evet bakıyorum.

hayır

hayır. bir de sanki çok önemli bir değişiklik yapmış gibi imla yazan dallamaları eksiliyorum.

"imla yazıyor ya hala bazı mallar hani. bir amaçları olmalı." entride tükürdüğünü yalamak hadisesi olmasın diye belki. Lafımın arkadasındayım imajı da var.

Bir ayar alıp verme, cevapla(n)ma durumları haricinde önem vermem düzenleme tarihine. Herhangi biriyle muhattap olma durumu olmadıkça veya entry anlamında önemli bir değişiklik yaratmadıkça da not eklenmesini anlamsız buluyorum. İmla notu ise komple saçmalık zaten.

hangi tükürdüğünü yalamak yahu
insanların oturup saniye saniye değişiklik yapıp yapmayacağını takip ettiğini mi sanıyorlar.

edit: imla nedir anlamıyorum ki. zaten imlaya dikkat edip yollamış olduğun farzediliyor. sen hatanı düzeltip oraya not düşüyorsun bir de. çok matah bir şeymiş gibi. entry hakkında bir bilgi ya da değişiklik var ise edit: yazıp eklersin.

yetkililere sesleniyorum: olay kısmından bi uyarı yapın ya. çok itici geliyor bana. neden takıldım bu kadar anlayamadım.

hayır.

edit imla yazmak özgüven eksikliği bence. aynı şekilde not: fenerliyim gibi .

kendini düzgün ifade edebildiğine şüphe ediyor, desteklemek için böyle gereksiz ekler koyuyorlar.

yazar özellikle atarlı, tartışmalı bir başlığa düzgün, suya sabuna dokunmayan, ya da tepki almayacağı muhtemel bir entry girmiştir, sonra da imladan dolayı editlemiştir mesela. okuyan bakar ki entry'de edit tarihi saati var. der ki içinden "bu adam bir şey yazdı, sonra ayar aldı/kötülendi vs, sonradan entry'sini düzeltti". daha doğrusu yazar kişisi, okuyanın böyle düşüneceğini düşünür. "entry'deki anlamı düzeltmedim, öyle düşünme, sadece imlayı düzelttim, o edit tarihi o yüzden çıktı" demek için öyle bir not ekleme ihtiyacı duyar. bana da saçma geliyor ama nedeni kesinlikle budur.

entrye göre değişiyor. beğenirsem bakıyorum.

bakmıyorum.

edit lafına çok fena kılım. düzenleme veya ek yazıyorum ben genelde.

Tukurdugunu yalamak, sozunun arkasinda durmakla ilgisi yok. Ayar alinca editleyip sonra altina edit: imla yazan bir suru insan var. Yani edit: imla yazmasinin bir anlami yok sahiden imla editi yapip yapmadigini goremediginiz icin.

Ben sahsen itinayle cok kotu veriyorum edit: imla yazanlara.

1.yasal veliniz yok sizin. zaten reşitsiniz. yok yazacak veya boş bırakacaksınız.

2.sizi davet eden kişinin adı ve soyadı, konaklayacağınız kişinin adresini yazacaksınız.

3.kişinin adresini ve elektronik posta adresini yazın. telefonunu öğrenmeye çalışın, yoksa da yazmayın. elinizde davetiye olduğu için sıkıntı olacağını zannetmiyorum.

4.posta adresi ve adres aynı şeyler.

sanırım led ışıklara daha az geliyolar. veya tel takın cama tül gerin bişi. pek yuvalanmaz onlar. hem örümcek iyidir yir onları işte.

koçtaş vb. marketlerde 10tl karşılığında kapılar için böceklikler satılıyor. kapı dedim çünkü kumaşı fazla çıktığından kendiniz kesip takabiliyorsunuz bantı ile. böylece böcekleri engelliyoruz.

ikincisi raid marka böcek savar var. 20tl civarında. oda kokusu şeklinde. ileride her durumda kanser olacağımızı göz önüne alırsak gönül rahatlığı ile kullanılabilir. her türlü böceğe karşı etkili.

gebersin soysuzlar!

Koçtaş yok kaldığım yerde, sineklik bulabileceğimi sanmıyorum. RAID böcek savar deneyeyim bakalım.

Örümcek iyi de abi hayvan 5 metreyi 2 saniyede falan koşuyor. Bir de irili ufaklı bir sürü görünce dedim boku yedik gece yatarken. Şu an bile kaşınıyorum bunları yazarken.

edit: raid böcek savar derken; elektronik bir cihaz şeklinde. pilli. içine tüpünü yerleştiriyorsunuz. o sıkıyor belirli aralıklarla odaya. normal spreylerle karıştırılmasın :)

Daha pratik, en azından bu geceyi kurtaracak öneriler?

camın önüne bir pervane koy. dışarı doğru üflesin.

almanya biraz artist bu konularda. Dikkat et derim

normal şartlar altında ses çıkarmamaları gerekiyor. lakin almanya'ya gidilecekse; istanbul'da bulunan italya başkonsolosluğu'nun başvurunuzu kabul etmemesinden olası pürüzleri algılamak lazım.

sınırda fazlasıyla soruyla karşılaşabilirsiniz. sınırda red yiyebilirsiniz. ve ayrıca schengen mevzuatı açısından almanya'dan başvurdunuz. ve ilk almanya'dan girdiniz. +1 puan. almanya'dan başvurdunuz ve italya'dan girdiniz. -1 puan. daha sonra almanya'ya başvurursanız schengen almak için schengen information system'deki varlığınız yeni üretilmişcesine muamele görür. belgeleriniz vs. tamsa ve uygun görülürse her durumda vizenizi alırsınız. lakin sadece ilk girişlerde aldığınız ülkeye giriş yapmazsanız referansınız için negatif etki yapar.

ya da giriş yapabilirsiniz. bu noktada sınırdaki polise bakıyor herşey.

Evet, sıkıntı yaratabilirler. Vizesi olanları bile bazen görüyorum bi saat konuşturuyorlar.

ssg veya kanzuk diye düşündüm ben. (evet, baran 14 yaşında arkadaşları ona aynştayn diyor)

"ben bu olaylar sırasında ssg'ye anlattım durumu. sağolsun yardımcı oldu (bir x'le konuşsana) dedi." demiş o entry'de. ssg olamaz yani. büyük ihtimal kanzuk.

hangi entry diye merak edenler için: (bkz: #24161941)

ama o zaman kanzuk'un bu yönlendirme işine dava açmasının ssg bilgisi dahilinde olmadığını gösterir. eğer x şahıs kanzuk'sa ve ssg'de onunla konuş diyorsa.

çok çok çok büyük ihtimalle kanzuk. yani ekşi teknoloji ve bilişim ltd. şti.'nin avukatlarından biri.

hatta bu kadar biliyorsunuz dediğine göre kanzuk olmaması ihtimal dışı.

ssg'nin haberi olmadan kanzuk'un dava açmış olması bana saçma geliyor. ikinci olarak olayın genelinde bi gariplik bi kumpas var sanki. peder zicklerin babasının bilgisayarından kim giricek bi domain alıcak sonra bunu sözlüğe yönelendiricek falan. hernekadar kerhane bilgisayarı gibi olsa da saçma.

Push mail özelliğinden ötürü iş çevrelerinde çok tutuldu. Şimdi öyle değil tabii. E malum sırf takım elbiseliler kullanınca öyle görünüyor hala.

push mail'i şu günlere kadar çoğu telefon firması sağlayamadığı için süper bir velinimetti. (bu birleşik mi yazılıyor? :)) keza yine blackberry kullanıcılarının birbirleri ile ücretsiz iletişim kurabildiği blackberry messenger vs. telefonu ilgi çekici kıldı. ve bence halen kılıyor. (bazı telefon firmaları da buna benzer bir uygulama geliştirmiş diye duymuştum.)

An itibariyle teknolojik olarak neredeyse hiç bir esprisi yoktur tabii, bu bahsi geçen özelliklerin tamamı ucuz smartphone'larda bile standart geliyor.

yeni nesil cool gençlerimizin kendilerini birer işadamı-işkadını gibi hissetmesini sağlıyor.

kardeşimin blackberry'sinden daha çok özelliği var uyduruk nokia e71'imin (ki kendisinden nefret ediyorum, o ayrı).
bbm'e ayda 30 lira vereceğine operatöründen internet ve sms pakedi alıp yarı fiyatıyla blackberry'nin vadettiğinden fazlasına sahip olabiliyorsun. whatsapp'le zaten whatsapp'i olan herkesle bedava mesajlaşıyorsun.

bir nevi iphone alamayanların tesellisi diyebiliriz.

evet bu okul o okul :)

evet orada.
bisiklete birşey olacağını zannetmem, zira yarın zannediyorum ki lys var. bir kaç anne-baba'ya emanet edebilirsiniz de bisikletinizi kilitledikten sonra.

polislerin emanet alıp almayacağından emin değilim. alırlarsa sorun olmaz. lakin almazlarsa da bu sınav paranoyaları nedeniyle işi ticarete dökmüş kantinciler para karşılığı emanet alıyorlar. onlara verebilir veya yine güvenirseniz bir anne-baba'ya emanet etmeyi düşünebilirsiniz.

www.orucgaziilkogretim.k12.tr

nolur nolmaz google maps'i ve iletisim bilgileri.

emanet olayi sinav merkezlerinde yok malesef :/ bir aileye de verseniz cikista onlari bulmaniz gerekecek ve o kalabalikta zor

çok sağ olun cevaplar için, iş gördü.

Rosetta Stone var. O yardımcı olabilir belki.

livemocha var. konuşmalarınızı sisteme kaydedip diğer insanlardan yazılı veya sesli puan/uyarılar alarak geliştirebilirsiniz. zira ben kendim için şuan bunu uyguluyorum. ve şimdilik memnunum.

1.İstanbul Üniversitesi
Uzaktan Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi (İSUZEM)
2010-2011 Eğitim Ücretleri

Lisans Programları için (sizin ki buna giriyor):
Yıllık 2500 TL + Harç ücreti

İLİTAM Lisans Tamamlama Programı için:
Yıllık 2500 TL + Harç ücreti

Ön Lisans Programları için:
Yıllık 2000 TL + Harç ücreti

Yüksek Lisans Programları için:
Finansal Ekonometri (1 dönem) 3000 TL + Harç ücreti
Sermaye Piyasası Uzmanlığı (Tezsiz) (1 dönem) 3000 TL + Harç ücreti

2.bölümün 2010-2011 kontenjanı ve puan türü:
Gazetecilik bölümü
TS-1 puanı ile öğrenci almakta
100 kişi almakta
3 okul birincisi kontenjanı bu da.

3. normal şartlar altında uzaktan öğretim öğrencisinin örgün derslerine girmesi mümkün değil, olamaz kanaatimce. bence izin de verilmemeli. fakat dersin hocası ile görüşürseniz bu mümkün olabiliyormuş.

4. ilgili y.ö.k. yönetmeliğine göre açıköğretim, uzaktan öğretim vb. sistemlerde öğretim yapan fakülte veya m.y.o.'lardan örgün eğitime geçiş yapabilmek için ağırlıklı not ortalamasının minimum 80/100 veya kişinin yatay geçiş yapmak istediği bölümün ilgili seneki taban puanından daha fazla puan almış olması şartı aranıyor...

5. hakkında daha detaylı birşey bilmiyorum. lakin bunları da uzaktanegitim.istanbul.edu.tr adresinde belirtmişler.

başarılar.

eğer çalışan biri değilseniz, kesinlikle önermiyorum. kampüste derse girme olanağı çok çok düşük, hocaların insiyatifine bakıldığı söyleniyor. iç güveysi gibi olursunuz zaten gittiğinizde, ne listede adınız olur, ne etrafta bir tanıdığınız. notların iyi olduğu takdirde örgüne geçen kısım galiba bölümün yüzde onu mu yüzde beşi mi neydi, tam hatırlamıyorum. yani arkadaşım eğer bu 3-4-5 girişin falan değilse öss'ye, seneye tekrar sınava hazırlanmanı öneririm ben şahsen. ayrıca harç paraları da cabası.

kitap yok cd yok. eğitim internetten dökümanlar üzerinden veriliyor, pdf tarzı. eğitimi bir internet sitesinden alıyorsunuz yani, akşam üzeri olur dersler, hocalar küçük bir webcam vasıtasıyla bulunurlar derste, anlatırlar. bir de chat box vardır, öğrenciler sorular sorarlar, tabi hoca cevaplandırırsa.

bir uzaktan eğitim işletme öğrencisi olarak sana tavsiyem, fırsatın varsa başka şeyler seç, tekrar dene. ama uzaktan eğitime bulaşma.

bana pahali geldi. ozellikle de ic parazit. belediyenin veterinerlerini arastirin derim.

hangi şehir? iç parazit için kontil alıp kendiniz verin. dış parazit dediği, zaten görünür bir şey yoksa ve kaşıntı yara bere yoksa sorun yok. kontil 3 tl mi ne. 3 gün günde 3 kez. iştahları kesilecek biraz. bitince düzelir. enjektör ile doğrudan ağzına.
aşılar 2.5 ayda olur. kuduz ise 4. ayda. ilk aşı için gittiğinizde kimnlik de alırsınız. belediyeleri boşverin ama ucuz veteriner arayın. vardır mutlaka. sosyetik semtlerden uzak durun. adana veya mersin ise bana ulaşın. veterinerlerimin bilgilerini vereyim.

Şehir İstanbul, yöre Selamiçeşme - Kadıköy.

Dış parazitimiz maalesef mevcut. İki kedimiz var, bir tanesi gayet sakin. Kucağımıza geliyor, kendisini sevdiriyor. Diğer kedimiz ise çok yabani. Kendine yaklaştırmıyor, ellerden çok korkuyor ve zarar verici şekilde saldırıp kaçıyor. Ondan dolayı şırınga uygulamasını biz yapamayız. Tarayamıyorum bile kediyi düşün :(

öncelikle kolay gelsin. defalarca kedi bakmış ve halen bakmak isteyen fakat teknik koşullar gelişmemiş olduğundan bakamayan biri olarak itiraf etmeliyim ki defalarca veterinerlerden kazık yedim.

üstelik o kadar ki gözümün içine bakarak iyi davranan, hayvanlarımın üzerine ne kadar titrediğimi gören, öğrenci olduğumu bilen, benim tıp eğitimini almakta olduğum üniversitenin veterinerlik fakültesinde okumuş veterinerim yine de bana hayatımın en büyük kazıklarını atmıştır. ta ki ben uyanana kadar.

tanışmamız şöyle başladı, sokakta bulduğum 2 prematüre kedi yavrusunu ölecekler korkusuyla işi gücü bırakıp veterinere götürdüm. bir avuç kadar olmayan iki yavruya bir enjeksiyon yaptı. tabi ben öğrenene kadar insan ve hayvan fizyolojisinin pek aynı olmadığını zannederdim. o yüzden büyük bir uğraş verdiğini düşünmüştüm. sonra bana sokakta bulduğum kedilere yardımcı olmak istediğim için bir fatura çıkardı. ödedim. kediler ise öldüler ertesi gün. neyse.

sonra kendi kedilerim oldu. veterinere gidiyor, mamalarını alıyordum. aşılarını yaptırıyordum beni fazlasıyla zorlasa da. ilgi ve alakadan memnundum. klinikteki tüm veterinerler yüzüme gülüyordu.

internette medikal paylaşımları okumuyor, cevap vermiyor, tasvip etmiyorum. hiç internetten araştırma yapmamıştım haliyle fahri veteriner olabilmek için. kuzenim veterinerlik okumaya başladığı gün bilgilerim artmaya başladı. ve sokakta bulduğum ve sonrasında ölen kedilere insanlarda da kullanılan fiyatı 6-7 ampul için 7-8tl olan b12 vitamini enjekte edildiğini öğrendim. veteriner sokakta rastgele bulduğum hayvanlara yardım etmek istememe bile acayip ticari yaklaşıp durumumu bilmesine rağmen beni resmen kazıklamıştı.

sonrasında kedilerim için bana verdiği anti parazit ilaçlarının pekçoğunun aslında bizim insanlarda kullandığımız formları ile aynı/benzer olduğunu öğrendim... aşılar ise internetten alınabiliyordu. sonrasında hapı bir kediye zorla yutturmayı, deri altı (subdural) enjeksiyon yapmayı öğrendim... kliniğin ismini istersen yazabilirim. lakin mutlaka ve mutlaka araştır, öğren. ne yapıldığını farklı bir yolu olup olmadığını öğren. benim gibi bağnaz biçimde veterinerlere güven duyma.

o gün bugündür veterinerlerin aslında "doğal ve idealist hayvan severler" olduğu düşüncesi kafamdan silindi ve şuan her veterineri düşman gibi görmekle birlikte karşılaştığım tüm hayvanların medikal bakımlarını tıpkı insanlarda uyguladığımız gibi başarıyla uyguluyorum.

bölgende bir veterinerlik fakültesi var ise oranın kliniği veya bir tarım meslek lisesi varsa (üsküdar selimiye tarım meslek var sanırım orada) oranın kliniğinden yardım alabilirsin. en olmadı hayvan koruma dernekleri ile görüşebilirsin. avrupa yakasında ama çırağan sarayının karşısında küçük bir yerde çevre ve hayvanları koruma derneğinin aynı zamanda yardıma ihtiyaç duyan bir kliniği var. hem özel kliniklere göre uygun ve dürüst bir şekilde hizmet alırken hemde derneğe yardımcı olmuş olursun.

en sakin kedi bile kendisine ilaç yutturulurken haliyle esip coşabilir. lakin yöntemi arka patilerini tek elinde çok sıkmadan kavrayıp, ellerinin çizilmesine ses çıkarmamak ve çenesinin altında tüylerini hafif çekecek şekilde ağzını açmak. eğer sıvı birşey vermek zorundaysan o zamanda dişlerinin arasına 30 derece eğimle sokarsan ister istemez açıyorlar :) arkadaşların dediği gibi kontili gönül rahatlığı ile kullanabilirsiniz. lakin sakın mamalarının ya da sularının içine koymayın uğraşmamak için. zira öyle uyanıklar ve kokusunu alıyorlar ki en ala mamayı terkedip giderler :)

frontline ürünleri pek çok veterinerin insanları kazıklarken kullandığı kaliteli ithal bir ürün. internetten vs. alıp gönül rahatlığı ile kullanabilirsiniz.

konuyu saptırdım. ama kusura bakma. veteriner arkadaşlar veya veteriner olacak arkadaşlar da üstüne alınsın. umrumda değil. alınsınlar ki işin ticaretine canlılardan daha çok önem verip insanların saflıkları ile oynamasınlar.

enjektörle derken yanlış anlaşılmış. iğnesini kullanmadan sadece plastik kısmı ile 0,5 ml'den biraz az kontil yetiyor.
tablet yutturmak zor gerçekten. bugünlerde avil vermek durumundayım alerjik sorunlar nedeni ile. onu da 0,5 ml su içinde eritip veriyorum. zaten tableti kırıp veriyoruz. o yüzden sorun olmuyor.
mama ile kesinlikle verme. katılıyorum, kontil çok acı. (buruk acı) o yüzden anında kaçarlar. yemezler yemeğe de ilaca da yazık olur :) hem dozaj ayarlayamazsın yeseler bile.
frontline yerine başka bir şeyler kullanmanızı öneririm. açıkçası şanslıyım ki hiç dış parazit olmadı benim 4 kedimde de. eczaneye frontline muadili sorarsanız yardımcı olurlar. ancak küçük kediler olduğunu belirtin mutlaka. dokunmasın yaladıklarında.

sonuçta bir ülkenin diplomatı ile görüşeceksiniz. çok resmi değil, çok spor da değil; bir kumaş pantolon, gömlek ya da t-shirt giyip gidebilirsiniz.

diplomatı ile falan görüşmüceksin yahu... istediğini giy git.. orda çalışan memur yada memure ile görüşeceksin.

@Angelismeee'ye istinaden

dış işleri meslek memuru'na diplomat denir. dış işleri bakanı görüşecek demedim, diplomat dedim. :)

umarım vizenizi alırsınız.

ahahhahah altı üstü memur karşındaki, bu kadar büyütmeyin :) keyfine göre takıl.

ben şort tişört le gitmiştim en son kimse bi şey dememişti.

tipinin "abi ben oraya gidip hemmmen toz işine giricem" der gibi olmamasına dikkat et. :)

ben şort t-shirt ile gittim hep. hatta mümkün olduğunca ciks görün. hırbo lan bu demesinler. yazları okul bittiğinde avrupayı gezen genç ciks gruplar vardır ya öyle bir imajın olsun. modern cool türkiyeli imajı iyidir.

Ayrıca vizeyi veren/vermeyenler de onlar değil, evet bir nebze "mülakat" notu veriyorlar fakat elinizdeki belgeler zaten iyiyse istersen çıplak git.

okul siz okurken her sene derslerden genel olarak (geçti/kaldı; kimlik bilgileri; kaçıncı seneniz vs.) yazılı bir belge (ek-c2)'yi nüfus kütüğünüzün bulunduğu askerlik şubesini kapalı ve mühürlü bir zarfla gönderiyordu.

sizin yapmanız gereken askerlik şubesine başvurarak; askerliğinizin ne zamana kadar tecilli olduğunu öğrenmeniz ve istiyorsanız tecil hakkınızı kullanmak üzere dilekçe vermeniz.

tabi öncesinde askerlik şubesini telefonda arayarak bilgi de alabilirsiniz.

www.asal.msb.gov.tr

diploma ya da geçici mezuniyet belgesi, bir kaç tane fotoğraf, 2 tane nufüs cüzdanı fotokopisi. herhangi bir askerlik şubesine git. orada bir form dolduruyorsun. (sorarsın neyi doldurcağını) ordan seni muayeneye gönderiyorlar. geri şubeye gelip evrakları teslim ediyorsun. ondan sonra 2 yıl daha rahatsın.

ayfondört

görmedim kime sorduğunu :) neyse kalsın böyle ne yapalım.

anneme samsung galaxy tab aldık anneler gününde. çok beğendi. dizilerini ondan izliyor :) tv bize kalıyor :P :D ama güzel bir cihaz ve telefon, tavsiye ederim.

not: er kişiyim.

Walla ne yaş değil ne tarz olduğunuzla ilgili bu soru.

twitter,Facebook,mail heed hödö içinde geçiyorsa günü bir iphone, anam ben karışık şey sevmem bütün gün işte internet başındayız zaten, arasın mesaj atsın yeterse nokianın sade ve şık modelleri (şimdi bilemedim), gezelim görelim bi kişilikse kamera özellikleri güçlü, hafızası yüksek bişi olmalı.evet.ama genel olarak herkes iphone sever gibi sanki.

bir cok ozelligíni kullanmamasina ragmen annemde iphone3gs var ve cok seviyor.

fiyat - performans - şıklık açısından nokia 2730 classic yeterli bence.
şarjı uzun, nete de giriyor, kamera ters tarafta olsa da 3g'si var.
tarza önem veren bir anneyse, pembeli cicili bicili bir şey onu mutlu etmeye yetecektir, arka pana da ikinizin bir resmini koyarsanız harika olur.

anne bu touch screen işini sever mi? onu araştırmak lazım.

cemek ben anlamadım annenize mi alıyorsunuz telefonu sevgilinize mi?
bence i phone.

çalışan hesap; maaş alan hesabı değil. en azından alakası yok. çalışan hesap; hesabımda bulunan parayla uygun mertebe fon al değerlensin param anlamına geliyor...

şirketiniz ile ykb anlaşması bittiyse ya da şirketten ayrıldınız maaş hesabı olarak tanımlı değilseniz; hesabın tanımlı olmamaya başladığı günden itibaren her dönem için hesap işletim ücreti yansıtılır. siz para yatırdıkça o süre sizden düşer. yani yıllardır ykb ile çalışan bir müşteri olarak sizden eğer öğrenci falan değilseniz o 38 tl'yi çatır çatır alacaklarına eminim. öğrenci iseniz açıköğretim veya örgün olarak; öğrenci belgesi/kimliğinizi şubeye bırakın. eski aldıkları paraları da geri alabilirsiniz...

www.eksisozluk.com
www.eksisozluk.com

türkiye'den alınca türkçe bir isim almak zorunluluk yasalarca. mert nobre, mehmet aurelio falan örnekler.

Yok öyle değil, ben şu an Türkiye vatandaşıyım. Adım soyadım da A b olsun. Birkaç sene sonra ABD vatandaşlığı alsam, X Y gibi alakasız isim alabiliyor muyum?
edit: gerçi evet, verdiğin örneklere göre de, isim değişiyor ama soyisim aynı kalıyor olarak çıkıyor. ama ABD de böyle mi peki? Mesela Esra Erol için diyorlar ya Dana Flynn olarak biliniyor yurtdışında diye? O da resmi olarak mı öyle yoksa ünlü olduğu için sallamış falan öyle bir şeyler mi?

haha o sallamıştır olm, sanki amerika'da ünlü mü esro erol.

Türkiye'de soyisim de değişiyor gerektiğinde. Aurelio, Nobre falan yazıldığı gibi okunduğundan değişmemişler. Misal Elvir Baljic Türk olunca Balic oldu. Türkiye'de yazıldığı gibi okunma kuralı var bir tek.

hayır. normal şartlar altında değişmiyor. bkz. ingiltere.

ismim; annemin türk olmasından olayı y.b. idi ve doğum nedeniyle türk vatandaşıydım.

babam dolayısıyla ingiltere (birleşik krallık) vatandaşlığını ekletirken tr'de doğduğum doğum belgesi/pasaport (özetle resmi kimlik) ismim baz alındı. lakin ben başvurmak suretiyle a.y.b. oldum.

yani özetle değişmiyor. sen talep/başvuru yapmadığın sürece. sadece isminin okunması açısından o dilde (ör. ingilizce) bulunmayan karakterler varsa okunuşu düzeltebilmek için onları değiştiriyorlar mesela.

aylin isimli bir abd vatandaşı arkadaşımın abd pasaportunda ayleen yazmışlar mesela... gerçi burada karakter sorunu yok :) ama ünlüler üzerinden ilk aklıma gelen alman vatandaşı sahra meryem uzerli (hürrem); alman kimliğindeki ismi okunuş açısından düzeltilmiş; meriem sahra userli...

ülkenin kanununa göre değişir. topu topu 100 sene yaşıyoruz, uğraştığımız işlere bak.

ben de merak ettim ve araştırdım. şöyle bir şey varmış:

answers.yahoo.com

sadece okunuş açısından sorun çıkmaması için ingilizceye uyarlayabilirler belki. mesela türkiye'deki ermenilerin isimleri de aleks, karolin, mıgırdiç gibi türkçe'ye uygun şekilde, okunduğu gibi yazılı kimliklerinde.

rusya vatandaşlığı alırken yetkililer benden "rica" etmişlerdi ismimi değiştirmemi ya da yeni bir isim ekletmemi. başka yerleri bilemiyorum :)

1. aynı durumu bende yaşadım.
2. savcılığa başvurduğunuzda onlar gerekli araştırmayı (ki imei fatura vs sağlamışsınız) yapıp geri dönüyor... eve bir mektup geliyor... takipsizlik kararı (yani telefonunuz bulunamadı veya suç tespit edilemedi?) veya bulundu; işte şu ilçe emniyetle görüşün şeklinde...
3. blackberry'lerde şuan blackberry protect diye bir uygulama var. eğer çalındığı tarihte sizin telefonunuzda bu program yüklü ise ve halen silinmediyse my.blackberry.com adresinden bakabiliyorsunuz nerede olduğuna harita üzerinde. sonrasında emniyet desteği alabilirsiniz. ayrıca bu programla telefona wipe (bir nevi format) atabiliyor, ekranına bu telefon çalıntı vb. mesajlar gönderebiliyor, telefona uzaktan şifre koyabiliyorsunuz. böylece telefon kilitleniyor, gönderdiğiniz ekran mesajı şifre doğru girilene kadar silinmiyor.
4. iphone için yani yer bulma noktasında veya blackberry protect gibi bir program var mı bilmiyorum...
5. bu bir tavsiye niteliğinde: eğer savcılık ararda bulamazsa; ya da bulur ama sizin yapabileceğiniz birşey yoksa (sanırım hukukçular beni teyit etsin tabi şöyle birşey vardı: eğer bir malınız çalınırsa; ve çalan kişi o malı başka birine satarsa ve malı alan kişi o malın çalıntı olduğunu bilmiyorsa medeni kanun muydu neydi ona göre o malın tüm mülkiyet hakkı ona geçiyor ve siz ancak ve ancak o telefonun parasını ödemek suretiyle telefonunuzu alan kişiden geri alabiliyorsunuz. - dediğim gibi hukukçu duyurucular bizi aydınlatsın detaylı)
neyse- yani savcılık bulamazsa o zaman sansürcü telekomünikasyon kurumu başkanlığını arıyorsunuz. diyorsunuz ki, telefonlarım çalındı imei'ler şunlar, telefon numaraları bunlar... kimlik bilgilerinizi veriyorsunuz. telefonunun imei'sini engelliyorlar 2 gün içinde ve sonuçta telefon kaçak gibi gözüktüğünden kullanıma kapanıyor. yani en olmadı savcılık bulamaz ya da bulur birşey yapamazsanız bunu yapın ki onun bunun çocuğu hırsızlar da sevinemesin...

geçmiş olsun.

benim çalınan telefonum çalındıktan 4 ay sonra polis tarafından bulunup bana teslim edildi. telefonun bulunduğunu savcılıktan arayarak bildirmişlerdi. telefonu ikinci elciden satın alan şahıstan zapt etmiş polis. yani "eğer bir malınız çalınırsa; ve çalan kişi o malı başka birine satarsa ve malı alan kişi o malın çalıntı olduğunu bilmiyorsa medeni kanun muydu neydi ona göre o malın tüm mülkiyet hakkı ona geçiyor" gibi bir durum yok sanırım.

bu arada ben önce savcılığa değil emniyetin internet sitesindeki şikayet sayfasından emniyete başvuru yapmıştım. şikayetin hemen ertesi günü bir kaç sivil polis işyerime gelip ifade falan almıştı.

@stopnsilence'a istinaden düzeltme:

hukukçu bir arkadaşa sordum; bahsettiğim durum sadece o malın bir market, ticari yetkiye sahip bir mağazadan vs. satın alınması durumunda geçerli oluyormuş. 2.elci, ayak altı vs. bu kurala tabi değilmiş.

tekrar geçmiş olsun.

vodafone.

vodafone daha iyi ama sadece avea'dan. Hizmet, çekme gücü, internet hızı v.s türkcellin yanında tırt ki ne tırt

kesinlikle vodafone. ayrıca bakınız: vodafone red

vodafone. bir hafta önce voda dan avea ya geçtim çekim kalitesi acayip düştü

www.eksiduyuru.com

edit: o zaman mayıs-haziran en ideal aylar beyrut için, mayonu/bikinini al bir dk bile durma, ama konaklama çok da ucuz değildi yanlış hatırlamıyorsam.
yalnız vize yok diye aleykumselam diyip almıyorlar içeri, otel rezervasyon kağıdın elinde olsun havalanında zira görevli polis/asker ler biraz cins

cahit tomruk; teşekkürler ama ben ikilemde değilim ki, beyrut için uygun zaman mı değil mi diye soruyorum..

herhangi bir hafta sonu için bilet almayı düşündüğümden şunu sormuştum 1-2 gün içinde (git: 266524) fikir verebilir lübnan hakkında. kolay gelsin. :)

bu arada aklıma geldi eğer daha önce israil e gittiysen lübnan a girişle ilgili sorun yaratıyorlar.

aynı şekilde lübnana da girişin gözüküyorsa pasaporrta havalimanında israil e girerken sorun çıkartıyorlar!!!

ocak ayında beyruta gideceğim pegasus ile tek başıma, cuma akşamı çıkıp pazartesi sabahı dönücem.. düşünürsen mesaj at..

www.skyscanner.com
www.hostelworld.com

bu gece başlamak ve 24 haziran'da bitmek suretiyle pegasus'ta tüm yurtdışı gidiş 29.99 - dönüş 49.99 eur...

şuan sistemleri güncelleniyor. kaçırmayın derim, zira ben kaçırmayacağım :)

booking.com derim kalacak yer icin baska bir sey demem. bir cok otel icin son 48 saate kadar iptal etme sansi var. vize icin yapin bir rezervasyon (ki ucretsiz), sonra olmadi iptal edersiniz. kredi karti bilgisi veriliyor ama korkmayin cekilmiyor bir sey. ben defalarca kullandim siteyi.

saglık bakanlıgı ınsan kaynaklarında calısan bırı olarak. maksımum yaklasık 45 lira. 95 puan ve üstü.

Enternet der ki:



1 Ocak -30 Haziran 2011 döneminde alınan puana göre brüt ve net dil tazminatı

A+: 100-96 puan brüt: 74,34 TL net: 73,85 TL
A: 95-90 puan brüt: 55,76 TL net: 55,39 TL
B: 89-80 puan brüt: 37,17 TL net: 36,93 TL
C: 79-70 puan brüt: 18,59 TL net: 18,46 TL

Not: KPDS Dil Tazminatından "binde 6,6" (% 0,66) oranında damga vergisi kesilmektedir.

@sorun_bankasi

bir doktorun lise de "hazırlık" okumuş olmasının bir katkısı var mı peki? bazı kurumlarda işe yaradığını duymuştum ama bizde bir işe yarayacak mı bilmiyorum...

ben üniversite hastanesindeyim. sizce ne kadar gelir bi 80 alsam? 90 hiç alamam.

ayrıca insan kaynaklarında kı bızde personel genel mudurlugu dıe gecer - kadro atama ve terfi şube müdürlüğünde çalıştığımdan memurıyetle ılgılı sorusu olanlar sorabılır canlar.

kreatinin: var. sadece 1 kademe alırsın. mesela 4/1 isen 4/2 si olursun. maas olarak hıc gibi.

@bıdıbıdı: universite hastaneleri ozel butcelı kurum bu yuzden bakanlıktan farklı.

@kreatinin lisede hazırlık okumak duyduğuma göre 30 lira gibi bir para katkısı ve bir derece artışı sağlıyor. ben hazırlık okuduğuma dair belgemi aldım. böyle söylediler bana hocalarım. diyelim 8/3üne geçiceksem7/1ine atlıyormuşum.

30 lira etkisi olmaz:) gerci sen universite hastanesindesin orasi ozel butceli kuruma girer ama saglik bakanliginda 30 lira mumkun degil etki etmez 15 lira bile etmez. dedigim gibi sadece bir derece. bu arada saglik bakanligindan amma kisi varmisiz. toplanip parti kuralim hehe.

@sorun_bankasi

ben henüz bakanlığa mensup değilim, intern doktor'um. umuyorum seneye görüşeceğiz. :)

@ babürhan bize sadece lise olanlarda geçerli, üniversitede hazırlık okuman önemli değil dediler. hem lisede hem ünide hazırlık okudum ama ben, nolcak?

lisedeki sayılır. üniv. sayılmaz. birşey daha mesela benim gibi hazırlıgı ılkokuldan sonra okumussan oda sayılmaz (eskı tip anadolu liselerinde oldugu gibi yani)

yaşlandık ulen:)

en basit şekilde yönlendirme kodunu şöyle yapabilirsin.
misalen

index25.php'de şöyle bir şey olur
***
if($girisyapmamis)
header("Location: login.php?ref=index25.php");
****



login.php'de de şöyle bi şey olur
***
if($ref)
header("Location: " . $ref);
else
header("Location: giris.php");

if($girisyapmamis) olayını açalım.

Her sayfada session ve cookie kontrolü yapiyorez.

Kullanıcı girdikten sonra da session ve cookie atiyorez.

if(session ve cookie yoksa) header ("Location:loginol.php");

örn session atama (login.php):

session_start();
if (!isset($_SESSION['test'])) {header("Location:index1...25.php")}

//sonra mysql'den kontrol..
if($_POST["username"] === $username) {
$_SESSION['test'] = 31;
} else {
header("Location:login.php?sifre=yanlis");
}
örn session kontrolü (index1....25.php):

session_start();
if (!isset($_SESSION['test'])) {
header('Location: login.php');
}


incele:frozenade.wordpress.com

@Sir.Fitih
sayfa için teşekkür okudum.

@lord esseginziki ve @Sir.Fitih

Lakin; olmadı, olamadı yapamadım. Şimdi login.php bizim insanların kullanıcı adları ve şifreleri vs.'yi kabul edip etmediğimiz yer.

kişi form.php'yi açmak istedi. (sozlesme.php'yi de açmak isteyebilirdi sonuçta; bununla ilgili ne sormak istediğimi az sonra anlayacaksınız :)

eğer cookie varsa, session başlamışsa hali hazırda; (bunu şöyle soruyoruz);

session_start();
if (isset($_SESSION['user'])) {

header ("Location:" form.php);
}

login.php; database'ye göre sordu. soru I: yukarıdaki kod şu anlama gelmiyor mu? -kullanıcının oturumu varsa; başlamışsa vs. sen bu adamı form.php lokasyonuna gönder...

peki; adam direkt sozlesme.php'yi açmak istedi. login.php yukarıdaki şekilde kontrol ediyor adamın oturumunun başlayıp başlamadığını. yani adamın oturumu başladıysa yine mi form.php ye göndermiş olacak? konu hakkında özürlülüğümü bağışlayın ama bu kısmı anlamadım.

gelelim diğerlerine;

benim login.php'im şöyle; (// leri kendi yorumlarımı katmak için kullandım, normalde öyle yazılmıyor olabilir. :))


<?php
//php koduna başladık//
//önce includes/config.php gerekli. gelsin o bir bakalım//
require_once('includes/config.php');
//includes/functions.php'de sayfa boyunca varlığını göstersin//
include('includes/functions.php');
//oturum inceleme başlasın/
session_start();
//adam oturum açtıysa//
if (isset($_SESSION['user'])) {
//adam bizim şifreli sayfamız (aslında sayfalarımız)dan biri olan form.php'ye gitsin//
header ("Location:" form.php);
}

//mysql veritabanından veritabanı kontakları ve kontaklar table'larını alalım//
mysql_select_db($database_contacts, $contacts);
//sayfanın başlığı da login//
$pagetitle = Login;

//mysql'a sorduruyoruz - adamın e-postası ve şifresi post metodu ile gelirse logincheck yapalım kullanıcı mail ve kullanıcı şifre kısımlarından//
if ($_POST['email'] && $_POST['password']) {
record_set('logincheck',"SELECT * FROM users WHERE user_email = '".addslashes($_POST['email'])."' AND user_password = '".addslashes($_POST['password'])."'");

//eğer vatandaş bilgileri doğru girerse yani 1 olursa//
if ($totalRows_logincheck==1) {
$_SESSION['user'] = addslashes($_POST['email']);
//burayı salladım! girmek istediği sayfaya girsin diye...//
header ("Location:" .$ref);

//eğer bilgilerden biri tutmazsa yani yanlışsa - katakulli ile giriş yapılamadı tekrar deneyin isterseniz :P mesajı gelsin. ve bu arada bu adam login.php'de şansını bir daha denesin...//
if ($totalRows_logincheck < 1) {
redirect('Katakulli ile giriş yapılamadı. Tekrar deneyin isterseniz...:P',"login.php");
}

}

//kodun sonu//
?>

----------------------

benim sayfalarımdan rastgele seçtiğim sozlesme.php kodu da şu şekilde;

<?php
//işte config,php'siz olmaz; sc-includes.php'siz olmaz...) o dosyaları da paylaşırım isterseniz....//
require_once('includes/config.php'); ?><?php require_once('includes/config.php');
include('includes/sc-includes.php');
//oturum başlat//
session_start();
//eğer yanlışsa bilgileri veya giriş yapmamışsa aşağıdaki mesajı ver ve ref.li yönlendirme yap//
if ($totalRows_logincheck < 1) {
redirect('Katakulli ile Giriş yapılmamış',"login.php?ref=sozlesme.php");
}




?>


-----

login.php'nin php kodlarında sallamamdan ötürü yanlışım olacak ki şu hatayı alıyorum:


Parse error: syntax error, unexpected $end in /home/content/y/a/b/yabostanci/html/frenchkiss/101/u1d1/login.php on line 67


yani referanslı yönlendirmeyi yapamadım. :S

sorunu tam olarak anlamadım. şimdi kullanıcı adını ve şifresini yazdı "giriş" e tıkladı şifre doğruysa index.php'yi açması gerekmiyor mu? şöyle yapalım.

login.php: bir form oluştur verileri checklogin.php ye yollasın.

checklogin.php: gelen verileri veritabanı ile karşılaştır doğruysa session oluştur.

yani= session_start();
$_SESSION['isim']=$formdan gelen kullanıcı adı.

header("Location:index.php");//index e yolla.

bi de index.php nin başına kod ekleyelim adam direk index.php yazarsa(oopps) uyarısı alsın.

index.php:

session_start();

if (!isset($_SESSION['isim'])){

header("Location:login.php");
}
else {
buralar sitenin kodları artık..

yanlış anlamış ve yanlış cevap vermiş olabilirim, sen bana sor tekrar.

@karaden;

öncelikle cevap için teşekkürler.

şimdi benim hali hazırda bir login.php'm var. çalışıyor maşallah. nasıl çalıştığını da anlamadım ama bir şekilde çalışıyor. veritabanında kayıtlı kullanıcı adı ve şifreni girersen seni giriş sayfası olan form.php'ye yönlendiriyor.

lakin; form.php sadece ilk sayfa. devamı var. hemde index25.php'ye kadar. zira bir kullanıcı direkt http:/www.abc.com/index12.php yazdığında; login.php sayfası çıkıyor... burada problem yok. lakin şifresini ve kullanıcı adını doğru girdiğinde ilk sayfa olan form.php'ye gidiyor. kodlar yukarıda ayrıca. daha fazlasına ihtiyaç varsa; bana yardımcı olabilmen için elimden gelen yardımı yaparım :)

örneklerle session vol I.

Kullanıcı login.php'de ve login olmak istiyor..

session_start();
//Once bi bakalim kullanıcı giriş yapmış mı ?

if(isset($_SESSION["user"]) && isset($_SESSION["pass"]) header("Location: index.php"); // Giriş yapanı index.php'ye yollamaca
$username = filter_input(INPUT_POST, 'username', FILTER_SANITIZE_SPECIAL_CHARS);
$pass = filter_input(INPUT_POST, 'pass', FILTER_SANITIZE_SPECIAL_CHARS);
$refer = filter_input(INPUT_GET, 'refer', FILTER_SANITIZE_SPECIAL_CHARS);

$mysql_username = "fitih"; //ornek mysql'den çekilmiş user.
if(kullanicivarmi($username)) {

if(varsasifresibumu($sifre)) {
//O zaman buyur kralından bi session.
$_SESSION["user"]=$username;
$_SESSION["pass"]=$pass;
//Sonra devam edelim form.php'ye yada nerden geldiysen oraya..

if($refer) {header("Location: $refer.php")}
else {header("Location: index.php")}

} else {
echo "Kullanıcı adı veya şifre yanlış";
}
} else {
echo "Kullanıcı adı veya şifre yanlış";
}

Sonra herhangi bi sayfa için session kontrolü yapalim:
//index.php

session_start();

if(!isset($_SESSION["user"]) || !isset($_SESSION["pass"])) {header("Location: login.php?refer=".$_SERVER["SCRIPT_FILENAME"]); //Giris yapmamis ve login'e yolladik ayrıca giriş yapıp tekrar bu sayfaya dönsün diye de refer atadık.}



olayın özü detayıyla bu kadar. Zor birşey değil mantığı da çok basit. Verdiğim incelemedeki scriptleri iyice bi anlamaya çalış.

Kayıtlı kullanıcı şifreleri ile erişim sağlama oluyor demişsin ama eğer sorunsuz bir erişim oluyorsa 3.html'ye gitmemeleri lazım. htaccess ile yapılabilir muhtemelen ama daha basit olarak php ile yaparsın. Anladığım kadarıyla zaten şifreleri bir kere belirleyeceksin ve değiştirmeyeceksin. Eğer öyleyse,

1.php içine kullanıcı adı ve şifre isteyen bir form oluştur ve yine 1.php'ye post etsin bu. Sayfanın başında da bu bilgileri kontrol ettirirsin yine php ile eğer doğruysa sayfayı gösterirsin. Yanlışsa forumu gösterirsin. Aynı şeyi 2.php için de yaparsın. htaccess ile uğraşmaktan daha kolaydır sanırım.

sevgili foma,

cevabın için teşekkürler.

şimdi elimde üç sayfa var dediğim gibi. ama 3üncüsünü mecburiyetten yaptım. çünkü girilen kullanıcı adı veya şifreye göre 1 veya 2. sayfaya yönlendirme yapamadığım için adam kullanıcı adı ve şifresini girdiği an (htaccess ile sağlıyorum bunu) direkt yetersizliğimden belirlediğim 3. sayfayı açıyor.

yani aslında şifreli olan tek bir sayfa var o da 3. fakat ben 1 ve 2 de şifreli olsun kullanıcı adı ve şifreye göre 1 veya 2 açılsın diyorum...

her kullanıcı a.php ya da html her neyse onu açsın. şifre ve kullanıcı adı sorulsun... sonra girdiği kullanıcı adı ve şifresi ile hangi sayfaya ait ise a kullanıcısı hoşgeldiniz a diyen, b kullanıcısı hoşgeldiniz b diyen sayfaya gitsin... öteki türlü tek bir sayfa var dediğim gibi... o da sadece hoşgeldiniz diyor...

ne demek istediğini anladım sanırım. o zaman ben bununla ilgili kodlar arayayım internetten... php ile kontrol ettirme kısmını nasıl yapacağım bilmiyorum ama bakalım... alanım uzaktan yakından alakalı olmadığı için internette konuyla ilgili eğitim sayfaları çocuk cerrahisinden beter geldi :S :)

teşekkürler :)

İstediğin en basit haliyle bu sanırım. Aşağıdaki kodları 1.php adında bir dosya oluşturup aynen içine kopyala.
İlk kullanıcı adı: aaa şifresi: 111
diğer kullanıcı adı: bbb şifresi: 222

<head>
<meta http-equiv="Content-Type" content="text/html; charset=utf-8" /><meta http-equiv="Content-Language" content="tr" />
</head>
<body>
<?php
if ($_POST[ad]=="aaa" and $_POST[sifre]=="111") {
echo "hoşgeldin aaa";
} else if ($_POST[ad]=="bbb" and $_POST[sifre]=="222"){
echo "hoşgeldin bbb";
} else {
?>

hoşgeldiniz
<form action="1.php" method="post">
Kullanıcı adı: <input type="text" name="ad" />
<br>
Şifre: <input type="password" name="sifre" />
<input type="submit" value="Gönder" />
</form>

<?php } ?>
</body>

bizim daha okul bitmedi. boun.

millet cuma dışarda pampa. nette takılmıyo

pazartesi başlayacak. çalışıyoruz.

bizim okul da daha bitmedi. hatta sınavlar yeni başlıyor. istanbul ü.

daha başlamadı bile.

daha başlamadı panpa

1-10 haziran arası bak yine aklıma getirdin daraldım.

neerde...

daha her bir sey duruyor. daha bir ay var :(

benimkiler 11 mayista bitti.

şu olabilir mi? Chris Madin - Jigsaw

www.youtube.com

hayır olmaz. birşey demezsen yine ayıp olmaz. fakat hayatın için değerli olduklarını, her hastaladığında tıp'ış tıp'ış onlara gideceğini belirtip, teşekkür edersen şükela olur.

hatırlanmak güzel şey. bugün bana gelen mesajların herbirinden, en edebiyat yoksunundan en kafiyelisine kadar memnun kaldığımı söyleyebilirim :)

biz bugün başhekimciğimize öyle dedik hiç te ayıp olmadı

5 sene boyunca sınıf arkadaşlarım dahil kimseden böyle bir mesaj almadım ve bunun bende kötü etki oluşturup oluşturmaması gerektiğini naha şimdi bu yazıyı okuyunca sorgulamaya başladım.
yani yok, saçma olmaz, ayıp olmaz.

cildin kurumuştur muhtemelen. bana da oluyor bazen. johshons baby oil tadında bişi sür banyo sonrası.

vücudunuz susuz kalmış olabilir. ya da fazla protein alımınıza bağlı da olabilir. dermatolojik bir rahatsızlıkta olabilir. yapılacak şey basit; bir iç hastalıkları uzmanına başvurup ürenize, ürik asitinize, böbreklerinizin ve karaciğerinizin çalışma düzeylerini gösteren testlere baktıracaksınız. genel olarak cildinizi doktor bey/hanım da görürse daha iyi olur. geçmiş olsun.

israil'li diplomat ile türkiye cumhuriyeti vatandaşı musevi* evlenmiş. teknik olarak türk değil.

israil dışişleri kurallarına göre evli çiftler aynı görev yerinde bulunamazlar. fakat evlilik engeli yok. fakat israil'in güvenlik sebepleri ile konsolosluk işlemlerini durduğu türkiye'de şuan aktif atama, tayin vb. işlemler yapılamadığı gibi bir süre daha askıda kalacak o çift.

her ülkenin kuralı farklı olabildiğinden, avusturya hakkında bilgim yok. zira türkiye için benzer birşey duymuştum.

merhaba,

benzer bir turu benelux ülkelerini katarak bende 2 hafta önce gerçekleştirdim. iyi bir programla çok eğlenceli olacağına eminim :)

1- önce hangi ülkeye giriş yapacaksan -zira bu fransa- ise fransa'ya başvurmak zorundasın. almanya birşey diyemez ki zaten gittiğinde farkedeceksin ki havalimanları, limanlar dışında pek bir pasaport/vize kontrolü yok. fransa konsolosluğu seyahat planını sunduğun takdirde başvurunu kabul edecektir. ama vize verir/vermez onu bilemem. davet işleri kolaylaştırır. fransa vatandaşı, ev mal mülk vs. sahibi veya şirket vs. sahibi davet mektubu gönderebilir bulunduğu ilin resmi kurumu aracılığı ile.

2- sncf.fr fransa'nın resmi tcdd sitesi. bahn.de ise almanların tcdd'si. önce direkt gidişlere bak. paris-berlin yani. daha sonra paris-köln; köln-berlin bakabilirsin daha ucuz bulabiliyorsan...

thalys.com (sncf ve belçika'ya bağlı bir tren şirketi) bu tren paris'ten köln'e kadar gidiyor mesela... buradan köln'e bilet aldıktan sonra; bahn.de 'den köln-berlin bakabilirsin...

eğer otobüs ile gitmeyi göze alıyorsan zira ben daha ucuz olabilir diye bakmıştım; eurolines diye arattır google'da. oraya da bak...

ben paris-köln arasını 3s 15dk'da gelmiştim. berlin daha fazla sürecektir haliyle. ama bu yolculuğum aylar öncesinden alınmasıyla birlikte (+christmas kampanyası) 29eur tutmuştu.

3- pegasus, condor, corendon, germanwings havayollarına bakabilirsin. şimdilik başka aklıma gelmedi ama google'da low cost airlines vs. diye aratırsan zannederim daha geniş bir liste çıkacaktır.

iyi yolculuklar.

1) Fransa'dan alırsın cillop gibi, kimse de Almanya'ya geçerken bir şey sormaz.

2) Paris-Berlin arası tren hem çok uzun sürer, hem de muhtemelen uçaktan daha pahalıya gelecektir. Mesela rastgele bir tarihte yaz için EasjJet'e baktım. Paris-Berlin arası Ağustos'ta 33 €'ya uçak bileti var. Ne diye trenle uğraşasın ki? Temmuz'da da 39 €'ya bilet var. Tarihlerini biliyorsan ben yerinde olsam direk EasyJet'ten hemen bilet alırdım. Hatta daha da ileri gideyim, Fransa'nın neresine gideceğini bilmiyorum ama amacın road trip gibi bir şeyse ve bir tek yerde kalmayacaksan, EasyJet'le Fransa'nın kuzeydoğusuna, Sabiha Gökçen'den Basel/Mullhouse/Freiburg havaalanına Temmuz'da 28 €'ya bilet var. Ama fiyatlar bu seviyede kalmaz. Yap bir fizibilite çalışması, tarihlerini ona göre ayarla, al biletlerini.

3) Arkadaşlar söylemişler zaten.

4440375 müşteri hizmetleri.

nakil oluyor.

Taahhütlüleri şehirlerarası nakil yapmıyorlar. Bana yapmamışlardı. Değiştiyse politikaları bilemeyeceğim.

carrefour ve migros'larda "popz" adıyla satılıyor mikrodalga için patlamış mısır. tereyağlısı süperdir...

belki macro center'da...

yanlış hatırlamıyorsam d&r kanyon şubesi'nde böyle bir şey gördüm ben.

metro alışveriş merkezinde var

yediğin en güzel mısır olmasının sebebi tereyağı. normal tencerede mısırı patlat üzerine eritilmiş tereyağı dök. gavur tereyağı aroması bile satıyor mısır için.

A101'de mikrodalgaya konan mısırlardan var. Bence güzel ama katı yağ hep işte.

d&r beylikdüzü şubesinde bende patlamış mısır gördüm mikrodalga için olan. ama ismini unuttum

www.hepsiburada.com adresinde hafif engelli bir arama mevcut. umarım işini görür.

Şu anda kullandığım
nokia 2700 classic
hem şık hemde kullanımı kolay...
Yaz aylarında 240 liraya almıştım.

2. el e71 al. radyo mp3 çalar hatta internet radyolarını dinleyebileceğin uygulama bile var.

trene bindirebilirsiniz ben daha önce bindirmiştim. sadece miyavlayıp ortalığı yıkmaya başlayınca biraz sinir bozucu olabiliyor.
kırığı vs. olabilir. veteriner kontrol ettiğinde kırık vs. var mı anlayabilir. eski rahmetli kedilerimden biri o şekilde geldiğinde ayağının kırıldığını ve ameliyat gerektiğini öğrenmiştik, mutlaka götürün.

Hayır, sanmıyorum. Kırık değildir. Çünkü birazda olsa yürüyebiliyor. Aradığımda vitamin iğnesi filan yaparız demişti ama ne alakası var vitamin iğnesiyle anlamadım. İştahı filan da gayet yerinde..

kalbim veteriner diye aratırsanız karşınıza çıkar, online soru veya ona benzer bir bölüm var oradan sorunuzu yazıyorsunuz hemen cevap geliyor. hemen dediğim yine 1-2 günü bulur.

benim kedimde aynı durumdaydı. muhtemelen dışarıda birinden tekme yemiş.

bizimki oyle bi dayak yemisti, zar zor kuyruga baktik yara olmus meger. bi patinin alti da sismis sicacik... veteriner hallediyor o isleri. kiriksa da hallediyor zati

Hepinize teşekkür ederim. Tren ile zorda olsa götürdük.. Veteriner ilk önce sordu; "sana hap versem verebilir misin" filan sonra vazgeçti 5-6 tane iğne yaptı eve gelince dışarı çıkmak istiyor. 20 gün evde kalıp dinlenecekmiş. Araba ezmiş olabilir dedi.. Röntgen çekti, kuyruk sokumunun oralarda bir kırık olduğunu gösterdi. Süt ve su içmesini önerdi.. Kan işemişti o da geçti. Artık ilk önce Allah, sonra bizim yardımımız. İnşallah iyileşir, dua edeceğim..

sorun olmayacaktır. 6 month club diye birşey var. Bazı ülkelerin pasaportları seyehat sürenizi kapsayacak uzunlukta olsa yetiyor. Bitiş tarihinden itibaren 6 ay daha ekliyorlar. Şunu incelemeni öneririm:

www.cbp.gov

bu kural uzun süredir var, yeni bir şey değil.

o 6 ay geçerli pasaport kuralı; vizenin verildiği tarihten sonra 6 ayın olmasıydı. yani 6 aylık pasaport çıkartıp vize için gidene kadar 6 aydan tüketmeye başladığınız için sonuç red olabilir.