Ekşi Duyuru

Sgk dökümünüzde ne yazıyorsa onu yazın.

gercek isini yazabilirsin forma. misal cogu kisi sgk'da buro elemani olarak gorunur ama kimse de forma buro elemani yazmaz. muhasebeciyse muhasebe, mudurse mudur yazar.

şirkette daha önce y.dışına çıkan birine sorsan.

almanya vizesi alacaksan erken davran, 2 ayda geliyor artık vizeler.

ateş pansiyon var heralde 80. bir de pansiyon zibil burda. yani otelden çok pansiyon var. gel rahat bulursun yer
direkt otobüs bulabilirsin yarım saat 45 dkya geçer

(bkz: aphrodite pansiyon)

okutmazlar okulu bırakmakla tekrar yerleşme arasında 2 sene geçmediyse.

ben bilkent'de aynı durumda oldum. hazırlığı geçtim öss ile yeni bir bölüm kazandım, ve yeni bölümüme kayıt yaptırıp hazırlığı geçtiğimi belirttiler. kısacası sizde de aynısı olur okumazsın.

prof.a girdikten sonra iki yil gecirdiyseniz okuturlar ama anladigim kadariyla gecmemis. hos niye okutsunlar, nasil olsa gecmissiniz, yine girer yine gecersiniz ama o stresi biliyorum. :)

iş bulup bulamaman hatta süper ötesi imkanı ve piyasası olan (??) mesleklerde asgari ücrete çalışıyor olman, işsiz kalman ya da hemen iş bulman gibi durumlar seninle ilgilidir. mesele hayat boyu yapacağın mesleği severek yapmandır. para zaten gelir merak etme. mimarlık için şunu söyleyebilirim, tutkuyla bağlı değilsen okuması da icrası da işkence olabilir.
tercihine yardımcı olacaksa şunu da ekliyebiirim; mimarlık, özellikle serbest çalıştığın zaman yaratıcılığını kullanabileceğin ve manevi tatmine ulaşabileceğin bir meslek iken, makine daha çok belli prensipleri uygulayıp icra edeceğin bir mühendislik dalıdır. genellikle mezunları klima sektöründe öalışırlar. bilim mi sanat mı diye kendine sormalısın.

Ben makineyi 2. sınıftayken bırakıp tekrar sınava girip mimarlığı seçtim ve hayatımda aldığım en doğru karar oldu. Bende sayısal derslerde çok iyiydim hala fizik ve geometri sorularını çözüyorum arada sırf zevkine ki mimarlık özellikle geometriyle önemli bir ilişki içinde. Mimarlık okursan, gerçekten kendini vererek, severek okursan işsiz kalmazsın. Fakat makine deki iş olanakları hiçbir zaman yok ayrıca makıneden mezun olunca daha ıyı maaşla işe başlarsın. Bende daha kolay iş bulurum daha çok kazanırım diye biraz da babamım gazıyla makine seçmiştim ki bunalımlardan bunalım beğendim gerçi bunda ankara'nın da etkisi çok. ama unutmaki mimarlık okurken de beynine tecavüz ediliyor gayet sıkıntılı bir eğitim süreci var hatta bence makine müh. daha kolaydı ama ben tobb'da okuyodum onunla alakası olabilir.

abi böyle terci yapılmaz. makine ile mimarlık ne alaka amına koyım ya? sen hangisini istiyorsun? makien istemiyorsun belli ki, o kadar zor bölüm istemiyorsan okunmaz. hele ki odtü'de siksen o-kun-maz. ne istediğini bul, ona yönel. inşaat ilgini çekiyor mu mesela? tıp belki de? istediğini bul. iki sene ziraat müh okuyup sonra sözelde derece yapıp tasarım okuyan biri olarak söylüyorum bunu. istediğini oku.

Meraba, bir önerim olacak..
Bence otel pansiyon falan uğraşmayın beyler. Kendinize bi tane çadır ayarlayın ki satın almaya kalksanız bile o kadar pahalı değil çadırlar..
Memleketin pek çok yerinde kamp alanları var. Benim 2 yıldır gittiğim bir yer var mesele Balıkesir- Erdek'de Ant Kamping.. Geçtiğimiz sene günlüğü kişi başı 7 liraya kurmuştuk çadırı ki kalabalık olunca indirim de yapıyolar..
Elektrik, su herşeyi var.. Denizi ve doğası harika.. Duş, ve tuvaletleri gayet temiz..
Kap sahiplerinden ödünç olarak piknik tüpü falan da isteyebiliyosunuz ücret falanda talep etmiyolar.
İstanbul da olduğunuzu varsayarak söylüyorum ulaşım da çok rahat. Deniz otobüsüyle Bandırma'ya geçiyosunuz ordan 2buçuk lira karşılığında minibüsler sizi kap alanının önünde bırakıyorlar..
Eğer gitmeyi düşünürseniz daha detaylı bilgi verebilirim.. 2 Hafta sonra bende ordayım netekim..
Saygılar,sevgiler..

panpa avşayı tavsiye edebilirim ancak..bizde araştırdık en iyisi biz başka bir yer bulana kadar orası olacak.araştırdık..pansiyonlar ucuz günlük 20 liraya kadar bulabilirsin.kalabalık olunca daha farklı oluyo tabi.(uygunluk bakımından 3-4 kişilik odalar)mekanlarda o biçim deniz-kum-çakıl-şezlonk..türkiyenin en büyük diskosu gece haytı istediğinizi bulabileceğiniz bir yer..pişman olmayacaksınız.

viewsonic bana özellikleri açısından lc'den daha cazip göründü. ekran diğerinden azcık büyük. parlaklığı daha fazla ve en önemlisi dahili speaker var.
ama lg'nin tasarımı daha hoş duruyor.

LG Led Viewsonic ise LCD. Karanlık görüntülerde iyi sonuç istiyorsan LG al.

istanbul akmar'da hammer music ya da karşısındaki apache ayhan'ın çalıştığı dükkanlardan birinde vardır muhakkak. ikincisinde gördüğümü hatırlıyorum.

dips yapabilirsin, şınav olabilir, dambıl çalışabilirsin abartmadan, olur bunlar bence.

kollarinin kalinlasmasini saglayacak kaslar nelerdir onlara bir bakalim:

onkol (forearm)
pazu (biceps)
arka kol (triceps)

on kol icin deadlift yeterli, ekstradan ozel olarak bir egzersize gerek yok vakit kaybi. compound egzersizler iyidir.

biceps ve tricepsler icin de hareketler zaten belli.

sonuc: dogruca spor salonuna gidiyor ve vucut gelistirmeye basliyorsun, oyle evde takilayim diyerek anca ufacik bir raddeye buyutursun. 6 ayda farki gorursun eger adam gibi beslenir ve duzgun calisirsan.

panpa ben tekrar onaylatıyoruz diye hatırlıyorum. arkadaşlar bugün gerek yok dedi. benim yarın dersim var olmayanlar düşünsün :D

onaylatmak gerekiyor, ya da telefonu varsa danışmanının "hocam şehir dışındayım bir şey değiştirmedim zaten" dersen halledebilir

bi değişiklik yapmadıysan gerek yoktu sanki tekrar onaylatmaya. hocaya bi mail at yine de istersen, nolur nolmaz.

Ders ekleyip çıkarmayanlarınki otomatik olarak onaylanıyor.

bir şey değiştirmeyince onaylatmadan da olüyür.

onaylatmıyorsun. dün garantiye almak için sordum ben de danışmana.

yaptırır da photoshop birazcık da olsa kasabilir ama ekran kartı gayet iyi pes mes dinlemez döver

alet fiyat/performans olarak fena degil.

hepsini yaparsiniz. photoshop'ta acaip isler yapmayacaksaniz hiz yonunden cok sikintili bir durum olusacagini zannetmem.

photoshop ve diğerleri için gayet yeterli bir sistem.

yalnız ekran kartında bi yanlışlık var galiba, hp nin resmi sitesinde daha düşük bi chip gözüküyor dikkat et

cevap başlıkta gizli...

wikipedia değil sonuçta o linkteki. doğruluk, mantık beklenmemeli.
niye böyle bu insanlar sorusuna da yanıt bulmak zor. insan oldukları için belki de

başarı istiyorsan ya o işi bir tek sen yap, ya da en iyi sen yap.

Bilinçsiz tercih sonucu girdikleri bölümlerde okuyanlarda genelde böyle sorunlar oluyor. Aynı bölüme isteyerek girmiş, istediğini bulmuş insanlar (ki her bölümde azınlıktalar) mutlu oluyorlar.

cosmicstring katılıyorum. kimse arzu ettiği bolume girmiyor aile çevre okul ve arkadaş baskısı sayesinde istemedikleri yerlerdeler. mimar olmak isteyen aniden tıp okuyabiliyor.mühendis olmak isteyen öğretmen olmak istiyorum falan filan. böylece tüm birimlerdeki arkadaşlar suratsız oluyor. doğruya doğru. isteyeren giren yapan severek çalışanı tenzih ediyorum:)

www.eksisozluk.com

direkt bu.

arsa bir kişinin. 10 apartman yapılacak büyüklükte. amca veriyor müteahhite. yap diyor apartmanları. e müteahhit de buluyor mimarını, çizdiriyor evi. büyük ihtimalle de laz kendisi. e şimdi mimar oturup 10 ayrı plan mı çizecek? bir tane çiziyor, uygun gelmeyen yerini azıcık oynuyor, gerisi aynı. hoop 10 apartmanın 10'u da aynı. ankara öveçler'de oturuyorum, neredeyse bütün komşu binalar aynı. hatta sıvası da bej kaleterasit. müteahhit onu beğenmiş demek ki zamanında. ne diye hepsini farklı sıvasın?

sahsi gozlemimdir bir yere dayandirmadan yaziyorum.

neden butun binalar birbirine benziyor?
1. imar yonetmelikleri arsaya yapilacak binanin kabaca olculerini belirler. komsu binalarla aradaki mesafesi, sokaktan mesafesi, yapabilecegi konsolun max mesafesi, binanin kati, kaban alani vs. imar bunlarin maksimum sinirlarini koyar, yapan kisi de tabiki maksimum olculeri kullanmak ister.
2. herkes genelde en ekonomik detaylari secer. bu detaylar da birbirine benzer.
3. herkes nasil yapiyosa ona uyar genelde insanlar

neden butun binalar cirkin/kotu?
1. cogunu imza mimarlari yapiyor. gercek bir mimarlik hizmeti almak insaatin maliyetini artiracagindan hemen hemen butun binalar cuzi paralara standart projelerle vasat mimarlarca uygulaniyor
2. mimarlarin cogu yeteneksiz. oyle malesef. iyi bir is yapma firsatini yakalasalar bile cogu berbat projeler yapiyorlar.
3. musteri de daha iyisini talep etmiyor.

insanlar daha iyi yasama alanlari talep etmeyince bina uretme isi en az parayla en kolay yoldan kotarilmaya calisiliyor. kalite dusuyor.
yani ozetle: kaynak yok, bilgi yok, talep yok

aklı başında mimarların yüzde doksanı o gördüğün iğrenç halı deseniyle süslenmiş binaları yapmak istemez. bir mimarlık okuluna git, jürisine katıl, ciddi anlamda yaratıcılık taşımayan, odun gibi ancak 4-5 proje görürsün. geri kalanı kafa patlatmış, uğraşmıştır. ama neticede özellikle türkiyede bu işi layıkıyla yapmak zor, zira en basit apartman bile oldukça maliyetli, müteahhitler cimri ve yaşam standartları düşük, sürdürülebilir enerji ve nerji tasarrufu için gavurlar kıçını yırtarken biz doğalgaza abanma eğilimindeyiz. mesele genel olarak bundan ibaret. zaten bu sebeplerden dolayı, haziranda diplomamı aldıktan sonra bu ülkede mimarlık yapmama ihtimalim çok yüksek.

çünkü o tür apartmanlarda oturan insanlar o apartmanın mimarisini veya tasarımını önemsemiyor.

arz-talep meselesi yani...

kardeş şunu sorayım sana: 300 bin liralık bir daire var, bir de 150 bin liralık bir daire var, ikisi de aynı yerde, komşu parseldeler. ikisinin de kat planları aynı, aynı metrajlarda odalara sahipler ve brüt metrekareleri de aynı. aynı malzemeleri kullanmışlar tamamen.

tek fark dış cephe. biri bahsettiğin gibi, diğer de çok estetik süper düper, harika, manyak ötesi detaylarla bezenmiş. ortalama bütçeye sahip bir ev almak isteyen insanı hangisini seçer sence?

düz mantık, çok fazla düşünmeye gerek yok bence. ev sahibi olmak her yurdum türk ailesinin hayali.

yalnız ses izolasyonu bambaşka bir konu, mimarla filan uzaktan yakından alakalı değil. bilgin olsun. direk müteahhit işi. ha 300 binlik daireyi de müteahhit onaylamalı tabi o da var.

bir mimar olarak cevap vereyim. bu işin bir çok sorumlusu var. ilki kaliteyi ve insan saglıgını hiç ama hiç umursamayan %90 ı karadenizli olan, sadece ilkokul bitirmiş müteahhitler. bunun arkasından kıçını kaldırıp hesap yapmaya üşenen inşaat mühendisleri. diğer bir husus ise işçiler. türkiyede kaliteli işçi bulabilmek imkansıza yakın bir şey. sen ne kadar muhteşem bir tasarım yapıp onu müteahhite kabul ettirip, gerzek mühendisin kalıp düşüncelerini de aşsan çizdiğin projeyi uygulayabilecek işçi bulamıyosun. hepsi eğitimisiz bu işçilerin elinde binlerce dolarlık malzemelerin piç olduğunu görmek, montaj hatalarının binayı eskittiğini görmek insanın canını çok sıkıyor. yoksa tasarım yapmak o kadar zor ve pahalı da bir iş değil. aynı paranın çok az fazlasına muhteşem bir proje dahi çizilebilir ama bunu müteahhitler başta olmak üzere mimarlar dışında kimse istemiyor. örnek olarak bir mimari tasarım yarışması örneği vereyim. yarışmanın sahibi toki. bakın bakalım dereceye giren projelere ve jüri üyelerine. kararı siz verin..

kolokyum.com


aynı yarışmada sadece satınalma kazanmış bir proje: kolokyum.com
1. si ile bunu karşılaştırdıgınızda farkı siz degerlendirin artık.

bende de var bu durum. özellikle evden çıkarken. en az bir 15 dk kapıyı kontrol ediyorum. sorunluyuz sanırım.

(bkz: obsesif kompulsif bozukluk)

(bkz: obsesif kompülsif bozukluk )

yazılmış yaw ben yazana kadar.

oha be bu da mı hastalık :/ basit bir şey diye düşünmüştüm halbuki.

hiçbir şeyden zevk almama, memnuniyetsizlik vs. bunlara sebep olan şey bu mudur peki? onun da ergenliğimin şu son demlerinden kaynaklandığını düşünmüştüm. doktor canmış demek ki.

ben de evden çıkamıyordum bir ara, ciddi ciddi kapıda çakılıp kalıyodum, acaba ütünün fişini çektim mi, saç düzleştiriciyi kapattım mı, peki ya fırın diye, bir kaç kez geç kalınca biyerlere, boşver diyip vazgeçtim, ev de yanarsa yansın. bu düşüncelere izin vermeyin, sakın kalkmayın, geçiyor bir süre sonra.

edit: yani benimki geçti, sizinki de geçer umarım.

okb bu..
insanlara anlatınca "kapıyı kontrol ediyorum, buzdolabını kontrol ediyorum, ellerimi yıkamaktan kendimi alamıyorum" deyince gülüyorlar, "o da hastalık mı lan, buzdolabını kontrol ediyormuş, ahahaha" derler..

oysa bunlar bizim olayın farkına varmamızı sağlayan çok belirgin semptomlar..
iç tarafta beyin kendini yiyor.. kısa devre yapmış motor gibi çalışıyor...
ve her ama her anında bütün düşünsel yapını etkiliyor, hayatı algılamanı, anlamlandırmanı etkiliyor...
olay buzdolabını kontrol etmek, kapıyı kontrol etmek falan değil yani..
intihar edeni bile var, hem de yüzlerce...
çünkü büyük bir işkence.. çok büyük...

tedavi olunması gereken bir şey.. ""hastalığın"" şiddetine göre değişir ama sahip olduğun kapasitenin 100'de 5'ini falan anca kullanabilir bu insanlar...

doktor değilim. ama kendimde belirli oranda deneyebildiğim birşeyi tavsiye edeceğim.
öncelikle, kendi vücudunun sahibi sensin. hükmedebilmen gerekir.
istemdışı düşünmemeye çalış.
ayrıca, evden çıkarken kapıyı kilitledikten hemen sonra 2-3 saniye dur. kilitlediğini vurgulayarak düşün, gerekirse sesli sesli söyle.
pencereyi kağpatırken, buzdolabını kjapatırken de.emin ol.
eğer kapatıp kapatmadığını hatırlayamasan bile söylediğin ve duyduğunu hatırlarsın. hem söylemek, hem işitmek iki ayrı sağlama yöntemi gibi...
gerçekten uyumayı düşün.gerekirse pasiflora türevi bitkisel karışımlar veya bitki çayları ile yardım al.
uykun yokken yatıyorsan beyin mutlaka çalışmaya devam edecektir.
uyumayı düşle.güzel şeyler düşle.hesap kitap değil, daha soyut şeyler düşle. tatil, deniz, kum güneş olabilir, bunlar rahatlatacaktır mutlaka...

ayrıca profesyonel birisine danışmak da elbette yapılması gereken en önemli şey...
ama danışana kadar söylediklerimi de dene istersen...
geçmiş olsun, kolay gelsin...

atılmazsın rahat ol.

2. dönem,birinci dönemde kaldığın dersleri alamıyorsun,onlar için yaz okulunu ya da önümüzdeki senenin güz dönemini beklemen gerekecek.

soruna ortak olabilir miyim?

oluyorum..

ikinci dönem eng1o1 açılıyor mu tekrardan?

ilk dönemin güzelliği repeat olmak diye birşey yok. ikinci dönem çok çalışıp ortalamanı 3.5 civarı getirmezsen repeat oldun. üstten ders alamayacaksın. 3.5 dedim çünkü aldığın derslerin birinci dönemden olmayacak. eğer bölümün birinci dönem derslerini 2. dönemde de açıyorsa 1.8 yetecek sana. 3 sene birinci sınıfı geçemezsen atıyorlar. harcını yatırıp kaydını yaptırdıktan sonra kimse atamaz. o 3 sene olayı da kalkacak yakında yani sonsuza kadar okuyabileceksin :D

dondursan daha huzurlu olursun

eski sistemde bu hızla gitsen ikinci senenin sonunda atılırdın. o şekilde atılma kaldırıldı 6-7 yıl önce.

ikinci dönem kaldığın derslerden hangileri açılıyorsa onları alıp geçmeye bak. ders sayısını abartma, sanırım senin durumunda en fazla 6 derse kayıt yapabilirsin (ders yükü bölümden bölüme değişiyor), kendini 6 ders almak zorunda hissetme. "devamsız olacam" demişsin; stratejik davran. suspension / suspension warning döngüsüne girince o şemsiye biraz zor kapanıyor. iki ders verebileceksen iki ders ver. ikinci dönemi az hasarla atlatıp yaz okulunda da iki ders verdin mi işler rayına girer. en baştan bu kadar salma...

aklına her geleni söylemek olacak.

edit: her aklına deyince birden fazla aklın varmış gibi inanılmaz bir mantık hatası oluyor.

anlatım bozukluğu var evet ama konuşma esnasında kulağa garip gelmeyebilir.

Bence yok bi sorun. "Her aklına gelen" isim tamlaması oluşturmuş.

"devlet eski bakanı" mı yoksa "eski devlet bakanı" tartışmasında olduğu gibi, bence ikisinde de bir problem yoktur. çünkü "her", burada "aklına geleni" olarak bütünleşmiş bir tek öğeyle ilgilidir.

insanın tek aklı vardır her aklına geleni değil aklına her geleni söyler,

bence çok saçma cevap ama kesin cevabı budur en azından ben lisedeyken 12 yıl önce cevabı buydu.

çemkirenlerin sonuç aldığını görmedim ben. olmuşsa da 1-2 dir. @2 sikmiş olması önemli değil verilen bkz doluysa sorun olmuyor.

işin ilginç yanı benim verdiğim bkz da doluydu :S hiç alakası yok galiba onla

her moderator farkli bakiyor olaya, ustune bir de moderatorun o gunku ruh hali de eklenince bir gun ucurduklari bir yazarin aynisini yapan baska bir yazarin entrysini bile silmeyebiliyorlar.

bütün dolu bakınızlar geçerli olacak diye br şey yok tabi.

bfik nedenli uçmuşsunuzdur belki?

Merhaba,
Şöyle bir şey yazılmış zamanında: www.eksisozluk.com
Forum konseptini de Ekşi Sözlük içine ısrarla/bıkmadan/usanmadan yerleştirmeye çalışanlar ya çaylak oluyor ya da uçuyorlar (Bfik'nın bile seviyesi var: @5 abarttı beyler, @8 mal beyler, @12 ekşici beyler gibi. Bunlar geçiştirilecek şeyler değiller. Duruma göre tam uçmalık şeyler aslında). Tüm yazarları tek tek kontrol etme gibi bir durumumuz olamayacağı için gözümüzden kaçanlar (Belki de sayıları çok fazladır) olabiliyor. Olay tamamen bundan ibaret.
Selamlar.

Türkçe karakterleri görmüyor telefon..Dil seçeneklerine bakınız.

1 saattir arıyorum o karakter ayarını ama bulamıyorum bi buldurursanız lütfen

nokia kullanmıyorum ben ama sanırım mesaj oluşturma bölümüne geldikten sonra sol üst tuşla ulaşacağınız menüden dil seçeneklerine gelmeniz gerekiyor..eğer öyle bir şey yok ise menüden ayarlara ordan dil ayarlaına bakmanızı öneririm...yine olmazsa kusura bakmayın...

En olmadı seçenek yoksa yıldız ya da kare ikisinide tek tek basılı tutmayı bir deneyin.Sony'de kareye basılı tutunca dil seçenekleri geliyor mesela belki bununda öyle bir numarası vardır.

LTFE EN KUF ÜÜR ETMEEE EE VE AA RG O KULLAN MA!!

DİYE BİR MESAJ ALABİLİRSİN YAKINDA

telefonu boşa kurcalamayın. sizden değil o. gönderen kişiden kaynaklanıyor. gönderen kişi mesajı türkçe karakterlerle yazıyor. "arıcakmıydı", "aa ben öyle yazmadım" diye yazıyor. sizin telefon da ı harfini i olarak gösterebilmek için başına boşluk ekliyor. söyleyin karşıdaki mesaj atanlar yazma dilini türkçe değil ingilizce yapsınlar, o zaman düzelir.

www.facebook.com

www.luxusorientalblues.com

yok o linklerdeki tüm parçalara bakmıştım.

dün gece bi parça için ilk kez bu gece çalıyoruz, albümde yok demişlerdi. şu yeni çıkacak albümlerindenmiş sanırım. aradığınız o olabilir.

gerçek değil. rüya zamanı ile gerçek hayattaki zaman aynı gidiyor. bir gece uykumuzda ortalama 15 dakika rüya görüyormuşuz. bu farklı farklı olayların birleşmesi de olabilirmiş.

edit: bazen %100 aynı olmasa bile yaklaşık olarak aynı da diyebiliriz.

(bkz: inception)

sorduğunuz soru iki farklı şekilde algılanabilir, dilim döndüğünce buna açıklık getirmeye çalışacağım.

birincisi, uykumuzun ne kadarını rüya geçirerek gördüğümüz meselesi. dolayısıyla rüya görerek geçirdiğimiz zaman uyku evrelerinden özellikle rem devresinde gerçekleştiği için ve kesintisiz bir uykudaki rem evresi aşağı yukarı her periyotta 15-20 dakika süredüğü için, rüyaları da bu zaman aralığında görüyoruz kabaca. kabaca diyorum çünkü sıklıkla olmasa da rem dışında rüyaların görüldüğü de öne sürülüyor. yine sağlıklı bir uykuda toplam rem evresi 90-120 dakika arasında değiştiği için esas olarak bu zaman aralıklarında rüya görmüş oluyoruz.

işin ikinci kısmı ise zaman algısı. şimdi bu daha çetrefilli bir konu çünkü rüyaların zaman algısı ile sizin günlük hayatta yaşamınızı idame ettirdiğiniz zaman algısı arasında her zaman bir parallellik ya da örtüşme olmayabilir. örneğin, sıkıcı derslerde "zaman ne kadar yavaş geçiyor" dediğinizde aslında yavaşlayan zaman falan değil, sizin etrafınızla ilgili olan etkileşimlerinizdeki algı farklılığıdır. rüyada illa ki böyle bir değişim görme, algılama, hissetme mecburiyetinde değilsiniz (dolayısıyla inception'da anlatılan rüya zamanı hikayesi her daim gerçek değil, kişiden kişiye, yaşanan deneyimden deneyime, içinde bulunulan koşuldan koşula vs. değişiyor). o yüzden yukarıda anlattığım rüya görme aralıklarıyla sizin rüyanızda geçirmiş olduğunuz zaman arasında illa ki bir benzerlik, yakınlık ya da zıtlaşma olacak diye bir şey yok - bu tamamıyla o andaki koşullara (bu koşullar illa ki dışsal koşullar değil, sizin içsel koşullarınıza da) bağlı.

kısacası böyle formüle edilebilecek bir yapısı yok rüyaların (ya da henüz bulunamadı).

yanlis bilmiyorsam freud'a gore bilincin tamamen acik olmadigi ruyalar sirasinda zaman algisi oldukca zayif. o yuzden zaman daha da genisliyor demek yanlis, ama ruya sirasinda zaman algisi cok zayif oldugu icin ruya sirasinda bize cok farkli geliyor.

ayrica, ruyalar uykunun rem fazinda goruluyor bu biliniyor, ancak ruyanin REM safhasinin neresinde baslayip bittigini hala daha tam olarak soyleyemiyoruz.

burda kastedilen sanırım uyuyan kişinin rüya görürken hareketlenen beyin dalgalarını ölçme işlemi. evet siz rüyayı bir yıl görseniz de gerçek zamanda 6-7 saniye en fazla.

(bkz: #9838011)

tez2.yok.gov.tr de arama yaptınız mı?

Tez yapıldıysa İTÜ'de yapılmıştır. İTÜ Kütüphanesi'nin web sayfasında arayın (ilkdefa'nın söylediği adres de olur, hatta daha iyi olur). İTÜ'de varsa gidip bakın.

supply demand.
populerlik ve kapali kullanici kaydi getirisi. normal.

para verip alan satandan daha maldır bence. buraya fazla inci sözlük yazarlığı arıyorum diye duyuru ekle, bulursun vallahi. ben buradaki birinden aldım karşılıksız.

Geçen gün alım yapıyorlardı neden ki kullanıcı kaydı kapalı değil.

zaten kayıt ol'a arada bir tıklayınca %50sinde o form geliyor. ne bu satış işleri filan anlamadım

yazar alımı kapalı şuan. satmanın nedeini para kazanmak.

2 gündür gördüğüm kadarıyla maksimum 35 lira, minimum 10 liraya gidiyor hesaplar.

birinci nesillerin elinde üç dört tane daha fake birinci nesil hesap var. satanlar da elinde fazladan birinci nesil hesap olanlar genelde. boş duracağına para etsin misali. zaten birinci nesillerin yarısı ekşi yazarı aynı zamanda.

şimdikinden daha değerli olacağını hiç sanmıyorum çünkü sürekli dibe sürükleniyor.

Bıraksınlar bu ayakları diyorum sadece. Hesapların 5 para edeceği yok, reklam kokan hareketler bunlar.

Kullanıcı alımını 1-2 sene kapatırsa ve popülerliğini arttırırsa durum değişir yalnız.

abi şu kadara bu kadara gidiyor deyince de tepede beliriveriyor bir sürü satılık ilanı. dün elemanın teki 35'e sattım dedikten sonra bu soruya sebebiyet veren ilanlar çıktı ortaya. bu duyurudan sonra da 3 tane satılık ilanı çıktı şimdi yukarıda. bu salak döngü duyurunun içine ediyor, bi başlıkta falan toplansalar bari. piyasasını da anlayabilmiş değilim, hayır sevabına vereyim isteyen birine dicem de, o adam da alıp satıcak yani.

para verip alanın aklına...

çene dişlerin düzgün oturması için yeterince geniş olmayabilir. önce çene genişletmek için birşeyler takman gerekir. sonra tel takılır. eğer alt çenen fazla geride veya ilerideyse onun için ayrı birşey takarsın. tel taktırdıktan sonra da bir süre dişler geri eski haline dönmesin diye başka birşey takarsın.

burdan verilen süre sağlıklı olmaz.

1-2 yil surebilir.

bence yamuk disler karakterli cekici dislerdir. duz ayni disler agizlar sikici gorunuyorlar.

Dişlere arka taraftan takılan ve görünmeyen diş tellerinden bahsediyorlardı. Araştırın bence.

bu ayın sonunda ben de taktırıcam aksilik çıkmazsa, yaş 25 1.5 falan sürer dedi tedavi. yap kurtul denilecek cinsten.

çin malı olabilir

bi yeri kırılıp tamir görmüş olabilir.

bir sakatlik oldugu kesin. yapilan satislar da sahte gibi duruyor. hep tek islemli kullanicilar var listede. 2 gun ust uste black beauty satmis yuh.

çinde klonları yapılıyor bu gitarların. Popüler ve pahalı birçok markanın klonları mevcut, hatta buyrun , üreticilerden biriyle tanışın www.alibaba.com
www.alibaba.com

aman derim...

çin üretimi replica bu. studio versiyonları bile türkiyede 3500 lira. usa'da 1000-1200 dalırs.
custom ın orjinalini yakıp geri boyasalar bile 2000 dalırs eder.

gibson yada 1000$ üzeri bir gitar alma niyetin varsa görmeden, çalmadan kargoyla almak gibi bir hata yapmazsın umarım.
(replica almak istiyorsan o başka)

edit: o değilde herif piyasaya bir sürü replica satmış. *ötüne koyum bunun.

büyük ihtimalle replikasıdır.
seri numarasını isteyin gibson sitesinden kontrol edin.

henüz atılma kalkmadı. %70 ve 80 zorunlulugun var. 1 ayda en az 80 saat ders kacırmıssındır ve muhtemelen kalacaksın. ha hocalarla konussan bır kısmı gormezden gelebılır boylece sınıfta kalmazsın. ama atılmak sımdılık soz konusu degıl. ıkı donem harc yatırmazsan atılıyorsun bıldıgım kadarıyla.

ha bır dakıka ya unutmadan benım okulda ortalama 1.50 altına ınerse uyarı alıyorsun sonra bu oran duzelmezse (kı bu ertısı donem ortalamanın en az 2 ya da ustu olması demek) ıkıncı uyarı ve atılma oluyor.

bilkent'te 2 donem ust uste repeat olursan atılıyorsun okuldan. belki odtü'de de öyle bir şey vardır. yönetmeliği iyice oku, kesinlikle yazıyordur orada.

öğrenci işleri sayfasında yazar butun durumlara gore olacak olan.

hacı dondursana. maddi imkansızlıklardan (buraya dikkat, çünkü diğer türlü dondurmayabilirler) dolayı güz ve bahar dönemi olmak üzere bir yıllığına kaydımı dondurmak istiyorum diye dilekçe yaz. kafan rahat olsun.

Tüm derslerden çakmamaya çalışın, en azından bir kaç tanesini kurtarırsanız ve derslerden çekilme döneminde bir kaçını da bırakırsanız atılmaz, riskiniz azalır.

@tebelles

dondurma olayı her zaman olabiliyor mu öyle ya? belli bi zamanı yok mu onun?

onu bilemeyeceğim işte. bir şansını dene sor bence. ben iki hafta önce dondurdum.

bızım okulda(ozel) % lık kısımlar var mesela add drop donemınde %10 sonra %20 40 dıye gıdıyor 2. aydan sonra donemlık harc odenıyor.

devlette kayıt dondurmanın ıkı yolu var bırı heyet raporu lazım kı onu almak zor. ıkıncıısı muhtarlıktan fakırlık kagıdı alacaksın onun ııcnde polıs gelıp kontrol edıyor. ıkıncı kosulu sagalrsan %100 dondururlar kaydı ama asvuru donemı nedır bılemem.

@haskoylu deli hasan,

benim için bir dilekçe ve altına bölüm başkanının imzası yeterli oldu. kıllık çıkacak diye korka korka gittiğim öğrenci işlerindeki çalışan "başka bir belgeye gerek yok mu" soruma "yok" diye cevap verdi, "he mi?" diyerek sarılacaktım. öyle güzel oldu benim dondurmam. (tabii yine yönetim kuruluna falan gidiyor belge)

tebelles ben de kayıt dondurdum fakat benımkı ozel oldugu ıcın cok kolay. faks cekıp ımza atmam yeterlı oluyor. 6 kere dondurma hakkım var:D

ama devlet okulları genelde kıllık cıkartıyor dıye soyledım

Başarısız öğrenciler

Madde 14.

****Genel not ortalaması ve/veya dönem not ortalaması 2.00'nin altında olan lisans öğrencileri başarısız sayılırlar. Başarısız öğrencilerden ikinci ve daha üst dönem öğrencisi olanların öğrenimlerine devam edebilmeleri için kayıtlı bulundukları dönem sonu itibariyle genel not ortalamalarının en az 1.80 olması gerekir. Kayıtlı bulunduğu dönem sonunda genel not ortalaması 1.80'den daha düşük olan ikinci ve daha üst dönemdeki bir öğrencinin daha önce almadığı bir dersi alabilmesi için genel not ortalamasını 1.80'e çıkartması gerekir. Bu durumdaki öğrenciler, genel not ortalamalarını belirtilen düzeye çıkartıncaya kadar daha önce aldıkları dersleri tekrarlar. Daha önce kayıt olunup (W) notu alınan dersler ve normal döneminde alınmamış olan dersler, ders tekrarı durumundaki öğrenciler tarafından alınamaz. Ders tekrarında (W) notu alınan veya normal döneminde alınmayan dersler dışında 16 ıncı madde hükümleri uygulanır. Bu durumdaki öğrenciler için 5 inci maddedeki ders yükü azaltma sınırı uygulanmayabilir. Öğrencilerin ders tekrarladıkları dönemler azami öğrenim süresi hesabına dahil edilir. ****

böyle diyor yönetmelikte. hala net bir şey algılayamadım.

www.oidb.metu.edu.tr

atılma falan yok odtüde birinci sınıfta yaptım ben. halen odtüde okuyorum. en çok repeat oluyorsun. harcı yatırdıktan sonra derse gitmedin diye kimse seni okuldan atamaz. rahat ol.

atılmazsın sadece devamsızlıktan sınıf tekrarı gibi bişey olur. odtü kazanıp yine sınava hazırlıo olmakta garip bi hırsmış:) sen bu hırsla kazanır gidersin gidemesen de bi dönemde bütün dersleri geçersin merak etme:) ama devamsızlıktan bir dersten kalan öğrenci yaz okulu yada büt ile o dersleri veremez. ve seneye o dersi aldığında devamsızlık hakkını kullanamaz. ama şimdi ek kontenjandan yeni gelen öğrenciler fln da var daha ancak bu pazartesi başladılar aslında hocalarınla gidip konuşsan bu saatten sonra derslere girip kalmadan da gçeilirsin. ama anladığım kadarıyla sen bölümünü sevmemişsin o zaman gitmende saçma olur. üniversite için %30 il %40 arasında deişen bi devamsızlık hakkın var ama hocaya göre değişir. mesela ben 6 saatlik ders için 4. hafta gelmeyen kalır diyorum. öğrenci itiraz etme hakkını kullanır ama bende kabul etmeme hakkımı kullanıyorum:) ama bazı öğrenci gelio devamsızlığı dolmuş olduğu halde gerçekten gitmesi gerekiyosa gönderiyorum. tamamen seninde kalıp kalmaman hocalarına bağlı yani.
bu arada kimse sana o harçlerı geri vermez dostum sen onları unut:)

kafası hariç 27 cm?

genel bir yorgunluk veya grip başlangıcı olabilir daha yeni yeni ise.

romatoid artirit veya tendinit desem...

gibsın les poul

gibsın les pool
ama l ince olacak

les les diye okunuyor zaten. gibson'da gibsın diye.

paul ise;
amerikan aksanıyla paul diye okunuyor a vurgulu, u'nun vurgusu az ve l ince.
ingiliz aksanıyla ise poul diye okunyor, o'nun vurgusu az.

tam cıkmaya basladığında Zovirax kullanabilirsiniz belki.ucuk kremi ama ben minik sivilcelerde de kullanıyorum.tabi sizin sivilce büyükmüş ama olsun.

okurken içim kalktı. abi niye doktora gitmezsiniz ki? 2-3 yıl önce gitmişsin geçmemiş, bi daha git?

onun yerine kullanacağınız herhangi birşey onlara zarar verip genişleterek daha sonra alyanla bile açamamanıza sebebiyet verebilir, bence ilanı **** civarında gitar alyanı olan varmı iki dakikalığına diye değiştirin :)

yıldız tornavida dostum.

sanmıyorum bir soru da benim var yabancı sitelerden alışveriş yapamıyorum acaba bankadan mı ya da türkçe karakter bulunduran adımdan dolayı mı?

uluslararası gönderimleri varmıki?

uluslararası gönderme varsa takılmadan geliyor. bu yolla nice etnies'e kavuşmuşluğum var.

kargo şirketi olarak ups ve fed-ex kullanıyorlar sanırım. ikisi de özel kargo. ikisinde de gümrüğe takılır.

muhtemelen. karpal tunel de olaiblir doktora git direk.

hayır yayınlamadı sanırım. seneye kılavuzda çıkar ama kılavuza pek güvenme. benim puanım 412ydi. kılavuzun taban puanı 382 belirlediği yere giremedim.

yok kılavuzdakiler tahmini şeyler zaten. ben bu senenin yerleşme puanlarına bakıcaktım kim kaç puanla nereye girmiş deyü.

4 yıllıklar; osyspuanlari.osym.gov.tr

ben daha kaçıncı sıradan girdiğimi falan öğrenemediğime göre daha açıklanmadı diyorum.

istediğim yeri 2 puanla kaçırıp, bir altına 1. sıradan yerleştiğimi öğrendiğime göre açıklandı diyorum.

ama link biraz zor açılıyor sık sık deneyiniz.

Uçurtma avcısı'nı okumanı tavsiy ederim.

gerçek bir roman istersen : Neva

(bkz: mahşerin dördüncü atlısı: salgın hastalıklar tarihi)

trevanian - shibumi
okumadıydsan hastası olacaksın garantili.
yine trevanian - katya'nın yazı

uçurtma avcısı, masumiyet müzesi, 100 yıllık yanlızlık

(bkz: the collector)
(bkz: the magus)

yazari

(bkz: john fowles)

panora nın en üst katında öle bi mağaza vardı sanki pek bozulacağa benzemiyolardı

hobby time

Alma. Çok zor bir hobidir.

makine de zor bölüm. okumasınlar mı?

hangi dalda mühendis olacağına göre değişir, mesela bilgisayar mühendisi olacaksan bir tane fizik dersi oluyor ilk sene, gerçi elektronik, elektroteknik vs. de var ama,

bu soru çok genel olmuş, fiziğin tamamından mı hazzetmiyorsun? yani lise fizik dediğimiz sonuçta elektrik mekanik filan diye ayrılıyor. ayrıca hangi mühendislikleri istiyorsun?

tamamından değil ya. sevdiğim konular da vardı lisede ama özel bir ilgim yok öyle. çok salakça gelirdi o eğik düzlemin, makaranın bilmem nesini hesaplamak.. işe yarar bi amacımız yoktu belki ondandır

matematiği çok severim de dersler fizik ağırlıklı gibi hep programlarda. statik, mukavemet, akışkanlar mekaniği, termodinamik vs. bunlar fizik değil mi tamamen?

bu saydıklarım çevre mühendisliğinde bile var yahu :S

bir muhendis olarak soylıyebılırım ki, turkiyedeki muhendislik egitimi matematıkten ziyade fızık uzerıne kuruludur. onun için pek tavsiye etmem millet 2-3 saat calışmak zorunda kalırken bır derse sen gunlerke kasıp anlamaya bılırsın. ezberlede bir yere kadar gidebilirsin ancak analitik duşunmedıkten sonra meslekte iyi bir yere gelmen zor olur.
diyecegim boşver. ileride pişman olucagın işler yerıne daha genış dusunup uzak dur fizikten.

eğik düzlem ve makaralar hakkında söylediklerinden sonra makine inşaat gibi bölümlerden uzak dur derim. mühendislik bölümlerinin çoğunda verilen temel dersler vardır, onların içinde de mutlaka fizik olacaktır. eğer mekanik ile sorununuz varsa elektrik, elektronik, bilgisayar bölümlerini düşünün.

Lisedeki nefret (ve onu doğuran bilgisizlik) genelde hocalardan kaynaklanır. Üniversite fiziğinin yöntemleri daha farklıdır. Türev, integral bilirseniz, biraz da oturup çalışmayı seviyorsanız zorlanacağınızı sanmıyorum.

Bir fizikçi olarak; Ben ki lisede fiziğin aşığıydım, şuanda hayatımdan nefret ediyorum. Elim kırılsaydı da yazmasaydım diyorum. Akışkanlar mekaniği,termodinamik,Statik fiziğin ana dallarıdır. Hepsi de boru gibidir. Eğer matematik bilginden azcık bile bir şüphen varsa uzak dur derim. Hayatın integral ve türevle geçecek. Seni soğutuyor gibi olmayayım ama sosyal bir hayatın varsa ve üniversiteyi üniversiteli gibi okumak istiyorum diyorsan başka bölüm tercih et derim.İnşaat mühendisliği yerine git mimarlık oku, Elektrik elektronik yerine git bilgisayar müh. oku falan... hatta sana tavsiyem hangi bölümle ilgili bilgi almak istiyorsan sadece onlar hakkında olan forumlar var... inşaah müh. forum,bilg. müh. forum, mimar forum diye aratman yeterli olacaktır...

şimdiden bol şans...

kimya, metalurji, gıda gibi mühendislik dallarına yönelebilirsin.

lisedeki eğitime hiç güvenme derim
lisede fizikte mekanikten nefret ederdim üniversitede seçmeli olarak mekanik/statik aldım.
lisede kimyayı elimin kiri gibi çözerdim üstünüze afiyet fullemeden bırakmazdım yakasını ama üniversitede ffle kaldım.
lisede matematikle arası pek iyi olmayan bir sayısalcıydım üniversitede calculus1 cb, calculus2 aa ile verdim.diferansiyelden geçen şanslı 25 kişiden biri de bendim

özetle lisedeki durumundan ziyade ne istedigine karar ver derim.
lisede elektrik sorusu çözemeyen ama şimdilerde elekt. müh. bölüm birincisi olan tanıdıgım var.

ne istediğimi biliyorum. o istediğim bölüm için şimdi okuduğum bölümü bırakıp tekrar sınava giricem. iyice düşündüm de son rötuşları yapıyorum. şu seneye kadar ilkokuldaki flüt yüzünden notalardan da nefret ederdim ama gitara başlayınca hastası oldum

lisede matematik ve fiziğim hep 3-4 civarında olurdu. hatta lise iki ilk döneminde ikisi de 1 di. zaten rehberlik hocası da yanına çağırıp sayısal seçme demişti. ama ben çok iplemedim bu durumları. mühendis olmak istiyordum, oldum.

söylemek istediğim.
eğer matematik ve fizik sevmiyorsanız ama mühendis olmak istiyorsanız bunları sevmeyi deneyin.
yok matematik ve fiziği sevmiyorsanız ve mühendis olmak gibi bir idealiniz de yoksa ama puanınız yettiği için yazacaksanız aman hiç düşünmeyin bile.
matematik ve fiziği seviyorsunuz ama lisede başınıza dert açıyordu o halde ilk paragrafı tekrar okuyun.

hayırlısı olsun.

(bkz: model)
(bkz: fresh)

illa türk olsun demezsen;

(bkz: the gathering)

(bkz: karakedi)

metro adlı türkçe alternatif rock yapan bir grup vardı, albümlerinin adı avucumda gökyüzü idi. bende yok ama belki nette bulunabilir.

aman birbiriyle karıştırmayın :) ikisi de tatlı likörler, birisi meyveli diğeri kahveli viskili. bayaa çorba olur yani.

sheridan's zaten kremasıyla birlikte geliyor, üzerine bir de votka ve buz koyarsanız white russian olur mu ki acaba? kahlua ile yapılıyor ama sheridan's da olur gibi geldi, bilemedim.

vodka+sprite+sheridans seklinde deneysel yaklasimlarda bulunulabilir.

ya da en iyisi siz www.webtender.com'a bakin

altinpark?

Arkadaş nasıl bir yer haline geldi Türkiye, damsız havuza da mı gidilemiyor?!

Kusura bakmayın sorunuza cevap değil lakin söylemeden edemedim. Tek kelimeyle yazık.

biraz şehre uzak olmakla birlikte:
www.lacin.com.tr

setur'un internet sitesinde kendi işlettiği yerlerin fiyatları var. (sabiha gökçendeki free shop onlarındı)

www.atu.com.tr

yazmıyo oralarda daha önce bakmıştım

geçen hafta geldim kıbrıstan bildiğim fiyatları yazayım sende ona göre karşılaştırma yaparsın

kıbrıs içinde girnedeki ana cadde üzerinde bi yer ve bi tanede ara sokakta bi yer var full alkol kafası, gözüme takılan fiyatlar.2 şişe jack 75 cl 60tl 4 şişe jim beam 63tl absolut 2 şişe 75cl 33 tl chivas regal 21 yearsold 295 tl gray groose vodka 150 yada 200cl 180 tl (bunlar freeden daha uygun ve free de cok çeşit yok)

kıbrıs çıkışı freesop ta tekirdağ yerel rakı 8 tl marlboro karton 41 tl(winston 35 civarı olmalı)

tr deki freeshop: davidof magnum karton 46tl davidoff un diğerleri 40 tl

evet haklısın kaldırmışlar:( daha once yazardı oysa...

harcini yatirdigin surece bir sey olmamasi lazim.

2 dönem harcını yatırıp ders kaydını yaptırmadığın sürece atılırsın

harcı yatıracan kayıt zamanı kaydını yapacan. danışmanın ile konuş hocam böyle böyle okulu bırakacam de mail ile halletsek benim kayıt işini de. bölümden bölüme değişir tabi ama anlayışlı insanlar genelde. hangi bölüm sorması ayip_?

dondurursun kaydini. ogrenci islerine anlat derdini, onlar yol gosterir.

ne yalan söyliyim ilk kez görüyom.pena düşmesi için kullanması mantıksız geldi bana.gitar gibi ömür törpüsü bir enstrümanı böyle kızsal bir mazaret öne sürerek ellerini bantlaması pek akıl karı değil.sonuçta 25 küsür yıldır adam sahnede.belki pinch harmonics efektini güzelleştirmek/rahatça çalmak için yapıyordur.çünkü penayı haddinden fazla içerde kullanıyor.bence öyle..çünküo kadar uzaktan pinch harmonic yapması zor gibi.önce tele vuruyor hemen ardından bantla tel'e sürtüyor sanırım.metallica elemanları böyle antik kuntik şeyler yapmayı sever.james'de 80'lerde mikrofonun bi yerlerine portakal kabuğu neyim koyuyormuş sesin daha davudi çıkmasını sağlıyomuş.

serçe parmağının altında kalan alan, gitarın tellerine sürekli temas ettiği için zedelenmesini önlüyormuş.

pazarlama, anketörlük vs..

kapı kapı gezdirip ürün sattırıyorlar.

pazarlama değildir diyene de inanma, ismini değiştirip sana yine pazarlama yaptırtıyorlar.

yeni format attım virüs olabileceğini sanmıyorum.

www.technibble.com

çok pis virüs girmiş, format dışında kurtulamamıştım zamanında. sanırım dinomazu çözümü bulmuş.

(bkz: Process Explorer)
bu program ile svchost'un hangi servisleri çalıştırdığını görebilirsin.

kusmak faydalıdır aslında. çünkü kusma derecesine gelen insan, vücudunun kaldırabileceğinden fazla alkol almaktadır, alkol komasına girmeden vücut kusarak o sindirilmemiş alkolü dışarı atmaya çalışır, diye biliyorum ben.

yanında ne yiyorsun?

tek tip içki mi içiyorsun?

valla ben içmeye başlamadan yarım saat önce bir çay kaşığı zeytin yapı içince midenin acayip rahatladığını duydum, mantıklı da geldi. yağ mideyi sarıyor vs. olabilir. tamamen hurafe de olabilir.

genellikle cips, kuruyemiş. ama tekila içersem hiçbişi yemem yanında.
bana da patates önermişlerdi mideyi tutsun diye ama bi işe yaramıyor pek.

mide çok dolu veya çok boş olmasın, hemen yemek sonrası içme olayları da olmasın. bi nebze daha iyi gelecektir.

tamam

breaking the law
seven nation army

sevda çiçeği

ac/dc - tnt
solo olarak godfather theme deneyebilirsin.

folk çal

sweet dreams. hem güzel hem kolay.onun yanında nilüferin - çok uzaklarda ve godfather müziği.

hotel california çal:)

Chuck Berry'den "Johnny B. Goode" derim.
e "nothing else matters" bi de tabi; ama soloları 4-5 aydır çalan bi gitaristi kasar.

üniversiten muhtemelen tecil işlemlerini halletmiştir, rahat ol. eğer içim rahat etsin diyosan önce öğrenci işlerine, olmadı bulunduğun yerdeki en yakın askerlik şubesine telefonla sorabilirsin...