alakasız bence. şarap, rakı kadar yoğun birşey değil. en üst notada şarap olmalı bence. gıda değil. havuç tarator fazla dominant. beğendi ve köz patlıcan da benzer şeyler.

şarabın türünü bilmeden bir şey önermek zor olur. Fakat beğendi, tarator, köz patlıcan yoğun sayılabilecek tadı olan şeyler genel olarak. Çok hafif bir şarabı çok bastıracak şeyler hepsi. Ona dikkat etmek lazım.

Asiditesi yüksek beyaz veya rose şarapla gidebilecek bir menü.

Rakı menüsü olmuş bence. Patlıcanı hiç yakıştıramadım, hem de iki patlıcan. Yeşil salata da yakışmıyor bence şaraba.

Ya şarap yerine rakı için, kolaylık olsun. Ya da mesela tavuğu mantarlı yapın, diğerlerini hiç yapmayın, bir peynir ve şarküteri tabağı (tabakta üzüm de olur), yeşil salata yerine caprese (domates, mozzarella, fesleğen) yapın. Mis gibi. Ha belki sade ızgara tavuk, yanına hafif soslu bir makarna, o da olur.

Data çeşitliliği olsun diye yazıyorum.

2012'de alkol almaya tamamen son verdim.

Pandeminin basindan beri her aksam 2 sise sarap.

çok düzensiz benimkisi. bazen 3-4 gün hiç içmiyorum, onun dışında en az 1 bira bile olsa içiyorum her gün. güzel bir içki aldıysam çok içiyorum, şarap falan dayanmıyor zaten açınca şişe bitiyor. Öyle..

Parasızlıktan yeşilaycı oldum.

Düzensiz olsa da haftada 4 akşam, genelde yatmadan bir duble viski.
Haftasonu 3 duble falan oluyor tabi.

Aynı usul, her akşam bir tek rakı, 1 bardak sek votka veya 1 bira o gün canım ne çekerse, rutinim oldu.

yalnızca arkadaş ortamında, yani 2 haftada bir

Ben tam anlamıyla bir sosyal içiciyim. Güzel ortam oldukça içiyorum, onun dışında evde tek başımayken “hadi bir bira açayım” falan demiyorum hiçbir zaman zaten alkol tadını çok sevmediğim için.

Sıklığı da çok değişken bu yüzden. Tatildeyken ya da arkadaşlarımlayken üst üste günlerce içtiğim de oluyor 1 ay boyunca ağzıma sürmediğim de.

Değişiyor. 4-5 gün arka arkaya içtiğim de oluyor ama nadir. Olduğunda da bira oluyor genelde. Sert içkileri arka arkaya iki gün içmişliğim bile sayılıdır herhalde. Hoşuma gitmiyor. Maddi sıkıntı yaşamıyorsam haftada bir iyi bir şarap içmeyi seviyorum. Ayda bir de viski belki.

Ayda en fazla iki gün, içtiğimde de ortalama iki bira.

hiç alkol almıyorum, kullanmıyorum.

data çeşitliliği +1

Ayda max iki defa. Sağlıklı beslenmeye çalıştığım için azalttım.

Hiç alkol almıyorum. +1

Hiç içmedim içmiyorum

Alkol kullanmıyorum

Haftada ya da 2 haftada 1 2 bira. Bazen 2-3 ay içmediğim oluyor çok aramıyorum alkolü

Ortalama; haftada bir seferliğine 2 bazen 3 bira. Çoğunlukla cuma günü.

Artık alkol ve sigara gibi vücuduma zarar verecek şeyler tüketmiyorum. Ayda yılda bir sosyalleşmek için içersem içiyorum. O da içime sinmiyor.

sosyal içiciyim, bazen haftada 2 -3 bazen ayda 1

haftada 2 akşam fix içiyorum. 1-2 duble viski veya 2-3 kadeh şarap. 10 günde 1 de rakı içiyoruz arkadaşlarla.

Sosyal içici denilen gruptanim ben de. Bazen haftada 1-2 , bazen iki üç ayda bir. En son geçen ay iki bira içmiştim sanırım.

Pazartesilere Cumartersi muamelesi yapmayı arada severim.
O hafta muhtemelen cuma cumartesi ve pazar da içerim.

Az içtiğim hafta, haftada 2 tam performansa bağlarsam haftada 4 gibi duruyor.
İçilen alkol ise günde 4 bira ila 5 arası gibi düşünebilirsiniz.

Mesela bugün Çarşambaya da yine küçük cumartesi muamelesi yapma kararı aldık arkadaşlarla. Bu hafta da yine cuma ve cumartersi içilir. Pazar şaibeli. En kötü bir sahilde sunset birası olabilirli gibi..

haftada 1-2. çok aramıyorum çünkü benim için en azından çakırkeyf olmadan bir şey ifade etmiyor, biraz fazla içince de büyük zaman kaybı yaşatıyor çünkü sonrasında ne okunan kitaptan, ne izlenen filmden verim alınabiliyor ve gün ölmüş oluyor.

ancak sevdiğim kişilerle muhabbet ederken güzel oluyor ki bunun da ayarı kaçarsa ertesi günün yarısı da ölmüş oluyor. bu nedenle artık eskisi kadar ilgi duymuyorum.

ikram edilirse içerim yani bi nevi yancıyım.
ama yanlız başıma alkolün a sı aklıma gelmez.

haftada 1 maks
tamamen bırakma hayalim var
bu sene hiç içmedim 7 ay misal

Hatalı olsanız da olmasanız da aracınız hasar aldığı için ve sigorta şirketi bunu öğrendiği için hasarsızlık indirimi alamıyorsunuz, sigorta şirketinin düşüncesi çok saçma gelecek belki ama " o da oraya park etmeseymiş o zaman " ayrıca çekici hizmeti ve ikame araç da kasko kapsamında kullanılıyor yani firma cebinden harcama yapıyorken o hasarsızlık indirimini size yedirmez... Nasıl kumarda oynatan kazanıyorsa sigortada da daima sigortacı kazanır...

konu hakkında uzman değilim ama bildiğim kadarıyla mantık zaten kaskonuz sayesinde kusur ortaya çıkana kadar mağdur olmamanız. yani dosya açacak çünkü harcama yapmaya başladı. sonrasında eğer karşı taraf %100 suçlu çıkarsa, poliçenizde de çekici ve ikame araç hasarsızlığı bozmuyorsa sizin kaskonuz etkilenmez. ama bu aşamada mecbur dosya açacaklar ki harcamaları işleyebilsinler bir yere.

Geçmiş Olsun,
süreci iki şekilde yönetebilirdiniz,
1- karşı tarafın sigorta şirketine hasar ihbarı yaparak, trafik sigortasından hasarınızın karşılanması talebi ile. bu süreçte karşı tarafın sigorta poliçesi şartları ile hasarınızı karşılar ve hayatınıza devam ederdiniz.
2- kendi kaskonuzu kullanıp karşı taraftan bir şey beklemeden hasarınızı giderip hayatınıza devam ederdiniz. Sonrasında sigorta şirketinizin karşı tarafın trafik sigortasından kendi masrafını kendi alma yoluna giderdi bu da sizi alakadar etmezdi.
Sizin senaryoda her ikisi de gerçekleşmiş. problem yok. dosyalar bir şekilde birleşir, sizin hasarınız karşılanır, hasarsızlıkta ise olayın sonucunda %100 rücu yani masrafın karşı tarafa yansıyıp yansımadığına bakılır. Eğer az da olsa size kusur yazılırsa ki bu sizin senaryoda hatalı yere park vs. durumlarında olabilir, sizde kusur oranı çıktığı anda kaskonuzdan pay alacağı için hasarsızlığınız bozulur. Bu tüm sigorta şirketlerinde aynıdır. hasar oranına göre sigorta şirketleri hasarsızlığını bozmadığı müşteriler de olabiliyor. bu da sigorta şirketlerinin insiyatifindedir.
Gerekli bilgilendirme ve işlemleri başlattığınız için kendi mağduriyetinizi giderin ve hayatınıza devam edin. kusur oranı ve rücu işlemi için kendi sigorta şirketinizden bilgi isteyin. eğer size kusur verildiyse ve kendinizden eminseniz itiraz edebilir süreçle ilgili yasal yollara başvurabilirsiniz.

Yine bilen bilmeyen herkes yazmış. Kendi kaskona başvurup onarımı yaptırabilirsin. Senin hatan olmadığı için kaskon karşı tarafın trafik sigortasından hasarı rücu edecek ve senin hasarsızlığın bozulmayacak.

@robin one persie +1 kesin, eminim, son kararım. kusur %100 karşı tarafta ise (mesela park yeri yasak bir yer park etmediyseniz) hiçbir poliçenizde basamak düşmez müsterih olun. ayrıca karşı tarafın trafik sigortacısına başvurarak araç değer kaybı da alabilirsiniz. onarım tamamlansın ondan sonra girişin tabi değer kaybına.

@robin one persie +1 herkesin her şeye yorum yapması ama hiç bir şey bilmemesi gerçekten çağımızın vebası. birebir aynısını yaşadım (park halinde çarpma, dingil yamulması) sürecin başında iki ayrı eksper atansa da dosyalar birleştiriliyor ve sizin kasko firmanıza yönlendiriliyor. sonrasında dosya kapanınca tüm masraflar karşı tarafın sigorta şirketine fatura ediliyor çekici ve ikame araç dahil. kaskonuzun hasarsızlığı filan da bozulmuyor. ayrıca dosya kapandıktan sonra karşı tarafın sigorta firmasına değer kaybı için başvurmayı da atlamayın.

ankara da petcode yapiyordur sanirim, yani tr deki en gelismis hastane onlarda. ist da subeleri de olmasi lazim,

Urla / Palmiye Park Goya

Alsancak'ta hosteller var beklenti düşülürse fiyat makul gelebilir sanki. Bi bakınız.

online yayın uygulamalarıyla (örneğin discord) veya herhangi bir sesli arama ile yapılabilir. sadece bluetooth hoparlörü bağlayacağınız ikinci bir telefon lazım.

@yillarinbirikimi online yayinda gecikme olur salonda hos olmaz

Mic monitoring yapan bir yazılım arıyorsunuz.

Ios mic monitoring yazınca bir kaç bir şey çıktı google'da o şekilde ararsanız daha yaklaşırsınız. Garage band input monitoring yapıyor misal ama input bt output bt olarak gösteriliyor mu emin değilim deneyebilirsiniz.

eğer aynı havayolu ise transit yolcu oluyorsunuz. farklı havayolu için emin olmadım şimdi, öyle bir şey yoktur herhalde? neyse bagajlarınıza yurtdışında kavuşuyorsunuz, doğrudan da dış hatlara gidiyorsunuz.

Transit yolcu degilim. Dis hatlar biletim var. Adana - Istanbul biletini henuz almadim bile (transit yolcu olmak icin biletlemenin beraber olmasi lazim). 13:40'ta varacak sekilde mi alayim, yoksa daha erkene mi alayim onu soruyorum yani.

istanbul hava limanında dış hatları kullanmıştım . yürüyen yollardan 15 tane kadar geçmiştim kapıya ulaşmak için .
pasaport vize sırası ben giderken çok azdı hiç beklemeden geçtim ama uçağa binmek için kapıya ulaşma mesafesi bayağı uzun .
ya da benim uçağı en sondaki kapıya verdiler bilemiyorum ama daha önce hiç benzerini görmediğim kadar devasa bir hava limanı .

iç hatlar inişinde bagaj beklemek zorunda kalırsanız sıkıntı olur .

www.eksiduyuru.com

Erkene alin. Ucagin kapiya yanasmasi yaklasik 20 dk suruyor. Koruk degil de otobuse yanasirsa bir de o sure var. Valiz alip, cikip checkin falan derken yetisemeyebilirsiniz

Yapabiliyorsaniz biletlerinizi baglatin, bagaji belki direkt yonlendirirler

Herşey yolunda giderse yetişirsiniz ama iç hat uçuşunda gecikme olursa üzülürsünüz. Ben bu tür durumlarda bu riski almak yerine daha erken saatte gidip havaalanında beklemeyi tercih ettim. Tersi olsa, yani dış hatla gelip iç hatla devam edecek olsam risk alırdım.

Yazılım için emin olamadım ama pazarlama için en iyi kitaplardan biri;
İknanın psikolojisi - Robert cialdini

sentetiktir. ısıyı tutar ama nefes almaz vücut. saçma terletir.

çocuklarda tercih edilmemeli ama ben yetişkin olarak da pek tercih etmem. yüne göre ucuzdur ama ben yünü tercih ederim.

bence mahmutbey'den m7 metro'ya binip karadeniz mahallesi durağında inin. inince 90 metre kadar geride venezia avm'nin orada otobüs durağı göreceksiniz oraya gidin. 36v hattına veya minibüse binin. 36v'ye binecekseniz çimen camii durağında inip 400 metre kadar yürüyünce mezarlığa ulaşıyorsunuz

Bunu biliyorum ama orada bir tramvay vardı, ona binmek istiyorum. O yol çok dar ve her saat trafik. O trafiğe otobüsle girmek istemiyorum hiç. Benim oradaki tramvay hattına aktarma yapmam lazım. Yine sanırım venezia’nın oradan oluyor. Metro ulaşım haritasından öyle anladım :) Yine de teşekkürler. En kötü ihtimal giderken otobüs kullanmak olacak.

Rakı götür :) Sosyalleşme için faydalı oluyor. Yerel içkilere meraklı olup denemek için sohbet etme aracı da olabiliyor.

Benim tavsiyem gereksiz kalabalik ve agirlik yapacak sey goturme ilk asamada. Bir yerles, duzenini kur, neyin ne oldugunu kafanda oturt, ondan sonraki Turkiye'ye gidisinde alip goturursun.

"x burada çok daha ucuz" hesaplari gercekten ihtiyacin olan bir sey degilse bir kolaylik saglamaz / tasarruf ettirmez.

youtu.be

hot potato +1

Ben mesela sonraki gidişimde çarşaf takımı götürmüştüm. Burda uygun fiyatlı bulduklarım üçüncü yıkamada 10 yıllıkmış gibi gözükmeye başlamışlardı.

hiçbir şey, hatta ben 2. defa almanyaya taşınacağım, 1 bavulu bile doldurmamayı düşünüyorum. gerek yok.

Almanya’da her şey var, bulamayacağınız bir şey olacağını sanmıyorum.

Kaliteli nevresim -bulamazsın demeyeyim ama- çok zor bulursun. Bence nevresim takımı al.
Ayrıca rakı alma sakın, kazık yemiş olursun.
Onun haricinde her şey için hot potato+1
Zaten zamanla git-gel yapa yapa bir bakmışsın tüm evini Türkiye’den taşıyarak kurmuşsun.

Turk lirasi birikimiyle gidip onu harcamak uzere gidiyorsaniz kullanacaginiz her seyi goturun.

Calismak uzere gidip euro kazanacaksaniz minimum esyalari goturun. Euro kazandikca alirsiniz, daha ucuza gelir.

almanya soğuktur. çok alman couch surfçü ağırladım. hemen hepsi sahlepe bayıldılar.
orijinaL sahlep pahalı bir şey ve yurt dışıdna bulması kolay değil.
sahlep seviyorsan sahlep götür derim.

Eger tasiniyorsaniz ve sirketiniz tasinma destegi veriyorsa mobilya, nevresim ve tekstil goturmek mantikli.

Almanya Turk populasyonunun yogunlugu sebebi ile her turlu Turk yiyeceginin orta kalitesini bulmak mumkun. Oradaki yoneticinize, is ve normal arkadaslariniza lokum vs... goturulebilir ama zorunlu degil.

kitap. sürekli yabancı dilde okumak bir süre sonra "yether ulan kendi dilimi özledim" moduna sokabiliyor.

çantaya 15-20 tane kitap atın. ben her geldiğimde öyle yapıyorum.

Evin hazirsa, götürebilecegin ne varsa götür.
tekstil, almanya'da pahali. zara ile reserved var bizim koton gibi düsünebilirsin bütce olarak, ama ic camasiri, corap, iste ve evde giyeceklerini getir bence. bana primark ucuz dediler ama gittim 10 euroluk kazak el bezi gibi geldi bana.
güzel seyler var ama pahali.

güzel zeytin yok.
spor ayakkabi falan tasimana gerek yok, ama güzel topuklu ayakkabi gibi, kundura mi diyim, pahali.
kahve icmeyi seviyorsan fincan takimini getir, yok mu burada, var ama benim pasabahceden aldigim bardaklarin es degeri burada pahali.
bere getir, kesinlikle. 20 euro cunku.
güzel defter seviyordan, kullaniyorsan bi kac tane getir. pahali ve burada bizdeki gibi cesit yok. d&r'in 20 liralik kapakli defterleri 20 euro. uyduruk bi telli defter var ondan kullaniyorlar.

yeme icme, Türk marketlerinde veya edeka da falan bulunuyor ama Tr'de ki gibi degil onlari daha sonra ayarlarsin. belki baharat pul biber falan kullaniyorsan getir.

raki götürme, almanya'da zaten daha ucuz.

3 yıl almanyada yaşadım bu dediğime dikkat et:
ayakkabı al mümkünse yeni. eğer gelir alışveriş yapar giderim diyosan o ayrı ama ayakkabı fiyatları buraya göre fahiş pahalı. ben 35k nüfuslu şehrinde yaşadım. adını sanını bilmediğin 80lerden kalma ayakkabıları 300 400 euroya satıyolardı

@kidlazer hangi ayakkabıymış o ya, son model air max'ler bile 150 euro bandında geziyor. normal bir spor ayakkabı 60-70 euroya rahat bulunabilir. hatta indirimle 30-40 euro'ya adidas falan bulunabilir.

ilginç hakikaten.

ben o dediğin ayakkabıları hiç görmedim. erfurt'ta yakın ufak bir şehirdeki fiyatlar bunlar. ha bu arada iş görüşmeleri için köln tarafı hariç almanyanın her yerine seyahat ettim hepsinde karşılaştığım manzara aynıydı

kaliteli giyim esyalarina yatirim yapin. ayrica sacinizi burada guzelce kestirin ki orada uzun sure kuafore ihtiyac duymayin.
ayrica kucuk bir sehre gidecekseniz, KidLazer +1

illa ki yaratır da problem o değildir. fanlarını bi temizle, işlemci macununu değiştir muhtemelen kendine gelecektir. ekran kartı güncellemeni de kontrol et. güncel versiyon değilse içindeki işlem yapan birimlerin bir kısmı çalışmıyor bazen, o şekilde de sürekli tam performans çalıştığından haliyle ısınıyor.

Ankamall sevil. Pandemide denetirler mi bilmiyorum. Birde sephora var orada.

Ankamall boyner (giriş kat)

arabanızdaki hasar yapılırsa çıkar.

@mikahakkinen +1. Tramerde onarım tutarları görülür. Aracı yaptırmadıysanız tramerde sizin araca dair bir bilgi nasıl çıkabilir ki? Çıkmaz. KTT'yi isteyene (şirketlerden bahsediyorum) verebilirsiniz. Sıkıntı olmaz.

aracın kazalı değişensiz mi görünecek?

hocam tramer sms sorgusunda hiçbir şey çıkmayacak.

ikinci üniversite kayıtları 23 eylül’de başladı. diğer programları bilemiyorum.

düzeltme: 23 ağustos

21 eylülde değil miyiz nasıl 23 eylülde başladı

İkinci ünv kapsamında 8 Ekim son tarih

- Koşuyolu tarafında Acıbadem Yüzme Havuzu var. Direkt Kadıköy Belediyesi'ne ait.

- Spor salonu olarak Shaba var, Akasya Avm'nin orada. Daha önce gittiğim bir yer. Kendi adıma epey memnundum. 2 Ekimde tekrardan gidip üye olmayı düşünüyorum.

2kere enterprise dan b segment (en ucuz otomatik) araç kiraladım. İkisinde de corolla hybrid verdiler. Oldukça kurumsal bi firma bence.

adı sanı duyulmamış yerlerden kiralarsanız gidiyorsunuz, yok findeks puanı, yok cart, yok curt diyip vermiyorlar arabayı.

İstediğin model denk gelmeyip muadilini verebilirler. Budget kurumsallar içinde nispeten fiyatı daha uygun bir şirket. Green motion da bildiğim kadarıyla elektrikli ve hibrit modeller de kiralıyor ama şirket olarak çok bilmiyorum.

@kimlanbu

hocam avek pek de adı sanı duyulmamış değil bu arada, 10 kiralama yaptım daha önce, enterprise ile avek fiyat karşılaştırmasında da enterprise daha pahalı kaldı.

1800e huawei inidirimiyle avekten kiraladım haftalık. corolla hybrid.

edit : +200 daha indirimle 1600e geldi.

Ben kullandım ne zaman kullansam daha ağırlaştım belki ilaçtan belki hastalıktan bilemiyorum hiç kullanmayıp atlatan çok kişi var etrafımda

İki aşıyi da olduk eşimle. Onunki biraz öksürük ve halsizlikle seyretti, ikimiz de almadık ilacı.ilk 5 günden sonra eşimde bunlar da kalmadı, ben de başından beri bir belirti olmadı. İlaç olduğu gibi duruyor.

Ben hastalığımı arkadaşım kaynaklı öğrendim. O pozitif çıkınca test yaptırdım. Yoksa hiç belirti yoktu. Çok çok az boğazda yanma vardı ama o ben de sık sık olur zaten. İlacı bana getirmeleri 4 gün sürdü. Burada buna kimseyi inandıramadım :) 4 günün sonunda da hala belirti yaşamayınca ilacı da içmedim. İlaçsız, belirtisiz geçirdim. Ama eşim koku ve tat kaybı yaşayınca o içti. İçince de durumu daha da ağırlaştı. Öyle yatak döşek yatmadı ama çok halsizlik, eklem ağrıları vs oldu. Tat ve koku kaybı olduğu için de keyifsizdi açıkçası. Sizin sağlık durumunuza bağlı ilacı içip içmemeniz. Kronik bir sorununuz, bağışıklıkla ilgili bir probleminiz yoksa ve belirtiler bendeki gibi hafif ve yok gibiyse bence de içmeyin. Ama tabi sorun, danışın aile hekiminize. İlacı getiren filasyon ekibi beni görünce, içmeyin iyisiniz ama belirtiler ağırlaşınca ilaca başlayın demişti.

Ben icmedim, sifir belirti ile karantinam sonlandi. Ailemde herkes icti, kimse ictikten sonra kotulesmeye baslamadi.

Cekirdek aile tecrubem bu sekilde. Ama tam tersi ictikten sonra kotulesen de cok duydum.

İnsan bilemiyor...

vpn mac ile bağlandığı nokta arasındadır. dolayısıyla windows pc yi izleyemezler.

Vpn in çıkış yaptığı dış bacak ip'yi takip ederek ilgili modeme erisip oradan tüm lokasyonu kafaya takan birisi izler ancak seni kafaya takmasi ve tekniginin ortalama olmasi gerekli

Cok tesekkur ederim. Yaptıkları rutin uygulama, zaten benim de gereksiz hareketlerim yok ancak neden aksama kadar ekşi açık kalmış, binance'te napiyor bu eleman gibi sorulara maruz kalmamak için danışmak istedim. Sagolun.

te

Çok uzundu hepsini okumadım ama insanlar cv deki o kadar şeyi okumuyor göz atıyorlar o yüzden görev tanımlarını yazmasam boş kalıyor deme bırak boş kalsın, göz sayfadaki şeyleri rahat seçebilsin, örneğin mülakatta müdür cv ye göz attı gözüne çarpan şeyi sorar zaten o zaman sözel olarak açıklarsın

öncelikle cv hazırlamaya yardımcı siteler vasıtasıyla hazırla direkt kendin hazırlamaya kalkma. mesela europass'ten hazırlıyorum şık ve güzel oluyor bence başka siteler de var. orada sorulara cevap verirsin ve cvni sana hazırlarlar genelde de 2 sayfa olur zaten sorun değil.

görev tanımları da aşırı ayrıntılı yazılmaz zaten toplam 6 ay tam zamanlı çalışmışsın anlamadım ki nasıl kalabalık oluyor. işine yarayabilicek bazı keywordleri yazarak kısaca özetle, tabiki de düzgün iş tecrübelerini silme hocam niye siliyosun. anladığım kadarıyla senin formatta bir sıkıntı olduğundan karışık geliyor sana europass gibi güzel cv formatlarına sahip sitelerden oluşturursan hallolur bence.

4- okulda çalışma ve serbest çalışmayı "işe yarar deneyim" olarak görme. Kimse de görmeyecek zaten.

size mesaj attim.

europass eski europass değil, şimdi ki şablonlar göz kanatıyor. önceden çok iyiydi. yalnız estetik dışında bir şeyi atlıyoruz. birincisi zaten o cv'yi gerçek bir gözün önüne düşürebiliyorsan zaten şanlısın ve cv iyidir. neden? çünkü firmalar yoğun bir şekilde filtre kullanıyorlar. bu filtreler de illa ki "requirements" kısmında yazılanlarla aynı olmak zorunda değil. yani adam "boğaziçi odtü dışındaki ele gitsin" ya da "şu keywordlere sahip olanlara daha yüksek puan ver (sektör lideri şirketin ismi veya sertifika adı)"

bu nedenle ne kadar standart cv, ne kadar typosuz cv, ne kadar çok (düzenli) bilgi o kadar iyi... bence.

görev tanımlarınızı sadeleştirerek maddeler halinde yazabilirsiniz diye düşünüyorum. başvuracağınız işle ilgili görev tanımlarını yazıp diğer işleri yalnız başlık olarak da bırakabilirsiniz.

bence cv'nin 2 sayfa olması sorun değil. hatta iş tecrübesi 15 yılı geçiyorsa 3-4 sayfa da olabilir.

ben iş tanımlarını en fazla 2-3 cümle ile tutuyorum. (basit işlerde çalıştığım için) yani en fazla iki satır tutacak kadar. eğer deneyimin 2-3 cümleye sığmayacak kadarsa o bölüm için tablo yapabilirsin. iş tanımını daha küçük formatta yazabilirsin.

tam zamanlı çalışma deneyimleri en silinmeyecek olanlar. sakın!

cv'de boş zaman aralığı gözükmesinde sakınca yok bu arada. dikkatli birisi atıyorum bu x sene aralığında ne yaptın diye sorarsa biraz politik bir cevap iyidir. çalışmadığım süre içerisinde kendimi geliştirmek için şunları şunları yaptım ve hobilerime zaman ayırdım gibi.

ben cv'de bir ay çalıştığım yeri bile yazdım. nerde ne yaptıysan emek harcadıysan yaz kardeş.

cv'yi basit tutmanın en güzel yolu iş deneyimlerini ve kronolojik olarak yazıp alttaki bölümde yetenekleri sıralamak olacaktır. böylece iş tanımlarında göstermek istediğin, öğrendiğin yetenekleri o bölümde sıralayabilirsin.

başlat menüsüne sağ tıklayıp windows 10 ayarlarına gir. System den displayi seç sağda brightness and colour başlığı altında şarj takılıyken veya pilde iken ayrı ayrı adaptive brightnessi off yap. Bu seçenekler çıkmıyorsa sürücülerini lenovonun kendi sürücüleri ile güncelle bu seçenekler gelecektir.

Bende tam tersine asiri bir güven vardi ergenlik zamanlarimda. Ben bu aleti kullanirim lan yapacağım seyler belli iste diyordum kafamda kuruyordum. Dolasiyla ilk direksiyona geçtigimde cok zorlanmadim.
Odaklanma olayina da zamanla alisiyorsun. Ilk zamanlar sag tarafta sıkıntı vardi bende. Sag tarafi tam anlamıyla kontrol altinda tutamıyordum, cok yaklaşıyordum saga falan. Zamanla hepsi kolaylasiyor su an minibuscu gibiyim bütün uzuvlarim baska seyle ilgilenerek kullanabilirim havada karada:)

çok normal hemen herkeste ilk başta bir korku olur araba sürmek konusunda. aşmanın tek yolu ise kendini zorlayarak sürmek ve düzenli olarak sürdükçe bir bakmışsınız korkudan eser kalmadığı gibi artık özgüveniniz problem yaratmaya başlamış.

ilk başlarda binemiycek kadar çok korkuyosanız bir süre yanınızda tecrübeli bir sürücüyle sürebilirsiniz. ancak bir süre sonra onu bırakmaya da zorlamalısınız kendinizi ve de sürme konusunda arayı çok açmayın. yani haftada 1 gün sürerseniz sıkıntı ama en azından 4-5 gün sürerseniz o zaman alıştığınızı hissedersiniz.

Kursta öğrendiğim ilk günler gergindi biraz. Korkmuyordum ama stres yaşıyordum. Bir süre sonra beyniniz halledecek her şeyi. Zamana bırakın. Bol bol kullanın.

hiç sürmeden önce senden daha çok korkuyordum. kursun 3-4.günlerinde bitti gitti o korku. motor beceriler geliştikçe yoluna giriyor her şey

bende de var ayni korku, yenemedigim icin hala araba kullanamiyorum, 16 yildir ehliyetim var :/

Sabah Cok erken saatlerde sür.

@in vino veritas +1 özellikle İstanbul'da yolcu olarak bile strese giriyorum trafikte.
Yarışmaya 18 yıllık ehliyetle katılıyorum.

Senin gibi olan var, evet. Ve çok uzun yıllardır bu korkumu hiçbir şekilde aşamadım.

Arabayı çalıştırdığım anda, elim ayağım buz kesiyor.

Böyle geldi, böyle gidecek. Kabullendim artık, rahatım.

Trafik ve şoförlük tamamen tecrübe ve dikkat gerektiren birşey. Kaza yaparak, yandaki arabaya sürterek, park ederken kaldırıma çıkarak, yokuş yukarı kaldiramayıp stop ettirerek hem tecrüben hem dikkatin artacak. O yüzden relax ol, bunları yaşaman senin yararına

sürdükçe alışılıyor ve araba zamanla bi uzuv haline geliyor :) tek püf noktası biraz rahatlama ve pratik. sabah erken saatlerde çık +1

Ben varim. Birisine carpmaktan ve bunun basima dert olmasindan korkuyorum. Ozellikle Turkiye'de yollar cok rasgele, insanlar cok agresif. 16 yildir ehliyetim var benim de :D

Bende de çok büyük bir korku var araba kullanmakla ilgili. Sürekli önüme bir hayvan veya çocuk atlayacakmış ya da yanlış bir şey yapıp diğer arabaların altında kalacakmışım falan gibi düşünüyorum. 7 sene önce öylesine ehliyet alıp kullanmadım hiç bu seneye kadar ama birkaç ay önce ilk kez kullanmaya başladım. Tek başıma çıkmadım hiç ama direksiyon koltuğuna oturdukça korkularım geçmese de biraz azaldı diyebilirim. İstanbul o kadar büyük ve karışık ki Yeniköy’den Üsküdar’a gidebilince falan bir özgüven geldi sanırım.

kardeşim sormuş olduğun soruda bulunan koordine ve komplike kelimelerinin anlamlarını dahi bilmeyen binlerce insan var trafikte her gün araba kullanan. öyle odaklanacak bir şey yok, zamanlar alışılıyor. hızlı gitmediğiniz sürece ve fren pedalının hangisi olduğunu karıştırmadığınız sürece birisine zarar vermezsiniz. ben çok kaza geçirdim, bi yerden sonra ona bile alışıyor insan. daha bu pazar öndekine vurdum, sakince gidip "napalım tutanak mı tutalım para mı vereyim?" dedim. ilk zamanlar olsa "şimdi nolcak napcaz nasıl yapcaz?" olurdum.

özetle, korkma, odaklancam diye kasma, bisiklete binmek gibi bir yerden sonra ellerini bırakmaya bile başlıyorsun.

Nasıl bir odaklanma sorunundan bahsediyorsun o önemli. Ben korkuyorum tam da aşamadım çünkü adhd var bende. Ciddi bir odaklanma sorunum söz konusu yani hayatın birçok alanında. O nedenle parkurda denediğimde üst düzey konsantre olmayı telkin ettim devamlı kendime. Bir süre sonra işe yaradı. Böyle teşhisi konmuş bir durum yoksa alışmakla ilgilidir bence tamamen.

bir süre sonra araç elin ayağın gibi bir parçan oluyor. çok zor durumlar dışında odaklanmaya ihtiyacın yok. beynindeki otopilot sürüyor zaten. yani frene basayım, şimdi yol açıldı gaza basayım gibi düşünerek verilen tepkiler yok. yolda nasıl düşünmeden yürüyorsan öyle bir eyleme dönüşüyor araç sürmek.

zamanla algıla ve sezgiler de buna göre şekilleniyor. karşındaki, yan şeritteki aracın nasıl tepkiler vereceğini. yolda giderken kenardaki aracın tekeri yola doğru dönükse önüne fırlayabileceğini düşünmeden fark ediyorsun.

düşünerek kullanmak çok zor ve yorucu.

Ben öğrenmekte sorun yaşamamıştım ehliyeti aldım ama çocukken iki kaza yaşadım araba içindeyken o korku geçmedi hala. Hatta yanımda başkası kullanırken bile ölecekmişim gibi hissediyorum her yere metro marmaray ile gidiyorum.

Bos viteste mi indin? Eger oyle ise anasını aglatirson balatalarin kisa zamanda.

Frenler cok isindiginda etkisi azalir evet. Motor sporlarında da bunu ozellikle kontrol altında tutmaya çalışırlae o yuzden hatta.

Duz yolda tekrarlar mı sorusunnun cevabi freni boyle yogun kullanmaya devam edersen kisa zamanda duz yolda da frenleme kaybi olur evet. Onun disinda yogun fren kullaniminda isidan dolayi boyle olmasi kacinilmaz dediğim gibi

Motor freni ile inme alıştırmaso yapmanız lazım. Ayak frende inmek tehlikeli. Olabildiğince fren kullanmadan yavaşlatabilmelisiniz. Bu konu üzerine video falan bakın.

Burnuma balata kokuları geldi... Düşük viteste hafif hafif frenleyerek sabit hızda inmek en mantıklısı kesinlikle boşta inmemek gerekiyor. Balatalariniz ısındığı için geç tepki vermiş soğuyunca kendine gelmiz siz düzenli baskı balata kontollerini yaptırıyorsaniz sorun olmaz

motor freninden destek alarak inmen gerekli. ısınan balataların tutuşu çok azalır. bu yüzden yarışlarda seramik fren diskleri kullanılıyor mesela ısınmasın diye. bu iki entryde epey detaylı anlatmıştım. hafif ve sürekli frenleme inmek en tehlikelisidir aşırı ısı üretir daha kötüsü yokuş aşağı önünüze bir araç/insan çıkar basınca durmaz.

eksisozluk.com

eksisozluk.com

7-10 gün içerisinde düşüyor e devlete

Kütahya yolunda da var o kırmızının aynısı ben 110 la geçerken patladı sonra arkadaş radar olmadığını söylesi dönüşte aynı yerden 80 le heçtim gene patladı ama xeza vs düşmedi hiç

Büyük ihtimal yedin.
120 üst sınırı olan eds hiç görmedim.

Bolu'da edsler ceza yazıyor. Kuzene, babama ve uyarmama rağmen iş arkadaşıma ceza geldi. E devletten kontrol edin.

duyuruyu ben yazdım zannettim. aynı olay aynı şartlarda benim de başıma geldi. 1 eksikle (121 ile yaktı). yanımda kamyonet vardı, tahminen ona yaktı diye düşünüyorum. senin de yanındaki araç, hız sınırı daha düşük olan bir araç ise ona yakmış olabilir.

not: görmeyenler için söyleyelim, orada üst sınırı 120 olan yol var.
Bolu'da şehir içindeki EDS'ler ceza yazar (kırmızı ışık, park vs.).
sıkıntı şurada, EDS'lerde 120 + %10 var mı? ben de bekliyorum.

Unamuno - Sis

Oscar wilde'ın bütün kitapları güzeldir. İş bankasından çıkan tüm öykülerini alabilirsiniz

Sis'in YouTube'da bir incelemesine baktim, tam bana gore bir seye benziyor teşekkürler.

En basiti wordpress ile olur. Siteyi programlamış olmazsın, hazır site gibi oluyor. Kod görmeden siteyi kurmuş olursun. İstersen kodları da görebilirsin tabii ama ihtiyaç olmadığı sürece kod görmezsin.

WordPress ve uygun bir tema ile işini görür. Kendim yazayım öğreneyim diyorsan asp. Net hazır sitelere bak.

adobe dreamviewer kurup, envato elements'ten beğendiğin bir site template'ini kod+ön izleme modunda düzenleyebilirsiniz. öğrendikçe sıfırdan yapma kısmına geçersin.

motora ekspertiz olmaz. hani temel şeylere bakılır yağ yakıyor mu, garip ses var mı gibi ama yüzlerce çeşit motor var ve ustası olmayan o motorun hasarını tespit edemez.

adam motora katkı atmıştır geçici olarak her şey düzgün çıkar. bunun dışında dyno ile yapılan performas testi tamamen boş bir iş. 150 liralık lambda sensor bozuktur motor performansı %50 çıkar çok kötü dersin. motorun trigeri-devirdaimi hiç değişmemiştir ama katkı vardır oynama vardır %95 çıkar oh çok iyi diye alırsın. 1 ay sonra hararet yapar conta yakar mesela. ya da trigger kopar bir motor parası masrafın olur. ve bunu hiç bir ekspertiz sana söyleyemez.

motora baktıracaksan o markanın ve o motoru tanıyan bir ustanın olduğu bir servise gidip talep etmelisin. motoru tanıyan usta kaç kmde hangi bakımın gerekeceğini, vidasının temizliğinden trigger kapağının açılmadığını bilir. motora şöyle bir baktığında ne kadar bakımlı olduğunu sana söyleyebilir. ama gene de motor kapalı bir kutu. tamamen ekspertizi mümkün değil. (yağ ve su örnekleri alıp kimyasal analizlerle yapılan testler var o mesela fikir verebilir.ama trde yapan sanırım yok)

Hocam motor performans icin alacağınız arac ne marka ise o markanin servisine goturun derim, onceden bakip o civsrda bir ozel servis bulup konusun, oraya goturun. Motora yapilacak ekspertiz sinirli.

altında üstünde markası modeli yazıyordur. o şekilde bir araştırma yapmak lazım.
büyük ihtimalle normal uydu alıcı gibi çalışacaktır.

çalışır ya, humax'ın bir modeliydi onlar sanırım.

www.hepsiburada.com

Tesekkur ediyorum aratinca aynisi cikti.

evet bu üflemeli aletlerin bek denilen üfleme kısımlqrı oldukça pahalı ve çalmaya doğrudan etki ediyor.

piyasayı son zamanlarda bilmiyorum 1750 den ucuza güzel neler vardır fakat dolara endeksli olunca tüm enstrumanlar bundan etkilendi

ezcümle kötü bir bek insanı enstrumanı bırakmaya götürebilir, altı üstü bir parça dememek gerek oldukça fark ediyor

aşırı saçma bişey.

saksafon okuldan bek sizden, iki gün sonra bu müzik muhabbeti bitince o beki ne yapcakmışsınız?

abi o paraya saksafon alınıyo ya , madem öyle saksafon alın daha iyi

sevip sevmeyeceği de belli değil zaten. gidin değiştirin enstrumanı, bu krizde ne bu kardeşim deyip atar yapın, ucuz bişeye geçmeye çalışın.

bir sürü marka model bek var, bilezik var kamış var, fiyatları çok daha uygun mesela rico falan ama bu işi net olarak çözebilmek için okuldaki saksafonun marka modelini iyice öğrenip.

ondan sonra dore müzik, zuhal müzik gibi yerlere sormak lazım, özellikle rico falan satan yerlere.

bu arada dua edin de okulda çalışsın yoksa sizin apartmanı çok zor günler bekliyor.
www.youtube.com

ben de sizin gibi düşünüyorum, yapamazsa veya bıkarsa o bek benim bi tarafıma kaçacak. ama bando bu, hepsi eşdeğer enstrumanlar.

trampet vs çalsın dedim ama vurmalı yokmuş bizimkilere niyeyse. 20 tane nefesli sadece. trompet, alto sax, tenor sax ve klarnet. trompet ağızlıklarına baktım, onun da aşağı kalır yanı yok. ama tek parça sanırım kamışı, bileziği falan ayrı ayrı değil.

bir yandan bir enstruman çalsın istiyorum, bi de bando falan, bütün törenlerde görevli olacak, sosyalleşecek, o yüzden ben istedim aslında ama bu kadar tutacağını da düşünmemiştim.

söylediğim fiyat zaten müzik öğretmeninin önerdiği yerin indirimli fiyatı. ben yine de biraz soruşturayım.

enstrumanı çıkarmak götürmek yasakmış neyse ki. sadece okulda çalışacaklar. evde zart zart kafamızı sevmeyecek.

yok yahu, saksafon çok alengirli.

trompet olsa 125 lira beki. o da 250 olmuş
www.mydukkan.com

yine de sahibinden'e bakın, güzel sanatlar öğrencileri, emekli bandocular falan çok uyguna buffet saksafon falan satıyordu geçmişte çok denk gelmiştim de bu ara pek göremedim.

bu trompet bekine bildiğimiz bahçe sulama hortumu takınca çok güzel dubstep yapılıyor.
www.youtube.com

ayrıca şu gün saksafon alsam muhtemelen küçük bir servet tutardı, internette 2500 3000 lere saksafonlar var ama ne markası bilinmiş, ne bi demosu bişeyi var, muhtemelen parçaları aşırı dandik dökülmüş iki günde kırılacak tiptedir. benim bi arkadaş öyle bi alet almıştı aldığı paranın 2 katını harcadı adam edemedi.

bando hocamız zuhal müzik ile konuşmuş. hocanın adını verip 1 adet bek ve 3 adet kamışı 300 liraya alabilecekmişiz. bilezik ağıza giren bir parça olmadığı için sanırım, halihazırda var olan bileziği kullanacaklar.

vurmalı çalgıları 5. sınıf ve daha büyük sınıflar çalıyormuş. 4 .sınıflar nefeslileri çalıyormuş. bana tam tersi olsa daha mantıklı gibi geldi ama hadi neyse.

nefesli 17 kişilermiş ve sadece alto sax ve trompet var imiş. hoca dudak ve diş yapısına göre dağıtmış kimin saksafon, kimin trompet çalacağını. klarnet ve tenor sax da yokmuş. 1 tane klarneti hoca çalıyormuş sadece. o ne lan dedim, tsk armoni mızıkası gibi. altı üstü okul bandosu, sadece 2 çeşit 17 tane nefesli sazla ne çalacaklar merak ettim. trombon, tuba vs. bas enstruman yok, onu da liseler falan mı çalacak acaba?

muhtemelen bulunduğunuz ağ yapısında facebook-twitter vs gibi sitelere erişim engeli ya da daha tehlikelisi takip eden bir sistem var. vpn ile girince bu sistemi atlatmış oluyorsunuz haliyle bunu istemiyorlar. bir şekilde vpn bağlantısı algıladığ anda (bir ip blacklist olabilir) buna izin vermiyor.

bitdefender'ın ücretsiz sürümünü kurup vpn çalıştırmayı denediniz mi. günlük 200mb veriyor ama bir iki sayfaya bakmak bir dosya indirmek için yetiyor.

@orpheus bulundugum agda bahsettiginiz sosyal medya hesaplari gibi cokca sey serbest. Benim vpn kullanma istegim daha cok privacy gibi nedenlere dayaniyor. bitdefender'i bahsettiginiz sekilde kullanmadim, bir deneyeyim, sagolun. Ama benim anlamadigim browser VPN'ler yakin zamana kadar calisiyordu, belirli bir zamandir hicbir calismiyor, belki de bitdefender da oyle olacak. Bu konuda fikriniz var mi?
Tesekkurler

Türk kahve makinesi

(Orada çok pahalı)

Marinada açık yerler var, hem denizşn de kenarı. Ama araçla gidince, araç otopark kısmında sizi bırakacak. Mekan ararken va illaki yürünecek. Annen baban ne kadar yürüyebilir vs bilmiyorum. Aslımda çok kısa bir yürüme olur.

Bu arada bütçe ve aradığınız standardı bilmiyorum.

Sahilde aşina restoran vardı. Hala vardor sanırım. Bilşndik bir yerdir. Kalştesi hizmeti iyidir. Tam sahil yolunda. Yani kapısında arabadan inip içeri girebiliyorsunuz. O sahil şeridinde zaten birçok restoran var. Aynı sırada necmi göçtü restoran var. O da iyidir. Bu mekanlar alkollü restoran bu arada bilginiz olsun. Yani ttalı çay kahve mekanı değil.

Bence marinaya gidiliebilir. Taksiyi içeri almayabilirler aklınkzda bulunsun. Caddede inmek zorunda kalabilirsiniz. Ama güzel mekanlar vardı, hala vardır sanırım.

Bu arada pozcu tarafına dopru sahilde normal sadece çay bahçeleri de vardı. Bazılarını belediye işletiyordu. Hala duruyorlar mı bilmiyorum. Onlrda tam yol kenarında.

Tesekkurler.

Bizimkiler hem yasli hem geleneksel insanlar o yuzden ozsut, mado ayarinda yerler, kunefeci veya bahsettiginiz cay bahcesi tarzi yerler mantikli. Veya kebapci, balikci falan. Alkolsuz olmasi daha uygun dusununce, iyi hatirlattiniz.

Burda baya bir b-roll görüntüsü de var, drone, gimbal vs kullanılmış, bunlar maliyeti arttıran etkenler olacaktır. Sizin ne istediğinizle alakalı olarak da bütçe şekillenir biraz, bu kadar ekstra footage gerekli mi yoksa sadece röportaj mı alınacak, 2 kamera olsa daha mı iyi olur yoksa tek kamera yeterli olacak mı, başa sonra logo animasyonu isteniyor mu gibi soruların cevaplarına göre maliyet daha doğru şekillenir. Tek günde bitecek bir şey ise bu tarz bir iş bana gelmiş olsa 7 ila 10 bin arası teklif verirdim muhtemelen.

gimbal, drone vs bunlara gerek yok. creaform büyük firma bütçesi de ona göre olunca coşturuyolar videoları. bize röportaj yapacak bir kameraman, cihaz kullanılırken çekim yapacak 2. kameraman, prompter ve montaj/animasyon yetecek gibi duruyor. bu haliyle de siz olsanız 7-10 arası mı derdiniz?

Takip

Anlasildiklarini bilmek istiyorlar. Bir sey yapmanizi beklemiyorlar.

Ozellikle kadınlar buna ihtiysc duyuyor yapacak bir sey yok. Bu ihtiyaclarini karsilamak lazim. Böyle yuruyor isler. Sosyal hayatta daima mantik aramamak lazım. Mantıklı olan sey su ki bazi durumlarda mantik aramadan ortama uyum saglamak ve boylelikle sosyal hayattaki yerini ve insanlarla ilişkilerini korumak, makul bir seviyede tutmak. O yüzden bazi hicbir mantigi olmayan davranışlara devam etmek rasyonel oluyor. B.kunu da cikarmamak lazım tabii bu rituellerin.

Sadece tselli ettiğini görmek bile yeterli

yani konuşacak konu olsun maksat

Casa dani’de tortilla de patate, casa toni’de orejas (domuz kulagi) veya zarajos (kuzu kokorec) bar cruz’da razor clam aklima ilk gelenler. 1 gunde hepsi ya da bi kismi yapilir zaten

1099 dolar telefon
yaklaşık %8-10 arası vergi (vergisiz eyaletten alırsa %0)
100 dolar da vergi desek

10392 telefon
2006 tl pasaport kaydı

yaklaşık 12400 tl diyebiliriz.
kendi pasaportuna kaydettirmen için yurtdışına giriş çıkış yapman gerekir. kıbrıs, batum falan da olur en ucuzu bu. onun maliyetini eklemedim. son 4 ay içinde olması gerekiyor. bu arada pasaport sahibi kullanabiliyor sadece telefonu. yani başkasına satamazsın.

Alacak kişi kendi psaportuna kaydettirmek zorunda. Yani telefonun kayıt edildiği pasaport ile telekom hattı sahibi aynı olmak zorunda.

Niye zararı olsun ki? Bir ara annemin sinirleri tabiri caizse harap olmuştu hekimin kendisi B vitamini eksikliği olduğu için anneme her akşam bira içmesini tavsiye etmişti.Sakıncalı olan kesim her gece şuursuzca içenler :)

faydası olur :D

www.bbc.com
tinyurl.com

Özetle 600,000 kişi üzerinde yapılan bir çalışmaya göre cevap hayır.

yaşadığın stres mi zararlı?
içtiğin alkol mü?

Evet zararlıdır. Hatta şu an içme niyetinde olman bile senş zarara yaklaştırıyor ki hafta içilen 50cl bira hep haftalık 50 cl olarak kalmaz.
Zamanla -bana bir şey olmuyor ki gibi içten güven veren cümleler bu sayıyı katlamaya sebep olur. Sonrasında arkadaşlar aslanım koçum diye ısrar ederler hemen ardından shot.. fondip.. gider böyle.

Esas olan böyle konularda şüphe varsa uzak durmaktır.
Ayrıca b vitamini sadece birada yoktur.

Türkiye'de bim/şok gibi yerlerden alacağın herhangi bir gıda ürününden fazla zararı olamaz.
Eğer bir biranin zararindan korkuyorsan tavsiyem süt ürünleri, et/şarküteri, şeker içeren ürünler hatta meyve sebze.
Zaten zararı olmadığı bilimsel olarak kanitla yazilmis, daha fazlasi fasa fiso.

etiket okuma aliskanligi kazandiktan sonra marketlerde satilan paketli nerdeyse tum yiyecek icecegin tabiri caizse zehir oldugunu anliyorsun. yani kahvaltida nescafe pogaca, oglen aksam yemeklerinde fast food kola aralarda seker cikolata takilip, tutun mamulleri kullanip aksamlari cips ve haftada 1 de bira tuketeceksen o biranin etkisi devede kulak kalir digerlerinin yaninda :) ama muthis saglikli besleniyorsundur, karbonhidrat sayiyorsundur paketli hicbir sey tuketmeyip sigara icmiyorsundur, spor filan yapiyorsundur... o zaman bira da icmeyiver derim (tadini seviyorsan alkolsuzu de var bu arada.)

ha bence haftalik 1 50likten bir sey olmaz :) neredeyse 20 yildir sosyal iciciyim, hic oyle aa nasilsa bir sey olmuyor diyip alkolik olmaya kalkismadim :)

Alkol doğru oranda alınırsa zararlı olmaz o dinsel şeylerin uydurması

Yani doktor falan değilim de "zarar" çok geniş bir kavram değil mi? İlla ki bir şeylere zararı vardır da bu zarar senin üzerinde nasıl etki gösteriyor, göz ardı edilebilir bir şey mi o önemli. Zararı illa vardır dememin sebebi atıyorum patlıcanın da bir şeye faydası bir şeye zararı vardır. Zararın ne olduğu ve ne kadar etkilediği önemli bence o yüzden. Direkt zehir olmayan bir içeceği haftada bir 50 cl içmekle göz ardı edilemeyecek bir zarar geleceğini zannetmiyorum.

Kola ve gazlı içeceklerin yanında çok masum kalır.

@basond bu oran tamamen zararsız mı yani?

Sadece onların verdiği sim'i taktığın cihaz mı yoksa bizzat IT'nin sana verdiği (içine bir şeyler kurduğu) cihaz mı?

Ben olsam her şeyi görebiliyorlar gibi düşünüp, özel hiçbir şey için kullanmazdım.

Onlar sıfır telefon ve sim verdi. Ben açtım kurdum hatta iphone bir adet.
Benim özel konuşmalarımı ve galerimi görsünler istemem tabii

Ayarlara girdiğinde en üstte şuna benzer bir yazı var ise aşağıda yazılanları yapabilir. Fazlasını yapamaz.
appletoolbox.com

Denetim hakkında

Denetim, kurumlara sahip oldukları iOS aygıtları üzerinde daha fazla denetleme olanağı sağlar. Denetim ile yöneticiniz AirDrop’u kapatma veya App Store’a erişimi engelleme gibi ek sınırlamalar uygulayabilir. Denetim ayrıca, sessizce uygulama yükleme veya web kullanımını küresel bir proxy aracılığıyla filtreleme gibi ek aygıt yapılandırmaları ve özellikleri sunar.

Yöneticinizin neyi denetlediğini görme

Yöneticiniz profiller yükleyerek aygıtınızdaki ayarları denetleyebilir. Yöneticinizin hangi özellikleri değiştirdiğini görmek istiyorsanız ayarlara gitmeniz gerekir. Ayarlar > Genel > Profiller ve Aygıt Yönetimi’ne dokunun. Yüklenmiş bir profil varsa profile dokunarak hangi ayarların değiştirildiğini görebilirsiniz. Kurumunuz tarafından değiştirilen özellikler hakkında daha fazla bilgi için yöneticinize danışın.

Konuma ve internet aktivitelerine erişme

Kurumunuz, Mobil Aygıt Yönetimi (MDM) adlı özelliği kullanmadan aygıtınızın konumuna erişemez. Bu mod etkinleştirildiğinde aygıtınız önce kilitlenir ve aygıtınızın yöneticisi ancak bundan sonra aygıtınızın konumunu görebilir. Yöneticiniz aygıtınızı Mobil Aygıt Yönetimi (MDM) moduna getirirse kilitli ekranınızda bir mesaj görürsünüz. Kurumunuz aygıtınızın konumunu öğrenmek isterse bir bildirim siz aygıtınızın kilidini açana kadar kilitli ekranınızda kalır. Kurumunuz aygıtınızı kilitlemeden ve bu bildirimi size göstermeden aygıtınızın konumunu göremez.

Denetim; Wi-Fi ağlarına, VPN sunucularına, proxy sunucularına ve internet içerik filtrelerine erişim sağlamak amacıyla aygıtınızı ayarlamak için kullanılabilir. Bu ağ ayarları, internet aktivitelerinizi kurumunuzun ağları üzerinden yönlendirme özelliğine sahiptir, internet aktiviteleriniz burada güvenli hale getirilebilir ve yöneticiniz tarafından görüntülenebilir. İnternet aktivitelerinizin kurumunuz tarafından nasıl kullanıldığı hakkında daha fazla bilgi için yöneticinize danışın.

Ayarlara girince en yukarıda Apple kimliğim yazıyor sadece tek sekme olarak.
Onun altında bildiğimiz menü var uçak modu, wifi vs.

O zaman bir şey göremez.

gerekirse 500 lira fazla verin kurumsal firmalardan şaşmayın. avis, garenta, enterprise, budget, zeplin vs.

Valla ben bilindik kurumsal firmalarinin birçoğundan kiralama yaptım, hiçbiri ile de sıkıntı yasamadim.

6-7 arası trafik başlıyor fakat hiç belli olmaz bu işler. bir trafik kazası olursa yol 4 saat bile sürebilir.

ben sabah sabiha gökçen'deki 10.00 uçağı içi saat 07.00'da kadıköy'den hareket ettim. normalde 45 dakikalık yol 2 saat 45 dakika sürdü. uçağı da haliyle kaçırdım. ama 10.00'daki uçak için 07.00'da çıkmak idealdir.

yetiştirirsin, jüri belli olunca hocaların alanlarına bak banko kafaya taktıkları bir konsept vardır

benim o alandan jürimde sadece işaya üşür vardı da laf sokup bırakmıştı rahmetli :)

tek sutunda mi yoksa farkli sutun ve farkli satirlarda mi bu bos kalan hucreler?

www.automateexcel.com

alt grup sıralaması yani. ben de bilmiyorum ama baktın olmuyor, 1000 tane de değişken yoksa filtreleyerek manuel sırala.

manuel olamayacak kadar fazla, 250000 satır kadar :S

degisken A sutunu, sira no B sutunu ilk degisken 2. satir dersek:

=COUNTIF(A$2:A2;A2) bunu B2 hucresine yaz

sonra bunu asagi kadar gonder :)

bu formül her satıra kaç tane x, kaç tane y olduğunu getiriyor. ben saymasını değil sıra no vermesini istiyorum.

dene ve gor, senin gosterdigin ornekle ayni sonucu alirsin bu formulle.

tamamdır üstad çok sağol, sabitlemeyi atlamışım.

Efe göbek rakısı
kulüp iyi diyorlar.

tekirdağ gold kingtir. bunun yanında efe yaş üzüm ve izmir yaş üzüm de iyidir.

bana göre beylerbeyi göbek hem içimiyle, hem de sonrasıyla en mantıklı rakı.

Distilasyon sayisi yuksek rakilarin icimi yumusaktir. Uzerinde kac kere distile edildigi yazar. Gobek rakilar oyledir mesela

tekirdağ no10 ve Ala rakı
benim en yumuşak içimi olduğunu düşündüklerim.

Yine Tekirdağ Gold alabilirsin.

Yeni Rakı Ala, Efe Gold da diğer alternatifler.

beylerbeyi göbek +1

beylerbeyi göbek
bkz. şeker misin be ?

Beylerbeyi göbek alayım lütfen

yeni rakı ustaların karışımı

ticari olmayan alışverişleriniz için yardımcı olabilirim. döviz karşılığı neyse tr hesabıma atarsınız, komisyon vs istemiyorum.

www.eksiduyuru.com

taotronics53 aldım ben bu duyurudan görüp bugün geldi elime, güzel kulaklık.

al uzun bir aux kablosu keyfine bak ya ne uğraşıyosun bluetoothla. hem de bluetooth a göre çok daha kaliteli ses alırsın kabloyla.

Kullandığınız cihazı yazmamışsınız. Ben bu cihazı Bluetooth olmayan aracımda sorunsuz kullanıyorum.

www.hepsiburada.com

Bu da olmazsa veya başka cihaz denemek istemezseniz, bunun gibi bir adaptörle hem aux kablosu, hem de şarj kablosu bağlayabilirsiniz.

www.hepsiburada.com