Martta liste için basvurmustum 11 Kasım'da belgeleri teslim ettim.
Sıranın gelmesi sekiz ay sürdü. Almanya.
5 6 haftada sonuçlanır diye düşünüyorum.

qaperfectlie antalyadan arkadaşım ocağın ortası almanya listeye girmeye çalıştı kasım ortasına geldik hala haber yok sizin hangi il ? benim de mayıstan beri bekleme devam almanya..

İstanbul Gayrettepe ofisinden idi. Neye göre oluyor hiç anlayamıyorum ve aşırı uzun süre. Başka ülkelerden de bulamadığım için mecbur kaldım. Bu sekiz ay boyunca başka ülkelerden almayı denedim de denk gelmedi randevu.

martta hollanda 1 yıllık verdi. ama son 1 senedeki 4. schengenimdi başvurduğumda.
1 haftada sonuçlandı.

- Ülke: Malta

- Başvuru tarihi: Ocak 2025 üçüncü haftanın başları.

- Sonucun gelmesi süresi: 5 iş günü. Cuma günü başvurdum. Perşembe kargoya verdiler. Ertesi cuma geldi.

- Schengen Vize süresi: 1 sene

- Kaçıncı vizem: Totalde 8.vizem. Malta'dan ikinci vizem. 2024'te 6 ay vermişlerdi.

Fransa, Eylül başı, 1 hafta, 4 yıl.

4 yıllık vizeyi hiç duymamıştım. Hepinize hayırlı olsun.. çok da kısa sürede çıkmış vizeler.. 2 ay bekleyen var almanya için..

Ben de duymamıştım ama pasaportun bitmesine 6 ay kalaya kadar vermişler o nedenle 4 yıl olmuş diye anladım.

tüh evet 5 yıl olacakmış muhtemelen..

Ben de kısa film çekmeye merak saldım araştırma içindeyim. Telegramda senaryo/kısa film diye bir grup var. Onun dışında iienstiude kısa film yapımı diye ücretsiz online bir kurs var. Cook verimli oldu diyemem ama temel konulara başlangıç gibi bir şeydi. Ama gerçi zaten siz çekmissiniz hakimsinizdir.

Bence genel olarak büyük bir eksiklik var. Kısa film kulübü gibi bir şey olsa ayda belli zamanlarda toplanilsa çok güzel olur.

hemen bakayım kursa teşekkürler. açıkcası antalyada vardı bir kısa film topluluğu ama hiç bir şey yapmıyorlar üye toplamak dışında. cüzzi bir rakama girmiştim istifa ettim sonra..

Youtube Flu tv film çekmek diye göz atabilirsin. Uzun uzun ve detaylı anlatımlar var ders gibi. Ben çok faydasını gördüm.

@egerbiryolcu : telegram linkini paylaşma şansınız var mı?

merhaba. ben sinema tv mezunuyum & yüksek lisansını da yaptım. türkiye de zor iş. hepimiz birbirimize benzer bok gibi işler ortaya çıkartıyoruz. flu benim de her videosunu takip ettiğim bi kanal yıllardır, yine de ilker'in de kendi ortaya çıkarttığı işleri bulup izlemeni isterim. eskiden benimsinemalarim.com diye bi site vardı. herkes yükler birbirinin filmini izlerdi. işler güçler sadi'nin filmlerini çok beğenirdim. bence türkiye'de çekilmiş filmleri dışlayıp yurtdışı kısa işleri çok fazla izlemeniz size bakış açısı kazandırır. son zamanlarda bi şey değişti mi acaba diye mubi'de kısa metraj türk filmlerini izliyorum, hala kötüyüz.

ben okurken ezbere bazı denklemler vardı "çamur görüntüde en iyi senaryo bile izlenmez, kötü senaryo iyi görselde izlenir, ses bir filmin %80'idir, bir filmin ilk 5 dakikasında seyirciyi yakalayamazsanız tekrar ilgisini çekemezsiniz, mitik yapı'dan çıkabilen film yoktur vs. bugün bakınca bu kalıpların hepsi kırıldı, iyi bir edebi diliniz olsun (konuşan, karşılıklı konuşan karakterlerin diyalogları inandırıcı olsun, çok fazla detay plan çekin) açıkçası çok ilgi çeken bir alan değil artık. herkes değişen algılarla beraber dikine çekiyor, eskiden bu tabuydu.

sinema eseri tabi ki değil ama "sözeltim" diye dikini youtube için kısa içerikler çeken genç arkadaşlar var çok başarılılar. renk, ışık, dialoglar tekrar söylüyorum sinema dili değil kullandıkları ama yatay çekip süreyi iki katına çıkartsalar kimse bu sinema değil diyemez eğer tartıştığımız tek şey yatay/dikeyse.

kısaca ben evrensel kısa metraj/orta metraj film dilini öğrenmek istesem kurslara falan gidip akademik bakış açısına maruz kalmaktansa ayak diremeden yeni izleyicilerin sinema dilini anlamaya çalışırdım. ara güler fotograf çekerken eğilmez, bakış açısını değiştirmez açıklamasına da benim gördüğüm bu, fotograf budur diyor, şu an geçerli olabilir mi?

@libertine çok kıymetli yazdıkların teşekkür ederim. farklı bir işim var mühendisim ama gönlüm hep görsel sanatlarda.. ürete ürete kazanacağız yerine değişe değişe kazanacağız mottosuna geç diyorsun sanırım özetle :) işin o kısmında geçen altın portakal film festivalinde Gain'in dikey sinema forumuna katılmıştım.. sanırım ilgimi çekmedi.. çünkü benim para kazandığım yer farklı.. yeni izleyici tiktok üzerinden dikey kadrajlarla milyonlarca izleme alıyor.. ben oldschool devamke.. ve evet kısa filmlerde hala kötüyüz.. bu senenin kısa film birincisi ölüm bizi ayırana kadar çok güzeldi bu arada. bulursan bir yerlerden izle..

Mıcır bir yolun sağına parketmişsin. Gelen giden taş sıçratmış.

Ya da daha önce bir arkadaş daha sormuştu benzerini, boya hatası ihtimali üzerinde durulmuştu cevaplarda.

Daha önce soran da bu arkadaştı. Boya sıçramış gibi gözüküyor.

fotoğraflardan pek anlayamadım ama boya saldırıcı sıvı çözeltiler var. bunu kesin biliyorum. onları kullanmış olabilirler.

fotodan hicbir sey anlamadim..

mıcır olayını çok düşündüm. Araba sürekli kapalı garajda. park ettiğim yerler de belli çünkü aracı neredeyse kullanmıyorum 4000 km de şuan 7 ayda. ben yıldım zaten konudan vazgeçtim.

boyada sorun olduğu belli, yaptıkları ölçümler de sorunun fabrika çıkışında mı yoksa sonradan mu olduğunu anlamak için. özellikle tavan ve kaput boya kalınlıkları arasında büyük farklar olsaydı kaputun sonradan boyanmış olduğu anlaşılırdı. ama fotoğraftaki ölçüm değerlerine göre sonradan boya yapılmamış. fabrikanın üretim hatası yani. bu durumda size muhtemelen arabayı komple boyamayı önerecekler ve belki üstüne para teklif edecekler. ideali aracın komple değiştirilmesi bence ama bunu yapmamak için ellerinden geleni yaparlar :)

prosedürleri yok mudur ya böyle şeylerin? süpürge bile alsan bozuksa değiştiriyorlar :/ koskoca araba bu

pek kimsenin merak edeceğini sanmıyorum ama yetkililer aradı bizden kaynaklı değildir dediler kapattılar.

Yine detay yok... Abi kaçıncı kat, villa mı burası, hidrofor kaçıncı kata takılacak. Kaç daire yararlanacak.

sadece hidrofor taktırmanız yeterli değil, ayrıca su deposu da gerekir. tek başına hirdrofor fiyatlarına bakıyorsanız yanıltıcı olur. tesisat işi, depo vs de var.

bizim ev en üst katta olduğu için zamanında su kesintilerine karşı kurulmuş depo ve hidrofor sistemi var. patlayıp çatlayıp bozulmadığı sürece memnunuz.

Biz yaptırmadık ama fiyat almıştık. 3 katlı 6 daire için 42k fiyat verdiler. Verilen fiyatı başka bir uzmana sorduğumuzda bu projenin maliyeti 15k eder, ama sorununuzu çözmez dedi. Yer Antalya bu arada.

Amsterdam'ın gece hayatı iyi. Elektronik müzik seviyorsan Resident Advisor'daki etkinliklere bakabilirsin: ra.co

birçok pub ve brewery var. şu olabilir mesela:
(bkz: brouwerij 't ij)

yemek için food court tarzı: (bkz: foodhallen)

Kışın soğuk olur zaten oralar. Dışarda pek yapacak bir şey olmaz. Christmas zamanı güzel olabilir
(bkz: amsterdam light festival)
(bkz: christmas market)

bruksel de bira kulturu genis bir sehir. gidilebilecek mesela:
(bkz: cantillon)

köln bilmiyorum pek. ama almanya'nın her büyük şehrinde iyi bir etkinlik bulunur

Arabalara meraklıysanız Köln’den Nurburgring’e gidebilirsiniz.

@ermanen of ne rave partileri varmış :) enerjim olur mu bilemedim.. birine tıkladım 2 kişi 4 euro dedi.. Berlinde 30 dan başlıyordu o bana biraz garip geldi.. doğru da olabilir. Diğer tüm detaylar için teşekkürler.

@kaptan memo Köln en son gittiğimde turistik bir şey sunmuyordu ama Münih'e gidip bmw müzesini gezmediysem heralde oraya da gitmem ama eyw abi öneri için..

amsterdam ;

www.theburgerroom.com
özellikle soğan halkası yemenizi tavsiye ederim.

this is holland içindeki simülatör güzel bir deneyim sunuyor. öncesindeki 2 istasyonda hollanda tarihi anlatılıyor.
www.thisisholland.com

buranın yanında adam lookout diye güzel bir yer var, gökdelen üzerinde salıncağa binebiliyorsunuz, ayrıca güzel dımtıs müzik çalınıyor dj tarafından.
www.adamlookout.com

Koln Dusseldorf kismini kisaltin bence.Koln'e yakin oturuyorum.Bence Koln'de hic vakit gecirmeye degmez.COk isterseniz Max 1 gun. Hollanda'da Delft,Leiden gibi yerlere ugrayabilirsiniz Koln yerine.Not: bu yerler de kucuktur ama Koln'den keyiflidir

teşekkürler hepsine bakıyorum.

Benim aklıma direkt, boyada kalmış hava kabarcıkları konusu geldi. Mobilya boyarken başımıza gelmiş olaydır ama oto boycılığında hele ki imalatta olabilir bişey midir bilemedim.

psikopat adam o şekilde tek tek niye uğraşsın, takar tornavidayı kaputtan bagajın oradan çıkar. ben olsam boyamam ayıplı mal ihtimali daha yüksek.

Peki sizce ? Arabayı romanyadan vs getirirken açıkta taşıyorlar sonuçta.. kum taş vs gelip boyası atmışsa sonra rütuşlamışlarsa geçici ve ilk yıkamada çıkmışsa gibi bir durum yaşamış olabilir miyim? çünkü sadece sol cephe tarafında var boya kalkmaları..

Ayıplı mal davası açıp birkaç sene sürmesi sonucunda o arabayı iade edebilirsiniz ama bu minimum 5-6 sene sürecek bir süreç ve o süreçte de arabayı kullanamayacaksınız. Yetkili servis bunun rahatlığında biraz da. İlk aşama olarak yetkili servise söyleyin çözmeye çalışın; bana ayıplı mal sattınız değer kaybı var bu arabada deyin ama muhtemelen kabul etmeyecekler ve mahkemelik olacaksınız gibi. Bu arada siz aracı satsanız ikinci el olarak; alıcı da size ayıplı mal davası açabiliyor her türlü sıkıntı yani.

Fotoğraf koyabilirseniz daha kolay yorumlanabilir ama anlattığınızdan boya hatası gibi anlaşılıyor.

Oje vs. ile müdahale etme, onda sonra başka bir şey yapma şansın kalmaz.

chatgbt teslim öncesi kayıtları iste dedi istedim bakalım orda yazıyor mu bir şeyler göreceğim.

imalathanede boyanirken, puskurtme boya ile boyaniyor, orada hata olmus olabilir. ya da tasima sirasinda dusmus ya da zarar gormus olabilir, orayi duzeltmeye calismislardir becerememislerdir.
dava acarsaniz, arabayi kullanabilirsiniz, neden kullanamayacaginiz soylenmis anlamadim.
bilirkisiye gidiyor, bilirkisi boya kalinligini olcen aletle olcum yapiyor, ona gore karar veriliyor.

teşekkür ederim şimdi konuştum bayii ile Teslim öncesi arabanın servis kaydı gibi bir şey yokmuş.. bana ilginç geldi eski bir kaliteciyim bizde bile otele peynir gelse teslim tesellüm tutanağı ile kayıt edilirdi.

bayiideki satışı yapan hanfendi kayıt tutmuyoruz kazası belası yoksa dedi geçti. Yani özetle adam 7 ay geçmiş sen yeni farkettin malına iyice baksaydın dedi..

çok net artık sıfır araç alırken bile expertize sokmak lazım güvenim sıfır çünkü asla benim yüzümden olan bir durum değil ama kanıtlayamıyorum da..

“İyice baksaydınız” bir beyan kabul edilemez zira ayıplı mallarda bir süre sonra kullandıkça sorunlar belli oluyor zaten. Bence bir avukatla görüşün ve moralinizi bozmayın, onlar her türlü çirkefe yatarlar araba sektörü böyle maalesef Türkiye’de.

foto atabilir misin?

tekrar boyanmış ve boya atıyor olabilir. sıfır da alsanız boyanabiliyor fabrikadan çıkmadan.

Kaçak kullanacaksınız.

www.apple.com

Logic pro da dahil, öğrenci paketi. 9000 tl 3 taksit. Ben zamanında bunu logic için aldım, yaptığım en iyi harcamalardan biri. Final cut pek kullanmadım ama hala Adobe ye para ödüyorum premiere after effects vs kullanıyorum.

Lakin, basit kullanıcı için capcut, ileri düzey kullanıcı için tek seferlik 300 dolar verip davinci resolve süper. Ama bu paket 300 dolardan az olduğu için bu da alınır.

Android ile korsan kullanım kalp <3

davinci resolve?

şurada ücretsiz sürümünde nasıl yapıldığını anlatıyor:
www.youtube.com

teşekkür ettim bakayım

Dil öğretmenliği.

biteli 10 sene oluyor

Tek başına blog da olmaz instragram da olmaz, hepsi senkronize olacak hatta tiktok da.
Para kazanma gayesinde olmazsanız ve bıkmadan düzenli içerik üretirseniz başarılı olursunuz. içerik olduktan sonra sadece platformlarda paylaşmak kalıyor.

blog değil de site domaini alıp kendi siteni yapacaksın. düzenli şeyler yazarsan, illa ki dönüşü oluyor. okumak işi hala bitmedi. hala insanlar bir şey araştırırken en çok arama motorunu kullanıp yazılı metinlere ulaşıyor.

Beni takip etsinler..
diye bir derdin yoksa , online bir kütüphanem kayıt aracım olsun diyorsan özgün olarak bir şeyler yap.

Kitap okuma işi bitmediği gibi blog devri de sürecektir.

Yapay zeka içerik üreticilerini bitirdi. Şu videoya bakın: www.youtube.com

en son 2008-2009 yıllarında yazmıştım.

insanlar artık görsellik istiyor, ses istiyor. videoyu ilerleterek izlemek istiyor.

podcast var artık, youtube var.

Blog ekosistemi eskisi gibi değil ama Substack kullanıyorum ben okuyucu olarak, çevremde de okuyan ve yazan epey insan var.

yapay zeka hunharca ve etik olmayan bir şekilde içerikleri ezberleyip sanki kendi alametifarikasıymış gibi sunuyor. aslında sizin blog'unuza girip öğrenmem gereken bilgiyi chatgpt'ye sorup çat diye öğrenebiliyorum.

google bile -türkçe aramalarda değil- bir soru sorduğunuzda gemini aracılığıyla bir cevap üretiyor en üstte. ve bu cevap gerçekten çok tutarlı (doğrulu kesin değil ama iş görecek kadar tatmin ediyor). böyle olunca birisi araştırma yapmıyorsa alt sayfalara kaydırıp sizin blogunuzu bulma zahmetine katlanmıyor bile. ki daha yolun başındayız.

insanların ürettiği bilgilerle kendini doyuran yapay zeka; insanları üretmekten/yazmaktan alıkoyacak fakat bu gidişle öğrenecek yeni bilgi bulmakta zorlanacak.

geçiş aşamasındayız şu an, tahminim bir süre üretkenlik azalsa da ilerleyen yıllarda yine üretmenin değerini anlayıp blog'lar yazmaya, içerik üretmeye devam edeceğiz.

Çok spesifik şeyler dışında blog okumuyorum. En son okuduğum blog yazısını geçen hafta okudum, spesifik derken "stoacilarda zaman anlayışı" şeklinde bir derleme yazısiydi ve epey iyi referanslar vardı.

Yine de instagram + blog + youtube fena fikir değil hala, spesifik konularda yazmıyorsanız bile.

İnstagram diyorum. Okumaya tahammülüm kalmadı, eskiden kitap kurduydum.

@xu +1

Instagram'da tanıtım, YouTube'da yayın, websitesinde kaynaklı ve detaylı açıklama (blogdan daha genişletilmiş ve derli halde) olanı en makul sanırım.

medium var.

blog biteli çok oluyor. ben bile 2010 yılında bıraktım, hey gidi.

blogu geçtim, websitesi işi bile bitti gibi.

Milletin yarısı adhd olmuş, dikkat süreleri 1 dakikadan fazla değil. Shorts videoları dışında tutması zor yeni bir şeyin. Hele blog falan imkansız.

ne tiyatro ne radyo bitti.
basılı gazeteler azalsa bile tamamen bitmedi.
karikatür dergileri de bitmedi (birer birer kapansa bile hala dergiler var)

blog'lar da bitmez.
ama basılı gazete/dergi ne kadar az etkiliyse artık, bloglar da öyle.

takip edeni var, arada bir denk geleni var.
bence insta/twitter için hali hazırda üretiyorsanız bir şeyler, blog'a da ağırlık verin.

millet adhd olmuş, 1 dk'dan uzun süren şeyleri okuyamıyor +1
ama bu davranıştan kurtulmak isteyen de ciddi bir kitle var.

arz/talep meselesi gibi biraz.

ben blog okumayı bıraktım, çünkü yıllar önce takip ettiklerim birer birer bittiler.
en son bu kaldı takip ettiklerimden.
altı ayda bir güncelleniyor.
benbugunbunuogrendim.blogspot.com

giriş ucuyla alakalı değil dosya sistemi ile alakalıdır. ntfs'ye yazamıyor macler. biçimlendirip exfat yapabilirsin. ama tüm verin gider yedekleme yapmayı unutma.

usbnin dosya biçimi ntfs'dir, formatla exfat yap

Yoksa aşağıdakini dene
mounty.app

eğer diski biçimlendiremeyecek durumdaysanız ücretli app satın alıp üstesinden gelebilirsiniz:

www.paragon-software.com

Mac’e göre formmatlanmamıştır.

teşekkür ederim hemen hepsini inceliyorum.

openup var. 2 seans almistim. guzel gelmsti.

ben hissetmiyorum. oyle hissetmenin sebebi hayata bakis acisi(duygusal, olum, yalnizlik travmasi) yada cocukluktan itibaren fazla anlam yuklenmesi(eski dogum gunlerini/insanlari/hallerini ozlemek) olabilir.

özel günleri pek kutlamiyorum ama insan bazen özel hissetmek istiyor. öyle amuda kalkan storyler bana cok hastalikli geliyor, bana göre mutluluk da hüzün gibi bir sapma, insan deniz gibi bazen dingin olur bazen dalgali olur, bazen cam gibi berraktır bazen camurdan ici görünmez. deniz olmak da hayata dahil.

sosyal medyadaki hastalıklı insanların yaptıkları, siz yapmadığınız için sizde eksiklik hissi oluşturmuş. eksik ya da problemli sen gibiler değil, o paylaşımları yapanlar da der ve bunu içselleştirirsen bir dahakine hüzünlenmezsin

yaşlılığa bir adım daha yaklaştığımızdan.

dün doğumgünümdü. inanılmaz hüzünlüydüm :) bence hem yaşın ilerlemesi, hem de giderek az insanın kutlaması, kutlamaların da jenerikleşmesi biraz üzüyor.

Nerden doğduk be yemişim böyle hayatı demenin sessiz hüznü çöküyordur

Şnitzel için yerel birinden Salm Brau tavsiyesi almıştım. Kendi halinde bir mekan ve lezzetliydi. Yerel biraları da vardı. Tavsiye edebilirim.

Figlmüller'e gitmiş olsan böyle konuşmazdın diye düşünüyorum. Başka yerde de yedim en iyisi oradaydı bence.

Viyana Devlet Operası'na gidebilirsin. Oyunlar haricinde rehberli turlar da var.

tam (bkz: heuriger) zamani, döbling taraflarina gidip (bkz: gemischter satz) icip yayilin.

freud museum’a git.

Chicha+1 figlmüller iyiydi bence de
Bir de schnitzel wirt e gidip orada denemiştik. Figlmüller daha iyiydi
Ben de sacher torte yi beğenmemiştim mesela. Kuru bir kek.

Onlar biraz derin çizgiler harici kozmetik çok fayda etmez, yüz yogası ile sonuç aldıklarını söyleyenler var ama doğru olsa bile bence o da uzun bir süreç, çok rahatsız ediyorsa küçük bir hyaluronik asit dolgusu uygulanabilir.

Nasolabial çizgiler yüzün yer çekimine karşı koyamaması ve aşağı ortaya doğru yer değiştirmesi sonucu ortaya çıkar. Ayna karşısında elmacık kemiğiniz üzerinden dokuyu yukarı ve dışa doğru çekerseniz azaldığını görürsünüz.

Bu çizgiler statik kırışıklıklardır. Eileengray isimli kullanıcının yazdıkları tamamen yanlıştır. Dolgu veya yağ enjeksiyonu uygun alana uygun miktarda yapılırsa bu çizgileri azaltır.


Geçmiş olsun.

Eileengray neden bu kadar yukselmis bilemiyorum ama en pahali yerlerde de normal yerlerde de gayet yapiliyor dolgu, kesinlikle tavsiye edilmedigi baya yalan yani, en basitinden Viyana'da en bilinen pahali yetkin ne derseniz yapiyorlar gayet, tavsiye de ediyorar.
Dogal istediginiz icin yuz yogasi ama gercekten istikrar lazim, oyle 10dk filan degil, haftada 3-4 yapip yarim saat ayirirsaniz 2 ayda filan fark gorursunuz

nazolabiel çizgiye dolgu en son tercihim olacak onun harici gelen cevaplara teşekkür ederim. youtube reis ile ben biraz çalışayım konu üzerine

eileengray doğrusunu yazmış. o bölgeye dolgu uygulanmaz. elmacık kemiklere uygulanır yazdığı gibi ama elmacıkta da dolgular yer değiştirip hareket edebilir. bence en güzeli dolgu botoks olaylarına girmeyip şişik suratlarla var olmak yerine yaşlanmayı kabul etmek <3

www.autoclub.com.tr

yasadigim yerde yola kislari kum atildigi icin PPF moda. gecen 20 yasinda bir aracin onunden soktuk, aracin rengi acik maviydi, soktugumuz yer koyu cikti. yani gunese karsi kesinlikle koruyor.
AMA
zamanla sararma, koselerden kalkma yapabiliyor. bir de yenilemek icin sokmesi yillar gectikce zorlasiyor. butun araci kaplatmak baya tuzlu olabilir.

seramigin pek bir ise yaradigini ben dusunmuyorum acikcasi, bir de zamanla yok olan bir kimyasal bildigim, her iki senede bir yenilemek lazim.

Kapalı otopark

Yol bilgisayarı ayarını km/litreden litre/100 km’ye çevirin.

@orient'in dediğine ek araç normalde de fabrika verilerinin üzerinde yakar ama sıfır olduğu için biraz daha yüksek yakıt tüketimi olabilir. Birkaç bin km sonra parçalar iyice yerleşip, yağ her yere iyice nüfuz edince bir tık daha düşer yakıt tüketimin.

Güle güle kazasız belasız kullan ^^

@chicha teşekkür ederim amin. şikayetvar'da da aynı cevapları vermişler.. arkadaşım BYD aldı 2 ton araç ama mesela o da sıfır yakıt tüketimi 6-7 arasıymış :/ moralim ve hevesim zelzele oldu..

Yani biraz da 1.0 90 beygir olduğu için öyle yakıyor dostum üzülecek bir şey yok. 1000 küsür kg ağırlığı A-B arası hele de rota yokuşluysa götürmek kolay değil öyle ufak ve güçsüz bir motorla. Benim aracımda 2 litre benzinli motor var 245 bg dün trafikte 11 litreydi ortalamam. Uzun yolda 6-7 litrelere düşüyor.

Yakıt tüketimi çok önemliyse senin için hybrid veya elektrikli bir araç düşünebilirsin sonrasında. Şimdilik çok da takılma derim sıfır almışsın keyfini çıkar üçe beşe bakma.

Abi dur kalkli trafik olmasin o?
Annemde 2014 model 0.9 tce clio var ki yakın motorlar. Ortalaması 7. Hadi şehir içi 10 yaksin. 13-15 mantıksız. Acayip dur kalkli trafik mi yaptin? Yani şöyle birkaç yüz km git, ona göre bak.

ilk kullanımda normal. ben de yeni araç aldım ilk kullanımdan önce depoyu tam doldurmuştum.
sonra 128 km yol yaptım ve yeniden yakıt aldım. 18 küsür lt benzin aldım.
yani 100 km'de 14 lt üzerinde bir tüketimi oldu. ama zamanla oturur.

Aynı motor cliomda var. 1 motor gidiyor ama yakıyor. Reno motorlarının verimli olma sebebi de bu. Bi de clioların 1.3leri vardı su gibi içiyordu. Kaldırdılar.

Her zaman b

Ben sadece 'kolay satılsın' motivasyonuyla araba almanın mantıklı olmadığını düşünüyorum. Yani satarken 2-3 hafta daha geç satmamak için 3-4 yıl A3/Golf konforu yerine Kia Rio'yu tercih etmek bana göre değil. A3 ve Rio arasında o kadar fark var ki kullanım ve konfor bakımından. Ayrıca 10 yaşında da olsa VW grubunun araçlarını satarsın. 25 yaşında olmadığı sürece her VW markasının alıcısı oluyor.

Hayat önceliğine göre cevap değişir. Ben benzer bütçe aralığında 0 b kasa alıp geçtim.
Motivasyonum,
1. En az 3 yıl sanayi yüzü görmeyeceğim. Garantisi var
2. Satmak istediğimde hızlı satılacak çünkü b kasa yeni aracın alıcı kitlesi daha çok
3. Kaskosu cart curt daha ucuz
4. Uzun yola giderken de araba kiralarım istediğim araca binerim.

Bence buradaki asıl sorun şu;
Bütçeni zorlayıp 10 yıllık araba alıp arabanin turbosunun ya da otomatik vitesinin elde kalması sonucu 60-70 bin lira (min) olunca bunu ödeyebilecek misin?

Sıfır araba ya da garantisi devam eden arabanın olayı bu. Elinde x miktar paranin x miktar olarak kullanip 0 cash yola devam edeceksen 1 sadece risktir. Risk gerceklesirse elinde kalır.

Misal bana "elimde 1.3 var. 950ye alayim" deseydin olurdu sonuçta paran var. Ama yoksa ikinci şık.

Yeni her zaman yenidir.

bu ülke için mantıklısı b şıkkı. vw veya a3 de gayet satılır. konfor istiyorsan a şıkkı.

a3 kesinlikle değil
servis parça periyodik bakım masrafı çok yüksek
2. eli çok kötü

B

c) 2020-21 comfortline polo veya fabia.

kafamdaki tilkilerin aynı oranı burada da geçerli oldu :) sanırım kararsız kalmakta devam olacak gibi duruyor..

Clio 1.3Tce full+ full bile olsa 7 yaşında A3 tercih ederim

İ20 otomatik 1200 civarı kredi şartlarını değerlendir. Araç kredileri düşük biraz.
7 yaşında audiye güvenecek paran varsa sen bilirsin tabi.

B sınıfı araç alırsan konforun çöp olur arabadan soğursun. A şıkkı diyorum. Kolay satılmasına takılma @himmet dayi +1

polo golf diye özendiğiniz 2017 model araçlar 2024 rio dan daha konforlu değil ve dsg denilen risk var.

benim önceliğim mümkün olan en yeni model rio>hundai>clio olurdu.

a3 vs clio/rio diyorsan, aradaki yaş farkı dahil a3 al geç, bir sonrakine benzer segmentte model yükseltirsin.

şu anda yok. ama bir süre bir proje için bir katılım bankasında çalışmıştım. ramazanda mutfaklardan su sebillerini kaldırdılar. yemekhaneyi haremlik selamlık ayırdılar. daha sonra biraz gürültü çıkarınca kutu kutu bardak su getirmişlerdi. oruç tutmayan kadınlı erkekli grup olarak yemek yemek için dışarıya çıkıyorduk.

Hayır. Geçen sene öğrencilere oruç dikte etmeye çalıştıklarında okulda çatışma yaşamıştık. Bu yıl kimse sesini çıkaramadı. “Biz her görüşe saygılıyız ehehe” dediler.

Aşırı saçma ya bu ne arabistan mı burası

Nope. Tersine calisma saatleri 2 saat azaldı. Mutfakta çay kahve hazırlığı devam ediyor.

Hicbir seye delalet degil. Bankalarin kendi kararlari ayrica bazen musteri bazli oranlar oluyor.
Ing hala %47 veriyor mesela.

Kıytırık enparanın kotadan dolayı düşürdüğü faizlerle sizin söylediklerinizin ne alakası var? :) %48 veren bankalar var

müşteri bazlı bir oran genel bir düşüş değil ve tutara göre değişiyor. 1.5 m üzeri 32 gün %45 gözüküyor bende mesela. ama 150kya %36 veriyor

bana şuan 45 veriyor. hatta geçen gün mart sonuna kadar size özel avantajlı faiz oranları diye smste attı.
belkide ayın enparalısı olmuşun ondandır.

üstte ing denmiş ama onunda pasif bakiyesi var onla birlikte 45in altına düşüyor.

150.000 e kadar %45 görünüyor benim şu anda. Müşteri bazlı bir şeydir o.

Müşteri bazlıdır, gayet yukarda.

elindeki parayı kredi olarak satamadığına delalet.

sizlik bir durum yok.

Fiat 500x’in teknik ikizi. Genel olarak sorunsuz bir araç olmalı, motor bildiğimiz Fiat multijet zaten, güzel motordur. Yağı suyu bakımı eksik edilmediyse yıllarca hizmet eder. Ben 7 sene 500x kullandım (benzinli) ve hiç sorun yaşamadım, çok da severdim. Yalnız 1,6 dizel biraz yakar, bakımlar üzmez, servisi zaten Fiat servislerinde yapılıyor, herhalde en yaygın servis Renault ve fiat’tadır.

Yalnız bu bir cip değil, crossover, adına aldanmayın yani.

Jeep fiat’ın. Yani jeep alıyorsunuz ama aslında fiat. Hatta iç dizayn nerdeyse egea ile aynı. Bunu muhtemelen bilmiyorsunuzdur diye belirttim. Açıp bakın.

Multijet çok yakmaz. Maks 6-7lt/100km yakarsınız. Sağlam uzun ömürlü motordur.

2.elleri renegade için canlı diyebiliriz. Compass daha zor gider.

Rutin bakımları üzmez. Fiat egea neyse onun 1,5 katı falandır. Bi bmw merso seviyesinde değildir.

Servis konusunda yaygın. Yetkili servise gidecekseniz otokoç-fiat yetkili servisleri her yerde bolca var.

Ben amerikan markası sanıyordum.. haklısınız bilmiyordum. ablamda egeacross var ve sevmiyorum içini.

Jeep bakacaksan 2010 ve öncesi olmalı

Jeep ama fiat.

Fiat'ın tutunamayanları. Jeep'likleri nerde? Mesela süspansiyonda - bence iyi de. Şasi keza. O marka boş yere yok ama izler fiat.

marka olarak "jeep" pek kaliteli araclar ureten bir firma degildir malesef.
retro wrangler/rubicon araclar fena degildir, gerisi dandiktir, uzun omurlu olmaz.

Anladığım kadarıyla oyunla ilgili.
Reddit’e hızlıca baktım ve anladığım kadarıyla birkaç ay önce gelen update’ten beri iPhone’lar aşırı ısınıyormuş.

“Low power mode”da kullanmanın çözdüğünü söylemiş birisi. Pil ikonunun sarı hale geldiği mod.
Bilmiyorum çözer mi.

www.reddit.com

@michael şimdiki oyun senin için low power modda geliyor teşekkür ederim. bakalım nasıl olacak..

zaten çok oynamaktan telefonun pilini yemişsiniz, %86 neredeyse ölü demek. hızlı ısınması da normal. pilini değiştirecekseniz de orjinal pil taktırın, muadil piller size hiç dayanmaz.

%86 demek ölü değildir.
%80in altına düşünce pili değişmek gerekir ama. ölü olsa olsa %70in altıdır.

o elden ödeme değildir. kredi çekmeni istiyordur. kredi ödemesi mayısta başlıyordur. yoksa kim kime güvensin öyle?

@jelly bu mantıklı geldi. aradım açmadı soracaktım..

kaput değişmiş alma + anlaşmalı bankaya yönlendirecek seni kredi çektirecek .

İlandaki kazalı arabanın sıfırı İzmir gaziemir wosmer'de kampanyalı 1290k pazar günü gittim gördüm. Boşuna demiyoruz önce bayilere gidin diye. Galerici satamayacağını biliyor gerekirse 5 ay sonra ödeme almaya razıdır

@hellkeeper hakikaten 200 lira daha bulup sıfırını kafan rahat almak varken değmez haklısınız.

bakın galerilerin en büyük kazancı pert veya perte yakın araçları ucuza satın alıp görseli iyi, yürürü olduğu kadar toplayıp. az paraya iyi arabaya bineyim, kredim yok senetle alayım veya fazla hevesli yeni gençleri avlamasıdır.

Normalde hep Japon markalari kullaniyorum ama paraya cok sikisik degilsem sanirim Skoda Scala demek zorundayim. Biraz konfor istiyorum. Param yoksa Yaris veya Jazz olur.

opel corsa

eskiden olsa toyota derdim ama japon üretimi arabaları gelmiyor yıllardır maalesef. listeden swift ya da skoda tercih ederdim

genişlik ve konforda scala önde. sorunsuzluk anlamında yaris önde.

2024 jazzım var. oldukça memnunum. yaris ve jazz arasında kalmıştım jazz aldım. iyi ki jazz almışım. konforlu, hibrit olması sebebiyle az yakıyor, hatchback ama içi oldukça geniş, saf kan japon. dün arkadaşın 2024 408ine bindim otururken kafam çarptı. benzini resmen içiyor. canım arabam <3

1-2

Scala

qdedim ben sana Honda Jazz 2007 vardı bizde de. aşırı atak bir araçtı ama bir tek ön dirsekler yola bakış açısını kapatırcasına tasarlanmasına gıcıktım. onun harici 1.4 milyonum olsa alırım 10-15 sene sıfır problem binerim haklısınız. ama biraz da mesela Leon ibiza piçliği de mi olsa arabada diye bazen düşünüyorum.. sorunsuzluk cepte japonlarda ama görüntü de iyi olsa dedim. Yaris mesela tasarım olarak çok daha iyi..

youtu.be

Corsa cevabı bu videoda

kesinlikle jazz

vites bilgisi yok
şehir içi mi, uzun yol mu belli değil
aile ile birlikte mi kullanılacak bilgi yok
sıfır mı, ikinci el mi belli değil

yine herkes kendi aracının piyasası düşmesin diye saçma yorumlar yapmış

HellKeePer kızmayın efenim :) otomatik vites ve aile aracı istemediğimi sanıyorum çoğunluk anladı.. sizin için de yazmış olayım. bu yazıyı okuyan 1 milyon kişi olmayacağına göre kimsenin araç piyasaları ile derdi olduğunu da sanmıyorum. herkes özgürce gönlünde yatanı yazıyor.

listelenen araçlara bakınca zaten aşağı yukarı aynı sınıfta araçlar olduğu belli, hiçbirinin sıfırının 1m olmadığı belli,
hiçbirinin uzun yol aracı olmadığı belli,
hiçbirine geniş aile sığmayacağı belli,
bir sorulacak soru vites kalıyor oda yıl olmuş 2025 hala düz vites araç mı alınır.

bu kafayla dizel mi benzin mi diye sormamış ilginç

aradığınız her şeyi hiç bir arabada tam olarak bulamıycaksınız. yarisin içi çok dar. tavan yüksekliği bence yeterli değil. basık bir araba. yaris daha janjanlı dışardan. jazz daha tipsiz, sade ve yalın. tüm japonlarda olduğu olduğu gibi. yarise binince bana daraltı geldi o yüzden tercih etmedim. keyif sizin, para sizin, tercih sizin tabiki :)

scala+1

sıralamayı yapmışsın zaten. plana sadık kal :))

Fabia en dolusu olursa en konforlusu olur. Fabia scala yaris jazz corsa swift. Sıkıntı istemiyorsan yaris. Satması en zor fabia ve swift. Türkiye şartlarını hesaba katarsam yaris alır geçerim.

Yaris kullanıyorum. Memnunum. Kafan rahat olur, az yakar. Yeterli bunlar.

yaris 2022 var. şehir içinde çok keyifli ve atik.
daha fazla iç mekana ihtiyacınız varsa jazz veya scala.

ihtiyaç kredisi çekebilirsin anca onda da 100 bin üstüne 12 taksit.

200 bin ihtiyaç kredisinin 290 bin geri ödemesi var. Bu yüzden ikinci el kilit ve kimse araç alamıyor. Araç kredilerinde de oran aynı, geri ödeme çok yüksek. 2026 yılına kadar enflasyon reel oranda düşmez görünüyor dolayısıyla faizlerin de yatay seviyede gideceğini düşünüyorum (Ytd). Eş dost akraba borç verebilyorsa o şekilde ilerleyin.

araç kredileri çok yüksek çıkanlarda kısa vadeli piyasa durgun. kobilere avantajlı krediler var. mesela vakıfbank kobliere 49 60 vade ile 2.79dan kredi veriyor. böyle çözen var.

Markaların kendi kredi kampanyalarını takip etmekte fayda var 200-300bin 0 faiz veya düşük faizli 12 ay vs. yapıyorlar ara ara. Sıfır faizli pek kalmasa da 1,99 filan olabiliyor.
Bankalardan işe yarar bir sey çıkmaz.

@karaciğerim nasıl yani krediyi bayii mi veriyor ? ben onlar da banka üzerinden veriyor kredi diye biliyorum.. bir de şu 12 aya bölünecekse maksimum 100 bin çekilme işi çok saçma :/

Bazı bayiler kredi kartına 12 taksit yapıyor, 2,66 faiz oranıyla.

Patates kızartması sosları ve (tabi ki) çikolata. Pahalı şeylere gerek yok, normal market çikolatası da çok güzel.

lotus bisküvi kreması veya çay yanına konulabilecek tek tek paketlenmiş lotus bisküviler

Daskalides'den çikolata.

Basınç. Yukarıdaki depodan gelen basınç yetersiz kalıyordur. Ya da suyu ılık hale getirmek için soğuk su açarsan onun basıncı diğerini baskılıyordur. Bu sebeple saçma şekilde soğur fazl ısınır vs vs


En nefret ettiğim şeylerden biridir şunu ayarlamak.

hocam günısı dediğini güneş enerjili su ısıtma olması lazım ama şalter ne alaka? bu sistemler elektrikle ısıtma yapmıyor ki? sistemin ne olduğunu doğru anlamak lazım önce. acaba kış günleri için güneşin yeterince ısıtmadığı durumlar için ek bir elektrikli ısıtıcı mı takılmış sistem içine? yoksa basınç sağlamak için ek bir pompa falan mı takılmış?

bundan bağımsız olarak dışında @jackyr'ın belirttiği gibi sorun basınçtan. duş başlığı taktığınızda suyu dışarı daha yüksek basınçla vermeye çalışıyor ama güneş enerjisinden gelen suyun basıncı soğuk sudan daha düşük olduğu için daha çok soğuk su, daha az sıcak su geliyor. soğuk su kısmını olabildiğince kısıp ayar yapmanız lazım ama sinir bozucu bu ayarı yapmak cidden.

günısı kısmını ( güneş enerjili su ısıtma ) dediğiniz gibi.. yalnızca SICAK SU tarafını açıyorum en sol.. oradan sıcak su geliyor akıyor gayet şakır şakır ama DUş Başlığını hortuma bağladığımda soğuyor..çıkarınca hemen ısınıyor tekrar. boru ile duş alıyorum yani :) bu da aşırı evsiz gibi hissettiriyor ve kendimi suya denk getirmek epey zor :))

basınç işi ile alakalı bir sistem olabilir bilemedim işte alakasını çözemiyorum :/

@shadowfollower evet soğuk güneşsiz havalarda şalter suyu ısıtıyor günısı içinde. banyoda ani su ısıtıcı yok ama şalteri kaldırınca su sıcak geliyor 5 dakika sonra falan ısınmış oluyor.

Armatürü (duş musluğu) kireçlenmiş olabilir. İçindeki contalı şeyi değiştirin (ismini bilemedim şimdi) veya armatürü komple değiştirin.

kuzey marmara otoyolunda bazı viyadüklerde bu var. viyadüklere denk gelen yerlerdeki muhtarlar ve belediyelere gelen talepler ile karayolu işletmecisi yaptı diye biliyorum

En iyi ses bariyeri ağaçtır (yaprak aslında). Sitelerin sınırlarına dikilen limon çamıydı galiba. Botanikçiler, site bahçivanları filan bilir.

@alfired ağaç ekilmiş ama bir 10 sene gürültü olur onlar büyüyesiye.. :) canım ağaçlar. söğüt dikmişler sanırım. Ben de evde kendi filizlendirdiğim aşısız limonu ekeyim diyorum.

@nop muhtara söylemek işe yarar diyorsunuz yani ?

Muhtemelen belediye sorumluluğunda orası Konyaaltına mı bağlı emin değilim, yerleşim yerlerine yakın yerlerde ses bariyeri olmalı, birlik olup belediyeye başvurmak lazım.

diyorum ki telefonumla desibel kaydı yaparak şikayetimi bir tık sağlamlaştırsam umursarlar mı ?

baktım da 130 km lik yol
tanıdıkdan doblo
kiralık doblo
uber XL
ile kendin taşıyabilirsin

ya da bir özel servisle anlaşabilirsin.

armut'a yaz.

Aynı km yola(tekirdağ istanbul) tek bir buzdolabı için tanıdık küçük nakliye aracı ile iş yapan biri ile anlaştık 2000 tl aldı 2024 ocak şubat gibiydi.

özel olarak gitmeyen hali hazirda giden biri. nasil bulursun bilmiyorum valla.

Feysbukda çekici ve tirci grupları var gidip gelirken araçları boşsa ilan açıyorlar oradan bulursunuz

araç kiralama, tanıdık bulma yöntemleri çalışmıyorsa nakliye firmaları, ambarlar vb ile irtibata geçip hali hazırda o rotada taşıma yapacak ve makineyi bir kenara sıkıştırabilecek birini denk getirmeye çalışın. antalya'dan alanya'ya gidip boş dönecek biri olsa en iyisi olur mesela.

alanya-antalya(tam tersi de olur) arası iş yapan oto çekici bulacaksın. onlar taşıdıkları araçların önünde falan getirirler uygun bir ücrete. istersen google reklamlarından bir iki kurtarıcıya ulaşıp sorabilirsin.

armut işe yaradı. yazan arayan oldu. teşekkür ederim cevap yazanlara.. :)

blabla yı dene.

@ground
bla bla'da üşenmedim herkesin arabası ne marka diye baktım ama millet cliosuna benim kurutma makinesini sokmaz yani :) bir başka taşımacılık tarafı var mı blabla'da aratılacak onu da merak ettim açıkcası. sadece insan diye biliyordum :)

koku yapmıyor ama ses yapıyor.

su deposu var kurutma bittikten sonra boşaltıyorsunuz ama isterseniz gidere de bağlatabilirsiniz.

bende arçelik var ısı pompalı.

avantajı çamaşırların bir iki saat içinde kuruması. sonrasında isterseniz ütülersiniz isterseniz katlayıp kaldırırsınız. çamaşır asacak yer bulma, asıp kurumasını bekleme derdi yok. dezavantajı yok bence.

hoover marka kullanıyoruz. genel mi bilmiyorum ama bizimkine göre cevap vereyim. koku yok ancak çok sesli. çalışırken aynı odada durulmaz. çalışırken bi pencere vs açmak gerekiyor çünkü çok nemlendiriyor ortamı, camlar vs hep buğu oluyor. bizimki suyu kapağında biriktiriyor, tesisat işi yok. gidere takılan modeller de var. ona göre seçin. ama hani gider derken şarıl şarıl su olmuyor. bir dolumda 2 lt filan anca çıkarıyodur.
avantajı vs zaten makinenin kullanım amacı belli. avantajı o.

1- koku yok ama ısı yayıyor. yazın rahatsız edebilir belki. aşırı gürültü yapıyor. çamaşır makinesinin 2 katı kadar.

2- tesisat zorunlu değil tak fişe çalıştır. suyu yoğunlaştırdığı bir haznesi var onu düzenli olarak dökmen lazım. uğraşmak istemiyorum dersen gidere bağlatabilirsin.

3- grundig

4- avantajları: zaman tasarrufu, konfor, hijyen, elektrik faturasına önemli etkisi yok. dezavantajı: bazı kıyafetler küçülebiliyor. çoğu kıyafetimi 1 beden büyük alıyorum ki kurutmadan sonra bedenime tam uyuyor. sadece 1 kez küçülüyor. her kurutmada küçülmeye devam etmiyor:)

Beko kullaniyorum, internetten daha buyuk bir icad benim icim.

4- bulundugu yeri isitiyor, yazin calistirirken sikinti olabilir. kiyafetler normalden daha erken eskir.

1- Koku yok gürültü var.
2- Su hortumunu gidere bağlayabilirsiniz ya da su tankı ile kullanabilir siniz.
3- Arçelik
4- Avantajı: hızlı kurutması, çamaşır düzeni.
dezavantajı: elbiseleri küçültmesi ve normalden daha hızlı deforme etmesi bulunduğu ortamı ısıtması,

teşekkürler herkese.
@durbidakka peki sebebi kullanıcı hatası mı yoksa hepsi mi küçültüyor ? deformeyi anlayabiliyorum mantıklı geldi..

Hayır
Su giderini bağlamazsan hayır
Electrolux
Hızlı kurutma tabii fakat uzun sürebiliyor ve aynı malzeme ürünleri bir arada yerleştirmek gerektiği için ayrı ayrı çalıştırmak gerekiyor

Eviniz küçük, bunların hem yıkama hem kurutma modelleri var onu da dişünebilirsiniz. Çam makinesi yeniyse olmaz tabii

Avantajı elbiselerden öyle bir hav çıkıyor ki inanamazsın

hepsine katılmakla birlikte ek olarak pamukçuk yaptığını ekleyeyim. o yüzden filtre temizliği ile su tankını boşaltmayı ihmal etmeyin.

nem yapıyor. havalandırın mutfağı sıklıkla.

çamaşır iyi kuruyor sıcak çıkıyor, oh çok tatlı vs ama yanlış program ile küçülebiliyor kıyafetler. o küçülür bu küçülür derken bakıyorsunuz siz yine çamaşırlığa çamaşır asmışsınız.

1. koku yok. ses de pek yok. bizimki 50 dB. banyo kapasini hafif kapayinca sikinti olmuyoer.
2. su giderine baglamak kolaylik sagliyor ama sart degil. her 2-3 kullanim sonrasi su haznesini bosaltirsiniz baglatmazsaniz.
3. miele ve beko kullandim. Ikisi de güzel.
4. asma ve toplama yok, toz yok, hav yok, hizli kuruyor.
dezavantaji bence yok.

İmkan varsa balkona koy gec

1 - rahatsiz edici bir gurultusu yok
2 - benimkinde disariya hava cikisi olmasi lazim, isi pompali degil. ama artik yeni makinalarda gerek yok, su haznesini bosaltman gerekiyor.
3 - LG
4 - dezavantaji her camasiri buna atamazsin, bazilarini kucultebilir ya da omrunu ciddi kisaltabilir.

turistik bolgelerdeki(taksim, sultanahmet vs..) atmlerden euro cekebiliyorsunuz. bence en makul cozum herseyi turistik yere giderek halletmek. doviz burosundan satin alip bankaya yatirmak cunku makas hepsinde yuksek.

arkadaşta yapıkredi var her yerde buluyor euro çekecek yer.. o şekilde başka banka var mı diye merak ettim..

heryer dediginiz muhtemelen turistik bolge ve avm'ler. nerdeyse her buyuk banka bu sekilde calisiyor. bagiclardaki cadde atm'sinden yapamazsiniz.

Fiziki euro alacaksanız, döviz bürosu daha mantıklı. Hem bankadan daha ucuz, hem de direkt alıyorsunuz.

Bankadan alıpta, geri fiziki çekmek (özel bir durum yoksa) bana mantıklı gelmiyor.

Ayrıca hesabınızdaki euro'yu şubeden de çekebilirsiniz. ATM kadar hızlı olmaz ama...


.

Şimdi baktım, TEB uygulamasında normal döviz alımında EUR 38.16 iken TEB FX kısmında 37.75

Al-satlarımı TEB FX'ten yaparım ben hep.

İş bankası ATMlerinde kendi EUR hesabımdan para çekebildim. Turistik yerde oturmuyorum.

@kartallar yüksek uçar , şimdi şöyle ki shengen alırken hesap dökümü gösteriliyor ve euro biriktirmek iyi bir imaj çekerken aynı zamanda birikim de yaparım diye bankayı seçiyorum.

@teb hesabım var kullanmıyorum merak ettim bakayım.
@peki madem teşekkürler.
@buenosdias antalya evet.

kulağa çok güzel geliyor. benim şimdilik 20 milyon tl bulmam imkansız. ama bu programların bitecek olması da üzücü.. 3 seneye tekrar değerlendirecektim çünkü. ev aldım yetmiyor diye para.. sizin için bol şans dilerim umarım mutlu olursunuz.

Bu programlar bitip bitip yeniden başlıyor bu arada, "artık açılmaz" diye üzülmeyin. Hükümet değişir, birkaç yıl sonra yeni program açılır.

bunlarla uğraşıcağınıza singapura göçün.

Böyle yola girerken ülkelerin istihdam durumları da göz önüne alınmalı. Eğitim, sağlık gibi hizmetlerin ulaşılabilirliği gibi faktörler de yine düşünülmeli.

Bir ülkeye göçmek demek %100 iş bulmak anlamına gelmiyor. İşsiz kalıp boş takılan veya alakasız işler yapanlar çok var. Kanada, Avustralya gibi göçmen ülkelerinde böyle çok Türk görebilirsiniz.

portekizden alan var, 2 cocukla beraber tasindilar takiliyorlar.
zengin aktiviteleri bunlar da hazirda 500bin avro bir de duzenli cashflow durumu varsa, kira geliri gibi, yunanistanla portekizle ugrasmam.

Eğer bu miktarlara çıkılacaksa EB-5 Immigrant Investor Program tavsiye ederim. 500 USD ye abd de iş kurarak vatandaşlık alabilirsiniz. Hem iş hem vatandaşlık. ABD dışında ülkelerde para yapamayacaksınız. Avrupa, portekiz, commonweakth falan..buralarda para yok

commonwealth pismanliktir, gidelecek yer belli..
wd40 +1

Gittiğiniz yerde en onemli sey sagliktir yas ilerleyince bolca bulunacaksiniz cunku.

Bazi o gelismis ulkelerde ölünce anca bakiyor hastaneler sonra pisman olsanizda geri donusu yok iyice arastirin gaza gelmeyin

EB-5'teki ham abd vatandaşlığı değil. Green ile gelip de 2-3 yıl sonra dönenler çok var çünkü ABD'de iş bulmak çok kolay değil ve at-will kontrattan ötürü özel sektörde çalışmak yıpratıcı. Ertesi gün gelme deyince hiçbir hakkın yok. İşsiz kalma durumunda da sokağa düşme riski çok yüksek. Bundan ötürü bazı ABD'liler kaçmak istiyorlar bu doğru. Sağlık sorunu olanlar için de iyi bir yer değil.

Ancak EB-5 ile iş kurup iyi para kazanılabilir. Burada iş kişide bitiyor. Sağlam bir iş planı lazım. Hızlı alınacak bir karar değil.

ABD paradan para kazanılan bir yer. Eğitimle, green ile gelip de ABD'de tutunmak çok zor.

@kveldulv singapura yerleşmek düşünülenden zor.. yasaklar ülkesi olması da beni itiyor.
@wd40 çok haklısın. Bu sebeple işte evi alıp kira vermezsem özgür ve ılıman iklim ülkesinde olursam ( Antalyada yaşıyorum ve Barcelona ve Güney italya belki biraz da Fransa Nice hariç gidip gezdiğim hiç bir ülkede kendini hayal edemedim ) daha mutlu olurum diye düşünüyorum. İş de bulurum bir şekilde dilini öğrenip asgari ücretten bir tık fazla kazansan ev kirası vermeyince 1.5 k-2k euro bence iyi gibi.. ) özetle şuan TR'deki düzen bozulmadan 5 yıl sonra ya da 5 yıl içinde istediğim bir zaman gidip evimde kalabilmeyi hayal ettiğim için bu planları yaptım.. )

Bu arada genel bir de cevap vermek istedim. ABD asla istemediğim bir ülke.. Avrupa'nın soğuk ama kısmen daha güvenli ve zararsız toplumu benim için daha kulağa güzel geliyor. Para da hiç bir zaman önceliğim olmadığı için bana özgürce gezme avantajı veren herhangi bir iş benim için yeterli.

Abi yok öyle bir şey. Birilerine hizmet veremiyorsan para da kazanamıyorsun.

Kripto ve sayilarla aranız nasıl?

çalışma alanınızla ilgili veya ilginizi çeken bir alanla ilgili veya hobilerinizden biri ile ilgili veya diğer insanlara göre ortalamanın üzerinde bilginiz olan bir konuyla ilgili vs. vs. bir internet sitesi açıp, haftada en az 1-2 içerik gireceğiniz bir internet sayfası, youtube kanalı, instagram sayfası vs. açabilirsiniz. kısa vadede olmasa da orta ve uzun vadede sitenize çekeceğiniz trafikle birlikte farklı yollarla (reklam, adsense, affiliate marketing, danışmanlık vs. vs.) para kazanabilirsiniz.

Mümkün. Ama kolay değil.

İnternetten para kazanmak ile normal hayatta para kazanmak arasında bir fark yok.

Sadece internet işinizi biraz kolaylaştırıyor.

Bu yöntemlerin en basiti işinizle ilgili bir eğitim oluşturmak.
Mesela udemy'de benim de aldığım bir photoshop eğitimi var.
Adam ortamala bir tasarımcı dünyanın en iyisi değil. Ama çok iyi bir photoshop kursu oluşturmuş, hem de spesifik bir alanda web sitesi tasarımı üzerine. Udemy'de binlerce insan almış bu kursu.

Bugünkü fiyatından hesapladığında kursun cirosu 500bin doların üzerinde.
Başka bir kurs daha var 2-3 milyonu buluyor cirosu.
Elbette bu kaba bir hesap, udemy'e komisyon ödüyorlar, reklam maliyetleri var muhtemelen. Ama bu cironun çeyreği bile iyi bir miktar ek gelir için. Yine de büyük reklam bütçeleri harcamış olabilir. Atıyorum 500bin ciro için tahmini kaba bir hesapla 50-100bin dolar arası bir reklam harcaması yapmıştır bugüne kadar. Tabii bu parayı harcamak yetmiyor, bir bu kadar da doğru reklam planı yapmak zorunda. O paraları harcayıp sonuç alamamak da var.

Ama buradan şu anlaşılmasın işte bedavadan para kazanıyor.
Muhtemelen o kurs için ciddi bir emek harcamış çünkü epey kaliteli videolar.
Profesyonel bir editörle çalışmış. Hatta bir tanesi profesyonel dublajcı tutmuş mükemmel anlatıyor. Kabaca adamın maliyeti 2-3 bin dolardır minimum. Bu reklam hariç sadece yapım ve seslendirme bedeli. En ucuzundan yaptığında bile.

Ve muhtemelen deli bir reklam maliyeti var o kadar satış için. yukarda da yazdım bu ciroyu şansa sağlaması kolay değil. mutlaka reklam çıkmıştır. O da kabaca 50-100 bin arası bir harcama tahmini.
Bu adam belki bir senede hazırladı o kursu.

Şimdi de her gün bir kısım vaktini buna ayırıyordur. Çünkü reklamları, müşteri yorumları vb önemli.

Anlatmaya çalıştığım, ne yaptığınızı bildiğiniz sürece bir şekilde yan gelir elde edebilirsiniz.

Ama yine anlatmaya çalıştığım öyle emeksiz kazanç zor.

Kurs bir örnek, bunun gibi çok yöntem var.

Mesela bazı yazılımcılar tanıyorum micro saas denen uygulamalar ve siteler yapıyorlar.

Nedir o? Görece daha az emek ya da bütçe isteyen uygulamalar geliştiriyorlar.
Not tutma uygulaması, hatırlatıcı, qr kod oluşturucu vb.

Sonra bundan gelir elde ediyorlar.

Ama yine bu da takip isteyen en azından dijital pazarlaması yapılması gereken bir alan.

Yani etsy'de envai çeşit excel şablonu satarak milyonlar kazanan insanlar var.

Amerikalılar için vergi ve vergi iade hesabı yapan uygulamalar var mesela...

birçok böyle örnek sayılabilir.

Burada önemli olan çok doğru ve spesifik bir ihtiyacı çözmek,
internette bedava bulunamayacak, ya da o kalitede bedava alternatifi olmayan bir içerik ve hizmet sunmak,
Bedavaysa da reklam geliriyle para getirebilecek hizmetler ya da ürünler oluşturmak gerekiyor.

Ama en önemlisi çok iyi bir iş planı, çok iyi bir takip ve ilgi gerekli.

Biraz da şans. Aynı ürünü sunan iki kişiden biri kazanıyor biri kazanamıyor.

Sadece çok odaklı gitmek lazım diye düşünüyorum başarı hikayelerinin çoğu böyle çünkü.

Atıyorum internette excel şablonu satan bir mağaza, dur biraz da poster satayım dediği gün müşteri kaybediyor çünkü iki cephede savaşamıyor bir de kredibilitesinden yiyor. Herkes her şeyde iyi olamaz. Şöyle, excel şablonu alacak olan excel şablonu satan adamı arar her şeyi satanı değil.

beyin fırtınası için teşekkürler @anten :)topkapısarayı no kripto :/

Google’layınca çıkıyor bir sürü web sitesi, baktınız mı? Tam model koduyla aratın, vardır mutlaka.

Geçenlerde Indesit marka derin dondurucum bozulunca, artık parça bulunmadığını, Vestel'in de artık servis vermediğini öğrendim.
Ama belki internette ya da beyaz eşya tamircilerinde bulunabilir.

www.uygunparca.com
www.yedekparcam.com

bunlarda olur genelde ama indesit marka diye filtreleyince stokta yok yazıyor çoğu şey için

internette google görsellerde de arattım..direkt satan yok 2. el bozuk buzdolabı sahiplerine de yazdım cevap yok :/ bir tek rafı bozuk diye de tertemiz çalışan buzdolabını değiştirmek saçma geliyor bana. fiyatlar çok uçtu. neyse saolun.

Ankara'daysan, itfaiye meydanında bu tip beyaz eşya parçalarını satan adam var. Raf, tepsi, pervane, kulp vb.

antalya :/

biraz kavga dövüş et, yaptığın konuşmaları açtıkları ticketların numaralarını falan not et darlayınca kapatırlar. interner servis sağlayıcıların çağrı merkezlerindeki elemanlar çoğu zaman sallamıyor sorunları superonline ile benzeri bi konuda baya kavga etmiştim döküm almaya başlayınca yalanları belli olmaya başladı sonra hallettiler. muhtemelen bu çok spesifik bi durum o yüzden çağrı merkezindeki eleman seni kovuşturuyor.

gittim yüz yüze konuştum yetkili ile modemi teslim ettim. yine de evdeki internetin kapatılması lazım dediler. telefon ile iletişime geçmedim.

Sizin mahallenizde boşta port olmadığı için yenisini bağlamamışlar.
aynı haneye birden fazla abonelik olabiliyor. adamın internetini kullanıp kullanmamak size kalmış.

alternatif olarak taahhütsüz turknet alıp gecici olarak da kullabilirsiniz.

Telekoma gidip (bayiye degil) durumu anlatirsaniz o kisinin internetini baska bir bolgedeki bi cihaza aktarip port bosa cikarabilirler. Normalde yapmamalari lazim ama o kisi adresine geri donmeyecekse hic kimse icin bir zarari yok. Konustugunuz kisi bi moron degilse sorununuzu cozecektir. Eger geri donerse ve internetini kullanmak isterse o zaman isler karisir.

500L var bende arka koltuklar yatinca 170 civarinda bir alan aciliyor. Arkaya sisme yatak koyanlar var.

Sahibindende kasa tipiyle ilgili filtreleme vardir diye dusunuyorum. Sizin tanimlariniz station wagon araclar uyuyor, arabanin tipini onemsemiyorsan MPV kasa daha iyi olur. Ne yazik ki Turkiye'ye cok az cesiti geliyor bu kasanin, Dacia Jogger ve Lodgy MPV diye geciyor sanirim.

Hatta Jogger'in direk fabrika cikisli kamp arabasi da var ama simdi Turkiye'de satiliyor mu diye detayli bakamadim.

Teşekkürler arka bagajı büyük filtresi var mı bir bakayım..

F/P de istedigin icin aradigin araba Honda Jazz. Koltuklari sadece tamamen yatmakla kalmiyor, istersen arka koltuklari tamamen cikarabiliyorsun.

Jackery, Anker veya benzeri bir çözüme bakın. Size en küçük modelleri olur. Artı olarak elektrik kesintisinde başka işler için de işinize yarar. Sanırım ismi Power Station olarak aratabilirsiniz.

Önemli: Şarj ederken de kullanılabilir olmasına dikkat edin. Dandik olanlarda bu özellik genelde yoktur.

www.eksiduyuru.com

tuncmatik modeli vardi bi kac tane, prize takilan ups. surekli prize takili duruyor, siz de cihazi ups'e takiyorsunuz, elektrikler kesilince ups cihazi beslemeye devam ediyor.

220 volt ise bağlantı UPS
12 volt adaptör ile çalışıyorsa tunçmatik'in aslında modemler için ürettiği kendinden pilli adaptörleri var 12 saat (sanırım) daha güç verebiliyordu.
5volt ise araya herhangi bir PowerBank atabilirsiniz.

elektrik kesildiğinde saat resetleniyorsa, demek ki sadece çalışırken elektrik çekmiyor, çalışmazken de azıcık elektrik çekiyor (saati hafızada tutmak için)

mümkünse makinenin üreticisine bir mail falan atın. ürün bekleme durumundayken ve çalışırken ne kadar elektrik çektiğini sorun. doğrudan 220'ye bağlıyorsanız, makinenin içinde bu 220'nin 12'ye düşürülüp düşürülmediğini sorun. bunların cevaplarına göre fiyatları çok farklı farklı alternatifler olabilir. (powerstation ya da UPS ya da düz powerbank)

teşekkür ettim herkese.. şimdi sorduklarınızı yanıtlamaya çalışıp çözüme geçeyim :)

Genelde dandik malzemede metal görünümlü plastik olur o parça, onu tahminim 17 anahtarla saat yönünün tersinde açabilirsiniz. Açılmazsa da kırılsın önemli değil, yeni aldığınız ucun kendi üstünde vardır. Sadece armatürün dişlerini bozmayın yeter.

- udemy hesabınıza giriş yapın.
- aşağıda verdiğim linkteki herhangi bir kursa tıklayın.
- bütün kurslar indirimli fiyattan gelir.

link: courseking.org

mi vardı ilk aldığımdan beri hep bi kafası gidikti. şimdi bunu aldım çok memnunum;

www.hepsiburada.com

2019 dan beri roboroxk s5 kullanıyoruz neredeyse her gün, halen problemsiz çalışıyor. Dolayısıyla yeni modelini tavsiye ederim

roborock q7max

TCL alma, olur da gittiğin yerde bu markaya yönlendirirlerse alma.

Xiaomi mija c1. İlk çıktığında aldım 2 kez servise gitti. Bataryasını değiştirdim. Neyi süpürdüğü belli değil. En kralının ömrü beş sene batarya muabbeti çözülmeden pahalısını almak mantıksız. Alınacaksa irobotun orta modelleri alnabilir. Alırken satıcıya dikkat etmek lazım.

bütçe varsa roborock s8 ultra pro max olan hedesi, altında 2 döner fırça olması önemli yabancı forumlarda karşılaştırmaları izle birde mopu kendi yıkıyor kirlenince evde temizlik yapmaya bile gerek yok resmen.

Grundig. Yıllardır her gün çalıştırılır. Bana mısın demiyor.

roborock. baya memnunuz.

Son bir iki yıldır üretilen cihazların kuru temizliğinin birbirine benzer performans gösterdiğini söylüyorlar.

Fiyat farkı;
-Malzeme kalitesi
-Haritalama kalitesi
-Mob performansı (döner mob, sonic mob, halı tanıyıp mobu yükseltme vs.)
-Kullanım kolaylığı (kendi tozunu boşaltabilmesi, mobunu temizleyip kurutabilmesi, fırçasına kıl dolanmaması vs.)

vs.

Burada konuyla ilgili konuşanlar var:
forum.donanimhaber.com

roborock s7 kullanıyorum memnunum

Hocam önce almayacağını söyleyelim karcher rcv5 ya da 3 bunlar özünde iyi makina ama servis vs berbat. Xiaomi gayet iyi alt dönen zimbirtisi kötü. Yukarıda bahsedilen grundig çok iyi. Çok ta ucuz. Ama hangisini alayım dersen; dreamer l10 efsane

Roborock s5 max. 2,5 yıldır çiçek gibi çalışıyor çok memnunum

dün gidip s20 plus aldım. 6000 emiş gücü sanırım baskın geldi. 25 binlik roborock S8 ile muadil özelliklerdeydi. herkese teşekkürler cevaplar için.

ayarlardan adınıza girip abonelikler ve satın almalar kısmına bakabilirsiniz

teşekkür ederim hallettim

konuyu hoplatıyor gibi olacağım ama 104 tl olan youtube üyeliğim dışında bir şey gözükmüyor aboneliklerde ancak 196 lira çekilmiş.. anlamıyorum :/

apple icloud ödemesi olabilir. aboneliklerde görünmez o.
gerçi 194 liralık bi aboneliği yok bildiğim kadarıyla.

1 hızlı program, 1 yoğun program yeter.

yıkadıktan sonra çıkarıp raflara dizeni icat edilene kadar benim bir bulaşık makinesinden yıkaması dışında bir beklentim yok.

kapağı otomatik açılınca ne olacak ki? ha buharı çıkıyor, daha çabuk soğuyor ama on yıllardır makineyi sabah çalıştırıp işe giderim, akşama da açarım. soğumuş, kurumuş şekilde de bulurum. kapağını açmadım diye bir terslikle karşılaşmadım, keşme kapağını açan olsaydı şöyle olurdu diye düşünmeme gerek bile olmadı. böyle bir özelliği de ilk defa duyuyorum.

Makinanın en önemli özelliği mümkün olduğunca az elektronik aksam ve fazla mekanik yapısının olması

ileride yok bunun beyni yandı yok anakartı yanmış değişim şu kadar lira diye uğraşırsın

Bitince kapağın açılması gerekli değil kapağı kapalıyken de bulaşıkları kurutuyor

Bir de eski tip sepetli çatal bıçak koyma yeri bana daha pratik geliyor, yenilerinde ayrı çatal bıçak dizdiğin raflı bir sistem de var

otomatik program bence faydalı.
yok uzun mu olsun yok derecesi ne olsun.
kısa atsam yıkamaz mı gibi dertler yok.

kapaginin otomatik acilmasi faydali bence. yillarca acilmayan model kullandiktan sonra 3 yildir otomatik acilan model kullaniyorum, daha hizli kuruyor bu sekilde. baska hicbir ozelligi onemli degil bence. wifi var mesela simdi ama 1-2 kere kullanmisimdir ancak, o da olmasa da olurdu.

elektriği az yaksin yeterli. üc asagi bes yukari bütün makineler aynı, bir kısa bir uzun program yeter. dün arkadasin evinde 1986 model beko bulasik makinesi gördüm. cayır cayir calisiyordu, aaaa bunun wifi'yi yokmus diyemedim.

hepsi aynı işi yapıyor 4-5 programlı olanlar yeterli.

buharlı beklemesin kapağı açılsın şeklinde olana bir şans vermek istememin sebebi sabah koyduk çalıştırdık gittik mesela tüm gün buharıyla içinde tekrar suyla beklemesi fikri bende koku yapar mı o suda tekrar bir şeyler ürer mi diyeydi..

kapak açılma olayı yeni çıktı zaten senelerdir kapağı açılmayan modelleri kullanıyoruz. bi sıkıntı yaşamadık. ekstra para verilecek bi özellik değil. 5 sene önce aldım bu makineyi, şu an alacak olsam gider yine en özelliksiz olanı alırım.

tek diyeceğim, yeni özelliklerin hiçbiri önemli değil bence...

wifi ile başlatmak neye yarayacak? içine bulaşıkları dizip deterjanı koyup kapağını kapatman gerekli hala... bunları yapınca başlatacaksın zaten makineyi? niye wifi ile daha sonra başlatasın?

kendimden yaşlı arçelik leydi serisi bulaşık makinesi kullanıyorum hala, 30 küsür yıllık anneannemden kalma :D annemin yeni makinesinden daha iyi yıkıyor.

elektriği az yakmasına filan da bence gerek yok, ısıtma olayı ısı pompası(klima vs.) dışında hep 100% verimlidir. rezistansla ısıtıyor suyu. daha az yakan daha az ısıtıyordur veya daha az su kullanıyordur başka açıklaması yok. ne kadar bol su kullanırsa da o kadar iyi temizler. 3 kuruş az yıkacak diye makineye dizmeden önce elde bulaşık durulayamam. en akılsızı, en az özelliklisi, en verimsizi, en çok su ve elektrik tüketeni en iyisidir der geçerim...

tek yaşıyorum, tamamen dolunca çalıştırıyorum. bazen 10 günden fazla beklemiş bulaşık oluyor onları bile elde durulamadan temizliyor.

dışarıya verdiği sesin düşük olması. kapağı teneke gibi olan modellerdense, sesi kesen ağır kapılı olan bir modeli tercih ederim. özellikle mmutfak salonla birse çok önemli oluyor.

neredeyse hiç biriniz marka ismi vermemiş.. buradan aslında kimsenin tam anlamıyla memnun oldugu bir marka yok sonucuna varılabilir mi ?

Pil öldüyse pili değiştirirler. Eski ama sağlam telefonu verip yenisini aldığınızda da apple öyle bir yazı vermez. Paris’te onu da sorsaydınız keşke.

deneyiminiz yok sanırım ?

Dediğiniz olay eskiyi getir yenisi götür kampanyası, cihazda sıkıntı varsa tamir ederler, tamiri mümkün değilse aynı telefonun yenisini verirler.

imei konusunda da; eğer eski telefonu kayıt ettirdiyseniz aynı modeldeki yeni telefonun imei numarasını btk ya bildirirseniz ücret ödemeden eski imei iptal edilip yenisini kullanabilirsiniz.

@durbidakka, teşekkürler o zaman telefonun tamir edilemeyecek bir sıkıntısı olması gerekiyor ? pil değiştirilebilecek bir şey olduğu için bunu yapamıyorum sanırım.. Türkiye cihazı değilse türkiyeden değiştirme yapılabiliyor mu ? ve fiyat olarak yurtdışı ile başa baş mı oluyor biliyor musunuz ?

öyle bir şey yok.

bu konuda yakın bir arkadaşımın başı yandı daha yeni.

yurtdışından değişim belgesini btk'ya iletmen gerekiyor ama ilettiğin belge çoğu zaman reddediliyor. sebebi de, değişim belgesinde arızaya ilişkin gerekli detayın olmaması. örneğin anakart arızası sebebiyle gibi bir ciddi sebep belirtmesi gerekli apple'ın.

batarya arızasından dolayı telefon değiştirirsen btk diyecek ki batarya değiştirseydin o zaman.

@emfuzi tam olarak buydu merak ettiğim teşekkürler.. o zaman o topa hiç girmiyorum. 40 küsür binlira olacak çünkü imei kayıt

iMovie?

eksik sormuşum kusura bakmayın.. Profesyonel bazı film yarışmalarına video edit yaparken altyazı fontu rengi vs yapabileceğim bir tık daha profesyonel bir şey arayışındayım

Da vinci resolve olabilir o zaman.

Kişisel bakım marketlerinde çok geçici ama ânî bir çözüm olarak sprey şeklinde boyalar satılıyor, schwarzkopf var başka markalar var, saçın renk tonuna göre 3-4 çeşidi var. Ama senin istediğin bu değil tabii. Ben de şahsen senin gibi sadece beyazı kapatan boya bulabilsem saçımı ayda bir boyamam, bu bir ayın yarısını beyazlarım görünerek geçirmem ama... Bildiğim kadarıyla senin istediğin tarzda bir çözüm yok.

transparan boyayı bi araştırın derim. erkek kuaförlerinde yapan var mı bilmiyorum ama..

Kuzguni siyah değil de, gri boyalar var doğal duran. Boyalı olduğu belli olmuyor.

Bence karizma iyidir, boyatmayın derim. Boya iki haftada etkisini kaybeder, periyodik boyatmanız lazım.

Bir de, boyatınca gözünüz alışıyor. Bir yıl filan geçince bir defa boyatmazsanız, yav arkadaş yaşlandık be yav deyip bunalıma girersiniz :)

bir kere bu topa girdin mi geri dönüşü zor oluyor. erkek boyaları kadınların ki gibi renk renk değil. siyah ve kahve tonları. bazıları beyazını tam kapatamıyor diye doğal renginden feragat ederek zifiri siyaha boyuyor. hel yaşlılar. adamın tipine bakıyorsun surat 70 gösteriyor ama saçlar pelüş oyuncak gibi pırıl pırlıl siyah.
bir de boya zamanı geldi o renk açılıyor ve kızarıyor. kırmızımsı bir hal alıyor.

bi kere beyaz sac herkese yakismaz. onu gecelim. ne yapilabilir. en makulu schwarzkopf gibi beyaz kapatici seylerden alip 3-4 kez kendin kullanmak. obur turlu berberle 1 boyaya 400 lira vermek butceyi sarsar

edit: bakmadan schwarzkopf yazdim.ins dogrudur:)

cevaplar için teşekkürler.. valla erkeğin işi zor mesela ben saçımı siyaha boyatıp pe.zz.mk gibi gezmek istemiyorum.. hele ki 60 dan sonra gözü dönmüş emmi kızılı saç asla istemiyorum.. istediğim varolan beyazları yumuşatıp koyulaştırsın.. hepsi bu. saçımı kısa kestireyim gözükmesin diye denedim onda da kendimi sevmedim.. neyse hem şu transparan boyaya bakayım hem de schwarzkopf şeysine :)

ben bundan yaptırıyorum berberde. aşırı belli olmaması için sulandırıp maks 3-4 dakika saçta tutup yıkıyor, gayet güzel ve doğal kapatıyor.

sachane.com

çokça karşıma çıkıyor eski kapsülleri atmayın içine kahve koyun üzerini folyo ile kapatıyorlar, youtube da aratın detayı nasıl yapılacağı çıkacaktır.

Çin sitelerinde tekrar kullanılabilen kapsüller satılıyor. içine kahve koyup kullanıyorsunuz.

peki kendi kapsülümün boyutlarını nasıl bulacağım ? cremesso yazınca bin tane değişik şey çıkıyor..

piyasadaki butun kapsul tiplerini al bildigim kadariyla 3 tane var. tchibo, nespresso ve delta. al dene. hangisi uyarsa ondan dewamke.

Ben ihlas aura almıştım memnunum. Lezzeti servisi iyi

www.bmssuaritma.com (türkiye sayf.)

biz bunu kullanıyoruz yaklaşık 25 senedir. Çok memnunuz.
bu arada İhlas kullananlara tavsiyem, bir su test kiti alıp arıttıklarını iddia ettikleri suyu test etmeleri :)

eve gelen sistem için önerim yok çünkü biz türkiye'de değiliz.

Hocam bu sistemlerin, arıttıklarının 4-5 katı atık suyu oluşuyor. Yani su sarfiyatınız 3-4 ket artar diye biliyorum. Bu yönünü de araştırın bence. Bir de manyetik kireç önleme sistemleri vardı, adını duymuştum yıllar önce