Ekşi Duyuru

evet böyle bi tuhaf fonksiyon gelmiş, ben bunu toplu sohbet grubu gibi algılamıştım, şimdi baktım gerçekten de eskisi gibi normal grup kurma butonu yok olmuş. yine de belki yolunu bilen birileri vardır tabi.

geçen gün bende böyle bir başlık açmıştım.
HP F2420 aldım. renkli fotokopi scanner falan var. işimi görüyor. bugün kartuşunu değiştirdim 7,5 tl verdim.

samsung ml-1640

2100 baskıda bir çip resetlemen lazım. 30 saniyeni alır :D
1600 sayfa kadar da bir toner le basım yaparsın. 10 liraya doluyor

HP LaserJet P1102. Memnun kalacağınızı söyleyebilirim. Fiyatını hatırlayamadım ama pahalı değildi. Ayrıca kurulumu da çok kolay. Kablosunu takınca ekran sizi yönlendiriyor.

Peki Samsung'da drum, toner ile bütünleşik mi ve bu bir sorun yaratır mı?

evet birleşik. Fakat rahat bir şekilde 10-15 doluma kadar drum sorunu yaşamazsın. yaşayacağın sorunda en fazla ufak çizgiler olur. 25 liraya falan da onu değiştirirler.

brother sersine bir göz atsan iyi olur. tabi istedigin sadece cıktı almaksa. fax, scanner falan aramam diyorsan kesinlikle tavsiye ederim.

Her ne alırsan al toneri bol model tarafından kullanılan bir şeyler al; zira toneri bittiğinde doldurtman falan gerektiğinde sık bulunan bir toner işini kolaylaştıracak ve maliyeti düşürecektir. Kullanmakta olduğum HP LaserJet 1018'le 4 yıllık güzel ve hızlı bir beraberliğimiz var... :-)

Daha önce görmedim hiç, eski olduğu için standart dışı olması normal. dönüştürücü bulursan çölde kutup ayısı bile bulur seni o kadar söyleyeyim.

Ama uçlardan birisi artı, birisi eksidir. elektronikçilerde ses için kablo ve rca vs bir sürü standart soket bulunuyor. kablonun bir tarafını bu garip girişlere lehimlersiniz veya bantlarsınız, diğer tarafına da istediğiniz soketi lehimlersiniz.

edit : hakikaten 2 pin DIN konnektörmüş. Benim cahilliğim.

kesinlikle standart dışı değil, 2 pin DIN konnektör o. DIN zaten alman standardı olduğu için tüm eski avrupa kökenli cihazlarda bu konnektör bulunur.
dönüştürücüye vs. gerek yok, direkt kesebilirsin jakın kökünden. receiverlarda falan açık kablo girişi oluyor zaten genellikle; eğer gerekirse de lehim yapabiliyorsan ucuna RCA konnektör takabilirsin.

Kesip RCA uçlu bir kablo bağlasam çalışır sanırım?

çalışır

mütercim tercümanlık ders yükü ve devam zorunluluğu bakımından baya ağır. okuluna göre de değişebilir tabi bilemiyorum, bizde öyleydi. ama meslek olarak türkiye'de hiç cazip değil. dil bildiğini zanneden ve tercümenin t'sinden anlamayan adamlar sizin yarı fiyatınıza işleri yaparken emeğinizin karşılığını beklemek bir hayal. tercümanlık ve filoloji mezunu çoğu arkadaşım da formasyon alıp öğretmen oldular şimdi öyle takılıyorlar zaten.

okuluna göre değişir. hacettepe, bilkent vs müt terc bölümleri öğretmenliklerden daha yüksek puanla öğrenci alıyor. boğaziçi ing dil edb da aynı şekilde.

bundan 5 yıl oncesine karsılastırılmayacak kadar su anda guzel kampus fakat hala eksiklikler var. ben muhendislikten mezun oldugum için herhangi bir dusuncem yok egitim fakultesi hakkında. acılan cafe,kantin vb.. yerler egitim fakultesine yakın fakat yeni yapılan kutuphane biraz uzak gibi ama servis var herhalde kampus içi.

uğur ve final. tercihen beşiktaş ya da şişli şubeleri. bunlardan şaşmayın.

erkekse fem grubuna gitsin... çok yoğun ve iyi çalıştırıyorlar.

final'den başka dersane düşünmeyin. eğitimi iyidir, hocaları ilgilidir ama öğrenciyi disiplin altına almaya fazla kasmazlar, psikolojik baskı yoktur yani. deneme sınavları süper kalitelidir. misal bu yıl 10 lys denemesi adı altında sattıkları deneme sınavları soruları ile gerçek lys sorularını karşılaştırın, neredeyse sayıca bile aynıdır.

Uğur dershanesi... içen içer ama sınıfı ayrıdır.Seviyen orta veya üstü ise zaten piramit sistemi dolayısıyla sen takılmadıkça o gruba dersini çalışırsın paşa paşa

Bütçe orta-üst seviyesinde. Final ve Uğur arasında seçim yapmaya çalışalım o hâlde. Sınav dershanesi olabilir mi peki?

Ben ikisini de kullanıyorum. Alışverişlerde taksit seçenekleri sizin için önemliyse world card daha üstün. Sanal alışverişlerde de worldcard'ın avantajları genelde daha fazla.

bonusu biliyosan bonus al çokta büyük fark yok aralarında bildiğin daha iyi olur

karlılık düzeyi olarak bakarsak son yıllarda garanti almış başını yürüyor. buradan da daha çok tercih edildiği sonucunu çıkarabiliriz. fakat bu ne faiz oranının daha düşük olduğunu ne de kesilen masrafların daha az olduğunu vb gösterir.

şöyle saçma bir çözümü var bende oldu (adsl de)
uninstall utorrent
eski bir version utorrent kur
normal çalıştı
1 hafta sonra yine bozuldu aynı senin dediğin gibi
uninstall utorrent
bitcomet kur
sorun kalmadı.
yalnız bazı torrent siteleri bitcomet diil utorrent kullan deyince 1 ay sonra bitcometi bırakıp utorrent e döndüm bir daha da olmadı.

Bitcomet ve uTorrent'i kaldırdım, regedit girdilerini de Ccleaner ile temizledim. 1.8.5 sürümünü kurdum, şu an hem indirme yapıp hem nette gezinebiliyorum. Daha sonrasında ne olur bilinmez, şimdilik sorunum çözülmüş gibi duruyor. Teşekkür ederim.

bağlantı sayılarını düşür. 10-25 iyidir. utorrent açık iken hiç sorun olmuyor uydunet ile.

rvrt tavsiye ederim.

edit: evet olacak o.

hehehe bende 3 dakikadır lemminin yazdığı rvrt nedir diye internet'e bakıyorum:) dedim acaba bizim semte yeni bir teknoloji mi girdi..meğerki e ile r'nin yerlerini karıştırmış.

Başvurayım o halde, teşekkürler. :)

yaklasik 1,5 sene boyunca kullandim. genel olarak ben de memnundum, tek sorun bazen gitti mi gelmemesiydi ama adslde de yasanan bir sorun.

ofis adında bir binayı mesken amaçlı kiralayamazsınız. kağıt üzerinde bir şirketiniz olmadan da bir ofisi kiralayamazsınız. mutlaka vergi levhası gerekir, çünkü kiranın %20'si tutarında stopaj ödemeniz gerekir. sizin için makul olan, mesken olarak bir daire tutmak ve kaçak çalışmak. maliye gelirse zevkine yapıyoruz biz bu işi dersiniz, hayır işi dersiniz. ne de olsa öğrencilerinize fatura kesemeyeceksiniz. fakat maliye size kafayı takar da herhangi bir şekilde para karşılığı yaptığınızı anlarsa / belgelerse işler kötü fena eyvah bir hale gelir.

Kitap temini konusu(İstanbul'da yaşadığın var sayılmaktadır, aynısını başka şehirlerde de uygulayabilirsin): Sahaflara gitmene gerek yok Boğaziçi Üniversitesi civarında dolaşman senin işini görür. Bir öğrenciye selam ver, ucuz ders kitabı nerede bulurum dediğin anda onlar sana gösterir(Hazırlık kitapları senin işini fazlasıyla görür).

uzun saçlı fotoğrafıma sorun çıkarmamışlardı.

o an ki görüntün fotodakiyle aynı olsun, sorun yok.

Ben de aynı sorunu yaşadım. Memur teyze işin içinden çıkamadı. Oradaki sanırım rütbesi yüzbaşı olan komutanla görüşmüştüm. Biz kabul ederiz fakat muayenede doktorlar sorun çıkarabilir demişti. Sakallı fotoğraftan çene yapısı belli olmadığı için. Muayene esnasında bir sorun olmadı. O raddeden sonra bir sıkıntı olursa çözmen zor olabilir, çünkü çok hantal bir yapı var.

karşılaşacağın adamların insiyatifine kalmış durumda, edebilirlerde etmeyebilirlerde, kıfsmet ve şans işi yani.

Askerlikle ilgili hertürlü işlemde kullanılan fotoların o anki durumunu gösterir durumda olması gerekiyor. yani uzun saçlı fotoğrafını verdiğinde kısa saçlıysan mutlaka sana en son halini gösterir fotoğraflarını getirmeni söyleyeceklerdir. hele ki Gata'da muayene olacaksın, hastane bu konuda çok ama çok titiz davranıyor. Yani sizin anlayacağınız, askerlik şubesi ile hastanenin bu konudaki duyarlılıkları çok farklıdır bilmiş olun.

puhah. bana öyle resim yollasan kıllığına alırım askere :d kes saçı sakalı diye:d umarım sorun çıkarmazlar.

uzun saçlı ve sakallı fotoğrafımla yoklama ve muayeneye girmiştim hiç bir sorun olmadı. hatta yoklama kimliği gibi bir şey vermişlerdi o kimliğin üzerinde de aynı şekilde fotoğrafımı yapıştırdılar.

Bildiğim kadarıyla askerlik işlemleri public olmadığı için henüz oradan askerlik işlemi yapamıyorsunuz.

Yoklama ve sevk harici askerlik işlemleri, E-Devlet kapsamında turkiye.gov.tr üzerinden (şahsa özel, hüviyet ve kimlik no. ile başvurularak alınan şifre ile giriş yapmak şartıyla) açılmıştı. Hepsini geçtim, en azından durum sorgulaması yapılabilmesi gerekiyordu. Seçenekler hâlâ mevcut lakin hata veriyor, sayfa görüntülenemiyor, kayıt bulunamıyor vs.

ben de sırf askerlik işlemlerim için gittim şu şifreyi aldım. lakin hiçbir işe yaramadı. şimdilik bir şey çıkmayacak gibi duruyor, buradan.

İletişime geçmiştim kendileriyle, mail olarak gelen cevabı aynen yapıştırıyorum:

"Öncelikle www.turkiye.gov.tr’ye göstermiş olduğunuz ilgiden ötürü teşekkür ederiz.
e-postanızda belirtmiş olduğunuz Askerlik Durum belgesi e-Devlet kapısı üzerinden verilmemektedir. Ancak bu hizmetlerin ilgili kurumlar tarafından geliştirilmesi ve elektronik ortamdan sunulması halinde, bu hizmetler e-Devlet Kapısı üzerinden de sunulabilecektir.

Yedeklik Yoklama hizmetimizde teknik bir sorun yaşanılmaktadır. Teknik birimlerimiz bu sorun üzerinde hızlı bir şekilde çalışmaktadır. Mümkün olan en kısa sürede hizmete girecektir.

Saygılarımızla bilgilerinize arz ederiz.
www.turkiye.gov.tr"

En azından sorulara cevap yollamakta bayağı hızlılar.

benim de aynı şey başıma geldi gittim gp 3200 aldım çok memnunum. gerçi hep gp kullanıyorum tek sorunu 2-3 sene oldu herhalde öldüler ;) o da normal tabi hepsinde.

varta, c.f.l. falanda iyidir.

duracell in de var sarjlı pilleri

pek umudum yok ama elinizde bir xp,vista veya linux cdsiyle boot edip deneyin belki görünür

oem bilgisayar toplayan yazıcıoğlu civarındaki büyük bilgisayarcıların teknik servisleri halledebiliyor bazen de, bilmiyorum ne kadar uğraştığına değer... bir de onlar uğraşırlar mı bilmem.

pci derken pci-express mi yoksa 7-8 sene önceki pci mi?

Yok yok, PCI-E tabii. Uğraşılmaz aksi takdirde. Aslında, yine de uğraşılmaz belki.

kendo yapmış biri olarak diyeyim ki bu aletler türkiye'de pahalı. çin ve kore de gayet ucuz. ama tek kişi alacağınız için uzakdoğu size daha pahalıya gelecektir 90 lira kargo parası var. bir kendo ya da yaydo kursu ile konuşsanız yakında sipariş vereceklerse size de getirebilirler. size tavsiyem baştan aşağı siyah giyinmeniz. boken yerine de eminönünden 5 liralık traş bir kılıç almanız.

kargo şu sitede uygun İngiltere olduğu için:
www.ninecircles.co.uk
ama burada afilli kabzalı bokken yok pek, çalışmaya yönelik şeyler var hep. görüntü önemliyse saya da istersiniz muhtemelen, saya'lı ve oluklu beyaz meşe bokken daito güzel göründü benim gözüme. ebay'de kalitesiz ama daha afili görünen bokken'ler de bulabilirsiniz. hem güzel kabzalı hem işlevsel olsun derseniz o da var, ama hem kendisi hem kargosu biraz pahalı:
bokkenshop.com
türkiye'de 40 lira civarında bokken satılıyor internette. tsuba'sı filan var mı, o da önemli görselliğe önem veriyorsanız.

dogi'nin altını da alırsınız herhalde, hakama direk giyilir mi bilmiyorum. dogi'yi 60-70 tl'ye alırsınız istanbul'da, ama yukarıdaki siteden daha ucuza gelir.

valla öncelikle tebrikler bu muhteşem lezzeti talep etmenizden dolayı. sonracıma ben yapmayı bilmem ama yapan bir nargileci abimiz vardı. hep közde yapardı. muhteşem olurdu.

simdi bu hazirlarinin ne kadar basarili oldugunu bilemiyorum, ama belki de suc sizde degil bu sekilde hazir satilmasindadir.

tavsiyem iyi bir baharat carsisindan (mumkunse turkiye'nin guney sinirina yakin) menengic kahvesini toz halinde almaniz, agir ateste pisirmeniz ama en az 3-4 defa iyice kaynatmanizdir.

istanbuldaysanız kadıköy çarşıda çiya ya gidip sipariş edin. hem için hem de ustaya nasıl yapıyorsun bunu diye sorun.

normalde cince tavsiye ederdim cunku ilerde bayagi etkili bi dil olucak(simdi degilse) ama o kadar isteksizsen ikinci tavsiyem rusca. Ama yok anca karizma yapmak icin dil ogrenicem ilerde isime yarayip yaramamasi onemsiz diyosan latince :)

ispanyolca derim. hem dünyada en çok konuşulan 2. dil, hem de yazıldığı gibi okunması bizim için eşsiz bi imkan :) fransızca ömrünü tüketiyor insanın, telaffuz olayını çözmek çok zor. ispanyolca mis gibi valla.

opucuk balıgına katılıyor ispanyolcayı sec derim bende. gun gelecek bu dil ingilizceyi gececek. aha yazdım bura.

italyanca öğren, çok eğlenceli.

rusça yada çince. geleceğin dilleri hacı bizim hocalar dediydi

amaca göre değişir bu durum, ama benim tavsiyem az bilinen bir dili öğrenmek sizzi her zaman avantajlı kılacaktır örneğin fince. gerek çeviri konusunda inanılmaz paralar kazanırsınız gerek ünide bitirdiyseniz nokia için bir elin parmağının geçmeytecek elemanlardan biri olursunuz v.b
ancak ing+fransızca yahut ing+başka kombinasyonlar yapan binlerce insan olması bu dillerin sizi pekde diğerlerinden ayırmayacağı anlamına gelir diye şey ettim ben...:)

yukarıdaki arkadaş ne güzel açıklamış herkezin kullandığı dili kullanırsanız farkınız olmaz amma ısrar ediyorsanız rusça öğrenin channle russia kanalını keyifle seyredin hem rus kızları bildiğiniz üzere güzeldir :)

japonca türkçe ile aynı dil grubundan geliyor ve aslına bakarsan dünya dilleri içinde en kolay öğrenebildiğimiz dil..
başta zaten alfabesiz falan öğretiolar, sonra harflere geçiyorlar, anime seviosan falan japonca hoş olur.
onun dışında ispanyolca kesinlikle, amerika kıtasının hakim dili, öğrenmek lazım..

Bence kesinlikle fransizca ögren.
Fransizca ögrendikten sonra zaten ispanyolca sana çok basit gelecek.2 dil bir birine çok benziyor.
*-°

dil öğrenme amacını bilmiyorum ama eğer önümüzdeki 15 yıl boyunca güzel para kazanmak istiyorum diyorsan Rusca tavsiyemdir ki ben şu an öğrenmeye çalışmaktayım.

Kararımı verdim gibi. Muchas gracias amigos!

meslek yüksek okulunu bitirdikten sonra dikey geçişle -sınavsız- yerleşirse ve okuduğu bölüm kabul edilen iktisadi/idari bilimlerim önlisansların biriyse direkt 3. sınıftan devam eder. iktisadi/idari bir önlisans değilse fakat anadolu aöf sistemi kabul ediyorsa -bilg programcılıgı vs gibi bölümler- bir sene 4 tane intibak dersi alır ve bunlardan geçerse 3. sınıftan devam eder. okuduğu bölüm aöf dikey geçiş sistemi tarafından kabul ediyor mu kontrol ediniz. aofkayit.anadolu.edu.tr

aöfe dikey geçişte muaf tutulan iki tane ders vardır, yabancı dil ve türk dili dersleri. bunun dışında bir muafiyet söz konusu değil. ayrıca verilen lisans diplomasında sadece sistemde aldığı notların ortalamasında diploma puanı hesaplanır. daha önceki okulundaki notları hesaba katılmaz. bunu da belirtmek isterim

bildiğim kadarıyla aöfteki dersleri almama gibi bir seçeneğiniz yok..aöften alıp da örgün fakültelerden almayabilrsiniz ama ;)
3- aöfte erasmus olmuyor. çünkü bir öğrenciyle yer değiştirme esasına dayalıdır bu. ve gelen öğrenci hiç bir ders alamayacağı için direkt geçersiz olur. hatta ingilizce öğretmenliğinde bile olmaz bu. çünkü erasmus için bildiğim kadarıyla ilk 2 yıllık eğitimi tamamlamış olmanız gereklidir, ki ingilizce öğretmenliğinin de son 2 yılı açık öğretim.

ben bi ara migrosda "yeşil hardal unu" şeklinde boyle toz olarak pakette satıldığını görmüştüm. aynı şey oluyor mu suyla vs. karıştırınca ya da sadece baharat olarak mıydı bilemiyorum.

git iste restorandan, öyle pahalıya falan satmazlar heralde. zaten çok çok fazla yenebilecek bişi de değil kendisi bence:)

toz halinde wasabi'yi şütte'lerde de bulabilirsin.

metro grossmarkette de var, en azından yeni sahra'da olanında,
koca paket toz halinde, suyla kıvama getirmek kalıyor,
afiyet olsun

ben gliss'in silk satin filan gibi bir saç kremini ve tigi'nin bed hair peppermint treatment saç maskesini kullanıyorum. çok memnunum. gliss süpermarketlerde bulunuyor. tigi için ise kuaföre gidebilirsiniz, ya da strawberrynet.com'dan sipariş verebilirsiniz...

ben piyasaya çıktığından beri pantene'in "mükemmel bukleler" serisinin ürünlerini kullanıyorum. çok memnun kaldım. şampuanı, saç kremi, 7/24 bakım kremi var, hatta jölesi de vardı ama piyasadan kalkdı :( son dönemde şampuanı ikisi birarada yapınca şampuan olarak elidor'un "hareketli bukleler" şampuanını kullanmaya başladım o da iyi.

şu an saç şekillendirmek için l'oreal'in "curl power" isimli köpüğünü kullanıyorum.

bu ürünler kıvırcık-dalgalı saçlar içn yapıldığından elektriklenmeyi ortadan kaldırıyor. hatta saçı dalgalı olmayan arkadaşlarım bile benim evimde kaldıklarında şampuanı kullandıktan sonra ne güzel birşeymiş, saçımı çok iyi yaptı dediler.

banyodan sonra saçını kurutmadan 7/24 bakım kremini unutma, o çok iyi geliyor.

@snowflake; frizz ease serisini nerede bulabiliriz? sen yazınca merak ettim şimdi.

herşeyi denedikten sonra bambaşka bir amaçla sadece sabun( zeytinyağlı) kullanıyorum ve artık biraz kabarsınlar bile istiyorum o denli etkili oldu ben de, hatta saclarım yaglandi ben de inanamiorum ama böyle

toni & guy'ın ürünleri watsons da 3 al 2 öde. biraz pahalı ama ben beach curl spreyini pek beğeniyorum, ıslakken sık, öyle kuruyor bukle bukle kuzu kibin.

@zkurmus watsons neresi?

bahsettiğin ürünleri sen nereden alıyorsun?

tşk. benim gezdiğim yerlerde yokmuş, o yüzden farketmemişim.

ordaki markalara da bakmak istiyorum.

Saolun, var olun. İstanbul'a döndüğümde yardıracağımdır.

bence,

sizi tatmin edecek bir paraya satılmaz.
o kadar para ediyor bile olsa o kadara kimse almaz.
taksimde antikacılar alır.

gittigidiyor.com'a koyarsın ya da sahibinden.com'a.

bence dedesini hatırlatması da kötü değil, ileride pişman olur.

tüfeğin bir resmini koyarsan alıcı olabilirim.. en azından sözlükçüye gitmiş olur

marka değeri etkileyen bir durumdur kuşkusuz ancak burdaki esas durum tüfeğin takribi 133 yıllık bir antika olması.alanı mutlaka çıkar lakin, istediğiniz fiyatı verirler mi orası tam bilinmez.bence de satmayın.arkadaşınız da dedesini hatırlamak istemiyorsa tüfeği gözünün önünden kaldırsın.daha taze olan acısı sebebiyle hatırlamak istemiyor olabilir ama satarsa acısı hafiflediğinde pişman olucaktır.

Antikacılar "yok fiyatına" alıp, "eşi benzeri yok fiyatına" satma derdindedir...

öncelikle bir expert bulun ve fiyat biçtirin. ve hakettiği fiyata gitmesini istiyorsanız açık arttırmacılarla görüşün, çoğu durumda expertise için sizi yönlendireceklerdir zaten.

hiç beklemediğiniz bir fiyat edebilir, satılacaksa dikkatli olun. siz bilmiyorsunuz ancak çok özel bir üretimden kalan sayılı parçalardan olabilir, ya da fiyatını çok arttıracak fabrika yapımı bir kusuru veya bir karakteristik özelliği vardır.

dediğim gibi, müzayedecilerle konuşun sizi bilirkişilere yönlendirsinler ki aşağı yukarı fiyat konusunda bir bilginiz olsun.

antikacılara gitmeyin, sizden 100 liraya alıp 10.000 dolara satmak derdinde olurlar, kazıklanırsınız, her antikacı kazıklar. tüfeğe bakarken salyaları akar, ellerini oğuştururlar ama size "3 kuruş etmez bu çöptür" falan derler. antikacılara güvenemezsiniz, dediğim gibi önce mutlaka bir uzmana gösterin.

Tavsiyeleriniz için teşekkürler. Antikacılar korktuğum kadar varmış.

@elinherifi: Duyuru açtığımdan beri birkaç gün geçmiş, cevap veremedim sıcağı sıcağına ama olur da yeniden buraya bakarsan MSN yoluyla shangrilla@h... adresinden bir ulaşıver bana. Ben de arkadaşa yönlendiririm seni.

civic'in iç hacmi daha geniştir ve kullanımı daha çok haz verir. bora benim gözümde tutunamamış bir otomobildir.

yakıt tüketiminin hiç mi önemi yok?? zira dizelde volkswagen candır

honda civic iyidir... boşverin yakıt tüketimini artık dizel almak pek mantıklı bişey değil, mazotla benzin neredeyse aynı para oldu.. ille de ekonomi diyorsanız hondaya sıralı sistem lpg taktırabilirsiniz. otomobilin performansında korktuğunuz kadar düşme olmuyor.

kesinlikle honda civic...honda civicten önce vols. Golfum vardı.illallah dedirtmişti daha sonra civic alınca dünya varmış dedim.benzinli bir vols oldukça fazla yakıt tüketir civice göre.civic daha seridir.ve kolay kolay masraf çıkartmaz.

honda apayrıdır. bir kere honda kullanın birdaha başka marka arabaya binmezsiniz. ben olsam ikinci el honda accord alırdım. otomatik viteste zaten honda dan şaşmamak lazım. istediğiniz yere sorun, otomatik viteste honda dünyanın bir numarasıdır. (bkz: #10924761) (bkz: #11249574) birde ona zavoli marka sıralı lpg taktırın. tadıntan yenmez valla. cidden diyorum.

hiç düşünmeyin zaten. hiç gerek yok. civic i alın keyfinize bakın.

2002 Toyota Corolla 1.6 SOL Hatchback 55.000 km. dijital klima, elektrikli camlar ve yan aynalar vs. 21.000 bizzat ben satıyorum :D istersen mesaj atabilirsin

Sonra Jetta da olabilir diye düşünmüştüm ama o da Civic ile kıyaslanamazmış tabii, bugün görüştüğüm, bu konuları kendi çapında yalayıp yutmuş tanıdıklara ve size göre. İbre Civic'e kaydı, yorumlar için teşekkürler. 2005 ya da 2006 model 1.6 ES 'de karar kıldım.

@thefin: Toyota düşünmüyorum, saol. :)

Adobe photoshop'da automation var. Bir kere yaptığın komut ve komut dizilerini kayıt ediyor (save, saveas, close falan da dahil olmak üzere), daha sonra play tuşuna bastığında seçili resimde tekrarlıyor.

www.youtube.com

www.tutorialized.com

www.irfanview.com

Evet Irfan halleder o isi. Hem de bedava.

picasa

irfan nasıl hallediyor bir söyleseniz, iki saat uğraşıyorum ctrl+r ile :D

download.microsoft.com

yukle sonra istedigin resimlere sag tikla

Bahsettiginiz bolum hakkinda bilgim yok ancak eger kardesiniz erkekse bence direkt lisans bolumune yerlessin. 2 yil fazla okuyup fazladan birkac sinava girmis olacak ama askerlikten de yirtmis olacak. Ben zannetmiyorum ki 15 ay boyunca askerlik yapmak istesin.

Bu arada bu seneki oss'nin sozel anlamda zor oldugunu ve sozel1 bolumunden 30'da 30 yapabilen yalnizca 17 kisi ciktigini hatirlatiyor ve tercih yapmasini (onlisans soz1 puanli) oneriyorum.

Verdiginiz puan galiba SOZ2 puani. Onlisans programlari zaten SOZ1 ile aldigi icin (muhtemelen SOZ1'i daha yuksektir) problem olmayacaktir. Anadolu'daki bir universiteye cok rahat yerlesebilir. Trakya Universitesi de bir alternatif olabilir ama ben sahsen onermiyorum (Asagida yazacagim bolum acisindan, kendi tecrubelerim dogrultusunda. Yoksa Trakya Universitesi genel anlamda iyidir).

Radyo ve Televizyon Yayimciligi tarzi bolumleri siddetle oneririm. Eger gercekten yetenekli ve azimli biriyse kolayca is bulup yukselebilir. Kameramanliktan tutun da rejisorluge, muhabirlikten tutun da radyoculuga, reklamciliktan halkla iliskiler pozisyonuna kadar, ne bileyim gazetecilige... Is imkanlari cok genistir ve de onlisans programi oldugu icin ara eleman yetistirir. Medyada da ara eleman ihtiyacinin bir hayli yuksek oldugunu hatirlatayim.

Bence bunu dusunsun.

Ha ben daha da iyisi sunu oneriyorum: Eger imkani varsa bir sene daha hazirlansin ve gercekten daha iyi yerlere yerlessin. Cunku su an (Acikogretim haricinde) bir tercih yaparsa, gelecek sene tercih hakkini kaybedecek ve belki de son tercihi bu olacak. Yani belki bir daha hic denemek dahi istemeyecek. Iyıce dusunmesini oneriyorum. Ama simdi en azindan bir acikogretim programina yerlesmesinde de bir sakinca yok tabi.

Nacizane ve hatta acizane fikirlerim bu dogrultuda. (OSS konusunda biraz doluyum da)

Zaten erkek olsa lisans programları haricinde tercih yapmazdı/yaptırmazdım. AÖF'nin lisans programları arasında ona uyan, onun yapabileceği birşey de yok (bkz: iibf). Puan türünü tam belirtmemişim, SOZ1 puanı idi bu. Zaten Radyo-TV ya da Çocuk Gelişimi tarzı bir bölüm düşünüyorduk onun için. 244 SOZ1 puanı ile yerleşebilir umarım böyle bir önlisans programına. Bir sene daha hazırlanma ve vakit kaybetme imkanı yok, yaşı bayağı geçti keza. Bu sınava da uzun seneler sonra, öylesine girmişti ama sonuç umduğumuzdan iyi oldu.

Bu arada, Trakya Üniversitesi benden sorulur. 6 senemi yedi, hâlâ da devam ediyor yemeye. :)

Cevabın için teşekkür ederim.

www.bikeandoutdoor.com

eğer erkeksen ve polarize gözlük istiyosan gittigidiveriyor da swat gözlükleri var ve 55 ytl civarı.

urun.gittigidiyor.com

Görerek-deneyerek-kurcalayarak ve nakit para ile alacağım gözlüğü. Online alışveriş pek işime yaramıyor o yüzden şimdilik. Saolasın. Bana kanlı canlı bir mekan lazım.

güzel kardeşim bike & outdoor MAĞAZASI istanbulda 2 şubesiyle hizmetindedir...
illa elinden tutup mağazayamı götürelim link verdik işte bi zahmet iletişim bilgilerine bak
ayrıca kıyak istiyosan ben edosk tanım de edirne doğa sporları klübünden.

hatta oraya gidersen mağaza müdürüne sor sigma jet pompa kartuşu varmıymış elinde.

Tamamdır, kızma. :)

Gerçi Edirne'de okuyorum ama doğa sporları ile alakam yok. Sorulursa, yalan söylememek adına "amatör doğa fotoğrafçısıyım, spor olsun diye fotoğraf çekiyorum" diyebilirim. O zaman da mağazadan kovarlar belki. Neyse, hiç atraksiyona girmeye gerek yok. :)
Ayın 11'i gibi İstanbul'a geri dönüp de mağazaya gittiğimde senin merak ettiğin şeyi de sorarım. Bu satırları okuyorsan MSN ve/veya e-posta bilgilerini paslarsın. Ya da istersen birşey yazmazsın, ben o tarihte işimi hallettiğimde bu kısıma yazarım yine.

ya edirneden edosktanım de işte bisiklet fln bizim olay.

serkanın ömerin arkadaşıyım fln de. ekstra indirim yapabilirler.
zira bizim arkadaş 200 ytl tutarında alışverişe 150 ytl ödemiş.

e-mail omer460@hotmail.com

hangi bölümdesin?

Uzatmalı Kamu Yönetimi öğrencisiyim de, muhabbeti MSN/mail yoluyla yapalım arkadaşım. shangrilla@hotmail.com da benim MSN&mail adresim.

Yardımların için saol, haberleşmek ve konuşmak üzere...

bence oakleyi türkiyeden almayın..
mağazadan beğenin internetten sipariş edin..

120$lık gözlüklerin ortalama gözlükçü fiyatı 450ytl
sırf bu yüzden kaybettiğim oakley monster ımın yerine yeni bir gözlük alamıyorum şimdilik

Gerçi benim de aklımın bir köşesinde yer alıyor bu düşünce ama işte nakit indirimiydi, sezonluk rutin indirimdi, 2 muhabbet yaptıktan sonra indirim talebiydi vs. ile birlikte internetteki fiyatıyla arasında atıyorum 100 YTL'den fazla fark bulunmadığı sürece alacağım gibi. Olmadı, son çare dediğin şekilde yapacağım.

o taraflarda çok tatil geçirmiş biri olarak şunu söyleyebilirim ki kişi başı günlük 50 ytl'lik meblağ zor görünüyor. o fiyata tam pansiyon bir konaklama neredeyse olanaksız gibi. şu açıdan diyorum ki bu fiyata bir otel bulunabilir lakin bahsettiğimiz gerçek fethiye ve ölüdeniz'den biraz uzak olur, yeri kötü olur, tatil de olanaksız hale gelir eziyet olur. kaldı ki özellikle ölüdeniz merkezdeki oteller oldukça pahalı. fethiye merkezi ise pek tavsiye etmem. hem görülecek pek yer yok hem de gece şöyle bir uzanıp "ah ulan ah ne güzel yerdeyiz anasını satayım, dimi aynur/ersin?" diyebileceğiniz bir mekan yok. zira oralara kadar gidip insan gece şöyle bir sahilde uzanıp mehtaba dalmak istiyor ama kalabalıktan dolayı bu pek mümkün değil geceleri sahil çok kalabalık oluyor.

"e be adam o zan elle tutulur bişey söyle de havamızı bulalım" dediğinizi duyar gibiyim. o yüzden önerim şudur ki bence biraz da gizli saklı kalmış, atlasın görülmeyecek yerlerine gidin. mesela kabak koyu vardır fethiye'ye çok, ama çok, yakın. şöyle bi yer:

www.tatilium.com
e-turkey.net

burası fotoğraflardan da anlaşılabileceği üzere doğa içine saklanmış, sıkışıp! kalmış diyebileceğimiz bir mekan. tecrübeyle sabittir ki o bölgede gidilebilecek en muhteşem yerlerden biridir. hem çok kalabalık bi yer değildir hem de "oh be kafam varmış" diyebileceğiniz bi yerdir. fiyatlar çok makuldur. kahvaltı ve akşam yemeği dahildir fiyatlara. her gece ay dede ile de birebir yemek de bu fiyata dahildir. bungalow'larda konaklayabilirsiniz.
ama "yok birader ben uğraşamam öyle medeniyetten uzak yerle, dağ taş bayırla, zaten yılın çok ayı aynur/ersin ile beraber takılıyorum bana ortam lazım ortam" diyorsanız o zaman size ölüdeniz'de bir başka yeri söyleyebilirim. orası da ölüdeniz milli parkı'nın girişinin sağındaki yoldan devam edince karşınıza çıkacak yine bir kamp. burada da bungalow'larda kalma imkanınız var lakin yemek dahil mi konaklamaya bilmiyorum. buranın avantajı da ölüdeniz gecelerine yakın olması ve fiyatlarının mispeten bahsettiğiniz rakamlara yakın olması.

bunların dışında ölüdeniz, fethşye taraflarından biraz uzaklardan bahsedesim geliyor ve aklımda hemen bir başka ışık yanıyor: datça! aslında gidin burada 1 hafta geçirin sonra da "baba ben bu yaz dinlendim be hani iş?" diyin. hakikaten dinlendirecek bi yer varsa ve esas amaç tatilse mekan burasıdır efendim.

dediğim gibi eğer 50 ytl'lik bir bütçe ayrıldıysa günlük, fethiye-ölüdeniz civarlarında umduğunuz kalitede bir tatil pek mümkün değil kanımca ne yazık ki. ama gidilip görülesi yerler ve "tatil yaptım ben" söylemi söz konusuysa kabak-datça ikilisinden birini tercih edin derim. esenlikler, şimdiden iyi tatiller...

Cevabın için teşekkür ederim.

Şimdi gelelim yazının ilk kısmından çıkardığım sonuca:
-50 YTL'ye biz anca çocuk havuzu alıp içine gireriz, otel falan bulamayız.
-Azmedip bulsak bile, o otelde köpek bağlasak durmaz.
-Ayrıca otel acayip bir yerde olur, köpek bağlandıktan sonra kaçarsa kaybolur.

Buraya kadar tamam. Sonrasında yazdıkların ilgimi çekti, verdiğin adreslerdeki fotoğraflar ve bilgiler de beni cezbetti ama önceden uzun, ciddi ve adil bir eleme sonucu Fethiye-Ölüdeniz'de karar kılınmıştı ve bu karardan geri dönülmemesi, bazı anlaşmalarla kesinleştirilmişti. (Her kafadan bir ses çıkınca, herkes istediği yeri kâğıda yazdı ve kura çektik. Bunun öncesinde de "kuraya itiraz eden t.ptur" denilmişti.) Bu yüzdendir ki, Fethiye-Ölüdeniz'den başka bir alternatifimiz yok.

Sanırım limiti biraz daha yükselterek (+20) nispeten daha iyi bir kesimde ve otelde tatil yapmaya çalışacağız. Ovacık taraflarına kafam yattı gibi. Tekrardan saolasın.

Yardım çağrısı devam etmekte. Gece bana güneş gözlüklerimi taktıracak kadar aydınlatılmak istiyorum.

bak bu otelde 70 ytl ye falan kalabilirsiniz. ama hemen rezervasyon yapmanız lazım çünkü genelde yer olmuyo. ben haziranın ilk haftası oradaydım 10 numara 5 yıldız otel. özellikle yemekleri süper


www.turquoisehotel.com

Ölüdeniz Yel Resort oteli tavsiye ederim. Yarım pansiyondur, ama sabah ve akşam açık büfe gayet doyurucudur. Odaları ve havuzu (hatta kaydıraklıdır) gayet temiz ve güzeldir. Gün boyu animasyon da vardır havuz başında. Denize 15 dakika minibüsle. Minibüs otelin önünden kalkıyor. Otelinde gün içinde birkaç kez servisi var. Geçen sene 50 ytl idi, bu sene 60 olduğunu duydum ama pazarlıkla bir orta yol bulunabilir:)

Aslında Nicholas Lodge Hotel'de (www.stnicholashotel.com) karar kılmış gibiyiz ama bu 2 seçeneği de dahil edelim listemize. Karar günü yakındır.

Saolun.