Herhangi bir yabancı dilde, ana dili o dil olsun olmasın, herhangi bir kişiyle yapılan her konuşma tartışmasız faydalıdır. Eğer o ortamda başka bir şekilde iletişim kuramıyorsanız ve sürekli aynı sözcükleri kullanmanın yetmeyeceği şekilde farklı ortam, gündem, konu, aksiyon falan varsa daha da faydalıdır. O dilde kuracağınız her yeni cümle faydalıdır. Etkisini siz ne zaman fark edersiniz, bilemem ama şöyle bir örnek vereyim İngilizce için:
Bir 10-15 yıl önce, Amerikalı bir ailenin evinde misafirken, çıkışta gömleğimi pantolonumun içine koymam gerekmişti. Acele ettiren Türk arkadaşıma dönüp "Let me tuck in!" diye çıkışmıştım. Bu tabiri hiçbir kitap yahut sözcükten öğrenmediğim o an kafama dank etti. Yurt dışında vakit geçirmenin ve izlediğim dizilerin faydasını o an idrak etmiştim.
İyi konuşmak için iki şey şart. 1- Beslenmeniz. Kitap, film, dizi, video, podcast, arkadaş vs. mutlaka düzenli olarak o dilde şeylere maruz kalacaksınız. Birçok tabir, deyim, atasözü, yardımcı fiil, kalıp, sözcük bu şekilde beyninize yerleşiyor.
2- Konuşacak kişi/ortam. Mecburen kendinizi o dilde ifade etmek zorunda kalınca, takılmanız, teklemeniz zamanla azalıyor. Hata yapmaktan korkmadan, tabiri caizse "pata küte, yardıra yardıra" konuşacaksınız insanlarla hep o dilde. Bir bakacaksınız, kulağınıza çalınan tabirler dilinize yerleşir olmuş...
Kanuşma kulüplerinde bu her iki şart da sağlanıyor.
+1