Düz adam yorumladı: Olsa gerek. Kendi, ilk ve ikinci türevinin kendileri ve değiştiği aralıkları bilinen her fonksiyon çizilebiliyor olsa gerek.

Derseniz ki "ben şöyle bir şey karaladım ben, nedir bunun fonksiyonu, bul bakalım Avarel.", onu çözebilecek matematiksel altyapım pek yok, hemi de ED'de konunun uzmanı zilyon tane adam vardır.

çalıştığımız uzayı da belirtmen gerek.

fonksiyonların grafikleri çizilebilir, ancak her grafiğin bir fonksiyonu olduğunu sanmıyorum.

az önce sıçarken şöyle bir şey düşündüm. tanjant vektör uzayında eğrinin her bir noktasına bir tanjant vektörü denk geleceğinden bu uzayda her bir eğri için bir denklem bulabiliriz. ayrıca herhangi bir eğriyi de bu uzaya taşıyabileceğimizden tüm eğriler için bir denklem bulabiliriz.

şimdi ilk başta fonksiyon olabilmesi için bir x değeri sadece 1 y değeri alabilir. bu fonksiyounun temel ilkesi. x e dik herhangi bir yerden çizgi cizdiğimiz zaman iki noktayı kesmemesi gerekiyor. ilk başta çizdiğin şeyin buna uyması lazım.

hacı parçalı fonksiyondan bahsetmişsin. eğer bunun için bir kısıtlama yoksa
x1=y1
x2=y2
x3=y3
x3=y3
.
.
.
çizdiğin şeydeki her x için y karşılığını yazarsan bir fonksiyon tanımlamış olursun. Anladım sorduğun bu değil ama parçalı fonksiyon mübahsa çizdiğin şeyleri parçalara bölüp parçalar için ayrı ayrı fonksiyon tanımlayabilirsin. Ama elinle çizdiğin şeyin fonksiyonu sürelki olması zor. Bu dediğinin aslında rasgele sayılar söyleyip, bu sayılar belli bir düzene göre mi dizilmiş demek gibi bişey.

@iki ekmek bir sigara , benim de düşündüğüm biraz oydu. yani bu denklemin her bir noktada bir türevi yani eğimi var. ee bu eğimi de bu eğrinin fonksiyonunun türevi vasıtasıyla buluyoruz. yani benim kısıtlı mantığıma göre o türevi bulabileceğimize göre bir denklem yani fonksiyon da olmalı.

işte öyle mi acaba? hiç araştırılmamış mı ki bu konu. olur ya da olmaz diye ispat yapan , her harükarda geçerli bir kanıt sunmuş bir bilim adamı yok mu ki?

bi de gugıl edeyim bari.

bi de çalıştığımız uzay sanırım x-y koordinatlarındaki iki boyutlu uzay. o heralde.

@oshamuhua , evet aslında sormak istediğim şey biraz da o kapıya çıkıyor sanırım. tamam parçalı olunca cevap tatmin edici. ama dediğin gibi sürekli bir şekilde x-y uzayında noktalar atasam ve bunlar fonksiyon terimini karşılayacak özellikte olsa , yani zaten kısaca fonksiyon terimini karşılayacak bir eğri oluyor , bunun teorikte -hesaplaması imkansız bile olsa- bir fonksiyonu var mıdır? x ve y'ler ile gösterebilir miyiz?

bi de nesnel bir örnek vereyim madem. farazi düşünelim ki , elimizde bir eğri var. ve bu eğri y nin 5 olduğu doğrultu boyunca devam ediyor ta ki x in atıyorum 7 olduğu yere kadar. x in 7 ile 9 olduğu bölgede aşağı doğru bir x kare eğrisi davranışına benzer şekilde düşüp çıkıyor ve x in 9 olduğu yerde y nin 12 olduğu nokta boyunca devam ediyor. attım tabi bu örneği kafadan. en basitinden bunun bile bir fonksiyonu var mıdır? bunu istediğimiz kadar karıştırabiliriz mantık aynı kaldığı sürece. yani herhangi bir x değerine birden fazla y değeri gelmeyecek ön koşulumuz.

eğer atmasyon, rastgele vs. çizdiysen, onun zaten her x noktası için hangi y değerini aldığını bilmiyorsun demektir. f(0,00001) = 1 ve f(0,00002) = 3 ise bu çizdiğin fonksiyonda, bana f(0,000015523213) f(0,000015) f(0,000016324324234) değerini de söyleyebilir misin? eğer söyleyemiyorsan, zaten o grafiğe sahip herhangi bir fonksiyon yoktur, hülasa o grafik bir fonksiyon grafiği değildir, hatta grafik değildir, çiziktirmedir. eğer söyleyebiliyorsan, zaten o zaman sen ya farklı aralıklarda farklı tanımlanmış bilinebilen bir parçalı fonksiyonun grafiğini, ya yüksek dereceli bir polinomun grafiğini, ya da başka bilinebilen bir fonksiyonun grafiğini kullanıyorsun.

ha sen diyorsan ki, x-y düzleminde ben belli sayıda x-y çiftlerini biliyorum, bana bu noktalardan geçen bi fonksiyon bulabilir misin? bulurum. benim kafam basmazsa veririm bi neural network'e ona buldururum. eğer tam oturmuyorsa üstünde düzeltme yaparım. yine beceremezsem çirkeflik yapar parça parça tanımlarım fonksiyonu. ama illa ki o noktalardan geçen bi fonksiyon çıkarırım.

@unexpected error , evet dediklerin doğru bilemem kuşkusuz sonsuz noktasını. ama peki ya bunu tamamen teorik matematik üzerinden düşünürsek. yani bir nevi laplace şeytanı gibi bir varlık benim çiziktirdiğim o fonksiyon kurallarına uygun eğrinin tüm değerlerini datalarını biliyor. bu değerlerin hepsini karşılayabilecek tek bir f(x,y) fonksiyonu var mıdır? tamamen teorik. pratikte çalışıp çalışmayacağını sormuyorum. aslında öğrenmek istediğim şu , olup olmadığı kanıtlanmışmıdır?

kafama taktın bu meseleyi. serret-frenet türev formüllerine bir göz at istersen. bu sistem ile eğri üzerinde bir çatı inşa ediyoruz. bu çatı sayesinde de eğrinin eğriliğini ve burulmasını hesaplıyoruz. bu eğrilik ve burulma ile kurduğumuz çatının düzlemleri olan oskülatör, rektefiyan ve normal düzlem üzerindeki söz konusu eğrinin iz düşümlerini denklemler şeklinde ifade edebiliyoruz. buradan bir eğri denklemi çıkartabilir miyiz? tam olarak karar vermedim henüz.

çeşitli interpolasyon formülleriyle istediğiniz eğriyi polinomlarla ifade etmek mümkün. sadece ne kadar kesinlik istediğinize karar vermeniz gerek. bunun için newton ve lagrange interpolasyon yöntemlerini gibilerini ve seriler konusunu araştırmalısınız.
(bkz: nümerik analiz)

ya işte grafiğe ait her türlü veri herhangi bir varlık (teorik de olsa) tarafından bilinebiliyorsa, o bir fonksiyonun grafiğidir.

yani bu şuna benziyor. biz sesimizi mikrofonla bilgisayara kaydediyoruz, eşşek gibi grafik çıkıyor, ama aslında mesela bilgisayar saniyede 44bin örnek veri almış, her titreşim için, sesi öyle kaydediyor, oluşturuyor. sürekli değil aslında. çünkü dijital, kesikli, discrete. ama aslında mikrofonun üzerindeki belli bir nokta üzerinde oluşan basınç analog bi hadise, o yüzden teoride sonsuz nokta üzerinde sonsuz farklı değer alabiliyor. (aslında teoride de pek öyle değil, olayın fiziğine girersen planck zamanı diye bi dalga var, ama burda pek önemli değil, matematikle uğraştığımız için zamanın reel sayılar üzerinde ilerlediğini varsayabiliriz)
sonsuz nokta üzerinde ilerleyen herhangi bir örneklem de illa ki bi fonksiyona karşılık gelir. zaten böyle bir "çiziktirik"ten bahsettiğimize göre, o aralıkta o fonksiyon fourier serisi olarak yazılabilir bildiğim kadarıyla. sonsuz aralıkta olsa da illa ki tek bir fonksiyon karşılığı bulunur. yani aslında fonksiyon denen kavramın tanımı gereği böyle.

yani bu kanıtlanması gereken bir şey değil, zaten fonksiyon tanımının doğal sonucu. bizim grafik dediğimiz dalga descartes denyosunun fonksiyonları falan daha iyi anlayalım kurcalayalım diye ürettiği bi modelleme yöntemi sadece, yani fonksiyonun matematiksel tanımı üzerinde, özellikleri üzerinde bi etkisi olabilecek bir şey değil. her noktada bilinebilir bir şeyse bu, zaten tek bir fonksiyona aittir. ha f(0,0001) ve f(0,0002) değerlerini biliyorsak, ama aradakileri bilemiyorsak, bu bi fonksiyon değildir, matristir, yakınsamadır. ben nerden bileyim o fonksiyonun 0,0001-0,0002 aralığında sonsuza gidip gelmediğini, belki zoom yapsak görecez :)
ha herhangi bi varlık onun her noktada hangi değeri aldığını bilebiliyorsa, fonksiyondur.

fotoğraf çekio haci. ekran beyaz oluyor ördeklerin olduğu yer renginde kalıo. onlara denk getirirsen algılayıp öldürüyor ördeği.

(bkz: atari silahı)

(git: 189888)

(git: 76153)
(git: 64196)

beğenmedim.

üstten çekilmiş fotoğraftan güzel görünmedi bana da, ama yandan fotoğrafta fena değil gibi geldi. 1.70 boy, genelde kot altına. beyaz spor ayakkabı da giyerim ama koyu renkler tercih ediyorum genelde. böyle..

yok güzel değil.

@tamamtamambuldum, sadece ilk bakışta nasıl göründüğünü sizlerin üstünde test etmek istemiştim. fikir sadece.. neyse zaten, vazgeçtim :)

üstten güzel de yandaki beyazlıkları sevmedim.

hacı adidasın samba samoa filan gibi klasik ayakkabılarını seviyorsan güzel. kot altına iyi gider.

Konu hakkında profesyonel bilgim olmamasına rağmen şöyle bir tavsiyede bulunabilirim;

Ne kadar yakın gözükseler de birbirlerinden farklı alanlar. Öncelikle hangi alanı istediğine karar vermen gerekiyor. Mac kullanman application yazımı konusunda sana rahatlık sağlayacaktır. Web için mac'in bir farkı olmayacak. Kodlama'dan kasıt eğer program yazmaksa mac platformu için program geliştireceğim dersen o zaman mac işini görür. Aksi takdirde mac platformu sana faydalı olmaz.

Application developer'dan kastın iphone, itouch, ipad gibi aletler için programlar yazmaksa, mac'ini göz önüne alınca bana mantıklı seçenek gibi geliyor. Ama bu senin seçeceğin yol, senin karar vermen lazım.

web tasarımı işi daha çok görselliğe dayanıyor. diğer söylediğin şeyler aynı şeyler. görsel yeteneğin olduğunu düşünuyorsan web tasarıma başla. programlama nasıl yapılır merak ediyorsan internette baya bu konu ile ilgili tutorial var. java yada c# ile başlıyarak tadına bakabilirsin.

c'yi etraflıca öğrenirsen büyük faydası olur. diğer dilleri kullanmakta büyük kolaylık yaşarsın. kafayı verirsen 2-3 ayda c kullanabilir seviyeye ulaşabilirsin, ki tavsiye ederim.

web programcılığını solo yapacaksan evet, görsel tasarıma yatkın olmanda fayda var. gerçi günümüzde vasat bir sitenin ne kadar tasarım deneyimini gerektirdiği tartışılır.

facebook ve twitter'in kendi(resmi) uygulamalari gayet yeterli. ustelik sorunsuz calisiyorlar. goz boyamaya kanip baska uygulamaya para vermeye ya da uygulamayi denemeye gerek yok bana sorarsaniz. firefox guzel, fakat dolphin browser hd de olmazsa olmazlardan. film, dizi falan izlemiyorum telefondan o yuzden hangi uygulama iyidir bir fikrim yok. mp3 icin stock oynatici gayet yeterli. internet radyolari icin ise dunyadaki hemen hemen her radyo yayinini dinleyebileceginiz tunein radio var. tavsiye ederim. ayrica podcast seviyorsaniz google listen'a da bakin. youtube'un kendi uygulamasi var, guzel calisiyor. ted mobile var o da guzeldir videolar icin ted videolari seviyorsaniz. zeka oyunu icin tabii ki math workout ve brain genius. angry birds zaten demissiniz paper toss da fena degildir. bunlar disinda appbrain app market uygulamasi iyidir. astro file manager iyidir. blogger'in resmi uygulamasi gayet guzel. masaustu tarayiciniz chrome ise chrome to phone uygulamasina kesinlikle bakmalisiniz. simdilik aklima gelen olmazsa olmazlar bunlar.

film vs icin vplayer ve rock player var

oyun bubble blast var. bağımlık yapıyor çok fena ve bitirmek zaman alıyor.

ekşi duyuru

DH

twitter+ekşi+zaytung

Bilyoner

ekşi sözlük,subetha dan ekşi duyuruya bağlanırım. diğer sekmede de gmail açılır.ordan gelen markafoni türevi site indirimlerine bakarım. mybilet e göz atarım.

google reader. rss okuyucu bu. bunun içne şunlar dahil;

zaytung, 9gag, bir kaç twitter hesabı, gizmodo

bu olunca tabi başka siteye girmeme gerek kalmıyor mail sözlük duyuru filan dışında.

ntvmsnbc.com+ntvspor.net+cnnturk.com arkasından ekşi+duyuru

ilk facebook. yeni sekmede sözlükten sub-etha duyuru. mesajlarımın ışığı yanıyorsa çok mutlu olurum.

ekşi-twitter-gmail hepsi aynı anda sekmelerde.

google
ekşi duyuru
gmail

bazen stumbleupon

Hotmail
Facebook
Twitter
Ekşi Duyuru
ve birçok haber sitesi...

piccsy markafoni trendyol limango

ekşi duyuru

bookmarklarımın sırasıyla;

facebook
sözlük
gmail
radikal
9gag
zaytung

ccc inci ccc

genellikle kendi sitelerime girerim. bunun haricinde farklı kategorilerde google reader ile 30-40 siteye tek sayfadan girmiş oluyorum :)

(bkz: reddit)

about blank
tek geçerim. üstüne tanımam

roma bağlı. rom multilanguage ya da türkçeyse bozmaz. cihaz modelini filan verirsen yükselten varsa bişey söyleyebilir belki

alan adi satin alip, blog acin. en kolayi bu. hem arayuzden kolaylikla yazi ekler, resim ekler ne isterseniz yaparsiniz.

edit: ilk asamada alan adi da almaniz gerekmez. baktiniz size uyan bir sey sonradan alanadi alirsiniz.

hacı şimdi alan adı+hosting~50$.

tasarım filan bu işte sınır yok. her paraya bulursun. 100 tl ye bile yaptırırsın ama istedğin gibi olur mu bilmem. yazı yazacaksan sadece blog aç bedava. her türlü tasarım da bulabilrisin.

domain + hosting alarak wordpress ya da joomla tarzı hazır scriptleri kullanabilirsiniz. internet üzerinde bu scriptlerin kurulumunu bulabilirsiniz.

masraflar bişey tutmaz. tasarım ve uygulama için detay verirsen pm ile. fiyat veririm.

gayet okunuyor.

okuyabilsek sorar mıyım kardeş??

at çöpe o telefonu bence.
benimki gmail,hotmail + exchangete bile randıman veriyor.
kimden ötürü diyorum.

genel bir problem değil. o yüzden yazdım. problem sende.

latincede "yazı" demektir. bunun dışında farklı anlamlara gelebilir ve bilgisayar dünyasında farklı şekillerde kullanılabilir. Ben en geniş haliyle şöyle açıklayayım:
Varolan bir programlama dili, kodlama, yöntem vb. kullanılarak onu daha basitleştirme/işlevselleştirme sonucu daha kolay kullanışlı şeyler yapma...

Türkçede tam olarak script kelimesini karşılayabilen bir kelime yok. Lakin şöyle açıklayabiliriz:

Bir mekanizma düşünün; dişlileri, mekanik parçaları, tam olarak ne için yapıldıysa o işi yapan bir mekanizma. Şimdi bunun mekanik değil de kod yapısında olduğunu düşünün. İşte script budur.

ingilizce sozluk gibi olduk :) ayni zamanda senaryo demek.

arayüz

sql'de belirli bir işlevi olan, bir fonksiyonalite sahip kod parçacığına, query'e script diyorum ben.

bilgisayar dilinde karşılığı şudur:

bir bilgisayar programı sıralanmış komutlardan oluşur; şunu yap, sonra bunu yap filan diye

eğer programın komutları bir insanın anlayabileceği dilde (programlama dili vb)yazılmışsa buna script denir. bu komutlar çalıştırılırken bilgisayarın anlayabileceği bir dile çevrilir.

diğer bir çeşit program da derlenmiş programdır. bu programın içindeki komutların yazılması bittikten sonra derlenir yani bilgisayar diline çevrilir(1 ve 0 lar). ondan sonra bu programın içindeki komutları okuyabilmek teoride mümkün değildir.

komutlar dizisi.
atıyorum 10 tane komuttan oluşan bir script oluşturuyorsun. onu çalıştırdığında içindeki 10 tane komut otomatik çalışıyor. her seferinde tek tek uğraşmak yerine kolayca çalıştırmış oluyorsun komutları.

rahat geçinmen lazım. ama araba filan alayım dersen o zaman sıkıntı çekebilirsin.

bütün mesele yemeği ne yapacağına bakar aslında yemeği dışarda yiyeceksen yetmez o para.

cümlede bir sorun var sanki ama anladığım kadarıyla şöyle diyor;
genellikle gözlenmiştir ki belirli bir bölgedeki saç kaybının genel sebebi, bazen, belirli bir tip saç hastalığı olabilir.

sonunda teşekkür etmiş sanırım.

genellikle görülmüştür ki bazı özel saç kayıp nedenleri, kimi saç hastalıklarında ya da bozulmalarında daha yaygın bir sebep olabiliyor

cümlenin başı sonu olmadığı için böyle bir cümle çıkıyor ortaya.

öye birini bulamazsan, everest indir ona göre bir ram al.

netbooklarin cok buyuk bolumunde tek slot var. bu sebeple 1 gbligi birakip 2 gblik takiliyor.

edit: cok buyuk bolumden kasit 2 slotu olani gormedim henuz.

benim 1201n'de iki slot var ve iki adet 1 gblik takılı. ikinci slot varsa diğerinin yanındadır, kapaktan direk ulaşım yok mu?

uygun ram'i de bulmak lazım. kaç pinli ram mesela.

hiç exper laptop açmadım ama diğer büyük firmalarınkinde altta ram için ayrı kapak oluyor. üzerinde ram işareti oluyor zaten. onu açıp bakabilirsin. 2 tane varsa zaten üst üste oluyor.

mayeskuel cevabın için teşekküler ancak olay o kısım ile direkt alakalı değil.Slot olayına geldiğimizde entrapmen ve cro magnon,direkt ulaşılan tek bir slot var ki o da dolu olan.Sistem bilgi yazılımları ise cihazda 2 slot görüyor bu da benim aklıma klavye altı ek bir slot olma olasılığını getirdi,bu yüzden o işe girmeden cihaz üzerinde tecrübesi olan var ise bilgi almak istedim.

problem getirmekte degil, sinirdan gecirmekte. ben bu gune kadar hic kimsenin o ucaktan indikten sonra bavulunun/cantasinin arandigini gormedim. emmmeee, eger bavulda pahali gorunen bir sey varsa mutlaka calinir. benim bir kac tane bilezik oyle gitti mesela. tabii bu demek degil ki el cantana 10-15 tane sigdirmaya calis. ben de bilmiyorum ne kadar getirebilecegini. bekleyip gorecegiz :o

2 i phone, 2 laptop, 2 foto mak. beraber geitmiştim en az 2 tane getirirsin sende.

yanına ne kadar alabilirsen. valize koyma ama.

başka bir bilgisayarda dene.

bir partition programı ile deneyebilirsin. partitionu kaldır tamamen (ki şu anda RAW gözüküyorsa partition kalmamıştır tahminimce), sonra yeni partition oluştururken formatı bas.

yönet'ten bölüm sil bölüm oluştur yap. daha da olmuyosa uğraşma aldığın yere götür orada denesinler formatlamayı, olmazsa yenisini vermeliler.

@oshamahue:
akşama ya da yarın deneme fırsatım olabilir.

@loveinaflipbook:
hard disk bana geldiğinde ntfs'ydi ama format atayım dedim, biçimlendiremedi ve raw olarak kaldı alet. partition magic'in elimdeki windowsla uyum sorunları var. ne yapayım?

@cari kacik:
uzun format deniyorum şimdi bir de, olmazsa bunu da denerim.

Acronis Disk Director deneyebilirsin. Partition magic'den çok daha iyi. Büyük ihtimalle halleder.

open source partition managerlar var nette. birkaçını dene istersen uyumlu olan birini yakalarsın elbet.

mesela şunlara bakabilirsin:
-EASEUS Partition Manager
-GParted Live

vakit yada yeni şafak:)

yerel gazetelere bak.

yerel gazetelere bak ama tiraj da önemli böle şeylerde. yine de ver postaya gitsin. standart ilanlar zaten. gidip ilan verdiğin tanımadık gazeteyi bulmak bile mesele:D

tüketici gazetesi. bedava.

hacı bizim evin karşısında temel kazmak için 3 tane kaya kırıcı aletlerden çalışıyordu. sadece pazar günleri bir gürültü etmenin idari bir para cezası varmış 150 tl filan. adamlar cezayı ödeyip çalışmaya devam ediyorlardı. pazar günü bile kafamız sikildi birşey yapamadık.

tinyurl.com

bak burada çevresel gürültünün değerlendirilmesi ve yönetimi yönetmeliği var. iyice bir okursan bir çare bulabilirsin. hiç bir şey bulamasan bile "yaptığınız gürültüyü 27601 sayılı 04.06.2010 tarihli çevresel gürültünün değerlendirilmesi ve yönetimi yönetmeliği falanca maddenin bıdı bıdı bendi çerçevesinde değerlendirmeleri için belediyeye bildireceğim" deyince baya tırsıyorlar :)

www.ankaracevreorman.gov.tr
bir inceleyin. (uzun, sizin adınıza bakamadım kusura bakmayın :)

tinyurl.com

lenovo'larda 'youcam' diye bir program var...Bilgisayarın Lenovo ise o olabilir

bilgisayarım hp

www.pacs-portal.co.uk burda dediğine göre webcam ile ilgili bir program.

başlangıçta çalışmasını istemiyorsan

başlat-çalıştır-msconfig yaz çıkan ekranda başlatma sekmesinde ilgili programın tick'ini kaldır.

edit:

C:\Program Files\CyberLink\YouCam\ üzerinde bulunuyormuş program belki bir ayarlar bölümü vardır, bence gereksiz bir program mutlaka o klasörde uninstall'i de vardır, silin gitsin çok rahatsız ediyorsa.

aynıdır, dünyanın neresinde olursan ol.

hacı bizzat gidip nasıl başvuruyorsun?

tabi farkı var, ama şöyle. amerika'da yasal olarak bir çalışma izniyle çalışıyorsan green card (yani oturum izni) alman dış kapının mandalı olarak başvurmandan daha kolay. zaten belirli yıl çalışma izni aldıktan sonra çalışma iznine değil oturum iznine başvuruyor şirket senin için.

ama amerika'da da dış kapının mandalı halinde yaşıyorsan (kaçak, öğrenci vs) bir farkı yok.

acronis e bi bak istersen

raid aslında tam bu iş için yaratılmış.

fabrika ayarlarina don ya da yeni rom yukle

fabrika ayarlarina nasıl dönülür?

hard reset atabilirsin. ama hard resetten sonra telefonu aktive etmen için 3g ya da edge olması lazım. telefonun modeline göre arat bulursun.

GPS yok. Çin işi dandik tablet.

www.shekhargovindarajan.com
androidcommunity.com
www.google.com
www.talkandroid.com

Fabrika ayarına dönmek işe yaradı.

sadece turkcell kullanıyorsanız, time işletmeniz yeterliymiş ama öbür türlü yurtdışından türkiyeye giriş yapan birinin Pasaportuna işletmek gerekiyor.

hangi gsm operatorunu kullanacaksan onun bayisine git pasaprotla. yapıyorlar oralarda.

kargo ile gelecek, biri getirmeyecek. yine de benim pasaportuma işlerler mi?

1 ay içinde giriş yapmış olman lazım yurda pasaporta işlenebilmesi için

başka birinin pasaportu olur mu peki?

onun ustune kaydedilir. o kisi 2 sene icinde baska kayit yaptiramaz ustune.

yazdığın şeyi yollamadan önce kopyala.
bana da bir kere olmuştu.

gönder ve gizlenin yanyana olması da manidar oluyor bazen.

rahat 10 sayfa yazmıştım, ekşide gördüğüm en uzun duyuru olacaktı resmen.

internette nereye ne gönderecek olursanız olun, önce kontrolünüz altındaki bir ortamda hazırlayın metni, koyun kenara. yoksa ya sistemler sizi atıyor, ya kaza eseri eliniz bir yerlere değiyor ve mesaj eksik gedik saçmasapan bir şekilde yola çıkmış oluyor.

biraz sıkıntı vardı bu ara, bi asosyallik var üstümde. çok dolmuştum, boşaldım da gönderemedim yani. yazınca geçtiği için tekrar kasmam herhalde bu gece :)

böyle bi şey sozlukte olsa biz sizi unuttuk logout oldunuz ama bi girin bak entry geri gelcek tarzı seyler cıkıyo bu duyuru da da olsa olmaz mı yani?

benim de başıma sürekli geliyor sinirleniyorum çözüm bulamıyorum. word acıp duyuruya cevap vermekte neyin nesi

özür diliyorum emeklerinizin kaybolduğu için.
Bu sorunu kökten çözecek bir sistem planlıyorum. sayfa açık olduğu süreçte server'a online olduğunuzu belirtecek bir yapı yapacağım. Server sayfadan gittiğinizi düşündüğü için session'nızı kapatıyor ondan oluyor. Session süresini uzatmak da biraz güvenlik açığı (1 saat yaptım diyelim, browserı kapatıp açtığınız zaman [sizden sonraki adam mesala] hala login olarak geliyorsunuz.

dr watson istiyoruz.

benim de basima geldi ayni sorun daha once. session in guvenlik amacli hem eksi sozlukte hem de burda bu kadar kisa tutulmasi da dunyanin en buyuk sacmaligi bence. ayarlarda fln kullanicinin bu session suresini kendi uzatma sansi var mi hem sozluk hem de duyuru icin? en sinir oldugum sey, sanki bilgisayar basindan kalkarken logout yapamiyormusum gibi eksinin kendi kendine benim logout uma karar vermesi.

ayrica soylemeden gecemeyecegim, cogu eksi sitesinde butuk user experience sorunlari var. tasarimlarda buyuk sikintilar var. adminler okuyorsa ve bu isleri halledecek duzgun tasarimcilari yoksa, yardimci olmaya hazirim, pm atin.

@perkele:
sözlükte otomatik logout olmuyor yahu?

@compumaster:
el atmışken şu gizle butonunu da kaldırsanız?

gizle butonunu kaldırmıyorsanız, illa ki lazım böyle bir şey diyorsanız da gönder butonunun dibine yapıştırmayın. sağ alt köşeye koyun, hatta boyutunu falan da küçültün.

ben word'de filan yazmıyorum, eğer unutmamışsam bu sorunu, yazıp birirdikten sonra seçip kopyalıyorum ve log out olunca da yapıştırıp gönderiyorum. ama bunlarla uğraşmak dert, yazılanlar kaybolunca da sinirler bozuluyor tabii.

Hangi şiirden bahsediyorsun bilmiyorum ama Avni ismi ile şiir yazmış. Hatta bir kitap dolduracak kadar.

eheh, şiiri koymayı unutmuşuz ya hu.
-altında da reha yeprem yazıyor ama, bilemedim işte-
şöyle bir şey:

Sensiz Gül'ü istemem...!

SEN kokmayan gül'ü neyleyim
Neyleyim SENSİZ baharı
SEN doğmayan günü neyleyim
Neyleyim SENSİZ ben dünyayı

SENİN teninde değmeden gelen yağmuru istemem meltemi istemem

SENİ parlayacaksa parlasın yıldızlar
SANA yanmayan yıldızı semalarda istemem
Bülbüller söyleyecekse SENİ söylesin
SENDEN okumayan bülbül olsa dinlemem

Özlemim SEN olacaksan yansın yüreğim
Sılası SEN olmayan gurbeti istemem vatanı istemem

Bir ateş yakacaksa beni kalbimden
SENİN aşkının ateşi yaksın
SENDEN gayrı bir aşkla kül olursa kalbim
Bu kalbi istemem ateşi istemem koru istemem

SENİ göremediğim vahalar bedevilerin olsun
Ben senin çölünü isterim suyu istemem

SANA çıkacaksa durmaz yürürüm
Sonu SEN çıkmayan yönü istemem yolu istemem
Ben gönüllü bir köleyim kulağımda küpem
Kalbini fethedecekse geçerim bin sina'yi birden baktabul

Yoksa neyime bu fethi istemem Mısır'ı istemem Cihan'ı istemem

Ben Sultan Fatihim önündeyim İstanbul'un
Yakarım bu şehri yüzünde bir tebessüm için
Yoksa GÜL YÜZÜNÜ güldürmeyen
Sultanlığı istemem İstanbul'u istemem

Ben bir garip Yunus'um yazdığım SENSİN yandığım SEN
SENDEN gayrı bir aşka ben kalemi istemem kağıdı istemem
Ben SENİN ümmetinim SENSİN benim EFENDİM
SENDEN gayrı SENDEN başka EFENDİ istemem SEVGİLİ istemem istemem
REHA YEPREM

fatih, "avni" mahlasını kullanarak şiirlerini yazmıştır. internetten araştırıp şiirlerini okursanız vermiş olduğunuz şiirle arasındaki üslup farkını anlayabilirsiniz. ayrıca reha yeprem denilen adam sanırım şu sır kapısını sunan adamdı. güllerden, çöllerden bahsediyor şiir şakirt ağzı var yani kesin reha yeprem'e aittir.

şiirin* fatih'e ait olmadığı hususunda sizinle hemfikirim. bunu yazan gerçekten de reha yeprem midir?

home premium:267 tl
home basic:219 tl toplayınca 486 tl eder.

ultimate 457 tl olduğuna göre etik olarak bi problem yok bence.

hacı etik açıdan soruyorsan bence bir mahsuru yok. ama hukuki açıdan diyorsan öyle bir şansın yok.

şimdi home basic olsa kuracağım

elimde bu dvd geldi direk kurdum. indirmekle uğraşmadım.

ultimatenin ne özelliği var bilmiyorum hiçbir o farklı uygulamaları da kullanmıyorum.

htc dream var bi de.ama eski sanki onlar.

Yok hacı dream yaramaz. Çok yavaş kaldı artık

z trde satılmıyor sanırsam.

q klavyeyi duydum atladım general mobile dst q100

bluetooth klavyeler var aslinda. bir de kofte parmak biri olarak androidli kapasitif ekranli telefonumda inanilmaz rahat ve hizli yazabiliyorum yatay vaziyette. aklinda olsun.

yok tiksinilecek bişey değil mısır gevreği. tatsız tuzsuz katır kutur bişey.

@oshamahue, peki o zaman amacıma uygun bir mısır gevreği markası önerir misin? "şu markanın şu ürünü" şeklinde öneri istiyorum da.

gold flakes-Nestle (ballıdır ekstra şeker atmanıza gerek kalmaz böylece süte)

nestle nesfit

bence kilo vermek için mısır gevreği iyi bir seçim değil. ya da sağlıklı beslenmek için demem lazım aslında. onun yerine dengeli beslenip fazla kilolardan kurtulmayı deneyebilirsiniz. çok fazla katkı maddesi var gevreklerde.

Şu içinde kuru çilek falan olan türler var ya, onlar sanki daha alışık olduğun tatları da sana vereceği için uygun olabilir diye düşündüm. Kellogs mesela. Sadece çilekli ya da kuru meyvelerli :P falan gibi bişileri var. Afiyet olsun bence...

nestle nesfit kırmızı meyveli ve/veya karışık meyveli tadına doyamayacakmışsın..(kız arkadaşımın tavsiyesi)

(git: 239127)

burada baya bi alternatif var. yardımı dokunur.

ben yoğurtla yiyorumve seviyorum. bu da bir alternatif olabilir. sütle aram pek yok da.

Meyveli nesfit; uzun süre tok tutartavsiye ederim.

kırmızı meyveli olur
ya da herangi birinin içine az reçel bal takviyesi de baya baya rulz yani.

valla türkiye'de ne var bilmiyorum. ama gdo yüzünden uzak durmaya çalışıyorum.

erkek olana kadar kız çocuğu yapılıyor. Dolayısı ile kız çocuğu sayı olarak daha fazla olur.

değişkenlik gösterir. kesin bir şey söyleyemeyiz. 5 kızın ardından 1 erkek doğabileceği gibi, ilk çocuk erkek de olabilir.

iki aile düşünelim. birinin erkek çocuğu olsun ötekinin kız çocuğu. kız çocuğu olan ailenin yeniden kız çocuğunun olma olasılığı %50x%50= %25 üst üste kız çocuğunun olma olasılığı, giderek düşüyor. diğer ailede zaten bir erkek çocuk vardı, kız sayısının erkeği geçmesi için bir kız çocuğu daha lazım ki bu düşük ihtimal (%25). bana erkek daha fazla olur gibi geliyor.

bence de erkek.

erkek olamaz çünkü %50-%50 oranda olan bir evrende erkek oranı en fazla %50 olur, 51 olmaz.
çünkü erkek olursa daha doğum olmaz.
ama erkek olmazsa kız çocuğunun sayısının devamlı arttması kaçınılmaz olacaktır.
dolayısıyla kız çocuk daha fazla olur.

her ailede 1 erkek çocuk var. kız birden fazla olabiliyor. kız çocuklarının sonsuza gitme şansı var ama erkek çocuklarının yok. dolayısı ile kızların sayısının daha fazla olma şansı daha büyük.

ben de şöyle düşünüyorum
yapılmayan çocuklar da kız erkek oranı eşit olacağına göre,
hiç bu kural olmasa kız erkek eşit oranı eşit olacağına göre,
yine eşit olur kız erkek oranı.

arkadaslar aylak bakkal modunda soyle bir spreadsheet yaptim:

buna gore erkekler her zaman daha fazla oluyor:


www.fileserve.com


dosyaya bakan cozecektir ne oldugunu::

Hesabımı yaptım %50 çıktı.

daha farklı bir cevap vereyim ben. bir kaç grafik görmüştüm. bu grafikler 2. dünya savaşına katılan ülkelerin savaşa katılmadan önce, savaş bittikten sonra ve savaş bittikten 5-10 yıl sonraki kadın erkek oranlarını gösteriyordu.

Savaşa katılmadan önce kadın-erkek oranlarında maksimum %3lük bir fark var. Genellikle erkekler fazla. (erkekler savaşıyor, ölüyor, öldürüyor vs.) savaştan sonraki grafiklerde ise erkekler %35, kadınlar %65 gibi sonuçlar çıkıyor doğal olarak. İşin güzel kısmı şu; en fazla 10 yıl içerisinde grafikteki ülkelerin çoğu kadın-erkek oranını ya eşitliyor, yada erkek oranı yine %1-2 civarı üste çıkıyor. (yine %1-2 lik kadın nüfusunun fazla olduğu ülkeler mevcut ama bir kaç tane)

bildiğim kadarıyla bebeğin cinsiyeti için %50lik oranlar söz konusu. ama evren / doğa / tanrı bir şekilde eşitliyor.

tüm bunları göz önünde bulundurarak söyleyebilirim ki bahsettiğiniz toplumda oran %50-%50 olurdu.

www.fileserve.com adresindeki dosyada olay iyi analiz edilmiş. Sanırım tatmin oldum.
100 ailelik bir toplumda:
50 aile tek erkek çocuk yapacak: 50 E
25 aile 1 E 1 K çocuk yapacak: 25 E 25K
12,5 aile 1E 2 K yapacak: 12,5 E 25 K
6,25 aile 1E 3 K yapacak: 6,25 E 18,75 K
3,125 aile 1E 4K yapacak: 3,125 E 12,5 K
1,5625 aile 1E 5K yapacak: 1,5 E 7,5 K
0,78 aile 1E 6K yapacak: 1E 4,5 K
...

yani bu toplumda 99 erkek (x sonsuza giderken 100 erkek) 94 civarı kız çocuk olacak.
Evet erkekler daha çok. Sanırım X sonsuza giderken de erkek çocuk sayısı kız çocuk sayısından daha çok. Kafa yoran herkese teşekkür ederim.

32 aile olsun
16 ailenin ilk çocuğu erkek diğer 16 kız
16 ailenin
8inin 2. çocuğu erkek diğer 8inin kız
8 ailenin
4ünün 3. çocuğu erkek diğer 4ünün kız
4 ailenin
2sinin 4. çocuğu erkek diğer 2sinin kız
2 ailenin
1inin 5. çocuğu erkek diğer 1inin kız
geriye kalan tek ailenin 6. çocuğunun erkek olma ihtimali %50 kız olma ihtimali de %50.
sonuçta 31kız 31 erkek.

şimdi biraz matematikçi gibi düşünüp aile sayısına x diyelim
ilk çocuklarda x/2 ailenin 2. çocuklarda x/4 ailenin y. çocularda x/ebenin ailenin erkek çocuğu oluyor bunların toplamıda toplam erkek nüfusu.
kızları düşünürsek gene aynı sayıların çıktığını göreceğiz. buradan da eşit olduğu kanısına varabiliriz.

ha şu var ki benim matematiğim baya bir kötüdür.

google docs

benim gördüğüm foxit adobeden daha hızlı.

Bu yazılım ile bir pdf dosyasının sayfalarını istediğiniz şekilde ayırabilirsiniz. Yada ayrık bir şekilde bulunan pdf dosyalarını tek işlemde birleştirebilirsiniz. Bu basit yazılım ücretsiz karşınızda

www.pdfsam.org

abd de zor hacı. makalen araştırman filan sağlamsa olabilir ama. onlar daha önemli çoğu yerde.

su anki bölümün ve calısmak istediğin alanı yazarsan daha faydalı olabilir. mesela bazı alanlarda uzun donem labda calısmış olmak buyuk artı. ha bu arada dil diplomaları avrupada baya kapı acar.

(bkz: del.icio.us) zaten paylasilmisi var.

reddit var.

stumble upon

ben yiyorum. bim'de karamelli var hem ucuz hem çok lezzetli. belki denemek istersin. tatmin kısmını ise bilemeyeceğim. sonuçta zevk meselesi. bana göre süt sana göre çikolata olayı...

sade cornflakes yavan geliyor, ballı olan gold flakes al veya sade cornflakes in içine bir tatlı kaşığı bal kat

yok hacı. beni tatmin etmiyor şahsen. ekmek türevleri tüketmeden güne başlıyamıyorum.

musli de cok guzel eger kusuzumu, yulaf falan seviyorsan.

ben klasik corn flakes yiyorum abartısız 4 yıldır filan her sabah. ama yanında baya şeyi de götürüyorum tabii.

nestle fitness var meyveli. denediklerimin icinde en guzeli. hem lezzetli hem saglikli.

yemekten sonra yiyebilirsin

ben nesfit + activia yiyorum sabahları

kırmızı meyveli nesfit süper. yetişkinler için ve sağlıklı

bazen yoyirum, yaklasik yarim saate acikiyorum. bence bizim millete gore degil o.

kırmızı meyveli nesfit. her sabah yağsız sütle yerim. mis.

şu kuru meyveli olanlardan yiyorum nesfit kırmızı meyvemiydi neydi adı gayet şukela gayet bomba tavsiye ederim.

çikolatalı nesfit mükemmel.hem tok tutuyor hem çok hafif.
corn flakes,nesquik,crunch tarzı gevrekleri sevemedim ben bir türlü.nesfit başka ama.

valla beni doyurmuyor. yarım saat en geç 1 saate acıkıyorum

Bende yeni başladım hafız, aynı düşüncelerle . Maziye bi bakış falan. Bu sabah yedim , sonra işe geldim bi de sandviç yedim burda. Kesmedi beni.

Ulen bi de soğut sütten midir nedir , bir karın ağrısı tuttu sabah sabah..

aç karnına evden çıkmıyim diyosan iyi de, sabah sabah soğuk süt yolda acayip gaz yapar onu söyliyim. bir de çok doyurucu birşey değil, 1 saat içinde gene acıkırsın.

corn flakes'ı çerez niyetine yiyorum güzel oluyor ama sabah kahvaltısında kesmiyor,sabah kahvaltı da yulaf ezmesi+bal+kuru üzüm+süt karşımı çok güzel oluyor.

hacı 1. sour için nicelikler diye arat internette baya örnek var. zor değil becermen lazım mühendis olacaksan. özellikle bilgisayar mühendisi.

8. soru da çok bilinen bir teori. ünlü bir matetmatikçinin teorisi. linear algebra denilen şeyin en temel teorisi.

www.math.niu.edu

29. numarada yapmış ispatı. bakıver çıkartırsın bişeler.

yok öyle bir dünya, hiçbir şey olmaz.

hiç duymadım. sonuçta html kodu üreten bişey bu. biraz anlayan adam bakıp anlayabilir zaten ne var ne yok.

Normal bir şirket server'ından kastınızın ne olduğuna göre değişebilir. ama mülkiyet olarak ntvmsnbc ve ekşi sözlük dediğiniz firmaların serverları kendilerine aittir.

yer sağlayacı hizmeti değişkenlik gösterebilir veya yine kendi bünyelerinde barındırabilirler. o tamamen tercih hakkı.

ntvmsnbc / ntvspor doruknet'de host edilirken, bildigim kadariyla eksisozluk / sadecehosting'de barindiriliyor.

ufak tefek firmalar web hosting isini, hosting firmalarindan karsilayabilir. sunucuda kiralayabilirler.

sadecehosting.com gibi bir siteye bakıp server çeşitleri hakkında bilgi alabilirsn. Server dediğin olay bilgisayardan ibaret, sadece normal kullanımdan ziyade sunucu olacak şekilde (hizmet sunması için) ayarlanmış cihazlardır. Yani serverda oturup soliter oynayan pek olmaz, ben oynadım orası ayrı. Sunucu dediğin meret birşeyleri servis ettiği için (web siteleri, mail sunucusu, dhcp ile ip atama) bu meretlerin sürekli açık olması gerekir. Ki bu da demektir ki maksimum uptime, elektrik kesilirse jeneratör olacak ki hizmet kesilmesin, fiziksel durumlara karşı güvencede olması, su basması deprem vs vs vs

Şirketler kendi serverlarını dahili olarak barındırır, mail serverlar vs, eğer sağlam alt yapısı varsa, hızlı bir bağlantı, jeneratör gibi kendi sunucularını da kendi bünyelerinde barındırabilirler. Onun yerine bunu zaten yapan hosting firmaları mevcut, kendi datacenterlarında, olması gereken en iyi şartlarda, ve yüzlerce server yan yana bir şekilde, hepsi kardeş kardeş duruyor, ihtiyaçları karşılanıyor, sen de hizmetin parasını veriyorsun.

Hal böyle olunca, sen hosting firmasının sunucusunu kiralayabilir, ya da kendi sunucunu onlarda barındırabilirsin. Eğer ilkini yaparsan hem donanım hem de servis parası ödersin, ikincisinde ise pcni sen götürürsün onlara sadece kapladığın alan kirası gibi bişey ve hizmet parası verirsin.

ekşi radore kullanıyor diye biliyorum, aklımda öyle kalmış

server fiziksel olarak desktop kasaları gibi olabilir pek tabi. ama bakımının kolay olması ve daha az yer kaplaması için dolapların içindeki sıra sıra makinalardan oluşan rack sistemi kullanılıyor.

bu arada 444 sevisini sadece telefon bankacılığı olarak kullanmamızı isteyen, 2 kelam birşey soramayacağımız müşteri hizmetlerine de selam ederim.Dakikalardır müşteri temsilcisine ulaşmaya çalışıyorum

eğer kartın üstündeki logo atmdeki logoya uyuyorsa çekebilir tabii ama komisyon giriyor biraz. atıyorum visa electron mu kart, atm de visa electron destekleyecek, yoksa sıçış. bi de ara 444'ü, yurtdışı kullanımına açık mı kart onu sor direkt.

anında çekebilir. az bir komisyon öder.

teşekkürler

daha şimdi girdim. gayet iyiydi. hatta eskiden bulanık olan yerler bile netleştirilmişti.
browser: firefox.

yok malesef hangi browserı kullanırsam kullanayım olmuyor.

google'ın bazı servislerine ulaşılamıyor blogspot yasağı nedeni ile. dns ve hosts dosyasına ip ekleme gibi işlemler yapman gerekiyor.

IP'ni aldım.

www.ntvmsnbc.com'e göre bu kopya gerçek. başın belaya girerse yanında en az bir kaç yüz bin arkadaşın olacak endişelenme. hatta beni bul orda.

yarın emniyete gidip ifade vermeniz gerekiyor.

hatta birisi alındıgında haberimiz olsun ki orada zirve düzenleriz.

www.ntvmsnbc.com

bu haberi okudun mu? burada kitabı daha önceden okuyan birinin ortadaki kopyanın orijinal olduğunu onayladığı yazıyor. sendeki kopya da büyük ihtimalle bu kopyadır.

hocam korkutmayın, daha notebook un taksiti bitmedi gelip almasınlar şimdi makineyi. en iyisi 298 sayfayı çıktı alıp sakin sakin okuyayım ben.

Orijinal kopya hatta indirilen kitap "sansürsüz" versiyon. Yani aslında resmen kitabın basılmasına izin verilmiş olsaydı ve kitap yasaklanmasaydı, kitapta bazı isimler verilmeyecek ve bazı bölümlerde gerekli düzenlemeler editörler tarafından yapılacaktı.

KİTABI İNDİRMEK SUÇ MU?
TV8'in yayınına katılan bilişim hukuku uzmanı Gökhan Ahi şunları söyledi:

"Yasada kitabın yayınlanması 'içerik sağlayıcı' sıfatını doğurur. Tabii içerik sağlayıcı için ceza ve güvenlik tedbirleri farklıdır. Fakat, konusu suç olan yayını indirmek diye bir suç ceza Kanunu'nda tanımlanmış değil. Kaldı ki; bu kitabın örgütsel bir döküman olup olmadığı bir dava sonucunda belli olacaktır. Bir kitabın kesin hükümle örgütsel döküman olup olmadığı belli olmadan bir örgütsel döküman saymak güçtür. Soruşturma kitabı internete koyan kişiyle ilgilidir."

başını belaya sokacak adamlar sızdırdı zaten o dosyayı,rahat ol.

hacı şimdi burası türkiye. yarın öbür gün bişey olur, örgüt bağlantısı diye tutar götürürler bilgisayarında bu kitabın kalıntısı var diye

bi halt olmaz. ayrıca, sadece indirmekle kalmayıp, paylaşıma açmak gerekir.

bu kadar koyun olmayın, bi sik olmaz.

çocuk pornosuyla nasıl kıyaslıyorsunuz ki bunu..

çocuk pornosunu indirmek için, bizzat gidip aranıp, zor olan mevcut bu siteleri bulup, oralardan indirmek gerekiyor ki bu gayet zor bir iş. indirdiğinizde yırtabileceğiniz bir yer yok.

ama ben internette dokunan_yanar.pdf diye gördüğüm bir dosyayı nerde görsem indiririm arkadaş. bu beni sorumlu yapmaz, yapamaz. içinde yok örgütsel zırva varmış yok yarrak varmış ben nereden bilebilirim, tv izleyip haberleri takip etmek zorunda mıyım? dokunan_yanar.pdf içinden çocuk pornosu dahi çıksa suçlu olmazsın.

*bence*

modemden bahsediyorsan eğer modem p2p bağlantılara kapalı ise leecherlardan dosya çekemezsin port forwarding yapılmamışsa.

eğer bilgisayarındaki firewall portları kapatıyorsa yine aynı şekilde. o zaman portları açman lazım.

bu iki durumda da bazen download hızın düşer.

az seederlarda kesinlikle düşüyor. gerçi onda da belli olmuyor. ama az seederlarda daha çok göze batıyor. kesinlikle aç zaten zor değil ve internette yapılışının anlatıldığı site bulamamak imkansız! :)

resimden yazı çıkartma işi OCR denilen teknoloji. google yaparsan bulursun.

abbyy finereader bu konuda en bilinen yazilimdir. 9 versiyonunu thepiratebay'den bulabilirsiniz. alternatif indirme yontemleri icin mesaj atabilirsiniz.

not düşürebilir. bardağı taşıran son nokta olacağını zannetmiyorum ama. daha sağlam bir neden gerekir bence uçurmak için.

bakınız ayarcılığı olmuş, pek bir şey olmaz. bunun gibi başka entryleri de varsa not düşülür.

dikkatlice okuyun: (bkz: #20844251)

hayır bence bu not düşürecek bir ayar değil. bkz'la ayar vermek de yasak değil. yasak olan ne? HATALI açılmış başlığı tek tıkla düzelttirmek gibi bir imkanınız varken bunu yapmayıp, bkz ile o hataya ayar vermek.

adam belli ki bilerek yarı ingilizce yarı türkçe açmış. başlık taşıma ile düzeltilecek bir şey değil bu. buna istediğiniz ayarı verirsiniz. hatta hatasız mis gibi başlığa bile bkz ile ayar verirsiniz (bkz: ne diyem mahmut mu diyem) falan gibi mesela.

başlık: kasaptan kötfe almak
1. hede hödö
2. (bkz: kapastan kubşaşı alıp kımya çektirmek)

hah buna not alınır. ya da:

başlık: kasaptan kötfe amlak
1. hede hödö
2. (bkz: kötfe ney lan)

bu da not aldırır.

şimdi bir başlık var sözlükte "beşparmak dağları'nın zirvesine ki tank" diye. buna "o tank ki dağın zirvesinde ki" falan diye bitişik yazılması gereken ki ekinin ayrı yazılmasına ayar vermeye çalışırsanız not alınır.

ilahiyatçıların (yaşar nuri öztürk değil, gerçekleri) demesine göre resmi nikah kuranda geçen nikahın şartlarını sağladığı için hoca nikahına kesin gerek yok. nikahın şartları nedir dersek: ilan etmek, tarafların kabulü, bi de şahitlerdi yanılmıyosam. asıl sade hoca nikahı kıyıp gizlice karı koca hayatı yaşayanlar zinaya giriyo olabiliyomuşmuş öle dinlemiştim.

2- derler ki hoca nikahı olmadıgı zaman eşinle olan bütün cinsel münasebetin zinadır.
şimdi mantık yürütelim, nikahın amacı ne ? ( amaç karşındaki insanla olan duygusal ve fiziksel birlikteliğini ilan etmek, evet bu insan benim karım/kocamdır doğacak cocuğun nesebi bellidir.) şimdi resmi nikahla zaten bu amacı gercekleştiriyorsun ayrıca sana yasal anlamda her iki insana medeni bir güvence veriyor bu yüzden gerek yok bence.

aslında hoca nikahı filan yok. nikah var. bu işi bi sisteme bağlamak açısından hocalara yaptırılmış bu iş.

1. evlenince nikah kıydırmak fazdır. dinen vebali şu: zina işlemiş olabilirsiniz.
2. bu soru ile ilk sorunun farkı ne anlamadım.
3. meal.ihya.org

sonuç olarak dini nikah şart değil yani? yok bana saçma geliyor zaten fakat şiddetle bunun farz olduğunu ve atıyorum dini nikahsız bir evliliğin sonucunda doğacak çocuğun da veled-i zina olacağı hakkında falan bayağı tartışma verdim. kanımca resmi nikah varken harici bir dini nikaha gerek yok olmaması da lazım.

ayrıca o zaman resmen boşanılınca da dinen de yine bi imam bulup yine gereğinin yapılması lazımdır ki hiç ne bu zamana kadar gördüm ne duydum.

@oshamahue

evlenince nikah farz mıdır? bu bilgi ne kadar doğru? yani bir kaynakta veya bir din görevlisinin beyanında yer alan bir bilgi mi bu yoksa kulaktan dolma bir şey mi? ciddi anlamda bunu soruyorum. şimdi misal hoca nikahını hiç yapmasak günah mı işlemiş oluyoruz? veya işte dediğim gibi doğacak çocuk veled-i zina mı oluyor?

kanal 7'de çıkan bi hoca var ki ben pek severim zatını, mustafa karataş hoca. şimdi nişanlıyken/sözlüyken imam nikahı kıyılmış ama sonrasında ayrılmış kızlar onu arıyodu bi ara. "hocam ayrıldık ama nikahımı vermiyor karşı taraf, kendi evlenmek üzere ama ben nikahımı bırakmadığı için mağdurum" vs diye. hoca bunlara da cevaben aynı şeyi söyledi. yani hoca nikahının bu zamanda bi hükmü olmadığını ve ayrılmışlarsa kızın da serbest olduğunu söyledi. hoca nikahının bu zamanda hükmü olmaması da şöyle, zamanla modernlikle alakası yok. şu an bi kadın hoca nikahıyla miras hakkı elde ediyomu? yok. kanunda yeri varmı? yok. bu sebepten ötürü hıca nikahı bir bakıma işlevsiz, resmi nikah da hoca nikahının yerini tutmuş oluyor. muş.

hımm yani ayrılma durumunda yani bir sorun yok. peki resmi nikah kıyıldığı halde hoca nikahı olmadığı takdirde yine kuranda veya farklı bir kaynakta belirtilen bir husus var mıdır? yani bir emir bir ayet o tarz bi şey?

kesin farzdır. şafilerde nikahı duyurmak farzdır. hanefilerde farz olmasa bile gerekli birşey olarak bakılır.

daha önce dediğim gibi bunu hocanın kıymasına gerek yok. işin aslı iki şahit birde nikahı kıyan kişi olması lazım. tam hatırlamıyor olabilirim ama olay şu:

boşanılması halinde erkeğin kadına ödiyeceği tazminat olan mihir denilen şey belirlenir.
sonra resmi nikaha çok benzeyen soru cevap faslına geçilir ve nikah kıyılmış olur.
resmi nikahın dini nikahın yerine geçtiği söylendi. ama şahitlerden birisinin erkek olması lazım ve evlenenlerin dinen evlenebilir olması lazım. şartlara uyulursa resmi nikah dini nikah yerine geçer deniliyor. günah işlemiş olmazsınız o zaman.

nikahtaki amaç herkesin durumu öğrenmesini sağlamaktır. resmi nikahla bunu en güzel şekilde yaptığımızdan dolayı imam nikahına "kesinlikle" gerek yoktur. imam nikahının olmaması hiç bir sorun oluşturmaz.

nur suresi 33.ayette bir nikahın olması gerektiğini yazıyor. ama hoca nikahı veya resmi nikah (ki o zaman resmi nikahın esamesi yoktu) veya farklı bir nikah adı geçmiyor. sadece eşin olacak kişiyle bir mutakebe(sözleşme,anlaşma) yapmalısın diyor. yani bi şekilde bu geçiyor kutsal kitapta.

@evegirmekistemiyorum

ben de senin gibi düşünüyordum işte mantıklı olan da o ama gördüğün gibi...

heralde kuranda resmi nikah ve imam nikahı ayrımı yapılmayacak :) esaslı olan eşler arası bir sözleşme ve durumu herkesin bilmesini sağlamak. kuranda acık olmayan seyler, hadislerle olmazsa yorumla vs doldurulur. her sey yazılacak diye bir kaide yok.

green card çekilişine katılın. başka yasal bir yolu yok :) onun dışında öğrenci ya da turist vizesi ile gidip uzatmaya çalışıp kaçak yaşayacaksınız. vatandaş olmadığınız ve orda bir hiç olduğunuzdan dolayı benzinci, bulaşıkçı gibi işlerde sürüneceksiniz.

vay arkadaş. upuzun bir cevap yazmıştım. yere düşen mouse chrome'u kapattı. gitti hepsi. film gibi ulan.

erindim çok hepsini tekrar yazmaya. özet geçeceğim. sorun olursa mesaj atabilirsin.

-gitmenin en kolay yolu okul.

-gidince illegal kalmak istersen zor olur hacı. bulaşıkcılık filan yapabilrisin.

-legal olarak ya evlenecen, ya kura yada iş,

-mühendislik dışında iş çok çok zor türkiyeden giden biri için, evlilik tehlikeli, kura şans.

-gidip orda master yaparsan iş şansını arttırırsın hemde kaldığın sürede ne yapacağına karar verirsin. ama onun için ya para lazım ya da daha az para ve hayvan gibi çalışmak lazım.

Kanada'da sartlar daha iyi. en kolayi ogrencilik. ortalaman yuksekse ve toefl'da iyi birseyler alirsan master'a basvur. kabul alana burs da var.

burasi da iyi degil aslinda, bence ingiltere(turkiye'ye yakin, hem de avrupa sonucta) ya da kanada(daha rahat yasam, daha kolay vatandaslik(sitesine bakin, cesitli kriterleri gecince vatandaslik basvurusunu aliyorlar)) dusun. amerika'da hayatin nasil oldugunu iyi tart, cunku essek gibi calisacaksin, eger legalsen cogu vergiye gidecek, illegalsen bok gibi bir maasin olacak ve belki de alamayacaksin parani, adam gibi arkadasliklarin hep multecilerle olacak, iyi bir sehirde yasayacak kadar para yapamazsan da bok gibi bir hayatin olur. sakin "aman bu da buraya gelmesin" diye yazdigimi dusunme, cunku ne zaman bir turke bunu soylesem burun kiviriyor. bize de gelmeden demislerdi, yuh demistik, bizi istemiyorlar. istanbul'da yere baksan para bulursun diye istanbul'a gelen ve husrana ugrayan koylu gibi olduk bi ara. ama eger diyorsan ki seni yenecegim istanbul, en kolay yol evliliktir. ama evlenecegin de insandir, sevmeden, sevip gibi yapip evlenmek cok yaralar o zavalliyi. bizim bi tanidik kendini yamadi bir zavalliya, somurup duruyor, yazik.

neyse, yani kotuluk olsun diye soylemiyorum, ama bir hic ugruna isinizden, hayatinizdan, sevdiklerinizden olmayin. biz geri donemedik ne yapsak da, cunku donecek hic bir seyimiz kalmamisti. halen de hafiften rezil bir hayat yasiyoruz.

deneyimlerimden gordugumu soyleyeyim, buradan bir is/sponsor ayarlayip gelmezseniz sicarsiniz. ogrenci olarak gelmek de iyidir ama ona da paraniz var mi? hem okula gidip hem cok calisabilecek misiniz? okul absence yaparsaniz affetmez, sinirdisi edilirsiniz, ve hatta gordugum kadariyla hapiste biraz zaman da gecirebilirsiniz. 10-15 kisiyle ayni evi paylasabilir misiniz belinizi dogrultana kadar? iyiye gelene kadar kotuyu cekebilir misiniz?

iyi yonleri ise soyle, eger buraya gelip, bir yerden legal olursaniz, iyi yasarsiniz, cocuklariniz burada dogar buyur, gelecege umutla ve keyifle bakarlar, o da eger demin dedigim gibi essek gibi calisirsaniz. lutfen kesinlikle cocuk yapip gelmeyin, cunku biz cocukken geldik ve resmen agzimiza sicildi. ben daha liseye yeni basliyordum, cok aci cektim ve hala cekiyorum. o yuzden ne yapacaksaniz, cocuk yapmadan yapin, sonra dusunmeyin yani cocuk acisindan. bu arada, unutmayin ki, buraya gelirseniz cocugunuz icin gelirsiniz. burada dogsun, buyusun diye. cunku sizin hayatiniz burada cogunlukla calismak olacak. eger parayi kirarim bir yerden diyorsaniz, sizi kim tutar?

umarim sizin icin en iyisi olur.

Sırf bir süre yaşadığım ABD için konuşmuyorum, yurtdışına çıkmak sorunlarınızın çözümü değil ve emin olun oralarda da bir sürü saçmalıkla karşılaşacaksınız.

Daha önce gidip en az altı ay yaşamadıysanız, şimdiki düşünceniz temelde "üniversiteye bir kapağı atayım, çok çalışır iyi bir bölüme geçerim, üstüne işletme mastırı yapıp geleceğe güvenle bakarım" diyip sonra girdiği dandik bölümü sekiz senede bitiremeyen insanlarınkine çok benziyor.

satılıyor tabii ki.

evet.

var

www.ihlsozluk.com

evet

evet ama kampanyasiz cocacolalar satilir genellikle. hemde piyasa fiyatlarinin cok cok altina.

ahmedinejad ı indirdigi zaman iran ı indirmiş demektir bence...

karışma derken içişlerine müdahale babında soruyorsanız, amerika herkesin içişlerine karışma hakkını kendinde görür zaten. geçen bunu barack obama'da libya operasyonu için yaptığı bir basın açıklamasında belirtti zaten. ama askeri bir karışma diyorsanız bunu tahmin etmek çok zor. ama ortamı oluşmadan amerika böyle bir işe kalkmaz diye düşünüyorum

yakın zamanda müdahale edebilir mi bilmiyorum ama bu şimdi arap dünyasındaki ayaklanmalar gibi bir ayaklandırma çıkartıp yonetimi değiştiştirmeye çalışacaktır diye düşünüyorum.

arap devrimleri ile bir sünni blok yaratıp iran'ın karşısına çıkarmayı ve büyük bir arap(sünni) - iran(şii) savaşıyla devirmeyi amaçlıyor bence. ailenizin komplocusu ekşi duyuru'dan bildirdi.

bahreyndeki şuan ki mücadele bunun hazırlıklarıdır.

iransız orta asya projesi olmayacağından illa ki karışacaktır. en büyük rezistansı da bu noktada görecektir abd.

yeni balatadan ses çıkabiliyor diye biliyorum. balataları takmadan önce cila yapan dönen alete sürterler o yüzden.

ya balata bitmiştir. ya dandik balata takmışlardır. yetkili serviste değiştirttiyseniz, ücretsiz tekrar değiştirtirsiniz. özel servis ise, parçayı iade edersiniz, ufak bi işçilik parası verirsiniz.

yetkili servis de ama şu anda bulunduğum yerden farklı bir ilde ki yetkili serviste. şimdi ankarada ki herhangi bir yetkili servise gitsem böyle böyle desem bedavaya bakarlar mı?
not:araç toyota

@oshamahue ses çıkabiliyorsa zamanla geçer mi?

yeni diye de ses çıkar. bu sebepten dolayı ise kısa bir süre sonra ses kesilecektir.

peugeot mu? peugeot'larda genel olarak o ses sorunu var. bir de yıkamadan falan çıkınca, ıslakken yapar o sesi. ondan olmasın?

%100 yeni takılan balatalatdan oluyor. durmaya yakın süratlerdeki hafif frenlemede bu ses çıkar.

normalde balata diske alıştıkça ses azalır ve kaybolur. ama balatadan ses gelmesi kalitesizlik işareti değildir. mitsubishi evo9 a takılan tanesi epey bir euroluk balatalardan bu sesin geldiğini biliyorum. ve zamanla gitmiyorda. balatanın yapısı ile alakalı birşey.

bazen de balatalar parlama yapıyor yüzeyi ayna gibi oluyor, o zaman da ses yapar, ince zımparayla zımparalıyorlar, düzeliyor o zaman.

500 liraya bulabilir misin bilmiyorum ama androidli telefonlara bak derim.

2. el de olabilir alacagım telefon.

eksi market te 500 e zte blade satiyor bir kullanici. o fiyata daha iyisi yok.

windows kurman icin sabit disk olması gerekiyo diyo ee oyle de zaten. ya live cd ile halletmeye calısıcak ya da laptoptaki diski baska bi yere takıp icindekileri almaya calısacak.

vista portable, vista usb edition filan var. onları indirip kurabilirsiniz. ha olmaz lisanslı olacak ille diyorsanız sizin için google'ladım:

www.techmixer.com

burda anlatmış.

ben çocukken çok isterdim gözlük takmak o yüzden az ışıkta kitap okur, televizyonu dibinden seyrederdim. mallık varmış biraz evet. daha sonra göz mütehassısı bi arkadaşım şey demişti bu tür dangalakça eylemler sadece var olan bozukluğu hızlandırmaya yarıyor.ben 14 yaşından beri gözlük 16'dan beri lens kullanıyorum. bilemiyorum ne kadarı benim mallığım yüzünden.

1-crt degilse sorun yok.
2- yok daha neler.

hayatı göz doktorunda geçen birisi olarak "hayır" cevabını vereceğim. ancak yapmanız gereken en önemli şey gözü kurutmamak. bunun dışında sorun yok.

crt ile ne ilgisi var merak ettim. 2 yıl öncesine kadar hiç bir lcd crt'den daha iyi değildi. ha crt deyince 50 hertz kullanmayın tabi. ancak hala lcd'nin arkasında bir ışık olduğu gerçeğini unutmayın. siyahı crt gibi siyah gösteren bir lcd gösterin bana, önce monitörümü pnecereden atacağım (kat 3) sonra da o moitörden bi de size hediye edeceğim.
bu arada hi-end monitör getirmeyin karşıma 3-5000$a satılan. 350 tl'lik crtnin rengi ile 5000'lik lcd veya led karşılaştırmayacağım.

catot ray tube den seyolan seyler gozu seyedıyor.

sana yanlış şey etmişler. o gözü değil bütün vücudu şey ediyor. radyasyon vs ile. öldürüyor doğrudan.

crt daha fazla yoruyor aga. O kesin. ama bozuyor mu soru o işte.

sanırım göz bozukluğu 18-24 yaşlarına kadar filan en hayvani ilerlemesini gerçekleştiriyor. o yüzden bilgisayar bölümündeki miyoplar kendinden. bende bilgisayar okudum 10 kişilik bölümden 4 kişinin gözlüğü lensi filan vardı. onlar da zaten okula başladıklarında takıyorlardı. ha ben 12 yaşımdan beni bilgisayar karşısındayım.eşek kadar oldum ama bol bol kaşınıyor ama görmede bozukluk yok.

Soğuk olayı da evde filan yaşlılardan çok büyük psikolojik baskı görüyorum terlik giymem için. Unutup duruyorum.

neyse sağolun.

crt'nin daha çok yormasının tek sebebi ucuz crt'lerin (banka vs'de bulunan) işyeri tipi ucuz monitörlerin tarama hızının düşük olmasıdır. (gerçi bunda oradaki it'cilerin de kabahatı var. gidip ayarlasana en azından 80 hz'e. benim filibis ile 100 hz kullanıyorum ve gözüm yorulmaz bile. retina dekolmanının ise monitör ve tv ile ilgisi zaten yok.

şu programı kullanın. gayet işe yarıyor ve zevkli oluyor. insan çişe gitmeyi unutuyor bazen:
www.donationcoder.com

1 - bozmaz
2 - romatizma ile soğuk arasında bir ilişki saptanmış ama tam olarak ortaya konmuş bir şey de yok. tabi romatizmadan kasıta bağlı, halk arasında geçen romatizma ile tıptaki bambaşka şeyler, zaten belli bir yaştan sonra nerdeyse herkeste dizlerde bacaklarda ağrı oluyor.

kişnişin kuru baharat olarak resmi o. bir de taze hali var kişnişin. karıştırmamak lazım.

bu konuda en doğru cevabı alacağına emin ol:
bizim geniş yapraklı maydonoz aynı familyadan gelen ve "italyan maydonozu" olarak bilinen maydonozdur.
images.wikia.com
maydonozon çok çeşidi vardır.
kişniş'e gelince. gördüğün fotoğraf kişniş tohumudur. büyüyünce kişniş otu olur. kuru olarak da karabiber gibi kullanılabilir (öğütülerek yani)
norwegianity.files.wordpress.com
o küçük küçük otun ot dediğin şey nedir? onu anlamadım ancak.

almancalarına yardımcı olamayacağım. ürünü bilirsen zaten almancasını da bulursun.

en.wikipedia.org

çiçekli, yeşil bitki ve tohum olarak resimler var.

parsley dogrusudur, yani maydonozdur.

coriander, kisnis (veya golyandro) dur. turkiye'de daha cok kuru tohumu tuketildigi icin aramalarda oyle gozukur.

"taze kisnis" yazarsaniz belki daha saglkli olabilir.

maydonoza gore kisnisin yapraklari daha sivridir... :)

abd'de maydonoz ve kişniş bu resimlerdeki gibidir. ilk gittiğimde maydonoz diye gidip kişniş alıp "bu ne lan" demişliğim vardır. bir bilene sormak lazımmış.