Giriş
(4)

Neden hepatit b aşısından önce kan testi yapılıyor?

ya ben lan neyse
kandaki antikorlara falan bakıyorlar sanırım bağışıklık var mı diye. olsa ne olacak ki? diyelim ki bağışıklı birine aşı yapıldı ne zararı olur?
kandaki antikorlara falan bakıyorlar sanırım bağışıklık var mı diye. olsa ne olacak ki? diyelim ki bağışıklı birine aşı yapıldı ne zararı olur?
0
ya ben lan neyse
(07.09.14)
bağışıklı birine değil hasta birine aşı yapılmaz.
0
Lim5
(07.09.14)
bana test yapmadan yapmıslardı :/ test yapılması zorunlumuymuş?
0
mymissingstars
(07.09.14)
aşı zor tedarik edilen bişey ve yurt dışına döviz ödenerek satın alınıyor. peki teşhis koyduran laboratuar kitleri bedavaya mı geliyor?

o zaman başka bi sebebi olmalı. bi bakıyim ben buna, niyeymiş.
0
compadrito
(07.09.14)
lim5 +1

hasta kişiye aşı yapılmaz
0
la noix
(07.09.14)
(3)

Tüccar zekalı arkadaşlar! 7.000 TL ile ticaret yapılır mı?

ya ben lan neyse
internet üzerinden ya da fiziki..şimdi gidip alibaba dan çin menşeli ürün alsam tek çakal ben değilimdir herhalde?ya da başka tavsiyeleriniz olur mu?eğer çok uğraştırmayacaksa ayda 400-500 kar etsem süper olur.
internet üzerinden ya da fiziki..

şimdi gidip alibaba dan çin menşeli ürün alsam tek çakal ben değilimdir herhalde?

ya da başka tavsiyeleriniz olur mu?

eğer çok uğraştırmayacaksa ayda 400-500 kar etsem süper olur.
0
ya ben lan neyse
(03.09.14)
Başkasının fikriyle girme abi.

Her konuda fikir al ama ticaret konusu kendin ölç biç.
0
eli
(03.09.14)
yapılır ama emeğine değecek mi ? yani 7000 koydum kira alır gibi hiç uğraşmadan her ay 500 gelsin diye bir olay yok.

ne satarsan sat sürekli işi takip etmen, salak müşterilerle uğraşman, arızalı çıkan ürünleri takip etmen yeri geldiğinde zararı karşılaman gerekecek.

o vakti başka bir işe harcasan gene ayda 400-500 kazanırsın aslında.
0
orpheus
(03.09.14)
Evet ayda en kötü 2 bin koyarım üstüne
Ya da bana ver ayda 500 liraya işletim
0
saksı
(03.09.14)
(6)

İnternet kafeden girme - yazar hesabı.

ya ben lan neyse
şehir değiştirdiğim için kaldığım yerde internet erişimim yok. internet kafeden sözlüğe yazar hesabımla girebiliyorum. girip kimi uyarmalıyım bu konuda? -bak sürekli ip değişiyor haberin olsun ha- gibisinden?
şehir değiştirdiğim için kaldığım yerde internet erişimim yok. internet kafeden sözlüğe yazar hesabımla girebiliyorum. girip kimi uyarmalıyım bu konuda? -bak sürekli ip değişiyor haberin olsun ha- gibisinden?
0
ya ben lan neyse
(03.09.14)
kimsenin umrunda olmaz ki ip degisikligi. gerek yok.
0
hmpf
(03.09.14)
kimse siklemez onu ya:)
0
all girls dream
(03.09.14)
sürekli ip değişiyor ya "bunun hesabı o.ospu olmuş." ya da "fake lan bu" demesinler diye dedim.

ya da ne bileyim benle birlikte aynı kafeden giren başka bir hesap falan vardır belki.
0
🌸ya ben lan neyse
(03.09.14)
raht ol istedıgn yerden gır
0
all girls dream
(03.09.14)
Fake yasak degil ki
0
i ve been mistreated
(03.09.14)
o dedigin muhabbetler 3 sene oncesine kadar vardi. multi hesap falan ayagina ucuyordu hesaplar. su an takilabilirsin kafana gore. yalniz dikkat et caldirma hesabini internet kafede.
0
xenophobe
(03.09.14)
(2)

Klorin ne demek?

ya ben lan neyse
arama yaptığımda direkt klor çıkıyor wiki ilk sonuç olarak? klorun eş anlamlısı mı?
arama yaptığımda direkt klor çıkıyor wiki ilk sonuç olarak? klorun eş anlamlısı mı?
0
ya ben lan neyse
(02.09.14)
Klorun ingilizcesi Chlorine. Klorin de direk turkcelesmis hali gibi duruyor.
0
Haldamir
(02.09.14)
(Cl)2
iki klor atomunun kovalent bağlı hali. klor diyoruz biz ona.
0
namus ninjası
(02.09.14)
(5)

Ehliyet ücretleri ne kadar an itibariyle? Bu fiyat çok mu?

ya ben lan neyse
son zamanlarda alanlar, ya da ilk sınavda almayı düşünenler ne kadar ücretler sizin oralarda? şehir neresi?eskişehir merkezde 1050 istediler normal mi?sağ olunuz.edit: her şey dahil fiyat
son zamanlarda alanlar, ya da ilk sınavda almayı düşünenler ne kadar ücretler sizin oralarda? şehir neresi?

eskişehir merkezde 1050 istediler normal mi?

sağ olunuz.

edit: her şey dahil fiyat
0
ya ben lan neyse
(28.08.14)
istanbul'da totalde 1150 falan oldu benim. muhtemelen sende de sınav harçları eksik. onlarla aynı paraya gelecek. kursa 600 vermiştim başka para vermedim. geri kalanlar emniyete vergi dairesine falan yatırdıklarım.
0
xenophobe
(28.08.14)
Bu fiyata ne dahil?
Ben kursa 500 verdim. Doktor raporu ve Sinav ucretlerini ekstra verdim.
0
bira sisesi kapagi
(28.08.14)
Samsun'da 350 lira vermiştim lan oha. (50+70 liralık sınav ücretleri dışında yalnızca ders için)
0
kadirgali huseyin olmayan adam
(28.08.14)
Eskişehir'de ücretler o düzeyde.
0
grgn
(28.08.14)
pazarlık yaparken sürüş dersine filan çıkacaksan kaç ders var filan konuş sonradan ekstra ücret isteyebiliyolar.
0
Cicak17
(29.08.14)
(8)

Adrenalin i nerden bulabilirim? Önemli.

ya ben lan neyse
selamlar,ağır allerjik reaksiyonlara karşı yurtdışında epipen, twinject gibi otoenjektörler satılıyormuş.anaflaktik şok gibi durumlara karşı hasta kendisi vuruyor bunu baldırdan. hayat kurtarıcı olabiliyor. özellikle dağ-bayır gibi acile ulaşmanın saatler sürebileceği yerlerde.doktora yazdırınca yur
selamlar,

ağır allerjik reaksiyonlara karşı yurtdışında epipen, twinject gibi otoenjektörler satılıyormuş.

anaflaktik şok gibi durumlara karşı hasta kendisi vuruyor bunu baldırdan. hayat kurtarıcı olabiliyor. özellikle dağ-bayır gibi acile ulaşmanın saatler sürebileceği yerlerde.

doktora yazdırınca yurtdışından getiriliyormuş bu ilaç.

bana yarına kadar lazım. önlem amaçlı alıyoruz. uzun tren yolculuğu için. -20 saat-

aynı dozajda sıvı adrenalini (epinefrin) nerden temin edebilirim? olmadı ampül le enjektör bulundururuz yanımızda. ücreti önemli değil.

sağ olunuz.
0
ya ben lan neyse
(27.08.14)
ampul ve enjektörü aynı cümleleri sarf ederek bir acilden rica etseniz kırmazlar. zaten arrest durumunda kaç tane harcandığının hesabı olmuyor. ama ampulu kırıp enjektöre çekip uygulayabilecek misiniz? anafilaksi durumunda bunu kişinin kendisi yapamayabilir, ampul kırmak bile zor gelebilir.

ama hazır enjektörler nereden bulunur bilemiyorum. alerji konusunda uzman bir hekime danışabilirsiniz.
0
vendorth
(27.08.14)
eczanede satılıyor zaten ama dozunu ayarlamayamazsınız kendiniz bu sefer de kalpten gidersiniz.

onun yerine bence prednol ampul vurun en azından riski yok, zaman kazandırır bi nebze.
0
neferkitty
(27.08.14)
Eczanelerden alabilirsiniz. Çok pahalı bilet değil adrenalin 2 lira mı neydi. Ama insanın kendine adrenalin yapması fikri bana biraz değişik geldi. Neferkittynin dediği gibi prednol daha mantıklı sanki. Hatta 20 saatlik tren yolculuğu için yolculuktan önce antihistqmimik hap içmek bile yeterli olur gibi geliyor bana. Neyse, siz bilirsiniz.
0
fayfim
(27.08.14)
adrenalini fazla vurursan neferkitty'nin dediği gibi aşırı çarpıntı ve kalp krizi yapar.
adrenalinin alerjilerde ideal uygulanma şekli subkutandır. tıbbi bilgisi olmayan biri subkutan iğne bence yapamaz. sen yeşil uçlu iğneyi batırsan kimbilir nereye gider... insülin iğnesi ile belki...

allerjik şoklarda kişilerin sıklıkla şuuru da gidiyor, o ortamda kişi kendisine nasıl müdahale eder bilemiyorum. belki aşırı ödem durumlarında şuur hala açık olabilir.

kısacası karmaşık bir olay. ama riski size nasıl olsa deyip yol göstereyim:
ecza depolarında olur, bazı eczanelerde de olur. hiç bulamazsanız acilden istersiniz artık.
0
siradisi00
(28.08.14)
@siradisi00 subkutan değil im yapılıyor artık.
0
vendorth
(28.08.14)
ideali subkutan ama subkutan ile intramuskuler arasında pratikte fark olmadığından ve im daha pratik olduğundan hep im yapıyolar.
acil durumda kontrollü olmak kaydıyla im,sc, iv her türlü verebilirsiniz doza dikkat ederek denilmişti bize.
0
neferkitty
(28.08.14)
son bilgiler im yapılmasını tavsiye ediyor :)

sc olunca dağılımı dengesiz mi oluyormuş ne.
0
vendorth
(28.08.14)
araştırayım madem. belki im önerilmeye başlanmış olabilir.

uyarı için teşekkürler gençlik.
0
siradisi00
(29.08.14)
(2)

Sivas'ta nerde kalabilirim -Acil-

ya ben lan neyse
selamlar,29 ağustos akşam 7 de girip 30 ağustos sabah 9 da çıkıcak şekilde nerde kalabilirim?max 70tl, öğretmenevi dolu.sağ olunuz.
selamlar,

29 ağustos akşam 7 de girip 30 ağustos sabah 9 da çıkıcak şekilde nerde kalabilirim?

max 70tl, öğretmenevi dolu.

sağ olunuz.
0
ya ben lan neyse
(26.08.14)
TEK misafirhanesi. Üniversite yolu üzerinde
0
superjax
(26.08.14)
Dostum face'de couchrail diye bir sayfa var, cok defa faydasini gordum, oraya bir yaz istersen. Yoksa ogretmenevi icin torpil bul, kesin vardir yerleri (daha once ayni durumla karsilastim defalarca)
0
jihat
(26.08.14)
(10)

Sınavda zorla şapka çıkarmayla ilgili soru.

ya ben lan neyse
daha önce de sormuştum yalnız geçerli bir cevap alamadım.2011 sonbaharında uzun saçlı halimle sınav görevlisi salonda bağırıp çağırarak, sınava almamakla tehdit ederek şapkamı çıkardı. -kışlık bere- erkeğim. kadınların türbanla sınava girdiğini hatırlatarak saçlarımdan dolayı böyle girmek istediğimi
daha önce de sormuştum yalnız geçerli bir cevap alamadım.

2011 sonbaharında uzun saçlı halimle sınav görevlisi salonda bağırıp çağırarak, sınava almamakla tehdit ederek şapkamı çıkardı. -kışlık bere- erkeğim. kadınların türbanla sınava girdiğini hatırlatarak saçlarımdan dolayı böyle girmek istediğimi söyledim fakat "onlar kadın sen erkeksin giremezsin" cevabını alarak şapkamı çıkarmak zorunda kaldım.

o zamanlar yazılı şikayette bulundum ilgili makamlara ama işin içine türban girdiği için diye tahmin ediyorum çok ağırdan alıp benim tekrar tekrar hatırlatmalarım üzerine 1 sene sonra cevap verdiler bana. onda da "personel uyarılmıştır." denildi.

şu anda aşağıdaki mahkeme kararını örnek gösterip dava açabilir miyim? idari davalarda 60 gün süre var. bu idari dava mı sayılıyor? 60 gün süre var mı? dava açabilir miyim? bu dava idari dava mı olur?

m.radikal.com.tr

lütfen bilgisi olanlar cevap yazsın. sağ olunuz.
0
ya ben lan neyse
(24.08.14)
bence personelle ilgili ceza davası yoluna git.
0
labanon
(24.08.14)
valla kusura bakmayin ama benim sinavima denk gelseniz ben de berenizi cikarmanizi isterdim. ki denk geldi, ve cikarttirdim da. hatta birak osys sinavlarini, normal lisans sinavlarinda bile cikartirim, sapkayi bereyi. ve eminim sadece ben degil, %99 sinav gorevlisi cikartirir.

dini inanc geregi basini orten birine izin verilmesiyle, saclarim uzun, daginik, rahat edemiyorum, kafam usuyor vs gibi gerekcelerle bere kullanan birine izin verilmesi ayni sey degil bence. ha sizinki de dini bir inanc geregi kullanilan bir sey olsaydi o zaman farkli dusunurdum elbette ki, siz de kislik bere demissiniz zaten.

cikarttirilmasinin gerekcesi de cok basit. guvenlik gerekcesi ile kupeye, saate bile izin verilmiyorken, ben sizin berenizin altinda kulaklik, telsiz vs olup olmadigindan emin olamam. ha turbanli olanlarda da emin olamiyorum ama dedigim gibi dini inanc geregi ses cikaramiyoruz.

ayrica sinav uygulama yonetmeligi bolum 9, madde 24, bent 7 der ki, sinav sirasinda gorevlilerin her turlu uyarisina uymak zorundasiniz. gis.osym.gov.tr

sonuc olarak, o gorevli ben olsam ve beni sikayet etseniz benim savunmam cok basit ve cok gecerli: sinav guvenligi.

ben ceza almam, sadece ugrastigimla kalirim, ama siz hem ugrasmis hem de bosuna masraf yapmis olursunuz. itiraziniz sadece uslup acisindan, gorevlinin bagirip cagirmasi vs olarak anlamli bence.
0
halanne
(24.08.14)
ben de yahudiyim, inanç gereği takıyorum desem ne olucak?

zaten bağırıp çağırma olayı olmasa hiç önemli değil. eyvallah diyip çıkarıcam.

ben milli eğitimde öğretmenim. 2 yıldır birçok sınavda gözetmenlik yaptım. zaten öğretmen olunca çaktım olayın özünü. "dini inanç o zaman yapıcak bir şey yok" diyemezsiniz. dini inançsa çekersin bir köşeye türbanlı adayı, kontrol edersin ya da bir kadına kontrol ettirirsin. madem gözetmene böyle haklar verilmiş. -yazınızdaki gibi- o zaman bu yazdığımı da uygulayın?

hem nerede tüm adaylara eşit muamele? ayrıca verdiğim linktekinin aynısı bana uygulanan. oradakine benzer karar çıkacağına inanıyorum.

edit: toka da takmasın uzun saçlı kızlar o zaman. ösyme metal eşyalara izin vermiyor. şapka da mı metal? o da giysinin bir parçası?
0
🌸ya ben lan neyse
(24.08.14)
dini inanci olanların ayri olmayanların ayri kategoride degerlendirilmesi, anayasaya ve uluslararası temel hukukun kurallarına aykırı. bu sebeple, dini inanc icin olsaydi tamam ama degil ise izin vermem türü argümanlar şunu söylüyor; bir dini inancin yoksa, ya da kabul edilen inançlardan birisine sahip degil isen, senin icin kuralları esnetemem. ama sünni müslüman oldugunu belli edersen kurallar senin icin esneyecektir.

15 yildir gözetmenlik yapiyordum, son bir senedir bu rezilligin bir parcasi olmamak icin almiyorum görev falan. ama dini inanctir saygi duymak gerekir diyen insanlara sunu sormak lazim

bir yahudi kippasi ile girebilir mi sinava?
bir alevi zülfikar kolyesi ile girebilir mi?
bir hıristiyan haç kolyesi ya da aksesuari ile sınava girebilir mi?
ben rastafarian'im dese ve rasta saclari ile gitse sinava alınır mı?

piercing i ile sınava alınmadı insanlar, cüzdanlarını sokamiyorlar, benim gözümün önünde sınav başlamadan yarım saat önce, yaşlı bir kadına tuvaleti kullandirmadilar, okul dağın başında idi, etrafta ne bir kafeterya ne de kamuya açık tuvalet vardi. durumu anlattigim bina başkanı ilahiyat profesörü, olabilir hocam, ben sinava altina bez takip gelenleri gördüm diye güldü, o an odada bulunan sınav görevlilerinin hepsi onunla birlikte güldüler.

bu sınav işi iyice zivanadan cikti, bu hali ile bu sistemi savunmak, herhangi bir sekilde bir parcasi olmak, sinav güvenligi istedigimi yaparim diyerek kuralların ardına sığınmak terbiye yoksunluğudur.

siz sikayette bulunun, bir sey olmayacaktir sonucta ama yine de sikayet edin. sizinkisinde degil ama sizin durumunuzda magdur olan başka insanlar da sikayetci oldugunda bir süre sonra olay büyüyecektir. olayin üstüne yatmamak, olabildigince büyütmek gerekiyor.
0
atmaca.ged
(24.08.14)
sorunuzda saclarim uzun oldugu icin kislik bere takiyorum demissiniz. eger yahudiyim ve kippa takiyorum deseydiniz o zaman dedigim gibi inanclara saygi cercevesinde sesimi cikarmaz ve burda size nasil dava acacaginiz konusunda yardimci olurdum seve seve.

sizin itirazina katiliyorum, gorevlilerin uslubu cok onemli. ama bunda da idari dava degil ancak tazminat davasi acarsiniz. gerekceniz de neden turban serbest de bere yasak olamaz, ya da o davayi emsal gosteremezsiniz.

siz de sinavlara giriyorsaniz, kurallarin ne olmasi gerektigi konusunu anlamissinizdir. bence birakin bereyi, turban da, daginik uzun sac da, sapka, bere de yasaklanmali, eger kupe bile yasaksa.

her kural, her gorevli tarafindan ayni sekilde ya da ayni uslupla uyglanmiyor maalesef. ben kemer bile takmiyorum yasak diye, cantami almiyorum yanima sinava giderken ama, burda baska bir duyuruda sinavda nasi vakit geciriyorsunuz sorusuna biri arka siraya oturup telefonda oyun oynuyorum yazmisti mesela.
0
halanne
(24.08.14)
@ atmaca ged, kippalı bir musevi sınava girebilir ancak diğer yazdıklarınız giremez çünkü onların takıları dini bir vecibe değil.

piercing için bir kısım insanlar sınava alınmadılar ancak bir kısmı da alındı (www.youtube.com onun için tezinizi destekleyen münferit örnekler vermeye hiç gerek yok.

ha ben bu durumdan memnun muyum? hiç değilim. ancak bunun sorumlusu sınav gözetmenleri değil, onlara ne olduğu açık olmayan bazı talimatları uygulatan sınav düzenleyicisi kurumdur. dolayısıyla sınav gözetmenlerine lütfen çemkirmeyin.

bu saçmalıkların asıl sorumlusu ösym'dir, birilerini mahkemeye verecekseniz bu kurumu mahkemeye verin.
0
yemrem
(24.08.14)
Gorevlilerin üslubu yanlis ama sende haksizsin. Yahudiler kippa taksr oda avucici kadar bir sey. Sen bere istersin öteki sarikla girer baskasi fötr dener filan.
0
efrasiyab87
(24.08.14)
bence şapkayı zorla çıkarttırmak şapka kanununa aykırı.

ben olaya bu yönden bakıyorum valla.
0
siradisi00
(24.08.14)
@want2die, hala varmislar derken bir de soyle dusun. birlikte gorev yaptigim bir arkadasin, lisans sinavinda basina gelen bir olay. beresini cikartmadigi bir ogrencinin kulaginda kulaklik varmis, ses kayit cihazina muhtemel sorularin cevaplarini okumus ve sinav sirasinda kaydi dinleyerek catir catir yazmis cevaplari. durumdan haberdar olan bir kac baska ogrencinin sikayeti uzerine hem ogrenci hakkinda hem de o sinavdaki gorevliler hakkinda sorusturma acildi.

ben ve benim gibiler hala var, ve en azindan ben var olmaya devam edicem. bence mantikli olan bu. ama baskasi takmaz, sure dolsun parami alip gideyim der, gerisine karismaz. baskasi adam gibi uyarmak yerine burdaki ornekte oldugu gibi bagirip cagirir.

@atmaca.ged
inancin geregi olan zorunlu aksesuar, kiyafet vs ile, kisinin dininin sembol olarak kullandigi aksesuarlar ayni kefede degerlendirilmez bence. hac kolye, zulfikar ile kippa ve turban ayni sey degiller. ha diger taraftan inanc ozgurlugu varsa eger, sadece turban degil kippa da serbest olmali. varsa kippayla girmeye calisip da yok giremezsin cikar denilen biri, hep birlikte onun davasini savunalim. ama evlilik yuzugu disinda hic bir aksesuara izin verilmiyorsa(en azindan kagit uzerinde oyle), hac kolye de yasak olmali, zulfikar da, piercing de.

amma velakin tuvalete gondermemek vs bunlar cok uc ve munferit ornekler. her yerde oldugu gibi sinav gorevlisi olan psikopatlar da cok var maalesef.
0
halanne
(24.08.14)
Turbanlilar zaten kadin polisler tarafindan kontrol ediliyor ozellikle 2 turbanlinin kulaklıkla sinava girmesi sonrasi.
0
efrasiyab87
(25.08.14)
(6)

Kredi kartı kart ücretini geri alabiliyor muyuz?

ya ben lan neyse
selamlar,maaşımı aldığım kurum iş bankasına yatırıyordu maaşları. o zaman kredi kartı ücreti almıyordu iş bankası bizden. kurum ziraate yatırmaya başladı maaşları. kredi kartı da kullanımda kalınca 6 ayda bir 50 lira alıyorlarmış. geçen ay kesmişler benden de.tüketici haklarına falan başvurunca geri
selamlar,

maaşımı aldığım kurum iş bankasına yatırıyordu maaşları. o zaman kredi kartı ücreti almıyordu iş bankası bizden. kurum ziraate yatırmaya başladı maaşları. kredi kartı da kullanımda kalınca 6 ayda bir 50 lira alıyorlarmış. geçen ay kesmişler benden de.

tüketici haklarına falan başvurunca geri alabiliyor muyuz? hiç yaptığım şey değil alabiliyorsak gidip başvurucam.

maximum işbankası.
0
ya ben lan neyse
(22.08.14)
tüketici haklarına başvurmana gerek yok. ara call center'ı geri ödenmesini istiyorum de. öderler.
0
sir gawain
(22.08.14)
kredi kartı aidatı legaldir hocam. banka istemezse sana geri vermez. kartı kullanacağım diyorsan tabi. kullanmam diyorsan o 6 aylık süreçte sana kullanım bedeli yansıtamazlar.


önceden kesinti yapmamalarının sebebi de senin kurumun o bankayla yaptığı anlaşmayla alakalı. belli ki anlaşmanın süresi dolmuş ve yeni bir bankayla anlaşılmış. dolayısıyla sözleşmeden kaynaklı herhangi bir sıkıntı da yok.

geçmiş olsun.
0
syozkn
(22.08.14)
İş bankası ara sıra yapıyor bana bunu, arayıp hafif sert ses tonuyla geri istiyorum, 10 dakika sonra iademi yapıyor.
0
osurdum
(22.08.14)
kredi kartı aidatı legal falan değildir, herhangi bir hukuki altyapısı da yoktur. bankaların tamamen kendi kendilerine uydurdukları bir masraf kalemidir, tüketiciyi bağlamaz.

yapılacak şey bir dilekçe ve geçmiş döneme ait kart ekstreleri ile ilçe tüketici hakem heyetine başvurmaktır. bir kaç ay sürer ve geri alırsınız.
0
fengari
(22.08.14)
iş bankası'nda kendi içinde bir değerlendirme kriteri var. senin harcamalarına bakıyorlar, atıyorum aylık 500 - 600 tl civarı harcaman oluyorsa en az, aldıkları kart ücretini iade ediyorlar.
ben müşteri hizmetlerini aradığımda hemen iade ettiler, 2 dk falan sürdü toplam konuşmamız.
müşteri hizmetlerini arayıp iade talep edin, olmaz derlerse hakem heyeti falan olaylarına bakarsınız. büyük ihtimalle iade edeceklerdir.
0
episantr1
(22.08.14)
Az önce hallettim.

Müşteri temsilcisine bağlandıktan sonra yaklaşık 10 saniye içinde şöyle bir konuşma geçti aramızda:

- Aidat kesmişsiniz, iadesini talep ediyorum.
+ Edildi x Bey, teşekkürler.
- Teşekkürler, iyi günler.
0
saygilarefendim
(22.08.14)
(6)

Otobüste yer değiştirmek isteyen muavin.

ya ben lan neyse
selamlar,diyelim özene bezene 1 hafta öncesinden özellikle istediğiniz numarayı aldınız, güneş vurmasın, araba sallanmasın bilmem ne hesapları...hareket saatinizde yerinizi aldınız, muavin geldi, abi-abla, sen şuraya geç de oraya da şu bayan otursun, ya da bilmem nereye geç de senin yerine de şu çoc
selamlar,

diyelim özene bezene 1 hafta öncesinden özellikle istediğiniz numarayı aldınız, güneş vurmasın, araba sallanmasın bilmem ne hesapları...

hareket saatinizde yerinizi aldınız, muavin geldi, abi-abla, sen şuraya geç de oraya da şu bayan otursun, ya da bilmem nereye geç de senin yerine de şu çocuklu kadını alalım...

10 senedir yolculuk yaparım başıma çok geldi. istemeden tamam dedim. muavine acıdığımdan değil, yolcuya acıdığımdan.

siz böyle bir durumda yerinizi vermek istemediğinizi nasıl kimseyi kırmadan söylerdiniz?
0
ya ben lan neyse
(21.08.14)
ben özellikle hesap kitap yapıp bu koltuğu seçtim gardaş kusura bakma deseydin keşke soğuk bir tonda
0
jamalbsf
(21.08.14)
öncelikle muavine özene bezene 1 hafta öncesinden özellikle istedim numarayı aldım güneş vurmasın, araba sallanmasın bilmem ne hesapları yaptım ona gore aldım o yuzden deiştiremem derim sikerim muavinin belasını simdi. bana da benzeri oluyor soyleki özene bezene 1 hafta öncesinden özellikle istediğiniz numarayı aldınız, güneş vurmasın, araba sallanmasın bilmem ne hesapları yaparak bilet alıorm piçin biri benden once geliyor löp diye oturuo yerime kalk diorm burası bnm yerim diorm bidi bidi cvp verio bos yere gec die akıl verenler vs de oluyor o zmn direkt hostesi ya da muavini çagirtip kaldırıyorum.
0
all girls dream
(21.08.14)
Öncelikle yerimi kesinlikle vermem. Bırakın özene bözene seçmeyi, tesadüfen otursam o koltuğu yine vermem. Ayrıca muavinin kırılıp kırılmamasını da önemsemem lakin nasıl bir tavırla soruyorsa o şekilde karşılık verirdim. Yani "Abi sen şuraya geç de abla otursun buraya" derse tatsızlık çıkarırım; yok eğer efendi gibi sorarsa ben de o şekilde cevap veririm. En tiksindiğim şeylerden biri bu.
0
angelus
(21.08.14)
"özellikle aldım burayı" başkasından rica edin lütfen
0
neseranni
(21.08.14)
muavine önce güzel bir dille kabul etmediğimi söylerdim, tekrarlarsa rezil ederdim adamı.
0
kutukcu
(21.08.14)
yerimi değiştirirsem, olası bir kaza halinde, sigortadan faydalanamayacak olduğumdan, değiştirmek istemediğimi söylerdim.
0
varoluscusanri
(21.08.14)
(1)

Öğretmen evİnde 24 saatlik mi ücret ya da nasıl?

ya ben lan neyse
selamlar,mesela tek kişilik ücret 50 lira diyor. daha önce öğretmenevinde kaldım ama gece 12 de girip sabah 9 da çıkmıştım ve tek gece ücreti verdim.yani şimdi gece 12 den ertesi gece 12 ye kadar kaldım diyelim 50 lira mı vericem nasıl olucak?biri bana açıklayabilir mi? ücretler 12 saatlik mi yoksa
selamlar,

mesela tek kişilik ücret 50 lira diyor. daha önce öğretmenevinde kaldım ama gece 12 de girip sabah 9 da çıkmıştım ve tek gece ücreti verdim.

yani şimdi gece 12 den ertesi gece 12 ye kadar kaldım diyelim 50 lira mı vericem nasıl olucak?

biri bana açıklayabilir mi? ücretler 12 saatlik mi yoksa 24 saatlik mi?
0
ya ben lan neyse
(21.08.14)
otel usulü gecelik. yani öğleden sonra 2 gibi giriş, sabah 11 gibi çıkış.

gece 12-ertesi gece 12 olursa, 2 günlük para alırlar.
0
Sarix
(21.08.14)
(6)

Metro 2+1 koltuklarda priz var mı?

ya ben lan neyse
var mı priz? mecbur kaldım sanırım metrodan bilet alıcam. o da 2+1 prizliyse film falan idare ederiz artık.
var mı priz? mecbur kaldım sanırım metrodan bilet alıcam. o da 2+1 prizliyse film falan idare ederiz artık.
0
ya ben lan neyse
(20.08.14)
Pamukkale alamaz mısın onda var.
0
ac milan vs liverpool
(20.08.14)
Geçen sene yoktu. Muavine verdi biri o bir yerde sarja taktı.
0
Lim5
(20.08.14)
kasux +
0
her giriste sifresini unutan adam
(20.08.14)
dün ankara - sakarya geldim araç yeniydi ve priz vardı ama belki de tek araçtır bu, çünkü aynı hatta çalışan bir çift katlı otobüs de vardı bir iki sene önce.
0
rexex
(20.08.14)
Telefonu o prizlerde şarj etmenizi önermem.
(git: 790954)
0
zombi
(20.08.14)
Kamilkoç 2+1 de var. Bilet bulursan kamilkoç ile git
0
ondkz
(20.08.14)
(2)

Ankara - Sivas kaç saat? Firma tavsiyesi?

ya ben lan neyse
selamlar,ankara - sivas arası otobüsle kaç saat onu merak ediyorum. google da direk yazınca ilk başta bir şeyler çıktı ama tahminimce fazla yazıyor.firma tavsiyeleri de alabilirim. 5-10 saatlik yol zehir olmasın durduk yere.sağ olunuz.
selamlar,

ankara - sivas arası otobüsle kaç saat onu merak ediyorum. google da direk yazınca ilk başta bir şeyler çıktı ama tahminimce fazla yazıyor.

firma tavsiyeleri de alabilirim. 5-10 saatlik yol zehir olmasın durduk yere.

sağ olunuz.
0
ya ben lan neyse
(19.08.14)
6 saat sürer.

ulusoy'u tavsiye ederim. o olmazsa sivas huzur turizm o da olmazsa sivastur o da olmazsa selçuk canlar turizm, o da olmazsa otostop çekin o da olmazsa en son çare metro'ya binebilirsiniz.
0
dahili meddah
(19.08.14)
O da olmazsa tren:)
0
safsafinaz
(19.08.14)
(7)

Yataklı trene binilir mi?

ya ben lan neyse
24 saat sürecek yolculuk. rahat mıdır? değer mi?
24 saat sürecek yolculuk. rahat mıdır? değer mi?
0
ya ben lan neyse
(17.08.14)
4 kişilik oluyorlardı tcdd'de. tanımadığın 3 adamla gideceksen çekilecek çile değil. yok tanıdıklarınlaysa olabilir.
0
repins
(17.08.14)
kuşetler dört kişilik, yataklı vagon iki kişilik, ancak tek başına bilet alırsan az fazla ödüyorsun zaten yanına kimse alınmıyor.
0
yatagants
(17.08.14)
Bence değer.
0
sutlu nescafe
(17.08.14)
aynı yolun uçak alternatifi yoksa değer.
0
ludovico
(17.08.14)
Rahat bir şey. Hat yoğun bir hat değilse tek başına da gidebilirsin kompartımanda. Ayrıca 2 yataklı kompartımanlar da oluyor bazı trenlerde.
0
evilinacloset
(17.08.14)
batıya gidiyorsan binilir de doğuysa bilemem.
0
doxanikee
(17.08.14)
hangi güzergah için soruyorsunuz? interrail süresince bir kaç kez farklı rotalarda kuşetli vagonda gittik, bazıları ızdırap bazıları parti havasında geçti.
0
lynda.com
(18.08.14)
(3)

Tbmm dönemi ne demek?

ya ben lan neyse
bimem kaçıncı hükümet denildiğinde bir ilişki var da, örneğin 24. dönem tbmm ne demek? neye göre belirleniyor bu dönemler?
bimem kaçıncı hükümet denildiğinde bir ilişki var da, örneğin 24. dönem tbmm ne demek? neye göre belirleniyor bu dönemler?
0
ya ben lan neyse
(15.08.14)
2015 yılında seçilecek meclis 25. olcak işte.
0
pofudukayi
(15.08.14)
bazen seçim olur, hükümet güvenoyu alamaz. cumhurbaşkanı başka bir başbakan falan atar. o aynı tbmm döneminde olur. ama seçimle gelmiş tbmm ler dönem dönem.
0
ykyt
(15.08.14)
tbmm donemi, iki milletvekili secimi arasindaki 4 yillik sure demek. yani normalde 4 yida bir genel secim olmasi gerekiyor. bazen erken secim vs de olabilir ama normali 4 yildir. her secimle birlikte yeni bir donem baslar. su an 24, tbmm donemi mecliste demek ki tbmm'nin acilisindan beri 24 genel secim olmus simdiye kadar.

bilmem kacinci hukumet, kurulan hukumet sayisi. hukumet=basbakan+bakanlar kurulu. her genel secim sonrasi yeni bir hukumet kurulur mutlaka ama sadece genel secim sonrasinda yeni bir hukumet kurulmaz. tbmm donemleri icinde basbakan degistigi takdirde, mesela guvensizlik oyu sonucu hukumet dustu, basbakan öldü, istafa etti, vs vs. o zaman cumhurbaskani meclis icinden birine hukumeti kurma gorevini verir. o da kendi bakanlarini secip, bakanlar kurulunu olusturarak yeni hukumeti kurar.

dolayisiyla bir tbmmm donemi icinde birden fazla hukumet kurulabilir. su andaki 61. hukumetmis mesela. bu da demek ki su ana kadar 61 kisiye hukmet kurma gorevi verilmis ve kurulan hukumet, meclisten guven oyu alarak ise baslamis.

simdi mesela rte, cumhurbaskani olunca, birine hukumeti kurma gorevini verecek. o adam basbakan olacak ve 62. hukumeti kurucak.
0
halanne
(15.08.14)
(2)

Eskişehir'de tantuni nerde yenir?

ya ben lan neyse
bir defasında zehirlenmiştim amk. o yüzden yemeye korkuyorum ama yemek de istiyorum.var mı tavsiyeniz? zehirlenmeyelim tadı da güzel olsun yeter.
bir defasında zehirlenmiştim amk. o yüzden yemeye korkuyorum ama yemek de istiyorum.

var mı tavsiyeniz? zehirlenmeyelim tadı da güzel olsun yeter.
0
ya ben lan neyse
(14.08.14)
birtat tantuni. cengiz topel üzerindedir. doktorlar ve cengiz topel kesişiminde edi koop var, oranın üç dört dükkan ilerisinde kalır. ama yine de tantuni yemeyin.
0
kyoo
(14.08.14)
Birtat baya iyidir. Oradan rahatlıkla yiyebilirsiniz. Birde Espark'ın karşısında Turuncu Tantuni var orasıda güzel. Birtat'a ladar yürümeyeyim derseniz orada da yiyebilirsiniz.
0
Dr_Stat
(14.08.14)
(1)

3.0 usb 3.0'da çalışmıyor a dostlar

ya ben lan neyse
selamlar,marka kingston 16. gb. takıyorum 2.0 da çalışıyor ama 3.0 da çalışmıyor. sokette bir sorun yok diğer usb ler çalışıyor.baktım içinde driver falan da yok.bilmediğimiz bir şeey mi var acaba?
selamlar,

marka kingston 16. gb. takıyorum 2.0 da çalışıyor ama 3.0 da çalışmıyor. sokette bir sorun yok diğer usb ler çalışıyor.

baktım içinde driver falan da yok.

bilmediğimiz bir şeey mi var acaba?
0
ya ben lan neyse
(14.08.14)
chipset driverlarınızı güncelleyin
0
cirkinkizyokturazvotkavardir
(14.08.14)
(3)

Bu akıllı telefon olayını ne kadar abarttılar arkadaş

ya ben lan neyse
bu akıllı telefon bildiğin bilgisayar değil mi? pc de yapılmayan bir şeyler mi beceriyor?internette ne çok akıllı telefonla ilgili içerik var yahu. sanki akıllı telefon değil sihirli lamba. öyle bir muamele.benim bilmediğim bir şeyler mi var? benim bildiğim telefon özellikli pc olduğu. yıllardır bil
bu akıllı telefon bildiğin bilgisayar değil mi? pc de yapılmayan bir şeyler mi beceriyor?

internette ne çok akıllı telefonla ilgili içerik var yahu. sanki akıllı telefon değil sihirli lamba. öyle bir muamele.

benim bilmediğim bir şeyler mi var? benim bildiğim telefon özellikli pc olduğu. yıllardır bildiğimiz pc işte.

varsa söyleyin biz de alalım.
0
ya ben lan neyse
(11.08.14)
sürekli yenisi çıkıyor ya, o yüzden hep böyle gündemde. Bir bilgisayar ya da ne bileyim araba piyasası kendini bu kadar çabuk yenilemiyor.

ama güzel aletler şimdi.
0
oğlum çok zor lan
(11.08.14)
yani akıllı derken kendine ait yapar zekası yok tabi o bana da saçma geliyor. dediğin gibi bilgisayarın tabletin ufaltılmış telefon eklenmiş hali.
0
klakie
(11.08.14)
sadece mobilden kullanılabilen çeşitli platformlar var. mesela instagram, foursquare(swarm). bilgisayardan ayrılan en üstün yanları dahili modemleri ve internetleri (GSM), epey gelişmiş kameraları, dokunmatik ekranları (dokunmatik ekranlar var ama pc için hem gerekli değil hem de yaygın değil)

yoksa ikisi de aynı mantıkla çalışan cihazlar. anakart, işlemci, ram, ekran kartı, depolama, ekran, güç/güç kaynağı. mobil olması onu çok özel bir yere koyuyor. ve hala çok yeni bir teknoloji/moda olduğu için değişim çok hızlı.
0
simbolmina
(12.08.14)
(3)

Latince ya da Yunanca sorusu -benzer kelimeler-

ya ben lan neyse
hep ikisinden biri olur zaten.proteinniasinalbuminserotoninleptinendorfindaha gider bu. bu sondaki "in" ne demek onu merak ediyorum. ya da tin mi demek lazım? tam bilmiyorum. aradım ama bulamadım türkçe kaynak.sağ olunuz.edit: ingilizcem yok. sadece türkçe kaynaklara bakıyorum ve bir şey bulamadım.
hep ikisinden biri olur zaten.

protein
niasin
albumin
serotonin
leptin
endorfin

daha gider bu. bu sondaki "in" ne demek onu merak ediyorum. ya da tin mi demek lazım? tam bilmiyorum. aradım ama bulamadım türkçe kaynak.

sağ olunuz.

edit: ingilizcem yok. sadece türkçe kaynaklara bakıyorum ve bir şey bulamadım.
0
ya ben lan neyse
(07.08.14)
en.wikipedia.org

alkaloidlerle kullanılan ve gay lussac'ın uydurduğu bişeymiş sanırım. yani yunanca ve latinceyle alakası yok gibi.

(bkz: alkaloid/#2007884)
0
tepedeki psychedelic adam
(07.08.14)
Bunlar yunanca. In de yunanca ek.ON kisim da maddenin islevi ya da ozelligiyle alakali kelime. Muhtemelen sifat.,in de sifattan isime donusturen son ek olabilir.,olmayadabilir. Wikipediadan girip etimolojilerini arstirirsaniz daha hizli ilerlersiniz
0
mistreated
(07.08.14)
Pardon bir ustu okumamistim yazarken. Duz mantik gittim yanilmisim mobilde de edit yok zaten :p
0
mistreated
(07.08.14)
(10)

Doktorlar nasıl sakal bırakabiliyor?

ya ben lan neyse
Acillerde, kliniklerde çok gördüm. baya çok hem de. neredeyse yarısı net olarak uymuyor yönetmeliğe.gerçekten imreniyorum. taktir de ediyorum. devlet memurunun sakallı olunca da gayet verimli olabildiğinin ispatları.buraya kadar benim görüşüm. sorum da şu: nasıl oluyor? yasak değil mi devlet memurun
Acillerde, kliniklerde çok gördüm. baya çok hem de. neredeyse yarısı net olarak uymuyor yönetmeliğe.

gerçekten imreniyorum. taktir de ediyorum. devlet memurunun sakallı olunca da gayet verimli olabildiğinin ispatları.

buraya kadar benim görüşüm. sorum da şu: nasıl oluyor? yasak değil mi devlet memuruna. doktorlar haricindeki tüm memurlar uyuyor çünkü kurallara.
0
ya ben lan neyse
(07.08.14)
nöbet'le alakalı bir durum
0
accorbite
(07.08.14)
yahu ne nöbeti klinikte var diyorum. hadi acili geçtik.
0
🌸ya ben lan neyse
(07.08.14)
doktorlar hangi kılık kıyafet yönetmeliğine bağlı bilmiyorum ama bütün devlet memurlarının kılık kıyafet kanunu aynı değil. Üniversitedeki öğretim üyeleri de devlet memuru ama uzun saç, küpe, sakal her şey serbest.
0
godsparticle
(07.08.14)
opucuk baligi güzel açıklamış.
buna ek olarak;
nöbet sonrası mesaide poliklinikte hasta bakıyorlar. yani sabah 8 de başlayan işleri ertesi gün 5 te bitiyor. 33 saat.
0
unalub
(07.08.14)
ekleme yapacaktım, cevabım silindi :(

neyse, özetle kendi kanununda belirtilmeyen her şey için 657'ye tabi oluyorsun, kılık kıyafette de dönüp dolaşıp 657'ye bağlanıyoruz sonuçta. ama hastane vb. kurumlar genelde sallamıyor.
0
opucuk baligi
(07.08.14)
Sakal bıyık serbest diye duymuştum 3-5 ay önce
0
lilidance
(07.08.14)
akp geldiğinden beri sakal bıyığa takan sayısı azaldı. malum sakal bırakmak sünnet.
0
argent dawn
(07.08.14)
valla çoğu top sakal ya da kirli sakal gördüklerim. hacı sakalı görmedim.
0
🌸ya ben lan neyse
(07.08.14)
biri yüzünden diğerine de laf söylemiyorlar işte
0
argent dawn
(08.08.14)
657'ye tabi doktorlar kılık kıyafet kanunu'na tabidir.
bununla birlikte belli noktalarda sıklıkla denetleyecek amirin de olmaması durumlarında doktorların kılık kıyafetine karışan olmaz.
acillerde en az 24 saat çalışıldığından genelde tıraş olunacak ortam bulunmaz, ayrıca 5'ten sonra hastanede amir memur kimse kalmadığından hastanedeki en yetkili kişi zaten doktordur, kimseden sakala dair bir tepki alması söz konusu olmaz.

gündüz vakitleri de başhekim vb. kişiler doktorun dış görünüşleri ile falan fazla uğraşmak istemezler. doktorken daha çok yaptığın işten sorumlusundur.
bu bahsettiğim devlet hastaneleri için geçerlidir.

aile hekimleri yasal olarak 657'den ücretsiz izne çıkmış, ancak hakları saklı kalmış, üstüne de devletle sözleşme imzalamış kişilerdir. kadroları başka yerdedir ama kendilerine ait bir yönetmelik vardır, yönetmelikte kılık kıyafete dair beyaz önlük ve yaka kartı dışında net bir bilgi yer almaz. bu nedenle saç, sakal hususuna karışılması söz konusu olmaz. bununla birlikte "kadronuz hala devlette, memur gibi davranmalısınız" diye görüş belirten amirler de gözlenebilir. ama genelde kimse karışmaz.

üniversite hastanelerindeki hekimler de sıklıkla sözleşmeli olduklarından kılık kıyafet yönetmeliğine tabi olmuyorlar, ama ayrıntısını bilmiyorum.

hekimler genelde bulundukları konumdaki en yetkili amirdir ve üstleri de yine hekimdir. hekim de hekime genelde karışmaz. ama istisnalar kaideyi bozmaz.
0
siradisi00
(08.08.14)
(2)

Sözlükte giriş yapmadan oy verebiliyorum?

ya ben lan neyse
yazarlık hesabım var, 1-2 kere giriş yaptım. offline gözüküyorum ama şukela-çok kötü diye oy verebiliyorum?nasıl oluyor?
yazarlık hesabım var, 1-2 kere giriş yaptım. offline gözüküyorum ama şukela-çok kötü diye oy verebiliyorum?

nasıl oluyor?
0
ya ben lan neyse
(07.08.14)
Çünkü artık yazar olmayanlar da oy verebiliyor.
0
pandispanya
(07.08.14)
calzoncillos
(07.08.14)

Assassin's Creed i korsan oynayınca Ubisoft un haberi oluyor mu?

ya ben lan neyse
hani ubisoftla ilgili onay isteyen bir program daha yüklüyoruz ya, o yüzden soruyorum. başımıza iş almayalım durduk yere.
hani ubisoftla ilgili onay isteyen bir program daha yüklüyoruz ya, o yüzden soruyorum. başımıza iş almayalım durduk yere.
0
ya ben lan neyse
(03.08.14)
(2)

Bir ara çalıntı makale yasası mı ne çıkıcakmış da Proflar karşı çıkmış?

ya ben lan neyse
bir arkadaş anlatıyordu da tam anlamadım baya oldu zaten.şu çalıntı makale meselesiyle ilgili.bugün akademik köşebaşlarını kapmış bi bok bilmeyen cühela takımı yaşlı memurlar -yapanlar için söylüyorum sadece- zamanında o kadar intihal yapmış ki, bunların ünvanlarını iptal edecek bir yasa çıkıcakmış,
bir arkadaş anlatıyordu da tam anlamadım baya oldu zaten.

şu çalıntı makale meselesiyle ilgili.

bugün akademik köşebaşlarını kapmış bi bok bilmeyen cühela takımı yaşlı memurlar -yapanlar için söylüyorum sadece- zamanında o kadar intihal yapmış ki, bunların ünvanlarını iptal edecek bir yasa çıkıcakmış, bunlar "yok olmaz öyle şey" diye zırlayınca yasa birkaç yılla sınırlandırılmış. doğru mu?

eğer öyleyse vay haline üniversitelerin...
0
ya ben lan neyse
(02.08.14)
ogeder.org

bu olabilir mi?
0
mvural
(03.08.14)
evet hocam bu.

vay amk. adaletsizliğin baypass yöntemi resmen zaman aşımı kavramı.
0
🌸ya ben lan neyse
(03.08.14)
(3)

Oy kullanmama cezası bir tek Türkiye de mi var?

ya ben lan neyse
başka ülkelerde de var mı?adaletsiz bulduğumu da belirteyim.
başka ülkelerde de var mı?

adaletsiz bulduğumu da belirteyim.
0
ya ben lan neyse
(02.08.14)
Başka ülkelerde de var. Aktif olarak uygulanıyor.
0
vanwarantion
(02.08.14)
ufukcel
(02.08.14)
Cb seciminde oy kullanmama cezasi tayyibin cb olmasi olacak ona gore dusunun kendinz karar verin. he kullansak da muhtemelen bu eleman cb olcak ama en aindan belki ikinci tura kalir da seloya oy veren tatli su solcularinin kafasina dank eder biseyler ekoya donerler.
0
condom kurşunu
(02.08.14)
(2)

Biri bana Skyrim 5 i özetleyebilir mi?

ya ben lan neyse
oyundaki amaç ne? son hedef ne?ben bi şey anlamadım. kurdum biraz oynadım bu ne lan dedim çıktım.eminim biri bana bu yönleriyle özetlerse zevk alıcam oyundan. en sonunda şeytan mı çıkıyor onu mu kesiyoruz mesela amaç olarak -diablo- nedir?
oyundaki amaç ne? son hedef ne?

ben bi şey anlamadım. kurdum biraz oynadım bu ne lan dedim çıktım.

eminim biri bana bu yönleriyle özetlerse zevk alıcam oyundan. en sonunda şeytan mı çıkıyor onu mu kesiyoruz mesela amaç olarak -diablo- nedir?
0
ya ben lan neyse
(01.08.14)
oyunda bir ana görev var ama yapmak zorunda değilsin. gez dünyayı kocaman dünya yapmışlar. takıl kafana göre.
0
xenu
(01.08.14)
oyunun ana hikayesinde ejderhalar geri dönüyor dünyaya. sen de dragonborn'sun. yani ejderhaların diliyle konuşabiliyorsun, böylece güçlü atakların oluyor falan. sonunda ejderhaların liderini yok edip geri göndermeye çalışıyorsun.
Bir de ikinci ana hikaye var. o hikayede de bir imparatorluk tarafı bir de isyancılar var. ikisinden birine taraf olup, savaşlara katılıyorsun. bence bu hikaye en zevklisiydi.
bunun dışında sayılamayacak kadar çok görev ve yan hikaye var. guild'lar var mesela. thieves guild'a katılıp hırsızlık yaparsın. school of mages'e girip büyücülük öğrenirsin.
0
godoy
(01.08.14)
(21)

Çocuğunuz tembel olsa ve tembeller sınıfına verilse

ya ben lan neyse
selamlar,diyelim ki çocuğunuz ortaokula geçti ve kayıt olduğu yeni okulunda düzeye göre oluşturulmuş sınıf uygulaması var.a sınıfı not bazında en iyiler, b daha az iyiler... sizinki de veliler arasında tembeller sınıfı diye bilinen e sınıfına düştü. yönetimin ayrım yapma gibi bir amacı yok ama daha
selamlar,

diyelim ki çocuğunuz ortaokula geçti ve kayıt olduğu yeni okulunda düzeye göre oluşturulmuş sınıf uygulaması var.

a sınıfı not bazında en iyiler, b daha az iyiler... sizinki de veliler arasında tembeller sınıfı diye bilinen e sınıfına düştü. yönetimin ayrım yapma gibi bir amacı yok ama daha verimli bir sistem olduğu düşünülmüş.

düzeye göre sınıf uygulaması öğrenciler açısından daha iyi, daha başarı getiren bir sistem diye kabul mü edersiniz, yoksa duruma itiraz mı edersiniz.

ben de düzeye göre sınıf uygulamasının öğrenci eğitimi açısından daha iyi olduğunu düşünenlerdenim.

öğretmenim ve görüşlerinizi merak ettim.

sağ olunuz.

not: tembelden kastım okul başarısı düşük olan öğrenci. başlık sığmadığı için tembeller demek durumunda kaldım. sınıflar sadece ders başarısına göre ayrılmış. haylazlar, akıllılar; fakirler, zenginler... şeklinde değil.
0
ya ben lan neyse
(31.07.14)
tembelse tembeller sınıfına gitsin, üst sınıfa gidip zorlanıp daha da zorlanmasından iyidir.
0
trajikomix
(31.07.14)
yas kac? önemli olan o yastakilerin mental olgunluklari.

eger bunu ufak yasta anlamayan cocuga yaparsaniz, ve bunun caliskanlar degil zekiler sinifi oldugunu söylerseniz alt sinifi yaraalarsiniz. cocuk kendini daima eksik ve ezik görecektir. daha iyisi icin cabalamayacak motivasyonu kalmayacaktir.

eger belli bir yasin üstünde ve olgunlukta ise, bunun konu akisi ve islenme hiziyla baglantili oldugunu dersin sabote edilmekten ziyade onlarin seviyesine göre islenecegini anlayacagindan buna uyum saglayacak eger kendisine göre yavas gelirse üst sinifa cikmak icin cabalayacaktir.

kati ve sabit bir sistem olmamasi gerekir bu siniflandirmanin. ve mümkün oldugunca esnek olmalidir ki ben bu sinifa aidim imaji yaratmasin. degisim (yükselmek oldugu kadar düsmek de) mümkün olsun. aksi durumda karsiyim bu fikre. öyle bir ortamda okumasini da istemem cocugumun.
0
wiillii
(31.07.14)
homojen sınıf uygulamasının faydalı olduğunu düşünmüyorum. bilakis, çocuğun, yeri gelince zorlanması, yeri gelince kolaylanmasının, gelişimine katkı sağlayacağını düşünüyorum fakat homojen sınıf muhabbetinin, çokça uygulanan ve kabul görmüş bi sistem olması ve milleti ikna etmemin mümkün olmaması sebebiyle, itiraz etmemin bi fayda sağlamayacağını düşünürüm.
0
nereye bu gidis
(31.07.14)
trajikomik +1

seviyesi e olan bir çocuğu a sınıfına koyarsanız muhtemelen kendini öldürmek ister zaten.
0
jamiro
(31.07.14)
matematik bölümünü bu yıl bırakan biri olarak yüzde yüz düzeye göre oluşturulmuş sınıfları savunuyorum. bu başarılı öğrencileri motive eden bir şey. tembel olanları da uyaran bir durum. çocuğum tembeller sınıfındaysa sistemde sorun aramam, çocuğumda sorun ararım. kaldı ki birinin tembel olması bir problem değil. bakınız albert einstein.
0
hohoya
(31.07.14)
e düzeyindeki çocuğu a düzeyine alın demem elbet. çocuk çok zorlanıp bir yerden sonra yetersiz hissedebilir kendini. ama e düzeyinde de diğer sınıfların yanında yetersiz hissetmesi mümkün.
sistem olarak homojen yapının sağlıklı olduğunu düşünmüyorum. sınıflar karıştırılmalı. e düzeyindeki öğrenci b'deki öğrenciyi görüp hırslanmalı, a düzeyindeki öğrenci d'yi görüp ilişki kurmalı. kabaca değindim sadece ama açıklama artırılabilir.
0
uzunuzunilgi
(31.07.14)
dersane mi lan bu, neti yükselince iyi sınıfa geçip düşünce kötü sınıfa geçsin. Çocuğumu aldırırım o okuldan. Çünkü bu sitemle kaybeden sizsiniz. Hani bir söz var ya zengin daha zenginleşiyor, fakir daha fakirleşiyor diye. İşte bunun eğitime uygulanışı bu. Bu sistemi savunun ama ne zaman? çocuğunuz zeki, çalışkansa. Çocuğun arkadaş ortamı da şekilleniyor, O tembellerin içinde sorunlu, mal, serseri tipler hem daha fazladır
0
freedonia
(31.07.14)
ben üniversiteye hazırlanırken, dershaned "tembeller sınıfı" denen sınıflardan birine düşmüştüm. dershanenin ilk günü seviye belirleme sınavı yapmışlardı ve ben de bir nedenden dolayı girmemiştim sınava sonuç da öyle olmuştu. yıl boyunca da o sınıfta okudum öyle çıkma düşme gibi bir şey yoktu. bilmiyorum öğretmen gözüyle belki mantıklı görülen bir sistemdir ama öğrenci gözüyle söyleyeyim gerçekten berbat bir sistem. sınıfta kimsenin doğru düzgün dersle alakası yoktu, ben de normalde çalışkan sayılabilecek bir öğrenciydim ve diğerlerinin ciddiyetsizliği benim motivasyonumu ciddi derecede etkilemişti. öğretmenlerin tavrı bile bu tür sınıflara karşı farklıydı, "nasılsa bir şey öğrenecekleri yok dersimi anlatayım da gideyim" modundalardı. bir kere de ingilizce kursuna gitmiştim onda da böyleydi. konuşmam tekliyor diye beni intermediate sınıfına koymuşlardı, bazen hoca yerine ben ders anlatıyordum :(

ben kendi çocuğum olsa asla ama asla böyle sistemi olan bir okula vermem. wiillii nin dediği gibi sabit sistem olursa gerçekten çok kötü ama yükselme düşme olayı olacaksa yani çocuğu motive edebilecek bir sistem söz konusuysa o zaman belki düşünülebilir.
0
dust in the wind
(31.07.14)
İyi değil. Tembeller sınıfına alınanların tek ortak özelliği notlarının düşük olması ama notlarının düşük olmasının pek çok sebebi olabilir.

Benim için ideal düzen: kümeler halinde ayarlanmış sıralar, 1 çok başarılı 2 başarılı, 2 başarısız öğrencinin birlikte oturması; sürekli grup çalışmalarının yapılması.
0
en lüzumlusundan feyizli bir abiniz
(31.07.14)
Tüm okul hayatmda hep basarili oldum.ogretmenler hep benimle ilgilenirlerdi.tembelleri sallamazlardi.onlar daha da tembel oldular.ben de aldim yürüdüm.sınıflar heterojen olmali.herkese esit ilgi gosterilmeli.ortalama basari cok yukselecektir.
0
rnks
(31.07.14)
öğretmen olarak görüşüm; homojen sınıf uygulaması doğrudur ancak iyi uygulanması kaydıyla.

tecrid edilmişlik hissi olmasın diye, akademik olarak iyi ile düşük grubu aynı sınıfa sokmak, her iki öğrenci grubu içinde kötü sonuçlar doğuruyor. düşük grup, iyi grubun öğrenme hızına yetişemeyince öğrenilmiş çaresizlik yaşıyor. iyi grubun ise düşük grup sebebiyle, hızı yavaşlıyor ve sıkılıyorlar.

ama homojen sınıf oluşturunca da, kötü gruba sürgün yeri gözüyle bakıp, iyi gruba da pozitif ayrımcılık ile yaklaşılırsa elbette en az yukarıdaki kadar kötü bir sonuç çıkıyor. önem kazanan şey öğretmenin sınıf yönetimi becerisi. girdiği her gruba karşı özel bir öğretim süreci tasarımı yaparsa, objektifliği kaçırmazsa, her gruba kendi potansiyelleri doğrultusunda başarı duygusunu tattırırsa, homojen sınıf uygulaması çok iyi sonuçlar verir. bunları yapmak düzeye göre oluşturulmuş sınıflarda daha kolay.
0
wilhelmwasmuss
(31.07.14)
her çocuğun anlama ve öğrenmesi farklıdır.(zihinsel olarak bir geriliği olmadığını farzedersek)
Öğretmen de sınıftaki herkesin anlayabileceği şekilde birebir eğitim veremeyeceğine göre, yani herkes anlasın diye bir konuyu 30 farklı şekilde anlatamayacağına göre böyle bir sistem bana faydalı görünüyor.
çocuğum tembeller sınıfına verilse derim ki: çocuğum çalışkanların yanında görmezden gelineceğine ve konulardan geri kalacağına, anlayabileceği sistemde öğretim görüyor. yani iyi bir şey.
kendi zamanımdan hatırlıyorum, ben de çok çalışkan bir çocuk değildim. aptal da değildim, üniversiteyi dersaneye gitmeden ve çalışmadan kazandım. demek ki kafa çalışıyormuş ama farklı çalışıyormuş. neyse, öğretmen birşeyi anlatırdı sınıfın çalışkanları hemen anladık derdi, ben anlamasam da anlamadım diyemezdim mesela. veya desek bile öğretmen aynı şeyleri ezberden söylerdi, bir daha da sormazdı anladınız mı diye. bir de derdi ki "anlayanlar nasıl anlıyor?"
işte bu yüzden bu fikre sıcak bakarım.
0
innerbliss
(31.07.14)
ben dersane en tembellerin sınıfına verimiştim.. ordan hiç yükselemedim.. dersanedeki arkadaşlarımdan utanırdım. kötüydü.. bir kaç yükseltme sınavına girdim başaramadım.. sonra sınavlarda sallamaya başladım.. "uğraşmıyorum" havası vermeye başladım.. ters tepmişti. "alakam yok bolm okul mokul yoksa çıkarım" havalarındaydım.. arada gizli saklı ders çalıştım. dersane ve okul diye bir şey kalmadı.. hepsinde "cool" öğrenci oldum.. sikimde değildi afedersin hiç biri.. devamsızlık tavan yaptı. dersaneden kaçmaya başladım.. çünkü bu olmalıydım. ya gerizekalıydım ya cool..

lgs idi sanırım bizim zamanımızda sınavın adı. ona girdim.. tek amacım aileme "gerizekalı" olmadığımı gösterebilmekti.. 840 puan çıkarmıştım.. fen lisesi kazanacak puandı.

ailem tercih yaparken fen lisesinde yapamaz bu çocuk ezilir onca çalışkan öğrenci arasında dedi.. yine daha düşük zekaya indirdiler.. anadolu lisesine gittim..

eğer serseri değilse tembellere atmayın.. it kopukları ayırın yeter. ben yalnızca zekama güvenilmediği için it kopuklarla dersaneye gittim.. atari salonu öğrendim.. sigara içtim.. içki içtim. nargile içtim.. tütünle kova, şişe yaptım.. kavga ettim. karı kıza laf attım.. hayvanlara, okul-devlet malına zarar verdim.. hepsini ortaokulda dersane arkadaşlarımla beraber yaptım

yazık etmeyin kafası basmıyorsada çok çalışsın, sınıfta kalsın.. dersleri düşsün.. serserilerle okutmak zorunda bırakmayın..
0
ibomiu
(31.07.14)
Ben tamamen öğrenci gözüyle söyleyeyim. Homojen sınıf okuma yazma dort işlem bilip birinci sınıf okumak gibi. Herkes kendi seviyesinde eğitim alırsa daha zevkli. Sonuçta birine x diğerine 2x bilgi verip eşitsizlik yapmadiktan sonra, herkes toplamda aynı 5x'te bulustuktan sonra önemli değil. 11 kuru olan dershaneye gittim. Sonra bu birinci kur üçe bölündü. Bu kadar verimli geçen bir başka dönemimi hatırlamıyorum. Bir alt kurdaki arkadaşım bizim kurdaki hızdan rahatsız oluyordu. Alt kura aptal değil de az çalışkan muamelesi yapılırsa öğrencilerden kimse şikayetçi olmaz. Aileler hep benim çocuğum en iyisi diyeceği için o sıkıntılı olabilir.
0
Lim5
(31.07.14)
Size soyle bir animi anlatayim, siz karar verin. Ben hep basarili bir ogrenciydim. Sinavlarda 100 uzerinden 90 alti aldigim not nadirdi. Calisarak da degil ama ogretmenlerim iyiydi ve ben dersi dinlerdim. Ama 8. Sinifa kadar nasil olmussa elime hic test degmemisti. Umrumuzda degildi ailecek heralde. Neyse 8. Sinifta lgs diye bir seyin varligi dank etti, ikinci donem babam dedi dershaneye git de bari deneme cozersin. Gittik dershaneye bana bi seviye tespit sinavi yaptilar. 45 net cikardim. En kotu sinifa attilar. Dershane mudur babamin tanidigiydi, babam gitti konustu. Dedi ki benim kizi en yuksek sinifa alin. Ikna etmis adami bir sekilde. Ben gittim sinifa ordaki ogrenciler hoca daha tahtaya soruyu yazarken cevabi soyluyorlardi. Ben miy miy yaziyordum dusunuyordum cozuyordum. Neyse teste alisinca denemelerim yukseldi biraz ama hala o siniftakilerin seviyesine cikamamistim. Konulari cok iyi biliyorum ama olmuyor. Hocalar tam tekmil hazirliyor bizi yine de. Testi nasil hizli cozerim knu ogrendim falan. Babam cok emindi sinavda iyi yapacagimdan. Bense neyse notlarim iyi heralde super liseye giderim diyordum.
Sonra sinavlara girdim ve derece yaptim. Babam beni tanimasa muhtemelen kotu sinifta goygoycu ogrencilere kapilip sallamazdim dersleri. O dereceyi de yapamazdim.
Cocugunuzun seviyesini en iyi siz bilirsiniz.
0
ay nov kung fu
(31.07.14)
bi de şunu dinleyin.

ilkokul 1'de erzurum'daydık, doğru düzgün okumayı sökene kadar 1. sınıf bitmişti, keraat cetvelini hiç görmedik, okumadan, fişlerden, ali ata bak'lardan başka bir şey görmedik.

ilkokul 2'de babam sağolsun :) tekirdağ şarköy'e geldik. herkes çarpım tablosunu biliyor, dört işlem yapıyor. yılın başında sınıfı tembeller çalışkanlar diye ayırdı hoca, en tembeller en arkadaydı. ben bi bok bilmediğimden bıdık boyumla en en arkaya gönderilmiştim. çok hırslı bir çocuktum hep, çalıştım, çabaladım, her hafta yapılan bütün sınıflar arası seviye belirleme testlerinde eksiksiz her defasında tam yaptım, bir kaç haftada en ön sıraya geldim, dönem ortasında da 3. sınıfa geçirdiler beni.

tembel tenekelere gelişimleri için, hırslanmaları için şans verilmemeli mi? ve hatta yanlışlıkla zeka küpü bir çocuğu en en arkaya, e sınıfına gönderebilirsiniz. sonra geri dönüşü var mı? bu şekilde, çocuğu hayatı boyu tembelliğe terketmiş olmuyor musunuz?
0
[silinmiş]
(31.07.14)
Biz dersanedeyken kendimizi böyle avutuyorduk: "F1'in en kötü öğrencisi olacağımıza F2'nin en iyisi olalım daha iyi" diye. Şimdi öyle düşünmüyorum, öğrenci istisnai durumlar haricinde çevresiyle benzer tempoda gider bence. Ama eğer üst sınıfa geçme gibi bir imkan varsa bu çok önemli br motivasyon bence.

Mesela bizim okulda lise 3'ten 4'e geçerken beni üst sınıfa aldılar. Üst sınıftan 2 kişiyi düşürdüler lise 3'teki ygs ortalamamıza göre. Ben bunun faydasını gördüm çok, şu anda iyi bir üniversitede okuyorsam önemli bir nedeni budur.
0
aguilas negras
(31.07.14)
itiraz etmem, okulu direkt başlarına yıkarım. kimse kusura bakmasın, kıytırık eğitim sistemine sahip bir ülkeyiz, ama öğrenci kötü öyle mi?
0
rock n roll
(31.07.14)
ilkokulda bizede böyle bir uygulamadan bahsetmişlerdi derslerim pek iyi olmadığı için baya üzülmüştüm neyseki vazgeçtiler sonra
0
lcnkr
(31.07.14)
öğretmen olsaydım ve öğrencim derslerde başarısızsa bunun nedenlerini araştırırdım. ailevi bir sorunu mu var, beni mi sevmiyor, arkadaşlarıyla mı sorun yaşıyor, ben öğretmen olarak yetersiz miyim, kendimi geliştirmek için daha fazla mı çalışmalıyım, farklı teknikler mi kullanmalıyım diye. bu sistemle sorunları halının altına süpürmüş oluyorsunuz. çocukları bu şekilde yaftalatmayın kimseye, kendiniz de yapmayın. çocuğumu 9 ay binbir güçlükle karnımda taşıyacağım, bütün düzenim altüst olacak, sancılar içinde doğuracağım. nefes alıyo mu almıyo mu diye uykularım kaçacak, sürekli onu kontrol edeceğim. gözünün içine bakacağım. sonra kendini yetiştirmekten imtina eden, kolaycı bazı işgüzar öğretmenler çocuğumu başka sınıfa verecek. veliler falancanın çocuğu tembel diyecek belki gerizekalı diyecek. okulu birbirine katarım, polis çağırırlar. bunu kabul eden velilere de yazıklar olsun. birileri kendi çapında proje üretecek kurban olarak da benim çocuğumu seçecekler.
0
rock n roll
(31.07.14)
okuldan ne anladığımıza bağlı. dersane de bu tür ayrıştırmaları bir yere kadar anlayabiliyorum da, okul demek çocuğun çevresiyle sosyal etkileşimi de demektir. zengini, fakiri, çalışkanı, tembeli, zeki ama çalışmayanı, ortalama zeka ve çalışmayla iyi başarı göstereni kısacası hayatta ne tür insan varsa hepsiyle karşılaşıp tanıması demektir.

düzeye göre sınıf uygulamasıyla çocukları çalışkan-tembel(zeki-aptal) diye ayrıştırıp özgüven sorunu yaratırken, bir yandan da o çocukların diğerleriyle kaynaşma fırsatını elinden almış oluyorsunuz.
Bir de bu tür bir uygulama kaynaştırma öğrencilerini-hala bu sistem var mı bilmiyorum- de dışlayacak ve toplum bireylerini ayrıştırmayı daha en küçük yaştan başlatacaktır.


dışarıdan bakan biri olarak bu sistemin sadece öğretmenleri kolaycılığa sürükleyeceğine inanıyorum. çünkü -elbette vardır ama- ben hiç öğrencinin seviyesine göre ders planı hazırlayıp, uygulayabilecek öğretmen görmedim daha; en fazla yapacakları şey tembeller sınıfıyla ilgilenmeyip-zaten çöp onlar-, çalışkanların üstüne düşmek olacaktır.


Benim notlarım her zaman iyiydi, iyi bir liseyi dereceyle bitirdim. Buna rağmen ben bile özellikle ea seçtiğimde bu muameleye maruz kaldım çünkü ancak aptallar, fen yapamayanlar ea seçerdi onlara göre. Bunu sınıfta yüzümüze açıkça söyleyen öğretmen bile oldu "ben aptallara dersi anlatıp çıkarım daha da uğraşmam diye. En aptal fen öğrencileri bile gelip bizimle dalga geçerdi. Pek çok arkadaşım okuldaki bu muamele yüzünden demotive oldu.
Kendi adıma hayata ve derslere dair en çok şeyi öğrendiğim anlar ise sınıftaki tembel ve hatta serseri tiplerle küme çalışması yaptığım zamanlar oldu.
Bu sebeplerle ben çocuğumun sadece konu ezberleyip en iyi sınıfta olmasını yeğleyeceğime, karma bir sınıfta okumasını isterim.
0
kalimotxo
(01.08.14)
(7)

Kedi tırmalaması - Kuduz

ya ben lan neyse
10 yaşındaki kardeşim sokak kedisini severken elini tırmalamış kedi. saldırgan değilmiş hatta oynarken tırmaladı diyor. kanama falan da olmamış.istatistiklere baktım kuduz vakalarının yüzde 90 ı türkiyede köpek kaynaklıymış. kedi çok az.hatta tırmalama ısırmadan daha az tehlikeli.elindeki iz o kadar
10 yaşındaki kardeşim sokak kedisini severken elini tırmalamış kedi. saldırgan değilmiş hatta oynarken tırmaladı diyor. kanama falan da olmamış.

istatistiklere baktım kuduz vakalarının yüzde 90 ı türkiyede köpek kaynaklıymış. kedi çok az.

hatta tırmalama ısırmadan daha az tehlikeli.

elindeki iz o kadar küçüktü ki bugün geçmiş. olay dün sabah olmuş.

doktora götürsem -yarın götürücem- doktor da bilemez ki kedi nasıldı, iz nasıldı... büyük ihtimalle 5 doz aşı vericek garanti olsun diye.

bana gereksiz geliyor aşı ama bilemiyorum da...

ne dersiniz dostlar? valla 2 gündür baya zehir ettim kendime.
0
ya ben lan neyse
(31.07.14)
istatistiklere baktıysanız uzun süredir ciddi bir kuduz vakası olmadığını da görmüşsünüzdür.
0
mea maxima culpa
(31.07.14)
Üniversitedeyken tırmalayan kedi yüzünden dr a gittiğimde kuduzdan ziyade kedi tırmığı hastalığı üzerinde durdu.

tr.m.wikipedia.orgırmığı_hastalığı
0
sapkasiz cikmam abi
(31.07.14)
Yani bence bi şey olmaz ama elbette tedbir için doktora gidin.
Beni o kadar çok kedi tırmalıyor ki artık sallamıyorum bile, sabunlu suyla falan bile yıkamıyorum o derece. Daha da kudurmadım.
0
buff
(31.07.14)
beni kedi isirdi, gecen sene, sisko tombik bir kedi emek verdim, yedi doydu sonra severken aniden döndü isirdi kanatti. üstelik kacmadi isirinca irkildim kalktim hemen ayaga, yanina cömelmistim, neden sevmiyorsun diye kizdi ayagima süründü, bagirdim, irkti gitti.

avcilar gece 00,30 civari. medicanada acilde yapamayiz dediler babamla ablamla atladik capaya gittik, asimi oldum. sinav dönemi falandi, ama her ay gidip asimi oldum 5 doz seklinde. en az 5 yil bagisikligim var.

isirik ve kanama durumu olmadigi sürece cok zor. hatta olsa dahi direkt olarak sinir sistemine yakin noktadan olursa oluyor. ancak cok sakat hastalik. eger hastalik sinir sisteminize ulasirsa geri dönüs tedavi secenegi yok. dünyada sadece 1 kayitli vaka var o noktadan geri toparlamis. yavas yavas omurilik soganina dogru yola cikiyor ve yayiliyor.

istanbul bölgesinde kuduz vakasi yok, olursa o bölgede calisma baslatiliyor sakat bir sey cünkü. bu yüzden ihtimaller cok düsük. kediden hele daha da düsük. hele de tirmik ise ve derin degilde daha da düsük. icinizi rahat tutun. ama asi olmanin zarari yok, kol agrisi ve halsizlik durumu haric. ben milyon tane kedi sevdim, gözlerine damla yaptim cok isirildim tirmalandim, bir sey olmadi. bolca kan yoksa ortalikta penik olmayin. ama riske deger mi sorusunu da kendiniz tartin.

bu arada kedi hiyar, hala bizim evin oralarda takiliyormus, gelen gecenden harac keser gibi mama istiyormus. hiyar agasi. tüm gece kosturdu hastanelerde bizi. bir de saglik ocagindan geldiler, kedi nerde en son ne zaman gördünüz. gördüm desem asi ortasinda kesilecek, bagisiklik kazanmadan bitecek olduklarimla kalacagim. kediyi falan alir götürürler diye de cekindim, yok dedim kedi. saldirgan degildi ama görmedim daha dedim. asilari sonuna kadar oldum. kediyi de sevemedim bir daha ciplak elle. o kedi sexist resmen. bana ve ablama sevdiriyor, ablama bir sey yapmiyor, bana kimi günler sevdiriyor kimi günler tisliyor.

ha bu arada kedi kuduz olsa dahi 10 gün kadar kulckada takiliyormus, ama tasiyici imis. kedi agresif olmasa dahi miktop tasiyabiliyor.

ama dedigim gibi risk cok cok cok az. ama o risk degmez bence.
0
wiillii
(31.07.14)
Ben de kediden oldum. Olsun bence riske degmez
0
chezsoi
(31.07.14)
Şehir neresi? Ankara ya da Kırıkkale değilse kafaya takmayın hiç.
0
purusha
(31.07.14)
30 küsür sokak kedisiyle ilgileniyorum. allahın günü elimi çiziyorlar. eczaneye dahi gitmedim.
0
mobilemob
(31.07.14)
(3)

Yarın resmi kurumlar açık mı?

ya ben lan neyse
amk tüm gazeteler aynı haberi yazmış, virgülüne kadar aynı. bulamadım internette cevabını bu yüzden. resmi bayram tatili kaç gün?
amk tüm gazeteler aynı haberi yazmış, virgülüne kadar aynı. bulamadım internette cevabını bu yüzden. resmi bayram tatili kaç gün?
0
ya ben lan neyse
(30.07.14)
Açık, tatil bugün bitiyor..
0
calzoncillos
(30.07.14)
Açık, tatil edilmedi perşembe, cuma.
0
buff
(30.07.14)
Açık, bugün bayramın son günü.
0
air
(30.07.14)
(2)

Hızlı trene binen var mı? -İstanbul-Ankara-

ya ben lan neyse
sinyalizasyonu falan yok diyorlar, hazır değil diyorlar... izlenimleriniz nelerdir eğer bindiyseniz?
sinyalizasyonu falan yok diyorlar, hazır değil diyorlar... izlenimleriniz nelerdir eğer bindiyseniz?
0
ya ben lan neyse
(28.07.14)
hazır olsa nolur olmasa nolur. 250 km ile giden hızlı tren olmaz - ki o hıza da ulaşılmıyor, maksimum o. bazı yerlerde 30 km'ye düşüyormuş hızı. hızlı tren dediğin ya avrupadaki gibi hız alt limiti 250 km olacak, yani bırak 150-200 km ortalamayla gitmeyi 250'nin altına düşmeyecek ya da japonların manyetik trenleri gibi 500 km'leri görecek. yoksa yolculuğu anca yarım saat kısaltan, onda da şehir merkezine varmayan hızlı tren falan olmaz.
0
loser blueser
(29.07.14)
binmedim. uzun bir süre binmem de.
0
sanal uyku
(29.07.14)
(6)

Fatih terim ingilizcesine gavurlar da güldü mü?

ya ben lan neyse
ingilizce bilmiyorum da. nesi komik onu da bir açıklar mısınız? çikın translet diyorlar ondan mı yapmış?
ingilizce bilmiyorum da. nesi komik onu da bir açıklar mısınız? çikın translet diyorlar ondan mı yapmış?
0
ya ben lan neyse
(26.07.14)
hem öyle hem de vurguları aksanı falan komik

şunu da unutmamak lazım (bkz: i don't want to see the back i wanna see the front)
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(26.07.14)
in the tabela dedi bi de
0
fatihdr
(26.07.14)
Türkçe vurgu ve tonlamaları ile İngilizce konuşuyor, İngilizce grammer hataları yapıyor ve doğrudan çevirerek söylüyor. (chicken konusu bu)
0
grgn
(26.07.14)
gevurlar alışık abi yabancılardaki kötü ingilizceye, umursamamışlardır
0
Sarix
(26.07.14)
Bol gramer hatası, aksanlı konuşmaya çalışma ama becerememe, ben bu işi biliyorum havaları.

Gevurlar gülmemişlerdir.
0
secilmis uye
(26.07.14)
ben koreli oda arkadasima izletmistim, gulmekten oldu kiz.
0
federer
(26.07.14)
(2)

Yüksek lisans bölümünü değiştirsem tecilli askerlik ne olacak?

ya ben lan neyse
selamlar,aynı üniversitede başka bir bölüme başvurucam. şu anda y.l sebebiyle askerlik tecilli. ama bölüm değiştirirken süreç içinde arada bir boşluk olucak. o arada askere almasınlar? ya da sonradan haberleri olursa "neden söylemedin? o arada boşluktaymışsın" diye kafamı zikmesinler?nasıl olucak ha
selamlar,

aynı üniversitede başka bir bölüme başvurucam. şu anda y.l sebebiyle askerlik tecilli. ama bölüm değiştirirken süreç içinde arada bir boşluk olucak. o arada askere almasınlar? ya da sonradan haberleri olursa "neden söylemedin? o arada boşluktaymışsın" diye kafamı zikmesinler?

nasıl olucak hacılar?

edit: kusura bakmayın unuttum. yaş 27
0
ya ben lan neyse
(26.07.14)
almazlar. yaşın kaç bilmiyorum ama celp dönemleri için belli tarihlerde doktorlardan rapor gibi birşey alıyorlar; para karşılığı olabilir. doktor tanıdığın varsa sorabilirsin.
0
Gucci
(26.07.14)
yaşını yazsan iyi olurdu
0
hadibeoradan
(26.07.14)
(3)

Twitter da mesaj atmak istediğim godaman

ya ben lan neyse
yusuf tekin diye bi herif varmış müsteşar mı ne. hayatımda ilk kez böyle bir şey yapıp adama herkesin görebileceği şekilde twit atıcam. tabi önce hesap açmam lazım. daha önce hiç kullanmadım.1. yapılır mı?2. nasıl yapılır? onu takip falan mı etmem lazım?
yusuf tekin diye bi herif varmış müsteşar mı ne. hayatımda ilk kez böyle bir şey yapıp adama herkesin görebileceği şekilde twit atıcam. tabi önce hesap açmam lazım. daha önce hiç kullanmadım.

1. yapılır mı?

2. nasıl yapılır? onu takip falan mı etmem lazım?
0
ya ben lan neyse
(26.07.14)
hocam bu herifin sayfasında ona başkaları tarafından atılmış twitleri nasıl görebilirim?
0
🌸ya ben lan neyse
(26.07.14)
arama çubuğuna @abcd yaz tweetleri filtrele.
0
atom karincanin torunu
(26.07.14)
adama twit atıcaktım sayfası twitten geçilmiyor. görmesi mümkün değil o kadar twit arasından. ışığı gören gelmiş amk. vazgeçtim.
0
🌸ya ben lan neyse
(26.07.14)
(5)

Ösym-Danıştay ağzıma sıçtı

ya ben lan neyse
zamanında üniversite 4. sınıftaydım. okulu uzattığım kesinleşmişti. en az 1 sene. haliyle lisans diploması almaya hak kazanamamıştım. bütün arkadaşlar kpss-lisansa başvurunca ben de başvurdum. özendim işte. aynı yıl bir de kpss-ortaöğretim sınavına başvurmuştum.okulun uzadığı kesinleşince ortaöğreti
zamanında üniversite 4. sınıftaydım. okulu uzattığım kesinleşmişti. en az 1 sene. haliyle lisans diploması almaya hak kazanamamıştım. bütün arkadaşlar kpss-lisansa başvurunca ben de başvurdum. özendim işte. aynı yıl bir de kpss-ortaöğretim sınavına başvurmuştum.

okulun uzadığı kesinleşince ortaöğretim sınavına asıldım. çok da iyi bir puan almıştım. baya iyi hem de.

lisans sınavına da resmen öylesine girdim. ondan da bu sebepten dolayı az bir puan aldım.

bu ortaöğretim sınavının sonuçlarına güvenip "kesin memur olurum. zaten okul da 6 seneye uzadı. o 2 yılda babaya yük olmadan geçinip giderim. hatta üni. bitince de devam ederim işime." diye düşündüm.

danıştay aynı yıl "lisans kpss ye girenlerin ortaöğretim kpss puanları iptal olur." diye bir s.k çıkardı.

ben kaldım mal gibi ortada. ortaöğretim puanım iptal oldu diye bir yere başvuramıyorum, lisans diplomam yok diye lisans diplomamla da başvuramıyorum. zaten ben iki sınava da girdikten aylar sonra böyle bir zıkkım çıktı. öncesinde yoktu ve benimle aynı durumda olup memur olan çok kişi vardı.

şimdi bu danıştayın kararı yüzünden ben resmen haksızlığa uğramadım mı? 1. si bir vatandaşın memur olma hakkı elinden alınıyor. ne lise mezunu ne lisans mezunu sayılıyorum. resmen havada kaldım. lise puanımla gireyim? olmaz, lisans puanımla gireyim? o da olmaz.

2. si ben sınava girdiğimde böyle bir uygulama yoktu? aylar sonra çıkarıp neden geriye yönelik işletiyorsun?

bunu beni destekleyin, "evet haklısın" deyin diye sormuyorum samimiyetle söylüyorum. acaba ben mağdur olduğum için gözüm karardı da objektif düşünemiyor muyum diye soruyorum. o 2 senede zaten ağzıma sıçıldı. evle hiç olmadığı kadar kavga ettik, okul yaz okulunu kaldırdı -büt zaten yoktu- ben belki hiç uzatmayacakken 6 ya uzattım... 2 senede yutmadığım antidepresan kalmadı v.s elin adamı 60 puanla liseyi zor bitirip torpille en kebap memurluğa geçsin, zorunlu doğu görevi yok, maaşı öğretmenden fazla, işi rahat... biz öss de ales te derece yapalım, bize babafingo...

bak aynı kurum bu olaydan birkaç yıl sonra bir karar daha veriyor ve sadece "meslek lisesi" mezunlarına lisans mezunu olsalar dahi ilgili liselerinin kadrolarına atanma hakkı veriyor.

yemin ediyorum çıldırıcam.


dertleşeyim istedim işte. bekliyorum yanıtlarınızı sevgili sitedaşlar.

sağ olunuz.
0
ya ben lan neyse
(24.07.14)
Hocam verilen hak geri alınmaz diye bi durum var ve bence senin durumunda ne bileyim bi yerlerde dava falan açsan haklı çıkarsın. Seninle aynı durumda olan insanlarla internet üzerinden vs iletişime geçmeye çalışıp itiraz et bence.
0
buff
(25.07.14)
danıştay kararı senin sınav başvurundan, sınava girdiğin zamandan sonra bir tarihe denk geliyorsa eğer sen haklısın.

danıştayın daha öncesinde böyle bi kararı yoktu değil mi? eğer ona eminsen dava açabilmen lazım. sonuçta sen bu durumu bilmeyerek, varolan haklarından yararlanarak sınava girmişsin. daha sonra böyle bi karar çıktığı için mağdur olmuşsun.

ama zamanında diyorsun. üzerinden çok vakit geçmiş gibi. ne bileyim. yine de şansını dene bence.
0
elorelia
(25.07.14)
olayın üzerine hemen kastamonu da baroya gittim. derdimi anlattım. öğrenciyim, param yok bana yardım edin, dedim. sonuç: etmediler. bin dereden su getirdiler vs. 2008 de kastamonu barosu adli yardım kurulu başkanı bir kadın vardı. yalanla, oyalamayla savdı başından beni. yalan söylediğini yıllar sonra fark ettim.
0
🌸ya ben lan neyse
(25.07.14)
belki de en iğrenç tavsiyeyi vercem ama tanıdık yok mu? senin olmasa nazının geçtiği birinin vardır. durumu anlatınca hak verir. önceden açıklama yapılmadığı için girdin sınava sonuçta.
0
seksen9
(25.07.14)
Dava acsaydin.
0
rnks
(25.07.14)
(2)

Bilgisayar koltukları hakikaten işe yarıyor mu?

ya ben lan neyse
bilgisayar masasında çok oturanlar için en iyi seçenek midir? ben de bildiğin koltuk takımının tekli koltuğu var. ona oturuyorum. yayılıyorum iyice. ama bir süre sonra göt ağrısı, bel ağrısı yapıyor illa ki. bundan daha mı iyidir bilgisayar koltukları?
bilgisayar masasında çok oturanlar için en iyi seçenek midir? ben de bildiğin koltuk takımının tekli koltuğu var. ona oturuyorum. yayılıyorum iyice. ama bir süre sonra göt ağrısı, bel ağrısı yapıyor illa ki. bundan daha mı iyidir bilgisayar koltukları?
0
ya ben lan neyse
(20.07.14)
Evet, denedim, yüzde yüz çalışıyor, ağrı kalmıyor
0
mea maxima culpa
(20.07.14)
jaaaccckkk
(21.07.14)
(5)

Batarya teknolojisi gelişmiyor mu nedir?

ya ben lan neyse
selamlar,teknik kısımdan anlayan bir arkadaş neden bataryaların bu kadar düşük verimlilikte olduğunu ve tatmin edici verimlilikte iş görecek bataryaların ne zaman hayatımıza gireceği öngörüsünde bulunabilir mi? merak ediyorum.mesela şu anda batarya teknolojisi ile ilgili çalışmalar var mı?sağolunuz.
selamlar,

teknik kısımdan anlayan bir arkadaş neden bataryaların bu kadar düşük verimlilikte olduğunu ve tatmin edici verimlilikte iş görecek bataryaların ne zaman hayatımıza gireceği öngörüsünde bulunabilir mi? merak ediyorum.

mesela şu anda batarya teknolojisi ile ilgili çalışmalar var mı?

sağolunuz.
0
ya ben lan neyse
(20.07.14)
calismalar var da son kullaniciya yansimasi pek hizli gerceklesmiyor. sik sik duyuyoruz iste '120 kat daha hizli sarj olan batarya bulundu' vs haberlerini ama bunlari son kullanici icin ideal maliyete indirmek, boyutlarini kucultmek vs cok vakit aliyor. biraz da pazarlama ve burokrasi giriyor isin icine production seviyesine gelindiginde, can sikici asamalar bunlar.
0
hjarteblod
(20.07.14)
Şuan için piyasadaki teknoloji buna yetiyor ancak. En son şuna rastladım: www.21stcentech.com
Ama bunun endüstriyel kullanımına daha birkaç sene var.

Başka çalışmalar da oldu elbet. İdrardan enerji üreten biri çıkmıştı hatta bi ara. Kullanılabilir bir düzeyde olması için metrekarelerce alana işiyor olman lazımdı o ayrı :)
0
onexey
(20.07.14)
Olay tamamen bataryanın boyutlarıyla alakalı. Normalde 6 ay yüksek verimlilikte çalışan batarya da yapabiliyorlar ama o zaman da klasik telefon bataryası kamyon aküsü gibi oluyor. O problem çözülemiyor.
0
angelus
(20.07.14)
su anda batarya teknolojisi ile ilgili calismalar var mi sorusu her daim evet olarak cevaplanacak. özellikle telekomünikasyonda charging cyclesa bagli düsüsleri en azha indirgemek ve sarj edilme sürelerini minimize etmek üzerine. onun haricinde bagimsiz olarak alternatif pil sistemleri gelistiriliyor.

eger alkislarlayasiyorumdaki mercedes sls amg videosundaki yoruma kanip geldiyseniz cok gercekci degil. cünkü arabalari calistiracak kadar verimli sistemleri seri üretime gecirmek düne kadar mümkün degildi. cep telefonu bataryam bana dayanmiyor diyip düsülmüs bir yorum bence. düne kadar nokia 3310da 750 mah batarya gelirdi ama 300 saat beklem yapardi. simdi wifi acik bluetooth gps 3g 4g lte acik. dayanmiyor. pillere laf atalim. hadi ya?

bir de üretici elbet pilden kisar, agirlik ve kasa icerisinde cok yer kaplayan bir parcadir. ince telefon icin kisarlar, yerden kazanmak icin kisarlar, isinma sorununu optimize etmek icin degistirirler vs vs.

pil düsük verimlilikte degil kisacasi. biz yüksek tüketime aliskiniz. nokia 3310 kullanirken kimse batarya ömrü kisa, verimsiz demiyordu cünkü.
0
wiillii
(20.07.14)
Zaza biraz aciklamis sorunun bataryalarda olmadigini bende akilli telefonlardan yola cikarak soruyu sordugunu dusunerek ekleme yapayim.sorun bataryalarda degil cihazlarin ani gelisiminde.akilli telefonlarin bu kadar buyuk talep yaratacagini ongorebilen kisi sayisi cok azdi.cihazlari ufaltma,daha uzun stand by zamanlari yarisi varken bir anda isler tersine dondu.

Batarya teknolojisiyle alakali calismalar her zaman vardi,son 10 yilda cok daha hizlanmis durumda,incelemek istersen apple son patent basvurusu var yeni batarya sistemleri uzerine anot,katot degisimleriyle daha uzun sure giden pillerle ugrasiyor.genel pil hammaddelerine alternatifler uretiliyor.bununla ilgili grafen maddesi i arastirabilirsin,uzerinde yogun calismalar var.kisaca yapilanlar varolan pillerde degisiklik yaparak daha uzun sure gitmesini saglama,cihazlarin daha az enerji tuketir hale getirilmesini saglama ve yeni piller uzerine kurulu.
0
cizgilipijama
(20.07.14)
(4)

Bu hızlı tren biletleri ne zaman satılacak?

ya ben lan neyse
istanbul ankara arası hızlı tren 25 inde girecekti güya hizmete? biletleri satmak için geç bile kaldılar. şu anda çok daha ilerisi için bilet alınıyor başka hatlara.bu beceriksizler ne zaman satacak biletleri? yoksa 25 i de hayal mi oldu?onlarca el bir s.ki doğrultamadı duyuru.
istanbul ankara arası hızlı tren 25 inde girecekti güya hizmete? biletleri satmak için geç bile kaldılar. şu anda çok daha ilerisi için bilet alınıyor başka hatlara.

bu beceriksizler ne zaman satacak biletleri? yoksa 25 i de hayal mi oldu?

onlarca el bir s.ki doğrultamadı duyuru.
0
ya ben lan neyse
(19.07.14)
hızlı treni işletmeye almak kolay mı hocam? hele kazalar yaşanmış bir ülkede?

geciksin, daha çok geciksin, daha çok test edilsin.
0
compadrito
(19.07.14)
Hacı binmeyin şu trene. yolu ben kontrol ediyorum ben bile açılacak tarihi haberlerden öğreniyorum. ne sinyalizasyon var ne başka bir sistem.
0
nedendir bilinmez
(19.07.14)
Evet ilk altı ay binmeyin, orda çalışan mühendislerden birinin akrabası arkadaşım ve yetiştirmek için bir çok testi yapmadan ilerliyorlarmış. Kendileri binmeyeceklerini söylüyorlar siz anlayın.
0
shiranai
(19.07.14)
seçim uğruna testleri tamamlamayıp erken hizmete açacaklarına geç açsınlar.
0
vefalilutfu
(19.07.14)
(5)

Vücut geliştirme sorusu

ya ben lan neyse
daha çok fitness. kavramlara çok aşina değilim. onun için özür.bir süre çalışıp bırakan ve sonra yine aralıksız devam edenlerlehiç durmadan aralıksız devam edenler arasında ilk seçenektekilerin aleyhine bir fark olduğu söyleniyor.yani bir süre çalışıp bırakırsan ikinci devam edişinde hiç başlamamışl
daha çok fitness. kavramlara çok aşina değilim. onun için özür.

bir süre çalışıp bırakan ve sonra yine aralıksız devam edenlerle

hiç durmadan aralıksız devam edenler arasında ilk seçenektekilerin aleyhine bir fark olduğu söyleniyor.

yani bir süre çalışıp bırakırsan ikinci devam edişinde hiç başlamamışlara göre 1-0 geriden başlarsın gibi...

hani önce tavşan hızı, sonra sürekli olarak kaplumbağa hızı durumu vardır ya... bu ilk seçenektekiler tavşan hızı haklarını heba ediyorlar gibi.

1. böyle bir fark var mı arkadaşlar?

2. bir de bu ilk seçenektekiler ara vedikten sonra sürekli devam ettiklerinde, ara verdikleri için kasları eski haline dönse, tavşan hızı haklarını bir daha kullanamazlar mı?

çok zkim bir soru oldu ama derdini anlatacak kadar işte.

bu arada bu sporu sürekli zinde hissetmek için yapmayı planlayan birinden geliyor bu soru. hep yorgunum amk.

edit: soruları numaralandırdım arkadaşlar iyice zkim oldu. ama cevaplar da numaralar gelirse daha çok işime yarar. sağolunuz.
0
ya ben lan neyse
(19.07.14)
uydurma
0
bilirdisi
(19.07.14)
Soruyu tam anlamadım ama anladığımı zannettiğim soruya cevap vereyim, bambaşka bir konudan bahsediyorsam kusura bakmayın. Kas hafızası diye bir şey var. Yani sizin bıraktıktan sonra eski halinize dönmeniz hiç başlamamış birine göre daha çabuk olur. Adam hiç spor yapmamış, sizin altyapınız var, sizden daha hızlı gelişmesi mümkün mü.
0
angelus
(19.07.14)
ilk defa böyle bir şey duyuyorum.

benim fikrim aksi yöndedir. dediğim gibi, bu benim fikrim. profesyonel değilim. bir aralar çalışıp sonra ara veren/bırakmak zorunda kalan, daha sonra tekrardan başlayan kişi bence daha avantajlıdır. neyi nasıl yapacağına daha aşinadır. ve eğer geçmişte disiplinli ve mantıklı çalışmışsa vücudu/kasları yerine oturmuştur. daha kolay adapte olabilir. ben böyle düşünüyorum.

sürekli zinde kalmak için de yap elbet. zaten düzenli ve disiplinli bir şekilde spor yaparsan istesen istemesen de zinde olursun :) tabi burada kastettiğim şey tozları yutup yutup sadece amele gibi ağırlık kaldırmak değil. ağırlık çalışması, iyi beslenme, iyi uyku, koşu, yürüyüş ve daha bir çok spor. (not: tozların kötü olduğunu ima etmedim)
0
saturn
(19.07.14)
profesyonel olarak vücut geliştirme yapıyorum, personal trainerım. kesinlikle uydurma bir bilgi. kas hafızası.
0
3003
(19.07.14)
Yalanın daniskasıymış. Yok öyle bir süre devam ettikten sonra 1-0 geride başlarsın gibi bir durum.
Ama tabii ki bir süre devam ettikten sonra bırakırsan, düzenli çalışmış bir adamın yanında evet bir tık geride olursun ve kıyastaki adamla bırakmadan önce aynı seviyede idiysen kısa sürelik bir çalışmayla eski seviyene geri gelebilirsin.
Fakat bu uzun süre ara verip tekrar başlamak durumu tehlikelidir, rutine bindirmemek gerekir ya da bıraktığın seviyenin iki-üç level altından başlayıp devam etmeyi kabullenmek gerekir. Yoksa böyle uzun bir aradan sonra tekrar başladığın bir gün maazallah yaptığın ters bir harekete bakar incitiverirsin bir yerlerini, sakatlarsın kendini. Dikkat etmek lazım.
Yine de düzenli çalışma ve kondisyon önemli şey, korumakta-uygulamakta fayda var.
0
werblanca
(19.07.14)
(3)

Saruman neden önce insanlara saldırıyor?

ya ben lan neyse
seriyi tekrardan izliyorum da aklıma geldi. çok uzun filmler geri de dönmek istemiyorum.adam uruk haileri toplayıp neden ilk önce insanların üzerine yürüyor?diğer ırkların da üzerine yürüyecek miydi?
seriyi tekrardan izliyorum da aklıma geldi. çok uzun filmler geri de dönmek istemiyorum.

adam uruk haileri toplayıp neden ilk önce insanların üzerine yürüyor?

diğer ırkların da üzerine yürüyecek miydi?
0
ya ben lan neyse
(19.07.14)
ilk entlere ve onların ormanlarına bulaştı pasif halklar diye.

sonra mordor'un en büyük düşmanlarından biri olan rohan'a yüklendi. lokasyon olarak da ona en yakın düşman rohan'dı.

bi de sauron onu aslen rohan'a salça ediyor.
0
madyb
(19.07.14)
zaten elfler gitmedi mi gemilere binip, insanlar harici kim kalmisti ki? cuceler acikta degil, hobbitler osursan olecek kivamda, bi sey kalmadi ki?
0
fatihdr
(19.07.14)
elfler'in önemli bir kısmı ayrılsa da hala büyük elf krallıkları vardı piyasada ki mordor üç elf krallığı ile de aktif bir şekilde savaş halindeydi. sonra 2'ye düştü gri limanlar'daki lindonlular ile bağlantısı kalmayınca.
0
madyb
(19.07.14)
(23)

Hangi kadına sorsan "para önemli değil" diyor

ya ben lan neyse
ben bunu kendimce bir tespit olarak yazıyorum buraya. bir şey ispatlamaya niyetim yok. muhabbet işte.kadınlarla çok konuşan biri değilim. yüz yüze az sayıda, sanal olarak çok daha fazlası evleneceği erkek için "para önemli değil ben seveyim yeter" diyor fakat benim gerçekte gördüğüm bırakın az paral
ben bunu kendimce bir tespit olarak yazıyorum buraya. bir şey ispatlamaya niyetim yok. muhabbet işte.

kadınlarla çok konuşan biri değilim. yüz yüze az sayıda, sanal olarak çok daha fazlası evleneceği erkek için "para önemli değil ben seveyim yeter" diyor fakat benim gerçekte gördüğüm bırakın az paralıyı, ortalama maaş alan, diyelim ki memur çocuğu varlıklı bir aileden gelmeyen bir memuru bile yetersiz gören kadınlar var lan. üstelik çok. adam 2 bin maaş alıyor diyelim, aileden de zengin değil. buna bile burun kıvıranlar var.

e bu kadar "seviyorsam önemi yok" diyen kız nerde? yecüc-mecüc gibi gizli dağlar ardından mı bağlanıyor?

durumu çoğunlukla yapıldığı gibi duyuruyu açana yontmayalım lütfen. benle ilgisi yok :)

rte kızlara çok seçici olmayın mı ne demiş, ordan geldi aklıma.
0
ya ben lan neyse
(19.07.14)
para bazı kadınlar için önemli, bazı kadınlar için değil.
0
rock n roll
(19.07.14)
"ortalama maaş alan, diyelim ki memur çocuğu varlıklı bir aileden gelmeyen bir memuru bile yetersiz gören kadınlar" ile "para önemli değil, seviyosam yeter" diyen kadınlar iki ayrı gruptur. sen ikisini de bir saydığın için aynı kategoriye koymak istiyorsun.
evet seviyorsam para önemli değil diyen bir çok kadın var, ama arabası olmayan erkeğe bile burun kıvıran yine bir çok kadın var.
0
etna
(19.07.14)
Onemli. Bazisi yatlar katlar ister bazısı gecinecek kadar. Ama onemli degil diyen ya gercek hayati bilmiyor ya da yalan söylüyor.
0
rayde
(19.07.14)
Bi şey dicem, bu görüşteki kızları nerede buluyorsunuz? Ya da nerede denk geliyorsunuz? Eğer o kadar zengin birini hedefliyorsa, kendisi de epey zengin olmalı. Bu durumda sizin takıldığınız ortamlar da o tip ortamlar.

Benim çevremde, şu kafa yapısına sahip elimle saysam 3-4 tane kız bulurum. Para tabii ki önemsiz değil ama bu şekilde abartılması da komik.

Bence "seviyorsam önemi yok" diyen kızları çevrenize almanız için, o zengin ortamlardaki kızlarla değil; kendi seviyenizdeki kızlarla muhattap olmanız gerekiyor.
0
barbara herhalde barbara manken olan
(19.07.14)
direk id sini, ip sini, veremeyeceğime göre komşu, mahalle, diyeyim. oralardan görüyoruz. bırak zengin kızlı ortamı yaşıtım hemcinsli ortamım bile yok. tercih işte.

yani "zengin kız peşinde koşarsanız olacağı bu" demek istiyorsanız hemen reaksiyon göstereyim. fakirler ölsün...
0
🌸ya ben lan neyse
(19.07.14)
Uf lanet olsun, disarida eksiduyurudan cok farkli bir hayat var.
0
Idonthaveausername
(19.07.14)
gerçekten paraya az önem veren kadın var ama sayısı çok az. nesilleri tükenmek üzere nerdeyse. kadınların geneli paraya aşırı önem veriyorlar. para bittiğinde de kadınlar parası olan adamlara doğru gidiyor. olay bu kadar basit. ancak bunu paraya önem veren kadınlar bile kabullenmiyorlar.

şöyle bir türkiye'deki varlıklı kadınlara bak hangisi dişiyle tırnağıyla kazıya kazıya bulmuş o parayı. Hepsi zengin koca yada zengin ailenin kazandıklarını yiyen parazit gibiler.
0
maxhoper
(19.07.14)
kesinlikle yalan. para önemli değil diyorsa yalan söylüyordur. çok önemli değil ama belli derecede önem arz ediyor. az ise sıkıntı yaratır büyük ihtimalle. orta halin gideri var
0
zencipanda
(19.07.14)
yalan
0
konskenkova
(19.07.14)
paragöz olmak çok kötü buna lafım yok. sen paran olmadığı için istenmediğini, tercih edilmediğini düşünüyorsun, maddeci olunmasından şikayetçisin. peki sen karşına çok çirkin bir kadın çıksa onunla sevgili olmayı düşünür müsün? güzel bir kadın olsa diğer tarafta hangisini düşünürsün? bu da onun gibi birşey.
0
rock n roll
(19.07.14)
rockn roll kardeşim. sanırım duyurunun en büyük cilvesi bu: duyurudaki konuyu duyuruyu açana yontmak. ben de bunu hiç sevmiyorum: ergen kızlar gibi milletin çok sikindeymişim gibi paranoya yapmak.

ama illa söyleteceksiniz. bari ben rahatlayayım.

ben 27 yaşına gelip daha hiç kız arkadaşı olmamış asosyal, evlenmeyi düşünmeyen aseksüel adayı bir tipim. BENLE İLGİSİ YOK. ben kız falan bakmıyorum.
0
🌸ya ben lan neyse
(19.07.14)
cevap verirken alışkanlık, duyuruyu açanın sıkıntısı gibi yazıyoruz, sen değil bir arkadaşın olsun o. demem o ki kadınlar paraya tapar, secde eder paraya dememek lazım, genellemeyi bırakmak lazım. kadınlar paraya bakıyorsa, erkekler de popoya, memeye bakıyor. mağdurum da mağdurum diye gezmeye, arabesk triplere gerek yok.
0
rock n roll
(19.07.14)
Böyle diyenlerin büyük bir kısmı haliyle yalan söylüyor. Kadınların ağzından çıkana değil icraatına bakınız.
0
arnold schwarzeneger
(19.07.14)
para gerekli bi şey. gönlümüzce yaşayabilecek kadar olması yeterlidir lakin.
0
devilred
(19.07.14)
parasız olmaz, çok çok önemli. para önemli değil diyen de çok çok zengin olmasına gerek yok anlamında diyor:)
0
monkey
(19.07.14)
kadinlarin "para onemli degil , seveyim yeter" cumlesiyle erkeklerin "benden once kiminle ne yasadigin hic onemli degil" cumlesi kiyasiya yarisir.

sevgi karin doyurmuyor. isin ozeti bu.

bunun yaninda paranin kullanmasini bilen insan icin cok buyuk bir güç olmasi ve kadinlarin hemcinsleriyle aralarindaki icgudusel rekabet gibi psikolojik konular da var.

bir aksam yemegi sonrasi eve opel astra ile birakilmak mi yoksa bmw ile birakilmak mi? karsi komsu ayse'ye ertesi gun kahve icip dun aksami anlatirken hava atmak var isin ucunda.
0
montauq
(19.07.14)
buraya tabii ki de para önemli değil yazacaklar, sorduğunda tabii ki "seviyorsam önemi yok" diyecekler.

para neredeyse tüm kızlar için önemli.

araban var mı? evin var mı? güzel garanti gelirin var mı? ailen cemiyetten mi?

onları geçtikten sonra, kaşın gözün yerli yerinde mi? sorularına geliyorsun.

aşk, sevgi? onlara yer yok.
0
[silinmiş]
(19.07.14)
ühühühüh paragöz kaltaklar:(

bence insanlar denkleriyle, kendilerine benzeyenlerle ilişki kurarlar. Arkadaşlık olsun, sevgili olsun. Dolayısıyla kadınlar şöyle erkekler böyle demeden önce beni neden böyleleri buluyor demek lazım bence.

Mesela benim çevremde hiç böyleleri yok, ne arkadaşım oldu böyle ne sevgilim. Çünkü adeta mükemmelim bebeyim, kıps
0
mayaa
(19.07.14)
barbara<3 bu arada. Aklın yolu bir^^
0
mayaa
(19.07.14)
Yeter arkadaş. Bıktım artık genellemenizden de, kadın=para denkleminizden de, ilişkilerinizi kadınların paragözlülüklerine bağlamanızdan da. 8 senelik sevgilim tüm bu senelerin çoğunda işsizdi, aileden oradan buradan bir parası da yoktu; hatta bir ara evsiz de kaldı. Çalıştığı dönemde ne kadar maaş aldığını da sormadım, pek ahım şahım bir şey almadığını biliyordum ama kaç olduğunu hiç bilmedim. İlk tanıştığımızda şişmandı da, göbeğine sarılır yatardım. Sonra zayıflaması gerekti sağlık için, kendi kendine zayıfladı; ben göbeği özledim bir süre. Konu ile ilgisiz başka sorunlar çıkana kadar da gül gibi devam etti ilişki çünkü güzel bir insandı. Başka başka nedenlerden ayrıldık.

Para bugün varsa yarın olmayabilen bir şey; insanın bugün kendini zengin sanıyor olması, bir maaşının olması, yarın ortada kalmayacağını, 3 kuruşa mahkum olmayacağını garanti etmez. Bir sağlık problemin çıkar, kısa zamanda tüm servetini verip ortada dımdızlak kalırsın. Ama insanın kişiliği, tecrübeleri, davranışları onunla gelen, kalıcı bir şey; üstelik paranın alabileceğinden daha da etkileyici, büyüleyici bir şey. Kendimi o anlamda garantiye almayı, birini seviyorsam sadece o insan olduğu için sevmeyi tercih ederim. O olmadı mı olmuyor. Ne bileyim, biz ailemizden böyle gördük. Bundan da hiç pişman olmadım.
0
aychovsky
(19.07.14)
bir de artık çok rica ediyorum şu düşüncelerinizi bırakın. hayatım boyunca para para diyen bir kadın olmadım. sadece ihtiyaçlarımı giderebileceğim, açlıktan ölmeyeceğim kadar param olsun yeterli dedim. alışveriş bile yapmıyorum, çok ihtiyacım yoksa almıyorum. birini sevmem için parası olması gerekmiyor. bunu söylediğimde ise yalancı damgası yemek istemiyorum bu çok onur kırıcı. genelleme yapmayın artık. gözünde dolar işareti beliren kadınlar var ama çok mütevazi yaşayan kadınlar da var.
0
rock n roll
(19.07.14)
devilred +1
para önemli değil diyorsa önemli değildir ama tiyatroya gitmek istiyorsun neyle gidiceksin aq :( hele istanbul'daysan 1 liralık çay içmek için 10 lira yol parası veriyorsun. tamam yatımız katımız olmasın gözüyle bakan kız elbet vardır da para gerekli işte :(
0
sensible soccer
(19.07.14)
para her şey değil ama onsuz da yaşanmıyor. bebce temel mesele bu. en azından benim açımdan..
0
eylul
(19.07.14)
(3)

yaş 27 kpss de 15 mat. net

ya ben lan neyse
selamlarlisans kısmında -genel yetenek- 15 net yapmıştım. ama kolaydı o sene.artık işim yok kpss ile ama matematiği öğrenmek istiyorum.o 15 soruyu 40 dakkada yaptım. şıklardan gittik, deneme-yanılma koyduk, zorlaya zorlaya yani.bana bir kitap, çalışma metodu vs. öneriniz olur mu? istiyorum ki yüzde
selamlar

lisans kısmında -genel yetenek- 15 net yapmıştım. ama kolaydı o sene.

artık işim yok kpss ile ama matematiği öğrenmek istiyorum.

o 15 soruyu 40 dakkada yaptım. şıklardan gittik, deneme-yanılma koyduk, zorlaya zorlaya yani.

bana bir kitap, çalışma metodu vs. öneriniz olur mu? istiyorum ki yüzde 75 ini rahat yapayım soruların. 20 soru yapabiliyorsan en fazla 25 dakkam gitsin. yaşı da belirttim ki belki "bu yaştan sonra zor- diyenler çıkar.

önerilerinizi bekliyorum.

sağolunuz.
0
ya ben lan neyse
(16.07.14)
konu anlatım ders videolarını, soru çözümlerini izleyiniz. konu konu konu irdeleyiniz internette anlatan bir sürü hoca var.

ekolhoca mesela
0
westblack
(16.07.14)
yaşta bir sıkıntı yok. Tozunu attırırsınız. Çalışma mantığı konusuna gelince çözümlü soruları olan bir kitap alın. yani sorular olacak arka sayfalarda aynı soruların tek tek nasıl çözüldüğü işlemleri falan detaylıca gösterilecek. Böyle kitaplar var. Onlardan alın. Konuyu bilmiyorsanız bir de konu anlatımlı bir kitap alın. Konu anlatımlı kitaptan konuyu öğrenip örnek sorularını çözdükten sonra. Çözümlü soruları olan kitaptaki sorulara kapanın. Çözebildiğinizi çözün çözemediğinizi boş bırakın. Daha sonra şunu yapacaksınız. Soruları tek tek çözmüş olsanız da çözememiş olsanız da arkadaki çözümlerine bakarak kitap nasıl çözmüş siz nasıl çözmüşsünüz nasıl bir yol izlemiş bunları inceleyerek her soruya yeniden bakın. Daha sonra bu işlemleri konuyu iyice kavrayana kadar tekrar edin. Matematiği videolardan öğrenmek zor. Videoyu izlersiniz anlamış gibi olursunuz. Videoyu kapatınca neydi ya diye hatırlayamazsınız bile. Ders bana göre masa başında kitapla kağıt kalemle öğrenilen bir şey.
0
maxhoper
(16.07.14)
Ygs matematik konu anlatımlı kitap al. Final yayınlarını, fem yayınlarını tavsiye ederim. Mutlaka defter tutun. Öğrendiğiniz her şeyi yazın. 10,000 soru çözün.
0
hohoya
(16.07.14)
(6)

Sınavda zorla şapkamı çıkaran kadını dava edebilir miyim? Örnek olay var.

ya ben lan neyse
kpds sınavında saçlarım çok uzun olduğu için şapka takmıştım. kadın bu örnek olaydakinin aynı biçimde zorla şapkamı çıkarttırdı. tutanak tutup sınava almamakla tehdit etti. "ama kadınlar başörtüsüyle girebiliyor?" dememe rağmen milletin içinde bana bağırdı. "onlar kadın takabilir" falan dedi. şimdi
kpds sınavında saçlarım çok uzun olduğu için şapka takmıştım. kadın bu örnek olaydakinin aynı biçimde zorla şapkamı çıkarttırdı. tutanak tutup sınava almamakla tehdit etti. "ama kadınlar başörtüsüyle girebiliyor?" dememe rağmen milletin içinde bana bağırdı. "onlar kadın takabilir" falan dedi. şimdi şu haberi gördüm:

www.ntvmsnbc.com

2010 da oldu olay. ben anında şikayette bulundum. eskişehir ösym il temsilcisi herif tehditvari biçimde "olayı türbana getirirsen uzar, çok uzatmamanı tavsiye ederim." falan dedi. ösym ye dilekçe yazdım 9 ay sonraki ikinci dilekçemle birlikte ancak cevap geldi onda da "personel uyarılmıştır." yazıyordu.

şimdi dava etme hakkım var mı? çok mu zaman geçmiş? bu mahkeme kararıyla gidip dava etsem ne sonuç çıkar?

dava açma imkanım var. o zaman yoktu. kazanma ihtimalim nedir?

edit: erkeğim.
0
ya ben lan neyse
(15.07.14)
şapkanı dini ya da vicdani sebeplerle takmıyorsan sonuç alabileceğini sanmam.
0
whoosie
(15.07.14)
dini sebeple takıyorum şapkamı yaz. uydur bir şeyler. vardır kesin o tarz bir mezhep.
0
westblack
(15.07.14)
westblack+1

yahudiyim de, yandan da iki lüle tak. niye olmasın haklısın bi yönde. başörtüsüne sonsuz özgürlük taraftarıyım ancak buna izin veriyorlarsa şapkaya da vermeliler diye düşünüyorum.
0
shiranai
(15.07.14)
herkes davat etsin bu şerefsizleri.
belki fetocu hakime denk gelirsin kazanırsın :)
0
titiraprap
(15.07.14)
arkadaşlar bu davalar ile ilgili zamanaşımı falan oluyor o konuda bir bilgim yok. dava açma süresi geçmiş mi? o konu hakkında bilgisi olan var mı?
0
🌸ya ben lan neyse
(15.07.14)
Belki Yahudiyim dini duygularım rencide oldu de.
0
telet abi
(16.07.14)
(1)

Bir ilaca allerji varsa alerji ne kadar sürede ortaya çıkar?

ya ben lan neyse
hani bu anaflaktik şok durumları için soruyorum.adamın hapa yüksek alerjisi var mesela. hapı aldıktan sonra ne kadar sürede ortaya çıkar bu şiddetli alerji durumu? hemen mi? birkaç saat sonra mı?bir de bu alerji aniden mi beliriyor? yoksa geldiğini yavaş yavaş hissettiriyor mu?
hani bu anaflaktik şok durumları için soruyorum.

adamın hapa yüksek alerjisi var mesela. hapı aldıktan sonra ne kadar sürede ortaya çıkar bu şiddetli alerji durumu? hemen mi? birkaç saat sonra mı?

bir de bu alerji aniden mi beliriyor? yoksa geldiğini yavaş yavaş hissettiriyor mu?
0
ya ben lan neyse
(14.07.14)
alerjinin tipleri var.

kimisinde yavvaş seyirli olur, tablette misal 2 saat sonra filan gelişebilir.
ancak damar içi, kas içi enjeksiyonlarda anında anaflaksi de gelişebilir.

hissettirse şanslısın, hissettirmeyip direkt anında müdahele olmazsa solunum yollarının kapanmasından ötürü ölüme de götürür.

birisinin illa bilindik alerjisi olmasına da gerek yok, 1000. kez aynı ilaa maruz kaldığında bile alerji geliştirme riski vardır.
0
neferkitty
(14.07.14)
(3)

Nerde o eski Brezilya?

ya ben lan neyse
ben 2002 de bıraktım futbolla ilgilenmeyi. o yıl dünya kupasını da büyük zevkle izlemiştim. o zamanlar ortamlarda brezilya milli takımının neden bu kadar şahane olduğuyla ilgili kritikler yapılırdı, bunlar fakirmiş, çocukları tek kurtuluş yolu olarak futbolu görüyormuş, brezilyalıların bilmem kaç mi
ben 2002 de bıraktım futbolla ilgilenmeyi. o yıl dünya kupasını da büyük zevkle izlemiştim. o zamanlar ortamlarda brezilya milli takımının neden bu kadar şahane olduğuyla ilgili kritikler yapılırdı, bunlar fakirmiş, çocukları tek kurtuluş yolu olarak futbolu görüyormuş, brezilyalıların bilmem kaç milyon lisanslı futbolcusu varmış, bunlar plajda top oynaya oynaya kendilerini geliştiriyorlarmış...

şimdi de çok kötü değil sanırım ama neden eskisi gibi değil? bir daha eskisi gibi olamaz mı? brezilalıyım da bana dert olmuş değil de. işte yorum yapsın anlayan arkadaşlar, merakımı gidereyim.
0
ya ben lan neyse
(13.07.14)
o yıllarda ronaldo, rivaldo, cafu, roberto carlos gibi futbul tarihinin en iyi adamlarından oluşan bir takımları vardı. şimdiki oyuncular da önemli liglerde ve önemli takımlarda top koşturuyorlar ama eski kadroda her bir isim süper-stardı. oscar, willian, david luiz, bunlar 10 yıl sonra hatırlanacak isimler değiller. ama bir ronaldo, roberto carlos sonsuza kadar yaşayacak.

bir başka şey de o zamanlarda bireysel yetenek çok ön plandaydı ama günümüz futbolunda herkes yetenekli. endüstriyel futbolla takım oyununa döndü her şey. brezilya'nın sıkıntısı da belki budur.
0
darkredanger
(13.07.14)
darkredanger +1

mesele jenerasyon. artık o eski muhteşem yeteneklerin, dünya yıldızlarının birarada olduğu jenerasyon yok. sebebi bu. bir daha ne zaman böyle bir jenerasyonu yakalarlarsa o zaman eski şanlı günlerine dönerler.
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(13.07.14)
brezilya futbol takımında baskı,hırs,inançsızlık,bireysellik,disiplinsizlik,öndersizlik,plansızlık ve taraftarının amacı sadece dans etmek olan sambacı çingeneler yaktı.

98de 2002de 2006da 2010da iyi değildiler sadece yetenekliler ve şanslılar.
0
protrek
(13.07.14)
(11)

Bilimsel araştırmalara daha çok kaynak ayrılsa kesin bir şeyler yapılır mı?

ya ben lan neyse
neresi olduğu farketmiyor. her daldan bilim adamlarına şimdikinin binlerce katı kaynak ayrılsa önümüzdeki 10 sene içinde çok büyük icatlar-keşifler-ilerlemeler olur mu?
neresi olduğu farketmiyor. her daldan bilim adamlarına şimdikinin binlerce katı kaynak ayrılsa önümüzdeki 10 sene içinde çok büyük icatlar-keşifler-ilerlemeler olur mu?
0
ya ben lan neyse
(13.07.14)
"10 sene içinde ışınlanırız" diye bir kesinlik veya öyle bir şey yok ama olacak şeyi hızlandırır, büyük ivme kazandırır.
0
aychovsky
(13.07.14)
Bu gibi şeyler kaynağın büyüklüğünde ziyade kaynak planlaması ile oluyor. Zaten ar-ge konusunda başı çeken ülkelerde bilimsel çalışma yapan gruplara akla hayale gelmeyecek hibeler veriliyor ve imkanlar tanınıyor.

Plansız dağıtılan para, kaynak israfı olacağı gibi ihtiyaç fazlası para ihtiyaç fazlası istihdam doğuracağından personel niteliği de düşecektir. Hatta sonucunda beklenenin aksine bilgi kirliliği de getirecektir. Bir de tabi kaynak ayırmak kadar önemli diğer bir konu da bu kaynağı yönetecek ileri görüşlü kadrolara sahip olmak. Bu nedenle ben doğrusal bir bağlantı kuramıyorum, ama muhakkak ki bilimsel gelişmelerin ivmesi artar.

Bunun bir örneği de aslında Türkiye. Son 4-5 yıldaki ar-ge yatırımlarına ve sonuçlarına bakarsanız yukarıda söylediklerimin canlı bir örneğini görürsünüz.
0
johan sebastian
(13.07.14)
Johan +1,

Şu an türkiye ar-ge ve araştırma sektörüne deli gibi hibe veriyor. Son yıllarda verilen hibe muazzamn bir ivme içerisinde ve Şu an ülkede daha fazla hibe verilecek kalifiye araştırmacı bulunamıyor.

Çok kaynağın sonuçlarından birisi bu. Bilimadamlarına sınırsız para verileceğine, eğitimin kalitesi yükseltilip daha kalifiye araştırmacılar yetiştirilebilir.

Türkiye örneğinde de görüldüğü gibi parayı bastın mı adamlar süper bilim yapmıyorlar.
0
Haldamir
(13.07.14)
La sen ne diyorsun bu memlekette o parlak beyinler var ki birçoğunu hali hazırda dünyanın en saygın üniversitelerinde ve önemli olayların geliştiği laboratuarlarda iyi pozisyonlarda bulabilirsin. Bir de bu adamların Türkiye'de olduğunu ve kaynaktan ziyade dertlerini anlatabilecek bir ortamın olduğunu düşün.
Çünkü icat yapmak için paraya gerek yok her zaman o icadın en temelinde mantığını kavrayabilecek kapasitede bir çoğunluğa ihtiyac var. Çünkü o zaman para sorununu zaten kolay çözüyorsun.
0
Solem
(13.07.14)
üniversitelerde pratik eğitime ağırlık verilmeli kaynak artırımıyla. Yoksa laboratuvarlar müze gibi gezilip mezun olunuyor.
her üniversitenin, her bölümün kısa ve uzun vadeli hedefleri olmalı ki planlı bir şekilde gelişme sağlansın. Şu anki durumda aynı anabilim dalında çok farklı konular üzerinde çalışan akademisyenler mevcut. herkes ayrı telden çalıyor yani. Birlik söz konusu değil.
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(13.07.14)
kaynağım olsa üzerinde çalışmak istediğim çok uçuk konular var mesela. ha başarılı olunur, olunmaz orası ayrı ama bi şeyler değişeceği kesin.
0
icim urperiyor
(13.07.14)
öyle bir garanti yok. sadece olma olasılığını arttırırsınız.
0
gurur
(13.07.14)
eğer kaynağı araştırmaya verir araştırmacıya vermezsen bir bok gelişmez. tübitak araştırma projelerine destek oluyorum ayağına para veriyor projelere. maddi yardımın yanında araç-gereç yadrımı da yapıyor. millet araştırmadan para alamadığı için sırf bilgisayar vs. aldırabilmek için tübitak'a proje yapıyormuş gibi duruyor. dandik dandik projeler yapıyorlar. sonuçları falan belli değil. ama o projeden 4 tane apple bilgisayar alıyorlar.

araştırmaya kaynak vermek iyi de araştırmacı aç olduktan sonra araştırmaya kaynak vermenin mantığı yok. araştırmacılar aç aç araştırma yapmamak için özel sektöre kayıyor. özel sektörde de aç kalacak olan adamlar araştırma işini kabul ediyor. çünkü özel sektörde de yükselemeyecek nasıl olsa bari tübitaktan üç beş bilgisayar falan cukkalar.

araştırmaya özendirecek bir ortam yok. büyük icatları keşifleri bu işe büyük ilgisi olan adamlar yapar. araştırmaya ilgisi olan adamları biz yurt dışına kaçırıyoruz ya da türkiye'de özel sektöre kaptırıyoruz. çünkü adamlar araştırmayla aç kalmak istemiyor. ayda 2400 tl para verip adama bilimde çığır açacak bir şey yap diyorsun. herifin aklının %90ı ay sonunu nasıl getireceğini düşünmek için çalışıyor.

bir de ilginç bir örnek vereyim. geçen sene ekimde hollandada bir konferansa gittik. konferansta çalışmamızı sunduk. bizimle aynı çalışmayı yapmış bir de amerikalı bir grup vardı. bizim çalışma ekibimiz 2 kişi. veriyi 2 kişi topladık 2 kişi işledik makaleyi de 2 kişi yazdık.

adamlar para verip 100 kişiye veri toplatmışlar. aynı zamanda bir gsm operatöründen veri satın almışlar, 20 kişi de veriyi işlemiş. o adamlar 6 milyon dolarla bitirmişler projeyi. biz kendi cebimizden verdiğimiz 260tl ile aynı projeyi kapattık. tabii onların araştırmasının genişliği 100 birim ise bizimki 3-4 birim oldu.

bizde önce sunum yaptılar ve inan hiç hevesim kalmadı o an sunum yapmaya. çıkıp öylesine konuştum.

soruna bu örnek üzerinden cevap verirsem. para muhteşem keşifleri ilerlemeleri garanti etmez. fakat doğru yatırım mevcut araştırmaların kalitelerini çok üst seviyelere çıkarbilir.
0
godsparticle
(13.07.14)
Ben buna biraz kendi alanımdan yaklaşmak istiyorum, bu yüzden teknik konuşacağım. Olayın sadece para olmadığını anlatmaya çalışacağım. Sıkıcı veya anlaşılmaz olabilirim, uzun olacağım ise kesin. Optimizasyon çalışıyorum, yaptığım iş bir şeyin en iyisini bulmak. Bu da bir fonksiyonun en büyüğü veya en küçüğünü bulmak üzerine.
accp1.org

Örneğin, yukarıdaki şekilde en küçüğü bulmaya çalışalım. Diyelim ki hiç fonksiyonun şeklini de hiç bilmiyoruz. Bir arazi var ve o arazinin en alçak noktasında bir hazine gömülü ve biz de o hazineyi arıyoruz. Zamanımız da çok kısıtlı, öyle her yeri dolaşabilecek gibi değiliz. Biri de bizi C noktasına yukarıdan atıyor, orada bırakıyor. C noktasının yüksekliği dışında başka bir bilgimiz yok. Sağa doğru gidince dağ var, sola doğru gidersek vadi gibi bir yere iniyoruz. Doğal olarak biz de bölgedeki en alçak noktayı aradığımızdan vadiye inmeye meyilliyiz. “Şu dağı bir çıkayım” demiyoruz ama “Şu vadiye bir ineyim, bakalım daha ne kadar aşağı iniyor” demeye meyilliyiz.

Bu arada ortalıkta 3 kişi daha var hazineyi arayan, onlar da benim vadiye indiğim bilgisini aldılar, “aychovsky aşağıya iniyormuş her geçen saat” dediler, aşağıya doğru gittiğim için beni başarılı gördüler ve önüme geçmek için A, B ve D noktalarından aramaya başladılar. Hepimizin eninde sonunda varacağı yer x1 noktası ve hiçbirimiz hazineyi bulamayacağız. Çünkü o hazine dağın arkasındaki vadideki x2 noktasında saklı. Buna yerel optimum noktası diyoruz, Calculus almış olan herkesin bileceği bir şey. Türev al, sıfıra eşitle, noktayı bul, ikinci türevi al, konveksliği incele, ona göre karar ver.

Şimdi işi büyütelim ve 10 değişkenli şöyle bir fonksiyonda en küçük noktadaki hazineyi bulalım.
www.sfu.ca

Bu durumda, durum iyice fenalaştı. İyice körüz bu arazide. Üstelik görüş açımız çok az, çünkü her yanımız dağ tepe. Herhangi bir noktaya fırlatmışlar bizi sağımızı solumuzu zor görüyoruz. Sadece tepeyi inmeye çalışıyoruz. Nerede ne tepesi var, ondan da doğru düzgün haberimiz yok. Görebildiğimiz sadece 2 değişken için aşağıdaki şekil, 10 değişken için bunun çok çok kat fazlası.
deap.gel.ulaval.ca

Dolayısıyla tepeyi inmeyi başaran birini bekliyoruz. O başarılı olunca biz de onun hareketlerini taklit etmeye çalışıyoruz. Konduğumuz nokta önemli ama tepe sayısının çokluğundan zaten yokuş aşağı gittiğimizde %99.9’umuzdan fazlasının konacağı yer yerel minimum.

Bu noktada ise başka başka algoritmalar geliştiriyoruz. Birisi birimize “Sen bir şu yöne git”, diğerimize “Sen de tam tersi yöne git”, bir başkasına “Sen de şu tarafa dosdoğru git” gibi ama böyle rastgele değil de bir sistematiğe bağlı öneriler veriyor. Biz de onları takip ederek en alçak noktadaki hazineyi bulmayı umuyoruz. Elimizdeki en büyük risk “Burası en alçak nokta” diyerek hazinenin olmadığı bir yerel optimumda hazineyi aramak. Bu yüzden bazı algoritmalara “çılgınlık” operatörü eklenir. Hazineyi arayan elemanlardan birine “Şimdi seni bu noktadan alıp rastgele başka bir noktaya atıyorum, bakalım ne yapacaksın” deniverir, o eleman haritada hiç açılmamış bir alanı keşfetmeye çalışır.
Ar-Ge’yi buna benzetmiyorum. Çünkü yukarıda başarılı bir davranışım taklidi var, bu da Ar-Ge’nin tanımına ve doğasına ters düşen bir şey. Ancak, Ar- Ge harcama planlarını tamamen buna benzetiyorum. Eskaza güzel bir momentum yakalanıyor, sonra da herkes o momentumun peşine takılıyor ve aynı vadiyi iniyor. Çünkü, bilimin para dışında çok daha büyük bir baskısı var: Hızlı bilim. Amerika’nın başını çektiği “hızlı bilim” ekolü dağın ötesine geçmeye pek izin vermiyor. O kadar giderseniz, siz hızlılık kriterlerini karşılayamadığınız için projenize para da alamazsınız, işinizden de edilirsiniz. Dağın arkasında bir küresel optimum olup olmadığının garantisini veremez kimse ama keşfedilmedikçe o dağın arkası bizim için ayın görünmeyen yüzü gibi hiç görmeyeceğimiz bir şey olarak kalır.

Bu durumda Avrupa ne yapıyor. Avrupa kültürü gereği çılgınlığa daha yatkın. Hatta, Rönesans kültürünün getirisi ile geleneksel olarak böyle bir kültür vardır. Çılgınlık ise sabır gerektirir ve sonucu belirsizdir. Dolayısıyla çok büyük bir risk var elde ve siz avucunuzu açıp beklemek zorundasınız. Bu sırada dünyanın gözünde “Hiçbir şey yapamayan, bir şey beceremeyen bir araştırma bütünü” olarak kalıyorsunuz. Bir yandan da karşınızda sürekli “fast food” gibi “fast science” üreten bir Amerikan ekolü var. Çok üretken ve bu üretkenlik dünyanın dilinde. Siz ahesteliğiniz ile onlarla yarışmaya kalkıyorsunuz. Herkes de sizin bir şey bulup bulmayacağınızdan umudu kesmiş. Bu durumda ortaya Bologna Süreci çıkıyor ve Avrupa Kültürü’nü Amerikan Ekolü’nde dönüştürüyor. Avrupa’da da bir fast science kültürü oluşmaya başlıyor ama bir alışmadık götte don durmuyor; geneli yalpalıyor, yetişemiyor. Bu durumda, Avrupa çılgınlığı elden bırakmış durumda. Geri dönerse en baştan başlamak zorunda, çok zaman kaybetti. Kaybedilen zamanı kaldırmayı göze alamıyor. Dolayısıyla bir şekilde bu fast science’a adapte olmak zorunda hissediyor kendini.

Avrupa’nın şu anda yaşadığı duruma yönetimde yol bağımlılığı – path dependency deniyor. Path dependency de şu: Siz en başta bir seçenek seçerek, daha sonra seçebileceğiniz seçeneklerin bir kısmını elersiniz, çünkü seçeceğiniz şey ilk seçtiğiniz şey ile tutarlı olmalı. İkinci bir seçimle de aynı şekilde ilerideki seçeneklerinizi sınırlandırırsınız.
amr.aom.org

Yukarıdaki şekilde path dependency daha açık görünüyor. Oradaki noktaların/yıldızların hepsi birer seçenek. Siz seçenekleri seçtikçe, ilerisi için kendinizi kısıtlıyorsunuz. Bunun en son vardığı nokta ise, artık tek bir yoldan başka yolunuz kalmadığı, diğer yolların maliyetlerinin çok fazla olacağı. Bundan da vakit çok geç olmadan, birileri “Gittiğimiz yol, yol değil” demeden fark edip, o yoldan dönmek, başka seçeneklere sıçramak gerekiyor.
Bu yol bağımlılığını oluşturan en önemli etkenlerden biri de geçmiş başarıları kendine örnek almak ve bilgi körlüğü. Bir konunun ne kadar içine girerseniz, o kadar büyük resme bakamaz hale gelir ve ayrıntılara boğulursunuz. Ayrıntılara boğuldukça da çeşitli seçeneklerin varlığını fark edemeyebilirsiniz. Aynı şekilde, daha önceki başarılı çalışmaları “2 Hidrojen, 1 Oksijen her zaman su verir” mantığı ile takip etmek de insanı en sonunda tek seçeneğe mahkum eder, böylelikle dağın arkasında vadi mi var, cennet mi var; zamanla oraları da vahşi bitkiler sarar, iyice görülmez hale gelir.

Türkiye’deki üniversiteler için de konuşmak gerekirse çoğunun daha bir kimlik veya ekol oturtmadığını söyleyebiliriz. Boğaziçi ise her zaman Amerikan ekolü ile çalışmıştır. Diğer üniversiteler de artık rotalarını hızlı bilime doğru çevirmektedir. Örneğin, Şenol Pişkin adlı bir doktora öğrencisi açık kalp ameliyatını sıfır hata ile gerçekleştirme konusunda yaptığı doktora tezi ile büyük bir ödül kazanmışken; tezini 6 yılda bitiremediği, yani bilimi yeterince hızlı üretemediği için işinden araştırma görevliliğinden olmuştur.
www.sabah.com.tr

Kötü bir noktada mıyız dünyacak? Bilemeyiz, karşılaştıracağımız paralel evrenlerin hiç birini bilmiyoruz. Yine de bu kadar hızlı bilim için akademisyenlerin günü kurtarmak durumuna gelmesi ve paranın bilimi en hızlı üretene verilmesi ile, üstüne de bu yola artık bağımlı olunması ile, ilerideki bir cenneti kaçırdığımıza inanıyorum.
0
aychovsky
(14.07.14)
yine standart bir türk yaklaşımıyla pragmatizm üzerinden soru sormuşsunuz.
parayı bastırırsın bilim olur (veya olur mu?)
ama işte sıkıntı türk tipi pragmatizmde, bunu sözlükte de yazmıştım. bir makineye ihtiyacınız varsa, parayı bastırmanız onun geliştirilme sürecini hızlandırabilir.
ama aslında o makinenin çalışma ilkelerini tümüyle değiştirecek bir gelişme elde etmenizi sağlamaz.
bilim adamlarının da farklı disiplinden bilim adamlarıyla hatta fizikçilerin, mühendislerle, felsefecilerle bir arada bulunması gerekir böyle şeyler için.
perişan haldeki sosyal bilimleri geçin, bugün toplumumuz bir fizikçinin sonunun işsiz kalmak olduğunu düşünüyor. temel bilimler tamamen yük olarak görülüyor bu ülkede, bu şekilde davranırken, mühendislerin önüne ne kadar para, ne kadar malzeme yığarsanız yığın, sonuçta elde edeceğiniz sınırlı olur.
0
yalnux
(14.07.14)
neresi olduğu farkediyor hocam.

yaratıcı düşünce, buluşcu düşünce, baskıcı ortamlarda serpilip gelişmez. kırbaç zoruyla falanca silahı buldurursun belki. ama deha sınırına yakın veya deha derecesindeki beyinlerin üzerindeki baskıyı kaldırdığında, onları demotive edecek faktörleri birer birer elimine edip, ''mümbit'' zemini oluşturduğunda, bir kaç 10 sene içinde beklenmedik gelişmeler yaşanabilir.

o beyinlere çocukluklarında, 'otur! icat çıkarma şimdi!' denmemiş olmalıdır.

tek eksik para değil. onyıllar içerisinde, yüksek potansiyel taşıyan beyinlerin bir araya toplanmaları, iyi yönlendirilmeleri, demotive edilmemeleri, nesillerden gelen bir yüceltme 'değer'iyle taltif edilmeleri ve iyi organize edilmeleri gerekir.

godsparticle hocam, ne kadar çarpıcı bi örnek vermişsin öyle!
0
compadrito
(14.07.14)
(8)

RTE ye destek veren sanatçılara neden kızgınsınız?

ya ben lan neyse
anladık rte yi sevmiyor olabilirsiniz. ama yasal bir aday var ortada sonuçta. sanatçılar da gönüllü olarak bu adayı destekliyor işte. tuncel kurtiz de bdp yi destekleyeceğini söylediğinde ona kızanlara da aynı şeyi sormuş biriyim. lütfen bana özel değilse gerekçelerinizi açıklar mısınız?not: assassi
anladık rte yi sevmiyor olabilirsiniz. ama yasal bir aday var ortada sonuçta. sanatçılar da gönüllü olarak bu adayı destekliyor işte. tuncel kurtiz de bdp yi destekleyeceğini söylediğinde ona kızanlara da aynı şeyi sormuş biriyim. lütfen bana özel değilse gerekçelerinizi açıklar mısınız?

not: assassin's creed ne güzel seri lan.
0
ya ben lan neyse
(13.07.14)
e yasal adaya destek veriyorlar, ok.
e biz de yasal olarak kızıyoruz.

ya onu ya bizi seçicen diyoruz açıkça.
bu bipolarizasyonu yaratan da biz değiliz. rte.
0
esas itibariyle
(13.07.14)
çıkar için rte'den yana duruyorlar. biz de onlara o halde kazançları olacagı gıbı kayıpları da olacaklarını soyluyoruz.
0
esas itibariyle
(13.07.14)
dun de sordular bunu.
bkz: www.eksiduyuru.com

------
medal of honor tek basina o seriyi alır.
0
kutsalbok
(13.07.14)
saçmalık-demokrasi oyla istediğini elde edemeyenlerin saga sola sataşması.cocukca istedigini yapmayan arkadaşına küsme tripleri.
0
jamswety
(13.07.14)
işte bu yüzden... www.youtube.com

her devrin adamlarına, rüzgar nereden eserse o tarafa meyil edenlere alerjim var.
0
livaneli kadir
(13.07.14)
Ya bazıları gerçekten yalaka bazıları da gerçekten merak edip sorgulayan elemanlar. O merak edip sorgulayan kısmın da zaten tüm partilerle bağları var.
0
Solem
(13.07.14)
cevabı başka bir soru şekline çevirirsek...
sanatı desteklemeyen bir adamı, bir sanatçı neden destekler?
0
druid
(13.07.14)
yasal aday derken???

www.youtube.com
0
baal
(13.07.14)
(2)

Kablosuz modem tavsiyesi

ya ben lan neyse
iki antenlisi var, tek antenlisi var, bilmem nesi var. hiç anlamıyorum. 100 metre kare ev için olanı lazım. radyasyonu az olanından. var mı tavsiyeleriniz?
iki antenlisi var, tek antenlisi var, bilmem nesi var. hiç anlamıyorum. 100 metre kare ev için olanı lazım. radyasyonu az olanından. var mı tavsiyeleriniz?
0
ya ben lan neyse
(12.07.14)
tplink.
0
anonymice
(12.07.14)
Asus DSL N12-E kullanıyorum. İki adet 5 db antene sahip. Şu ana kadar bilgisayarımda herhangi bir çekim problemi yaşamadım evin herhangi bir yerinde, ancak akıllı telefonlar ve tabletlerde biraz problem yaşatabiliyor.

Şöyle de kısa bir değerlendirme yaptım, burada üst modeli hakkında da birşeyler mevcut: www.yenideneyim.com
0
yenideneyim
(26.09.14)
(1)

PC de çok oyun oynayan için ağrı önleyici aparatlar

ya ben lan neyse
selamlar,10 ay çalıştım, 2 aylık tatile girdim. tatilde sadece oyun oynuyorum. bir senedir bu tatilin gelmesini bekledim. oyunları biriktirdim, şimdi oynama zamanı. günde 12 saat geçirdiğim oluyor. mause tutmaktan ellerimin masaya değen yerleri aşınıyor, kollarım tutuluyor, belim ağrıyor vs.yok mu b
selamlar,

10 ay çalıştım, 2 aylık tatile girdim. tatilde sadece oyun oynuyorum. bir senedir bu tatilin gelmesini bekledim. oyunları biriktirdim, şimdi oynama zamanı. günde 12 saat geçirdiğim oluyor. mause tutmaktan ellerimin masaya değen yerleri aşınıyor, kollarım tutuluyor, belim ağrıyor vs.

yok mu bunları aza indigeyecek aparatlar oyuncular için?

atıyorum kol destekleyici olur, boyunluk olur. -varsa tabi-
0
ya ben lan neyse
(12.07.14)
hocam sen iki aya pert olursun bu gidişle. çık dolaş biraz hava al iyi gelir her yerine.
0
maxhoper
(12.07.14)
(2)

"Bir zamanlar askerdik" teki zarf?

ya ben lan neyse
bir zamanlar askerdik.cümlesinde geçen sözcük türü olarak zarfı soruyorum. var mı, yok mu? yoksa "bir zamanlar" sözü zarf değilse nedir?bir cümle öğesi olan "zarf tümleci" ni sormuyorum. sözcük türü olarak "bir zamanlar" ı soruyorum.zarf olması için fiil, fiilimsi, adlaşmış sıfat, sıfat ya da zarfı
bir zamanlar askerdik.

cümlesinde geçen sözcük türü olarak zarfı soruyorum. var mı, yok mu? yoksa "bir zamanlar" sözü zarf değilse nedir?

bir cümle öğesi olan "zarf tümleci" ni sormuyorum. sözcük türü olarak "bir zamanlar" ı soruyorum.

zarf olması için fiil, fiilimsi, adlaşmış sıfat, sıfat ya da zarfı nitelemesi gerekmiyor mu? ama burda "askerdik" ismini nitelemiş? "askerdik" tür olarak isim onda sanırım hemfikiriz. "idik" ek fiil. yani çekim eki sayılıyor ve sözcüğün türünü değiştirmiyor?

şunu biri açıklayabilir mi?

edit: soruyu daha önce de sormuştum, bazı arkadaşlar akademik düzeyde açıklamıştı. benim ihtiyacım olan ösym düzeyinde. sanırım konudan az-çok anlayanlar demek istediğimi anlamıştır. ösymdeki ile akademik dil bilgisi farklı.

örnek: koklasa kelimesindeki "sa" dilek kipidir ösym ye göre, ama akademik olarak buna eski dildeki "istemek" fiilinin karşılığı deniyor. yani bu bir ek değil, fiil. susamak = su + istemek gibi.
0
ya ben lan neyse
(11.07.14)
Tek basina zarf diyemezsin ki.

Yani cumle icinde zarf da, olsa olsa sifat olur bu bir zamanlar bence diger turlu. (Sifat tanlamasi tabii)

Ben anlayamadim. Merakla bekliyorum cevablari
0
Idonthaveausername
(11.07.14)
bir zamanlar tek başına sıfat tamlaması. bir belgisiz sıfat.

cümlenin ögeleri soruluyorsa eğer askerdik yüklem.(isim cümlesi)

ne zaman askerdik? bir zamanlar = zaman zarfı.
0
elorelia
(11.07.14)
(2)

klavyenin tuşları düştü garanti de yapılır mı?

ya ben lan neyse
1 yıl oldu klavyeyi alalı. düşen tuşlar ortada yok.1 yıl oldu ama geldiği 1. haftada düşmüştü.vatandan alındı. logitech.
1 yıl oldu klavyeyi alalı. düşen tuşlar ortada yok.

1 yıl oldu ama geldiği 1. haftada düşmüştü.

vatandan alındı. logitech.
0
ya ben lan neyse
(05.07.14)
klavye modeli ne? nasıl düştü?
0
yalnux
(05.07.14)
1. hafta düştüğünde götürseniz vatan'da şansınız olabilirdi ama şimdi zor bence. Logitech müşteri ilişkilerini iyi tutmaya çalışan bir marka, direkt onlarla iletişime geçmeye çalışın derim.
0
mvural
(06.07.14)
(16)

Ulan şu hayatta bi zik özelliğim yok.

ya ben lan neyse
ne bir spor dalında başarılıyım, ne bir enstürman çalarım, ne özel olarak bir alette ustayım, ne eğlenceli anılarım var, ne espri yapabilirim, ne gezmeyi-giyinmeyi bilirim, ne sosyal bir insanım, ne bir bilim-sanat dalında uzmanlığım var, ne resim, ne bir hobi, ne bir yabancı dil...ben de esprili bi
ne bir spor dalında başarılıyım, ne bir enstürman çalarım, ne özel olarak bir alette ustayım, ne eğlenceli anılarım var, ne espri yapabilirim, ne gezmeyi-giyinmeyi bilirim, ne sosyal bir insanım, ne bir bilim-sanat dalında uzmanlığım var, ne resim, ne bir hobi, ne bir yabancı dil...

ben de esprili bir adam olmak istiyorum, bir spor dalında uzmanlaşmak istiyorum, bir müzik aletini iyi kullanmak istiyorum, yazılımdan anlamak istiyorum.

lan biri bana sihirli bir şeyler söylesin, işe yarar talimatlar versin. yaş 27 oluyor 2 aya. ot geldik ot gidiyoruz. laaaaan!

duyuru sonrası tok ses: *bu bir yardım çağrısıdır*
0
ya ben lan neyse
(27.06.14)
seni bunlari yapmaktan alikoyan nedir peki? tembel misin yoksa icinden mi gelmiyor?
0
nawres
(27.06.14)
o lafın doğrusu ot geldik saman gidiyoruz.

(bkz: kitap okumak/@compadrito)

sizin ilacınız bu.
0
compadrito
(27.06.14)
Aynı ben işte. Üstelik senin birkaç yıl yaşlınım.

İstek lazım önce bunlar için, için göçmüşse olmaz.
0
devilred
(27.06.14)
bir deneyin, bu dediklerinizi. olmasa bile, en azından onları denerken ulaşacağınız deneyimlerin bile size pozitif etkisi olur. eğer komik adam olmak istiyorsanız oturup kitap okuyacaksınız, ufkunuzu açacaksınız. bunun başka bir yolu yok. diğerleri için de oturup çalışacaksınız. ben mesela ukulele'ye başladım, o kadar keyifli ki size de tavsiye edebilirim. hem biraz daha kolay, hem de çalması çok zevkli.
0
dogyman
(27.06.14)
gidiyorsun bir gitar ediniyorsun, sonra Am,Em,G,C akorlarını öğreniyorsun. İstersen yardımcı oluruz her türlü. 2 ay sonra tekrar buraya yazıyorsun. Ama bir şeyde iyi olmak kendini adamayı gerektirir. Her gün çalışmayı gerektirir. İster müzik olsun ister spor ister resim. Azimli ve sabırlı olur bırakmadan yapman, hemen artizlik hareketlere geçmeden önce temel adımları başarılı yapman gerekir. Yapmazsan ancak yatmakta başarılı olursun.
0
r_u_h
(27.06.14)
burada yazdıkların hepsi senin elinde olan şeyler.
0
blmnrvs
(27.06.14)
kötü haber: bu yaştan sonra hepsi birden olmaz.

iyi haber: ama bir tanesi olur. hem de çok iyi olur.

ben sana ilacını söyleyeyim. kendine herkesin uzman olmadığı, niş denilebilecek bir alan bulup uzmanlaşman lazım.

kore dili öğrenebilirsin, sörf hocası (tabii önce öğrenci) olabilirsin, ahçı (chef) olabilirsin, boks antremanları veya judocu vs. olabilirsin, dalış (diving) işine sarabilirsin, yoga-pilates muahbbetine girebilirsin...

kimse sana sihirli bir formül söylemeyecek. sıkılmayacağın bir tane seç. yoğunlaş. işi aktivite ve laylaylom boyutundan çıkar. ciddiye al. kursuna, okuluna git. hayatının amacı yap, hayatının merkezine koy. her gün çalış. gereken bütün egzersizleri, çalışmaları yap. bunu yaparken illa ki sosyalleşeceksin (önce öğrenci, yıllar sonra gereken kıvama gelince eğitmen olarak) o zamana kadar da sosyal bir çevre oluşturursun muhakkak.
0
ezeriko
(27.06.14)
Gitar çal
0
cemlemikonusuyorsun
(27.06.14)
önce ne istediğini bul aga biz sana şunu yap bunu yap desek bile sana uyacağı bilinmez o yüzden değişik şeyleri öğren vidyolarını izle mesela sonra ah lan ben de bunu yapmalıyım dediğin bir şey çıkar elbet git ve onu öğren
0
joy stick
(27.06.14)
çok iyi batak oynadığına bahse girerim.
0
namus ninjası
(27.06.14)
bunları yapabilmeyi neden istiyosun? birileri waow desin diye mi yoksa cidden hepsine ilgin mi var?

ben küçükken biz çok fakirdik mesela voleybola gitmek istedim gidemedim, gitar almak istedim alamadım, dans kursu desen yaşadığımız şehirde bi folklor vardı o da uzaktı, resim yapmak en büyük hobimdi ama çok önemli integral ve redox beni beklediğinden geliştiremedim, yüzmeyi-kaymayı kendim öğrendim. hala hiç birinin tekniğini bilmem. ve bunların hepsi gerçekten çok yapmak istediğim şeylerdi.

şimdi istanbulda her türlü imkanlar elimin altındayken bu sefer de vakitsizlikten yapamıyorum. duyurunu görünce bi daha sinirlendim!

demem o ki gerçekten yapmak istediğin bişey varsa aralarında asıl ve yap. ama bunu diğer insanlar yaptığı ya da uzmanlaşıp onların gözünde önemli olmak için değil, yaparken kendini iyi hissedeceğin için yap.
0
seksen9
(27.06.14)
yapmak isteyip de yapamadığın bir kaç şeyi yapıyorum şu anda. peki ben neden seninle aynı fikirdeyim ? niye yaşamak için güzel sebeplerim yok ? neden hala bir şeyler eksik ? herkesi kendi içinde değerlendirmek gerekir. kendi yaşamına göre çok başarılısındır belki de. ben de öyleyim. ama kendi yaşamıma göre. dış dünyada eksik hissediyor insan. :(
0
nocturness
(27.06.14)
Hiçbir şeyde başarılı olmadın çünkü hiçbiri ile yeterince uğraşmadın. Bir konuya her gün 15 dakika ayır ve 1 sene sonra konuşalım bunları.
0
arnold schwarzeneger
(27.06.14)
bu arada nocturness ve arnold +1
nocturness nasıl yapıyor, ruh nasıl yapıyor diye sor kendine. Bazı insan var akşam 9-10 a kadar çalışıyor ona lafım yok(ona lafım köleliği bırakması) ama öyle bir durumun yoksa bir çok şeyi yapabilir. Şu an işim, kitap okumak, dizi izlemek haricinde 4-5 tane hobim var, tv izlemek yerine onlarla uğraşıyorum. istersen yapabilirsin. 28 yaşındayım bunların 2'sine bu yıl içinde başladım, gayet de oluyor, yaş geçmiş değil.
0
r_u_h
(27.06.14)
hobiler dene, hosuna gidene devam et.
0
kartonpiyer
(27.06.14)
ekleme yapayım:
bu saydığın şeyleri bu yaştan sonra yapamazsın gibi bir durum yok. yine yaparsın. basit şeyler bunlar. ama sen ne istiyorsun ? bunun cevabı var mı ?
kaç kere müzik aleti çalmaya çalıştın ya da bilgisayar yazılım vs. üzerine ilgini çeken neler oldu ?
bunları isteseydin zaten yapardın bunlar basit şeyler. sen ne arıyorsun ? mutluluk ise bunlarla ilgisi yok.
0
nocturness
(27.06.14)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.