google reader'dan veya rss linklerinden takip eyleyebilirsin.

futbolla ilgiliyseniz: acetobalsamico.blogspot.com

wesago.blogspot.com da iyidir. her resmin altında ilginiç bir fact veriyor.

başka başka? :)

yavuzhirsiz.blogspot.com yazılar biraz uzunca ama denemeye değer.

rss'imdekilerden birkaç tanesini sunayım:

yabancı dizilerle ilgili en sevdiğim: 22dakika.org
film temalı: sahnesectimben.blogspot.com
güzel çizimler ve aforizmalar: www.snotm.com
eğlenceli: tarihtebugunbirseyoldu.blogspot.com
değişik zamazingolar: www.zamazing.org
en sevdiklerimden biri: cukurcumatimes.blogspot.com
günümü neşelendiren: failbook.failblog.org
enteresan tarih: /fi-tarihi.blogspot.com
yemek: yukseklezzetler.com ve www.gittimyedim.com

son olarak da "herkes gittiği yerer yazıyor, ben de gidemediklerimi yazacağım" temalı kendi blogum: gidemedigimyerler.blogspot.com

Wagner ride of the valkyries
John Williams Imperial March

9. Senfoni'yi unuttum.

one more time - daft punk

matt and kim daylight

www.youtube.com

always look on the bright side of life

www.youtube.com

elo- mr blue sky

www.youtube.com

500 days of summer dan

www.youtube.com

edward magnetic zero- home


www.youtube.com

fizy.com

bobby mcferrin - dont worry be happy, bob dylan- hurricane

sharikanın her parçası süper eğlenceli.
bütün günün güzel geçer. geçmezse iade :)

fizy.com

Ac Newman - Prophets

danimarka disinda hic bilinmez ama teitur lassen diye bir adam var; basta catherine the waitress olmak uzere bir x
cok sarkisini tavsiye ederim, yine mesela louis louis

youtube'dan sarkilarini bulabilirsiniz

hafta sonları bankalar çalışmıyor bildiğim kadarıyla.

Garanti subeleri ctesi ogleye kdr acik olur. Ama tum subeler icin gecerli mi bilmiyorum.

www.trbanka.com

bi yokla hacım

Sube telefonu cevap vermiyor. Sen de arada bi dene istersen. 0212 373 3900

denedim winston. açmadı bende de . sanırım kapalı.

mühendislik belgesellerinde hoşlanırsan "big bigger biggest"

suits güzel bi dizi izle.

yeni de olsa "how to make it in amerika" izlenebilir, entourage tadında.

bir de nathan için "misfits" izlenebilir, yardırıyor.

hepsinin ortak bir seyini bulamadim ama dexter, oz ve the sopranos olabilir diye tahmin ediyorum.
belgesel: planet earth

arrested development ve band of brothers. iki çok ayrı kulvarda diziler ama efsanedir ikisi de hele ki arrested development

4chan'ın umrunda olmadığı için kimse demiyor.

Sen sanıyor musun ki şu internet üzerindeki herhangi bir şey 4chan'dan esinlenmemiş olsun?

ekşi sözlüpün var olma sebebide bnce 4cahn dir.. ama içerikten bahsediyoesan takip edmiyorm

eksi sozluk'un var olma sebebi 4chan degildir. 4chan 2003'de kurulmustur. Sozluk icin bir yerden esinlenmistir demek istersek everything2.com'u soyleyebiliriz. Ayrica (bkz: dahi anlamındaki de ayrı yazılır)

biz belgelerimizde bunları söyledik ama dinleyen yok. ha bir de bazıları arak olmuyor hakiki türk yapımı oluyor onlar güzel.

siz eğlenmenize bakın. gerisiyle biz ilgileniriz

esinlenme yok arak var.direk türkçeye çevirmiş diyorum

arkadaşım ne arağından bahsediyorsun. arak dediğin şeyler bugün internete mal olmuş 4chan kadar binlerce farklı sitelerde de olan, koruma hakkı olmayan memelerden ibaret. 4chan internet jargonunu, kültürünü en iyi yansıtan site olabilir; ancak bu söylediğin resmen interneti 4chan'in alt kümesi yapmaya benziyor.

kendi özgünlüğü yokken neden bu kadar ilgi çekiyor peki o benim söylediğim ?

benim siralamam su sekilde olurdu:

breaking bad > californication > the walking dead > lie to me

digerlerini izlemedim, bi fikrim yok..

Sabırlı bir şekilde Breaking Bad'e başlamanını öneririm kesinlikle. İlk bölümlerde sıkılabilirsin fakat daha sonra hastası olacaksın.

dizilerin hepsi farklı kulvardalar, istediğinden başla. ama benim sıralamam şu şekilde olurdu: misfits -> band of brothers -> the walking dead -> lie to me

gerisini boşver. breaking bad bence fazla "overrated", californication ise seviyesiz. belli başlı bir kaç anime dışında anime sevmediğimden code geass hakkında bir şey söyleyemeceğim.

breaking bad > californication > band of brothers > the walking dead

Breaking bad soylenenlere ragmen overrated olmak bir yana dursun bence duzulen methiyeler az bile. Breaking Bad diziyse digerleri ne, onlar diziyse breaking bad ne bilemiyorum. Eger az cok sinemadan anliyorsaniz ve dramalar ilginiz cekiyorsa cok hosunuza gidecegine eminim.

breaking bad çooook yavaş giden bir dizi. izleme. vaktini alır bayaa

lie to me ilk başta güzel gelebilir ama bir süre sonra hep aynı şeyi gösteriyor. sıkıcı yani

the walking dead ortalama sayılır diziler arasında. zombilere merakın yoksa izleme. çok bişi kaybetmezsin.

gelelim listenin iyilerine code geass, misfits, band of brothers, californication bunların kulvarı çok ayrıdır ve hepsi efsanedir

önce misfits ve californication. ikisi de komedi sayılır. ama bence misfits den başla çünkü 2 sezon toplam 10 bölümlük birşey. heroes un reality versionu diye düşünebilrsin. nathan candır çok komiktir.

californication en komik dizilerden biridir. hank moody diye bir adam var hem komik, hem zeki hem gelene geçene çakıyor. muhteşem komik karakterler muhteşem dizi

code geass. anime oldugu için farklı değerlendirilmeli. muhteşem bir anime. lelouch gibi bir karakteri sen bu listedeki hiçbir dizide bulamazsın. hem zeki hem küstah. bence asıl dizini izlerken bunu da yanında çerez olarak götür. izlenmeli kesinlikle

band of brothers en son izledigim dizilerden ve 10 bölümlük bir efsane diyeyim. dizi demek yeterli olmaz. sakın ilk bölümlerden çok fazla kişi var aklımda tutamam karışık falan diye pesetme. izle çünkü gerçek oalylar var. acayip bir kahramanlık. ayrıca 10 bölüm olmasına rağmen bu dizilerin hepsinden daha çok para dökülmüştür. bir bölümüne milyon dolar para harcanmştır onu bil.

benim tavsiyem. misfits code geass ile başla. iyi olduklarını görüp diğer iki californication ve band of brothers a geç.

ilk verdiğim mis ve code hafiftir bunlarla başla.

tabi ki code geass. zaten 20ser dakikalik bolumler, hemen biter.

özel üniversitelrin bu bölümünde yüzde 95 kız oluyor.

en azından bilgi de öyle.

merhaba ben istanbul üniversitesi psikolojiden mezunum =) dersler çok zevkli bölüm çok kolay hiç zorlanmadan geçiliyor . iş imkanları çok geniş fakat şunu söylemeliyim ki 4 senelik mezun olunca çok da bi vasfın olmuyor. yüksek lisans yapman şart artık . ki ben yapıyorum ama bu da yetmiyor paran olcak ki dışardan eğitim alıcaksın terapi eğitimleri vs. ama bu gibi donanımlarla gayet güzel bi mevki sahibi olabilirsin. şunu da belirtmek isterim. psikoloji okumak çok zevkli ayrıca kendi kişisel gelişiminde de yardımcıdır insana =)

selam, bilkent'ten mezunum ben de ve hem wessago hem staphyle'e katılıyorum :) psikoloji için seçtiğin üniversite çok önemli, ders programları ve hocaların geçmişleri bölümün odaklandığı konu hakkında epeyce fikir verir. bir üniversitede okuyacağın psikoloji diğerinden farklı olabilir ve dersler zevkli gelebilir veya gelmeyebilir.. dikkatli seçmek lazım :)

Merhaba ben de 5 yıl önce Hacettepe'den mezun oldum (bu ne yaa? ilkokul çay partisi oldu resmen) ve diyim ki bölüm kolay, dersler zevkli ve özgün, bölümüne düşmüşsen hocalar kıyak, bitirince bi bok değilsin ama üç ihtimalin de var. a. Anadolunun bir köşesinde her türlüsüne gidersin. b. Yada dedikleri gibi yüksektir, eğitimdir vb kasar durursun. c. Kpss yapıp bir yere atanıp ömrün hayatında boyunca takılabilirsin.

Özeldeyse, bilhassa özel eğitim işinde iş imkanı bitmez. Aha da kendin bak www.psikologlar.org

ps: Ama şunu da diyim, misal Uludağ Psikloji. Çocuklardan kan almışlar resmen..İşte öyle bölüm de var, bizimisi gibi hocanın odasına gidince viski ikram edilen de ;)

ps2: staph'ın dediği gibi "ayrıca kendi kişisel gelişiminde de yardımcıdır insana =)"

ps3: fotr'ün de dediği gibi "dikkatli seçmek lazım :)" Bazı okullar Psikanalitikçidir. Bazıları Bilişselci. Bazıları da katı Davranışçı. Kesin arada Hümanist olan ve hatta zorlayıp Varoluşçuluğu benimseyen bölümler de bulunur. Okulun akımını ve bu akımların ne oldugunu araştır, ona göre yürü ;)

stockholm sendromu gibi birşey herhalde. hiç böyle birşey duymadım.

anti-kahraman.blogspot.com

Direk kendiminkini veriyorum. Bak bakalim sevecek misin

www.kunkapunka.com

Daha once sana yazdimmi bilmiyom ama al

nasil bulucan merak ediyom

wesago.blogspot.com

Hemen beautiful mind

@wessago: john nash matematikçi.

Prestige olabilir belki. Tesla vs. Edison gibin :)

john nash matematikçi değil mi yav..
şunu bi incele istersen www.imdb.com

the big bang theory :)
pi

einstein and eddington

prestige +1

einstein'ın hayatını anlatan bi film vardı adını unuttum olur mu?

I.Q diye bir film vardı, Meg Ryan Einstein'ın yeğeni rolünü oynuyordu, Tim Robbins de ona kendini beğendirmeye çalışan bir araba tamircisi idi, fizikçi gibi davranıyor, Einstein ve üç ünlü fizikçi arkadaşı da ona yardımcı oluyordu. Çok hoştu...
www.imdb.com

www.imdb.com

Cevap hep ayni: kapali carsi

duyuruculardan biri de dovizci olsa da yapsa bi guzellik

5 sene önce kız arkadaşım isveç'e taşınacağı zaman iş bankası'nda netten sek hesabı açıp para aktarmış, sonra da gidip şubeden çekmiştik. hey gidi günler!

kasmana gerek yok genç isveç'e indğinde havaaanında zaten exchange ofisler var.ordan hemen bozdurabilirsin.

İsveç'te havaalanlarındaki exchangeler kurun üzerinden kâr sağladıkları gibi change parasıda alıyorlar 10euro kadar,istsersen 5euro bozdur 10euro sabit.
Euro çok çok nadir kullanıyorlar,SEK mutlaka al.Kredi kartın falan varsa götür daha pratik oluyor.

SEK bulmak çok zor olmasa gerek merkezi bir exchange bürosunda (izmir-ank-ist)

atatürk havalimanı'ndaki döviz bürolarında az miktarda oluyor. ya da döviz bürosu sahibi senin için bulup getirtiyor, ama 2-3 gün sürüyor ve fazla bir para çevirmeyeceksen adama ayıp olur. bunun dışında uluslararası hesap açıp isveç'e gittiğinde çekmek daha mantıklı gibi geldi bana.

Tam aradigin gibi bir blog var. Resimlerin altina ilginc fact ve bilgiler koyuyor cok iyi

www.wesago.blogspot.com

michaelsikkofield.blogspot.com

ekitaplarınızın uzantısı ne?

.lit uzantılı ise ms reader ile açabilirsiniz.

calibre programını kullanın

ellipsis değildir di mi?

dadaizm diyeyim ben de.

saçmalamak ve beyin amcıklaması da denebilir.

kıbrıs eskiden ingiltere sömürgesiydi. ondan olabilir.

sömürgelikten dolayı. bir çoğunun annesi yada babası hayatının bir bölümünde ingilterede özellikle londrada yaşamış oluyor bu sebeple ve cocuklarda genelde londrada yaşıyor. zaten kültürel gelişim olarakta bakarsan pek azı türkiyeye bağlı olarak kalıyor. geri kalan kısım ingilterenin himayesinde olmak için can atıyor. zaten örf adet ve gelenekleride bu şekilde biçimlenmiş durumda.
o çok az kısımdan özellikle londrada yaşayan gençler fazlasıyla türkiyeye bağımlı kalıyor.
en azından ailesinde kıbrıslılarla evlilik yapmıs londra da yaşayan ve yarı kıbrıslı yarı türk kuzenleri olan ve kıbrıslı arkadaşları olan biri olarak düşüncelerim bunlar.

sömürgelikten ziyade ,1878 yılında Osmanlı imparatorlu tarafından İngilizlere kiralanmış olup, İngiltere 1914 yılında dönemin şartları ve Osmanlının acizliğini göz önüne alıp kıbrısı ilhak etmiştir.

1878 - 1914 yılları arasında ingiltere'ye kiralık / 1914 - 1960 yılları arasında da ingiltere'nin ilhak sonrası egemenliğinde olmuştur.

yaklaşık 2 kuşak ingiltere egemenliğinde yaşayan bir ada için londra ile bağlantılı olması şahsi fikrim normaldir,

kolaylıkla vize alabiliyorlar onu biliyorum. hatta istanbuldan alamadığınız vizeyi siz de kıbrıstan çok daha rahat alabilirsiniz.

hangi bölüm?

www.imdb.com

bölüm isimlerine tıklayınca numaraları görebilirsin.

2.sezon 3.bölümde girmiş diziye.

bu hatun, house dizisinde de uzunca süre 13 lakabıyla boy göstermiştir.

www.wesago.blogspot.com

bu da aradığın dergi www.eksiyirmidort.net

(bkz: doğu batı)
(bkz: kült)
(bkz: cogito)
(bkz: kitap-lık)
(bkz: notos)
(bkz: milliyet sanat)
www.egoistokur.com
www.futuristika.org
www.grizine.com
muhteviyat.com

Yeni de sayılır, şimdiye kadar çıkan sayılarını takip ettim, gayet güzeldir ''Sabit Fikir'' adlı dergi.

çok teşekkür ederim. tam istediğim gibi dergiler ve bloglar.

elfen lied vardır bi. hem de kısacıktır, hemen biter. çok zeka gerektirmez ama izlemesi keyiflidir.

Baccano! olabilir. Anlatımı ve kurgusu böyle bir değişik, izlemesi eğlenceli ve de kısa.

Higurashi No Naku Koro Ni

Zeka, karışık senaryo, başı sonu belli anime. Kaptırırsan gidiyor. Sadece ilk 3 bölüm biraz sıkıcı gelebilir. Daha sonra akıyor. Sakın şirin ve sevimli gözüktüğüne bakma, arada öyle geriyor ki adamın götü atıyor valla.

Bir de Monster var. Almanya'daki Japon bir doktoru anlatıyor.

full metal alchemist güzeldir, hem çok uzun da değil.

kesinlikle baccano senin aradağın Değil!

code geass öte yandan death note dan sonra ikinci büyük olarak gelir. süperdir çılgındır zeka ürünü ve küstahlık çocuğduru. öyle güzel bir animedir.

arkadaşım ben de death note ile bu anime olayını sevdim, bana da çok tavsiye ettiler narutordur, elfen lied dır, full metal dir...

sana tavsiyem ergo proxy olabilir - ki kısadır ve özdür...

bir de bleach var, şu an 330 civarı oynuyor, evet uzun ama güzel anime, 20 bölüm sıkıcı ilk baştan sonra ana konuyu kavrayınca aradaki ilgisiz bölümleri de atlarsan çok bölüm kargaşasından kurtulursun...

bir de toriko var, yeni bu, 15. bölümü çıktı geçenlerde, o da eğlencelik iyidir...

omit

go unnoticed diyebilirsin?

overlook diyebilirsin.

miss?

Artificial intelligence. En iyisi mi bilemem ama en çok etkileyeniydi. Hüngür hüngür ağlamıştım.

kesinlikle en iyisi budur demem normalde ama benim de aklıma requiem for a dream gelir.

yakın zamanda temple grandin i çok beğendim, bir de forrest gump var.

the man from earth ile fight club arasında gidip geliyorum ama çok daha az bilinen olduğu için the man from earth.

back to the future
the man from earth de çok güzel filmdir.

Tereddutsuz the godfather

the lord of the rings extended versiyonu tabii ki de.

Tek bir film baya zor ama:

Citizen Kane.

loft - en iyi kurgu
once - en iyi müzikal
leaving las vegas - en iyi dram
spoorloos - en iyi gerilim
in the name of the father - en iyi senaryo
the killing - en iyi hede (çok iyi ama neyde iyi bulamadım)

ama en iyi film "los lunes al sol" bence.

the dark knight ve fight club birinciliği paylaşır.

yukarıda yazan filmlerin çoğunu beğenmediğimi söylemek istiyorum sadece.

green mile (çok düşünmedim aslında filmleri görünce reserved yazcaktım. bi durdum hangisidir lan dedim bu çıktı)

her karşıma gelişinde sıkılmadan izleyebileceğim tek film: a beautiful mind

in bruges
baxter

Scarface

hehe kimse the boondock saints dememiş.

Amelie

iyi kötü çirkin
hatta daha da daraltmak gerekirse sadece tuco

matrix ve the usual suspects

before the rain

tereddütsüz la vie en rose. senelerdir kaç kere izlerim, ayrı tad alırım.

Fight Club
Trainspotting

Hiç bakmadan: The Last Samurai

tereddütsüz şeysiz; 12 maymun.

insanın aklından binlercesi geçiyormuş be.

schindler's list ve good-bye Lenin! aklıma ilk gelenler her zaman.

rome, the tudors arasında kaldıysan, oyum rome dan yana.

rome +1

borgias?

ben de rome dan yanayım.

rome

craiglist ve duyuru

ya öyle yerli bir site vardı. ama adını hatırlayamıyorum. genelde otostop çekenler falan kullanıyordu. araç sahipleri ve yolcular olarak iki ayrı kullanıcı türü vardı falan..

edit: @trajikomik'in linkini verdiği site..

işte o site

www.ortakaraba.com

www.ucuzagidelim.com var da pek bi sike yaramıyo.

bahçeşehir sinema tv olmuyor mu :) halkla ilişkiler de iyidir. co-op olayı vardı bahçeşehir'de. okurken çalışmaya başlıyorsun. bence bahçeşehir.

yedi ve bahçe hariç diğerleri bok gibi.

bahçeşehir.

benim gördüğüm kadarı ile özel sektörde bölümünden çok hangi üniversitede okuduğun önemli. bu nedenle bence bölümün önünde üniversiteye yoğunlaş.
zaten birbirine yakın sayılabilecek bölümler yazmışsın. o nedenle olmadı yüksek lisans yapar farklı bir bölümde / işte uzmanlaşabilirsin..

Bahçeşehir direk, ondan sonra yeditepe gazetecilik ya da tv sinemayı da deneyin, gelir mi gelir.

hepsi de çok kötü ama illa da seçeceksen yeditepe halkla ilişkiler ya da beykent sinema tv.
ben olsam bir sene daha oturur çalışırdım tabii..

ne stajı yaptığını,bölümünü söyleseydin ona göre bişeyler söyleseydik?

1. Asla X bey sormasın hep sen sor. Bilmem anlatabildim mi?
2. Hep kendine güvenli ol ya da güvenli gözük.
3. Sabit bir ses tonu edin, bu karşındakine emir verdiğinde ne aşağılasın ne de rica ediyormuş gibi gelsin kulağa.
4. Altına asla abi/abla vb. deme.
5. Staj yaparken her zaman zordur bu iş. Çünkü onları kovamayacağını bilirler. O kadar takma.

-şunu şunu yaptın mı? ondan sonra şu niye böyle?

-siktir et yaaaae

-kafayı bir gömerim anlarsın orospu çocuğu seni.

@wallcan doğru demiş 4 numarada. altına asla abi abla deme. ben hep bey/hanım kullanıyorum. daha resmi ol.

@zöge: üretim stajı yapıyorum fabrikada

@wallcan çok teşekkürler

@wessago iyimiş :)

wessago ve wallcan'a katılmakla birlikte ekliyorum:

Sana verilen görevleri de kör bir şekilde yapma ya da emirleri iletme - sen posta güvercini değilsin orada - merak ettiğin kafana ters gelen herşeyi sor hem işçilere hem de ofisindekilere.

herkesi sorulmaz olm öyle. aradan adam seçiceksin. ben geçen seneki üretim stajında her şeyi tek bir adamdan öğrendim. fabrikada dolaşanlar seni hayatta umursamaz. seninle ilgilenen adamın altında, fabrika işçilerinin üstünde bir adam vardır. onu bul, kaynaş.

yok zaten soruyorum, şu ne bu ne diye orda sıkıntı fazla yaşanmıyor sanıyorum işçiler de kendi yaptıklarını anlatmayı seviyorlar, ofistekiler zaten öğretmeye çabalar gibi davranıyorlar.

@dambil zaten tam o bahsettiğin kişilere soruyorum ben de; adamlar kıdemli işçi mühendisin sahadaki eli ayağı

varsa çay molalarını takip et, o zaman kimin nasıl bi tip olduğunu daha iyi kavrarsın.

ilk defa duydum. kesin dandikovski bir üniversitedir. emine erdoğan falan sahibiydi sanırım bu sağlık holdinginin. yine de sözlüüğe bakmakta bir fayda var.

dini bi cemaate yakın bir üniversite olduğunu biliyorum.ayrıca tam burslu okuyacaksanız da iyi araştırın zira sözlükte yazılanlara göre burslu okuduğun her yıl zorunlu görev yapmak zorundaymışsın ne derece doğrudur bilemem bi araştırın derim.

diğer seçeneklerine yoğunlaş.

çıkmaz.

bana saçma geldi. sonuçta çürümüş beden de gübredir. yetişir herhalde.

banada saçma geliyor ama, duydum işte böyle bir şey

işte ölüye saygı vs. kapsamında söylenmiş bi laf olsa gerek. ortada bırakılmamalı filan gibi. ben de ilk defa duydum böyle bişey de bunun olması için bir neden göremiyorum.

hatta tabut yada tahtayla gömülmemizde bununla alakalıymış?!?

tahta toprak cokmesin diye konuyor.

@frtcek ölünün tabutla gömüldüğü nerede görülmüş,ölüler tabutla gömülmez, hristiyanlar gömülür tabutla.

betonları delip çıkan bitkiler ölü insan bedenini pek s.klemez ya. nihat hatipoğlu ve muadillerine fazla takılmamak lazım, ramazanınız hayrolsun.

yok öyle bir şey. savaş alanları o halde kurak toprak olurdu sadece.

Aslında bir açıdan doğru. Gübre etkisi yapacağından oradaki bitkiler fazlasıyla gelişecek ve başka bitkilerin üremesine engel olacaktır. Dışkı gibi ölülerimiz de gübre etkisi yapar. Hatta içerdiği organik ve inorganik maddeler açısından dışkıdan daha çeşitli ve zengindir dolayısı ile daha etkili gübredir.

ibretlik hiayelerden arak seyler onlar. kaale alma.

öyle olsa idi, "kan çiçekleri" diye bir kavram olmazdı.

@semson
ben de zaten hristiyanlardan bassediyorum

bana da oldu zamanında. ama 1 hafta sonra falan o rüyayı unutunca duyguyu da unuttum. geçiyor. ama anlıyorum seni gerçekten muhteşem bir duyguydu.

(bkz: rüyada görülen kıza aşık olmak)

valal ben de çok yaşıyorum bu olayı hem de her seferinde farklı kız, güzel bir duygu ama haha.

pasaport 1 haftada çıkıyor şimdi başvursan. vize işlemi randevu falan pasaport gelene kadar yapamazsın 1 hafta oradan keselim. 2 haftalık kursa mı gidceniz?

wessago ingiltere vizesinin bir haftada çıkması gibi bir imkan yok malesef, hele dil okuluna gideceksen zaten C sınıfı bir vize verecekler sana, ki bunun prosedürleri var, bankada para göstermen, ev, arsa, araba varsa bunarın tapusunu ruhsatını bilmem nesini göstermen gerekecek. tüm bunlara rağmen red'de yiyebilirsin.
eğer kararlıysan, bizim de zamanımız fazla eylül-ekim sonuna kadar kalırız diyorsan. okul seç, okulun parayı gönder, uçak biletini al, kabul mektubunu al okuldan öyle vize başvurusunda bulun. böylece vize alman bir nevi kolaylaşmış olacak. kalacak yeri de unutma tabii, homestay (aile yanı) tavsiye ederim daha ucuz oluyor.

bunun yanı sıra eğer okul tavsiyesi istiyorsan öneride de bulunabilirim fakat amerika konusunda bir bilgim yok malesef.

Abd vizesini 1 aydan once alamazsin.

bugün başlasan, bayramdan sonra anca alırsın vizeni, vaktin ne kadar ne zamana kadar durabiliyorsun onlarıda yazsaydın keşke

ben perşembe başvurdum ingiltere vizesine, pazartesi çıktı. Belli olmuyor.

arnatuile turist vizesi mi aldın? turist vizesi ile öğrenci vizesi ayrı şeyler çünkü. turist vizesi 5 ila 9 gün içinde çıkıyor en geç.

öncesinde cylon vs demon yapsak?

adama

tabii ki dean winchester. goççum benim.

bill adama tabiki. dean i severim adamın prensipleri var ama bill adama koskoca bir filoyu yönetmiş gerektiği yerde dev gibi sorumluluklar almış bir adam. öyle olmaz herkes. en azından herkes elini taşın altına koyacak burada en azından üj yujarı bişrag lraıf airfıjai ... hiç kimsenin borusu burada ötmez. yönetim burada gerekeni ypamış ama bundan sonra görev futbolcularda.

bill adama tabi.. dean ne lan?

bill adama tabiki. o olmasa sen bırak babanı ananı bile bilemezdin.

www.google.com.tr

bunu dıyorsan oz buyucusu fılmın adı ama karakterın adını bılmıyorum.

oz büyücüsünden bahsediyorsun. bir ayşeciğin oynadığı yerli oz büyücüsü var bir de ünlü orjinal oz büyücüsü var

we are not in kansas anymore adlı quote de oradan alıntıdır.

the wizard of oz'daki teneke adam olmasın?

tamamdır oz büyücüsüydü evet. karakterin adı önemli değil şimdilik. zaten izleyeceğim. şimdilik türk versiyonunu tekrardan izleme amacındayım. ama tv harici nasıl bulucam bilmiyorum. arastırayım ben. teşekkürler tekrardan.

Öneririz. Neredeyse evet.

mp3 çalar wireless 720p video. hd video çekme oyun falan herşey var

ipod 4th generation.

bende var 4th generation 8gb.

acikcasi,süper bi alet ama en kotu yani,telefonu olmamasi degil,internete sadece wi fi ile baglanabilmesi.cok ariyo insan baglantiyi.

onun disinda mukemmel bi alet,iphone dan daha ince,telefon ve sim ustunden internet baglantisi disinda herseyiyle iphone.

oneririz. konusma harici her isi gorur.

fakat soyle de bir durum var; bu ipod touch' in yaptigi islerin aynisini yapan fakat apple olmayan cep telefonlari var. bence bu tarz bir cep telefonuna yonelmek iki cihazz tasimanin da onune gecerek daha iyi bir secim olacaktir.

hele ki internet onemliyse sadece wi-fi olmasi bloke ediyor insani.

Kratos haklı, o paraya biraz daha ekleyip Huawei'nin o yeni aletini alırsın, muazzam bi alet olur elinde.

bence baska bir telefonla karistirma bunu.telefon ariyosan ve iphone a paran yetmiyosa bunun muadili xxx filan alma belki bikac tane piyasada iphone killer war ama onlarin fiyatida iphona yakin.

ipod touch telefon ozelligi ve 3g si olmayan bir iphone.

iphone un en guzel ozelligi olan,cok basit ve rahat kullanimi var bunda.
eglence portali gozuyle bakabilirsin ayni zamanda bir ajanda.

ben 170€ ya almistim ve tum degerini sonuna kadar hakediyor.

alacaksan bile su aralar alma derim ben.. yeni versiyonunun cikmasina cok fazla bi zaman kalmadi.. yenisi cikinca yenisini alirsin ya da yenisi cikinca ucuzlayan eskilerden alirsin.. her turlu bekle derim ben..

310 tl ye 3. nesil bulup sipariş ettim:) 4. nesil biraz tuzlu geldi

eklemek gerek ki gps'i de yok.

Almalısın kesinlikle telefon ve 3g dışında tüm herşey aynı

açıldı.

açılıyor.

google dns ile açılıyor. dns olmadan açılmıyor.

açılıyor ve bu gibi durumlar için:
www.downforeveryoneorjustme.com

seinfeld? blue mountain state?

coupling cok iyi

coupling

scrubs, the it crowd

little britain
little britain usa

scrubs

seinfeld. ama ona da 1. sezondan başlarsan o da sarmaz ilk 3 sezon rezalet çünkü.. 6-7-8 güzeldir mesela..

married with children harikadır.

(bkz: arrested development)

leyla ile mecnun !

izle izle bitmeyecek olmasi guzel bi sey degil mi yahu? ben mi yanlis dusunuyorum? o/

neyse, onerilere ek olarak:

modern family
louie
extras
30 rock
the office(us)
scrubs
the it crowd

tabi ki de spaced

(bkz: that '70s show)
(bkz: newsradio)
(bkz: two guys a girl and a pizza place)

arrested development burada yazılan bütün dizilerden daha komik ve sadece 3 sezon

seinfeld ve the office hariç

edit: hay allah yazılmış.

diş ipi kullan ağız kokusunun sebeplerinden biri diş aralarında kalmış parçalardır.

ramazandaki ağız kokusu açlıktan kaynaklı olarak mideden geliyor aslında. neydi bir ilaç gibi bir şey vardı. direkt yutuluyordu, mideden gelen kokuyu bastırıyordu. hatırlayamadım

1-süt
2-tükürüğünü ağzında biriktir 3 dk sonra tükür lavaboya. Tükürük içindeki toksinler sayesinde temizliyor ağız kokusunu.

bence, aç kalıp mide asit seviyesi yükseldikçe bu durum kaçınılmaz ve alınacak ilaçların çok etkili olacağını pek sanmıyorum. asit seviyesini artırmayacak şeyler yenilerek önlenebilir diye düşünüyorum.

olips mentöllü de nefes için yararlıdır

yatmadan önce bir tutam maydanoz yiyin. biri bunu demişti bana ama hiç denemedim.

ramazan aylarında popüler olan bi mamül vardı. ismi fresh'li bişeydi. bimde kasaların yanında varıdı. 3tl gibi bşe 20 li tablet. ilaç değil içeriğinde baharatlar falan var mideden keskin baharat kokusu geliyor :)

tek başınıza gitmeyin çok sıkıcı oluyor.

odada küçük bi buzdolabı oluyor onun içindekiler bedava ve siz tükettikçe yenilerini koyacaklar mutlaka her gün yiyin için onları boşa gitmesin.

minibar ücretliyse en fena minibardan geçirirler, dikkat et

o minibarın önüne duvar örün. dokunmayın bile.

@wessago , hocam çalışmaya gidiyoz , mecburen tekim , sabah 7 akşam 6 iş olcak , sorası otel işte :) gönül isterdi sevdicekle tatil yapmak ama ne sevdicek ne boş vakit var :(


@esenboga , oha ! umarım öyle bi buzdolabım olur ama sanmıyorum ya , bayaa tırt bi yere benziyodu :D

minibarin ucretsiz oldugunu nerden cikardiniz acaba?

Değerli eşyalarınızı, paranızı yanınızdan ayırmayın, odada bırakmayın. Etrafta esnaf lokantası varsa ucuz ve kaliteli yemek yersiniz. Terlik götürmeyi unutmayın. Tırt bir yer diyorsanız ve temizlik takıntınız varsa bir kat da nevresim götürün.

busuta, esenboga senle dalga geçmiş panpa aman diyim.

o tiki haketmiyodun esenboga *_* gözüm üzerinde @_@ ( beni uyaran tüm panpalara teşekkürü bir borç bilirim )

-terlik ve tırnak makası götür mutaka
-minibar canavarından uzak dur
-dışarıdan yiyecek, içecek abur cubur vs. odana çıkartabilirsin bişi demezler.
-paranı vb. değerli eşyalarını bırakmamaya çalış. paranı bankadan günlük çekersin.
-bilgisayarsız gitme çok sıkılırsın. dışarıya çıktığında odanda bırakmamaya çalış.
-oda anahtarını/kartını sadec sabahları çıkarken resepsiyona ver.
-madem uzun kalacaksın gözüne düzgün birini kestir eline sıkıştır3-5 bişiler ve hep ondan iste ne isteyeceksen.
-kahvaltı dışında otelde yemek yeme
-torrent filan ilgileniyorsan internetin en iyi çektiği odayı iste
-büyük yataklı bir oda iste (rahat edersin)
-kapıda ekstra sürgü vb kilit vardır onu kapat yatarken
-çalışanlarla muhabbetin iyi olursa her işni hallederer (tavsiye ederim)

temızlıkcılerın kac gunde bır geldııgnı ve saat kact geldıklerını ogren. sonra sırt cantanı yanına al.. ıcerı gırerken ıcıcek ve yıyceklerını dolaba doldur. mis gibi oluyor ha

yangin kacis talimatini oku ve iyi anladigindan emin ol
kapiyi arkadan surgulediginden emin olmadan uyuma
odada yanan sigarayla uyuma
parani, kiymetli esyani odada birakma, en iyisi yaninda tasiman (gittigin ulkeye gore degisir bu tabii. sokakta, yaninda 20 dolarin olmadigi icin de olduren var, 20 dolarin oldugu icin de.)
minibarin kapagini bile acma. (esenboga'nin iyi niyetinden suphe ettim dogrusu).
nevresim, carsaf takimi olmasa bile yastik yuzu goturebilirsin.

californication kesinlikle.

(bkz: bored to death)
(bkz: hung)
(bkz: modern family)

güzel güzel, bored to death'i unutmuşum, hung ilk defa tavsiye ediliyor. californication'ı izliyordum zaten.
başka?

bence en benzeri bu:
(bkz: how to make it in america)
ama bu bile entourage olamaz. malesef benzersiz bir dizi.
ayrıca her yerde söylüyorum burada da söyleyeyim: californication'ın entourage'le ortak noktaları paradan ve seksten ibaret. ki bu benzerlikler two and a half man'de de var. ikiside entourage kadar derin ve geniş değil. bırakın kıyaslamayı.

weeds de iyidir.

Vantilatör?

vantilatör de yok maalesef

oturmadığınız odaların camlarını kapatın, panjurları vs indirin

buz?? kütle olanından

cereyan yaratabilir misiniz? evdeki belli noktalardaki pencereleri açıyorsun bir de en rahat dış kapıyı açıyorsun bir hava akımı oluşuyor onu yapabilirsiniz.

ev kendi kendine soğumaz. bence kendinizi soğutmayı deneyin. musluğun altına kafanızı kollarınızı bacaklarınızı sokun.

üfleyin

bir ara ülkücüler dövüş teknikleri öğreniyordu sokakta kavga için. o dönemlerden bahsediyor olabilir. böyle gençlik kampları falan vardı namaz saatlerine göre ayarlanıp bu saatler arasında askeri eğitime benzer eğitimlerden geçiriliyorlardı.

belki serdar buna ithaf etmiştir. sevmiyorum o herifi ya. bir ara röp yapayım senle dedim vaktim yok dedi.

bir zamanlar, fethullahci genclik karate salonlarını dolduruyordu. hem iyi hocalarin bir kisminin dini duygulari kuvvetli oldugu icin bir tür merkez oldu, hem de gencler kariya kiza gitmesin enerjilerini atsin derdi vardi. tabii fethullahcilara has degil bu durum, "muscular christianity" ya da hitler jugend falan diye aratirsaniz internette, saglam kafa saglam vücutta bulunur mottosunun daha cok sag ideolojiler tarafindan benimsendigini görürsünüz. türkiye'de solcu olmanın emarelerinden birisinin tekel birasi icip ahmet kaya göbegi büyütmek oldugu düsünüldügünde, bu tez daha da kuvvetleniyor sanırım.

game of thrones ne ya? çok yapmacık. boardwalk empire candır. saatlerce aralıksız yayınlansa yine izlerim.

the wire ve boardwalk empire ı sevmedim. çok yavaşşşşşş

game of thrones candır.

boardwalk empire son yılların en iyi 2-3 dizisinden biri bence.

lotr tarzı ortaçağımsı fantastik kurguları seviyorsan game of thrones da güzel.

the wire gelmiş geçmiş en iyi dizi olabilir, en azından ilk sezonunu ve ikinci sezonun çoğunluğunu izlemiş biri olarak söylüyorum. ve duyduğuma göre finali de en iyi dizi finallerinden biri olarak geçiyor.

the office gelmiş geçmiş en komik dizi bence.

The Wire, dizi tarihinin en iyisi.

5 sezonun 5'i de güzel,

çaba harcaman gerekiyor çünkü sezonların ilk birkaç bölümü fazla yavaş olur; ama kesinlikle harcadığın çabanın karşılığını alırsın.

ben yaklasik 4 sene once ikinci el bi macbook almistim, hala kullaniyorum, ekran karti biraz yetersiz, onun disinda bi eksigi yok. pili de 3 saate yakin gidiyor.

laptop ınızın markası hp mi?

dandik. benimki 5.seneyi bitirmek üzere. sesi çok açınca sağ hoparlörü cızırdıyor. bir de şarjı 1-1.5 saate indi. başka sorunu olmadı.

edit: şimdi "dandik" diye kestirip atmışım da, 2 senede nasıl kullandığın da önemli tabii. bu da bir elektronik alet nihayetinde.

edit2: arçelik mi? evet dandikmiş:/

8 yıldır kullanıyorum klasik sorun bataryanın ömrünü doldurup çabuk bitmesidir. bir diğeri de şarj aletinin kıvıra kıvıra koparılan kablolarıdır. onun dışında meyve suyu bile döktüm klavyeye sonra ters çevirip salladım sorun olmadı yani dayanıklı olabiliyorlar. seninkine lafım yok ben olsam atardım..
edüt: 8 yıldır farklı laptoplar tabiki:)

teşhir ürünümü aldın aga. aynı sorunları olan arkadaşım teşhir ürünü almış ucuz olsun diye. normal değil çürük mal

@ wassago

marksi arçelik

sende cunubluk var

dandik. toshiba'dan ve intel'den vazgecmeyin. amd'nin suratina bile bakmayin.

3 senedir dell inspiron 1525 kullanıyorum. bataryası maşşşşallah pek sağlam, wireless'ı kapatınca 3-3,5 saat bile gidiyor ki başka hiçbir laptopta görmedim bunu. sadece adaptörü ara sıra sorun çıkarıyor, "şarja takılı, dolmuyor" diyor o kadar. başka hiçbir problemi yok. 1,5 metre yüksekliğinde bir duvardan düştükten sonra kapaktaki kırıklar hariç tabii.

if things gone wrong and i coulnd't meet the guy who took me up.

tarzanca salladım. birazdan daha iyi bilenler gelir verir ağzımın payını. o zaman kadar idare edebilirsen et :D

"If things go wrong and I cannot meet the person who will pick me up, ..."

If things go wrong and i can not meet the guy who will pick me up...

edit: ok saniyeler, neyse onaylı olsun :)

what if things dont go as well as i want and i couldn't meet the guy who is pick me up?

benimki de o kadar iyi değil birazdan kediebesi yada mrtksn falan düzeltir.

What (happens)if things go wrong and i cant meet with the person who would pick me up.

hangover'ı izledin mi?

(bkz: repo men)

(bkz: irreversible)

battle los angeles

oturun flipped izleyin. romantik filmden nasıl hazzedilirmiş anlasın.

sin city
limitless

the man from earth ü izleyebilirsiniz.

yedi yaşam

leon hepsinden iyi.

leon dediğin tarzın en iyisidir.

üsttekilerden başka öneri varsa ben de bekklioyurm

leon derim.

2. olarak running scared i tavsiye ederim.

unknown (hakkında hiçbir şey bilmeden izlemenin güzel olduğu bir filmdir ama)

ama gerekçeli falan diye kapattırdıkları içn bir bok yapamıyorsunuz. mesela aynı haltı devlet de yapıyor. götverenlik ypaıyorsunuz dendiğinde çocuklar ve zararlı içerikler falan diyor. birşey diyemiyorsun sonra.

medyanın da aq ben ya. hemen çocuklara zararlı falan diye yansıtıyorlar olayın gerçek yüzünü göstermiyorlar. sonra halk da mallaşıp filtreye evet diyor. aq ben böyle işin ya. tamam sakinim.

evrim teorısi sitelerinin kapatılmasının kime ne zararı var mesela?

söz konusu yasaklı sitenin hukuki kararına itiraz dilekçesi vererek karşı dava açmak gerekir diye düşünüyorum. yasaklanması için bir sebep bulunmadığına mahkemeyi ikna etmeniz gerekir ki alınmış karar kaldırılabilsin.

iş tecrübelerini çıkar cv den. o haliyle gönder. bir sayfa tutsun sadece.

adın, bilgilerin (evliyim bekarım öğrenciyim vs), son mezun olduğun okul veya derece, mesleğin, ilgi alanların. düz yazı halinde bile yollayabilirsin bunu.

ben daha birbirine benzeyen özgeçmiş görmedim. ben bambaşka bir şablon kullanırken arkadaşlar bambaşka şablonlar kullanmış. kediebesi'nin dediği gibi düzyazı bile yazabilirsin.

Burada bir öykü yarışmasına gönderilen öykülerin yazarlarına ait kısa özgeçmişler var. Bir fikir vereceğini tahmin ediyorum: www.altkitap.com

Bu arada yarışmalara gönderilen özgeçmişler, iş amaçlı yazılan özgeçmiş/cv'lerden farklıdır. Düzyazı biçiminde yazılır ve gönderdiğiniz yarışmanın niteliğine göre o yarışmanın konusuyla ilgili yaptığınız şeyler varsa onları öne çıkarırsınız. Sözgelimi bir edebiyat yarışmasına edebiyatla ilgili yaptığınız önemli işleri vb. Verdiğim linkteki örneklerden göreceksiniz zaten.

cyborg um ama bu sorun değil

holywood klişelerinden birine atıf yapmış heralde.
bazı bilim kurgu filmlerinde insan görüntüsündeki robotlar(cyborg) insan olduğunu zannediyor yada onlara özeniyor. battlestar gallactica, terminator, yapay zeka şu an aklıma gelenler.

www.imdb.com

bu kore filminin sonunu anlamadığını yazmış arkadaş.

he ayrıca bırakın sonunu filmin geneline bir anlam yüklemeye çalışmak da anlamsız bence. deli saçması işte.

mümkün

biz öyle yapıyoruz, sen yeni mi farkettin?

sen nasıl dünyaya geldin sanıyorsun?

o 15 çocuğun beyni bile yeterli olmaz...

vücüdun nakledilen organı reddetme olasılığı da var

imkansız bir şey. çünkü bu denli bir bencillik olamaz. genlerinde bencillik varken...

zamanında dr frankenstein denemişti böyle şeyleri de pek kayda değer bir başarı sağlayamamıştı :))

ahahahhahah! mantık şahane

eheh neyse eminim. ölümün sebebi sadece organlarından kaynaklı bişey değil, dokular var arada bağlantılar var, hele hele beyin var. henüz frenkeştayn yapılamadı bildiğim kadarıyla.

onu geçtim, bu çocuklar köklerinin tamımı senden alıyor değil, diğer anası/babası var işin içinde. ondan aldığı genler, hastalıklar bozukluklar var, ki sen hasta olabiliyorsan çocuğunda gayet olur. onu da geçtim, hadi çocuklar über sağlıklı oldu diyelim. her zaman ana/baba <=> çocuk nakilleri yapılamıyor. doku uyuşmazlığı dediğimiz baş belası sayesinde, yine sebebi çocuğun iki ayrı insanın birer yarısından oluşması.

fakat şu olabilir, kök hücrelerini dodurtursun, hasta oldukça onları kullanırsın. organlar ve dokular çözülür böylece. ancak hala işleyişteki aksamalar giderilemez. fizyolojik taraf epey önemli.

onu da geçtim, diyelim ki sadece gözün miden hastalandı tekrar yaptık. bir hücre her bölünüşünde iki yeni yaşlı hücre oluşturur. her kendini yenilediğinde, yenilenmiş olmasına karşın içindeki yönetici molekülü yaşlanır, daha güzel tanımlarsak içinde sakladığı bilgileri kısım kısım kaybeder. bu kaybetmeler gözden çıkarılabilir, önemsiz (enzim ürettirmeyen) ve kaybedileceği için üretilmiş bilgilerden oluşur. ama öyle bir an gelir ki (yeterince bölünürse) tüm bu önemsiz bilgiler (telomer diyoruz kendisine) sonuna dek yitirilir, artık "önemli" bilgilerin olduğu kısıma gelir. hücre bilgiyi kaybetmeyi göze alamaz (hastalık varsa alır, veya göze aldığı için hastalanır (bkz: kanser)) ve ölür. 100 yaşına geldiğinde hücrelerin yenilenme yaşını çoktan doldurmuş olacak, tek yapacakları ölmek :/ (telomeri kaybetmezsen sonsuza dek bölünebilirsin (bkz: kanserli doku) fakat sağlıklı olmazsın)

bunun yanında hücrelerinin dahi temelinde olan elementler var, elementlerin bir yarı ömrü var, metallerin metal yorgunluğu var. yapının temeli sallanıyorken kurtarmak pek olası değil -şuanki bilinenlerle-.

kısacası olmaz o iş.

film tavsiyesi; ağır suçluları klonlayıp öldürüyorlardı, klonlarını insanlardan uzak büyütüyorlardı ve ihtiyaç oldukça organlarını alıyorlardı artık ne kadar yaşayabilirse. adını unuttum ama güzel filmdir.

@hia ada filmiydi o.

onu bunu bırak senin filmin tam olarak;

(bkz: never let me go)

beyin nakli olmasa bile bence nöron bağlarının elektroşoklarla düzenlenmesi mümkün. bu konularda çok ilerleme kaydettiler. yani çocuğun kişiliğini siler, kendi hatıralarını, bağlantılarını yüklersin olur biter, taptaze beden.
he bunu bi de reenkarne olan lamalar yapıyo o da ayrı konu :P

ada filmini biliyorum arkadaşlar ama sadece günümüz teknolojisi ile bu deneyi gerçekleştirmek istediğim için klon yerine çocukları seçtim doku uyuşukluğu falan. ama saolsun @hia sayesinde organların tek faktör olmadığını detaylıca öğrendim.

evrimsel psikolojiyi de göz önünde bulundur...

iş imkanı sana bağlı olan birşey üniversitene bakmazlar tecrübene bakarlar.

eğitim kalitesini bilmiyorum.

marmara hukuk mezunuyum, izmirliyim. dokuz eylül vardı tercihlerimde puanı daha yüksek giremedim. akademik olarak dokuz eylülü başarılı buluyorlar ama sen mezun olup normal avukatlık yapıcaksan bu 2 okul da aynı kapıları açıcaktır sana. eğitim sistemi çok iyi değildi marmaranın ben bitirdiğimde(2004 mezunuyum) dekan değişti daha sonra pek çok şey iyileşti diye biliyorum. ama çok kalabalık ders görüceksin. kontenjan çok yüksek. derse girmek isteyip oturamayıp çıktığım oldu. her şeye rağmen kötü bir eğitim aldığımı düşünmüyorum. sonuçta okulda çok iyi hocalar mevcut. biraz da öğrencinin ilgi ve algısına bağlı eğitim denen şey.
şöyle de bir şey var ki, üniversite sadece ders öğrendiğin ve meslek aldığın yer değil. şehir dışında üniversite okumak, tek başına bir şehirde kalmak, yurtta kalmak bile insana gerçekten çok şey katıyor. kişilik gelişimi için gerekli hatta bence.
ayrıca marmaraya gelirsen muhteşem bi binada okuycaksın:)
okulla ders sistemiyle ilgili sormak istediğin ayrıntılı bişeyler varsa mesaj atabilirsin. yardımcı olabilirsem sevinirim.

ikisi de güzel. bildiğim için, dokuzeylul'u tercih ederdim.

marmara +1

marmara tabii ki, istanbuldaki iş imkanları diğer kalan bütün şehirlerinin toplamında bile yok..

illa istanbul ise marmaraya gelme. gideceksen istanbul hukuka git. benim girdiğim yılda yeditepe'nin(burslu) puanıyla marmaranın puanı çok yakındı ben tercih bile etmedim hala öyleyse yeditepeye git.

ne yeditepesi yahu. 5 senedir avukatlık yapıyorum. iş görüşmelerine de girdim. özel okul mezunlarına bakış açısı farklıdır. bi noktadan farketmez evet ama kendini 2 kat fazla göstermen lazım.
şöyle bir anımı anlatıyım. ceza özel dersinde pratik çalışma yapıyoruz. dersi anlatan hoca aynı zamanda yeditepede ders veriyordu. sınavlarda sorduğu sorulardan da bi pratik kitabı oluşturmuşlar. orda da yazıyo şu sene şu okulda soruldu diye. derste yeditepede sorulan sorulardan birini seçti. bir anda sınıf ayaklandı. hocam nasıl bu kadar kolay sorarsınız diye. canımıza okuyosunuz bizim bu nasıl soru diye. e çocuklar sonuçta siz marmara mezunu olucaksınız onlar yeditepe mezunu olucak cevabıyla sakinleştirmek zorunda kaldı bizi hoca açık açık. marmara da iyi bir eğitimi kötü yoldan alma şansın var yeditepe de hiç öyle bir şansın olduğunu düşünmüyorum. istanbul da tercih edilebilir o noktada hocalara bakmak lazım. özel okul dersen bilginin burslusu tutuyosa onu düşün bence.

pentegram

histogram
anagram
ambigram
anjiyogram
...

sözlükte *gram şeklinde bir arama yapmayı deneyin.

en.wikipedia.org

sozlukte (ara: *gram -1* -2* -program* -gram)

hologram

diyagram