Giriş
(5)

Oy sayımı

nanochemist
Arkadaşlar bu oy sayımlarına genelde itiraz edilir ve de daha hiç ikinci sayımda ilkiyle aynı değerlere ulaşıldığını duymadım, yani bu sayımları doğru yapmak bu kadar mı zor? Bu işi bile doğru beceremiyor muyuz? Yoksa durum normalde ben mi anormalim?
Arkadaşlar bu oy sayımlarına genelde itiraz edilir ve de daha hiç ikinci sayımda ilkiyle aynı değerlere ulaşıldığını duymadım, yani bu sayımları doğru yapmak bu kadar mı zor? Bu işi bile doğru beceremiyor muyuz? Yoksa durum normalde ben mi anormalim?
0
nanochemist
(25.07.07)
random error ve olcumlerin normal dagilimi ile ilgili bir sey olabilir gibi geldi bana. Sonucta isin icinde insanlar var. Gerci bu sefer bir kismini bilgisayara hallettirmisler sanirim....
0
armish
(25.07.07)
Ya millet eksik var mi diye iskambil destesindeki 52 kagidi sayarken yanlis cikarir, sen bir de yuz binlerce oyu elle saydigini dusun. Elbet hata oluyordur surekli.
0
wpi
(25.07.07)
soyle ki. ilk sayimlarda partilerin temsilcileri ile beraber yapilan bi sayim var ki tam bir mahalle kavgasi. sizin bastiginiz evet ucundan baska bir yere degmisse ki bu cok mumkun sayim memuru onu iptal edebiliyor. ya da sesi en cok cikan partinin adamindan biktigindan "tamam abi size basmis" bu diyor. tabi bir de yanli davranan sayim memurlari var.

bir baska konu ise oylarin sayimi. sabah 8.30 da orada hazir bekleyen memur 4500 kisinin oyunu vermesini sagladiktan sonra bir de oturup onlari saymakla ugrastigi icin kafa allak bullak olabiliyor. "abi ben kacta kalmistim ya!!!"

sandiklarda calismistim bu sebeple bunlara tanik oldum. tabi bir de bolgesinden cikan oy oranini az bulup itiraz etme durumu var. yani hersey iyi gitse bile itiraz durumunda bu oylar merkezde baska bir denetleme grubu tarafindan tekrar sayiliyor. orada da takdir tabi bu insanlara kaliyor.
0
psychokxl
(25.07.07)
çok küçük bir fark için (ne bileyim %0,1 etkileyecek mesela ) tolerans göstermek lazım. iki sayım arasında %1 den fazla fark çıkarsa sorun vardır bence.
0
darknum
(26.07.07)
her sandık başındaki sayım görevlileri neyin geçerli neyin geçersiz olduğuna dair bir standart geliştirir. bütün oyları ona göre sayarlar. yani başka bir sandık görevlisinden belki farklı bir karar alınabilir ama bu aynı sandıktaki tüm parti oyları için aynı şekilde uygulanacağından sonuçlar değişmez.
bunun dışında kalanlar psych.. nickli kullanıcının dediği gibi.
0
can see
(26.07.07)
(4)

italya icin callcard

jkulakwalker
bir arkadas italya ya gidecek. bizi arayabilmesi icin callcard alicak ama nerden alicak? internetten falan alabilecegi bir site ,yer var mi? ya da gidince oradan alabilecegi yerler?
bir arkadas italya ya gidecek. bizi arayabilmesi icin callcard alicak ama nerden alicak? internetten falan alabilecegi bir site ,yer var mi? ya da gidince oradan alabilecegi yerler?
0
jkulakwalker
(25.07.07)
Italya'dan baska yeri aramak icin karti Italya'dan alacak evet. Oraya varinca sorarsa bulur cok buyuk ihtimalle.
0
wpi
(25.07.07)
callcarddan kastın şu önceden kontörlü yurtdışını ucuz arama kartları olduğunu sanıyorum. otellerden ve tobacco shoplardan bulabilir. tobakkocular hem otobüs bileti hem telefon kartları konusunda bir numaradırlar :)
0
jesters cap
(25.07.07)
jesters cap in dediği gibi tabaccheria isimli yerler var bakkal gibin...oralardan rahatça bulabilirsiniz
0
duk leto
(25.07.07)
Yalnız o telefon card larıyla yurtdışını arayabilmek için sadece numara cevirmek yeterli olmuyor benim yaşadıgım tecrübeye göre önce bilmem kaç haneli bir numara ceviriyorsun sonra sifre mifre en son da numara, başıma fransa da geldi ve operator fransızca konustugu için cok zorlanmıştım diye hatırlıyorum belki sahsi mallıgımdır ancak yine de dikkatli olmakla fayda var.
0
mikelarteta
(26.07.07)
(8)

Bilgisayardan Anlayan Arkadaslar, Bir Zahmet?

hlathguth
-nadiren de olsa- Bir internet explorer sayfasini kapatmaya calissam, aninda ust uste sayfalar acilmaya basliyor. 4,5 derken sonsuza kadar acilmayk icin kasiyor. catir ctir kapatiyorum yine aciliyorlar.reset atsam pc bir daha acildiginda "active deskktop"i yukleyin geliyor. ne yapmaliyim, bunu reset
-nadiren de olsa- Bir internet explorer sayfasini kapatmaya calissam, aninda ust uste sayfalar acilmaya basliyor. 4,5 derken sonsuza kadar acilmayk icin kasiyor. catir ctir kapatiyorum yine aciliyorlar.

reset atsam pc bir daha acildiginda "active deskktop"i yukleyin geliyor.

ne yapmaliyim, bunu reset atmadan nasil cozeriz?
0
hlathguth
(25.07.07)
acaba bu girdiginiz bi siteden mi kaynaklaniyor yoksa farkli sitelerde de ayni hedeyi yaptigi zamanlar oluyor mu ?

eger hayir ayni site diyorsaniz bu o sitenin ipneligidir.

yok farkli sitelerde de yapiyor diyorsaniz o zaman cozum onerilerim sunlar:

once templeri (C:\Documents and Settings\username\Local Settings\Temp) ve internet files (C:\Documents and Settings\Default User\Local Settings\Temporary Internet Files index.dat di$indaki dosyalarin ve klasorlerin tamami) temizleyin.

yok yine olmadi derseniz internet exploreri upgrade yapin. yok ben zaten ie7 kullaniyom ne alaka derseniz o zaman ie7'yi program ekle kaldirdan kaldirin.
0
notorious
(25.07.07)
antivir+ guzel bi tarama, spyware + tarama sonrasında da opera kur. maxthonda idare eder.
0
bryan fury
(25.07.07)
Boyle seyleri yapan siteler var. Once onlara girmeyi birak. Illa girmen gerekiyorsa Firefox'u deneyebilirsin, belki guvenlik kismini iyi ayarlayinca (pop up blocker vs) o bu islere engel olabilir.

Tabi obur ihtimale de bunun malware tipi bir sey olmasi. O zaman da onu bulup temizlemeye calisman lazim.
0
wpi
(25.07.07)
virus kendisi. AD-Aware ile cok guzel temizleniyor. Ad-Aware 6'yi indiriceksiniz, internet explorer acmadan direk onu calistiricaksiniz, o virusu bulup temizlicek, akabinde restart atip tekrar tarama yaptiginizda virusun gitmis oldugunu gorup internet explorer'inizi acip internette ceylanlar gibi sekeceksiniz.
0
polifonik osuruk
(25.07.07)
spybot + avast + hijackthis
0
winsome
(25.07.07)
porno sitelere girmişsin bozmuşsun bilgisayarı, yaşından başından utan cık cık cık. en kısa yoldan çözüme ulaşmak istiyorsan prevx kullan. hiç uğraştırmadan virüs mirüs trojan filan alır götürür. siler parlatır. iyi pornolamalar. ha ha.
0
comptrol
(25.07.07)
ahahah yok abi ne pornosu, sozluge bile arada ugruyorum..

hallettim sanirim, sagolun.
0
🌸hlathguth
(25.07.07)
IE 7de ole bi sorun var galiba. Benim kaynaklandigini dusundugum sebeb su. Eger bir sayfadan popup benzeri seklinde yeni bir sayfa aciyorsan ve sonra ana sayfayi kapiyorsa sanirim parent'i aradigi icin surekle yeni pencere aciliyor bazen. Ama gayet uyduruyoda olabilirim.
0
badseed
(26.07.07)
(2)

hangi film reloaded

colg fusion
bunu önceden sormuştum ve bulunamamıştı, şimdi tekrar. en az 3 en fazla 5 sene önce star'da yayınlanmıştı. zenci bir asker var (bir dişi de altından olabilir ama emin değilim) bu askerin eğittiği çocuklar var. çocuklar başarısızken bu adamla coşmaya başlıyorlar böyle turnuva gibi bir şeye katılıyorl
bunu önceden sormuştum ve bulunamamıştı, şimdi tekrar. en az 3 en fazla 5 sene önce star'da yayınlanmıştı. zenci bir asker var (bir dişi de altından olabilir ama emin değilim) bu askerin eğittiği çocuklar var. çocuklar başarısızken bu adamla coşmaya başlıyorlar böyle turnuva gibi bir şeye katılıyorlar. kamp ortamı var. bir tane de zenci kadın var hatta erkek zenci durmadan "kadın kadın" diye hitap ediyor. eeöö bir tane şişko çocuk vardı onu hatırlıyorum. askerin kovboy şapkası vardı. bu kadar. ne ki bunun adı?
0
colg fusion
(25.07.07)
Major Payne olabilir.

imdb.com
0
wpi
(25.07.07)
helal be wpi. film bulunmuştur.
0
🌸colg fusion
(25.07.07)
(11)

klimalar hasta eder mi?

alpinsamuray
şimdi bizim işyerine, ki epey geniş bir ofis oluyor bu, klima takıyorlar, belli aralıklarla makineleri tavana yerleştirdiler. yalnız bir tanesi tam benim masanın üstüne denk geliyor. direk rüzgarı kafadan alacaz yani. ha, şunu da ekleyeyim bunlar takılmadan önce kurumun makina mühendisleri gelip bak
şimdi bizim işyerine, ki epey geniş bir ofis oluyor bu, klima takıyorlar, belli aralıklarla makineleri tavana yerleştirdiler. yalnız bir tanesi tam benim masanın üstüne denk geliyor. direk rüzgarı kafadan alacaz yani. ha, şunu da ekleyeyim bunlar takılmadan önce kurumun makina mühendisleri gelip baktılar, şuraya koyalım buraya koyalım diye bi hesaplar bişeler yaptılar.

fiziksel olarak bundan nasıl etkilenirim, gerçekten hasta eder mi, basiretim bağlanır mı? bu mühendisler insan sağlığını da hesaba katıyor mu yoksa makinadan en fazla verimi nasıl alırız diyip ona göre mi takıyolar?
0
alpinsamuray
(19.07.07)
Muhendis dedigin insan kismini hesaplamaz fazla ve sana kotu haberi verim ofiste hafiften gerilimli anlar yasanabilir. Neyse gerilimi cikartan ile masalari degistirirsin. Yalniz bole ufleme zimbirtisi bir sekilde tam sana bakmiyorsa belki o kadar etkilenmezsin ama her turlu ilk gunden usumeye hazir ol derim.
0
badseed
(19.07.07)
usumek sorun degil, giyeriz biseler de boyle turlu turlu efsane var, yok klimadan yuz felci olan mi dersin farenjit olan mi dersin, ondan tirsiyorum biraz.
0
🌸alpinsamuray
(19.07.07)
evet bi arkadasim arac klimasi sayesinde yuz felci oldu. dikkat etmek gerekli klimalara. kumandasi sizde olacaksa mutlaka en du$uk fan hizinda ve 20-22 derece sicaklikta uflettirin aleti. ve mumkunse ufleme yonu hareketli olsun. olmadi tatsizlik cikartin. sagliginiz her $eyden daha onemli.
0
notorious
(19.07.07)
valla merkezi kontrol olacak muhtemelen, alan cok genis cunku. ben ufak ufak masa degistirme fizibilite calismalarina baslayacam anlasilan...
0
🌸alpinsamuray
(19.07.07)
bence de. ayrıyetten asla ve katta ıslak ya da nemli saçla gitmeyini işe. çünkü klimayı da yiyince yüz felci riski var. artı sinüzitleriniz ağrı yapar. "Klimaların direkt olarak kişinin üzerine soğuk hava üflemesi, yüzdeki sinir kılıfı üzerine etki ederek, ödem ve yüz felci oluşturabilir. Klimaların üflediği soğuk hava ve ortama yaydığı tozlar, özellikle alerjik bünyeli kişilerin şikayetlerini ve krizlerini tetikleyerek, astım krizlerinin ortaya çıkmasına ve şiddetli kuru öksürüklerin oluşmasına yol açabilir. Bu nedenle alerjik bünyesi olan kişilerin, ani ısı değişikliklerinden kaçınmaları gerekir"
0
hushhush
(19.07.07)
klimayı yiyince öyle bir kas ağrısı yapar ki anlatamam.
0
darknum
(19.07.07)
klima direk üstünüze üflerse kamyon çarpmışa dönersiniz bütün her yeriniz tutulur. tanıdığım birisi yüz felci geçirmedi ama gene de korktuğum için vantilatör çalışırken bile uzun süre yüzüme gelmesine izin vermiyorum. en temizi klima esintisine maruz kalmayacağın ama ortamın ferhlığının tadını çıkarabileceğin bir kuytu :)

bir anımı anlatıp yazıya son vereyim. 3 kişi tatile gidelim dedik, adamlar bize tek oda verdi 1 adet çift kişilik bir adet tek kişilik yatak var. kurada bana tek kişilik yatak çıktı, çift kişilik yatağın tam karşısında klima var. gece insafsızca 16 dereceye getirip yattım. üstüm çıplak altımda şort var, pikeyi örtmüyorum bile. sabah kalktığımda gülmekten kırıldım, arkadaşlar gece kalkıp sweat shirt giymişler, kesmemiş üstlerine yorgan örtmüşler, kesmemiş birbirlerine sokulmuşlar :) kısacası eğer yerini değiştirmezsen sefasını ofistekiler sürerken sen işkence çekeceksin :)
0
kimlanbu
(19.07.07)
en basidinden boğaz kurutur. disarida nem ortami bile olsa butun gun gecirilenbir aylık staj sonunda bunu çok şiddetli savunabilirim

çayırova, istanbul
0
s renovation
(19.07.07)
direk temas ettiği halde kas ağrıları yaptığı gerçek.ancak şöyle bir tavsiyede bulunurlar ki tarafımdan denenmiş ve başarılı sonuçlar alınmıştır.klimalı bir ortamda çalışıyorsanız bu ortamdan dışarı ani çıkışlarda bulunmayın mesela iş günü boyunca klimanız çalıştı çıkıştan yarım saat kadar önce klimanızı kapatın ve dış ortamın ısısıyla oda ısısı denkleşsin en azından buzdolabından kaynar suya atlama şokunu yaşamaz bünyeniz ve mutlu yarınlara doğru yelken açarsınız.
0
metalman
(19.07.07)
Tepeden gelen klima havasinin cok fazla sorun yaratacagini sanmiyorum. Klimanin Turkiye'ye yeni yayildigi donemlerden kalma bir suru hurafe var. Bunlara cok aldirmayin.

Direk ustunuzdeyse tabi ki en soguk yer sizin masa olacak. Uzun kollu ince kazak tipi bir seyi hep ofiste birakin, usudukce giyersiniz.
0
wpi
(19.07.07)
o tavana yerleştirdikleri harbi klima ünitesi mi yoksa hava kanalının menfezi mi? eğer menfez ise o kadar yamultmaz ama klima ise dereceyi aptal gibi 16-17 yapmak yerine 21-22 gibi sabit tutmak ve gün boyunca kapamamak en iyisidir. bazı aklı evveller klima soğutunca kapatırlar aman buna dikkat kapatıp açmak adamı yalama eder o zaman hasta olursun. son olarak klima adama hiçbişi yapmaz yeter ki kullanmayı bil. sen gidip kış günü askılı, yaz günü sütyen giyersen(sadece) kulağına bile üflesem üşürsün yani. o yüzden biraz mantıklı giyinip biraz da dereceyi sabit tutup kapatıp açmayarak bu işin üstesinden gelmek mümkün.
0
ozdek
(19.07.07)
(2)

mozilla firefox çıldırdı - sekmeler üstüne

mortifera
mozilla firefox tanımlanamayan bir nedenden ötürü kafayı yedi, şöyle ki;yeni bir sekme açıyorum mesela,bir süre sorun yoksonrasında sekmeye tıklayınca o sekme katti suretle gelmiyoro sekmeyi açabilmek için yeni bir sekme açıyorum, o zaman yine bir süre boyunca ulaşılabilir oluyorkaldırıp tekrar kurm
mozilla firefox tanımlanamayan bir nedenden ötürü kafayı yedi, şöyle ki;

yeni bir sekme açıyorum mesela,
bir süre sorun yok
sonrasında sekmeye tıklayınca o sekme katti suretle gelmiyor
o sekmeyi açabilmek için yeni bir sekme açıyorum, o zaman yine bir süre boyunca ulaşılabilir oluyor

kaldırıp tekrar kurmayı da denedim,
yeni versiyonunu indirip onu da kurdum,
sorunu nedir yahu?
0
mortifera
(16.07.07)
Sozluk acik mi? Bende de ayni sorun var. Simdi bir soru/duyuru girecegim, ona bak istersen.
0
wpi
(16.07.07)
firefox u tab mix plus eklentisi ile kullanıyorum, youtube gibi video içeren bir sayfayı açtıysam aynı sorun bende de oluyor. işlemcimin sıcaktan sapıttığını veya eklentide bir bug olduğunu düşünmekteyim.

edit : ayıptır söylemesi adblock plus da kullanıyorum o da yapıyor olabilir. sözlükteki reklamlar makinayı kastırıyordu her seferinde no kittye tıklamaktan gına gelmişti.
0
kimlanbu
(16.07.07)
(4)

bilgisayar bilimleri?

can itin
$imdi efendim, "bilgisayar bilimleri" ve "bilgisayar muhendisligi" arasindaki temel fark nedir (bolum bazinda). "bilgisayar bilimleri" mezunlari da bazi i$ ilanlarinda yer alan "bachelor's degree in computer science or equivalence" maddesinin "equivalence" kismini mi saglarlar? $imdiden te$ekkurler.
$imdi efendim, "bilgisayar bilimleri" ve "bilgisayar muhendisligi" arasindaki temel fark nedir (bolum bazinda). "bilgisayar bilimleri" mezunlari da bazi i$ ilanlarinda yer alan "bachelor's degree in computer science or equivalence" maddesinin "equivalence" kismini mi saglarlar? $imdiden te$ekkurler.
0
can itin
(16.07.07)
computer science'in turkcesi olsa gerek bilgisayar bilimleri. ornek olarak, amerika'da cogu uni'de computer science var. bilgisayar muhendisligi diye bir sey gecmiyor genelde, sadece bazi yerlerde var (computer engineering diye).

computer science daha cok bilgi islemin prensipleri ve yontemleri uzerine, bilime daha yakin. computer engineering ise daha cok pratik yon, muhendislik isleri, gerek yazilim olsun gerek donanim.
0
wpi
(16.07.07)
Türkiye'de CS Bilkent'te var ama mezun olunca hem CS hem CE sayılan bir diploma alıyorsunuz. Amerika'da CE neredeyse hiç yok, CS çok daha yaygın ama o da gitgide azalıyor. Yerini EECS diye bir şeye bırakıyor (electrical engineering and computer science). Hatta buyrun www.eecs.mit.edu . Bilkent'te de signals&systems ve microprocessors derslerinin seçmeliden çıkartılıp zorunlu hale getirilmesi ile bölüm içinde yakında EECS'e döneceğiz dedikoduları dolaşmıştı (hocalar dahil). CS ile CE arasındaki temel fark CS olaya daha bilimsel yaklaşır, teorik konular ağırlıklıdır. CE ise pratiğe daha yakındır. Ancak yurtdışını tam olarak incelemedim ama Türkiye'de CS öğrencisi CE öğrencisinin aldığı hemen tüm dersleri alıyor, üstüne başka dersler de alıyor. İşinize yarar belki Bilkent: gecici.bcc.bilkent.edu.tr , METU/ODTU: ceng.metu.edu.tr
0
crown
(16.07.07)
bilgi üniversitesi'nde de var sanırım tanitim.bilgi.edu.tr . peki bilgisayar bilimlerini bitiren birinin ünvanı ne oluyor?
0
🌸can itin
(16.07.07)
aslen turkiye'deki cogu bilgisayar muhendisligi bolumu CS'e yakin egitim verir. ama isimlerine "bilgisayar bilimleri" diyemezler hani muhendis olmak cok buyuk sey ya turkiye'de. bir tek bilgi sanirim o cesareti gostermis (bolume sadece bilgisayar bilimi adini koymak). onun haricinde sabanci'da da "bilgisayar bilimi ve muhendisligi" diye gecer.

yurtdisinda CS daha yaygin ve okudugunuz seye daha yakin oldugu icin diplomanizda computer science yazmasi ufak bir avantaj olabilir bazi durumlarda. ama cok da onemli degil.

ben sahsen bir kere bile "computer engineering" mezunuyum demedim.

mezun oldugunuzda da "bilgisayar bilimcisi" oluyorsunuz :).
0
dementia
(16.07.07)
(5)

trekking

0v3rm1nd
izmir'de nerede yapilir bu olay. nereye tirmanilir, dere-tepe nerde vardir... ben 5 senedir orman da gormedim hic burda. "ahahah buca'ya, olmadi evka 4'e gidin abi." gibi espirilerinize de acigim.
izmir'de nerede yapilir bu olay. nereye tirmanilir, dere-tepe nerde vardir... ben 5 senedir orman da gormedim hic burda.

"ahahah buca'ya, olmadi evka 4'e gidin abi." gibi espirilerinize de acigim.
0
0v3rm1nd
(14.07.07)
Bir suru kulup var. Toplanip minibuslere dolusup gidiyorlar. Aktifler bayagi.

En azindan bir kulup Alsancak'taki bir outdoor malzemesi satan dukkanla iliskili. Ne yazik ki hic isim hatirlayamadim su an. Ama biri yazar herhalde yakinda. O zamana kadar cevrenizdeki outdoor dukkanlarina sorun, kesin bilirler.
0
wpi
(14.07.07)
ege üniversitesinin de, belediyelerin de trekking klüpleri var (isimlerini bilmiyom, tembelim ben). spil'e falan tırmanıyolar, atatürk mahallesinin oralarda bilmem ne dağ yavrusu varmış minik oraya tırmanıyolar (bu o olmadı evka-4'e gidin esprisi gibi bişey oldu ama var öyle bi yer), kemalpaşa taraflarına falan gidiyolar.
0
bulanti
(14.07.07)
Bir tanesini hatirladim: www.tirtiltravel.com
0
wpi
(14.07.07)
ege ve dokuz eylül ün dagcilik kulüpleri oldukca faal. havalar iyi ise neredeyse her hafta sonu doga yürüyüsleri yapiyorlar ama cok profesyonel bir ortam ariyorsaniz sizi tatmin etmeyebilir.

eger kulüp isi beni sarmaz diyorsaniz balcova da prenses otelin arkasindan manastira tirmanis oradan da ya narlidere ye ya da gaziemir e giden rotayi takip eden iki ayri noktadan cikis mümkün.bir de tabii yamanlar karagöl e de yürüyenler oluyor.
0
atmacaged
(14.07.07)
buca da kaynaklar diye bir yer var. aslinda kaya tirmanisi yapilir, ama trekking icinde guzel bir yer.
0
alpinsamuray
(16.07.07)
(5)

yurtdışında okuyanlar ya da bu konuda bilgisi olanlar

vi
şöyle bi sorum var,avrupa'da bütün ülkelerde üniversiteler paralı mıdır türkiye'den gidecek bir öğrenci için?undergrad ya da master için soruyorum.eğer paralı diilse hangi ülkelerde diildir?ya da burs bulma şansı var mıdır?
şöyle bi sorum var,avrupa'da bütün ülkelerde üniversiteler paralı mıdır türkiye'den gidecek bir öğrenci için?
undergrad ya da master için soruyorum.
eğer paralı diilse hangi ülkelerde diildir?ya da burs bulma şansı var mıdır?
0
vi
(13.07.07)
Parasiz okul duymadim hic. Devlet universitesi olanlar anca vatandaslara ucuz/parasiz oluyor. Burs imkani vardir ama belli bir konuda (akademi, spor, ezilen azinlik) cok ozel olman lazim.
0
wpi
(14.07.07)
avrupada genelde parasiz. almanya mesala cuzzi harc ucreti var o kadar. gerci ben daha cok master ve doktora bazinda biliyorum ama lisans seviyesinde de kabul olabilirsin. Ama egitim dilini bilmen gerekir genelde ingilizce degil.
0
badseed
(14.07.07)
hayır, hepsi paralı değil. ancak undergrad seviyesinde ülkelerde genelde ulusal dilde eğitim yapılıyor devlet üniversitelerinde. hemen her ülke/üniversite de sözkonusu dili bildiğinize dair belge istiyor. kuzey ülkelerinde (bkz: iskandinavya) ücretsiz olduğunu biliyorum, fransa'da ücretsiz olduğunu sözlükten okumuştum, almanya'da da bir arkadaş okuyor, yanılmıyorsam ücretsiz. dil şartını yerine getirebildikten sonra bu ülkelerde şansınızı deneyebilirsiniz. sizin olmak istediğiniz gibi öğrencilere "self-financing international student" deniyor, burs bulmanız oldukça güç. ama zaten eğitim bursunu sorduğunuzu varsayıyorum.

ingiltere'yi düşünürseniz, ücretli. hemen her ülkede çalışma olanağı tanınıyor ancak, yabancı bir öğrencinin haftada çalışabileceği azamî saat yasayla belirleniyor, bürokrasiden çekinen işveren kara kaşınıza hayran olmadıysa uğraşmayabiliyormuş.

avusturya son yıllarda revaçta, 2000'lerin başında eğitim ücretsizdi türkler için ve almancayı orada öğrenebiliyordunuz. şimdi 750 euro dönemlik harç alıyorlar yök'ün anlaşmayı bozması sebebiyle. dil kursları ortalama 400 euro. şu durumda en mâkulu avusturya'da bir üniversiteden kabul alıp dil meselesini orada halletmek, ardından almanya'ya iltica gibi görünüyor ekonomik imkanları kısıtlı biri için.
0
jose arcadio buendia
(14.07.07)
almanya'da eskiden lisans eğitimi için türkiye'de olduğu gibi makul bir harç alınıyordu.fakat geçen senelerde yavaş yavaş dönem başına 500 euro ücret talep etmeye başladılar. bazı üniversiteler protestolar yapıyorlardı. dönemlik 500 euro fazla gelmezse onun dışında bir ücret alınmıyor. eğitim dilide ayrıca derslerin çoğunluğu almanca oluyor lisans için bazı az sayıda ders ingilizce lisans üstü için ingilizce olanaklar daha fazla.
0
gandalfiye the purple
(14.07.07)
fransada normal devlet universite egitimi ucretsizdir. kayit kuydat ucreti odersiniz bir 100-150 euro.
fakat yasam pahali. burslar olarak isim veriyorum sadece, detayli bilgim sadece sonuncusuyla ilgili var.
- jean monnet bursu
- bourse eiffel
- bourse d'excellence du gouvernement francais.

fransizca bilmeniz gerekir ama devlet okulu icin. onun disinda ozel okullarda fransizca bilmeden de olabiliyor. ama fransizca bilmeden fransada iyice izole olursunuz, tavsiye etmem. ozel okullarda fransizca bilmeden okuma tecrubesini birebir yasamis suser var ona sorabilirsiniz : nicki "fake".
0
detached
(14.07.07)
(1)

guzel ve dahide kizlar dans ederken calan parca?

jay kay
http://www.youtube.com/watch?v=zdh_vA_XPFosu video nun en basinda var "this is how we do..." gibi bisi dio sanki
www.youtube.com

su video nun en basinda var "this is how we do..." gibi bisi dio sanki
0
jay kay
(11.07.07)
Montell Jordan - This is how we do it

Eski sarkidir ama guzeldir.
0
wpi
(11.07.07)
(3)

mesajlar nereye gider?

dewres
bu akşam sözlüğü açıp kontrol merkezi-->mesajlar'a gittiğimde mesajlarımın silinmiş olduğunu, sadece bugün gelen bir mesajın durduğunu gördüm. ne oldu da böyle oldu?
bu akşam sözlüğü açıp kontrol merkezi-->mesajlar'a gittiğimde mesajlarımın silinmiş olduğunu, sadece bugün gelen bir mesajın durduğunu gördüm. ne oldu da böyle oldu?
0
dewres
(11.07.07)
Eger obur mesajlarin cok eski idiyse, belli bir sureden sonra silinme islemine kurban gitmis olabilirler. Sozluk mesajlari normal olarak sonsuza kadar saklamiyor. Arsivlemen lazim.

Yok cok eski degil idilerse ssg vs'ye haber ver, bir sorun olmus olabilir.
0
wpi
(11.07.07)
Mesajların saklanma süresi 15 gün, 15 günden eskiler uçar gider.
0
3200
(11.07.07)
kimseye şifreni verme
0
atrin
(12.07.07)
(10)

romeo'daki cekim teknigi

maresalx
hande yener - romeo da sarkinin nakarat kisimlarinda kullanilan stop motiona benzeyen teknik nedir bilen var mi ? klibe burdan bakabilirsiniz; http://www.youtube.com/watch?v=g4la5ENDVhQ agiz dudaklar senkron tam oturuyor cok ilginc geldi.
hande yener - romeo da sarkinin nakarat kisimlarinda kullanilan stop motiona benzeyen teknik nedir bilen var mi ?

klibe burdan bakabilirsiniz;
www.youtube.com

agiz dudaklar senkron tam oturuyor cok ilginc geldi.
0
maresalx
(11.07.07)
Valla onu bilmiyomda aklima geldi ne zamandir sorcam unutuyorum, bu ulke tanitim reklamlarinda cok oluyo genelde guzel kizlarimizin saclari falan sangi sudaymis gibi yavas hareket ediyor ya da bazi kliplerde de gormustum sanirim Teomanin bi sarksiinda bole yavas gibi gozukuyo ama senkron orda da tutuyodu. Ayni seyden mi bahsediyoz anlamadim ama bende merak ediyorum ona gore...
0
badseed
(11.07.07)
sallami$ gibi olmayayim ama $arkiyi cekim sirasinda oyunculara x hizli dinletiyorlar, onlarda ona gore playback yapiyor, cekim normalin x hiz altinda yapiliyor (yavas) ve normal gosterimde senkron oluyor. emre altug anlatmi$ti bi programda bunu aklimda kaldigi kadariyla boyleydi
0
notorious
(11.07.07)
stop motion cansız nesneleri ya da hareketsiz nesneleri hareketlendirmektir.

bu klipte ise, görüntü kesik kesik gözüksün diye aradaki kareler çıkartılmış ve sanırım kurguda bir şekilde hileyle doldurulmuş. aslında hande yener gördüğümüz şekilde dans ediyor da olabilir :)

kısaca stop motion ile alakası yok...
0
sirrikadem
(11.07.07)
Oradaki olay stop motion değil. Bildiğiniz gibi gözün hareketi kesiksiz algılaması için saniyede 23~25 kare geçmesi lazım önünden. Default 25 kare hızla çekim yapıldıktan sonra eşit aralıklarla kareler çıkartılıp, mesela saniyede 18 kareye düşürülürse, hem senkron bozulmaz sesle görüntü arasında hem de akıcı değil kesik kesik bir görüntü elde edilir.
0
crown
(11.07.07)
@crown

Kare sayısının azaltılması -18 kareye düşürülürse demişsin- görüntüyü hızlandırmaz mı peki? Yanlışın var. Çünkü görüntüyü kesik kesik göstermesi için bazı karelerin de dondurulması lazım. Direkt 18 kareye düşürmek demek hızla akan bir görüntü demek...
0
sirrikadem
(11.07.07)
anlayabilmek icin frame frame bakmak gerekebilir. ayrica 18 karaye dusurmek hizlandirir onu ama burada yavasladigina dair bir goruntu olusmuyor ki? sadece goz yanilmasi oluyor benim gordugum kadariyla.

aklima bir sey daha geldi absurd olabilir bu olayin icinde olmadigimdan... 25 fps ile cekmemistir yonetmen. 40 fps ile cekmistir ve 25 fpsye dusurmustur aradaki bazi kareleri cikartarak. olamaz mi?
0
entrapmen
(11.07.07)
normal 24 fps ileçekmiştir. sonra aradan ikinci kareden başlayarak ve birer atlayarak kareleri çıkartmıştır. yani 2 4 6 8 10 vs. kareler boş kalmıştır. sonra da boş kalan yerlere bir önceki kareyi kopyalamıştır. yani 1-2, 3-4, 5-6 vs. kareler aynı olmuştur. çıkarılan karelerden dolayı görüntü kesikleşmekte, toplam fps sayısı değişmediği için hızlanma olmamaktadır.

aradan kare çıkarılıp 18 fps yapılırsa görüntü hızlı akar. eski zaman film makineleri de 18 fps ile kaydedermiş. bunu günümüz film makineleriyle oynatınca hızlı hareket eden adamlar görüyoruz. bkz. atatürk'ün eski görüntüleri. (şapka devrimi vs sırasında çekilen).
0
kibritsuyu
(11.07.07)
Ustteki tartismadaki kare cikarma isi bana da mantikli geldi. Ama duzenli araliklarla kare cikarilmamis olabilir. Sonucta buyuk+hizli bir hareket yapip sonrasinda donuyor gibi dansediyor. Bu durumda buyuk hareketten kare cikarilir, hareket hizlanmis olur. Sonra durdugu kareler de cogaltilir, bir ya da birkac kere. Boylece de yerinde donmus gibi olur. Cikanlar ile eklenenleri dengelerseniz ve asiri cikarma ekleme yapmazsaniz sesle senkron bozulmaz belki.

Onun disinda Hande Yener'in cok calisip oyle dans etmis olmasi da az bucuk mumkun.
0
wpi
(11.07.07)
ben kullanilan teknik stop motion demedim ona benziyor dedim ama hic aklima gelmemi$ti karelerin cikartilarak yapilabilecegi cok cok mantikli %90 boyle bir teknik olabilir ve ya $u olur premier gibi cok fonksiyonlu bir montaj programinda add-onlarla boyle bi$i otomatik yapiliyor olabilir.
mesela atiyorum deprem yaratilicak bunun icin bir suru add-on var o da olabilir.
0
🌸maresalx
(11.07.07)
aklima gelmi$ken bahsi gecen sahnede hande yener'in yaptigi her aksiyonda arkadaki i$iklar yaniyo senkronize o da bir goz yanilmasina neden oluyor olabilir.
0
🌸maresalx
(11.07.07)
(8)

Windows dosyalarimi kurcaliyor! Bu mumkun mu?

wpi
Bir web sayfasindan bir AAC dosyasi indirdim dun. 12 dakikalik bir ses kaydi bu. Birinci dakikadan sonra hala muzik olmasi gereken kisim tamamen sessiz. Ama baskalari ayni dosyayi indirip dinleyince butun 12 dakika boyunca muzik duyuyorlar. Ben birinci dakikadan sonra bir sey duyamiyorum. Ayni muzik
Bir web sayfasindan bir AAC dosyasi indirdim dun. 12 dakikalik bir ses kaydi bu. Birinci dakikadan sonra hala muzik olmasi gereken kisim tamamen sessiz. Ama baskalari ayni dosyayi indirip dinleyince butun 12 dakika boyunca muzik duyuyorlar. Ben birinci dakikadan sonra bir sey duyamiyorum. Ayni muzik calari (winamp) kullaniyoruz. Bir arkadasim "ben duyuyorum yahu" deyip bana kendi indirdigi dosyayi MSN Messenger'dan gonderdi. Dosyayi acmaya calistigimda Windows (XP SP2) "Bu dosya tehlikeli, ben bunu blok ediyorum" dedi ve dosyayi yok etti.

Gecen hafta da benzer bir dosya indirmistim, yine belli bir yerden sonra sessiz idi. Farkettim ki iki sorunlu dosyada da sessizligin basladigi yer belli bir parcanin calmaya basladigi yer. O dosyayi da baskalari rahat duyabiliyor.

Bu durumlar hep is yerimde oluyor. Eve gidip ayni dosyalari indirdim ve sorunsuz caldilar.

Soru su: is yerimdeki bilgisayar, ya da network uzerindeki herhangi bir guvenlik seysi (is yerinin firewall'u, bilgisayarimdaki symantec anti-virus, windows defender, windows firewall falan) bir dosyayi ben indirirken icinde tehlikeli data olduguna karar verip belli bir kismini silebilir mi?

Yoksa ne olabilir?
0
wpi
(10.07.07)
belli bir kismini silseydi, boyutlar arasinda da fark olmaz miydi?

boyut ayniysa ve bir sure sonra dinlenemiyorsa, ses karti ile alakali bir cakisma oluyor olabilir. isyerindeki winample veya diger programlarla diger uzun sarkilar rahatca dinlenebiliyor mu bu onemli. sadece bu 12 dklik kayitta degildir problem belki, tamamen ses karti veya ses kartini etkileyen baska bisi yuzundendir?
bi de merak ettigim, o 12 dklik kayittan sonra baska sey dinlemek istediginizde ses geliyor mu yoksa restart atana kadar tum sesler iptal mi oluyor?

bu kadar sey sorduktan sonra, final vurusumu yapiyorum. format atin : ) [atmayin tabi]
0
la traviata
(10.07.07)
Windows dosyadan data silse boyutun farkli olacagindan emin degilim. Cunku kayit yine 12 dakika, yani 1 dakikadan sonra dosya bitmiyor, sadece sessizlik basliyor.

Ama bu arada bendeki dosyanin boyutu eksik degil.

Ses kartinda sorun yok, baska her sey (format uzunluk vs), o dosyalardan once ve hemen sonra rahatca dinleniyor. Zaten sorunlu dosyalarda da sessiz kismi calarken winamp'de de ses cikmadigi gozukuyor. Yani winamp bir sorun gostermiyor, gayet sakin bir sekilde caliyor dosyayi.
0
🌸wpi
(10.07.07)
msn messenger dosya aktarimi tamamlandiktan sonra konusma penceresi icerisinde o dosyanin linkini tikladiginda normalde siliyor (mp3,exe,zip, ve bisuru application). eger dosyanin sizdeki boyutu agirlik olarak soyluyorum misal 12mb ve arkadaslarinizda da 12mb ise download kisminda problem yok. ama agirliklari farkliysa belki isyerinde bandwidth sinirlamasina takiliyor olabilir diyecegim de sanmiyorum yine. onun disinda anti ivir zivirlar bi dosyayi icerisinde tehlikeli veri oldugu zanniyla tamamen silerler ole yarim birakmazlar.

dosyanin 12 dakika uzunlugunda gozukmesi ise aac dosyalarini bilmemekle birlikte belkide bu tur lagleri dosyanin on kismina koyuyorlardir winamp direk oraya baktigi icin 12dk uzunlugunu okuyordur.
0
notorious
(10.07.07)
dosyayi aldiginiz saat icin event viewer/olay goruntuleyicisinden loglara bi bakmanizi oneririm. herhangi bi hata bisey var mi gozden gecirirsiniz? Boylece birseye mi takiliyor, birsey mi engelliyor sorularini cevaplayabilirsiniz. bu arada AAC dosyalarini winamp disinda biseyle dinlemeyi denediniz mi?
0
islakkedicorbasi
(10.07.07)
Hmm evet event log iyi bir fikir. Baktim ama bir sey bulamadim. Hep rutin information mesajlari ve birkac onemsiz warning var.
0
🌸wpi
(10.07.07)
hangi programla indirdiginizi bilmiyorum ama bazilari (firefox mesela pdf lerde yapar bunu) dosyanin tamaminin yuklendigini gosterir ama acmaz. cunku yuklenmemistir, explorer ile yuklersiniz yuklenir falan, boyle bir seyler olmustu bana bi ara. "dosya tehlikeli" kismini kestiremiyorum acikcasi
0
turkish tekila
(11.07.07)
benim aklima gelen bir durum var ama toparlayip anlatabilecek miyim bilmiyorum.
bir dosya indirilirken daha işlemin başında dosyaya dosya boyutu kadar hard diskte bir yer ayrılıyor. sonra dosya inmeye başladıkça bu ayrılan bitlere gerçek değerleri yazılıyor.
şimdi eğer dosyayı indirirken zaman aşımı vesaire gibi bir aksilikten dolayı işlem sona ererse bazen dosya hala harddiskte kayıtlı kalıyor ve internet explorer da dosyanın tam olarak indirildiğini sanıyor. bu esnada da o ana kadar inen bitler faydalı bilgi olarak elimizde kalıyor. bir daha indirmek istediğimizde de internet explorer kendi önbelleğinde zaten indirdiğini görüp önümüze önceden indirdiğini sandığı dosyayı sunuyor.(bu da evde indirdiğinde aynı sorunla karşılaşmamanı açıklar sanırım)
senin tüm dosyayı indirdim sanıyorsun, sadece bir kısmı iniyor ve o kısım da gayet düzgün dinleniyor.
anlatabildim mi?
0
mosmor
(11.07.07)
Guzel teoriler cikiyor ama dosyanin indirilmesi ile ilgili bir sorun oldugunu sanmiyorum. Firefox dosyanin tamamen inmis oldugunu gosteriyor bayagi. Ayrica sorun dosya indirmeden kaynaklansa sadece, messenger "bu dosya tehlikeli" diye posta koymaz.

Asil ilginc kismi iyi anlatamamisim sanirim. Iki dosya var birbirinden farkli. Ikisinin de ayri ayri yerlerinde ayni kisa parca caliyor ve ikisinde de tam o parcanin basladigi yerden itibaren sessizlik basliyor sadece bu is network'une bagli is bilgisayarinda.
Neyse, cozum bulamayacagiz sanirim ama ilginc bir olay.
0
🌸wpi
(11.07.07)
(5)

yerçekimsiz ortam

jay kay
dünya üzerinde (nasada falan) yerçekimsiz ortam varmı? (şu uçak mevzusunu biliyorum, bahsettiğim o değil)
dünya üzerinde (nasada falan) yerçekimsiz ortam varmı? (şu uçak mevzusunu biliyorum, bahsettiğim o değil)
0
jay kay
(03.07.07)
Yercekimsiz ortam nasil olabilir yahu? Yok oyle bir sey. Olabilecek tek sey, yercekimsizlik simulasyonu, o da senin dedigin ucak.
0
wpi
(03.07.07)
uçak olayı var yamulmuyorsam birde su altı gibi bir olay vardı. Ancak düşündüğümüz gibi bir odada direk havalanmak gibi bir olay yok bildiğim kadariyla
0
ned flanders
(03.07.07)
yer çekimsiz ortam olarak söyleyebileceğim 3 adet ortam var. bunların biri amerikanın ve rusyanın astronot yetiştirmek için kullandığı uçaklar ki bunu bildiğini belirtmişsin. ikinci olarak paraşütçülerin kullandığı düşme simülatörü dev bir pervanenin üstüne hava geçiren bir branda geriyorlar ve onun üstünde hover kalıyorsun. gerçi bir yer çekimi var ama aşağıdan püskürtülen hava akımı seni zıt yönde ittiriyor.
üçüncü olarak yurtdışında yer çekimini 3 4 sn'liğine de olsa yenen rollercoster'lar var. bildiklerim bunlar.
0
atrin
(03.07.07)
yerçekimsiz diye bir şey yok. sadece yer çekimine karşı bir kuvvetle net kuvveti sıfırlamak diye bir kaç olay var. bunlardan en ünlüsü de yüksek miktarda hava üfleyen pervanelerin olduğu boru gibi yapılar.
0
darknum
(04.07.07)
yüksek trampolinden suya atla. su ile trampolin arasında yer çekimi aktif olsa da "weightless" sayılırsın bilimsel olarah. Hava sürtünmesi dışında uzayda edineceğin hissiyat budur.
0
frank n furter
(04.07.07)
(7)

okyanus / deniz suyunu kullanma

nesilsiz
çok dertliyim. yine aklıma takılan sorular var. direkt geçiyorum soruya.şimdi dünyanın yarısından fazlası su ile kaplıyken, bizim insanoğlu olarak ''susuz'' kalmamızı anlayamıyor ve hazmedemiyorum açıkçası. yani her bir tarafımız su ile kaplı, ama biz bu suyu arıtamıyor muyuz? arıtsak bile içilebili
çok dertliyim. yine aklıma takılan sorular var. direkt geçiyorum soruya.
şimdi dünyanın yarısından fazlası su ile kaplıyken, bizim insanoğlu olarak ''susuz'' kalmamızı anlayamıyor ve hazmedemiyorum açıkçası. yani her bir tarafımız su ile kaplı, ama biz bu suyu arıtamıyor muyuz? arıtsak bile içilebilir / (en azından) kullanılabilir duruma gelmiyor mu? arıtmak çok mu pahalı, çok mu zahmetli? illa tatlı su kaynaklarını mı kullanmak zorundayız?

danke şön.
0
nesilsiz
(01.07.07)
Cok pahali ve zahmetli evet.
0
wpi
(01.07.07)
(#6473) numaralı duyuruda epey konusuldu bu konuda.
0
bordeaux
(01.07.07)
bildiğim kadarıyla aldığınız acayip pahalı yatlarda bu işi yapan cihazlar mevcut ama o da içmek için değil yat içi kullanım içindir.
0
enola gay
(01.07.07)
eninde sonunda kullanmak zorunda kalıcaz zaten belki bilinçlenir insanlar daha geç olur torununun torunu o şekilde kullanır ama olacak. bu arada içme suyunun tamamını deniz suyundan elde ederek arabistan yarımadasında kullanan ülkeler var bildiğim kadarıyla. ancak anlatıldığı kadarıyla bırak erikli nestleyi şebeke suyu bile daha güzel deniyor.
0
luflee
(01.07.07)
israil yapiyor bunu. deniz suyundan icme suyu elde ediyorlar.
0
0v3rm1nd
(02.07.07)
şöyle bir düz mantık yürütüyorum ilkokul fizik bilgilerini kullanayım dedim bu sefer.
tuzlu suyu buharlaştırırsak tuz geride kalır ve sonra bu buharı yoğuşturursak su elde ederiz. fakat bunu elde etmek için gereken enerji ihtiyacı korkunç boyutta olduğu için anladığım kadarıyla temiz suyu km'lerce kanal yaparak getirtmek daha ucuza geliyor. ayrıca tuzlu suyu temiz su yapsanız da yine kanal gerekecek olay direk maliyetli yani.
şöyle düşünün 1 m3 su satışı sanırım 2-3 ytl ki 1000 litre su yapar bu. şimdi 1000 lt suyu buharlaştırmak için harcanacak parayı düşünün! Kesinlikle sadece buharlaştırma bile deli bir maliyet gibi görünüyor. Bunu kolaylaştıracak nasınç şartları falan sağlanarak belki maliyet düşer ama bunu ya deniz dışında hiç suyu kalmamış ya da çok zengin ülkeler becerebilir. aklıma geldi de sıcak iklimlerde güneş enerjisini kullanarak bu buharlaştırma işinin maliyetini baya düşürebilirler. ama soğutma yani yoğuşturma için yine enerji gerekecek onu da soğuk su şebekesinde falan dolaştırarak çözerler diyeceğim de bir sene yemen'e gitmiştim yıkanmak için soğuk su bulamıyorduk musluktan akan su 45 dereceydi. zor ve külfetli işler bunlar.
0
ozdek
(02.07.07)
istanbul büyükşehir belediyesi bu arıtma sistemini boğazın karadeniz ucu kısımlarına kurmayı planlıyor. dediklerine göre epey bi milyon dolar fiyat çekmiş bir firma. epey bir pahalı
0
winsome
(02.07.07)
(10)

Hoparlör (Speaker)

hopi
İş yerine evden fazla zaman geçiren biri olarak, geçirdiğim bu zamanın ses kalitesini arttırmak için, bilgisayara "küçük ama kaliteli" en azından sesi çatlatmayan hoparlör aramaktayım. Önereceğiniz marka/modelin yanına, "aha şu da linki, direkt ver sparişi gelsin" diyebilirseniz süper olar.Ses kartı
İş yerine evden fazla zaman geçiren biri olarak, geçirdiğim bu zamanın ses kalitesini arttırmak için, bilgisayara "küçük ama kaliteli" en azından sesi çatlatmayan hoparlör aramaktayım. Önereceğiniz marka/modelin yanına, "aha şu da linki, direkt ver sparişi gelsin" diyebilirseniz süper olar.
Ses kartı onboard bu arada.
0
hopi
(29.06.07)
minton hts-630 tavsiye ederim, onboard (tek kanal kablolu) ses kartlari icin guzel, bas ayari falan uzerinden yapilabiliyor 2+1. fiyatinin da makul olmasi gerekiyor ki donanim tedarikcimiz hediye etmi$ti bunu :)

bu da linki www.hepsiburada.com
0
notorious
(29.06.07)
stereo olarak;

www.hepsiburada.com

2.1 olarak;
www.hepsiburada.com


ver siparişi gelsin.
0
agk
(29.06.07)
philips'in vardı masaüstü hoparlörü çok güzel ses verirdi fiyatı da ucuzdu baya. şirkette kullanıyorduk ama modelini hatırlamam zor. link vermem imkansız.
0
ozdek
(29.06.07)
"logitech s-100" modelini tavsiye ederim.
çok ufaktır, yer kaplamaz, iyi ses çıkarır, kalitelidir. kullanıyorum ordan biliyorum.

www.hepsiburada.com 15~20 ytl civarlarındadır.
0
winsome
(29.06.07)
Seçim yapmak zor. Önerisi olan yazabilir gene.
0
🌸hopi
(29.06.07)
creative sbs 245 var. volume ayarlı 9 dolar civarı sanırım. sbs 235 modeli var volume ayarsız daha ucuzdur. çerez niyetine aldım çok memnunum.
0
efruz
(29.06.07)
müzik için her daim 2.0 ahşap kasalı ağır hoparlörleri tercih ve tavsiye ederim. ben şu anda minton'un aşağıdaki linktekine benzer bir modelini kullanıyorum. bulabilirsen eğer ondan al ama sanırım bu da işini görecektir. müzik dinleyeceksen eğer mutlaka ahşap kasalı bir hoparlör kullan. eğer bass konusunda aşırı hassassan elektronik müzik falan seviyorsan bunlar seni tatmin etmez tabi.

www.hepsiburada.com
0
blackdog
(29.06.07)
hala var mıdır piyasada bilmem ama (bkz: Creative GigaWorks T20)
0
kimlanbu
(29.06.07)
Eger izin varsa ve sen cok ayaga kalkip dolasmiyorsan iyi bir kulaklik almani oneririm. Kulak ici olmayanlardan duzgun bir marka guzel ses cikarir.
0
wpi
(29.06.07)
0
boshi
(29.06.07)
(2)

Amerika Saglik Sigortasi Sistemi (ASSS)

kadirsavun
Sirketin New York ofisinden bir sureligine (6 ay - 2 sene)calismam icin teklif geldi. Buraya kadar hersey guzel, fakat ben duzenli ilac kullaniyorum, karaciger nakli oldum. Bu ilaclarin masrafi aylik 750 ytl civarinda. Ayrica organ reddi gibi hastaneye yatip steroid tedavisi gormem gereken bir durum
Sirketin New York ofisinden bir sureligine (6 ay - 2 sene)calismam icin teklif geldi. Buraya kadar hersey guzel, fakat ben duzenli ilac kullaniyorum, karaciger nakli oldum. Bu ilaclarin masrafi aylik 750 ytl civarinda. Ayrica organ reddi gibi hastaneye yatip steroid tedavisi gormem gereken bir durum da olabilir, ufak bir ihtimal ama olur mu olur. Amerikadaki saglik sigortasi duzenekleri ile ilgili hic bir bilgim yok. Yukaridaki sartlari bile bile beni sigorta yaparlar mi, yaparlar ise primler ne olur? ilac masraflarimi ben mi odemek zorunda kalirim? danisabilecegim makul fiyatli hukuk burosu falan biliyorsaniz ona da raziyim.
0
kadirsavun
(28.06.07)
sirketiniz sizi sigorta yaptiriyor mu yaptirmiyorsa niye yaptirmiyor bir ogrenin. saglik sartlariniz ne olursa olsun parasini verdiginiz muddetce sizi sigortalamak zorunda ozel sirketler, aksi halde disability yuzunden ayrimcilik yapmis oluyorlar, primler biraz tuzlu olabilir, hic bir saglik problemi olmayan insanlar icin bile yillik 3000-4000 dolardan basliyor primler, ve ilac kan testi doktor ziyaretleri icin yuzde odemeniz gerekiyor. ustelik bu yuzdeler turkiye ile kiyaslanmayacak kadar pahali. siz coverage'i mumkun oldugunca genis bir servis satin alin kendiniz alacaksaniz, yoksa beklenmedik bir durumda onbinlerce dolar odemeniz isten degil. internetten health insurance diye aratin, sirketlerin ucretsiz danisma hatlarina telefon edin, durumunuzu acilayin, size en iyi onlar yardimci olur.
sevgiler.
0
okuryazar
(28.06.07)
Uluslararasi buyuk bir sirkette calisiyorsunuz gibi gozukuyor. Sirketini buyuk ihtimalle birden cok sigorta secenegi sunuyordur. Bunlari ogrenmeniz lazim.

Genelde olay soyle oluyor: sirket degisik seviyelerde servis sunan birkac buyuk sigorta ile anlasiyor. Sirket her calisani icin biraz para oduyor ve bu sayede calisanlarina daha ucuza (ucuza degil) saglik sigortasi sagliyor.

Birden cok sigorta seceneginiz oldugunda ucuz olanlari sadece kendi hastanelerinde, anlasmali doktorlarinda oldugunuz tedavileri oduyor (olum/kalim seklindeki acil durumlar haric). Daha pahali secenekler ise size gittikce daha cok istediginiz yerde tedavi olma imkani sagliyor.

Tabi bunun disinda da bayagi farklari var ama simdi hepsi aklima gelmiyor. Yapmaniz gereken, insan kaynaklarindan sigorta secimi ile ilgili bilgi dokumanlarini istemek. Bunlari iyice okumaniz lazim. Sizin durumunuzda olan biri icin, daha pahali olan sigortayi alip daha kaliteli servise ulasmak en mantiklisi.
0
wpi
(28.06.07)
(7)

30'undan sonra spor?

can see
şöyle biraz vücut şekle girsin falan olayı?mümkün mü?dikkat edilecek birşey varmı?sormam gereken ama sormadığım bir soru varmı?o yaşta şu, şu ve şu yapılmaz gibi bir olay varmı?yapmayı düşündüklerim ;bol miktarda yürüyüş (günde 1 saat-maximum)bol miktarda mekik, şınav, vs.2 dambıl alıp bol miktarda
şöyle biraz vücut şekle girsin falan olayı?
mümkün mü?
dikkat edilecek birşey varmı?
sormam gereken ama sormadığım bir soru varmı?

o yaşta şu, şu ve şu yapılmaz gibi bir olay varmı?

yapmayı düşündüklerim ;
bol miktarda yürüyüş (günde 1 saat-maximum)
bol miktarda mekik, şınav, vs.
2 dambıl alıp bol miktarda kullanmak.
0
can see
(27.06.07)
30'undan sonra (40'tan once) daha hala bayagi genc sayilirsin. Her spor yapmaya insan gibi yavas baslamaya ozen goster. Ilk bastaki gaz yuzunden bu bazen zor oluyor, sonra insanlar kendilerini sakatliyorlar. Yavas basla.

Yuruyus yerine kosu ya da bisiklet dusun. Kalbi calistiran egzersizler onemli.
Mekik yerine crunch yap. Mekik bele zararli.

Daha cok tavsiye verilebilir tabi ama simdilik bu kadar diyeyim.
0
wpi
(27.06.07)
bunak deme, ayip
0
x daemon
(27.06.07)
sabırlı ol, bi de ilk gunden gelisme bekleme.
0
bryan fury
(28.06.07)
yüzme. kesinlikle her yaş için en iyi spor.
0
kibritsuyu
(28.06.07)
50 yaşında adama bunak denir mi hiç? kaç yaşındasın bilmiyorum ama muhtemelen min. 60 yaşına kadar çalışmak zorunda olacağını ve sana daha 50 yaşında böyle hitap edildiğini düşünsene.
her yaşa uygun bir spor vardır dert etmeyin. 30 yaşındaki adam ile 20 yaşındaki adamın yapabileceği salon sporları da pek değişiklik göstermez. ikisi de yürür, koşar, bisiklete biner, ağırlık kaldırır. ikisi de kendini zorlarsa hayvan gibi vücut yapıp kendini mutlu edebilir. böyle yani.
0
ozdek
(28.06.07)
yürüyüş çok etkili ( kendimden biliyorum ), yalnız belirli bir süre geçtikten sonra sadece yürüyüş yeterli olmuyor. bölgesel sıkılaştırıcı hareketler yapman lazım, crunch haricinde sırtını bir duvara yasla, ayakların dizlerinden bükük olsun sanki sandelyede oturuyormuş gibi dur ( sandalye olmayacak ) ellerini de dizlerinin üstüne koy ( 2 dakikadan başlayıp 5 dakikaya kadar çıkart günde ). bacak, karın ve belde inceltme yapıyor.

yüzme de çok iyi geliyor.

bu arada yukarda dediğin bol miktarda yürüyüş : maksimum 1 saat çok az onu da belirteyim. o kadar az süre yapacaksan hafif koşuyu öneririm.
0
hayatacaylakkaldim
(28.06.07)
Yüzme denmiş daha önce, ben de örneğini vereyim tam olsun;

(bkz: deniz baykal)

adam 69 yaşındaymış. Şaka gibi.
0
colonizer
(29.06.07)
(8)

koku makinesi

denize karsi icen keci
fotoğraf makinesi mantığıyla çalışabilen, istenilen kokuları kaydedebilen, bunları saklayıp istendiğinde açılıp koklanabilecek bir alet yapılabilir mi? yapılırsa mantığı ne olur? örnek: evde annenizin yaptığı bir yemeğin kokusunu yıllar sonra torunlarınıza koklatabilecek bir alet? gittiğiniz bir dağ
fotoğraf makinesi mantığıyla çalışabilen, istenilen kokuları kaydedebilen, bunları saklayıp istendiğinde açılıp koklanabilecek bir alet yapılabilir mi? yapılırsa mantığı ne olur?

örnek: evde annenizin yaptığı bir yemeğin kokusunu yıllar sonra torunlarınıza koklatabilecek bir alet? gittiğiniz bir dağda duyduğunuz kekik kokusunu şehire getirip arkadaşlarınıza koklatabilecek bir alet...
0
denize karsi icen keci
(22.06.07)
Koku printerları ile ilgili bir haber okumuştum, sanırım prototip halindeler. Aynı kartuş gibi temel kokuları içeren koku kartuşları takılıyor, istenilen koku için belirli oranlarda karıştırılıp dışarı veriliyor. Film ve oyun sektöründe kullanılması düşünülüyormuş...
0
crown
(22.06.07)
öncelikle (bkz: şerefsizim aklıma geldiydi)

ben de aynı şeyin televizyon gibisini düşünmüştüm. mesela televizyonda mangal yakan adamı izlerken, kokuları da anında alabileceğimiz bir teknoloji olabilir mi acaba? filmi direkt olarak kokusuyla izlesek.

şu anki akıl ve mantığımızla tahayyül edemiyor olsak da şöyle düşünmeliyiz ki, televizyondan ve hatta sinemadan çok önceleri böyle bir şey olabileceği kimsenin aklına gelmezdi. bence olabilir.
0
kibritsuyu
(22.06.07)
Bayagi zor bir seyden bahsediyorsun. Yani en azindan benim baktigim yerden, ozellikle de fotograf mantigi ile karsilastirinca bayagi zor.

Fotografta birkac kimyasal ile bizim gorebildigimiz butun isigi kaydedebiliyorsun (dijital olayina girmiyorum). Sonra ayni goruntuyu tekrar yaratmak icin isiga ihtiyacin var, ki bu madde degil enerji oldugu icin tasinmasi ve aninda uretilmesi kolay.

Kokulari nasil kaydedersin bilmiyorum ama bir kokuyu yaratmak icin onu veren kimyasallara ihtiyacin var. Ve printerda oldugu gibi uc ana bilesen ile butun istedigin farkli tonlari yakalayamiyorsun. Nerdeyse her kokunun kimyasal maddesi ayri. Bu bakimdan her kokuyu uretebilecek bir alet yapmak bayagi zor.

Tabi bu soruna benim ustte anlattigimdan cok baska bir yaklasim getirir belki biri bir gun ve olayi cat diye bitirir.
0
wpi
(22.06.07)
düşündüklerim tam olarak bunlar olmasa bile yakın şeyler, şöyle biraz daha açık bir örnek vereyim.
ne olduğunu bilmediğiniz çok güzel bir parfüm kokusu duydunuz, bu kokuyu kayıt edip gidip dükkan dükkan arayabileceğiniz bir teknolojiyi diyorum. yani istenilen kokuyu tanımlayamıyorsunuz, ne olduğunu bilmediğiniz bir şeyin fotoğrafını çeip göstermek gibi. bi el atın abi bi beyin fırtınası yapalım:)
düzeltme: tam olarak dediğim wpi'nin yazdığı mantıkta, ortamdan bir miktar kimyasal çekip bunları önce tanımlayıp (veya tanımalamadan da olur) bu bileşenleri çoğaltacak bir mekanizma olabilir.
0
🌸denize karsi icen keci
(22.06.07)
sinema ve oyunlar için boyle bisey uretmıslerdi, bilmem kac tane kokuyu ureteibliyor dfln die
0
bryan fury
(22.06.07)
koku sensörü vardı richie rich de izlemiştim zamanında :P

bu arada konuyla ilgili duyduğum şey bir printer dı. diyelim karpuz basıyoruz, fotoğrafı yalayınca-hangi manyak yapacaksa bunu- karpuz tadı geliyormuş.

dediğin şey ise bence şöyle mümkün. sonuçta kokuya sebep olan şey moleküller. havada gezinip duruyorlar. eğer bu molekülleri tutabilecek bir saklama kabı geliştirilirse olabilir.

yalnız tek kötü tarafı var bir kaç koklamalık olacak. gerçi buna da kokuyu konsantre halde saklayarak çözüm bulunabilir.

teknolojinin bku çıktığı için ölmeden önce ışınlanacağımıza bile inanıyorum :P şaka maka hayal etmeden ulaşılmıyor, illa ki manyağın birisi takıntı haline getirip ömrünü bir icada adayabiliyor.
0
kimlanbu
(22.06.07)
RGB, 3 temel rengin karışımı ile tanımlanan tüm renkler mantığı ile benzer bir şekilde düşünmüşümdür ben hep bu olguyu. Eğer tüm kokuları tanımlayabilen, hep aynı sabit sayıda kimyasalın bileşimi ise koku, ayrıca temel teşkil eden bu kimyasallar bulunabilirse, neden olmasın?

Mesela tüm kokular 18 tane kimyasalın çeşitli oranlarda bileşimi ise ve bir cihaz algılayıcısı ile bir kokuyu bu 18 kimyasal karışımı biçiminde tanımlayıp save edip saklayabilirse, olabilir gibi geliyor bana.

Lakin zor görünüyor. Bir kere önkoşul zor, sabit sayıda kimyasalın bileşimi ise... Koku... Bu saatte?
0
delikan76
(30.06.07)
tad printerlerını biliyorum patatesten üretiyormuş istedigin tadı. tad dosyasını yazdırman yetiyormuş ama detaylı bir bilgim yok koku ile ilgili.
0
fearfactor
(18.12.07)
(2)

Kablonet'i wireless nasıl kullanırım?

someka
Evimde kablonet kullanıyorum 5 yıldır falan. Ama evde 2 laptop bir desktop hala ezik ezik kablolarla uğraşıyorum. Bunu wireless kullanma şansım olur mu? Bildiğim kadarıyla direk olarak wireless kablo modem yok, onun yerine bir wireless router kullanmak mı gerekiyormuş neymiş? Bu router'ı taktıktan s
Evimde kablonet kullanıyorum 5 yıldır falan. Ama evde 2 laptop bir desktop hala ezik ezik kablolarla uğraşıyorum. Bunu wireless kullanma şansım olur mu?
Bildiğim kadarıyla direk olarak wireless kablo modem yok, onun yerine bir wireless router kullanmak mı gerekiyormuş neymiş? Bu router'ı taktıktan sonra da olay bitmiyor galiba, gidip laptopun wireless'ını açıp bağlanamıyorsun, ona da bir pcmcia kart falan takmak gerekiyor sanırsam ki? (netten resimlere baktım öyle anladım)

Nedir bu işin aslı? Bu arada tez canlı biri olarak eve ADSL'de bağlattım ama stabil falan değil, oyunlarda lag sorunu oluyor. Bu yüzden arada kaldım: kablonet'i wireless mı yapayım yoksa adsl'yi kullanmak üzere kablonet'i iptal mi ettireyim?
0
someka
(22.06.07)
Wireless router ozelligi olan kablo modem olabilir valla, onu bir arastir. Ama yoksa, senin dedigin dogru: yani kablo modeme bir wireless router takacaksin.

O kisim halloldu diyelim, ondan sonra laptoptan baglanmak icin laptopunda wireless ozelligi varsa tabi ki baglanabilirsin. Ama laptopta wireless yoksa o zaman o dedigin pcmcia ya da usb tipi bir seyler alman gerekecek.
0
wpi
(22.06.07)
Wireless kablo modem alacağına; wireless Router alıp kablo modeme ethernet kablosuyla bağlamak en mantıklısı. US Robotics 5461 model wireless router ı kendim kullanıyorum, tavsiye ederim.
(tabi bu söylediğim kablonet ile ilgili)
0
indeed
(23.06.07)
(5)

ingilizce yazımda sıkıntı yaşıyorum.

can see
dil sınavlarında hep yüksek puan alıyorum ama yazı yazma konusunda çok iyi değilim. bu konuda kendi kendine çalışma için bir kitap ya da başka bir nane tavsiye edebilirmisiniz?sorun yazı yazarken değil, ingilizce yazarken .)bu hazırlık sınıfı olan üniversiteler bunun için ne çözüm getiriyor? zaten ö
dil sınavlarında hep yüksek puan alıyorum ama yazı yazma konusunda çok iyi değilim. bu konuda kendi kendine çalışma için bir kitap ya da başka bir nane tavsiye edebilirmisiniz?

sorun yazı yazarken değil, ingilizce yazarken .)
bu hazırlık sınıfı olan üniversiteler bunun için ne çözüm getiriyor? zaten öğrenirken yazı yazmada aradan çıkmışmı oluyor?

sanırım asıl sorun şu:
ingilizceden türkçeye çevirilerde hiç zorlanmıyorum ama türkçeden ingilizceye çeviriler beni kasıyor.
0
can see
(20.06.07)
strunk and white - elements of style kitabini al.

kendi kendine bir konu bul, onun uzerine en az uc paragraf yaz. her gun. gunde 2-3 kere.

bir de ebooklar var ya, okunan. download edebiliyorsun hani. onlari indirip, her firsatta dinle.

dikte calis, dinledigin seyin aynisini yazmaya calis.

programlari, dizileri imkanin varsa ingilizde seyret.
0
zkurmus
(20.06.07)
Seni zorlayan sey yazi yazmak mi, yoksa Ingilizce yazi yazmak mi? Buna karar ver once. Ikisi de olabilir tabi.

En klasik, ve mutlaka yapman gereken sey bolca yazi yazmak. Gunluk tutmak cok tipik bir oneridir bu durumda. Her gun ya hayatin ya da herhangi bir konuda biraz olsun yaz. Yazinin bir amaci olsun ve sonnunda seni tanimayan ve muneccim olmayan biri okuyunca anlayabilsin ne demek istedigini.
0
wpi
(20.06.07)
eger sınavlarda ingilizce essay tarzi bir sey yazman gerekiyor da yazamiyorsan self study kitaplari pek isine yaramayabilir. ingilizce yazma bir cok kalibi, kurali ve en önemlisi yazacagin seyi düzenleme becerisi ister ki ingilizce yazma derslerinde ögretilen de iste budur.
bu konuda ingilizce kurslarini hic önermem eger üniversitelerin özel dil kurslarina gideceksen de hoca nin kim oldugunu ögren ve ona göre secimini yap. zira ingilizce bilmek ve ögretmek ayri sey, yazmayi ögretmek ayri birsey. kurslar cok pahali ben gidemem diyorsan iyi ingilizce egitim veren üniversitelerin kütüphanelerden edinebilecegin essay writing kitaplarindan bir kac tanesini al, neler önermisler bir bak benzerini yazmaya calis. ama yazdıklarının mutlaka bilen birisi tarafindan okunmasi ve düzeltilmesi gerektiginden tek basina calismanin cok faydasini görebilecegini sanmiyorum.
cok farklı düzeylerde yazma dersi verdim farkli farkli yas gruplarina. yalniz olmadigini ve yazma isinin sabır ve caba gerektirdigini bilmen gerekiyor.
0
atmacaged
(21.06.07)
@atmacaged
tam da dediğin gibi essay tarzı birşeyler yazmam gerekiyor ve yazamıyorsam ne yapmalıyım?

benim sorunum okuyunca/dinleyince anlamama gibi bişey değil. sorun oturup iki kelime ingilizce yazı yazmamış olmam. en fazla 1 yılda makale yazabilecek seviyeye gelsem iyi olacak.

sanırım asıl sorun şu:
ingilizceden türkçeye çevirilerde hiç zorlanmıyorum ama türkçeden ingilizceye çeviriler beni kasıyor.

"essay writing" tmm. bu konuda kitap arayayım ben en iyisi?
0
🌸can see
(21.06.07)
lisans hazırlık sınıflarında kullanılan kitaplar varmış bu iş için. kitap adı verecek?
0
🌸can see
(25.06.07)
(7)

fizik sorusu (makaralı)

jay kay
geçen gün aklıma takıldı soruyorum.basit bir makara sistemi var makaranin iki ucunda da m kütleli iki cisim var, ortamda sürtünme yok, ip agirligi vs yok.cisimlerden bir tanesi sabit, diger cisim ise yukariya dogru cikmaya calisiyor(ipi cekiyor yani, icine falan doluyo işte). ne olur? yukari cikmaya
geçen gün aklıma takıldı soruyorum.

basit bir makara sistemi var makaranin iki ucunda da m kütleli iki cisim var, ortamda sürtünme yok, ip agirligi vs yok.

cisimlerden bir tanesi sabit, diger cisim ise yukariya dogru cikmaya calisiyor(ipi cekiyor yani, icine falan doluyo işte). ne olur?
yukari cikmaya calisan cisim yukari cikabilirmi? yoksa oldugu yerde kalirda digerinimi yukari ceker? yoksa ikiside ayni anda yukarimi cikar?

(sorunun orjinalinde iki ucta da 2 maymun vardi birisi tirmanmaya calisiyordu)
0
jay kay
(19.06.07)
Asili m kutle m*g kuvvet uygular. Tirmanmaya calisan m kutle m*g den cok kuvvet uygulamak zorunda kendi m kutlesini yukari cikarmak icin (tavandan asili m kutlenin tirmandigini dusun). Dolayisiyla, makaranin iki tarafindaki kuvvet dengesi bozulur ve tirmanmaya calisan kutle tirmanamaz, ipi ceker.

"Ipi ceker"i dogru olarak kabul edersek, tirmanmaya calismaya basladiktan sonra karsisindaki m kutleyi harekete gecirmis olacagindan, ortamda da hareketi durduracak surtunme olmadigindan buyuk ihtimalle tirmanmaya calisan m asagi dusecektir (obur m makaraya takilana kadar yani).

----
g: yercekimi sabiti. Fizik okuyali seneleeeeer oluyor. Insallah basit bir hata yapmadim.
0
wpi
(19.06.07)
teoride (sürtünmeler ve ipin ağırlığı ihmal ediliyor) yukarı çıkmaya çalışan cisim yukarı çıkabilir. diğer cisim (dolayısıyla makara ve ip) sabit kalır.

(Fizik okuyorum, beşinci senemdeyim. ancak çok fena yorgun olduğum için ölümcül bir hata yapıyor da olabilirim. serbest cisim diyagramı çizmem lazım, fakat üşeniyorum.)
0
actionary
(19.06.07)
bildiğim kadarı ile açıklamaya çalışayım. iki sürtünme kuvveti var, dinamik sürtünme kuvveti ve statik sürtünme kuvveti. bunlardan statik sürtünme kuvveti daha büyüktür.

kavramı açıklayayım ki söyleyeceklerim havada kalmasın. diyelim bir kutuyu itiyoruz, hareket etmeye başlayana kadar bizi daha fazla zorlar, bir kere hareket etti mi daha az zorlanırız ya. hah işte olay bu. itene kadar daha büyük olan statik sürtünme kuvveti vardır, harekete başladığında ise daha düşük olan dinamik sürtünme kuvvetine maruz kalırız.

neyse soruya gelelim, dediğin sistem ilk anda dengededir. ayrıntıları sallarsak iki taraftaki toplam ağırlık değişmeyeceğinden mümkün görünüyor.

teoriyi sallayıp pratiğe geçersek makaranın sürtünme kuvvetinin adamın tırmanırken uygulayacağı ekstra kuvveti karşılayacak kadar olması lazım ki sistem dinamik sürtünme kuvvetine geçip dengeyi bozmasın. bu arada ekstra kuvvet dediğim hani tartının üstüne çıkıp zıplarsak tartıda ağırlığımızdan daha fazlasını görüyoruz ya işte o. eğer adam sistemi statik dengeden çıkarırsa makara dönerek adamı döt üstü yere oturtabilir.

edit : "sürtünme yok"'u görmemişim gitti koca soru :)) hehe fizik sınavlarında da yapardım aynısını :P

yalnız ben hala adamın döt üstü oturacağını iddia ediyorum. tırmanan tarafta anlık olarak m*g den daha büyük bir kuvvet olacak ve bu da sisteme bir hız verecek, sürtünme olmadığı için de sistem hareket etmeye devam edecek, taa ki adam dt üstü oturana kadar.
0
kimlanbu
(19.06.07)
kimlanbu,
soruda surtunme olmadigina gore sen de "tirmanmaya calisan asagi iner" diyorsun, degil mi?
0
wpi
(19.06.07)
şimdi buradaki "sürtünme yok"u makarayla ip arasındaki sürtünme yok olarak algılamalıyız maymunla ip arasında sürtünme olmaması şeklinde değil. böyle bir durumda maymun yukarı çıkamayacağı gibi ipte asılı da durmazdı. sorunun cevabına gelince ne olursa olsun beraber yukarı çıkarlar. yani maymun tırmanmak için ipe x boyutunda bir kulaç atsın ve çeksin. kendi de yukarı çıksa diğer maymun da çıksa hemen tereazi kefelerinin sallanamsı gibi sallanacaklar ve dengeyi bulacakalrdır. bu arada ikisi de x/2 kadar yerden yükselmiş olacaklardır denge sağlandığında. bu böyle böyle ip bitip ikisi de makaraya değene kadar devam eder. ha ilk hangisi yükselir diyorsan bence ideal şartlarda maymunun ipte yükseldiği kadar ipin tökezlenmesi ve denge olayının realtime sağlanması grekir dolayısıyla iksi kep aynı anda yükselir.
0
cashkopat
(19.06.07)
bencesi falan olmadan söylüyorum: maymun yukarı çıkar. şöyle açıklamaya çalışayım. ilk başta iki m kütlesi de aynı hizada olsun. ikinci, apayrı bir durum yaratalım: ipi kısalttık, bir taraftaki m kütlesinin yerden yüksekliği, ilk durumdaki kadar. ipi sonsuz ufaklıklarda kısaltın ve sonsuz durum elde edin, ta ki bir taraftaki kütle makaraya ulaşana kadar...

fakat bu soruda ihmal edilen çok fazla parametre var .
0
paranormal
(20.06.07)
iki maymun da birlikte yukarı çıkarlar tezimi şöyle güçlendirmek istiyorum. hareketli makaraya bağlı bir maymun düşünün. ip ordan da sabit bi makaradan dolanıp maymunun eline verilsin, maymun kendi kendini yukarı çekmeye başlasın. iki ipte de mg/2 lik bir ağırlık var.gerilmeler eşit ama maymun ipi çekmeye başladığında çektiği taraftaki ip üzerinde tırmanmaz. makara tökezler ve maymun normalde (direkte duvara bağlı bir ipe tırmanıyor olsaydı) kullanacağının yarısı kuvvetle normalde kullanacağının iki katı ip kullanarak yukarı çıkacaktır. bu örnekte de durum budur. hareketli makarada nasıl x kadar çekilen ipin yarısı maymunu yükseltiyor yarısı makaranın üstünde kayıyorsa bunda da maymun ipi çekerken x/2 kadar kendini x/2 kadar değer taraftaki maymunu çekecektir. neden böyle olacaktır? maymun kendini yukarı çekmek için yer çekimini yenmek zorunda. ama bunu sağlayan her kuvvet karşıdaki maymunun da ağırlığını yeniyor.

ha şu terazi gibi denge sağlanması hususunda saçmalamışım. öyle bir hareket olsa sonsuza kadar ( bu soruda ip bir kısıt oldupundan maymun tırmanmayı bitirene kadar) sallanamya devam ederlerdi. ama yukarıda da belirttiğim üzere bu hareket olmayacaktır.

her durumda dengede olsa bile şu sonsuz aralıklara bölme işi de bana hiç bilimsel gelmedi. çünkü böyle bir durmda mg hiç geçilmiyor. maymunun ağırlığı mg, ipe uyguladığı kuvvet mg iken maymun kıpırdamaz. yukarı doğru mg aşağı doğru mg kuvveti sıfırlar ve f=ma dan kuvvet sıfırken ivme de sıfırdır. ipi sonsuza bölme olayındaki hata da bu. ivme sıfır oluyor. ama biz maymunun sıfır ivmeyle en yukarı çıkmasını bekleyemeyiz.
0
cashkopat
(20.06.07)
(9)

Postaci nasil olunur?

wpi
Diyelim ki ben masa basi isi sevmeyen bir insanim. Denemisim falan daha once sevmemisim. Postaci olmak istiyorum; hani kapi kapi dolasip mektup dagitanlardan. 1.Bunun icin ne yapmak lazim? KPSS falan? Sonra?2.Oturdugum yerde calisabilir miyim, yoksa bir yerlere gonderilecek miyim? (Tayin mayin)
Diyelim ki ben masa basi isi sevmeyen bir insanim. Denemisim falan daha once sevmemisim. Postaci olmak istiyorum; hani kapi kapi dolasip mektup dagitanlardan.

1.Bunun icin ne yapmak lazim? KPSS falan? Sonra?
2.Oturdugum yerde calisabilir miyim, yoksa bir yerlere gonderilecek miyim? (Tayin mayin)
0
wpi
(19.06.07)
2. sanırım tayin olabiliyorlar. (çok emin değilim ama)
0
can see
(19.06.07)
kargocu olsanız?
0
reeper redeemer
(19.06.07)
Kargoculugu dusuneyim, iyi bir oneri, ama bu soru icin lutfen kucuklugumden beri postaci olmak istedigimi farz edelim.
0
🌸wpi
(19.06.07)
eğer memur değilsen kpss lise kısmından sınava giriyorsun. (üniversite mezunuysan giremezsin sanırım.) ardından ptt'nin alım yapmasını bekliyorsun. emin değilim ama son zamanlarda sözleşmeli olarak eleman alıyorlar. ancak:

forumlardan okuduğum kadarıyla postacılık göründüğü kadar kolay bir iş değil. zaten kolay değil, karda güneşte adres arıyorsun da, iş hukukî evrak teslimine gelince, hepten zorlaşıyor. tebligatlar üzerine zimmetleniyormuş. maaş da iyi değilmiş diye duydum.
0
jose arcadio buendia
(19.06.07)
kardesim bir ara kargo dagitim elemani olarak calisti. cok yorucu ve az gelir getiren bir iş. zaten calisanlarin büyük kismi bir miktar daha iyi kosullarda bir iş buldugunda hemen birakip baska kariyer pesinde kosuyorlar. beri yandan gencecik postacilar görür oldum demek ki yakin zamanda personel alimi yapilmis ptt ye.
0
atmacaged
(20.06.07)
madem masa başı iş istemiyorsun, yapacağın şey postacılık gibi naif bir çocukluk hayali değil de, yaparken gerçekten zevk alabileceğin, sevdiğin bir şey olsun, çekeceğin maddi sorunlara değsin. yakma kendini boşuna yani...
0
alpinsamuray
(20.06.07)
PTT'nin bağlı olduğu bakanlıkta "yüksek yerlerde bir tanıdık" yeterlidir. Bakan olursa garanti olur.
0
hopi
(20.06.07)
kurye olmayı da düşünebilirsiniz. motosikletiniz olur hem ne güzel.
0
386 dx
(20.06.07)
PTT dağıtım işini artık özel firmalara ihale etmeye çalışıyor.Bu firmalara başvurabilirsin.
Daha sıklıkla çöp kutularında tomarla zarf bulunuyor olması da bu sistemle ilgili olsa gerek...
0
nop
(20.06.07)
(10)

arabada klima açmak benzini tüketmek

eskimo
araçlardaki klimanın kullanılması gerçekten de denildiği gibi benzinin(yakıtın) çabuk bitmesine neden olur mu? neden, niçin, nasıl???(bkz: benzin isigi yanmis arabada klima calistirmak)(bkz: benzin bitmesin diye klimayi acamamak)
araçlardaki klimanın kullanılması gerçekten de denildiği gibi benzinin(yakıtın) çabuk bitmesine neden olur mu? neden, niçin, nasıl???
(bkz: benzin isigi yanmis arabada klima calistirmak)
(bkz: benzin bitmesin diye klimayi acamamak)
0
eskimo
(19.06.07)
öncelikle benzin açmak motora ekstra yük getireceğinden bir artışa sebep olur ama bununla ilgili bir duyuru vardı orada myht busters'da cam açmanın daha çok harcattığına dair bir şeyler vardı. araştırın görün.

bunun dışında %5-15 arası bir benzin harcaması artışı olur. motor gücünüzde bir miktar düşer.
0
darknum
(19.06.07)
arabada klima açık olması, klima kapalı olmasına göre %30 daha fazla benzin harcamaya neden olur.

mythbusters'da cam açılınca %30 tasarruf sağlanmaktaydı.
0
goldenwand
(19.06.07)
Klima da sonucta enerjiyle calisan bir alet ve enegrjisini motordan aliyor. O yuzden daha fazla benzin harcanmasina sebep olur.

Ben de darknum gibi, goldenwand'in dediginin aksine, otoyolda giderken klima calistirmak ile cam acmak arasinda cam acmanin daha cok benzin yaktigini hatirliyorum mythbusters programindan. Bunun da sebebi hep acilan camlarin arabanin aerodinamigini cok bozdugu olarak soylenir.
0
wpi
(19.06.07)
@goldenwand. hangi duruma göre %30 artış/azalış oluyor?

1.klima açık %30 artış.
2.cam kapalı/klima kapalı
3.cam açık %30 tasarruf ->(klimanın kapalı camların açık olmasına göre mi demek istedin?)
0
can see
(19.06.07)
kullandığım araç 100km de ortalma 10lt yakıyor, klima açıksa 11 lt bile olmuyor. yani %30 çok gerçek dışı bir rakam. o bölümü ben de izledim ama %30 dediklerinden pek emin değilim. zaten o kadar fark etse kimse klima açmaz emin ol.
0
kimlanbu
(19.06.07)
myth busters ilgili bolumler ıcın;
episode22
episode38
mythbustersresults.com
0
dodocan
(19.06.07)
dodocan'ın verdiği linkte (episode 38) eğer hızınız saatte 50 milin altında ise camların açık olması tasarruflu.

eğer saatte 50 mil'in üzerinde bir hızınız varsa air condition daha tasarruflu.




(sayfada ararken benim gibi dalmayın. bölüm başlığı episode 28, 38 diye yazıyor.)
0
can see
(19.06.07)
%30 çok fazla bence.
zaten daha modern klimalar çift kompresörlü oluyorlar. aşırı sıcak olmayan havalarda küçük olan kompresör marifetiyle iklimlendirme yapılıyor böylece daha da tasarruflu olunabiliyor.
0
agk
(19.06.07)
istanbul'da nisan'da hava 26 dereceyken klimayi 22 derece'de acmak
ile
antalya'da temmuz'da hava 38 dereceyken klimayi 16 derece'de acmak
arasinda enerji tuketimi acisindan fark olmali diye dusunuyorum...
[hava sicakliginin tuketilen enerjiyi etkilememesi dogrudur, lakin klima sizin istediginiz sicakliga gelesiye kadar durmaz/yavaslamaz yani antalya ornegindeki klima kontak acik oldugu surece okuzler gibi calisacak ve iddia edilen %30 benzin zararina yol acabilecektir]
0
507
(20.06.07)
Yüzde kaç fark olur bilmiyorum, ama asıl sorunuzu yanıtlayayım.

Cevap evet. Arabada klima açmak, farları yakmak, radyo açmak, çakmak yakmak, GPS kullanmak, siren çalmak vs. hepsi benzin artışına neden olur. Bildiğiniz gibi bu işler için elektrik gerekiyor. Elektrik ise aküden sağlanmakta. Akü ise alternatör (jeneratör) döndükçe oluşturulan elektrik ile şarj ediliyor. Alternatör motora bağlı ve döndürülmesi için de bir güç harcanması gerekiyor. Elektrik üretmediği zamanlarda ise bu güç daha az. Boş veya dolu bir karabiber değirmenini döndürürken harcadığınız gücün farklı olması gibi.

Sonuç olarak; klima elektrikle çalışıyor, elektrik aküden geliyor, akü alternatör tarafından besleniyor, alternatör motor tarafından döndürülüyor, motor da benzinle çalışıyor.
0
386 dx
(20.06.07)
(6)

hatchback arabalardaki arka silecek

d o d
gözlem sonucu ulaştığım bu veri ve akabinde oluşan soruyu sizlere de sormak istedim :)neden sadece hatchback arabalarda arka cam sileceği var?sedanlarda neden yok cok düşündüm ama bulamadım yardımcı olursanız sevinirim...
gözlem sonucu ulaştığım bu veri ve akabinde oluşan soruyu sizlere de sormak istedim :)

neden sadece hatchback arabalarda arka cam sileceği var?
sedanlarda neden yok cok düşündüm ama bulamadım yardımcı olursanız sevinirim...
0
d o d
(19.06.07)
eski model bazi sedanlarda var, en buyuk etken cam egimi ve buyuklugu olsa gerek.
0
murat mc
(19.06.07)
çünkü hatchback arabaların arka tekerleklerinin gerisinde bir fazlalık yok. arka tekerlekler neredeyse tamponun tam altında, arabanın en arka noktasında. yağmurlu havada ıslak yolda hatchback arabanın arka tekerleklerinden çıkan zerrecikler halindeki çamurlu su, direkt olarak arabanın arka camına yapışıyor. arka cam çok kısa sürede çamurla kaplanıveriyor. sedan arabalarda, arabanın gerisinde bir uzantı daha olması nedeniyle, yani tekerleklerin hemen tamponun altında değil de biraz daha önde olması nedeniyle, arka tekerleklerden çıkan çamurlu sular, arabanın altından bile çıkamıyor. dolayısıyla arka cama yapışmıyor. o yüzden de silecek koymuyorlar sedanlara.

edit: tamamen kişisel tecrübelerime ve karşılaştırmama dayanarak yazılmıştır.
0
kibritsuyu
(19.06.07)
Hatchbacklerin arka tekerleklerinin arkasi tamamen bos da degil yahu. Yine etrafinda birazcik olsun kasa var. Yani bisiklette oldugu gibi tekerin sicrattigi su arkadan yukselip cama cikmaz. Alin resme bakin:
www.eurotuner.com


Daha olasi bir sebep bence, hatchbacklerin arkasindaki hava akiminin sedanlardan farkli olmasi. Herhalde hareket halindeki sedanlarda hava akimi camdaki suyu daha cok alip goturecek gibi, hatchbacklerde ise degil. Bundan dolayi, camlari daha dik olmasina ragmen hatchbacklerin yardima ihtiyaci var. Tahmin tabi bu da, ama yagmurlu gunlerde otoyolda gidince sedanimin arka cami kisa surede temizleniyor, onu da farkettim.
0
wpi
(19.06.07)
hatchback araba kullandım fakat yagmurda,yagmur damlalarıyla herhangi bir sorun oldugunu hatırlamıyorum.aslında çamur sorununu da hatırlamıyorum internetten araştırınca tübitak'ın sitesinde de arka tekerleklerin sıçrattığı çamuru silebilmesi için konulduğu yazıyor tam olarak inandırıcı gelmiyor oradan çamur sıçrama şansı yok gibi görünüyor.peki nedir yau bu sileceklerin sebebi??

www.biltek.tubitak.gov.tr
0
🌸d o d
(20.06.07)
sathaner
(20.06.07)
Peki sedan olupta silecegi olan arabalara örnek verin desem bana mitsubishi carisma dışında ne diyebilirsiniz.
0
mikelarteta
(20.06.07)
(5)

bireysel ihitiyaç kredisi nedir kime verilir

ravioli
laptop alasım var ama param yok, banka kredisiyle alabilir miyim?temmuz başı gibi sigortalı olarak asgari ücretle çalışmaya başlıycam. kredi kartına bulaşmak istemiyorum. peşin almak istiyorum. banka bana kredi verir mi, verirse ne kadar vade yapar, ne kadar faiz ister?
laptop alasım var ama param yok, banka kredisiyle alabilir miyim?
temmuz başı gibi sigortalı olarak asgari ücretle çalışmaya başlıycam. kredi kartına bulaşmak istemiyorum. peşin almak istiyorum. banka bana kredi verir mi, verirse ne kadar vade yapar, ne kadar faiz ister?
0
ravioli
(18.06.07)
Bankalarin web sayfalarina bakabilirsin bu bilgiler icin. Mesela ben on bes saniyede sunu buldum:
www.akbank.com
Bireysel kredi faizlerini acikliyor. Baska sayfalarda gerekli belgeler falan gibi bilgiler de var.
0
wpi
(18.06.07)
bir bankaci olan alwayssleepy'e sordum (kendisi kayip yazar olmu$ sessizce)
neyse, i$te cevabi.

"yanıt veriyorum bu haliyle hayır. temmuz olup da ilk bordrosunu alana kadar kimse bi kuruş vermez. ilk bordrosunu alması da ağustos olacak anlamına gelir."
0
sourlemonade
(18.06.07)
kendine değilde,
emekli bir ebeveynin var ise onun adına ziraat bankasından alabilirsin.
0
gregory
(18.06.07)
banka kredisiyle notebook almak hiç akıllıca değil. zira markalı güzel bir notebook zaten peşin fiyatına taksitle olduğundan sen banka kredisiyle peşin bile alsan en fazla yüzde 5 falan indirirler... yüzde 10 indiriyoruz diyen de ekleyip öyle indirmiştir. yani o fiyatla 12 taksitle alacağın ürünü kredi ile 12 taksitle alınca, yüzde 20 orananda fazla ödemiş olacaksın

sonra ihtiyaç kredisinde, masraf komisyon, dosya parası, sigorta falan. en başta yüzde 10 ordan kesilir.
0
efruz
(18.06.07)
bence maaşını almaya başla, kredi kartla takside gir. sebepleri efruz çok net anlatmış. +1 rep.
0
ezeriko
(19.06.07)
(5)

kaçak laptop

scharx
laptop almak istiyorum ama, fazla da para veresim yok.. :)bunların cep telefonu gibi kacak piyasası var mıdır? varsa, doğubank gibi mesela, merkezi nerdedir? bi bilen varsa harikulade olur. istanbuldayım bu arada...
laptop almak istiyorum ama, fazla da para veresim yok.. :)
bunların cep telefonu gibi kacak piyasası var mıdır? varsa, doğubank gibi mesela, merkezi nerdedir?

bi bilen varsa harikulade olur. istanbuldayım bu arada...
0
scharx
(18.06.07)
bu işi internetten yapanlar var. sahibinden kom da bulabilirsin. bir kaç tanesini msn e eklemiştim, yurtdışından gelen olunca haber veriyorlar sen de istediğini siparış ediyorsun... genelde kapora istiyorlar ama tok olacaksın, getirebilirseniz almak isterim, olmuyorsa sorun değil gibisinden. ve haber veriyorlar elimde şu ürün var diye.
o şekilde teşhir daha güzel tabi, varsa ben de bilmek isterim
0
efruz
(18.06.07)
var bu tip getirenler ama cok fazla fiyat farketmiyor.genelde burada olan modeli getirip piyasasından cok ufak bir farkla satıyorlar.birde gelen urunun refurbished veya openbox olma olayı var.gidip garantili olanını al bence.yada dısardan gelen birisi varsa reca et bi kıyak yapsınlar.
0
cizgilipijama
(18.06.07)
Laptop pahali bir sey oldugundan ve bozulma sekilleri cesitli oldugundan kacagini onermiyorum. Eger illa ki ucuz alinmasi gerekiyorsa belki bir tanidiktan cok eski olmayan (3-4 yasinda) ikinci el alinabilir. Uzerine en yeni isletim sistemini kurmazsiniz, Vista yerine XP ile calisirsiniz mesela. Oneri yani, aklinizda bulunsun.
0
wpi
(18.06.07)
çalıntı laptop'u kakalarlar sonra çok ağlarsınız derim ben böyle adamlardan.


laptop denilen şey dükkandan alınmalıdır. faturalı ve garantili. ikinci eli bile sadece arkadaştan almak lazım. zira en az 1000 ytl'lik bir aletle kumar oynanmaz.

neyse yurtdışına çıkan bir arkadaşınızı bekleyin ona parayı verip aldırın. en ucuz yöntem bence odur.
0
darknum
(18.06.07)
istanbul bilişim merkezi diye bir yer var, büyükçe bir laptop ve projeksiyon firmasıdır. bu firmanın elinde bazen demo laptoplar bulunuyor. demo dediğim, showroomlarda müşteriye gösterilmiş, çalıştırılmış falan..çok düşük fiyata ama garanti kapsamı azaltılmış (mesela iki üç ay gibi) oluyorlar. yer mecidiyeköy'de. google'dan aratıp bulabilirsin. bir incele..kaçak getirmekten iyidir. 700 dolara güzel laptoplar oluyor zaman zaman.
0
elinherifi
(19.06.07)
(4)

Sinema Filmlerinin Nakli

pispinti
otobüs biletinde şöyle yazıyor: "........akıcı, kokucu, radyoaktif maddelerin ve `sinema filmlerinin` nakli yasaktır."neden yasak ki filmlerin taşınması?
otobüs biletinde şöyle yazıyor: "........akıcı, kokucu, radyoaktif maddelerin ve sinema filmlerinin nakli yasaktır."
neden yasak ki filmlerin taşınması?
0
pispinti
(15.06.07)
Sinema filmi kolay alev alabilen bir sey. Ondan olsa gerek. Ya da en azindan eskiden kullanilan filmler oyleymis, simdi nasil bilmiyorum.
0
wpi
(15.06.07)
önceleri filmler taşraya ya da anadoluya çok geç geliyordu. çok da geç değil. lisedeyken falan, tvde film tanıtımları olur, şehrimize 2 ay sonra gelirdi. belki piyasayı bozmasın diye olabilir.
0
efruz
(15.06.07)
şöyle birşey hatırlıyorum,çocukken fotograf makinesi filmlerine falan dokundurtmazlardı, üzerindeki kimyasal zararlı diye. aynı şey sanırım sinema filmleri için de geçerli ve kolay alev alma olasılıgı oldukça yüksek.
0
alwaysdrunk
(16.06.07)
evet çok kolay yanıyor. eski sinema makinelerinde film takıldığında, arkasındaki ampulün sıcaklığı bile filmin anında yanmasına neden oluyordu. film teknolojisi hala aynı sanırım. makineyi geliştirdiler buna engel olmak için. yani bajajda en ufak bir ısıyı gördü müydü parlayabilir diye yasaktır sanırım.
0
kibritsuyu
(16.06.07)
(2)

"cin tonik" son durum?

yersen
mart ayının ortalarındaki doum günümde bana hediye gelmiş olan yandaki fotoda da gördüğünüz şu cin tonik o tarihten beri orada durmakta. zaman zaman güneş ışığına da maruz kalan bu cin tonik'in durumu nedir? bozulmuş mudur? dolaba soksam soğuyunca içilecek kıvama gelir mi?
mart ayının ortalarındaki doum günümde bana hediye gelmiş olan yandaki fotoda da gördüğünüz şu cin tonik o tarihten beri orada durmakta. zaman zaman güneş ışığına da maruz kalan bu cin tonik'in durumu nedir? bozulmuş mudur? dolaba soksam soğuyunca içilecek kıvama gelir mi?
0
yersen
(15.06.07)
Bozulmussa tadi bozulmustur, zehirlenme falan olmaz cok buyuk ihtimal. Sen koy dolaba, soguyunca ic. Ama tadini begenmezsen diye bir b plani (baska bir icecek) de olsun.
0
wpi
(15.06.07)
abı sen kendını rıske atma.
gonder bana ben bozulmusmu falan bı bakayım mazallah sana bısı olmasın..
itina ile bozukluguna bakılır test edılır..
:)

zehir durdukca bozulsun ne yazar..
0
isott
(16.06.07)
(3)

amerikadaki kuzenin telefonunu kaybettim nasıl buluruz

demlikposet
ismi adresi şehri hatta hattıının ilk üç numarası elimde her şey var numara yok,amerikada yaşayan birisi numarasını bulmam konusunda yardımcı olabilir mi?(hani ücretsiz numaralar var ismi söylüyorsun numarasını veriyor)
ismi adresi şehri hatta hattıının ilk üç numarası elimde

her şey var numara yok,
amerikada yaşayan birisi numarasını bulmam konusunda yardımcı olabilir mi?

(hani ücretsiz numaralar var ismi söylüyorsun numarasını veriyor)
0
demlikposet
(14.06.07)
ben google'dan aratıp telefon numarasıyla adresini bulmuştum. tersine de yapabilirsin kesin. isim olarak aratıp telefon numarası bulabileceğin online siteler vardır biraz google araması yap çıkıyor.

tabii çiçekler kuzenimin kardeşine gitti kuzenim yerine o ayrı bir hikaye.
0
darknum
(14.06.07)
Ev telefonu gibi sabit hat ise yine sabit hattan bilinmeyen numaralar (411) aranarak bulunabilmesi lazim. Eyalet, sehir ve tam isim gerekir ararken.

Cep telefonu ise zor cunku cep telefonu operatorlerinin 411 servisleri ayri sanirim birbirinden.

411'i aramak icin bana mesaj atabilirsin sozluk'ten.
0
wpi
(14.06.07)
eee, www.411.com 'dan bakip, telefonsuz da halledebilirsin, "listed" ise.
0
zkurmus
(15.06.07)
(6)

bir garip simge

denize karsi icen keci
resimdeki simge görev çubuğunun köşesinde çıkıyor, üstüne tıklanmıyor ilginçtir msn de açılmıyor bu simge varken... nedir bu meret?
resimdeki simge görev çubuğunun köşesinde çıkıyor, üstüne tıklanmıyor ilginçtir msn de açılmıyor bu simge varken... nedir bu meret?
0
denize karsi icen keci
(13.06.07)
Bu bende network uzerinde bir upnp alet oldugunda cikiyor. Uzerine sag/sol tiklanabiliyor ve baska bir seye engel olmuyor.
0
wpi
(13.06.07)
Msn'in saklanma (patron muydu neydi) özelliğinin işareti diye biliyorum ben.
0
colonizer
(13.06.07)
msn plus yüklüyken patron tuşu (boss mode) aktive edildiyse bu çıkabilir. aynı tuş kombinasyonuna bir kere daha basmadan açılmasın dediyseniz açılmaz. ayarlarınızı kontrol ediniz ya da başkasının bilgisayarını kurcalamayınız.
0
ozdek
(13.06.07)
baglanti simgesi ama ne baglantisi bilemem
0
turkish tekila
(13.06.07)
patron modu ne ola ki? gayet kendi bilgisayarım ama bulamadım ayarını falan...
0
🌸denize karsi icen keci
(13.06.07)
messenger plus var ise, messenger'i ve o anki tum konu$ma pencerelerini gizler.
system tray'deki messenger icon'unu da bu icon'a (ya da sececeginiz ba$ka bir icon'a) donu$turur.
0
sourlemonade
(13.06.07)
(6)

ahşap üstündeki yanık geçermi

jay kay
Bir şuursuzluk yapıp mangalı gazete serdigimiz ahşap sehpa üstüne koyduk tabi mangal bittiğinde aynen simsiyah izi çıktı altında. bu geçermi?
Bir şuursuzluk yapıp mangalı gazete serdigimiz ahşap sehpa üstüne koyduk tabi mangal bittiğinde aynen simsiyah izi çıktı altında. bu geçermi?
0
jay kay
(11.06.07)
Siyah izin ne olduguna bagli. Mangalin altindaki pisliklerden olmussa gecebilir. Mangalin sicagindan orasi yanmissa gecmez tabi.
0
wpi
(11.06.07)
mangalin sicagindan yandi malesef
0
🌸jay kay
(11.06.07)
zımparalamak, yani kazımak, sonra da kazınan yeri cilalamak çözüm olabilir.
0
efruz
(11.06.07)
zımpara cila ister, başka çaresi yok. zor bişi değil herkes yapabilir.
0
pain
(11.06.07)
eger onemlı bıseyse o ahsap sehbayı bı marangoze gotur zımpara ıle kazıdıktan sonra vernik surer ustune bişisi kalmaz...

sende yapabılırsın bunu..ancak bıldıgımız sehpalardansa bu ıslemı yaptıktan sonra dıger takım uyelerı ıle renk ve parlaklık farklılıgı yaşanacagından bu işlemi tüm sehpa takımına yapmanı onerırım..
0
isott
(11.06.07)
kaplattirabilirsin, tipki ahsap mobilya gibi yani
0
turkish tekila
(11.06.07)
(8)

gazlı mangalın lava taşları nasıl yakılır ?

sorcerer
gazlı mangallar var. bunların icinde kullanilan ve "lava tas" olarak adlandırılan volkanik taslar bulunuyor.simdi ben bu taslardan alip evdeki gomme barbekumun icinde kullanmak istiyorum.fakat soyle bir sorun var:bu gazlı mangallar alttan gaz ile mavi alev yakılarak ısıtılıp kor haline getiriliyor.b
gazlı mangallar var. bunların icinde kullanilan ve "lava tas" olarak adlandırılan volkanik taslar bulunuyor.
simdi ben bu taslardan alip evdeki gomme barbekumun icinde kullanmak istiyorum.
fakat soyle bir sorun var:
bu gazlı mangallar alttan gaz ile mavi alev yakılarak ısıtılıp kor haline getiriliyor.
ben aynı seyi denemek icin taslari ocagin uzerinde mavi alevle ısıtmayı denedim. 15-20 dakika tuttum fakat taslarin sadece altları kor haline geldi.
alevin ustunden alınca da tekrar soguk tas gorunumune döndü.
simdi benim merak ettiğim şey; bu taşlar gazlı mangalda nasıl yanıyor ve gaz kesildiğinde nasıl kor halinde kalıyor ?
acaba uzerine taslarin birsey mi dökmek gerekiyor ?
0
sorcerer
(10.06.07)
dediğim taşlar için sıvı mı kullanılıyor. kömür değil di mi ? lava taşı...
0
🌸sorcerer
(10.06.07)
araştırıyorum ama bulamıyorum. nasıl bulcam ki.
0
🌸sorcerer
(10.06.07)
Gazli mangal buyuk ihtimalle sizin mutfaktaki ocaktan cok daha fazla isi uretiyor. Dolayisiyla lava taslari kor renge kadar isitabiliyor ama siz mutfakta yapamiyorsunuz.

Lava taslar, gazli mangallarda komurlu mangalda olan lezzetleri taklit etmek icin kullaniliyor. Isinan taslarin ustune pisen yiyeceklerin yaglari ve sulari dokuluyor, sicaktan buharlasip tekrar yiyeceklere dogru yukseliyor. Boylece onlara aroma katiyor. Bu islem komurlu mangallarda komurun kendisi sayesinde zaten olmakta.

O bakimdan gomme barbekunuz komurlu ise lava taslara ihtiyaciniz yok.
0
wpi
(11.06.07)
Benim bildiğim lava taşları gazlı grill dışında kullanmak için değildi..Alttan gelen alevin etle direk buluşmayıp onların ısısı yoluyla pişmesi içindi.. yani bizim bildiğimiz odun-kömür mangalının kapalı ortamda yapılabilmesi, is sorununun halledilmesi için vs. Yani klasik sistem en iyisi ve lezzetlisi..Farklı türleri ve kullanım alanları varmıdır bilmem..Taşlara sirke vb. birşey dökmek lavaların ömrünü azaltır ve is yapar uzun vadede..
0
porsgemsheniark
(11.06.07)
bu bilgiler icin tesekkurler.
komur zaten yakıyoruz da komur zararlı ve is / duman yapıyor.

şimdi ben bu volkanik taşları gömme barbeküde yakmaya kafayı taktım.
diyorum ki bi adet piknik tüpü alsam. bunun bi de tek göz ocak şeklinde kafası vardır. ondan da alıp hortum ile uzatsam ve barbekünün dibine yerleştirsem...

sonra üstüne bir tel yerleştirip taşları dizsem...

olur mu acaba ?
0
🌸sorcerer
(11.06.07)
olur :)) hem de türk mucit yarışmasına katılınabilir bu yolla..
0
porsgemsheniark
(12.06.07)
:)
ya mucitlikle ilgisi yok. yeni bisey kesfetmiyoruz sonucta.
mevcut gazlı mangal hadisesini hazır gömme barbekünün içine yerleştiriyoruz.
dalga geçmeyelim; zor durumdayız burada.
maksat pazar gününe dumansız mangal yakma imkanı yaratmak.
vakit daralıyor...
0
🌸sorcerer
(12.06.07)
* lav taşlı ızgaralar kömürlü mangalların ürettiği zararlı gazlara, uzun hazırlık ve yanma sürelerine, sonradan oluşan kül ve pisliğe ve tutarsız ısı ya da pişirme/kullanma süresinin uygun olmama özelliklerine bir alternatif olarak geliştirilmişlerdir.
* yaklaşık 3 dakikada ısınıp, altını kapattığınızda da soğurlar.
* bu taşlar, üzerlerine ne dökülürse dökülsünler, yanmazlar, yanamazlar.
* üzerlerine sıvı (charcoal lighter fluid) dökülerek yanan "taşlar", aslında kömür tozunun birtakım katkı maddeleri ile sıkıştırılarak briket haline getirilmiş halidir, normal mangalda kömür gibi yakılır. konumuzla ilgileri pek yoktur.
* lav taşlarını mutfakta ısıtıp daha sonra mangalda kullanamazsınız. sürekli ısı kaynağı gerekir. bu taşlar mangalın içindeki ikinci bir bir ızgaranın üzerine dizilir, bunun altında da propan ya da lpg ile çalışan ana ısı kaynağı vardır.
* gömme beton mangalın içine bu sistemi adapte edebilmek çok zor olur. Piknik tüpünün kafası da bütün taşları ısıtmaya yetmez.
* lav taşlı ızgara çeşitlerini koçtaş'ta bulabilirsiniz. 129-599 ytl arasında çeşitli modeller var ve hepsi aynı prensiple çalışıyor. biz yaklaşık iki yıldır kullanıyoruz, deliler gibi memnun ve bahtiyarız.
0
godless commie
(13.06.07)
(6)

Yağ değiştirme olayı

sui
2001 model bir Peugeot 206'nın yağını kaç kilometrede bir değiştirmek gerekir? 11,500 km olmuş son değiştiğinden beri de, yarın bir 150 km yol yapmam lazım onu beklese bir şey olur mu diye meraktayım.
2001 model bir Peugeot 206'nın yağını kaç kilometrede bir değiştirmek gerekir? 11,500 km olmuş son değiştiğinden beri de, yarın bir 150 km yol yapmam lazım onu beklese bir şey olur mu diye meraktayım.
0
sui
(08.06.07)
11,500 km cok fazla. Ilk firsatta degistirin. Benim tamirci 5000km'de bir degistirmeyi oneriyor. Bazi yag markalari 8000km kadar dayandiklarini iddia ediyorlar. Ama 11,500 kadar duymadim hic.
0
wpi
(08.06.07)
hayır, yolda fılan kalmazsınız... ama uzun omurlu parcalar ıcın artık yagınızı degıstırme vaktı, artık benzıncılerde bıle yapılıyor yag degısımı, 15 dak.
0
dodocan
(08.06.07)
hic bir sey olmaz.yag oranina bir bak azalma yoksa git gel.illa 5000 km giden yag koydum 5000 km gidecem diye bir sey yok.keyfine bak.
0
cizgilipijama
(08.06.07)
150km'lik yolda bir sey olmayabilr ama uzun donemde elbette bir sey olur. Motor yagi kullanildikca eskir ve islevini gorememeye baslar. Bir yerden sonra motor de zarar gormeye baslar. Arabasina deger veren akli basinda insanlar belli araliklarla motor yagini degistirirler.
0
wpi
(08.06.07)
Haklısınız da, arabasına değer veren insanlar tez telaşına falan düşünce böyle dünyayı unutabiliyorlar işte, naapalım kısmet.
0
🌸sui
(08.06.07)
aracın modelini bilmiyorum ama, 2000 model bir peugeot kullanıyorum, alırken - ki sıfır aldım- 20bin km ye kadar değiştirmeden gidebilirsiniz demişlerdi, ben her ihtimale karşı 10bin km'de bir değiştirdim. 2-3 bin km geçebilir, bir problem olmuyor, olacağını da sanmıyorum.
0
guybrush threepwood
(09.06.07)
(9)

araba

x factor
şimdi arabalarla ilgili bi sorum var, bu balatalar ortalama kaç bin km.de bir değiştirilir? araba kullanırken aşırı fren kullanırdım (artık tövbe lan 60 geçmeyeceğim) diskleri değiştirene kadar, neyse balataların zarar görmemesi için ne önerebilirsiniz, sürekli vites küçültmek?ayriyetten misal bi tr
şimdi arabalarla ilgili bi sorum var, bu balatalar ortalama kaç bin km.de bir değiştirilir?
araba kullanırken aşırı fren kullanırdım (artık tövbe lan 60 geçmeyeceğim) diskleri değiştirene kadar, neyse balataların zarar görmemesi için ne önerebilirsiniz, sürekli vites küçültmek?
ayriyetten misal bi transporter alıyosun 45liraya ertesi gün satmaya kalksan 45 e yakın bi para ile satabilir misin, piyasası nasıldır?(bu meraktan)
0
x factor
(08.06.07)
genelde motor freni kullanmak bu asinmaya karsi en iyi cozumdur.
0
mandayuvasi
(08.06.07)
araba almak kolay satmak zor, kesinlikle %2-3 zarar edersin ertesi gün bile olsa...

balataların ömrü de taş çatlasın 40.000 km'dir. gerçi arabasina göre değişir ama öyle...
balatalar diskler falan komple değişmesinde fayda vardır.

bi de genelde hep garanti süresi bitince meydana gelir bunlar anasini satiyim...
0
os
(08.06.07)
sürekli viteslerle uğraşmana değmez. yani firen balataları debriyaj balatalarından çok ucuz. çeyrek fiyatı zannedersem. motor freni yapıcam diye sürekli debriyaj balatalarını aşındırırsın. boş ver nedir fren balatası...
0
efruz
(08.06.07)
Balatalar asinmak icin yapilmistir. Sacma sapan hizlanip fren yapmadiginiz surece normal kullanimda asinmasi da normal olur. Motor ise fren yapmak icin yapilmamistir. Fren yapmak icin frenleri kullanin. Balatalari zamaninda degistirirseniz cok pahali fren aksami tamirlerinden de korunmus olursunuz.

Araba, genel kaninin aksine kullandikca ve zamanla degeri dusen bir seydir. Sifir kilometre haric, 45'e alip (bayiden degil baska insandan) gercekten ertesi gun satmaya kalkarsaniz yine 45 eder asagi yukari. Ama onun disinda her sey gibi onun da degeri dusecektir. Bu deger dusmesi bir kayip degil sizin icin, cunku arada arabayi kullanip ondan fayda sagliyorsunuz.
0
wpi
(08.06.07)
balatalar 20.000km bakımlarında genellıkle degısır ,ayrıyetten araba aksanın en ucuz ve en onemlı parcalarındandır ,zamanında degıstırın,degıstırtın,baska alternatifi yoktur . fren balatası degısımı fren basma (surus) ıle cok ılısıklıdır. cok hızlı veya frenı sert kullanıyorsanız , 10000 km degıstırmenızde yarar var . eger balataları zamanında degıstırmez ısenız disklerede zarar vermeye baslarsınız yanı malıyet artmaya baslar . bırde balatalar suresınden once asınmıssa ,mumkun mertebe lastıklerde erken asınmıstır . kendı can guvenlıgınız ıcın bu ucluye cok dıkkat edın.

2. 45 bıne sıfır araba almıssanız kesınlıkle 45000 satamazsınız, aynı gun bıle en az 5000 ytl oynar .2 el'de ıse hıc bellı olmaz , arabanın kendı servısının olcup bıctıgı fıyattan asagı satılmamalı, alınmamali
0
dodocan
(08.06.07)
bir de aklima gelmisken aktarayim hemen. fren balatalari degistikten hemen sonra arabayi kullandiginizda arac ilk birkac frenlemede durmayacaktir. oncelikle trafige cikmadan kisa bir sure balatalari alistirin. ben servisten direk anayola cikip yaklasik 100km/sa hizla giderken , kirmizi isikta durmak icin frene bastigimda araba en ufak bir tepki vermemis ,sans eseri kavsakta baska araba olmadigindan kaza yapmaktan kurtulmustum. buradan bana gerekli uyariyi yapmayan servisteki arkadaslara selam ediyorum.
0
mandayuvasi
(09.06.07)
valla ben geçen bi değiştirdim ki götüme giren yüzünden frene basmaya korkar oldum...
0
yersen
(09.06.07)
balata maliyetinin yuksek olmasinin yani sira; asiri fren kullanimi asiri hiz yapildigi anlamina da gelir. (arti veya eksi) yuksek ivmelenme de motorun benzini en maliyetli yaktigi anlardir... daha sakin gaz/fren kullanimiyla aylik benzin maliyetinin %10'unu kurtarsaniz, balatalardan cok daha fazla tasarruf edilir..
0
507
(10.06.07)
"balata maliyetinin yuksek olmasinin yani sira; asiri fren kullanimi asiri hiz yapildigi anlamina da gelir."

Bu önerme tam anlamı ile doğru değil. Düşük hızlarda da yanlış kullanımdan dolayı aşırı balata ısınması/aşınması meydana gelebilir. Ben sol ayağını sürekli fren pedalı üzerinde tutan (aman ani bir şey olursa hemen fren yapayım mantığı) sürücüler gördüm. Ayrıca, yokuş inerken, özellikle uzun yokuşlarda aracı boşta ya da olması gerektiğinden yüksek viteste tutup sürekli fren kullanmak da balatalara işkence yapmaktır.
Bu sol ayağı pedal üzerinde tutan zihniyetin bir de debriyaj canavarı versiyonu mevcut ayrıca..
0
godless commie
(15.10.07)
(10)

black stuff??

atomant
simdi efenim coupling izleyenler bilirler, jeff ve steve bira icerken bu patrick tripodu siyah bisey iciyodu. ayrica snatch filminde de vinnie jones bara girip "give me some black stuff" gibi bisey soyluyodu. nedir bu allasen?
simdi efenim coupling izleyenler bilirler, jeff ve steve bira icerken bu patrick tripodu siyah bisey iciyodu. ayrica snatch filminde de vinnie jones bara girip "give me some black stuff" gibi bisey soyluyodu. nedir bu allasen?
0
atomant
(08.06.07)
bacardi black var..tavsıye ederım..
ha omu degılmı bılmıyorum ama ben yınede tavsıye ederım :)

resim gorunmuyoda ondan boyle yazdım..
0
isott
(08.06.07)
haa olabilir, sanki bardagin uzerindeki yazi b'yle baslidu gibi hatirliyorum.
0
🌸atomant
(08.06.07)
irlanda viskisi olabilir miydi? yada johnny walker black label belki?
0
uz
(08.06.07)
valla dedigim gibi bilmiyorum. ama britanya ickisi oldugu kesin. resmin adresi de su sekilde: www.joozies.net goruldugu gibi burada da pint of the black stuff olarak geciyo. acaba ickinin adi mi bu :)
0
🌸atomant
(08.06.07)
sagolasin. bu arada galiba vinnie jones da black stuff degil de black bush diyomus. bi daha izlerim artik filmi, bahanem hazir.
0
🌸atomant
(08.06.07)
Automant, cevaplarda linkini verdigin seyi soruyorsun o cok buyuk ihtimalle Guinness adli bir bira. Irlanda malidir ve cok unludur. Rengi goruldugu uzere siyahtir. Turkiye'de bazi yerlerde satiliyordu bir ara, simdi durumu bilmiyorum. Guinness degilse bile benzeri bir biradir, stout turunde.

Benim bilgim dahilinde siyah renkli viski yok. Ayrica viskiyi pint bardaginda (~500ml) icen hayvan da pek yok. :)
0
wpi
(08.06.07)
evet guinness mis, simdi baktim da :) sagolasin.
0
🌸atomant
(08.06.07)
Guinness yaziyor zaten bardagin uzerinde. Muhtesem yogunlukta oldukca sert bir biradir. Ama muhtesemdir.
0
compumaster
(08.06.07)
irlanda kahvesi
0
turkish tekila
(08.06.07)
snatch'te barmen bankonun altına saklanmadan hemen önce sifon'dan doldurduğuna göre siyah biradır, viski falan değildir.
0
sherinian
(08.06.07)
(4)

malibu bozulur mu?

ravioli
15-20 senedir bi şişe açılmış malibu duruyor misafir odasının vitrininde...5-6 sene önce yarım çay bardağı kadar içtim, içtiğimi gören babam 'ne yapıyorsun sen dumkof, bozuktur o, öleceksin' diye çemkirmişti. ölüm korkusu, panik vs yüzünden 'madem bozuk ne diye dökmüyorsunuz' diye soramadım.neyse uz
15-20 senedir bi şişe açılmış malibu duruyor misafir odasının vitrininde...
5-6 sene önce yarım çay bardağı kadar içtim, içtiğimi gören babam 'ne yapıyorsun sen dumkof, bozuktur o, öleceksin' diye çemkirmişti. ölüm korkusu, panik vs yüzünden 'madem bozuk ne diye dökmüyorsunuz' diye soramadım.
neyse uzatmayayım, bozulmuştur bu zımbırtı, içsem ölür müyüm?
0
ravioli
(05.06.07)
20 senede suyu koysan bozulur, içmemeni tavsiye ederim. izmirdeysen imha ekip uzmanları gönderebilirim :)

kokusunda, tadında bir bozulma sezmediysen, küflenme vs yoksa ben olsam ucundan ucundan götürürdüm. uzun süre kullanılmamış malibularda tek karşılaştığım problem kapağı açarken oluşan şekerlenmelerdi. ama 20 yıllık olanını da görmedim ne yalan söyliyim :)
0
kimlanbu
(05.06.07)
bozulur, 2 ayda bozuluyor meret.
0
hlathguth
(05.06.07)
Bozulmaktan ne anladigina bagli.

%21 alkol iceriyor Malibu. Bu konsantrasyonda icinde mikrop uremesine izin vermeyecegini saniyorum. O bakimdan icersen zehirlenmezsin buyuk ihtimalle. Yani bozuk sayilmaz.

Ama senelerce dura dura, gunesin ve buharlasmanin etkileriyle tadi kotulesmis olabilir. Buna "bozuk" diyorsan evet bozulmus olma ihtimali yuksek.
0
wpi
(05.06.07)
(19)

unutmak.

mosmor
Beni terk eden deli gibi aşık olduğum sevgilimi nasıl unutabilirim? Başka bir sevgili bul demeyin, hiç halim yok gerçekten.
Beni terk eden deli gibi aşık olduğum sevgilimi nasıl unutabilirim? Başka bir sevgili bul demeyin, hiç halim yok gerçekten.
0
mosmor
(05.06.07)
Insanlar zaman der hep ama asil demek istedikler hayat. Yani yasayacaksin. Isin gucun neyse once onu yap, sonra arkadaslarini gor, hobilerinle ugras. Eskiler baydiysa yenilerini bul. Bunlari sevgilini unutmak icin degil, hayati yasamak istedigin icin yap. Sevgili kendi kendine unutulmus olur, sen de yasamdan keyif almis olursun.
0
wpi
(05.06.07)
zamandan ba$ka cozumu yok be. :/
olmuyor, i$e yaramiyor. gecsin 1-2 ay, degi$ir her $ey.
0
sourlemonade
(05.06.07)
eline bir karton kutu al odanda ortamda baktığında onu hatırlatacak ne kadar şey varsa kaldır ve göremeyeceğin bir yere koy.

bilgisayarınızdaki resimlere bakma. silmek ilk başlarda zor olabilir. fotoğraf , döküman ne kadar şey arsa hepsini bir cdye yaz ve sil. zamanı gelince atabilirsin.

ortak arkadaşlarınızla görüşmemeye çalış.şarkılarınızı asla dinleme.
hiç birşey yapmadan oturma yorulcağın bir aktivite bul.
kendini alkole verme karaciğerine yazık değmez.
0
gandalfiye the purple
(05.06.07)
burda yazilanlari yapman kismen ise yarasa da bir sure kanayacaktir.
birak aksin,
ustune biraz "zaman" surersin, kapanir. elinle fazla oynama ki kabuk tekrar kanamasin, tertemiz olur an gelir.. (yakindan bakinca iz goruyorum dersen bisey diyemem, cok bakma donup de iste yaraya)
0
la traviata
(05.06.07)
bir sekilde seni gercekten kirmasini sagla boylece deli gibi asik olma statusunden, ondan nefret eder statuye gecir ruh halini, boylece hatirlayinca miden bulanir baska bir sey hissetmezsin.
0
compumaster
(05.06.07)
aşkın metafiziği adlı kitabı oku, arthur schopenhauer oku, daha doğurusu kitap oku, kesin olmasa da 1 yaklaşık sonuc veriyor ehe
ya da sevemeyeceğin bi kızla çık bence, sonra terkedeceksin belki bu karşı tarafı kırabilir ama kafanı mesgul eder, devrim kansız olmaz karşim ya sen ya başkası:=)
0
x factor
(05.06.07)
o seni terkettiyse tek çare zaman ya da tekrar barışıp onu terketmen. onu unutamamanın sevdiğinden değil hırsından olduğunu farkettiğin anda olay biter.

eğer sen terkettiysen ve bu haldeysen ya ben lan neyse bir şey demiyorum
0
kimlanbu
(05.06.07)
kariyer hedefiniz olan bir işe girin ve haftanın 6 günü çalışın ve mümkünse satış işi olsun. max . 10 gün diyorum.
0
euthanasia
(05.06.07)
hayata ve olaylara karşı kin duy. kin her şeyi unutturuyor.
0
actionary
(05.06.07)
Ne vucut geliştirme ne hobi ne iş ne güç ben keman a bile başladım ama unutmanın en iyi yolu alkol almak galiba, iç ve dışarı çık haftada üç gün vucudunda damla enerji bırakma ben bunu 1 senedir sürdürüyorum çok da rahat ediyorum.Tabii saglıgına dikkat et
0
mikelarteta
(05.06.07)
afedersin koy dötüne gitsin, gidenin arkasından ne diye düşünüyorsun ki? hak etmemiş de geç. sevme kontenjanını doldurmuşsun işte, sevene doğru yelken aç. çivi çiviyi söker. halim yok falan deme.

mosmor seni tenzih ederim, ama kıl oluyorum abi aşk sancısı çekenlere. ne yani bitmiş gitmiş yas mı tutacaksınız? halla halla
0
hayatacaylakkaldim
(05.06.07)
onu hatirlatan herseyi, heryeri daha mutlu bir sekilde yasaman lazim yoksa sorun olur. yani demek istedigim, beraber gittiginiz sinemaya arkadaslarinla git, iyi bir film sec deli gibi eglen, o sinema sana arkadaslarini hatirlatsin. bunu herseye uygulayabilirsen (ki zordur daha iyi hissetmek) sorunu cozme yolunda buyuk adimdir. gerisi de zamana kalmis
0
turkish tekila
(05.06.07)
spor yap bol bol, yorulmadan yatağa girme uyumak zor olur, kötü yanlarını aklına getir, ve tabi ki çivi çiviyi söker.
0
pascha o
(05.06.07)
1. baskalariyla sevisme. hicbiri onun tadini veremez, daha cok hatirlarsin
2. alkole verme kendini. rahat rahat alkolik olursun. cunku her ayildigina daha fazla icmek isteyeceksin.
3. uyusturucu deneyecek kadar salak olmadigini dusunuyorum.

en buyuk oneri "ugras"tir. ders calis, kitap oku. bilimsel makaleler yaz. biz boyle unuttuk yigidim.. onceden her terk edildigimizde iciyor, en iyi kiz arkadasimizla sevisiyorduk. ama cozum "mesgale"..
0
hlathguth
(05.06.07)
yapboz al 5000 yahut 10000 binlik. kafayı sıyır sonra
0
winsome
(05.06.07)
alkol alma, hüzünle birlikte kana cabuk karisir daha cok etkiler,
yalniz kalmamaya calis,
terk edenden nefret etmeye calis, kötü yanlarini düsün,
yeni eglenceler bulmaya calis.
cok da sallama, özellikle terk eden kisiyi arama, unut bosver...
0
prdeay
(05.06.07)
bir kere dediğin gibi deli gibi aşıksan öyle 1-2 ay gibi bir sürede unutmayı bekleme. benim yaklaşık 8-9 ay oldu ama hala daha ara ara bir çok şeyi hatırlamadan edemiyorum. ama ilk günlerdeki çaresizliği güçsüzlüğü kesinlikle hissetmiyorsun bir süre sonra. bence yeni insanlarla tanış, hobilerine ağırlık ver bu ilk dönem boyunca. içini birilerine dök onları sıkmadan. zaten seni tek dinleyenler gerçek arkadaşların oluyor. arada bir sarhoş ol. ama abartma tabii ki de. ama periyodik olarak rahatlamaya ihtiyacın oluyor bir şekilde. deşarj gibi. böyle işte.
0
oldtimer
(05.06.07)
unutmuş numarası yap. bi süre sonra kendin de inanırsın.
0
bordeaux
(06.06.07)
yeni arkadaşlar edin yeni gruplara gir .yeni sevgili demiyorum . daha çnce yapmadığın şeyleri yap birçok müze gez mesela yabancı dil biliyorsan müzelerdeki turistlerle sohbet et beraber resim çektir mail adresleri al ülkelerine yolla.
dedim ya yapmadığın şeyleri yap göt olma pahasına bile olsa bir dene.
hiç yapmadığın yani daha önce programlanmadığın şeyleri yaparken beynin hep daha meşguldür.
dans kursu,enstruman kursu ,tiyatro kursu v.b

başla bir yerden ne balıyosun hala
0
taylor durden
(18.10.07)
(3)

asya mutfagi

chavezding
heves ettim noodle yapicam ama şöyle malzemesi bol, zengin,.. her markette bulunan sebzeler ve baharatlar yetersiz geliyor. asya yemekleri için malzeme satan yerler var mı? tercihen istanbul avrupa yakasında?bu arada ninesinin, teyzesinin noodle tarifi olan varsa paylaşabilir :)
heves ettim noodle yapicam ama şöyle malzemesi bol, zengin,..

her markette bulunan sebzeler ve baharatlar yetersiz geliyor. asya yemekleri için malzeme satan yerler var mı? tercihen istanbul avrupa yakasında?

bu arada ninesinin, teyzesinin noodle tarifi olan varsa paylaşabilir :)
0
chavezding
(04.06.07)
Malzeme derken sebze zor derim. Ama sos ve baharat olarak ben Levent carsida bir sarkuteride gormustum. Boyle Asli Borek mi oyle bir yer var, ona yakindi.
0
wpi
(04.06.07)
şöyle söyliyim, noodle yapmak için konserve soya filizi dışında ek bi şeye ihtiyaç yok aslında. soya mıydı o? bambu da olabilir. sonuç olarak marketlerde satılan bir şey.
Onun dışında kabak, havuç, sarımsak, taze soğan falan sebze olarak iş görmekte. sos olarak da teriyaki, soya sosu, çok az da bal eklenebilir. bi de çok az yağ kullanmak lazım.
tavuklu ya da etli, nasıl yapılırsa yapılsın önce onları pişirmen, sebzeleri sonradan atman gerekiyo yoksa sebzeler iyice pörsüyo. bi de noodleın pişerken çok kurumamasına dikkat et, kurursa azcık su, sos, yağ falan ekle (bu bölümde içgüdülerine güveneceksin çekirge). Kupkuru oluyo yoksa, yenmiyo. Yeniyo da zevk vermiyo işte. öyle:)
0
aysegulnazcan
(04.06.07)
jose arcadio buendia
(05.06.07)
(4)

msn messenger

turkish tekila
bak bu da kafama takildi; evde ingilizce mevcut bu her kisinin iletisinden once "nick says :" diyor, ofiste turkcesi mevcut, onda sadece "nick :" diyor. bu bir ayardan mi kaynaklanir, yoksa cevirirken "diyor" kelimesi cok siritir diye mi kullanilmamis, nedir?
bak bu da kafama takildi; evde ingilizce mevcut bu her kisinin iletisinden once "nick says :" diyor, ofiste turkcesi mevcut, onda sadece "nick :" diyor. bu bir ayardan mi kaynaklanir, yoksa cevirirken "diyor" kelimesi cok siritir diye mi kullanilmamis, nedir?
0
turkish tekila
(01.06.07)
cok siritir diyedir muhtemelen. gerci says olunca da siritiyor ama ingilizce oldugu icin gozumuze pek batmiyordur =)
0
katafalk
(01.06.07)
"Ali says: let's go home" duz okundugunda dogru ve mantikli bir cumle.

"Ali diyor: eve gidelim" degil.
0
wpi
(02.06.07)
bence yani diyor ki diye bir atraksiyon yapsalar hoş olur
0
frank n furter
(02.06.07)
kesinlikle sırıtır diye. şöyle bir örnek vereyim. nokia cep telefonlarında mesaj gönderdikten sonra gelen iletim raporu "delivered to: annem" şeklinde mesela. telefonu türkçe kullanıyoranız da "şuna iletildi: annem" yazıyor. telefonun annemde "şu" diye bahsetmesi hoşuma gitmiyor açıkçası. çok salak duruyor. sonra düzelttiler bunu. sadece "iletildi: annem" yazıyor.
0
kibritsuyu
(02.06.07)
(3)

Bir Resmi Puzzle Haline Getirmek

gxix
internette vardı galiba ama bulamadım. bilgisayarımdaki bir resmi nasıl puzzle yapabilirim?
internette vardı galiba ama bulamadım. bilgisayarımdaki bir resmi nasıl puzzle yapabilirim?
0
gxix
(01.06.07)
Mesela su var: www.portraitpuzzles.com

Ya da daha cok secenek icin Google'da "make your puzzle" sozcuklerini aratabilirsiniz.
0
wpi
(02.06.07)
www.slidingpuzzle.com da var.. cok eglenceli bu da.
0
sourlemonade
(02.06.07)
slidingpuzzle.com çok hoş. teşekkür ederim:)
0
🌸gxix
(02.06.07)
(7)

kalp krizi

mandayuvasi
nasil anlasilir?
nasil anlasilir?
0
mandayuvasi
(01.06.07)
Koldan giren ani bir ağrı (daha çok göğüs ağrısı ile beraber) ve göğsüne bir fil oturmuş gibi hissetmen diye tanımlarlar genelde. herkes için aynı olmayabilir tabi ISO'su yok herhalde kalp krizinin ne bileyim.
0
ozdek
(01.06.07)
daha önce de olduysa ve hala hayattaysan kalp krizi değildir, panik atak benzeri bir şeydir.
0
actionary
(01.06.07)
kol agrisi yoktu sadece fil vardı. o yuzden merak icindeyim.acaba öldüm mü?
0
🌸mandayuvasi
(01.06.07)
Kalp krizinin olasi bir suru belirtisi vardir. Bazisinda sadece bir tanesi gorulur, bazisinda 4-5'i birden. Belirtilerin bazilari goguste birkac dakika devam eden agri ve doluluk hissi, sag veya sol kolda agri, mide agrisi/bulanti, goguste agri olsa da olmasada nefes darligi, soguk ter.

Kalp krizi gecirme riskiniz yuksek ise bir doktora danisin. Kalp krizi gecirdiginizden supheleniyorsaniz bir doktoru arayin mutlaka. Literatur agrilari "simdi gecer, aman sonra degilse rezil oluruz" diye kimseye soylemeyip goz gore gore olen insanlarin hikayeleri ile dolu.
0
wpi
(01.06.07)
bazen ciddi ciddi mide ağrısı ile karıştırılabilen (hatta doktorlar tarafından bile) hede.
0
can see
(01.06.07)
aniden, sag kolda derin bir agri; soguk terlemeyle birlikte sol gogus bolgesinde sikisma hissi ve suur yitimi goruldugunde buna kalp krizi deriz. (vF)
0
hlathguth
(02.06.07)
"bazen ciddi ciddi mide ağrısı ile karıştırılabilen (hatta doktorlar tarafından bile) hede."
şu cevabım işaretlenmemiş ama bir yakınımın başına geldi ve bu şekilde bir cevap almış.
hayati bir konu olduğu için bir kez daha yazmakta sakınca görmüyorum.

büdüt: amma çamur adamım. bak işte cevabım işaretlenmiş :P
0
can see
(01.07.07)
(4)

Tenis Şeysi

flawless victory
Teniste puanlar niçin 15,30,40 şeklinde ilerler?
Teniste puanlar niçin 15,30,40 şeklinde ilerler?
0
flawless victory
(01.06.07)
(bkz: teniste sayilarin 15 30 40 diye sayilmasi)

okumadım açıkçası.
0
pispinti
(01.06.07)
Bir rivayete gore Ingiliz gemilerindeki toplarin agirliklarinin olcu olarak kullanildigi bir oyundan alinmis puanlama sekli. 15 pound, 30 pound ve 40 pound'luk toplar varmis.

Ingilizce kaynak surada: en.wikipedia.org
0
wpi
(01.06.07)
perakende sektorunde piskolojik fiyat vardır.mesela 19,99 dur bır urunun fıyatı.bu piskolojik fiyattır ve gayet ıyı işlemektedir..

bence buda ona benzer bişi.dusunsene puanlar 1 , 2 , 3 olarak gıtseydı ne olurdu?

ornegın Nadal Federer karsısında bir oyunda 2 , 1 onde.gayet normal..
ama Nadal Federer karsısında bir oyunda 30 , 15 önde oldugundaki piskolojik baskıyı dusunebılıyomusun?

valla iyi dusundum yanı..

bide soyle bişi dusunuyorum..set sonucları ıle karısmasın dıye olabır belkıde...
0
isott
(01.06.07)
Hiç bi yerden araştırma gereği duymadım, set ve oyun sayısıyla karıştırılmaması için olduğuna emindim. Belki yanlıştır. ama neden 10 değil de 15 derseniz "o da doğru" derim.
0
geldiler
(01.06.07)
(5)

palmiye yapraklı cariye

tiny axe
sıcaklarla başedememem sonucu palmiye yapraklarıyla beni serinletip ağzıma da arada üzüm çilek falan vercek cariye arıyorum.valla..nerde bulurum?para da veririm gönüllü varsa.
sıcaklarla başedememem sonucu palmiye yapraklarıyla beni serinletip ağzıma da arada üzüm çilek falan vercek cariye arıyorum.
valla..

nerde bulurum?
para da veririm gönüllü varsa.
0
tiny axe
(31.05.07)
Bir secenek bir isci tutmak. Ucuz olur bu, ama pek cariyemsi olmaz tabi. Bir de palmiye yapraklarini senin temin etmen gerekecek.

Onun disinda hakiki manada eskort servisi varsa bulundugun yerde (yani fuhus icin paravan sirket olmayan), onlar da bu tip is icin cok uygun olur. Yine palmiye yapraklari senden sanirim.
0
wpi
(31.05.07)
üzümle çilek??
0
🌸tiny axe
(31.05.07)
nerde eski cariyeler
0
prdeay
(31.05.07)
Yani uzumle cilek isin kolay kismi diye cevap vermedim. Eskorta soyleyin yolda manava ugrasin.

Saka bir yana, biraz ozen ve para ile gerceklestirilebilecek bir sey bu.

(yaparsan fotograflari gormek istiyoruz ona gore)
0
wpi
(01.06.07)
hala sıcak
tanıdık ercort servisi olan var mı :(
0
🌸tiny axe
(01.06.07)
(9)

alkollu ickiyi dolaba koymak gerekir mi

papado
kusura bakmayin bu konularda biraz cahilim. bu arkadaslar, mesela viski, acildiktan sonra, meyve suyu veya sut gibi, disarida birakinca bozulur mu? yoksa kapagini iyi kapattiktan sonra disarida birakmanin bir mahsuru yok mu?
kusura bakmayin bu konularda biraz cahilim.
bu arkadaslar, mesela viski, acildiktan sonra, meyve suyu veya sut gibi, disarida birakinca bozulur mu? yoksa kapagini iyi kapattiktan sonra disarida birakmanin bir mahsuru yok mu?
0
papado
(30.05.07)
Bozulmaz. Kapagini iyi kapat tabi, buharlasip gitmesin. Onun disinda oda sicakliginda saklayabilirsin. Hatta oda sicakliginda saklamayi tercih et, cunku viski genelde soguk icilmez.
0
wpi
(30.05.07)
evlerde genelde salonlarda olan dolaplar vardir, onlarda saklayabilirsin.
direkt soguk icilmez de istersen icmeden once icine 1-2 parca buz atarsin icersin. sonra tekrar dolaba.
0
sourlemonade
(30.05.07)
kesinlikle bozulmaz onlar durdukça güzelleşir. şarap için aynı şeyi söyleyemeyeceğim onda farklı olabilir açıldıktan sonra bozulabilir hava alırsa. ağzını sıkı sıkı kapatın dolaba koymaya gerek yok. direk güneş ışığı da almasın tabi.
0
ozdek
(30.05.07)
şaraplardan gireyim. şarap yatay olarak saklanmalı bu sayede mantarı hep ıslak kalıp hava girişini engeller. şarap açıldıysa bir kaç günden fazla bekletmemek en hayırlısı. oda sıcaklığında veya buzdolabında saklanabilir. tabi buzluğa veya hızlı soğutma bölmesine koyulmayacak :)

gelelim viskiye. viski dolapta saklanmaz, rengi bozulur bir ihtimal tortu oluşabilir. içerken buz atarak soğutabilirsin.

tequila ya değinmiyorum kapağı açıldığı gibi bittiğinden daha saklayamadım, saklayabilen arkadaşımı da görmedim. 2 kişi 1 şişeyi devirmek için yeterli.

rakıyı çoğu arkadaşım, çoğu arkadaşımın babası/annesi/dedesi dolapta saklıyor. oda sıcaklığında saklamanın da bir zararı yok ama içmeden önce dolaba atılması yararlı olur. buz atıldığında kristallenme oluyor.

votka da her yola geliyor, ister at dolaba ister oda sıcaklığında sakla. ama içmeden önce dolaba atsan iyi olur, sıcak sıcak ığyk.

sheridans'ı oda sıcaklığında saklıyor arkadaşlarım, zaten tadı güzel olduğundan soğuk olmasa da oluyor.

bunun dışında janjanlı içkiler nasıl saklanır bilmiyorum, alındığı gibi bitiyorlar.
0
kimlanbu
(30.05.07)
kanyak'ı buzdolabında saklayanı gördüm ama mantık itibariyle saçma bir şey.

ayrıca buzdolabına koymasan bile içkileri direkt güneş ışığına maruz bırakma. hoş olmayan etkiler gösterebilir (göstermeye de bilir ama 50 ytllik içki bozulunca üzülmek kötü olur bence)
0
darknum
(30.05.07)
bu alkol oranına sahip bir gıdada mikroorganizma gelişmez. bu yüzden ağzı açık olsa da mikrobiyolojik bozulma olmaz. ama kapağın açık olması uzun vadede, viskinin oksidasyonuna neden olur ki, iyi bir şey değil bu. ayrıca her şeyin bir ömrü var... :)

naçizane bir gıda müh. öğrencisi olarak önerim, kaliteli bir viskiniz varsa ilk açtıktan sonra hepsini tüketin. sıradan bir viskiyse, kullandıktan (kullanmak?) sonra kapağını sıkıca kapatıp güneş görmeyen, serin bir yere kaldırın.
0
paranormal
(30.05.07)
Viski, votka, raki, cin, tekila, konyak vs gibi yuksek alkollu ickiler ( alkol > %35 ) oda sicakligiinda saklandiginda bozulmaz. Ama guzellesmez de. Viski, konyak vs ficida yillanir ve guzellesir ama guzellesme sureci sisede devam etmez kesinlikle. 12 senelik viski alip 20 sene saklarsaniz hala sadece 12 senelik viskidir.

Onun disinda gunes isigina dikkat etmek lazim herhalde. Yani pencere kenarina dizmeyin siseleri. Ama ev icinde camli dolapta sorun olmaz herhalde.

Sheridan's, Bailey's gibi ickileri oda sicakliginda saklayip bozulmadigini soyleyenler var ama yine de sise acildiktan sonra buzdolabinda saklamayi oneriyorum. Soguk da icildikleri icin mantikli oluyor.

Sarap ve biranin omru sinirlidir. Sise acilmasa dahi belli bir zaman sonra bozulurlar. Saraptaki senelerce saklama olayi da bu ise uygun az sayida ve pahali saraplar icin gecerlidir. Gunluk hayatinizdaki saraplari serin ve karanlikta saklarsaniz bir yil kadar dayanabilirler ama genelde aldiktan birkac ay sonra icilmelidirler.
0
wpi
(30.05.07)
3-4 yıldır yatağın altında duran açılmamış bir şişe votka var, açıp iç bir şey olmaz diyorsunuz yani...
0
lykos
(30.05.07)
Ek bilgi olarak:
Şaraplarda zaten çoğunlukla şişede önerilen tüketim zamanı yazar.
Ayrıca votkadan en iyi tadı, oda sıcaklığının biraz üstünde tutup, bardağı soğutarak (buzlukta, derin dondurucuda) alırsınız. Sek içilecek tabi.

3-4 yıldır yatağın altında duran votka da, eğer kötü şartlarda saklanmamışsa rahatlıkla içilebilir.
0
hopi
(31.05.07)
(3)

bat uzantılı dosya

ermanen
bat uzantılı dosyaları çalıştıramıyorum. Ne yapabilirim? (Tıkladığımda dosyanın rengi koyulaşıyor ve hiçbir işlem yapmıyor)
bat uzantılı dosyaları çalıştıramıyorum. Ne yapabilirim? (Tıkladığımda dosyanın rengi koyulaşıyor ve hiçbir işlem yapmıyor)
0
ermanen
(30.05.07)
Dos ortami icinde calistirmayi dene.

Mesela soyle: baslat menusunden calistir'a girip "cmd" (tirnaksiz) yazip entera bas. Acilan pencerede bat uzantili dosyanin oldugu klasore git. Dosyanin adini yazarak calistir.
0
wpi
(30.05.07)
sağ tuşla tıklayıp düzenle seçeneğine tıkla. büyük ihtimalle bat dosyasının içinde komut yok.
0
kimlanbu
(30.05.07)
bat dosyaları sonuçta komut dosyasıdır. kimlanbu'nun yazdığı gibi içine notepad ile falan bakarsanız komutlar göreceksiniz. o komutlardaki yollara falan dikkat ederseniz sorunu anlayabilirsiniz. genelde türk programcılar c:\logo\logo.exe yi aynı dizinden c:\ referansı ile çağırırlar mesela sonra siz onu c:\logoş\ diye bi dizine kopyalarsanız yol yanlış olduğu için çalışmaz falan. buna dikkat etmekte yarar var. gerçi yıl oldu 2007 bat kullanan kalmadı pek yine de belli mi olur.
0
ozdek
(30.05.07)
(5)

"Magazin"in İngilizcesi

actionary
Çevirmen olmama rağmen hiç işim düşmediğinden olsa gerek, "magazin" kelimesinin İngilizcesini bilmiyorum. Merak ettim, nedir acaba?Şöyle sorayım ya da: "Özel Hat," hatta "Televole" programlarının türü için İngilizce'de hangi kelime kullanılır?
Çevirmen olmama rağmen hiç işim düşmediğinden olsa gerek, "magazin" kelimesinin İngilizcesini bilmiyorum. Merak ettim, nedir acaba?

Şöyle sorayım ya da: "Özel Hat," hatta "Televole" programlarının türü için İngilizce'de hangi kelime kullanılır?
0
actionary
(24.05.07)
paparazzi olmasi lazim.
0
sourlemonade
(24.05.07)
tabloid shows diye de kullanilir.
0
zkurmus
(24.05.07)
Unluler ilgili ilgili gercek olaylari haber yapan, fazla dedikoduya girmeyen magazin programlarindan Wikipedia "entertainment news show" diye bahsetmis.
0
wpi
(24.05.07)
celebrity show da dendigini biliyorum ünlülerin hayatlari ile ilgili bilgi veren programlara.
0
atmacaged
(24.05.07)
Cevaplarınız için teşekkür ederim. "Magazin" kelimesinin bire bir karşılığı yok sanırım. "Entertainment" kullanılabiliyor onun yerine.
0
🌸actionary
(25.05.07)
(9)

kargo işlemlerinde gönderen izni var mıdır ?

faideli bilgiler
korgo yöntemi soruyorum vallahi silicem.farkettim ki başlık çok saçma olmuş hemen uzunca anlatayım.durum şudur uzak mesafeli bir alıveriş sözkonusu.. mal sahibi malı yollıcak kargoyla.ben kargo şirketine gidip malın buraya geldiğini öğrenicem. ben o sırada parayı yatırcam mal sahibinin banka hesabı
korgo yöntemi soruyorum vallahi silicem.
farkettim ki başlık çok saçma olmuş hemen uzunca anlatayım.

durum şudur uzak mesafeli bir alıveriş sözkonusu.. mal sahibi malı yollıcak kargoyla.ben kargo şirketine gidip malın buraya geldiğini öğrenicem. ben o sırada parayı yatırcam mal sahibinin banka hesabına. o da kargo şirketini arayıp teslim edebilirsiniz diyecek. var mıdır böyle bir hizmet varsa hangi şirket vermektedir ?? yoksa niye daha önce düşünmemişler acaba..

acil arkadaşlar bir yardımcı olursanız sevinirim...
0
faideli bilgiler
(23.05.07)
ingilizce cod kisaltmasiyla bilinen bir olay var. collect on delivery olmasi lazim aciliminin. kargo sirketi mali teslim ederken sizden parayi aliyor diye biliyorum ben bu yontemde.
0
wpi
(23.05.07)
Kargo şirketlerinin bu konuda sorumluluk alacağını sanmıyorum. Kargo şirketi arayan kişinin sahiden mal sahibi olduğunu bilemez sonuçta.
0
crown
(23.05.07)
çok yardımcı olmayacak tabii ama bu hizmete ecnebiler escrow diyorlar.
0
jose arcadio buendia
(23.05.07)
hmm güzel bişey dediğiniz ama zannedersem yok. emanetçiler varsa rehin şeklinde yapabilirsiniz ancak. şöyle bir şey de var, gittigidiyor.com dan satılırsa mal, para havuz hesaba yatırılıyor. önce kargo gönderiliyor, alıcı onayladıktan sonra para hesabına geçiliyor. tabi %10 komisyon alıyor site.
0
nihilanth
(23.05.07)
collect on delivery hizmetini fedex amerika'da veriyor. turkiye'de verip vermedigini onlari arayip sorabilirsiniz. onlar yapimiyorsa belki diger buyuk kargo sirketlerinden yapan vardir.
0
wpi
(23.05.07)
cevaplar için çok teşekkür ederim.. anladığım kadarıyla yine ecnebilerin gerisinde kalmışız en ufak bir kargo işinde bile..
0
🌸faideli bilgiler
(23.05.07)
ups yapıyor ancak hizmet adını veya özel protokol yapılması gerekip gerekmediğini bilmiyorum.
belki de bütün kargo şirketleri kurumsal firmalara böyle hizmet sunmaktadır.
0
trancemaster
(24.05.07)
yurtiçi kargo da ödemeli teslimat gönderebiliyorsunuz. teslimat yaparken karşı tarafdan parayı alıp size veriyorlar ama detaylarını bilmiyorum
0
gaia
(25.05.07)
teşekkürler bir sorayım öyleyse yurtiçine. bakalım ne diyecekler.
0
🌸faideli bilgiler
(25.05.07)
(12)

kırçıllı sesli bir amca

yersen
yaa kafayı yicem arkadaşlar arada eksen'de çalıyo hani bi adam. muhtemelen yaşı yüksek bi amca. baya kırçıllı bi sesi var. geğirir gibi ama so sexy falan yani. böyle şarkıyı metin okur gibi söylüyo. ama şarkı söyler gibi de...öle işte...edit: hatta bi şarkıdan dolayı aklımda: şarkıda "youuuuu" diyod
yaa kafayı yicem arkadaşlar arada eksen'de çalıyo hani bi adam. muhtemelen yaşı yüksek bi amca. baya kırçıllı bi sesi var. geğirir gibi ama so sexy falan yani. böyle şarkıyı metin okur gibi söylüyo. ama şarkı söyler gibi de...

öle işte...

edit: hatta bi şarkıdan dolayı aklımda: şarkıda "youuuuu" diyodu slow bi parça bayağı. youdan sonra biraz bekleyip başka bşi diyodu. neydi laaaaaaaaaaaan!!!
0
yersen
(23.05.07)
sallıyorum umarsızca
leonard cohen
0
demlikposet
(23.05.07)
olabilir evet ama aradığım bi şarkı var ve hala bulamıyorum... çok yavaş bölee "youuuuuuuuuu" diyo bekliyo başka bşiler diyo falan... mümkün değil hatırlamıyorum başka bi yerini...
0
🌸yersen
(23.05.07)
lou reed diye atiyorum ben de
0
turkish tekila
(23.05.07)
tom waits olmasin?
0
wpi
(23.05.07)
tom waits'dir o?
0
jose arcadio buendia
(23.05.07)
leonard cohen den "born to lose" olabilir mi aecep?
0
narsisus
(23.05.07)
louis armstrong - what a wonderful world desem çok mu sallamış olurum. tariften ilk aklıma gelen bu oldu.
0
kibritsuyu
(24.05.07)
hakikaten feci sallamışsın seni kutluyorum:)
0
🌸yersen
(24.05.07)
bu kadar da olmaz ki canım
0
OneStab
(24.05.07)
(bkz: Joe Cocker) olabilir mi abi?
0
colonizer
(25.05.07)
bu kriterlerden akla barry white da geliyor... ama onu sormadıını düşünmekteyim...
0
cyco
(27.05.07)
bide ben sallayım şööle

chris rea
0
axijazz
(16.04.08)
(7)

Anime Tavsiye

sathaner
İyi sardım bu anime işine, FullMetal Alchemist ile başladık, biraz araştırdım karşıma; Death Note,Bleach,Cowboy Bebop,Elfen Lied,Great Teacher Onizuka,scrapped princess,12 kokuki,Planetes,Naruto gibi seriler çıktı, hangilerini önerirsiniz? ya da başka tavsiye edeceğiniz hangi seriler olabilir?Ayrıca
İyi sardım bu anime işine, FullMetal Alchemist ile başladık, biraz araştırdım karşıma; Death Note,Bleach,Cowboy Bebop,Elfen Lied,Great Teacher Onizuka,scrapped princess,12 kokuki,Planetes,Naruto gibi seriler çıktı, hangilerini önerirsiniz? ya da başka tavsiye edeceğiniz hangi seriler olabilir?

Ayrıca anime sevenler için Divxplanet'in türkçe alt yazısı çevrilmiş olan animeleri için harika bir kaynak:

forum.divxplanet.com
0
sathaner
(22.05.07)
naruto gayet güzel bir anime, yalnız eğer boş vaktin varsa başla, 200 den fazla bölümü var ve de halen sürüyor. Ayrıca 26 bölümlük Samurai Champloo 23 bölümlü Basilisk ve 51 bölümlü Kiba tavsiye edebileceğim diğer animeler.
0
nanochemist
(22.05.07)
Samurai Champloo biraz daha yetiskinlere gore. Acikcasi ben Naruto seyredemiyorum, cok bayiyorum dovus sahnelerinde bes dakika boyunca ih ah of diye ses cikarip birbirlerine kizgin bakmalarina. O bakimdan Samurai Champloo ve ayni yonetmenin obur eseri Cowboy Bebop guzel geliyor bana.
0
wpi
(22.05.07)
cowboy bebop ı büyük bir zevkle izlemiştim. tavsiye ederim ancak japon tarzına pek yakın değil gibi sanki.

bu ara bleach izliyorum. o da güzel.
0
chavezding
(22.05.07)
ankara'da isen, babadan oğula miyazaki günleri var, buyulu fener sinemasinda izleniyor, 5 ytl karsılığında, ben de ilk defa orada izledim animeleri, sanirim evde izleyince ayni zevki alamayacagim.
0
prdeay
(22.05.07)
Death Note izleyip izleyebileceğiniz en zekice kurguya sahip animedir (hatta direkt şimdiye kadar izlediğim en zekice kurguya sahip izlencedir de diyebilirim), konu süper hızlı ve heyecanlı akar, bir diğer bölümü beklerken kafayı yiyebilirsiniz..

Bleach de oldukça güzeldir.. eğlencelidir.. ama death note'a göre daha uzun solukludur (bir kapışma sahnesi 2 bölüm bile sürebiliyor, ben sıkılıyorum zaman zaman )
0
vercingetorix
(23.05.07)
(bkz: hellsing)
0
nihavent uvertur
(29.06.09)
Death Note izlemelisin kesinlikle,beyin çalıştırır,iyidir,hoştur..Elfen Lied in müziği güzel diye çok efsaneler yaratılmıştır hakkında ama şahsi fikrim tırt* olduğu yönündedir.Naruto yu ve Bleach i izle zaten bence ..
0
leoneladrin
(30.07.09)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.