Giriş
(13)

İş yerlerinde samimiyetsizce kutlanan doğum günü seromonisi hk

dedeminhirkasi
Ne düşünüyorsunuz? Girdap gibi kurtulamiyorsun da. Katılsan samimiyetsiz mide bulandırıcı, katılmasan ayrı dert.
Ne düşünüyorsunuz? Girdap gibi kurtulamiyorsun da. Katılsan samimiyetsiz mide bulandırıcı, katılmasan ayrı dert.
0
dedeminhirkasi
(24.12.23)
Biri kendini feda edecek ve dogum gunu kutlanmayacak. Sonrasindakiler de boylece iptal. Biz oyle yaptik. Su an cit cikmiyor. Nazar degmesin ins
0
nic cage
(24.12.23)
Ben çok düşünmüyorum ya, iyiki doğdun diye iki şakşak yapıp pastamı gömüp devam ediyorum. Bence çok da büyütülecek bir olay değil :D Ancak insanlar gitgide irkilmeye başlıyor bu tip şeylerden onu fark ediyorum. Bakınca herkesin üstünde bir tedirginlik, ne yapsam ki şimdi bakışı, irileşmiş gözbebekleri, çaresiz espri denemeleri :D "Acaba hazırlıklara yardım etsem" mi gerginliği... Bu olaylar da ayrıca hoşuma gidiyor aslında. O anda birilerine bir şey kabul ettirmek daha kolay :D
0
akhenaten
(24.12.23)
Bizim yönetici pastayı alıyor. İki dakika mum, kutlama, 1-2 foto çekilip dağılıyoruz. Hediye işine girmedik. OLmasa da olur ama kimisi seviyor:/
0
Amaranta ursula
(24.12.23)
valla ayağıma kadar gelmiş beleş yaş pasta :D ki çok severim, her defasında uçarak katılırım.. para toplansa veririm.. doğan kişinin doğmuş olması pek umrumda olmuyor, "iyi ki doğdun" der geçer ve pastaya yumulurum.. yaşasın yaş pasta :D

hediye yok ama bizim buralarda. hediye olması itici olurdu.
0
tabudeviren
(24.12.23)
Oo beleş pasta diyip kutluyorum valla. Üzerine bu kadar düşünmedim hiç.

Bir de, iş yerinin zaten süper samimiyet içeren anlamlı bağlar kurulan yer olması gerekmiyor. Beklentileri düşük tutmak lazım
0
jazzabel
(24.12.23)
Aşırı rahatsız oluyom, geçende bı duyuru da acmistim bu konuya deginen....
0
abuzer
(24.12.23)
tek rahatsız olan ben miyim derdim a dostlar. aşırı samimiyetsizce, güya sosyalleşiyoruz muhabbeti, saçma sapan selfieler, pasta yerken gereksiz muhabbetler... işyeri burası, işini yap çık.
0
babemsi
(24.12.23)
Yapmayın arkadaşlar, aynı işyerinde mesai yaptığınız kişiye bir "doğum günün kutlu olsun" demek bu kadar zor olmasa gerek. Pasta şirketten oluyor bizde, acil işi olan doğum günü "çocuğunu" kutlayıp pastasını alıp gidiyor. Bu kadar.
0
SiyamkedisiZorro
(25.12.23)
Ben de sevmiyorum genelde ama pandemiden beri patronlar ofise gelmiyor biz de dönüşümlü çalışıyoruz ve ofiste çok az kişi oluyor. Biz de beleş pasta yemek için kullanıyoruz ve kalanları da ertesi gün gelen arkadaşlar yiyor. Bu hali sıkıntı değil bence.
0
peki madem
(25.12.23)
Öncekine ilaveten, "hadi arkadaşa hediye alalım" diye para toplamak itici ama. Pasta şirketten olmasaydı da pasta için ortak olurdum, ama hediye "cuk"
0
SiyamkedisiZorro
(25.12.23)
Fransa'da şöyle bir kültür var;
Doğum günü ya da özel bir kutlamasi olan kendi yiyecek getiriyor.
Hediye vs gibi şeyler sadece yeni çocuk dogumunda ya da işten ayrilirken.

O yüzden çok mutluyum. Ben de saçma bulurdum.
0
logisticsmanager
(25.12.23)
haftada 2 sabit olmayan gün ofise geliyorum. onda da şansıma doğum günü kutlaması denk gelirse, pastamı alıp kenara çekiliyorum. fazla düşünme derim. pastayı fazla kaçırma :)
0
gabe h coud
(25.12.23)
valla ben de devlet dairesindeyim, hani böyle olunca da bir nevi aynı insanlarla emekli olacaksın ortam iyicene samimiyetsizleşiyor sıkıcılaşıyor, özellikle kadın tayfanın beleşe pasta ve instagram paylaşımı etkinliğinden öteye gitmemeye başlıyor. Bir de 20 kişi var her ay istemsiz kutlanıyordu iyicene kabak tadı verip gereksiz bir masrafa da dönüyordu.

En son buna dahil olmak istemeyenler bunu net bir şekilde dile getirse de bu gösterişçi tayfa tarafından ciddiye alınmayınca da bu istemeyenler doğum günlerinde yıllık izin almaya başlayıp pasta parası toplanırken ben katılmadım deyip vermemeye başlayınca neyse ki bu saçmalık bitmeye yüz tuttu.
0
denizgonen
(31.12.23)
(6)

Eski sevgilinizin sosyal medya hesabına bakıyor musunuz?

jonas
Merak edip de eski sevgilinizin Instagram'ına falan bakıyor musunuz? Yapıyorsanız da yaklaşık ne sıklıkta yapıyorsunuz?
Merak edip de eski sevgilinizin Instagram'ına falan bakıyor musunuz? Yapıyorsanız da yaklaşık ne sıklıkta yapıyorsunuz?
0
jonas
(22.12.23)
Ayda bir kimisine yılda bir
0
benaslindayohum
(22.12.23)
hiç bakmadım. hayatta stalk yapmadım, yapmam. aklıma gelmez.
0
gabe h coud
(22.12.23)
hayır, asla. bitti mi? bitti. geri dönsem kafayı yerim.
0
mark greg sputnik
(22.12.23)
nadiren bakarım ama bu benim için hiçbir şey ifade etmez.
0
tabudeviren
(22.12.23)
2 senede 1 falan.
0
poliamid
(22.12.23)
arada bakıyorum özlediğimden unutamadığımdan değil dolce vita bir hayatı var vay be hayata bak diyorum :)
0
freebird5406_2
(23.12.23)
(6)

Yılbaşında ne yapacaksınız?

iwasbornonamountainside
Planlarınız neler?
Planlarınız neler?
0
iwasbornonamountainside
(22.12.23)
geniş aile yemeği
0
gabe h coud
(22.12.23)
evde sıcak şarap müzik sohbet bu kadar yıllardır favorim
0
freebird5406_2
(22.12.23)
Tek basimayim, evde pineklemece.
0
kukuleta
(22.12.23)
evde yemek + tombala.
0
cooperr
(22.12.23)
İş yerinde gece vardiyasında çalışıyor olacağım.
0
ahmedemirel
(22.12.23)
Evde bilgisayar başında olurum. Oyun oynarım belki sanırsam.
0
put it in your appropriate place
(22.12.23)
(2)

Endiseli-kacingan baglanan yeni partner

polopan
Kiz arkadasim endiseli-kacingan (fearful-avoidant) baglanma stiline sahip birisi, bunu kendisi de net sekilde kabul ediyor. Bir kac aylik iliskimiz benim icin yipratici hale geldi. Sürekli endiselenmek icin bir sebep ariyor, seni yeterince hissedemiyorum, iliskiden beklentilerim karsilanmiyor, bana
Kiz arkadasim endiseli-kacingan (fearful-avoidant) baglanma stiline sahip birisi, bunu kendisi de net sekilde kabul ediyor. Bir kac aylik iliskimiz benim icin yipratici hale geldi. Sürekli endiselenmek icin bir sebep ariyor, seni yeterince hissedemiyorum, iliskiden beklentilerim karsilanmiyor, bana daha yakin davranman gerek seklinde serzenislerde bulunuyor. Can kulagiyla dinliyorum, anlamaya calisiyorum, onu iyi hissettirecek seylere agirlik veriyorum. Bir kac gün her sey yolunda gider gibi oluyor, bu sefer de kacingan tarafi agir basiyor, hissizlesiyor, yine ufak seyleri bahane edip kendini kapatiyor, ya da kirici seyler söylüyor, fiziksel olarak sana olan cekimim azaldi bugünlerde falan diyor. Kisisel almiyorum aslinda ama modum düsüyor dogal olarak, bunu görünce tekrar basa dönüyor, ilgisi artiyor, bir kac gün icinde endiseli hali geri geliyor. Kendisine ayna tuttugumda her seyi kabul de ediyor, demek ki zarar görmekten, terkedilmekten korkuyorum, o yüzden yapiyorum böyle falan diyor.

Cekilir cile degil yani aslinda. Ama üzülüyorum kendisi icin. Onu daha güvenli hissedebilecegi bir noktaya cekebilmek isterdim, bir kac aydir ugrasiyorum da iyi olsun diye, ama benim de hevesim kacti, anlamsiz gelmeye basladi her sey. Yani iliskiler kolay kurulmuyor, ben de her an herseyi dogru yapiyorum iddasinda degilim ama ilk aylardan da bu kadar gelgit yasamak da dogru gelmiyor. 4 ayda en az 5-6 kez demek ki uyusmuyoruz, ayrilmali miyiz konusmasi yaptik daha simdiden. Ayrilik gündeme gelince hemen tekrar en sevimli hali ortaya cikiyor, seni özledim, gitme kal demeye basliyor. Icinde daha fazla kalmamam gereken bir iliski icindeyim gibi hissediyorum.

Basinizdan böyle bir durum gecti mi? Nasil yaptiniz?
0
polopan
(22.12.23)
Bunu bir "psikolojik bozukluk" olarak gör ve bunun profesyoneller tarafından verilmesi gereken uzun bir terapi haricinde çözülemeyeceği gerçeğine kendini ikna et.
Daha güvenli hissedeceği noktaya çektiğini sanırsın, bu sefer kendini güvensiz hissedecek başka bir düşünceye takılır. Çok severek falan çözebileceğin bir konu değil.

İlla bişi yapmak istiyorsan terapi almasını sağla ve bu süreçte yanında ol. İlerleme görürsen devam edersin, görmezsen de yapıcak bişi yok.

Bunda vicdan yapıcak bişi de yok, beraber olduğunuz sürece birbirinize zarar vermeye devam edeceksiniz. Ayrılırsanız en azından bundan kurtulmuş olucak.
0
Bruce
(22.12.23)
BPD olduğunu da kabul ediyor mu?
0
rallied
(24.01.24)
(6)

"o seni sevdigi icin sana satasiyor"

ahm1
Eski gunleri huzunlu bir sekilde dusunurken annemin, abim bana satastigi zaman bunu soyledigi aklima geldi. Bazen ciddi kavga ederdik, o zaman da bunu soyluyor muydu bilmiyorum ama bu laf mantikli mi sizce? Bu laf size de soyleniyor muydu?"İnsan, sevdigiyle ugrasirmis" lafi da var ama bu baska, bu r
Eski gunleri huzunlu bir sekilde dusunurken annemin, abim bana satastigi zaman bunu soyledigi aklima geldi.

Bazen ciddi kavga ederdik, o zaman da bunu soyluyor muydu bilmiyorum ama bu laf mantikli mi sizce? Bu laf size de soyleniyor muydu?

"İnsan, sevdigiyle ugrasirmis" lafi da var ama bu baska, bu romantik seyler icin soyleniyordu.
0
ahm1
(20.12.23)
40 yaşında adamım. bunu genelde yeğenlere yapıyorum. (yeğenim yok. kuzen çocukları.) küçük bir ilçede baba tarafı sülale (yörüğüz) bir arada yaşıyoruz. 4-5 sokak olduğu gibi aynı soydan.

ben kız kardeşimle 10 seneden fazla konuşmuyorum. babam vefat ettiğinden beri mal-miras mevzuları haricinde de konuşmadım. borç isterse veriyorum. vakti gelince ödüyor.

bana ciddi bir konuda yalan söylemişti. kendisine "bana herkes yalan söyleyip kandırabilir ama ailem bunu yapmamalı. ne kadar kızsam da sövsem de bunu yapmamalı" demiştim.

birkaç yıl sonra duyduğu ve yanlış anlamış olduğu bir konu hakkında kendisi bana ağır sözler söylemişti. duyduklarının doğru olmadığını evrakla ispatlayınca özür dilemişti.

zamanla ona karşı olan kızgınlığım geçti. artık kırgın da değilim. benim için sokaktaki herhangi bir insan.

nazını çeken insanın sınırı zorlamak her daim tatlı bir uğraşıdır.
0
phonex
(21.12.23)
Normal değil, sevgisinden olduğunu varsayaak bile insan sevgisini sevgi dolu şekilde göstermeli. Bunu sağlamak da yetişme çağında ailenin görevi.

Ne yazık ki birçok anne baba bu konuda çok da başarılı sayılmaz. Kendinizi yormayın, istemediğiniz sevmediğiniz şeyleri söyleyin. Bazen insanların değişmesi gerekir; normal olan bu.
0
akhenaten
(21.12.23)
"Abinin seninle sataşması sorunu ile ilgilenecek vaktimiz/takatimiz yok veya ilgilenmek istemiyoruz bu nedenle seni sataşılmanın aslında iyi bir şey olduğuna ikna ederek aradan çıkıyoruz" anlamına geliyor bence.
0
peki madem
(21.12.23)
"sevdiği için sana sataşıyor" lafı sataşılan kişiyi idare etmek içindir ve çoğu zaman şu anlama gelir
"onun nazını çekeceğini bildiği için sana sataşmakta sorun görmüyor veya biz sana gıcık oldugu için sataştığı ihtimalini düşünmek istemiyoruz"
0
abelardo
(21.12.23)
@abelardo: heh aynen, cevap bu sanirim. "nazini cekecegini bildigi icin sana satasiyor"
0
🌸ahm1
(21.12.23)
aslında alıp karşılarına konuşmaları ve çözülmez bir sorunsa profesyonel yardım almaları gerekir ama bir taraf diğer tarafa kin gütmesin diye anne-babalar böyle şeyler söyleyebiliyor. bu gerekçe tabii ki kabul edilemez ama çocuğun çözemediği bu sorunu aileler de çözemeyecek kadar bilinçsiz genelde.
0
anna sun
(22.12.23)
(7)

insanların dertlerini paylaşmaması

denizzz
bu çok yaygın bir durum, değil mi? birebir sohbetlerde herkes halinden memnun gibi görünüyor, derdini tasasını pek anlatmıyor. ama yapılan araştırmalara baktığında nüfusun ciddi bir kısmı yaşamından memnun değil. bir de bu memnuniyetsizlik hali sadece ekonomik güçlük yaşayan insanlarla sınırlı bir ş
bu çok yaygın bir durum, değil mi? birebir sohbetlerde herkes halinden memnun gibi görünüyor, derdini tasasını pek anlatmıyor. ama yapılan araştırmalara baktığında nüfusun ciddi bir kısmı yaşamından memnun değil. bir de bu memnuniyetsizlik hali sadece ekonomik güçlük yaşayan insanlarla sınırlı bir şey değil, hali vakti yerinde olanlar da genel olarak bir tatminsizlik içerisinde. ama bu durum ne sosyal medya paylaşımlarına ne de arkadaş sohbetlerine yansıyor. bunu siz de gözlemliyor musunuz? "güçlü görünme arzusu" mu sizce bunun nedeni?
0
denizzz
(20.12.23)
Herkesin zaten milyonlarca derdi var, dert anlatıp kendi derdimi de yüklemek bana mantıklı gelmiyor sadece, güçlü görünme aezusu değil yani. Bir de aynı nedenle kimse dert dinlemek de ister mi çok emin değilim.
0
Bir ben var benden şurada
(20.12.23)
Ben gelip sana saatlerce dertlerimi anlatabilirim ama sen yarim-bir saatten sonra illallah dersin. Neden bu kadar derdi dinlemek isteyesin? Her gorusmede dert anlatirsan insanlar bir hafta sonra senden kose bucak kacar. Karsi taraf dunyanin en mutlu insani degil ki hayatini senin dertlerini cozmeye veya dinlemeye adasin.
0
ahm1
(20.12.23)
Valla bence olay insanlarin cogunun diger kisilere pek guvenememesinde ve onlari yakin kisi olarak gormemesinden kaynakliyor. Yani gunumuzde neredeyse her iliski bir cikar iliskisine donustugu icin kimse gidip de sikintilarini her gordugu kisiyle paylasamiyor. Kafasinda surekli 'bunu bana karsi koz olarak kullanir mi?' dusuncesi olusuyor insanlarda.

Yani mesele guclu gorunmek degil esasinda, gucsuz gorunmemek. Ikisi arasinda da cok buyuk fark var. Gucsuz oldugunu dusundugunde kendine karsi olan tum guveni kaybedebilirsin. Guclu olmadigini dusundugunde ise direkt gucsuz oldugunu dusunmez, guclu gorunmek icin caba sarfetmeye cabalarsin cunku ortada bir yerlerde oldugunu dusunursun.
0
j r r tolkien hayrani
(20.12.23)
Yukardakiler +1 insan dertlerini gerektiğinde samimi olduğu kişilerle paylaşır.

Bunu yapmayan insanlar da var, herkes hayatının bir döneminde karşılaşmıştır. Özellikle üst üste tekrarlandığında insanlar sizden haklı olarak uzaklaşır.

Yetişme sürecinde çoğu insan bunun dozunu öğreniyor deneye yanıla.

Zayıf görünmeme kaygısı olan da vardır tabi ama genellemeler üzerinden konuşuyoruz zaten.
0
akhenaten
(20.12.23)
her şeyi çok güzel göstermeye çalışarak karşı tarafı kıskandırmak, asıl kendileri kıskandığı için güzel şeylere sahip insanları. dürüst ve düzgün insanlar hayatının tüm gerçekliğini apaçık ortaya koyar iyisiyle kötüsüyle, çünkü kimsenin hayatı ne çok kötü veya çok iyidir, dünyanın kuralı budur. aksini iddia eden kendisiyle barışık değildir ve sahtedir. günümüzde insanların çoğunluğu bu. bir kısım da karşı tarafa güvenmediği için ve hayatındaki dertlerini paylaşırsa diğer insanların hassas noktalarından vurabileceği için bunları paylaşmıyor ki, bu konuda onları haklı buluyorum.
0
babemsi
(20.12.23)
sürekli olarak dert antalan biri sosyal olarak başarıya ulaşması çok zor, negatif bir etki verir , siz kendiniz dert paylaşan bir insanı dinelemeye ne kadar sabır gösterebilirsiniz, çünkü herkesin kendine göre derdi var yeterince .
O nedenle , dert üstüne dert dinlemek yorduğu için bir kaçınma söz konusu da olabiliyor.

Artı maalesef bizim toplumumuzda , insanlar zayıf noktalarını ve sıkıntılarını paylaşmak istemiyor, çünkü gün geliyor, bu durumlar kişinin aleyhine de kullanılabiliyor.
0
Rao
(20.12.23)
Guvenmek icin saglam bi zemin olmayan kimseye dert anlatmamak en sagliklisi. Insanlara dert anlatinca, yanlisinizi dogrunuzu, zayif yonlerinizi vs anlatinca anlattiginiz kisilerin islerine gelmeyen durumlarda tam da oralardan vurulmak icin muthis kozlar vermis oluyorsunuz. Dertlerinizi daha da buyutmemek icin aile disinda pek de konusmamak en iyisi. Yani illa da guclu gorunmek degil, korunmak istiyor da olabilirler.
0
nic cage
(21.12.23)
(8)

Esler arasi maas farki max % kac olmali?

lapaz
Var mi boyle bi olay?
Var mi boyle bi olay?
0
lapaz
(19.12.23)
yok.
0
jelly bear
(19.12.23)
%50nin üstü nikahı düşürür :) şaka şaka. Yok böyle bir olay. Çalışmayan eş de olabilir nitekim.
0
Tisatiaşer
(19.12.23)
birinin maaşı "kendine harçlık yaparsın" kadar olmasın, yeter.
0
gabe h coud
(20.12.23)
İnsanlar nitelikten çok niceliğe yönelik bakıyor bu konuya, bence toplam hane geliri yeterli düzeydeyse maaş farkının çok bir önemi yok.

Evli çiftlerin kendilerinden ziyade yetiştikleri ailelerin sosyal statüsü geçmiş yaşantılarını ve hayat tarzlarını etkilediği için ister istemez yaşam tarzlarında uyuşmazlıklar ve gerilimler olabiliyor.

Her ikisi de aynı tarzda ailelerden gelen iki kişinin maaşları arasındaki uyumsuzluk nispeten daha az etkili olan bir şey.

Yani bu maaş ve maddi durum konuları konuşulurken esas bahsedilen şey aslında yaşam tarzındaki farklılık ve bunun yol açtığı sorunlar.

Bunun dışında ele geçen toplam hane geliri insani bir hayat kurmaya yetiyorsa aynı tip ailelerden gelen insanlar arasında "maddi statüden kaynaklı" sorun yaşanma olasılığı düşük.
0
akhenaten
(20.12.23)
şahsen şimdiye kadar hiç böyle bir şeye takılmadım. eşimin maaşı benden yüksek de olabilir, olsun da. kasa bir, beraber bir hayat sürüyoruz sonuçta
0
kondansator
(20.12.23)
kendi standardımı yaşayabileceğim gelirim olduktan sonra eşim isterse %1000 fazla kazansın bu niye sorun olsun ki mis gibi yaşarız, her meslek aynı kazanmıyor ki
0
freebird5406_2
(20.12.23)
Toplam hane düzeyi bir miktarın üzerindeyse sorun olmaz +1
Asıl sorduğunuz sanırım "kadın erkekten ne kadar fazla kazanırsa sorun olmaz?" Bunun da belli bir cevabı yok, kadının ve erkeğin ilişkilerinin tek belirleyicisi aldıkları maaş değil. Senelerce eşimden 2-3 kat kazanmış bir kadın olarak söylüyorum bunu. Hep şunu düşündüm "ben onun yerinde olsaydım bana nasıl davranmasını beklerdim".
0
SiyamkedisiZorro
(20.12.23)
Valla eslerden biri digerinin gelirinin cok ustunde kazaniyorsa ve yasadiklari hayat da o fazla kazanan kisinin cebinden cikiyor gibi gozukuyorsa bence sikinti olusur muhakkak. Atiyorum bir taraf 50 bin kazanirken diger taraf 150 bin kazanip gidip de 70 bin liralik bir evde kiralik olarak kaliyorlarsa, bir yerden sonra fazla kazanan taraf 'ben olmasam evin kirasi bile odenemez' diye dusunup ya digeriyle arasini bozabilir ya da bunu stres yapip hayatini cok daha zora sokabilecek durumlara kendisini ister istemez sokabilir.

Dolayisiyla her iki tarafin calistigini varsaydigimda -ki soru bence direkt ona yonelik- hemen hemen esit kazanmak en iyisi. Esit kazanma gibi bir durum ortada yoksa da temel giderleri birisinin karsilayamacagi, digerinin de gozu kapali sekilde karsilayabilecegi sekilde olmamamasi gerekir bence.
0
j r r tolkien hayrani
(20.12.23)
(22)

Kayinvalidenin pilot ogluyla yatilarda gidip gezmek istemesi

screwedup2
Merhaba,Ben ve esim pilotuz. Cesitli yerlere yatiya gidiyoruz. Kayinvalidem gezemeyi seven biri. Oglunun ucus programi aciklandiginda onunla bir yerlere gitmek istiyor. Kayinvalidem oglu ise girdiginde bosandi. Yani kendisi bekar ve ve maddi olarak biz yardimci oluyoruz. Onunla gittiginde ayni otel
Merhaba,

Ben ve esim pilotuz. Cesitli yerlere yatiya gidiyoruz. Kayinvalidem gezemeyi seven biri. Oglunun ucus programi aciklandiginda onunla bir yerlere gitmek istiyor. Kayinvalidem oglu ise girdiginde bosandi. Yani kendisi bekar ve ve maddi olarak biz yardimci oluyoruz. Onunla gittiginde ayni otel odasinda kalarak en azindan otel parasindan kurtarma gibi bir durum var ortada.

Gezmeyi gercekten cok seviyor ve ben bu durumdan rahatsiz olarak engel olmasam gidebildigi her yatiya esimle gitmek ister.
Ben gelin olarak bu durumdan rahatsizlik duyuyorum. Olabildigince nesnel anlatiyorum ki olabildigince nesnel yorum almak istiyorum. Bir gelinin bu durumdan rahatsiz olmasi sizce normal midir?

Bu arada meslege yeni basladigimiz icin borc icindeyiz ve maddi durumumuz o kadar da iyi degil. Neden ayri otel odasinda kalmiyor diye soranlari icin soyluyorum. Daha yeni ikimizin ilk arabasini alabildigimiz icin elimizde para bile yok. Ki olsa bile ben deli gibi gunde 13 saat calisip kendi paramin sefasini suremezken bizim paramizla tatillere cikmasi gezmesi bana batiyor.

Ilk evlenecegimizi soyledigimizde evlenmemizi istememisti tek ogluna biraz duskun.

Bu gezme olayindan rahatsizligimi esim anlamiyor. Sizce durum normal mi?
0
screwedup2
(18.12.23)
Bence çok haklısın. İzaha bile gerek duymadım her yatıya gitmek çok manitacılık işi evli oğlunu salabilmeli. Bütün enerjisini oğluyla atması kötü fikir
0
ala09
(18.12.23)
her şeyin bir ölçüsü var. sürekli sürekli olacak iş değil. insanlar anlayışsız ve vurdumduymaz olunca böyle sonuçlar ortaya çıkıyor. yaşanan durum normal değil. buna bir şekilde çözüm bulunması gerekiyor.
0
dedeminhirkasi
(18.12.23)
Maddi boyut haricinde ve sizin de bu seyahatlerde onlarla birlikte olmadığınızı varsayarak büyük bir problem göremedim ben.
0
elorelia
(18.12.23)
bence bu durum eşinizle alakalı, iki tarafın da gönlünü alıp orta yolu bulması gerekir
0
babemsi
(18.12.23)
Her seferinde değil de yüzde elli olduğu durumda bence normal. Hatta çok zorlarsam her seferinde bile normal karşılayacak sebepler bulabilirim.

Niye rahatsız olduğunuzu anlamadım. Ana oğul gezsin işte sizinle ne alakası var bu durumun? Kaynanam kocamla takılınca be güzel ana oğul hasret gideriyor diye düşünüyorum ben aklıma bile gelmez kıskanmak.
0
yenibirgüzelnick
(18.12.23)
Pilot oğlunun pilot gelinle evlenmesine itiraz eden annede ben bir çentik ararım.
0
onepointzero
(18.12.23)
Maddi durumunuza etkisi tam olarak nasıl oluyor, ben o kısmını anlayamadım. Sonuç itibariyle eşiniz otel ücretini tek de kalsa, annesiyle de kalsa ödemiş olmayacak mı? Uçak biletini mi siz alıyorsunuz? Yoksa komple tatildeki her şeyi mi siz ödüyorsunuz?

Bu durum haricinde birlikte gidiyor olmalarından eşiniz bir rahatsızlik duymuyorsa, siz de orada olmadığınız için ben de bir sorun göremedim. Eşiniz ile annesi arasındaki bir mesele bu bence.
0
fraise
(18.12.23)
siz bu yatılarda yanlarında değilseniz ve arkanızdan eşinizi size karşı doldurma gibi olaylar yoksa, yani siz eşinizle baş başayken her şey yolundaysa bırakın takılsınlar ana oğul derim normal şartlarda ama eşiniz bu durumdan kendisi hiç rahatsız olmuyorsa uzun vadede rahatsız olmakta haklısınız. böyle anneci adamlar ilişkilerinde dengeyi sağlayamıyor çünkü. eninde sonunda bir yerde ilişkiyi etkiliyor bu durum mutlaka.

üçünüz aynı odada kalıyorsanız çarşı karışır tabi.
0
kanatlı kontun müşfik öpücüğü
(18.12.23)
Burada ne sorun var anlayamadım. Oğlu normalde tek gidecekken anne olarak oğluna eşlik etmesi, eşinden yeni ayrılmış bir kadın için güzel bir kafa dağıtma yöntemi.

Bu durumdan rahatsız olup engel olmak iyi niyetli birisinin yapacağı bir hareket değil bence. Bence gereksiz yere sorun çıkarıyorsunuz.
0
but that was just a dream
(18.12.23)
but that was just a dream +1

oyle bir yazmissiniz ki sanki ikisi birden surekli tatile gidiyor, sizi ozellikle yanlarina almiyorlar :D

Hatun bosanmis, dunyayi gezmek istiyor. Bu sirada oteli bedavaya getirmek istiyor, eger kocaniz bunu dert etmiyorsa problem ne anlamadim. Kocaniz zaten tahminen sabah annenizden once kalkip ucaga gidiyordur. Adam calisiyor yani, tatilde degil :)
0
cooperr
(18.12.23)
Şimdi öncelikle sebebini bilmesek de istenmeyen gelin olarak bi kalp kırıklığınız var. Bu, kayinvalideye karşı negatiflik tohumu atmış. Bu yüzden onların beraber bu kadar çok vakit geçirmesi sizi korkutmuş olabilir. Çok vakit geçirdikçe sizin çekirdek aileniz içindeki olumlu-olumsuz bilgiye sahip olacak validanım, eşiniz ne kadarına izin verirse tabi. Bu kaygı anlaşılabilir.

Diğer bir konu da eşini kaybetmiş ya da boşanmış annelerin koca misyonunu oğullarına yükleme eğilimi var eskilerde. Çoğunlukla bağımsız bir hayat yasayamadiklari icin olsa gerek. (aslan gibi oğlum var benim!) Zaten maddi anlamda böyle olduğunu söylediniz. Aile içi dengeyi bozan bi şey bu. Bu da kaygı verici.

Kadınların eşlerinin aile bağını koparması da doğumda annelerin oğullarıyla kesemediği göbek bağını gelinin kesmesi aslında. Duygusal olgunluğa erişmiş erkeklerde bu zaten yaşanmıyor, gayet güzel yönetiyorlar durumu.

Mesela bu söylediklerim soz konusu olmasaydı, borcunuza harcınıza rağmen rahatsız olur muydunuz aynı durumda?
0
beetlejuice
(19.12.23)
Ne kadin ne erkek hic kimsenin annesiyle bahsettiginiz siklikta ve yakinlikta vakit gecirmesini normal bulmam. Ustelik is seyahatinde surekli annesiyle beraber koca adam... Belki ben esimle bir sey konusacak, planlayacak, yapacagim, ergen gibi annen yaninda mi diye mi soracagim kocama hep? Yilda birkac kez normal. Fazlasi garip.
0
nic cage
(19.12.23)
Ailenin geçmişine ve gelişim sürecine bakmak gerekir. Ben pilot olsam annem istediği her yatıya benimle gelebilirdi. Bu konuda eşime karşı bir ihmalim olmazdı ama maddi olarak hiçbir şeyden kaçınmazdım.

Ama her insan pekala aynı değil, anne olmak kişinin kötü yönlerini alıp götürmüyor. Karşı taraftan bakıldığında tasvip edilmeyecek tavır ve tutumlar, çıkarcılık, fırsatçılık, işgüzarlık vb. çoğaltılabilecek durumlar varsa ben de hazzetmezdim.
0
Nature Works
(19.12.23)
Anne evliliği istememiş.

İşleri maddi olarak rayına oturtmaya çalıştığınız bir dönemdeymişsiniz.

Eşinizle yeni evli olduğunuz için ve annesinin de bu davranışı eskiden beri süregelen bir şey olmayıp görece yeni başlayan bir şey olduğu için eşinizle ilişkinizi nasıl etkileyeceğini anlamamışsınız.

Bu üç konu bu meselede canınızı sıkıyor anladığım kadarıyla.

Ben yerinizde olsam gözlemlerdim olayı. Annenin davranışı normal değil evet, sonuçta gezmeyi çok seviyor diye oğluyla "ayda yılda bir" sıklığından daha fazla seyahat etmesi absürt. Orası iş ortamı sonuçta. Anne-oğul hayatı bu denli iç içe geçmemeli. Bazı sınırlar var.

Diğer taraftan anladığım kadarıyla ortada zaten ailevi bir sorun var. Anne boşanmış. Bu birçok açıdan insanları etkiler. Siz böyle bir aileye girmişsiniz. Yani evde yangın varken gelip her şey normal gibi yaşamayı beklememelisiniz. Önce bu sıkıntılar atlatılmalı.

Ben yerinizde olsam bu durumu anneyle aramı düzeltmek için fırsata çeviririm. Hatta anneyi bir kere de siz yanınıza alın mesela?

Sonra bu olaylar yatıştıktan sonra eşim hala bunu sürdürmeye devam ediyorsa oturur konuşurum nasıl iş bu böyle diye.
0
akhenaten
(19.12.23)
ben anlayamadım sıkıntının ne oldugunu. anladıgım kadarıyla oğlu zaten yalnız oluyor bu seyahatlerde. annesi de onunla aynı odada kalıyor. annesi olsa da olmasa da sen bu zaten olmayacaksın. o zaman annesinin olmasında sıkıntı nerede anlayamadım.
sen eşinle beraber gitmek istiyorsan anlarım ancak oğlu tek olacak ise anne oğul neden bir olamasınlar.
maddi olarak da bir yük olmuyor anladıgım kadarıyla. uçak bileti ve otel parası da ekstra yük olmuyorsa sorun nedir?
sizin paranızla nasıl tatile çıkıyor? yemek yiyor en fazla. annenin yediği yemeği mi sorun ediyorsun
0
abelardo
(19.12.23)
Annesine aylik bazda ne kadarlik masraf yapiyor bu seyahatler dolayisiyla?

Iyi tarafindan bakin. EN azindan kiminle ne yaptigini biliyorsunuz.
0
turkuaz
(19.12.23)
Bu duruma bakılacak birden çok taraf var.

Maddi açıdan başlarsak,
- Bildiğim kadarıyla kayınvalideniz pas uçacak, pas uçarken pilotlara ek bir farklılık yok ise sadece vergiler ödenerek uçuyor yolcular. Bu ödenen ücret mi sizi rahatsız ediyor?
- Eşiniz otelde double kaldığı zaman ikinci kişi farkı oluyor ve onu da sizin bütçeden ödüyor ise bu mu sizi rahatsız ediyor?
- Sonuçta eşinizin yaptığı seyahat bir iş seyahati. Şirketin yatı sırasında çalışanlardan belirli beklentileri var ve kayınvalideniz olunca eşiniz bu beklentileri yerine getiremediği için iş kaygısı mı yaşıyorsunuz?

Manevi olarak:
- Eşiniz annesiyle fazla zaman geçirince sizden uzaklaşıyor mu? Kayınvalidenin düzenli bir eşi doldurma durumu mu var?
- Eşiniz ailesiyle sık görüşmeye devam ettiği için kıskançlık yapıyor olabilir misiniz?

Tüm bu soruları kendinize sormanız gerçek sebebi bulmanıza yardımcı olabilir.

Ha ben olsam belki bazı yatılara annemi götürürdüm ama artık benim de bir hayatım var, yalnız olmam gereken zamanlar var mesajını da verirdim.
0
en bi orijinal
(19.12.23)
bir iki kere merak ettigi yere gider de, ben hic normal bulmadim, koca adam niye annesiyle ayni odada kaliyor, bence rahatsiz edici, anne sonradan görme heralde.
sen de kendi anneni götür, ama kaynanan varken biz sonradan görme degiliz ayri odalarda kaliriz diye laf sok. masraflari da ortak hesaptan düs.
0
durgunfoton
(20.12.23)
Durumun normal olup olmaması işin sıklığına bağlı. Senede 2 veya 3 defadan fazla böylesi beraber seyahatler ilişkileri bozar. Şöyle söyleyeyim (ki olayın sadece maddi boyutu olmadığını gösterebileyim) kvalide sizden maddi destek almasa bile eşinizle senede 20 geziye çıkması sizi mutsuz eder miydi? Beni ederdi, çünkü yoğun iş temposu içinde muhtemelen ben bu kadar eşimle beraber olmazken onların birlikte olması bizim evlilik birliğini kurmamızı (evliliğin erken dönemlerinde) etkilerdi.
Bir de seyahat muhtemelen sadece konaklama ve uçak bileti masrafından ibaret değil. Orada gezecek, yemek yiyecek, ıvır zıvır bir şeyler alacak, günün sonunda geçimi için biz destek oluyorsak gözüme batar benim de. Bütün bu olayların üstüne bir de evlenmemi baştan istememişse... Neyse sakin...
Eşinizle annenin bu gezi çerçevesini çizin ama konuşmayı eşinizin yapması lazım, bunun için de ikna olması lazım. Yoksa bir seyahat sonunda eşinizle yollarınız ayrılabilir.
0
SiyamkedisiZorro
(20.12.23)
ufukta boşanma var maalesef.
0
tantunisultansuleyman
(21.12.23)
anne oğluna aşırı düşkün hastalıklı bir kadınsa ayrı, oğlunu tüm bu geziler için maddi manevi bir araç olarak kullanıyorsa ayrı.
ilki zaten evlerden ırak bir durum. yorum bile yapmama gerek yok, ama ikincinin neden rahatsızlık verebileceğini anlıyorum. sonuçta maddi olarak siz de sıkıntıda olduğunuzdan bahsetmişsiniz, geçimine yardım sağladığınız birinin sürekli olarak gezmesi herkesi huzursuz eder. ben mesela evladım dahi olsa, destek aldığım biri varken kendim kişisel harcamalarımı kısmaya özen gösteririm.
ayrıca yeni evli eşek kadar bir insanın kendi annesiyle bu denli çok zaman geçirmesi de sıkıntı. emin olun kadın tarafı olsa da aynısını derdim. insanların ailelerinden uzaklaşıp biraz kendi ailelerinin bilincinde olmaya başlaması gerekiyor.

uzun lafın kısası. madem geçinemeyecek derecede sıkıntısı var, yeni evli çiftin her şeyinden yararlanıp gezmeyiversin.

tşk
0
wild honey suckle
(21.12.23)
merhaba,

bir psikolog ve bir evin bir oğlu ile evli bir kadın olarak cevap vermek istiyorum:

''annenin ilk başlarda kafa dağıtmak için böyle seyahatlere çıkması normal'' diye yorumlar gelmiş, buraya bir nebzeye kadar hak verebiliriz, diyelim ki bu durum geçici, diyelim ki her seyahatine değil de bazı seyahatlere gidiyor anne.

yine de, başta evlenmenizi istemeyen ve sizin maddi gücünüzden alıp, başkasına ''keyfi'' olarak verilen paranın, sizi rahatsız etmesi bence çok normal. burada hissettiğiniz kıskançlık olabilir, öfke olabilir, değersizlik olabilir sizinle alakalı. ama dikkat, sizinle alakalı diye eşinizle alakalı değil, diyemeyiz. siz bir çiftsiniz, evlisiniz, sizinle ilgili olanlar eşinizi de ilgilendirir.

ben eminim ki tüm bu zor şartlar altında, kayınvalideniz zor durumda olsa, Allah korusun bir sağlık gideriz olsa ve yüklü miktarda ona para ayırmanız gerekse, bundan o kadar da rahatsız olmazsınız. ama söz konusu gezmek, tozmak ve ekstra olan bir şey. bunun yanında eğer başta evlenmenizi istemediyse ve oğlu işe girdiğinde kocasından boşandıysa, orada oğlu ile kurduğu sıkıntılı bir bağ olabilir, bunu eşiniz de kayınvalideniz de fark etmiyor olabilir. mesela, tamam artık oğlum güçlü, bana bakar diye bile boşandıysa, bu durum sıkıntılı. sizi de rahatsız eder. valideyi suçmalak doğru değil, bilerek yaptığını hiç düşünmüyorum, Anadolu'da erkekler sınır koymasa bir çok kayınvalidede bunu yapma potansiyeli ne yazık ki var, özellikle kocasıyla sağlıklı bir ilişkisi olmayan kayınvalidelerde.

eşinizin sizi anlamadığını düşünüyorsanız, ona duygularınızdan bahsedin, ve onu suçlamadan kendinizi ifade etmeye çalışın, sizin için de zordur eminim. ''kendimi şu şu duygular içinde buluyorum, ve ancak senin yardım edeceğini düşünüyorum. benim için evlilik birlik beraberlik ve huzur demek; bu yaşananlar benim huzurumu etkiliyor, acaba bana destek olmaya çalışsan, biraz daha empati kurmaya çalışsan, gerçekten buna çok ihtiyacım var.'' gibi cümlelerle yaklaşabilirsiniz.

ve bence mutlaka, evlilik terapisine gidin. ve sakın siz, annen seninle sağlıklı bir ilişki kuramıyor vs demeyin, dememeye çalışın. sizi anlamayacaktır, anlamadığı gibi size tepki de verir. siz üzülürsünüz. bunu uygun bir yolla evlilik terapistinden duyar zaten. ve aslında sizin neden ve ne için rahatsız olduğunuzu, yine aranızdaki hakem, yani terapist anlatır sağlıklıca diye umut ediyorum.

çok geçmiş olsun, sıkıntılı bir durum herkes için bence. ama hayat biraz böyle bir yer, ve evlilik de bazen strateji gerektiren bir ilişki süreci. kolaylıklar.
0
damba
(21.12.23)

40 yasinda eyt disinda emekli olan var mi?

lapaz
Hayat nasil? Bekarsaniz daha da merak ettim seruveninizi?
Hayat nasil? Bekarsaniz daha da merak ettim seruveninizi?
0
lapaz
(16.12.23)
(11)

Bu durum nasıl yorumlanır? saygısızlık/yersiz şaka/taciz

le petit bonheur
Olay Avrupa’da geçiyor. Olayın kahramanlarından kadın türk, diğer ikisi başka milletlerden. A ve B iki yakın arkadaş, ikisi de erkek. Birlikte dolaşmaya çıkıyorlar ve A, B’nin nişanlısına (K) bir video gönderiyor:Videoda A, kadının nişanlısının boynuna montundan sökülmüş bir ip geçirmiş “buraya gel,
Olay Avrupa’da geçiyor. Olayın kahramanlarından kadın türk, diğer ikisi başka milletlerden.

A ve B iki yakın arkadaş, ikisi de erkek. Birlikte dolaşmaya çıkıyorlar ve A, B’nin nişanlısına (K) bir video gönderiyor:

Videoda A, kadının nişanlısının boynuna montundan sökülmüş bir ip geçirmiş “buraya gel, hey, cici köpek” deyip kahkaha atıyor. B durumundan hoşnutsuz görünse de boş gözlerle A’ya bakmak dışında bir tepki vermiyor.

Kadın kişisi videoyu görünce küplere biniyor, “Bu nasıl bir saygısızlık ve sen, sana bunun yapılmasına nasıl izin verdin! Bir de bunu ne diye videoya alıp bana gönderiyor?”

Aynı tepkiyi kadın, A’ya da gösteriyor. B ve nişanlısı A’yla görüşmeme kararı alıyor ve özür dilemesine rağmen A’yı düğünlerine davet etmiyorlar.

Aradan zaman geçiyor, A ve B arasındaki buzlar eriyor. K da “Belki kültürel farklılıklardan kaynaklanan bir durumdu. Bir daha yapmaz belki böyle saçmalıklar. Belki onun kültüründe erkekler arasında böyle şakalaşmalar normaldir” diye umuyor. İyi niyet göstermeye çalışıyor. İki arkadaşın arasını bozan eş durumuna düşmek istemiyor.

Ardından A, çifti birkaç kez evlerinde ziyaret ediyor.

Son ziyaretinde 3 gün çiftin evinde kalıyor. Son gün akşam kadın mutfakta yalnızken A, kadının yanına gidiyor.

A: Salata mı yapıyorsun?
K: Evet.
A: (Tezgahtaki rokayı göstererek) Bizde buna roka derler. Siz ne diyorsunuz? Biliyor musun rokayı?
K: Biliyorum rokayı evet. Bizde de roka denir.
A: Cilde çok yararlıdır. Bir de 18+ faydaları vardır, neyse söylemeyeyim.

Kadın cevap vermiyor, ciddiye almıyor.

A kapıya doğru yöneliyor ve sonra; “B bunu yesin, sonra daha iyi” diyip elinin ayasıyla kapıya hırıltılı sesler eşliğinde tak tak tak vurup başka odaya geçiyor.

Kadın şok. Ağzı gerçek anlamda açık kalıyor, ne diyeceğini bilemiyor. Orada donup kalıyor. Olayın şokuyla tepki de gösteremiyor.

Kadın son yaşananın taciz olduğunu düşünüyor ve A’yı bir daha evde görmek istemiyor.

B, A'nın yersiz bir şaka yaptığını ve çok kötü cinsiyetçi bir mizah anlayışı olduğunu söylüyor. B yaşanan durum için eşinden özür diliyor ve A’yla konuşacağını söylüyor. Konuşalım ki yaptığının rahatsız edici olduğunun farkına varsın, gibi bir düşüncesi var.

Kadın, A’nın bunu zaten tasarlayarak yaptığını, yani ne yaptığının son derece bilincinde olduğunu düşünüyor. Bu yüzden B'nin A'yla bir daha görüşmesini istemiyor.

A'nın bu davranışların ne kadarı kültürel farklılıklardan olsa gerek diye yorumlanabilir? Yurtdışında yaşayan duyurucuların yanıtlarını özellikle merak ediyorum.
0
le petit bonheur
(15.12.23)
Bazı insanlar böyle gevşek olabilir. Rahatsız oldularsa görüşmesinler madem ama kadının eşinin arkadaşlıklarına karışması ve görüşmemesine karar vermesi bana saçma geldi. Demek ki bu adamın (A) karakteri böyle, uymuyorsa B kendi karar versin ve görüşmesin. Bana kadın çok dominant, B ise umursamaz geldi. İlk baştaki video onu rahatsız etmemiş bile.
0
birgumuspeni
(15.12.23)
3gün kalınca farklı beklentilere girmiş
B fazla geniş
0
mantık
(15.12.23)
"Videoda A, kadının nişanlısının boynuna montundan sökülmüş bir ip geçirmiş “buraya gel, hey, cici köpek” deyip kahkaha atıyor."

A B'nin boynuna mi ip geciriyor?
0
tantamount_to_equivalent
(15.12.23)
@tantamount_to_equivalent, Evet. İpi dolamak gibi değil de boynuna atmış ipi, köpek muamelesi yapıyor. B, o sırada başını çevirip boş gözlerle A'ya bakıyor. Hoşnutsuzluğu belli, gülümsemiyor mesela ama aynı zamanda başka tepki göstermiyor. Rahatsız ama ciddiye almıyor gibi bir tavrı var.

A bu videoyu, B'nin nişanlısına gönderiyor.
0
🌸le petit bonheur
(15.12.23)
A gevşek bir adam
K, A ile irtibatı kessin, ailece görüşmeye son versinler. Eve davet olmasın.
A, B'nin kiminle arkadaşlık edeceğine karışmamalı.
0
Tina
(15.12.23)
A ingiliz mi? Ingilizlerde var bu sinir tanimayan espri, sululuk olayi, alinganlik edersen sadece banter'di derler, banter'dan anlamiyor diye de dislarlar sonra.

A ve B yakin arkadasmis ama enseye saplak derecesinde, sulu bir arkadaslik sanirim bu. Sayet oyle ise dugune cagirmamak falan ilk olayi cok fazla buyutmussunuz, eglencesine bir video cekmisler sizi kizdirmak icin de A size atmis.

Ikinci olay biraz olcusuz olmus ama isin icinde alkol varsa normal bu tarz sulu arkadasliklarda. 3 gun baskasinin evinde yatiya kalmak daha absurt geldi bana yalniz, bayagi bir sulu ya da koklu bir arkadaslik A ve B nin anlasilan. Normalde Avrupali anasini babasini istemez evinde 3 gun
0
tantamount_to_equivalent
(16.12.23)
@tantamount_to_equivalent, Yok ingiliz değiller. A kişisi Arap, alkol almıyor. B de bir avrupalı.

B kişisi daha ziyade sakin bir adam. A dahil olmak üzere kimseye öyle şakalar yapmıyor. A haricinde ona böyle şakalar yapan bir arkadaşı da yok.
0
🌸le petit bonheur
(16.12.23)
@le petit bonheur Yol verin o zaman. Cunku bir musluman ekstra daha dikkatli olur, arkadasinin esinin yaninda ne konusacagina nasil davranacagina, aile kurumuna saygi gosterir. Onda bu hassasiyetler yok. Avrupali simariktir, serbest buyumustur, genistir falan diye kredi vermistim basta ama ici pis gozukuyor arkadasin
0
tantamount_to_equivalent
(16.12.23)
K esinin kiminle gorusup gorusmeyecegine karar veremez, evine alip almamak ve kendisi gorusup gorusmemeye karar verir. K kisisi istemiyorsa gorusmemek ve evine almamak konusunda haklidir.
Ancak tavirlarindan rahatsizsaniz, rahatsizliginizi sahiplenin buradan destek almakla olacak sey degil, hoslanmiyorsaniz hoslanmiyorsunuzdur, kendiniz disinda kimseye bir aciklama yapmakla yukumlu degilsiniz. K kisisi esini kontrol etmeye calistigi icin buradan destek ariyor sanirim.
B kisisi de bu sakalari kaldirip kaldirmak istemedigini, A kisisinin dostlugunun ona ne kazandirdigini nelerinden hoslanip hoslanmadigini kendi dusunup tartip karar vermeli. Bunun icin de kendini tanimali, kendi sinirlarini bilmeli. Ancak bunun farkinda degil sanirim.
0
kassiopeia
(16.12.23)
kültürel tabi. türkiyede hangi erkek bu durumu normal görebilir? siz de türkiyede büyümüş bir kadınsınız ve size de anormal geliyor haliyle.
ayrıca evli bir çiftin yanında böyle bir adamın 3 gün kalması anormal. hangi türk izin verir elin herifinin üç gün karısının yanında kalmasına, hem de yalnız kalıyorsunuz evde.
0
abelardo
(16.12.23)
Milliyetleri sözleyince olay daha oturdu. Arap işin farkında, önce B'yi kadının gözünde küçük düşürüp sonra kadına saracak. kültürel fark ama bu kültürden cacık olmaz. Ailece görüşmeyi kesinlikle kessinler, B'de A ile mümkün olduğunca az görüşsün.
0
SiyamkedisiZorro
(18.12.23)
(12)

25 yaş kadın ve 40 yaş erkek ilişkisi hakkında düşünceniZ nedir?

madurumdamadurum
...
...
0
madurumdamadurum
(14.12.23)
EYT'li olmasına az kalmış biriyle işim olmaz. Bir yere gidicez arkadaş gibi 40 yaş üstü olacak. Kendimi burada 25 yaşında biri gibi düşündüm. Olmaz.
0
Kahvedesu
(14.12.23)
çok güzel olur.
0
tabudeviren
(14.12.23)
Böyle çok mutlu iki aile tanıyorum.
0
Mirket
(14.12.23)
Allah mesut etsin
0
mirty
(14.12.23)
Birlikte oldugunuz kisi sizin duygusal olgunlugunuzu yansitir, bu iki insanin duygusal olgunlugu uyumlu ise gayet olur. Duygusal olgunluktan kastim geziyoruz egleniyoruz degil bu arada; uyusmazliklara yaklasiminiz, degerleriniz, oncelikleriniz vs.
Yeni nesle bakis acim ne yazik ki biraz onyargili bu nedenle 25 yasindaki birinin, saglikli olgunlasmis 40 yasindaki biri ile etkilesimi ve paylasiminin cok sinirli olacagini, 40 yasindaki kisinin halletmesi gereken meseleleri oldugunu dusunurum.
Ama ben de dahil olmak uzere, o 2 kisi disinda, kimin ne dusundugunun bir onemi yok.
0
kassiopeia
(14.12.23)
bol manipülasyon soslu olur. afiyet olsun.
0
meyal
(14.12.23)
mis gibi olur, bence arada min. 10 yas lazim zaten.
iki tarafta yaslandikca oturur iliski. 40-55 mesela olmaz denebilir mi?
0
cooperr
(15.12.23)
Amerikalı yazar Paul Auster'dan gelsin. "25'inden sonra herkes yaşıttır."

Gayet normal yaş farkı.
0
kalemdefter
(15.12.23)
gayet uygun.
0
abelardo
(15.12.23)
Yaş farkı fazla.
0
rock n roll
(15.12.23)
Yaş farkı çok fazla. Adamın 40 yaşında 25lik kadına bakması da problem. 55-70 bile olsalar yaş farkı çok fazla, kapanmaz.
0
birgumuspeni
(15.12.23)
Yeri var
0
gece abisi
(15.12.23)
(3)

Uzun ilişkisini bitirenler devamında ne hissediyor?

crinix
Evet, çok yıllık ilişkisini bitirerek sevgilisini terk edenler, size sesleniyorum.Neden ayrıldınız?Ayrıldıktan sonra neler hissettiniz?Hemen birini buldunuz mu? Yoksa yalnız kalmak mı istediniz?Terk ettiğiniz kişinin hayatını uzaktan da olsa takip ettiniz mi?Onun yeni bir ilişkiye başladığını öğrend
Evet, çok yıllık ilişkisini bitirerek sevgilisini terk edenler, size sesleniyorum.

Neden ayrıldınız?
Ayrıldıktan sonra neler hissettiniz?
Hemen birini buldunuz mu? Yoksa yalnız kalmak mı istediniz?
Terk ettiğiniz kişinin hayatını uzaktan da olsa takip ettiniz mi?
Onun yeni bir ilişkiye başladığını öğrendiğinizde ne hissettiniz?
0
crinix
(11.12.23)
-Uyumsuzluktan sıkıldım
-Rahatlama hissi
-Evet hemen başka bir ilişkiye başladım çünkü zaten önceki kişiye uzun süredir bir hissim kalmamıştı
-Sadece ilk başlarda iyi mi diye bir baktım
-Hiçbir şey hissetmedim
0
alaimisema
(12.12.23)
- Daha iyiye gitmeyecegini ongorebildim, bitirdim. Cok enerjik ve pozitif oluyorum ben iliski bitirince. Cok iyiyim.
- Hayir. Istemem. Flörtlesmek iyidir. Onun disinda iliski istemiyorum.
- Uzaktan degil, arkadasiz, gorusuyoruz, bulusuyoruz.
- Sorun yok, o kadar cok duygum kalmis olsa terk etmezdim.
0
buf-e kür
(12.12.23)
Uyumsuzluk makasının artmasından.

Enerjim arttı ama bağlılığım ve inancım azaldı.

Ooo sürüsüne bereket ama şu an kimse yok.

Ediyorum. Hayatlarına sağlıklı devam etmeleri benim için önemli. Ama ruhları duymaz.

Mutlu olurum. Yutkunamadığım az sayıda insan olmuştur. Böyle birşeye mutlu olmayacağım insandan ayrılmam. Ayrılamam zaten.
0
baldan kaymak
(13.12.23)
(20)

Dindar kız dindar olmayan erkek ilişkisi olur mu?

birmilyonunvarmi
Bu hikayede erkek kişisi oluyorum. Müslümanız da o kadar yani. Alkol içerim, namaz kılmam, oruç tutmam, kumar oynarım. Kız da namaz falan kılıyor. Dindar başsörtülü bir kız. Allah var güzel ve yanındayken iyi hissediyorum. Beni cumaya başlatmaya çalışıyor falan. Bu ilişki tutar mı sizce?
Bu hikayede erkek kişisi oluyorum. Müslümanız da o kadar yani. Alkol içerim, namaz kılmam, oruç tutmam, kumar oynarım. Kız da namaz falan kılıyor. Dindar başsörtülü bir kız. Allah var güzel ve yanındayken iyi hissediyorum. Beni cumaya başlatmaya çalışıyor falan. Bu ilişki tutar mı sizce?
0
birmilyonunvarmi
(11.12.23)
Bence hayır çünkü çok temel şekilde ayriliniyor. Yani tutan vardır da yüzde kaç.

Misal alkol almamak farklı bir şey ama namaz kılan eden biri vs dinle alakası olmayan biri bir ilişki temelinde baya ciddi ayrım bana göre.

Misal sizi cumaya başlatması sizin onu alkole baslatmaniz gibi bir ayrım benim için.

Tutmaz
0
logisticsmanager
(11.12.23)
belki tutar diyecektim ama ta ki "beni cumaya başlatmaya çalışıyor"u okuyana kadar.
0
king lizard
(11.12.23)
@king lizard hayır diyince daha da sorgulamadı ama
0
🌸birmilyonunvarmi
(11.12.23)
Aşkın o ilk heyecanlı zamanları geçtikten sonra elde kalan şeyler sevgi, uyum ve saygı oluyor. Sizde uyum kısmı direkt ekside, saygı kısmına gelince de 'beni cumaya başlatmaya çalışıyor' kismindan anladığım kadarıyla direkt saygısızlık diyemesek de hayat tarzına müdahale olacak ki bu da bir saygısızlıktır bana göre. Velhasıl birkaç ay güzel vakit geçirirsiniz belki ama o heyecan bitince birçok sorun baş gösterir.
0
fraise
(11.12.23)
Olmaz
0
anon1m
(11.12.23)
Açılın bu benim uzmanlık alanım anakshsj.

Burda olay sende bitiyor. Eğer değişmeye gönlün varsa çok güzel olur ama ben değişmem eğilip bükülmem dersen hiç bulaşma koşarak uzaklaş.

Dindar bir kadın olarak böyle ilişkilerim oldu. İki taraf için de eziyetti çoğu. Ama evlendiğim insan da dindar değil, alkol alan hayatında oruç tutmamış dinle alakası olmayan biriydi ama benim için hayat tarzını değiştirdi. Değiştirmese evlenmezdim. Öyle sabit kalalım birbirimize hoşgörülü oluruz saygı duyarız diye bir şey yok. İki taraftan birisi değişmeli. Şu an dünyanın en mutlu çiftiysek sebebi kocamın değişimidir. Acı ama gerçek.
0
kaptan maydanoz
(11.12.23)
Olmaz
0
birgumuspeni
(11.12.23)
Bu arada şunu da eklemek isterim; 25 yaşını geçmiş hiçbir insan bir başkası için kendi temel degerlerinden vazgeçmemeli bence. Gelişmek ya da esneklik göstermek farklı bir şey ama komple başka bir insana dönmek bambaşka bir şey. Dışarıda bizimle benzer degerlere sahip binlerce insan var, onlardan biriyle de ilişki yaşayabilirsiniz. Ne bir baskasindan sizin için komple değişmesini isteyin, ne de siz değisin. Bu da eninde sonunda sorun yaratır çünkü.

He mesela size de yakın geliyorsa dindar olmak, o zaman zaten bu sorun değil. Orta yol bulunur .
0
fraise
(11.12.23)
Yakın çevremde bunun aynısının erkeğin kızı açılmaya ikna etmeye çalıştığı versiyonu var. Uzun süre sevgili olduklarını sakladılar aslında ilişkilerini adlandıramadılar bile. Erkeğin sürekli bir sınır çizme çabası var bizden olmaz diye kız da olacağına ikna etmek için kendinden çok ödün verdi. Alkole başladı, hayvanlardan dehşet korkuyordu (evimde muhabbet kuşu var diye bana gelmedi) çocuğun köpeği var diye köpekleri sevmeye başladı ve cinsel ilişkiye de düzenli giriyorlar. Kızın babası imam olmasa şimdiye çoktan açılırdı sanırım bu arada yaşlar 30 civarı kız memur çocuk yüksek lisans yapıyor öğrenci. Bi noktada ayrılacaklar bana kalırsa ama şimdi ama yarın öbür gün evlenmeye karar verirlerse çünkü çocuk asla ortada buluşmuyor. Kızın beklentileri cumaya gitsin falan da değil sadece ilişkilerinin adı konsun, arkadaşları falan bilsin, el ele falan rahat gezsinler, başka kızlarla flört etmesin falan. Çocuk bana kalırsa türbanlı biriyle birlikte olmayı kendine yakıştıramıyor. Yani sonuç olarak bence iki taraf da ortada buluşsa olabilecek bir şey cumaya git falan demiyorum tabii dini inanç herkesin kendi takdiri zaten ben de ateistim ama bunu düzgünce açıklayıp makul şeylerde ortada buluşmak karşılıklı beklentileri çok abartmamak lazım
0
eatpraylaw
(12.12.23)
bence olmaz ama yazın gittiğim bir düğün tam bu şekildeydi. bakalım ne kadar sürer.
0
inheritance
(12.12.23)
Kizilcik serbo izlemenizi tavsiye ederim shshdjdj
0
mor oje
(12.12.23)
Olmaz
0
AlsterWasser
(12.12.23)
Olmaz
0
chitosan
(12.12.23)
Kızdan soğuttunuz ama haklısınız.
0
🌸birmilyonunvarmi
(12.12.23)
"Alkol içerim, namaz kılmam, oruç tutmam, kumar oynarım"
şunları kendi başına hallettikten sonra olabilir de
dindar kız da pek mantıklı hareket etmemiş daha temkinli olurdum
0
mantık
(12.12.23)
olmuyor.
sakın deneme bile.
ben denedim.
0
rain when i die
(12.12.23)
Kız seni kendince rehabilite etmeye çalışacak. Fakat sendeki tablo iç açıcı degil.
Bana sorarsan olmaz. İyice ciddiye bindiğinde patlar
0
limonlu eksi
(13.12.23)
Din kısmına girmeyeyim. Sizin hali hazırda kendi motivastonunuz ile yapmadığınız bir şey size yaptırılmaya çalışıyorsa kabul etmek zorunda değilsiniz. Spor yapmanızı, sağlıklı beslenmenizi istiyor olabilir. Sigarayı bırakmanızı, erken yatmanızı diliyor olabilir. Bunlar gibi objektif ve somut şekilde sizin iyiliğinize olan şeyler dışındaki her şey gereksiz zorlama olur. Hele din konusu.
0
ckorkmaz
(14.12.23)
90lı yıllarda yapılmış danimarkalı gelin filmini izleyin.
0
jepa
(14.12.23)
Kız kendisinin kendi inancı çerçevesinde günah işlediğinin farkında ve bu yüzden cumaya başlatma çabası. Bir sonraki adım imam nikahı kıyalım kendi aramızda olacaktır
0
Hallegadola
(14.12.23)
(9)

Ayrıldım pişmanım

FreSh
8 aylik bir ilişkim vardı ve son zamanlarda heyecanımı kaybettiğim, hiçbir şey hissetmedigim için 2 gün önce ondan ayrıldım. Işin garip tarafı ayrılırken sürekli ağladim ve şimdi de pişmanım. Onu aslında seviyor olduğumu fark ettim. Nasıl bir aptalliga düşüp de böyle davrandığımı inanın bilmiyorum.
8 aylik bir ilişkim vardı ve son zamanlarda heyecanımı kaybettiğim, hiçbir şey hissetmedigim için 2 gün önce ondan ayrıldım. Işin garip tarafı ayrılırken sürekli ağladim ve şimdi de pişmanım. Onu aslında seviyor olduğumu fark ettim. Nasıl bir aptalliga düşüp de böyle davrandığımı inanın bilmiyorum. Kendimi çözemiyorum, ne istediğimi bilmeyen biriydim hep zaten. Ama bu kez çok iyi, yanında huzurlu hissettigim, mutlu olduğum birini bulmuşken onu bırakarak gerçekten salakça davrandığımı kanıtlamış oldum. 2 gündür durmaksızın ağlıyorum, onu çok özlüyorum şimdi geri dönsem büyük bir hata yaptım desem dalga geçiyor gibi mi olur? Böyle bişey yaşayan oldu mu hiç bunu yapan ve karşı tarafın yaptığı?
0
FreSh
(11.12.23)
Çok fazla zaman geçmeden bu duygularınızı onunla da paylaşın, 2-3 gün içinde ağlayarak hata yaptığını söyleyen eski sevgiliye hemen hemen herkes inanır, hak verir, barışır.

Ama uzun süre ara verdikten sonra geri dönüş sinyali verilirse "benden daha iyisini bulamadı, denedi başkalarıyla, şimdi de bana geri dönüyor" sanar herkes.

Ben olsam gurur yapmam ve dayanırım kapısına.
0
John Bloor
(11.12.23)
+1 John Bloor.

Ne kadar süre geçtiği en önemli belirleyicilerden biri olur.
Sizi seviyorsa kabul eder.
0
crinix
(11.12.23)
Tavrınız çok güven verici olmasa da böyle konuşmaları sıcağı sıcağına yapmak en iyisi +1
0
akhenaten
(11.12.23)
Bence kafanız karışıkken daha da belirsizlik yaratmayın karşı tarafta. Önce kendi içinizdeki bu duygudurum değişikliğini çözmeye odaklanın, sonra karar verin.
0
lüzumsuz adam
(11.12.23)
lüzumsuz adam +1

kabul etse bile, daha sonra yine aynı şeyi yapıp bu sefer karşı tarafa da hasar vereceksiniz. bence şu anki durumunu kabullenmeye ve alışmaya çalışın.
0
MtKrt
(11.12.23)
pat diye ayrıldın yani öyle mi? bir süredir soğuk yapıyorsan ve sonrasında ayrıldıysan karşı taraf ta sogumus olabilir.
ama 2 gün önce pat diye "ben artık bir şey hissetmiyorum" deyip ayrıldıysa o zaman da dengesiz birisi gibi gözüküyorsun.
duygularından emin olmayan birisi hiç güven vermez. bence de bir an önce konuş ama yukarıda yazdıklarım önemli.
0
abelardo
(11.12.23)
@abelardo Bir süredir soğuk yapıyordum ve nedenini de bilmiyordum onun yanlış yaptığı bişey olmamasına rağmen. Ama insan bir insanın değerini kaybedince anlıyor ya o oldu bende ve belki de duygularimdan emin olmam için bunu yapmam gerekiyordu. En azından bırakmayıp ara vermeliydim maalesef akıl edemedim :(
Soguduysa ve affetmezse de hata yaptım dönüşü yok deyip kabullenecegim kendi düşen ağlamaz sonuçta

@akhenaten evet pek güven verici değil yaptıklarım haklısınız. Umarım güvenini tammaen kirmadan duzeltebilirim çok da geçmeden.
0
🌸FreSh
(11.12.23)
hiçbir şey demeden sadece seni özledim de yeter. başka açıklamaya gerek bile kalmaz.
0
OgutucuRecep
(11.12.23)
Rahat bırak sebepsiz soğuk yapıp dünyasını zindan etmişsin kafasından kim bilir neler geçti neler kurdu sonra anlamsızca ayrılmışsın şimdi pişmanım deme, gene darlayacaksın zindan edeceksin bir süre sonra hayatı.
Bırak ikinizde uzak durun birbirinizden
0
basond
(12.12.23)
(7)

sizce yardım etmeli miyim?

baldan kaymak
annenize geçmişte birşeyi yanlış yaptığınıdefalarca söylediniz. sizi dinlemedi.şimdi anneniz nispeten zor bir dönemden geçseiyi hissetmesi için çabalar mıydınız bu çababiraz maddi biraz manevi ama geleceğinizdençalıyor.Ne yapardınız?
annenize geçmişte birşeyi yanlış yaptığını
defalarca söylediniz. sizi dinlemedi.

şimdi anneniz nispeten zor bir dönemden geçse
iyi hissetmesi için çabalar mıydınız bu çaba
biraz maddi biraz manevi ama geleceğinizden
çalıyor.

Ne yapardınız?
0
baldan kaymak
(11.12.23)
Allah uzun ömür versin fakat annenizi toprağa koyarken kendinizden iğrenmemek ve keşke dememek için ben olsam yardım ederdim. Ne olursa olsun anne çok farklı bir boyut.
0
dedeminhirkasi
(11.12.23)
valla açıkçası annemi herkesten çok sevdiğim için elbette yardım ederdim. sevgi bana kalırsa birilerini uyarıp seni dinlemediklerinde kıçını dönüp gitmek demek değildir. hem döverim hem severim diye bir söz var. kızarım gerekirse ama yardımımı da esirgemem.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(11.12.23)
Annem vefat etti.
Ve şu an "keşke"lerim o kadar fazla ki. Benim durumumda kalmamak için kayıtsız şartsız her şeyi yapmanı tavsiye ederim.
0
etna
(11.12.23)
Konu çok havada kalmış. O sebeple nokta atışı cevap vermek zor. Kendi annem standart anneliğin ötesinde o kadar emek verdi ki bana ben illa ki yapardım. Bu annenin çocuğuyla olan ilişkisine çok bağlı. Bundan sonrası varsayım içerir:
Anne zamanında dayınıza /teyzenize uyardığınız halde kendi hakkını vermiştir şimdi zor durumdadır, el cevap: annenize yardım edeceksiniz, ancak hala daha ortak bir takım işler varsa bu konuda dayı/teyze artık sizinle konuşması gerektiğini bilecek, anne de bu konuda size destek olacak gibi...
0
SiyamkedisiZorro
(11.12.23)
Cabalamazdim
0
ala09
(11.12.23)
Anne annedir, geçmişte hataları da olsa yardım ederdim
0
kondansator
(11.12.23)
anneniz de size bir şeyi yanlış yaptığınızı defalarca söylemiştir. defalarca dinlememişsinizdir. yanında olmak gerek.
0
brakgn
(11.12.23)
(3)

uzaktan tanışma - 2. görüşme

erbium
merhaba gençlerben abd'de yaşıyorum, tr'den bi kızla bi kere görüştük arkadaşlar aracılığı ile online. azıcık görüntülü konuştuk, sonra ne ben ne o yazdı iki haftadır. şimdi yazasım var da ne yazsam? şey desem nasıl mesela, "gene konuşmak ister misin bilmiyorum, istersen ayarlayalım yoksa da anlarım
merhaba gençler
ben abd'de yaşıyorum, tr'den bi kızla bi kere görüştük arkadaşlar aracılığı ile online. azıcık görüntülü konuştuk, sonra ne ben ne o yazdı iki haftadır. şimdi yazasım var da ne yazsam?
şey desem nasıl mesela, "gene konuşmak ister misin bilmiyorum, istersen ayarlayalım yoksa da anlarım" vs.
thnx
0
erbium
(07.12.23)
Aramızda saat farkı mi var gun farkı mi anlamadim 2 haftadir konusamadik diye girerdim ben.
0
duster
(07.12.23)
"Selam X, hiç konuşamadık ama benden taraf bir soğukluk olduğunu düşünmeni istemem. Eğer senin için de yoksa arayı kapatmayı isterim :)"

Kopyala, yapıştır, enter.
0
akhenaten
(07.12.23)
aradaki boşlukla ilgili açıklama yapmaya gerek yok, dün görüşmüşsün gibi devam et.
0
tabudeviren
(08.12.23)
(9)

üni için gelip eve yerleşen yiğen

9kuyruklukedi
*yıllardır yalnız yaşayan ve bundan hoşnut bireyim*yiğenim yaşadığım şehirde bir okula yerleşti. yurt çıkmadı.ben de tabii ki yurt çıkmadıysa bende kalabileceğini söyledim.yurt çıkarsa giderim diyordu.şimdiyse yurtta kontenjan açılmış ancak hem yiğen hem anne-babası yurda gitmesini istemiyor. anne h
*yıllardır yalnız yaşayan ve bundan hoşnut bireyim*

yiğenim yaşadığım şehirde bir okula yerleşti. yurt çıkmadı.
ben de tabii ki yurt çıkmadıysa bende kalabileceğini söyledim.
yurt çıkarsa giderim diyordu.

şimdiyse yurtta kontenjan açılmış ancak hem yiğen hem anne-babası yurda gitmesini istemiyor. anne hijyenik, baba maddi sebeplerden istemiyor. (fakir değiller bu arada)

benim baştan beri yurda gönderme gerekçem çocuğun aşırı içe kapanık, asosyal olması ve benle kalırken de bunu sürdürmesi, yeni arkadaş edinmemesi.
(okuldan gelip odaya kapanmak, telefon, tek başına avm gezmekle geçen bir kısır döngü)

yurdun sosyal ve psikolojik sebeplerden onun için iyi olacağını düşünüyorum ancak hepsinin gözünde "sen yiğenini sevmiyor musun istemiyor musun" gibi yargılayıcı bir durum oluştu. yurda gitse de arkadaş edinmez o falan diyorlar sanki bu çok normalmiş gibi.

yiğenle aramızda 20 yaş var haliyle benim düzenim ve psikolojimi etkiledi evde sürekli birinin olması.

yiğene güzelce açıklamaya çalıştım ama abimle (babası) aramı açmadan kırmadan nasıl konuşup yurda gitmesi için iyi gerekçeler sunabileceğimi bilmiyorum.

siz olsanız abinizle nasıl konuşurdunuz?
0
9kuyruklukedi
(07.12.23)
ben yine çocuğun yararı üzerine konuşurdum

yurtta zamanla bu içine kapanıklığını kıracağını, belki başlarda zorlanacağını fakat insan ilişkileri becerilerini bu yaşlarda edinmezse yarın mezun olunca iş hayatında da zorlanacağını, bir aile kurarsa aile ilişkilerinde de zorlanacağını açıklardım

bunları biraz daha genişleterek anlatırdım
0
freebird5406_2
(07.12.23)
Yurdun ucretini sen ode imkan varsa.
0
duster
(07.12.23)
Çocuğun yararına diye konuya girme bence. Ben çocuğun bu halinden memnunum deyip kestirip atarsa sana argüman kalmaz. Sonuçta çocuğun babası o. Karışamazsın.

Direkt olarak özel hayatının sıfırlandığı, kız arkadaşının, arkadaşlarının eve gelmek istemeyeceğini, gelse bile oluşacak manzaranın nahoş olacağını, para sorun ise arada ateşleyebileceğini, arada gelip kalmasında da bir sorun olmayacağını söyle.
0
Mirket
(07.12.23)
Arkadaşlarimi, sevgilimi vs rahat cağiramiom de kediş. Senin misafirin var gelmeyek diolar de

Çocuğun iyiliği için muhabbetine kimse inanmaz ve uzatilip ısrarcı da olmak da zor o konuda.

Yurdu bı denesin, belki ordan birileriyle tanışıp onlarla eve çıkar de
0
abuzer
(07.12.23)
Evat arkadaşlarım gelemiyo de kidi. Ben gelcektim bende kal derdim ama yegenim var demiştin zaten :') bi de sen kendi düzeninin insanısın hem. Net konuş, ama yaa falan deme. Sevmekle sorumluluğunu alıp bakmak ayrı şeyler ve ortada mecburiyet yok. Başı sıkıştığında destek olabiliyor olmanın da abine yetmesi lazım.
0
beetlejuice
(07.12.23)
Kesinlikle yolla. Annesi babasi hayatta olan yetiskin cocuga dayisi/halasi mi bakacak? Yani toplum kurallarina gore bile sen haklisin. Hele ki bahaneler rezalet. Hijyen ne ya? Yuru git.
0
hot potato
(07.12.23)
Mirket +1

"Abi gelenim gidenim olacak, üniversite dediğin 3-5 ay değil. 4 sene özel hayatımı nasıl sıfırlayayım" diyeceksiniz.

Yani normalde bunu abinizin düşünmesi gerek ama nasıl olduysa o düşünememiş. Konuyu özel hayata ve üniversitenin uzun bir süreç olduğuna odaklarsanız hem özel olduğu için çok fazla irdelenemez hem de zaman faktörünün uzun olduğu gerçeğiyle idare ediver diye kestirilip atılamaz.
0
akhenaten
(07.12.23)
Abinizin bunu düşünememe ihtimali yok, düşünmüştür elbette ama sonrasında konuşmamak işine gelmiştir. Ya da zaten yeğeniniz olduğu için bunu bir görev bilinci ile yapacağınızı düşünmüştür.

Para ver diyen yazarları da anlamıyorum, anne-babası onu şehir dışına gönderdiyse belli ki maddi güçleri var ve bunu göze almışlar.

Direkt açık konuşmaktan başka bir çare göremiyorum, aranızda soğuk rüzgarlar estirse bile. Evli değilseniz, evde birini daha isteseydim evlenirdim/ev arkadaşı alırdım vs gibi bir şey söyleyebilirsiniz belki...
0
silverleaf
(08.12.23)
yurt okul arası, ev okul arasından kısa ise oradan girebilirsiniz. dersleri kötü ise işte biraz dediğiniz gibi çevre edinmesini okul çevresinde takılmasını falan zorlamış oluruz dersiniz. yemek durumu falan... bunları çoğaltın her neyse detayları siz biliyorsunuz. sonra da hafta sonu gelsin kalsın çamaşırlarını yıkasın, ütülesin dinlensin odası dursun burada diye ekleyin.
0
malheiros
(10.12.23)
(10)

En begendiginiz erkek ismi

instant crush
Duyduğunuz begendiginiz hosunuza giden isimler hangileri erkek icin?
Duyduğunuz begendiginiz hosunuza giden isimler hangileri erkek icin?
0
instant crush
(03.12.23)
issey miyake
0
freebird5406_2
(03.12.23)
Savaş ve güç temalı isimlerin seksapeli baya yüksek oluyor bence; Savaş, Demir, Kaan, Berk (sadece Berk), Hakan, Ateş, Gökalp, Mete...

Bu temada olmasa da sevdiklerim; Çınar, Deniz, Ege, Orkun, Tolga, Ufuk, Ulaş...

Ama Savaş'ın yeri bende ayrı.
0
akhenaten
(03.12.23)
Ege, deniz, aras, mert
0
mor oje
(03.12.23)
Koray, Yağız, Agâh, Kerem.
0
black holes in the sky
(03.12.23)
Ali
Barış
Tuna
0
Amaranta ursula
(03.12.23)
ahmet, mehmet, kurasaki ichigo.
0
ya ben lan neyse
(03.12.23)
Kadin-erkek farketmez, icinde e gecen isimleri seviyorum. Engin, Ediz gibi isimler kulaga hos geliyor bence. Oglum olsa adini Engin koyarim herhalde.
0
chihirovekohaku
(05.12.23)
T ile baslayan isimleri seviyorum nedense.
Tarik gibi..
0
cooperr
(05.12.23)
mauro icardi
0
sonsuz
(05.12.23)
Burkay
0
melodramaticfool
(06.12.23)
(2)

Yaşamı bir bavul eşyaya nasıl sığar

Rao
Sayın ekşiciler, Basit yaşamak bununduğumuz zaman içerisinde en zor olanı. Bir kişi düşünün ki kendisine bir hedef koymuş olsun ve ,bu amaçla bir gece ansızın kalkıp gitmek istediğinide tüm eşyaları tek bir valize sığdırıp yola çıkabilsin. Bu kişinin size göre nasıl bir hayat tarzı ve prensipleri s
Sayın ekşiciler,

Basit yaşamak bununduğumuz zaman içerisinde en zor olanı.
Bir kişi düşünün ki kendisine bir hedef koymuş olsun ve ,bu amaçla bir gece ansızın kalkıp gitmek istediğinide tüm eşyaları tek bir valize sığdırıp yola çıkabilsin.

Bu kişinin size göre nasıl bir hayat tarzı ve prensipleri sahip olması gerekir ?


Aklıma gelenlerden bazıları,


- Sosyal medyayı ve tv medya gibi araçları hayatından çıkarmak
- Birikim ve yatırım yapmaya odaklanarak, harcama potansiyelini düşürmek
- Büyük evler yerine 1+1 tarzı evlerde yaşamak
- Maximum eşya sayısı miktarı belirleyip, eski bir eşyayı elden çıkarmadan farklı bir eşya edinmemek
- Metacı olan kişi ve kişlerden mümkün olduğunca uzak durmak
0
Rao
(01.12.23)
Bu konuda çok düşündüm bir zaman, aslında ne kadar eşyayla yaşadığın değil ne kadar eşyaya ihtiyaç duyduğun gerçeği burda sana yol gösteriyor. Evet tv sosyal medya güzel bir şey anlık her konuda ve kişiye erişim büyük lüks ama bunsuz yaşayabiliyor musun, o önemli. Bu konuda kendini test etmek için küçük kaçamak kamplar ya da seyahatler yapmaya çalış. Her seferinde yanına aldığın onca şeyin ne kadar gereksiz ve sana boşa yük olduğunu zamanla anlıyosun.
Birden herşeyden vazgeçmek elden çıkartmak çok sert ve yorucu olabilir. Kendince başarabileceğin şeyi bile itici hale getirebilirsin.
Küçük küçük başla, telefonunu evde bırak çık gez bir kaç saat. Haftasonu yakın bir şehire bir sırt çantasıyla git, haftasonu kampa git 2 gün. Otel konaklaması yap, yurtiçi yurtdışı kısa süreli geziler yap. Neyi yanına alıp kullandığını, kullanmadığını, neye seyahat halinde bilmediğin yerlerde kolay ulaşabilir ulaşamadığını gör, neyin senin için hayati neyin külfet olduğuna kendin karar ver. Bu kararı verirken de şekilci olma, başkaları ne der deme, sadece kendine bak çünkü o valiz senin olacak ve içindekiler de sana hizmet edecek günün sonunda.
Hiç zor değil.
0
erty_ksk
(01.12.23)
bu kafa yapisi ile alakali, az seye sahip olup onlara tam bagimli da olabilirsiniz. onemli olan bagimli olmadan yasayabilmek, esyalarinizi bir bavula sigdirabilmek degil, bir bavuldan fazlasindan vazgecebilmek onemli. ve sahip oldugunuz her maddi seyin yerine baska bir seyi koyabileceginizi farketmek ve benimsemekle alakali. gayet deneyimle konusuyorum, omrumun ciddi bir kismini gecirdigim iki kisi tam olarak boyleler. ikisinin de hicbir 'seye' bir bagliligi yok. ne kadar sahip olsa da birakip gidebilmek kafasinda olmaniz lazim. her ikisi de iki uc haftalik seyahatlere bile tek sirt cantasiyla gider, defalarca tasinmislardir iki uc valiz yeter vs. yukardaki arkadasin yazdigi fikirler gayet guzel. yavas yavas baslayabilirsiniz.
0
songforsomeone
(01.12.23)
(4)

Bir Arkadaşlik iliskisi Hk.

sanguine
Merhabalar, işyerinde gelişen olumsuz bir durum var canımı sıkan. Olayla alakası olmayan insanlara gösterdiğim davranışla alakalı biraz.Işyerinde birbirimizi eşit süredir tanıdığımız bir grup var. Ben genel olarak insanlara mesafeliyim, bu grubun çok da bir parcasiyim diyemem, onlar kendi aralarında
Merhabalar, işyerinde gelişen olumsuz bir durum var canımı sıkan. Olayla alakası olmayan insanlara gösterdiğim davranışla alakalı biraz.

Işyerinde birbirimizi eşit süredir tanıdığımız bir grup var. Ben genel olarak insanlara mesafeliyim, bu grubun çok da bir parcasiyim diyemem, onlar kendi aralarında daha çok takıliyor, ben istemiyorum zaten yüz göz olmayı.

Bu gruptan bir arkadasla nispeten kafamız daha çok uyuştu (cinsel yonelimimiz aynı vs) bununla düzenli içmeye de gidiyorduk. Sonra bu yazın saçmalamaya paranoyaklasmaya başladı, işyerinde herkes bunun aleyhine çalışıyormuş gibi. Çok önemsemedim, hatta yatıştırmaya bile çalıştım. bir süre sonra işle alakalı bir şey sormak için yanına gittigimde bana inanılmaz saçma ve sert bir tepki vererek başından savdi. Bu ana kadar dediğim gibi sürekli konuşuyor ve dışarıda da görüşüyorduk

O anda iletişimi kestim, bir daha suratına bakmadım. Bu olaydan sonra bu sefer patrona gidip siz ona (ben oluyorum) torpil yapıyorsunuz, onun dediği oluyor hep gibi şeyler söylüyor. Hatta o, odadan çıkarken ben içeri giriyorum ve patron direkt aha bunları söyledi senin hakkı da diyor. Bundan sonra komple her yerden engelledim sildim, Kendi manyakligi olduğu icin patron ona bir ceza vermek istedi fakat gruptaki diğer iki arkadaş gidip onun adına yalvarmislar yapmayın bu aralar kafası bozuk vs gibi.

Şimdi ben çocukluğunda, hatta üniversiteye gidene kadar çok ciddi zorbalığa uğramış bir insanım. Zaman zaman bu zorbalık kolektif bir hal de alırdı, olayla alakası olmayan insanlar da dahil olurdu vs. bu yüzden uniye başladıktan sonra yaşadığım şehre bile bir daha dönmedim. Şu an hiçbir sıkıntım yok zaten etrafıma güvenmediğim, istemediğim hiç kimseyi yaklaştırmiyorum. Ihtiyacım da yok. Son derece self sufficient bir hayatım var.

Bu yüzden en ufak bir rencide edici hareket, terbiyesizlik, densizlik beni aşırı tetikliyor, bana kimse saçma sapan şeyler söyleyemez, şakalar yapamaz mesela. Işyerinde bunu yaptığı için bozdugum birkaç kişi oldu, hiçbirinin suratına dahi bakmıyorum.

Bu arkadaş yaptığı terbiyesizliklerden sonra, önce hiçbir şey olmamış gibi konuşmaya çalıştı, muhatap olmadım, hiçbir pişmanlık belirtisi göstermedi, aradan aylar geçti bu arada.

Ben diğer arkadaşlardan da soğudum hiçbiriyle konuşmuyorum, herhangi bir açıklama da yapmadım, ama ısrarla bana selam vermeye, konuşmaya devam ediyorlar.

Yani bu durum bircok kişi için anlaşılmaz olabilir, saçma gelebilir size ama durum bu. Benim dünyamda böyle hareketlere yer yok, bunu bana degil başkasına yapsaydı mesela çeker sorardım sen nasil boyle hareket edersin diye.
Ama bakıyorum arkadaşların umrunda değil. Adam iki gün önce beraber sarhos olduğu adamın arkasından iş çeviriyor.

Bundan bu duyarsizliktan çok rahatsız olmaya hakkım yok mu? Kimse kimseyle konuşmayı biraksin demiyorum, demem. Hep beraber bunlar takılırken, sanki bu absurtlugun sorumlusu ben misim gibi kendi kendimi disladim gibi bir şey oldu. Pişman değilim asla, gebersem konusmam. Hala da muhatap olmaya devam ediyor benle bu ortak arkadaşlarimiz. Yani siz adil olamayacaksaniz ne biçim arkadaşınız anasını satayım. Çok saçma geliyor bana bu durum.
0
sanguine
(01.12.23)
Yani tabi içten pazarlıklı, samimiyetsiz insanlarla bir iletişim yürütmek zor ve sizi de kötü etkileyebilecek bir durum.

Ancak sizi çok katı gördüğümden bir şey diyemedim. İnsanlar hatalar yapabilir, bazen kötü günlerinde olabilirler. Anlaşılamamış, derdini anlatamamış olabilirler. Bir insanı kötü yapan tek bir davranışı değil, düzenli şekilde bu davranışları devam ettirmesi, bunu karakterine yansıtmış olmasıdır.

Siz sanki biraz hızlı karar verip bundan da hiç geri adım atmıyor gibisiniz. Haliyle bu insanlar gerçekten samimiyetsiz mi yoksa siz mi çok katısınız emin olamadım ben :D

Şu diğer kişinin ne yaşıyor olursa olsun gidip ona torpil yapıyorsunuz demesi yanlış tabi ki. Ancak iş arkadaşını her yerden silip engelleyecek kadar büyütmemelisiniz bence bu olayı. Neticede orası iş yeri. Herkes birbiriyle öyle böyle anlaşırken, herkese tavırlı olan bir siz olursanız bu pek iyi sonuçlara yol açmayabilir. Sadece bu çalıştığınız yer özelinde böyleyse sorun değil, ancak atıyorum genel olarak insanlarla aranıza çok kalın duvarları hop diye koyabiliyorsanız bu o kişilerden çok sizi cezalandıran bir durum olur bence.
0
akhenaten
(01.12.23)
nacizane fikrim, gecmiste yasadiklarinizdan dolayi hem insanlara karsi asiri katilasmissiniz, hem de aslinda bu durumu pek halletmemissiniz ve etrafiniza duvarlar ormussunuz. yasadiginiz seylerin ciddi bir kismini kisisel algiliyor olma olasiliginiz da mevcut. sivri olmak boyle bir sey degil, ortami idare etmek de bunun cozumu degil. sinir koymayi ogrenmek onemli. siz sinir koymadan, insanlari direk siliyorsunuz. sinir koymak 'bana yakin olmak icin bunlara dikkat etmen gerekli' demektir ve yakin olmaya, onarmaya acik olmaktir. siz ne yakin olmaya ne onarmaya acikmissiniz gibi gelmedi bana yazdiklarinizdan. karsimdaki 100% en bastan benim istedigim gibi olsun istiyorsunuz ve olmayan herkesi siliyorsunuz. ama bu mumkun degil, hepimiz insaniz, sadece sizin yasam oruntunuz yok, herkesin gecmisi, ailesi, sosyal yasami var ve bunlar hepimizi, ayni sizi etkiledigi gibi etkiliyor. birbirmize sevgi ile sinirlar da koyarak bir arada yasamayi ogrenmek guzel bir secenek.
0
songforsomeone
(01.12.23)
songforsomeon +1

yakın ilişkiniz olan kişi ciddi bir yanlış yapmış size karşı ve onunla tüm iletişimi kesmek anlaşılabilir bir tercih bu noktaya kadar hak veriyorum size. ancak sonrasında tüm grupla iletişimi kesme ve onları duyarsızlıkla suçlama kısmı biraz sıkıntılı geldi bana. açıkçası ben de bir arkadaşım -isterse dünyada en yakın olduğum insan olsun- birisiyle kötü bir şey yaşadı diye diğer kişiyi direkt silip atmam. çünkü olayın merkezindeki kişilerden birisi olmayınca tam olarak olayın nasıl geliştiğini bilemezsin asla ve genelde diğer tarafın da olayla ilgili kendince bir açıklaması vardır aslında. hadi diyelim açıklaması da yok yakınım olan kişi %100 haklı bu sefer de diğer tarafın en azından bir pişmanlığı, bir özrü vardır herhalde. tabiki bu kişiyle eskisi gibi olamam ne olursa olsun ama direkt silip atamam da yani dediğim sebeplerden ötürü.

bu sebeplerden ötürü sizin durumunuzda olsam kimseden de küstüğüm kişiyle benim gibi küsmesini beklemem böyle bir şeye hakkım olduğunu bile düşünmem hatta. adil olmak demişsiniz ama adillik her yanlış yapanı silmek demek değil ki böyle olsaydı ne bizle konuşan insan kalırdı ne de bizim konuşacağımız. tabiki siz yetişkin bir insan olarak böyle kendinizi daha iyi hissediyorsanız böyle yaşarsınız o konuda bir şey diyemez kimse ama en azından insanları -içinizden de olsa- yargılarken bu açıdan da bir düşünün derim.
0
pietro crespi
(02.12.23)
arkadaşlarına olan tavrını saçma buldum. sizin aranızdaki özel bir mesele yüzünden ellerinde adalet terazisiyle gezmek zorunda değiller. adamla olan problemin o adamı bağlar, diğerlerine tepki göstermen abartı olmuş.
youtu.be
0
hrskrs
(03.12.23)
(3)

evli çiftler nasıl sosyalleşiyor?

Lubb
30+ çocuksuz evli çiftler nasıl sosyalleşiyor?bir de çiftlerden teki mesela yeni sosyal ortam nasıl ediniyor eşinden bağımsız bireysel? yani sizin deneyimleriniz önerileriniz, nelerdir?
30+ çocuksuz evli çiftler nasıl sosyalleşiyor?

bir de çiftlerden teki mesela yeni sosyal ortam nasıl ediniyor eşinden bağımsız bireysel?

yani sizin deneyimleriniz önerileriniz, nelerdir?
0
Lubb
(01.12.23)
Kari koca çalisiyorlarsa;

is arkadaslari(farkli zamanlarda).

Komsular, akrabalàr, anne/baba taraflari.

Kadin kisisin okuldan vs arkadaslari...

Yeni insan tanima gibi bir durumlari olmaz yani sayet marjinal bi çift degillerse(açik evlilik vb.).
0
Yourcousinmarvinberry
(01.12.23)
bol bol dışarı çıkıp mümkünse sürekli aynı yere giderek de çevre edinilebilir. müdavim olmak lazım yani. bir süre sonra önce çalışanlarla sonra sizin gibi diğer müdavimlerle arkadaş olabilirsiniz. söylendiği gibi tarafların is arkadaşlarını da dahil etmek lazım, o birini getirir öbürü diğerini getirir derken bakmışsınız 20 kişiyle iyi kötü diyaloğunuz olmuş.
0
orient blue
(01.12.23)
sosyal medya
0
ala09
(01.12.23)
(10)

Böyle şanssızlıklar sizi de buluyor mu?

tavish11
Geçenlerde iPhone 14 aldım. Alırken birlikte şeffaf kılıf ve ekran koruyucu da aldım. Ekranı koruyucuz kullanmak daha keyifli diye takmayı erteledim ve olduğu gibi kullandım. Telefonu cebime koyarken özen gösterdim ama bir ara sırt çantamın içine atmıştım. Herhalde o ara çizildi. Temmuz ayında aldığ
Geçenlerde iPhone 14 aldım. Alırken birlikte şeffaf kılıf ve ekran koruyucu da aldım. Ekranı koruyucuz kullanmak daha keyifli diye takmayı erteledim ve olduğu gibi kullandım. Telefonu cebime koyarken özen gösterdim ama bir ara sırt çantamın içine atmıştım. Herhalde o ara çizildi.

Temmuz ayında aldığım telefonun Ekim ayında ekranı çizildi sanki kedi tırmalamış gibi. Ekranı kullanırken belli olmuyor ama güneş ışığı yansıyınca sürekli gözüm oraya gidiyor.

Çok canım sıkılıyor bu duruma. Telefondan soğudum.

Sizin de başınıza benzer şeyler geldi mi?

Not: 4 sene boyunca xs max kullandım. Bunun son 1,5 senesi ekran koruyucuzdu ve çizik bile yok. Yeni iPhone modellerinin daha hassas olduğunu düşünüyorum.
0
tavish11
(30.11.23)
Şanssızlık bu değil ya bile isteye olmuş…
0
Boris
(30.11.23)
Bu şanssızlık değil ki abi şanssızlık dediğin kavram çok farklı bir şey, sen üşengeçliğinin kurbanı olmuşsun sorun kaderde değil sende.
0
Bir ben var benden şurada
(30.11.23)
oldukça ucuz bir xiaomi telefonu ekran koruyucusuz 1dk kullanmadım. hatta baya pahalı ekran koruyucu aldım.
0
ferenc
(30.11.23)
Şanssızlık tanımını kullanmak kendimi avutmak gibi oldu galiba.

Gerçekten çok pişmanım bu kadar çabuk böyle bir şey olacağını tahmin edemedim
0
🌸tavish11
(30.11.23)
mat ekran koruyucu taktırırsan oluşan çizikler görünmeyebilir
0
freebird5406_2
(30.11.23)
Abi yanlış anlama cebinde falan taşısan neyse de bir de çantaya atmışsın çantada her türlü çizilir içinde ne vardır allah bilir, benim çantaya baksam tırmık falan bile çıkar :)
0
Bir ben var benden şurada
(30.11.23)
bu sanssizlik degil yaw..
0
cooperr
(30.11.23)
Çantanın içinin temiz olduğuna eminseniz ekranı silerken çizilmiş olması da çok olası. En çok bu sebeple çiziliyor bence camlar.

Böyle işler için ayrı bir temizlik bezi kullanılmalı. Çok amaçlı kullandığınız bezlerde oldukça sert granüller kalabiliyor. Siz yumuşacık bezle sildiğinizi düşünürken bir milimetreden daha küçük bir parçacık ekranı çizebiliyor.
0
akhenaten
(30.11.23)
Geçmiş olsun, çantaya atma süreçlerinde aynı sonuç doğuyor. Çantanın boş gözüne koyarken bile çekinirim şahsen.
0
kondansator
(01.12.23)
Bu şanssızlık değil bence. Riske girmişsiniz ve zarar gerçekleşmiş.
0
curukturpkokusu
(02.12.23)
(10)

erkekler neden atkı takmıyor

penceredengorunenmorbina
böyle bir şey gözlemledim.ihtiyaç mı duymuyorsunuz, genel olarak takılmadığı için mi takmıyorsunuz?
böyle bir şey gözlemledim.
ihtiyaç mı duymuyorsunuz, genel olarak takılmadığı için mi takmıyorsunuz?
0
penceredengorunenmorbina
(30.11.23)
Atkı aksesuar gibi bir şey, gereksiz yük. F/P yok.
0
Bir ben var benden şurada
(30.11.23)
gereksiz yük geliyor. takan baya var ama.
0
jelly bear
(30.11.23)
gereksiz yük +1
takan bir daha takmamıştır çünkü kesin bir yerde unutmuşuzdur veya hacılamışlardır.
0
lazpalle
(30.11.23)
ben takıyorum, soğuğu güzel kesiyor bence.

edit: yük olma konusu şöyle, mont giyince cepleri yetiyor sadece onunla çıkıyoruz diyorsanız evet. Ama ben hep bi sırt çantasıyla dolaşıyorum çünkü laptop veya tablet yanımda oluyor, şemsiye oluyor, ıslak mendil vs. koyabiliyorum bu sebeple zaten atkıyı da çıkarınca koyacağım bir çanta hazır.
0
nhk ni youkosu
(30.11.23)
Ben çok severim ya. Hatta herkes sever diye biliyorum, karikatürü de var umut sarıkayanın.

encrypted-tbn0.gstatic.com
0
Tisatiaşer
(30.11.23)
Erkek arkadaşım 39 yaşında ilk defa benim hediyem ile atkı taktı. Öncesinde “ne gereksiz” diyordu şimdi kendi kendine gidip ikinci bir atkı daha almış :d

Bence çoğu denemediği için farkı bilmiyor. Atkı müthiş bir icat.
0
ruhen hastayim ben
(30.11.23)
Sıcaklıyorum hemen.

Bir de İstanbul'da öyle çok soğuk olmuyor kendi yaşam düzenimde en çok birkaç saat dışarıda oluyorum. Saatlerce soğukta yağmurda kalacak olsam içlik bile giyerim rahatıma düşkünümdür.

20'li yaşlarımda da bere takmazdım artık takıyorum. Emekliliğim yaklaşınca atkı da takmaya başlarım belki belli mi olur :D
0
chicha_v2
(30.11.23)
çocukken annemin üşütme atkı tak baskıları sonucu takmam dışında kendi isteğimle takmadım hiç herhalde. Boynum üşümüyor ki benim o açıdan çok mantıksız buluyorum. Benim bi burnum üşüyor atkının işe yarayabileceği alanda, orda da gözlüklü olduğum için atkıyı burna kadar çekince gözlük buğulanması gibi sekonder sıkıntılar çıkıyor.

Ayrıca çok komik biliyorum ama atkıyı boyna düzgün dolamayı beceremiyorum. Mağazalarda bi iki denemiştim kendimi boğmaya çalışmışım gibi durdu dsjdjs
0
nundu
(30.11.23)
Montlari korunakli oldugu icindir. Bi suru dugmesiz bagri acik kaban/montum var. Birak boynumu kapatmayi govdem bile usuyebilir. Sorun bizde sanki :)
0
ala09
(30.11.23)
Mont, kaban vs ne kadar kalın olursa olsun boyun tarafından insanın içine rüzgar ve soğuk giriyor. Ben takıyorum ve baya da fayda görüyorum soğuklarda, şu karikatürdeki gibi takıyorum hatta;

durmabak.blogspot.com

Çok sıcakladıysam atkıyı çözüyor yeşilçam kötü adamları gibi iki ucunu boyundan aşağı sarkıtıyorum, montun da önünü açıyorum.
0
John Bloor
(01.12.23)

Ankaradakiler yilbasinda napcaksiniz?

lapaz
Genel olarak da aslinda sorulabilir. Sehrin yeni kisimlarini kesfetmek isterim etkinlik bahanesiyle
Genel olarak da aslinda sorulabilir. Sehrin yeni kisimlarini kesfetmek isterim etkinlik bahanesiyle
0
lapaz
(30.11.23)
(5)

bir gününüz nasıl geçiyor?

denizzz
aslında sormak istediğim şu: gün içinde planladıklarınızın ne kadarını yapabiliyorsunuz? çoluk çocuk sahibi olmadığım ve trafikte fazla vakit geçirmediğim halde bana gün çoğu zaman yetmiyor, herkes aynı durumda mı merak ediyorum. vakit kaybı olarak gördüğüm bazı alışkanlıkları da kestim aslında yakı
aslında sormak istediğim şu: gün içinde planladıklarınızın ne kadarını yapabiliyorsunuz? çoluk çocuk sahibi olmadığım ve trafikte fazla vakit geçirmediğim halde bana gün çoğu zaman yetmiyor, herkes aynı durumda mı merak ediyorum. vakit kaybı olarak gördüğüm bazı alışkanlıkları da kestim aslında yakın zamanda (sosyal medya takibi vs) ama buna rağmen yine kayda değer bir değişim olmadı ve bu durum beni acayip strese sokuyor.
0
denizzz
(29.11.23)
Günler 36 saat olmali, kesinlikle bana da yetmiyor.
0
Yourcousinmarvinberry
(29.11.23)
Bana da zaman yetmiyor. Ailem ve arkadaşlarımla konuşmaya zamanım dahi olmuyor.
0
Amaranta ursula
(29.11.23)
bana çok yetiyor çok boş yapıyorum hatta. planladığım her şeyi yaparım vakit de kalır.
0
jelly bear
(29.11.23)
enteresan bir soru

bana cogu zaman gun yetiyor, hatta bir suru bos zamanim bile oluyor
sosyal medya, haber takip etmiyorum

ancak bana da hafta yetmiyor.
ne zaman ay basladi, ne zaman ay bitti anlamiyorum
haftasonlari ise 5x hizla geciyor, uzucu
0
foster
(30.11.23)
sabah işe git, akşam işten dön, yemek ye, sosyal medyada takıl, uyu.
0
nickini degistiren yazar
(30.11.23)
(3)

önce evlilik mi teklif edilir yoksa aile ile mi tanıştırılır?

ilgeru
sb. standart nedir veya nasıl olmalıdır? aile ile tanışmaktan kastım ailelerin tanışması değil. örneğin kızın erkeğin ailesiyle tanışması veya tam tersi gibi.
sb. standart nedir veya nasıl olmalıdır? aile ile tanışmaktan kastım ailelerin tanışması değil. örneğin kızın erkeğin ailesiyle tanışması veya tam tersi gibi.
0
ilgeru
(26.11.23)
Valla bence evlilik teklifi sonrası.
0
Amaranta ursula
(26.11.23)
Standart yok, nasıl olsun ki? Size ve aile yapınıza bağlı bir şey bu. Kimi insan var tanıştırma için kafa yormaz, spontane denk gelir de tanışılır. Kimileri özellikle erkenden tanışılsın ister, kimileri iş ciddiye binmeden asla tanıştırmam der. Kimileri evlenme teklif edip öyle tanıştırır.

Yani hatta ülkemizde evlenecek insanlardan önce ailelerin tanışması bile yaygın bir şey. Böyle düşününce iyice garip geldi. :D

Çok takmayın yani.
0
akhenaten
(26.11.23)
ben olsam evlenmeyeceğim birini ailemle tanıştırmam.
fakat bunun belli bir sırası yok. tanışma olursa 2 taraf da ciddi olduğunu bilecek zaten. teklif sonra da olabilir. zaten o durumda teklif formalite olur
kabul etmeyecek biri aileyle tanışmaz.
0
jelly bear
(28.11.23)
(6)

iş yerinde zorbalık yapan çalışma arkadaşı

anlamsiz geliyor
selamlar. mevcut iş yerimde birlikte çalıştığım arkadaşım son zamanlarda oldukça zorba davranışlar sergiliyor. şu zamana kadar maytaba aldım yanlış mı yaptım bilmiyorum ama dozu arttırdığı için canım oldukça sıkılmaya başladı. önceki iş yerimde de benzer bir davranışı yapan arkadaşa rahatsız olduğum
selamlar. mevcut iş yerimde birlikte çalıştığım arkadaşım son zamanlarda oldukça zorba davranışlar sergiliyor. şu zamana kadar maytaba aldım yanlış mı yaptım bilmiyorum ama dozu arttırdığı için canım oldukça sıkılmaya başladı. önceki iş yerimde de benzer bir davranışı yapan arkadaşa rahatsız olduğumu tekrar aynı davranışı yapmaması söyledikten sonra aramız oldukça buz olmuştu. (tamamen başka bir konuydu) sonra da sosyal medyadan falan silmiş (çok da umrumda değildi de neyse). şimdi bu durumda süreci nasıl yöneteceğim gerçekten bilmiyorum. yöneticime söylemek aklımdan geçiyor (bu arada şakayla karışık bir kere o da takılmıştı ben de ne alakası var deyip biraz sert çıkmıştım) ama bu durumda da diğer çalışma arkadaşlarıma bana tavır almasından endişeleniyorum. her gün yüzyüze çalıştığım insanlar sonuçta bunlar.
0
anlamsiz geliyor
(24.11.23)
İşyerleri arkadaş edinmek için gidilen yerler değil. Sizin de böyle bir söylemeniz yok zaten o yüzden rahatsızlığınızı karşı taraf ile görüşerek dile getirin. Daha sonra ister tavır koyar ister koymaz sizi ilgilendiren bir durum değil. Amirle bu konuyu konuşmanız sonraki süreç eğer hala devam ederse o zaman görüşürsünüz.
0
dedeminhirkasi
(24.11.23)
zorbaca davranışları biraz daha açma şansınız varsa daha iyi anlayıp daha iyi yorum yapılabilir. anlattığınız kadarıyla cevap verecek olursam da o dediğiniz konuşma önceden yaşadığınız durum gibi birisiyle aranızı tamamen buz yapabilir yine. böyle olması sizi rahatsız etmeyecekse yapın tabi ama sorma şeklinizden bunu da istemiyorsunuz gibi anlıyorum o yüzden ondan önce o kişiye rahatsızlığınızı ima yoluyla anlatmayı deneyebilirsiniz bence. veya direkt söylersiniz ama böyle uzun ve sert bir konuşmayla değil de o kişi tekrar o davranışları sergilediğinde anlık olarak net ama kısa ve olayı çok da ciddileştirmeyecek bir tonda uyarabilirsiniz.

yöneticiye söyleme işi gerçekten de son çare olmalı çünkü kendin konuşmadan etmeden bir şey denemeden direkt yöneticine gidersen onun gözünde sen de kendini "çocuk gibi kendi sorunlarını kendi çözemeyip şikayete gelen tip" durumuna getirebilirsin. yöneticiye anlatma noktasına geldiğinde yöneticine gerçekten de yapacak başka bir şeyi kalmamış dedirtmelisin.
0
semaforo de medianoche
(24.11.23)
detay yok. en önemlisi bu kisi patrona vs. yakin mi?
zorbalik yaptiklarinda cevap verdigin icin tavir almak isteyen alsin. seni önemsemeyeni sen de önemseme.
biraz alan ac yalnizken, ezik bu desin, sonra topluluk icin de iyice bir boz ama sizin benimle kisisel bir proleminiz mi var seklinde.
0
wishmaythşngs
(26.11.23)
daha önce yaşadığın olaydan pek ders almışa benzemiyorsun, bir yerde nasıl başlarsan öyle gider.

ilk olayda bundan rahatsız olduğunu belirtecektin, senin için dalga geçip unutacağın bir konu değil demekki dalga geçmeyecktin, hoşlanmadığını gözünün içine baka baka söyleyecektin. o gün yapamadın bu gün yapacaksın.

eşşek kadar insan o da, dikkat ederim diyip tekrarlamaması gerekir, çocuk gibi küsecekse küssün.
0
selam
(27.11.23)
İşin içinde iş, ekmek, para gibi unsurlar varsa arkadaşlık falan yok. İş dışında muhabbet kurma, selamlaşma. İşin neyse onu yap. Ne fazlası ne eksiği.
0
ferenc
(27.11.23)
yöneticiye söylersen daha kötü olur, düzgün bir şekilde iş arkadaşınla konuşman lazım. bir kere eskisi gibi arkadaş olmanız zor, devamında ne olacağı ise o anki bağlama bağlı... yani en makul olan tepki özür dilemesi, bir daha bunu yapmaması ve sana kin de beslememesi olurdu. ama muhtemelen "ya ben nereden bileyim" ya da "herkese yapıyorum onun alınacağı tuttu" falan, bu tarz bir dışsallaştırma ile olumlu benlik imajını korur, sen de o iş yerinde benlik yüceltmek için kullandığı gündelik bir nesne olarak devam edersin...

bununla beraber eğer sen kuracağın diyalogta ona, yaşananların yegane sorumlusunun o olmadığını hissettirebilirsen yukarıda bahsettiğim savunma mekanizmasını tetiklemeden işi çözebilirsin
yani, "ya işte, böyle böyle oldu/böyle böyle bir dönemden geçiyorum, çok stresliyim, çok şakayı kaldıramıyorum bazen sana da patlamaktan korktum, öyle bir an olursa şimdiden kusura bakma" gibi, tabi ben böyle yazdım, o şu şekil konuşur diğeri bu yöntemi beğenmeyebilir
0
Coyote
(29.11.23)
(9)

bir çocuk okuldan geldikten sonra ne yapar

Bir cebinde das kapital
çocukluğumu unuttum. diyelim öğlen 3'te evimize vardık. akşam 12'ye kadar vakit nasıl geçiyor?
çocukluğumu unuttum. diyelim öğlen 3'te evimize vardık. akşam 12'ye kadar vakit nasıl geçiyor?
0
Bir cebinde das kapital
(19.11.23)
ben saat 16'da eve varıyordum. üstümü değiştirip, yıkanıp paklanıp ufak tefek bir şeyler yiyordum. sonra çizgi film izliyordum. Saat 6 gibi derslerimi yapmaya başlıyordum. Saat 7'de annem babamla akam yemeğine oturuyorduk. Yemekten sonra ya oyun oynuyordum ya da kaldıysa derslermi hallediyordum. Akşam 9'da da yatıyordum. Okulum tam gündü. Her gün böyle geçmiyordu.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(19.11.23)
Öncelikle akşam 12’ye kadar vakit geçirme yoktu. Daha erken yatardık. Annem hazırlardı veya çalışıyorsa dolaptan yemek yer, tv’de şeker kız candy falan izler ev ödevine oturur, akşam baba gelince bir de akşam yemeği yer, tv de birşeyler izler, ne izleniyorsa ona takılır, ödeve devam eder , internet icat olduğunda modemle internete girer, chatleşir ve 21:00-22:00 gibi yatardık sanırsam..
0
maq
(19.11.23)
Valla yaşa göre değişir ancak şöyle bişey var ki bizim zamanımızda tam gün eğitim pek yoktu. Ya sabahciydik ya da öğlenci. Eğer ilkokulsa ve sabahçıysam okuldan geldiğim gibi biseyler yer sonra direkt dışarı firlamaya calisirdim. Eğer öğlenciysem de önce üstüme falan çıkarır, yemek yer sonra da TV de haber falan izleyip ödev yapmaya giderdim.

Lise ve ortaokulda ise eğer evde bilgisayar yoksa genelde çıkışta internet cafeye giderdim. Evde bilgisayar varsa da hemen yemek yer pcye geçerdim.
0
j r r tolkien hayrani
(19.11.23)
Sabahçı olduğumuz için öğlen vakti çıkıp bakkal market "cd'ci", kırtasiye falan dolaşıp bilgisayar oyunu, oyuncu kartları, kırtesiyelik ıvır zıvır, cips falan bakardık. Dışarda biraz vakit geçirip genelde eve gidip yemek yedikten sonra tekrar buluşurduk.

Ya birimizin evine gidip bilgisayar başına gömülürdük ya da dışarda kalıp vakit geçirirdik. Akşam yemeğine yakın da aileler arar çağırırdı zaten.
0
akhenaten
(19.11.23)
İzlediğim çizgi film saatime göre sırlama değişse de çizgifilm+ödev. O zaman internet yok bir şey yok evde mecbur kaçırmamak için zamanlamada çizgi film saatini referans alırdım
0
yazdonumu
(19.11.23)
5-6'ya kadar ya sokaklar, ya tv takılırdık. sonra yemek falandı benim için. ilkokul 3-4'e kadar saymazsak 7 gibi ders çalışmaya başlardım, meyve arası sevilen dizi arası hariç 10-10:30'a kadar çalışır sonra uyurdum. uyku için 11'i bile çok nadir görürdüm
0
avatar is back
(19.11.23)
saat 3 te geliyordum elimi yüzümü yıkıyordum. annem meyve yediriyordu. sonra susam sokağı başlıyordu. o bittikten sonra ders çalışıyordum. 7 de yemek. falan derken 9 da yatış.
0
komando kani var bende
(19.11.23)
Çocuklugunu hangi yillarda geçirdigine göre degisir, 80'ler mi, 90'lar mi, 00'ler mi ?
0
Yourcousinmarvinberry
(19.11.23)
Söylemişler zaten, çok nadiren 12'de yatardık. 9,5 en geç 10 tumba yatak. İlkokulsa 8,5.
3'te eve gelince hafif bir kahvaltı, hava güzelse sokakta arkadaşlarla hava kararana kadar oynanır - ortaokula kadar bende durum buydu. Liseye başladıktan sonra dışarıdaki vaktim azaldı, eve gelince önce uzun uzun gazete okurdum, sonra biraz ödev, akşam yemeği, biraz daha ödev, kitap okuma, belki biraz tv. En geç 10'da tumba yatak.
0
SiyamkedisiZorro
(20.11.23)
(22)

Bugün ölseniz sizi en çok ne üzer?

late viper
Siyasi görüşümüzü bir kenara koyduğumuzda, bugün ölecek olsanız en çok neye üzülürdünüz.Benim yanıtım; Japonya'yı görmemiş olmak."Çok yer gezdim de bir eksik Japonya mı kaldı?" aslında tam tersi. Ülkeleri gezemesem de dünya gözüyle bir kez Japonya'yı görmek isterdim.
Siyasi görüşümüzü bir kenara koyduğumuzda, bugün ölecek olsanız en çok neye üzülürdünüz.

Benim yanıtım; Japonya'yı görmemiş olmak.
"Çok yer gezdim de bir eksik Japonya mı kaldı?" aslında tam tersi. Ülkeleri gezemesem de dünya gözüyle bir kez Japonya'yı görmek isterdim.
0
late viper
(19.11.23)
Valla bugün ölsem en çok ev depozitosunu alamamış olmak koyar. Salı günü alacaktim çünkü depozitoyu.

Şunu haftaya çarşambaya kaydırırsak(hadi idare et,açıktan bir binlik çalışır) pek bişey koymaz sanırım. Bir tek İskoçya'ya gidememek biraz koyardı belki.
0
j r r tolkien hayrani
(19.11.23)
Geçmiş yaşlarım heba oldu, gelecekte daha iyi şeyler yaşama umudum varken ölüp gitmek bana çok koyardı.
0
ruhen hastayim ben
(19.11.23)
Geçmiş yaşlarım heba oldu, gelecekte daha iyi şeyler yaşama umudum varken +1
0
put it in your appropriate place
(19.11.23)
gecmisin heba, gelecegin sefa gibi gorunmesi bence bir zihin yanilgisi

korkakligimdan deneyemedigim seyler icin uzulurdum
0
foster
(19.11.23)
çocuğumu daha fazla göremeyecek olmak onun da annesiz büyüyecek olması üzer.
0
pide
(19.11.23)
Aslında klişe gibi görünen enteresan bir soru: O beklediğim dönüm noktasını, yeni bir şeylere başlayarak, içime sinen bir şeyler yapmama durumu üzerdi beni. O bir yerlere henüz varamamış olma duygusu üzerdi.
0
maq
(19.11.23)
öldükten sonra uzulemeyeceğimiz için hiçbir şey. bugün öleceğinizi bilseniz diye soruyorsanız eğer herhalde daha çok gezmek yemek içmek olabilir.
0
orient blue
(19.11.23)
Korkakligimdan deneyemediklerim +1
0
Kittie
(19.11.23)
3 tane aslanlar gibi evlat sahibi olmamak.
0
Bir cebinde das kapital
(19.11.23)
Soruyu ilk görünce "japonya'yi göremedim" dedim istemsizce ben de :) ama aslında sadece Japonya değil, çoğu şeyi "aman daha sonra yaparım" deyip, yapabilecek durumdayken erteliyorum. Sanırım erteledigim her şey diyebiliriz buna.
0
fraise
(19.11.23)
hayal ettiğim gibi bir aşk yaşayamamış olmak ve şarkıda dediği gibi "doymadım inan kanmadım sevgiye".

bir çocuğumun olmaması.(evli değilim)
0
tabudeviren
(19.11.23)
Şöyle güzelinden bir pist makinesi alıp binememek. Hayalimdeki 2010 E92 M3 tabi ama başkaları da olur :D

Biraz daha para kazanabilirsem Türkiye'de, en kötü yurtdışında yapmak istiyorum bunu.
0
chicha_v2
(19.11.23)
Öldükten sonraki hayat için yeteri kadar çalışmamış olmak beni çok üzer.
0
etna
(19.11.23)
oğlumu babasız bırakmak. zaten dünya boktan bir yere dönüyor, böyle bensiz büyümesine hiç gerek yoktu.
0
engelbert humperdinck
(19.11.23)
Evlatların aile kurmasını görememek, istediğim bir sürü yer var gezecek, hepsini gezememiş olmak.
0
SiyamkedisiZorro
(20.11.23)
Hayallerimi tam olarak gerçekleştiremediğim için üzülürdüm
0
rock n roll
(20.11.23)
Evrenin gizemlerini öğrenememiş olmak.
0
iwasbornonamountainside
(20.11.23)
Aralikta cok iyi bir sarap eventi var. Yilda bir kez oluyor, on bir ayin sultani. Kacirirsam cok uzulurum. Kahrolurum.
0
buf-e kür
(20.11.23)
Cocuklarimin -ailemin uzulmesinden baska bir sey uzmez
0
turkuaz
(21.11.23)
hesapları kapatmamak.

borçlarımı kapatmamış, alacaklarımı almamış olmak. yaşlı bir annem var. benim arkadamdan borcumla harcımla uğraşmasın diye. sanırım annemi yalnız bırakmak. bu herhangi bir sevdiğiniz olabilir.
0
phonex
(21.11.23)
En çok kedimin günler, haftalar, aylarca beni arayacağını, beni beklerken hiç kimseye yüz vermeyeceğini, iştahtan kesileceğini bilmek... Kedimin bu huysuzluğu sebebiyle ben öldükten sonra aile içinde bakılmama, belki yabancı birine verilme ihtimali...

Sonra da İzlanda'ya gidememiş olmak.
0
silverleaf
(23.11.23)
Allah dostu evliyaların hayatlarını okuduğumda öyle imreniyorum ki bomboş çuval gibi hayat sürüyorum. Arifi Billah zatlar, misal Abdulkadir Geylani öyle muhteşem büyük bir zat ki; Allaha yemin ederim ki arşı ala avucumun içindedir der. 4000 talebesine ders verirken dizinin dibindeki öğrencisi nasıl duyuyorsa en uzaktaki de öyle duyarmış ne kerametler ne hayatlar.. tabii Allahın hediyesi ikramı bunlar... bizde denizden bir damla görseydik diyorum kendimce..
0
ercanzzy
(01.12.23)
(3)

Sevgiliniz bi etkinlik icin link atsa

ala09
direkt alir misiniz? Sonra bakariz hissi mi olusur? bazi 30+ erk problemleri yasiyorum da. Sanki manitayi ben goturmek zorundayim bi konsere, bi seye kendisi hep bi adim geride istek anlaminda. Citirken boyle degildi is guc yogunlastikca bize yetisemez oldu.
direkt alir misiniz? Sonra bakariz hissi mi olusur? bazi 30+ erk problemleri yasiyorum da. Sanki manitayi ben goturmek zorundayim bi konsere, bi seye kendisi hep bi adim geride istek anlaminda. Citirken boyle degildi is guc yogunlastikca bize yetisemez oldu.
0
ala09
(15.11.23)
@aman ustume geliyorlar hep ben aliyorum hep ben oneriyorum hatta bulamadigim biletler icin karaborsadan kovaliyorum. bu sefer icin cok ucuzdu bilet bu yuzden ona almasini soyledim
0
🌸ala09
(15.11.23)
Valla linki göndermeden önceki konuşma geçmişine bağlı olarak tiklamama ihtimalim bile yüksek. Öncesinde hiç konuşma vs yokken direkt link atarsa hic tıklamayıp direkt soru işareti ya da 'bu bir virüs olabilir mi' tarzı bişey yazarım. Açıkladıktan sonra da duruma göre konuşup kararlaştırdiktan sonra hareket ederim.

Gönderdiği şey 9gag linki falan değilse bişey demeden direkt link atması çok saçma geliyor çünkü bana. Devamı için tıklayınız tuzağına düşmüş gibi hissediyorum. Bişey istiyorsa açık açık yazar biz de konuşuruz.
0
j r r tolkien hayrani
(15.11.23)
Alıştırmış olabilirsin, her gittiğinde mutsuzluk belirtisi yoksa bundan sıkılıyor diyemeyiz. Bazı insanlar her şeye okay olabiliyor, gitmese de okay gitse de.

Sürekli dürten olmak bi yerden sonra yıldırıcı olabiliyor ama, o hissi anlıyorum. Konuşulabilecek bişi, hep ben kovalıyorum zorla gelmiyorsun dimi gibilerinden. Pasif agresif bi şekilde gönderip almasını beklemek hoş değil.

Bana gelse niye sen almıyon hep yaptığın gibi, paran mı bitti sadaka veriyim mi derdim geyiğe vurup.
0
Bruce
(15.11.23)
(14)

Bu ilişki ve bu erkek kişi hakkında ne düşünürsünüz?

morca
Biraz uzun olabilir fakat en kısa haliyle anlatmaya çalıştım. :)Erkek tarafı, kadından 5-6 yaş büyük, 40'ların ortasında. Çok olgun, sakin, babacan, hayata karşı yorgun bir ruh. İstikrarlı kararları, tamamen stabil bir hayatı var. Orta yolcu, her şeye güzellikle ve sakinlikle halledenlerden. Ununu e
Biraz uzun olabilir fakat en kısa haliyle anlatmaya çalıştım. :)

Erkek tarafı, kadından 5-6 yaş büyük, 40'ların ortasında. Çok olgun, sakin, babacan, hayata karşı yorgun bir ruh. İstikrarlı kararları, tamamen stabil bir hayatı var. Orta yolcu, her şeye güzellikle ve sakinlikle halledenlerden. Ununu eleyip eleğini asmış ruh halinde, yaşayıp gidiyoruz işte kafasında.

Kadın tarafıysa konuşkan, neşeli, enerjik, girişken. Biraz daha dağınık yaşıyor hayatı. Atılgan, zaman zaman saldırgan, kendi hakkını savunmak zorunda kaldığı için güçlü ve yalnız insana dönüşmüş biri.

İlk olarak kadın erkeğe adım atıyor, erkek kabul ediyor. Arada karşılıklı olarak yoğun bir çekim olmasına rağmen erkek kısa süre sonra kendisini geri çekerek neredeyse kadından kaçıyor ve ''Ben kendi halinde, sıradan, düz bir adamım. Birinin beni olduğum gibi ve sadece ben olduğum için sevebilme, yanımda bulunma ihtimali bana uzak bir rüya gibi geliyor. Sen çok güzelsin, cıvıl cıvılsın. Bu kadın niye benimle diye altında bir numara arıyorum. Böyle düşünmek tabii ki kötü ama hayat bana böyle düşünmeyi öğretti. Birine alışıp üzülmek istemiyorum.'' gibi şeyler diyor. Bu arada erkeğin kayda değer bir geliri, makamı, ünü vs. kesinlikle yok. Kadın da dünyanın en güzel kadını falan değil zaten, belki bir tık ortalama üstüdür olsa olsa.

Kadının biraz bastırmasıyla erkek de duvarlarını yıkıyor, ilişkiye başlıyorlar. Erkek sevgisini açıkça gösteren biri değil ama kadın sevildiğini onun davranışlarından tabii ki anlıyor. Gündelik yaşamına kadını tamamen dahil ediyor, tüm gelecek planlarına katıyor, ailesiyle tanıştırıyor falan.

Sadece erkeğin davranışı biraz baba gibi. Kadını olgunlaştırmaya, büyütmeye çalışıyor sanki ve bunu yaparken bazen yargılayıcı veya kısıtlayıcı olabiliyor. Fakat kadın şımarık biri değil, aksine çocukluğundan beri tanıyanların kendisine olgun dediği bir kadın. Özellikle bu niyette olmasa bile erkek sanki kadını daha uygun, daha iyi olan şeyleri yapmaya ikna ediyor gibi bir tavır içinde. Kadın aslında erkek sayesinde daha düzenli bir hayat yaşamaya başlıyor ama ona belli etmese de zaman zaman kendisini yetersiz, çocuksu hissediyor onun yanında.

Dışarıdan bakıldığında çok alakasız görünen iki kişi. Arada çekim var, güvende olma hissi var, yan yanayken nadir anlar dışında huzur var, eğlenme ve bol bol gülme var, iyi sohbet var, kırk yıldır tanışıyor gibi hissetme var.

1- Böyle bir ilişki yürür mü sizce? Çok alışmadan, bağlanmadan ''farklıyız'' denilip yolları ayırmalı mı?
2- Erkek kişisi hakkında ne düşünürsünüz? Kadını yetersiz mi görüyor, beğenmiyor veya değiştirmeye mi çalışıyor?
0
morca
(14.11.23)
Ilk adim icin katilmiyorum ama biraz rahat batmis gordum bu iliskide. Adam ister istemez enerji emiyor 40larinda unumu eledim elege astim biraz erken göründü bana. Emekli tripli erkekle ne tur aktiviteler yapilir bilemedim. Rahat batmasini cozerse iliski yurur diyorum
0
mess
(15.11.23)
Adam bıkıp boşanmak isteyebilir. Yalnız kalmasına müsade edilirse yürüyebilir.
0
Bir cebinde das kapital
(15.11.23)
çok büyük genellemeler yapacağım ama bir de böyle düşün:

kadından ilgi gelince kendini geri çeken adam özgüvensiz olma ihtimali yüksek biridir. "benim neyimi sevdi ki" diyorsa ileride ya üste çıkar saçma şeyler yapar, eğer her şey yolunda giderse iyi de olabilir tabii. Yani sen kadın tarafısın sanırım, kendini yetersiz görme karşı tarafın bunu sana yansıtıyor olma ihtimalini de düşün.

ilişki yürüyebilir. İlk adımı kadının attığı ve yürüyen ilişkiler var, hatta bu yaşlarda daha da olası, sadece iki tarafın psikolojilerinin uygun olması gerekiyor. Bir de o yaşlarda insanların birbirini değiştirmeye çalışmaması, gerçekten olduğu gibi kabul etmesi lazım. Gençken bile öyle de, 30+'larda kesinlikle öyle.
0
nhk ni youkosu
(15.11.23)
yürür. herkes bir parça ilişkide evriliyor. aman ben değişiyorum, benliğim gidiyor vs. denilerek heba edilmemeli. ikili hayat elbette uyumlanma gerektirir ve siz uyumlanmışsınız bence.
0
o kadar da degil aga
(15.11.23)
Hikâye anlatıcısı olarak başarılı örnek olmuş, betimlemeler roman havasında. +Respect

Adamın mizacı çok bilindik ve sıradan, babacan adama tavsiye verme dersen şaşkın şaşkın bakar sana. Kızgınlık ve öfke halinde sözlü veya fiziksel şiddet yoksa veya kadının kabul edeceği düzeyde ise olur niye olmasın. Güzelken herkes güzel, tartışma kültürü belli eder ilişkinin dinamiğini, gerisi de tarafların kabulüne kalmış. Adam hayatı bildiği gibi yaşıyor, düşüncelerinin kadın kadar farkında olduğunu hiç sanmıyorum. Bunları şeffaf şekilde paylaşma yeteneği olduğunu da sanmıyorum, o yüzden bize soruyorsunuz zaten. Evlilik için acele etmeyin gene de siz
0
hasmetizm
(15.11.23)
Adam biraz mansplaining yapıyor gibi geldi bana.
Kendi yaşadığı hayat sanki en doğrusu da kadına da bu hayatı yaşaması gerekiyormuş gibi öğüt veriyor.
Burada ben aslında bir kötü niyet uyumsuzluk değil de, erkek tarafında bastırılmazı gereken eril bir zihniyet gördüm bu alanda.

Kendi yaşadığı hayatı iyi görüp, kadınınkini eleştirilebilir görmesi, zaten olgun kadını çocuk gibi görüp olgunlaştırmaya çalışması, 35 yaşını geçmiş kadını büyütmeye çalışması vs.
“Daha uygun daha iyi şeyleri yapmaya ikna edici bir tavır içinde”
Adamın gözündeki imaj şu;
Erkek uygun olanı iyi olanı biliyor
Kadın iyi olan ve uygun olana göre davranmıyor.
Bu durumda kadına öneri vermek, onu doğru ve uygun olana yönlendirmek adamın görevi gibi.

İşte buna toksik erik davranış diyoruz.

Adamın düşüncelerinin kaynağının cinsiyetçiliğe dayandığını, kadına ve hayatına gereken saygıyı göstermediğini ve göstermesi gerektiğini anlamadan ilişki yürütemez bu adam. Yanındaki kadına yazık olur. Kadın ya kendine güveninden ve beklediği saygıdan falan ödün verecek, bu erkeğin hep daha iyi bildidiği konularda nasihat dinleyecek. Ya da erkek saygı duymayı öğrenecek.
0
zimbirik
(15.11.23)
Bir an benim son ilişkimi mi anlatıyor acaba dedim. Ancak o kadar benzerlik olur.

Olaylar şöyle gelişiyor efendim.

Erkek kişisi, kadının kendi durağan hayatına uyum sağladığında mutsuz olduğunu görüyor.

Kadın kişisini seviyor ama ona ayak uydurmaya kalktığı taktirde kendisinin mutsuz olacağını biliyor.

Bir tarafın mutlak mutsuzluğuyla devam edecek bir ilişkiden hayır gelmeyeceğini düşündüğü için ilişkiyi sonlandırıyor.

Durum böyle. Yalnız, yazılı ifade beceriniz, kendinizi ifade tarzınız karşısında şapka çıkarıyor, önünüzde saygıyla eğiliyorum. Bu yeteneği heba etmeyin, değerlendirin efendim.
0
Mirket
(15.11.23)
Enerciii diyorum. O yaştaki adamların enerjisi bitiyor bunu kabul edelim. Kadın arada başkalarıyla da görüşsün, bu adamı da yedekte tutsun, ama köpek de çekmesin, o adam kimsenin peşinden koşamaz kendimden biliyorum, adamın enerjisi olduğunda kadın bu adamla takılsın ama tüm enerjisinin karşılığı bu adamda yok onu bilsin, enerjisi varken başka erkeklere de şans versin, yorulunca bu adamın yanında dinlensin.
0
gece abisi
(15.11.23)
Uyumsuz ilişki. Kadın kendisi gibi cıvıl cıvıl biriyle birlikte olsun, bu adam onun ruhunu emer bitirir. Kadın mutsuzlaşır, ilişkiden çıktığında da kendinden çok şey yitirmiş bulur.
0
birgumuspeni
(15.11.23)
Gayet normal giden bir iliski iste. Durup dururken overtinking yapip pismis asa su katmaya gerek yok.Akisina birakip keyif almaya bakin
0
turkuaz
(15.11.23)
Bence yürümez bu ilişki.
0
j r r tolkien hayrani
(15.11.23)
Insanlar kendi korkularini anlatirken kendileri hakkinda cok dogru fikirler verebiliyorlar.
"Birinin beni olduğum gibi ve sadece ben olduğum için sevebilme, yanımda bulunma ihtimali bana uzak bir rüya gibi geliyor."
adam burada kendi icinden geceni, aslinda kendini soylemis bence, sanki daha cok kadini oldugu gibi sevemiyor ve degistirmeye calisiyor gibi geldi bana. aslinda karsisindaki kisiyi oldugu gibi sevemeyen o sanki. sizi sevdigi yonunuzu simdi degistirmeye calisiyor gibi geldi. yurur yurumez bilemeyiz, sizin yapici iletisim becerinize bagli ancak sanki hayatin nasil yasanmasi ve olmasi gerektigini cozmus gibi de bunu dayatmaya calisiyor gibi geldi. oysa ki hepimizin yolu farkli, kimse kimseyi degistiremez, kisi ancak kendisi istediginde degisir ve degismek istemiyorsa da degismez. herkesin kendi yolu kendine dogrudur, kimsenin yolu bir baskasi icin digerinden dogru degildir.
0
songforsomeone
(17.11.23)
adamın her yaptığına bir kulp bulunmuş gibi. kısıtlayıcılık ve babacan olma durumu karşıda kontrol kurmanın bir başka rengi sadece. hatta pembe rengi, çünkü kadın şuan pembe gözlükle bakıyor.
0
rallied
(01.12.23)
Mansplaining demeye geldim ben de :)

Yürür mü yürüyebilir tabii ama dikkatli olmakta fayda var. Farklı olmaktan ziyade mansplaininge maruz kalıyor kadın tarafı gibi geldi bana daha çok.
0
patlamis misir
(01.12.23)
(4)

yetersizlik hissi?

sarisinvekotlu
nasıl başa çıkıyorsunuz?
nasıl başa çıkıyorsunuz?
0
sarisinvekotlu
(14.11.23)
Gayet yeterli oldugum seyleri düsünüp, kendime: "e bunlar bana yeter, bak baskalari bunu yapamiyor" diyerek.
0
Yourcousinmarvinberry
(14.11.23)
yeterli oldugumuz konular var. bunlara odaklanabiliriz.
yetersiz oldugumuz konularda kendimizi geliştirebiliriz.
geliştiremiyorsak kapasitemiz bu kadar diyip kabullenip hayata devam ederiz.
0
abelardo
(14.11.23)
benim yontemim: sakin ol ve instagram/linkedin yuklu telefonu yavasca yere birak.
0
hot potato
(14.11.23)
Bruce
(14.11.23)
(5)

5 Haftalık İnziva

parcaliham
Eğer sizi başka bir ülkede, ormanın derinliklerinde güzel bir evde 5 hafta ağırlasalar... Günde 3 öğün yemeğiniz kapınıza gelse ve tüm masraflarınız karşılansa, bu 5 haftada ne yapacağınız sadece size bırakılsa... ne yapardınız?
Eğer sizi başka bir ülkede, ormanın derinliklerinde güzel bir evde 5 hafta ağırlasalar... Günde 3 öğün yemeğiniz kapınıza gelse ve tüm masraflarınız karşılansa, bu 5 haftada ne yapacağınız sadece size bırakılsa... ne yapardınız?
0
parcaliham
(14.11.23)
yürüyüş, spor ve kitap. (sıfır sosyal medya ve internet ile)

sanırım bill gates her yıl 2 haftalık böyle bir inzivaya çekiliyor.
0
orpheus
(14.11.23)
plantnet diye bir uygulama var, ormanda gördüğüm bütün bitkileri tarayıp listelerim. Mantar, meyve ve çeşitli otları toplayıp kolay birkaç av yaparak yemeğe gerek olmadığını ama biraz yağ gönderirlerse çok makbule geçeceğini söyleyip teşekkür ederim.

Değişik yaprak tiplerinden örneklerle eve dönüp boş vakitte bunların detaylarına falan bakarım.

çevredeki kayaçları incelerim, tiplerini tahmin etmeye çalışırım. yakın plan fotoğraflarını çekip kataloğuma eklerim. beğendiğim bir şey görürsem bir parça eve getirip zımparalayıp parlatmak için falan uğraşırım yine boş zamanda.

böcek türlerine bakarım vs. vs.

valla harika :D ben bunu belgrad'ta yapmaya çalışıyorum zaten, ama 5 hafta kesintisiz kalacağım bir yer olsa sevinirdim cidden.
0
akhenaten
(14.11.23)
mümkün olduğunca evde kalmamaya çalışırım. evde kaldığım anlarda bol bol dinlenir, düşüncelere dalar, kendi kendime konuşurum. :)

hiçbir sosyal medya kullanmam.
dinlendirici müzik dinlerim.
doğa yürüyüşü yaparım.
0
tabudeviren
(14.11.23)
hep okumak isteyip ertelediğim tüm kitapları yanımda götürür, yoga - pilates, müzik, ormanda yürüyüş, dans ve mümkünse de birkaç güzel film izlerim.
0
Kediyi üzdün
(14.11.23)
internete izin var di mi? Ormanda yürüyüş falan asla yapmam. Ormanları kavramsal olarak sevsem de bir ormanın yakınında kendimi mutlu hissetmiyorum pek :D En fazla evin verandasına falan çıkıp temiz hava alırım arada. Onun dışında kendi evimde ne yapıyorsam onu yaparım. Yani oyun oynayıp internette takılırım. Sosyal medya detoksuna falan giremem uğraşmam öyle işlerle :D
0
nundu
(14.11.23)
(1)

aileyi değil de arkadaşların sözlerini - tavsiyelerini önemsemek

bir soru sorcam
psikolojide böyle bir kavram var mısöz konusu kişi görüş aldığı kişilerden daha donanımlı ama hiç sorgulamadan araştırmadan önerilen şeyi yapıyorkendi biraz kafa yorsa çok daha iyi bir çözüm üretebilir, karar verebilir ama bu yola gitmiyorve sonuç olumsuz oluyorve bu döngü tekrarlanıyorkendi ailesin
psikolojide böyle bir kavram var mı

söz konusu kişi görüş aldığı kişilerden daha donanımlı ama hiç sorgulamadan araştırmadan önerilen şeyi yapıyor
kendi biraz kafa yorsa çok daha iyi bir çözüm üretebilir, karar verebilir ama bu yola gitmiyor
ve sonuç olumsuz oluyor
ve bu döngü tekrarlanıyor
kendi ailesinden gelen fikirleri duymuyor

önemli bir sağlık konusunda da, şu pastanenin şu ürününü tercih ederken de aynı şey yaşanıyor
bir çeşit danışma yada karar verememe hastalığı
mağazadaki satış personelinden öneri alması da başka bir örnek aklıma gelen: burada da satılması gereken ürünlere yönlendiklerini, çoğu zaman senin değil şirket menfaatleri yönünde yönlendirdiklerini izah etmeye çalışmıştık
0
bir soru sorcam
(12.11.23)
psikolojide boyle bir kavram yok bildigim kadariyla ama bu tarz en yakinlarina ve fikirlerine deger vermeyip, bunu disariya gosterme durumu genellikle degersizlik hissinden geliyor anladigim kadariyla. kendini degersiz goren ve sevilmeye deger gormeyen kisi sevildigi iliskilerde, onu seven kisiyi (mesela aile) 'ben degersizim, beni seven degerli olamaz' inancindan yola cikarak degersizlestirip, kotu davranabiliyor, dusuncelerini onemsemeyebiliyor ve mesela bu ornekte oldugu gibi tavsiye istediginde yakinindan gelen tavsiyeyi onemsemiyor olabilir. kesin neden bu diyemeyiz ama benim gordugum disari iyi, aileye kotu olan kisilerde genellikle degersizlik hissinden kaynaklanan bir yakinlarini, ona deger verenleri degersizlestirme (ben sevilemem dolayisiyla beni seven de sevilemez gibi) oluyor. ve surekli o boslugu doldurmak icin, disardan onay ihtiyaci ile disariya daha iyi davranma, onlarin fikirlerini onemseme vs. gorulebiliyor.
0
kassiopeia
(13.11.23)
(8)

karsı cins yakın arkadas sorunsalı

entity
erkeklere soruyorum, kız arkadasınızın/esinizin karsı cins bir yakın arkadası olmasını sorun eder misiniz? Cevabınız evetse Sizin karsı cins yakın arkadasınız var mı?
erkeklere soruyorum, kız arkadasınızın/esinizin karsı cins bir yakın arkadası olmasını sorun eder misiniz? Cevabınız evetse Sizin karsı cins yakın arkadasınız var mı?
0
entity
(09.11.23)
Ederim, çünkü bizim insanımız bu konularda çiğ.
0
dedeminhirkasi
(09.11.23)
Dönem dönem yakın erkek arkadaşım olur ya da olmaz. Karşı tarafın arkadaşlık ilişkileri de ilgimi çekmez açıkcası. Şimdiye kadar karşı tarafın arkadaşlarının adını bile doğru düzgün sormamışımdır anca bahsederse.
0
ruhen hastayim ben
(09.11.23)
Arkadaş, evet. Yakın arkadaş, hayır.
0
havadakarada
(10.11.23)
Etmem, var.
0
Bruce
(10.11.23)
Sorun :)
0
sehpa fx350
(10.11.23)
Sorun ederim, benim karşı cins yakın arkadaşlarım cinsellik düşünmediğim kadınlar. Sorun etmeyenlere saygı duyarım tabi
0
olaylar olaylar
(10.11.23)
Öyle Bi dünya yok.
0
sehpa fx350
(10.11.23)
Etmem, etmez. Aynı liseden mezun olduk. Üniversite arkadaş gruplarımız da birbirine yakın gibiydi. Ama ikimiz de bu yakın arkadaşlarımızla (iki kişi) başbaşa buluşmayız. İkimizin de en yakın arkadaşı karşı cins değil. Yakın ama en yakın değil.
0
SiyamkedisiZorro
(10.11.23)
(5)

ilk date sonrası kibarca reddetmek

anlamsiz geliyor
selam duyuru ahalisi. bugün ilk date'mize çıktık hanfendiyle. açıkçası çok fazla bir şey hissetmedim kendisine karşı. ayrıca bazı konularda da oldukça farklı düşünüyoruz. belki de yeterince hazır değilim yeni bir ilişkiye. şimdi daha fazla görüşmek çok mantıklı gelmiyor. kibarca nasıl reddedebilirim
selam duyuru ahalisi. bugün ilk date'mize çıktık hanfendiyle. açıkçası çok fazla bir şey hissetmedim kendisine karşı. ayrıca bazı konularda da oldukça farklı düşünüyoruz. belki de yeterince hazır değilim yeni bir ilişkiye. şimdi daha fazla görüşmek çok mantıklı gelmiyor. kibarca nasıl reddedebilirim?
0
anlamsiz geliyor
(05.11.23)
Ben bu durumda date sonrası hiç mesaj yazmıyorum. o yazarsa da bi tık daha geç cevap veriyorum ya da muhabbeti tıkayacak şeyler yazıyorum. Bi süre sonra kendiliğinden bitiyor zaten. Çok kibar değil aslında ama direkt olarak daha görüşmeyelime girmiyorum.
0
asap raki
(05.11.23)
En kibarı açıkça söylemek, insanlar bunu nasıl göremiyor anlamıyorum.

Buluştuğunuz kişinin sizi ghostlayarak, soğuk yaparak, kaçamak cevaplar vererek dışlamasını mı tercih edersiniz yoksa gayet açık şekilde uyuşamadığınızı düşündüğünü söyleyip geçirdiğiniz zaman için teşekkür edip kenara çekilmesini mi?

Ben çok net şekilde ikinciyi tercih ederim :D O yüzden 18-19 yaşlarımdaki post-ergenlik döneminden sonra hep böyle yaptım. Hiç de bir kötülüğünü görmedim.
0
akhenaten
(05.11.23)
En guzeli duzgun bir mesaj yazmak. Ghosting cagimizin en buyuk gunahi :) cok uyusamayacaginizi dusundugunuzu, ileriye goturmek isteyecek kadar guclu hissedemediginizi soyleyip tesekkur edip konuyu kapatabilirsiniz.
Ne konu uzar, ne karsi taraf allak bullak olur. Bu yontemi denedigim oldu; karsi taraf da net bicimde anladi ve kabul etti, benim de kafam rahat oldu.
0
mor oje
(05.11.23)
Görüştükten sonra hiç mesaj yazmamak, yazilan mesajlara geç cevap vermek vs ghostingin bir tık hafif versiyonu ve bence herhangi bir insana yapılmaması gerekilen bir şey. 20 yaşı geçmiş insanların ilişkilerinde de bunlara yer olmamali.

Bu işin en güzeli teşekkür edip açıkça uyusmadiginizi ve devam etmek istemediğinizi söylemek. Böyle soyleyince kaba olanın bu olduğu dusunulebilir ama en azından durust olacaksınız ve karşıdaki kişiyi "anlık" olarak kötü hissettireceksiniz. Öteki türlü zamana yayılan bir kötü hissettirmekten bahsediyoruz, açıkçası biraz da saygisizlik oluyor bu.


Akhenaten çok güzel söylemiş, siz size nasıl davranılmasını isterdiniz? Ben de direkt soylenilmesini tercih ederim. Kimseyi ghostlamayin:)
0
fraise
(05.11.23)
Ilk kez burada gordum soguk yapildigini. Neyse ki basima gelmedi. Cok kotu bi sey olurdu. Saygisizlik. O kisiyle date'e ciktigim icin kendime kizardim.

Direkt soyle uyusamadigini nazik bir iki cumleyle cok uzatmadan. Normali bu zaten.
0
Kittie
(06.11.23)
(4)

eski sevgilinizin hal hatırını soruyor musunuz?

baldan kaymak
Sb.Yoksa 'ne gerek var'cı mısınız?
Sb.

Yoksa 'ne gerek var'cı mısınız?
0
baldan kaymak
(05.11.23)
hayır.
0
jelly bear
(05.11.23)
Hayır
0
asteriks
(05.11.23)
hayır. loser bir hareket.
0
kaptan maydanoz
(05.11.23)
Hayır.
0
asap raki
(05.11.23)
(1)

Eski flört

mantarsevmem
Yıllar önce benden hoşlandığını bildiğim biri var, iletişim kopmuştu şimdi instagramdan tekrar takipleşiyoruz. Her hikayemi beğeniyor, son gönderimi de beğenmişti. Geçenlerde bir hikayesine tebrik ederim yazdım teşekkür ederim dedi sadece. Şimdi yüzsüz gibi tekrar bir konu açıp yazmak istemiyorum sa
Yıllar önce benden hoşlandığını bildiğim biri var, iletişim kopmuştu şimdi instagramdan tekrar takipleşiyoruz. Her hikayemi beğeniyor, son gönderimi de beğenmişti. Geçenlerde bir hikayesine tebrik ederim yazdım teşekkür ederim dedi sadece. Şimdi yüzsüz gibi tekrar bir konu açıp yazmak istemiyorum sanki çok hevesli görünüyor gibi olacak. Sizce umut var mı yok mu öncelikle bunu merak ediyorum çünkü onu anlayamadım. Umut varsa nasıl davranmalıyım? İlk sefer yazınca konuşmak isteyen insanın niyeti olur naber nasılsın şeklinde devam ettirir diye düşünmüştüm.
0
mantarsevmem
(04.11.23)
ona yazdıracak bir pas atmaya çalış. onun ilgi alanına giren bir konuda öyle bir paylaşım yap ki yazmak zorunda kalsın mesela. sevdiği bir grubun konseri olur, bir hobisi ile ilgili bir şey olur vs.
0
hrskrs
(04.11.23)
(15)

Ateist olmaktan çok yorulmak, benim gibi olan var mı?

Zetnikov
Yazılacak çok şey var ama özetin de özetini geçecegim edebiyat parçalamak istemiyorum.bi kaç şey yazacağım belki ne demek istediğimi anlarsınızlise çağlarından sonra bi anda olmadı zamanla ateistliğe geçtim şuanda 37 yaşına ve bastım olaylar karşısında güçlü duramadığımı farkettim artık duygusal ola
Yazılacak çok şey var ama özetin de özetini geçecegim edebiyat parçalamak istemiyorum.bi kaç şey yazacağım belki ne demek istediğimi anlarsınız

lise çağlarından sonra bi anda olmadı zamanla ateistliğe geçtim şuanda 37 yaşına ve bastım olaylar karşısında güçlü duramadığımı farkettim artık duygusal olarak sürekli zayıf düşüyorum ve toparlanması güç hale geliyor.

çok basit bir olayda bile en güçlü ben olmak zorundayım.


Kötü bir olay olduğunda yakın kaybetmek, kaza geçirmek, sakat kalmak, hastalık, hatta uçağa binmek karşısında aşırı çaresiz kalıyorum

olaylara karşı savunmanız yok

siz kolunuzu kaybettiniz oturdunuz kahroldunuz ama bir başkası diger kolum var diyip şükredebiliyor ve hayata geri dönüş yapabiliyor siz yapamıyorsunuz işte

aynı şekil annenizi kaybettiniz diyelim bu acıyı sizden ne alabilir? annem sonsuza kadar yok oldu demek mi yoksa annem öteki dünyaya göç etti demek mi sizi tekrar hayata tutundurabilir?

uçak mevzusu ve esprisi zaten var biliyorsunuz şiddetli türbülans olsun ankisiyete atağı geçiriyorsunuz yapabileceginiz bişey yok korkudan ölmezseniz seyahat tamamlanmış oluyor.

bir tarafımda diyor bunca sene ateist kafayla yaşamış bir insan gidipte nasıl inanç seçsin bilemiyorum çıkmazdayım fikri olan söylesin arkadaşlar.
0
Zetnikov
(03.11.23)
Abi senin kafan çok karışmış hiç öyle bir şey yok, yani ateistiz diye oturup kahrolmuyoruz ölene kadar ya da ateist olmayanlar her acısında şükrederek çıkış yoku bulmuyor, hiç alakası yok yani.
0
Bir ben var benden şurada
(03.11.23)
İnançlı olsanız da benzer krizleri yaşayabilirsiniz.
Evrende değiştirebileceğiniz çok az şey var uçak alegorisi güzel her gün yüz bin uçak inip kalkıyor hepsinin de bir elektronik ve mekanik çalışma prensibi var arada bazıları türbülansa giriyor. Yolcuların kimisi dua ediyor, pilot işini yapıyor bilim tarihinin ve binlerce insan emeğinin sonucu uçak bunu atlatıyor peki insan ne diyor. Oh Allah buda Jesus Evren korudu? Belki de öyledir bilemeyiz inanıyorsanız ve bu sizi rahatlatıyorsa hiç bir şey diyemeyiz. Birini seçtiğinizde yine kalan %99.9 unu reddetmiş olacaksınız.
0
anon1m
(03.11.23)
Bir tanrıya inanmaktan korkmayın. Nasılını falan boşverin. Güvende hissedecekseniz ve sizi işitip kolladığına inanacaksanız, dua edin ona, size yol göstersin...
0
maydanoz sararır nane kararır
(03.11.23)
Eskiden daha inançlıydım. O günleri özlüyorum. İnsana bir var olma amacı veriyor güçlü inanç, psikolojik olarak da başaçıkabilme gücünü artırıyor. Keşke o günlere dönebilsem.
0
pembe mezarlık
(03.11.23)
İnançlı olmak iyidir inanmak isteyen inansın zaten inancın temelinde bir şeye adanmışlık var. Bilim istediği kadar çürütsün bir maneviyat arıyor insan. Bir ateist olarak bu eksikliği arıyorum. Ha inancında içimde şüphe yine olacak ama bunu farklı bir maneviyata yöneltmek de bir seçenek. Aile bağları, kültür, dostluk ilişkileri bunlar da maneviyat.
0
olaylar olaylar
(03.11.23)
ateist bir tanıdığım reenkarnasyona inanıyor. bu sayede delirmekten kurtuldum diyor.
0
izole
(03.11.23)
Hocam siz ateist değilsiniz ki?

Ateizm, hadi tanrının olmadığını kabul edip ona göre yaşayalım gibi bir şey değil ki?

Diyelim akşam yemek yapacaksınız, o yemek için domates gerekiyor. Siz evde domates olmadığının farkındasınız. Evde domates varmış gibi düşününce eve gidip o domatesli yemeği yapabilecek misini? Hayır yapamayacaksınız. Domates yoksa yoktur, buna göre yeni bir çözüm geliştirip gidip domates almalısınız.

Ailenizden birini kaybetmek elbette kötü, ancak siz onların başka bir yerde yaşamaya devam ettiğine inanmaya çalışsanız inanabilecek misiniz? Yani bunu kendinize anlatabilecek misiniz? Eğer cevap evetse ateist değilsinizdir ki zaten.

Evde domatesin olmadığını bilirken domatesli yemeği yapacağıma ne kadar kendimi ikna edebiliyorsam ölümden sonra hayat olduğuna da o kadar ikna edebiliyorum ben. Yani edemiyorum. Bu benim elimde olan bir şey değil artık esasen. Varmış gibi yapmak hiçbir şeye çözüm değil, yas gibi süreçlerle baş etmenin birçok yolu var. Baş etmeye çalıştığınız zorlukları hayatınızda bir tanrının olmayışına bağlamaktan vazgeçmelisiniz. Bu sizi bir çözüme götürmez.
0
akhenaten
(03.11.23)
Hocam siz anksiyetenize ve mutsuzluğunuza bahane buluyorsunuz konuyu ateizme bağlayarak. Ama konunun ateizmle alakası yok.

Bir kolumu kaybettiğimde tabi ki bir ateist olarak bende ikinci kolumun yerinde duruyor olmasına mutlu olabilirim. Tanrı inancıyla en alakasız konu bu anlattıklarınızın arasında. Bu sizin düşünme tarzınızla alakalı, allaha inanıp inanmamanızla alakalı değil ki.

Birini kaybetmenin üzüntüsü ile alakalı;
İnanç üzüntüye değil pişmanlığa iyi geliyor. Birini kaybettiğinizde eğer elinizden geleni yapmadıysanız o kişi için, o zaman inançlıysanız, kader diyebiliyorsunuz, kısmet diyebiliyorsunuz, alın yazısı, vadesi gelmiş diyebiliyorsunuz, allah almak istedi, konunun benimle alakası yok diyebiliyorsunuz, bunlar hep pişmanlığa iyi gelen şeyler. Ama anneninizin yanında olmamasının üzüntüsünü inançlı da olsanız, inançsız da olsanız yaşayacaksınız.

Eğer annenizin hastalığında ona gereken doktorun bulunması için yeterli desteği göstermediyseniz, belki de son günlerinde yarında olmadıysanız o zaman düştünüz vicdanı sorundan sizi inanç kurtarır.
Ama eğer bu sorumluluğun bilincinde bir ateistseniz siz elinizden geleni zaten anneniz ölmeden yaparsınız, vadesi gelmiş diye düşünmezsiniz, kaderi buymuş demezsiniz, allahın dediği olur demezsiniz, olayların akışını kendiniz yönlendirdiğinizin farkında olursunuz ve gerekli aksiyonları alırsınız. Anneniz vefat edince de geriye kendinize yalan söylemenizi gerektiren bir pişmanlık hissi değil sadece annenizi kaybetmenizin üzüntüsü kalır. O konuya zaten çare yok.

Konuyu allaha bırakıp beklemek yerine, gerekli aksiyonları alırsanız kötü olaylar gerçekleşmeye bilir. Gerçekleştiğinde de sizin kendinize yalan söylemenizi gerektirecek bir “acaba” durumu olmaz ortada
0
zimbirik
(03.11.23)
Demek ki ateist degilsiniz dua edin kurtulun. Anneniz hastayken ya da ölünce icinizden gelerek dua edebiliyorsaniz ya da edebilecekseniz neden kasiyorsunuz. Ben babam hastayken dua edecek merci bulamamıştım mesela, olunce de cennet temasinin gercek olmasini istemistim ama bir avuntu olma ihtimali cok daha yuksek geldi. Oturup aksama kadar da ateistim diye kahroluyorsaniz bununla barisik degilseniz ateist degilsinizdir.
0
instant crush
(03.11.23)
Mavi ve kırmızı hap arasındaki seçimin aynısı. Seçim sizin.
Ancak burada dini inanç ve hayat görüşünün dışında daha temel bir boşlukta hissetme durumu var gibi.
0
crinix
(03.11.23)
@akhenaten +1

siz ateist değilsiniz. ateizm olgusu zamanında size karizmatik gelmiş ve kendinizi buna zorlamışsınız. şu an kendinizi boşlukta ya da güçlükler karşısında çaresiz hissediyor olmanız bilinçaltınızda hala bir mutlak güç olduğu kabulünden kaynaklanıyor. siz istemeden bir tanrının var olduğuna inanıyorsunuz ama inanmıyorum diye kendiniz kandırıyorsunuz. ateizm 'tanrıya inanmamak' değil. tanım olarak bu yanlış. çünkü bu tanım aslında bir tanrının var olduğu ama kişinin ona inanmadığı anlamını doğuruyor. bu yanlış. ateizm bir tanrının varlığını toptan reddeder. siz yanlış olan tanımda takılı kalmışsınız. bir güce sığınma ihtiyacı duymanızın nedeni bu.
0
Flybutter
(03.11.23)
Sen ateist değilsin ki.
İnkar etmişsin sadece.
Şu anki duygusal boşluğunu ya da çöküntünü de buna bağlamışsın.
Çözüm basit.
Tövbekar ol. Dinine geri dön.
Olsun bitsin.
0
Mirket
(03.11.23)
zimbirik +1
ateist olup olmadiginizi bilemem ama sizi rahatsiz eden durum bambaska bir sey bence. kaldi ki birini kaybettigimizde gidene degil, kendimize ve kendimizin onsuz kalma haline uzuluruz buyuk cogunlukla, giden zaten gitmistir ve farkinda degildir ne oldugunun.
0
kassiopeia
(03.11.23)
Ateist değilsin diyen herkes +1

Sizi mutlu edecek şey dinse dine geri dönün. Ateizm ızdıraplar içinde tek başına yaşamak demek değil. Herhangi bir durumda aklıma son gelecek şey tanrı varlığı olur. Sizde böyle değil, farklı sorunlariniz da var o yüzden dua edin rahatlayin.
0
logisticsmanager
(03.11.23)
batınilik çok güzel gelsenize
0
emresh
(11.11.23)
(10)

Mesleki çevrenizde tanınan biri karısını komşunuzla aldatıyorsa

megalomaniac
Adam evli, çocukları da var biri yeni oldu sayılır hatta. Herkesle selamlaşıp samimi gibi davranıyor, ama aslında kimseye faydası yok tek derdi popüler olmak. Daha da daha da popüler olmak. Orta yaş erkeği. Botokslu surat, saçlarını boyuyor ama her seferinde b.k sarısına yakın renk çıkıyor. Yine de
Adam evli, çocukları da var biri yeni oldu sayılır hatta.
Herkesle selamlaşıp samimi gibi davranıyor, ama aslında kimseye faydası yok tek derdi popüler olmak. Daha da daha da popüler olmak. Orta yaş erkeği. Botokslu surat, saçlarını boyuyor ama her seferinde b.k sarısına yakın renk çıkıyor.
Yine de kime sorsanız aa iyi birisi aile babası işte hehjej der, çünkü her gün çocuklarıyla hikaye paylaşıp karısını da etiketliyor(fotoda olmasabile), zaman zaman karısıyla da paylaşıyor. Cemiyet daveti gibi ortamlarda hep karısıyla gidiyor.
Bu adamı 1 senedir tanıyorum. Birkaç ay önce taşındığım evde geceleri sık sık karşı komşumun evine geldiğini görüyorum. Açıyorum profilini, daha 1 saat önce karısıyla çocuklarıyla bişeyler paylaşmış kalpler vs.
Resmen 2 farklı kişi gibi davranıyor aslında.

Ben çok rahatsız olmaya başladım bu durumdan, yakın arkadaşlarımı o adama güvenmemeleri ve yaklaşmamaları için uyardım çünkü yakın gibi davranıp samimi olmak istiyor, pek samimi olmasanız da ayaküstü bir muhabbet edip kafeteryada denk gelirseniz sizinle fotoğraf çekip paylaşıyor (kendinden genç birkaç kişilik aynı meslek camiasından gruplarla)

Birlikte olduğu kadın da adliyede memur. Tuhaf bir kız, tanıştığımız gün bana aksi davranmıştı sanırım aynı çevrede çalıştığımızı düşünerek benimle samimi olmaktan çekindi.

Adam bildiğimi bilsin istiyorum. Ve karısı acaba biliyor mu mesela, bilmesi gerekiyor sanki ama bana düşmez diyorum. Yine de adamı öldürmek istiyorum gerçekten, sahte samimiyeti ve ahlaksızlığı bana dert oldu.

Siz olsanız napardınız, ya da bişey yapar mıydınız?
0
megalomaniac
(03.11.23)
Komşuya git, bi bahaneyle adamı tanıdığını ve sevdiğini, aile babası olduğunu anlat. Tatlı ama kinayeli anlat ki aba altından sopa gösterdiğini anlasın. Adama kesin söyler, onun söylemesi de adamı daha çok etkiler.
0
Bruce
(03.11.23)
Toplamda 8 dairenin olduğu küçük bir apartman burası ve adamın arabasını kapının önünde beklerken görmüştüm, başkası kullanıyordu. Bizim binaya girecek olan direkt benim dairemin karşısında parkediyor, cafe restoran vs yok yakın çevrede.

Plakasından emin olamamıştım ki adamı binerken gördüm. Daha sonraki seferler direkt kızın dairesinden çıkarken gördüm. Bir keresinde kapıda karşılaştık ama adamın sırtı dönüktü asla dönüp bakmadı. Tam o an kız içeriye aldı adamı.
0
🌸megalomaniac
(03.11.23)
@bruce komşu zaten takip ediyor onu instagmada görüyodur paylaşımlarını her gün. Yani bunu kıza söylemem neyi değiştirir anlamadım?
0
🌸megalomaniac
(03.11.23)
abi size ne adamin ozel hayati yaw, kendisini ve karisini ilgilendirir.
0
cooperr
(03.11.23)
Fake hesaptan kadina uc bes tane foto at araba fln gorunce xd
0
mess
(03.11.23)
Senin bildiğini komşuya çaktır diyorum. Bak bizim komşu tanıyormuş seni, görmüş eve girip çıkarken, desin adama.
0
Bruce
(03.11.23)
komşuya söylerseniz gider başka yerde buluşurlar, durdurmaz onları. isimsiz mesajla eşine falan duyur ama her halükarda senin gammazladığını tahmin eder bence.
ben olsam ne yapardım? hiç karışmazdım. kol kırılır, yen içinde kalır. sonunda siz kötü olursunuz.
0
faberkastelli
(03.11.23)
Böyle yasak ilişki mevzularına net karışılmaz sonra size salça olabilirler nasıl insanlar olduğunu bilemezsiniz. Karısına haksızlık mı? evet. haberi olsun isterseniz karısına fake hesapla söylemek mantıklı ama genelde böyle konularda eşler bilse de bilmiyormuş gibi yapabiliyor çocuklar için. yani herkesin tepkisi sizinkiyle aynı olmayabilir onu da düşünün. belki de haberi vardır, kadınları hafife almayın ;)
0
Kediyi üzdün
(03.11.23)
Aslında karışma + 1 ama
İlla karışıcam diyorsanız gizli hesaptan eşiniz sizi aldatıyor diye mesaj atabilirsiniz.
0
parka
(03.11.23)
Kötü bir durum ama bu kadar empatik yaklaşmaya gerek yok. Amaaan banane moduna geçin derim
0
ikikerekac
(03.11.23)
(6)

çiftler nasıl bir araya geliyor?

sarisinvekotlu
çevrem, birlikteliği olan ve uzun süredir yalnız olan iki türden insanlarla dolu.biz yalnız olan taraftayız elbette.üniversite sonrasında karşı cinsle nasıl bir araya geliniyor öğrenemedik bir türlü. nedir bu sürekli ilişki de bulunabilen hiç yalnız kalmayan insanların sırrı?
çevrem, birlikteliği olan ve uzun süredir yalnız olan iki türden insanlarla dolu.

biz yalnız olan taraftayız elbette.

üniversite sonrasında karşı cinsle nasıl bir araya geliniyor öğrenemedik bir türlü. nedir bu sürekli ilişki de bulunabilen hiç yalnız kalmayan insanların sırrı?
0
sarisinvekotlu
(02.11.23)
bazı insanlar şeytan tüyüne sahip. dolayısıyla bir arayışa girmesi gerekmiyor. bir şekilde oluyor. bir yerde biriyle karşılaşıyor. bulunduğu ortamda kendisinden etkilenen biriyle tanışıyor. tam tersi buna sahip olmayanlar ömrü boyunca arayışta oluyor. bulursa da başarısızlıkla sonuçlanıyor. böyle yani.

ha bir de ingilizcede interaction diye bir terim var. bunu önüne gelen herkesle yaptığında yani bu bir merhaba bile olsa olasılığı arttırmış oluyorsun. bu da bir not.
0
amerikanhasta
(02.11.23)
üniversite sonrası çalışma hayatı başlayınca pek fazla yeni kişiyle tanışma imkanı olmuyor. eğer iş arkadaşların ve onların çevresi ile bir şeyler olabiliyorsa olur, olmuyorsa zor.. ekstra çaba göstermen lazım kurstu etkinlikti bir şeylere katılman lazım..

dating uygulamaları kullanacaksın ya da.. ama o daha zor..
0
tabudeviren
(02.11.23)
%90 sosyal medya ve arkadaş tanıştırmaları.
kalanı kendi çabaları.
0
jelly bear
(03.11.23)
Konusmaktan cekinmemek lazim gerekli gereksiz bulundugun yerde birileriyle sohbet deneyebilirsin once tanisma olur. Yalniz ve disarda olman lazim
0
mess
(03.11.23)
Benim tanıdığım yuzde 80 internetten tanisti evlendi
0
instant crush
(03.11.23)
Biraz flörtöz olmayı öğrenirseniz biraz da eli yüzü düzgün biriyseniz bunlar ilk aşama için yeterli. sonrasında ise karşınızdaki kişinin ne aradığına bağlı olarak devam ediyor. mesela ortak ilgi alanları, dünya görüşü, politik görüş, eğitim sosyal ve kültürel çevre diye uzuyor. zor gibi görünse de değil. Bir de bazı insanlar çok seçici olduğu için kendisi kaybediyor ama bazen görünenden fazlası olabiliyor tanımaya değer nice insanı sırf görüntüde bir şeye takılıp eleyebiliyor.
0
Kediyi üzdün
(03.11.23)
(4)

Kötü ruhsal durum ve ilişki (psikolog tavsiye)

cockiness
Merhabalar,Son aylarda neden olduğunu bilmediğim bir şekilde hiç bir şey yapasım gelmiyor. Evden çalışıyorum zaten. Nerdeyse tüm gün evdeyim. Enerjisi düşük biriydim hep zaten. Ama iyice sıfırlardayım. Arkadaşlarımla bile görüşmüyorum artık. Muhtemelen depresyondayım.Evliyim ve yaklaşık 2 yaşında bi
Merhabalar,

Son aylarda neden olduğunu bilmediğim bir şekilde hiç bir şey yapasım gelmiyor. Evden çalışıyorum zaten. Nerdeyse tüm gün evdeyim. Enerjisi düşük biriydim hep zaten. Ama iyice sıfırlardayım. Arkadaşlarımla bile görüşmüyorum artık. Muhtemelen depresyondayım.

Evliyim ve yaklaşık 2 yaşında bir bebeğimiz var. Bu durum evliliğimizi de etkiledi. Öncesinde doğumdan sonra eşim psikolojik olarak kötüydü. Destek almasını istedim ama o istemedi. Sonrasında şehir değiştirip memleketine gittik. Bir süredir orda yaşıyoruz. Bebeğimize başından beri eşim bakıyor. Bende evde olduğum için yardım etmeye çalışıyorum. Ama bebek galiba tüm enerjimizi alıyor. Şehir değiştirmek ona bi nebze iyi geldi. Spora vs. başladı ama bende bi değişiklik olmadı.

Benim durumumdan ötürü bana sevgisinin azaldığını vs. söyledi. Muhtemel boşanmaya aday bir çiftiz gibi şu an için. En son evde bi öfke nöbeti geçirdim. O günden sonra ben İstanbul'daki evimize geldim. Sonrasında konuştuk. Beraber çabalayalım vs. diye. Ama onda bana karşı sevgi kalmamış gibi hissediyorum.

Eşimin şu anki kararı da bebeğimiz küçük olduğu için aynı evde yaşayalım, bebeğimize beraber bakalım. Akışına bırakalım oldu.

Bende akışına bırakarak çözülemeyeceğini düşünüyorum. En azından benim ya da ikimizin terapi vs. gibi bi destek almasını istiyorum.

Önerebileceğiniz ilişki terapisti ya da depresyon tedavisi için psikolog tavsiyesi istiyorum. Online görüşme olursa sevinirim. İstanbul'da olamıyoruz her zaman.

Ya da sizin başka tavsiyeleriniz varsa onları da dinlemek isterim.
0
cockiness
(02.11.23)
psikolojik destek alın tabi.

ama vucut sağlığınız iyi olmadan psikolojiniz iyi olamaz. bir dahiliye uzmanına görünerek gerekli kan testlerini yaptırın, olabildiğince şekeri, işlenmiş gıdaları azaltın. balık yağı gibi zihne iyi gelen takviyeler kullanın. mümkün olduğunca spor ve fiziksel aktiviteyi hayatınıza katın. fiziken güçlü ve enerjik olunca psikolojik sorunları aşmak çok daha kolay olur.
0
orpheus
(02.11.23)
tam aynı olmasa da bazı yönleriyle benzer denebilecek bir süreçten geçtim, 1 yaş civarı bebeyle biz de ayrılma noktasına gelmiştik, yırttık sonra oradan. sanırım çok iyi anlaşan ve sevgisi çok olan çiftlerde bile çocukla birçok şey yerinden bir oynayabiliyor. o dönemde benim terapist çocuk için en iyi olanın 5-6 yaşlara kadar ayrılmadan anne-baba bir evde görerek büyümesi gibi bir şeydi. fiziksel şiddet ya da ciddi psikolojik şiddet yoksa, durabiliyorsanız bu şekilde kalınabilir çocuğun gelişimi açısından gibi bir şey demişti ek olarak galiba, tam hatırlamıyorum da bu minvalde bir şeylerdi. yani tabii ki çocuğun önünde sürekli kıyamet kopacaksa durulmaması daha faydalı oluyor sanırım.

siz depresyonda olabilirsiniz dediğiniz gibi, orpheus'un dediği kan değerlerine baktırma, vitaminlere falan baktırma gibi şeyleri mutlaka yaptırın, bazı şeylerin azlığı çokluğu çoook şeyi değiştirebiliyor. psikolojik destek de iyi gelecektir her türlü. ilişki terapistinden önce sizin tek almanız belki daha iyi olur, eşiniz için o biraz toparladı demişsiniz ama sizin depresyonunuz (eğer varsa yani) ilişki terapisiyle çözülmez galiba, onu bireysel almak belki daha mantıklı olabilir, oradan sizdeki değişim ilişkinize belki yansır.

eşinizi zaten anlamaya çalışıyorsunuz sanırım, annelik zor, herkes aynı şekilde baş edemiyor. siz çok içe kapandıysanız bunalıyor hatta size sinirleniyor olabilir. çocukla en çok ilgilenen ebeveyn olmak zor. insan yanındaki kişi evden çalışıyor bile olsa evde olduğu için onu çalışıyor gibi görmeyebiliyor ve beklentiyi yükseltebiliyor. gıcık bir durum olabiliyor biraz. size sevgisi kalmamış gibi hissediyor olabilirsiniz, belki gerçekten çok azalmıştır sevgisi ama gerçekten sadece başka duygulardan, belki öfkelerden belki yorgunluklardan, sevgisi geri plana düşmüş olabilir. aşılamayacak bir şey değildir belki. yani doğrudan "sevmiyor beni artık" diye düşünmeyin eğer karşınızda çabalamaya açık birisi varsa. ki belli ki var, akışına bırakalım diyemez kolay kolay sizi sevmeyen bir insan.

umarım her şey gönlünüzce olur.
0
nimberjack
(02.11.23)
Şahsi fikrim; sorun eşinizde ya da sizde değil, koşullarınızda. Elbette bu durumun farkına varabilmeniz için psikolojik yardım alabilirsiniz (siz de eşiniz de). Ama ondan daha önemlisi çocuk anaokuluna başlayana kadar evde yardımcı olması. Siz de evden çalışmak yerine dışarıda çalışacağınız bir düzene geçebiliyorsanız çok faydası olur. Ancak akşama muhakkak evde olun, o çocuğun büyümesine el verin, emek verin. Boşanacak bile olsanız bunu yapmanız gerekir, bence.
İlk çocuğumuz doğduğunda annem, ablam, kocam hepimiz elbirliğiyle büyüttük, yine de akşamları uyutmak ve sabahları o uykusuzlukla işe gitmek bebek 8-10 aylıkken bana nurtopu gibi bir depresyona mal oldu. Minnacık bebeğe bağırdığımı hatırlıyorum "uyu artık, uyu" diye. İkinci çocukta yaşamadım bunu, ama ilkinde biz de öğreniyoruz maalesef.
0
SiyamkedisiZorro
(02.11.23)
Kendimden örnek vereyim 2.5 yaşında kızım var. Eşim ücretsiz izin aldı 2 sene baktı ama tükendi. Annelik gerçekten zor hele yeni dönem annelik çocuğun her şeyini düşünmek insanı yoruyor. Erkekte eşine yardımcı olmayınca iş zıvanadan çıkıyor. Aslında en kritik yerde destek olacak kişiler kaynana veya kız tarafının annesi. Ama iki tatafta yetersizse anne baba sıkışıyor. Ben y kuşağıyım eşimde öyle ikimizde özgür büyüdük kısıtlanınca ayarımız kaçtı. Ama bu hayata beni bağlayan kızım. Zaten çok hırslı biri değilsen hayattan beklentin bellidir. Bir istatistik görmüştüm çocuğunla maximum geçirebileceğin zaman çocuğun 18 yaşına kadar olan dönem. Yani çocuk 18 yaşında evden çıksa çocuğun geri kalan hayatının yüzde 5ine 10una tanık olabiliyorsun. Çocuğun en sevilecek en tatlı dönemleri 0 6 yaş daha ilerisi farklı kaygı ve sorunlar. Sizin sorununuza gelince evde durmak er kişi için gerçekten bunaltıcı bir durum yani evden çalışma zamanı uzak kalıp eşinize zaman vererek bunu aşabilirsiniz.
0
mikahakkinen
(02.11.23)
(11)

"Gülce" ismi sizce nasıl

Mossy
Güzel mi, kulağa hoş geliyor mu?
Güzel mi, kulağa hoş geliyor mu?
0
Mossy
(02.11.23)
Gelmiyor.
0
Bruce
(02.11.23)
Kulaga guzel geliyor ama soylemesi zor. Biraz kasinti bi isim gibi geliyor bana.
0
krmzbvl
(02.11.23)
Anlam olarak kasinti geliyor.
0
krmzbvl
(02.11.23)
gelmiyor. telaffuzu da zor. yabancilar icin daha da zor.
0
supergirl
(02.11.23)
Yarım kalmış gibi geliyor. Gülcemal olacakmış gibi.
0
kaptan maydanoz
(02.11.23)
çok severim, çok güzel bir isim
0
delidiyorum
(02.11.23)
Gül içeren isimleri çok sevmiyorum ben. Gülce hem söylemesi zor, hem de anlam olarak çok saçma geliyor. -ce küçültme eki, yani gül değil ama güle benzer anlamı var mantıksız bir sözcük. Bi de hep Günce ismiyle karışır muhtemelen. Ayrıca konudan bağımsız ama tanıştığım tüm Gülceler gıcık insanlardı :D
0
nundu
(02.11.23)
Bence güzel. Ama daha güzelleri de var.
0
elorelia
(02.11.23)
çok güzel bence, çok sevmişimdir hep.
0
dilhun
(02.11.23)
Ben koymazdım. Söylenişi zor. Pasaportta yurtdışında gelecekte sorun olur. Sevme nedeninizi anlıyorum ama iyi bir seçim değil sanki.
0
medre
(02.11.23)
Güzel bence.

Ömer Lütfi Mete'nin Gülce şiirine bayılırım.
0
Tina
(02.11.23)
(6)

hayatımdan sıkıldım

anais
çok bunalmış durumdayım. çok sıkıcı ve tekdüze her şey. nasıl bu döngüden çıkarım? bulunduğum yerlerin görüntüsü bile bıktırıyor. sanki her şey hep aynı.
çok bunalmış durumdayım. çok sıkıcı ve tekdüze her şey. nasıl bu döngüden çıkarım? bulunduğum yerlerin görüntüsü bile bıktırıyor. sanki her şey hep aynı.
0
anais
(31.10.23)
Hemen hepimiz benzer şekilde yaşıyoruz, işten eve, evden işe, haftasonu aynı arkadaşlarla aynı aktiviteler.. bunu söylememin nedeni bunun normal olduğunu düşünüp kendinizi sıkmamanız.

Ama biraz renk katmak için farklı bir meşgale bulabilirsiniz belki; düzenli yürüyüş olur, sportif herhangi bir faaliyet olur, bir kulübe vs. düzenli toplanan bir gruba dahil olmak olur, artık meşrebinize göre bir şeyler bulunur elbet.
0
orient blue
(31.10.23)
enerjim yok zaten vaktim de yok @orient blue :(
0
🌸anais
(31.10.23)
@orient blue verilen tavsiyeler hep aynı işte ama bence sorunlar çok daha başka. Bence zaten bunları(önerdiğiniz şeyler) yapıyor olduğu zamanlar da var kişilerin ama zaten olay ondan da sıkılmak gibi? Ya da bazen önerilere ulaşamamak da var içinde bulunulan durumda.
0
Pass this on
(31.10.23)
evet ben de arkadaşlarımla buluşuyorum, yoğun bir hayatım da var ve yeni ortamlara katılmak istemiyorum.
0
🌸anais
(31.10.23)
@pass this on
evet katılıyorum, aslında çoğu insan aynı şeyi yapıyor ama zaman zaman sıkılıyoruz, bana da oluyor. zaten o yüzden "bir sonraki basamağa" geçmek istiyoruz sanki. örneğin evliler çocuk yapıyor, bekarlar eş arıyor, ne bileyim iş yerinde yükselmek için bir uğraşa giriyor, yüksek lisansa başlıyor vesaire. bu insana özgü ve normal bence. sonuçta bir panda bambu yemekten sıkılıp 'hadi şu tavşanı pişirip yiyeyim' demiyor :)

@anais
dediğim gibi bunun hormonal yani biyolojik bir sebebi yoksa bence normal. ama bu 'normal' sizi tatmin etmiyorsa biraz renklendirebilirsiniz. yani köklü değişiklikler yapmak, yeni uğraşlar bulmak gibi değil de mevcut düzen içinde değişiklikler olabilir belki. mesela diyeti değiştirmek, işe arabayla gidiliyorsa bisiklet/motosikletle/metroyla gitmek, arkadaşlarla buluşulduğunda farklı konular konuşmak gibi. basit gibi görünen ama bence etkili şeyler. anlatabildim mi bilmiyorum. her öğlen yemek yenen yeri değiştirmek, sürekli sütlü kahve içerken sade kahveye geçmek bile hem kimyasal hem duygusal bir şeyleri değiştiriyor zihinde.

tabii bunları söylerken kişinin ekonomik, fizyolojik yani hayatını doğrudan etkileyen majör bir problemi olmadığını varsayıyorum. böyle bir problem varsa zaten sorunun kaynağı muhtemelen odur. ben maddi manevi sağlıklı kişiler için konuşuyorum. aslında görünürde bir derdi, problemi olmayan ve fakat tekdüzelikten sıkılanlar için.
0
orient blue
(31.10.23)
Şunu hiç yapmam, bunu hiç yemem, şuraya hiç gitmem, şunu hiç dinlemem dediğin şeyleri yapmayı dene. En iyi ihtimalle oradan yeni bişi çıkar. En kötü ihtimalle mevcut haline şükredersin.
0
Bruce
(01.11.23)
(9)

Erkekte küpe ya da dövme şart mı artık, bende ikisi de yok?

Cesario
İş yerindeki kadın arkadaşlar bu konudan beni vuruyorlar. Dövme ya da küpe taksana, sen demode kaldın vs. diye kendilerince beni eleştiriyorlar.Soru: Gerçekten dövme ve küpe artık default bir özellik mi? Dövme veya küpesi olmayan bir erkekle asla olmaz diyen kadınlar var mı aranızda mesela?
İş yerindeki kadın arkadaşlar bu konudan beni vuruyorlar. Dövme ya da küpe taksana, sen demode kaldın vs. diye kendilerince beni eleştiriyorlar.

Soru: Gerçekten dövme ve küpe artık default bir özellik mi? Dövme veya küpesi olmayan bir erkekle asla olmaz diyen kadınlar var mı aranızda mesela?
0
Cesario
(30.10.23)
Albenisi olmayan düz bir tipsen hareket gelsin diye öneriyor olabilirler.
Ya da çok badass potansiyeli taşıyorsundur, bunlarla tam bir bad boy olucağını düşünüyor olabilir.
0
Bruce
(30.10.23)
ya öyle şey mi olur hocam saçmalamışlar. ne bunu diyen kadın gördüm çevremde ne de ben öyleyim. boş yapmışlar.
0
nic cage
(30.10.23)
@Bruce

Ben insanların fikrini sormadan yorum yapmalarına, öneride bulunmalarına aşırı ayar oluyorum zaten de bu başka duyurunun konusu olsun.

Aynen bad boy falan gibi ol dediler de. İçinde bad boyluk olmayan erkek ne yaparsa yapsın konuşmaya başlayınca hamuru belli oluyor.

Benim için dövme, küpe vs boş iş kendim için konuşuyorum. Başkası ne amaçla ne yaparsa yapsın beni ilgilendirmez.
0
🌸Cesario
(30.10.23)
abi şu dünyada çeşit çeşit insan gördüm de erkekte küpe veya dövmeyi varsayılan gören kimseye rastlamadım inan.

"dövme veya küpesi olmayan erkekle asla" diyen bir kadınla zaten kendi akıl sağlığın için muhatap olmaman lazım. böyle saçma bir şey duymadım hayatımda.

arkadaşların belki sana yakışacağını düşünmüştür, o yüzden söylemişlerdir. aksi takdirde hiçbir mantıklı açıklama getiremiyorum.
0
mark greg sputnik
(30.10.23)
Kafa bulacaklar aralarında sana bunu yaptırırız diye iddia ya girmiş galan bile olabilirler. saçmalamışlar +1
0
basond
(30.10.23)
Şöyle söyleyeyim, bana dövme yaptırtacak ve küpe taktırtacak tek şey devlet tarafından kanunen mecbur tutulması olabilir. Hatta muaf tutulmak için sağlık raporu bile almaya kasarım, o kadar. Nasıl bir saçmalıktır bu?
0
d max
(30.10.23)
dövmeli ve küpeli bir erkeğim. dövme veya küpesi olmayan bir erkekle asla olmaz diyen kadına selam bile vermem, topukları vura vura kaçarım.
0
kanatlı kontun müşfik öpücüğü
(31.10.23)
kurumsal bir şirkette işe başladım, ofise ilk gittiğimde 20-30 yaş arası çoğu kişide birden fazla dövme + küpe, piercing vs. vardı, dövmesiz olarak azınlık gibi hissetmiştim
0
Coyote
(31.10.23)
ona buna bakma, gayet düzgünsün. asıl belli bir yaştan sonra hele ergen değilse bir erkek, dövme küpe falan itici gözüküyor bence.
0
babemsi
(31.10.23)
(5)

pişmanlıklarınızla nasıl mücadele ediyorsunuz?

sarisinvekotlu
sb.
sb.
0
sarisinvekotlu
(30.10.23)
Pişmanlığı atlatmak için özfarkındalık ve üzerine düşünerek karar vermek lazım. Bu sayede "O anda yapılması gereken en mantıklı şey oydu ve yaptım, günahıyla sevabıyla benim karar, canım sağ olsun" diyebiliyorsun.

Bi de oldu bitti, kendini yıpratmanın bir anlamı yok. Bi daha aynı hatayı yapmamak için, karşına sonra çıkacak benzer durum için kendini hazırlamaya bak.
0
Bruce
(30.10.23)
Etmiyorum :D "iyi halt yemişsin bir daha yapma" diyorum kendime.
0
akhenaten
(30.10.23)
Yapılan hata çok hayati bir meseleye dokunmadıysa şayet ders çıkartıp önüme bakıyorum. Fakat ciddi bir durumla karşı karşıya kaldıysam yapılan hata sonucunda o pişmanlıkla baş etmek gerçekten zor. Onun ilacı da zaman.
0
dedeminhirkasi
(31.10.23)
Bu güne kadar pişmanlığım olmadı. Ama genelde her yaptığıma ve söylediğime çok dikkat ettim, bu da oldukça yıpratıcı ama pişman olmaktan iyidir.
0
babemsi
(31.10.23)
Bir konudan pişman olunduysa geçmişte yaşanmış ve bitmiş bir konu demektir.

- Eğer telafi etme imkanı varsa, bu hayatın herhangi bir alanında olabilir, telafi etmeye çalışırım.

- Eğer telafi etme imkanı yoksa, yaşanmışlık ve tecrübedir derim geçerim. Bu konudan ne dersler çıkardım, ne gibi hatalar yaptım, gelecekte yapmamak için nelere dikkat etmem lazım diye düşünüp ona göre hayatımı şekillendiririm.

Her iki noktada da önemli olan devamlı olarak geçmişe takılmamak ve hayıflanmamak. Sürekli pişman olduğun konuları düşünürsen hayatı kendine zehir edersin, bugünü ve yarını kaybedersin belki sağlığın dahi olumsuz etkilenir. Hayatta herşey var, geçmişten dersler çıkar ve önüne bak. İnsanoğlu hata yapmaya çok müsaittir hatalarından ders çıkarıp kendini düzeltmeye çalıştığın sürece iyiye gidersin.
0
Lethe
(31.10.23)
(10)

Eski Sevgiliyle neden arkadaş olmamalıyız?

jimjim
Veya tam tersi neden arkadaş olmalıyız? özellikle erkekler cevap verirse çok memnun olurum.soru aslında şu: “arkadaş kaldık, arada bi haberleşiyoruz” durumunu kastetmiyorum.çok iyi anlaştığınız eski sevgiliniz/eşinizle temelde cinsel çekim bittiği için ayrılıyorsunuz. başka bir hır gür,kötü bir olay
Veya tam tersi neden arkadaş olmalıyız?
özellikle erkekler cevap verirse çok memnun olurum.

soru aslında şu: “arkadaş kaldık, arada bi haberleşiyoruz” durumunu kastetmiyorum.
çok iyi anlaştığınız eski sevgiliniz/eşinizle temelde cinsel çekim bittiği için ayrılıyorsunuz. başka bir hır gür,kötü bir olay yok.evler ayrılıyor, iki taraf da başka flörtler deniyor veya kalıcı ilişkilere sahip vs..
ama çok iyi anlaştığınız yıllarınızı birlikte paylaştığınız dolayısıyla huyunu suyunu bildiğiniz güvendiğiniz biri var orada. bu iki insan da birbirinin iyiliklerini istiyor, ortak ilgi alanları çok. bu ilişkiyi dostluk/yakın arkadaşlık biçiminde neden devam ettirmeli veya ettirmemeliyiz?

*güncel partnerinizin için de düşünerek cevap verebilirsiniz. Onun eski sevgilisiyle yakın arkadaş olarak kalması gibi.
0
jimjim
(29.10.23)
Dostlar kolay bulunmuyor ve 1 tane hayatımız var.
0
Bir cebinde das kapital
(29.10.23)
çünkü her iki taraf ta kafasında bitirmemiş oluyor aslında ve kıskançlık olabiliyor.
0
abelardo
(29.10.23)
iyi anlastiklari icin. iki kisi var boyle biriyle arkadas kalamadik ama cok isterdim
0
mess
(29.10.23)
Yeri geliyor birtakim yerlerini gördüğün kızın erkek arkadaşıyla el sıkışıyorsun bu tip şeyler garip geliyor şahsen.
0
olaylar olaylar
(29.10.23)
Neden garip geliyor? Bunu soruyorum zaten :))
0
🌸jimjim
(29.10.23)
Bir de kadın beni neden etrafında tutmak istiyor, ya da benim ondan hala beklentim mi var bu tip bir düşünce oluşuyor kafamda haliyle garip yani bi yerde çıkarlar örtüşüyor demek ki bilemedim
0
olaylar olaylar
(29.10.23)
bence bu anlamda 2 tur insan var, erkek ve kadinlarin arkadas olabilecegini gormus ve deneyimlemis insanlar, bunu gormemis ve deneyimlememis ve dolayisiyla buna inanmayan insan turu. bir kisim cocukluktan itibaren kadin ve erkeklerin normal iletisim kurabildigi, seks ve iliski disinda farkli konularda sohbet edebildigi ve yakinlasabildigi, birbirlerinin yaninda durabildigi arkadasliklari deneyimliyor ve goruyor ve dolayisiyla iki tarafin birbirine bir sey hissetmeden (arkadaslik disi) arkadas olabilecegine inaniyor. Mesela cocukluktaki yazlik arkadasliklarindan, universite dosluklarina, siyasi parti calismalarinda, dernek calismalarinda edinilen arkadasliklar vs. bunlarin cok guzel ornekleridir. Ozellikle belli bir amaca yonelik yoldaslik inanilmaz dostluklar doguruyor. Bunu yasamayan bilemez. Bu tur insanlar karsisindakine oncelikle insan olarak bakiyor, oradan dogru iliski kurmaya basliyor.
bir kisim da, bunlarin hicbirini gormeden ve deneyimlemeden yetisiyor, bunu tahayyul edemiyor, insan iliskileri sadece kiz ve sadece erkek gruplarinin icinde gelisiyor, farkli ilgi alanlari olmadigi ve kokeninde karsi tarafin kadin/erkek iliskisinden ziyade, bu ilgi alanlari olan arkadasliklar kuramadiklari icin kadin/erkek arkadasligini anlayamiyor. iki tarafin da birbirini ikna etmesinin gereksiz oldugunu ve zaten mumkun olmadigini dusunuyorum, zira bu tur seyler cocukluk ve genclik doneminden itibaren gelisiyor bence.
dolayisiyla sorunuzun cevabi nasil birisi oldugunuza gore degisir. iki taraf birbirine hicbir sey hissetmiyorsa ve eminse olabilir. gerek olup olmadigi, iki tarafin bilecegi istir.
0
songforsomeone
(29.10.23)
İnsan ilerleyemiyor. İki sebepten:
1) Yanında bir zamanlar sevgili olduğun biri varken konfor alanındasın, gözün hep yanındakine kayıyor
2) İnsanlar eskiden sevgili olduğunuzu bildikleri için araya girmiyorlar (bro-code ve bunun kadıncası)
0
SiyamkedisiZorro
(30.10.23)
"olmalı" ya da "olmamalı" tavsiyelerinden ziyade neden mümkün olmuyor, nasıl mümkün olabilire değineyim.

ayrılıkların çoğu medeni ya da mutlu olamıyor. mutlu ayrılık diye bir şey var mı onu da bilmiyorum zaten.
mutsuz/kavgalı ayrılık zaten aradaki iletişim kanalını büyük ölçüde yok ediyor, bu cepte zaten.
ayrılık olduğuna göre son zamanlarda anlaşmazlıklar, nahoş anılar olmuştur. yakın zamana ait şeyler olduğu için hatırda kalıcılıkları daha yüksek. yani sen o kişiyi negatif duygularla özdeşleştirmeye başlamışsın. hatırlayınca aklına bunlar geliyor, üzülüyorsun, kızıyorsun, rahatsız hissediyorsun. böyle şeyler hissettiğin biri ile nasıl arkadaş kalacaksın?

bir diğer yönü de, taraflardan biri -özellikle terk edilen- diğerini özlüyor, hala seviyor, aşamıyor olabilir. diğer tarafın yoksunluğuna ve hatırlanan güzel şeylerin, anıların artık yalnızca anı olmasına bağlı gelişen üzüntü ayrı, böyle güçlü duyguların varlığı ayrı dert.

bunların her biri ayrı ayrı arkadaş olmayı mümkünsüz kılan şeyler zaten. iki taraf da olanları aşacak, artık üzülmüyor olacak, kalp kırıklıkları için birbirini affetmiş olacak ve ortak sosyal çevre vasıtası ile vs. birbirini görüyor olacak da arkadaş kalacaklar. bu şartların sağlanması zor.
0
crinix
(30.10.23)
Öyle bir takıntım yok ama biraz da ayrılma şekline göre değişiyor bu işler.
0
d max
(30.10.23)
(4)

Güven kırılmasını aşmak hakkında

@stubborn inferno
Bir süredir bir ilişki içindeyim. Sevgilimle hayatımın zor bir döneminde tanıştık ve birbirimize çok iyi geldik. Hayata karşı bakışımız, zevklerimiz, değer yargılarımız, mizah anlayışımız vs hemen hemen her şey ortak. Farklı olan tek şey onun benden önce çok eşli ilişkiler yaşamak istediği bir dönem
Bir süredir bir ilişki içindeyim. Sevgilimle hayatımın zor bir döneminde tanıştık ve birbirimize çok iyi geldik. Hayata karşı bakışımız, zevklerimiz, değer yargılarımız, mizah anlayışımız vs hemen hemen her şey ortak. Farklı olan tek şey onun benden önce çok eşli ilişkiler yaşamak istediği bir döneminde olmasıydı. Daha genç olduğum zamanlarda ben de benzer tecrübeler yaşamış ve yaşam tarzı olarak buna karşı olmayan, saygı duyan biriyim ama kendi hayatımda artık tercih etmiyorum böyle bir ilişki şeklini. İlişkimiz başlamadan önce bir gün bana biriyle buluşacağını, alınıp alınmayacağımı sordu, ben de üzüldüm ama engel olmak için bir şey yapmadım tabi ki. Aynı günün akşamı vazgeçtiğini,bunu yapamayacağını,beni aldatıyor gibi hissettiğini söyledi. Ben de kendisine açıkça belirttim,eğer bir ilişkiye gireceksek üçüncü şahısların varlığının olmaması gerektiğinde anlaştık.

Bundan kısa süre sonra, ben işim için şehir dışındayken biriyle mesajlaştığını,buluşmadıklarını ama hayatında biri olduğunu da söylemediğini anlattı (onu da ben huzursuz hissedip sorunca anlattı) ben de istediği insanlarla elbette arkadaşlık kurup gezip tozabileceğini, bunun onun özel hayatı olduğunu, sadece bir başkasıyla benimle birlikteyken duygusal fiziksel bir şey yaşamamasını ve varlığımdan bahsetmesinin yeterli olacağını söyledim. Önceden konuştuğumuz şeylerin üzerinden yine geçtim. Ama ara ara konusu açıldıkça (hatta bazen açılmadığında da) "ileride belki böyle bir şey yaşamak isterim" gibi şeyleri hoşuma gitmeyen sıklıklarda dile getirmesinden rahatsız oluyorum. Israrla gelecekte ne olacağını bilmediğimizi, öyle bir şey seçmek isterse bana söylemesini ve kendi yollarımız gideceğimizi söylüyorum. Aynı şeyleri dile getirip durmak canımı sıkmaya başladı. İçimde bir "acaba" dönüp duruyor, eskiye kıyasla artık çok rahatım ama henüz gözüm kapalı güvenemiyorum. Sanırım ne istediği konusunda bazen kafası karışıyor. Yanlış bir şey yapmayacağını düşünsem de konu kafamı meşgul ediyor zaman zaman. Sizce ne yapmalı? Benzer şeyleri yaşayanınız var mı?

Not: boğan kısıtlayan kıskanç biri değilim, neredesin kimlerlesin fotoğraf at konum at huylarım yoktur, kendime güvenim ve saygım var. Kendisiyle aramızdaki ilişki de gerçekten sevgi ve değer verme üzerine kurulu. Gayet açık bir iletişimimiz var. Kavga gürültü etmeden tartışıp birbirini anlayan ve haklı değil mutlu olmayı hedefleyen insanlarız
0
@stubborn inferno
(27.10.23)
istekler uymuyorsa uymuyordur. bunu uydurmaya çalışmanın manası yok. zorlama veya karşıdaki istiyor diye verilen tüm tavizler bir gün mutlaka patlar. iyi anlaşan, iyi vakit geçiren iki insan her zaman iyi bir çift olamayabiliyor.
0
orpheus
(27.10.23)
Muhtemelen sizin de farkında olduğunuz şeyleri size söyleyeceğim.

Bir insan, duygusal anlamda, hayatının bir döneminde bir şey yaşamayı kafasına bir kere soktuysa çok yüksek ihtimalle bunu yapmak isteyecektir. Ama bugün, ama yarın.

Bu hep böyle değil mi ki zaten?

Sizinle aynı yaşanmışlıklara sahip ve bunun sonucunda sizinle aynı sonuçlara varmış insanlarla çok daha kolay anlaşırsınız. Tam tersine, sizinle aynı kafa yapısına sahip ancak sizinle aynı yaşanmışlıklara sahip olmayan insanlar sizi yaralama ihtimali en kuvvetli olanlar, çünkü bu kişiler sizden de etkilenerek bu arayışlarını gerçekleştirmeye daha yatkın olacak.

Bu kişi ne istediğini biliyor gibi, sadece sizi kaybetmek istemiyor gibi görünüyor. Bunu sevgiden mi, garanticilikten mi, konfor alanından çıkamadığı için mi ya da başka sebeple mi yapmıyor siz daha iyi bilirsiniz. Büyük ihtimalle siz onun bu isteğine olumlu dönüş yapsanız sevinçten havalara uçar, ancak ben tarafların birinin istemeden bir konuda ortaklaşıp da sağlıklı şekilde yürüyen bir ilişkiye rastlamadım. Bu kişi bundan zihnen vazgeçmediği sürece aranızdaki ilişkiyi kendini sınırlandıran bir etken olarak görmeye başlaması da yüksek ihtimal.

Buna göre siz de ya bekleyip ne olacağını görebilir ya da ben bu filmi biliyorum deyip ne olacağını görmemeyi seçebilirsiniz.

Geleceği bilemeyizle başlanan bu laflar bana hep niyetleri gizlemeye ya da anlaşmazlığı ertelemeye yarayan boş laflar gibi gelir. Geleceği bilemeyiz, bu net bir bilgi. Bunu vurgulamanın bir anlamı yok. Haliyle önemli olan bugünkü niyet ve bugün gelecekten ne beklendiğidir. Eğer insan bu konuda net olamıyorsa geleceği biliyordur aslında.
0
akhenaten
(27.10.23)
Bu olay cozulmez. Kişinin isteği aynı anda farklı iliskiler ise ve sizin degilse cuckold falan olmadiginiz sürece yurumez, boşuna üzülür ve kafaniza takarsiniz.

Ikinizin de nasıl yaşamak istediği konusunda bir yanlışlık yok ama çok temel bir uyumsuzluk bu, cozulemez.
0
logisticsmanager
(27.10.23)
Çok eşlilik yaşayan biri belirli çizgileri, sınırları vs. aşmış oluyor. Güven olmaz. Erkek veya kadın farketmez. One thousand cock stare olayı. Seni aldatacak veya aldatmadan önce ayrılacaksın. Erkekse atıyorum nirvanayı görmüş birini daha aşağısı ile tatmin etmek imkansız. Kadınsa yine aynısı geçerli ama şahsen öyle bir kadına sıfır saygı duyarım.
0
Shepard
(28.10.23)
(16)

Kendinizden kac yas buyuk/kucukle cikarsiniz?

lapaz
+-7'ye dogru gidiyorum ama biraz da heyecanliyim
+-7'ye dogru gidiyorum ama biraz da heyecanliyim
0
lapaz
(26.10.23)
Max 10 yaş küçük
0
olaylar olaylar
(26.10.23)
+7 olur. yaştan ziyade karakter en önemli şey.
0
babemsi
(27.10.23)
Küçükle no. +10
0
Amaranta ursula
(27.10.23)
21-28 ile 30-37 arasında büyük fark var. Yaşlar yükseldikçe pek problem değil.

edit: fakat yaşa takılıp kendini engellemeye değmez. Kendin deneyimle.
0
nhk ni youkosu
(27.10.23)
+/- 4 dışında düşünemedim ben hiç.
0
ananiyimioguz
(27.10.23)
30 yaşında bir erkek olarak böyle keskin rakamlarım yok ama ideal şartlarda min 25+ birisiyle olmak isterim ancak 23 yaşında biri çıkıp 25'liklerden daha da olgun gelebilir. ama 23'ten küçüğü ciddi ilişkide olmaz gibi ya çok çocuk hissettirir yani o seviye. şimdilik -7 gibi o yüzden ama 35 olduğumda da 25+'ya okey olurum gene o yüzden değişiyor - kısmı. + kısmı sabit ama 2 ya da 3 civarında kalır 4'e çıkması zor.
0
pietro crespi
(27.10.23)
alt legal sınır belli. üst sınır ise vucuda bağlı. vucut sağlamsa limit yok.
0
roe
(27.10.23)
39 yaşında bir erkek olarak ciddi bir ilişki için en fazla 30 yaş. benden büyük veya yakın yaşlarda biriyle olmaz.

ciddi bir şey yoksa 18-45
0
tabudeviren
(27.10.23)
Aradaki farka takılmam, 27-40 arasında olması yeterli.
0
Bruce
(27.10.23)
-2 / +3
0
akhenaten
(27.10.23)
+12, -10 deneyimlerim oldu. Yaşa takılan biri değilim ama 27-28 yaş üstü olması iyidir, ergenlik bitmiş oluyor en azından.
0
astrid
(27.10.23)
+- 20
0
Bir cebinde das kapital
(27.10.23)
4 yaş küçük için daha neler derken 7 yaş küçükte buldum kendimi. İlgin varsa kapılıp gidiyorsun,yaş filan hikaye oluyor.
0
asteriks
(27.10.23)
kendimden kücükle olmaz, +10 a kadar olabilir, yas aldikca arada cok fark olmasini istemem. k.
0
Ley
(27.10.23)
benden 8 yaş büyük biriyle 3 sene takıldım. benden 3 yaş küçüğüne 1 hafta dayanamadım.
0
nolmus yani
(27.10.23)
40 yaşındayım ve 26 yaşındaki sevgilimle müthiş bir uyum içersindeydik. Abuk subuk bir sebepten bitsede yaş olayına çokta takılmamak gerektiğini düşünüyorum.
0
thesomberlain
(28.10.23)
(8)

annenin tarlalarını üzerine geçiren kuzen

Mirabel
Merhaba,Annenizin çok sevdiği bir yeğeni var diyelim. Babası öldüğü için annemin ona zaafı var. Geçen hafta annenizin onun üzerine bazı tarlaları verdiğini öğrenseniz tepkiniz ne olurdu? Annenize sorduğunuzda ben ona sattım diyor ama babam verdi ona diye ağzından kaçırdı. Zaten kuzen anasının gözü z
Merhaba,
Annenizin çok sevdiği bir yeğeni var diyelim. Babası öldüğü için annemin ona zaafı var. Geçen hafta annenizin onun üzerine bazı tarlaları verdiğini öğrenseniz tepkiniz ne olurdu? Annenize sorduğunuzda ben ona sattım diyor ama babam verdi ona diye ağzından kaçırdı.
Zaten kuzen anasının gözü zaten kendi kardeşinden bile mal kaçırdı. Konuşmuyorlar. Fransadan çıktı geldi noter işlemleri için gizli gizli.
Abime mesaj düşüyor o da notere gidiyor bu mesaj ne deyince öğreniyor. O gün annem de kuzenim de nerede olduğuna dair sürekli yalan söyledi zaten.
Abimin çocuğu oldu 5 gün önce ona altın bile takmamış annem para yok diye. Benim zaten kronik hastalığım var çocukluk dönemi kanser geçirdim 6 ayda bir tedaviler kontroller oluyor. Babam ameliyat olacak para yok diye devlet hastanesinde sıra bekledi aylarca. Her anlamda kuzen denen kişiden daha mağduruzdur jdhjsjw.
Parasında da değiliz artık da bu olaya tepkiniz ne olurdu? Hiç haber verilmeden yapılması vb… ayrıca kızın da parası var zaten memleketteki kiralarla fransada yaşayan çalışmayan bi tip.
Kuzen babamı arayıp sünir krizi geçirmiş. Yeter artık benden ne istiyosunuz ben onları kardeşim gibi bildim ayağı çekmiş ağlayarak. Bu kız sürekli mağduru oynayarak yalakalık yaparak tırnakçılık yapıyor.
Ne yapmalı?
0
Mirabel
(26.10.23)
Mal kaçırma davası açılabiliyordu bu durumda ama mirasçısı olacağınız anneniz hayattayken açılabiliyor mu bilmiyorum. Hayatta değilken süre sınırı olmadan açılıyor da… ortada gerçek bir satış var ve ispatlanabilirse, bağış yapıldıysa ve siz mala tedbir koydurana kadar birkaç el değiştirirse işiniz çok zor.

eduhukuk.com
0
filipis
(26.10.23)
Bağış da yapmış olabilir hakkımı veriyorum falan gibi bir şey vermiş olabilir.
Kuzen, teyze ve annenizle konuşur muydunuz bir daha?
0
🌸Mirabel
(26.10.23)
Kuzenle konuşmazdım, anneme de çok ciddi tepki gösterirdim
0
playing star again
(27.10.23)
Nedense aklıma tuncer ustael geldi :D

Çok geçmiş olsun, benim okurken sinirim bozuldu. Fransadan gizli geldi aşamasında hepten gittim. Fransa'da tek başına yaşayabilen birinin buradan bir tarlaya ihtiyacı olabileceğini düşünmek için sadece zaaf yetmez bence, anneniz baya kontrollü şekilde manipüle ediliyor olabilir. Hayır tarlanın bu kişinin günlük hayatını idame ettirmesine nasıl faydası olacak ki zaten eğer satıp harcamayacaksa?

Ben olsam annemin kendi malıdır istediğine verir diyemem bu durumda çünkü baya dolandırıcılık hikayesi gibi bir hava var anlattıklarınızda. Yani hariçten bir dolandırıcılık olayında ne şekilde müdahil olursam bunda da o şekilde müdahil olurum. Diğer detaylarla da birleştirince baya sinir harbi yaşatan bir durum olsa gerek. Geçmiş olsun.
0
akhenaten
(27.10.23)
dava acilabiliyosa hukuki yola basvur. ben bu aile ici hukuksuzlarin cozumunu ne gordum ne duydum
0
mess
(27.10.23)
Kuzeni de annemi de silerdim sanırım, olay sadece para/mal değil, sinsi sinsi gizlice iş çevirmeleri bile büyük ayıp.

Mağdur olsa, gariban olsa, ne ala. Fransa'da yaşayan ve para sıkıntısı olmayan birine neden tarla vereyim?

Çok absürt gelebilir ama aklıma bişey geldi, kuzen sandığınız kişi gerçek kardeşiniz olabilir mi? Hani zamanında doğan bebeğin çocuğu olmayan yakın bir akrabaya verilmesi anadolu topraklarında çok yaygın.

Tamam çok fazla Müge Anlı izlememin yan etkisi olabilir bu bendeki evham, ama yani kendi çocuğu dururken yeğene mal vermek, kaçırır gibi!
0
John Bloor
(27.10.23)
yakinda ben de bir duyuru acacagim, icimde cözemiyorum cunku.
benzer hikayede ben de var;
annem 200 bin lira borc veriyor 10 yil önce teyzeme, verme dememe ragmen. üstelik o zaman ben 500 lira istemistim vermemistim ielts sinavi icin.
simdi 200 bin olarak, 10 yil sonra ödendi o para, ama o zaman iki tane ev parasiydi. simdi ne parasi?
kuzenimin hayatini kurdu, zaten zenginler bunlar, fakir vs degiller, kredi cekebilirlerdi. babasinin yerleri, akrabalari zaten zengin.
ben kendimi satsam ev alacak param olmaz. baska seylerde var. bu yüzden annemi sildim, hicbir sekilde görüsmüyorum, kime annelik yaptiysa, kimin hayatini garantilediyse ona gitsin.
hatta dogum günümde haber göndermis ona bilezik alacagim gelirse dogum günü hediyesi diye. agzima geleni saydim. teyzemin asalak ogluna ev paralarini verip, bana bilezik mi layik görmüs, köpek gibi calisiyorum ben, onlar kira yiyip bana hava atiyorlar. hala sinirim gecmedi.
insanlar -aa para icin mi görüsmüyorsunuz. benim annemle arama para meselesi giremez falan diyor ama, bu para meselesi degil. kibris'a kumara gittim dese benim icin problem olmaz.

benzer durumun icinde olan biri olarak ne o kuzenin ne de annen vazgecmeyecek, ve kendi annemden bildigim daha verecek birseyi varsa vermeye de devam eder.
sen de üstüne arazi iste vermezlerse seni kaybedeceklerini bisinler, ise yarar mi bilmiyorum ama en azindan o varosluktan uzak olursun.
yapabilecegin ne var ki zaten, kuzenin -aglayarak günlügüne yazabilirsin- der gecer.

bir de annen narsist olabilir belki. kuzen parlak cocuk, sense istenmeyen gibi birseyler olabilir.
0
Ley
(27.10.23)
bu kolay birsey degil ya hem tapuya para ödeniyor az birsey degil, belki vergi dairesine falan da, bilen arkadaslar yazsin , ben cok bilmiyorum. bunlar kim ödemis olnari da sor.

babanla bir tek konus, ayrintilari ögren, sinir krizi gecir, onun silahi magduru oynamaksa sende evin camlarini yere indireceksin, anne konu komsuya rezil olmaktan korkacak, belli ki seni sallayan yok. ve ambargo uygulayacaksin, engelle annenin telefonundan konusturma. konusurlarsa triplere gir falan. arsa almak kolay mi?
0
durgunfoton
(27.10.23)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.