mavikurbaga
pazartesi günü işten çıkarıldım. üzerime hiç bir şey yok. babamdan kalan evde annemle birlikte yaşıyoruz. annemin babamdan kalan emekli aylığı var. şu an için başka hiçbir gelirimiz yok. kredi kartlarımdan bi arkadaşıma toplamda 7 bin tl harcama yaptım. ve taksitleri o ödüyor. bankada da bir miktar
pazartesi günü işten çıkarıldım. üzerime hiç bir şey yok. babamdan kalan evde annemle birlikte yaşıyoruz. annemin babamdan kalan emekli aylığı var. şu an için başka hiçbir gelirimiz yok. kredi kartlarımdan bi arkadaşıma toplamda 7 bin tl harcama yaptım. ve taksitleri o ödüyor. bankada da bir miktar mevduatım ve altın hesabım var.
1- ne zaman gelir tespiti yaptırmalıyım?
2- bu kredi kartı işi harcamam mı sayılacak? çünkü eskiden yapılan bi alışveriş ve ben borçları erkenden kapattırmayı düşünüyorum.
3- mevduat hesabımın durumu ne olacak? senin paran var, gelirin yoksa yok tavandan vereceksin mi diyecekler? yoksa gelirin yok, hazıra dağ dayanmaz bi miktar ver yeter mi diyecekler?
1- ne zaman gelir tespiti yaptırmalıyım?
2- bu kredi kartı işi harcamam mı sayılacak? çünkü eskiden yapılan bi alışveriş ve ben borçları erkenden kapattırmayı düşünüyorum.
3- mevduat hesabımın durumu ne olacak? senin paran var, gelirin yoksa yok tavandan vereceksin mi diyecekler? yoksa gelirin yok, hazıra dağ dayanmaz bi miktar ver yeter mi diyecekler?
0
selam. kimse yazmadığı için ben cevap vereyim, epey araştırma yaptım ama siz yine de araştırın. mesela google'a "gss işten ayrıldım" gibi şeyler yazın.
1. eğer işten ayrıldıktan sonra geriye dönük en az 30 gün primin yatmışsa, ileriye yönelik 90 gün daha sigortadan faydalanabilirsin, benim böyle mesela. tam da 31 ocakta ayrıldım işten ve bulduğum sonuç bu. zannediyorum bu süre sonunda sana kağıt bir şey gelir, öyle gidersin teste.
2. eğer hanede en az bir gelir varsa, bunun üzerinden hesaplama yapılır. yani, eğer hiç geliriniz gözükmeseydi o zaman harcamalarınız üzerinden değerlendirme yapılırdı, ama zannediyorum gelirinizin toplamı, 2'ye bölünerek kişi başı geliriniz hesaplanacak, gider durumuna bakılmayacak.
gidere bakarak hesaplama durumu, kişinin hiç geliri olmamasına rağmen nasıl geçimini sağladığına yönelik bir araştırma.
Siz yine de uzmanına sorun. mesela "religion is the opium of the people" diye bir yazar var yamulmuyorsam, o işin piri.
1. eğer işten ayrıldıktan sonra geriye dönük en az 30 gün primin yatmışsa, ileriye yönelik 90 gün daha sigortadan faydalanabilirsin, benim böyle mesela. tam da 31 ocakta ayrıldım işten ve bulduğum sonuç bu. zannediyorum bu süre sonunda sana kağıt bir şey gelir, öyle gidersin teste.
2. eğer hanede en az bir gelir varsa, bunun üzerinden hesaplama yapılır. yani, eğer hiç geliriniz gözükmeseydi o zaman harcamalarınız üzerinden değerlendirme yapılırdı, ama zannediyorum gelirinizin toplamı, 2'ye bölünerek kişi başı geliriniz hesaplanacak, gider durumuna bakılmayacak.
gidere bakarak hesaplama durumu, kişinin hiç geliri olmamasına rağmen nasıl geçimini sağladığına yönelik bir araştırma.
Siz yine de uzmanına sorun. mesela "religion is the opium of the people" diye bir yazar var yamulmuyorsam, o işin piri.
0
en kısa izahı şu; eğer sgk güvencen yoksa ve işsizsen affedersin kıçında donun bile olmasa annenin ya da babanın hiç farketmez bi şekilde bir emekli aylığı geliri varsa ayrıca mevduat hesabında varmış direkt gss kapsamındasın. mevduatın olmasa bile annenin babadan kalan emekli aylığı olduğu için sanırım 35 lira gibi bi şey her ay köstürecekler. dolayısıyla bi an önce git 11 yere(ikametinin bulunduğu yerdeki tüm bankalar+belediye+vergi dairesi+tarım ilçe müdürlüğü) o sana verilen kağıdı doldurt tüm bunlara ve gelir testine gir :)
0
pomaklar
şimdi başlığa bakıp da 'neymiş lan bu fantastik fikirler' diye düşündüğünüzü biliyorum fakat fikirler fantastik midir değil midir bilinmez iki girişimcinin üzerinde düşündükleri ticari atılımlar hakkında fikir almak istiyorum;maddi sermaye: 10+10 veya 15+15(taş çatlasa) 20 veya 30 bin liraproje 1:şi
şimdi başlığa bakıp da 'neymiş lan bu fantastik fikirler' diye düşündüğünüzü biliyorum fakat fikirler fantastik midir değil midir bilinmez iki girişimcinin üzerinde düşündükleri ticari atılımlar hakkında fikir almak istiyorum;
maddi sermaye: 10+10 veya 15+15(taş çatlasa) 20 veya 30 bin lira
proje 1:
şimdi diyoruz ki biz nasıl para kazanırız da ileriye yönelik başka işlerde kullanmak üzere sermaye genişletiriz. proje şu hani şu sokakta her 10 kızdan 11'inde olan taytlar var ya heh ondan avm'lerde standlar oluyor orada bunları bol çeşitli olmak üzere satışını gerçekleştirmek. öncelikle bu tarz ürünleri üreten konfeksiyon veya firmalardan bu ürünleri minimum maliyetle alıp alıcı kitleyi zorlamayacak fiyatta satmak. kabataslak olarak bu.
proje 2:
yine diyoruz ki son dönemde şu çiğköfte işi bayağı patladı yürüdü gitti. yine aynı tarzda bu işi yapan bi ustayı maaşlı tutup sadece işi takip edecek çevirecek şekilde bu işi organize etmek. kabataslak olarak bu.
hangisi daha mantıklıdır? hangisi daha çok gelir getirir? avm konumuna göre değişir evet ama hedefimiz yeni açılan avm'ler. özellikle istanbul'da. bu tarz projelerden birini 20-30 bin liraya çevirebilir miyiz? yoksa direkt batar mıyız? nasıl olur nasıl yapılır?
maddi sermaye: 10+10 veya 15+15(taş çatlasa) 20 veya 30 bin lira
proje 1:
şimdi diyoruz ki biz nasıl para kazanırız da ileriye yönelik başka işlerde kullanmak üzere sermaye genişletiriz. proje şu hani şu sokakta her 10 kızdan 11'inde olan taytlar var ya heh ondan avm'lerde standlar oluyor orada bunları bol çeşitli olmak üzere satışını gerçekleştirmek. öncelikle bu tarz ürünleri üreten konfeksiyon veya firmalardan bu ürünleri minimum maliyetle alıp alıcı kitleyi zorlamayacak fiyatta satmak. kabataslak olarak bu.
proje 2:
yine diyoruz ki son dönemde şu çiğköfte işi bayağı patladı yürüdü gitti. yine aynı tarzda bu işi yapan bi ustayı maaşlı tutup sadece işi takip edecek çevirecek şekilde bu işi organize etmek. kabataslak olarak bu.
hangisi daha mantıklıdır? hangisi daha çok gelir getirir? avm konumuna göre değişir evet ama hedefimiz yeni açılan avm'ler. özellikle istanbul'da. bu tarz projelerden birini 20-30 bin liraya çevirebilir miyiz? yoksa direkt batar mıyız? nasıl olur nasıl yapılır?
0
çig köfteyi standlarda satan bir zincir var bildiğim kadarıyla, sapphire istanbul'da görmüş idim.
0
bence ikisi de mantıklı. Güzel, aklı başında yatırım gibi duruyor. ilkinin pek örneği olmadığı için yorum yapmak daha zor.
0
çiğ köfte için franchasing alabiliriz illa marka şart ise. 2 ortak aynı işte çalışacak normal şartlarda. il istanbul olarak düşünüyoruz. ilkinin evet pek örneği yok. dolayısıyla bu tarz bi şeyi yapmak istiyoruz. lakin iflas etmek bizi en çok korkutan durum. tabi risksiz yatırım elbette olmaz ama sağda solda çok pardon it gibi çalışıp kazandığımız paraların bi kerede gitmesine de gönlümüz razı değil açıkçası :)
0
avmlerin tesktil satışı için stand vereceğini hiç sanmıyorum. veriyorsa bile aylık kirası nedir ve neler temin ediyor, ne kadar yer veriyor öğrenmek lazım. büyük avmlerin hiçbiri vermez ona eminim ama kıyıda köşede kalmış varoş avmler ya da kozzy gibi avmcikler verebilir.
bence 25-30 bin yetmez. yer kirası, hava parası, pos makinası, stand tasarımı, üretimi, taşınması, kurulması. kurulduktan sonra standın başında duracak 1-2 eleman bunların maaşları sigğrtası yol parası derken o para puf olur gider. mal almaya para kalmaz.
ayrıca 2sn lik bir araştırma ile şu bilgilere ulaştım:
www.koniks.com
bence 25-30 bin yetmez. yer kirası, hava parası, pos makinası, stand tasarımı, üretimi, taşınması, kurulması. kurulduktan sonra standın başında duracak 1-2 eleman bunların maaşları sigğrtası yol parası derken o para puf olur gider. mal almaya para kalmaz.
ayrıca 2sn lik bir araştırma ile şu bilgilere ulaştım:
www.koniks.com
0
yalnız bu avm için çiğköftecilerin franchise ları tuzlu olabilir biraz. iyi araştırmak lazım. Bir de çiğköftecinin olmadığı avm hakikaten çok az. Tayt olayı da ileri de çeşitlenebilirse güzel olur
0
şimdi stand işini araştırdık. aylık 3-5 bin lira arası bi kirası var. ne satarsan sat. illegal olmasın da. tabi daha çok kurumsal firmalar tercih ediliyor ama bizim dedim ya amacımız atıyorum bi akmerkez, bi carousel bi işte capitol değil. daha orta kesime hitap etmek istiyoruz. çiğköfte franchisingleri için firmalarla görüşebiliriz. şu an çok net bilgimiz yok açıkçası.
stand olayına tekrar dönersek; çalışacak elemanlar biziz. yani 2 kişiyiz. hadi bi tane de bayanlara yönelik iş olacağı için bayan görevli de şart.bi tane de bayan tezgahtar çalışır. taşınması kurulması vs. hepsini biz yapıcaz. sonuçta iş kurmak kolay değil. tayt olayı sanki daha bi mantıklı şu durumda. :)
stand olayına tekrar dönersek; çalışacak elemanlar biziz. yani 2 kişiyiz. hadi bi tane de bayanlara yönelik iş olacağı için bayan görevli de şart.bi tane de bayan tezgahtar çalışır. taşınması kurulması vs. hepsini biz yapıcaz. sonuçta iş kurmak kolay değil. tayt olayı sanki daha bi mantıklı şu durumda. :)
0
biz geçen türkiye de hiç hint yemeği restaurantı olmadığından bahsettik? gerçi bütçe yeter mi anlamam da... tayt olarak da www.alibaba.com böyle ilgiç pop art vs. kimselerin pek getirmediği şeyler getirseniz ben alırdım :)
0
maalesef bu kurgu ile ikisi de iş yapmaz. eğer tatlıses çiğköfteden bir farkınız olsun istiyorsanız farklı bir ürün üretmelisiniz. mesela şu an aklıma geldi, tavuklu çiğköfte, cevizli çiğköfte... gibi.
veya taytta da yine öyle, kişiye özel bir tasarımı yaptırabilirseniz para kazanabilirsiniz. mesela benim bir fotoğrafım vardır, bunun negatifinin tayta basılması gibi naneleri yapabilirseniz iş görür.
ama yok bunları yapmayız, klasik çalışırız diyorsanız, sayısal oynayın, para kazanma şansınız daha yüksek olsun.
veya taytta da yine öyle, kişiye özel bir tasarımı yaptırabilirseniz para kazanabilirsiniz. mesela benim bir fotoğrafım vardır, bunun negatifinin tayta basılması gibi naneleri yapabilirseniz iş görür.
ama yok bunları yapmayız, klasik çalışırız diyorsanız, sayısal oynayın, para kazanma şansınız daha yüksek olsun.
0
@sinematematikci
dediğin şekillerde düşünüyoruz zaten. olmayanı satmak için planlarımız. çiğköfte her yerde var. ama dediğin gibi içeriği zengin bi şeyi satmak diğerine göre daha kolay. tayttan kastım aynen dediğin gibi. belki sipariş değil de 3-4 küçük işletme veya bu işi yapan firmalarla anlaşıp klasik olanı değil de olmayanı satmak düşüncemiz. yoksa klasik olanı pazarda da var 15 lira :) o tarz bi şeyler düşünüyoruz du bakalım ;)
dediğin şekillerde düşünüyoruz zaten. olmayanı satmak için planlarımız. çiğköfte her yerde var. ama dediğin gibi içeriği zengin bi şeyi satmak diğerine göre daha kolay. tayttan kastım aynen dediğin gibi. belki sipariş değil de 3-4 küçük işletme veya bu işi yapan firmalarla anlaşıp klasik olanı değil de olmayanı satmak düşüncemiz. yoksa klasik olanı pazarda da var 15 lira :) o tarz bi şeyler düşünüyoruz du bakalım ;)
0
pomaklar
2007'de aldığım B sınıfı ehliyetim var fakat bi de a2 motor ehliyeti almak istiyorum. maksimum bana maliyeti ne kadar olur duyuru sakinleri?
2007'de aldığım B sınıfı ehliyetim var fakat bi de a2 motor ehliyeti almak istiyorum. maksimum bana maliyeti ne kadar olur duyuru sakinleri?
0
400 mü? naptın hocam altı üstü bi motor sınavın giricem o kadar =) 400 lira tutar mu yav :/
0
400-500 arası. kursa verdiin paraya bağlı biraz. sonra bankaya para yatırıyosun, sınav harcı bilmem ne derken 400 ü geçiyo.
0
anladım minimum 300 max 500 arası demek. bayağı köstürüyorlarmış onu anladım teşekkürler :)
0
sırf 200kusur maliyeye odeycen zaten, 40-50 sınava, saglık raporu kursu vs ıste baya masraflı.
0
yuh maliye 200 lira mı alıyor oha lan. vay arkadaş ya keşke zamanında ikisini de halletseydik. :/
0
isminivermekistemeyenkullaniciiki
en fazla 25 30 liralık şarap önerleriniz,böyle keyifle yanında ufak tefek aperatiflerle..
en fazla 25 30 liralık şarap önerleriniz,böyle keyifle yanında ufak tefek aperatiflerle..
0
bugün babama aldım baba bortaçina diye. 15 lira. köpek öldüren mi bilmiyorum peder içimi güzel dedi onun yalancısıyım :)
0
erdinc
Selamlar, şu an saat 16.40. Sizce bu saatten sonra çarşıya çıksam MP Bileti alabilir miyim? Hala satışta mıdır veya kalmış mıdır sizce? Bir de internetten bilet alabilir miyim acaba?
Selamlar, şu an saat 16.40. Sizce bu saatten sonra çarşıya çıksam MP Bileti alabilir miyim? Hala satışta mıdır veya kalmış mıdır sizce? Bir de internetten bilet alabilir miyim acaba?
0
tuttur,bilyoner'den falan alabilrsin.
edit: he bitmiş :D sayısalda dene şansını :D
edit: he bitmiş :D sayısalda dene şansını :D
0
adıgüzel
20 lira civarında olan, sevdiğiniz ve önerebileceğiniz şaraplar hangileri?teşekkürler. iyi yıllar=)
20 lira civarında olan, sevdiğiniz ve önerebileceğiniz şaraplar hangileri?
teşekkürler. iyi yıllar=)
teşekkürler. iyi yıllar=)
0
migroslarda 16.90'a sevilen marka sıcak şarap var, tencereye döküp biraz ısıtmak yeterli, yemek yanında değil de sonrasında içilebilir
0
dawkins +1
Fiyat genelde 30 lira oluyor, ama genelde indirim de oluyor 20'ye satılıyor.
Fiyat genelde 30 lira oluyor, ama genelde indirim de oluyor 20'ye satılıyor.
0
lahavle
Selam yardımcı uzmanlar, bu sınavlar için etrafta kaynak kitap var mıdır, yarın sahaflara gitmeyi düşünüyorum da?
Selam yardımcı uzmanlar, bu sınavlar için etrafta kaynak kitap var mıdır, yarın sahaflara gitmeyi düşünüyorum da?
0
mehmetleekonomininnabzi.blogspot.com şu linkte işe yarar şeyler var gibi sanki.
0
pomaklar
sevgili iyonyalılar;şimdi bu vakıfbank'ın 2 şubat da şahsımında katılacağı stajyer memur alım sınavı var. resmi sitede genel yetenek-genel kültür,yabancı dil ve bilim sınavı olarak açıklanmış sıvan içeriği. bilim sınavı da zorunlu ve/veya seçmeli olarak verilmiş. ben maliye mezunu olaraktan zorunlu
sevgili iyonyalılar;
şimdi bu vakıfbank'ın 2 şubat da şahsımında katılacağı stajyer memur alım sınavı var. resmi sitede genel yetenek-genel kültür,yabancı dil ve bilim sınavı olarak açıklanmış sıvan içeriği. bilim sınavı da zorunlu ve/veya seçmeli olarak verilmiş. ben maliye mezunu olaraktan zorunlu konular hukuk ve ekonomi seçmeli olarak da maliye ya da muhasebe konularından sorumluymuşum. fakat aklıma takılan şu ki sitede şöyle bir açıklama var;
Bilim sınavı konuları ise aşağıdaki tabloda belirtilen şekliyle, zorunlu ve/veya
seçmeli olacaktır. Aday kendisine tanınan seçmeli sınav konusundan sadece bir tanesini
seçecektir.
bu durumda;
a) bilim sınavı konusu olarak ya zorunlu olanı ya da seçmeli olanından bir tanesini seçmek durumunda mı kalıcam?
b) yoksa bilim sınavında hem zorunlu hem de seçmeli konudan mı sorumlu olacağım?
c)bunun dışında her bölümden 13/25 (doğru soru sayısı) gibi bi şeyler duydum. yani sınavın tamamında %50 başarı değil de her bölümden %50 başarı isteniyormuş bu konuda tam net bilgi edinemedim.
d)yoğunluklu olarak istanbul için alım olacağı halde istanbul dışında bi ili tercih edeceğim. mantıken istanbul için başvuru oldukça fazla olur dolayısıyla yerleşme oranı az da olsa düşer gibi olur. o yüzden daha az başvurunun olduğu il için başvurmak doğru mudur?
e) son olarak sınava girmiş olan herkesin tecrübelerinden yararlanmak isterim. teşekkürler!
şimdi bu vakıfbank'ın 2 şubat da şahsımında katılacağı stajyer memur alım sınavı var. resmi sitede genel yetenek-genel kültür,yabancı dil ve bilim sınavı olarak açıklanmış sıvan içeriği. bilim sınavı da zorunlu ve/veya seçmeli olarak verilmiş. ben maliye mezunu olaraktan zorunlu konular hukuk ve ekonomi seçmeli olarak da maliye ya da muhasebe konularından sorumluymuşum. fakat aklıma takılan şu ki sitede şöyle bir açıklama var;
Bilim sınavı konuları ise aşağıdaki tabloda belirtilen şekliyle, zorunlu ve/veya
seçmeli olacaktır. Aday kendisine tanınan seçmeli sınav konusundan sadece bir tanesini
seçecektir.
bu durumda;
a) bilim sınavı konusu olarak ya zorunlu olanı ya da seçmeli olanından bir tanesini seçmek durumunda mı kalıcam?
b) yoksa bilim sınavında hem zorunlu hem de seçmeli konudan mı sorumlu olacağım?
c)bunun dışında her bölümden 13/25 (doğru soru sayısı) gibi bi şeyler duydum. yani sınavın tamamında %50 başarı değil de her bölümden %50 başarı isteniyormuş bu konuda tam net bilgi edinemedim.
d)yoğunluklu olarak istanbul için alım olacağı halde istanbul dışında bi ili tercih edeceğim. mantıken istanbul için başvuru oldukça fazla olur dolayısıyla yerleşme oranı az da olsa düşer gibi olur. o yüzden daha az başvurunun olduğu il için başvurmak doğru mudur?
e) son olarak sınava girmiş olan herkesin tecrübelerinden yararlanmak isterim. teşekkürler!
0
yahu ne uzun bir soru ben de böyle bir sınava girmiştim garanti bankasının yıllar önce seçmeli olanı yapmıştım diğerini yapmamıştım.sınavı geçmiştim fakat bankacılık sektörünü düşünmediğim için sürece devam etmemiştim. velhasıl yüzde başarı sizi şu an çok ilgilendirmiyor sınavınıza girin elinizden geldiğince soruları doğru yanıtlayın rakibiniz çok fazla yüzde 50 başarıyı da kabul edebilirler yüzde 60 ı da. başka bir ili seçmek avantajlı da olabilir dezavantajlı da olabilir artıları eksileri düşünmek lazım. ille de gireyim diye düşünüyorsanız başka bir il tercihi mantıklı olabilir. başarılar
0
bu sınava mezunlar mı katılabiliyor sadece yoksa lisans eğitimini sürdürenler de katılabiliyor mu?
0
ssyumusakg
bu dizi hakkında hiçbir bilgim yok, nasıl bir dizidir, konusu nedir, karakterleri nasıldır, ne anlatılır kısacık belki bir iki cümlelik fikir edinmek için özet istiyorum. Sözlükten ya da izleyerek vakit kaybetmek istemedim. Teşekkürler
bu dizi hakkında hiçbir bilgim yok, nasıl bir dizidir, konusu nedir, karakterleri nasıldır, ne anlatılır kısacık belki bir iki cümlelik fikir edinmek için özet istiyorum. Sözlükten ya da izleyerek vakit kaybetmek istemedim. Teşekkürler
0
Yanlis hatirlamiyorsam new yorkta yasayan baba parasi yiyen uc bes liselinin ask ve pompa hikayesi. Bu kadar parayi nerden buluyolar bilmiyorum ama her bolum biri bi digerini pompaliyor. Olay bu. Ha bi de bi blog var gossip girl diye bi hatun bu blogu yaziyo bunlarla ilgili. Benim bildigim bu.
0
new york sosyetesinin yaşamlarını anlatan bi dizi.fettan bi kız var blair çok severim kendisini bi de serena uyuzu onların etrafında dönüyor dizi zaten. ilk başladığında gençler liseliydi, herkes onunla bununla yatıp kalkıyodu. deneme yanılma ile sevgili buluyolardı falan.şimdilerde büyüdüler üniye gittiler yine konu aynı aşk, intikam, ihtiras hepsi var içinde. eğer erkek değilsen beğenebilirsin. şahsen ben chuck ve blair için izliyorum çok da vakit kaybı değil bence.
0
tchuck
baştannot: yazının tamamını okyuun allah aşkına. okumayacaksanız da yorum yapıp birbirimizi kırmayalım. mühendislerde suç bulmadığımı da, benim işsiz kalmadığımı da, tembel olmadığımı da her şeyi belirttim yani. gözünüzü seveyim önce okuyun.şimdi itiraz edenler, söylemek istemediğimi anlamayanlar ço
baştannot: yazının tamamını okyuun allah aşkına. okumayacaksanız da yorum yapıp birbirimizi kırmayalım. mühendislerde suç bulmadığımı da, benim işsiz kalmadığımı da, tembel olmadığımı da her şeyi belirttim yani. gözünüzü seveyim önce okuyun.
şimdi itiraz edenler, söylemek istemediğimi anlamayanlar çok olacak. ama yazayım yine de. endüstri mühendisliklerini ayrı tutarak yazıyorum bu yazacaklarımı.
şimdi etrafıma bakıyorum. bankalardan tutun da bilmem nerelere kadar döşemişler mühendisleri. uzman yardımcılığı da desen ot da bok da desen mühendis. işletme, iktisat, iibf okuyanlar yıllarca iktisat gördü, vergi hukuku ot hukuku bok hukuku muhasebe işletme gördü, yönetimle yönetmeyle ilgili 4 senede 8'den fazla ders gördü. niye gördü? hayatında bu üsttekilerle ilgili nokta şey görmemiş bir mühendis kendisinden önce tercih edilsin diye mi?
hani şimdi diyeceksiniz ki vay kardeşim mühendislerde şu analitik zeka bu analitik zeka var. biz de her işletme iktisat mezununu alsınlar demiyoruz. ama biz bankada çalışamayacaksak, özel sektörde zaten "siz prosesin işleyişini bilmiyorsunuz o yüzden yüksek kademelere mühendis atarlar" denecekse o denecekse bu denecekse gişe memuru olalım diye mi okuduk bunca yarrak dersi?
açıköğretimde çıkmış soruları ezberleyen adamlar işletme iktisat bitirdik diye diploma sallasınlar. biz oç gibi hukuk dışında kazanabileceğimiz en yüksek bölümü kazandık diye işsiz kalalım.
anlamıyorum arkadaşım. mühendis neden mühendislik yapmıyor, işletme iktisat neden kendi işiyle uğraşamıyor, anlamıyorum. yanlış anlamayın, suçu mühendislerde falan bulmuyorum. onlar da muhtemelen isterler ki 4 sene boyunca gördükleri dersleri uygulayabilecekleri bir işte çalışmayı.
ama sistem niye böyle?
misal, öss'de de katsayılar kalkmış. şimdi eşit ağırlık öğrencilerin şansını düşünüyorum. sayısal'dan bölüme giremeyen adam eşit ağırlık kasıp eşit ağırlık bölümlerine yerleşecek. hadi iyi kötü bölüme girebilen eşit ağırlıkçılar da bu sefer mühendislere geçilecekler. doğal seleksiyonla soyumuz kuruyacak amına koyim.
yani niye denmiyor ki, bankalarda şu şu dersleri görmüş öğrenciler çalışabilir.
ben nasıl ki gidip bir inşaat mühendisinin işine konamıyorsam, onlar da bizim mesleğimizin üstüne konamasın istiyorum.
ne bizim bölümümüz gerizekalılarla dolu, ne onların bölümleri dahilerle dolu. ne de ben işsiz kalmış bir adamım. tam aksine, benim tuzum kuru. dilim var, okulum iyi her şeyim iyi hepsini geçtim zaten mezun olunca çalışacağım yerim bile hazır.
ama arkadaşlarımı düşününce üzülüyorum yahu. "analatik zeka" denen SAÇMALIK uğruna binlerce öğrenci boşa okuyor. inşaatta mühendis çalıştır, sanayide mühendis çalıştır, fabrikada mühendis çalıştır, limanda mühendis çalıştır yetmezmiş gibi bankada da borsada da mühendis çalıştır.
ama iibf/işletme/iktisat mezunu adamlar anca bankalarda, orda burda mühendislerden kalan boşluklara yerleşsinler.
şimdi itiraz edenler, söylemek istemediğimi anlamayanlar çok olacak. ama yazayım yine de. endüstri mühendisliklerini ayrı tutarak yazıyorum bu yazacaklarımı.
şimdi etrafıma bakıyorum. bankalardan tutun da bilmem nerelere kadar döşemişler mühendisleri. uzman yardımcılığı da desen ot da bok da desen mühendis. işletme, iktisat, iibf okuyanlar yıllarca iktisat gördü, vergi hukuku ot hukuku bok hukuku muhasebe işletme gördü, yönetimle yönetmeyle ilgili 4 senede 8'den fazla ders gördü. niye gördü? hayatında bu üsttekilerle ilgili nokta şey görmemiş bir mühendis kendisinden önce tercih edilsin diye mi?
hani şimdi diyeceksiniz ki vay kardeşim mühendislerde şu analitik zeka bu analitik zeka var. biz de her işletme iktisat mezununu alsınlar demiyoruz. ama biz bankada çalışamayacaksak, özel sektörde zaten "siz prosesin işleyişini bilmiyorsunuz o yüzden yüksek kademelere mühendis atarlar" denecekse o denecekse bu denecekse gişe memuru olalım diye mi okuduk bunca yarrak dersi?
açıköğretimde çıkmış soruları ezberleyen adamlar işletme iktisat bitirdik diye diploma sallasınlar. biz oç gibi hukuk dışında kazanabileceğimiz en yüksek bölümü kazandık diye işsiz kalalım.
anlamıyorum arkadaşım. mühendis neden mühendislik yapmıyor, işletme iktisat neden kendi işiyle uğraşamıyor, anlamıyorum. yanlış anlamayın, suçu mühendislerde falan bulmuyorum. onlar da muhtemelen isterler ki 4 sene boyunca gördükleri dersleri uygulayabilecekleri bir işte çalışmayı.
ama sistem niye böyle?
misal, öss'de de katsayılar kalkmış. şimdi eşit ağırlık öğrencilerin şansını düşünüyorum. sayısal'dan bölüme giremeyen adam eşit ağırlık kasıp eşit ağırlık bölümlerine yerleşecek. hadi iyi kötü bölüme girebilen eşit ağırlıkçılar da bu sefer mühendislere geçilecekler. doğal seleksiyonla soyumuz kuruyacak amına koyim.
yani niye denmiyor ki, bankalarda şu şu dersleri görmüş öğrenciler çalışabilir.
ben nasıl ki gidip bir inşaat mühendisinin işine konamıyorsam, onlar da bizim mesleğimizin üstüne konamasın istiyorum.
ne bizim bölümümüz gerizekalılarla dolu, ne onların bölümleri dahilerle dolu. ne de ben işsiz kalmış bir adamım. tam aksine, benim tuzum kuru. dilim var, okulum iyi her şeyim iyi hepsini geçtim zaten mezun olunca çalışacağım yerim bile hazır.
ama arkadaşlarımı düşününce üzülüyorum yahu. "analatik zeka" denen SAÇMALIK uğruna binlerce öğrenci boşa okuyor. inşaatta mühendis çalıştır, sanayide mühendis çalıştır, fabrikada mühendis çalıştır, limanda mühendis çalıştır yetmezmiş gibi bankada da borsada da mühendis çalıştır.
ama iibf/işletme/iktisat mezunu adamlar anca bankalarda, orda burda mühendislerden kalan boşluklara yerleşsinler.
0
haklısın.
malesef hakedene iş verilmiyor türkiyede.
şöyle bir durum var, aşırı derecede mühendis mezun ediliyor ancak bunları koyabileceğimiz yer sayısı oldukça az. o mühendisler de diğer mesleklerin işlerine geçiyorlar.(yöneticilik gibi)mühendis gereken firmalar bir teknikerle anlaşıyor(sebebi mühendisten daha fazla şey bilmeleri ve de maaşlarının düşük olması) imza isteyen belgelerde imzası bulunması için ise naylon mühendis çalıştırıyor(işe gelip gitmeden sadece imza için) durum böyle olunca bu mühendisler başka alanlarda iş arıyorlar.
malesef hakedene iş verilmiyor türkiyede.
şöyle bir durum var, aşırı derecede mühendis mezun ediliyor ancak bunları koyabileceğimiz yer sayısı oldukça az. o mühendisler de diğer mesleklerin işlerine geçiyorlar.(yöneticilik gibi)mühendis gereken firmalar bir teknikerle anlaşıyor(sebebi mühendisten daha fazla şey bilmeleri ve de maaşlarının düşük olması) imza isteyen belgelerde imzası bulunması için ise naylon mühendis çalıştırıyor(işe gelip gitmeden sadece imza için) durum böyle olunca bu mühendisler başka alanlarda iş arıyorlar.
0
oncelikle sistem bozuk orasi bariz. sistemin bu halinde de, bu sistemin uzerine yapilacak herhangi bir ekleme (orn. bankalarin su dersleri almis kisiler calisabilir demesi - ki cok sacma bir oneri- ) sonucunda da tum sorunlar cozulmeyecektir.
ama yine de ben dediginiz konuda herhangi bir ekstra sorun gormuyorum. ve ek olarak endustri muhendislerini ayri tutarak bunlari soylemenizden muhendislige hakim olmadiginizi anliyorum. bankada / borsada muhendis calismasindan daha dogal bir sey gormuyorum ben.
aslinda tum sorun 'sayisalda bolume giremeyen adam esit agirlik kasip esit agirlik bolumlerine yerlesecek' cumlenizde belirttiginiz durumda basliyor. sayisal okuyanlarin digerlerine gore daha iyi ogrenciler oldugu gercegi/algisi sizde bile varken bunun isverenlerde olmamasini beklemek haksizlik. bu gercekse gercegin, algiysa alginin degismesi gerekiyor daha iyi bir duzen icin.
ama yine de ben dediginiz konuda herhangi bir ekstra sorun gormuyorum. ve ek olarak endustri muhendislerini ayri tutarak bunlari soylemenizden muhendislige hakim olmadiginizi anliyorum. bankada / borsada muhendis calismasindan daha dogal bir sey gormuyorum ben.
aslinda tum sorun 'sayisalda bolume giremeyen adam esit agirlik kasip esit agirlik bolumlerine yerlesecek' cumlenizde belirttiginiz durumda basliyor. sayisal okuyanlarin digerlerine gore daha iyi ogrenciler oldugu gercegi/algisi sizde bile varken bunun isverenlerde olmamasini beklemek haksizlik. bu gercekse gercegin, algiysa alginin degismesi gerekiyor daha iyi bir duzen icin.
0
Valla şu an çalıştığım yerde yönetici pozisyonlarına mühendisler getirilirse eminim ortalık toparlanır, işler hızlanır.
En basitinden bulunduğum departmanda yönetici olsam ortalığı dağıtır bütün düzeni yıkar baştan kurarım.
İşinde iyi olanları ayrı tutarım, gördüğüm kadarıyla işi hakkını vererek yapabilecek olan adamlar zaten iyi pozisyonlara gelmişler, gerisi de evrak işleriyle, prosedürlerle, işi kitabına uydurmakla uğraşıp duruyorlar.
1 kişinin yapabileceği iş için abartmıyorum 5 kişi çalışıyor. Bu durumda ben işveren olsam bu kadar adam yerine işi hakkını vererek yapabilecek 1-2 kişi alır adam gibi maaş verirdim.
En basitinden bulunduğum departmanda yönetici olsam ortalığı dağıtır bütün düzeni yıkar baştan kurarım.
İşinde iyi olanları ayrı tutarım, gördüğüm kadarıyla işi hakkını vererek yapabilecek olan adamlar zaten iyi pozisyonlara gelmişler, gerisi de evrak işleriyle, prosedürlerle, işi kitabına uydurmakla uğraşıp duruyorlar.
1 kişinin yapabileceği iş için abartmıyorum 5 kişi çalışıyor. Bu durumda ben işveren olsam bu kadar adam yerine işi hakkını vererek yapabilecek 1-2 kişi alır adam gibi maaş verirdim.
0
Bir mühendis adayı olarak %100 katılıyorum, yönetim kadrosunda 10 işletmeciye o alan ile alakalı 1-2 mühendis olsa fena olmazdı ama gişe memuru diye inşaat mühendisi çalıştırmk tamamen saçmalık.
0
öncelikle %100 katılıyorum bu tespite ama bazı arkadaşların yorumları var ki valla ben şok oldum. herkesin düşüncesine saygım sonsuz bunu tartışmam bile de bankada mühendisin çalışmasını savunan arkadaş çok affedersin nasıl böyle bi şey söyleyebiliyor? analitik düşünce yeteneği falan deme kalbini kırarım. herkesin az çok analitik zekası var kimse gerizekalı değil. bunca iibf*/işletme/aöf mezunu adamın hakkını gasp ediyorsun öyle diyerekten. ha suç bunu düşünende mi tabi ki hayır. bunu uygulayanda. yani benim aklım mantığım almıyor geçen de denk geldim ziraat bankasında ziraat mühendisi memur vardı. pekala aynı yaptığı işi iibf mezunu adam da yapabilir. hatta fazlasını yapabilir. ama bunu yapan gerçekleştiren yürütme organıdır. şimdi diyeceksiniz ki bu da mı hükümetin işi falan ne yazık ki evet.
bu bi politika. mühendislik fakülteleri mezunlarının artmasından kaynaklanan bi durum bu. çünkü mühendis mantığına göre 1000-1500 lira maaşa çalışılmaz. özel sektördeki şirketlerin çoğu da anca o parayı verebildiği için cazip gelmiyor doğal olarak. dolayısıyla 'analitik zeka' ayağına biraz analist bi tahmin olacak ama haksız rekabet bu. biz nasıl ki iibf mezunu olaraktan gidip o beğenilmeyen 1000-1500 liralık işe başvuramıyoruz mesleki bilgi istediği için onlar ise gelip her türlü iibf alanına bi şekilde dahil olabiliyor. ben şunu çok net söyleyebilirim ki 1000 liraya bile şu an çalışacak iibf mezunu bi dünya adam vardır. ama sadece vardır işte çünkü mühendis arkadaşlar sağ olsun kendi sektörleri piç edildiği için artık diğer kaynaklara saldırmaya başladılar doğal olarak iibf mezunları daha öss'yi kazandığında işsiz konumuna düşüyor.
son olarak aöf'yi soru ezberleyip bitirmek olarak savunanlar olmuş. ben aöf mezunu değilim ama şu var aöf 2.üni olarak okununca çok daha kolay geliyor. biraz bilgi biraz kulak aşinalığı olunca soruları takır takır çözebiliyorsun. fakat o kadar basit alınabiliyor madem neden tüm mühendislerin elinde harici olarak 'belki sevişirim donu' gibi belki işe yarar diye işletme diploması var aöf'den? biraz mantık çok değil biraz!
dayanamadım son cümle mesleğini hakkıyla yapan mühendis arkadaşları tenzih ediyorum.
bu bi politika. mühendislik fakülteleri mezunlarının artmasından kaynaklanan bi durum bu. çünkü mühendis mantığına göre 1000-1500 lira maaşa çalışılmaz. özel sektördeki şirketlerin çoğu da anca o parayı verebildiği için cazip gelmiyor doğal olarak. dolayısıyla 'analitik zeka' ayağına biraz analist bi tahmin olacak ama haksız rekabet bu. biz nasıl ki iibf mezunu olaraktan gidip o beğenilmeyen 1000-1500 liralık işe başvuramıyoruz mesleki bilgi istediği için onlar ise gelip her türlü iibf alanına bi şekilde dahil olabiliyor. ben şunu çok net söyleyebilirim ki 1000 liraya bile şu an çalışacak iibf mezunu bi dünya adam vardır. ama sadece vardır işte çünkü mühendis arkadaşlar sağ olsun kendi sektörleri piç edildiği için artık diğer kaynaklara saldırmaya başladılar doğal olarak iibf mezunları daha öss'yi kazandığında işsiz konumuna düşüyor.
son olarak aöf'yi soru ezberleyip bitirmek olarak savunanlar olmuş. ben aöf mezunu değilim ama şu var aöf 2.üni olarak okununca çok daha kolay geliyor. biraz bilgi biraz kulak aşinalığı olunca soruları takır takır çözebiliyorsun. fakat o kadar basit alınabiliyor madem neden tüm mühendislerin elinde harici olarak 'belki sevişirim donu' gibi belki işe yarar diye işletme diploması var aöf'den? biraz mantık çok değil biraz!
dayanamadım son cümle mesleğini hakkıyla yapan mühendis arkadaşları tenzih ediyorum.
0
pomaklar
en son açıklanan ales'den 61 alarak asrın sıçışını gerçekleştiren benim trakya,çömü veya uludağ'da y.lisans yapma ihtimalim nedir? sıfıra yakınsa hiç başvurmayacağım! boşuna başvuru harcı vermeyeyim :/
en son açıklanan ales'den 61 alarak asrın sıçışını gerçekleştiren benim trakya,çömü veya uludağ'da y.lisans yapma ihtimalim nedir? sıfıra yakınsa hiç başvurmayacağım! boşuna başvuru harcı vermeyeyim :/
0
ha tabi yazmayı unuttum; askerden yeni geldiğim için üds ve kpds sınavlarını kaçırdım en yakın üds de sanırsam 2012 mayıs ayında. dolayısıyla bi tek elimde diploma ve ales belgem olacak. ales barajı 55 zaten hepsinin onda sorun yok. sadece trakya bölgesinde yaşıyorum. gitmesi sorun değil de boş dönmek sorun =)
0
en yakın dil sınavı 18 mart üds, yanlış olmasın.
benim sınıf arkadaşım uludağ uluslararası ilişkiler bölümüne 70 kpds/ 76 mezuniyet / 70 ales ile 6. olarak yerleşmişti bir zamanlar.
sen karar ver başvurup başvurmamaya.
benim sınıf arkadaşım uludağ uluslararası ilişkiler bölümüne 70 kpds/ 76 mezuniyet / 70 ales ile 6. olarak yerleşmişti bir zamanlar.
sen karar ver başvurup başvurmamaya.
0
pomaklar
sayın veteriner/veteriner adayı arkadaşlar; 1.5 yaşında çoban köpeğim var malum kırsal alanda köpeksiz olmaz. fakat son 2-3 gündür oldukça halsiz. sanki boğazına bi şey takılmış gibi sürekli öksürmeyle hırıltı arasında bi şeyler yapıyor. önce aklıma belki balık falan yemiştir kılçığı takılmıştır vey
sayın veteriner/veteriner adayı arkadaşlar; 1.5 yaşında çoban köpeğim var malum kırsal alanda köpeksiz olmaz. fakat son 2-3 gündür oldukça halsiz. sanki boğazına bi şey takılmış gibi sürekli öksürmeyle hırıltı arasında bi şeyler yapıyor. önce aklıma belki balık falan yemiştir kılçığı takılmıştır veya kemik takılmış olabilir diye düşündüm ekmek verdim ekmeği yedi fakat hala aynı :( diğer ihtimal olarak zehirlendiğini düşünmeye başladım. zehirli bi köfteyi gayet de yiyebilir yani kendisi oldukça pisboğaz. bayağı bildiğiniz yattığı yerden kalkamıyor. ancak su içmeye falan çok az yürüyüp tekrar yatıyor. geçen sene de bu tarz hastalanmıştı bir veterinerden antibiyotik iğne alıp vurmuştum düzelmişti. ne yapılabilir önerileriniz nelerdir?
0
yahu bu durumda bir köpeğe burdan verilecek tahmini cevaplarla yardımcı olamazsın..
yakınlarda veteriner bul bence, oraya götür.
yakınlarda veteriner bul bence, oraya götür.
0
en yakın veteriner 380 km uzakta :) ondan dolayı sadece fikir edinme amaçlı sormuştum.
0
pomaklar
öncelikle baştan şunu belirtmekte fayda görüyorum bu duyuru tamamen fikir alma amaçlıdır. başka yönleri çekilmemesi isteğim.şimdi muzdarip olduğum bi konu var; lisans mezunu askerlik görevini tamamlamış bi adamım. tabi iş ve iş hayatına girmede en büyük sorun olan askerliği atlattıktan sonra sıra iş
öncelikle baştan şunu belirtmekte fayda görüyorum bu duyuru tamamen fikir alma amaçlıdır. başka yönleri çekilmemesi isteğim.
şimdi muzdarip olduğum bi konu var; lisans mezunu askerlik görevini tamamlamış bi adamım. tabi iş ve iş hayatına girmede en büyük sorun olan askerliği atlattıktan sonra sıra iş mevzusuna geldi. şöyle bir şey ki yeni mezun ingilizce'ye hakim biriyim lakin olay şu ki yaklaşık 3 aydır iş bulamıyorum. etrafımdaki insanlara sorduğumda hepsi eş-dost-tanıdık vasıtasıyla bi yerlerden başlamışlar. burada sorun şu ki o pozisyonda hayatımda tek kişi bile yok. kariyer sitelerinden zibilyon tane ilana (en dandikleri dahil) başvurdum fakat sonuç olumsuz. ne yapmalı yani şirket şirket dolaşmaya mı başlayalım? bu kadar mı niteliksiz miyim lan ben? iibf mezunu olup da böyle pozisyona düşmek cidden şevkimi kırıyor. bunu kırmanın ya da alternatif çözüm yolları nedir ne dğeildir her türlü fikire açığım. teşekkürler!
şimdi muzdarip olduğum bi konu var; lisans mezunu askerlik görevini tamamlamış bi adamım. tabi iş ve iş hayatına girmede en büyük sorun olan askerliği atlattıktan sonra sıra iş mevzusuna geldi. şöyle bir şey ki yeni mezun ingilizce'ye hakim biriyim lakin olay şu ki yaklaşık 3 aydır iş bulamıyorum. etrafımdaki insanlara sorduğumda hepsi eş-dost-tanıdık vasıtasıyla bi yerlerden başlamışlar. burada sorun şu ki o pozisyonda hayatımda tek kişi bile yok. kariyer sitelerinden zibilyon tane ilana (en dandikleri dahil) başvurdum fakat sonuç olumsuz. ne yapmalı yani şirket şirket dolaşmaya mı başlayalım? bu kadar mı niteliksiz miyim lan ben? iibf mezunu olup da böyle pozisyona düşmek cidden şevkimi kırıyor. bunu kırmanın ya da alternatif çözüm yolları nedir ne dğeildir her türlü fikire açığım. teşekkürler!
0
şirketlerin ilgilendiğin pozisyonlarına birzat başvurman, mümkün olduğunca üst düzey yöneticilerle temasa geçmen ve cv ni kendin bırakman etkili bi yöntem sanırım. kariyer sitelerine bırakıp beklemekten daha yüksek dönüş şansın olur sanırım.. çok anladığımdan değil de bi fikir belirtiyim dedim.
0
iibfde okurken mezunların bu durumlarını görünce benimde cidden okula gitme şevkim kırılıyor. öncelikle niteliksiz miyim şudur budur gibi düşünceleri kafanızdan atın. aklınıza gelebilecek her türlü fırsatı değerlendirin. nerede ne zaman ne olacağı belli olmuyor. bu sırada da kendinizi geliştirebileceğiniz şeyler yapmayı ihmal etmeyin. seminerlere gidin alanınızla ilgili derin bir araştırma içinde olun.
0
eğer maddi bir sıkıntınız yoksa öncelikle doru düzgün bir iş bulana kadar bekleyin derim. nerden başladığınız çok önemli çünkü. bir de sadece kariyer sitelerinden cevap beklerseniz o 3 ay uzar da uzar. girmek istediğiniz sektörle ilgili dernek, kurum vs. varsa oralara gidip cv'nizi bırakın. ya da mail atıp ardından aramayı deneyin. sanayi odası ticaret odası gibi yerlerde tanıdığınız varsa onlardan rica edin, ya da tanıdığınız olmasa da gidin verin cv'nizi. şu şu alanda iş arıyorum, üyelerinizden ilgilenen olabilir fln..büyük şirketlerin managment trainee ilanlarını takip edin. pazar eklerinde görürsünüz. kurumsal şirketlerin ik maillerine gönderin cv'nizi. bazı şirketler kariyere ilan vermiyor. onların sayfalarından ayrı ayrı cv doldurun. iyi bi kurumda staj imkanı varsa o da düşünülebilir.
0
öncelikle cevap veren arkadaşlara teşekkürü bir borç biliyorum fakat hala takılı kaldığım noktalar var;
-şimdi ilgilendiğim pozisyonlara bizzat başvurmaktan kasıt direkt gidip şirketin ik'larına ben şu pozisyona talibim mi demek? böyle yapılınca fazlaca amele tarzında olmaz mı?
-iibf mezunu olaraktan aklıma tek gelen genelde de ilanlarda gördüğüm aranan bir diğer özellik bir muhasebe programı bilmek/öğrenmek. onun dışında seminer tarzında pek bilgim yok açıkçası.
-sanayi odası, ticaret odası vb. hiçbir yerde zerre tanıdığım yok. tek olan şu elimde iibf maliye bölümü diplomam var. bunun yanında iyi bir yerde staj için yine devreye eş dost tanıdık girmesi gerekiyor sanırım. yani tek başına gidip ben staj yapmak istiyorum demek oldukça saçma sanki?
bu kadar da salak bi durumdayım öneriler için çok teşekkür ediyorum.
-şimdi ilgilendiğim pozisyonlara bizzat başvurmaktan kasıt direkt gidip şirketin ik'larına ben şu pozisyona talibim mi demek? böyle yapılınca fazlaca amele tarzında olmaz mı?
-iibf mezunu olaraktan aklıma tek gelen genelde de ilanlarda gördüğüm aranan bir diğer özellik bir muhasebe programı bilmek/öğrenmek. onun dışında seminer tarzında pek bilgim yok açıkçası.
-sanayi odası, ticaret odası vb. hiçbir yerde zerre tanıdığım yok. tek olan şu elimde iibf maliye bölümü diplomam var. bunun yanında iyi bir yerde staj için yine devreye eş dost tanıdık girmesi gerekiyor sanırım. yani tek başına gidip ben staj yapmak istiyorum demek oldukça saçma sanki?
bu kadar da salak bi durumdayım öneriler için çok teşekkür ediyorum.
0
pomaklar
şimdi arkadaşlar benim bi arkadaşım (valla ben değilim) ea mezunu adam. fakat sözel bi bölüm üzerine yüksek lisans yapmak istiyor. bu durumda çözeceği testler değişir mi? normalde söz-1 say-1 say-2 çözmesi gerekli bu söylediğim durumda say-1 söz-1 söz-2 çözmesi gerekir mi? ya da çözmesi bi fayda sağ
şimdi arkadaşlar benim bi arkadaşım (valla ben değilim) ea mezunu adam. fakat sözel bi bölüm üzerine yüksek lisans yapmak istiyor. bu durumda çözeceği testler değişir mi? normalde söz-1 say-1 say-2 çözmesi gerekli bu söylediğim durumda say-1 söz-1 söz-2 çözmesi gerekir mi? ya da çözmesi bi fayda sağlar mı?
0
ben de ayni durumdayim. isletme mezunu olarak reklamcilik masteri istiyorum. say1 soz1 soz2 cozecegim. ancak arkadasiniz o sozel bolume ea mezunlari aliniyor mu onu iyi kontrol etsin.
mesela ege isletme mezunlari ya iibfden devam etmek zorundalar ya da bi kac ivir zivir bolum disinda reklamcilik masteri yapabiliyorlar. pek cok bolum iibfden gelenleri mastera almiyor. iyice bi kontrolde fayda var.
mesela ege isletme mezunlari ya iibfden devam etmek zorundalar ya da bi kac ivir zivir bolum disinda reklamcilik masteri yapabiliyorlar. pek cok bolum iibfden gelenleri mastera almiyor. iyice bi kontrolde fayda var.
0
@enedwaith
abi beraber baktık okulların resmi sitesinden hiçbirinde yazmıyor ki öyle bi durum hakkında ne yapılması gerekli ya da o bölüme alıyorlar mı almıyorlar mı bilemiyoruz. bi arkadaşım da ea söz önemli değil ea'dan maksimum alabildiğini alsın sonuçta ales biraz formalite işi falan dedi. bayağı kafamız karıştı. sınav pazar günü ve böyle de bi sorunu var adamın ya =)
abi beraber baktık okulların resmi sitesinden hiçbirinde yazmıyor ki öyle bi durum hakkında ne yapılması gerekli ya da o bölüme alıyorlar mı almıyorlar mı bilemiyoruz. bi arkadaşım da ea söz önemli değil ea'dan maksimum alabildiğini alsın sonuçta ales biraz formalite işi falan dedi. bayağı kafamız karıştı. sınav pazar günü ve böyle de bi sorunu var adamın ya =)
0
verdigim bilgi ege universitesi icin ve resmi olarak aciklanmis verilerdi. tabii diger universiteler kendi ozerklikleri cercevesinde farkli uygulamalar yapabilirler. acikcasi ben ne olur ne olmaz diye say 1-2 soz 1-2 hepsini yapmayi dusunuyorum. olur da birine kabul etmezlerse otekine de basvurma sansim olsun diye. iyisi mi arkadasiniz da alayini yapmaya kassin :)
0
afrocubanbebop
selam,pazar günü ales sınavına gireceğim.sözelci olduğum için sayısal 1'den de sorumluyum sanırım ama liseden beri sayısalla aram iyi değil.sözelden 80-85 arası doğru yapıyorum geçmiş sınavlarda.bu durumda ales puanım taqhminen ne olur?hiç sayısal yapmasam değerlendirmeye alınır mı?eğer sayısal yapm
selam,
pazar günü ales sınavına gireceğim.
sözelci olduğum için sayısal 1'den de sorumluyum sanırım ama liseden beri sayısalla aram iyi değil.
sözelden 80-85 arası doğru yapıyorum geçmiş sınavlarda.
bu durumda ales puanım taqhminen ne olur?
hiç sayısal yapmasam değerlendirmeye alınır mı?
eğer sayısal yapmak zorundaysam sallayarak yapsam sözel puanımı çok etkiler mi?
çok teşekkürler.
pazar günü ales sınavına gireceğim.
sözelci olduğum için sayısal 1'den de sorumluyum sanırım ama liseden beri sayısalla aram iyi değil.
sözelden 80-85 arası doğru yapıyorum geçmiş sınavlarda.
bu durumda ales puanım taqhminen ne olur?
hiç sayısal yapmasam değerlendirmeye alınır mı?
eğer sayısal yapmak zorundaysam sallayarak yapsam sözel puanımı çok etkiler mi?
çok teşekkürler.
0
pomaklar
kış geldi malum. dolayısıyla bugün mandalina yerken takıldım. senelerdir hep gördüğüm umursamadığım bi şey bu ama bugün harbi merak ettim. mesela bugün yediğim mandalinanın üzerinde 'feyzi 500' yazıyor. bunların amacı ne? niye yapıştırıyorlar mandalinaya? yoksa hep ameriganın oyunları mı bunlar?
kış geldi malum. dolayısıyla bugün mandalina yerken takıldım. senelerdir hep gördüğüm umursamadığım bi şey bu ama bugün harbi merak ettim. mesela bugün yediğim mandalinanın üzerinde 'feyzi 500' yazıyor. bunların amacı ne? niye yapıştırıyorlar mandalinaya? yoksa hep ameriganın oyunları mı bunlar?
0
marka için falan mı acaba, hani muzlara da yapıştırılıyor ya.. belki de "gerekli gıda testlerinden geçti, yemek için uygun" gibi bir anlamı vardır.
0
ya olabilir de kaç bin tane mandalina ya da muz üreticisi var. hapsinin ürününe ayrı mı etiket basılıyor o vakit? çözemedim :s
0
her kasadan bi kaç tanesine basılıyor benim bildiğim. ama eğer öyle değilse çok ta zor olmaz, paketleme bandında hallederler..
0
tamam üretici ya da kabzımalın etiketi olabilir de amaç ne amaç ? =) yani kimin ürünü olduğunu mu bilmek? ya da kimin ürününde çürük çarık varsa onu mu mesul tutmak için böyle bi uygulama yapılıyor?
o kadar mandalini bide üretim bandına mı döküyorlar? yuhanzi :S
o kadar mandalini bide üretim bandına mı döküyorlar? yuhanzi :S
0
hallere mal gelmeden önce değiştirilmemesi amaç arkadaşlar aslında herşey de olmalı belli kontrol noktalarında maliye kontrol ediyor tamam ama tonajı denetliyor siz üreticisiniz ürünü sattınız kamyoncu çakal yolda durdu daha kalitesizini aldı sizinkini bıraktı orda hop etiketler orda devrede
0
benvaryabenin dediği gibi amaçları tüketiciyle alakalı değil. feyzi 500 ün mandalinalarının güzel olduğunu bilmek bize pek bişi kazandırmıyo hehe hatta mandalinamızın en güzelini zaten biz bile yemiyoruz bence pek, hepsi yurtdışına.
0
1- plu code, yani urun hakkinda bilgi edinilmesini saglayan kodlar. muz ise organik mi, genetik modifiyeli mi vs.. bu varsa ayni zamanda kasiyerler tarafindan fiyatlamada da kullanilabilir. bu her stickerda ve her ulkede bulunmaz.
2- markalama, ki bu yumurtada da var, aldigi meyvenin hangi ureticiden geldigi bunu bilen musterinin satinalma tercihini etkiliyor ise. bu bilgi ayni zamanda satin alan market tarafindan da satin aldigi kaynaktan gelip gelmedigini kontrol etmede kullanilabilir.
3- o sticker lar el ile yerlestiriliyor hala, cok uzun ve masrafli olmasinin yaninda bir nevi kalite kontrolden gectigini de belirtir.
4- en onemlisi, salgin olmasi durumunda (salmonella vb.) urunun hangi ureticiden geldigini belirlemede yardimci olur. musterinin beyani ile tarih ve satildigi market, dolayisi ile uretim partisi ve neyin toplatilacagi da ogrenilir. (i.e. sticker oldugu icin X markette satilan Y mandalinasinin vector oldugunu bilmek mumkundur) sticker olmasaydi butun mandalinalari toplatmak ve butun kaynaklarda arastirma yapmak gerekebilirdi.
2- markalama, ki bu yumurtada da var, aldigi meyvenin hangi ureticiden geldigi bunu bilen musterinin satinalma tercihini etkiliyor ise. bu bilgi ayni zamanda satin alan market tarafindan da satin aldigi kaynaktan gelip gelmedigini kontrol etmede kullanilabilir.
3- o sticker lar el ile yerlestiriliyor hala, cok uzun ve masrafli olmasinin yaninda bir nevi kalite kontrolden gectigini de belirtir.
4- en onemlisi, salgin olmasi durumunda (salmonella vb.) urunun hangi ureticiden geldigini belirlemede yardimci olur. musterinin beyani ile tarih ve satildigi market, dolayisi ile uretim partisi ve neyin toplatilacagi da ogrenilir. (i.e. sticker oldugu icin X markette satilan Y mandalinasinin vector oldugunu bilmek mumkundur) sticker olmasaydi butun mandalinalari toplatmak ve butun kaynaklarda arastirma yapmak gerekebilirdi.
0
gecen bi domates aldım ben de, üzerinde "arılı" yazıyor, arı resmı vardı bi de. o ne iş?
0
haldeki komisyoncunun etiketi imiş. feyzi altunpul diye bir kabzımal var. numarası da 500.
www.istanbulhal.com
www.istanbulhal.com
0
RuledBySecrecy
Kursa gitmeden Norveççe nasıl öğrenebilirim ? Kitap, video vb. şeyler önerebilir misiniz ?
Kursa gitmeden Norveççe nasıl öğrenebilirim ? Kitap, video vb. şeyler önerebilir misiniz ?
0
belki demoralize olabilirsin ama dünya üzerinde öğrenilmesi en zor 2.dil norveççe. ayrıca ülkede norveççe diye tek bi dil yok. üçe ayrılan bi yapısı var. bunları sen biliyorsundur mutlaka ama ben yine bilgi amaçlı verdim :)
0
teach yourself norwegianla başla. internette mevcut, torrent'te var. olmadı order et dışardan. bunu öyle yazarak çalıştığında baya bi temelin olur.
sonra paa vei diye bir dil kitabı serisi var, ondan sonra stein paa stein filan daha ileri seviyesinde, bizim cambridge longman dil öğrenme kitapları gibi hazırlıktaki. onlar da iyi öğretiyor.
biraz ilerleyince google translate yardımıyla gaste filan okursun internetten.
ingilizce biliyorsan öğrenmen çok kolay.
sonra paa vei diye bir dil kitabı serisi var, ondan sonra stein paa stein filan daha ileri seviyesinde, bizim cambridge longman dil öğrenme kitapları gibi hazırlıktaki. onlar da iyi öğretiyor.
biraz ilerleyince google translate yardımıyla gaste filan okursun internetten.
ingilizce biliyorsan öğrenmen çok kolay.
0
Bu arada telaffuza da yatkın oluyoruz ama konuşurken tonlaması zor. en zoru telaffuz ve konuşan birini anlama bence.
0
en zor diller diye 100lerce sıralama var ve tabiki de hepsi öznel.
how-to-learn-any-language.com
norveçce orta çıkmış. genelce macarca izlandaca korece çince japonca en zor olarak bahsedilir.
how-to-learn-any-language.com
norveçce orta çıkmış. genelce macarca izlandaca korece çince japonca en zor olarak bahsedilir.
0
brkylmz
Anlayamadığım bir şey var hemen sorayım ;Şimdi 29 yaşında ne olursan ol tutup götürüyorlar askere;Peki her gün medyada göz önünde olan 30-31 hatta 37 yaşındaki askerlik yapmamış ünlüler ne bahane sürerek gitmiyorlar askere? Okul desen o da mazeret değil o yaşta? Merak ettim.
Anlayamadığım bir şey var hemen sorayım ;
Şimdi 29 yaşında ne olursan ol tutup götürüyorlar askere;
Peki her gün medyada göz önünde olan 30-31 hatta 37 yaşındaki askerlik yapmamış ünlüler ne bahane sürerek gitmiyorlar askere? Okul desen o da mazeret değil o yaşta?
Merak ettim.
Şimdi 29 yaşında ne olursan ol tutup götürüyorlar askere;
Peki her gün medyada göz önünde olan 30-31 hatta 37 yaşındaki askerlik yapmamış ünlüler ne bahane sürerek gitmiyorlar askere? Okul desen o da mazeret değil o yaşta?
Merak ettim.
0
37 yasindaki kenan dogulu'nun amerika'da sirketi varmis ve orada çalisiyo gorunuyomus ama digerlerini bilmiyorum nasil gelmisler o yasa
0
çoğu doktora falan kasıyor. kenan doğulu ise ben kendimi bildim bileli öğrenci =) malum vakıf üniversitelerinin bi amacı da bu bas parayı tecil ettir askerliğini. çoğu o durumda o yüzden.
0
MandMs
1 hafta kala Ales için yapılabilinecek en etkili çözümler ne olabilir dersiniz?
1 hafta kala Ales için yapılabilinecek en etkili çözümler ne olabilir dersiniz?
0
şahsen ben de aynı durumdayım bol bol deneme çözüp en azından zaman kontrolünü ele almak diye düşünüyor ve uyguluyorum. zira bilgiden çok verilen zamana karşı verilen bi sınav olduğu için bu uygun bi taktik gibi.
0
bugün aynı soruyu bende sordum. hız önemli diyorlar bir de geçmiş sorulara bakmak lazım. hesap makinesi de yasak diyolar :D
0
Ortalama ve üstü matematik mantığına (bilgisine değil mantığına, unutulamayacak şeylerden bahsediyorum) sahip bir kişi için izlenecek en güzel yöntem, eski soruların başına oturup, onları gerçek bir sınavmışçasına 3 saat içersinde çözmeye çalışmaktır.
Geçmiş sorualrdan başlanıp 2011'e kadar gelinir ve birkaç gün sonrasında da son modeline girilir.
Ales'te mühim olan soru çözmek değil, sorunun ne kadar sürede çözüldüğüdür, o yüzden zamana bağlı bir pratik yapıldığı sürece başarmamak elde değil.
Geçmiş sorualrdan başlanıp 2011'e kadar gelinir ve birkaç gün sonrasında da son modeline girilir.
Ales'te mühim olan soru çözmek değil, sorunun ne kadar sürede çözüldüğüdür, o yüzden zamana bağlı bir pratik yapıldığı sürece başarmamak elde değil.
0
blackmail
tuttur'dan iddaa oynayanlar bilir, kupon kutaran diye bi olay var. tek maçtan yatınca şu kadar puanla şu kadar tl'yi kurtar vs. ben dün gece tek maçtan yattım, kuponumda sigortalıydı ama gelen bi para olmadı. hesapta gözükmüyor yani kurtarılan para, bilgisi olan?
tuttur'dan iddaa oynayanlar bilir, kupon kutaran diye bi olay var. tek maçtan yatınca şu kadar puanla şu kadar tl'yi kurtar vs. ben dün gece tek maçtan yattım, kuponumda sigortalıydı ama gelen bi para olmadı. hesapta gözükmüyor yani kurtarılan para, bilgisi olan?
0
Bütün maçlar tamamlandı mı? Belki tamamlanmayan maç vardır. Ayrıca online yardım alabilirsin valla gerçekmi yoksa sistemmi cevap veriyor bilmiyorum ama çok işlevsel olmuş
0
pomaklar
şimdi sayın şekspirler epeydir senaryo yazımı, senaryo ve kısa metrajlı film konularıyla alakalıyım. fakat aklıma şöyle bi fikir geldi ki bir senaryo evi olsa; çok değil bi masa+sandalyeler bi bilgisayar ve bir adet tahta. şimdi diyeceksiniz ki nasıl bi şey olacak açıklayayım;bi ofis kiralanıp dediğ
şimdi sayın şekspirler epeydir senaryo yazımı, senaryo ve kısa metrajlı film konularıyla alakalıyım. fakat aklıma şöyle bi fikir geldi ki bir senaryo evi olsa; çok değil bi masa+sandalyeler bi bilgisayar ve bir adet tahta. şimdi diyeceksiniz ki nasıl bi şey olacak açıklayayım;
bi ofis kiralanıp dediğim demirbaşlar tedarik edildikten sonra kim olursa olsun hiç farketmez kapıyı çalıp içeri girip masaya oturabilir. o an hangi senaryo üzerinde çalışılıyorsa her yeni gelenden fikir ediniliyor. sence nasıl olur ne düşünüyorsun tarzında. canı isteyen bırakıp gidebilir tabi yine aynı şekilde sıkıntı olmayacaktır.belki ofis kirası işte masraflar için çok çok cüzzi bi ücret alınabilir her katılımcıdan. yazılan senaryolardan gelir elde edilirse de yine tüm katılımcılara pay edilecek şekilde bir gelir dağılımı olmalı tabi. böyle bi düşünce hakkında açıkçası fikirlere ihtiyacım var iyi ya da kötü olmak üzere!
bi ofis kiralanıp dediğim demirbaşlar tedarik edildikten sonra kim olursa olsun hiç farketmez kapıyı çalıp içeri girip masaya oturabilir. o an hangi senaryo üzerinde çalışılıyorsa her yeni gelenden fikir ediniliyor. sence nasıl olur ne düşünüyorsun tarzında. canı isteyen bırakıp gidebilir tabi yine aynı şekilde sıkıntı olmayacaktır.belki ofis kirası işte masraflar için çok çok cüzzi bi ücret alınabilir her katılımcıdan. yazılan senaryolardan gelir elde edilirse de yine tüm katılımcılara pay edilecek şekilde bir gelir dağılımı olmalı tabi. böyle bi düşünce hakkında açıkçası fikirlere ihtiyacım var iyi ya da kötü olmak üzere!
0
hocam bu ülke, yaratıcı yazım / senaryo atölyeleri düzenleyip oradan insanların fikirlerini çalan insanlarla dolu. Proje güzel ama fazla idealist, eğer böyle bi yer yürüyecek olursa muhtemelen bu işin kurdu adamlar dadanıp fikir aşırmaya başlayacaklardır...
0
bence çok güzel bir oluşum olur bu.
gereksiz insanın belirttiği bazı çekincelere katılıyorum fakat her projenin toplanıtısına herkesin girmesi şart değil, ki girmesi de iyi bir şey değil, hem proje aşamasındayken çok parlak bir fikrin çalınabilmesi riskinden dolayı, hem de herkesin her projede söz sahibi olması ve bundan maddi bir geri dönüş beklemesi bence saçma olacaktır zira senaryo Türkiye'de çok para etmiyor. bunu da atıyorum 20'ye bölüştürürsen herkesin eline hiç bir işe yaramayacak kadar az meblağ geçecektir.
bu fikri şöyle bir şey olarak geliştirebilirsin, bu bir senaryo evi dediğin gibi masalar var, bilgisayar var, belki bir daktilo ok güzel olur. :D neyse asıl anlatmk istediğime geleyim; herkes kendi projesi üzerinde bireysel olarak çalışsın ve hafta 1 ya da 2 isteyenlerin katılımıyla bu bireysel projeler üzerinde toplanılsın fikir alışverişi beyin fırtınası yapılsın konuşulsun, karakteerler tartışılsın, falan filan ama senaryo en nihayetinde üzerinde kim çalışıyorsa onun olsun. bu bireysel olarak çalışma grup da olabilir atıyorum 3 kişi bi senaryo üzerinde çalışır ama senaryo evindeki diğer herkesle geliştirilebilir ama o üçünün olur o proje. Bu senaryo evine vereceğin isim de Script Polishing creditinin altında yazılabilir jenerikte. Böylelikle hem oluşum geliştirilir, ismi duyurulur ve belki sembolik bir para havuz hesabına aktarılır bu şekilde çıkan projelerden. O senaryo evinin parası da senaryo evinin ihitayçları için kullanılır. Hatta adı da Senaryo Evi olsun. Çok güzel bulmuşsun bu ismi. :)
Son olarak da şunu söyleyeyim, eğer bu oluşum İstanbul Taksim-Cihangir-Şişli üçgeni içerisinde gerçekleştirilirse kesinlikle katılmayı isterim.
gereksiz insanın belirttiği bazı çekincelere katılıyorum fakat her projenin toplanıtısına herkesin girmesi şart değil, ki girmesi de iyi bir şey değil, hem proje aşamasındayken çok parlak bir fikrin çalınabilmesi riskinden dolayı, hem de herkesin her projede söz sahibi olması ve bundan maddi bir geri dönüş beklemesi bence saçma olacaktır zira senaryo Türkiye'de çok para etmiyor. bunu da atıyorum 20'ye bölüştürürsen herkesin eline hiç bir işe yaramayacak kadar az meblağ geçecektir.
bu fikri şöyle bir şey olarak geliştirebilirsin, bu bir senaryo evi dediğin gibi masalar var, bilgisayar var, belki bir daktilo ok güzel olur. :D neyse asıl anlatmk istediğime geleyim; herkes kendi projesi üzerinde bireysel olarak çalışsın ve hafta 1 ya da 2 isteyenlerin katılımıyla bu bireysel projeler üzerinde toplanılsın fikir alışverişi beyin fırtınası yapılsın konuşulsun, karakteerler tartışılsın, falan filan ama senaryo en nihayetinde üzerinde kim çalışıyorsa onun olsun. bu bireysel olarak çalışma grup da olabilir atıyorum 3 kişi bi senaryo üzerinde çalışır ama senaryo evindeki diğer herkesle geliştirilebilir ama o üçünün olur o proje. Bu senaryo evine vereceğin isim de Script Polishing creditinin altında yazılabilir jenerikte. Böylelikle hem oluşum geliştirilir, ismi duyurulur ve belki sembolik bir para havuz hesabına aktarılır bu şekilde çıkan projelerden. O senaryo evinin parası da senaryo evinin ihitayçları için kullanılır. Hatta adı da Senaryo Evi olsun. Çok güzel bulmuşsun bu ismi. :)
Son olarak da şunu söyleyeyim, eğer bu oluşum İstanbul Taksim-Cihangir-Şişli üçgeni içerisinde gerçekleştirilirse kesinlikle katılmayı isterim.
0
@felsongy, @gereksiz insan
dediklerinin aynısını düşünüyorum. aynı şekilde bi proje bu gerçekleştirmek istediğim. amacım sadece kendim de değil hani böyle bir şey zaten tek başına yapılamayacak bi şey dolayısıyla bir çok düşünür lazım. fikir çalınması konusuna gelince bi sözleşmeyle önüne geçilebilir diye düşünüyorum. atıyorum projeye katılmak isteyen herkes burada üretilen fikirleri Senaryo Evi dışarısında hiçbir şekilde kullanamaz diye bi sözleşme imzalatılabilir. tabi ki 20 kişi gibi kalabalık gruplar değil de 3'erli 5'erli gruplarla farklı türde bir çok senaryo üretmek çok daha mantıklı. hem kazanç açısından hem de bilgi değeri açısından. projenin adı dediğin gibi Senaryo Evi :) tabi şu an gerek maddi gerek manevi sebeplerden ötürü taksim-şişli-cihangir üçgeninde bir ofis kiralamak kendi açımdan güç :) malum hemen gelir elde edilecek bi şey değil. biraz sabır ve emek lazım. o arada geçen zamanda masrafları ödeyebilmek hemen herkese zor gelebilir gayet doğal olaraktan. belki şöyle şimdilik daha alternatif mekanlarda bunu gerçekleştirebilirsek ilerleyen zamanda profesyonel olarak çalışmak zaten kaçınılmaz.
diğer bir konu fazla idealist olduğunu düşünmüyorum aksine çok çok basit bi şekilde gerçekleştirilebileceğini düşünüyorum. yani kısa zamanda bir çok kişinin ilgisini çekebilecek bir proje sonuçta. anlattığım gibi bi sözleşmeyle hukuksal bi dayanağımız olabilir şimdilik aklıma gelen bu en azından :) geriye kalan detaylarda bize yardımcı olacak ve fikir verebilecek herkesten yardım beklemekten başka elimden gelen bi şey yok :(
dediklerinin aynısını düşünüyorum. aynı şekilde bi proje bu gerçekleştirmek istediğim. amacım sadece kendim de değil hani böyle bir şey zaten tek başına yapılamayacak bi şey dolayısıyla bir çok düşünür lazım. fikir çalınması konusuna gelince bi sözleşmeyle önüne geçilebilir diye düşünüyorum. atıyorum projeye katılmak isteyen herkes burada üretilen fikirleri Senaryo Evi dışarısında hiçbir şekilde kullanamaz diye bi sözleşme imzalatılabilir. tabi ki 20 kişi gibi kalabalık gruplar değil de 3'erli 5'erli gruplarla farklı türde bir çok senaryo üretmek çok daha mantıklı. hem kazanç açısından hem de bilgi değeri açısından. projenin adı dediğin gibi Senaryo Evi :) tabi şu an gerek maddi gerek manevi sebeplerden ötürü taksim-şişli-cihangir üçgeninde bir ofis kiralamak kendi açımdan güç :) malum hemen gelir elde edilecek bi şey değil. biraz sabır ve emek lazım. o arada geçen zamanda masrafları ödeyebilmek hemen herkese zor gelebilir gayet doğal olaraktan. belki şöyle şimdilik daha alternatif mekanlarda bunu gerçekleştirebilirsek ilerleyen zamanda profesyonel olarak çalışmak zaten kaçınılmaz.
diğer bir konu fazla idealist olduğunu düşünmüyorum aksine çok çok basit bi şekilde gerçekleştirilebileceğini düşünüyorum. yani kısa zamanda bir çok kişinin ilgisini çekebilecek bir proje sonuçta. anlattığım gibi bi sözleşmeyle hukuksal bi dayanağımız olabilir şimdilik aklıma gelen bu en azından :) geriye kalan detaylarda bize yardımcı olacak ve fikir verebilecek herkesten yardım beklemekten başka elimden gelen bi şey yok :(
0
long live rock n roll
Selam genç morinyolar,Ben manager oynamaya FM 2008 civarı başladım, severim kendilerini. Ama hep bu CM 01/02 efsanesidir gidiyor. Neydi bunun olayı, neden hala bu kadar seviliyor?Bir Tsigalko'dur gidiyor. Herkes bu adamı takımına alıp senede 40 gol atmasından mı keyif alıyordu? Eğer böyleyse saçma..
Selam genç morinyolar,
Ben manager oynamaya FM 2008 civarı başladım, severim kendilerini. Ama hep bu CM 01/02 efsanesidir gidiyor. Neydi bunun olayı, neden hala bu kadar seviliyor?
Bir Tsigalko'dur gidiyor. Herkes bu adamı takımına alıp senede 40 gol atmasından mı keyif alıyordu? Eğer böyleyse saçma...
Esas merak ettiğim; bu oyun kolay mıydı zor muydu? Eğer kolay olduğu için seviliyorsa çok saçma. Türkiye'den bir takımla 5 senede şampiyonlar ligini alamamak lazım mesela. Neydi bu oyunu farklı kılan?
Ben manager oynamaya FM 2008 civarı başladım, severim kendilerini. Ama hep bu CM 01/02 efsanesidir gidiyor. Neydi bunun olayı, neden hala bu kadar seviliyor?
Bir Tsigalko'dur gidiyor. Herkes bu adamı takımına alıp senede 40 gol atmasından mı keyif alıyordu? Eğer böyleyse saçma...
Esas merak ettiğim; bu oyun kolay mıydı zor muydu? Eğer kolay olduğu için seviliyorsa çok saçma. Türkiye'den bir takımla 5 senede şampiyonlar ligini alamamak lazım mesela. Neydi bu oyunu farklı kılan?
0
yahu eskiye duyulan özlem, herkesin birbirinin dediğinin peşinden gitmesi vs. hagi, maldini filan vardı ondan güzel geliyor işte. ben 6 yaşımdan beri cm oynuyorum demek bi yerde de. nolacaksa. sen yeni çıkanlarla devam et.
0
benim içinde premier manager 97 güzeldi 97 yılında www.mobygames.com 
şu netlikte ve detayda bir ekranı vardı oyunun
bu muhabbet biraz da eski ramazanlara benziyor,
şu netlikte ve detayda bir ekranı vardı oyununbu muhabbet biraz da eski ramazanlara benziyor,
0
@long live rock n roll
Abi gelmiş geçmiş en iyi versiyon hala o bence. Evet Roma-Lazio, Yunanlar, İsveçliler gibi dengesizlikleri olsa da oldukça dengeliydi oyun. Ayrıca geleceği görme bakımından en başarılı oyun budur bence. Tamam Tsigalko falan vardı da, Källström falan bir sürü oyuncuyu neredeyse bedavaya alabiliyorduk bu oyunda.
@tepedeki psychedelic adam
Abi tam olarak öyle değil aslında. Hani öyle veya böyle CM3'ün önceki versiyonlarını da oynadık, 4'ü de oynadık vs ama hiçbiri 01/02 gibi kalıcı olamadı nedense. Alıp kurduğum günden beri oynuyorum, oyundaki oyuncuların çoğu hala futbola devam ediyordu o sıralar. Gerçi şimdi düşündüğümüzde dediğin gibi olabilir, futbolun çok güzel olduğu dönemlerdi ancak bundan 4 yıl önce o günlere hasret çekmediğim halde yine oynuyordum ben.
Abi gelmiş geçmiş en iyi versiyon hala o bence. Evet Roma-Lazio, Yunanlar, İsveçliler gibi dengesizlikleri olsa da oldukça dengeliydi oyun. Ayrıca geleceği görme bakımından en başarılı oyun budur bence. Tamam Tsigalko falan vardı da, Källström falan bir sürü oyuncuyu neredeyse bedavaya alabiliyorduk bu oyunda.
@tepedeki psychedelic adam
Abi tam olarak öyle değil aslında. Hani öyle veya böyle CM3'ün önceki versiyonlarını da oynadık, 4'ü de oynadık vs ama hiçbiri 01/02 gibi kalıcı olamadı nedense. Alıp kurduğum günden beri oynuyorum, oyundaki oyuncuların çoğu hala futbola devam ediyordu o sıralar. Gerçi şimdi düşündüğümüzde dediğin gibi olabilir, futbolun çok güzel olduğu dönemlerdi ancak bundan 4 yıl önce o günlere hasret çekmediğim halde yine oynuyordum ben.
0
sen daha kum ile oynuyordun o yüzden anlamazsın bu oyunun o zaman ki oynayanlara verdiği zevki. hele tsigalko yok mu ah ulan yanına da to madeira yı alırdım ki bunu bilen pek yok. her sene ikisi toplam 80 gol atar. hangisi daha fazla gol atacak diye meraktan ölürdüm.
0
@Pukay
Abi benim de dediğim o işte; iki adamın bir senede 80 gol atması çok saçma. O oyundan nasıl keyif alırsın ki, gerçekçilik sıfır! Bir manager oyunu gerçekçi olduğu kadar güzeldir bence. Sırf başarılı olduğun için sevmek çok saçma.
Abi benim de dediğim o işte; iki adamın bir senede 80 gol atması çok saçma. O oyundan nasıl keyif alırsın ki, gerçekçilik sıfır! Bir manager oyunu gerçekçi olduğu kadar güzeldir bence. Sırf başarılı olduğun için sevmek çok saçma.
0
bence en önemlisi çok hızlı olması. süper makinalarda bile fm çok ağır kalıyor. gayet akıcı bir oyundu yani. ikincisi fm'deki gibi hatalar yok bu oyunda. bug açısından kusursuz. ama bir dolu "glitch" var. mesela as roma, tsigalko, mark kerr, chiotis, to madiera, alex de souza. ayrıca bunları saymazsak acayip gerçekçiydi. yok artık nasıl olacak bu demezdin. bi de arada garip şeyler olurdu. futbolcu maçta tribünlere orasını burasını gösterdi diye ceza aldı diye mesaj falan gelirdi. izinsiz kamptan ayrılırdı falan.
0
(bkz: championship manager 01/02)
genel olarak bahsedilen de bu: oyunun acayip bi şekilde "oynanabilir" olması bence en önemli etken 11 yıl geçmesine rağmen halen oynanmasında. ses efektleri, arkaplan resimlerinin güzelliği, oyunun basitliği çekici kılmıştı bir dönem için tüm futbol severleri, -ki halen çekiciliğinden bir şey kaybettiğini düşünmüyorum.
genel olarak bahsedilen de bu: oyunun acayip bi şekilde "oynanabilir" olması bence en önemli etken 11 yıl geçmesine rağmen halen oynanmasında. ses efektleri, arkaplan resimlerinin güzelliği, oyunun basitliği çekici kılmıştı bir dönem için tüm futbol severleri, -ki halen çekiciliğinden bir şey kaybettiğini düşünmüyorum.
0
eskiye duyulan özlem,hagi,maldini diyorsunuz da 2011 update indirip onla oynayanlar var.
0
bir özellik olarak da yazı tabanlı olması. 2d maç motorundan daha heyecanlı gerçekten. ha bu özellik geldiğinde sevinmemiş miydim, sevindim tabii ki. ama o yazılar kayıp akarken son hızda, kendi takımının renklerini gördükçe "aha şimdi gol geliyor" demek güzel bir olaydı.
0
kanımca cm serisinde gelmiş geçmiş en zor oyundur. bi de o zaman görüntü yoktu. bizler ingilizceyi cm ile çözdük. ayrıca ciddi anlamda managerlik yapıyordun. yani bilmiyorum ben cm 01/02'deki tadı hiçbirinde alamadım. fm 2012 dahil. bi de tabi şimdi nostalji olması şu an sahada olmasını arzuladığımız oyuncuları orada sahaya sürebiliyoruz ondan da sempatik geliyor herkese. şöyle düşün nasıl ki bi filmin serisi çıkar sen en sondan izlemeye başlarsan ilk serisi hiç güzel gelmez göze cm 01/02 de öyle bi şey. hala bilgisayarımda durur sıkıldıkça oynarım ayrıca =)
0
valla millet zamanında deli gibi cm01/02 oynarken de ben Ultimate Soccer Manager 98 oynuyordum. Yeni oyunlar yavaş ilerliyor, daha gerçekçi, eski oyunlardaki gibi öyle bir gecede 30 yıl ilerleyip dünya'da alınmadık kupa bırakamıyorsun.
0
kanadianklap
maksimum hijyen için ne yapmayı önerirsiniz,hatun kişi mesela makatından ilişki sırasında dometes kabuğu çıkmasın diye ne yapmalı?
maksimum hijyen için ne yapmayı önerirsiniz,hatun kişi mesela makatından ilişki sırasında dometes kabuğu çıkmasın diye ne yapmalı?
0
isiklardan donmeyen adam
soru yukarında.benim 7 gün mesela .
soru yukarında.benim 7 gün mesela .
0
37 gün + 21 gün
aralarında havaalanından babamı almak var sadece
rakipleri bekliyorum :)
aralarında havaalanından babamı almak var sadece
rakipleri bekliyorum :)
0
@dağlarca evet yani 1 hafta bakkala bile gitmemiştim . ama siz her durumu düşünerek (bakkal , çakkal dahil ederek) yazın merak ettim.
0
tam tamına 96 gün. balkona bile zor çıktım :)
bir sebepten ötürü değil(ameliyat oyun şu bu) arttıran ??
bir sebepten ötürü değil(ameliyat oyun şu bu) arttıran ??
0
Arya10
Merhaba ; Migros'da eğitim için Genel Müdürlüğe gideceğim. Tecrübesi olanlar bilgilendirebilir mi? Eğitim kaç gün ve gün içerisinde kaç saat sürer? Sadece anlatım şeklinde mi geçiyor?
Merhaba ; Migros'da eğitim için Genel Müdürlüğe gideceğim. Tecrübesi olanlar bilgilendirebilir mi? Eğitim kaç gün ve gün içerisinde kaç saat sürer? Sadece anlatım şeklinde mi geçiyor?
0
büyük ihtimal 1-2 saat sürer. hırsız gelirse parayı verin siz bizim icin daha önemlisiniz yangın cıkarsa bunları yapın gibi şeyleri anlatıcaklar.
0
1-2 saat değil 4-5 saat sürüyor. migros'un kuruluşundan başlıyorlar, görevin neyse onun en ince ayrıntısına kadar anlatıyorlar. sonra da yanılmıyorsam 50 soruluk formalite bir sınav yapıyorlar. işte sınavda başarılısınız o yüzden aldık sizi işe falan diye ama yalan tabi. ha bi de bildiğim kadarıyla ataşehir'deydi =) ayrıca işten çıkarken de yine o gideceğin yere gitmen gerekli şimdiden aklında olsun. hayırlı olsun!
0
ladybug
Temmuz 2011'de mezun oldum.Üstüne de bi İtalya tatili çektim.Ve yurda döndüm.O zamandan beri boşum hiçbir iş yapmıyorum.Yapmak da istemiyorum.Hatta evden dışarı çıkmak istemiyorum.5 yıllık fakülte bitirdim üstelik...Normal midir bu durum? Böyle bir sendrom var mı?Yoksa depresyona mı girdim?
Temmuz 2011'de mezun oldum.Üstüne de bi İtalya tatili çektim.Ve yurda döndüm.O zamandan beri boşum hiçbir iş yapmıyorum.Yapmak da istemiyorum.Hatta evden dışarı çıkmak istemiyorum.5 yıllık fakülte bitirdim üstelik...Normal midir bu durum? Böyle bir sendrom var mı?Yoksa depresyona mı girdim?
0
ben de böyle olmuştum. mezun oldum , yurt dışına gittim. döndüğümde resmen hayata küstüm. boş oturmaktan depresyona girdim.
sonra baktım herkes işe giriyo, sınavlara çalışıyo vs. bende de 5 kuruş kalmadı. istemeye utanıyorum, iyice sefil oldum. iş aramaya başladım. gerisi geldi zaten. harekete geçince hayatım düzeldi. ya hemen harekete geç, ya da iyice dibe vurmayı bekle.
sonra baktım herkes işe giriyo, sınavlara çalışıyo vs. bende de 5 kuruş kalmadı. istemeye utanıyorum, iyice sefil oldum. iş aramaya başladım. gerisi geldi zaten. harekete geçince hayatım düzeldi. ya hemen harekete geç, ya da iyice dibe vurmayı bekle.
0
normaldir,
her mezun buna benzer şeyler yaşar.
zira bir devir bitip yeni bir devir başlamaktadır.
iş hayatına falan karışınca o tempoya alışınca her şey düzene girmeye başlıyor.
depresyon falan yok yani gayet normalsin.
iş hayatına başladığında depresyonik durumları yakınen göreceksindir sanırsam.
her mezun buna benzer şeyler yaşar.
zira bir devir bitip yeni bir devir başlamaktadır.
iş hayatına falan karışınca o tempoya alışınca her şey düzene girmeye başlıyor.
depresyon falan yok yani gayet normalsin.
iş hayatına başladığında depresyonik durumları yakınen göreceksindir sanırsam.
0
@inspired, iyice dibe vurmayı beklemesin bence. sonra o dip alışkanlık yapar, örnek ben.(evet dip mip önemli değil artık benim için, zaten batmışım)
0
soruya kaynak yapayım :) askerlik işini ne yaptınız peki bu süreçte? hemen mi gittiniz, erteleyebildiğiniz kadar ertelediniz mi?
0
Ben bu durumun tamamen psikolojik olduğunu düşünüyorum. Yeni mezunlarda genelde şöyle bir psikoloji oluyor, gireceği iş hakkında deneyime sahip olmadığı ve okuldaki bilgilerinin de bir işe yaramayacağını düşünmediği için kişi üzerinde bir korku oluşuyor. yapamayacağını başaramayacağını düşünüyor. bence bir bismillah diyip bu işe başlamak lazım, çünkü zaten çalışılacak iş yeri sizi işe alırken tecrübeniz olmadığını bilerek işe alıyor. gerisi size kalmış, normal şartlar altında 3 ay gibi bir sürede işe epey hakim bir hale gelebilirsiniz.
0
aynı durumdayım. askerliğimi de aradan çıkarttım geldim ve şu an bommmboş öyle evden bile çıkmak istemiyorum. nasıl nereden ne zaman başlanır açıkçası benim de fikrim yok :S
0
ondkz
iyi geceler.. TTNet 12 Gb kotalı net paketı kullanıyorum. normalde 40 tl odemem gerekırken gecen ay 56 tl bu ay ıse 60 tl fatura geldı.. ( kotayı asmadıgım halde ) nedir bu şimdi ? vallaha Musterı hızmetlerıne sovmekten usandm arkadaslar ya.
iyi geceler.. TTNet 12 Gb kotalı net paketı kullanıyorum. normalde 40 tl odemem gerekırken gecen ay 56 tl bu ay ıse 60 tl fatura geldı.. ( kotayı asmadıgım halde ) nedir bu şimdi ? vallaha Musterı hızmetlerıne sovmekten usandm arkadaslar ya.
0
12gb kotalı pakete geçiş mi yaptınız yoksa direkt 12gb kotalı paket olarak mı internet hizmeti satın aldınız?
0
geçiş yaptım..ancak bu pakete gecelı 5 aya yakın oldu ve musterı hızmetlerıyle gorusmemde herhangı bır ucret ödemeycegım soylendı..
0
hımm ben yeni geçiş yaptıysanız eğer hesap kesim tarihi her ayın son günü oluyor. eğer ay ortasında tarife falan değiştirirseniz hem o aydan kalan sürenin parasını alıyorlar hem de zaten hali hazırda 1 ay kullanmış olduğunuz yeni tarifenin parasını alıyorlar. ama sizin durumunuz farklı 5 ay uzun bir süre. ama şu da olabilir telefon hattı parası diye bi şey var. 17 lira mı ne? sabit telefonunuz yoksa belki onun parasını alabilirler. yine de çözemedim :S
0
pomaklar
arkadaşlar; arkadaş grubumla çok ciddi tartışmalarda bulunduğum bir konu olan hoca nikahı hakkında bir kaç sorumu cevaplamanızı istiyorum;1-) hoca nikahının yapılması şart mıdır? yapılmadığı durumda dinen bir vebali var mıdır?2-) hoca nikahının olmaması ne tür bir sorun oluşturur?3-) son olarak hoca
arkadaşlar; arkadaş grubumla çok ciddi tartışmalarda bulunduğum bir konu olan hoca nikahı hakkında bir kaç sorumu cevaplamanızı istiyorum;
1-) hoca nikahının yapılması şart mıdır? yapılmadığı durumda dinen bir vebali var mıdır?
2-) hoca nikahının olmaması ne tür bir sorun oluşturur?
3-) son olarak hoca nikahı kur'an da geçiyor mu?
cevaplar için çok teşekkürler şimdiden.
1-) hoca nikahının yapılması şart mıdır? yapılmadığı durumda dinen bir vebali var mıdır?
2-) hoca nikahının olmaması ne tür bir sorun oluşturur?
3-) son olarak hoca nikahı kur'an da geçiyor mu?
cevaplar için çok teşekkürler şimdiden.
0
ilahiyatçıların (yaşar nuri öztürk değil, gerçekleri) demesine göre resmi nikah kuranda geçen nikahın şartlarını sağladığı için hoca nikahına kesin gerek yok. nikahın şartları nedir dersek: ilan etmek, tarafların kabulü, bi de şahitlerdi yanılmıyosam. asıl sade hoca nikahı kıyıp gizlice karı koca hayatı yaşayanlar zinaya giriyo olabiliyomuşmuş öle dinlemiştim.
0
2- derler ki hoca nikahı olmadıgı zaman eşinle olan bütün cinsel münasebetin zinadır.
şimdi mantık yürütelim, nikahın amacı ne ? ( amaç karşındaki insanla olan duygusal ve fiziksel birlikteliğini ilan etmek, evet bu insan benim karım/kocamdır doğacak cocuğun nesebi bellidir.) şimdi resmi nikahla zaten bu amacı gercekleştiriyorsun ayrıca sana yasal anlamda her iki insana medeni bir güvence veriyor bu yüzden gerek yok bence.
şimdi mantık yürütelim, nikahın amacı ne ? ( amaç karşındaki insanla olan duygusal ve fiziksel birlikteliğini ilan etmek, evet bu insan benim karım/kocamdır doğacak cocuğun nesebi bellidir.) şimdi resmi nikahla zaten bu amacı gercekleştiriyorsun ayrıca sana yasal anlamda her iki insana medeni bir güvence veriyor bu yüzden gerek yok bence.
0
aslında hoca nikahı filan yok. nikah var. bu işi bi sisteme bağlamak açısından hocalara yaptırılmış bu iş.
1. evlenince nikah kıydırmak fazdır. dinen vebali şu: zina işlemiş olabilirsiniz.
2. bu soru ile ilk sorunun farkı ne anlamadım.
3. meal.ihya.org
1. evlenince nikah kıydırmak fazdır. dinen vebali şu: zina işlemiş olabilirsiniz.
2. bu soru ile ilk sorunun farkı ne anlamadım.
3. meal.ihya.org
0
sonuç olarak dini nikah şart değil yani? yok bana saçma geliyor zaten fakat şiddetle bunun farz olduğunu ve atıyorum dini nikahsız bir evliliğin sonucunda doğacak çocuğun da veled-i zina olacağı hakkında falan bayağı tartışma verdim. kanımca resmi nikah varken harici bir dini nikaha gerek yok olmaması da lazım.
ayrıca o zaman resmen boşanılınca da dinen de yine bi imam bulup yine gereğinin yapılması lazımdır ki hiç ne bu zamana kadar gördüm ne duydum.
ayrıca o zaman resmen boşanılınca da dinen de yine bi imam bulup yine gereğinin yapılması lazımdır ki hiç ne bu zamana kadar gördüm ne duydum.
0
@oshamahue
evlenince nikah farz mıdır? bu bilgi ne kadar doğru? yani bir kaynakta veya bir din görevlisinin beyanında yer alan bir bilgi mi bu yoksa kulaktan dolma bir şey mi? ciddi anlamda bunu soruyorum. şimdi misal hoca nikahını hiç yapmasak günah mı işlemiş oluyoruz? veya işte dediğim gibi doğacak çocuk veled-i zina mı oluyor?
evlenince nikah farz mıdır? bu bilgi ne kadar doğru? yani bir kaynakta veya bir din görevlisinin beyanında yer alan bir bilgi mi bu yoksa kulaktan dolma bir şey mi? ciddi anlamda bunu soruyorum. şimdi misal hoca nikahını hiç yapmasak günah mı işlemiş oluyoruz? veya işte dediğim gibi doğacak çocuk veled-i zina mı oluyor?
0
kanal 7'de çıkan bi hoca var ki ben pek severim zatını, mustafa karataş hoca. şimdi nişanlıyken/sözlüyken imam nikahı kıyılmış ama sonrasında ayrılmış kızlar onu arıyodu bi ara. "hocam ayrıldık ama nikahımı vermiyor karşı taraf, kendi evlenmek üzere ama ben nikahımı bırakmadığı için mağdurum" vs diye. hoca bunlara da cevaben aynı şeyi söyledi. yani hoca nikahının bu zamanda bi hükmü olmadığını ve ayrılmışlarsa kızın da serbest olduğunu söyledi. hoca nikahının bu zamanda hükmü olmaması da şöyle, zamanla modernlikle alakası yok. şu an bi kadın hoca nikahıyla miras hakkı elde ediyomu? yok. kanunda yeri varmı? yok. bu sebepten ötürü hıca nikahı bir bakıma işlevsiz, resmi nikah da hoca nikahının yerini tutmuş oluyor. muş.
0
hımm yani ayrılma durumunda yani bir sorun yok. peki resmi nikah kıyıldığı halde hoca nikahı olmadığı takdirde yine kuranda veya farklı bir kaynakta belirtilen bir husus var mıdır? yani bir emir bir ayet o tarz bi şey?
0
kesin farzdır. şafilerde nikahı duyurmak farzdır. hanefilerde farz olmasa bile gerekli birşey olarak bakılır.
daha önce dediğim gibi bunu hocanın kıymasına gerek yok. işin aslı iki şahit birde nikahı kıyan kişi olması lazım. tam hatırlamıyor olabilirim ama olay şu:
boşanılması halinde erkeğin kadına ödiyeceği tazminat olan mihir denilen şey belirlenir.
sonra resmi nikaha çok benzeyen soru cevap faslına geçilir ve nikah kıyılmış olur.
resmi nikahın dini nikahın yerine geçtiği söylendi. ama şahitlerden birisinin erkek olması lazım ve evlenenlerin dinen evlenebilir olması lazım. şartlara uyulursa resmi nikah dini nikah yerine geçer deniliyor. günah işlemiş olmazsınız o zaman.
daha önce dediğim gibi bunu hocanın kıymasına gerek yok. işin aslı iki şahit birde nikahı kıyan kişi olması lazım. tam hatırlamıyor olabilirim ama olay şu:
boşanılması halinde erkeğin kadına ödiyeceği tazminat olan mihir denilen şey belirlenir.
sonra resmi nikaha çok benzeyen soru cevap faslına geçilir ve nikah kıyılmış olur.
resmi nikahın dini nikahın yerine geçtiği söylendi. ama şahitlerden birisinin erkek olması lazım ve evlenenlerin dinen evlenebilir olması lazım. şartlara uyulursa resmi nikah dini nikah yerine geçer deniliyor. günah işlemiş olmazsınız o zaman.
0
nikahtaki amaç herkesin durumu öğrenmesini sağlamaktır. resmi nikahla bunu en güzel şekilde yaptığımızdan dolayı imam nikahına "kesinlikle" gerek yoktur. imam nikahının olmaması hiç bir sorun oluşturmaz.
0
nur suresi 33.ayette bir nikahın olması gerektiğini yazıyor. ama hoca nikahı veya resmi nikah (ki o zaman resmi nikahın esamesi yoktu) veya farklı bir nikah adı geçmiyor. sadece eşin olacak kişiyle bir mutakebe(sözleşme,anlaşma) yapmalısın diyor. yani bi şekilde bu geçiyor kutsal kitapta.
@evegirmekistemiyorum
ben de senin gibi düşünüyordum işte mantıklı olan da o ama gördüğün gibi...
@evegirmekistemiyorum
ben de senin gibi düşünüyordum işte mantıklı olan da o ama gördüğün gibi...
0
Cherea
şu hatun kim yahu bilen eden var mı ahali?http://wallbase.cc/wallpaper/513613
şu hatun kim yahu bilen eden var mı ahali?
wallbase.cc
wallbase.cc
0
how i met your mother daki Robin Scherbatsky(Cobie Smulders)'ye benzettim çok ama o değil galiba.
0
cobbie diyenin başına taş düşer. hiç mi how i met your mother izlemediniz arkadaş.
0
stok fotoğraf gibi duruyor, tinyeye dan görebildiğim kadarıyla hep "güzel kızlar" temalı forum postlarında var. iki farklı dA sayfasında da gördüm, ikisi de kaynak vermemiş.
0
pomaklar
sevgili romalı kardeşlerim;şimdi eski bilgisayırımda gayet rahat olarak moniör olarak kullandığım beko marka lcd televizyonu aynı şekilde yeni bilgisayarımda da kullanmak istedim. yeni bilgisayarımın ekran kartı çıkışı dvi-d şeklinde. televizyonda da dvi-d girişi mevcut. dvi-d şeklinde bağlayınca te
sevgili romalı kardeşlerim;
şimdi eski bilgisayırımda gayet rahat olarak moniör olarak kullandığım beko marka lcd televizyonu aynı şekilde yeni bilgisayarımda da kullanmak istedim. yeni bilgisayarımın ekran kartı çıkışı dvi-d şeklinde. televizyonda da dvi-d girişi mevcut. dvi-d şeklinde bağlayınca tek kare görüntüyü bırak başlangıçtaki yazılar bile çıkmıyor. diğer türlü tvdeki pc girişine bağlayınca başlangıçtaki yazılar falan her şey çıkıyor fakat windows açılmadan siyah ekran şeklinde öyle kalıyor.
normal 19 inç bir ekranda ise windows normal açılıyor yani bir sıkıntı yok. bu durumda ne yapmam gerekli? 13 senelik bilgisayarım hiç sorun çıkarmazken yeni bilgisayarım neden sorun çıkartıyor anlamış değilim. ne varsa eskilerde var azizim!!!
cevaplar için şimdiden çok teşekkürler.
şimdi eski bilgisayırımda gayet rahat olarak moniör olarak kullandığım beko marka lcd televizyonu aynı şekilde yeni bilgisayarımda da kullanmak istedim. yeni bilgisayarımın ekran kartı çıkışı dvi-d şeklinde. televizyonda da dvi-d girişi mevcut. dvi-d şeklinde bağlayınca tek kare görüntüyü bırak başlangıçtaki yazılar bile çıkmıyor. diğer türlü tvdeki pc girişine bağlayınca başlangıçtaki yazılar falan her şey çıkıyor fakat windows açılmadan siyah ekran şeklinde öyle kalıyor.
normal 19 inç bir ekranda ise windows normal açılıyor yani bir sıkıntı yok. bu durumda ne yapmam gerekli? 13 senelik bilgisayarım hiç sorun çıkarmazken yeni bilgisayarım neden sorun çıkartıyor anlamış değilim. ne varsa eskilerde var azizim!!!
cevaplar için şimdiden çok teşekkürler.
0
lcd full hd tv baglı benim pcye. ekran kartı cıkısım dvi. normal monitöre dvi ile baglanıyorum. monitörün dvi girişi var. lcd ekranın da var fakat ona rgb baglanıyorum. dvi denemedim. rgbden gitsen cok kaybın olmaz diye düşünüyorum.
0
benimde pcde dvi grşi var. tvde de var normal monitöre de dvi şeklinde bağlanıyorum. rgb nasıl oluyor pek bi bilgi sahibi değilim bu konularda?? eski pc ile hiç sorunsuz bağlanıyordum. yeni pc ile böyle bir sorun oldu?
0
demek istediğim şuydu. yine ekran kartınıza dvi olan tarafı baglayın. kablonun obur ucuna bir dvi-rgb donusturucusu alıp takıp lcdye rgbden girin. rgb daha ufak mavi olan kablo ucudur. standart monitor kablosu ucu yani. anlatabilmişimdir umarım.
0
zaten şöyle bir şey benim ekran kartı çıkışım dvi. ben küçük bir aparatla artk adı her neyse dönüştürücüyle mavi standart monitör kablosunu kullanıyorum normalde. fakat onu kullandığımda bilgisayar açılırken yazıları falan çıkıyor, windows amblemi çıkıyor tam windows açılacakken siyah ekran şeklinde kalıyor. rgb deneyebilirim ama tekrar çok teşekkürler.
0
pomaklar
sevgili romalı kardeşlerimöncelikle sorumun cevabına ilişkin olaraktan bir küçük detay belirtmek isterim ki %100 eminseniz yazın bu sizlerden ricam. gelelim soruma;şimdi benim çok sevdiğim hatta yeni aldığım bi sweatshirt'üm var. lakin geçen günlerde kızartma yaparken üstüne 2 yere yağ sıçramış. ben
sevgili romalı kardeşlerim
öncelikle sorumun cevabına ilişkin olaraktan bir küçük detay belirtmek isterim ki %100 eminseniz yazın bu sizlerden ricam. gelelim soruma;
şimdi benim çok sevdiğim hatta yeni aldığım bi sweatshirt'üm var. lakin geçen günlerde kızartma yaparken üstüne 2 yere yağ sıçramış. ben de tabi bunu görmedim ve 30 derecede yıkadım. tabi yağ lekeleri hala avaz avaz ben burdayım diye bağırıyor. mümkünse tek hamleyle lekeleri yok etmek istiyorum. yani deneme tahtası gibi şu bunu deneyip de güzelim sweatshirt ziyan olsun istemiyorum. o yüzden bu konuda bilgili olan bilhassa bayan arkadaşlar(evet bu konularda daha bilgili olduklarını düşünüyorum) ya da ciddi anlamda bu tarz olaylar hakkında deneyimi olan bay yazarların başta da belirttiğim üzere %100 emin oldukları yöntemlere muhtacım. şimdiden herkese çok teşekkürler.
öncelikle sorumun cevabına ilişkin olaraktan bir küçük detay belirtmek isterim ki %100 eminseniz yazın bu sizlerden ricam. gelelim soruma;
şimdi benim çok sevdiğim hatta yeni aldığım bi sweatshirt'üm var. lakin geçen günlerde kızartma yaparken üstüne 2 yere yağ sıçramış. ben de tabi bunu görmedim ve 30 derecede yıkadım. tabi yağ lekeleri hala avaz avaz ben burdayım diye bağırıyor. mümkünse tek hamleyle lekeleri yok etmek istiyorum. yani deneme tahtası gibi şu bunu deneyip de güzelim sweatshirt ziyan olsun istemiyorum. o yüzden bu konuda bilgili olan bilhassa bayan arkadaşlar(evet bu konularda daha bilgili olduklarını düşünüyorum) ya da ciddi anlamda bu tarz olaylar hakkında deneyimi olan bay yazarların başta da belirttiğim üzere %100 emin oldukları yöntemlere muhtacım. şimdiden herkese çok teşekkürler.
0
panik yapmaya gerenk yok. bulaşık yıkadığınız deterjanı elinize alın. öbür elinize de sweatshirt'ünüzü alın. banyo veya mutfak lavabosunun önüne geçin. sıcak suyu açın, elinizin dayanamayacağı kadar iyice sıcak olsun. (neden? çünkü yağlar çözülsün istiyoruz) önce lekeli bölgeleri sıcak suya tutun sonra o bölgelere bulaşık deterjanınızdan birkaç damla damlatın. bir miktar çitileyin. sonra sıcak su ile durulayın. (bu işlem birkaç saniye sürecek. uzun uzun uğraşıp çamaşırı yıpratmayın) bu yöntem ile leke tam olarak çıkmasa bile büyük ölçüde çıkacaktır. son olarak uygun çamaşırlarla beraber yıkamadan önce lekeli bölüme leke çıkarıcı (ariel profesyonel leke çıkarıcı var marketlerde satılıyor)dökün birkaç damla. yıkandıktan sonra leke tamamen çıkacaktır.
not: baaayanım (a harfleri ince okunacak ki anlamlı olsun) ve başak burcuyum. iyi geceler.
not: baaayanım (a harfleri ince okunacak ki anlamlı olsun) ve başak burcuyum. iyi geceler.
0
@mea maxima culpa
=) yöntemden %100 eminiz di mi? cidden çok hassasiyet gösteriyorum daha 2-3 kez giydim ya. avucumun içinden yitip gitmesini istemiyorum 2 leke için. dediğini deneyeceğim çok tşk ederim.
=) yöntemden %100 eminiz di mi? cidden çok hassasiyet gösteriyorum daha 2-3 kez giydim ya. avucumun içinden yitip gitmesini istemiyorum 2 leke için. dediğini deneyeceğim çok tşk ederim.
0
valla her zaman lekeleri böyle çıkartıyorum. eğer çok tırsıyorsanız kuru temizlemeye verin.
0
ayrıca: yöntemden %100 emin değilsem körüm veya beynimde hasar var demek :)
0
2-3 kere benzer lekelerde kullandım hiç bişey olmadı. sadece 1 tanesinde aşırı sürtmeden dolayı aşınma olmuştu :) ama eğer olmasından korkuyorsanız görünmeyen bi yerinde deneyin giysinin.
0
pomaklar
şimdi hocam ben nisan celbi için başvuruda bulundum işlemleri tamamladım hatta ve hatta 5.kolordu komutanlığı çorlu'da sınava gireceğim belirlendi. lakin şubede memur amca bana kısa dönem mi yedek subay olarak mı yapmak istiyorsun diye sordu ben de kısa dönem dedim. olası bir ters durumda uzun dönem
şimdi hocam ben nisan celbi için başvuruda bulundum işlemleri tamamladım hatta ve hatta 5.kolordu komutanlığı çorlu'da sınava gireceğim belirlendi. lakin şubede memur amca bana kısa dönem mi yedek subay olarak mı yapmak istiyorsun diye sordu ben de kısa dönem dedim. olası bir ters durumda uzun dönem kitleyebilir mi? bu birinci soru.
ikinci soru ise bu sınav içeri nasıldır nedir ne değildir hiç bilgim yok. öss tarzı bir sınav mı yoksa nasıl desem böyle mantık soruları falan mı ales tarzı?
cevaplarınıza müteşekkirim sevgili romalılar.
ikinci soru ise bu sınav içeri nasıldır nedir ne değildir hiç bilgim yok. öss tarzı bir sınav mı yoksa nasıl desem böyle mantık soruları falan mı ales tarzı?
cevaplarınıza müteşekkirim sevgili romalılar.
0
memurun sorması çok önemli deil, sınav hiç önemli deil. sen kafana takma, kısmetle oluyor bu işler. sınav mantık sorularından, ales gibi. eğer mühendis değilsen uzun dönem zaten zor artık.
0
yok mühendis değilim. maliye mezunuyum.bir de sınav için geceden gitmek falan gerekli diyorlar doğru mudur acep? bana 3 nisanda gideceksin dedi memur. o kadar kalabalık oluyor mu ki?
0
(git: 230130) ben de dün sordum bunu. bir tanesi çok önceden git diyor, bi tanesi gerek yok erken gitmeye diyor.
0
nisan celbi en çok yedek subay çıkan celptir. aklınızda bulunsun. yedek subaylık çok uzak gözükmesin size. hatta bu dönemde açıköğretimlilere bile yedek subaylık çıkabiliyor.
0
kesinlikle gerek yok geceden gitmeye. ikinci gün öğleden sonra 3-4 gibi gidin, kimse olmaz sıraya girmeden işinizi bitirirsiniz. nisan dönemi en çok yedek subay çıkan bir celptir fikrine katılmıyorum, daha yeni geldim askerden, en çok başvuru her sene ağustos döneminde olur, ağustos döneminde de daha çok mühendislerden yeterince yedek subay alınır. çöldeki bahtsız bedevi kadar şanssız olsan bile yine de çok zor diyorum yedek subay olman.
0
sakingitarist
Şu işi yapmaya karar verdiğimizden bu yana her duyan "oo o işte çok para var, bizim kayınço cibe biniyo" yok efendim "hayvancılık zor ama parası güzel, bizim bi arkadaş çok güzel para kazanıyor" gibisinden zibiliyon tane laf dinledik. E biraz gaza da gelmedik değil.Bugün arkadaş geldi dedi ki "olm h
Şu işi yapmaya karar verdiğimizden bu yana her duyan "oo o işte çok para var, bizim kayınço cibe biniyo" yok efendim "hayvancılık zor ama parası güzel, bizim bi arkadaş çok güzel para kazanıyor" gibisinden zibiliyon tane laf dinledik. E biraz gaza da gelmedik değil.
Bugün arkadaş geldi dedi ki "olm haberlerde ikidir izliyorum hayvancılık yapanlar ağlıyo lan, adam isyan ediyor" dedi. Haberin içeriğini, neden ağladıklarını tam olarak anlatamadı, ithal et mithal et dedi geveledi. Ben de haberi aradım mamafih bulamadım. Neden ağlıyorlar biliyor musunuz?
Bir de
Evet, büyük meraları, otlakları olan bir bölgede (köyüm olur) hayvancılık yapmayı düşünüyorum. Alan oldukça geniş, yem masrafım oldukça az olacaktır. Ne dersiniz, gireyim mi?
Bugün arkadaş geldi dedi ki "olm haberlerde ikidir izliyorum hayvancılık yapanlar ağlıyo lan, adam isyan ediyor" dedi. Haberin içeriğini, neden ağladıklarını tam olarak anlatamadı, ithal et mithal et dedi geveledi. Ben de haberi aradım mamafih bulamadım. Neden ağlıyorlar biliyor musunuz?
Bir de
Evet, büyük meraları, otlakları olan bir bölgede (köyüm olur) hayvancılık yapmayı düşünüyorum. Alan oldukça geniş, yem masrafım oldukça az olacaktır. Ne dersiniz, gireyim mi?
0
banvit kırmızı et sektöründen çekildiğini açıklamadı mı daha bir kaç ay önce ? Oyuncak ettiler sektörü, piyasa araştırması yapmadan girme işe.
0
hayvancılık hakkında pek bilgim yok ama;
şöyle haberler buldum mesela:
www.gidatarim.com
www.etfiyat.com
www.milliyet.com.tr
şöyle bir söz verilmiş bir de:
www.siyasalbirikim.com.tr
şöyle haberler buldum mesela:
www.gidatarim.com
www.etfiyat.com
www.milliyet.com.tr
şöyle bir söz verilmiş bir de:
www.siyasalbirikim.com.tr
0
çiftlik olmasa da ahırlarında ortalama 5 büyük baş hayvan besleyen bir köyden bildiriyorum: iki ay öncesine kadar herkes pek umutluydu, ineği olmayanlar bile ahır kurmaya başladı öyle söyleyeyim. hatta biz de annemle acaba kredi çekip bir çiftlik mi kursak diye konuşur olduk. ama işte bu iki aydır ithal et yüzünden olduğunu söylüyor bazı kesimler, et fiyatları düşmeye başladı, köylü hayvanını satacak kasap bulamıyor bu günlerde. kasaplar randevuyla çalışıyor o derece. eskiden aracıyla gelip kapıdan hayvanı alan adam şimdi hayvanı siz getirin keserim diyor ve şu anki fiyatlar geçen yıldan düşük diyebilirim. bizim köy sütaşla çalışıyor, dün aldığım duyumlara göre süt fiyatları da düşmüş.
0
Valla para yok diyorlar. Böyle heveslenip hesap kitap yapanlar en sonunda vazgeçtiler hep.
0
inovatif düşünme, kendini geliştirme, hızlı öğrenme ve takım çalışmasından zevk alma artılarımdır.
eksilerim ise başladığım bir işi yarım bırakamamam ve bazen iş için yakınlarımı ihmal etmem olabilir.
sizin gibi kurumsal bir şirketle çalışmak isterim.
daha önce sektöründe lider bir firmada 6 ay tosunluk ve uluslar arası bir firmada 2 yıl büyük baş hayvanlık yaptım.
cv'm ektedir.
eksilerim ise başladığım bir işi yarım bırakamamam ve bazen iş için yakınlarımı ihmal etmem olabilir.
sizin gibi kurumsal bir şirketle çalışmak isterim.
daha önce sektöründe lider bir firmada 6 ay tosunluk ve uluslar arası bir firmada 2 yıl büyük baş hayvanlık yaptım.
cv'm ektedir.
0
para var yok bilemem ama cipe kısa yoldan binmek için yapılmaz bu iş. son derece meşakkatli ve tüm zamanını vermen gerekiyor. 140 büyük başlık bir çiftliği olan bir arkadaşım var. yüzünü unuttuk. biz ona gidebildiğimizde anlattıklarını duyunca " senin de işin harbi zormuş be abi" diyoruz.
yani demem o ki seviyorsan gir bence.
yani demem o ki seviyorsan gir bence.
0
bütün iş hayvanları emanet ettiğin cobanda bitiyor arkadaş.
eğer işe tek girersen iyi para var ama bu seferde işi bilmen lazım.
olmadı ortak ile girince bu sefer de paylar bölüşür ve anlaşmazlık çıkar.
yani ona yatıracağın parayı bildiğin bir iş varsa ona yatır.
yok benim çok çok iyi bir çoban arkadaşım var falan diyorsan ona güvenerek gircen işe.
eğer işe tek girersen iyi para var ama bu seferde işi bilmen lazım.
olmadı ortak ile girince bu sefer de paylar bölüşür ve anlaşmazlık çıkar.
yani ona yatıracağın parayı bildiğin bir iş varsa ona yatır.
yok benim çok çok iyi bir çoban arkadaşım var falan diyorsan ona güvenerek gircen işe.
0
"Başbakan İthal Eti Durdurmak için söz verdi" ise sakın et işine girme. burada denilmek istenen şu ki "et'i türk'ün para kazanacağı iş olmaktan çıkarıp yabancıların türkiye'de et/hayvan üretmesine izin vereceğiz. sakın bu işe girmeyin"
bu sözüme gülüyorsanız bir kaç sene bekleyin. hele ki 11 haziranda koalisyon çıkmasın... o zaman daha bir "gülersiniz"
bu sözüme gülüyorsanız bir kaç sene bekleyin. hele ki 11 haziranda koalisyon çıkmasın... o zaman daha bir "gülersiniz"
0
para var ancak işi bilmen lazım.
hayvanları sağabilmeyi bilmen lazım.
çamurun akpun'un içinde durabilmen lazım.
o pis kokuyu kabullenmen lazım.
hayvanların ne zaman neyi nasıl yiyeceğini bilmen lazım.
yoksa para yok.
eğer işi iyi bilen birine 10 tane hayvan (büyükbaş için konuşuyorum dana veya buzağı) teslim edersen önündeki kurban bayramında köşeyi dönersin.
hayvanları sağabilmeyi bilmen lazım.
çamurun akpun'un içinde durabilmen lazım.
o pis kokuyu kabullenmen lazım.
hayvanların ne zaman neyi nasıl yiyeceğini bilmen lazım.
yoksa para yok.
eğer işi iyi bilen birine 10 tane hayvan (büyükbaş için konuşuyorum dana veya buzağı) teslim edersen önündeki kurban bayramında köşeyi dönersin.
0
şu sıralar et ithalatı açık olduğu için piyasaya devasa miktarlarda ithal et giriyor. bu izin düşük vergi oranlarıyla kalıcı hale döner mi, dönerse iç piyasa yurtdışı ile rekabet edebilir mi bunlar hep sorun. ama sonuçta küçük çiftçi olacağın için bu durum seni fazla etkilemez. banvit'e bakma, tezgahları bozuldu diye ayak yapıyorlar.
ayrıca nasıl bir hayvancılık yapacaksın?
besilik mi? kesimlik mi? mandıra mı? vs.. vs..
et randımanı yüksek hayvandan anlıyor musun?
hayvan hastalıklarından haberdar mısın?
... bu böyle gider.
bana kalırsa herşeyini bırakıp, köye yerleşip uzun süre bu konuları araştırıp-soruşturup yapanları 7-8 ay takip edebileceksen gir bu işe. öbür türlü zaten köylülükten başka bir şey olmaz. öyle de bir yere varılacak olsa zaten köyde herkes ciple gezerdi.
ben bi çoban tutar veririm ona 1 sene sonra gelsin paralar diyorsan hiç uğraşma.
ayrıca nasıl bir hayvancılık yapacaksın?
besilik mi? kesimlik mi? mandıra mı? vs.. vs..
et randımanı yüksek hayvandan anlıyor musun?
hayvan hastalıklarından haberdar mısın?
... bu böyle gider.
bana kalırsa herşeyini bırakıp, köye yerleşip uzun süre bu konuları araştırıp-soruşturup yapanları 7-8 ay takip edebileceksen gir bu işe. öbür türlü zaten köylülükten başka bir şey olmaz. öyle de bir yere varılacak olsa zaten köyde herkes ciple gezerdi.
ben bi çoban tutar veririm ona 1 sene sonra gelsin paralar diyorsan hiç uğraşma.
0
şahsen benim babamın da yaptığı iş. ama süt hayvancılığı yapıyor. yani kesimlik değil. zaten kesimlik yani besicilik hayvancılığı ölü vaziyette. süt hayvancılığı yapacaksan da ne kadar çok hayvan o kadar çok kâr demek. yani 2 hayvan alıp da para kazanayım diye düşünme. zarar edersin. ama misal 20-30-40 hayvan aldın mı çarkı da çevirirsin para da kazanırsın. ha her işin bi zorluğu olduğu gibi bu işte zor. zira kışın soğukta hayvanları yemlemek gübresini toplamak veya veya hava soğuk da olsa az biraz hayvanları dolaştırmak için meraya çıkarıp gezdirmek falan biraz meşakkatli.
diyeceğim o ki besicilik olarak düşünüyorsan çok çok iyi fizibilite araştırması yap. ama süt hayvancılığı olarak düşünüyorsan elde edeceğin kâr buzaktır. yani hayvanın yavrusu. hayvan ancak kendi masrafını karşılar sana buzak kâr kalır. dediğim üzere bu 2-3 hayvanla da olmaz. min. 5-10 hayvanın olacak ki cipe binebilesin =))
diyeceğim o ki besicilik olarak düşünüyorsan çok çok iyi fizibilite araştırması yap. ama süt hayvancılığı olarak düşünüyorsan elde edeceğin kâr buzaktır. yani hayvanın yavrusu. hayvan ancak kendi masrafını karşılar sana buzak kâr kalır. dediğim üzere bu 2-3 hayvanla da olmaz. min. 5-10 hayvanın olacak ki cipe binebilesin =))
0
sozcinsel
Merhaba Canlar,Sol ön köşeden, hemen tamponun üst kısmında 10cm çapında vuruk olan 2005 Opel Corsa'm var. Vuruk olan kısmı yaptırıp satmayı planlıyorum. Fiyatının çok düşmemesi ve kolay satılabilmesi açısından hangi yöntemi tercih etmeliyim?Şimdiden teşekkürler.
Merhaba Canlar,
Sol ön köşeden, hemen tamponun üst kısmında 10cm çapında vuruk olan 2005 Opel Corsa'm var. Vuruk olan kısmı yaptırıp satmayı planlıyorum. Fiyatının çok düşmemesi ve kolay satılabilmesi açısından hangi yöntemi tercih etmeliyim?
Şimdiden teşekkürler.
Sol ön köşeden, hemen tamponun üst kısmında 10cm çapında vuruk olan 2005 Opel Corsa'm var. Vuruk olan kısmı yaptırıp satmayı planlıyorum. Fiyatının çok düşmemesi ve kolay satılabilmesi açısından hangi yöntemi tercih etmeliyim?
Şimdiden teşekkürler.
0
Boyamak daha mantıklı.Lokal boya var denilince hoş görülüyor ama vuruk deyince pek hoş karşılanmıyor. Ayriyeten işin ehli bir alıcı varsa parçanın değişip değişmediğini hemen anlar ve fiyat daha da düşer.
0
5 yaşındaki bir arabanın sağında solunda çizik olmaması çok zor zaten. boyatın 150-200 lira olması lazım. değiştirince çok daha büyük bir hasar varmış gibi algılanır...
0
her ne yapacaksanız yaptırmadan önceki halinin fotoğrafını çekmenizi öneririm, sattığınız zaman gösterirsiniz alıcıya güven verir
0
pomaklar
selam romalı kardeşlerim. şimdi şöyle bir durum var ki muallakta kaldım. efenim 1 mbit sınırsız(kotasız) ttnet hizmeti kullanmaktayım. tam tarih hatırlamıyorum ama bundan 7-8 ay önce 2 sene kullanma taahhütü vererek 6 ay boyunca 35 lira civarı ödedim. lakin nisan ayında askere gitmem gerek. fakat bu
selam romalı kardeşlerim. şimdi şöyle bir durum var ki muallakta kaldım. efenim 1 mbit sınırsız(kotasız) ttnet hizmeti kullanmaktayım. tam tarih hatırlamıyorum ama bundan 7-8 ay önce 2 sene kullanma taahhütü vererek 6 ay boyunca 35 lira civarı ödedim. lakin nisan ayında askere gitmem gerek. fakat bu ttnet bilindiği üzere 1 ocak 2011'den itibaren tarifelerine ufak bir ayar çekti.
buna göre bildiğim kadarıyla artık kotasız abone kabul etmeyecekler. mevcut kotasız abonelerinde tarife değişikliği yapması ve hızını yükseltip/alçaltmasını imkansız kıldı. benim demem o ki ben 6 aylığına internetini dondurabilir miyim? 2 sene kullanma taahhütü verdim kendilerine o yüzden bir sorun çıkar mı? bakın iptal demiyorum. sadece kasım'a kadar dondurmak istiyorum. bu mümkün müdür? var mıdır bilgi sahibi olan?
buna göre bildiğim kadarıyla artık kotasız abone kabul etmeyecekler. mevcut kotasız abonelerinde tarife değişikliği yapması ve hızını yükseltip/alçaltmasını imkansız kıldı. benim demem o ki ben 6 aylığına internetini dondurabilir miyim? 2 sene kullanma taahhütü verdim kendilerine o yüzden bir sorun çıkar mı? bakın iptal demiyorum. sadece kasım'a kadar dondurmak istiyorum. bu mümkün müdür? var mıdır bilgi sahibi olan?
0
taahhut varken hicbir sey yapamiyorsunuz. ayrica normalde de dondurma gibi bir sey yok. kapattirip tekrar actirmak gerekiyor. kisaca olmaz bu is.
0
taahhüt imzaladığında resmen domalmış oluyosun. onun için herkese tavsiyem kesinlikle taahhüt imzalamayın ne kadar avantajlı gözükürse gözüksün.
0
pomaklar
başka bi sözlükte böyle bir şey okudum. var mı gerçekten böyle bir şey?
başka bi sözlükte böyle bir şey okudum. var mı gerçekten böyle bir şey?
0
son 2 ay içinde olmuş olabilir belki ama an itibariyle böyle bir şey olması zor. çok zor.
0
olmasın zaten. zira 40 bin kişi bayağı bi büyük rakam hem de tek kalemde. kutsal bilgi kaynağı, kutsal izdiham topluluğuna dönüşmesin :)
0
kedili madam
şimdi aslında az çok bildiğimiz bir hadise bu ama durumda ufak ufak farklılıklar var. bunlar için prosedür nasıl işler? asıl sorum bu.şimdiiiiii; bir kimlik kaybolmuş ki aylaaaaaarrrrrrrrrrrrrr aylaaaaaaaaarrrrrrrrrr önce. kimlik sahibi üşenmiş çıkartmamış. sonra birgün kimliksiz gezerken gbt ye yak
şimdi aslında az çok bildiğimiz bir hadise bu ama durumda ufak ufak farklılıklar var. bunlar için prosedür nasıl işler? asıl sorum bu.
şimdiiiiii; bir kimlik kaybolmuş ki aylaaaaaarrrrrrrrrrrrrr aylaaaaaaaaarrrrrrrrrr önce. kimlik sahibi üşenmiş çıkartmamış. sonra birgün kimliksiz gezerken gbt ye yakalanıca polisler "gezme evladım böyle" deyip eline tutanak vermişler. al bunu gösterirsin kimliğin çıkana dek demişler. o kağıt duruyor mu bilmiyorum açıkçası. şimdi bu kaybeden kişi kimliğinin kesinlikle lazım olduğu bir durumda kalacak. ve kimlik çıkartmak mecburiyetinde artık. bu durumda neler yapmak gerekir ve bunlar ne kadar süre alır ve ortalama masraf ne olur? bilen var ise paylaşabilir mi lütfen?
şimdiiiiii; bir kimlik kaybolmuş ki aylaaaaaarrrrrrrrrrrrrr aylaaaaaaaaarrrrrrrrrr önce. kimlik sahibi üşenmiş çıkartmamış. sonra birgün kimliksiz gezerken gbt ye yakalanıca polisler "gezme evladım böyle" deyip eline tutanak vermişler. al bunu gösterirsin kimliğin çıkana dek demişler. o kağıt duruyor mu bilmiyorum açıkçası. şimdi bu kaybeden kişi kimliğinin kesinlikle lazım olduğu bir durumda kalacak. ve kimlik çıkartmak mecburiyetinde artık. bu durumda neler yapmak gerekir ve bunlar ne kadar süre alır ve ortalama masraf ne olur? bilen var ise paylaşabilir mi lütfen?
0
ikametinin bulunduğu muhtarlığa gidiyorsun nüfus cüzdanımı kaybettim diyorsun. çıkartabilmen için onlar sana bir belge veriyor tabi ki 4 lira karşılığında. akabinde o belgeyle yine ikametinin bulunduğu yerin kaymakamlığına gidiyorsun. nüfus işleri müdürlüğüne o belgeyle birlikte müracaat ediyosun. dayının adını, teyzenin adını ve annenin kızlık soy ismini soruyorlar (ban bunları sordular) ve 5 lira karşılığında nüfus cüzdanına sahip oluyorsun. hepsi bu kadar :)
0
Öncelikle herhangi bir gazeteye kayıp ilanı verilir. Sonra gazete ile nüfus idaresine gidilir ve durum anlatılır. Kimliği kaybettiğin için 62 lira ceza (en son o kadardı, yeni yılda zamlanmış olabilir) + 5 lira masrafı ödüyorsun. 2 adet fotoğraf veriyorsun. Yeni kimliği eline alman toplam 10 dk.yı geçmiyor.
Hepsi bu kadar :)
Hepsi bu kadar :)
0
teşekkür ederim arkadaşlar ama bişi kafama takıldı şimdi bu ilanı muhtara gitmeden önce mi vermek daha doğru olur acaba? bir de bu şahsın ikameti en son herhangi bir muhtarlıkta değildi. bu durumda ne halt etmemiz gerekir? yani olay şu bi şekilde adrese dayalı nüfus kayıt sistemine kayıt olmamayı başarmış. bir muhtarlıkta güç bela olarak misafir şeysinden bulunuyordu kaydı. o da 1 sene kadar önce yettin gari silicem seni şeklinde beyanlar vermişti. diyelim ki ikameti olmayan bir insan bu. ne yapmak lazım gelir? ya da bu durumda ikameti kütüğünün olduğu yere verildiyse tee istanbul'dan sinop'a gitmeden bu iş nasıl hallolur?
0
Muhtara gitmeye gerek yok.
Direk nüfus idaresine gidin.
Orada işlemler yapılıyor.
Muhtarın bir hükmü yok artık.
Direk nüfus idaresine gidin.
Orada işlemler yapılıyor.
Muhtarın bir hükmü yok artık.
0
güncel bilgi bulunması için yazıyorum;
polise gidip tutanak yazılmasından sonra gazete ilanına gerek kalmıyor.
muhtarlığa gitmeniz gerekiyor ve oradan alacağınız nüfus cüzdanı talep formunu nüfus müdürlüğüne götürmeniz gerekli. ikamet ettiğiniz ilçenin nüfus müdürlüğüne gidin. ben başkasına gittim olmadı. muhtarlığa 4, nüfus müdürlüğüne 5 lira ödüyorsun. kişi sayısına göre değişmekle birlikte 10 dk içinde cüzdan elinde. ceza sanırım geç bildirim(1 ay gibi) olduğunda ödeniyor.
polise gidip tutanak yazılmasından sonra gazete ilanına gerek kalmıyor.
muhtarlığa gitmeniz gerekiyor ve oradan alacağınız nüfus cüzdanı talep formunu nüfus müdürlüğüne götürmeniz gerekli. ikamet ettiğiniz ilçenin nüfus müdürlüğüne gidin. ben başkasına gittim olmadı. muhtarlığa 4, nüfus müdürlüğüne 5 lira ödüyorsun. kişi sayısına göre değişmekle birlikte 10 dk içinde cüzdan elinde. ceza sanırım geç bildirim(1 ay gibi) olduğunda ödeniyor.
0
pomaklar
şimdi arkadaşlar benimle tamamen alakasız ama merak ettiğim bir konu var. hemen konuya gireyim;örneğin nüfus cüzdanımızı kaybettik fakat o sırada da atıyorum din değişikliği yaptık. yenileme talebi için gittiğimizde onu şahsi ifadeyle değiştirebiliyor muyuz yoksa bir din belgesi falan mı veriliyor.
şimdi arkadaşlar benimle tamamen alakasız ama merak ettiğim bir konu var. hemen konuya gireyim;
örneğin nüfus cüzdanımızı kaybettik fakat o sırada da atıyorum din değişikliği yaptık. yenileme talebi için gittiğimizde onu şahsi ifadeyle değiştirebiliyor muyuz yoksa bir din belgesi falan mı veriliyor. atıyorum budist olduğumu kanıtlayacak bi belge. yani bana biraz saçma geldi ama öyle bir durum olsa nasıl bir prosedür işler merak ettim açıkçası?
not: çok şükür müslümanım ve dinimden gayet memnunum :)
örneğin nüfus cüzdanımızı kaybettik fakat o sırada da atıyorum din değişikliği yaptık. yenileme talebi için gittiğimizde onu şahsi ifadeyle değiştirebiliyor muyuz yoksa bir din belgesi falan mı veriliyor. atıyorum budist olduğumu kanıtlayacak bi belge. yani bana biraz saçma geldi ama öyle bir durum olsa nasıl bir prosedür işler merak ettim açıkçası?
not: çok şükür müslümanım ve dinimden gayet memnunum :)
0
evet bir belge söz konusuymuş demek. yoksa kafası esen dinden dine geçerdi. :)
0
hayır geçiyorlar zaten de ama sonuçta bir prosedür uygulanıyormuş. ben onu merak etmiştim. yoksa şu manken hatunun din hanesi yalama oldu ona bakarsan =)
0
serseri marti
din ayırt etmeksizin soruyorum. herhangi bir ödüllendici-cezalandırıcı yüce varlık inancınızı yitirirseniz hayata nasıl bakarsınız? neleri değiştirirsiniz gündelik yaşamınızda? insanlara yaklaşımınız nasıl olur?
din ayırt etmeksizin soruyorum. herhangi bir ödüllendici-cezalandırıcı yüce varlık inancınızı yitirirseniz hayata nasıl bakarsınız? neleri değiştirirsiniz gündelik yaşamınızda? insanlara yaklaşımınız nasıl olur?
0
Kendime göre islam dinine mensup bir bireyim yarın inancımı kaybetsem hiç bir şey değişmez tavırlarımda. Korku ya da ödüllerle yaratılan bir inanç ancak esirlik olabilir benim gözümde.
0
domuz eti yerdim ben. en azından nasıl bir tadı var onu denemek için. harici olarak nasıl olsa inancım yok gidip şuna tecavüz edeyim, şunu gasp edeyim diye bir şey söz konusu olamaz şahsım adına.
0
hic bir sey degismez aynen. sevgili gunduz vassaf hocamin dedigi gibi ahlak dinden once de var olan bisi. din olmazsa ahlaksiz olacaz diye bisi yok.
0
basbayağı, arsız, vahşi liberâl olurdum herhâl. bokumu yiyim bakıyim n'oluyo cesâreti de gelirdi.. o ayrı :)
ama boktan ve çapsız meşrebim gereği insanlardan hep bir umudum var şükür ki.
cenâb ilâ haşırneşir değilim.. olanlar daha az risk altında helbet.
benim kâbem insandır :)
ama boktan ve çapsız meşrebim gereği insanlardan hep bir umudum var şükür ki.
cenâb ilâ haşırneşir değilim.. olanlar daha az risk altında helbet.
benim kâbem insandır :)
0
Değişen insan normal değildir zaten. Belli kurallara bağlı olarak o kötülükleri yapmıyorsa, bir gün yapmaz iki gün yapmaz üçüncü gün yapar.
0
hicbir sey degismemelidir. şükür dahil, zira şükür "için" yapilmaz, "çünkü" yapılır. yani bir şey oldugu icin, olmadigi icin sukredilir, bu minnet belirtmek icindir. illa birine yapilmasi gerekmez.
0
ya upuzun yazı döşemiştim logout olmuşum.
ben yaptım bunu. hiç kolay olmadı, çünkü çoğumuz gibi "din" olgusuyla yetiştirildim. ancak bir yandan da, tabiatı gereği rasyonel olamayacak bir şeyi kabullenmekte sıkıntı çektim(bu da benim tabiatımdı belki). haliyle iç dünyamda çetin çelişkiler yaşadım.
sonunda kendimce şunu kabul ettim: "tüm insanlar bir şeylere inanır muhakkak. bu bir tanrı ve onun dini olmak zorunda değil."
dinlere saygı duyuyorum. her dinin mantıklı ve erdemli öğretileri vardır. yeri geliyor, bunları da prensip ediniyorum kendime. ama tamamen kendi özgür irademle. hesap verme korkusu/ödüllendirilme beklentisi olmadan.
şu an kafam çok daha rahat, eskiye göre. daha açık fikirliyim. olaylara ve insanlara karşı daha hoşgörülüyüm. önceden kendime düşünsel anlamda ne kadar sınır koyduğumu farkediyorum. bu, dinin yasaklarından çok, dinin bana adapte ettiği düşünce tarzıyla ilgili.
küçük bir örnek: daha yaratıcı hissediyorum kendimi günlük hayatta. önceden "yaratıcı" kelimesini kullanmaktan bile imtina ederdim:)
davranışlar konusuna gelince; insan böyle bir kararı alana kadar oturmuş bir kişilik yapısı oluyor zaten. dini inancı reddettikten sonra kendi kurallarımı yeniden gözden geçirdim/geçiriyorum. kimini reddettim, kimini kendi mantık çerçevemde tasdik ettim bir kez daha.
uç örnek ama, "oh lan artık inanmadığıma göre, zina da tecavüz de serbest. şu yolun karşısından geçen hatunu bi takip edeyim bakayım" diyen insanda temel bozukluklar vardır bence. o adamın "inanan" halinden de fayda gelmez.
bana kalırsa burada önemli olan, dine inan ya da inanma, "insan(canlı diyip hepsini kapsamak daha doğru olur) hakları"nı benimsemek. bunu yapabilirsen, kötü biri de olamazsın zaten. aslında müslümanlığın en beğendiğim yönü budur. "affedemeyeceğim tek suç kul hakkıdır. çünkü bunun affı, hakkı yenen kuluma kalmıştır" denir mesela. burada "kul"dan tek kasıt insan da değil.
edit: tamamen kendi tecrübemi anlatmaya çalıştım. herkes için geçerliliği olamaz elbette bu durumun. yanlış anlaşılmak istemem.
ben yaptım bunu. hiç kolay olmadı, çünkü çoğumuz gibi "din" olgusuyla yetiştirildim. ancak bir yandan da, tabiatı gereği rasyonel olamayacak bir şeyi kabullenmekte sıkıntı çektim(bu da benim tabiatımdı belki). haliyle iç dünyamda çetin çelişkiler yaşadım.
sonunda kendimce şunu kabul ettim: "tüm insanlar bir şeylere inanır muhakkak. bu bir tanrı ve onun dini olmak zorunda değil."
dinlere saygı duyuyorum. her dinin mantıklı ve erdemli öğretileri vardır. yeri geliyor, bunları da prensip ediniyorum kendime. ama tamamen kendi özgür irademle. hesap verme korkusu/ödüllendirilme beklentisi olmadan.
şu an kafam çok daha rahat, eskiye göre. daha açık fikirliyim. olaylara ve insanlara karşı daha hoşgörülüyüm. önceden kendime düşünsel anlamda ne kadar sınır koyduğumu farkediyorum. bu, dinin yasaklarından çok, dinin bana adapte ettiği düşünce tarzıyla ilgili.
küçük bir örnek: daha yaratıcı hissediyorum kendimi günlük hayatta. önceden "yaratıcı" kelimesini kullanmaktan bile imtina ederdim:)
davranışlar konusuna gelince; insan böyle bir kararı alana kadar oturmuş bir kişilik yapısı oluyor zaten. dini inancı reddettikten sonra kendi kurallarımı yeniden gözden geçirdim/geçiriyorum. kimini reddettim, kimini kendi mantık çerçevemde tasdik ettim bir kez daha.
uç örnek ama, "oh lan artık inanmadığıma göre, zina da tecavüz de serbest. şu yolun karşısından geçen hatunu bi takip edeyim bakayım" diyen insanda temel bozukluklar vardır bence. o adamın "inanan" halinden de fayda gelmez.
bana kalırsa burada önemli olan, dine inan ya da inanma, "insan(canlı diyip hepsini kapsamak daha doğru olur) hakları"nı benimsemek. bunu yapabilirsen, kötü biri de olamazsın zaten. aslında müslümanlığın en beğendiğim yönü budur. "affedemeyeceğim tek suç kul hakkıdır. çünkü bunun affı, hakkı yenen kuluma kalmıştır" denir mesela. burada "kul"dan tek kasıt insan da değil.
edit: tamamen kendi tecrübemi anlatmaya çalıştım. herkes için geçerliliği olamaz elbette bu durumun. yanlış anlaşılmak istemem.
0
yüce varlığa olan inancınızı yitirseniz sözünü şahsım için allah'ın yokluğunun kanıtlanması olarak algılıyorum ve cevap veriyorum: intihar ederdim. inançlı bir müslüman olarak beni hayatta tutan tek şey intihar edenlere verilecek sonsuz cehennem azabı. bu dünyayı benim için yaşanılmaz kılan şeylerin öbür dünyada ceza olarak sonsuza kadar karşıma çıkmasını istemem doğrusu.
0
@onuruno nun yazdığı cevabın birçok kişi için geçerli olduğunu düşünüyorum. soruna cevap oldu yine.
0
Kendimi öldürürdüm. Allah (var olani) bi kapi acar diye bekliyorum simdilik.
Evet, drama queen'im.
Evet, drama queen'im.
0
evet ben de cevap olarak sadece "ölü" yazacaktım ki onuruno daha uzununu yazmış benden.
0
dini inanç kısmı gitse de, dinle ilgili veya ilgisiz olarak ailede, toplumsal yaşamda edinilen değerler ve kültür buharlaşmadığından büyük bir fark olmamalı.
inançlı olduğum dönem sanırım ömrümün yarıdan daha azı, inancımı yitirdiğimde hayatımda büyük değişimler olmadı, başkalarının hakkına tecavüz etmemek şartıyla günah olan şeylerden kaçınmayı bıraktım, gerçi inançlıyken de yaşım itibariyle günahtan (örneğin içki içmekten) kaçınmama gerek olmuyordu. insanlara karşı tavrım değişmedi, bir değişiklik olduysa da tecrübeden, hayat bilgisinden kaynaklanan şeyler oldu, inançla ilgili değil.
inançlı olduğum dönem sanırım ömrümün yarıdan daha azı, inancımı yitirdiğimde hayatımda büyük değişimler olmadı, başkalarının hakkına tecavüz etmemek şartıyla günah olan şeylerden kaçınmayı bıraktım, gerçi inançlıyken de yaşım itibariyle günahtan (örneğin içki içmekten) kaçınmama gerek olmuyordu. insanlara karşı tavrım değişmedi, bir değişiklik olduysa da tecrübeden, hayat bilgisinden kaynaklanan şeyler oldu, inançla ilgili değil.
0
pomaklar
arılar merhaba. bir konu hakkında fikirlerinizi almak istiyorum. şimdi ben avrupa yakası'nın 1-190 arası tüm bölümlerini xvid şeklinde indirdim sadece kendim için. yani ticari bir amaç için değil. fakat bir arkadaşım benden tüm bölümlerin bir kopyasını istedi. durumu anlattım sadece arşiv açısından
arılar merhaba. bir konu hakkında fikirlerinizi almak istiyorum. şimdi ben avrupa yakası'nın 1-190 arası tüm bölümlerini xvid şeklinde indirdim sadece kendim için. yani ticari bir amaç için değil. fakat bir arkadaşım benden tüm bölümlerin bir kopyasını istedi. durumu anlattım sadece arşiv açısından indirdiğimi falan vs. ama bana ücret teklif etti. şimdi başkasının kaydetmiş olduğu bir şeyi ben yapmışım gibi satıp gelir elde edemem. en azından vicdanen. ama bana sembolik bir şey ödeyebileceğini söyledi. piyasada dvd'si falan var mı yok mu onu bile bilmiyorum, fakat vardır diye düşünüyorum. tamam ben kaydetmedim emek harcamadım ama aşağı yukarı 3 aylık bir download söz konusu (1mbit hızla bu kadar sürüyor evet). öneriler için şimdiden çok teşekkürler.
0
kaç para veriyosan ver de o parayı bana yolla en azından bi öğrencinin 1 aylık okula ulaşım parasını karşılamış olursun.
0
sanırım siz kopyaları arkadaşınıza vermek istemiyorsunuz. bunun için mi bi bahane bulalım ?
yoksa yok abi para ne demek al senin olsun istediğin gibi kopyala desen kimse yok yok olmaz ben para vercem diye ısrar etmez gibi düşünüyorum.
hiç olmadı abi bi yemeğe götür, bi sinema yapalım dersin öyle de olabilir arkadsının da gönlü rahat eder. baska da aklıma bişe gelmedi.
bu arada ne yalan söyliyeyim böyle bi arkadaşım olsa bende isterdim.
yoksa yok abi para ne demek al senin olsun istediğin gibi kopyala desen kimse yok yok olmaz ben para vercem diye ısrar etmez gibi düşünüyorum.
hiç olmadı abi bi yemeğe götür, bi sinema yapalım dersin öyle de olabilir arkadsının da gönlü rahat eder. baska da aklıma bişe gelmedi.
bu arada ne yalan söyliyeyim böyle bi arkadaşım olsa bende isterdim.
0
öncelikle: avrupa yakası hakkında değil bu soru
madem bu kadar detaya girilmiş, cılkını çıkarın derim ben. hiçbir telif hakkınız yok, ancak o veriyi indirip cd'ye veya hdd'ye yazarken bir emek ve enerji harcadınız. artı, kullanacağınız HDD veya cd yazıcının bir amortisman bedeli var.
bütün bunları hesaba katıp bir fiyat teklifi hazırlayın bence.
madem bu kadar detaya girilmiş, cılkını çıkarın derim ben. hiçbir telif hakkınız yok, ancak o veriyi indirip cd'ye veya hdd'ye yazarken bir emek ve enerji harcadınız. artı, kullanacağınız HDD veya cd yazıcının bir amortisman bedeli var.
bütün bunları hesaba katıp bir fiyat teklifi hazırlayın bence.
0
biz böyle durumlarda, bi bira ısmarla o zaman durumuna giriyoruz. gidin 3-5 bişeyler için ödesin, genelde böyle olur
0
ya " getir dvd'yi - diski atayım nolcak panpa " demelisin ya da kendinde olan kopyaları da silmelisin bence.
internetten indirdiğine göre başkasından bir şey alırken gocunmuyorsan. verirken de gocunmucan mademse.
internetten indirdiğine göre başkasından bir şey alırken gocunmuyorsan. verirken de gocunmucan mademse.
0
Soruyu anlattığın hikaye içinden arayıp bulmakta zorlanan benim gibi gerizekalılar da olduğundan bi edit geçsen iyi olur :)
Sen de aslında para istiyorsun da almaya mı utanıyorsun? Öyle tahmin ettim :)
Sen de aslında para istiyorsun da almaya mı utanıyorsun? Öyle tahmin ettim :)
0
yok hayır para istemiyorum isteyemem zaten mantıken. ama açıkçası arşivimi de öyle paylaşmak istemiyorum. çünkü bi kere böyle paylaşınca kulaktan kulağa yayılıyor bu tarz işler, sonra uğraşmak istemiyorum. derdim para değil ama vermek istemiyorum da diyemiyorum. bu hikayedeki mal benim yani =)
0
gotik sirin
Merhabalar,İstanbul Avrupa yakasında gittiğiniz ya da tavsiye edebileceğiniz AÖF kursu var mı ?
Merhabalar,
İstanbul Avrupa yakasında gittiğiniz ya da tavsiye edebileceğiniz AÖF kursu var mı ?
İstanbul Avrupa yakasında gittiğiniz ya da tavsiye edebileceğiniz AÖF kursu var mı ?
0
Ilk Umut'a gidenler memnun... Besiktas ve mecidiyekoy'de subeleri mevcut..
Ama bence AOF icin kursa gidilmez
Ama bence AOF icin kursa gidilmez
0
ben de aynı fikirdeyim. ben de aöf mezunuyum biraz kendini zorlarsan kursa gerek kalmaz. zira tek ders fiyatları 400-500 civarı bi şey oluyor. tasarı'nın kursu öyleydi en azından bildiğim kadarıyla. ama yine de sen bilirsin tabi.
0
contavolta
Arkadaşlar olimpiyat stadına 4. leventten nasıl giderim.özel aracım yok toplu aşımaya göre tarif ederseniz sevinirim
Arkadaşlar olimpiyat stadına 4. leventten nasıl giderim.özel aracım yok toplu aşımaya göre tarif ederseniz sevinirim
0
4.levent'ten metro ile taksim taksim'den mecidiyeköy. mecidiyeköyden maç günü direkt stada otobüsler oluyor. kodlarını bilmiyorum ama.
0
metro ile taksim. taksim'den 76e'ye binip, bahçeşehir'de inip 146t ile stadın önünde iniş. ama direkt stada otobüsler varsa yakın yerlerde onları tercih edin tabiki..
harita.iett.gov.tr dan bakabilirsiniz ayrıca.
harita.iett.gov.tr dan bakabilirsiniz ayrıca.
0
pomaklar
çok bayar mı? hatta ve hatta tüm gece mal gibi tek başına kalma ihtimalimiz var mı? önceki zirvelere gidenlerin fikirlerini öğrenebilirsem çok müteşekkir olurum. not: zirve işte adama böyle 74 model cümle de kurduruyormuş ehe.
çok bayar mı? hatta ve hatta tüm gece mal gibi tek başına kalma ihtimalimiz var mı? önceki zirvelere gidenlerin fikirlerini öğrenebilirsem çok müteşekkir olurum.
not: zirve işte adama böyle 74 model cümle de kurduruyormuş ehe.
not: zirve işte adama böyle 74 model cümle de kurduruyormuş ehe.
0
Limon'da yeni yazarlar için bir kaynaşma zirvesi var, önce ona gidin isterseniz. Girişken biriyseniz 12 Yaş'ta da sıkılmazsınız, bir sürü arkadaş edinirsiniz.
0
yok sıkılgan biri değilim fakat limon'daki zirveye katılamam sanırım tarihi uymuyor bana. yani o gün farklı bi işim var. öğrenmek istediğim herkes biz çok elitiz havasında mı geçiyor ya da merhaba ben x baba naber tadında mı? karar veremedim :S
0
zirvede herkesin niki yaka kartlarına yazılı olacak, gırgır oluyor. misal bu yazıyı okuduktan sonra yanınıza gelip aaa pomaklar sen miydin? mrb dostum diyebiliriz :)
0
led zembil
merhabalar... kurulumsuz (tak-çalıştır) webcam'i açamıyorum. "lütfen aygıt bağlantısını denetleyin ve bu aygıtın başka bir kullanıcı veya uygulama tarafından kullanılmadığından emin olun" uyarısı çıkıyor. ne yapmam gerektiği konusunda bilgi verebilirseniz çok sevinirim..
merhabalar... kurulumsuz (tak-çalıştır) webcam'i açamıyorum. "lütfen aygıt bağlantısını denetleyin ve bu aygıtın başka bir kullanıcı veya uygulama tarafından kullanılmadığından emin olun" uyarısı çıkıyor. ne yapmam gerektiği konusunda bilgi verebilirseniz çok sevinirim..
0
yanılmıyorsam media player'ı kaldır restart at onsuz dene bi de. bana da aynısı olmuştu çünkü öteki bilgisayarımda. media player yerine başka bir oynatıcı yüklersin misal bsplayer gibi. ben öyle yapmıştım sanırım. ilk seferinde bende de aynı hatayı vermişti yanlış hatırlamıyorsam.
0
neverletyougodown
Ya merak işte, kimdir bu ünlü şarkıcı E.P.http://kanaldhaber.com.tr/Haber/Yasam-34/Unlu-sarkici-ifade-verdi-13215.aspx
Ya merak işte, kimdir bu ünlü şarkıcı E.P.
kanaldhaber.com.tr
kanaldhaber.com.tr
0
OsmanBek
Merhaba,Çiftler ayrılmak istiyor.Erkek kadını aldatıyor , kadın boşanmak istiyor.2 yaşında çocukları var.Erkek taksi şöförü , maddi durumu iyi sayılır.Kadın çalışmıyor boşandıktan sonra kendi ailesini yanında kalacak.Kendi ailesinin maddi durumu iyi.Çocuk kimde kalır ?Genel bu soru oldu ama böyle bi
Merhaba,
Çiftler ayrılmak istiyor.Erkek kadını aldatıyor , kadın boşanmak istiyor.2 yaşında çocukları var.Erkek taksi şöförü , maddi durumu iyi sayılır.Kadın çalışmıyor boşandıktan sonra kendi ailesini yanında kalacak.Kendi ailesinin maddi durumu iyi.
Çocuk kimde kalır ?
Genel bu soru oldu ama böyle bir durumda nelere bakıyorlar acaba ?
Teşekkürler.
Çiftler ayrılmak istiyor.Erkek kadını aldatıyor , kadın boşanmak istiyor.2 yaşında çocukları var.Erkek taksi şöförü , maddi durumu iyi sayılır.Kadın çalışmıyor boşandıktan sonra kendi ailesini yanında kalacak.Kendi ailesinin maddi durumu iyi.
Çocuk kimde kalır ?
Genel bu soru oldu ama böyle bir durumda nelere bakıyorlar acaba ?
Teşekkürler.
0
hukukçu değilim ama tecrübelerime dayanarak kadında kalacağını söyleyebilirim.
0
6 yalına kadar annede kalır.sonrası mahkemeye ya da velilerin ikna gücüne kalmış.
0
genelde annede kalır, hele ki yaşı küçükse. maddi durum çok önemli değil zira baba nafaka öder :)
ancak boşanma sebebi annenin yaptığı yüzkızartıcı birşeyse mahkeme bu durumda çocuğun gelişimi kötü etkilenebileceği için babaya verebilir. fakat dediğiniz kadarıyla genelde anne de kalır
avukat değilim ancak şahit olduğum bir kaç olaya ilişkin yazdım.
ancak boşanma sebebi annenin yaptığı yüzkızartıcı birşeyse mahkeme bu durumda çocuğun gelişimi kötü etkilenebileceği için babaya verebilir. fakat dediğiniz kadarıyla genelde anne de kalır
avukat değilim ancak şahit olduğum bir kaç olaya ilişkin yazdım.
0
baba bi kere çocuğa nafaka vermek zorunda eğer onda kalmazsa. onda kalsa dahi vereceği nafaka miktarı kadar o çocuğun ihtiyacını karşılamak zorundadır. ama çocuk küçük olduğu için ve baba çalıştığı için çocuğa daha iyi bakması açısından anneye verilir büyük ihtimalle. baba da her ay nafakasını öder. annenin ailesinin durumu da iyiyse eğer kesinlikle anne de kalır. ama tekrar ediyorum çocuk anlatıldığı gibi 2 yaşında ise eğer tüm bu durumlar. her ne kadar anne-baba sevgisi ölçülemez olsa da o yaşlarda bir çocuk için anne sevgisi şevkati daha önemlidir. annede kalması uygun görülür.
0
kadının maddi durumu çok çok kötü değilse, yüzde 99 ihtimalle annede kalırlar. baba illa çocukları isterim diye tutturursa o zaman işler bir nebze değişir. ama aldatma olayı ıspatlanırsa yine de baba avucunu yalar diye biliyorum. eğer ıspatlanamazsa ve baba çocukları almakta ısrarcıysa, o zaman iki tarafın maddi durumları ve ahlaki durumları vs. incelenir. ben de hukukçu değilim bu arada, çevremde olan bitenlere dayanarak söylüyorum.
0
babanın durumu (aldatmak)ileri sürülerek ( ispat olursa kesinleşir) ve çocuğunda yaşı göz önüne alınarak annede kalması muhtemeldir.
0
akıllı ve de cimri kocalar eşlerini çok güzel kandırabiliyolar.
çocukların velayetini ben alıcam diyip ve velayeti alıp, ilgili mahkemeden nafaka ödemesine dair bir yükümlülük altına girmeden sıyrılabiliyolar.
sonrası malum.anne yüreği.baba da zaten bakamam deyip anneye veriyo çocuğu..
çocuk ve anne beş parasız..
ama normalde velayet anneye veriliyor.
çocukların velayetini ben alıcam diyip ve velayeti alıp, ilgili mahkemeden nafaka ödemesine dair bir yükümlülük altına girmeden sıyrılabiliyolar.
sonrası malum.anne yüreği.baba da zaten bakamam deyip anneye veriyo çocuğu..
çocuk ve anne beş parasız..
ama normalde velayet anneye veriliyor.
0
Hukukçuyum. "6 yalına kadar annede kalır.sonrası mahkemeye ya da velilerin ikna gücüne kalmış." Bu tamamen şehir efsanesidir, çocuğun 6 yaşına kadar annede kalacağının her hangi bir yasal dayanağı bulunmamaktadır.
Kural olarak çocuk hangi yaşta olursa olsun anne sevgi ve şefkatine muhtaçsa, anne iffetsiz bir yaşam sürmedikten sonra velayet anneye verilir. Kendisine eşin maddi durumuna ( genelde aylık gelirine göre) yoksulluk ve iştirak nafakaları bağlanır. Burada önemli olan çocuğun menfaatidir. Hakim karar verirken kimin çocuğun ileride iyi bir vatandaş olmasını sağlayabileceğine kanaat getirirse küçüğün velayetini ona verir.
Kural olarak çocuk hangi yaşta olursa olsun anne sevgi ve şefkatine muhtaçsa, anne iffetsiz bir yaşam sürmedikten sonra velayet anneye verilir. Kendisine eşin maddi durumuna ( genelde aylık gelirine göre) yoksulluk ve iştirak nafakaları bağlanır. Burada önemli olan çocuğun menfaatidir. Hakim karar verirken kimin çocuğun ileride iyi bir vatandaş olmasını sağlayabileceğine kanaat getirirse küçüğün velayetini ona verir.
0
