Giriş
(4)

Bir bavul dolusu el işi danteli nasıl satarız

regina phalange
Anneannemin bir bavul dolusu el işi danteli var sıfır hepsi zamanında yapmış satarım falan diye satamadan vefat etti zaten. aileden kimse kullanmaz şu an dantel mantel. Biz bunları nerden nasıl topluca satarız hızlı bir şekilde. Evi yıkılıcak bir an önce evden çıkarmamız lazım.
Anneannemin bir bavul dolusu el işi danteli var sıfır hepsi zamanında yapmış satarım falan diye satamadan vefat etti zaten. aileden kimse kullanmaz şu an dantel mantel. Biz bunları nerden nasıl topluca satarız hızlı bir şekilde. Evi yıkılıcak bir an önce evden çıkarmamız lazım.
0
regina phalange
(29.12.24)
Hocam sorunuza cevap degil işinize karismak gibi olmasin ama bir kismini siz evlatlar ve torunlar için anı olarak saklayabilirsiniz. El emeği var. Torunlar buyuyunce anane/babaanne'den bir şey gormus opmak isteyebilirler.
0
WithWorth
(29.12.24)
Başınız sağolsun

Şöyle şeyler yapıp satabilir ya da yapanlara satabilirsiniz belki. Diğer türlü çok zor.

pin.it
0
beetlejuice
(29.12.24)
şehrinizi bilmiyorum ama bursa'da dantelciler çarşısı var. o tarz bir yer şehrinizde de varsa oralardaki satıcılara satabilirsiniz toptan.
0
naksidil
(29.12.24)
pike takımı vb. diken mefruşatçılar oluyor, onlar da alabilirler.
0
starlightz
(29.12.24)
(11)

annemin şapşallığı-corona-

melodi
pazartesi günü ailecek çok yakın olduğumuz biri corona sebebiyle vefat etti. sabah 8de annemi aramış eşi vefat etti diye. annemde corona falan unutup evlerine gitmiş. (eşi de corona idi 3-4 gün olmuştu karantinası biteli) hiç bi yere dokunmamış, sarılma vs yok, cam açık camın yanında maskeyle oturmu
pazartesi günü ailecek çok yakın olduğumuz biri corona sebebiyle vefat etti. sabah 8de annemi aramış eşi vefat etti diye. annemde corona falan unutup evlerine gitmiş. (eşi de corona idi 3-4 gün olmuştu karantinası biteli)

hiç bi yere dokunmamış, sarılma vs yok, cam açık camın yanında maskeyle oturmuş. 4gündür bize de kendine de hayatı zindan etti ne uyuyor ne bir şey ben böyle bi salaklığı nasıl yaptım ya hasta olduysam ya babanızı da hasta ettiysem diye.

annemde babamda ilk aşılarını oldular(annemin 2.dozu 2 hafta sonra,babamın haftaya)

çıksaydı şimdiye çıkarmıydı belirtiler? ha migrosa gitmişsin ha oraya bi farkı yok diyoruz ama artık beni de strese sokmaya başladı. şu kadar günden sonra rahat edebilirsiniz falan gibi bişey var mı?
0
melodi
(04.03.21)
ilk 14 günde belli olur.
kendi enfekte olmasa bile veya hafif atlatsa bile başkasına taşıyabilir.
0
rewlack
(04.03.21)
@rewlack 14gün çok uzunmuş ya :( evde bi tek annem&babam var 4 gündür ayrı yatıyorlar dikkatliler ev içerisinde
0
🌸melodi
(04.03.21)
Hastanede mi vefat etmiş?
Ev kalabalık mıymış?
Yani hastanede vefat ettiyse, ev kalabalık değilse biraz umutlanılabilir diye sordum.
Çoğunlukla ilk 7 günde belli oluyor.
0
pro9it9is9
(04.03.21)
@pro evet hastanede vefat etti evde annem dahil 3 kişi varmış. salonda oturmuşlar annem açık camın yanında oturmuş
0
🌸melodi
(04.03.21)
Ortak kullanılan tuvaletleri sık sık çamaşır suyuyla temizleyin. Umca ve D vitamini takviyesi yapın. Stres bağışıklığı düşürür. Eğer temaslıysa bile güçlü bir bağışıkla asemptomatik olabilir, hastalanmayabilir(siniz).
0
inawen
(04.03.21)
@rewlack - ilk 14 gün değil, 4. günden itibaren semptomlar belli olmaya başlar.
aşı olmuşlarsa hafif atlatabilirler.
0
ankara06
(04.03.21)
@ankara06 bugün 4.gün herhangi bir semptom yok. evde sürekli bir şeyler kokluyor :)

ben artık onlar iyileştiği için bulaşı yoktur diye düşünüyodum. bi de maskeyle mesafeli oturmuş. ama artık ben de gerilmeye başladım
0
🌸melodi
(04.03.21)
Merhumun eşinin karantinası bittiyse nasıl bulaşsın ki?
0
starlightz
(04.03.21)
@starlightz karantina bittiğinde hastalığın geçtiğine dair bi bilgi yok ki.
0
🌸melodi
(04.03.21)
semptomların medyanı 5. gün, %90 temastan sonraki 1 haftada belirtiler ortaya çıkıyor
0
asbe
(04.03.21)
peki acaba anlattığım şekilde bulaş riski var mıdır acaba? biliyorum fazla ütopik bi soru ama
0
🌸melodi
(04.03.21)
(4)

E-Yds için Aşti'den Sınav merkezine gidiş.

tebaloeyy
Merhaba 20 şubatta e-yds için Eskişehir'den Ankara'ya gideceğim. Otobüsün 11:15'te Aşti'ye varacağı yazıyor. Belko 11:30 ve 12:30'da varmış sanırım, Belko otobüsleri Aşti'den kaç dakikada sınav merkezine gidiyor? Kar nedeniyle Aşti'ye varışım gecikirse ve 12:30 saatindeki belkoya kalırsam riskli ola
Merhaba 20 şubatta e-yds için Eskişehir'den Ankara'ya gideceğim. Otobüsün 11:15'te Aşti'ye varacağı yazıyor. Belko 11:30 ve 12:30'da varmış sanırım, Belko otobüsleri Aşti'den kaç dakikada sınav merkezine gidiyor? Kar nedeniyle Aşti'ye varışım gecikirse ve 12:30 saatindeki belkoya kalırsam riskli olabilir mi, sınav merkezine son giriş 13:30'da.
0
tebaloeyy
(13.02.21)
Sınav merkezi için özel otobüsler varsa bilmiyorum ama aştiden esenboğaya her 15 dk da bir havaş var. Onlar hava alanına götürüyor ama sınav merkezi oraya yakın. Yürünecek kadar yakın değil tabiki ama taksiyle gitmek isterseniz 20 - 25 lira civarında tutar tahmini.
0
ejderha kuyrugunun ucunda yanan ates
(13.02.21)
Havas değil de belkoairle gidin. Havas çok dolaşıyor.
0
westblack
(13.02.21)
Edit yapamadım kusura bakmayın. Ben olsam riske almazdim.
0
westblack
(13.02.21)
Bence imkanınız varsa eskişehirden daha erken çıkın. Belkonun çubuk yol ayrımına varmasını trafiği hesaba katarak 1 saat gibi hesaplayın, indikten sonra yürüyeceksiniz o da zaman alır.
0
starlightz
(13.02.21)
(6)

Covid-19 oldum sanırım

sylr
Dün sabah uyandığımda hafif ateşim vardı gibi. Normal vücut sıcaklığım 36.5’lardadır ama 36.8’i falan görüyorum ara ara. Dün tüm gün boyunca 37.2 civarlarında gezdi.Akşam geldiğim gibi parol içtim ama ateş aynı kaldı. Bu sabaha karşı uyandığımda 37.8’di ateşim. Sonra 37.3’e geriledi ve tüm gün 0.1 a
Dün sabah uyandığımda hafif ateşim vardı gibi. Normal vücut sıcaklığım 36.5’lardadır ama 36.8’i falan görüyorum ara ara. Dün tüm gün boyunca 37.2 civarlarında gezdi.

Akşam geldiğim gibi parol içtim ama ateş aynı kaldı. Bu sabaha karşı uyandığımda 37.8’di ateşim. Sonra 37.3’e geriledi ve tüm gün 0.1 aşağı yukarı gezdi durdu.

Öğlen gidip test yaptırdım. Sonuç yarına çıkar inşaallah.

Halsizliğim de var :/ belimde bacaklarımda kırgınlık var.

Çevremde covidli duyduğum kimse de yok.

İçimi dökeyim istedim. Ne yapsam bilemedim..
0
sylr
(12.02.21)
Geçmiş olsun. Belirtiler uyuyor.
Bu dönemde bol meyve,sebze, su tüketin ve lütfen sokağa çıkmayın
0
data
(12.02.21)
Geçmiş olsun, 1 hafta hastane de yattım ben bu kadar panik olmadım, sizde olmayın. Ben ilaç tedavisi ile iyileştim ki ateşim 4 gün 40 tan aşağı düşmemişti, bünye işi bu iş.
0
paramolacak
(12.02.21)
Geçmiş olsun bol bol su için
0
false pretension
(12.02.21)
geçmiş olsun şimdiden, hiç endişelenmeyin. moral önemli, moralinizi yüksek tutmayı tedavi yöntemi gibi düşünün. ben çevremde çok duydum, herkes çok rahat atlattı. c ve d vitamini alın bu süreçte.
0
starlightz
(13.02.21)
Yav korkma korkma millet covid deyince öcü gibi korkuyor. 1-2 hafta kendine "grip olmuş nazlı bebek" gibi bak. Evde yata yata geçirirsin merak etme. Hem çalışıyorsan filan mis gibi tatil oluyor.

Bak beni unutma; en geç 2 hafta sonra beni bul, diyeceksin ki "abi affet ben abartmışım" :)

Tavsiyelerim; bol bol vitamin, d vitamini özellikle, düzenli-yeterli beslenme, su iç yine bol bol.

-Ağrıya ateşe parol al (Günde 4 e kadar alabilirsin demişti doktor bana)
-Favipavir getiriyorlardı onu kullan bence, ağır geçirmene engel olur, yan etkisi bende olmadı, çevrekilerde de yan etki görmedik.
-Yorgunluk olabilir, saçma bi şekilde düşüp çıkan ateş olabilir. Korkma normal.

(Tavsiyelerim, herhangi bir kronik rahatsızlığı olmayan, standart bir birey içindir, kişisel tecrübemdir.)

Hadi geçmiş olsun, bişey olursa yaz bize.
0
infernalcadre
(13.02.21)
Testim pozitif çıktı arkadaşlar. Garip bir his:/
0
🌸sylr
(13.02.21)
(7)

ben evde kavurma yapıyorum ama hep sert oluyor

sizofren06
yumuşak olması için ne yapmam gerek?
yumuşak olması için ne yapmam gerek?
0
sizofren06
(12.02.21)
Uzmanı değilim, anne tarifi ile yapmıştım, güzel olmuştu. Kavurma etin kendi yağında kavrulur. Yağlı kısımları küp küp doğrayın, tencerede eritin. Erimeden kalan kıkırdak kısımları çıkarın. Küp doğradığınız etleri ekleyip yüksek ateşte renkleri dönene kadar kavurun. Sonra çok kısık ateşte arada bir karıştırarak 1.5 saat pişirin. (Tuz sanırım son yarım saatte katılıyordu. Bunu hatırlayamadım)
0
zihua
(12.02.21)
doğrama biçiminden kullanılan bıçağa, saklama koşullarına kadar bir sürü sebep var.
0
rewlack
(12.02.21)
Ben de bu dertten muzdarip idim. Olay su eklemekteymiş. Kuzu olsun dana olsun kavurma su istiyor. Önce bir salıyor kendi suyunu yüksek ateşteyken, sonra çekmeye başlayınca kısık ateşe alıp kaynar su ekliyoruz. Yumuşak kıvama gelene kadar su ekleyerek pişirmek gerekiyor. Bu sırada suyu tamamen çekip tencereye/tavaya yapışarak eti kurutmamaya dikkat ediyoruz.
0
beetlejuice
(12.02.21)
tencereyi isitiyorum once, eti ekliyorum renkleri kahverengi olana kadar ceviriyorum. sonra kisik ateste pisiyor, suyunu arada kontrol ediyorum, kendi suyu bitmisse sicak su ekliyorum.
0
durgunfoton
(12.02.21)
belki konuyla alakasız ama beef ragu makarna yaparken eti 2 saat pişiriyorsun. içine azaldıkça sürekli su ekliyorsun. 2 saatin sonunda bildiğin dağılıyor et. ben bunu alelade bir etten yaptım ve inanılmaz yumuşak oldu.

bence olay uzun ve ağır pişirmekte. kurumasına da izin vermemek lazım.
0
bohr atom modeli
(12.02.21)
Su ekleyerek uzun süre pişirmek +1

En az 1.5 saat orta kısık ateşte pişirdikten sonra suyu çektirip yağ eklereyek kavuruyoruz. Yağ olarak da genellikle iç yağını erittikten sonra kalan sıvı kısmı kullanılıyor.
0
starlightz
(12.02.21)
bildiğim, gördüğüm kadarıyla kuyruk yağı önemli.
0
silver apple
(12.02.21)
(33)

Akp döneminde popüler olan kelimeler?

mikahakkinen
Hamaset, seküler, dış güçler? aklınıza gelenler nelerdir?
Hamaset, seküler, dış güçler? aklınıza gelenler nelerdir?
0
mikahakkinen
(12.02.21)
Okyanus otesi, algi oyunu, bunlaar
0
fakyoras
(12.02.21)
Terörist
0
turk kizi
(12.02.21)
Sehven
0
himmet dayi
(12.02.21)
Selam ve dua ile
0
all girls dream
(12.02.21)
istisare
velev ki
0
neverletyougodown
(12.02.21)
yerli ve milli
dış mihrak
büyük resim
kavas
türbanlı bacı
batının oyunları

edit: hasbihal var bi de, en ayar olduğum kelime.
0
bohr atom modeli
(12.02.21)
yerli ve milli
0
semyasa
(12.02.21)
fetö
0
starlightz
(12.02.21)
yerli ve milli

algı
0
dafuq
(12.02.21)
Eyyy
0
paramolacak
(12.02.21)
Noktasında
iltisaklı
0
freebird5406_2
(12.02.21)
Akil, açılım
0
dissendium
(12.02.21)
Noktasında
Yerli ve milli
Hamdolsun biz
0
jacque
(12.02.21)
kalkışma
0
bir garip melek
(12.02.21)
takiyye
surc-i lisan ettiysek affola
0
buenosdias
(12.02.21)
fıtrat.
bunlar.
onlar.
biz yaptık biz.
0
bigcaptain
(12.02.21)
Mes'ele
0
vedatchilipeppers
(12.02.21)
biat
0
kismisolungac
(12.02.21)
mutmain
teget gecti
beka
0
in vino veritas
(12.02.21)
Görevden af talebi
0
Kahir ekseriyet
(12.02.21)
mazlum kesinlikle bir numarada bence.

algı operasyonları

yerli ve milli
0
drako
(12.02.21)
paralel
külliye
0
durgunfoton
(12.02.21)
Samîmîyyet
As'la
Layüsel
0
pro9it9is9
(12.02.21)
zamanlaması manidar, faiz lobisi, monşer, birtakım odaklar
0
pide
(12.02.21)
Parsel parsel
Kupon arazi
0
suicides underground
(12.02.21)
bay kemal
0
9kuyruklukedi
(12.02.21)
beka
0
Olric
(12.02.21)
Khk
Kayyum
0
suicides underground
(12.02.21)
Vatan haini
Din kardeşlerimiz
Toplumsal ahlak yapımız
Milli değerlerimiz

En sevdiklerim bunlar sdjdjs
0
ms brownstone
(12.02.21)
"algı operasyonu" ile "dış güçler" ölümüne kapışır.
0
makarnavodka
(12.02.21)
biraz da benimsedikleriniz: acik ve net, guncelleme, noktasinda, inanca hakaret, algi yapmak, kisitlama, laikci, devlet eski bakani, siha, fetö, cumhurbaskanligi hukumet sistemi...
0
dunal
(12.02.21)
Duble yol
0
huçi kuçi
(13.02.21)
Lobi
0
jalapeno
(13.02.21)
(2)

İngilizce konuşan birini anlarken diğerini anlamamak

İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
Merhaba arkadaşlar,Bazen ilgilendiğim şeylerle ilgili Youtube'da yabancıların videolarını izliyorum. Altyazıyı da açıyorum varsa. Bazılarının söylemek istediğini altyazıya gerek kalmadan anlarken bazılarının söylemek istediklerini altyazıya baksam bile anlamıyorum. Sanki laf salatası yapıyormuş gibi
Merhaba arkadaşlar,

Bazen ilgilendiğim şeylerle ilgili Youtube'da yabancıların videolarını izliyorum. Altyazıyı da açıyorum varsa. Bazılarının söylemek istediğini altyazıya gerek kalmadan anlarken bazılarının söylemek istediklerini altyazıya baksam bile anlamıyorum. Sanki laf salatası yapıyormuş gibi geliyor. Bir sürü şey söylemiş ama anlam ifade eden bir şey yok gibi geliyor ve bunları dinlerken fena derecede yoruluyorum. Bazıları bir de acayip hızlı konuşuyor, iyice mala bağlıyorum.

Mesela şimdi bir video izliyordum. Konuşmacılardan 2-3 tanesi İspanyol ama güzel İngilizce konuşuyorlar, bir tane de Mısırlı var. Ama Mısırlı olanı dinlerken mala bağladım. Böyle durumlarda diğer dinleyiciler ne yapıyor? Simultane çevirmenler falan ne yapıyor böyle durumlarda? Nasıl topluyorlar o laf salatasını? Siz ne düşünüyorsunuz? Teşekkür ederim.
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(11.02.21)
geçen listening'i bol bir sınava girdim, orada bile doğru düzgün cümle kurulmayan konuşmaları soru olarak vermişlerdi. konuşmacı bir kelime söylüyor sonra "ummm... just like.. like a.." sonra yine yarım cümle. burhan altıntoptan hallice kısacası.
valla bizim tv'lerde, konferanslarda, okullarda türkçe'yi bu şekilde konuşan yok, normal eğitimli birinin kurduğu cümlenin başı sonu belli oluyor. ingilizce'de akıcılıktan anladıkları bu herhalde diyorum ve ayar oluyorum :) biz nasıl türkçe'de farklı ağızları anlayabiliyorsak onlar da birbirlerini anlıyorlardır diye düşünüyorum.

anlayabilmek için bizim yapabileceğimiz birşey var mı, onu ben de merak ediyorum.
0
starlightz
(11.02.21)
HIMYM baştan sonra lokum gibi gidiyor, Bing Bang'de Shealdon dağıtıyor ortalığı..

Genel olarak anlıyorsanız bana göre iş bitmiş.. Herkes için geçerli.. ABD'li bir arkadaşım vardı kız öyle güzel Türkçe öğrendi ki hiç aksansız çok güzel ve rahat konuşabiliyordu hani benim anadilim Türkçe dese yedirebilirdi o kadar güzel ve düzgün anlatıyordu ne diyeceğini.. karadenize geziye gitti. "ben iptalim" dedi.. sanki Türkiye'de değil de yabancı ülkede hissettim hiçbir şey anlamadım dedi.

rahat bi 20 yıldır İngilizceyi aktif kullanıyorum. Afrikalıları, iskoçları, irlandalıları %100 anlamak bi dert benim için

Bizimkisi de aynı hikaye.. çözüm bol bol anlamadığın konuşmaların üzerine gidip onları anlamaya çalışmak
0
Oscar
(13.02.21)
(20)

Çocuk yapma nedeni

instant crush
Merhabalar, gunun felsefe ve yaşam problemi olarak sorumuz: çocuk sahibi olmaya nasıl ve neden karar verdiniz? "Kendimi bildim bileli çocuğum olsun istiyorum" diyenlerden ve "bebekler cok tatli senin yetistirecegin bir küçük sen yapiyorsun" diyenlerden veya "dunyada kaynaklar tükeniyor cocuk mocuk y
Merhabalar, gunun felsefe ve yaşam problemi olarak sorumuz: çocuk sahibi olmaya nasıl ve neden karar verdiniz? "Kendimi bildim bileli çocuğum olsun istiyorum" diyenlerden ve "bebekler cok tatli senin yetistirecegin bir küçük sen yapiyorsun" diyenlerden veya "dunyada kaynaklar tükeniyor cocuk mocuk yapmayin"cilardan ziyade bu dünyaya çocuk getirmek isteyip istemediğini kisisel olarak bilmeyenlerin cevaplarini merak ediyorum.

Düşünüyorum düşünüyorum bir insan var edip basina durduk yere dert açmaya gerek var mi emin olamıyorum. 5 yasinda okula gitmeye baslayacak, yillarca ülkemiz insani ile mücadele ederek okulu bitirecek sonra is bulma derdi, yine sacma sapan insanlarla uğraşarak para kazanmaya calisacak vs. Veya bunlari yapmasa atıyorum sanatçı olsa yine baska baska sıkıntılar yaşanıyordur. Hayatın amaci mutlu olmak değil evet ama mutsuz olma ihtimali olan bir canlıyı var etmek için alınacak sorumluluğa dair motivasyon nereden geliyor? Olsa canla basla olabilecek en iyi şekilde yetistirmeye calisiriz o ayrı tabi ki ama sıfırdan var etme noktasındaki karar aşaması beni düşündüren kısım. Belki de karamsar bir insan olmayacak ve gayet sansli ve mutlu olacak bunu da bilmiyoruz tabi.

Siz ne diyorsunuz? Evli ve 30 yaş üstü cevap verebilirse sevinirim.
0
instant crush
(11.02.21)
bu kadar sorgulamadıkları için :)

çoğu evlilik zaten bireyi tüketen ve hayata devamlılığını zorlaştıran bir psikolojiye sokuyor. maalesef bunu çocuk yaparak 3-5 yıl daha geçiştirmeye çalışıyorlar.

o yüzden kişi öncelik "ben" diyip yaşarsa mantık çerçevesinde düşünününce bırak çocuğu evlilik bile yapmaz.
0
redeath
(11.02.21)
Üreme duygusu içgüdüseldir.
Söylediğin makul ve mantıklı gerekçeler gün olacak, an gelecek içgüdülerine yenik düşecektir.
0
Mirket
(11.02.21)
bir canlıyı var etmek için alınacak sorumluluğa dair motivasyon, bir primat olmaktan geliyor. primat özellikleri tüm bu sorgulamalardan daha baskın çıkıyor bir süre sonra.

baba olmayı, özellikle genç bir baba olmayı çok isterdim. yaşım 36, kanser hastasıyım (atlatıyorum, problem bu değil). artık baba olmak istemiyorum, sebebi genetik olarak bu rahatsızlığın sıkıntısını çocuğum/çocuğu/çocukları vs çekmesin diye.
0
uuth
(11.02.21)
30 yaşın üzerinde, 5 senelik evli ve 10 senedir aynı sevdiğim adamla birlikteyim. Gerçekten bu dünyaya ikimizden bir çocuk getirmeyi çok isterdim, çok da iyi ebeveynler olacağımıza inanıyorum ama her şeye rağmen g.tüm yemiyor, totalde istemiyorum. Bu ülkede yaşamasaydım ya da bu ülke bu kadar kaygı yaratacak bir ortam olmasaydı yapardım. Şu ortamda çocuk yapmak ya bencillik ya oyuncak arayışı ya da gerçekten iyi maddi imkanlarına güvenerek çocuğu koruyacak bir fanus yaratılabileceğine olan güvenin neticesindedir diye düşünüyorum. Fanustan kastım, kendine benzer ailelerin çocuklarıyla, en elit eğitimi verip, en donanımlı şekilde yetiştirebileceğin, kafana eserse tak diye yurtdışına gönderebileceğin bi fanus. Çocuk toplumla çok yüzleşmek zorunda kalmadan yani. Onda da gerçekten 20 sene sonra, 40 sene sonra neyse susuzluk başlarsa, nükleer bişey olursa dünyanın herhangi bir yerinde nasıl koruyacaksın diye düşünüyorum.

Hormonlarım ve aklım bir olup bana yapma diyor kısaca :D artık bi gün kafayı yersem yaparım, bakıcaz :) Çocuğu olan tüm ailelere de sabır, güç, sağlık, başarı, mutluluk diliyorum :))
0
pandispanya
(11.02.21)
Sınırlı kaynakların olduğu dünyaya bir çocuk getirme fikri şuan içime sinmiyor. Ama çok iyi bir anne olurum diye düşünüyorum, öğrenme ve gelişme aşamasında oyun kurmak, merak etmek, çocuğumla birlikte gelişmek, keşfetmek isterdim. Bir yanım eksik kalır gibi geliyor. Bir yandan da maddi yükümlülüğü istemiyorum, işe ara vermek istemiyorum, evimi değiştirmek durumunda kalmak istemiyorum. Eşim para olursa her şey hallolur diyor içten içe ona katılıyorum. Tam olarak ebeveyn olup olmayacağımıza karar vermiş değiliz. Yine de kendi ebeveynlerimiz yaşlandı ve destek gerekebiliyor, akrabalı büyük bir aile değiliz, bunu görünce bizim bir çocuğumuz olsa acaba destek olur mu ilerde diyorum içimden. Bakım vermek değil kastettiğim ama aramak sormak, görüşmek, danışmak, muhabbet etmek gibi şeyler. Belirsizlik hayatın her yerinde de olsa evrimin dürtmesi kendini anne babayken bulmak da var. Keşke bir taraf daha ağır bassa, ben bu meselede tam ortadayım.
0
kullanıcıadımbuolsun
(11.02.21)
koşullar iyi ise neden yapılmasın bence ok
ama 2021 türkiye'sinde bence anlamsız
0
duyurukullanıcısı
(11.02.21)
33 E / Bizde şu şekilde gelişti; Evlendikten sonra uzun zaman gezelim çocuk yapmayalım diye bol keseden konuştuk önce. Sonra etraftaki arkadaşlarımızın çocukları oldu, eşimin arkadaşları da birbiri ardına bebeklerini kucaklarına aldı. Sonra nasıl oldu anlamadık biz de çocuk istiyor olduk. Bebeğimiz henüz yolda, bizi neler bekliyor hala bilmiyoruz ancak daha gelmeden her muhabbet onun üzerinden dönüyor.
0
va
(11.02.21)
Kendimi bildim bileli çocuk düşkünü olmadım. 30'larıma gelene kadar çocuk mu / kedi mi deseler herhalde kedi derdim.
30 enteresan bir dönüm noktası kadınlarda. Hormonlar coşuyor mudur nedir? İki kızım var çok şükür, iyi ki varlar.
Mutlu olmanın tamamen olmasa da bir karar verme işi olduğunu düşünüyorum. Çocuklarımı öyle yetiştirmeye çalışıyorum. Kendimi karamsarlığa kaptırmadım, onları da kaptırtmamak için elimden geleni yaparım.
0
SiyamkedisiZorro
(11.02.21)
seviyorsan, seviliyorsan, güveniyorsan, bir ömür beraber geçer diyorsan: gaz maskesiyle gül koklanmaz deyip çocuk yapılıyor bence
0
bir soru sorcam
(11.02.21)
Belli bir sosyo-kültürel ve sosyo-ekonomik standardın altında kalan insanların bunu bir basamak olarak kabul ettiklerini düşünüyorum ve gözlemliyorum. Okul bitti, işe gir, evlen, çocuk yap. Üzerine çok fazla düşünmüyorlar ve romantik yaşıyorlar hayatı. Yapılması gerekiyor, çocuk aile kurumunun amacıdır gibi geliyor sanırım onlara. Kendileri henüz hazır hissetmeseler aile büyükleri istiyor diye yapıyorlar mesela. Ben ciddi anlamda planlayıp kendimi geri dönülmez şekilde hazır hissetmeden çocuk yapma kararı almam ama onlar için böyle bir süreç yok sanırım.
0
Mossy
(11.02.21)
Bu istek içgüdüden çok kültüren kodlar yüzünden baskın geliyor

Zorluğu var evet fakat yanında gelen statü ve tamamlanmışlık etiketi
0
freebird5406_2
(11.02.21)
toplumsal ve kültürel olduğunu düşünüyorum ben de. bir yerde herkes "ee çocuk?" diye düşünüyor. evli olmadığı ve mevcut şartlarda çocuk yapma ihtimali olmayan kişiler bile "ne zaman çocuk yapacağım" fikrine kapılıyor. ya da bir an önce evleneyim de çocuk yapayım falan. yaş geçmesi diye bir türkü var bir de, yaşım geçiyor diye bir telaşa giriliyor. bir de fazla abartılıyor. bizde abartılan iki şey herhalde çocuk yapmak ve annelik. isteyen yapsın tabii ki, allah mutlu mesut etsin, ama çocuk aşırı büyük sorumluluk. bir çok insan da bunu pek düşünmeden yapıyor geçiyor. neden, çünkü kültürel, çünkü herkes yapıyor, o niye yapmasın.
0
veritaslibertas
(11.02.21)
7 yıllık evliyim, şu an 5 aylık hamileyim. Tüp bebekle, anam ağlayarak yaptım bi de açıkçası. Hata kaza galan değil, gayet planlı bir bebek.Yorumları şoka girerek okudum açıkçası.

Kendimi de çok kötü hissettim. Bu dünyaya çocuk getirerekk sınırlı kaynakları kötü kullanan, çocuğunun geleceğini düşünmeyenn bencil insanlar olarak...

Gaz maskesiyle gül koklanmayacağı(!) için çocuk yapıldığını düşünen de varmış demek ki gerçekten. Ya da bireyselliğimizi yitirdiğimiz için evliliğimiz ite kaka gitsin diye çocuk yapmış da olabilirmişiz. Vay... vay ki ne vay...

Soru sahibi, biz mutlu insanlarız. Birbirimizi seviyoruz, dünyaya sevebileceğimiz bizden bir parça getirmek istedik. Hepsi bu kadar.
0
physcos physcos
(11.02.21)
6 yillik evliyim 1 cocuk var

Bir tane daha yapmazsam annem babam ve kayınpeder kaynana beni kesecek

Çok baskı yapıyorlar

Çocuk yapma nedenim: tam bir aile olmak ve eşimin anne olmayı istemesi
0
intern in the house
(11.02.21)
34 K tüp bebek tedavisi ile 1 aylık hamileyim. Eşim bu ülkeye çocuk mu yapılır kafasındaydı ama ben aile olmak bütün olmak istedim. Ayrıca bizim gibi insanlar çoğalmazsa ilerde yaşadığımız yer daha da boktan bir yere dönüşecek. Gümbür gümbür cahil nesil geliyor. Annelerinin kafasına çukur işareti kazıttığı çocuklar büyüyünce bu ülkeyi yönetecek.
0
suicides underground
(11.02.21)
35 yaşındayım 2 çocuğum var. çocuk konusunda hala gelgitli düşüncelerim var:

(1) geleceği distopya gibi görmediğim için (maksimum 2 çocuk şartıyla :)) çocuğa iyi bir gelecek sağlayarak topluma katkı sağlayacağımı düşünüyorum. kendi hayatımızdan büyük feragatle oluyor bu ama bizim gibi düşünenler olmasa suicides underground'ın dediği gibi olacak.

(2) anne olmayı ilk istediğim zamanlarda motivasyonum biraz farklıydı, çevreme baktığımda gördüğüm anneliğin verdiği o olgunluğa erişmeyi istiyordum, iyi bir insanın yetişmesine emek vermeyi istiyordum. o zamanlar gayretliydim yani. ama kazın ayağı öyle değilmiş, o olgunluk doğumla birlikte güncelleme gibi inmiyormuş, burnunu sürte sürte olgunlaşıldığını tecrübe ettim. hem 30 yaşından sonra zamanının yönetimini egosantrik bir varlığın eline vermek zorunda kalmak, hem de çocuk büyürken kendi travmalarımla yüzleşmek beni çok zorladı. böyle olacağını bilsem hiç bu işlere girmezdim diye düşünüyorum bazen. biraz depsesif biriyim, bu genlerin aktarılmaması lazımdı, doğal seleksiyonla yok olmalılardı :) (bunu çocuklarımın şahsından bağımsız olarak söylüyorum tabi ki)

evliliğin 5.yılında annelerimiz çocuk meselesini çıtlatmaya başlamıştı, onun da etkisi olmuştur mutlaka. kırk kere söylersen olur hesabı :)
0
starlightz
(11.02.21)
6 aylık evliyim, 31e. çocuk yapma konusunda ne düşünürsen düşün, şu denklemi asla unutma: kadınların çocuk yapabileceği sınır bir yaş var ve sonrasında sağlıklı bir çocuk dünyaya getirme ihtimalin oldukça düşüyor. ister çocuk iste, ister isteme, bir çok kadın "bu dünyaya bir kere geliyorum ve bunu yapamayacağım" düşüncesinin kurbanı oluyor. bunun üzerine toplumsal "anne" kodlarını da eklersen neden insanların önce aa çocuk mu asla çok banal dünya turu yapıcaz biz deyip sonra birden apar topar çocuk patlattıklarını anlayacaksın.
0
roket adam
(11.02.21)
Koşullar zerre umrumda değil, musmutlu bir hayat sürdüm diyemem ama ben yaşamayı seviyorum. Kötü şeylerden de saçma bir haz alıyorum, karamsarlığa düşünce ''keşke doğmasaydım'' dediğim zamanlar lise biterken sona erdi sanırım. Bunları yaşamamak, hiç doğmamış olmak istemezdim. Şu an her şey b.k gibi hayatımda:) ama olsun yaşamak güzel şey. Düzeltmeye çalışmak, çabalamak güzel sağlıklı olduğun sürece.

Yine de hiçbir zaman çocuk sahibi olmayı hayal etmedim. Kendi hayatımı noktalayıp başkası için yaşamak gibi geliyor çocuk meselesi. Çok zengin olsaydım, düzenli ve düzgün bir hayatım olsaydı yine de istemezdim bence, çünkü aynı kapıya çıkıyor.

30 K e
0
megalomaniac
(12.02.21)
giderek cidden bu yıllarda çocuk yapanların cesaretine hayran oluyorum
0
duyurukullanıcısı
(12.02.21)
evli ve 30 yaş üstü olarak cevap veriyorum: uzun yıllardan sonra gerçek hisler beslediğim bir sevgili kişisi olmuştu. türlü fedakarlıklar yaparak beraber olduk. sevgili kişisi deliler gibi çocuk istiyordu ben ise onu henüz yeni bulduğum için sevgililik müessesinin tadına varmak istiyordum hayatımda ilk defa. derken bir gün bazı şikayetler yüzünden jinekolog ziyaretim oldu ve bir rahatsızlığım olduğunu öğrendim doktor hemen çocuk yapmayı dene 1 ay bile ssenin için kayıp yoksa çok zorlanırsın falan dedi. sonra çocuğum olmadığını ve sevgili kişisinin çok üzüldüğünü hayal ettim. benim motivasyonum bu oldu ve korunmayı bırakınca hamile kaldım. bebiş gelince ilk 1 yıl çok zorlandım malum herkesin zorlandığı sebepler ama özellikle de sevgili kişsii ile benim zamanımdan çaldı diye düşündüm vs. ama bebe 1 yaşlına geçince bende bir şeyler oldu bebişle aramda muazzam bir bağ oluştu ve şu an bile hr geçen gün artıyor o bağ 3 yaşına gelmek üzere kendisi. çok klişe ama annelik hiç bir aşka benzemiyor bambaşka bi hisle seviyorsunuz bebeyi. ülkenin güvenlik ve ekonomi ile ilgili sorunları beni onun geleceği ileilgili çok kaygılandırıyor o yüzden 2. ye asla cesaret edemiyorum zaten ayrıca maddi ve manevi olarak kendimden yaptığım fedakarlıklar da 2. yi asla düşündürmüyor.. evet partner kişisi ile ilişkimizden kendimizden dev fedakarlıklar yapıyoruz ilk 2 yıl uyku uyumadığım için kronik migrenli olup ilaçlardan sağlığımı kaybettim ama şimdi dönüp bakınca her şeye değer. hayata bir deneyimler silsilesi olarak bakıyorsak her kadının anneliği bir kez deneyimlemesi gerektiğini düşünüyorum.
0
iwillsee
(21.02.21)
(8)

sevgili stalku

callosum
sevgilinizin ya da flörtünüzün düzenli olarak kimi takip ettigine vs bakar mısınız? işkillendiginiz biri olursa sorar mısınız kim diye yoksa yansıtmaz mısınız?
sevgilinizin ya da flörtünüzün düzenli olarak kimi takip ettigine vs bakar mısınız? işkillendiginiz biri olursa sorar mısınız kim diye yoksa yansıtmaz mısınız?
0
callosum
(07.02.21)
Flört şiddetine giriyor kimi takip ettiğine bakıp bir de sormak.
Ne bakarım, ne sorarım yazmıştım ama denk geldiğinde sordum ya, yalan söylemeyeyim. Baskıcı bir tutumla hesap sorma gibi değil, meraktan. Sevgilin iyi niyetinden eminse rahatsız olmaz sanırım. Düzenli takip vs varsa, sıkıntı.
0
jalapeno
(07.02.21)
bakmam. bakıyorsam güvenmiyorumdur, güvenmiyorsam niye sevgiliyim onu sorgularım.
yaklaşımım bu olduğu için birinden işkillenmem için aleni bişeylerin olması gerekir, o zaman da tabii ki sorarım. bunu hesap sorma olarak görmüyorum çünkü ortada benim kuruntumdan ziyada somut bişeyler var demektir. belki yanlış anlaşılmadır ama neticede bana "ne alaka yaa" diyemeyeceği şekilde sorarım. açıklaması tatmin etmezse de bunu söylerim, tatmin olmadım ama okay madem öyle diyorsun sorun yok derim. ya da cidden bi dalavere varsa da ona göre hareket ederim.
0
Jux
(07.02.21)
cidden bakmamayı nasıl başarıyorsunuz ya hiç mi merak etmiyorsunuz :( ne güzelmiş
0
🌸callosum
(07.02.21)
eğer erkeksen bu bakma işlerine girdin mi sonu yok bi kere. kadınsan daha iyi bilirsin, sevgilin olsun olmasın, önüne gelene yürüyen bir kitle var internette. bunları sevgilinin elbette savuşturabiliyor olması lazım. hepsini bire bir görüp tanık olmanın bir anlamı yok.
0
Jux
(07.02.21)
Daha önce hiç bakmadığımı fark ettim şu an. Gerek yok böyle şeylere sanki.
0
turkce konusan uzayli
(07.02.21)
ben de hiç bakmadım, bakmam bana kalsa.. ama sosyal medyada öyle aldatılma hikayeleri okuyorum ki bakmamak saflık mı diye de düşünmeye başladım. hissettirmeden ara sıra bir göz atmak gerekli gibi geliyor (hala bakmıyorum). ama ona sormam bu kim diye..
yani güveniyorum ama olası bir durumda da enayi konumuna düşmek istemiyorum. gönlü geçtiyse ok kimseyi iple bağlayamam kendime, ama mertce çıkıp bitti demezse ya? beşer şaşar.
0
starlightz
(07.02.21)
Kapattığım kapının deliğinden hiç bakmadım bakmam
0
olaylar olaylar
(07.02.21)
Var böyle bir tane baktığım kişi. Hatta biliyor söylmeişliğim bile var :DD Sevgilim değil böyle çok nadiren görüşüp seviştiğimiz, güvercinler gibi sürtündüğümüz ama benim çaresiz kaldığım bir kız <3

Arada bakıyorum, sonra profili kız arkadaşlara atıp ''bu mu ben mi daha yakışıklıyım knk'' diyorum. Şimdiye kadar hep ben çıktım içim rahatladı. Ama bi 2 tane pz*venk vardı '' o knk'' dedikleri :D
0
eazy
(08.02.21)
(5)

Görünmeyen Bir El ve Atalet

ckisc
Okunması için mümkün olan en kısa şekilde yazmam gerekiyor:Ne yapmam gerektiğini biliyorum, yaparsam ne olacağını yapmazsam ne olacağını biliyorum, yapmak çok istiyorum, onunla ilgili o işi yapmaya hazırlık olarak her şeyi de yapıyorum, bu spor olur, ders olur, bi kitap olur, dil öğrenmek olur, beni
Okunması için mümkün olan en kısa şekilde yazmam gerekiyor:
Ne yapmam gerektiğini biliyorum, yaparsam ne olacağını yapmazsam ne olacağını biliyorum, yapmak çok istiyorum, onunla ilgili o işi yapmaya hazırlık olarak her şeyi de yapıyorum, bu spor olur, ders olur, bi kitap olur, dil öğrenmek olur, benim hayrıma olan herhangi bir şey. Konunun zekayla kafa basmayla alakası da yok yani, ki ben ne kadar pek inanmasam da çok zeki bir tip olduğum söyleniyor. Herhangi hayrıma olan bir şeyde bu belki her sabah akşam bir egzersiz veya diş fırçalama bile olabilir, sanki bir güç beni tutuyor. Evet biliyorum bir güç yok, onu yapan benim, evet bu bir farkındalık, so? Yani bu farkındalık bana bir şey katmıyor. Ben gerçekten disiplinli şekilde çalışmak zamanımı verimli kullanmak istiyorum, bunu nerede araştırsam karşıma motivasyonel şeyler veya işte meditasyon önerileri çıkıyor ve doğru tahmin ettiniz, meditasyon yapmam gerekirken onu da yapmıyorum, daldan dala atlıyorum genelde. Veya pomodoro öneriyorlar evet güzel bir yöntem ama mesela bir ders videosu izlerken her 10 saniyede aklına bir şey gelip internette 10 dk takılan bir insan için değil. Muhtemelen ADHD var ama bu daha başka bir şey, sebebini artık o kadar da merak etmiyorum, tek istediğim kurtulmak...
0
ckisc
(06.02.21)
www.youtube.com
Inside the mind of a master procrastinator | Tim Urban
0
esref
(06.02.21)
Duyuruyu okumaya başlayınca kafamda dönüp duran cümle “Sonunu okumaya gerek yok ya, biliyorum bunu, hey ckisc, paralel evrendeki ben misin yoksa”

Konuyu süper anladım ama cevabı bende de yok. Kendime ödül/ceza yöntemini de denedim, sonuç başarısız. Bence bu bir sağlık sorunu, vücutta eksik/fazla olan bir takım şeylerden kaynaklı.
0
epitaf
(06.02.21)
:) o vidyo adettendir diye attım
i.imgur.com
i.imgur.com
alternatif link
i.0imgur.com
i.0imgur.com

benden bu kadar. cevabı yok +1

edit.
bi de bu var
vimeo.com
0
esref
(06.02.21)
bu ted konuşmasını ben de yıllar önce izledim ve ayar oldum. zaten ted konuşmacılarının tuzu kuru insanlar olduğunu düşünüyorum, etkilenmiyorum artık.

sizdeki durum bende de var. o kadar zor ki insan bundan kurtulmak için beynini çıkarıp atmak istiyor.

www.dr.com.tr

bu kitapta kendini sabote etmekten bahsediyor. durum tam da bu, sabote etmek. herşeyi çok iyi bilirken, demir tavında dövülecekken, kaçan trene arkasından bakakalmak durumu.
çözüm ne olabilir, dikkat dağıtıcı şeyleri radikal kararla ortalıktan kaldırmak (hesapları kapatmak, bilgisayardan oyunları silmek gibi) çare olabilir belki. veya ortamı hazırlayıp gaz veren birilerini bulmak, o ivmeyle başlamak. işi minik parçalara bölüp aşamaları yazmak, yaptıkça tik atıp ilerlemeyi görmek ve motive olmak da işe yarayabilir.

bunun dışında irade güçlendirmek için oruç tutmayı düşünüyorum. beynimin o hedonist kısmını terbiye etmek için kendimi birşeylerden mahrum etmekten başka fikir gelmiyor aklıma. bunun çözümü masa başında değil çünkü, kenarda sorunu çözüp masa başına öyle dönmeli gibi hissediyorum, bilmiyorum..

edit: [evde denemeyin]
bu arada üniversiteden iki manyak arkadaşımın buldukları çözümler de şöyleydi: böyle tıkandıklarında biri başını soğuk suya sokuyordu, diğeri de kafasını dolaba vuruyordu :/ garip şekilde işe yaradığını söylüyorlardı. :))
0
starlightz
(06.02.21)
arkadaşlar cevaplarınız için çok teşekkür ederim, umarım başka cevaplar da gelir ben biraz kendi tecrübelerimden yola çıkarak işe yarayan şeyleri yazayım.
1. öncelikle sabote eden şeylerin çoğu içimizden olduğu kadar dışarıdan da geliyor. örneğin ben saçma sapan diş fırçalama örneği verdim, neden? çünkü hadi yapayım diyorsun, "aha daha yeni yemek yedin dur", "şöyle olmalı böyle olmalı" gibi çevreden dinlediğimiz içimizde yapışmış şeyler. Spor da böyle. Hevesle başlıyorsun 50 yerden millet başlıyor yok işte şöyle yapacaksın böyle yapacaksın, yok işte bugün yapma dün yapmıştın, ulan zaten yeni başlamışım alışkanlık edinmeye çalışıyorum olimpik sporcu değilim ki? Bu tiplere "tamam hadi söyle bakayım nasıl yapmalıyım" desen, cevap "kişiden kişiye değişir, kendini en iyi sen tanırsın .d". yani olay en azından başlarda bodoslama dalmak.
2. yazmak. ama bu da öyle düzende olmayacak yani derli toplu bir yerde olacak elbette ancak kutsal kitap yazar gibi tribe girmeye de gerek yok. o da çok baltalıyor.
3. bir zamanlar geçmem gereken saçma bir ders vardı öyle zor da değildi ama hayati bir önem taşıyordu yine de bir türlü olmuyordu. youtubeda konuyu anlatan bir tip vardı bir türlü sarmıyor. bu durumda kendimi her zaman olduğu gibi acayip suçluyorum halbuki normal insan sarmadı ya deyip daha verimlisini buluyor. bizde bu var yani bilemiyoruz acaba gerçekten sarmadı mı yoksa benim mi totom tutmuyor. neyse en sonunda gerçekten sarmadı, biraz daha araştırdım bu adamın 1 saatte anlattığını kabaca tak tak iskelet şeklinde 5 dkda anlatan bir kanala denk geldim he dedim tamam yani onu izleyince kolonları kirişleri kurmuş oldum, sıkıcı adamla da tuğlaları araya dizmek kaldı, adam anlatınca he bunu biliyroum deyip daha ilgiyle dinlemeye başlamıştım.
yani bu konularda belli bir eşik enerjisi var, onu geçene kadar esnek bir şekilde sürekli maruz kalmak gerekiyor.
4. "evet şimdi başlıyorum, yapıcam edicem" gazları ne yazık ki en azından bende tamamen ters tepiyor, aşırı bir anlam yüklüyorum, beyin öyle bir ram yemeye başlıyor ki yapılacak şeye yer kalmıyor çok anlam yüklememek lazım.
5. ve mesela bende açgözlülük var hadi şunu da yapayım falan halbuki onlar da ram yiyor.
tabi yine de soruyu soran benim zaten yani bunlar tamamen çözdü mü hayır çözmedi ama bayağı ilerletti, çok daha kötüydüm.
0
🌸ckisc
(06.02.21)
(4)

İlikli dana kemik suyu veya paça ilikli kemik suyu ile pilav

condom kurşunu
Hangisiyle yapmak daha iyi olur? Ya da bunlarla pilav yapılır mı agır mı olur yoksa? Kavanozda satılanlar bunlar bu arada bulyon değil.
Hangisiyle yapmak daha iyi olur? Ya da bunlarla pilav yapılır mı agır mı olur yoksa? Kavanozda satılanlar bunlar bu arada bulyon değil.
0
condom kurşunu
(04.02.21)
iliğin görüntüsü pilav üzerinde irrite edici olabilir.
bence pilav genellikle tavuk suyu ile daha iyi tat veriyor.
0
ankarakecisi
(04.02.21)
dana kemik suyuyla yapılabilir ağır olmaz. ama diğerini denemedim kıyaslayamam..
0
starlightz
(04.02.21)
ikisi de yaklaşık aynı sonucu veriyor. ağır olmuyor. gayet de güzel oluyor
0
co2s2
(04.02.21)
birileri size cevap vermiş. olumlu, olumsuz. size cevap verenleri niye tiklemiyorsunuz.
hıyar mısınız?
0
ankarakecisi
(26.02.21)
(3)

Anket: Plastik şişe kapaklarını kolayca açabiliyor musunuz?

hazen
Su, kola vb plastik şişe kapaklarını *kolayca* açamıyorsanız "açamıyorum", *kolayca* açabiliyorsanız "açabiliyorum" şıklarını işaretleyiniz lütfen. 1 saniyenizi alacak. teşekkürler. https://www.strawpoll.me/42568405
Su, kola vb plastik şişe kapaklarını *kolayca* açamıyorsanız "açamıyorum", *kolayca* açabiliyorsanız "açabiliyorum" şıklarını işaretleyiniz lütfen. 1 saniyenizi alacak. teşekkürler.

www.strawpoll.me
0
hazen
(03.02.21)
dünyada su şişesi kapağı açamayan sadece ben varım sanıyordum.
0
starlightz
(03.02.21)
@starlightz yalnız değiliz...
0
🌸hazen
(03.02.21)
Açamıyorum erkeğim diyen bir harbi adam. Selam olsun sana...
0
primetime
(03.02.21)
(10)

Üzerimde inanılmaz bir halsizlik var

marowak
Arkadaşlar yedek subay olarak görev yapıyorum. Çok yorucu bir işim yok masabaşı çalışıyorum denebilir ancak inanılmaz halsizim bütün gün. Doktora gitmeye zamanımız yok zaten izin de vermiyorlar covid sebebi ile. Bu durumda ne yapmam lazım ne iyi gelir? Vitamin hapı falan mı alsam?
Arkadaşlar yedek subay olarak görev yapıyorum. Çok yorucu bir işim yok masabaşı çalışıyorum denebilir ancak inanılmaz halsizim bütün gün. Doktora gitmeye zamanımız yok zaten izin de vermiyorlar covid sebebi ile. Bu durumda ne yapmam lazım ne iyi gelir? Vitamin hapı falan mı alsam?
0
marowak
(03.02.21)
Demir eksikliği olabilir. Ölçtürmeniz gerekir.
0
aslil
(03.02.21)
@aslil

Maalesef ölçtürme şansım yok. Burada revirde ölçmüyorlar. Acil bir yaralanma gibi durum olmayınca hastaneye gitmek de yasak. Eczaneye gitsem verirler mi?
0
🌸marowak
(03.02.21)
Revirde doktor, hemşire olmuyor mu? Veya belli zamanlarda sağlık kontrolü yapılmıyor mu? Demir ilacını kafanıza göre kullanmayın. Şeker tüketmeyin bir süre. Karbonhidrata da dikkat edin. Ciddi halsizlik varsa bir yolunu bulup doktora görünün.
0
zihua
(03.02.21)
@zihua

Doktor var ancak kan testi yapmadıklarını söyledi.
0
🌸marowak
(03.02.21)
demir ilacı alabilirsiniz, kansızlık vardır muhtemelen. pekmez falan da için. imkanınız olan zamanda tam kan tahlili yaptırın ama. 5 dakikalık bir iş zaten.
0
candide
(03.02.21)
belki başka bir eksikliğiniz vardır bence hemen demir almayın. ben b12 ve d vitamini eksikliği yaşadığım bir dönemde çok halsizdim mesela. zihua +1
0
Mossy
(03.02.21)
d vitamini eksikliği de yorgunluk halsizlik yapar.
0
starlightz
(03.02.21)
multivitamin haplarından için. solgar falan. bedelli askerlikte bile çok yakın arkadaşım 2 günde bu hale gelince böyle çözmüştük.
0
westblack
(03.02.21)
Yapabilirseniz günlük kısa yürüyüş ve temiz hava iyi gelir, kan dolaşımı olmayınca vücut çökkünleşiyor, ayakta esneme hareketleri de yapabilirsiniz. Ayrıca vitamin hapı ya da taze meyvve ile (bulabiliyorsanız) destekleyin. (Koşullarınızı bilmiyorum).

D ve C vitaminleri olarak ayrı da alabilirsiniz.
0
kaset
(04.02.21)
tiroit de olabilir, erkeklerde pek gorulmez ama yine de ihtimaldir. kilo alma egiliminiz var mı bi gözleyin bakalım.

demirse de eksiklik, pekmez vs.den ziyade et ve bol yeşillik tuketmeye calısın. cayı yemegin hemen ustune icmeyin,
0
art vandaley
(04.02.21)
(2)

musluk suyunun mineral miktarı

Tochinoshin
musluk suyu içiyoruz, kireçli su 3-4 kaynatmada kireçlenir metaller. bu suda tahminen hangi minerallerden ne kadar vardır? magnezyum var mıdır mesela?
musluk suyu içiyoruz, kireçli su 3-4 kaynatmada kireçlenir metaller. bu suda tahminen hangi minerallerden ne kadar vardır? magnezyum var mıdır mesela?
0
Tochinoshin
(03.02.21)
google'da "[yaşadığınız şehir] içme suyu analizi raporu" yazınca belediyenin raporu çıkar. mesela benim yaşadığım şehrin raporunda ilçelere göre ölçülen Magnezyum(mg/L) 8-11 arasında.
0
starlightz
(03.02.21)
@star su firmasının raporunda magnezyım, kalsiyum değerleri yazmıyor. Demir, klor falan var ve hepsi de neredeyse sıfır. Dediğin gibi sıfır veya sıfıra yakındır magnezyum ama bu kadar kireç nasıl oluşuyor merak ettim.
0
🌸Tochinoshin
(03.02.21)
(19)

8-14 yaslari arasinda fiyat hesabi yaptiginizi animsiyor musunuz?

bollocks44
Sorum 26+ yas uzerindekilere,Cocukken ozellikle market alisverisi sirasinda hic fiyat hesabi yaptiginizi animsiyor musunuz? Ben genellikle hep ebeveynlerin bir seyin pahali mi ucuz mu olduguna karar verdigini hatirliyorum. Bugun market alisverisi sirasinda biri 8-10, digeri 12-14 yasinda iki cocugun
Sorum 26+ yas uzerindekilere,

Cocukken ozellikle market alisverisi sirasinda hic fiyat hesabi yaptiginizi animsiyor musunuz?

Ben genellikle hep ebeveynlerin bir seyin pahali mi ucuz mu olduguna karar verdigini hatirliyorum.

Bugun market alisverisi sirasinda biri 8-10, digeri 12-14 yasinda iki cocugun bonibon alirken, 3'lu paketin mi tekli paketin mi daha pahaliya geldigini, hangi markette adet fiyatin ne kadar oldugunu konustuklarina sahit olup sasirdim.

Sasirmak bir yana, uzuldum de acikcasi, bonibon almak icin dahi hesap kitap yapmak zorunda birakilan bir jenerasyon olmalarina uzuldum.
0
bollocks44
(01.02.21)
Yani bunun aslinda super market kategorisine giren marketlerin mahallelerde artmasina mi bagliyorsunuz? Konjonktür ile bir bagintisi oldugunu dusunuyordum ben de.
0
🌸bollocks44
(01.02.21)
o zamanlar daha çok yapıyordum.

harçlığım limitliydi sonuçta ve abur cubur limitsizdi o yüzden her şeyin hesabını yapardım.

13-14 yaşında ise yatılı okulda bir öğr*nci idim o zamanlar zaten ekonomik olarak dibi görmüştüm ailem istedikleri kadar destekleseler de.
0
aguen
(01.02.21)
Sonlarina dogru evet biraz yapardim.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(01.02.21)
pahalı olan şeyleri direkt eliyordum zaten yasaktı onlar kafamda :) şunu mu alsam bunu mu diyemiyordum. dondurma max alabilirdim sadece mesela. magnum ve korneti ilk kez 12 yaşında almıştım. sebebi de paramız az masraf olmasın kafası işte.
0
pide
(01.02.21)
yapiyorduk tabi, zengin pci Oktaylar, sitede buyuyen basket sever ergen irileri haric herkes yapiyordur harcligini en akilci nereye nasil kullanacagini. Cok market yoktu mahalle bakkali ilk durakti sonra sonra mahalleye bim falan gelince her halikarda daha ucuz oldugundan bime kayma oluyordu otomatikman. Bizim mahalle bakkali vardi, bimin acilacagini duymus mahalleye, satmis dukkani. Bakkali devralan gariplerin de haberi yok 1-2 hafta islettiler bir baktilar koca Bim acildi, onlar da kapatti sonra. En son lahmacuncuydu o dukkan simdi ne oldu bilmiyorum. O degil eski nesil daha sansizdi sanki ya magnum falan nasi pahaliydi. Muz lukstu anasini satayim, veli toplantisinda beslenmeye muz koyulmasin alamayanlar var muhabbeti donuyormus annem anlatiyordu, fakir semt falan da degil o zmaanin orta sinifi sayilir
0
neverletyougodown
(01.02.21)
Daha küçükken de yapıyordum. Okula gitmiyorken bile, tamam iki basamaklıları kafadan toplayamıyordum tabi de mesela üç basamaklıları alma diyorlardı, veya 8'le 9'la başlıyorsa alma diyorlardı, almıyordum. Şimdiki çocuklar gibi tutturup zırlamıyordum. Alayım mı bike demiyordum. Paramız yoktu, ama üzülecek bir şey yok bence :)
0
pati
(01.02.21)
ilk aklıma gelen, ilkokuldayken radikal ve yeniyüzyıl gazeteleri karton maketler verirdi. ikisini aynı anda alacak kadar harçlığım olmadığı için bu tip fiyat/performans hesapları yapardım. daha sonraki yaşlarda da yaptım, tasarruflu olmak evde ve okulda öğütlenen birşeydi. harçlığımızı hafta bitene kadar yetirmeye çalışırdık. harçlığı çok olan da az olan da böyleydi.

sizin örnekte çocukların matematik hesapları yapmaları bana sevimli geldi. ayrıca çocukluk zaten böyle birşeydir, ufak şeylere büyük değer yüklemektir. canım çocuklar :) bir örnek vereyim, oturduğumuz sitede çocuklar bahçede deneyimsi birşeyler yapmak için marketten su almışlar, hangi boyuttaki şişenin daha ekonomik olduğunu hesaplamışlar onu konuşuyorlardı. hepsinin ailelerinin durumu iyi, yetiştirme tarzı böyle.

eskiye kıyasla bu jenerasyonun herşeyi bol bol var, üzülmeyin.
0
starlightz
(01.02.21)
Bazen aklıma gelir. O zamandan ekomoniye ilgim varmış. Ne bok yemeye yonelmediysem! Neyse. Çok küçüğüm. 9 10 olmalı. Kendi kendime şunu düşünüyorum. "Ekmek gecen sene şu kadardı şimdi bu kadar. Demek ki ben evlenince 1 milyar filan olur." enflasyon algim bile varmış.
Babamın da sayesinde parayla çok erken tanıştım. Varlıklı bir aile değiliz. Ama ben borca doğdum. Sıkıntılı bir dönemdi. Babam o dönem eline geçen 5 10 lira ile mark alırdı. Hatırlıyorum çocuktum 1000 marka yakın param vardı.
Kredi kartı ile de erken tanıştım. 14 15 yasinda babamın kredi kartını taşıyordum. Başına birsey gelirse al kullan diye vermişti. İlk bir iki yıl hiç kullanmadım. Ama ilk kullandığım dönemde insanlar slipe imza attiriyordu.
0
allah yazdiysa bozsun
(01.02.21)
Ayıptır söylemesi bana o yaşlarda acayip çok harçlık veriyorlardı, nereye harcayacağımı bilemiyordum. Hesap yaptığımı hatırlamıyorum, işin kötüsü şu anda da bi hesap yapma alışkanlığım yok. İyi yapıyorlar yani bence çocuklar.

Öte yandan mesela şeyi hatırlıyorum, 1 sene boyunca para biriktirmiştim kendime bisiklet almak için, bi sene sonra kumbarayı açtığımızda biriktirdiğim paraların bazıları tedavülden kalkmıştı, enflasyon yüzüden de değil bisiklet çikolata falan anca alabiliyordum :'( Döviz (mark) ile tanışmam da aynı döneme denk gelir.
0
plutongezegendegilmi
(01.02.21)
yaptım :) o zaman da yaptım, hala da yapıyorum. türkiyede yaşayınca, mecburen.. :)
0
superfluid
(01.02.21)
26 yaşındayım.

benim markette "çokolat istiyom aksi takdirde burayı yakarım" tribi attığım yaşlarda maddi durumumuz çok çok iyiydi. şöyle söyliyim annemin dediğine göre o dönemde babamın sadece ticket'ı ortalama maaşın üzerindeymiş, düşün. ticket çok markette geçmezdi, o yüzden arabayla şehir dışındaki bir markete gider, oradan yüklü yüklü alışveriş yapardık.

haliyle çocukluğumda fiyatlara bakmazdım, canım ne istiyorsa üçer beşer atardım sepete. babam açgözlü olmama ve çok fazla yememe (üç gofret almışsam genelde eve varmadan gömerdim hepsini) kızardı ama bir kez olsun "oğlum paramız yok" veya "onu alamayız oğlum, yerine bırak" dediğini hatırlamam. daha ziyade "zaten ne istiyosan alıyoruz, niye kıtlıktan çıkmış gibi saldırıyosun, biraz tadını çıkarmaya çalışsana" şeklinde haklı bir tepkisi vardı.

aradan geçen 20 yılda dar gelirli durumuna düştük, ben de o kadar şımarık büyümüş birisi olarak hayatın sert zumzuğunu yedikten sonra hala yerden kalkabilmiş değilim, zorlanıyorum.
0
der meister
(01.02.21)
Yaş : 30..

Babam ilkokuldan sonra haftalık para vermek yerine maaş gibi aylık para vermeye başladı. bende o parayı yetiştirmek (tekrar para istemeyi sevmezdim) ince hesap yapıp harcamaları öyle yapardım ve sürekli para arttırıp ileride doğabilecek beklenmedik bir harcama için birikim yapardım :D
0
pislick0
(01.02.21)
Evet, çok hatırlıyorum tabii ki. Köfteciye gidince ikinci kolayı söyleme tedirginliğini de net hatırlıyorum :) toplu satış yapan marketlerden alışveriş yapıyorduk. kantinden gazoz almayayım diye babam 1 kasa gazoz alıyordu eve her gün evden götürüyordum 1 tane öğle yemeği yanında. vs, vs.
0
roket adam
(01.02.21)
2001 krizi, doların fırlamasına denk geldim. Migros, Tansaş yeni açılmıştı, herşeyin market markalı olanını alırdık. Hala da aynı tercihi yapıyorum çoğu üründe.

Yine birgün biz herşeyin ucuzunu, market markalısını alırken bir aile gelip fiyatına bakmadan premium markalısını almıştı. Aklımda yer etmiş o günden beri.
0
inheritance
(01.02.21)
yaş 29, o zamanlar ailenin maddi durumu orta (gerçek orta, şuan o klasmanda yaşamıyoruz kendimize orta sınıf derken karı koca çalışan bir çift olarak), yoğurt fiyatlarını bile karşılaştırırdık, market alışverişi önemli bir işti, büyük bir alışveriş yaparsak aldığımız güvendiğimiz markalar arasında gramaj fiyatı üzerinden bir karşılaştırma yapma görevi bana verilirdi. Ne istersem alınırdı bir yandan, alışveriş bitince şuan ocağımıza incir ağacı dikecek kitapçı gezmeleri olurdu elim kolum dolu çıkardım. Hiçbir ihtiyacımın sonraki ay alındığını bilmem. Ama her şeyin fiyatına bakılırdı.
0
kullanıcıadımbuolsun
(01.02.21)
Çocukken maddi durumumuz çok iyi olduğu için ne abim ve ben ne annemle babamın bir şeylerin hesabını yaptığını hatırlamıyorum. Hesap yapmaya evlenince başladım. Küçücük çocukların bunları düşünmesine çok üzülüyorum. Çocuk sadece çocuk olmalı.
0
suicides underground
(01.02.21)
Yapmadım ve hala para yönetimim berbat. Bazen oturup parayı ne yaptığımı sorguluyorum.
Bence paradan anlama yaşına gelmiş çocukların bu hesabı yapıyor olması iyi bir şey. Finansal okuryazarlıkları benimkinden iyi olacak.
0
marla is in my head
(02.02.21)
evet, çok net hatırlıyorum, ilkokul 3-4'e giderken kitapçıdan annemle bir şey almıştık, ürünün fiyatını ödeme yaparken kasada öğrenince yüzüm asılmıştı ama oradan da geri dönemedim, "kalsın" diyemedim. kitapçıdan çıkınca "kazık yedik" demiştim anneme.

hatta kitapçıdan çıkınca sınıf arkadaşım ve annesiyle karşılaştık, annem "kazık yedik" dedi, ertesi gün okulda benimle dalga geçiyordu kız "kazık yemiş hlot" diye, ben de durumu zor kurtarmıştım "annem öyle demedi, 'kazık yiyecektik' dedi" diye :)
0
hlot
(02.02.21)
yapmıştım hem de çok, maddi durumumuz çok iyi değildi. alt-orta arası en fazla.
maalesef bir çocuk için iyi değil, daha sonrasında da hesapçı birisi oluyorsunuz (biraz da kişilik özelliği yatkınsa)

yukarıda bir arkadaş köftecide ikinci kola alma gerginliği demiş, biz çocukken dışarıda eğer bir şey yersek yanına içecek alınmazdı, hey yavrum ikinci kolaymış :)

bizimkiler market alışverişine, fatura ödemeye v.s. beni gönderirdi, bu nedenle fiyat karşılaştırmayı paranın yetip yetmeyeceğini v.s. iyi bilirdim.

şimdi bir şey alırken, bir şeye karar verirken çok fazla hesap yapıyorum, bazen bu nedenle fazla kararsız kalıyorum hatta.

bi ara f/p olayına fazla takılıyordum, onu üzerindem atmaya başladım.

tek iyi yani para yönetimi konusunda iyi oldu, hiç bir zaman borç alacak duruma gelmedim. her zaman kenarda 2-3 yıl çalışmasam yetecek param olmuştur.
0
nuisance
(02.02.21)
(18)

Telefonda sevgilinizin adını değiştirme eşiğiniz?

bilet
Ne zaman değiştirirsiniz? İsim soyisimden ne zaman arım balım peteğime ya da “isim”im e geçiş yaparsınız?
Ne zaman değiştirirsiniz? İsim soyisimden ne zaman arım balım peteğime ya da “isim”im e geçiş yaparsınız?
0
bilet
(01.02.21)
Hicbir zaman.
0
cleric
(01.02.21)
Hiç :D 10 yıldır aynı. 10 yılın içine arkadaşlık, flört, sevgililik, nişanlılık, evlilik dahil. Hep sadece adıyla kayıtlıydı, hiç de değiştirmeyi düşünmedim. Allah korusun ayrılsak da değiştirmek zorunda kalmayız bu sayede :P :D
Ben de onda ismimle kayıtlıyım. Kafalar hep rahat, süper :))
0
pandispanya
(01.02.21)
Hiçbir zaman +1
0
ruhen hastayim ben
(01.02.21)
Evlendik, yine değiştirmedik. İsim soyisim şeklinde kayıtlıyız karşılıklı, hatta eşim yeni soyadımı bile eklemeden orijinal soyadımı kullanıyor yine.

Edit: Senede bir falan ben onun telefonunu sinsice alıp kendi adımı "aşkitom <3 <3" falan yapıyorum. Gülüyoruz eğleniyoruz, düzeltiyor sonra.
0
kobuzchu kiz
(01.02.21)
Hicbir zaman. Ad soyad durur oyle.
0
turkce konusan uzayli
(01.02.21)
ben tanışınca direkt isimle kaydediyorum öyle kalıyor. soyad yazmıyorum.
0
jelly bear
(01.02.21)
Sadece adıyla kaydetmiştim zamanında ve öyle duruyor. Hiçbir zaman +1
0
ms brownstone
(01.02.21)
Yok oyle bir esik. Isminden memnunsa ozellikle, ismiyle kalsin.
0
buf-e kür
(01.02.21)
Ben kadın tarafıyım. Şimdiki eşim, erkek arkadaşımken bana iletişim bilgilerini contact olarak göndermişti. O haliyle kullanıyorum. Epey formal duruyor Dr. X. Y. Zoğlu gibi. Telefonun kısa yolunda X'im gibi bir kısaltmayla kayıtlı taa baştan beri hiç değişmedi. Ben de onun telefonunda baştan beri Siyamım gibi kayıtlıyım.
0
SiyamkedisiZorro
(01.02.21)
biz iki yil sonra falan degistirmistik ama sonra kavga edince geri isme döndü jdjdjs
0
ala09
(01.02.21)
sevgi sözcüklerinin söylenmeye başlandığı yani çağ kapatılıp çağ açılan o günde telefonda kayıtlı olan isim-soyisim ikilisinden soyismi silerek olaya samimiyet katmıştım. hala öyle duruyor.
0
starlightz
(01.02.21)
eski sevgilim ilk baslarda ismiyle kayitliydi. sonra komik bir sohbet gecti ve ona o sohbetle alakali bir hitap bulup ismini oyle degistirdim. sonra aska geldigim zamanlarda askim yaptim. kizdigim zamanlarda okuz yaptim. sonra tekrar o hitaba gecis yaptim. oyle kafama gore takildim.
0
batlegolas
(01.02.21)
2. hanımın yanına giderken sonuna r harfi ekliyorum.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(01.02.21)
Sadece isimle kaydedip değiştirmem, veya ilk kaydettiğimde isminin yanına mesela hangi ali olduğunu hatırlatacak bir kelime yazmışsam sevgili olacağımıza inandığım zaman onu silerim sadece ali kalır. Eski sevgilimin iş telefonu hala isminin baş harfi olarak kayıtlı, aceleyle öyle kaydetmiştim, kaldı.

Sevgilimin beni soyadımla kaydetmesi ayrılma sebebi olur :/

Edit: müdürüm >10 yıldır evli, eşi isim+eski soyadıyla kayıtlı telefonunda.
0
pati
(01.02.21)
genelde ad soyad kaydederim. iki eski sevgilimi aramızdaki bazı goygoya ithafen farklı kaydetmiştim. sonra da ayrıldık. bir daha birisi girerse hayatıma ilk kaydettiğim gibi (isim soy isim) olarak tutarım.
0
ananotherlife
(01.02.21)
ben genelde isimle kaydederdim. şu anki sevgilimle de tanışma, flört ve birlikteliğin ilk 3-4 ayında isim vardı. sonradan lakabına çevirdim. lakabını kendi arkadaş grubu çok sık kullanıyor. öyle olunca ben de alıştım, artık ismini telaffuz ettiğimde sanki yabancı birinden bahsediyormuşum gibi geliyor.
0
der meister
(01.02.21)
bu konuyu düşünmem asla. moduma göre. bugüne kadar isimleri dışında bir başka kelime ile de değiştirmedim. değiştirmek istersem değiştiririr. öncesinde zihnimi meşgul etmesini istemem böyle bir konunun.
0
matrix
(02.02.21)
22-23 yaşına kadar güzel sıfatlarla kaydederdim,şimdi dümdüz
ayşe ise ayşe diye kaydeder, senelerce de değiştirmem

tanışırken ne diye kaydettiysem o
0
megacracker
(14.02.21)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.