merhaba. ben sinema tv mezunuyum & yüksek lisansını da yaptım. türkiye de zor iş. hepimiz birbirimize benzer bok gibi işler ortaya çıkartıyoruz. flu benim de her videosunu takip ettiğim bi kanal yıllardır, yine de ilker'in de kendi ortaya çıkarttığı işleri bulup izlemeni isterim. eskiden benimsinemalarim.com diye bi site vardı. herkes yükler birbirinin filmini izlerdi. işler güçler sadi'nin filmlerini çok beğenirdim. bence türkiye'de çekilmiş filmleri dışlayıp yurtdışı kısa işleri çok fazla izlemeniz size bakış açısı kazandırır. son zamanlarda bi şey değişti mi acaba diye mubi'de kısa metraj türk filmlerini izliyorum, hala kötüyüz.
ben okurken ezbere bazı denklemler vardı "çamur görüntüde en iyi senaryo bile izlenmez, kötü senaryo iyi görselde izlenir, ses bir filmin %80'idir, bir filmin ilk 5 dakikasında seyirciyi yakalayamazsanız tekrar ilgisini çekemezsiniz, mitik yapı'dan çıkabilen film yoktur vs. bugün bakınca bu kalıpların hepsi kırıldı, iyi bir edebi diliniz olsun (konuşan, karşılıklı konuşan karakterlerin diyalogları inandırıcı olsun, çok fazla detay plan çekin) açıkçası çok ilgi çeken bir alan değil artık. herkes değişen algılarla beraber dikine çekiyor, eskiden bu tabuydu.
sinema eseri tabi ki değil ama "sözeltim" diye dikini youtube için kısa içerikler çeken genç arkadaşlar var çok başarılılar. renk, ışık, dialoglar tekrar söylüyorum sinema dili değil kullandıkları ama yatay çekip süreyi iki katına çıkartsalar kimse bu sinema değil diyemez eğer tartıştığımız tek şey yatay/dikeyse.
kısaca ben evrensel kısa metraj/orta metraj film dilini öğrenmek istesem kurslara falan gidip akademik bakış açısına maruz kalmaktansa ayak diremeden yeni izleyicilerin sinema dilini anlamaya çalışırdım. ara güler fotograf çekerken eğilmez, bakış açısını değiştirmez açıklamasına da benim gördüğüm bu, fotograf budur diyor, şu an geçerli olabilir mi?
+2