[]

çocuklar için ikinci yabancı dil?

Altı yaşında, okuma yazma bilmeyen ama akıcı ingilizce konuşabilen bir çocuğun ikinci yabancı dili öğrenmeye başlaması için en doğru zaman ne zamandır acaba? bu konuda bilimsel bir tespit var mıdır?




 
Acilin Second Language Acquisition doktora ogrencisi geldi. Hassas Periyot dedigimiz bir donem var, bu donem genelde 9 yasinda, kimi durumlarda ergenlikle birlikte son buluyor, hatta ana dili aksanini kazanmasi icin de 4 yasinda son buluyor. O nedenle erken dil ogrenimi yararli ama elbette her sey degil. Haftada iki saat, dort saat ders almakla yeni bir dil ogrenemez cocuk cok kucuk de olsa.

Diger sorunuza yanit olarak, bu alanda kitaplar var, bilimsel tespiti gectim. Daha da onemlisi iki dilli cocuklarin beyin gelisimleri de ilerlediginden baska alanlarda da tek dilli cocuklardan daha yetenekli olduklari kesfedildi. Ornegin odaklanma becerisi iki dilli cocuklarda daha yuksek.
  • howfaristhesky  (14.03.21 20:07:05) 
olayin bilimsel boyutunu bilmiyorum, fakat cogugunu 3 dilli yetistiren arkadaslarim var.
cogu zaman soyle oluyo; cocukla anne X dilinde, baba Y dilinde iletisim kuruyo. yasadiklari ulkenin dili de Z ( ya da cocugu Z dilinde egitim veren bir okula gonderiyorlar). fakat zaten bu baslibasina cok zorlu bir surec.

sorunun cevabina gelirsek, bunu yapan arkadaslarim (arkadas gruplarim diyim) cocuklariyla dogduklari andan itibaren bu dillerde iletisim kuruyolar. o yuzden 6 yas cok gec degil gibi. ama ders gorur gibi dil ogrenebilir mi, onu bilemedim.
  • lamartin  (15.03.21 11:12:54) 
[]

IELTS Yanlış cevap olabilir mi?

merhaba. ekteki kitapta yer alan IELTS listening testini çözüyorum. "NO MORE THAN TWO WORDS AND/OR A NUMBER" uyarısı olan section'da cevap olarak 3.000 WORDS diyorum ama yanlış kabul ediyor. Doğru olan cevaplar:3.000, three thousand words". son olası cevap zaten kafadan yanlış değil mi 3 kelime ediyor. sorunun metninde zaten 3.000 words diyor benimki neden yanlış anlamıyorum. gerçek sınavda da böyle bir şey olur mu?




 
Sorunuzu not defterine kopyaladım. Paragraflara ayırdım, deşifre etmeye çalıştım; nafile. Kitaptaki soruyu buraya yazar mısınız? Hiçbir şey anlaşılmıyor.


  • ryhmer  (14.03.21 17:50:49) 
Dediğinizi anlamaya çalıştım. Biraz araştırdım.

www.ielts-simon.com

Şu sitede biri şöyle yazmış.

In Cambridge Official Guide, it says “twenty five trees = one word and a number.”

twenty five rakamla değil, kelimeyle yazıldığında da sayı olarak kabul ediliyor anladığım kadarıyla.

Doğal olarak three thousand kelime değil, sayı kabul ediliyor olabilir.
  • dissendium  (14.03.21 18:01:12 ~ 18:01:33) 
Belki nokta koydugunuz icin sistem hata verdi, iki sayi olarak goruyor belki. Sanirim 5 rakami gecmeden nokta koyulmaz, Ingilizca sayi kurallarini arastirin.


  • howfaristhesky  (14.03.21 20:09:46 ~ 20:10:21) 
[]

Neither nor çevir

I could not respond neither to calls nor messages.

Ne telefonlara ne de mesajlara cevap veremedim.

Çeviri doğru mu? Yanlışsa doğrusu nedir? Teşekkürler.

 
Veremedim değil verebildim olacak. Ne-ne kalıbı olumsuzluk anlamı verir.


  • ryhmer  (13.03.21 14:37:57) 
@ryhmer ın da dediği gibi.
Türkçedeki 'Ne arayabildim ne de sorabildim' sözü benzeri.

  • Mirket  (13.03.21 14:44:19) 
hocam karmasiklastirmaya ne gerek var

i couldnt respond to calls and messages

yeter iste
  • nibba  (13.03.21 14:45:11) 
[]

arapça - bu nedir?

bu kağıtta ne yazıyor, yardımcı olabilecek var mı acaba?

imgyukle.com
imgyukle.com

 
öncelikle söyleyeyim, yazıyı Arapçayı hiç bilmeyen, ya da kötü bilen biri yazmış. profesyonel değil.
bu yüzden okuması çok zor. ama arada, üstten 8. satırın sonunda İbrahim suresi 12. ayet var. Allah'a güvenmek, sabırla gösterip kurtulmak anlamları taşıyan bir ayet.
muhtemelen bu tarz ayetler yazılmış, sabır ve dayanıklılığı tavsiye eden ayetler. yazan kişi bir sıkıntısını gidermek için yazmış olmalı. ezberlemek, zor zamanlarda okumak için yazıldığını tahmin ediyorum. yani bir büyü vs amacı yok.

eğer sizin için çok önemliyse geri kalanını da okumaya çalışayım ama şu yazıyı okumak hakikaten eziyet :)
  • lovemyself  (11.03.21 18:57:51) 
çok teşekkür ederim. büyü falan değilse sorun yok :)


  • g7mor  (11.03.21 19:09:59) 
değil.
diğerleri de ayettir. büyü ayetleri değil bunlar. anlamı yüzünden ezberlenmek ya da arada okunmak istenmiş, bu yüzden yazılmış şeyler.
zaten büyü amaçlı yapılan şeyler görünmesin, bulunmasın diye milyon defa katlanır, bantla üstü tekrar tekrar bantlanır falan. böyle tutulmaz. rahat olun :)
  • lovemyself  (11.03.21 20:00:41) 
[]

ingilizce dogru grammar

Merhaba. Ielts’e girecegim yaklasik 4 ayim var. Genel olarak dinleme ve okuma iyiyken onemli kisim olan dili urettigimiz konusmada bir felaketim. Bolca grammar hatasi yapiyorum. Ielts’e kadar bunu bir nebze olsun duzeltmem lazim. Sistematik bir sekilde nasil calisabilirim?
Diger sorum ise turkce dusunuyorum hep bunun onune gecmek icin neler yapmaliyim? Ornegin yabanci biriyle internette konusurken baglanti kopuyor “hangimizden kaynaklandi?” Demek istiyorum ama bunu direkt ingilizce’ye ceviremiyorum, ayni anlam olmayacagi belli. Bunun yerine alternatif ne diyebilirim?



 
Dille hatta dil sınavlarıyla ilgili podcastler dinlemek yardımcı oluyor. Ayrıca ielts speakingde soru örnekleri üzerinden pratik yapabileceğiniz birilerini bulup o konularda konuşmak konuşurken hatalarınızı düzeltebilecek kişiden yararlanmak yerinde olabilir.


  • emininsel  (10.03.21 14:29:21) 
korktuğunuz şey ielts, toefl gibi sınavlardaki speaking kısmı ise korkmayın, orada hocalar konuşurken grammeri ne kadar düzgün kullandığınıza değil kendinizi ne kadar ifade edebildiğinize bakarlar (bu sınavlarda hoca olarak bulundum).

yani, I doesn't falan gibi felaketler yaratmıyorsanız, tense karıştırmışsınız falan vs bakmayız. karşınızdakine derdinizi anlatabiliyor musunuz diye bakarız. Tabi bu söylediklerim temel seviyedeki sınavlar için (yurt dışına gitmek için gereken temel seviyeler vs gibi). Akademik versiyonlara giriyorsanız onlara da bakılıyor (örneğin PTE academic sınavında o hatalar sizden çok götürür).

Türkçe düşünüyorum sorununun bir çözümü yok. Zihninize Türkçe düşünme İngilizce düşün diye hükmedemezsiniz. O sizin dili kullanma seviyenizle paralel gelişir. Örneğin İngilizce öğretmenlerinin çoğunun hala Türkçe düşündüğünü görürüz çünkü dil onlar için işlerini yapacakları bir araçtır sadece. Diğer taraftan yurt dışında yaşayan ya da çok fazla yabancıyla iletişim olan kişilerde bunu pek görmeyiz zira süreç otomatikleşir.
  • jason bourne seksapeli  (10.03.21 14:50:18) 
[]

Hazırladığım broşürdeki ingilizce kısımların doğruluğunu teyit etmek

İlkokula giden yeğenim için bir broşür hazırladım ve yarım yamalak İngilizcem ile Türkçe cümlelerin karşılığını da yazdım. Birkaç tane cümle var sadece. o yüzden çok kısa sürer. Bi bakıp bana yardımcı olur musunuz?
PDFi mesaj olarak gönderebilirim



 
atabilirsiniz bana


  • black holes in the sky  (08.03.21 14:07:19) 
atın bakayım


  • co2s2  (08.03.21 15:33:51) 
[]

hangi çeviri servisi döver

eski beceriksizlikleri kalmamış dediler özellikle ispanyolca-ingilizce için ancak ispanyolca bilmiyorum. yanına bir de almanca ekleyip test etmek istedim. sizce hangi servis daha düzgün iş yapmış?
bu servisler tam olarak ne zaman "tamam ya bundan sonra bu iş görür her türlü" seviyesine gelir dersiniz?
imgur.com
duyuruya dosya boyutu sebebiyle yükleyemedim 413 verdi :/

 
almanca ing için deepnl-google translate-gerçek çevirmen incelemesinden sonra fikrim şu yönde olmuştu:

google translate: oha çevirmene boşuna mı para verdik acaba?
deepnl: bu ne diyor yahu?
  • ufockinwotm8  (06.03.21 22:59:53 ~ 23:00:10) 
[]

Deserve'un buradaki kullanimi yanlis degil mi?

Serve diyecekken deserve demis gibi geldi bana siz ne dersiniz? twitter.com




 
yani thy buralara yatırım yapmış ve hak etmiş anlamı var.


  • duyurukullanıcısı  (06.03.21 14:44:15) 
Belki biraz alakasız gelecek ama Fransızca'da bir ulaşım aracının bir şehre gitmesi için "desservir" fiili kullanılır. Kesin başka dilde de benzer bir durum vardır :) Başka bir dilde düşünüp İngilizce yazmış gibi göründü.

Evet bence de serve'ü kast ediyor.
  • wish i could find a way to disappear  (06.03.21 14:53:02) 
bana da bir yanlışlık var gibi geldi.

yatırım yapmış ve hak etmiş olsa öyle demezdi. zaten oralara gitmiş, earned olsa anlardım da deserved çok alakasız geldi.
  • himmet dayi  (06.03.21 16:26:45) 
Deserve'ün "earn, win, have a right to, have a claim to" gibi anlamları da var. (git: www.freethesaurus.com)


  • eatpraylaw  (06.03.21 16:30:29 ~ 16:31:01) 
Layık olmak anlamıyla kullanılmış deserve burada.
Ayrıca yabancı dilde ifadelerde hata aramamanız tavsiye, aksine deserve demek ki başka şey de demekmiş diyerek yaklaşmanız sizi geliştirir. Yazanın ana dili İngilizce ise azcık doğruluğuna güvenebilirsiniz :) Kısaca yanlış mı demeyin acaba doğru mu deyin önce..

  • sevenay  (06.03.21 21:42:28) 
Cok net hatali. serve demek istemis. bu contextte deserve diye bir kullanim yok.


  • hot potato  (07.03.21 10:03:11 ~ 10:03:24) 
[]

İngilizce öğrenme amaçlı ücretsiz kaynaklar

bir yerden başlamam gerek kenarda köşede kalmış, kaliteli siteler var mı?

Bir de ingilizce ilerletmek / ilerlemeyi kaybetmemek için gündelik hayatınıza kattığınız alışkanlıklar var mı?


 
  • demirKamil  (06.03.21 12:25:19) 
Her gün 1, 2 saat BBC okuyorum alışkanlık olarak. Öğrendiklerimi sistemli bir şekilde Excel'de yazıyorum. Kaynak olarak sürekli güncellenen Nasa, National Geographic sitelerini tavsiye ederim.


  • dissendium  (06.03.21 12:31:42) 
Önüme gelen her ingilizce yazıyı çok anlıyormuş gibi okumak ilerlemeye çok yardımcı olur gibi geliyor. Bir de telaffuzun düzgün ve nispeten tane tane olduğu ingilizce videoları dinlemek/izlemek. Hiçbir şey olmasa kelimeleri tanımam kolaylaşıyor.


  • 1bir1bir1  (06.03.21 13:02:18) 
yeni öğrendiğim kelimelerin türkçesini ezberlemekten ziyade ingilizce anlamıyla öğrenmeye çalışıyorum. Urban dictionary den bakıyorum.
birde günlük hayatta bir şey yaparken sanki röportaj veriyormuş gibi ingilizce anlatıyorum yaptığım şeyi, içimden tabii ki. atıyorum telefonumu kaybettim, işte en son telefonda şu işi yapıyordum, şu odada kullanmıştım ya da yemek yapıyorum yapım aşamalarımı, kullandığım malzemeleri falan ingilizce düşünmeye çalışıyorum kafamda. bilmediğim kelime olursa da hemen çeviriyorum ingilizceye, bir kaç cümle kurmaya çalışıyorum.

  • cometome  (06.03.21 14:10:02) 
1) English Baby, Etkili Pratik İngilizce

2) 10 dk gibi kısa hedef koymak, 1 ay yapmak, 15 dk hedefle iki ay, bırakmamak için püf noktası.
  • kaset  (08.03.21 18:19:37) 
[]

Cok kisa ingilizce sorusu

Ustunde dusune dusune kafam bunaldi iyi mi. Bu cumlenin cevirisi nasildir?

This frog gets into a fight like no other. (Youtube video basligi www.youtube.com )

Google translate Bu kurbağa eşi benzeri olmayan bir kavgaya giriyor demis. like no other derken kavgayi kastetmis.

Bense bu kurbagadan baska hayvan turu, baska kurbaga turu yok bu sekilde kavgaya giren diye algiladim nedense ilk gordugumde. Like no other derken baska hayvan turu, baska kurbaga turu kastediliyor diye algiladim.

Google translate'in dedigi dogru mu?

 
ben de sizin düşündüğünüz gibi algılıyorum okuyunca.


  • soru  (05.03.21 18:42:53) 
Başka kullanımlara baktım.

'Wales v England a game like no other'

'Galler v İngiltere eşi benzeri olmayan bir oyun'

Kavganın eşi benzeri olmaması daha mantıklı geldi.
  • dissendium  (05.03.21 18:54:02) 
@dissendium Dediginiz dogru olabilir tabii de verdiginiz ornekten hareketle cikarim yapmak mumkun degil sanki


  • speedy  (05.03.21 19:36:39) 
like no other animal falan derdi. dissendium hakli.


  • groove  (05.03.21 19:37:48) 
boyle okursak, anlam net aslinda.

This frog gets into a fight which/that is like no other
  • camussar  (05.03.21 20:06:18) 
[]

İngilizcede "örneklem"i nasıl belirtiyoruz?

Atıyorum, çalışmanın başlığı "Türkiye'de Çocuk İşçiliği: İstanbul ve Ankara Örnekleri". Buradaki "örnekler"i nasıl ifade ediyoruz? "Examples of İstanbul and Ankara" şeklinde mi?




 
Samples of daha iyi olabilir.


  • camene87  (05.03.21 15:05:07 ~ 15:05:52) 
şöyle olur derim:

Child Labor in Turkey: Case Studies of Istanbul and Ankara Cities
  • la lykia  (05.03.21 15:25:32) 
@aloha, hocam bu örnekler ülkenin genel durumunu yansıtmak üzere örneklem içinden seçilmiş iki örnek. O anlamda kullanacağım.


  • osuran imam  (05.03.21 15:37:18) 
ben sample kullaniyorum bu durumlarda, ayda 1 research report yazip debrief yapiyorum. garipseyen gormedim


  • try again fail again fail better  (05.03.21 16:53:19) 
iki tane ise case study, coksa sample bence.


  • camussar  (05.03.21 20:16:45) 
[]

Ingilizce ceviri

Arkadasim yazdigim bir seye "that's awesome do!" yazdi. Konu degistigi icin donup soramadim. Do'nun herhangi bir anlami var mi?




 
tho demek istemiş olabilir. yani though.


  • Anjelik  (04.03.21 22:43:28) 
"dude" demiş olmasın.


  • firez  (04.03.21 23:22:54) 
Bana dude demez ya. Though cok kullanir ama hic tho da yazmaz.


  • thecoolkingandthequeen  (04.03.21 23:27:52) 
bence sormalisin. utanilacak bir sey yok, ben hep soruyorum.


  • hot potato  (05.03.21 01:25:43) 
Though demek isteyip söylenişini yazmış. Bizim WhatsApp’ı kastedip “vatsap” yazmamış gibi bişi işte.


  • sevenay  (06.03.21 21:45:08) 
though


  • baldur2  (07.03.21 07:15:03) 
[]

Bir cümle - ingilizce

Gerçekten seni ne kadar takdir ettiğimi söylemek istedim - demek istiyorum
"I really wanted to say how much I appreciate you"

kulağıma doğru gibi gelmiyor. Nasıl söyleyeyim?

 
Takdir etmek beğenmek demek. Kullanmak istediğiniz kelimenin bu olduğuna emin misiniz? Appreciate: minnettar olmak, değerini bilmek.


  • ryhmer  (04.03.21 19:33:12) 
appreciate takdir etmek için de kullanılır.

cümle gayet güzel. sorun gerçekten kelimesinde. Türkçe cümledeki yerinden emin miyiz?

yani şöylenmek istenen seni ne kadar takdir ettiğimi gerçekten söylemek istedim ise cümle doğru.

yok söylenmek istenen seni gerçekten ne kadar takdir ettiğimi söylemek istedim ise şöyle olmalı:
I wanted to say how much I really appreciate you.
  • jason bourne seksapeli  (04.03.21 19:41:33) 
Bence gayet olmuş


  • stronzo  (04.03.21 21:16:47) 
i wholeheartly wanted to express/say ...


  • camussar  (04.03.21 22:00:36) 
wholeheartedly olacak. mobildeyim editleyemedim


  • camussar  (04.03.21 23:59:41) 
appreciate her zaman takdir etmek değildir. bu kişiyi yaptığı iyiliklerden vs. veya belirli bir özelliğinden/yönünden ötürü takdir ediyorsanız bu şekilde ifade etmeniz buna göre biraz fazla duygusal olur. karşıdaki kişiye kişi olarak değer verdiğiniz anlamı da çıkar. "senin kıymetini biliyorum"a kadar da gider.

böyle söylemek istemiyor olabilirsiniz diye belirtmek istedim, eğer böyle söylemek istemiyorsanız appreciate'le birlikte takdir ettiğiniz özelliğini de belirtirseniz çözülür: "I just wanted to tell you how much I appreciate your kindness" gibi mesela.

veya yine takdir ettiğiniz bir özelliği varsa ama onu ismiyle belirtmek istemiyorsanız admire fiilini kullanmanız daha uygun olur:

verb
▸to have a feeling of great respect for someone or something
  • bir garip melek  (05.03.21 14:46:43) 
[]

lowkey ve legit

arkadaşlar bu lowkey ve legit kelimeleri ne anlama geliyor, bir türlü anlamıyorum. fiil mi sıfat mı ne bunlar, onu bile anlamıyorum. evet online sözlüklerden okuyup anlamaya çalıştım ama youtube yorumlarında filan denk geldiğimde yine anlamadığımı fark ediyorum.
someone pls help me



 
low - key sifat ise abartisiz, sade, gosterissiz
lowkey (bitisik yaziliyor)adverb ise icten ice, gizli gizli anlami var, meme'lerde vs kullanilan budur cogunlukla. Caktirmiyorum ama bilmemne yapasim var tarzi cumlelerde kullaniliyor

legit legitimate in kisaltilmisi normalde. Ama yeni jenerasyon bunu cool, awesome olarak kullaniyor artik

Geleneksel sozlukler karsilamiyorsa Urban dictionary'e de goz atin bu gibi durumlarda.
  • speedy  (03.03.21 20:49:35 ~ 20:52:55) 
legit = makul, mantıklı

lowkey ben de bilmiyorum.
  • benevolent sun  (03.03.21 20:59:03) 
lowkey: hafiften, saka maka.

son zamanlarda cok populer argo bir kullanim. odevde veya is emailinde kullanilmaz bu sekilde.
  • hot potato  (03.03.21 21:20:15) 
seems legit = gideri var gibi biraz.


  • cinsi kisi  (04.03.21 13:49:27) 
legit: sahici, harbi anlamlarinda kullaniliyor senin orneklerinde.
lowkey: hafiften, azicik vs. sifat ve zarf olarak kullanilabilir. I wanna lowkey go to Japan. hafiften japonya'ya gitmek istiyorum. kinda gibi biraz.

  • baldur2  (07.03.21 07:20:26) 
[]

Almanca vs İspanyolca

İkinci yabancı dil ile ilgili birçok kez soru sordum. Hâlâ birini seçip ilerletmiş değilim. O yüzden tekrar sormak istedim.

Almanca

Almancanın daha çok işe yarayacağını düşünüyorum. Makine mühendisiyim. Almancadaki durumum A2. İleride kursa gidersem B1, B2 şeklinde devam edebilirim. Almancayı bazen seviyorum, bazen sevmiyorum. Bazen bana çok zor geliyor, öğrenemeyeceğimi düşünüyorum ama öğrenemeyecek biri değilim. Çalışmayı seviyorum. Sadece motivasyon konusunda sorun oluyor.

Bir de sık sık Almanca bilen ilanları görüyorum. Çağrı merkezleri için 7, 8 bin TL maaş olduğunu söylüyorlar. Durum gerçekten böyle mi?

İspanyolca

Sevdiğim bir dil. Dinlediğim bir sürü şarkı var. İzlediğim dizilerin, filmlerin çoğu İspanyolca. Motivasyon olarak daha az sorun yaşayacağımı düşünüyorum. Mühendisliğin satış, satın alma kısmı daha çok ilgimi çekiyor. Hatta bir gün İspanyolca konuşulan ülkelere sık sık iş seyahati gerçekleştiren biri olsam bayağı sevinirim.

Durum böyle. Hangisi doğru tercih olur?

 
profesyonel anlamda almanca. ispanyolca cok bir isine yaramaz. kullanilmadigindan degil; ispanyol sirketler dili sart kosmadigi icin. ama alman sirketlerin cogu almanca ister.


  • buenosdias  (03.03.21 13:22:49) 
almanca için durum gerçekten böyle, özellikle 2018'den beri almanya firmalarının çağrı merkezleri türkiye üzerinden çalışıp ciddi maaşlar ödüyorlar. ancak makine mühendisiyim demişsiniz, ilerisi için böyle bir planınız var mı?

bana sizin sektörünüz için almanca daha iyi olur gibi geldi.
  • amugochi  (03.03.21 13:23:30) 
@amugochi, çağrı merkezi hedefim yok ama bir gün bir Alman şirketinin Türkiye bağlantılarından biri olup iyi maaş alacaksam neden olmasın diye düşünüyorum. Kesinlikle mühendislik yapacağım diye düşünmüyorum. Bir de bence 4, 5 bin TL'ye mühendislik yapmak yerine 7, 8 bin TL'ye çağrı merkezinde çalışmak da kötü bir fikir olmayabilir.


  • dissendium  (03.03.21 13:30:26) 
açılın tercüme bürosunda çalışıyorum. ben olsam almanca öğrenirdim. evet zor bir dil ama her anlamda çok işinize yarar.


  • matilda  (03.03.21 13:30:51) 
Ben de almanca öğrenirdim, almanca rap için bile değer :) yurtdışında yaşama isteğiniz varsa almanca konuşulan ülkeler daha rahat oturum veriyor, öyle bir şansınız da olur. En kötü dediğiniz gibi çağrı merkezi, 7-8 bin tl’ye kafan rahat iş yapmak varken kim yapar mühendisliği ?


  • garavel  (03.03.21 14:02:06) 
Anlattıklarınıza göre Almanca (hatta çince) diline ağırlık vermeniz daha mantıklı.

İspanyolcadan keyif alıyorsanız dualingo ve busuu uygulamalarına günde 15 dk ayırın, iki ay sonra yol soracak, sipariş verecek kadar temel birşeyler öğrenmiş olursunuz. Biraz temel oluşunca El Pais ve El Mundo'nun internet sayfalarına göz atmanızı tavsiye ederim.
  • zihua  (03.03.21 14:57:54) 
Çağrı Merkezi ilanlarında Almanca anadil seviyesinde aradıklarını yazıyor. Almanca zor bir dil ve akıcı seviyeye gelmeniz çok uzun sürecek. Yani bunun için öğrenmeniz mantıklı değil.

Meslek için Almanca'ya karar verirseniz İspanyolca'yı @zihua'nın dediği gibi Duolingo ile günde 10 dk ile devam edin. Önemli olan başlamak ve devam etmek. Günde 10 dk. yapılabilir bir hedef, fazlasını düşünmenizi gerek yok. Önemmli olan başlamak.
  • kaset  (03.03.21 15:10:31 ~ 15:11:34) 
@kaset +1 Çağrı merkezleri için cidden bu paralar ödeniyor ama söylendiği gibi anadil seviyesinde olmalı Almanca. Üstelik çağrı merkezi diyip geçmeyin, zor bir iş kesinlikle. Türkiye'deki çoğu çağrı çağrı merkezi çalışanı işinden nefret ediyordur, ben bile çalışmamışken nefret ediyorum. Türkçe konuşurken bile bazen işkence oluyor kalkıp bir de Almanca konuşacaksınız. Kaba saba, cahil biriyle Almanca konuştuğunuzu düşünsenize?


  • İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi  (03.03.21 17:32:22) 
@İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi, zor olduğunu tahmin ediyorum tabii ki. Kolay diye düşünmedim hiç. Ben çağrı merkezi konusunu Almanca gerçekten talebin yüksek olduğu bir dil mi diye sordum.


  • dissendium  (03.03.21 18:00:50) 
Almanca diyorum ama, her kosulda, bu dillerin ana dil olarak konusuldugu ulkelerden birinde yasamadikca seneler gecse de pek yol kat edemeyeceginizi, bir ileri iki geri gideceginizi bilin.
Yogun bir sekilde her yerden maruz kalmadiginiz icin ingilizce ogrenmekten 5 kat falan zor olacak ki onu bile ilerletmekte insanlar asiri zorlaniyor.

  • hot potato  (03.03.21 19:35:53 ~ 19:38:02) 
almanca

hele bir de mühendis iseniz "kesinlikle almanca"

çağrı merkezi konusunda da söylenenler sapına kadar doğru.

çok uçuk bir eğitimi olmamasına rağmen almanya'da büyüdüğü için anadili almanca olup, türkiye'de bu paraları kazananlar var. kazanmaları da çok doğal çünkü bildikleri dil gerçekten para ediyor.
  • sarabun  (22.03.21 02:14:38) 
[]

"I just turned had 16" cumlesi dogru mu?

Inversion gibi geldi ama inversion yapisi da degil sanki.




 
Anlam olarak had mantıklı. Yeni 16 olmuştum diyor. Ama had'in yeri yanlış gibi. I had just dese daha iyi sanki.

Şimdi benzer bir örnek buldum;

I just had it buffed. Arabadan bahsederken söylüyor bunu, yeni cilalattım anlamında. Yani had fiilden önce olsa edilgen anlam oluyor. I just had turned 16 deseydi, yeni 16 oldurulmuştum gibi bir anlam olurdu.
  • the coon  (01.03.21 11:18:13 ~ 11:26:24) 
Had turned yanlış yazılmış gibi. Geçmiş zamanda bir dönemden bahsediliyor, past perfect 'daha yeni 16 yaşıma basmıştım'.


  • archmage mahmut  (01.03.21 11:22:14) 
Yanlış yazılmış


  • nucleon  (01.03.21 11:58:09) 
[]

şu cümleyi şöyle yazsak

olur mu?

Bu anlatı tarzında, anlatan benlik tamamen geri çekilir, kendi söylemini silmeye çalışır ve yalnızca deneyimleyen benliğin iç dünyasında olup bitenleri kaydeder.

In this narrative mode, the narrating self completely withdraws, tries to erase his own discourse and only records what is happening in the inner world of experiencing self.

 
bence iyi


  • camussar  (28.02.21 19:54:35) 
[]

Çeviri

i.hizliresim.com

Şekli değiştirmem isteniyor da..
Sağdaki açıklamada tam olarak ne istenmiş anlamadım.
Teşekkürler.

 
anladigim kadariyla metinleri cikar sadece gorseli koy.
geometrik sekilleri de sagdaki gibi aciklamalari keserek ana resmin altina yatay bir sekilde koyabilirsin.
belki ana resimdeki sol bosluga dikey olarak da koyabilirsin.
  • melancholia  (27.02.21 23:19:38) 
"Ben olsam metinleri çıkarırdım bunlar konunun içinde verilebilir. Hatta sağdaki geometrik simple anahtarı da ya metnin altına yatay olarak ya da sol tarafa dikey olarak eklenebilir."


  • melankoli basili  (28.02.21 15:11:02) 
[]

Unequivocal'in anlamini ogreneyim artik

Yillardir ogrenemedim, equivocal, unequivocal. Biri ikircikli muallak, digeri acik, net. Bana cagrisimli falan yol gosterseniz. Ozellikle Unequivocal asiri kullaniliyor makalede, gazetede her seferinde neydi diye tikaniyorum.




 
Ben şu an öğrendim kelimeyi şöyle kodlayabilirim aklıma, unequivocal, unequi, o ne ki aq gibi bir çağrışım yapıyor. O ne ki aq dedirtmeyen, anlaşılır, açık, samimi...


  • cometome  (27.02.21 19:33:45) 
@cometome o ne ki diye kalir o benim akilda yanlis ogrenmis olucam:)


  • speedy  (27.02.21 19:36:53) 
equi: eşit. "Equal"dan hatırlarsınız.
vocal: ses. Ağızdan gelen ses diyelim.
Equivocal: Yoruma açık. Herkesin (equally) bu konuda bir diyeceği (vocal) var yani.
Unequivocal: Kesin. Kimsenin bunun üstüne söz söyleme (vocal) hakkı yok.

Oldu mu bilemedim.

ek: İkinci bir yöntem olarak "uniquevocal" (tek yorum, kesinkes) olarak ezberleyebilirsiniz.
  • ryhmer  (27.02.21 20:11:17 ~ 20:15:29) 
Ekivokal: vokal (yorum) ekilenilebilir (yani tartışılır)
Unekivokal: tartışmasız

  • yarey  (27.02.21 20:15:12) 
UNited'dan gelsin, hepsi birlesmis, tartisilacak bir konu yok, acik:unequivocal
ayni sekilde unanimously var o da ayni mantik oybirligiyle

  • neverletyougodown  (27.02.21 20:20:02) 
Herkese tesekkurler. United, unity falan cok iyi oturdu, daha once niye akil edememisim ben bunu.


  • speedy  (27.02.21 21:07:27) 
[]

İngilizce Okuma ve Dinleme

Arkadaşlar benim kısaca sorunum, yüzde yüz İngilizce bir okulda olmama rağmen (ki en zor profa sahip), bir Wikipedia makalesi veya bir kitap vs olsun bir podcast olsun bana şey geliyor yani gözüm aşırı korkuyor tamam kelime eksiği bunda bir etmen ama cidden sanki rusçaya bakıyorum güzelce okumam lazım o rahatlık yok. Bir konuda İngilizce kaynak buluyorum çevirisini arıyorum mesela çok fazla kelime var halbuki İngilizcesi benden daha kötü olanlar oturup okuyorlar.




 
peki neyi soruyorsunuz ?


  • allahinadiylaoku  (26.02.21 16:34:25) 
"yüzde yüz İngilizce bir okulda olmama rağmen (ki en zor profa sahip)"
> o sekil bir okulda okuyo olman senin ingcenin otomatik olarak iyi oldugunu gostermez. keza prof da oyle. profla koskoca donem iki dakika muhabbet etmeyenler de var.

"tamam kelime eksiği bunda bir etmen ama cidden sanki rusçaya bakıyorum güzelce okumam lazım o rahatlık yok"
> evet kelime eksigin var ve oturup kelime calisman gerekiyor. ruscan daha iyi olabilir ingcenden bilemem. herkese kendi dili rahat.

"Bir konuda İngilizce kaynak buluyorum çevirisini arıyorum mesela çok fazla kelime var"
> cok kelime yok. sen kendini ing ifade etme konusunda yetersizsin. ne kadar fazla ogrenirsen o kadar derin konusursun.

"halbuki İngilizcesi benden daha kötü olanlar oturup okuyorlar"
>bence onlarin ingceleri senden daha iyi.
  • groove  (26.02.21 16:38:10) 
kolayına kaçıp çeviriden yararlanmaya çalışma alışkanlığınızla başetme için öncelikle sevdiğiniz konularla alakalı okuma ve dinleme tavsiye ederim.


  • emininsel  (26.02.21 16:42:13) 
@emininsel +1

bir dili öğrenirken dille ilgili her yeteneğiniz aynı mükemmellikte olacak diye bir kaide yok. ilginizi çeken konularda sabırla okuma yapmak kelime öğrenmek için, aksanlı bir podcast yerine daha temel seviye dinleme egzersizleri yapmak (mesela yavaş okunan sesli kitapları dinlemek) iyi olacaktır.

zamanla kelimeleri gördükçe alışacaksınız ama bu süreçte bilmediğiniz kelimeye sözlüğü açıp bakmanız en önemlisi. sonuçta bilmemek ayıp değil öğrenmemek ayıp.
  • amugochi  (26.02.21 16:46:24) 
@groove +1


  • co2s2  (26.02.21 16:56:35) 
@groove +1

Dil ogrenmek buyuk emek ister. Senin sorunun emek vermeden yemek istemek gibi. Ne derler: el kirlenmeden agiz tatlanmaz.
  • Kirmizibavul  (26.02.21 19:26:47) 
Simple Wikipedia ile başla, her gün 2 makale oku. Youtube Etkili Pratik İngilizce düzenli takip et ve kurslarına katıl, yöntemi çözdün mü gerisi kolay.


  • kaset  (26.02.21 22:52:52) 
Arkadaşlar bahsettiğiniz gibi sanırım olay biraz alıştığım yerlerden alanlardan çıkıp dediğiniz gibi ufaktan ufaktan kendimi alıştıra alıştıra o korkuyu yenmek. Bunun zihinsel bir kalıp, bir korku olduğuna inanıyorum çünkü kendimi verdiğim zaman gayet akıcı okuyabiliyorum, sadece başta o ürkeklik var, o da bahsettiğiniz antrenmanlarla aşılabilecek sorunlar, çok teşekkür ediyorum.
@groove, ben sanırım tam ifade edememişim.
1. o şekil bir okulda olmam otomatik olarak iyi olduğunu göstermez ancak bütün ödevler sınavlar tartışmalar ve benim kendi güncel hayatımda yaşadığım şeyler, örneğin çalıştığım yerde italyan bir müşterimizle boş bir zamanda 4. haçlı seferi üzerine uzun uzun konuşmuştuk, ingilizceme çok iyi demiyorum ancak iyi, prof konusunda dediklerine katılıyorum o profu geçip her şeyi translateden anca yapanlar da var muhabbet edemeyenler de var, o bir kıstas olmaz evet.
2. Rusçadan bahsederken rusçam daha iyi demedim, rusçayı alfabesi dahil tamamen yabancı bir dil olarak söyledim yani sanki önümdeki yazı flulaşıyor anlamında, oturup yoğunlaştığım zaman ingilizceyi okuyup anlayabiliyorum ancak oturup yoğunlaştığımda, öbür türlü sıkılıp dağılıyorum, bu zaten türkçede de yaşadığım bir şey ama dilde zihnimde çözemediğim bir kalıp mı bir engel mi var acaba diye merak etmiştim.
3. Çok fazla kelime var. Şöyle ki, NGSL'deki kelimeler İngilizce'nin aşağı yukarı %85ini oluşturuyor, bunda bir sorun yok ancak tarihidir psikolojisidir mühendisliğidir normal kelimeleridir çok fazla kelime var. Yani atıyorum NGSL 3000 kelime olsun, tak tak konuşmak okumak yazmak için gereken sayı herhalde 5000den daha fazladır.
4. İnan ingilizceleri benden iyi değil, genel olarak da üslubunu hiç beğenmedim, fazlaca artist. Tanımadan etmeden üstten üstten konuşmalar bunları sevmiyorum, ben dille alakalı bir zihin kalıbından bahsediyorum sen üstten üstten "ganga bırah bi poh bilmion onnar senden daa iyi .d" demeye getiriyorsun, objektif olarak gerçekten öyle olsa bunu dile getirmekten inan çekinmezdim, bu tür ortamlarda bir faydası olmayıp üstten konuşma fırsatına hıyarım var diyene böyle tuzla koşan biri mutlaka oluyor maalesef yani onca şey yazmışsın faydalı tek satır yok, "kelime çalış" dışında, anca trip.
  • ckisc  (26.02.21 23:29:28) 
[]

"Çok güçlük çekerek ancak yapabiliyoruz" gibi bir şeyi inglizcede

Nası deriz?




 
with huge effort we can barely do.


  • das ende der welt  (25.02.21 12:11:58 ~ 12:12:12) 
[]

İngilizce

I was here for a moment
I was here for the moment

İki kullanım da doğru mu? Bir fark var mı? 1.si albüm ismi ama 2.si daha sık kullanılıyor sanırım.

 
İkisinin anlamı farklı. "for a moment" bir anlığına demek, "for the moment" şu an için demek. İkinci kullanımın doğruluğundan emin değilim, çünkü "şu an için"i nasıl geçmiş zamanla birlikte kullanırsın, aklıma mantıklı bir örnek gelmedi.


  • plutongezegendegilmi  (24.02.21 09:38:55) 
aynı anlamda değiller @pluton'un açıkladığı gibi ve 2.si doğru durmuyor. I was THERE for the moment olması gerekir. o an bulunmadığınız yere o an için buradaydım demek çok gözüme battı. bu haliyle de muğlak kalıyor, bağlamı bilinmeden anlaması zor bir cümle gibi ama here olmasından daha iyi sanki.


  • amugochi  (24.02.21 10:08:46 ~ 10:09:38) 
I was here for the moment > (o) an icin burdaydim, o ani yasamak icin burdaydim

gibi bir anlama gelebilir, yanlis diyemeyiz
  • groove  (24.02.21 10:44:29 ~ 10:45:09) 
İkinci yanlış değil. Spesifik bir andan bahsediliyor. Öncesinde ya da sonrasında başka cümleler de olmalı ya da başka birinin söylediği bir şeyin devamı niteliğinde söylenebilir.

I was here for a moment: Bir an için buradaydım.

I was here for the moment: O anda buradaydım.

Örnek:
- Did you hear what happened to Jason last night?
- Yes. I was here for the moment.
  • himmet dayi  (24.02.21 10:51:42 ~ 10:51:52) 
[]

rusça öğrenmek istiyorum

iyi derecede ingilizce ve almanca biliyorum. rusça öğrenmek istiyorum, önceliğim alfabe değil de konuşmayı öğrenmek. sizce oluru var mı, kısa vadede tıngırdatmaya başlar mıyım? yoksa saydığım dillerden bammmbaşka bir altyapısı mı vardır gramer olarak?




 
altyapı olarak saydığın dillerden bambaşka tabiki ama almanca ve ingilizceyi öğrenmişsin, bunu da öğrenirsin.

alfabeye takılma. yarım saatte alıştırma yapa yapa kavrarsın alfabeyi.
el yazısını öğrenmek birkaç gün alabilir.
  • lesmiserables  (21.02.21 15:05:41) 
Rus kızlarına mi yürüyeceksin :)

Sen öğrenirsin kabiliyetli adamsın :)
  • lion de la Turquie  (21.02.21 15:14:29) 
alfabe mesele bile değil de zor bir dil. ingilizce'ye hiç benzemiyor. çok istisnası var ve bu yorucu oluyor.


  • karahan01  (21.02.21 19:32:37) 
[]

impact vs effect

ayrımını bir türlü anlayaamıyorum, bilen var mı




 
Impact bir eylemin bir nesne ya da insan üzerindeki etkisi, effect ise sonucundaki outcome'la ilgili.


  • Jux  (20.02.21 23:57:20) 
Göktaşı çarpması impact, sonrasında hayatın değişmesi toz kalkması vs, effect


  • kisa  (21.02.21 00:04:30) 
  • tabudeviren  (21.02.21 00:22:41) 
olley baya iyi anlaıdm cok teşekkürler


  • callosum  (21.02.21 00:41:15) 
[]

Fundamentals of english grammer’i nasıl bilirsiniz?

İntermediate seviyemle tekrar ingilzce çalışmaya karar verdim. Evde başlıktaki kitabı buldum.
Başka kaynak araştırayım mı yoksa bununla başla mı dersiniz? Az biraz hevesim var, kaybolsun istemiyorum...



 
azar'ın grammar kitapları çok iyilerdi biz talebeyken. bir gramer kitabı olarak bahsettiğiniz kitap intermediate seviyedeki bir öğrenci için gayet iyi. (ben understanding and using english grammar ile çalışmıştım ancak diğer iki kitap da seviyeleri için gayet iyiler)


  • dilemma of subscribtionability  (20.02.21 22:39:21) 
Dilbilgisi ogrenmek istiyorsaniz cok iyi, Ingilizce konusturmaz.


  • howfaristhesky  (21.02.21 03:03:39) 
muthistir


  • baldur2  (21.02.21 10:37:26) 
@howfaristhesky, konuşma için öneriniz var mı? Uygulama ya da site benzeri?


  • boyalı kuş  (21.02.21 16:39:34) 
Konusmak. Kimseniz yoksa kendi kendinize icinizden soyleyin, ben bunu Ingilizce nasil soylerim, sunu nasil soylerim gibi. Daha planli olmak istiyorsaniz ses kaydi yapin.


  • howfaristhesky  (23.02.21 19:59:31) 
[]

çeviri ücreti

sorum çevirmenlere: 1,5 sayfalık bir ingilizce-türkçe hukuki çeviri için ortalama ne kadar ücret alınıyor? çeviriyi yapacak olan benim, kaç isteyeyim hiçbir fikrim olmadığı için soruyorum :)




 
Hukuk olduğu için 45-50 TL civarında isteyebilirsiniz. Riskli alan.


  • İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi  (20.02.21 00:15:50) 
[]

Bu ikisi arasındaki fark nedir? Basit Ingilizce

Are you watching a video?
Do you watching a video?



 
Ikincisi grammar olarak hatalı.
Birincisi şimdiki zaman. Aksiyon su an oluyor.
Ikincisi "do you watch a video" geniş zaman.
  • logisticsmanager  (16.02.21 22:20:40) 
1- bir video mu izliyorsun?
2- bir video izler misin?

ikinci cümle hatalı söylendiği gibi.
  • bohr atom modeli  (16.02.21 22:23:40 ~ 22:25:06) 
İkisi arasındaki fark birinin doğru diğerinin yanlış bir kullanım olması.

İkinciyi düzeltmek için mesela “do you watch videos” dersen ilki şimdiki zaman, ikincisi geniş zaman olur.

Ek olarak mesela “do you LIKE watching videos” diye araya bi anlam ifade edecek bir kelime koyarsan da grammer hatası düzelir, video izlemekten hoşlanır mısın? olur.
  • pandispanya  (16.02.21 22:49:21) 
[]

İngilizce çeviri

Merhaba,

İkinci cümlede ne demek istemişler?

"We often hear from first-time users that they did not think they would need to know about graphics software. However, getting a great image on a garment is not the same as taking your digital camera's memory card to the drug store and getting pictures made."

"Eczaneye gidip hafiza kartındaki fotoğrafları çıkartmayı istemek gibi değil" mi demek istiyorlar. Yani bu kadar alakasız değil sizin softwarei bilmenizin gerekmesi mi diyor?

Espri mi yapmış bal kabakları?

 
Drug store’u eczane olarak düşünme, orası eczane değil. Aynı zamanda ilaç da satan süpermarket gibi düşün. İnsanlar fotoğraf da bastırabiliyor yani drug store’da. Dijital kameranızın hafıza kartını baskıcıya götürmek gibi değil diyor yani. Espiri yok:)


  • pandispanya  (16.02.21 12:13:20) 
@pandispanya,
sinirlendim sabah sabah :) teşekkürler.

  • Kıllanıcı adı:  (16.02.21 12:23:03) 
Yazildigi gibi Amerika'da eczane-marketlerde foto basma makinalari var. Dalga gecme degil ornek gosterme var cumlede.


  • cleric  (16.02.21 18:38:28) 
[]

Bir Cümlede kararsız kaldım.

The catch-up payment will be calculated by applying your full year revenue and orders by the commission rate applicable for the full year performance less any payment made year to date.

Merhaba, üstteki cümlede apply çarpılmak anlamında mı kullanılmış sizce? Hiçbir yerde çarpma anlamı bulamadım. Kafam karıştı biraz, emin olmak istiyorum. Yardımcı olabilecek olan var mıdır?


 
ingiliz native arkadaşım "add" anlamında kullanılmış dedi bu arada. yine de pek aklıma yatmadı.


  • sec guard  (15.02.21 23:11:27) 
Add anlamında gibi evet. Ödemenizi yıllık geliriniz ve yıllık geliriniz üzerinden hesaplanan performans ödemesi oranlarından şimdiye kadar yapılan ödemeler çıkarılarak hesaplanacak diyor.

Yani hesaplamaya "apply" edilecek (eklenecek/uygulanacak) şeyler şunlardır: diyip sonra neler olduğunu ve nasıl olduğunu sıralamış.
  • plutongezegendegilmi  (15.02.21 23:50:23) 
"apply" eklemek/çıkarmak/bölmek/çarpmak anlamında değil de, "bu hesap yapılırken bunlar bunlar kullanılır" gibisinden bir anlam veriyor.

yani "ödeme hesaplanırken yıl geliriniz ve komisyonlar kullanılır" gibisinden.
  • co2s2  (16.02.21 10:43:37) 
apply'in buradaki en dogru turkce cevirisi: 'yansitmak'


  • baldur2  (16.02.21 11:01:02) 
[]

türkçe öğrenmek isteyen norveçli nereden bulunur

norveççem belli bir seviyeye geldi artık dil uygulamaları youtube vs kesmiyor

türkçe öğrenmek isteyen birini bulup dil değişimi yapmam gerekiyor

ama imkansıza yakın neredeyse her gün twitter a bakıyorum ilan atmadığım yer kalmadı reddit hatta discord vs dahil

ingilizce de olur ama zaten çoğunun iyi ingilizcesi var

böyle bir insan bulmak nasıl mümkün olabilir? norveç'teki türk dili bölümlerine baktım çoğu türk veya türk kökenli

 
interpals.net diye bir site var karşılıklı dil geliştirmek isteyenler için, belki oradan bulabilirsiniz


  • cometome  (15.02.21 21:51:30) 
amacın norveççeni geliştirmekse neden bu konuda yardımcı olmaya, kendi dilinde konuşmaya istekli bir norveçli bulmaya çalışmıyorsun ki? dil pratiği için başkasına dil öğrenme zorunluluğu mu var?

interpals güzel bir öneri ama çok yakışıklı olmayan bir türk erkeğiysen interpals'ta pek iş yapamayabilirsin. kadınların %90'ı türkiye'den gelen mesajları engellemiştir, erkekler de sen erkeksin diye cevap vermez. yok eğer kadınsan işine yarayabilir ama.

günde yarım saat seninle kendi dilinde konuşacak birini bulabilirsin diye düşünüyorum, en azından arama sürecini "türkçe öğrenen birileri" arayarak olduğundan daha kompleks hale getirmene hiç gerek yok.
  • der meister  (15.02.21 23:15:39) 
[]

burada ne diyor anlayamadım [ingilizce]

youtu.be (ilgili saniyeye ışınlanacaksınız)

kız ata binince ablası demesi gerekeni söylüyor. 8:58'te ve 9:07'de tekrarlıyor sık sık. "welcome" mı diyor? deh kelimesi ya da hadi! kelimelerinin diğer anlamlarına baktım ama öyle bişey bulamadım.


 
walk on diyor sanki, yuru anlaminda


  • fakyoras  (14.02.21 20:37:54 ~ 20:38:32) 
yorkshire:)

www.youtube.com

evet, walk on diyor.
  • camussar  (14.02.21 20:45:14 ~ 21:09:30) 
[]

futbolda ön safta oynamak

upfront adj. Sport playing in a front line (as in football)

ön saf denir mi ne denir buna? teşekkürler


 
ileri uç?


  • passion rules the game  (11.02.21 19:56:46) 
ofansif pozisyonda oynayan; ileri uçta oynayan; forvet olarak oynayan

bu üçü uyuyor mu yazdığım tanıma?
  • aydonno  (11.02.21 19:59:33 ~ 20:00:43) 
sen böyle şeyleri niye bana sormuyosun inatçı görl, ayıp ayıp.

spora göre değişir bu aslında, metinde nasıl geçiyor bilmiyorum ama "ileri uç" genel olarak en doğru tabir olur. "ofansif pozisyon" çok açıklayıcı bir ifade değil, "forvet olarak" dersen de sporla hiç alakan olmadığını belli etmiş olursun. bir de her sporda ofansif oyuncuya forvet denmez, o da var.

belli bi sporla ilgili bir metinse sporu yaz ona göre bi şey uydurayım, yok genel bir ifadeyse veya futbol için soruyosan "ileri uç" sık sık kullanılan, genel ve kapsayıcı bir ifadedir.
  • der meister  (11.02.21 20:02:17 ~ 20:03:02) 
[]

İngilizce konuşan birini anlarken diğerini anlamamak

Merhaba arkadaşlar,

Bazen ilgilendiğim şeylerle ilgili Youtube'da yabancıların videolarını izliyorum. Altyazıyı da açıyorum varsa. Bazılarının söylemek istediğini altyazıya gerek kalmadan anlarken bazılarının söylemek istediklerini altyazıya baksam bile anlamıyorum. Sanki laf salatası yapıyormuş gibi geliyor. Bir sürü şey söylemiş ama anlam ifade eden bir şey yok gibi geliyor ve bunları dinlerken fena derecede yoruluyorum. Bazıları bir de acayip hızlı konuşuyor, iyice mala bağlıyorum.

Mesela şimdi bir video izliyordum. Konuşmacılardan 2-3 tanesi İspanyol ama güzel İngilizce konuşuyorlar, bir tane de Mısırlı var. Ama Mısırlı olanı dinlerken mala bağladım. Böyle durumlarda diğer dinleyiciler ne yapıyor? Simultane çevirmenler falan ne yapıyor böyle durumlarda? Nasıl topluyorlar o laf salatasını? Siz ne düşünüyorsunuz? Teşekkür ederim.

 
geçen listening'i bol bir sınava girdim, orada bile doğru düzgün cümle kurulmayan konuşmaları soru olarak vermişlerdi. konuşmacı bir kelime söylüyor sonra "ummm... just like.. like a.." sonra yine yarım cümle. burhan altıntoptan hallice kısacası.
valla bizim tv'lerde, konferanslarda, okullarda türkçe'yi bu şekilde konuşan yok, normal eğitimli birinin kurduğu cümlenin başı sonu belli oluyor. ingilizce'de akıcılıktan anladıkları bu herhalde diyorum ve ayar oluyorum :) biz nasıl türkçe'de farklı ağızları anlayabiliyorsak onlar da birbirlerini anlıyorlardır diye düşünüyorum.

anlayabilmek için bizim yapabileceğimiz birşey var mı, onu ben de merak ediyorum.
  • starlightz  (11.02.21 20:22:08 ~ 20:25:20) 
HIMYM baştan sonra lokum gibi gidiyor, Bing Bang'de Shealdon dağıtıyor ortalığı..

Genel olarak anlıyorsanız bana göre iş bitmiş.. Herkes için geçerli.. ABD'li bir arkadaşım vardı kız öyle güzel Türkçe öğrendi ki hiç aksansız çok güzel ve rahat konuşabiliyordu hani benim anadilim Türkçe dese yedirebilirdi o kadar güzel ve düzgün anlatıyordu ne diyeceğini.. karadenize geziye gitti. "ben iptalim" dedi.. sanki Türkiye'de değil de yabancı ülkede hissettim hiçbir şey anlamadım dedi.

rahat bi 20 yıldır İngilizceyi aktif kullanıyorum. Afrikalıları, iskoçları, irlandalıları %100 anlamak bi dert benim için

Bizimkisi de aynı hikaye.. çözüm bol bol anlamadığın konuşmaların üzerine gidip onları anlamaya çalışmak
  • Oscar  (13.02.21 12:41:12) 
[]

IELTS Listening section

Merhaba. ielts’in listening kismi icin cambridge’in tum kitaplarinda yer alan denemeleri cozdum. Sinav gunume yaklasik 2.5 ay daha var. Bu surecte sinava yakin formatta pratik sorulari nerede bulabilirim?




 
1- starkcamp.com
2- ieltsonlinetests.com

ilkinde cambridge kitapları da var benzer tipte sorular/denemeler de var. 2'de de var ama 2 biraz daha kolay. 2'de ne alıyorsan 0,5 düş mesela
  • avatar is back  (10.02.21 20:55:34) 
[]

Bir şey ile sınırlandırmak ifadesinin İngilizce'de kullanımı

Çalışmamı şu şu konularla sınırlandırmayı düşünüyorum gibi bir ifade kullanmak istiyorum. Hangi kelimeyi kullanmam makbuldür? Limit with diyesim geliyor ama çok mu düz mantık düşünüyorum acaba?




 
Limit to kullanılır genelde böyle yerlerde.


  • ejderha kuyrugunun ucunda yanan ates  (09.02.21 12:25:35) 
confine olabilir
cambridge'deki ornegi Let's confine our discussion to the matter in question, please!

  • neverletyougodown  (09.02.21 12:32:36) 
"keep my study within x" de düşünülebilir


  • reavelyn  (09.02.21 13:00:01) 
Restrict to kullanılabilir.


  • mikro patlama  (09.02.21 13:41:40) 
[]

Challenge için tek kelimelik Türkçe isim önerisi

Merhaba dostlar,

Genelde oyunlarda ve son dönemde sosyal medyada da direkt İngilizcesiyle karşımıza çıkan ve Türkçeye ekseriyet "meydan okuma" diye çevrilen bu kelimeye "tek" kelime olacak şekilde Türkçe ne önerirdiniz? Zira, artık Türkçede "challange" diye kullanılır olmuş.

Mesela hemen bi Youtube araması yaptım ve bu kelimeyle çıkan bazı sonuçlar: "Don't laugh challenge" (Gülmeme meydan okuması?!), "Ürkmeme Challenge" (Oha herif direkt challange olarak almış kelimeyi), "LGS Challange".

Evet, tek kelime challenge için ne olur sizce? Şu sözlüklerdeki karşılıklar olmuyor, onları boşuna yazmayın. Çünkü o kelimeleri yukarıdaki örneklerle kullanamazsınız. Sizin öneriniz nedir?

 
Mücadele??


  • rewlack  (08.02.21 23:06:28) 
Çelınç desek direkt?


  • plutongezegendegilmi  (08.02.21 23:13:33) 
çelınç


  • dafuq  (08.02.21 23:21:55) 
Uluslarası spor müsabakaları için kullanıldığında çalenç olarak çevriliyordu eskiden. Her duruma uyacak tek bir karşılığı yok türkçede, duruma göre meydan okuma, mücadele olabiliyor.


  • Jux  (08.02.21 23:27:39) 
"meydan okuma"


  • birkibirkibirkibirkiuc  (09.02.21 00:14:09) 
Çekişme veya kapışma olabilir. Tdk anlamına bakarsak bunlar da olmaz ama. Bakmayalım.


  • heathen  (09.02.21 00:21:11) 
İddia?


  • uuth  (09.02.21 00:28:16) 
Yarış

-gülmeme yarışı
-ürkmeme yarışı
-konuşmama/koşmama/hızlı yürüme/uyuma vs yarışı...

Çelınç deyince orijinal havalı bişey gibi duruyor ama aslında yapılan şey o konuda yarışmak. (Sözlüğe bakmadım, bilmiyorum)
  • epitaf  (09.02.21 00:35:13) 
İddialaşma


  • etna  (09.02.21 00:54:36) 
Mücadele +1


  • SiyamkedisiZorro  (09.02.21 09:13:56) 
[]

IELTS Listening

merhaba. IELTS listening testi çözüyorum iki sefer aynı şey olunca sormak istedim. Ses kaydını dinlerken October 10th diyor ama cevap kağıdına bakıyorum 10th October demiş. Ben October 10th dedim diye yanlış mı olur? ikisi de aynı şey değil mi? cevap kağıdında sadece 10th October yazdığı için bir sormak istedim.




 
10th of October
October 10th / yerine göre October 10 bile olabiliyor galiba

benim bildiğim böyle ama şeyi merak ettim, resmi sitelerdeki (British Council ve IDP) denemelerde mi bu yoksa ....ielts.com mu? cevap anahtarı da garip olabilir bence.
  • nhk ni youkosu  (06.02.21 18:34:11) 
Ikisinin de kabul gormesi lazim.
10th October: Ingiliz
October 10: American (gerci Ingiliz gazeteler de buna gecti, hep bu forma rasliyorum. Okunurken october the tenth ama yazarken sayidan sonra th,nd vs koymuyorlar ama nedense)
  • neverletyougodown  (06.02.21 18:54:10 ~ 18:56:35) 
Cambridge IELTS 14.kitapta yer aliyor soru.


  • walser  (06.02.21 18:56:02) 
[]

Decline ne demek?

Gramer çalışırken sürekli decline tabirine denk geliyorum. Translate sürekli azalmak, düşmek gibi anlamsız çeviriler yapıyor. Gramer konularında "decline" ne anlama geliyor?

The simple comparative form does not decline.

The compound comparative form is necessary when the adjective must be declined.

The simple superlative form of adjective declines similarly to the long-form adjectives

possessive pronouns agree in case with nouns, i.e. they also decline

 
reddetmek, kabul etmemek gibi bir anlamı da var
edit: sapma anlamı da vardı, şimdi aklıma geldi. ama gramerdeki kullanımını bilmiyorum maalesef.

  • gkhncnzdgn  (04.02.21 01:44:26 ~ 01:46:43) 
  • dilemma of subscribtionability  (04.02.21 01:45:22) 
credit card request declined - red
What are some causes of cognitive decline in old age? - dusus

  • camussar  (04.02.21 02:14:24) 
cekim demek. kelimenin cumle icindeki anlama gore ek almasi falan


  • der meister  (04.02.21 03:27:24) 
[]

Combo için tek kelimelik Türkçe isim önerisi

Merhaba,

Bir şeylerin peş peşe yapılması anlamına gelen "combo" için ne önerirsiniz? Mesela, peş peşe 3 maçı da alan bir takım için üçlü kombo yaptı derler bazıları ama "kombo" ifadesi tdk'da geçmiyor. "Seri", "kombinasyon", "karışım" dışında sizin farklı bir öneriniz var mı dostlar?

Selam ve dua ile.

 
Pek karşılamasa da zincirleme olabilir.


  • İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi  (01.02.21 23:09:38) 
silsile


  • ShadowOfMoon  (01.02.21 23:10:57) 
Üçleme, üçlem, üçlü seri, üçlü dizi


  • microfiction  (01.02.21 23:49:37) 
sen combo'yu değil, consecutive'i tanımlamışsın.

bunun işin -peşisıra ya da -ardışık kullanılabilir.
  • sinek kral  (02.02.21 02:08:51 ~ 02:09:52) 
sinek kral arti 1.

turkcesi de arka arkaya, art arda, ust uste :D
  • baldur2  (02.02.21 05:07:20) 
öncelikle combo kelimesinin informal bir kelime olduğunu belirterek sözlerime başlayayım.

sen combo'nun anlamını yanlış biliyorsun. combo, combination'ın kısa ve informal hali. mesela "bugün akşam yemeğinde salata ve makarna kombosu vardı."
  • alperz  (02.02.21 06:51:23) 
@sinek kral, @baldur2 ve @alperz, teşekkürler panpalar. doğru evet combo aslında combination'dan geliyor. ve bu haliyle informal da olsa bir yer edinmiş durumda günlük kullanımda (İngilizcede). Özellikle bilgisayar oyunlarında çokca görülür malum. bu arada, sizin söylediğiniz Türkçe karşılıklar "sıfat" karşılıkları. Oysa soru başlığına bakarsanız ben "isim" olarak ne olabilir diye sormuştum. Oyunlardaki kullanımı da isim şeklindedir. Örnek, "chain combo, hyper combo, vs."

teşekkürler.
  • alessandro del pieroglu  (07.02.21 00:44:26) 
ne desen sakil duracak. kombo de geç.


  • alperz  (07.02.21 08:04:39) 
[]

Yetişkin Birine Sıfırdan İngilizce

Arkadaşlar bir kişi düşünün belli bir yaşa gelmiş olsun ve İngilizcesi yok, belli bir zamana kadar fırsatı olmamış ve mesela kitap okumakta bile zorluk çekiyorken şimdi kitapları deviriyor, bu kişiye ingilizce öğretmek istiyoruz ama piyasada bir ton kaynak var ve üzülerek söylüyorum aynı oranda boşlar. Mesela ingilizce kelime öğrenmek için uğraşırken bakıyordum adamlar kelime listesi yapmış yok işte elma armut mango mandalina, yok işte perde kilim vs kaçımız bu kelimeleri kullanıyoruz? İngilizce eğitiminde de böyle, tam heves edip başlıyorsun "bi dk bi dk" deyip grameri dayıyorlar. Bu yukarıda bahsettiğim kişi ben değilim, böyle bir kişiye ingilizce öğretmek istiyoruz ancak gerçekten işe yarayacak, net pratik bir kaynak arayışımız var ve tabi biraz da güzel anlatacak. Bu biraz şeye benziyor, eskiden arapça öğrenmek isteyenler 1000 yıllık medrese sisteminde 10 senede bir şey öğrenemezdi, standart kitaplar böyle gelmiş böyle gider, halbuki 30 sene önce adamın biri bir kitap yazdı gerçekten işe yarayan şeylerle alakalı ve o kullanılıyor şu an. Bu tarz.
Ben AÖF kitaplarını veya English Grammar in Use düşünüyorum açıkçası ancak belki bunlar yukarıda saydığım şeylerden dolayı uygun değildir, belki daha iyi şeyler vardır, yani bu insan atıyorum 1-2 sene sonra bir şeyler konuşabilmeli, yurtdışına çıksa derdini anlatabilmeli, gerund infinitive nutkunun bir anlamı yok onu anlatmaya çalışıyorum.



 
Çok fazla kaynağa gerek yok, kitaplardan sıkılır. Duolingo tavsiye ederim, günlük 10 ya da max 15 dk ile bir ay kesintisiz devam etmeli tandığınız. Önemli olan rutin. 1 ay sonra 15. dk ile bir ay gibi gitmeli. Ayrıca Youtube'da çok sempatik hocalar var, onların videolarını izleyebilir.


  • kaset  (31.01.21 21:25:10 ~ 21:25:29) 
Youtube
özkan çelen
Duolingo
  • zidan  (31.01.21 22:51:21) 
kaset, zidan +1 olmak kaydıyla;
helbling yayın evinin jetstream serisini inceleyebilirsiniz. 3 yıldır yetişkin eğitiminde kullanıyoruz. kursiyerlerin geri dönüşleri olumlu.
normalde course book dediğiminz belli müfredatı takip eden sınıf içi kullanıma uygun kitapları bireysel öğrenmede çok tavsiye etmem ama bu sizin saydığınız ihtiyaçları karşılayabilir. temel kuralı anlatacak kadar grammar, günlük hayata dair kelime bilgisi, her konuyla ilgili muhakkak bir dinleme çalışması, diyalog kurmaya yönlendiren tartışma bölümü var.
online ödev sistemiyle de tekrar yapmayı kolaylaştırıyor.

English Grammar in Use şahane bir kaynak ama sadece grammar konuları bulabilirsiniz. Belki onun ilk seviyesiyle gramer kurallarını pekiştirip sonrasında ayrı bir kaynaktan kelime çalışması yapmak da mantıklı olabilir.
  • dimpled  (31.01.21 23:14:10) 
[]

Özbekçeye Rusçadan geçen kelimelerdeki /a/ seslerinin karşılığı nedir?

Bir YL tezi inceledim. Özbekçe Kiril harfl bir metin transkribe edilmiş ve birtakım incelemeler yapılmış. Özbekçe Kiril metindeki a'lar kalın Q, Ğ, X harflerinin yanında geçiyorsa "a" ile, diğer yerlerdekiler ise "ä" ile çevrilmiş.
Bu "ä" bizdeki a ve e arasında olan ve e'ye daha yakın olan bir sesmiş.

İlginç olan ise Rusçadan geçen kelimelerdeki a'lar da "ä" ile çevrilmiş. Mesela "mäşinä" yazılmış.

Özbekler araba anlamına gelen maşina'yı nasıl telaffuz ediyor acaba? "meşine" mi diyorlar? Neden "maşina" değil de "mäşinä" şeklinde transkribe edilmiş bu kelime? (Ve tabii ki diğer Rusçadan alıntı kelimeler)

 
a ile o karışımı bir ses ve latinde "o" ile yazılıyor.


  • acebi  (31.01.21 21:10:07) 
[]

Js constructor prototype

www.freecodecamp.org

bu soruda Dog.prototype.constructor=Dog; bunu yazmamızın gereği neydi ve neden nerelerde kullanılır


 
recursive function olarak geçer. bir fonksiyonu kendi içinde kullanabiliyoruz. oop paradigmasında kalıtım/miras olayında avantaj. tam anlatamadım. recursive function diye aratıp bakabilirsin.


  • phonex  (29.01.21 20:58:36) 
soru onu yazmayınca da doğru cevap veriyor. sadece cevaba neden yazdık ve hayatta nerede kullanıyoruz


  • optimistbakunin  (29.01.21 21:16:47) 
Prototype'ı kopyalarken (object.create() ile) consturctor'ı da kopyalıyorsun. Dolayısıyla bahsettiğin satırı yazmadığın sürece (yani Dog constuctor'ını da değiştirmediğin sürece) yeni dog objesi animal constructor'ını kullanır. Bunu düzeltmek için o satırı ekliyoruz.

ibb.co

Edit: constructor'da ilginç bişeyler yapmıyorsan aslında elzem değil, ama iyi bir pratik.

Edit2: şunu da şuraya bırakayım. Kanal çok güzel, bence takip edin: www.youtube.com
  • plutongezegendegilmi  (29.01.21 21:26:31 ~ 21:30:06) 
freecodecamp çok basit düzeyde metodlar ve miras mantığını kavratmak için kısa tutmuş. kodun çalışması normal dog fonksiyonunun yaptığı bir iş yok animaldan miras alıyor. function Dog() {} buradan anlaman gereken şu; dog fonksiyonu oluşturulmuş tamam da ne yapıyor? hiçbir şey. çünkü süslü parantez arasında yer alması gereken kodlar yok. amaç sana miras mantığını anlatmak.

function Dog() {
console.log("Meow");
}

yaz sonrasında ise bunu

Dog.prototype.bark = Dog();
};
  • phonex  (29.01.21 21:31:09) 
[]

Burada tam olarak ne yazıyor?

A particular problem seems to be squeezing notation for angle measurements into diagrams, so that they are not too small to be read.




 
açı ölçümleri için gösterimlerin, okunamayacak kadar küçük olmaması için diyagramlara sıkıştırılması özel bir problem gibi görünmektedir.


  • phonex  (29.01.21 20:35:07) 
öyle görülüyor ki; görüntülerin, diyagramlardaki açı ölçülerinin içine sığmaları için sıkıştırılması ama okunamayacak kadar da küçülmemesi gibi belli bir problem var.


  • sinek kral  (30.01.21 00:40:17 ~ 00:42:06) 
[]

Leaderboard için tek kelimelik Türkçe isim önerisi

Merhaba,

Leaderboard veya scoreboard ifadeleri için tek kelimelik Türkçe bir ifade lazım. Ne olabilir sizce? Normal sözlüklerde,

Puan tablosu
Lider tahtası
Liderlik tablosu
Puan durumu
vb.

ifadeler var. Tek kelime olarak sadece TABELA diye bir şey gördüm ama çok sıcak gelmedi o da. Başka ne olabilir sizce?

Not: İngilizce öğretmeniyim ama işin içinden çıkamadım.
Not2: Merak edenler için; bir grup insanın ismini belli kriterlere göre alt alta sıralamak istiyorsunuz ve listenin üstüne de mesela "BİLMEM NE ......" yazacaksınız. Nokta nokta olan yerde "leaderboard" yerine ne yazarsınız? Tek kelimelik bişi lazım işte.

 
Tabela en çok kullanılanı maalesef.


  • pass  (28.01.21 21:16:52) 
hocam en iyi isimlerin sıralanacağı bir tablo olacağını düşünerek söylüyorum, "sıralama" olmaz mı? yani BİLMEM NE SIRALAMASI yazsanız mesela? en iyilerin listelendiği anlaşılacaktır zaten herhalde 1-2-3 diye sıralanırsa.


  • der meister  (28.01.21 21:19:54) 
@der meister, duyurunun orjinaline "not3: sıralama ifadesi de olmaz" diye yazıp sonradan sildim, hepten milletin önünü tıkamayalım diye :)

Olabilir tabii ama. Teşekkürler önerileriniz için sevgili @der meister ve @pass.
  • alessandro del pieroglu  (28.01.21 21:27:58) 
çetele.


  • goodz  (28.01.21 21:28:37) 
@goodz, yeni nesil bilmez hocam onu :) hem o kadar bilmezler ki, leaderboard'u bile anlayabilirler ama çeteleyi hiç anlayamazlar asdagfasd.

şaka bir yana, fikir için teşekkürler.
  • alessandro del pieroglu  (28.01.21 21:30:57) 
Çizelge?

Tabeladan daha sıcak ve yeni neslin daha kabul gördüğü bir kelime.

"puan çizelgesi" en iyi örnek.
  • yarimadali  (28.01.21 21:34:09) 
@yarimadali, teşekkürler ancak çizelge ifadesi tek başına kullanılmıyor. sizin de dediğiniz gibi, puan çizelgesi diye kullanmak icap ediyor. Yani o da tek kelime olmuyor bu durumda.


  • alessandro del pieroglu  (28.01.21 22:00:19) 
Klasman?


  • yarey  (29.01.21 04:29:52) 
[]

İngilizce akademik bir yazının redaksiyon fiyatı nasıl olur

selam,

ingilizce öğretmeni olan amerikalı bir arkadaşıma, uluslararası yayınlanan bir dergide yayınlanmak üzere; 6.000 karakterli akademik bir yazının redaksiyonu teklif edilmiş.

arkadaşım bu iş için nasıl bir fiyat vereceğini bilmiyor.

ingilizce redaksiyon konusunda bileniniz duyanınız var mı, fiyatlandırma ne şekildedir?

şimdiden teşekkürler;)

 
Doktora yapan arkadaşım yurtdışında sırf bu işle uğraşan bir kişi ile çalışıyordu ve makale başına 100 dolar gibi bir ücret ödüyordu. Ama düzeltme işini yapan kişi çok profesyonel ve daimi olarak bu işlerle uğraşan birisiydi. Şöyle söyleyeyim bu doktora yapan arkadaşın ingilizcesi gayet iyi c1 seviyesinde ve düzeltmeye göndermeden önce bir kaç makalesini birlikte okumuştuk, gayet kitap seviyesinde, bizce kusursuz bir dille yazılmış metinlerdi. Ama bu düzeltmeyi yapan arkadaş cümleleri resmen yeniden yazıyor, "vay be ingilizce ne kadar da şey" dedirtiyor.

Bu şuna benziyor, benim anadilim türkçe ama tutup bir yayınevinde editör olarak çalışamam, çoğu türkçe öğretmeni de keza hakkını vererek yapamaz o işi. Dolayısıyla senin "Amerikalı arkadaş" ne kadar iyi, ne kadar güveniyor kendine? Sorunun cevabına bağlı olarak 50-100 dolar arası bir rakam, ama arkadaşın kendi değerini kendisi belirleyecek.
  • zikardo  (27.01.21 22:39:51) 
@rewlack fiyata göre karar verecek sanırım.

@zikardo, en az 15 yıldır buralarda ve üniversitede ingilizce öğretmenliği yapıyor. bence yapabilir gibi geliyor ;)
  • holy diver  (27.01.21 22:54:19) 
webshop.elsevier.com

Şurası bir fikir verebilir.
  • emcekare olmadi einstein olsun bari  (27.01.21 22:56:50) 
yani uluslararı dergi den kastedilen kuvvetle muhtemel "hakemli akademik makaleler yayınlayan bir dergi". Unide öğretim görevlisi ise zaten az çok biliyordur bu ortamları, makale yayınlatmanın inceliklerini, muhtemelen kendisinin de yayınlanmış çalışmaları vardır. Durum buysa yapıştırsın 100 doları.

Ha bir de bu işler arz talep meselesi, iş yaptıracak olanın durumu nedir? Aciliyeti nedir vb. Gariban öğrenciye indirim yapsın ama altında 520 ile gezen aileden zengin torpilli asistanlar var, onlara da 200 dolar desin mesela :)
  • zikardo  (27.01.21 23:02:39) 
emcekare nokta atışı yapmış, belgeli konuşmuş:)


  • zikardo  (27.01.21 23:04:35) 
@emcekare olmadi einstein olsun bari teşekkürler;)

@zikardo, yaptıracak olanın durumunu bilmiyorum ama ortalama piyasa fiyatını öğrendikten sonra, karşıdakinin durumuna göre bir şey düşünecektir.
  • holy diver  (28.01.21 00:18:07 ~ 00:18:28) 
www.aje.com?

340 dolar
  • piotr  (28.01.21 08:50:05) 
@piotr teşekkürler;)


  • holy diver  (28.01.21 10:43:34) 
dikkat etmenizde fayda var.
soruda 6000 karakter denmiş, @piotr siz kelime üzerinden hesap yapmışsınız.
6000 karakter (vuruş) yaklaşık 886 (lorem ipsum üzerinden) kelime ediyor. buna göre @piotr un verdiği link üzerinden hesaplandığında 117 dolar, @emcekare nin verdiği link üzerinden hesaplandığında 165 dolar çıkıyor.
  • nalmes  (28.01.21 12:12:26) 
[]

"barely"nin anlamı

ya şu "barely" kelimesini yıllardır görüyorum ama bir tam olarak oturtamadım. sözlük anlamında "ancak, zar zor, hemen hemen" yazıyor ama mesela "It’s barely imaginable" cümlesi nasıl çevirilir? "zar zor hayal edilebilir" şeklinde mi, türkçe'de biraz garip geliyor bu cümle bana (bu cümleye translate "Hayal bile edilemez" diyor)?

"barely legal" vardı mesela :) "hemen hemen yasal" demek mi?


 
Aynen öyle hemen hemen, sınırda, kıl payı anlamları var.


  • vanhad  (27.01.21 15:43:07) 
neredeyse hic anlamina geliyor.
almost never gibi dusun

  • baldur2  (27.01.21 15:45:48) 
çeviri yapmayacaksanız türkçe düşünmeyin zaten, ingilizce olarak oturtmaya çalışın. bir dildeki ifade başka dilde tuhaf gelebilir kulağa.

"barely imaginable" için söylediğiniz doğru evet, "hayal etmesi zor", "düşünmesi bile güç" gibi bir anlamı var. tabii bağlama da bağlı bu biraz. yani olumlu anlamda mı söylenmiş, olumsuz anlamda mı kullanılmış vs. türkçeye çevirisi veya türkçedeki karşılığı da buna göre değişebilir.

"barely legal" hemen hemen değil de "ucundan yasal" demek. mesela "uff kıza bak" dersin, kız 18 yaşına 20 gün önce girmiştir. bu şahıs işte "barely legal" oluyor mesela. bu örneği verdim çünkü bu ifadeyi hep cinsel içerikli bağlamda görüyorum ben jdfdkd. burada barely legal "daha yeni legal olmuş" anlamında.

yani genel olarak vanhad'ın dediği gibi kıl payı, sınır, hemen hemen anlamları var; bir şey "barely" ise gerçekleşmiştir ama ucu ucuna. barely legal mesela legaldir ama çok minik bir farkla legaldir. barely imaginable akla hayale gelmeyecek bir şey değildir ama tahayyül etmesi zordur. sen hakemsin diyelim, faul verdin, faul yapan oyuncu sana "i barely touched him!" demişse eğer rakibine dokunmuştur ama faul olacak kadar sert dokunmadığını söylemeye çalışıyordur. gibi gibi.
  • der meister  (27.01.21 16:02:53) 
hemen hemen degil. sinirin ustunde ama ancak, kil payi ustunde. yani barely imaginable dersen imagine edebilirsin ama anca demektir, barely legal'sa legaldir.


  • acan99670  (27.01.21 16:45:08) 
sabah bu kelimeyle bir kez daha karşılaşıp sözlüğe bakmıştım şimdi burada gördüm.. hep görüp unuttuğum bir kelime. benim de kafama yatmıyor.


  • tabudeviren  (27.01.21 17:20:33) 
Zar zor, ucu ucuna demek.


  • i ve been mistreated  (27.01.21 17:23:37) 
Cümle çevirisinde translate yanlış sonuç verebiliyor, aynı cümleyi sadece "barely imaginable" olarak yazınca "zar zor hayal edilebilir" diye çeviriyor bu kez.


  • mikro patlama  (27.01.21 20:47:13) 
zar zor demeye geldimdi ben de. bence en guzel karsiligi bu.


  • yoggi  (27.01.21 21:16:49) 
[]

ingilizce çeviri yardımı.

A fiber is a hairlike unit of raw material of which cloths are made.

burada fiber ne demek? ip? lif? iplik? kıl? tüy? elyaf? sözlük bir sürü karşılık vermiş. fiber üzerine daha devam eden bir metin bu. ama nasıl başlarsam öyle gideceği için ne diyeceğimi bilemedim.


 
Iplik daha uygun bence


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (26.01.21 17:53:36) 
Bu örnekte bence de iplik daha cuk oturuyor. Lif yanlış olmasa da


  • yarey  (26.01.21 19:24:12) 
[]

en kısa sürede ingilizcemi c1'e nasıl çıkarabilirim?(youtube vs)

başlıkta youtube diye belirttim ama amacım ücretsiz platformlar aracılığı ile c1 seviyesine nasıl ilerletebilirim? şu an seviyem b1 diyebiliriz. amacım ise daha çok hobi, dizileri ingilizce altyazı ile izlemek istemem, yurtdışına çıkarsam işimi tek başıma görebilmek derdimi anlatabilmek diyebilirim. bu konu hakkında sitede de arama yaptım ancak güncel olarak bana önerebileceğiniz bir platform varsa tavsiye almak istiyorum.




 
Kısa sürede C1'e çıkaramazsınız. B2'nin ileri seviyesine ise getirebilirsiniz çok düzenli çalışırsanız.

English Grammar in Use Kitabı
etkilipratikingilizce.com kursları ve ücretsiz Youtube videoları
Her gün düzenli haber okumak.
  • kaset  (26.01.21 16:08:39) 
youtube'da önerilebileceğiniz kanallar var mı mesela hocam? kısa sürede c1 olmasa da olur amaç kendimi geliştirebilmek zaten.


  • Speed writer  (26.01.21 17:55:41) 
Özkan Çelen ve Orkan Londoner gramer'i çok pratik anlatıyor.
Yine Burak Öztürk'ün günlük konuşma tüyoları işe yarıyor.

Her gün düzenli 1 saat ile başlamanızı öneririm aksatmadan. Püf noktası o. Önce günlük 15 dk ile 1 ya da 2 hafta, günlük yarım saat ile 2 hafta şeklinde düzen oturtabilirsiniz. Kolaylıklar
  • kaset  (26.01.21 18:33:40) 
[]

Hyperlane nasıl çevrilebilir?

Merhaba arkadaşlar,

Elimde uzay ile ilgili bir çeviri var. "A galaxy with a hyperlane connection to our system" diye bir ifade geçiyor. "Hiperyol" desem olur mu? Siz ne önerirsiniz? Teşekkür ederim.


 
(bkz: #17453915)


  • himmet dayi  (25.01.21 21:46:56) 
@ himmet dayi Benimki hyperlane, hyperplane değil :D


  • İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi  (25.01.21 21:49:14 ~ 21:49:57) 
Pardon ya. Hyperplane diye okumuşum :/


  • himmet dayi  (25.01.21 22:00:17) 
hpyerlane dediği hyperspace lane. dolayısıyla ben olsam alt uzay yolu derdim.


  • alperz  (25.01.21 22:04:44) 
[]

With love

Merhabalar,

Amerika'da yaşayan birine bir hediye göndereceğim. Göndereceğim kişiyle ilişkimiz neither couple nor just friend diyebilirim. İçerisine bir not iliştireceğim. Notu "Love, Name" şeklinde bitirmek yabancılar tarafından nasıl algılanıyor? Ya da nasıl bitirmeliyim?


 
love name=sevgiler the cool
gibi algilanir

  • ala09  (21.01.21 14:17:21) 
love gayet olur


  • lcha  (21.01.21 14:18:50) 
1 ... •131415161718192021• ... 156   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.