öncelikle kolay gelsin. defalarca kedi bakmış ve halen bakmak isteyen fakat teknik koşullar gelişmemiş olduğundan bakamayan biri olarak itiraf etmeliyim ki defalarca veterinerlerden kazık yedim.
üstelik o kadar ki gözümün içine bakarak iyi davranan, hayvanlarımın üzerine ne kadar titrediğimi gören, öğrenci olduğumu bilen, benim tıp eğitimini almakta olduğum üniversitenin veterinerlik fakültesinde okumuş veterinerim yine de bana hayatımın en büyük kazıklarını atmıştır. ta ki ben uyanana kadar.
tanışmamız şöyle başladı, sokakta bulduğum 2 prematüre kedi yavrusunu ölecekler korkusuyla işi gücü bırakıp veterinere götürdüm. bir avuç kadar olmayan iki yavruya bir enjeksiyon yaptı. tabi ben öğrenene kadar insan ve hayvan fizyolojisinin pek aynı olmadığını zannederdim. o yüzden büyük bir uğraş verdiğini düşünmüştüm. sonra bana sokakta bulduğum kedilere yardımcı olmak istediğim için bir fatura çıkardı. ödedim. kediler ise öldüler ertesi gün. neyse.
sonra kendi kedilerim oldu. veterinere gidiyor, mamalarını alıyordum. aşılarını yaptırıyordum beni fazlasıyla zorlasa da. ilgi ve alakadan memnundum. klinikteki tüm veterinerler yüzüme gülüyordu.
internette medikal paylaşımları okumuyor, cevap vermiyor, tasvip etmiyorum. hiç internetten araştırma yapmamıştım haliyle fahri veteriner olabilmek için. kuzenim veterinerlik okumaya başladığı gün bilgilerim artmaya başladı. ve sokakta bulduğum ve sonrasında ölen kedilere insanlarda da kullanılan fiyatı 6-7 ampul için 7-8tl olan b12 vitamini enjekte edildiğini öğrendim. veteriner sokakta rastgele bulduğum hayvanlara yardım etmek istememe bile acayip ticari yaklaşıp durumumu bilmesine rağmen beni resmen kazıklamıştı.
sonrasında kedilerim için bana verdiği anti parazit ilaçlarının pekçoğunun aslında bizim insanlarda kullandığımız formları ile aynı/benzer olduğunu öğrendim... aşılar ise internetten alınabiliyordu. sonrasında hapı bir kediye zorla yutturmayı, deri altı (subdural) enjeksiyon yapmayı öğrendim... kliniğin ismini istersen yazabilirim. lakin mutlaka ve mutlaka araştır, öğren. ne yapıldığını farklı bir yolu olup olmadığını öğren. benim gibi bağnaz biçimde veterinerlere güven duyma.
o gün bugündür veterinerlerin aslında "doğal ve idealist hayvan severler" olduğu düşüncesi kafamdan silindi ve şuan her veterineri düşman gibi görmekle birlikte karşılaştığım tüm hayvanların medikal bakımlarını tıpkı insanlarda uyguladığımız gibi başarıyla uyguluyorum.
bölgende bir veterinerlik fakültesi var ise oranın kliniği veya bir tarım meslek lisesi varsa (üsküdar selimiye tarım meslek var sanırım orada) oranın kliniğinden yardım alabilirsin. en olmadı hayvan koruma dernekleri ile görüşebilirsin. avrupa yakasında ama çırağan sarayının karşısında küçük bir yerde çevre ve hayvanları koruma derneğinin aynı zamanda yardıma ihtiyaç duyan bir kliniği var. hem özel kliniklere göre uygun ve dürüst bir şekilde hizmet alırken hemde derneğe yardımcı olmuş olursun.
en sakin kedi bile kendisine ilaç yutturulurken haliyle esip coşabilir. lakin yöntemi arka patilerini tek elinde çok sıkmadan kavrayıp, ellerinin çizilmesine ses çıkarmamak ve çenesinin altında tüylerini hafif çekecek şekilde ağzını açmak. eğer sıvı birşey vermek zorundaysan o zamanda dişlerinin arasına 30 derece eğimle sokarsan ister istemez açıyorlar :) arkadaşların dediği gibi kontili gönül rahatlığı ile kullanabilirsiniz. lakin sakın mamalarının ya da sularının içine koymayın uğraşmamak için. zira öyle uyanıklar ve kokusunu alıyorlar ki en ala mamayı terkedip giderler :)
frontline ürünleri pek çok veterinerin insanları kazıklarken kullandığı kaliteli ithal bir ürün. internetten vs. alıp gönül rahatlığı ile kullanabilirsiniz.
konuyu saptırdım. ama kusura bakma. veteriner arkadaşlar veya veteriner olacak arkadaşlar da üstüne alınsın. umrumda değil. alınsınlar ki işin ticaretine canlılardan daha çok önem verip insanların saflıkları ile oynamasınlar.
0