Giriş
(5)

Firefox'ta sözlüğe hep giriş yapılmış durumda kalmak.

sherinian
Notebook kullanıcısıyım. Dolayısıyla sözlüğe ve benzer üyelik sistemli diğer sitelere hep notebook'umdan giriş yapıyorum. Yalnızca sözlükte başıma gelen bişey var. Giriş yaptıktan sonra beni hatırla diyorum bu makinada, lokasyonum değişmediği sürece hakkaten de beni hatırlıyor. Ne zaman eve veya bür
Notebook kullanıcısıyım. Dolayısıyla sözlüğe ve benzer üyelik sistemli diğer sitelere hep notebook'umdan giriş yapıyorum. Yalnızca sözlükte başıma gelen bişey var. Giriş yaptıktan sonra beni hatırla diyorum bu makinada, lokasyonum değişmediği sürece hakkaten de beni hatırlıyor. Ne zaman eve veya büroya geçiyorum, çıkış yapılmış oluyor, haydaaa tekrar giiriş yapıyorum. Eskiden internet explorer kullanırken yoktu bu problem. Diğer sitelerde de logged in kalıyorum lokasyon değiştiğinde. Cookie ayarları mıdır, bir yerlerden bunun bir ayarı vardır ama nedir?
0
sherinian
(11.04.07)
Ben de ayni sorundan sikayetciyim. Yanlis anlamadiysam Sozluk bunu bilerek yapiyor.
0
wpi
(11.04.07)
Bu bir sorun değil sözlüğün bir tercihi sanırım. Internet Explorer'da da eğer IP adresin değişirse beni hatırla seçeneği devre dışı kalıyor. Büyük ihtimalle güvenlik sebebiyle alınan bir önlem çünkü zamanında cookie'lerle falan oynayarak bazı sözlük yazarları ssg'nin hesabından login olmuşlardı, olay'a duyuru yazmışlardı vs...
0
crown
(11.04.07)
bu sadece sözlükte değil bir çok sitede var, firefoxla ilgili bişey olmalı. firefox ile başka bi yerden girince, onceki girdiğin yerdeki cookie yok oluyor sanki.. gerçi beni sözlük hiç hatırlamıyor firefox'da..

bir web sitesinin hem kendi "hatırlama opsiyonu" varsa, bir de firefox'un şifreli hatırlama seçeneği olduğu için ikisi çakışıyor gibi geliyor bana.
0
nihilanth
(11.04.07)
Benim basima baska sitelerde gelmiyor Firefox ile. Sadece Sozluk'te.
0
wpi
(11.04.07)
sozlugun olayi, soylendigi gibi ip degisince gecersiz sayiyor cookie'yi. firefox ile alakali degil ve illa istiyorsaniz ip degistirmemek (mesela bir proxy, bir vpn ise yarayacaktir) disinda yapilabilecek birsey yok.
0
disq
(17.04.07)
(9)

sözlüğün tam anlamıyla dolmaması

colg fusion
aslında "sözlükteki bannerin load olamaması" falan diyecektim ama kusarsınız diye yapmadım. opera kullanıyorum flash mlaş herbir şey yüklü ama sözlük açılırken bazı banner'larda sayfa ancak %99'a kadar yüklenebiliyor gerisi takılıyor. böyle bir sorun yaşayan bir tek ben miyim ?
aslında "sözlükteki bannerin load olamaması" falan diyecektim ama kusarsınız diye yapmadım. opera kullanıyorum flash mlaş herbir şey yüklü ama sözlük açılırken bazı banner'larda sayfa ancak %99'a kadar yüklenebiliyor gerisi takılıyor. böyle bir sorun yaşayan bir tek ben miyim ?
0
colg fusion
(11.04.07)
ara sıra bana da oluyor
0
ravioli
(11.04.07)
no kitty e tıklayarak ile o sorunun üstesinden gelinmesi gerek. ben firefox kullanıyorum, senin dediğin hiç başıma gelmedi ama, sayfayı çok yavaşlatıyor o bannerlar. o yüzden sürekli no kitty e tıklamak zorunda kalıyorum.
0
comptrol
(11.04.07)
ssg tarafindan belki de kotu adam olarak anilacagim ama firefox kullananlar noscript veya adblock (adblock plus) gibi bir sey kullanirlarsa sorunu kokunden cozebilirler.
noscript icin istediginiz sayfalara izin verirsiniz adserver gibi sayfalara izin vermezsiniz.
adblock icin *ads* gibi bir filtre ekleyerek de cozebilirsiniz (hazir filtreler de mevcut)
0
entrapmen
(11.04.07)
o sorun reklam serverlarindan kaynaklaniyor.
sozlukte sayfa yuklendikten sonra esc'e basabilirsin ama tabi bu da sorun her seferinde.
ote yandan tamamen yuklenmemi$ gorunmesi de goze takiliyor, rahatsiz ediyor.
firefox icin adblock kokunden hallediyor, opera icin o tarz bi$ey mevcutmudur bilmiyorum fakat.
0
sourlemonade
(11.04.07)
noscript kullanıp çoğu sitedeki reklamları görmüyorum onlar da benden para kazanamıyor hehe. başlık için "load olmaması" yerine "yüklenmemesi" diyebilirdin.
0
cha
(11.04.07)
benim bildiğim kadarıyla adblock tarzı eklentiler bannerların yüklenmesini engellemiyor, sadece gösterilmesini engelliyor. opera için de "block content" denen bir olay var, sayfaya sağ tıklayın, "block content" deyin, banneri tiklayip "done" diyin, o banneri artık görmiyceksiniz. fakat opera yine de onu yüklemeye çalışıcak. herhangi bir yere tıklayınca tamamen yükleniyor ama, pek de sorun olmuyor yani.
0
pispinti
(11.04.07)
Firefox kullaniyorum, benzer sorun bende bir-iki ay once basladi. Sorun ustteki cevaplarda yazdigi gibi reklamlar serverlarinda bence de. Bir ara duzelir herhalde.
0
wpi
(11.04.07)
sayfa sürekli yükleniyor. bende de aynı sorun var. mozilla + adblock da tamamen çözmedi.
0
jamesjersey
(11.04.07)
Aynı sorun bende de var ama kafasına göre bazen yapıyor bazen hemen yükleniyor. Yine mesela sayfa tamamen yüklenmediyse hayvan ara'yı falan da açamıyorum. Hayvan Ara'yı kullanmadan önce Stop tuşuna basarsam eğer hayvan ara çalışıyor aksi takdirde (yani önce hayvan ara'yı açmaya çalışıp, sonra stop tuşuna basarsam) hayvan ara hiçbir şekilde açılmıyor. Gerçi sözlük ve opera arasındaki tek uyumsuzluk bu olsa gene iyi ya neyse.
0
ntldr
(29.04.07)
(3)

spiked ne demek?

quasm
şimdi spiked veya to spike formunda geçen bir gıda mühendisliği terimi bu. öyle diken vs değil. bir malzemeye bilerek zararlı madde koymak gibin bir anamı var. bilen gıda müh.leri beri gelsin. bir kimyager olarak ben hiç duymadım açıkçası. tam karşılığı lazım terim bağlamında. alkol katmak demeyin y
şimdi spiked veya to spike formunda geçen bir gıda mühendisliği terimi bu. öyle diken vs değil. bir malzemeye bilerek zararlı madde koymak gibin bir anamı var. bilen gıda müh.leri beri gelsin. bir kimyager olarak ben hiç duymadım açıkçası. tam karşılığı lazım terim bağlamında. alkol katmak demeyin yalnız o fazla spesifik kaçıyor.
0
quasm
(09.04.07)
Sana Amerikan genclik filmlerinden ornek vereyim. Lise ogrencileri bir okul partisinde, meyveli ve tabi ki alkolsuz punch var. Haylazlardan biri gizlice punch'a icki katiyor. Sonra gidip bunu arkadasina "I spiked the punch" seklinde anlatiyor.

Gida muhendisliginde ayni mi bilemem ama normalde spike sozu zararli maddeye isaret etmiyor. Sadece baska etkili bir maddenin katilmasini anlatiyor.
0
wpi
(09.04.07)
kontaminasyona uğratmak gibi bişey desen? ya da gıda sabotajı eheh
0
bulanti
(10.04.07)
spiked
\spiked\ (?), a. furnished or set with spikes, as corn; fastened with spikes; stopped with spikes. a youth, leaping over the spiked pales, was caught by those spikes.
spiked
adj
1. equipped with long sharp-pointed projections especially along the top of a wall or fence; "the fence was iron and spiked along the top"
2. having a long sharp point
3. having alcohol added; "a cup of brandy-laced coffee"; "he drank too much of the spiked punch" [syn: laced]

yukaridaki aciklamalar faydali olabilir, yanilmiyorsam ba$ak anlamida tasiyor.
0
sixth
(10.04.07)
(6)

text reklamlar

kezman
selamlarşimdi diyelim bir bloğumuz var. ben de sitemde geçen "müzik" isimli kelimelerin reklama dönüşmesini istiyorum. üstünde durunca java uygulaması ile bir pencere açılmalı ve bu kelimeye reklam veren şirket çıkmalı.bununla ilgili bilgisi olan var mı, böyle bir kod bulunabilir mii?donanimhaber d
selamlar

şimdi diyelim bir bloğumuz var. ben de sitemde geçen "müzik" isimli kelimelerin reklama dönüşmesini istiyorum. üstünde durunca java uygulaması ile bir pencere açılmalı ve bu kelimeye reklam veren şirket çıkmalı.

bununla ilgili bilgisi olan var mı, böyle bir kod bulunabilir mii?

donanimhaber de çok görüyorum.
0
kezman
(05.04.07)
o script'in nerden temin edilecegini vs. bilmiyorum ama google adsense de icerige gore reklam gosteriyor. onu da du$unebilirsin belki.
0
sourlemonade
(05.04.07)
yok hayır :) öyle değil. mesela bu yazdığım mesajda "mesaj" metninin üstünde durduğumuzda çıkacak reklam. google adsense biliyorum, kullanıyorum.
0
🌸kezman
(05.04.07)
Yardimci olmayacak biliyorum ama bu tarif ettigin sey ben en sinir oldugum reklam.
0
wpi
(06.04.07)
www.free-codecs.com

bu sayfada kirmizi ile belirtilen tekstlerin ustune geldiginde mesela kutucuklar cikiyor. bu tarz bisey mi istedigin.
sanirim bu kodlari alabilirsin kaynagindan o siteden veya benzerlerinden.
0
la traviata
(06.04.07)
biliyorum o reklamlari ancak bilgim olmadigi icin ilk etapta google adsense yazdim, herneyse.

$imdi, mesela $u var : ctxt.tribalfusion.com

ama ama buna kayit olabilmelisin ki para kazanasin.
anasayfasinda $oyle bi$eyler var www.tribalfusion.com
gece gece bi$ey anlamadim ben uykusuzluktan. bi goz at istersen.
0
sourlemonade
(06.04.07)
gecenlerde aradim aradim, bulamadimdi. Simdi denk geldi, donup yazayim dedim. Sanirim su tam senin istedigin gibi:

www.vibrantmedia.com
0
armish
(08.04.07)
(6)

Benzin deposu kapağının yeri sorunsalı -sağ mı sol mu, neden-

anoktale
arkadaşlar kafamı meşgul eden fuzuli bir soru var.japon arabalarında honda, toyota vs. de dikkat etti iseniz benzin deposunun kapağı aracın solunda, sürücü tarafında. alman arabalarında ise sağda yolcu tarafında.bu neden boyle, japonyada trafik sağdan olduğu için, türkiye'ye geldiklerinde arabaların
arkadaşlar kafamı meşgul eden fuzuli bir soru var.

japon arabalarında honda, toyota vs. de dikkat etti iseniz benzin deposunun kapağı aracın solunda, sürücü tarafında. alman arabalarında ise sağda yolcu tarafında.

bu neden boyle, japonyada trafik sağdan olduğu için, türkiye'ye geldiklerinde arabaların surucu tarafını değiştiriyorlar ama benzin depo kapağının yerini değiştirmeyelim mi diyorlar.

yoksa japonlar çok cimri de, benzin koyarken takip mi etmek istiyorlar. yada almanlar güvenlik nedeniyle depo kapağını sağa koyuyor.

çıkamadım içinden, belki siz yanıtı biliyorsunuzdur.
0
anoktale
(03.04.07)
Kesin cevabi bilmiyorum ama dediginiz gibi direksiyonun sagda yer almasi sebebiyle uretim bandi depo solda olacak sekilde ayarlidir herhalde. Sonucta ihrac edecekleri araclar icin direksiyonu sola almak zorundalar ve bunun icin ayri bir uretim bandi gerekiyor. Ama benzin deposunu soldan saga almak gereksiz bir masraf olur sadece o yuzden ayri bir uretim bandi kurmaktansa oyle birakiyorlar herhalde...
0
crown
(03.04.07)
Benzin deposu kapaginin surucu koltuguna gore ayarlandigini sanmiyorum. Ureticilerin, belki de de ulkelerin aliskanliklari vardir, onlara uyuluyordur. Amerika'da ornegin, bazi araclarin kapagi surucu tarafinda, bazisininki yolcu.
0
wpi
(03.04.07)
araclarin modellerinde bile degisebiliyor bu. benim tahminim depoyu nereye koyabiliyorlarsa oraya yerlestiriyorlar dogal olarak kapak da orada bulunuyor :)
0
entrapmen
(03.04.07)
mantıklı olan depo kapağının sürücü koltuğunun olmadığı tarafta olması. biz sağdaki pompaya yanaşıp soldan iniyoruz, japonlar tam tersini yapıyor. kapağın yerini değiştirmek de muhtemelen deponun konumunu değiştirmek gerektireceğinden oldukça zahmetlidir diye düşünüyorum.
0
lykos
(03.04.07)
sağdan ya da soldan direksiyon olunca aynı üretim bandından çıkabilirler. bunun değişmesi extra bir maliyet değil. fakat depo kapağının yeri değişirse pres kalıplarının yeniden yapılması gerekir. araba boyunda olan bu kalıplar için maliyet çok yüksek olur.
0
theunforguven
(04.04.07)
konu açığa çıktı, cin japonlar. heh heh, range roverlarada bakmak lazım tabi. adamlarıda suçlamıyorum, herkese teşekkür.
0
🌸anoktale
(04.04.07)
(3)

tuzlandırıcı

kibritsuyu
hani şeker hastaları ve diyet yapanlar şeker yerine yapay tatlandırıcı kullanıyorlar ya, aynı şekilde tansiyon hastaları için, tansiyonu etkilemeyen yapay tuzlandırıcı gibi bir ürün mevcut mudur piyasada?
hani şeker hastaları ve diyet yapanlar şeker yerine yapay tatlandırıcı kullanıyorlar ya, aynı şekilde tansiyon hastaları için, tansiyonu etkilemeyen yapay tuzlandırıcı gibi bir ürün mevcut mudur piyasada?
0
kibritsuyu
(03.04.07)
losalt diye bi tuz var, ama pek nadir bulunuyor kendisi. onu bulamazsaniz, becel'in de bi urunu vardi, buyuk marketlerde bulunuyor.
0
moralite
(03.04.07)
rachel
(03.04.07)
Bahsi gecen tuzlarda sodyum klorure ilaveten potasyum klorur var. Bu sayede daha az sodyum almis oluyor kullanan. Ama bazi arastirmalar potasyum klorurun kalp uzerinde kotu etkisi oldugu gostermisti yanlis hatirlamiyorsam. Kullanmadan once konuyu iyice arastirmani ve doktora danismani oneririm.
0
wpi
(03.04.07)
(3)

kablonet , wireless

marcelorios
arkadaşlar , şimdi benim bir cep bilgisayarım var.(wireless ve bluetooth )ama ben adsl değil kablonet kullanıyorum.şimdi benim kabloneti kullanarak , cep bilgisayarından internete girebilme ihtimalim var mı?
arkadaşlar , şimdi benim bir cep bilgisayarım var.(wireless ve bluetooth )
ama ben adsl değil kablonet kullanıyorum.
şimdi benim kabloneti kullanarak , cep bilgisayarından internete girebilme ihtimalim var mı?
0
marcelorios
(02.04.07)
teknosalarda hem adsl hem de kablo modemler için kablosuz router olan bi alet var 150ytl civarlarında bi fiyatı var..onu alıp misler gibi kullanabilirsin.
0
mestre
(02.04.07)
Evde kablonet kurulu herhalde diye tahmin ediyorum. Bu durumda bir kablo modeme zaten sahipsin. Herhalde o dogrudan bilgisayara bagli. Yapman gereken sey bir wireless router alip bunu kablo modeme baglamak. Bilgisayar da wireless router'a baglanacak kablo ile ya da kablosuz. Cep bilgisayarin da wireless router'a kablosuz baglanacak.
0
wpi
(03.04.07)
gerek kalmadı.usb den kablo ile pda yı bilgisayara bağladım.microsoft activesync ile birbirleri ile senkronize edince , pda dan internete girdim.
0
🌸marcelorios
(03.04.07)
(5)

fren diski

cgcore
galerilerde falan görüyorum, bazı arabaların fren diskleri paslı gibi. nedir bunun olayı?
galerilerde falan görüyorum, bazı arabaların fren diskleri paslı gibi. nedir bunun olayı?
0
cgcore
(02.04.07)
e durdukça paslanıyor tabi biraz. malzemesi nedir bilmiyorum ama aktif bir metal demek ki. kullanılan arabada sürekli bir frenleme olduğu için cillop gibi pırıl pırıl oluyor ama kullanılmayan, öylece duran arabaların diskleri paslanıyor biraz. ilk kullanımda, hatta ilk frende pastan eser kalmaz.
0
kibritsuyu
(02.04.07)
Bir cila attin mi pas mas kalmaz.
0
wpi
(02.04.07)
traşlama olayı da var ama pek tavsiye edilmiyor.
0
anoktale
(02.04.07)
disk öyle kolay paslanmaz.çamurdur o .
0
marcelorios
(02.04.07)
diskin paslanması çok da kolay bişi değil. o gördüğünüz pas kaliperin üstünde olabilir ya da kaliperin diskte temas etmeyen kısımları. disk yani sanayici deyimiyle ayna paslandıysa da sağlam iki fren işi çözer gibi.
0
agk
(03.04.07)
(1)

psikiyatrik

entry ca
şimdi şöyle bir şey hatırlıyorum ben, bir tür hastalık. dış uyarıcıları algılaması gerektiği gibi algılamıyor hasta. yani mesela mavi renk görüp tat alıyo. ve 'ne kadar tatlı' diyo. görme/tat/işitme duyuları karışmış durumda. bunu hangi belgeselde izledim bilmiyorum ama bu hastalık ya da her neyse o
şimdi şöyle bir şey hatırlıyorum ben, bir tür hastalık. dış uyarıcıları algılaması gerektiği gibi algılamıyor hasta. yani mesela mavi renk görüp tat alıyo. ve 'ne kadar tatlı' diyo. görme/tat/işitme duyuları karışmış durumda. bunu hangi belgeselde izledim bilmiyorum ama bu hastalık ya da her neyse onun hakkında en ufak bir bilgisi olan varsa süper olur.
0
entry ca
(02.04.07)
wpi
(02.04.07)
(5)

aşk kokusu gibi bişey

darashikoh
eskiden gazetelerde reklamı çıkardı. sevgilinizi baştan çıkarın diye. bunu sürünce veresi olmayanın veresi geliyodu. neydi bu?
eskiden gazetelerde reklamı çıkardı. sevgilinizi baştan çıkarın diye. bunu sürünce veresi olmayanın veresi geliyodu. neydi bu?
0
darashikoh
(31.03.07)
feromon içeren bir şey olsa gerek. bir de çıplak gösteren gözlük vardı 80'lerin fenomenlerinden.
0
lykos
(31.03.07)
Bu sekilde pazarlanan bir cok urun vardi. Bazisini dogrudan surerdiniz, bazisini kullandiginiz parfume katardiniz falan. Bunlar lykos'un dedigi gibi feromon iceren seylerdi.

Ha bir de dogrudan afrodizyak diye pazarlanan spanish fly / ispanyol sinegi adinda bir kimyasal var. Belki de ondan bahsediyorsundur.
0
wpi
(31.03.07)
ya böyle gazetelerin reklam sayfalarında falan oluyordu. sanki parfüm şişesinde satılıyordu. lazım olduğundan değil de :)
0
🌸darashikoh
(01.04.07)
küçükken çıplak gösteren gözlüğün gerçekten var olduğuna inanırdım.
0
cha
(01.04.07)
vardı zaten??
0
hoze
(01.04.07)
(3)

projeksiyon tv den tiz bir ses geliyor

dirk pitt
yıllar önce alınmış 109 ekran arkadan projeksiyopnlu bir adet tv var... bayadır tv den tiz bir ses geliyor. ama evde ben dışında kimse duymuyor ama eve gelen arkadaşlarım duyabiliyo. tvnin arkasına bişey bağlamak için falan eğilince oradan geldiğini anladım ve sanırsam tv nin içinde ki projeksiyon c
yıllar önce alınmış 109 ekran arkadan projeksiyopnlu bir adet tv var... bayadır tv den tiz bir ses geliyor. ama evde ben dışında kimse duymuyor ama eve gelen arkadaşlarım duyabiliyo. tvnin arkasına bişey bağlamak için falan eğilince oradan geldiğini anladım ve sanırsam tv nin içinde ki projeksiyon cihazından geliyor. ama emin değilim. ondan mıdır? ve neden geliyordur bu ses?
0
dirk pitt
(31.03.07)
çok iyi anladım o sesi ve projeksiyondan gelmediğine eminim zira benim tüplü tvimden de gleiyor. ben scart ve s video girişlerini kontrol ettim acaba ses iletiminde problem mi var diye ama nafile fayda etmedi...
bir de zaman zaman gelmediğni fark ettim.
çözüm dersen bende yok sadece acını paylaşabilirim...
0
agk
(31.03.07)
Dirk, kac yasindasin?

Gencler tiz sesleri rahat duyabiliyor. Insanlar yaslandikca tiz sesleri duyma yitisi azaliyor. Ben de kucukken salondaki televizyonun stand-by da cikardigi sesi taa odamdan duyardim. Butun tuplu televizyonlar boyle bir ses cikariyor, sadece cocuklar ve gencler duyuyor. TVnde sorun yok buyuk ihtimalle.

(Ya bu arada bu sese sebep olan parcayi da biliyordum ama simdi hatirlayamadim. Galiba transformator gibi bir seydi.)
0
wpi
(31.03.07)
o zaman ben bi yaşlı bi genç mi oluyorum
0
agk
(31.03.07)
(1)

UC riverside hakkında bilgisi olan?

jkulakwalker
UC riverside dan bir staj teklifi geldi, ancak emin olamadım. bu üniversite hakkında bilgisi olan var mı?yani UC lerin coğu ilk yuzde ancak bunun öyle bir durumu yok. Computer Science hakkında bilgisi olan varsa çok daha mutlu eder beni
UC riverside dan bir staj teklifi geldi, ancak emin olamadım. bu üniversite hakkında bilgisi olan var mı?yani UC lerin coğu ilk yuzde ancak bunun öyle bir durumu yok. Computer Science hakkında bilgisi olan varsa çok daha mutlu eder beni
0
jkulakwalker
(30.03.07)
Muhendislik, cs gibi konularda staj yapilan yerin adindan ziyade staj niteligi onemlidir. Bir projeyi, ya da tek basina tanimlanabilir bir kismini bastan sona yapacak misin, ne gibi sorumluluklarin olacak, bildiklerini kanitlayacak misin, yaraticilik isteyen sorun cozumleriyle ugrasacak misin gibi seyleri dusunmeni oneririm. MIT'de staj yaparsin, ama sana rutin isler verirler, pek kimseyi etkilemez ileride.

Soruna cevap olmadi tam ama Amerika'da is ararken bu onemli, onu soylemek istedim.
0
wpi
(30.03.07)
(9)

ingilizce de siktir et nasıl denir?

jkulakwalker
amaan siktir et, ne uğraşacaksın. cümlesindeki "siktir et" i ingilizce nasıl ifade ederiz?
amaan siktir et, ne uğraşacaksın. cümlesindeki "siktir et" i ingilizce nasıl ifade ederiz?
0
jkulakwalker
(30.03.07)
never mind çok mu soft olur. illa küfür lazımsa bilemedim.
0
ozdek
(30.03.07)
"Fuck it" kullanilir bazen.

Ingilizler, "ugrasamayacagim" manasinda "I can't be arsed" diyorlar sanirim. Ama "ugrasma" diye baskasina soylenmiyormus gibime geliyor bu.

Kufursuz olarak dogrudan "don't bother", diyebilirsin.
0
wpi
(30.03.07)
don't give a fuck, olabilir.
0
sheba and the albino girls
(30.03.07)
fuck that
0
chavezding
(30.03.07)
' Fuck it off '
0
pyro clustic flow
(30.03.07)
(bkz: screw it)
0
mentirosa
(30.03.07)
"don't give a shit"
0
crown
(30.03.07)
give it up olur. gayet şık gayet kullanışlı. üstünüze tam oturdu.
0
green green curly fries
(30.03.07)
doğrusu screw it/that dir.
0
aviator
(04.04.07)
(7)

çalınan bilgisayar

gregory
çalınan masaüstü bilgisayar nasıl bulunur?edit:efendim sorum şu evet.internete bağlandığında bulunabilir gibi bir şey duymuştum.var mıdır böyle bir şey?var ise,bunun için hangi bilgiler ile nereye başvurmak gerekir?edit2:şanslıyım ki bilgisayarı çaldıran kişi ben değilim.
çalınan masaüstü bilgisayar nasıl bulunur?

edit:
efendim sorum şu evet.
internete bağlandığında bulunabilir gibi bir şey duymuştum.var mıdır böyle bir şey?
var ise,
bunun için hangi bilgiler ile nereye başvurmak gerekir?

edit2:
şanslıyım ki bilgisayarı çaldıran kişi ben değilim.
0
gregory
(30.03.07)
Genelde bulunmaz.

"Cep telefonlarinda oldugu gibi bir aga baglandiginda kendini tanittiginda tespit edilebilir mi" gibisinden bir soru soruyorsun sanirim. Bildigim kadariyla boyle bir sey yok.
0
wpi
(30.03.07)
once bir bardak soguk su icersin sonra da , bilgisayarcıya gidip aynısından alırsan bulabilirsin. şaka bir yana;
pc internete baglandıgında ipden falan fişma bulabilir miyim diye soruyorsan ı ıh. belki şöyle olur : orjinal windows kullanıyorsan (eski pcde) , windows internete baglandıgında guncelleme yaparsa , oradan belki maykrosoftla temasa gecerek bulabilirsin. yani ihtimal olarak %- 0.00000000000. cok feci salladım kacılın.

fazla bilim kurgu izlemek de işe yaramıyormuş.
geçmiş olsun
0
etacarinae
(30.03.07)
öncelikle geçmiş olsun diyorum. teorik olarak mac adresi bilgisinden bulunabilir belki (o da internete nasıl bağlandığına bağlı) ama pratikte bulunma olasılığı sıfır çünkü hiç bir isp oturup da bunun için izleme yapmaz yapamaz diye tahmin ediyorum. ancak polis bir şeyler yapabilir.
0
answer the questions
(30.03.07)
laptolarda polis bazen baskın yapıyor çetelere. sonra ellerine geçen laptopları seri numarası olsun içindeki dosyalar olsun vs aratarak buluyorlar. abimin başına geldi oradan biliyoruz.

ammaaaa

masaüstü bilgisayarı çalan biri çoktan parçalarını teker teker satmıştır.
0
darknum
(30.03.07)
biraz spesifik olacak ama amerika'da soyle bir olay gerceklesmis: adamin tum bilgisayarlarinda setiathome procesi yukluymus. karisinin laptop'i calininca setiathome sayfasini kontrol etmeye baslamis. (bilgisayarinizin sunucuyla son baglanti zamanini ve ip adresini gorebiliyorsunuz) baglandigini tespit ettigi ip adreslerini polise bildirmis. onlar da internet servis saglayicidan gercek adresi ogrenip bilgisayari bulmuslar.
0
ainothia
(30.03.07)
eğer bilgisayar başladığındsa msn,icq vs otomatik olarak login oluyorsa ve adam saftiriklik edip internet bağlantısı varken makinayı açarsa büyük ihtimal adamın bağlandığı ip adresi üzerinden yakalatırsın.

mac adresi ile de bir ihtimal ama eminim ki ethernet kartının mac adresini sen bilmiyorsundur, ayrıca mac adresini yazılım ile değiştirmek mümkün. yani demem odur ki hiç boşa hayal kurmaya gerek yok geçmiş olsun.
0
kimlanbu
(30.03.07)
bulamazsın.
0
cha
(30.03.07)
(11)

sözlük odamı boya allahsız

demlikposet
odamı boyayım diyorum,varmı şu renk güzel olurşu iki renk karışımı süper oluyor2 duvarı sarı yap ama öteki yeşil olsun diyenveyahut şu marka boya en güzel boyalar diyecanlı içimi canlandıracak bişeyler arıyorum,iki duvar pembe,1 duvar şeker pembesi(kopkoyu) olabilir mesela acaba dedimama bakıorm boy
odamı boyayım diyorum,
varmı şu renk güzel olur
şu iki renk karışımı süper oluyor
2 duvarı sarı yap ama öteki yeşil olsun diyen
veyahut şu marka boya en güzel boyalar diye


canlı içimi canlandıracak bişeyler arıyorum,
iki duvar pembe,1 duvar şeker pembesi(kopkoyu) olabilir mesela acaba dedim
ama bakıorm boya kataloglarına tüm renkler soluk ve mat
niye böledir ki
0
demlikposet
(29.03.07)
Bu pek cevap niteliğinde değil ama bi ara ben kafayı odamı maviye boyama kararı vermiştim. Sonra da iki renk olsun ama ters renkler olmasın diye lacivert ve mavi boya aldım, bi de kağıt bordür aldım. Odamın bel hizasına kadar olan kısmı lacivert, yukarısını da maviye boyayıp araya da bordürü yapıştırdım. Oda karakol gibi olmuştu:) Renk seçerken oda boyandıktan sonra neye benzeyecek iyice düşünmek lazım.
0
kartonpiyer
(29.03.07)
bi tane ikea kataloğu al, ona bak. senin mobilyaların renginde eşyaların olduğu fotoğraflara odaklan.
0
sui
(30.03.07)
ben bir ara sarı ve lila renklerinin pastel tonlarını uygulamıştım odama, odam olduğu zamanlarda.(kiriş gibi çıkıntılar açık lila, geri kalan yerler şampanya sarısı denen renk gibi) tavandan çapraz iki köşeye de spot ışık yerleştirmiştim, ister aç, ister kıs cinsinden, çevirmeli olaraktan. pek şahane idi anlatabildiysem.
0
rachel
(30.03.07)
o ışığı ayarlayabilen yuvarlak zamazingonun adına elektirikçilerde dimmer ya da potansiyometre deniyor. arada bilgi vereyim, kısık ışıkla da olsa aydınlatayım dedim. pek güzide bi aparattır. yalnız tam kapamaz ama iyice kısık bırakırsanız arada lamba flaş gibi yanıp sönüyo, insana pisssmi dedirtiyo.
0
kartonpiyer
(30.03.07)
kuzenlerim evlerinin salonunu fistik yesili/acik ama cirt turuncu/pembe yapmislardi, duyunca kabus gibi geldi ama gorunce hayran kaldim, benim de odamin 2 duvari bordo/koyu kirmizi 2 duvari krem rengi. mobilyalar da acik renk olunca sicacik insanin icini acan bir ortam oldu :)
0
fuchuki
(30.03.07)
Elindeki katalog ozellikle mat renkler katalogu olabilir. (Cok mu salladim?)

Sen iyisi mi bir boya dukkanina git. Cesit gor, renk gor, adamlara soru sor.
0
wpi
(30.03.07)
ben mesela duvarları mavi boyattırdım. odada bir kiriş var balkonu odaya kattığımızdan dolayı. o kirişi boydan boya özel bir boyayla cam kırığı gibi ışık vurunca renk değiştirecek şekilde boyattım. hoş oldu ama sağlam pahalıydı.

abim ise bunun ucuzunu yaptırmıştı vaktinde. o da aynen kirişi alçı ile çizgisel dokunuşlar (sürme yok tık tık tık tık dokunarak yapmıştı usta) süslemişti. çok şahane gözüküyordu. hem çok daha ucuz.
0
darknum
(30.03.07)
Farklı renkte boyıycaksan, küçük renk tüpleri olur, misal filli boyanın vardı. Ondan alıp, sarı ya da beyaza eklersen istediğin tonda boya elde edebilirsin. Yeşil renk tüpü aldıysan sarı tonlarında bi boyaya, mavi tonlarında renk tüpü kullancaksan da ne bileyim kirli beyaz ya da buz mavisi tonlarında bi boyaya katarsan, daha güzel sonuçlar elde edebilirsin.
0
pyro clustic flow
(30.03.07)
ben olsam biraz masraflı olabilir ama her odayı rengarenk boyardım. patlayan renkler şirin gözükse de, mat ve açık renk olmadığı için evi karanlık gösterebilir. o yüzden evlerin geneli beyaza yakın şampanya rengidir. ama yatak odasında mavi, mutfakta kırmızı, salonda haki, oturma odasında sarı falan, acaip sevimli görünüyor. bi de uçuk kaçık bir insansanız eğer, duvara kontrast olacak başka bir renkle ellerinizin-ayaklarınızın izini basarsanız süper oluyor. ben yaptım, ordan biliyorum. (ama ev sahibi ağzıma sıçmıştı, o ayrı.)

edit: tek bir odayı boyayacakmışsınız. bu durumda her duvar farklı renk olsun diyorum ben. çılgınım, evet.
0
mavikedi
(30.03.07)
eski odamın duvarları alçı kaplıydı dedim duvarları parlement mavisi yapayım, tavanı da çok açık mavi yapayım gökyüzü gibi dursun dedim. tavana yönetim izin vermedi duvarları da boyattım. oda 6m ye 4m idi ve aydınlatmak için 500W lık spot kullanmak zorunda kalıyordum. normal eco ampuller ile loş bir ortam oluyordu. duvarlar ışığı emiyor resmen. kısacası koyu renkten kaçın.

ayrıca arkadaşım duvarları farklı renk yapayım derken dalgınlığı yüzünden kırmızı yeşil sarı vs ile tehlikeli bir kombinasyon yapmıştı polis eve girerse kesin atacak içeri korkusu taşıdı bir süre :)
0
kimlanbu
(30.03.07)
Tek tavsiyem tüp alıp ben ton elde edeyim deme.
Tahayyülünle sonuç arasındaki fark inanılmaz olur pişman olursun. Büyük tükkanlarda şöyle bir olay var. Sen bir kağıt, kumaş vb. götürüyosun. Ben bu renk alıcam dediğin vakit amcam "alet yapıyor" moduna geçiyor. Tak boyayı önüne koyuyor.
Ben tüp olayında turuncu yapıcam diye önce 5, sonra ilave 10, sonra ilave 15 (30 adet toplam) tüp alıp odamı bok gibi bir pembeye boyamıştım.
0
ben bizzat kendim
(30.03.07)
(6)

uzun sacli erkegin sorunsali

vuranyum
simdi aklimi uzunca bir suredir kurcalayan bi sorun var.alttaki uzun sacla ilgili soruyu da okuyunca sizlere sormaya karar verdim.Soru sadece beni degil, tahminim uzun sacli erkeklerin cogunu ilgilendiriyor.oylese hepinizden ozel bi ilgiyle, duyarli bi vicdanla cevaplamanizi beklyiorum.Simdi durum s
simdi aklimi uzunca bir suredir kurcalayan bi sorun var.alttaki uzun sacla ilgili soruyu da okuyunca sizlere sormaya karar verdim.
Soru sadece beni degil, tahminim uzun sacli erkeklerin cogunu ilgilendiriyor.oylese hepinizden ozel bi ilgiyle, duyarli bi vicdanla cevaplamanizi beklyiorum.
Simdi durum soyle, uzun zamandir saclarim uzun, boyle at yelesi gibi diycem, diyemiyorum.Saclarda uzun zamandir, benim anlamadigim, bi dokulme , bi anavatani terk etme..
hayir oyle normal bi dokulme de degil.boyle ustlerde bi dokulme var diycem yok oyle bisi.Yanlardan saclar acilmaya basladi diycem o da yok.tam, hani saclar ortadan iki yana tarayinca ortada bi cizgi belirir ya, ha iste oralar.Duz bi cizgi seklinde dokuluyor saclar.Oyle buyuk bi aciklik yok ama yine de insani killandiriyor(nerdeeeee).
gecenlerde berbere sordum bunu.Bi yandan saclarimi oksiyip " yok bi seyin, masallahi var saclarinin masallahiiii " demisti.Gerci sonunada eklemisti "ama saclarin incelmis orada".
Simdi bu durum normal mi?Degilse, bunun caresi var mi?Varsa nedir?Gerekirse keci boku bilem surerim kafaya.Saci kestirmek mi tek cozum?Uzun saci kestirsem nasil gorunur ortadaki o cizgi?
Bi yardim be!
0
vuranyum
(29.03.07)
Soyle olabilir: saclarin genel olarak azalmaya baslamis, ortadan ikiye ayirdigin icin orada belli oluyor. Eger boyleyse, genel olarak saclarin dokulmemesi icni gerekenleri yapabilirsin.
0
wpi
(29.03.07)
kendimden biliyorum, insanın psikolojisi bozuluyor saçlarım döküldü mü, dökülecek mi, kel mi kalıyorum diye düşünürken.. epeyce de uğraşmak gerekiyor

benim çözümüm 3 numaraya vurdurmak oldu; hem ruhen hem de fiziksel olarak inanılmaz derecede rahatladım

yıkıyorum, çıkıyorum :)
0
reeper redeemer
(29.03.07)
Geçen gün bir yarışma programında gördüm(şu asker takılan abilerin olduğu). Murat Kekilli'ye benzeyen bir arkadaş saçlarını üç numaraya vurduruyordu. Kel kafada bariz bir iz vardı ortadaki o "kanal" şeklinde. Kabul etmeliyim ki biraz komik gözüküyordu.
0
fredi
(29.03.07)
Fredi'nin dediginden, saclari hep ayni sekilde tutma yuzunden olusan bir durum da varmis gibi gozukuyor. Istersen birkac ay sacini baska sekilde tut ki o ayrim cizgisi olmasin. Arkadan bagla falan.
0
wpi
(29.03.07)
abi aynı durum bende de var. habire bi el aynası alıp bakar oldum o çizgiye. bir iki kere rüyama falan girdi. (çok ciddiyim) ama sanırım sürekli aynı yerden ayrık durduğu için öyle ve saç uzadıkça daha çok göze batıyor. saçların falza güçlü yapıda değillerse uzun saç daha seyrek gösteriyor saçları olduğundan. ben bunu anladım. kuzenim aşırı bir dökülme problemi yaşıyordu ve saçları bağlayacak kadar uzundu. o dönemlerde tepesine falan bakıyodum aşırı bir açılma var gibi geliyodu. bu adam kazıtsa tam tepesi dımdızlık gözükücek diyodum içimden ve kıs kıs gülüyodum. adam kazıttı bi baktım ordaki saçların seyrekliği yakından bakmadıkça belli bile olmuyor. için rahat olsun derim. dökülme rahatsız edecek boyuttaysa bi kazıt kendine gelsin kökler, saç derisi falan. ben bu yaz yapmayı düşünüyorum.
0
oldtimer
(29.03.07)
saçlarda sürekli bir dökülme hep olur. ama kısa saçlıyken böyle kirpik gibi ufak ufak kıllar çok saç döküyorum hissi yaratmaz. kısa olduğu için ele bile gelmez dökülür gider, görünmez. saçlar uzayınca bir atarsın elini, her seferinde bir tutam saç gelir neredeyse. bunalıma girersin. aslı astarı yoktur. ben yıllardır uzun saç dökerim, hele banyo yaptıktan sonra filan.. hala lepiska gibi allaaama..
0
anadolu
(31.03.07)
(5)

bu kurt nedir?

chavezding
resimde gördüğünüzü evde, yerde gördüm. ilk başta kediye ait bir parazit sandım. ancak ikinci defa bu sefer tavanta gördüm. bu nedir? nereden gelmiş olabilir?edit: evet artık şüphem yok ki bunlar kelebek larvası. kiler dolabında bikaç tane daha buldum.
resimde gördüğünüzü evde, yerde gördüm. ilk başta kediye ait bir parazit sandım. ancak ikinci defa bu sefer tavanta gördüm. bu nedir? nereden gelmiş olabilir?

edit: evet artık şüphem yok ki bunlar kelebek larvası. kiler dolabında bikaç tane daha buldum.
0
chavezding
(29.03.07)
Ne oldugunu bilmiyorum ama malum bahar geldi, doga canlaniyor. Disarida yasanan canli patlamasinda ortaya cikip bir sekilde sizin eve girmis diye tahmin ediyorum.
0
wpi
(29.03.07)
Benzerinden bizim evde de var, bir süre sonra kelebek gibin bir şey olup uçuşuyorlar. hava koşullarına bağlı olarak sayıları artıp azalabiliyor. Sizinki bu cins midir bilemeyeceğim tabii :)
0
sui
(29.03.07)
evet bildiğimiz kelebek larvasına benziyor.yeterince cömert davranıp taze yeşillikle beslersen bir süre sonra okus pokus yapıp ördüğü kozasından kelebek olarak çıkabilir.
0
olanzapin
(29.03.07)
bakliyat stoklarını kontrol etmekte fayda var kuvvetle muhtemel oralarda daha pek çok çıkacaktır.
0
jolietjake
(30.03.07)
uzun zamandır yenmeyen fındık fıstıktan da ürüyor olabilirler. ama mercimek bulgurdan olması daha muhtemel.
0
kibritsuyu
(30.03.07)
(12)

Uzun Saçlı Erkek Sorunsalı

fredi
Saç uzattık şekillere girdik kare olduk vs. fakat bazı sorunlarım var. Uzun saçlı "bağyan"larımızın ve erkeklerimizin yardımlarını bekliyorum. Şimdi benim saçlar, dalgalı. Tamamen düz değil yani. Sorunlarımdan biri, ön kısımları genellikle tel tel oluyor. Yani görüyorum insanlarda, telleri bir kaç m
Saç uzattık şekillere girdik kare olduk vs. fakat bazı sorunlarım var. Uzun saçlı "bağyan"larımızın ve erkeklerimizin yardımlarını bekliyorum.

Şimdi benim saçlar, dalgalı. Tamamen düz değil yani. Sorunlarımdan biri, ön kısımları genellikle tel tel oluyor. Yani görüyorum insanlarda, telleri bir kaç metre uzaktan bakınca tel tel seçilemeyecek kadar sık. (Yoksa dolgun mu demeliyim?) Halledebilir miyim? Sizde de oldu mu?

Şimdiden teşekkürler.
0
fredi
(29.03.07)
inan bir şey anlamadım. benim de dalgalı. ama tel tel ne demek yahu? sende kaç tel var allasen? saçındaki telleri sayabiliyorsun sanırım? bağla gitsin hacım.
0
cha
(29.03.07)
Ben de cok iyi anlamadim ama sanirim basin on kisimlarinda saclar seyreldi demeye calisiyorsun, oyle mi?
0
wpi
(29.03.07)
bunun adı ,uzun saçlı kel adam sendromu .çaresi saçları kazıtmak.
0
marcelorios
(29.03.07)
saçlar tel tel kenarlardan kalkıyor sanırım bunu demek istiyorsun. (?)

eğer öyleyse saçlarının o şekilde kabarmasını engelleyen değişik ürünler var.
0
samanliktaki zuhtu
(29.03.07)
elektriklenmeyi önleyen kremlerden falan kullanın, hiç olmadı krem 7-24 denen bir şey vardı onu kullanın, doğru anladığımdan emin değilim aslında, samanlıktaki zühtü'nün yaptığı tahmin üzerinden gittim. gizemli bi soru olmuş:)
0
pispinti
(29.03.07)
kırıklardan ileri gelen bir şey sanırım. zetinyağı içeren ürünler kullanırsan faydası olur diyorum. bulabilirsen saf zeytinyağından yapılan bir sabun var. iş görür.
0
blackdog
(29.03.07)
Haklısınız pek iyi anlatamadım. Zaten benim de anlamadığım bir durumdu. Şimdi şöyle, ön kısımdaki saçlar, bir seyrelme durumundan ziyade, bir arada durmuyor. Yani nasıl desem?! Bir kabarma söz konusu olduğunda saçlar nasıl olursa. Önler, saçlar kabarık olmasa bile sürekli o halde(özellikle uçları). Umarım bu sefer yaklaşabilmişimdir.
0
🌸fredi
(29.03.07)
schwarzkopf'un gliss serisi gercekten cok iyi, hele sivi sac bakim kremi mi oyle bisey harika. kuru saca fis fis fis sIkIyorsun, sacinda dolasan - dugum olan yerleri aciyor, elektrikten ya da baska sebeplerden kabaran yerleri de hop diye indiriyor, mis gibi kokuyor, tek dezavantaji cilginlar gibi sIktIktan sonra yerler bayaa kaygan oluyor aman dikkat =)
media.houra.fr
sisesi de su resimdeki gibi iste gorursen havada kap derim..
0
fuchuki
(29.03.07)
bence bir fotoğrafını koy, öyle yorum yapalım
0
answer the questions
(29.03.07)
fuchuki teyze hemen pazarlamacı kimliğini döktürmüşsün. öptüm teyzem. özeldim seni.
0
cha
(29.03.07)
abi olay saçının ince telli olmasından kaynaklanıyor. aynı şey bende de vardı. saç baya baya uzayınca olay biraz daha az rahatsız etmeye başlayacak ama yazın filan berbat bi görüntü sergileyecektir ıslak olmadığı hallerde. çok çabuk kırıldığı için bundan kaçış zor..
0
mestre
(29.03.07)
efendim tam olarak bir cevap teşkil etmeyecek lakin ben de bu konudaki tecrübemi sizlerle paylaşayım. benim durumumda saçlar ne kadar uzarlarsa uzasın ön kısımdaki görece kısa saçlar asıl gruptan ayrılarak ön tarafa alın tabir edilen bölgeye eğiliyorlardı. bu da yeni saç ektirmiş suat görüntüsüne sebep oluyordu. çözüm olarak bir şey bulamadım. ama sorunun kaynağının dökülen ve tekrar çıkan saçlar olduğunu anladım. malumunuz dökülen saçların bir kısmı yeniden çıkıyorlar. ve onların uzaması diğerlerine yetişmelerine imkan verecek boyutta olmuyor. buradan da aslında benim saç uzatma süresince neredeyse hiç berbere gitmediğimi ve uçlarından aldırmak suretiyle saçlarda bir birlik ve beraberlik yakalayamadığımı çıkarılabiliriz. halböyleyken elbette saçlar sathında anarşi kol gezecek ve elbet bunun emareleri ön cenahtakiler üzerinden daha görünür olacaktır. sizin de sorununuz belki budur. belki de değildir. ben anlatayım da.
0
fünyeli abdullah
(29.03.07)
(6)

renk sorunu..

cgcore
şimdi elimizde eskice bir monitör var. sorun şu ki, hiçbir şekilde kırmızıları göstermiyor. kırmızı dışında tüm renkler tamam ama kırmızı olmayınca hiç son derece rahatsız edici oluyor. çözümü var mıdır?
şimdi elimizde eskice bir monitör var. sorun şu ki, hiçbir şekilde kırmızıları göstermiyor. kırmızı dışında tüm renkler tamam ama kırmızı olmayınca hiç son derece rahatsız edici oluyor. çözümü var mıdır?
0
cgcore
(28.03.07)
renk tüpü bitmiş. değiştirmekten başka bir çözüm gözükmüyor. aynı şekilde bir monitörü 2-3 ay kullanmış biri olarak renk algınızda bile bozulmaya yol açabileceğini söyleyebilirim.
0
colg fusion
(28.03.07)
Kablosuna baktiniz mi? Uctaki pinlerden biri egilmis/kopmus ise ayni sorunu yaratabilir. Tup bitme ihtimali daha yuksek ya bir umit iste...
0
wpi
(28.03.07)
renk tüpü bitmişse at gitsin.
0
darknum
(28.03.07)
RGB preamplifier chipinin R kanalı gitmiş olabilir. Aynısı başıma gelmişti yıllar önce...Hatta tls1233 idi bendekinin chipi. Bulup değiştirmiştim. Hey gidi...
0
nop
(29.03.07)
teknik servise götürmenizi ve teşhis'i söylemeden tamir etmeye çalışmamalarını tembihlemenizi tavsiye ederim nacizane..
0
mestre
(29.03.07)
kaynak ile de çözebiliyorlar bunu. benim eski monitörüme de olmuştu. kaynak yapmışlardı aynı gün almıştım geri.
0
fearofthedark
(04.01.08)
(4)

rüyanın uyanınca devam etmesi & paranormal aktivite

colg fusion
aslında buna uygun başlık olarak bu oldu mu bilemiyorum ama...şimdi canlar, geçen sabah saat 6.30 sıralarında uyurken bir ara uyanır gibi oldum ama uyanmadım. hani bilincim yerine geldi ama rüyam da devam ediyordu. hani yarı uyanık yarı uyur haldeydim diyelim. rüyamda x kişisini aramayı düşünüyor ve
aslında buna uygun başlık olarak bu oldu mu bilemiyorum ama...

şimdi canlar, geçen sabah saat 6.30 sıralarında uyurken bir ara uyanır gibi oldum ama uyanmadım. hani bilincim yerine geldi ama rüyam da devam ediyordu. hani yarı uyanık yarı uyur haldeydim diyelim. rüyamda x kişisini aramayı düşünüyor ve yatağımın yanındaki telefona uzanıp numarasını çevirdim. ardından, daha sonra aramaya karar verip henüz telefonumu kapattım.(bunlar rüyada oluyor dikkat) kapadıktan sonra telefonu aldığım yere bıraktım ve yine uyuma pozisyonuna geçtim.

bu sırada tam da ben rüyamdaki eylemi tamamlamışken hakkaten telefonum çaldı ve x kişisinden mesaj geldi. tabii bunu görünce ben kitlendim. x kişisinin bana o saatte mesaj atması üç milyonda bir ihtimaldir. ayrıca x, benim için çok özel bir kişidir.

şimdiii, evet rüyam kaldığı yerden devam etti gibi bir şey oldu. böyle bir olay var mıdır ? böyle bir şey başına gelen var mı ? tesadüflere inanmıyorum. biri bana bunu açıklayabilir mi ?
0
colg fusion
(28.03.07)
(git: 4959)
0
rachel
(28.03.07)
"Kalp kalbe karsi olmak" deniyor sanirim bu olaya. Seninkinin farki isin icine bir de ruya girmis olmasi.

Onun disinda ihtimalin dusuklugunu belirtmek icin uc milyonda bir demissin. Ciddi bir rakam olarak vermedigini biliyorum ama o cok dusuk ihtimal olay bile, Turkiye'de 70 milyon insan oldugunu hesapladigin zaman her gun en az 23 kisinin basina gelir :)
0
wpi
(28.03.07)
Şimdi o mesajın gelmesi zamanının tam da o rüyaya denk gelmesine bir şey diyemeceğim fakat, rüya görürken o anda rüya görmekte olduğunun farkına varıp, rüyadan ayrılmadan bilinçli bir şerkilde rüya görmek ve hatta bilinç durumunda görülen bu rüyaya müdaheleler etmek "Lucid Dreaming"e girer.

"bir ara uyanır gibi oldum ama uyanmadım. hani bilincim yerine geldi ama rüyam da devam ediyordu."
Böyle bir şey söylüyor olman ve rüyayı ko9ntrol etmiş olman bana direk lucid dedirtti.

Not: Kitaplarda, gruplarda filan kolayca lucid yaşayabilen insanların astral çıkışlar yapmaya biraz daha yatkın olduğu söylenir ama ne kadar doğrudur bilinmez.
0
3200
(29.03.07)
"şimdiii, evet rüyam kaldığı yerden devam etti gibi bir şey oldu. böyle bir olay var mıdır ? böyle bir şey başına gelen var mı ? tesadüflere inanmıyorum. biri bana bunu açıklayabilir mi ?"

bi manası yoktur muhtemelen ama; yıllar önce bir sabah yurtta bir rüya görmüştüm. dedem en az 30 yaş daha genç bir halde (ki doğal olarak o halini olarak hiç görmüşlüğüm yoktur) bir sahra çadırında minderlerin üzerinde oturuyordu, yanına gittim. bana 'oğlum ben gençleşiyorum' dedi. o gün öğleden sonra eve döndüm ve muhtemelen rüyayı gördüğüm saatlerde öldüğünü öğrendim.

telepatik birşey olabilir veya sadece sırtım açık kalmıştı, bilmiyorum.
0
nop
(29.03.07)
(1)

iki kelimenin türkçesi

tabudeviren
şu iki kelimenin türkçesi nedir?-maturaausarbeitung-potpetschnigg
şu iki kelimenin türkçesi nedir?

-maturaausarbeitung
-potpetschnigg
0
tabudeviren
(28.03.07)
maturaausarbeitung: almanca'da bitirme sinavi icin bir seyi cozmek, yapmak.

potpetschnigg'in bir anlami var mi bilmiyorum. Daha cok bir soyadina benziyor (yani Google o soyadli bir suru insan buldu).
0
wpi
(28.03.07)
(6)

Bagajda benzin bidonu saklamak

anoktale
ÖNEMLİ UYARI VE EDİT: BAGAJDA BENZİN BİDONU SAKLAMAYIN !!!!!(arkadaşlar cevapları okuduktan sonra yüzüm kızardı, ne cahilmişiz, deli cesaret ile dedim. bir hafta gezdik oyle bidonlarla bagajda. gerçekten benzin ile gezmek riskli, öyle yapanlar tanıyorum, birazda ondan cesaret bulmuştum ama yine de r
ÖNEMLİ UYARI VE EDİT: BAGAJDA BENZİN BİDONU SAKLAMAYIN !!!!!

(arkadaşlar cevapları okuduktan sonra yüzüm kızardı, ne cahilmişiz, deli cesaret ile dedim. bir hafta gezdik oyle bidonlarla bagajda. gerçekten benzin ile gezmek riskli, öyle yapanlar tanıyorum, birazda ondan cesaret bulmuştum ama yine de risk almamak lazım. yanıtları dikkati okuyun.

en azından bir faydası olsun.)


Arkadaşlar,

bir süredir dip depo kullandığımdan arabanın bagajına iki bidon atıp, içini benzin ile doldurup herhangi bir problemde güvenlik maksatlı yedekte bekletmek istiyorum.

evde eski yağ bidonları vardı, castrol, onları aldım doldurttum benzinlikte attım bagaja, bir süre sonra arabada bir benzin kokusu patlamışlar sanıyorum, akıtmışlar.

neyse, gittim bplerden birinde kırmızı 5 litrelik bidonlardan satıyorlar, yağ bidonlarından kurtulup tanesi 4 lira olan kırmızı benzin bidonlarından aldım.birde hortumu var ayrı parça. önce koyarken hortumun kenarlarından akıttı ama önemsemedim, hortumu salla dedim.

bidonlar sağlama benziyordu, doldurttum attım bagaja, yine hafif bir koku var geçer, yağ bidonlarından sızan diyorum. geçen yine arttı bir açtım ağzını sıkı kapattığım bidon devrilmiş ağzından çok az sızdırıyor.

fena sinirim bozuldu. yahu, bu ülkede sağlam bidon bulunamaz mı, benzin koyulacak. illa ilave depo mu yaptıracağız.

bu konuda tecrübesi olan, bilen arkadaşların görüşelerini bekliyorum. ne yapalım, nerden alalım , nasıl kullanalım. tepelemesine doldurduğum için patlıyorlar mı acaba, benzin buharı olayı??

birde kafama takıldı, benzinin donma derecesi kaçtı. wikipedia ya bakmaya üşendim ne yalan söyliyeyim.
0
anoktale
(27.03.07)
Bagajda benzin dolu bir bidonla dolasmak guvenli mi? Benzin inanilmaz derecede alev alabilen, patlayan bir madde. Baska aliskin oldugumuz yanan maddelere benzemiyor, cok tehlikeli.

O yuzden, bagajdan bidon tutmak yerine benzini arabanin deposunda tutsaniz olmaz mi? (yani depo bosalmadan cok once tekrar benzi alsaniz)
0
wpi
(27.03.07)
benzinin donma noktası diye birşey yok ama içerdiği "oktan"ın donma noktası -57 derece wikipedia'ya göre.
çözüm olarak anne çözümü üreteceğim, bir poşete koyduktan sonra sıkı sıkı bağlayın veya bagajda bir noktaya sabitleyin(koli bandı vs...).
edit: üstteki öneriyi okuduktan sonra kendi yazdığımdan utandım, hemen ekliyorum en iyisi depodaki benzindir.
0
denize karsi icen keci
(27.03.07)
valla haklısınız tamemen ama dip deponun stresini çekmektense arkada iki bidonun stresini tercih ederim.
0
🌸anoktale
(27.03.07)
birincisi mazallah o kadar kolay patlarki ne olduğunu bile anlayamazsın. bagaj döşemesinin azıcık elektriklenmesi bile bir şey koyarken tehlike arz ediyor.

2.si araba bagajlarının çeperlerinde çoğu zaman kancaların girebileceği yerler oluyor. en basitinden carrefour yada benzeri bir yerin araba kısmından alacağın elastik kancalı nesnelerden yararlanarak sabitleyebilirsin.

tabii tavsiyem bidonu boş tutup en kötü durumda benzin biterse yürüyerek gidip alıp geri gelmendir.
0
darknum
(28.03.07)
bence cok tehlikeli bir is. bir arkadas, sigarasini yakmak icin cakmak caktigi an icinde bulundugu taksi alev almisti. cocugun elinde yuzunde kalici izler olustu. senin veya arabana binenler icin korku filmi yaratabilecek bir durum. yapma derim. hic yanmis insan gordun mu ? gorme tabii de, boyle delidenyo islere de kalkisma :)
0
babam ve ben
(28.03.07)
öncelikle cevaplarınız için çok teşekkürler. araştırmalar sonucu bagajda benzin saklamanın getirisinin götürüsünden fazla olduğuna kanaat getirdim, sayenizde tabi.

o yüzden boş olarak iki bidon'u tutacagım, acil durumda kullanmak için.

benzinliğe yürüyerek gitmek biraz zahmetli olsada, yapılması gereken en doğru davranış. sağ olun, var olun.
0
🌸anoktale
(28.03.07)
(5)

Telefon kablosunun kıvrılmasını engelleyen aparat

kartonpiyer
Selamlar,Geçenlerde bir şekilde elime geçen bir aparat vardı. Bu aparatı telefon kablosunun jakının cihaz kısmına takıyosunuz, kendi içinde bi dönergeci var, bu sayede telefon kablosu kafasına göre kıvırılıp insanı sinir etmiyordu. Ben bu aparatımı çok seviyordum. Neyse, bir gün geldim bir baktım bi
Selamlar,

Geçenlerde bir şekilde elime geçen bir aparat vardı. Bu aparatı telefon kablosunun jakının cihaz kısmına takıyosunuz, kendi içinde bi dönergeci var, bu sayede telefon kablosu kafasına göre kıvırılıp insanı sinir etmiyordu. Ben bu aparatımı çok seviyordum. Neyse, bir gün geldim bir baktım birisi telefonumdan aparatı almış. Bizim şirketten hangi alçağın aparatımı çaldığını bilen ya da bu aparatın yenisinden satın almak istesem nereden bulacağımı bilen varsa insaniyet namına bana söyleyebilir mi acaba?

Sadece aparatın adını bilen varsa o da olur. Böylelikle aparat diye diye dükkanları gezmekten kurtulur, doğrudan malzemenin adını söylerim dükkanlara.
0
kartonpiyer
(26.03.07)
Turkce adini bilmiyorum ama surada bir modelinin resmi var:

www.radioshack.com
0
wpi
(26.03.07)
Evet. Aynen linkte resmi olan aparattan lazım bana. Çok mühim. Yoksa ya deliricem ya da bi dect almam gerekecek.
Halihazırdaki telefon kablom çok kıvrak. Yardıma muhtacım.
0
🌸kartonpiyer
(26.03.07)
efenim benim ilk kullandığım bir eşantiyondu. yatıp kalkıp swissotele o küçücük şey için dua ediyordum. sonra bir iş arkadaşı tarafından araklandı.
o kabloyu kesecek duruma geldim ve yollara düştüm. gittim ulusa telefon santralleri masa üstü telefon vs satan yerleri geze geze buldum. üç tane aldım birine peder bey el koydu diğerine de peder beyin bir mesai arkadaş,ı buna da şükür dedim. fakat o bir taneciğim de bozuldu sesi iletmez oldu.

günlerden bir gün işyerimin telefon santralleri vb teknik işlerinden sorumlu personelinden bir kişi odamdayken ya dedim bana şu "kıvrıştırmamacı şey" den lazım. aaaaaa abi bende bir sürü var dedi ve bir kaç tane verdi...

adı ne abicim bu yüz yılın icadının soruma ise süper karizmatik bir edayla
"spiral koruyucu ya da spiral jackı"
cevabı geldi....

işte böyle yalnız repleri unutmayalım.
hatta googleda arayınca bir sürü sonuç çıkıyor temini de aslında o kadar zor bir şey değilmiş.
www.google.com.tr
0
agk
(27.03.07)
istanbuldaysan sirkecide murat elektrikte var.murat elektrik nerde dersen hacibekir lokumcusunun yaninda.o nerde dersen sirkeciye gidince sor solerler.burda soledigin gibi sole onlar verirler sana.ayrica karakoy yeralti gecidinde bulunur
0
cizgilipijama
(27.03.07)
müteşekkirim... öyle böyle değil hem de... :) yaşasın murat elektrik!

ayrıca benimki de bi ilaç firmasının eşantiyonuydu. yazık üzülüyorum bu ilaç firmalarına bakın adam bize amma süper bişeyi eşantiyon olarak vermiş vermesine de adını hatırlamıyorum firmanın.. e neye yaradı reklam.. amaan neyse ben gider parasını bastırır alırım icabında.. ahaha "parasını bastırır alırım" süper oldu sanki jaguar alıyoruz anasını satiim.
0
🌸kartonpiyer
(27.03.07)
(14)

ipod mu yoksa ne?

dirk pitt
psp yi sadece müzik için taşımak saçma gelmeye başladığından sağlam bir taşınabilir mp3 çalar almayı düşünmekteyim, haliyle akla ilk ipod geliyor(ben bu soruyu daha önce sormuştum galiba ama neyse), kardeşimde de mis gibi nano var feci kullanışlıymış esasen. soru şu: direk ipod nano mu alayım(yurtdı
psp yi sadece müzik için taşımak saçma gelmeye başladığından sağlam bir taşınabilir mp3 çalar almayı düşünmekteyim, haliyle akla ilk ipod geliyor(ben bu soruyu daha önce sormuştum galiba ama neyse), kardeşimde de mis gibi nano var feci kullanışlıymış esasen.

soru şu: direk ipod nano mu alayım(yurtdışından getirtme şansım var), yoksa ipod kadar kullanışlı(arabirim, kontroller, software), hafif, ufak, ve ondan daha ucuz bir çalayır var mıdır?
eklemeyi unutmuşum, bu soru ipod nano ve rakipleri için geçerlidir. normal ipod veya shuffle geöerli değildir bu soruda yani.

lütfen objektif cevaplar verin, ipod fanatizmi yada nefreti dışında cevaplara ihtiyacım var zira...
0
dirk pitt
(23.03.07)
kendim de bir nano kullanıcısı olarak , doğru bir kulaklıkla en kaliteli müzik çalarlardan biri olduğunu düşünüyorum ipod un. sonuçta mp3 dinlenecekse zannetmiyorum ki başka cihazlarla çok çok fark yakalanabilsin daha iyi anlamda. ama yok orjinal cd den dinleyeceğim diyorsan daha kaliteli ses verebilecek discmanler var ki daha kaliteli olması normal. çünkü malum direk cd den dinlemek başka birşeye benzemez.
0
faideli bilgiler
(23.03.07)
Ipod kullaniyorum ben (30gb, vidyo). Guzel bir alet, rahat. Ama iTunes kasiyor arada beni ve itunes kullanmak zorunda gibisin (alternatifler var ama bana uymuyorlar). ipod kullanmamim tek sebebi hard diski olan calarlar arasinda en incesi ve hafifi olmasi.

Ama itunes'dan ziyade ipod kullanmamak icin en iyi neden ipod'dan bilgisayara sarki aktarimina izin vermemesi. Evet, bunu yapmanin yollari var ama ugrasmak gerekiyor. Bir arkadasin evine ugramisken, ya da kendine ait baska bir bilgisayara bir sarki aktarmak istediginde zorluk cikiyor. Uzerinden sarki alabilecegin, DRM isini kasmayan bir alet al.

Eger ufak bir alet alacaksan da ipod alma derim. Eskiden iriver marka flash hafizali mp3 calarim vardi ve cok memnundum. Menuleri cok iyiydi ve genel olarak kullanimi acayip rahatti. Onlarin urunlerinde bir bak: www.iriveramerica.com

Bir de ipod alayim mi diye arastirirken Creative'in Zen serisi de ilgimi cekmisti. Onlar da iyiye benziyor.

Ozet olarak, ipod'a benzer ve daha iyi ozellikleri olan aletler var senin aradigin kategoride. Ipod alma.
0
wpi
(23.03.07)
şahsım adına alacaksan radyosuz alma. sirf o yüzden hiç ipod almadım. hafızası ne kadar büyük olsa da. bir yerden sonra insan sıkılıyor. karışık çalsa bile bazen insan olayların akışına bırakarak dinlemeyi istiyor. artı haberler, söyleşiler, maçlar hatta reklamlar bile güzel oluyor.

ses ve ergonomi olarak ipod al derim.. ama radyo için sony almanı öneririm. geri kalır tarafı cok yok

i pod a radyo ekleniyormus ama illegal sanırsam.. yani ipod kalitesinde degil. kıytırık bi radyo sadece sesini ipod a veriyor diye düsünüyorum.. yamuluyorsam düzeltin. orjinal radyo aparatı varsa hemen ipod alırım
0
efruz
(23.03.07)
Efruz hakli, radyo isi onemli.
0
wpi
(23.03.07)
hmm evet radyo olayını bende düşünmüyor değilim, sonyden başka ne marka vardır ipod tarzı ve radyolu peki?... creative zen vb demeyin abi lütfen baktım bir çok yere iyi eleştirmemişler aleti boyutlarını da beğenmedim tipi de kayık.
0
🌸dirk pitt
(24.03.07)
sony'nin network walkman leri de i$ gorur. bir arkada$imda 6gb lik modeli var. mukemmel ses kalitesi var (yaninda gelen kulakliklar ile bile) goruntusu, ekrani felan da cok guzel. bir du$un derim.

edit : bahsettigim 6gb lik model $u : www.sony.com.tr

ayrica 20gb lik modeli de mevcut. sweet.
0
sourlemonade
(24.03.07)
ipod alıyorsan garantisini mutlaka iyi sakla, ihtiyacın olabiliyor. kesinlikle teknosalardan alma, bozulma ihtimali olan bir alet ve teknosa direk delirme sebebi.

onun dışında ipod iki parmağımın arkasına saklayabildiğim bir cihaz. gerçi menü sorunları olsa da gayet süper bir nesne. itunesa da gerek yok winampe bir plugin yükledim oradan hallediyorum işi.

creative zen falan da güzel ama ipod nano alma sebeplerim şunlar;

*küçük olması
*4 gbın hayli hayli yetmesi
*8-9 saat çalma süresinin de yeterli olması (14 saate kadar diyor ama normalde 10-11 saat dayanırsa iyi-çünkü sürekli şarkı geçiyorsun ses açıyor kapatıyorsun vs)
*küçük olması
*ufak olması
*minik olması

bir de tavsiyem koruyucu kılıf al nanoya, az kayıp gitmiyor insanın elinden
0
jesters cap
(24.03.07)
sony nw a1000 ve nw a2000
biri 6 biri 20 gb

ipod ile çok benzer kullanım sadece düğmelere basman gerekiyor elini üzerinde gezdirmen değil. estetik olarak katlıyor gören herkes kabul etti.

eğer kasarsan özel sıkıştırma atrac 3+ ile 6 gb 20 gb 'a yakın mp3 sıkıştırıyor. falan filan ben aldığımda 400 ytl idi 16 taksitle.
0
darknum
(24.03.07)
ipod'u ve creative mp3 çaları olan bir insan evladı olarak söylüyorum ki; "gördüğüm en gereksiz icadlardan biri ipod"

müzik paylaşımı yapman neredeyse imkansız. hani bilgisayardan attın şarkıyı, tekrar bilgisayara atmak yalan.

ikincisi şarjlı ya bu alet. üşengeçsen benim gibi her yerde yarı yolda bırakır seni, işin yoksa şarj et. e bunun şarj aleti de nokia şarjı gibi değil ki abi gittiğin her yerde bulunsun. ama pilli mp3 çalarlar öyle mi, pil dediğin her yerde, her köşe başında satılıyor. pilin mi bitti çıkart tak.

gereksiz ipod, kendime küfür ediyorum sürekli.

bu arada parayı kulaklığa ver. gerisi yalan.
0
guybrush threepwood
(24.03.07)
zen demeyin demissin ama ben yine de zen neeon 2'yi onericem. 4 gb'lik modeller gayet boyut olarak guzel, kullanilabilirlik ve ozellik acisindan dolu ve fiyat olarak ipod nano'dan yaklasik 100 150 ytl daha ucuz.. artisi olarak nano video oynatmazken, kendisi gayet oynatiyo, radyosu neyin de var... neon 1'den cok daha basarili...
0
polifonik osuruk
(24.03.07)
bu arada sony nwa-1000 kullaniyorum, 6 gb lik az yukarda bahsi gecenden. alet cok kaliteli olmasian ragmen tavsiye etmiyorum; cunku software sorunu super fazla. SonicStage de, ConnectPlayer da insanin hayatini kisaltiyo. dolayisi ile az yukarda dedigim gibi plug & play, zen neeon 2 derim. su gunku aklimda olsa ve o gun o alet turkiye'ye gelmis olsa kesinlikle onu alirdim...
0
polifonik osuruk
(24.03.07)
polifoniğe 1 milyon kez söylediğim ve hiç dönüp bakmadığı gibi alternatif software'leri bulunmakta sony'nin.sürükle bırak yapabileceğiniz programları bilem var.
0
darknum
(24.03.07)
darknumun milyon kere soyledigi programlarin hepsini denemem nihayetinde yine de ayni karari verdimdir.
0
polifonik osuruk
(18.07.07)
madem yurtdisindan getirtme sansi da var o halde iriver diyecegim ben de.. nedense eski nesil iriver'imin sesi bile ipod'lara nazaran daha guzel geliyor bana. yeni nesil clix modeli pek sahaneymis duydugum, okudugum kadariyla. daha sadece bir sey istenirse x20, s10 gibi modeller de olabilir. google'a, youtube'a bir bakmani tavsiye ederim.
0
zakk
(14.08.07)
(4)

yenilerini koru

kibritsuyu
efendim şöyle bir durum var. kimi dosyalarla evde de çalışayım diye belgelerim klasörünü komple laptopa kaydedip eve götürdüm. kimi dosyalarda değişiklikler de yaptım. lakin aynı anda, masaüstü bilgisayarda bulunan aynı belgelerim klasöründeki kimi dosyalarda da değişiklikler yaptım. şimdi bu klasör
efendim şöyle bir durum var. kimi dosyalarla evde de çalışayım diye belgelerim klasörünü komple laptopa kaydedip eve götürdüm. kimi dosyalarda değişiklikler de yaptım. lakin aynı anda, masaüstü bilgisayarda bulunan aynı belgelerim klasöründeki kimi dosyalarda da değişiklikler yaptım. şimdi bu klasörleri birleştireceğim. lakin öyle bir şey istiyorum ki sadece yeni dosyalar kalsın. laptoptan masaüstüne tümünü kopyalasam, masaüstündeki değiştirdiğim dosyalar güme gidecek. tersini yapsam laptoptakiler güme gidecek. hani laptoptan masaüstüne kopyala desem ve de "sadece en yeni tarihlileri koru" gibi bir seçenek seçsem ne de güzel olur. mümkün müdür?
0
kibritsuyu
(23.03.07)
Sync toy bu isi yapabilir buyuk ihtimalle.

www.microsoft.com
0
wpi
(23.03.07)
dosyaların bulunduğu klasörde görünümü "ayrıntılar" olarak seç ve orada değiştirilme tarihine göre sırala.. değişmiş olanları ordan ayırırsın.. olmazsa son erişime göre sırala da yapabilirsin
0
efruz
(23.03.07)
"xcopy kaynak(c:\belgelerim gibi) hedef(d:\belgelerim gibi) /d /e /y" komutuyla da sadece modifiye edilmiş yeni dosyalar kopyalanabilir.
0
ntldr
(23.03.07)
yahu evrak çantası bunun için biçilmiş kaftan. yeni dosyaları eşitler, eskileri ellemez.
0
geldiler
(24.03.07)
(6)

warrock sorunu firewall falan fişman

etacarinae
arkadaslar slmlar. ben bu warrock oyununu buyuk bir hevesle indirdim ama oyun acılmadan once cannot file vs.zip diye bişi cıkıo. oyun acılmıyor. bircok forumu arastırdım bi sonuc bulamadım. warrockun kendi sitesinde de şöyle yazıyor ; "War Rock requires you to open and allow TCP: 5340 and UDP: 5350.
arkadaslar slmlar. ben bu warrock oyununu buyuk bir hevesle indirdim ama oyun acılmadan once cannot file vs.zip diye bişi cıkıo. oyun acılmıyor. bircok forumu arastırdım bi sonuc bulamadım. warrockun kendi sitesinde de şöyle yazıyor ; "War Rock requires you to open and allow TCP: 5340 and UDP: 5350. This may also be caused by proxy servers, which are used for indirect connections" . firewall kapalı , nod32 kullanıorum. su 5340 ve 5350 numaralı seylere izin vericem de nasıl yapıcam bilmiyorum. şu işe bi el atın be canlar. hadi optum gozlerinizden.
0
etacarinae
(23.03.07)
modeminin ayar sayfasından (büyük ihtimalle browserına 10.0.0.2 ya da 192.168.1.1 yazarak girebilirsin) port forwarding bölümünden bu nolu portları açabilirsin.
0
kermitz
(23.03.07)
malesef , bu tcp ve udp leri ekledim ama olmadı. windowsun firewallu veya nod32 ile alakalı olabilir mi?
0
🌸etacarinae
(23.03.07)
Warrock'un sitesinde yazan sey sende olan probleme cozum olarak mi yaziliyor? Orayi tam anlamadim. Sanki senin sorunun portlarla ilgili degil gibi. Indirdigim pakette bir eksik olmasin, ya da kurarken bir sorun cikmistir belki? Istersen kaldir tekrar kur. Ya da baska yerden indirmeyi dene.
0
wpi
(23.03.07)
evet problemin cevabı olarak bu yazıyor. oyunu 3 4 defa silip kurdum. denen herşeyi yaptım ama olmadı malesef.
0
🌸etacarinae
(23.03.07)
Rar'lı bi dosyayı parçalı halde indirdiyseniz bir parçada sorun olmuş olabilir ya da crack mrack şeysi de olabilir. Bir de .dll dosyası istiyor olabilir.
0
colonizer
(23.03.07)
tek parcaydı. oyun resmi siteden indirildi. crack olayı yok yani
0
🌸etacarinae
(23.03.07)
(8)

kusmuk kokusu geçer mi?

gioberg
kusmuk kokusu geçer mi? nasıl geçer? ne kadar zaman gerekir? o kokuyu yaratan arkadaşa neler yapılabilir???
kusmuk kokusu geçer mi? nasıl geçer? ne kadar zaman gerekir? o kokuyu yaratan arkadaşa neler yapılabilir???
0
gioberg
(22.03.07)
Valla kokuyu yaratan arkadaş kendi öz evladınsa ve bu bir bebek formundaysa yapacak pek bir şey yok. Koku arabadaysa genelde geçmez. Giysilerde falan ise yıkayarak genelde geçer. Arabayı iyice yıkasanız da ancak 1 sene havalandıktan sonra geçebilir yine de kalır bir miktarı.
0
ozdek
(22.03.07)
umarım arabaya kusulmamıştır.duyduğuma göre arabaya sinen kusmuk kokusu çoook uzun süre geçmiyormuş.
0
devourthedamned
(22.03.07)
yok arabaya değil de odanın içine daha doğrusu zeminine. sabahtan beri 10 kere paspasladım,camı hiç kapatmadım,şimdi geldm odaya hâla kokuyor.işin kötüsü bir kaç gün sonra gidiyorum ve 3 hafta kadar oda kapalı kalıcak.böylece bu koku odama siner mi?
0
🌸gioberg
(22.03.07)
çamaşır suyuyla silinirse, "kokudan eser kalmaz".
0
comptrol
(22.03.07)
mumkun oldugunca havalandirmak lazim. Bence su belli araliklarla otomatik koku sikan makinelerden alip, kusmuk ciktisinin yakinina gecici olarak kurabilirsin. En azindan agir koku birikimini onler, gibi geldi bana
0
armish
(22.03.07)
Aktarlarda bu konu hakkında da bir çözüm sağlayan bitki, nane, ot, kök vardır sanırım. Ama evde çok kalacağını sanmam kokunun.
0
colonizer
(23.03.07)
Uc gunde cogu gecer onun.
0
wpi
(23.03.07)
direksiyona ve göstergelere böarkkkkkkkkk diye kusmuş adamım. evet abartısız böyle oldu arabayı sağa çekip lan kuscam demeye kalmadan kusuverdim. noldu allahtan köy kasaba yollarındaydım da hemen ilerde bi çeşme buldum ve resmen yıkadım kabini. ıslak bezle yarım saat sildim her tarafı. güzelce de parfüm sıktım. kokudan eser kalmadı mükemmelliği yaşıyorum teşekkürler hepsiburadakom.
0
agk
(23.03.07)
(6)

serum şişmanlatır mı?

efruz
bir ara hızlı kilo alan arkadaşım söylemişti.. hastanede serum yedim bir hafta falan ve sonrasında kiloları veremedim.doğru mudur. serum kilo yapar mı kalıcı olur mu... sunu biliyorum serum kullanırken hiç tuvaleti gelmiyor insanın, aldığı hersey kalıyor vücudda.. yani başka gıda tüketmiyorken
bir ara hızlı kilo alan arkadaşım söylemişti.. hastanede serum yedim bir hafta falan ve sonrasında kiloları veremedim.

doğru mudur. serum kilo yapar mı kalıcı olur mu... sunu biliyorum serum kullanırken hiç tuvaleti gelmiyor insanın, aldığı hersey kalıyor vücudda.. yani başka gıda tüketmiyorken
0
efruz
(22.03.07)
hangi serum olduguna bakarak degisir aslen. genelde hareketsiz bir sekilde yatildigindan yediginiz serumlar normal hayat fonksiyonlarindan fazla enerji ihtiva etmis oluyor ve bunlari sonrasi icin saklamaya basliyorsunuz.
misal ben 20 tane serum yiyip kilo kaybetmistim oyle aval aval yatarken.
0
entrapmen
(22.03.07)
"Kalici kilo" diye bir seye sebep olan bir sey yok. Serumda da basit seker ve benzeri besin maddeleri oldugunu tahmin ediyorum. Arkadasiniz kilo alip vermekte zorlandiysa bunun serum disinda bir suru sebebi olabilir.
0
wpi
(22.03.07)
serumuna ve hastanın durumuna göre şişmanlatır veya şişmanlatmaz. mesela vücut zayıf düştüğünde veya uzun bir süre doğru dürüst birşey yememiş insana serum verilir. bu seurm şişmanlatmaz. ama mesela kortizon içeriyorsa ve belli periyodlarla serum veriliyorsa şişmanlatır. illa kortizon türevi bir ilaç içermesine de gerek yok aslında belli periyodlarla verillen bazı serumlar kilo yapar... özellikle yatmalık bir durumsa varolan enerjiyi yakamamanın verdiği bir durumda söz konusu olur. kalıcı kilo yapan serum yoktur. ama ilaçların(veya hastane ortamının) yarattığı geçici kilolarda öyle 1-2 haftada verilmez. ortada kimyasal bir durum var sonuçta. ve doktor değilim. hastanede bol bol kalmışlığım ve doktorlardan edindiğim bilgi dahiline konuşuyorum.

hazır yeri gelmişken sağlık konusunda ki soruları buraya(veya nette herhangi soru sorulabilen yere(forum vb)) değilde bir doktora veya sağlık görevlisine sormanızda ciddi önem var, kesin doğruluğu açısından.
0
dirk pitt
(22.03.07)
Burda sormamdaki maksat bir önbilgi edinme, zira yakın zamanda bir ameliyat olmayı pilanlıyorum ve veremeyeceğim kiloları alma konusunda bilgilendirilmek istedim.

Tabii ki nihai sözü doktordan dinleyeceğim, tecrübeler ve tavsiyelerin mahsuru olmaz sanırım.

anladığım kadarıyla serum ile alınan gıdalar ağız yoluyla alınan gıdalara nazaran daha kalıcı ve geç tüketiliyor.
0
🌸efruz
(23.03.07)
elbette buraya da sormakta yarar var... biraz agresif olmuş sanırsam neyse... serum ile alınan gıdalar direk metobolizmaya katılır, mide de süzülme vb gibi ekstra enerji ve zaman tüketici süreçlerden geçmezler ve sanırım ağız yolu ile alınan besinden daha yoğun içerikli oluyorlar ama bundan emin değilim...
geçmiş olsun...
0
dirk pitt
(23.03.07)
Hele kortizon içeren herhangi bir şey alınmışsa daha direkt etki edebiliyor sanırım. Annem kullandı uzun süre kortizonlu hap ve bir daha da zayıflayamadı. Bir de geçen sene sanırım NBA'de bir basketbolcu sakatlığıyla alakalı olarak kortizon tedavisi görmüştü kısa bir süre ama adam gözle görülür şekilde kilo almıştı.
0
colonizer
(23.03.07)
(8)

usb sorunu

gozluk
simdi olay su. webcam ım gayet guzel calısyordu. kablosunu cıkardım. sonra taktıgımda calısmadı. kulaga belki sacma gelebilir ama evet aynen oyle oldu. soyle de bir ileti geliyor. "bu bilgisayara takılı usb aygıtlardan biri calısmadıgından windows aygıtı tanıyamıyor."nedir bu? nasıl duzelir?
simdi olay su. webcam ım gayet guzel calısyordu. kablosunu cıkardım. sonra taktıgımda calısmadı. kulaga belki sacma gelebilir ama evet aynen oyle oldu. soyle de bir ileti geliyor. "bu bilgisayara takılı usb aygıtlardan biri calısmadıgından windows aygıtı tanıyamıyor."

nedir bu? nasıl duzelir?
0
gozluk
(22.03.07)
sürücüyü kaldırıp tekrar kurmayı dene..
cihazı cıkar sürücüyü kaldır. sonra cihazı tak. sürücüyü kur

bir de böyle cihazlarda ortak sorun.. cihazı ilk hangi usb portundan kurduysan hep o porttan kullan. baska porta takınca dediğim gibi sürüyücü güncellemek gerekebiliyor
0
efruz
(22.03.07)
driveri yeniden yukledim. degisiklik yok. niye durup dururken sapıttı onu da anlamadım zaten.
0
🌸gozluk
(22.03.07)
bilgisayar laptop mı?ona göre bir sallamada bulunacağım
0
marcelorios
(22.03.07)
Efruz once cihazi takip sonra surucuyu kurmani onermis. Bana cok kere tersi soylendi. Istersen bir de surucuyu kurup sonra cihazi takmayi dene.
0
wpi
(22.03.07)
sanırım kullandığın kamera, şu siyah, çin malı olanlardan. bende de var o ipnelerden, aynı sorunu onlarda da yaşamıştım. şöyle hassas bir özellik var ki, driver'ı kaldırıp kuruyorsun ya cd'den diyelim. kurulum tamamlanıp makineyi restart eyledikten sonra, kurulum cd'si içindeyken, git denetim masasına, yeni donanım ekle kısmına, oradan bir daha kur.."manyak mısın kardeşim, kurduyduk ya" deme..bana da öyle oldu..iki türlü kurulum yap yani. garip bir aygıt ama öyle yani, elin çinlisiyle kanlı bıçaklı olmamak lazım
0
elinherifi
(22.03.07)
evet bilgisayarım laptop. urun a4tech in cin mali ibne kameralarından. ayrıca once driver yukledim. olmadı. usb bagladıktan sonra driver yukledim yine olmadı. simdi baska webcam taktım. o calıstı.
0
🌸gozluk
(22.03.07)
aynı sorun bende de vardı. donanımı güvenle kaldırdım sorun kalmadı.

yani çope attım.
0
ayanux
(22.03.07)
Bu sorun yalnızca çin malı dandik kameralarda değil hp'nin deskjet all in one'larında da baş gösteriyor. Ben hala bi çözüm bulmadım ne yaptıysam yemedi, ille de formatla beni diye bas bas bağırıyo makina...
0
skahvecioglu
(22.03.07)
(7)

Anti spyware - Anti virus; nedir olay?

agustos13
İkisi de farklı biliyorum, spyware doctor kullanıyorum, bir de antivirus yüklemeli miyim? tavsiler nelerdir?
İkisi de farklı biliyorum, spyware doctor kullanıyorum, bir de antivirus yüklemeli miyim? tavsiler nelerdir?
0
agustos13
(21.03.07)
bir antivirus bir de firewall yuklemen iyi olur. avast derim ben de, nod32 de iyi diyorlar.
0
bryan fury
(21.03.07)
AVG Free kullaniyorum ben, gayet memnunum. Anti virus ve anti spyware'i var.

free.grisoft.com
0
wpi
(21.03.07)
ben de norton yüklemeyin diyebiliyorum nacizane.
0
pispinti
(21.03.07)
kaspersky+zone alarm+spyware doctor

olabilecek en iyi kombinasyon bence
0
reeper redeemer
(21.03.07)
nod32
paraya kıyın 1 ay kullandıktan sonra satın alın. zaten kendi kendinize bu karara varacaksınız.

kendi kendine öğrenen başka bir anti virüs +spyware yok bildiğim kadarıyla.

ve sistemde sıfıra yakın yük.
0
darknum
(22.03.07)
darknum noktayı koymus. nod32 gecekten cok ii. neredeyse son cıkan butun spyware antivirus falan hepsini denedim. en iyisi nod32. bir de tune up utilities 2007 mi ne var. ismi yanlış yazmış olabilirim , bunu da yuklersen arada bir ayar cekersin bilgisayara super olur.
0
etacarinae
(22.03.07)
(bkz: avast) var ücretsiz üstelik.
0
winsome
(22.03.07)
(3)

Kalori hesabı

kimlanbu
kaloriyi +4 °c daki 1 cm³ saf suyun sicakligini +5 °c yapmak için gereken enerji diye tanımlıyoruz, peki yiyeceklerin kalorisini nasıl hesaplıyoruz ? Yakıyoruz demeyin ayıp.
kaloriyi +4 °c daki 1 cm³ saf suyun sicakligini +5 °c yapmak için gereken enerji diye tanımlıyoruz, peki yiyeceklerin kalorisini nasıl hesaplıyoruz ? Yakıyoruz demeyin ayıp.
0
kimlanbu
(21.03.07)
Neredeyse ayni. Tek fark, yiyeceklerimizden bahsederken aslinda kilokalorilerden bahsediyoruz. Yani ornegin bir yumurta 90 kilokalori (yani 90.000 kalori) aslinda ama biz kisa olsun diye 90 kalori diyoruz.

O fark disinda kalori ayni. Yani bizim yedigimiz yemegi de yakip (cidden alev alev yakmaktan bahsediyorum) su isitsan sicakligini ayni sekilde arttirir. Cogu basit hesap oyle yapiliyor. Adamlar isi yonunden izole bir ortamda yiyecegi yakip disariya ne kadar isi verdigine bakiyorlar.
0
wpi
(21.03.07)
Yakmaktan kastı her zaman ateş oluşması, alev alev yanması olarak düşünme. Yanmak demek oksijenle reaksiyona girmek demektir. Her an vücüdumuzun her yerinde zilyon tane yanma reaksiyonu olmaktadır , hatta her bir saniye ciğerlerine çektiğin oksijenin sebebi de budur zaten, gitsin bir yerde bir şeyleri yaksın enerji ortaya çıkarsın. Yemeklerin de içinde bulunan karbonhidrat, yağ ve şekeri oksijenli solunumla parçalayıp (yani yakıp) enerji elde etmektir, bu yanma reaksiyonlarının sonucunda da atık ürün olarak karbondioksit çıkar, üre çıkar ne bilim bir süre şey çıkar, oksijensiz reaksiyonlarda da yorgunluk hissetmemizi sağlayan laktik asit çıkar, daha bişiler daha çıkıyordu unuttum ama işte dediğim gibi yanmayı illaki alev olarak düşünme yanma demek oksijenle reaksiyona girmek demektir.
0
3200
(21.03.07)
cevaplar için teşekkürler
0
🌸kimlanbu
(21.03.07)
(3)

tarihi eser

agk
tembellik yaıpıp buraya yazıyorum bi yol gösteren olursa sevinirim.şimdi bana ait arazide tarihi eser bulundu falan diyelim n'olacak?hangi kanunla düzenlenmiştir bu durum? bir de benden habersiz yağmalanırsa eserler benim sorumluluğum nedir?
tembellik yaıpıp buraya yazıyorum bi yol gösteren olursa sevinirim.

şimdi bana ait arazide tarihi eser bulundu falan diyelim n'olacak?
hangi kanunla düzenlenmiştir bu durum?
bir de benden habersiz yağmalanırsa eserler benim sorumluluğum nedir?
0
agk
(20.03.07)
kültür ve tabit varlıklarını koruma kanunu bu konuda yol gösterebilir..

www.kultur.gov.tr
0
bordeaux
(20.03.07)
Gerekli islemleri tamamlayabilirsen ve devlet izin verirse, devletin bilgisi dahilinde kendi evinde ya da sectigin bir yerde sergileyebiliyorsun sanirim. Boyle yapan birinden haberim var.
0
wpi
(20.03.07)
devlet her halükarda %50 sini alır.
arazi seninse %50 si sen alırsın.arazi başkasınınsa %10 arazi sahibi,sen %40,devlet %50 sini alır diye biliyorum..
0
marcelorios
(20.03.07)
(9)

Ajanlık nasıl bir meslektir...?

faideli bilgiler
küçüklüğümden beri merak ederdim de bu aralar biraz daha sarmış durumdaım bu soruya..misal Türkiye'de M.İ.T 'e nasıl giriliyor ? bir polislik geçmişi olması gerekmekte mi ? nasıl işler veriliyor ? filmlerde seyrettiğimiz james bond tarzı ajanlar türkiyede mevcut mu ??bu konularda bilgisi olan var
küçüklüğümden beri merak ederdim de bu aralar biraz daha sarmış durumdaım bu soruya..
misal Türkiye'de M.İ.T 'e nasıl giriliyor ?
bir polislik geçmişi olması gerekmekte mi ?
nasıl işler veriliyor ? filmlerde seyrettiğimiz james bond tarzı ajanlar türkiyede mevcut mu ??

bu konularda bilgisi olan var mı acep sözlükte ??
0
faideli bilgiler
(20.03.07)
memurlar.net e bakabilirsiniz.mit istihbarat uzman yardımcısı sınavı açmış.
0
marcelorios
(20.03.07)
yakin tarihte tum gazetelerde ve sitelerde de goruldugu uzre soyle bir ilan vardi,

****Millî İstihbarat Teşkilâtı (MİT), "istihbarat uzman yardımcısı" alımı için gazetelere sınav ilânı verdi. İlânda, sınavla istihbarat uzman yardımcısı alınacağı duyuruldu.

Sınava başvuru koşulları arasında, "Hukuk, Siyasal Bilgiler Fakültelerinden ve İktisat, İşletme, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültelerinin Uluslararası İlişkiler, Kamu Yönetimi, Siyaset Bilimi, İşletme, İktisat, Maliye, Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri, Ekonometri bölümleri ile ilgili fakültelerin Psikoloji, Sosyoloji, Felsefe, Antropoloji, Tarih, Halkla İlişkiler, Gazetecilik bölümlerinden mezun olmak", "2005 veya 2006 yılı Kamu Personel Seçme Sınavı'nın KPSSP1 puan türünden 85 ve üstü puan almış olmak" yer alıyor. İlânda, istenen yabancı diller arasında "Almanca, Arapça, Bulgarca, Farsça, Fransızca, İngilizce, Romence, Rusça, Sırpça, Yunanca, Arnavutça ve Gürcüce" dikkat çekti. Arnavutça veya Gürcüce dilleri ile ilgili müsteşarlıkça sınav açılacağı, diğer diller için ise, Kamu Personeli Dil Sınavı'ndan (KPDS) 70 ve üstü puan almış olmak gerektiği belirtildi. İlana başvurular, 28 Şubat 2007 tarihine kadar "P.K. 955 Ulus Ankara" adresine gönderilecek.****

nasil aliniyor konusu boyle. gerisi uzmanlarina kalmis. soz sende fato
0
la traviata
(20.03.07)
türkiye'de ajan olarak mit alıyor istediği adamı işine. istediği kurum, zümre, cemaat, topluluk içinde mevkisine, sadakatine güvenebileceği kişilere headhunting yapıyor.
polislik geçmişi gibi bi şart yok. kademesine pozisyonuna göre polisler tercih sebebi olabilir tabii ama nisbeten eğitimli insanlar seçiliyor. 8 dil bilen ve ayaküstü uluslararası bankanın sitesini hackleyen polat alemdar gibi :)
0
geldiler
(20.03.07)
gectigimiz gunlerde gazetelerin hepsinde ilani vardi mit'in. orada az bucuk sartlar yer aliyordu. genel olarak polislik gecmisi vb seyler istenmez. ajanlik var ajanlik var. genelde icerden birilerinin bu cocuk cok saglamdir demesiyle gozlemlenmeye baslaniyorsunuz, sayet uygun gorulurseniz ufak tefek seylerle iceri buyur ediliyorsunuz (kaynagimi soylemem) en basitinden universitede muhbirlik...
0
entrapmen
(20.03.07)
normal çalışacaksan (ajan değil) herhangi bir siyasal/iktisadi fakulte mezunu olman ve ingilizce bilmen yeterli. mit başvuruları açtığı zaman gidip başvuruyosun o kadar.
0
nihilanth
(20.03.07)
bir tanıdığın kocası mit teydi. öyle pek ajan modunda falan değildi tabi herif ama mesela birkaç araba gittiğimiz bir yerde bütün arabaların plakalarını bilirdi, bir de atis poligonuna gitmistik sayesinde.
ama asla bir jack bauer değildi kendisi :)
0
chavezding
(20.03.07)
Ajanlik cok ama cok buyuk ihtimalle filmlerde gordugumuz seylere benzemiyor. Bir cesit kolluk kuvveti meslegi sonucta.

Istihbarat ve kolluk islerine ilgin varsa girmeyi deneyebilirsin ama eglenceli ya da heyecanli olacagini dusundugun icin girme bence.
0
wpi
(20.03.07)
muhtemelen iki kısımdır saha ve masabası, birisi degerlendirip emir cıkarıp raporlar sunarken digeri isi yapıyordur. hangi kısma gidecegin onemli burda. saha isi için atik cevik saglıklı olman gerekirken ofis isleri için akademik bilgin birikimin on plandadır. ilanla alınanlar da bu sekildedir muhtemelen.
0
bryan fury
(20.03.07)
evet bence de gazetelere verilen bu ilanlar genellikle masa başı görevler içindir bence de. saha görevleri içinse bence farklı eğitimlerden geçmek gerekebilir. ne bileyim hep bize filmlerde anlatılan bu ajanların birsürü acayip eğitimlerden geçtiği. o yüzden polislik geçmişi gerekir diye düşünmüştüm.
0
🌸faideli bilgiler
(20.03.07)
(10)

fazla soda içmek ne kadar zararlı?

mortifera
gün be gün artan bir soda tüketimine sahibim, ne kadar zararlıdır merak ediyorm. günde bir 4-5 şişe içiyorumdur rahat (ki bunun çok da yüksek bir miktar olduğunu sanmam aslında)
gün be gün artan bir soda tüketimine sahibim, ne kadar zararlıdır merak ediyorm. günde bir 4-5 şişe içiyorumdur rahat (ki bunun çok da yüksek bir miktar olduğunu sanmam aslında)
0
mortifera
(19.03.07)
arastirdim.

buyrun soyle denmis formdakal.com 'da

S: Çok fazla soda içiyorum, zararı var mıdır?

Y: Sodanın içerisinde birçok mineral vardır. Bu yüzden günde bir taneden fazla içildiğinde gereksinimden çok mineral almış oluyoruz: Örneğin çok fazla sodyum, çok fazla potasyum gibi. Bu durumda ise vücut gereksiniminden fazlasını dışarıya atmakta zorlanır ve böbrekler gereğinden fazla çalışmak zorunda kalarak yorulur. Bu nedenle günde bir taneden fazlasını içmemenizi tavsiye ederim. Ancak piyasada özellikle ürün etiket bilgilerinden takip edebileceğiniz düşük sodyum ve potasyum içeren doğal mineral suları bulunmaktadır. Eğer bu tip içecekleri çok tüketme alışkanlığınız varsa, sodyum oranı oldukça düşük maden sularından üç taneye kadar içmenizde bir sakınca yoktur. Ancak lütfen ürün etiket bilgilerini incelemeyi ihmal etmeyin.

---

Nöroloji uzmanı Dr. Ali Akben de soyle demis roportajda..


Yurtdışında maden suyu çok tüketiliyor. Bizde ise ‘mideye dokunur’ diye kimse çok fazla içmiyor. Çok soda içmek mideye zarar verir mi?

Hayır. Maden suyunun ciddi bir zararı olmaz. Ancak bazı nadir böbrek hastalığında içinde taşıdığı ilave minerallerden dolayı daha dikkatli kullanmak gerekebilir. Esas zararlı olanlar kola, gazoz ve konsantre meyve sularıdır... Çünkü bunlar zararlı şekerler yanında çeşitli zararlı katkı maddelerini içermektedir.
0
la traviata
(20.03.07)
Cok bir zarari olmasa gerek. Soda dedigimiz sonunda icinde biraz eriyik maden bulunan gazli su degil mi? Hem Almanya gibi bazi Avrupa ulkelerinde insanlar normal su yerine cogunlukla soda iciyorlar. Oralarda bu konuda herhangi bir uyari oldugundan da haberim yok.
0
wpi
(20.03.07)
frankfurtta 4 gun alman ailenin yaninda kaldim. mineral wasser denen seyi iciyorlardi musluk suyu yerine, hatta ben normal su icince baya bi sastilar kaldilar.

hos, soyle bi ayrinti var ki, ben hayatimda asitli bir sey icebilen biri degilim cocuklugumdan beri, colaydi fantaydi, yedigundu, sodaydi, oydu buydu..

ama yine de soyle bir bakmistim kendi ictikleri mineral suya, cok hafif gelmisti.

bence ustte belirttigim doktorun demek istedigi sey onemli, icerisinde neyin ne kadar oldugu, hangi marka oldugu, vs..

malum cilekli bilmemneli garip garip cesitler var, sanmiyorum ki ondan gunde 4-5 tane icilince hos bir sonuc dogursun?
0
la traviata
(20.03.07)
la traviata'nın araştırmasına ek olarak şunu da belirtmek isterim. sabit bir yöreden çıkan maden suyunu içmeyin mümkünse her gün farklı bir yörenin maden suyunu tüketin.
nedeni ise her yörenin maden suyunun içerdiği mineral miktarlarının farklı olmasıdır.
denildiği gibi 4-5 şişe/gün fazla olur. aman diyeyim böbrekler falan...
0
denize karsi icen keci
(20.03.07)
bu minerallerin bi kısmı da kemıklere gecer zaten.
0
bryan fury
(20.03.07)
yıllardır günde 7-8 şişeyi bilfiil tüketiyorum bir zararını görmedim bağımlısı değilim. sadece içiciyim satmıyorum.
0
agk
(20.03.07)
la traviata'nin ilk cevabi dikkatli okunmamis sanirim. iki kaynaktan bilgi aktarmis lt ve iki kaynagin cevaplari celisiyor. doktor olan ve dolayisiyla guvenmeye daha megilli oldugum kisi, "bir zarari olmaz" demis asagi yukari.
0
wpi
(20.03.07)
ben de araştırıyorum bu arada da, ciddi sağlık sorunları olmadığı sürece (özellikle böbrekte) çok abartılmadığı takdirde içilebilir diyor tüm kaynaklar.

ama böbrek sorununuz olsun olmasın günde 5 şişeden fazlası önerilmiyor.

böbrek taşı yapabileceğini duymuştum fazla içilirse uzun vadede, ama ne kadar doğrudur bilinmez.
0
🌸mortifera
(20.03.07)
şöyle bir şey de var ;

www.akademikendoskopi.com
0
quadropol
(20.03.07)
Meyve aromalı soda içmek zararlı mıdır peki. Net bir cevap vermemiş kimse. Ben normal soda veya maden suyu kesinlikle içemiyorum ve denk geldikçe karışık sodalardan içerim. Bir kere böbreklerimde bir sorun olmuştu ama uzun yıllar önceydi.
0
ntldr
(20.03.07)
(3)

çapraz bağ yırtılması

efruz
bir trafik kazasında kırılan bir kemiği iyileştirdikten sonra doktor taburcu olurken sol diz arka çapraz bağın yırtık ameliyat ister misin dedi.. ben de sorduğuna göre ameliyatsız da oluyor mu dedim. yok ama hayati değil. ziplamasan idare edersin dedi. zaten finaller kaçmıştı bütler uğraşmamayım diy
bir trafik kazasında kırılan bir kemiği iyileştirdikten sonra doktor taburcu olurken sol diz arka çapraz bağın yırtık ameliyat ister misin dedi.. ben de sorduğuna göre ameliyatsız da oluyor mu dedim. yok ama hayati değil. ziplamasan idare edersin dedi. zaten finaller kaçmıştı bütler uğraşmamayım diye erteledim
ne ertelemeymiş 5 yıl oldu.. evet yuh bana

sorum geç ameliyatın sakıncası nasıl bir şey.. cok geç kalma diye birşey var mı.
ikincisi askerlik için sorun olur mu, yani askerde olayım isterim ama bu şekilde askerliğe alırlar mı?
0
efruz
(19.03.07)
geçen sene oldum ameliyat. benle 10sene beklemiş bi adam vardı. pek bi sorun yaşamadı. ama sakıncaları var, bir kez döndü dizim, bi iki kez de eşiğinden döndü. aktif spor yapman imkansız. dönüp durur. ( bağları olmadan futbol oynayan adamların efsanesi var ama inandırıcı değil.) sadece koşabiliyorsun.

geç kalma diye bişey yok. ama esas mesele ameliyat sonrası fizik-tedavi. çok ciddiye almak gerekiyor. bir de iyi doktora gitmeye çalış, bu da önemli. ( ortepedi de ayrı önemli iyi doktor.)

askerliğe alıyorlarmış, ama ameliyata da alıyorlarmış. böyle önemli bir ameliyatı, aileden uzak, dahası askerde olmak bana korkunç geldi bi an. askere ameliyatsız gitmenin sakıncası orda dangalak birine denk gelip, tekrar döndürme riski. ameliyattan sonra gidince spordan muaf olma şansı varmış.

daha detay istersen msg atabilirsin.
0
almagest
(19.03.07)
Genclerin ve aktif olmak isteyenlerin cogu bu tip ameliyatlari olmayi seciyor sanirim. Sonucta bagzi baglar olmadan yasama devam etmek mumkun oluyor dedigin gibi. Ama kosmak, genel olarak spor yapmak zor oluyor. Ameliyat sonrasi daha iyi oluyor durum ama yine %100 eskisi gibi olmuyor. Ve de cok caba gerektiriyor. Askere gitmemis oldugundan genc oldugunu varsayarsak ameliyat olmayi dusun derim. Daha onunde epey uzun bir hayat var, vucud olabildigince saglam olsun istersin.
0
wpi
(19.03.07)
fizik tedavi çok uzun ve meşakkatli olduğundan okul dönemi ertelemiştim ama gercekten vücudun bir yerindeki eksiklik çok etkiliyor. aktif sporu etkiliyor, yüzerken bile sol bacağımı istemdışı daha az kullandığımı farkediyorum. düşüncem bu ameliyatı askerde olup hem askeri imkanlardan faydalanmak, skk dan cok daha iyi. hem de tedavi süresi ile askerlik süresini çakıştırmak ve vakit kaybını kaldırmak. askeriye için cürük raporu alır mıyım onu merak etmekteydim.
0
🌸efruz
(19.03.07)
(6)

buzdolabı çalışmaya başlarken

nihilanth
buzdolabı çalışmaya başlarken eğer 5.1 ses sistemim açıksa hoporlörden cif diye keskin bi ses geliyor. böyle böyle bozulacak diye korkuyorum sistem..evde sigorta ya da kablolarla ilgili bi problem olduğunu zannediyorum ama fikirleriniz nedir?
buzdolabı çalışmaya başlarken eğer 5.1 ses sistemim açıksa hoporlörden cif diye keskin bi ses geliyor. böyle böyle bozulacak diye korkuyorum sistem..

evde sigorta ya da kablolarla ilgili bi problem olduğunu zannediyorum ama fikirleriniz nedir?
0
nihilanth
(19.03.07)
türkiyede tesisat yapmayı bilenler /tesisat yapanlar oranı 1/10000000 olduğu için normaldir.

prizlerde kısa devre olabilir. hatalı devre bağlaması sonucu buzdolabı voltajı düşürüyor olabilir.
kablolar ikisinin birden akımını kaldıramıyor olabilir. her şey olabilir.
0
darknum
(19.03.07)
katılıyorum maalesef...

büyük ihtimal kabloların çencliğinden kaynaklanıyor o zaman.
0
🌸nihilanth
(19.03.07)
toprak baglantisiyla alakali biseyler de olabilir...
0
jupiterianvibe
(19.03.07)
Topraklama ile alakalı olması muhtemel ayrıca ünv birinci sınıfta proje olarak evin elektrik tesisatını autocad ile çizmem istendiğinde üşenmeden hangi sigorta hangi odaya bağlı diye tek tek bakmıştım. işte manzara :

Mutfağın bağlı olduğu 2 sigortadan birisi benim odamla aynı ! oeh Fırın ile benim odamın aynı hatta olması ne alaka.

Banyonun bağlı olduğu sigorta annemlerin odasının ışık tesisatına bağlı.

normalde ışık tesisatı prizlerle aynı hatta bağlanmamalı yoksa florosan ı açarken hoparlor, bilgisayar vs ilk anda çekilen yüksek akımdan pek olumlu yönde etkilenmiyor.
0
kimlanbu
(19.03.07)
şu 15-20 senelik falan apartman dairelerinin tesisatlarını çok dandik yapıyolar. kiracı olduğun için değiştiremiyosun da,ev sahibine söylesen sallamaz. eskiden yoktu tabi bu kadar elektronik eşya.. nerde idealistlik. babamda elektrikçi benim bi eve yeni tesisat döşeyecekse her zaman fazladan sigortasıdır prizidir koyuyor kabloları da ekstra kalın kullanıyor. tabi apartmanın işi komple olunca ucuza getiriyolar. olanda bizim elektronik eşyalarımıza oluyor. inşallah patlamaz elimizde bişeyler.
0
🌸nihilanth
(19.03.07)
Pahali elektronik aletleri korumak icin sebeke elektrigini temizleyen aletler satiliyor. Bunlardan kullanmayi dusunebilirsin. Ama adi nedir, fiyati nedir bilemem. Lakin arasan kolay bulunur herhalde.
0
wpi
(20.03.07)
(55)

tanımadığınız birisi tüm hayatınızı size anlatabilir mi?

enola gay
Hiç tanımadığınız bir kişiyi ararsınız ve sadece isminizi verirsiniz. O da sizinle ve ailenizle ilgili kimsenin ama hiç kimsenin bilmediği şeyleri söylerse bunun adı ne olur? Şarlatanlık mı? Hiç sanmıyorum.. Peki nedir? Bunun açıklaması ne olabilir? Bu kişinin adını ya da telefonunu size vermeyeceği
Hiç tanımadığınız bir kişiyi ararsınız ve sadece isminizi verirsiniz. O da sizinle ve ailenizle ilgili kimsenin ama hiç kimsenin bilmediği şeyleri söylerse bunun adı ne olur?

Şarlatanlık mı? Hiç sanmıyorum.. Peki nedir? Bunun açıklaması ne olabilir? Bu kişinin adını ya da telefonunu size vermeyeceğim, oyuna da gelmiyorum bu geyiklere hiç girmeden bana bunun mantıklı bir açıklamasını yapabilecek birisi var mı?

Medyumluk mu? Cin mi? Tanımlanamayan yaşam formlarının sizinle ilgili her şeyi bilmesi mi? Nedir bu? Sadece bu konuda ciddi bilgiye sahip kişiler cevap yazsın ya da hiç yazmayın.

Teşekkürler.

edit: Evet bu arkadaş ile tanıştık evimize geldi çay içtik. Kendisi numerolojiyi kullanarak bu tür bilgilere ulaştığını ve kesinlikle medyum olmadığını söyledi.

telefonda görüştüğü insanların o an neler yaptıklarını da ses renklerinden ayırt ettiğini söyledi.
0
enola gay
(19.03.07)
keşke öyle doğaüstü güçleri olan insanlar olsa da heroes daki gibi bize faydaları dokunsa. sizin hakkınızda birşeyler bildiğini iddia ettiğiniz adam da senin benim gibi sıradna insna bence. nasıl bu tür şeyleri bildiklerine gelirsek, o tür tarot, fal, cin çağırma tarzında doğaüstü güçlerden medet uman insanlar genellikle bir takım sorunları için giderler. o sorunlar da genellikle bellidir; ya aşk, ya iş, ya da aile içi sorunlardır. tabi yüzyüze görüşürseniz, sözde medyum kişi sizin mimiklerinizden daha fazla ipucu elde edip daha destekli atacaktır. tabi bi de bu "doğaüstü güçleri" karşılığı sizden "çay parası" da alacaktır o "fedakar" insan. bu uğurda ne evler, ne arsalar verenler oldu. umarım o kişiyle olan irtibatınızı en kısa zamanda koparırsınız. esen kalın, sağlıcakla...
0
comptrol
(19.03.07)
para ya da yüz yüze görüşme söz konusu değil beni anlamadınız sanırım hayatımda hiç tanımadığım bir insanı arayıp verdiğim tek bilgi: "isim" sadece isim veriyorum ve bana onunla ilgili her şeyi söylemeye başlıyor yeterli mi?

para almıyor.. yüzümü görmüyor.. aldığı tek şey "isim"
0
🌸enola gay
(19.03.07)
annem bile babamı durduk yere öpmüyor, para almadan neden yapsın ki. sizi ikna etmesi için kısa vade de bir şey talep etmeyebilir ama uzun vade de elbet bir şeyler isteyecektir-evet biraz sabit fikirliyim :)hem size zararı dokunmadığını düşünüyorsanız, bedel de ödemiyorsanız, siz sorun o da anlatsın ne kaybedersiniz ki:)
0
comptrol
(19.03.07)
2-3 sene önce evde kendi halimizde takılırken bi radyo programına denk geldik. programdaki kadın kendisini arayanlara aynen dediğiniz gibi hayatlarını anlatıyordu. 'oha lan karıya bak ne güzel de sallıyor' diye içimden geçirirken annem bağlandı yayına. kadın annemin adını, doğum tarihini ve anneannemin adını sordu ve hemen anlatmaya başladı, aile yapımızı, fiziksel özelliklerimizi, benim ve kardeşimin eğitim durumlarını, babamın mesleğini, anne tarafı akrabaların hayatlarını, o sıralarda düşünce aşamasında olan eğitimimle ilgili bir durumun ne zaman gerçekleşeceğini(dediği zamanda gerçekleşti) bi çırpıda anlattı.
afallayıp kalmıştım resmen, uzun süre düşündüm mantıklı bi açıklama bulabilmek için, bulamadım.
aklıma gelen en mantıklı 2 şey şu oldu: kadının önünde hayvani bi database var, ad, ana adı, doğum tarihi yazınca otu boku şak diye döküyor ortalığa ya da kadın telepati olayını aşmış bitirmiş, direk zihne dalıyor.
0
ravioli
(19.03.07)
ravioli cevap için teşekkürler. divit sana diyecek bir şey bulamıyorum. comptrol ayrı dünyaların insanlarıyız :)
0
🌸enola gay
(19.03.07)
sallamıyorsan anlatan kisiyi optum bye de gitsin. yok illa paranoya yapacam diyorsan oturun bi cay için.
0
bryan fury
(19.03.07)
arkadaşlar, açıklayıcı olması açısından şöyle söyleyeyim, bahsi geçen kişi 2 ölümden ve bu 2 ölümün sebebinden bahsetmiş... yani karakter analizi gibi bir durum söz konusu degil, geçmişin doğru bir şekilde bilinmesi durumu var... ve karşı tarafa verilen bilgi sadece isim, soyad bile yok.
0
1980
(19.03.07)
sözlükte böyle şeylerden söz edilince direk "yahu gidin dağılın" tepkisiyle karşılaşırsınız. bunların sebebi piyasada bu işi yaptığını söyleyen ve aslında yapmayan bir sürü sahtekar,insanları aldatan ve sömüren kişilerin varlığıdır (tabi metafiziksel şeylere inanmayan materyalist insanların çoğunluğu oluşturması ayrı konu). o kişiler çok olduğu için bu işi gerçekten yapanların olmadığı ve böyle bir şeyin olmadığını düşünür bazıları. ama vardır. islam inancına göre deyip devam edeyim :

bilindiği gibi cinlerin insanlardan cok daha farkli bir zaman kavrami var. onlar cok daha hızlı yaşıyor ve bizim 10 günde bitiremeyeceğimiz bir işi 1 günde bitirebiliyorlar (mesela) cinler birden fazla yerde de görünebiliyorlar. bunlardan bazıları insanlarla epey haşır neşir. ve bazı insanlar yaptıkları büyülerle cinlerle irtibat kurmayı başarabiliyor (var böyle bişi) irtibat kurmanın dışında cinleri kendilerine hizmetkar ediyorlar nası oluyosa.

kısaca o bilgileri o kişiler cinlerden alıyorlar. isim ve ana adı vs. söylendigi zaman cinler onun hakkındaki bilgileri alıp getiriyor. tabi bize göre çok kısa sürede oluyor bu. aslında o gidiyor araştırıyor falan vs. (meleklerden çalıyolar falan diye duydumdu) ayrıca bu bilgilerin hepsi doğru olmayabiliyor. cin yalan da söyleyebiliyor. keyfine kalmış.

isteyen kahkaha atsın isteyen fantastik desin. bu olayın dini acıdan izahı budur.

bunlara inanmıyosanız şöyle diyeyim. isteyen bana da inanmaz. bunlardan birisi yıllar önce benim yakın zamanda ameliyat olacağımı ve nerede ameliyat olacağımı söylemiş, biz epey şaşırmıştık. çok zaman geçmeden geniz eti ameliyatı olmuştum. olayın üzerinden epey zaman geçtikten sonra hatırlayıp oeh ama hakkaten demiştim.

böyle şeylerle eskiden epey uğraşmıştım, ebcedinden tut kenzul havasına. ama aman diyeyim, şizofren olmama ramak kalmıştı (bilimsel olarak yani)
0
nihilanth
(19.03.07)
öncelikle söz meclisten dışarı
o kadar şarlatan varki piyasada kafadan bunlara inanı cahil/salak bunları da uyanık/dolandırıcı olarak isimlendirmekten çekinmiyorum. istatistiksel olarak daha hiç yanılmadım yakın zamanda da yanılacak gibi değilim.

yani senin durumunda bana göre hile/hurdaya dayalıdır derim.
0
darknum
(19.03.07)
bu kişiyi tanımamanız, onun ailenizdeki ya da ailenize yakını bir kişiyi tanımıyor olduğu anlamına gelmez. size hakkınızda söylediklerini bu kişi(ler)den öğrenmiş olabilir. Mesela bu adamın/kadının numarasını nereden edindiniz? Biri size verdiyse kafadan hem sizi hem de bu insanı tanıyor demektir.
0
kermitz
(19.03.07)
Bu kişinin şarlatan olduğunu düşünenler bana mesaj atsın ben o kişinin cep telefonunu vereceğim o adamı aradıktan sonra buraya tekrar cevap yazmanızı isteyeceğim aa sonra beni de soytarı yapmamanız için lütfen bana hiç bir bilgi vermeyin.

ben üstteki cevaplardan "ravioli" ve "nihilanth" ınkini benimsemeyi seçtim. hala nasıl oluyor da hile hurda olduğunu düşünebiliyorsunuz.. nihilanth girişte çok güzel açıklama getirmiş evet şarlatanlar var.

fakat benim bahsettiğim durum çok farklı.. bahsettiğim kişinin numarasını veren arkadaşımı yaklaşık bir kaç aydır tanıyorum ve annemin-babamın ölüm sebebini ablamdan başka bilen hiç kimse yok yer yüzünde.. ya da ben öyle sanıyordum.

ama şarlatan-hile hurdacı sevenlere cevap yazmaktan yoruldum yine de cevap yazıp zahmet ettiğiniz için teşekkür ederim.
0
🌸enola gay
(19.03.07)
efendim oluyor böyle seyler. bizim basimiza da geldi, baskalarinin da geliyor nasil oluyorsa oluyor. hatta chuck palahniuk amcamizin nonfiction isimli eserinde bahsini yaptigi bir olayi da var ki o olay sonrasi oturup lullaby i yazmis.
0
atmacaged
(19.03.07)
metafizik aslında fizik ile sandığımızdan cok daha içli dışlı, olmaz öyle şey demek kolaycılık olur. piayasada sahtekarların sayısının ehil olanlardan cok fazla olması bizi yanıltmasın, zira ehil insanlar zaten piyasaya düşmez ve paraiçin falan yapmaz.
0
efruz
(19.03.07)
yıldızname diye bir şey var belki alakalıdır.
0
kimlanbu
(19.03.07)
Evet efenim ben de inanıyorum. Benzer olaylara birkaç kez rastladık biz de (annemle teyzem gitmişti bir kere v.s.)

Neyse efendim benim değinmek istediğim biraz farklı. Bir gün kapıya dilencimsi falcımsı bi kadın geldi annem de el falı mı ne baktırmış (ki annemin de faldır büyüdür böyle şeylerle alakası yok ama arada böyle saçmalıyor) işte kadına baktırmış falı mı ne kadın da 2 oğlun var (ki var ve Türkiye'deki çocuk sayısı ortalamasından yola çıkarsak bunu bilmek zor değil pek) demiş ve biri hayırsız olacak demiş(ya da buna benzer bir şey tam hatırlamıyorum). Normalde neredeyse hiç komplekse falan sahip değilim ki iddialı olmamaya çalışıyorum her zaman ama falcının söyledikleri ve birkaç sene sonra süregelen/giden hayatım bu sözü mal gibi hep hatırlamamı sağladı. Şu an okumaktayım(okul çok çok uzadı) ve çalışmıyorum da. yani kabataslak "hayırsız" gibiyim.

Kadının söylediklerinin sıkma şeyler olduğunu biliyorum (ha gerçekten gerçekleri söyleyenler olduğunu biliyorum) ve kadın hakkında şöyle iyi bu kadın fal konusunda böyle iyi bi kadın fal konusunda gibi bişey de duymadık. yani ona ve söylediklerine inanmak için bir nedenim de yok ama söylediklerinin atmasyon olduğunu bilsem de kafamdan çıkaramıyorum.

Of gereksiz yere uzun oldu yazı. Yani demem o ki kişi geçmiş ve bugün ya da gelecek hakkında kesin doğruyu görse/söylese bile bunun birçok zararı olduğuna inanıyorum. Kaldı ki gelecekten falan iyi şeyler söylese bile yine de "iyi" bir ruh haline sahip olabilmek için yeterli değil bu. Adam/kadın bana "oğlum gelecekte nobel mobel elini sallasan ellisini alacaksın" dese ve bu doğru olsa bile kendimi iyi hissedeceğimi sanmıyorum. Bırakalım hayatımız neyse onu yaşayalım. Üzerine gelecek treni öğrenip bunu haber alan insan raylardan kaçarken düşer kafasını betona falan vurur ölür neblim.

Ha bir de istihare var konuyla ilgili ama neblim İslama uygun hem günah da değil (fal, büyü, cin kullanma, gelecekten haber almak falan bunlar hep günah şeyler) insanı delirtmiyor da.

Bir de Paramparça Aşklar ve Köpekler'de harika bir söz vardı az biraz zorlayınca konuya uygun olabiliyor;

"Allah'ı güldürmek istiyorsan O'na planlarından söz et"

Not: Bu arada başınız sağ olsun.
0
colonizer
(19.03.07)
Anlatabilir de anlatamaz da.

Cinlere ve benzeri seylere inaniyorsan cevabimi bastan es gecebilirsin.

Inanmiyorsan Ingilizce'de cold reading diye adlandirilan olayi arastirmani oneriyorum. Cold reading'i iyi yapan insanlar bu olaydan haberdar olmayan kisileri, muneccim vs olduklarina rahatca inandirabilirler.
0
wpi
(19.03.07)
yahu bunun inandırması mı kalmış?

ben de hiç ama HİÇ inanmazdım diyorum size.. ya şimdi aslında çok somut ve çok ciddi bir olayı anlatmak istemiyorum o yüzden herkesin yaşamış olabileceği bir falcı deneyimimi anlatmak istiyorum. bunun nesi kandırmaca lütfen yapmayın etmeyin.. diyalogları kısım kısım yazacağım ama inanıp inanmamak size kalmış tabii ki..

böyle gayet cafe ortamı.. kahve içip fal baktırıyorsun.. hatta gittiğimiz arkadaşla özellikle hiç konuşmadık aramızda hani bir şeyler duyup bizimle ilgili, geri satmasınlar diye =)

falcı: " senin ailenin nerde olduğuna karar veremedim.. deniz var ama istanbul mu izmir mi karar veremiyorum.. "

tamam büyük şehirden geldiğimiz belli de bir şekilde.. şimdi bölünmeyi nası bildi adam? zira küçük yaşlardan beri ayrı olan anne ve babam şöyle ki: annem ve sülalesi istanbul'da, babam ve sülalesi izmir'de yaşamakta..

ayrıca benle gelen arkadaşıma da direkt "eskişehir" dedi ve bildi..

falcı: "seni çok ama çok üzmüş birisi var.. adında. h var.. ortadaki harf s.. son harf de n sanırım.. hasan mı?"

evet efendim.. gayet hasan..

nerden biliyor efendim? nasıl bir bilimsel açıklaması olur?

evet hayatta en hakiki mürşid ilimdir fendir.. ama bunlar en hakikisi diye başka olgular da yok diyemeyiz..

saygılar..
0
vercingetorix
(19.03.07)
Arkadaslar, israrla cold reading diyorum.

Ozellikle ustte vercingetorix'in orneginden yola cikip birkac seyi aciklayayim. Falci ailenin Istanbul'da ya da Izmir'de oldugunu soyluyor. Simdi eger vercingetorix busbutun izmir'li olsaydi falci neredeyse bilmis olacakti. istanbullu olsaydi da bilmis olacakti. ailenin bolunmus olmasi yonunde somut bir soz yok falcidan. vercingetorix sozu alip kendi bildigiyle birlestirdigi zaman "falci ailenin bolunmus oldugunu bildi" kanisina variyor.

"yeterince ileri teknoloji buyu gibi gozukur" diye bir laf var. yani biz gidip bugunku elektronik aletleri falan 300-400 sene once yasamis birisine gostersek bizim buyu yaptigimizi zanneder o kisi. simdi burada yazan insanlarin cogu elektronikteki teknolojik gelismelerder haberdar. ama obur yandan psikoloji, sosyoloji de yerinde saymiyor. insanlar hakkinda bilgi edinmenin cok ileri yontemleri var. ondan sonra insanlari konusmalarin hangi kisimlarini hatirladiklari, zihnin nasil calistigi konusunda da bilimadamlari bayagi yol katediyor. bu tip bilgiler pratik olarak cold reading'de kullaniliyor.

sonucta ne kadar akilli ve mantikli olursa olsun, cold reading'den haberi olmayan bir insan bunun kendisine basariyla uygulanmasi sonucu kandirilabilir.
0
wpi
(19.03.07)
önceliklecolonizer ın içimizde ilgili arkadaşa baş sağlığı dileyen tek insan olduğunuhatırlatır ve kendisinin hayırsız olmadığını göstermeye bu bile fazlasyıal yetmektedir. kaldı ki ben seninle yüzyüze de görüştüm , gayet bal lokum çocuksun :)

bu tahminlerin gerçekci olmadığına inanan varsa , 6. hissi kuvvetli ve vaktinde bu tür işlerle uğraşmış, yalnız artık cesaret edemediğinden pek yapmayan bir arkadaşımdan bu başlığa yorum girmiş kimi kişiler hakkında bir fikir yürütmesini istedim ve şu metni güç bela o söyledi, ben yazdım:

“Diğer insanların sseni sevmesine ve beğenmesine ihtiyaç duyuyorsun ve fakat kendini çok eleştiriyorsun. Kişiliğinde çeşitli güçsüzlükler olsa da, onları çoğunlukla telafi edebiliyorsun. Henüz açığa çıkmamış büyük bir potansiyelin var. Dışarıdan görüntün, disiplinli ve kontrollü, iç dünyanda ise sıkıntılı ve güvensiz olma eğilimindesin. Doğru karar verip vermediğin ve doğru şeyi yapıp yapmadığın noktasında kimi zaman ciddi kuşkuların vardır. Bir miktar değişimi ve çeşitliliği tercih ediyorsun ve sınırlamalar ve kısıtlamalar seni kuşattığında, hoşnutsuzluk duyuyorsun. Bağımsız düşünen bir insan olmaktan gurur da duysan ve başkalarının ifadelerini yeterli kanıt olmadan kabul etmezsin. Ama kendini başkalarına açmakta fazla serbest olmanın pek mantıklı olmadığını düşünüyorsun. Kimi zaman dışadönük, sokulgan ve arkadaş canlısısın; kimi zamansa, içedönük, tedbirli ve çekingensindir. Kimi istekleriniz de, gerçekçi değildir...”

bu metni mümkün olduğunca imla ve dilbilgisi hataları yapmadan yazmaya çalıştım, yaptıysam kusura bakmayın.

bu özelliğe sahip bir arkadaş var içinizde, bana özel mesaj atarsa hakkında daha fazla bilgi alacaktır. teşekkürler...
0
comptrol
(19.03.07)
çoğu kişi ne yazık ki yanlış anlamış beni. ben karakter analizinden, faldan ya da "çok iyi insansın çok güzel günler geçireceksin istediğin işe sahip olacak para sahibi olacaksın" tiplerinden bahsetmiyorum.

hayatımda adını sanını duymadığım birisini arayıp kendimle ilgili zaten bildiğim şeyleri bana söylemesinin açıklamasını istiyorum.

yer yüzünde nasıl bir insan böyle konuşabilir onu merak ediyorum çok net yazıcam artık çünkü zaten cevabımı aldım bir kaç arkadaş çok güzel özetlemiş.

aradığım şahıs: annenin adı ne?
enola gay (zafer): emine
aş: annen eklem rahatsızlığı ve beyin ile ilgili bir sorun yüzünden vefat etmiş. peki babanın adı ne?
enola: kudret
aş: bunu duymak istediğine emin misin?
enola: evet
aş: annenin ölümü yüzünden kendisini bırakmış.. çok üzgünüm.

(97 yılında babamla ilgilenen doktorun sözleri de az çok bu şekildeydi)

----------------------------------------

Sonuç: 1 yıl arayla anne ve babasını kaybeden birisi olarak paranormal olaylara meraklı olmam kadar doğal bir şey olamaz tabii ki bilinmeyen dergileriyle büyümüş, bilinmeyenler.net i açmış birisi olarak paranoyak olduğumu düşünebilirsiniz ama etrafınıza bakarsanız bu tür şeyleri yaşamış kişileri görebilirsiniz.

Kısaca herkesin kendine göre doğruları var herkes kendisine göre açıklamasını yazmış. Ben de bazılarını seçtim, hoşuma gitti.

Güzeldi.
0
🌸enola gay
(19.03.07)
Cinlerin varliklari hakkinda bu kesin olarak dogruymus gibi konusulmasi dogru degil bence. Cinlerin var oldugunun kaniti yok. Tanimadigim kimselerin inancina karismak istemiyorum, bu yuzden burada kimseden cinlere inanmamasini istemeyecegim. Ama "cin vardir" diyemeyiz kesin olarak.

Cinlere inanmayan birisi olarak asil sordugun soruya, sonradan yaptigin aciklamayi da hesaba katarak soyle cevap verecegim: "hayir, bu mumkun degil". Senin hakkinda bilmesi mumkun olmayan bir sey soyleyemez sana. Bir sekilde ogrenmis oldugu varsayarak daha mutlu yasarsin bence.
0
wpi
(19.03.07)
korku filmlerine döndü. kadın garip varlıklar görmektedir ve kocası dahil kimse ona inanmaz. hatta deli olduğunu düşünürler. sonunda herkes gerçekle yüzleşir yahut kadın anlamsızca ölür :)

herneyse konuya dönecek olursak kişilerin şahsi tecrübelerinden elbette belirli bir şeyin varlığına kesin olarak inanamayız. bilim somut dayanaklar arar inanç ise soyut birşeydir. başkasının yaşadığı deneyimlerden arta kalan bir şey değildir.

hz. ali, gayb perdesi açılsa (yani her şey ona gösterilse) imanım artmaz diyerek inancın görülerek değil, hissedilerek ve düşünülerek olması gerektiğini söylemiş bize.

cinlerin mevcut olup olmadığı söz konusu değil. şimdi size ben gördüm o zaman vardır diyemem bu benim deneyimimi kapsar. size yardımcı olacak tek şey @shirak'ın da mesajında dediği gibi bunun sadece islam dinine ait değil, tarihte var olan bir çok dinde kullanılmış olmasıdır. bu da sanırım böyle birşeyin gerçek olma ihtimalini kuvvetlendirebilir.

insanların "gerçek" dediği şeyler şey herkesin görebildiği ve varlığını farkedebildiği bir şeyse zaten cinler "gerçek" değildir merak etmeyin ;)
0
nihilanth
(19.03.07)
shirak rahatsızlık duyma olayından bahsetmiş. siz de de oluyor mu bilmiyorum ama ben ne zaman cinlerden bahsetsem başım ağrır.

rahmetli halam kahve falı bakardı. o da falı bıraktığında sebebi sorulduğunda fal bakarken rahatsız edici ve ürkütücü baş ağrısı yaşadığını söylemişti.

bu tip deneyimleri yaşamıştır bir çok kişi.
yardımcı olması açısından yazdım.

böyle şeylere inanmayan fakat ilgilenen kişilerin önü engellenmemeli bence,araştırsınlar her bişeyi. ama tabi inananlar fazla kurcalamamalı bence de.
0
nihilanth
(19.03.07)
telepati olabilir... ciddi bir cevaptır.
0
dirk pitt
(20.03.07)
Paranormal/doga ustu olaylarla ilgilenenlere James Randi Educational Foundation'a bakmalarini oneriyorum. Web sayfa link'i asagida. En ilginc kisim bu insanlarin doga ustu (cin min dahil herhalde) herhangi bir olayi/yetenegi kanitlayabilen kisilere 1 MILYON DOLAR odul veriyor olmasi.

Odul hakkinda bilgi:
www.randi.org

Vakfin ana sayfasi:
www.randi.org
0
wpi
(20.03.07)
wpi nin 1 milyon dolarlık entrysine istinaden:

vay anasını bir nevi ghost busters yani, hadi aslanlarım biliyorum yüzümü kara çıkartmayacaksınız; bizdeki cinler, ruhlar, evliyalar,yatırlar hiç bir ülke de yoktur . demek ki türkiye de bunu öğrenenlerden birisi sizsiniz-yoksa birileri almış olurdu bu ödülü; alın bir milyon doları o kendini çok bilmiş bilim adamından da kapak olsun bu ona. üstelik adamın geleceği hakkında birşeyler söylerseniz 2 MİLYON DOLAR bile alabilirsiniz bence. hem sadece islam da yoktu bu cinler değil mi, vodoo su var, hinduzimi var , var oğlu var. hala orada mısın, hadi ghost busterlarım, may the force be with you. bizi de bir yemeğe götürürsünüz artık.
0
comptrol
(20.03.07)
wpi teşekkürler bilgi için. enteresanmış.
0
nihilanth
(20.03.07)
şehsen benim tanıdığım bir insan bu gibi işlerden bir milyon dolardan fazlasını kazanıyor.. adam henüz 20 küsür yaşında, ama bir telefonla özel jeti geliyor, kapıda özel şoförü bekliyor.. büyük avrupa kumarhanelerinin baş danışmanı..

kendisi hakkında çok fazla şey yazmak istemiyorum, okuayacak olursa tepkisi ne olur bilmiyorum.. ama siz daha soracağınız şeyi aklınızdan geçirirken onun dönüp cevap vermesi, yaptığı bir yığın şeyden sadece bir tanesi..

çok yazarsam inanmazsınız muhtemelen ama böyle insanlar var arkadaşlar.. kabul etseniz de etmeseniz de.. karşılaşsanız da karşılaşmasanız da..
0
vercingetorix
(20.03.07)
dirk pitt in ciddi cevabına katılıyorum bende.eger enola gay'in verileri tamamen doğruysa tabi.
ayrıca bu telepati olayı zaten beyinlerin fiziksel yakınlığı ilede alakalı değil.isim üstünden yapılan bi değerlendirme çok sallamasyon olurdu.
bu ilginç bi konu tamamen materyalist takılan ya da cin bilmemne vardır diyen gruplara 2 side yoktur diyemezsiniz.
şu tarz birşey size de olmuştur, mesela içinden hande yener şarkısı söylersin, karşıdan arkadaşın gelir o şarkıcı ile ilgili bişey söyler.tesadüf diye bişeyin olmadıgına inana telepatik görüşte var, bilinçsizce yapılmış bi telepati örneği gerçi bu.
0
x factor
(25.03.07)
Amerika'da bu konularda 26 yildir bilimsel arastirma yapan, paranormal seylerin var olduguna inanan ve kanitlamaya calisan Princeton universitesi PEAR labratuvari bu sene en sonunda kapandi. NY Times gazetesinde cikan haberin linki asagida.

26 yil arastirma yapip, para yonunden sikinti da cekmedigi halde kapandigina gore en ufak bir sey ispatlayamadigini anlamak zor degil.

Insanin yeteneklerinin boyutunu anlamak kolay degil. Cogumuz kucumsuyoruz farkinda olmadan. Kucumsedigimiz icin de varsaydigimizin otesinde bir kabiliyet gordugumuz zaman bunu doga ustu guclere yoruyoruz.

Buna ek olarak, ve belki daha onemli olarak, olasiligin hayatimizdaki etkisini kavrayamiyoruz. Dunyada alti milyarin ustunde insan var. Milyonda bir olur dediginiz sey 6000 insanin basina gelebilir yani. Anlamasi zor cunku ortalama insanin icinde yasadigi dunya yuzlerce, ya da en fazla binlerce kisiden olusuyor. Anlayabildigimiz rakamlar bunlar. Ama gercek dunya bundan cok daha buyuk. Ve o yuzden arada bir gercek dunya bizim kucuk dunyamiz ile kesisince sasiriyoruz. Normal bir sey bu, paranormal degil.

-----
www.nytimes.com
0
wpi
(30.03.07)
şahısa ulaşamadığım için yorum yapamayacagım : ) ama olabilir evet var boyle şeyler demekle yetiniyorum. özellikle falda bazen insan şaşkınlıktan ağzını kapatamayacak duruma gelebiliyor hakikaten.
0
likeinme
(30.03.07)
ne mistik milletiz be. ekşi duyuru açıldığından beri en çok cevap alan başlıklar paranormal, psikolojik konular.
astroloji, cinler falan bunların hepsi vardır. ama onlara inanmak fayda getirmez. insanı kaderci yapar. hayatla savaşma isteğini yokeder. her şeyi kolay kabullenmenizi sağlar. mutlu olmak için gerçeğe değil kendi gerçeğimize ihtiyacımız var.
0
sf arjuna one
(30.03.07)
Arkadaslar, "vardir, yoktur, olabilir, olamaz" derken bir de neden boyle dusundugunuzu soylerseniz tartisma / muhabbet daha iyi gececek diye dusunuyorum.
0
wpi
(30.03.07)
benim taktigim esas nokta, bu konuya inananlar konussun, gerisi konussun yaklasimi. ben paranormal, metafizik; artik nasil adlandiracaksaniz adlandirin, bi fenomenlerin hicbirine zerre kadar inanmayan biriyim. bana, boyle bi sey gercekten varsa, buna inandirmak kadar kolay bi sey olamaz. bahsi de gecmis, randi - ki kendisi de bir illuzyonisttir - boyle bi yetenegi oldugunu kanitlayanlara yine dendigi gibi bir milyon dolar vermeye hazir. ki bu insanlar bi sekilde ongoru veyahut gercege dair bir bilgi verdiklerini iddia ettiklerine gore bu tur bi double blind testi gecmeleri cocuk oyuncagi olmali.

"hz. ali, gayb perdesi açılsa (yani her şey ona gösterilse) imanım artmaz diyerek inancın görülerek değil, hissedilerek ve düşünülerek olması gerektiğini söylemiş bize." gibi inanc temelli yoldan kendini tamimlamadigina gore bu insanlarin cogu, randi son onbir yil icinde bu parayi herhalde bikac bin kere dagitmis olmaliydi.

demem o ki, korukorune inanmak istiyosaniz; buyrun inanin, ama ongoru yapmak gibi fonksiyonlarina inaniyorsaniz bu tip seylerin, nasil kendileriyle celistiklerini gormeyi eminim ki siz de istersiniz.
0
kurulananfok
(30.03.07)
hiç tanımadığımız bir kişiyi arıyoruz ve sadece ismimizi söylüyoruz. ve o kişi ailemizle ilgili "hiç kimsenin ama hiç kimsenin bilmediği şeyleri" söylüyor öyle mi?
oldukça iddialı, dikkat çekici, şaşırtıcı bir durum bu. olayı bu şekilde algıladığından, bu konulara ilgin ve aileni kaybetmiş olmanın verdiği hassasiyetle bu olaydan çok etkilenmen ve bu şekilde algılaman doğal.

ancak verdiğin diyalog bu yukarıdaki iddiaları taşıyamıyor. öncelikle annenin ve babanın ölüm nedenini (başın sağolsun bu arada) sen fark etmemiş olsan da çevrendeki herkesin (senin yolda görsen tanımayacağın ama seni uzaktan tanıyanlar dahil) bildiğine eminim. böyle şeyler gizli kalmaz, virüs gibi en ilgisiz kişilere kadar yayılır biliyorsun toplumumuzda.
ayrıca sen tanımadığın bir numarayı arıyorsun ki konuştuğun kişinin hiç tanımadığın birisi olduğundan bile emin değilsin. ve dahası onun seni tanımadığını veya seni tanıyan birisini tanımadığını da bilmiyorsun. arkadaş zincirleri söz konusu olduğunda en ilgisiz kişiye bile çok yakın olduğunu görüyorsun.
ve son olarak yukarıda da birilerinin söylediği gibi bir tür veritabanına bakmadığını nereden biliyorsun. sonuçta (doktorun söyledikleriyle de örtüştüğüne göre) resmi kayıtlar için sır değil bunlar. aslında babanın ölüm nedenini en son bilecek kişi sensin gibi geliyor bana. aynı dönemde aynı ruhsal çöküntünün içerisinde olacağından babandaki değişikliği sen fark etmemiş olabilirsin ama çevresindekilerin gözünden kaçacağını sanmam.
Sanırım "tanımlanabilen yaşam formları"nın senin hakkında senden daha fazla şey bilebileceğini kabul etmen gerekiyor.
[bir de konuyla ilgili daha fazla bilgi verirsen iyi olur. nasıl bir numara bu, nereden buldun. 118 bile paralı, bu adam her arayanın sırlarını mı anlatıyor. neden? başka kime ne sırlar anlattı. sadece ölüm nedenlerini mi biliyor? vs.]
0
zebra ureticisi
(31.03.07)
ben de zerre kadar inanmam bu işlere. zaten öbür tarafın varlığına da inanmam. bu evreni yaratan güç konusunda değişik teorilerim var sadece. ama keşke olsa diyorum. keşke elimde inanabileceğim somut bir kanıt olsa. beni tamamen inandıracak şekilde. mişli muşlu anlatılanlar beni zerre kadar etkilemiyor açıkçası. başıma gelmesi lazım.
0
oldtimer
(31.03.07)
aradığınız kişi şarlatanmı medyum mu bilemem ama gayet terbiyeli biriymiş. hiç tanımadığım biri beni arayıp sadece adını söylese ben ana avrat yardırırdım. öylede terbiyesizim.
0
zittirulp
(31.03.07)
doğrudur, vardır. örnekleyelim:
abim (ismi hakan'dır) yolda yürürken dilenci/falcı karışımı bir kadın yerde oturduğu yerden abime doğru uzanır ve abimin üzerinde hiç bir şekilde ismini belirtecek bir işaret olmamasına rağmen, ve abimi tanıyor olması ihtimalinin sıfır olmasına rağmen "hakanım, hakanım, gel, falına bakmam lazım" diye ısrar eder. korkan abim kaçar. (belki çok önemli bir kaderi vardı da kadın bunu açıklayacaktı di mi, niye kaçarsın ki)

dedemin abisinin karısı (benim neyim olur hiç bir fikrim yok) yani rahmetli sabiha yengem bir gün yeni taşındığı apartmanda ikamet eden deli falcıya gider. falcı tanıdığının yakını olduğundan kendisinden para almaz ve sadece elini tutarak sabiha yengeme geleceğiyle ilgili net ve kesin olaylar söyler ve olayların ne zaman olacağını açıklar, olaylar, (x isimli bir tanıdığının y tarihinde vefat etmesi'ne kadar)aynen açıklandığı gibi gerçekleşir.

bunu açıklamak için bir teori mevcut, her ne kadar kanıtlanması imkansız olsa da. buna "zamanın bütünlüğü teorisi" diyebiliriz, kendisine verilmiş başka bir isim var mı bilemiyorum. yani olay şudur ki, nasıl leonardo da vinci zamanının ötesinde icatlar gerçekleştirdiyse (paraşüt, bisiklet, roket vb) bu insanlar da farkında olmadan aslında zamanın bizim gördüğümüz "şimdi"den ötesini görürler. yani bir şekilde algıları bizim bildiğimiz insanların algılarından daha geniştir ve zamanın daha geniş bir kısmına hakim olabilirler ve olmuş ve olacak olayları bu zaman dizisi içinden çekip günümüze çıkartabilirler.

konuyla ilgili bilgim sınırlı olduğundan yorumlarımı bu noktada kesmeyi uygun gördüm, umarım yardımcı olmuşumdur.
0
error 6
(01.04.07)
her olayın, açıklanmadan önce paranormal bir olay olarak betimlendiğini hatırlatayım ilk olarak.

her şeyin bir açıklaması var, fakat sanırım çoğunluktan farkım; tüm bu olanların bir şekilde pozitif bilimlerle açıklanabileceğini veya herhangi bir şekilde bunu açıklayan kavramın tam olarak anlaşıldıktan sonra bu bilimler arasına gireceğinin kesin olduğunu düşünmemdir.

insanoğlunun inanç arayışı sonucu dinlerin oluşması gibi, siz de inanmak istediğiniz şey için bir yol bulabilirsiniz kendinize. kim bilir bu sizi çok etkileyen telefon konuşmasından önce kaç yüz tane başarısız tahmin yapıldı sizin hakkınızda. tesadüf dersem gülersiniz, fakat bunu da ciddi olarak değerlendirmeniz gerekir.

cin gibi yokluklara inanmamı doğal karşılayın lütfen, ortada hiçbir kanıt ve akla yatkın bir izahı yokken. biz onlarla bu kadar iletişim kurmaya çalışırken, onlar neden sessiz kalıyorlar?

düşük bir ihtimal de olsa telepati olabilir. düşük ihtimal olmasının nedeni, büyük bir yetenek olması ve bu yeteneği fark etmenin sahip olmaktan daha zor olmasıdır.

inanmak istiyorsanız, kendinize inanacak bir şeyler bulabilirsiniz. gördüklerinizi, duyduklarınızı bir şekilde kendinize adapte etmeniz hiç de zor değil. sonuçta benzer hayatlar yaşıyoruz, ne kadar farklı olduğumuzu düşünsek de... böyle bir tahmin, mucize değil.

beni üzen, sözlükte takip ettiğim ve fikirlerine güvendiğim kişilerin, olayların pek üzerine kafa yormadan körü körüne inanmaları. kendinize inanın.
0
paranormal
(01.04.07)
Var böyle şeyler...Bizle hiç alakası olmayan bir kişiye İzmir'de babamın fotoğrafını veriyor bir tanıdık, bizden de habersiz yapıyor bunu...O zat benim adımdan tut da tüm sülale şeceresini, işini gücünü söylüyor, akabinde de gelecek tahminlerinde bulunuyor..Şu günlerde akıl sağlığı bozulma durumundaymış diye duyduk sonradan o tanıdıktan...Vaşş diyesi gelmiyor değil insanın...Mucizevi bir durum sözkonusu...Mucizeler olmayacak diye bir kaide de yok..
0
turcopolis
(01.04.07)
böyle yeteneklere sahip kişilerin "şerrefsiz evladı" olduğuna dair ciddi bilgiye sahibim. arkadaşım hasta mısın? gel bak ne güzel geleceği görebiliyosun. şununla bilimin gelişmesine yardım et. felaketleri önle, aidse, açlığa çare ol. telefonla müneccimlik yapmaktan başka bi faydan olsun insanlığa.
"that doesn't work that way" diyenlere "how does it work?" deme hakkımı her daim saklı tutuyorum.
0
kabizcik
(02.04.07)
Öncelikle başın sağolsun, üzücü bir kayıp olmuş.

Bir de harflerden giden bir fal tekniği var ama muhtemelen o teknik de senin bu konudaki merakını tatmin edecek bir teknik değil. İsmini hatırlasam söylicem ama sonuçta dünya üzerinde bir sürü ayşe var mesela, sadece isim üzerinden gidilebilseydi bütün ayşelerin kaderi aynı olurdu, zira sanırım soyadını söylememişsin. Artı bu teknik hesaplamalara falan dayanıyor, o nedenle o kadar çabuk cevap veremezdi onu kullanacak olsaydı.

Kendi teorimi kendim çürüttüm, kendimi kutluyorum.:)
0
aysegulnazcan
(02.04.07)
dünya göründüğü gibi basit değil, biz sadece görmek istediğimiz gibi görüp ruhumuza huzur pompalıyoruz. bazıları bunu reddedip "lan! daha farklı şeyler olabilir" dediğinde ötelerle tanışabiliyor. mesela ben ve rüyalarım ve rüyalarına girdiğim gişiler :) paranormal olaylar için sadece takdir ilahi diyebileceğim.
0
kezman
(11.04.07)
pek fazla bilinmiyor olsa da duru görü denilen -halk arasında da kalp gözü açık derler buna ki ikisi farklıdır- bir şey var.eğer biraz araştırırsan öğrenebilirsin ya da bana ulaşırsan ben sana anlatabilirim.
bizim düşündüğümüz kadar basit bir şey değil ruh.ruhumuzla birçok yerde gezinebilir ve birçok yetimizi de geliştirebiliriz ancak bunun için çalışmamız gerekir.bazı kişilerde de doğuştan bu yetiler olur zaman içinde ya kaybederler ya da daha fazla geliştirirler..böyle işte.
0
eveline
(27.05.07)
Bazı kişilerin bir şekilde telepati mi dersiniz, karşısındaki insanın beyin dalgalarını yakalayıp çözme mi dersiniz ne dersiniz, bu tarz yetenekleri var hakikaten. Benim kuzenin eşi bekarken bir aralar iyice sardırmış bu falcı mevzusuna, bir keresinde gittiği bir falcı karşısında kendisini evli ve üç çocuklu olarak düşünmüş, falcı eleman da şak diye sen evlisin ve üç çocuğun var demiş (ehhe şehir efsanesi anlatır gibi yazdım sanırım ama böyleyken böyle). Geleceği görebilen vesiyonları olduğundan ise aksine şahit oluncaya kadar şüphe duyarım yalnız...
0
hulleci
(16.06.07)
falcılık değilde bir şeklde karşındakinin aklından geçeni okuyabilen birisiyle ben de karşılaşmıştım. bir komşumuz ki kendisi bu özelliği sebebiyle bol bol kahve falı bakardı, tabii tamamen ücretsiz olarak. ancak işin içinde fal olunca olaya inanmayan bana bir gün hep birlikte sahilde yürürken öyle havadan sudan sohbet ederken yine havadan sudan sohbet ettiğini sanarak bir çok şey söylemişti, o sırada kimseye hiç söylemediğim ama aklımı her zaman doldurmuş olan. hem de çok net olarak, ama işin garibi ne söylediğinin kendi de farkında değildi, söyledikleri yüzünden benim donup kaldığımı fark etmedi bile, hala havanın ne kadar sıcak olduğunu filan söylüyordu. ancak tabii şu da var hiç bir şekilde geleceği filan söylemedi, saçma ve hiç olmayacak olsa da benim içimde olan neyse onu söyledi, ancak sen şöylesin böylesin türünde herkese uyabilecek muğlak şeyler değil, çok somut bir şekilde. o zaman öyle kalmıştım ben akşam akşam, kimse de fark etmemişti.
0
kern
(02.07.07)
ben de lise yıllarında ölesine kahve falı bakmaya başlamış ve zamanla bu anlamda çevremde ünlenmiş biri olarak, yani bu kez bakan taraf olarak konuyla ilgili deneyimlerimi paylaşmak istiyorum. ben bunu nasıl yaptığımı bilmiorum ama kahve falı bakarken bugüne kadar birçok ilginç olay yaşadım. hayatımda ilk kez gördüğüm arkadaşımın kardeşinin arkadaşının annesine (birbirimizi ne kadar tanımadığımızı anlatmak için özellikle yazdım) yoğun istek üzerine fal baktım. hiç muabbet etmedik. direk fal olayına girdik. şehir dışında bir evleri olduğunu bu evde ekim - dikim yapıldığı yani bi nevi çiftlik evi olduğunu söyledim.ankara dışında çiftlik evleri varmış. ve uzatmiim bu evle akrabalarla ilgili yaşananları anlattım. bi avukatın bu evle ilgili davada başarısız olduğunu, a ile başlayan yeni avukatla şanslarını denemelerini söyledim. vesaire vesaire. bir keresinde hayatımda ilk kez gördüğüm bi kıza sevdiği çocuğun ismini söyledim direk ve hakkında bir çok şeyi. bir başka sefer evli ve hiç tanımadığım bi kadına baktım ve kadının bi işle ilgili görüştüğü biriyle ilişki yaşadığını ve bir dolu şeyi söyledim kadın dumur oldu.bazen kendim yok artık dediğim şeyler bile çıkıveriyor ağzımdan. bunlar nasıl oluyor, nasıl oluyor da biliosun derseniz tam bir açıklamam yok aslında. fincandaki şekilller bakarken bi anda anlatmaya başlıyorum.devamı geliyor. ağırlıklı olarak da şekilleri yorumluyorum ama o kadar çok ilginç ve imkansıza yakın şeyi, ayrıntıları filan bildim ki. ben de bi anlam veremiyorum. zaten artık bakmıorum. sadece bunun mümkün olduğuna dair bişiler söylemek istedim.
0
hushhush
(16.07.07)
öncelikle başınız sağ olsun.

nihilanth bir cevabında cinlerden bahsettiğimde başım ağrır demiş. buna psikosomatik demek çok doğru olur bence. kendim için konuşursak yüksek gerilim hatları, yüksek miktarda manyetik alan olan yerler (mr cihazının olduğu oda, cihazın içi) trafo yakınlarından geçerken başım ağrıyor benim de. yalan değil. bir popüler bilim dergisinde elektromanyetik dalgalar ile baş ağrısı arasındaki ilişkisi ile ilgili bir makaleyi okumadan önce böyle bir şey yaşamazdım. benim için olduğu gibi ilk başta da dediğim gibi psikolojik uyaranlara verilen istem dışı somatik cevaplar denilebilir bu duruma.

asıl konuya dönmek gerekirse açıklaması karmaşık da olsa zor değil. hiç tanımadığınız kişiyi sizin için random bir zamanda aramışsınızdır, ama acaba o kişiyi aramanız random bir olay mı? yoksa birisi size belli etmeden aramanızı mı sağladı? o kişi çeşitli kurumlardan sicil takibi yaptıktan sonra işine yarayabilecek bilgileri toplayıp sizden bu aramanın gelmesini bekleyebilir. yanlış anlamadıysam bir arkadaşınız vermiş numarayı size. hikâye ile tutarlı. ikinci durum da evlatlık verilen kişilerin gerçek anne babasını arayan kişilerin de yapabileceği prosedürleri içeriyor. bu konuda da bir sorun yok. bir de etrafta size yakın olan birisi ile bir plan yaptıktan sonra böyle bir açıklama yapılabilir diye düşünüyorum.

ha, diyelim ki bu olay şu anki teknoloji ile açıklanamıyor, o zaman durumu bence hiç açıklayamayız. cinler konusunda kesin bilgiye ulaşamayacağımız aşikâr. peki ya hiç bilmediğimiz bir teknolojiyse? bir arkadaş bahsetmiş, siz, ateşin bulunduğu zamanlara yanınızda 1 liralık bir çakmakla gidebilseydiniz o insanlar size tapabilirdi bile. daha yakın zaman için bir örnek verebiliriz, zamanında insanların ayaklarının yerden kesilmesi olası değilken 15 saat boyunca havada kalıp neredeyse dünya üzerinde bir tur atmak için bir 200 yıl önce insanlar ne düşünürdü sizce? velhasılıkelam, bence düzmece değil ise açıklamak için yeterli bilgiye henüz sahip değiliz.
0
tom riddle
(04.01.08)
anlatabilir, mümkündür, hatta doğaldır -çünkü böle çok insan gördüm ve onları görme sebebim asla bana gelecekle ilgili bilgi versin değildi ondan doğal geliyo olabilir-
bu bahsettiğim bilgi vermeden bilgi alma olayı. ha doğum saati-tarihi-yerini söyle bir astroloğa (ama astrolog derken gerçekten astroloji bilen birine demek istedim yoksa güne$ burcunu bilen herkes astrolog lan hehe) anlatır sana her bi$eyini. yani gerçekten biliosa yapabilir. valla bak.
0
ari maya
(13.01.08)
inanmayacaksınız ama benim bir yakın akrabam rüyasında tanımadığı insanları görüyor ve onlara bir şekilde gerçek hayatta ulaşıp yardım ettiğini söylüyor.

bir gün annem ve komşumuz o yakın akrabamıza giderken, annemin ayakkabısı çukura takılıyor ve dengesini kaybediyor. sonra yakın akrabamızın evine vardıklarında, annem ona anlatmadan, o ayakkabasının başına gelenleri söylüyor. bu gerçekten yaşanmıştır.

not: şimdi kafama takıldı. galiba annemin ayakkabısının topuğu kırılmıştı o gün. acaba o kırığı görüp mü bunu söyleyebildi, emin değilim.
0
sirrikadem
(09.03.08)
gelecegi görmüyosa kesinlikle cin dir.

bilen bilir izmirde örnekköy de pasaklı birsen diye bi falcı var. yaslı kendi halnde bi kadın. sadece isim sorar, suya bakar anlatır. annem arada bir gider tavsiye alır bu kadından.
bildiklerini duysanız inanamazsınız. bir hanenin icinde olan, hane dısından kimsenin bilemeyecegi seyleri anlatıyor.gözümle görmesem inanmazdım o derece.

büyü falan da yapmaz yani öyle sacma sapan seyler yok. gelecegi tahmin edemiyo tabi ama geçmişi ve bugunu cat cat söylüyor. benim sadece kocamın adını vermemle kediye, muhabbet kusuna ve saf yüne alerjisi oldugunu bildi, daha ne olabilir ki?
bide bunu onceden biliyo olması imkansız, cunku arada bi tanıdık yok, veya yakınında/baskasına anlatmıs degiliz. kaldı ki suan burda söyleyemeyecegim aile ici hiçkimselerin bilmedigi özel seyleri bile söyledi kadın.

cin diyorum cin. baska acıklaması yok bence bu olayların.
0
merope
(20.06.08)
herkes başından geçenleri anlatmış, ben de dayanamayıp kendi başıma gelenleri anlaticiim dostlar. bilen bilir izmir'de bir çok mekan var "kahve sizden, fal bizden" sloganıyla çalışan. yani gidip türk kahvesi içiyosunuz, sonra birisi gelip falınıza bakıyor. ben de bir arkadaşımdan duyup geyik olsun diye başka arkadaşlarımla gittim bir gün, gelen falcı ben ve arkadaşlarıma hayatımızda ne olup bitiyosa,geçmişte ne olmuşsa bir bir anlattı, bildiği, anlattığı şeyler inanılmazdı. örneğin babamın o sıra belinden rahatsız olduğunu, kız arkadaşımın isminin içinde "f" harfinin geçtiğini, o sıralar kafama neyin takıldığını söyledi, bunlar buraya yazdıklarım, bir de yazmak istemediğim bir sürü şey var. yaşadığım şoku anlatamam.
sonra aynı yere sürekli takılmaya başladım, bir çok falcıya fal baktırdım. kimisinde tutturamadılar,kimisinde acaip saçmaladılar. (hatta bir keresinde acaip saçmalayan bir falcı bayan "sen de medyum özellikleri taşıyosun,o yüzden göremiyorum senle ilgili şeyleri" demişti). ama çoğu zaman doğruları bildiler. (bir de mekandaki erkek falcıların çoğunun feminen tipler olduğunu belirtmek isterim, bunu belirtiyorum çünkü % 90 ı böyleydi,gay gibiydi. lüzumsuz bilgi veriyorum burda :P ) her ne kadar beni çok etkilese de her gittiğimde bunun gerçek olamayacağını, işin içinde mutlaka bir illüzyon ya da sahtekarlık olduğunu düşündüm, böyle bir şey gerçekten olamazdı, mutlaka bir hinlik vardı. bu fal muhabbetine bir ara verdim,epey gitmedim o mekana, sonra bi gün yine gittiğimde, yeni gelen bir falcıya fal baktırdım. çoğu şeyi bildi, ama ben hala olayı ciddiye almıyordum ve bu illüzyonu nasıl yaptığını düşünüyordum.ta ki annemin,babamın,sevgilimin, en yakınımdaki insanın bile bilmediği, yani benden başka bir insanın bilmediği,bilme ihtimalinin de sıfır olduğu bir şeyi söyleyene kadar. yemin ederim ki bildiği şeyin başka bir insan tarafından bilinebilme,tahmin edilebilme ihtimali 0 (sıfır). söylediği şeyi kimsenin öğrenme ihtimali yoktu, tahmin edebilme ihtimali de yoktu. söylediği( bildiği) şeyden sonra tabi benim illüzyon,hinlik teorim çöktü. bu başka bir şeydi.

başlıkta yazılan tüm cevapları okudum, farklı açıklamalar ve nedenler getirenler olmuş. ben bunu bir nedene bağlayamıyorum. şu sebepten biliyorlar diyemiyorum. ama şunu diyebilirim ki böyle insanlar var ve sizin hakkınızda bazı şeyleri bilebiyorlar, görebiliyorlar, bunu nasıl yapıyorlar bilmiyorum ama yapabiliyorlar.

not: yollamadan önce okudum da yazdıklarımı. ulan yıllarca gerçek kesitle, sır kapısıyla dalga geçiyoruz, kendi anlatım dilimize bak. bahsettiğim konuya bak. hey allaaam. ayrıca yazıdaki dublaj türkçesinin etkilerini siz de farkettiniz mi? ehehe neyse, acaip uykusuzum ondandır belki, birazdan yatıp yarın 17.00 de fln kalkmayı düşünüyorum. kendinize iyi bakın, akıllı olun.
0
nerdeyim ben
(07.11.08)
sevgili sirrikadem bir ghost whisperer vakası mı yaşıyorsunuz?
0
yanntiersen
(10.01.09)
çok kişi bunların olduğunu iddia ediyor. Ama bahsi geçiş, "paranormal yoktur!" diyen James Randi abimiz "paranormal bulana veya getirene 1 milyon dolar" vericem dedi ve hala para kendisinde.

Ve eskiden bir programa böyle yeteneği olduğunu iddia eden bir dolu adam çıkardı. Eşyaya dokunarak geçmişini tahmin eden mi dersiniz, insan aurası gören mi dersiniz. Hepsi de programda çuvalladı. Böyle durumlarda da paranormal kişiler "yani aslında benim gücüm var ama makina değilim, bu ortamda çalışmadı gücüm" falan diye zırvaladılar. Ve konu böyle paranormal kişiler falan olunca hep bir gizem öğesi oluyor. Yani bu insanların hiçbiri gücünü kontrollü ortamlarda, televizyonda göstermiyor. Tercih mi etmiyorlar, bir ihtiyaç mı duymuyorlar bilemem.

Bu konuda bir de Uri Geller'in adı geçmese olmaz. Bu arkadaş Türkiyede de program yapmış, paranormal güçlerle dolup taştığını iddia eden bir ilüzyonisttir ve James Randi tarafından maymun edilmiş, sahtekarlıkları çok kez televizyonda gösterilmiştir.

Bunun için o kişiye sorun bence, "olayın ne" diye. Hissediyorum vs. diyebilir. Derse kontrollü deneyler yapın bakalım ne kadar tutuyor. Ne bileyim çırılçıplak soyunup arayın bakalım tahmin edebilecek mi... Ailenizle ilgili bildiği şeyleri açıklayamam ama bazı durumlarda sosyal zekası yüksek kişiler karşıdaki insanların ne hissettiğini vs. kolayca anlayıp manipüle edebilirler
0
kasketli
(24.01.09)
Enola gay gittiğin falcinin telefonunu msj la iletirsen cok sevinirim:)
0
fndmntl
(08.10.13)
(6)

TOEFL falan

mavikedi
durum şudur ki, benim bu sınava girip (ibt olanı) 85 ve üzerinde almam gerekiyor. sanıyorum toiec ya da gmat da olabilir.ortalama bir ingilizce bilgisi olan ben için, nasıl yaparım da yaparım? yani kursa mı gideyim, bi süre evde kitaptır, cddir takılayım mı? ve en erken ne zaman hazır olabilirim mis
durum şudur ki, benim bu sınava girip (ibt olanı) 85 ve üzerinde almam gerekiyor. sanıyorum toiec ya da gmat da olabilir.

ortalama bir ingilizce bilgisi olan ben için, nasıl yaparım da yaparım? yani kursa mı gideyim, bi süre evde kitaptır, cddir takılayım mı? ve en erken ne zaman hazır olabilirim misal? 6-7 ay yeterli mi? ve bana kaç usd'ye patlar?

maaşım 2 katı artacak arkadaşlar. yapmam lazım bunu. yardımcı olanları artan maaşımla yemeğe çıkaracağım. ahahhaha!
0
mavikedi
(18.03.07)
türkiye'de "ortalama ingilizce bilgisi" çok muğlak bir ölçü olduğundan, bence önce bir toefl denemesi yapın, ne kadar eksiğiniz var, nerede eksiğiniz var onu bir ölçün. kim bilir, belki de yoktur?

ben de yapayım bir ara bunu. :P
0
jose arcadio buendia
(18.03.07)
Zamanda sinirin pek yok gibi. Maasin iki kati artacaksa bu ise biraz para da yatirabilirsin. Iyisin yani.

Bence bir TOEFL hazirlik kitabindan ya da baska kaynaktan bir deneme yaparak basla olaya. (bkz: #10264861) Bir kere alman gereken puana ne kadar yakin oldugunu anlayinca ona gore calisirsan.

Eger kaydetmen gereken cok mesafe varsa bir yandan bir Ingilizce kursuna (sadece TOEFL kursu degil) basla. Obur yandan Ingilizce kitap okumaya ve altyazisiz film izlemeye basla. Birkac ay sonra kendine guvenin artinca bir deneme testi daha yaparsin.

Eger alman gereken puana yakinsan ya kitaptan calismayi dene, ya da daha istikrarli calisacagina inaniyorsan bir TOEFL kursuna yazil.
0
wpi
(18.03.07)
neresi orası yahu, 85 toefl'a bir maaş tazminatı ha... başlangıç için en iyi ve cüzdan dostu yol internette de bulabileceğiniz cd lerden test çözmek. kaplan ve longman cd leri çeşitli paylaşım ortamlarında mevcut. zayıf olduğunuz bölümü tespit edince gerekirse oraya yüklenirsiniz, speaking kursları, bol bol dublajsız ingilizce altyazılı film izleme, essay örnekleri okuma vs gibi yöntemlerden birini seçersiniz duruma göre.
0
lykos
(18.03.07)
Madem sonunda böyle sağlam maaş artışı var. Öncelikle bir toefl denemesine girin bakalım kaç çıkıyor. Sonra da kitap falan kasmadan çok iyi bir kursa yazılın. Yanında uydudan film-haber, internetten altyazısız dizi vs. öneriyorum. Eğitim yanında film izlerseniz toefldan 90 almazsanız bırakırım 98 kpds puanımı hibe ederim size. ;)
0
ozdek
(19.03.07)
toefl ibt çalışmaktan çok genel ingilizce bilgisine dayanıyor. bu yüzden direk sınava çalışmaktan ziyade, genel olarak ingilizceni geliştirmeye bak bence (tabi eğer yeterli değilse). ayrıca gmat e filan girme çünkü o çok daha zor bir sınav. ben gmat e iki ay filan çalışmıştım. ama toefl ibt ye sadece bir gün. kolay gelsin.
0
argento
(19.03.07)
cevaplar için çok teşekkürler. kursa gitmeden önce evde kendi başıma çalışmaya karar verdim. ama ilk önce test çözüp seviye ölçmek en mantıklısı, evet. bi de bu arada toeic 'in toefl'dan çok daha kolay olduğunu ve işyerindeki çoğu insanın toeic ile çatır çatır birinci dereceden dil tazminatı aldılarını öğrendim. bu da aklımızda bulunsun.
0
🌸mavikedi
(29.03.07)
(3)

uzaylı ve robotların olduğu çizgi film

samatya
peyote alt katda barkovizyondan gösterilen bir çizgi film var absürd bir şey simsonlara benziyor karakterler uzaylılar robotlar falan da var adı nedir?
peyote alt katda barkovizyondan gösterilen bir çizgi film var absürd bir şey simsonlara benziyor karakterler uzaylılar robotlar falan da var adı nedir?
0
samatya
(16.03.07)
Karakterler Simpsons karakterlerine benziyorsa cizim tarzi olarak, Futuramadir.
0
wpi
(16.03.07)
futuramadır bence de
0
reeper redeemer
(17.03.07)
simpsons u yapanların elinden çıkma futurama var ama onda da fazla görünen tek robot var bender.

www.icbernareggio.it
0
kimlanbu
(17.03.07)
(6)

sahte kimlik-pasaport

ravioli
bunların sahte olup olmadıkları nasıl anlaşılıyor?nüfus cüzdanıma bakıyorum da, soğuk damga ancak çok dikkatli bakınca belli oluyor, mühür desen, t.c dışında kalan kısım okunamıyor bile, rastgele isim, kütük no, cilt no vesaire sallayarak oluşturup pvc kaplattırdığımız kimliğimizi kontrol edenler şı
bunların sahte olup olmadıkları nasıl anlaşılıyor?
nüfus cüzdanıma bakıyorum da, soğuk damga ancak çok dikkatli bakınca belli oluyor, mühür desen, t.c dışında kalan kısım okunamıyor bile, rastgele isim, kütük no, cilt no vesaire sallayarak oluşturup pvc kaplattırdığımız kimliğimizi kontrol edenler şıp diye anlar mı 'bu sahte' diye, yoksa kimlikno, cüzdan no bilmemneyi girince şak diye tüm bilgileri çıkarabilen bi sistem var da öyle mi anlıyorlar?
0
ravioli
(15.03.07)
10 sene önce zordu da artık tc kimlik nosuyla herşeye ulaşmak mümkün. Başkasının kimliğini kopyalarsan ve kılıfına uydurursan sorun olmaması lazım.
0
ozdek
(15.03.07)
Kendin cevabini vermissin ama yine de belirteyim: cok dikkatli bakilinca anlasiliyor. Sahteyi yapanin uzmanligi ne kadar artarsa anlamak icin gosterilmesi gereken dikkat da o kadar artiyor.
Takli edilen seyin guvenlik unsurlarina ve taklidinin zorluguna gore anlasilamayabilir tabi baska nufus kaydi ile karsilastirmadan.
0
wpi
(15.03.07)
soğuk damga ile anlaşılır genelde, geri kalan kısmını anlamak(nasıl yapıldığına göre) imkansız olabilir.

gerçi soğuk damgayı da taklit edennler vardır elbet...

kütük numarasıydı, şusuydu, busuydu rutin işlemlerde kontrol edilmez, lakin bürokratik işlemlerde bakılır
0
mortifera
(15.03.07)
bazı püf noktaları var bunun için: kimliklerdeki seri numaraları erkeklerde tek rakamla, kadınlarda çift rakamla bitiyor ve hiçbir zaman italik olmuyor. özensiz hazırlanan bir sahte kimlikte bunlara dikkat edilmeyebiliyor.

yine kimlikteki tarihler kendi aralarında da kontrol ediliyor: ön yüzdeki "doğum tarihi" 01.01.1979 şeklinde yazılmışken arka yüzdeki "verilme tarihi" 01/01/1999 şeklinde yazılmışsa sahte kimlik olduğu daha rahat anlaşılıyor.

genellikle baştan savma yapılıyor bu tür belgelerdeki sahtecilikler, görünüş olarak harika oluyorlar ama içeriğe özenmiyorlar. sahte imam hatip diploması görmüştüm; gerçeğinden ayırdetmek çok zordu.. ama "eğitim süresi" hanesine "3 yıl" yazılmıştı mesela..
0
kantelem
(16.03.07)
BBC turkçe servisinde bir kadın haberci, tüm avrupayı dolaşıp 20'ye yakın sahte pasaport toplamıştı. Bu konuyla ilgili bir kaç bölümden oluşan haber dizisi hazırlamıştı.

bir uzmana danıştı. bunlardan bir kaç tanesi çok iyi işçilikmüş. sanırım letonya pasaportu ile de ingiltereye giriş yapmıştı.

yani senin elindeki türkiye cumhuriyeti pasaportunun sahtesi olsa nolur gerçeği olsa nolur. zaten her yere vize ile girmek zorundasın.

sahte pasaport çeteleri genelde EU, UK pasaportu falan yapıyorlar.

bu pasaportları alanlar da , o pasaportla kendi ülkelerine değil, başka ülkelere giriş yapıyorlar.

enterasan bir konu.
0
prefect
(16.03.07)
ah ah bir şeyin sahtesini yapmak her zaman sıfırdan imal etmek değildir arkadaşlar ;) hayal gücünüzü kullanın.
0
ozdek
(20.03.07)
(7)

bad sector

tabudeviren
ikinci el bir harici (external) hard disk alacağım. bunun içinde bad sector olup olmadığını nasıl anlayabilirim, bir program falan var mıdır? (dışardan anlaşılmaz ehehe diyenlere not: almadan önce deneme yapabileceğim.)
ikinci el bir harici (external) hard disk alacağım. bunun içinde bad sector olup olmadığını nasıl anlayabilirim, bir program falan var mıdır?

(dışardan anlaşılmaz ehehe diyenlere not: almadan önce deneme yapabileceğim.)
0
tabudeviren
(15.03.07)
fdisk le oluyor sanırım. bildigin dos komutu bu.
0
bryan fury
(15.03.07)
fdisk bunu yapmaz.

3. parti bir yazılım kullanmadan chkdsk ile (veya hdd'ye sağ tıklayıp Özellikler / Araçlar /hata Denetimi / $imdi denetle deyip, "bozuk bölümleri tarayıp düzeltmeye çalı$"ı seçersen) de olur.
0
sleepy99
(15.03.07)
hey gidi günler hey,zamanında pctools la 40mb harddiskimi her gün kontrol ederdim.
0
marcelorios
(15.03.07)
Bu bad sector ne kadar sIk rastlanan bir sorun? Herkes paso bad sector'a takmis onu soruyor da merak ettim. Benim anladigim kadariyla hard diskler artik boyleri seyleri kullanicinin kurcalamasina izin vermiyor. Ayrica cikabilecek bad sector'larin yerine gecsin diye yedek sector bulunduruyorlar.
0
wpi
(15.03.07)
HDD regenarator diye bir program var benim 2,5 inç disklerde baya işimi görmüştü. Laptopım serviste olduğu için bendeki versiyonu gönderemiyorum. Şurda bir link var ama trial olabilir.

abstradrome.com

HDD lerdeki yedek sector olayını hiç duymamıştım ama yeni nesil disklerdeki smart fonksiyonu çoğu işi kullanıcıya bile bildirmeden halledebiliyor. Tabi bu tüm disk arızalarında yüzde 25'e bile tekabül edemeyen bir oranda gerçekleşebiliyor. Eğer diskin fiziksel yüzeyinde, kontrol kartında, mekanik aksamında bir sorun varsa hiçbir program bunu onaramaz.
0
ntldr
(15.03.07)
yedek sektör olayı biraz uçuk olmuş gibi ama şöyle bir durum var bütün harddisklerde artık s.m.a.r.t. var bu da kendi kendini test eden sorunlara uyarı veren bir sistem. bu yüzden daha bozulmadan alet size diyor back up al bak ben karışmam diye.
0
darknum
(15.03.07)
Yedek sector deyince ne anladiniz da ucuk dediniz bilmiyorum ama durumu biraz daha izah edeyim. Hard diskler uretilip test edildirken fiziksel disk uzerindeki kotu yerler isaretlenip kullanim disi birakiliyor. Ama ileride bazi az sayida testlerde yakalanmamis kotu ya da kotuye gitme ihtimali olan sector oluyor hep. Bu da bilindigi icin onlarin yerine kullanilacak, yine ufak miktarda bos yer ayriliyor. Ama tabi bu yuzde olarak bayagi ufak oluyor (yuzde birden az).
0
wpi
(15.03.07)
(1)

Xbox360

ozdek
Bu şahane aletten elinde olan satmak isteyen ya da çok şahane özelliklerini anlatmak isteyen varsa cevap düğmesine rahatlıkla basabilirler. Sorum şudur. 1) 3 kırmızı nokta hikayesi nedir? Aldanmamak için ne yapmalı?2) Pratikte ntsc-u ile ntsc-j arasında oyun bulabilme sorunu yaşanıyor mu?3) Hakikate
Bu şahane aletten elinde olan satmak isteyen ya da çok şahane özelliklerini anlatmak isteyen varsa cevap düğmesine rahatlıkla basabilirler. Sorum şudur.
1) 3 kırmızı nokta hikayesi nedir? Aldanmamak için ne yapmalı?
2) Pratikte ntsc-u ile ntsc-j arasında oyun bulabilme sorunu yaşanıyor mu?
3) Hakikaten şahane bir şey mi? Yoksa bende psp var oynamaktan 3 haftada sıkıldım şimdi satacak adam arıyorum ama kıyamıyorum aynı kadere mi sahip olacak bunu da alırsam?
4) Bunu satın almak için kriterler nelerdir? Nelere dikkat etmek gerekir? Kaça nereden bulunur nasıl kazık yenmez?
5) Aletin eksileri nelerdir?
6) PS3 fanatiğiyseniz ve onu al diyorsanız ayrı bir soru oluşturun cevabı da verin oradan devam edelim. Bu soru xbxo360 için rezerve edilmiş durumdadır. ;)
0
ozdek
(14.03.07)
Benim arkadasimda var Xbox360. Kendisi bayagi seviyor. Ama sonuna kadar da kullaniyor. Oyun oynuyor, netten bilgisayarina indirdigi filmleri bu alet araciligiyla televizyonunda izliyor, salonda bilgisayarindan mp3 caliyor yine araci olarak kullanarak.

Eger oyuncu degilsen cok onermiyorum. Oyun oyundur cunku, PSP ya da Xbox bir yere kadar farkediyor. Bu da pahali bir alet sonucta. Diger fonksiyonlari da baska daha ucuz ve pratik sekillerde elde edebilirsin.
0
wpi
(14.03.07)
(2)

mediaplayer-winamp tag karmaşası

ravioli
mediaplayer'da düzgün çıkan tagler winampta düzgün değil, aynı şey tersi için de geçerli. niye böyle?bi de kimi şarkıların başında albümdeki sıralarını belirten 01, 02... sayılar var, bunları tek tek değil de toptan yok etmenin bir yolu var mı?tag&rename'yi kurdum ama görebildiğim kadarıyla bu progr
mediaplayer'da düzgün çıkan tagler winampta düzgün değil, aynı şey tersi için de geçerli. niye böyle?
bi de kimi şarkıların başında albümdeki sıralarını belirten 01, 02... sayılar var, bunları tek tek değil de toptan yok etmenin bir yolu var mı?
tag&rename'yi kurdum ama görebildiğim kadarıyla bu programla olmuyor, eksik mi görmüşüm?
0
ravioli
(14.03.07)
eksik görmüş olmalısın tag&rename'de bu aradığın özellik var. rename files bölümünde başında yani %6 olmayan bir mask seçip rename edersen toptan düzeltir.
tag farklılıkları da birinin ID3V1 birinin ID3V2 okumasından kaynaklanıyor olabilir. Programlarının ayarlarını biraz kurcalayabilir veya yine Tag&Rename ile V1 tagleri ile V2 tagleri birbirine eşitleyebilirsin.
0
brainfour
(14.03.07)
mp3'lerde birkac cesit tag oluyor, yok ID3v1, ID3v2 ve baskalari. winamp sirayla once v2, sonra v1'e bakiyor sanirim. O da olmazsa dosyanin adindan birseyler uydurmaya calisiyor. media player ne yapiyor bilmiyorum ama baska bir onem sirasi uyguluyor olabilir ve farkli tag isine sebep oluyor olabilir.
0
wpi
(15.03.07)
(4)

harddisk - usb

etacarinae
arkadaslar hani flashdısk taktıgımızda yeni donanım bulundu falan diyor ya. yeşil bi ok falan cıkıyor sag altta. işte o şey bende surekli acık duruyor. ve işin garip yanı harddisk sankı usbden baglıymıs gıbı gozukuyor:) tabi bana rahatlık battıgı icin buradan guvenli kaldırla harddıskı guvenli kaldı
arkadaslar hani flashdısk taktıgımızda yeni donanım bulundu falan diyor ya. yeşil bi ok falan cıkıyor sag altta. işte o şey bende surekli acık duruyor. ve işin garip yanı harddisk sankı usbden baglıymıs gıbı gozukuyor:) tabi bana rahatlık battıgı icin buradan guvenli kaldırla harddıskı guvenli kaldırmayı denedim :), ama fındows izin vermedi. su an kullanılıyor gıbı bişi dedi. şimdi soru 1: harddısk nasıl boyle gozukur? 2:nasıl normale cevirebilirm? saygılar saygılar saygılaaaarrrr
0
etacarinae
(14.03.07)
bildiğim kadarıyla sadece usb aygıtlar için çıkmıyor o şey. babamın laptopunda, gayet çıkarılamayacak bir aygıt olan internal dvd sürücüsü de burada gözüküyor. hatta benim bilgisayarımdaki kart okuyucu da donanımı güvenle kaldır menüsü altında gözüküyor. oysa ki kaldırılabilecek bir şey değil, cd sürücü gibi sabit duruyor. elleşmeyin dursun eğer orada durması rahatsız etmiyorsa.
0
kibritsuyu
(14.03.07)
sata hdd olduğu için çıkıyor o. kaldırmıştım ama nasıl unuttum gitti. eve gidince bi kontrol etmem gerek...
edüt: kaldırmıştım derken deviceı değil system traydeki ikonu kaldırmıştım.
edüüütt: kalkmamış gözüm alışmış sadece.
0
agk
(14.03.07)
hiç bir şey olmaz, elleşmeyin dursun öyle
0
brainfour
(14.03.07)
Bazi laptoplarin cd/dvd gibi drive'lari cikarilabilir oluyor. Yani siz her gun kullanmasaniz da onu cikartip yerine bir harddisk ya da floppy falan takma imkaniniz oluyor. Genelde bu durumlarda o drivelar icin o "guvenle kaldir" seysi gozukuyor.

Bilgisyarin tek harddiskini guvenle kaldiramazsin tabi. Ama o sey niye gozukuyor ben de anlayamadim.
0
wpi
(14.03.07)
(5)

monitör silmek

tabudeviren
bendeki monitör düz ekran, ama arkası uzun olanlardan, hatta modeli de şöyle bir şey:http://www.sistemax.cl/img_productos/grande/MT-LGT730SHKL.jpgsorun şu. sildiğim zaman, su üstünde petrol nasıl görünürse, öyle değişik renkler görünüyor. sonra bunları silmek için iyice kasıyorum. bunun daha kısa bi
bendeki monitör düz ekran, ama arkası uzun olanlardan, hatta modeli de şöyle bir şey:

www.sistemax.cl

sorun şu. sildiğim zaman, su üstünde petrol nasıl görünürse, öyle değişik renkler görünüyor. sonra bunları silmek için iyice kasıyorum. bunun daha kısa bir yolu yok mudur? nasıl silebilirim?
0
tabudeviren
(14.03.07)
neyle siliyorsun? suyla silince öyle lekeler kalıyor. camsil falan kullanabilirsin. silmek için de herhangi bir pamuklu bez (eski don, atlet falan) uygundur. iyice kuruyana kadar sil ama ıslak bırakma iz kalıyor.
0
kibritsuyu
(14.03.07)
valla camsil falan kullanıyorum, bez de kullanıyorum hatta peçete, mutfak havlusu vb.. de kullandım, ama ne yaparsam yapayım önleyemedim. iyice uğraşmam gerekiyor.
0
🌸tabudeviren
(14.03.07)
benim de monitörüm böyle ve sildikçe de daha rezil olurdu. sonra lcd ekran temizleyicilerden aldım laptop için, (markasına bakar yazarım yine birazdan, simdi kalkamıom, boynum tutuldu) onu normal monitörde de denedim. şahane oldu, ekranımı tanıyamadım.
0
bordeaux
(14.03.07)
güderi kullanınız.. en kralıdır.
0
mestre
(14.03.07)
Bez yerine gazete kagidi kullanmayi dene. Saka yapmiyorum. Gazete kagidi iz birakmadan cam silmek icin cok kullanilir. Ise yaramazsa annenden ya da ev isi yapan birisinden yardim istemeyi dene. Her ne kadar teknolojik bir aleti silmeye calisiyorsan da eninde sonunda yaptigin temizlik :)
0
wpi
(14.03.07)
(2)

manga?

ophelia
ya bi siteden iki uc tane numunelik manga indirdim,neden bunlar hep siyah beyaz?niye?
ya bi siteden iki uc tane numunelik manga indirdim,
neden bunlar hep siyah beyaz?
niye?
0
ophelia
(14.03.07)
Bir suru siyah beyaz manga var, herhalde ondandir :)
0
wpi
(15.03.07)
italyadaki fumettiler gibin istisnai durumlar haricinde japonlar da siyah beyazi tercih ediyor. ilk basta tericihin sebebi maliyetler sonra da öylece kalıp gitmiş. Bir süre sonra alışıyorsunuz :)
0
sepulchrave
(13.04.07)
(12)

yumurtanın sarısı

bordeaux
bu konuda iki sorum olacak;1- yumurtanın sarısını beyazından ayırmaya yarayan bir alet var. çay süzgeci kadar boyutu ve tipi ama delikleri daha farklı. bu aletin bir adı var mı? ya da nerde satıldığı hakkında fikri olan var mı? adı olsa daha kolay olur çünkü gidip de yumurtanın sarısı muhabbeti yapm
bu konuda iki sorum olacak;

1- yumurtanın sarısını beyazından ayırmaya yarayan bir alet var. çay süzgeci kadar boyutu ve tipi ama delikleri daha farklı. bu aletin bir adı var mı? ya da nerde satıldığı hakkında fikri olan var mı? adı olsa daha kolay olur çünkü gidip de yumurtanın sarısı muhabbeti yapmak istemiyorum dükkanlarda.

2- anlaşıldığı üzere bende o aletten yok ve yumurtanın sarısını beyazından ayırmanın pratik bir yolu var mı yoksa ben elime yüzüme bulaştırmak zorunda mıyım illa?
0
bordeaux
(13.03.07)
yumurtayı kırıp kabukları ayırmadan, 2-3cm'lik bi açıklık kalacak şekilde tutup, sarısının patlamaması için fazla sarsmadan hafifçe sallayarak rahatlıkla ayırırsınız beyazını.
bunun için bi alet olduğunu duymamıştım.
0
geldiler
(13.03.07)
Gecenlerde bir yemek pisirme kursuna gittim. Asci/ogretmen dedi ki o aletlerden almayin bosuna, herkesin zaten yumurta sarisi ayiricisi var: parmaklar. Yumurtayi kirip avcuna dokuyorsun. Beyazinin parmaklarinin arasindan ya lavaboya ya bir kaseye akmasina izin veriyorsun. Elinde sarisi kaliyor :)
Zaten mutfaktayken de elini birkac saniye suyun altina tutabildigin icin bulasma isi dert degil.
0
wpi
(13.03.07)
vallahi o aletin ismini bilmiyorum. fakat sanirim "ne alirsan 1milyon"cularda felan bulunabilir.
pratik yol ise; annemden gordugum kadariyla, yumurtayi kirdiktan sonra beyazini biraz akitmak, azaldiktan sonra da kabugu iki parcayi ayirip birinden birine sariyi gecirmek suretiyle ayirmak.
biraz kari$ik oldu gibi ama olay da kari$ik zaten..
0
sourlemonade
(13.03.07)
sarısını değil de özünü ya da dölünü her neyse ayırmak için bişey olsa hiç fena olmazdı. bazıları çatala direk geliyor da bazıları tamamen karışmış oluyor yumurtaya.. tiksinc bi durum.
0
nihilanth
(14.03.07)
zamanın varsa çatalın ucuyla azıcık kır kabuğu ve bu delik aşağıya gelicek şekilde bırk yumurtayı bi bardağın üstüne.10 dakikaya kalmaz beyazı bardağa iner sanırsam?
(şimdi uydurdum bu yöntemi,eğer işe yarasa bana haber versene bordo :)
0
gioberg
(14.03.07)
aletin resmini görmüştüm. hatta nezle olmuş tipli, koca burunlu bir adam kafasıydı. kafasının tepesinden yumurtayı kırınca sarısı içinde kalıyor, beyazı ise nezle olmuş tipli adamın koca burnundan akıyordu. tavsiye etmem yani, ayırsanız bile yiyemezsiniz sanıyorum çıkanları.

onun yerine yumurtayı kırdıktan sonra kabukları ayırmadan dikleştirin. yani yumurtanın sarısı düşmesin. kırık yarım kabuğun bir yarısında kalsın. bu sırada beyazının çoğu alttaki kaba akacaktır. şimdi yarım kabuk içindeki yumurta sarısını, diğer elinizdeki yarım kabuğun içine aktarın. bu sırada da kalan yumurta beyazları alttaki kaba akacaktır. hala ayrılmamış beyaz kaldıysa işlemi 1-2 kere daha tekrarlayın.
0
kibritsuyu
(14.03.07)
Şu adreste diyor ki:
www.kibris.net
"Yumurta sarısını ayırmak için: Genellikle pasta ve börek yaparken yumurtanın sarısını akından ayrı kullanmanız gerekir. Yumurtayı altında bir kap olan, orta boy bir huninin içine kırarsanız, yumurta akı huniden akar, sarısı ise hunide kalır. Böylece kolaylıkla yumurta sarısını akından ayırmış olursunuz. Yalnız yumurtanın bayat olmamasına dikkat edin. Çünkü bu işlemi yaparken bayat yumurtanın sarısı patlayabilir."

diyor.. ya işte böyleyken böyleymiş.
0
kartonpiyer
(16.03.07)
Yumurta demişken.. Ben de bişey sorcam, bazen markette bakkalda felan yumurtanın çift sarılı olduğunu söylüyo satıcı, eve gelip kırıyoruz ki hakkaten çift sarılı! E bunus atıcı ya da tavukçu işte artık her neyse, nasıl biliyor? Bazı tavuklar hep çift sarılı mı yumurtlar? Nedir mevzunun aslı?
0
kartonpiyer
(16.03.07)
@kartonpiyer: belki gramajı farkediyordur?
0
🌸bordeaux
(16.03.07)
@bordeaux: ya gramajdır belki ama mesela eşşek kadar büyük yumurtalar oluyo, çift sarılıyla aynı ebatta oluyo.. çok enteresan bişey. çiftçi bu yumurtaları tek tek tartıyo mu yani kümeste? hmm ben bilemedim heidi ye sormak lazım.. bi ihtimal de yumurtayı ışığa, güneşe artık her neyse tutup bakınca anlaşılıyo olabilir.. ya da dediğim gibi bazı tavuklar habire çift sarılı yumurtluyodur ya da marifet horozdadır kim bilir.. aramızda yok mu tavukçu, yumurtacı felan acaba..
0
kartonpiyer
(17.03.07)
bir veterinerden aldığım son bilgiyer göre her tavuk hayatının bir döneminde çift sarılı yumurtlarmış bu da tavuğun hormonlarının en süper calıstıgı gençlik dönemine tekabül edermiş. yumurta dısarıdan bakıldığında da normal yumurtalara göre daha büyük olurmuş, bu durumda gramajının da yuksek olması söz konusu. yani horozla alakası yok.
0
🌸bordeaux
(19.03.07)
rachel
(14.04.07)
(7)

yeni ise baslarken sirket neden ikametgah ister?

wpi
Kardesim ise baslayacak yakinda. Sirket nufus sureti ve ikametgah istemis. Ne geregi var bu belgelerin? Icimize islemis bir burokrasi aliskanligi disinda makul bir sebep var mi? Ozellikle insan kaynaklarinda calisiyorsaniz cevabinizi bekliyorum, ama baska alandaysaniz da cekinmeyin.
Kardesim ise baslayacak yakinda. Sirket nufus sureti ve ikametgah istemis. Ne geregi var bu belgelerin? Icimize islemis bir burokrasi aliskanligi disinda makul bir sebep var mi? Ozellikle insan kaynaklarinda calisiyorsaniz cevabinizi bekliyorum, ama baska alandaysaniz da cekinmeyin.
0
wpi
(13.03.07)
her ihtimale karşı çalışanın adresini bilmek için. kötü düşünürsek şirketi dolandırıp kaçarsa, hırsızlık yaparsa, usulsüz bir şey yapıp ortadan kaybolursa gidip bulabilmek için. bunları yapacak adam elbette ki kendi adresini vermez. ama ikametgah denilen belgeyi muhtar verdiği için yalan olmaz o belgede.
0
kibritsuyu
(13.03.07)
Iyi de kac calisan sirketi dolandirabilir ki? Cogu calisan ise gidip gelip ay sonunda maasini aliyor. Muhasebecinin ikametgahinin istenmesini anlarim da herkesinkine de gerek yok degil mi?
0
🌸wpi
(13.03.07)
SSK'da zorunluk var her kişi için özlük dosyasını şirket tutuyor. Özlük dosyasında da bu ıvır zıvırlar olmak zorunda. Sağlık raporu da olmalı hatta iyi hal kağıdı da. Başka ne vardı 6 adet foto?
0
ozdek
(13.03.07)
ama i$yeri ilk ba$tan risk almak istemez. tanımadığı adama en nihayetinde cihazını ofisini vs. teslim edecek.

verem sava$tan alınmı$ mikrofilm, diploma, kimlik fotokopisi, banka hesabı, kan grubu kartı. seçenekler bol :)
0
sleepy99
(13.03.07)
sigorta içindir.
0
nihilanth
(13.03.07)
Peki sigortanin ikametgah istemesi mantikli mi o zaman? Yani ne de olsa odemeleri sirket yapiyor calisanin yerine. Calisanin nerede oturdugunu bilmek isteyebilir ama kanitlanmasina gerek yok gibi yine.

Sleepy99, senin dedigini de anliyorum. Ama o seviyede guven her gun herkese verip aliyoruz zaten. Yani taksici onu oldurmeyecegine, koltugunu cizmeyecegine guvenip seni aliyor arabaya. Supermarket calmayacagina guvenip seni mallarin arasinda dolastiriyor. Bilmiyorum yani, tam ayni olmayabilir tabi ama yakin geldi bana.
0
🌸wpi
(13.03.07)
işe girecek kişi satış danışmanı/temsilcisi/müdürü/zırtı/pırtı gibi bir pozisyonda çalışacaksa ikâmetgâh ilmühaberi ve bilumum belgeyi aldıktan sonra bir de açık senet imzalatıyor birçok şirket. sebebi:
- tahsilatla ilgilenmiyorsa naylon satışlar yapma ihtimali.
- tahsilattan da sorumluysa hem birinci ihtimal hem de yeme içme ihtimali.
0
sunepe kahraman
(14.03.07)
(5)

youtube'a video yuklemek istiyorum..

moralite
elimde friends dvd'leri mevcut. friends videolarina ulastirip, komediyi kutlatmak istiyorum. maksadim amme hizmeti. "bi arkadas" movie maker'la yapabilirsin dedi ama gel gor ki dvd'leri tanimiyor. ne yapacagim? kestane kebap acele cevap.edit: "bi arkadas" uyardi, ekleyeyim dedim. koca dvd'leri yukle
elimde friends dvd'leri mevcut. friends videolarina ulastirip, komediyi kutlatmak istiyorum. maksadim amme hizmeti.
"bi arkadas" movie maker'la yapabilirsin dedi ama gel gor ki dvd'leri tanimiyor. ne yapacagim? kestane kebap acele cevap.

edit: "bi arkadas" uyardi, ekleyeyim dedim. koca dvd'leri yuklemiycem herhalde arkadasim. illa ki kesip bicip yukleyecem. ayrica "friends video'lari zaten var youtube'da, ne geregi var yuklemenin" diyenleri de kesip bicmeyi dusunuyorum, bilginize..
0
moralite
(13.03.07)
Kesip bicmekle tehdit ettin ama yine de uyarayim. Diyelim kastin, yaptin ettin. Youtube son zamanlarda copyright'li eserleri kaldiriyor. Yani ugrasirsin ugrasirsin iki gun sonra adamlar silebilir, ona gore.

Yok oyle degil diyorsan movie maker kullanmaya baslamadan once filmi dvd'den divx'e rip etmen lazim ki bilgisayarinda movie maker'in acabilecegi bir film dosyasi olarak bulunsun. Onun nasil yapilacagini bilmiyorum ama gerek sozluk'te gerekse google araciligiyla web'de bulabilirsin herhalde.
0
wpi
(13.03.07)
forum.divxplanet.com
www.divxplanet.com

bu iki dokumana goz atabilirsiniz. movie makerla ugrasmadan buradan bakarak yapmaniz mumkun. (ozellikle gordian knot ile)

ayrica wpi hakli, bunca ugrasip upload etmek icin kastiginiz sey aninda ucurulabilir...
0
entrapmen
(13.03.07)
uncut dvd ise bunlar altyazıları ripleyip divxplanet a yüklese ndaha büyük hizmet edersin ;)
0
ozdek
(13.03.07)
youtube a friends i yüklersen copyright ıvır zıvır bahenesi ile silinir, boşuna uğraşma derim naçizane.
0
kimlanbu
(13.03.07)
ahahaha ulan ulan?
yahu kardeslerim, yurttaslarim, romalilar!
filmi kesip bicip koyacam derken tamamini kesip bicip koyacam mi dedim ben guzel vatandaslarim. kendime gore komik buldugum yerlerini eklemek istiyorum ben. ki bunun ornekleri de var youtube'da. telif melif derdi de olmuyor.

hani boyle dvd'yi cevirmekle ugrasmayip da direkt ekran goruntusunun capture'ini alan, video olarak kaydeden bi'sey ariyordum mamafih bulamadim.
0
🌸moralite
(17.03.07)
(6)

website olayinda redirect nasil yapilir ki

error 6
istiyorum ki http://alqnd.xm.com a giris yapilinca otomatik olarak http://www1.webng.com/alqnd/index.htm acilsin. nedir bu isin sirri+_)(*&^%$#@!~ soru isaretini bulamadim.
istiyorum ki alqnd.xm.com a giris yapilinca otomatik olarak www1.webng.com acilsin. nedir bu isin sirri+_)(*&^%$#@!~ soru isaretini bulamadim.
0
error 6
(12.03.07)
Ingilizce ama su var:
www.billstclair.com

Sadece koda bakarsan da cozebilirsin gibime geliyor. Olmadi genel olarak google'da html ve redirect sozcuklerini aratirsan epey sonuc cikiyor.
0
wpi
(12.03.07)
daha iyi aciklanamazmis :) sagol
0
🌸error 6
(12.03.07)
redirect icin javascript de var, ama tabi meta refresh varken gerek yok. :)
0
sourlemonade
(12.03.07)
meta refresh en güzeli. 1-2sn belirtirsin. ardından kullanıcı vereceğin siteye yönlendirilir
0
winsome
(12.03.07)
0 saniye belirttim direk gidiyo linkten denenebilir cok mutluyum
0
🌸error 6
(12.03.07)
çeşit olsun diye yazıyorum, .htaccess ile de mümkün, ahanda yuxel.net
0
yuxel
(12.03.07)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.