azim, odaklanmak ve sabır. doğru zamanda doğru yerde olmak ve hazırlıklı olmak. başarı hazır olan insanların fırsatları değerlendirmesiyle oluyor.
kazanması çok zorlu bir lisans var. 2 tane sınavı var. 10-15 tane farklı konudan giriyorsun. tamamen ingilizce ve yazılı + test. bir adayın ortalama çalışma süresi 18 ay. insanlar önce bir sınavı verirler, sonra da diğerini.
toplamda sadece 2 hafta çalıştım. ama ne çalıştım. 2 haftada 3800 soru çözdüm. bir sınavın sonraki günü diğer sınava girdim ve çok yüksek puanla ikisini de tek seferde geçtim. benimle birlikte bu sınava 24 kişi girdi ve sadece ben geçtim.
aynı şekilde smmm yeterlilik sınavlarını tek seferde verdim. bir başka dünyaca ünlü lisansı girdiğim her sınavı geçerek aldım. bir tanesine gece gündüz 6 ay çalışan gayet zeki insanlar varken ben 1-2 gün çalıştım.
o anda orada olacaksın. ders çalışıyorum diyenler aslında o zamanı ders çalışarak geçiriyorlar ama akıllarında bir şey kalmıyor genelde. yazıyorlar, özet çıkarıyorlar, soru çözüyorlar ama bir kaç gün sonra çok azı akıllarında kalıyor.
sonra taktikler de önemli. sınavları başlar başlamaz sanki son dakikalarımmış gibi panik yaparak çözerim ve sınav bittiğinde her zaman 15dk 30dk gibi vaktim kalır. çoğu sınavı geçemeyenler tüm soruları görmeyenler ve bir soruda takılan ya da soru başına gerekenden fazla ayıranlar oluyor. kolay puanları kaçırıyorlar. bunlar sınavlar vs için.
işimde başarılı olmam da çok çalışmamdan ve yeni, farklı bir şey varsa hiç düşünmeden atlamamdan geliyor. danışmanlık yaparken yeni bir mevzuat, yeni bir iş kolu ortaya çıktıysa herkes tereddüt eder, fazla iş yükü olsun istemez. ben hemen atlardım, öğrenirdim sonrasında da böyle durumlarda ilk sen seçiliyorsun. algı yönetimi gibi.
daha bir kaç senelik tecrübeliyken türkiye'nin en büyük şirketlerini denetlediğimde direktörlerin yaptığı hataları çok güzel açıklayarak düzelttim ve bunu çok istikrarlı bir şekilde yaptım. adam şirketten ayrılırken kendi yerine beni önerdi. o yaşta direktörlük teklifi aldım. ya da bir çok sefer benim çok üstümdeki kişileri utanacakları durumlardan kurtardım. örneğin, yeni bir müşteriye yeni bir konuda danışmanlık vermek üzere gittik. ben, direktör ve yöneticim. direktörün hemen arkasında konumlandım. adam geceden mi kalmış neyse, şirketin ne iş yaptığından, yurtdışı grup şirketlerinden vs habersiz, hiç çalışmamış gelmeden, nasıl olsa yaparım diye düşünüyor herhalde. karşımızda genel müdür sorular soruyor, benim direktör boş bir ifade içinde. arkasından sadece onun duyacağı şekilde sufleler vererek günü kurtardım. bunu kimse yapmaz. hem böyle bir şey için hazır olacaksın. hem de yeri geldiğinde çekinmeyeceksin. şimdi o direktör benim için mükemmel bir referans. ne zaman referans istense onu vermem yetiyor. teklifi genelde alıyorum.
0