[]

30 eylul 2022 sofi tukker kucukciftlik park 2 sahne onu bilet satilik

(bkz: 30 eylul 2022 sofi tukker konseri) icin 2 sahne onu bileti covid oldugumuz icin satiyoruz. aldigimiz fiyata (ikisi 923 tl) satmak istiyoruz. ilgilenenler mesaj atabilir.




 
[]

contractor olarak yurt dışına iş yapmak

merhabalar,

full time çalışmamı gerektirecek bir iş teklifi aldım singapur'da bir firmadan. usd ödeme alacağım kabul etmem durumunda. ancak sadece bu parayı hesabıma gönderiyorlar - sigorta vs. hiçbir şey yok. benden fatura kesmemi de istemiyorlar diye anladım ve de.

benim şahıs şirketi açmam, vergi ödemem, sigorta ödemelerimi yapmam falan nasıl oluyor? gerekiyor mu? bu şekilde contractor olarak çalışan var mıdır, varsa yol gösterebilir mi?

 
t24.com.tr

tldr: şirketin tr'de faaliyeti yoksa gelir vergisinden muaf oluyorsunuz.
  • plutongezegendegilmi  (01.02.22 00:10:27) 
sigorta falan olmamasi normal, sen disardan adamlara is yapiyorsun sirketin elemani degilsin. ama sen fatura kesmessen adamlar nasil gider gosterecekler, orasini anlamadim..

isin turkiye ayagi nasil olur bilmiyorum.
  • cooperr  (01.02.22 02:43:58) 
gelir vergisinden muaf olmak gibi bir durum yok.


  • check minus  (01.02.22 09:29:21) 
[]

elektrik/su aboneliği taşıma

merhaba,

yeni bir eve taşınıyorum. elektrik ve su aboneliklerimi taşımam, doğalgaz aboneliğimi ise yeni evde pay ölçer sistemi olduğu için iptal etmem gerekiyor. şu an yaşadığım eve taşınırken 600-700 tl gibi bir ödeme yapıp tek tek iski'ye vs. gitmiştim, öyle eski evden yeni eve almıştım abonelikleri. sanırım şu an e-devlet'ten yapılabiliyormuş, ancak hiçbir yerde detaylı bilgiye ulaşamadım. e-devlet'ten halletmek için önce iptal etmem, sonra yeni ev için yeni başvuru açmam mı gerekli? ekstra bir para ödemem gerekecek mi? ne kadar sürede açılır? yakın zamanda bu süreçleri deneyimlemiş birileri yardımcı olabilirse çok sevinirim.


 
e-devlet üzerinden iptal ediliyor. elbette mevcut belediye ya da elektrik dağıtımcınız sisteme girdiyse. iptal ederseniz abonelik bedelleriniz belirttiğiniz ibana yatacaktır. gerisi bildiğiniz gibi yeni abonelik işlemleri.


  • phonex  (28.07.20 14:13:20) 
[]

günlük 5 öğün yemek gönderen paket servisler

merhaba,

fedbox, rafinera vs. servisleri deneyip memnun kalan oldu mu acaba, ya da kötü bir deneyim yaşayan? son zamanlarda çok sağlıksız beslenmeye başladığımı fark ettim, evde yemek yapacak vaktim de yok. bu programlardan birine başlamak istiyorum ancak hangisi en makul, en iyisi bilemedim. tavsiyelerinizi bekliyorum.


 
bizim iş yerinde rafinera kullananlar vardı. birkaç firma deneyip en son bunda karar kılmışlardı. öve öve de bitiremezlerdi.


  • kablelvuku  (26.09.18 09:21:10) 
[]

hukuk sorusu - hakaret soruşturması ve manevi tazminat davası

merhaba,

bir arkadaşımın başına gelen garip olaylar zincirini anlatıp avukat arkadaşlardan tavsiye almak istiyorum. şu an kendisinin avukata gidecek durumu olmadığı ve olay biraz da kendisinin sözlü olarak taciz edilmesini kapsadığı için ayrıntılı olarak yardımcı olabilecek birini bulmayı umuyorum.

arkadaşım, adına elif diyeyim, ağustos 2016'da tinder'dan bir adamla, ona da ali diyelim, tanışıyor. bir ay kadar yüz yüze görüşüyor ve facebook, whatsapp, ve steam üzerinden iletişim kuruyorlar. ardından elif ilişkiyi bitirmeye karar veriyor ve ona bunu söyleyen bir mesaj atıyor. arkadaş kalabileceklerini vs. de ekliyor. bunun üzerine ali elif'e durmadan mesaj atmaya, onu aramaya, iletişimde kalmaya çalışıyor. elif bu durumdan bunalınca ona daha fazla konuşmak istemediğini söylüyor (bu konuşmaların çoğu facebook messenger'dan gerçekleşmiş, şu an konuşmalar duruyor). bunun üzerine ali durmuyor ve yazmaya devam ediyor, elif birkaç kere daha ona konuşmak istemediğini söylüyor. ali tekrar mesaj atıyor ve bu seferki mesajında küfürlü bir kısım da var. elif bunun üzerine ali'ye küfrediyor. ali yazmaya devam ettikçe elif birkaç kere daha küfrederek yanıt veriyor. ali'nin mesajları arasında da küfürlü ve hakaret içeren ifadeler var. bir süre sonra konuşmayı kesiyorlar.

iki ay kadar sonra elif'i karakoldan arıyorlar. arayan polis hakkında şikayet olduğunu ve karakola gidip ifade vermesi gerektiğini söylüyor. elif karakola gidiyor. karakolda ona ali'nin hakkında hakaret şikayetinde bulunduğu ve özür dilemesi durumunda soruşturmanın kapatılacağı, davanın savcılığa gitmeyeceği söyleniyor. elif orada hakaret edenin kendisi olduğunu ama o kişinin taciziyle kendisini tetiklediğini söylüyor. yazılı ifadesinde özür dileyip uzlaşmaya gidebileceğini de belirtiyor, çünkü bunların uzamasının doğuracağı maddi ve manevi yükü kaldırabilecek durumda değil. o tarihten sonra uzun süre olaydan ses çıkmıyor ve elif konunun kapandığını düşünüyor.

bugün elif'i tekrar karakoldan arıyorlar. hakkında manevi tazminat davası açıldığı için gelir durumunu öğrenmesi gerektiğini söylüyor. elif öğrenci olduğunu ve geliri olmadığını belirtiyor. ardından polis (soruşturma olayı ilk çıktığında bu durumla ilgilenen polis) adliyeye gidip soruşturma bilgilerini öğrenmesi gerektiğini söylüyor elif'e. şu an e-devlet'e girdiğinde adına açılmış bir dava görünüyor. yani ali avukat tutmuş ve davayı açmış.

bizim merak ettiğimiz şey şu an elif ne yapmalı? avukat tutacak parası yok. tacize uğrayan taraf aslen kendisi (subjektif bir yorum değil, konuşmaları okuduğumuzda çok açık biçimde ali'nin elif'i sistematik olarak rahatsız ettiği ve elif'in çok kez "lütfen bana yazma" vs. dediği görülüyor). aradığımız bir avukat arkadaşımız bunun sabıka kaydına işleyebileceğini, hapis cezası alabileceğini ve bu cezanın para cezasına dönüştürülebileceğini söyledi. ancak şu an ne böyle bir cezayı karşılayabilecek parası var, ne de haklı olduğu bir durumda ceza ödemek istiyor.

 
eğer olaylar tam olarak anlattığın gibiyse

inşallah yardım sever bir avukat çıkıp yardımcı olur da şu ali diz çöküp tövbe ister
  • tavish11  (29.05.17 20:33:02) 
e-devlette gorunen dava hukuk davasi mi ceza davasi mi? manevi tazminat davasi actiysa bu hukuk davasidir ve sicile islemez.

ornekteki ali hakaret sebebiyle sikayetci olarak ceza davasi gorulmesine sebep olduysa ve elif bu davadan ceza alirsa bu siciline isler. ama bunun da manevi tazminat ile alakasi yok. o yuzden davanin turunu netlestirmenizde fayda var bir sonraki adimi planlamak adina.

eger ceza davasi ise elif de gidip sikayetci olsun. karsilikli hakaret durumunda hakimler taraflara ya hic ceza vermiyor ya da iki tarafa da indirimli kisa sureli cezalara hukmediyor. o kisa sureli ceza da kosullari uygun oldugunda (elif acisindan uygun oldugunu dusunuyorum) aciklanmiyor. onun yerine hukmun aciklanmasinin geri birakilmasi karari cikiyor. bu durumda da para odemez. hapis yatmaz. sicile de islemez.
  • rucka boji  (29.05.17 20:36:11) 
şimdi olayın bildiğim kadarki kısmı şöyle, hakaret davaları 0-2 yıl arası hapisle yargılanıyor ve bu da gün üzerinden para cezasına çevriliyor, mesela 3 ay ceza aldı; günlük para limiti kişinin gelir seviyesine göre;(bi' alt limiti vardı ve genelde bu alt limitten uygulanıyor, 20 lira filandı galiba unutmuşum) zaten orospu çocuğu küfrüne bile mahkeme 3 ay bilmem kaç gün hapis cezası vermiş gibi bir uygulama örneği de vardı.

ama bu tabi, en kötü kısmı, yani mahkeme aliyi haklı bulursa elif hapis yatmaz da alacağı ceza para cezasına çevrilir.

Yalnız durum şöyle ilerleyebilir; önce ali ile irtibat kurulup konu üzerine uzlaşma denenebilir, sonra bu sistem çalışmazsa bi' komisyon var o komisyon bir çalışma yürütüyor, o da olmazsa delilleriniz ile hakim karşısında konuyu açıklığa kavuşturuyorsunuz.

bir de avukatla ilgili de baroya bi' başvurun bakalım, ücretlik avukat tahsis ediyorlar ama bu dava türüne de ediyorlarmı bilmiyorum.




Ve bu süreçte elif o kadar da haklı değil aslında. Ancak tabi, kimse bir iletişim yüzünden herhangi bir ceza da almamalı diye düşünüyorum. zaten önceki yazılarımda da başıma gelen durumlar fikirlerim v.s mevcuttur.
  • mete kudur  (29.05.17 20:41:48) 
elif bahsettiğin platformlardan ali'yi engellemiyor mu, engellemiyorsa neden engellemiyor?


  • bobinhoo  (29.05.17 21:12:46) 
bildiğim kadarı ile elif baroya dilekçe yazıp kendine avukat atanmasını isteyebiliyor ?


  • oscar  (29.05.17 21:23:18) 
Taciz söz konusu olduğu için kadın dernekleri destek olabilir


  • gazozailacatmauzmani  (30.05.17 03:52:25) 
 arkadaşın adamı deneme tahtası olarak kullanmak istemiş ama adam dişli çıkmış. türkiyede kadınların seçenek şansı bol olduğundan her erkeği kolayca harcayabileceğini düşünüyor. Benim anlamadigim buraya yazdiracagina kankan madem bu kadar haklı karşı dava açsın kadınlara yapılan pozitif ayrımcılık da düşünüldüğünde avantajlı olacaktır.


  • qazedcsrfvtyhngujmkol  (30.05.17 06:33:04 ~ 06:34:18) 
[]

botanik sorusu / görselli

merhaba,

8 martta bir öğrencim bana bir gül hediye etti. içinde bir gül dalı ve bir de yapraklı eşantiyon gibi bir dal vardı. ben de bunları suya koydum. gül yaklaşık iki haftada soldu, ancak yapraklı olan dal çok garip bir evrim geçirdi ve yapraklarının üstünden yapraklar çıktı. ilk kez böyle bir şey görüyorum, çevremde bahçeyle ilgilenen birkaç kişiye daha sorduğumda onlar da ilk kez gördüklerini söylediler. bu nedir, nedendir acaba? bir de ben bunu toprağa eksem tutar mı?

fotoğrafları buraya eklemeye çalışırken durmadan uyarı verdi. şuraya yükledim: pho.to

 
fotoğraflardan anlaşıldığı kadarıyla her yaprakta aynı düzende çıkmış bu da demek oluyor ki bitkinin kendine has bir özelliği bu. toprağa ekseniz tabi ki çıkar hatta 15-20 güne çiçek bile verir eğer çiçekli bir bitkiyse.


  • zebragibi  (26.03.17 16:55:57) 
images.google.com.tr
babama sordum da kızılcığın yaprakları da böyle olurmuş ama bu kızılcık değilmiş, benzeri bir bitki imiş. Diksen tutar, soğuk memleketlerde bile yetişirmiş. Çok ilginç görüntü ama hakikaten. Ben de ilk defa böyle yavrusu üzerinde yaprak gördüm

images.google.com.tr
  • fallopian  (26.03.17 17:29:51 ~ 17:32:59) 
@fallopian

sanırım bu gerçekten de :) ikinize de çok teşekkürler, şimdi diktim. bakalım.
  • lucy in the sky  (26.03.17 19:05:25) 
[]

lomber spinal mrg tetkik sonuçları

merhaba,

eklediğim belgelerde ne denmek istediğini açıklayabilecek bir doktor var mı?


 
Doktor değilim ama güzelcene bi fıtık var gibi.


  • shenergy  (18.11.16 00:16:58) 
[]

slow cooker/yavas pisirici

merhaba,

elime bunlardan cok basit bir tane gecti. sadece low/high/warm ayarlari olan, comlekli bir elektrikli tencere gibi. low ayarinda 8 saat kadar pisiriyormus anladigim kadariyla.

kullanip memnun olan var mi? deneyim/tarif paylasabilecek olan ya da? almaya deger mi (para vermeden, tanidiktan aliyorum zaten de, yer tutmasi acisindan)? her sabah 9 gibi evden cikiyorum ve 7 gibi eve geliyorum, geldigimde cogu zaman yemek yapamayacak kadar yorgun oluyor ve siparis veriyorum. bunu degistirmek istiyorum. onerir misiniz?

 
evde kesinlikle tüp-doğal gaz ve elektrikli şeylerin yalnız başına bırakılmaması gerekir. hele de 7-8 saat... hiç de tavsiye etmem. hafta sonu akşamı iki-3 tür yemek çarşamba akşamı bir iki tür yemek yapıp iki 4 gün yeseniz daha iyi olur.


  • gotic  (13.09.16 19:29:50) 
[]

1920'ler sonrasi siyasette kadinin yeri - kaynak

merhaba,

1920'ler sonrasi (gunumuze kadar) siyasette turk kadininin yeriyle ilgili 15-20 sayfalik bir odev hazirlamam gerekiyor. bu konuyla ilgili onerebileceginiz kaynak, kitap vs var mi? kapsamli bir sey olmasi gerekmiyor, ozet niteliginde, basit bir sey hazirlayacagim.


 
yök'ün tez arşivine baktınız mı?


  • sanat guresi  (28.06.16 05:35:15) 
[]

ubuntu kurarken bootloader'i silmek

merhaba,

bilgisayarima ubuntu kurarken installation type kisminda something else'e basip hangi partition'a kurmak istedigimi secmek yerine erase windows and install ubuntu instead tarzi bi sey sectim. sonrasinda sorry, an error occured and it was not possible to install the bootloader at the specified location diye bir uyari aldim. ben hicbir lokeysin secmemistim bile. bana uc tane secenek verdi, ilki choose a different device to install the bootloader on, ikincisi continue without a bootloader, ucuncusu cancel the installation. ilk secenek icin kurabilecegim iki yer vardi zaten, /dev/sda ve /dev/sda1. sda'in yaninda benim hard disk'imin adi vs yaziyordu, yani kurmam gereken hard disk oydu bence, ama onu secip devam etmeye calisinca tekrar bu sayfaya dondu. ben de continue without a bootloader dedim sonradan bir sekilde duzeltirim diye. ve allah kahretsin ki duzeltemedim, ingilizce klavyede kaldim uzgun surat bile yapamiyorum. bootloader'siz bilgisayari acamiyorum dogal olarak. ata1 comreset vidividi tarzi bir hata veriyor. ben de try ubuntu w/out installing'le bilgisayari acabildim simdi. boyle acinca masaustunde install ubuntu dosyasi cikiyor. onun uzerinden kurmaya calisinca kurulum sirasindaki installation type kismi otomatik olarak something else secili halde geliyor, bu sefer sda1 secenegi yok. /dev/sda'ya kurabiliyorum sadece. ama bunu secip devam etmeye calisinca da root file system not defined, please correct this from partitioning menu uyarisi aliyorum. ya partitioning menu ne :( oley uzgun surat.

son olarak anladigim sey gparted isimli programin bana yardimci olabilecegi ama benim ubuntum bitti yani, buraya kadarmis, aklim yetmiyor daha fazla ilerlemeye. birisi buraya kadar okuduysa bile cok tesekkurler ama bir de anneye anlatir gibi bana soyle yap boyle yap diye aciklayabilirseniz gercekten cok makbule gecer.

 
Ben edeyim madem...
Windows ile bir işin yoksa ve de senin için önemli herhangi bir veri vs... Temiz kurulum yap.

Kurulum adımlarını takip ettiğinde disk bölümleme kısmına gel ve başka bir şey seçimini yap. Bolumlendirme uygulaması (ki, kendisi gparted olur) yardım eder:
1. Bölüm /dev/sda1 - / olmalı, biçimi de ext4
2. Bölüm /swap - takas alanı, yani sanal bellek, sahip olduğun ram miktarının iki katını ver gitsin 2 gb ram varsa 4 gb swap yap gitsin
3. Bölüm /dev/sda3 - /home olmalı, kullanıcı verileri buraya işlenecek, biçimi yine ext4

Grub / ön yükleyici ise daima /dev/sda1 bölümüne kurulur. Geçmiş olsun.
  • mahsus mahal  (15.03.15 14:11:32) 
[]

kedide böbrek taşı - fus

merhaba,

son zamanlarda kedim sık sık tuvalete gitmeye başlamıştı ve dün damla damla çiş yapmaya başladı. yatağa, koltuğa, çantalara, bulduğu her yere. sabahı bekleyip veterinere götürmeye karar verdik ancak sonra idrarında kan gördük ve 7/24 açık olan veterinere götürdük necip'i gecenin bir vakti. orada hayvancağızın böbrek taşı döktüğü anlaşıldı ve sondalama yapıldı, idrar kesesi boşaltıldı ve taşların kendi kendilerine kırılıp küçülmeleri için c vitamini enjekte edildi. fus tanısı koydular ve nüksederse, iyileşme göstermezse dişileştirme ameliyatı olması gerekeceği söylendi bize. iyileşme sürecinde de beş günlük bir antibiyotik ve on günlük bir kapsül verdiler. bundan sonra da ur mama kullanmamız gerekiyormuş. 1,5 kiloluk purina ur mama aldık biz de. şimdi sorular:

1) tedavisinde doğru bir yöntem işlenmiş mi? başka bir veterinere götürmek gerekir mi?
2) bu prosedür istanbul avrupa yakasında bir veterinerde kaç para tutar sizce normalde? fazla mı az mı verdiğimizi anlayamadım.
3) kedisi bu sorundan muzdarip olup (ya da olmuş olup) iyileşme gösteren, iyileşen var mı? nasıl geçirdiniz?
4) iyileşmeyen var mı aynı şekilde, kötüye giden, dişileştirme ameliyatı vs. olması gereken? dişileştirme ameliyatı ne ki zaten?
5) bu purina ur mama'nın 15 kiloluğu falan yok mu acaba? 1,5 kilosu 55 liraymış, elim titredi alırken, her hafta 55 lira mamaya nasıl vereceğim bilmiyorum. 15 kiloluğu varsa toptan alıp rahat edeyim dedim ama hiçbir yerde bulamadım. başka markaların ur mamaları da olabilir, toptan satılan ur mama tavsiyesi arıyorum.
6) benim necip'e (necip kedi bu arada. anlamışsınızdır zaten ama ne bileyim) şu an yapmam gereken ekstra bir şey var mı? işte su içerken tepesinde bekle, çişini kontrol et, mesanesine masaj yap vs. gibi.
7) bu necip'in hayatını tam olarak ne şekilde değiştirecek?

 
Benim kedim dişi ve bu şekilde bir idrar problemi yaşadığında (çok sık tuvalete gitme ama yapamama veya sadece birkaç damla yapabilme, kanlı idrar gibi) veterinerlik fakültesinin polikliniğine götürmüştüm. İdrar yolunda kristalleşme ve enfeksiyon olduğunu söyleyip 1 haftalık serum, antibiyotik ve vitamin tedavisi vermişti hekim. Bu yüzden kediyi 1 hafta polikliniğe taşımıştık günlük 1 saatlik serum tedavisi ve enjeksiyonlar için. Sonradan düzeldi fakat aralıklarla da nüksetti maalesef bir süre. Şu anda herhangi bir problemi yok. Sizinki de böbrek taşı değil de böyle bir şey olabilir mi acaba? Erkek kedilerde daha sık yaşanan bir problem diye biliyorum kristalleşme olayının. Böbrek taşı sanki daha ciddi bazı semptomlar gösterirdi gibi geliyor.


  • Thredith  (27.01.15 15:14:44) 
Benim kedimde de aynı sorun vardı, necip'e uygulanan yöntem doğru bir yöntem kristallerin yok olması için, aynısı uygulanmıştı benimkine de.

Fakat aklınızda olsun, bu gibi durumlarda kedilerde kana üre karışma olayı çok oluyor. Ve tekrarlaması kötüye işaret, eğer böbrek yetmezliği gibi bir durum var ise buna karşı önlem alınmalı, aksi halde kana fazla üre karışacağından kedinin ölümüne yol açabilir.

Belirttiğiniz mamalar dışında mama kullanmanız da kristalleşme riskini çoğaltır, hastalık tekrarlar. Bundan sonra malesef kedilerinize bu tip mamalar tercih etmek zorundasınız.
  • electronicblueeyes  (27.01.15 15:26:03) 
taş olduğu kesin maalesef. gördüm hatta çıkan taşları. :/


  • lucy in the sky  (27.01.15 15:28:19) 
öncelikle geçmiş olsun,

geçtiğimiz yıl aynı belirtilerle ben de 5 yaşındaki erkek kedimi veterinere götürdüm ancak onun problemi taş değil kristalleşmeye bağlı idrar yolu tıkanmasıydı. sorunu anlamak için yanlış hatırlamıyorsam idrar örneğini laboratuarında incelemişlerdi.

bir hafta kullanmak üzere antibiyotik vermişlerdi bize de. son 1 senedir hastalığı tekrarlamadı çok şükür. ancak o günden beri sterilized mama kullanıyorum.

1.,3. ve 4. sorulara hastalık aynı olmadığı için yorum yapamıyorum.

2. geçtiğimiz sene idrar yolu enfeksiyon tahlili artı antibiyotikler için 150 tl civarı ödemiştim. şehir izmir.

5. o mamaların 15 kiloluğu malesef olmuyor. bu hastalık olduğunda bana da hills c/d prescription mama kullanmamı söylemişlerdi ki onun da 1.5 kilosu 60 tl falandı. şimdi size sunulan mamayı araştırdım ve anladığım kadarıyla birbirinin muadili mamalar. veterinerim c/d mamaların tedavi amaçlı olduğunu ve yalnızca tedavi süresince kullanılması gerektiğini söylemişti. bu sebeple jude(benim kedi)hastalığı atlattıktan sonra ben c/d ile değil sterilize mama ile beslemeye devam ettim.

6. işte necip'e dikkat edeceksiniz, bu süre içerisinde kumunu normalden daha sık temizleyin/değiştirin. çişini ne kadar/ ne sıklıkta ve nereye yapıyor bunları takip edin. bir de tedavi bitiminden sonra kedilerde mantar oluşumu gözlenebiliyor. bir başka hastalık geçiren ve antibiyotik alan diğer kedimin sırtında da mantar türedi. derisine de bakmayı ihmal etmeyin.

7. mamayı değiştirdiğim için eskisinden daha sağlıklı bir kedi oldu. her ay mama masrafımız arttı doğal olarak ancak sağlığı çok daha önemli.
  • niphrodel  (27.01.15 15:43:28) 
[]

şişli-mecidiyeköy metro

merhaba, şu an otobüsteyim ve son dört durak mecidiyeköy viyadük - şişli merkez - şişli - şişli camii. hangisinde inersem metroya en hızlı şekilde ulaşabilirim?




 
mecidiyeköy viyadük veya şişli


  • fallthepieces  (01.01.15 16:43:24 ~ 16:43:50) 
şişli merkez.


  • alperz  (01.01.15 16:44:49) 
şişli merkez +1.


  • baba jo  (01.01.15 16:46:01) 
[]

filtre kahve makinesi işleri

merhaba,

tchibo'nun cafissimosunu severek kullanıyordum bir süredir, espresso ve americano için. ancak hem kapsül fiyatlarının fazla olması, hem de kapsül olayının sınırlayıcılığı yüzünden bir filtre kahve makinesi almaya karar verdim. ama kafam karışık biraz, hem hangi marka/model alacağım konusunda, hem kahve değirmeni alıp almama konusunda. limitim 200 lira falan. şunu (www.istanbulbilisim.com.tr) çok beğendim ama biraz cahil kaldığım için artılarını eksilerini tam tartamıyor olabilirim sanırım. bunu kullanan var mı? kullanıp memnun kaldığınız makineler neler? değirmen almalı mıyım, çektirip içsem de aynı tadı yakalar mıyım? deneyimlerinizi paylaşırsanız çok sevinirim.


 
Süt köpürtmeyi yine tchibo ile mi yapacaksınız? Delonghi viaportta tefal outletinde satılıyor gitme imkanınız varsa bi bakın derim, süt köpürtmeli espresso ve filtre kahve makinesini 200 tl ye almıştı bi arkadaşım. Bi de konuyla alakasız da köpürtmeyi başarabiliyor musunuz?


  • ekaterina  (30.11.14 13:38:18) 
ben sade içiyorum, ama ev arkadaşım süt köpürtme özelliğinden çok memnun tchibo'nun. bir başka arkadaşım da süt köpürtme makinesini ayrıca aldı, markasını hatırlamıyorum maalesef ama fiyat performans oranı çok yüksek bir şeydi. filtre kahve makinesi + süt köpürtme makinesi daha mantıklı oldu yani onun durumunda. ben belki misafirler için öyle bir atraksiyona girebilirim ama şimdilik gerek yok gibi. kanyon teknosa'da bu linkini paylaştığım alet 70 liraymış bir de ya, kanyon'a da üç dakika uzaklıktayım, her an kalkıp gidebilirim. :)


  • lucy in the sky  (30.11.14 13:43:00) 
ben bi dönem bunları çok araştırmıştım,
en son delonghinin şu modelini aldım:

www.bimeks.com.tr

süt köpğürtmesi iyi bi kaç denemeden sonra güzel süt köpürtüyor.

bir de kahve öğütme makinesi aldım ki sonuç hüsran oldu çünkü kahveyi öğütmüyor parçalıyorlar.
1000 tl nin üzerinde para vermek lazımmış ki gerçek öğüten bir makine almak için ki ona da eve gerek yok.
anca el değirmeni ile öğütün ya da taze çektirin diyorlar.

bir de süt termometresi alırsan(ucuz 5-10 lira bir şey) sütü köpürtme sıcaklığını daha iyi ayarlarsın ve bol köpüklü olur.

yalnız bu kapsüllü gibi değil içini temizlemen filan da gerekiyor her kahve yapma eyleminden sonra, temizliği zor değil ancak kahve yapman temizlemesi ile birlikte 10 dakikayı buluyor.

Edit: çok özür diliyorum filtre kahve için makine arıyormşsunuz en iyisi krups bu konuda onu tavsiye ederim.ama delonghi de gayet iyidir.
  • neferkitty  (30.11.14 13:48:58 ~ 13:52:02) 
krups, özellikle krups bta'i her macrocenter'da şurada burada görüşümde kahve şeklinde bir gözyaşı akıtıyorum, ama üç krups bir kira bedelim benim :(


  • lucy in the sky  (30.11.14 13:57:55) 
[]

soğanın yan etkileri

merhabalar,

ev arkadaşım soğan kürü yapıyor iki gündür, yani soğanı kaynatıp içiyor belli aralıklarla. bugün de bir bardak içmiş bundan, ama çok hızlı içmiş. şimdi de dişleri ve ağzında uyuşma ve çarpıntısı var. bunun sebebi ne olabilir? endişe uyandıracak bir durum var mıdır?


 
fazla içtiği için alerjik bir etki yapmış olabilirmi acaba?

mesela bende soğan veya sarımsak yesem tansiyonum düşüyor. aynı etki olmuş olabilir arkadaşta
  • false pretension  (08.11.14 22:54:25) 
tansiyonunu ölçün, düşükse tuzlu ayran içirin.


  • false pretension  (08.11.14 22:55:12) 
tansiyon ölçüm aletimiz yok :( ama yine de tuzlu ayran yapıyoruz. çünkü çok canımız çekti.


  • lucy in the sky  (08.11.14 22:57:38) 
afiyet olsun :)


  • false pretension  (08.11.14 22:58:38) 
[]

aşure yapıp komşulara dağıtayım mı?

merhaba,

neredeyse üç aydır oturduğumuz apartmanda kimseyi tanımıyoruz. totalde 8 daire var, tek öğrenciler biziz. gelenimiz gidenimiz oluyor ancak ses konusunda çok dikkatliyiz. hatta gelenimiz gidenimiz olduğunun bile farkında değiller muhtemelen. az muhafazakar, az modernleşme çabası içinde, düz aile apartmanı. yalnız bu komşular bana aşırı soğuk davranıyorlar, yani mesela apartman girişinde karşılaşsak bilerek yüzlerini çeviriyorlar, ya da ben "günaydın" falan dersem canlarını istemişim gibi ekşi bir yüzle, yarım ağızla yanıt veriyorlar.

bir yan hikaye olarak da ben buraya taşındığımızdan beri yemek yapma işini ciddiye alıyorum. makarna yapıp geçiştirmek istemiyorum, ciddi ciddi sofra hazırlamakla uğraşıp aperatif+çorba+salata+ana yemek+pilav falan+tatlı şeklinde bir menü oluşturmaya çalışıyorum neredeyse her akşam. kendimi çok geliştirdim, aşure yapmayı da çok istiyorum, tadından nefret ederim aslında ancak erkek arkadaşım, ev arkadaşlarım vs. çok seviyorlar.

şimdi ben bir tencere yapıp her komşuya dağıtsam nasıl olur? bir de bu iş nasıl oluyor tam olarak? yani mesela cam kasede değil de alüminyum kaselerde götürsem sıkıntı olur mu? o kadar cam kasemiz yok çünkü, olan bir kaç tanecik kasemizi de geri getirmeme risklerini göze alamam. bir de aşureyi götürünce daha önce hiç konuşmadığım insanlarla ne konuşacağım ki, ne diye verilir yani?

bu sorunun karakterim hakkında ipuçları vermesinden korktuğum için yarın sileceğim kendisini, şimdiden teşekkürler.

 
kaç senedir bi aşure getirenim olmadı. sen o günaydına bile yarım yamalak cevap verenlere aşure mi götüreceksin? hiç gerek yok bence. hatta götürürsen haset bile yapabilirim. yemesin şerefsizler


  • dinsiz adam  (06.11.14 00:04:40) 
aynı bizim oturduğumuz apartman gibi. 4. katta bi kadın var. çok suratsız bişi.
yapın dağıtın bence. normalde cam kasede götürürsünüz, komşu hemen başka bi tabağa alır. tabağı öyle verir size geri. kaseniz yok ise alüminyum kaselerde götürün. biz öyle yapıyoruz çoğu zaman.

malum aşure ayındayız. bende elimden geldiği kadar birşeyler yapmaya çalıştım. afiyet olsun diyin.

edit : merhaba filan demiyorlarmış ama takmayın siz. içinizden gelmiş. güzel güzel yapın götürün bence. ONLAR UTANSIN!
  • allanpoe  (06.11.14 00:06:59 ~ 00:07:33) 
buyukce bir tepsin varsa aliminyum kaselerde dagitabilirsin. kapiyi actiklarinda merhaba ben bilmem kacinci kattaki komsunuzum, asure yapmistim da siz de tadin istedim dersin. onlar da bir kase alip tesekkur ederler.
olur da cam veya porselene koyarsan kabi alabilirmiyim dersin onlar da hemen mutfakta bosaltir, bi sudan gecirir tepsiye koyarlar.

  • nax  (06.11.14 00:10:30) 
yap işte ne güzel. onlar kendi mallıklarına pişman olurlar belki. hepsi olmasa da biri olsa yeter. komşu önemli.

kullan at kaseler mantıklıymış bak, yarın ben de onlarla vereyim.

@dinsiz adam çok güldüm ajhsfks
  • seksen9  (06.11.14 00:11:16) 
bişey demene gerek bile yok; merhaba, aşure getirdim afiyet olsun falan doğaçlama bi cümle kur zaten direkt teşekkürler eline sağlıklar havada uçuşur:) dağıt bence, çok güzel olur.


  • mayaa  (06.11.14 00:13:02) 
Tabak için ipucu vereyim götürünce "tabağı şimdi alabilir miyim" diyorum, "aa yıkasaydık" diyenler oluyor arada onlara da "sorun değil olsun" deyip gülümsüyorum hemen veriyolar. :) 2. bi şık ise plastik atılabilir kasede götürmek.


  • ekaterina  (06.11.14 00:17:44) 
Yap da insanlık görsünler.
Alüminyum tek kullanimlik kasetler olur, hatta daha iyi olur. Tabağın iadesi prosedürü var bir de, güzel bir şey pişirilip içine konur öyle yollanır. Tabak uzun süre gelmeyebilir.

  • Lim5  (06.11.14 00:20:56) 
Lan benim komşum olaydın keşke diyesim geldi. Tatlıyla pek aram yoktur, ama samimi insan ilişkileri önemli. :)


  • paranoyak senarist  (06.11.14 00:23:50) 
hepinize teşekkürler, son kararım yapıp dağıtmak yönünde. elinde garanti bir tarif olan varsa ve paylaşabilirse çok sevinirim. :)


  • lucy in the sky  (06.11.14 00:33:59) 
bir kase aşure komşuluk ilişkilerinizi düzeltmez. amacından dolayı pek beğenmedim fikrini. diyelim yaptın dağıttın, ya kötü olduysa? iyice kara listeye alırlar yaranamazsın arkadaşım. sen en güzeli yap ve arkadaşlarınla keyifle ye.


  • dedi ve gitti  (06.11.14 00:43:37) 
benimle aynı asansöre binmeyenler var ya. tek başımayım, 'abi bu geldi' diyorum yok diyor. ötekini bekliyor 10. kattan gelsin diye. kurban bayramından sonra 2 günde 1 buram buram sucuk kokutan karşı komşu teyzemiz var mesela. bi faydasını görmedik. yok abi verme aşure falan. 'insanlık görsünler' diye düşünüyorsun ama verme. deveye diken insana sken lazım ben bunu anladım. yaparsan içimde kalır o derece kızgınım ben bu öğrenci düşmanı komşulara. selamımı almayanlar var. 2 sene oluyor bizim ayrıca.


  • icim urperiyor  (06.11.14 01:27:40) 
Bence verme ya. Ne gerek var. Öğrenci falan varsa onlara ver, yurtta kalan sınıf arkadaşlarına vs. Hiç sevmem öyle insanları :/

Ama vereceksen de alüminyum kaselerde ver bence.
  • mutlusismankedi2015  (06.11.14 03:02:39) 
Onlar hosgorulu degilmis diye senin de olmaman gereknez. Yap, dagit. Aliminyum kapta dagitiyor artik herkes, sen de oyle yaparsin =)

"abi ulke cok kotu hiv saygi sevgi kalmamis" diyenlerin kucuk bir hosgoruye bile karsi ciktigi su kotu gunlerde guzel bir is yapmis olursun =)
  • fakyoras  (06.11.14 04:01:32) 
bana ver aşureleri :( komşularım hiç getirmiyor..
ve bence komşuların aşureye layık insanlar değiller.

  • insomni4c  (06.11.14 06:34:48) 
sen yap erkek arkadaşına ev arkadaşlarına yedir cünkü o sevmediğin komşularına götürürsen direk çöpe gider benden söylemesi nerden mi biliyorum annem sevmediği komşularının getirdiklerini bu pislerin yaptıkları yenmez deyip direk çöpe atar.


  • mrthany  (06.11.14 06:57:48) 
www.facebook.com

Arda'nın Mutfağını öneriyorum. Facebookta tarifi var.
  • gonulcelen87  (06.11.14 07:29:51) 
Bence de yap. Aşûre candır.


  • [silinmiş]  (06.11.14 07:35:14) 
çok güzel, çok hoş bir şey düşünmüşsün fakat ben senin yerinde olsam komşulara vermem. bir kere davranışları insani değil. yani bir komşunu gördüğünde kafanı çevirmek, günaydın dediğinde yüzünü ekşitmek falan bunlar çirkin davranışlar. hiç gerek yok bunlara bişey ikram etmeye. yap aşureni arkadaşlarınla, sevgiline yesinler.


  • rock n roll  (06.11.14 07:38:12) 
Yiyeceklerini sanmiyorum, dokerler sanki. Malum ogrenci evi falan...


  • sayns  (06.11.14 08:02:29) 
Ben komşun olsam çok severdim seni.


  • arnold schwarzeneger  (06.11.14 08:26:06) 
Sen yap götür. Yemezlerse de, laf söyleselerde kendi öküzlükleri olur.


  • phoenixboy  (06.11.14 09:27:17) 
[]

kanyon mac

merhaba, buranın yıllık üyelik ücreti nedir, her yerde farklı fiyatlar yazıyor. bir de aylık seçeneği yok değil mi? taksitlendirme var mıdır en azından? ve cayarsam devretme seçeneğim var değil mi hep?




 
mac maçka için 2000 tl yıllık dediler en son. 9 taksit. devredilebiliyor. aylık falan yok maalesef.


  • su olsam ates olsam  (03.09.14 22:42:27) 
dondurma seçeneğini yenebilen dondurmanın çeşitliliği olarak anladım, sanırım paraya kıyıp gitme vaktim gelmiş de geçiyor. sağ olun.


  • lucy in the sky  (04.09.14 00:46:24) 
[]

avrupa yakası, metroyla ulaşılabilen üniversiteler

merhaba,

levent'te yeni bir eve çıktım. levent metro durağına iki dakika mesafede. ev arkadaşı ararken hangi okulların facebook housing sayfalarına yazmam daha mantıklı olur? hangi okullar metroya yakın? bana x üniversitesindeki birinin levent metro durağının yakınında eve çıkması mantıklı olur şeklinde tavsiye verebilirseniz müteşekkir olurum.

sevgiler.

 
itü ayazağa durağı vardı m2 hattında -yani senin hatta.


  • neseranni  (16.08.14 04:59:55) 
istanbul üniversitesi beyazıt-laleli kampüslerinin yakınında da vezneciler durağı var


  • dinsiz adam  (16.08.14 05:11:42) 
yakında hisarüstü metrosunun açılacağını düşünerek boğaziçi housing'e de yazabilirsin.


  • kaffle  (16.08.14 10:33:19) 
Boğaziçi, İTÜ, Beykent, YTÜ


  • 6 yasimdan beri metal dinliyorum  (16.08.14 12:08:10) 
[]

bahçe işleri

başlık konularında nasıl kötüyüm hep.

merhabalar, ben istanbul'da çok sevimli bir gecekonduda kalıyorum. ufak da bir bahçesi var. bahçede de ekim dikim yapabileceğim -daha da ufak- bir alan var. yani bir şeyler ekebileceğim toprak alan 60x600 cm falan. üç tane de ağaç var ara ara. aslında oraya bir şeyler ekmem imkansız diye düşünüyordum hep boyutları yüzünden, ama bir ay kadar önce dolapta unutulmuş, üstünden yeni şeyler filizlenmeye başlamış bir patates ektim ve şu an aldı başını gitti, güzeller güzeli oluyor. şimdi, soracaklarım şunlar:

1) bahçede 20 kadar kedi besliyorum, bunlar da genelde kakalarını o toprak alana yapıyorlar ve o alanda çok oynuyorlar. aralarında 6 tane de yavru var, yani hareket had safhada. yan evin de bir toprak alanı var kakalarını çişlerini yapabilecekleri. oraya alışabilirler mi? ben kedilerim bahçeden gitsin istemiyorum, ama bu patatese saldırı girişimlerinin de ardı arkası kesilmiyor.

2) bu işe nereden nasıl başlayayım? yıl boyunca hasat veren (bunun adı hasat vermek mi ondan bile emin değilim, o kadar uzağım bu konulara) bir şeyler ekmek istiyorum. domates, fasulye, soğan, patates, en çok istediklerim ama bunlar birbirine uyar mı bilemiyorum.

3) bu konularda el kitabı niteliğinde okuyabileceğim bir şey tavsiye edebilir misiniz?

gerçekle uzaktan yakından alakası olmayan opşınıl bonus soru: mesela ben uruguay'da hollanda'da falan yaşasam burada başka yeşillikler yetiştirebilir miydim? etrafta evler var ama.

 
o özel yeşillikleri yetiştirmek istiyorsan güzel güneş alan bir yer olmalı. ayrıca acele etmen lazım yoksa çok geç olacak.


  • bira sisesi kapagi  (24.05.14 10:04:47) 
Kediler rahat birakmaz. Uruguay in kedileri fenadir. Yerler hepsini. :)


  • jaaaccckkk  (24.05.14 10:14:10) 
uruguayda yasayip, burada(istanbulda) baska yesillikler yetistirirsen olur, skype falan yapilabilir, olur yani:)

hortumlari unutma, once topragi sur mutlaka, kazma kurekle veya kucuk kazmada olur, agzi genis,sonra tohum bul ziraatcilerden, yerli olursa ne ala ama pek kalmadi, tanidikta falan vardir, uaz boyunca gunus goren yerde ekebilirsin, biber patlican falan, tomato nun topragina gore verimi cok degisir, ama bi dene, cok sulak bir yerse yesillikler zaten kendiliginden alir basini gider, degilse her aksam ustu veya guzes dogmadan sularsin. guzel seyler bunlar tabievler etrafta var genelde, evlere bakma sen.
  • tresrichesheures  (24.05.14 11:01:20) 
daha evvel ekim yapılmamış ise önce toprağı islah etmelisin bir bel ile, kazma ile olmaz. önce güzelce belleyeceksin yabani otları temizleyeceksin daha sonra kazmayla bellediğin yerdeki toprağı incelteceksin daha sonraysa mesela domatesi güneş çok alan yere ekeceksin yeşillikleri duvar diplerine. fideledikten yaklaşık 1 ay sonra diplerini çapalayacaksın ve her hafta 2 kez hortumla bollca sulayacaksın. bu tarz şeyler kolay değildir baştan savma yaparsan ürün alamassın ona göre karar ver. kedi olayına diyeceğim o kediler bahçe için fazla, ekinlerini haşat ederler.


  • bal dok yala  (24.05.14 11:45:45 ~ 11:46:58) 
eklemek isterim işi ciddiye alacaksan, organik gübre temin etmelisin koyun gübresi olur fideleri dikince fide ocaklarına birer avuç gübre koyup çapalaman lazım. bunlar kolay işler değil baştan söylüyüm ona göre karar ver.


  • bal dok yala  (24.05.14 11:49:40) 
çok teşekkürler, yanıtlarınız aydınlatıcı oldu. bu bir hafta hızlandırılmış araştırmama devam edip işe girişeceğim sanırım.


  • lucy in the sky  (24.05.14 13:59:02) 
öncelikle,yapabilirsin, çok da güzel olur.

kedi köpek dışkıları insan için zararlı, yiyeceğin şeyler yetiştireceksen kedi ve köpekleri uzak tutman gerekiyor.
toprak alan şu anda kedi dışkılarıyla dolu bunu nasıl çözeceksin araştırıp belirlemen lazım. güneş çok iyi bir dezenfektan, bu yazı kedisiz ve bitkisiz geçirirsen kışlık bitkilere hazır olmuş olur. yazın da kullanayım diyorsan ne yapılabilir bi araştıralım.

domates, fasulye soğan patates... yıllık bitkiler. her yıl dikiliyor.
şimdilik fide alıp dikersin, sonra, doğal tohum takasları oluyor, onlardan doğal gdo suz tohum edinip onları dikersin.

ağaçlar.net sitesi sana her konuda çok yardımcı olur. bir de domatesle ilgili, birbirine uyumlu kardeş bitkilerle ilgili "meyvelitepe" blog adresini tavsiye ederim.

uzaktayken de yetiştirebileceğin şey ağaç olur. ağaç topraktan suyunu alabilir. diğerlerini sulaman gerekir.
  • hayat aklini konusacak bir filozof uret  (24.05.14 14:34:46) 
yardımınız için sağolun, ne güzel uzun uzun açıklamışsınız. ancak kedilerden vazgeçemem, bunun hem kedili hem bahçeli bir yolu yok mu?


  • lucy in the sky  (24.05.14 17:19:33) 
kedi konusu zor. sanırım seçim yapman gerekecek. kedilere parazit,tenya için ilaç verebilirsin yine de kedi çişi bitkilere ağır gelir, çimleri sarartıyor öldürüyor kedi çişi. verim alamama olasılığı çok.

büyük zeytinyağı-peynir tenekelerine dikebilirsin. biber, domates soğan olur. patatesten iyi verim alamazsın gibi geliyor ama o da olur yani. araba lastiği büyüklüğü yetiyor alan olarak patatese. hatta patatesleri kemirgenlerden korumak için toprağa lastiği gömüp ortasına patates ekmişti birileri.

şimdi aklıma geldi başka bir öneri de; senin alan 6 metreymiş, 3 metre gibi bolümünü ayır istersen, ağ gibi bişeyle. kediler girmesin. orada eker biçersin, gerisinde çiçek dik kedicikler de orada gezerler.
  • hayat aklini konusacak bir filozof uret  (24.05.14 18:10:35) 
[]

nereden kask alınır?

merhaba,

kask gibi bi şey, kafayı korumak için, nereden alabiliriz?


 
hocam motorcularda bulunması lazım.

bisikletçilerde de olabilir.
  • dalessandro  (01.06.13 14:42:08 ~ 14:45:08) 
motorcuda pahalıdır şimdi. ben inşaatta kullanılan baretlerden düşündüm ama nerden alınır bilmiyorum


  • fuzuli  (01.06.13 14:43:51) 
sirkecide 20-30 liraya motorcu kaskları oluyormuş.


  • blues buzz  (01.06.13 14:45:14) 
nalburlarda ya da yapı marketlerde bulabilirsin


  • harhar  (01.06.13 14:45:19) 
hırdavatta bi ihtimal. iş güvenliği dükkanlarında bulunur baret.


  • japon askeri  (01.06.13 14:45:23) 
Karakoyde ki yapi marketlerde baretler var. Birazdan oradan bizde alip tunel meydanina dogru hareket edicez


  • camiroquay  (01.06.13 15:30:33) 
[]

asti - hacettepe?

beraber gidecegim arkadasimin uyuyakalmasi sonucu ankara'ya dogru yalniz basima yola cikmak uzereyim, cok uzun suredir ilk kez geliyorum, nasil/nereye gidecegim hakkinda hicbir fikrim yok. asti'den hacettepe'ye nasil gececegim?




 
hacettepe'nin hangi kampüsüne


  • hocam fazla egon var mi  (10.11.12 06:28:34) 
kanka armada'nin onune kadar yuruyup ordan otibise bin. direk hacettepe beytepe diye yazar ustunde ona bin ya da 163 var parali ona bin beytepe koprusunde in


  • maresalx  (10.11.12 07:02:55) 
hangi hacettepe?

yanlış bilinen bir saçmalığı düzelteyim. hacettepe ankara'da bir mahalledir. yeri de sıhhiye ile ulus arasında, hacettepe üniversitesi tıp fakültesi ve hastanesinin bulunduğu yer olur tam olarak. lakin üniversitenin asıl kampüsü de beytepe isimli bir köyün sınırları içindedir ki bu demin dediğim yerle alakası yoktur, taa ebesinin örekesindedir. arasında hiç yoksa 25 kilometre mesafe vardır. bu durumu istanbul'da topkapı diye mir semt varken topkapı sarayı'nın bu semtle hiç alakası olmayan bir yerde olmasına benzetebiliriz.

şimdi, gitmek istediğiniz yer hacettepe semti mi, yani hacettepe tıp fakültesi'nin ve hastanenin olduğu yer mi, yoksa beytepe kampüsü mü?
  • kibritsuyu  (10.11.12 08:56:13) 
@Mare hiç yol iz bilmeyen kızı yürütüceksin bilmediği yola,arkadaşım sen eryamanın dolmuşlarına binersen onlar hacettepe köprüsünden geçiyo,orda inip yürüceksin köprüden


  • Sourlimes  (10.11.12 10:12:52) 
eh taksiyle hallettim kafa karışıklı sebebiyle, herkese çok teşekkürler ama.


  • lucy in the sky  (10.11.12 11:08:14) 
[]

başkanlık seçimlerini nereden izleyebilirim?

hm?




 
  • hdlbrg  (06.11.12 21:22:55) 
ntv'de de seçimlerle ilgili canlı yayın var.


  • blatta hiberna  (06.11.12 22:42:59) 
[]

kedide kan paraziti ve anemi.

merhaba,

5 aylık kedimde kan paraziti sebebiyle anemi olduğu ortaya çıktı. ilk tedavileri 200 lira tuttu, şimdi kan nakli, kan uyuşması için yapılacak test vs. de 340 lira tutar diyorlar klinikte. şu an böyle bir parayı vermem imkansız. başka bir veteriner hekimden şöyle bir tavsiye aldık: tetradox isimli hapı alın, kapsülün içindeki tozu çıkarıp on eşit parçaya bölün, yedi gün boyunca bu parçalardan birini sabah birini akşam kedinize yutturun. kan paraziti tedavisinde kesine yakın çözüm sağlar bu vs. dedi kendisi. aslı astarı var mıdır, güvenebilir miyim, aklınıza gelen başka çözüm önerileri var mı?

teşekkürler.

 
tetrasiklin cok guclu bir antibiyotiktir. cocuklarda kalici dis sararmasina neden olacak kadar. antibiyotik olarak parazit trdavisinde kullanilmasi pek mantikli gelmedi. bence ilk vet. konusun ve odeme kolayligi isteyin


  • grace slick  (23.10.12 13:39:51) 
[]

posta teslimi

merhaba, bugün istanbul avrupa yakasından (hisarüstü) 16:00'a kadar bir belgeyi anadolu yakası, esentepe'ye gitmesi için postaya versem yarın akşam 5'e kadar ulaşır mı? nereden yollayabilirim 1 günde gitmesi için, çok pahalı olmayan çözüm önerileriniz var mı?




 
aras kargonun "günaydın kargo" hizmeti ertesi sabah 10 da teslimat yaptırıyorlar. bi şubeyi ara.


  • kaleci makabayasi  (27.09.12 14:42:57) 
Ulaşır. Ptt işini görür.


  • cakabo  (27.09.12 14:46:20) 
[]

hisarüstü'nden galatasaray'a,

nasıl gidilir? galatasaray'da okuyan birinin hisarüstü'nde oturması çok mu saçma olur?




 
yürümekten gocunmazsanız saçma olmaz, hisarüstünden 10 dk da bebeğe inip sahilden otobüslerle 15 dk da okula ulaşırsınız, akşam dönüşte yokuş çıkmak zor olacağı için okuldan beşiktaşa yürüyp veya otobü yapıp yukarıdan hisarüstüne ulaşabilirsiniz.


  • assassin 10  (31.08.12 17:55:53) 
Trafik cok olur


  • seyyar satıcı  (31.08.12 18:07:01) 
Galatasaray Üniversitesi'nde okuyup Hisarüstü'nde oturan öğrenciler var. Örnekleri olduğuna göre, çok zor ya da saçma olmasa gerek.


  • djarwi  (31.08.12 18:28:51) 
trafik'ten illahlah edersin. akşamüstü iş çıkış saatleri hem barbaros hem de nispetiye caddesinde çok trafik oluyor. metro, tramvay, metrobüs gibi alternatifin de yol tek çaren otobüs. saçma olmaz beşiktaşta oturup boğaziçinde okuyan çok insan var ama ömrünü istanbul trafiğinde heba etme


  • 219 taksim 3  (31.08.12 20:07:30) 
ben boğaziçi'nde ve hisarüstü'ndeyim. çok yakın bir arkadaşım galatasaray'da. beşiktaş'ta vs. ev arkadaşı bulamıyor. benim evimde boş oda var ve uzun süredir tanışıyoruz. ama işte, dediğiniz gibi, trafik. keşke etiler tarafından bebek'e inen bir otobüs olsa.


  • lucy in the sky  (31.08.12 22:57:46) 
[]

çok basit bir ingilizce kalıp?

belki cidden bilmiyorum, belki saatten mütevellit aklım çalışmıyor.

"sana x'ten y kalsın" nasıl çevrilir?


 
şu olabilir:

let y be left (up) to you from x

miras olaraksa:

let y be inherited to you from x
  • ermanen  (30.08.12 02:38:10) 
[]

boğaziçi üniversitesi hayvan hakları kulübü veya dengi?

merhaba!

boğaziçi üniversitesinde böyle bir kulüp var mı? internette araştırdım ve bulamadım.


 
manzaraya gidip kedinin birini aşağı at, hemen 1-2 üyesiyle tanışırsın


  • ethros  (22.08.12 14:05:59) 
bildiğim öğrenci kulübü yok. haytap, dohayko filan aktifti boğaziçi üniversitesinde diye hatırlıyorum. eski hayvan hakları savunucusu hocalardan (ışın bengi öner, dilek dizdar) pek kalmadı. bi karanfil soyhun vardı felsefede. belki ona sorsan daha net bir cevap verir. daha light hayvansever olarak özlem öğüt vardır batı dillerinde. napıcan?


  • atrophy  (22.08.12 14:14:27) 
aklımda bazı fikirler var, yemekhanedeki yemeklerin dönüşümüyle, şu barınağa doğru düzgün bakılmasıyla vs. ilgili. özlem öğüt'ün hayvanseverliğinden haberim yoktu ama çok şeker kadın, beklerdim. teşekkürler.


  • lucy in the sky  (22.08.12 22:06:30) 
[]

baltalimanı'nda yaşamak ve boğaziçi'nde okumak

merhaba,
baltalimanı nerede bilen var mı? duymuştum ancak yerini bilmiyorum tam olarak. oradaki çok çok güzel evlerin fiyatları niye böyle düşük, orada oturup boğaziçi'ne gitmek kolay olur mu?



 
maps.google.com
ikinci köprüden avrupa yakasına geçince ilk sağdan çıkıp denize doğru inin. orası
harita.yandex.com.tr
  • kisa  (07.08.12 22:19:05 ~ 22:20:01) 
[]

çeviri!

2 saatten az sürede çeviri yetiştirmem gerekiyor ve beynim durdu, bir cümlede takıldım kaldım, devamını getiremiyorum, biri bakabilir mi bir? çok çok sevinirim.

Müşteri, talebi üzerine Banka’dan alacağı teminat mektubu ve kontrgaranti tutarları, komisyonları ve doğabilecek bütün hukuki ve mali sonuçlarından; mektubun muhatap tarafından iptali veya geri verilmesi, muhatabın mektuptan doğan yükümlülükleri ile ilgili olarak bankayı ibra etmesi, mektup veya kontrgarantinin iptali hakkında kesinleşmiş bir mahkeme ilamının Banka’ya tevdi edilmiş olması nedenleri ile Banka’nın ödeme yükümlülüğünün ortadan kalkmasına kadar sorumludur.

uzun sıkıcı ve zor olduğunu biliyorum ama 6 sayfa bundan çevirdiğim için bana uzun gelmiyor herhalde o kadar. yardımlarınıza -çok- açığım.

 
The client is ... responsible.

Ben başını sonunu getireyim dedim belki biri de aralarını doldurur :)
  • ikinci ihtimal  (23.07.12 14:21:31) 
bir şansımı denedim, bir takım yanlışlar var...

Client is responsible to the collateral letter and counter guarantee fees, commissions and all other legal and financial liabilities that could arise, letters cancellation or return by the interlocutor, interlocutors relieve of the bank for liabilities of the collateral letter, until The Bank's obligation to payment is abolished by court order stating collateral letter or counter guarantee canceled is received by the bank.
  • spy of soul  (23.07.12 14:46:48 ~ 14:52:50) 
[]

ev temizliği

merhaba,

ikinci katta bir evde, kedilerimle yaşıyorum. haliyle kazalar çok oluyor, yemekler dökülüyor, bir şeyler kırılıyor, tüyler etrafta. bir şekilde hallediyordum ama dün gece iki gibi mutfağa su almaya gittiğimde içi tamamen dolu devasa siyah çöp torbasını yıkmaları, benim onu toplarken altından çıkan hamamböceğini görmem üzerine kendimi koşa koşa en uzak odaya kapatıp saatlerce oradan çıkamamam şeklinde ilerleyen olaylar zinciri evin bütününe korkunç bir koku sinmesine sebep oldu. çöpü topladım, yeri viledayla sildim, geçmiyor koku kesinlikle.

evi dört beş günde bir elektrikli süpürgeyle süpürüyorum, sonra viledayla siliyorum. haftada bir falan toz alıyorum. bu ev neden hep kokuyor? ben neyi yanlış yapıyorum yani.

temizlik rutinleriniz neler, bi de?

 
yeterince havalandirmiyor olabilir misin..


  • eskarina  (13.07.12 13:49:52) 
Kedili ev kokar bunun pek çözümü yok. Bol bol havalandır. Evi 2-3 günde bir silip süpür ve güzel kokular as etrafa vs...


  • bilan  (13.07.12 13:55:06) 
mutfağın havalandırması hep açık, camlar da açık gün içinde.


  • lucy in the sky  (13.07.12 13:55:15) 
evde halı ve kumaş kaplı koltuklar varsa zaten kokunun çıkmasını bekleme... bunun yanı sıra temizlik olayına yukardan aşağı doğru başla. Kapı üstleri vitrin, raflar, masalar, koltuklar, en son yeri sil. tavsiyem cosla halı şampuanı (elde yıkamak için) al ve koltuğu köpürtüp onunla sil falan


  • janavarorion  (13.07.12 14:04:17) 
kedili ev kokar, bir şehir efsanesiyle daha karşı karşıyayız sevgili seyirciler, temizlik kuralların auyulursa böyle birşey pek mümkün değil. kedilerinizin kumunu günlük temizliyor musunuz?
kokunun bir sebebi olmadığına emin misiniz?
bir yerde unutulmuş herhangi bir şey falan?
  • rn  (13.07.12 14:05:54) 
valla 8 kedili ev -kendi evim- kokuyor. ama mis gibi kokuyor.

kumunu temizleme işlemini yanlış yapıyor olabilirsiniz.
bunu birçok kişi yapıyor.
kürekle alırken, fazla gelen kum düşsün diye kumu eliyormuş gibi bir hareket yaparsanız, dışkılara yapışmış olan küçük kum tanelerinin de kuma geri düşmesine neden olursunuz ve bu da kumun kokmasını sağlar.
pisliği kürekle alırken, elemeden direk olarak yanındaki kumlarla birlikte atın.
o zaman koku kalmadığını göreceksiniz.

bunun dışında her gün ya da iki günde bir evi süpürüp siliyoruz.
bizim evde nedense çok koşturmalarına rağmen hiç kaza falan olmaz.
çok nadirdir yani.
bence asıl sorun kum temizleme şekliniz.
bunun dışında havalandırma sorunu da olabilir.
camlarınızda sineklik yoksa taktırmanızı tavsiye ederim.
malum, kediler meraklı olur, düşüverirler.
  • blatta hiberna  (13.07.12 14:18:18) 
Bence arkadaşın takıldığı koku kedi kokusu değil, çöp kokusu. Çöp kovası ne kadar süre yerde kaldı? İçinde sıvı tarz bir çöp var mıydı (çöp suyu)? Mutfakta kilim vs. varsa ona sinmiş olabilir kokusu. Bu kokunun bu olaydan sonra sindiğinden yola çıkıyorum. Yemek döküldüğü anda temizlemezsen her türlü böcük olur evde. Ben de kedi sahibiyim. Evim kokmuyor. Kedi sahibi olmayan arkadaşlarım gelir eve, onlara da sordum, kedi evi kokutmaz.


  • SiyamkedisiZorro  (13.07.12 14:20:40) 
Burada kedileri olup evlerinin kokmadığı söyleyenler olmuş hemen. Bunu tabi size değil dışardan gelen birine sormak gerekiyor. Evde evcil hayvan olmasa bile ev içinde yaşayan insanların kokusunu alır zamanla. Yediğiniz yemekler yağlı ve baharatlı ise o ev aynı o şekilde kötü kokar.

Yani kısacası kedililer eviniz kokuyor. Siz fark etmesiniz veya aksini iddia etseniz bile.
  • bilan  (13.07.12 15:05:04) 
teşekkürler yanıtlar için. yeri vileda yerine neyle silebilirim diye sorayım son olarak? yanlış kullanıyorum herhalde, sağdan sola pislik taşıyormuş gibi geliyor vileda.


  • lucy in the sky  (13.07.12 15:52:18) 
en klasiği elinzde havlu bezinizle sileceksiniz vileda kullanmayacaksanız ki benim de kanaatim viledanın pek de iyi sonuç vermediği yönünde, kolay gelsin


  • rn  (13.07.12 15:54:28) 
[]

kadikoy petshop

su an telefondan giriyorum, kapsamli bir google aramasi yapamiyorum bu yuzden. cok zamanimiz yok, kadikoy rihtima yakin bir petshop ariyorum, bilen eden veya elinin altinda google bulunan bir hayirsever ilgilenebilir mi?




 
bahariye caddesi ullu sokak no 20. petsan evcil hayvan ve ürünleri.

numara: 0216-418-56-53
  • tok oldugumuz halde yaftalar yiyoruz  (10.07.12 17:27:47) 
Petsev Evcil Hayvanlar Dünyası
Osmanağa mah. Hasırcıbaşı cad. Refah apt. No:39 Kadıköy
tel: 0216 414 94 44

***
boncuk pet shop
söğütlüçeşme yaya alt geçidi no: 16
tel: 0216 349 12 21

***

inter zoo
şair nefi sk. no:24 moda
tel: 0216 346 34 67

***

petsan evcil hayvan ürünleri
bahariye c. s ullu s. no:20
tel: 0216 418 56 53

***
petshop evcil hayvanlar
bahariye cd. no: 90/1 kadıköy
tel: 0216 414 28 96

bunları bulabildim şimdilik.
  • holy diver  (10.07.12 17:31:07) 
[]

boğaziçi - horde

inbox'taki tüm mailleri tek seferde silmenin bir yolu var mıdır?




 
webmail den dene benim bildiğim horde da yok.


  • cilgin fantezilerin adami  (11.01.12 16:48:56) 
üstteki hepsini tikleyen bi tik var sayfayı komple silersin onla. zaten maksimum dolu olsa da 10 sayfayı geçmez daha yeni sildim. çok uğraştırmıyor.


  • cro magnon  (11.01.12 17:02:09) 
[]

internet üzerinden oynanan bir oyun.

yaratıcılıktan fazlasıyla uzak bir başlıkla daha karşınızdayım.

şimdi ben eskiden bir oyun oynuyordum internette. uuuu dünyanın en zor oyunu!!!! falan deniyordu bunun için. levellar var böyle, html based ama, şifreleri kırıp bölüm atlıyorsun. şifreleri kırmak dediğim, linkteki room1 yazısındaki 1'ı silip 2 yapmak gibi... cidden dünyanın en zor oyunuymuş. neyse, zorlaşıyordu ama, çok az şey hatırlıyorum bu oyunla ilgili. adı n'yle başlıyordu galiba. bunu hatırlayan, bilen var mı?

şimdi bunu sorunca bi tane daha geldi aklıma. internetten oynanıyor yine. taş gibi hafif hentai karakterimsi karakterler var, bunlardan birini seçiyosun ve tavlamaya çalışıyosun. yapabilirsen sonunda çeşitli cinsel atraksiyonlara giriliyor falan. sanırım interaktif pornoydu bu ama 2 3 yıl önce deli gibi oynuyodum (evet) ve şimdi adını unuttum. içler acısı.

hadi saatlerimiz 4'ü gösterirken birisi bu soruları yanıtlasın ve ben huzur içinde uyuyayım.

 
ilkini ben de hatırlıyorum, hatta ipucunuz.net adresinde turk versiyonu da vardı.

ta daa! notpron.org
  • irbat  (17.11.11 03:08:37 ~ 03:18:07) 
ya şu an ne diyeyim bilemedim. caps lock açılıyor mu duyuruda? [caps]çok[/caps] teşekkürler.


  • lucy in the sky  (17.11.11 03:22:34) 
[]

eski mario

merhaba. şu sitedeki mario'yu arıyorum: www.bestoldgames.net
buradan indiremiyorum bilgisayar windows 7 olduğu için. bunun -tıpatıp aynısının- windows 7'ye uyarlanmış versiyonunu nasıl bulabilirim bilen var mı? atari versiyonunu istemiyorum, bu ilk mario versiyonu olsa müthiş olur.



 
dosbox ile de mi çalışmıyor?


  • ocanal  (23.08.11 21:39:54) 
www.eksiduyuru.com bu duyurudaki benim cevabım aradığın şey.


  • ekaterina  (23.08.11 21:40:35 ~ 21:41:18) 
dosbox diye bir program var onda calistiriyorsun bunu.

sourceforge.net
  • kullanici adimiz  (23.08.11 21:40:39) 
çok iyi insanlarsınız ve çok teşekkürler.


  • lucy in the sky  (23.08.11 21:45:10) 
Firefox'un Firenes adlı bir eklentisi bu mario gibi binlerce atari-nintendo oyununu tek tıkla oynamanı sağlıyor. Yükleme derdi de yok üstelik. İyi eğlenceler ;)

firenes.en.softonic.com
  • burka  (23.08.11 21:45:27) 
mario gibi oyunlar yavaş çalışabiliyo dosbox'ta. onun için dos ekranında cycles max yazman lazım. başka bi sorun olursa mesaj at.


  • yuciyuar  (23.08.11 21:46:36) 
www.dosbox.com şuradan anladım gibi olayı, sorum olursa mesaj atarım, teşekkür ediyorum tekrar


  • lucy in the sky  (23.08.11 21:56:05) 
[]

Koç Üni. Karşılaştırmalı Edb. vs. Boğaziçi Üni. Batı Dilleri ve Edb.

Merhaba,

Bugün LYS sonuçları açıklandı, Dil-1 puan türünde 50. olduğumu öğrenmem üzerine başından beri aklımı karıştıran iki farklı okul/bölüm arasında karar kılmam zorunlu hale geldi. İki bölümün de kendince artıları ve eksileri var tabii, ancak benim için en büyük avantajları ayrı ayrı şöyle: Koç Üniversitesi bir vakıf üniversitesi olduğu için maddi açıdan çok fazla olanak sağlıyor. Girişte 1500 TL, her ay 470 TL, otel odası misali 2 kişilik yurt odalarında ücretsiz konaklama hakkı gibi çeşitli güzellikler var. Ayrıca gerçekten güzel bir kütüphaneye ve huzur veren, modern bir ortama sahip. Boğaziçi Üniversitesi ise, bir kere Boğaziçi Üniversitesi, "ismi var". Bunun yanı sıra Batı Dilleri ve Edb. bölümü kadrosu Koç'un kadrosundan kat kat iyi aldığım duyumlar - yaptığım araştırmalara göre.

Bu üniversitelerin olumsuz yanları ise şöyle: Koç'un eğitim kadrosu yetersiz görünüyor ve bölüm çok yeni. Gerçekten kaliteli bir eğitim alabilir miyim? Bir de şu var, burslu-burssuz ayrımı ne boyutta yaşanıyor? Burslu okuyanlar ile paralı okuyanlar arasında bir çizgi var mı, kafama göre birilerini bulabilir miyim? Boğaziçi'nde daha çok arkadaş olabileceğim insan bulunur gibi bir düşünce var bende. Boğaziçi'nde problem ise, bir özel okulun birçok olanağını karşılayamayacağından endişelenmem. Ayrıca bir yanda her şeyimi karşılayabilecek Koç varken Boğaziçi'nin yurduna, harcına, kitabına para harcama zorunluluğu enayilikmiş gibi geliyor.

Maddiyata çok önem veren sebepler öne sürmüşüm, buna dair bir not ekleyeyim; maddi durumumuz oldukça iyi, Boğaziçi'ne gidersem sorun yaşamam. Yine de ben 18 yaşına geldikten sonra ailemden para almama şansım var ise bunu değerlendirmek istiyorum. 20 yaşına veya 22 yaşına geldiğimde hala ailemden para alan konumda olmak ağırıma gidecektir. Onlar açısından problem olmasa bile ben kendi paramı bir şekilde kazanıyor olursam hep bunun rahatlığıyla yaşayacağım.

Buraya kadar okuyabilen herkese teşekkür ederim :) Herhangi bir fikriniz, bilginiz, öneriniz varsa duymaktan mutlu olurum. Mutlu olmaktan ziyade, duymaya ihtiyacım var ki sağlıklı bir karar verebileyim. Sözlükten veya duyurudan mesaj atabilirsiniz, buraya yanıt yazabilirsiniz.

 
koç üniversitesinde nazmi agil var. kötü degil kadrosu yani :)


  • jackofalltrades  (22.07.11 00:06:48) 
İki üniversitenin gözünüzden kaçan başka farkları da var.

Boğaziçi Üniversitesi'nin bence en en en önemli özelliklerinden biri, alabileceğiniz, seçebileceğiniz ders sayısı. Koç'ta bölüm yeni kurulduysa, seçmeli dersleriniz zorunlu seçmeli olacak, istediğinizi değil size verileni alacaksınız.

Zaten, Koç'ta, öğrenci kendi gitsin araştırsın öğrensin değil de biz ona öğretelim, öğrettiğimiz kadarı yetsin mantığı vardır. Bu yerine göre iyi de olur kötü de olur. Okumak ve iyi notlar almak daha kolaydır, ama kendini geliştirmek ve öğrenmeyi öğrenebilmek açısından Boğaziçi'ne yanaşamaz pek.

Bir de Boğaziçi'nin hocaları daha rahattır, Koç'takiler gibi peşlerinden yayın çıkar diye atlı kovalamadığı için stres seviyeleri daha düşüktür, yaş olarak büyük, tecrübeli hocalardır, ve (ben istisnasını görmedim henüz) öğrenciyi adam yerine koyarlar. Koç'takiler böyle değildir demiyorum, ama çoook kompleksli olanları yok değil.

İki okulda da bulunmuş bir insan olarak söylüyorum bunları.

Yine de, ikisi de süper okullardır, ikisini tercih ettiğinize de sonradan pişman olmazsınız.

Para konusunda, Boğaziçi daha masraflı olacaktır elbette ama şehrin içinde yaşama lüksüne değip değmeyeceği sorgulanabilir. Çok gezeyim edeyim derseniz, cebinize kalan parayı taksiye verebilirsiniz Koç'ta.
  • magara adami  (22.07.11 00:19:51) 
para almamak konusunda boğaziçinde bölüme ilk 5ten ve ilk tercihinle girince burs veriyolar zaten otomatik :] zaten 50. olduysan devletten de alırsın gibime geliyo
ben bölümleri çok bilmiyorum ama bence boğaziçi derim sırf humanities kadrosu için boğaziçi diyebilirim hem de
bir çok arkadaşım okuyo batı dilleri ve edebiyatı bölümünde ve ders seçme konusunda baya geniş bi yelpazeleri var bildiğim kadarıyla
ben psikoloji okuyorum ama bu sene victorian horror dersini almaya çalışıcam mesela o bölümden :]

koç da iyi ama ben ısınamadım o okula ve insan profili nedeniyle sarsılan arkadaşlarım var xD

sonuç olarak tercih senin
  • mushtopus  (22.07.11 00:47:14) 
50. iseniz boğaziçi zaten yurt bursu verecek, zaten bir de başbakanlık alırsınız, ancak bu verilen yurt koşulları çok iyi olmayabilir, bizim zamanımızda güney kampüs'te 6-8 kişilik odalar veriliyordu ilk sınıfta, ama şimdi bir sürü yeni yurt yaptılar, tercih yapmadan önce koşulları öğrenin derim.

onun dışında alacağınız burs zaten ihtiyaçlarınızın bir çoğunu karşılar, ama ne yazık ki Boğaziçi çevresinde ev tutup yaşamaya yetmez. Yine de, ben Boğaziçi'nde ve evde kaldığım yılları ailemden çok çok az para alarak tamamlayabilmiştim.

Bir de şu var; Boğaziçi'nde çevrendeki insanlar süper zeki ve çok hırslı + çalışkan olacaklar. Tabii ki Koç öğrencileri de aptal ve tembel değil ama, istatistiki olarak arada fark var.

Ha bir de şu var, Koç'ta tuvaletlerden lablara, yurttan bursa, her türlü fiziksel imkanınız daha iyi olacak.

Bölüm konusunda dilci olmadığım için yorum yapamıyorum ama, ben yerinizde olsam Boğaziçi'ni seçerdim.

Ama lisansı Boğaziçi'nde okudum ben, o yüzden tabii ki fikrim görece taraflı.
  • magara adami  (22.07.11 00:56:41 ~ 00:57:56) 
başbakanlık bursu ham puanda ilk 100'eymiş maalesef. yurt bursunda da dillere zorluk çıkarıyorlar. en iyisi burs işini gidip tanıtım günlerinde soruşturayım biraz. of of.


  • lucy in the sky  (22.07.11 01:05:47) 
eklemeden edemedim, kanınıza girmeyeyim ama, güney kampüs'te yaşamanın keyfi de bambaşkadır. nerde koç'un steril koridorları, tel örgülerle çevrili ormanı, üstünde kimsenin oturmadığı çimleri, nerde boğaziçi'nin eski süper binaları, üstünde boş yer kalmayan çimleri, altında oturabildiğiniz ağaçları, manzarası...

güney'e gidince hala burnumun direği sızlıyor benim.

sosyal açıdan da boğaziçi yüze bine katlar koç'u. adamların bahar festivali kapalı ufacık bir alanda ve paralı oluyor.

öğrencilik biraz da sefilliktir der, oyumu boğaziçi'ne veririm ama, hisarüstü'nün küflü evlerinde yaşarken küfretmeyesiniz sonradan...
  • magara adami  (22.07.11 01:06:14) 
kanıma fena halde girdiniz, koç ağır basarken boğaziçi ağır basmaya başladı, tanıtım günlerine bir gideyim ben.


  • lucy in the sky  (22.07.11 01:38:15) 
koça gidersen, sen okula metrobüsle gideceksin adam Q7 ile.
sen belki 5 liraya nerde bira içerim diye düşüneceksin, o adam bir gece belki 3 şişe chivas açtıracak.
gençsin, kız arkadaş isteyeceksin ama o adamlar senden hep bir adım daha önde olacak.

koça gidersen bursularla falan takılırsın anca. Boğaziçine git.
  • Sabac  (22.07.11 02:36:06 ~ 02:37:49) 
şimdi gördüm kütüphaneyle ilgili kısmı da, koç'ta en kötü şeylerden biri, kütüphanede istedikleri gibi bağrış çağrış ders çalışan, veya telefonla yüksek sesle ve iğrenç bir aksanla konuşan insanlar.

kütüphanede uyuyanları uyandırıyorlardı da, bu bağırıp çağıranlara kimse bir şey demiyordu. öğrencilerin okulda olduğu zamanlar kütüphane demeye bin şahit ister.

boğaziçi'nde adamı döverler ama.
  • magara adami  (22.07.11 02:36:43) 
dostum ilk olarak boğaziçinin bölümde ilk 5 olarak girenlere verdiği burs devam etmesi için 3.00 ortalama istiyorlar bunu yaz bi köşeye..derslere iyi asılmazsan avcunun içinden kuş gibi uçabilir o burs(benim öyle oldu mesela) ikinci olarak, boğaziçine dilde girenler genelde zaten baya dereceli oluyorlar..
iki bölümün hocalarını bilmem o konuda bi karşılaştırma yapamam ama koç da parayı verip getiriyordur iyi hoca mutlaka.

rahatlık olarak boğaziçi daha iyidir, derslerde fazla yoklama olmaz, gez toz, istersen part time işte çalış, staj filan yap bunlar için rahattır. bu rahatlıktan dolayı pek ala değişik yetenekler kazanabilir veya vaktini boşa harcayıp sonradan kafanı duvarlara vurabilirsin.
koç'ta o kadar rahat olabileceğini sanmıyorum. bursun devam etmesi için daha disiplinli olabilir ve ortalaman da daha yüksek olabilir bu sayede.

burslu burssuz ayrımı içinse şunu demek lazım: aslında her okulda görünmez bir ayrım vardır herkes kendine yakın durumda adamlarla takılır boğaziçinde de, koç'ta da, osmangazi'de de. ama koç'ta burssuzlar arasında bile bir uçurum olabiliyor. mesela düşün ki adamın babası harbi harbi milyarder ve arabası ferrari. tabi her zengin piç olacak diye bir şey yok. kimin kiminle arkadaş olacağı belli olmaz.

ve son sözüm: yapacağın her kamuoyu yoklamasından boğaziçi galip çıkar. sen kendin ne yapacağını belirle. güney kampüs güzeldir ama koç'un kampüsü de güzeldir. bence arkadaş çevresi olarak nerede daha rahat edeceksen orayı seç, ben her yerde kafama göre adam bulurum diyosan da koç yaz...

ekleme: @pasiflora'nın yazdığına göre dil bölümleri dediğim kadar rahat değilmiş, ben daha çok kendi okuduğum iktisat bölümü için yazmıştım. gerçi ing. öğretmenliğinde okuyan arkadaşım da günde rahat 15+ saat yatağından çıkmadan okulunu bitirecek ama...
  • duygusal pehlivan  (22.07.11 02:45:23 ~ 02.08.11 21:39:38) 
Üniversite seçerken en önemlisinin akademik kadro olduğunu düşünüyorum. Yurt odaları güzelmiş, kampüsü güzelmiş, bunlar ayrıntı. Asıl önemli olan kimlerden ders aldığın, kimlerin öğrencisi olduğun, kimlerden neler öğrendiğin. Yanına kâr kalacak olanlar bunlar.


  • green knight  (22.07.11 02:50:49) 
öncelikle teşekkür edeyim tekrar. güzel noktalar hep, farklı bakış açılarının da yararını görüyorum gerçekten. boğaziçi şu şartlar altında daha mantıklı görünüyor ama iki okulu da son kez gezmek lazım sanırım. 4 yıl istediğim okul olan koç'u da bir anda bırakamıyorum. yine de eğitim cidden daha önemli. kendi içimde ne güzel çeliştim.


  • lucy in the sky  (22.07.11 03:04:12) 
kaç kişilik yurtta kalıyorsunuz acaba siz, okulun yurdu nasıl? akademik kadrodan memnun musunuz? ve çeviribilime mi gelmeliyim edebiyata mı?


  • lucy in the sky  (22.07.11 03:19:46) 
Koç'ta %25 burslu işletme okuyan birisi olarak;

Okulda kesinlikle burslu/burssuz ayrımı yok, eğer kafa dengi birisini bulursan arkadaş olursun. Yalnız ilk sene core program diye bir zımbırtı var, fen dersi filan alman gerekiyor(ona bir ayar çektiler gerçi ama tam detayı bilmiyorum). daha yazarım aslında da sen en iyisi herhangi bir sorun varsa mesaj at, cevaplamaya çalışayım
  • perrycox  (22.07.11 03:40:26) 
koç mezunuyum.
kesinlikle burslu burssuz ayrımı yok. ortamlar çok kaliteli, insanlar kalbur üstü. tam olarak ne beklediğini bilmiyorum ama ben koç'u bitirdiğim için çok memnunum. standartların üzerinde bir hayat sürüyosun üniversite boyunca ve bu hayatının geri kalanına da yansıyor.

  • dtirasoglu  (22.07.11 10:23:28) 
Ben de ÖSS tercih zamanında buna benzer bir ikilemde kalmıştım. Koç'un Edebiyat fakültesinden bir bölümle Boğaziçi'nin Fen Edebiyat fakültesi arasında gidip gelmekteydim. Ve sonuç olarak Boğaziçi'ni tercih ettim. Pişman mıyım? Hayır.

Öncelikle şunu söyleyeyim. Boğaziçi bir devlet üniversitesi ve üniversiteye giren öğrencilerin birçoğu başarılı ve akıllı insanlar. Bunun için okula girdiğinde kendini 'özel' hissetmiyorsun. Koç'ta yurtta kalabilme ve burs alabilme şansın varken Boğaziçi'nde 'başarı' dahilinde bile burs alabilme olasılığın çok düşük. Hatta başka bir devlet kurumundan burs alıyorum diye bölüme birinci girmeme rağmen okuldan alma hakkına sahip olduğum başarı bursu bile kesilmişti.

Boğaziçi'nin en büyük artısı bence açılan derslerdir. Eğer gerçekten öğrenmeyi seven bir öğrenciysen çok farklı alanlarda kendi yetiştirme imkanı bulursun Boğaziçi'nde. Her ne kadar Boğaziçi'nin Fen Edebiyat bölümleri Koç'a kıyasla kalabalık olsa da akademisyen, çeşitlilik ve açılan derslerden bakımından Boğaziçi, Koç'u ikiye üçe belki dörde katlar. Koç'ta adamakıllı bölüm dersi bile verilmiyor ilk iki senelerinde öğrencilere. Her ne kadar Boğaziçi'de interdisipliner eğitim anlayışıyla edebiyat öğrencilerine fen ve sosyal bilimler dersleri aldırsa da Koç'a kıyasla çok daha dengeli bir program sahiptir. Akademisyen olmayı düşünüyorsan Boğaziçi'ni öneririm bu noktada.

Ayrıca şöyle bir şey de olabiliyor. Koç'tan Boğaziçi'ne geçiş yapabilme imkanın var eğer ilk sene sonunda iyi bir not ortalamasına sahipsen. Ama tam tersi 'burslu' olarak mümkün değil. Koç'tan bizim bölüme 4.00'a yakın bir ortalamayla geçen bir insan tanıyorum mesela. Bir de şunu söylemek lazım ki arkadaşın söylediğine göre Boğaziçi'nin eğitimi çok daha fazla zorlayıcı. Bizim bölüme geldikten sonra ortalaması 1.70 civarlarında seyrediyordu.
  • o f k  (22.07.11 17:28:05) 
tüm yanıtlar ve araştırmalar ışığında boğaziçi'yi tercih edeceğim gibi görünüyor. buraya uzun uzun fikirlerini yazan, bana mesaj atan herkese çok teşekkür ederim; benim için hayati bir konu bu neticede ve insanların görüşleri de şekillendiriyor kararımı. düşüncelerinizi, önerilerinizi sözlükten/buradan mesaj atabilirsiniz hep, atarsanız çok da sevinirim. :)


  • lucy in the sky  (23.07.11 03:00:56) 
bir gün biri araştırır da sonucu merak eder diye haber vereyim dedim. boğaziçi'ne girdim ve koç yazmadığım için çok mutluyum. bu konuda her türlü özel mesaja, soruya vesaireye açığım, iyi tercihler herkese.


  • lucy in the sky  (22.08.11 17:58:23) 
baoğaziçi +1 :)


  • tombalabala  (22.08.11 18:03:15) 
[]

saça kına yakmak

merhaba,
sarıya çalan açık kumral renkteki saçıma kına yakmak istiyorum, sözlükte kına - saça kına yakmak vs. başlıklara yazılanların çoğunu okudum ancak birinci elden bilgi almak gibi olmuyor hiçbiri. öncelikle aklıma takılan, kaş mevzusu. açık renkte, pek belirgin olmayan, ancak sarı-kahverengi arası renkte kaşlarım var. bu turuncu-kızıl saçla birleşince çok mu garip görünür? doğallıktan çok mu uzak olur? bir de tabii şu önemli, turuncu mu olur acaba saçım kızıl mı? hiç boyanmadı daha önce. daha kırmızımsı veya daha turuncumsu olması için katmamı önerebileceğiniz ekstra bir malzeme var mı? kendi bilginiz olmasa bile bunu kesin oku diyebileceğiniz linklere de açığım. hatta özelden bana mesaj atın fotoğrafımı falan atayım, ona göre yorum yaparsınız. her türlü bilgiye ihtiyacım var. teşekkürler!



 
açık kızıl/akmış kızıl/turuncu gibi bir renk olur bence. sen lorealden şunu al:
www.lorealparis.com.tr

açık renk saçların olduğu için biraz daha açık duracak, çok açık da durmayacak. internetteki renkle kutu üstündeki birbirini tutmuyor. benim de saçlar açık kumraldı kızıl istiyordum, bu boyayla boyadım. artık herkesin sorduğu mükemmel bir kızılı var. sokakta bile yanımdan geçerken "saçların boya mı" ne renk, adı ne diye bi çok kişi sordu ciddi ciddi, o derece yani. ya da koleston şarap kızılı al. biraz akınca renk oturuyor ve süper duruyor. ayrıca bu boya çok da akmayan özellikte. anneme palette aldık aylarca aktı. kına saçları besliyor falan diyorlar da şaçında çok kırmızı/turuncu olur sanıyorum. bir de bu boyayı önermemin nedeni amonyak yok içinde. saçı hiç yıpratmıyor. 16 lira ama değiyor gerçekten.

edit: sayfa açılmazsa tekrar dene ye tıkla.
  • bıdıbıdı  (01.05.11 21:39:12 ~ 21:40:01) 
ben yaktım ve hiç pişman olmadım kına müthiş birşey saçlarım artık daha geç yağlanıyor parlıyor ve rengi çok güzel benim koyu kahveydi şimdi kızıllık içeren hoş bir renk oldu ama sen saç ucuna dene bir de karışımlar var çok kızıl istemiyorsan demlenmiş çay suyula falan yap ben öyle yaptım merak ettiğin birşey varsa öm at seve seve cevaplarım


  • hmm  (01.05.11 21:49:02) 
yakmaya karar verirsen kinayi lushtan almani öneririm. caca rouge olarak bir arat istersen.


  • shi aila  (01.05.11 22:01:31) 
herkese teşekkür ediyorum. boya düşünmüyorum aslında ama şu loreal'inki hoşuma gitti, biraz daha bakacağım. bir de araya katılabilecek malzeme merak ediyorum, yani daha cart bir kızıl için soğan kabuğu, daha koyusu için çay yaprağı vs. gibi. bilen varsa paylaşabilir mi?

bir de, lush - bağdat caddesi kapanmış yönünde duyumlar aldım, öyle mi?
  • lucy in the sky  (01.05.11 22:20:26) 
nasıl kezban bir kızıl? kızılın kezbanı olur mu ki ya. of of.


  • lucy in the sky  (01.05.11 22:29:52) 
www.lorealparis.com.tr bu da çok daha açık olabilir bilemedim. ama önce onu boyadım ilk linki. şimdi bunu denicem. bakalım.


  • bıdıbıdı  (01.05.11 23:57:05) 
bir gün biri bunu okur da yararlanır diye yazayım. kınayı yaktım. saçım çok güzel, doğal bir turuncu oldu. cart değil, koyu da değil, gerçekten tam olarak istediğim renk. teşekkürler herkese. :)


  • lucy in the sky  (05.05.11 17:44:31) 
kaslariniza kahverengi kas kalemi cizebilirsiniz, bence siyah olmadiktan sonra orjinali boyamaniza gerek yok.


  • leyla3  (05.05.11 18:01:41) 
lucy, güle güle kullan da merak ettim lush'in kinasini mi kullandin?


  • shi aila  (05.05.11 19:13:59) 
şöyle bir renk değişimi,
i52.tinypic.com

  • lucy in the sky  (08.05.11 02:02:49) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.