Ekşi Duyuru

annem yaptirdi, böbrek tasi kirdirir gibi sesle yapiliyor galiba. 3-4 seans gitmisti sonra bi daha bu konudan bahsetmedi bi sorun yok heralde ama yine ben bir sorayim tekrar cevap veririm.

Benim annemde de var. Kırdırmak mı gerekiyormuş?

eswt tedavisi var. oraya şok dalgası uyguluyorlar. böbrek taşı kırma gibi.

nac yani n-acetyl systein adlı supplementin bunu önleyici bir özelliği olduğunu okumuştum. aradım buldum: eksisozluk111.com

anxiety ring

benim bu problemim yılalrdır var, çareyi jel tırnak yaptırarak buldum, hem yenmıyor hem deriyi soymak mümkün olmuyor. erkeklere yapan salonlar da var.

Paket üzerindeki karekodu ilaç takip sisteminden bir araştırmanda fayda var.

Şuradan yani

www.its.gov.tr

İkinci seçenek olarak, bazen ilaç firmaları yan tesir görülmesi vs nedenlerle ilaç içerikleri ve veya oranları konusunda değişiklik yapabiliyor.
Kafalarına göre değil de Sağlık Bakanlığı onaylı falan.

Böyle bir ihtimal için Hekiminizle görüşmenizde fayda var.

Sahtekarlığa hiç ihtimal veremiyorum ama test edip kontrol edebilecek bir laboratuvar imkanı da yok neredeyse. İlaçla ilgili doktorunuza ve bir katakulli var mı diye il ecza odasına başvurabilirsiniz.
Bir de ilaçlar arası etkileşim aklınızda olsun. Bazı ilaçları beraber kullanınca ilaçlar arası dolaylı etkileşim sonucu birisi diğerinin etkisini azaltıyor veya artırıyor olabilir. Klinik farmakoloji bunlarla ilgileniyor. İlacın alış saatini kaydırarak bile çözülebiliyor böyle sorunlar.

3-4ü geçiyorsan zaten hocam gidip bir doktora görün mide koruyucu verir sabahtan tek hapla daha rahat edersin

hocam rennie ya da gaviscon tablet mide rahatsız ettikçe alınmalı ve günde 3-4 ü geçmemeli. reflü dolayısıyla senelerce kullandım ve hiç bir zaman günde 4 ü geçmedim, çok sıkıntı olduğunda ise gaviscon şurup kesin çözüm. bence bu şekilde kullanmana rağmen hala sıkıntı varsa doktor+1. günde 11 tablet çok extrem bir öneri olmuş

Paranız varsa rene’ye gidilir. Amerikan hastanesi’nde de yapılıyor oraya da gidebilirsiniz.

Maalesef hep hasta geçirecek, benzeri bizde var aynı senaryo tüm çocuklar birbirine bulaştırıyor

Kreşe başladı ifadeniz çok şey demek. Savaşa savaşa direnç kazanıyorlar işte.
Sürekli değil ama ara ara oluyorlar maalesef.

ultrasonda ağrı acı olmaz. rahatlamaya çalış bu kadar gergin olmanı gerektirecek bir cihaz değil.

ağrılı bir işlem değil. Sadece testisse suya gerek yok. kıllar açısından traş etmeni öneririm. yanında birkaç ıslak mendil + kuru mendil getirebilirsin.

Bi paket selpak al yanına. Sürdükleri jelden vıcık vıcık oluyor her yer.

Ultrasonda ağrı sızı olmaz. Özel bir hazırlıkta yapmana gerek yok. Karın kısmına bakmayacaklar. Skrotal ultrasonda sadece testislere bakarlar. Probu önce bir testis üstünde sonra diğer testis üstünde gezdirecek. Muhtemelen varikoselde bakmak için doppler istemiştir. Damarlardaki kan hareketlerini incelemek için senin öksürmeni isteyecektir. Böylece damarda geri kaçak yani varikosel olup olmadığına bakacak. Yanına selpak al. Sürdüğü jeli temizlemek için.
Ayrıca radyoloji doktoruna şişliğin nerede olduğunu tarif et, oraya daha dikkatli bakar.
Hemen sonucun çıktısını verecektir. Doktorun oradaysa gösterebilirsin.

Mesaneniz dolu olsun.

Bugun girdim ultrasona.
- Acimaz acimaz, dediniz ama acidi. Islem normal gidiyordu, bir yerde biraz bastirmam lazim, itecegim, hazir ol dedi ve sisik testise bastirdi, bayagi da acidi, cok kisa sureliydi ama acisini dusundukce simdi bile kotu oluyorum.
- Mesanenin dolu olmasina gerek yokmus.
- Islem sonunda silecek pecete vs verdiler, getirmeye gerek yokmus
- Karnini sisir, nefes al nefes ver falan diyor surekli. Sansima da kadin denk geldi, ekstradan strese girip kasildik kadinin yaninda.
Haftaya artik sonuclari doktora gosterince durumu gorecegiz. Sorularim devam edecek. To be continued. Cevap yazanlara tesekkurler

aleyküm selam olsun,

ya biliyorum en baştan istememişsin ama gerçekten farklı bir doktora danışmak, hele ki birtakım delilik meselelerinde inanılmaz fark edebiliyor. "doktor değiştir" değil ama "imkanın varsa bir başka doktora daha danış" derim yine de.

ben de mesela ihtiyacıma göre antidepresanla başladım, ritalin'le birlikte devam ettim, sonra sadece ritalin'le devam edip en son concerta'ya geçtim kendi kişisel durumumla bağlantılı olarak. hekimim sağolsun bırakmak/bırakmamak, artırmak/azaltmak veya değiştirmek konusunda anlamaya çalışıp yönlendirdi.

özetle: herkeste aynı işleyen ilaçlar olmadığı için biraz ilgilenip takip edip çözebilecek birileri gerekiyor. denemek için ne kadar süre şans tanındığı da tabii bu arada büyük değişken.

Bunları konuşmak için çok erken bence. Hele kız çocuğu. Yakında romanlar hikayeler anlatmaya başlar. Heyecanlanıyor da olabilir sizi görünce.

dis hekimi degilim ana uzun sure bir şey olmaz,

aynı arkadaşınız gibiyim, 3 ayda max 1-2.

arkadaşın gibiyim, vurunca çok kötü vuruyor ama kırk yılda bir.

Benim de başım ağrımaz. Yılda bir belki.

sadece sigarayı fazla kaçırdığım zaman ağrır. onun dışında pek ağrıdığını hatırlamıyorum.

işim gereği ben de sürekli bi stres içerisindeyim ama benim de öyle sık sık başım ağrımaz. en net çok içtikten sonraki gün gün boyu süren baş ağrısı oluyo o kadar.

Başım dışında her yerim ağrır. :)

Ayda 2-3 migren atağıyla merhaba. Utanmadan bir de 2-3 gün sürüyor her biri.

çok çok nadir, 2-3 ayda 1 belki

en son migren atağının tamamen geçmesi nerdeyse 7 gün sürdü :(, kocaman kadın gece yatakta oturdum ağladım ağrıdan. çok uzun yıllardır özellikle kış aylarında hava durumu/basınç değişiklikleri nedeniyle sık atak gelebiliyor. vitamin, beslenme vb. dikkat edip hafifletmeye çalışıyorum.

migren ilacı relpax'ın da fiyatı aldı başını gitti, başı ağrımayanlar bu açıdan da şanslı.

7/24. Başım ağrımıyor dediğim zamanda bile aslında 2/10'luk bir baş ağrısı arkaplanda sürüyor.

migren var bende. ayda 1 kez gelir. bazen cok kotu olup uyuyup uyaninca da devam ediyor.

Migren var bende de ayda en az 1 kez gelir+1 özellikle pms döneminde. Onun dışında uzun süreli açlık, ekran süresi ve ağır kokuya maruz kalınca da tetikleniyor.

Her hafta. Migren. mesela şu anda da var. Sevgiler.

3-4 ayda bir.

grip olunca (senede iki uc) veya uyku duzenimi bozarsam

Beslenmeniz sağlıklı değilse bu takviyelerin hiçbirisi işe yaramaz. Karaciğer yağlanması varsa önce beslenmenizi düzeltmeniz lazım fazla karbonhidrat alıyorsunuz

hocam o ayrı mesele. onunla ilgili de birçok uyarıda bulundu, sadece zerdeçal iç gerisini koyver demedi. ama konumumuz o değil, sorduğum da o değil.

bakınız hep aynı şey oluyor burada. "karaciğer yağlanması için zerdeçal kullansam işe yarar mı, ne kadarı işe yarar" diye sormuyorum. bir soruyu dikkatli okusanız ne sorduğum yazıyor orada.

zerdeçalın ne kadarı yeterli, ne kadarı fazla gelir, ne kadarı az gelir diyorum. bir faydası olacaksa bir miktarın altında almamam, dokunmaması için de bir miktarın üstüne çıkmamam gerekiyordur herhalde. insan vücudu için o miktar nedir?

ya da daha iyi anlaşılması için şöyle sorayım. günde bir tane içilen zerdeçallı hapın içindeki zerdeçal, bildiğin yaş zerdeçal bitkisinin hacmen veya ağırlık olarak ne kadarı oluyor? alıp yutucam, az veya fazla gelmesin.

zerdeçal biraz tehlikeli, kendisinden son deneyimimden sonra uzak duruyorum.

grip olduğumda 1cm kalınlığında 4cm çapında(enfazla) taze zerdeçal kesip 1 litrelik termosa koyup 3 gün 1 litre olacak şekilde tükettim ve sonrasında haftalarca toparlayamadım bağırsakları, yavaş yavaş arttırarak deneyerek tüket ben kendisinide yemeden sadece demleme çay yaparak o hale gelmiştim.

üstat doktor hangisini verdi size zerdeçallı? ben de zerdeçal kullanmak istiyorum da.

engilen diye bir hap verdi. devedikeni, enginar ve zerdeçal içeren.

bende zaten devedikeni ve enginar içeren milk thistle var. zerdeçalı da kendim doğal ve taze olarak ekleyeyim diye düşündüm.

Yatırım tavsiyesi değildir, Google'a sordum da geldim.

1. Hindistan'da çok kullanılıyor zerdeçal, ortalama bir Hint diyetinde günde 2-2,5 gr zerdeçal tüketiyorlarmış.
2. Antienflamatuvar kullanım için günde 500-1000 mg curcumin gerekiyormuş, 1 tatlı kaşığı taze zerdeçal rendesinde 200 mg civarı curcumin varmış. 5 tatlı kaşığına kadar gideri var demek ki.
3. Sırf zerdeçalla ilgili bir sitede taze ya da toz zerdeçal için günde 1-3 gram ok demişler.

Bence ölçüsüne çok takılmadan (ama az az başlayarak) ıhlamura koy iç, yemeklere kat, senin hap bitene kadar öyle devam et. Bir de sürekli tazesini aramaya gerek yok, zencefil gibi hem kök hem toz olarak bulmak kolay, onu kullansan da olur.

aradığınız sayfa bulunmamaktadır.

@adivar

düzelttim linkleri, teşekürler:)

d vitamini için ikame doz her 10 kg için 1000iu.
böyle ana bileşenin yanına ekledikleri vitaminler düşük dozlarda olur.

www.youtube.com

kolajendeki çok düşükmüş, ekstradan d3 almaya devam edin. kolay yükselen bir vitamin değil zaten.

@adivar

hocam kolajendeki d vitamini miktarıyla benim kullandığım ve ss ini paylaştığım ürünün d vitamini aynı, ikisinde de 1000 IU. hatta kolajendeki k3 daha fazla.

@durbakalim günde 1000iu d vitamini takviyesi alıyorsan d vitaminin en fazla 25-30dur filandır tr koşullarında.

her 8 kiloya 1000iu deniyor günde. araçştırın bence.

prof.dr.fikret ileri bir görüşün hocam. geçmiş olsun.
www.fikretileri.com

Talha Tanyeli var tanıdığım.
Devlette de Cem saka var.
Bir diğer özel hocası Kemal keser var.

Maalesef normal

Aman ustume geliyorlar: ocak zammiyla 3 bandina cikti o piyasa iste

geçen sene doktortakviminde çok yorumlu favori bir doktora 1100 veriyordum eski hasta olduğum için. yani asgari ücretin %10'u. 2 ay sonra gideceğim bakalım. sormaya çekiniyorum ama 1700-1800 tahmin ediyorum. belki de daha fazla.

Yılbaşı sonrasında İstanbul'daki iyi psikiyatristlerin çoğu bu banda çıktı seans ücreti olarak. Klinik psikologlarin ücreti bir tık daha azdır.

O yüzden artık normal diyebiliriz maalesef.

doktorlar arasında şöyle bir şey varmış: muayine ücreti bir depo benzine denk gelir diye. kaça dolar bilmiyorum ama fiyat yüksek ama doktor prof. veya seçkin biriyse normal?

prof değilse çok fazla. klinik psikolog olarak sektöre hakimim. kendim de dinamik yönelimli terapiye gidiyorum. terapistim psikiyatrist. bağdat caddesinde yüz yüze görüşme ücreti ocak 15 itibariyle 1300 olacak. 3400 prof değilse çok çok fazla.

çok fazla +1.
istanbul nişantaşı'nda yeni zam yaptık 1300 şeklinde, tabii bu söylediğim klinik psikologlar için.
psikiyatrist olsun olsun, 2000-2500 olsun.

Ampül devit'ler ya da ucuz ucuz olanlar sadece D vitamini oluyor, pahalı olanlar d3k2 oluyor, k2 ile d vitamini alındığında kanda serbest hale gelen kalsiyum kemiklere ve dişlere gidiyor, diğer türlü vücuttan atılıyor, o da kemik erimesi vs'ye neden olabiliyor.

pahalı olanlar dediğiniz 1000 IU filandır, düşük D vitamini değerini yükseltmez. d vitamini testi yaptırdıysanız aile hekimiyle görüşüp bir süre haftada 2 devit almanız önerilir (20,000 IU idealdir), normal seviyelere ulaşınca günlük d3k2 kullanabilirsiniz.

ampul devit 300.000 ünite ve tek seferde alım için çok yüksek bir miktar. bunun yerine tavsiye edilen damlası 1000 ünite olan türü alıp düzenli olarak günde 5 damla kullanmak.

Önce d-colefor tarzı ilaçlarla yükseltmeyi deneyin. Sonrasında ikame doz olarak d3k2 kullanın.ben öyle yaparak 65 seviyesine getirdim.

Hocam ultrasona gir. Basit bir varikosel de olabilir. Korkmana hiç gerek yok.

hidrosel olabilir, urolog gormen lazim.

hemen kötüyü düşünmeyin. bunun bir çok sebebi olabilir. büyük ihtimalle zararsız bir kist veya geçirilmiş epididimit olabilir.
kan testi istedi mi? genelde beta hcg ve afp testleride istenir.
bunları istemediyse doktor kanserden şüphelenmemiştir.

@my fault: elle inceledi biraz, oksur falan dedi sonra ultrason istedi, o kadar

E devletten medula diye aratırsanız ereçeteye ulaşırsınız. Orada zaten yazılan gözlüğün detayları oluyor.

Vitamin ve minerallerin noksanı sakıncalı, fazlası faydasızdır. Bazılarının fazlası sakıncalıdır.
Suda eriyen vitaminlerin fazlası çişle atılır. Yağda çözünenler vücutta birikerek problemlere sebep olur.
Şu vitamini çok çok alıyorum, hastalıklar beni teğet geçiyor düşüncesi tamamen yanlıştır.
c çişle atılır.
Çinko fazlasını tavsiye etmem.
Kan değerlerinize baktırın. Noksan bir değer yoksa fazladan bir şey almanıza gerek yok.

Ben solgar b kompleksi, venatural magnezyum bisglinat, möller sıvı balık yağı ve ocean d vitamini kullanıyorum. İyi geliyor.

Hevesini kaçırmak istemem ama yapılan tüm çalışmalar, dışarıdan alınan kolajen ürünlerinin %99,9 çöp olduğunu gösteriyor, bence bu alandaki en büyük sahtekarlık kolajen pazarında dönüyor çünkü kolajenin vücutta sentezlenmesi gerekiyor ama dışarıdan alınan kolajen ürünleri hiçbir şekilde bu sentezleme işini tetiklemiyor ya da o sürece katılmıyor. Bu kadar boş bir ürünün bu kadar popüler olması beni acayip şaşırtıyor.

ben de kolajen ürünlerinin etkili olmadığını çok okudum ama ortopedi doktorum ısrarla önerdiği için temiz içerikli olduğunu düşündüğüm bir markanın toz kolajenini 6 aydır kullanıyorum. tamamen plasebo etkisi de olabilir ama dizlerim inanılmaz rahatladı, diz kapaklarımdaki o rahatsız edici sürtünme ve sanki ses çıkıyor hissi tamamen ortadan kalktı. maddi olarak sizi yormayacaksa deneyin derim ben, en fazla benim gibi plasebo etkisini görürsünüz :).

ortopedi doktorum ilk etapta 6 ay kullanım, sonra 6 ay boşluk, sonra 3 ay kullanım 3 ay boşluk şeklinde önerdi.

ben de hep plasebo olduğunu okumakla birliklte glukasamin kollajen kullandığımda dizlerim acayip rahatlıyor.

@Bir ben var benden şurada +1 genelde tüm dışardan alınan takviyeler incelendiğinde omega 3 dışında çok bir etkisi olan takviye olmadığını incelemiştim. 3 ay önce ön çapraz bağ ameliyatı oldum. Diz şişliğim çok olduğu için doktorum bir marka önerdi. Şişlik inince herhangi birini kullanabilirsin dedi. 3 kez diz ameliyatı olmuş biri için söyleyeceğim şudur: falza kgnuz varsa verin. İyi bir ftrden danışmanlık alıp egzersiz konusunda destek alın. Şu an dizler için önerilen prp tedavisi var. Bence denenebilir.

www.youtube.com

Belki birine lazım olur gelecekte: tüm boyamalar negatif çıktı. tanı koyamadılar.

Geçmiş olsun. Şikayetler hala devam ediyor mu? İstanbul'da Dermatolog Şadiye Kuş'u önerebilirim.

Merhaba. Çok teşekkürler. Evet yaralarında azalma pek yok. Çoook uzun süre geçtiğinde sönüyor en eskileri. Hacettepede bir hekimle kontrolü var ama istanbula da götürebilirim işe yaramazsa…

radixdent diş hastanesi

Kızılay bulvarı’nda dr. Erkan Allahverdi 15 senedir aile doktorumuz.

Kardiyo yapmış olursun.

kalp damar dolaşım sistemine iyi gelir, topu potaya ulaştıracak kadar güçlenir kolların, görünüşte değişiklik olmaz

etrafta barfiks demiri gibi bir şey bul, bazı parklarda bulunuyor, evde şınav parkta barfiks çek 1-2 tane çekerek başla zorlama, 6 ayda yaza kadar düzenli yaparsan iyi derecede güçlenirsin

Doktora göster. Tırnağının çekilmesi gerekebilir. Küçükse geçer ama aylar alabilir. O morluğa subungal hematom deniyor.

EMS cihazı dediğiniz şunlardan mı?

Eğer öyleyse arkadaşınızın doğru söylediğinden emin misiniz?

www.hepsiburada.com

i5.walmartimages.com

aslında bu tarz profesyonel yerden hizmet alıyor seansı 250-300 tl gibi bir şey duruyor, parasından ziyade sağlık açısından etkisini soruyorum.

İkisi de aynı şey. Pilatese destek olarak falan kullanmıyorlarsa bir fayda getireceğini sanmıyorum.

Kası uyararak kas kütlesini arttırırsın. Artmış kas kütlesi daha fazla kaloriye ihtiyaç duyacağı için. daha fazla yemeye başlamazsan yağ yanmaya başlar falan ama iğneyle kuyu kazmak gibi bir şey. Onun için dedim arkadaşın doğru söylediğinden emin misin diye.

Çoook işe yaradığını var saysak bile seansları sonlandırdığın anda kaslar hacim kaybetmeye başlayacağı için başlangıç durumuna hızla dönersin.

Bu arada cihaz FTR merkezlerinde de kullanılan bir şey. Bir zararı olduğunu sanmıyorum.

vücut yağı solunum yoluyla yakılır, bu tarz bir cihazla kilo vermek mümkün değil. bu tür cihazlar yalnızca kası elektrikle uyararak hareketini sağlıyor.

Egzersiz ile desteklenince kas yapımı ve kilo vermeye yardımcı olan gelişmiş ems cihazları var ancak bunların uzun vadede kas yıkımı ve böbrek hasarı etkisi üzerine yeterli çalışma yok. Ayrıca cihazın fda onayı kadar uygulayıcının tecrübesi de önemli ve tek başına mucize değil

Sizin evde yapmanız için egzersiz vermedi mi fizyoterapist?

egzersiz verdi, duzenlı yapınca gecer umarm

çay ağacı yağı ile geçirdim ben. tavsiye ederim.

açılın nokta atış veriyorum.
aktardan sirke ruhu alıyorsun. banyodan sonra pamukla tırnaklarına bolca sürüp kurumasını bekliyorsun. 1 hafta sürmez, geçti gitti :)

siroksil fayda etmeyince 6 ay çok zararlı bi hap kullandım. üstüne başka bi oje daha verdi doktor. 2 sene oldu geçmiyor. anlaşıldı ki mantar değilmiş vurduğum için kalın çıkıyor ve düzelmiyor.
mantar olduğundan eminsin dimi?

2. oje loceryl
bunu estetik acıdan düzelsin diye veriyorum dedi ama bi işe yaramadı
çay ağacı yağı falan da faydasız
kezzap dökcem artık bfashafsafh

Kültür testi yaptırın lütfen. Çoğu zaman mantar dediğimiz şey tırnakta deformasyonu çıkabiliyor. Benim de sorunum tırnak deformasyonu çıktı.

Sebebi bağışıklık sistemi ile ilgili olabilir
Hekimler bunu hiç düşünmüyor, sürekli nüks etmesinin sebebini düşünmeden lokal tedaviye yöneliyorlar ,özellikle mantar çoğu zaman başka bi hastalığın sonucu olabiliyor

bisina macunu
su içme sonrasında

karabiber-sıcak su-limon-bal

Devlet hastanesi ne abi. Yarın özel hastaneye git. 1000 TL tutmaz.

*asker hastalığı. acilden giriş yap. ciğerlerin iltihaplanmıştır.

40 - 45 gün kadar öksüre öksüre gezdim naptıysam olmadı biraz çekiliyor galiba

1 kasımda terhis oldum. yaklaşık 20 gün öksürdüm. 1 hafta düzenli antibiyotik kullanınca epey azalmıştı ama hala daha ufaktan bir kuru öksürük var. (mevsimsel grip bu durumu ilerletti)

aralıkta terhis olan arkadaşım da aynı şekilde.

özel hastaneye git. ciğerleri dinlesinler. muhtemelen antibiyotik verecek ve antibiyotiği alınca düzelecek. Askerdeki herkeste oluyor bu maalesef.

maddi imkan yeterli değilse en azından aile hekiminden randevu almaya çalışın, öksürük ciğer ile ilgili olduğu için süreyi çok uzatmayın.

acemi birliginden sonra 2 ay falan surmustu bende o. hatta bogulacak gibi oluyordum. havalar isinmaya baslayinca duzeldi... ilac falan aldim ama cok fayda ettigini sanmiyorum.

Yaşlılara ve bebeklere bakıyorlar genelde, ama yoğunluk varsa ve boşluk yoksa bakamaz zaten dr istese de.

Zamanınız varsa, gidip boş dönmek sorun olmayacaksa deneyebilirsiniz. Eğer eksik doktor nedeniyle yoğunluk vs yoksa genelde bakıyorlar. AMa öncelik randevululara ve yaşlılara.

hiç randevu almadım.

Son dört senedir test sonuçlarını okumak için bile randevu istiyorlar, yer ıst.

merkezden merkeze ve hekimden hekime değişen bir durum. devamlı gittiğiniz sizi tanıyan bilen bir hekimse randevusuz bakar. bizimki öyle gelince kapıdan görüyor otur alıcam birazdan seni diyor.
sağlık bakanlığına göre de birinci basamak sağlık kuruluşlarına randevusuz gidilebiliyor ama yoğun merkezler randevusuz kabul etmeyebiliyor.

sakız da yeni yöntem sanırım :D

klorheksidinli bir gargara(kloroben,klorhex,andorex vb) alıp sabah akşam 30 saniye boyunca gargara yapabilirsiniz, dişin üzerini küçük başlı(tercihen tek demetli fırça ya da çocuk fırçası) fırça ile temizleyebilirsiniz.

tuzlu su ile gargara yapmak da genelde iyi geliyor.

perikoronit dediğimiz diş eti iltihabı olduysa bu dediklerim yeterli olmayabilir, antibiyotik gerekebilir ama 2-3 gün dediklerimi yapın, sonra tekrar değerlendirmek gerekir.

lenf nodları bu sebeple şişebiliyor. üsye de olmuş olabilirsiniz. karışabilir.

@bir ileti paylastim, aslında kendisi o bölgeyle çiğne orayı kullanmadığın için öyle olmuş dedi. Ben de eve giderken bi sakız alırım o zaman dedim doktor da güldü evet olur dedi :D sakız çiğneyince aciyor bölge çiğnemeyi bıraktım. Şimdi kloroben alacağım dediğinizi uygulayacağım. Usye sanmıyorum çünkü boğazın sağ tarafında şişlik yok sadece dişin olduğu sol tarafta şişlik var lenf nodu. Dişte de bir şey yok aslında dış etinde problem var. Uygulayalım geçmezse antibiyotik için doktora gideyim. Teşekkürler.

Kültür çıkmadan fikir yürütmek imkansız. İdrarın ilk kısmı kabın içine yapıldıysa bakteri ondan çıkmış olabilir. Bu durumda kültür negatif gelir. Enfeksiyon yoktur ama verilen idrara üriner bölgeden bakteri bulaşmıştır. Kültürde enfeksiyon çıkarsa zaten uygun tedaviyi doktor verir.

çıkmıştır e nabıza geç düşüyor

evet tedavi bittikten sonra dişler az da olsa eski haline dönmesinler diye takılıyor ve işe yarıyor. mümkün olduğunca ağzınızda dursun.

tinyurl.com


soyle bisey mi? bende de var ve omur boyu kalacak dendi. temizligi zor oluyor ama 90 derece minik tel fircalar ile temizlaniyor

Retainer, pekiştirme aleti deniyor, doğrudur, tedavi gördükten sonra dişler düzelmiş olsa bile hareketli yapıdadır ve şekil değiştirip kayabilir, ömür boyu kullanmak veya uzun yıllar kullanmak gerekir, arada kırılabilir kopabilir o durumlarda onarıma gideceksiniz

öyle bir takviye yok. var diyen de yalan söylüyordur. alayı para tuzağı.

doktor değilim ama kalp yetmezliğinin çeşitleri var. o çeşide uygun medikal ilaç dışında şunu iç de kalbin güçlensin denecek bir bitkisel takviye yalan.

kaval kemiğinin üstüne parmağınızla bastırında içeri göçen bir şişlik, ödem varsa doktorunuzla itribata geçin, diüretik dozunu ayarlasın. bu süreçte diüretikler (idrar söktürücü) sizin kurtarıcınız olacak. ama kafanıza göre almayın, dozunu doktor ayarlasın.
geçmiş olsun.

Tuzsuz diyete dikkat etmek gerekiyor.

tam dediğine örnek değil ama sağlık ocağı ya da hastaneye vitamin iğnesi vurdurmaya gitsen bile reçeteni görmek istiyorlar yoksa yapmıyorlar, enjeksiyonu yapan hemşire de kurumun kayıt defterine kendi imzasını, saatini, hangi enjeksiyonun yapıldığını yazıyor

Evet farklı benim sorduğum, onlar da tutuyor zaten hangi hastaya ne yapıldığının kaydını. Oradaki açık depodan kim ne alıyor kaydının tutulmamasıydı. Hatta başta sorulduğunda”bir sistem oturtalım dedik ama karışık oldu boşverdik” gibi bir şeyler diyorlar.

Son birkaç yıldır hastanede çalışan hemşireler mesailerinin çoğunu gelen ilaçların kaydı, hastaya her uygulanan ilacın kaydı ve herhangi bir nedenle kullanılmayan ilaçların iade edilmesine harcıyor.
Kontrole tabi ilaçları da bizzat imza karşılığında gidip teslim alıyorlar.

Hocam hastane sağlık kurulu sonucunun olduğu kağıt vermişti. Sizin edevleetteki evrak o sanırım.O nu askerlik şubesine götürmeniz gerekli. Seneye öncelikle askerlik şubesine giderek sürece başlayacaksınız. Muafiyete gelince kimisi 2 de alıyor kimisi 3 de. Ben kilodan muaf oldum. 2. kontrolde verdiler.

@vicious bana evrak vermediler. Edevlette askerliğim kısmında 1 sene ertelendiği yazıyor hocam.

Ben lazerle yaptirdim, genel anestezi ile ve sonuctan memnunum.

Aynı şey mi tam emin değilim ama 3 hafta önce sadece lokal anestezi ile burun eti küçülttürmesi oldum devlette. Radyofrekans yöntemi oluyor sanırım benimki.

Hiçbir değişiklik olmadı. Hala nefes alamıyorum.

Ödem, kanma vs hiçbir şey olmadı. Burnu uyuşturuyor. İşlem çok kısa sürüyor, dakikalar içinde bitiyor. Sonra bi 10-15 dk pamukla/tamponlar oturup bekliyorsun, o anlık kanama gitsin diye. Sonra o pamuğu çıkartıyor hemşire. Kalkıp eve gittim. Bu kadar.

Pamuğu çıkardığı an aldığım rahat nefesi hayatım boyunca almamıştım. 2-3 dk sürdü sadece.

Tarihe baktım, bugün tam 3 hafta olmuş. Nefes alamıyorum. Detay istersen mesaj atabilirim hastane adı, ve diğer detaylar Hk.

Geçmiş olsun.

Geçenlerde bir ünlü polipleri için bir doktora gitmiş ve 30 dk da poliplerinden arınmış. Doktorun polip videolarını izlediğimde ufak pense gibi şeylerle tutup çektiği video'ya denk geldim. Herhangi bir uyuşturma vs yok ağrı olmadan alınabiliyormuş. Bir araştırın dilerseniz.

Nezle geip sezonundayız, drenajı tıkanmıştır ara ara. Bariz duyma sıkıntınız yoksa kötü bür şey değil bence.

demirin eksiktir , benim öyle olmuştu

(bkz: invisalign)
daha önce telle uğraşmamak için yaptırmamış ben ve çevremdeki birkaç kişi bunu takıyoruz. Ben son plaktayım Ocak'ta doktorla son kez(umarım) görüşeceğim.

Telden bir tık daha pahalı ama çok rahat, yemek yerken çıkarıp geri takıyorsun. Günde mümkünse 22+ saat takılı olması gerekiyor. Bence müthiş icat.

bırakınca aynı yere gelmeye çalışan bir diş durumu var herkeste. uygulama yapılıyor ücretler ödeniyor 2sene sonra eski-yeni arasında bir yere diş geliyor. bugün 60binlerde fiyatı. lamine ye bir bakın derim

hekim olarak söyleyeyim. ne yaptırırsanız yaptırın ucuza kaçmayın. ucuz lamine çok pişman eder,kaplamaya döner. iyi yapılan lamina ile 10-15 sene arkanıza bakmazsınız.

şeffaf plak ve tel için de tavsiye ederim fakat onda da şöyle bir durum var, hızlı yaparım diyenden kaçın.

şeffaf plak (invisalign ve türevleri, çok da farklı değiller) aşamasına göre ücretlendiriyor. hekimler de 3 paketten(atıyorum 8 ay,15ay,24 ay diyelim) genelde az maliyet olsun diye az plakla çözmeye çalışıyor. sonra hasta hemen anlamasa da uzun dönemde bozuluyor. bu mantıklı bir tık ucuza hastayı kazanıyor ve sürüm yapıyorlar.

hastanın işi zor, umarım vicdanlı insanlarla karşılaşırsınız.

Benzer süreçleri yaşamış biri olarak öncelikle geçmiş olsun diyorum. İzmirdeyseniz Prof. Dr Süleyman Men ile görüşmenizi şiddetle öneririm. Biz çareyi girişimsel radyoloji ile bulduk. Kasıktan girildi beyin damarın daki kalan pıhtılar alındı, stent takıldı, ertesi gün hastamız taburcu oldu. Çok şükür herhangi bir sorunumuz olmadı. 6 ayda bir kontrole gidiliyor sadece.

Böyle bir sigorta yok.

Fakat (yanlış hatırlamıyorsam) 400bin USD karşılığı olan bir bağış yaparsanız, Darüşşafaka'nın huzur evlerine kaliteli bir yaşam teminatı elde edersiniz. Tıbbı bakım dahil bildiğim kadarıyla.

Yaşınız gençse malesef ...

İlaç adı vermeyeceğim, üç yıldır kullandığım bir antidepresan var, en başta psikiyatriste gitmeme neden olan depresyon belirtilerinin neredeyse tamamına iyi geldi, hastasıyım <3
Bir ara ilaç kullanmaktan sıkıldım diye tutturdum, doktor kontrolünde azaltarak bitirecektim, bir ayda "ben bırakmaktan vazgeçtim, geri dönelim" dedim. Bir dönem aşırı halsizlik ve yorgunluk yaptı, ilacı sabah yerine gece kullanarak (yine doktor onayıyla) çözdüm onu da.

Delirmek üzereyim derken şizofreni mi diyorsunuz, depresyonda mısınız, bipolar mı yoksa panik atak mı, DEHB mi... Daha ilaç gerekip gerekmeyeceğini bile bilmeden çok kaygılanmayın, doktora gidin siz :)
(Bir de şu an kullandığım ilacı yazan doktordan önce başka bir psikiyatriste gitmiştim, kadın o kadar yarım yamalak dinlemişti ve o kadar sallamıyordu ki o doktora hiç güvenemedim, yazdığı ilacı da kullanmak istemedim. Gittiğiniz doktor güven vermezse başka doktora gidin, içinize sinen bir doktor bulun mutlaka.)

Önce psikiyatriste gitmek iyi bir fikir. Ben ilaç kullanımına başladığım dönem hayatımın en karanlık dönemini yaşıyordum ve halihazırda psikolojik destek alıyordum. Lustral ve Stilizan yazmıştı psikiyatristim ve ben aynı günün akşamı bütün forumları, sözlükleri, yorumları okuyup paniklemiştim. İştah açılması/kapanması, cinsel isteksizlik, kilo alma verme, uykusuzluk yahut sürekli uyku hali...sonu yok bunların. Psikoloğum en sonunda bunları okumaya ara vermemi rica etti, ve kendimi sürece bırakmamı önerdi ve ancak o zaman iyileştim. Demem o ki, her bünye bu ilaçlara farklı reaksiyon veriyor. Belki okuduğunuz etkileri yaşamayacaksınız bile.

Şahsi konuşacak olursam, bende ilk başlarda sürekli bir uyku hali vardı ve odaklanma sorunu yaşıyordum. Birinci ayın sonunda ilacın yan etki olarak değerlendirebileceğimiz etkileri durdu ve hayatıma normal şekilde devam ettim. İyi geldi mi, gelmiştir tabi. İyileşmenin bir kaynağı olmuyor sadece. Ben değiştim, terapiye devam ettim, ilaçlara devam ettim, hayat koşullarım da değişti. Bir sürü parametre var fakat ilaçlar bu değişimleri karşılamanızda faydalı oluyor. Sürekli mutsuz ve depresif olan duygu modumdan görece çabuk şekilde çıkmış olmamı sağlamış olabilir ilaç tedavisi. Korkmayın ve güvenebileceğiniz bir doktor bulun yeter.

19 yaşındaydım, aynen böyle delirmek üzereyken ve başarısız intihar girişimi sonrasında baktım olmuyor, psikiyatriste gittim. maddi imkanım el vermediği için terapi görmedim, sadece ilaç kullanıyor ve iki ayda bir filan psikiyatristle görüşüyordum.

bana inanılmaz iyi geldi. toparlandım. tekrar hayata sarıldım. şöyle söyleyeyim sosyal fobinin, bir alt sokaktaki bakkala gitmemi engellediği bir noktadaydım. oradan yırtık donla gezecek arsızlık seviyesine ulaştım :) ilacı bir sene kullandıktan sonra bıraktım, takip eden 4-5 yılda iyiydim.

sonra pandemi, çok sevdiğim sevgilimin terk etmesi, babamın vefatı, benim yaş ilerlerken yerimde saymam, maddi sıkıntılar vs. derken yine su kaynatmaya başladım.

bu sefer terapiyle beraber ilaç kullanıyorum. yine çok daha iyiyim. mental açıdan hatta belki hayatımda hiç olmadığım kadar.

***

şimdi herkesin derdi aynı değil, her ilaç da aynı değil ama kendi başınıza işin içinden çıkamıyorsanız bence profesyonel destek almaktan çekinmeyin. iyi bir uzman gözetiminde yürütüldüğü sürece bu süreçler, efendime söyleyeyim ilaçlar filan acayip güzel şeyler.

ha 5 sene kullanınca ne olur, ileride ne gibi sorunlara yol açar vs. orasını bilmiyorum ama şahsen ilgilenmiyorum. ben yardım almasaydım şu an ya ölmüş ya da geri dönüşü olmayacak hatalar yapmış olabilirdim. ilaçsız berbat bir hayat yaşayacağıma beynimi "olması gereken" yerde tutup daha zayıf iç organlarım olmasını/erken ölmeyi tercih ederim açıkçası.

Psikiyatrik ilaç psikiastrist ile faydalı diğer türlü bir anlamı yok. maalesef bu ilaçlar bir antibiotik değil ki bakteri gibi kafanızdaki düşünceyi bulup öldürsün.

Psikiyatrik ilaç sizi terapiye uygun hale getirir sadece, daha objektif düşünmenizi sağlar.

bir doktora görünmenizde fayda var.

probleminiz nedir? psikiyatriste gidin mutlaka. eğer ilaçlık bir şey değilse terapi ile halledilebilir. boşuna ilaç içmeyin yani.

İlaç terapinin işe yaramadığı desteklenmesi ve hayatınızı normal bir şekilde idame ettiremediğinizde verilir. Ancak psikiyatriste giderseniz yüzde 95 oranında size ilaç verir.

Ben 1 sene terapi gördüm ama sonra ekonomik durum,işsizlik vs bıraktım. Non official bir şekilde psikoloji hocası bana major depresyon teşhisi koyduğunu yıllar sonra öğrendim. Ama zaten ruh halim değişmiyor, panik ataklarım devam ediyordu. Özel bir psikiyatriste gittim ve bana bir ilaç yazdı ki etrafımda bu ilacı kullanan çokça insan vardı, onlardaki değişim beni ikna etmişti ilaca. Kullanmaya başladım, gerçekten ilk ay ızdıraptı ama şimdi çok mutluyum, daha soğuk kanlı ve neşeliyim. Geçen trafik kazası geçirdim ameliyat olmam gerekti ve ben inanılmaz güçlü hissettim kendimi, durumu olağan karşılamak olsun, ameliyat gerçeğini vs. Aslanlar gibi girip çıktım. Bu ilaç olmasaydı hayatımda bu geçen 2 haftam ızdırap olurdu bana. Hayata daha adapteyim, sosyal fobilerimden kurtuldum çok güzel. Hayatımda ilk defa kendimi seçtim diyebilirim.

1 yıldır kullanıyorum. Eskisine göre daha iyiyim ama ne kadar iyi bilemiyorum. Tabii öğrenciyim öyle kliniğe git falan para yok devlet hastanesinde gidiyorum imkanımca. Yani hiç yoktan iyidir. Eğer özele falan giderseniz bence faydasını mutlaka görürsünüz (ben bile gördüysem)

Gesmis olsun, bizde de benzer durum var.

2.5 yasinda oglumuz var, gecen haftaya kadar 10 gun suren benzer bir hastaligi olmustu ancak iyilesmisti. Bugun gece beklenmedik sekilde tekrar atesi yukseldi ve su an hala dusurmeye calisiyoruz.

biz 6. haftadayız lol. 3 kez ateşlendi, en son pazar akşamı. ne zaman ha tamam iyileşiyor artık desek ya ateşleniyor ya burun tıkanıyor. öksürük zaten hep var.

geçen gün okullardaki hasta çocuk sayısını istemişlerdi. her sınıfın üçte biri hasta, okulda kusan, annesi aranan aranana. bir süre de böyle gider bence. yani tekrarlaması olasılık dahilinde bence. hem covid, hem influenze domuz grinbi hem de bağırsak enfeksiyonu olan öğretmenler gördüm.

2 hafta önce özele gittik şans eseri kan,idrar ve burundan test alınca adeno olduğunu öğrendik. Yoksa drlar bilmeden hemen antibiyotik veriyor. 34 aya kadar antibiyotik vermeden gelmişken 8. Gün ateş düşmeyince vermek zorunda kaldık. Tabi ki öğretmen ve çalışanlardaki salgına lafım yok ama evde bakacakken hasta hasta çocuğu okula yollayıp evde oturan veliler görünce sinirlendim.

bu yaşta böyle oluyor malesef. çok zorlanırsa 1 ay falan kreşe ara verip tekrar gönderin. böyle bölye güçlenecek yılla riçinde

@iwillsee eşim ben çalışıyoruz. Anane babane de bakıma muhtaç artık dualarla geçircez:)

Sabahları soğuk havada isinmadan gereksiz yere hızlı yürümemenizi.
Haftada 4 gün ağırlık 3 gün falanda dağda yürüyorum. Sabah çıkıp hızlı hızlı yürürsem bende de sorun olabilir.

Ahcc bağışıklık için kullanılıyor ama özelde Hpv için kullanılıyor, Hpv sorunun varsa gerekli medikal işlemlerle birlikte kullan, yoksa gerek de yok. Ha kullanacam dersen de Türkiye'de yok benim bildiğim.

diş alt başlık olamaz. çünkü dişin de alt başlıkları var. bi de tamamen farklı meseleler.
yani tıpın altında niye uzmanlık olsun diş? 6 sene gereksiz kullanmayacakları bilgiler öğrenirler o zaman. diş okuyan birinin böbrek nasıl çalışıyo bilmesine ne gerek var mesela?

daha spesifik ve daha ayrıntılı bir alan olmasından dolayı olabilir. ayrıca diğer alanlar vücudun diğer bölgeleri ile alakalı olabilirken, diş'in diğer bölgeler ile alakası yok

hemen çürüteyim o zaman.

dişin alt başlıkları var, diğer branşların da alt başlıkları yok değil. beyin cerrahisinin tümör çıkaranıyla skolyoz ameliyatı yapanı farklı. genel cerrahinin memedeki kitleye bakanı ile popodaki hemoroide bakanı ayrı. hemoroidci adam karaciğer ameliyatında anlıyor olsa bile branşlaşmış oluyor, yapmıyor. karaciğerci de gidip anlıyor olsa da memedeki kitleyi almıyor. ürolog dediğin hem erkek üremesiyle, hem kadın ve erkek idrar yollarıyla ilgileniyor. her biri kendi alanında uzmanlaşıyor. bölümün adı onkoloji, ama tıbbi onkoloj ayrı, radyasyon onkoloğu ayrı. yani branşın altında alt branşlar dersen tıpta da var.

ama kardiyolog temel tıp bilgisini alıyor. hayatında hiç pipideki siğille ilgilenmiyor olsa bile onun da dersini görüyor. o yüzden "niye böbrek nasıl çalışıyor bilmesine ne gerek var" diyemeyiz. kardiyoloğun hemoroidi bilmesine ne gerek var?

insan vücuduna müdahale yapan her hekimin temel tıp bilgisi görmesine gerek yok mu? diş hekimi böbreği niye bilsin. niye bilmesin?

İlk 2 sene zaten temel tıp eğitiminin hepsini görüyorlar abi, sonrasında kendi alanlarıyla ilgili eğitim alıyorlar.

edit: Aşağıda ilk 3 sene demiş; ben ilk 2 sene diye biliyordum:

"Diş hekimliği fakültelerinde 1964 yılı itibarıyla eğitim süresi 5 yıldır ve alınan dersler temel tıp bilimleri ve klinik bilimler olmak üzere ikiye ayrılabilir. Temel tıp bilimleri; Anatomi, Fizyoloji, Histoloji, Embriyoloji, Patoloji, Biyokimya, Biyoloji ve Genetik, Mikrobiyoloji ve Farmakoloji olarak sıralanırken klinik bilimler arasında Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi, Oral Diagnoz ve Radyoloji, Pedodonti, Endodonti, Restoratif Diş Tedavisi, Ortodonti, Periodontoloji, Protetik Diş Tedavisi sayılabilir. Eğitimin ilk 3 senesinde preklinik eğitim verilmekte olup son 2 sene klinik eğitimlere başlanır. 5 sene sonunda başarılı olan kişi diş hekimi unvanını alır."

eskiden tıp üzerine uzmanlık gibi yapılan bir bölümdü.

hala birçok ülkede 4 sene temel tıp üzerine okunuyor.

tıp bitirip üstüne diş okuyan da yok ama. çünkü çok gereksiz. tabii ki de temel böbrek işlevlerini bilmek zorundasın, hastaya ilaç veriyor, iğne yapıyorsun. cerrahi yapıyor yaranın iyileşmesini takip ediyorsun. temel fizyoloji,patoloji vb bilmeden bunları yapmak sanayi ustalığıdır, bildiğin "dişçilik"tir. temel tıp eğitimi ile beraber de "diş hekimliği"dir.

işin içine girdiğinde diş tedavileri o kadar dallanıyor ki, bunları layığı ile bilebilmek zaten 10 sene alıyor.

işine yaramayacak tıp bilgisini de insana yüklemenin ne mantığı var? ortodontide mesela temel fizik prensipleri çok kullanılır. öncesinde fizik bölümü ya da mühendislik okumaya gerek var mı? yok.

dediğiniz gibi eğitim süreci olsaydı, 6 sene tıp üzerine 4 sene diş üzerine 4 sene uzmanlık(dişte) yapılırsa, sonra bir kanal tedavisi niye 10.000 tl diye herkes ağlardı. yapacak adam da bulunmaz. hoş gereksiz eğitim de alınmış olur.

ölçüm yapmadan önce göze damla damlatıyorlar, lens varken o damlaların işlevini görmeyeceğini düşünüyorum. çünkü doktorum bana muayeneye gelmeden en az birkaç saat önce lensleri çıkarmamı söylüyor hep.

o zaman yanımda götüreyim, lensle rahat göremediğimi belirteyim, takmam gerekiyorsa orada takarım.

Lenssiz gitmenizi öneririm. Ben öyle yaptım. Yakın okumada zorluk çektiğinizi belirtirseniz, gözlük/lens reçetenizi belirlemek üzere test yaparken yakından görüşünüz için de test yaparlar, yakın gözlüğü reçeteniz de belirlenir. En azından benim tecrübem böyle oldu

@erdogo

işte benim sıkıntım orada. test yaparken yakın görüşüm için de test yapacak. ama bu testi yaparken gözümde lens yokken yapacak ve lenssizken denediğim merceklerle bana yakın gözlüğü numarası verecek. ama benim yakın gözlüğünü günlük hayatta lenslerim takılı iken kullanmam gerekiyor.

lenssizken test yapıp belirlediği numaraları lens takılıyken de kullanabiliyor muyum?

endişemde haklıymışım.

lenslerim olmadan gittim. önce uzak numaramı kontrol etti. lens numaramı belirledi. lensler takılıyken yakını görmekte zorlandığımı söyleyince günlük lens verip taktırdı, yakın numaralarımı lensler takılıyken belirledi.

"o zaman yanımda götüreyim" fikrinden vazgeçtiniz sanırım :) bununla geçmiş olsun

yanımda götüreyim fikrimden vazgeçmedim. yanımda da götürdüm. ama doktor "dur sana günlük lens vereyim onu tak da deneyelim" diyince hiç ortaya çıkarmadım kendi lensimi. sıfır günlükleri taktım :)

Annemde var. Amacım sizi karamsarlığa itmek değil, edindiğimiz tecrübe ve bildiklerimi paylaşayım dedim. Ellerinin eklem yerlerinde şişliklerle başladı. Ne olduğunu anlayana kadar da biraz ilerledi. Doktorların ne olduğunu anlaması biraz uzun sürdü ve sonunda bir tanesi doğru doktora yönlendirdi. Hacettepe Üni'de Şule isminde yaşını almış bir hoca. Kendisinin çevre iller de dahil olmak üzere birçok ilden hastası geliyor. Bu hastalık ilaçla baskılanan bir hastalık, bozulmaların tedavi edilemediğini biliyorum. Sürekli baskılamak gerekiyor. İlaçları kullanmadığında eklem yerlerinde bozulmalar devam ediyor. Kullanılan ilaçlar raporla verilen ilaçlar. Dolayısı ile ilaçlar bittikçe tekrar gidip rapor yazdırmak gerekiyor. Yan etki olarak gözlerde kırmızılıklar ve göz kuruluğu yapıyor.

Tek soyleyebilecegim bolca spor yapmanız. Karbonhidrat az hatta hic yememek. Alisiyo insan zamanla