aldatıldıktan sonra maddi manevi rahatlama peşinde koşan insan zaten biraz aldatılmayı hak etmiş olmaz mı?
ya da insanın gözü maddi manevi rahatlamayı mı düşünür o sırada?
yani aldatılmayı hak etmekten kastım şu:
elbette kimse aldatılmayı hak etmez de, bazen bazı insanların eşleri o kadar ilgisiz, alakasız, özensiz vb. olabiliyor ki, karşı tarafı resmen başkasının kollarına itiyor. ha, o da gitmesin başkasının koluna, istemiyorsa boşansın tabii ama işte pratikte öyle olamayabiliyor.
+
sonuçta aldatılmışsın, maddi olarak rahatlasan ne olur, manevi olarak(?!) rahatlasan ne olur. ki zaten manevi olarak da nasıl rahatlar insan onu da bilemem.
+
çok yakın bir arkadaşımın ailesi böyle bir şey yaşamıştı. karı koca birbirlerini çok seven, 15 yaşlarından itibaren birlikte olan bir çift. adam da kadın da başka kadın/erkek tanımamışlar hayatlarında.
evliliklerinin 10. yılında falan (biz küçüktük o zaman), adam karısını çok sevmesine rağmen başka bir kadına aşık oldu.
ve o dönem öyle olaylar olmuştu ki, bu karı kocanın arkadaşı olan annem bile ne kocaya, ne diğer kadına, ne de arkadaşı olan kadına kızabilmişti. yani olayda bir "suçlu" bulunamadı bir türlü. herkes söylenecek bir şey yok diye sustu oturdu. sonra adam ailesine döndü. ama bu ilişki 12 yıl sürdü.
yani herkes kötü niyetli, herkes çapkınlık peşinde değil ki.
zaten bu gibi durumlarda aldatılan insan kadar bunu yaşayanlar da acı çekebiliyor.
o yüzden anlattığım hikayeyi düşünürsek, kocan aşık olmuş başkasına.
artık o adama ne diyebilirsin?
seni rahatlatabilecek ne olabilir ki?
ne kimseye kızabilirsin, ne de maddi manevi rahatlık peşinde koşarsın bence.
zaten hiçbir şey de insanı rahatlatamaz, bir de hırsını alamamış insan konumuna düşersin.
bu işler zor, yani yasakla yasayla bilmemneyle olmuyor.
öyle olsa, dünyada kimse eşini aldatmasın diye dizi dizi yasalar çıkarılırdı.
kimse de boşanmazdı, aldatmazdı vs vs.
yasası, cezası olsa bile bunlar kimseyi durduramıyor sonuçta.
0