iş kanununda bişi bulamadım ben bunla alakalı. sonradan cıkan yonetmelik vs olaiblir. calısma bakanlıgı il/ilçe mudurlugune ya da sendikaya danısın bi.

eğitime katılmak gönüllü değilse mesai ödemeleri gerek.

@plainwalker, bununla ilgili bir kanun var mı?

hastanedeydim veya il dışındaydım dersen çok fazla sorun çıkarmıyorlar. hatta geçen yıl kaydın son günü aksaray aöf müdürü çıkıp "arkadaşlar bugün yaptıramazsanız üzülmeyin, yarın mazeretsiz kabul edicem demişti"
çok fazla problem çıkarmıyorlar yani sen bi şansını dene.

hastaydım dersen rapor istemiyorlar.

ek soru: twitter kendisi kısaltıyor. ama bazen kısaltmadığı da oluyor, ölçütleri neler bilmiyorum hiç.

1. Excel dosyası direkt embed edilemiyor sanırım... Rapide yükleyip linkini verin.
2. O arkadaşlar "asdflskls.com" domainini para verip satın almış...ama siteyi baştan tasarlamak zor olduğundan blogspot'a yönlendirip geçmiş insanlar olmakta.
3. Tam olarak hatırlamamakla birlikte (Yöneticilik yaptığım bir blog yok şu an) üye olduğunuz sitelerden edindiğiniz html kodları...temanızdaki "gadget ekle"ye tıklayarak "html ekle" diyerek kopyalarsanız.. eklersiniz gibi.
4. Hiç bilmiyorum adsense olayını.
5. "Kaydet" demeyi unutmak diye bir şey var... Değişiklikleri kaydetmeden çıkmayın. Her hareketinizi onaylayın. Ben çok yapıyordum.

2- domain satın alıp blogspot arayüzü içinde ftp bilgilerini girerek oluyor.

4- muhtemelen atılırsın.

red dwarf sanırım

ya evet vista görsel olarak iyi bir program, ama bilgisayarı çok kasıyor. bunun yerine xp kuruyorsun bilgisayar daha az kasılıyor. bir de her programı yüklemeden önce izin ver, emin misin gibi sorular soruyor, adamı manyak ediyor.

vista, win2000 gibi ara işletim sistemiydi. uyumsuzlukları oldu. yavaştı. windows 7 için sancılı bir hazırlık oldu.

bir çok şeyin yeri değiştiği için, okumayı baştan sökmeye çalışıyormuş gibi oluyor insan yeni bir işletim sistemi kullanmaya başladıktan sonra.

tahminimce bugünkü bilgisayar kullanıcıların yarısı, xp ile öğrendi bilgisayar kullanmasını, onun da etkisi büyük sanırım.

Bu konuya farklı boyutlardan yaklaşabiliriz aslında. Öncelikle kendi görüşüm, yaklaşık 1.5 senedir windows vista' yı severek kullanıyorum. Tabi ki orijinal olarak. Orijinalliğini niye vurguladığımı birazdan anlatacağım.

Windows vista, xp den sonra ilk başta kötü geliyor ancak service pack 1 ve 2 ile birlikte çok başarılı ve stabil bir os olduğunu kanıtlıyor. 1.5 yıl içinde hiç şişmeden format yemeden xp ile yaşamak hayaldir. Kullandığım tüm xpler korsandı vista ise orijinal belki fark bundan kaynaklı ama xp ile 3 ayda bir format atıyorum yahu...

Çoğu insan sistem kaynaklarını sömürdüğünü söylüyor. Görece olarak haklılar. Şimdi bunlara değineceğim.

Birincisi. Windows Vista' yı eski sistem bilgisayarla kullananlar yani 512 mb ve hatta 1 gb ram ile kullanmaya çalışanlar, ya da onboard kart ile. windows vista, ne yazık ki kuvvetli sistemler istiyor. Ama artık dünyada standart neredeyse 2 gb ram oldu. onboard kart da artık ev kullanıcıları için pek kullanışlı değil. haliyle p4, 512 mb ram li bir pc ye vista kurarsan "baba bu çok yavaş, anasını ağlatıyo sistemin" dersin. Ben 2 gb ramli bir laptop da kullanıyorum, boşta dururken yüzde 34 gibi bir rakam yiyiyor ramden. ama spss de istatistik yapıp, diğer yandan cd yazarken kaynak yüzde 70 i aşmıyor. tabi burada işlemci faktörü devreye giriyor...

İkincisi, Windows Vista' yı kötülemek için kötüleyenler. En tehlikeli grup, zira ülkemizde yeni çıkan şeylere bok atmak süper prim yapar. Vista XP' nin tırnağı olamaz diyenler zamanla Vista' ya geçtiler şimdi de hepsi Windows 7 kullanıyorlar. Windows Vista, stabildir, ofis kullanıcı için iyidir, oyun performansı yüksektir, driver yüklemezsin, işini kendi görür, arayüzleri güzeldir vs. vs. vs. Aynı klasmanda aynı marka 2001 ve 2005 model araba aynı mıdır en basitinden birinde kasetçalar verdır birinde ise cd çalar.

Son olarak, Vista kullanmayıp eleştirenler vardır ki kaçmak bu insanlardan en doğru iştir. Son olarak zamanında windows 95' den xp ye geçmek de çoğu kişi için kolay olmamıştı.

peki xp niye bu kadar kullanışlı dersen, çok temel düzeyde bilgisi olan bile kullanabiliyor, 64 mb ram harcıyor, ama eski eski ve eski. tüm bunlara rağmen gelmiş geçmiş en iyi os tabi ki microsoft un yayınladığı xpdir. ama vista asla kötü değildir...

orijinalliğe gelince orjinal sistemler cracklilere göre saldırıya daha korumalıdır.

Vista ilk çıktığında oldukça sorunluydu. Saçma sapan hatalar, dosya aktarım süresinin uzun olması, bellek kullanımı v.s dolayısıyla bu tür sorunlar son kullanıcıyı rahatsız eden sorunlar olduğu için çok şey yazılıp çizildi. Ben ilk halini kullanmadım ama 2-3 ay kadar sp2 li halini kullandım. Oldukça sorunsuzdu. Herhangi bir sorun çıkardığını görmedim. Sonra da zaten Windows 7 çıktı, Vistayı bıraktım.

1,5 yıldır, vistayı rahatlıkla kaldıracak bir laptopta vistayı kullanıyorum. ve çok çok iyi benim için bu işletim sistemi (daha önceki duyurularımda da görebilirsin bunu)
oyun oynamıyorum, günlük işlerimi ofiice ile, internet keyfimi firefox ile ve bazen yaptığım tasarım işlerinide coreldraw ve photoshop ile rahatlıkla kullanıyorum. dediğim gibi sistemimde ortalamın üstünde olduğu için ne bir hız sorunu yaşadım ne bir takılma ne bişey. bence gayet iyi bir işletim sistemi. görsel olarak da çok şey sunuyor.
ben fazalasıyla memnunum yani.

vista, çıktığı dönemde son kullanıcının genelinin bilgisayar donanımını kendisi için geçersiz/yetersiz kıldı. paşa paşa xp kullanan insan "lan dur vista'ya geçeyim" dediğinde kasma olayıyla karşılaştı. xp'de çalıştırdığı programı çalıştıramadı, uyumsuzluk kelimesiyle tanıştı. hemen her adımda sorulan onaylama soruları da katmerledi bu iticilikleri. kulaktan kulağa yayılan vista kötülemeleri de genel bir antipatinin oluşmasına katkı sağladı. microsoft vista'yı gözden çıkarıp umutlarını 7'ye bağladığında aslında bu sorun ortadan kalkmaktaydı. ancak mutlaka daha derin sebepler de vardır; vista'nın sevilmemesinde, görece kısa ömürlü olmasında. o sebepleri işletim sistemleri hakkında detaylı bilgi sahibi olanlara bırakarak, bir son kullanıcı olarak böyle düşünmüşümdür vista hakkında.

vista'yı güçsüz makinalarla kullananlardan daha çok, güçsüz makinaların üstüne "vista ready" yazıp içinde makinanın kaldıramayacağı işletim sistemiyle satan microsoft ve üreticilerin suçudur biraz da ünü.

standart laptopların 1gb ram, onboard ekran kartıyla geldiği bir dönemde çıktı vista.

hocalar, basit mantığın gözünü seveyim. üzerine ben de çok kafa patlattım da. vista candır diyen birisinin tek savunduğu mantıklı nokta windows 7'nin daha tam oturmamış olmasıdır ve xp'nin çift çekirdeği vista gibi desteklememesidir.

bana sorarsanız, vista benim ömrümü yedi, ömrümü. evet xp'de bilgisyara reset atmadan çözüm bulma, düzeltme olaylarına baya girmiştik ama vista bir yavaşlıyor ki kaç ram olsa farkmıyor. zerre kımıldamadığı zamanlar oluyor. gerçi son zamanlarda artık 2 yılın üstünden yeter dediğim için tepkiliyim biraz. ama çok basit ya:
paran varsa bas al son teknolojiyi, iyi bak 2 yıl değiştirmene gerek kalmaz
yoksa o kadar para, desktop alırsın daha ucuza iyi bi sistem kurarsın.
yoksa işletim sistemine falan kaldıysa işiniz, bol bol format vs. gerekir
ya da çak mac'i kurtul.
sakın galatasaray'ın hakan şükürü gibi windows veya windows xp/vista'ya çakılı kalma. lanet gitsin hepsine.

aynı makinede xp-vista biziniz ve win7 kullandım. vista ile calısmak mumkun degil hic bi sekidle. surekli takılma vs vs grafiklerde cokme. dvd takınca bsod lar oluyor. xp ve win7 birebir aynı performansta calısıyor. hatta uyum sorunu da yasamadım kesınlıkle kullandıgım proramlarda. ki vistaya kuramadıgım/bulamadıgım driverlar da oldu. win7 ye en kotu durumda xp driverını caktım yıne calısıyor sorunsuz. vista da update den sonra ucan driverlar mı dersin, surekli degisen dosya izinlerı mı dersin, diger partitionlara erisim sorunu mu dersin ne ararsan var. ha simdi 3 yıl formatsız xp kullanmısken[bilimum cad proramı adobe seylerı flnfln gibi kalkıp da vista yemıyor diye vista pesınden kosamam, calısıyorsa buyursun calısmıyorsa koyımgtune. her daim calısan linux um da var zaten. hanı tum bunlar arasında bi tek vista da surekli sorun yasıyorsam o isletim sistemını silerim oncelikle, donanımı degistirmek yerıne.

Üstteki hiçbir yorumu okumadığımı belirterek vista ile olan görüşlerimi yazıyorum.
Şu ana kadar hiçbir sorun yaşamadım. Hız sorunu da dahil (Pc'm high-end denilen standartlarda). Her şeyden önce soru sorulmasını uac'yi kapatarak hallettim. Tema olarak win98 temasını kullanıyorum (Çoğu ıvır zıvır da kapalı).
Ve ilk başlardaki cümlemi tekrar söylüyorum. Vista tek kelimeyle "problemsiz". Sanmıyorum ki kısa bir süre sonra win7'ye geçeyim. O derece memnunum.
(Ha win7'nin vista'dan "bariz" üstün olduğu bir zaman olursa -ki olur muhtemelen-, o zaman vistayı bırakırım o ayrı)

bilgisayarımda (dizüstü) vista kuruluyken ne yaparsam yapayım, hangi oynatıcıyı kullanırsam kullanayım 720p filmleri akıcı bir şekilde izleyemiyordum. şimdi win 7 var ve rahatlıkla izliyorum. kaymak gibi. elbette başka farklar da var ama benim aklıma en spesifik bu geldi.

şahıs şirketi kurmanın ortalama masrafı 100-150 arasıdır.(noter, matbaa vb.) kurduktan sonra vergisel açıdan kestiğiniz faturalara göre vergi ödersiniz. işyeriniz kira ise eğer aylık kira tutarı üzerinden devlete % 20 stopaj yatırılır.

Çok teşekkürler.

Fatura olmadan (yani mesela ilk 3 ay iş yapılmazsa) ve home office tarzı çalışılıyorsa (ev şirket sahibine ait) muhasebeciye verilecek ücretten başka masrafı olur mu peki?

aylık olarak kdv beyannamesinden 17 lira damga vergisi çıkar. muhtasar beyannemsinde de kira olmadığından sadece muhasebe ücretinin stopajı çıkar. örneğin aylık 100 tl muhasebe ücreti verirseniz muhtasar 3 aylık olarak verileceğinden 100*3*0,20=60 tl + 17 tl damga vergisi çıkar. ayrıyetten 3 aylık peşin vergi beyannemesi verilir onda da fatura kesmediğinizde sadece damga vergisi çıkar o da 27 tl.

Tekrar teşekkür ederim

ne olursa olsun japonca izlemenizi tavsiye ederim, daha doyurucu oluyor.

hikayenin öncesiyle ilgili bilgileri de ilerleyen bölümlerde alacaksınız, izlemeye devam edin.

askeriye kantininde satılır en ucuz kart. ama nolursa olsun gsm aramak pahalı iştir. sabit numara aramaya çalışın, ya da karşı tarafa arattırın.

peki ya yurt dışını aramak ? böyle bol bol parayı karta yatırsak mesela ayda 150 tl yatırsak karta nasıl olur ? çok kart alabilir miyiz? belki ucuzdur askerde.

yurtdışını aramak (avrupa ve amerika için en azından) cep telefonu aramaktan ucuz.

(bkz. superonline alo asker kartı)

fiyatı arttı tabi 2.5-3 lira, ama gercekten sabit telefonla ve yurtdışıyla (ordaki ceplerle diil ama) 30 dakika konuşma süresi veriyor.

şirket adını yazmazsan bir şey olmaz sanırım.

amacım direkt şirket başlığının altına yazmak. internet işleriyle uğraştıkları için ekşisözlük'te yazılanlar önemli sayılır.

bu arada o sözleşmenin hukuki hiç bir dayanağı yok(bana göre). o sözleşme ile mahkemeye gidemezler. sadece çalışanları sindirmek için imzalatıyorlardır(yada imzalatmaya çalışıyorlardır).

- iş sözleşmelerinde cezai şart tek taraflı ise geçerli değildir. seni çıkarttıklarında onlar da sana 20.000 vereceklerse sen de çıkarken onlara 20.000 ödemek zorunda kalırsın. ama eğer tek taraflı ise hüküm ifade etmez.

- senet imzalamayın. çünkü senet soyut borçtur, sebepten mücerrettir. ya ben o senedi işe gircem diye imzalamıştım, benim borcum filan yoktu deseniz de, bunu ispat edene kadar .ötünüzden kan gelir

- çalışma ve sosyal güvenlik bakanlığına bi şikayet edin. iş müfettişleri bi inceleme başlatsınlar. o zaman gözleri korkar.

benim anladığım arkadaş bakanlıkla suç duyurusu ile uğraşmak yerine direk ekşi sözlüğe yazarak firma itibarını doğrudan elden düşürmek istiyor.

aslında hal i hazırda senet imzalamadığı için arkadaşımı işten çıkarttılar. calışma bakanlığı ne kadar iyi çalışır bilemiyorum ama sanıyorum bu şirketin hükümete hafiften bi yakınlığı var. biraz iş işten geçti gibi.

benim sorum iş hukukundan ziyade bu sözleşmeyi yayınladıktan sonra benim durumumun ne olacağı ile alakalı.

bu sözleşmeyi sözlüğe yazmanın herhangi bir hukuki sorun çıkartabileceğini düşünüyor musunuz?

AKBANK T.A.Ş. PARIS TEMSİLCİLİĞİ
5 RUE DE ROME
75008 PARIS
FRANCE

böle bişi buldum

akbank-5 RUE DE ROME 75008 var işbankası harici.

tüm bankaların merkez ve yurtdışı şubeleri burada listelenmiş:

www.turkticaret.net

rica ederim

bankadan olmazsa elçiliğimizi arayabilirsiniz sevimli olursanız yardım ederler diye düşünüyorum =)

türk bankası yerine türkiye'de şubesi bulunan yabancı bankalar ile çalışmanız daha uygun olabilir.

ben ingiltere'de yaşarken türk bankalarının 30 pound aldığı işlemden hsbc 10 pound alıyordu.

türk bankaları genelde o ülkenin dilini konuşamayan, sisteme adapte olamamış insanları söğüşlemek üzerine yoğunlaşıyorlar.

Çok emin olmamakla birlikte TEB bankası olmak zorundaymış gibi geliyor. BNP ile birleşmesinden sonra illa ki işlemler açısından benzerlik gösteren bir BNP şubesi olmalı Paris'te.

ben ram almıştım 2 ay önce, problemsiz gelmişti. tek sevmediğim yanı ups'le çalışmaları

kullandığım notebook u bu siteden almıştım. fiyatı uygunsa kullanabilirsiniz.

sanırım güvenle alabilirim
teşekürler yorumlarınız için

ben laptop aldim. hemen kargolamislar sagolsunlar. memnun kaldim.

HMV en yaygın olanı. WHSmith e de mutlaka uğrayın. Bu ikisinin de Londra nın her bölgesinde- tüm alışveriş merkezlerinde şubesi var.Oxford Circus, Trocadero, Covent Garden gibi merkezlerde rahatça karşınıza çıkar.

HMV lerde, adama sorarsanız, diğer şubelerdeki stokları da size söylüyorlar, online bi sistemleri var. ben Oxford circusta sorduğum bir konser dvdsini knightsbridge'de olduğunu öğrenmiştim misal. Bu arada HMV de yoksa hiçbir yerde yoktur o aradıkların. Virginler vardı 2 sene evvel, kapanmış bu yaz ama. whsmithlerin de durmunu bilmiyorum, bu yaz oxford circustakini talan ediyorlardı, kalem kitaplar komik komik fiyatlardaydı. herhalde o dükkan kapanıyordu sadece bütün raflar yerlere inmişti.

virgin zavvi oldu.

illa dükkan olmak zorunda mı, aradığınız hemen her şeyi amazon.co.uk'de bulabileceğinize eminim.

bitsoup'da var ama privatedır kendisi. yayınlanmış yani.

@dahicocuk

alttaki yorumlarda fake olduğunu söylüyor herkes.

valla ben indirdim daha izlemedim ama var yani torrentte.

epguides.com
tum dizilerin yayin tarihleri var

Dexter S04E08 HDTV XviD-SYS bu isimle aratırsanız bulursunuz.

nedense öğlene kadar hiç sonuç bulmuyordu. şimdi her yerde var. teşekkürler herkese

sözlükte okuyun, her türlü bilgi var.

bi halt vermezler, ama verdik diye imza attırırlar (bize öyle yaptırmışlardı). ama ihtiyacın olan hemen her şeyi kantinden alabilirsin. acemilik bittikten sonra da çarşıya çıkabileceğin için eksikleri ordan tamamlarsın.

patronun insiyatifine bağlı biraz. kıllık yaparsa bak kardeşim yasal olan neyse onu veririm diyebilitesi de var.
ama askere gittiğiniz için insanlık yapıp normal olanı da verebilir.

Sadece kıdem tazminatı talep edebiliyorum değil mi?

genelde patronlar o riske girmiyorlar, şikayet etmen durumunda çok uğraşır çünkü.

1 yılı geçtiysen her yıl için kıdem hak kazanırsın. Tavanı var yalnız gidip bilmeden etmeden çıngar çıkarmayın. 2200 falan galiba google dan öğrenilebilir.
Onun dışında ihbar tazminatı hakkınız vardır ama bu durumda askere bitene kadar çalışabileceğiniz için onu alamıyorsunuz sanıyorum.

günlük 100$ civarı fiyat çeken minimum 4 yıldızlı otellerden yukarıya doğru bu evlilik cüzdanı sorma oranı azalmaktadır.
sağlam bir otele giderseniz sorun olmaz.

saray hotel var orda.ben kalmıştım sorun olmamıştı...çok da memnun kalmıştım :)

www.edirnesarayhotel.com

ufak hotellere giderseniz sorarlar gibi geliyor. efe hotel wardı simdi adı ne bilmiyorum ama besiktaslılar derneğinin orda orası sormaz gibi geliyor. yemezlerse gidin ingilizce konusun turist ayağı çekin :D

en kötü iki tane tek kişilik oda tutarsınız, bana kırklarelinin tutucu bir oteli öyle demişti. ama trakya'da zaten sorun olacağını sanmıyorum

kız gibi tecilin, bozulmamıştır

dokuz eylül üniversitesi kaydın silindikten sonra askeriyeye bilgi gönderiyor bu adamın bizle alakası kalmadı diye.

nerden alacağınada bağlı olarak bulursun tabiki. fakat öyle 10-15 tane filan dersen getiremezsin ticarete girer yok bir tane filan dersen koyar çantana getirirsin...

fiyatı biraz yukarı çekerseniz zaten türkiyeden alabilirsiniz:

www.pratikev.com

iki soruya da birlikte cevap vereyim. yasal olarak sorun olmuyor, çünkü çalışan da buna razı. çalışanın sigortasının asgari ücretten veya gerçek aldığı ücretten gözükmesinin çalışana tek faydası emekli olduğundaki emekli maaşının yüksek olmasıdır. başka da en ufak getirisi yoktur. çalışana açık açık dersin, bak seni asgari ücretten göstericem, sen de bunu böyle bil, soran olursa asgari ücret alıyorum de diye, kabul etmeyecek çalışan çok azdır. hatta devlete fazladan ödeyeceğim primin yarısını sana vereyim dersen havada takla atar. 20 yaşında bir çalışan taa 45 sene sonra emekli olduğunda alacağı üç beş kuruş fazlayı şimdiden hesaplamaz, şu anda alacağı paraya bakar. müfettiş de gelip sorunca çalışan "asgari ücret alıyorum" derse yapacak hiçbir şey yoktur.

çalışan şikayet etse bile anında ceza kesilmez. şirketten defterler bordrolar bildirgeler istenir, incelenir. çalışanın iddiasının doğruluğu araştırılır, kanıt aranır. kanıtlanamadığı sürece işverene problem olmaz. ki asgari ücret yazan bordroya işçinin attığı imza, bankaya işçi adına yatan asgari ücret, o işçinin asgari ücretle çalıştığının kanıtıdır.

Sorumu şöyle sorsam peki (Şirketin tüm maaşı banka hesabına yatırdığını göz önüne alarak, yani asgariyi bankaya kalanını elden verme vs. gibi bir durum yok.)

Şirketlerin hesap hareketleri incelenip "Sen bu çalışanın hesabına her ay bu kadar maaş yatırmışsın ama SSK'sını asgari üzerinden ödüyorsun?" denemiyor mu teknik olarak? Dediğiniz gibi müfettişin gelip çalışana sormasıyla mı oluyor bu iş???

Çalışanın banka hesap hareketleri sanırım yeterli bir kanıt olur olası bir şikayette. Bordroya atılan bir imza varsa, bu her şeyi temizler mi bu durumda?

Çok teşekkürler..

devlet onların üstüne giderse isterse bir ayda türkiyedeki kobilerin yarısını falan batırır. ortaya çıkacak ekonomik problemleri göze alabilecek hükümet olmamış şimdiye kadar.

konuya hakim olmamakla birlikte:
bu durumda olan bir çalışan aynı dilekçe ile hem çalıştığı şirete hem de sgk'ya sigorta tespit davası açmalı. bu tip davalarda bildiğim kadarıyla kişinin yaptığı işin piyasadaki ortalama aylık ücreti asgari ücreti geçiyorsa otomatikman ceza geliyor. yine işçi iddialarını şahitle kanıtlayabilir.
örneğin bir mühendisi asgari ücretten gösteren bir işyeri o mühendis tarafından hem şikayet eilip hem de sigorta tespit davası açılırsa çok zor durumda kalır.

bu arada doğrudur, hükümet istesi kobilerin bırakın yarısını nerede ise tamamını batırabilir.

maaşların bankadan ödenmesi bu yüzden zorunlu hale geldi. tabii ki bordroda gözükeni bankadan, kalanını elden verme şeklinde yapmayıp tamamını bankadan ödüyorsa bu bir kanıt sayılır. aynen "sen bankadan bu kadar ödemişin ama bak ssk'yı asgari ücretten yatırıyorsun" derler. ama bunun da kılıfı var. nasıl? ssk'ya tabi olmayan ödemeler vardır. mesela aile yardımı, çocuk yardımı, yemek parası, yol parası vs. bunlar ssk'ya tabi değildir, ama üst sınırı vardır (istediğiniz kadar yemek parası, aile yardımı falan veremezsiniz yani). bordroda da gözükür. yani adam bordroya "maaş: asgari ücret + x lira yemek parası, y lira aile yardımı, z lira çocuk yardımı falan yazmışsa, siz de bunu imzalamışsanız yine kurtarır. niye? çünkü adam der ki "evet ssk'yı asgari ücretten ödüyorum, çünkü maaşı asgari ücret. fazlası ssk'ya tabi olmayan ödemeler. bu bordroda da imzanız varsa yine olmaz. eğer şikayetçiyseniz önce bir bordronuzu inceleyin size yapılan ödeme kemiksiz maaş mı, yoksa asgari ücret + ssk'ya tabi olmayan ödemelr şeklinde mi gözüküyor, yoksa tamamen maaş diye mi gözüküyor.

www.shaftclub.com

eski ekşi limonun karşısında imam adnanın oralar -sokak ismini hatırlayamadım- blues live diye bir mekan var. bu gece grup çıkıyor mu bilmiyorum ama şansını deneyebilirsin. bir de ağa camii sokakta the beatles cafede mustang diye bir grup çalıyor. onlar cumaları bir aksilik olmazsa kesin çalıyorlar. ikisinden birini dene bence.

dışarıya alışmış erkek kediyi evde tutamazsınız mirim. hele ki bir de dışarı yapıyor tuvaletini. 5. kattan alt kattaki çamaşır iplerine atlayıp, sonra orda sallanıp kaçabilenini bile gördüm. bir şekilde dışarı çıkabileceği bir ev tutmak ya da akrabaya, tanıdığa vermek iyi bir çözüm bence.

camlara ve balkon kapısına sineklik taktırırsınız. böylece istese de atlayamaz ve unutur bir süre sonra. sokağa bırakırsanız ölür yazık.

arkadaşım da kedisini yazın site içinde salıyordu, kışın eve gelince 8 kattan atladı hayvan. ağzı burnu dağıldı bir de bi gözü kör oldu ama şimdi toparlandı, yaşıyor.

ben de diyorum ki bir yandan, atlayıp kafayı gözü yarmasındansa alışık olduğu ortama bıraksam daha mı iyi olur?
sineklik fayda etmedi, daha önce denemiştim. en sert teli bile iki günde yırtmayı başardı.

daha 2 yaşında yaw, ben olsam kapatırdım eve. kudurur biraz çıkacam diye sonra illa ki alışır yani. şimdi siz ona hazır mamayı veriyorsunuz, dışarıda ne yer ne içer..

bir örnek daha vereyim; yine aynı arkadaşım taşınmdan önce sizin gibi dışarıya çıkmalı bakıyordu kedisine. ankara kedisi idi. sonra belediye mi zerhirledi ne olduysa öldü hayvan. yazık yani, sokakta doğmamışsa sokağa salınmaz. annem mesela böyle hasta yavru kedileri bir hafta falan besliyor sonra ben kızıyorum yani, alıştırma hayvanı komple evde bakamıcaksan diye. kediye yazık...

evet kuru mama veriyorum en pahalısından. ama ne bulursa yiyor yine.
3 aylıkken sokaktan almıştım. çok zayıf ölmek üzereydi. şimdi 7 kilo.
yanlış anlaşılma olmasın sakın. pek severim kendisini. ama kendini aşağı atma gibi bir durum olursa gerçekten yıkılırım. yani yaşayacak bi şekilde mutlu olacaksa dışarıda olmasını onu görmemeyi göze alabilirim diyorum.

mevsim kış zaten cam fazla açık olmaz, alışabilir içerde yaşamaya.

sinekliğe gelince de aluminyumdan falan sağlamları da oluyormuş galiba, bahara doğru biz de değiştiricez, bizim sineklik de 3 gün dayandı :)

siz alın onu eve, kapatın bir süre sonra alışacaktır..

hocam , yavru artık evlat kategorisine girmiş ; ne bir yere ne de birine bırakılır bu saatten sonra .
alışacak mecbur metox'un söylediği üzre. başka da bir alternetif yok açıkçası . umuyorum çabuk uyum sağlar o yüksekliğe

sineklik demişken, paslanmaz çelik örme sineklikler var. en çok açılan cama onlardan takarsınız. balta ile anca yırtılır. :)

Eğer açık cam veya balkon varsa kedi mutlaka atlayacaktır. Bu sizinki gibi dışarıya alışkın bir kedi olmasa bile atlar. Aptal mı hayvan canım atlar mı hiç filan diyen insanlara aldırmayınız. En uslu kedi bile 3 yıl atlamaz, 4. yıl atlar. Bunun garantisi asla yoktur.
Eğer yeni evinize götürecekseniz çok dikkatli olmak zorundasınız. Cam ve kapıları gardiyan edasıyla kontrol etmelisiniz ama kediyle önceki yaşam tarzınızdan dolayı, (böyle şeylere dikkat etmeye alışmamış olmanızdan bahsediyorum) bunu yeterince iyi yapabileceğinizi sanmıyorum.

herkese teşekkürler. sanırım yeni evde de beraber yaşayacağız kendisiyle. :)

digiturk spdifden çıkış alıp ses sisteminin dijital inputuna bağlayacaksınız muhtemelen

Özel bir alet değil ki bu bahsedilen, alt sınıf, sıradan bir AP. Muhtemelen hemen her türlü benzeri ürün işinizi görür. Farklı bir muadil alın.

@rygard
yanlılmıyorsam wrt54gl'lere custom firmware yüklenebiliyor, belki onla alakalıdır.

edit: custom firmware ötesi linux çalıştırıyomuş içinde.

lady and the tramp

(bkz: içerik yönetim sistemi)

peki hangisini tavsiye edersin?

oscommerce iyi diye duymuştum.

hazır uygulamalı hosting sağlayan bi firma bulsanız tamamdır.

joomla tavsiye edebilirim

hazır emlak modülleri de var ama türkçeye çevirtmeniz gerekebilir.

çevirtmek derken? çeviriyi ben yapabilirim de, yeniden kodlama gerektiriyorsa o ayrı. wordpress işimi görmez mi? gerçi sabahtan beri bilgisayarıma kurmaya çalışıyorum olmuyor.

kodlama gerektireceğini sanmıyorum. çeviri dosyaları vardır muhtemelen.

extensions.joomla.org

şurdan modülleri inceleyebilirsiniz.

wp hakkında bilgim yok, muhtemelen görür o da ama.

Selamlar,
wordpress isinizi gorur muhtemelen ancak biraz isi bilen birine ihtiyacınız olacaktır. bulacagınız tasarımı isteginize uyarlamak, ozel veri girmek (emlak kaydı icin foto, ozellik vs) ama bilgisayar kafanız varsa biraz kurcalayarak girdi cıktı islerini kendiniz halledersiniz diye dusunuyorum. sadece template editleyip tasarımı isteginize uygun hale getirmede biraz yardım alsanız yeter.

biraz daha profesyonel olsun derseniz, drupal oneririm ama burda kesin yardıma ihtiyac olacaktır.

wordpress kurmak icin kendi makinanızda localhost calıstırmanız gerek, yani sunucuda yapılacak veritabanı islemleri, php asp vs dillerin calısmasını saglayacak bir platform kurmanız gerek, henu yok ise, google dan wamp yazarak aratırsanız, ve makinanıza wamp kurarsanız tum sorunlar hallolur. iki dakkada kurarsınız wordpress.

kolay gelsin

teşekkürler, easyphp kurmuştum ama mysql i çalıştıramadı bir türlü, çözümünü de bulamadım. wamp ı deniycem hemen. zaten joomla ya da wordpress, bunları bilgisayara kurabilirsem bir şekilde hallederim öğrenerek. hazır paralı scriptlere baktım, sade bir tasarım bulamadım. eğer sade bir tasarım bulabilirsem satın alabilirim de ama önce kendimi bi tartıp olmazsa o seçeneğe yöneleyim bari.

Merhaba, bizim ailede emlak işinde o yüzden nacizane tavsiyem şu, genelde alıcılar bir emlakçının web sitesi yerine ortak web sitelerini tercih ediyorlar. Çünkü seçenek bol, kolay ve kullanışlı, vesaire. bizimkilerde önce kendi sitelerini yaptırdılar ama baktılar ki gelen giden yok, gazetelerin web sitelerine abone oldular, şimdi oradan çok daha kolay ve rahat ulaşlabilir oldular. senin soruna cevap değil ama tecrübeyle sabiti paylaşayım dedim. kolay gelsin

zaten piyade falan olursan istemediğin kadar spor yaparsın.

eğer sporla ilgili birşeyler yapmışsan (lisanslı sporcu, antrönör falan) zaten bölüğünün başına seni koyup "şunlara spor yaptır" da diyebilirler.

çok teknolojik aletler bekleme, ama ağırlıktır, barfikstir, koşudur rahat yaparsın. muhtemelen askeri pentatlon alanı olur.

kastettiğim şey aslında ağırlıktı zaten. cevaplar için teşekkür herkese..

Bizim orda nerdeyse atletizmin tüm dallarının iyi kötü yapılabildiği spor sahası haricinde, yatakhane koridorlarında karşılıklı iki duvar arasına barfiks için demir konulmuştu.

Çok emin değilim ama bunların birbirlerine uymalarını sağlayan adaptörler var diye biliyorum.

bunları birbiriyle seviştiren adaptörler var. google'da hdmi to vga veya hdmi to scart olmadı dvi to vga (anladın sen onu ;)) diye aratırsan, bol bol çıkyorlar :)

s video çıkışı varsa laptopta (tv-out diye de geçer) o daha kolay olur, ses için yine uğraşırsın da.

bildiğim kadarıyla hdmi-scart converterlar pahalı.

dealextreme'De bi ton böyle şey var. ama 3-5 değil 30 dolar seviyesindeler.

1- topkapı'da bir yerlerde. google'dan aratın çıkar.
2- kesinlikle elinizde patlar o mallar. zaten %10 filan değil çatır çatır kdvsini vsini ödüyorsunuz aletin. kafadan %35 vergi girer.

www.referansgazetesi.com

yok yahu %10 gumruk vergisi var, bir de kdv var tabi. ben şimdi o parayı ödemeye zaten razıyım, ama ondan başka sorun cıkar mı onu merak ettim.
yani bana bu adamlar senin ithalat iznin yok falan gibisinden birşeyler der mi? derlerse ne yapmalıyım.

gümrük müsteşarlığının internet sitesinden www.gumruk.gov.tr
bakabilirsiniz. hatta bende merak ettim açtım okuyorum baya detaylı yapmışlar siteyi. devlet sitesi için gözlerim yaşardı.

derler

türkiyede satılan ürünlerde 2 yıl garanti olması gerekiyor, teknik servis belgesi falan filan lazım.

aynı üründen 10 tane alırsanız kimsiniz diye sorarlar tabiki. çok uğraşırsınız bu gümrük işleriyle tanıdık olmadan yürümez kesinlikle.

yapacağın en mantıklı iş bir kargo firmasıyla anlaşman. onlar yurtdışından gelen ve gümrüğe takılmış ürünler için kendileri uğraşıyorlar. senin yorulmana gerek kalmadan eve teslim ediyorlar. yapman gereken sadece noterden tasdikli vekalet vermen. kendin uğraşırsan hem daha pahalıya hem de ciddi uğraştırıcı bir iş haline gelir. ona imza buna imza falan derken iyi fatura çıkarıyorlar. üstelik kargo firması herhangi bir masraf çıkması halinde masrafı sipariş ettiğin ürünün firmasından çıkarıyor. aynı şey benim de başıma geldi.

sadece bir tane gümrük yoktur. yurt dışından türkiyeye giriş olan her yerde muhakkak bir gümrük bulunur. aklıma gelen bazı gümrükler:
-sabiha gökçen havaalanı
-atatürk havaalanı
-halkalı gümrüğü
-haydarpaşa gümrüğü
-ambarlı gümrüğü
-tuzla deri ürünler gümrüğü (bu özel ihtisaslıdır)
-çatalca gümrüğü
-halkalı gümrüğü...

şeklinde devam eder. ancak yukarıda verdiklerim en büyüklerdir, of tam bir karmaşa hakimdir kendilerinde.

ciyann, hangi kargo firmasıyla anlaşmıştınız siz.
ben kapının önündeki mng şubesine gitsem olmaz herhalde bu iş değil mi?

eger 500 mb yeter dersen adsl i olan bi arkadasindan rica et ayda 5 ytl ye vinn benzeri bi hizmeti vardi telekomun onu kullan... o alsin sen kullan manasinda tam hatirlayamadim bi arastiriver...

ben de şu anki evimde 5 aylığına kalacaktım. önce kablo net düşündüm; ama kablo net modemini sözleşme yapana veriyorlar, sözleşme yapmazsan 100 lira, dışarıda da 80 lira.

eğer kablonet modemin varsa, kablonet bağlat kesinlikle.
benim adsl modemim olduğu için mecburen adsl+telefon bağlattım. (5-6 ay gibi bir süre için daha ucuza geliyor, hesapladım tek tek)

tahahhütsüz 8 mbit'e kadar (4gb kotalı) internet 29 lira telekom adsl'de. 29 lira da bağlantı parası alır yalnız.

telefon hattı var adsl modemim de var. sınırsız istiyorum. anlaşılan kablo net bağlatmam pahalıya gelecek. bu durumda adsl düşüyor?

smile adsl'in 3 aylık paketleri mevcut.

hiç kablonet bağlatmana gerek yok. zaten kablonet modemini alacaksın, sonra elinde kalacak :)
hem telefon bağlantın da varmış. adsl bağlat mis gibi.

biri.com.tr var, taahütsüz de olsan 1 ay indirimli fiyattan veriyor, onları deneyebilirsin. özgür biri sanırım kampanyanın adı.

smile denmis, uzak durun... basligina bakarsaniz anlarsiniz sebeplerini.

muayeneni yaptırıp karar aldırdıysan senin işin bitmiş gibi zaten. şu an yapman gereken 1-2 hafta içinde şubeye gidip sınav evraklarını içeren zarfını almak. daha sonra 1-2-3 aralık günlerinden birinde, en yakın sınav merkezine gidip sınavını olacaksın. teslim tarihin en geç 12 aralık ve bu tarihe kadar da sivilsin. tadını çıkar.

bir de tavsiye:

sınav sonuçlarının açıklanacağı güne kadar askerliği nerede/nasıl yapacağına odaklanma. son derece gereksiz ve manasız bir süreç o çünkü. acemilik, dağıtım zart zurt bunları hep ayın 12 sine bırak.

çok teşekkürler.

kasım ayı içinde sülüs belgeni alacaksın askerlik şubesinden. kasım ayı boyunca sivilsin

11-12 aralık tarihlerinde teslim olacaksın. (12'sinde teslim olmak lazım. 11'inde giriş yaptın diye bir gün erken çıkarmıyorlar)

acemiliğin büyük ihtimalle 8 ocak cuma günü yemin töreniyle biter. 10 ocak'ta usta askerliğin başlar. (belki yemin töreni 1 ocak'ta olur bilemem)

1 aralık itibariyle askersin. sınavdan çıkarken sana 12 aralık'ta bitmek üzere izin belgesi düzenlenecek. askerdeki ilk yemeğini de sınav günü yersin :)

izin belgesinde dağıtımını öğrenebileceğin telefon numaraları ve url'ler yazılı. şimdi cebimden çıkarmaya üşendim. zaten buralar şenlenir o dağıtımlar açıklanınca.

aralık 1den itibaren asker sayılıyorsun, ancak muhtemelen 12si gibi teslim olursun. teslim olmadan 2-3 gün önce gideceğin yer açıklanmış olur.

kısa dönem olman halinde acemilikten sonra istersen dağıtım izni kullanabiliyorsun, yemin törenine ailen geldiyse o haftasonu evci iznine çıkabiliyorsun, veya usta birliğine geçiyorsun. kara kuvvetleri veya jandarmaysan zaten çok büyük ihtimalle aynı il sınırları içerisinde bir yerde usta birliğine gideceğin için dağıtım bekleme diye bir olayın yok.

şimdiden kafana takma bunları, zaten bir şekilde oluyor şey.

Çok sağlam sistem tavsiyesinden önce bütçe nedir, onu öğrenmek gerek. Ben sana 4bin liralık da sistem çıkarırım çok sağlam, bana hava hoş :)

Bu arada 512 ram'in 2'sine de talibim.

kasa'ya 1000 tl bütçe. monitöre 400 tl
ramler'i yenilerini aldıktan sonra veririm. aldığımda bu başlıktan seni bulur iletişime geçerim. teşekkürler şimdiden :)

Şunlara baktım ama, o fiyata çok iyi şeyler olmuyor. Yeni işlemcilere geçince fiyat 1400 lirayı buluyor yine. Bu arada fiyatlar güncel mi, bilgim yok. Adam gibi pc toplama sihirbazı da kalmamış memlekette.

img257.imageshack.us
img99.imageshack.us

monitör lg w2261vp öneririm 370e aldım yakın zamanda. fullhd, hdmi girişi var.

yaklaşık 1200'e bu oldu.

img11.imageshack.us

şimdi tekrar baktım, ram olmamış. ama ddr3 için de o kadar para verilmez. ddr2 de iyidir :)

ataturkiye kendine bilgisayar toplasan daha iyisini toplayamazdın herhalde:)

@atatürkiye 128 bitlik 4670 101 dolar diyo. kazıklanmak isteyen gidip alabilir oradan. o ekran kartı o fiyatın yarısı bile etmeyebilir. tabi piyasa fiyatı olarak konuştuğum sanılabilir şimdi. ben olsam o paraya 256 bitlik bir ekran kartı alırdım. veri yoluna bakar.

www.sahibinden.com

örnekteki kart 4670'e basar. bence ekran kartını donanımhaber forumlarından ikinci el almak faydalı. işlemci anakart vs. için aynı şeyi söyleyemem tabi. forumlarda ve sahibinden vs. yerlerde harddisk satan çok insan var aynı zamanda.

ekran kartı konusunda 256 bit olmasına katılıyorum hararetle. buna dikkat.

monitör olarak plainwalker'ın dediği monitörün üzerine yok o fiyatlarda.

ama kasa için ayırdığınız bütçeyi biraz yukarı çekmeniz yararınıza olur. i5 işlemcili bir sistem toplarsınız, uçarsınız.

@uckac hocam haklı olabilirsin, ekran kartları konusunda pek bilgim yok. Öyle diyorsan öyledir :)

yanlış anlatmışım sanırım. kasam var, sabit diskim var, cd yazıcım var. :) bunların toplamı 200 dolar ediyor. bunları atsak eminim ok şey farkedecektir. siz o ayarda bişey dizseniz be hacılar. 200 doları çok da aramam zaten. istediğiniz o 1400 'e de çıkın bakalım neler olacak? :) monitörü ben de tuttum. eminim onu alacağım

img42.imageshack.us

kese yapsın:)

şu karınca yumurtası olayını kullananlar(ın bazıları :P) memnun oluyormuş.
yumurtanız kap tuttu mu?

mesela jilet hiç kıl döndürmez ama böyk dersiniz diye onu dememiştim. diyorum işte şimdi madem. hıh. :)

peeling kremlerinden kullansın. profesyonel epilasyon yaptırmış mı? ağdacıya gitmiş mi yani? :) bi de kıyafetlerden olur. çoraptan filan.
her akşam yatmadan hafif hafif kaşınsın :)

@kediebesi

birkaç gün önce karınca yumurtasından derisi yanan biri şikayet ediyordu buralarda.

karınca yumurtası olayını o da denedi, ben de kendim denedim omuzlarım için pek faydasını görmedik..

ölü derinin gitmesi için banyodan önce kuru bir keseyle (hani şu örme yün olanlar değil de azcık sert olanlarla) bacaklarını keselesin. banyodan sonra da nemlendirici krem sürsün.

bioder sabırla kullanıldığında genelde sonuç veriyor.

pahalı değil mi bioder?
o parayla lazer yaptırır bence.

goal 3 ?

I ıh... Pc'ye çıkmıştı benim dediğim. Bide silahlı falan adamlar vardı. Ama aklınıza geleni yazın.

crazy football olabilir mi acaba?

Hayır... O kadar eski değil. Level'ın eski zamanlarında göstermişlerdi.

futbol muydu kesin, yoksa speedball olabilir mi?

Futbol. Pc oyunuydu baya baya. Amiga, commodore dönemi oyunu değil yani.

liseden sonra insanın tipi yerine gelir zaten. bi de, lise öğrencilerinin arası ailesiyle hep kötüdür. karnın acıktığında annene güzelce söylesen, bağırmasan, yemekten sonra da ellerine sağlık annelerin annesi gibi bi laf etsen, iyi de olur tabi.

kızlar çekingen erkeklerden niye hoşlanmıyor yahu? illaki zamanla açılacaksın, ama kızlar çekingen erkeklerden de hoşlanır. bence, bir alanda ilerlet kendini. git, ısrarla bi enstrüman çal ya da bi tiyatro grubuna gir, ders al. öyle bir haftada her şey düzelsin olmaz. düzenli çalış, düzelecek her şey.

kafana taktığın sürece dert olur sana sorunlar. rahat ol, keyfine bak, hayatını yaşa. her şey yoluna girecektir..

öss'ye çalış bok yeme.

çok sagolun arkadaşlar konuma cevap yazdıgınız için...aslında bu konuyu açıp açmamakta tereddüt ettim ama sonra açmaya karar verdim...belki benim gibi insanlarda vardır diye düşündüm...arkadaşlar bide bu konuşma işini halletmem lazım nasıl yapıcam bu işi?

kurs, kurs, kurs..

şimdi bir hatunun yanına git. hoşlandığın birisi olsun. sonra sokarım gelmişine geçmişine diyerek tüm bildiklerini unut ve ona açıl, istediğin şekilde. ne dediğin önemli değil. bir kere yap bunu. ayrıca saygı hak edene verilir, kurallar da çiğnenmek içindir. sessizlik iyidir ama.

insan kendini beğenmeden,kendini sevmeden cesaretli olamaz bu konularda.kendine güvenmeden nasıl bir insana açılabilirsinki.insan kendini sevmeden nasıl bi başkasının kendisini sevebileceğine inanırki.dimi.?.ilk başta bu konu çözülmeli.konuşma ve yakınlaşma zaten bunun üzerinden şekillenen durumlar.
hiç kızlarla gezip tozan,rahat davranan,çevresinin odak noktası,popüler çirkin insan yokmu.? var görüyoruz.neler var.etraftaki herkes berdan mardinimi sanki.değil.
bu yüzden insan kendisiyle barışık olmalı.sosyalleşmeli.bi hosbisi olmalı.insanlarla kaynaşmalı.toplumlaşmalı.artı değerlerini kendi değil,çevresi onun gözüne sokmalı ve kişi "ulan demek böyle oluyo bu işler"demeli,diyebilmeli.

lisede bizim sınıfın en ezik elemanının üniversitedeki sevgilisinin bir arkadaşıyla tanışmıştım bi yolculukta. çocuğun ne kadar popüler falan olduğunu anlatmıştı da şaşırmıştım, daha üniversitenin ilk senesinin yazıydı. oluyor o tip şeyler

özel yaptırt, illa çok pahalı olmayabilir

bilstore, kanyon'dakinde güzel değişik modeller vardı.

gümüş, çelik satan mağazalara bakacaksın. Özellikle çelik takı erkek takı olarak çok ilerledi son bi' kaç senede. Ne tarz bi' şey istediğini söylersen yardımcı olabilirim.

@charlesbukowskiineksi, daha henüz tam karar veremedim, sanırım görünce 'işte şu' diyebileceğim. sizin bildiğiniz böyle spesifik bir mağaza var mı?

couture erkek takı çalışan mağaza yok bildiğim maalesef. Perakende mağaza bilmem pek.Şöyle yardımcı olmaya çalışayım. Sezgin gümüş var mesela çelik takıları da var. Sitesine girip perakende mağazası var mı, nerelere mal veriyor bakabilirsin. Kapalıçarşı' da da mevcut bolca seçenek.İpekyolu var ona da bakabilirsin. Onun dışında dediğim gibi burda - Kapalıçarşı' da çok ama toptancı çoğu. Perakende de illa ki vardır.

kuzeyine anca bildiğim kadarıyla :)

kuzeye gidersin ama guneye almazlar.

Evet Belfast, Derry falan güzeldir kısaca kuzey'e gidebilirsiniz. Bu arada güney irlanda commonwealth üyesi değildir.

eldeki belgeler neler? konuyu ciddi olarak görüşelim mi? ilgilenebilecek ve sırbistanda gerekli rüşverleri verebilecek tanıdıklarım var da.

tabii ki sevabına değil bu arada yanlış anlamayın

sırbistan konsolosluğuna başvurun sağa sola para yedirmeye başlamadan önce.

sırplar size kucak açacak, ya biz de sizi bekliyorduk gelin alın şu toprakları gözümüz gibi baktık zaten türkleri de çok severiz diyecekler...

ancak ilginç bir nokta söyleyeyim
geçmişte -bugün de pek değişmemiştir- türkler sırplar için en çok aşağılanası insanlardı, nefret ederler. hiç sevmezler, çingeneler ve türkler dünyanın en aşağılık insanlarıdır derler.
ilginç olan kısmı şu:
hükümet ve devlet için türkiye çok önemlidir. ilginç değil mi? geçmişte daha da önemliydi bugün de değer verirler.
hatta bir bakanları duyduğuma göre neden türkleri bu kadar çok sevdiğini soran bir generale:
-çünkü onlar istesek de istemesek de bizim babalarımız, kaç sene burada kaldılar, istesek de istemesek de analarımızı siktiler demiştir
bu olay da sözüne güvendiğim biri tarafından anlatıldı bana, yani evet bakan orospu çocuğu :)

sırbistandaki Türk konsolosluğuna da başvurabilirsiniz.buradaki sırbistan konsolosluguyla da gorusun.

tapu vs duruyorsa sırbıstandan bi cevap alamazsanız direk aihm e gidileiblir.

tapuda babamın babaannesinin ismi çıkıyormuş, elimizde tapu yok. benim merak ettiğim üzerine konulan yerlerle ilgili zaman aşımı yok mu bu gibi durumlarda? 102 yıl geçmiş çünkü

"tapu vs duruyorsa sırbıstandan bi cevap alamazsanız direk aihm e gidileiblir"

hiçbir konuda direk aihm'ye gidilmez. Avrupa insan hakları mahkemesi, herhangi bir konuda iç hukuk yolları tükendikten sonra başvurulacak bir kanaldır.

bu işin bir kaç sırpa rüşvet vermeden olabileceğini düşünmek saflıktır.
sağa sola para yedirme diyen arkadaş bu işlerden benim kadar haberi olmayan biri besbelli.
elbette bütün resmi kanallara başvur, dilerim de başarırsın. ama sanmıyorum.
yine resmi kanaldan halledilecek ama dediğim gibi rüşvet kaçınılmaz bunun içinde güvenilir insanlarla çalışılması kaçınılmaz. yani büyük ihtimal o akrabanız kendi çabasıyla başaramayınca destek arayacak ve bir dolandırıcıya gidecek, o kişide şu lazım bu lazım diye onu yolacak bugündü yarındı hay allah tam oluyordu ama falanca aksilik oldu diyecek bi kaç sene para tırtıklayacak...
bunun için bu işlerden anlayan sırbistanı ve hukuğu bilen güvenilir insanlarla çalışmanız gerekiyor diye düşünüyorum.
kendimi de kastetmiyorum
ama kişisel çabanızla anca babayı alırsınız
kişisel çabayla başarılı olmak için çok güçlü olmalısınız

craftingi, ekonomisi falan eve'e benzediği için, tek serverda oynandığı için ben ara ara fallen earthe niyetleniyorum ama daha oynama fırsatı olmadı.

geçen trial key dağıtıyolardı ama kalmış mıdır bilmem, sözlükteki başlığında linkim olcak.

Fallen Earth' ü görmüştüm, fakat o şekil bir ekonomisi olduğunu bilmiyordum. Bir de oyunu parayla satmaları saçma gibi. Zaten her ay para alacaklar, bir de belki beğenmeyip hiç oynayamacağım bir oyuna 50$ vereceğim.

ama çoğu oyun öyle zaten, eve'in cömertliğini bulamıyoruz her yerde :)

o yüzden zaten lvl4 görev kasmaya devam :)

iste birinden örsün en güzeli :)

Tabi en güzeli o da işte yok örecek biri :(

hdmi - audio converter muhtemelen çok pahalıya gelecektir.

10 dolarlık bir usb ses kartı (veya paraya biraz daha kıyıp pcmcia kartı) alarak sese geri kavuşabilirsiniz.

*istanbul'daysanız kadıköy-yazıcıoğlu tarafında gidilir.
*bir sebepten bozulmuş bir laptop anakartı aranır (tercihen sizin marka-modelinize yakın, uygun)
*elektronikçiye gidilir, satın aldığınız anakartın jack'ini söktürüp, sizin anakrttakine taktırırsınız.

tahmin edeceğiniz gibi bu çok uçuk bir çözüm, şu sebeplerden;
-laptop'un garantisi varsa bu işlem sonrasında biter
-ses jack'i sizinkine uygun anakart bulmanız zordur.
-bu işlemi hakkını verecek incelikte yapacak elektronikçi bulmanız da zordur.

yine de çok uçuk çözümleri de "bilmekten zarar çıkmaz" yaklaşımıyla duymak isterseniz diye... böyle de bir çözüm olabilir.

ikisi de olur. as i am veya as me

ikisi de olabilir ama aslında gerek yok, sports'da bitebilir cümle

günlük dilde ikisi de olur ama as i am doğrusu.

biostan voltaj değerlerini sona getir.

biostaki voltaj değerleriyle oynama sakın. acemisin o işler için sen. bilgisayarının konfigürasyonunu yazarsan upgrade önerisi yapabiliriz.

upgrade düşünmüyorsan, arka planda çalışan programları azaltmak iyi bir başlangıç olabilir.

aynen böyle soru sorduğuna göre baya bi acemisin. bi kaç optimizer programı işini görür.

anakartının modelini biliyor musun?

bilmiyorsan cpu-z programını kurup öğren, belki ona uygun optimize edici yazılımlar vardır.

valla biz lisedeyken masanın üstüne döküp oynamıştık; bize birşey olmadı.

:))
oh içim rahatladı.
ne bileyim "termometre kırıldığında yok halıyı kaldırın, odayı havalandırın vs" abartmışlar mı diye düşündüm. ki benim döktüğüm kaç misli civa olunca

civa oda sicakliginda gayet buharlasir, biz de oynadik zamaninda ama tehlikelidir yine de kimseye bir sey olmaz bakarsin birinde olmayacak bir seyi tetikler. o yuzden havalandirma ve temizleme iyi olur... yani teknik olarak abartma degil denenler ama abartmadikca bir sey olmasi da nadir. agir metal sonucta dolasima giriyor...

zamanında millet içermiş onu ömrü uzatsın diye (millet dediğim bilimadamları bile, ama zamanı dediğim de 17. yüzyıl falan :))

muhtemelen bir şey olmaz ama dikkatli olun, hastalanan falan olursa doktora bu bilgi verilsin.

şarküterilerde, carrefour ve metro gibi büyük marketlerde bulabilirsiniz.

(bkz: rokfor)
(bkz: gravyer) ve hatta (bkz: kars gravyeri)
(bkz: mozzarella)
(bkz: gouda)
(bkz: gorgonzola)
(bkz: emmental)
ilk aklıma gelenler

peynirin dışında da ikramlar yapılabilir; (git: 94703)

@mahallenindelisi

valla linke tıklayınca boş bir sayfa çıkıyor:)

dışarıya kapalı çünkü

güney amerika şaraplarını tavsiye edebilirim..max 20 tl civarında çok iyi şaraplar var..ama şarap zevki kişilerin damak zevkine göre çok değişir.Bence riski en az olan MERLOT cinsini dene..
Peynirlerden de parmasan,emmantel,gravyer ve rokfor şarapla iyi gider.
Yanında üzüm,kuru incir kayısı..
Yine soğuk füme etler..mesela karabiberli füme et..migrosta var..
Afiyet olsun

öküzgüzü ve eski kasar

kars gravyeri almalısın bence ve isli peynir.
şaraplarla sorun yaşarsan beyazı gazozlayabilirsin. kırmızıyı sangria ya ya da sıcak şaraba çevireblirsin. kızlara dömisek al bence.
hayyam da çok ucuz ama güzel bir şarap.

@huseyinali; pardon dikkat etmemişim. peynirin yanında üzerine türk kahvesi serpiştirilmiş ve ince dilimlenmiş elma (özellikle sıcak şarabın yanına), mandalina ve türevleri de iyi gidebilir...

Camambert peynirini söyleyen olmamış. Cheddar da olur. Yeni kaşar da olabilir. Epey peynir söylemiş arkadaşlar. Hangilerini bulursun bilemem. Ben peynirlerimi(özel toplantılar için illaki) genelde Büyük Klübün yakınındaki bir şarküteriden alıyorum. Sabah, öğle ve akşam masada peynir tabağı vardır. Bunların tümünü ve fazlasını bulabilirsiniz. Bütçenizi ve kaç kişi olduğunuzu da bilmiyorum. O yüzden marka değil de, şarap cinsi olarak ben de merlot diyorum. Zevkinizi bilemem. Aslında değişik şaraplar ve peynirlerle tadım partisi gibi yapın. Peynirler sert ve tuzlu olmasın. Cipsler de az tuzlu olsun. Şarabın tadını örtmesin. Veya çareniz yoksa, tuzluysa peynirleriniz, araya meyva alın. Dengelensin tatlar. Ben şarabın yanında fondü de severim. Kar yağdığında özellikle. Merakınız var sanırım. Şarap tadımı organizasyonlarını takip edin.

iyi bir kırmızı şarap + teflon tavada zeytinyağ ile kekik eşliğinde kızartılmış keçi peyniri. tanrısal lezzet!

büyük marketlerde içinde 6 çeşit ufak peynir olan bir set satılıyor. sanırım 3 lira filan. o peynirlerden alabilirsin ya da onun içindeki peynirlerden kilo usulü tarttırıp alabilirsin.

şekerli cins şarap + sarı peynir...

bildiğim en iyi ucuz şarap (hatta neden ucuz anlayamıyorum, bence o kadar iyi) dia'da satılan avanos vadisi'nin iki çeşidinden üzerinde kale resmi olanı. sanırım öküzgözü, ama emin değilim. çünkü biris öküzgözü ile bişeyin karşımı, diğeri sadece öküzgözü olan. sen üstünde kale resmi olanı al :) fiyatı da 7 lira.

tabi içimi yumuşak şarap sevenler için. afiyet olsun..

hocam klasik üzüm şarabı dışında vişne şarabı tavsiye edebilirim

şarap-peynir olayı yapılıyorsa meyve şarabı abes kaçar :)

eğer pek sosyetik bir gece düzenlemeyecekseniz büyükçe bir marketin şarküteri reyonundan yerel peynirler alarak güzel ve değişik bir sofra kurabilirsiniz, ben son tansaş'ın reyonundan almıştım memmnun kaldım.

onun 2.si çıktı bildiğim kadarıyla pek çok problemden arınmış.

eğer henüz almadıysanız biraz bekleyin isterseniz.

aldim ben birincisini coktan:)

çok çok büyük 100 lük lcd . en az 5 metreden izlenmesi gerek onun . o odaya alınabilecek en küçüğü alın . yoksa werdiğiniz paranın karşılığını alamazsınız.

@dieslsingle;

:) Hocam, zaten 66 düşünüyorum demiştim.

Teknolojik açıdan uyarıları olan var mı?

her hd yazana inanmayin. teknik ozelliklerinde 1080p gormuyorsaniz o full hd degildir. eger ps3,xbox falan baglamicak yada hergun deli gibi blueray film izlemicekseniz zaten full hd kullanmicaksaniz demektir bosuna ekstradan 300-400tl vermeyin.
32" ekran yeterli gibi o odaya. markadan ziyade ekranin ureticisi onemli. sony bravia lar guzeldir ama biraz pahalidir. samsung dusunebilirsiniz.

40-42 inchten aşağıya para verme, 3 ay sonra kesmez, paranı harcadığınla kalırsın.

@crucio;
Bilgi için sağol. PS3 bağlanacak. Fakat evimde kablo tv var ve bu kafama takılıyor. Sanki FullHD değil de HDReady almam daha iyi olacak. Bildiğin gibi HD Readyler 1366x768. Full HD'ler gibi yüksek çözünürlüklü değil. Sanki SD yayın için daha iyi olur gibi, yanılıyor muyum yoksa?

@plainwalker;
Güzel diyorsun ama odam minnacık. 3x3,5 metre. Fazla olmaz mı o?

genis ekran olacagi icin her turlu normal televizyonda goruntusunde sorun yasayacaksin. sorun cozunurlukte degil 4:3 yada 16:9 formatinda olmasinda. ama televizyonlarin onlara gore modlari oluyor. buyuk bir problem olmaz. ps3 baglayacaksan bence full hd al.

40" o odaya buyuk gelir ama ilerde daha buyuk bir yere koyarim diosan dusunebilirsin. 37" lere de bakabilirsin ne cok kucuk ne cok buyuk .

ilişiğin kesilince bir yıl tecil imkanın var sanırım.

başvuru süresi geçmediyse öss'ye başvurup açıköğretime girip erteletebilirsiniz 2012ye kadar sanırım.

össye başvurmana gerek yok diye biliyorum. ösymden halledecen ya da açıköğretim merkezinden. şu an hazır okuyorken hemen git, sınavsız kayıt olabiliyorsun. 2 yıllıksa 2 yıllığa, 4 yıllıksa 4 yıllığa kayıt direkt olarak sınavsız. bu fırsatı kaçırmayın!!!

azami öğrenim süresi sonrası kaydolunan aöf askerlik tecil hakkı sağlamaz.

ek sınavlardan kaçtane kaldı ki veremediğin? şu yüzden diyorum: seni aramayacaklar, ama denk gelirlerse alırlar askere. o dönemde bir şekilde 4 yıllık mezunu olmaya bak. ama gireceğin 4 yıllık artık askerliğini tecil ettirmeyecek.

@plainwalker: şubat 2010'da başlıyor öss başvurusu, o zamana kadar tutup götürebilirler belki.

@outlawrider: sınavsız kayıdın başvuru tarihi bu ayın 26'sında başlıyor, başvuru için de halihazırda üni. öğrencisi olman lazım, bu dönem için fakülteden öğrenci olduğuna dair belge istiyorlar. ben de ilişiğim kesileceği için alamayacağım.

@karapolisnas: vaziyet feci, sınavlara giremedim, rapor da kabul edilmedi vs. yani her halükarda kesilecek ilişiğim.

bu arada, daha önce de şu duyuruyu açmıştım: (git: 101732)

sen her ihtimale karşı aöf işletme 2. üniversite olarak kaydını yaptır. sonra çat diye askere alırlarsa çok yanarsın.

Türkiye'deki hukuki durumu bilmiyorum, ancak Amerika'da (youtube ve daha pek çok site Amerikan şirketi olduğu için geçerli) Digital Millenium Copyright Act (Dijital Binyıl Telif Hakları Kanunu) isimli bir kanun var, şöyle işliyor:

1- Eser sahibi olduğunu iddia eden kişi İnternetteki içeriğin kendisine ait olduğunu yayıncı firmaya bildiriyor.
2- Yayıncı firma içeriği yayından kaldırıp, yükleyen kişiye haber veriyor.
3- Yükleyen kişi içeriğin yanlış yere kaldırıldığını düşünüyorsa mahkemeye başvuruyor, eğer haksız yere kaldırıldığı ortaya çıkarsa eser sahibi olduğunu iddia eden kişi yüklü mahkeme masraflarıyla baş başa kalıyor.

en kolay bulabilceğiniz yer kadıköyde yazıcıoğlu. alt katında bi yer var. merdivenden indikten sonra sağa dönün, tam köşedeki yer. ora çok uygun. ama pc oyunu var mı orada bilmiyorum. orada ps3 oyunlarını 70e falan alıyoruz d&r da 150 falan olanları. orada yoksa çevre dükkanlarda falan vardır.

store.steampowered.com

aralgame.com da oluyo bir şeyler. aral.com.tr de olur

başka kasada deneren aynı kabloyla mı dnedin başka kabloyla mı?

aynı kablo ile denedim