.com.tr
6->cdn1.n11.com.tr
7-cdn2.n11.com.tr

not: 1 no'lu ayakkabının sadece lacivert ve kahve tonları var.

 
en iyisi 5


  • tuborg yesili  (11.04.14 22:17:02) 
3 numarayı çok beğendimm
ama tişört-kot giydiğin günlerde aşırı spor görüneceksen 3numara yeterli olmayabilir, bi de spor ayakkabı alman gerekebilir.

3ü al ama, kesin bilgi :)
  • megalomaniac  (11.04.14 22:18:28) 
1 Yada 6


  • Eccentric  (11.04.14 22:22:55) 
kanvas+gömlek ve t-shirt+kot diyorsak 5
'' giyimi daha sık ve çalıştığım yerde 5 numara olmaz sanki der isen 3

(ikisi arasında kalırsan kesinlikle 5 çünkü 3 kot ile olmaz, 5 her şeyle olur)
  • kaymaktutmayansicaksut  (11.04.14 22:23:48) 
7


  • oraletarya  (11.04.14 22:27:45) 
1


  • acckr  (11.04.14 22:31:17) 
genel giymek istiyosan 5


  • kullanıcıdeğilsenizkaydolmakçokkolay  (11.04.14 22:39:37) 
bence 1


  • dimia  (12.04.14 12:35:15) 
[]

New balance gibi rahat ama

daha estetik görünümlü 'casual' erkek ayakkabı tavsiyelerinize açığım.

NOT: Hem kot-tişört hem de kadife ceketle kot altına giyilebilecek bir ayakkabı olursa çok iyi olur.


 
reeboklara bi bak ben yenı aldım cok rahat cıktı


  • tadutadu  (28.03.14 17:50:29) 
tommy bence de güzel.


  • nereye bu gidis  (28.03.14 18:15:09) 
columbia şu an 4 5 ayakkabı var bende
iş, gezme, spor herşeye giyiyorum hem de ultra rahatlar

  • cruseo  (28.03.14 19:02:28) 
[]

şu şarkının adını bilen var mı?

youtu.be




 
Digital Sexy She Wolf (MaLu Project Remix Edit) yazılmış ama değil gibi.
orjinalini verelim abi ?
www.youtube.com
  • MtKrt  (16.03.14 21:45:57) 
[]

hangi duvar rafı daha sağlam olur?

üstten askılı model şu images.hepsiburada.net

alttan desteklemeli model de şu : www.weblonyaa.com

üstten askılı raflar mı daha sağlam olur alttan desteklemeli olanlar mı?

 
alttan destekli daha iyi bence, askılı olanın benzeri bir sistem vardı, sert bir şekilde kafamı vurdum, raf sabitlenmiş olmadığı için geriye gidip ortadan kitaplarla beraber düştü.

edit: Teknik olarak zazazaraeta'nın söylediği daha doğru ama pratik olarak kafa çarpma seviyesindeyse aman derim, kırılacak şey koymayın.
  • whoosie  (14.03.14 19:25:09 ~ 19:32:38) 
ilki. öbüründe ağırlık olursa öne doğru çöker ve yük üstten başlayarak vidalara biner. ilkinde olursa asıl kuvvet duvara biniyor.


  • zazazaraeta  (14.03.14 19:26:24) 
alttan destekli çok daha sağlamdır. onu devirecek kadar ağırlık koyman mümkün değil zaten. çıkıp otursan seni bile taşır o derece sağlamdır alttan destekli.


  • kisa bisey olsun istemistim  (14.03.14 19:33:20) 
sağlamlık konusunda üstten olan sağlamdır


  • basond  (14.03.14 19:37:08) 
[]

Bilgisayar uzmanları Yardım

Homestudio olarak da kullanacağım bir bilgisayar almak istiyorum. Aşağıdaki özellikler sizce nasıl?

özellikler: ASUS INTEL CORE İ7 4770 3.4 GHZ 8 GB DDR3 2 TB HDD 4 GB NVIDIA GT640 WIN8.1


NOT: Bu işler için ekstra bir ses kartı vb. almak mı gerekir? ( fiyat bu arada 24" led ekranla beraber 3.110 TL iyi mi?)

 
ses kartı almam gerek mi diye sorduğuna göre bu işlerde yenisin anlaşılan. Evet alman gerekir ve markalarını şimdiye kadar hiç duymamışsındır. İşlemci, ram ve hd hızı en önemli faktörler, nete falan da bağlamamak iyi sonuç veriyor. Ayrıca monitor yatırımı ekran olarak değil hoperlör olarak algılamak lazım. sen en iyisi muziktek.net forumlarında biraz araştırma yap, ev stüdyosu kurmakla ilgili bi ton şey vara orda


  • thefin  (10.03.14 20:18:44) 
Ses kartı, hoparlör veya kulaklık ve işlemci büyük öncelikli. Amatör yapmaya başladın belli. Çünkü o kasalar 5000 dolardan başlıyor.


  • cetoxim  (10.03.14 22:30:24) 
[]

Telefon tavsiyeniz nedir?

Merhaba dostlar, Çoğunlukla haber siteleri ve sosyal medyayı takip eden, tek tek köşe yazıları okuyan,

oyunla uygulamayla çok fazla işi olmayan biri için

1- Ne tavsiye edersiniz?

2- Iphone 5 bu ihtiyaca yönelik gereksiz bir harcama olur mu?

 
iphone 5 yerine 4s de senin işini rahatlıkla görür. hatta ikinci el 4sler baya ucuzladı.


  • fuerteventura  (17.11.13 10:07:52) 
yazi cok okuyacaksan buyuk ekrana yonelmen daha mantikli olur.


  • lorenzen  (17.11.13 10:13:32) 
4s


  • sen git ben geliyorum  (17.11.13 10:17:24) 
iphone ekranı yazı okumak için biraz küçük.

ama safari'nin (iphone'un web tarayıcısı) okuyucu diye bir eklentisi var, harika.

çoğu haber sitesinde devreye girip makaleyi rahatlıkla okunabilecek seviyeye getiriyor.

örnek vermek gerekirse:

i0.wp.com
cdn1.appleinsider.com
  • himmet dayi  (17.11.13 10:55:15 ~ 10:55:36) 
S4 benim isimi rahat görüyor. Ama note 2 de olabilir hem daha büyük ekran hem daha ucuz.


  • materyalist imam  (17.11.13 11:08:07) 
lg g2.

ekrani gayet buyuk, rahat okursun.

ama on yuzun kenarlarindaki bezelleri neredeyse sifirlayarak basarmislar bu ekran boyutuna ulasmayi. bu sayede, 5.2 inclik hayvani ekrana sahip bir telefonun olacak, ama elinde 4.7 ekranli diger telefonlar kadar anca yer kaplayacak.

batarya omru olarak da su anda androidli telefonlar icinde en iyisi. iphone'lari ise ikiye katliyor.

eger fazla uygulama yuklemeyeceksen, 16 gb modeli sudan ucuz. 1300-1400 liraya mal edebilirsin.

"ileride hafiza lazim olur" diyorsan, 32 gb modelini de 1600-1700 civarina mal edersin.

ama "pyun oynamiyorum, sirf sosyal medya ve gazeteler" dedigin icin 16 gb de yeterli olacaktir.

sadece bu fiyata degil. 2000 liraya bile bu kadar iyi ozellikli telefon yok. arastir, sen de goreceksin.

note'lari tavsiye etmiyorum. buyuk ekran cok severim. ama tek elle mesaj yazamadiktan, tweet atamadiktan sonra anlami yok. note alirsan, bir elinde cihazi tutarken diger elinde klavyeye basman gerekecek. telefon mantigina tamamen aykiri.
  • anamuhalefet  (17.11.13 12:10:17) 
[]

videonun arkasında çalan şarkı

www.youtube.com

bilen buldurana şimdiden teşekkürü bir borç bilirim.


 
Ain't A Party - David Guetta & Glowinthedark Feat Harrison


  • edip  (09.10.13 02:04:32) 
[]

sağlık lobisi vs şeker

Son zamanlarda malumunuz sağlık lobisinde şekere epey yüklenilmeye başlandı. Bana gelirsek eskiden abur cubursuz duramayan biriydim taki kilo verme uğruna yaklaşık 4-5 aydır şekerli bütün gıdalardan uzak durana kadar..

Şimdi son zamanlarda artık şekersizliğe bünye alıştığından mıdır nedir şekerli bir gıda tüketince midem bulanıyor. Markette filan o çok sevdiğim çikolatalar-bisküviler ilgimi çekmemeye başladı. Bu da beni şaşırtıyor açıkçası.

1.Bunun sebebi nedir acaba?
2.Dışarıdan vücuda sıfıra yakın şeker almamanın vücuda herhangi bir zararı olur mu? olmazsa şekerin gereksiz hatta zararlı olduğu kanısı doğru mu?

 
Bilen, araştıran, takip eden olarak söylüyorum.
1-Hiç bozmayın, bağını sormayın, bahaneyle bırakın o bisküvidir gofrettir şeyleri.

2-Bir dakika bir dakika, sakin. Şeker gereksiz diyen biri yoktur sanırım :) O öyle değil, elbette çeşit çeşit pentoz, heksoz, trioz almalıyız vücuda. Zararlı olan şeker yerine kullanılan şeyler. Fruktoz şurubu, glikoz şurubu, x şurubu...ayrıca ürün bileşiminde glikoz, fruktoz diye de yazsa o yapay olarak elde edildiği anlamına geliyor. Doğalını yerseniz hiçbir sıkıntı yok. Mesela elma tamamen fruktozla doludur. Şekeri doğal yollarla ve dozunda tükettiğiniz sürece elbette zararı yoktur ve asla gereksiz diyemeyiz. Başka bir örnek, markette elinize bir gıda alın, içinde tuhaf tuhaf kimyasallar olduğunu göreceksiniz. Şu an sadece fruktoz şurubunu örnek veriyorum, pankreas kanserine doğrudan sebep olduğu kanıtlandı ve makale yayımlandı bu konuda. Yani riskli değil, kesin kanser oluyorsunuz tükettikçe.

Ayrıca isteseniz de sıfıra yakın şeker alamazsınız.
  • grgn  (06.10.13 21:32:32) 
anladığım kadarıyla rafine şeker tüketmiyorsun fakat meyvalardan da şeker alıyorsundur. şeker en hızlı enerjiye dönüşüyor diye biliyorum; fazlası yağ gibi depolanıyor. iyi yapıyorsun; keşke bende yapabilsem:) çikolata aşkımı bir türlü bırakamıyorum


  • naturelist  (06.10.13 21:35:03) 
1. nefsini terbiye etmişsin
2. normal bir bünyenin günlük ihtiyacı yarım küp şekerden fazlası değil.

  • 9kuyruklukedi  (06.10.13 21:35:14) 
bu konuda daha bilgili olanlar açıklarlar ancak benim bildiğim vücudun şekere ihtiyacı yok.

şeker ta 17-18. yüzyılda avrupa'ya gelmesi ile kullanılmaya başlanılan bir ürün.

ayrıca o marketleri dolduran çikileta-püskevitler orjinal şekerden bile yapılmıyor. mısır şurubu denilen normal şekere oranlar çok zararlı ve GDOlu ürünlerden yapılan bir şey. daha bunların üstüne bir şey yazmaya gerek var mı bilemiyorum.

ben eskiden çok az yerdim, şimdi hepten bıraktım şekerli, asitli, katkı maddeli yiyecekleri. artık bir markete girdiğim zaman tedirgin oluyorum. çünkü her taraf zararlı maddelerle dolu. ve ne yazık ki çocuklar hep bunları yiyor.
  • mea maxima culpa  (06.10.13 21:42:23) 
şekeri bir bıraksam başka bişi istemem


  • tchuck  (06.10.13 21:45:19) 
(bkz: insülin direnci/@compadrito)

bu yazidaki videoyu seyredebilirseniz, (ingilizce ve sabir olmasi lazim seyredebilmeniz icin), cok sey ogrenirsiniz bu konuda.

"sekerin gereksiz hatta zararli oldugu kanisi" ifadesini yaziyosaniz sorunuza, bu konuda oldukca cok bilgiye ihtiyaciniz oldugu ortada. evet cok zararli. misir surubunun cok daha zararli oldugu ortaya cikinca, abd'de bu tur zararli gidalari satan sirketlerden bazilari, sugar cane juice adi altinda bi soytariliga giristiler.

bazi gidalarin ustune etiketler var, icinde asla misir surubu yok, valla billa seklinde... e ne var ulan diye bakiyosun, sugar cane juice. ulan o zararsiz mi dallama?

@ mea maximacim hay o sekersiz agzini opeyim senin!

sadece misir surubu olsa, bi de hidrojene nebati yağ diye bir sey var ki onlarin icinde, misir surubu ile birlikte damarlari sikip atiyolar.

(bkz: metabolik sendrom)

dusunsenize lan, bu hastalik yeni tarif edildi. eskiden yoktu boyle bi hastalik. AIDS bile vardi ama bu hastalik yoktu. Tarif edilmemisti. Durumun ne kadar vahim oldugunu, ne kadar salgin haline geldigini ve ne kadar acil tedbir gerektirdigini ordan annayin. Tedbiri kim alacak? Biz alacaz. Maallede bi bina yaniyosa, gidip icine mi girersin, yoksa, uzak mi durursun? Durum bu kadar ortada, kendimizi biz koruyacaz. Doktor gelip sizin markette gofrete, puskevite uzanan ellerinize şap şap diye vuramaz. Kendinizi koruyun kardesim. Vucudunuzu koruyun bu illetten.

Icinizden bir kisiyi bile vazgecirebilirsem misir suruplu, sekerli ve tatlandirici iceceklerden ve yiyeceklerden, bir kisiyi bile aydinnatabilirsem bana yeter. Denize atilan deniz yildizi misali...
  • compadrito  (06.10.13 22:19:01 ~ 22:59:21) 
Yahu şekere ihtiyaç yok denir mi hiç? Şeker dediğiniz şey çaya attığınız toz şeker değil. Bir karbonhidrat grubu. Tek şeker çeşidi beyaz toz şeker değil. İsteseniz de istemeseniz de şeker tüketiyorsunuz, zaten normali de bu. Bütün vücut hücreleri şeker tüketir, hatta beyin hücreleri sadece glikoz tüketebilir. Yani şeker tüketmemek mümkün değil ve şeker vücut için kesinlikle gerekli bir şey. Halen daha gereksiz demeyin.


  • grgn  (06.10.13 23:02:17) 
biyoloji ya da tıp uzmanları bunu açıklasın.

şeker vücuda gerekli olabilir. ama hangi şeker?

şerbet içinde yüzen tulumba tatlısı mı gerekli? yoksa ne idiğü belirsiz katkı maddesi, kötü trans yağlar ve GDO lu mısırlardan yapılmış mısır şurubu ile yapılmış çikolata ve şekerlemeler mi gerekli?

bu mısır şurubu öylesine işlemiş ki gıdaların içine geçen gün aldığım tuzlu krakerlerde de mısır şurubu olduğunu okudum ve tiksindim. :/ tuzlu krakerin içinde ne işi var bunun???
  • mea maxima culpa  (06.10.13 23:28:10) 
@grgn

evet hocam, seker gereksiz.

yediginiz zeytinyagli yaprak sarma, iskender kebap, lahmacun, portakal, kestane, menemen, ayvalik tostu, ictiginiz ayran yani agzinizdan giren hersey karacigerde glukoz'a donusuyor.

ihtiyaci olan butun dokular, basta beyin hucreleri o glukozu yakiyorlar. kaslariniz da o glukozu yakiyor. yani sifir sekerle beslenseniz bile, yediginiz diger seylerin tamami zaten karaciger tarafindan glukoza donusturuluyor.

dolayisiyla ilave seker, glukoz almaniza hic gerek yok.

karacigerde sentezlenen glukozu kaslariniz, beyin hucreleriniz yakti mi? yakti.
ama hepsini yakamadi, biraz artti. cunku biraz fazla beslenmissiniz.

fazlasi ne oluyor? karacigerde glikojen halinde depolaniyor. glukoz molekulunu tek bir uzum tanesi gibi dusunun. glikojen molekulu ise uzum salkimi.

karacigerin glikojen depolama kapasitesi SINIRLI. karacigerdeki glikojen depolari dolunca ne oluyor?

cunku hala fazla glukoz var, ornekteki bunyemiz hayvan gibi yemeye devam ediyor cunku.

glikojen depolari da dolunca, bu defa, yag sentezi basliyor. yag olarak depolanmaya basliyor fazla glukoz. gobek, ask tutamaclari, got oluyo o glukoz fazlasi. sismanliga ilk adim o gobek, o ask tutamaclari. onun ardindan belinize araba ic lastigi gecirmissiniz gibi bir sismanlik geliyor. onun pesinden de metabolik sendrom.

ozet: beyin hucreleri glukoz yakiyo, ben seker yiyeyim, glukoz tuketeyim demek, bilgisizlikten oluyor.

bilgi su: agzinizdan ne girerse, idrar, diski ve glukoz oluyor sonunda. idrar ve diski atiliyor. glukoz harcanabildigi kadar harcaniyor, fazlasi depolaniyor.

ama dogrudan seker, glukoz, fruktoz almak cok zararli. o da yukarida bahsettigim videoda cok guzel anlatiliyor. anlatan da, soytari degil, Kaliforniya Universitesi San Francisco tip fakultesinde pediatrik endokrinoloji profesoru.

Cocuklarda salgin hale gelen obeziteye isyan ediyor. Ama devlere karsi gucu ancak bu kadar.

Dusunun ki, o videoyu YouTube'a 2008'de koymus. 5 senede sadece 3 milyon kisi seyretmis o videoyu. Bunlarin bir kismi da, yeniden seyredenlerdir.

Dunyanin nufusu 7 milyar. Bunun kacinin internet erisimi, kacinin YouTube'a erisimi var bilmiyorum.

Feysbukta gevezelik ve sebeklik yapacaklarina su videoyu seyredip aydinlansalar ne guzel olur, etraflarina da anlatirlardi.

Ama cehalet ve sebeklik kol geziyor, gida devleri de butun insanlari zehirlemeye devam ediyor.

Ortalik yangin yeri hocam, uzak durun yangindan.

Size soyluyorum, metabolik sendrom diye bi hastalik yoktu eskiden.

Ozet: Evet seker gereksiz ve hatta zararli.

Isterseniz bi deney yapalim. Sifir miktarda rafine seker ve ambalajli gida tuketin ama hayvanlar gibi meyve tuketin, taze meyve suyu icin. Bakin bakalim insulin direnciniz ne hale geliyor?

Yani meyvedeki fruktoz bile olcusuz alindiginda zararli. O video da bunu anlatiyor.
  • compadrito  (06.10.13 23:34:47 ~ 23:41:13) 
marketlerde satılan gıdaların hemen hepsi çok sağlıksız.

%100 meyve suyu diyor, tamam ama bunlar da konsantrelerden yapılıyor ve konsantre meyve suları taze sıkma meyve sularına oranla daha fazla şeker içeriyormuş.

bunları içerken çok dikkatli olmak lazım.

şimdilerde "taze sıkma" mevye suları çıkmaya başladı. ararsanız bulabilirsiniz. dimes ve elite markalarının böyle ürünleri var.

ancak bunları da çok az tüketmek gerekli. minimum diyelim.
  • mea maxima culpa  (06.10.13 23:50:03) 
@mea maximacim bari sen soyleme boyle seyler!

(bkz: taze sıkılmış portakal suyu/@compadrito)
  • compadrito  (06.10.13 23:52:29) 
Ne söylemeyeyim?

meyve suyu minimum diyorum, yani çok lazımsa

tüketmeyin, oh ne güzel meyvenin suyu diye bardak bardak

bunu yapanlar var
  • mea maxima culpa  (07.10.13 00:07:13) 
(bkz: bariatrik cerrahi)

sadece baritarik cerrahi ile ugrasan merkezler aciliyor artik.

ahan da bu Brooklyn'deki:

www.brooklynbariatric.com


Tokyo'da cocuklara bariatrik cerrahi uygulaniyor. Bu ne demek biliyo musunuz? Cocuk patolojik derecede sisman ve hayatini kurtarmak icin midesine kelepce takiyolar, yok bilmem (bkz: roux en y) yapiyolar.

Tokyo lan Tokyo! Japonya, sushi memleketi, ortalama yasam beklentisinin en uzun oldugu ulke!!!

Orada bile bu salgin basladi.

Biz bu kafayla, bu cehaletle ve bu tempoyla gidersek, Turkiye'de de bariatrik cerrahi alaninda uzmanlasmis merkezler acilacak.

Ne ozellikleri var? Yataklari 500 kilo tasiyabiliyo, sedyeleri ozel, ameliyat masalari ozel, kapilari genis, asansorleri genis. Cunku morbid obezleri, evin duvarini yikarak vincle cikariyolar evden ve kamyonet kasasina yerlestiriyolar, yataklarini. Onlari tasiyacak ambulans yok, kabul edecek hastane de yok.

Ben morbid obez ameliyatina girmedim ama obez ameliyatina girdim, herkes icin buyuk eziyet. En cok da hasta icin tabii.

Goreceksiniz, 90'lilar ve 2000'lilerden yani 90'dan sonra doganlar arasindan morbid obez olan, metabolik sendroma yakalanan, pankreas kanserine, meme kanserine, diyabete yakalanan ne kadar cok kisi olacak. Goreceksiniz, diyabet nasil patlayacak ve insanlar endokrinoloji polikliniklerinin onunde nasil kuyruga girecekler.

Bu bir salgin ve cok saldirgan bir sekilde mucadele edilmesi gerekiyor. Ben de kedileri cok severim. Ben de kediciyim.

Ama hicbiseyden haberi olmayan, 3 yasinda 5 yasindaki bebelere de yazik degil mi? Kedi yavrusuna acidiginiz kadar acimiyo musunuz onnara? Guya universite mezunu ama zir cahil anne babalarin elinde, fast food ve sekerli, misir suruplu icecek tuketerek buyuyolar. Iste bu nesilde diyabet, morbid obezite, metabolik sendrom ve pankreas kanseri patlamasi yasanacak, onumuzdeki 20-30 sene icinde.

Bunun tedbirinin acilen alinmasi lazim.

Bilgisayar, televizyon, akilli telefon, video oyunu, uzaktan kumanda, otomobil hepimizi cok hareketsiz hale getirdi.

1+1 2 degil de 5 ediyosa, ona sinerji diyoruz. hareketsizligin ve bu tur zehirli icecek ve yiyeceklerin sinerjik etkisi var.

bariatrik cerrahi icin masaya ameliyat masasina yatacak insanlar cogalacak.

diyabet, metabolik sendrom, pankreas kanseri, meme kanseri, felcler patlayacak.

bunnar nostradamus kehanetleri degil. gostere gostere geliyor. siz sahildesiniz, ben tepedeyim. tsunami dalgasini ben sizden daha once goruyorum.

tek farkimiz bu.
  • compadrito  (07.10.13 00:38:13 ~ 00:42:46) 
[]

Cover Yapılası Şarkılar

piyasada eski bazı şarkıların ve türkülerin tutulan coverları var.

Sizin de aklınıza gelen cover yapılası şarkı var mı?


 
under the bridge en cover yapılacak şarkıdır bence.


  • kendi dugunune gitmeyen kamber  (22.09.13 22:09:43) 
[]

Tablet tavsiyesi

İstekler;

1. İnternetten sosyal medyayı, haber sitelerini, köşe yazarlarını ve sözlüğü günlük takip edebilme

2. E-kitap + jpeg ve pdf formatında ders notlarını okuyabilmek ve not alabilme

3. Vınn-sim kart 3G desteği olan

Marka-modeliyle birlikte tablet veya e-book reader olarak ne tavsiye edersiniz?

Bütçe:300-600 TL arası

 
ilk 2 sini bütün tablet modellerinde yapabiliyorsun pdf programları yardımı ile senin aradığın sim kart destekli bir tablet bakmak olsun ve kesinlikle ucuza kaçma 6 ay önce 2 adet mobee marka tablet aldım 300+300tl ye biri geldiğinin ilk ayı diğeri ise 2 ay cortladı garantiye git gel git gel hiç bişey değişmedi bunu tavsiye edebilirim sim kartlı modelleri araştırmamıştım ama 300 alt limiti arttır.


  • CandleJack  (20.09.13 22:27:51) 
nexus 7 al.
rootlu ve otg kablolu olarak vınn vs çalışıyor.

  • kyha  (20.09.13 23:04:18) 
[]

Kürtçe bir şarkı sorusu

Radyoda çalarken denk geldim fakat kürtçe bilmediğim için sözleri duyduğum gibi yazdım şöyle: "Zupikeje ser hasreke Revber fuçi.. Herrim cemi ağare hebarraney.."

not: diye gidiyor girişte biraz gitar çalıyordu galiba. buldurabilirseniz çok mutlu olacağım dostlar


 
shazam ı indir, onda dinlet, o bulur


  • balpolen  (10.08.13 04:17:54) 
[]

cep telefonu tavsiyeniz

değerli ekşi duyuru ahalisi kriterler şöyle;

1.şarjı uzun gidecek
2.qwerty klavyeli
3.ağırlıklı olarak ofis programları kullanılacak(ajanda,alarm,wordpad..)
4.virüsden veya başka sebepten donma yapmayacak
5.şık tasarımlı(e71-72 tarzı olabilir fakat blackberry gibi yarı dokunmatik tavsiye etmeyin denedim kullanamadım)
6.bütçem ortalama 500tl

tavsiyelerinizi bekliyorum

 
blackberry al.


  • pukay de souza  (27.10.12 14:18:37) 
blackberry alma.
hele ofis programi kullanicaksan, asla alma.
cunku blackberry 1,3,4,6 numarali maddelerin hicbirine uymuyor.
  • uyku semesi  (27.10.12 14:25:14) 
c6-01 tek geçerim


  • bluebey  (27.10.12 15:00:50) 
istediklerini karşılar mı tam bilmiyorum ama bende nokia 303 var.iş görüyor


  • damla cikolata  (27.10.12 15:02:06) 
hocam şarj harici herşeyi htc desire z karşılıyor ama yeni nesil telefonların çoğunu hergün şarj etmek gerekiyor...


  • underzero  (27.10.12 15:37:47) 
samsung gt-b7320 omnia pro. şarjı baya gidiyor. qwerty, ofis programlarının hepsi içinde var. ben 600e almıştım da çok oldu şimdi düşmüştür.


  • seriouslysleepy  (27.10.12 15:41:54) 
[]

"rock versiyonu yapılsa müthiş olur" dediğiniz şarkılar

ekşi duyuru ahalisi tavsiyelerinizi bekliyorum.

not: sanat müziği halk müziği farketmez mümkünse piyasada bu versiyonda çalınmamış olsun.


 
müslüm gürses - kaç kadeh kırıldı


  • balporsugu  (09.09.12 23:59:46) 
müslüm gürses - nilüfer ama çalınmış olabilir emin değilim.

les jours tristes olabilir. türkiye kökenli olması şart değil sanırım ?
  • zazazaraeta  (10.09.12 00:07:04) 
türk beşlerinden ulvi cemal erkin'in köçekçesi.

www.youtube.com
  • microfiction  (10.09.12 00:27:38) 
[]

çadır kampı yapılabilecek yer önerisi

merhaba ekşi duyuru sakinleri
1.yeri denize yakın ve denizi de güzel olan
2.istenilirse doğa yürüyüşleri yapabileceğimiz
3.çadır yeri kirasına ve yiyecek içeceklere fahiş fiyat koymayan
4.genç populasyonun çoğunlukta olduğu bir yer tavsiyesi arıyoruz. 2-3 kafadar maksimum 1 haftalık bir tatil yapacağız böyle tadı damağımızda kalacak bir yer olsun istiyoruz.

 
muğla-akyaka


  • bilmemkacincinick  (10.07.12 01:16:13) 
Antalya-Kaş


  • balekmek  (10.07.12 01:19:04) 
Kamp yerleri önceki senelerde en düşüğü 15'tl'den başlıyordu(Tek çadır fiyatı, içinde kaç kişi kalacak olursa olsun). Şimdi günlük 20'den aşağı değildir diye tahmin ediyorum.

Gökova'yı önerebilirim. Kamp yeri ormanın içinde. Denize çok yakın. Ama Gökova küçük bir yer olduğu için çok fazla bar ve eğlence mekanı yok. Genç nüfus, eh işte, çok fazla değil(Bu dediğim ücretli kamp alanı).

Ücretsiz kamp alanı ise... Gökova'nın hemen ilerisinde, Çınar Plajını biraz geçtikten sonra sahipsiz, deniz kenarında ormanlık bir alan var. Yine orda da çadır kuranlar oluyor. Ama orda hayat sınırlı. Gündüzleri Çınar plajı cıvıl cıvıl olur ama akşamları elektirik dahi bulamazsınız. Ayrıca araba, motor ya da en azından bisikletiniz yoksa ulaşım bir dert.

Gökova'ya giderseniz teknelerde bol limonlu balık-ekmek yemeyi unutmayın. Oyş!

Edit: Gökova'yla Akyaka aynı yerdir(aslında değildir ama Gökova denilince akla Akyaka gelir).
  • otonom  (10.07.12 01:21:51 ~ 01:24:25) 
Olimpos


  • yule  (10.07.12 01:48:29) 
(bkz: kabak koyu )
(bkz: kelebekler vadisi )
(bkz: domuz çukuru)

fiyatlar değişiyor epey. Ortalama 30 TL diyelim.
  • botamaniaensis  (10.07.12 01:50:29) 
fethiye kantrancı
fethiye günlüklü

  • themanhekilled  (10.07.12 01:52:09) 
kabatepe orman kampı eceabat çanakkale bide gökova akyaka.ikiside çok güzel.ikincisinde kalmadım sadece gezdim denize girdim sahili yoktu kayaların üzerinden derince bi suya atlamak zorundasın.ama kabatepe harikaydı havası,denizi,sahili,ormanı falan. adalara da gidebilirsiniz buradan gökçeada ve bozcaadaya. 18 martta okuyan ögrencilerde baya geliyor yanlız kalacagınızı sanmam. ama ikisinde de gençler çoğunlukta diyemem zaten genelde kamplarda emekli memur amcalar teyzeler oluyor.


  • strangerinhere  (10.07.12 02:40:17 ~ 02:48:55) 
@strangerinhere

Akyaka'da sahil var. Kayalıklardan da denize girilebilir, plajı olan sahilden de.
  • otonom  (10.07.12 12:18:07) 
otonom ben çadır kampından bahsettim. sahilden girmek için kamptan çıkıp az ilerideki plaja gitmek gerekiyor.


  • strangerinhere  (10.07.12 16:28:26) 
şu linkte en iyi kamp alanlarını listelemişler, göz atabilirsin.

(git:www.yoloykuleri.com )
  • mujoe  (27.06.16 18:27:44) 
[]

facebook adresim hacklenmiş midir?

ankarada oturum açmışım haberim yok acaba facenin bir yer belirleme hatası mı yoksa şifrem mi çalınmış?




 
şifreni değiştir işini sağlama al


  • bonjurkes  (11.09.11 23:22:09) 
mouse ile sehir bilgisinin uzerine gelirsen tooltip olarak ip adresini gorursun. senin ip adresinden farkliysa sifre degistirme gibi islemleri yap.

ornegin: i.imgur.com
  • fader  (11.09.11 23:27:19) 
Beni de surekli ankarada saniyor. Hacklenmemistir bence. Tarayici degistirince bile tanimiyor.


  • Lim5  (11.09.11 23:30:48) 
[]

kanat kası seyirmesi

merhaba dostlar sabahtan beri kanat bölgem tık tık biri dürter gibi atıyor ara sıra bacağımda kolumda filan olurdu ama geçerdi bu geçmedi hala aralıklarla seyiriyor acaba nedendir nasıl geçer deliricem yoksa?
son dakikada gelen edit: daha önce plevral effüzyon geçirmiştim az miktarda su ciğerimde duruyordu acaba onunla bir alakası var mıdır?



 
Benim de çeşitli yerlerde zaman zaman oluyor. Uyuyup uyanınca geçmiş olur diye düşünüyorum endişe etme yorgunluktan ya da uykusuzluktan bile olabilir.


  • sustain  (23.06.11 01:07:30) 
cevabı google'da arama diye bir öneri veriyorum sadece. geçmezse doğrudan nöroloğa git.


  • oziloz  (23.06.11 01:39:25) 
[]

kitap tavsiyesi ve bir sorun

aldığım romanları okurken kendimi romanın kurgusal atmosferine veremiyorum çünki sistematik bir biçimde yazar tarafından kandırıldığımı düşünüyorum yani uyurken uyuduğunun farkında olmak gibi birşey bu da okuduğum romana olan ilgimi azaltıyor ve kitap yarıda kalıyor her defasında acaba benim yaşadığımı yaşayanlar var mı aramızda?
bir de gerçek yaşam öykülerine dayanan mümkünse ufukaçıcı birkaç kitap tavsiyesinde bulunursanız sevinirim



 
roman kurgusal olabilir.ama ne zengin eserler var o kurgu üzerinden dönemin sorunlarına değinen,sana hayat dersi veren.ahmet hamdi tanpınar oku mesela saatleri ayarlama enstitüsü evet konu gerçek bi yaşamdan alınmış değil ama tanzimat dönemi cumhuriyet dönemi cumhuriyet sonrası dönem siyasal sosyal bi sürü meselere değiniyor adam.naap biliyorsun mu tdk nın sitesi mesela olur.romanlar hakkında yapılan tahlilleri oku.çok zevk alcan.kitaplarda var bunun için.berna moran türk romanına eleştirel bi bakış mesela.sonra oğuz atay tutunamayanlar.700 sayfalık kurgu evet ama amma insana kattığı ne çok şey var.halide edip oku mesela sinekli bakkal.bilmiş bilmiş konuştum ama bende bu eserlerinin hakkını veremiyorum.hakkıyla okumak ne zor.kısaca kurgu olmasına takılma dediğim makale inceleme tahlil işte ne dersen ona başvur zevk alacaksın


  • hekate  (13.06.11 13:38:05) 
postmodern romanlardan nefret ediyor olmalısın o zaman? yaşadığımı yaşayanlar var mı demişsin. ben de aksine pek seviyorum kurgusal olduğunu belli eden romanları. mesela orhan pamuk okurken ne hissediyorsun? belki de postmodern birkaç roman okuyup bu durumun üstüne gitmelisin. hani fobileri yenmek için korkuların üstüne giderler ya:) eğer böyle bir şeye niyetlenirsen italo calvino'nun "bir kış gecesi eğer bir yolcu"sunu okumanı tavsiye ederim. okumak üzerine bir roman. tam üstüne gitmelik.
sorduğun şeyin tam tersini söyleyerek gıcıklık ettim, değil mi?

  • daysleeper  (13.06.11 13:49:42) 
@hekate teşekkür ederim tavsiyelerini dikkate alacağım
@daysleeper duygularıma tercüman oldun:) bilhassa yakın zamanda çıkan romanların çoğunun popülarite ve ticari kaygı güdülerek yazıldığını düşünüyorum bu da beni romandan soğutuyor böyle en azından @hekatenin dediği gibi tarihsel gerçekliklere ışık tutan daha gerçekçi roman tavsiyelerine ihtiyacım var sanırım

  • psmstc  (13.06.11 21:48:02) 
[]

seagate 1 tb 2,5" expansion harici harddisk işimi görür mü?

film ve müzik arşivim için kullanacağım 160 tl indirimde imiş alsam işimi görür mü? başka bi marka model tavsiyeniz var mı? nedeniyle yazarsanız sevinirim




 
yarar. ben de seagate in 500 gb lık olanı var ve yetmemeye başladı. 1 tb iyidir.


  • Kreuzberg  (12.06.11 15:05:38) 
seagate markasının kötü bir ünü vardır: (bkz: seagate 1.5 tb expansion external drive)


  • fusiondx  (12.06.11 15:18:48) 
Benim fikrim de Seagate'den uzak durman yönünde. Western Digital tercih et mümkünse MyBook serisi, paradan kaçma. Çok fiyat farkı yok zaten.


  • no one  (12.06.11 16:38:34) 
seagate yerine wd al doya doya kullan. 1.5 tb al ayrıca 1tb de yetmicektir bir yerden sonra.


  • trajikomix  (12.06.11 17:06:44) 
180 tl ye 2 tb lik wd al bence tabii 3.5 luk wd den şaşma derim.


  • nekodunlangafana  (12.06.11 17:41:44) 
çok teşekkür ederim uyarılarınızdan ötürü


  • psmstc  (12.06.11 21:29:35) 
[]

dalgınlık,unutkanlık,zihin sarhoşluğu ve rahatsız eden boş bakışlar

neden ileri geliyor olabilir?




 
bende bunlar sabah direk bilgisayara geçersem oluyor öğlene doğru.


  • hikmetkaraman  (04.06.11 14:50:10) 
depresyon başlangıcı belirtileri.dikkat edin.


  • nekodunlangafana  (04.06.11 15:03:48 ~ 15:03:56) 
aşk?


  • turkuazz  (04.06.11 15:22:37) 
bana da bir anti depresan yada anti psikotik bir ilaç etkisi gibi geldi.


  • jesterdvine  (04.06.11 15:27:56) 
soruş tarzından birinde bunları gözlemlemeye başladığını varsayıyorum.
cevap: esrar kullanıyor.

  • stereomind  (04.06.11 15:46:29) 
başıboşluk, hedefsizlik, hayat gayesizliği
ilaçlık bir durum yok

bi gaye belirle kendine, atıyorum kafadan hacker olcam ben de, ekşiduyuruyu heklicem de. ya kapak toplayacağım günlerce, 3 tane engelli vatandaşımızın tekerlekli sandelyeye kavuşmasını sağlıcam de, böyle bir kaç hedef bul kendine sonra bu söylediklerinden hiçbiri kalmaz.
ama ilk dediğimi yapma sakın :))
  • dieselsingle2  (04.06.11 15:46:49 ~ 15:49:14) 
yorgunluk, uykusuzluk, mevsim değişikliği, yoğun stres, kafayı meşgul eden bir düşünce. kullanılan bir ilaç vs....


  • orpheus  (04.06.11 16:04:30) 
[]

olta takımı tavsiyesi

merhaba, balığa yeni başlayan sıfır bilgiye sahip biriyim. olta takımını almışken iyisini alayım ileriki senelerde de kullanabileyim istiyorum.
1)ne kadar bütçe ayırmalıyım? (minimum)
2)istanbulda hesaplı olarak nereden alabilirim?


 
istoç'ta balıkçılık malzemesi satan yerler var.


  • bira sisesi kapagi  (27.03.11 15:48:49) 
sıfır bilgiye sahip birisinin en pahalısını almasına gerek yok, çok kişi heves edip sonra elindeki takımla patlıyor. karaköy- eminönü yöresinden alabilirsiniz.


  • humin zararlisi  (27.03.11 17:06:22) 
iyisinden almana gerek yok. hatta başta en kötüsüyle başlamak daha bile iyi. balıkta, tutacağın yeri bilmek, orada hangi balıkların olduğunu bilmek, hangi balığa hangi yemi kullanacağını bilmek vs gerekiyor. 15 liralık oltayla bunları öğren, baktın hevesin kırılmadı, güzel balık tutulacak yerleri öğrendin vs. o zaman daha iyi bi oltaya - ihtiyaç duyarsan - geçersin. en adisinden oltalar izmir'de 10 liraydı ve balık tuttuğumuz yerden işimizi görüyordu.


  • repins  (27.03.11 17:35:11) 
[]

sağ ön kol ağrısı

yaklaşık 2 hafta önce günlük iş yaparken ani bi ağır cisim kaldırma sonrası dirsekle bileğimin arasında bir ağrı oluştu. son 1 aydır düzenli olarak salona gidiyordum. bu nedenle 2 hafta ara vermek zorunda kaldım. Dün tekrar antreman yaptım hafif ağırlıklarla set sonrası ağırlığı elimden bıraktıktan sonra yine aynı yerden sızlamaya başladı. ve ağrıyı sadece ağırlık kaldırdıktan sonra hissediyorum. ince bileklere sahip biriyim.

1.adaptasyon sürecinde önkol çalışmadığım için diğer hareketler(barbell curl vb) zayıf olan önkoluma biniyor olabilir mi?
2.ne kadar dinlenmeliyim buna ek olarak iyileşmeyi hızlandıracak ne tavsiye edersiniz?

 
hamer curl çalış

benim 2 ay sızlamıştı valla
  • beckett  (26.03.11 10:10:40) 
ağır bir koliyi on anki durumda tek elle kaldırmam gerekiyoru ve tam bahsettiğiniz yerde bende de meydana geldi o durum. grafikler çekildi ve yırtık tesbit edildi. bileğe kadar saran ortopedik ürünler var bilirsiniz 2 ila 3 hafta takmam icap ediyordu, sonrasında kontrol dendi. sadece bir gün taktım, baktım sıkıntı basıyor kaldırıp attım, uğraşmadım hiç. bir dönem geçiyor, sonra yine hissediyorum aynı yerin attığını. öyle geçiyor günler. bu ara iyi. ani harekette ve ağır kaldırmakla artıyor. geçmiş olsun.


  • virgo guy  (26.03.11 13:28:31) 
[]

istanbul içinde günbatımında ve akşamleyin oturulabilecek yer tavsiyesi

evet dostlar malum havalar ısındı böyle akşam üzeri gidip çayımızı yudumlarken yorgunluğumuzu da atabileceğimiz deniz manzaralı ve de sigara,nargile dumanları arasında boğulmayacağımız,çok yüksek fiyatları olmayan,ulaşımı kolay çay bahçesi&kafe benzeri yer tavsiyelerinizi bekliyorum(anadolu yakasındayız fakat avrupa yakasında da olabilir)




 
Denize sifir bir cay bahcesi var fenerbahce parkinda.Romantikanin hemen yaninda.Salas bi yer ama bence huzurlu.


  • degisim90  (18.03.11 18:23:45) 
degisim90'ın dediği yer ve söz ettiği Romantika.


  • july14  (18.03.11 18:38:08) 
Hayir abi,romantikanin yaninda asagisinda salas bir cay bahcesi denize sifir.


  • degisim90  (18.03.11 19:15:23) 
ulus parkı veya hisarüstü


  • birine bakıp çıkacağım  (18.03.11 19:53:25) 
moda sahil - kemal'in yeri.


  • deeperdown  (18.03.11 20:16:39) 
Şişhane'nin az yukarısında TRT'nin yanında çay bahçesi var. Manzara çok güzel gün batımında.


  • yildirimba  (18.03.11 22:32:12) 
çengelköyde çınaraltı çok güzeldir. denize sıfır ve nefis manzarası var ayrıca her türlü yiyecek alıp mekana girmek de serbest.


  • kick buttowski  (18.03.11 23:34:27) 
kimse pierloti dememiş.


  • charlesbukowskiineksi  (19.03.11 08:50:59) 
Moda dururken hiçbir yere gidilmez bence bu iş için.


  • sourlemonade  (19.03.11 09:04:33) 
[]

videoda zach condon'un çaldığı enstrumanın adı nedir?

www.youtube.com
trompet mi flugelhorn mu yoksa ikisi de değil mi?



 
valla ses olarak flugelhorn'i andiriyor biraz ama bence trompet sanki. flugelhorn biraz daha enine genisce oluyor, bu bildigin klasik trompet seklinde. uzman varsa tabi konu hakkinda aydinlatsin bizi.


  • please dont die  (28.02.11 17:02:57) 
[]

cep telefonu alacağım tavsiyeleriniz?

merhaba,
>internetten eksi sözlük-duyuru,facebook ve haber sitelerine girebileyim.
>müzik kalitesi güzel olsun
>hızlı çalışsın donma yapmasın
>hacimce çok büyük olmasın
>şarjı su gibi akıp gitmesin
>kamerası fazla önemli değil
>dokunmatik veya tuşlu veya klavyeli olabilir
bu özelliklerde max 700tl bütçeyle alınabilecek bir telefon var mı önerdiğiniz?

 
Şimdi bir sürü insan laf edecek ama ben aylardır kullanıyorum ve alırken seninle aynı şeyleri düşünüyordum, gayet memnumum. Nokia Xpressmusic 5800. 430 liraya bulabiliyorsun. Şarjını ben haftada 2 kere falan yapıyorum, biraz sık mesajlaşıyorsan 2 haftada 5 diyelim. Ama ayda 5000 sms bitiriyorsan bilemem. Heh heh.


  • 3 atli 7 katli  (27.02.11 23:43:14) 
700tl verip samsung wave s8500 aldım 3 ay kullanılmış ve garantili. iş bu yazıyı girmemi sağlıyor. ekran kalitesi iphone4'de yok. dokunmatiği basmatik değil parmaktaki statik ile çalışıyor multi tuch. sıfırı yok ikinci eli de bulmak zor.

youtube'dan bak alırsan da telefonuna sarılıp uyuyacağına garanti veriyorum.
  • rs ne la  (27.02.11 23:46:41) 
müzik kalitesi hakkında hiç bir fikrim yok ama 300 küsür lira ile e63 ideal. bulursan al. çok menunum bozdum ikinciyi aldım geçen ay düşün. müzik çok önemliyse biraz daha para biriktir 800 küsür liraya filan bir 32gb ipod touch 4g üstüne bide e63 alırsın. ben öyle yaptım yine olsa yine yaparım. bi düşün bak. hatta (bkz: ipod touch/@karmarulez)


  • cagdassalur  (27.02.11 23:49:13) 
samsung omnia ii al hocam. saydıklarınını hepsini yapıyorum şarj süper gidiyor, müzik süper istediğin her özelliği karşılıyor.

edit:I-8000 yani
  • eskili  (27.02.11 23:59:35 ~ 23:59:56) 
wildfire


  • cedric tweedledee  (28.02.11 00:06:09) 
nokia e 72


  • atli akinlarda sen olan cocuk  (28.02.11 10:17:59) 
e72 işini görür gibi


  • serisonu  (28.02.11 13:30:43) 
[]

tumblr ve friendfeed hakkında bir soru

bu iki siteye sahip biri sitesine kimin girip çıktığını takip edebilir mi?




 
çok kötü sormuşsun ama anladım soruyu, hayır cevap maalesef.


  • dambil  (25.12.10 23:00:10) 
1234567   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.